· JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue...

17
1 1 .ISLAMITISCHE UNIVERSITEITvan EuROPA * 1 · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue 1 June 2013 !, i t 1 1 - 1 1

Transcript of · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue...

Page 1: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

1 1 .ISLAMITISCHE UNIVERSITEITvan EuROPA

~ ,,~~~

* 1

· JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue 1 June 2013

!, i t 1

1 - 1

1

Page 2: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

EHL-i HADiS TARAFINDAN EBÜ HANiFE'YE

YÖNELTiLEN TENKiTLER

Y. Doç. Dr. Ataullah ŞAHYAR1

Özet

Nasslara bakış açısında ehl-i hadis ile ehl-i re'y arasında ilk asırlardan itibaren devam eden görüş

ayrılıkları, hala varlığını hissettiren iki temel farklı yaklaşımdır. Bu iki farklı düşünce zaman zaman

birbirlerine yönelttiği eleştirilerle varlığını hissettirse de aslında bu karşılıklı atışmaların temeli, söz

konusu görüş ayrılığının başlangıç noktasında düğümlenmektedir. Her ne kadar genel olarak karşılıklı

tenkitten söz edilse de konuya yakından bakıldığında eleştiri okiarının e hi-i re'y tarafının başında

bulunan EbO Hanife üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Bu açıdan bakıldığında ehl-i hadisin EbO

Hanife'ye yönelttiği tenkitler ehl-i hadis ve ehl-i re'y ihtilafının temelini oluşturması bakımından önem

arz etmektedir. Fakat asırlardır devam eden bu karşılıklı tenkitlerden her hangi bir tarafı mutlak bir

şekilde haklı çıkarmak söz konusu değildir. Konunun çok geniş olması ve geçmişte söylenenlerin

tekrar edilmemesi için bu çalışmada, izah edilmesi zaruri görülen birkaç husus dışında tenkit olarak

ortaya atılan her bahsin tetkikinden uzak durulmuş, sadece akademik açıdan tartışma değeri olduğu

düşünülen ciddi ve önemli eleştiriler-ele_alınmıştır. i --

Atıf:

Anahtar kelimeler: Ehl-i hadis, Ehl-i re'y, EbO Hanife, tenkit.

Giriş

1 Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (hadis) öğretim üyesi

6

Page 3: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada islam ulemasının, sahabedönemine kadar uzanan iki

temel yaklaşımı bulunmaktadır. Ehl-i re'y ve ehl-i hadis adlarıyla ifade edilen bu iki yaklaşım,

başlangıçtan günümüze islam fıkhı ile ilgili neredeyse her konuda varlığını hissettirmiştir. Bu iki ekol

mensupları ister sıhhat yönünden olsun, ister yorumlama itibarıyla olsun nasslara yaklaşımlarında <

sahabe döneminden itibaren günümüze kadar görüş ayrılıklarını devam ettirmektedir. Bu iki ekole

mensup ilim adamları da zaman zaman karşılıklı olarak bir birlerine taarruzlarda bulun.muş ve karşı

tarafın iddialarına karşı kendi ekollerininfikirlerini şiddetle savunmuşlardır. Hakikatte bu çekişmeler

söz konusu iki ekolün ilk temsilcilerine dayanmaktadır.

Hanefi mezhebinin kurucusu ve ehl-i re'y ekolünün başında bulunan Ebu Hanife (ö. 150/767) gerek -. - ---=-naslara yaklaşımı gerek olaylara bakış açısı itibariyle ·önemli çıkışlar yapmış, fikirleri ve içtihatlarıyla

çoğunluğun dikkatini üzerine çekmeyi başarmıştır. Bu bakımdan Ebu Hanife hakkında, islam tarihi

boyunca uzun tartışmalar yapılmış, lehinde ve aleyhinde pek çok şey söylenmiştir. Kimi iliı;n adamları

onun zekası, takvası, ilmi ve fıkhından övgüyle söz edip ona bağlılıklarını her fırsatta ifade etmeye

çalışırken, kimileri onun bazı yaklaşımlarını daha ihtiyatla karşılamıştır. Ancak Ebu Hanife'ye kendi

dönemindeki muhaddisler başta olmak üzere pek çok ehl-i hadis mensubu tarafından ardı ardına

tenkitler yöneltilmiştir. Kimi muhaddis Ebu Hanife'yi ravi olarak zayıf bulurken, kimileri sa hi h hadisleri

bırakıp kıyası tercih etmekle suçlamış, kimileri de onun yeterli miktarda sahih hadis bilmediğini ve

hadis hususund~ki malumatının az olduğunu iddia ederek hiç hak etmediği suçlamalar yönelmişlerdir.

Hatta aleyhtarlıkta ölçüyü kaçırarak onun hakkında ilmi tenkitten uzak yakışıksız sözler sarf etmekten

çekinmeyenler de olmuştur.

Ebu Hanife'ye yöneltilen eleştirileri n haklı veya haksız olması bir yana, büyük bir kısmına yönelik

Hanef'rmüellifler tarafından cevap mahiyetinde çok sayıda çalışma yapılmıştır. Muhyiddln Abdülkadir

el-Kureşi'nin (ö. 775/1374) ed-Dürerü'l-münife fi'r-reddi ald ibn Ebi Şeybe ani'I-imam Ebi Hanife isimli

eseri; Kasım b. Kutluboğa'nın (ö. 879/1475) ei-Ecvibe an i'tirdzdti ibn Ebf Şeybe ald Ebf Hanife isimli

eseri ve M. Zahid el-Kevserrnin (ö. 1952) en-Nüketü't-tarife fi't-tehaddüsi an rüdOdi ibn Ebi Şeybe ald

Ebi Hanife adlı eserleri örnek olarak zikredilebilir.2

Ebu Hanife'ye ten,kit yöneltenlerin hangi ekole mensup oldukları ve bu tenkitlerin temel sebeplerinin

neler olduğu hususunda Maliki mezhebine mensup ibn Abdilberr'in (ö. 463/1070) şu ifadeleri konuyu

özetler mahiyettedir:

"Ashabü'l-hadls Ebu Hanife'yi eleştirmekte aşırıyakaçıp haddi aştılar. Onlara göre bunun gerekçesi,

Ebu Hanife'nin re'y v·e kıyası me' sur rivayetlere tercih etmesidir."3

Yine ibn Abdilberr, Ebu Hanife'ye güvenenlerin onu tenkit edenlerden daha fazla olduğunu belirterek

Ebu Hanife hakkındaki kanaatlerini şöyle izah eder:

2 M. Zahid ei-Kevseri, en-Nüketü't-tarife fi't-tehaddüsi a..n rüdı1di ibn Eb/ Şeybe ala Eb/ Hanife, Kah i re h. 1365, s. 6. Ayrıca bk. Hacı Halife Mustafa b. Abdullah Katip Çelebi, Keşfü'z-zünı1n an esômi'l-kütübi ve'/-fünı1n, 1-11, Beyr:.ıt 1413/1992, ı, 750. Kasım b. Kutluboğa'nın eserinin yazma nüshası Bağdat Mekteb~tü'l-evkaf Kütüphanesi'nde hadis bölümü 187 no' da ei-Emôli ıila'I-Müsned isimli bir kitapla aynı ciltte bulunmaktadır.

3 İbn Abdilberr el-Kurtubi, Cami 'u beyfmi'l- 'ilm ve fadlihi ve ma yenbeğf fi riviiyetihi ve hamlihi (nşr. M. Abdülınuhsin), I-II, Medlne, 1388/1986, ll, 181.

- ---:--~-·-:-- -~

7

Page 4: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

"Ebu Hanife'ye güvenip kendisinden rivayette bulunan ve onu övenlerin sayısı onun aleyhinde

konuşanların sayısından daha fazladır. Ebu Hanife aleyhinde konuşan Ehl-i hadis de onu daha çok re'y

ve kıyasa fazla daldığın ı söylemek ve Mürcillik itharnında bulunmak suretiyle eleştirmektedir."4

ibn Abdilberr'in de ifade ettiği gibi Ebu Hanife'ye güvenip ondan rivayette bulunanlar onu

eleştirenierden sayıca daha fazladır. Fakat ne var ki, hadis ilminde söz sahibi olan ve hadise dair

önemli eserleri bulunan muhaddislerin çoğu Ebu Hanife aleyhinde bir duruş sergilemiş, kendisini

tenkit etmeyenler de Ebu Hanife'den hadis rivayet etmeyi terketmiş ve onun hadislerine eserlerinde

yer vermemişlerdir. Hiç kuşkusuz adalet ve zabt yönlerine kendi yaşadığı dönemin pek çok ünlü ilim

adamı tarafından olumlu bakılan ve aynı zamanda Ali b. el-Medlnl, Yahya b. el-Ma'ln gibi hadis ilminin

zirvesinde yer alan önemli şahsiyetler tarafından güvenilir kabul edilen5 meşhur bir mezhep imamına, hakkında söylenen bazı eleştirileri n zarar veremeyeceği gibi bu eleştirilerin onun için herhangi bir

kusur teşkil etmeyeceği de aşikardır. Bununla birlikte söz konusu eleştiriler, ister bu eleştirileri ortaya

atan.şahısların ilmi konumu itibarıyla olsun, ister yöneltilen iddiaların mahiyeti bakımından olsun

akademik araştırma ve tartışmaya değer nitelik arzetmektedir.

