GEFAD - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02696/2009/2009_KELESH.pdf · 2019. 12. 25. · YOZGAT VE...
Transcript of GEFAD - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02696/2009/2009_KELESH.pdf · 2019. 12. 25. · YOZGAT VE...
GEFAD GAZi ÜNiVERSiTESi GAZi EGiTiM FAKÜLTESi DERGiSi GAZI UNIVERSITY jOURNAL OF GAZI EDUCATIONAL FACULTY (GU)GEF)
TEMMUZ/JULY, 2009 • CiLT/VOLUME: 29 • ÖZEL SAYI/SPEC/AL EO/TION
YOZGAT VE ÇEVRESİNDE TEKKELER VE
ZAVİYELER
Prof. Dr. Hamza KELEŞ*
Özet
Bu makalede yazar, · Osmanlı İmparatorluğu döneminde Anadolu'ya Türk
göçleri süresince gelen Yozgat ilindeki tekke ve zaviyeleri belgelendirmektedir. Yazar,
tekke ve· zaviyelerin toplumdaki dönüşüme olan etkilerini analiz etmektedir. Aynı
zamanda vakıflar ve külliyeler gıbi etkili kurumları da sunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı vakıf sistemi, .Yozgat vakıflan, tekke ve
zaviyeler
TEKKES AND ZA, VIYES IN YOZGAT AND AROUND
Abstract
In this article author documents the dervisb lodges a~d oooks in the yozgat
province throughout the arrival of the Turkish nomads to Anatoıia to Ottoman Empire
period. T):ıe author analyses the impacts of dervish lodges and nooks on the
transformatian of the society. Article alsa presents the influeotial figures of these
institutions such as founders and donors
Keywords: Foundation system of Ottoman, Foundations of Yozgat, Dervisb
lodge and comers
Arapçada "köşe" .manasına gelen zaviye, terim olarak; şehir, kasaba, köy veya
yollar üzerinde kurulmuş olan, içinde belli bir tarikata mensup şeyh ve dervişterin
yaşadığı, · gelip-geçen yolculana misafir edildiği, bedava yedirilip-içirildiği bir
müesseseyi ifade etmektedir1• Anadolu' nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında mübim bir
rol oynayan bu müessese, zaman içetjsinde taribin seyrine göre "ribat'', "haokab.",
' Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim'Fakültesi, Tarih Öğretmenliği ABD Öğretim Üyesi. 1 A.Yaşar Ocak, "Zaviyeler'?, VD. C.Xll, Ankara, 1978, s. 248.
788
buk'a", "düveyre", "derg3.h", "tekk:e", "asitane", "Mevlevibane" ve "dfuii'r-r3.ha" gibi
isimler de almıştı?.
Zaviyelerin pek çoğu, boş toprak bulmak ve kendilerine yer yurt edinmek için
gelip, Anadolu'da yerleşen göçmen Türkler tarafından kurulmuş, mühim bir propaganda
ve kültür müesseseleri haline gelerek, Türk göçlerinin yerleşme ve teşkilatlaruna
merkezleri olmuşlarW. Mahalli idare imkan ve vasıtalarının yeterli olmadığı o günün
şartlan içerisinde gelen Türk göçmenleri, bu müesseseler sayesinde, muktedir
mürşidlerin rehberliğinde disiplin altına alınmış ve Anadolu'da ilk yerleşme merkezleri
tekke ve zaviyeler civarında meydana gelerek gelişip büyümüşlerdir4.
Türkiye Selçuklu devleti'nin dağılması üzerine bağımsızlıklarını elde etmek
için harekete geçen mahalli beylikler, otoritelerini sağlamak amacıyla kendi
topraklannda yaşayan zaviye şeyhlerinin maddi ve manevi nüfüzl~dan faydalanmak
yoluna gitmişler, zengin vakıflaradayalı yeni zaviyeler ve tekkeler açmışlllfdır. Osmanlı
Beyliğinde de bu kesim yakın ilgi görmüştür. Osmanlılar, zaviyelerle ilgili bti siyaseti
şu iki temel noktada toplamışlardır: İlk iş olarak yeni fetbedilen topraklarda yerleşen
şeyhlere vakıflar tahsis edilerek zaviye açılmış, vakfı olanların ise vakıflan
genişletilmiştir. Sonra Selçuklular ile beyliklerden intikal eden zaviyelerin, vakıfl.anyla
imtiyazlan olduğu gibi bırakılıp, gerektiğinde yeni {takıflar tahsis edilmişti5. XVI. ve
