Maliye tarihi öğr.4

99
Maliye Tarihi Doç. Dr. Mustafa Durmuş 2013- 2014 VİZE SONRASI ÖĞRENCİ KOPYASI 4

Transcript of Maliye tarihi öğr.4

Page 1: Maliye tarihi öğr.4

Maliye TarihiDoç. Dr. Mustafa Durmuş

2013- 2014VİZE SONRASI ÖĞRENCİ KOPYASI 4

Page 2: Maliye tarihi öğr.4

• Osmanlı’da vergi sistemi:• Bir İslam toplumu olarak Osmanlı’daki vergilerin

kendinden önceki İslami toplumların vergilerine benzemesi doğaldı.

• Ancak Hristiyan reayadan da vergi alma gerçeği vergi sisteminin farklılaşmasına neden oldu.

• Bu yüzyıllar arasında vergi asıl olarak zirai üründen alınır, kentlerde, ticaret ve sanayi faaliyetinden alınan vergiler ikincil önemde kalırdı.

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 2

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1243-1453)

Page 3: Maliye tarihi öğr.4

• Osmanlı’da vergi alma yöntemleri 4 ayrı ilkeye dayanırdı:• 1. İslami vergi alma esasları,• 2.Örfe göre alınmış olan vergiler,• 3. Savaşların masraflarını karşılamak üzere alınan vergiler (Avarız ya

da Tekalif-i Divaniye),• 4. Halkın devlete ve devlet görevlilerine zorunlu olarak verdikleri

hediye türü ödemeler (Peşkeş).

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 3

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1243-1453)

Page 4: Maliye tarihi öğr.4

• 1.İslami esasa göre alınan vergiler (Tekalif-i Şer’iyye):

• Öşür, Ağnam, Cizye.• İster Müslüman, ister Hristiyan olsun tüm reaya miri topraklarda

kiracı sayıldığından bu vergileri vermek zorundaydı.• Köylüye bırakılan çiftlikler 80-15o dönüm arasında değişirdi.• İstila edilen yerlerdeki topraklar, başlangıçta herkes Hristiyan

olduğundan , üzerinden iki türlü kira (icar) alınırdı.• Kira yıllık olarak Hristiyan reaya için 24 Akçe, Müslümanlar için 22

Akçe idi.• Bunlara Haraç denilir ve nakdi olarak alınanlara Harac’ı Muvazzaf,

mahsül halinde alınana ise Harac’ı Mukassem denilirdi.

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 4

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1243-1453)

Page 5: Maliye tarihi öğr.4

• Daha sonra arazi Müslümanlara geçtiğinde bunların adı Çift Resmi ve Öşür olarak değiştirilerek kullanılmaya başlandı.

• Elde edilen üründen alınan kira ise ürünün onda birinden yarısına kadar değişebiliyordu.

• Ayrıca uygulamada çiftçiden ürününün kırkta biri gazilerin atları için «yem hakkı» ya da «salariye» olarak alınırdı.

• Böylece gerçek anlamda ürünün sekizde biri Anadolu köylüsü tarafından öşür olarak ödenmekteydi.

• Bazı eyaletlerde bu oran beşte bire kadar çıkabiliyordu.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1243-1453)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 5

Page 6: Maliye tarihi öğr.4

• Tapu Resmi: Toprağın tasarruf hakkı bir başkasına devredildiğinde, yeni reaya bu resmi devlete ödemek zorundaydı.

• Ağnam Resmi: Koyun ve arıdan alınırdı.• Cizye: Hristiyan erkeklerden alınırdı ve Divan’ın

kendisi bu vergiyi doğrudan tahsil ederdi.• Sadaka ve zekat (Müslüman) ve haraç ve cizye

(Hristiyan) olarak adlandırılan vergilerin önemli bir kısmı aslında miri toprakların kirasının karşılığıydı.

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 6

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1243-1453)

Page 7: Maliye tarihi öğr.4

• 2. Tekalif-i Örfiye:• Bu vergiler İslami ilkeler dışına çıkılarak , devlet ve birey

arasındaki ilişkileri düzenlemek için alınan vergi biçiminde idiler.

• Bu vergiler daha çok şehirli ticaret erbabını ilgilendiriyordu.• Ancak köylü bundan muaf değildi. Örneğin Resm-i Arus,

evlenen erkekten; Resm-i Mücerret çiftçi halktan alınan örfi vergilerdi.

• Ayrıca sefer ilanında şehir halkı, Orducular’a ücret öderdi.• Kumaşçıların top kumaş başına ödedikleri damga resimleri

de örfi vergilerdendi.

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 7

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1243-1453)

Page 8: Maliye tarihi öğr.4

• 3. Avarız: • Asıl olarak II. Bayezid’den itibaren alınmaya başlandığı ileri

sürülmektedir.• Bu vergileri sadece, cihada yardım amacıyla, emlak ve arazi sahibi

olan Müslüman ve Hristiyan tüm reaya ödemek zorundaydı.• Alınacak miktar belli olmayıp, yapılacak masrafa karşılık olarak ferman

ile ayrıca bildirilirdi.

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 8

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1243-1453)

Page 9: Maliye tarihi öğr.4

1453-1559 Dönemi: 453-1559•Osmanlı’da toplumsal düzenin kurulması ve korunması hizmetlerinin karşılığı olarak bazı vergiler alınırdı. Bunlara Rüsum-u Örfiyye denirdi.•Bunlar «cerime» ve «adet» olmak üzere iki grupta toplanabilir.•Cerime: Suçun her çeşidi İslam hukuku kapsamında alınırdı.•Adet: Kişiler arasındaki ilişkiler temeli üzerinden alınırdı.•Böylece tarım işletmelerinden alınan kira karşılığı vergiler ve şehirlerdeki iktisadi faaliyetlerden alınan vergilerin (Baç) yanı sıra toplumsal düzenin tesisi için herkesten alınan Rüsum-u Örfiyye vergileri de mevcuttu.•Bunların başlıcaları; cürüm ve cinayet, arus, bennak ve mücerrettir.

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 9

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Page 10: Maliye tarihi öğr.4

• Son grup olan Avarız vergileri (akçeleri), 16yydan itibaren suiistimal edilerek, halkın soyulmasına neden olmuş vergilerdir.

• Bunlar daha ziyade salma biçiminde alınırdı.• Daha ziyade zengin Müslümanlardan alınırlardı.

Başlıcaları: • Avarız akçesi, Nüzül Zahiresi (veya bedeli),

Kürekçi akçesi gibi türlerdi.

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 10

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Page 11: Maliye tarihi öğr.4

• Vergileme Usulü: • Miri toprağın işetilmesi ve bunun üzerinden vergi alınması genelde

şöyle gerçekleşmekteydi:

• Zapt olunan yere tahrir memuru gönderilir arazini yazımı gerçekleştirilirdi.

• Böylece miri topraklar 120-150 dönümlük çiftlikler halinde gruplandırılır ve sayıları binleri aşan bu çiftlikler köylüye (raiyyet) , ya yarıcılık esasına göre ekip biçmeye verilir ya da devlet ( sahib-i arz) işletmeden elini çekerek sadece öşür (ürünün bir kısmı) , kesim (yılda belli miktarda nakit akçe) gibi ödentiler karşılığında icara verilirdi.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 11

Page 12: Maliye tarihi öğr.4

• Ortakçılıkta toprak ve tohum devletçe, emek ve koşum hayvanları ve öteki şeyler köylü tarafından karşılanırdı..

• Tahrir memurları icarlık çiftlikleri, köylülere, tapu resmi karşılığında öşür, kesim ve ortakçılık biçimlerinden biriyle işlettirmek üzere köylünün üzerine kaydederdi.

• Toprağın, kökü haraçtan kaynaklanan kirası (icarı) vergi adı altında ve iki ayrı grup olarak alınırdı:

• Hukuk-u şeriyye ve Rüsum-u örfiyye.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 12

Page 13: Maliye tarihi öğr.4

• Hukuk-u şeriyye ya da Rüsum-u şeriyye dirlik/ iltizam hakkı sahiplerine ayni ya da nakdi olarak ödenir ve kanunnameye ve bölgeye göre ürünün yarısı ile onda biri (onda bir) arasında değişirdi.

• Onda bire dirlik sahibinin beslediği atı için tahsil ettiği ürünün kırkta biri oranındaki miktar da eklendiğinde bu oran sekizde bire çıkardı.

• Köylüden bu grup altında ayrıca, resm-i ağnam, resm-i kovan, resm-i bağ gibi diğer vergiler de tahsil edilirdi.

• Rüsum-u örfiyye ise resm-i bennak, resm-i mücerret, resm-i arus adları altında toplanırdı.

