Hulusi Yazıcıoğlu - Bir Din Politikası-Lâiklik .pdf

download Hulusi Yazıcıoğlu - Bir Din Politikası-Lâiklik .pdf

of 220

Transcript of Hulusi Yazıcıoğlu - Bir Din Politikası-Lâiklik .pdf

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    1/220

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    2/220

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    3/220

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    4/220

    bir din politikas

    T THUZT W

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    5/220

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    6/220

    MARMARA NVERSTES

    LAHYAT FAKLTES VAKFI YAY INLARINu.65

    bir din politikas

    LAIKLIK

    Hul t i s i YAZICIOLU

    stanbul, 1993

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    7/220

    M.. LAH YAT FAKLTES VAKFI YAY INLAR I

    Nu.

    65

    ISBN 975-548-021-8

    Dizgi: Ayan Grafik

    Bask:

    Yldzlar Matbaaclk

    Cilt: Ksmet Ciltevi

    Kapak: Ayan Grafik

    Kapak

    Bask:

    Orhan Ofset

    steme Adresi: M.

    llhiyat Fakltesi

    Vakf Yaynlan

    Balarba/SKDAR

    Tel: 34247

    87

    310

    53

    11

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    8/220

    B R N C B L M

    GR

    Yntem 19

    Ayd nlar ve Liklik 21

    Kavram Belirsizlii 23

    Baz nyarglar ve Kaynaklan 25

    Term inoloji Seiminin nemi 27

    Liklii Anlamak iin 30

    K N C B L M

    HR STYANLIIN NDE GELT

    TOPLUMSAL VE SYAS OR TAM

    Semav Dinler 35

    Hristiyan lm Douu 36

    Satr Balaryla Roma 37

    Kilisenin Douu 41

    zetle Hristiyan lhiyat

    r

    44

    Roma Dyor [ 46

    Kilisenin rgtlenmesi 47

    Kav imler Gne Kadar Devlet ve Kilise 50

    N C B L M

    KA VML ER GNDEN SONRA TO PLU M, DEVLET VE K LSE

    Kavimler G ve Frank Devleti 55

    Franklar Dneminde Dev let, Toplum ve Kilisa f

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    9/220

    likilerde Kilise ve Devlet Cephesi 60

    Devlet Dini, Devlet Kilisesi, M ill Kilise 64

    Kilise ve Hukuk 68

    Batnn Oluumunda Kilise

    7 1

    D R D N C B L M

    REFORMASYON SONUNA KADAR AVRU PA

    lmsz Roma

    77

    Regnum ve Sacerdotium

    79

    mparatorluk (Almanya) ve Fransa 81

    mparator ve Papa 83

    atmalar Dnemi . 85

    Bir mparator A f Diliyor 87

    Konkordat (Concordat) 89

    Kilisenin ki Klc 91

    Engizisyon 92

    Burjuva Snfnn Douu 94

    Avrupa'da Gelimeler 96

    Bbil Tutsakl 98

    Yen i Bir Avrupa'ya Doru ...... 100

    M ill Kilise 102

    Reformasyon ncesi Almanya .. 103

    Burjuva Snf ve Reformasyon .

    1 5

    Protestanlk 106

    Cuius Egio, Elius Religio 109

    ngiltere'de Anglikan Kilisesi m

    Fransa'da Gallikan Kilisesi

    1 1 3

    B E N C B L M

    LKLE DORU

    Ak l Tanrs

    119

    Devrim 120

    Devrimin Din Politikas 122

    Napolyon Dnemi ve 1801 Konkordas 124

    Almanya'da Dnyevletirme (Saekularisation) 127

    19. Yzylda Fransa...: 128

    Fransa'da Lisizm (Laicisme) 130

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    10/220

    19. Yzylda Avrupa 132

    19.Yzylda Papalk 134

    talyan Birlii ve Roma Sorunu 137

    Almanya'da Kulturkampf (Kltr Sava) 140

    Kilise ile Devletin Ayrlmas 142

    Fransa'da Liklik

    145

    Yasal Durum 147

    Lik Devlet Modeli 149

    Ay rlk Yasasnn Uygulanmas 151

    Smrgelerde ve Him ye Blgelerinde Lik lik 155

    Fransa'da Son Durum :. 158

    Din Politika lar 162

    A L T I N C I B L M

    SLM VE L K LK

    Uygarlk Tanrsnn indirdii yet 171

    Osmanl Devletinin Din Politikas 173

    Cumhuriyet Aydn ve Liklik 178

    Cumhuriyetin Din Politikas 182

    Bir Deerlendirme ^8 7)

    Yanllklar

    19 1

    Liklik ve Tevh d 194

    islm Kilisesine Doru mu? 196

    Yen i Bir Mezheb 201

    zet 205

    KAYNAKLAR 209

    SM VE KAVR AM D lZlN l 219

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    11/220

    La form de

    reaction

    que l'on peut

    aujourd'hui,

    legitimement, appeler laicite de l'Etat est dans

    une

    large mesure

    un phenomene

    occidental,

    et mem e franais; laquela

    inspire

    le

    regime de certains nouveaux Etats nes

    de la

    decolonisation en

    Afriquefrancoph one.

    Cette

    doctrine

    de

    la laicite

    de l'Etat s'est, historiquement,

    developpee dans

    u ne

    large mesure

    enface de

    l'Eglise

    catholique, a

    cause de sa centralisation, de

    la rigueur

    de ses

    dogmes, de sa morale, de sa discipline.

    Bugn, adna yasal olarak devletinliklii denilentepki

    biimibyk lde bat ve hattaFransztoplumunazg bir

    olgudur; o Frans zAfrika'snda smrgeciliin

    tasfiyesinden sonrakurulan baz yenidevletlerin rejimlerine

    de

    esin kayna olmutur.

    Devletinlikliidenilenbureti, tariholarak byk

    lde

    Katolik kilisesi kartlndan,

    onun

    merkeziyetiliinden,

    dogmalarnn

    katlndan,

    ahlkndan,

    disiplininden

    domutur

    Encyclopaedia Universals, Corpus:10, S:925)

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    12/220

    SUNU

    LAKLK, yasalarmzda yer ald gnden beri srekli, bitmeyen bir

    tartma, kavga konusu olagelmitir. Bununla birlikte, tartanlarn, bel-

    ki daha dorusu bu yzden kar karya gelenlerin, b irbirini anlamakta

    glk ektiini sylemek pek bir abartma saylmaz.

    Bir yanda laiklik denince tm haklarndan yoksun b rakldn d-

    nen; tyleri diken diken olanlar, te yanda, Trk toplumunda zgr

    dnme ile kurtuluun arac, sihirli deynek gibi ona sarlanlar var. La-

    iklik konusunda yazanlarn ou laiklii anlamaz, kavgasn yaparlar.

    Yasalarmzda da laikliin ak seik tanm yaplmaz. Yorum ve uy-

    gulamalar elikilerle doludur. Bir takmnn kafasnda anlamn kendi

    beklentilerine gre uydurduu; kendi beklentilerine gre ierik ykledii

    bir kavramdr. Deiik kesimlerdeki bir takm davranlara kar tepki-

    lerle yorulduundan, elikili, hatta ak ile kara g ibi kart anlamlar ta-

    r. Bir kesim kelimenin kendinden ve laikliin uygulanndan rahatsz-

    dr ve srekli tepki gsterir; tepkilerinin etkisinde tartmaya girer, yo-

    rum yapar.

    Batdan ithal edilen DEMOKRAS, ZGRLK, ADALIK vb.

    kavramlar iinde LAKLK, denebilir ki, gerek ithal edenler, gerekse tar-

    tmasna girienlerce en az bilinen, en bulank; en ok ekime ve zn-

    t kayna olagelenidir. Dindar-muhafazakr kesime gre LAKLK bir

    zulm arac, Avrupac, batc, adaclara gre ise U YG ARLI IN VAZ-

    GELMEZ BR UNSURU, Trk milleti iin de bir K UR TAR ICI'dr.

    Bu birbirini anlama gl, kelimenin hristiyan Bat'dan, ok ya-

    banc, stelik dman, birok bakmlardan da ters den bir dzen ve

    kltr ortamndan alnp getirilerek ak seik tanm yaplmadan, anlam

    yklenmeden; hangi durumlarda nasl uygulanaca da belirtilmeden,

    Mslman Trk toplumu iine geliigzel salverilmi olmasndan kay-

    naklanmaktadr, sanrm.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    13/220

    Trkiye'deki zntnn Nedenleri'de ksaca deinmitim. Daha

    sonra her ynyle aratrp yazmak istedim. Olmad. Benim yllarca ta-

    sarlayp da yapamadm Sn. Yazcolu yapt.

    Yazcolu, nyarglara kaplp srklenmeden konuyu uzun yllar

    aratrd, inceledi. Kitabnda, bu aktarlm kavram larn lkemizde iin-

    de oturtulduu kat ereveleri krarak, ks r tartm alar da aarak, laik-

    liin tarih iinde dou ve oluumunu ilgilenenlere, okurlarna ayrntla-

    ryla sunuyor.

    Bu kitab okuyan artk konuyu, pek ounun yapt g ibi, kendi kafa-

    sndaki tahminlere, durumuna ve tepkilerine gre deil, iyi bilerek ve

    kavrayarak konuup tartabilecek. urasn da belirtmeliyim ki kitabn

    amac propaganda, okuru ynlendirmek deil, doru, salkl bilgi ver-

    mek, tarih boyunca uygulamadaki deiim ve doum yer i olan Bat lke-

    lerindeki anlay ve uygulamalarda grlen farkllklarla, aktarld

    Trkiye'de deiik anlay ve uygulama fark larm , akla kavuturmak-

    tr.

    Hristiyan Bat toplumlanyle Mslman Trk toplumu arasndaki

    fark, laikliin lkemizde anlalma ve uygulanmasndaki glklerin ar-

    dndaki en nemli etkenlerden b iridir. Bir Amerikan yazarndan aldm

    aadaki satrlar sorunun etinliini yeterince ortaya koyar sanrm:

    "Tutalm ki bir Roman Catholic piskoposu blgesindeki kiliselerin pa-

    pazlarna, btn kato likleri, ocuk aldrmaya msaade eden yasalar des-

    tekleyen adaylara KA R I O Y vermeye zorlayan bir mektup yazyor ve bu

    mektubun kilisede okunmasn emrediyor. Piskoposun bu hareketinin,

    hibir yasa teknii asndan ANAYASAYA AYKIRI OLMADII kesin-

    dir." (* )

    imdi piskopos yerine bir mfty koyunuz ve dnnz....

    Yazcolu ok deiik grevlerde, deiik etkileim evrelerinde bu-

    lunmu, zengin bir hayat tecrbesinden gemi; dolaysyle ok ynl,

    olaylara deiik ynlerden bakabilen bir k iidir. Ayrca, bu deneyim biri-

    kimine okuyan, dnen, olaylara, davranlara yorum arayan kii olmak

    zelliini de eklerseniz, kitabn yazarnn nasl bir k ii olduu hakknda

    zihninizde bir grnt oluur sanrm.

    Yazar 1935 ylnda Safranbolu'da dodu. Gazi Eitim Enstits Al-

    manca Blmn, Trkiye ve Ortadou Amme daresi Enstits'n ve

    (* ) Ke nt Greenvvalt,Religeous Convictions And Political Choice s . 8, New York. Oxford

    Oxford Um versity Press. '

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    14/220

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    15/220

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    16/220

    NSZ

    Liklii, iinde doduu ortam ve koullan tanmakszn her toplum

    ve dine uyarlanabilecek evrensel bir rejim olarak dnenler; onu salt

    din ve vicdan zgrlnn gvencesi; akim, bilimin, adaln ve de-

    mokrasinin gerei sananlar bu kitapta aradklarn bulamayacaklardr.

    Belki ona, tpk msveddelerini okuyan, yazannn dostu bir aydnmz gi-

    bi, kendileri iin gereksiz aynntlarla dolu bir "hristiyanlk tarihi" gzy-

    le bakacaklardr. Trkiye'de insanlar "liklik" ad verilen din politikas

    zerinde ylesine koullandmlmlardr ki, bu konudaki gerek kafalara

    yerle tirilmi olan kalpla atnca ou kii gerei kabul etm eyi deil, o

    kalba inanm ay srdrecektir. Zira kinci Merutiyet dneminin insanla-

    r iin "hrriyet"; 1946 ruhu iin "demokrasi" ne ise, mminleri iin de

    "liklik" odur. Tpk onlar gibi, iinde tm erdem leri tayan bir mevhu-

    me, bir lkdr.

    Ancak lkemiz insan bu tutumunda haksz da deildir. Yllardr yo-

    un bir biimde tartmamza karn konu zerindeki bilgimiz miyne

    bir "dinle devletin ayrlmas" tanmnn dna pek kamamtr. Birka

    dnda konu zerinde yaplan yaynlarn deimez bir kalb vardr: nce

    liklik akim, bilimin, demokrasi ve adaln kayna bir ilke olarak ta-

    ntlr. Ardndan ksaca kilisenin "zgr dnce" zerinde yapt bask-

    lardan; bu basklara kar oluan tepkilerin ortaya kard siyas ve top-

    lumsal hareketlerden ve onlarn baanlarndan; "ileri bat lkeleri"nin

    bugnk dzeylerine, bu rejimi devlet ve toplum hayatna geirdikleri

    iin ulatklarndan sz edilir. Sonra kafamzda henz, btn bunlarn

    bizi niin ve ne lde ilgilendirdii sorusuna cevap bulamadan Kurtulu

    Sava ve Cumhuriyet'in ilk gnlerine atlanr. Saltanatn ve hilfetin kal-

    drlmas, Tevhd-i Tedrisat yasasnn kabul, tekkelerin lv ve benzeri

    eylemlerle, adna "liklik" denilen rejim arasnda mantk balar kurula-

    rak d izi tamamlanr. Kukusuz ki bu kalbn iine yer yer, ona tepki gs-

    teren "gerici" akmlann serptirilmesi de ihmal edilmez.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    17/220

    Oysa ki liklik ne salt bu tanmlara sdrlabilecek bir ilkedir; ne

    "ileri bat lkeler'nin tm liktir; ne de hristiyan Avrupa'da bin yl a-

    kn bir srede yaanan siyas ve toplumsal olaylarla bizim toplumumu-

    zun yaad sre arasnda bir benzerlik vardr.

