metallerin korozyonu

35
GĠRĠġ Günümüzde, korozyon, endüstriyel yatırımları ve üretimin maliyetini etkileyen en önemli faktörlerdendir. Korozyon, malzemenin bulunduğu ortam tarafından kimyasal saldırıya uğrayarak bozulmasıdır diye tanımlanabilir. Korozyon büyük zararlara yol açarak önemli israf kaynaklarından birini oluĢturur. Korozyon nedeniyle meydana gelen malzeme, enerji ve emek kaybının yıllık değeri ülkelerin gayri safi milli gelirlerinin yaklaĢık % 5’ i düzeyindedir. Kaynak yöntemi ile imal edilen parçalarda korozyona karĢı direnç konusu içerisinde malzemenin metalurjik özelliklerinin yanında kaynak tasarımlarınında büyük önemi vardır.

description

metallerin korozyonu

Transcript of metallerin korozyonu

Page 1: metallerin korozyonu

111

GĠRĠġ

Günümüzde, korozyon, endüstriyel yatırımları ve üretimin maliyetini etkileyen en

önemli faktörlerdendir.

Korozyon, malzemenin bulunduğu ortam tarafından kimyasal saldırıya uğrayarak

bozulmasıdır diye tanımlanabilir.

Korozyon büyük zararlara yol açarak önemli israf kaynaklarından birini oluĢturur.

Korozyon nedeniyle meydana gelen malzeme, enerji ve emek kaybının yıllık değeri

ülkelerin gayri safi milli gelirlerinin yaklaĢık % 5’ i düzeyindedir. Kaynak yöntemi ile

imal edilen parçalarda korozyona karĢı direnç konusu içerisinde malzemenin metalurjik

özelliklerinin yanında kaynak tasarımlarınında büyük önemi vardır.

Page 2: metallerin korozyonu

111

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZET...........................................................................................................................i

ĠÇĠNDEKĠLER .......................................................................................................... ii

ġEKĠLLER LĠSTESĠ ................................................................................................. iii

TABLOLAR LĠSTESĠ ............................................................................................... iv

BÖLÜM 1. METALLERĠN KOROZYONU ............................................................ 1

1.1. Korozyonun Tanımı ............................................................................................ 1

1.2.Korozyon Hücresi ................................................................................................ 2

1.3.Korozyonun OluĢumu .......................................................................................... 7

1.4.Korozyona Etki Eden Faktörler ........................................................................... 9

BÖLÜM 2. KOROZYON TÜRLERĠ ........................................................................ 10

2.1. Üniform Korozyon .............................................................................................. 10

Galvanik Korozyon .................................................................................................... 10

2.3. Aralık Korozyon ................................................................................................. 12

2.4. Çukur Korozyonu ............................................................................................... 13

2.5. Taneler arası Korozyon ...................................................................................... 14

2.6. Seçimli Korozyon ............................................................................................... 15

2.7. Erozyonlu Korozyon ........................................................................................... 15

2.8. Stres Korozyonu ................................................................................................. 16

2.9. Hidrojen Kırılganlığı ........................................................................................... 17

BÖLÜM 3.METALLER VE ALAġIMLARI ............................................................ 18

3.1. Alüminyum ve AlaĢımlarında Korozyon ............................................................ 18

3.2. Nikel ve AlaĢımlarında Korozyon ...................................................................... 19

3.3. Bakır ve AlaĢımlarında Korozyon ...................................................................... 19

3.4. Titanyum ve AlaĢımlarında Korozyon ............................................................... 19

3.5. Magnezyum ve AlaĢımlarında Korozyon ........................................................... 20

3.6. Paslanmaz Çeliklerde Korozyon ......................................................................... 20

3.6.1. Martensitik Paslanmaz Çeliklerde Korozyon .................................................. 20

3.6.2. Ferritik Paslanmaz Çeliklerde Korozyon ......................................................... 21

Page 3: metallerin korozyonu

111

3.6.3. Ostenitik Paslanmaz Çeliklerde Korozyon ...................................................... 22

BÖLÜM 4. KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERĠ ................................ 23

4.1. Elektrokimyasal Yöntemler ................................................................................ 23

4.1.1. Katodik Koruma .............................................................................................. 23

4.1.2. Anodik Koruma ............................................................................................... 23

4.2.Kimyasal Yöntemler ............................................................................................ 24

4.2.1.Ġnhibitörler ........................................................................................................ 24

4.3..Yüzey Kaplama ................................................................................................... 24

5.KAYNAKLAR ....................................................................................................... 26

Page 4: metallerin korozyonu

111

ġEKĠLLER DĠZĠNĠ

ġekil 1.1 Korozyon Hücresi

ġekil 1.2 Demirin paslanmasında demir hidroksit oluĢumu

ġekil 2.1 Üniform Korozyon

ġekilĢ 2.2 Aralık Korozyonu

ġekil 2.3. Çukur Korozyonu

ġekil 2.4 Paslanmaz çeliğin tane sınırlarında krom karbür çökelmesi

ġekil 2.5 Stres Korozyonu çatlakları

ġekil3.1 Krom karbür çökelmesi hassas bölgede oluĢan korozyon

Page 5: metallerin korozyonu

111

TABLOLAR DĠZĠNĠ

Tablo 1.1 Standart Elektromotor Kuvveti Serisi

Tablo 1.2 Galvanik Seri

Page 6: metallerin korozyonu

111

1. METALLERĠN KOROZYONU

1.1 KOROZYONUN TANIMI

Metallerin hemen hemen hepsi doğada bileĢik halinde bulunurlar. Bu bileĢiklerden ilave

malzeme, enerji, emek ve bilgi kullanmak suretiyle metal veya alaĢım üretilir. Üretilen

metal ve alaĢımların ise tekrar kararlı durumları olan bileĢik haline dönme eğilimleri

yüksektir. Bu nedenle, metaller içinde bulundukları ortamın elemanları ile reaksiyona

girerek önce iyonik duruma, sonra da ortamdaki baĢka elementlerle birleĢerek bileĢik

haline dönmeye çalıĢırlar. Böylece, kimyasal değiĢime veya bozunuma uğrarlar.

Sonuçta, metallerin fiziksel, kimyasal, mekanik ve elektriksel özelliklerinde istenmeyen

bazı değiĢiklikler meydana gelir ve bu değiĢiklikler bazı zararlara yol açar. Hem metal

malzemelerin bozunma reaksiyonuna, hem de bu reaksiyonun neden olduğu zarara

korozyon adı verilir. Genel anlamda ise; ortamın kimyasal ve elektrokimyasal

etkilerinden dolayı metalik malzemelerde meydana gelen hasara korozyon denir.

