Fonksiyonel-bitim-lemleri

108
T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANLIĞI FONKSİYONEL BİTİM İŞLEMLERİ Diploma Çalışması Hazırlayan Oğuzhan ŞAHİN 07231035 Danışman:

Transcript of Fonksiyonel-bitim-lemleri

Page 1: Fonksiyonel-bitim-lemleri

T.C.PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİMÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ

TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANLIĞI

FONKSİYONEL BİTİM İŞLEMLERİ

Diploma Çalışması

HazırlayanOğuzhan ŞAHİN

07231035

Danışman:Yrd. Doç. Dr. Arzu ÖZERDEM YAVAŞ

Denizli, Mayıs 2011

Page 2: Fonksiyonel-bitim-lemleri

1

ÖZET

Bitim işlemleri günümüzde tekstil sektöründe önemli bir yer kaplamaktadır. Özellikle müşteriye ulaşmadan önce yapılan son işlemler bir ürün için çok önemlidir. Yumuşaklık, sertlik, dolgunluk, dökümlülük, UV geçirgenlik, anti bakteriyellik, anti statiklik, leke tutmazlık, su geçirmezlik ve su iticilik gibi pek çok işlem bitim işlemleri içinde yer almaktadır. Bu işlemler sayesinde ürün yeni fonksiyonel ve görsel özellikler kazanmaktadır.

Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde bilgiye ulaşmak ve işlemek daha kolay hale gelmiştir. Bitim işlemlerini uygularken de bilgi paylaşımı ve know-how, yeni ufuklar açılmasına sebep olmuştur. Yeni teknolojiler (ozon, plazma, ultrasonik, sol-gel, plazma, vb.) sayesinde daha etkin, çevreye daha az zararlı, ekonomik ve pratik bir şekilde bitim işlemleri uygulanabilmektedir.

Bitim işlemlerinin önemli bir parçasını fonksiyonel bitim işlemleri oluşturmaktadır. Fonksiyonel bitim işlemleri esas olarak ürüne yeni kullanım özellikleri kazandırmaktadır. Anti mikrobiyellik, anti statiklik, su geçirmezlik, vb. birçok uygulama bu amaca yöneliktir.

Fonksiyonel bitim işlemleri üründe isteğe bağlı olarak yapılmaktadır. Her ürün için aynı bitim işlemi yapılamaz. Örneğin bir itfaiyeci kıyafetinde hem güç tutuşurluk, hem de hidrofillik, hem de anti mikrobiyellik apresi yapılırsa bazı aprelerin gereksiz olduğu anlaşılacaktır. Anti mikrobiyellik apresi gereksiz, hidrofillik apresi ise yanlış bir uygulama olacaktır.

Fonksiyonel bitim işlemleri kullanıldığı malzemeye yeni özellikler kazandırdığından dolayı sürekli yenilenmesi üretici firma için avantaj yaratacaktır. Teknolojinin yakından takip edilmesi, araştırma yapan kurumlara gerekli desteğin verilmesi, ar-ge ve inovasyon çalışmalarının yapılması çağa ayak uydurmak ve çağın önüne geçmek için gerekli olan başlıca etmenlerdir.

Fonksiyonel bitim işlemleri geçmişte olduğu gibi gelecekte de varlığını sürdürecektir ve gelişmeye devam edecektir. Teknolojideki gelişmelerin önüne geçmek imkânsızdır. O halde ona ayak uydurmak gerekmektedir. Var olan apre çeşitleri daha ekonomik ve kullanışlı hale gelecek ve aynı zamanda yeni apre çeşitleri insanların ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilecektir.

Bu çalışmada mümkün olduğunca kullanılan bütün apre çeşitlerine yer verilmiştir. Fonksiyonel bitim işlemlerinin neler olduğu, gelecekte ne gibi gelişmeler olacağı, ticari olarak ne tür aprelerin kullanıldığı hakkında bilgiler verilmiştir.

Page 3: Fonksiyonel-bitim-lemleri

2

İÇİNDEKİLER

SAYFA NOÖZET 11. PAMUKLU MALZEMELERİN APRESİ 62. PAMUKLU İPLİK APRESİ 72.1. İplik Apresinin Uygulama Şekli 72.2.Avivaj 72.3. Kayganlaştırma 73. PAMUKLU DOKUMA APRESİ 83.1. Kimyasal Apreler 83.1.1.Tutum Apresi 83.1.1.1. Tuşe (tutum) Tanımı 83.1.1.2. Tutumu Etkileyen Faktörler 83.1.1.3. Pamuklu Ürünlerde Tutum Apresi Çeşitleri 93.1.1.3.1. Yumuşatma Apresi 93.1.1.3.1.1. Pamukluda Kullanılan Yumuşatıcı Maddeler 93.1.1.3.1.2. Pamuklu Ürünlerde Yumuşatıcı Aprenin Uygulanması 103.1.1.2.2. Sert Tutum Apresi 113.1.1.2.2.3. Sert Tutum Veren Apre Maddeleri ve Özellikleri 113.1.1.2.3. Dolgunlaştırma Apresi 113.1.1.2.3.1. Dolgunluk Sağlayıcı Maddeler 113.1.1.2.4. Ağırlaştırma Apresi 123.1.2. Dökümlülük Kazandırma Apresi 123.1.3. Dikiş Kolaylaştırıcı Apre 123.1.4. Buruşmazlık Apresi 133.1.5. Kolay Bakım Apresi 133.1.6. Yıka – Giy Apresi (Ütü İstemez Apre) 133.1.7. Kalıcı Ütü (Permanent Pres) Apresi 143.1.7.1. Buruşmazlık Apresi ile Permanent Pres Apresinin Farkı 143.1.8. Su İticilik Apresi 143.1.8.1. Hidrofobluk 143.1.8.2. Hidrofob Özellik Kazandırılması 153.1.8.3. Su İticilik Apresinin Prensibi 153.1.8.4. Su Geçirmezlik Apresinin Prensibi 153.1.8.5. İyi Bir Hidrofobluk İçin Aranılan Özellikler 163.1.9. Kir İticilik Apresi 163.1.10. Yağ İticilik Apresi 173.1.10.1. Yağ İticilik Apresinin Prensibi 173.1.10.2. Yağ İticilik Maddeleri 173.1.11. Su Geçirmelik Apresi 173.1.12. Güç Tutuşurluk Apresi 183.1.12.1. Güç Tutuşurluk Apresinin Etkisi 18

Page 4: Fonksiyonel-bitim-lemleri

3

3.1.12.2. Güç Tutuşurluk Sağlama Prensipleri 183.1.13. Küflenmezlik Ve Çürümezlik Apresi 193.1.13.1. Küflenme ve Çürüme Olayı 193.1.14. Antiseptik Apre, Bakteri Önleyici Apre 193.1.14.1. Antiseptik Aprenin Uygulama Yerleri 193.1.14.2. Antiseptik Maddeler 193.1.15. Anti Mikrobik Apre 203.1.15.1. Antimikrobik Aprenin Uygulama Yerleri 203.1.15.2. Anti mikrobik Aprenin Prensibi 203.1.15.3. Antimikrobik Maddeler 203.1.16. Biyolojik Parlatma (Bio - Polish) Apresi 213.1.17. Krinkıl Efekti Eldesi, Buruşturma Apresi, Gofre 213.2. Mekanik Apreler 223.2.1. Çekmezlik Apresi, Sanfor 223.2.1.1. Çekmezliğin Önemi 223.2.1.2. Ramöz İşlemi 233.2.1.3. Ramöz İşleminin Apredeki Önemi 233.2.1.4. Ramöz İşleminin Aprede Kullanım Amaçları 233.2.2. Kalandırlama 243.2.2.1. Kalandırlamanın Amacı 243.2.2.2. Kalandırlamanın Esası 243.2.3. Mangıllama 253.2.4. Şardonlama, Tüylendirme 253.2.4.1. Şardonlama İşleminin Prensibi 253.2.5. Zımparalama, Süetleme 253.2.6. Makaslama 263.2.7. Fırçalama 263.2.7.1. Kuru Fırçalama 263.2.7.2. Yaş Fırçalama 263.2.8. Fitilli Kadife Apresi 263.2.8.1. Fitil Kesme 263.2.8.2. Fırçalama 273.2.8.2.1.Eğik Fırçalar 273.2.8.2.2. Çapraz Fırçalar 273.2.8.2.3. Yuvarlak Fırçalar 273.2.8.2.4. Düz Fırçalar 274. PAMUKLU ÖRME KUMAŞ APRESİ 274.1. Pamuklu Örme Malzemelere Uygulanan Apre Çeşitleri 274.2. Pamuklu Örme Kumaşta Kimyasal (Yaş) Apreler 284.2.1. Yumuşatma Apresi 284.2.1.1. Yumuşatma Apresinin uygulanması 284.2.1.2. Yumuşatma Apre Reçeteleri 284.2.2 Dikiş Kolaylığı Sağlayıcı Apre 294.2.3. Su Ve Kir İticilik Apresi  29

Page 5: Fonksiyonel-bitim-lemleri

4

4.2.4. Buruşmazlık Apresi 294.2.5. Biyolojik Parlatma (Bio - Polish) Apresi 304.3.Pamuklu Örme Kumaşta Mekanik (Kuru) Apreler 304.3.1. Dokuma Ve Örme Pamuklu Kumaşta Mekanik Aprelerdeki Farklar 304.3.2. Pamuklu Örme Kumaşlara Uygulanan Kuru Apreler İçin İşlem Sırası 304.3.3. Örme Kumaşlarda Ramöz  İşlemi 324.3.3.1. Örme Ramözleri 324.3.4. Gerilimsiz (Reaksiyonlu) Kurutma 334.3.5. Buharlı Kalandırlama, Dekatürlü Ütü 344.3.6. Çekmezlik Apresi, Sanfor 344.3.7. Şardonlama 344.3.7.1. Örme Kumaşlar İçin Şardonlamanın Yeri 344.3.8. Zımparalama, Süedleme 364.3.9. Makaslama 364.3.9.1. Örme Kumaşta Makaslamanın Amacı 364.3.10. Fırçalama 365. APRE HATALARI 375.1. Düzgünsüz Apre 375.2. Apre Lekeleri 375.3. Kırışıklık İzi, Kat İzi, Buruşukluk İzi 385.4. Basınç İzi 385.5. Dikiş Yeri İzi 385.6. Tahtamsı (sert) Tutumlu 385.7. Kumaşın Yazması 385.8. Gritülleme, Tozlanma 385.9. Kötü Koku 395.10. Klor Artığı 395.11. Kumaşta Zayıflama 395.12. Formaldehit Artığı 395.13. Hare 395.14. Buruşmazlık İşlemi İle Haslıklarda Düşme 395.15. Renk Değişimi 406. YENİ APRE ÇEŞİTLERİ 406.1. Probiyotik Apre 406.2. Çabuk Kuruma ve Nefes Alabilme Özelliği Sağlayan Bitim İşlemleri 406.2.1. Nano-dry 406.2.2. Schoeller 3XDRY 416.3. Elektromanyetik Kalkanlama Amaçlı Tekstil Yüzeyleri 416.4. Ultraviyole (UV) Koruyucu Bitim İşlemi 446.5. İletken Tekstil Yüzey Oluşumu İçin Bitim İşlemi 466.6. Kirli Havayı Emen Anti-Bakteriyel Bitim İşlemi ile Üretilen Kumaştan Elde Edilen Elbise 476.7. Kil Nano Partikülleri İle Uygulanan Bitim İşlemi 486.8. Metal Oksit Nano Partikülleri İle Bitim İşlemi 48