• Toprağını üç yıla kadar ekmeyen köylüden çift bozan akçesi alınırdı.

• Toprağını bırakıp başka bir dirlikte ekim yapandan iki kat öşür alınırdı.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 13

Page 14: Maliye tarihi öğr.4

• Şehirlerde toplanan vergilerin bir kısmı şer’i kurallara, diğer kısmı ise önceki devirlerden aktarma örfi kurallara göre alınmaktaydı.

• Rüsum-u örfiyye ya da örfi vergiler belirli bir zamanda ödemesi yapılması gerekli vergiler değildi.

• Ancak yönetenlerin bir hizmeti söz konusu olduğunda alınırdı:

• Resm-i arus, cinayet resmi ya da hayvanı veya kölesi kaçanlardan alınan Resm-i yava ya da kaçgun gibi.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 14

Page 15: Maliye tarihi öğr.4

• Tekalif_i divaniye (Avarız Akçesi) : Hali vakti yerinde olan Müslümanlar cihada katılamadıklarında, cihadın gerektirdiği masraflara katılmak üzere para yardımı biçiminde yapardı.

• Bu kriter bu vergileri de şer’i vergiler grubuna dahil etmeyi gerektirir.

• Avarız akçesi, Nüzül zahiresi (veya akçesi), Sekban Akçesi (bedeli) bunların başlıcalarıydı.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 15

Page 16: Maliye tarihi öğr.4

• Osmanlı’nın en gelişmiş dönemindeki vergi sistemi şöyle özetlenebilir:

• 1. Hukuk-u şeriyye vergileri, doğuşları itibariyle, ya zekat ve sadakadan ya da haraçtan doğma idi.

• Bunlardan elde edilen gelir doğrudan devletin sayılmaktadır.

• Devlet hiçbir karşılık hizmet belirtmeden , kendinin şeriat olduğu gerekçesiyle bu vergileri almaktaydı.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 16

Page 17: Maliye tarihi öğr.4

• 2. Rüsum- örfiyye, reayadan, hükümetin dirlik ve düzenliği koruma ve öteki yürütme görevlerini sağlama karşılığında alınmaktaydı.

• Bu nedenle de bu vergiler vergilemeyi gerektiren işi ya da hizmeti görenlerin kendi hesaplarına alınıyordu.

• Bu vergilere ilişkin tutarlar, tahsilat zaman ve usulleri kanunnamelerle belirtilirdi.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 17

Page 18: Maliye tarihi öğr.4

• Osmanlı toplumunda emek ya da para doğrudan doğruya hiçbir zaman verginin konusu olmadı.

• Örneğin gündelikçi olarak çalışan işçiler, yıllık ücretle çobanlık veya çıraklık edenlerden ya da nakit para itibariyle zengin olanlardan, malları ve mülkleri olmadığında, vergi alınmıyordu.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 18

Page 19: Maliye tarihi öğr.4

• Geniş çaplı para ile faizcilik yapan «ribahorlar» vergi dışında kalmışlardır.

• Keza devleti idare edenler (padişahtan timar erine kadar) mal ve mülkleri olsa da vergi ödemezlerdi.

• Bunlar sadece berat aldıklarında bir tür harç öderlerdi.• Reayanın vergi yükünün sadece öşürde % 12.5 ila % 50

arasında değiştiği ve ağnam olarak zekat nispetine göre, % 2.5 olduğu sanılmaktadır.

• Çiftçi halkın kazancı üzerinden alınan verginin bir bütün olarak % 50’yi bulduğu sanılmaktadır.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 19

Page 20: Maliye tarihi öğr.4

• Şehirliler ise çok daha düşük vergi yükü ile karşı karşıya idiler (en fazla % 10).

• Bu kesim kiralık dükkan, han , hamam kirası gibi akar gelirlere sahip olsalar da vergi ödemiyorlardı.

• Nakit para sahipleri, isterse resmi sözleşmelere dayalı olarak faizcilik yapsalar da, hiç vergi ödemiyorlardı.

• Vergi yükünün köylü üzerindeki ağırlığı vergi Osmanlı sisteminin adaletsiz olduğunu ortaya koymaktadır.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 20

Page 21: Maliye tarihi öğr.4

• Muafiyetler:• İrili ufaklı devlet adamları ya da devlet memurları vergiden muaftı.

• Padişah beratları ile bir kısım reaya vergiden muaf tutulmuşlardı (sayıları hiç de az değildi).

• Tekke şeyhleri (düaguyan), vazife ve cihet sahipleri ( müderris, imam, müezzin ve diğerleri)

• ve Peygamber evladından olduklarına dair berat almış bulunanlar,

• Sadat, Sipahi Oğulları, Mürtezika/vakıflardan ulufesi olan dul kadın, yetim vs.ler vergilerden muaf tutulmuşlardı.

• Padişahın takdir ettiği kişiler, karşılıksız ve hayat boyu, hatta evlatlarına geçecek şekilde vergiden muaf tutulmaktaydılar.

Akdağ: Türkiye’nin iktisadi ve içtimai tarihi (1453-1559)

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 21

Page 22: Maliye tarihi öğr.4

• Bunalım (1571-1610): Köklü Değişim:• Osmanlı devleti, merkezi hazinenin gelir kaynaklarını

artırmak için doğrudan doğruya hazineye gelen vergileri , yani avarız-ı divaniyye’yi artırmak zorunda kaldı.

• Önceleri sadece savaş dönemlerinde toplanan bu vergiler her yıl nakit olarak toplanan vergilere dönüşürken, miktarları da giderek artırıldı.

• Kişi başına 1582’de 40 akçe iken bu 1661’de 535 akçe oldu.

• Cizye ise 1574’te 40 akçe iken, 1691’de 280 akçeye çıkartıldı.

Halil İnalcık:Devlet-i Aliyye 1

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 22

Page 23: Maliye tarihi öğr.4

• Hazinenin açıkları 1590’dan sonra giderek artarak kalıcı hale gelince avarız ve cizyenin artırılması halk arasında hoşnutsuzluğa neden oldu.

• Bir kısım reaya protesto için toprağını terk etti.• Bu dönemde Osmanlı parasında büyük dalgalanmalar

yaşandı.• Akçanın değeri % 100 düşerken, ülke ucuz Amerikan

gümüşünün istilasına uğradı.• Nüfus artışı ve mal darlığı ile bütçe sürekli açık verdi.

Halil İnalcık:Devlet-i Aliyye 1

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 23

Page 24: Maliye tarihi öğr.4

• Para bunalımı olarak da adlandırılan bu dönemde timar sistemi bu gelişmelerden etkilendi.

• Zira enflasyona rağmen timarları oluşturan vergiler artırılamayınca timar sahiplerinin gelirleri azaldı.

• Bunlar, seferden kaçarken, reayadan her türlü yollarla para sızdırarak zararlarını gidermeye çalıştılar.

• Bu durum ayaklanmalara yol açarken, timar sisteminin de 17yyda çöküşüne neden oldu.

• Osmanlı ekonomisi zamanla Avrupa merkantilist sistemine tabi bir ekonomiye dönüştü.

Halil İnalcık:Devlet-i Aliyye 1

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 24

Page 25: Maliye tarihi öğr.4

• 18yyda Merkeziyetçiliğin Zayıflaması, «Ayan-ı Vilayet»:• Bu yüzyılda merkeziyetçilik giderek zayıfladı ve yerel

güçlere vergi toplama ve güvenlik sağlama yetkisi verildi.

• Tekalif-i Şakka adı verilen ve reayadan valilerin topladığı aidatlar bu dönemin ürünüdür.

• Bu dönem ayan ve eşrafın yönetimi giderek ele geçirdiği bir dönemdir.

• Bunlar yerellerdeki nüfuzlu kişilerdi. Ahiler ve esnaf bunların önemli bir kısmını oluşturmaktaydı.

Halil İnalcık:Devlet-i Aliyye 1

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 25

Page 26: Maliye tarihi öğr.4

• Ayan ve esnafın vergi ve asker toplama yetkisi aslında 16yydan itibaren yavaş yavaş verilmeye başlanmıştı. Bu durum 18yyda doruk noktasına ulaştı.

• Bunlar, öteden beri halka tarım için veya vergisini ödemesi için borç para veren ve tefecilik yapan kimselerdi.

• Bu dönemde avarız ve cizyenin miktarları artınca halkın bu kesimlere olan bağımlılığı daha da arttı.

• Sekban askeri toplamak için alınan sekban akçası artık avarız vergileri arasında idi ve ayan aracılığıyla toplanıyordu.

Halil İnalcık:Devlet-i Aliyye 1

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 26

Page 27: Maliye tarihi öğr.4

• Yeni dönemde gittikçe daha geniş bir şekilde uygulanmaya başlanan maktu ve iltizam yöntemleri de yerel ayan ve eşrafın rolünü artırdı.

