Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

52
EYLÜL 2011 Sayý: 513 Fiyat: 5 TL Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri Hiçlik Sizi Bilgeliðe Götürür

Transcript of Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

Page 1: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

EYLÜL 2011 Sayý: 513 Fiyat: 5 TL

Mutlu Evliliðin Sýrlarý

Lojong MetinleriHiçlik Sizi Bilgeliðe Götürür

Page 2: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

ÝÇÝNDEKÝLER

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sevgi Yayýnlarý Tic.Ltd.Þti. adýnaSahibi ve Genel Yayýn Müdürü:

Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Güngör Özyiðit

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda BayraktarHale Ürkmezgil

Haberleþme ve Okur/Abone Ýliþkileri:

P.K: 227 Beyoðlu/Ýstanbul

Yönetim Yeri:Ceylan Sok. No: 9/bod.kat

Güzelyalý - Pendik/Ýst.

Baský:Hedef Digital Baský

Taksim Cad. No:19/ATaksim/Ýstanbul

Fiyatý: 5 TLYýllýk Abone: 60 TL

Yurt Dýþý: 70 TL

Dünyadan Düþmanlýk Kalkar mý? ....... 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Tanrý Yanýlgýsý ...................................... 6Ahmet Kayserilioðlu

Mutlu Evliliðin Sýrlarý .......................... 14Güngör Özyiðit

Lojong Metinleri ................................. 25Derleyen: Nihal Gürsoy

Ahlâk Kavramýnýn Kaynaklarý ............ 32Yalçýn Kaya

Bilinçli Yapýlan Ritüeller ..................... 37(Eski Günýþýðýnýn Son Saatleri)Thom Hartman/Arýn Ýnan

Suyun Hafýzasý Var ........................... 40 Derleyen: Þule Kayserilioðlu

Hiçlik Sizi Bilgeliðe Götürür ............... 42Erol Yurderi

Ne Kadar Ýyilik,O Kadar Saðlýk mý? ........................... 45(Arþivden)Nelda Bayraktar

Cilt: 43 Sayý:513 Eylül 2011

Page 3: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

1

Sevgili DostlarBir yardým kampanyasý daha baþladý ve yürütülüyor. Ýçler acýsý çocuk

resimleriyle insanlarýn yürekleri eziliyor. Bunlarý görenler çeþitli yerlerdekiyardým merkezlerine koþup biraz olsun içlerini rahatlatmaya, vicdanlarýnýsusturmaya çalýþýyorlar. Yardým, din, ýrk, millet ayýrýmý yapýlmadan, insanlýkadýna yapýlýrsa, nasýl olursa olsun makbûldür, deðerlidir. Zaten milletimiz,ülkedeki onca þaibeli, hattâ kesin yolsuzluða bulaþmýþ yardým kampanyalarý-na raðmen, topluca harekete geçip, usanmadan vermesini bilen, seven,merhametli bir millet. Yardým yapanlarý minnetle selâmlýyoruz, imkânýolduðu halde yapmayanlarý, yapamayanlarý anladýðýmýzý düþünüyoruz.Örneðin þu soru onlarýn da aklýna geliyordur: Neden Somali bu durumdada, Kenya ya da bir baþka Afrika ülkesi bu kadar ezik ve sefil deðil? Nedenmüslüman ülkelerin nüfuslarý bu kadar fazla iken, dünya üretimine katkýlarýçok az? Neden hep bu ülkeler içeride birbirlerini yiyip tüketmeye, huzursuz-luða bu kadar açýklar? Bu tür sorularýn cevaplarý bazýlarý için çok basit:Dýþarýdan müslüman olmayan güçlerin bu ülkeleri karýþtýrmasý, sömürmesi.Zaten bu tür cevaplar suçluyu kendinden dýþarýda arayanlarýn ortakkanýlarý. Kliþeleþmiþ, formül gibi cevaplarla yetinmeyenlerdenseniz, büyükresme cesaretle bakmanýz gerek. O zaman sorunlar yavaþ yavaþ çözülebilir.Bunun için de islâm dünyasýnýn akýlcý ve sakin bir þekilde, birbirini suçla-madan özeleþtiri yapmasý, sýrf müslüman diye kendilerini diðerlerindenüstün görmemesi, hatalarýnýn sonuçlarýný baþkalarýna, kadere (Allah istedi)yüklememeleri önemlidir. Madem son inen meþaleyi taþýyorlar, o meþaleyelâyýk olmalarý gerekir.

Somali, senelerdir kendini yönetenlerce unufak edilmiþ, þimdi de kuraklýðýnvurduðu çaresiz insanlarýn diyarý, elbet ki þimdi tüm sözlerin ötesinde. Dün-ya insanlarý yavaþ yavaþ topluca bir beden olduklarýný, birinin caný yanarsahepimizin de canýnýn yanacaðýný anlýyorlar. Bir yerde sýkýntý, açlýk, zulümvarsa, baþka yerdekiler gününü gün edip böyle bir þey yokmuþ gibi yaþaya-mazlar. Yaþar görünenler bile ruhlarýnýn derinliklerinde o ýstýrabý algýlarlar.Öyleyse iþe þuradan baþlayabiliriz: “Açlar var, açlarý düþünün. Karnýnýzýdoyururken aðzýnýzýn tadýný, midenizin boþluðunu düþünmeyin. Baþka açlarýdüþünün. Onun için birleþin, bir yerde toplayýn. Yok etmeyin, var edin.”

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin Sevgilerimizle

SEVGÝ DÜNYASI

Page 4: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

2

Dr. Refet Kayserilioðlu

Dünyadan Düþmanlýk Kalkar mý?

ÖZDEN ÝLE ERDEM KONUÞUYOR

Hiç bir þey, hiç bir iyiþey kötülükle yapýlmaz.Eðer biz düþmanlýðýortadan kaldýrmakistiyorsak, ki bu iyi birþeydir, bunu iyilikleyapmak lâzýmdýr.Kötülük kötülükleönlenemez. Böyleyaparsak kötülükleridaha da sivrileþtirmiþ,keskinleþtirmiþ, yenikötülük tohumlarýatmýþ oluruz.

SEVGÝ DÜNYASI

Page 5: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

Erdem - Hep iyilik-lerden, dostluktan,sevgiden bahsediyor-sunuz ümit ederim ki,dünyadan kötülüklerive düþmanlýklarýkaldýrabilirsiniz.Halbuki insanlardakibu mizaç oldukça,kýskançlýklar, hasetler,kötülükler, herkestençok alma hevesleri sürergider. Bunu nasýldeðiþtirebilirsiniz?Ýnsanýn yaratýlýþý böyle.

Özden - Ýnsanýnyaratýlýþýnda bencillikolduðu þüphesiz. Bubencillik ve bu nefsanîarzular da çeþitli kötü-lüklerin sebebi olmuþ-tur. Onun için bazýöncüler, bütün arzularýyok etmekle gayeyeulaþýlacaðýný düþün-müþlerdir "BUDDHA"bunlardan birisidir.

Erdem - Neticede deen kutsal meslek olarakbaþkalarýna avuçaçmayý dilenmeyiseçmiþlerdir. Arzukalmayýnca mücadele-ler, yükselmeler dur-muþ, bazýlarý esir ve

köle ülkeler halinegelmiþlerdir.

Özden - Söylediðinizdoðru...

Arzular veihtiyaçlar çeþitlimücadelelerin,araþtýrmalarýn vebuluþlarýn,dolayýsýyla ilmî veruhî derlemelerinkaynaðý olmuþtur.Esasen onlaralüzûm olmasaydý,Tanrý insanlarý oarzu ve meyillerledolu olarak yarat-mazdý.

Erdem - Bütünkötülüklerin kaynaðý daarzular ve ihtiraslarolduðuna göre, kötülük-leri nasýl kaldýrabile-ceksiniz?

Özden - Size birhikâye ile cevap vere-ceðim. Kirpiler üþüdük-leri zaman birbirlerinesokulurlarmýþ. Fakatdikenleri karþýlýklýolarak battýðý için

hemen uzaklaþýrlarmýþ.Biraz sonra üþüyüncetekrar sokulurlar amadaha yavaþ olarak.Böylece bir ileri bir gerigiderek hem birbirineen yakýn, hem de diken-leri batmayacak mesa-fede dururlarmýþ. Ýþteinsanlarýn da arzularýnýen az zarar verecek birnoktada tutmalarý icapeder.

Erdem - Nasýl? Bununasýl yapacaksýnýz?Mademki arzular iler-lemeleri ve dünyada iyibir þekilde yaþamayýtemin eden faktördür.Arzularý önlemeyeçalýþmak da sakat ne-ticeler doðurmaktadýr.Öyleyse ne yapacak-sýnýz?

Özden - Siz en uç birarzu önleme, hattâ yoketme örneðini vererek,yani Budistleri elealarak konuþuyorsunuz.Arzularý baþkalarýnazarar vermeyecekseviyede tutmak da var.

Erdem - Ama bendebu þiddetli arzu, yani

SEVGÝ DÜNYASI3

Page 6: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

ihtiras olmazsa ben yenibuluþlar, yeni eserlermeydana getirmepeþinde koþmam. Buda tekâmülü yavaþlatýr.Ben bir ileri hamle ileçok yükselmeye baþ-layýnca da bir çoklarýbunu hazmedemez veonlar bana düþmankesilirler. Ve benimelimdekini almak içinçare araþtýrýrlar. Ya banabir tuzak kurarak, ya daçeþitli ayak oyunlarý ile,iftiralarla bana engelolmaya çalýþýrlar.Görüyorsunuz ki benimkazancým onlarýn düþ-manlýðýný çekiyor,elimdekileri almalarýise, beni onlara düþmanyapýyor. Öyleyse budüþmanlýðý nasýlkaldýracaksýnýz?

Özden - Hiç bir þey,hiç bir iyi þey kötülükleyapýlmaz. Eðer biz düþ-manlýðý ortadan kaldýr-mak istiyorsak, ki bu iyibir þeydir, bunu iyilikleyapmak lâzýmdýr.Kötülük kötülükleönlenemez. Böyleyaparsak kötülükleridaha da sivrileþtirmiþ,keskinleþtirmiþ, yeni

kötülük tohumlarý atmýþoluruz.

Erdem - Ýyiliklerlekötülüðü nasýlönlersiniz?

Özden - Ýyiliðin, ken-disinden baþkalarýnýdüþünmenin, gene kendihayrýna olduðunu oþahsa göstermek lâzým.Bir þahsýn arzularýçeþitli isteklerinin tatmi-ni, ihtiyaçlarýnýn en iyigiderilmesi deðil mi?

Ben ona diyorum ki:"Arkadaþ senbaþkalarýnýn iyiliðini vehayrýný düþünmedenisteklerini ve ihti-yaçlarýný tam tatminedemezsin ve huzuriçinde olamazsýn."Bunu da bir bir gös-teriyor ve ona ispatediyorum.

En basit bir misalolarak "Anlaþmazlýklarýiyilikle mi halletmek,yoksa kavgayla mý hal-letmek daha hayýrlýdýr?"diye sorar ve onundüþünmesini teminederim.

Erdem - Adam sizinbu lâflarýnýza kulakla-rýný týkamýþ, sizin söz-lerinizin sinek výzýltýsýkadar bile onun üzerin-de tesiri olmuyor. Siznasihatle bir adamýndüzeldiðini gördünüzmü hiç?

Özden - Hiç birtecrübesi olmayan, ha-yatýn bir kaç sillesiniyememiþ kimseyisadece örnek vererekyola getirmek zordur.

Öylelerine kötühareketlerinin kötüneticelerini bizzatyaþatmak þarttýr.Ama þunu biliniz kibugünkü insanlýðýnekseriyeti bir çok acýtecrübeler geçir-miþlerdir ve onlarhayatta çeþitli sille-ler yemiþlerdir. Vehanyayý konyayýanlamýþlardýr.

Birçok kötüdavranýþlarýnýn kötüneticelerini yaþa-mýþlardýr. Yahut dabaþkalarýnýn hayatýnda

SEVGÝ DÜNYASI4

Page 7: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

görmüþlerdir. Biz onlarayaþadýklarý veyagözlemini yaptýklarýþeylerin bilincini vere-ceðiz. Doðrusununbaþkalarýný düþünmekteolduðunu göstereceðiz.

Erdem - Böyle tecrü-beleri geçirmemiþ olan-lara pek bir þey yapa-mayacaksýnýz öyleyse.

Özden - Bu güngeliþen dünyada hiç

kimsenin düþmanlýðý,bencilliði, yalnýz kendiçýkarlarýný düþünmesisürüp gidemez.

Yeni sosyal akýmlarferde o derece hürriyetvermeyecektir. O, yakendiliðinden insan-lýðýnýn gereðini yapa-caktýr ya da baþkalarýveya olaylar onu hizayagetirecektir, hem dekötü bir þekilde..

Ve bu dünyada

düþmanlýk bitecektir,mutlaka sevgi galipgelecektir.

5SEVGÝ DÜNYASI

Page 8: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

Tanrý Yanýlgýsý

SEVGÝ DÜNYASI6

Bu sayýdan itibaren, tanýnmýþ Ýngiliz profesörü RichardDawkins'in 2006'da "The God Delusion" ismiyle yayýmladýðý; biryýl sonra da Kuzey Yayýnlarýnca "Tanrý Yanýlgýsý" adýyla dilimizekazandýrýlan, ateizmi (tanrý tanýmazlýðý) savunan kitabýndakatýldýðým ve reddettiðim fikirler üzerinde duracaðým. Ayrýcakitapta anlatýlanlarýn bana düþündürdüklerini de sizlerle paylaþa-caðýmdan yazýlarým birkaç sayý sürecek.

Page 9: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

7SEVGÝ DÜNYASI

TARTIÞMA SÖZLE OLUR SÝLAHLA DEÐÝL

Ýki yýldýr dergimizde Tanrý Ýnancýkonusunu incelemiþ, inancýmýn temel-lerini üç ana baþlýk altýnda sunmuþtum:

1- Evrende madde ve canlýlardakibüyük düzen

2- Dinler ve peygamberler aracýlýðýylagelen bilgilerin insanüstü karakterdeolmasý.

3- Bizzat tanýk olduðumuz ve dünyaçapýndaki bilim adamlarýnca gerçek-leþtirilmiþ olan parapsikolojik büyükruhsal deneyler.

Bu sayýdan itibaren, tanýnmýþ Ýngilizprofesörü Richard Dawkins'in 2006'da"The God Delusion" ismiyle yayým-ladýðý; bir yýl sonra da Kuzey Yayýnla-rýnca "Tanrý Yanýlgýsý" adýyla dilimizekazandýrýlan, ateizmi (tanrý tanýmazlýðý)savunan kitabýnda katýldýðým ve reddet-tiðim fikirler üzerinde duracaðým.Ayrýca kitapta anlatýlanlarýn bana dü-þündürdüklerini de sizlerle paylaþaca-ðýmdan yazýlarým birkaç sayý sürecek.

Etolog (hayvan davranýþlarýný incele-yen bilgin) ve evrimci biyolog RichardDawkins Oxford Üniversitesinde 13 yýlprofesörlük yaptýktan sonra 2008'deemekliye ayrýldý. Ama onun asýl þöhretihenüz genç sayýlacak yaþlarýnda 1976yýlýnda yayýmladýðý " The Selfish Gene"kitabýyla baþladý. Ve geçtiðimiz yýllarda"Gen Bencildir" adýyla Tübitak tarafýn-dan çevirisi yapýldý. Bu kitaptan sonrada Dawkins peþ peþe yayýmladýðý eser-

lerle þöhretini pekiþtirdi. Hepsinde deDarwin çizgisinde deðiþik canlý tür-lerinin birbirinden ve kendiliðindenoluþtuðunu savundu. Onu asýl zirveyeyükselten 2006'daki "The God Delu-sion" oldu. 31 dilde milyonlarca okuyu-cuya ulaþan, Türkçesi de birçok baskýyapan bu kitaptan sonra; esasen Ýngil-tere'de TV belgeselleriyle çok kiþininyakýndan tanýdýðý Dawkins, dünyanýnen önde gelen düþünürleri arasýnda yeri-ni aldý. Tabii yanýsýra dinine sýmsýkýbaðlý pek çoklarýnýn nefretini de…Bunedenle bu yazýmda kitabýn ana konu-suna fazla girmeyecek; karþýt fikirleretutucu dindarlarýn her yerde nasýl kin vedüþmanlýkla cevap verdiklerinin örnek-leri üzerinde duracaðým. Uygar san-dýðýmýz batý dünyasýnda bile bu böyle.

Tahmin edeceðiniz gibi ülkemizde deKuzey Yayýnlarýnýn sahibi Erol Kara-aslan'a þikâyet üzerine: "Halký kin vedüþmanlýða tahrikten" dava açýldý.Neyse ki, "Düþünce Özgürlüðü" kara-rýyla beraat ettiðinden dolayý kitaptanmahrum kalmadýk. Karþýtlarý olmadanhiçbir düþüncenin geliþemeyeceðini,güdük kalmaya, kýsýrlýða mahkûm ola-caðýný tam olarak benimsersek, bu türþikâyetlerle zamanýmýzý böyle boþa har-camayýz. Unutmayalým ki Tanrý, Ýblisi,þeytaný bile hýzlý geliþmemiz için varet-ti.

DÝN'LER.. DÝN'LER.. DÝN'LER...

