MiNNET 115 - Islam-Portalislam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c30/c300070.pdf · odası...

2
(Haskan. lll , 1244- 1245) . Müftüzade Abdullah Efendi medresenin bir kütüphane haline getirip buraya 425 adet kitap ve 1099 ( 1688) tarihinde bir vakfiye dü- (Erünsal. s. 68, 295). Minkarlzade ailesi bugüne kadar devam Abdullah Efendi, Mustafa Rasih Efendi kazasker- kadar bunun Damad- zade Ahmed Efendi ge- böylece Minkarizade'nin ve gelen soyu Damadzadeler (Öztuna. ll, 780-781 ). Sultani Mehmed Efendi, Abdür- rahim Efendi, Mirza Mustafa Efendi, Ataullah Mehmed Efendi Minkarizade'nin talebeleridir. : istanbul Sicilieri Hüma· yun nr. 74, s.175-181; Atiii, Zeyl-i s. 692-693; Abdurrahman Abdi Vekayi'name'si (haz. Fa h ri Çetin Derin. doktora tezi, 1993), iü Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 134, 223, 285-286, 305 , 363, 373-374; Defterdar San Mehmed Zübde-i Vekayiat (haz. Ab- dülkadir Özcan). Ankara 1995, s. 38, 44; Silah- dar, Tarih, I, 229,431-432,434 -435, 633; hi, Vekayiu'l-fuzala, 439 -441; Tarih, 25,95-96, 133, 136-137, 151-153 , 161-162, 304; Tarihi (haz. Ziya istan- bul 1996, s. 118,128, 157; Ayvansarayi, Hadi- katü'l·ceuami', ll, 214-215; yih, s. 70-71; itmiyye Salnamesi, s. 483-484 ( bir örnek); Ta- rihi, lll /2, s. 478-479; a.mlf .. ilmiye s. 182, 183, 197, 215; Kronoloji, V, 129; Rycaut, I, 154-295; Üsküdar Tari- hi, ll, 290, 547; M. Kemal Özergin, "Rumeli Ka- 1078 Düzenlemesi", ismail Ankara 1976, s. 251- 309; Erünsal, Türk Kütüphaneleri Tarihi II, s. 68, 164, 295; M. C. Zilfi, The Politics of Piety: The Ottoman Uleni.a in the Postclassical Age: 1600-JBOO,Minneapolis 1988, s. 117 , 180, 189, 204, 205; Öztuna, Devletler ue Hanedanlar, ll , 779- 782; Necdet Toplumun- da Tasauuu{, istanbul 2001, s. 220, 366; Meh- met Nermi Haskan, Boyunca Üskü- dar, istanbul 2001, 1, 44, 68; ll , 644-645, 894; lll , 1244-1245, 1335. m MEHMET .r L MiNNET ( _j Sözlükte "birine iyilik etmek, ihsan ve ikramda bulunmak" menn masdanndan isim olup biri Allah'a, insana nisbet edilmek üzere iki da Men ve minnet Al- lah'a izafe O'nun bütün var- olan lutufve keremini, in' am ve ih- insana nisbet ise beklernesi gibi olumsuz ifa- de eder el-isfahanl. el-Müfredat, "menn" md .). men kelimesi, Kur- Kerim'de bir tür olarak da geçmektedir (ei-Bakara 2/57; ei-A'raf, 7/ 160; Taha 20/80; bk. MEN ve SELVA). kökten gelen mennan hadislerde ok lutufkar, bol olan, veren" isimlerin- den biri olarak gibi Mace. "Du<a>", o döken, kakan" insan için de kul- (Müslim. 