    Gerekte yanlgmz, sihirli lmbasna parolay syler sylemez gn-

    lnn ektiine kavuuveren Aleddin gibi, bir takm kavramlar telffuz

    edersek, onlarn yzyllar iinde kazandklar ieriklerin de kendiliklerin-

    den gnlk hayatmzda yerlerini alvereceklerini sanmamzdan kaynak-

    lanmaktadr. Tpk ikinci Merutiyet dneminde "hrriyet"; 1946'dan

    sonra "demokrasi"; bugn de szgelii "liklik" dersek sorunlarmzn bir-

    denbire zlvereceine inanmamz gibi.

    Ne var ki, nasl ikinci Merutiyet'in hrriyet'i beraberinde ittihat ve

    Terakki'nin basksyla gelmise; 1946'larn demokrasisini silh sesleri

    karmsa; yeni mezhebimiz liklik de insanlarmz mahkm edenler ve

    mahkm olanlar olmak zere ikiye ayrmaktan; sorunlarmza sorunlar

    katmaktan baka eye yaramamtr.

    yleyse ortada temel bir yanllk, kavramlar yanl alglamaktan

    doan bir yanlg vardr, ite bu kitap bu yanlgy gzler nne sermek

    amacn tamaktadr.

    Hristiyan lkelerde siyas rejim iinde yer alan bir kavram olan

    liklik, bu yzden ncelikle hukuk boyutuyla incelenmek gerekirken l-

    kemizde bugne dein -bildiimiz kadaryla- birka makale dnda bu

    adan ele alnmamtr. Bu kitapta likliin hukuk boyutu yannda onu

    hazrlayan tarih, din, toplumsal, siyas ve fe lse f gelimeler de bir btn

    halinde verilmee allmtr. K itap, dergi, gazete yazs ve bror ola-

    rak bu blmlerde yararlanlan yazl kaynaklarn byk ounluunun

    yabanc d illerde yaymlanm; ya da -arapa ve farsa dahil- bu dillerden

    trkeye evrilmi olanlardan seildiini sylemek belki ac bir itira f ola-

    caktr; ama gerektir. Baka amalarla yazlm olup yer yer konuya de-

    inenler saylmazsa bu alanda, son yllarda sa ve sol aydnlarca yaynla-

    nan, bununla birlikte resm grn ideologlarnn yay nlar yannda hak

    ettikleri ilgiy i gremeyen birka eser dnda yansz ve sistematik bir ese-

    re rastlanamadm belirtmek abartma saylmamaldr.

    Kitap, Trkiye'de nasl bir din politikas izlenmesi gerektiine ilikin

    bir zm nerisi getirmemitir. Bu onun bir eksiklii olarak, grlebilir;

    ama deildir. Bir kere ele ald konunun byle bir neri getirmekle ilgisi

    yoktur. Geri yazar, kitabn "mefhum-u muhalifi"nden bu politikaya ili-

    kin baz ilkelerin kartlabilecei kansndadr. Bununla birlikte politika

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    18/220

    saptama iine acak, youn tartmalardan sonra, konu zerinde hi de-

    ilse asgar dzeyde bir fikir birliine varlmasyla giriilebileceini d-

    nmektedir.

    Kitap , blmler iinde yer alan konular tek balarna okunduklarn-

    da da bir anlam ifade edebilecek biimde tasarlanmtr. Yer yer rastla-

    nacak tekrarlarn nedeni budur. Ancak bunlar esasen, onun tm iinde

    nemle vurgulanmas gereken hususlar olduundan, birka kere okun-

    malar skc olmayacaktr.

    Belirtilmesi gereken bir nokta da kitapta yer alan baz terim lerle ilgi-

    lidir. Dilimizde, bat toplumlar ve hristiyanlkla ilgili hukuk', siyaset, teo-

    loji vb. alanlarda kullanlan terimlerin yerlemi karlklar yoktur. Bu

    yzden kitapta, bu tr terim lerin amaca en uygun trke karlklar ve-

    rilememitir. Bu eksiklik b ir lde, terimlerin bat dillerinde kullanlan

    biimlerinin parantez iinde yazlmasyla giderilmee allmtr.

    ilhiyat olmayan yazar hem bu alanda, hem de br konularda bil-

    gi ve deerlendirme yanllarna dmse, bunlarn eletirilmesinden

    sevin duyacaktr.

    Yazar, kendisinden teviklerini esirgemeyen sayn Sabri Akdeniz ve

    Do. Dr. Ym n Sezen beylerle Marmara niversitesi tlhiya t Fakltesi

    Vakf Ynetim Kurulu'na, Neriya t Mdr sayn Mehmet K l bey'e ve

    basmda emei geenlere teekkr bir bor bilir.

    EKM 1992

    HU LSl YAZICIOLU

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    19/220

    BRNC BLM

    GR

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    20/220

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    21/220

    Y N T E M

    Uluslarn ve kltrlerin birbirlerinden etkilenmeleri, birbirlerinden

    fikirler, inanlar, yaama biimleri, teknolojiler almalar kanlmazdr ve

    bu doaldr. nsanln ilerlemesi bu yolla olmutur.

    Bnyesine dardan yabanc bir etki giren her kltr kukusuz ki ar-

    tk zgnln yitirmi olacaktr. Ancak byle bir durum, o kltrn

    egemen olduu toplumu siyas smrgelemeye srkleyebilecei gibi bir

    kim lik arayna ve sonuta kendi kltrnn yepyeni bir yorumunu ya-

    parak, ya da kendi kltryle yabanc kltr bir senteze ulatrarak bir

    yeniden doua da gtrebilir.

    Felsefi olsun, din olsun, bir inan sistemi ise znde yabanc etkiyle

    badaamaz. O kendi iinde, kendi kendisiyle tutarl bir btndr. ze-

    rinde dnenin bilgi ve anlayna gre deiik yorumlar yaplabilir.

    Ancak bu yorumlara egemen olan mantk gene onun kendi dnya gr-

    nn mant olmak gereir. Aksi halde bu inan sistemi kendisi olmaktan

    kar ve ona bambaka bir ad vermek gerekir.

    te lkemizde siyas rejimin temeli saylan ve adna "liklik" denilen

    uygulama da din bakmdan hristiyanhm, siyas bakmdan ise Fran-

    sa'nn yzlerce yllk tarih geliimleri sonicu ortaya kan ve bir yandan

    slm'n, te yandan yzlerce yl iinde oluan Trk devlet geleneinin

    zlerine yabanc, bu nedenle de onlar kendilerine yabanclatnc bir ili-

    kiler zinciridir.

    Bir yabanc dilden alp gerek anlamlarn bilmeden kullandmz

    yle szckler vardr ki, asl karlklarn renince arrz. Yllarca ka-

    famzda, o szck yoluyla yerleen yanl ierik bizi, onun gerek anlam-

    n kabule kar direnmee zorlar.

    Yabanc dilden dilimize giren szck somut bir varl gsteriyorsa,

    onun yanl anlamda kullanlmas byk bir sorun yaratmaz. Ancak yan-

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    22/220

    h bir anlam ya da ierikle alnan szck soyut bir kavram gsteriyorsa,

    o szck yoluyla kafamzda yerleen yanl ierii temel alp dnce ya-

    pmz bunun stne oturtmak, varlacak sonucun da yanl olmasna yol

    aacaktr.

    Szgelii, almancadaki "Land" szc trkeye "eya let" diye evril-

    mekte ve basnda sk sk, iinde bu szcn getii haberler yaynlan-

    maktadr.

    Gazetelerde byle bir haberi okuyan ve bu lkenin idar yap s ze-

    rinde bilgisi olmayan bir yurttamz aklna ister istemez, bizde Osmanl

    dnemindeki eyalete benzer, merkez hkmete atanan bir vli e liyle y-

    netilen bir ynetim birimi getirecek; kafasnda oluturaca tm dnce

    yapsn bu yanl varsaym zerine oturtacaktr.

    Oysa ki bu lkenin, bizim "eyalet" olarak adlandrdmz ynetim bi-

    rimi kendisine zg anayasas, meclisleri; bamda "Babakan" unvan ta-

    yan bir kii olan hkmeti bulunan bir eit devletiktir. Bu devletik

    alt kademe ynetim birimlerine bizdekine benzer biimde blnm ol-

    mad gibi, bu birimler merkezden atanan kiilerce de ynetilmezler.

    Ksaca, yurttamzn yanl bilgi zerine kurduu varsaym gerekle

    karlanca, temelsiz bir bina gibi yklp gidecektir.

    ite "liklik" dediimiz ve ou aydnmzn dahi, anlamn belki sa-

    dece kk bir ansiklopediye bakarak rendii szck de bu durumda-

    dr. Zira lkemizde, yarm yzyldr tartmas yapld halde bu konuda

    birka yayn dnda doru drst kaynak bile yoktur. Politikacsndan

    hukukusuna, sade yurttandan aydnna kadar pek ok kii, "d inle dev-

    letin ayrlmas" ya da "din ileriyle dev let ilerinin ayrlmas" olarak bil-

    dikleri liklik konusunda kendi k noktalarnn mantna uyun, ama

    geree aykr bir dnce yaps oluturmaktadrlar. Bylece ortaya, bu

    konuda konuan ve yazan says kadar deiik liklik tanm kmakta-

    dr. Konuyu bilen baz aydnlarmzn ise, yerlemi deer yarglaryla

    ters dmemek iin ya sustuklar, ya da zorlama yorumlara saptklar

    gzlenmektedir.

    Oysa ki liklik, lkemizde sanld gibi yzeysel bir "dinle devletin

    ayrlmas", ya da "din ileriyle devlet ilerinin ayrlmas" kavram olma-

    yp, hristiyanlm ilk yzyllarnda cemaatn "ruhban" ve "lik" olmak

    zere iki snf

    halinde

    rgtlenmesi; hristiyan ilhiyatm derinden etkile-

    yen ve varl madde ve ruh olarak birbirinden bamsz iki cevher halin-

    de gren ikicilik (dalizm); hristiyanlkta siyas iktidarm dnyev (reg-

    num) ve ruhan (sacerdotium) olarak ikiye ayrlmas olgusu; bu dinde ki-

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    23/220

    giri

    2

    lisenin nitelii, toplum iindeki konumu, devletlerle ilikisi ve eitli ne-

    denlerle kitleler zerinde kazand byk nfuz; buna dayanarak orta-

    ada devletlerle siyas iktidar paylama yarma girmesi; baz hristiyan

    devletlerin gttkleri din politikalar; ortaa balarndan itibaren kilise

    ve devletlerce gelitirilen siyas retiler; felsefi akmlar, toplumsal ve

    siyas kaynamalar ve zellikle Fransa tarih i bilinmedike anlalamaz.

    Gerekte olay salt bir siyas rejim sorunu olarak ele alanlar kadar,

    salt bir ilahiyat sorunu olarak grenler de yanlmaktadrlar. Liklik ko-

    nusunu anlamak iin onun sadece siyas yap iindeki, ya da sadece hris-

    tiyan ilhiyatmdaki yerine bakmak yetmez. Tam tersine, siyas yap iin-

    deki yerini anlamak iin hristiyanlk tarihini bilmek; hristiyan

    ilhiyatmdaki yerini saptamak iin de siyas yap iindeki geliim sreci-

    ni izlemek gerekir. Konu hem bir din sorunu, ama sadece hristiyamla

    zg bir din sorunu; hem de bir ksm bat Avrupa devletler inin yaplarn-

    daki zelliklerden kaynaklanan bir siyas sorundur. Bu konudaki geli-

    meleri kendi m antklar iinde anlayabilmek iin hristiyanla bir hristi-

    yan gzyle; Avrupa lkelerinde ortaya kan siyas gelimelere de bir

    Avrupal gzyle bakmak gerekir.

    Ancak bu da yetmez. Z ira yalnz bu srecin incelenmesi konuya, bir

    hristiyan dnrn bakt adan bakma sonucunu douracaktr ki, ya-

    zarlarmzn ou bu yanlgya kolaylkla dmektedirler. Nitekim liklik

    denilen rejimi gerek savunanlar, gerekse onun karsnda olanlar, onu

    yaratan hristiyan Avrupa dncesinin rn bir term inoloji ile konu-

    makta; savunur ya da yererken gene onu yaratan m anta bavurmakta,

    o mantkla dnmektedirler.

    Oysa ki, toplumumuzda liklik uygulamasnn olabilirlii zerinde

    yargya varabilmek iin, btn bunlar yannda islm toplumunun kendi-

    sine ve devlete bak asn ve bu bakn tarih sre iindeki uygulama-

    larn bilmek; ayrca bu aamada bu toplumlardaki devlet geleneinin

    mantyla dnmek gerekir.

    Btn bunlardan nce ise konu, nyarglardan uzak bir yaklamla

    ele alnmaldr.

