Öğrenme Ve Bellek
-
Upload
mustafa-baran -
Category
Documents
-
view
134 -
download
15
description
Transcript of Öğrenme Ve Bellek
ÖĞRENME ve BELLEKBilinç: Çevremizin ve düşüncelerimizin sürekli
farkında olmamız.Öğrenme; Yeni bilgi edinilmesi. Deneyimler
sonucunda davranış değişikliğine neden olan sinirsel mekanizma.
Bellek (Hafıza): Öğrenilen bilginin depo edilmesi, edinilen bilginin korunmasıdır.
Düşünme: Yeni duyusal bilginin depodaki bilgi ile karşılaştırılmasıdır.
2
Bellek çeşitleriDepolanan bilginin türüne göre;
Nondekleratif (İmplisit, refleksif, yöntemsel) bellek Öğrenilmiş motor aktivitelerin şuuraltı düzeyde
yapılabilmesi
Beceri, alışkanlıklar, şartlı refleks
Dekleratif (Eksplisit) bellek Bilgilerin şuurlu olarak ifade edilebilmesi
Episodik bellek: daha anılarla ilgili
Semantik bellek: kelime, kurallarla ilgili3
5
Belleğin Sinirsel Temeli
• Bellekte kilit öğe,belirli sinaptik bağlantıların gücünde değişiklik olmasıdır.Bütün bellek biçimlerinde bu değişiklik protein sentezini ve genlerin etkinleştirilmesini içerir.Bu olay kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe geçişte görülür.
• Hayvanlarda her eğitim oturumunu izleyen beş dakika içinde aneztezi uygulanır,elektroşok verilir,hipotermi yapılır veya protein sentezini bloke eden ilaç,antikor kullanılırsa ,uzun süreli öğrenilmiş yanıtların kazanılması önlenir.Bu girişimler eğitim oturumlarından dört saat sonra yapılırsa kazanım üzerine herhangi bir etki görülmez.
6
• İnsan bu olayların karşılığı,beyin sarsıntısı veya elektroşok tedavisinden hemen önce gerçekleşmiş olaylara ait belleğin kaybıdır (retrograd amnezi).Bu amnezi deney hayvanlarındakinden daha uzun dönemleri kaplarsa da uzak bellekler etkilenmemiş olarak kalır.
BellekBir şeyi öğrenirken;
a) Dikkatimizi ilgili uyaranlara veririz.
b) Alınan duyuları daha öncekilerle karşılaştırırız.
c) Oluşan bilgiyi uzun süreli hafıza (bellek)’te depolarız. Bellek; sinirsel aktiviteler sonucu, nöronlar arası sinaptik
iletide meydana gelen değişikliklerden kaynaklanır. Yeni ve kolaylaştırılmış yollara bellek izleri denir. Bir defa
oluştuktan sonra bu yollar aktive edilerek hatıra yeniden canlandırılır.
7
Sinir sisteminin her düzeyde bellek izleri vardır.Omirilik refleksleri bile tekrarlanan aktivasyonlarla azda olsa
değişebilir Entelektüel belleğin büyük kısmı serebral kx deki bellek
izlerine dayanır
Beynimiz sürekli duysal bilgi girişiyle boğulmaktadırAncak beyin, önemli olmayan bilgiyi ihmal etmeyi öğrenirBu, sinaptik yolların inhibisyonuyla olur, bu bir negatif bellektir.Bu etkiye habitüasyon denilir
8
Beyin önemli gördüğü bilgileri, bellek izlerini güçlendirir ve depolar. Buna pozitif bellek denir
Bu olay, sinaptik yollarda kolaylaştırmadan kaynaklanır
Bu etkiye bellekte duyarlılık artışı denir.
9
Zamana Bağlı Olarak Bellek Tipleri1. Kısa süreli bellek: Saniyeler, dakikalar içinde unutulur. Sinaptik
fasilitasyon (kolaylaşma) veya inhibisyondan kaynaklandığı, presinaptik uçta büyük miktarda Ca+2 iyonu birikmesine bağlı olduğu sanılıyor.
2. Orta süreli bellek: Günler haftalar içinde unutulur. Presinaptik uçta veya postsinaptik membranda geçici fiziksel, kimyasal değişikliklerden kaynaklandığı düşünülüyor.