Muhaddisler tarafından Ebu Hanife'ye yöneltilen tenkitler her ne kadar farklı mekan ve zaman

zarfında farklı kişiler tarafından ortaya atılmış olsa da mahiyeti itibariyle Ebu Hanife'nin hadisçiliği ve

hadislerle arnel/hadisiere muhalefet hususlarında yoğunlaşmaktadır.

Bunun yanı sıra yine bazı biyografık kaynaklarda Ebu Hanife'ye yönelik konumuzia ala ka lı

görmediğimiz ve eleştiri sfnırlarını geçmiş bir üıkım ifadeleri n de yer aldığını görüyoruz. Fakat bu

çalışmada ilmi olmadığını düşündüğümüz bu tür iddialara yer vermeyeceğiz.6 Ancak bu tür iddialarla

ilgili Hanefi alimler tarafından dile getirilen ve söz konusu iddialarla ilgili kafalardaki soru işaretlerinin

giderilmesine yardımcı olacak bazı tespitiere kısaca değinmekteyarar görüyoruz:

4 İbnAbdilberr, Cami', II, 183. 5 Örneğin Yahya b. Ma'inEbı1 Hanife hakkında:"~ '1 '-' . ..!.>~ "1J ~ı.. "11 ~.ı.J-4 ..!.>~"1 u:~ .r.ı .:ı\S' (Ebu Hanife

sikadir, ancak ezbere bildiği hadisleri rivayet eder ve ezberlemediğini rivayet etmezdi)" demiştir. Bk, el­Hatibu'l-Bağdadi, Ttirihu Bağdad, I-XIV, Beyrut, ts. XIII, 417, 449. yine"~ ıJı ı>ıJ tr •.rJıt;ııJ '-',ı Jiıı ._,.,A; '1

~ l:lü .u.....:..u (Yalan söyleyecek değiliz, zaman zaman Ebı1 Hanife'nin görüşlerini beğenir ve onunla

hük:mederiz)" demiştir. Bk, Yahya-b. Ma'in, Tarihu Yahya b. Ma'in, I, 72; Ali b. el-Medini de Ebii Hanife hakkında"~ ..,.4 '1 u: J"J (Ebii Hanife sikadıi, onô.a bir beis yoktur)" ifadesi kullanarak onu ta'dil etmiştir. Bk.,

İbnAbdilberr, Cami', II, 183. 6

Buifadelerin bazılan şunlardır:"~ ıJı tr r":f-'iı jJ>ı J; .,..,ı ~_,ı_,.. r":f-'il ~ .ııJ ı.. (İslamiyette ~hi-i İslam'a Ebii

Hanife'den daha zararlı bir kimse dünyaya gelmedi)" Süfyan b. U'yeyne'ye izafe edilen bu ifade İmam Malik' e de izafe olunmaktadır. Bk, el-Hatibu'l-Bağdadi, Tarihu Bağdad, XIII, 420. Yine İmam Mıılik'e atfen: ".:r--Jı.;oz tr (:!>J ı..J .k}Jı ~ :~ ~_,ıı ~ v-::iıl '-=i tr -..)rı .ı.. J; .,..,ı~ ıJı '-=i .:.ı\S' (Ebii Hanife'nin fitnesi bu

ümmete İblis'in fitnesinden daha zararlıdır, iki yönden: mürciliği ve sünne~e karşı vaz ettikleri)". Bkn~ Bk., el-Hatibu'l-Bagdadi, Tarihu Bağdad, XIII, 420. Abdurrahman b. Mehdi'ye atfen: "Jk.ılı '-=i .ı..ı ı..::; r":f-'il ~~ı ı.. ~ ıJı <$ıJ tr ~ı (İslam'daDeccal'J.!! fitnesinden sonra Ebii Hanife'nin re'yinden daha büyük bir fitneyi

bilmiyorum)". Bk, el-Hatibu'l-Bağdadi, Tarihu Bağdad, XIII, 420.

Page 5: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

Kaynaklarda EbO Hanife ile ilgili Süfyan es-Sevı1'ye (ö. 161/778) nispet edilen" .fo.ll c.JA ~ ~~ ~~ Ufi y/iki kere küfürden ötürü tövbeye davet edildi" ve buna benzer ifadeler yer almaktadır? Fakat

bazı Hanefi kaynaklarda söz konusu iddia şöyle izah edilmektedir.

imama (islami yönetime) itaatsizlik etmenin küfür sayılacağınaInanan dönemin Irak valisi1bn

Hubeyre, EbO Hanife'ye kadılık teklifi eder, EbO Hanife bu teklifi reddedince ibn Hubeyre onu küfre

düşmekle suçlar ve onu bu küfründen ötürü tövbe etmeye davet eder, EbO Hanife de "Bütün

kötülüklerden Allah'a tövbe ederim" şeklinde cevap verir ve bu tartışma ikisi arasında birkaç kez

tekrar eder. EbO Hanife ibn Hubeyre'nin kadılık teklifini kabul etmediği için hapse atılır ve sonunda

hapiste hayatını kaybeder. işte Eb O Hanife'ye yöneltilen söz konusu 11iki kere küfürden ötürü tövbeye

davet edildi" iddiasının bu olay üzerine ortaya çıktığı ileri sürülmüştür.8

A. HADiSÇiLiK YÖNÜNDEN EBÜ HANiFE'YE YÖNELTiLEN TENKiTLER

Kaynaklarda EbO Hanife'ini n hadisçi kimliğine yönelik pek çok yönden yapılan eleştiriler yer ~

almaktadır. Bu eleştirilerden araştırmaya değer bulduğumuz bazılarını şu iki başlık altında ele almak

mümkündür: ·

1. Bir Ravi Olarak Ebu Hanife'ye Yöneltilen Tenkitler.

Hz. Peygamber'in bu ümmete bıraktığı mirası muhafaza etmek ve onu sonraki nesle sağlam bir

şekilde aktarmak muhaddislerin en öncelikli görevidir. Bir muhaddis hadisiere hep bu açıdan bakar ve

o hadisleri taşıyan kimseleri de bu çerçevede değerlendirir. Bu bağlamda pek çok muhaddis EbO

Hanife'yi her şeyden önce bir ravi olarak değerlendirmiş ve ona bazı tenkitler yöneltmiştir. Örneğin,

zayıf'ravilerle ilgili kaynaklarda -EbO Hanife ile aynı zamanda ve aynı şehirde yaşamış olan Süfyan es­

Sevı1'nin (ö. 161/778), EbO Hanife hakkında 11onun sika ve emin biri olmadığını" belirten çeşitli

rivayetler nakledilmiştir.9 Fakat bazı kaynaklarda es-Sevri'nin EbO Hanife hakkında gayet olumlu

ifadeler kullandığı bilgisi yer almaktadır.10 Buna göre Süfyan es-Sevri gibi ilmi kişiliğe sahip bir

şahsiyetin EbO Hanife gibi bir mezhep imamı hakkından hem olumlu hem olumsuz ifade kullanmasını

aynı anda kabul etmek mümkün değildir. Dolayısıyla es-Sevri'nin EbO Hanife'ye tenkit yöneltmiş

olasılığı şüphelidir. Bununla beraber bazı Hanefi müellifler Süfyan es-Sevri'nin EbO Hanife'ye yönelik

tenkitlerini aynı dönemde yaşayanların birbirlerini çekememelerinden kaynaklanan ciddiyetsiz

7 Muhammed b. Amr b. Musa el-Ukayli, Kitabu 'd-Duafai'l-kebfr (nşr. Abdülmu'ti Emin Kal 'aci), I-IV, Beyrut 1404/1984, IV, 268-285.

8 Ahmed b. Muhammed el-Mağnisiivi (Manisalı), Şerhu'l-Fıkhi'l-ekber (Semerkandi'nin Şerhu'l-Fıkhi'l-ekber adlı eseri ile aynı ciltte), Katar ts, s. 329.

9 el-Hatibu'l-Bağdiidi, Tarihu Bağdad, XIII, 417; Ebu'l-Ferec İbiıü'l-Cevzi, Kitdbu 'd-Du 'afd ve '1-metrilkfn (nşr. Abdullah el-KB.di), I-III, Beyrut 1406/1986, III,163.

10 Süfyan es-Sevrl'nin Ebu Hanife aleyhinde kullandı ği iddia olunan ifadeler şunlardır: " J; ri..!. i • _,ı_,.. r':J.,... 'i' ~ ..ıJ J Lo

ı..i,:>- ıJt <.r' t.~ı o.i.o (İslamiyette bu ümmetiçin EbU Hanife'den daha uğursuz biri doğmamıştrr)" bk., Abdullah b.

Ahmed, es-Sünne, I, 285; el-Hatibu;l-Bağdiidi,. Tarihu Bağddd, XIII, 419. EbU Hanife'nin lehinde söyledikleri de şunlardır: ''..h~' J.-! .wi (dünyanın en hakibi)" bk., el-Hatibu'l-Bağdiidi, Tarihu Bağddd, XIII,

344; Ebu'l-Hacciic Yusilfb. ez-Zeki Abdurrahman el-Mizzi, Tehzfbu'l-Kemdl (nşr. Beşşiir Avviid Marilf), I­XXXV, Beyrut 1400/1980, XXIX, 431.

