mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik...

14
Dini Aqtumalar, Temmuz - Ara 2010, Cilt : 13 Say1 :37 ss. 5-18 , .- .5 Mehmet Siiheyl mu** , + ' _I Abstract , - - .. Religious Individualism: Threat or Opportunity? Religious individualism is seen as a yield of modernity in the sociology of religion. This phenomenon which must be seen apart fiom radical individuapsm places both individual preferences and religion in the center of actions bf - indi - vidual. "Religious individuals" refer not to institutional religion, but to the& o& states of consciousness about how they should act in their socio-religious lives.'~o this situation means a danger for the plausibility structure of the communal (ge- = meinschaftliche) institutions in modern era. This article will discuss s of both gaining and missing of the religious individualism. . . ....... . < L:'.: :": :. Key Words: Religious individualism, radical religious individ siastical individualism, radical individualism, individualism, mode Bir toplumsal fenomenin tehdit mi yoksafirsat rm oldua sorusuna verilecek cevap normatiflik, yani deger yarg~s~ tagma tehlikesine sahiptir. 'Tehlike?ligi; Weber'in genelde sosyal bilimler ve ozelde sosyoloji iqin en onem8 metodolo- jik diisturlardan biri dedig "degerden ba@ms~zl&'~ aq~smdan hassas davranrnay~ gerektirir. Gijriinen odur ki modernlegmig ve modernlegen toplumlardaki bireyci- ; legme eglimi yadsmamaz bir hale gelmektedir. Tiirkiye de diinyadaki jeopoli_tik konumu, Osmanh'nm son doneminden bu yana yaganan 'batrhlagma',' ideolojisi ve Avrupa Birli$'ne geqig siireci gibi faktorlerin etkileriyle " modernlegme" de-- - nen toplumsal durumla -ister begenelim, ister begenmeyelim- karg~ karg~yadu-., EzcMe iikemizde modernitenin unsurlanndan kabul edilen '~bireycilegme/bi- reycilik" ve beraberinde onun din uzantrh tiirevi "dinsel bireycilik"in yaganrna ihtimali gormezden gelinemez. Buradan hareketle sozkonusu sosyo-din? fenome- nin ne anlama geldig, dow yen diyebilecegimiz Batr medeniyetinde ne 'gibi tiirevlerinin bulundu@ ve toplumsal-dini sonuqlan bizim iqin anem tagmaktah. Bir toplumsal durumun getiri ve gotiiriileri, ancak iyice tanmd&an s6nra 'cieger- - lendirilebilir. Nitekim Berger'in de elegtirdig gibi din 'Xerkesin bildig bir gey!" * Bu makale, yazann " Modern Toplumda Dinsel Bireycilik" a& doktora tezi kapsmda y&gttr. ** Yrd. Doq. Dr., Rize fhiversitesi Dahiyat Fakiiltesi Din Sosyolojisi Anabilim Dah

Transcript of mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik...

Page 1: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

Dini Aqtumalar, Temmuz - A r a 2010, Cilt : 13 Say1 :37 ss. 5-18 , .- .5

Mehmet Siiheyl mu** , + ' _ I

Abstract , - - .. Religious Individualism: Threat or Opportunity?

Religious individualism is seen as a yield of modernity in the sociology of religion. This phenomenon which must be seen apart fiom radical individuapsm places both individual preferences and religion in the center of actions bf -indi- vidual. "Religious individuals" refer not to institutional religion, but to the& o& states of consciousness about how they should act in their socio-religious lives.'~o this situation means a danger for the plausibility structure of the communal (ge- = meinschaftliche) institutions in modern era. This article will discuss s of both gaining and missing of the religious individualism. . . ....... .

< L:'.: :": :. Key Words: Religious individualism, radical religious individ

siastical individualism, radical individualism, individualism, mode

Bir toplumsal fenomenin tehdit mi yoksafirsat rm oldua sorusuna verilecek cevap normatiflik, yani deger yarg~s~ tagma tehlikesine sahiptir. 'Tehlike?ligi; Weber'in genelde sosyal bilimler ve ozelde sosyoloji iqin en onem8 metodolo- jik diisturlardan biri dedig "degerden ba@ms~zl&'~ aq~smdan hassas davranrnay~ gerektirir. Gijriinen odur ki modernlegmig ve modernlegen toplumlardaki bireyci- ; legme eglimi yadsmamaz bir hale gelmektedir. Tiirkiye de diinyadaki jeopoli_tik konumu, Osmanh'nm son doneminden bu yana yaganan 'batrhlagma',' ideolojisi ve Avrupa Birli$'ne geqig siireci gibi faktorlerin etkileriyle "modernlegme" de-- - nen toplumsal durumla -ister begenelim, ister begenmeyelim- karg~ karg~yadu-., E z c M e iikemizde modernitenin unsurlanndan kabul edilen '~bireycilegme/bi- reycilik" ve beraberinde onun din uzantrh tiirevi "dinsel bireycilik"in yaganrna ihtimali gormezden gelinemez. Buradan hareketle sozkonusu sosyo-din? fenome- nin ne anlama geldig, d o w yen diyebilecegimiz Batr medeniyetinde ne 'gibi tiirevlerinin bulundu@ ve toplumsal-dini sonuqlan bizim iqin anem tagmaktah. Bir toplumsal durumun getiri ve gotiiriileri, ancak iyice tanmd&an s6nra 'cieger- - lendirilebilir. Nitekim Berger'in de elegtirdig gibi din 'Xerkesin bildig bir gey!"

* Bu makale, yazann "Modern Toplumda Dinsel Bireycilik" a& doktora tezi kapsmda y&gttr. ** Yrd. Doq. Dr., Rize fhiversitesi Dahiyat Fakiiltesi Din Sosyolojisi Anabilim Dah

Page 2: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

diye aragtmnaya deger bulunmaz; m a ashda bildigimizi zannettiklerimiz ya ta- mamen ya da lasmen yadgtu. fgte bu noktada sosyolojinin gorevi giinliik hayatta kargilagilan kligeleri qoziimlemek ve aq~ga kawqturmakbr.' Bu yazida dinsel bi- reycilik fenomeni Bati diigiincesindeki yanslmalmdan hareketle ele a h g t u . Sebebi, kavramm Bati'dan neget etmesinden otiirii onu daha iyi anlamarmz iqin, dogdu@ diigiinsel ortamdan baglama ihtiyacm d u y m m h . Bununla birlikte diigiinsel orgiimiizih sonu Bati'da kalmayacak, Wemiz aqismdan kargilagllabi- lecek etkileri tarhgmaya aqilacakbr. Burada belirtrneliyiz ki a r n a c m , bir dinsel bireycilik -ve modemite-. ovgiisii veya yergisi degl, durum tespitidir.