3. Uzun süreli bellek: Ömür boyu hatırlanır. Kapasitesi sınırsızdır. Sinapslarda yapısal değişiklikler olur. Vezikül boşalma bölgelerinin, vezikül sayısının, presinaptik uç ve buna bağlı postsinaptik uç dentrit sayısının yani sinaps sayısının artması ile gerçekleşir.
10
1) Kısa süreli bellekPosttetanik fasilitasyon: Hızlı tekrarlayan impulslarla uyarılan bir
sinaps bir süre (sn-dk.lar) dinlendikten sonra yeniden gelen uyarılara daha kolay cevap verir.
Bu presinaptik terminalden Ca+2’un birikmesinden kaynaklanır.
Kısa süreli bellekte bu mekanizma etkilidir.
11
Presinaptik yada postsinaptik membrandaki kimyasal değişikliklere dayalı bellek
Duysal uç (fasil. Uç) tekrar tekrar uyarıldığında ; önce kuvvetli sinyal iletimi olur sonra zayıflar ve durur.
Bu olay alışma (habitüasyon) dur
Nöral devre önemi azalan uyarılara cevap vermeyi durdurur.
Bu olay negatif bellektir
12
Fasilitasyonun (Kolaylaştırma) Mekanizması1. Fasilitatör uçtan seratonin salgılanır2. Seratonin duysal uçtaki reseptörüne
bağlanır3. Bu reseptörler adenilat siklaz
enzimini aktive eder.4. Bu enzimde duysal uç içinde cAMP
oluşmasını sağlar.5. cAMPde duysal uç zarındaki protein
kinazı aktive eder.6. Protein kinazda K kanallarını
fosforiller7. Böyle K kanalları birkaç dakika yada
hafta süreyle K u geçirmez8. Aksiyon potansiyeli sırasında K un
dışarı çıkması gerekir9. Ancak kanallar kapalı olduğundan K
dışarı çıkamaz AP nin süresi uzar.10. Bu uzun süreli AP i Ca kanallarını
devamlı aktive eder, duysal uca aşırı miktarda Ca girer bol miktarda transmitter madde salgılanır böylece sinaptik ileti kolaylaştırılmış olur
13
Eğer duysal uçla beraber ağrılı uyaran da verilirse (yani fasilitatör uç da uyarılırsa ) sinyal iletimi gittikçe güçlenir
14
Habitüasyon (Kanıksama) Mekanizması;
Presinaptik membranda Ca kanal kapıları giderek kapanır.
Aksiyon potansiyeli uca geldiğinde nöron içine daha az sayıda Ca girer
Böylece salınan nörotransmitter miktarı azalır.
15
2) Orta – uzun süreli bellek
Dakikalar, haftalarca saklanabilen bellektir.Fasilitasyon ve habituasyon mekanizması rol oynarAncak, Presinaptik uçta veyaPostsinaptik membranda
Oluşan, geçici fiziksel yada kimyasal değişikliklere yada ikisine birden bağlı olarak oluşabilir
16
18
• Bazı reseptörlerin aktiflenmesi
uzun süreli potansiyasyona (LTP)
sebep olur. • Nöronal devrelerde deşarj
frekansı yükselir.• Bu reseptörler ile hafıza ve
öğrenmede etkin rol oynar
Uzun Süreli Potansiyasyon (Long-Term potantiation)
Öğrenme MekanizmalarıUzun Süreli Potansiyalizasyon (Long Term Potentiation-LTP)
Bir hücreye uzun süreli tekrarlayan uyarı verilirse, daha sonra verilen tek bir uyarıya cevap dahi, uzun süreli ve kuvvetli olarak kalır.
Hipokampus CA1 ve CA3 nöronlarında LTP gösterilmiştir.
Öğrenmede presinaptik faktörler, retrogad modülatörler tarafından modüle edilir.
NO, CO, Araşidonik asit Postsinaptik nöronlardan salınır.Presinaptik nöronlar gider ve Tm salınımını modüle eder.
Yoğun şekilde kullanılan belirli sinapsların etkinliği artar.
19
Öğrenme MekanizmalarıUzun Süreli Depresyon (Long Term Potentiation-LTD)Serebellum, kısmen hipokampus ve bazı beyin bölgelerinde
bulunur.