Page 6: Fonksiyonel-bitim-lemleri

5

6.9. Nanolayer Kaplama Ve Kendi Kendini Onarma İşlemi 496.10. Mikrokapsül İşlemi 496.10.1. Skintex 546.11. Çevresel Faktörlere Bağlı Olarak Renk Değiştiren Akıllı Tekstillere Uygulanan Bitim İşlemi 556.12. Eğilmeye Karşı Dayanıklı Kumaş Kaplaması 576.13. Tehlikeli Maddelerden Korunma Amacıyla Uygulanan Kaplama İşlemleri 586.14. Güneş Enerjisinden Faydalanarak Enerji Üreten Tekstil Ürünlerinde Kullanılan Kaplama İşlemi 596.15. Biyolojik ve Kimyasal Maddelere Karşı Korunma Sağlayan Kaplama İşlemi 596.16. Otomotiv Sektöründe Kullanılan Kaplamalar 606.17. Rahatlatıcı Yataklarda Kullanılan Bitim İşlemleri 607. Nano Teknolojinin Tekstilde ve Bitim İşlemlerinde Kullanımı 618. Nano Teknolojinin Tekstil Sektöründe Uygulamaları 648.1. Nano-Tex Firmasının Bitim İşlemi Uygulamaları 648.2. Fonksiyonel Aprelerin Türkiye’de Uygulamaları 65SONUÇ 70KAYNAKÇA 72

Page 7: Fonksiyonel-bitim-lemleri

6

1. PAMUKLU MALZEMELERİN APRESİ

Apre, tekstil terbiye proseslerinin son basamağını oluşturan ve malulün kullanımın, tutum ve görünüm özelliklerini etkileyen yeni özellikler kazandıran işlemlerdir.

  Apre, beyaz olarak kullanılacak mamullerde ağartma, renkli olarak kullanılacak mamullerde boyama veya baskı işlemlerinin tamamlanmasından sonra yapılır.

  Pamuk, dünyada en fazla üretilen ve tüketilen elyaftır. kullanım yerleri de geniş bir çeşitlilik gösterir. Her kullanım yerinin de kendine özgü kullanım özellikleri gerektireceği açıktır. Buna göre, yağmurluk için kullanılacak pamuklu kumaşın veya poplin gömleklik kumaşın apre işlemleri farklılık taşır.

Şekil 1:Apre Çeşitlerinin Sınıflandırılması

Pamuk ipliği, pamuklu dokuma ve pamuklu örme malzemelere uygulanan apreler; kimyasal (yaş) apre işlemleri ve mekanik (kuru) apre işlemleri olarak sıra ile anlatılacaktır.

Kimyasal (yaş) Apreler; yumuşatıcı apre, kir iticilik apresi, buruşmazlık apresi, tutuşmazlık apresi, anti mikrobik apre vb. gibi özel bir kimyasal madde içeren apre flottesinde uygulanan işlemlerdir.

Mekanik (kuru) Apre; şardonlama, zımparalama gibi mekanik etkilerle efekt kazandırılan apre işlemleridir. Mamul kuru formdadır ya da elyafın korunması veya işlem kolaylığı açısından hafif nemli durumdadır.

Page 8: Fonksiyonel-bitim-lemleri

7

2. PAMUKLU İPLİK APRESİ

Pamuklu iplik apresi, iki ürün tipinde söz konusudur.

a) Dikiş ve nakış iplikleri,b)  El örgü iplikleri.

İplik apresi, özellikle dikiş ve nakış ipliklerinde önemlidir. Dikiş ve nakış ipliğinin makinede sorun çıkarmadan işlenebilmesi amacıyla yumuşaklık, kayganlık, yüzey düzgünlüğü kazandırılması gerekir. Bu; işlemin kesiksiz bir şekilde sürdürülmesi için gereklidir.

Çeşitli terbiye ve apre işlemlerinin pamuklu ipliklere kazandırdıkları özellikler, dikiş ve nakış iplikleri için önemlidir. Dikiş ve nakış iplikleri; merserize etme, yumuşatma, parlatma, parlaklık kazandırma gibi çeşitli terbiye işlemlerine tabi tutularak imal edilirler.

Merserizasyon bir ön terbiye işlemi olup; daha sağlam, daha parlak ve daha düzgün yüzey oluşturan, pamuklu veya pamuk kaplı polyester nüveli dikiş ipliklerine uygulanan, germe etkisi altında sudkostik banyosunda muamele etme işlemidir. Merserizasyon, pamuğun boyar maddeye afinitesini ve boya haslığını iyileştirir, mukavemetini arttırır. İplik apresinin diğer önemli bir uygulama alanı el örgü iplikleridir.

2.1. İplik Apresinin Uygulama Şekli

İplik apresi iki şekilde uygulanabilir:

a) Aparatta, ağartma ya da boyama işleminden sonra son durulamada katyonik ya da non–iyonik yumuşatıcı, mikro–emülsiyonları, vb. çektirme metoduna göre aktarılır. Beyaz mallarda non–iyonik yumuşatıcı tercih edilir.  

b) İplik Sarımı Sırasında ipliği aktarma düzeneğinden geçirmek suretiyle. Bu yöntemde; sıradan mallarda parafin (uygulama sırasında ısıtma gerektirir), normal mallarda polietilen emülsiyonları, lüks mallarda silikon katkılı aktarma yağları aplike edilir. Silikon pahalı olduğu için yalnızca dikiş ipliklerinde kullanılır.

2.2.Avivaj

  Avivaj, ipliğin bazik işlemi, ağartılması, boyanması sırasında kaybetmiş olduğu yumuşaklığı, tutumu tekrar kazandırmak amacıyla yapılır. Bu, son avivaj olarak adlandırılır. Kumaş apresinde kullanılan yumuşatıcılar avivaja uygundur.

İpliğe gıcırtılı bir tutum veriliyorsa (özellikle örgü ipliklerinde hoş bir duygu verir), süt asidi veya formik asit ilave edilir. Avivaj işlemleri, terbiye işlemleri sırasında veya son durulama işlemlerinde yapılabilir. Bu durumda; avivaj maddelerinin diğer maddelerle geçinirliğinin iyi olması, dayanıklı olması gerekir.

2.3. Kayganlaştırma

  Sıradan ipliklerde apre işleminde nişasta, tutkal veya parafin kullanılmakta ise de, kaliteli ipliklerde silikon esaslı maddeler ve silikon katkılı aktarma yağları ile polietilen emülsiyonları kullanılmaktadır.

  Dikiş ipliklerine uygulanan silikon apresi, ipliğe kayganlık ve yumuşaklık verir. Dikiş makinelerinde sürtünmeden dolayı meydana gelen ısınmayı ve iplik kopuşlarını minimuma

Page 9: Fonksiyonel-bitim-lemleri

8

indirir. Yüzeyde düzgün bir film tabakası oluşturarak iplikteki tüylenmeyi engeller. İpliğin canlı görünmesini sağlar, iplik rengini değiştirmez.

  Polietilen emülsiyonların yumuşaklık verme efekti az, kayganlaştırma efekti fazla olduğu için, iplik apresinde, kumaş apresinden daha fazla tercih edilir.

  Kayganlık sağlayıcı maddeler, dikiş ipliğini bobinden masuraya aktarırken direkt olarak aktarma silindirleri yardımıyla ya da aparatta çektirme yöntemi ile uygulanır.

  Silikon elastomerler elyafa kayganlığa ilave olarak esneklik özelliği de sağlamaktadır.

3.PAMUKLU DOKUMA APRESİ

3.1.Kimysal Apreler

3.1.1.Tutum Apresi

  Tutum apresi, kumaşın dokunma özelliklerini isteğe bağlı olarak geliştirme veya değiştirme apresidir.

 3.1.1.1.Tuşe (tutum) Tanımı

Tuşe, tutum; kumaşın elle tutulduğunda yararlanılan hisse göre değerlendirilen kabalık, düzgünlük, sertlik, yumuşaklık, kalınlık gibi sunulan özellikleridir.

Ayrıca, bu durum; malzemenin boyanması, basılması ya da aprelenebilmesi için de gereklidir. Bu amaçla; bazik işlemlerle yağ ve mumlar uzaklaştırılır. Pamuğun kendine özgü yumuşaklığı ortadan kalkar. Bu nedenle, çoğu zaman yumuşatılır.

  Bazı durumlarda ise sertlik, dolgunluk kazandırılır. Bir tekstil ürününün tutumunu tanımlamada; yumuşak pürtüklü, kuru, ipeksi, kaba veya sert gibi terimler kullanılır.

  Yaygın olarak tutumun belirtilmesi, elle yapılan deneylere dayanmakta ise de, bazı tutum özelliklerinin tayini için testler geliştirilmiştir. Ancak, yaygın değildir.

  Günümüzde Türk Standartlarında da dahil olmak üzere tutumun nicelik olarak ölçülebildiği testler araştırılmıştır. Tutum testi için bir seri cihaz geliştirilmiştir.

3.1.1.2. Tutumu Etkileyen Faktörler

 Tutum; birinci olarak elyaf türünden, daha sonra da iplik türü, kumaş yapısı, uygulanan terbiye işlemlerinden etkilenir.

  Yumuşaklık ve sertlik, elyafın biçim bozulmasına karşı gösterdiği direnç ile meydana gelir. İplikte büküm ne kadar az ise, bu ipliklerle dokunmuş kumaşlar o kadar yumuşak olur.

  Kumaşta atkı ve çözgü ipliklerinin bağlantı sayısı ne kadar az ise, kumaş o denli yumuşaktır. Örneğin; bez ayağı örgü ile dokunmuş bir kumaş, saten örgü ile dokunmuş bir kumaştan daha serttir.

  Saten örgüde çözgü sıklığı daha fazla olmasına rağmen, bağlantı noktaları az olduğu için daha yumuşak tutum verir. Sert bükümlü ipliklerden, bağlantı sayısı yüksek örgü tipleri ile dokunmuş kumaşlar sert tutumludur. Apre maddeleri ile, çok yumuşaktan çok serte kadar değişik derecelerde tutum efektleri elde edilmektedir.

Page 10: Fonksiyonel-bitim-lemleri

9

3.1.1.3. Pamuklu Ürünlerde Tutum Apresi Çeşitleri

a) Yumuşaklık verme, kayganlaştırma,b) Sertlik verme,c) Ağırlaştırma, dolgunlaştırma.

3.1.1.3.1. Yumuşatma Apresi

  Pamuklu ön terbiye işlemleri ile, hidrofobluk veren yağ – mum gibi yumuşak tutum kazandırıcı maddeler kumaş üzerinden uzaklaştırılır. Böylece, mamul sert bir tutum kazanır. Bu nedenle; piyasaya sunulmadan önce alıcı isteği uyandırmak, kullanım rahatlığı vermek amacıyla yumuşatıcı maddelerle muamele edilirler.

3.1.1.3.1.1. Pamukluda Kullanılan Yumuşatıcı Maddeler

  Yumuşatıcı maddeler, şişirici ve kayganlaştırıcı etki göstererek kumaşın belirli bir yumuşaklık ve dökümlülüğe sahip olmasını sağlarlar. Şişirici ve kayganlık arttırıcı etki gösterirler.