Modernlik ve Birey

Giiniimiizde Din Sosyolojisi'nde en qok incelenen problemlerden biri -sos- yal deggme bagh@ altmda- din ve modernlik iligkisidir. Modernlegme, hem bi- reysel hem de toplumsal boyutta de@gimlere yo1 aqmaktah. drnegin Tonnies'e gore "modernlegme" geleneksel yapidan (topluluk / cemaat / community / geme- inschaft) modern yapiya (toplum / cemiyet / society / gesellschaft) do@u donii- giimii ifade eder.2 "Topluluk"u olugturan insanlara "kigi", "toplLUXI"u olujturanla- ra da "birey" denmektedir. "Kigiler" kendilerini topluluk iqerisinde o cemaatsel yapiya mensubiyetleriyle t d a r l a r . Dolaylsiyla kigilerin toplumsal konumlan cemaatin &gmda tehlikededir. Zijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda alg~lamasi miimkiin goriinmemektedir. Geleneksel yapidaki kigi, iqinde bulundu@ toplu- lu@ organik bir biitiin goriir ve tek tek fertlere layasla on planda Yani kendisini ayn bir birey de@l, biitiiniin birpar~asz addeder. Buna kargm '%ireyler" modemligin getirdig "ozerklik", "ozgiir1iik7', "hiir irade" gibi mefhumlan benim- semeleri hasebiyle, topluluksal bir mensubiyet onlar iqin anlam tapnamaktah. Boylece modernlegme ile birlikte kigi yerini bireye brakmaktah. ~skii l 'e gore "birey, yaptiklarmm farkmda olan ve seqimlerini ozgiirce yapan, bu nedenle de eylemlerinden sorumlu bir arb."^ Gorii1diiir;ii gibi "bireylikWte farkzndalzk, oz- giirce seqim yapabilme ve sorumluluk kavramlan one qlluyor. 0 halde bireyi odak noktasma alan bir ideoloji durumundaki "bireycilik" ne demektir?

1 Peter L. Berger, ''Din2 ve Toplumsal Kurumlann Degi~imi", Adil Ciftqi (telif, der. ve qev.), Din ve Modernlik: Toplu~nbilinl Ymzlan I, Ankara Okulu Yaymlan, Ankara 2002, s. 121.

2 Ahmet Cigdern, Bir inlkan Olarak Modernite, DetiSim, Istanbul 1997, s. 102 vd.; Hans van der Loo ve W. van Reijen, Modernleplenin Paradohlarz, h a n Yaymlan, Istanbul 2003, S. 17-21.

3 Anton C. Zijdemeld, Soyut Toplum, qev. Cevdet Cerit, Plnar Yay., Istanbul 1985, s.104.

4 Zeynep ijzlem ~ski i l , ~ire~selcilige Tarihsel Bakzf, Biike Yaymclhk, 1stanbul2003, s.223.

Page 3: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

Bireycilik

c'Bireycilik", bireyin ozgiirlii@ ve say&@nm, toplumun denetleyici bash vasitalama kaqi korunduj&~, birey-toplum iligkisine igaret eden bir kavramdlr. Dolaylsiyla birey, toplumsal ve ahlaki anlamda ozerk bir varldctu.* Denebilir ki bireycilik, "her insanz kendi bagzna bir kigilik telakki eden ve 'bireysel kimlik'in 'kolektifkimlik'e indirgenemeyecegini ileri siiren d~iince"dir.~ Bireyin kendi ka- derini eline almasl~ll da igeren bu anlayig; c'ozgiirliiky', "haklar", "ba&nslz diigiin- ce ve eylemy'i one g~karrnaktadlr.~

Toplum ve birey, sosyolojide birbirlerinin kargismda yer almaktadlrlar. "Toplum mu bireyi, yoksa birey mi toplumu belirlemektedir?" sorusu hep tar- hgilagelmigtir. Bireycilik agismdan b&&mzda birey, topluma onceldir. Evet, cctoplumy' bir g e r g e m , ama "birey" de gergekliktir ve sadece toplumun bir pargasi da deBldir. Toplumda yer a h , ama orada erimez; giinkii iime'dir. Top- luma "anlamy' verir. Buraya kadar anlahlanlara ters gibi goriinen ama ashda son derecede uyumlu bir konudan daha bahsetmek gerekiyor. Luckmann, "anlarmn toplumsalh@'hdan bahsederken bireyin tek bagma ccBenyy olamayacajjm soyler. Ona gore "oznel tecriibenin anlam niteliB, toplumsal siireglerin bir iiriiniidiir." Bir bqka ifadeyle, yalitdc degerlendirilen oznel tecriibe, anlarndan yoksundur. Bir insan kendi bqma anlam yaratamaz.* Buradan anlagihyor ki, bireyin toplum- da ayn bir be& sergileyebilmesi igin yine cctoplumy'un referans a b a s i gereki- yor. Birey -deyim yerindeyse- kendisini "toplumYyun iizerine i q a ederek "kimli- &ni" ortaya koyacakhr.

Toplum, biri digerine indirgenemez tek tek bireylerden olugmugtur. Her in- san biriciktir, ken& k a r a r l m kendisi verebilir. Muhtemelen bu ytizden "birey- ci", bazen "bencil" (egoist) ya da "ben-merkezli" (self-centered) ile kanghnlmak-

5 Wfied M. McClay, "Individualism and Its Discontents", The Virginia Quarterly Review, 77(3), 2001, s. 395.

6 Loo ve Reijen, a.g.e., s. 169.

7 Loo ve Reijen, a.g.e., s. 169; Mario Pei, The NOV Grolier Webster International Dictio- nary, Grolier, New York 1973, c. I, s. 490, "individualism" maddesi. Siyaset felsefesin- de "atomculuk" a& da veriien bireycilik, "gayeleri, ozel hedeflerini gerqeklegtimek olan bireylerce ol~turulmug; toplum kwmu'ha a& bulunur. bkz. Jack Crittenden, Beyond Individualism: Reconstituting Liberal SelJ; Oxford University Press, New York 1992, s. 3.; Guy Hermet, "The Citizen-Individual in Western Christianity", Pierre Birnbaum ve Jean Leca (ed.), Individzralis~~z: Theories and Methods, Oxford University Press, New York 1990, S. 116-141.

8 Thomas Luckmann, Goriinmeyen Din, qev. Ali C o g h & Fuat Aydm, Ragbet Yay., istan- bul2003, s.39-41.

Page 4: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

tadr? Kimi zaman da Solipsidin eganlamhsi ~annedilmigtir.~~ Oysa bireycilikte amaq, bireyin sadece kendi q ~ k a r l m gozeterek yagamasi degdir, bununla bir- likte o, kendisini toplum iqin fedilya da kaqi q h . Dolayisiyla bireyciligi, top- lumu dlglayan bir anlayig diye nitelemek, onu anlamamak ya da yanhg anlamak- &. "Bireyyy ve "toplum birbirlerinden tamamen kopuk gerqeklikler olamazlar. "Ben", toplumdan yahtk bir ortamda c'bireylegemezy'.ll Bireycilik toplumdan bii- tiiniiyle kopuk ve hatta ona kargi pozisyonda bir birey onerseydi buna "anqizm3' denebilirdi.12 Nitekim bazi qahgmalarda "bireycilik" ile "anargizmYy birbirine ka- ngtmlabilmektedir. Anqizm'de bireyci unsurlar, elbette ki, mevcuttur.13 Onda toplumsal normlara kargi qlkmak esask. Oysa bireycilikte toplumu inkk yoktur. Goriildii@ gibi "bireyciliky', s~n~rlan belirlenmediade bagka kavrarnlarla kang- tmlabilmekte, indirgeyici bir tutunila ele ahabilmektedir.

Buraya kadar anlablanlar, dinsel bireyciligin nerede durdu@nu a n l a m m a h m h k mahiyetindeydi. Simdi qahgmmln odamdaki k a v r m irdeleyecegiz.