    A Y D I N L A R VE L K L K

    Liklik kavramn gerek boyutlaryla tanyabilmek iin ilk yaplmas

    gereken, zor olmakla birlikte kafamzda bu kavramla ilgili olarak yerle-

    en yanl birikimi bir yana brakmak ve nyarglardan kurtulmak; sonra

    da dncemizi ifade edecek doru bir terminoloji semektir.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    24/220

    Bat Avrupa kltr ile dorudan ilikiye getiimizden bu yana baz

    aydnlarn dtkleri yanlglardan biri, bu kltrn deer yarglarn -

    hatta bunlarn zn deil, sadece d grnlerim- ortaya kmalarn-

    dan ve bazan da yerlerini yenilerine terketmelerinden ok sonra lkemi-

    zin toplum, devlet ve kltr yapsn yarglamada yanlmaz l olarak

    kabul etmeleri olmutur.

    Ancak bu aydnlar bu deer yarg larn, tarih sre iinde onlar ya-

    ratan koullan aratrmadan, herhangi bir dnemde tandklar biimiyle

    aldklarndan onlara evrensel, deimez gerekler; uygarlk tanrsnn in-

    dirdii yetler gibi bakmlar; onlar savunmada bir banazn btn sa-

    va yntemlerini kullanmlardr.

    Bu deer yarglarnn lkemizin toplum yapsna uymadna, sorun-

    larn zmnde yeterli olmadna aratrarak, ya da duygusal neden-

    lerle inanan bir dier aydn kesim ise ounlukla, ortaya kendi toplumsal

    kaynaklarmzdan fkran tezler koyma yerine, ya psikolojik eziklik iin-

    de savunmada kalm; ya da kurtarc olarak bu deer yarglarnn gene o

    lkelerdeki kartlarna snmtr.

    Bu tutumun her iki aydn kesimin kullandklar terminoloji ve d-

    nce kalplarna yansmas da kanlmaz olmutur. Nitekim bu deer

    yarglarnn yannda ya da karsnda olan her iki kesim de genellikle ay-

    n yabanc terminoloji ve mantkla konumaktadrlar.

    Bu davran tarz, somut olarak lik lik olgusunu ele aldmzda ak

    biimde ortaya kmaktadr.

    Liklik Fransa'da, hristiyan cemaatnn ruhban ve onlar dnda ka-

    lan l ikler olmak zere iki ayr sn fa ayrlmas ve ruhbann ynetiminde-

    ki katolik kilisesi ile devlet arasnda, siyas iktidarn kullanlmasndan

    doan atma sonucu ortaya kan ve 20. yzyl banda pozitif hukuk

    kurallarna balanan bir hukuk statnn addr.

    Ancak lkemizde ne ruhban ve lik ayrm, ne de siyas iktidar dev-

    letle paylama iddiasnda olan bir din cemaat rgt var olmutur.

    Fransa'da ruhban, devletler hukukuna gre bamsz bir devlet olan Pa-

    pala bal iken lkemizde din hizmetini grenler devletin kaytsz-art-

    sz hkm altnda olmulardr. Fransa'da genel eitim 19. yzyl sonlar-

    na kadar byk lde kilisenin (ve manastrlarn) elinde ve likliin n-

    cs olan "lik okul" (ecole laique) slogannn amac eitim hizmetlerini

    kilisenin elinden alp devlete vermek iken lkemizde, denetleyemedii

    yabanc okullar dnda her trl eitim hizmeti devletin tekelinde ol-

    mutur.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    25/220

    Her toplumun kendi yapsndaki elikilerden doan dnce ve ey-

    lemler yalnz o topluma zgdr. Kukusuz k i tarihiler ve toplumbilim-

    ciler, deiik a ve toplumlarda ortaya kan dnce ve eylemler ara-

    snda, bunlarn ortak noktalarn bularak genellemeler yapabilmek ama-

    cyla benzerlikler arayacaklardr. Ancak bu tr genellemelerin amac bi-

    limsel sonulara varm aktr ve bu sonular, onlar arasndaki farkllklar

    da inkr etmeyeceklerdir.

    Byle olduu iindir ki, birbirine komu iki hristiyan lkede, aa

    yukar ayn tarihlerde ortaya kan ve sonuta devletlerin din politikala-

    rm belirleyen iki ayr hareket iki ayr adla anlmlardr. Bunlar Fran-

    sa'da, hukuk stat olarak lik lii yaratan siyas akma ad olarak verilen

    "lisizm" (laicisme ) ile Almanya'da "Seakularismus"tur. k i ayr adla

    anlmlardr; zira Fransa'daki hareket kaynan liklerin, ayrcalklara

    sahip monari, aristokrasi ve katolik kilisesinden oluan glere kar

    ayaklanmasndan ald ve z itibariyle antiklerikal (ruhban egemenlii

    kart) olup devletin ynetiminde tm yetkileri sadece liklerin ellerinde

    toplama amacn tad halde Almanya'daki hareket, sava sonucu ar

    madd kayba urayan devlete kilise arazisinin devletletirilmesi (Saeku-

    larisation) ile bala:mtr. Her ik i hareketin balang noktalan farkl ol-

    duu gibi gelime aamalar, sreleri, bu aamalardaki kilise-devlet ili-

    kileri ve vard klar sonular da birbirinden fark ldr. Her iki hareketin

    br zerinde hzlandrc etkisi olmu olabilir. Ancak bundan tr

    kendi akmlarna ne Franszlar "seklarizm", ne de Almanlar "lisizm"

    adn vermilerdir. Siyas rejimimiz iinde yer alan "liklik" kavramyla

    kasdedilen, devletin hukuk ve ynetim sisteminin din hkmlerin etkile-

    rinden arndrlmas ise, bunun o dillerdeki ad "deconfessionalisation de

    I'Etat/(Entkonfessionailisierung)des Staates"dir. Mutlaka yabanc dilden

    bir szck gerekliyse, islm toplumlar asndan kavram ifade edecek en

    doru terim budur.

    Konu ile ilgili olarak Trkiye'de asl tartlmas ve zerinde d-

    nlmesi zorunlu olan husus pozitif hukukla din hkmler arasndaki

    iliki olmak gerekirken lkemizde, hristiyan Avrupa dncesine zg

    sorunlar tartmaktan buna sra gelmemektedir.

    K A V R A M B E L R S Z L

    Edebiyat derslerinde retmenler rencilere bazan, anlamn bilme-

    dikleri bir kavram vererek ksa bir aklama yapar; sonra onlardan, bu

    kavram zerinde bir kompozisyon yazmalarn isterler. Ama rencinin

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    26/220

    hayal gcn harekete geirmektir. Doaldr ki ortaya, renci says ka-

    dar deiik tanm kar.

    Franszcadan alnarak siyas yaammza apar topar sokuluveren

    "lik" szc ve onun trevlerinin ifade ettikleri anlamlar konusunda

    ou insanmzn bu rencilerden fark yoktur. Bugn Trkiye'de, bu ko-

    nuda konuan ve yazan says kadar deiik liklik tan m vard r.

    te yandan kavramn yasal bir tanm da yaplmadndan kapsam-

    nn tyini kiisel grlere bal kalmaktadr. Kukusuz ki bu durumda

    yorum lkemiz yazarlarnn konu zerinde yazlm yazlarna dayand-

    rlmakta; ou zaman da ansiklopedik bilgilerle yetinilmektedir.

    Oysa ki yazarlarmz ok kere bat lkelerinde, zellikle Fransa'da

    "lisizm" konusunda vaktiyle yaplm tartmalar toplumsal ortamyla

    tarih srecinden ve tartma sahibinin kiiliinden soyutlayarak dilimi-

    ze aktarmaktadrlar ki, bunlar da kiisel grler olmaktan teye gitme-

    mektedir. ou zaman konu tarih perspektifi iinde bir btn halinde

    incelenmeden, herhangi bir zaman kesitinde Avrupa'da, devletlerin din

    politikalar ile ilgili olarak ortaya atlan deiik grlerden birisi yaka-

    lanmakta ve bu gr lkemiz kamuoyuna deimez gerekmi gibi su-

    nulmaktadr. Fransz ve Trk toplum yaplarnn, katoliklik ve slm'n

    ve bunlarn tarih sre iinde geliimlerinin birbirinden ne kadar fark l

    olduklar hesaba katlmadan bu tartmalarn lkemize tanmalar ko-

    nuyu bsbtn anlalmaz hale getirmektedir.

    Ancak, belli bir zaman dilimi iinde bir Fransz'n ortaya att bir

    gr, o lkedeki tarih geliim sonucu ortaya kan bir yarg y ierir. Bu-

    nu okuyan ve konunun ncesini, sonrasn az ok bilen b ir Fransz oku-

    runa bu yaz bir fikir verdii, onun kafasndaki izlenim le tamamlanp

    bir btne ulat halde Trk okuru, konunun tarih geliimini bilme-

    dii iin onu sadece, kendisine tantlan kesitteki zellikleriyle tanmak-

    ta; o kesit iindeki tek bir kiisel gr likliin deimez ilkesi san-

    maktadr.

    Bu tutumun nedeni Trk aydnlarnn, Cum huriyetten nce olduu

    gibi bir sre sonra da Fransz kltr ve toplumsal olaylarnn etkisinde

    kalmalar ve bu lkede ortaya kan gelimeleri, bu lkenin kendisine z-

    g sorunlarn yzyllk gecikmelerle ve tanyabildikleri b iimleriyle lke-

    mize tam olmalardr. Zira, 1950'lerden sonra ingilizce renen baz

    kesimlerin gzlerini Okyanusun tesine evirmeleri gibi, Cumhuriyeti

    kuran son Osmanl kua da franszca bilmekte ve Fransa'y uygarln

    beii saymaktadr.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    27/220

    Ne var k i, lkemize aktarlan Fransz toplum yapsna zg kavram-

    larn, bu lkenin bitiiindeki komular iin dahi geer lii yoktur. Szge-

    lii "lik devlet" kavramnn Fransa iin "mill devlet", "demokratik dev-

    let" an lamlarna ge ldii dorudur. Oysa ki, Anglikan kilisesini "devlet ki-

    lisesi" olarak benimsemi olan ngiltere iin doru olan, bu yargnn tersi-

    dir. Bununla b irlikte ngiltere hem "mill", hem de yaygn anlamyla "de-

    mokratik" devlettir.

    Kavram zerindeki belirsizlik bir yandan da lisizm Oaicisme) ile

    liklik (laicite) arasndaki farka dikkat edilmemesinden kaynaklanmak-

    tadr. Yazarlarm zn lkemize tadklar tartmalar lik lik ile deil, 19.

    yzy ln ikinci yansnda Fransa'da ortaya km olan lisizm akm ile il-

    gilidir. k noktalan tanntanmazlk (ateizm), ruhban egemenlii kar-

    tl (antiklerikalizm), deizm, pozitivizm, masonluk gibi felsefi ya da

    siyas akmlar olmakla ve geni bir yelpaze iinde birbirinden farkl bak

    alan tamakla b irlikte "lisizm" ad altnda toplanan bu grlerin ana

    hatlan kilisenin devletle ilikisini kesmek ve din normlar toplum haya-

    tnn tm alanlanndan, hukuk, ahlk, siyaset, gzel sanatlarvb.uzakla-

    trmaktr.

    Oysa ki liklik, "devletin lik oluu" (laicite de I'Etat) anlamnda

    hukuk bir stat olup Fransa'da devletin din politikas olarak ortaya k-

    m ve nc Cumhuriyet dneminde, 1905 ylma kadar yrrle ko-

    nulan bir dizi dzenleme ile yasal metinlere balanmtr (1).

    B A Z I N Y A R G I L A R V E K A Y N A K L A R I

    nce unu vurgulamak gerekir ki, islm toplumlan asndan liklik

    kavramnn kart devlete bir dinin benimsenmesi, bir baka deyile

    devletin dini olmas deildir. Gerekte "devlet din i" kavram , dini bir dev-

    letin tekeline almas nedeniyle, evrensel bir inan sistemi olan hristiyan-

    lm da zne ve mantna aykndr. Bu kavramn kayna Roma mpa-

    ratorluu'nun "devlet tanrs" geleneidir ve hristiyanlar yzlerce yl bu

    inana kar, hayatlar pahasna sava vermilerdir. mparatorluk y kl-

    (1) Cumh uriyet Gazetesinin 8 Ek im 1989 tarihli saysnda, kend isiyle bir sylei yaplan

    Vatikan'n Ankara Bykelisi bu konuda aynen unlar sylemektedir: "Ancak bizim

    amzdan nemli bir nokta var. Vatikan'a gre liklik ile lisizm arasnda ok nemli

    bir ayrm vardr. Galiba sizin dilinizde bu ayrm ok belirgin deil. Kilise ve Vatikan

    lik siyas rejimlere son derece sayg ldr ve kesinlikle bunlara ka r de ildir. Liklik

    toplumsal gereklikten doan bir uygulama ilkesidir ve buna kar kmak sz konusu

    olamaz. Ama lisist olmak bir inanc, ya da ideolojiyi vurgulamaktadr. Bir inan ya da

    ideoloji olarak lisizm elbette kilisenin kabul etmed ii, doru bulm ad b ir eydir."

    Burada "lisist" szyle, bir ideoloji olarak lisizmi benimsemi olanlarn kastedildik-

    leri belirtilme lidir.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    28/220

    diktan sonra Avrupa'da kurulan devletler de, katolik kilisesi de onun

    siyas yapsn kendilerine rgtlenme modeli olarak almlar ve Ro-

    ma'nm "devlet tanrs" gelenei Avrupa siyas rejimlerine "devlet dini"

    uygulamas olarak girmitir. Bu yzden hristiyanlk Avrupa lkelerinde

    yzlerce yl "devlet dini" olarak kabul edilmi ve kilise siyas iktidar dev-

    letlerle paylamtr.