20
Belleğin Pekiştirilmesi (Konsolidasyonu) Kısa süreli belleğin uzun süreli belleğe dönüşmesi için, yeni
bilgiler, eski bilgilerle karşılaştırılır ve aynı tipteki bilgilerle ilişki kurularak saklanır.
5 dakika ile 1 saat süreyle uyarının tekrar etmesi, tekrarlanması gerekir. Daha sonra 1 gün, 1 hafta, 1 ay, 1 yıl gibi artan aralıklarla tekrar ile konsolidasyon sağlanabilir.
21
Belleğin Pekiştirilmesi (Konsolidasyonu)GABA artışı, endorfin ve enkefalin (opioidler) konsolidasyonu
Ağrılı uyaran öğrenmeyi zorlaştırır.
Korku ve anksiyete motivasyonu azaltır.
Hafif stres öğrenmeyi olumlu etkiler ama fazlası olumsuz.
Glutamat, noradrenalin, asetilkolin, Adrenalin, ACTH ve ADH ise
22
Amnezi (Hafıza Kaybı, Unutkanlık)1-Retrograd (geriye dönük) amnezi: Geçmişe ait bilgilerin
hatırlanmasında bozukluk vardır.
2-Anterograd (ileriye dönük) amnezi: Temporal korteksin medialinde bulunan hipokampus bilginin hafızada pekiştirilmesini sağlayarak anterograd amneziyi engeller.
Bilgi asla kaybolmaz.
23
HipokampusHipokapmus lezyonunda, hem retrograd hem anterograd amnezi
meydana gelir.
Önceki deneyimleri hatırlayarak mevcut duruma uygun davranış geliştirmemizi sağlayan beyin bölümüdür.
Şizofrenide hipokampusun normalden küçük olduğu saptanmış.
Beyinde en fazla glukokortikoid reseptörü içeren bölgedir.
Yaşlanmayla hipokampal nöronlar ve glukokortikoid reseptörler kaybedilir. Stresle glukokortikoid reseptörler artar.
24
Öğrenme1) Assosiyatif Olmayan Öğrenme: Öğrenilen ve diğer uyaranlar
arasında belirli bir ilişkiye bağlı değildir. 1a) Habitüasyon (Alışkanlık): Tekrarlayan uyaranlar cevapta
düşmeye neden olur. Saat, alarm sesine yanıt.1b) Sensitizasyon (Duyarlılık): Güçlü ve ardışık tehdit edici uyarılara daha sonra karşılaşmada daha güçlü yanıt verme. Rahatsız edici davranışlara sonradan aşırı tepkinin verilmesi.
25
Öğrenme2) Assosiyatif Öğrenme: Öğrenme süresinin
uyaranlar arasında sabit zamansal bir ilişki içerdiği öğrenme.2a) Klasik Şartlanma: Koşullu uyaran koşulsuz öğrenme yanıtının ortaya çıkmasına neden olur. Örnek; Pavlov’un koşullu refleks deneyi (Köpek-zil-yemek-salya)2a) İnstrumental (Operant) Şartlanma: Uyarana verilen yanıtı pozitif veya negatif yönde güçlendirmeyle öğrenme. Örnek; eğitimde teşkvik veya moral bozma.
26
27
• Yabancılık ve Aşinalık
• İnsanlardantemporal lobun bazı kısımlarının uyarılmasının kişinin çevresini yorumlamasında değişikliğe yol açtığı görülmüştür..Örneğin uyarı verildiğinde kişi aşina olduğu bir yerde yabancılık hissedebilir veya o anda olup bitenlerin daha önce de olduğunu zannedebilir.Uygun durumlarda aşinalık duygusu veya yabancılık hissi çekme,olasılıkla normal kişinin çevreye uyum sağlamasına yardım etmektedir.
• Kişi yabancı ortamlarda tetikte ve savunma halindedir.Yeni olaylara veya yeni ortamlara uygun olmayan aşinalık duygusu klinik açıdan deja vu fenomeni olarak bilinir.Bu olay normal kişilerde zaman zaman görülür ama temporal lob epilepsili hastalarda aura şeklinde de oluşabilir.