9

Page 6: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

didişmelerden ibaret olduğunu ve bunun hiçbir ilmi kıymeti bulunmadığını ileri sürmektedirler.11

Ancak Ebu Hanife gibi ünlü bir ilmi şahsiyeti b~ üslupla savunmanın, meselenin ilmi mecrasından

çıkmasına yol açacağı gibi bu konuyla ilgili kafalarda oluşacak soru işaretlerini de arttıracağı

kanaatindeyiz.

Hanbeli mezhebinin imamı Ahmed b. Hanbel'in de (ö. 241/855) Ebu Hanife hakkında~~.~ LS~~

~ı ~ '~ hadisinin değeri yoktur, hadisi zayıftır" gibi sözler sarf ettiği ve Ebu Hanife'yi

kastederek 11Ehl-i re'y'den hadis rivayet edilmez" dediği rivayet edilmiştir.12

Aynı şekilde ibrahim b. Yakub ei-Cüzecanl (259/873) Ebu Hanife hakkında ll ':/_, ~.l::ı..! ~ ':/ ~ ~~ .ı.,ı!Y./Ebu Hanife'nin hadis iledere'yi ile de ikna olunmaz" ifadesini kullanarak tenkitle bulunmuştur.13

Ebu Hanife'yi hadis yönünden zayıf olmakla tenkit edenlerden biri de ünlü hadis imam ı Buharl'dir (ö.

256/870). O et-Tôrlhu'I-Keblr adlı eserinde Ebu Hanife'nin re'y ve hadisinin terk edildiğini (Ehl~i

hadis'in sükut ettiklerini) belirtmiştir(~.l::.. ı)cJ .ı.,ıi.J ı)cJ <\.le. 1_,:&,).14

Müslim de (ö. 261/875) ei-Esmô ve'l-künô adlı eserinde Ebu Hanife için 11 1.:-l_;h..:::.... ı.?I.JI y.::..L­

~1/Re'y sahibi olup hadisi muztaribtir" ifadesi kullanmıştır.15

Ebu Zür'a er-Razi (ö.265/878} Ebu Hanife'yi hadis konusunda zayıf addedeiek Kitôbu'd-Duôfô adlı

eserinde zikretmiş ve onu hadisçiliğinden çok itikadl fikirleri açısından eleştirerek onun hakkında 11 ı:.;ts

~ ~ ~lfEbu Hanife, Cehml'dir" ifadesini kullanmıştır.16

Kütüb-i Sitte musanniflerinden Nesalde (ö. 303/915) de ~~..::.ı,ı~ı ~ <;}~ 04 :i~Jh Jh Ebu Hanife

hadiste kuwetli değildir''17 ifadesiyle Ebu Hanife'yi eleştirenler kervanında yerini almıştır. Ayrıca

ibnü'I-Cevzl ed-Duafô ve'l-metrCıkln adlı eserinde Nesal'nin Ebu Hanife h;:ıkkında 11 l.h:JI_, .hlill _;/>S JAJ

.ı.:yı_u :US ~/Rivayeti az olmasına rağmen hata ve yaniışı çoktur'' dediğini nakletmiştir.18

Cerh konusundaki müteşeddid üslubuyla bilinen Ebu Cafer Muhammed b. Amr b. Musa ei-'Ukayll (ö.

322/934) Ebu Hanife'yi tenkitteaşırı gidenlerden biridir. Kitôbu'd-du'afôi'l-kebir adlı eserinde Ebu

Hanife aleyhinde sarf edilen daha önceki dönemlere ait bazı cerh ifadelerini toplamış ve hiçbir tetkike

11 Muhammed Kasim Abduh el-Harisi, Mekiinetü'l-İmam Ebf Hanife beyne'l-muhaddisfn, Keraçi 1413/1993, s. 222,237.

12 Ahmed b. Hanbel, Kitabu 'l- 'İle/ ve ma 'rifeti 'r-rical (nşr. Talat Koçyiğit, İsmail Cerrahoğhu), I -II, İstanbul 1987, I, 272; a. mlf., el-Cami'u'l- 'ile/ ve ma'rifeti'r-riclil (nşr. M. Husam Beydun), I-II, Beyrut 1410/1990, I, 151.

13 İbrahim b. Y ak:ub el-cfuecani, Ahvah?r:..r'1cal (nşr. AbdülalimAbdülazim el~Bestevi), Faysalabiid (Hadis Akademi), s. 117. ·

14 Muhammed b. İsmail el-Buhar!, Kitabu't-Tarihi'l-kebfr, I-IX, Haydarabad 1943, VIII, 81. 15 Muslim b. el-Haccac, el-Kuşeyri, Kitabu'l-Künlive'l-esma, Dımaşk 1984, s. 107. 16 EbüZür'a er-Razi, Kitabu'd-Duafa (EbU Ziir'a er-Rdzfve cuhftdühufi's-sünneti'n-nebeviyye ile birlikte) (nşr.

Sa'di el-Haşimi), I-III, Medine 1402/1982, III, 570. 17 Ebü Abdurrahinan Ahmed b. Şuayb e~-Nesai, ed-Duafa ve '1-metrılkfn (nşr. Mahinud İbrahim Zayed), Haleb

1396, s. 233. 18 Ebu'l-Ferec İbnü'l-Cevzi, Kitabu 'd-D.uafa ve'l-metriikfn (nşr. Abullah el-Kiidi), I-III, Beyrut 1406/1986, III,

163.

lO

Page 7: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

. gerek duymadan eserine aktarmıştır. Bunlar arasında 11 ı,ş-ıl ~.l:ı. ,_fo~ 'i ~J i' _,...i.. .ı..;l.J 'Y~ ~ .>!1· ,~\ı.}~ r:;\5. '~ .ı..;I.JJ ~~/Ebu Hanife yalan söyler, re'yi zammedilmiştir~ Hadisi

bahse değer değildir. Ebu Hanife'nin hadisi de re'yi de zayıftır. O hadiste zayıf sayılırdı" vb. ifadeler

bulunmaktadır.19

Ebu Hanife'yi eleştiride aşırıya kaçanlardan biri de ibn Hibbaıı el-Büstl'dir (ö. 354/965). Kitôbu'l­

mecrOhln adJı eserinde Ebu Hanife aleyhindeki 11 Y.l ı.i,ı:..... w\.;11 J\.9 ı.JA JJI 'L»i>" .foll ı.JA ~ J:'l ~~ ı.} .ll J t... ..&1 J ,ı)~ ı.JA fo. h'-:! çı1-ı J .ı.,ı1ı:. ..&1 ı)...:. ..&1 J_,... .J ~ .FI _,ı ~ Y.l J\.9 ,ı.:;_,ı:... r:;i yı ı J.fo. ~ 41 ,~ ~ ı,ş-ıl ı.JA ~ r~l ..ı_,ı_,.. r:::ıı......i/1/Ebu Hanife iki kere küfürden tövbeye çağırıldı, Kur'an'ın mahluk .

olduğunu savunan ilk kişidir, Ebu Hanife: 11Hz. Peygamber benimle karşılaşsaydı pek çok sözümü

alırdı" dedi, islam'da Ebu Hanife'den daha uğursuz biri doğmamıştır''20 gibi bir müslüman için

söylenem eyecek kadar ağır ithamlar içeren rivayetleri tetkik etmeksizin ardı ardına sıralar ve bunlarla

da yetinmeyerek ayrıca Ebu Hanife'ye şu ifadelerle yüklenir:

Ebu Hanife takva sahibi görünümlü ve kavgacı biriydi, hadisten nasibi yoktu, rivayet etmiş olduğu yüz

otuz civarındaki müsned hadisten yüz yirmisinde hadisin isnad ve metnini karıştırara k hata yaptı,

hataları doğrularından daha fazla olduğu için haberlerinin terk edilmesini hak etti. Her bölge ve

şehirden _bütün müslüman imamlar ve takva ehli Ebu Hanife'yi ardı ardına cerh etmişlerdir ve bu

husust,a bir ihtilaf olduğunu bilmiyorum".21

Diğer muhaddislerden farklı olarak ibn Hibban'ın Ebu Hanife'yi tenkit hususunda bir hayli ileri

gittiği ve onu çok yönlü olarak yaylım ateşine tuttuğu görülmektedir. O Ebu Hanife'yi "y.U:.

t.J)Iftakva sahibi görünümlü" ifadesiyle bir bakıma riyakarlıkla ve nifakla suçlamış olmaktadır. Bu

nevi bir tenkidin ilmi bir tarafı olmadığı gibi gerçeği yansıtması bakımından da böyle bir ifadeye anlam

yüklemek oldukça zordur. Zira Allah ile kul arasındaki ibadetin insanlara sadece şekli ve keyfiyeti

görünür. Oysa ibadette kulun ihlası ve niyeti sadece o kul ile Allah arasındaki bir meseledir. Üçüncü

bir Şahsın ibadet eden kimsenin niyetini kesin· olarak bilmesi imkansızdır. Ancak sadece tahminde

yürütülebilir ki, zannl bilgiye dayanarak birini itharn etmek, Kur'an'ın yasakladığı hususlardan biridir.22

~·~

Öte yandan ibn Hibban Ebu Hanife'nin rivayet ettiği hadislerin neredeyse tamamında usul hatası

yaptığını iddia ettiği halde bu iddialarına delil teşkil edecek herhangi bir örnek vermemiştir.