• Özellikle vergi iltizamı ayanın nüfuz ve servetinin temel araçlarından biri haline geldi (sermaye birikiminin kaynakları).

• Aslında devlet, miri toprakların vergi gelirini öteden beri iltizam yöntemiyle toplardı.

Halil İnalcık:Devlet-i Aliyye 1

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 27

Page 28: Maliye tarihi öğr.4

• Yeni rejimde, uzun savaşlar ve mali sıkıntılar sonucunda, devlet mültezimlere daha geniş yetkiler tanımaya başladı.

• Mültezimlere hayat boyunca , hatta çocuklarına geçmek üzere ırsi malikaneler verilmeye başlandı.

• Bu yolla çıplak mülkiyeti daima devlete ait sayılmakla beraber, miri topraklar gerçekte büyük arazi halinde yerel ayan ve eşraf eline düştü.

• Aynı zamanda paşaların ve beylerin veya gelir ve kasabalarda oturan her çeşit dirlik sahiplerinin giderleri de iltizam yöntemiyle toplanırdı.

• Büyük mültezimler, iltizamı parçalar halinde daha küçük yerel mültezimlere iltizama verirlerdi.

• Bunlar ise genellikle yerli ayanlardandı.

Halil İnalcık:Devlet-i Aliyye 1

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 28

Page 29: Maliye tarihi öğr.4

• Yeni dönemde giderek önem kazanan bir yönetim biçimi de hükümetin vergi gelirlerini garantileyebilmek için valilikleri iltizamla vermesidir.

• Bu yönteme göre vali her yıl hazineye o vilayetin vergi geliri olarak, gider çıktıktan sonra kararlaştırılmış bir para (bedel) ödemeyi garanti etmekte idi.

• Maktu (kesim) yöntemi ise, bir bölgenin vergi geliri için , yerel topluluğun temsilcileri ile maliye arasında belli (maktu) bir miktar üzerinde anlaşmaya varılmasıydı.

• Bu yöntem vergi gelirlerinin tahsilatını garantilemek amacıyla uygulanıyordu.

Halil İnalcık:Devlet-i Aliyye 1

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 29

Page 30: Maliye tarihi öğr.4

• Ayrıca, • Ayan, yalnız vergi toplama ve yerel düzen ve

güvenliğin sağlanması işlerinde değil, • 17yydan başlayarak , devlet adına bölgelerinde

asker toplama ve askere kumanda etme yetkilerini de aldılar.

Halil İnalcık:Devlet-i Aliyye 1

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 30

Page 31: Maliye tarihi öğr.4

• Bu dönem eski vergileme devam ederken, Avrupa modeline uygun yeni vergilerin uygulanmaya çalışıldığı bir dönem.

• 1840 yılından itibaren örfi vergiler kaldırılarak yerine Ancemaatin Vergi (komşuca alınan vergiler) adlı tek vergi bir getirildi.

• Yol yapımı gibi bir kısım angaryaya son verildi.

• Yeni vergide tebanın emlak, arazi ve gelirlerinin sayılmasıyla bulunacak ödeme gücü esas alınacak ve şehirli tebaa da vergiye tabi tutulacaktı.

• Verginin tutarı kaldırılan örfi vergilerin toplam tutarına eşitlenecekti.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi19yy

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 31

Page 32: Maliye tarihi öğr.4

• Tahsil yöntemi olarak vergi hiçbir zaman iltizama verilmedi, muhtar, imam ve papaz gibi halk temsilcileri aracılığıyla tahsil edildi.

• Sonraki yıllarda vergiye İspençe Resmi ve % 1’ e indirilen gümrük vergisinden doğan kayıplar ilave edilerek vergi tahsil edildi.

• Vergi 1860 yılında kaldırıldı ve yerine nispi nitelikli emlak, arazi ve temettü vergileri getirildi.

• Tahririn tamamlanamadığı bölgelerde ise bu vergi 2. Meşrutiyete kadar devam etti.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 32

Page 33: Maliye tarihi öğr.4

• 18 Şubat 1856 tarihli Islahat Fermanı yeni vergi reformu döneminin başlangıcıdır.

• Tevzi vergilerden nisbi vergiye geçildi.• A. Emlak Vergisi: • Şehirler ve civarındaki binalarda binde 4.• Ayrıca gelir sağlayan binalardan ek olarak % 4

vergi alınıyordu.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 33

Page 34: Maliye tarihi öğr.4

• B. Temettü Vergisi:• Tüccar ve esnafın yıllık geliri üzerinden % 3

oranında alınan bir vergidir. • Ücretler, sarraf ve bankacıların gelirleri bu

verginin kapsamına alınmamış, bu kesimler vergi dışı tutulmaya devam etmiştir.

• Temettü vergisi, kapitülasyonlar nedeniyle yabancılara uygulanamadı.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 34

Page 35: Maliye tarihi öğr.4

• C. Mesarif-i Tahririye: • Yalnız tahririn yapıldığı ilk yıla ait olmak üzere ayrıca tüm emlakin

değerinden ve akar olanların gelirinden binde bir, tüccar ve esnafın yıllık gelirinden binde beş tahrir masrafı alınırdı.

• Tahrire dayalı olan bu vergiler iltizama verilmedi, başta muhtarlar olmak üzere halk temsilcilerince tahsil edildi.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 35

Page 36: Maliye tarihi öğr.4

• Dersaadet Vergisi:• İstanbul halkı öteden beri bazı vergilerden ve askerlikten muaf

tutulmuştu.• Bu nedenle 1874/75 mali yılından itibaren İstanbul emlakinin değer ve

geliri üzerinden Dersaadet vergisi (ve patent vergisi) alınması kararlaştırıldı.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 36

Page 37: Maliye tarihi öğr.4

• C. Cizye:• İslam’da cizye Zımmiler ( İslam devletinin himayesine

girmiş gayrimüslimler) üzerinden ve bir tür onların emniyetini sağlama karşılığında alınan ve dini dayanağı Kuran ve sünnet olan bir vergidir.

• Verginin mükellefleri gayrimüslim tebanın erkekleridir.• Cizye ödeyen tebadan ayrıca zekat alınmaz.• Osmanlı’da cizye özü itibariyle aynıdır.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 37

Page 38: Maliye tarihi öğr.4

• Cizyenin tahsili timar ve zeamet sahiplerine bırakılmamış, cizyedarlar, kolcular ve özel memurlar aracılığıyla Hazine adına tahsil edilmiştir.

• Cizye 17 ve 18yyda Osmanlı bütçe gelirlerinin en büyük bölümünü oluşturmuştur.

• Tanzimat cizyeyi kaldırmadı, ama tahsil biçimini, üç sınıfa ayırmak suretiyle, değiştirdi.

• Bu dönemde cizye tek tek bireylerden alınan bir vergi olmaktan çıkartıldı ve cemaatlerden toplu alınmaya başlandı.

• Cizyenin uygulaması 1856 Islahat Fermanı’na kadar devam etti.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 38

Page 39: Maliye tarihi öğr.4

• Bedel-i Tarik: • Tanzimat’a kadar yollar ve geçitlerin bakımı için

özel birlikler oluşturan köyler tüm vergilerden muaf tutulmuşlar, buna karşılık bedeni mükellefiyete tabi tutulmuşlardı.

• 1864 yılından itibaren bu işleri yeni kurulan Menafi Sandıkları üstlendi ve aşarın üzerine % 10 bunlar için zam yapılarak gelir sağlanmaya başlandı.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 39

Page 40: Maliye tarihi öğr.4

• 1869’da 16-60 yaş arası erkeklerin beş senede bir yirmi gün bu işlerde bedenen çalışması ya da yerlerine bir başkasını görevlendirmesi esas (bedel-i şahsi) getirildi.

• Daha sonra bu ayni hizmetin nakit olarak yerine getirebileceğine karar verildi (tarik bedel-i nakdisi).

• Yol yapım yükümlülüğü 1952 yılına kadar sürdü.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 40

Page 41: Maliye tarihi öğr.4

• Aşar:• Aşar, Arapçada onda bir anlamına gelen öşür’ün çoğulu.• Tarım ürünleri üzerinden alınan şeri bir vergi.• İslam fıkhındaki ile Osmanlı uygulamasındaki farklılık taşıyor.• İslamda öşür toprak ürünlerinin zekatı ve sadece

Müslümanlardan alındığından bir ibadet niteliği taşıyor, oranı % 5-10 arasında değişiyor.