Dinsel Bireycfik

Dinsel bireyciligin, Bab fikriyabnda, Refonnasyon ve Ayddanma diigiince- sinin, dolayisiyla modernitenin getirdigi toplumsal bir fenomen oldu@ ileri siirii- liir. Dinsel bireyciligin metodolojik, siyasal, ekonomik, ahlaki gibi diger bireyci- lik tiirlerinden farkh bir ozelligi, bireycilikten tiiremesine r a b e n baa hususlarda ondan tamamen aynlmasidu-. Diigiince orgiimikii kurmak iqin once dinsel birey- ciligin tarumuu ortaya koymahyiz. Lukes goyle bir t a m yapiyor: " ~ n a n ~ h bire- yin araczlara ihtiyacznzn olmadzB, ruhsal yazgrsznzn temel sorumlulu@nu kendi- sinin tag.zdz@, Tanrrszyla kendi bildigi'yolda ve kendi ~abalarzyla kendisinin ilijki ktcrma hak ve gorevinin oldu@ goriig.ii."14 Ona gore dinsel bireycilia temelinde iki fikir bulunmaktadr: "Bireylerin mane6 egitligi" ve "did muriikabe (religious

9 Oskiil, Bireyselcilige Tarihsel B a k , s.220; Richard J. Mouw, "Individualism and Christi- an Faith", Theology Today, 38 (4), s. 450, Eri~im: 28.01.2004, http://theologytoday.ptsem. edu/jan19821~384articlel .htm.

10 David Riesman, The Loneb Crowd, The Colonial Press, Massachusetts 1964, s. xliv.

1 1 Luckmann, Goriinnteyen Din, s.40-1.

12 Burada "anaqizm"i giinliik dildeki anlamndan farkh Waruyoruz. bkz. Zijderveld, Soyzit Tophmr, s. 169 vd.

13 "AnarSist bireycilik" ve bu dii~iincenin ternsilcisi sayllan Max Stimer hk. hsa bilgi igin bkz. Steven Lukes, Bireycilik, gev. Ismail Serin, Ark Yaymevi, Ankara 1995, s. 26.

14 Lukes, a.g.e., s. 101. Aynca bkz. Robert ~u thnow, "Din Sosyolojisi", Adil Cifigi (telif, der.ve gev.), Din ve Modernlik: Toplrrn~bili~n Yazzlar~ I, Ankara O ~ u Yay., Ankara 2002, s. 85; Hans Schilderman, "Personal Religion", C.A.M. Hermans vd. (ed.), Social Cons- trzrctionis?n and Theology, Brill, Leiden 2002, s. 212-3.

Page 5: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

self-scn~tiny)".'~ BireyIerin manevi anlamda birbirleriyle egitlikleri, Tann hum- runda her bireyin egit sorumluluga sahip olmasi anlamma gelmektedir.

h c i temel fikre gore dinsel bireycilik, "deruni aydmhk (inner light)" ve "mihiderin her yerde ken& kendilerinin din adarm olmalan" esaslan iizerine kuruludur. "Did murkbe", muhtemelen, bizi igin mistik boyutuna gotiiriir. fJin- kii bu kavramdan anla&@nuz, bireyin dini "keyfine gore" yorumlamasi degl; bir nevi, kendisini T a m ' m huzurunda hissederek siirekli oz-denetirn ve kendi ken- dini muhasebe altmda tutma duygusu iqerisinde davranmasih. Nitekim Lukes'un dinsel bireycilik t- birinci lusmmda "aracilara yer olma&BVndan bahse- dilmigti. Yani miimin, arada hiqbir kurum, gah~s vb. olmadan, domdan do&@- ya Tam'siyla bag bagah.16 Dinsel bir davrmgta bulunacaB zaman -bagka hiq kimseyi araya sokmadan- kendisini sadece Tann'sma kargi sorumlu hissederek eylemde bulunacakhr. Nitekim Bellah'm tespitlerine gore de dinsel bireyciler, dini inanqlardan ziyade dinsel kurumlan veya kurumsal dini elegtirmektedirler. Zira onlara gore muesses din, insanlan "riySikarllga" sevk etmektedir, 'kilise' mu- davimleri, orada obendiklerini kendi hayatlama geqirmemektedirler. Miimini kurtaracak olan, kilise ya da muesses din degl, bireyin Tamyla doijvdan kigisel irtibahh. Birey gerqekten istedikten soma hiqbir araci kuruma gerek kalmakslzm "Tanrr onun kalbine huzzcr verecekti~:"'~

Felsefe aqismdan bakacak olursak Cevizci'nin dinsel bireycilik tanuolnda Lukes'unkiyle benzer unsurlan goriiriiz: 'Bireyin Tann'yla olan iligkisinin, dev- let ya da bagka kurumlar tarafindan degl de, bireyin kendisi tarafindan belirlen- dig, bireyin dini konularda ozgiirce diigiinrne ve hrhgma hakkuun bulundu@nu, bireyin diledijji dine ya da dini topluluga girebilecegini savunan be ti."'^ GoriiI- du@ gibi, birey ile Tann araslnda araci kummlara gerek duyulmamakta, "ozgiir- liik" ve ' 'sorgulayrc~'~, dinsel bireyciliG merkezi tutumlan kabul edilmektedir.

"Bireycilik" ve "bireycilegme" anlaylgr, Luther ve Reformasyon'dan soma toplumsal hayatm her alamnda birtakun deggikliklere yo1 ac;rmgb.r. Wuthnow,

15 Lukes'un Bireycilik'inin qevirisinde bu kavram "dini apdan keudini sorgulama" geklin- de terciime edilmig. Lukes, a.g.e., s. 101. Aym yazann ad1 geqen makalesinin mutercimi ise bu kavram iqin "dinsel kendine yonelme" ibaresini tercih etmig. bkz. Steven Lukes, "Types of Individualism", Dictionary of the History of Ideas, Erigirn: 03.01.2006, http:// etext.lib.virginia.edu/cgi-locavDHI/dhi.cgi?id= dv2-66, s. 602. Biz ise "murrikabe" dedi- gimiz bu tasavvufi terimin, anlatrlmak isteneni daha iyi ifade edebilecegini diigiindiik.

16 William Sakan, Secttlar and the Sacred, Frank Cass Publishers, Londra 2002, s. 36; Harold J. Laski, Authority in the Modem State, Batoche Books, Ontario 2000, s. 100; Daniele Hervieu-LBger, ' m e Role of Religion in Establishing Social Cohesion", Eri~im: 21.09.2006, http://www.eurozine.com/articles/2006-08-17-hervieuleger-en.html, s. 4.

17 Robert N. Bellah vd., Habits of the Heart: Individz~alisn~ and Cornmitnlent in Arnerican Life, University of California Press, Berkeley 1985, s. 234.

18 Ahmet Cevizci, Felsefe Sozliigii, Paradigma, Istanbul 2002, "Bireycilik" maddesi.

Page 6: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

Protestanlar'm "butiin i n a n d m ken& kendilerinin rahibi olmalan" dusturunu can ahci bir omek olarak sunar. Lukes gibi Wuthnow da 'LPiiritanizm"ilg dinsel bi- reycilik iqin uygun bir ornek kabul etmektedir. F i j r i m ' e gore birey, Tanri'm huzurunda tek bagma durur. Ferdi kurtulwa erip eremeyecea belirsizdir, bunun yamsna hangi ahlaki degerle karar verecea hususunda da serbesttir. A p , kapita- list piyasadaki serbest girigimciler gibi.. .'O Bu serbestlik, dinsel bireycilerin hayat- lannda uygulamaya yansn. Dinsel bireyci bir miiminin diinya go~Qii, bir digeri- ninkinden farkh olabilir. Bu anlayigm uq noktadaki argo yansmasi -Wuth.now 'un deyigiyle- ''Kafana gore tak~l!" veya 'We yapsan yeridir!" sozlerinde s & h . 0, dinsel bireycili@n bu raddeye kadar nadiren geleceglni ifade ediy~r.~' Nitekim ona gore boyle bir anlayigm yaganhgi toplum yapislnda "karar verici", bireyin kendisidir. "Bana gore.. ." veya ''Ben boyle dikjiiniiyorum" tarzmdaki bireysel soylem dikkat qeker; arna yine de birey, deer bireylere ahlaki sorumIuluk ve top- lum gibi fikirlerle -barn deal, m a - baghdx. Bu husus, "dinsel bireyci1ik"in kaotik veya anargist bir toplumsal yaplya sebebiyet verecea endigesini bertaraf etmek aqismdan onemlidir kanaatindeyiz.