19 Muhammed b. Amr b. Müsa el-Ukayli, Kitfıbu 'd-Dua[fıi'l-kebfr (nşr. Abdülmu'ti Emin Kal'ac1), I-N, Beyrut 1404/1984, N, 268-285.

20 İbn Hibban el-Büsti, Kitfıbu 'l-Mecn1hfn mine '1-muhaddisfn (nşr. Harndi Abdülmecid es-Sj1efi), I-ID, Riyad 1420/2ooo, m, 61-73. · ·

21 İbn Hibban, Mecn1hfn, ID, 61-73. 22 El-Hucuiat 12; en-Necm 2~ ve 28.

ll --_~-~--.. -·-. --· ---~ -- _,.._ ·- -- ·- -

·- ' --------'---.-~-__..__._c: ... -.. ~.

Page 8: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

Cerh hususunda aşırı kaçanlardan Ebu Atımed Abdullah b. Adiyy ei-Cürdlnl (ö. 365/976) de Ebu

Hanife'yi terıkit etme hususunda ibn Hibban'dan geri kalmış değildir. e/-Ktimil fi duaftii'r-rictil adlı

eserinde Ebu Hanife aleyhinde kendisinden öncekilere ait şu ifadeleri tetkik ve incelemeye tabi

tutmaksızın nakleder:

ll~ 41 ~ ,JL.,.;:...Jı ç.l..lll u--~ ~ı ,~ı ~ı_, ~ı y~ .1;.96.14 ~ '~.l::.. ~'i 'ÜJAL. -ı_,~ 'i

~_,y... ~ .F-1 c.:.ıtS ,4.:!1Y. 'i_,~~ 'i ,ı.::.ı,ı.l::., ~~ ~ '~ ı.!:.ı,ı~l t} ~ .F-1 c.:.ıtS '~ ~.l::..l ı... :i....\.c. J_,i,ı 4.,ıiY.IA..ı..>.! ~-' 4.,ıb .dı!~ .dı! J_,.....J J:iT Jıi:i.,.ılli~ ~ .F-1 c.:.ıtS ,~ ~ ~~

"Sika ve emin değildir, hadisi hiçbir şekilde yazılmaz, hatız değildir, hadisi muztaribdir, Ebu Hanife

tedavisi olmayan bir hastalıktır, Ebu Hanife_: "S ize rivayet ettiklerimin çoğu hatadır" diyor, Ebu Hanife

hadiste yetimdi, hadis otoritesi değildi, hadis ve re'yine güvenilmez, hadisi metruktür. Sika değildir. O

bir şeytandı. Hz. Peygamber'in hadisini alır, re'yiyle reddederdi"

Ayrıca ibn Adi, Ebu Hanife'yi şu ifadelerle de tenkit etmiştir:

" 4.:!J..>.! L. :i.... k._, Jlı., _;ll t} ~L...::.:i _, 4-i fo_, IA~L..l:ı! ül..ı~j_, ~L...::.:i _, .61:. 4.:!J..>.! L. :i.... k._, Wl....:. ı.!:.ı,ı..ıl:..l .U ~ .F-1_,

.)::!ı\l...t.. u-- ı.!:.ı,ı.l:.. :i,.j~ u-- e:'l") .ıJ.,J ı.!:.ı,ı~l u-- c.SJ.J .ı!_,~ fo~ 'i14.:!.J.J:! ı...~ t} .u~ ıJ_, c.cll:ıs ı.!:J,ı~l ~ 1 u-- JA ~ .ı.:}') ö _J_,.-11 b1ı. ı)c. .us J y.il_j;. J

"Ebu Hanife'nin sahih hadisleri de vardır, fakat rivayet ettikleri meşhur ve garibierden olmak üzere üç

yüz civarındaki hadisin çoğu yanlıŞtır, metin ve senetleri tahrip ve ziyadelerle doludur, rivayet ettiği

sahih hadisleri sadece on küsurdur, zira o hadis ehlinden değildi".23

Muhaddislerden Darekutnl (ö. 385/995) de Sünen'inde Ebu Hanife hakkında "zayıftır (~)" ifadesi

kullanmıştır?4 Hadis, kelam ve tarihçi kimliğiyle meşhur olan Ebu Nuaym el-isfehanl (ö. 430/1039} ise

Ebu Hanife'yi Kittibu'd-Duafti adlı eserinde" t.ki..ıı _ijS. öy .Y-- ı.s..ı_;ll.ı....)I.S u-- Y:fü...ıl_, c.:.ıT.ftll ~ J\.3 rt.ı.}:JI_,jKur'an'in mahluk olduğuna hükmetti ve bu sözünden ötürü birkaç defa tövbeye davet edildi,

hatası ve evhamı çoktu" ifadeleriyle eleştirmiştir.25

Ebu Hanife'yi hadis konusunda zafiyetle eleştirenler bunlarla sınırlı değildir. Ebu'l-Ferec ibnü'I-Cevzl

(ö. 597 /1201), Şemseddin Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed Zehebl (ö. 748/1347) gibi daha

sonraki dönemlerde yaşamış ünlü tenkitçiler, özel olarak zayıf ravileri konu e,dindikleri eserlerinde

Ebu Hanife'ye de yer vermek ve daha önce Ebu Hanife hakkında sarf edilen tenkit ifadelerini

nakletmek suretiyle Ebu Hanife hakkındaki olumsuz tavırlarını ortaya koymuşlardır. Örneğin, ibnü'I­

Cevzl Kittibu'd-Dutijti adlı eserinde Ebu Hanife aleyhinde kendisinden önceki münekkitlere ait

(yukarıda zikri geçen) "y. ,~ı_,.J :US-ı)c,_1 h?_ıı_, .bli..ll _ijS. _y._, ~ı t} ı;_,il4 ~ '~.l::.. ~ 'i '~ ~ ~ı ~ı u-o~-' Wl....:. ı.!:.ı,ı..ıl:..l.ı..l_, ül..ı~_, ~-' .61:. 4.:!J..>.! ı... :i....\.c. '~~~ ~JY.../Sika değildir, hadisi

yazılmaz, hadiste güçlü değildir, az rivayetine rağmen hatası çoktur, hadisi metruktur, rivayet

23 İbnü'l-Cevzi, Duafa, III, 163. 24 Ali b. Ömer ed-Darekutni, Sünenü'd-Dfırekutnf (nşr. Abdullah el-Haşim el-Yemiini), I-IV, Medine

1386/1966, I, 323. 25 Ebıl Nu'aym el-İsfehiini, Kitabu 'd-Duafa (nşr. Filıuk Hammade), Mağrib1405/1984, s. 154.

12

Page 9: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

· ettiklerinin çoğu hata, ziyade ve noksanlarla doludur, sahih hadisleri de vardır fakat hadis ehlinden

değildir" gibi tenkit ifadelerini tetkik etmeye gerek duymaksızın olduğu gibi nakletmiştir.26

Aynı şekilde ünlü tarihçi Zehebi de EbQ Hanlfe'yi, zayıf ve ten ki de uğramış raviler için özel olarak te' lif . .

ettiği Mizanü'/-i'tidal ji nakdi'r-ricdl adlı eserinde zikrederek Ebu Hanife'ye yöneltilen kendisinden

öncekilere ait tenkitlere genişçe yer vermiştir.27 Fakat son zamanlarda Hint bölgesinde hanefi

müellifler tarafından Ebu Hanife'yi savunma amaçlı kaleme alınmış bazı eserlerde Zehebi, Tezkiretü'l­

huffaz isimli eserinde EbQ Hanife'ye yer vererek hakkında olumlu görüş beyan .eden kimseler arasında

gösterilmektedir?8 Zehebi hakkında EbQ Hanife için hem olumlu hem de olumsuz kanaat bildirdiğine dair iddialar, bir çelişki gibi gözükmekte ve aynı zamanda onun EbQ i-ıanlfe hakkında sergilediği iddia

olunan her iki yönlü görüşünü ortadan kaldıracak şüpheler doğurmaktadır.

Fakat Ebu Hanife'ye yöneltilen sonraki dönemlere ait tenkitler farklı ve yeni bir iddia getirmiş değildir.

Bilakis, daha önceleri dile getirilen ifadeler, ya aynen tekrar edilmiş ya da kısmi değişiklerle verilmiştir.

Ebu Hanife'yi hadis konusunda zafiyetle eleştirenierden Ebu Zür'a er-Razi, Nesa!, Darekutnlve Ebu

Nu'aym'ın eleştirileri, hocalarında rivayet yoluyla elde edilmiş dönemin bazı ilimi şahsiyetlerine ait

gerekçeleri açıklanmadan ortaya atılan salt cerh ifadeleri iie sınırlı iken,29 'Ukayll, ibn Hibban ve ibn

Adiyy'nin EbQ Hanife'ye yönelik tutumları ve eleştirileri ise, gerçeği yansıtmayan birer iddia oımJktan öteye geçmemektedir. EbQ Hanife hakkında tenkitte bulunan bahsi geçen diğer muhaddislerin.

kullandıkları ifadelerin ise, nispeten daha yumuşak ve ilmi olduğu söylenebilir.