XVII. yüzyıllarda zaviyelerde bir takım bozukluklar meydapa çıkmış ve bunlar hakiki . .
fonksiyonlarını kaybederı:_k, sadece bir ··takım tarikatiara bağlı müesseseler şeklini
almaya başlamışiardır. Böylece XVII. yüzyıldan sonra . köylerde ve şehirlerde
zaviyelerin yerine, tekkeler onların fonksiyonlarını devam ettirmişlerdir6.
Tekke, terim olarak; tarikat mensuplarının oturup kalkmalanna, ayin icra
etmelerine mahsus yer manasında olup, Farsça dayanma, day~acak yer anlamındaki
2 Mustafa Kara., "Tasavvuf', Doğuştan Günümüze Büyük İsHim Tarihi, C. x:m. s. 394, İstanbul,1989. . 3 Ö. Lütfi Barkan, "Osmanlı lmparartorluğu'nda Bir isklin ve Kolanizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve Tem/ikler, İstila Devirlerinin Kolonizatör Tijrk Dervişleri Ve Zôviyeleri", VD.C.ll. 1942, 5.295-297. 4 Mustafa Kara, Tekke1er ve Zaviyeler, s.150-151. 5 Ocak, 1978, s. 257-258. 6 Ocak, 1978, s. 278. 7 Pakalın,Osmanlı Tarihi Deyimleri ve T erimleri Sözlüğü, C. m. İstanbul, 1993, s.445.
789
"tek:ye" kelimesinden bozmadır7• İlk zamanlarda zaviyenin küçüğü olarak bilinen tekke,
:xvn. yüzyıldan itibaren gelişerek İslam aleminde zaviyelerin yerini alıruştır. Tasavvufi
hayat ve düşüncenin, tarikatların müessesesi olarak görülen tekke, bazı yerlerde
"Kalenderhane", "Mevlevihane", kadirihane" gibi ait olduğu tarikatın adıyla da
anılmışlardır. Mevlevilikte büyük ve merkezi tekkeler "asitane" diğerleri ise "zaviye"
olarak isimlendirilmişlerdir.
Bazı yerlerde mescid görevini de üstlenen ve şey bin· ailesi ile beraber oturduğu
kısma bitişik olan tekkelerin, zaman içinde mimari yapılannda da gelişme olmuştur.
Mesela tam teşekkül etmiş bir Mevlevi tekkesinde şu bölümler mevcuttu. Semahane,
türbe, çilehane, hücreler, derviş odalan, selamlık, h!!fem, kiler-mutfak, kahvehane
ocağı, kafes ve matrah. Devamlı olarak tekkede kalan dervişler aynı zamanda buranın iç
hizmetlerini de yürütürlerdi. Tekkenin masrafları vakıflar yoluyla karşılanır, dervişler
de kazançlannın bir kısmını bağlı bulunduklan dergaha bağışlarlardı. Bazı tekkelerin
zikir meclislerinde besteli ilahiler okunduğu için Osmanlı medeniyetinin şiir ve musiki
dünyası da tarikadarla yakından ilişkilidir. Bir başka ifade ile tekkeler, dini ve içtimai
fonksiyonlannın yanında güzel sanatlannda korunması ve gelişmesinde rol
oynamışlardır8. XIX. yüzyıldan itibaren bir takım bozulmalara maruz kalan bu
müesseseler Cumhuriyetten sonra kaldırılmışlardır.
