İddialar ve Gerçekler

209
1

description

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan asılsız iddialara verilen cevapların yer aldığı kitap

Transcript of İddialar ve Gerçekler

Page 1: İddialar ve Gerçekler

1

Page 2: İddialar ve Gerçekler

2

Page 3: İddialar ve Gerçekler

3

BAŞKAN’dan

Saygıdeğer İstanbullular,

Sizlerin büyük güveni ile görev yapıyorum. Bu bana büyük bir onur veriyor. Dünyanın incisi bu şehri bana emanet ettiniz ve ikinci kez ‘Başkan’ seç-tiniz. Şehrime, ülkeme ve dünyaya karşı sorumluluklarım var.

Geride bıraktığımız yedi yılda inanılmaz büyük işler yaptık. Bu büyük başarıları İstanbulluların olağanüstü desteği ve güveni ile elde ettik. Yerel yönetimlerin siyaset değil hizmet yeri olduğu bilinciyle hareket ettik. Her bir İstabullunun daha

iyi yaşam alanına, daha iyi kentsel hizmete ve daha yaşanabilir bir çevreye hakkı olduğunu ilke edindik ve hep hizmete odaklandık.

Onun içindir ki, Taksim-Levent Metrosu’ndan daha büyük ve ondan daha yüksek kapasitede Levent- Hacıosman Metrosunu ses-siz sedasız hizmete aldık. Bugün yüzbinlerce İstanbullu bu güzer-gahta seyahat ediyor. Anadolu Yakasında dünyanın en hızlı metro çalışmasını yaptık ve toplam 22 kilometre uzunluğundaki Kadıköy-Kartal Metrosu’nda test sürüşleri başlattık.

Yılsonunda günde 1 milyon 200 bin İstanbullunun seyahat edeceği bu dev sistem devreye girecek. Bu inanılmaz bir hız ve çalışma tem-posu. Bundan dolayı ekibime teşekkür ediyorum. Aynı şekilde yine 22 kilometre uzunluğunda Otogar-Olimpiyat Metrosu bitiyor, test sürüşünü yaptık. 2014’de İstanbul Metrosu’nun günde 5 milyon yolcu kapasitesine ulaşacak olması heyecan veriyor. Marmaray’la İstanbul Metrosu’nun birleşme noktası olan Yenikapı’nın günde 1.5 milyon kişi ile dolup taşacağı günlere çok az zaman kaldı.

Page 4: İddialar ve Gerçekler

4

Bu kısa ve özet bilgiyi ‘siyaset’ değil ‘hizmet’ esaslı çalışma pren-sibimize örnek olsun diye aktarıyorum. Elbette sadece ulaşım alanında değil, çevre, kültür, şehircilik, turizm ve sosyal alanlarda da yüzbinlerce insanın yararlandığı muhteşem işler yaptık. Bu işler somut, görünür ve ortada olan işler. Biz bu hizmetlerin reklamını, tanıtımını hatta çoğunun açılış törenini bile yapmadık, zaman bulamadık bunlara.

Bu gerçekler ortada iken, maalesef İstanbul üzerinden siyaset yapmak isteyenler, hizmetleri görmezden geldiler. Hatta daha ileri giderek karalamaya teşebbüs ettiler. Asılsız, tutarsız ve mesnetsiz iddialarla vatandaşlarımızın zihnini bulandırmak iste-diler. Ne var ki, ‘güneş balçıkla sıvanmaz’ ve ‘Halep oradaysa arşın buradadır’.

İşte elinizde tuttuğunuz bu kitap, siyaset ve medya üzerinden yürütülen ve hiç bir gerçekliği olmayan iddialara verilen yanıtları içeriyor. Gündeme geldiğinde her bir iddiaya defalarca yanıt verilmiş olmasına karşın, maalesef gerçekler medyada yeteri ka-dar yer almadı. O asılsız ve boş iddialardan yargıya intikal edenler oldu ve mesnetsiz, delilsiz oldukları mahkeme kararı ile tescillen-di, ancak kamuoyu bu bilgilere ulaşamadı. Bana güvenini ikinci kez bu şehre Başkan seçerek gösteren İstanbullulara gerçekleri anlatmak borcum var. ‘İddialar ve Gerçekler’ kitabı bu amaçla hazırlandı.

Siz değerli İstanbulluların takdirine sunuyorum.

Bütün hemşehrilerime esenlikler diliyorum.

Kadir Topbaşİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı

Page 5: İddialar ve Gerçekler

5

EDİTÖR’den...

İddialar ve Gerçekler kitabı, geride bıraktığımız dönemde özellikle seçim döneminde kamuoyunu etkilemek amacıyla gündeme getirilen meselelerin aslını, esasını açıklıyor. Gerçek dışı iddialar, gazete sayfalarında ve televizyon ekranlarında dile getirildi ve genellikle de cevap hakkına riayet edilmedi. Burada sayısı az da olsa cevap hakkına saygılı davranan medya mensuplarına göster-dikleri hassasiyet dolayısı ile teşekkür etmek gerekir, sağolsunlar.

Zihinleri bulandırma amaçlı bu yayınlara İstanbulluların iltifat etmediğini biliyoruz. Bugün Başkan Topbaş, İstanbulluların çok sevdiği, çok benimsediği ve çok güvendiği bir Belediye Başkanı. 3,5 milyon İstanbullunun oyu ile ikinci kez Başkan seçilmeyi başardı ve inanılmaz işleri inanılmaz bir süratle tamamladığı yedi yılı geride bıraktı.

Bu kitapta yer verdiğimiz konular, birden fazla ve tekrar tekrar gündeme getirilen, bazen günlerce gazete ve televizyon yayınlarına konu olan belli başlı başlıklar arasından seçildi. Bu kitabı daha hacimli yapmak da mümkündü ve ihtiyaç halinde bu da yapılabilir.

Kitabı hazırlarken, gündem konularının son durum bilgisine yer vermeye büyük özen gösterdik. Herhangi bir tarihte gündeme gelen konu ile ilgili bir gelişme olup olmadığına mutlaka baktık ve güncel durum bilgisini yansıttık. Bu vesileyle, kitabı inceleyecek olan medya mensuplarına, ‘fikri takip’ fırsatı da sunulmuş olmaktadır.

Sağlık ve esenlikle…

Faruk YanardağBasın Müşaviri

Page 6: İddialar ve Gerçekler

6

İÇİNDEKİLERİMAR ve ŞEHİRCİLİK KONULARI ........................................................................................................8 - 88

1. ARSALAR 1.a. AYAMAMA .............................................................................................. 10 - 28 1.b. FATİH KOLEJİ-ÇAĞ OKULLARI ........................................................... 29 - 34 1.c. SİLİVRİ ARSASI ........................................................................................ 35 - 39 1.d. KARAAĞAÇ TEKKESİ ............................................................................. 40 - 50 1.e. LEVENT - İETT ARAZİSİ ........................................................................ 51 - 54 1.f. NİŞANCA ARSASI .................................................................................... 55 - 59 1.g. ZORLU ARAZİSİ ...................................................................................... 60 - 65

2. BİNALAR 2.a. SAPPHIRE ....................................................................................................... 66 - 72

2.b. SELENIUM PANORAMA ............................................................................. 73 - 78 2.c. TRUMP TOWERS ........................................................................................... 79 - 80

3. İMAR TADİLATI 3.a. YÜKSEK BİNALAR ......................................................................................... 81 - 82 3.b. 230 İMAR DOSYASI ..................................................................................... 83 - 85 3.c. PLAN TADİLATI .............................................................................................. 86 - 87

ALTYAPI İŞLERİ .................................................................................................................................... 88 - 108

1. BOĞLUCA DERESİ ...................................................................................................... 90 - 99 1.a. SİLİVRİ STADI VE SPOR TESİSLERİ ......................................................... 99 - 100

2. İSFALT ........................................................................................................................... 101 - 105 3. İSFALT-EUROASFALT ............................................................................................... 106 - 108

ULAŞIM KONULARI ........................................................................................................................... 109 - 123

1. İETT 500 OTOBÜS ALIMI İHALESİ ..................................................................... 111 - 1162. METROBUS ARAÇLARI ........................................................................................ 117 - 1203. METROBÜS HATTI YAPIM İŞİ ............................................................................. 121 - 123

Page 7: İddialar ve Gerçekler

7

İHALELER ...................................................................................................................................125 - 141

1. İHALELER VE KİK İPTALLERİ ..................................................................... 127 - 130 2. SAYIŞTAY DENETİMLERİ ............................................................................ 131 - 135 3. İSMEK İHALELERİ ......................................................................................... 136 - 138 4. TÜNEL YOL İHALESİ .................................................................................... 139 - 141

SOSYAL YAŞAM KONULARI ................................................................................................ 142 - 161

1. TAKSİM MESCİDİ .......................................................................................... 144 - 147 2. KİLİSEYİ CAMİYE ÇEVİRMEK .................................................................... 148 - 152 3. MAYO REKLAMLARI ................................................................................... 153 - 155 4. ALIŞVERİŞ ÇEKLERİ ..................................................................................... 156 - 158 5. KIRMIZI SOKAKLAR .................................................................................... 159 - 161

İSTİHDAM ............................................................................................................................. 162 - 1741. İTFAİYE ÇALIŞANLARI ............................................................................... 164 - 1662. SANATÇI İHALESİ ........................................................................................ 167 - 1693. ÇİÇEK-LALE ................................................................................................... 170 - 174

FİNANS - İŞTİRAKLER ........................................................................................................ 175 - 1351. İDO – KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLERİ ............................ 177 - 1792. İŞTİRAKLER .................................................................................................... 180 - 182

BAŞKAN TOPBAŞ İLE İLGİLİ YAYINLAR ....................................................................... 183 - 2081. ERGUVAN KAFE .......................................................................................... 185 - 1892. FLORYA ŞENLİKKÖY ARAZİSİ ................................................................. 190 - 193 3. BAŞKANLIK KONUTU-FLORYA VE GÜNEŞ PLAJI .............................. 194 - 204 4. AKFIRAT ‘SARAY’ ÇİFTLİĞİ ........................................................................ 205 - 2065. FATİH SARAY MUHALLEBİCİSİ ................................................................ 207 - 208

İÇİNDEKİLER

Page 8: İddialar ve Gerçekler

8

Page 9: İddialar ve Gerçekler

9

Page 10: İddialar ve Gerçekler

10

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Ayamama Basın Ekspres Yolu, Başkan Nurettin Sözen döneminde planlandı.

İddia edildiği gibi 1996 yılında imara açılmadı. 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Mahmutbey Nazım ve Uygulama İmar Planları, 20 Haziran 1990 tari-hinde yürürlüğe girdi.

Tır Parkları ruhsatları CHP’li ilçe belediyelerce verildi. - SEDEF TIR PARKI 1999 CHP - NURSU OTO PAZARI 1998 CHP - OSNAK NAKLİYAT 1994 CHP - ASLAN TIR 1994 CHP - MEGA TRANS 2003 DSP

Tır garajı 2005 yılında yapılan planlarla Organize Sanayi Bölgesi dışına çıkarıldı. Yani garaj plansız.

Osmanlı Tır Garajı, Şubat ayındaki Başkanlık olu-ru ile 19 Mart 2009’da, ruhsatsız faaliyetinden dolayı mühürlendi ve faaliyetten men edildi.

Ayamama Deresi

İDDİAEYLÜL

2009Eylül 2009 tarihinde İstanbul’da yaşanan sel felaketinin ardından, dönemin CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ve bazı basın organları tarafından Ayamama Deresi güzergahının 1996 yılında imara açıldığı iddiaları ortaya atıldı.

İŞTE GERÇEKLER!

Page 11: İddialar ve Gerçekler

11

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

118

Ayamama

1. derece merkez

230 hektaralan

yeniden

Kaçak Yapılar Yıkılıyor

Dere yatağı üzerinde dere kadastralı ile terkinli alanlara işgalli 118 yapının tamamının yıkım işlemleri gerçekleştirildi.

Söz konusu alanda sadece 4 adet trafo kalmış, dere ıslah çalışması sürecinde bunlar da kaldırılacak.

18 Mart 2011 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi “Ticaret, Turizm ve Hizmet” fonksiyonları ile 1. Derecede merkez olarak planı onaylandı. Planlama alanı 230 Hektar’dır.

42 kilometre uzunluğundaki Ayamama Deresi’nin; 12 km’lik kısmında 1.3 km’lik kesiti tamamlandı. 1.4 km’lik kısmının ıslah çalışmaları devam ediyor. Atıksu kolektörlerinin inşaatı bitti.

Atıksular toplanarak kolektörler vasıtasıyla Ataköy İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’ne aktarıldı. Marmara Denizine atıksu akışı da önlendi.

Kritik kesitler yaklaşık 4 kat genişletiliyor.

2011 yılı sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor.

Ayamama Deresi Islahı Başladı!

Page 12: İddialar ve Gerçekler

12

Dere ıslah çalışmaları için gerekli alanlar, (yaklaşık 440.000 m2 ) 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. Madde uygulaması ile birlikte bedelsiz olarak kamuya terkin edilecek.

Planlama alanının yaklaşık %40’ı Sosyal ve Teknik donatı alanlarına ayrıldı.

Ayamama Deresi çevresinde İSKİ’nin belirlediği ölçülerin iki katı değerinde (100 m) yeşil koridor oluşturuldu.

Toplamda 30 Hektar yeşil alanla birlikte meydanlar ve sosyal ve kül-türel tesis alanları oluşturulacak.

Olimpiyat Köyü Yolu Projesi’nin güzergahı değiştirilerek, Küçükçek-mece tarafındaki eski yol revize edilerek 30 m’lik yeni bir yol oluşturulacak.

Böylece, ulaşım sistemi güçlendi-rildi ve Ayamama Deresi ıslahı kolaylaştırıldı.

Sigorta Acenteleri ve Banka Şubeleri

Finans Fonksiyonları

- Konaklama tesisleri eğlence, yeme içme - Sosyal kültürel yönetim,- Eğitim ve Sağlık Tesisleri ile Belediye Hizmet Alanları

Sosyal Altyapı Alanları

- Üst Düzey Hizmet Fonksiyonları- Merkezi İş Alanına göre daha küçük firmalar- Bürolar, İş Hanları Mağazalar - Teşhir Mekanları vb.

Ticaret ve Hizmet Fonksiyonu

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 13: İddialar ve Gerçekler

13

Ayamama Deresi ıslahı başladı. Birinci Kısım çalışmaları kapsamında 12 km’lik bölümün, 1.3 km’lik kesiti tamamlandı. 1.4 km’lik kısmın ıslah çalışmaları devam ediyor .

İkinci Kısım çalışmaları kapsamında, Ayamama’nın E-5 ile TEM arasında kalan kısmında ise 5.500 metre ıslah planlanıyor.

İhale hazırlıkları tamamlan-mak üzere...

2

3

Ayamama Basın Ekspres Aksı 15.06.2009 tarihli 1/100.000’lik planda, Büyükdere-Maslak hattındaki baskıyı azaltmak amacıyla alt merkez olarak tanımlanmıştı. 18 Mart 2011 tarihli planla 1. Derece merkez olarak fonksiyonu güçlendirildi.

Kabul edilen planla birlikte Ayamama Dere güzergâhının yaklaşık 4 km’lik kısmının ıslah çalışmalarının önü açılmış oldu.

İSKİ’nin başlattığı ıslah çalışması ile taşkın tehdidi ortadan kaldırılacak.

AYAMAMA YENİ PLAN DETAYLARI

AYAMAMA DERE KESİDİ 4 KAT

GENİŞLETİLDİ

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 14: İddialar ve Gerçekler

14

Ayamama yapılaşma süreci 1981’lerde başlayıp 1992’lerde bugünkü yapılaşma değerine ulaştı.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 15: İddialar ve Gerçekler

15

Ayamama yapılaşma süreci 1981’lerde başlayıp 1992’lerde bugünkü yapılaşma değerine ulaştı.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 16: İddialar ve Gerçekler

16

Ayamama’nın ilk planı 1981’de yapıldı.

Basın Ekspres Yolu, Nurettin Sözen döneminde planlandı ve 1990 yılında yürürlüğe girdi.

Mahmutbey İmar Planları 1990’da hazırlandı.

Ayamama Deresi boyunca ortalama 50 metre genişliğinde yeşil alan ve 30 metre genişliğinde Basın Ekspres Yolu, İSTOÇ planı Dalan döneminde 1987’de yapıldı.

Yenibosna 1981’de planlandı.

Kuzeyden güneye İkitelli Alt Bölge Yönlendirici Planı, Dalan döne-minde 1985 yılında onaylandı. NİP tarihi: 1988

Sefaköy NİP 1988’de Dalan döneminde Park, TIR Parkı ve Dondurulmuş Sanayi Alanı,

Ayamama güzergah planları Bahçelievler, Bağcılar, Bakırköy, Başakşehir ve Küçükçekmece ilçelerini kapsamaktadır.

Ayamama Deresi koridorunun içine alan bölge planlarının ilki 1981 onanlıdır.

Bu planlarda, Ayamama Deresi boyunca Mezarlık Alanı, Semt Stadı, kısmen İdari Tesis ve Sanayi Alanı, Botanik Bahçesi ve Fidanlık Alanı yer alıyordu.

Derenin Bağcılar ilçesi sınırlarında kalan Basın Ekspres Yolu, Nurettin Sözen’in belediye başkanlığı döneminde, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Mahmutbey Nazım ve Uygulama İmar Planları 20 Haziran 1990 tarihinde onanarak yürürlüğe girdi.

AYAMAMA DERESİNİN PLAN SÜRECİ

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 17: İddialar ve Gerçekler

17

AYAMAMA BÖLGESİNİN PLAN - ONAY TARİHLERİTEM Otoyolunun Kuzeyinde Kalan KısımBağcılar İlçesi:

İSTOÇ Nazım İmar Planında: Ayamama Deresi boyunca Yol, Yeşil ve kısmen de Ticaret Alanı, (03.04.1987 onanlı, 1/5000 ölçekli) 16.07.1987 onanlı, 1/1000 ölçekli İSTOÇ Uygulama İmar Planında: Ayamama Deresi boyunca Yol, Yeşil ve kısmen de Ticaret Alanı,

Sözkonusu planların tadilinden oluşan

22.04.1996 onanlı, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli İSTOÇ Ağaçlandırılacak Alan İmar Planlarında: Dere boyu Yeşil Alan ve Ağaçlandırılacak alan

Başakşehir İlçesi:

İkitelli Organize Küçük Sanayi Bölgesi ve Çevresi Revizyon Nazım İmar Planında: Dere Güzergâhının Çevresi Organize Sanayi Alanları, Konut Alanları, Park, Yol ve Kavşak Alanları ile Atıksu Arıtma ve Çöp Toplama İmha Alanları, (08.01.1996 Onanlı,1/5000 Ölçekli)

TEM Otoyolu ile E-5 Karayolu Arasında Kalan KısmıBağcılar İlçesi:

20.06.1990 onanlı, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Mahmutbey Nazım ve Uygu-lama İmar Planlarında: Ayamama Deresi boyunca ortalama 50 metre genişliğinde Yeşil Alan ve 30 metre genişliğinde Basın Ekspres Yolu,

13.11.2002 onanlı, 1/5000 ölçekli Bağcılar Revizyon Nazım İmar Planında,

19.10.2004 onanlı, 1/1000 ölçekli Bağcılar Uygulama İmar Planında,

18.04.2008 onanlı, 1/5000 ölçekli Bağcılar Nazım İmar Planında,

15.09.2008 onanlı, 1/1000 ölçekli Bağcılar Uygulama İmar Planında: Yeşil Alan ve Yol Güzergâhında kalmaktadır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 18: İddialar ve Gerçekler

18

AYAMAMA BÖLGESİNİN PLAN - ONAY TARİHLERİ

02.12.1981 onanlı, 1/1000 ölçekli Yenibosna Uygulama İmar Planında: Ayamama Deresi boyunca Mezarlık Alanı, Semt Stadı, Kısmen İdari Tesis ve Sanayi Alanı, Botanik Bahçesi ve Fidanlık Alanı,

Küçükçekmece İlçesi:Kuzeyden Güneye 02.01.1985 onanlı İkitelli Alt Bölge Islah İmar Planını Yönlendirici Nazım İmar Planında: Konut Alanları, Sanayi, Yol ve Yeşil Alan,

25.03.1988 onanlı Halkalı Nazım İmar Planında: dere güzergâhının plan sınırı teşkil ettiği ve bu alanın batısında kalan alan Park, Sanayi Alanları, Yol Alanları,

18.08.2004 Onanlı Halkalı Reviz yon Nazım İmar Planında: Prestij-Hizmet-İmalat Alanları, Yol ve Yeşil Alan, - Planda dere güzergâhının batısında yerleşim alanı ile arasında Yol ve Yeşil Alanların düzenlendiği görülmüştür. Dere aksına göre yaklaşık 25 metre ile 50 metre arası mesafe bırakıldığı görülmektedir.

30.05.1988 onanlı 1/5000 ölçekli Sefaköy Nazım İmar Planında: Ayamama Deresinin Çevresi Ağaçlandırılacak Alan, Yapı Yasağı Uygulanacak Alan, Park, Tır Parkı ve Dondurulmuş Sanayi Alanı,

31.12.2007 onanlı İkitelli Alt Bölge Revizyon Nazım İmar Planında: Kısmen Konut ve Sanayiden Prestij-Hizmet-İmalat Alanları, Kısmen Yol ve Kavşak Alanları, Dere Güzergâhının Batısında Yerleşim Alanı ile Arasında Yol ve Yeşil Alan, - Dere aksına göre yaklaşık 50 metre ile 100 metre arası mesafe bırakıldığı görülmektedir.

18.08.2004 Onanlı Sefaköy Nazım İmar Planında: Prestij Hizmet İmalat Alanları, Dere Koruma Güzergâhı, Yollar ve Yapı Yasaklı Alanlar, - Planda Dere güzergâhının batısında yerleşim alanı ile arasında yol ve yeşil alanların düzenlendiği görülmüştür. Dere aksına göre Min15m mesafe bırakıldığı görülmek-tedir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 19: İddialar ve Gerçekler

19

AYAMAMA BÖLGESİNİN PLAN - ONAY TARİHLERİE-5 Karayolunun Altında Kalan KısımBakırköy İlçesi:

Bakırköy, Florya, Yeşilköy Çevresi: Ayamama Deresi boyunca Dünya Ticaret Merkezi, Serbest Bölge, İski Biyolojik Arıtma Merkezi, Askeri Alan, Rekreasyon Alanları, Yeşil Alanlar, (10.02.2005 onanlı 1/5000 ölçekli)

Bakırköy Merkez ve Ataköy: Dere boyunca Yeşil Alan ve İski Biyolojik Arıtma Merkezi Alanları, (23.10.2003 onanlı, 1/5000 ölçekli)

Bakırköy Osmaniye Bahçelievler Londra Asfaltı ve Çevresi : Dünya Ticaret Merkezi alanı yer almaktadır. (8.4.1986 onaylı 1/5000 ölçekli)

Derenin bir kısmı da 07.02.1991 onanlı Ataköy Turizm Merkezi Nazım İmar Planında Turizm Alanında kalmaktadır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 20: İddialar ve Gerçekler

20

SEDEF TIR PARKI RUHSATICHP’li

Belediyenin

verdiği Ruhsat

Belgesi-1

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 21: İddialar ve Gerçekler

21

NURSU TIR PARKI RUHSATICHP’li

Belediyenin

verdiği Ruhsat

Belgesi-2

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 22: İddialar ve Gerçekler

22

OSNAK TIR PARKI RUHSATICHP’li

Belediyenin

verdiği Ruhsat

Belgesi-3

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 23: İddialar ve Gerçekler

23

ASLAN TIR PARKI RUHSATICHP’li

Belediyenin

verdiği Ruhsat

Belgesi-4

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 24: İddialar ve Gerçekler

24

MEGATRANS TIR PARKI RUHSATIDSP’li

Belediyenin

verdiği Ruhsat

Belgesi

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 25: İddialar ve Gerçekler

25

OSMANLI TIR PARKIMÜHÜR ZAPTIİBB

selden

önce Osmanlı

Tır Parkını

Mühürledi!

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 26: İddialar ve Gerçekler

26

SABAH GAZETESİ’NİN AYAMAMA’DAKİ BİNA RUHSATI

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 27: İddialar ve Gerçekler

27

HÜRRİYET GAZETESİ BİNA YAPI RUHSATI

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 28: İddialar ve Gerçekler

28

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

AYAMAMA

Page 29: İddialar ve Gerçekler

29

İDDİAEYLÜL

2009Yenibosna’da bulunan, Özel Çağ Eğitim Okulu’na, dere yatağında izin verildiği iddiaları bir çok basın organında yer almıştı.

İddialar arasında İSKİ’nin konuyla ilgili olumsuz görüş bildirdiği de belirtiliyordu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ayama-ma Deresi kenarından itibaren 25 m ile 50 m arasında değişen mesafe içer-isinde “park alanı” ve “yol alanı” şeklinde koruma bandı düzenledi.

Söz konusu okul, dere koruma bandının dışında kalıyor.

Konuya ilişkin İSKİ’nin olumsuz görüşleri yoktur, 25 m bir kenarı, 25 m diğer kenarı olmak üzere, dere kenarında koruma bandı korundu.

İlgilisi, Hazinenin yetkisiyle İBB Mecli-sine plan tadilatı teklifinde bulunuldu.

Teklifte bulunulduğu esnada, Bölge “ağaçlandırılacak alan” vasfını yitirmiş, “onama sınırı dışında” kalan plansız alan vasfındaydı.

Teklif 13.07.2006’da oy birliğiyle geçti.

CHP’li Meclis üyelerinin plan iptali ve yürütmeyi durdurma istemiyle açtığı dava İstanbul 5. İdare Mahkemesi tarafından reddedildi.

Sözkonusu okul, 18 Mart 2011 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinde kabul edilen Planda, önceki planda olduğu gibi ‘Özel Eğitim Alanında’ kalıyor.

PLAN DURUMU

Mahkeme Davayı Redetti

İŞTE GERÇEKLER!1

2

3

4

5

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

FATİH KOLEJİ

Page 30: İddialar ve Gerçekler

30

Son günlerde bazı gazetelerde yer alan Özel Çağ Eğitim Okullarına dere yatağında izin

verildiği haberleriyle ilgili olarak aşağıdaki hususları dikkatinize sunmak istiyoruz.

Yenibosna Köyaltı bölgesindeki 114 Bin 500 m2’lik alanın 30 Bin m2’lik bölümü Özel Çağ Okullarına 49 yıllığına kiralanmıştır.

Özel Çağ Okulları Hazinenin verdiği yetkiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisine plan tadilatı teklifinde bulunmuştur.

Teklifte bulunulduğu esnada, bölge “ağaçlandırılacak alan” vasfını yitirmiş, “onama sınırı dışında” kalan plansız alan vasfındaydı.

Teklif 13.07.2006’da İBB meclisinden oy birliğiyle geçmiştir.

Konuyla ilgili İSKİ’nin olumsuz görüşleri yoktur.

İSKİ, 25 m bir kenarı, 25 m diğer kenarı olmak üzere, dere kenarında koruma bandı bulundurulması tavsiyesinde bulunmuştur.

18 EYLÜL

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

Büyükşehir Belediyesi Ayama-ma Deresi kenarından itibaren 25m ile 50 m arasında değişen mesafe içerisinde “Park Alanı” ve “Yol Alanı” şeklinde koruma bandı düzenlemiştir.

Dolayısıyla haberlerde yer alan İSKİ’nin itiraz ettiği iddiaları asılsızdır. Söz konusu okul, dere koruma bandının dışında kalmaktadır.

Ayrıca, alanın plan tadilatının meclisten geçtiği zaman yeşil alan oluğu iddiaları da doğru değildir.

Söz konusu plan tadilatı rutin bir kamusal talep olduğu için kabul edilmiştir.

Okul,

dere koruma

bandının dışında

kalmaktadır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

FATİH KOLEJİ

Page 31: İddialar ve Gerçekler

31

13

335 M

etre

Özel Çağ

Koleji

İSKİ’nin belirlediği 25 m’lik

Dere Koruma Bandı

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

FATİH KOLEJİ

Page 32: İddialar ve Gerçekler

32

İŞTE MAHKEME KARARI

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

FATİH KOLEJİ

Page 33: İddialar ve Gerçekler

33

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

FATİH KOLEJİ

Page 34: İddialar ve Gerçekler

34

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

FATİH KOLEJİ

Page 35: İddialar ve Gerçekler

35

2008Seçim döneminde üzerinde en çok fırtına koparılan konu Silivri’deki arsanın imarıydı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı’nın kayıtlarına göre ilk kez 12 Ağustos 2008 tarihinde olmak üzere 5 ay boyunca gündeme taşındı. O dönem CHP Grup Başkan Vekili sıfatıyla bir seri basın toplantısı yapan ve kamuoyu oluşturmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu, Silivri Arsası ile ilgili

AĞUSTOS / ARALIK

iddialarını seçim kampanyası boyunca sürdürmüştü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kılıçdaroğlu’nun Silivri arsasının imarı ile ilgili her iddiasına gününde yanıt vermiş ve iddialarının bir dayanağı olmadığını kamuoyuna açıklamıştı.

Arsa ile ilgili ilk imar düzenlemesini CHP’li Silivri Belediyesi yapmıştır. 2002 ve 2003 yıllarındadır, bölge ‘Ticaret Alanı’na alınmıştır.

1

2

3

4

İŞTE GERÇEKLER!

İstanbul 3. İdare Bölge Mahkemesi, bölge planlarına yapılan itiraz nedeniyle yürütmeyi durdurmuştur. Söz konusu parseller de bu karardan etkilenmiştir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP’li belediyenin 1,50 olan emsali 1,25 düşürerek ve yüzde 35’ini kamuya bedelsiz terk koşuluyla kabul etmiştir. Emsal 0,47 olarak kullanılmıştır.

Bu imar düzenlemesi aciliyet kazanan ve yapılamayan Devlet Hastanesi’nin yapılabilmesini sağlamıştır. Hastane parseli büyütülmüştür.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SİLİVRİ ARSASI

Page 36: İddialar ve Gerçekler

36

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SİLİVRİ ARSASI

Page 37: İddialar ve Gerçekler

37

HİZMETE AÇILAN SİLİVRİ DEVLET

HASTANESİ

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SİLİVRİ ARSASI

Page 38: İddialar ve Gerçekler

38

Bu tarihten önce 04.10.2002 ve 16.01.2003 tarihlerinde CHP’li ilçe belediye yönetimi tarafından da bölgenin ‘Ticaret Alanı’na alınması ile ilgili olarak plan yapılmış, ancak itiraz üzerine İstanbul 3. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurmuştu.

Yürürlükteki 2004 tarihli ve Bakanlık onaylı planda emsal, ticaret alanında 1,5’ti.

Arsa, 21.07.2004’te Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca 1/50.000 ve 1/25.000 Nazım İmar Planı’nda ‘Ticaret’ alanına alındı.

12.04.2007’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nce, 2004 tari-hli Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca hazırlanan 1/50.000’lik Çevre Düzeni Nazım İmar Planı’na uygun olarak bölge ‘Ticaret’ alanına alındı.

Emsal 1,25, yol, yeşil alan, hastane ve resmi kuruma terk koşulu ile ve ‘kamuya tek edilecek alanlar, kamu eline geçmeden uygulama yapılamaz’ notu ile Meclis onayına sunuldu ve 12.04.2007 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde kabul edildi.

1/50.000 ve 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Nazım İmar Planları esas alınarak 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldı.

Yapımı planlanan devlet hastanesi için söz konusu parsellerin, yüzde 35 oranında ve bedelsiz olarak kamuya terki sağlandı.

CHP Silivri Belediyesi’ni yönettiği dönemde bahsi geçen parsele verilen emsal 1.50’dir. Emsal değer İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nden 1,25’e düşürülerek geçti. 1,25 olan emsal 0,47 olarak kullanıldı.

Üst planlarda 42 bin m2 inşaat izni olmasına rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde 35 bin m2’ye düşürüldü. Ve alınan imar hakkından 16 bin 691 m2 daha az inşaat yapıldı.

5

6

78

9

10

11

12

13

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SİLİVRİ ARSASI

Page 39: İddialar ve Gerçekler

39

CHP Grup Başkanvekili Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları ile ilgili olarak

aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği doğmuştur.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun, daha önce gündeme getirdiği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından anında cevabı verilen Silivri’deki imar uygulaması ile ilgili olarak, kamuo-yunu yanıltan beyanlarına devam ettiği görülmektedir.

Bir televizyon programında, ‘gözü doymak bilmez bir işadamına bir belediye başkanı 48 saat içinde 11 trilyonluk rant sağlıyorsa, o belediye başkanı İstanbullular’a mı hizmet ediyor, yoksa rantiyeye mi hizmet ediyor?’ ifadeleri doğru ile gerçekleri saptıran Sayın Kılıçdaroğlu’na sor-mak gerekir ki;

Özel mülkiyete ait parse-lin bir bölümünün, bedelsiz kamulaştırılarak hastane alanına alınması kimin çıkarınadır?