Öte yandaJl, Hatib ei-Bağdadl'nin Tarihu Bağdad adlı eserinde de EbQ Hanife ile ilgili çok ağır ithamlar

içeren.nakiller bulunmakla birlikte, ibn Hacer el-Heyteml'nin de belirttiği30 gibi, Hatib ei-Bağdadl

burada EbQ Hanife'yi eleştirmekten ziyade onun leh ve aleyhindeki rivayetleri nakletmekle ilgilendiği

için bunlar eleştiri mahiyeti taşımamaktadır.

EbQ Hanife'nin hadisçiliğini eleştiren muhaddisler, genellikle, onun sika bir ravi olmadığını iddia

etmişlerdir. Fakat bunu sadece "Ebu Hanife hadiste güçlü değildir", "çoğunluk onun hadisini terk

etmiştir", "hadisi muztaribtir" gibi anlamlara gelen çeşitli ifadelerle ortaya koymuşlardır. Fakat bazı

Hanefi müellifler söz konusu ifadeleri n mü beyyen cerh olmaması sebebi ile geçerli sayılamayacağını

belirtmişlerdir. Ayrıca bu ifadeler sonraki dönemlerde bazen hiç incelenmeden tekrar edilmiş ve

hasımlar karşılıklı olarak sıkıştıkça söz' konusu ifadeleri tekrar edegelmiştir.

Ebu Hanife'yi bu manada tenkit edenlerin hemen hepsinin ehl-i hadis ekolünden, bazılarının da

Ahmed b. Hanbel'in talebelerinden veya mezhebinden olduğu görülmektedir ki, bu da tenkitlerin

26 İbnü'l-Cevzi, Duafa, III, 163-164. 27 Şemseddin Ebı1 Abdullah Muhammed b. Ahmed Zeheb1, Mfzanü '/-i 'tida/ fi nakdi 'r-rical (nşr. Ali Ahmed el-

Biciivl), I-IV, Beyrut 1382/1963, IV, 265. . 28 Muhammed Abdürreşid en-Nu'mani, Mekanetü 'l-İmam'Ebi Hanife ji'l-hadis, Haleb ts. (mek:tebetü'l­

matbuati'l-islamiyye), s. 37, 88. ' 29 Bilindiği üzere hadis usulü kaynaklarmda çoğunluğun kanaatine göre, gerekçesi açıklanmayan cerh ifadeleri

cerh olarak kabul edilmemektedir. 30 Ahmed b. Hacer el-Heyteınl, el-Hayratü 'l-hısan fi menakibi '1-İmami 'l-A 'zam Ebi Hanifeti 'n-Nu 'man, Beyrut

1403/1983, s. 103. .

13 -----'---- ~-.:': _ __:..1-. ,c_! •• --·· _:_ ____ _

Page 10: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

kısmen mezhep farklılığı ve hoca-talebe etkisi altında kaldığını göstermektedir. Nitekim Ahmed b.

Hanbel ve ona tabi olan bazı muhaddislerin, /lmihne" olarak da bilinen 11halku'l-kur'an" fitnesinde31

ağır imtihana tabi tutulduğu ve bu olayın etkisiyle söz konusu fitne sürecinde yönetime karşı bir

şekilde yumuşak veya tavizkar tutum sergileyen ilim ehlini sert ve acımasız bir şekilde cerhe tabi

tuttukları ve onlardan hadis rivayet etmeyi terk ettikleri bilinmektedir. Ebu Hanife'ye yöneltilen

yukarıda bahsi geçen bazı tenkitlerde de 11Ebu Hanife Kur'an'in mahluk olduğuna hükmetti..." gibi

eleştirilere yer verilmişti. Dolayısıyla Ahmed b. Hanbel' e tabi olan daha sonraki münekkitlerin Ebu

Hanife'ye olan katı tutumlarında -açık dillendirilmese de- söz konusu 11halku'l-kur'an" fitnesinin etkili

olmuş olabileceğini düşünniekteyiz.

Buhar! ve ekolünün Ebu Hanife'yi hadis konusunda zafıyette tenkit ederek ondan gelen hadisleri terk

etmelerine sebep olarak -her ne kadar açıktan belirtmemiş olsalar da- aralarındaki bazı itikadi görüş

ayrılıkları olduğu düşünülebilir. Zira bilindiği üzere Buhar! ile Ebu Hanife arasında imanın tarifinde

olduğu gibi bazı itikadi konularda görüş ayrılığı vardır.32 Buhar!' nin özellikle hadis alma konusunda bu

hususu dikkate aldığı da bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla Buhari'nin Ebu Hanife aracılığıyla gelen

hadisiere eserinde yer vermediği gibi, Buhar! e kolüne mensup olan daha sonraki muhaddislerin de bu

hususta Buhari'yi takip ederek Ebu Hanife kanaliyla gelen hadisiere eserlerinde yer vermedikleri

düşünülmektedir .

. Rical ve tabakat kitaplarında Ebu Hanife'ye yöneltilen bahsi geçen eleştirileri n genel olarak bir birierin

tekran olduğu görülürken, ünlü tarihçi Ebu'I-Haccac Yusuf ei-Mizz1 Tehzfbu'/-kemôl ft esmôi'r-ricôl adlı

meşhur eserinde Ebu Hanife'nin biyografisine yer verirken, kendisinden önce Ebu Hanife hakkında söylenen ta' dil ifadelerine yer vermiş fakat cerh ifadelerine yer vermemiştir. Halbuki ei-Mizz1 kitabını

kendisinden önce kaleine alınmış meşhur cerh ta' dil ve tabakat eserlerinden meydana getirdiğini

belirtmiştir. Y_ani ei-Mizz1 Ebu Hanife hakkında kendisinden önce dillendirilen cerh ve ta' n ifadelerini

dikkate almamıştır. Tabii ki bu durum Ebu Hanife'yi müdafaa edenler tarafından olumlu karşıianmış

ve ei-Mizz1 başta olmak üzere ez-Zeheblve ibn Hacer gibi ünlü hadisçi ve tarihçiler de Ebu Hanife'yi

cerh etme hususunda yukarıda bahsi geçen halefierine tabi olmamış ve Ebu Hanife hakkında olumlu

yaklaşım sergilemişlerdir.33 · . ·

Hadis yönünden zafiyet suçlamasıyla Ebu Hanife'ye yöneltilen bu tür tenkitle re karşı Ebu Hanife'yi

savunmaya çalışan bazı Hanefi müellifler, genellikl~ şu iki yöntemle söz konusu iddiaları çürütmeye

çalışmışlardır:

31 ''Halku'l-k:ur'an (Kur'an 'mn yaratılmış olup olmadığı)" fitnesi hicri II. ·asnn başlannda ortaya çıkmış ve _ yaklaşık on beş sene devam etıniş bir tartışmadır, Bk., Yusuf Şevki Yavuz, ''Halku'l-Kur'an", DİA, XV, 371-375.

32 Örneğin EbU Hanife imanın tarifi için kalp ile tasdik ve dil ile ikrar etmektir derken, Bubiiri başta olmak üzere ehl-i hadis ise iman için kalp ile tasdik, dil ile ikrar ve amel etınektir derler. Ayrıca EbU Hanife'ye göre · iman artmaz ve eksilmez, günah işlernek imana zarar vermez. Bubiiri ise bunun tersine iman artar da eksilir, günah işlernek imana zarar verir görüşündedir. Bk., Yusuf Şevki Yavuz, "EbU Hanife", DİA, X, 142.

33 en-Nu'marn, Mekanetü '1-İmiim Ebf Hanife fi'l-hadfs, s. 87-88, 117, 119.

J4

Page 11: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

iddia olunan ifadeler iddia sahiplerine ait değildir. Yani o ünlü muhaddisler EbO Hanife hakkında böyle

bir tenkit ifadesi sarf etmemişlerdir. Onlara söylettirilen ifadeler, tamamen uydurulmuştur. Zira bu

tür iddialar için kaynaklarda verilen.senetler çok zayıfveya uydurmadır ..

iddia olunan söz konusu tenkit ifadelerinin o ünlü muhaddislere ait olduğu kabul edilse bile EbO

Hanife hakkındaki bu iddialar doğru değildir. EbO Hanife iddia olunan olumsuz vasıflardan beridir. Zira

bu tür ifadeler gerekçesi açıklanmayan salt bir iddiadır ve mü beyyen cerh ifadeleri değildir. Aynı

şekilde bu iddiaların sahipleri ya EbO Hanife'yi çekemeyenlerdir ya da EbO Hanife'yi iyi tanımayan ve

kendisi hakkında doğru bilgilere sahip olmayanlardır. Veyahut da kendini mezhep taassubuna

kaptırmışlardır.34

2. Hadis malumatı bakımından Ebu Hanife'ye Yöneiten Tenkitler.

Fıkhi içtihatlarının dayanağını oluşturan temel kaynaklardan biri, tabii ki Hz. Peygamber'in

hadisleri/sünnetidir. Bu bağlamda bir müçtehidin yeterli miktarda hadis bilgisine sahip olması

gerekmektedir. Eğer bir müçtehit içtihatları için gerekli olan yeterli hadis bilgisine sahip değilse, onun

yaptığı içtihat makbul olmayacaktır.