    Kukusuz ki byle bir devlet geleneine sahip olan lkelerde devletin

    "lik" ya da "devlet dini benimsemi" olmas birbirine z t iki ayr politika-

    dr.

    Ancak islm (ve T rk) geleneinde hristiyan Avrupa'dan ok deiik

    bir devlet modeli vard r ve bu nedenle o toplumlarn elikilerinden kay-

    naklanan kavram lar da ona yabancdr.

    te yandan Trkiye'de, evrensel bir liklik kavramnn var olduu,

    bat lkelerinin tmnn lik olduklar ve bu yzden ilerledikleri, kendi

    dillerinde bu szc kullandklar biiminde ok yanl bir kam yerle-

    mitir.

    Oysa ki, bu lkelerin hepsinde devlet-kilise ilikileri ve devletlerin

    din politikalar birbirinden farkldr ve farkll yaratan, her lkedeki

    toplumsal, siyas ve tarih geliimin baka baka oluudur. Bat lkeleri-

    nin tmnn lik olmamalar bir yana, ngiltere ve skandinav lkeleri

    gibi iktisaden gelimi baz lkelerde, ortaadaki uygulamadan deiik

    de olsa bir devlet dini (Staatsreligion) rejimi yrrlktedir.

    "L ik" szcnn trevi olan "lik lik" ise din politikasna verilen ad

    olarak sadece franszca ve br ltin dillerinde vard r ve bu rejim bat l-

    kelerinde Fransz sistemi olarak kabul edilmektedir. Benzer kavramlar

    anlatmak iin br bat dillerinde "secularisme/Saekularismus" gibi sz-

    ckler kullanlmaktadr. Ancak bu lkelerde bu kavram larn ifade ettik-

    leri din politikalar, Fransa'daki liklikten fark ldr.

    Ne var ki, bat dillerinden dilimize yaplan evirilerde "seklarizm"

    szcnn "liklik"; "dnyev, cisman, ada, vb." anlamlara gelen

    "profane, temporel, weltlich, irdisch" vb. szcklerin tmnn ise "l ik"

    diye evrildii grlmektedir. Oysa ki bu terimlerin hepsi de, ifade ettik-

    leri anlam bakmndan birbirinden ok fark ldr. Belki trkede bu kav-

    ramlar yeterince anlatacak szck bulamamaktan, belki de hristiyanla

    zg konulan iyi anlayamamaktan doan bu dikkatsizlik, lkemiz kamu-

    oyuna yerleen pek ok nyargnn da kayna olmaktadr.

    Son olarak, resm metinlere ve yarg kararlanna b ile girmi olan "din

    ve devlet ilikisi", ya da "dinle devletin ayrlmas" biimindeki tamlama-

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    29/220

    lar zerinde durmak da yararl olacaktr.Gerekte bu tamlamalar bat

    dillerindeki "kilise ile devlet ilikisi", ya da "kilise ile devletin ayrlmas"

    tamlamalarnn yanl eviriidirler. Devlet, organlar araclyla ka-

    rar veren ve bunlar uygulayan bir tzel kiidir. Din byle bir varlk m-

    dr ki onunla ilikisinden sz edilebilsin? Devletle ilikide olan, ya da on-

    dan ayrlan ancak, onunla az-ok mzakere yeteneine sahip ve hukuk

    dilinde "kii" olarak nitelendirilebilen bir varlk olabilir ki, hristiyan l-

    kelerde bu ilikiyi kuran kilisedir. Nitekim bu konuda yabanc dillerden

    yaplan eviriler asllaryla karlatrldnda, asl metinde geen "dev-

    letle kilisenin ayrlmas" (separation de l'Eg lise et de l'Etat/Trennung von

    Staat und Kirche) tamlamasnn trkeye "dinle devletin ayrlmas" bii-

    minde evrildii grlecektir.

    Geri bu anlalabilir bir tutumdur ve bu yanlla, islm gelenein-

    de kilise kavramnn bulunmamasndan doan bir dikkatsizlik yol a-

    maktadr. Ancak u da bir gerektir k i bu yanllk siyas literatrmze

    "dinle devletin ayrlmas" gibi anlam ve ierii belli olmayan acaip bir

    kavramn yerlemesi sonucunu dourmutur.

    Oysa ki, devletin din konusundaki tutumu, devletin kilise ile iliki-

    sinden fa rk l bir eydir ve bu tutuma verilmesi gereken ad "devletin din

    politikas" olmak gerekir. Zira, kilise ile olan ilikide devletin karsnda

    somut bir va rlk, bir tzel kii ve onun adna konuan gerek kiiler var-

    dr. Kilisesi olmayan lkelerde ise devlet, din konusundaki tutumunu tek

    tarafl olarak tyin eder. Bu ise bir "iliki" deil, bir "politika"dr.

    T E R M N O L O J S E M N N N E M

    Toplum bilimleri alannda belirli kavramlar ifade eden szcklerin

    bir yabanc dilden, sahip olduklar ierikten soyutlanarak alnmas ister

    istemez kavram kargaasna yol aacaktr. Zira yabanc dilde kavramn

    geirdii b ir tarih sre vard r ve bu sre iinde oluan birikim ona bir

    ierik kazandrmtr. O dilde o szck sylendiinde, onun tarih sre

    iinde kazand bu ierik hatrlanr.

    Szck baka bir dile a lndnda ise ierikten yoksun, bombo bir du-

    rumdadr. Bu nedenle ona bir anlam ve ierik kazandrmak iin alnd

    lkede kazand ieriin, ou zaman da bilgi yetersizlii ya da kavra-

    (2) Son yllarda bu tanmn yanll anlalm ve tamlam a "din ileriyle devlet ilerinin

    ayrlmas " biimine dntrlmtr. Ancak bu tanm yapan lar, ona ters den bir

    uygulama ile din hizmetlerinin genel idare iine alnm olmasna aklk getireme-

    mektedirler.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    30/220

    mm alc toplumun deer yarglaryla atmas yznden, bozulmu bir

    biimde tmyle ya da para para aktarlmasna balanr. Toplum bilim-

    leri alannda, zellikle hukuk stat ifade eden b ir kavram , doduu l-

    kede kazand ierikten soyutlayarak almak mmkn deildir. O yeni

    topluma bir kurum olarak girecektir. Zira alc lke, nitelii kendisine ya-

    banc bu kavram kendi toplum hayatm a uygularken rnekler arayacak

    ve bunlar, szgelii "demokrasi" kavramnn lkemize giriiyle bu kav-

    ramla ilgil i modellerin lke dnda aranmasnda olduu gibi, verici lke-

    de bulacaktr.

    "L ik" szcnn dilimize yerlemesinden sonra bu konudaki rnek-

    ler de genellikle Fransa'da aranmtr. Bu tutuma rnek olarak, Trkiye

    Barolar Birlii'nin 1976 ylnda devletin en st kadem elerine sunduu bir

    raporda, liklik kavramnn yasal tanmnn yaplmas ve bu konuda

    Fransa'nn 1905 tarihli "kiliselerle devletin ayrlmas" (la separation des

    Eglises et de l'Etat ) yasasnn esas alnmas yolunda -kukusuz ki iyini-

    yetle- yapt neri gsterilebilir.(3)

    Ancak bu yasa dnce ve din zgrln gvence altna alan h-

    kmler tamakla birlikte, byk lde kilise ve ruhbann konumunu

    dzenleyen bir yasadr. Her kavram kendi zddyla dnlebileceine

    gre, ruhban-lik, devlet-kilise, dnyev iktidar-ruhan iktidar ayrmlarir

    na yabanc olan lkemizde bu yasann rnek ahnmasmn kanlmaz so-

    nucu, yapay olarak bu elikilerin yaratlmas ve ayn sreci daha nce

    yaam olan Fransa'da olduu gibi siyas iktidarn dnyev ve ruhan iki

    g arasnda paylalmas mcadelesinin balamas olacaktr. Ayn kl-

    tr deerlerini paylaan iki lke arasnda salt bu deerlerle ilgili bir ku-

    rumun al verii belki yabanclk yaratmayacaktr. Ama farkl iki klt-

    rn yaratt kurumlarn birinden brne geii halinde yabanclama

    kanlmaz olacaktr.

    Bu deerlendirmeyi somutlatrarak franszcadan dilimize giren

    "lik" szcne indirgediimizde ortaya kan grnt u olmaktadr:

    Bu szck hristiyanla zg bir kurumu ifade etmektedir ve ruhban d-

    ndaki hristiyan topluluunun addr. Szck dilimize girdiinde ne an-

    lam, ne ierii, ne de tarih sre iinde kazand birikim bilinmemekte-

    dir. Zamanla buna bir ierik kazandrmak iin gzler hristiyan lkelere

    dikilmi ve rnekler orada aranmtr. Ancak katoliklik ve slm ve bun-

    larn devlet gelenekleri arasnda derin farkllklar olduu iin aranan r-

    nekler yeterince bulunamam ve bu kere boluk benzetme yoluyla doldu-

    (3 ) Trkiye Barolar Birlii Blteni, Ka sm 1976, s. 11

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    31/220

    G R

    29

    rulmaa allmtr. Bu ise kiiye gre deitiinden ortaya , birbirinden

    fark l ok sayda tanm kmtr. Burada her iki durumda da yabancla-

    ma aka grlmektedir. Alnan rnein topluma aynen benimsetilmesi

    abalan toplumdaki dengeleri bozmakta; tersine, kavrama kendimizden

    bir eyler katmak onu kendisi olmaktan karmakta ve bu durumda biz-

    zat kavramn kendisi soysuzlamaktadr.

    Bir batldan, bize zg sorunlarla ilgili terminoloji seiminde gerekli

    zeni beklemek yanltr. Zira o, dnyann eitli yerlerinde ortaya kan

    siyas ve toplumsal hareketleri, kendi dnya gr iindeki emalara

    uygun olarak ortaya koyaca kategorilere yerletirecek ve bizdeki top-

    lumsal olaylara, kendi dnce kalplarndan ve alt terminolojiden

    synlarak yaklaamayacaktr. Bu nedenle o, bir islm lkesinde, devletin

    gtt din politikasn "lik lik" ya da "seklarizm" olarak adlandrmak-

    ta mzur grlebilir. Kald ki, asllanndan okunduunda grlecei ze-

    re ou batl yazar islm dinine ilikin pek ok kavram, hristiyanla z-

    g szcklerle aklamaktadrlar. slam toplumlann ok iyi tanyan

    Toynbee'de bile zaman zaman "islm k ilisesi" deyimine (4) rastlanmakta-

    dr. ste lik bu tr benzetmeler onlarca, kendi toplumlarnn stnln

    vurgulayan bir ara olarak da grlebilir.

    Bu bakmdan batl yazarlann, Trkiye'deki toplum hareketleri ko-

    nusunda kullandklan terminoloji bizim iin rnek olamaz.

    Bu olguya ters bir rnek verilerek aydmlann tutumlanndaki yanl-

    lk gzler nne daha iyi serilebilir. "Gen Trkler" lkemizde, son Os-

    manl dneminde ortaya kan bir siyas akma nclk edenlere verilen

    addr. Bundan bir sre nce bir Uzakdou lkesinde ynetime kar ayak-

    lanan bir grup aydn kendilerine "gen Trkler" adn vermilerdir An-

    cak bu hareketin, adn ald Osmanl "gen Trkler'nin hareketiyle

    uzaktan yakndan ilgisi olmayaca kukusuzdur. Zira her iki toplumun

    yap lan , gruplan ayaklanmaya sevkeden ortam ve olaylar zinciri, ayakla-

    nan ve kendisine kar ayaklanlan taraflarn dnya grleri ve hedefle-

    ri, ksaca her iki hareketi oluturan unsurlar birbirlerinden ylesine fark-

    ldr k i, arada benzerlik kurarak birinin brnn admi almas takliti-

    likten teye bir anlam tamayacaktr.

    (4) zgem iinden Trkiye de on yl sreyle gaze tecilik yapt renilen Richard Pete rs

    adl Alm an yazarn T rkl erin T arih i" adyla yay nlad kitapta u cmleler yer al-

    ma ktadr: 5. Nisan 1928'de Byk Millet Me clisinc e, devletle kilisenin ayrlmas hak-

    kndaki yasa kabul edildi. "Lik lik: Bu kavra m la, devletle kilisenin a yrlmas dn-

    cesi ifade edilmektedir. (Richard Peters.

    Geschichte der Trken,

    s. 141-143)

    y

    a

    f

    a r l a

    7 "

    b u

    benzetmeyle neyi kastettikleri ok ak deildir. Onlarn aznda

    islm kilisesi deyimi bazan islm cemaat, bazan din bilginleri, bazan da islm huku-

    ku anlamlarna gelmektedir.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    32/220

    Kald ki toplum hareketleri, toplumun kendi bnyesindeki oluumla-

    rn itici gcyle kendiliinden (spontane) doarlar. Tarihin hibir dne-

    minde bir toplumun, kendi yapsna yabanc bir emaya uydurulmas a-

    basnn tam baarl olduu grlmem itir. Byle abalar olsa olsa, o top-

    lumdaki dengeleri a lt st ederek toplumu kendisine yabanclatrmaktan

    ve sonu olarak da onu yeni araylara itmekten baka ie yaramazlar.

    Dnme ise ou kere mekanik bir olaydr. Dnrken, bir fikir

    yaps kurarken kavramlar dnme eylemine temel olarak alr ve bu s-

    rada onlar eletirici bir gzle elemeden geirmeyiz. Esasen dncenin

    hzl ak iinde bu mmkn de deildir. Zira dnme eyleminin ula-

    mak istedii asl hedef karsnda bunlar birer kk aratrlar.