25 ARALIK

2008 TARİHLİ

AÇIKLAMA

Yine özel mülkiyet alanında yer alan parselden, 9,400 metrekarelik kısmının ‘resmi kurum alanına, yol ve yeşil alana bedelsiz terk’inin sağlanması ile kime menfaat sağlanmıştır?

Mensubu olduğu CHP’nin Silivri Belediyesi’ni yönettiği dönemde bahsi geçen parsele verilen emsal 1,50’dir. 1,50 olan emsal değer, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 1,25’e düşürülmüştür. 1,25 olan emsal 0,47 olarak kullanılmıştır.

CHP’li belediyenin üst planlarda ’42 bin metrekare inşaat yapabil-irsiniz’ demesine rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisince 35 bin metrekareye düşürülen ve ilgilisinin uygulama imar planında 35 bin metrekare olarak belirlenen imar hakkından daha az (16 bin 691 metrekare) inşaat yaptığı bu işlem nasıl ‘adrese dayalı’ bir plan tadilatı olmaktadır?

Uzun yıllardır plan problemi sebe-biyle yapımına başlanamayan 105 yataklı, 5 ameliyathane, 2 yoğum bakım ünitesi ve bir kadın doğum servisi bulunan tam teşekküllü Silivri Devlet Hastanesi’nin önü bu düzenleme ile açılmış olup, yakında İstanbullulara hizmet verecektir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SİLİVRİ ARSASI

Page 40: İddialar ve Gerçekler

40

İDDİATEMMUZ

2007“Üzerinde Karaağaç Tekkesi’nin kalıntıları bulunan arazi Rezidans yapılmak üzere KİPTAŞ tarafında satışa çıkarıldı” iddiaları ilk olarak; Temmuz 2007’de, ortaya atıldı.

İddia Aralık 2008’de Star TV Ana Haber Bülteninde ‘Üstü Örtülen Gerçek’ ve ‘AKP’nin altı mezarlık’ gibi asılsız başlıklarla tekrar gündeme getirildi.

19 Temmuz 2007 Sabah Gazetesi

15 Aralık 2008 Star TV Ana Haber

16 A

ralık

200

8 Ra

dika

l Gaz

etes

i

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

KARAAĞAÇ TEKKESİ

Page 41: İddialar ve Gerçekler

41

Özel mülkiyetteki 2 nolu parselde ilk kazılarda mezar kalıntılarına rastlanması üzerine, arkeolojik çalışma başlatıldı. 53 adet mezar kalıntısı ile Karaağaç Tek-kesinin temel kalıntıları or-taya çıkarıldı. 53 mezar tek tek paftaya işlendi. Kalıntı Tekkenin 2 nolu parselde kaldığı tespit edildi.

Arkeolojik çalışmalar, Anıtlar Kurulu Kararı ile Türk İslam Eserleri Müzesi’nin denetiminde yapıldı. Kazı çalışmalarının bedeli parsel maliklerince ödedi.

KİPTAŞ’a ait olan 1 nolu parselde hiçbir tarihi kalıntıya rastlanmadı. Bu nedenle, Parsel tapusunda-ki Anıtlar Kurulu şerhi kaldırıldı.

Bütün mezarlar, kotunda ve koordinatında tespit edildi, kemiklere dokunulmadı. Kemikler tek tek fırça ile temizlenip, oynatılmadan ve yerinde bırakıldı.

Bütün mezarlar restore edilerek düzenlendi.

Temel kalıntılarına rastlanan Tekke, aslına uygun olarak Kurul Kararı ile yeniden yapıldı.

Hizmet binası da tarihi kalıntıların bulunmadığı alan esas alınarak yeniden projelendirilip kurul onayından geçti. Bina mezar kalıntılarının dışında kalan alanda yer alıyor.

1

2

5

3 7

6

48

İŞTE GERÇEKLER!

Sütlüce’de biri KİPTAŞ’a diğeri özel mülki-yete ait olmak üzere iki parsel bulunuyor. 1- parsel KİPTAŞ: Beyoğlu İlçesi, Sütlüce Mah. 3257 ada 1 parsel, 2- Özel parsel: 3257 ada- 2 parsel. Yapıtay İnş. Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlıdır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

KARAAĞAÇ TEKKESİ

Page 42: İddialar ve Gerçekler

42

1 No’lu parselde,

hiçbir tarihi kalıntı yok!..

2 No’lu parselde,

53 mezar tek tekpaftaya işlendi!

Tekke aslına uygun olarak

Kurul Kararıyla yeniden yapıldı!

2 No’lu parselde yer alan Kültür ve Hizmet Fonksiyonlu ek binanın projesi, bazı bölümlerinin mezar alanlarına isabet etmesi nedeniyle, Anıtlar Kurulu kararı ile revize edildi.

Ek yapıya ait teklif projenin düzeltmelerle uygun olduğuna ilişkin Kurul Kararına istinaden hizmet binası, mezar kalıntılarının olmadığı alana alınarak yeniden projelendirildi. Mezar yerleri aynı yerinde muhafaza edildi.

Kurul, ayrıca Kütüphane ve Kültür Merkezi fonksiyonlu Karaağaç Tekkesine ait restitüsyonu onaylamış rekonstrüksiyon projesini uygun bulmuştur.

Hizmet binasının İskan şartını Kül-tür Varlığı Yapı-Tekke Binasının bitiril-mesi şartına bağlamıştır. (Karar Tarihi 02.05.2007)

Kurul 01.07.2009 tarihinde 115 pafta 3257 ada 2 parselde bulunan ek yapıya iskan verilmesinde sakınca olmadığına karar verdi.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

KARAAĞAÇ TEKKESİ

Page 43: İddialar ve Gerçekler

43

Bugün bir gazetede yeralan ‘Kiptaş, ortasında tekke olan lüks rezidans arazisi satıyor’

başlıklı haberle ilgili aşağıda yer alan açıklamanın yapılması gereği duyulmuştur:

Öncelikle Karaağaç Tekkesi’nin bulunduğu iddia edilen alan, 2 parselden oluşmaktadır.

Bu parsellerden 1 no’lu parsel yani KİPTAŞ’ın hak sahibi olduğu arsa (Beyoğlu İlçesi, Sütlüce Mah. 3257 ada 1 parsel) üzerinde korunması gerekli kültür varlığına rastlanılmamıştır.

Karaağaç Tekkesi’nin kalıntılarının bulunduğu 3257 ada- 2 parselin mülkiyeti ise Yapıtay İnş. Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlıdır.

Söz konusu parseller üzerinde İstanbul 2 No’ lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun kararı gereği, İstanbul Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Türk İslam Eserleri Müzesinin deneti-minde arkeolojik kazı yapılmıştır.

19 TEMMUZ

2007 TARİHLİ

AÇIKLAMA

Bu kazılar neticesinde; İstanbul Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Türk İslam Eserleri Müzesi tarafından, İstanbul 2 No’ lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ ne 3257 ada (1) parsel sayılı taşınmazda (KİPTAŞ’ın hak sa-hibi olduğu arsada); Karaağaç Tekkesine ait herhangi bir ize rastlanmadığı, (2) no’ lu parselde (KİPTAŞ ile ilgisi olma-yan) ise Tekke yapısına ait kalıntı ve mezarlık olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.

Bölgede yapılan kazılar net-icesinde herhangi bir kazıya rastlanmadığından Anıtlar Kurulu’nun 27.07.2006 tarih ve 470 sayılı kararı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Tadilatı yapılmasında sakınca olmadığı bildirilmiştir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

KARAAĞAÇ TEKKESİ

Page 44: İddialar ve Gerçekler

44

Yeniden kazanılan Bektaşi Tekkesi

Bunun üzerine 2 no’lu parselde yapılan kazı çalışmaları sonucu meydana çıkarılan tekke ve mezarlık alanı tescil edilmiş, diğer kısımlarda ise imar durumuna göre teklif edilen proje kabul edilmiştir.

Yine 2 no’lu parselin sahibi Yapıtay İnş. Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. İslam Eserleri Müzesi denetim ve koordi-nesinde Bektaşi Karaağaç Tekkesi’ni aslına uygun olarak bulunduğu yerde tekrar yapacaktır.

Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere Bektaşi Karaağaç Tekkesi’nin üzerine rezidans yapma gibi bir durum söz konusu değildir. Aksine sadece kalıntısı bulunan Tekke aslına uygun olarak tekrar yapılacaktır.

Söz konusu haber çeşitli gazetelerde satış ilanı verilen arsanın satışını engelleyecek ve piyasada oluşacak maksimum değeri olumsuz etkileyecek niteliktedir. Bu açıdan kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

KARAAĞAÇ TEKKESİ

Page 45: İddialar ve Gerçekler

45

15 Aralık 2008 tarihinde Star televizyonunun ana haber bülteninde yayınlanan ‘Üstü

örtülen gerçek’, ‘AKP’nin altı mezarlık’ haberi ile ilgili olarak aşağıdaki hususları dikkatinize sun-mak istiyoruz:

Sayın Dündar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan KİPTAŞ’ın, daha sonra satış yolu ile elden çıkardığı parselinin de bulunduğu Haliç-Sütlüce’deki 1 ve 2 nolu parsell-erin durumu, bu alanda yapılan çalışmalar ve takip edilen süreç hakkında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi büyük önem arz etmektedir.

Bugün, içerisinde aslına uy-gun olarak yeniden ihya edilen ‘Karaağaç Tekkesi’, gün ışığına çıkarılan ‘tarihi mezarlar’ ve ‘yeni hizmet binası’nın bulunduğu alan, bilimsel yönteme sadık kalınarak, Türk İslam Eserleri Müzesi ve Anıtlar Kurulu gözetim ve denetiminde büyük bir dikkat ve titizlikle yürütül-en çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır.

Yapılan çalışmalarla yok olan önemli bir kültürel varlık tekrar kazanılmıştır.

16 ARALIK

2008 TARİHLİ

AÇIKLAMA

Bir süre öncesine kadar KİPTAŞ’a ait olan 1 nolu parsel ile özel mül-kiyette bulunan 2 nolu parselde, uygulama imar planı tadilatına esas görüş istenmesi üzerine Anıtlar Kurulu 27.04.2005 tarihinde ‘Türk İslam Eserleri Müzesi deneti-minde kazı yapılmasına’ karar vermiştir. Anıtlar Kurulu ayrıca ‘İ.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi’nden bu bölgedeki olası dergah, tekke vb. yapılar hakkında bilgi’ istemiştir. Bunun üzerine hem KİPTAŞ’ın mül-kiyetinde bulunan 1 nolu parselde hem de şahıs mülkiyetinde bulunan 2 nolu parselde arkeolojik kazıya başlanmıştır.

Kazı çalışmaları neticesinde özel şahıs mülkiyetinde bulunan 2 nolu parselde tarihi mezar kalıntıları ile Karaağaç Tekkesi’nin kalıntıları bulunmuştur. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mim. M. Baha Tanman, ‘Karaağaç Bektaşi Tekkesi’nin Sütlüce Ma-hallesi, Karaağaç Mevkii, 3257 ada, 2 parselde bulunduğunu, kazılar sonrası açığa çıkan temel kalıntıları ana yapının planını büyük ölçüde aydınlattığını’ 30 Nisan 2007 tarihinde rapor etmiştir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

KARAAĞAÇ TEKKESİ

Page 46: İddialar ve Gerçekler

46

Kazılar sonucunda ortaya çıkartılmış olan kalıntıların 19. yüzyıldan daha erken hiçbir döneme ait olmadığı da tespit edilmiştir.

Türk İslam Eserleri Müzesi’nin Anıtlar Kuruluna sunduğu 18.04. 2007 tarih-li raporunda ‘3257 ada, 2 parselde 53 adet defin bulunduğunu, İslami mezar taşlarının hiçbirinin orijinal yerinde tespit edilemediğini’ belirtmiştir.

Kazı sonucunda 2 nolu parselde 2 hazire alanı tespit edilmiş ve mezar-lar bilgi paftasına tek tek işlenmiştir.

2 nolu parselde yer alan Kültür ve hizmet fonksiyonlu ek binanın projesi, bazı bölümlerinin mezar alanlarına isabet etmesi nedeniyle, Anıtlar Kurulu kararı ile revize edilmiştir. Türk İslam Eserleri Müzesi’nin proje alanına isabet eden bazı mezarların taşınabileceği yönündeki uygun görüşü Kurulca kabul edilmemiştir.

‘Ek yapıya ait teklif projenin düzeltmelerle uygun olduğuna’ ilişkin Anıtlar Kurulu kararına is-tinaden hizmet binası, mezar kalıntılarının olmadığı alana alınarak yeniden projelendirilmiştir. Mezar yerleri aynen yerinde muhafaza edilmiştir.

Kurul ayrıca Kütüphane ve Kültür Merkezi fonksiyonlu Karaağaç Tek-kesine ait restitüsyonu onaylamış, rekonstrüksiyon projesini uygun bulmuştur.

Hizmet binasının iskân şartını Kültür varlığı yapı-tekke binasının bitirilmesi şartına bağlamıştır. (Karar tarihi:02.05.2007)

Alevi-Bektaşi Eğitim ve Kültür Vakfının 12.10.2006 tarihli ve 1806 sayılı Meclis kararının iptali için yürütmenin durdurulması talebiyle İstanbul Büyükşehir Bel-ediyesine karşı İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nde açtığı davada, 11.11.2008 tarihinde yürütmeyi dur-durma talepleri reddedilmiştir.

Arkeolojik araştırmalar tekke ve mezarların 2 nolu parselde olduğunu ortaya koymuştur. Bunun üzerine Anıtlar Kurulu da KİPTAŞ’a ait olan1 nolu parselde ‘korunması gerekli kültür varlığı bulunmadığından’ tescili kaldırmıştır.

Bu gerçekler ışığında;Sütlüce’deki KİPTAŞ’a ait 1 ve özel mülkiyetteki 2 nolu parselde arkeolojik çalışmalar, Anıtlar Ku-rulu Kararı ile Türk İslam Eserleri Müzesi’nin denetiminde yapılmış, kazılarda doğal zemine kadar inilmiştir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

KARAAĞAÇ TEKKESİ

Page 47: İddialar ve Gerçekler

47

Kazı çalışmalarının bedeli parsel maliklerince ödenmiştir.

Bu esnada KİPTAŞ’a ait olan 1 nolu parselde hiçbir tarihi kalıntıya rastlanmadığı Kurul kararı ile teyit edilmiştir. Bu nedenle söz konusu parselin tapusundaki Anıtlar Ku-rulu şerhi kaldırılmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan KİPTAŞ son derece büyük önem taşıyan Haliç’in bu bölgesinde, maliki bulunduğu parseli nedeniyle arkeolojik çalışmanın bütününü dik-katle takip etmiştir.

Özel mülkiyete sahip 2 nolu parsel-de ilk kazılarda mezar kalıntılarına rastlanması üzerine, arkeolo-jik çalışma parselin tamamına yayılmıştır. Son derece titiz yürütülen kazı çalışması sonunda 53 adet mezar kalıntısı ile Karaağaç Tekkesinin temel kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. 53 mezar tek tek paftaya işlenmiştir. Kalıntı tekke sınırlarının 2 nolu parselde kaldığı tespit edilmiştir.

Bütün mezarlar kotunda ve koordinatında tespit edilmiş, ke-miklere dokunulmamıştır. Kemikler tek tek fırça ile temizlenmiş, oynatılmamış ve yerinde bırakılmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tespitlerine göre kemiklerin torbalara konulup taşınması söz konusu olmamıştır.

Bütün mezarlar restore edilerek düzenlenmiştir. Mezar taşları Türk İslam Eserleri Müzesi’nin deposuna kaldırılmıştır. Kurul kararı gereğince, orijinalleri ya da replikleri Türk İslam Eserleri Müzesi’nin denetiminde yerine konulması gerekmektedir.

Temel kalıntılarına rastlanan tekke, aslına uygun olarak Kurul Kararı ile yeniden yapılmıştır. Hizmet binası de tarihi kalıntıların bulunmadığı alan esas alınarak yeniden projelendirilmiş ve kurul onayından geçmiştir.

Binanın mezar kalıntılarının üzer-ine yapıldığı iddiası doğru değildir. Komşu parsel maliki KİPTAŞ, her gün denetim yapılan alandaki işlemi yakından takip etmiştir. Ne Müze yetkilileri ne de KİPTAŞ, bu iddiaya haklılık kazandıracak bir bulguya rastlamamıştır.

Son derece özenle büyük bir çalışma yapılmış ve bu çalışma sonucunda İstanbul tarihi bir eser kazanmıştır.

KİPTAŞ’ın arsasında,hiçbir tarihi kalıntı yok!..

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

KARAAĞAÇ TEKKESİ

Page 48: İddialar ve Gerçekler

48

KURUL

KARARI

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

KARAAĞAÇ TEKKESİ

Page 49: İddialar ve Gerçekler

49

KURUL

İSKAN

KARARI

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

KARAAĞAÇ TEKKESİ

Page 50: İddialar ve Gerçekler

50

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

KARAAĞAÇ TEKKESİ

Page 51: İddialar ve Gerçekler

51

İDDİA

MART

200721 Mart 2007’de ihaleye çıkılan Levent’te ki İETT arazisi hakkında Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası “ Arazinin Kentsel Donatı Alanından Ticaret Alanı Kullanımına Geçirildiği” gerekçeleriyle planın iptali için dava açtılar.

ZAMANININ EN KARLI

SATIŞI

İETT ARAZİSİ ÖZELLEŞTİRME SÜRECİ

Levent arazisi, 1958 yılında kamulaştırma ile İETT mülkiyetine geçti.

1968 yılından itibaren garaj olarak kullanılmaya başlanana arazi, 1987 yılında Bayındırlık Bakanlığı planında “Ticaret Sahalarına” alındı.

İETT, yerin garaj tesisleri olarak muhafaza edilmesini talep etti.

Arazi 1993 yılına kadar garaj olarak kullanıldı.

1993 yılında yapılan 1/1000 ölçekli Metro Güzergahı Planı ile Büyükşehir, Metro Triyaj Garı yapmak üzere mevcut otobüs garajının tahliyesini istedi.

Arsa kamuya tahsisten çıkarıldı.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

İETT ARAZİSİ

Page 52: İddialar ve Gerçekler

52

Araziyi boşaltan İETT, Ayazağa’da yapılan yeni garajı kullanmaya başladı.

Aynı tarihlerde arsanın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devri istendi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Levent arazisinin, garaj alanından çıkarılarak iş merkezi ve çarşı alanına dönüştürülmesi isteği ile ilgili, 02 Şubat 1996 tarihinde emsal ticaret yapılanma hakkı verdi.

14 Ağustos 1992 tarihinde 1/5000 ölçekli İstanbul 4. Levent Metro güzergah planı üzerine, 1/5000 ölçekli plan tadilatı kabul edildi.

25 Nisan 1996 tarihinde garaj alanı vasfından çıkarıldı.

Arazi, 10 Kasım 1998 tarihinde satılmak üzere ihaleye açıldı.

İhaleye teklif veren firmanın teklifi kabul edilmeyerek ihale iptal edildi.

23 Şubat 1999 tarihinde yeniden satışa çıkarılan arazinin ihalesi, teklif alınamadığı için iptal edildi.

16 Ağustos 2005 tarihinde de İETT Genel Müdürlüğü Encümen Kararı ile Arazinin Büyükşehir Belediyesi’ne satışını gerçekleştirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu arsayı İETT’den ekspertiz değeri ile 110 Milyon Dolar’a aldı.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

İETT ARAZİSİ

Page 53: İddialar ve Gerçekler

53

Plan Tarihi Bilgisi:

Plan değişikliği ile Levent’teki arsada 3 emsal korundu.

Emsal’in brüt parsele göre hesaplanması, prestij bölgeler-inde ve merkezi iş alanlarının olduğu bölgelerde olağan bir uygulamadır.

Bodrum katların emsale dahil olmaması, birçok avan projede rutin bir plan notudur. Bu da yine prestij bölgelerde ve merkezi iş alanlarının olduğu yerlerde genel bir uygulamadır. Bu şekilde yüzlerce projede bu not geçerlidir. Sadece bu parsele ait ayrıcalıklı bir plan notu değildir.

Arsanın büyümesi, ortadan geçen ancak fiilen teşekküle etmemiş imar yolunun kenara alınmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Söz konusu imar yolunun deplase edilmesi, ayrıca bölge trafiğine de olumlu bir katkı sağlayacaktır. Ayrıca 4. Levent’ten Maslak yönüne (Darüşşafaka’ya kadar) uzatılan metro ile ulaşım tahkim edilmiştir. Metro istasyonu alana yürüme mesafesindedir ve zemin altından bağlantı yapılabilir.

Tamamı Belediye mülkiyetindeki alanın büyüklüğü yaklaşık 46,262 m2dir ve 3 emsale göre toplam inşaat alanı 138,786 m2 olacaktır. Büyük-dere Caddesindeki diğer çok katlı binaların, 3 emsal olmalarına rağmen 5-6 ve daha fazla emsale ulaştıkları göz önüne alınırsa; söz konusu plan değişikliğinin çevredeki yapılanmalara

göre daha az yapılanma sağlayacağı ortadadır.

İstanbul’un bir dünya kenti olması tarihi ve kültürel değerleri ile ülke turiz-minde önemli

bir yer tutması ve uluslararası bir çok etkinliğe ev sahipliği yapması nedeni-yle söz konusu alana ticaret fonksi-yonuna ek alarak turizm fonksiyonu ilave edilmiştir. Bu fonksiyon belediy-eye büyük fayda sağlayacak ve önemli ölçüde gelir getirecektir.

Halen belediye mülkiyetinde bulunan arsanın imar durumunun belirlenip değerlendirilmesinden doğacak artı değer İstanbulluların olacaktır. Kimseye özel bir ikram değildir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

İETT ARAZİSİ

Page 54: İddialar ve Gerçekler

54

Danıştay kararı: Mimarlar odası, Şehir Plancıları Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası planın iptali için dava açtı.

Danıştay 6. Daire, sadece bozma gerekçesinde yer alanları kabul etti. Alanın, kentsel donatı alanından ticaret alanı kullanımına geçirilmesine ilişkin itirazı reddetti.

Danıştay’ın bozma gerekçeleri - Yükseklik sınırlandırılmasının kaldırılması- Emsalin brüt parsel üzerinden hesaplanması- Bodrum katlarının emsale dâhil olmaması ve iskân edilmesi

İkinci Plan, 12 Ekim 2010’da İstanbul Büyükşehir Meclisi’nde onaylandı.

Yapılan yeni plana göre; Sivil havacılığın görüşü doğrultusunda karar verilecek.

Emsal brüt parsel üzerinden değil, parsellerin kadas-tral alanı üzerinden hesaplanacak.

İki kat emsale dahil değil, iskan edilebilir diğer katlar emsale dahil edilecek.

13 Aralık 2010- 13 Ocak 2011 tarihinde askıya çıkarılan plana iki adet itiraz olmuştur. İtirazlar reddedilmiştir.

İhale Bedeli:Levent Arazisi için 21 mart 2007’de ihaleye çıkıldı. İhalenin bedeli: 1 milyar 156 milyon TL idi. EĞER ARAZİ 2007’DE

SATILSAYDI

4 Adet İstanbul Kongre Merkezi büyüklüğünde Uluslararası Kültür Merkezi

8 Adet Halkalı, Pendik,

Topkapı şehir parkları

büyüklüğünde

çevre yatırımı

20 KM Şehre kazandırılacak Ortalama Metro Hattı

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

İETT ARAZİSİ

Page 55: İddialar ve Gerçekler

55

İDDİAŞUBAT

2009Kemal Kılıçdaroğlu’nun televizyon yayınlarında bir şekilde gündeme getirdiği Nişanca arsası 13 Şubat 2009’da Hürriyet Gazetesi’nde ‘APAR TOPAR BİR BAĞIŞ HİKÂYESİ’ şeklinde manşetten verildi. Bu konu ile ilgili yayınlar 18 Şubat’a kadar sürdü. Gazete, haberin spotunda Kılıçdaroğlu’nun; ‘Cihan Kamer’i Başbakan tanıyor, Topbaş tanımıyor mu?’ imasının ardından ‘bir arsa rantı ortaya çıktı,’ ifadelerine yer verdi.

İŞTE GERÇEKLER!Parseller bileştirilirken ‘Yeşil Alan’ korunmuştur.

Bölge, 1993 tarihli Eyüp planlarında da 1,75 emsal ve ‘Ticaret+Yeşil Alan’dır.

Arsanın satışı imar düzenlemesinden sonradır.

CHP’li üyelerin 3. İdare Mahkemesi’ne açtığı plan iptali davası reddedilmiş, işlemin hukuka uygun olduğu tescil edilmiştir.

1

2

3

4

5

Arsanın satıştan sonra ‘Ticari Alan’a çevrildiği iddiası doğru değildir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

NİŞANCA ARAZİSİ

Page 56: İddialar ve Gerçekler

56

Geçtiğimiz günlerde basında yer alan ‘Eyüp Nişanca’daki Bir Arsa”nın imar duru-

munu şekillendiren hukuki süreç hakkında kamuoyunu aydınlatma gereği doğmuştur.

Habere konu olan 5243 m2’lik 1 numaralı parsel 06.12.1993 tarihli Eyüp Nazım İmar Planında bir kısmı yeşil alan olmak üzere E=1.75 em-sal ile ticaret alanıdır.

Bu parsel 29.08.2003 tasdik tarihli Eyüp Revizyon Nazım İmar Planı’nda da aynı fonksiyonda kalmıştır.

29.08.2003 tasdik tarihli bu plan için 07.04.2005 tarihinde mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Dolayısıyla bu bölge plansız hale gelmiştir.

Plansız kalan bu bölgeye plan yapılması için Eyüp Belediye Başkanlığı tarafından 116 ada 1 nolu parsel ile toplam 350 m2’lik 16, 18 ve 22 nolu parsellerin “ticaret+hizmet” fonksiyonuna alınması yönünde plan teklifi yapılmıştır.

19 ŞUBAT

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

Belediye Meclisi uygulama aşamasında %20 yeşil alan mu-hafaza edilmesi zorunluluğu ile bu teklifi uygun görmüştür.

Bu kararda da yine 06.12.1993 tarihli Eyüp Nazım İmar Planında olduğu gibi emsal 1.75 olarak kalmıştır.

Belediye Meclisi tarafından alınan bu karar 16.07.2005 tari-hinde Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından onanarak yürürlüğe girmiştir.

CHP Meclis Üyeleri bu kararın iptali için İstanbul 3. İdare Mahkemesine dava açmışlardır. Ancak mahkeme, 30.01.2007/201 karar no ile yapılan işlemin hukuka uygun olduğuna karar vererek davaları reddetmiştir.

Bu hukuki süreç göz önüne alındığında 17 Ağustos 2004 tari-hinde mülkiyet değiştiren bu arazi hakkında “Yeşil alan olan arsa, bu üç ortağın almasının ardından önce ’ticari’ alana çevrildi” ifadesi ile başlayan bütün haber kurgusu, gerçekleri çarpıtan ve dolayısıyla kamuoyunu yanlış bilgilendiren bir nitelik taşımıştır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

NİŞANCA ARSASI

Page 57: İddialar ve Gerçekler

57

Dolayısıyla söz konusu hab-erde 1993 tarihli imar durumu görmezden gelinmiştir. Çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi bu alan 06.12.1993 tarihli Eyüp Nazım İmar Planı’nda da zaten ticaret alanıdır ve E=1.75’tir. Yine haberde geçen 116 ada 2-3-5-6-11-34-47 ve 15 numaralı 8 adet parselin yeşil alan statüsüne alınması ile ilgili olarak gerçekleşen hukuki süreçte şu şekilde olmuştur;

Söz konusu parsellerin iki tanesinde tarihi eser olması nedeniyle Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından tescillenmiştir.

Dolayısıyla “küçük metrekareli par-sellerden oluşan alanın tamamının kamulaştırılması” 09.05.2006 tarihin-de Belediye Meclisi tarafından CHP’li üyelerin de olumlu oylarıyla karara bağlanmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin aldığı bütün kararlar değişik partilere mensup 348 üy-enin olumlu ya da olumsuz oyları ve bilgisi dâhilinde şekillenmektedir. Belediye Meclisi’nin bütün faali-yetleri tam bir şeffaflık içinde kamu-oyunun her türlü denetim ve sor-gulama imkânına açık olarak basın mensuplarının da gözü önünde gerçekleşmektedir.

Yaklaşan yerel seçimlerle birlikte bu meclis kararlarının yıllar geç-tikten sonra sanki gizli- kapaklı alınmış kararlar gibi gösterilerek siyasi çarpıtmalara ve gerçekdışı haberlere konu teşkil edilmesinin takdirini değerli kamuoyumuza bırakıyoruz.

Hürriyet Gazetesi’nden Oktay Ekşi- Belediyeler, Ertuğrul Özkök- Turkish job, Yalçın Doğan- Topbaş irtifa kaybında, başlıkları ile ve Vatan Gazetesi’nden Ruhat Mengi konuyu köşesinde gerçeğe uygun olmayan argümanlarla ele aldılar.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

NİŞANCA ARSASIİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 58: İddialar ve Gerçekler

58

PLAN İPTALİ DAVASIREDDEDİLDİ

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

NİŞANCA ARSASI

Page 59: İddialar ve Gerçekler

59

İDDİALAR ve GERÇEKLER

NİŞANCA ARSASIİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 60: İddialar ve Gerçekler

60

İDDİAOCAK

2008Zincirlikuyu’daki Karayolları arazisinin Zorlu Grubu-na satışından sonra basında bir takım iddialar yer aldı. Şehir Plancıları Odası; ‘İmar Plan Tadilatı’nın Boğaziçi’nin silüetini bozacağı ve Müdürlük binasının Kültür ve Tabiat Varlıkları koruması altında olması gerektiği’ gerekçeleriyle plan iptali davası açtı.

İlgili imar planı İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanmadı.

Plan, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca 27.12.2006’da yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne sadece bilgi verildi. (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın verilen bu bilgi yazısına 06.03.2007 tarihli olur imzası var) Dolayısıyla planın Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçmesi de kanun gereği söz konusu değil.

Ruhsatlar, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin onayından geçmez. Yetki alanları içerisinde yapılan İmar Planları İlçe Bel-ediye Meclis’lerinden geçer.

Parsele ait inşaat ruhsatı Beşiktaş Beledi-yesi tarafından verildi.

Sözkonusu plan askıya çıktığı zaman 3. Şahıslar tarafından dava edilebilirdi. Nitekim plana dava açıldı. Ancak dava “plan lehine” sonuçlandı.

Dava, ‘plan lehine’ sonuçlandı!

Avan Proje, 13/04/2010

tarihli, III No’lu Kurul kararıyla uygun bulundu.

İŞTE GERÇEKLER!

1

2

3

4

5

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

ZORLU ARSASI

Page 61: İddialar ve Gerçekler

61

KURUL

KARARI

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ZORLU ARSASIİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 62: İddialar ve Gerçekler

62

İŞTE PLANLEHİNEKARAR

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

ZORLU ARSASI

Page 63: İddialar ve Gerçekler

63

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ZORLU ARSASIİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 64: İddialar ve Gerçekler

64

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

ZORLU ARSASI

Page 65: İddialar ve Gerçekler

65

BEŞİKTAŞ

BELEDİYE

RUHSATI

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ZORLU ARSASIİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 66: İddialar ve Gerçekler

66

İDDİAOCAK

2009Levent’te inşa edilen ve 15 yıllık bir geçmişe sahip olan Sapphire binası 2009 yerel seçim-leri öncesinde muhalefet ve medya organları tarafından en çok dile getirilen konu oldu. ‘1 milyar dolarlık rant’ manşeti ile günlerce gazetelerde ve televizyonlarda haber yapıldı. Konuyu muhalefet sözcülerinin iddiaları ekseninde yorumlayan köşe yazıları yayınlandı.

Gündeme getirildiği 2009 Ocak ayından, bu yayınların devam ettiği Şubat ortalarına kadar geçen sürede tüm iddi-alar, çok açık ve net bir şekilde yanıtlanmıştır.

Özellikle Vatan, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin birinci sayfalarında yaklaşık yirmi gün süren Sapphire haberleri bazı yazarların köşe yazıları ile devam etmiştir.

Sapphire ile ilgili bazı haber başlıkları şöyleydi:

30 bin metrekarelik izinle 180 bin metrekarelik inşaat çıktı, ‘Topbaş’a 1 milyar dolarlık rant suçlaması’ ‘ Sapphire ‘in inşaat ruhsatı yok mu?’

’İN HABERİ

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SAPPHIRE

Page 67: İddialar ve Gerçekler

67

SAPPHİRE İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMALARI

02 Şubat 2009 - Genel Basın Açıklaması13 Şubat 2009 Vatan – Tayfun Devecioğlu16 Şubat 2009 Hürriyet – Mehmet Y. Yılmaz16 Şubat 2009 Vatan – Tayfun Devecioğlu

1 Milyar dolarlık rant iddiası yalandır!

Arsa’nın imarı Nurettin Sözen döneminde düzenlenmiştir.