• Osmanlıda miri arazi üzerinden alındığından gayrimüslimler de ödediler.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 41

Page 42: Maliye tarihi öğr.4

• Aşar, Osmanlıda miri araziden alınan bir haraç niteliğindedir, zira miri arazinin adı haraç arazisidir (haraç –ı mukaseme).

• Bu nedenle de Osmanlıdaki aşar oranı şeri aşar oranı değil, haraç oranıdır.

• Zamanla miri arazi mülk araziye dönüştüğünden aşar da genel olarak arazinin ürününden alınan bir vergiye dönüştü.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 42

Page 43: Maliye tarihi öğr.4

• Aşar önceleri merkezi devlet hazinesine girmez, timar ve zeamet sahiplerine ödenirdi.

• Timar düzeninin bozulmasından sonra mültezimler, sonrasında muhassıllar, memurlara geçti.

• Tanzimat dönemiyle birlikte iltizam usulüyle ürünün yarısından onda birine kadar alınmaya başlandı ve tahrir defterlerinde belirlenmeye başlandı.

• Aşarın en büyük sorunu ayni olarak tahsil edilmesiydi.• Ürünün çürütülmeden nakde dönüştürülmesi zordu.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 43

Page 44: Maliye tarihi öğr.4

• Tahsil ediliş biçimi olan iltizam, servet sahibi olanların yöneldiği ve yeni servet ve sermaye biriktirdiği en önemli sektörlerden biri haline geldi.

• Özellikle zorla tahsil, aşırı vergileme, halkı iyice yoksullaştırırken, mültezimleri de giderek daha fazla zenginleştirdi (ilkel sermaye birikimi yöntemleri?).

• İltizam ile ilgili çok sayıda nizamname çıkartılsa da en önemlisi 1855 tarihli olanıdır.

• İltizam genellikle yerellerde ihale edilirdi.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 44

Page 45: Maliye tarihi öğr.4

• Aşarın konusuna buğday, arpadan keten ve şeker kamışına; keresteden sebze ve meyve çiçeklere kadar hemen her şey girmekteydi.

• Tanzimat’ın aşar ile ilgili olarak getirdiği en büyük yenilik oranı ile ilgilidir.

• Öteden beri Anadolu ve Rumeli’de toprağın verim gücü ve yerel teamüllere göre alınan vergi bundan böyle onda bir olarak sabit bir oranda alınmaya başlandı.

• Bunun istisnası Tanzimat’ın uygulanmadığı yerlerdi, oralarda eski usul devam edecekti.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 45

Page 46: Maliye tarihi öğr.4

• Aşar dönemler itibariyle farklı biçimlerde tahsil edildi:

• A. Emanet usulü/ muhasıllar eliyle tahsil (1840-1843).

• B. İkişer yıllığına maktuan ihale (1843-1847).• C. Beşer yıllığına maktuan ihale (1847-1853).• D. Açık artırma usulüyle iltizam (1856-1861).

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 46

Page 47: Maliye tarihi öğr.4

• Zaman zaman aşara bağlı olarak çeşitli kamu gelirleri oluşturulmuştur. • Köprü, yol gibi kamusal malların yapımının finansmanı için kurulan

Menafi Sandıkları’nın fonlanması için aşarın üzerine % 10 eklenmiş ve oran fiilen % 11 olmuştur (GV Fonu gibi).

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 47

Page 48: Maliye tarihi öğr.4

• Ağnam Resmi:• Ağnam Arapçada koyun anlamına gelen «ganem» sözcüğünün

çoğuludur.

• 1826 yılında Asakir i Mansuri i Muhammediye Ordusu kurulduğunda ordunun et ihtiyacını karşılamak amacıyla, ayni olarak, koyun ve keçilerden alınan ondalık ağnam resmi olarak uygulamaya başlamıştır.

• Tanzimat öncesinde, çit parası, ağıl resmi, bac-ı ağnam gibi köylüden alınan çok sayıda resimden biriydi.

• Tanzimat’tan sonra ondalık ağnam veya adet-i ağnam resimlerinin yerini aldı.

• 1962 yılına kadar varlığını sürdürdü.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 48

Page 49: Maliye tarihi öğr.4

• Canavar Resmi:• Domuzlar üzerinden domuz başına 10 kuruş

olarak alınırdı.• Gümrük Resimleri:• Devlet hazinesi adına (timar ve zeametlere

bırakılmamıştı) ve hem dış hem de iç gümrüklerden tahsil edilirdi.

• Daha ziyade iltizam usulü ile tahsil edilirlerdi.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 49

Page 50: Maliye tarihi öğr.4

• İhtisap Resmi: • Şehir ve kasabalarda, panayır ve pazar yerlerinden alınan bir iç

tüketim vergisiydi.• Genelde spesifik olarak, % 2.5’e denk düşecek şekilde alınırdı.• Duhan Resmi:• Tütün üretimi (Duhan dönüm rüsumu: 2.5 kuruş / dönüm) ve

ithalatından alınırdı.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 50

Page 51: Maliye tarihi öğr.4

• Müskirat Resmi: • Gayrimüslim tebanın içki imalinde kullandığı

üzümlerden şıra resmi biçiminde alınırdı.• Saydiye Resmi:• Devlete ait arazi ve ormanlarda deniz ve

göllerde yapılan kara ve su avından alınan resim.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 51

Page 52: Maliye tarihi öğr.4

• Damga Resmi ve Harçlar ( Varaka-i Sahiha):Kumaşlar, hayvan nalları ve gümüş kapılar üzerine damga vurmak şeklinde alınırdı.

• Harçlar arasında en önemlileri; • Şeri (Şer’iye Mahkemesi harçları) ve şeri olmayan mahkeme harçları

(Nizamiye mahkemesi harçları , ticaret mahkemesi harçları, idare mahkemesi harçlrıo, nüfus ve mürur harçları, kontrato harçları ve tapu harçları gibi).

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 52

Page 53: Maliye tarihi öğr.4

• Vergi muafiyetleri:• Muafiyetler bölgesel, dini ve vakıf muafiyetleri

şeklinde sağlanıyordu.• Bölgesel muafiyetlerin içinde en kapsamlı olanı

Tanzimat reformlarının uygulanmadığı bölgelerde verilen muafiyetlerdir.

• Buralarda eski düzen vergileme sürmüştür.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 53

Page 54: Maliye tarihi öğr.4

• İstanbul ve Hicaz Bölgesi (Mekke ve Medine) adı verilen bölgelerde gerek Ancemaatin vergi gerekse de tahrir gereğince alınan emlak ve temettü vergilerinden o bölgenin insanları muaf tutulmuşlardı.

• Aşar, ağnam ve canavar resimleri de İstanbul’da uygulanmıyordu.• Hicaz Bölgesine ise vergi muafiyeti ötesinde hazine yardımında

bulunuluyordu.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 54

Page 55: Maliye tarihi öğr.4

• Dini muafiyetler:• Tanzimat sonrasında da Müftü, vücuh, hatipler ve

imamlar öteden beri olan ayrıcalıklı durumlarını sürdürdüler ve vergi ödemediler.

• Peygamber soyundan, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin soyundan gelenler istediklerinde aşar ve ağnam gibi vergi ve resimlerden muaf kalabiliyorlardı.

• Vakıf muafiyetleri:• Özellikle aşar konusunda vakıflar vergiden muaf

tutulmuşlardır.

A. Şener: Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 55

Page 56: Maliye tarihi öğr.4

• Osmanlı Dirlik ya da Timar Sisteminin özü, devletin kendilerine miri toprakların tasarrufunu bırakmış olduğu reayadan elde edeceği kamu gelirlerinin tamamını veya bir kısmını, kendi nam ve hesaplarına tahsil etme yetkisi ile birlikte, bir kısım kamu görevlilerine tahsis etmesidir.

• Çoğunlukla seyfiyye sınıfına (askeri zümre) yönelik olmakla beraber, ilmiyye sınıfına (hukukçular ile orta ve yüksek öğretim elemanları) ve kalemiye sınıfına (bürokratlar) da verilmiştir.

• Bu üç sınıfa Osmanlı toplumunda Ümera (yönetenler) denilmekteydi.

Varcan:Maliye Tarihi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 56

Page 57: Maliye tarihi öğr.4

• Osmanlı dirlikleri dirlik arazisinin gelirine göre üçe ayrılırdı:

• 1. Has: Yıllık geliri 100,000 akçeden fazla olan dirlikler.

• Şehzade, vezir, beylerbeyi vb kişilere verilirdi. • Her 5000 akçesi için bir zırhlı asker beslemek ve

savaşa getirmek zorunluluğu vardı.

Varcan:Maliye Tarihi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 57

Page 58: Maliye tarihi öğr.4

• 2. Zeamet: Yıllık geliri 20.000- 100.000 akçe arası dirliklerdi.