Dinsel bireycilik an lay~gm olajmasmda "toplumsal kurumlar" k&lsmda takrrulacak tutum son derecede onem taglmaktah. Modernlegme siireci, her alan- da oldu@ gibi toplumsal M a r iizerinde de birtakun dej$$diklere yo1 aqmg- t.lr. Kurumlar, geqmigten itibaren siiregelen insan iiriinii toplumsal ahgkanlrklar diizenidirler. Onlan once insan kurar, ama soma ondan b a w s l z hale gelirler; hatta insam kontrol ederler.E En amdan bunu isterler. Geleneksel toplumda bu denetim daha etkin ve etkilidir. Modernlegme siireci ile kurumsal denetim za- yflar; kurumsaWctan uzaklagma (de-institutionalization) bag gosterir. Modem toplumda bireyler, eskiden kigileri birarada tutan ve onlara "anlam saglayan kurumsal yapidan uzaklag~p, toplumun M a n n d a n yiiz qevirmekte; "anlam", "gerqek", ccozgiirIiikt' gibi mefhumlan bagka yerlerde aramaya baglamaktad~rlar.~~ Boylece belli bir cemaate ait din3 normlam geqerlilia gorecelegir ve mahrem alanda uygulama firsati arar. Art& cccemaat'y, birey iqin tek geqerli "anlam diin-

19 Kelime anlam "temizlenme" olan Piiritanizm (Pnritanism), XVI. *Ida apn Protes- tan hgilizler'in oltqturdu@ biu harekettir. Kutsal kitaptan kaynaklanmayan ve sonradan uydumlmq her tk1i.i katktdan kilisenin anndlnlmasi gerektiw sawnan bu gome gore dinin ilk sade haline doniilmeli; hatta gerekirse piskoposluk kurumu bile yeniden gozden geqirilmelidir. bkz. Mehmet Ali K i t m a n , Din Sosyolojisi Terimleri Sozlii&i, Ragbet Yay., Istanbul 2004, "F%ritanizmt' maddesi.

20 Wuthnow, a.g.m., s. 85. Giindelik hayatta serbest piyasa ile din araslnda benzerlik iliqkisi kuran bir makale ipin bkz. Harvey Cox, "Piyasa Tannsi", Ali K6se (haz.), Laik anla Kut- sal, EtkiIevim Yay., Istanbul 2006, s. 21-34.

21 Wuthnow,a.g.m.,s.86.

22 Zijderveld, a.g.e., s. 231 vd.

23 Zijderveld, a.g.e., s. 87.

Page 7: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

yasr" olma iglevini kaybeder. D i d toplulu@u~ diinya gorikjii bundan boyle, sorgu- suz sualsiz benim~enmeyecektir.~~ Berger'e gore bu durumda birey kendi oznel diinyasma yonelip varolqu iqin gerekli "anlam"i kendi bireyselliginde aramaya qahgacd~hr.~~ Ciinkii "kurumlal; bireysel ozgiirliikleri kzsztla~"~~ 0zgiir1iik aray- gmdaki yolcu, tehlikeli bir yola q~krmgtu; art& eski "slcak ve kwatxcl" yuvasm- dan aynlmgtu. Bu yolun sonunda ya ''yahzh@'' go@sleyecek ve bireyselligin a@h&a katlanacak; ya da bu bedeli odeyemeyecem diigiiniip ccs~cak yuvasmay' geri donmek isteyecektir." Dinsel bireyci, "yahzhkY'la yiizyiizeli@nb farkmda- du. 0 , k a r m verir ve sonuqlanna katlarur. Nitekim dinsel bireycili* anahtar kavramlanndan birisi de "'tercih"tir. "Tercihte bulu&a9', "seqim [email protected]'~, in- sanm oznelligine vurgu yapar. Dinsel bireyci, gelenea, sorgusuz sualsiz benimse- meyi reddeder. Bunun yerine, onun muhtevasmdan seqme yapar ve kendi bireysel goriigiinii bqa eder. Modem-oncesi toplumda kigilerin tercih ihtimali vard~; qiinkii geleneksel yaplda "kaderci anlayg" hakirndi. Ancak modem toplumda "tercih", bir z0runluluMur.2~

Roof a gore "kurumY' ile '%ireycilik" fenomenlerinin birbirlerine zarar ver- digi diigiincesi gereginden fazla biiyiitiilmektedir. Ona gore "bireycilikY'; iman, dinsel kimlik ve aidiyeti pekigtitebilir de. Kendi tercihi ile seqtiginde, bireyin din- sel bir grup veya kununa dair dikjiincesi netlegir. Boylece 'taklidi' degil, 'tahkiki' bir baglanmadan bah~edilebilir.~~ "Baglanma" ve "bireycilik" k a v r a m l m bir arada kullaolmrtlln paradoksal goriilebilecea bir bagka ornek de ''kilisevf/cemaat- sel bireycilik (ecclesiastical individualism)"dir. Bu anlayga gore bireyler kiliseye sadece "goniillii katxlmnla iiye olabilirler. Yani taklit dew, tahkik esasma gore; do@gtan ya da aile gelenegi iizerine deal, bireysel tercih ile kiliseye/cemaate mensup olunur. Bilindig iizere Huistiyanlrb'ta vaftiz toreni, kiginin tercih giicii-

24 Thomas Luckmann, "Modern Toplumda Din ve hart", gev. M. Emin K o w , D E m D , c. V, 1989, s. 445.

25 Peter L. Berger, "Did ve Toplumsal Kurumlann De&irnim, Adil Ciftqi (telif, der. ve gev.), Din ve Modernlik: ToplumbiIin Yaalarr I, Ankara Okulu Y a y d a . , Ankara 2002, s. 155 vd.

26 Zijderveld, a.g.e., s. 197.

27 fjentiirk'e giire modem toplumlarda, Berger'in tabiriyle, ''yurtsuz zihinler", bu duruma da- yanamadklannda gojjwlukla onlerindeki iki yoldan birini segerler: Ya "geleneksel d i c e sanlular, ya da "diinyevi ideoloji1er"in veya 'Yeni D i i HareketIerY'in d o m a sebep olurlar. bkz. Recep Sentiirk, "Amerika'da Din Sosyolojisinin Son Otuz Yilt: 1960-1990", fslim Aragtirmalarr Dergisi, 2, 1998, s. 11 8.

28 Peter L. Berger, i%e Heretical Imperative: Contemporary Possibilities ofReligious Afir- mation, Collin's, London 1980, s. 27-8. Berger, "heretical" ile "tercih" araslndaki etimo- lojik ilihkiyi vurguluyor. Kitabln a& yukanda bahsettigimiz "tercih zorunluluf@''nu da ifade ediyor, diye dQiiniiyoruz.

29 Wade Clark Roof, Spiritual Marketplace: Baby Boon~ers and the Remaking of An~erican Religion, Princeton University Press, Princeton 1999, s. 158 vd.

