Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar...

52
KASIM 2011 Sayý: 515 Fiyat: 5 TL DOÐRU YOLU ARAYAN ADAM Gerçekten Gerçekten Y Y aþamak aþamak T T ANRISAL ANRISAL V V AHYE KUL AHYE KUL SÖZÜ KARIÞINCA SÖZÜ KARIÞINCA

Transcript of Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar...

Page 1: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

KASIM 2011 Sayý: 515 Fiyat: 5 TL

DOÐRU YOLU ARAYAN ADAM

Gerçekten Gerçekten YYaþamak aþamak TTANRISALANRISAL VVAHYE KULAHYE KUL SÖZÜ KARIÞINCASÖZÜ KARIÞINCA

Page 2: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sevgi Yayýnlarý Tic.Ltd.Þti. adýnaSahibi ve Genel Yayýn Müdürü:

Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Güngör Özyiðit

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda BayraktarHale Ürkmezgil

Haberleþme ve Okur/Abone Ýliþkileri:

P.K: 227 Beyoðlu/Ýstanbul

Yönetim Yeri:Ceylan Sk. No: 9/bod.kat

Güzelyalý, Pendik/Ýst.

Baský:Hedef Dijital Baský

Taksim Cad. No: 19/ATaksim/Ýstanbul

Fiyatý: 5 TLYýllýk Abone: 60 TL

Yurt Dýþý: 70 TL

Cilt: 43 Sayý:515 Kasým 2011

ÝÇÝNDEKÝLERDoðru Yolu Arayan Adam .................... 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Tanrýsal VahyeKul Sözü Karýþýnca .............................. 8(Tanrý Yanýlgýsý - III)Ahmet Kayserilioðlu

Gerçekten Yaþamak ...........................13(Bilgelik Belgeleri)Güngör Özyiðit

Dalai Lama’dan Yaþama DairGörüþler - II ....................................... 19 Derleyen: Nihal Gürsoy

Toplumsal Kökenli Ahlâkýn Türleri ................................... 26Yalçýn Kaya

Pozitif Psikoloji ................................. 32(Yüksek Performans Teknikleri)Çeviren: Nelda Bayraktar

Tanrý’nýn Ýnsanlaþmasý - II ................. 41(Canlý Kryon Celsesi)

Uzaylý Olsan Dünyaya Ýner miydin?.... 48Neva Ç. Banes

Dergimizin internet sitesini www.sevgidunyasidergisi.com,

www.dostluk.orgadreslerinden ziyaret edebilirsiniz

Kapak Resmi: Barýþ Ýçin Dua Eden Kiþi” Thomas Kinkade

Page 3: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

1

Sevgili DostlarDar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve

inancýmýz zorlanýrken, yani felâket ve zulüm zamanlarýnda ilk yaptýðýmýzþey kendimizi ya da bir baþkasýný suçlamaktýr. Oysa bu zamanlar toparlan-mak, dik durmak, yola devam etmek için kendimize inanma, deðerlerimizesahip çýkma zamanlarýdýr. Hatalardan ders çýkarma iþini böyle zamanlardayapmamaya çalýþmalý, kendimizi ve baþkalarýný ümitsizliðe, bezginliðe vevazgeçmeye götüren dikkatsiz adýmlarý atmamalýyýz. Vesveseli ve karamsardüþünceler, aslýnda bize ait olmayýp da aklýmýza getirilmeye çalýþýlan nicekötü ve karamsar fikirlere zemin hazýrlarlar. Bunlar birbirine dolanýpyumak halinde bir çýð gibi büyürken zihnimizde, biz onlarýn etkisiyle tümolumlu kanallara kendimizi kapar, karanlýk ve yalnýz bir yerde olduðumuzuzannederiz. Ve kaçýnýlmaz olarak dört bir yanýmýzýn bizi tüketmek,sömürmek, yok etmek isteyenlerce sarýldýðýna kani olduðumuz için öfkedolu, tedirgin ve saldýrgan oluruz. Oysa hiçbir þey bizi sevgiden, O’nunsevgisinden ayýrmamalýdýr. O bizi her zaman ve her þartta sonsuz vegerçek bir sevgiyle ayýrt etmeksizin sevmekte devam ederken, O’nunsevgisinden bizi ayýran tek þey, O’nun bizi artýk sevmeyeceði, O’ndan birþey dilemeye bile hakkýmýzýn, yüzümüzün olmadýðý düþüncesi ve kanaatidir.Bu konuda bugüne kadar söylenmiþ tüm akýl yürütmeleri, sonuçta bizimO’nun sevgisine lâyýk olmadýðýmýza getiren tüm görüþleri bir kenarabýrakýn. O’nunla ve O’nun sevgisiyle aranýza hiçbir þeyin, hiçbir kimsenin,hiçbir bilginin ve inancýn girmesine izin vermeyin. O’nun adýna birileriçýkýp sizi köþeye sýkýþtýrmaya, kendinizi kötü hissettirmeye çalýþtýðýnda,içinizdeki en derindeki en sýcak yerde O’nu bulduðunuzda deyin ki:“Allahým, seninle arama hiçbir þeyin ve hiç kimsenin girmesine izin ver-miyorum. Senin beni hiçbir zaman býrakmayacaðýný biliyorum. Tüm korku-lardan ve kötülüklerden Sen’in adýna ve koruyucu hayrýna sýðýnýyorum.”Iþýðýmýz bu inanç ve güvenle parlayýnca felâket ve zulüm altýndakikardeþlere ümit, sevgi, hayýr götürebilir ve derman olabiliriz. Hayýr, birtutam tuzda, iyi gören gözde, doðruyu yerinde söylemesini bilen sözdedir.Hayýr bizim özümüzdedir. Onu çýkarmalý ve öyle kurtarmalýyýz.

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin Sevgilerimizle

SEVGÝ DÜNYASI

Page 4: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

2

Dr. Refet Kayserilioðlu

Doðru YoluArayan Adam

Bu hikâyede kendinizi bulacaksýnýz... Bu hikâye size, yolunuzu doðru bilinçlendirmenizdeyardýmcý olacak..Bu hikâye sizegörevinizidüþündürecek.

SEVGÝ DÜNYASI

Page 5: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

Bütün dünyayýdolaþmýþtý. Bütün dinleri,bütün inançlarý, felsefîve ekonomik ekolleriincelemiþti. Sýkýntýlarý,kavgalarý, düþmanlýklarýve kötülükleri dindire-cek, insanlarý bir edecekbir yol arýyordu.Bulamýyordu, yorulmuþ,ümitsizliðe düþmüþtü.Güzel diye sarýldýðý birdine bakýyordu. Yalnýz odine girenleri kolluyor,onun dýþýndaki insanlarýcehenneme yolluyordu.Dýþtakileri kâfir biliyor,mecbur olmadýkça onlar-la iliþki kurmamaya özengösteriyordu. Böyle birinançla insanlar nasýl bir-liðe ulaþtýrýlabilirdi?Geliþmiþ dediði ülkelerinaydýnlarýný incelemiþti,yöneticileriyle, bilimadamlarýyla görüþmüþtü.Hepsinin düþüncelerininve davranýþlarýnýntemelinde yalnýz kendiçýkarý, kendi geleceði,kendi yaþamý, kendirahatý ve kendi zevki önplanda geliyordu.Baþkalarýný düþünüyorgörünmeleri, yine kendiçýkarlarý öyle gerek-tirdiði için oluyordu.Gerçekten yorulmuþ,ümitsizlik ve karamsarlýk

içinde,"Ne olacak budünyanýn hali, bu insan-larýn hali?" diyordu."Kim, hangi fikir insan-lara etki yapacak, insan-larý doðruya ve iyiye çe-kecek?" diye soruyordu.

Öyle bitkin, öyle ümit-siz giderken tenha biryolda, bir ses geldikulaðýna. Tok ve inançlý,gerçeði dile getirdiðin-den emin, güçlü bir ses:

"Ve biliniz ki, insansýkýntýdadýr. Ve bilinizki, þimdi gönüllerde yereden O'nun dilediðin-den baþkadýr da,ondandýr hep sýkýntý veondandýr hep böyle ayrýayrý, bölük bölük top-lanmak. Ve iþte ondanyalan ortada ve iþteondan kavga her zamanvar. Ve iþte ondan düzenböyle bozuk... Böylegidecekse, böyle dura-caksa her þey yerinde,size ve kardeþlerinize neyazýk!.."

"Eðer gözünüzünönündeki perdeyi açmakistiyorsanýz, önce gön-lünüzü gerçekten arýtýp,her þeyinizle yönünüzü

O'na dönünüz.Göreceksiniz, her þeydaha bir baþka, duya-caksýnýz, her ses aslýndadaha çok hayrýnýzadýr.O, her þeyi hayrýnýzavaretti çünkü..."

Bitkin ve ümitsiz yolcuirkildi. Söylenenleri dik-katle ve hayretle dinledi.Evet, o da görüyordu,insanýn sýkýntýda oldu-ðunu, o da biliyorduinsanýn yalnýz, çaresizolduðunu. Yalanýn, kav-ganýn, düþmanlýðýn hepvar olduðunu, düzeninbozuk olduðunu heryerde. Bunlara çare içinçýkmýþtý yola. Dinlerden,düþünürlerden, felsefe-den, tarihten, deðiþikbilim adamlarýndaninsanlýðýn kurtuluþu,insanlýðýn birliðe, barýþa,ebedi huzur ve mutlu-luða ulaþmasý için çare-ler sormuþtu. Gerçek vegeçerli, herkesin kabuledebileceði bir çareyikimse gösteremiyordu.Düþünen insanlar ümit-sizdi. Dünya iki süpergücün liderlerindenanlaþmalarýný bekliyordu.Ama onlar kendi kiþiselçýkarlarýný, sonra kendimilletlerinin çýkarlarýný

SEVGÝ DÜNYASI3

Page 6: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

düþünüyorlardý. Biridiðerini ve diðerinin mil-letini hiç düþünmüyordu.Her iki taraf da "önceben" diyordu, "önce sen"diyen yoktu. Ya ötekimilletler, öteki yoksulülkeler?.. Onlarý kimdüþünecekti?!.. Kulaðýnagelen bu güçlü ses, sebe-bi de bildiriyor, çareyi degösteriyordu.

"Þimdi gönüllerde yereden, Yaratan'ýndileðinden baþkadýr da,ondandýr hep sýkýntý ve

ondandýr böyle ayrýayrý, bölük bölük,toplanmak."

Gerçek yolcusununzihninde bir soru belirdi:"Neydi gönüllerde yereden, O'nun dileðindenbaþka olan ve neydiO'nun insandan bek-lediði?"

O güçlü ses ayný kesin-likle cevap verdi:

"Almaktan, yalnýz ken-dinize almaktan usan-

mýyorsunuz. Vermeyidenemiyorsunuz.Gönlünüzdeki kini yene-miyorsunuz. Ýþte bu yüz-den böyle boþtasýnýz.Ýþte bu yüzden bekliyor-sunuz. Bunun içingülemiyorsunuz."

Gerçek yolcusu adam,duyduklarýndan þaþkýn,düþündü. Doðruydu busöylenenler. Gerçekteninsanlar bugün, yalnýzalmayý düþünüyorlardý.Hep almakla mutlu ola-caklarýný sanýyorlardý.Vermeyi denemiyorlardý.Hâlbuki gerçek mutlulukvermekle bulunurdu.Sevmeyen, bilgisini artýr-mayan, çalýþmayan, iyideve doðruda olmayannasýl mutlu olabilirdi?!..

O yüce gerçekleri dilegetiren inançlý ve güçlüses, insanlarýn kurtuluþuiçin doðruyu arayan ada-ma, konuþmaya devamediyordu, O'nun kuþku-larýný görürcesine:...

"Kötüler, kendi gele-ceklerine kötülük eder-ler. Çünkü kötülükdönücüdür aslýnda. O,sizi sevgisinden varetti,sevmesini bilesiniz diye.Özünüze dönünüz!..

SEVGÝ DÜNYASI4

Resim: “Barýþ Ýçin Dua Eden Kiþi” Thomas Kinkade

Page 7: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

Özünüzde O'nu görünüzde, gerçek sevmeyibiliniz, sevdikçebulunuz. Ýyilikle, hayýrlaolunuz. Sizi kurtaracakyalnýz iyiliklerinizdir."

"'Demek, O bizisevgisinden varetmiþ.Demek hepimizin özündeO'nun sevgisi, yaniO'ndan bir öz var" diyedüþündü gerçek yolcusu"Öyleyse kardeþiz özü-müzden. Öyleyse insankardeþine kötülük eden,adeta O'na kötülük etmiþoluyor." Burada irkildi,bu düþünceler ürküttüonu. Düþünceye kaldý."Kendi derdinden, istek-lerinden, kendi çýkarýn-dan baþka bir þey düþün-meyen insan kardeþle-rime bu gerçekleri nasýlöðretirim?!" diye... Ogüçlü, o inançlý, o hâkimses, bu düþüncelerine decevap vermeyebaþlamýþtý:

"Aslýnda iþinize ger-çek elle, gönülle, açýkgözle, temiz düþünceylesarýlabilseniz, içinizdenüç kiþi bile yetecektir,hayrýn daðýlýp, insanýndurulmasýna."

Demek ki diyedüþündü yolcu, ikiinançlý ve hizmet içinkendini adamýþ, iki doðruve hayýrlý insan daha bul-mam lâzým. Onlarlagönül birliðine var-malýyýz. O'nun yolundahizmet için, insankardeþlerimizi hayra çek-mek için biribirimize veO'na söz vermeliyiz.Ýçindeki ses tasdikedercesine söze karýþtý:

"O'na söz veriniz.O bir tek, yalnýz olan,yaratýlmamýþ Yaradanve Sizi SevgisindenVareden, size görev ver-miþse yapýnýz!..Kurtuluþu, diriliþi,düzeni, sükûneti, mutlu-luðu istiyorsanýz..."

Güzel de nasýl baþarýrýzbu büyük iþi, nasýl kur-tarýrýz insanlarý tutku-larýndan, yanlýþ bildik-lerinden, yanlýþ alýþkan-lýklarýndan?!. Gerçekyolcusunun gönlünden veaklýndan kuþkular geçi-yordu. Gönlünü ve aklýnýgören ve duyan haberci,onun kuþkularýný gider-mek istercesine sözebaþladý:

"Aklýný ve gönlünü,emeðine kullanmayanýnmahsulü kýsýr olur. Çün-kü O sizi, sevgisindenvarettl. O'nun sevgisininsizde olan en belirginyeri, þüphesiz ki, gön-lünüz ve aklýnýzdýr.O'nun sevgisinden ver-mediðiniz þeyden hayýrbeklemeyiniz. Sevgi ilebaþlayýnýz, sevgi ilebitiriniz. Göreceksinizneler elde edeceksiniz."

"Aklýmý ve gönlümüiþime, görevime verece-ðim. Yani ne yapaca-ðým?" diye düþündüdoðru yolu arayan adam.Ýnsanlarý bir etmek için,birbirini sevmelerinin,kavga etmelerinden dahayararlý olduðunu göster-mek için düþüneceðim.Onlara doðrulan benim-setebilmek Ýçin öncebenim, doðru diye kabulettiklerimi uygulamaktaolduðumu göstermeli-yim. Sözlerimle, davra-nýþlarým birbirini destek-lemeli. Söylediðimindoðruluðuna gönüldeninanýrsam, baþka türlüdavranamam zaten.Öyleyse insan kardeþle-rime doðrularý, gerçeklerinasýl benimseteceðimi

5SEVGÝ DÜNYASI

Page 8: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

iyice düþüneceðim, plan-layacaðým, sonra gönül-den inandýðýmý göstere-ceðim. Daha sonra daonlarý sevdiðimi, onlarýnhayrýný istediðimi, hepi-mizi SevgisindenVareden'in hoþnutluðunukazanmaktan baþkakendime bir þey isteme-diðimi belirtmem gereke-cek. O'na yakýn olmam,O'nun rýzasýný kazanmambaþka nasýl olacak?!. Ogüçlü ses yine sözebaþladý, yavaþ bir tonla,âdeta fýsýldar gibi:

"Siz O'na mallarýnýzlave kopamadýklarýnýzladeðil, arýnmýþ gönül-lerinizle yakýn olur-sunuz."

Evet, arýnmýþ gönül,iyiliklerle dolan, kendiçýkarýndan önce, hattâkendi ihtiyacýndan öncekardeþini düþünen gönüldemektir. Arýnmýþ gönül,kötülüklerin her þeklin-den sýyrýlmýþ gönüldemektir. Ýyiliði düþünen,insan kardeþini veYaradan'ýný gerçektenseven, arýnmýþ gönüldür.O güçlü ses yolcunundüþüncelerinin arasýnakarýþtý:

"Ýyiler, yaptýklarýhayýrda, kendilerineolaný unuturlarsa, iþte ozaman hayýr gerçektir."Bir süre sustu, bekledi,bekledi, sonra yenidensöze baþladý; "Birgönüle, bir yoldandeðil, bin yoldan girilir.Yolu siz bulacaksýnýz.Elbet ki, bin gerçeðideðil bir gerçeði vermekiçin. Ve yalan olmadan.Bütün iþiniz yalnýz bu."

Evet, hayýr ve hizmetyaparken bundan aslakendime bir þeyler bekle-meyeceðim, hattâ övgüve takdir olunmamý bile.Çünkü gerçek takdir ede-cek O'dur. Hizmet etmek,bir insanlýk görevidir, birinsanlýk borcudur aslýn-da. "Doðru" dedi o güçlüses,

"Borçlusunuz,varoldunuz, yaþýyor-sunuz, her þeyinizle.Ebette ki, borçlusunuz.Ona olan borcunuzu,biribirinize iyi yaptýk-larýnýzla ve iyi verdik-lerinizle ödersiniz."

Peki, ama nedir vere-ceðim tek gerçek? Sonradüþünceleriyle doðruyu

kendisi buldu. Tek ger-çek, O'nun varlýðý veO'nun birliðidir. O'nunbizi sevgisinden varettiðive bizim kardeþ olarakbirbirimizi sevmemiz,birbirimize yardým vehizmet etmemiz gereði-dir. Bu düþüncelerinindoðruluðu onaylarcasýnao güçlü ses söze baþladý:

"Siz, gerçeklerintadýný tatmak, iyiliklerinipliðini bükmek için varolansýnýz. Ýki büklüm ol-duðunuz halde, topunuzparlak bir incisiniz."