    Byle mekanik bir dnme olaynda, temelde doru kabul edilen

    kavramlar yanlsa, ya da bunlar kuracamz fikir yapsna uygun deil-

    lerse, o takdirde dncemizin yanl sonulara varmas kanlmazdr ki,

    lkemizde liklik konusunda olan da budur.

    L K L A N L A M A K N

    Fransa'da 19. yzyl sonlarnda nc Cumhuriyet dneminde nce

    "lik okul" (ecole laique) sloganyla ortaya kan, ancak kkleri 14. Lui

    dnemindeki devlet-kilise atmasna kadar uzanan bir ilikiler zincirine

    ad olarak verilen "liklik" Oaicite) kavramn anlayabilmek iin, hristi-

    yanlm Roma mparatorluu iinde yaylmaya balad MS . 1. yzyln

    siyas ve toplumsal ortamna, kavimler g ile Avrupa'da deien siyas

    tabloya, ortaya kan yen i siyas yaplamalara, fe lse f akmlara, bu or-

    tam iinde kilisenin oynad role ve siyas iktidar devletlerle paylama

    abalarna inmek gerekmektedir.

    MS. 5. yzylda balayan kavimler g ile Roma mparatorluunun

    batdaki topraklarn ele geiren Cermenler'in, kendilerini bu imparator-

    luun vrisleri sayarak yerletikleri topraklar zerinde daha sonra eitli

    Avrupa devletleri kurulmu olmakla birlikte, bunlardan konu ile ilgili

    olarak ele alnmas gereken balca ikisi Fransa ve Almanya'dr. Zira, ba-

    t lkelerinin devlet ve toplum yaplaryla, bu lkelerde gdlen din poli-

    tikalarnn genel izgileri nce bu ikisinde biimlenmi ve oralara bu iki

    lkeden sramtr.

    Bu nedenle bu kitapta ncelikle hristiyanlk, bu dindekiliseninkonu-

    m u v e R o m a

    mparator luu

    dneminden

    Protestanln douuna kadar

    olan srete bu iki lkedeki devlet-kilise ilikileriyle, bu ilikileri biim-

    lendiren felsef, siyas ve toplumsal ortam incelenecektir. Protestanln

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    33/220

    ele alnmasnn ise konu asndan fazla yaran olmadndan bu dnem-

    den itibaren incelemenin arl, Roma-Katolik Kilisesi ile Fransa ara-

    sndaki ilikilere kaydnlacaktr.

    Bununla birlikte, kendisine zg bir din politikas izleyerek bu alan-

    da nc bir seenek oluturan ngiltere ile protestanlk ve ortodoksluk

    hareketlerine ve ilgileri lsnde br baz lkelerdeki uygulamalara da

    satr balanyla deinilecektir.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    34/220

    KNC BLM

    H R S T Y A N L I I N N D E G E L T

    T O P L U M S A L V E S Y A S O R T A M

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    35/220

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    36/220

    S E M A V D NLE R

    Yerkresi zerinde Uzakdou'dan Cebelitark'a kadar uzanan bir yay

    izilirse, bu yay zerinde domu olan yerleik uygarlklarn balcalan

    douda in ve Hint, batda Yunan ve Roma, ortada M sr v e Sami uygar-

    lklardr. Yay zerinde doudan batya, ya da batdan douya gidildike,

    insandaki dnme yeteneinin en belirgin zellii olan gerei arama bi-

    iminin de nitelik deitirdii gzlenir. Douda soyut, batda somut d-

    nme alkanl egemendir ve bu nitelik farkll, yayn ularna gidil-

    dike younlar. Douda gerei bulmak iin kendi iine ynelen insan,

    batda onu kendi dnda arar. Douda m etafizik ve ahlk; batda mate-

    matik ve hukuk gelimitir. Dounun soyut dnceyi tanrlatran, ya

    da tanrsz dinleri yannda batda doay ve ona ait va rlklar tanrlat-

    ran ya da tanrsz inanlar grlr.

    Yayn ortasnda yer alan Ortadou'da ise soyut ve somut dnceyi

    birletiren inanlarn domu olmas kukusuz ki bir rastlant deildir.

    Zt nitelikler tayan iki dncenin birbirleriyle bulutuklar ortamda

    karlkl etkileim yoluyla bir senteze ulamalar kadar, onu benimseme-

    e hazr insan unsurunun da bu ortamda bulunmas doaldr. Nitekim

    doudan batya, batdan douya giden yo llarn bulutuu Ortadou, byle

    bir sentezi kabule ve onu yaymaa hazr kitleler ynnden en elverili or-

    tamdr. Btn semav dinler gibi hristiyarilk da bu ortamda indirilmi-

    Her dinin, bir ortaya kt andaki saf biimi, bir de ona sonradan

    yaplan katklardan oluan ve bazan zde onun yerini alan gelenekleri

    vardr. Elde, ilah vahyi nnda zapteden bir metin olmamas, yaylma

    srecinde hristiyanlm da bir kilise dini ve gelenekler yn haline gel-

    mesine yol amtr.

    Burada hristiyan ilhiyatmn kendisine zg sorunlar tartlacak

    deildir. Sadece liklik konusunun daha iyi anlalmas iin bu dinin or-

    taya kndan bu yana geirdii aamalardan ksaca sz edilecektir.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    37/220

    HR ST YANL I I N DOU U

    Hristiyan dininin kitab 'T en i Ahit " adyla an lr ve drt ncil ile bun-

    lara ek yirmi kutsal metinden oluur. Szck anlam "mjde" olan in-

    diler, Hz. sa'nn lmnden sonra Matyus. Markos. Luka ve Yuhanna

    adl kiilerce, onun szlerini ierdikleri belirtilen m etinler halinde yazl-

    dklarndan bu kiilerin adlaryla anlrlar. nciller Hz. sa'nn lmn-

    den yllarca sonra yazldklar iin, ilah vahyi onun azndan kt bii-

    miyle zaptetmi olmalar sz konusu deildir. Yeni Ah it'i oluturan dier

    kutsal metinler ise, Hz. sa'nn havarileri, ya da onlarla b irlikte yeni dini

    yayan kiilerce yazlmlardr.

    Gerekte hristiyanln yaylma srecinde ortaya kan yzlerce incil,

    hristiyan dnyasnda sren uzun kargaa dnemi sonunda kilisece MS. 4.

    yzylda sayca drde indirgenerek bugnk Yeni Ahit meydana gelmi

    ve brleri uydurma (apokrif) saylarak yok edilmitir. Bununla birlikte

    bugn bu indilerden bazlar ya tam metin halinde, ya da para para el-

    de bulunmaktadr. (6).

    te yandan hristiyan dnyasnda bu inciller ve hatta H z. sa'nm kii-

    lii zerinde tartmalar hl srmektedir.(7)

    Gelenee gre Hz. sa, milad tarihin balangcndan birka gn nce,

    o ada Roma mparatorluunun egemenliinde bulunan bugnk sra-

    il'de, Kuds yaknlarndaki Beyt-el-lehm'de (Bethlehem) domu ve otuz

    yalarnda yeni dini yaymaa balamtr. Roma egemenlii altnda Ya-

    hudi toplumunda bir yandan siyas kargaa srerken, te yandan bu kar-

    gaadan kurtulu zlemi toplumu, din bir k aramaa ve bir kurtarc

    (mesih) beklemee itmektedir. Beklenen mesih gelip ilh vahyi teb li et-

    mee baladnda ise ona ilk kar kanlar gene onu bekleyenler olur.

    Yahudiler arasnda en banaz din grup olan Ferisler Hz. sa'y atalar-

    nn yasalarn inemekle sularlar. Romallar da onun kiiliinde, Yahu-

    diler'i devlete kar ayaklandracak bir devrimci grrler. Hristiyan kay-

    naklarna gre Yahudiler, onu yarglayp lme mahkm ederler. Karar

    Rom al Genel Vli'nin onayyla infaz edilir(8).

    Yen i dini Hz. sa'dan sonra havarileri ve onlarn yardmclar, Roma

    mparatorluunun egemen olduu topraklarda yaymaa balamlardr.

    (5 ) Bu kitabn amac hristiyan ilhiyatm incelemek olmadndan bu dinin Eski Ahit' le

    balantsna deinilmemitir.

    (6) Do. Dr. Suat Yldrm , Mevcut Kaynaklara Gre Hrisliyanlk, s. 92; W alt er Nigg-Bo/s-

    chafterdesGlaubens- s. 221 vd.

    (7 ) Der Spiegel, 31. Jan. 1966, N r. 6, s. 53 vd., "JesusKnig der Juden?" balkl yaz dizisi;

    25. Ap ril 1983, N r. 17; s. 77 vd., "Der falsche Jesus" balkl y az.

    (8 ) Luka incili, 22. ve 23. bblar. /

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    38/220

    Bunlardan zellikle Pavlus ve Petrus. hristiyanln en nemli adlar ara-

    snda yer almaktadrlar.

    Yen i din bir yandan doduu topraklarda Yahudiliin yerlemi gele-

    nekleriyle atrken, te yandan Roma mparatorluu'nun "devlet dini"

    olan oktanrc putataparla kar karak imparatorluun imeklerini

    zerine ekmi ve douundan ksa bir sre sonra imparatorluun her y-

    resinde hristiyanlara kar korkun bir devlet terr balatlmtr(9).

    S A T I R B A L A R I Y L A R O M A

    M.. 51 ylnda , sekiz yl sren kanl savalardan sonra imparator

    Jl Sezar, bugnk Fransa ve Belika ile svire ve talya'nn bir ksm

    topraklarn iine alan Galya'y zaptettiinde Roma mparatorluu, Roma

    kenti ekseninde spanya'dan Anadolu'ya kadar uzanan bir erit zerinde-

    ki lkelerle Suriye, Msr, Kuzey Afr ika kylar ve Krm ' egemenlii al-

    tnda birletirmi oluyordu. Akdeniz ticareti bu geni topraklan, iktisad

    ilikiler a iinde birbirini btnler hale getirmiti. mparatorluk snr-

    la n iindeki lkeler arasnda gmrk duvarlan yoktu. Ye re l paralar ze-

    rinde mparatorluk paras, deeri hemen h i dmeden tedavl ediyordu.

    Suriye araclyla H indistan ve in'le, Karadeniz yoluyla da kuzey lke-

    leriyle iliki kuruluyordu. Doudan, gemicilikle uraan Suriyeliler arac-

    lyla batya, tketim m allar kadar mistik inanlar ve tccarlar da geli-

    yordu. Bunlar arasnda ok sayda Yahudi de Roma'ya yerlemiti.

    nsanlk tarihinin en byk siyas topluluklanndan bir i olan bu m-

    paratorluk, geni topraklan zerinde yaayan halklan, kurduu yeterli

    bir ulam a ve iyi ileyen ynetim mekanizmas sayesinde bir "Roma

    bar" (Pax Romana) iinde yaatyor; bu sayede mparatorluun ve Se-

    nato'nun merkezi olan Roma'dan, lkenin bir ucundan br ucuna kadar

    tm iler aksamadan yrtlyordu.(10)

    Galya'mn zaptndan sonra, bu topraklar zerinde yzlerce yl bam-

    sz yaam olan Keltler Roma'nm dil ve kltrn benimseyerek

    ltinletiler; ama egem enliklerini y itirmi olmay ilerine hibir zaman

    sindiremediler. Baz yazarlar, Galya halknn Roma'ya kar duyduu is-

    yann, ileriki dnemlerde Fransz karakterinin oluumunda byk etkisi

    olduunu; "Gallikanizm" ad altnda Roma-Katolik Kilisesine kar ortaya

    (9) Ado lf Wilhelm Ziegler, Religion, Kirche und

    StaaC

    in Geschichte und Gegenvarl, s. 90

    vd.; Edward Gibbon,Rom a mparatorluunun Gerileyi ve k , c. 1, s. 533, 539-

    566, 568-577.

    (10) Heri Pirene, Mahomet und Kari der

    Grosse,

    s. 19vd.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    39/220

    kan ve likliin ncs saylan mill kilise hareketinin kkeninde bu is-

    yann yattn belirtm ektedirler(ll).

    mparatorluk dneminde, MS. 212 ylma kadar Romallar, sahip ol-

    duklar haklar bakmndan birbirinden fark l ve babadan oula geerek

    edinilen toplum snflarna ayrlmlard. En ayrcalkl snf "yurttalar"

    idi. Bunlar "senatrler", "valyeler", "eraf' ad verilebilecek olan yerel

    ileri gelenler ve bunlar dnda kalan yurttalar id iler.

    Yurttalardan sonra "Ltinler", sonra da yurtta olmayan uyruklar

    (peregrinus) geliyor ve toplumdaki tabakalamann en alt basamanda

    da "kle'ler yer alyordu.

    MS. 212 ylnda Ltin ve peregrinus statleri kaldrlarak bunlar da

    yurtta saylmakla birlikte kle stats devam ettii gib i; gerek hr yurt-

    talarla k leler, gerekse hr yurttalarn kendi ilerindeki smf farkllk-

    lar daha da derinleti (12).