Page 8: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

niin bulunma&@ qocukluk, hatta b e b e m e yapilmaktadr. "Cemaatsel bireyci- lik", buna kargi qduyor. Gelgelelim, kuramda boyle ifade edilen "cemaatsel bi- reycilik", uygulamada tam anlarmyla gerqeklegemeyebilmektedir. (XI&% dindar aile yapisi, haddi zatmda kiiqiik bir cemaat gibi iglev g0rmektedir.3~ Buradan da anlagiliyor ki, dinsel bireycihk, mutlak manada "cemaat lca.qitl~@~~rn ifade etmi- yor. Anahtar kavram "bireysel tercih" sozkonusu ise, bir 'cemaate girmek' bile dinsel bireycilige hale1 getirmeyebilmektedir. Ancak gunu da belirtmek gerekir: "Birey, cemaate girdikten sonra bireysel tercihlerini ne kadar gerqeklegtirebile- cektir?" sorusuna verilecek cevap, durumu tart~gil~l: hale getirebilir.

Sonuq itibariyle kurumsal dindarllk, modem toplumda ikinci derecede oneme sahip bir fenomene d~niigiir.~~ Bir kurum olarak "kilise" modem toplumda kenara itilebilir; ama bu, dindarlib da kenara itileceg anlamma gelmemektedir. Nite- kim Luckmann, "dinin qokiigii'he dair tezlere itiraz eder. Omegin "diinyevilegmel sekiilerlegme tezi", modernlegme ile birlikte dinin de vaktini doldurdugUnu, "qo- kiige geqti@niM iddia etmektedir.3' Luckmann, bu tutumu indirgeyici bulur. C6nki.i bu bakq aqisl, "fenomen"e inrnemekte, sadece &$tan goriinene bakmaktadlr. Di- nin qokiiyor "goriindiigiine" Luckmann da kahllr, ama gerqekte ~oken, "kurumsal ~IiII"dir.~~ Bireysel din, ashda yiikseligtedir. Luckmann, anket, survey vb. nice1 qomemelerde deneklere sorulan "Kiliseye gidiyor musunuz?" tarzmdaki so- rulan elegtirmektedir. Zira boyle bir soruya verilecek cevap olumsuz ise, sonuq y a n l ~ ~ yodanmakta ve o denegin dinsel davrmgmn da zayifI@ma kanaat ge- tirilmektedir. Halbuki bu durum, ozne'nin "durum tanull17'm yansitmamaktadr. Nitekim deneklerle yiiz yiize yapilan nitel (qualitative) aragmalar, "Kilise'ye devarn etmeyen", ama dindarhw kendince yagayan "dinsel bireyciWleri giin yii- ziine qlkarrmgtr. Dolayslyla dinldindarllk qokiiyor goziikikken, gerqekte yiik-

30 E. Ehrhardt, "Individualism", James Hastings (ed.), Encyclopedia of Religion and Ethics, T&T Clark, Edinburgh 1994, c. Vm, s. 220.

3 1 Luckmann, 'Modem Toplumda Din ve hsan", s. 438; Inger Furseth, "From 'Everything Has a Meaning' to 'I Want to Believe in Something': Religious Change Between Two Generations of Women in Norway", Social Conpass, 52(2), 2005, s. 159.

32 Bu iddiaya igtirak eden bir qahgma iqin bkz. Bryan W~lson, Contenporaiy Transforma- tions of Religion, Oxford University Press, Norfolk 1979, s. 1-37. Ne var ki Wilson'm diinyevilegme tezinin "kurumsal" dinin qokQii dowltusunda da anlqilabilecegini savu- nan bir go- iqin bkz. Karel Dobbelaere, "Bryan Wilson's Contributions to the Study of Secularization", Social Conpass, 53(2), 2006, s. 141-6. Bu konuda Tiirkiye'de yapllrmg empirik bir qahgma iqin bkz. Mehmet Ali ICkman, Din ve Sekiilerlepne: Universite Genp ligi Gerine Sosyolojik Bir Ara~hrn~a, Karahan Kitabevi, Adana 2005.

33 Bryan S. Turner, "Talcott Parson's Sociology of Religion and the Expressive Revolution: The Problem of Western Individualism", Jozrrnal of Classical Sociology, 5(3), 2005, s. 309.

Page 9: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

~elmektedir.~ $u durumda, Luckmann hakhysa, "birq, varlz@nm her zerresinde dindarlz@nz siirdiire~ek"~~ demektir.

Giiniimiiz toplumsal hayatmda dinsel bireycilik nerede durmaktadw? Bu so- ruya sosyologlar qeqitli qekillerde cevaplar vermektedirler. 0me@ Wuthnow, giindelik hayatta "dini soylem" ile "bireycilegme temayiilu" araslndaki iliqkiye lglk tutan baa deneysel qahgmalan omek vennektedir. Cuddihy, "Benim tecriibe- me gore.. .", ". . . ile ilgili benim goriigiim.. ." gibi ifadelerin qogalmasm, dinsel bireycilegme belirtisi saymaktadw. Bellah ve arkadaglan da ABD'de hem libe- ral, hem muhafazakrir kiliselerde dinsel soylemin bireycilegtigine dair deliller sunmaktadwlar: Mesela dinsel bireycili@ toplumdaki yanslmasmn uq -ve din sosyolojisi literatiiriinde dinsel bireycilik denince ilk akla gelen- tirneklerinden biri, "Sheilaism"dir. Amerikan halkmdan yiizlerce kigiyle yapllan mulakatlardan birinin aktorii konumundaki denek Sheila Larson, sahip oldu& inanca -kendi isminden hareketle- "Sheilaismy' a h vermigtir. Sheila, Tann'ya inandi- &IN, ama fanatik bir dindar olma&&IN, kiliseye en son ne zaman g i t t i w h a w lamadi@m, uzun siiredir kendince bir inanca malik oldujjmu beyan etmektedir. Sheilaism dedigi inanclnl "kendi gapmda miitevazi bir ses" diye tavsif ederek bu duqiincenin sadece kendisini b a g l a d m ve onu topluma tegmil etmek istemedi- @ni ~urgulamaktadw.~~ Bellah, Sheilaism'i "harici otorite7'yi "dahili an lada do- nugtiirme qabasi addetmektedir.'I Wuthnow'un Amerika'da yaph@ miilakatlarda day az once bahsedilen, Bellah'm ulagh@ sonuca vaddi@u goriiyoruz: Dinsel bireyciler, y a q a m l m merkezine kendi i n a n q l m yerlegtkmekte; ancak bu ka- naatlerini bagkalanna empoze ederek yaygmlaqtmna gibi bir hedef giitmemekte- dirler?* Dolayls~yla ayn ayn dinsel bireycilik tezahiirlerinin, ferdi s m l a r qerqe- vesinde kalan bir tutumu ifade etti@ni ve herhangi bir toplumsal dayatma egilimi ile iligkilendirilemeyece@ni d y o r u z . Bellah'm verdigi diger bir omekte dinsel bireyci tutum sergileyen deneklerde slk slk quna benzer ifadelere rastlanmaktah "Kendimi bir bakzma dindar goriiyorum. ~ s t e l i k herhangi bir cemaat vs. olu9uma baglz da de@lim".39 Bu gibi omeklerden hareketle Wuthnow, modem toplumdaki

34 Thomas Luckmann, Goriinmeyen Din, qev. Ali Cogkun ve Fuat A y h , Ragbet Yay., Istan- bul 2003.

35 Zijderveld, a.g.e., s. 229-30; Rodney Stark ve William Sims Bainbridge, A Theory ofReli- gion, Rutgers University Press, New Jersey 1996, s. 12.