171; Tir- mizi. "Birr", 41 ). ibnü'I-Esir, Arapça'da men kökünün beklemeden iyilik etme" ifade mennan isminin de bu kökten insan için ve an- içeren mennan isminin ise minnet- ten belirtir ( en-Nihaye, IV , 18). Kerim'de minnet kelimesi yer birlikte kökten türeyen kelimeler yirmi yedi yerde geçmek- tedir. Bu ayetlerde genellikle iki söz konusu görülür. a) in- sanlara maddi ve manevi nimetler ihsan etmesi. Bu ayetlere göre insan- hidayete erdirmesi (ei-Hucurat 49/ 17). peygamberler göndermesi (Al-i im- ran 3/164). peygamber- 14/11). ve onun belalar- dan (ei-Kasas 28/82). günahlardan (en- N isa 4/94), cehennem (et-Tur 52/27) kuluna verme- si (Taha 20/36-37). elinden (ei-Kasas 28/5) O'nun insanlara olan En'am 53. ayetinde in- soy sop, makam ve mal gibi fani ve göre zanneden Mekke'nin ileri gelen- lerinin yoksul ve kimsesiz kastederek, kendile- rine lutufta kimseler bunlar diyerek küçümsedikleri bildi- rilmekte ve bu ile Allah dan tabi kaybet- tikleri belirtilmektedir. Minnet hadislerde de Allah'a nisbet "O'nun Nitekim Hz. ömer, ve Bekir'in kendisinden nut kendisine bir lutfu olarak minnet na yer (Buhar!. "Feza,ilü bi'n-nebi", 6)_ hadislerde minnet "lu- MiNNET ihsan ve ikram" olum- lu Hz. Peygamber' e de nisbet (mesela bk. Müsned, ll , 482; Bu- h ari. "Jj umus" , 16, 19 , "Megazi",l4).b} Bir kimsenin önemsemesi, ve iyilik kimseden beklemesi. Bu ayetlerde, çok görüp iyilik kimseden bekle- rnesi veya daha fazla umarak iyilik etmesi (el-Müddessir 74/6; V, 375). Müminler, iyilik kimseleri ken- dilerine minnet göre- rek maya davet edilmekte, bu davete uyanla- ra ahirette verilecek büyük mükafat an- (el-Bakara 2/262, 264 ). Müs- lüman Hz. Peygamber'in na ondan minnet bekleyenler tirilmekte ve imana erdir- mesiyle gerçekte lutufta Allah kendilerinin O'na minnettar belirtilmek- tedir (el-H ucurat 49/17; Ebü'l-Fida Keslr, lll , 369). ibn Kesir bu ayetin tefsiri münasebetiyle zikretmektedir: Huneyn zaferinden elde edilen ganimet- Ierin taksiminden memnun kalmayan Medineli müslümanlara hitaben Hz. Peygamber, "Ey ensar Daha önce ben sizleri içinde bir toplu- luk olarak Allah sizi hidayete erdirmedi mi? Bölünüp sizi benim Yoksul bir zaman- da yine benim sizi onlar da her soruya, "Al- lah ve Resulü en büyük linde cevap (Müsned, lll, 76; Buhar!, "Megazi", 56). islam'da iyilik sadece Allah için ya- iyilik kimseden maddi veya manevi bir bekleme- si, ve onu caiz Ek- rem, ahirette böyle dav- yüzüne belirt- (Müslim, 171; Tirmizi, "Bü- yü<", 5) ve bu cennete girmesine engel olarak (Tir- mizi. "Birr", 41; Nesa!. 5 ). Bu- nunla birlikte iyilik gören kimsenin iyilik edene minnet d mümkünse iyilikle kar- vermesi islam'da bir olarak (Maverdl. s. 205-206). Nitekim bir hadiste, "insanlara etmeyen kimse Allah'a olan borcu- nu da olur" 115