Ýki büklüm oluþumuzla,kadýn erkek iki ayrý cinsoluþumuzu, biribirimizebaðlý olarak dolanarakgidiþimizi kastediyor her-halde. Demek ki hem iyi-likler yapmak, onun mut-luluðunu tatmak, hem degerçeklerin tadýný tatmakiçin varolmuþuz. Yani ye-ni þeyler öðrenerek, bil-gilerle yeni güçler kaza-narak yükselmek, öylecebüyük mutluluklara ulaþ-mak için var olmuþuz.Güçlü ses söze karýþtý:

"Daima yükselin,daima bilin...Yükselmenin merdiveni

SEVGÝ DÜNYASI6

Page 9: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

beþ basamaklýdýr: Ýyilik,doðruluk, çalýþmak,bilgi ve sevmek. En üstbasamak da, en kuvvetlibasamak, sevmek.Seviniz, dost olunuz.Zaten bir gün, ya hepberaber olacaksýnýz, yahep beraber yok olacak-sýnýz. Dost olmaya, birolmaya alýþýn. Bilgiherkesi alâkadar eder.Boþ þeyler, yalnýz onun-la uðraþaný alâkadareder."

Gerçeði arayan adam,bir bilgi hazinesi bulmuþ-tu. Kýsacýk bir konuþma-da neler neler öðrenmiþti.Þimdi içindeki sýkýn-týlarýn sebebini anlamýþtý.Niçin bütün dünyayýdolaþmýþtý? Niçin insan-larý birliðe ulaþtýracak birgüçlü bilgi, bir güçlü yolaramýþtý?!. Neden hiçbiryerde bunu bula-mamýþtý?!. Tam ümitsiz-liðe kapýlmýþ, kabuðunaçekilip, kederle kendiüstünü örtecekken birgüçlü ses, bir yüce bilginvarlýk, onun imdadýnayetiþmiþti. Ona bir çýrpý-da doðru yolu göstermiþ,varoluþun sebebini öðret-miþ, Yaradan'ýný daha çoktanýtmýþ, daha çok

sevdirmiþti. Þimdi neyapacaðýný, nasýlyapacaðýný, insanlarýnasýl iyiye, doðruya,sevgiye ve birliðe çeke-ceðini biliyordu.

Bu, elbette kolay bir iþdeðildi. Herkese bildik-lerinin, doðru diyesarýldýklarýnýn eksikliðiniveya yanlýþlýðýný kabulettirmek kolay deðildi.Ama doðru yolu bulmuþ-tu. Her çeþit zorluða,sýkýntýya, horlanmayakatlanmaya hazýrdý.Belki bu yolda onu yoketmek isteyeceklerdi.Ama o kararlýydý. ÇünküYaradan'ý seviyordu,insan kardeþlerini sevi-yordu. Bu görevi yap-masý, insanýn kurtuluþu,dünyanýn huzuru içingerekliydi. Dünyada alý-nacak her þeyi almýþ, herzevki tatmýþ, her imkânaulaþmýþtý. Ama yine deiçinde bir boþluk vardý.Aradýðý, yapmak isteyipde yapamadýðý bir þeyvardý. Ýnsanlar mutsuzdu,insanlar yalnýzdý.Ýnandýklarý, yaptýklarýonlarý mutlu etmiyordu,tatmin etmiyordu. Birþey vardý eksik olan.Onun için yollara

düþmüþ, dünyayý, insan-larý, inançlarý tanýmaya,bir çýkar yol bulmayaçalýþmýþtý. Þimdi doðruyolu bulmuþtu.

Bu bir din deðildi, yenibir din de getirmeyecek-ti. Bu bir bilimdi. Doðruyolun bilimiydi. Bütündinleri ve mezhepleri,bütün inançlarý ve görüþ-leri kuþatan bir büyükbilimdi. Hayatýn,varoluþun, doðrudavranýþlarýn bilimiydi.Doðru yaþamanýn yol-larýný ve ilkelerinibelirten evrensel bir bi-limdi bu. Bunu iyiceöðrenecek, iyice benim-seyecek, tam inançlauygulayacak, insankardeþlerine örneklikederek doðrularý göstere-cekti. Bunun baþka çýkaryolu yoktu. Birileriönayak olmazsa, insan-larýn kurtulacaðý,dünyanýn felâketlerdensýyrýlacaðý yoktu, insan-larý ve dünyayý kurtardýk-tan sonra, varsýn öle-cekse ölsündü. O'nunhuzuruna borcunuödemiþ, görevini yapmýþolarak giderdi ya!... Buyetmez miydi?!...

7SEVGÝ DÜNYASI

Page 10: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI8

"O zaman Rabbin Amorîleri Ýsrail oðullarýnýn önünde teslimettiði gün Yeþu Rabbe söyledi ve Ýsrail'in gözü önünde dedi: 'Dur eyGüneþ Gibeon üzerinde ve Ay sen Ayalon deresinde.' Ve millet düþ-manlarýndan öç alýncaya kadar Güneþ durdu ve Ay yerinde kaldý.Yaþar kitabýnda bu yazýlmýþ deðil midir? Ve Güneþ göklerin ortasýn-da durdu ve tam bir gün kadar batmakta acele etmedi."

(Yeþu 10/12-13)

Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

Tanrý Yanýlgýsý - III

Tanrýsal VahyeKul Sözü Karýþýnca

Page 11: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

9SEVGÝ DÜNYASI

TANRI GÜNEÞE "DUR" DEDÝ

Ýngiliz evrimci biyolog RichardDawkins'in "Tanrý Yanýlgýsý" kitabýndaTevrat'ta akla ve ahlâka aykýrý gördüðübazý âyetlerin yorumlarý üzerinde dur-muþtuk. Þimdi de bunlara biri Tevratdiðeri Ýncil'den 2 âyet daha ekliyorum.

400 yýl kadar önce "dünya dönüyor"dediði için Papa'nýn engizisyonmahkemesinden canýný zor kurtaranGalile'yi Tevrat'taki bir âyetin zorakiyorumu ile dinden sapmýþ olmaklasuçlamýþlardý. Papalýk'ýn dünyanýndeðil, Güneþin dünya etrafýnda döndüðüsonucuna vardýðý bu âyette aslýndaastronomiden deðil, savaþtan söz edili-yor. Acaba bu âyet düzmece mi diye hiçkafa yormadan yüzde yüz doðru sanýlýn-ca da, böyle gerçek dýþý sonuçlaraulaþýlmasý gayet doðal.

* "O zaman Rabbin Amorîleri Ýsrailoðullarýnýn önünde teslim ettiði günYeþu Rabbe söyledi ve Ýsrail'in gözüönünde dedi: 'Dur ey Güneþ Gibeonüzerinde ve Ay sen Ayalon deresinde.'Ve millet düþmanlarýndan öç alýncayakadar Güneþ durdu ve Ay yerinde kaldý.Yaþar kitabýnda bu yazýlmýþ deðilmidir? Ve Güneþ göklerin ortasýndadurdu ve tam bir gün kadar batmaktaacele etmedi." (Yeþu 10/12-13)

Hz. Musa'nýn ölümünden sonra Ýsrailoðullarýyla beraber Filistin'e yerleþenpeygamber Yeþu'nun düþmanlarýylayaptýðý sayýsýz savaþtan biri anlatýlýyoryukarýdaki âyette. Savaþý kazanmak

üzere iken Güneþ'in batarak karanlýktadüþmanlarýnýn kaçýp kurtulmasýný önle-mek için peygamber, Tanrýdan ozamana kadar kimsenin cesaretetmediði bir dilekte bulunuyor.Güneþ'in yerinde çakýlý olarak bir süredaha durmasýný ve aydýnlýkta onlarýntümünü yoketmesine izin vermesinidiliyor Yaradan'dan. Ve hayret, duasýfazlasýyla onaylanýp hem Güneþ hem deAy bir gün boyunca hareketsiz olduklarýyerde kalakalýyorlar.

Çok deðil, biraz düþününce böyle birþeyin asla olmadýðýný anlamamýz çokkolay. Astronomi ve Güneþ sisteminindengesi gibi girift konulara hiç dal-madan, sadece tarihi gerçekler ýþýðýndayanlýþýn altýný hemen çizebiliriz. Öyleya, bütün dünyada Güneþ öylesineyerinde çakýlý durup, deðiþikcoðrafyalarda yaþayan insanlar bulun-duklarý yere göre bir türlü akþamý ya dasabahý bulamamýþsa bunlar yüzyýllarboyunca her dilden yazýlýp söylenmezmi hiç?... Efsanelerde, destanlarda,masallarda, aný kitaplarýnda böylesinebir olay nasýl hem de ballandýra bal-landýra anlatýlmadan atlanýp geçilebilirki? Tevrat'tan baþka hiçbir yerdeGüneþin bir gün boyunca gökte asýlýkaldýðý yazýlmadýðýna göre, âyetin birabartý olarak oraya sonradanekleniverdiðini düþünmemiz dahadoðru olmaz mý? Ama din adamlarýnýnyüzyýllar boyunca kutsal metinlerikelimesi kelimesine doðru kabuletmelerinden ve hattâ þimdi bile birçok-larýnýn ayný iddiada bulunmalarýndandolayý akýl sahipleri bu defa toptan tüm

Page 12: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI10

kutsal metinlere kolayca sýrtlarýnýdönüveriyorlar.

Tarihi gerçeklere aldýrmadan âyetidoðru kabul edenler, basit bir akýl yürüt-meyle, dünyanýn durduðu, Güneþinetrafýmýzda döndüðünü cesaretle savun-abildiler. Öyle ya ancak yürümekteolana, hareket halinde olana "dur"denebilir. Tanrý Güneþe "dur" dediðinegöre de, dönen dünya deðil Güneþtir. Bukadar basit.

Yüzyýllar sonra Galile matematikle vegözlemlerle dünyanýn döndüðünü ilerisürer, sözünü geri almazsa inkârcýlardanolduðundan sonu ölümdür. Tanrýdandaha iyi bilecek deðil ya?!.. Neyse ki,360 yýl sonra 1992'de Papa Galile'yihaklý bulabildi ancak. Ama insan sora-madan edemiyor, dinlerden yüz çevirengelip geçmiþ bunca neslin günahý kiminolacak acaba?...

TÜM DÜNYASAATLERCE KARANLIKTAKALDI

Bu da Ýncil'den birâyet:

* “Ve altýncý saat-ten dokuzuncu saatekadar bütün yeryü-züne karanlýk çök-tü.” (Ýncil Matta27/45)

Hz. Ýsa çarmýhagerilip büyük acý

içinde ölüme doðru giderken tümdünyanýn 3 saat boyunca karanlýktakaldýðý söyleniyor âyette.

Fazla söze gerek yok. Hiçbir tarihikayýtta bu üç saatlik karanlýktan sözedilmediðinden, günümüzden 250 yýlkadar önce felsefe sözlüðünde filozofVoltaire o hep alýþtýðýmýz mizahiüslûbuyla bu âyeti þöyle yorumlamak-tan kendini alamaz:

"Tiberius'un imparatorluðu zamanýn-daki hiçbir Latin tarihçisi, hiçbir insanmucize sayýlacak böyle bir olayýnsözünü etmiyor. Kudüs'teki Romalývalinin askerlerinin gözü önünde olupbiten bu olaðanüstü olayý imparatora,senatoya rapor etmesi gerekirdi. O üçsaat içinde Roma da zifiri bir karanlýkiçinde kalmýþ olmalýydý. Bu inanýlmaya-cak þey Roma'nýn, bütün uluslarýn

Page 13: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

11SEVGÝ DÜNYASI

takvimlerine geçmeliydi. Tanrý bu yüceþeylerin dinsizlerin eliyle yazýlmasýnýhoþ görmemiþ olacak." (Sayfa 189)

Richard Dawkins'in "Tanrý Yanýlgý-sý"nda üzerinde önemle durduðu kutsalkitap eleþtirisi hiç de ilk yapýlan bir iþdeðil. Neredeyse 400 yýllýk bir geçmiþivar. Örneðin Ýngiltere'de CambridgeÜniversitesinde görevli papaz Dr.Thomas Woolston 1627-1629 yýllarýnda60 bin kiþinin okuduðu altý ayrýdemecinde Ýncil'deki akla aykýrýunsurlarý hiç çekinmeden bir bir ortayadökmekten geri durmamýþtý. Sonrakiyüzyýlda yine Ýngiltere'de bakanlýklar dayapmýþ ünlü devlet adamý ve filozofVikont de Bolingbrocke 1754'de yayýn-ladýðý kitabýnda Tevrat âyetlerinineleþtirisini yapýyordu. Eleþtirisinintemelini tarihi gerçekler, dil bilimi, akýlve mantýða dayandýrmasýna raðmen neRoma kilisesi, ne de reformist Protestankiliseleri bu eleþtirilere kulak vermiþti.

Musevi asýllý büyük filozof Spinozaellerindeki Musa'nýn 5 kitabýnýn,peygamberden 900 yýl sonra Babilsürgünü esnasýnda kaleme alýndýðýný,daha sonralarý da akla mantýða aykýrýilaveler yapýldýðýný örnekleriylesergiliyordu. Spinoza'dan öncekiyüzyýlda da benzer itirazlar olmuþ,örneðin Tevrat'ýn Tesniye kitabý 34/5-12âyetlerinde Musa'nýn kendi ölümünü vesonrasýný nasýl yazmýþ olabileceði birtürlü açýklanamamýþtý.

"Doðrucu Davut" Rousseau'nun bukervana katýlmamasý mümkün mü?

"Emil" kitabýnda sanki tüm kuþkucularatercüman oluyordu:

"….Ýncil akýl ve mantýðýn kabuletmediði ve makûl bir adamýn düþünüponaylamasýna imkân olmayan inanýlmazþeylerle doludur. Bu tezatlar ortasýndane yapmalý?.. Ýçindeki anlayama-dýðýmýz âyetlerin kitaba sokulmuþ yan-lýþlar olmadýðýný kim bilir?.."

KUTSAL KÝTABIN YÜKSEK ELEÞTÝRÝSÝ

Bütün bunlar aslýnda öncü çalýþ-malardý. Þimdi esas bilimsel eleþtiriyesýra gelmiþti. 19. Yüzyýlda Almanya'dailâhiyatçý Eichhorn Kutsal Kitaptakiüslûplarý, tarihteki deðiþik doðu kavim-lerini, devirler boyunca dildeki âdet vetörelerdeki deðiþiklikleri inceliyor, bun-larýn ýþýðýnda yargýlara varýyordu.Böylece yüksek kritik dönemi baþlýyor-du. Tevrat'ýn Yaratýlýþ Bölümünün veMusa'nýn ilk 5 kitabýnýn ayrý yazarlarýneserlerinin bir derlemesi olduðuna buderin incelemeler sonucunda varýyordu.Aslýnda kendisi çok içtenlikli bir Hýris-tiyan olarak, aydýnlarý dine yaklaþtýr-mak için yapýyordu bunu. KutsalKitap’ýn tümüyle birden rafa kaldýrýl-masýný önlemekti niyeti. Ama ne Kato-liklere ne de Protestanlara yaranama-mýþ, üstelik binbir hakarete uðramýþtý.

Bütün bunlara Papalýðýn cevabý, aklýisyana sevkedecek kadar fütursuzca idi.1869'da Vatikan inadýna "PapanýnYanýlmazlýðý"ný ilan ederek yangýnakörükle gidiyordu.

Page 14: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI12

ALEVLER BACAYI SARINCA

Böylece 100 yýla yakýn zaman boþunaharcandýktan sonra 1962-1965 yýllarýarasýnda toplanan 2. Vatikan Konsili'ndehem gecikmiþ hem yetersiz olsa daPapalýðýn bir itirafta bulunmasý yine dekayda deðer. En azýndan Eski Ahit'inyani Tevrat'ýn resmen yargýlandýðý bukarar aynen þöyle:

"Mesih ile açýlan kurtuluþ yolundanönce yaþayan insanlýðýn durumu hesabakatýlarak, Eski Ahid kitaplarý herkeseTanrý'nýn ve insanýn kim olduðunubilme imkâný saðlarlar. Keza kendi özadaleti ve merhameti içerisindeTanrý'nýn insanlara nasýl davrandýðýnýöðrenme imkâný verirler. Bu kitaplareksik ve geçersiz hususlar içermelerineraðmen, yine de gerçek bir ilâhi terbiyeyöntemlerine tanýklýk etmektedirler…"

Eksik ve geçersiz kelimeleri kul-lanýlarak Tevrat için eleþtiri kapýsýnýaçýk tutan Konsil, üzülerek görüyoruzki, sýra Ýncil'e gelince kapýyý sýmsýkýkapatmaktadýr. Öyle anlaþýlý-yor ki, Kutsal Kitap eleþtiri-leri materyalizme puankazandýracak þekilde sürüpgidecektir. Konsil, Ýncil ko-nusunda þu hükme varmýþtýr:

"Hiç kimsenin gözündenkaçmaz ki, Ýnciller KitabýMukaddes'de yer alan bütünöteki kutsal kitaplar içindeen büyük üstünlüðe sahiptir-

ler. Zira kurtarýcýmýz Ýsa'nýn yanibedene bürünmüþ Kelâm'ýn hayatý veöðrettikleri hakkýnda en üstün tanýklýðýortaya koyarlar. Her zaman ve her yerdekilise 4 Ýncil'in havarilerden kay-naklandýðýný kabul etmiþtir. MesihÝsa'nýn emri üzerine havarilerin tebliðettiklerini, sonradan bizzat kendileri veçevresindekiler, Ruhul Kudüs'ün ilâhiilhamýyla, imanýn esasý olan yazýlýmetinlerde yani Matta, Markos, Lukave Yuhanna Ýncillerinde bize akta-rýlmýþlardýr. Kutsal anamýz kilise, kesinolarak ve en büyük bir ýsrar ve sebatlabelirtir ki, tarihe uygunluklarýnda hiçbirtereddüt olmayan Ýnciller, Tanrý'nýn oðluÝsa'nýn insanlar arasýndaki hayatý boyun-ca, göðe yükseldiði güne kadar kendi-lerinin ebedi kurtuluþlarý için gerçektenortaya koyduklarýný doðru bir þekildeaktarmaktadýrlar… Þu halde kutsalyazarlar 4 Ýncil'i bize Ýsa hakkýnda herzaman doðru ve samimi hususlarýbildirecek þekilde kaleme almýþlardýr."