36 BelIah vd., a.g.e., s. 221; aynca bbz. Robert N. Bellah, BeyondBeliefl Essays on Religion in a Post-Traditional World, University of California Press, Berkeley 1991.

37 Bellah vd., a.g.e., s. 235. 38 Robert Wuthnow, Acts of Compassion: Caring for Others andHelping Qurselves, Prince-

ton University Press, New Jersey 1991, s. 152. 39 Bellah vd., a.g.e., s. 233.

Page 10: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

din anlaylgmda "bireyci1egme"ye do@-u oldukga yaygm bir e3lim bulundumu ~oylemektedir.4~

dyleyse dinsel bireyci, eylemde bulunacagy zaman neyi referans noktasi ala- c&& Dini mi, yoksa bireysel degerlerini mi? Bu sorunun cevabl "dinsel birey- Ci" ibaresinde mevcuttur: "DinselWi att&muda geriye "%ireyci" kahyor. Mutlak anl-yla "bireyci", eylemlni sadece kendi bireysel dejjerlerine dayan&. ~ ~ u h - ternelen din, bu alarm dlglnda da kalabilir. Yani, eger din, eylem iqin bireyin ka- r m cniinde bir engel ise, 'gozden g1.karrlacakW.4~ Ama "dinsel bireycin hem dine bagvurur, hem de bunu bireyselli%e zarar vermeden yapar. Nitekim dinsel bireycilikte "harici" otoriteye yer ~ermeyig, dinsel eylemde bulunurken &to-

bireysel "durum tanuru"m ~ O Z oniinde bulundumasi anl-a g&. C w birey, eylemlerinden bir ba~kaslm s 0 d u tutamaz; Tam kargismda tek bagma- &. Tann'yla arasmda hiqbir araci veya h m m t m a z . Birey, yap@ her eylemde Tann'yla yiizlegti@nin farkmdadlr. Bu farlandabk, ancak bireyin bizzat kendisi tarafindan iqsellegtirilerek y ~ a n a b i k . 4 ~ Bu tabloyu t o p l m a l diizleme taglrsak: Yukandaki tanunlara uygun Yagayan bir toplumdaki dinsel bireyciler, birbirlerini hem kendi aralannda, hem Tam kargismda egit goreceklerdir. D h e l bireycilik, baa toplumsal qevrelerce ser;ilebilmektedir. Yani bu tutumu be-e- yen cctopluluk"lar da bulunabil~nektedir.~~

"Dinsel bireyci", eylemlerinde bireysel degerlerine bagwan, miiminlerin egitligine inanan bir insan&. Bir kimsenin bu duruma ulagmasl, "ozerk

s e c ; s , ccqaba" ve "kendini smamayym sonucunda gergeklegmektedir.44 Bu ka-

40 Wuthnow, a.g.m., s. 87 vd.

41 Nitekim Oskiil, gene1 anlamda dinlerin bireysel ba-lzhga yer vermedijjini, &ey adma kurallar koyarak onun hayatm "diizedeme" arzusunda o l d u k l m belirtiyor. Dev-& da "bjjeyci@in geligmesi" ile "devletin laiklegmesi'hin d o m oranbh ilerledim ifade etmektedir. bkz. ~ski i l , a.g.e., S. 44.

42 Berger, dinin toplumsal onay~anmaslm i i ~ "tip"te inceliyor: Tiimdengelimci, bdirgemeci, Tiimevanmc~. Sonuncusu, biitiin dinsel tasdiklerin temeline bireysel tecriibeyi koyar. Ha- k&ate iligkin sorulara birey, hi~bir otoriteye bagh kahadan cevaplar arar. Burada Berger, "&el tecriibe"yi one q i k ~ ki bu, dinsel bireycilikle domdan ilgili kavramlardan bi- ridir. bkz. Berger, Heretical, s. 62-3; Mehmet Siiheyl iinal, "Peter L. Berger'e Gore Did Tecriibenin Giiniimiiz Dindm iqin Anlam", Dinbilimleri Akademik Ara?hma DqrjSi, 8(3), 2008, SS. 145-157.

43 Wuthnow, a.g.m., s. 84.

44 Dinsel bxeycilik ile temalan birbirine baa noktalarda yakmlagan bir kavram "sfibjektif' fundment&mY'dir. '?)insel bireycilik" iizerine yZZdr@ yadanyla da ljne $&an F r a - slz sosyologu Lkger, yaphg miilakat ~ah~masmda kaqllaghg bir kimseyi "siibjek- tif fundamentalizml'e canh bir Brnek olarak sun=: Bilgisayar biiliimiinde &ktora yapan, -& bir pup mensubu genq bir yijnetirn ma, etrafindaki her geyin ve herkesin &el bir anlam faSldl@u sljylemekte ve bunu ke~fetmenin ayn ayn herkesin giirevi o& dugunu belirtmektedir. bkz. DaniMe Hervieu-Lkger, Religion As A Chain of Memory, ing. qev. Simon Lee, Polity Press, G.Britain 2000, S. 169.

Page 11: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

demeye gehek, tamamen bireyin sorumlulu@ altmdah. Dahasi, bu anlayga gore, kurtuluga ermek iqin &pal ve cemaatsel bir araciya gii~enilemez.~~ Birey, tercihlseqim makarmdu; edim ozgiirlu@ne sahiptir. Bu ozgiirliik sayesinde birey, dinsel BBetiler iizerine yorumlar yapar ve ilkeleri kendi tikel durumuna uyarlama yetenegine sahip olur. Aynca "haklar" ve "sorumluluklaryy arasmdaki ba@ kur- mada da 'cozgiirliikyy, kilit noktah. Nitekim birey ozgiir degilse, ahlaki anlamda sorumlu tutulamaz. Bireyin oniinde, tercihte bulunabilecegi farkh farkh yollar bu- lunmah ki ahlakl sorumluluk sozkonusu olabilsin. Bu yiizden "dinsel bireycilik" ile " a h l W Y y arasmda sllu bir bag mevcuttur. $u da var ki ahlaklrhk, zorunlu olarak iqinde yaqanan toplumdaki "digerleri" ile iliqkiyi de gihdeme getirmekte- dir. Bu manada ahlaki sorumluluk, Wuthnow'a gore, "otekine yonelimli1ik"i de beraberinde bulundurur. Dolayslyla bireyciligin de birbirinden tamamen barn- slz iinitelerden olugmug bir ortamda vuku buhasi, miimkih gorii~aemektedir."~

Sonu9

"Dinsel bireycilikyyin "bireycilik" k a n a h tarihsel qerqevesi Aydmlanma Felsefesi'ne; "dinsel" kanadlnlnki ise Reformasyon'a dayandmlabilir. (Sinkii bireycilik, Aydmlanma dihjiincesinin one q h & @ "&lYyi kendisine giar edinir. Bununla birlikte Aydmlanma'm dine kargi olumsuz ve diglayci bir tutum iqe- risinde oldu@nu da dikkate a h & gerekmektedir. Bu noktada "dinsel" kanadm "rasyone1"i agan yoniinii hesaba katmca Reformasyon devreye girer. Boylece din- sel bireycilii;;i, radikal/mutlak bireycilikten a p g oluyoruz.