15 yıldır süren inşaat bu imar düzenlemesine göredir.

İmar hakkını alan AKP’li Kiler değil Tatlıcı ailesidir. Bu yer sonradan Kiler ailesi tarafından satın alınmıştır.

Binanın İmarı 1995’te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Belediye Başkanı olduğu dönemde 3 emsalden 2,5’a düşürülmüştür.

Ruhsatlar Şişli Belediyesi tarafından verilmiştir.

Tüm iddialar temelsizdir.

İŞTE GERÇEKLER!1

2

3

4

6

5

12 Şubat 2009 Hürriyet Gazetesi

Tüm iddialara 2-13 ve 16 Şubat’ta yapılan açıklamalarla yanıt verilmiş ve iddiaların

asılsız olduğu belgeleri ile kamuoyuna açıklanmıştır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

SAPPHIREİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 68: İddialar ve Gerçekler

68

Geçtiğimiz günlerde bir gazetede ve bir televizyon programında İstanbul Büyükşehir

Belediyesi’nin bir AK Parti milletvekiline imar konusunda imtiyaz sağladığına dair iddialar yer almıştır. Hatta CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, “İstanbul halkının rantını bir AKP Milletvekiline nasıl peşkeş çekiyorsunuz? Sadece bu olaydaki rant 1 milyar dolardır.” şeklinde asılsız ve dayanaktan yoksun bir ifade kullanmıştır.

Öncelikle iddialara konu olan parsel planları, 25.01.1994 tarihinde Nurettin Sözen’in belediye başkanlığı döneminde Belediye Meclisi’nde kabul edilmiştir. 04.08.1995 tarihinde parsellerin 3 olan emsalinin 2,5 düşürülmesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde Belediye Meclisi’nde oybirliği ile kabul edilmiştir. 25.01.1994 onaylı planda bugüne kadar hiçbir değişiklik yapılmamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 08.09.1995 tari-hinde Şişli Belediyesi tarafından yapılan ve söz konusu parseli de kapsayan 1/1000’lik planı, “emsal hesabının uygu-lama safhasında ilçe belediyesince de kontrol edilmesi şartı ile” onaylamıştır.

Arazinin o dönem Mustafa Tatlıcı’ya ait-tir. Tatlıcı, otel yapmak amacıyla arazide temel çalışmaları yapmıştır.

02 ŞUBAT

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

İnşaatının durmasının ardından geçen 7 yılda, payandaların mu-kavemeti zayıflamış ve Büyükdere Caddesi’ni tehdit etmeye başlamıştır. Buna bağlı olarak Mövenpick’te göçük oluşmuş; toprak kayması meydana gelmiş ve minibüs yolu trafiğe kapatılmak zorunda kalınmıştır. İstanbul Teknik Üniversitesi, burada tahkimat yapılması için rapor vermiştir.

2005 yılında bu araziyi satın alan Kiler Grubuna, Kâğıthane Belediyesi tarafından verilen tahkimat ruhsatı ve 22.09.2006 tarihli inşaat ruhsatı ile bölgede imar faaliyetlerine başlamıştır. 1994 tasdikli plana göre bodrum katlar emsale dâhil değildir. İstanbul İmar Yönetmeliğine göre de ticaret bölgelerinde bodrum kat adedi herhangi bir sınırlamaya tabi değildir. Parselin yeni ma-liklerinin yürüttüğü inşaat faaliyeti, Sözen döneminde onaylanan plan hükümlerine göre yapılmaktadır. Dolayısıyla 1 milyar dolarlık imar rantından söz edenler, sorularını doğru adrese yöneltmelidirler.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SAPPHIRE

Page 69: İddialar ve Gerçekler

69

Plan ilk olarak 25.01.1994 tarihinde Nurettin Sözen döneminde kabul edildi.

İBB tarafından, 25.01.1994 onanlı plandaki durumu 04.08.1995 tarihinde Emsal:3’ten Emsal:2.5’a düştü.

Şişli Belediye Başkanlığı’nca 9.10.1997 tarihinde yapı ruhsatı, 20.11.1997 tarihinde tadilat ruhsatı,

Kağıthane Belediye Başkanlığınca 3.12.2005 tari-hinde Tahkimat Uygulama İzin Belgesi, 22.9.2006 tarihinde 3/72 sayı ile yapı ruhsatı, 22.02.2008 tarihinde Tadilat Ruhsatı verilmiştir.

Arazi o dönem Mustafa Tatlıcı’ya aittir. Tatlıcı, otel yap-mak amacıyla arazide temel çalışmaları yapmıştır. İnşaatı durmuştur. 7 yılda payandaların mukavemeti zayıflamış ve bölge için tehlike arz etmeye başlamıştır.

İTÜ, zayıflayan payandalar nedeniyle güçlendirmenin zorunlu olduğuna dair bir rapor vermiştir.

Parsel, 2005 yılında Kiler Grubu-na geçmiştir. Ve 1994 yılından günümüze kadar planda hiçbir değişiklik yapılmamıştır. İnşaat 25.01.1994 tarihli plana göre yapılmıştır.

1994 yılından beri planda değişiklik yapılmadı...

İnşaat 1994 tarihli plana göre yapıldı...

SAPPHIRE PLAN SÜRECİ

İDDİALAR ve GERÇEKLER

SAPPHIREİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 70: İddialar ve Gerçekler

70

EKİM 1997

YAPI

RUHSATIŞİŞLİ BELEDİYESİ TARAFINDAN DÜZENLENEN

YAPI RUHSATI – TARİH 09 EKİM 1997

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SAPPHIRE

Page 71: İddialar ve Gerçekler

71

TAHKİMAT

RUHSATI ŞİŞLİ BELEDİYESİ TARAFINDAN DÜZENLENEN TAHKİMAT RUHSATI – TARİH 30 OCAK 1997

İDDİALAR ve GERÇEKLER

SAPPHIREİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 72: İddialar ve Gerçekler

72

KASIM 1997

YAPI

RUHSATI

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SAPPHIRE

Page 73: İddialar ve Gerçekler

73

İDDİA

ŞUBAT

2009

Gayrettepe’de inşa edilen ve imarı 22 yıllık bir geçmişe sahip olan Selenium Panorama 2009 yerel seçimleri öncesinde yoğun bir gündem konusu oldu.

Selenium ile il-gili ilk haber Va-tan Gazetesi’nin manşetinde ‘RANT İTTİFAKI’

başlığı ile yer aldı.

15 Şubat 2009’da başlayan Sele-nium Panorama ile ilgili yayınlar, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin 1. sayfa haberleri ile 21 Şubat’a kadar sürdü

22 Sene Selenium Panorama 22 yıllık imar ve inşaat geçmişine sahiptir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

SELENIUMİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 74: İddialar ve Gerçekler

74

Beşiktaş’ta ‘Yeşil Alan’ ilan edilen değerli arsada şimdi lüks bir rezidans yükseliyor.

‘İş Bitirici’ ekip, imar değişikliğini CHP’li ve AKP’li belediyelerin oybirliği ile çıkardı.

Bedrettin Dalan döneminde ‘konut’ alanı olan parsel, Nurettin Sözen döneminde ‘İş merkezi’ alanına alınmış ve Emsali 1,25’ten, 3’e yükseltilmiştir.

‘Yeşil alan’ iddiası yersizdir.

‘AKP’li ve CHP’li belediyeler-in oybirliği’ ifadesi yanlıştır.

2005’te imarı 2,5 Emsale düşürülmüştür.

Arazinin satışı imar değişikliğinden sonra gerçekleştirmiştir.

İŞTE GERÇEKLER

1

2

3

45

İşte gazetenin spotu!

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SELENIUM

Page 75: İddialar ve Gerçekler

75

Plan Süreci Bilgisi:

Arsa Bedrettin Dalan döneminde emsal: 1.25 konut alanındayken, Nurettin Sözen döneminde emsal: 3 iş merkezi alanına alındı.

Yeni plan ile 1954 planı güncelliğini yitirdi.

Bölge Planı E:3.00 ticaret alanı olarak önerildi. Bel-ediye Meclisince Emsal:3 emsalli alanlarda 2.75’e düşürüldü.

08 Nisan 1997 tarihinde EREM Uluslararası Tanıtım Hizmetler Şirketine satıldı.

1/5000 ölçekli plan, açılan dava sonucu iptal edildi.

Yeniden hazırlanan İmar Planı 22 Temmuz 2002’de yürürlüğe girdi. Parsel Emsal:2, ticaret ve hizmet alanı.

Parsel sahibinin itirazı sonucu 13.08.2004 tarihinde Emsal:2.50 parsel Ticaret+Hizmet+Konut alanına

alındı. Eski iptal kararı nedeniyle plan dağıtımı yapılamadı.

Yeniden Emsal:2.50 yapılanma şartlarında

Ticaret+Hizmet+Konut alanına alınarak 19.03.2005 tarihinde onandı.

13.08.2004 tarihli imar değişikliğinden 4 ay sonra 28.01.2005 tarihinde satıldı. Parselin imar durumu açık bir şekilde bilinmektedir. Ve sonraki süreçte planda hiçbir değişiklik yapılmamıştır.

SELENIUM ARSASI PLAN SÜRECİ

İDDİALAR ve GERÇEKLER

SELENIUMİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 76: İddialar ve Gerçekler

76

Son günlerde bir gazetede yer alan Selenium Panorama’nın imar durumu ile ilgili bazı

hususları açıklama gereği doğmuştur;

Söz konusu alan Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Bedrettin Dalan döne-minde 24.04.1987 onanlı 1/1000 ölçekli Dikilitaş İmar Planında E:1.25 yapılanma şartlarında konut alanında kalmakta iken Sayın Nurettin Sözen döneminde 28.06.1991 tarihli Plan tadili ile E:3.00 yapılanma şartlarında İş Merkezi alanına alınmıştır.

Dosyasında yapılan incelemede; 08.04.1997 tarihinde Encümen kararı ile EREM Uluslar arası Tanıtım Hizmetler Şirketine satılmıştır.

1/5000 ölçekli 1954 planı güncelliğini yitirdiğinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce plan yapılması gün-deme gelmiştir.

21.08.1998 onanlı 1/5000 ölçekli Beşiktaş Ortaköy Nazım İmar Planı’nda (Bölge Planı) söz konusu parsel E:3.00 yapılanma şartlarında Ticaret alanı olarak önerilmiş iken; Büyükşehir Belediye Meclisince plan-lama alanının tümünde yer alan E:3 emsalli alanlar, E:2.75’e düşürülerek; ilgili parselinde yapılanma şartları 2.75 emsal olarak belirlenmiştir.

17 ŞUBAT 2009

TARİHLİ

AÇIKLAMA

İlgili parselin de yer aldığı 21.08.1998 onanlı 1/5000 ölçekli Beşiktaş Ortaköy Nazım İmar Planı İdare Mahkemelerine açılan davalar neticesinde iptal edilmiştir.

Bölge plansız kalınca yeniden hazırlanan 1/5000 ölçekli Beşiktaş Ortaköy Nazım İmar Planı 22.07.2002 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu planda söz konusu parsel E:2.00 yapılanma şartlarında Ticaret ve Hizmetler alanı olarak belirlenmiştir.

Ancak parsel sahibi bölge planına itiraz etmiştir. İtiraz üzerine Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından itiraz haklı bulunarak söz konusu parsel 13.08.2004 tarihinde emsal 2.50 yapılanma şartlarında Ticaret+Konut+Hizmet alanına alınmış ancak 2002 tarihli bölge planının iptaline ilişkin mahkeme kararı nedeniyle, planın dağıtımı yapılmamıştır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SELENIUM

Page 77: İddialar ve Gerçekler

77

Bölge planının iptal edilmesini müteakip, parsel ilgilisince, E:3.00 yapılanma şartlarında Ticaret+ Hizmet+ Konut alanı olarak plan değişikliği teklifinde bulunulmuş, ancak e:2.50 yapılanma şartlarında Ticaret+Hizmet+Konut alanına alınmış ve 19.03.2005 tarihinde onanmıştır.

Bunun üzerine aynı 19.03.2005 tarihli 1/5000 ölçekli plana uygun olarak hazırlanan 1/1000’lik planlar 23.09.2005 onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

16.07.2005 onanlı 1/5000 ölçekli Beşiktaş Dikilitaş Balmumcu Nazım İmar Planı ve 09.08.2007 onanlı 1/1000 ölçekli Beşiktaş Dikilitaş Bal-mumcu Uygulama İmar Planlarında da söz konusu plan tadilatı korunmuştur.

Söz konusu parsel, maliki tarafından 13.08.2004 tarihinde Belediye Meclisince kabul edilen imar değişikliğinden 4 ay sonra satılmıştır. Parselin imar durumu açık bir şekilde bilinmektedir. Ve son-raki süreçte planda hiçbir değişiklik yapılmamıştır.

Planlama süreci bu şekildedir. Şahıslar arasındaki alışveriş ilişkileri belediyeyi ilgilendirme-mektedir.

Gerek 1988 ve gerekse 2002 tarihli bölge planlarının İdare Mahkemelerine açılan dava-lar sonucunda iptal edilmeleri üzerine Bölge Planlarının safahati uzun zaman almış ilgili parselin de uygulamaya dönük işlemleri yapılamamıştır. Kişiye göre, süreci uzatmak ya da kısaltmak söz konusu değildir. Olağan süreç işlemiştir.

Selenium Arazisi Nurettin Sözen döneminde Emsal 3 iş merkezi alanına alındı.

Selenium Arazisi

2004 tarihli planda

emsal 2.5 Ticaret,

Hizmet, Konut

alanına alındı.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

SELENIUMİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 78: İddialar ve Gerçekler

78

SELENIUM

YAPI RUHSATI

BELGESİ

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

SELENIUM

Page 79: İddialar ve Gerçekler

79

TRUMP TOWERS GERÇEKLERİ

20.06.1988 onaylı 1/1000 ölçekli Mecidiyeköy bölgesi uygulama imar planına göre bir kısmı açık otopark, yol, eğitim, spor tesisleri ve kısmen de iskan alanı fonksi-yonunda (iskan alanı fonksiyonlu kısım e: 3, yaklaşık 6000 m2)

23.09.2005 ve 24.09.2006 onaylı 1/1000 ölçekli tasdikli plan-lara göre t lejantında transfer merkezi+kültür tesisi alanında kalmaktadır. H: serbest, e: 3, blok ebatları serbesttir.

Dışa kapalı inhouse ünite yerinin parsel ve konumu avan proje ile belirlenecektir. Emsal dışı ka-lan park&ride alanı, toplu taşıma peron alanı ve depo alanı kadar alan, ayrıca kullanılan emsalden düşülecek.

Zemin altı kullanımlar, tüm yapı alanlarındaki galeri ve boşlukları ve tesisat katları emsale dahil değildir.

23.09.2005 tarihli plana göre 12 bodrum kat+zemin kat+1.kule 37+2.kule 39 normal kat olarak 19.06.2006 tarihinde avan proje onaylandı. Transfer merkezi alanı: 35.964 m2 kadar alan plan notu gereği kullanılan emsal alanından düşülmüştür.

20.01.2007 tarih, 1/9 sayı ile yapı ruhsatına göre; yol kotu altı kat sayısı: 12, yol üstü kat sayısı kule 1: 40, kule 2: 38.

Mülk sahibi Ortadoğu Otomotiv (2524 ada, 1-2 parseller)

23.369 m2 parsel büyüklüğünde.

İmar durumu: Emsal: 3, (AVM, Büro, Rezidans)

24.05.2006’da Ortodoğu Otomotiv ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında protokol imzalanmıştır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

TRUMP TOWERSİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 80: İddialar ve Gerçekler

80

Yapılan protokol ile; - 800 araç kapasiteli park&ride

- 35 araç kapasiteli lastikli toplu taşım araçları depo alanı

- 15 araç kapasiteli otobüs-min-ibüs peron yeri

- 50 araçlık taksi durağı alanı

- Transfer merkezi binası’ndan mevcut iett peronuna yaya ulaşımını temin amacıyla mecidi-yeköy yolu ve e5 karayolu altından yaya geçişine imkan verecek yaya tüneli yapılacak.

Toplam kazanım: 14.3 mio $ (park&ride)+3 mio $ (peron+depo)=17.3 mio $. Plan tadilatı 16.04.2005 onaylı 1/5000 ve 25.09.2005 onaylı 1/1000 ölçekli planlara istinaden ilgilisi ile ilk protokol yapıldı. 19.06.2006 tarihinde avan proje onaylandı.

Transfer Merkezi Alanında ko-nut olarak projelendirilen yapıda fonksiyon değişikliği yaparak ofis yapılmak istendiğinden, plan notu değişikliği gerekli görülmüştür.

1/1000 ölçekli plan değişikliği teklifi 17.03.2011 tarihinde onandı.

17.03.2011 tarihinde onanan imar planı değişikliği doğrultusunda yeni protokol hazırlanması çalışmaları devam etmektedir.

Tadil protokolü ile; Önceki protokolde yaya tüneli, transfer merkezi ile otobüs peron alanlarını bağlıyordu.

Yeni protokolde yaya tünelinin; Otobüs peron alanları, Mecidiyeköy metro istasyonu ve Mecidiyeköy metrobüs duraklarının transfer merkezine bağlanması söz konusu-dur.

Yeni protokole göre, yaya tünelinin bakım ve işletmesi (yürüyen merdi-venler, havalandırma, aydınlatma, temizlik, güvenlik vb. hizmetler) be-lirlenecek süre ile şirket tarafından bila bedel yapılacaktır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

TRUMP TOWERS

Page 81: İddialar ve Gerçekler

81

YÜKSEK İMARLAR HANGİ DÖNEMDE VERİLDİ?Süzer Plaza Ritz-Carlton (Gökkafes) 154 METRE (EMSAL: 6) Şişli1998 34 KAT Turizm Bakanlığı’nca 10.09.1998 tarihli 1/1000 ölçekli UİP ‘nda E:6.00 Bodrum katlar emsale dahil değil. Bodrum kat:11’dir. H:99.70 (çatı saçak kotu) H:120.75 m’dir.)14.10.1998 tarihinde Şişli Belediye Başkanlığınca yapı ruhsatı düzenlenmiştir.

TAT Towers 143 METRE (EMSAL: 5.8 - 5) Şişli 1988 34 KAT 18.02.1988 onanlı 1/1000 ölçekli MİP (Ticaret) E:5.85 H:serbest; bodrum katlar emsale dahil değil; inşaat emsali brüt parsel üzerinden. 22.03.1988’de B.Ş.B.Başkanlığınca onanan avan projeye göre uygulama yapılmıştır.12.08.1988 tarihinde Şişli Belediye Başkanlığınca ruhsat düzenlenmiştir.

Bank Ekspres Towers 125 METRE (EMSAL: 4) Sarıyer 1988 27 KAT 30.06.1988 onanlı Sarıyer Ayazağa Ticaret Planı (Ticaret Alanı E:4.00 Uygulama; avan projesine göre)

Kempinski Residences Astoria (EMSAL: 6.5) Şişli 1987 28 KAT 01.06.1987 onanlı 1/1000 ölçekli Şişli Dikilitaş UİP (Ticaret Alanı H:6.50, H:24.50 m Blok Nizam. Ancak Şişli Belediyesince E:3.00+%15=3.45 olarak imar durumu düzenlenmiştir.)Avan projesi Şişli Belediye Başkanlğı’nca onaylanmıştır. Şişli Belediyesinin Başkanlığımız onayı alınmadan aldığı 6.8.1997 tarihli Meclis kararı ile Emsal 6.50m ye çıkartılıp uygulama yapılmıştır.

Dizayn Tower (EMSAL: 4) Sarıyer 1988 20 KAT 30.06.1988 onanlı Sarıyer Ayazağa Ticaret Planı (Ticaret Alanı E:4.00 avan projesine göre uygulama yapılacaktır)

Cengiz Tower (EMSAL: 4) Sarıyer 1988 İnşa20 KAT 30.06.1988 onanlı Sarıyer Ayazağa Ticaret Planı (Ticaret Alanı E:4.00 avan projesine göre uygulama yapılacaktır)

İDDİALAR ve GERÇEKLER

YÜKSEK BİNALARİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 82: İddialar ve Gerçekler

82

Al Tower 120 METRE (EMSAL: 4) Sarıyer 1988 27 KAT 30.06.1988 onanlı Sarıyer Ayazağa Ticaret Planı (Ticaret Alanı E:4.00 avan projesine göre uygulama yapılacaktır)

Piyalepaşa İş Merkezi (EMSAL: 4) Şişli 1991 21 KAT 09.05.1991 onanlı 1/1000 ölç. Dolapdere Kısmi UİP (Ticaret E:4.00)

Maslak Park Plaza (EMSAL: 4) Sarıyer 1988 30.06.1988 onanlı Sarıyer Ayazağa Ticaret Planı (Ticaret Alanı E:4.00 uygulama; avan projesine göre)

İş Bankası Kuleleri (EMSAL: 4) Şişli 1988 43 KAT Dalan dönemi onaylanan 18.10.1988 tarihli 1/5000 ölçekli Boğaziçi Revizyon nazım imar planına(E= 4 olup bodrum katlar emsale dahil değil) istinaden 23.06.1995 tarihinde Beşiktaş Belediye Başkanlığınca ruhsat verilmiştir. Yapı 3 bloktan oluşmakta olup; Arsa alanı: 25.909 m2Toplam inşaat alanı: 224.357m2, Emsale dahil alan :111.975m2E. dahil edilmeyen:112.382m2

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

YÜKSEK BİNALAR

Page 83: İddialar ve Gerçekler

83

İDDİAŞUBAT

2009

İŞTE GERÇEKLER!

O tarihte İstanbul Belediye Meclisi’nce kabul edilen dosya sayısı 67 adettir.

14 EYLÜL 2007 TARİHİNDE MECLİSTE GÖRÜŞÜLEN DOSYA SAYISI

Kabul edilen 67

Kamusal Nitelikte Olan 39Şahıs Talepleri 28Reddedilen 109İade olan 28----------------------------------------------------TOPLAM 204

KABUL EDİLEN 1/5000 ÖLÇEKLİ: 32 Şahıs Dosyası: 12 (CHP: 6, ANAP: 2)

KABUL EDİLEN 1/1000 ÖLÇEKLİ: 35

Şahıs Dosyası: 12 (CHP:8, ANAP:2)

1

Bir bardak suda fırtına!

Bu

soruşturma

hiç

açılmadı!

İDDİALAR ve GERÇEKLER

230 İMAR DOSYASIİMAR ve ŞEHİRCİLİK

Page 84: İddialar ve Gerçekler

84

Bugün bir gazetede ‘14 Eylül 2007 soruşturması’ başlığı ile yayınlanan haber

ile ilgili olarak kamuoyunu aydınlatma gereği doğmuştur.

Yaklaşan yerel seçimler öncesinde bazı gazete ve televizyonların, bazı siyasilerce ortaya atılan tamamı abartılı ve gerçek dışı iddia ve isnat-lara, tek yanlı olarak yer ver-dikleri görülmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ni ve hangi partiden olursa olsun üyelerini karalama amacı taşıyan bu yayınların yanlı ve sübjektif olduğu açıktır. Bu ve-sile ile meclis üyelerini ‘çete’ ile itham eden kimliği belirsiz bir dilekçeye yer vererek, tamamı yalan ve gerçekdışı iddiayı manşetine taşıyan ve dilekçede yer alan hususları sorgulama-yan gazeteciliği kamuoyu vicdanına havale ediyoruz.

17 ŞUBAT

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

1. Gazetenin ’14 Eylül soruşturması’ başlığı ile manşetten verdiği haberin spotunda yer alan ‘İstanbul Belediye Meclisi, büyük rant yaratan 230 imar değişikliğini bu tarihte tek oturumda kabul etti’ ifadesi doğru değildir. Söz konusu tarihte İstanbul Bel-ediye Meclisince kabul edilen dosya sayısı 67 adettir. Ayrıca bu 67 dosyanın 39 adedi kamu taleplerine ilişkindir. Bunların 35 adedi ilçe bel-ediyelerinden gelen 1/1000 ölçekli plan teklifidir. 32 adet 1/5000 ölçekli plan teklifinin 18 adedi kamusal niteliktedir. Red-dedilen dosya sayısı 109 adettir. 28 dosya ise Müdürlüğü’ne iade edilmiştir. Ortada ne 230 dosya ne de iddia edilen 15 milyar dolarlık rant vardır.

2. Kimliği belirsiz ‘Yetimler’ dilekçesinde şahit gözüken CHP’li Meclis üyesi Hüseyin Sağ’dır. Bahsi geçen gazeteye verdiği beyanatta, mesnetsiz iddiaları tekrarlamaktadır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

230 İMAR DOSYASI

Page 85: İddialar ve Gerçekler

85

Düzmece ‘Yetimler’ imzalı dilekçede şahit olarak yazılan Hüseyin Sağ, ‘İmar planlarına yapılan itirazların ve değişiklik tekliflerinin muhakkak Belediye Meclisince incelenmesinin ve karara bağlanmasının bir zorun-luluk olduğunu’ bilmesi gerekir. Plan tekliflerinin ve itirazlarının Meclise sevk edil meden herhangi bir birimce reddi İmar Kanunu’na aykırıdır. (Danıştay 6. Daire Kararı) Meclise gelen dosya sayısı üzer-inde spekülasyon yapılmasının hiçbir haklılığı yoktur.

3. Meclis üyesi Hüseyin Sağ’ın ‘şahit’ olduğu ‘yetimler’ dilekçes-inde bütün meclis üyeleri çete olarak suçlanmaktadır. Düzmece dilekçede ‘oybirliği’ ile geçen kararlara ‘347 Meclis üyesi, birlikte hareket ederek (çete kurarak)’ şeklinde gönderme yapılmaktadır. Belediye Meclisinin toplam 348 üyesi vardır. Dilekçe 347 meclis üyesinden bahsederek 1 üyeyi istisna tutmuştur. Bu da dile-kçede şahit olarak adı yazılan Hüseyin Sağ’dır. Yazdığı dilekç-eye imza atmaktan korkanların, kamu menfaatlerinin savunucusu olup olamayacakları kamuoyu tarafından takdir edilecektir.

Onlarca dosyaya itiraz edip itirazını gerekçesiz geri çekenler-in kamuoyuna açıklama yapma borcu vardır.

Bu vesile ile 4483 sayılı yasaya göre kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerin işleme konulabilmesi için ‘… dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imza ile iş ve ikamet-gah adresinin bulunması zo-runludur.’ Ad, soyad, imza ve adres bilgilerinin yer almadığı ‘Yetimler’ imzalı dilekçenin bu tür gereksiz meşguliyetlere ve kişilik haklarının ihlallerine neden olunmaması için işleme konulmaksızın hıfzedilmesi gerekirken, bunun yapılmaması ayrıca dikkate değer bir husus-tur.

O tarihte İstanbul Belediye Meclisi’nce

kabul edilen dosya sayısı 67 adettir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

230 İMAR DOSYASI

Page 86: İddialar ve Gerçekler

86

İBB MECLİSİNDE 1. DÖNEMDE 1/5000 ÖLÇEKLİ 7.381 ADET İMAR KONULU DOSYA İNCELENDİ.

2. DÖNEMDEN BUGÜNE KADAR (MART 2011) TOPLAM 9.797 İMAR KONULU DOSYA GÖRÜŞÜLDÜ.

3.921 ADEDİ PLAN TADİLATI KONULUDUR.

NİSAN 2004 - MART 2011 ARASI 1/5000 ÖLÇEKLİ PLAN TADİLAT TEKLİFLERİ

1/5.000’LİKLER: 3.921 ADET

1.371 ADEDİ KAMU YARARINA DONATI ALANI İLE İLGİLİDİR.

KABUL EDİLEN

KABUL EDİLEN

2.246

TOPLAM

TOPLAM

TOPLAM

KAMU

KAMU

Nisan 2004 -

Mart 2009

Nisan 2009 -

Mart 2011

891

480

1.508

738

1.014

661

617

258

473

451

541

210

ÖZEL

ÖZEL

RED

RED

İADE

İADE

RED / İADE

RED / İADE

1.675

1/5 BİNLİK İMAR KONULU TOPLAM DOSYA SAYISI: 7.381

1/5 BİNLİK İMAR KONULU TOPLAM DOSYA SAYISI: 2.416

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

PLAN TADİLATLARI

Page 87: İddialar ve Gerçekler

87

NİSAN 2004 - MART 2011 ARASI 1/1000 ÖLÇEKLİ PLAN TADİLAT TEKLİFLERİ

İBB MECLİSİNDE BİRİNCİ 5 YILDA 1/1.000 ÖLÇEKLİ 3.372 ADET İMAR KONULU DOSYA İNCELENDİ.

2 DÖNEMDE BUGÜNE KADAR (MART 2011) TOPLAM 5.019 İMAR KONULU DOSYA GÖRÜŞÜLDÜ.

3.185 ADEDİ PLAN TADİLATI KONULUDUR.

1/1000’LİKLER: 3.185 ADET

1.456 ADEDİ KAMU YARARINA DONATI ALANI İLE İLGİLİDİR.

KABUL EDİLEN

KABUL EDİLEN

2.504

TOPLAM

TOPLAM

TOPLAM

KAMU

KAMU

Nisan 2004 -

Mart 2009

Nisan 2009 -

Mart 2011

768

688

1.431

1073

412

269

663

385

158

105

254

164

ÖZEL

ÖZEL

RED

RED

İADE

İADE

RED / İADE

RED / İADE

681

1/1.000’LİK İMAR KONULU TOPLAM DOSYA SAYISI: 3.372

1/1.000’LİK İMAR KONULU TOPLAM DOSYA SAYISI: 1.647

İDDİALAR ve GERÇEKLER İMAR ve ŞEHİRCİLİK

PLAN TADİLATLARI

Page 88: İddialar ve Gerçekler

88

Page 89: İddialar ve Gerçekler

89

Page 90: İddialar ve Gerçekler

90

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

BOĞLUCAİDDİA

EKİM

2008

Bilindiği gibi Ekim 2008’de büyük bir yağışla Silivri Boğluca deresi taşmış dere güzergâhındaki yerleşimler sular altında kalmıştı.

Sel baskınları Boğluca deresinin ıslahını geciktiren ve engelleyen girişimlerinin yeniden gündeme gelmesini sağladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 25 metrelik koruma bandı oluşturarak dere kesitinin büyütülmesi ve kamulaştırma kararının CHP’lilerin çabalarıyla engellendiği ortaya çıktı.

Her olayı hatta tabii afeti bile siyasi çıkar uğruna istismar gayreti bu olayda da ne yazık ki görüldü. Ortaya konan belgeler CHP’nin sorumluluğunu

ortaya koydu. Aşağıda Boğluca Deresinin ıslahı ile ilgili yaşanan sürecin özetini bulacaksınız.

İŞTE GERÇEKLERİstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi15 Şubat 2007 tarihinde ‘taşkın riski taşıyan yaklaşık 500 metrelik kısmının büyütülerek dere kesitinin büyütülmesi ve dere koruma bandının oluşturulması’ kararını oy birliği ile kabul etti.

1

CHP Silivri Teşkilatı, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinde oybirliği ile kabul eden karara karşı dava açılması yönünde toplantılar düzenledi. Bu toplantılar parti ilçe binasında yapıldı.

Dava açma ile ilgili toplantıların CHP Teşkilatı’nda yapıldığı haberleri ve yorumlar yerel basında yer aldı.

CHP’li Şerif Sezen (İlçe Yönetim Kurulu Asil Üyesi ve Sayman) ve İlhan Bahattin Kıroğlu (CHP İl Genel Meclis Üyesi), 7 Kasım 2007 tarihinde yürütmeyi durdurma davası açtı.

2

3

4

Page 91: İddialar ve Gerçekler

91

Davada CHP’liler itirazlarını ‘içinden neredeyse suyun bile akmadığı bu derenin,kesitinin büyütülmesine neden gerek duyulmaktadır. Amaç taşkın endişesini ortadan kaldırmak değildir’ şeklinde dile getirmişlerdir.

CHP DÖNEMİ BOĞLUCA DERESİ

CHP’li belediye tarafından dere yatağında 1.000 daireli toplu konut yapıldı.

Açılışı dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal yaptı. Dere yatağındaki bu toplu konutla “toplu konut hamlesi”ni başlattığını söyledi.

Küçükçekmece Hasanoğlu deresi yakınında 1989-1990 yıllarında ruhsat verilen konutlar: Ölçükent Sitesi, Bankacılar Sitesi, Mali Müşavirler Sitesi, Yeşilkent Sitesi, Özgürkent Sitesi, Özgülkent Sitesi.

CHP’li belediye dere yatağının üzerine 225 ton çöp döktü. Dere yatağı 30-35 m genişliğinden, 10-11 m’ye düştü. Daha sonra bu çöpler Kadir Topbaş’ın talimatıyla kaldırıldı.

2007’de yaşanan selde dere taştı.

26.02.2007’de onanan planda, dere kesitinin büyütülmesi ve dere koruma bandı oluşturulması amacıyla park alanı düzenlemesi öngörüldü.