Bu noktadan hareketle EbO Hanife'ye yöneltilen 11Sahip olduğu hadis miktarı azdır" anlamına gelen

. tenkitler önem arz etmekte olup ilmi açıdan tetkik etmeye değer mahiyettedir.

Bazı tarih ve tabakat eserlerinde EbO Hanife'nin talebelerinden Abdullah b. el-Mübarek'in (ö.

181/797) hayatının sonlarına doğru EbO Hanife'den aldığı bütün rivayetleri imha ettiği ve kendisi

hakkında·'"-"Aı ~.l:JI ı}~ .>!i ütS/EbO Hanife hadiste yetimdi" gibi cerh ifadeleri sarf ettiği nakle·dilmiştir.35 Fakat yine aynı kaynaklarda ibnü'I-Mübarek'in Eb O Hanife'yi öven ve takdir eden

ifadeler sarf ettiği istikametinde rivayetlere de rastlamaktayız. Bu durumun bir çelişki olduğunu

belirten bazı Hanefı müellifler, ibnü'I-Mübarek'in E~O Hanife aleyhinde söylediği iddia olunan sözlerin

uydurulduğunu iddia ederler.36

imam Müslim de ei-Esmôve'l-künô adlı eserinde EbO Hanife için ~~~ ~ _m5. .U ~/pek fazla sahih

hadisi yoktur'' ifadesi kullanarak onu hadis sermayesinin azlığıyla eleştirmiştir.37 '

Hadisçilerin Ebu Hanife'nin hadis malumatma dair sözleri değerlendirilirken, hadis rivayeti olgusunun

anlamı ve mahiyetinin hatırda bulundurulması büyük önem arz etmektedir. Bilindiği gibi hadisiere

vakıf-elmak ile hadisleri rivayet etmek farklı şeylerdir. Muhaddisler Hz. Peygamber' e ait islam

mirasının sonraki nesillere aynen aktarılmasına özen göstermeyi asıl görevleri olarak bilir ve bu

doğrultuda hareket alanlarını rivayet ilmi çerçevesinde sürdürürken, EbO Hanife gibi fıkıhla iştigal

eden müçtehitler, içinde bulundukları Müslüman toplumun güncel sorunların çözümüne katkıda

bulunmayı daha önemli görmüşlerdir. Dolayısıyla fakihler, hadislerin farklı tariklerini bulmak, farklı

tarikieri elde etmek için aylarca süren yolculuklara çıkmak gibi uğraşı alanlarından ziyade, rivayetlerin

34 en-Nu'marıi, Mekiinetü'l-İmam Ebf Hanifefi'l-hadfs, s. 97, 114. 35 Hatib, Tari/ı, Xlll, 415. 36 en-Nu'marıi, Mekanetü'l-İmam EbfHanifefi'l-hadfs, s. 37, 88 .. 37 Muslim b. el-Haccac, el-Kuşeyri, Kitabu'l-Küniive '1-esma, Dımaşk 1984, s. 107.

- ----:---~-·-:--- - .

'-····------------

15

Page 12: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

doğru anlaşılması üzerinde yoğunlaşmışlardır. Bu yüzden olsa gerek aralarında Ebu Hanife'nin de

bulunduğu birçok fakihin, genel itibariyle ravi ve muhaddislere oranla rivayet ettikleri hadislerin

azlığından söz etmek mümkündür. Ancak şu var ki, az hadis rivayet etmek, az hadis bilmek anlamına

gelmez. Bu durumda Ebu Hanife, hadisçiler kadar senet/tarik bilgisine sahip olmamış olabilir, ama

herhangi bir hadisçi de Ebu Hanife kadar fa ki h olmayabilir. Aslında Q.u gayet normal ve makui bir

durumdur. Ayrıca bilindiği gibi azlık ve çokluk kavramları nisbi birer sıfattır. Bir şey için az veya çok

dendiğinde, neye göre az veya neye göre çok soruları akla gelmektedir. Bu itibarla Ebu Hanife, Buhar!

gibi bir muhaddis kadar çok hadis toplamamış olabilir, ama onun içtihat edebilmek için yeterli

miktarda hadis bilgisine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Zira onun içtihat ettiği konular oldukça fazladır

ve bu içtihatlarının çoğu da sahih hadisiere uygun düşmektedir.

Ne var ki, Ebu Hanife'yi söz konu tenkitle re karşı savunanlar bu durumu bir türlü kabullenememişler

ve kaynaklara geçen Ebu Hanife'ye ait rivayetlerin sayısını arttırmaya yönelik çabalarını

sürdürmüşlerdir. Hakikatte, islamkültürünün gelişmesinde hem rivayet/senet/tarik sayısının

çokll!ğuna hem de fıkha ihtiyaç vardır. Her iki alanın öncelik verdiği çalıŞmaların farklı olması, bir iş

bölümünden ibarettir.

B. EBÜ HANIFE'NiN RE'Y VE KIYASA FAZLA ÖNEM VERiP SAHiH HADiSE MUHALEFET ETTiGi

iDDiASI

Ebu Hanife'nin re'y ve kıyasa fazla itibar edip Hz. Peygamber'den gelen sahih sünnete muhalif

davrandığı yönündeki tenki~ler:, hadis ilminde zayıf ol9uğuna dair eleştirilere oranla sebep ve

gerekçeleri açıklanmış, nisbeten ilmi bir üslupla ortaya konmuş daha ciddi eleştiriler mahiyetindedir.

Bu tür eleştiriler henüz Ebu Hanife hayatta iken ortaya atılmaya başlamış olup günümüzde38 dahi

varlığını sürdürmektedir.

Ebu Hanife ile aynı dönemde yaşayanve Şam bölgesinin imamı Abdurahman b. Amr el-Evzai (ö.

157 /774), onu hadise muhalefet etmekle suçlayan ilk muhaddislerden biridir. ibn Kuteybe'nin (ö.

276/889) naklettiğine göreei-Evzai'nin iddiası şöyledir: '

"Biz Ebu Hanife'yi re'y kullandı diye kınamıyoruz. Hepimiz re'y kullanırız. Fakat biz onu, kendisine Hz.

Peygamber'den bir hadis ulaştığı halde başka görüşlerle ona muhalefet ettiğinden dolayı kınıyoruz."39

Evzai muhtemelen bu nedenle Ebu Hanife' den hiç rivayette bulunmamış olabilir.40 Ancak şu var ki o,

Ebu Hanife'nin hangi hadiselere m~halef~tettiğini somut örnekleriyle belirtmemiştir. Öte yandan

Evzai'ni n, dönemin Şam bölgesinin imamı olduğu ve Ebu Hanife ile eşit bir konumda alması dikkate

alındığında onun Ebu Hanife'ye tenkit yöneltmesi hiç de garipsenmeyecektir.

38 Örneğin Albani buna bir örnek teşkil edebilir. 39 İbn Kuteybe, Te 'vflu muhtelifi 'l-ha_dfs (nşr. Abdülkadir Ahmed Ata), Beyrut 1408/1988, s. 54. 40 •

Ahmed b. Hanbel, 'Ile!, II, 202.

16

Page 13: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

Hadise muhalefet ettiği gerekçesiyle Ebu Hanlfe'yien ciddi şekilde tenkit eden muhaddis Ebu Bekir b.

Ebi Şeybe (ö. 235/849) olmuştur. Onun Ebu Hanife'ye yönelttiği eleştiriler, mahiyeti ve üslubu

. açısından kendisinden sonraki dönemlerde diğer muhaddislerin Ebu Hanife'ye yönelttikleri

tenkitlerden bütünüyle farklıdır. Zira ibn Ebi Şeybe, Ebu Hanife'yi cerh etmek yerine eserinde geniş

bir bölüm ayırarak Ebu Hanife'nin muhalefet ettiğini düşündüğü hadisleri senetleriyle zikrehmiş,

akabinde de Ebu Hanife'nin bu hadisiere muhalefet ettiğini açıkça belirtmiştir. Dikkat çekici olan bir

başka husus da ibn Ebi Şeybe'nin Ebu Hanife'den gelen rivayetlere Musannefinde genişçe yer

vermesidir.41 Bu bakımdan ibn EbfŞeybe, Ebu Hanife'nin hadislerini kitabına alan belki de ilk

muhaddis olmuştur. Zira hadis kitaplarında Ebu Hanife'nin rivayetlerine rastlamak pek mümkün

değildir. ibn Ebi Şeybediğer tenkitçiler gibi Ebu Hanife'yi "Zayıftır, re'ycidir, Müreie'dendir" gibi ispata

muhtaç ifadelerle cerhetmek yerine, itirazlarını ilmi bir üslupla kendi delillerini açıkça zikrederek

sistematik bir şekilde ortaya koymuştur.42

-ibn Ebi Şeybe, yüz yirmi beş konuya ait merfu, mevkuf ve mürsel rivayetlerden oluşan dört yüz seksen

beş hadisi senetleriyle zikrederek Ebu Hanife'nin söz konusu hadislerle amel etmediğini iddia etmiştir.

ibn Ebi Şeybe hadisleri senetleriyle zikrettikten sonra, Ebu Hanife'nin konuyla ilgili görüşünü

"Zikredildiğine göre, zikrediyorlar ki" gibi kapalı ifadelerle belirtmiş, ancak ne kendisinin ne _de Ebu