Gelecek sayýda: Dinleri türlü hüner veçýkarlarla aslýndan saptýranlar.

Ýznik Konseyi

Page 15: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI13

Bir Zen öðretisi öðrencisi hocasýnasorar: "Hocam Zen nedir?" Hocasýyanýtlar: "Zen, yerleri süpürdüðünzaman yerleri süpürmek, yemekyediðin zaman yemek ve uyuduðunzaman uyumaktýr." Öðrenci þaþkýnlýk-la: "Hocam, bu çok kolaymýþ" der."Öyledir" der hoca "Ama bunu o kadaraz insan yapýyor ki!"

Gerçekten insanlarýn çoðu seviþirkenseviþmiyor, dinlerken dinlemiyor.Yaptýklarý eyleme tüm varlýklarýylakatýlmýyor. Yapýyormuþ gibi yapýyorlar.Geçmiþin ve geleceðin kýskacýndayaþadýklarý için aný kaçýrýyor, hayatýýskalýyorlar. Tam anlamýyla yaþayanlarise yaptýklarý iþe yoðunlaþýp, o aný di-bine kadar, derinlemesine yaþýyorlar.

Gerçekten YaþamakGüngör Özyiðit, Psikolog

BÝLGELÝK BELGELERÝ

Page 16: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI14

Böylece yaþadýklarýnýn farkýnda olarakhayatý kutsuyorlar.

Tolstoy'un üç sorusu ve onlaraverdiði yanýtlar þimdiye odaklanmanýnve aný yaþamanýn önemini bir kez dahavurguluyor:

1- Harekete geçmenin en uygunzamaný nedir? Þimdi.

2- En saygýn insanlar hangileridir?Þu anda beraber olduklarýmýz.

3- En önce hangi iþin peþinden git-meli? En öncelikli olanýn, o an yapýl-masý gerekenin.

Bunun bir adý "farkýndalýkla yaþa-mak" ise, diðer adý yaptýðýmýza yoðun-laþarak "gerçekten yaþamak"týr.

SORUNU KABULLENEREK AÞMAK

Ýnsanlar sorunsuz olmaz. Ne var kiinsan yaþadýðý sorunu sorun halinegetirirse, iþte o zaman ruhsal olarakhastalanmaya baþlar. Sorun yaratmadansorunuyla baþbaþa kalabiliyorsa sorunda ortadan kalkar. Yani sorunu yaratanve destekleyen aslýnda insanýn kendi-sidir. Bunun farkýna varýp desteði çek-tiðinde sorun kaybolur.

Japonya'da son yýllarda " Zen terapisi" uygulanmaktadýr. Nevrotik vepsikotik erkek ve kadýn, tek baþýna birodaya konuyor ve onlara "Her kimsenöyle kal. Nevrotiksen o zaman nevrotikol ve öyle yaþa" deniyor. Doktorlaronlara hiçbir þekilde karýþmýyor.

Yemek veriliyor. Ýhtiyaçlarý gideriliyor.Ýlgi gösteriliyor. Öylece sorunu ile baþbaþa kalan hasta on gün içinde düzel-meye baþlýyor. Batýda senelerce sürenpsikoterapi, on gün içinde çözümleni-yor. Sorunu sorun haline getirmeden,sadece sorunu kabul etme ve onunladost olma, sorunu aþmaya yetiyor.

Þizofrenleri iyi etmede büyük birbaþarý kazanan Ýngiliz psikiyatrlarýndanR.D Laing de ayný yolu izler. Ona göredeli birini kendi haline býrakabilirsekve ona hiç karýþmaksýzýn yalnýzca sevgidolu bir ilgi göstererek, ihtiyaçlarýnýkarþýlarsak hastalýðý on günden fazlasürmez. Karýþýp, onu yönlendirmeyeçalýþtýðýmýzda süreci uzatmýþ oluruz.Kabullenme bizi hayatla ve kendimizlebarýþtýrýr. Sorunlarý sorun olmaktançýkarýr. Sorunlarla didiþme yerine,onlarý kabullenici bir kucaklayýþla anla-maya ve aþmaya götürür.

HER ÞEY MERKEZÝNDE

Ermiþ Sümbül Efendi öðrencisiMusa'ya sorar: "Söyle bakalým MusaEfendi, bu dünyayý sen yaratsaydýn,neler ekler, neler çýkarýrdýn?" Olan herþeyin Yaradan'ýn izniyle ve hayrýmýzaolduðunu öðrenen Musa þöyle der:"Her þey o kadar güzel bir uyum içindeki, ne bir þey ekler ne de bir þeyçýkarýrdým. Her þey yerinde vemerkezindedir." Bu yanýtý çok beðenenSümbül Efendi "Bundan böyle seninadýn Merkez Efendi olsun" der. Veöyle de olur.

Page 17: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI15

ÇOKLUKTAKÝ BÝRLÝK

Bir keresinde, vezirinin de önerisiylebir kral Buda'yý görmeye gelir. Buda'-nýn on bin keþiþle birlikte oturduðukoruluða yaklaþtýklarýnda, kral kalbindebir korku hisseder. Kýlýcýný çekerekvezirine þöyle der: "Sorun ne? Oradaon bin kiþinin oturduðunu söyledinama her yaný sessizlik bürümüþ çýt çýk-mýyor. Bize bir suikast mý düzenledileryoksa?" Vezir gülerek þunu söyler:"Buda'nýn insanlarýný tanýmýyorsunuz.Kýlýcýnýzý kýnýna koyun. Korkmanýzýgerektirecek bir þey yok. Kimse sizincanýnýza falan kast etmiþ deðil." Kralyine de kuþkuyla eli kýlýcýnda olarakkoruya girer. Sessizlik ve sükûnetkarþýsýnda þaþýrýr kalýr. Sanki kimseyokmuþ gibi on bin kiþinin aðaçlaraltýnda canlý heykeller gibi sessizceoturmalarýna inanamaz. Nasýl bu kadarkiþiden bir kýpýrtý, bir ses, bir gürültüçýkmaz? Bunlar yaþamýyorlar mýyoksa? Orada oturmuþ ne yapýyorlar?Þaþkýn bakýþlarýyla Buda'dan bir cevapbekler. Buda þöyle der : "Bir þey yapý-yorlar, ne var ki bunun dýþarýyla biralâkasý yok. Onlar iç dünyalarýnda birþeyler yapýyorlar. Onlar þu anda beden-lerinde deðiller. Onlar varlýklarýnýniçinde en özlerindedirler. Ve onlargöründüðü gibi on bin kiþi deðil, hepsitek bir bilincin parçasýdýrlar." Denizinyüzeyi çýrpýntýlý, dalgalý ve gürül-tülüdür. Derine daldýðýnýzda sessizlikve sükûnet baþlar ve insan kendinibambaþka, rengârenk bir âlem içindebulur. Sessizliðin sesi o âlemin mü-ziðidir.

BEKÂRET MÝ? BEREKET MÝ?

Hýristiyanlýk ve diðer çileci akýmlar,yanlýþ bir yorumla cinselliði hepaþaðýlayýp kötülemiþler. Ýnsan bedeninibir günah aleti olarak görmüþler. Bunakarþýlýk bekâreti ve bekârlýðý övüp kut-samýþlar. Yeni Ahit'te, Korintlilere mek-tubunda Aziz Pavlus aynen þöyle der:"Evlenmemiþ kiþilere ve dullara diyo-rum ki, benim gibi bekâr kalmak onlariçin iyidir. Ancak kendilerini kontroledemiyorlarsa evlenmeleri gerekir.Çünkü tutkuyla yanmaktansa, evlen-mek daha iyidir." Yaradan'ýn insanýerkek ve diþi olarak yaratmasý ve insansoyunun üremesini cinsellik yoluylasaðlamasý ne kadar da yanlýþ yorumlan-mýþ. Üstelik anne-baba-çocuk olarakkutsanan aile de cinsel iliþkinin birürünü deðil mi? Aþkla seviþme vebütünleþme bir kutsama olamaz mý?

Kant'ýn herkesi baðlayan bir ahlâkilkesi vardýr: "Öyle hareket et ki, senindavranýþýn bütün insanlar için geçerlibir ilke olsun." Birçok din adamýnýn veçilecinin önerdiði bekârlýk, eðer herkestarafýndan uygulanan bir kural olsaydýinsan soyu bugüne dek çoktan kurumuþolurdu. Yeryüzü insansýz, ýssýz kalýrdý.

Bu konuda üretilen bir fýkra bu duru-mu çok güzel özetler: Çok sevilen,sayýlan bilge bir Papa ölür. Öte taraftacennet kapýsýnda Aziz Petrus tarafýndankucaklanarak karþýlanýr: "Hoþ geldinizmukaddes peder yaþamýnýz boyuncainsanlara yaptýðýnýz hizmetler ve iyilik-ler size cennetinizi hazýrladý. Çünkü

Page 18: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI16

insanýn buradaki kazancý dünyada yap-týðý iyiliklerdir. Ýstediðiniz gibi kapýlar-dan rahatça geçer, cennetin her yerineözgürce gidebilirsiniz. Zira siz hizmet-lerinizle bunu çoktan hak ettiniz. Sizekarþý açýk kapý politikasý uygulanacak.Ýsa dahil her göksel liderle randevusuzgörüþebileceksiniz. Acaba Papa hazret-lerinin arzuladýðý bir þey var mý?""Evet" der Papa "Yüzyýllar boyuncadin bilimcilerinin aklýný karýþtýran soru-larý sýk sýk düþünürdüm. Belki buradaTanrý ile peygamberler arasýndakikonuþmalarýn kayýtlarýný, orjinallerinibulurum. Böylece gerçekte neyinsöylenip, neyin söylenmediðini tamolarak anlamýþ olurum. "Aziz Petrus,Papa'yý derhal göksel kütüphaneyegötürür ve orada istediði belgeyi nasýlbulacaðýný gösterir. Papa büyük birmerak ve coþkuyla insanýn Tanrý ileiliþkisinin tarihini gözden geçirmeyekoyulur. Ýki yýl sonra kütüphanedenpiþmanlýk yüklü acý bir çýðlýk yükselir.Çok sayýda Aziz ve melek Papa'nýn bu-

lunduðu yere koþarak feryadýnýn nede-nini öðrenmeye çalýþýrlar. Papa þokauðramýþ halde parmaðý ile tek bir keli-meyi göstererek boyuna tekrarlar:"Bakýn, sözcük bekâret deðil, bereket!"

Biz Türkler " Nerede hareket, oradabereket " diyerek düðümü çoktançözmüþüz meðer…

ÝNSAN ELÝNDE YOZLAÞAN DÝN

Peygamberlerin getirdiði ve bilgele-rin söyledikleriyle onlarý izleyenlerinyaptýklarýnýn ne denli uzak düþtüðünüanlatan güzel bir Çin hikâyesi vardýr.Þöyle ki, adamýn biri kuyuya düþer osýrada o bölgede bir eðlence ve festivalvardýr. Ýnsanlar þarkýlar söylemekte,dans etmekte ve eðlenmektedir. Birgürültüdür sürer gider. Kuyudaki adamcan derdinde "Yardým edin" diyebaðýrýp çaðýrýr. Oradan geçen bir Budistrahip, neyse ki bu imdat çaðrýsýný du-yar. Kuyuya yaklaþtýðýnda adam "Ýyi ki

beni duydunuz.Gürültüden kim-se beni duymaya-cak, burada ölüpkalacaðým diyeödüm koptu" der.Budist rahipserinkanlýlýkla þuyanýtý verir: "Senyine de ölecek-sin. Çünkü karmayasasý gereðigeçmiþ hayatýn-daki kötülüðününbedelini ödüyor-

Page 19: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI17

sun. Cezaný çek bitsin gitsin. Yeniyaþamýnda tertemiz olacaksýn." Adam:"Ben þu anda felsefe yapýlmasýný deðilkurtarýlmayý istiyorum" dese de rahipyürüyüp gider. Derken Taocu biri çýk-agelir. Sakin bir halde adamý seyreder.Adam ondan da yardým ister. Taocuona yardým yerine öðüt vermeyi yeðler:"Ýnsan baþýna gelen her þeyi kabullen-meli. Lao Tsu böyle der. Onun içinbunu kabul et. Hattâ bu durumun keyfi-ni çýkar. Biz asla insanlarýn iþlerinekarýþmayýz. Bizler bireye, onun özgür-lüðüne inanýrýz. Kuyuya düþmek seninözgürlüðündü, orada ölmek de öyle.Kabul et ve bilge bir adam gibi öl."Bunlarý söyledikten sonra o da kuyu-dan uzaklaþýr. O arada bir Konfüçyüstaraftarý kuyuya gelir. Adam sevinçlesizin gelmeniz büyük bir þans. Siz"Ýnsanlara yardým edin size yapýlmasýnýistemediðinizi baþkalarýna yapmayýndiyen büyük bilge Konfüçyüs'ünizleyicisisiniz. O halde bana yardýmedin de bu kuyudan çýkayým." der.Konfüçyüsçü daha geniþ çaplý biryardýmda bulunacaðýný bildiren biraçýklamada bulunur: "Haklýsýn, sanayardým edeceðim. Bir þehirden diðerinebaþkente gidiyorum. Orada her kuyu-nun etrafýna bir duvar örülmesi içinhükümeti uyaracaðým. Böylece, sen debaþkalarýnýn kuyuya düþmemesi içinbüyük bir iyiliðe sebep olacaksýn.Önemi olan bireyler deðil, toplumdur.Sen toplum için kendini fedâ etmiþ biriolarak ileride hayýrla anýlacaksýn." Veo da yoluna devam eder. Dördüncüolarak bir Hýristiyan misyoneri çýka-gelir. Adamýn yardým çaðrýsýna hemen

karþýlýk verir: "Seni ve senin gibilerikurtarmak için hazýrlýklýyýz. Ýnsanlarýnkuyulara düþebileceðini bildiðim içingördüðün gibi yanýmda ip taþýyorum veancak sizi kurtararak kendimi kurtara-bileceðimi biliyorum. Yoksa insanlaranasýl hizmet edebileceðiz. Ýnsanlarkuyulara düþmeli ki, bizlere de onlarýçýkarmak için hizmet fýrsatý düþsün."

Yani yoksullar, dara düþmüþler, ök-süzler, dullar, yetimler, yaþlýlar, dilenci-ler olmalý ki, onlar da iyilik yapýp cen-nete gidebilsinler! Ve o yüzden dünya-nýn büyük çoðunluðu kendilerine görebir inançlarý olduðu halde dünyada nehuzur var, ne barýþ ne de esenlik! Aynýinançta olanlar bile birbirini yiyor, yok-sulluk ve sefalet sürüp gidiyor… Ame-rika'da aþýrý þiþmanlýk sorun olurken,Afrika'da insanlar açlýktan ölüyor.

ESERÝNDE KAYBOLMAK

Bir imparator Himalayalar'ý çoksever. Bir ressamdan sarayýnýn duvarý-na Himalayalar'ýn resmini yapmasýnýister. Ressam ayný zamanda bir Zenustasýdýr. Resmi üç günde yapabileceði-ni ancak bunun için üç yýl Himalaya-lar'da yaþamasý gerektiðini söyler. Üçyýl oralarýn havasýný solur, topraðýnýnürünlerini yer, sularýnda yýkanýr, daðýnsesini dinler. Öyle ki dað ile tam bütün-leþir. Giderek daðýn bir parçasý olur. Üçyýl sonra gelir ve üç günde resmi yaparbitirir. Ýmparator resmi görmeye geldi-ðinde þaþýrýr kalýr. Resim aslýndan dagüzel olmuþtur. Daha önceleri Himala-yalar'ý hiç bu kadar güzel görmemiþtir.

Page 20: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI18

Resim aslýný aþmýþtýr sanki. Bu durumimparatorun o denli ilgisini çeker ki,resimde bir yeri göstererek sorar:"Daðlarýn arasýndan kývrýlarak uzananbir yolu görebiliyorum. O yol nereyegidiyor acaba?" Ressam: "Bekleyingidip bakayým" der. Gider, resminiçinde kaybolur. Bir daha da geri dön-mez. Ýnsan yarattýðý eser içinde öyle-sine erimeli ki ortada kendisi diye birþey kalmamalý. Tanrý gibi hem eserindegizlenmeli hem de eseriyle içindekiyaratýcýyý açýða çýkarmalý.

Müzik içinde ayný þeyi söyleyebiliriz.Ýyi bir müzik dinlediðimizde bir süresonra dinleyenin ve çalanýn sýnýrlarýbelirsizleþir. Dinleyenle çalan kaybolur,ortada müzik kalýr sadece.

Kralýn biri büyük bir virtüözden sara-yýnda sitarýný çalmasýný ister. "Çalarýmama bir þartla" der müzisyen. "Çalar-ken herkes heykel gibi duracak kimsekýpýrdamayacak. Kýpýrdayanýn kafasýkesilecek."

Yüz kadar kiþi bu konseri dinlemeyecesaret eder. Müzisyen elindeki enstrü-manýný konuþturmaya baþlar. Herkesheykel gibi yoga duruþunda dinlemek-tedir. On iki kiþi bir süre sonra dayana-maz. Müziðin ritmi ile birlikte hareketetmeye baþlar. Müzisyen çalmayý der-hal keser. Kral hayretle "Sahidenmüzikle titreþen bu insanlarýn ölmesinimi istiyorsun" diye sorar. "Hayýr" dermüzisyen. Ben çalarken kendini kaybe-den müzikle ahenkleþirken ölümü bileunutan insanlar arýyorum. Diðerleri

gitsin. Ben þimdi asýl bu insanlar içinçalacaðým."

Ýnsan Tanrý'nýn enstrümaný olmayýkabullendiðinde Tanrý'nýn kendisini çal-masýna izin verdiðinde, her türlükorkudan kurtulur, özgür ve yaratýcý birgüce dönüþür.

DÝLLER FARKLI, AMA ANLAM BÝR

Ýhtiyaçlarýný gidermek için dört kiþiyebir miktar para verilir. Ýranlý olan ilki"ben bununla engür alacaðým" der.Ýkinci kiþi olan Arap, ona karþý çýkar:"Yok, olmaz, çünkü ben ineb istiyo-rum." Üçüncüsü Türk'tür. O da "Benüzüm isterim" diye tutturur. Dördüncükiþi olan Rum ise stafil istediðinisöyler. Her biri, yalnýz kendi dilinibildiðinden diðerlerinin ne söylediðinianlamaz. Öylece farklý þeyler istedik-lerini düþünerek birbirleriyle çekiþirdururlar. Oysa hepsinin dilini bilenakýllý biri çýkagelseydi kavgaya sonverir ve onlara þöyle diyebilirdi:"Paranýzý bana verin. Ayný parayla hep-inizin isteðini yerine getirebilirim.Bana güvenirseniz tek paranýz dört ola-cak ve dördü birden tek olacak."Çünkü her biri kendi dilinde ayný þeyisöylüyor ve üzüm istiyorlardý.