  En basit olarak yumuşatıcı yardımcı maddeler; emülsiye edilmiş yağlardır. Ancak, günümüzde çok geliştirilmiş sentetik yumuşatıcı maddeler vardır. Bu ürünlerin temel maddeleri; sülfatlanmış yağ alkolleri, amonyum türevleri, polioksietilen türevleri, silioksanlar ve benzeri bileşikler.

Sentetik yumuşatıcılar;

a) Anyonikb) Katyonik, pseudo katyonik c) Non – iyonikd) Amfoterik olmak üzere değişik karakterlerde üretilmektedir. Bunların bir kısmı

yıkamaya dayanıklıdır.

Etki derecesine göre yumuşatıcı maddeler aşağıdaki gibi sıralanırlar:

a) Silikon elastomerler (en yüksek etki),b) Normal silikonlar,c) Katyonik yumuşatıcılar,d) Pseudo katyonikler,e) Non – iyonik, Amfoterik, anyonik yumuşatıcılar,f) Stearin parafin emülsiyonları,g) Polietilen emülsiyonları.

  Yumuşatıcı maddelerin genelde uzun zincirli yapıları vardır (C 19 - 22). Karbon zincirinin uzaması, yumuşaklığın artışıyla doğru orantılıdır. Ancak kumaşın hidrofob olmasına yol açar. Bu yüzden; havlu, iç çamaşırı, vb. üretiminde yumuşatıcıların kullanımında dikkat edilmelidir.

  Yumuşatıcı maddeler; materyale yumuşaklık kazandırma yanında, buruşmazlık apresinde ortaya çıkan mukavemet kaybını önleme ya da sert tutum verici maddelerle birlikte kullanılarak dolgunlaştırıcı efekt eldesinden kullanılırlar. Yaygın olarak, yumuşatıcılar piyasada; katı (payet, flake, flek), % 95’lik veya % 10 – 25’lik  çözeltiler (emülsiyonlar) halinde satılır.

Page 11: Fonksiyonel-bitim-lemleri

10

%10 – 25’lik  yumuşatıcı çözeltileri genelde asidiktir. Apre flottesi hazırlanırken, pH ayarında bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.

Katyonik ve non-iyonik yumuşatıcılar payet halinde ya da %20’lik (10 – 30 arası) emülsiyon halinde satılırlar. Emülsiyon halindeki yumuşatıcılar, daha pahalıya mal olmalarına rağmen, kullanım kolaylığı açısından tercih edilirler.

  Silikonlar, %10 – 30’luk silikon yağı emülsiyonu şeklinde bulunurlar. %100 silikon yağı pahalıdır ve emülsiyon haline getirilmeleri zordur. Özel emülgatörler ve reaktörler gerektirir. Silikon yağının faz olarak ayrışması uygulamada çok zor anlaşılır, ancak kuruyunca belirgin hale geçer.

  Reçeteyi ucuzlatma amacıyla apre reçetesinde kullanılan diğer yardımcı maddeler, silikonun stabilizasyonunu bozabilir. Bu nedenle, madde halinde silikonun diğer yumuşatıcılarla karıştırılmasından kaçınılmalı, reçete karışımını apreciye bırakmalıdır.

  Stearin – parafin emülsiyonları %20’lik (15 – 30 arası) çözelti halinde stearik asit + parafin emülsiyonu şeklinde satılır.

 3.1.1.3.1.2.Pamuklu Ürünlerde Yumuşatıcı Aprenin Uygulanması

  Yumuşatıcıların mamulün kullanım amacına uygun olarak seçilmesi ve doğru uygulanması çok önemlidir.

  Çektirme metoduna göre uygulanan işlemlerde, genel olarak katyonik yumuşatıcılar kullanılmaktadır. Bunun nedeni; katyonik yumuşatıcıların hemen, hemen tüm elyaflara karşı substantivite göstermeleridir.

Bunlar, kimyasal yapı olarak dördüncü dereceden (kuaterner) amonyum türevleridir.

a) Boyama ya da ağartma sonrası en son durulama suyuna verilebilen yumuşatıcı maddeler katyon aktif karakterli,

b) Apre banyolarında verilen yumuşatıcı maddeler ise anyon aktif ya da non -iyonik karakterlidir.

Beyaz olarak kullanılacak tekstil malzemeleri için seçilecek yumuşatıcı maddelerin, oksidasyon özelliği ve sararma eğilimi olmamalıdır. Yumuşatıcı maddelerin bu tür özellikleri, apre sırasındaki kurutma ya da fikse sırasında ortaya çıkmaktadır. Non-iyonik yumuşatıcılar bu açıdan avantajlıdır. Tekstil malzemesinin yumuşatılmasında, yumuşatıcı maddelerin etkililiği kadar, materyalin doğal nemini içerip içermediği de önem taşır. Genel olarak, bir miktar nem, kumaşın yumuşaklığını arttırdığından, apre flottesine higroskopik maddeler ilave edilir. Örneğin; gliserin.

Yumuşatıcıların çoğu asidik ortamda uygulandıkları için, her ne kadar kurutma sırasında uçma olsa da yumuşatma sonrası kumaş pH’ı 5,5 – 6 olmaktadır.

Bunun, Eko-tex 100 standartları, insan sağlığı ya da depolamada elyaf korunması açısından herhangi bir sakıncası yoktur. İnsan vücudunun pH’ı 5,5 olduğu için bu pH’a yakın değerlerdeki tekstiller insan sağlığını etkilemez. Aşan değerler alerjiye neden olur. Eko-tex standartlarına göre pamuklu mamullerde pH değeri 4,8 – 7,5’tir.

3.1.1.2.2. Sert Tutum Apresi

Page 12: Fonksiyonel-bitim-lemleri

11

Sert tutum apresi, özellikle pamuklu dokumalar için kullanılan, yıkamaya az dayanıklı apresidir. Kumaşlar, sertleştirici maddeler içeren apre çözeltisine sokulur ve apre maddesinin mamulün gözeneklerine yerleşmesi sağlanarak, istenilen tuşe elde edilir. Genellikle emdirme yöntemine göre, aplikasyon tercih edilir. Kazandırılan sertlik derecesi mamule göre değişir. Örneğin; tarlatan bir kumaşa verilecek sertlik ile opal bir kumaşa verilecek sertlik derecesi bir değildir.

3.1.1.2.2.3. Sert Tutum Veren Apre Maddeleri ve Özellikleri

Tekstil mamullerine sertlik kazandıran maddeler “doğal” ve “sentetik sertleştiriciler” olmak üzere ikiye ayrılır.

Doğal sertlik veren maddeler nişasta, nişastanın parçalanmasından elde edilen dekstrin ve selüloz türevi olan metil selüloz veya selüloz metil eteridir. Dekstrin ilk yıkamada uzaklaştığı için aprede kullanılmaz ve nişasta uygulanması sırasındaki zorluklardan dolayı da önemini kaybetmiştir. Metil selüloz ise kalandırlamadan sonra kâğıdımsı bir tutum elde edilmesi sebebiyle tercih edilmemektedir.

Sentetik sert tutum maddeleri ise polivinilasetat, poliakrilat ve yapıştırıcı özelliği de bulunan polivinilalkoldür. Sentetik sertleştiriciler, doğal kaynaklılara nazaran daha pahalıdır. Yıkamaya dayanıklı olmaları en büyük avantajlarıdır.

Polivinilasetat: Ucuz olmasından dolayı piyasada en çok kullanılan sentetik sertleştiricidir. “İsrail tutkalı” adı ile de bilinir. Hem sertleştirici hem de kaplama ve haşıl maddesi olarak da kullanılır. Yıkamaya çok dayanıklı değildir.

Poliakrilatlar (akrilik emülsiyonları): Poliakrilatlar ile yapılan işlemlerden sonra yıkamaya dayanıklı apre elde edilir. Bu sebepten, pahalı olmalarına rağmen kullanılır. Daha ekonomik olması için polivinilasetat ile karıştırılarak yıkamaya dayanıklı sertlik elde edilir. Tekstilin çeşitli alanlarında kullanılır.

3.1.1.2.3. Dolgunlaştırma Apresi

  Açık yapılı pamuklu kumaşlarda, atkı ve çözgüler arasındaki boşlukların doldurulması için kaolin, talk gibi dolgunlaştırıcı maddelerle emdirme işlemidir.

3.1.1.2.3.1. Dolgunluk Sağlayıcı Maddeler

Bu amaçla, önceleri kaolin + nişasta, talk + nişasta kombinasyonu kullanılırken, günümüzdeki uygulamalarda nişasta + stearin parafin emülsiyonu, poivinil asetat + katyonik yumuşatıcı gibi kombinasyonlar kullanılmaktadır.

  Kaolin, porselenin hammaddesidir, rengi sarımtıraktır, suda çözülmez. Bu renk kumaşa geçebilir.

  Talk kullanılması halinde, kaoline nazaran daha yumuşak ve kibar bir tutum elde edilir. Talk, kimyaca bir magnezyum silikattır. Kaolin ve talk kumaşı tüllendiğinden beyaz mamullerde kullanılırlar.

3.1.1.2.4. Ağırlaştırma Apresi

Page 13: Fonksiyonel-bitim-lemleri

12

  Ağırlaştırma, kumaşın daha ağır olması için yapılan apredir. Ağırlaştırıcı olarak, en fazla magnezyum sülfat (acı tuz) ve sodyum sülfat kullanılır.

  Ağırlaştırma maddeleri tek başlarına kullanıldıklarında hoş olmayan gevrek tutum verdiklerinden, genellikle sertlik veya yumuşaklık kazandıran maddelerle birlikte kullanılırlar. Ağırlaştırma maddelerinin yüksek konsantrasyonlarda kullanılması yaygın değildir.

3.1.2. Dökümlülük Kazandırma Apresi

  Bir kumaşın dökümlülüğü, kumaşın bir manken ya da vücut üzerinde ne şekilde sarktığı, asılı duruşu, sarması, şekli, kalıbı, plisi, büzgüsü, kırması ya da akışının ne şekilde olduğu ile ilgilidir. Tüm kumaşlar belli bir dökümlülüğe sahiptir. Bununla beraber, her kumaşın dökümü ve asılı duruşu değişir.

  Pamuklu elyafı, viskon ya da ipek gibi güzel bir dökümlülüğe sahiptir. Dökümlülük kumaşın yoğunluğu, gramajı ve yumuşaklığı ile ilgilidir.

  Yumuşatıcı maddelerin bir çoğu kumaşın dökümlülüğünü de iyileştirir. Özellikle silikonlu apre maddeleri bu konuda mükemmeldirler. Kumaşa dolgun bir yumuşaklık verirler. Ancak, katyonik yumuşatıcılarda elde edilen etki kullanılan miktara bağlı olarak değişebilmekte, kumaşta dolgun olmadan aşırı bir yumuşaklık gözlenmektedir.

  Sanfor işleminin, kumaşın son tutumunu iyileştirme ve dökümlülük kazandırma açısından önemi büyüktür.  Dökümlülük, kumaşın sıçrama efekti ile de ilgilidir.               3.1.3. Dikiş Kolaylaştırıcı Apre

  Dikiş kolaylaştırıcı apre, dikiş ipliğinin hareketini ve/veya iğnenin kumaşa saplanmasını kolaylaştırmak için, ipliklere ya da kumaşlara veya her ikisine uygulanan bir apre şeklidir.