    Bu fark llklar kiliseye de yansyarak onun hiyerarik bir yapda r-

    gtlenmesinde etkili olaca gibi, ilerde Avrupa'da snf atmalarna da

    yol aacaktr. Gerek Almanya'da protestanlm, gerekse Fransa'da

    likliin ortaya klarnn temelinde bu snf atmalar da yatmakta-

    dr.

    mparatorluun yayld geni alan zerinde bulunan saysz blge-

    ler ve kavimler iktisad, toplumsal ve kltr yaplan bakmndan birbi-

    rinden kaba, fakat belirgin izgilerle ayrlan iki ayr kutupta odaklam-

    lard: talya'nn dousundan geerek Akdeniz havzasn ikiye ayran iz-

    ginin batsnda kalan alanda egemen olan Ltin uygarlk evresiyle, onun

    dousunda kalan antik Grek uygarl evresi. Nitek im, tek bir siyas ya-

    p iinde btnlemi olmalanna karn bat kesiminde tanma, douda

    ise ticaret ve denizcilie dayal iktisad yaplarn, her ik i kesimde de fark-

    l toplumsal tabakalamalara yol at grlmektedir. Pek ok ynden iki

    ayr dnya grnn egemen olduu bu iki a lan, gn gelecek siyas ba-

    kmdan da ikiye ayrlacak; Roma mparatorluu, Helen karakterli de olsa

    siyas gelenei ve kurumlaryla, sonradan "Bizans" ad verilecek olan do-

    u kesiminde yaarken bat kesimi, "barbar" diye nitelendirdii komu

    Cermen kavimlerinin eline geerek varln, farkl bir biimde onlarla

    srdrecektir (13).

    (11) E m est Robert Cu rtius,Fransz Med eniyeti, s. 61-62.

    (12) Ord. Prof. Sadri Mak sud Arsal,

    Umum Hukuk Tarihi,

    s. 377.

    (13) H . Pirene,Mahomet, s. 42vd.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    40/220

    Kuruluundan hristiyanln ortaya kma kadar mparatorluun

    bat kesimi, din bakmndan eitli evreler geirmitir. Bu evrelerin hep-

    sinde ortak olan zellik Roma'da dinlerin deil, "tanr"lann var oluudur.

    Tabiat varlklarm ya da glerini tannlatran bu putataparlk trnn

    hibir m istik yn yoktur. Tanrlara yakar, ierii olmayan bir takm

    yzeysel trenlerle yaplmaktadr. Her ailenin ve her kentin kendisine ait

    tanrs vardr. Btn bunlarn stnde, yurttalarn tmne ait devlet

    tanrlar va rdr k i, ilerde hristiyan lkelerde grlecek olan "devlet dini"

    ve "devlete tannan din" kavramlar bu gelenein uzantlardr.

    En byk tanrlar Jpiter, Juno ve Minerva'dan oluan tanrlar l-

    sdr. A ile tanrlar dndaki devlet tanrlarna yakar devlete dzen-

    lenen trenlerle yaplmakta ve bu trenler, devlet grevlisi olan rahipler-

    ce (pontifex ) ynetilmektedir. En byk rhip, "ulu rhip" (pontifex maxi-

    mus)tir ki, Jl Sezar'la birlikte imparatorlar bu unvan kendi zerlerine

    almlardr (14). Jl Sezar, M sr seferinden beraberinde, bu lkede yz-

    lerce yl egemen olmu olan "tanr-imparator" inann getirmitir. Son-

    raki yzyllarda imparatorlar, devleti ve tanrlar kendi kiiliklerinde so-

    mutlatran "tanr-hkmdar" (Dominus et Deus) unvann alarak en b-

    yk tanr kabul edilmiler ve bu inan devlet dzeninin, be lirli trenlerle

    yerine getirilen bir paras haline gelmitir (15). Baz yazarlar, devlet

    araclyla tm lkeye yaylan ve bu nedenle mparatorluk iinde bir e-

    it evrensellik kazanan bu inann, evrensel bir din olan hristiyanln

    onun yerini kolayca alvermesinde etkili olduunu belirtmektedirler (16).

    Genelde oktannllm Roma'da, herkesin bakasnn tanrsna ka-

    ytsz kalmasndan doan bir din hogrnn egemen olmasna yol at-

    nda birleilmektedir. Devlete dzenlenen din trenlere kar olmamak

    kaydyla dardan baka tanrlarn da lkeye sokulmasna ses kartlma-

    maktadr. Hatta "evocatio" (17) denilen rica etme yoluyla bakent Ro-

    ma'ya, bir baka yrenin tanrs da dvet edilebilmektedir. Bu hogr,

    devletin tem eli saylan tanr-imparator inanna ve devlete tannan tan-

    rlara kar klmas halinde ise korkun bir devlet terrne dnmek-

    tedir.

    Aziz Pavlus MS. 60 ylnda hristiyanl yaymak iin bakent Ro-

    ma'ya geldiinde imparatorluk bu durumdadr. Gerekte Romallar, d-

    (14)'

    Atlas zur Weltgeschichte,

    Band. 1, s. 91, 93; E. G ibbon, a.g.e. c. 1, s. 84.

    (15) Atlas zur Weltgeschichte,B ad. 1, s. 97, 101; E.Gibbon, a.g.e. c. 3, s. 6-8.

    (16) Szgelii Felicien Challey, Dinler Tarihi, s. 178; Osw ald Spe ngle r, Der Untergangdes

    Abendlandes, Band. 1, s. 517-525.

    (17) "Evocatio" iin bkz.Atlas zur Vfeltgeschichte,Band. 1, s. 87. Kelime anlam iin:Trk

    Hukuk Lgati, s. 560.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    41/220

    udan gelen mistik inanlara alkndrlar. Hatta daha nce de eski Yu-

    nan ve Msr'dan gelen tanrlar ltinletirerek kendi tanrlar arama al-

    mlardr. Btn istedikleri, devletin dzeniyle zdeletirdikleri tanr-

    imparator inanna ve oktanrhla kar klmam asdr. Roma'da yer-

    lemi bulunan Yahudiler sinagoglarnda, tanr-imparator iin kurban

    kesmeyi kabul ettiklerinden ayrcalkl bir statye tbi tutulmakta ve

    devlete dzenlenen trenlere katlarak tanrlara ve tanr-imparatora

    adak sunmaa zorlanmamaktadrlar.

    Ayn eyi yapsalard, hristiyanlarm da ayn ayrcala sahip olacak

    olduklar kukusuzdur. Ancak onlar putataparl ve tanr-imparator ina-

    nn kabul etmedikleri gibi ona aka kar da kmaktadrlar. Bu, hris-

    tiyanln znden doan kendiliinden (spontane) bir tavr altr. nce,

    evrensel bir dinin, imparatorluk ideolojisi gibi dar bir gr asyla eli-

    mesi kanlmazdr. Onlara gre tek bir imparatorluk vardr. O da Tan-

    n'nn, btn insanl kucaklayan imparatorluudur. Bu yzden hristi-

    yanlk balangta, Roma mparatorluu'ndaki "devlet dini" kavramna

    kar olmutur. Sonra, henz kahramanlarn ve kurbanlarn yetitirdii

    bir ada hristiyanlk gibi stn bir dine balananlardan, Roma tanrlar-

    na ve tanr-imparatora sayg gstermelerinin beklenemeyecei kukusuz-

    dur. nancn ok gl olduu byle anlarda insanlarn, inanlarna ayk-

    r davranmaktan sa lm setikleri ok grlmtr. Hristiyanlar, impa-

    ratora imparator olarak sayg duyduklarn, ama ancak Tann'dan korkul-

    mas gerektiini sylemektedirler. Grnte onlarn btn istedikleri,

    siyas gcn egemen olduu alann dnda kalarak dinlerini zgrce icra

    edebilmektir. Oysa ki Roma asl bu noktada onlar bu alann iine ek-

    mee, devlete bal olduklarm kantlamalar iin devletin varlyla z-

    delemi olan devlet tanrlar ve tanr-imparator adna dzenlenen t-

    renlere katlmaa zorlamaktadr ki, kilisenin politika ile iie yaamas-

    nn nedenlerinden biri de, Roma'nm hristiyan lan siyasete iten bu tutumu

    olsa gerektir.(18)

    Hristiyanlarm Roma tanrlarna ve tanr-imparatora sayg gsterme-

    yi reddetmeleri, bunlar devletin varlk nedeni sayan Roma'nm iddetli

    tepkisine yol at. Roma hristiyanlkta, devletin dayand temelleri yka-

    cak devrimci bir ekirdek gryor; kahramanlk an yaayan her ina-

    nta grld gibi ilk hristiyanlar da inanlar uruna lm gze al-

    maktan ekinmiyorlard. Hogrl Rom a, mparatorluun dzenini bo-

    zan bu tanrtanmazlara, devlet ve imparator dmanlarna hadlerini bil-

    dirmek iin iddetli bir devlet terr balatt. Zaman zaman yatarak,

    (18) A.W.Ziegler,Religion, s. 90 vd.

    /

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    42/220

    zaman zaman da boyutlar byyerek yz yla yakn sren ve mpara-

    torluun her yresinde ok sayda hristiyanm canna mal olan bu terr

    dalgas, MS. 312 ylnda mparator Konstantin'in "Milno hogr ferma-

    n" adyla anlan bir fermanyla sona erdi. Ne var ki btn bu olaylar

    hristiyan cemaatnn devletin karsnda bazan onu destekleyen, bazan

    kar kan rgtl bir g olarak yer almasna yarad.(19)

    K L S E N N D O U U

    Hristiyanla ve bu dindeki rgtlenmeye zel bir ilg i duymam olan

    bir mslmana kilise kurumunu, hele Roma Katolik Kilises ini anlatmak

    ok zordur. Zira bize yabanc kavramlar genellikle, bildiimiz baka kav-

    ramlara benzeterek somutlatrmak kolaymza gelir. Bu yzdendir ki o-

    unlukla, kilise denilince cmiyi, ya da ok ok hristiyanlkta din hizmet-

    lerini gren, bizdekine benzer bir kuruluu; ruhban denilince de islm

    toplumlarndaki din grev lilerini akla getiririz.

    Oysa ki hristiyanlkta k ilise kavramnn, iinde ibadet edilen yeri be-

    lirten anlam dnda baka anlamlan da vardr ki, kilise denilince akla

    asl bunlar gelir. Asl anlamyla kilise (eglise/Kirche/church) (20), hristi-

    yan dinine inananlann oluturduu, kendi iinde hiyerarik yapya sahip

    birlie verilen addr. Hukuk konumu bakmndan bu birliin siyas yap

    iinde kendine zg bir yeri vardr. Hukuk konumuyla bu birlik,

    slm'daki "cemaat"tan ok farkldr . slm'da cemaat, inanan eit kiiler

    topluluudur ve ne sosyolojik, ne de hukuk bir varl yoktur. Oysa ki

    hristiyanlkta k ilise hem sosyolojik, hem hukuk bir var lktr ve bu varl

    oluturan bireyler ona sert ya da yumuak bir disiplin ve ast-st ilikisiy-

    le baldrlar. Toynbee'nin ortaa Roma Katolik Kilisesi iin dedii gibi

    "Papaln kurduu Hristiyan Cumhuriyeti (Respublica Christiana), in-

    san la kurduklar kurumlar iinde kendine zg tek rnektir. Onun ka-

    rakterini, dier insan topluluklarnda gelitirilen kurumlara benzeterek

    aklama abas, benzetmelerin baarszla urayarak derin farkllkla-

    rn ortaya kmasndan baka eye yaramaz." (21)

    Bu anlam dnda k ilise szc, yerel cemaat kuruluunu, ya da bu

    kuruluun yneticisi durumundaki kiiler topluluunu (ruhban) kasdet-

    mek iin kullanlmaktadr.

    (19) A. W . Z iegler,

    Religior,

    s. 99. Ferm an metni iin:

    Proklamatioren und Manifeste zur

    Wellgeschichte I, s. 18.

    (20) Kilise szcnn Franszca grekede "toplant alan" anlamna gelen "ekklesia" dan;

    almancas ise ayn dilde "tanrlara ait olan ey" anlamna gelen "kyriakon"dan tremi-

    tir. Bkz: Nouveau Pelit Larousse Musire, s. 334;Der Neue Brockhaus. Band . 3, s. 120.

    (21) Arno ld J. Toynbee,Der Gang der

    Wellgesch.ich.te,

    Band . 1/2, s. 462.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    43/220

    slm dininin ana kurallarn benimseyen bir kii, baka hibir for-

    maliteye gerek kalmakszn bu dini kabul etmi saylr. Hatta bu kabul

    hibir d grnts olmayan, tmyle kiinin i dnyasnda kalm bir

    benimseme de olabilir. slm'da dine kabul edilme gibi, dinden karlma

    ya da ibadetten engellenme kavramlar da yoktur.

    Oysa ki hristiyanlkta dine girmek deil, kiliseye girmek sz konusu-

    dur ve bu, "vaftiz" ad verilen zel bir kutsal trenle gerekleir. Hristi-

    yanln ilk yzyllarnda kilise babalannca (bykjerince) ortaya atlan

    ve 1442 ylnda toplanan Floransa konsilinde (22) doma haline getirilen

    "kilise dnda kurtulu yoktur" (extra ecclesiam nulla salus) (23) szn-

    den de anlalaca zere, kilise dnda dine inanma kavram yoktur. Bu

    dogma katolik evrelerce getirilen yeni yorumlarla bugn yumuatlmak-

    ta ise de, geerliini hl korumaktadr. Ayrca "afaroz" (excommunicati-

    on) yoluyla bireyin kiliseden karlmas, ya da baz ibadetlere katlmas-

    nn yasaklanmas da mmkndr.

    Konunun daha iy i anlalmas iin hristiyanlkta kilise kurumunu or-

    taya karan din, toplumsal ve siyas koullarn incelenmesi gerekmekte-

    dir.