5

6

7

Bilirkişi raporu: İSKİ’nin belirlediği 25’şer metrelik koruma bandının 7 metre olması gerektiği yönünde rapor hazırladı.

9. İdare Mahkemesi, 26 Aralık 2008 tarihinde yürütmeyi durdur-ma ve iptal kararı verdi.

Islahı durdurdular. Selde sorumlu aradılar!

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

BOĞLUCA

Page 92: İddialar ve Gerçekler

92

Silivri’deki dere güzergahı, 2005 yılından önce yanlış ve çarpık yapılaşma so-nucu tamamıyla kapandı.

Dere koruma bandı, 2 metreye, dere yatağı da 30-35 metreden, 10-11 metreye kadar düştü. Bunun sonucu yağışlar sonrası taşkınlar meydana geldi.

Burada sorun, E-5 karayolu ile deniz arasında kalan alanda genişletme yapılamamasından kaynaklanmaktadır.

E-5 Kuzey tarafı ile ilgili olarak proje çalışmalarına başlanmış, Haziran 2011 sonu gibi tamamlanması planlanmaktadır.

Proje çalışmalarının tamamlanması ile E5’in Kuzey ve Güneyini kapsayacak şekilde dere ıslahı yapım ihalesi gerçekleştirilecektir.

Kamulaştırmalar E-5 Güney tarafında kamulaştırma işlemleri, Kamulaştırma Müdürlüğünce devam ettirilmektedir.

Genişletme için gereken 8491, 47 m2 alanın istimlak çalışmaları kapsamında; 5081.34 m2 taşınmaz (arsa) kamulaştırıldı.

Bu taşınmazlar üzerinde bulunan 148 dairenin 106 tanesi, 138 dükkanın da 73 tanesi kamulaştırıldı.

Geri kalan yapıların kamulaştırılması çalışmaları devam etmektedir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

BOĞLUCA

Page 93: İddialar ve Gerçekler

93

2009 EYLÜL AYINDA SİLİVRİ-ÇATALCA ve AYAMAMA’YI ETKİLEYEN YAĞIŞ ve SEL BASKINLARI SONRASI

BAŞKAN KADİR TOPBAŞ’IN AÇIKLAMASI

BAŞKAN

TOPBAŞ’IN

AÇIKLAMASI

Şahsen işin başında olan birisi olarak bizde de sorumluluk var. Bizden önce de vardı. Bizden sonra da olacaktır herkes bu öz eleştiriyi yapmak

zorundadır. Şunu net olarak ifade etmek istiyorum. Belki biraz acımasız olacağız. Birilerinin canı yanacak kimse kusura bakmasın.

Gereken soruşturulmaların başlatılması talimatını verdik. İstimlâk gereken yerlerde istimlak, bodrum katlarının etkileneceği noktalarda bodrum katlarının iptaline kadar bütün tedbirler alınacak ve dere yatakları ve etkilenme alanlarının üzerindeki bütün çalışmaları sürdüreceğiz ve bu konudaki gerekli istim-lakleri yapacağız.

Bu bölgede bir çalışma yapmamız gerektiğini düşündük, ‘maliyeti 50 milyonları aşacak bir rakama rağmen burası güzel bir hale gelir, sandallar dahi girer sıkıntı olmaz’ dedik. 1\5000’lik planlara işledik. CHP yargıya götürdü. Yürütmeyi durdurma aldılar. 2008’de de planı iptal ettirdiler. İSKİ’nin talep ettiği koruma bandı 25 metre. Yani her iki tarafta 25’şer metre ko-ruma bandı istiyor. Bilirkişi diyor ki; ‘hayır 7 metre yeter.’

Nasıl iptal ettirdiniz? Gelen sonuç ortada maalesef burası siyasi taleplere kurban gitti.

711 trilyon Silivri’ye yatırım yapmışız. 50 tri-lyon daha yapıp burayı bitirmiş olacaktık. Bu olay yaşamayacaktı. Boğluca Deresinin kuzeyinde takriben 2-3 kilometre bir yere Silivri çöplüğü oluşturulmuştu, kenarında çöpler dökülüyordu.

25 Metre İSKİ’nin talep ettiği koruma bandı mesafesi

50 Trilyon CHP yürütmeyi durdurmasaydı Boğluca’nın Islahı için harcanacak olan miktar

7 Metre

CHP’nin itirazı

sonrası Bilirkişinin

kararı ile belirle-

nen koruma bandı

mesafesi

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

BOĞLUCA

Page 94: İddialar ve Gerçekler

94

3 vatandaşımız hayatını kaybetti. Biz orada 225 bin m³ çöp kaldırdık. Dere yatağını 10 metreye düşürmüşlerdi. 25 metre yaptık.

Yeni Mahalle’deki yerin zemini nedir? Nasıl bir zemin burası? 1983 yılında CHP Belediyesi tarafından toplu konut alanı ilan edilmiş. Tamamen balçık ve dere yatağı olan yerde Sayın Baykal 1000 konutun açılısını yaptı.

Orada zemin etütleri yaptınız. Nasıl bir zemin görüyorsunuz? Ve gelecekte o insanları nasıl bir teh-likeye attığınızın farkında mısınız?

Bu siyasetin altında insanlarımız eziliyor. Kentsel dönüşüm yap-mak adına attığımız adımlar için CHP, ‘seçimlerde bunlara oy verirseniz buraları yıkacaklar başkalarına peşkeş çekecekler’ dediler. Buna inanan halkımızdan dolayı Kartal, Maltepe, Sarıyer gibi yerlerde seçimi partimiz kaybetti.

Beklentim şu; bugün biziz yarın başkaları yönetimdeyiz, sorumluyuz. Bunu kabul ediyorum. Beklerim ki; tüm siyasi partiler bu tavırlarını geride bıraksınlar.

Bakın neler kaybediyoruz? Si-yasi rant yok! Günahtır yazıktır! Dumanlı havayı beklemek hoş bir şey değil! Kalkıyor siyasi partiler diyor ki; ‘afet bölgesi ilan edin.’ Afet bölgesi ne demek biliyor musunuz? Tamamen yaşamdan arındırmak demek. Söylediğinizi bir duyun.

Bir önceki parlamento döneminde Bayındırlık ve İskan Bakanlığının komisyon üyelerini İstanbul’a davet ettim. İMP’deki planlama çalışmalarını anlattık. İstanbul’un deprem risklerinden bahsettik.

Kentsel dönüşüm yasasının çıkmasının gerektiğini söyl-edik.

CHP üyeler de vardı.

Şunu söylediler; ‘eğer biz bu yasayı çıkartmazsak İstanbul’a haksızlık etmiş oluruz’ dediler. Maalesef çıkartmadılar. Yasa yok, çıkartmadılar. Boğluca deresindeki planımız onanmış olsaydı, iptal edilmeseydi bugün orada bu had-ise yaşamayacaktı. Bilirkişi bunu sorgulamalı. Bilirkişi sorgulanmalı. İSKİ’nin talep ettiği 25 metre taşkın alanını, ‘fazladır 7 metre olsun’ diyen bilim adamlarının bilimleri gözden geçirilmeli.

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

BOĞLUCA

Page 95: İddialar ve Gerçekler

95

Kaç kez helikopterlerle gezerek Başbakanımızla bölgeyi tarayıp gördük. Ayamama Deresi üzerinde maalesef bazı fabrikaların, sanayilerin de-renin dahi kendi alanlarında bazı yerleri kendi bahçelerine kattıkların gördük. Dereyi daraltmışlar. Ayamama Deresi üzerindeki hat üzerine dere yatağının istikametini işaretleyeceğiz. Bunu kesen ne varsa yıkıp geçeceğiz, kusura bakmayın. Basın Ekspress yolu yapılırken, o Basın Ekspress‘in sağı ve solundan mutlaka ikinci bir dere yağı da geçirilmesi lazımdı.

Bütün dere yataklarını gerekirse yeniden açacağız, kazıyacağız. Kararlarımız içerisinde bu var ve denize ulaştıracağız. Suyu denizle buluşturmak zorundayız. ‘Burada efendim şu sitede, bu sitede, şurada, burada sıkıntı oluyor,’ olacaksa olacak, bunu açmak zorundayız. Ne ger-ekirse bu yapılacak kime etkilerse. Ya bize yeni bir dere yapıp verirler, ya da dere yatağından kalkar giderler.

Göreve geldiğimde dört ay olmuştu ve çok ciddi ithamlar aldım basından. Alibeyköy’deki Küçükköy Deresi ve oradaki sel baskınlarını gördünüz. Gecekonduları kaldırırken çok ciddi destek almadım ben, hatta bazı siyasiler karşımızda oldular, ‘bu garip gurebayı ne yapıyorsunuz?’ dediler. Biz onları başka yere taşıdık, destek almadık ve oraları boşalttık. Orada yaptığımız ıslahtan sonra, yağışlarda hiçbir problem yaşanmadı.’

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

BOĞLUCA

Page 96: İddialar ve Gerçekler

96

DERE ISLAHI CHP’NİN AÇTIĞI DAVA İLE DURDURULDU

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

BOĞLUCA

Page 97: İddialar ve Gerçekler

97

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

BOĞLUCA

Page 98: İddialar ve Gerçekler

98

DERE ISLAHI CHP’NİN AÇTIĞI DAVA İLE İPTAL EDİLDİ

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

BOĞLUCA

Page 99: İddialar ve Gerçekler

99

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

BOĞLUCA

Page 100: İddialar ve Gerçekler

100

Akşam Gazetesi’nin manşetinde yer alan ‘Sporcu değil, patlıcan yetişti’ haberi ile ilgili olarak

aşağıdaki açıklamayı kamuoyuna sun-mak istiyoruz:

2006-2007 yılında Silivri’de yapımına başlanan Stad ve Spor Tesisi inşaatı ile eş zamanlı olarak, tesis çevresinde yer alan derenin ıslahı için İSKİ, dere ıslah ihalesi yapmıştır.

Ancak dere ıslah ihalesi mahkeme kararıyla iptal edilmiştir. Yapımı tamam-lanan stad ve spor tesisi, basketbol, voleybol, tenis v.s üniteleri ile hizmet vermektedir. Ancak iptal nedeniyle dere ıslahı gecikmiştir. Tesis çevresinde yer alan ve Boğluca Deresi’nin yan kollarından biri olan bu derenin yağışlarda taşması so-nucu stad olumsuz etkilenmiş, ilk yağış sonrasında temizliği ve bakımı yapılmıştır.

İkinci yağışta da tesisin yine olum-suz etkilenmesi üzerine, ıslahına başlanmak üzere kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmasına hız verilmiştir.

19 EYLÜL 2010

TARİHLİ

SİLİVRİ STADI

AÇIKLAMASI

Halihazırda dere ıslahı ile ilgili yüzde 75 oranında kamulaştırma yapılmıştır. Dün-ya Bankası’ndan sağlanan kredi ile ıslah çalışması yapılacaktır.

Kamulaştırma bitmeden kredi kullanılamadığından, Dünya Bankası ile kamulaştırma devam ederken kredinin kullanılması için görüşülmektedir.

Stad ve Spor Tesisi’nin sağlıklı bir şekilde hizmet vermesi derenin ıslahı ile müm-kün olacağından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimleri bu konuda çalışmaları titizlikle sürdürmektedir.

Daha önce Dünya Bankası Kredisi ile ıslah edilmesi plan-lanan Boğluca Deresi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kendi imkanlarıyla ıslah edilecektir. Bu kapsamda proje çalışmaları başlamıştır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

SİLİVRİ STADI

Page 101: İddialar ve Gerçekler

101

İDDİAARALIK

2010CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, 07.12.2010tarihinde Üsküdar Adliyesi önünde bir açıklama yapmış ve İSFALT ihaleleri ile ilgili mesnetsiz iddialarda bulunmuştur. İSFALT tarafından yapılan ve 428 milyon lira olan ihalelerde taşeronlara 165 milyon lira ödendiğini belirten Şimşek ‘aradaki fark nerede? diye sormaktadır. Şimşek, iddialarının SGK müfettiş raporlarına dayandırdığını ileri sürmüştür.

CHP İstanbul Eski İl BaşkanıBerhan ŞİMŞEK

Kamuoyunu aldatmaya yönelik iddi-alar, iddia sahibinin şirket yönetimin-den, muhasebe bilgisinden, finans yönetiminden, taahhütlü işlerin nasıl yapıldığından, asfalt üretim ve uygulamasından, dolayısıyla İSFALT gibi şirketlerin iş süreçlerinden bihaber olduğunu da ortaya koymaktadır.”

İŞTE GERÇEKLER!

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

İSFALT

Page 102: İddialar ve Gerçekler

102

1

2

3

4

5

Bilinmektedir ki SGK müfettiş raporlarının söz konusu suçlamalar için kaynak gösterilecek bir niteliği yoktur. SGK raporları şirketlerin aldığı ihalelerdeki işçilikler için ödenmesi gereken asgari prim miktarları ile ilgilidir. Burada söz konusu edilen 18.06.2009 tarihli tutanağa istinaden SGK Müfettişi tarafından düzenlenen inceleme ve araştırma raporunda İSFALT aleyhine hiçbir bilgi olmadığı gibi her hangi bir usulsüzlük ve yanlış uygulamaya da yer verilmemiştir. Bu dosyayı CHP İstanbul İl Başkanlığına ileten-ler de bunun bir yolsuzluk dosyası olmadığını bilmektedirler; fakat amaçları kamuoyunu yanıltarak siyasi fayda elde etmek olduğu için böyle bir çarpıtma yapmakta beis görmemişlerdir.

Sermayesinin yüzde 98.5’i İBB’ye, geri kalanı ise İETT ve 11 ilçe bel-ediyesine ait olan (bu belediyeler-den 5 tanesinin başkanı CHP’lidir) İSFALT, diğer ticaret şirketleri gibi, elde ettiği karı vergisini ödedikten sonra ya ortaklarına dağıtmakta ya da sermayesine katmaktadır. Bunlarla ilgili bilgiler, bilanço ve gelir tablosu İSFALT’ın resmi inter-net sayfasında görülebilir. Yaptığı basın açıklamasında CHP İstanbul İl Başkanı, İSFALT’ın bilançosunun bugüne kadar açıklanmadığını öne sürmüş ve böylece İSFALT’ın resmi sitesinde yayınlanan mali bilgilerine bakma zahmetinde bulunmadığı, bilançoların yayınlanmakta olduğundan habersiz konuştuğu ortaya çıkmıştır.

SGK tutanak ve raporlarında ihalelere ait sözleşmeler dolayısıyla İSFAL’ın düzenlediği hak ediş ve fatura bilgileri, SGK’na beyan ettiği işçilik bilgileri, İSFALT’a taşeronluk yapmış olan firmaların hak ediş ve SGK işçilik bilgileri yer almaktadır. Halbuki İSFALT’ın bu işler için kendi bünyesinde yaptığı imalat ve gid-erler bu raporda mevcut değildir. Çünkü raporun konusuyla bunun bir ilgisi yoktur. İSFALT’ın ana faaliyet konusu olan asfaltın üretimi tama-men kendi tesislerinde kendi per-sonel ve imkanları ile yapılmaktadır. Ayrıca kışla mücadele çalışmalarında İSFALT’ın iş makinesi ve araç filosu da yer almaktadır. Bu mali-yetlerle beraber bu işler dolayısıyla yüklendiği diğer giderleri hesaba dahi edildiğinde CHP İstanbul İl Başkanının ileri sürdüğü gibi hiçbir ticari faaliyette kazanılması mümkün olmayan fahiş miktarda paranın kazanılmadığı görülecektir.

Açıklamada sanki bütün işler İBB’den alınmış, doğrudan taşerona verilmiş gibi bir intiba oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu iddia işin tabiatına da İSFALT’ın iş yapış süreci ve kanuna da aykırıdır.

Müteahhit firmalara işlerin sadece uygulaması yaptırılmıştır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

İSFALT

Page 103: İddialar ve Gerçekler

103

6

9

10

11

12

13

14

8

7

İşler kapsamındaki tüm asfalt üretimini ise İSFALT yapmıştır. Yani; hammadde temini, asfalt üretimi, yönetim ve organizasyon gibi tüm giderler İSFALT A.Ş.’ye aittir.

İhalelerin, iş artışları ve fiyat farkları da dahil olmak üzere gerçekleşen to-plam tutarı 442 milyon 379 bin 767 TL.’dir. Bu rakamın 261 milyon 809 bin 910 TL.’si İSFALT’ın giderleri, 149 milyon 692 bin 796 TL.’si ise taşeron giderleridir. (Konu ile ilgili detaylı mali tablo aşağıda görülebilir)

Söz konusu 8 işin 7’sinde tüm asfalt imalâtını yapan İSFALT A.Ş.’nin kendi tesislerinde, kendi personeli ve ekipmanıyla ürettiği asfaltın miktarı 5 milyon 819 bin 576 ton’dur. Yapılan açıklamada, bu asfaltın hammadde ve üretim bedellerinin hiçbiri göz önünde bulundurulmamıştır.

İşlerin 1 adedi ise kışla mücadele işidir. 19,7 milyon bedelli bu iş kapsamında İSFALT, özel ekipmanlar satın almış ve kendi personeliyle bu araçları kullanmıştır.

Hiçbir işte, o işi, maliyetinin üçte birine yaparak, kalan üçte ikilik bölümünün kâr hanesine yazılması ya da farklı şekilde kullanılması mümkün değildir. Bu iddia, hem işin tabiatına, hem İSFALT’ın iş yapış sürecine hem de kanuna aykırıdır.

SGK tutanak ve raporlarında ihalelere ait sözleşmeler dolayısıyla İSFAL’ın düzenlediği hak ediş ve fatura bilgileri, SGK’na beyan ettiği işçilik bilgileri, İSFALT’a taşeronluk yapmış olan firmaların hak ediş ve SGK işçilik bilgileri yer almaktadır. Halbuki İSFALT’ın bu işler için kendi bünyesinde yaptığı imalat ve gid-erler bu raporda mevcut değildir. Çünkü raporun konusuyla bunun bir ilgisi yoktur. İSFALT’ın ana faaliyet konusu olan asfaltın üretimi tama-men kendi tesislerinde kendi per-sonel ve imkanları ile yapılmaktadır. Ayrıca kışla mücadele çalışmalarında İSFALT’ın iş makinesi ve araç filosu da yer almaktadır. Bu mali-yetlerle beraber bu işler dolayısıyla yüklendiği diğer giderleri hesaba dahi edildiğinde CHP İstanbul İl Başkanının ileri sürdüğü gibi hiçbir ticari faaliyette kazanılması mümkün olmayan fahiş miktarda paranın kazanılmadığı görülecektir.

Açıklamada sanki bütün işler İBB’den alınmış, doğrudan taşerona verilmiş gibi bir intiba oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu iddia işin tabiatına da İSFALT’ın iş yapış süreci ve kanuna da aykırıdır.

Müteahhit firmalara işlerin sadece uygulaması yaptırılmıştır.

Söz konusu iddialar kamuo-yunu yanıltıcı, asılsız ve gerçeği yansıtmamaktadır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

İSFALT

Page 104: İddialar ve Gerçekler

104

CHP İstanbul İl Başkanı Berhan ŞİMŞEK’in, İSFALT’ın aldığı ihaleleri taşeronlara yaptırdığı

ve aradaki farkın birilerine aktarıldığı yönündeki asılsız iddiaları üzer-ine dün basında yer alan haberler hakkında aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği doğmuştur;

İSFALT’ın yüklendiği söz konusu 8 adet ihale, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ihtiyaçlara binaen açılmış ve Kamu İhale Kurumu’nun belirlediği esaslara göre gerçekleştirilmiştir.

Sayın Şimşek, yaptığı açıklamada iddialarını SGK Müfettiş Raporlarına dayandırdığını ileri sürmüştür. An-cak, SGK Müfettiş Raporları, usulsü-zlük iddialarına kaynak gösterilecek bir nitelik taşımamaktadır. Söz konusu raporlar; şirketlerin aldığı ihalelerdeki işçilik için ödenmesi gereken asgari prim miktarları ile ilgilidir.

Burada söz konusu edilen 18.06.2009 tarihli tutanağa istinaden SGK Müfettişi tarafından düzenlenen İnceleme ve Araştırma Raporu’nda, İSFALT A.Ş. aleyhine hiçbir bilgi olmadığı gibi, herhangi bir usulsüzlük ve yanlış uygulamaya da yer verilmemiştir.

09 ARALIK

2010 TARİHLİ

AÇIKLAMA

Sermayesinin % 98,5’i İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, geri kalanı ise İETT ve 11 ilçe beledi-yesine ait olan (bu belediyeler-den 5 tanesinin başkanı CHP’lidir) İSFALT, diğer ticaret şirketleri gibi elde ettiği kârı, vergisini ödedikten sonra, ya ortaklarına dağıtmakta ya da sermayesine katmaktadır.

Bu bilgilerle ilgili şirket bilan-çosu ve gelir tablosu, şirketin resmi internet sayfasında yayınlanmaktadır. İSFALT’ın bilançosunun bugüne kadar açıklanmadığı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır.

Yukarıda bahsedilen SGK Tutanak ve Raporlarında; ihalelere ait sözleşmeler dolayısıyla İSFALT’ın düzenlediği hak ediş ve fatura bilgileri, SGK’ya beyan ettiği işçilik bilgileri, İSFALT’a taşeronluk yapmış firmaların hak ediş ve SGK işçilik bilgileri yer almaktadır. An-cak, İSFALT’ın bu işler için kendi bünyesinde yaptığı imalât ve gid-erler, bu raporda mevcut değildir. Çünkü, raporun konusuyla bunun bir ilgisi yoktur. Şirketin ana faali-yet konusu olan asfaltın üretimi, tamamen İSFALT’ın kendi tesisler-inde, kendi personel ve imkânları ile yapılmaktadır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

İSFALT

Page 105: İddialar ve Gerçekler

105

Ayrıca, kışla mücadele çalışmalarında şirketin iş makinesi ve araç filosu da işler kapsamında yer almaktadır. Bu maliyetlerle beraber, İSFALT’ın bu işler dolayısıyla yüklendiği diğer giderler de hesaba katıldığında, hiçbir ticari faali-yette kazanılması mümkün

olmayan fahiş miktardaki paranın şirketin kasasında kalmadığı görül-ecektir. İSFALT A.Ş, tüzel kişiliğini ve yetkililerini tahkir (onur kırma) edici mahiyette ve gerçek dışı beyanlarda bulunan kişi ve/veya kişiler hakkında yasal yollara başvuracaktır.

(Mali tablo aşağıda yer almaktadır)

01.01.2002 - 31.12.2010 ARASI PROJE KÂR / ZARARI

PROJELER

19 Trilyon Kışla Mücadele

İstanbul Baca Yükseltme 6 Trilyon

İstanbul 1.2.3.4.5. Böl. ASF. İşi (100 Trilyon)

İstanbul 1.2.3.4.5. Böl. ASF. İşi (58 Trilyon)

İstanbul 6.7.8.9. Böl. Anadolu İşi (52 Trilyon)

İstanbul 1.2.3.4.5. Böl. Avrupa İşi (51 Trilyon)

Altyapı İşi (12 Trilyon)

İSKİ 49 Trilyonluk İş

TOPLAM

4.340.784,00

494.239,00

108.683.209,00

27.005.406,00

38.991.735,00

27.187.756,00

9.963.278,00

45.143.503,00

261.809.910,00

14.274.018,00

1.341.594,00

37.888.906,00

28.430.624,00

20.055.096,00

33.289.171,00

4.011.936,00

10.401.451,00

149.692.796,00

18,614,802.00

1,835,833.00

146,572,115.00

55,435,030.00

59,046,831.00

60,476,927.00

13,975,214.00

55,544,954.00

411,501,706.00

19,705,199.00

6,483,485.00

154,536,977.00

57,284,267.00

59,922,341.00

61,873,484.00

14,528,928.00

68,045,086.00

442,379,767.00

1,090,397.00

4,647,652.00

7,964,862.00

1,849,237.00

875,510.00

1,396,557.00

553,714.00

12,500,132.00

30,878,061.00

2.516.213 TON ASFALT

789.701 TON ASFALT

694.013TON ASFALT

722.345 TON ASFALT

283.637 TON ASFALT

813.664 TON ASFALT

5.819.576 TON ASFALT

İSFALT’IN GİDERLERİ

TAŞERON GİDERLERİ

GİDERLER TOPLAMI

GELİRLER TOPLAMI

KAR ZARAR AÇIKLAMA

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

İSFALT

Page 106: İddialar ve Gerçekler

106

İDDİAMART

2009Dönemin CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, İSFALT’ın aldığı danışmanlık hizmetiyle haksız ve gerçekdışı ödeme yapıldığı iddialarını gündeme taşıdılar. Gürsel Tekin, iddiasıyla ilgili suç duyurusunda bulundu.

İŞTE GERÇEKLER!

Asfalt geri dönüşümü mümkün hale gelmiştir. Bir yılda 97.500 ton asfalt dönüştürülerek geri kazanılmıştır. Maddi değeri 6.700.000 TL’dır.

İsfalt Mastik asfalt üretimine bu proje ile başlamıştır. Bu sayede Haliç köprüsüne serilen mastik asfalt işinden 1.320.000 TL tasarruf sağlanmıştır.

Asfalt kalınlıkları düşürülmüştür. 34.000.000 TL kazanç elde edilmiştir.

Avrupa’dan ithal edilen asfalt yer bantları ve Bulgaristan’dan alınan emülsiyon İSFALT tarafından üretilmeye başlanmıştır.

Toplamda elde edilen kurum kazancı 44.279.000 TL’dir.

Dönemin CHP İl Başkanı Gürsel Tekin tarafından yapılan suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı iddiaları tüm yönleriyle incelenmiş, uzman bilirkişi heyetine inceleme yaptırılmış, haksız ve gerçek dışı ödeme yapılmadığı gerekçesiyle ‘takipsizlik’ kararı vermiştir.3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan itiraz üzerine dava , Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanmıştır.

1

2

3

4

5

İLK KARAR TAKİPSİZLİK!

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

EUROASFALT

Page 107: İddialar ve Gerçekler

107

CHP İstanbul Büyükşehir Bel-ediye Başkan adayı Sayın Kılıçdaroğlu’nun İSFALT konu-

sundaki iddiaları ile olarak aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği doğmuştur:

Ülkemizde olmayan Asfalt Geri Dönüşüm Sistemini uygulama imkanı bu çalışma ile elde edilmiştir ve bir yıl içinde 97.500 ton asfalt geri kazanılarak, 6.700.000 TL kazanç elde edilmiştir.

Türkiye’de sadece bir firma tarafından üretimi yapılan ve Mastik Asfalt Üretimi yine bu çalışma sayesinde İSFALT’ın Aydınlı fabrikasında üretilmeye başlanmıştır. Paris’te bulunan kaldırım asfaltı ile aynı konsepte sahiptir.

2008 yılında İstanbul’daki çelik köprüler üzerine (Haliç köprüsü, Edirnekapı Köprüsü) serilen mastik asfalttan 280.000 TL kazanç elde edilmiştir.

2010 yılında Haliç köprüsünün yeniden yapılacak mastik asfaltından kendi üretimimiz sayesinde 1.320.000 TL kazancımız olacaktır. Bu çalışma olmasaydı 3.168.000 TL’ye mal olacak asfalt, 1.848.000 TL’ye inecektir.

20 MART

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

Asfalt kalınlıkları düşürülmüştür. Yapılan çalışma ile asfalt aşınma tabakasında yüzde 20’ye varan incelmeler elde edilmiştir. Yılda 1.900.000 ton aşınma tabakası yapılan İstanbul’da tabaka kalınlığında yüzde 20 azalma ile 1.500.000 ton aşınma tabakası serilmiştir. Buradaki kazanç 34.000.000 TL’dir.

Bulgaristan’dan kilosu 2 Euro’ya alınan emülsiyon kendi tesislerim-izde kilosu 0,51 Euro’ya üretilmeye başlanmıştır. 2008 yılında yaklaşık 250.000 m2 alan harç tipi kaplama ile kaplanmıştır. Elde edilen kazanç 815.000 TL’dir.

Asfalt ek yer bantları İSFALT tarafından üretilmeye başlanmıştır. Avrupa’dan metresi 6 liraya alınan bu bandı İSFALT, kendi üretimiyle artık metresi 55 kuruşa mal etmektedir. Elde edilen kazanç 109.000 TL’dir.

NOT: İSFALT’la ilgili iddialarla ilgili olarak kamuoyuna 20-21-23

Mart 2009 tarihlerinde açıklama yapılmıştır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

EUROASFALT

Page 108: İddialar ve Gerçekler

108

Modifiye bitüm üretimi sbs adı ver-ilen katkının karıştırma oranı yüzde 5 iken, Danışman firmanın geliştirdiği yeni dizayn ile bu miktar yüzde 3,5’a düşürülmüştür. Bu durumdan elde edilen kazanç 825.000 TL’dir.

Asfaltın ömrünü uzatan derz bitümü Kanada’dan getirilmekteydi. Yurtdışından getirilen bu malzemenin kilosu 4 dolar olan maliyeti, İSFALT’ın üretimi ile 1,5 dolara inmiştir. 2008 yılında yaklaşık 300.000 metre çat-lak onarımı yapılmıştır. Bu da 120 ton malzemeye karşılık gelmekte-dir. İSFALT’ın kendi üretimi ile bu İstanbul’un kazancı 510.000 TL’dir.

Aşağıda özet tabloda gösterildiği üzere sadece geçen yıl yapılan çoğu ilk ve yeni nitelik taşıyan çalışmalarla 44 Milyon 279 bin lira kazanç elde edilmiştir. 7.000.000 Lira olan danışmanlık bedelini bu tutardan indirdiğimizde net kazanç 37.279.000 lira olmaktadır. Haksız ödeme yapıldığı iddiası yersizdir…

Aşağıdaki bölüm 23.03.2009 tarihli açıklamadan alınmıştır

1. İSFALT’la Euro Asfalt firması arasında imzalanan sözleşme “danışmanlık ve eğitim” konularını içermektedir.

2. Anlaşma kapsamında Doğu Avrupa’ dan çalışma için insan getirilmesi söz konusu değildir. Nitelikleri uygun olan her ülke vatandaşı bu proje kapsamında çalışmıştır.

3. Personel ile ilgili çalışma ve sosyal güvenlik mevzuatından doğan yükümlülüklerden, ilgili firma sorumludur. Söz konusu iş “danışmanlık ve eğitim” konulu bir “hizmet alımı” olduğundan ilgili firma ile İSFALT arasında bir alt taşeron ilişkisi doğmamıştır. İSFALT’ın ilgili firma çalışanlarının sosyal güvenlikleri ile ilgili bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki sorularının muhatabı İSFALT değildir.

4. Çoğu ilk ve yeni nitelik taşıyan çalışmalarla, maliyetlerden geçen yıl 44 Milyon 279 bin lira tasarruf edilmiştir.

6.700.000 TL

1.320.000 TL

34.000.000 TL

825.000 TL

510.000 TL

815.000 TL

109.000 TL

Asfalt Geri Dönüşüm Sistemi

Mastik Asfalt Üretimi

Asfalt Kalınlıklarının Düşürülmesi

Modifiye Bitüm Üretiminde SBS Miktarının Düşürülmesi

Derz Bitümü Üretilmesi

Harç Tipi Kaplama Malzemesi Üretilmesi

Ek Yeri Bandı Üretimi

TOPLAM

Firma İle Yapılan Sözleşme Bedeli

FARK

44.279.000 TL

7.000.000 TL

37.279.000 TL

İDDİALAR ve GERÇEKLER ALTYAPI İŞLERİ

EUROASFALT

Page 109: İddialar ve Gerçekler

109

Page 110: İddialar ve Gerçekler

110

Page 111: İddialar ve Gerçekler

111

İDDİALAR ve GERÇEKLER ULAŞIM YATIRIMLARI

İETT 500 OTOBÜS ALIMIİDDİA

EYLÜL

2009İETT Genel Müdürlüğünce; 50 adet Capacity model otobüsün Kamu İhale Kanunu 22/a maddesince alımı nedeniyle Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığınca “görevi kötüye” kullanma iddiasıyla kamu davası açılmıştı.

Konu, Basın organları tarafından yapılan haberlerle de gündeme taşınmıştı.

İETT Otobüs Alım Davası’nda karar ‘BERAAT’Açılan Kamu Davası’nda “Atılı Suçun Unsurları Oluşmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verildi.

Bir iddia ve suçlama daha mahkemeden döndü!

İŞTE GERÇEKLER!

Page 112: İddialar ve Gerçekler

112

1 7

6

8

9

11

10

12

2

3

4

5

350 adet solo, 100 adet körüklü, 50 adet çift katlı toplam 500 otobüs alımı öngörüldü.

5 FİRMA TEKLİF VERDİ: 1-BMC SAN. VE TİC A.Ş. 2-ÇAKIR YAPI SAN. VE TİC. A.Ş. 3-MAN TÜRKİYE A.Ş. 4-EVOBUS GMBH 5-MECEDES BENZ TÜRK A.Ş.