10 bölümden oluþan kitabýn "Tanrýneredeyse kesin olarak neden yoktur"

Page 10: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI8

bölümü hariç diðerlerinde hemenhemen sadece dinlerin geçmiþte,günümüzde insanlara verdiði zararlar vekutsal kitaplardaki akla, mantýða veahlâka aykýrý mesajlar üzerinde durul-muþ. Kitabýn onda dokuzunu oluþturanbu sayfalardaki yazarýn tenkitlerinin pekçoðuna katýlýyorum ama eksik incele-meleri nedeniyle peygamberler ve kut-sal kitaplar hakkýnda yaptýðý yorumlar-daki yanlýþlarý da epeyce çok. Bütünbunlar üzerinde yeterince duracaðýz.Ama öncelikle tanrýtanýmazlara, dineleþtirmenlerine ve komünistlere ya-pýlan kitaptaki sövgüler, hakaretler vetehditlerden bazý alýntýlar yapacaðým.Ve yurdumuzda geçmiþte bir dinigazetede yapýlan bu türlü bir yayýn vehemen günü gününe öldürülen,yaralanan gençlerin, o kanlý pazarýn acýanýsýný sizlerle tekrar paylaþacaðým.Ama asýl deðinmek istediðim konu bun-lar deðil. "Seni gidi Allahsýz, imansýz,kafir diye!.." peþin peþin damgalayageldiðimiz kiþilerin; kendileri bilefarkýnda olmasalar, gerçekte belki dehepimizden fazla inanç sahibi olabile-cekleri üzerinde durmak benim için çokdaha önemli. Gerçek inancýn ölçütü,aðýzdan çýkan sözler mi, yoksadavranýþlar mý? Bunu çok geçmiþ yýllar-daki bir soruma rehber varlýðýn verdiðicevaptan net olarak anlayacaðýz.

"SENÝ DELÝK DEÞÝK ETMEK ÝSTERDÝM!.."

ABD'de ateizmi savunan bir filminyazarý ve yönetmenine Internet yoluyla

gönderilen "Biz kahkaha atarken senyan" baþlýklý Aralýk 2005 tarihli mek-tuptan bazý satýrlar: "Elime bir býçakalýp seni delik deþik etmek isterdim. Veorganlarýn gözümün önünde yeresaçýlýrken sevinç çýðlýklarý atardým. Birgün benim gibi olan diðerlerinin bunabenzer eylemler sergilemekten haz du-yacaðýmýz kutsal bir savaþýn fitiliniateþlemek üzeresin." (S:200)

Bu da Dinden Kurtuluþ Vakfý'nýn dergibaþyazarýna: "Þeytana tapan pislikler!Lütfen ölün ve cehenneme gidin…. Heyahbap, bu din özgürlüðü dediðiniz þeybir halta benzemiyor. Bu yüzdensizi…ler ve lezbolar tedbiri elden býrak-mayýn ve nerelerde dolaþtýðýnýza dikkatedin. Çünkü Tanrý sizi her zaman görü-yor. Eðer bu ülkenin kurulmasýna sebepolan temelleri ve bu ülkeyi sevmiyorsa-nýz s… olup gidin cehenneme kadar yo-lunuz var. Sessizce çekip gitmeyeceðiz.Eðer gelecekte þiddet uygulamaya ihti-yaç duyarsak buna siz sebep olmuþ ola-caksýnýz. Tüfeðimi doldurdum bile."(S:202)

Dawkins, köktendincilerin çok bololduðu ABD'de yaþamadýðýna þükret-mekle beraber, kendisinin de bu kadarkana susamýþ olmamakla beraber, aðýrtenkitlerden kurtulamadýðýndan þöyleyakýnýr:

"Belki de ben Amerika'da yaþa-madýðým için bana gönderilen öfkemektuplarý yukarýdakilerle tamamenayný nitelikte deðildir. Ancak elbette

Page 11: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

9SEVGÝ DÜNYASI

Hýristiyanlýðýn kurucusunun dikkatedeðer merhametini de yansýtmadýklarýaþikârdýr. Aþaðýdaki bir Ýngiliz týp dok-torundan gelen 2005 Mayýs tarihli mek-tup açýkça kin dolu olmasýnýn yanýndaedepsiz demenin hafif kalacaðý bir üs-lûpla bana saldýrýyor:

'Kitaplarýnýz, Oxford'daki itibarýnýz,hayatta sevdiðiniz her þey ve þu zamanakadarki tüm baþarýlarýnýz boþunaymýþ…Ayrýca sizin dünya görüþünüz insanlarýendiþeye, uyuþturucu baðýmlýlýðýna, þid-dete, nihilizme, hedonizme ve üçüncüdünya savaþýna sürükler… Boþandýnýzmý? Yapayalnýz mýsýnýz? Gay misiniz?Sizin gibiler asla mutlu olmamýþlardýr,aksi halde mutluluðun ya da hiçbirþeyin anlamý olmadýðý gibi düþün-celerinizi ispatlamaya çalýþmakta bukadar diretmezdiniz." (S:203)

KANLI PAZAR

Hakaretler, tehditler ne yazýk ki herzaman satýrlarda donup kalmýyor. Aka-binde nice kanlar, gözyaþlarý sel gibiakmakta gecikmiyor. 16 Þubat 1969'da

ABD 6. filosunu protesto etmek içinTaksim Meydanýnda toplanan solcugençler; Dolmabahçe Cami'sinde ko-yunlarýnda sopalarla sabah namazýnýkýlan bir grup tarafýndan tekbirlerlesaldýrýya uðramýþlardý. Ýki genç öldü-rülmüþ, birçoðu da yaralanmýþtý, buinsafsýzlarýn eliyle. Yýllar sonra kendiside imam-hatip mezunu bir dini bütünolan Ahmet Hakan; o günü ve kýþkýr-týcýlarýný 28 Kasým 2007'de HürriyetGazetesindeki yazýsýnda bakýnýz nasýllânetliyordu:

"Eðer yaþým elverseydi o Pazar günükalbim 6. filo için deðil, 6. filoyuprotesto eden solcu gençler için atardý.Bugünlerde Deniz Gezmiþ ve arka-daþlarýna aðýz dolusu küfürler yaðdýranMehmet Þevket Eygi gibilerin, o gün-lerde din-iman adýna yaptýklarý propa-gandanýn ve kýþkýrtmanýn etkisi altýnagirip galeyana gelmezdim… Aklýmýnerdiði andan itibaren orada olmadýðýmhalde, orada olup bitenler nedeniylesuçluluk duydum. Ne zaman o kanlýPazar gününden söz açýlsa yüzümkýzarýrdý…"

Page 12: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI10

Ahmet Hakan'ýn Taksim’deki o kanlýpazardan Ýslâm adýna utanç duyarakbüyük bir vicdan azabýyla MehmetÞevket Eygi'yi suçlamasý boþuna deðil-di. Çünkü 16 Þubat 1969'un yani o kanlýgünün sabahýnda, Mehmet ÞevketEygi'nin yurtdýþýndan gönderdiði "Ci-hada Hazýr Olunuz" baþlýklý BugünGazetesinde yayýnlanan köþe yazýsýnda-ki þu satýrlardý onu kýþkýrtýcýlýkla suçla-masýna neden olan:

"…Stalin ve benzeri Deccaller'in piç-leri olan kýzýl veletler sokaklara dö-külüp, Türkiye'yi yýkmak isterlersebütün Müslümanlarý karþýlarýnda bul-malýdýrlar.

Ey Müslümanlar, ey Müslümanlar!Ýmanýnýz tehlikede, dininiz tehlikede,Kur'anýnýz tehlikede, camiler tehli-kede… Din-iman elden gidecek. Kalkýnehli Ýslâm davranýn… Ýnþallah kýzýlkâfirlerin, Deccal uþaðý dinsizlerintepelerine birer intihar uçaðý gibiineceðiz…"

SAÐDUYUNUN SESÝ

Tozun topraðýn, sap ile samanýn bir-birine karýþtýðý o zor günlerde, Müs-lümanlar arasýnda saðduyunun sesini,dinleyenleri az da olsa, gerçek birmümin felsefe doçenti Nurettin Topçudile getiriyordu. Hem de ne saða ne solayalpalanmadan, Fatiha sûresindeki sýratýmüstakimden (doðru yoldan) ayrýl-madan. Ýþte onun her dönem için geçer-li olacak düþünceleri:

"Milletin dertlerini bir tarafa býra-karak, komünizmi boðazlayacaðýz diyeyapýlan çýrpýnmalar vehim avcýlýðýndanileri gidemez… Gençliðin kalbine yak-laþýp da, onu dikkatle yoklamayan, sadekin tohumlarý serpip tehdit silahý kul-lananlarýn, gençliðe ve bu vatanýn gele-ceðine ihanet ettiklerine kaniyim…Bizim ahlâkýmýz hürmet, hizmet vemerhamet prensiplerini kendinde bir-leþtiren aþk ahlâkýdýr… Bilimin, sana-týn, ahlâkýn ve hepsinin gayesinde âþkýnâþýklarý olmayý ideal edinecek bir nesilyetiþtirmeliyiz." (Ahlâk Nizamý önsöz)

Ve o kanlý pazarý izleyen Mart 1969'daSevgi Dünyasý'nda Taksimde oturduðuiçin kanlý olaylarýn tanýðý olanarkadaþýmýz, aynen Nurettin Topçu gibiyüreðinin yangýnýný þu satýrlarla dilegetiriyordu:

"….Burasý birkaç yüzyýl öncesinin birsavaþ meydaný deðildi. Bu devir, insan-larýn sadece ellerindeki topuz ve kýlýç-lara güvendikleri, haklarýn zorla alýndýðýdevir de deðildi. Ve bu insanlar aynýatadan, ayný ýrktan, ayný kandan gelmedünyada birbirlerine en yakýn olmalarýicabeden yurttaþlardý. Belki de biri diðe-rinin komþusu veya uzaktan akrabasýidi. "…Evet kardeþ kardeþi vurmuþtuiþte Taksim Meydanýnda." Arkadaþýmýzrehber varlýðýn aþaðýdaki sözleriylebitirmiþti yazýsýný:

"O size severek yarattý. Elbet kihuzurunuzu ister. Ama siz kendiayaðýnýzla þer yolunda giden-

Page 13: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

11SEVGÝ DÜNYASI

siniz. Ama siz birbirinizin gözü-nü çýkarýrsýnýz. Ama siz birbiri-nizin kuyusunu kazarsýnýz.Görmüyor musunuz, görmüyormusunuz ki, O yalnýz veriyor, Oyalnýz seviyor, O yalnýz yaratý-yor!.. Siz, neden, niçin yok etmekiçin ve yok olmak için uðraþýyor-sunuz?!..

Ve hâlâ neden ayrý ayrýsýnýz?Ve hâlâ niçin birbirinize yüzünüzdönük? Ve hâlâ niçin kan kusma-dasýnýz? Ve hâlâ niçin aslýnýzýinkâr ediyorsunuz?"

KÝM ALLAHLI, KÝM ALLAHSIZ?

Çok önceki yýllarda topluca yap-týðýmýz bir celsede rehber varlýðaBertrand Russell hakkýnda bir soruyöneltmiþtim.

Neden Bertrand Russell?1950'li 60'lý yýllarda Ýngilizlerin

büyük filozof, matematikçi ve düþünürüBertrand Russell baþta olmak üzere,birçok aydýn insanýn bitip tükenmeyenbarýþ çabalarý ve nükleer tehlikeye karþýuyarýlarý olmasaydý, belki bir çoðumuzbir atom savaþýnýn kurbanlarý olacak vebugünleri göremeyecektik. Ýki büyüknükleer güç ABD ve Sovyet Rusyaarasýndaki 1962 Küba Krizinin kazasýzbelâsýz atlatýlmasýnda mutlaka odüþünürlerin önceki gayretlerinin büyükkatkýsý olmuþtur. Eðer savaþ çýksaydý

ülkemiz bir numaralý hedefti. Küba'yakarþý bir misilleme olarak SovyetlerinAnkara veya Ýstanbul'a atom bombasýatmasý durumunda alýnacak sivil savun-ma tedbirlerini planlamak için Ýnönühükümeti bütün gecesini vermiþti.

Russell'a teþekkür ve minnetimiz sa-dece bundan ibaret deðildi. Deðiþik ko-nularda yayýnladýðý kitaplarý hepimizegeniþ düþünce ufuklarý açmýþtý. Buncahayýrlarýna raðmen kendisi Tanrýyainançsýzlýðý en azýndan agnostikliði(bilinemezciliði) savunuyordu kitap-larýnda. Ayrýca papazlarla radyo tartýþ-malarýnda da bu düþüncelerini kamu-oyuyla açýkça paylaþýyordu. O günlerdeTanrý inancýnýn önemi hakkýnda yoðunbilgiler veren rehber varlýða bu ikilemiaydýnlatmasý için soru yöneltmiþtim.Soru ve cevabý aynen aktarýyorum:

Page 14: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

Soru - Uzun uzun düþündüðüve menfaat kaygýsý olmadýðý hal-de inanmayanlar, buna raðmeninsanlara çok faydalý olanlarvar, Bertrand Russell gibi. Bu-nun nedenlerini lütfeder misiniz?

Cevap - Onlarýn inanmayalar-dan olduðunu nereden biliyorsu-nuz? Söyledikleri sözlere deðil,YAPTIKLARI HAREKETLEREbakýnýz.

Ýnancýn ölçütünün sözler deðil; iyilik,doðruluk, çalýþma, bilgi ve hepsini içinealan sevgi dolu davranýþlar, eylemlerolduðu bu cevapta açýkça ortaya konu-yordu.

Dünyaya tek defa gelip gidiyor deðilizki… Geçmiþ yaþamlarýmýzda ruhu-muzun kazandýklarý kaybolmaz, gelecekhayatlarýmýzda tüm davranýþlarýmýzayön verir. Þimdi dilleri ile inançsýzlýðýsavunan kiþiler mutlaka önceki yaþam-larýndan birinde Tanrý inancýný gönülle-rine tam benimsetmiþ olmalýlar ki,davranýþlarý hep hayýrda oluyor. Onlarýpeþin hükümlerle kâfirlikle suçlaya-caðýmýza davranýþlarýna bakmak endoðrusu. Kendi özeleþtirimizi yaparkende en büyük ölçütümüz bence bu olmalý.

Sözü "Tanrý Yanýlgýsý" kitabýnýn yaza-rýna getirmek istiyorum. Her türlütenkit, itham ve tehdidi göze alaraksaygýsýzlýk etmeden inançsýzlýðýnýn

nedenlerini açýkça ortaya koymasýndaayýplanacak ne var?

Onu yakýndan tanýyan, geçmiþ yazýla-rýmda tanýtýmýný yaptýðým "TanrýnýnÖyküsü" kitabýnýn yazarý RobertWinston 404. sayfada bakýnýz ne diyor:

"Profesör Dawkins'i birçok se-bepten ötürü takdir ederim. Oson derece insancýl biridir. Ve buonu eleþtiren dindar insanlartarafýndan bazen unutulmakta-dýr. Dawkins ayný zamanda yaþa-yan en büyük düþünürlerdenbiridir."

Ayrýca Dawkins'in insancýl, hümanistbir insan olduðunu "Ýngiliz Hümanist

SEVGÝ DÜNYASI12

Page 15: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

Birliði"nin baþkan yardýmcýlýðýný dabiliyoruz.

En iyisi onu da sözleri ile deðil,davranýþlarý ile deðerlendirelim. Sözle-rine sözlerle cevap verelim; kötülemelerve tehditlerle deðil. Gelecek yazýlarý-mýzda da biz bunu yapacaðýz.

GÖREVÝMÝZ: AYDINLANMA VE AYDINLATMA…

Ama Amerika'daki pek çok þeydenhabersiz ezici çoðunluk onu bu ölçüleregöre nasýl deðerlendirebilir, onlardanbunu nasýl bekleyebiliriz ki?!.

Ýþte kitabýnýn 319. sayfasýndaAmerika'daki dinsel bilgi cahilliðiniapaçýk gözler önüne seren bir kamuoyuaraþtýrmasýnýn çarpýcý sonuçlarý.

Katolik ve Protestanlarýn dörtte üçüTevrat'tan bir peygamber adý bilesöyleyememiþler. Üçte ikisinden fazlasýda daðdaki vaazý da kimin verdiðini bilebilmiyor. Hatýrý sayýlýr miktarda insanMusa'yý, Ýsa'nýn 12 havarisinden birisanýyor.

Görülüyor ki "Doðru Yaþam Bilgileri"ile davranan ve olaylarý deðerlendiren-ler dünyamýzda ne yazýk ki çok azýnlýk-ta. Pes mi edeceðiz bu durumda hem dedünyamýz açlýða susuzluða yok oluþadört nala giderken.

Rehber varlýðýn :"Sesimiz duyulmayacak, sözü-

müz dinlenmeyecek diye korku-nuz varsa, siz sesinizi kullan-masýný, söz söylemesini henüzbilmiyorsunuz demektir. Doðrusöz, en küçük sesle bile söylense,bir anda her yana ulaþýr. Doðrusöyleyeceðiniz, sizin için engüzel ulaþtýrýcýdýr, öyle biliniz."

Öðüdünün ýþýðýnda býkmadan usan-madan: Aydýnlanacaðýz, aydýnlanacaðýz,aydýnlanacaðýz…Ve yeterli hale ge-lince, uçsuz bucaksýz deryalarda kardeþ-lerimiz yollarýný þaþýrmasýnlar diyedeniz fenerleri gibi aydýnlatacaðýz,aydýnlatacaðýz, aydýnlatacaðýz…

Tek çaremiz bu!..

Gelecek sayýda: Dinler Tanrý inancýmýzý Azaltýyor mu?

13SEVGÝ DÜNYASI

Page 16: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI14

Güngör Özyiðit

Mutlu EvliliðinSýrlarý

Gerçekten de evliliðimize çok özen gösterdik. Yaþlandýðýmýzzamanda Yaratan'ýmýz evimize bir nur verdi. Çok mutluyuz. Çokþükür. Yüzlerimiz kýrýþtý. Nurhan'ýn yüzünün kýrýþýklýðý hiç önemlideðil benim için. Bakýþlar önemli. Gözlerdeki mânâ önemli.Nurhan'ýn bakýþlarý bugüne kadar hiç deðiþmedi ne güzel.