Zaviyeler
Yozgat ve çevresinde oldukça. fazla zaviyenin olduğu bilinmektedir. Bu
müesseselerin hemen tamamı XV. ye XVI. Yüzyıllarda Bozok Sancağı'm da idare eden
Dulkadıroğlu beyleri tarafından kurulmuşlardır. Bunlardan alauddevle Bey'in; Akdağ
da Şah Verdi Fakilı zaviyesi; Aliki yöresinde Erbağ zaviyesi; Batı yöresinde Yusuf
Abdal zaviyesi; Gedük yöresinde Seyyid Selahaddin zaviyesi; Akdağ yöresinde Kılınç
Abdal zaviyesi; yine aynı yörede Toraman Köyü'nde Ali Derviş zaviyesi;
Boğazlayan'da Yol Kulu zaviyesi; Kara Dere de adı zikredilmeyen bir zaviye; Yukarı
Kanak'da bir zaviye; Aşağı Konak'da Yunus Halife zaviyesi ve Yola Geldi zaviyesini,
8 Kara, 1989, s. 394.
790
oğliı Şahruh Bey'in ise, Çandır Şahsultan Hatun zaviyesi ile Boğazlayan'ın Terli
Köyii\ndeki Sırçalu zaviyesini yaptırdığı bilinmektedir. Mezkur zaviyelerden hepsinin
vakfiyesini tesbit etmek mümkün olmamışt:ı?. Kaynaklarda yalnız 4 tanesinin valdiye
.sureti .bulunmaktadır.
EMİRCİ SULTAN VE zAVİYESİ (Osmanpaşa Tekkesi) ·
·a- E mirci Sultan'ın Hayatı ve Zaviyesi:
Yozgat'ın güneyinde Atatürk yolu olarak bilinen Yozgat-Kayseri karayolu
üzerinde ve Yozgat'a 30 kilometre uzaklıkta Osman Paşa kasabasında bulunan zaviye,
·.halk arasında Osman Paşa tekkesi olarak bil.inir. Zaviye, kurucusu Emirci Sultan-ı
Veli'nin adını taşır.
' · Arşiv belgelerinde Emirci veya Emirce Sultan, meşhur menkabesinde Emir-i
<Çin Osinan olarak bil.inen ve Anadolu'da Yeseviliğin tarihi bakımından büyük bir önem
taşıyan . bu şahsiyetten Gelibolu Mustafa Ali ve Evli ya Çelebi eserlerinde
·bahsetm.iş lerdir. Evliya Çelebi ve Ali, şifahi geleneğe uyarak Emir-i Çin Osman adıyla
· andık.ları Emirci Sultanı, Ahmet Yesevi geleneğine bağlarlar. Evliya Çelebi'deki
bilginin çok kısa oln~asına karşılık Ali, Bozok Sancağındaki görevi sırasında ziyaret \
ettiği zaviyede şeyh hakkında dinlediği uzun bir menkabeyi aktarmaktadır. Bu menkabe
Emirci Sultan'ı bir yandan Veysel Karani soyuna bağladığı gibi, öte yandan Ahmet
Yesevi tarafından Çin' de _ortaya çıkan l:iir ejderhayı öldürmekle görevlendirildiğini
kaydetmek suretiyle, .ona Emir-i Çin lakabının veriliş nedenini izah eder. Emirci Sultan
hakkında bütün bilgiler yakın zamana kadar adı geçen bu iki kaynaktaki rivayetlerden
~ibaret iken, 1972 yılında halen zaviyesinin menkabesinin bulunduğu Osmanpaşa
·xasabası'nda, zaviyeye ait zengin bir arşivin bulunduğunun aniaşılmasıyla kendisinin
·ve zaviyesinin tarihi kimliği önemli ölçüde aydınlığa çıkarılmıştır10•
Bu zaviye arşivinde bulunan· ve H. Zilhicce 637/M. Temmuz 1240 tarihli
·mezar kitabesine gö~e, şeybin asıl adı, Şerefüddin İ~mail Bin Muhammed olup Emirci
.. : · ... 9 Silmer, 1974, s. 320; Yınanç, 1989, s. 131-132. 10 Burhanettin Kapusuzoğlu, "Bozok Ilmiye Tarihinde Medrese/er, Zaviyeler ve Tekkeler", Osmanlı Devleti ve Bozok Sancağı, Yozgat,2000, s.406407.