%100 alçak tabanlı olma kriterlerine ve teknik şartlara uymayan 4 firmanın teklifi değerlendirme dışı kaldı.

Otobüs alım işi kriterleri sağlayan EVOBUS GMBH firmasına ihale edildi.

İETT’nin 19 Ocak 2005’te aldığı ivedilik ve kamu yararı kararı tüm isteklilere 24 Ocak 2005 tarihinde bildirildi. Ve tebligatı izleyen 7 gün içinde sözleşme imzalanmadı.

Karar tarihi 26.01.05 değil,19 Ocak 2005’tir. Yasal sürelere uyuldu.Sözleşme, ihaleye ilişkin yasal süre bittik-ten sonra 01.02.2005’te imzalandı.

Kamu İhale Kurumu’nun ‘ivedilik ve kamu yararı’ kararının iptaline ilişkin telgrafı İstanbul postanesine 01 şubat 2005 günü saat 19:44’te ulaştı.

Bahse konu telgraf, İETT Genel Evrak Şube Müdürlüğü’ne sözleşme imzalandıktan sonra (02 Şubat 2005) tebliğ edildiğinden ihale sürecine devam edildi.

İşlem yürürlükteki KİK’e uygundur.

Yasanın ilgili maddesine uygun olarak geçerli bir sözleşme yapıldı.

Buna rağmen karara uyuldu.

İETT encümeninin 26.04.2005 tarihli kararı ile sözleşme askıya alınarak bu husus yükleniciye tebliğ edildi.

İDDİALAR ve GERÇEKLER ULAŞIM YATIRIMLARI

İETT 500 OTOBÜS ALIMI

Page 113: İddialar ve Gerçekler

113

13

14

15

Yüklenici EVOBUS GMBH firmasınca İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davada; sözleşmenin İETT tarafından askıya alınmasına ilişkin uygulamanın tedbiren durdurulmasına karar ver-ilerek 09.08.2005 tarihinde İETT’ye tebliğ edildi.

Mahkeme kararı gereğince İETT Encümeni’nin 11.08.2005 tarihli kararıyla sözleşmenin Yürürlüğü’nün devamına karar verildi. Bu, yapılması hukuken zorunlu bir işlemdir.

Dolayısıyla İETT ile ihaleyi alan firma arasında geçerli bir sözleşme olduğuna hük-meden yargı kararı vardır. Otobüs alımı yasalara uygundur.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İETT 500 OTOBÜS ALIMIULAŞIM YATIRIMLARI

Page 114: İddialar ve Gerçekler

114

Gereği Düşünüldü: BERAAT

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İETT 500 OTOBÜS ALIMIULAŞIM YATIRIMLARI

Page 115: İddialar ve Gerçekler

115

Hürriyet Gazetesi yazarı Mehmet Y. Yılmaz’ın 23.09.2009 tarihinde yayınlanan ‘Kadir Bey

açıklasa da öğrensek’ başlıklı yazısıyla ilgili olarak aşağıdaki açıklamaya gerek görülmüştür.

Metrobus hattında çalışan araçlar bu hattın hedeflerini gerçekleştiren ve sistemin ihtiyacına en iyi şekilde cevap verebilen araçlardır. Sistemin taşıma kapasitesi, hız ve verimlilik kıstasları belirlendikten sonra, ihtiyaçlara en iyi cevabı verebilecek araçların alımı yapılmıştır.

Bu araçlardan Capacity’ler; yeni tip bir araç olup İETT’nin talebi ile özel olarak üretilmiştir. Yaklaşık 20 m uzunluğunda tek körüklüdür. 192 yol-cuya göre üretilen bu araçlar 250 kişiyi taşıyabilmektedir. Mercedes firması numune olarak ürettiği Capacity’i Mayıs 2007’de ilk kez test etmiş ve İETT yet-kililerine tanıtmıştır. Tek körüklü, % 100 alçak tabanlı, klimalı, dizel, kameralı takip sistemli, çok gelişmiş teknolojiye sahip bu araçların Türkiye’deki herhangi bir fabrikada üretilebilmesi söz konusu değildir.

Motor gücü, yolcu taşıma kapasitesi, çevresel etkiler ve işletmecilik giderleri bakımından en uygun aracın Phileas marka araç olduğu tespit edilmiş ve Phileas marka araçların alımına karar verilmiştir.

23 EYLÜL

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

Phileas araçlar, taşıma kapasitesi ile 3 adet 100 kişilik körüklü otobüse denktir ve her biri İETT’ye ayda 20 bin YTL’lik ilave kazanç sağlamaktadır. Phileas’ın 3 şoför ile taşıdığı yolcu sayısını, diğer otobüsler 12 şoförle sağlamaktadır. Phileaslar, özellikleri nedeniyle ‘Lastik tekerlekli tramvay aracı’ olarak adlandırılmaktadır. Saatte 15 bin yolcu taşıma parametresini esas alarak yapılan Mukayeseli Üstünlük Analizi’nde Phileaslar açık bir şekilde en düşük işletme maliyetine sahiptir.

Tıpkı Capacity araçlarda olduğu gibi, Phileas modeli araçlar da Türkiye’de üretilememektedir. Ayrıca bahse konu olan araçlar 2 milyon Euro’ya alınmadığı gibi alımın gerçekleştiği tarihte ne Türkiye’de ne de başka bir ülkede bu özellikte (taşıma kapasitesi vs.) bir aracın üretimi mevcut değildir. Temsa tarafından üretildiği belirtilen aracın yolcu taşıma kapasitesi daha az olup, henüz seri ve ticari üretime geçilmemiştir.

Yazıda bahsedilen firmanın oto-büsleri, sadece yakıt tasarrufu açısından değil tüm kriterler açısından değerlendirilmelidir. Tüm kriterler göz önünde bulundurulduğunda Phileas ve Capacity araçların Metrobus sistemi için en uygun araçlar olduğu açıkça görül-mektedir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İETT 500 OTOBÜS ALIMIULAŞIM YATIRIMLARI

Page 116: İddialar ve Gerçekler

116

”Bu otobüslerin alımında kamuyu zarara uğrattığı iddiasıyla yargılanan belediye görevlileri var. Nedense bu işte asıl kararı veren Kadir Topbaş aralarında yok” iddiasıyla ilgili olarak belirtmek gerekir ki;

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre Belediye Başkanı ihale ve harcama yetkilisi değildir. Kurumun alım karlarıyla ilgili yetki doğrudan harcama yetkililerine aittir.Phileas marka araçların alımında her-hangi bir aracı bulunmamaktadır. İETT tarafından doğrudan üretici firmadan alım yapılmıştır. Araçlar tek üreticiden alımı düzenleyen Kamu İhale Kanunu’nu 22/a maddesine göre alınmıştır. Aracılık söz konusu değildir. Dolayısıyla yazıda konu edilen ‘temsilcilik komisyonu’ iddiası temelsizdir.

Capacity ve Phileas modeli yüksek yolcu kapasiteli araçlar, Türkiye’de üretilmemektedir.

Araçlar, metrobüs sistemi için en uygun araçlardır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İETT 500 OTOBÜS ALIMIULAŞIM YATIRIMLARI

Page 117: İddialar ve Gerçekler

117

2009Seçim döneminde gündeme yoğun olarak getirilenkonulardan biri de ‘Metrobüs’ oldu.

Dönemin CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından ‘adrese teslim ihale’ suçlamasıyla Metrobüs sistemi sürekli karalanmaya çalışıldı.

Metrobüs Araçlarıyla ilgili açıklama!..

İŞTE GERÇEKLER!

ŞUBAT

İDDİALAR ve GERÇEKLER

METROBÜS ARAÇLARIULAŞIM YATIRIMLARI

Page 118: İddialar ve Gerçekler

118

Medyada Phileas araçları ile ilgili olarak, mesnetsiz ve spekülatif nitelikte iddialar dile getirilmek-

tedir. Çok başarılı bir toplu taşıma mod-eli olan Metrobus’u, haksız suçlamalarla karalamaktan başka amacı olmayan bu iddia ve isnatlara en güzel cevap, günde 750 bin yolcu sayısı sistemi kullanan İstanbullular vermektedir.

CHP Grup Başkanvekili Sayın Ke-mal Kılıçdaroğlu’nun “İhale teknik şartnamesinde hiçbir şekilde araç tarifi, ismi, modeli veya herhangi bir markayı çağrıştıracak ifadelere yer verilmemiştir. Şartnamede tamamen teknik spesifikasyonları belirtilmiştir.’ Hem hiçbir aracın tarifini yapmadık diyecek-siniz, hem de aynı açıklamada en uygun aracın Phileas’lar olacağını söyleyeceksi-niz. Açıkça söylemek gerekirse şartname Phileas’lara göre hazırlanmış, yani adrese teslim ihale yapılmıştır. Bu adrese teslim ihaleyi de İBB açıkça resmi inter-net sitesinde itiraf etmiştir’’ ifadeleri ile gerçekler çarpıtılmaktadır. Ne yazı ki bu ve benzeri değerlendirmeler eksik bilg-ilenmeden kaynaklanmaktadır. Bu tür iddiaları dile getirenler sistemi bilmeden konuşmaktadırlar.

İstanbul’da başarılı bir şekilde uygula-nan Metrobüs sistemi bazı temel kriter-ler gözetilerek hazırlanmıştır.

23 ŞUBAT

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

Araç değil sistemin ihtiyacı ortaya konmuştur. Taşıma kapasitesi, hız ve verimlilik kıstasları belirlendik-ten sonra, buna en iyi cevap veren aracın alımına yönelinmiştir. Konu ile ilgili birçok ayrıntıyı göz ardı ederek, alımı ‘adrese teslim ihale’ şeklinde değerlendirmek, türbinlere

oynamaktır. Bu vesile ile sistemin ana unsurlarını ve hedeflerini bir kez daha kamuoyu-nun dikkatine sunuyoruz:

1. Metrobus hattında tek yönde saatte 40.000 yolcu taşıma kapasi-tesi hedeflenmiştir. Bu kapasitedeki bir taşıma için, bu hatta çalışan araç sayısını en az 3 katı arttırmak ger-ekmektedir. Bu özellikleriyle saatte 15.000 yolcu taşıyan hafif metro dahi Metrobüsün alternatifi değildir. Metrobüs ancak metroyla mukayese edilir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

METROBÜS ARAÇLARIULAŞIM YATIRIMLARI

Page 119: İddialar ve Gerçekler

119

Bir metro vagonunun bedeli 2.5 milyon $’dır. Metrobüsün toplam km maliyeti 7.5 milyon $ iken metronun km mali-yeti ortalama 50 milyon $’dır. Metrobüs metrodan 6 kat daha düşük maliyete sahiptir. Tek yönde ve tek şeritte bu ka-pasiteye ulaşan lastik tekerlekli bir araç göstermek mümkün değildir. Başka hiçbir araçla bu kapasiteye ulaşmak mümkün değildir.

2. Metrobüs sisteminin uygulandığı dünyanın diğer kentlerinde sistem çift gidiş-çift geliş olarak düzenlenmiş ve ancak bu şekilde 40 bin yolcu ka-pasitesine ulaşılmıştır. İstanbul’daki Metrobüs sisteminde tek yönde ve tek şeritte bu rakama ulaşılabilmektedir.

3. Saatte 15 bin yolcu taşıma parame-tresini esas alarak yapılan Mukayeseli Üstünlük Analizi’nde Phileaslar açık bir şekilde en düşük işletme maliyetine sahiptir. Daha öncede kamuoyuna açıkladığımız gibi Capacity, Citero ve Körüklü otobüsler ile Phielas’ın 20 yıllık işletme maliyetleri karşılaştırıldığında Solo otobüsün 20 yıllık işletme maliyeti 542.6 milyon Euro iken Phileasların 20 yıllık işletme maliyeti 218.7 milyon Euro’dur. İddia sahipleri bu verime sahip lastik tekerlekli başka bir araç göstere-mezler. Diğer araçların ortalama işletme ömrü 10 yıl iken Phileasların işletme ömrü 20 yıldır.

4. Sayın Kılıçdaroğlu, ‘adrese teslim ihale’ türünden karalayıcı üslup yerine, ihale esaslarını düzenleyen

yasanın ilgili maddesinin (22-a mad-desi) hangi tür alımlar için geçerli olduğunu kamuoyuna izah etmelidir. Sayın Vekil’in bilmediği bir başka husus ise, Capacity’lerin de yeni bir araç olup İETT’nin talebi ile özel olarak üretildiğidir. Bu araçlar da 22/a maddesine alınmıştır ve Türkiye’de üretilmemektedir. Capacity’ler yaklaşık 20 m uzunluğunda ( 19,65 m) ve tek körüklüdür. 192 yolcuya göre üretilen bu araçlar Mercedes tarafından ilk kez Mayıs 2007’de test edilmiş ve İETT yetkililerine tanıtılmıştır. Aynen Phileas’lar gibi Capacity’lerde tek üreticiden alımı düzenleyen Kamu İhale Kanunu’nu 22/a’ya göre alınmıştır. İETT ihtiyaç duyduğu teknik özelliklere göre özel araç alımı yapabilmektedir.

Kılıçdaroğlu’nun “Bugüne kadar depolarda bekletilen bu araçların bekletilme nedeni nedir? Bu kon-uda niçin İstanbullulara sağlıklı bilgi verilmiyor? İstanbul Makine Mühendisleri Odasına istenen bilgiler niçin verilmemektedir? Ayıplı bir mal niçin iade edilmiyor?” iddiasıyla ilgili olarak aşağıdaki hususları hatırlatmak istiyoruz:

Sadece Phileaslar değil, alınan bütün araçlar için testler yapılmakta ve aynı prosedür uygulanmaktadır. Şoför eğitimleri test çalışmalarında tespit edilen sorunların çözülmesi sad-ece Phileaslar için yapılan bir işlem değildir. Bugüne kadar 100 civarında şoförün eğitimi sağlanmıştır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

METROBÜS ARAÇLARIULAŞIM YATIRIMLARI

Page 120: İddialar ve Gerçekler

120

Firmadan talep edilen teknik desteklerle kapı, şanzıman, şaft ve boru problemi giderilmiştir. Bu araçların % 2,5 eğim ve % 12 eğimde ulaştıkları sürat diğer otobüslerle aynıdır. Örneğin Phileaslar % 2,5 eğimde saatte 40 km, % 12 eğimde saatte 15 km hıza ulaşabilmektedir. Eğimi 7,4 olan Okmeydanı Halıcıoğlu güzergahında Phileaslar 30-40 km hıza ulaşabilmektedir. Testleri tamamlanan ve hatta çalışmaya başlayan araç sayısı 23’tür. Dolayısıyla araçların depolarda bekletildiği iddiası doğru değildir. Metrobüs sistemi ve Phileas araçlarla ilgili kamuoyuna İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenli bilgi verilmiştir. İstanbullulara niçin sağlıklı bilgi verilmiyor eleştirisi yersizdir.

İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Gerçek tarafından hazırlanan Fizibilite raporuyla ilgili olarak Kılıçdaroğlu “Bu rapor açıkça ortada iken niçin raporun gereği yapılmamıştır, hangi güç bu raporun gereğini yerine get-irilmesini engellemiştir?” sorusunu yöneltme-ktedir. Sn Kılıçdaroğlu raporu incelendiğinde görecektir ki, Haluk Gerçek’in raporu sadece “satına alma maliyetine” bakılarak yapılan bir değerlendirmedir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi bağlı kuruluşları ve iştirakleri bütün faaliyetleri ve ihalelerinde şeffaf hesap verilebilirlik ilkeler-ine göre hareket etmektedir. Zaten herkese açık olan ihale ve sözleşmeler, kamu ve özel denetçiler tarafından denetlenmektedir.

“O zaman, doğrudan ilgi firma Türkiye’ye ürün satıyorsa,

Türkiye’de temsilci bulundurmasının anlamı ne? Türkiye’deki temsilciden şuana kadar hiçbir açıklama gelmedi. Niçin, Türkiye’deki temsilci devreye girmemiştir?’’ sorularını yönelten Kılıçdaroğlu temsilcinin satın almayla ilgili değil satış sonrası teknik destek ko-nusunda hizmet verdiğini bilmemektedir.

15 Mayıs 2009 tarihinde düzenlediği ilk basın toplantısında Türk yargısına güvenmediğini belirterek, ‘Hollandalı yetkililere sesleniyorum, metrobüsler için rüşvet soruşturması açın. Bizim-kiler açmaz, çünkü işin içindeler. Bari siz üstüne gidin. Bu işte rüşvet var. Başbakan Hollanda’ya giderek bu iş için uğraştı’ ifadeleri ile bir milletvekili için yakışıksız ve son derece talihsiz beyanatta bulunmuştur. Hem Sayın Başbakanı hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını uluorta suçlayan Kılıçdaroğlu iftira niteliğindeki iddialarını ispat etme zorunluluğu da duymamıştır. ‘Kadir Topbaş neden sessiz? Hangi firma bu otobüsleri getirdi, hangi koşullarda satış yapıldı?’ sözleri ile bil-meden konuştuğunu ortaya koymuştur. Bu konuda Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamadan sonra ise, gazetecilerin ‘Türkiye’deki temsilcilik ile AK Parti arasında siyasi bağlantı var mı?’ sorusuna, Kılıçdaroğlu ‘O konuda Türkiye’deki temsilcinin devrede olmadığı söylendiği için bir şey söyleyemiyorum’ diyerek, bilmeden konuştuğunu ortaya koymuştur. İddia sahibi iddiasını is-patla mükelleftir. Bu temel kaideyi Sayın Kılıçdaroğlu’na hatırlatıyoruz.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

METROBÜS ARAÇLARIULAŞIM YATIRIMLARI

Page 121: İddialar ve Gerçekler

121

• Üçetapolarakinşaedildi.Toplam42kilometreuzunluktadır.10km’lik 4. Etabın çalışmaları devam ediyor.o 1. ETAP: Topkapı- Avcılaro 2. ETAP: Avcılar- Zincirlikuyuo 3. ETAP: Zincirlikuyu - Söğütlüçeşme

• E-5olarakbilinenD-100karayolu12şerideçıkarılmışveyanyollaraçılmıştır. Ki, bu yol yer yer iki şeride düşmekteydi.

• Yolunortasındanikişeritlimetrobushattıinşaedilmiştir.

• BuçalışmaylaE-5’tetekyöndeçiftşeritliikiyanyol,üçşeritlitransityol ve bir şeritli metrobus yolu (toplam 6 şeritli) yol yapılmıştır. E-5’in kapasi-tesi 12 şeride çıkarılmıştır.

• Elektromekaniksistemler,yolcuüstgeçitleri,çelikhalatbariyerlerveçelik köprüler inşa edilmiştir.

METROBÜS HATTI YAPIMI

İDDİALAR ve GERÇEKLER

METROBÜS HATTIULAŞIM YATIRIMLARI

Page 122: İddialar ve Gerçekler

122

Bazı basın yayın organlarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bağlı kuruluşlarından olan İETT

ile ilgili kamuoyunu yanıltıcı nitelikte haberlerin yer aldığı görüldüğünden aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği doğmuştur.

İstanbul’da uygulanmaya başlanan Metrobus Sistemi, daha şimdiden dünyadaki örneklerinden İspanya-Cordoba, Kolombiya-Bogota, Porto Riko ve Meksika-Mexico City’de işletilen Metrobus sistemleri içerisinde en başarılısı kabul edilmektedir. İstanbul’daki metrobus uygulamasına kadar, yukarıda isimleri belirtilen kentler arasında en iyi uygula-ma olarak gösterilen Bogota’da, sistem, çift gidiş-çift geliş olarak düzenlenmiştir ve tek yönde 40 bin yolcu taşınmaktadır. İstanbul’daki metrobus sistemi, gidiş-geliş tek şerit olarak kurulmuş ve Phileas tipi araçla tek yönde ve tek şeritte saate 30.000 yolcu taşıma kapasites-ine sahiptir. Bu çok büyük bir toplu taşıma performansıdır ve uzmanlarınca da en az üç parametrede birinciliğe aday gösterilmektedir. Bunlar; 1) Hızı, 2) Tek yönde taşıma kapasitesi ve 3) Konforu’dur.

Bu çerçevede çevreci, hızlı, bir defada çok daha fazla yolcu taşıma kabiliyeti ve diğer ulaşım modlarına rahatlıkla

30 NİSAN

2008 TARİHLİ

AÇIKLAMA

entegrasyon sağlaması, duraklara minimum sürede yanaşıp ayrılma özellikleri tamamını karşılayacak araç temini için dünya genelinde yapılan araştırmalar sonucunda yalnızca Hollanda menşeli APTS firmasınca üretildiği tespit edilmiştir. 4734 sayılı yasanın izin verdiği 22/a maddesi şartları sağladığından alınmasına karar verilmiştir. Alım mevzuat çer-çevesinde yapılmış olup, kanunen bir usulsüzlük yoktur. Üstelik kamu menfaatini en çok gözeten bir işlem olmuştur.

Metrobus hattında çalışacak olan Phileas araçlar, taşıma kapasitesi ile 3 adet 100 kişilik körüklü otobüse den-ktir ve her bir Phileas aracı İETT’ye ayda 10 bin YTL’lik ilave kazanç sağlamaktadır. İstanbul için en doğru ve en ekonomik tercih yapılmıştır.

Metrobus, Hafif Metro’ya alternatif iken, Capacity’ler Cadde Tramvayı alternatifidir. Bu ayrım önemlidir çünkü, Metrobus, kendi özel yolunda ve metro kapasitesinde, saatte tek yönde 30-35 bin yolcu taşırken, Capacity araçlar, cadde tramvayı ölçeğinde saatte 15 bin yolcu taşıyarak, metrobus ve diğer araçlarla ulaşım entegrasyonunu sağlayacaktır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

METROBÜS HATTIULAŞIM YATIRIMLARI

Page 123: İddialar ve Gerçekler

123

Söğütlüçeşme - TÜYAP Metrobüs Hattı

Capacity’ler metrobüs hattında, ana güzergahlarda ve ikinci derecedeki ana güzergahlarda işletilecektir. Engelli yolcuların iniş ve binişlerine en elverişli, yolcu kapasitesinin en fazla ve sahip olduğu motor teknolojisi ile çevreye en az zarar veren araçlardır. Gerek yatırım maliyeti, gerek işletme maliyeti ve gerekse ulaşım sistemindeki yolcu kapasitesi tam anlamı ile cadde tramvayına alternatif teşkil etmektedir.

Dünyada büyük bir süratle gelişen bu sistemin İstanbul’da tesis edilmesi amaçlanmıştır.

Gerek yurtiçi gerekse yurtdışı otobüs imalatçıları arasında yapılan araştırmalar sonucunda, belirtilen özelliklerde aracın, Mercedes firmasının tek üretici olarak imal ettiği Capacity marka araç olduğu tespit edilmiştir. 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22/a maddesindeki şartlar sağlandığından encümen kararı ile alımına karar verilmiştir. Bu tür mal alımları, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre ‘doğrudan temin edilebilmekte’ iken, müfettiş raporunda yer alan ‘ihalesiz’ nitelemesi yerinde değildir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

METROBÜS HATTIULAŞIM YATIRIMLARI

Page 124: İddialar ve Gerçekler

124

Page 125: İddialar ve Gerçekler

125

Page 126: İddialar ve Gerçekler

126

Page 127: İddialar ve Gerçekler

127

İDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİA

ŞUBAT

2009

Dönemin CHP İstanbul Büyükşehir Beledi-ye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 2009 Yerel Seçimlerinde ortaya attığı

asılsız iddialardan biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ihalelerine yönelikti.

Kılıçdaroğlu katıldığı bir televizyon

programında “Kamu İhale Kurumu (KİK) İstanbul Belediyesi’nin kaç ihalesini iptal etti?” şeklinde kamuoyunu yanıltıcı sorular soruyordu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2004-2011 yılları arasında toplam 4 bin 664 adet ihaleye çıkmıştır. Toplam ihale bedeli 16 Milyar TL’dir.

Sadece 36 adet ihale KİK tarafından iptal edilmiştir. (İptal gerekçeleri idari şartnameler, belgelerin değerlendirilmesi, ihale süresi, ihale usulü vs. yönündendir.)

Bunların içinden de soruşturma konusu olan sadece 2 ihale vardır.

Bunlar; Bahçelievler Ünverdi Kavşağı Otogar-Bağcılar Metro Yapım İhalesi

Ayrıca Siemens firması, “Sinyalizasyon İhalesi” ikincisine davet edilmediği için KİK’in yönlendirmesi ile İçişleri Bakanlığı’na şikayette bulunmuş, Bakanlık soruşturmaya gerek görmemiştir.

Binde 7 Toplam ihale içinde iptal edilen ihale oranı

İŞTE GERÇEKLER1

2

3

4

Page 128: İddialar ve Gerçekler

128

2004-2011 yılları arası çıkılan 4 bin 664 ihalenin, 267 adedi 21-B’ye göre (Acil, Afet Durumlar vb.) yapılmış olup bunların da bedeli 1.3 Milyar TL’dir.

5

6 İSKİ tarafından 2004-2011 yılları arası çıkılan 1.729 adet ihalenin, 48’i KİK tarafından iptal edildi. Bunlardan 6 adedi İçişleri Bakanlığı tarafından incelemeye alındı. Tamamında İSKİ lehine karar verildi.

Binde 57 Toplam ihale içinde 21-B’lerin oranı

Binde 80 Toplam ihale bedeli içinde 21-B’lerin oranı

7 İSKİ’nin 5 adet soruşturma konusu olan ihalesi var. 3 adedi İSKİ lehine sonuçlandı. 2 adedinin ise hukuki süreci devam ediyor.

8 2004-2011 yılları arası çıkılan 1.746 adet İSKİ ihalesinin, 14 adedi 21-B ihalesidir.

14 adet olan 21-B İhalelerinin Gerekçeleri -Köy İçme Suları için 1 Adet-Afet kapsamında ivedi işler için 7 adet-İptal edilen ihalelerde zaman kaybını önlemek için 6 adet

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

İHALELER KİK İPTALLERİ

Page 129: İddialar ve Gerçekler

129

İHALELER KİK İPTALLERİ24 MART 2009

TARİHLİ

İHALE

AÇIKLAMASI

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 23.03.2009 tarihinde, Kanal D Ana Haber Bülte-nine konuk olduğu canlı yayındaki iddialarıyla ilgili olarak, aşağıdaki açıklamanın kamuo-yuna duyurulması gereği doğmuştur.

Kılıçdaroğlu’nun “Kamu İhale Kurumu İstanbul Belediyesi’nin kaç ihalesini iptal etti?” sorusuna, 5 Şubat 2009 tarihinde açıklama yapılmıştır. Verilen yanıtlar gazetelerde yayınlanmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu, sormuş olduğu soruların yanıtlarını da takip etme-lidir. ‘Cevap alamıyorum’ şeklindeki açıklamaların gerçekliği yoktur.

Bir kez daha belirtiyoruz ki; İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, 2004-2008 yılları arasında tüm işler için toplam 3564 adet ihale yapılmıştır. Bu 3564 ihaleden sadece 27 (yazı ile yirmiyedi) adedi Kamu İhale Kurumu (KİK) tarafından iptal edilmiştir.

İhaleler ve Kamu İhale Kurumu kararları hem belediye web

sitesinde hem de KİK’in web sayfasında ilan edilmektedir.

İptal gerekçeleri; idari şartnameler, belgelerin değerlendirilmesi, ihale süresi, ihale usulü vs. yönün-dendir. Bütün ayrıntılar ka-

muoyunun bilgisine, 5 Şubat 2009 tarihinde sunulmuştur.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, İç İşleri Bakanlığı’na yapılmış tek bir ihale suç duyurusu yoktur. Sinyalizasyon ihalesinin ilkine davet edilen Siemens’in Türkiye temsilcisi Sintek, ikincisine davet edilmemesi üzerine, KİK’in yönlendirmesiyle İçişleri Bakanlığı’na şikayette bulunmuştur.

Ancak bakanlık soruşturmaya gerek görmemiştir. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Teftiş Kurulu ihaleye davet edip etmemenin idarenin takdirinde olduğunu belirtmiştir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

İHALELER KİK İPTALLERİ

Page 130: İddialar ve Gerçekler

130

İSKİ’nin iptal edilen ihaleleriyle ilgili olarak bilgiler, 22 şubat 2009 tarihinde kamuoyuna sunulmuştur.

İSKİ’nin toplam 1510 ihalesinden 33’ü KİK tarafından iptal edilmiştir. 9’u hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.

4’ü İSKİ’nin lehine sonuçlanırken geri kalanın incelemesi devam etmektedir. Kılıçdaroğlu’nun 1 Milyar TL’lik kamu zararı tespiti iddialarıyla ilgili olarak; Sayıştay sorgularının kamuoyuna şimdiden, peşin hükümle bir kamu zararı olarak yansıtılması ahlaki değildir.

Denetleme sürecine müdahaledir. 17 bin dosyadan bazı dosyaların sorguya değer görülmesi olağandır.

Bir hususun sorulmuş olması, o hususun yanlış olduğunu göstermez.

Kılıçdaroğlu’nun İSFALT’la ilgili sormuş olduğu tüm soruların yanıtı, 20-21-23 Mart 2009 tarihlerinde kamuoyuyla paylaşılmıştır.

Kılıçdaroğlu’nun ithamları mesnetsiz ve yanıltıcıdır.

İBB’nin bugüne kadar

gerçekleşen 4.664 adet

ihalesinden yalnızca

36’sı iptal edilmiş,

bunlarında yalnızca

2 tanesine

soruşturma açılmıştır.

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

İHALELER KİK İPTALLERİ

Page 131: İddialar ve Gerçekler

131

İDDİA

EKİM-ŞUBAT

20082009

Sayıştay denetimleri ile gerçeklerden uzak çok sayıda haber yapılmıştır.

Rutin incelemeler ve bazı konularda olağan olan sorgulamalar bazı gazetelerde alelacele ve peşin hükümle ‘yolsuzluk’ şeklinde haberlere konu edilmiştir. Bunun sorumlu bir hareket tarzı olmadığı açıktır. Bugün bu tür yayınlardan geriye kalan, iddialarının havada olmasından başka hiçbir gerçek yoktur.

Haberler 11-12 Ekim 2008 tarihinde Hürriyet’te, 15 Ekim 2008 tari-hinde Cumhuriyet’te, 29 Ocak 2009 ile 4-5 Şubat 2009 tarihlerinde yine Cumhuriyet’te ve 22 Ocak 2009 tarihinde Milliyet’te manşette yayınlamıştır.

Sayıştay denetçilerinin rutin denetimlerde bazı hususları sorgulamaya değer görmesi olağandır.

İŞTE GERÇEKLER1

2

3

İBB’de 2007 yılında 17 bin dosya incelenmiş ve bu dosyalardan sadece 27 tanesine sorgu yöneltilmiştir.

Sayıştay denetçilerinin hazırladığı rapor, hazırlık mahiyetindedir ve daha kat edilecek uzun bir yol vardır.

Sorgulara İstanbul büyükşehir Belediyesi’nin cevapları gönderilmiştir. Ortada “kesinleşmiş bir karar” yoktur.

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

SAYIŞTAY

Page 132: İddialar ve Gerçekler

132

Asılsız haberler üzerine Sayıştay Başkanlığı 13 Şubat 2009 tarihinde bir

basın açıklaması yapmıştır:

‘Sorguların, “kesinleşmiş Sayıştay kararları” gibi sunulduğu ve dolayısıyla kamuoyunun yanılmasına sebebiyet verdiğini’ belirtmiştir.

Sayıştay Başkanlığı’nın bu açıklamasına, Sayıştay sorgularını manşetten ‘yolsuzluk’ şeklinde sunan gazetelerin hiçbirinde yer verilmemiştir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi sadece Sayıştay denetimi ile yetinmeyen ve ‘kamu kuruluşları arasında’ uluslararası bir denetim firmasına da denetim yaptıran ilk kamu kurumudur.

YILLARA GÖRE SAYIŞTAY DENETİMLERİ

2007-2008-2009 yıllarında İBB’ye ait toplam 56 bin dosya incelenmiş ve bunlardan 179 tanesine sorgu yöneltilmiştir.

2007 yılında 17 bin dosya incelenmiş ve sadece 27’sine sorgu yöneltilmiştir. Sorgu konusu meblağ 942 milyon TL idi.

2008 yılında19 bin 900 dosya incelenmiş ve bu dosyalardan 50 tanesine sorgu yöneltilmiştir. Sorgu konusu meblağ: 15 milyon 207 bin TL

2009 yılında20 bin 400 dosya incelenmiş ve bu dosyalardan 102’sine sorgu yöneltilmiştir. Sorgu konusu meblağ:108 milyon 101 bin TL

2010 yılı itibariyle sonuç:Sorgu konusu olan 21 dosyadan; -6 adedi belediye lehine sonuçlanmıştır. -15 adedi için temyiz kuruluna itiraz edilmiştir.

2010’da sorgu konusu meblağ: 942 milyon TL’den 16 milyon 391 bin TL’ye gerilemiştir.