Korozyon, esasında metalik malzemelerin içinde bulundukları ortamla reaksiyona

girmeleri sonucunda, dıĢarıdan enerji vermeye gerek olmadan, doğal olarak meydana

gelir. Ġçinde su bulunan ortamlarda meydana gelen korozyona "sulu ortam korozyonu"

denilir. Atmosferde, toprak altında, su içinde veya her türlü sulu kimyasal madde

içerisinde meydana gelen korozyon buna örnek olarak gösterilebilir. Yüksek

sıcaklıklarda gaz ortamlarında metalik malzemelerde meydana gelen korozyona ise

"kuru veya yüksek sıcaklık korozyonu" denir. Kazanların alevle veya sıcak gazlarla

temas eden bölgelerinde meydana gelen korozyon da bu tip korozyona örnek olarak

verilebilir.

Islak atmosferde, yeraltında, beton içinde ya da su altında metallerdeki korozyon; bir

metalden diğerine, aynı metalin yüzeyinden bir noktadan diğer bir nokta- ya geçen

galvanik akımlarından kaynaklanır.

Bu elektrik akımlarının gerçekleĢebilmesi için elektrik akımının geçiĢine izin veren

ortamda ıslak bir iletken veya elektrolit olmak zorundadır. Korozyonun görülebilmesi

için elektrolitin varlığı vazgeçilmez bir koĢuldur. Sulu ortam özellikle de tuzlu su

mükemmel bir elektrolittir.

1

Page 7: metallerin korozyonu

111

1.2. KOROZYON HÜCRESĠ

Sulu ortamlarda elektron verme (oksidasyon) ve elektron alma (redüksiyon)

Ģeklinde meydana gelen reaksiyonlara "elektrokimyasal reaksiyonlar" denilir. Su içinde,

atmosferde ve toprak altında meydana gelen bütün korozyon reaksiyonları elektrokim-

yasal reaksiyonlardır.

Korozyon olayı ġekil 1'de görülen korozyon hücresi(Galvanik Hücre) yardımıyla daha

iyi açıklanabilir. Korozyonun meydana gelebilmesi için, korozyon hücresi çevriminin

kesintisiz çalıĢması gerekir. Yani anotdaki kimyasal değiĢim sonucunda meydana gelen

metal iyonlarının çözeltiye geçmesi sırasında açığa çıkan elektronlar, elektronik iletken

vasıtasıyla katoda taĢınırlar. Metallerde elektron hareketi ile elektrik akımının yönü

birbirine terstir. Akım, birim zamanda hareket eden elektronların bir ölçüsü olduğu için

aynı zamanda anotda meydana gelen kimyasal değiĢimin de miktarını gösterir. Ġyonların

sulu çözelti içerisindeki hareketi sayesinde anot ile katot arasında elektrik akımı

meydana gelir. Pozitif yüklü iyonlar katoda, negatif yüklü iyonlarda anoda giderler.

Böylece, hücre çevrimi tamamlanmıĢ olur. Korozyon hücresinden geçen akıma

"korozyon akımı" denir.

ġekil 1.1 Korozyon Hücresi

2

Page 8: metallerin korozyonu

111

1.3. KOROZYONUN OLUġUMU

Korozyon birbiri ile elektriksel ve elektrolitik teması olan ve aralarında potansiyel farkı

oluĢan iki metalik bölge veya nokta arasında meydana gelir. Bu bölge veya noktalardan

potansiyel bakımından daha asil olanın yüzeyinde katodik reaksiyon meydana gelir,

daha aktif olan diğer bölge veya nokta ise çözünür. Potansiyel farkının oluĢum nedenleri

aĢağıdaki Ģekilde sıralanabilir.

a) Metal veya alaĢımın yapısal, kimyasal, mekanik veya ısıl farklılıklar gösteren

bölgeleri arasında potansiyel farkı oluĢabilir.

b) Farklı iki metal veya alaĢımın birbirine temas etmesi nedeniyle potansiyel farkı

oluĢabilir.

c) Ortamın katodik olarak redüklenebilen bileĢenlerinin, metalin değiĢik bölgelerinde

farklı oranlarda bulunması potansiyel farkı oluĢturabilir.

ġimdi demirde korozyonun meydana geliĢini açıklamaya çalıĢalım. Sıradan bir demir

parçası hidroklorik asit (HCl) çözeltisi içerisine daldırıldığında hidrojen kabarcıklarının

oluĢtuğu görülür. Demirde bulunan enklüzyonlar, yüzey pürüzlülüğü, yerel gerilmeler,

tane yönlenmesi veya ortamda meydana gelen değiĢimler nedeniyle demir parçasının

yüzeyinde çok sayıda anot ve katot bölgeleri oluĢur. Anot bölgesindeki pozitif yüklü

demir atomları parçanın yüzeyinden ayrılarak pozitif iyonlar halinde sıvı çözeltiye

geçerken, negatif yüklü elektronlar metal (demir) içinde kalırlar. Söz konusu elektronlar,

çözeltiden metal yüzeyine ulaĢan pozitif hidrojen iyonlarını karĢılayarak onları

nötrleĢtirirler. Nötr hale gelen bazı atomların bir araya gelmeleri sonucunda hidrojen gazı

oluĢur. Bu iĢlem devam ettikçe, demir anot bölgesinde oksitlenir ve korozyona uğrar.

Parçanın katot olan bölgeleri ise hidrojenle kaplanır. Çözünen metal miktarı, uygulanan

gerilim ile metalin direncine bağlı olan hareketli elektron sayısı veya akım Ģiddeti ile

doğru orantılıdır.

Korozyonun devam edebilmesi için anot ve katotdaki korozyon ürünlerinin giderilmesi

gerekir. Bazı durumlarda, hidrojen gazı katotda çok yavaĢ birikir ve metal yüzeyinde

oluĢan hidrojen tabakası korozyon reaksiyonunu yavaĢlatır. Bu olay katodik

polorizasyon olarak bilinir.

3

Page 9: metallerin korozyonu

111

Anot ve katotta meydana gelen reaksiyon ürünlerinin zaman zaman karĢılaĢıp, yeni

reaksiyonlara girmeleri sonucunda gözle görülebilir pek çok korozyon ürünü oluĢabilir.

Örneğin; su içerisindeki demirde katodik reaksiyon sonucunda oluĢan hidroksil iyonları

elektrolit içerisinde anoda doğru hareket ederken, ters yönde hareket eden demir

iyonlarıyla karĢılaĢırlar. Bu iyonlar birleĢerek, demir (II) hidroksit [Fe(OH)2]

o1uĢtururlar, (ġekil 1.2).

OluĢan demir(II) hidroksit hemen çözelti içerisindeki oksijenle birleĢerek, demir pası

olarak adlandırılan demir (III) hidroksit oluĢturur. Bu pas; çözeltinin alkalitesine,

oksijen oranına ve karıĢtırılmasına göre ya demir yüzeyinden uzakta, ya da korozyonun

daha da ilerlemesini önleyecek uzaklıktaki bir konumda oluĢur.