• Subaşı, defterdar, alaybeyi gibi kimselere verilirdi.

• Yıllık gelirlerinin 20.000 akçesi dışındaki her 5.000 akçe için bir zırhlı asker beslemek ve savaşa getirmek zorunluluğu vardı.

Varcan:Maliye Tarihi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 58

Page 59: Maliye tarihi öğr.4

• 3. Timar: Yıllık geliri 20.000 akçeye kadar olan dirliklerdir.

• Sipahi denilen askerlere verilirdi. • Her 3000 akçesi için bir zırhlı asker

beslemek ve savaşa getirmek zorunluluğu vardı.

Varcan:Maliye Tarihi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 59

Page 60: Maliye tarihi öğr.4

Osman l ı kamu ge l i r l e r i :Te kal i f-i Şe r i ye (D i n i V e r gi l e r): D evl et gel i rl eri n i n b ü yü k b i r ço ğu n l u ğu n u o l u şt u ru rd u . B u n l arı n b aşl ı cal ar ı : Ze kat, Öşü r, H ar aç ve C i zye’ d i r.

Varcan:Maliye Tarihi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 60

Page 61: Maliye tarihi öğr.4

• Zekat: • Yıllanmış mallara sahip olanların kendi ihtiyaçlarından fazla olanın bir

kısmını, yıldan yıla ihtiyaç sahiplerine vermek anlamına geliyordu.• Zekat; sevaim, nukut ve aruz, aşir, rikaz ve hariç olmak üzere beş

kısma ayrılıyordu.• Öşür ise tam öşür (onda bir) ve yarı öşür (yirmide bir) olarak

alınmaktaydı.

Varcan:Maliye Tarihi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 61

Page 62: Maliye tarihi öğr.4

• Tekalif- i Örfiyye ise gümrük vergileri ve çeşitli harçlar olmak üzere 90 çeşit olarak alınmaktaydı.

• Bunların dışında;• Ganimetlerdeki Beytülmal Payı (Hums, beşte bir), • Lukata,• Tereke, • Kurtuluş Akçesi ve • Müsadere edilen mallar diye tabir edilen diğer kamu

gelirleri mevcuttu.

Varcan:Maliye Tarihi

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 62

Page 63: Maliye tarihi öğr.4

• 23 Nisan 1920 tarihli TBMM’nin açılışının ardından 1 gün sonra toplanan Meclis’in ilk yasası vergi ile ilgili oldu.

• Ağnam Vergisi’nin eskisi gibi 4 kat olarak alınmasına karar verildi.

• 1921 Anayasası’nda vergileme ile ilgili bir hüküm mevcut değil.

• Bunun yerine 7-8 Ağustos 1921 tarihlerinde Tekalif-i Milliye Emirleri (Ulusal Vergi Buyrukları) adıyla 10 adet emir yayınlandı.

• Bunlar halkın cepheye göndermesi gereken ayni malzemeyi (çorap, çamur, elbise, kumaş, eşek, katır, binek hayvanları, silah, cephane vb) içeriyordu.

Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne vergilerin evrimiVarcan

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 63

Page 64: Maliye tarihi öğr.4

• Lozan Anlaşması (1923) ile Duyun-u Umumiye’nin vergilendirme yetkisi kaldırıldı.

• Ancak 7 yıllık bir süre için TC’nin vergilendirme yetkisine bazı sınırlar getirildi.

• Buna göre vergi muafiyetleri bakımından TC vatandaşları ile yabancılar eşit haklara sahip olacaklardı.

• İthalat üzerine, içerdeki vergilerden daha ağır bir özel tüketim vergisi konulamayacaktı.

Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne vergilerin evrimiVarcan

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 64

Page 65: Maliye tarihi öğr.4

• Osmanlı’dan intikal eden vergiler:• Temettü Vergisi: Ticaret ve sanat gelirleri üzerinden

karine usulüne göre alınan bir vergi idi. • 1926 yılında yerini «kazanç vergisi» ne bıraktı. Bu vergi

ise dönemin koşullarında modern bir vergiydi ve beyannameli mükelleflerde artan oranlılığa sahipti.

• Musakafat Vergisi: • Binaların gayrisafi iradı üzerinden alınırdı.

Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne vergilerin evrimiVarcan

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 65

Page 66: Maliye tarihi öğr.4

• Ağnam:

• Eti yenen evcil hayvanlardan alınırdı.

• Sonradan buna süt ve yün gibi ürünler de dahil edildi. Osmanlı’daki payı % 8 idi.

• 1924’te «sayım vergisi»ne dönüştürüldü.

• 1936 yılında adı «Hayvanlar Vergisi» oldu.

• Aşar:

• Araziden sağlanan tarım ürünlerinden onda bir oranında alınırdı.

• 1924 yılında toplam bütçe gelirlerinin % 35’ini oluşturuyordu.

• 1925 yılında kaldırıldı.

Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne vergilerin evrimiVarcan

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 66

Page 67: Maliye tarihi öğr.4

• Umumi İstihlak Vergisi: • 1926 yılında harcamalar üzerinden alınan bir vergi olarak konuldu. Yayılı bir

muamele vergisi niteliğindeydi. Oranı % 2.5 idi. 1927 yılında Muamele Vergisi’ne dönüştü.

• 1926 yılında Veraset ve İntikal Vergisi getirildi.

• 1929 yılında, Lozan’ın şartları dolduğunda Gümrük Tarifesi ve İthalat Umumi Tarifesi yürürlüğe konuldu.

• 1934 yılında yeni Kazanç Vergisi uygulamasına geçildi. Hesap uzmanlığı benzeri bir denetim kurumu oluşturulurken, stopaj yaygınlaştırıldı. Bir yıl sonra kazanç vergisinde asgari vergi uygulaması getirildi.

• 1931: İktisadi Buhran Vergisi.

• 1932: Geçici Muvazene (Denge) Vergisi.

Yeni Türkiye Cumhuriyeti vergileriVarcan

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 67

Page 68: Maliye tarihi öğr.4

• 1931: Bina ve Arazi Vergisi• 1936: Hava Kuvvetlerine Yardım Vergisi• 1942: Varlık Vergisi• 1943: Toprak Mahsulleri Vergisi• 1950-60: Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi ve Kurumlar

Vergisi, Esnaf Vergisi Kanunu, Gider Vergileri Kanunu.• 1985: Katma Değer Vergisi• 2002: Özel Tüketim Vergisi

Yeni Türkiye Cumhuriyeti vergileriVarcan

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 68

Page 69: Maliye tarihi öğr.4

• Vergiye karşı tepkinin tarihsel biçimleri:• Vergi kaçırma• Vergiden kaçınma• Vergi yansıması ya da sermayeleştirilmesi• Geç ödeme• Eksik ödeme• Vergiye karşı toplu ayaklanma (isyanlar)

Vergi İsyanları

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 69

Page 70: Maliye tarihi öğr.4

• Vergileme meşruiyet ve hakkaniyet temellerini yitirdiğinde buna karşı toplumsal olarak bir direniş söz konusu olabilmektedir.

• Toplumlar tarihi bu tür isyanlarla doludur.

• Nedenleri; yönetim biçimleri, yönetenlerin keyfi tutumları ve aşırılıkları, ekonomik sıkıntılar ve işsizlik ya da üretim biçiminden kaynaklı sorunlar olabilir.

Vergi İsyanlarıKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 70

Page 71: Maliye tarihi öğr.4

• Osmanlı’da köylü ve sipahi arasındaki çatışma konuları kanunnamelerde dahi yer bulmuştur.

• Sipahiler kendilerine ait tahılı en iyi para eden uzak köylere zorla köylülere taşıtmış, her gelen sipahi köylüyü ev veya ambar yapımında kullanmıştır.

• Bunun yanında köylünün en çok şikâyet ettiği hususlardan bir tanesi de sipahilerin kanunen yasaklanmış olmasına rağmen eski bir angarya ya da adet denilen mahalli bir vergiyi yeniden canlandırmaya çalışması, defterde yazılmayan otlak ve çayırlardan vergi almaya çalışmalarıdır. (İnalcık)

Vergi İsyanlarıKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 71

Page 72: Maliye tarihi öğr.4

• Osmanlı’da ayanlar, valiler, mütesellimler, mültezimler, ümera, kadılar, voyvodalar Babıali’ye gönderdikleri vergiler kadar kendileri ve adamları için de tahsilat yaptılar.

• Bunlar ayaniye, ayanlık ücreti, ya da ayan caizesi gibi isimler altında bu gelirleri topladılar.

• Tevzi defterlerine kendileri için de vergi eklediler.• Bu şekilde deftere istenilenden fazla vergi yazıp daha

sonra bu paraları kendileri için harcadıklarından halk tarafından şikâyet edildiler.