Hanife'nin detaylı gerekçelerini zikretmiştir. Bu durum tarafların yaklaşımları hakkında farklı

- yorumlara açık kapı bıraktığı gibi, henüz usul bilgilerinin yerli yerine oturmadığı ve gelişme sürecini

yaşadığı erken bir dönemde yaşayan Ebu Hanife'nin konuyla ilgili usul ve gerekçesini 0ğrenme

bakımından da işi zora sokmaktadır. Bı.i yüzden olsa gerek, Ebu Hanife'yi bu gibi itirazlara karşı

savunan lar, kendi mezheplerinin kurallarını geçerli kı labilmek için lehlerine olabilecek bütün

ihtimalleri gündeme getirerek asıl konudan uzaklaşmak suretiyle, zaman zaman Ebu Hanife ile pek

ilgisi. bulunmayan gerekçelerden hareketle onu savunmaya kalkışmışlardır. Böylece, Ebu Hanife'nin

pek çok yönden yanlış tanıtılarak daha çok asılsız ithama maruz kalmasına -istemeden de olsa- sebep

oldukları düşünülmektedir.43

Ebu Hanife'yi hadise muhalefet ettiği gerekçesiyle eleştirme hususunda ibn Ebi Şeybe'yi talebesi

Buhar! (ö. 256/870) takip etmiştir. e/-Cômi'u's-sahih adlı eserinde zaman zaman Ebu Hanife ve

ashabını kastederek "Allah'ın Resulü böyle buyurdu, bazı insanlar şöyle dedi", "Bazı insanlar dediler

ki"-gibi ifadelerle Ebu Hanife'yi isim vermeksizin dalaylı yoldan, üstü kapalı bir şekilde eleştirmiştir.44

41 EbU Bekir b. Ebi Şeybe, Kitiibu'l-Musanneffi'l-ehtidfsive'l-asiir (nşr. Kemal Yfu;uf el-Hftt), I-VII, Beyrut ı409/ı989,I, ı48,463;II,6,36,3ı0,322,37ı,453,456,459;III, 77,90,99, ı32, ı49,356,46ı,5ı8;fV, ı4, 3ı, 76, 112, ı24; V, ı6, 76,202, 24ı, 369,467,494,513, 563; VI, 118, 442; VII, ıo5.

42 İbn EbU Şeybe'nin bu eleştirileri ile ilgili Ataullah Şahyar'ın Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde hazırlanan İbn Ebf Şey be 'nin EbU Hanife ye İtirazları adlı bir doktora tezi bulunmaktadır. Bu çalışma Ehl-i Hadis ve Ehl-i Re )ı İhti/ajları adıyla 20 ı ı yılında İstanbul' da Akdem Yayınları tarafindan yayımlanmıştır. ·

43 Abülkadir el-Kureşi'den Kevseri, Muhammed Kasim Abduh el-Hılrisi ve Muhammed Abdürreşid en­Nu'maru'ye kadar asrırnızda yaşamış pek çok Hanefi yazarların eserlerinde bu uslubu görmek mümkündür.

44 Buhan, "Zekfif' 67; "Hibe" 36-37; "Şebadet" 8; "V asaya" ı o; "Talak" 26; "Eyman" 2ı; "İkrab" 5, 8; ''Hiyel" 3, 4, 9, ı ı, ı4, ı5; "Ahkam" ı5, 40. Ayrıca bu konu Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Hilmi Merttürkmen tarafindan Buharf'nin EbU Hanife ye İtirazları adlı doktora tezinde ele alınmıştır.

17

Page 14: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

Buhar!' nin Ebu Hanife'ye yönelik tenkitleri hacası ibn Ebi Şeybe'nin tenkitlerinden hem sayı hem de

üslubu bakımından farklıdır. Buhar!' nin Ebu Hanife ve ekibine yönelik itiraz ettiği konular yaklaşık

yirmi civarında olup ibn Ebi Şeybe'nin zikrettiği yüz yirmi beş meseleye nispetle sayıca oldukça azdır.

ibn Ebi Şeybe adını da zikrederek doğrudan Ebu Hanife'yi hedef almışken, Buhar! eleştirisinde sadece

Ebu Hanife'yi değil, genel olarak ehl-i re'y ekolünü hedef almış, bununla birlikte zaman zaman üstü

kapalı olarak sadece Ebu Hanife'yi eleştirdiği de olmuştur. Buhar! eleştirilerini, muhtemelen kitabının.

yazılış amacından uzaklaşmamak düşüncesiyle, kısa tutmaya çalışmıştır. Onun tenkitleri ehl-i re'y ve

ehl-i hadis arasındaki bütün ihtilaf konularını kapsamadığı gibi, eleştirileri n detaylı açıklamasını ihtiva

etmemesi bakımından da Buhar!' nin kendine has eleştiri usulünü yansıtmaktadır. Ancak es-Sahlh'i

dışında Kurretü'l-ayneyn bi refi'l-yedeyn, Hayru'l-kelam fi'l-kiraati ha/fe'l-imam gibi eserlerinde ehl-i

re'ye eleştirilerini daha detaylı ele almaktadır.45

Ebu Hanife'ye yönelik hadise muhalefet iddialarını ibn Kuteybe de devam etti rm iştir. Ancak ibn

Kuteybe, hocaları ibn Ebi Şeybe ve Buhar! gibi konu üzerinde durarak eleştirrnek yerine daha çok

selefierinin Ebu Hanife'ye yönelik iddialarını derleyip rivayet etmeyi tercih etmiştir. Eserlerinde Ebu

Hanife'nin talebelerinden olduğu söylenen Vekl b. ei-Cerrah ve ibnü'I-Mübarek'in de aralarında

bulunduğu pek çok kişiden menkul, sübutu tartışmalı birtakım rivayetlere yer vererek Ebu Hanife'ye

yönelik eleştirilerin sayısını arttırmaya çalışmıştır.46

Ebu Hanife'yi re'ycilik yönüyle eleştiren bir diğer hadisçi de Tirmizi' dir. Bilindiği üzere Tirmizi, es­

Sünen'inde (veya ei-Camfinde) fakihlerin amel ettiği rivayetleri toplamış, bu rivayetlerin sıhhat

durumlarına işaret ederek ayrıca her konuyla ilgili fıkhl ihtilaflara da değinmiştir. Fıkhl ihtilafları zikrederken Ebu Hanife'nin de pek çok görüşüne yer veren47 Tirmizi, bazı yerlerde onu hadise

muhalefet etmekle tenkit etmiştir.48 Fakat Tirmizi'nin Ebu Hanife'ye yönelik eleştirilerinde ilmi bir

üslup benimsediği, yumuşak ifadeler kullandığı ve asılsız ithamlardan kaçındığı hatta zaman zaman

mezhepler arasındaki ihtilafları çözmeye gayret ettiği de görülmektedir.

Ebu Hanife'yi hadise muhalefet etmekle eleştiren bir diğer hadisçi ve aynı zamanda bir fa ki h de

Beyhaki'dir (ö. 458/1066). Ancak o Ebu Hanife'yi bazen zayıf hadisi kıyasa, bazen de kıyası ve istihsanı

sahih hadise tercih etmekle suçlamıştır. Zira onun iddiasına göre Ebu Hanife, kendi hemşerisi bir

raviden gelen rivayeti, mu n katı veya ravisi meçhul bile olsa delil kabul eder ve kıyasa tercih ederdi,

eğer o hadis başka şehirli bir raviden geliyorsa sahih bile olsa o hadisi delil kabul etmez ve kıyası

tercih ederdi. Beyhaki bu tenkidiyle diğer eleştirenierden farklı bir iddia ileri sürmüştür.49 Aslında

Beyhaki'nin Ebu Hanife'yi tenkid etmesi, daha ziyade eş-Şafii'yi savunmak amacı taşıyor

gözükmektedir. Bu açıdan o bir yönüyle, Tahavi'nin (ö. 321/933) Ebu Hanife ve ashabı için yaptığı ---

45 Bulıari.'nillRef'u'l-yedeynfi's-salati adlı esri 1996 yılında Beyrut'ta Bedi'u'd-din er-Raşidi'nill tabkikiyle yayımlanmıştır.

46 İbn Kuteybe'nill eleştirileri için bk. İbn Kuteybe, Te 'vf!, s. 54-57. ~ .

Tirmizi, "Tahiiret" 74; ''Hac", 76; '·'Del'' 1. 48 Tirmizi, "SaHit" 283. 49

Ahmed b. el-Hüseyn el-Beyhaki, Meniikibu'ş-Şii.fi'f(nşr. Es-Seyyid Ahmed Sakar), I-II, Kahire 1391/1971, I, 166-167. .

18

Page 15: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

savunmanın bir benzerini bir asır sonra eş-Şafii için gerçekleştirmiş olmaktadır. Bu itibarla

Beyhaki'nin, Ebu Hanife hakkında tarafsız davrandığını söylemek pek mümkü_n gözükmemektedir.