SAYIŞTAY AÇIKLAMA YAPTI

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

SAYIŞTAY

Page 133: İddialar ve Gerçekler

133

22 MART 2009

TARİHLİ

İBB’NİN

AÇIKLAMASI

Milliyet Gazetesi’nin bugünkü (22 Mart 2009 Pazar) sayısında manşetten yayınlanan ‘Kamu Zararı 1 Milyar TL’ başlıklı haber nedeniyle kamuoyuna açıklama yapma gereği doğmuştur.

1. Haber Gerçek Değildir!Sayıştay’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili olarak hazırladığı ‘kesinleşmiş bir kararı’ yoktur.

Henüz sonuçlanmamış rutin denetim faaliyetlerini manşetten ‘İşte Sayıştay’ın Hazırladığı İstanbul Rapo-ru’ şeklinde sunulmasının hiçbir haklı gerekçesi bulunmamaktadır. Haberin iç sayfadaki başlığı ‘1 Milyar TL’lik Zararın Belgesi’ şeklindedir.

Ancak ortada ne bir belge ne de resmileşmiş bir karar örneği vardır. Manşet ve başlıklar gazetenin salt haber kaygısı ile hareket etmediği intibaını vermektedir. Henüz sonuçlanmamış bir değerlendirmeyi ‘kesin hüküm’ şeklinde sunmak basın ahlakı ile bağdaşmamaktadır.

2. Milliyet, haberinde kendini yalanlamaktadır!

‘Rapora göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin devlete verdiği zarar, 1 Milyar TL’ diyen gazete, haber-inin son paragrafında nasıl bir çelişki içinde olduğunu itiraf etme-ktedir: ‘Zarar, tespit edilmesi durumunda, yasal faiziyle birlikte

ilgililerden tahsil edilmek zorunda.’ Demek ki neymiş? Henüz bir zarar tespiti yapılmamış. O zaman bu gazetenin editör ve şeflerine sormak gerekir, bir zarar tespit edilmediğini bilerek, iri punto-larla ‘KAMU ZARARI 1 MİLYAR TL’ manşeti atmak habercilik midir?

3. Milliyet Bayat Haberi Manşet Yapmıştır!Bu haber, Milliyet gazetesin-den çok önce yine saptırılmış bir şekilde daha eski tarihlerde çeşitli gazetelerde yer almıştır. İşte örnekleri: Bu tür haber-ler 11-12 Ekim 2008 tarihinde Hürriyet’te, 15 Ekim 2008 tarihinde Cumhuriyet’te, 29 Ocak 2009 ile 4-5 Şubat 2009 tarihlerinde yine Cumhuriyet’te yayınlamıştır.

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

SAYIŞTAY

Page 134: İddialar ve Gerçekler

134

4. Sayıştay, Bu Haberleri Doğru Bulmadığını Açıklamıştır!Bu tür asılsız haberler üzerine Sayıştay Başkanlığı 13 Şubat 2009 tarihinde bir basın açıklaması yapmış ve ‘düzenlenmiş sorguların, “kesinleşmiş Sayıştay kararları” gibi sunulduğu ve bu yolla kamuoyunda ilgili kurumlar ve yöneticileri hakkında olumsuz ka-naatlerin oluşmasına sebebiyet verildiği’ belirtilmiştir. Sayıştay Başkanlığı söz konusu açıklamasında şu görülere yer vermiştir: ‘’Her yıl çok sayıda kurum ve kuruluşu denetlemek suretiyle binlerce sorgu düzen-lemektedir… Sadece sorumlularına tebliğ edilen bu sorguların bir kısmının ya da belirli kurumlara ait olanların bir şekilde temin edilerek kamuoyuna sunulması, sadece belirli kurumların mevzuata aykırı ya da eksik iş ve işlemlerinin bulunduğu şeklinde bir kanaat oluşmasına yol açmakta ve dolayısıyla kamuoyunun yanılmasına sebebiyet vermektedir.’’ Bu açıklama, Sayıştay Raporları ile ilgili asılsız haber yapan gazetelerin hiç birinde yer almamıştır.Üzülerek belirtelim ki bu haber, logosunda ‘Basında Güven’ sloganını kullanan Milliyet Gazetesi’ne yakışmamıştır.

Bu vesile ile şu hususları kamuoyuna hatırlatmak isteriz: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ‘saydamlık’ ve ‘hesap verme’yi, sadece ‘hukuksal’ değil aynı zamanda ‘etik’ bir gereklilik olarak görmektedir. Bu nedenle ülkemizin en saydam kurumlarından biridir. Öyle ki; İstanbul Büyükşehir Belediyesi sadece Sayıştay deneti-mi ile yetinmeyen ve ‘kamu kuruluşları arasında’ ul-uslar arası bir denetim firmasına da denetim yaptıran ilk kamu kurumudur.

56 BİN 2007-2010 yılları arası Sayıştay tarafından incele-nen dosya sayısı

179 adet

2007-2010 yılları

arası Sayıştayın

sorgu yönelttiği

dosya sayısı

İBB Kamu kuruluşları arasında uluslararası denetim firmasına denetim yaptıran ilk kamu kurumu

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

SAYIŞTAY

Page 135: İddialar ve Gerçekler

135

SAYIŞTAY

BASINDA

ÇIKAN

HABERLERİ

YALANLADI

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

SAYIŞTAY

Page 136: İddialar ve Gerçekler

136

İDDİATEMMUZ

2006İSMEK’in 2005 yılında gerçekleştirdiği ihale ile ilgili Radikal gaze-tesi “ihalelerde rekabet şartlarının yeterince oluşmadığı, ihale şartnamesinin, son dört yıldır bu ihaleyi kazanan firmaya göre hazırlandığı” iddialarını ortaya attı.

1 Haberlerde iddia edildiği gibi İSMEK ihalesini son dört yıldır aynı firma kazanmamaktadır. İlk 2 yıl ihaleyi alan firma sonraki ihaleleri alamamıştır.

2 Yasal olarak bu tarz ihalelerde yüklenici firmayı belirlemek için yüzde 25-50 aralığı şartnameye uygunluk aranır. İSMEK ihalesinde bu uygunluk rakamı yüzde 30 olarak belirlenmiştir.

3

4

Şartnamede firmadan ‘taahhüt’ olarak istenenler, firmanın ‘sahip olması’ gereken şartlar değildir. Dolayısıyla ‘Adrese teslim ihale’ ifadesi konuyu saptırmaktır.

Birden fazla firma iş ortaklığı şeklinde bir araya gelerek bu şartlara sahip olabilir. Şartnamede bunu engelleyen bir hüküm yoktur.

İŞTE GERÇEKLER!

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

İSMEK

Page 137: İddialar ve Gerçekler

137

TEMMUZ 2006

TARİHLİ

İSMEK

AÇIKLAMASI

Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönet-meni İsmet Berkan’ın 3 Temmuz 2006’da kaleme aldığı yazısı üzerine aşağıdaki açıklamaya gerek görülmüştür.

Sayın Berkan’ın, ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi bir tek ha-berimizi bile yalanlamadı?’ ifadesi doğru değildir. Gazetenin ‘Ali Dibo’nun babası İstanbul’da görüldü’ şeklinde manşetten verdiği haber 22 Haz-iran 2006 tarihlidir ve aynı gün yalanlanmıştır. Ancak gazete ertesi gün ve izleyen günler gerçek dışı iddialarını manşetten tekrar etmiştir.

Haber tam bir yıl önce yapılan ihale ile ilgilidir. O tarihte ihale ile ilgili tek satıra yer vermeyen gazete, bu yılki İSMEK ihalesine birkaç gün kala gerçek dışı iddialarını tam yedi gün manşete taşımış ve haksız, mesnetsiz ve düzmece iddialarla bir kampanya yürütmüştür.

Gazetenin gündeme getirdiği konular Genel Yayın Yönetmeni’nin ifadesiyle, bir ya da iki cümledir.

Bunlar: ‘ihale- lerde rekabet şartlarının yeterince oluşmadığı, ihale şartnamesinin, son dört yıldır bu ihaleyi kazanmakta olan firmayı tarif eder tarzda olduğu’ şeklindedir

On gün boyunca görülmemiş bir karalama üslubu ile konuyu manşetlerine taşıyan gazeteye sormak gerekir: İSMEK ihaleleri, hizmeti daha düşük bedelle daha kaliteli almayı sağlamamış mıdır sağlamamış mıdır? İhalelerde re-kabet şartları hep gözetilmese, en düşük ders saat ücretleri nasıl elde edilebilirdi? Eğer rekabet şartları sağlanmamış olsaydı, İSMEK en az beş katı bir bedelle satın alınan bir hizmet olmaz mıydı? Bunun için ders saat ücretlerine bakmak ger-ekmez mi? Bu konuda küçük bir araştırma yaparak gerçeği bulmak çok mu zordur?

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

İSMEK

Page 138: İddialar ve Gerçekler

138

İSMEK İSMEK

‘İhale şartnamesinin, son dört yıldır bu ihaleyi kazanmakta olan firmayı tarif ettiği iddiası’ da doğru değildir.

Bir kere İSMEK ihalesini son dört yıldır aynı firma kazanmamaktadır. İlk iki yıl bu işi yürüten firma sonraki ihaleleri alamamıştır. Önemli olan tüzel kişiliktir ve ‘işi yapabilirlik’ koşulu aranmaktadır.

En az yüz bin kursiyeri olan İSMEK işini yüklenecek firmayı belirlemek için asgari şartlar aramak gereklidir. Yasa bunu yüzde 25 ila yüzde 50 arasında bir oran olarak idarenin takdirine bırakmaktadır. İSMEK şartnamesinde bu rakam yüzde 30’dur. Yani belirtilen niteliklerde ve branşlarda persone-lin, araç-gereç ve ekipmanın yüzde 30’una sahip olmak gerekir. Gerisi taahhüttür. Şartnamede ‘taahhüt’ olarak isteneni, ‘sahip olma’ şeklinde sunmak doğru bir yaklaşım değildir. ‘Adrese teslim ihale’ ifadesi konuyu saptırmaktır.

Şartname hükümlerine, her-hangi bir firma tek başına haiz olabileceği gibi birden fazla firma iş ortaklığı şeklinde bir araya

gelerek de bu şartlara sahip ola-bilir. Şartnamede bunu engelleyen bir hüküm yoktur. Eğitimi bütünlük içinde ve kesin-tisiz bir şekilde sürdürmeyi amaçlayan İstanbul Büyükşehir Beledi-yesi büyük önem

verdiği İSMEK faaliyetinin kali-tesini ve standardını yükselterek sürdürmeyi amaçlamıştır ve olabildiğince katılımcı bir ihale yapmayı hedeflemiştir.

Bütün bu hususlar Ali Dibo manşetlerini atan gazeteye yayına başladığı gün bildirilmiştir. Ancak gazete hiçbir yeni unsur taşımayan haberler yapmaya devam etmiştir. Sayın Berkan ‘Bir tek haberimiz bile yalanlanmadı’ diyerek gerçeği görmezlikten gelmektedir.

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

İSMEK

Page 139: İddialar ve Gerçekler

139

TÜNEL - YOLİDDİAEYLÜL

2006Dolmabahçe-Bomonti-Piyalepaşa-Kağıthane tünelleri inşaatı için çıkılan ihalenin ardından “Topbaş 105 Milyon Dolarlık Tünel inşaatını deprem geliyor iş acil !!! bahanesiyle ihalesiz verdi” iddiaları bazı basın yayın kuruluşları tarafından ortaya atıldı. İhalede adı geçen firma ortakları arasında Aziz Yıldırım’ın da olduğu iddia ediliyordu.

1

2

3

İŞTE GERÇEKLERSöz konusu tünellerin ihalesi, Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesine göre pazarlık usulüyle gerçekleştirildi. İhaleye 5 firma teklif verdi.

Firmalar kendi istekleriyle ihaleye ortak girişim olarak davet edilmişlerdir.

İhaleyi alan firmanın ortakları arasında Aziz Yıldırım bulunmamaktadır. Konunun Aziz Yıldırım ile hiçbir alakası yoktur.

<İhaleyi alan

firmanınAziz Yıldırım’la hiç

ilgisi yoktu!

BU HABERE

MANŞETTEN

ÖZÜR

YAYINLANDI!

İHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

TÜNEL - YOL

Page 140: İddialar ve Gerçekler

140

EYLÜL 2006

TARİHLİ

TÜNEL YOLLAR

AÇIKLAMASI

Bugünkü (22 Eylül 2006) Vatan Gazetesi’nde Başkan Topbaş’a atfen manşetten verilen haberle ilgili kamu-oyuna bir açıklama gereği doğmuştur.

Gazetenin haberi vahim yanlışlıklar içermekte ve Sayın Başkan’ın ifadeleri çarpıtılmaktadır.

Başkan Topbaş, kendisine atfen manşetten verilen ‘Bir daha yapmam’ ve iç sayfada başlığa çıkarılan ‘Hata yaptım, bir daha yapmam’ ifadesini, kesinlikle kullanmamış, bila-kis söyleşiyi yapan gazeteciye ‘şartlar gerekli kılarsa yine davet usulüyle ihale yaparım’ demiştir.’

Başkan Sayın Topbaş, hem konu ile ilgili kendisine soru yönelten basın mensuplarına hem de adı geçen gazeteye verdiği demeçte, öteden beri İstanbul’da en acil sorunun ulaşım olduğunu ve zamanla yarıştıklarını belirterek, tünel yollarının ilkini, valiliğin konuya ilişkin yazısını da dikkate alarak ihale ettiklerini söylemiştir.

Sayın Başkan ‘tünel işinin uzmanlık isteyen bir iş olduğunu ve çok acil yapılması gerektiğini, bu işte uzman olan, bunu yapabileceği düşünülen firmaların davet edilerek,

İSMEKİHALELER KİK İPTALLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

TÜNEL - YOL

Page 141: İddialar ve Gerçekler

141

bir tanesini (Dolmabahçe-Kağıthane) deneme olarak ve davet usulüyle ihale ettiklerini’ ifade etmiştir.

Sayın Başkan ayrıca ‘yıl sonuna kadar yapılması planlanan tünel yol ihalelerinin açık ihaleyle yapacaklarını’ belirtmiştir.

Gazetenin, Dolmabahçe-Kağıthane tünel yol inşaatının ‘ihalesiz’ verildiği iddiası da doğru değildir, mesnet-sizdir. İstanbul Büyükşehir Belediye-si Dolmabahçe-Kağıthane tünel yol inşaatı işini ‘apar topar’ ve ‘ihalesiz’ olarak vermemiştir.

Tünel yolun ilk ihalesi 1 Mart 2006 tarihinde davet usulüyle yapılmış ve ihale sonucu gazetelerde yer almıştır. Dolmabahçe-Bomonti-Piyalepaşa-Kağıthane tünelleri inşaatı için, Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesine göre pazarlık usulüyle ihale gerçekleştirilmiştir.

Kamu İhale Kanunu’nda sayılan 3 ihale usulünden biridir. İhaleye 6 firma davet edilmiş ve yeterliliği bulunan 5 firma teklif vermiştir.

TÜNEL - YOLİHALELER KİİDDİALAR ve GERÇEKLER İHALELER

TÜNEL - YOL

Page 142: İddialar ve Gerçekler

142

Page 143: İddialar ve Gerçekler

143

Page 144: İddialar ve Gerçekler

144

İDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

TAKSİM MESCİDİİDDİA

MAYIS

2009

İŞTE GERÇEKLER!İstanbul Büyükşehir Belediyesi, çevresi gazete bayisi, bankamatikler ve trafo tarafından kapatılmış ve metruk halde bulunan Su Maksemi’ni restore etmiş ve Cumhuriyet Sanat Galerisi olarak hizmete açmıştır. Restorasyon tamamlandığında, Maskemin arkasında derme çatma minaresi ile yıllardan beri bulunan Mescit de görünür hale gelmiştir.

İstiklal Caddesi ile Meydanın birleştiği köşede binaların arkasında bulunan Mescit, iki katlıdır. Gal-vanizli saçtan yapılmış ve estetikten uzak minaresi ile meydandan görülebilmektedir.

Beyoğlu güzelleştirme derneği tarafından mimari olarak iyileştirilmesi de gündeme gelmiştir.

Mescid’in inşa edildiği tarihte söz konusu alan, 1970 onaylı 1/1000’lik planda ‘Cami, Çarşı ve Otopark’ olarak yer almıştır.

1

2

3

4

Taksim Mescidi, Taksim Su Maksemi’nin arkasında 32 yıldan beri bulunan Mesciddir.

32 YILLIK MESCİDİ, “TAKSİM’E CAMİ GELİYOR” ŞEKLİNDE SUNDULAR

5

Page 145: İddialar ve Gerçekler

145

İDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

TAKSİM MESCİDİ

1977 yılında Anıtlar Kurulu’nun (gayri-menkul eserler ve anıtlar görsel yüksek kurulu), ‘maksem’e zarar vermemek ve civarındaki mezbeleliği kaldırmak şartı ile, maksem’e mesafe kaydı aranmaksızın yeni bir cami yapılmasında eski eser açısından sakınca bulunmadığı’ kararı mevcuttur.

Beyoğlu 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı, anıtlar kurulu tarafından 7 ocak 2009 tarih ve 2302 sayılı kararı ile onaylanmıştır.

Plan 15 Mayıs 2009 tarihinde İstanbul Büyükşehir Meclisi’nde kabul edilmiştir.

Sonuç olarak; halihazırda mevcut olan ve 32 yıl önce de plandaki fonksiyona uygun olarak yapılmış olan mescid plana işlenmiştir. 1977 tarihli Anıtlar Kurulu kararı ile 2009 tarihli plan kurul onayı mevcuttur. Yeni bir dini tesis alanı kararı mevzubahis değildir.

Kamuoyunca bilinen Taksim Camiisiyle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.

6

7

9

8

10

Page 146: İddialar ve Gerçekler

146

Bugün bir gazetede yer alan ‘Taksim’e cami geliyor’ haberi ile ilgili olarak kamuoyuna

açıklama yapma gereği doğmuştur.

Haberde bahsi geçen yer, Taksim Su Maksemi’nin arkasında 32 yıldan beri bulunan mesciddir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi çevresi, gazete bayisi, bankamatikler ve trafo tarafından kapatılmış ve metruk halde bulunan Su Maksemi’ni restore etmiş ve Cumhuriyet Sanat Galerisi olarak hizmete açmıştır. Restorasyon tamamlandığında, Maskemin arkasında derme çatma minaresi ile yıllardan beri bulunan mescid de görünür hale gelmiştir.

İstiklal Caddesi ile Meydanın birleştiği köşede binaların arkasında bulunan mescid, iki katlıdır. Galva-nizli saçtan yapılmış ve estetikten uzak minaresi ile meydandan görül-ebilmektedir. Beyoğlu Güzelleştirme Derneği tarafından mimari olarak iyileştirilmesi de gündeme gelmiştir.

Mescid’in inşa edildiği tarihte söz konusu alan, 1977 onaylı 1/1000’lik planda ‘cami, çarşı ve otopark’ olarak yer almıştır.

21 MAYIS

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

Yine 1977 yılında Anıtlar Kurulu’nun (Gayrimenkul Eserler ve Anıtlar Görsel yüksek Kurulu), bu alanda Maksem’e zarar vermemek ve civarındaki mezbeleliği kaldırmak şartı ileMaksem’e mesafe kaydı aranmaksızın yeni bir cami yapılmasında eski eser açısından sakınca bulunmadığı kararı mevcuttur.

Gerek kültür varlığı, gerekse planlama kriterleri açısından 2863 sayılı kanun çerçevesinde hazırlanan Beyoğlu 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı, Anıtlar Kurulu tarafından 7 Ocak 2009 tarih ve 2302 sayılı kararı ile onaylanmıştır. Plan 15 Mayıs 2009 tari-hinde İstanbul Büyükşehir Meclisi’nde kabul edilmiştir.

Sonuç olarak; bahsi geçen yer, halihazırda mevcut olan ve 32 yıl önce de plandaki fonksiyona uygun olarak yapılmış olan mesciddir. 1977 tarihli özel nitelikteki Anıtlar Kurulu kararı ile 2009 tarihli plan kurul onayı mevcut-tur. Yeni bir dini tesis alanı kararı mevzubahis değildir. Kamuoyunca bilinen Taksim Camisi ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Araştırıldığında Mescid ile yeri Gezi Parkı olarak anılan Taksim Camisinin farklı konular olduğu görülecektir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

TAKSİM MESCİDİ

Page 147: İddialar ve Gerçekler

147

MİMARLAR ODASI’NIN AÇTIĞI DAVA’DA MAHKEMENİN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ÜZERİNE BAŞKAN TOPBAŞ’IN AÇIKLAMASIGazetecilerin sorusu üzerine yaptığı açıklamada Topbaş, ‘anıtsal nitelikteki kilisenin karşısında fıçıdan minare yakışmıyor’ dedi.

‘1960’lardan beri burada planlar işlenmiş olan ve halen hizmet veren bir mescit var.Geçmişte iddia edildiği gibi Taksim Gezi Parkı’nda büyük bir

cami yapılmıyor. Taksim maksemi-nin arkasında mevcut olan iki katlı mescidi daha düzgün hale getirip ibadet isteyenlere fırsat verecek bir yapı olarak düşünülüyordu. Burada fıçı minareyi görmekten bir mimar olarak, Beyoğlu’nda büyümüş biri olarak, bu kentte yaşayan biri olarak rahatsız oluyorum.

Fıçıyı değiştirmek isteseniz ona bile karşı çıkıyorlar. Hasılı bu kadar çirkin-lik anıtsal yapı özelliği taşıyan bir kilisenin karşısında böyle ucube, berbat

rezil bir fıçı minarenin bulunduğu bir mescit şeklinde devam etmesini reva görenler var. Bunu anlamak mümkün değil” “Mimarlar odasındaki arkadaşlarıma siz çalışın dernekle yönetim kurulu ile bir araya gelin dedim. Büyük bir cami büyük bir yapı değil. ‘Orada bir terslik varsa düzeltelim. Şu salaşlıktan Beyoğlu’nu Taksim’i kurtarın’ dedim.

Ama o yönde bir çalışma olmadı. Geçmişte plan yapanlar mevcut mescidin olduğu lejanta mescidi işlemişler. Koruma amaçlı imar planı da geçmişte Koruma Kurulu tarafından onanmış. Büyük bir cami değil ve halihazırda mescidin var olduğu bir yer burası. Efendim bunu yargıya götürmüşler, yürütmeyi durdurmuşlar. Ufacık bir yer orada. Büyük bir selatin camii dediğimiz ölçekte değil. Bunu planlara biz de koymadık.”

İDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

TAKSİM MESCİDİ

Page 148: İddialar ve Gerçekler

148

2009

Koruma Kurulu’nun restorasyona onay veren kararında bu eser ‘Ortaköy Kilise-Cami tanımlı kültür varlığı’ olarak adlandırılmaktadır.

Eserin onarımını talep eden Silivri Belediyesi değil, maliki konu-mundaki Ortaköy Belde Belediyesi’dir.

1

2

3

Cumhuriyet’in ilanı ve mübadele sonrasında kilise olarak işlevini sürdüremeyen bu eser, uzun yıllar Cami olarak kullanılmıştır.

Silivri Ortaköy’de bulunan Tarihi Camii’nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmeye başlamasının ardından ‘Tarihi Kilise’ye Camii’ başlıklı haber Milliyet Gazetesi’nde manşetten verilmişti.

Haber, Cumhuriyetin ilanı ve mübadele sonrasında Camii olarak kullanılan eserin, Kilise olduğunu ve bu Kilisenin Camii olarak restore edildiğini iddia ediyordu.

İŞTE GERÇEKLER!

İDDİAAĞUSTOS

İDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

KİLİSEYİ CAMİ’YE ÇEVİRME

Page 149: İddialar ve Gerçekler

149

Bugün Milliyet Gazetesi’nde manşetten verilen ‘Tarihi Kilise’ye cami açılımı’ başlıklı

haber, gerçekleri gizlemekte ve doğru olmayan unsurlar içermekte-dir.

1831 yılında yapılan, Cumhuriyet’in ilanı ve mübadele sonrasında kilise olarak işlevini sürdüremeyen bu eser, uzun yıllar Cami olarak kullanılmıştır. Cami olarak kullanıldığı 1963 yılına kadar, hiçbir onarım ve tadilat görmemiştir. Daha sonra harabeye dönmüş ve depo olarak kullanılmaya başlanmıştır. Zaten yıllarca cami olarak Ortaköylülere hizmet veren bu tarihi yapı, bugün Milliyet Gazete-si tarafından ‘Cami Kiliseye çevriliyor’ şeklinde haber yapılmıştır. Ha-berin spotunda bulunan şu ifadeler yanlıştır: ‘Dönemin Ak Partili Bel-ediye Başkanı Hüseyin Turan, kiliseyi camiye dönüştürmek için Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tan izin aldı.’ Eserin 80 yıl öncesine varan geçmişinde bulunan cami işlevini görmezden gelerek, ‘kiliseyi camiye’ dönüştürmekten söz etmek iyi niyetli bir yaklaşım değildir. Bir kere eserin onarımını talep eden Silivri Bel-ediyesi değil, maliki konumundaki Ortaköy Belde Belediyesi’dir. Ortaköy Belediye Meclisi’nin, her geçen gün çökmekte olan 178 yıllık tarihi bir

25 AĞUSTOS

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

eserin kurtarılmasını talep etmesinin ve cami olarak restorasyonunu istemesinin eleştirilecek bir yanı olmasa gerek-tir. Koruma Kurulu’nun restorasyona onay veren kararında bu eser ‘Ortaköy Kilise-Cami tanımlı kültür varlığı’ olarak adlandırılmaktadır. (Ortaköy Belediye Meclisi Kararı ile Belediye Başkanlığı yazısı ve 1. Nolu Koruma Kurulu kararı ekte yer almaktadır.)

Haberi ‘Kiliseyi Camiye Çevirmek’ olarak veren Milliyet Gazetesi’ne, harabe halinde kendi haline terk edilmiş bulunan, geçmişinde bir süre kilise daha sonra cami olarak hizmet vermiş olan bu tarihi binayı, Ortaköy’de, hangi fonksiyonla yaşatmanın mümkün ve münasip olduğunu sormak gerekir. To-plam maliyeti 750 milyar lirayı aşmayan bu restorasyon yapılmamalı mıdır? Üs-telik fonksiyonsuz kalan tarihi binaların zaman içinde nasıl harabe haline geldiğini ve birer birer yok olduklarını biliyoruz. Mülkiyeti belde belediyes-inin ilçe belediyesine devrolunması ile Silivri Belediyesi’ne geçen Ortaköy Camisi için onarım talebi ve kararı Şubat 2007 tarihlidir. Bu gerçeğin hiç ilgisi bulunmadığı halde ‘Belediye, ‘açılımdan cami açmayı anladı’ başlığı ile ‘Sayın Başbakan’ın Topbaş’la birlikte azınlıkların dini liderleriyle ‘açılımı’ konuşurken’, tarihi kilise de Camiye dönüştürülüyormuş’ şeklinde sunulması çarpıtmadan başka bir şey değildir.

KİLİSEYİ CAMİ’YE ÇEVİRMEİDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

Page 150: İddialar ve Gerçekler

150

ANITLAR

KURULU

KARARI

İDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

KİLİSEYİ CAMİ’YE ÇEVİRME

Page 151: İddialar ve Gerçekler

151

ORTAKÖY

BELDE

BELEDİYE

BAŞKANLIĞI

KİLİSEYİ CAMİ’YE ÇEVİRMEİDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

Page 152: İddialar ve Gerçekler

152

MECLİS

KARARI

İDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

KİLİSEYİ CAMİ’YE ÇEVİRME

Page 153: İddialar ve Gerçekler

153

İDDİAMAYIS

2007Seçim döneminde, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik karalamalardan biri de ‘Belediye’nin Bina Cepheleri ve Billboardlarda Mayo Reklamlarını Yasakladığı’ yönündeydi.

Güneş Gazetesi

Takvim Gazetesi

MAYO YASAĞISOSYAL YAŞAM KONULARI İDDİALAR ve GERÇEKLER

Page 154: İddialar ve Gerçekler

154

Mayo reklamları ile ilgili olarak bugün de bazı basın yayın organlarında doğru olmayan

bilgilerin yer aldığı görüldüğünden aşağıdaki açıklamaya gerek duyulmuştur.

Haberlerde bahsi geçen Zeki Triko, Kom, Nelson, Ayyıldız firmalarının belediyeye bir başvuruları olmamıştır. Daha önce de kamuoyuna açıkladığımız gibi Büyükşehir Belediyesi’nin mayo reklamları ile ilgili yasak kararı bulunmamaktadır. Adı geçen firmaların basına yer alan ‘izin alamayız diye başvuruya gerek görmedik’ şeklindeki ifadelerini kabul etmek mümkün değildir İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ‘yapılmamış başvurulardan sorumlu tutulması’ kabul edilemez.

17 MAYIS

2007 TARİHLİ

AÇIKLAMA

Bina cephelerinde ve billboardlardareklam teması kullanmak isteyen firmalar Kentsel Tasarım

Müdürlüğü’ne müracaat etmelidir. İçeriği ne olursa olsun prosedüre riayet etmeyen (izinsiz kullanan) firmaların uyarılmasını, yasaklama olarak değerlendirmek insafla bağdaşmamaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin il-gili birimleri işlemlerde prosedüre uygun davranılmasını gözetmek zorundadır.

Bazı televizyon haberlerinde Sunset firmasının talebine olumsuz yanıt verildiği şeklindeki haber doğru değildir.

MAYO YASAĞIİDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

Page 155: İddialar ve Gerçekler

155

Aksine adı geçen firmanın 2 Mayıs tarihindeki başvurusuna olumlu yanıt verilmiştir.

Öteden beri kentin muhtelif noktalarında mayo reklamları bill-boardlarda ve bina cephelerinde yer almaktadır.

Mayo reklamlarına bugüne kadar olumlu cevap verilmiştir ve bundan sonra da farklı bir uygulama da söz konusu değildir.

Geçen yıl Ay Yıldız firmasının bu yöndeki talebi Kentsel Tasarım Müdürlüğü’nce uygun mütalaa edilmiş ve 2006-2007 takvim yılı süresince geçerli olduğu kendilerine bildirilmiştir.

Ayrıca Sunset Swimwear firmasının geçen yıl Mayıs ayında Bakırköy ve Bağdat Caddesinde

Boyner’e ait bina cephe-sine konulmak üzere yaptığı müracaatı olumlu karşılanmıştır.

Yine 27 Mayıs-3 Haziran ve 3-10 Haziran 2006 tarihleri arasında t-box markası, 14-21 Mayıs 2005 tarihleri Suwen giyim billboardları kullanmıştır.

Geçmişte olduğu gibi bugün de resmi başvuru olduğu takdirde yine izin verilecektir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş da ‘İklim Zirvesi’ nedeni-yle bulunduğu Amerika’da gazetecilerin bu yöndeki sorularına ‘reklamlar konusunda bir kısıtlamanın söz konusu olmadığını’ açıklamıştır.

MAYO YASAĞIİDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

Page 156: İddialar ve Gerçekler

156

ALIŞVERİŞ ÇEKLERİİDDİATEMMUZ

20072006 yılından beri dağıtılan ‘Yardım Kuponları’, 2009 Yerel Seçimleri öncesinde, bazı siyasetçiler tarafından seçim malzemesi olarak kullanılmaya çalışıldı.

Konuyla ilgili haberlerde; yasanın düzenlediği bu yardımlar bir ‘seçim rüşveti’ olarak lanse ediliyordu.

19 Temmuz 2007 Yenişafak Gazetesi

18 Temmuz 2007 NTV

ALIŞVERİŞ ÇEKLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

Page 157: İddialar ve Gerçekler

157

ALIŞVERİŞ ÇEKLERİ

Dün akşam bir televizyon kanalının ana haber bül-teninde yayınlanan ‘yardım

kuponları’ haberi üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği doğmuştur:

Öncelikle belirtmek gerekir ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yardım kuponlarını 2006 yılından beri dağıtmaktadır. 2006 yılında, sosyal yardım çalışmalarında, çok daha fazla sayıda ihtiyaç sahibine ulaşmak ve yeni bir anlayış getirmek için geniş ve yaygın bir bilgisayar sistemi ve teknolojiyle desteklenen “kupon” sistemine geçilmiştir. Bu ayni yardımdan daha etkili, ihtiyaç sahiplerine daha efektif bir sistem-dir. Bizim verdiklerimizi değil, kendi ihtiyacını marketlerde alış veriş ya-parak görmektedir. Bu uyulama çok daha insanidir. Kupon üzerinde isim yerine TC Kimlik No bulunması bu hassasiyetten dolayıdır.