28
Serebral Korteksin Fizyolojik Anatomisi 2-5 mm kalınlığında 0,5 m² yüzey alanına sahiptir. 100 milyar civarında nöron
içerir.
Serebral korteks 6 tabakadan oluşur.
I. Moleküler tabakaII. Dış granüler tabakaIII. Pramidal hücre tabakasıIV. İç granüler tabakaV. Büyük pramidal hücre
tabakasıVI.Fuziform hücre tabakası
29
Serebral Korteksin Fizyolojik Anatomisi1,2,3. cü tabakalardaki
nöronlar, Korteks içi bağlantı görevi
yaparlar4. duyusal liflerin çoğu bu
tabakadasonlanır.5. Beyin ve omiriliğe
gidenler bu tabakadan çıkar.
6. Talamusa gidenler bu tabakadan çıkarlar
30
Beyin Korteksinin Fizyolojik Anatomisi
Tüm beyin korteksi yaklaşık 100 milyar nöron içerir. Bu nöronların çeşitli tipleri vardır. Bunlar:
1. Granüler (stellat veya yıldız biçimli) 2. Fuziform (mekik biçimli) kısa 3. Horizontal aksonlu4. Martonotti 5. Pramidal uzun
aks.
Serebral kortekste 3 tip hücre vardır;
1) Granüler (satellit) internöronlardır Ekstitatör
İnhibitör
gulutamat
GABA
2) Fuziform hücreler
3)Pramidal hücreler
Her ikisi de korteksten çıkışı sağlayan liflerdir..Pramidal hücreler omiriliğe kadar varan, uzun aksonlara sahiptir.
31
Beyin korteksi ile diğer alt merkezler arasındaki ilişkiler
Olfaktor sistem dışında kortekse ulaşan tüm yollar talamustan geçer.
Talamus –korteks bağlantıları 2 yönlüdür. bu nedenle talamus ve korteks bir arada ‘ talamokortikal sistem’ olarak anılır.
32
Granüler hücrelerKısa aksonludurlar.
Korteks içi ara nöronlardır.
Ekstitatör ( nöradrenalin, gulutamat ,ach) inhibitör(gaba) nörotransmitter salgılayan tipleri bulunur.
33
34
Spesifik kortikal alanların görevleri
İnsan korteksi ile ilgili bilgilerin çoğu, bilinci açık hastaların korteks bölgelerine elektriksel uyarılar verilerek elde edilmiştir.
Uyarılan yere göre farklı düşünce, hareket, ses gibi cevaplar vermişlerdir.
Birçok bilginin birikimi sonucunda genel bir harita elde edilmiştir.
35
• Primer motor alanların belirli hareketler oluşturmak üzere özel kaslarla direk bağlantıları vardır
• Primer duysal alanlar da periferik duyu organlarından beyne iletilen görsel, işitsel ve somatik duyuları algılarlar.
• Sekonder alanlar; primer alanların fonksiyonlarından anlam çıkarırlar. (örneğin suplementer ve premotor alanlar.. )
Primer motor korteks ve bazal gangliyonlarla birlikte fonksiyon görerek motor etkinliğin kalıplarını oluştururlar.
36
ASOSİYASYON ALANLARI
• Asosiyasyon alanları, bir çok duyu modalitesinin integrasyonu ve hareketin planlanması ile ilgilidirler.
3 önemli asosiyasyon alanı vardır;1. Paryeto - oksipitotemporal alan2. Prefrontal asosiyasyon alanı3. Limbik asosiyasyon alanı
37
1) Paryeto-oksipito-temporal alan Somatik duyu Görme ve işitme
Korteksleri ile sınırlanmış geniş bir alandır.Çevredeki duyu alanlarından gelen sinyallere yüksek düzeyde yorumsal anlamlar sağlar.
Bu alan kendi içinde de fonksiyonel alt alanlara ayrılır.
38
1.a) vücudun uzaysal koordinatlarının çözümlenmesi
• Posterior paryetal korteksten superior oksipital kortekse uzanan bir alandır.
• Gövdenin çevresinin ve tüm bölgelerinin sürekli olarak uzaydaki koordinatlarının analizini yapar.