ġekil 1.2 Demirin paslanmasında demir hidroksit oluĢumu

Demirin korozyonunda, hücre reaksiyonunu oluĢturan anodik ve katodik reaksiyonlar

aĢağıdaki gibi yazılabilir.

Fe → Fe2+

+ 4e- : Anodik reaksiyon

O2 + 2H2 0 + 4e- → 4OH

- : Katodik reaksiyon

O=2 + 2 Fe + 2H2 O → 2Fe2+

+ 4OH- : Hücre reaksiyonu

4

Page 10: metallerin korozyonu

111

Elektrokimyasal olayları incelemek için metallerin potansiyel değerini bilmek gerekir.

Potansiyeli sıfır kabul edilen Hidrojen elektrodunu referans alınarak belirlenen

değerlerle Standart Elektromotor Kuvveti serisi elde edilir.(Tablo 1.1) Gerilimi artı olan

metallerin daha anodik olduğu söylenebilir.

5

Page 11: metallerin korozyonu

111

Tablo 1.1 Standart Elektromotor Kuvveti Serisi

6

Elektrot Reaksiyonu Standart elektrot potansiyeli

K = K+

+ e- +2,92

Ca = Ca+2

+ 2e-

+2,87

Na = Na+

+ e- +2,71

Mg = Mg+2

+ 2e- +2,34

Al = Al+3

+ 3e

-

+1,67

Mn = Mn+2

+ 2e- +1,05

Zn = Zn+2

+ 2e-

+0,76

Cr = Cr+3

+ 3e

- +0,71

Cd = Cd+2

+ 2e- +0,40

Ni = Ni+2

+ 2e- +0,25

Sn = Sn+2

+ 2e- +0,14

H2 = 2H+

+ 2e-

+0,00

Cu = Cu+2

+ 2e-

-0,345

Hg = Hg+2

+ 2e-

-0,799

Ag = Ag+ + e

- -0,800

Au = Au+ + e

- -1,680

Page 12: metallerin korozyonu

111

Söz konusu seride artı (-) yönde veya asil olan bir metalin ile eksi (+) yönde yani bunun

üstünde yer alan baĢka bir metalle temas etmesi durumunda, (-) yöndeki metalin

yüzeyinde redüksiyon reaksiyonu meydana gelir ve (+) yöndeki metal ise korozyona

uğrar. Ancak, teorik olarak mümkün olan bu olay pratikte meydana gelmeyebilir. Bu

nedenle metallerin hesapla bulunan teorik potansiyelleri yerine kullanıldıkları ortamda,

örneğin deniz suyunda veya toprak altında ölçülerek bulunan potansiyelleri sıralamaya

tabi tutulur. Bu Ģekilde elde edilen seri ye "galvanik seri" adı verilir. Bu seriler

uygulamadaki korozyon tahminlerinde daha gerçekçi sonuçlar verir. Tablo 1.2'de deniz

suyunda yapılan ölçümlerle elde edilmiĢ galvanik seri verilmektedir.

Tablo 1.2 Galvanik Seri

Metal veya AlaĢım Elektrod Potansiyeli

Çinko -1100

Dökme Demir -680

YumuĢak Çelik -680

KurĢun -640

Kalay -580

Pirinç -430

Bakır -430

Bronz -380

Titanyum -220

GümüĢ -200

Paslanmaz Çelik(304,pasif) -150

7

Page 13: metallerin korozyonu

111

1.4 KOROZYONA ETKĠ EDEN FAKTÖRLER

Ortamın Etkisi; Metallerin korozyona uğrama hızı büyük ölçüde bulunduğu ortamla

alakalıdır. Ortamdaki nem miktarı, asitlik – baziklik durumu, havanın oksijenin veya

suyun ortam tarafından geçirilebilme yeteneği, kaçak akımlar ve çeĢitli bakteriler

korozyonu baĢlatıcı ve hızlandırıcı etken olarak karĢımıza çıkar.

Sıcaklığın Etkisi; Ortam sıcaklığının artması iyon hareketini arttırarak korozyon hızını

arttırır. Ortam sıcaklığı –50 ila +50 santigrat derece arasında değiĢen toprak 0 derecede

donar ve iyon hareket hızı minimuma düĢer. Sıcaklığın artmasının oksijen

konsantrasyonunu düĢürücü ve dolayısıyla korozyon hızını düĢürücü etkisi de vardır.

Ancak bu etki iyon hareketinin artmasından dolayı olan reaksiyonların yanında oldukça

zayıf kalmaktadır.

Malzeme Seçiminin Etkisi; Korozyona sebep olan etkenlerden biri de birbiriyle

potansiyel farkı bulunan metallerin bir arada kullanılmasıdır. Bu durum korozyonu

baĢlatıcı ve hızlandırıcı bir etkendir. Mesela çok düĢülen bir hata olarak çelik saçtan

yapılan panoların üzerine konulan paslanmaz çelik cıvata ve contalar bulundukları

bölgede galvanik korozyona sebep olmaktadır. Bu tip durumlarda ana yüzeyde cıvatalar

ya da contalar plastik cıvatalar ile izole edilmelidir.

Taneler Arası Özellik Farkları; Metallerin tane boyutları arasındaki farklar ve iki

tanedeki farklı konsantrasyonlar neticesinde iki tanenin sınırı korozyon baĢlangıcı için

uygun bir ortam oluĢturur. Çok düĢülen bir hata olarak paslanmaz çelik malzemeden

imal edilen tanklar ve benzeri yapılardaki kaynak bölgeleri üretici tarafından hiç

beklemediği halde korozyona uğramaktadır. Bu korozyonun önüne geçmenin yolu ya

elektrotlu kaynak kullanmamak ya da önleyici olarak galvanik anotlu katodik koruma

sistemi uygulamaktır.

Sistem Dizaynı; Korozif malzemelerin depolandığı sistemlerde korozif ortamın (su vb)

birikmesini engellemeye yönelik tasarımlar uygulanmalıdır. Ayrıca arasında sıvı

birikintisine sebep olabilecek çok ince aralıklardan kaçınılmalıdır.

8

Page 14: metallerin korozyonu

111

Sistemin Bulunduğu Ortamın Oksijen Konsantrasyonu; Aynı tip toprak içerisinde

çözünmüĢ hava konsantrasyonu her yerde aynı olmayabilir. Farklı havalandırma

koĢullarındaki sistemlerde yan yana duran sistem bir bölgede anot iken hemen

yanındaki bölgede katot görevi görerek elektrokimyasal korozyona sebep olabilir.

Zemin Elektriksel Özgül Direncinin Etkisi; DüĢük elektriksel özgül dirençli bölgelerde

iletkenliğin yüksek olması iyonik ortamın daha aktif olmasına sebep olmaktadır.

Bundan dolayı korozyon mekanizması daha hızlı geliĢir.