Kuponların dağıtımı yardım alan kişilerin ihtiyaç durumlarına göre farklılık göstermektedir. Ailenin gelir düzeyinin düşüklüğüne,

29 KASIM

2008 TARİHLİ

AÇIKLAMA

evinde çalışanın olmamasına, kirada olmalarına, hasta olmasına bakılmaktadır. Bu kuponlar ge-liri en alt düzeyde olan, geçim sıkıntısı çeken insanlara veriliyor. Bazıları aylık periyotlarla kupon alırken, bazıları üç ayda bir ya da altı ayda bir kupon almaktadır. Dolayısıyla dağıtım kişilerin duru-muna göre yapılmaktadır. Kupon-lar herhangi bir ortamda alelade bir şekilde dağıtılamayacağı gibi, kişilerin siyasi görüşleri ile de ilişkilendirilemez. Yardımlar, İddia edildiği gibi ne sadece Ramazan ayında ne de seçim döneminde yapılmaktadır, yılın bütün aylarına yayılmış durumdadır. Başkan Sayın Topbaş’ın bir açıklamasını burada hatırlatmak isteriz: ‘Gönlümüz şunu arzu ediyor; herkes bir başkasına ihtiyaç duymadan yaşayabilsin. Ama bir gerçek var ortada. Sosyal devlet anlayışıyla bu sıkıntıları paylaşmak çok önemli”

Belediyelerin sosyal yardımlarını düzenleyen ilgili kanunlar bu çalışmanın dayanağını oluşturmaktadır.

ALIŞVERİŞ ÇEKLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

Page 158: İddialar ve Gerçekler

158

Bu genel açıklamanın yanında söz konusu haber nedeniyle şu hususları kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kimseye kömür dağıtımı yapılmamıştır. Bu yardım Valilik koor-dinasyonunda Kaymakamlıklarca yapılmaktadır. Büyükşehir Belediyesi ile bir ilgisi yoktur.

Haberde yer alan ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin erzak yardımı yaptığı ortaya çıktı’, ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi Star Haber’in ısrarlı soruları karşısında yapılan yardımı nihayet doğruladı’ ve ‘bu-nun yeni değil, beş yıldır yapılan bir uygulama olduğunu itiraf etti’ ifadeleri, her neyi ima ediyorsa doğru değildir. Yasanın düzenlediği ve belediyelere tanıdığı sosyal yardımlar senelerden beri yapıla gelmektedir. Bu yardımlar ale-nidir ve her yıl Sayıştay tarafından denetlenmektedir.

Yardım kuponlarının her biri 25 YTL’dir. 50-100-150 YTL olarak düzenlenen bir kupon yoktur. İhtiyaç sahibinin durumuna göre 25 YTL‘lik kupon adedi değişebilmektedir.

Bu güne kadar dağıtımı yapılan ve kullanılan kupon adedi şu şekildedir: - 2006 : 78,909 aileye 413,485 kupon- 2007: 83,186 aileye 629,226 kupon- 2008 Ekim sonuna kadar 111,785 aileye 692,528 kupon teslim edilerek kullanılmıştır.

Görüldüğü üzere ‘son iki ayda yapılan yardım 10 ayda yapılan yardımların tümünü geçti’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır.

‘2008 yılında belediye bütçesinde ne kadar para harcandığı sorusuna bir cevap bulabilmek, dağıtılan kupon adedinin 25 YTL ile çarpılması ile mümkündür.

2004-2011 Yılları Arasında; Toplam 3 Milyon 410 Bin Adet Yardım Kuponu dağıtıldı. Yardım Kuponlarının bedeli 85.2 Milyon TL’dir.

290 Bin 561 kişiye 95.8 Milyon TL’lik nakdi yardım yapıldı.

167 Bin 710 aileye 35.5 Milyon TL’lik ‘Ekmek Kuponu’ yardımı yapıldı.

ALIŞVERİŞ ÇEKLERİALIŞVERİŞ ÇEKLERİİDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

Page 159: İddialar ve Gerçekler

159

İDDİAARALIK

2005

KIRMIZI SOKAKLARİDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

Page 160: İddialar ve Gerçekler

160

İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatları’na İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinde düzenlenen ‘yetkili idare’ tanımına

göre büyükşehir belediyesi sınırları ve mücavir alanlar içinde ‘büyükşehir belediyesinin yetkili olduğu belirtilmiş ve belediye sınırları içerisinde ‘içkili yer bölgesinin tespiti ile karar ve krokisinin hazırlanması’nın aynı yönetmeliğin 29,30 ve31. maddelerine göre belediye meclisle- rine ait olduğu ifade edilmiştir.

Buna göre Büyükşehir Belediyesi yetkili olduğu konuları ve yetki sınırlarını belirleyecek-tir. İlçe kaymakamlarının başkanlığında önceki yönetmeliğe uygun olarak oluşturulan ‘İçkili Yerler Komisyonu’nun düzenlediği İçkili Yer-ler krokilerini esas alan İlçe belediyele- rinin, büyükşehir belediyesinin ‘yetki konularını ve sınırlarını’

10 ARALIK

2005 TARİHLİ

AÇIKLAMA

belirleyene ve’yetki devri’ yapana kadar İçkili Yerler krokisi yapmamaları uygun görülmektedir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ‘İlçe ve ilk kademe belediye meclislerinin bütçe ve imarla ilgili olanlar dışındaki kararları dayanak belgeleriyle birlikte büyükşehir belediye başkanına gönderilir. Büyükşehir belediye başkanı, yedi gün içinde, gerekçesini de belirterek hukuka aykırı gördüğü kararların yeniden görüşülmesini isteyebilir’ demektedir.

KIRMIZI SOKAKLARİDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

Page 161: İddialar ve Gerçekler

161

Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi’nin görev alanları, yetki sınırları ve yetki devirleri ile ilgili Büyükşehir Meclisi’nin düzenlemesinden önce, ilçe belediyeler-ince alınacak kararlar, belirtilen nedenlerle meclislerine iade edi-lecektir.

İlçe belediye meclislerinin bütçe ve imarla ilgili olanlar dışındaki kararlarının büyükşehir belediye başkanının onayıyla yürürlüğe girmesi nedeniyle; “İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatları” ile ilgili olarak Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından ilgili mevzuattaki görev ve yetkilerinin kullanımına ilişkin bir düzenleme yapılacaktır. Bu düzen-leme yapılıncaya kadar, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin “İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatları”nı mevcut duruma göre vermeleri gerekmektedir.

KIRMIZI SOKAKLARİDDİALAR ve GERÇEKLER SOSYAL YAŞAM KONULARI

Page 162: İddialar ve Gerçekler

162

Page 163: İddialar ve Gerçekler

163

Page 164: İddialar ve Gerçekler

164

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İTFAİYEİSTİHDAM

İDDİAARALIK

2009İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İtfaiye teşkilatı’nın ‘hizmet alımı’ yolu ile personel takviyesi yapması başta CHP olmak üzere bazı siyasi partilerce ve basın yayın kuruluşları tarafından çokça siyasi istismar konusu yapıldı.

1

2

3

İŞTE GERÇEKLERİstanbul İtfaiyesi’nin artan personel ihtiyacı dolayısıyla 5393 ve 5216 sayılı yasa ile hizmet alım ihalesine çıkılmıştır.

İhaleye dahil olan 898 personel işinden çıkartılmadı. Ayrıca ücretleri ve diğer sosyal hakları olduğu gibi korundu.

Söz konusu iddiaların aksine İtfaiye personelinin eğitimleri İtfaiye Eğitim Merkezi (İBİTEM) tarafından sağlanmaktadır.

Page 165: İddialar ve Gerçekler

165

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İTFAİYEİSTİHDAM

23 ARALIK 2009

TARİHLİ

AÇIKLAMA

İtfaiye çalışanları ile ilgili medyada yer alan bazı haber ve yorumların eksik bilgiye dayalı

olduğu görüldüğünden aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği doğmuştur.

İtfaiye teşkilatının artan personel ihtiyacı dolayısıyla, gereksinim duy-ulan kısmı için hizmet alım ihalesi yapılmakta ve sayısı 70’i aşan istasyonlarda görevlendirilmektedir. Bildiğiniz gibi 5216 sayılı yasa ile İstanbul Büyükşehir Belediye sınırları üç kat genişlemiş, belediye sorum-luluk alanı 1860 kilometrekareden 5320 kilometrekareye çıkmıştır.

2005 yılında 38 olan İtfaiye istasyonu sayısı 74’e çıkmıştır. İstanbul itfaiyes-ine katılan diğer itfaiyelerin persone-li, ihtiyacı karşılamamış ve personel takviyesi had safhaya varmıştır.

Hem 5393 sayılı yasa hem de 5216 sayılı yasa itfaiye hizmetlerinin ‘hizmet alımı’ yoluyla yürütülmesine imkan vermektedir.

5393 Sayılı Kanunun “…zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans……

hizmetlerini yapar veya yaptırır’ şeklindeki 14/a maddesine göre İtfaiye hizmetlerinin; ayrıca 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu 7/u maddesine göre de Arama Kurtarma hizmetlerinin “hizmet alımı” suretiyle yürütül-mesi mümkündür. 2005 yılına kadarki süreçte ve sorumluluk alanın büyümesiyle oluşan kalifiye personel açığının kapatılması için hizmet alımı bir yöntem olarak ortaya çıkmıştır.

Son derece hızlı ve etkin bir yöntem olarak belirlenen bu usulle per-sonel temini yapılmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan BİMTAŞ itfaiyenin ihtiyaç duyduğu personeli ‘hizmet alım ihalesi’ yolu ile karşılamış ve toplamda bu yolla 1417 kişiyi istihdam etmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye eğitim Merkezi (İBİTEM) tarafından itfaiyeci olarak eğitimleri sağlanmıştır.

2004-2011 yılları arasında, hizmet alım ihalesi yolu ile alınan

1636 personelden 749’u kadroya alındı.

Page 166: İddialar ve Gerçekler

166

İstanbul İtfaiyesinde toplam 4 bin 573 itfaiye personeli bulunmaktadır.

2004-2011 yılları arasında çıkılan hizmet alım ihaleleri ile itfaiye teşkilatına alınan 1.636 per-sonelden 749’u kadroya alınmış, memur veya sözleşme memur olmuşlardır. Halen 715 per-sonel hizmet alımı kapsamında çalışmaktadır.

Rakamlar bütün gerçeği ortaya koymaktadır.

Son üç yılda BİMTAŞ üzerinden işe alınan bu 1417 personel’in 126’sı KPSS sınavını kazanarak ‘memur’, şartları uyan 393 personel de ‘sözleşmeli memur’ statüsüne geçmişlerdir. Kalan 898 personel için yenilenen hizmet ihalesi yapılmış ve bilindiği gibi Lapis-Makro İş Ortaklığı kazanmıştır.

İddia edildiği gibi 898 kişinin işten çıkarılması söz konusu değildir. Halen itfaiye teşkilatının personeli olan ve eğitimleri itfaiye teşkilatı tarafından sağlanan bu itfaiyeciler, işlerine de-vam edeceklerdir. Ücretleri ve diğer sosyal hakları korunmaktadır.

Kadroları özel firma üzerinden devam eden bu itfaiyecilerin şartlarını yerine getirdikleri tak-dirde ‘memur’ –sözleşmeli memur’ olmaları mümkündür ve bu hususta bilgilendirilmişlerdir.

Açık İhale Usulü ile yapılan ve herkese açık olan ihalede BİMTAŞ, yürüttüğü diğer hizmetler nedeniyle çok istekli davranmamış ve Lapis-Makro İş Ortaklığına göre yaklaşık 12 trilyon daha yüksek teklif vermiştir.

BİMTAŞ’ın itfaiye hizmetleri konusunda bir uzmanlığı bulunmamaktadır ve işin yürütülm-esinde Lapis-Makro İş Ortaklığı ile aynı konumdadır.

Yukarıda da belirtildiği gibi, söz konus personelin eğitimleri İtfaiye eğitim Merkezi (İBİTEM) tarafından sağlanmaktadır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur...

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İTFAİYEİSTİHDAM

Page 167: İddialar ve Gerçekler

167

İDDİAARALIK

2007İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Şehir Tiyatroları bünyesinde gerçekleşen hizmet alım ihalesi, bazı basın kuruluşları tarafından “Sanatçı İhalesi” gibi asılsız bir suçlamalayla gündeme getirilmişti.

1

2

3

Şehir Tiyatrolarında oynanan oyunların bir kısmı, yasal yönetmelik ve hukuki zorunluluklar çerçevesinde, hizmet alım ihalesi ile sahnelenmektedir.

Eğer hizmet alım ihalesi olmasaydı bu kadar çok çeşitli ve dünyaca ünlü oyunlar sahneye taşınamazdı.

Ayrıca hizmet alım ihalesi ile yüzlerce genç sanatçıya istihdam alanı oluştu.

İŞTE GERÇEKLER

İDDİALAR ve GERÇEKLER

TİYATROİSTİHDAM

Page 168: İddialar ve Gerçekler

168

24 ARALIK 2007

TARİHLİ

AÇIKLAMA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Şehir Tiyatroları bünyesinde gerçekleştirilen sahne etkinlikleri

ve bunların uygulama alanı ile ilgili yasal zorunluluk-lar sebebi ile son gün-lerde ka-muoyuna ve basına yansıyan bazı hu-suslarda tarafımızdan doyurucu bilgi sunulma zarureti hasıl olmuştur. Buna göre;

İBB Şehir Tiyatroları bugüne kadar yaptığı bütün uygulama-larda olduğu gibi kamu oyuna “sanatçı ihalesi” gibi yansıtılan hizmet alım ihale- sinde de Tiyatro’nun kapanması durdurulması tedricen yok edilmesi değil bilakis yaşatılmasını amaç edinmiştir.

İBB Şehir Tiyatrolarında hali hazır oyunlardan bir kısmı bu yasal yönet-melikler ve hukuki zorunluluklar çerçevesinde hizmet alım ihalesi ile sahnelenmekte olup, başka da bir uygulama alanı bulunmamaktadır.

Eğer bu ihale olmazsa şu anda Aziz Nesin’in Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Anton Cehov’un Üç Kızkardeş, İskender Pala’nın Leyla

ile Mecnun ve Lüküs Hayat, Kan-tocu gibi müzikli ve danslı oyunların oynanması mümkün olamayacaktır.

İBB Şehir Tiyatroları hizmet alımını

anlatan “ihale” kelimesi “Açık Arttırma” veya “Açık Ek-siltme” anlamı taşımamakta

olup, bu türde yapılan yanlış

yorumlar fevkalade üzücü bulunmuştur.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

TİYATROİSTİHDAM

Page 169: İddialar ve Gerçekler

169

Şehir tiyatrolarında toplam 329 sanatçı bulunmaktadır.

2011 yılı itibariyle hizmet alım yolu ile çalışan sanatçı sayısı 83’dür.

Hizmet alım kapsamından Şehir Tiyatroları kadrosuna toplam 12 sanatçı alındı.

İBB Şehir Tiyatrolarında bütün Türkiye Cumhuriyeti Kamu Kurumlarında olduğu gibi hizmet alımları 4734 Sayılı İhale Kanununa uygun olarak yürütül-mek zorundadır.

Buna İBB’ nin yaptığı bütün konser, festival sergi vb. etkinlikler dahildir. Diğer bir ifade ile BOLŞOY BALESİ’de Fazıl SAY konseri de bu ihale usulü ile yürütülmektedir.

İBB Şehir Tiyatrolarının halen uygu-lamakta olduğu hizmet alım süre-cinde her yıl konservatuarlarımızdan mezun olan yüzlerce genç sanatçı adayına istihdam alanı oluşturulmakta olup, aksi bir uygulama da sanat dünyamızın fevkalade zarar göreceği bir gerçektir.

“Sanatçı” ile “ihale” kelimelerinin talihsiz biçimde yan yana gelmesi kamu vicdanı kadar bizi de rahatsız etmiştir. Ancak bundan böyle daha hassas davranılacağı hususunda gerekenler yapılacaktır.

İBB Şehir Tiyatroları; hizmet alım ihalesi olmasaydı birçok sahnede oyun oynanamazdı.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

TİYATROİSTİHDAM

Page 170: İddialar ve Gerçekler

170

İDDİAMAYIS

2008İstanbul’un simgelerinden sayılan ve şehrin çehresini değiştiren lale dikimleri hakkında 2008 yılında bazı siyasi partiler ve basın kuruluşları tarafından gerçek dışı iddialar ortaya atılmıştı.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

LALEİSTİHDAM

Page 171: İddialar ve Gerçekler

171

22 MAYIS 2008

TARİHLİ

LALE DİKİMİ

AÇIKLAMASI

Bazı basın yayın organlarında lale harcamaları ile ilgili gerçek dışı haberlerin yer

aldığı görüldüğünden aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği doğmuştur:

Bazı gazetelerde ‘İstanbul’un çiçeklerine 5 yılda 670 milyon YTL’, ‘Çiçeklere 5 yılda 670 milyon YTL’, Lale masrafı 670 milyon YTL’ şeklinde yer alan haberler doğru değildir. Haberlere dayanak teşkil eden CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in soru önergesine, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Park Ve Müdürlüğü’nce hazırlanan ve İstanbul Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü’ne gönderilen yazının içeriğinde bu şekilde bir bilgi yer almamaktadır.

İlgili yazıyı ilişikte dikkatinize sunuyoruz. Bu yazıdan da açıkça görüleceği üzere, açıklanan 2003 yılı dahil 2007 yılına kadar 5 yıllık dönemin toplam yatırım bütçesidir.

Lalelere harcanan rakamlar her yıl düzenli olarak kamu- oyuna açıklanmış ve 2008 yılında bu rakamın Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün bütçesinin ancak

Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün bütçesinin ancak yüzde 1,2’si olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle haberlerde yer alan ‘İstanbul’un 5 yıllık ‘Lale masrafı 670 milyon YTL’ ifadeleri hiçbir şekilde doğru değildir.

Bu vesile ile aşağıdaki hususları bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyoruz: 1) Açıklanan rakam Park ve Bahçel-er Müdürlüğü’nün 2003-2007 yılları arasındaki 5 yıllık dönem yatırım bütçesidir. 2003 yılında lale alımı ve dikimi hiç yapılmamıştır.

2) Büyük çaplı lale dikimine 2006 yılında başlanmıştır. O yıl 8 milyon 296 bin adet lale dikimi yapılmıştır. Bedeli 2.136.144 YTL’dir. Bu rakam 2006 yılı Müdürlük bütçesinin yüzde 1’idir.

Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün, bütçesi

“Lale” bütçesi olarak sunuldu.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

LALEİSTİHDAM

Page 172: İddialar ve Gerçekler

172

3) 2004-2007 arası 4 yıllık dönemde laleler için toplam 5.681.874 YTL harcanmış olup bu rakam aynı dönem itibari ile Müdürlük bütçes-inin binde 7’sini oluşturmaktadır.

4) Söz konusu dönemde İstanbul’da 461.409 adet ağaç dikilmiştir. İçerisinde fitness aletleri, koşu parkuru ve oyun grupları bulunan 368 adet yeni park yapılmıştır. 152 köy parka kavuşturulmuştur. 6 Milyon 50 bin me-trekare orman alanı düzenlenerek Kent Ormanı olarak hizmete açılmıştır. Büyükçekmece’den Tuzla’ya kadar yaklaşık 100 kilometrelik sa-hil bandı 210 Milyon YTL harcanarak işgallerden arındırılmış ve halka açılmıştır. Şimdiye kadar hastaneler, okullar ve üniversiteler askeri tesisler, emniyet tesisleri, cami ve kiliseler dahil 1,999 kamu kuru-munun bahçe ve çevre düzenlemesi yapılmıştır.

5) 4 yıllık dönemde İstanbul’a 15 milyon metrekare ilave yeşil kazandırdığımız bilgisi doğrudur. 30 milyon metrekare olan yeşil alan miktarında bu dönemde yüzde 50 artış kaydedilmiştir.

İçerisinde fitness aletleri, koşu parkuru ve oyun grupları bulunan 368 adet yeni park yapılmıştır. 152 köy parka kavuşturulmuştur.

(Ayrıntısı aşağıdaki tablodadır) 41 Beldeye 41 park

yine bu dönemde yapılmıştır. Hizmete

açılan Semt Parklarının sayısı 56’dır.

6 Milyon 50 bin metrekare or-

man alanı düzen-lenerek Kent Ormanı

olarak hizmete açılmıştır. 1 milyon 300 metrekare Halkalı Şehir Parkı, 150 bin metrekare Pendik Şehir Parkı ve 300 bin metrekare Topkapı Şehir Parkı yapılan parklardan bazılarıdır. Maltepe’ye 5,5 milyon metrekare-lik (5,5 Hektar) dev bir bölge parkı kazandırıyoruz. Bölge parkı plan-lara işlenmiştir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

LALEİSTİHDAM

Page 173: İddialar ve Gerçekler

173

İstanbul’a 4 adet Temalı Park kazandırdık. Bunlar; Lokman Hekim Tıbbi Bitkiler Bahçesi, Zeytinburnu Soğanlı Bitkiler Parkı, Türk Bahçesi, Esenler Deprem Parkı’dır.

Ayrıca,Büyükçekmece’den Tuzla’ya ka-dar yaklaşık 100 kilometrelik sahil bandı 210 Milyon YTL harcanarak işgallerden arındırılmış ve halka açılmıştır.

Şimdiye kadar hastaneler, okullar ve üniversiteler askeri tesisler, emniyet tesisleri, cami ve kiliseler dahil 1,999 kamu kurumunun bahçe ve çevre düzenlemesi yapılmıştır.

YERLİ LALE yerli lale üretimi ile dışarıdan lale soğanı alımı son buldu.

2004-2011 yılları arası toplam 45 milyon 475 bin adet lale dikildi.

Bunun için toplam 4. 4 Milyon TL harcandı.

Alım garantili Lale Soğanı Yetiştiriciliği projesi ile başta Konya Çumra olmak üzere Sili-vri, Çatalca, Şile, Pamukova ve Geyve’de ki lale üreticilerine ek istihdam alanı oluştu.

Bu üretim sonucu 412 bin 541 TL’lık ticaret hacmi ortaya çıktı.

Bu dikimler ile İstanbul’un ekolojik dengesi üzerinde olumlu etkiler gerçekleşti.

Silivri’den Tuzla’ya Lale dikimleri ile İstanbul’un ekolo-jik denge- sine olumlu etkiler sağlandı.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

LALEİSTİHDAM

Page 174: İddialar ve Gerçekler

174

Lale, iş veistihdam alanı

oluşturdu...

İDDİALAR ve GERÇEKLER

LALEİSTİHDAM

Page 175: İddialar ve Gerçekler

175

Page 176: İddialar ve Gerçekler

176

Page 177: İddialar ve Gerçekler

177

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İDOFİNANS - İŞTİRAKLER

İDDİAŞUBAT

2009Dönemin CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim kampanyası süresince, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerince yapılan tüm işleri karalama gayreti içine girmişti. Kılıçdaroğlu’nun mesnetsiz iddialarından biri de ‘İDO’nun kanunen kabul edilmeyen 283.7 Milyon TL’lik gideri’ meselesidir.Kılıçdaroğlu, sözkonusu giderin ‘kanunun bir emri’ olduğu gerçeğini gözardı ederek, mesnetsiz iddialarını sürdürmüştür.

İŞTE GERÇEKLER!İDO’nun diğer şirketlerden farklı istinai bir durumu vardır. Filosunda bulunan tüm gemiler, 2003 yılından beri ikinci sicile kayıtlıdır.

İkinci sicile kayıtlı gemilerin işletilmesinden elde edilen tüm kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

İstisna kapsamındaki bu kazançların elde edilmesi için yapılan tüm harcamalar ilgili kanunda ‘Kanunen Kabul Edilmeyen Gider’ olarak tanımlanmıştır.

1

2

3

Page 178: İddialar ve Gerçekler

178

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sayın Kılıçdaroğlu’nun İDO ile ilgili

iddiaları ile olarak aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği doğmuştur:

Sayın Kılıçdaroğlu, kampanyası süresince İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerince yapılmış doğru, sağlam ve kant yararına yapılmış bütün işlere çamur atma gayreti içinde görülmektedir. Hiçbir mesnede day-anmayan içi boş ve temelsiz iddiaların tek amacı, maalesef yapılan işlere ‘şaibe gölgesi’ düşürmektir. Kılıçdaroğlu’nun, temelsiz de olsa tüm iddia ve isnatlarına yanıtlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesince anında verilmektedir. Buna rağmen, yapılan açıklamaları görmezden gelerek söz konusu iddialarını tekrarladığı görülmekte-dir. Bunlarda bir örnek olarak olarak İDO’nun ‘kanunen kabul edilmeyen 283,7 milyon TL’lik gideri’ meselesidir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu konu ile ilgili açıklamayı 23 Şubat 2009 tari-hinde yapmıştır. Bu açıklamada ‘İDO’nun diğer şirketlerden farklı olarak istisnai bir durumu olduğu, filosunda bulunan tüm gemilerin 4490 sayılı ‘Türk Uluslararası Gemi Sicili’ kanunu kapsamındaki ikinci sicile 2003 yılından beri kayıtlı bulunduğu’ belirtilmiş ve ‘İkinci sicile

20 MART

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

kayıtlı gemilerin işletilmesinden elde edilen tüm kazançlar kurum-lar vergisinden istisna edildiği’ vurgulanmıştır. Buna göre istisna kapsamındaki bu kazançların elde edilmesi için yapılan tüm harcamaların ‘kanunen kabul edilmeyen gider’ olarak yazılmasının kanunun bir emri olduğu hatırlatılmıştır. Açıklamamızda şu ifadelere yer verilmiştir:

İkinci sicile kayıtlı gemilerin işletilmesinden elde edilen tüm kazan-çlar 4490 sayılı kanunun 12. madde kapsamında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Kurumlar Vergisi beyannamesi düzen-lenirken vergi matrahının buluna-bilmesi için Kurumlar Vergisinin 5’inci maddesinin son fıkrasına göre, istisna kapsamındaki bu kazançların elde edilmesi için yapılan tüm harcamaların kanunen kabul edilmeyen gider olarak yazılması gerekmektedir.

Kanunen kabul edilmeyen gider ifadesi ‘kanunun bir emridir’. “Kanunsuz gider” demek değildir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İDOFİNANS - İŞTİRAKLER

Page 179: İddialar ve Gerçekler

179

İDO’nun Kanunen Kabul Edilmeyen Giderleri ikinci sicile kayıtlı tüm gemi-lere yapılan harcamalardır. Gemilerin yakıt, işçilik, kira, sigorta, amortisman, bakım-onarım, malzeme giderleri, taşeron hizmet alımları v.s vergi beyannamesinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak gösterilmektedir.

2007 Mali yılı Kurumlar vergisi beyannamesinde kanunenkabul edilmeyen giderler olarak yazılmış olan harcamaların dökümü aşağıdaki gibidir.

Bir hesap uzmanının hemen anlayacağı bu durumu Sayın Kılıçdaroğlu –ki kendisi hesap uzmanlığından gelmekle övünmektedir- anlamazlıktan gelmek-tedir. Sayın Kılıçdaroğlu eğer gerçeğin peşinde ise, cevap aradığı soruya yanıtı 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi sicili Kanunu madde 12’de, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu madde 5 ve madde 35’de, Kurumlar Vergisi Kanunu geçici madde 1’de ve Kurumlar Ver-gisi Kanunu Genel Tebliği ‘İstisnalar’ başlığı bölümünde bulabilir. Sayılan tüm bu yasa maddeleri ve tebliği Sayın Kılıçdaroğlu için açıklayıcı olacaktır.

İDO’nun kanunen kabul edilmeyen giderleri ikinci sicile kayıtlı gemi-lerine yapılan harcamalardır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İDOFİNANS - İŞTİRAKLER

Page 180: İddialar ve Gerçekler

180

İDDİA

EYLÜL

200924 Eylül 2009 tarihin-de, Vatan Gazetesi köşe yazarı Necati Doğru tarafından kaleme alınan, ‘belediyelerde hülle harcama patlaması oldu’ başlıklı yazıda Belediye İştirakleri hakkında asılsız iddialar ortaya atılıyordu.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İŞTİRAKLERFİNANS - İŞTİRAKLER

Page 181: İddialar ve Gerçekler

181

Vatan Gazetesi yazarı Necati Doğru’nun, “Belediyelerde Hülle Harcama Patlaması

oldu” yazısı üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği doğmuştur:

Öncelikle belirtmek gerekir ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İştirakleri Kamu İhale Kanunu’na ta-bidirler. Kanunda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde mal ve hizmet alımı yapmaktadırlar. Gelişi güzel harcama yapmaları söz konusu değildir. Yürütülen kamu hizmetler-inin niteliği, mal ve hizmet alımı gibi bazı işlerin özel hukuka tabi kamu şirketleri tarafından yapılmasını gerekli kılmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi mal ve hizmet alımları için ihaleye çıkmakta ve bu ihaleler herkese açık olmaktadır. Belediye iştiraklerinin yanı sıra şartları uyan her firma katılmaktadır. Yani re-kabet oluşmaktadır. İştiraklere doğrudan bir iş verilmemektedir. İştirakler de alt yüklenicilere işleri ihale ile vermek zorundadırlar. Bütün bu usul ve esaslar kamu hizmetlerinin daha verimli bir şekilde

24 EYLÜL

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

görülmesini sağlamaktadır. Böylece sınırlı kamu kaynaklarının en etkin ve verimli bir şekilde kullanılması müm-kün olmaktadır. Hal böyle iken ‘belediye şirketlerinin çoğunluğu, ihale kanununa karşı “hülle yapma” ihtiyacından doğmuştur. Belediyenin kendisi bir mal alırken ya da bir har-cama yaparken “ihale kanunlarına” uymak zorunda olduğu için “işler hızlı yürüsün-vatandaşa hizmet gecikmesin” gerekçesiyle “BİT” de-nilen belediye şirketleri sayısında büyük artış oldu’ ifadeleriniz gerçeği yansıtmamaktadır.

Aksi halde tüm hizmet ve alımları belediye kendisi yapıyor olsaydı aşırı şişkin kadrolar, yıllara yayılan büyük maliyetler ve verimsiz kamu hizmeti ortaya çıkardı. Belediye, iştirakler olmasaydı, kısa ve orta vadeli hizmetler için sürekli personel istih-dam eden büyük devasa kurumlara dönüşürdü. İleri teknolojik yatırımlarında ve know-how’da dışa bağımlı olurdu. Halbuki İstanbul Büyükşehir

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İŞTİRAKLERFİNANS - İŞTİRAKLER

Page 182: İddialar ve Gerçekler

182

Belediyesi tüm yazılımlarını iştiraki vasıtasıyla kendisi üretmektedir. Bütün bu gerçekler ortada iken, düzgün işleyen, işlerin kamu yararına verimli bir şekilde yapılmasını sağlayan belediye şirketlerinin harcamalarını, ‘savurganlık’ ve ‘hülle harcama’ diye nitelemek doğru bir tutum değildir.

Belirtmek gerekir ki, belediye iştirakleri özel girişim gibi hareket eden rasyonel işletmelerdir. İstanbul gibi yatırım ihtiyacı büyük olan bir metropolün, daha çok harcama gerektiren yatırımlarının gelir getirici bir niteliğe de bürünmesi esastır. Bu yüzdendir ki, bazı şirketlerin özelleştirilmesi mümkün olabilmektedir. Bu esaslar dâhilinde hareket edilmekte, ne yandaş zengin edilmekte ne de müteahhit gözetil- mektedir.

İştiraklerin denetlenmediği, eleştiri ve sorgulama yapılamadığı doğru değildir. İştirakler Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kamu İhale Kurumu tarafından denetlen-mekte, Belediye meclisi tarafından sorgulanmaktadır. Büyükşehir Belediye Meclisi’nin zabıtlarında bu-nun çok sayıda örneği vardır.

İstanbul Büyükşehir Belediye iştirakleri, Kamu İhale Kanunu’na tabiidir.

Tüm hizmetleri belediye kendisi yapıyor olsaydı; aşırı şişkin kadrolar ve verimsiz kamu hizmeti ortaya çıkardı.

İştirakler, ilgili Bakanlıklar ve KİK tarafından denetlenmektedir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

İŞTİRAKLERFİNANS - İŞTİRAKLER

Page 183: İddialar ve Gerçekler

183

Page 184: İddialar ve Gerçekler

184

Page 185: İddialar ve Gerçekler

185

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ERGUVAN KAFETOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

İDDİA

ŞUBAT

2009Seçim döneminde CHP İstanbul Milletvekili Çetin Sosyal’ın da desteklediği karalama kampanyası ile; Rumeli Hisarı’nda ruhsatlı bakım - onarımı yapılan kafenin kaçak olduğu iddia ediliyordu.

İddialar, Vatan Gazetesi’nde manşetten verilmişti. Vatan, haberde kullanılan hileli fotoğraflarla kamuoyunu yanıltmayı amaçlıyordu.

Vatan Gazetesi’nin 05.02.2009 fotomontajlı haberi

Asılsız

iddia ve

habere yargı

tokadı...Yenişafak Gazetesi 7 Şubat 2009 tarihli haberinde hileli durumu belirtiyor.