Pamuklu dokuma kumaşlara, dikiş işleminin problemsiz olarak devam etmesi için yapılır. Bu aprenin amacı, kumaşlara ve dikiş ipliklerine verilen zararın azaltılması veya dikiş iğnesinin fazla ısınmasının önlenmesidir. Kimyasal ve diğer apre işlemleri ile gevrekleşen kumaşlar, denim gibi ağır kumaşlarda dikiş apresi şarttır.

  Dikiş apreleri, kayganlaştırıcı maddelerin uygulanmasını gerektirir. Genel olarak kumaşta yumuşak bir efekt isteniyorsa, yumuşatıcı apreler kayganlaştırıcı özellik de kazandırdıklarından dikiş kolaylığı sağlamak için ilave bir apre yapılmaz. Ancak, yumuşak bir tutum isteniyorsa, dikiş kolaylaştırıcı apre gerekir. Bu durumda, polietilen emülsiyonları çok uygundur. Polietilen emülsiyonlarında yumuşatma etkisi az, kayganlaştırma etkisi fazladır. İğne ısınmasını da engeller.

Silikon kullanımı da bu amaçla uygundur. Silikonlar kumaşa aşırı bir yumuşaklık vermezler. Kibar ve dökümlü bir yumuşaklık kazandırırlar. Kumaşa kayganlık verdikleri için dikiş işlemini kolaylaştırırlar.

Denim kumaşlar için dikiş kolaylığı sağlayıcı kumaş apresi (Gemsan):

15 – 30 gr/lt Dikiş kolaylığı apresi, Gemsol DNK 15015 – 30 gr/lt Non – iyonik yumuşatıcı, Gemsoft 2G5 – 7 gr/lt Islatıcı, Gemsol RWN – New10 – 15 gr/lt Nişasta

Page 14: Fonksiyonel-bitim-lemleri

13

Asetik asitle pH 4 – 5Fularda emdirme-Kurutma

3.1.4. Buruşmazlık Apresi

Buruşmazlık, bir tekstil kumaşının kullanım sırasında oluşan buruşukluklara karşı direncini ve onlardan kurtulma kabiliyetini ifade eder. Özellikle, pamuklu, keten, rejenere selüloz (viskon, rayon) kumaşlar buruşmaya hassas kumaşlardır. Genelde sentetiklerin ve yün, moher gibi doğal protein elyafının buruşmazlık özellikleri daha iyidir.

Buruşmazlık apresi selüloz esaslı kumaşların kullanım özelliklerinin gelişmesi için önem taşır. Bu tür işlem; buruşmazlık sağladığı kadar, mamulün deformasyonunu önler ve selüloz/sentetik karışımlarında pilling oluşmasının azalmasına da neden olur. Boyutları stabil, yani az çeken kumaşlar elde edilir.

Bu durum; buruşmazlık apresinin liflerin şişmesini azaltmasından kaynaklanır. Kuru buruşmazlık işlemi görmüş kumaşta şişme değeri, yani yapısında tutabildiği su miktarı yarı yarıya azalmaktadır. Örneğin; normal bir pamukta şişme değeri % 42 – 45 civarında iken, buruşmazlık işlemi sonunda bu değer % 18 – 24 civarına düşmektedir. Dolayısıyla buruşmazlık işlemi, kumaşa aynı zamanda çekmezlik özelliği de kazandırmaktadır.

3.1.5. Kolay Bakım Apresi

Sentetiklerde var olan kırışmazlık, daha az buruşurluk, kolay ütülenebilirlik ve kirlerin kolay çıkarılması gibi özelliklerin selüloz veya hayvansal liflerden oluşan mamullere verilmesini sağlayan, terbiye işlemlerinin tümüne denir.

Pamuklu kumaşlarda; ıslak asılmaları halinde, çabuk ve kırışıksız halde kurumasını sağlayan apre işlemi için kullanılan, genel deyimdir. Yine de oluşan hafif kırışıklıklar, hafif bir ütülemeyle kaybolur.

Daha geniş anlamda; bakım kolaylığını, yıkama dayanımını ve çamaşır makinesine dayanımı, çabuk ve az kırışıklı kurumayı, buruşmazlığı, kir ve leke iticiliği, kalıcı ütü aprelerini kapsar. Bu apre çeşitleri için geniş bilgiler, ilgili başlıklarda verilmiştir.

3.1.6. Yıka – Giy Apresi (Ütü İstemez Apre)

“Yıka ve giy” terimi, kolay bakım apre işlemine sahip kumaşlar için ticari alanda kullanılan isimdir. Tekstil ürünlerinin yıkandıktan sonra ütüye gerek kalmadan veya az bir ütü ile tekrar kullanılabilmesi özelliğidir.

“Bu durum sadece üst kumaş değil, astar ve aksesuarlar için de geçerlidir.”

Pamuk, rejenere selüloz, keten, vb. gibi, selüloz elyafının ağırlıkta olduğu tekstiller, reçineli veya reçinesiz apre maddeleri ile ütü istemez hale getirilir.

Giysilere bu özellik, tekstillere özel reçineli apre maddelerinin aplike edilmesi ile kazandırılır. Bu maddelerin birçoğunun formaldehit içermeleri gibi dezavantajları vardır.

Yıka – giy apresi için reçete:

  Silikon emülsiyonlarının liflere su nüfuziyetini güçleştirmesi nedeniyle, etilen veya triazon esaslı reçinelerle yapılan yıka – giy apre reçetesi aşağıdaki gibidir.

Page 15: Fonksiyonel-bitim-lemleri

14

50 gr/lt Orgasil M 479 (Organik Kimya)100 gr/lt Yıka – giy reçinesi10 gr/lt Yıka – giy katalizatörüpH 5 Asetik asit ileOda sıcaklığında emdirme 120° C yi geçmeyen sıcaklıkta kurutma 140 – 150° C de 5 dakika kondense  

3.1.7. Kalıcı Ütü (Permanent Pres) Apresi

Giyim eşyalarında, katlar ve pliseler gibi belirli şekilleri; normal kullanım, yıkama ve/veya kuru temizlemeye dayanıklı olacak şekilde kazandırmaya yönelik apre işlemidir.

3.1.7.1. Buruşmazlık Apresi ile Permanent Pres Apresinin Farkı

Normal buruşmazlık terbiyesinde, konfeksiyoncuya buruşmazlık özelliği kazandırılmış kumaş gönderilir.

Permanent pres işleminde ise; buruşmazlık maddeleri emdirilip kurutulmuş, ancak kondenzasyon işlemi tamamlanmamış kumaş gönderilir.

Konfeksiyoncu kumaşı kesip, giysiye dönüştürdükten sonra ya da ara ütü kademesinde, yüksek ısıda ütülemeyle, buruşmaz apre maddesi apllike edilmiş kumaşta, kondenzasyon işlemi tamamlanmakta ve bu sayede giyside buruşmazlık yanında, şekil dayanıklılığı da sağlanmaktadır.

Kalıcı ütü; özel bir tekstil apre işlemi değil, daha ziyade, birçok yıkama ve giyme sonucunda dahi ütülü görünümünü koruyan ve ütüye gereksinim göstermeyen giysi ya da diğer dikilmiş ürünleri tamamlayan bir terimdir.

3.1.8. Su İticilik Apresi

Doğal olarak içerdikleri mum gibi maddeler nedeniyle hidrofob olan pamuk lifleri, çeşitli terbiye işlemleri sırasında ya da yıkamalar sonucu hidrofilleşirler. Kullanım amacına göre, pamuklu mamullerden hidrofob (su itici) karakter istendiğinde, hidrofob özellik veren apre maddeleri uygulanır.

3.1.8.1. Hidrofobluk

Hidrofobluk, suya afinitenin azlığı ya da suyu absorblama özelliğinin olmamasıdır. Yani; hidrofobluk bir maddenin suyla teması halinde ıslanmaması veya suyu itmesi anlamıdır ve sınır yüzey kuvvetleri ile ilgilidir.

Hidrofobluk; suyla temas ettiğinde, ıslanması istenmeyen, şemsiye kumaşı, çadır bezi, mayo kumaşı vb. mamullerde veya yağmurluk, kaban gibi dış giyim eşyalarında istenir.

Havlu, iç çamaşırı gibi vücudun temas ettiği mamullerde de, tam tersine hidrofillik istenir.

3.1.8.2. Hidrofob Özellik Kazandırılması

Tekstil mamullerine hidrofob özellik kazandırılması iki prensip ile gerçekleştirilebilir:

a) Su iticilik,b) Su geçirmezlik

Page 16: Fonksiyonel-bitim-lemleri

15

3.1.8.3. Su İticilik Apresinin Prensibi

Kumaşın görünümünü ve geçirgenliğini tamamen korumasına karşın, ona, suyu itici bir özellik kazandıran apre işlemidir.

Su iticilik apresinde kumaş yüzeyinin değil de, kumaşı oluşturan lif ve ipliklerin yüzeyinde film oluşturulması esastır. Örneğin; yağ asidi, zirkonyum – parafin, silikon ve florokarbon gibi maddeler bu etkiyi sağlayabilir.

Bu durumda, gözenekler kapanmayacağı için sağlık yönünden avantajlıdır, kuru ve hava geçirgen durumdadırlar. Kumaş nemi kolayca uzaklaştırdığından iyi bir ter nakli ve deri solunumu gerçekleşir, apresiz kumaştan daha kuru kullanım sağlanır.

Ancak, bunlar; kısa süreli su altında tutulduklarında su iticilik sağlarlar. Yağmurda, giyim eşyalarından istenen sudan korumayı sağlarlar. Fakat, basınç altında kumaşı sudan koruyamazlar. Çok kuvvetli ve uzun yağmur sonucunda zamanla su açık gözeneklerden içeri girebilir.

3.1.8.4. Su Geçirmezlik Apresinin Prensibi

Bu apre şeklinde mamul yüzeyi tamamen su (ve hava) geçirmez film tabakası ile kaplanır. Böylece mamul; suyu hiç geçirmediği gibi, rüzgar ve soğuk etkisinden de korur. Bunun yanında, vücut neminin dışarı çıkmasını önler. Çünkü kumaşın bütün gözenekleri kapanmış durumdadır.

Bu durum, mamulün iç yüzeyinde vücuttan çıkan su buharının yoğunlaşması ve ıslak şekilde vücuda rahatsızlık vermesi sonucunu doğurur. Ancak, tekstil yardımcı maddelerindeki gelişmelerle, tamamen su geçirmez özellik göstermesine rağmen, solunum özelliklerini olumsuz etkilemeyen apreler yapılabilmektedir.

Bunların esası; deriye temas eden iç tarafta apre maddesinin hidrofil gruplarının yönlendirmesi, dış yüzeyde ise hidrofob grupların yerleşmiş olmasıdır. Böylece; ter ile oluşan su buharı, içeriden dışarıya rahatlıkla çıkabilmektedir. Bu prensibin dışında, suda çözünen tuzların kaplama tabakası içine yerleştirilmeleri ve tabakanın sertleşmesinden sonra tuzların çıkarılması ile ya da ısınma sırasında gaz çıkaran maddelerin ilavesi ile gözenekli sıvama (kaplama) elde edilebilmektedir.