• Bu alan sürekli olarak; oksipital korteksten görsel, parietal kx ten somatik bilgiler alarak vücudun konumunu belirler
39
1-b) Dil Kavrama Alanı (Wernike Alanı)
Temporal lob superior superior girusunun posteriorundadır Primer işitme korteksinin hemen arkasında yer alır Duyulan sözcüklerin anlaşılması, yorumlanması bu alanda gerçekleşir Yüksek entelektüel fonksiyonlar için en önemli bölgedir Çünkü tüm entelektüel işler dil yeteneklerine dayanır.
40
Genel Yorum Alanı (Wernice Alanı)
o parietal, oksipital ve temporal lobların birleşme alanıdır
o Bu alan, özellikle beynin baskın tarafında çok gelişmiştir
o Sağ elini kullananlarda sol hemisferdedir(%95)
o ‘zeka’ denilen yüksek beyin fonksiyonlarında en önemli rolü oynar
41
Wernice alanında lezyon olursa;Kişi kusursuz işitir tek tek kelimeleri işitirFakat kelimeleri mantıklı şekilde düzenleyemezYazılı sayfadaki sözcükleri okur fakat düşünceyi
anlayamazErişkinde DEMANS (bunama) sebebidir
Wernice alanının arkasındaki anguler girusta tahrip olursa
Şahıs sesleri işitir ve anlar Kelimeleri yazılı görür ve kelime olduğunu bilir fakat
anlayamaz Bu duruma da KELİME KÖRLÜĞÜ(DİSLEKSİ) denir
42
1-c) Okuma Alanı Dil kavrama alanının arkasında anguler girusta yer alır Sayfadan alınan sözcüklerle görsel bilginin wernice alanına
taşınmasını sağlar. Bu alan görülen kelimenin anlamlandırılması ile ilgilidir.bu
alanın lezyonunda kişi okur ama anlayamaz Ancak işittiğini anlar
43
1-d) Nesneleri İsimlendirme Alanı
Oksipital lobun ön, poterior temporal lobun dış bölümündedir
Adlar, daha çok işitme girdisi yoluyla fiziksel özellikler ise görme girdisi yoluyla öğrenilir.
44
2) Prefrontal Asosiyasyon Alanı• Karmaşık hareketlerin planlanması,
hareketlerle ilgili düşüncelerin işlenmesi ve olgunlaştırılmasından sorumlu alandır.Bu alanın işlevleri bu alanlarda geniş lezyonları olan kişilerdeki eksiklere bakılarak anlaşılabilir.
• Saldırganlıkta azalma ve hatalı sosyal yanıtlar;bu durum özellikle prefrontal korteksin ventral yanındaki ve limbik asosiasyon alanlarındaki lezyonlarda ortaya çıkar.
45
• Amaçlara doğru ilerleme veya ardışık bir düşünme dizisi oluşturma eksikliği;prefrontal korteks beynin çok geniş alanlarından aldığı girdilerle sorunlara motor ya da motor olmayan çözümler oluşturur.
• Bu işlev olmadığında düşünceler mantıklı bir dizi içinde ilerleme yeteneğini kaybeder,birey dikkatini bir noktaya toplama yeteneğini yitirir ve kolayca dikkati dağılabilir
46
• İşleyen bellek prefrontal kortekste yerleşmiştir.Sorun çözme işlevinde kullanılmak üzere bilginin taranması ve kullanılmasına ‘’işleyen bellek’’ adı verilir.
• Kaydedilmiş bilginin birleştirilmesiyle belirli bir durumu tanımlayabiliriz,gelecek için plan yapabiliriz,davranışların sonuçlarını davranışı gerçekleştirmeden önce öngörebiliriz.Bütün bunlar en yüksek düzeyde zeka işlevi olarak değerlendirilir ve insana özgü nitelikler olarak tanımlanır.
47
Prefrontal ass. Alanının yüksek zihinsel işlevleri
Prefrontal alanların beynin diğer bölgelerinden kesilerek ayrılmasına prefrontal labotomi adı verilir
Lobotomi yapılan hastalarda ortaya çıkan tablo;1. Amaca yönelememe ve düşünce zincirini sürdürememe2. Saldırganlık azalır hırslar kaybolur3. Dikkatleri o kadar dağınıktır ki düşüncelerini belleğe
aktaracak kadar süre bile akılda tutamazlar.