791
Sultan onun lakabıdır. Bu belgelerden ve menkabeden anlaşılacağına göre,, Emirci
Sultan I. İzzettin Keykavus, I. Alaeddin keykubat ve II. Gıyasettin Keyhüsre.v
devirlerinde, o zamanki adıyla Danişmendiye vilayeti içinde bulunan şimdiki Yozgat
bölgesinde yaşamış, Yesevi tarikatına mensup bir Türkmen şeyhidir. Osman adı
gerçekte kendisiyle değil, belgeler arasmda bulunan H. 794/M.1392 tarihli
icazetnameye göre amcasının oğlu Osman Paşa ile ilgilidir. Osman Paşa bir.·;sjij::e
zaviyesinin mütevelliğini yürütmüş ve bu sebeple zaviye halk ·arasında .Osman:P.aşa
tekkesi olarak onun adıyla anılmaya başlamışİ!f. Osman adı zaman içiride: Ero.i.t"ci
lakabıyla birleşmiş ve menkab e oluşurken En;ıir-i Çin . Osman şekline '· dötıüşmüş
olmalıdır. H. 794/M.1392 tarihli icazetnameden Emirci Sultan'ın büyük ·bir ,sufi
ailesinden geldiği anlaşılmaktadır. Lakabındak:i Emirci (Emirce) kelimesi onun bir
seyyid ailesine mensup olduğunu göstermektedir. Bazı belgeler Emirci Sultan zaviyesi
şeyhlerinin Osmanlı Devleti zamanından Cumhuriyete kadar, Bozok bölgesindeki bütün
Seyyidlerin kaim makamlığı görev;ini yürüttüklerini göstermektedir. ·
Gelibolulu Mustafa Ali, Emirci Sultan'ın H. 600/M. 1203-1204 yılında bölgeye
geldiğini, sonradan kendi adıyla anılacak ·olan o zaman gayri Müsliı,nlerin oturduğu
köye yerleşerek zaviyesini kurduğunu söyler. Menkabeye göre; Emirci SultaR bu köyü
Şeyhi Ahmet Yesevi'nin talimatı ÜZerine seçmiş ve gösterdiği kerametlerle köy halkını
Müslüman ederek kendisine mürit yapmıştır. Zaviye arşivinde bulunan vakfiyeler,
şeybin kurduğu zaviyeye 33 parça köyün vakfedidiğini göstermektedir.
Anadolu'da Yeseviliğin tarihi b~dan taşıdığı önemin yanı sıra, ·Babailer
isyam olayında da ismi geçmekt~dir. Emirci Sultan'ın Babailik isyanmda yer alan
birbirine çok yakın iki tarikat çevresi yani Yesevilik ve Vefailik ile ilişkili olduğu ortaya
çıkmaktadır.
Emirci Sultan zaviyesi, Anadolu'nun Türkleşmesine ve İslamlaşmasına katkıda
bulunmuş, bölgenin iskamnda önemli rol oynamıştır. Zaviye önemli ticaret·yollarmm
geçtiği bir yerde bulunduğıından dolayı buradan geçenler için bir konak yeri. olmuştur.
Emirci sultan zaviyesi, Bektaşiliğin ilga tarihi olan 1826 tarihinden sonra Nakşibendilik
tarikatımn hakimiyetine geçmiştir. Tanzimat döneminde bütün vakıflar, Evkaf-ı
Hümayun Nezaretine bağlanmasına rağmen bu değişiklikten ayrı tutulan vakıflar
792
arasmda yer alınış ve 1925 yılında tekke ve zaviyelerin ilgasma kadar varlığını devam
ettirmiş tir.