Dinsel bireycilik, bireyciligin bir tiirevi ohakla birlikte, ban noktalarda ondan belirgince aynhr. 0rnegin bireycilikte eylemin kriteri sadece ccbenliky7tir; yani bireyin tercihleridir. Bu u w d a gerekirse din de feda edilebilir. Ama dinsel bireycilikte iki olqut varh: Birisi bireyin benligi, digeri ise dindir. Dinsel bireyci- lik, sahip oldu@ temel unsurlar veya karakteristilder aq~smdan bireyciliwleri tagu; bireycilikle pek qok hususta aykmhk bmdmnaz. Ama bireycilik ile dinsel bireyciligi aymyrmg gibi degerlendiremeykz. Bu yiizden tek bagma bireycilik yeri- ne mutlaklradikal bireycilik tabinhi kullanmamrz, dinsel bireycilikten f a r W a n oldu@nu ihsas ettirmek iqindir. Bu aymm yapmamrz gu aqidan da onemlidir: Mutlak bireycilik sozkonusu ise sahnede sadece "Ben" varh. Dinsel bifeycilikte rolleri "Benyy ve "Sen (Tam)" paylqular; aslolan Birey-Tam iligkisidir. Birey- cilik ile solipsizm (tekbencilik) iligkisini bu baglamda ele al&@mrzda, mutlak bi- reyciligin solipsizme kap~ aralama ihtimali mevcut goriinmektedir. Ne var ki din- sel bireycilik, "iligkinden dolay ona u z a k . Cemaatsel bireycilikte Ben ve Sen'in diglnda yeralan "cemaaty7, Birey-Tam diyalogdiligkisinin esasmda yoktuq bi- reyin "tercihine dayah olarak" varh . Ama cemaatin kesinlikle Birey ile Tann araslnda hiyerarqik aracihk rolu kabul edilmez. Buber'in "arasmda alaru" tabir

45 Lukes, a.g.e., s. 149. Bu anlay~gtan hareketle, belki Islam geleneadeki "gefaat"in reddine degilse de, ona be1 baglamamaya gidilebilir.

46 Wuthnow, a.g.m., s. 90 vd.

Page 12: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

ettia "Biz" bolgesi, dinsel bireycilerin biraradahgyla meydana gelmig bir top- luluktur. "Arasmda alaru" da Birey ile T a m ' m arasma giremez. Kierkegaard'm radikal dinsel bireycilig, Buber'de "arasmda alm" ile yumugatrhgtx. Ama bu yumugatma, Buber'in dinsel bireycilik anlaygma zarar vermez. Buradan hareket- le onun yaklagmum cemaatsel bireycilige yalan goriiyoruz. Ezciimle denebilir ki, dinsel bireycilik fenomeninin toplumdaki tezahih-6, diger sosyal fenomenler gibi farkh renk tonlan sunar. Bir uqta Kierkegaard'da o m e m bulan "radikal dinsel bireycilik" yer ahrken; diger uca Buber'de ayudma var&@mu "cemaatsel dinsel bireycilik" yerlegtirilebilir. Radikal dinsel bireycilig ele ald~@muda sadece birey ve Tam iligkisini goriirken; cemaatsel dinsel bireycilikte dQiincelerinin merkezi- ne birey-Tam iligkisini yerlegtiren insanlam olugturdujju topluluk dikkati qeker. Her toplumsal fenomen gibi dinsel bireycilik de bu uq noktalar arasmda qegitli tonlara sahiptir. Radikal ve cemaatsel dinsel bireycilikler, birer ideel-tip niteligin- de degerlendirilmelidir.

Yammza kaynaklk eden doktora tezimiz dahilinde gomlerini ele al&& mrz dart diigiiniie7, bireyciligin modemitenin qocujju oldujju hususunda hemfi- kir goriinmektedirler. Mamafih dinsel bireyciligin 'do@muY bireycilikten farkh siireqler iqinde gerqeklegmigtir. Nitekim modemiteyi Ayddanma'm one siir- dii@ din-karglt.1 tutum meydana getirmigtir. Dolayslyla din'i dqanda buakan, modemiteden neget eden bireyciliktir. 0 halde din ve bireycilik nasil bir araya gelebilmigtir? Bu sorunun cevabl, inceledi- dort diigiiniiriin teolog kimlikle- riyle ilintilidir kanaatindeyiz. Zira onlam diigiincesinde dinsel bireycilik, koken itibariyle modemiteden qok daha gerilere, dinin -en az~ndan Eski Ahit ba~larmn- da- baglangq tarihine kadar qekilmektedir. Yani diigiiniirlerimiz, dinsel bireycili- gin dinin ilk ortaya qhgiyla birlikte var oldumu ileri siirmektedirler. Ne zaman ki 'Gkilise (ecclesia)" kendisini one qlkarrmgtx, o zaman dinsel bireyciligin iistii ortiilmQtiir. Reformasyon, bu baiiJamda, uykudaki bireysel dindarhw iizerinden ortiisiinii atrp canlanmasma yo1 ac;rmgtrr. Buradan hareketle denebilir ki, dQiiniir- lerimiz, teolog s~fatm kullanarak dinsel bireycilig modemite ile megrulagtmmg olabilirler. Zira modemitenin ortaya qhgmdan soma bireyciligin megrulagtrrvlll

- ancak dinsel bireycilik vasitaslyla olabilirdi. Bu yarg, itham veya suqlama niteli- ginde alglanmamahdu. Sozkonusu megrulaglmnadaki amacm, dinsel bireyciligi modemite gibi tarihin belli bir donemine hapsetmekten korkmak olabilecew diigiiniiyoruz. Nitekim ortaya qlkan kanaate gore dinsel bireycilik, tarihin her do- neminde bir gekilde mevcuttu; muhtemelen modemite denen tarihsel durum gep tikten soma da varh&u devam ettirecektir. Qi&i dinsel bireycilik ruhunun Eski ve Yeni Ahit geleneg iqerisinde zaten mevcut oldujju iddia edilrnektedir. a saca denebilir ki, bireycilik, modemitenin istenerek ve planli dogan qocujjudur. Ama dinsel bireycilik, modemiteden 'kazarri' diinyaya gelmigtir.

Dinsel bireycilik, koken itibariyle modem-oncesine kadar gotiiriilse de sos- yal tezahiirlerinin yaygmlagmasi bakmmdan yeni bir toplumsal dinsell& biqi-

47 Sgren Kierkegaard, Martin Buber, Peter L. Berger ve Thomas Luckmann.

Page 13: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

midir. Bir yandan dinini geleneksel formlarda yagamay tercih etmeyen, diger yandan dinle baglanbsm koparmak istemeyen bireyin a r a y g m bir iiriinii ve dindarh- yeni toplumsal geklidir. Herkesin aym tarzda dindar olmasi ve dini- ni yagamasi, amk giiniimiiz toplumunda beklenememektedir. Co@lculagmanm, kiiresellegmenin ve &lcrlagmanin s w l m zorladig bir toplumda bireyin din anlaygi ve yagayigm belirli s w l a r iqinde tutmaya qahgmak, bir anlamda onu dinden sofjutmaya yoneltebilmektedir. Modem birey, "bir gekilde" dinini yaga- mak ve iqsellegtirmek istemektedir. "0tekiYynin istedig ve belirledig gekilde de- gil, kendisini daha dindar ve samimi hissedecegi biqirnde dindarlljjm yagamay arzu etmektedir. Bu durum, Luckmm'm da vurgula&@ gibi, toplumsal hayatta dinin qokiigii degl, bilakis, farkh ve bireysel tarzda yeniden canlmgidr ashda. Toplumsal degigme kargismda hiqbir kurum, eskisi gibi kalamaz. Bir toplumsal kurum olan din de doniigiimden muaf degldir. Nitekim dinsel bireycilik, ince- ledigimiz diigiiniirlere gore, geleneksel din anlaygl mensuplanzun endigelendigi gibi bir "bozulmd' goriilmemekte, tam tersine, "ihyd' qabasi telakki edilmektedir.