Bir gün insanlýk, sevgi dilini konuþ-mayý öðrendiðinde yüzler gülecek,gözler birbirine sevgiyle bakacak, dillerbirbirini övecek. Kavga son bulacak.Öylece herkes birlikte, beraberlikte,barýþta ve esenlikte buluþmuþ olacak…

Page 21: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

19SEVGÝ DÜNYASI

Dalai Lama’dan Yaþama Dair Görüþler - IIDerleyen: Nihal Gürsoy

Geçen sayýmýzda Kutsal Dalai Lama’nýn(Tibet’in 14. ruhsalönderi) yaþamýn dönemleri ve durumlarýna iliþkingörüþlerinin bir kýsmýný aktarmýþtýk. Bu sayýmýzda elliyi aþkýn konu baþlýðý altýnda sunduðudüþüncelerinin birbölümüne daha deðinmeye devam ediyoruz.

Page 22: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI20

BEKÂRLARA

Bekâr olmanýn pek çok çeþidi var.Ýffet yemini etmiþ keþiþler, bekârkalmayý isteyerek seçenler, istemedik-leri halde bekâr kalanlar olduðu gibi,evliliði çok zor bulanlar var. Evliolmak bazý avantajlar getirmekleberaber kendi sorunlarýný da yaratýr.Ýnsanýn ( kadýn veya erkek) çocuklarýnave eþine çok zaman ayýrmasý gerekir.(Onlarla vakit geçirmek, masraflarýkabullenmek, daha fazla çalýþmak,eþlerin aileleri ile iliþkilerini düzeneoturtmalarý, süregenlik saðlayabilmekgibi)Yalnýz yaþayan insanlar genellikledaha basit bir yaþam sürerler.Sorumluluklarý daha azdýr, istedikleriniyapmakta çok daha özgürdürler. Birbavul yeter çoðu zaman, istedikleriyerde istedikleri þeyi yapmalarýna.Daha fazla özgürlük ve verimliliksaðlamasý açýsýndan kimileri için tercihedilebilir. Bazý erkek ve kadýnlarý isegönüllerine göre bir eþ bulabilmek içindeli gibi uðraþýrlar ama, buna raðmeniliþkilerini yürütemezler. Bazen prob-lem çok benmerkezci olmaktan ya dainsanlardan fazla þey beklemekten kay-naklanýr. Yavaþ yavaþ tersi yaklaþýmgeliþtirerek kendilerine dert olan prob-lemlerine daha az kafa yorup, diðerleri-ni de düþünmeye baþladýklarý anda bir-liktelikleri çok daha olumlu ve mutluolacaktýr. Aslýnda önemli olan, mutlu-luðu yakalamaya çalýþmak olmalýdýr.Yoksa mutsuzluklarýmýz için suçlaya-bileceðimiz pek çok insan bulabiliriz.Evlilik bu bakýmdan çok önemlidir.Bize gerçek sevginin gereði olan saygý,

hoþgörü, anlayýþ, paylaþma ve esneklikgibi pek çok nicelik kazandýrýr.

Baþka ne diyebilirim ki zaten?Kadýnlara daha fazla makyaj yapma-larýný, erkeklere de kaslarýný geliþtirme-lerini söyleyecek deðilim ya...

BÝR TOPLULUK ÝÇÝNDEYAÞAYANLARA

Bir topluluk içinde yaþamak dahaçok, dev bir aile içinde yaþamayabenzer. Bazý nitelikleri olduðunudüþündüðümüz için bir gruba katýlýrýz.Baþkalarýyla çalýþmaktan hoþlanýrýz.Herkes kendi günlük iþlerini yapar veortak çabadan bir pay alýr. Çok pratikbir çözüm gibi geliyor bana. Her gruptadeðiþik bakýþ açýlarý ortaya çýkabilir.Bunun bir avantaj olduðunu düþünüyo-rum. Deðiþik fikirlerle karþýlaþmakhem kendimizi geliþtirmek hem debaþkalarýný daha iyi anlamak açýsýndançok fýrsat verir. Bizden farklý düþünenbiriyle mücadeleye girersek her þeyinsertleþtiðini görürüz. Bu açýk fikirlilikdeðildir. Bu þekilde davranarak yeniyollar ve çözümler üretemeyiz. Aileiçinde olsun, diðer sosyal gruplardaolsun, iletiþim kurmak önemlidir.Ýletiþim dinlemekle baþlar. Kendimizibu yönde eðitmeli ve bu alýþveriþten birþeyler öðrenmeye çalýþmalýyýz. Birlikteayný fikirde olmadýðýmýz zaman birçatýþma olmasý gerektiði ve bu çatýþ-manýn bir kazananý veya kaybedeniolmasý eðilimi içindeyiz. Olaylarý buýþýkta görmekten çýkmalýyýz. Ortak birnoktayý aramalýyýz. Diðer insanýn bakýþ

Page 23: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

21SEVGÝ DÜNYASI

açýsýna ilgi göstermez veya tavýr alýr-sak, neticede dalkavuklarla yaþamakzorunda kalýrýz.

ZENGÝNLÝK ÝÇÝNDEYAÞAYANLARA

Zenginlik ve mutluluk eþ anlamlýdeðildir. Öyle olsaydý daha zenginolanlar daha mutlu olurlardý. Ýnsanýn“Ben zenginim” diyebilmesi elbette kiçok ferahlatýzý bir duygudur, kendisinehas bie enerji verir ve ilginç bir sosyalimaj yaratýr. Bununla birlikte sorumlu-luklarý da oldukça aðýrdýr. Eðer ken-disinin kazandýðý bir servet ise, oserveti kazanmak ve artýrmak içingirdiði eziyet ve yaptýðý fedakârlýklarýnneticesinde öyle bir hale gelir ki, ken-disine ve içinde ailesinin de bulunduðutopluluða yabancýlaþýr. Ýnsanlarýnkýskançkýklarýna ve kin duymalarýna,gücenikliklerine neden olur. Sonuçolarak sürekli tedirgin ve savunmahalindedir.

Bana göre zengin olmanýn tek getirisibaþkalarýna yardým edebilmektir.Zengin biri sosyal olarak daha önemlibir rol oynar ve daha etkilidir. Ýyiniyetliyse çok güzel þeyler yapabilir.Tam tersi eðer kötü niyetliyse, dahafazla zarar verebilir.

Bu yerküreye karþý sorumluluðumuzolduðunu her zaman söylüyorum. Yanizenginliðimize þükrederek yapabile-ceðimiz faydalý bir varken kýpýrdamý-yorsak, kafasýz aptallarýz. Her günbaþkalarýnýn bizim için ürettiði yiyecekya da eþyalarý kullanýyoruz.Yaþamýmýza yetecek kadarýna sahipolur olmaz dünyanýn geri kalanýnayardým etmeliyiz. Bizden daha azþanslý olanlarýn mutluluðuna katkýdabulunmaksýzýn ihtiþam içinde yaþamakne kadar üzücü bir þey. Çok fakirinsanlar var. Bazýlarýnýn yiyecekekmeði ve baþýný sokacak bir barýnaðýbile yok; eðitim ve saðlýk hizmetindenbahsetmiyorum bile. Zenginsek ve yal-nýz kendimizle ilgileniyorsak, bu insan-

lar nedüþünecek-ler?Parmaðýnýbile kýpýrdat-madan lüksiçindeyaþayaninsanlarýgörürken,sabahtanakþamakadar yokdenecekkadar az bir

Resim: “Resmi Bir Saray Sofrasý” Lodovico Pozzoserrato

Page 24: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI22

parayý kazanmak için zor þartlardaçalýþan insanlar nasýl tepki göstermeli-ler? Kýskanç olmalarýna ve acý çek-melerine neden olmuyor muyuz, onlarýnefret ve þiddete itmiyor muyuz?

Yoksullara yardým etmek, yalnýzcapara vermek deðildir; eðitim ve saðlýkkonularýnda destek saðlamak ve kendi-lerine yeterli olmalarýna yardým etmek-tir. Yalnýz baþýna ihtiþam içinde yaþa-mak anlamsýz. Hayatýnýzý, paranýzýfuzuli þeylere harcayarak tüketmek-tense, baþkalarýnýn yararýna kullanýn.Gösteriþ yapmak, kumar oynamak,büyük paralar harcamak hoþunuzagidiyorsa, söylenebilecek fazla bir þeyyok; çünkü para sizin paranýz. Ancakkendinizi kandýrýyor, hayatýnýzý çarçurediyorsunuz. Zengin ama ayný zamandainsan olduðunuzun farkýndaolmalýsýnýz. Bir yoksuldan farklýdeðilsiniz. Manevi mutluluðun zengin-liðine ihtiyacýnýz var ve bu mutluluksatýn alýnamaz.

Zengin ve fakir arasýndaki uçurumunderin olduðu her toplum, kaçýnýlmazolarak suç, þiddet ve iç savaþ üretecek-tir. Kýþkýrtýcýlar böyle durumlarda, yok-sullarý davalarý için savaþtýklarýnýdüþündürmeye sevkederek kolaylýklaayaklandýrabilirler. Zenginseniz, çev-renizdeki ihtiyaç sahiplerine yardýmediyorsanýz, onlarýn sorunlarýnýn gide-rilmesine çalýþýyorsanýz, pek çokarkadaþýnýz ve sizi sevenler olacaktýr.Onlar da, siz de hoþnut olacaksýnýzdeðil mi? Bir talihsizliklekarþýlaþtýðýnýzda duygularýnýzý paylaþa-

caklar. Hepimiz sosyal varlýklarýz.Çevremiz dostça tutum içindeyse,otomatik olarak kendimizi güvende vemutlu hissederiz.

YOKSULLARA

Ýnsan beynine ve vücuduna sahipolduðunuz sürece fakir bile olsanýz, asýlönemli alana sahipsiniz demektir.Maddi yoksulluk sizi asil ve yücedüþünce ve duygulara sahip olmaktanalýkoyamaz. Cesaretinizi kýrmaya veiçinize kapanmaya hiç gerek yok.Hindistan’da haklarý için savaþan altkesimden insanlara, hepimizin insanolduðunu, ayný potansiyele sahipolduðumuzu söylüyorum. Varlýklý olan-lara karþý ayaklanmak ve sert olmakfaydasýzdýr. Tabii ki, zenginler yok-sullara saygý göstermeli, güçlerinikötüye kullanýrlarsa da, yoksullarkendilerini savunmalý. Ama kin vekýskançlýk veya husumet (düþmanlýk)insanlýðý hiçbir yere vardýrmaz.

Ancak iç huzurumuz yoksa, rahat vebolluðun mutluluðu getireceðinidüþünerek kendimizi kandýrýrýz.Ýstersek maddi yoksulluðumuzu ruhsalyoksullukla tamamlamakta özgürüzelbette. Ama yaþama olumlu bir yak-laþým geliþtirmeye çalýþmalý. Elbette buzenginleþmek, eðitim ve saðlýk hizmet-lerinden daha fazla yararlanmak içinçaba göstermemek anlamýna gelmiyor.Haksýzlýða uðruyorsanýz, mücadeleedin. Emin olun, doðru bir mücadelede,gerçek kazanacaktýr.

Page 25: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

23SEVGÝ DÜNYASI

HASTALARA

Bugünlerde bir sürü týbbi geliþmeoluyor. Ama zihinsel yaklaþýmýmýz,korunma ve tedavi safhasýnda önemlibir rol oynamaya devam ediyor. Buoldukça açýk.

Beden ve zihin birbirlerine sýký birþekilde baðlýdýr ve birbirlerini etkiler.Bu yüzden ne kadar hasta olursanýzolun, hiçbir zaman umudunuzuyitirmemelisiniz. Kendi kendinizeher zaman bir çare olduðunu veiyileþme þansý bulunduðunu söyleyin.Durum ne olursa olsun endiþe etmeninanlamsýz olduðunu hatýrlayýn; endiþe,sýkýntýnýzý ikiye katlar. Ben sýk sýkhintli bilge Shantideva’nýn þu çok fay-dalý sözünü tekrar ederim: “Bir çözümvarsa endiþelenmeye ne gerek var?Çözümü uygulayýn yeter. Peki yaçözüm yoksa, endiþelenmenin yararýnedir? Endiþe sadece acýnýzý artýrýr.” Eniyi ilaç, hastalýðý önlemektir. Bu,beslenme vealýþkanlýklarlabaðlantýlýdýr.Birçok insanalkol ve sigarayýaþýrý tüketiyor.Bu maddelerintadýndan vegücünden aldýk-larý küçük veuçucu keyifleriçin saðlýklarýnýtehlikeye atýyor-lar. Bazýlarýfazla yiyerek,

hareket etmeyerek kendilerini hastaediyorlar.

Budha, müritlerine yeteri kadaryemezlerse vücutlarýnýn zayýf düþeceði-ni ve bunun hata olduðunu söylerdi.Neticede fazla veya az yemek gibi, heriki durumda da insan hasta olacaktýr. Ozaman her konuda arzularýmýza hakimolup maneviyatýmýzý geliþtirmeye çalýþ-malý, aþýrýlýklardan kaçýnmalýyýz. Gün-lük yaþantýmýzda hem bedenimize hemruhumuza gereken özeni göstermeliyiz.

ENGELLÝLER ve ONLARABAKMAKLA YÜKÜMLÜLERE

Eðer fiziksel engelli iseniz, kendinizeözde diðer insanlarla ayný olduðunuzusöylemelisiniz. Bazý duyu ve uzuvla-rýnýzý kullanmasanýz bile, aklýnýz, diðerinsanlarýnki ile ayný çalýþýyor. Kendi-nize güvenin. Yapabileceðiniz pek çokþey var. Her ne olursa olsun kalbinizlebaðlantýnýzý yitirmeyin. Kim “Baþara-

Resim: “Hasta Kýz” Felix Vallotton

Page 26: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI24

caðým” derse, hedefine ulaþacaktýr. Be-ceremeyeceðim, yapamam þeklindedüþünürseniz, baþarýsýz olursunuz. Ti-bet’te söylendiði gibi “Cesaretini yiti-ren, fakirlikten kurtulamaz” Söyledik-lerimin zihinsel engellilerle ve normaldüþünemeyenlerle ilgisi yok elbette.

Bir çocuk engelli doðduðunda, anneve babasýnýn, akrabalarýnýn nasýl üzün-tü, endiþe ve ümitsizlik içine düþecek-lerini söylemeye bile gerek yok.Ancak, yaþama tutunamayan bu insan-larý korumak ve kollamak, onlara sevgigöstermek, size çok þey kazandýrýr.Yaþamýnýzda edinmeniz gereken sabýr,hoþgörü, hizmet, merhamet, þefkat,fedakârlýk... gibi pek çok vasýf, busayede kendiliðinden giriverirler haya-týnýza. Bu mükemmel bir þey. Genel birkural olarak, baþkalarýnýn bakýmýylailgilenmek, yapabileceðiniz en iyiþeylerdendir. Diðer taraftan bunu birzorunluluk ya da dert olarak görür-seniz, eyleminiz tam olmaz ve kendi-nize gereksiz zorluklar yaratýrsýnýz.

ÖLMEKTE OLANLARA veEÞLÝKÇÝLERÝNE

Ölüm ciddi bir olaydýr. Ýnsanýn kendi-ni buna hazýrlamasý iyi olur. Önlene-mez olduðu gerçeði üzerinde tefekküredalmalýyýz. Yaþamýn baþlangýcý ve sonuvardýr. Böyle düþünceleri normal kabulederek daha erken yaþlarda düþüncele-rimize alýrsak, ölüm geldiðinde onuaniden ortaya çýkan anormal bir olayolarak görmeyiz. Onunla çok dahafarklý bir biçimde yüzleþebilmek için

de, üzerinde önceden düþünüyor olmakgerekir. Yaþamýmýzýn büyük birbölümüzü, böyle bir güvencemiz hiçolmamasýna raðmen sonsuza kadaryaþayacakmýþ gibi harcarýz. Halbuki birgün, belki yarýn, hattâ belki bir dakikasonra her þeyi arkamýzda býrakacaðýz.O nedenle çok daha gerçekçi davran-malý, dengeli bir biçimde yaþamalýyýz.

Dindar biri iseniz, ölüm anýndainancýnýza ve duaya yoðunlaþýn. Tan-rý’ya inanýyorsanýz, kendi kendinize,yaþamýn sonuna gelmiþ olmak üzücüolsa bile, Tanrý’nýn nedenleri olduðunuve ölümün kavrayamadýðýmýz derin birkonu olduðunu söyleyin. Bu düþüncekesinlikle yardýmcý olacaktýr.

Yeniden doðuma inanan bir görüþesahip iseniz, ölüm sadece insanýn eskigiysilerini gerek kalmadýðý için çýkar-masý ve yenileri için hazýrlanmasýnýsaðlayan bir deðiþiklikten baþka bir þeydeðildir. Ýç ve dýþ þartlardan dolayýfiziksel kalýbýmýz bizi artýk canlý tut-maya yetmediðinde, eskiyi gönül huzu-ruyla býrakmanýn ve yeni yolumuzaçýkmanýn heyecanýný ve sevincini duy-malýyýz. Ölmek, varolmayý býrakmakdemek deðildir.

Yeniden doðumu kabul edin ya daetmeyin, dindar veya Tanrý inancý olanbir insan için önemli olan, olumlu birdinginlik hali oluþturabilmek ve bununyardýmýyla kaba bilincimizden doðandüþüncelerin akýþýný durdurmaktýr.Ýdeal olarak zihin, olabildiðince berraktutulmalý, bulandýracak her þeyden

Page 27: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

25SEVGÝ DÜNYASI

uzak durulmalýdýr. Bununla beraberölmekte olan insan çok acý çekiyorsave ona yardýmcý olacak baþka bir þeymümkün deðilse, bilincin tam yerindeolmamasý daha iyidir. Bu durumda aðrýkesiciler ve ilaçlar kaçýnýlmazdýr.