Zaviyenio Valo.1lan
XIII. yüzyılın ilk yansmda ve özellikle I. Alaaddin Keykubat devrinde, Cengiz
istilasmdao kaçıp, Anadolu'ya sığınan şeyh ailelerine verilen evlatlık vakıf
imtiyazlarmdan biri de Emirci Sultao'a verilm.iştir. Bizzat Emirci Sultan tarafından
tertip edilen vak:fiyeye elde olmadığından dolayı şeyhio zaviyesine tahsisettiği vakıf
arazisi kesin olarak tespit edilmiş değildir. Elde bulunan belgelere göre XVI. Yiizyı.ldaki
isimleriyle Emirci Sultan Zaviyesi'oin vakıflanru oluşturan arazi şöyledir:
I. Emirci Sultan (Osman Paşa) köyü Kayakışlağı, Satılmışlu kışlağı,
Bulduközü mezrası, İkizağıl ve Karalarviranı,
2. Cengiz Han ve Başağı! mezralan,
3. Gülözü, Gügümayağı ve Yudaolu mezralan,
4. Avansarayı, Bucak ve Kodallu mezralan,
5. Beleoliviran, Yağmurözü mezralan ve Kargulu Kışlağı,
6. Alaüd~i kışlağı, Şehirviraoı, · Hacılar? Pman, Bor kışiağı ve Güdülbaş
mezrası,
7. Koyuolu Yusufözü mezrası ve Ceinaat-i Divan-ı Sakinan kışlağı,
8. Halil Ecelü Ka)!ak deresi ve Yapraköbeği mezralan,
9. Topçu Köyü ve arazisine dahil bulunan Köşgerli mezi-eası, Gökçepınan
Mezreası, Kamışlı, Çağılgan Musa Kethüda, İınadoğlu, Pirhacılu kıştaklan
ve Gökçe Bayır adlı mevkii,
1 O. Gökçe kışlak,
1 ı. Doğancılu kışlağı. Alagözviraoı ve Kırkpınar,
12. Ağcaköy(Tayfur Köyü),
13. Yalnız İn Köyü,
14. Şeyh Musa Köyü ve Başvirao mezreası,
15. Yortao Köyü,
793
Bütün bu araziler zaviye ilk kurulduğu zaman hep birden mi yoksa zamanla
ilaveler yapılmak suretiyle mi vakfedildiğine dair bir şey söylemek mümkün değildir11 •
Emirci Sultan zaviyesi XX. Yüzyıla kadar Sivas-Kayseri ve Yozgat-Kayseri arasındaki
yol üzerinde bir konaklama yeri olduğu için buraya gelen misafirleri ağırlamakta vakıf
gelirleri yetersiz kalmış bu nedenle zaman zaman. kanşı.klıklar yaşanmıştır.
1- Hamzalu Köyü, Hızır Halife ZaYiyesi
Vakıf tarihinde Karadere nahiyesine, günümüzde ise Çekerek merkez ilçesine
bağlı Hamzalı Köyü'nde12 b~lunan zaviye, Alauddevle Bey tarafından yaptınlmıştır13 •
Zaviyenin şeyhliğini, köye de ismini veren Hamzalu taifesinden Hızır Halife b.Mehmed
yapmaktaydı.
Zaviyenin Valaflan:
Ziiviyenin vakıflan, H.l5 Cemaziye'l-Evvel 868 (M.25 Ocak 1464) tarihinde
vak:fi.yedeki tabir ile Sultan b.Sultan el -Emir. MerhUm. Sultan Mehmed Han Ebfi'l-Feth
(Fatih) tarafından vakfedilen Uzunkavak köyüne bağlı Durdulağıl (?) mezraasının
"malikane" hissesinden meydana gelmekteydi14• Viikıfın şartlan gereği mezkfir
mezraanın gelirleri, her yıl bir hatm-i şerif okuyarak sevabını viik:ıfııı ruhuna hediye
. etmesi kaydıyle Şeyh Halife b.Mehmed ve onun eviadına meşruttu.