Page 17: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

Evliliklerinin 50. Yýlý'ný "AltýnJübile" olarak bizim evde ailece kut-lamýþtýk. Aralarýndaki aþk sanki yenitanýþmýþlar gibiydi. Oysa 50 yýl bera-berdiler. Ýliþkileri sevgi, saygý ve güventemeli üzerine kurulmuþtu. Birbirlerinekarþý her an dikkatli bir özen içindeydi-ler. Saygý, ilgi ve övgü ile sevgilerinisürekli besliyorlardý. O yüzden iliþki-leri solmuyor, her dem taze, canlý vediri duruyordu. Aradan 12 yýl dahageçti. Sevgileri, yine sürdü gitti. Birgün yuvarlak bir masa etrafýnda üçü-müz oturduk ve mutlu evliliðin sýrlarýnýöðrenmek üzere sohbete koyulduk. Birmüzisyen ve neyzen olan YavuzAðabey, aldý sazý eline ve sevgiyidillendirmeye baþladý.

Yavuz Yektay: "Biz evliliðe 19yaþlarýnda çocuk denecek yaþlardabaþladýk, ama iþi ciddi tuttuk. Bu cid-diyet elbette yazýlý kaideler gibi de-ðildi. Örneðin eþim Nurhan bana"Yavuz'um her yaþýn tadýný çýkaralým"dedi. Yaþlanýnca da salýncaklý iskemleistediðini söyledi, ama hâlen isteme-diðine göre demek ki hâlâ yaþlanmadý.Ben ise kaide olarak birbirimize hiçyalan söylemeyelim dedim. Biz birbi-rimizi 13 yaþýndan beri tanýyoruz."

Güngör Özyiðit: "O zaman beraber-liðiniz 60 yýlý geçti deðil mi?"

Yavuz Yektay: "Evet… Nurhan"Söyleme" diyor, ama 65 yýl oldu diye-bilirim."

Güngör Özyiðit: "Baþka ne gibievlilik yasalarýnýz vardý?"

Yavuz Yektay: "Evlilik kaidelerimizebir de birbirimize küsmemek maddesi-ni koyduk. Biliyorsunuz küsmemeyeimkân yok çünkü "gurur" var. Neysebunu 50 yýldýr temizlediðimize inaný-yoruz. Gurur engelini aþmak gerçektençok zor."

Nurhan Yektay: "Yok caným hâlâvar. Bu iþ o kadar kolay olmuyor."

Yavuz Yektay: "Yahu haným neyapalým? Bazen yüksek ses yapýyoruzo zaman kýrýlýveriyor. Peki, ne yapmaklâzým? O zaman üç dakikadan fazlaküs kalmayacaðýz dedik."

Güngör Özyiðit: "Çok güzel."Yavuz Yektay: "Aslýnda ayný evin

içinde onunla birlikte küs de kalsamyine de çok mutluyum, çünkü aynýortamda nefes alýyorum. Bu çokgüzel."

Nurhan Yektay: "Anlat anlat heye-canlý oluyor."

Yavuz Yektay: "Bir de þimdi gençlerelektrik falan gibi þeyler söylüyorlar."

Güngör Özyiðit: "Nasýl elektrik?"Yavuz Yektay: "Yani elektrik aldým -

verdim. Elektriði iyi ya da kötü falangibi konuþuyorlar, ama benim bundananladýðým pek bir þey yok."

"Toplantýlarda hiç dikkat etmedinizmi hemen gider yanýna otururdum."

Nurhan Yektay: "SorduklarýndaYavuz nerde?"

Güngör Özyiðit: "Tabi ki NurhanHaným nerdeyse o da oradadýr."

Yavuz Yektay: "Ama bazen geçkalýnca arkada oturmak zorunda

15SEVGÝ DÜNYASI

Page 18: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

kalýrdým. O zaman çok kötü olurdu.Ýþte biz evliliði çok ciddi tuttuk amabizim bir þansýmýz vardý. Þansdemeyeyim de Yaratan izin verdidiyeyim. O da þuydu: Çok güzel bir kýzolduðu için kendi kendime bu kadargüzel bir kýz benim gibi adama nedenyüz verdi derdim."

Nurhan Yektay: "Ya bütün sýnýfþaþýrdý."

Yavuz Yektay: "Meðerse o da diyor-muþ ki: "Yahu ne kadar bilgili adam".

Nurhan Yektay: "Bir dakika lafý benalayým. Sýnýfta her þeyde çýbanbaþý gibiortaya çýkardý. Her þeyi de bilirdi. Amasýnýfta bütün erkek çocuklarla daarkadaþtým. Hepsini çok iyi tanýrdým."

Yavuz Yektay: "Bundan erkekarkadaþlarýyla iyi diyalog kurabilen kýzçocuklarýnýn evlilikte de baþarýlýolduðu sonucunu çýkarabiliriz.Utangaçlýk her zaman baþa dert."

Nurhan Yektay: "Hattâ birkaçý daevlenme teklif etmiþti. Bir keresindeyine evlenme teklifi aldýðýmdaarkadaþýma elimi uzatarak: "Ver elinitokalaþalým ve seninle güzel güzelarkadaþ kalalým" dedim. O çocuk damaþallah Siyasal Bilgiler Fakültesi'nibitirdi. Evlendikten sonra eþini degetirdi bizlerle tanýþtýrdý. Eskiden olan-larý anlattý ve:"Nurhan'ýn mertliðinigörüyor musun haným" dedi. Allahselâmet versin iyi bir çift oldular."

Yavuz Yektay: "Okulda ben fenbölümünü seçtim edebiyat okumakistemiyorum."

Nurhan Yektay: "Tabi sen edebiyatýçok iyi biliyorsun ya"

Yavuz Yektay: "Aklým fen bölümün-

de kaldý tabi Nurhan orada. Allah rah-met eylesin Reþat isminde bir hocamýzvardý. Bir gün bana "Siz gidiniz efen-dim edebiyat bölümünde okuyunuz"dedi. Beni geri döndürdü ama canýmpek de gitmek istemiyor. Koridordamatematik hocama rastladým halimisordu anlattým. "Öyle þey olur mu?Reþat Bey nereden çýkarýyor?" gibilaflar söyledi ama aslýnda o da beni fenbölümüne pek lâyýk görmüyor. Aldýbeni edebiyat sýnýfýna götürdü. Dersbaþlamýþ içeri girdik. "Hocam kusurabakmayýn dersinizi böldük. Ben Ya-vuz'un iki yýl öðretmenliðini yaptým.Matematiði benden iyi bilir. Bu sebeplefen sýnýfýnda okumasýna gerek yok,edebiyat bölümünde okusun" dedi.Tabii bütün sýnýf bana bakýyor. Nurhanda ne kadar bilgili çocukmuþ diyedüþünüyor. Bana hayranmýþ. Aslýnda,yaklaþýk on sene kadar yani otuzyaþýmýza kadar, birbirimizi tam olaraktanýyamadýðýmýz için birbirimizehayranmýþýz. Sonuçta evlendiðimizzaman her birimiz yüksek bir insanlaevlendik kýymetini bilelim diye içteniçe düþünüyormuþuz. Bu tabi aslýndaçok iyi oldu. Çünkü farkýna varmadanevlilikte saygýyý öðrendik. Eee tabiuzun küslüklerimiz olmadý. Yani iyi birbaþlangýç yapmýþ olduk."

Nurhan Yektay: "Aile iyi eðitmiþYavuz'u."

Yavuz Yektay: "Ben kýzlarýmazamanýnda ailelerle tanýþmadan evlen-me kararý vermeyin demiþtim."

Güngör Özyiðit: "Sizin aileniznasýldý Nurhan Haným?"

SEVGÝ DÜNYASI16

Page 19: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

Nurhan Yektay: "Aaa ben babamýnüstüne baba tanýmam. Beþ altý sevgiyumaðý içinde babam, annem, ikiablam ve bunlardan baþka iki kiþi dahaevde bulunuyordu. Annem gelingeldiðinde babadan kalan bir aþçý var-mýþ evde bir de Jandarma kumandanýnbir tanýdýðý, ben onlarla büyüdüm. Birtane tokat yediðimi hatýrlamam."

Güngör Özyiðit: "Babanýz yüksekses yapar mýydý evde?"

Nurhan Yektay: "Ne demek yüksekses imkânsýz bir þey."

Yavuz Yektay: "Evet doðru hiç tanýkolmadým. Ben deðil kýzmak evde azýcýksesimi yükselterek bile konuþsamhemen Nurhan'ýn gözü yaþarýrdý. "Banabaðýrma" derdi. Ýmkân var mý baðýr-maya."

Nurhan Yektay: "Tabii bazenbaðýrýverirsin."

Yavuz Yektay: "Yok yahu iþte þimdisizlerle konuþtuðum ses tonuyla sanaseslenirim."

Güngör Özyiðit: "Evet, evet ben hiçduymadým baðýrdýðýný."

Nurhan Yektay: "Ýþte ben böyle birsevgi içinde yetiþtim."

Güngör Özyiðit: "Asker biri olmasý-na raðmen yumuþak huylu bir insan-mýþ."

Yavuz Yektay: "Evet ben de aynendevam ettirdim. Babasý bana çok güzelbir þey söyledi. Artýk evleniyoruz."

Güngör Özyiðit: "19 yaþýnda."Yavuz Yektay: "Nurhan "Bizimki

gerçek sevgi" der."Nurhan Yektay: "Para yok iþ yok

nasýl 'evet' demiþim ki?"Yavuz Yektay: "Evet hiçbir þeyim

yok. Þimdiki aklým olsa… Ama iþte bugerçek sevgi."

Güngör Özyiðit: "Peki o gün nedemiþti kayýnpederiniz?"

Yavuz Yektay: "Oðlum kýzýma yýllar-ca gözüm gibi baktým bir gün olsunincinmesini istemedim. Sana teslimediyorum ne olur ona iyi bak dedi.Söylerken de gözleri yaþarmýþtý. Nekadar büyük bir emanettir bu."

Nurhan Yektay: "Babam Yavuz'a"Yavuzum" derdi, Yavuz da "Babacým"derdi."

Yavuz Yektay: "Hiç merak etmeyin"dedim. "Ben ölünceye kadar onagözüm gibi bakacaðým" Bugüne kadarsözümü tuttum.

Güngör Özyiðit: "Hiç baðýrmakçaðýrmak olmadý."

Yavuz Yektay: "Ne demek hakaret,kötü söz falan. En ufak kýrýcý bir sözedahi dikkat ettik."

Nurhan Yektay: "Ben az öncebabamýn üstüne baba tanýmam dedimama Emcet babam, kendi babamýgeçmiþtir."

Güngör Özyiðit: "Kayýnpederiniz."Nurhan Yektay: "Evet."Yavuz Yektay: "Güngör Bey size çok

benzerdi. Hattâ ilk tanýþtýðýmýz sýralar-da Nurhan'la bunu konuþurduk."

Nurhan Yektay: "Çok iyi bir ailesivardý."

17SEVGÝ DÜNYASI

Page 20: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

Yavuz Yektay: "Biz yedi kardeþtik.Bir gün aramýzda hýr-gür olmazdý."

Nurhan Yektay: "Evet meselakardeþi Rauf'u, oðlum çok sever. Onaamcalýktan öte bir sevgisi saygýsývardýr."

Yavuz Yektay: "Babam, (Anneminismi Saadet'tir) anneme "Saadetim"derdi. Annem de "Emced"im derdi.Karþýlýklý büyük bir sevgileri vardý."

Nurhan Yektay: "Bir gün hepberaber efendileri geçiriyoruz. Yanikayýnpederim bir yolculuða çýkacak.Kayýnvalidem bana "Koca þöyleuðurlanýr" diyerek: "Efendi yolunhayýrlý ola" dedi ve sarýlarak ikiyanaðýndan öptü."

Yavuz Yektay: "Biz büyüklerinyanýnda çocuða süt bile verilemeyenbir zamandaydýk."

Nurhan Yektay: "Evet zamanýn ter-biye anlayýþý öyleydi. Ben de "Tabîîanneciðim öyle yaparým" dedim. Yaniþekil bir "a" da görüldüðü gibi uygula-malý olarak öðrenmiþ olduk."

Güngör Özyiðit: "Bir süre onlarlabirlikte yaþadýnýz mý?"

Nurhan Yektay: "Evet bir sene hepberaber yaþadýk. Hattâ en küçükçocuðumu kendi evinde doðurmamýistedi kayýnvalidem. Öyle karlý bir günsancým tuttu ki bizimle birlikte o dadoðuma hastaneye kadar gelmiþti. Banahem orada hem evde prensesler gibibaktý. Ama ben de çok neþeliydim. Hiçsurat asmazdým. Belki beni ondan çokseverdi."

Güngör Özyiðit: "Ýlk çocuðunuz

doðduðunda kaç yaþýndaydýnýz."Yavuz Yektay: "Ýþte yirmi ya da

yirmi bir yaþlarýndaydýk. Tabi ilkçocuðum Yýldýz bugün 56 yaþýnda."

Güngör Özyiðit: "Peki NurhanHaným siz Rauf Yekta Bey'i gördünüzmü?"

Nurhan Yektay: "Hayýr, ama Ýstan-bul'a evlerine gitmiþtik. O da þöyleoldu. Milliyet Gazetesi'nden bizlerelisan tahsili çýkmýþtý. Yani çekiliþten."

Yavuz Yektay: "300 liraydý ne paray-dý ama."

Güngör Özyiðit: "Londra'ya gidecekyerde Ýstanbul'a gittiniz öyle mi?"

Yavuz Yektay: "Tabîî 10 gün Ýstan-bul'da gezdik. Üstelik 150 lira dacebimizde kaldý."

Nurhan Yektay: "Bir dakika Yavuz.O da þöyle oldu: Parayý almak içinEskiþehir'den Ýstanbul'a gittik. Böylecekayýnvalidemin kayýnvalidesine yaniRauf Yekta Bey'in köþküne. Büyükannebana hal-hatýr sorarken þöyle diyordu:"Nurhan Haným kýzým efendim nasýl-sýnýz? Afiyettesiniz inþallah?" dahasonra kayýnvalidemi yoklayarak:"Saadet Haným kýzým sizi üzüyorlarmý? Bir hatalarý var mý efendim?"Görümcesine: "Talia Haným þöylealçak bir salýncak kurunuz ben Yýldýzkýzýmý uyutacaðým. Yavuz'la Nurhankýzým Ýstanbul'da rahat gezsinler"derdi. Yavuz'cuðum ama o yaþlardaben kibarlýktan çok sýkýldým."

Yavuz Yektay: "Babaannem 80yaþlarýndayken bir gün bana "Hiç top-uðumu yere basmadým Yavuz" dedi.

SEVGÝ DÜNYASI18

Page 21: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

Evlenirken dedeme "Bu kýz saraydangeliyor. Azami ihtimamý gösteriniz"demiþler. Neyse o zamanlar hanýmlartopuklarýný hiç yere basmazlarmýþ. Hepayakucuna basarak yürürlermiþ. Ter-biye ve kibarlýk anlayýþlarý öyleymiþbir zamanlar. Nurhan bir de bana:"Senin ailen benim ailem, benim ailemsenin ailen" demiþtir. Sen ailendekilerenasýl hitap ediyorsan ben de aynenhitap edeceðim. Sen de aynýsýný yap"demiþtir: "Ama ailelerden hiçbirisi debize karýþmasýn" derdi."

Nurhan Yektay: "Tabi bu da çokgüzel oldu. Meselâ kayýnvalidemanneme nasýl hürmet ederdi bilseniz?"Benim biricik gelinim Nurhan" derdianneme."

Güngör Özyiðit: "Nasýlevlenme teklif etti Yavuz Bey."

Nurhan Yektay: "Dýþarýçýkýyordum. Beraber çýkalýmdedi. Birlikte minibüsebinecektik birden "dan" diyesöyledi. Ben o anda ne evetdedim ne de hayýr. Sadeceannem beni sana vermezdedim. Yani ipsiz sapsýz biradamsýn demek istemiþtim."

Yavuz Yektay: "Gelen oto-büse bindirdim tam giderkentekrar söyledim."

Nurhan Yektay: Bana "Senistersen olur" dedi. Ama ailembizi hep gözetti. O yýllardabirçok evde bulunmayançamaþýr makinesi, buzdolabýgibi ne varsa hep alýp alýpevimize gönderdiler. HepsindenAllah razý olsun. Örnek bir

kayýnpeder kayýnvalideydiler."Yavuz Yektay: "Gerçekten de evlili-

ðimize çok özen gösterdik.Yaþlandýðýmýz zamanda Yaratan'ýmýzevimize bir nur verdi. Çok mutluyuz.Çok þükür. Yüzlerimiz kýrýþtý.Nurhan'ýn yüzünün kýrýþýklýðý hiçönemli deðil benim için. Bakýþlarönemli. Gözlerdeki mânâ önemli.Nurhan'ýn bakýþlarý bugüne kadar hiçdeðiþmedi ne güzel. Ama laf aramýzdaben olsam kýzýmý 19 yaþýnda birinevermem doðrusu. Nasýl bana güvendi-ler hâlâ inanamýyorum."

Nurhan Yektay: "Evet Yavuz'cuðumbir dakika. Kayýnpederler istemeyegeldiklerinde çok kalabalýk gelmiþlerdi.Benim iþimi halamýn eþi eniþtem hal-

19SEVGÝ DÜNYASI

Page 22: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

letti. Bana "Sen gerçekten bu çocuðuistiyor musun?" diye sorduðunda ancakbaþýmý sallayabilmiþtim. Annem birazüzüldü hattâ daha sonra biraz ayýldýbayýldý, ama Yavuz'u benden çoksevdi."

Yavuz Yektay: "Kaç ay niþanlýkalmýþtýk."

Nurhan Yektay: "Üç ay. Ama banaher gün mektup yazýp yolluyor."

Güngör Özyiðit: "Nereden yazýyor."Yavuz Yektay: "Ankara'dan, ben

Ankara'da okuyorum. O da evde evlilikhazýrlýklarý yapýyor. Nasýl mektuplarbiliyor musunuz sayfalar dolusu?"

Güngör Özyiðit: "Baþka mutluluðadair neler söyleyebilirsiniz. Hiç sýkýntýçekmemiþsiniz, anladýðým kadarýylaNurhan Haným'ým ailesi bir haylidestek olmuþ."

Yavuz Yektay: "Evet doðrusu çokyardýmlarý oldu."