Vergi İsyanlarıKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 72

Page 73: Maliye tarihi öğr.4

• Osmanlı’nın Selçuklu’dan beri uyguladığı ikta, timar/dirlik sisteminde toprak ve üretim fütühat/savaş ekonomisine paralel olarak düzenlenmişti.

• Has, zeamet ve timar sistemlerinde bu hakların sahipleri bunun karşılığında savaşlara belli sayıda kişi ile katılıyorlardı.

• Özel mülkiyetin ve miras hakkının gelişmediği veya sınırlı tutulduğu, toprak üzerinden ağır vergiler alındığı, reayanın bedeni çalışma (angarya) zorunluluğunun da olduğu bu dönemlerde insanlar topraklarını terk etmek ve çiftlerini bozmak durumunda kalabiliyorlardı.

• Bunda savaşlarda elde edilen başarısızlıklar, bunun sonucunda yeni ganimet ve gelirlerin elde edilememesi, savaşta yararlık gösterdiği halde hakkı teslim edilmeyen Sarıcalar, çift bozup daha sonra Sekban olanlar, yeniçerilerin bozulması ve esnaflaşması gibi faktörler de vardır.

• Bu kimseler huzursuz ve hoşnutsuz oldukları için isyanlarda önemli rol oynuyorlardı.

Vergi İsyanlarıKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 73

Page 74: Maliye tarihi öğr.4

• 10 Aralık 1848 tarihinde Fransa’da gerçekleşen köylü ayaklanmasındaki ana faktör burjuva cumhuriyetinin köylüyü ezen vergileri olmuştur.

• Daha sonra 1851 tarihinde yaptığı bir darbe ile kendini imparator ilan eden Louis Bonaparte’in Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlayan köylüler, “artık vergi yok, kahrolsun zenginler, kahrolsun cumhuriyet, yaşasın imparator” diye bayraklarla, davullarla ve trampetlerle sandık başına gidip bağırmışlardı.

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 74

Vergi İsyanlarıMarx, Fransa’da Sınıf Mücadeleleri

Page 75: Maliye tarihi öğr.4

• Tarihte görülen en örgütlü vergi isyanı olan Poujade Hareketi ikinci dünya savaşı sonrasında Fransa’nın içinde bulunduğu ekonomik koşullardan kaynaklandı. “Poujade hareketinin ortaya çıktığı bölgenin göç vermesi, büyük merkezlerdeki ticari kesimin küçük esnaf aleyhine olmak üzere palazlanması, dolaylı vergilerin yükü, deflasyonist politikaların küçük esnaf ve zanaatkârların iş hacmini daraltması ve ticari yaşamda durgunluğa girilmesi esnafın vergi yükünü daha da ağır bir biçimde hissetmesine neden olmuştur.” (Falay)

Vergi İsyanlarıKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 75

Page 76: Maliye tarihi öğr.4

• Osmanlı’da vergi benzeri sebeplerle çıkan isyanlar Celali isyanları, Patrona Halil İsyanı (1730), Atçalı Kel Mehmet İsyanı (1829-1830) ve diğer isyanlardır.

• Celali isyanları ağırlıklı olarak Bozok (Yozgat) civarında görülmüştür. Bunlar; Şeyh Celal İsyanı (1519), Baba Zünnun İsyanı (1525), Kalender Çelebi İsyanı (1528) ve Karayazıcı İsyanı’dır (1598).

• Bunun dışında Erzurum, Sinop ve Kastamonu’da (1906-1907) benzer hareketler cereyan etmiştir.

• Anadolu dışında Rumeli’de, Vidin (1850) ve Niş’te (1841) de çeşitli isyanlara rastlanır.

Vergi İsyanlarıKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 76

Page 77: Maliye tarihi öğr.4

• Celali isyanları büyük kaçgunluk denilen ve köylülerin vergi ödememek için büyük göç dalgaları halinde topraklarını terk ettikleri döneme rastlar. (Burg, 2004; 185)

• Tarihçiler, Osmanlı döneminde Anadolu’da Ortaçağ Avrupa’sından farklı olarak şiddetli köylü ayaklanması olmamasını kaçma ve kaçınma pratiklerinin yoğunluğuna ve bu konuda devletin çok etkin bir denetim yapmamasına bağlamaktadırlar.

• Bu dönemde köylüler yasal olarak toprağa bağlı olup tımarlı sipahilerin izni olmadan köylerini terk edemiyorlardı.

• Buna rağmen vergi defterlerinin ve denetimin eksikliği sebebiyle şehirlere göç edebiliyorlardı. (Barkey ve Faroqhi’den aktaran Erdoğan, 2000; 3)

Vergi İsyanlarıKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 77

Page 78: Maliye tarihi öğr.4

• Arazi Vergisi’ne karşı ilk küçük toprak sahibi ayaklanması MS 30 yılında Çin’de gerçekleşti.

• Tarihsel olarak Mezopotamya bölgesinde binlerce yıl öncesinde dahi vergi isyanlarının ilk nüvelerine rastlanıyor.

• Kapadokya İsyanı (Cietae-MS. 36): Kapadokya bölgesinde Kral Archelaus döneminde nüfus sayımı ve vergi işine karşı çıkanlar Roma’nın Suriye Valisinin gönderdiği 4.000 paralı askerden kaçmak için dağlara sığınmışlardı.  

• Antakya İsyanı (387): İmparator Theodosius’un Ostrogot ve Vizigotlarla savaşının finansmanı ve Roma emelleri nedeniyle yeni gelir kaynaklarına ihtiyacı vardı. Ticari eşyalar üzerine altın olarak ödenmesi gereken vergilere ek olarak şehrin elit zümresi üzerine yeni bir vergi konulunca isyancılar İmparator Theodosius’un sarayını bastılar.  

• Tarsus Protestosu (528) :  

• Kilikya Valisi Malthanes vergi toplama işinde askeri birlikleri kullanması durumunda vergi gelirlerinin artırmak isteyince Tarsus halkı isyan etti.

Tarihte Vergi İsyanlarıBurg

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 78

Page 79: Maliye tarihi öğr.4

• Magna Carta (1215):• Çok sayıda Baron’un Kral John’un topladığı vergilere

karşı bir isyanıdır. • Santage 3 Mark idi ve askerlik yapmanın yerine

ödeniyordu, çok ağır bir vergiydi. • Baronlar bu vergiyi ödemeyi reddettiler. • Magna Carta 39 Bölümden oluşan bir talepname idi ve

2 bölüm vergilere aitti. • Bu anlaşma, “ no taxation without representation”

ilkesinin ilk adımı olarak kabul edilir.

Tarihte Vergi İsyanlarıBurg

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 79

Page 80: Maliye tarihi öğr.4

• Anadolu’da ilk vergi isyanı Selçuklu İmparatorluğunun çöküşünün ardından gerçekleşti.

• 1285’te ağır vergileme ve mültezimlerin ağır soygunlarına karşı Tokat, Aksaray, Konya ve Kayseri’de halk vergiye karşı ayaklandı.

• Halk vergiler nedeniyle göç etmek zorunda kaldı.

Tarihte Vergi İsyanlarıBurg

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 80

Page 81: Maliye tarihi öğr.4

• Tithe Vergisi İsyanı (grevi- Fransa 1529): • Onda bir oranında Roman Katolik Kilisesine

ödenen vergiye karşı geniş kapsamlı ilk isyan.• Osmanlı’daki ilk isyan mültezimlerin aşırı vergi

uygulamasına karşı 1563-1564 yıllarında gerçekleşti.

• 1572 Kıbrıslı/Yunanlı köylüler vergi tespiti amacıyla Osmanlı’nın yaptırdığı nüfus sayımına karşı çıkarak isyan ettiler.

Tarihte Vergi İsyanlarıBurg

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 81

Page 82: Maliye tarihi öğr.4

• Celali isyanları (1516-1610):

• Osmanlı hazinesinin İran ve Habsburg sınırlarındaki çatışmalar yüzünden sıkıntıya düşmesi, Osmanlının yaygın kullanımı olan yerellerdeki paralı askerlere ücretlerini ödeyememesine neden oldu.

• Bu yüzden Celali adı verilen eyalet yöneticileri halka vergi salmak için vergi imtiyazları talep ettiler ve kısmen bunun için ayaklandılar. Köylüler bu yerel yöneticilere direnince onlar da merkeze karşı ayaklandılar.

Tarihte Vergi İsyanlarıBurg

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 82

Page 83: Maliye tarihi öğr.4

• Celali İsyanları İnalcık ve Quataert’e göre Osmanlı vergi sisteminin önemli bir çatışmalı durumunu da yansıtır.