Ölmekte olan biriyle ilgileniyorsanýz,onun kiþiliðine, hastalýðýnýn doðasýna,dini inançlarýna veya yeniden doðumlailgili fikirlerine uygun bir yaklaþýmiçinde olmaya çalýþýn. Etrafýndahuzurlu bir ortam yaratarak rahatla-masýna yardýmcý olmak için elinizdengeleni yapýn. Sizin endiþeli ve huzursuzhaliniz onu fazlasýyla etkileyecektir.

Koma halinde, farkýndalýk olmadan,sadece solunum devam ederken has-taya ulaþmak mümkün deðilse, bu du-ruma uygun hareket etmelisiniz. Eðerailenin hali vakti yerinde ise ölen kiþiyiyaþatmak için her þeyi yapýn. Bununölen insana faydasý olmasa da, yakýn-larý manevi olarak ellerinden geleni

yaptýklarý için huzurlu olacaklardýr.Kiþinin bilincinin tekrar açýlmasý içinhiçbir ümit kalmamýþsa ve bunu iste-mek gerçekçi deðilse, örneðin solunumiçin daki destek saðlamak çok pahalýise, aileye zor durumda býrakacak,baþka insanlar için ciddi problemleryaratacaksa, veda etmek en iyisidir.

Ýnsan olarak ölmekte olan birininacýsýný azaltmak için elimizden geleniyapmamýz gerekse de gerçek þu ki,insanýn kendi eylemleri ile yarattýðýacýdan kaçmasý mümkün deðildir.Diðer bir deyiþle insan kendi hareket-leri yüzünden ýstýrap çeker (veyakarma) ve seçimlerimizin etkilerindenkaçmamýz mümkün deðildir. Varoluþunbaþka bir boyutuna geçmeden, çevre-sinde onunla ilgilenen ve ihtiyaçlarýnayanýt veren insanlar varken, içindebulunduðu bedende acý çekmesi çokdaha iyidir. Ancak böyle yapay biryaþamý uzatmak ya da bitirmek herkes-ten önce hastanýn yakýnlarýnýn ve aile-

sinin kararý olmalýdýr.

Yaþamsal iþlevlerimizdurduðunda, kaba dü-zeyde bilinç kaybolurve fiziksel desteðe ih-tiyacý olmayan yüksekbir bilinç ortaya çýkar.Vakti dolan öðrenciyiaydýnlanmaya doðrugötüren özel bir fýrsatsunar ölüm. O nedenleölümden korkmak yeri-ne, yaþamý ve ölümüanlamaya çalýþmalýyýz

Resim: “Malvin, Fingal’in Kollarýnda Ölürken” Anne Louis Girodet de Roucy Trioson

Page 28: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI26

Ahlâk - VI

Toplumsal bir varlýk olduðukabul edilen insanýn, ahlâklýdavranmasýný saðlayan bir yeti(meleke) olan toplumsal eðilim,etkisini, insanlara davranýþörnekleri vererek deðil onlarýbir davranýþa yönelterek gös-terir. Böyle bir yöneltme sonu-cunda insan bir davranýþta

bulunacaðý zaman, o andamümkün olan davranýþ biçim-lerinden en uygun olanýný seçer.Bu seçimi yapan insan, yatoplumsal eðilime uyarak ya daona karþý çýkarak eyleminigerçekleþtirmiþtir. Kimi düþü-nürlere kalýrsa, belli bir toplum-sal eðilime göre gerçekleþtirilenbu ahlâksal eylemler gelenekle-re, toplumun yaþadýðý deneyim-lere dayanýrlar ve akýl yaratýsýeylemlerden (bu akýl yaratýsýeylemlere Kant genel kural,genel ilke anlamýna gelen mak-sim adýný verirdi ) farklýdýrlar.

Toplumsal Kökenli Ahlâkýn TürleriYalçýn Kaya

Page 29: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

27SEVGÝ DÜNYASI

Toplumsal eðilim sonucu ortaya ko-nulan eylemlerin ahlâksal eylem ya daerdem olabilmesi için onlarýn övgü veödüller getireceðinin bilinmesine baðlýve çýkara dönük nedenlere dayanma-masý gerekmektedir. Övgü ve ödüledayalý nedenlerle ortaya konulaneylemlerin ahlâksal olmasý söz konusudeðildir. Bazý düþünürler konuya þöyleyaklaþarak erdem-ahlâk tanýmýna gider-ler: "Bir toplumun bireyleri için, birey-sel özgürlükleri artýrmanýn iki yoluvardýr. Birinci yol, toplumca kazanýl-makta olan özgürlüklerden olaðanolarak kendine düþen payla yetinme-yerek, birtakým çýkarcý giriþimlerle bupayýn oranýný artýrmak yolunu tutmak-týr. Öteki yol ise, toplumun düzeniçinde geliþmesini engelleyecek eylem-lerden kaçýnýp, toplumun geliþmesinedolaylý yoldan katkýda bulunarakkendine düþen payýn niceliðini artýrmakyolunu tutmaktýr. Kiþinin ikinci yoluseçerek yaptýðý eyleme ahlâklý-erdemlieylem, bu yolu seçen kiþiye de ahlâklý-erdemli kiþi diyoruz."

Yukarda ana çizgilerini vermeyeçalýþtýðýmýz toplumsal eðilim temelinedayalý ahlâk anlayýþýna eðilim ahlâkýadý veriliyor.

Kant'ýn ödev ahlâký anlayýþýyla ben-zerlikler taþýyan bu ahlâk kuramýnýn enönemli özelliði týpký ödev ahlâkýkuramýnda olduðu gibi özgürlükkavramýný ön plana çýkarmasýdýr.

Ne var ki eðilim ahlâkýndaki özgür-lük anlayýþýyla Kant'ýn ahlâk kuramýn-

daki özgürlük anlayýþý birbirinden fark-lý açýlýmlara gitmektedir.

Þöyle ki Kant felsefesinde özgürlük,insanýn özgür gibi görünendavranýþlarýna bir erdem ya da suçyükleyebilmesini olanaklý kýlmak üzereortaya atýlmýþ yapay bir kavramdýr.Oysa eðilim ahlâkýnda özgürlük,insanýn kendisini belli bir amacagötüren deðiþik yollardan uygunolanýný seçme yetisinin adýdýr.

Kimi düþünürler insanoðlundakitoplumsal eðilim sonucu ortaya çýkaneðilim ahlâký'ný kendi içinde de sað-duyu ahlâký ve özveri ahlâký olmaküzere iki ayrý ahlâk türüne ayýrýyorlar.

Emmanuel Kant

Page 30: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI28

Daha önce de söz ettiðimiz gibi halkiçinde yaygýn görüþleri temsil edenahlâka saðduyu ahlâký adý veriliyor.Birtakým kurallara baðlý olup olmadýðýhayli tartýþmalý olan halk arasýndageçerli bu ahlâk anlayýþýnýn, gerçektenbir ahlâk kuramý sayýlmasý su götürürbir durumdur. Bu nedenle saðduyuahlâkýndan çok, özveri ahlâký üzerindebiraz durmakta yarar var.

Toplumdaki bireylerin diðer bireyler-le kurduðu iliþkiler sonucu, belirlidurumlarda ortaya çýkan eylemler ikibölüme ayrýlabilir. Bu eylemlerden bi-rinci bölümü yapýlmasý zorunlu eylem-ler'dir. Bu tür eylemlerin duruma göreolumlularý ya da olumsuzlarý ahlâksaleylemler kabul edilir. Örneðin doðrusöylemek yapýlmasý zorunlu bir ahlâk-sal eylemken, yalan söylemek ahlâksýzbir eylem olmaktadýr. Bu birincibölümün dýþýnda kalan, yapýlmasýzorunlu olmayan bir ikinci tür eylemdaha vardýr ki bunlara özveri eylemleriadý verilir ve beðenilen eylemlerarasýnda sayýlýrlar.

Baþkalarýna saygý göstermek,baþkalarý için gerektiðinde kendinekarþý olmak ve tüm insanlarýn istekleriyararýna kendi isteklerini baský altýnaalmak türünden eylemlerle ortayakonulan ahlâksal anlayýþ "özveriahlâký" olarak tanýmlanmaktadýr.

Dinlerdeki ahlâk anlayýþýnýn özveriahlâký temeline dayandýðý bilesöylenebilir. Ne var ki büyük dinlerde-ki anlayýþ bile "baþkasý" tanýmýný tüm

insanlýðý içine alabilecek kadargeniþletememiþtir. Hýristiyanlýk"kendin gibileri seveceksin" derkenyalnýzca Hýristiyanlarýn birbirlerinekarþý sevgi beslemelerini öneriyordu.

Eðilim ahlâkýnda yapýlmasý ya dayapýlmamasý gereken eylemleringerçekleþtiðini genellikle eylemcidýþýnda bir baþkasý bilmez. Fakat son-radan eylem dolaylý yollarla öðrenildiðizaman, eðer kurallara uyulmuþsaeylemcinin iyi ya da ahlâksaldavrandýðý kabul edilir bu eylemövülür, kurallara uyulmamýþsa eylem-cinin kötü ya da ahlâksýzca davrandýðýkabul edilir, eylem yerilir. Oysaamaçsýz gibi görülen özveri eylem-lerinin kuralý yoktur ama bu eylemlergenellikle herkesin güzel bulduðueylemlerdir.

Eðilim ahlâkýnda bir eylemin iyi yada kötü oluþunun ölçütü, bu eylemin,ayný durumda bulunan baþkalarýndanbeklenen türden bir eylem olupolmadýðýdýr. Buna karþýn özveri eylem-leri iyi ya da kötü, doðru ya da yanlýþolmadýklarýndan bunlar için bir ölçütünbulunmasý gerekmez.

Eðilim ahlâkýna iliþkin bir eyleminhangi amaçla yapýldýðýnýn baþkalarýncabilinmemesi gerekir. Eðer eylemcieylemini baþkalarýnýn bir biçimdeöðreneceklerini, bu yüzden de onlarýnövgüsünü kazanacaðýný düþünerek yap-mýþsa bu eylem ne denli iyi olursaolsun gerçek bir ahlâksal eylem sayýl-maz. Bunun gibi, bir özveride bulunan

Page 31: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

29SEVGÝ DÜNYASI

kimse de bunu, içinden geldiði içindeðil de, eylemini beðenecek kim-selerin övgüsünü kazanacaðýnýdüþünerek yapmýþsa, bu eylem degüzelliðini büyük ölçüde yitirir.

Özveri eylemlerinin ahlâksal eylem-ler olup olmadýðý konusu tartýþmayaaçýk bir konudur. Bu eylemler yapýldýk-larý zaman herkesçe ya da çoðu kiþiler-ce beðenilir. Yapýlmamasý ise geneldeahlâksýzlýk olarak deðerlendirilmez.Örneðin baþkasýna saygýlý davranmak,sevgi ve dostluk duygularýyla davranýþ-ta bulunmak özverisel ve beðenileneylemlerdir ama bunlarýn yapýlmamasýkiþinin ahlâksýzlýkla suçlanmasýnaneden olmaz. Özveri eylemleri yaþamboyunca ortaya koyduðumuz eylem-lerin öyle önemli bir bölümünü oluþtu-rur ki, bu eylemleri genel ahlâk eylem-leri arasýnda saymaktansa bunlarlailgili ayrý bir davranýþ kuramý ortayaatmak gerekebilir.

Ayrýca sevgi ve dostluk gibi herkesçeonaylanan ve beðenilen bireysel iliþki-lerin hemen hepsi de yeri geldikçeinsanlarý kendi dolaysýz ya da dolaylýyararlarýna ters düþen eylemler yap-maya zorladýklarý için eðilim ve ödevahlâklarýnýn dýþýnda kalýrlar. Kimilerinegöre çalýþkanlýk, cömertlik, kahraman-lýk gibi erdem adý verilen insansal nite-liklerin ürettiði eylemlerin hepsi içindurum böyledir. Bunlarýn tümünde,eylem, eylemciye saðladýðý dolayýlýkazanç nedeniyle eðilim ve görevahlâkýnýn dýþýnda kalmaktadýr.

Felsefeci Vehbi Hacýkadiroðlu"Özgürlük Ahlâký" adlý kitabýndaçalýþkanlýk, dürüstlük gibi özverieylemlerinin çoðu zaman kiþiye yararyerine zarar getirdiðinden söz etmekte-dir. Ona kalýrsa çalýþkanlýðýn gerçektenbir özveri ya da erdem olarak kabuledildiði bir toplumda olaðandan dahaçok çalýþmak anlamýna gelen çalýþkan-lýk, doðrudan doðruya bir özgürlükedimi olarak ortaya çýkar. Oysa çoðukez toplumsal yaþamda çalýþkanlýk,çalýþan bir kimsenin yaþamda baþarýyaulaþmak için baþvurduðu bir eylemdirve baþarýya yönelik bu tür eylemlerinahlâkla bir ilgisi yoktur. Ona göreçalýþkanlýðýn bir erdem olduðu düþün-cesi hem yanlýþtýr hem de çalýþkanlýðýninsaný baþarýya götüreceði düþüncesi dedoðru deðildir: "Gerçek toplumlardaçok çalýþan insanlar kendisinin veailesinin geçimini biraz düzeltmek içinçalýþýrken, insaný gerçek baþarýyakolayca götürecek yollarý aramayavakit bulamayacaklarýndan, çok çalýþ-mak onlarýn baþarýsýna engel olacaktýr."

Dürüstlük konusuna da deðinenyazar, bu eylemlerin ancak bellikoþullar altýnda ortaya çýktýklarý zamangerçekten erdemli eylemler olduðunukabul etmektedir:

"... Ancak, onlarý gerçek erdem yapanbelli koþullar, onlarýn eylemciye baþarýsaðlama olanaðýný ortadan kaldýrýr. Ör-neðin doðruyu söyleme eylemi insanýbaþarýya götürecek koþullar altýndayapýlmýþsa o bir ahlâk eylemi deðildir.

Page 32: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI30

Gerçek bir ahlâk eylemi ise insanýbaþarýya götürmek þöyle dursun bunabir ölçüde engel olacak demektir..."

Yeri geldiðinde, kiþinin bireyselyararý açýsýndan ona zararlý bir özverieyleminin toplumun yararý açýsýndanistenilir bir þey olduðu da söz konusuolabilir. Demek ki ödev ve eðilimahlâkýna ters olan bir özveri eylemiyararcýlýk ahlâký açýsýndan uygun ola-bilmektedir.

Ödev ahlâký kuramýnýn büyük adýImmanuel Kant, kendi ahlâk kuramýnýnaçýklamasýný yaparken bu tür özverieylemlerinden o denli çok örnek verirki özveri eylemleriyle zorunlu ahlâksaleylemlerin arasýndaki farký göremediðibile söylenir. Gerçekten de Kant,ahlâksal eylemler olarak verdiði örnek-ler arasýnda doðruluk, adalet, haksever-lik gibi eylemler yanýnda -ki bunlarsaðduyu ahlâk anlayýþýna göre deahlâksal birer eylemdir- sevgi, dostluk,iyilik gibi eylemleri de sýralamaktadýr.Bu eylemlerden birincilerin insanlarýnuymak zorunda olduklarý kurallarýniçerdiði eylemler olmasýna karþýn, ikin-ciler bunlardan deðildir.

Ýyilik etmek, sevgi beslemek, dostlukkurmak gibi eylemlerin bir insanýnödevleri olduðunu söylemek zordur.Üstelik iyilik etmenin ödev gereðiolmasý onu erdem olmaktan da çýkarýr.Özveri eylemlerini ahlâksal eylemolmaktan öte belki de erdem olaraknitelemek daha doðru olacaktýr. Özetleözveri eylemleri ne ödev ne de sað-

duyu ahlâký sýnýrlarý içerisinde yer alaneylemlerdir. Üstelik ödevle özveri bir-birleriyle çeliþen kavramlardýr.

Ödev ahlâkýnýn, ödev sýnýrýný aþan,belki de hepsini birden özveri terimialtýnda toplayabileceðimiz eylemleriiçeren bir tür ahlâka kapalý olmasýnakarþýn, eðilim ahlâkýnýn bazý durumlar-da böyle bir ahlâk anlayýþýna açýkolmasý da söz konusudur. Kimidüþünürler insanlýðýn yetkin bir toplumülküsüne doðru ilerlemesi için eðilimahlâkýnýn kurallarýnýn yeterli olduðunu,özveri ürünü olan ahlâk kurallarýnýn ise-en azýndan kuramsal olarak- pek dezorunlu olmadýðýný söylerler. Yetkin birtoplum ülküsüne gidilecekse, bununbilgi artýþýyla gerçekleþeceði ve de buiþin yüksek ahlâk eylemleriyle dolaylýda olsa baðlantýlý olacaðýný söylerler.

Düþünürler arasýnda saðduyu, özverive de ödev ahlâký kavramlarý arasýndakýyasýya bir öncelik - önem tartýþmasýyapýlmýþ ve halen de yapýlmaktadýr.Kant'ýn ve ardýllarýnýn büyük önemvererek saðduyu ahlâkýnýn üstüne yer-leþtirdikleri ahlâk kuramlarý onlarýnödev kavramýna verdikleri önemdenkaynaklanmaktadýr. Oysa ödev ahlâkýkuramýnýn zaman zaman saðduyuahlâký anlayýþýndan önemli farkýolmadýðýný da saptamak olanaklý.Örneðin Kant'a göre bir davranýþýnahlâka uygun sayýlmasý için onun yal-nýzca ödeve uygun olmasý yetmez.Ödevle iliþkin olmayan her tür duygu-dan da arýnmýþ olmasý ve de yalnýzcaödev gereði olarak yapýlmýþ olmasý

Page 33: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

31SEVGÝ DÜNYASI

istenir. Gerçekte saðduyu ahlâký için debu böyledir. Doðruyu söyleyen birkimse bunu, salt doðruyu söylemekiçin deðil de, kendisinin doðrusöyleyen bir kimse olduðunu herkesegöstermek için yapmýþsa, bundan birçýkar saðlamak þöyle dursun yalnýzcabir övünme payý çýkarmak istemiþ bileolsa, bu kimsenin bu eylemi saðduyuyönünden de beðenilecek bir durumolamaz. Birisinin emeðinin karþýlýðýný,onun hakkýný kabul ettiði için deðil decömertliðini göstermek için ödeyenkimse için de durum aynýdýr.