2-Kılınç Abdal ZaYiyesi
Akdağ yöresinde bulunan zaviye Alauddevle Bey tarafından yaptınlmıştı ıs
Zaviyeye H. lS Cemaziye'l-Evvel885 (M.23 Temmuz 1480) tarihinde Ebfi'l-Feth Sultan
Mehmed Han-ı Sam tarafından Akdağ'a bağlı Kuyuca Viran mezraasının "malikiine"
hissesi vakfedilmişti16• Mezraanın gelirleri, zaviyenin taamiyyesine meşruttu. Vak:fın
11 Kapusuzoğlu,2000, s. 410. 12 Köylerimiz, 1982, s. 272. ıl Sümer, 1974, s. 320. ı4VGMA. Anadolu Başlar 1228(580), s. 78; 1D.31, s. 40-a. ıs Sümer, 1974, s. 320. · ı6 VGMA. Mücedded Anadolu 13(599), s. 34; ID. 30, s.51-b.
794
tevliyecl, aziedilmemek kaydiyle, zaviyenin şeyhi olan Türkmen taifesinden Kılınç
Abdal b.Şeyh İbadullah ve onun eviadına şart kılınmıştı.
3-Çandır, Şahruh Bey Z aviyesi
Çandır Yozgat'ın Çayıralan ilçesine bağlı nahiye merkez iken günümüzde ilçe
haline gelmiştir17• Bu köyün zaYiyesinin vak:fiyesine göre H.987 (M.1492) yılında
Şahruh Bey eşi Şahsultan için yaptumıştır18.
Zaviyenin Valaflan:
Çandır köyü zaviyesinin vakıflan, hanisi Şahruh Bey tarafindan H. I Receb 897
(M.29 Nisan 1492) tarihinde vakfedilen Çandır ve Köhne adıyla bilinen Delilbaş
köylerinin yarısı ile Aşan Çay önü, Arslan, Kuyucak, Tozluhan, Göıübüyüklü
mezraalannın yan gelirleri ve kozan köyünde iki değirmen ile bir bahçed~n meydana
geliyordu19• Va.ıa.ti.n şartlan gereği, meykı1fköyler, mezraalar, değirmenler ve bah.çenin
gelirlerinden 2/3'si zaviyenin ihtiyaçlarına, kalan 1/3'i ise tevliyet ve meşihat vazifesi ile
viikıfın eviadına meşruttu20•
4-Sırçalu ZaYiyesi
Boğazlayan'ın Terli köyünde bulunan zaviye Şahruh Bey b.Alauddevle Bey
tarafindan yaptınlmıştı?1 • jnşa tarihi biliiımeyen zaviyenin elimizde bulunan vak:fiye
silretinin tarihi olan H.l Şaban 899'dan önce yaptınlmış olması gerekir.
Z aviyenin Valafltm:
Sırçalu zaYiyesinin vakıflan, H.l Şaban 899 (M.7 · Mayıs 149.4) tarihinde
Şahruh Bey b.Alauddevle Bey tarafından vakfedilen, Boğazlayan'a bağlı Tuğcu
(Çakaklu), Toprakpınar, Kozacık ve Devekuyusu, Kanak-ı Bala nahiyesi'ne bağlı
17 Türkiye Mülki,l977, s. 817. 18 Yinanç, 1989, s. 138. 19 VGMA, Mücedded Anadolu 8(594), s. 206; TD. 30, s. 47-a, 48-b, 61"-a-b, 189-a. 2Gı30A, V aldiyeler tasnifi ll, 15/7 ·.. . · 21 Yinanç, 1989, s. 139.
795
Taşpınar, Bozok'a bağlı Üçpınar (Terlipınar), Fakilipınan, Uğurlu, Seklib, Kayapınan
(Tenbel) ve Kayseri'ye bağlı Pınarbaşı köylerinin gelirlerinin yansı ile, Boğazlayan'a
bağlı Alacalar, Kızboğan, Çakalkışlası, Öküzini, Kanak-ı Bala nahiyesine bağlı
Y arukarslan, Salur, Y araşlu ve Bozok'a bağlı Höyük, Karabağıl ve Alınpınan
mezraalannm gelirlerinin yansından meydana geliyordu22• Vak.ıfın şartlan gereği
mevkuf köy ve mezraa gelirlerinin 2/3'si vakıfın evladma, kalan 1/3'i ise tevliyet
vazifesine meşruttu. Zaviyenin masraflan . ise vakfın IQ.ütevellileri ·tarafindan
karşılanacaktı23•
b) Tekkeler
Yozgat ve çevresine ait valcfiyesi tesbit edile-bilen iki tekke bulunmaktadır.