9

Page 15: metallerin korozyonu

111

2.KOROZYON TÜRLERĠ

2.1 ÜNĠFORM KOROZYON

Metal yüzeyinin her noktasında aynı hızla yürüyen korozyon çeĢididir. Normal olarak

korozyon olayının bu Ģekilde yürümesi beklenir. Malzeme kaybının fazla olduğu, fakat

kolaylıkla önceden fark edilebilen bir korozyon türüdür. Metal kalınlığı her noktadda

aynı derecede incelir. Yüzey kaplamaları, katodik koruma ve korozyon ortamının

saldırganlığının azaltılması gibi önlemlerle homojen korozyon kontrol altına

alınabilmektedir.

Korozyon hızının hesaplanmasında kullanılan bağıntılar, korozyonun üniform Ģekilde

yürüdüğü kabulüne dayandırılır. Diğer korozyon Ģekillerinde yüzeyin bazı bölgelerinde

korozyon hızı çok yüksek değerlere ulaĢır. Bunun sonucunda o bölgeler beklenenden

çok önce korozyon nedeniyle delinir veya kırılır.

ġekil 2.1 Üniform Korozyon

2.2 GALVANĠK KOROZYON

Ġki farklı metal bir korozif ortama daldırılır ve elektirksel bir bağ ile birbirine

bağlanırsa, bir pil oluĢur. Bu metallerden elektrod potansiyeli daha elektronegatif olan

metal anot olarak korozyona uğrar. Korozyon hızı iki metal arasında oluĢan potansiyel

farkına bağlıdır.

Metallerden hangisinin anot olacağı hakkında Elektromotor Kuvvet Serisi fikir

verebilir. Metallerin standart elektrod potansiyellerine göre sıralanarak elde edilmiĢ olan

seri Tablo1.1 de verilmiĢti. Bu listede üst sırada olan bir metal, kendinden aĢağıda

bulunan metallere göre anot olur. Ancak korozyon olaylarında metaller hiç bir zaman

standart potansiyel tanımında oluğu gibi kendi iyonlarıyla denge halinde bulunmaz. Bu

10

Page 16: metallerin korozyonu

111

nedenler galvanik korozyon olaylarında standart elektrot potansiyelleri yerine, galvanik

seride bulunan deniz suyu içindeki potansiyellerin alınması daha uygundur.

Galvanik bir hücrede korozyon hızı, yürütücü kuvvet olan anot ve katot arasındaki

potansiyel farkı, çevre elektorlitin iletkenliği ve katot/anot yüzey alanı oranına bağlıdır.

Katot/anot yüzey alanı oranı pratikte büyük öenm taĢır. Bu oranın büyük olması, anot

akım yoğunluğunun artmasına ve dar bir bölgede Ģiddetli korozyon oluĢmasına neden

olur. Bunun tipik örneği, çelik plakaya yapılmıĢ bakır perçin ile, bakır plaka üzerine

yapılmıĢ çelik perçinde görülür. Her ikisi de deniz suyu içerisine daldırıldığında, çelik

perçinler çok kısa sürede tam olarak korozyona uğradığı halde, bakır perçinlerin katodik

etkinliğinin, geniĢ bir çelik yüzey üzerindeki korozyon etkisinin önemsiz olduğu

görülür.Bu durun farklı iki metalin temas etmesi halinde anot bölgesinin değil katot

bölgesinin boyanarak kaplanmasının daha etkili olacağını gösterir.

Galvanik korozyona karĢı Ģu önlemler alınabilir:

Galvanik seride birbirinden uzak konumda olan metallerin teması önlenmelidir.

Eğer bu iki metalin kullanılması zorunlu ise büyük katot-küçük anot yüzeyinden

kaçınılmalıdır.

Ġki metal arasındaki bağlantılar izole flanĢlarla elektriksel olarak yalıtılmalıdır.

Metal yüzeyleri boya veya kaplama yapılarak izole edilmelidir.

Eğer kapalı bir sistem söz konusu ise inhibitör kullanılmalıdır.

Tasarım sırasında anot olan parçanın daha kolayca yenisi ile değiĢtirilebilmesi

için önlem alınmalıdır veya bu parça daha kalın imal edilmelidir veya sisiteme

her iki metalden daha anodik karakterde olan üçüncü bir metal bağlanmalıdır.

11

Page 17: metallerin korozyonu

111

2.3 ARALIK KOROZYONU

Aralık korozyonu, dar aralıklarda oluĢan bir korozyon türüdür. Bu tür dar aralıklar,

içerisinde durgun çözelti bulunduran yerlerdir. Bu bölgelere oksijen difüzyonu zordur.

Aralık korozyonunun oluĢabilmesi için aralığın, sıvının içerisine girebileceği kadar

geniĢ, ancak durgun bir bölge oluĢturabilmesi için de yeterince dar olması gerekir. Bu

mesafe milimetrenin onda biri veya daha küçük boĢluklar kadardır. Aralık geniĢledikçe

korozyon etkinliğini kaybeder ve geniĢliğin birkaç milimetre olduğu durumlarda

korozyon nadiren görülür. Aralığı oluĢturan malzemelerin ikisinin de metal olması

gerekmez. Oksijenin az bulunduğu bölge anot, çok bulunduğu bölge ise katot olarak

davranarak korozyon meydana getirir.

Yalnız klorürlü ortamlarda değil, daha az Ģiddetli olarak sulu çözeltiler içinde meydana

gelebilir.. Ancak klorür bulunmayan ortamlarda korozyonun etkisi uzun süre sonra

ortaya çıkar. PasifleĢme özelliği olan veya hidroksit halinde çökebilen metal ve

alaĢımlar çatlak korozyonuna daha duyarlıdırlar.

Aralık korozyonuna karĢı aĢağıdaki önlemler alınabilir:

Civata ve perçin yerine kaynak tercih edilmelidir.

Ġki levhanın üst üste birleĢtiği yerler kaynak veya lehim yapılarak

kapatılamalıdır.

Sıvı taĢıyan kaplar projelendirilirken, kabın tam olarak boĢaltılabilmesine özen

gösterilmelidir.

ġekilĢ 2.2 Aralık Korozyonu

12

Page 18: metallerin korozyonu

111

2.4 ÇUKUR KOROZYONU

Metal yüzeyinde çok küçük bir bölgede çukur oluĢturarak meydana gelen korozyon

olayıdır. Korozyonun genellikle çok dar bölgelerde yoğunlaĢır. Çoğu zaman oluĢan

çukurlar gözle görülemeyecek kadar küçüktür. Metal yüzeyinde oluĢan çukurların

yapısı metal veya alaĢımın cinsine göre değiĢir. Çukurcuk korozyonu daha çok

pasifleĢebilen metallerde ortaya çıkmaktadır. Genellikle klor ve brom iyonları içeren

nötr ortamlarda görülür. Oksitleyici, yani indirgenebilen metal iyonlarının klorürlerini

içeren ortamlar çukurcuk korozyonu yönünden en tehlikeli olanlardır. Al alaĢımları ve

paslanmaz çeliklerde sık rastlanır. Çukurcuk korozyonu, demir, nikel ya da krom gibi

ince bir oksit tabakası ile korunan metallerde, özellikle ortamda klorür varlığında film

tabakasının yerel olarak bozunduğu ve altındaki metalde çukurcuklar Ģeklinde hızlı bir

çözünmenin olması ile karakterizedir.