Transcript of MiNNET 115 - Islam-Portalislam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c30/c300070.pdf · odası...

Page 1: MiNNET 115 - Islam-Portalislam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c30/c300070.pdf · odası bulunmaktaydı (Haskan. lll, 1244- 1245). Oğlu Müftüzade Abdullah Efendi medresenin bir

odası bulunmaktaydı (Haskan. lll , 1244-1245). Oğlu Müftüzade Abdullah Efendi medresenin bir odasını kütüphane haline getirip buraya 425 adet kitap bağışlamış ve 1 099 ( 1688) tarihinde bir vakfiye dü­zenlemiştir (Erünsa l. s. 68, 295).

Minkarlzade ailesi bugüne kadar devam etmiştir. Oğlu Abdullah Efendi, damadı Çankırılı Mustafa Rasih Efendi kazasker­liğe kadar yükselmiş, bunun oğlu Damad­zade Ahmed Efendi şeyhülislamlığa ge­tirilmiş, böylece Minkarizade'nin kızı ve damadından gelen soyu Damadzadeler adıyla sürmüştür (Öztuna. ll, 780-781 ). Şeyhülislam imam-ı Sultani Mehmed Efendi, Şeyhülislam Menteşzade Abdür­rahim Efendi, Şeyhülislam Mirza Mustafa Efendi, Şeyhülislam Ataullah Mehmed Efendi Minkarizade'nin talebeleridir.

BİBLİYOGRAF.YA :

istanbul Şer'iyye Sicilieri Arşivi Evkiif·ı Hüma· yun Müfettişliği, nr. 74 , s.175-181; Atiii, Zeyl-i Şekaik, s. 692-693; Abdurrahman Abdi Paşa Vekayi'name'si (haz. Fa h ri Çetin Derin. doktora tezi, 1993), iü Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 134, 223, 285-286, 305, 363, 373-374; Defterdar San Mehmed Paşa, Zübde-i Vekayiat (haz. Ab­dülkadir Özcan). Ankara 1995, s. 38, 44; Silah­dar, Tarih, I, 229,431-432,434 -435, 633; Şey­hi, Vekayiu'l-fuzala, ı, 439-441; Raşid, Tarih, ı,

25,95-96, 133, 136-137, 151-153, 161-162, 304; İsazade Tarihi (haz. Ziya Yılmazer). istan­bul 1996, s. 118,128, 157; Ayvansarayi, Hadi­katü'l·ceuami', ll, 214-215; Deuhatü'l-meşa­yih, s. 70-71; itmiyye Salnamesi, s. 483-484 ( fetvasından bir örnek); Uzunçarşılı, Osmanlı Ta­rihi, lll /2, s . 478-479; a .mlf .. ilmiye Teşkilatı, s. 182, 183, 197, 215; Danişmend, Kronoloji, V, 129; Rycaut, I, 154-295; Konyalı, Üsküdar Tari­hi, ll, 290, 547; M. Kemal Özergin, "Rumeli Ka­dılıkları'nda 1078 Düzenlemesi", ismail Hakkı Uzunçarşılı'ya Armağan, Ankara 1976, s. 251-309; Erünsal, Türk Kütüphaneleri Tarihi II, s. 68, 164, 295; M. C. Zilfi, The Politics of Piety: The Ottoman Uleni.a in the Postclassical Age: 1600-JBOO,Minneapolis 1988, s. 117, 180, 189, 204, 205; Öztuna, Devletler ue Hanedanlar, ll , 779- 782; Necdet Yılmaz. Osmanlı Toplumun­da Tasauuu{, istanbul 2001, s . 220, 366; Meh­met Nermi Haskan, Yüzyıllar Boyunca Üskü­dar, istanbul 2001, 1, 44, 68; ll , 644-645, 894; lll , 1244-1245, 1335. r;;;:ı

m MEHMET iPşiRLi

.r

L

MiNNET ( a:..ıı)

_j

Sözlükte "birine iyilik etmek, ihsan ve ikramda bulunmak" anlamındaki menn masdanndan isim olup biri Allah'a, diğeri insana nisbet edilmek üzere iki bağlam­da kullanılmaktadır. Men ve minnet Al­lah'a izafe edildiğinde O'nun bütün var­lıklara olan lutufve keremini, in' am ve ih-

sanını; insana nisbet edildiğinde ise baş­kasına yaptığı iyiliği başa kakması, karşı­