    Hristiyanlk, Roma mparatorluu gibi, tarihin tand en gl

    siyas kurululardan birinin egemen olduu topraklar zerinde, onun

    devlet dini olarak tan d oktannc putataparlkla ak bir elikiye d-

    mesi kanlmaz olan bir semav dindir. lk hristiyan lar iin mparatorlu-

    un siyas ve toplumsal yaps iinde kendilerine bir yer edinmek sz ko-

    nusu dahi deildir. Bu yzden, onlar dlayan devlet yerine kendilerinin,

    Hz. sa'nn aznda uhrev leme, ya da bu dnyaya ait olmakla birlikte

    evrensel bir ideal devlet dzenine ilikin bir kavram olan "Tanr'nn m-

    paratorluu"na bah olduklarn sylemektedirler. Bu tutum onlar, te-

    meli zveri ve dayanma olan bir inananlar birli i haline getirmitir. Ye-

    ni dinin Hz. sa'dan sonraki ncleri de basklara kar, inananlar arasn-

    daki dayanmay glendirmek iin onlar bu tr birlie tevik etmiler-

    dir. Nitekim hristiyanlm Hz. sa'dan sonraki asl rgtleyicisi saylan

    Aziz Pavlus. Yeni Ahit metinleri arasnda yer alan mektubunda inanan-

    lara seslenerek: "Bilmez misiniz ki Tanr'nn mbedisiniz ve Tanr'nn ru-

    hu sizde durur... O mbed sizsiniz" demektedir(24).

    (22) Konsil: yeleri st dzey ruhban olan, kilisenin yasama organ konumundaki kurul.

    Katolik kilisesinde dogma koyma konsillerin kararyla olm aktad r.

    (23) Josef Imbach,Fragender Glaube,s. 76.

    (24 ) Korintoslu lar'a 1. Me ktu p, 3/16-17. /

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    44/220

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    45/220

    Hristiyanlm tektannclnda, siyas ideolojisini ve varlnn daya-

    na haline gelmi olan oktannc tanr-imparator inann ykarak dev-

    leti kntye srkleyecek devrimci bir ekirdek gren Roma'nm bask

    ve terr de hristiyan topluluunu kendi iinde sk bir dayanma ve r-

    gtlenmeye itti. Kahramanlar ann, ar basklara ve uygulanan dev-

    let terrne kar korkusuzca direnen, lm hie sayan ncleri yeni di-

    ni, mparatorluun her yresine tadlar.

    Balangta salt bir inananlar topluluu olan kilise olaylar gelitike,

    Roma hukukundan ve Roma'nm devlet dzeninden ald kurumlarla

    dnyevleecek ve Bat Roma mparatorluu'nun yknts zerine bir ha

    dikerek, devletlerle siyas iktidar paylama yarna girecektir.

    ZETLE HR S T YAN LAH YAT I

    Hz. sa'dan sonra hristiyan ilhiyat youn tartmalar yaamtr.

    Elde ilh teblii nnda zapteden bir metnin olmamas hristiyanh, ken-

    disinden nceki inanlarla bir takm felsef akmlarn szmalarna ve ki-

    lise babalarnn yorumlarna ak hale getirmitir. Bu durum bir yandan

    gr ayrlklarnn mezheplemeye doru gitmesine; te yandan ayrlk

    tutumlara kilisenin mdahale ederek, dalmay nlemek iin giriimler-

    de bulunmasna yol at. Ortada yzlerce incil dolayor ve Tanr'nn nite-

    lii zerinde youn tartmalar yaplyordu. Bu konudaki grler Tan-

    r'nn unsurdan olutuundan, tek bir unsur olduuna kadar deien

    bir yelpaze iinde dalyordu. Genelde mparatorluun, Ltin geleneine

    bal bat kesimi Tanr'nn "Baba, Oul ve Kutsal Ruh" olmak zere

    unsurdan olutuunu; tek tanrl gelenein daha yaygn olduu Ortadou

    kesimi ise, skenderiye'de ortaya kan ve Tanr'nn tek bir varlk olduu-

    nu, Hz. sa'nn ise onunla ayn zden gelmeyip yaratlm olduunu savu-

    nan Ariusculuu benimsiyordu. (30)

    Kargaaya zm bulmak iin konuya el atan mparator Konstantin

    325 ylda znik konsilini toplad. Konsil, Tanr'nn unsurdan olutuu-

    na, Hz. sa'nn Tanr ile ayn ze sahip olduuna karar verdi ve bu gre

    aykr inan besleyenleri sapkn (heretik) iln etti (31). znik konsilinin

    yaynlad, hristiyan ilhiyatmn bugn de zn oluturan bildiri yle-

    dir:

    (30) P rof. Muhamm ed Ebu Zehre,Hristiyanlk zerine Konferanslar, s. 194 vd.; E. Gibbon,

    a.g.e.,c. 2, s. 174-181.

    (31) E. Gibb o a.g.e. c. 2, s. 162 vd., 176-184. /

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    46/220

    "Hereye gc yeten; gn, yerin, grlen ve grlmeyen btn ey-

    lerin yaradan olan tek bir Baba Tanr'ya inanyoruz."

    "Tek Rab sa Mesih'e inanyoruz. Tanr'nm biricik olu, ezelden beri

    Baba'dan doan, Nur'dan gelen Nur, gerek Tanr'dan gelen gerek Tanr;

    yaratlm deil, dourulmu; Baba ile ayn ze sahip olan; kendi aracl-

    yla her ey yaratlm, biz insanlar iin ve kurtuluumuz iin gklerden

    inmi, Kutsal Ruh ve bkire Meryem araclyla beden alp insan olmu;

    Pontiyus Pilatus'un (32) emriyle bizim iin armha gerilmi, sknt ek-

    mi, gmlm, kutsal yazlara (33) uygun olarak lmnden sonra

    nc gn dirilmi, gklere ykselmi, Baba'nn sanda oturmu, diri-

    lerle lleri yarglamaya grkemle gelecek olan O'dur. O'nun egemenlii

    hi son bulmaz."

    "Kutsa l Ruh'a da inanyoruz. Rab olan, yaam veren, Baba'dan kp

    gelen, Baba ve Oul ile birlikte tapnlp yceltilen, peygamberlerin a-

    zndan konuan O'dur." (34)

    "Havarilerin yolunda olan tek bir evrensel toplulua (35) inanyoruz."

    "Gnahlarn balanmas iin tek bir v aft izi tanyoruz."

    "llerin diriliini ve gelecek an yaamn bekliyoruz." (36)

    Bildiriden de anlalaca zere hristiyan ilahiyatnn znde "Baba"

    olarak grlen bir yaratc Tanr; ondan kopan ve insanl kurtarmak

    iin insan biiminde yeryzne inen Oul, yani Hz. sa ve gene Baba'dan

    kaynaklanm olup O'nunla Oul arasnda balanty kuran Kutsal Ruh

    bulunmaktadr. Bylece Tanr tek bir var lk olup unsur O'nun deiik

    grntleridir. Bir baka deyile Tanr Hz. sa'nn kiiliinde yeryzne

    inmitir. Bu yzden hristiyanlk tmyle O'nun kiilii zerine kurul-

    mutur. Baz yazarlar trkede "teslis" ya da "birlik" (trinite/Dreiei-

    nigkeit/trinity) diye adlandrlan bu inancn kkeninde, Roma'nm tanr-

    imparator inan iinde birleen tanrl dininin bulunduunu belirt-

    mektedirler (37).

    (32) Pontius Platus. Hz. isa'nn armha gerilerek ldrlmesi kararn onaylayan Romal

    genel v li.

    (33) Burada kastedilen Yeni Ahit iindeki metinlerdir.

    (34) Hristiyan ilahiyatnda peygamber (Prophe t) diye, Hz. isa'nn azndan konuan, hava-

    riler gibi kiilere de denilmek tedir. Burada kasted ilen kiiler on lardr.

    (35) Burada "evrensel topluluk" szyle kilise kastedilmektedir."

    (36) G. Barker,Onun zinde, s. 46.

    (37) Hristiyan ilhiyatlarn grlerine gre birlik inanc oktanrllkla kartrlma-

    maldr. He r ne kadar hristiyan olmaya n baz evrelerde bu yaplma kta ise de, hristi-

    yanln tek bir Ta nr ya inandnda kuku olmamak gerekir.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    47/220

    Bugn hristiyanlk, bizim "mezheb" dediimiz, bat dillerinde ise ge-

    nelde "din" olarak adlandrlan ana dala ayrlm tr. Bunlar katoliklik,

    ortodoksluk ve

    Protestanlktr.

    Bunlar da kendi aralarnda,

    inantaki

    ay-

    rntlardan doan bir takm alt da llara blnmlerdir. Hristiyanlk bir

    kilise dini olduuiinbu dallardan her birinin ayr kilisesi vardr. Bu ne-

    denle, bir kiliseye girilmedike bu dinlerden herhangi birinin benimsen-

    mi olmas sz konusu deildir. Katolikler, banda Papa'mn bulunduu

    ve bamsz devlet statsnde olan Roma Katolik Kilisesi'ne baldrlar.

    Ortodokslar birka kiliseye ayrlm olmakla birlikte, gelenekten gelen

    bir tutumla stanbul'daki Fener Rum Ortodoks Patrii'ni en byk din

    nder olarak grmektedirler. Protestanlkta ise yer yer mill, baz lkeler-

    de de devletten bamsz, demokratik yntemle ileyen kiliseler grl-

    mektedir.

    RO MA D YOR

    Roma'nm devlet dinine kar klar nedeniyle mparatorluun d-

    zenini bozan anarist gruplar olarak grlen hristiyanlarm ilk yzyllar-

    da iddetle kouturulmalarna ramen, saylarnn giderek artmasyla

    siyas arlk kazanm olmalar sonucu dinlerinin devlete de tannmas-

    nn ardndan mparator Konstantin bakentini Roma'dan, kendi kurduu

    ve "kinci Roma" diye adlandrlan stanbul'a tand.

    leri grl bir devlet adam olan Konstantin'in tutumu, mparator-

    luun o dnemde iinde bulunduu durumla bir arada deerlendirildiin-

    de ok gereki bir siyas davran olarak grlmek gerekir. Gerekten

    mparatorluun bat kesimi bir yandan kuzeyden ve doudan, Roma'nn

    "barbar" olarak niteledii kavimlerin istillarna gebe durumda olup, te

    yandan byk bir ahlk knt iine girmiken; dou kesiminde, evren-

    sel bir din olma iddiasndaki hristiyanlk, mparatorluun yeni ideolojisi

    olacak yetenekte grnd gibi ufukta Sasanler dnda snrlar tehdit

    edecek byk bir tehlike de yoktu.(38)

    Bunu gren Konstantin'in, bir yandan hristiyanl koruyuculuuna

    alrken, te yandan mparatorluun merkez ssn daha gvenli grd-

    dou kesimine kaydrmay uygun bulmu olmas muhtemeldir.

    MS. 381 ylnda hristiyanlk mparatorluun devlet dini kabul edildi

    ve putatapar inanlar yasakland. (39) 395 ylnda ise, mparatorluun-

    (38 ) Joan M. Hussey Die Byzantim sche Wel t s. 9. Rom a'daki ahlk knt hakknda:

    E.Gibbon, a.g.e.,c. 2, s. 494-496; Jean Jacques Rou sseau, limler ve Sanatlar Hakkn-

    da Nutuk.

    (39 ) E. Gibbon,a.g.e., c. 2,s. 216-217.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    48/220

    douve.bat kesimleri arasndaki toplumsal ve kltrel farkllama, bu

    iki kesimin siyas bakmdan da birbirinden ayrlarak iki ayr imparator-

    luk haline gelmesi sonucunu dourdu. Bu tarihten itibaren Dou Roma

    imparatorluu, 1453 ylnda istanbul'un Trkler'ce fethiy le ortadan kal-

    kncaya kadar imparatorluk ve Roma geleneini kendisine zg izgilerle

    srdrerek yaarken; Bat Roma imparatorluu ksa bir sre sonra Cer-

    men kavimlerince yklacak; ancak bu kere de deiik siyas yaplamalar

    iinde bu kavimlerin nclnde tarih sahnesine yeniden kacaktr.

    K L S E N N R G T L E N M E S

    Tm dnyay "Tann'nm mparatorluu" (Civitas Dei), kendisini de

    bu imparatorluun yeryzndeki grnts olarak gren kilise, unvan-

    na grekeden ald "katholikos" (evrensel) szcn de ekleyerek "kato-

    lik kilisesi" adn ald. Roma mparatorluu'nca tannmasnn ardndan

    hristiyanln devlet dini olmasyla da, oktannc putataparlm mpara-

    torluk iinde igal ettii yere oturdu.

    Daha Hz. sa'nn armha gerilmesinden elli gn kadar sonra ilk ce-

    maat rgt kurulduunda bu kk topluluk, gelecein gl kilisesinin

    ekirdeini de iinde tayordu (40). Henz mparatorluk iinde yasal sta-

    tye kavumadan rgtlenmeye balamt. Yasal statye kavumas bu

    rgtlenmeyi hzlandrd Btn insanlk Tann'nm mparatorluu'nun

    yesi olduuna gre, bu imparatorluun ekirdei olan kilisenin de yne-

    tenleri ve ynetilenleri olmas doald. Ynetici konumunda olan ruhbana

    grekede, miras kalan bir tarlann ifraz edilen bir parasna verilen ad-

    dan tretilen "kleros" denildi ki, Tann'nm kendisine hizmet etmeleri iin

    cemaat arasndan bir ruhban snfn setiini anlatan bu terim eitli

    Avrupa dillerine deiik imllarla (lat. clericatus/fr. clerge/alm. Kle-

    rus/ing. clergy biim inde) geti. Ruhban dnda kalan hristiyanlara ise

    gene grekede, "kendi stndekilerin otoritesine tbi halk" anlamna ge-

    len "laos" denildi ve bu szck de bu dillere ayn biimde deiik im llarla

    (lat. laicus/fr. laique ve laic/alm. Laie/ing. lay) geti. Bu szcn fransz-

    ca okunuu "lik" olup trkeye bu dilden alnmtr (41). Almanca Crei-

    felds Hukuk Szl'nde "lik", katolik kilisesinin mecellesi olan Codex

    iuris canonici'nin 87. vd. kanonlanna (42) gre "Geerli bir va ftizle va ftiz

    (40 ) E.Gibbon -a.g.e., c. 1, s. 468.