Yapb- aragtuma sonunda gordiik ki dinsel bireycilik fenomeni, Bah toplumlamda yiikselig trendine girmig durumdadr. Bu sebeple Babyday ozellikle Avrupa ve Amerika'da bu konu iizenhe aragtxma ve incelemeler uzun siiredir yapllmaktah. Tiirkiye, modernlegen bir iilke olmasi hasebiyle dinsel b i r e y c a ile eninde sonunda kaqrlagacakhr. Nitekim gahsi gozlernlerimiz ve insanlararas~ iligkilerden edindi@mb intiba da iilkemizde boyle bir siirecin emarelerinin goriil- meye baglad& yoniindedir. Bah'da dinsel bireycilik, XX. y w y h ikinci ymsm- dan itibaren gittikqe tebariiz etmeye baglarmgix. Bizim ongoriimiiz, Tiirkiye'de de bu fenomenle toplumsal-dinsel hayatta qok yalanda ve gittikqe artarak yijriize gelecegimizdir. Bilimsel qahgma yapma gorevi kendisine ybklenmig bir din sos- yologu aday olarak bizim de kendirnize yiikledi- s o d u l u k , iilkemiz iqin yeni sayllacak bu toplumsal-dinsel fenomeni metodolojik nesnellik iqerisinde ta- nlmak ve tamtmakhr.

Cahgmarmzln baqhbda sordumuz soruya geri donelim: Dinsel bireyci- lik, bir tehdit mi, yoksa bir firsat mdlr? Aynca bu yeni eglim, gelenek velveya resmi din a n l a y g m temelini sarsabilir mi? Bu sorulara cevap vermeden once onemli bir metodolojik haixlatmada bulunma ihtiyacm duyuyoruz. Genelde bi- limsel, ozelde sosyolojik bir qahgma, deger yarglamdan b a m l z yazilmahdr. Bu yiizden "iyi-kotii" ve "do~-yarhg" gibi degerlendirmeler, bilimsel olrna id- diasmdaki bir qahgmadan beklenmemelidir. Ne var ki bu qekince, biliminsanrru kendi balug aqismdan durum t d t e s p i t i yapmaktan da aldcoyrnamahdlr. h a - noglu, dinsel duygulm olan ve bunlm ifade etmek isteyen bir varhkhr. Dinsel bireycilik de bireysel ifade yollamdan biri olarak degerlendirilebilir.

Dinsel bireyciliB, geleneksel din anlaygmn ve resrlli din m o d e m altm oyup oyrnayaca@ problemine gelince; meseleye ccfenomenolojik" ve 'canlaycl" yaklagah. (1) Eger res~lli din modeli, dindar bireye "anlad" gelmiyorsa, onun aglun (transcendental) soru(n)lama cevap veremiyorsa ve birey o modele uygun davramrken kendisini Tam'siyla bagbaga hissederniyorsa; buna mzikabil, (11) ge- leneksel din anlaygma aykm da olsa gayet resmi modelden aldigi dinsel verileri

Page 14: mu** - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01949/2010_37/2010_37_UNALM.pdfZijderveld'e gore modernlik oncesi toplumlarda bir kimsenin kendi bireyselli@i, yaga&@ kolektif ortarmn &gmda

ken& bilinciyle, hiir iradesi ile, iizerinde diiqiinerek, sorgulayarak igleyip, bireysel dini kanaatini kendisi olugturuyorsa ve boyle davranQmda "kendisini daha din- dar hissediyorsa", bu iki seqenekten hangisi mi.imin iqin daha "anl&"dlr? Bu soruya diigiiniirlerimizin cevabi, okumalammz sonucunda edindi- kanaate gore, "ikinci seqenek" do@ultusundadlr.

Sosyal degigim siireci yagayan iilkemizde dindarlrk fenomeni, modemlegme ile yeniden t d a n m a k t a , boylece yeni anlamlar kazanarak farkldagip qegitlen- mektedir. Modernlegmenin bilegenlerinden sayllan sekiilerlegmeldiinyevilegme, elkemizde de etkilidir; ne vx ki b~ etki "dinsizlegme" degil, tam. tersine h s e l ya- gaglann zenginlegmesi yoniindedir. "Yeni-diinyevilegme (neo-secularization)" diyebilecegimiz bu siireq, dinin zaylflamasi veya yokolmasi deal, ku-al dini otorite y a p i l m zaylnaylp bireysel dinin giiqlenmesini ifade eder.48 Houtman ve Mascini, diinyevilegmeyi ifade eden teze "alalcilagma (rationalization)", dinin degigime ugramasm anlatan yeni-diinyevilegmeye ise "bireycilegme (individuali- zation)" dernektedir.4' Bu bilgiden hareketle iilkemize gelirsek, Tiirkiye'de yaga- nan dinsellia dinam& bir yap1 sergiledigi rahatqa soylenebilir. Giiniim- mu- mini, bu dinamizm iqerisinde hayatr "yeniden" anlama, a n l a m l a n b a ve z&sel i q a qabasmdadlr. Bu yeni yoneliglerden birisi, tezimize gore dinsel bireycilikcir. ()me@ gerek giindelik hayatta, gerek akademik alanda, gerekse siyasi arena- da g a q e daha fazla telafhz edilmeye baglanan "din de insan iqindir" soylerni,

dinin bireycilegmesinin gostergelerinden kabul edilmelidir.sO Dini bijyle alglayan miimin, dinini ona sunulanla yetinerek de@, kendi anlaylp yorumla&- @ gekilde yagamak isteyecektir. Zaten dinsel bireycilik de bireyin bu &q$rlfige sahip [email protected] soylemektedir. Bu baglamda diigiince qerqevemizdeki en iinemli kavramlardan birisi "tercihntir. Modern birey, birqok seqenek arasmdan tercihte bulunarak bireysel karanru verir. Ashda dinsel bireycilik de modem ins- kar- glsmda duran seqeneklerden biridir. Kendisi isterse onu tercih eder; yoksa dinsel bireycilik, modem toplum anlaylgm dayam@ bir tutum kabul edilmemelidir. Modern zamanlarda da yagasa herkes dinsel bireyci bir t a w talunmak z o m d a degildir. Berger'in deyigiyle "slcak yuva"1anndan qd.cmak istemeyen geleneksel dindarlann tercihleri de en az dinsel bireycilerinki kadar saygdeger g c h e l i d i r . Nitekim herkes dinsel bireycilia bedelini odemek istemez: Yalnzzlzk.

48 Andrew K. T. Yip, "Queering Religious Texts: An Exploration of British Non-Heterosexual Ch&ians' and Muslims' Strategy of Constructing Sexuality-afGnning HemeneuticsW, Sociology, 39(1), 2005, s. 60; Wouter J. Hanegraaff, 'mew Age Spiritualities as Secu- lar Religion: A Historian's Perspective", Social Conlpass, 46(2), 1999, s. 145; Daniile Hervieu-LBger, ''Sekiilerle~me, Gelenek ve Dindarhm Yeni Sekilleri: Bazl Teo& (jneri- ler", qev. Halil Aydmalp, ~ F D , 26(1), 2004, s. 47.

49 Dick Houtman ve Peter Mascini, ' m y DO Churches Become Empty, While New Age Grows? Secularization and Religious Change @ the Netherlands", JSSR, 41(3), 2002, S.

456.

50 bkz. Giilay Goktiirk, "Din de Araqtd', Bz~giin Gazetesi, 16 Mays 2007.