Nurhan Yektay: "Çok sýkýntýlarýmýzoldu ama sevgiyle yendik bunlarý."

Yavuz Yektay: "Evet parasýz günle-rimiz çok oldu, ama bu kadýn bendenhiçbir þey istemedi."

Nurhan Yektay: "Çünkü kendigetirirdi."

Yavuz Yektay: "Meselâ bir vitrininönünden geçerken "Aaa ne güzel terlik-ler" derdi. Ertesi günü eve gelirken üçtane birden alýrdým. Hep birbirimizemuhabbet gösterecek fýrsatlar ararbulurduk."

Nurhan Yektay: "Bir gün birahbabýmýz "Siz her zaman böylemisiniz, yoksa bizim yanýmýzda mý

böyle yapýyorsunuz?" demiþlerdi. Bende "Yalnýzken daha çok" dediðimdeþaþýrdýlar."

Yavuz Yektay: "Evet her zaman bir-birimize ilgi gösterirdik."

Güngör Özyiðit: "Övgü takdir nekadar önemli deðil mi?"

Yavuz Yektay: "Evet övgü takdir. 57senelik evliyiz her gün beðendiðimtaraflarýný söyler dururum. Meselâ mut-faða girdiði zaman hemen yardýmýnakoþarým. Hem biliyor musunuz ben darmutfaklarý çok severim. Ben aslýndailgi göstermiyorum. Ýlgiyi duyuyorum.Ýçimde hissediyorum. Ama kýzmasýnaçok bayýlýyorum. Bütün kýzacak yan-larýný biliyorum. Âdeta bir düðmeyebassam hemen bana kýzmaya baþlýyor.Çok seviyorum bana kýzmasýný. Elimdedeðil bazen özellikle kýzdýrýveriyorum"

Güngör Özyiðit: "Nurhan ablaYavuz abi raký ya da benzeri içki içtiðizamanlar sapýtmaz mýydý? Sizi kýzdýra-cak bir þeyler yapar mýydý?"

Nurhan Yektay: "Asla!... Hiç sesimçýkmadý. Hiçbir zaman ne terbiyesinibozdu ne de vakarýný. Dýþarý arkadaþ-larýyla çýksa ya da herhangi bir yeregiderken mutlaka gideceði yeri haberverirdi."

Güngör Özyiðit: "Peki bir de Yavuzaðabeyin müziðe düþkünlüðü var.Evliliðinizde bu hiç sorun oldu mu?"

Nurhan Yektay: "Valla doðru demekyalan olmaz. Bazen musikiyikýskandýðým zamanlar oluyordu.Benimle mi evlendin, musikiyle mi

SEVGÝ DÜNYASI20

Page 23: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

yani, ney'le mi derdim. Zaten babam-dan biliyordum o da ud çalardý.Evimizde zaman zaman paþalar falanda gelir hep birlikte meþk ederlerdi.Ben genç bir kýzým o zamanlar tangolarçok popüler onlarý dinlmek istiyorum.Hayýr ne mümkün!.. Dede Efendi'ler,Sadullah Aða'lar falan diz dövmeler,kulaðým iyice dolmuþ bu musikiyle.Evlenmiþim bu sefer de Yavuz popo-sunu dönüyor, radyonun içine gireceknerdeyse. Elinde de bir kâðýt kalemnota, güfte yazýyor. Daha neler nelerdergilere, gazetelere mektuplar yazýyor.Ders çalýþmasý lâzým babama sözverdim. Üniversite bitecek."

Yavuz Yektay: "Sen bana ders çalýþ-ma dersen benim canýma minnet çalýþ-mam dedim. Ama çalýþ desen de çalýþ-mam dedim çünkü ders çalýþmak hiçhoþuma gitmezdi. Benim tek aklýmdaolan Nurhan ve musikiydi. Ama zekikadýndý "Tamam Yavuz sen merak etmeben her iþi yaparým sen sadece ders-lerinle uðraþ sigara içmek istediðinzaman iç. Ýstersen þimdi sigaranýgetireyim" derdi. O zamanlar sigaraiçiyordum. Saklardý sigaralarý evde.Zaten paramýz fazla yok idareliolmamýz gerekiyor. Öyle her canýmçektiðinde sigara içemezdim. Dersiyarým býrakarak dolanýp durmayabaþlayýnca "Ne dolanýp duruyorsun"derdi. "Sigara içeceðim" deyince "Durbakalým evde bir tane buluruz sen oturdersine bak" derdi."

Nurhan Yektay: "O zamanlar basýlýders kitabý pek yoktu. Yavuz'un far-makoloji dersinin notlarý vardý. O not-larýn tamamýný baþka bir deftere otur-

dum tekrar yazdým. Yazarken dearalara parantezler açarak "þimdi sigaramolasý" gibi küçük mesajlar yazdým."

Yavuz Yektay: "Embriyoloji çalýþý-yorum on-onbir sayfa falan olmuþ biryere geliyorum birden gözüme bir not"Zum (Yavuzum'un kýsaltýlmýþý) çokyorulmuþsundur þimdi sigara molasý"ohh ne kadar çok sevinirdim."

Nurhan Yektay: "Ahh!. zor adamsýnzor zor…"

Güngör Özyiðit: "Ama mesleðinizi(veteriner hekim) yapmamýþsýnýz öyledeðil mi?"

Nurhan Yektay: "Evet askerlik yýl-larýndan sonra kayýnpederim anidenölünce onun iþini devam ettirmekzorunda kaldýlar."

Yavuz Yektay: "Babam öldüktensonra kardeþim Rauf'la birlikte iþisürdürmeye çalýþtýk."

Güngör Özyiðit: "Ne iþiydi bu?"Yavuz Yektay: "Traktör satýyorduk.

Yani ziraat makineleri ve yedekparçalarý falan."

Güngör Özyiðit: "50'li yýllarda da oiþ çok iyiydi deðil mi?"

Yavuz Yektay: "Servis iþimiz devardý ve Rauf servisin baþýndaydý. Amadaha 12 yaþýndayken Eskiþehir'in en iyiustasýydý. Koca koca tamirciler gelirondan akýl sorarlardý. Babam o yýllarýnen iyi ziraatçýlarýndan biriydi. Hattâ ikitane de buðday tohumu geliþtirmiþti.Tabi þimdiki kötü amaçlý insanlarýnyaptýðý gibi genleri bozarak deðil.Hâlen de bu tohum kullanýlýr. Demek

21SEVGÝ DÜNYASI

Page 24: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

ki hayýrlý bir iþ yapmýþ. Dört beþ lisanahâkimdi. Ana dili gibi konuþurdu.Özellikle Almanca ve Fransýzca'sý çokmükemmeldi. Bunda GalatasarayLisesi'nde okumasýnýn da rolü vardý."

Nurhan Yektay: "Ben cenazesineüzüntüden gidememiþtim."

Yavuz Yektay: "Dinî konularýnüzerinde o yýllarda fazla durmazdýk.Yani sizin anlayacaðýnýz "light"Müslüman'dýk."

Nurhan Yektay: "Hayýr Yavuz benkabul etmiyorum o tabiri."

Güngör Özyiðit: "Nasýl "light"Yavuz Bey."

Yavuz Yektay: "Ýþte light sigara, colagibi bir þey. Ama anatomi derslerinegirmeye baþladýðýmýzda o zamanlarbuna teþrih dersi derdik. Ýnsan vücu-dunu inceledikçe mükemmelliðikarþýsýnda Allah'a hayran olmayabaþladým. Bir karýncayý dahi yaratabilirmisiniz?"

Nurhan Yektay: "Din terbiyesikonusunda ailemden benim aldýðýmterbiye farklýydý."

Yavuz Yektay: "Tamam Nurhan amasenin teslimiyetin biraz daha geç oldu.Sen iki kere ikiden yola çýkarak Allah'avardýn. Ben ise daha 12 yaþlarýndaykenMevlevî Ayinleri'ne gidiyordum. BanaYavuz Dede bile diyorlardý."

Nurhan Yektay: "Doðru, bendendaha fazla din bilgisiyle haþýr-neþirolarak yetiþmiþtir Yavuz. Ama bizler deaçýk,saçýk deðildik. Eskiþehir'de pan-tolon giyen týbbiyeden Asuman'la birtek ben vardýk. O yýllarda kadýnlar pan-tolon giyemezdi."

Yavuz Yektay: "Evet böylece bir ye-re kadar bir ömür geçirmiþ olduk. Amason on beþ yýlýmýz çok farklý oldu.Doðru Yaþama Bilgileri'ni aldýktansonra daha mesut olduk. Evimize aydaortalama 150 misafir geliyor. Hepsiniseviyoruz. Onlar da bizi seviyorlar. Vehiçbir günümüz boþ deðildir. Zateniyilere deðil kötülere yalvarýn demiyormu? Ýyiler her þeyden önce yolda olan-lardýr. Sonra sizden çok örnek aldýk."

Güngör Özyiðit: "Çok teþekkürederim. Nurhan Haným biraz da sizanlatýn bakalým. Nasýl gitti bu beraber-lik?"

Nurhan Yektay: "Ben hep arayagirdim kusuruma bakmadýnýz deðil mi?Çok iyi gitti elbette. Saygý hemen herþeyin temeli oluyor evlilikte. Hâlâ pal-tosunu tutmayý çok severim."

Güngör Özyiðit: "Misafirlerinizinarkasýndan çiçekler getirmesi nasýloluyor Yavuz Bey'in?"

Nurhan Yektay: "Aa o da baþka birgüzelliði Yavuz'un. Misafirlerimiziaðýrladýðýmýz akþamýn ertesinde Yavuzeve çiçek gönderirdi. Ya da kendigelirken bir kucak dolusu getirirdi."

Yavuz Yektay: "Tabii misafirlerimizeiyi davranan kadýna ben hayraným.Erkeðinin yüzünü aðartýr. Eve bereketgetirir. Bu yüzden kendisine her zamanteþekkürlerimi böyle sundum."

Nurhan Yektay: "Misafiri çok seve-rim. Vermeyi, ikram etmeyi çok seve-rim."

Yavuz Yektay: "Bir de evliliktegüven çok önemlidir. Evlendikten çok

SEVGÝ DÜNYASI22

Page 25: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

kýsa bir zaman sonra benim güvenimikazandý. Ben de ayný þekilde ona öyledavrandým."

Nurhan Yektay: "Güngör Bey yalnýzbir kere beni çok kýskandý."

Güngör Özyiðit: "Nasýl yani?"Nurhan Yektay: "Ellerimi. Kayýn-

pederim aldý karþýsýna Yavuz'u, iyi biröðüt verdi. "Senin karýna itimadýn yokmu?" diye çýkýþtý."

Yavuz Yektay: "Tabi çocuk denilecekyaþtayýz o zamanlar."

Güngör Özyiðit: "Atatürk savaþ yýl-larýnda öðretmenler toplantýsý yapýlma-sýný ister. Tartýþmalardan sonra o zama-nýn zor koþullarý altýnda toplantý ger-çekleþtirir. Ve onu da çaðýrýrlar, gelir.Bakar ki kadýnlar bir tarafta erkeklerbir tarafta. Toplantýyý da Hamdullah

Suphi Bey baþkanlýk ediyor. Ko-nuþmasýnýn sonunda þöyle demiþ:"Efendiler çok teþekkür ediyorumhaným öðretmenlerimizi de çaðýr-mýþ, ama neden ayrý oturtmuþsu-nuz. Sizin kendinize güveniniz miyok, yoksa Türk kadýnýn fazile-tine mi inanmýyorsunuz" demiþ.Tarih 1922 þimdi neyi tartýþýyoruzsöylemeye dilim varmýyor. NeyseNurhan Haným o gün ne oldu dasizi kýskandý Yavuz Bey?"

Nurhan Yektay: "Otobüste enarka sýrada oturuyoruz. Ellerinisok cebine dedi. Ben de ne yapa-yým hemen ellerimi cebime sok-tum. Babam yani kayýnpederimduydu ama hiç sesini çýkarmadý"

Güngör Özyiðit: "O da mý vardý oto-büste."

Nurhan Yektay: "Evet. Eve geldik-ten sonra Yavuz'u aldý karþýsýna."

Güngör Özyiðit: "Baðýrdý mý?"Nurhan Yektay: "Yok yok, hayýr hiç

baðýrmazdý. Yine sakin bir ses tonuylaçok güzel bir öðüt verdi. Tam birOsmanlý terbiyesiydi verdiði. Allahrahmet etsin."

Güngör Özyiðit: "Son olarak her iki-nize de þunu sormak istiyorum: Evlili-ðinizde en mutlu olduðunuz anlar ne-lerdi. Ya da sizi en çok ne mutlu etti?"

Nurhan Yektay: "Her zamanþükrediyoruz. Birçoðunu biliyorsunuziþte ne acýlar çektik. Bir evlâdýmýzýgençlik çaðýndayken kaybettik…Ama… nerede… en mutlu oldunuz

23SEVGÝ DÜNYASI

Page 26: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

derseniz… Yani ben her an mutluolmasýný bildim."

Yavuz Yektay: "Aslýnda mutsuzolduðumuz zamanlar çok az oldu desekdaha iyi. Yani, evlilik hayatýmýzda mut-suzluk pek bize uðramadý. Ama Nur-han'dan çok þey öðrendim. Erkekliði,kocalýðý falan hep ondan öðrendim.Otuz yaþýmda ancak onun seviyesineulaþtým. Þimdi düþünüyorum da ondokuz yaþýma kadar bana annemlesütannem baktýlar büyüttüler. Ondansonra da Nurhan bana baktý eðitti."

Nurhan Yektay: "Aman Yavuzneden böyle söylüyorsun?"

Güngör Özyiðit: "Peki hangi konu-larda çatýþýrdýnýz?"

Nurhan Yektay: "Aaa iþte orasýmühim. Þimdi o çok yavaþtýr. Ben hýzlýhareket etmesini severim."

Yavuz Yektay: "Para idaresindenanlamam."

Nurhan Yektay: "Evet çok idare-sizdir."

Yavuz Yektay: "Ben de kazandýðýmparayý hemen ona getirir teslimederdim. Sonra ondan harçlýk alýrdým."

Nurhan Yektay: "Ama öyle birdüzenbazlýkla alýr ki sormayýn. Çaktýr-madan yolunu yapar."

Yavuz Yektay: "Tabi o kadar olacakbütün huyunu suyunu biliyorum."

Nurhan Yektay: "Bir de her þeyi çokhafife alýr."

Yavuz Yektay: "Hayýr haným hafifealmak deðil. Güngör Bey, ben bir za-manlar bir kitap okumuþtum. Yaratan,gökteki melekler gibi, dünyada yaþayan

insanlarýn da þen, neþeli müzik severolmasýný istediðini yazýyordu kitapta."

Nurhan Yektay: "Ay þimdi sen bunumu tatbik ediyorsun? Meselâhastalýðýný hep hafife alýyorsun, hiçciddiye almýyorsun…"

Yavuz Yektay: "Þimdi insanlarýüzmenin ne faydasý var ki?"

Güngör Özyiðit: "Nurhan hanýmmoralini yüksek tutuyor da ondan sizeciddiye almýyormuþ gibi görünmesin?"

Arada böyle tatlý tatlý birbirlerinetakýlmalarý, sataþmalarý iliþkilerine renkkatýyor. Onlarýn bu mutlu beraberlikleriyeni evlilere örnek oluyor. Ve sevginin62 yýllýk evlilikte bile sürdüðünügöstererek özendiriyor. 62 yýlý evlilikolmak üzere, bu mutlu birliktelik tam66 yýl sürdü. Di'li geçmiþ zaman kul-lanýyorum. Çünkü Nurhan Sultan (Benöyle hitap ederdim.) 6 Aðustos 2011'debir Ramazan günü aramýzdan ayrýldý.Ona yeni yolunda hayýrlar, yüceliklerve esenlikler diliyoruz. Dünyamýzdanayrýlýrken eþi Yavuz Yekta Bey'in onason sözü þu oluyor: "Artýk tamamenözgürsün. Yeni yolunda özgürce yürü."

Ýþte aralarýndaki bozulmayan sevgi-nin týlsýmý da buydu belki. Birbirlerininkiþisel özgürlüklerine saygý duymak.Ve birbirlerini sahiplenmeden sevmek.Bir de ayný yöne doðru birliktedeðiþmek ve öðrendiklerini insankardeþleriyle paylaþmak. Ne mutluonlara ki, yaþarken birbirlerinin deðeri-ni bildiler. Severek, sevdirerek vesevilerek bereketli bir ömür sürdüler…

SEVGÝ DÜNYASI24

Page 27: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI25

11. Yüzyýlda yaþamýþ olan Tibet'liLangri Thangpa'nýn yazdýðý kutsalmetin ve içeriði Dalai Lama'nýn hayatýboyunca kendisine ilham vermiþ ve Lo-jong diye bilinen bu yazýlarýn ýþýðýndakendi anlayýþýný parlatmýþtýr.

Lo-jong öðretisinin ana ekseni benmerkezci düþüncelerin ötesine geçe-bilmek, benliðin yarattýðý hapishanedenve acýlardan çýkarak gerçek sevgi veþefkat duygularýný geliþtirebilmektir.Tibet'in ruhani lideri Dalai Lama bu

Dalai Lama ve Ýnsanýn Dönüþümüne Iþýk Tutan Metodlar

Lojong Metinleri Derleyen: Nihal Gürsoy

Page 28: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI26

metinden yola çýkarak düþünceleri-mizde ve ruhumuzda yapacaðýmýzköklü deðiþimler yardýmýyla öfke,nefret, kýskançlýk, yalan, sahiplenmeduygusu v.s gibi olumsuz ve yýkýcýdürtülerle baþ edebilmek konusundageliþtirdiði anlayýþý ve metodlarý hayatýboyunca uygulamaya devam etmiþ veherkesle paylaþmýþtýr.