• Bu durum önemli bir vergi mükellefi kesimi olan Müslüman reaya ve Hristiyanlar ile Kul adı verilen ve Sultanın kölesi konumunda olan, onun askerinin bir kısmını oluşturan ama vergiden de muaf tutulan kesim arasındaki vergi mükellefiyeti açısından çatışmalı durumdur.

• Yazarlara göre isyanlar Anadolu Müslüman reayasından oluşan askerlerin kullara sağlanan bazı vergi muafiyetlerini kazanmak için verdikleri bir mücadele olarak da görülebilir.

• Nitekim Hristiyan reaya bu eylemlere çok az katılmıştır.

Tarihte Vergi İsyanlarıBurg

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 83

Page 84: Maliye tarihi öğr.4

• 1500- 1560 yılları arasında Osmanlı’daki nüfus artışı % 40 civarında oldu. Nüfus artışı tarım toprakların ın genişlemesini, mezra ve otlakların tarım toprağı haline gelmesini sağlarken, özellikle de Orta Anadolu’da geçim sıkıntısının artmasına da neden oldu. Nüfusla tahıl üretimi arasındaki dengesizlik, fazla nüfusun şehirlere yığılması, ücretli askerlik, eşkıyalık ve Celali Hareketlerinin ana nedeni oldu(203).

• 17 yy başlarında başlarında Anadolu’daki Celali İsyanlarının sonucunda köylüler topraklarını bırakıp uzaklara ve şehirlere kaçtığında ise bu topraklar yeniçeriler ve kapı kullarının mülkleri haline gelmeye başladı (292).

• 16yy ve 17yyın başlarındaki İran ve Macaristan savaşları sırasında Osmanlı ilk kez ateşli silahları kullanabilen Sarıca ve Sekban adı verilen birlikleri kullandı.

• Bu ücretli askerler, savaşlar sona erince parasız kaldılar ve Anadolu’da halk üzerine Salgun salarak geçinmeye başladılar.

• Salgun vermeyen köyleri yaktılar, halkının katlettiler.

• Bunlara Celali Eşkiyası adı verilmiştir (Adaletname’den; 325). Celali isyanlarını devlet yeniçerilerle bastırmaya çalıştı (Devlet-i’ Aliyye II, 174).

Devlet-i’ Aliyye 1 Halil İnalcık

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 84

Page 85: Maliye tarihi öğr.4

• Büyük Kaçış (1603-1608):• Anadolu köylüsünün aşırı vergilemeye bir diğer

tepkisi kitlesel olarak topraklarını terk edip göç etmesi şeklinde oldu.

• Bu hem zirai üretimin düşüşüne hem de topraktan sağlanan vergi gelirlerinin azalmasına neden olarak Sultanı büyük sıkıntıya soktu.

Tarihte Vergi İsyanlarıBurg

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 85

Page 86: Maliye tarihi öğr.4

• Selçuklu Dönemi’nden Osmanlı’ya kadar Anadolu’da ortaya çıkan çok sayıda isyan var.

• Bu dönemde devletin yapılanması ve toplum ile olan ilişkilerinde ortaya çıkan krizin yol açtığı değişikliklere asıl olarak köylü isyanları biçiminde tepki olarak gelişiyor.

• 1580’lerden itibaren ortaya çıkan Celali İsyanlarının karmaşık bazı nedenleri var.

• Bu isyanları dini nedenlere bağlamamak gerekiyor.

• Çünkü sadece köylüler (reaya) değil aynı zamanda bölgelerde farklılıklar gösterse de bu isyana tımarlı sipahiler, kadılar, müderrisler de katıldı.

Taylan Akyıldırım’ın doktora tezi

http://www.ottomanhistorypodcast.com

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 86

Page 87: Maliye tarihi öğr.4

• İsyan nedenlerinin başında 16yyda gerçekleşen demografik değişiklikler geliyor.

• Bu dönemde tüm dünyada olduğu gibi ( % 80) Osmanlı’da da nüfus ciddi oranda artıyor.

• Buna karşılık ekilebilir arazi miktarındaki artış sadece % 10 ile sınırlı (Barkan, Braudel ).

• Toprak artışı artan nüfusa yetmiyor ve artık nüfus ortaya çıkıyor.

• Bu doğal olarak köylünün yoksullaşmasına neden oluyor.

• Bunun sonucunda bu nüfus göç etmeye başlıyor (Çift Bozan hareketleri).

• Genç erkekler işsizliğe çözüm olarak medreselere yöneliyorlar.

• Keza Ordunun giderek artan asker ihtiyacı da bu artan genç nüfustan karşılanıyor.

Taylan Akyıldırım’ın doktora tezi

http://www.ottomanhistorypodcast.com

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 87

Page 88: Maliye tarihi öğr.4

• İsyanları ekolojik nedenlere, iklim değişikliklerine bağlayanlar da olmuştur.

• Bu, dönemde ortaya çıkan ve ‘Küçük Buzul Çağı Etkisi’ olarak da adlandırılan bir teze (Sam White) dayanılarak açıklanıyor.

• Ama küresel olarak bir iklim değişikliği olmasına rağmen isyanların sadece Anadolu’da ortaya çıkması bu tezi hafifletiyor.

• Bu arada isyanlardan en fazla zarar görenler göçerler olduğundan 17yyda bu göçerler tekrar göçmek durumunda kaldılar.

• Bir diğer neden özellikle Osmanlı Ordusunun buğday üretimine el koyması sonucunda ortaya çıkan buğday kıtlığı ve buğday kaçakçılığıdır.

Taylan Akyıldırım’ın doktora tezi

http://www.ottomanhistorypodcast.com

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 88

Page 89: Maliye tarihi öğr.4

• Son bir neden, Osmanlı devletinin geçirmekte olduğu değişimin de neden olduğu mali krizlerini aşmak için ‘aşırı vergileme’ye yönelmesidir.

• Zira 16 yyın ikinci yarısından itibaren devletin konumunda bazı değişiklikler oldu.

• Yeniçerileri ve Sipahileri rahatsız edecek ölçüde, Anadolu Türklerinden asker alma dönemine girildi.

• İkinci olarak bir yandan Avrupa kaynaklı gümüş ithalatındaki artışın ve padişahın giderek sıklıkla devalüasyona başvurması sonucunda enflasyon hızla arttı (fiyat devrimi).

• Bu durum Kapıkulu zümresinin satın alma gücünü ve yaşam standardını düşürdü.

• Akçenin değeri dönemin rezerv parası olan Dükanın karşısında % 100 azaldı. Bunlar halkın memnuniyetsizliğini artırdı.

• Timar toprakları olan dirlikler giderek iltizama verildi, bu da Timarli Sipahilerin gelirlerini azalttı.

• Yeniçeriler, Sipahiler ayağa kalktılar. Ekstra vergilerin salınması ve her şeye el konulması köylülerin ağır bir vergi baskısı altında kalmasına neden oldu.

Taylan Akyıldırım’ın doktora tezi

http://www.ottomanhistorypodcast.com

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 89

Page 90: Maliye tarihi öğr.4

• Kısacası Celali İsyanlarının müşterek bir politik hedefi (iktidarı almak gibi) yoktu.

• Sistemden dışlananların, aşırı vergi yükü ve toprak baskısından kurtulmak için ayaklanmaları idi.

• Bu dönemi iyi anlamak için sadece resmi kayıtlara (Tahrir Defterleri ve Osmanlı Arşivleri gibi) bakmak yeterli değil.

• Dönemin edebi metinlerine, şairlerine de bakmak faydalı olur.

• Nitekim Nabi ve Nefi gibi Divan Edebiyatı şairleri şiirleri ile saltanatı ciddi bir biçimde eleştirmişlerdir.

• Celalilere resmi kayıtlar ve resmi tarih anlayışı iyi bakmıyor.

• Bu kayıtlara göre halk da bu isyanlara iyi bakmıyor.

• Ancak bu resmi bakış Anadolu’daki eşkıyaları olumlayan Eşkıya Kültünü açıklamakta yetersiz kalmaktadır.

• Celali İsyanlarının en büyük etkisi ‘Büyük Kaçgun’ yani vergi veren nüfusta ortaya çıkan % 80’e varan azalma olmuştur.

Taylan Akyıldırım’ın doktora tezi

http://www.ottomanhistorypodcast.com

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 90

Page 91: Maliye tarihi öğr.4

• Gümrük Vergisi Protestosu (1648):• İngiliz tüccarları, gümrük vergilerinin ağırlığı, toplanması sırasında kendilerine yerel yönetimlerce

uygulanan baskıları protesto etmek ve seslerini Padişaha duyurmak amacıyla, sağladılar.

• Bunun üzerine Padişah görüşmeler için çavuşbaşını gemilere gönderdi.