Ebu Hanife'yi sahih hadise muhalefetle eleştireniere verilecek en uygun açıklamanın şu şekilde

olmasının daha uygun olacağı düşünülebilir: Ebu Hanife'nin yaşadığı dönem itibarıyla bazı tiadisler

Ebu Hanife'ye hiçbir tarikle veya sahih bir tarikle ulaşma mıştır, dolayısıyla o, karşılaştığı meselelerde

her müctehid gibi zorunlu olarakkıyasa başvurmuştur. Bu davranış Ebu Hanife için bir kusur değil

aksine bir meziyet kabul edilmelidir. Çünkü Ebu Hanife'nin talebelerinin sözlerinden, fetvalarından ve

diğer kaynaklardan öğrendiğimiz kadarıyla, Ebu Hanife, prensip olarak bir ehl-i hadis mensubu kadar

hadise bağlı bir sünnet savunucusudur. O, bir hadisle karşılaşınca hemen kendi görüşünü terk eder ve

hadise sarılır, sahih bulduğu bir hadisi asla reddetmez, aksine zayıf bile olsa hadisi kıyas ve ictihada

tercih ederdi.50 Ravi konusunda iyimser tutum sergiler, mechulün rivayetini bile kabul ettiği gibi

hakkında hem cerh hem de ta' dil ifadesi bulunan bir ravlyi adil addederdi.51

Hal böyle iken, onun sahih addedilen bazı hadislerin hilafına kastı olarak görüş beyan etmiş olmasını

düşünmek Ebu Hanife'nin sünnet anlayışı ile bağdaşmadığı gibi ona yapılan bir haksızlık olacaktır.

Eğer onun hadisiere muhalif görünen bazı içtihat ve fetvaları söz konusu olmuşsa bu durum Ebu

Hanlfe'nin, hadislerin tedvin sürecinin henüz başlangıç aşamasında ve bu sürecin henüz

tamamlanmadığı dolayısıyla islam coğrafyasının her köşesine yayılmış olan Hz. Peygamber' e ait

sünnetin tam olarak bir arada toplanamadığı ve tedvin edilemediği oldukça erken bir dönemde

yaşamış olmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bölgeler arasındaki iletişimde yaşanan ~rluklar

başta olmak üzere döneminin bir takım olumsuz koşulları dikkate alındığında, saha be başta olmak

üzere diğer müctehidlerde de görüldüğü gibi bazı hadislerin Ebu Hanife'ye ulaşmamış olması veya

ulaşmiş olsa da Ebu Hanife'nin dikkate aldığı bazı şartlara uygun olmamasi hasebiyle hadisi sahih

kabul etmemesi ihtimallerden uzak değildir.

Ancak Ebu Hanife'nin bazı sahih hadisiere muhalif görüş beyan ettiği iddiasını, "onun hadis

konusunda çok müteşeddid davrandığı ve hadisin sıhhati için sıkı ve ağır şartlar ileri sürdüğü,

dolayısıyla başkaları tarafından sahih kabul edilen bazı hadisiere muhalif hüküm ve fetva vermiş

olabileceği" yönqnde yapılan bir izahla çürütmenin, gerçeği yansıtmadığı kanaatindeyiz. Zira Ebu

Haojfe bir muhaddis olmaktan ziyade iyi bir fakihtir. Bilindiği gibi muhaddisler daha çok, hadisin

nereden, kimden ve nasıl geldiği gibi meselelerle ilgilenirken, fakihler hadisin hangi manalara işaret

ettiği ve hangi toplumsal sorunlara çözüm getireceği gibi fıkhl yönüyle daha çok ilgilenmişlerdir. co'"~

Bununla birlikte EbO Hanife'nin hadis rivayeti hususunda çok ihtiyatlı ve müteşeddid davrandığı da bir

vakıadır. Fakat bilindiği üzere hadis rivayeti ile hadisle amel ayrı ayrı konulardır. Bütün bunların

ötesinde EbO Hanife'in hadise muhalefet sebebiyle eleştirilmesine neden sayılabilecek daha başka

pek çok unsurların bulunabileceğini söylemek de hiç kuşkusuz bilimsel ihtiyat ve akli imkan gereğidir. . . .

50 Ubeydullah b. Ömer ed-Debılsi, Te'sfsu'n-nazar (nşr. Zekeriyya Ali Yilsuf), Kahire ts. (Matbaatü'l-İmfun), s. 65; Ali b. Ahmed b. Hazm el-Endelüsi, el-İhkfirrıfiusuli'l-ahkiim, I-VIII, Kahire 1404, VTI, 368; Abdülvebhab b. Ahmed eş-Şa'rfuıi, Kittibu'l-Mfzlin (nşr. Abdurrahman Umeyre), I-ID, Beyrut 1409/1989, I, 224.

51 Muhammed b. Ali eş-Şevk!iffi, İrştidü'l-fuhul (nşr. M. Sa'id el-Bedri), Beyrut 1412/1992, s. 124-126.

19

Page 16: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

SONUÇ

Yukarıda verilen bilgilerden hareketle şu sonuçlara ulaşmak mümkündür:

Ebu Hanife'ye yöneltilen "hadiste zayıf' olduğu yönündeki eleştirilerin, bir kısmı itibar edilemeyecek

kadar tutarsız, zayıf ve ilmi ölçülerden uzak, diğer bir kısmı da gerekçesi açıklanmayan cerh

ifadelerine dayanmaktadır .. Bu itibarla Ebu Hanife'yi hadis yönünden zafiyetle eleştirrnek ona yapılan

bir haksızlık gibi gözükmektedir.

Ebu Hanife'yi hadis yönünden zafiyetle eleştirenierin iddialarını şu gerekçelere·dayandırdıkları

sonucuna varmak mümkündür:

1. Başta Kütüb-i Sitte musannifleri olmak üzere muhaddislerin Ebu Hanife'yi hadis konusunda

zafiyetle cerh ederek onun kanalıyla gelen rivayetlere eserlerinde yer vermemiş olmaları.

2. Eleştiri yöneltenlerin Ebu Hanife'ye bir hadisçi gözüyle bakmış olmaları, dolayısıyla Ebu Hanife için

de diğer muhaddislerde olduğu gibi şöhretine uygun olarak ünlü bir muhaddis kadar hadis bilgisine

(rivayeti, ravi bilgisi vs.) ve rivayet sayısına sahip olması gerektiğinin düşünülmesi.

3. Ebu Hanife hakkında kendilerinden önceki dönemlerde ortaya atılan bir takım iddiaların etkisi

altında kahnmış olması. Nitekim eleştirilerin bir kısmı, genellikle eleştiri yöneiten muhaddisin hocaları

veya kendilerine itibar edilen diğer hadis şeyhleri veyahut hocalarının hocaları gibi rivayet silsilesinde

yer alan muhaddislerden rivayet olunan ve kaynağı itibarıyla ilk defa kim tarafından ne amaçla ortaya

atıldığı kesin olarak bilinmeyen bir takım (sahipsiz) sözlerden derleme rivayetlerdir. Ebu Hanife'ye

tenkit yöneiten hadisçiler değişik vesilelerle duydukları, kaynağı belirsiz cerh ifadelerini, zayıf ravilerin

konu edinildiği eserlerde tetkike tabi tutmadan zikretmişlerdir.

4. Eleştiri yöneitenleri n tercih etmiş oldukları fıkhf mezhebi zaman zaman taassub düzeyine ulaşacak

şekilde fazla benimsemiş olmaları. Bu durum onların naslara bakışlarında etkili olmuş ve nasları

yorumlarken objektif olamamışlardır. Bu tür eleştiriler ehl-i sünnet dairesindeki dört mezhebin, ·

usulleriyle ve taraftarlarıyla birbirlerinden belirgin çizgilerle ayrıldığı ve hatta mezhepler arasında

kavgaların alevlendiği hicri IV. ve V. -yüzyıllarda yoğun laşmıştır. Tenkide konu edilen fikir ve görüşlere

bakılırsa, bunların mezhep taassubundan kaynaklanmış olabileceği düşüncesi akla gelmektedir.

Ebu Hanife'nin sahih hadisiere muhalefet ettiği yönündeki iddialara gelince, bu tür iddiaları şu şekilde

izah etmek mümkündür:

Bilgi dahil her alanda iletişim eksikliği. Ebu Hanife'ye hadise muhalefet sebebiyle yöneltilen eleştiriler

neredeyse Ebu Hanife'nin vefatından bir asır sonra ortaya çıkmaya başlamıştır. Eleştirenierin -

ifadelerinden de anlaşılacağı üzere- Ebu Hanife'nin verdiği hükümlere, usullerine ve gerekçelerine

tam olarak vakıfolduklarını söylemek pek mümkün gözükmemektedir. Ayrıca ibn Ebi Şeybe'nin

yönelttiği eleştiriler arasında Ebu Hanife'ye ait olmayan bazı hükümleri n de yer almış olması, iletişim

eksikliği hakkındaki durumu izah etme bakımından yeterli bir örnek teşkil etmektedir. Bu durum

zaman zaman yanlış anlaşılmalara sebep olmuştur.

20

Page 17: · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH Year6 issue Juneisamveri.org/pdfdrg/D03380/2013_1/2013_1_SAHYARA.pdf · JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013 Kur'an ve Sünnet'i değerlendirme ve anlamada

JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 2013

Ayrıca yukarıda da bahsedildiği gibi bazı hadislerin Ebu Hanife1ye ulaşmamış olma olasılığı da göz ardı

edilmemesi gereken en önemli hususlardan biridir.

21