Bunlardan biri Halvetiyye tarikatı'nın Şa'baniyye koluna mensub tekke, diğeri ise,
mevlevi dergarudır.
1- Yozgat, Şeyh Hacı Ahmed Efendi Tekkesi (Dergahı)
Yozgat'ın güney tarafındaki Çamlık yolu ÜZerinde Taşköprü Mahallesinde
bulunan tekke, Sultan Abdulmecid Han ve Hawmı Şevk- Efza Hanım'ın yardıml,anyle
Şeyh Hacı Ahmed -Efendi tarafından H. 1275 (M 1858-1859) yılında yaptınlmışru-24•
Tekkenin Vakıflan:
Şeyh Hacı Ahmed Efendi Tekkesi'nin elde iki · vakfiyesi bulunmaktadır.
Bunlardan ilki, Sultan Abdulmecid Han'm · hanımı Şevk-Efza Hanım tarafindan H.30
Receb 1277 (M.11 Şubat 1861). tarihinde düzenlenmiş ve Hanım Sultan Şeyh'in
yaptırdığı cami ile dergaha 150.000 guruş vakfetmiştir. Vaıcfiyenin şartlan gereği,
mevküfparanm yıllık %15 hesabı ile istirbaha verilmesi ile temin edilen gelirden cami
görevlilerinin.ücretleri ve diğer masraflar çıkanldıktan sonra, kalanı dergahta bulunan
22 VGMA, Mücedded Anadolu 8(594), s. 205; ID. 30, s. 26-a, 85-a, 100-a, 101-b, 102-a. 23 BOA, Vakfiyeler tasnifi ll, 1517. 24 Ergin, 1994, s. 60-61.
796
derviş ve müridierin yiyicek, içecek ve diğer masrafıanna meşruttu. Vak:fın tevliyeti,
sağlığinda şeybin kendisine, veratından sonra ise, "evUid-ı zükO.r"una şart kılınmıştı25
Şeyh Hacı Ahmed Efendi Tekkesi'ne ikinci vakıf ise hanisi tarafından
yapılmıştır. Şeyh, kendi yaptırdığı tekkesine, H.19 Zi'l-Kade 1278 (M.18 Mayıs 1861)
tarihinde, tekleenin yakınında bulunan yaklaşık dört dönümlük bahçesini vakfetmişti.
Vakıfın şartlarına göre, mevk:fif bahçenin meyvelerinden ve diğer mahsuHitından elde
edilen gelirlerden yılda 100 guruşu dergahın aydınlatma masrafıarına aynlıp, kalanı ise,
vakıfın erkek eviadının arasında taksim ediliyordu. Vakfın tevliyet vazifesi, sağlığında
vakıfın kendisine, veratında sonra ise, "evlad-ı zükfi.r''unun "ekber''ine meşruttu26•
2-Yozgat Mevlevi Dergahı
Mevlevi tarikatı dedegiinından Konyalı Şeyh el-Hac Salih Sabri Dede Efendi
b.Şeyh Hasan tarafından yaptınlan dergiih, Yozgat hükümet binasllllil_, karşısında
bulunuyordu. İnşa tarihi bilinmeyen dergiibın, elde bulunan vakfiye süreti tarihi, olan
H.21 Cemaziye'l-Evvel-1326 (M. 21 Temmuz 1908)dan önce yaptınlmış olması gerekir.