lık beklernesi gibi olumsuz tutumları ifa­de eder (Ragıb el-isfahanl. el-Müfredat, "menn" md.). Ayrıca men kelimesi, Kur­'an -ı Kerim'de Allah'ın israiloğulları'na lutrettiği bir tür yiyeceğin adı olarak da geçmektedir (ei-Bakara 2/57; ei-A'raf, 7/ 160; Taha 20/80; bk. MEN ve SELVA). Aynı kökten gelen mennan hadislerde "çok lutufkar, ihsanı bol olan, verdiğini karşı­lıksız veren" anlamında Allah'ın isimlerin­den biri olarak geçtiği gibi (İbn Mace. "Du<a>", ı o ı "yaptığı iyiliği sayıp döken, başa kakan" manasında insan için de kul­lanılmaktadır (Müslim. "İman", 171; Tir­mizi. "Birr", 41 ). ibnü'I-Esir, Arapça'da men kökünün "karşılık beklemeden iyilik etme" manasını ifade ettiğini, Allah'ın

mennan isminin de bu kökten geldiğini, insan için kullanılıp kınama ve eleştiri an­lamı içeren mennan isminin ise minnet­ten geldiğini belirtir ( en-Nihaye, IV, ı 18).

Kur'an-ı Kerim'de minnet kelimesi yer alınamakla birlikte aynı kökten türeyen farklı kelimeler yirmi yedi yerde geçmek­tedir. Bu ayetlerde genellikle iki anlamın söz konusu olduğu görülür. a) Allah'ın in­sanlara maddi ve manevi nimetler ihsan etmesi. Bu ayetlere göre Allah'ın insan­ları hidayete erdirmesi (ei-Hucurat 49/ 17). peygamberler göndermesi (Al-i im­ran 3/164). dilediği kullarına peygamber­likvemfıcizelervermesi(İbrahim 14/11). sapkınlıktan ve onun doğurduğu belalar­dan (ei-Kasas 28/82). günahlardan (en­N isa 4/94), cehennem azabından (et-Tur 52/27) koruması, kuluna istediğini verme­si (Taha 20/36-37). mazlumları zorbaların elinden kurtarması (ei-Kasas 28/5) O'nun insanlara olan sayısız lutuflarından bazı­larıdır. En'am sfıresinin 53. ayetinde in­sanların soy sop, makam ve mal gibi fani ve aldatıcı şeylere göre değer taşıdığını zanneden Mekke'nin inkarcı ileri gelen­lerinin yoksul ve kimsesiz müslümanları kastederek, "Aramızda Allah'ın kendile­rine lutufta bulunduğu kimseler bunlar mı?" diyerek onları küçümsedikleri bildi­rilmekte ve bu tutumları ile Allah tarafın­dan tabi tutuldukları imtihanı kaybet­tikleri belirtilmektedir. Minnet kavramı hadislerde de Allah'a nisbet edildiğinde "O'nun kullarına lutufkarlığı" manasında kullanılmıştır. Nitekim Hz. ömer, Resfı­lullah'ın ve Ebfı Bekir'in kendisinden hoş­nut olmalarını Allah'ın kendisine bir lutfu olarak değerlendirirken minnet kavramı­na yer vermiştir (Buhar!. "Feza,ilü aşl).a­bi'n-nebi", 6)_ Bazı hadislerde minnet "lu-