Su geçirmezlik yapılmış kumaşlara örnekler; suni deri, muşamba, kaplama çadır ve araba örtüsü bezi vb.

3.1.8.5. İyi Bir Hidrofobluk İçin Aranılan Özellikler

İyi bir hidrofobluk apresi için;

a) Liflerin şişme yeteneğinin az olması,b) Kumaşın çekmezlik yeteneği olması,c) Düzgün ve sıkı bir kumaş yapısı,d) Hidrofob filmin elastiki olması,e) Liflerin yüzeyini iyi bir şekilde kaplaması ve yapışması,f) Hidrofob film yüzeyinin yapışkan olmaması, dolayısıyla kirlenme eğilimli olmaması,

Page 17: Fonksiyonel-bitim-lemleri

16

g) Kullanılan hidrofobluk sağlayıcı maddenin etkili olması,h) Kumaşın apre maddesini iyi bir şekilde emebilecek hidrofillikte olması,i) Kumaş üzerinde hidrofob madde alımını engelleyecek hidrofil madde artıkları

olmaması, yüzey aktif maddeler (yıkama ve ıslatıcı maddeler, vb.) ve baz artıkları bulunmamasıdır.

3.1.9. Kir İticilik Apresi

  Kir iticilik apresi, kolay bakım apresinin bir uygulaması olup, tekstillere daha zor kirlenme, kirin kolay uzaklaştırılması gibi özelliklerin kazandırılmasını sağlar.

Bu apre; yağlı kirleri tutma özelliğini engellemeye yarayan ve daha sonraki temizleme işlemini kolaylaştıran, tüm apre işlem çeşitleri için kullanılan genel bir deyimdir.

  Kir iticilik apresi; leke tutmazlık ya da leke iticilik apresi olarak da bilinir. Masa örtüsü, ev tekstilleri, giysilik kumaşlarda ve son yıllarda halılarda da önem kazanmıştır.

  Kir itici, kir tutmazlık ve kirin kolay uzaklaştırılması gibi kavramlar aşağıda gösterilen üç sınıflandırma ile açıklanabilir:

a) Kuru kirin itilmesi; antisoiling, kir iticilik apresi. Kuru tekstillerde ıslak kirin itilmesi; su iticilik özellik kazandırmanın yanında, ayrıca, katı ve sıvı yağ itici apre işlemi,

b) Hafif kirlerin uzaklaştırılmasının kolaylaştırılması; kirin kolay uzaklaştırılabilmesini sağlayan apre işlemi,

c) Yıkama sırasında ıslak tekstillerden ıslak kirin itilmesi; soil redeposition.

Bunlarda ilk ikisi, yani; kuru ve yaş kir tutmazlık için ideal olan ürün flor karbonlardır. Tek dezavantajları pahalı olmalarıdır.

Flor türevleri ile hem kirin kolay uzaklaştırılması, hem de kir ve yağ itici etki gösteren çok yünlü preparatlar (dual action) önem kazanmışlardır.

3.1.10. Yağ İticilik Apresi

  Yağ itici kimyasal maddelerin yüksek pay sahibi olduğu leke tutmazlık apre işlemidir. Yağ iticilik apre işlemi için, çoğunlukla su itici özellik kazandıran maddelerle kombinasyon oluşturan fluoropolimerler kullanılabilir.

3.1.10.1. Yağ İticilik Apresinin Prensibi

Yağ itici etki; kirlerin (-) yüklü, yağ iticilik maddelerinin katyonaktif olmasından kaynaklanır. Yağ itici apre maddeleri katyonik olduğu için, anyonik optik ağartma maddeleri ile birlikte aplike edilemezler, ancak buruşmazlık ile uygulanabilir. Yağ iticilik, aynı zamanda leke tutmazlık ve kir iticilik ile de yakından ilgilidir.

3.1.10.2. Yağ İticilik Maddeleri

Yağ iticilik için pratikte en uygun madde olarak, kir iticilik ve leke tutmazlıkta da çok başarılı olan fluoro karbonlar kullanılır.

Page 18: Fonksiyonel-bitim-lemleri

17

   Yağ iticilikte, en az 7 – C (karbon) atomlu perflorlanmış alkil grupları içeren bileşikler kullanılmaktadır. Perfloralkil bileşiklerinin; pahalı, yıkamaya yetersiz dayanıklı olması, mamulün yaş ve kuru kir ile kirlenmesini arttırıcı özellikte olması nedeniyle uygulaması kısıtlıdır.

  Yağ iticilik efekti, perflorlanmış organik bileşiğin molekül zinciri uzunluğu ile doğru orantılıdır. Zincir ne kadar uzun ise, yağ iticilik efekti o kadar iyi olur.

  İyi bir yağ iticilik için; yalnızca triflormetil grupları içeren fluoro karbon ürünleri yeterli olmamakta, alkil grubunun en az 7 karbon atomlu olması gerekmektedir. Bunun yanında, alkil grubundaki tüm hidrojen atomlarının yerine fluor atomu geçmiş olmalıdır. Hidrojenler, yağ iticilik etkisini düşürmektedir.

  Florokarbonlar, mamul yüzeyi üzerinde bir film oluşturarak etki gösterdiklerinden yapılarında polimerleşmeyi sağlayacak gruplar içermeleridir. Akrilik asit esterlerinin bu amaçla kullanımı; hem elde edilen etkiler, hem de dayanıklılık açısından tatmin edici sonuçlar vermektedir. Yani; kalıcı yağ itici etkiler perfloralkil grubu içeren polimerlerle sağlanırlar.

  Piyasadaki Florokarbon markaları, polimerleşebilen perfloralkil bileşiklerinin yanında hidrofobluğu arttırıcı diğer grupları da içerebilirler. Fluoro karbonlara, yağ asitleri ile modifiye edilmiş melamin reçineleri ilavesi ile en yüksek yağ ve su iticilik efekti elde edilmektedir.

  Perfluoro karbon polimerizatları piyasada katyon aktif veya non – iyonik emülsiyonlar halinde bulunmaktadır.

  Perfluor bileşiklerinin blok polimerlerinden ve polialkilenoksit türevi karışımı bir madde hem yağ iticilik özelliğine, hem soil – release özelliğine sahiptir. Bu; dual action – çift fonksiyonlu olarak bilinir.

3.1.11. Su Geçirmelik Apresi

Su geçirmezlik; tekstil yüzeyinin suyu içinden geçirmemesidir.

Tekstillerin su geçirmezliğinde iki yol vardır:

a) Kumaşın görünümünü ve yapısını tamamen korumasına karşın, ona nem itici bir özellik kazandıran işlemdir.

b) Kumaşın gözeneklerini tamamen kapatarak su geçirmez bir kumaş elde edilen işlemler.

Birinci durum; lif içerisinde ve üzerinde su itici maddeleri aplike etmektir, örneğin; yağ asidi ya da mum gibi. Bu durumda, çok fazla yağmurda ya da basınç altında uzun süreli su ile temasta tam bir su geçirmezlik sağlanamaz. Ancak, kumaş tekstil özelliğindedir.

  İkinci durumda ise; kumaş, su (ve hava) geçirmez bir madde ile kaplanır, örneğin; kauçuk kaplama. Bu şekilde tam bir yağmur geçirmezlik sağlanır. Ancak, kumaşa tekstil mamulünün özellikleri değil, kaplamanın özellikleri hakimdir.

3.1.12. Güç Tutuşurluk Apresi

  Güç tutuşurluk, ateşe dayanıklılık; lif, iplik ya da kumaşların ateş kaynağı uzaklaştıktan sonra alev alma, yanma veya sönme kabiliyetleridir. Tekstil mamullerinde

Page 19: Fonksiyonel-bitim-lemleri

18

yanma; mamulün ısınması, makro moleküllerin parçalanması, yanıcı gazların açığa çıkması, tutuşma ve yanma şeklinde gelişir.

  Güç tutuşurluk apresi ya da yanma apresi, liflerin ya da kumaşların güç tutuşurluk maddeleri ile işlemden geçirilmeleridir.

3.1.12.1. Güç Tutuşurluk Apresinin Etkisi        Güç tutuşurluk apresi;

a) Tekstil materyalinin (örneğin; lif, iplik, kumaş ya da bitmiş mamul) alev almaya karşı koymasını,

b) Eğer alev almış ise yanma hızının yavaşlatılması,c) Yakıcı etken (alev) uzaklaştırıldığından kısa bir süre sonra yanmanın kendiliğinden

durmasını sağlar. 

3.1.12.2. Güç Tutuşurluk Sağlama Prensipleri   Kumaşları güç tutuşur hale getirmek için iki sistem vardır:

a) Karakteristiklerin de güç tutuşur özellik olan belirli liflerin kullanılması.b) Güç tutuşur apre işlemlerinin tekstil mamulüne uygulanması.

Teknik amaçlı uygulamalarda birinci yöntem önem taşırken, genel kullanım yerlerinde en fazla uygulanan güç tutuşurluk eldesi yöntemi, tekstil mamullerinin uygun bir madde ile aprelenmesidir.

Bu maddeler; ya life oksijenin girmesini engelleyen koruyucu bir tabaka oluşturarak için, için yanmayı önlerler. Böylece; alev oluşumu olmadan sadece bir kömürleşme meydana gelir, ya da yanmayan gazları oluştururlar.

Amaç; yıkamaya ve kimyasal temizlemeye dayanıklı olan ve kumaşı kalıcı bir şekilde koruyan, ancak özellikleri ve tutumunu fazla değiştirmeyen bileşikler elde etmektir.

3.1.13. Küflenmezlik Ve Çürümezlik Apresi

Küflenme direnci kumaş üstünde küfün gelişebilme derecesidir.

3.1.13.1. Küflenme ve Çürüme Olayı

Küflenme olayı ısı ve nem varlığında bazı mikro organizmaların (spor yapılı mantarlar) ürüyerek tekstil mamulü üzerinde rahatsız edici leke oluşturacak şekilde yayılmasıdır.

  Küfler, kumaş üzerinde leke bırakmak yanında, kumaşın yapısını zayıflatıcı etki de gösterirler. Mikro organizmalar, mamulün makro moleküllerini parçalayarak dayanımını düşürdüklerinde çürüme olayı meydana gelmiş olur. Burada bir parçalanma söz konusudur.  

Özellikle ıslak ya da nemli şartlar altında, ısının da varlığı ile, tekstil materyali üzerinde oluşan bazı mikro organizmalar, selüloz liflerinin makro molekülerini enzimatik olarak parçalayarak oluşan, küçük mikro moleküleri de sindirirler. Bu; dayanım düşmesine, yer, yer parçalanmalara neden olur ki, buna çürüme denir.

Page 20: Fonksiyonel-bitim-lemleri

19

Mantar gibi bazı mikro organizmalar da, selüloz liflerini parçalamadan, mamul üzerinde ürerler ve leke oluştururlar. Bu da, küflenmedir.

  Nişasta ve kirli maddelerin varlığı bunların oluşumunu hızlandırır. Bu nedenle, mantar öldürücü olarak bilinen bir çok maddenin, nişasta ihtiva eden haşıl ve apre işlemlerinde kullanılması gerekir.