Ödev ahlâkýný saðduyu ahlâkýndanayýrýr gibi görünen bir baþka özellik deKant'ýn deyimi ile maksimlerin(ilkelerin-genel kurallarýn) koþulsuzbuyruklar oluþudur. Ýlk bakýþta, sað-duyu ahlâký yönünden, özel durumlarsöz konusu olduðunda kurallardankolayca vazgeçilecekmiþ gibigörünebilir. Oysa genel kurallardanayrýlmak saðduyu ahlâkýnýn da hoþkarþýladýðý bir durum deðildir. Saðduyuda herkesin, kendi aklýnýn buyruðunagöre genel kurallardan sapmasýna izinvermez. Çoðu durumda koþutlukgösteren bu iki ahlâk anlayýþýnýn koþul-suzluk yönünden her durumda uyuþ-tuðu söylenemez. Bunun bilinen klasikörneði þudur:

"A, B'yi öldürmek ister fakat onunnerede olduðunu bilmez ve bunu C'densorar. C eðer B'nin nerede bulunduðunubilir ve A'ya yanlýþ bir yer bildirir yada "bilmiyorum" derse yalan söyleye-

rek ahlâksýz bir davranýþta bulunmuþolacaktýr."

Ödev ahlâký yönünden bu durumeþdeyiþle yalan söylemek ahlâksýz bireylem olmaktadýr. Oysa saðduyu ahlâkýyönünden böyle bir durum söz konusudeðildir; yalan söylemek bu durumdaahlâksýzca bir eylem olmaktan öte birinsan yaþamýný kurtarmak için gerekli,yararlý ve de ahlâksal bir eylemdir.

Bizler, bir eylemin ahlâka uygun olupolmadýðýna karar verebilmek içingenelde kendimize "Bu eylem aynýdurumda bulunan baþkalarýndanbekleyebileceðim türden bir eylemmidir? " ya da "Bunu ayný durumdabulunan baþkalarý yapsa ben onaylarmýydým?" türünden sorular yöneltiriz.Bu tür deðerlendirmeleri yapan kiþileriçin açýk ve belirgin biçimde saptanmýþolmasa bile yine de herkesçe bilindiðikabul edilen bir takým genel kurallaryol gösterici olmaktadýr. Yaygýnanlayýþa göre ahlâksal eylemlerin yal-nýzca çýkar duygusundan deðil, dolaylýçýkar duygularýndan da arýnmýþ olmasýgerekir. Dürüst davranan insan, budavranýþýndan dolaysýz bir çýkar bek-lemese bile, eðer bu yoldan ilerde ken-disine yararlar saðlayacak türden bir ünyapma, hattâ çevresinde saygýnlýkkazanma gibi bir amacý varsa, davranýþgene ahlâksal olma niteliðini yitirir.

Yazý dizimizin bir sonraki bölümünde"özgürlük ve ahlâk iliþkisi" gibi hassasbir konuya deðineceðiz.

Page 34: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI32

Deðerli SEVGÝ DÜNYASI okuyucularý,bu ay sizlerle pozitif psikolojinin kuru-cusu olan Martin Seligman'ýn, yayýlmayadeðer fikirlere kendisini adamýþ kâr güt-meyen bir kuruluþ olan TED'de (Techno-logy, Entertainment, Design - Teknoloji,Eðlence/Gösteri ve Tasarým) yapmýþ oldu-ðu bir konuþmayý paylaþacaðýz. 1984yýlýnda kurulmuþ olan TED, isminin açýlý-mýndan da anlaþýlacaðý gibi teknoloji, eð-lence/gösteri ve tasarýmla ilgilenen ve bukonuda konferanslar vermek isteyen kiþi-leri biraraya getiriyor. Baþlýk kýsýtlayýcýgibi görünse de hemen her konuda yapý-lan konuþmalar bu baþlýklardan birindeyer bulabiliyor. Örneðin yalan söylemeniniþ etiði üzerindeki etkileriyle ilgili birkonuþma, sosyal iliþkileri ve þirket hayat-larýný yeniden tasarlamanýn konusuna da-hil olabiliyor. Her yýl biri baharda LongBeach ve Palm Springs'de, diðeri de heryaz Edinburgh Ýngiltere'de olmak üzereiki tane yýllýk konferans düzenliyorlar.Her yýl ilham veren olaðanüstü bir konuþ-macýya 100.000 dolar ödül veriyorlar vekonuþmasýnýn içeriðindeki dileðin gerçek-leþmesini saðlýyorlar. TED, fikirlerin tu-tumlarý, yaþamlarý ve nihayetinde dünyayýdeðiþtirme gücüne sahip olduðuna inaný-yor. Bu nedenle de dünyanýn en ilhamlýdüþünürlerini ve ayrýca fikirlerini sunmakisteyen önemli ve dikkate deðer insanlarý(edebiyatçýlarý, bilim adamlarýný, felsefe-cileri, iþ adamlarýný, vakýf baþkanlarýný,gazetecileri v.b) biraraya getiriyor. TEDhakkýnda daha fazla bilgi için:www.ted.com

Pozitif Psikoloji

Page 35: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

33SEVGÝ DÜNYASI

Martin Seligman Kimdir?

Mutluluk, karakter ve iyimserliðingücü gibi saðlýklý ruh halleriniinceleyen bir dal olan pozitif psikolo-jinin kurucusudur. Bu dalý 2000 yýlýndakurmuþ ve kariyerinin tamamýný buandan itibaren olumlu duygular, olumlukarakter özellikleri ve olumlumelekelerin geliþtirilmesine adamýþtýr.Seligman'ýn üzerinde çalýþtýðý bu büyü-leyici alan, insanlarýn mutsuzluk hal-lerinin onarýlmasýna odaklanmýþ olanbir bilim dalý olan klinik psikolojisininaksine, mutlu insanlarýn çoðalmasý vedaha da mutlu olmasýný saðlamayýamaçlamaktadýr. Seligman öncü çalýþ-masýný Pennsylvania ÜniversitesindekiOlumlu Psikoloji Merkezinde yürüt-mekte, bu amaçla kliniklerde de kul-lanýlabilecek araçlar geliþtirmekte vebir sonraki neslin olumlupsikologlarýný yetiþtirmektedir.

Seligman'ýn bundan önceki çalýþmasý,kiþinin içinde bulunduðu durumu asladeðiþtiremeyeceðine (bunun için yeterlienerjiye sahip olmadýðýna) inandýðý

"öðrenilmiþ çaresiz-lik"le ilgiliydi.

Seligman bu çalýþ-masýyla da hayli

ses getirmiþ veeserlerinden

sýkça yarar-lanýlan kiþi

olmuþtu.

“Amerikan Psikoloji Birliðininbaþkanýyken CNN kanalýyla,sizinle þimdi yapacaðým konuþ-manýn konusuyla yani "ÝyimserOlmanýn 11. Nedeni" ile ilgilibir görüþme yapmýþtýk. Bana:"Profesör Seligman psikolojininbugünkü durumunu bize özetle-yebilir misiniz? Sizinle bu konu-da röportaj yapmak istiyoruz"diye sorunca onlara "Harika"dedim. Bu kez bana: "Ancakburasý CNN bu nedenle öndensadece tek bir kelime söylemenizgerekiyor" dediler. Bunun üzeri-ne kameralar ayný sorunun ye-niden sorulmasýyla bana yönel-miþ biçimde onlara "Ýyi" diyecevap verdim. Muhabir "Kesin,kesin. Bu olmadý. En iyisi sizeiki sözcükten oluþan bir cümlesöyletelim" deyince ben soruyu:"Ýyi deðil" diye cevapladým."Bakýn Doktor Seligman, sizinbu ortamda pek de rahatolmadýðýnýz anlaþýlýyor. En iyisisiz bize üç tane sözcüktenoluþan bir cümleyle tarif edin.Psikolojinin bugünkü durumusizce nedir". Ben "Yeterince iyideðil" diye cevap verdim. Ýþtebu bugün sizlerle konuþacaðýmkonunun özünü teþkil ediyor.

Page 36: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI34

“Sizlere psikolojinin bir zamanlarneden iyi olduðunu, sonra nasýl iyiolmadýðýný ve gelecek on yýl içersindenasýl yeterince iyi olabileceðini anlat-mak istiyorum. Ve paralel bir özetleayný þeyi teknoloji, eðlence/gösteri vetasarým için de yapacaðým, çünkü bukonularýn birbirleriyle benzer olduk-larýna inanýyorum.

“O halde psikoloji neden iyiydi?Bence, 60 yýldan fazla bir süredirpsikoloji hastalýk modeliyle çalýþtý.Bundan on yýl önce uçakla yolculukyaparken kendimi yanýmdaki koltuktaoturan kiþiye tanýþtýrdýðýmda bendenuzaklaþýrdý. Çünkü o zamanlar herkespsikolojinin kendilerinde var olan yan-lýþlarý bulmayla alâkalý bir dal olduðu-na inanýrdý. (Kaçýklarý yakalama bili-mi!) Þimdi insanlara ne yaptýðýmýanlattýðýmda artýk benden kaçmýyorlar,tam tersine daha da yaklaþýyorlar.

“Bundan 60 yýl önce insanlardagörülen psikolojik bozukluklarýnhiçbiri tam anlamýyla tedavi edilemi-yordu. Þimdi bunlardan 14'ü tedaviedilebiliyor. Ýkisinde ise gerçekten þifasaðlanabiliyor.

“Bir baþka þey ise zihinsel hastalýklardiye bir bilim dalýnýn geliþtirilmiþolmasý. Bu nedenle hatlarý tamanlamýyla belli olmayan depresyon vealkolizm gibi iki kavramý ele alýp bun-larý titizlikle ölçebileceðimizin farkýnavardýk. Böylece zihinsel hastalýklarýgruplandýrabildik. Bunlarýn nedenlerinianlayabildik. Genetik yönden þizofreni

hastalýðýna yatkýn olan kiþileri zamaniçinde inceleyebildik, genetiðin rolünüçözebildik ve zihinsel hastalýklarüzerinde deneyler yaparak üçüncüdeðiþkeni ayýrt edebildik.

“Ve bundan öte, son elli yýl içersindebelli rahatsýzlýklar için ilaçlar üretebil-dik ve sonra da bunlarý plasebo kont-rollü tasarýmlarda titizlikle deneyebil-dik. Ýþe yaramayan çalýþmalarý bir ke-nara attýk, yarayanlar üzerinde durduk.

“Böylece psikoloji ve psikiyatri son60 yýlda mutsuz ve dertli insanlarý dahaaz mutsuz ve daha az dertli bir halegetirmeyi baþardýðýný iddia edebilir. Veben bunun müthiþ bir þey olduðunudüþünüyorum. Ayrýca bundan sonderece onur duyuyorum. Baþta sözünüettiðim iyi olmayan þeylere gelince, buçalýþmalarýn sonucunda ortaya üç taneþey çýktý.

“Birincisi etikle ilgiliydi kipsikologlar ve psikiyatristler birer mað-dur bilimciye ve birer pataloji bilimci-sine dönüþtüler. Bizim insan doðasýnakarþý bakýþýmýz þuydu halbuki: eðerbaþýnýz dertteyse bu üzerinizetuðlalarýn düþtüðünü gösterir. Böyleceinsanlarýn seçimler yaptýklarýný vekendilerine ait kararlar verdikleriniunuttuk. Sorumluluðumuzu unuttuk.Ýþte bu ödediðimiz ilk bedeldi.

“Ýkinci bedel ise siz insanlarý unut-mamýz oldu. Normal yaþamlarýgeliþtirmeyi unuttuk. Derdi diðerlerinegöre fazla olmayan insanlarý daha

Page 37: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

35SEVGÝ DÜNYASI

mutlu, daha tatmin ve daha üretkenhale getirmemiz gerektiðiyle ilgilimisyonumuzu unuttuk. "Dâhi" ve"Yüksek yetenekli" sözcükleriniaðzýmýza almaz olduk. Artýk hiç kimsebunlar üzerinde çalýþmýyor.

“Hastalýk modeliyle ilgili üçüncüproblem ise dertli ve mutsuz insanlarlailgili bir þeyler yapma telâþýmýz oldu.Hasarý ortadan kaldýrma telâþýmýzyüzünden insanlarý daha mutlu ve dahaolumlu bir hale getirebilecek müda-haleleri gerçekleþtiremedik.

“Ýyi olmayan þeyler iþte bun-lardý. Nancy Etcoff, DanGilbert, Mihaly Csikszentmi-halyi ve benim gibi kiþileri pozi-tif psikoloji diye tabir ettiðimdalda çalýþmaya iten de budur.Pozitif psikolojinin üç taneamacý vardýr. Bunlardan birin-cisi psikolojinin insanýn zayýflýk-larýyla olduðu kadar güçlü yön-leriyle de ilgilenmesi gerek-tiðidir. Bu nedenle de insanlar-daki psikolojik hasarlarýonardýðý kadar gücünü de art-týrmalýdýr. Yaþamdaki en iyiþeylerle ilgilenmeli, normalinsanlarýn da hayatlarýný dahatatminkâr bir hale getirmeli vekalitesini daha da yükselt-melidir.

“Son on yýldan beridir (gelecekte deböyle olacaðýný ümit ederek) iþte busözünü ettiðim pozitif psikoloji isimlibilim dalýnýn yaptýðý ilk çalýþmalarýgörmekteyiz. Bence bu bilim dalý insanhayatýný yaþamaya deðer kýlýyor.Mutluluðun birden fazla formu vardýr.Biz bu formlarý ölçebileceðimizi bul-duk. Mutlulukla ilgili hazýrlanmýþ tamteçhizatlý testleri, bununla ilgili websitesine bedava giriþ yaparak çöze-bilirsiniz. Pozitif duygularla, mânâylave akýþla ilgili bu kadar çok bilgionbinlerce insana hitap edebiliyor muþeklinde bir soru sorabilirsiniz. Bizinsanlarýn psikolojik rahatsýzlýklarýnýortaya koyan teþhis rehberinin tam zýd-dýný yarattýk. Böylece cinsiyetlerineoranla güçlü ve iyi olduklarý yönleriniklasifiye ettik ve onlarý tanýmlamayý,teþhis etmeyi, nelerin onlarý daha dagüçlendireceðini ve nelerin önlerine setçekeceðini bulduk. Bunun sonucundada olumlu ruh hallerini yaratan sebep-leri ve beynin sol ile sað yarýsý arasýn-daki iliþkinin rolünü tespit ettik.

“Ben hayatýmý kendilerini inanýlmazderecede mutsuz ve kederli hissedeninsanlarla çalýþarak geçirdim. Kendimehep þu soruyu sordum: "Bu derecemutsuz ve dertli insanlarýn diðer-lerinden farký nedir?" Ve bundan altýyýl önce kendilerini inanýlmaz derecedemutlu hisseden insanlarýn diðerlerindenfarký nedir diye sormaya baþladým.Öncelikle bu kiþiler diðerlerinden nedaha dindar, þekilsel yönden ne dahaiyi ne daha zengin ne de daha güzeldi-ler, ne de baþlarýndan daha iyi veya

Page 38: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI36

daha kötü olaylar geçmiþti. Bu kiþileridaha farklý kýlan þey, inanýlmaz dere-cede sosyal kiþiler olmalarýydý. Elbet kibunlar sosyal olacaðým diye cumartesisabahlarý seminerlerden çýkmayankiþiler de deðillerdi. Yalnýz baþlarýnazaman geçirmeyen, romantik iliþkileryaþayan ve çevrelerinde geniþ birarkadaþ kitlesine sahip olan kiþilerdi.

“Ama þuna dikkat edin þimdi. Busadece bir korelasyon verisi olup, rast-lantýsal deðildir. Bu mutluluðun birara-da olmak, konuþmak, coþmak, gülmekve kýkýrdamak kýsmýyla ilgilidir. Bununda yeterli olmadýðýný söylemek istiyo-rum. Bunun için Buda'nýn öðreti-lerinden Tony Robbins'e kadar uzan-manýz gerekir. Tüm bu öðretilerden,insanýn mutlu olabilmesi için 120 taneolumlu müdahale gerektiði çýkar. Ohalde bunlardan hangileri insaný son-suza kadar mutlu kýlabilir?

“Þimdi size bulduðumuz sonuçlardanbazýlarýný aktaracaðým. Bu anlattýk-larýmýn özünde psikolojinin, zihinselhastalýklarý tedavi etme, mutsuzlarýdaha az mutsuz hissettirme misyonunailaveten üstlenmesini arzu ettiðim birmisyon var. Ben, psikolojinin insanlarýdaha da mutlu kýlmasýný istiyorum.Yani: Psikoloji insanlarý gerçekte dahamutlu kýlabilir mi diye soruyorum. Vebu soruyu sorabilmek için - aslýndamutluluk sözcüðünü ben pek fazla kul-lanmýyorum ama - kavramý bu soruyusoracak biçimde pek çok parçaya ayýr-mak zorunda kaldýk. Bu nedenle benmutluluðun üç farklý veçhesi olduðuna

inanýyorum. Farklý diyorum çünkü bun-larý farklý eylemler, farklý müdahaleleroluþturuyor.

Ýnsanlar üç farklý veçhesiyle,üç farklý mutluluk yaþayabilir-ler. Birinci mutlu hayat insanýniçinde hoþnutluk ve þükür duy-gusu yaþadýðý bir hayattýr. Böylebir hayatta siz olabildiðince çokolumlu duyguya ve bu duygularýdaha da büyütecek becerileresahip olursunuz. Ýkinci mutluhayat her hangi bir þeylemeþgûl olduðunuz bir hayattýr.Böyle bir hayatta çalýþacak biriþiniz, sevgiyle baktýðýnýz evlat-larýnýz, aþkýnýz, serbestçe kul-lanabileceðiniz zamanýnýz olur.Aristo da bunun hakkýndakonuþmuþtu zaten. Üçüncüsü iseanlamlý bir hayattan yakalaya-caðýnýz mutluluktur. Bunlarýnher biri hakkýnda birkaç þey vebunlarla ilgili neler bildiðimizianlatmak istiyorum.

“Mutlu bir hayatýn birinci veçhesinin,içinizde hoþnutluk ve þükür duygusuduyduðunuz bir hayat olduðunusöyledim. Bunu bulmak için ola-bildiðince olumlu duyguya yer açmalýve bunlarý daha da büyütmek,güçlendirmek, farkýndalýðýnýzý veyaþamdan aldýðýnýz tadý artýrmak için

Page 39: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

37SEVGÝ DÜNYASI

gerekli olan becerileri öðrenmenizgerekir. Bununla birlikte böyle bir hay-atýn üç tane zorluðu vardýr. Bu, PozitifPsikolojinin neden bir mutluluk bilimiolmadýðýný ve neden burada son bul-madýðýný da açýklar.