Dergabın Valaflan:
Dergiibın viikıfları, biinisi Şeyh Salih Sabri Ef~ndi tarafından H.21 Cemaziye'l
Evvel 1326 (M.21 Temmuz 1908) tarihinde vakfe.dilen 500 guruştan meydana
geliyordu. Vakıfın şartların~ .göre mezkOi para, vakıf mütevellisi tarafından ihtiyacı
olanlara yıllık %15 hesabı ile istirbiib olunup, gelirinin 1/4'i dergiibda Postnişin-i lrşad
olan zata, yarısı mezkür dergiiba liyende ve revende için it'am-ı ta'am masrafıarına
veriliyor, kalan 1/4'i ise asıl paraya zam olunuyordu. Vakfın tevliyet vazifesi, sağlığında
kendi ÜZerinde olup, veratından sonra ise dergiib-ı şerifde Postn.işin olan zatlara
meşruttu27Yukarıda aniatılmaya çalışılan dört ziiviye ve iki tekkeye ait elde yedi tane
vakfiye sureti bulunmaktadır. Bu müessesat-ı hayriyyeye vakıf tahsisinde bulunan hayır
25 Y.Ş.S, 30, s.47-48. 26 Y.Ş.S, 30,s. 49. 27 VGMA, Mücedded Anadolu 13(599), s. 27.
797
sahiplerinin toplumda sahip olduklan yer ve sıfatları ise şöyledir. VMcı.flardan ikisi
Sultan, ikisi Bey, biri Hanım Sultan ve 2'si Şeyh ünvanını taşımaktadır. Böylece
vakıflarm tamamının "askeri sınıf' denilen guruba dahil olduklan görülmektedir.
Tekke ve zaviyelere tahsis edilen mevkulatın ise önemli ölçüde köy ve mezraa
gelirlerinden meydana geldiği anlaşılmaktadır. Toplam yedi vakfiyeden zaviyeler için
tahsis edilen ve XV. yüzyıla ait olan dört tanesinde tamamen köy ve mezraa gelirleri,
XIX ve XX. yüzyıla ait tekkelere tahsis edilen diğer üçünde ise para ile gayr-ı menkül
vakfedildiği görülmektedir.
KAYNAKÇA
Arşivler
BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞM (BOA),Vak:fiyeler Tasnifi II: Dosya nu:15 sıra
nu:7
MİLLİ KÜTÜPHANE ŞER'İYYE SiCİLLERİ KATALOGU 30 Numaralı Yozgat
Şer'iyye Sicili.
V AK.IFLAR GENEL MÜDÜRLÜ GÜ ARŞM, Anadolu Başlar Defterleri
nu: 1228(580)
V AK.IFLAR GENEL MÜDÜRLÜÖÜ ARŞM, Mücedded Anadolu 13 (599), 8(594)
Tetkik Eserler
BARKAN, Ö. Lütfi. (1942). Osmanlı. İmparartorluğu'nda Bir İskan ve
Kolonizasyon Metodu Olarak. Vakıflar ve Temlikler, İstila Devirlerinin
Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler", VD.C.IT. Ankara.
ERGİN, Osman. (1939). Türk Maarif Tarihi, C.1, İstanbul
KAPUSUZOÖLU, Burhanettin.(2000). "Bozok ilmiye Tarihinde Medreseler, Zaviyeler
ve Tekkeler'', Osmanlı Devleti ve Bozok Sancağı, Yozgat: Türk Ocaklan Şubesi
Yayınları. s.377-428.
KARA. Mustafa.(l980). Tekkeler ve Zaviyeler, İstanbul.
KARA. Mustafa. (1989). "Tasavvuf', Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, C.
xn. İstanbul..
798
KOÇ, Yunus. (1989). XVI. Yüzyılda Bir Osmanlı Sancağının İskan ve Nüfus Yapısı.
Ankara.
KÖYLERİMiZ (1982). İçişleri Bakanlığı Yayını, Ankara
OCAK, A. Yaşar. (1978). "Zaviyeler", VD, C. XII, Ankara ..
PAK.ALIN, M. Zeki. (1993). Osmanlı Taribi Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, C. I-ll
m. istanbuL
SÜMER, Farulc. (1974). ' 'Bozok Tarihine Dair Araştırmalar" Cumhuriyetin 50.
Yildönümü Anma Kitaba. Ankara. s.309-383.
TÜRKİYE MÖLKİ İDARE BÖLÜMLERİ VE BELEDİYELER (1977). İçişleri
Bakanlığı Yayınları, Ankara.
YİNANÇ, Refet. (1989). Dulkadirli Beyliği. Ankara.