MiNNET

tufkarlık, ihsan ve ikram" şeklindeki olum­lu anlamıyla Hz. Peygamber' e de nisbet edilmiştir (mesela bk. Müsned, ll , 482; Bu­h ari. "Jjumus" , 16, 19, "Megazi",l4).b} Bir kimsenin yaptığı iyiliği önemsemesi, başa kakması ve iyilik ettiği kimseden minnettarlık beklemesi. Bu bağlamdaki ayetlerde, insanın yaptığı iyiliği çok görüp iyilik ettiği kimseden minnettarlık bekle­rnesi veya yaptığından daha fazla karşılık umarak iyilik etmesi yasaklanmaktadır (el-Müddessir 74/6; krş. Şevkanl, V, 375). Müminler, iyilik yaptıkları kimseleri ken­dilerine karşı minnet altında kalmış göre­rek hayırlarını boşa çıkarmaktan kaçın­maya davet edilmekte, bu davete uyanla­ra ahirette verilecek büyük mükafat an­latılmaktadır ( el-Bakara 2/262, 264 ). Müs­lüman olmalarını Hz. Peygamber'in başı­na kakıp ondan minnet bekleyenler eleş­tirilmekte ve Allah'ın onları imana erdir­mesiyle gerçekte lutufta bulunanın Allah olduğu, dolayısıyla asıl kendilerinin O'na minnettar olmaları gerektiği belirtilmek­tedir (el-H ucurat 49/17; krş. Ebü'l-Fida İbn Keslr, lll , 369). ibn Kesir bu ayetin tefsiri münasebetiyle şu olayı zikretmektedir: Huneyn zaferinden elde edilen ganimet­Ierin taksiminden memnun kalmayan bazı Medineli müslümanlara hitaben Hz. Peygamber, "Ey ensar topluluğu! Daha önce ben sizleri sapıklık içinde bir toplu­luk olarak bulmuşken Allah sizi hidayete erdirmedi mi? Bölünüp parçalanmışken sizi benim aracılığımla uzlaştırıp kaynaş­tırmadı mı? Yoksul olduğunuz bir zaman­da yine benim vasıtamla sizi varlıklı kıl­madı mı?" demiş, onlar da her soruya, "Al­lah ve Resulü en büyük lutufkardır" şek­linde cevap vermişlerdi (Müsned, lll, 76; Buhar!, "Megazi", 56).

islam'da iyilik sadece Allah rızası için ya­pıldığından kişinin iyilik ettiği kimseden maddi veya manevi bir karşılık bekleme­si, iyiliği başına kakması ve onu sıkıntıya sokması caiz görülmemiştir. Resfıl-i Ek­rem, Cenab-ı Hakk'ın ahirette böyle dav­rananların yüzüne bakmayacağını belirt­miş (Müslim, "İman", 171; Tirmizi, "Bü­yü<", 5) ve bu davranışı kişinin cennete girmesine engel olarak göstermiştir (Tir­mizi. "Birr", 41; Nesa!. "Eşribe", 5 ). Bu­nunla birlikte iyilik gören kimsenin iyilik edene minnet d uyması, iyiliği teşekkürle karşılaması mümkünse iyiliğe iyilikle kar­şılık vermesi islam'da ahiakın bir gereği olarak görülmüştür (Maverdl. s. 205-206). Nitekim bir hadiste, "insanlara teşekkür etmeyen kimse Allah'a olan şükür borcu­nu da ödememiş olur" buyurulmuştur

115

Page 2: MiNNET 115 - Islam-Portalislam-portal.com/ansiklopedi/dia/pdf/c30/c300070.pdf · odası bulunmaktaydı (Haskan. lll, 1244- 1245). Oğlu Müftüzade Abdullah Efendi medresenin bir

MiNNET

(E bO DavOd , "Edeb", ı ı ; Tirmizi, "Birr" , 35) .

BİBLİYOGRAFYA :

Ragıb el-isfahani, el-Mü{redat, "menn" md.; ibnü'I-Esir. en-Nihaye, Ka hi re 1322, IV, 118; · Müsned, ll , 482; lll, 76; Buhari . "!jumus", 16, 19, "Fez'ailü aşl:ıabi ' n-neb1" , 6, "Megaz1" , ı4 ,

56; Müslim, " İman", 171; İbn Mace, "Du'a" ' , ı O; Ebu DavQd, "Edeb", 11; Tirmizi. "Büyü"', 5 , "Birr" , 35, 4 ı ; N esai, "Eş rib e ", 5; Maverdi, Edebü 'd-dünya ve 'd-dln, Beyrut 1398/1 978, s. 205-206; Ebü'I-Fida İbn Kesir, Mul]taşaru Te{slri İbn Keşlr ( n ş r. M. Ali es-Sabun}). Beyrut 1 4 02/198ı, lll , 369 ; Şevkani. Fet/:ıu'l-ka dlr,

Beyrut 1412/1991 , V, 374-375.