    (41 ) "Kler os" ve "laos" szckleri iin: Arno ld J. Toyn bee -D er Gang- Ban d 2/1 s 146- E

    Gibbon -a .g.e.- c. 1, s. 503 ve 1400 numa ral dipnotu.

    (42) Kan on: Roma Ka tolik kilisesinin yasalarna verilen ad olup grekede "kura l" anlamna

    gelm ekted ir. Kan onlar kons illerde kabul edilirler. Bkz. Petit L arousse, s. 153.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    49/220

    edilerek btn hak ve ykmllkleriyle hristiyan olan kii" diye tanm-

    lanmaktadr. (43)

    Balangta ok mtevazi anlamlar tayan bu szckler zamanla ilk

    anlamlarndan epeyce deiik ierikler kazanmlar ve bunlardan treti-

    len terimler bir takm siyas akmlara ad olarak verilmitir. Szgelii

    ltince "clericus" (tekil olarak ruhban) szcnden tretilen "klerika-

    lizm ", ruhbann devlet ilerinde etkili olmasn ngren bir retinin ad-

    dr..Hukuk stat olarak likliin ncs olan lisizm akm ise bu teri-

    min kart olarak balangta, devlet ilerinde (zellikle eitimde)

    liklerin egemenliini salama amac gtmtr.

    Tm dnyay Tanr'nn mparatorluu olarak gren kilise, Toyn-

    bee'nin deyiiyle bu yzden dnyevlemek ve tpk bir devlet gibi rgt-

    lenmek zorunda idi. rgtlenme modeli olarak ise nnde, yararlanabile-

    cei en iyi rnek Roma mparatorluu'nun siyas ve idar yaps idi. Daha

    mparatorluk iinde yasallamadan nce kilise rgtn, bu modeli he-

    men hemen tmyle kendisine mal ederek kurdu.(44)

    Son imparatorluk dneminde Roma'da imparatorun yetk ileri ve gc

    artmt. Roma kenti dndaki topraklar ynetim bakmndan ikisi bat-

    da, ikisi douda drt byk blgeye (Pre fektura) blnmt. Bunlarn

    banda Genel Vali (Praefektus Pretorio) bulunuyordu. Bu blgeler de

    eya let (Dioecesis) denilen alt ynetim birimlerine ayrlm olup bunlarn

    yneticilerine "vekil" (Vicarius) deniliyordu. Eyaletler ise vilyet (Provin-

    cia) ad verilen daha kk ynetim birimlerine blnmlerdi. Bunlar

    yneten grevlilere de "Praesides" ya da "Correctores" ad veriliyordu

    (45).

    Kilise bu ynetim yapsn hemen hemen olduu gibi, ancak aadan

    yukarya doru rgtlenerek benimsedi. mparatorluun ynetim yaps

    iinde yar zerk kent (lat. civitas/yun.polis/ alm.Stadtstaat) durumunda

    olan yerleim birimlerinin bana cemaat tarafman seilen birer "pisko-

    pos" getirildi(46). V ilyet m erkezi olan kentlerin piskoposlar, o vilyete

    bal kentlerin piskoposlarmca "bapiskopos" olarak tannd. Bapisko-

    poslar, eyalet merkezi olan kentteki piskoposu "Primus" (47) olarak kabul

    (43) Dr. Cari Creifeld,

    Rechlvrterbuch,

    s. 646.

    (44) A.J. Toynbee,Der Gang, Bad. 2/1, s. 54-56; Hen ri P ire ne ,Ortaa Kentleri, s. 17-18.

    (45) S.M.Arsal,

    a.g.e.,

    s. 437-438.

    (46) E.Gibbon,a.g.e.c. 2, s. 149-151.

    (47) E.Gibbon, a.g.e. c. 1, s. 499-501; c. 2, 982 numaral dipnotu. "Primus" unvan Roma

    idar sisteminde "senatr" unvan ile aym dzeyde saylm ve "dk" karl kullanl-

    mtr.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    50/220

    ettiler. Blgelerin ynetim merkezi olan kentlerin piskoposlarna ise "Pat-

    rik" denildi ki bu unvan da imparatorluun Genel Vli unvanna edeer

    tutuldu, imparatorluk topraklar be byk blgeye ayrlarak b iri batda

    Roma'da, brleri douda iskenderiye, Kuds. Antakya ve istanbul'da ol-

    mak zere be adet "Patriklik" oluturuldu. Gerek kilisenin ynetim bi-

    rimler ine, gerekse bu birimlerin banda bulunan kilise byklerine un-

    van olarak ounlukla, imparatorluun siyas literatrnde kullanlan

    benzer adlar verildi.-(48) Roma kenti piskoposu ise, tpk Roma'daki m-

    parator gibi "Papa" (49) unvanyla Tann 'nm mparatorluunun tm y-

    netim birimlerinin ba kabul edildi.

    Hatta kilise, hristiyan ilhiyatma ilikin bir takm terimleri bile Ro-

    ma hukukundan ald. Szgelii, ltincede "sacramentum" szc "asker

    yemini ve yasal ilem" anlamlarna gelmekte ve Roma hukukunda tap-

    naklar g ibi "tannlara ait eya, kutsal ey ler" anlamna gelen "res sacrae"

    ile ayn kkten gelmektedir. K ilise bu szc kendisine mal etti ve vaftiz

    ya da gnah karma gibi kutsal yinlerine ad olarak verdi (50).

    Bylece Cermen istilsyla Bat Roma mparatorluu kerken ortada

    gebe ftihlerin karsnda tek g oda olarak, onun modeline gre r-

    gtlenmi ve banda Roma Patrii (Papa) bulunan katolik kilisesi kal-

    mt. H.G.Wells'in deyiiyle "Roma Patrii kendisini btn hristiyan ce-

    maatnn ba iln etti; artk ortada imparator da kalmam olduundan,

    kendisine imparatorluk pye ve haklarn izafe etti ve imparatorlann en

    eski unvan olan Pontifex Maximus. yani Roma mparatorluu Barhibi

    unvann ald." (51)

    ilerde grlecei zere Roma Katolik Kilisesi bir yandan gebe

    ftihlerin yerleik toplum dzenine geilerini kolaylatrarak onlar

    hristiyanlatrmak ve yrtemedikleri brokratik ilemleri stlenmek;

    te yandan bu yolla onlar zerinde kurduu nfuzdan yararlanarak yerli

    halk onlara kar korumak suretiyle her iki kesimde de byk itibar ka-

    zand (52).

    (48) Bu bilgiler iin: A.J. Toynbee, Der Gang,Ba nd. 2/1, s. 54.

    (49) Papa: Ltincede "baba" anlamna gelen bu szck MS. 375 ylnda Roma Imparatorun-

    ca Roma Piskop osuna unvan olarak verildi. Daha sonra papa en byk d in otorite ola-

    rak tannd. Katolik kilisesince ilk papa olarak aziz Petrus (St. Pierre) kabul edilir ve

    papalar onun halefi saylrlar. Kilisenin idar bakmdan rgtlenmesi hakknda: A.J.

    Toynbee,Der Gang,Band. 2/], s. 54-56.

    (50) A.J. Toynbee,Der Gang, Band . 2/1, s. 92-93.

    (51) H.G. Wells, Ksa Dnya Tarihi, s.152.

    (52) Handbuch der Wellgeschichte(Herau sgegeben von A lexan der Ilond a), 2. Band, s. 1176.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    51/220

    Balangta ruhban ve lik hristiyanlar arasnda, sahip olduklar

    haklar bakmndan fark yokken, kilise glendike ayrcalklar grlme-

    e balad. Tanr'nn mparatorluunun yneticileri olan ruhban, Bat

    Avrupa'daki hemen tm kitle hareketlerinde grlen snflama eilimiy-

    le lik ler zerinde hukuk yetkilere sahip ayrcalkl bir snf

    haline

    geldi.

    Bugn bile Roma Katolik Kilisesi'nin mecellesi olan Codex iuris canoni-

    ci'de u hkmler yer almaktadr: "Lik ruhbandan ayrlr, onlarn giysi-

    lerini giyemez, grevlerini yapamaz; ancak onlardan ruhan iy ilikleri ala-

    bilir. Ruhbana sayg gstermelidir. Dnyev alanda nemli bir grevde ise

    kilisede erefli bir mevki edinebilir. Ancak tanrtanmaz (ateist) olur, ya

    da kt bir fiil ilerse bu grevi geri a lnr. Ruhban kt bir fiil ilerse bu

    sfat kaldrlr ve lik statsne geirilir." (53)

    Hristiyan cemaat iindeki bu snflama eilimi ilerde Almanya'da

    Protestanln, Fransa 'da i se likliin kayna olacaktr (54) .

    Kilise Bat Roma mparatorluu topraklarnda bylece devletin yerini

    alrken, Dou Roma mparatorluunda, dounun devlet geleneine uy-

    gun olarak mparator'un hkm altna girecek ve bu kesimde "sezaropa-

    pizm" ad verilen bir devlet-kilise ilikisi rejim i ortaya kacaktr (55).

    KA V M L ER G NE KADAR, DE V L ET V E K L SE

    mparator Konstantin'in yaynlad hogr fermanyla mparator-

    luk iinde yasal statye kavuan kilise, zamanla varln her alanda du-

    yurmaa ve bir takm ayrcalklar edinmee balad. Konstantin'in emriy-

    le ruhbann bir kesimi crete baland. Devlete, mahkemeler ve esnaf

    iin pazar gn tatil olarak kabul edildi. Boanma k stland ve hristiyan-

    lm, insanlarn eitlii ilkesi gerei klelikle ilgili hkmler yumuatl-

    d. ok nemli bir gelime olarak piskoposlara, ilk hristiyan cemaatlarn-

    da uyguland gibi, taraflardan birinin istemi halinde meden hukuk

    uyumazlklarnda hakemlik yetkisi verildi. MS. 4. yzyln sonlarna

    (53)Codac iuris canonici'den derlenmitir.

    (54) Okuma yazman n kilise ve manastrlarn tekelinde olduu Ortaa Avrupas'nda "lik"

    szc "bilgisiz, uzman olmayan, acemi" gibi anlamlara gelmekte ve bu anlamlarda

    hl kullanlmaktadr. Aadaki almanca cmleler szcn bu kullanl biimine bi-

    rer rnektirler:

    "E r ist ein Laie auf diesem G ebiet (is nicht Fachmann ). "O bu alanda bir liktir (uzm an

    deildir)" Bkz:Dd en Slillurterbuch, Mannh eim 1964, s. 342.

    "Die folgenden Seiten bieten Laien und Fachleute sachkundige Information." "ilerdeki

    sayfalar liklere ve uzmanlara ayrntl bilgi verm ektedir." Bkz: Edw ard Schafer,

    Chi-

    na,Rowoh lt Taschenbuch Verla g, Ham burg 1973; s. 6.

    (55) Sezaro-papizm hakknda: J.M.Hussey,a.g.e.,s. 76.

  • 8/10/2019 Hulusi Yazcolu - Bir Din Politikas-Liklik .pdf

    52/220

    doru, ruhban zerinde papaya hiyerarik yetki, kurulan kilise mahke-

    melerine de inan konularnda yarg yetkisi tannd. Gerek piskoposlarn

    hakem sfatyla verdikleri kararlar, gerekse kilise mahkemelerinin karar-

    lar devlete infaz ediliyordu (56).

    Kiliseye yarg yetkisi verilmesi gerekte, devlet iktidarnn blnme-

    sine yol aacak ok nemli bir gelimedir. Zira yarg yetkisi devletin ege-

    menlik ve bamszlnn simgesi olup, bu yetkinin onun tekelinde bu-

    lunmas gerekir. lerde, kiliseye verilen bu yetkinin snrlar genileyerek

    ortaada, devlete kullanlmas gereken kamu davas ama yetkisi kili-

    sece kullanlacak ve bu davalar kilise bnyesinde kurulan "engizisyon"

    (57) mahkemelerinde karara balanacak; devlete de bu kararlar infaz et-

    mek decektir.

    Konstantin'in danmanlannan piskopos Eusebius devlet-kilise iliki-

    lerini dzenleyen ve ortaa boyunca bu ilikilerin temelini oluturan il-

    keler belirlemitir. Bunlara gre imparatorun balca drt grevi vardr:

    nancn yaylmasna almak; kilisenin birliini korumak; onu dman-

    larna kar savunmak ve onlar yenerek hristiyanla dndrmek; son

    olarak da imparatorluu tm dnyada egemen klmak.

    Eusebius'a gre imparator "Tanr'nn valyesi ve sa'nn yeryzn-

    deki vek ili"dir. Tanr nasl gklerde hkm srmekte ise, o da yeryzn-

    de hkm srmektedir. Hristiyanln Hz. sa'y Tanr'nn Olu olarak

    kabul ettii anmsanrsa, burada imparatora b ir eit kutsa llk izafe edil-

    dii grlr. Batl yazar lara gre bu yorumla Roma imparatoru, putata-

    parlk andaki tanr-imparator konumunu korumu olmaktadr.

    Bylece tpk kendisinden nceki Roma mparatorlarnn putataparl-

    devletin korumasna almalar gibi, Konstantin de hristiyanl koruma-

    s altna ald ve yeni din eskisinin yerine kolayca geiverdi.(58)