3.1.14. Antiseptik Apre, Bakteri Önleyici Apre

  Bakteri ve mantarın cilt üzerinde yetişmelerini önleyen, bu arada ter çıkışını durdurmayan, cilde uyumlu ve yıkamaya dayanıklı kimyasal maddelerin kullanımı ile yapılan anti - bakteriyel apre işlemidir.

3.1.14.1. Antiseptik Aprenin Uygulama Yerleri   

Tüm tekstil mamullerinde, hatta plastik ve lastik ürünlerinde de kullanılabilir. Ayakkabı, bavul, iç giyim kumaşları vb. eşyalarda bakterilerin üremesi ile küflenme ve kokuların oluşmasını engellemek için uygulanır.

3.1.14.2. Antiseptik Maddeler 

Antiseptik maddeler ucuzdur, kolay aktarılır. Yıkama ile kuru temizlemeye dayanıklıdır. Nişasta apre flottelerine antiseptik ilavesi aynı zamanda apre maddesinin dayanıklılığını da arttırır.

Bu kimyasallar, örneğin; pamukta küflenmeyi önlemek amacıyla kullanılırlar. Antiseptikler; fenol, borik asit, salisilikasit ve salisilanilidler, sodyum salisilat, formaldehit, bakır ve kalay tuzları içerirler. Higroskopik maddeler olan magnezyum klorür veya çinko klorür, aynı zamanda antiseptik özellik verirler.

Bu maddeler başta pamuk olmak üzere rejenere selüloz, keten, yün vb. doğal ve rejenere lifler için söz konusudur. Sentetik liflerde antiseptik apre genelde gereksizdir, pratikte uygulanmaz.

3.1.15. Anti Mikrobik Apre

  Antimikrobik apre; lifleri her türlü mikro organizmaya karşı koruyan, tekstil ya da insan derisi üzerinde gelişmesini ve üremesini durduran veya mikro organizmaları öldüren apredir.

3.1.15.1. Antimikrobik Aprenin Uygulama Yerleri     Toplu yaşamın söz konusu olduğu hastane, huzurevi, kreş, yurt gibi yerlerde kullanılan çarşaf, havlu, battaniye, yastık kılıfı, peçete, yer döşemeleri gibi malzemelere, bulaşan mikropların çoğalmasını önlemek amacıyla, anti mikrobik etkili maddeler aplike edilir.

  İnsan vücuduna direkt temas halindeki tekstillerde; deriyi tahriş etkisi yanında, deri üzerindeki mikropların doğal dengesini bozması ve kullanıcının mikroplara karşı direncinin zamanla azalmasına neden olması nedeniyle, anti mikrobik etkili maddelerin kullanılması yaygınlaşmamıştır.

3.1.15.2. Anti mikrobik Aprenin Prensibi    

Page 21: Fonksiyonel-bitim-lemleri

20

   Antimikrobik apre aktif koruma ile yani, mikropların tekstil mamulü üzerinde üremesini, yaşamasını engelleyerek gerçekleştirilir.

3.1.15.3. Antimikrobik Maddeler

  Antimikrobik etkili maddelerin en önemlileri; halojenlenmiş fenol türevleri, kuaterner amonyum bileşikleri, kuaterner amonyum sülfonamid türevleri, organik cıva bileşikleri, organik kalay bileşikleridir. Bunların yıkamaya karşı dayanıklılıkları pek iyi değildir.

İnsan ve çevre sağlığı, proses ile ilgili kaygılar özellikle gümüş katkılı antimikrobiyel malzemelere ilgiyi arttırmıştır. Pek çok metalin antimikrobiyel etkiye sahip olduğu bilinmesine rağmen gümüş diğer metallere tercih edilmektedir. Bunun başlıca nedenleri bakterilere karşı en dirençli metal olması, kontrollü kullanımında vücuda karşı zararlı etkilerinin bulunmadığının eskiden beri bilinmesi, çoğu malzemeye göre son ürün haline getirilmesinin daha ucuz olması ve kolay üretim işlemidir. Konvansiyonel çektirme ve emdirme yöntemleri doğal ve sentetik liflerden yapılmış kumaşlara antimikrobiyel kimyasalların bitim işlemi ile verilmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Spreyleme ve kaplama yöntemleri de antimikrobiyel kimyasalların aplikasyonunda kullanılabilir.

Bu nedenle yıkanmayan mamullerde uygundur. Yorgan içi, yastık içi, yatak içi, yer halıları gibi.

  Yıkanması gereken ürünlerde kaynatma, dezenfekte veya yüksek sıcaklıkta tutma gibi tedbirler tercih edilir. Pamuklu tekstil mamulleri önce anyonik hale getirildikten sonra, katyonik bir anti mikrobik madde ile muamele edildiğinde, yıkamaya dayanıklı sonuçlar elde edilebilmektedir.

3.1.16. Biyolojik Parlatma (Bio - Polish) Apresi

  Biyolojik parlatma apresi, pamuklu ve viskon kumaşlarda kumaştan çıkan elyaf uçlarını yok etmeye yarayan, böylece parlaklık ve hoş bir kullanım hissi veren enzimatik yaş işlemidir. Enzimler, lif uçlarını giderirken, kumaşa zarar vermezler.

  Bu işlem; biyolojik yıkama ve anti – pilling apresi olarak da bilinmektedir. Enzimler, yaşayan tüm canlı organizmaların temelini oluşturan proteinlerdir. Enzimlerde mevcut olan

Şekil 2: Antimikrobiyel Tekstillere Uygulanan Bitim İşlemi Teknikleri

Page 22: Fonksiyonel-bitim-lemleri

21

proteinler, diğerleri gibi uzun peptid bağlarla birbirine bağlı amino asitler şeklindedir. Enzimatik reaksiyonlar ile, pamuklu dokuma ve örmelerde; kalitenin yükseltilmesi, yumuşaklığın ve dökümlülüğün artması, pürüzsüz ve tüysüz temiz görünümlü bir yüzey eldesi, boncuklanmazlık özelliğinin gelişmesi, daha iyi su absorbe özelliği sağlanmaktadır.

3.1.17. Krinkıl Efekti Eldesi, Buruşturma Apresi, Gofre

  Krinkıl; düzensizce ve bilinçsizce oluşturulan krep benzeri efekti nedeniyle buruşukluğu göstermeyen, farklı şekillerde (örneğin, gofre) elde edilen ve çoğunlukla suni reçine ile fikse edilmiş yüzey değişimli kumaşlardır.

  Gofraj ile elde edilmesinde sudkostik pastası ile çizgi veya desenler basılarak, izleyen yaş işlemden sonra kumaş büzülür ve krep efekti oluşur.

  Ancak, bu efekt, bükümlü ipliklerle dokunmuş kumaşlarla elde edilen efektten kıvrımlılık derecesi ve kalıcılık açısından çok farklıdır.

  Seersucker; şeritler halinde bürümcük ve düz kısımlardan oluşan, buruşuk efekte sahip bir kumaştır. Ancak, bunun oluşturulması, gevşek sıkı bükümlü çözgü ipliklerinin dönüşümlü olarak kullanılması ile yapılır. Gofre, bu kumaşın daha ucuz bir taklididir. Seersucker’deki buruşukluk, derece ve derinlik olarak gofrede yoktur. Bu ikisini ayırt etmek için kumaş çözgü yönünde esnetilir. Gofrede buruşukluklar esneme ile düzelir, Seersuckerda düzelmez.Sudkostik pastası; Sudkostiğe dayanıklı bir kavramlaştırıcı (örneğin, british gum) ile sudkostik ve su karışımından oluşur. Bu pat basıldıktan sonra, oda sıcaklığında birkaç saat bekletilip durulama ve nötrleştirme yapılır. Kumaş sadece NaOH aktarılan yerlerde çeker ve buruşuk bir efekt oluşturur. NaOH uygulama rotasyon şablonlu baskı makineleri ile yapılır.

3.2. Mekanik Apreler

3.2.1. Çekmezlik Apresi, Sanfor

   Çekme; tekstil materyalinde özellikle kumaşta ısı, nem, su, temizleme işlemlerinin etkisiyle enine veya boyuna kısalmasıdır.

  Bir çok kumaş özel olarak işlem görmediği boyut küçülmesine uğrama eğilimindedir. Boyutsal değişimin tipine ve miktarına bağlı olarak bu tip kayıplar, bazen yenileme teknikleri ile geri döndürülebilir. Ancak, bir çok durumda tamamen eski haline dönüş sağlanamaz. Sıvı içinde işleme tabi tutulan, örneğin; sadece suda, tüm dokuma kumaşlar, dokuma sırasında ya da ramöz gibi terbiye makinelerinde görülen işlemler sırasında kendilerine verilen gerilimlerin ortadan kalkmasıyla, çekebilirler. Bu tip gerilimler, zorlayıcı çekme işlemleriyle büyük ölçüde ortadan kaldırılabilir.

  Genellikle giysi üzerinde oluşacak çekmenin tümü, ilk yıkama ya da kuru temizlemede ortaya çıkmaz. Böyle olunca da, sonraki yıkamalarda da ilave çekmeler oluşur.

3.2.1.1. Çekmezliğin Önemi    Çekmezlik; tekstil materyalinin ısı, nem, su, temizleme, buharlı ütüleme etkisine maruz kaldığında orijinal şeklini ve boyutunu koruma kabiliyetidir.

% 1’den az çekmelerin giysinin giyiminde ya da ölçülerinde hemen hemen hiç etkisi yoktur. Bir çok bitmiş kumaş % 2 – 3 çekme ile satılırlar ki, tüketici bu çekmeyi kabul eder. % 5 çekme bir çok giysiyi giyilmez hale getirir. Örneğin; % 1 çekme sonunda 40 cm yaka

Page 23: Fonksiyonel-bitim-lemleri

22

ölçülü erkek giysisi 39,6 cm gelecektir ve halen gerçek ölçüsüne yakındır. % 1 çekme, sadece yakanın rahatlığını biraz etkiler. % 2,5’lik bir çekme yaka ölçüsünü 1 cm düşürecek ve 39 cm yapacaktır. Bu da biraz rahatsızlık yaratır, ancak halen giyilebilir.

% 5 çekmeden sonra 40 cm yaka 2 cm azalacak ve 38 cm olacaktır. Bu da 40 cm’lik yaka giyen biri için giysiyi giyilmez yapar. % 5’lik çekmede, giysi bir beden küçülmüş  anlamına gelir.

Bazı tekstil maddeleri eski ölçülerine esnetilmek için gerilim altında kurutulur. Bir çok giysi yıkamadan dolayı yüksek yüzdede çekmiş olsa dahi, bu yolla hemen, hemen eski orijinal boyutlarına getirilebilir. Ancak, bu pratikte pek geçerli değildir.

Çekmezlik apresi; tekstil materyalinin çekmesine neden olan etkileri en aza indirmek veya yok etmek amacıyla yapılan işlemlerdir. Ancak, bu mamulün çekmezlik işlemi görmesi halinde çekmeyi sağlayan tüm şartlara karşı kesin direnç kazanacağı söylenemez. Bu; materyalin yapısına ve daha çok işlem koşullarına bağlıdır.

Tekstilleri çekmez – bükülmez yapabilmek için:

a) Dokumada mevcut bulunan gerilimleri yok etmek,b) Özellikle selüloz liflerinin şişme özelliğini azaltmak, ya da sonradan olabilecek bir

değişimi, şişirme ile önceden engellemek,c) Termoplastik sentetiklerin kaynar sudaki çekme özelliklerini fiksaj yoluyla gidermek,d) Yün dokumalarda keçeleşmeye yatkınlığı engellemek gerekir.