L

Iii MUSTAFA ÇAGRICI

MINORSKY, Vladimir Fedorovich

(1877- ı 966)

Rus şarkiyatçısı ve diplomatı . _j

Moskova'da hukuk öğrenimi gördükten sonra ( 1896- 1900) Lazarev Doğu Dilleri Enstitüsü'ne devam ederek Arapça, Fars­ça. Türkçe ve islam tarihi okudu ( ı 900-

1903). Arkasından Dışişleri Bakanlığı 'nda

diplomat kadrosuyla görev aldı ve 1904-1917 yılları arasında Rusya 'nın Tebriz, Tahran, İstanbul elçiliklerinde ( 19 12- 19 14) çeşitli görevlerde bulundu. Ayrıca Osman­lı- İran sınır komisyonunda üyelik yaptı ve Rus Türkistanı valil iğ i emrinde çalıştı. Asya'da müslüman topraklarında geçir­diği diplomatlık yı lları ona büyük araştır­ma imkanları sağladı ve en önemli araş­tırmalarından biri olan, batıni fırkalardan Ehl-i Hak (Aliilahiler) üzerine kaleme aldığı eserini yayımiadı ( Materialy dlya izuçe­niya persidskoy sekti Lyudi istiny ili Ali­Ilahi, Moskva 191 I) .

Bolşevik ihtilali 'nin ardından ülkesine dönmediği için diplomatlık mesleği sona eren Minorsky kendini akademik çalışma­larına adadı. 1923'ten itibaren Paris'teki

116

Vladimir Fedorovich Mlnorsky

Ecole Nationale des Language Orientales Vivantes'ta Fars edebiyatı, daha sonra Türk dili ve islam tarihi dersleri vermeye başladı . 1932'de Londra Üniversitesi'ne bağlı The School of Oriental and African Studies' e Farsça hacası tayin edildi ve bu­rada 1937'de profesör oldu: emekliye ay­rıldığ ı 1944'ten sonra da görevini sürdür­dü. 1948-1949 öğretim yılında misafir profesör sıfatıyla ı. Fuad Üniversitesi'nde (Kah i re Üniversitesi) bulundu. Emekliliği boyunca Cambridge'de kalan Minorsky eserlerinin çoğunu bu dönemde kaleme aldı . 195 1'de o yılki Milletlerarası Şarki­yatçılar Kongresi'ne katılmak üzere istan­bul'a , 1959'da ı. Türk Sanatı Kongresi için Ankara'ya geldi. 1960 yılında Sovyet ilim­ler Akademisi tarafından Moskova'da ya­pılacak olan XXV. Milletlerarası Şarkiyat­çılar Kongresi'ne davet edildi, bu vesiley­le yıllardan beri görmediği ülkesine gitti. 25 Mart 1966'da Cambridge'de öldüğü zaman vasiyeti üzerine yakılan cenazesi­nin külleri Moskova'da gömüldü ve kütüp­hanesinin büyük bir kısmı St. Petersburg'­daki Şarkiyat Enstitüsü'ne bağışlandı. British Academy, The School of Oriental and African Studies, Societe Asiatique, Brüksel Üniversitesi, Deutsche Morgen­landische Gesellschaft ve Royal Asiatic Society gibi bilim kurumları tarafından üye seçilen ve çeşitli şeref payeleriyle ödüllendirilen Minorsky'nin adına iki ha­tıra kitabı yayımlanmıştır ( Yad-name-i Ira­ni-yi Minorsky ]ed. Mücteba Mlnovi-Trec Efşa r]. Tahran 1969; Iran and Islam: In Memory of the Late Vladimir Minorsky ]ed. C. E. Bosworth]. Edinburg 1 9 7ı).

Eserleri. Minorsky'nin esas ilgi alanı Türk - İran dünyasının tarihi coğrafyası ol­makla beraber araştırmaları tarih , ede­biyat. din, dil ve sanat alanlarını da içine alır. Dört dildeki (Rusça, Frans ızca. ingiliz­ce, Farsça) yayınlarının toplamı 270'i ge­çer: bunların 130'u 1925-1937 yılları ara­sında Encyclopaedia of Islam'a yazdığı maddelerdir. Neşriyatı içinde özellikle Arapça ve Farsça tarih- coğrafya kitapla­rının İ ngilizce çevirileri önemli yer tutar. 1. Hudüd al-'iilam: The Regions of The World, A Persian Geography (London 1937 ~London 1970; Frankfurt ı 9 93).