"Her biriniz büyük bir potan-siyele sahip olduðunuzu ve ken-dinize güven ve biraz çabaylaeðer isterseniz deðiþimingerçekten mümkün olduðunuhissetmelisiniz. Eðer þimdikiyaþam þeklinizin hoþ olmadýðýnýya da zor olduðunu hissediyor-sanýz, o zaman bu olumsuzþeylere bakmayýn. Olumlu yönü,potansiyeli görün ve bir çabagösterin." Dalai Lama

Langri Thangpa'nýn sekiz kýtadanoluþan kutsal metnini sýrasýyla, DalaiLama'nýn bakýþ açýsýyla anlamayaçalýþalým.

"Dilek taþýný bile geridebýrakan bir azimle

En yüksek hedefe ulaþmak içinBütün hisseden varlýklarýn

yararýna Aziz tutayým onlarý her

zaman"

Bu kýta Tibetçe'de öze yapýlan birgöndermeyle baþlýyor. Gerek Budizminanýþýnýn çeþitli okullarýnda gereksefelsefi görüþlerin deðiþik yaklaþým-larýnda "öz" konusu hakkýnda çokçaanaliz yapýlmasýna raðmen burada özüngeleneksel kiþi anlamýnda kullanýldýðýanlaþýlmalýdýr.

Kiþinin kendisine seslendiði bu kýta-da, efsanevi dilek taþýyla elde edebile-ceklerinden çok daha fazlasýnýhisseden, yaþayan tüm varlýklarýnyararýna düþünüp çalýþtýðýnda, onlarahizmet ettiðinde eriþebileceði anlatýlý-yor. Öyle ya, böyle bir taþ arzu veisteklerimizin gerçekleþmesi konusun-da deðerli olsa da, en yüksek ruhsalbüyümeyi ve eriþimi saðlayamaz.Eðer dileðimiz yaþayan tüm varlýklarýyüceltmek, nazik tutmak ise bu dilek,dilek taþýnýn yapabileceklerini geridebýrakýr. Çünkü insan, yaþayan tüm var-lýklarla girdiði iliþkiler neticesinde ken-disini olgunlaþtýrabilir ve sevgi, þefkatgibi en yüksek prensipleri uygulaya-bilir.

Hayattayken arzuladýðýmýz olumluniteliklerden veya imkanlardanbazýlarýna sahip olmanýn koþulu dabaþkalarýyla olan iliþkilerimizden vegeçmiþ yaþamlarýmýzdaki karmikbaðlarýmýzdan kaynaklanýyordur.Baþkalarýný nazik tutmak düþüncesin-den anladýðýmýz, bazen bizden daha az

Page 29: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI27

þanslý olanlara karþý hissettiðimiz biracýma duygusu beslemek olmamalýdýr.Bunun tam tersini anlarsak bizim içinve diðerleri adýna yararlý olabilir. Budavranýþ, bizim ruhsal ilerlememiz içindiðerlerinin ne kadar önemli ve elzemolduðunun idraki ve kabulü esasýnaoturmalýdýr. Böylece onlarýn gerçekstatüsünü derinden ravrarýz. Bu þekildedüþündüðümüzde onlarla saygý vesevgi dolu bir iliþki kurabiliriz. Sonrakikýta þöyledir:

"Birileriyle iliþkiye girdiðimdeKendimi ve en aþaðý göreyim

hepsinden, Ve yüreðimin ta derinlik-

lerinden,Üstün tutayým baþkalarýný

saygýyla."

Burada öne sürülen düþünce, kiþininkendisini baþkalarýndan aþaðý görmefikri deðildir. Kendimizi boþlamak,ihtiyaçlarýmýzý göz ardý etmek ya daumutsuz bir vaka olarak hissetmek hiçdeðildir. Daha ziyade, yardým etmekiçin ne gibi yetilere sahip olduðumuzuntamamen farkýnda olarak, baþkalarýylailiþkiye geçebildiðimiz cesur, fedakâr,sevgi ve saygý dolu bir durumdan kay-naklanýr.

Gerçek tevazuya eriþmek, ancak buyolla mümkün olabilir. Ýnsan, geldiðitekamül seviyesinden dolayý uzun

vadeli düþünme, doðru ile yanlýþý ayýrtetme ve karar verme yetisine sahip birvarlýktýr. Buna raðmen olumsuz edim-lerde bulunuyor, çoðu zaman ayný hata-larý yapmaya devam ediyor.

Doðadaki pek çok varlýðý gözlem-lediðimizde onlarýn sadece ihtiyaçlarýdoðrultusunda yaþadýðýný görürüz.Örneðin herhangi bir böcek doðru ileyanlýþ arasýnda insanlarýn yaptýðý gibiayrým yapmaz, ruhsal öðretilerin kar-maþýklýðýný anlayamaz. Yaptýklarý kendivaroluþ seviyesinden kaynaklanýr. Bunakarþýlýk insanlarýn yaptýklarýna kararverme yetileri vardýr. O zamanhangimiz daha masumuz?

Bu çerçevede düþündüðümüz zaman,alçakgönüllü olmak için pek çok sebe-bimiz olduðunu anlayabiliriz. Evreninbirliðini ve bütünlüðünü anlamak vebarýþ içinde olabilmektir tevazu.Üçüncü kýta þöyle der:

"Bütün edimlerimde zihnimiaraþtýrayým

Ve zihinsel ve duygusalkederler ortaya çýktýðýnda

Beni ve baþkalarýný tehlikeyeattýðýnda kuvvetle onlara

Karþý koyup önlerine geçeyim"

Burada, tüm ruhsal uygulamacýlarýnve insanlarýn yapmasý gereken farkýn-dalýktan söz ediliyor. Hepimiz, olum-

Page 30: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI28

suz dürtülerimizi, duygu ve düþüncelerimizi altetmeyi arzulasak da uzunsüreli alýþkanlýklarýmýz ve bunlaragerekli olan panzehiri kimi zaman eldeedememekten, kimi zaman da yeterincegayretle uygulamamaktan onlarýnpeþinden sürükleniyoruz.

Farkýndalýk haline geldiðimizde,tetikte olmamýz, kendimizi denetle-memiz ve daha ortaya çýkarken onlarýyakalamakta dikkatli davranmamýzgerekir. Eðer bunu gayretle yaparsakonlara teslim olmayýz, kendimizi olum-suzluklara karþý korumaya aldýðýmýzdaonlarýn güçlenmesine, ortaya çýkmasýnaengel olabiliriz.

"Olumsuzluktan ne anlaþýlmalýdýr?"Bununla, insanýn kendisi ve baþkalarýy-la varoluþ amacýnýn dýþýnda iliþkilerkurmasý diyebiliriz. Tüm dinlerde veinanýþlarda insanýn yönü ve yolu belliedilmiþtir. Sonraki kýta þöyle diyor:

"Nahoþ karakterli varlýklargördüðüm zaman

Yoðun olumsuzluk ve ýstýraplaezilmiþ,

Aziz tutayým onlarý, onlarýbulmak zordur zira

Sanki deðerli bir hazinekeþfetmiþim gibi!"

Bu kýta, belki tavýrlarý, görünüþleri,mahrumiyetleri, þekilleri veya bir

hastalýk nedeniyle sosyal olarak geriplana itilmiþ insanlarla iliþkiye girmedurumundan söz ediyor. Bu ruhsalolarak insana en çok ivme kazandýra-cak davranýþ ve uygulamalardan biri-sidir. Böyle insanlarla karþýlaþtýðýmýzzaman, sanki kýymetli bir hazine bul-muþçasýna onlara ihtimam göstermeli-yiz. Sadece hissederek deðil, iliþkiyegirmeyi ve giriþimde bulunmayý gözealmak da gerekir.

Çaðýmýzda bunlara bir örnek hayatýnýmahrum olanlara bakmaya adayan mer-hum Teresa Ana idi. O bu kýtada taným-lanan ideali temsil etmiþtir. O nedenleruhsal yüceliðe ulaþmanýn göstergesiolan saygý, sevgi, feragat edebilme,kabullenme, hizmet etme, verme,þefkat, hoþgörü ve sabýr gibi... pek çokvasfa sahip olabilenlerin yapabileceðikutsal bir iþtir bu. Elbette herkesinTeresa Ana olmasý gerekmiyor ancaketrafýmýzda, yaþamýmýzda mutlaka biryerlerde var olan bu insanlara nasýldavranmamýz gerektiði konusundaideal bir örnek.

Bu insanlarý kucaklayarak, bulun-abilecekleri potansiyel katkýyý toplumakazandýrmayý hedef-lersek, bu þekildeonlar da toplumda bir yerleri ve deðer-leri olduðunu düþünecek, sunulacakbaþka potansiyellerini ortaya çýkarmayaçalýþacaklardýr. Sonraki kýtada þöyledeniyor:

Page 31: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

29SEVGÝ DÜNYASI

"Baþkalarý kýskançlýktan bana Küfür, iftira ve küçümsemeyle

davrandýðý zaman Yenilgiyi üstleneyim ve Zaferleri baþkalarýna vereyim"

Kýskançlýk, insanlýðýn en eski veköklü hastalýklarýndan biri ve bunubaðlý pek çok yanlýþý beraberindegetirebiliyor. Yalan, iftira, gerçekleriolduðundan farklý algýlama, riya... v.sgibi pek çok olumsuzluðu körüklüyor.Kiþi, karþýsýndakinin her hangi birkonudaki geliþimini, baþarýsýný veyasahip olduklarýný kabullenemiyor.Kendi deðerine ve yapabileceklerinesaðlam bir zemin oluþturmak yerine,kýskandýðý kiþi ve kiþileri alaya alma,küçümseme, tahrik edici sözler sarfetme yolunu tercih ediyor.

Bilge kiþiler, böyle insanlarý adaleteve doðruluða davet etseler bile, onlarýnkýskançlýktan algýlamalarý bozulmuþolduðundan, nedensiz yere pek çoksuçlamalarda bulunmaya devam eder-ler. Halk arasýnda söylenen"Kýskançlýktan gözü kör olmuþ" deyimibunun güzel bir ifadesidir. O nedenleyapýlmasý gereken soðukkanlý birbiçimde davranmak, onu hastalýklý birkimse gibi hoþgörüyle karþýlayýpmücadele yolunu býrakmaktýr. Teorikolarak geçici bir süre zafer kazanmýþgibi görülebilirler. Siz yenilgiyiüstlenin. Onun gerçeði görmesi için

yapabileceðiniz fazla bir þey yok,hoþgörün ve sabredin ancak bunugerçekten yapýn. Gerçekten yapabilmekiçin sükunet, sabýr, sevgi, hoþgörü vebaðýþlama gerekir.

Gördüðünüz gibi bu yenilgi size pekçok þey kazandýrýr. Demek ki, bir an-lamda bu kiþi ve kiþiler ruhsal öðret-menlerimiz olma vazifesini üstlenmiþ-lerdir. Sonraki kýtada þöyle deniliyor:

"Yardým ettiðim biri veya Büyük umutlar beslediðim biri, Beni son derece inciterek kötü

davrandýðý zaman onu yine de Deðerli öðretmenim sayayým"

Derinlemesine düþündüðümüzdebunun böyle olduðu açýkça görülüyor.O nedenle siz karþýnýzdaki kiþi veyakiþilerin sayesinde bütün bu vasýflarýkazanabilmiþ ve daima onlarýn dadoðruyu görüp, gerçeði bulmalarý içindilek ve dualarýnýzý sürdürebiliyorsanýzyaþananlardan dersinizi almýþsýnýzdýr.Yedinci kýta irdelediðimiz bütün uygu-lamalarý özetlemektedir. Þöyle diyor:

"Özetle, yarar ve sevinçsunayým bütün analarýma,

Hem doðrudan hem dolaylý, Sessizce üstleneyimAnalarýmýn bütün acýlarýný ve

sýzýlarýný"

Page 32: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI30

Bu kýta "verme ve alma uygulamasý"(tong len) olarak bilinen özel bir Budistuygulamayý ortaya koyuyor. Uygulamaalma ve verme yoluyla kendimizi baþ-kalarýyla eþitlemeyi ve onlarýn yerinekoymayý tahayyülümüzde canlandýra-rak kendimizi baþkalarýnýn yerine koy-mayý esas alýr.

Kendimizi baþkalarýnýn yerine koy-mak deyince, motomot kendini baþka-sýna dönüþtürme ve baþkasýný kendinedönüþtürme anlamýnda alýnmamalýdýr.Bunun olanaksýz olduðu açýkça bellidirzaten. Burada kastedilen, kiþininnormalde kendisine ve baþkalarýnakarþý olan tavrýný tersini çevirmesidir.Bütün olarak baþkalarýnýn refahýnakarþý kayýtsýzýzdýr. Baþkalarý için yapa-bileceklerimiz çoðu zaman bir duyguveya bir his seviyesinde kalýr. Budurum ne kadar kendi refahýmýza odak-lý ve bütünü ciddiye almadýðýmýzýngöstergesi olduðundan çok önemlidir.Burada yapýlmasý gereken kendimizedüþkünlüðümüzün ve baðlýlýðýmýzýnyoðunluðunu azaltmak ve baþkalarýnýnrefahýný ve iyiliðini önemli saymayaçalýþacak þekilde durumu tersineçevirmektir.

Bu yorumun doðru olarak anlaþýl-masý, doðru uygulanmasý için þarttýr.Aksi halde kiþi kendisini önemsemeye,kendisini deðersiz bulmaya baþlayabilirki, istenilen bunun tam aksidir.

Neticede ruhsal bir yol izlemeninamacýnýn ve ardýndaki motivasyonunyüce bir mutluluða ve huzura kavuþ-mak olduðunu unutmamak gerekir.Onun için kiþi, týpký kendisinin mutlu-luðunun peþinde olduðu gibi,baþkalarýnýn da mutluluðunun peþindeolmalýdýr. Kendisine deðer vermeyenher þeyine özen göstermeyen, bununiçin yeterli bir zemin oluþturamayankiþi öncelikle kendisini sevmiyordur,baþkalarýný sevip, þefkatli ve özenlidavranmasý nasýl beklenebilir ki?

Uygulama ben-merkezciliðinkusurlarýný görmemize yardým edecekve bize buna karþý koymanýn yöntem-lerini saðlayacak bir tahayyül etmedir.Bir taraftan normal kiþiliðimizi vedavranýþlarýmýzý tahayyül ederkenfarkýna varmamýz gereken, çoðu zamankendi amaçlarýna ulaþmak adýna baþka-larýna aldýrmayan yanýmýzý görebilmek-tir. Bunu yaparken bir yandan ihtiyaçiçinde olanlara odaklanmak, onlarýntüm acýlarýný ve sýkýntýlarýný adeta ken-dinizinmiþ gibi yaþamaya, anlamaya,çare bulmaya çalýþmak gerekir.

Üçüncü olarak da, kendinizi buradakimin menfaatinin daha önemliolduðunu deðerlendirmeye çalýþan nötrbir diðer þahýs veya bir gözlemci olarakgörmeniz gerekir. Kendinizi tarafsýzgözlemci konusunda görebildiðinizde,ben-merkezciliðin sýnýrlarýný da taný-

Page 33: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

31SEVGÝ DÜNYASI

maya baþlarsýnýz. Diðer varlýklarýnveya insanlarýn refahýna ilgi duymanýnne kadar daha akýlcý ve adil olduðunuancak bu þekilde daha çabuk kavraya-biliriz.

Bu noktada artýk aydýnlanmaya veyücelmeye büyük bir adým atýlmýþtýr.Ben-merkezciliðin gücü azalmýþ yerinibütünün hayrý ve iyiliðini üstün tutarakçalýþma niyeti ve gayreti almayabaþlamýþtýr. Son kýtada, okuyacak-larýmýz þöyledir:

"Bütün bunlar kirlenmedenkalsýn

Sekiz dünyevi ilginin lekesiyle, Ve ben, bütün her þeyi

yanýlsama bilerek, Yapýþmadan kurtulayým

esaretten."

Bu kýtanýn ilk iki satýrý gerçek biruygulayýcý olarak oldukça kritiktir. Busekiz dünyevi ilgi, genel olarak yaþan-týmýza hakim olma eðilimindeki tavýr-lardýr. Övgüden memnun olmak,küçümsendiðinde sýkýlmak,baþardýðýnýzda mutlu, baþarýsýzolduðunuzda üzgün olmak, zenginliðesevinmek, fakirlikten daralmak... v.s.Bir uygulamacý kendi geliþimi içinçaba sarf ederken eylemlerinin bu gibidüþüncelerle kirlenmemesine özengöstermelidir. Çünkü, görüneni aþmakve arkasýndaki gerçeðe ulaþmak için

benliðin farklý ve aþkýn bir biçimdekendini bulmasý gerekmektedir.

Son iki satýrda gerçekliðin sonsuzdoðasýna dair kavrayýþýn geliþtirilme-sine bir gönderme yapýlmýþtýr. Bu satýr-lar görüntülere kanmamamýzý ve bun-larýn çoðunlukla yanýltýcý olabileceðinianlatmaktadýr. Gerçekliðin dahaderinden anlaþýlmasýyla, görüntülerinötesine geçebilir ve dünyayla çok dahasaðlýklý, etkili ve gerçekçi bir þekildeiliþki kurabiliriz. Kendinizi bir kezbaðlý olduðunuz þeylerden kur-tardýðýnýzda, baðýmsýz bir varlýk olarakþeylerin yanýlsamaya benzer doðasýnýkeþfedersiniz. Bu nedenle "yanýlsama"terimi sizin þeyleri algýlamanýzlaonlarýn gerçekte nasýl olduklarý arasýn-daki uyumsuzluktur.

Bu noktada, yüreðimizi ve zihnimizidönüþtürmenin yani aydýnlanmanýnanahtarýnýn duygu ve düþüncelerimiziniþleyiþ þekline dair kavrayýþla doðrudaniliþkili olduðunu görüyor, istersekdüþüncelerimizi eðitmenin, kontrol altý-na almanýn ve dönüþtürmenin mümkünolduðunu anlýyoruz. Gerekli olan zihin-sel disiplin zorlama ile saðlanamaz. Budönüþümün gönülden kabullenmeyedayanmasý gerekir. Ancak o zamangerçekten bir öðretiyi izlemeye koyula-biliriz. Ruhsal bir yolla bu þekildeiliþkiye girmek zihnimizi dönüþtür-menin tek yoludur.