Çukur korozyonu en tehlikeli korozyon türüdür. Çok az malzeme kaybı olmasına

rağmen, ekipman kısa sürede devre dıĢı kalabilir. Çoğunlukla parça delindiğinde fark

edilir. OluĢumunda metal yüzeyindeki süreksizlikler ve mekanik hasarlar önemli rol

oynar. Malzemenin yüzeyinin parlatılması bu tip korozyonu kayda değer bir

sekilde azaltmaktadır.

Ortamın durgun olması çukurcuk korozyonunu hızlandırırken, hareketli olması bu

korozyonu yavaĢlatır. ġöyle ki; deniz suyunun pompalanmasında kullanılan paslanmaz

çelikten yapılmıĢ parçalar sürekli çalıĢma koĢul1arında korozyona tam direnç

gösterirken, ça1ıĢma durdurulduktan sonra çok çabuk korozyona uğrarlar.

ġekil 2.3. Çukur Korozyonu

13

Page 19: metallerin korozyonu

111

2.5 TANELER ARASI KOROZYON

Korozyon olayının malzemenin tane sınırları yakınında yoğunlaĢması sonucu ortaya

çıkan bozunma türüdür. Tane sınırlarının amorf yapıda olması dolayısıyla tane

sınırlarının potansiyel farkı tane içine göre daha büyük olduğundan, daha soy yapıda

olan tane içi korunur ve tane sınırı korozyona uğrar. Taneler arasında bulunan herhangi

bir safsızlıktan, örneğin bir alaĢım elementinin daha fazla bulunması veya bulunmaması

nedeniyle oluĢur.

Bu tip korozyon daha çok ostenitik paslanmaz çelikler ve alüminyum-bakır

alaĢımlarında görülür. Bu korozyon sonucunda taneler bütünlük ve Ģekillerini korurken,

taneler arasındaki bağ bozunuma uğrar. Örneğin; taneler arası korozyona uğrayan

ostenitik paslanmaz çeliği elle ezerek toz haline getirmek mümkündür. Bu tip korozyon

kaynak bölgelerinde de gözlemlenir.

ġekil 2.4 Paslanmaz çeliğin tane sınırlarında krom karbür çökelmesi

14

Page 20: metallerin korozyonu

111

2.6 SEÇĠMLĠ KOROZYON

Bir alaĢım içinde bulunan elementlerden birinin korozyona uğrayarak uzaklaĢması

sonucu oluĢan korozyondur. Bu tip korozyona en iyi örnek, pirinç alaĢımı içinde

bulunan çinkonun bakırdan önce korozyona uğramasıdır. Bu seçimli korozyona özel

olarak dezinsifikasyon denir. BaĢlangıçta sarı renkli olan bu alaĢım, çinkonun

korozyonundan sonra gittikçe bakır kırmızıs rengine dönüĢür. AlaĢım mukavemetini

kaybeder. Çözeltinin durgun olduğu bölgeler korozyon için daha elveriĢlidir.

Dezinsifikasyon korozyonu önlemek için en uygun yol, alaĢım içindeki çinko yüzdesini

%15’in altına düĢürmektir.Eğer pirinç içine %1 oranında kalay katılacak olursa

korozyon dayanıklılığında artıĢ olur. Az miktardalarda arsenik, antimon veya fosfor

katkısıda inhibitör etkisi yapar.

2.7 EROZYONLU KOROZYON

Korozif çözeltilerin metal yüzeyinden hızla akması halinde, korozyon olayı yanında

erozyon da meydana gelir. Bu durum korozyon hızının da artmasına neden olur. Bunun

nedeni, oluĢan korozyon ürünlerinin akıĢkan tarafından sürüklenerek götürülmesidir.

Alüminyum, paslanmaz çelik ve kurĢun gibi metaller bu tip korozyona karsı hassastır.

Akıskanın hızının artması korozyon hızını artırır. Ayrıca akıskan katı tanecikler

içeriyorsa daha fazla erozyon meydana gelecektir.

Erozyonlu korozyon olayı daha çok hareketli akıĢkanların bulunduğu ekipmanlarda,

(borular, dirsekler, valfler, pompalar, santrifüjler, pervaneler, karıĢtırıcılar, ısı

değiĢtiriciler vb.) söz konusu olabilir. Korozyon sonucu oluĢan küçük bir oyuk

türbülans etkisiyle erozyonlu korozyon olayını baĢlatıcı etken olur.

15

Page 21: metallerin korozyonu

111

2.8 STRES KOROZYONU

Gerilme korozyonu elektrolit içinde bulunan ve bir çatlak baĢlangıcı taĢıyan parça

üzerine çekme gerilmelerinin etkimesi ile ortaya çıkar. Örneğin normalde korozyona

sebep olan ortama dayanıklı olan bir malzemeye, aynı ortamda bir gerilme

uygulandığında malzemenin yüzeyinde çatlaklar olusur. Bu çatlaklar uygulanan

gerilmeye dik yönde ilerler ve sonuç olarak kırılmaya sebep olur. Bozunma parça

yüzeyinde mevcut çatlaklar veya gerilim yoğunlaĢmasına olanak sağlayan diğer

geometrik düzensizliklerle baĢlar.

Çatlaklar mekanik gerilimlerin büyüklüğü ve çevresel koĢulların etkenliğine bağlı

olarak belirli hızlarla malzeme içine doğru yürürler. Parça kesitinin mevcut yükleri

taĢıyamayacak ölçüde daralması sonucu ani kopmalar meydana gelir. Gerilimli

korozyonun en önemli özelliği kimyasal ve mekanik etkilerin birbirlerini destekler

nitelikte geliĢmeleridir. Tehlikeli bir korozyon türüdür.

Bu korozyonun önlenmesinde; gerilmenin azaltılması, ortamın saldırganlığının

azaltılması ve malzeme seçimi gibi faktörler rol oynamaktadır.

Ayrıca malzemenin bünyesinde kalmıĢ artık gerilmeleri ortadan kaldırmak için uygun

bir ısıl iĢlem yapılması da stres-korozyonu engeller.

ġekil 2.5 Stres Korozyonu çatlakları

16

Page 22: metallerin korozyonu

111

2.9 HĠDROJEN KIRILGANLIĞI

Daha çok hacim merkezli kübik kafes yapısına sahip olan metallerde meydana gelir.