48
Prefrontal ass. Alanının yüksek zihinsel işlevleri
Prefrontal alanların beynin diğer bölgelerinden kesilerek ayrılmasına prefrontal labotomi adı verilir
Lobotomi yapılan hastalarda ortaya çıkan tablo;1. Amaca yönelememe ve düşünce zincirini sürdürememe2. Saldırganlık azalır hırslar kaybolur3. Dikkatleri o kadar dağınıktır ki düşüncelerini belleğe
aktaracak kadar süre bile akılda tutamazlar.
49
Biz geçici bellekteki tüm bilgi parçalarını birleştirerek;
1. Düşüncelerimizi şekillendirebilir2. Gelecek için plan yapabilir3. Duysal uyaranlara vereceğimiz tepkiyi en uygun
zamana erteleyebilir4. Motor eylemleri daha yapmadan sonuçları tahmin
edebilir5. Davranışlarımızı ahlaki ölçüler içinde kontrol
edebiliriz
50
Broca alanı • Frontal kortekstedir• Bir bölümü prefrontal alanın arkasında• Bir bölümüde premotor alandadır• Tek sözcüklerin hatta kısa cümlelerin ifadesi için
tasarım ve motor kalıpların oluşturulduğu ve yürütüldüğü yerdir
51
Motor afazi (broca afazisi) Kişi ne söyleyeceğine karar verebilir Söyleyeceği şeyin anlamını bilir Bunu seslendirir Fakat anlamlı kelimeler yerine anlamsız sesler çıkarır
Broca alanı;Larinks, dudaklar, ağız, solunum sistemi ve konuşmada rol alan
diğer kasları organize ederek konuşmayı başlatır
Konuşmada vurgulama, zamanlama, ses şiddeti değişiklikleri, ağız, larinks, dil, ses tellerinin kas hareketleri ile düzenlenir. Buna artikülasyon denir
52
3) Limbik asosiyasyon alanı
Singulat girusta yer alır Davranış duygular ve motivasyonla ilgilidir Limbik sisteme ait bir alt bölümdür Limbik asosiyasyon alanı orbitofrontal kx ve girus
singuli olarak 2 alt bölgeye ayrılır
53
4) Yüz tanıma alanı
Beynin alt kısmında oksipital ve temporal lobların iç tarafındadır
Yüzleri tanıma yeteneğinin kaybına prozofenozi denir
54
4) Yüz tanıma alanı
Beynin alt kısmında oksipital ve temporal lobların iç tarafındadır
Yüzleri tanıma yeteneğinin kaybına prozofenozi denir
55
Baskın hemisfer(yarıküre) kavramı
KonuşmaMotor denetim Wernice veAngular girus
Alanları insanların %95 inde sol hemisferde baskındırKalan %5 inde ise iki hemisfer eşittirNadiren sağ hemisfer dominanttır.
Wernicke alanının,angular girus ve frontal motor konuşma alanının yorum işlevleriBir beyin yarı küresinde belirgin olarak gelişmiştir.Buna baskın hemisfer denir.
56
• Soldaki wernice alanı yenidoğanda bile sağdan %50 daha büyüktür
• Erken çocuklukta sol hemisfer hasar görürse, sağ taraf baskın hale gelir
• Doğumda sol arka temporal alan daha büyük olduğundan zihinsel fonksiyonlar bu alana kayar ve bu taraf daha iyi gelişerek baskın hale gelir
• Broka ( premotor konuşma alanı) da sol hemisferde baskındır
• Elleri kontrol eden motor alanlarda %90 sol hemisferdedir. Ancak;
• Bu dominant bölgeler her iki hemisferden de corpus kollozum lif sistemi yoluyla duysal bilgiler alırlar.
57
Entellektül işlerde dilin(konuşmanın) rolü Bir şey öğrenilirken, kelimelerin biçimleri değil
anlamları ve uyandırdıkları düşünceler bellekte saklanır.
Wernice alanı; primer ve sekonder işitme alanları ile çok yakın ilişki içindedir. Bu nedenle lisan önce işitilerek öğrenilir.
58
• Afazi: Konuşma ve anlama yeteneğinin kaybı.