Page 34: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI32

Ahlâk KavramýnýnKaynaklarýYalçýn Kaya

Ahlâk - IV

Page 35: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

33SEVGÝ DÜNYASI

Ara Deðerlendirme

Ahlâk konusunda yazýlan eski felse-fesel metinlerde "öneride bulunma"eðilimi aðýr basýyordu. Ýnsanlara "iyi vegeçerli" davranýþ biçimleri önerenfelsefeciler bir çeþit reformcu rolüüstleniyorlardý. Bu baðlamda, herkesinüzerinde görüþ birliðine varabileceðibir ahlâk dizgesinin bulunduðu, bununbilinebileceði, geçerliliðinin kanýt-lanabileceði, böylece de genel bir kabulgörebileceði varsayýmlarý yatýyordu. Butür reçete vermeye dayalý bu yaklaþým,ikibin yýlý aþkýn çabalara karþýn olumlubir sonuç vermedi. Hiçbir felsefeci,genel geçer olan, evrensel ve mutlakdenilebilecek bir ahlâk kuralý formülüyaratamadý. Evrensel olmaya en yakýnkural - ki bu kurala Mac Iver "altýnkural" adýný veriyor- Ýsa ve Kanttarafýndan da önerilen ve evrenselliksavýnda olan "baþkasýnýn sana yap-masýný istemediðin þeyi sen de baþkasý-na yapma" kuralý olarak saptandý.

Ýlk bakýþta "evrensel" ve "altýn" gibigözükse de, bu ilkenin bile bazý sorun-larý var. Birincisi, bu "altýn kural"davranýþlarýmýzýn içeriðini deðil biçi-mini belirlemektedir. Soyut, biçimseldüzeyde kaldýðý için de davranýþlarý-mýzýn özgül nitelikleri konusunda bizebilgi vermemektedir. Ýkinci sorunu iseþu: Bu kuralýn her toplumda uygulan-masý olanaklý deðildir. Davranýþ ve tep-kilerde karþýlýklýlýk anlayýþý bütüninsanlarýn eþit olduðu varsayýmý üze-rine kurulmuþtur. Oysa insanlarýneþitliði düþüncesi tarihsel geliþmenin

çok geç bir aþamasýnda ortaya çýkmýþolan yeni bir görüþtür.

Ahlâkýn Kaynaklarý

Ahlâk konusunda araþtýrma yapandüþünürler ahlâkýn kaynaðý olarak üçtemel olguyu öne çýkarýrlar.

1. Ahlâkýn tanrýsal ve aþkýn (transan-dan) kökenli olmasý,

2. Ahlâkýn birey kökenli olmasý, 3. Ahlâkýn toplumsal kökenli olmasý. Þimdi sýrasýyla bu üç temel kaynaðý

inceleyelim.

1. Ahlâkýn tanrýsal ve aþkýnkaynaklý-kökenli olmasý:

Ahlâk kurallarýnýn somut olgulardançýkarýlamayacaðýný, mutlak ve evrenselbir nitelik taþýmasý gerektiðini düþünentüm idealist filozoflar ile teologlarahlâký aþkýn bir kaynakta aramanýngerekli olduðunda düþün birliðiiçindedirler. Ahlâk normlarýný aþkýnveya tanrýsal bir kaynakta aramanýnbazý sýkýntýlarý da vardýr kuþkusuz.

Onu aþkýn bir kaynakla temellendirenbir kiþi ne denli bilgili, zeki ve iknaedici olursa olsun, tartýþmasýnýn özündemutlaka inanca yer vermek zorundakalacaktýr. Üstelik temel önermelerdenbir kýsmý tartýþmasýz ve kanýtsýz olarakkabul edilmek zorundadýr. Bu durumbelki de uzun dönemde ahlâktan çokahlâksýzlýðýn nedeni olabilir. Ahlâkkurallarýnýn mutlak-evrensel olduðunusavunmak, bir noktada uygulanmasýolanaksýz kurallarý topluma zorla ben-

Page 36: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI34

imsetmek anlamýna gelmektedir.

Toplumlarda karþýlaþtýðýmýz ikiyüz-lülüðün ve yozlaþmanýn nedenlerindenbiri de bu olmaktadýr. Ahlâkýndayandýrýlmak istendiði inanç, akla vebilime deðil; duyguya, metafiziksezgiye ve telkinlere dayandýðý içineleþtiriye karþý son derece duyarlýdýr.Bu nedenledir ki aþkýn ahlâk anlayýþý,günümüzde geçerli olan demokratikyönetim sistemlerinin özüne tersdüþtüðü gibi; eleþtiriyi dýþladýðý veinsan aklýný olmasa da olur bir öðeolarak gördüðü için, insancýl ahlâka daters düþmektedir. Üstelik, demokrasiyive insancýlýðý ilke olarak dýþlayan birahlâk anlayýþýnýn mutlak ve evrenselolduðunu öne sürmesi, kendi içindede çeliþkili bir durum yaratmaktadýr.

Ahlâk, insanlarý ve toplumlarý dahaolumlu, yaratýcý, dayanýþmacý ve mutluortamlara taþýyabilecek kurallar getir-melidir. Ýnsanlara totaliterce yönetilme,bas-ký, savaþ ve düþmanlýk getiren,düþünceyi sýnýrlayan, ikiyüzlülüðü veyozlaþmayý bir aþamada doðallaþtýrankurallarý, ahlâk kuralý olarak deðer-lendirmek olanaklý deðildir. Ýnsan aklý-na uygun kanýtlarla desteklenmeyecekher ahlâk önermesi, sonuçta ahlâksý-zlýðýn kaynaðýna dönüþebilmektedir.Bunun örneklerini dinde, toplumyaþamýnda ve siyasette binlerce yýldýrbol bol yaþadý insanlýk. Kuþkusuz kimutlak-evrensel ahlâk anlayýþýný aþkýnkaynaklara dayandýrarak yola çýkankiþiler bu iþi kötü bir amaçla yap-madýlar. Ýsa, insanlýk tarihinin gördüðü

en özverili, yumuþak ve insancýl tipler-den birisiydi. Ama ne var ki insanlarca,Tanrý'nýn oðlu idi ve babasýnýn adýnakonuþuyordu. O zaman Ýsa'nýnsöylediði en iyi niyetli sözler bilefanatik inananlarca en acýmasýz zûlümaletlerine dönüþtürülebildi.

Özetle denilebilir ki insanüstü kay-naklara dayanan her ahlâk kuralý, heran insanlar üzerinde baský kurmanýn biraracý haline getirilebilir. Ahlâkýn sonuç-ta ahlâksýzlýða dönüþmemesi, yücelt-meyi amaçladýðý insanlarý ezmemesiiçin insancýl temellere dayanmasýzorunludur.

20. yüzyýlýn önemli düþünürlerindenFransýz filosofu Henri Bergson (1859-1941) "Ahlâk ile Dinin Ýki Kaynaðý"adlý kitabýnda iki tür ahlâk anlayýþýndansöz eder. Birinci tür ahlâka Bergson,kapalý ahlâk adýný verir. Kiþisel olma-yan, toplum baskýlarýndan doðan, oto-matizm biçimini almýþ tabulardan kuru-lan ve kiþisel durumlarý göz önündebulundurmayan ahlâktýr bu sözü edilen.

Bergson bir de açýk ahlâk kavramýnayer verir. Ona'a göre insanlara özgü,esnek, deðiþik kiþilikleri hesaba katanve böylece evrensel bir çaðrý biçimineyükseltilebilecek bir ahlâk türü açýkahlâktýr. Seçkinlerin, kahramanlarýn,önderlerin ahlâký olan bu açýk ahlâk,önyargý ve görenekleri yýkarak, aslýndabir özgürlük yaratýsý, yaþamýn heryaratýcý geliþmesinde kendini belirten,onu ileri götüren yaþam atýlýmýna baðlýyeni düzen kurar.

Page 37: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

35SEVGÝ DÜNYASI

Dinsel inançlar günümüzde kökten-dincilik biçimine dönüþerek/dönüþtürü-lerek, çaðdaþ kazanýmlara sýrt çevirerekgeçmiþin deðerlerine sýký sýkýya sarýl-makla yeniden kapalý ahlâkýn savunu-culuðunu yapmaktadýr. Açýk bir top-lumda kapalý ahlâk sisteminin yürüme-yeceðini öne süren çaðýmýz düþünürlerikonunun dikkatle irdelenmesi gereðininaltýný çiziyorlar.

2. Ahlâkýn birey kaynaklý-kökenli olmasý:

Bireyden ya da doðru deyiþle insandoðasý hakkýndaki çeþitli varsayýmlar-dan yola çýkan felsefeciler, bilimadamlarý ahlâkýn kaynaðýný bireysellik-te bulduklarýný öne sürerler ne var ki,birbirlerinden çok farklý sonuçlaravarýrlar. Ýnsan doðasýný belirleyen enönemli unsurun "akýl" olduðunu ilerisüren Aristoteles gibi düþünürekarþýlýk, insaný aslýnda "haz"zýn yön-lendirdiðini, insanýn "tembel" ve "hain"bir yaratýlýþta olduðunu, "yaratýcý"yönünün aðýr bastýðýný, "saldýrgan" ve"yýkýcý" olduðunu, "içgüdüsel olarakahlâk kurallarýný bildiði"ni vb. ilerisüren yüzlerce düþünür ve yazar çýktý.

Ahlâk felsefesinin tarihsel süreçtekigeliþimini incelediðimizde Epikuros,Luther, Machiavelli, Hobbes,Rousseau, Hegel, Marx, Mill, Freud,Dewey, Fromm, Rogers, Maslow,Lorenz ...ve daha birçok düþünürün,insan doðasýna iliþkin bir dolu þeylersöylediklerini, ne var ki hiçbirisininsöylediðini bir diðerininkini tutmadý-

ðýný görmekteyiz. Toplum bilimciler,ahlâk konusunda her istedikleri görüþüdestekleyecek kanýtlarý toplamaktanasýl zorluk çekmedilerse, insan mode-lini dayanak olarak alan düþünürler detarihten, toplumdan, günlük yaþamdan,çeþitli psikolojik yaklaþýmlardan yarar-lanarak kendi modellerinin geçerliliðinikanýtlamaya çalýþmýþlardýr.

Eski Helen düþüncesinde insanlar,eylemlerinin yarattýðý "sonuçlardan"sorumlu tutuluyordu. Hýristiyananlayýþýnda ise, insanlar yalnýzcaeylemlerinden deðil "niyetlerinden"ötürü de sorumlu tutulur, günahkârsayýlýr oldular. Aziz Augustinus'a göreinsanýn kötüyü seçmesi, ruhundaki bireksiklikten kaynaklanmaktaydý. "Ýyiama, bu eksikliðin sorumlusu kimdir,Tanrý deðil mi?" sorusuna verdiði yanýtise oldukça kaçamaktý:

"Eksiklik, olmayan bir þeydir, dolayý-sýyla yaratýlmýþ olamaz ve Tanrý'nýn buiþte bir sorumluluðu yoktur!" Tanrý, busözlerle bir bakýma aklanmýþ oluyordu.

Antik Helen ve Roma Stoacýlarýnagöre insanlar doðalarý gereði eþittirler.Ýnsanlarýn doðuþtan eþit olduklarý biçi-mindeki Stoa ilkesi baþlangýçtaHýristiyanlýða da yerleþmiþti. Ne var kitoplumda etkin ve buyurucu bir konu-ma geçtikten sonra Hýristiyanlýðýn bututumu deðiþecektir. Örneðin Protestanreformcusu Luther'e göre insan özündekötü bir yaratýktýr, doðru olaný seçmeyetisinden yoksundur. Üstelik Tanrýkarþýsýnda özgür bir istenci de olamaz.

Page 38: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI36

Reformcu Calvin'e göre iki tür insanvardý. Tanrý'nýn lutfu üstünde olanlar veebedi lânete uðramýþ olanlar.

Daha sonraki yýllarda doðaüstü güç-lerin egemen olduðu Orta Çað'dan,doðal güçlerin egemen olduðu bir çaðageçildi. Rönesans sonrasý, insan doðasýhakkýnda olumsuz varsayýmlardan yolaçýksalar da Machiavelli, Hobbes gibidüþünürler ahlâksal ve siyasal anlayýþ-larý dinsel görüþün etkisinden kurtar-mak için yoðun çaba harcadýlar. Dahasonraki yýllarda Hume, insaný daha azbencil daha çok özgecil davranýþlarsergileyen bir yaratýk olarak tanýmladý.

Rönesans ve Aydýnlanma ile baþlayangeliþme içinde, büyük ölçüdeHýristiyanlýða baðlý Batý ahlâk sistem-leri önemli deðiþikliklere uðradý, katýkurallardan uzaklaþýlarak özgürlükçüve akýlcý bir ahlâk anlayýþýna yönelindi.

Spinoza, Hegel, Goethe, Marx veFromm, insan doðasýnýn en belirleyiciyönünü, insanýn üretkenliði'nde buldu-lar. Freud'a kalýrsa insanýn belirleyiciözelliði libido adýný verdiði bir türyaþam gücü ile cinsel içgüdüleri idi.Lorenz'e göre insan doðasý; akýl, iyi,kötü gibi niteliklerle deðil, ancakvaroluþunu niteleyen bazý temel çeliþk-ilerle tanýmlanabilmektedir. Yukardakilisteye Thomas Hill Green, BernardBosanqueti, Francis Bradley, HenrySidgwick gibi idealist ve sezgicilerle;Franz Brentano, Nicolai Hartmann,Max Scheler gibi olgucularý da ekle-mek olanaklýdýr.

Görüldüðü gibi, bireyi çýkýþ noktasýolarak alan ahlâk anlayýþýnýn sonsuzdenilebilecek kadar çok çeþitliliði var.Üstelik bireyden hareketle ahlâk norm-larýna ulaþmak isteyenler hem aþkýnlýkyanlýsý ahlâkbilimcilerin hem detoplumbilimci ahlâkçýlarýn düþtüðübazý açmazlarla karþýlaþmaktadýrlar. Birdefa bireyin, sezgileriyle veya içgüdü-leriyle bazý þeyleri önsel (a priori)olarak bulabileceðini varsayarak yolaçýkmanýn mantýksal ve bilimsel kanýt-lanma zorluðu bakýmýndan, Tanrý'ya yada tanrýsal bir kaynaða dayanarak ahlâkyargýsý geliþtirmekten pek bir farkýnýnbulunduðu söylenemez.

Bireyden yola çýkanlarýn karþýlaþtýðýbir baþka sorun da diðer ahlâksal kay-naklardan daha çok çeþitlilik sergileme-si olmuþtur. Böylece, evrensellikle gö-relilik arasýnda süregelen tartýþmaya birçözüm getirilmediði gibi, sorun birazdaha karmaþýklaþmýþ görünmektedir.Aslýnda bu denli temel, karmaþýk veçok boyutlu bir sorunun, büyülü birformülle, bir kalem darbesiyle çözül-mesini beklemek abes olurdu. Hele2500 yýl süren bir entelektüel serüveninulaþtýðý týkanmýþlýk noktasýndan sonraböyle sihirli çözümlerle ortaya çýkmayaçalýþmanýn büyük bir cesaret iþi olduðuda ortada. Bununla birlikte, en azýndaninsanlýðýn bilgi hazinesinde binlerceyýldýr birikmiþ malzemenin daha iyideðerlendirilmesi, yeni açýlýmlaragidilebilmesi olanaklý olacaktýr.

Önümüzdeki sayýda "ahlâkýn toplum-sal kaynaklý oluþu" tezine deðineceðiz.

Page 39: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

Bilinçli YapýlanRitüeller

Günlük hayatýmýzda farkýna varma-dan yaptýðýmýz sýradan ritüellerin dýþýn-da, evlilik törenlerimiz, ibadetlerimizveya aramýzdan her hangi bir birisi ay-rýlýp da öte aleme geçtiðinde yaptýðý-mýz seremoniler gibi bilinçlice, niyetederek yaptýðýmýz ritüeller de vardýr.

Hemen hemen her insan toplulu-ðunda bu tarz seremoniler gelenek-lerini devam ettirse bile, moderntoplumlarýn bazý kesimlerinde bun-larýn çoðu kaybolmuþ veya tüketicifestivalleri denilen formadönüþtürülmüþtür.

Eski Gün Iþýðýnýn Son Saatleri Yazar: Thom Hartman Çeviren: Arýn Ýnan

37SEVGÝ DÜNYASI

Page 40: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI38

Bunun böyle olmasý elbet ki en fazlaçocuklarýmýzý etkilemektedir. Geriyeokullardan mezun olma törenleriyleorduya kabul törenleri kalmýþtýr. Diniinancý aðýr basan ailelerde yetiþençocuklar ailelerinin eskiden beri uygu-ladýklarý ritüelleri yine de devam ettire-bilmekte ancak istisna olmaktan öteyegeçememektedirler.

Amerikan toplumunun saðlýðý ileilgili yapýlan istatistikler 15 ila 19 yaþarasýndaki çocuklarda gözlemlenenintihar vakalarýnýn 1970 ile 1990 yýllarýarasýnda neredeyse iki katýna çýkmýþolduðunu göstermektedir. Ýntihar vecinayet, Amerikan genç nüfusundakiölümlerin üçte birini oluþturmaktadýr.

Ritüeller bir toplumu, kültürü, aileyiveya bir iliþkiyi bir arada tutan veinsanlarý birbirine baðlayan önemli biröðedir. Modern toplumlarda ne yazýk kibu tarz uygulamalar bozulmakta yerinisýradan ve farkýna varýlmadan yapýlanritüeller oluþturmaktadýr. Þu anda oku-duðunuz bölümün taslaðýný okuyan birarkadaþým e-posta göndererek þunlarýsöylemiþti: "Geçen gece ritüellerin ar-týk eskisi gibi olmadýðýný düþünmüþ-tüm. Bu akþam kýzým okulunda önemlibir organizasyona törenle kabul edildi.Eskiden bu tarz törenlerde konuþmacý-lar kabul edilen kiþilerin deðerleriyleilgili bir konuþma yapmayý yeðlerlerdiama þimdi gördüm ki bu çok eskidekalmýþ ve sadece fiziken orada bulunanbir grup çocuðu eðlendirmek amacýylayapýlýyor. Sanýrým senin kitabýnda vur-gulamak istediðin tam da bu olsa ge-rek. Bence hepimiz için neyin önemliolduðuyla ilgili deðer kaybý yaþýyoruz."