Önceden çektirilen kumaşların avantajları:

a) Müşterinin daha iyi tatmin olması,b) Kumaşta cm’deki iplik sayısı arttığından daha dayanıklı mamul,c) Daha fazla kumaş elastikliği. Bunun sebebi de, kumaşın cm’deki iplik sayısı

arttığından, meydana gelen dalgalılığın – kıvrımlılığın artmasıdır.

Genelde kumaş önceden çektirilirse de az miktarda bir çekme potansiyeli kumaş üzerinde kalır. Bu çekme, giysi ilk kez yıkandığında ortaya çıkar ve sanfordan arta kalan çekme denir.

  Bir kumaşın çekme potansiyelini bilmek önemlidir. Çünkü, bu; giysinin nasıl tasarlanıp, nasıl oluşturulacağını belirlemede yardımcı olur. Tüm giysi parçaları, kumaş aksesuarları, astar ve iplikler, çekme açısından değerlendirilmelidir. Aksi halde, giyside potluk ya da şekilsel bir bozukluk (çarpıklık) ortaya çıkabilir.

3.2.1.2. Ramöz İşlemi

  Ramöz esas olarak bir kurutma makinesi olmakla beraber, tekstil mamulüne son boyut ve formun verildiği makine olması itibariyle aprede de çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle ramöz burada da apredeki işlevi açısından incelenecektir.

3.2.1.3. Ramöz İşleminin Apredeki Önemi

  Ramöz, ram; kumaşın makine içerisinde, enine açık bir şekilde, kenarlarından bir çift yürüyen zincirle hareket eden iğne ya da paletler tarafından tutularak kurutulduğu makinelerdir.

Page 24: Fonksiyonel-bitim-lemleri

23

  Ramöz, terbiye dairelerinde en yüksek maliyetli yatırım kalemini oluşturur ve kullanım maliyeti de yüksektir.

  Ancak;

a) Hiçbir makinede bulunmayan en ve boy ayarının mümkün olması,b) Kumaşın kenarındaki tutucular hiç bir yere değmeden geçmesi,c) Kumaştaki kırışıklıkları giderilmesi,d) Makinenin kurutma, kondenzasyon ve termofiksaj işlemlerinde de kullanılabilmesi

nedeniyle bu makinenin önemi korunmaktadır.

Kumaşı her iki taraftan klips veya iğnelere takılarak gergin bir şekilde kurutma kamarasına girer ve bu şekilde hareket eder. Çıkışta iğnelerden kurtularak daha sarılır.       3.2.1.4. Ramöz İşleminin Aprede Kullanım Amaçları

a) Yaş apre: Önünde bulunan fulard yardımı ile emdirmeden sonra kurutma ve buruşmazlık, su iticilik gibi aprelerde kurutmadan sonraki kondenzasyon (fiksaj) işlemlerinde kullanılır.

b) Termofikse: Sentetik ve sentetik karışımı kumaşların termofiksajı için kullanılır.c) Atkı eğriliklerinin düzeltilmesi: Çeşitli terbiye işlemlerinde, değişik gerilimlere maruz

kalan ve hatalı beslemelerde atkı eğrilikleri oluşmuş kumaştaki eğrilikler ancak ramöz makinelerinde düzeltilir ve bu durumda fikse edilir.

Ramözde kumaşın makineye verilişi sırasında iyi bir şekilde enine açılmış olması atkı eğriliğinin ve sıralarının düzeltilmesi için girişte atkı ve ilmek düzelticiler yer alır.

  Atkı gerdiriciler sayesinde kumaşta çeşitli işlemler sırasında oluşan eğrilik giderilir ve bu şekilde iğnelenerek veya mandallanarak kurutma bölümüne giren kumaş eğrilikleri düzeltilerek işleme girer.

d) En ve boy ayarı: Ramözde kumaş çözgü yönünde avanslı gerilerek istenilen ene ayarlanabilir. Tersi durumda çözgü yönünde gergin beslenerek en daraltılır boy arttırılır.

e) Çekmezlik değeri: Ramözdeki kurutmada kumaş avanslı beslenerek boydan çekmezlik değeri arttırılır. Terbiyede son yaş işlemden sonra yapılan böyle bir kurutmanın, kumaşın boydan çektirilmesi üzerinde etkisi büyüktür. Burada kumaş fırçalı silindir ve hızlı iletim bandı yardımıyla taşıma zincirinin hareket hızından daha yüksek bir hızla taşıma zinciri iğnelerine geçirilir. İşlem öncesi atkı eğriliği olan kumaş Ramöz çıkışında düzgün bir durumdadır. Bu özellik yalnızca Ramözde kazandırılabilir.

f) Örme mamullerinde kenar zamklama: Açık en haline getirilen tüp örme mallarda kenar zamklama ve kenar düzeltme işlemleri ramözlerde ya da egalize ramözlerinde sağlanır.

3.2.2. Kalandırlama

Kalandırlama işlemi, pamuklu apresinde kumaşın nihai görünümü için önemli bir yer tutar.

3.2.2.1. Kalandırlamanın Amacı

Page 25: Fonksiyonel-bitim-lemleri

24

Kalandırlama; kumaşın yüzeyini düzgünleştirmek, yumuşatmak ve yassılatmak, iplik arasındaki aralıkları kapamak veya yüzey parlaklığı vermek için kumaşın basınçlı silindirler arasından geçirilmesidir.

Yün hariç, pamuklu, sentetik ve bunların karışımı bütün kumaşlara uygulanabilen mekanik bir apre işlemidir. 

Parlaklığı ve diriliği arttıran bir ezme işlemi de denilebilir. Asıl amaç; kumaşa ütüleme etkisi kazandırmaktır. Baskı gibi iz bırakan kalandır efektleri son zamanlarda çok önem kazanmıştır.

3.2.2.2. Kalandırlamanın Esası

Kalandırlamada kumaş, en az iki silindir arasından geçirilir. Silindirlerden biri küçük, diğeri daha büyüktür. Küçük silindir çeliktendir, büyük olan ise elastiktir. Kalandırlarda silindir sayısı en az ikidir ve on üç silindire varan kandırlar vardır.

Kalandırlamada, kumaşta parlaklık artışı; ipliklerin ezilmesi ve ışık yansıtan yüzeyinin artması sonucudur. Pürüzsüzlük etkisi ise, basınç altında dokumanın ezilmesi ve atkı – çözgü geçiş yerlerinin daha basık bir yapı almasının sonucudur.

Yassılma nedeniyle; aradaki boşluklar dolar, kumaşın yoğunluğu ve dolayısıyla tutumu da değişir, hava geçirgenliği azalır.

3.2.3. Mangıllama

  Mangıllamadan amaç; kumaş yüzeyine düzgün bir görünüm, kibar bir parlaklık ve dolgun bir yapı kazandırmaktır.

  Kalandırdan farklı olarak, bu işlem; kesikli, emek yoğun, zaman alıcı bir işlemdir. Ancak, elde edilen etkiler daha ılımandır.

  Yatak takımları, masa örtüleri, havlu tipi mallarda ve özellikle keten kumaşlarda önemlidir. Mangıllamanın nemli (% 20 nem) kumaşa uygulanması daha etkili sonuç verir. Bugün mangıllamanın yerini, şezing kalandırlama almıştır.

  Mangıllamada, kumaş levende düzgün ve kırışıksız şekilde sarılır. Bu, iz açısından önemlidir. Dikiş yerleri olmamasına önem gösterilir, her bir parça ayrı olarak mangıllanır. Bir çok katlardan oluşan kumaşa basınç etki ettirildiğinde, basınç yayıldığından iplikler fazla ezilmemekte, yalnızca dokudaki atkı ve çözgülerin kesişme noktaları ezilmektedir.

3.2.4. Şardonlama, Tüylendirme

  Şardonlama; dokuma ya da örme kumaşların ipliklerinin içerisinden, elyafların çekilerek elyaf uçlarından kumaş yüzeyine çıkarılması ve böylece tüylendirilmiş yüzeyli bir kumaş görüşünü oluşturulmasıdır.

  Şardonlama ile kumaşın yüzeyine çıkarılmış olan elyaf uçları, yeknesak bir boyda tıraşlanıp, yassılmış şekilde kumaşın üzerinde durmaları için fırçalanırlar veya tüylenmiş dikey durumda bırakılırlar.

3.2.4.1. Şardonlama İşleminin Prensibi

Page 26: Fonksiyonel-bitim-lemleri

25

  Şardonlama, mekanik bir apre işlemidir. Genellikle yünlü mamullere uygulanmakla birlikte, son yıllarda artan bir şekilde pamuklu ve sentetik mamullere de uygulanmaktadır. Şardonlama ile iplik içindeki lifler yüzeye çekilerek havlı bir yüzey elde edilir.

  Şardonlama; enlemesine açık durumdaki kumaşın, dönen doğal veya metalik ince tellerle kaplı silindirler ile aksi yönde geçirilirken, içerisinden liflerin çekilmesi ile gerçekleştirilir.

  Esas olarak bir ana tambur ve bunun etrafında dönen tellerle kaplı çok sayıda silindirden oluşan Şardonlama makinelerinde, hafiften ağıra çok değişik Şardonlama etkileri elde edilebilmektedir.

3.2.5. Zımparalama, Süetleme

  Zımparalama (süetleme); dokuma kumaş yüzeyinin süet tuşesi ve görünümü kazandırılması amacıyla çok ince bir şekilde tüylendirilmesi işlemidir.

  Özellikle, 1990’lı yılların başlarından itibaren şeftali tüyü apresi adı altında yeni bir moda efekti olmuştur. Zımparalama, boncuklanmayı önleyici apre işleminin bir parçası olarak da önem taşır.

  Boncuklanmayı önleyici aprede çoğu kez  lif uçları, yaş durumda zımparalanarak uzaklaştırılır. Zımparalama işlemi; tek iplikli ve çözgülü örme kumaşlar, elastik kumaşlar, dokuma kumaşlar, taklit deri, nonwoven kumaşlar için uygundur. Pamuk, suni ve sentetik gibi elyaf çeşitlerine uygulanabilir.

3.2.6. Makaslama

  Pamuklu dokuma apresinde makaslama; şardonlanmış kumaşlar, kadifeler ve fitilli kadifelerde uygulanır. Buna göre; makaslama, bazı durumlarda şardonlamayı izleyen bir işlemdir. Kesik havlı kumaşlar, üniform bir hav yüzeyi için makaslanırlar.

  Makaslama; kumaş yüzeyindeki hav tüycüklerini tamamen uzaklaştırmak ya da bunları belirli bir yükseklikte, düzgün bir seviyede kesmek amacıyla yapılır.

3.2.7. Fırçalama

Kumaş yüzeyinde şardon ve makaslamadan sonra liflerin kalmasını engellemek için baskıya girecek kumaşlara yapılan mekanik bir işlemdir.

  Dokuma, örme, dantel yapılı kumaşlarda uygulanabilir. Kullanılacak fırçalama makinesindeki fırça silindiri sayısı, mamule ve gördüğü işlemlere bağlıdır. Fırçalamada döner etkili fırçalar kullanılır. Fırçalamadan sonra kumaş parlaklık, yumuşaklık kazanır. Fırçalama yaş durumda ve kuru durumda yapılabilir.