Özellikle, petrol ve kimya endüstrisinde sıklıkla görülmektedir. Katot reaksiyonu

sonucu oluĢan hidrojen, malzeme içerisinde basınç bölgeleri oluĢturur. OluĢan bu basınç

iç gerilmelere ve çatlamalara yol açar. Genellikle kübik hacim merkezli yüksek

dayanımlı malzemelerde görülür. Hidrojen atomlarının bir kısmı metal bünyesine

girerek orada bulunan boĢluklara yerleĢir. Daha sonra bu hidrojen atomları da molekül

haline dönüĢerek büyük bir hacim artıĢına neden olur. Molekül halindeki hidrojenin

artık difüzlenme özelliği yoktur. Metal içinde bulunan hidrojen molekülleri metal

boĢluklarında büyük bir basınç oluĢturarak metalin çatlamasına neden olur.

Yüksek alasımlı çelikler bu tip korozyondan etkilenmektedir. Özellikle martenzitik

çelikler bu tip korozyona karsı düsük direnç gösterir. Bainitik,ferritik ve sforoidik

çelikler bu tip korozyona karsı nisbeten daha dayanıklıdır. Buna karsın YMK yapıya

sahip alasımlar (östenitik paslanmaz çelikler,bakır,aluminyum ve nikel alasımları)

hidrojen korozyonuna karsı nisbeten daha dayanıklıdır.

Kaynak iĢlemi sırasında oluĢan yüksek sıcaklıkların etkisi ile malzeme yüzeyinde

bulunan, nemli elektrotta bulunan veya kaynak atmosferinde bulunan hidrojen

atomlarının metale absorbe olması olarak düĢünebiliriz. Özellikle kaynak iĢlemlerinde

hidrojen absorbsiyonu pek çok kaynak hatasının en önemli sebebi olarak gösterilir.

Hidrojen penetrasyonunun zararlı etkilerini gidermek veya azaltmak için Ģu önlemler

alınabilir:

Mmetal içine girmiĢ olan hidrojen atomları, metal 100-150 0

C sıcaklığa

ısıtılarak çıkarılabilir.

Hidrojen kırılganlığı daha çok yüksek mukavemetli çeliklerde ortaya çıkar.

Çelik içine nikel veya molibden katılarak hidrojen kırılganlığına dayanıklığı

artırılabilir.

Genel kural olarak, metal yüzeyinde hidrojen çıkıĢına meydan verilmememlidir.

Örneğin ıslak halde kaynak yapılmamalıdır.

17

Page 23: metallerin korozyonu

111

3. METALLERDE KOROZYON

3.1 ALÜMĠNYUM VE ALAġIMLARINDA KOROZYON

Alüminyumun oksijene karĢı ilgisi çok yüksektir. Bu yüzden alüminyum malzemenin

üzerinde yoğun bir oksijen tabakası oluĢur. Bu tabaka koruyucu bir etkiye sahiptir. Bu

nedenle korozyona dayanıklılık isteyen yerlerde ilk akla gelen malzemedir.

Bu oksit tabakasının özgül ağırlığı alüminyumunkinden küçük olduğundan daima

kaynak esnasında ergimiĢ banyonun üzerini örter. Kaynak esnasında meydana gelen bu

tabaka dikiĢin içerisinde kalırsa mukavemet ve korozyona karĢı dayanımı düĢürür.

Alüminyum ve alaĢımlarının kaynağında kullanılan kaynak ilave çubuklarının esas

malzeme ile aynı bileĢende olması lazımdır.

Farklı bir birleĢim seçildigi takdirde farklı ergime dereceleri nedeni ile kaynak iĢlemi

zor gerçekleĢtirilir ve aynı zamanda çesitli elemanların birbirleri ile temasları

neticesinde korozyonu doğuran bir durum olmaktadır.

Saf alüminyum oldukça zayıftır, yüksek alaĢımĢarında ise, stres korozyonuna

dayanıksızlık ve pul pul dökülme özelliği gösterir.

Alüminyumun magnezyum ve silisyum ile yapılmıĢ korozyona dayanıklı çok sayıda

alaĢımı vardır. Alimünyum ve alaĢaımları alkali ortamlarda kolayca korozyona

uğrar.pH’ın 10 değerini aĢması halinde Ģiddetli korozyon görülür.

18

Page 24: metallerin korozyonu

111

3.2 NĠKEL VE NĠKEL ALAġIMLARINDA KOROZYON

Nikel beyaz, magnetik bir metaldir ve bakıra bir çok fiziksel ve kimyasal özelliklerin-

den ötürü benzerlik gösterir. Nikel alaĢımlarına genellikle iyi kaynak yapılabilir. Ancak

bazıları için özel önlemler alınması gerekebilir. Kaynak yapılan nikel alaĢımı içerisinde

kurĢun ve kükürt bulunmaması gerekir. Aksi halde çatlama meydana gelir. Çelik

üzerine elektroliz yolu ile nikel kaplanarak korozyona daha dayanıklı bir metal elde

edilebilir. Demirin içine %30’a varan nikel katılarak korozyon ve erozyon dayanıklılığı

çok yüksek alaĢım elde edilebilir.

3.3 BAKIR VE BAKIR ALAġIMLARINDA KOROZYON

Bakır korozyon direnci çok fazla olan bir elementtir. Bakır-Çinko alaĢımı olan

pirinçlerin dayanımı bakırdan daha yüksek olmasına karĢı korozyondan daha çok

etkilenirler.

Bakır-Kalay alaĢımı olan bronzun pirince göre korozyona dayanımı daha yüksektir ama

kalay çinmkodan on kat daha pahalıdır.

Bakır alüminyum alaĢımları korozyona karĢı yüksek dayanıklılık gösterirler.

3.4 TĠTANYUM VE ALAġIMLARINDA KOROZYON

Titanyum uçak ve kimya endüstrisinde çok kullanılır. Ayrıca alüminyum gibi

titanyumda aktif bir metal olduğu halde, yüzeyiynde oluĢan koryucu oksit tabakası

nedeniyle korozyona karĢı son derece dayanıklıdır. Titanyumun kaynağı zordur. Yüksek

sıcaklıklarda hidrojen, azot ve oksijen gazlarına karĢı çok hassastır ve 760 – 816 °C

üzerine ısıtıldıgı zaman, son derece gevrek

bir yapıya sahip olan kaynak veya ısıdan etkilenmiĢ bölgeler meydana gelir.

Bu yüzden kaynak islemi helyum veya argon gibi gazların koruyuculuğunda

gerçekleĢtirilmelidir. ErgitilmiĢ titanyum yabancı maddeler ile çok kolay reaksiyona

girdiği için yüzeyler çok iyi bir Ģekilde temizlenmelidir.

19

Page 25: metallerin korozyonu

111

3.5 MAGNEZYUM VE MAGNEZYUM ALAġIMLARINDA KOROZYON

Magnezyum yüzeylerinde de koruyucu bir oksit filmi oluĢur, ancak bu film klorürler ve

asitlerden çok kolay etkilenir. Bu nedenler magnezyum yüzeylerin florür, fosfat ve

kromat gibi pasifleĢtirici iyonlarla muamele edilerek sağlam bir kabuk oluĢturulması

gerekir. Bunlar klorür iyonu bulunması halinde stres korozyon çatlamasına karĢı son

derece duyarlı malzemelerdir. Lityum magnezyum alaĢımları diğer alaĢımlara göre

korozyon özellikleri daha iyidir.