• Pazvantoğlu İsyanı (1794):• III.Selim döneminde Osmanlı toprağı konumundaki Bulgaristan’ı yöneten bey Osman

Pazvantoğlu, köylülere büyük vergisel imkanlar sağlama sözü ile onların desteğini almıştı.

• Bu nedenle de köylülerin merkezi yönetimin ağır vergilerine karşı başlattıkları isyanı da yönetti.

• Osmanlı hazinesinin kötü kullanımı yerellerde aşırı vergileme ile sonuçlanmaktaydı.

• Öyle ki Selim’in reformları eski, mevcut vergilerin artırılması, alkollü içkiler, kahve, tütün ipek vs üzerine yeni vergilerin konulmasıyla sonuçlandı.

Tarihte Vergi İsyanlarıBurg

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 91

Page 92: Maliye tarihi öğr.4

• Humus İsyanı (Suriye 1826):• Sultan III. Mahmut , Nizamı-ı Cedid adı verilen düzenli bir ordu kurmaya başlayınca

Hazinesi bunun için yeterli olmadı.

• Bunu karşılayabilmek için eyaletlerdeki vergi yükünü artırdı. Yeni vergiler koydu.

• Bu da Humus ve diğer kentlerde vergilemeye karşı isyanların çıkmasına neden oldu.

• 1831 yılında isyanlar bu kez Şam’da ortaya çıktı. Bu Mısır’ın Suriye’yi işgal ettiği döneme rastlar.

• Bu işgalin ardından eski vergiler kaldırıldı ve yerine farda adı verilen yeni vergiler konuldu.

• Bu vergi erkek yetişkinlerden alınan bir baş vergisiydi.

• Müslümanlar bunun cizye ile aynı olduğunu, bu vergilerin Hristiyanlara uygulanması gerektiğini ileri sürdüler.

• Mısırlıların koyduğu vergiler doğrudan askerler tarafından toplandığından kaçırmak da mümkün olamıyordu. Bu nedenle de tek yol olarak bu vergilere karşı ayaklanmak kalıyordu.

Tarihte Vergi İsyanlarıBurg

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 92

Page 93: Maliye tarihi öğr.4

• Filistin Fellahin İsyanı (1834):• Filistin halkı üç nedenden dolayı Osmanlı’ya

karşı ayaklandı. • Müslümanların M. Ali Paşa’nın ordusu için

askere alınması, zorunlu ücretsiz emek gücü sunumu (corvee) ve ferda vergisi.

• M. Ali Paşa Arnavut bir tüccar ve Osmanlı’nın savaş beyi idi. Mısır’ın 1811 yılında da kontrolünü ele geçirmişti.

Tarihte Vergi İsyanlarıBurg

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 93

Page 94: Maliye tarihi öğr.4

• Bulgaristan Köylü Ayaklanmaları (1835-1837):• Bulgaristan’ın Batı ve Güney Batı bölgelerindeki

aşırı vergilendirme ve diğer provakasyonların sonucunda köylüler Osmanlı yönetimine karşı ayaklandılar.

• Sipahilere vergi vermek ya da ücretsiz emek gücü sunumunda bulunmak istemediler.

• Sırbıstan’ın bağımsızlığını kazanması da bu isyanları güdüleyen bir diğer faktör oldu.

Tarihte Vergi İsyanlarıBurg

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 94

Page 95: Maliye tarihi öğr.4

• Anadolu Vergi İsyanı (1841): • Tanzimat reformu sonrası ortaya çıkan yeni

vergileri ödemek istemeyen halk Adapazarı, Yalvaç, Ankara-Bala’da isyan çıkardı.

• Tarihçi Donald Quataert bu ayaklanmaların Anadolu’da kesintisiz bir aktif ve pasif direniş şeklinde devam eden, fakat tarihçiler tarafından ihmal edilen olaylar olduğunu ileri sürer. (Quataert’ten aktaran Burg, 2004; 345).

Vergi İsyanıKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 95

Page 96: Maliye tarihi öğr.4

• David F. Burg’un dünyadaki vergi isyanlarıyla ilgili “A World History of Tax Rebellions: An Encyclopedia of Tax Rebels, Revolts and Riots From Antiquity to the Present” adlı Ansiklopedik eserine göre Fransa’da tespit edilen toplam 78 vergi isyanı hareketi olmuştur.

• Yazar her ne kadar çok iyi bilinen bazı isyanların ele alınmamış olabileceğini göz önünde bulundursa da Fransa’nınkine en yakın vergi isyanı sayısı 46 tane ile Birleşik Krallık’ta, üçüncü olarak ise 32 isyanla Çin’de meydana gelmiştir.

• Avrupa’da vergi İsyanları:• Köylü İsyanı (Peasant’s Revolt) 1381,

• Michael Ayaklanması (1594)

• İsviçre Köylü Ayaklanmaları (1653)

• Bulgar Köylü Ayaklanması (1835-1837)

• Vidin Ağalık (Gospodarlık) Rejiminin İlgası (1850)

• Bosna Köylü Ayaklanması (1874-1875)

Vergi İsyanıKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 96

Page 97: Maliye tarihi öğr.4

• Poujadisme (Poujade Hareketi-1953):• Fransa hem nicelik olarak hem de nitelik olarak

farklı vergi isyanlarına sahne olmuş bir ülkedir.• 1934 yılında benzine konulan ilave vergiyi

protesto eden 17,500 taksi şoförü 120.000 kişinin katıldığı geniş çaplı bir hükümet protestosuna sebebiyet vermiş ve hükümet istifa etmek zorunda kalmıştır. (Burg, 2004; 402)

Vergi İsyanıKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 97

Page 98: Maliye tarihi öğr.4

• Bu durum Fransa’yı vergi tarihi ve isyanları açısından çok farklı bir yere koymaktadır.

• Fransa’da en çok bilinen isyanlardan bir tanesi Pierre Poujade’nin öncülük ettiği bir grup esnaf/tüccar hareketidir.

• II. Dünya Savaşı sonrasında ekonomik sıkıntılar içinde bulunan çiftçiler ve esnaf 33 yaşındaki Pierre Poujade liderliğinde, Paris’ten gelen vergi denetçilerine kapılarını kapatmışlar ve denetim yapmalarına engel olmuşlardır.

• Fransa’da o dönemde esnafın ödemesi gereken 25 çeşit vergi bulunmakta ve vergi denetçileri esnafa potansiyel suçlu muamelesi yapmaktaydı.

• “Yüklerin dağıtımında adaletsizlik, karma karışık, birbirine girmiş ve orta seviyede bir mükellefin idrakini aşan bir mevzuat içinde vergi vecibeleri hakkında sahih bir fikir edinmek imkânsızlığı, ayaklanmanın manevi temelini teşkil ettiğinden esas itibariyle iktisadi ve nakdi sebeplerle izah edilebilir.

• Poujade hareketi, az gelişmiş bir ilden çıktı ve aynı kategoriye giren bir on iki ile de sirayet etti.” (Laufenburger, 1967; 286)

• Daha sonra politik bir hareket haline gelen Poujadisme 1956 seçimlerinde 3 milyon oy ile Parlamento’da 52 milletvekiline ulaşmış 60’lı yıllarda ise popülaritesini yitirmiştir. (Burg, 2004; 408).

Poujade hareketiKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 98

Page 99: Maliye tarihi öğr.4

• Boston Tea Party (1773- 1774): • 1773 tarihli Çay Kanunu ile East India Company adlı şirket İngiliz sömürgeleri ile ada

arasındaki ticaretten çok para kazanmış olmasına rağmen askeri harcamalar ve yolsuzluklar nedeniyle mali olarak zor günler yaşıyordu.

• Bu sırada çıkarılan yeni yasa ile bu şirkete ait olan çok yüklü miktardaki çay stoklarının Kraliyete sadık tüccarlar aracılığıyla Amerika’ya getirilebilmesine izin verildi.

• Fakat Amerikan gemileri bu çay yüklerini taşımak istemediler.

• Daha sonra limana varan üç gemideki yaklaşık 50 tonluk çay yükü 50 kişilik bir grup tarafından okyanusa boca edildi.

• Bu olay basit bir vergi tarhiyatına karşı bir isyan olmayıp “temsilsiz vergi olmaz” “no taxation without representation” olarak ifade edilen ilkenin bir ifadesi olup Kraliyete ve İngiliz tacına karşı bir eylemdir.

• Bu olayla İngiliz Parlamentosunda Amerikan temsilcisi olmamasına rağmen vergi alınması protesto edilmiş ve Bağımsızlığın kazanılmasına yönelik bir adım atılmıştır. (Burg, 2004; 273-276)

Vergi İsyanıKüçük

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 99