“Birinci zorluk, olumlu duygularlailgili tecrübeleriniz kalýtsaldýr, yaklaþýkyüzde ellisi, ve gerçekte çok da deðiþ-tirilebilir deðildir. Matthieu (Ricard),ben ve diðerlerinin yaþamýnýzdakiolumlu duygularý artýrmayla ilgilibildiðimiz farklý hünerler olasýlýðýnýzýancak yüzde 15 ila 20 arasýnda artýra-bilirler. Ýkincisi, olumlu duygular birsüre sonra sýradanlýða dönüþür. Hem deoldukça hýzlý. Bu týpký Fransýzlar'ýnvanilyalý dondurmasýna benzer. Ýlktadýmda yüzde yüzdür. Altýncý tadýmdaise bu oran düþer.

“Bu da sizi mutlu bir hayatýn ikinciveçhesine yönlendirir. Tam da buradasize pozitif psikolojinin neden olumluduygudan ve hoþnutluk üretmektendaha fazla bir þey olduðunu açýklaya-bilmem için arkadaþým Len'i anlatmamgerekiyor. Hayatýn üç büyük arenasýn-dan ikisinde, Len henüz 30'unda ikenmüthiþ derecede baþarýlý bir adamhaline gelmiþti. Birinci arena çalýþmahayatýydý. Çünkü henüz 20 yaþýndaborsa uzmaný, 25 yaþýndayken de birborsa þirketinin trilyoner sahibi olmuþ-tu. Ayrýca ulusal briç þampiyonuydu.Bununla birlikte Len, hayatýn üçüncüarenasý olan aþk ve sevgide sýnýftakalmýþtý. Bunun nedeni Len'in buz gibibir adam olmasýnda yatýyordu.

“Len aslýnda içe dönük bir adamdý.Amerikalý kadýnlar ona þöyle diyordu:"Sen hiç neþe vermiyorsun. Sende hiçolumlu duygu yok. Sen kayýpsýn."Len'in, Park Avenue'da çalýþan birpsikanaliste gidecek kadar çok parasývardý ve beþ yýl boyunca içindekiolumlu duygularý bloke etmiþ olan cin-sel travmasýnýn hangisi olduðunu bul-maya çalýþtý. Sonunda böyle bir travmageçirmemiþ olduðu anlaþýldý. Len,Long Island'da büyümüþ, futboloynamýþ, futbol maçlarýna gitmiþ vebriç oynamýþtý... Len, pozitif duygu-lanýmlar dediðimiz olgunun sadeceyüzde beþ oranýna sahipti.

“Sorulacak soru, Len mutsuz birisimidir? Ben buna "Hayýr" demek istiyo-rum. Bence Len, Psikoloji bilimininolumlu duygulaným konusunda sözünüettiði yüzde elli tabanýn aksinetanýdýðým en mutlu insanlardan biri-sidir. Mutsuzluðun cehennemine gön-derilmiþ birisi deðildir ve týpký sizlergibi inanýlmaz derecede akar. Sabah9.30'da Amerikan Exchange'in binasýnagirdiði andan itibaren zaman onun içindurur sanki, taa ki kapanýþ ziline kadar.Ýlk kart oynandýðýnda turnuva bitenekadar zaman onun için durur.

“Mihaly Csikszentmihalyi'nin "Akýþ"la ilgili söylediði þey tam da budur.Bunun hoþnutluk duygusundan çokönemli bir farký vardýr. Hoþnutluk duy-gusunda henüz ham olan (piþmemiþolan) bir þey vardýr. Böyle bir duygudabir þeylerin olmakta olduðunu bilirsi-niz. Bu yalnýzca düþünce ve duygudur

Page 40: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI38

sizin için. Akýþ'ta ise hiçbirþey hissetmezsiniz. Örne-ðin dinlediðiniz müziklebir olursunuz. Zaman adetasizin için durur. Ýnanýlmazderecede yoðun bir kon-santrasyon içine girersiniz.Ýþte bu bizim iyi hayatdediðimiz þeyin özelliðidiraslýnda. Bunun reçetesi deen yüksek deðerlerinizin(gücünüzün) ne olduðunubilmekten geçer. En güçlüolduðunuz beþ yönünüzübulmakla ilgili geçerli birtestin bulunduðunu da, buarada size söylememgerekir. Bunlarý kullanarakçalýþma hayatýnýzý, aþkhayatýnýzý, arkadaþlýðýnýzýve anne-babalýðýnýzý dayeniden þekillendire-bilirsiniz.

“Mutlu bir yaþamýn üçüncü veçhe-sinin anlam ve mânâ bulmak olduðunusöylemiþtim. Ýþte bu mutluluðun ensaygýya deðer tarafýdýr. Hayatýn anlamýmutlulukla akýþla paraleldir. Bununyolu, en güçlü yönlerinizin hangileriolduðunu bilmekten ve bunlarý sizdendaha büyük olan bir þeyin hizmetinesunmak ve o þeye ait kýlmak için kul-lanmaktan geçer.

“Peki bu hayatlarýn tümünü kalýcýkýlacak þeyler var mýdýr? Cevap "Evet"gibi görünüyor. Size bazý örneklervereceðim. Bu çalýþmalar oldukça titizbiçimde aynen ilaçlar üzerinde yapýlan

deneyler gibi uzun dönemli çalýþmalar,plasebo kontrolleri ve tesadüfi ödevlerþeklinde gerçekleþtirilmektedir.Örneðin insanlara hoþnutluk duygusuy-la dolu bir yaþam biçimini, yani hayat-larýndan nasýl daha fazla zevk alabile-ceklerini öðretebilmek için, onlarafarkýndalýk becerilerini geliþtirmelerini,hayattan lezzet almayý öðrenmelerinive salt bu amaçla kendilerine güzel birgün tasarlamalarýný ödev olarak veririz.Siz de gelecek cumartesiyi kendinizeayýrabilir, güzel bir gün tasarlayabilir,hoþnutluk duygunuzu artýrabilmek içinfarkýndalýðýnýzý ve lezzet almaduyunuzu geliþtirebilirsiniz.

Mihaly Csikszentmihaly

Page 41: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

39SEVGÝ DÜNYASI

“Þimdi, eðer yapabiliyorsanýzgözlerinizi kapamanýzý ricaediyorum. Hayatýnýzdaki birþeyi inanýlmaz biçimde iyi yöndedeðiþtirmiþ ve sizin teþekküretme fýrsatýný henüz bulamamýþolduðunuz birisini hatýrlamanýzýistiyorum sizden. Bu kiþininhayatta olmasý gerekiyor.Tamam, þimdi gözlerinizi aça-bilirsiniz. Umarým hepinizinhayatýnda böyle birisi vardýr.Ödeviniz þudur: Bu kiþiyeteþekkür etmek için 300 kelime-lik bir mektup yazmanýzý istiyo-rum sizden. Bunun için önden okiþiye telefon edip, kendisiniziyaret etmek istediðinizisöyleyeceksiniz (ancak ziyaretnedeninizi söylemeyeceksiniz)sonra da odasýna girip yaz-dýðýnýz mektubu okuyacaksýnýz.

“Bu ödevi yerine getiren herkesaðladý. Bu kiþilerle bir hafta, bir ayveya 3 ay sonra konuþtuðumuzda dahamutlu ve daha az depresif olduklarýnýgördük.

“Bir baþka örnek ise evli çiftlerin enfazla güçlü olduklarý yönlerini tespitetmelerini saðladýðýmýz bir test. Çiftlerbu testi aldýktan sonra bu yönlerini kul-lanabilecekleri bir akþam yemeði plan-lýyorlar. Bunun sonundaysa iliþkilerinin

daha da güçlendiðini fark ediyorlar.Baþkalarýna iyilik ve hayýr daðýtan birkurumda çalýþmayý eðlenceyle bir-leþtirmek de böyle bir þeydir. Üniver-sitedeki öðrencilerim ve birlikteçalýþtýðým insanlar bunu henüz keþfet-miþ deðiller. Bu nedenle biz insanlarýnhem diðergâm amaçlý hem de aynýzamanda eðlendikleri bir þey yap-malarýný saðlýyoruz. Eðlenmek amaçlýbir þey yaptýðýnýzda bu size dans etmekkadar güzel gelir. Diðergâmca bir þeyyaptýðýnýzda ise bu ebediyen kalýcýolur. Ýþte bunlar pozitif müdahalelereverebileceðimiz örneklerdir.

“Söylemek istediðim son þey iseherkesin yaþamdan duyduðu tatminduygusuyla daha çok ilgilendiðigerçeðidir, ki sizin de gerçekten bunumerak ettiðinizi biliyorum. Bu bizimhedef deðiþkenimizdir. Üç farklý haya-týn bir fonksiyonu olarak biz de insan-lara hayatýnýzdan ne kadar çok tatmin-siniz sorusunu soruyoruz. Bunu bin-lerce insana sorduk. Diðer bir deyiþle“Zevkler, pozitif duygular, hoþnutluklave severek meþgûl olduðunuz bir iþledolu bir yaþam, zamanýn sizin için dur-masý ve anlam arayýþý, hayatýnýzla ilgilitatmin duygunuza herhangi bir katkýdabulunuyor mu?” diye sorduk.

“Sonuçlar bizi þaþýrttý amadüþündüðümüzden daha az. Sonuçtazevk arayýþýnýn hayatla ilgili tatminduygusuna neredeyse hiçbir katkýdabulunmadýðý ortaya çýktý. Bunlararasýnda en güçlü olan anlam arayýþýy-dý. Meþgûl olunacak iþ arayýþý da

Page 42: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI40

güçlüydü. Eðer hem bir iþe hem deanlama sahipseniz, zevk iþin kremasýoluyordu. Demek ki bu üçüne sahipolduðunuzda, toplam, parçalarýn herbirinden daha büyüktü. Tam tersine, buüçünden hiç birine sahip olmadýðýnýzda(yani boþ bir hayata sahip olduðunuz-da), toplam, parçalarýn her birindendaha küçük oluyordu.

“Psikolojiyle ilgili sorunlarýnteknoloji, eðlence/gösteri ve tasarýmlada alâkalý olduklarýný düþünüyorum.Hepimiz biliyoruz ki, bunlarýn üçü deyýkýcý amaçlarla kullanýlabilir. Yinebiliyoruz ki, bunlar mutsuzluðunortadan kaldýrýlmasýna hizmet edenaraçlardýr. Mutsuzluðu ortadan kaldýr-makla mutluluðu inþa etmek arasýndakifark inanýlmaz derecede önemlidir. 30

yýl önce uzmanlýk hayatýma baþla-dýðýmda birisini kaygýlandýrmamak,depresyona sokmamak için yeterinceiyi olup olmadýðýmý ve onlarý mutlukýlmada ne derece baþarýlý olduðumumerak ediyordum. Bunun cevabýný aslaveremedim.

“Sonuç olarak (iyimserliðin11. nedeni), teknoloji,eðlence/gösteri ve tasarýmlabirlikte yeryüzündeki mutlu-luðun artmasýný saðlayabiliriz.Eðer teknoloji önümüzdeki onyýl içinde veya yirmi yýl içindeinsanlarýn hoþnutluk ve mem-nuniyet duyduklarý iyi ve an-lamlý bir hayatý yaratabilirse,yeterince iyi olacaktýr. Eðereðlence/gösteri olumlu duygu-larý, anlamý ve akýþý çoðalta-bilecekse, yeterince iyi olacaktýr.Ve eðer tasarým, olumluduyguyu, akýþý ve anlamý artýra-caksa, hepimizin yaptýðý yete-rince iyi olacaktýr. Hepinizeteþekkür ederim."

Gelecek Ay: Mihaly Csikszentmihaly'nin Akýþ

Teorisi ile ilgili TED'de yaptýðý konuþ-mayý sizlerle paylaþacaðýz.

Page 43: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI41

Tanrý ile Ýletiþim

Þimdi bir sonraki konuyu konuþalým:Ýletiþim. Siz acaba neden Tanrý'yýinsanlaþtýrmak istiyorsunuz? Birazönce de belirtmiþ olduðum gibi, sizTanrý'yý kendinizden apayrý bir yerekoyuyor, ona erkek özellikleri ile bir-likte bir sakal veriyor ve kalýn bir seslekonuþuyor gibi düþünüyorsunuz. Onaâkil (yaþlý) adam statüsü tanýyor, onun-

la konuþuyor, ona tapýnýyor ve onuinsanlaþtýrmak için heykellerini yapý-yorsunuz. Tanrý içinizdedir! Dünyanýnyaratýcýsýnýn en büyük enerjisi her birinsanýn içinde, tam içinde yer almak-tadýr. DNA'nýn her bir parçasý, 100 tril-yon adet, buna sahiptir. Bilimin farkýn-da bile olmadýðý DNA molekülleriarasýnda bilinç ve hattâ iletiþim vardýr.Tanrý sizin içinizdedir. O zaman nedenonu içinizden söküp çýkarýyor ve onu

Tanrý’nýn Ýnsanlaþmasý(Geçen Aydan Devam)

16 Temmuz, 2011

Canlý Kryon Celsesi, Totowa, New JerseyLee Carroll kanallýðý ile verilmiþtir

Çeviren: Necati Tarýman

Page 44: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI

içeride tutmak için binalar inþa ediyor-sunuz?

Size bir þey sormama izin verin:Diyelim ki sizin kendi bedeninizdekiorganlardan biri ile konuþma zamanýgelmiþtir ve o günün iþi karaciðerinizile konuþmak olsun. Bu durumdadevasa boyutlarda bir karaciðer inþaedip ona tapýnýr mýydýnýz? Öff, nekadar da 3 boyutsunuz. Ne demek iste-diðimi anlayabiliyor musunuz? O zatenbedeninizin içindeyken neden böyle birþey yapma ihtiyacý duyasýnýz ki?Bunun nedeni Tanrý'yý sizin içinizdeolarak algýlamamanýzdýr. Demek kimesele ilâhi algýlamadýr. Artýk kendihakkýnýzdaki imajý deðiþtirme zamanýgelmiþtir. Bunu yaptýðýnýzda, göz-lerinizi açacak, aynaya bakacak ve"Ben benim. Tanrý benim içimdedir."diyeceksiniz. Bir insan olarak bunuyapmak çok zordur. Bunu yapabilmekiçin maðduriyet gerçekliðinin dýþýnaçýkmanýz gerekmektedir.

Kültürünüz size tanrýsallýðýnýzhakkýnda ne söylemektedir? Medyadagördüðünüz her þey size sizin kýrýlmýþolduðunuzu söylemektedir. Sizin þunaihtiyacýnýz var, buna gereksiniminizvar. Doðrudan gözlerinizin içinebakarak "Sizin kendinizden baþkahiçbir þeye ihtiyacýnýz yoktur. Artýkbunun gereðini yapýn!" diyen birreklamý hiç gördünüz mü? Hayýr böylebir þey hiç görmediniz.

Ruh ile en iyi þekilde nasýl ile-tiþim kurabilirsiniz? Size bunusöyleyeceðim. Kendi kendinizeâþýk olmak zorundasýnýz. Ýþteanahtar budur. Ýþte kapý budur.Tanrý'nýn içinizde olmasý gayetuygundur ve tamamdýr. Siz kirliolarak doðmadýnýz; siz muhte-þem bir varlýk olarak doðdunuzmuhteþem. Ve bu odada bulunupda ne kadar muhteþem oldukla-rýný keþfetmiþ olanlar ise egola-rýnýn peþinde sürüklenen kimse-ler deðillerdir. Onlar sevgi tara-fýndan harekete geçirilen kimse-lerdir, bu çok büyük bir farktýr.

Onlar Tanrý'yý sevdikleri gibi kendi-lerini seven kiþilerdir. Onlar inandýklarýþeyleri savunmak için mücadele etmeve eski enerjiyi ve karanlýðý temsileden þeyleri reddetmenin denge duru-munu yansýtmakta olduðunu anlamak-tadýrlar. Ayný zamanda kendi egolarýný(nefislerini) da kontrol altýnda tutmak-talar ve onun asla kontrolu elegeçirmesine izin vermemektedirler.Bu ustalarýn yapmýþ olduklarý ve öðret-miþ olduklarý þeydir. Kendi içinizdebulunan yaratýcý parçasýna dokunabil-diðinizde Tanrý ile iletiþim otomatikolarak gerçekleþir. O zaman kapý açýlýr.

42

Page 45: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI43

Cennette Savaþlar?

Bir an için tarihe bakýn ve insanlarýnTanrý ve Tanrý'nýn tarihi hakkýnda hangikararlara vardýklarýný gözünüzün önünegetirin.

Size bugün öðretilen hikâyeyianlatmama izin verin. Evvelzaman içinde Tanrý'nýn, yanievrenin yaratýcýsý, bir sorunuvardý. Sanki bir savaþ sürüpgidiyormuþ gibi görünüyordu.Bir þekilde bu meleklerin deiçine karýþtýðý bir savaþ gibi gö-rünüyordu ve belirli bazý melek-ler Tanrý'nýn iþ yapma biçimi ileayný fikirde deðillermiþ gibigörünüyordu. Þimdi bana söy-leyin, bu Tanrý'nýn iþi mi yoksadaha çok insanýn iþine mi ben-ziyor? Hikâye devam ediyor. Ensonunda, savaþ kötüye giderken,bu savaþý baþlatan kiþi cennet-ten (veya buna hangi adý verir-seniz artýk) kovuldu ve dünyayadüþtü. Avanesini (takipçilerini)de yanýna aldý ve yer altýnaindi. Bu kiþinin bir kuyruðu veboynuzu var ve yangýn çýkarý-yor. Þimdi yeniden bakalým sev-gili varlýklar; bu size evreninyaratýcýsýnýn iþi gibi mi görü-nüyor?

Bu size sevginin çekirdeði, var olanher þeyin çok boyutlu olan kaynaðý gibimi görünüyor? Hayýr.