3.6 PASLANMAZ ÇELĠKLERDE KOROZYON

Paslanmaz çelikler pasifleĢebilen alaĢımlardır ve bu çeliklerde pasifleĢmeyisağlayan asıl

metal kromdur. Bilindiği gibi bütün paslanmaz çelikler esas olarak demir alaĢımıdır.

Eğer yüzeyde pasif film oluĢmaz ise paslanmaz çeliklerde aynen diğer demir

alaĢımları gibi korozyona uğrayabilirler. Paslanmaz çelikler metalurjik yapıları göz

önüne alındıklarında genel olarak 5’e ayrılırlar.

1. Martenzitik paslanmaz çelikler

2. Ferritik paslanmaz çelikler

3. Ostenitik paslanmaz çelikler

4. Çift fazlı paslanmaz çelikler

5. Çökelme yoluyla sertleĢebilen paslanmaz çelikler

3.6.1 MARTENZĠTĠK PASLANMAZ ÇELĠKLER

Martenzitik paslanmaz çeliklerin korozyon dirençleri, yumuĢak çeliklere oranla çok

yüksek olmasına rağmen, östenitik paslanmaz çeliklere göre daha azdır.

ġiddetli korozif olmayan ortamlarda, örneğin tatlı su ve atmosfer içinde korozyona karĢı

oldukça dayanıklıdırlar. Bu tip çeliklerde kritik soğuma hızları oldukça yavaĢtır,

dolayısı ile bunlarda çok yavaĢ soğuma hızlarında dahi martenzit oluĢur. Martenzit

halde, sertleĢmiĢ vaziyette korozyon dirençleri ise gayet iyidir.

20

Page 26: metallerin korozyonu

111

815 °C’ye kadar paslanmazlık özelliklerini yitirmezler ve yalnız uzun

süre sıcaklığa maruz kalırlarsa hafif bir korozyon baĢlangıcı olur. Bu nedenle bu tip

çeliklerden yapılmıĢ kaynaklı parçalar sürekli olarak 700°C’ nin üzerindeki

sıcaklıklarda kullanılamazlar.

3.6.2 FERRĠTĠK PASLANMAZ ÇELĠKLER

Ferritik paslanmaz çeliklerde krom yüzdesi %15-30 arasında değiĢir. Krom içeriklerinin

yüsek oluĢu korozyona karĢı daha dayanıklı olmalarını sağlar. Bu tip çelikler normal

atmosferik koĢullardan ve oksitleyici kimyasal bileĢiklerden

etkilenmez.

Ferritik paslanmaz çelikler genelde kaynak kabiliyeti açısından uygun olarak anılmazlar.

Ostenitik paslanmaz çelikler ile kıyaslandığında ferritik paslanmaz çeliklerde gevrek

kaynak dikiĢleri görülür. Klor iyonlarının bulunduğu ortamlarda çukur korozyonuna olan

dayanımı östenitik çelikten düĢüktür. Ancak bileĢime pasif tabakayı daha kararlı hale

getiren molibden % 2-3 oranında ilave edilerek korozyon dayanımı östenitik çeliğinkine

yakın hale getirilmektedir.

Ferritik paslanmaz çeliklerin kaynağı ve korozyonu ile ilgili olarak;

1. Bu tip çeliklerin en önemli özellikleri katı halde bir faz dönüĢmesi meydana

gelmediğinden su verme yolu ile sertleĢtirilememeleri ve yüksek sıcaklık derecelerinde

korozyon ve oksidasyon dirençlerinin yüksek olmasıdır.

2. Kaynaktan sonra 750°C – 800 °C arasında yapılan bir tavlama ve ardından hızlı

soğutma, bu çeliklerde ITAB* sünekliginin ve taneler arası korozyon direncinin

artmasına yardımcı olur.

Ferritik ve östenitik paslanmaz çeliklerde görülen krom karbürü çökelmesi, bu çeliklerin

taneler arası korozyon dayanımı bakımından hassaslaĢmalarına yol açmaktadır.

Bunun yanı sıra özellikle hızlı soğuma Ģartlarında tane içlerine ince dağılmıĢ Ģekilde

çökelen katı eriyiklerin, mekanik dayanım yanı sıra korozyon dayanımını da olumsuz

yönde etkilediği bilinmektedir.

(*) Isı Tesiri Altındaki Bölge

21

Page 27: metallerin korozyonu

111

3.6.3 OSTENĠTĠK PASLANMAZ ÇELĠKLER

Korozyona dayanıklılıklarıda çok yüksektir. Ayrıca 200 serisi ostenitik paslanmaz

çeliklerin korozyon dayanımları 300 serisi ostenitik paslanmaz çeliklerle göre daha

azdır.

ITAB’ın 427-871°C sıcaklığa kadar ısınan bölümünde yeralan tane sınırlarında çökelen

ve taneler arası korozyonu hızlandıran krom karbürler burada "Hassas Yapı" oluĢmasına

neden olurlar. Bu oluĢum sırasında bir miktar krom çözeltiden tane sınırlarına dogru yer

değiĢtirir ve bunun sonucunda bu bölgesel alanlarda krom miktarında azalma olacağı

için korozyon dayanımı düĢer. Bu sorun, kromla birleĢerek krom karbür oluĢmasına

neden olan karbonun yapıda düĢük seviyelerde tutulduğu düsük karbonlu (L tipi) ana

metallerin ve dolgu metallerinin kullanılmasıyla önlenebilir.

Diğer bir önleme yöntemi ise stabilize edilmiĢ olan paslanmaz çelik ana malzemelerin

ve dolgu metallerinin kullanılmasıdır. Bu sayede stabilizatör görevi gören alaĢım

elementleri karbon ile reaksiyona girecek ve krom miktarının azalmadan yapıda kalması

sağlanacağından korozyon dayanımında herhangi bir düĢüĢ ile karĢılaĢılmayacaktır.

AĢĢağıdaki Ģekilde krom karbür çökelmesi hassas bölgede oluĢan korozyon

gözükmektedir:

ġekil3.1 Krom karbür çökelmesi hassas bölgede oluĢan korozyon

22

Page 28: metallerin korozyonu

111

4. KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERĠ

4.1 ELEKTROKĠMYASAL YÖNTEMLER

4.1.1. KATODĠK KORUMA

Ġki Ģekilde uygulanır:

a. Korunacak malzemeye dıĢarıdan akım vererek,

b. Malzemeyi daha aktif bir malzemeye bağlayarak.