1-Duyusal afazi: İletişimin duyusal yönünün işitsel (kelime sağırlığı) ve görsel (kelime körlüğü, disleksi) kaybı.
2-Motor afazi (Broca afazisi): Kişi ne söyleyeceğine karar verebilir ve sözün anlamını bilir. Bunu seslendirirken anlamlı kelimeler yerine anlamsız sesler çıkarır.
3-Wernicke afazisi:Kişi sözleri duyma ya da yazılı kelimeleri okuyabilme yeteneğindedir ama kelimelerin anlamlarını yorumlayamazlar.Wernicke alanındaki bir lezyona bağlıdır.
• Agnozi: Duyu organlarıyla gelen bilgiyi tanıyamama.• Asterognazi: Cisimlerin dokunma yoluyla şeklini, özelliğini
algılayamama.
59
• Wernicke alanının genel bir yorum işlevi olduğu düşünülür,çünkü bu alanın haraplanması sonucunda kişi normal olarak duyabildiği ve bir sayfa üzerinde yazılı sözcükleri okuyabildiği halde konuşulan ya da yazılan dili anlayamaz.
• Buna benzer biçimde angular girustaki bir haraplanma Werbicke alanı sağlamsa konuşulan dil anlaşıldığı halde yazılı kelimelerin kavranamamasına neden olur.Buna kelime körlüğü denir.
• Baskın olmayan yarı küredeki Wernicke alanı bölgesi de dil işlevleriyle ilişkilidir.Bu alan konuşmalardaki duygusal içeriğin ve ton değişikliklerinin fark deilmesini sağlar.
• Benzer biçimde baskın olmayan frontal lobdaki Broka alanına denk düşen bölge de kişinin kendi konuşmasına duygusal rengi ve anlamı veren entonasyon ve dalgalanmanın verilmesinden sorumludur
60
İki hemisfer arasında düşünce, bellek, eğitim ve diğer bilgilerin aktarılmasında corpus collozumun rolü
• İki hemisferin karşılıklı kortikal alanlarının çoğu corpus callozum aracılığı ile bağlantılıdır.
• Her iki amiglada ve ön temporal alanlarda commisura anterior ile bağlantılıdır.
• İki hemisferin iş birliği içinde çalışması için corpus callozum
• Her iki hemisferin duygusal cevaplarını birleştirebilmesi için commissura anterior mutlaka gereklidir
61
Corpus callozum kesilince;
1. Baskın sol wernikedeki bilgiler sağ beynin motor alanına gitmez ve sol el-kollar istemli motor işlevlerini kontrol kaybederler
2. Sağ beynindeki görsel ve somatik bilgi sol baskın wernike alanına gidemez. Böylece vücudun sol tarafı algılanıp yorumlanamaz
3. Corpus callozumu tümüyle kesilenler, birbirinden tümüyle ayrı, bilinçli iki beyin parçasına sahiptirler.
Serebral Lateralizasyon
SSS’nin iki tarafı arasındaki anatomik veya fonksiyonel farklılıklar anlamına gelir.
Anatomik Lateralizasyon, hemisferlerden birinin diğerine göre daha ağır olması gibi.
Fonksiyonel Lateralizasyon, el tercihi gibi.
62
63
El Tercihi
• Tercih edilen el (dominant el) dışında göz, kulak ve ayak dominansları da bildirilmiştir.
• El tercihi Psikoloji veya Psikofizyoloji (Davranış Fizyolojisi) bilimi içinde ele alınmaktadır.
• El kullanımında çoğunlukla şahsın tercihinden çok, zorunluluk ön plandadır. Bu açıdan Nörofizyoloji içinde de değerlendirilir.
Hemisfer AsimetrisiSağ hemisferin üstün olduğu konular:
1- Vücut sol tarafının motor kontrolü 2-İnsan yüzünün ve üç boyutlu şekillerin tanınması 3- Sanat (müzik, resim, mimari)4-Hayal gücü ve anlayış
Sol hemisferin üstün olduğu konular:1-Vücut sağ tarafının motor kontrolü 2-Sözlü anlatım (konuşma)3-Yazılı anlatım 4-Bilimsel başarı5-Sayısal işlemler 6-Muhakeme ve analiz
64