"Peygamberin Yolu" isimli kitabýmdabir Apaçi Kýzýlderili kabilesine mensupolan bir kýzýn ergenliðe geçiþ töreniniyazmýþtým. Bu kýz böyle bir ritüelleaslýnda kadýnlýða geçiþ yapýyordu. Bubinlerce yýldýr uygulanan bir ritüeldi.Benzer ritüeller, üzerinde çalýþma yap-týðým tüm eski kültürlerin vazgeçilmezparçalarýydý.

Her biri hem bireyler hem de kültür-ler açýsýndan zengin anlamlar içerensayýsýz ritüele tanýk oldum. Bunlararasýnda tamtam çalma seremonileri,konuþma halkalarý, terleme/arýnma se-remonileri de vardý. En bilinen OrtaAmerika yerlilerine ait ritüellerdenbirisi de konuþma halkalarýdýr. Butörende kutsal bir obje (bu bir deðnek,bir kartal tüyü veya baþka bir þey ola-bilir) elden ele dolaþtýrýlýr. Yalnýzcaelinde kutsal obje bulunan kiþi konuþa-bilir. Diðerleri ise konuþmacýyla saygýlýbiçimde göz temasý kurarlar ve aðzýn-dan çýkan sözcüklere konsantre olurlar.Böylece kutsal obje elden ele geçer veüyeler birbirlerinin sözünü kesmedenveya yorumda bulunmadan, soru sor-madan sýralarýný beklerler. Eðer kiþikonuþanýn söyledikleriyle tamtamýnaayný fikirde ise bunu belli etmekamacýyla boðazlarýndan deðiþik bironaylama sesi çýkarýrlar. Ancak limit-leri sadece buraya kadardýr. Konuþmasýrasý kendisine gelen kiþi öncelikleYaratýcýya þükreder. Sonra kendisineyaþam armaðan eden anne ve babasýna,kendisini dinlemeye gelen ve konuþ-tuklarýný paylaþan diðer kiþilereteþekkür eder. Ancak bundan sonraarzu ettiklerini konuþabilir. Böyle birtörende kiþiler hem sabýr hem de saygý

Page 41: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI39

duyma deneyiminden geçerler. Bu sonderece olaðanüstü ve baðlayýcý birdeneyim olur onlar için.

Eski insanlar ritüelin önemini anlarlarve hayatlarýný bununla doldururlardý.Böylesine bir yaþam tarzýyla güvensizdünyada kendilerine hem son derecegüvenli bir ortam yaratmýþ hem desürekli olarak dünyayý dolduran kutsal-lýðý hatýrlamýþ olurlardý.

RÝTÜELLERÝ YENÝDEN KEÞFETMEK

Ritüel ve seremonileri hayatýnýza ye-niden çaðýrdýðýnýzda onlarýn yaþamý-nýza kattýklarý deðiþiklikleri hemen farketmeye baþlarsýnýz. Bunlar zamandanzamana deðiþebilen veya sizin keþfet-miþ olduðunuz ritüeller olabilir. Ayrýcaeski ritüelleri de uygulayabilirsiniz.

Örneðin eþimle birlikte her sabah birkaç dakika meditasyon yaparýz. Evimi-zin yakýnýnda bulunan bir ormanýniçindeki mabede giderek dua ederiz. Buyürüyüþler esnasýnda dikkatli gözlem-ler yaparak, Yaratýcýyla iletiþime geçe-riz. Yemeðe baþlamadan veya en sevdi-

ðimiz þarabý yudumlamadan önce þü-kür duasý yaparýz. Sabah yataktan kalk-madan önce eþimle sarýlýr, birbirimizesevgimizi sunarýz ve o gün yapacak-larýmýzý konuþuruz. Böylece bize hedi-ye edilmiþ olan yeni güne de saygýlarý-mýzý sunmuþ oluruz. Bunlarýn hepsieþimle birlikte keþfetmiþ olduðumuz vebize kutsal gelen seremonilerdir.

Arkadaþlarýmýzla birlikte olduðumuz-da ise konuþma halkalarý oluþtururuz.Haftalýk meditasyon seanslarý içinarkadaþlarýmýzý evimize davet ederiz.Siz de kendi ritüellerinizi kendinizoluþturabilirsiniz. Bir kaç hafta sonrabunlarýn yaþamýnýzýn doðal bir parçasýhaline geldiðine tanýk olursunuz.

Bu tarz ritüeller sayesinde - yaniyemek öncesi Tanrýya þükranlarýnýzýiletmeniz, ormanda günlük yürüyüþleryapmanýz veya mahallenizin en büyükcaddesinde yürüyüþ yaparken kenardagözünüze çarpan çimleri, çalýlýklarýveya aðaçlarý fark etmeniz - atalarýnýz-la manevi baðlar kurarsýnýz. Onlarýnbilgeliklerini bugüne taþýrsýnýz.

-BÝTTÝ-

Page 42: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI

Fransýz bilim adamý Dr JacquesBenveniste, araþtýrmalarda DNAhücrelerinin belli bir frekansta foton(ýþýk) yaydýðýný, farklý hücrelerin farklýfrekansta titreþtiðini, farklý titreþimdekiiki hücre yan yana geldiðinde yeni birfrekans oluþturup birlikte bu frekanstatitreþmeye baþladýklarýný ve elektromanyetik dalgalar ile bir çaðlayanyaratýp ýþýk hýzýnda yolculuk ettiðinikeþfetmiþ.

1980`lerde baþlattýðý çalýþmalarýndasuyun hafýzasý olduðunu anlamýþ. Suyabir madde ekleyerek bunu 1 milyon kezsulandýrmýþ ve özel bir alet ile aþýrýhýzda karýþtýrarak o maddenin yok ola-caðýný tahmin etmiþ ama hâlâ madde-nin suda mevcut olduðunu görüncedeneylere defalarca milyonlarca kezdaha sulandýrarak devam etmiþ. Ancakne kadar sulandýrsa da suyun içine enbaþta eklenmiþ olan maddenin yokolmadýðýný tespit etmiþ. O zaman suyunyüklenen maddeyi bir þekilde hafýzayakaydettiðini anlamýþ. Bir baþka dene-yinde suya bir zehir yerine sadece zehi-rin frekansýný yüklemiþ ve aynen zehirinkendisi eklenmiþ gibi içine koyulansinekleri öldürdüðünü tespit etmiþ.

Benveniste'nin araþtýrmalarýný þüphe

ile karþýlayan Queens Belfast Üniver-sitesi Profesörü Madeleine Ennis, Av-rupa ülkelerinde yapýlan bir araþtýrmagrubuna katýlmýþ. Fransa, Ýtalya,Belçika ve Hollanda`dan oluþan ekipProfesör M. Roberfroid tarafýndan koor-dine edilmiþ. Belçika Katolik Üniver-sitesinde, Benveniste'nin kullandýðýorjinal deneyin daha rafine edilmiþinikullanarak, yapýlan uygulamayla ilgiliher dört laboratuardaki bilim adamlarýdeney solüsyonlarýnýn içinde ne ol-duðunu bilmeden çalýþmýþlar. Hattâ tüp-lerin bazýlarýnda sadece saf su varmýþ.Tüm deney baðýmsýz bir bilim adamýtarafýndan koordine ediliyormuþ. Bukiþi tüm solüsyonlarý kodluyor ve bil-giyi topluyormuþ ama deneylerde bilfiilçalýþmýyormuþ, bu yüzden yalan dolanayer kalmamýþ. Yapýlan tüm deneylerBenveniste'nin sonuçlarýný desteklemiþ.Benveniste buna karþýlýk "12 sene önce-ye, bizim baþladýðýmýz noktaya gittiler"demiþ. Benveniste ayrýca "Biyo-kimye-vi maddelerin yaydýðý sinyal kaydedilipinternet aracýlýðý ile dünyaya yayýlabilirve bu sinyal biyolojik hücreleri sankigerçekte o madde varmýþ gibi etkileyipdeðiþim yaratýr" demiþ.

Unutmayalým ki; insan bedeninin

40

Suyun Hafýzasý VarDerleyen: Þule Kayserilioðlu

Page 43: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI

%85`i sudur. Düþüncelerimiz ve konuþ-tuklarýmýz bedenimizdeki suya kay-dedilir ve o kalitede yaþarýz. Þeklimizi,saðlýðýmýzý ve hayatýmýzý biz oluþturu-ruz. Yaþam muhteþem bir enerjiseldanstýr, frekanslarýn uyumu, birleþmesi,çatýþmasý, iç içe geçmesi, aþaðý-yukarý,saða-sola, zýt yönlere dalgalanmasýnýndansý.

"ÝÇÝNDE SU OLAN ÞÝÞENÝNÜSTÜNE YAZILMIÞ VEYA SÖZELSÖYLENMÝÞ OLAN SÖZCÜKLER,DÜÞÜNCELER, SUYA ÇALINMIÞOLAN MÜZÝK VEYA OYNATILMIÞFÝLM ÝLE SUYUN YAPISALÖZELLÝÐÝ DEÐÝÞÝR."

Masaru EMOTO

Yaratýcý Japon bilim adamý MasaruEmoto`nun çalýþmasýnda somut kanýt-larla insanýn titreþimsel enerjisinin,düþüncesinin, kelimelerin, fikir ve mü-ziðin, hattâ son yaptýðý çalýþmalardasuya oynatýlan filmlerin dahi suyun mo-leküler yapýsýný etkilediðini ispatetmiþtir. Su bu gezegendeki yaþamýnkaynaðýdýr. Beden bir sünger gibidir vehücre denilen, sývý dolu trilyonlarcaodacýktan oluþur. Yaþamýmýzýn kalitesisývýmýzýn kalitesi ile direk baðlantýhalindedir. Su son derece uyumlu birmaddedir. Fiziksel þekli kolayca bulun-duðu ortama adapte olur. Fakat deðiþensadece fiziksel þekli deðildir, molekülerþekli de deðiþir.

Çevreden aldýðý enerji veya titreþimlersuyun moleküler þeklini deðiþtirir. Buanlamda su sadece görsel olarak çevre-sel durumu yansýtmaz, ayný zamanda

moleküler anlamda da yansýtýr. Emoto, görsel anlamda bu molekü-

ler deðiþimi belgelemekte. Su damla-cýklarýný dondurup, fotoðraf çekme ka-pasitesi olan bir karanlýk alan mik-roskobu altýnda inceliyor. Yapýlan çalýþ-malar çevresel etkilerin suda yarattýðýmoleküler deðiþimi açýkça ortaya koy-makta. Emoto dünyanýn deðiþik kay-naklarýndan alýnan ve deðiþik durumlar-da olan suyun kristalize þekillerindebirçok büyüleyici farklýlýklar keþfetmiþ.Akarsulardan ve kaynaklardan alýnan suçok güzel geometrik þekilleri olankristal desenler gösterirken, sanayi veyerleþimin yoðun olduðu yerlerden alýn-mýþ kirli ve toksik su ile su borularýnda,depolarda bekletilen durgun sudamýtýlmýþ olsa bile kesin olarak þekil-sel bozukluk ve rastgele oluþmuþ kristalþekiller oluþturuyor.

Canlý ve her duygu ve düþüncemizetepki veren bir madde olan suyun,çevresindeki titreþim ve enerjiyi kolay-ca kopyaladýðý açýkça ortadadýr. Su, birþey söylendiðinde, ona ktarýldýðýnda,anýnda etkilenmekte. Su hücreler arasýbilgi alýþ-veriþini saðlar. Bu þekilde varolabiliyoruz.

Sizin gün içinde düþündüðünüz vesöylediðiniz her þey tüm hücrelerinizietkiler, çünkü bedeninizdeki su bunlarýnenerjisini kopyalayýp hücrelere daðýtýr.Dolayýsý ile siz bir bakýma düþün-düðünüz ve konuþtuðunuz þeyler olur-sunuz, bedeninizi de etkilersiniz. "Benhep hasta olurum." dediðinizde içinizdedolaþan su o kaliteye bürünüp bunuhücrelere iletir. Düþündüklerinizin vekonuþtuklarýnýzýn kalitesinde yaþarsýnýz.

41

Page 44: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI42

Ýnsaný zamanýn ötesindeki bilinçdüzeyine hazýrlayacak olan iki sihirlisözcük vardýr. Sevgi ve Ýyilik. Fakatbunlarýn yanýnda bir sözcük daha varki, buna ulaþmak daha zordur. HÝÇLÝK.Sevgi ve iyiliðin bize getireceði duygu.

Nedir hiçlik? Nasýl bir duygudur?Hiçlik'ten ne anlýyoruz? Ýstersenizkonuya önce madde boyutunda hiçliðihissetmekle baþlayalým. Eðer birgün,yaþadýðýnýz yeri bir uzaylýya tarifetmek durumunda kalsaydýnýz, ne gibibir cevap verirdiniz? Bilimsel verileredayanarak belki þunlarý söyleyecek-tiniz. "Samanyolu adý verilen

muhteþem bir galaksinin, dýþ kenarýndayer alan küçük bir güneþ sisteminin,üçüncü gezegeninde yaþayan varlýk-larýz." Ama bu cevap onun için hiçbiranlam ifade etmeyecekti. Çünkü sa-manyolu galaksisi 200 milyar güneþtenoluþuyordu. Ve evrende bizimki gibi,milyarlarca baþka galaksi de vardý.Bizim içinde bulunduðumuz güneþ sis-temi gibi, milyarlarca güneþ sistemi biraraya gelerek bir galaksi meydanagetirir. Milyarlarca galaksi de, birarayageldiðinde bir evreni oluþturur.Sonsuzlukta birçok evren düþünün ve oevrenler içinde kendinizi!.. Bu duygusizi mutlaka hiçliðe götürecektir.

Hiçlik, SiziBilgeliðe Götürür Erol Yurderi

Page 45: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

43SEVGÝ DÜNYASI

Bir spiritüel bilgi bakýn bu sonsuz-luðu nasýl anlatýyor:

"Enini bilmediðiniz bir geniþ-lik, ucunu düþünemediðiniz biruzunluktasýnýz. Ve biliniz ki,mutlak þimdi sizin içinde bulun-duðunuz o yer bile sýnýrlýdýr, birbaþka uçsuz bucaksýzýn içinde.Ve biliniz ki, öylesine uzanmýþtýruzunluklar, geniþlikler. Ve bilinizki, en bilemeyeceðiniz yerin, engöremeyeceðiniz yerin enüstünde yalnýz O, yalnýz O'nunemri vardýr. Ve þimdi siz küçük-lüðünüzü böylece görüp,O'ndan, O'nun emrinden þüpheetmenin ne olduðunu düþünün."

Sonsuzluk!.. Güneþ sistemimizi,galaksileri, evrenimizi, sonsuzlukolarak düþünelim!.. Hepimiz, sonsu-zluðun birer parçalarýyýz. Fakat bizinsanlar, sonsuzluk içinde küçük birnokta bile deðiliz. Ama evrende biryerimiz var. Ve bir ruh varlýðý olarak,bu sonsuz yolculukta tekâmül ederek,Yaradan'a doðru gidiyoruz.

Bu gidiþte iki büyük kombinasyonvardýr. Bunlar, "kuþkusuz sonsuzluk"ve "koþulsuz sevgi"dir. Çünkü bizinsan varlýklarýnýn ve bütün ruh varlýk-larýnýn -hangi boyutta olurlarsa olsun-lar- yürüyecekleri yollar ve yaþayacak-larý tekâmüller, devamlý bu iki kombi-nasyondan geçer.

Kuþkusuz sonsuzluk geometrik birþekildir. Ve hep yukarýya doðru birgidiþ vardýr. Hep bir aþama gerektirir.Ve sonsuzluktur. Hiçbir kuþkuya yervermez. Koþulsuz sevgi de geometrikbir þekildir ve onda da hep yukarýyadoðru bir gidiþ vardýr. Hep bir aþamagerektirir ve sonsuzdur. Unutmayalýmki, sonsuzluk da bir noktadýr veYARADAN'LA bir olabilir ancak.Fakat tekâmüllerimiz için bu iki þeklinoluþturduðu kombinasyon þarttýr.Çünkü yükseliþ, özü buluþ, bu kombi-nasyonu gerektirir. Kuþkusuz sonsuzlukve koþulsuz sevgi. Ancak bunu yaþayýþ,bunu idrak ve farkýndalýk, insanlarýistenen þuur ve þuurluluk düzeyinegetirecektir. Evrenimiz de çok büyükbir þuurdan oluþmuþtur. Ve onu ancakiçimizde, özümüzde yaþayabiliriz. Onuancak þuurumuzda yaþatabiliriz. Fakatönemli olan O'nun ýþýðýný, bilgisiniözümüzde ve þuurumuzda bul-mamýzdýr!.. Ve bunu ta içimizde hisset-memizdir. Bu duyguyu, bu þuurukoþulsuz sevmemizdir.

Evrende hiyerarþik bir düzen devardýr. Bizlerin üzerinde deðiþik düzen-ler ve planlar yer alýr. Bu düzenler veplanlar hep var olmuþtur ve olacaktýr.Bütün varlýklarýn tekâmül seviyelerinidüzenleyen planlar vardýr. Bu düzen-lerde ve planlarda yer alan varlýklar da,tekâmüllerinde farklý aþamalar yaparak,belirli kapýlardan geçerek, oralaraulaþmýþlardýr. Bütün bu düzenler veplanlar tekâmül zincirinin halkalarýdýrve birbirlerine sýkýca kenetlenmiþlerdir.Bu düzenlerin varlýklarý düþüncede, iyi-

Page 46: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

SEVGÝ DÜNYASI44

likte, bilgide ve sevgide belirli birolgunluða eriþmiþlerdir. Onlar dahikendilerini sonsuzlukta bir nokta olarakgörmektedir. Çünkü Tanrý bilgisinin vesevgisinin sonsuz olduðunu görmüþler,yükseldikçe kendi küçüklüklerininfarkýndalýðýný yaþamýþlardýr. Ve buonlarda bir "hiçlik" duygusu oluþtur-muþtur.