Katodik koruma normal olarak, elektriksel temas durumunda korozyona uğrayan

metalin galvanik seride kendisinden daha yukarıda yer alan metal ile birleĢtirilmesi

sonucunda sağlanır. Katodik korumada, korozyondan korunmak istenen metal katot

yapılarak galvanik pil oluĢturulur. Bu tür koruma sağlamak için, genelde çinko ve

magnezyum kullanılır. Bazı durumlarda bir gerilim kaynağı aracılığı ile koruyucu akım

elde edilir. Bu durumda anot karbon, grafit veya platin gibi koruyucu malzemelerden

oluĢur. Yer altında boruların korunması için anotlar borudan 2,4-3,0 m uzağa gömülür.

Anotların her biri kollektör kabloya bağlanır ve bu da boru hattına lehimlenir. Akım

anotdan toprağa gönderilerek, boru hattında toplanır ve kollektör kablo vasıtasıyla

anoda geri döner.

4.1.2. ANODĠK KORUMA

Aynen katodik korumada olduğu gibi metale dıĢtan bir akım uygulanarak koruma

sağlanır. Anodik koruma esas olarak bir pasfileĢtirme iĢlemidir. Bu nedenler bu yöntem

ancak pasifleĢme özelliği olan metallere uygulanabilir.

Anodik koruma yapılarak metal sürekli olarak pasif halde tutulabilir. Yukarıda

açıklandığı gibi pasif hal, korozyon akımının en küçük olduğu haldir. Ancak en küçük

korozyon akımı her zaman yeterli derecede küçük olmayabilir vr bu nedenle bazı

çözeltiler için bu yöntem uygun çözüm getirmez

Daha ekonomik olduğu için son yıllarda sülfürik asit fabrikalarındaki asit tankları ve ısı

değiĢtirgeçleri artık anodik olarak korunmaktadır.

23

Page 29: metallerin korozyonu

111

4.2.KĠMYASAL YÖNTEMLER

4.2.1.ĠNHĠBĠTÖRLER

Korozyon önleyicileri, korozif etkiyi azaltmak veya önlemek için korozyon ortamına

katılan maddelerdir. Bu maddeler çoğu durumlarda metal yüzeyinde koruyucu bir

tabaka o1uĢturarak korozyonu önlerler.

Otomobil radyatörlerinde kullanılan antifriz karıĢımının içine veya ısıtma sisteminde

kullanılan suyun içerisine inhibitör katılır. Örneğin; korozyon ortamına oksit yapıcı

maddeler katılarak alüminyum, krom ve mangan gibi metallerin yüzeylerinde oksit

filmleri oluĢturulur ve böylece bu metallerin korozyondan korunması sağ1anır.

PasifleĢtiricileri anodik yavaĢlatıcılar olarak tarif etmek mümkündür. Gerçekte

pasifleĢtiriciler metalin korozyon potansiyelini soylaĢtırarak korozyon akımının çok

küçük olduğu pasif alan içine kaydırırlar.

PasifleĢtiriciler ancak belirli bir konsantrasyonun altına düĢmemek kaydıyla korozyonu

yavaĢlatırlar. PasifleĢtirici konsantrasyonunun bu düzeye ulaĢmaması halinde korozyon

olayı yavaĢla yerine hızlandırılmıĢ olur. Bu nedenle pasifleĢtiricilere tehlikeli

yavaĢlatıcılar olarak bakmak mümkündür. PasifleĢtiriciler de bir inhibitördür.

4.3..YÜZEY KAPLAMA

Temelde korozyon bir yüzey olayı olduğuna göre, korozyonun önlenmesinde yüzey

iĢlemlerinin bilinmesi gerekmektedir. Genelde malzeme yüzeylerinde yapılan

iĢlemler;

a. Malzeme yüzeyine yeni özellikler kazandırma (sertlik vb),

b. Malzemenin görünümsel albenisini artırma,

c. Malzemenin bulunduğu ortama karĢı direncini artırma yani

korozyona dayanım kazandırma.

24

Page 30: metallerin korozyonu

111

Metal yüzeylerde bu iĢlemleri gerçekleĢtirebilmek için Ģu yöntemler

kullanılmaktadır:

Doğrudan metalin yüzeyine yakın bölgelerin özelliğini değiĢtirerek

gerçekleĢtirilen iĢlemler,

Metal yüzeyinin baĢka metallerle kaplanması,

Metal yüzeyinin ortamla tepkiyerek yüzeyinde koruyucu veya dekoratif

kaplamaların ya da katmanların oluĢması,

Metalin yüzey özelliklerini değiĢtirmek için ortama çok az miktarda katkı

maddelerinin ilavesi,

Metal yüzeyinin elektrokimyasal özelliğinin değiĢtirilmesi.

Metalik malzemeyi ortama daha dayanıklı hale getirmek için üstüne kaplanacak metal

ya da alaĢım bu metale göre daha dayanıklı ya da koruma özelliğinde olmalıdır. Özde

bu tip kaplamalar metali korumanın yanında dekoratif görüntüyü de ortaya

çıkarmaktadır. Ancak kaplama uygulamalarında kaplamanın yapılacağı ortam, kaplama

malzemesi, uygulama Ģekilleri vb. pürüzlülükler ve yüzey kirliliği kaplama iĢlemlerinin

kalitesi üzerinde olumsuzluk yaratmaktadır. Yüzeyin mekanik, ısıl ve elektrokimyasal

yöntemlerden bir veya birkaçını kullanarak kaplama malzemesi ile yüzey arasında iyi

bir bağın oluĢturulması sağlanmalıdır. Ayrıca iyi bir kaplama yönteminin seçiminde

malzeme, alet, makine ve ortamın çok önemli olduğu unutulmamalıdır.

25

Page 31: metallerin korozyonu

111

KAYNAKLAR

1.YALÇIN,H. ve KOÇ,T, Mühendisler Ġçin Korozyon, Kimya Mühendisleri Odası,

Ankara 1998

2. YALÇIN,H. ve KOÇ,T, Katodik Koruma, Palme Yayınları, Ankara 1998

3. YALÇIN,H. ve GÜRÜ, M, Malzeme Bilgisi, Palme Yayınları, 2006

4. SMĠTH,W.F., Malzeme Bilimi ve Mühendisliği, Literatür Yayınları, 2009

5. EKER, A.A., Korozyon Ders Notları, 2008

6. http://www.oykusandali.net/index.php/2011/11/06/metallerin-korozyonu/

7. http://odev.mentalmasturbasyon.com/kaynak/odev/makale/proje/korozyon-ve-

korozyondan-korunma/

8. http://www.chemtime.com/korozyon-hakkinda-genis-bilgi/

9. AKOVA,T., T.C. ÇUKUROVA ÜNĠVERSĠTESĠ, Doktora Tezi, 2008

10. ġENDENEL, E., Katodik Koruma,YILDIZ TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ, 2004

26

Page 32: metallerin korozyonu

111

Page 33: metallerin korozyonu

111

Page 34: metallerin korozyonu

111

.

Page 35: metallerin korozyonu

111