Kitlelerin kontrol altýnda tutulmasýnýsaðlamak amacý ile Tanrý'yý insanlaþ-týran bir çocuk hikayesi gibi görünüyor.Savaþlar sizin evreninizin yaratýcýsýolan Tanrý'nýn deðil insanlarýn iþidir.Cennette bir savaþ mý? Hikâyenin ken-disi Tanrý'nýn en üst düzeyde insan-laþtýrýlmasýdýr. Ýnsanlar hüküm, ceza,intikam ve dram ile ilgili senaryolarýyazarlar ve sonra bunlarý Tanrý'ya malederler. Eðer sizde en ufak bir ruhsalmantýk kývýlcýmý varsa, o size bunlarýninsanlarýn kiþiliði olduðunu ve Tanrýile ilgisi olmadýðýný söyleyecektir.

Tanrý Sevgisi

Size daha önce de söylediðim gibiçocuðuna bakan bir annenin gözlerindeve yüreðinde sevgiden baþka bir þeyolmaz. O aile üyesi çocuða asla onuihmal edeceðini veya yaþamýn onunlazor geçeceðini söylemez. O aile üyesiçocuk kendisine yapmasý söyleneniyapmadýðýnda asla onu karanlýk biryere kapatmaz. Onu yerine çocuðasevgi, anlayýþ ve sabýr gösterilir. Hepsibu kadar. Ýþte tam da bunlar perdeninöbür tarafýndan size verilenlerdirsevgili varlýklar. Ýþte bu nedenle þuanda sizin önünüzde duruyorum.Neden Tanrý'yý insanlaþtýrýyor ve buyaratýcý enerjinin görkemini basit, gün-

Page 46: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI

delik bir dualiteye indirgiyorsunuz?Neden bunun insan düþüncesinin eskienerjisini tamsil etmekte olduðu veyeni dünyanýn hikmetini temsiletmemesidir. Ýnsanlýk deðiþmektedir vebununla beraber içinizdeki Tanrý'nýnnasýl anlaþýldýðý da deðiþmektedir.

Yeni Enerji Ýçin Bir Uyarý

Þimdi size yeni enerji ile ilgili olarakfarkýnda olmanýz gereken bazý þeylerisöyleyeceðim. Kendinizi kültürünüzündýþýna çekmeyin. Eski enerjide kendi-nizi karanlýk þeylerden uzaklaþtýrma,baþka aydýnlanmýþ insanlarý bulma,komünler (topluluk. cemaat) oluþturmaveya belki de kendi baþýnýza çöle gitmeeðilimleri aðýr basardý. Aþiretin veyakabilenin kutsal kiþileri her zaman yal-nýz baþlarýna yaþarlardý. Bunun kiþi-lerin saflýðýný arttýrdýðý ve bunlarýndolayýsý ile Ruha daha iyi hizmet vere-bildikleri düþünülürdü.

Oysa artýk ben sizlere kibrittaþýyýcýlarý adýný verdim ve siz bununne olduðunu biliyorsunuz, deniz feneri.Siz karanlýða ýþýk saçýyorsunuz ve bunedenle de buradasýnýz. Dünyaüzerinde barýþýn tesis edilebilmesi içinnüfusun yüzde birinin yarýsýndan dahaazýnýn bu kibriti yakmasý gerekmekte-dir. Bu konuþmayý yaptýðýmýz anda bilebunun tohumlarý ekilmektedir. Eskienerjide siz kendinizi karanlýktan uzak-

laþtýrýrdýnýz; þimdi biz sizlerinkültürünüz içinde kalmanýzý ve sadeceýþýðýnýzý yaymanýzý istiyoruz.

Ýþte size söylemek istediklerim bun-lar. Þu anda odada bulunanlar arasýnda"Ben neden þu anki çalýþma yerimdeiþe devam etmek zorundayým? Benimdüþünce yapýma uygun kimse yokorada ve orasý karanlýk bir yer. Orayýhiç sevmiyorum ama mecburen gidiyo-rum." diyenler var.

Ve bundan önceki onyýllardayaptýðýmýz gibi þimdi sizetekraren söylüyoruz ki eðer sizdeniz feneri iseniz, o zamanbaþka deniz fenerinin olmadýðýyerlerde bulunmak zorundasýnýz.Siz etraftaki tek ýþýk kaynaðýolabilirsiniz. Kaç tane gemininsizin sayenizde güvenlikli böl-geye yönlendirilmekte olduðuhakkýnda hiçbir fikriniz olmaya-bilir. Siz bu nedenleburadasýnýz, belki de daha öncehiç bulunmadýðýnýz yerlere git-mek ve belki de karanlýðagömülü olan yerlerde kalmakiçin.

Þunu Ruhun size olan vaadi olarakalabilirsiniz; bu yeni enerjide karanlýkartýk size dokunamaz. Eðer siz tek ýþýkkaynaðý iseniz, karanlýk ona dokuna-

44

Page 47: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI45

maz. Iþýk yokluðu ýþýðýn yerini alamaz.Karanlýk olduðu için bir þeylerin sizeulaþacaðýný (zarar verebileceðini)düþünmeyin. Bu olamaz! Olamaz! Sizbundan böyle kendinizi toplumdantecrit etmeyecek, ondan uzaklaþmaya-caksýnýz. Örneðin sizinle ayný düþünceve zihin yapýsýna sahip olmayanlarýnoralarda olmasý nedeni ile herhangi biryere gitmediðiniz veya herhangi baþkabir þeyi yapmadýðýnýz veya þunu veyabunu yapmadýðýnýz için kendinizle ifti-har etmekten vazgeçin. Etrafýnýzda olankimseler hakkýnda hüküm vermeyin.Onlarýn da aynen sizin olduðunuz gibiTanrý'nýn parçalarý olduðunu hatýrdatutun. Aranýzdaki tek fark sizin yaþlýbir ruh olmanýz ve sizde bir kibritbulunmasýdýr. Sizde ustanýn tohumlarýbulunmaktadýr. Diðerlerinin etraflarýnýdaha iyi görmelerini saðlamak içinyakmayý istemez misiniz?

Diðer insanlar belki de hiçbir zamano yenileyici ve tazeleyici ýþýðýn neredengeldiðini bilmeyebilirler. Onlar sizinisminizi asla bilmeyebilirler. Ama sizyanan bir kibrit tutarak onlarýn arasýndadurursanýz, onlar birbirlerini daha iyigörebileceklerdir. Birbirlerini ýþýktagören insanlar kutsanmýþtýr çünküonlarýn birbirlerine karþý savaþmalarýdaha az muhtemeldir - ve bunlarýnhepsi bir kiþinin bir kibriti yakmasýsayesinde.

Kibrit bilgiyle donanmýþolarak bu dünya üzerinde gezenaydýnlanmýþ yaþlý ruh için kul-lanýlan teþbihtir. "O zamanbizim ne yapmamýz gerekiyor?"diyeceksiniz. "Bize verilen görevnedir?" Sizin hiçbir yapmanýzgerekmiyor. Siz sadece var-lýðýnýzý sürdüreceksiniz. Denizfeneri denizdeki gemiler ileiletiþime geçmez. O sadeceýþýðýný yayar. Vaaz verereketrafta dolaþmanýza gerek yok-tur. Etrafta dolaþarak insanlarabir Kryon kitabý vermenize ge-rek yoktur. Hiçbir þey söyleme-nize de gerek yoktur. Taþýmaktaolduðunuz ýþýk diðerlerine, aile-nize olan davranýþlarýnýz vetipik insani olan durumlardanasýl davrandýðýnýz ile niteliðinibelli etmektedir. Sizler bu þe-kilde Tanrý'nýn sevgisine aynaolmaktasýnýz.

Dram Makinasý

Her þey sorun yaratýr mý? Dramlarhayatýnýzdan hiç eksik olmamaktamýdýr? Sanki uðraþmanýz gerekenþeyler kopmaz þekilde ve sürekli olaraksize baðlýymýþ gibi görünmektedir?Eðer cevabýnýz evet ise, o zaman sizederim ki siz kibritinizi yakmamýþsýnýz.

Page 48: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI

Sizde sadece alet kutusu var ama okutuyu hiç açmamýþsýnýz.

Nasýl Çalýþýr

Sevgili insan sizin bu gezegenüzerinde yaþamak için aktif biramacýnýz var ve belli bir nedenle doð-dunuz. Siz kendi titreþiminizi yük-seltirken, bu planetin ezoterik bir aðýolan Kristal Að sizin kim olduðunuzubilir. Titreþiminizi yükseltmeye baþlarbaþlamaz siz gezegen ile, Gaia’nýn ken-disi ile temas haline geçersiniz. O dakendi titreþimini deðiþtirmeye baþlarçünkü siz sizinkini deðiþtirmeyebaþlamýþsýnýzdýr. Eðer karanlýk içindekibir odada bir kibrit yakarsanýz, odayýaydýnlatmýþ olursunuz. Belli bir süreiçinde baþkalarý da kendilerine ait kib-ritleri olup olmadýðýný ve varsa nasýlbulabileceklerini merak etmeye baþla-yacaklar ve kibritleri bulacaklardýr. Ozaman onlar da, aynen sizin yaptýðýnýzgibi, Kristal Aðý etkileyecekleridir. Buað gaianýn bilincidir. Gaia’nýn aðýdeðiþtikçe, insanlýk da deðiþir. Bunuson iki nesilde gördünüz. Ýþte bubugünkü mesajýmdý (O gün daha önceLee tarafýndan verilen ders).

Aynen bizim 22 yýl öncesöylediðimiz gibi, insan bilincideðiþmektedir. Zaman artýk gelmiþtirve ýþýk iþini yapmaya baþlamýþtýr. OrtaDoðu'daki sorunlarýn çözüme kavuþtu-rulmasý ve dünya üzerinde kalýcý bir

barýþýn tesis edilmesine giden yoluntemizlenmesi ile ilgili olarak söyledik-lerimizin gerçekleþtiðini görmeniz içiniki neslin daha gelmesi gerekebilir.Ama bunlar þimdi baþlamýþtýr ve sizlerde en ön saflardasýnýz. Bunun içingüçlü duygularýnýz var. Bu enerjinineylem noktasý sizin kültürünüz içindeve ona baðlý olarak kalmanýz ve buarada da kibriti ýþýk verecek þekilde tut-manýz gerekmektedir.

Bir ýþýk iþçisi ýþýðýn bir iþçi-sidir. Basitçe ifade edilirse,koþullar ne olursa olsun budramý ortadan kaldýrmayý veyagörmezden gelmeyi becerebilenve nasýl daha uzun yaþayabile-ceðini, nasýl daha huzurlu ola-bileceðini ve nasýl kendisine þifaverebileceðini anlayan ve bileninsan iþte budur. Bunun fizikselveya psikoloijik olmasýndan ba-ðýmsýz olarak, ýþýk iþçileri kendiDNA'larýný nasýl yeniden yaza-bileceklerini öðrenmektedirler.Öðreti budur. Ýþte bu sizin yap-maya baþladýðýnýz þeydir.

Alet kutunuz içindeki yeni ustalýkaletlerini göstermeye baþlamýþtýr.Bazýlarý size sanki sihirliymiþ gibi bilegörünebilir çünkü bunlar 3 boyut para-digmasýnýn dýþýnda yer almaktadýr.Zaman içinde bunlarý her yerde gör-

46

Page 49: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI47

meye baþlayacaksýnýz ve bilim de sizinhissetmekte olduðunuz þeyleri doðrula-mak sureti ile bunlarý geliþtirmeyebaþlayacaktýr.

Tanrý'yý insanlaþtýrmayýn.Bunun yerine kendi üst ben-liðiniz aracýlýðý ile size uzatýlmýþolan Tanrý'nýn elini tutun veonun bir parçasý olun. Tanrý'yatapýnmayýn ve onun önündeeðilmeyin. Bunun yerine,içinizde olan Tanrý'nýnsevgisinin özünün bir parçasýolun. Ýnsanlýk tarihinde ilk kezmezuniyet statüsünün tohumlarý-na yaklaþýyorsunuz. Sizingalaksinizin uzak bir bölümündebulunanlarý bu anlayýþ yerinekadar ulaþmýþ olduðunuzanlayýþla ilgili uyarmaküzeresiniz. Oh sevgili varlýklar,bunun ne anlama geldiðihakkýnda hiçbir bilginiz yok!

Mayalar haklý idiler. Ýnsanlýðýn enyüksek bilincinin potansiyeli ileridegörünmektedir. Hiçbir þekilde garantilideðildir ama son iki neslin özgür irade-si ile o þimdiye olduðundan çok dahayakýndýr. Bu kez kendinizi mahvet-meyeceksiniz. Bunun yerine bunuyavaþ yavaþ ve tedricen bir çözüm ola-cak þekilde döndüreceksiniz.

Dünya (gaia) iþbirliði yapacaktýr.Zaten bunu yapmaya da baþlamýþtýr.

Yaþam döngüsü deðiþmekte, okyanus-larýn soðumasý baþlamýþ ve bunlarýnhepsi tam zamanýnda gerçekleþmekte-dir. Dünya sizin müttefiðinizdir. Sizbirlikte bu iþin içindesiniz, ayrý ayrýdeðil.

Sevgili varlýklar, bütün bu söylenen-ler gerçektir. Bazýlarýný henüzanlayamýyorsunuz ama size þunu söyle-mek isterim: Aynaya baktýðýnýzdaevrenin tasarýmcýsýnýn yüzünü gören vetanýyan insan kutsanmýþtýr. Çünkü ozaman o gördüðünü - içindeki Tanrý -sevmenin çok uygun ve doðru ola-caðýný bilecektir.

Ýþte bugünün mesajý budur. Beninsanlýða âþýk olan Kryon'um.

Ve öyledir.

KRYON

Page 50: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

SEVGÝ DÜNYASI48

BÝR ay önce iki Ýngiliz turist, AmazonOrmanlarý'nýn Manaus bölgesinde gezi yaparkenyöre çocuklarýnýn kamp oyunlarýný filme çek-miþler. Daha sonra görüntüleri incelerken arkafonda önce gümüþi bir ýþýk belirdiðini, dahasonra da yaklaþýk 130 cm boyunda hareketli,büyük kafalý, iki ayaklý canlýlarýn ortaya çýk-týðýný görmüþler.

Kamerayý filme hiç dokunmadan paranormal olaylarla ilgilenen bilim insanlarýna teslim etmeyekarar vermiþler. Uzmanlarýn yaptýðý incelemelerde önce film üzerinde montaj ya da benzeri birhileli çalýþmanýn olup olmadýðý araþtýrýldýktan sonra aðaçlarýn arasýnda beliren bu canlýlarýn fizikseltanýmlamasýna çalýþýlmýþ.

Geçen hafta sonu, 22 Ekim'de görüntüdeki canlýlarýn daha önce uzaylý gördüðünü iddia edeninsanlarýn ortak tanýmlamasýna çok benzediði, o bölgede UFO olarak tanýmlanan uçan cisimlerinsýk sýk görüldüðü, hatta Brezilya hükümetinin bölgede ipuçlarý aramak için bir ekibigörevlendirdiði açýklandý.

Bu açýklamanýn hemen ardýndan emekli arkeolog Dr. Peter J. Shield, 2012 Ocak ayýndaSmithsonian Enstitüsü'ne "Uzaydan Gelen Ziyaretçiler" baþlýklý bir konuþma yapmak üzere davetedildi. Dr. Shield'ýn konuþmasýnda daha çok Amerika hükümetinin sýr gibi sakladýðý "alan 51" ileilgili gözlemleri yer alacak.

Özellikle son üç aydýr katlanarak artan bu "uzaylý" haberleri için herkesin deðiþik bir yorumuvar. Kimine göre safsata, kimine göre yönetimlerin insanlarýn büyük problemlerden dikkatini daðýt-ma politikasý, kimine göreyse yýllarca saklanan bir gerçeðin su yüzüne çýkmasý.

"Ben görmeden inanmam" diyenlerse en büyük çoðunluðu oluþturuyor. Doðrudur da! Ýnsan göre-cek ki inansýn. Lakin mantýklý olmak lâzým. Gezegenler arasý fink atacak teknolojiyi üretebilenzekâdaki ve görüþteki uzaylýlar ne diye insanoðluna görünsün ki? Eminim bilim adamý JonasSalk'ýn þu savý, þayet varsa uzaylýlar tarafýndan da biliniyordur: "Dünyadaki bütün böcekler herhan-gi bir sebepten dolayý birdenbire yok olsalar 50 yýl içerisinde yeryüzündeki tüm yaþam sona ererdi.Fakat dünyadaki bütün insanlar herhangi bir sebepten dolayý birdenbire yeryüzünden yok olsalar,50 yýl içerisinde var olan bütün canlý türleri hýzla yeniden geliþmeye, çoðalmaya baþlardý."

Maalesef insanoðlu kendisine yabancý olan, hele de onu korkutan her þeyi yok etmeye eðilimli.Yüzyýllardýr yaþadýklarý toprak için birbirini öldüren, eþini katleden, yavrusuna tecavüz edebilen,diðer canlýlarý yemek için kafasýný uçuran, "siyaset ve politika" adý altýnda kýrk türlü dalavereçeviren, yaþadýðý gezegeni acýmasýzca kirleten, Yaradan için kan dökerek yüceleceðini zanneden,kendisini evrenin tek sahibi gibi gören bir varlýða hangi uzaylý görünmek ister ki!

Daha kendisine hizmet veren liderlerini yok etmeye çalýþan insanoðlu, baþka gezegenlerdengelen yol göstericilere mi zeytin dalý uzatacak? Ben uzaylý olsam kendimi insanoðlundan saklaya-cak bir mekanizma icat etmeden dünyaya inmezdim þahsen.

Hýzla üreyen ve ürerken de çekirgeler gibi etrafýndaki her þeyi yiyip tüketen, doðaya zarar vereninsanoðlundan korkardým. Belki de tüm diðer güzelliklerine raðmen dünyaya inmeden, ýþýk hýzýylageldiðim yere geri kaçardým. HABERTÜRK Gazetesi

Page 51: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................Abone ücreti: Yurt içi (60 TL) ................

Yurt dýþý (70 TL) ................Posta Çeki No: 385999 (Sevgi Yayýnlarý)

“Lütfen Yeni Yýlda AboneliðiniziYenilemeyiUnutmayýnýz!..”

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþmaktadýr. Bizlerle olmaya devam etmek istiyorsanýz,Haberleþme adresi: [email protected] vePK: 227 Beyoðlu/Ýstanbul.En içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

Page 52: Gerçekten Yaþamak - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1111Dergi.pdf1 Sevgili Dostlar Dar yerlerden geçerken, sabrýmýz, dayanýklýlýðýmýz, sevgimiz ve inancýmýz