372 (982-83) yılında yazılmış Farsça bir anonim coğrafya kitabının ayrıntılı not­lar ilavesiyle yapılan tercümesidir. Bu ter­cümeye Vasilü V. Barthold'un tıpkıbasımı

(Leningrad 1930) esas teşkil etmiş , ayrıca

yayının başında onun önsözüne yer veril­miştir. 2. Sharaf al-Zaman Tahir Mar­vazi : on China, th e Turks and India

(London ı 942 ~Frankfurt ı 993). Merve­ıl'nin tarihi ve etnegrafik açıdan önemli bilgiler içeren Tabd'i'u'l-J:ıayevan 'ından seçilmiş bazı bölümlerin orüinal metinle­riyle birlikte ve geniş açıklamalar ilave­siyle yapılan çevirisidir. 3. Tadhkirat al­Mulük: AMan u al of Safavi d Adminis­tration (c. 1137 /1725) (London 1943;

Cambridge 1980) . Eserin Farsça metni­nin tıpkıbasımı ve açıklamalı tercümesi­dir. Kitabı daha sonra Seyyid Muhammed Deblr Siyaki, Minorsky'nin notlarının Mes­'Qd Receb Niya tarafından Farsça çeviri­siyle birlikte tahkik ederek yayımiarnıştır (Tahran ı 368 h ş. ). 4. Studies in Ca u casi­an History(Cambridge ı 953). Gence Şed­

dad'ileri ile Ani Şeddad'ileri'ni ve Selahad­din-i EyyQbl'nin ilk dönemlerini ele alan bir çalışmadır. s. er-Risaletü'ş-şaniye li ­Ebi Dülef (Aba -Dulaf's Second Risala; Kahire 1955) . EbO Dülef Mis'ar b. Mühel­hil'in IV. (X. ) yüzyılda İran 'a yaptığı seya­hati anlatan ikinci risalesinin şerhiyle bir­likte Arapça metni ve tercümesidir. 6. A History of Sharvan and Darband in the 10th-11th Centuries (Cambridge ı 958 ). Müneccimbaşı Ahmed Dede'nin Şal;ıa'itü '1-a]Jbar 'ından Şirvan ve Der­bend'le ilgili kısmın çevirisidir. Yayımlan­mamış Arapça metne dayanan çalışmada SOO (11 06) yılında Derbend'de yazılmış ,

Müneccimbaşı 'nın ana kaynağını oluştu­

ran ve aslı günümüze ulaşmayan , Tarih-i Babü'l-ebvab kısmen yeniden inşa edil­miştir. 7. The Chester Beatty Library (Dublin): A Catalogue of the Turkish Manuscripts and Miniatures (Dublin ı958 ) . 8. Calligraphers and Painters: A Treatise by Qadi Ahmad, son of Mir M unshi (c. 1015/ 1606) (Was hingt o n '1959) . Kad ı Mlr Ahmed Münşl'nin Gülis­tan-ı Hüner adlı Farsça eserinin tercü­mesidir. 9. PersiainA.D. 1478-1490: A n Abridged Translation of Fadlullah b. Rüzbihan Khunji's Tarikh-i 'Al am­ara-yi Amini (London 1957) .

Minorsky bunların dışında Barthold'un Türkistan tarihi, Yedisu bölgesi tarihi, Uluğ Bey ve Mir Ali Şlr hakkındaki dört çalışmasını , Rus şarkiyatçısı V. D. Smir­nov'un t arunu olan eşi Tatiana Shebuni­na Minorsky ile birlikte Rusça'dan İngi­lizce'ye çevirmiştir (Four Studies on the History o{CentralAsia, 1-111. Leiden ı 9 56-

1961 ). Onun çeşitli yazıları bir araya geti­rilerek iki ayrı yayın halinde tekrar basıl­mıştır (lranica: Twenty Articles 1 Hert­ford 1964] , The Turks, Iran and Caucasus ]London ı 978 ]; yayınla rı nın tam list,ı:s i için bk. V. Minorsky, lranica: Twenty Articles,