Page 186: İddialar ve Gerçekler

186

Daha önce bir gazetede habere konu olan Sarıyer ilçesi Rumelihisarı’ndaki

parselde ruhsata bağlanmış bakım-onarım çalışması hakkında, İstanbul Büyükşehir Belediyesince açıklama yapılmış olmasına rağmen, aynı konu bugün CHP Milletvekili Çetin Soysal tarafından tekrar gündeme getirilmiştir. Bu vesile ile aşağıdaki hususları kamuoyunun dikkatine bir kez daha sunmak istiyoruz:

Sarıyer-Rumelihisarı’ndaki 71 ada 2 nolu parseldeki bina, tapuda ‘kargir dükkan ve kargir ev’ vasfında olduğu belirtilmektedir. 1953 yılında ‘gazino’ olarak yapıldığı Özel İdare kaydında yer almaktadır. 1957 öncesi bir yapı olduğu için güçlendirme ve onarım yapılabilmektedir. O tarihlerdeki Boğaziçi silueti araştırılırsa yapının unsurları görülecektir.

Maliklerden Emine Kocadağ’ın müracaatı üzerine Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından ‘onarım ruhsatı’ düzenlenmiştir.

04 ŞUBAT

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

İskânlıdır. Yapılan çalışma ‘onarım izni’ kapsamında, çelik yapı olan çardağın taşıyıcı çeliklerinin tamir ve bakımını kapsamaktadır. Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün yaptığı tet-kiklerde, yapıda ruhsata aykırı bir işlem tespit edilmemiştir. Kontur ve gabarisinde herhangi bir büyü-menin olmadığı görülmüştür. Yapının önünde yol, arkasında istinat duvarı bulunduğundan, her-hangi bir büyüme ve genişlemeye müsait değildir. Bitişik nizam olduğundan yanlara da büyümenin imkânı yoktur. Dolayısı ile iddia edildiği gibi yeni bir inşaat yapılması söz konusu değildir. Kıyak’, ‘kayırma ve ‘iltimas’ yoktur. Yakıştırmalar yersizdir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, ruhsata bağlı yapılan onarım çalışmasının yansıra, istenilmesi halinde Kurul Kararı alınmak kaydı ile güçlendirme ruhsatı da düzenlenebilir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ERGUVAN KAFETOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 187: İddialar ve Gerçekler

187

Sarıyer Rumelihisarı’ndaki ruhsatlı onarım çalışması ile ilgili olarak Vatan

Gazetesi’nde iki gündür ger-çek dışı haberlere yer ver-ilmesi nedeniyle aşağıdaki açıklamanın kamuoyuna duyurulması gereği doğmuştur.

Öncelikle şu hususları bir kez daha hatırlatmakta yarar görmekteyiz:

Sarıyer-Rumelihisarı’ndaki 71 ada 2 nolu parseldeki bina, tapuda ‘kargir dükkan ve kargir ev’ vasfında olduğu belirtilme-ktedir. 1953 yılında ‘gazino’ olarak yapıldığı Özel İdare kaydında yer almaktadır. 1957-59 tarihli belgelerde gazinon-un adı ‘monako’ olarak yer almaktadır. Parselin tamamında eski yapının kalıntıları mevcut-tur.

06 ŞUBAT

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

O tarihlerdeki Boğaziçi silueti araştırılırsa yapının unsurları görülecektir. 1957 öncesi bir yapı olduğu için güçlendirme ve onarım yapılabilmektedir.

Bahsi geçen gazete biri eski, diğeri yeni olmak üzere iki ayrı fotoğrafa yer vererek, yasal onarımın, kaçak bir inşai faaliyet olduğunu iddia et-mektedir. Gazete, eski halini gösteren fotoğrafı, binanın ikinci katından itibaren kontura alarak sayfalarına yerleştirmekte ve okuy-ucuda tek katlı bina intibaı uyandırmaya çalışmaktadır. Yeni hali olarak da, fotoğrafı parselin tamamını cepheden kontura alarak, binanın iki katlı orijinal halini okuyucuya sunmaktadır. Gazetenin basitçe bir fotoğraf hilesine yöneldiği aşağıda gösterilmektedir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ERGUVAN KAFETOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 188: İddialar ve Gerçekler

188

Erguvan KAFE’nin tam resmi aşağıda. Vatan turuncu çizgiden keserek yapının üst kısmını yayınlıyor.

VATAN GAZETESİ’NİN ‘BEN DEMEDİM, ÇETİN SOYSAL DEDİ’ İTİRAFI

(07.02.2009)

İŞTE VATAN GAZETESİ’NİN FOTOĞRAF HİLESİ

Vatan Gazetesi’nin ‘Önce’ diyerek yayınladığı fotoğrafı. Resimdeki çerçeveye dikkat!Aynı fotoğrafın geniş açılı hali aşağıdadır. Fotoğrafın alt kısmını kesmeden orijinal boyutu ile gösterildiği takdirde yukarıdaki resimde tek katlı görünen bina iki katlı olarak ortaya çıkmaktadır. İşte habere konu olan yerin bütünü ve gizlenen ayrıntıları..

İŞTE GERÇEK FOTOĞRAF

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ERGUVAN KAFETOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 189: İddialar ve Gerçekler

189

YALANA

HUKUK

TOKADI

YALAN HABER VE MAKSATLI SİYASİ GİRİŞİM MAHKEMEDEN DÖNDÜ

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ERGUVAN KAFETOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 190: İddialar ve Gerçekler

190

İDDİA

TEMMUZ

2010TOKİ tarafından satışa çıkarılan Florya Şenlikköy’deki arazi ile ilgili Başkan Kadir Topbaş’la ilişkilendirilen gerçekdışı iddialar ortaya atıldı.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ŞENLİKKÖY TOKİ ARAZİSİTOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 191: İddialar ve Gerçekler

191

Florya’daki arazi ‘bir hayırsever aile tarafından ‘hastane yapılsın diye SSK’ya bağışlanmamıştır. Bu ifade yalandır. Hem Hürriyet’ten Yılmaz Özdil ve Yalçın Bayer hem Milliyet’ten Melih Aşık ve hem de Sözcü’den Necati Doğru gerçek dışı olan bu bilgiye yazılarında yer vermişlerdir. Adı geçen gazete haberleri de aynı şekildedir ve gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.

Gerçek: 1971 yılında veraseten Mustafa ve Bahiye Pars’ın varislerine intikal eden Florya Şenlikköy’deki arazi 1977 yılında SSK’ya satılmıştır! Satış Tarihi 8 Temmuz 1977’dir. Satış bedeli 59.532.050 TL’dır. Or-tada ‘hastane yapılması için yapılmış bir bağış’ yoktur. İsteyen bu bilgi ve belgelere rahatlıkla ulaşabilmektedir. Dolayısıyla ‘Pars ailesi, halkına hizmet olsun diye trilyonlar değerindeki bu arsayı SSK’ya bir kuruş almadan bağışladı’ diye yazanların, hakikaten doğruların peşinde olup olmadıkları kuşkulu hale gelmektedir.

1

İŞTE GERÇEKLER!

Söz konusu satışın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Kadir Topbaş’la hiçbir ilgisi yoktur. Haber ve yorumların zorlama bir çaba ile Başkan Topbaş’la ilişkilendirme ve konuyu bu yönde sürdürme şeklinde gelişmesi üzerine gerçekleri, konu ile ilgili doğruları paylaşmak istiyoruz:

Önce haber ve yorumlardaki doğru olamayan hususlar ve gizlenen gerçekler:

İlk önce ‘Hürriyet’ Gazetesi 15 Temmuz 2010 tarihinde ‘Topbaş’ın damadı Florya’nın en büyük projesini yapmaya hazırlanıyor’ başlığı ile gündeme getirmiştir. Başlıktaki Topbaş vurgusu dikkat çekicidir. Hürriyet’i bir zamanlar Doğan Grubu bünyesinde çıkarılan Gözcü’ Gazetesi’nin yerine ikame olan ‘Sözcü’ Gazetesi takip etmiştir. Sözcü’nün manşeti ‘Topbaş’ın Şanslı Damadı- Kayınpeder Başkan Olunca Kapılar Bir Bir Açılıyor’ şeklindedir. Sözcü’yü 20 Temmuz’da Birgün Gazetesi takip etmiştir. Haberin başlığı: ‘Kız Tarafı’ndan Damada bir Milyar TL’lik Rezidans Projesi’dir. Haberleri Milliyet’ten Melih Aşık, Hürriyet’ten Yılmaz Özdil ve Sözcü’den Necati Doğru’nun doğrular içermeyen, konuyu saptıran yorumları izlemiştir. Aşağıda bu haber ve yorumların yalana dayalı olduğuna yer veriyoruz.

İddia: ‘Bir hayırsever aile tarafından ‘hastane yapılsın diye SSK’ya bağışlanan arazi!’

Bu haber ve yorumlarda BİR TEK DOĞRU BİLE YOK!

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ŞENLİKKÖY TOKİ ARAZİSİTOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 192: İddialar ve Gerçekler

192

Gerçek: SSK’ya gelir sağlamak amacıyla Florya Şenlikköy’deki arazinin satışına karar veren ve bu amaçla Emlak Bank’a devre-den SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bağlı bulunduğu Çalışma ve Sosyal güvenlik Banlığı koltuğunda o dönem Mehmet Moğultay oturmaktadır. Kılıçdaroğlu’nun Genel Müdür olduğu SSK Yönetim Kurulu’nun satışı için Emlak Bank’a devrettiği tarih 6 Nisan 1994’tür. SSK ile Emlak Bankası arasında akdedi-len ve ‘devredilen taşınmazların geçerli rayiç bedellerden aşağı olmamak üzere banka tarafından satışa çıkarılması’ hükümlerini içeren protokolde imza sahipleri, Mehmet Moğultay – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, İsmet Atilla – Maliye Bakanı, Aykon Doğan- Devlet Bakanı’dır. Görülmektedir ki hastane yapılması değil arazinin satışından gelir elde etmek amacı güdülmüştür.

Bu vesile ile Meclis Başkanlığı’na konu ile ilgili soru önergesi veren Çetin Soysal’a, 1- Arazi TOKİ’ye niçin devredildi? 2- Niçin has-tane yapılmıyor? Sorularının cevaplarını Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan alabileceğini hatırlatmak isteriz.

Gerçek: Arazi, TOKİ tarafından SPK’ya kayıtlı değerleme şirketince belirlenen ekspertiz değeri karşılığında 7 Mayıs 2009 tari-hinde SGK’dan satın alınmıştır. TOKİ devraldığı arazi karşılığında SGK İl Müdürlükleri Binaları, Sosyal Güvenlik Merkezleri, Depo ve Arşiv binaları ile diğer hizmet binalarını yapacaktır. TOKİ Sağlık Bakanlığı ile yaptığı protokolle de Türkiye genelinde hastaneler ve sağlık kuruluşları ile Halkalı’da 544 yataklı bir Hastane, Seyrantepe’de 600 yataklı Devlet Hastanesi, Fatih’te Sağlık Ocağı, Ayazma, Halkalı, Kayabaşı’da 7 Sağlık Ocağı yapacaktır. İddia edildiği gibi beş kuruş ödemeden yapılmış bir satış yoktur.

2 3

İddia: ‘Hastane için bağışlanan araziyi TOKİ’ye devrettiler’ Hürriyet-Yılmaz Özdil, ‘SSK ‘ben burada hastane yapmayı düşünmüyorum’ diyerek TOKİ’ye devretti’ Necati Doğru- Sözcü

İddia: ‘İstanbul Florya’da E-5 üzerindeki arsa, beş kuruş istemeden TOKİ’ye devre-dildi.’ Necati Doğru- Sözcü. ‘Arazi Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan TOKİ’ye geçirildi.’ Melih Aşık-Milliyet

Arazi;1- Bağış değil “SATIŞ” 2- Hastane arazisinin satışına izin veren TOKİ değil, “KEMAL KILIÇDAROĞLU” 3- Devir, bedelsiz değil, “BEDELLİ”

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ŞENLİKKÖY TOKİ ARAZİSİTOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 193: İddialar ve Gerçekler

193

Gerçek: TOKİ Florya Şenlikköy’deki araziyi daha önce de satış için ihale etmiştir. İmar yoğunluğu son ihaleden daha yüksektir ve satış bedeli 208 Milyon 200 bin TL olarak gerçekleşmiştir. Ancak ihaleyi alan firma, teminatını yakmak pahasına satın almaktan vazgeçmiştir. 2. ve 3. sırada teklif veren firmalar da teminatlarını yakarak satış bedelini ödemekten kaçınmışlardır. Yıllardır SSK’ya –şimdi SGK_ gelir olsun diye satış için devredilen ve satışa sunulan arazi iddia edildiğinin aksine kolayca satılmamıştır. İlk taliplisi de Aydınlı, Metal Yapı Konut, Arke İnşaat - Vizyon Life konsorsi-yumu değildir. TOKİ son ihaleye ilk satış ihalesine göre imar hakkını azaltarak çıkmıştır. 13 Mayıs’taki ihalede satış bedeli 215 milyon TL olmuştur. Adı geçen konsor-siyum hasılat bedeli arttığında, artan kısım için yüzde 32 oranında TOKİ’ye ek ödeme yapacaktır. Resen imar yetkisi olan ve ilk ihalede daha yüksek bir imarla ihale yapan TOKİ, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden yoğunluğu azaltarak planı onaylatmıştır. Son ihale buna göre yapılmıştır.

Gerçek: ‘İş Takipçileri’nin rehberliğinde yorum yapıldığında vahim hatalar yapılabiliyor. 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 14. maddesi ‘kesinleşen Meclis Kararı’nın 7 gün içinde ma-hallin en büyük mülki idare amirine gönderilmesini’ düzenlemiştir. Belediye Meclisi2nde onaylanan bir kararın üç ay bekletilmesi yasal olarak mümkün değildir. Bütün Kararları 7 gün içinde Valiliğe gön-derilmektedir.

Sonuç olarak, Florya Şenlikköy’deki arazi bağış değil, satış yolu ile SGK (SSK) tarafından edinilmiştir.. Hastane yapımından vazgeçip sarış için emlak Bankası’na devreden SSK yöneti-minin başında Kemal Kılıçdaoğlu vardır. Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay’dır.TOKİ bu araziyi iki kez satış için ihle etmiş ve ihaleyi kazanan-lar ödeme yapamadıklarından teminatları yanmıştır. Son İhale öncesinde arazinin imar yoğunluğu İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından düşürülmüştür. TOKİ il ihaleye göre daha düşük yoğunluklu imarla araziyi ihale etmiştir.

4

5

İddia: ‘Bağışlanan araziye göz koydular’ Sözcü- Necati Doğru.

İddia: ‘Planı ‘İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi son sürat onayladı.’ Yılmaz Özdil- Hürriyet, ‘Müthiş hız, kurgulanmış hizmet! İş takipçilerinin söylediğine göre normal vatandaşın arsasının imar değişikliği talebi Meclis’ten geçtikten sonra bile onay için en az 3 ay bekliyor’ Necati Doğru- sözcü

İDDİALAR ve GERÇEKLER

ŞENLİKKÖY TOKİ ARAZİSİTOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 194: İddialar ve Gerçekler

194

İDDİAKASIM

2007ARALIK

2009AĞUSTOS

2009

Florya’da yer alan; ’12 Evler’ olarak bilinen Bel-ediye Konutlarının ruhsatsız olduğu, Florya Ormanı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce İmara açıldığı ve Güneş Plajının “halka kapatılarak ayrıcalıklı kişilere açıldığı” şeklindeki asılsız haberler bazı basın yayın kuruluşlarınca gün-deme getirilmişti.

1 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na tahsis edilen Başkanlık konutu, 1954–55 yıllarında yapılmıştır.

2 Yıllar içerisinde bu yapılara yenileri eklenrek sayıları 12’yi bulmuştur. Bu binalar 2981 sayılı Yasa ile iskanlı ve ruhsatlı hale gelmiştir.

3

4

2004 yılı öncesi sayıları 408’i bulan binalar, Başkan Kadir Topbaş döneminde tamamen kaldırılmış ve yeşil alan olarak düzenlenmiştir.

Halka kapatıldığı iddia edilen Florya-Güneş plajının, o dönemde henüz açılışı dahi yapılmamıştı.

İŞTE GERÇEKLER

İDDİALAR ve GERÇEKLER

FLORYATOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 195: İddialar ve Gerçekler

195

FLORYA ATATÜRK ORMANI 2005 YILI

FLORYA ATATÜRK ORMANI 2009 YILI

İDDİALAR ve GERÇEKLER

FLORYATOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 196: İddialar ve Gerçekler

196

21 KASIM 2007

TARİHLİ

AÇIKLAMA

Kamuoyunda ’12 Evler’ olarak bilinen belediye konutları ile ilgili bazı basın yayın

organlarında farklı değerlendirmeler yapıldığı görüldüğünden aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği doğmuştur.

Öncelikle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na tahsis edilen Başkanlık konutu, 1954–55 yıllarında yapılmıştır. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes de burayı bir süre yazlık olarak kullanmıştır. Başkanlık Konutu’nun yanına yine aynı yıllarda ‘Reis Muavinleri’ ve dönemin bürokratları için 5 konut daha inşa edilmiştir.

Ancak, bu yapılara, ilerleyen yıllar içerisinde ilçe belediyeleri için yenileri ilave edilmiştir ve 12 Mart 1985 yılında toplam sayı 12’yi bulmuştur. Bu tarihten itibaren de bu binalar ‘12 Evler’ diye anılmaktadır.

Bu binalar 2981 sayılı Yasa ile iskanlı ve ruhsatlı hale gelmiştir. Söz konusu yerlerle ilgili ‘ruhsatsız’ değerlendirmeleri doğru değildir. Bahsi geçen yasa ile 1957 yılından önce yapılmış binalar iskânlı kabul

edilmiştir ve daha sonra yapılan yapılar için de

“İskân Belgesi düzen-lenebilir” hükmü getirilmiştir.

Dolayısı ile başta Başkanlık Konutu

olmak üzere 12 evin ‘yasal kılıfa’ ihtiyacı

yoktur. 2981 sayılı yasa hükümleri açıktır.

2004 yılı öncesine kadar bu bölgede yapılan ve sayıları 408’i bulan bina, Başkan Sayın Kadir Topbaş döne-minde tamamen kaldırılmış ve yeşil alan olarak düzenlenmiştir.

Dolayısı ile burada yapı yoğunluğunu artıran değil aksine azaltan bir işlem gerçekleştirilmiştir. Hâlihazırda hizmetli evi ve idari bina ile birlikte bu alanda toplam 15 adet bina bulunmaktadır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

FLORYATOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 197: İddialar ve Gerçekler

197

Tamamı prefabriktir. Ayrıca yukarıdaki 408 yapıya ilave olarak belediye evlerinin bulunduğu bu alanda yer alan 26 adet bina da yıkılmıştır.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi devlet ormanı niteliği dolayısıyla daha yüksek imar hadlerine imkân tanıyan düzenleme yerine, daha sınırlı imarı olan ‘Özel Orman’ hadleri içinde kalarak 16.06.2007 tarihinde plan kararını onaylamıştır. Mevcut yapılar imar planına uygun-dur. Uygun olmayan ve yüksek yapı yoğunluğu teşkil eden eski ha-lidir.

Sözkonusu alan, 01.09.1999 tarih ve 11103 sayılı İstanbul 1. No’lu K.T.T.V.K Kararı ile SİT alanının dışında bırakılmıştır.

408 ADET Başkan Kadir Topbaş dönemi yıkılan yapı sayısı

'12 Evler’ olarak bilinen bu konutlar ruhsatsız yapılar değildirler.

Ruhsatsız 408 adet yapının tamamı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş zamanında tamamen kaldırılmıştır.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2007 tarihli kararı ile söz konusu arazi “özel orman

alanı” içinde kalmaktadır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

FLORYATOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 198: İddialar ve Gerçekler

198

11 ARALIK

2009

TARİHLİ

AÇIKLAMA

Geçtiğimiz günlerde ‘Florya ve Atatürk Ormanı Koruma Derneği’ tarafından yapılan

basın açıklamasında gerçekleri yansıtmayan bilgilere yer verilerek, kamuoyu yanlış yönlendirilmek istenmiştir. Bu vesile ile konu ile ilgili hususları kamuo-yuna açıklama gereği doğmuştur.

Dernek bahsi geçen açıklamasında ‘İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin Bakırköy-Florya Atatürk Ormanı’nı İmara açtığını, böyle-likle 12 adet lojmanın yasallaşmasını sağlayacağı’ şeklinde gerçek dışı iddialara yer vermektedir. Gerçekleri gizleyen bu açıklama ile kamuoyu yanıltılmak istenmektedir.

12 Evler olarak bilinen Florya lojmanları ile ilgili gerçekler şunlardır:Öncelikle belirtmek gerekir ki, ko-nutlar yasaldır. 1954 yılında inşa edilen ve o zamandan bugüne gelen konutların yasal olmadığını iddia etmek 2981 sayılı yasa hükümlerini bilmemektir.

1954 yılında Başkan ve Başkan Yardımcıları için yapılan ve son-radan sayıları 12’yi bulan konutlar, 2981 sayılı yasa ile 1957 yılından önce yapılmış binalar iskânlı kabul edilmiştir ve daha sonra yapılan

yapılar için de “İskân Bel-gesi düzenlenebileceği

belirtilmiştir. Dolayısı ile başta Başkanlık Konutu olmak üzere 12 evin ‘yasal kılıfa’ ihtiyacı yoktur.

Söz konusu konutlar toplam alanı 704.000

m2 olan Bakırköy-Florya Atatürk Ormanı alanının

7000 m2’lik kısmında kuruludur. Yukarıda izah edildiği şekilde daha önceden yapılmış ve halen mevcut olan binalardır. Sosyal tesis ve spor alanı olarak belirlenmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi kararı ile sadece İstanbul halkının kullanımına tahsis edilmek üzere ve maksimum 1.020 m2 alanda ve tek katlı, bodrum katı da olmayan, hafif çelik sistemde, sökülüp takılabilir bir yapı sistemi ile Sosyal Tesis oluşturulabilecektir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

FLORYATOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 199: İddialar ve Gerçekler

199

Dolayısıyla yapılaşmaya açma ifadesi hiçbir şekilde doğru değildir. Ak-sine 2005 yılında bu alanda önceki yıllarda yapılmış olan 1000 m2 bina ve müştemilat (depo- at ahırı vs.) yıkılarak yeşil alana katılmıştır.

Alan içerisinde bulu-nan beton zemin-ler kaldırılarak yeşil alan olarak düzenlenmiştir. Burada yapı yoğunluğunu artıran değil aksine azaltan işlemler gerçekleştirilmiştir.

Yanıltıcı ve gerçekdışı id-dialarla açıklamalar yapan Florya ve Atatürk Ormanı Koruma Derneği, 2004 yılı öncesine kadar bu bölgede yapılan ve sayıları 408’i bulan binanın, Başkan Sayın Kadir Topbaş döneminde tamamen kaldırıldığını ve yeşil alan olarak düzenlendiğini göz ardı etmekte ya da bu gerçeği bilerek gizlemektedir.

Hal böyleyken geçmişte Florya’da, Atatürk Ormanı ve çevresinde yasal olmayan yapılaşmalara karşı hem söz konusu Derneğin hem de ey-leme destek veren bazı siyasilerin niçin itiraz etmediklerini sormak gerekir.

Bakırköy-Florya’da kaçak yapılaşma

oranı yüzde 95’lerdedir. Yıllar içinde bölge kaçak yapılarla dolarken hiç ses

çıkarmayanların, Bakırköy ve

Florya sahilini kaçak yapılardan arındırıp

halkın hizmetine sunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkan Topbaş’a eleştiriler yöneltmesi doğru bir davranış değildir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

FLORYATOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 200: İddialar ve Gerçekler

200

1992 YILI FLORYA ATATÜRK ORMANI 2007 YILI FLORYA ATATÜRK ORMANI

YIKIMLAR

İDDİALAR ve GERÇEKLER

FLORYATOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 201: İddialar ve Gerçekler

201

10 AĞUSTOS

2009

TARİHLİ

AÇIKLAMA

10 Ağustos 2009 tarihinde ‘CHP’nin Florya eylemini destekliyo-rum fakat…’ başlığıyla yayınlanan yazınızla ilgili olarak:

Denizleri temizleyerek yıllar önce kaybettiği plajlarını kente yeniden kazandıran İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, Florya-Güneş plajı nedeniyle haksız bir şekilde eleştirildiğini düşünmekteyiz.

Bu nedenle aşağıdaki hususları ka-muoyuyla paylaşmak arzusundayızPlansız büyüme ve yanlış sanayileşme yüzünden kirlenen İstanbul’un sahilleri son on beş yılda yapılan çok ciddi yatırımlarla yeniden yüzülebilir kriterlere ulaşmıştır.

Bugün İstanbul’da denize girilebilir hale gelen sahil uzunluğu 421 kilo-metreyi bulmuş haldedir. Denizleri temizleyip, sahilleri düzenleyen ve plajlarını yeniden İstanbulluların hizmetine sunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’dir.

Caddebostan da 3 adet olmak üzere, Çiroz, Menekşe ve Şilede yeni plajlar hizmete açılmıştır.

Florya-Güneş Plajı ile ilgili bir gazetede ve daha sonra iki

televizyon kanalında ger-çekleri yansıtmayan haber-

ler yar almıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak konu ile ilgili ger-ekli açıklamayı aynı gün yapmış ve kamuoyunu

bilgilendirmiştik.

Yazınız vesilesi ile bu hususları sizin de dikkatinize sunmak isti-yoruz. Plaj vasfını ve yüzülebilir niteliğini 25 yıl önce kaybeden Florya-Güneş plajını İstanbulluların hizmetine sunmak için çalışmalar yapan İstanbul Büyükşehir Belediye-sidir ve geçtiğimiz yıllarda modern bir altyapı ile düzenleyerek yeniden hizmete açtığımız Menekşe ve Çiroz Plajı’nın ortasında yer almaktadır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

FLORYATOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 202: İddialar ve Gerçekler

202

Birbirine çok yakın olan bu plajlardan Florya-Güneş plajının, farklı bir konseptle işletilmesi düşünülmekte ve çalışmalar bu yönde devam etmektedir.

Halen açılışı yapılmamış olan bu plajda alınan tedbirlere rağmen zaman zaman bazı kişiler kontrol dışında denize girebilmektedir.

Bu husus bazı medya organlarında ‘plajın halka kapatıldığı ve ayrıcalıklı kişilere açıldığı’ şeklinde haksız ve temelsiz haber-lere konu olmuştur.

Yıllarca İstanbul’un denizlerinin, sahillerinin ve derelerinin kirlenmesine neden olanlar ve kayıtsız kalanlar ne yazık ki bugün Florya Plajı üzerinden konuyu istismar etme gayreti içine girmişlerdir.

421 KM Başkan Kadir Topbaş dönemi yüzülebilir sahil uzunluğu

CHP sözcülerinin, ‘plajın halka kapatıldığı’

iddialarının hiçbir mesnedi yoktur.

2005 YILI

2009 YILI

İDDİALAR ve GERÇEKLER

FLORYATOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 203: İddialar ve Gerçekler

203

FLORYA SAHİLİ 2005 YILI

FLORYA SAHİLİ 2009 YILI

İDDİALAR ve GERÇEKLER

FLORYATOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 204: İddialar ve Gerçekler

204

1992 YILI FLORYA SAHİLİ 2010 YILI FLORYA SAHİLİ

NEREDEN NEREYE

İDDİALAR ve GERÇEKLER

FLORYATOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 205: İddialar ve Gerçekler

205

İDDİA

EYLÜL

2009Dönemin CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından ortaya atılan asılsız iddia ile Tuzla Tepeören’de Başkan Kadir Topbaş’a ait kaçak bir çiftlik olduğu söyleniyordu.

İŞTE GERÇEKLER!

Tuzla Akfirat’ta bulunan çiftlik İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a ait değildir.

Kaldı ki; Yapı ait 2 adet ilavenin 21.01.2009 tarihinde yıkımı gerçekleştirilmiştir.

Diğer ilaveler nedeniyle konu yargıya taşınılmıştır.

1

2

3

İDDİALAR ve GERÇEKLER

SARAY ÇİFTLİĞİTOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 206: İddialar ve Gerçekler

206

Birkaç gündür basında “Topbaş’ın çiftliği derede ve kaçak” şeklinde yer alan

haberler üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği doğmuştur.

Tuzla Akfırat’ta, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a ait bir çiftlik bulunmamaktadır.

Söz konusu yer, Kadıköy Saray’a aittir ve Saray Muhallebicisi ile bir hiçbir ilgisi yoktur.

1982 yılında maliklerince satın alınan bu yerde, 1984 yılında (2981 sayılı yasaya istinaden) Yapı Kullanma İzni alınmıştır.

19.09.2008 tarihinde ruhsatsız inşai faaliyeti belirlenen ve Yapı Tatil Tutanağı tutulan 2 adet ilave yapıya ilişkin Akfırat Bel-ediyesince;

16 EYLÜL

2009 TARİHLİ

AÇIKLAMA

09.10.2008’da Tuzla Cum-huriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş, 16.12.2008 tarihinde ise yıkım kararı alınmış ve 21.01.2009 tarihinde de yıkım gerçekleştirilmiştir.

Burada yapılan bazı ilave yapılar nedeniyle konu yargıya taşınmış ve yargısı halen sürmektedir.

Başkan Kadir Topbaş’la hiçbir alâkası olmayan ve Saray Muhallebicisi’nin hiçbir mamul almadığı bu yer üzerinden haksız ve mesnetsiz yapılan yayınlara karşı yasal girişimlerde bulunulacaktır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

SARAY ÇİFTLİĞİTOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 207: İddialar ve Gerçekler

207

İDDİAEKİM - NİSAN

2005 2008

Başkan Kadir Topbaş’ın aile şirketi olan Saray Muhallebi-cisi ile ilgili zaman zaman hiçbir aslı olmayan haberler yer almıştır. Özellikle Fatih Saray Muhallebicisi şubesi ile ilgili doğru bilgilere dayanmayan spekülatif haber ve yorumlar yapılmıştır. Bunun üzerine gerçekler kamuoyuna açıklanmıştır.Hiçbir doğru bilgiye dayanmayan bu konu üç yıl sonra ve yerel seçimler yaklaşırken Vatan Gazetesi’nde ‘Saray binasının ilginç öyküsü’ başlığıyla yeniden haber yapılmıştır.

İŞTE GERÇEKLER!

Sabah Gazetesi’nin, 14 Ekim 2005 tarihli haberiyle ilgili; Fatih, Fevzipaşa Caddesi üzerinde yer alan ve Saray Muhallebicisi önünde olduğu belirtilen üstgeçit, Büyükşehir Belediyesi tarafından 28 Temmuz 2003 tarihinde, yani Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Belediye Başkanı seçilme-den önce kaldırılmıştır.

Saray Muhallebicileri-Fatih Şubesi’nin açılış tarihi 04 Ekim 2004’dür. Yani, geçidin kaldırıldığı tarihten bir sene sonradır.

Kaldırılan üst geçit, dar bir geçiş yolunda büyük bir kütle büyük olması nedeniyle kaldırılmıştır. Son derece eski bir halde olan geçi-din hem üstünün hem de her iki ayak çevresi satıcılarla dolmuştur. Düzenlemenin Başkan Kadir Topbaş’a ait Saray Muhallebicisi ile bir ilgisi yoktur.

1

Fatih Saray Muhallebicisi geçidin

kaldırıldığı tarihten 1 sene sonra açılmıştır.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

SARAY MUHALLEBİCİSİTOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 208: İddialar ve Gerçekler

208

Fatih Otobüs Durağı’nın kaldırılması ise 1996 yılında, Saray Muhallebicisi’nin açıldığı tarihten 7 yıl öncedir. Daha sonraki tarihlerde durağın yerinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.

Başkan Kadir Topbaş’a ait Saray Muhallebicisi söz konusu binada kiracı olarak bulunmaktadır, binanın maliki değildir. Haberlerde binanın sahibi olduğu öne sürülüyordu. (13 Ekim 2005 Sabah ‘Göztepe’yi bırak Fatih’e bak!’ ve 07 Nisan 2008’de Vatan ‘Saray binasının ilginç öyküsü’

Fatih Saray Muhallebicisi’nin kiracı olduğu bina dahil bulunduğu alan-da yer alan Haili Paşa Cami 1929 yılında yıkılmıştır. Başkan Topbaş’ın belediye başkanlığından önce hazırlanan ve 17 Aralık 2002’de Meclis’te kabul edilen 1/5000 plan-da yer almamıştır. 1/5000’lik plan askıya çıktığında, Başkan Topbaş’ın talebiyle 13 Haziran 2006 tarihinde plana işlenmiştir.

2

3

4

Fatih Saray Muhallebicisi

otobüs durağının kaldırılmasından 7 yıl

sonra açılmıştır.

Saray Muhallebi-cisi, sözkonusu binada

kiracıdır. Maliki değildir.

Camii, Başkan Kadir Topbaş’ın talebiyle plana işlenmiştir.

İDDİALAR ve GERÇEKLER

SARAY MUHALLEBİCİSİTOPBAŞ’LA İLGİLİ YAYINLAR

Page 209: İddialar ve Gerçekler

209