Manevi anlamda hiçliðin tarifi þudur;"Hiçlik, Tanrýnýn yüceliði ve bilgisikarþýsýnda, O'na hayranlýk ve saygýduyarak, kendi küçüklüðünün farkýn-dalýðýný yaþama halidir." Hiçlikte bil-ginin getirdiði büyük bir tevazu davardýr. Hiçlik ayný zamanda büyük birbilgeliktir. Ayrýca hiçlikte kendini, yeri-ni ve haddini bilme hali de vardýr.

Evet, yaþam bir sonsuzluktur. Bunubir bilebilsek!.. Korkularýmýzdan, kon-trollerimizden, kendimizi "ben"dediðimiz duygularýmýzdan bir kurtara-bilsek! Önce kendimizi, sonra herkesi,sonuçta hiçliði sevebilsek!.. Hiçlikkadar küçülebilsek, o noktaya vara-bilsek!.. O zaman neler olacaðýný,nerelere varabileceðimizi bir göre-bilsek!.. Bunu, þimdiki halimizle birkýyaslayabilsek, bir karþýlaþtýrabilsek!.

Bizler buraya doðru yol alan varlýk-larýz. Bütün ruhsal çalýþmalar biziözümüze, Tanrý'ya götürmektedir. Amaherþeyden önce bilgeliðe doðru büyükadýmlar attýrmaktadýr. Ýþte burada bul-mamýz, ulaþmamýz gereken yer "hiçlik"olmalýdýr. Ýþte bu hiçlik, sadece bu hiç-lik, bizi bilgeliðe götürür.

Tekrar sonsuzluða dönelim.Sonsuzluk, uçsuz bucaksýzsonsuzluk!.. Bizler busonsuzlukta sadece birnoktayýz, görünmeyecek kadarküçük bir nokta, týpký düþüncegibi, týpký bilgi gibi Düþünün!..Tanrýnýn büyüklüðünü, gücünü,bilgiyi ve sevgiyi düþünün!..Öðrenilen bütün bilgiler ise,küçücük bir nokta.Bu noktalarý hep birlikteçoðaltalým, bir çýð gibibüyültelim. Çünkü bu bilgininve sevginin büyümesidir.Hep birlikte bunun bilincinevaralým. Çünkü artýk gerçekzamanýdýr, uyanýþ zamanýdýr.Bu uyanýþý hep beraberyaþayalým!.. Bu ýþýðýyakalayalým!.. Bunun yolu dadoðrunun yoludur. Tanrý'nýn,ilâhinin, sevginin yoludur.Ýnsan olmanýn yoludur,birliðin yoludur. Ve buradakien büyük bilgi ise "hiçlik"tir.Tanrýya, birliðe varmanýn yoluhiçlikten geçer. Bunu sakýnunutmayalým!..

Page 47: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

Modern dünyanýn insaný sonunda iyi-lik kavramýný da kendi bencilliðinininalý yapýna yolunda. Üstelik bununadýna da "Özgeci/baþkacý bencillik"diyorlar. Bilim adamlarý günde birkaçtane alýndýðýnda her türlü hastalýca iyigelen iyilik tabletlerinin (!) peþindeler.Üstelik bunun bir dizi bilimsel araþtýr-malarýný yapmýþlar bile.

Ýyiliðin yaydýðý ýþýk hangi devirdeolursa olsun hep gözleri kamaþtýracakdenli güçlü olmuþtur.

Modern dünyanýninsaný sonunda iyilikkavramýný da kendibencilliðinin malýyapma yolunda. Üste-lik bunun adýna da"Özgeci/baþkacý ben-cillik" diyorlar. Bilimadamlarý günde birkaçtane alýndýðýnda hertürlü hastalýða iyigelen iyilik tablet-lerinin (!) peþindeler.Üstelik bunun bir dizibilimsel araþtýrmalarýný

yapmýþlar bile. Bu konudaki en ilgiçekici araþtýrmalardan birisi AllanLuks'un "Ýyiliðin iyileþtirici Gücü"adýný verdiði kitabýnda diðer insanlarayardým etmenin bedensel ve ruhsalsaðlýk üzerine yaptýðý etkileri incelediðibir çalýþma. Luks'un çalýþmasý 3000den fazla gönüllüyü ve 20 adet organi-zasyonu kapsayan bir çalýþma olmuþ.Bu kiþilere ve organizasyonlara biranket çalýþmasý göndererek iyilik yap-týktan sonra kendilerini nasýl hissettik-lerini sormuþ. Çalýþmanýn sonucunda

A R Þ Ý V D E NYAYINCILIKTA 50 YILNisan 2005

Nelda Bayraktar

Ne Kadar Ýyilik,O Kadar Saðlýk mý?

Page 48: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

iyiliðin, kiþinin saðlýðý üzerine büyükbir etkisinin olduðu, hastalýklarýn vebedende oluþan rahatsýzlýklarýn fizyolo-jik ve psikolojik etkilerini azalttýðýtespit edilmiþ. Bu kiþiler iyilik yaptýk-tan sonra kendilerini aþýrý derecedezinde hissettiklerini söylemiþler.Gerçekten de iyilik yapan kiþilerinstres seviyeleri düþmekte ve beden-lerinde doðal aðrý kesiciler diye tabiredilen endorfinler yükselmektedir.Böylece de kiþi duygusal açýdan büyükbir rahatlýða kavuþmaktadýr.

ÝYÝLÝK TABLETLERÝ!

Bir baþka araþtýrmacý Selye iseHayatýn Stresi adýný verdiði kitabýndabirçok hastalýðýn temelinde yatan stresiincelemiþ ve bunu yenmenin tek yolu-nun özgeci/baþkacý bencillikten geçtiði-ni söylemiþtir. Diðer bir deyiþle bu,baþkalarýna iyilik yapmanýn aslýndakiþinin kendisine iyilik yapmasýanlamýna gelmektedir.

Her iki araþtýrmacý da, obezite, uyku-suzluk, baþ ve sýrt aðrýlarý, depresyon,grip, artrit ve kanser de dâhil olmaküzere pek çok rahatsýzlýðýn kötü etki-lerinin iyilik yaparak geçebildiðinikanýtladýklarýný söylüyorlar. Ýnsanlariyilik yaptýklarýnda elbet ki sorunlarý veaðrýlarý tamamiyle geçmiyor, ancakkendilerinin dýþýnda olan bir þeye odak-landýklarýnda etkileri azalýyor ve dahaaz endiþe duyuyorlar. Evet, bu araþtýr-malara kim ne söyleyebilir ki? Hepsi

de bilimsel özellik taþýyan ve uzunsüreli analizler sonucunda elde edilmiþbulgular. Üstelik bu konuda yapýlmýþolan araþtýrmalar yalnýzca bunlarla dasýnýrlý deðil. Dünyanýn en ünlü üniver-sitelerinde yapýlmýþ bir dizi araþtýrmadaha var ve hepsi de düzenli olarakbaþkalarýna iyilik yapan insanlarýnölüm oranlarýnýn diðerlerine göre dahaaþaðýda olduðunu tespit etmiþ bile.

Kendilerine bir yarar saðlamayacaðýsürece baþkalarýna iyilik yapmaktankaçan ve her hangi bir etkileþimdebulunmaktan bile korkar hale gelmiþolan insanoðlunu, salt kendi saðlýðýnýkorumak adýna iyiliði birer ilaç gibialmalarý mý isteniyor onlardan? Ýyiliðibirer tablet gibi algýlamayan birçokinsan da yaþamakta aramýzda. O haldebu tarz kiþilerin iyilik yapmak arzularýya da güdüleri nereden geliyor?Araþtýrmacýlar bu konuda da bir diziçalýþmalar yapmýþlar.

ERNST FEHR'DEN FARKLI BÝR ARAÞTIRMA

Zürich Üniversitesinden Ernst Fehr,bir dizi araþtýrma yaparak insanlarýnsonunda elde edecekleri her hangi birmenfaatleri olmamasýna raðmen nedendiðer insanlara yardým ettiklerininnedenlerini bulmaya çalýþmýþ. Bunubulmak için de yardýmcý bilimadamlarýyla beraber öðrencilere ünlümahkûm oyununu oynatmýþlar. Bu oyu-nun kurallarýna göre iþ birliði yaptýklarý

46A R Þ Ý V D E NYAYINCILIKTA 50 YIL

Page 49: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

taktirde daha da güçlü olabileceklerionlara söylendiði halde, birbirlerinihile yaparak kandýrmalarý için de güçlüteþvikler uygulamýþlar. Hatta hileyapanýn daha da fazla para kazanmasýsöz konusu olmuþ.

Kaliforniya Üniversitesi profesör-lerinden olan John Tooby ise insanlar-daki cinsel arzuyu örnek göstermekteve iþbirliði neticesinde yeni nesillerinortaya çýkabildiðini söylemektedir.Elbet ki cinsler sonuçta üreme olma-masýna raðmen yalnýzca cinsel dürtü-leriyle de bir araya gelmektedir. Bukonuda yapýlan daha ileri bir çalýþmadabir bilgisayar simülasyonu oluþturu-larak gruplara önceden seçilen rolleroynatýlmýþtýr. Buna göre aralarýndaserbestçe etkileþim kurmalarý saðlananbireyler, ya hileciler ya da iþbirliðiyapanlar grubuna dahil olmuþlardý.Ancak, içlerinde iþbirliði yapan birey-lerin olduðu gruplarýn geliþme kaydet-tikleri görüldü. Ancak bu daha iþinbaþlangýcýydý. Önceden iþbirliði yapan-lar ya da hileciler grubunda olanlarayný zamanda baþarýlý davranýþlarý dakopya etmeye programlanmýþlardý.Grup üyelerinin 4 ila 256 arasýndadeðiþtiði simülasyonlarda ekip sencil-liðin evrimleþebildiðini tespit etti. Ohalde bu gruplarda iþbirliði nasýlgeliþmiþ ve yayýlmýþtý.

Bunun cevabý yalnýzca güçlü birkarþýtlýkta yatmamaktadýr. Güçlü iþbir-likleri ayný zamanda ipi göðüsleye-

47A R Þ Ý V D E NYAYINCILIKTA 50 YIL

Luks, yaptýðý araþtýrmanýn sonunda insanlara þöylebir reçete çýkartmýþ:

1. Ýyilik yap yalnýz kalma, çünkü yalnýzlýðýn en iyi ilacýbaþkalarýna yardým etmektir. Ellerini tuttuðunuz vesýmsýcak sarýldýðýnýz bir insan size güzel duygularýnýaktardýðýnda hayatýnýzdaki tüm olumsuz stres biranda yok olup gider, iþte bu yalnýzlýðýn en güzelilacýdýr.2. Ýyilik yap, zinde kal. Sürekli karamsarlýk içinde olanbir ruh ölmektedir. Hayatýn anlamý ve onu canlý tutanþey baþkalarýna verdiklerinizdir.3. Kendinize en uygun olan yardým þeklini tespit edin.Bu gönüllü bir kuruluþ olabilir ya da yardýmlarýnýzýkiþisel olarak yapmayý seçebilirsiniz.4. Yardým ettiðiniz kiþiyle bire bir temas kurmanýziçinizdeki coþkuyu arttýracaktýr.5. Bir gruba dâhil olarak da yardým yapabilirsiniz.Gönüllülerin oluþturduðu bir grup vasýtasýyla dahafazla kiþiye ulaþma þansýný elde edebilirsiniz. Bu yön-temi uygulayanlarýn elde ettikleri olumlu etkiler net-icesinde daha az doktora gittikleri tespit edilmiþtir.6. Ýyiliði bir alýþkanlýk haline getirin. Yardýmlarýnýzýsenenin belli gaünlerinde deðil her güne yayýlacakþekilde yapmaya çalýþýn. Böylesine bir gönüllü çalýþ-manýn bedeninize saðlayacaðý faydalar sonsuzdur.7. Yeteneklerinizi devreye sokun. Diðer insanlaravardým ederken becerilerinizi ve bilginizi kullanmanýzsize farklý deneyimler yaþatacaktýr. Çünkü böyleliklekendinizi daha yararlý hissedeceksiniz. Bu da sonuçtastresinizi azaltacaktýr. Bu konuda yapacaklarýnýzsýnýrsýzdýr.8. Hýzýnýzý kendiniz ayarlayýn, iþe yavaþ baþlayýn vesize uygun olan hýzý tespit edin. Gönüllü çalýþmalarkiþinin enerjisine göre ayarlanmadýðý taktirde gönülyorgunluklarýna neden olabilir.9. Dünyayý kurtarmaya çalýþmayýn. Bu inanýþla yolaçýkarsanýz büyük bir hayal kýrýklýðýyla karþýlaþýrsýnýz.Bir kiþinin bile sorumluluðunu almayýn ve kontrol ede-meyeceðiniz þartlardan dolayý kendinizi suçlamayýn.10. Ýþe yalnýz baþlamayýn. Yanýnýzda aileniz ya dasevdiðiniz bir arkadaþýnýz da olsun.11. Fikrinizi deðiþtirmek için tereddüt etmeyin. Þayetiçinde bulunduðunuz bir yardým projesi size hitapetmiyorsa ve sizi tatmin etmiyorsa hemen birdiðerinin arayýþýna girin. Mutlaka size uygun olan biryardým faaliyetini bulun. Severek yaptýðýnýz iyilikler-den sonra kendinizi enerji dolu hissedeceksiniz.

Page 50: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

meyenleri cezalandýrmayý da gerek-tirmektedir. Araþtýrma ekibi, simülas-yonlarýna cezalandýrmayý da ekledik-lerinde karþýlarýna "cezalandýrýcý" adýnýverdikleri yeni bir birey grubu çýktý.

Cezalandýrýcýlar yalnýzca diðerleriyleiþbirliði yapmýyorlar fakat ayný zaman-da hile yapanlarý da cezalandýrýyorlarve baþkalarýný da buna teþvik ediyor-lardý. Böylece dengenin iþbirliðinedoðru kaymasýna hizmet ediyorlardý.Bu kez gruplar arasýndaki rekabet ellikiþilik gruplarda iþbirliðinin ortaya çýk-masýna hizmet etmiþ oldu. Tüm bu bul-gular gerçek özgeciliðin ya da sencil-liðin kötü bir adaptasyon olmadýðýnýgöstermektedirler. Her halükarda, bizeen yabancý gelen bir insana bile vardýmelini uzatmamýza neden olan birgüdüye sahip olduðumuz da aþikârdýr.

ÝYÝLÝÐÝN IÞIÐI

Dünyanýn þu andaki durumuna bak-týðýmýzda her iki türün örneklerine debolca rastlamamýz mümkün. Tsunamifelaketinden sonra birçok insanýnfelaketzedelere yardým elini uzattýðýný,empati gösterdiðini hatta bazýlarýnýnfelaket bölgesine bizzat giderek aramakurtarma faaliyetlerine katýldýklarýnýbiliyoruz. Tarih, kendi hayatýný hiçesayarak insanlara yardým elini uzatanve salt bu yüzden içinde bulunduklarýþartlarýn dýþýnda kötü koþullarda yaþa-yarak hizmet etmiþ olan birçok fedakârinsanýn örnekleriyle doludur.

Diðer yanda gittikçe materyalist halegeldiði söylenen tüketim toplumununinsanlarýnýn birbirlerinden koptuklarýnave her geçen gün "önce ben" dedikleri-ne de tanýk oluyoruz. Dünyayý yerindetutanýn her yüz kiþiden birinin yaptýðýiyilikler olduðu söylenir. Dinler veöðretilerde de iyilik kavramý sýkça vur-gulanýr ve karþýlýksýz yapýlmasýnýnzorunlu olmasýna raðmen, geridönücülüðünün Tanrýdan olacaðýsöylenir. Ancak inançlar da yavaþyavaþ kaybolmaya yüz tutunca geridönücülüðün de bir önemi kalmamaktave iyiliklerin geri dönücülükleri bilim-sel çalýþmalarda kanýtlanmýþ iyiliktabletleri kadar ilgi çekmemektedirler.

Neyse ki, sahip olduklarý maddideðerleri bir gün dünyada býrakacak-larýný ama yanlarýnda götüreceklerininkarþýlýksýz verdikleri olduðunu bilen,hiç sorgulamadan, salt iyiliði sevdiklerive iyilik olduðu için ve belki de bunuyapmanýn insanlýk borcu olduðunu,çünkü Tanrýnýn kurmuþ olduðu düzenindevamý için iyiliðin gerekli olduðunubilenler de var. Böylece iyiliklerininýþýðýný, kâinatýn içinde yüzen ve bellibir ömre sahip olan gezegenimizüzerinde yaþayan ve kendileri gibi aynýözden yaratýlmýþ olan kardeþlerine saç-maya devam ediyorlar.

Kaynakça:www.altruistic.org Nature/Vol-422

Psychology 456/556 (Attitudes andSocial Behavior/Prof.Bertram Maile)New Scientist Psychology Today

48A R Þ Ý V D E NYAYINCILIKTA 50 YIL

Page 51: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþmaktadýr. Bizlerle olmaya devam etmek istiyorsanýz,Haberleþme adresi: [email protected] vePK: 227 Beyoðlu/Ýstanbul.En içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................Abone ücreti: Yurt içi (60 TL) ................

Yurt dýþý (70 TL) ................Posta Çeki No: 385999 (Sevgi Yayýnlarý)

“Lütfen Yeni Yýlda AboneliðiniziYenilemeyiUnutmayýnýz!..”

Page 52: Mutlu Evliliðin Sýrlarý Lojong Metinleri