3.2.7.1. Kuru Fırçalama

Kuru Fırçalamadan önce kumaş buharlamadan geçer. Kumaş döner iki silindir etrafında sıralanmış fırçalar arasında fırçalanır. Silindirler üzerinde dövücü elemanlar ve özel dizaynda fırçalar monte edilmiştir.

  Silindirin dönme yönü kumaş akış yönünün tersinedir. Her silindir, bir elektrikli motor vasıtasıyla döndürülür. Silindirin dönüş hızları 750 devir/dakikadır. Kumaşın kalitesine ve

Page 27: Fonksiyonel-bitim-lemleri

26

strüktürüne göre, silindirlerin yerleşim açısı ayarlanarak optimum temizleme sağlanır. Kumaş fırça ünitesini terk ettikten sonra, iki adet toz emici arasından geçer ve tozlar emilir.

3.2.7.2. Yaş Fırçalama

Yaş fırçalamada kumaş fırçalanmadan önce ıslatma banyosundan geçirilir ve sonra bir seri fırçalama silindirinin arasından geçer.

3.2.8. Fitilli Kadife Apresi

Fitilli kadife apresinde özel iki işlem:

a) Fitil kesmeb) Fırçalama

  Fitilli kadifede tutum apresi, yalnız arka yüze aktarma şeklinde yapılır (sırt apresi), mumlama ile fitilli yüzey havları parlatılır.

3.2.8.1.Fitil Kesme

  Fitil kesme makinelerinde, fitil kesme iğneleri kumaş yüzeyindeki atkı kanallarına girerek, kesilecek hav atkı ipliklerinin kumaş yüzeyinden mümkün olduğu kadar kaldırılmasını sağlar.

  Fitilleri oluşturmak amacıyla, fazladan atkı ipliklerine sahip özel dokudaki ham kumaş, kontrolden ve istenirse şardonlamadan sonra fitil kesme işlemine tabi tutulur. Fitil kesme, yuvarlak bıçaklı fitil kesme makinelerinde yapılır. Çok ince ve sık fitiller için bu makineler kullanılmaz.

3.2.8.2.Fırçalama

  Fitil kesme veya hav kesmeden sonra kesilen hav iplikleri eğik, çapraz ve yuvarlak fırçalar ile fırçalanır ve kesilen hav ipliklerinin düzgün bir şekilde fitilleri oluşturması sağlanır.

3.2.8.2.1.Eğik Fırçalar

  Kumaş atkı yönüne 450 açı yapacak şekilde yerleştirilmiş taşıma silindirleri üzerinden geçirilir ve yuvarlak fırçalar tarafından fırçalanır.

3.2.8.2.2. Çapraz Fırçalar

      Çapraz fırçalarda; fırçaların yerleştirilişi, çözgü yönüne çaprazdır. İsteğe göre her iki çalışma yönünde etkilenir. Böylece; her iki taraftan hav ipliklerini fitilleri oluşturacak şekilde bir araya getirmektedir.

3.2.8.2.3. Yuvarlak Fırçalar

  Yuvarlak fırçalar; kumaş hareketine ters yönde dönerler ve böylece yatıklaşmış hav ipliklerinin kaldırılmasını, dikleştirilmesini sağlarlar.

3.2.8.2.4. Düz Fırçalar

Düz fırçalar; ham ve boyanmış kumaşın fırçalanması için kullanılabilir. Boyama öncesi son fırçalama olarak tavsiye edilir. Pamuklu veya selüloz esaslı (rayon, viskon, gibi)

Page 28: Fonksiyonel-bitim-lemleri

27

kadifelerde uzun havlar kullanıldığında, kancalı metalik telli fırçalar kullanılarak iplikler havlarına açılır ve daha parlak görünüm kazanır.

4. PAMUKLU ÖRME KUMAŞ APRESİ

4.1. Pamuklu Örme Malzemelere Uygulanan Apre Çeşitleri

  Pamuklu tişört yapılacak bir süprem ya da interlok kumaş kimyasal olarak yalnızca yumuşatıcı apre görür. Çekmezliğe katkısı açısından buruşmazlık apresi de uygulanabilir ise de, yaygın bir kullanım alanı yoktur.

  İsteğe bağlı olarak; pamuklu dokumalara uygulanan, su iticilik, su geçirmezlik, kir iticilik gibi apreler örme malzemelere de uygulanabilir. Ancak, pratikte bunların önemi fazla yoktur. Mekanik apre uygulamaları da yine mamul tipine bağlı olarak aşağıdaki işlemleri içerebilir:

a) Buharlamalı kalandır (ütüleme, dekatür); yaş işlemler sırasında ilmek deformasyonuna uğrayan kumaşlarda şekil stabilitesi sağlar, yüzeyi düzgünleştirir.

b) Relaksiyon (gerilimleri giderme); kumaş bünyesindeki gerilimler giderilebilir, mamul daha yumuşak, daha hacimli bir hal kazanır.

c) Sanfor; çekme değerini düşürür ve tutumu güzelleştirir.d) Şardonlama; iki iplik, üç iplik mamullere tüylü bir görünüm kazandırır.e) Zımparalama ; süet benzeri hoş bir tutum verir.f) Makaslama; şardonlanan mallara üniform bir yükseklik verir, kadife malların

ilmeklerinin kesilmesinde kullanılır.

4.2. Pamuklu Örme Kumaşta Kimyasal (Yaş) Apreler

  Pamuklu örme mallarda en önemli kimyasal apre yumuşatma apresidir. Bunun yanında; özellikle mont, ceket gibi dış giysilik mallarda su ve kir iticilik apresi, su geçirmezlik, çekmezliği arttırıcı bir alternatif olarak da buruşmazlık apresi uygulanabilir.

4.2.1. Yumuşatma Apresi

  Ham pamuklu örme mallar; pamuğun içerdiği yağ, mum, pektin gibi maddeler ve daha seyrek kumaş yapısı nedeniyle, dokuma mallara nazaran daha yumuşak, daha hoş tutumludur. Haşıl içermedikleri için sert tutumlu değillerdir. Ancak, hidrofilleştirme amacıyla yapılan kasar işlemi ve ağartma, pamuğun doğasından gelen mum ve yağları giderdiği için tutum sertleşir.

  Sodyumklorit kasarı gören mallar, hidrojenperoksit kasarı gören mallardan daha yumuşak bir tutuma sahiptir. Ancak, günümüzde tekstil endüstrisinde “çevre koruma, insan sağlığı koruma” politikaları, uygulama zorlukları Sodyumklorit kasarının dönemini kapatmıştır.

      Hidrojenperoksit kasarında, yağ ve mumlar daha etkili bir şekilde uzaklaştırıldığından tutum serttir. Bu durumda, örme mallar çoğu kez yumuşatıcı bir madde ile muamele edilirler.

4.2.1.1. Yumuşatma Apresinin uygulanması

  Bu işlem; kesikli tüp terbiyede, overflowda kasar ve boyama sonrası son banyoda uygulanabilir ya da balon sıkmada emdirme şeklinde gerçekleştirilebilir.

Page 29: Fonksiyonel-bitim-lemleri

28

  Açık en kasarda yumuşatıcı apre, beyaz olarak satılacak mallarda son teknede verilir. Boyanacaksa, boyama sonrası son durulama teknesinde ya da ramöz öncesi fularda verilebilir. Baskılı mallarda ramöz öncesi yumuşatma apresi uygulanabilir. Basılacak mallarda kasar sonrası yapılan yumuşatma işlemi, baskı netliğini etkiler. Katyonik yumuşatıcılarda bu etki daha belirgindir.

4.2.1.2. Yumuşatma Apre Reçeteleri

  Yumuşatma işleminde yaygın olarak non – iyonik ve katyonik yumuşatıcılar kullanılır.

  Katyonik yumuşatıcılar, çok etkili sonuçlar verirler. Ancak, beyaz mamullerde daha sonra sararmaya yol açtıkları için yalnızca boyalı malların yumuşatılmasında kullanılabilir. Hatta bazı durumlarda, boyalı malların rengini bile değiştirebilir. Beyaz olarak kullanılacak mallar için non – iyonik yumuşatıcılar kullanılır.

  Her iki tip yumuşatıcı için reçeteler aşağıda verilmiştir.

Çektirme reçetesi:

a) Katyonik yumuşatıcılar için : 2 – 3 gr/lt yumuşatıcı pH 5 – 5,5 (Asetik asit ile) 40 – 500 C’de, 20 – 30 dakika

b) Non – iyonik yumuşatıcılar için : 0,5 – 2 gr/lt yumuşatıcı

Fulard reçetesi : Kurudan yaşa emdirmelerde apre flottelerine uygun ıslatıcı ilavesi gereklidir.

a) Katyonik yumuşatıcılar için: 10 – 30 gr/lt.

Emdirme flottesine katılan asetik asit yumuşatıcının çözünmesi içindir. pH’ın 5 – 5,5’a yükseltilmesi afiniteyi arttıracağından uygun değildir.

b) Non – iyonik yumuşatıcılar için: 10 –20 gr/lt.

4.2.2 Dikiş Kolaylığı Sağlayıcı Apre

Dikiş kolaylığı sağlayıcı apre; dikiş ipliğinin hareketini ve/veya iğnenin kumaşa saplanmasını kolaylaştırmak için, ipliklere ya da kumaşlara veya her ikisine uygulanan apredir.

Örme kumaşların dikiş esnasında zarar görmeden dikilmesi, pamuklu dokumalara nazaran daha sorunludur. Dikiş yerlerinde delikler ve ilmek kaçmaları oluşur. Yıkama ve kullanım esnasında bu delikler daha da önemli zarara yol açar. Bunu önlemek için;

a) Dikiş kolaylığı sağlayıcı apre uygulanır.b) Konfeksiyonda kumaş yapısı ve inceliğine uygun dikiş iğneleri seçilir.

4.2.3. Su Ve Kir İticilik Apresi 

Pamuklu örme mamullerde mont, ceket gibi dış giysilerde kullanılan iki iplik, üç iplik ve interlok örme mallara su iticilik apresi uygulanabilir.

Page 30: Fonksiyonel-bitim-lemleri

29

  Pamuklu örme mallarda zirkonyum parafin emülsiyonları (örneğin; Persistol, E-BASF), tutumu kabalaştırdığı için tercih edilmez. Flourokarbon bileşikleri tercih edilir. Flourokarbon bileşikleri hem su iticilik, hem de kir iticilik özelliği kazandırır.

4.2.4. Buruşmazlık Apresi

Buruşmazlık apresi; pamuklu mamullerde çekmezlik, kullanım kolaylığı sağlama açısından çok önemli bir apre uygulaması olmakla birlikte, örgü kumaşlar için fazla uygulama alanı yoktur. Bunun nedeni;

a) Örgü mallar yapı olarak esnek ve az buruşan bir özelliğe sahiptir.b) Örgü mallar geçmiş yıllarda en fazla iç çamaşırı olarak kullanıldığı için bu alanda

boyut stabilitesi üst giysideki gibi önem taşımamıştır.c) Buruşmazlık maddelerinin uygulanması (Emdirme, Sıkma, Kurutma, Kondense) örme

kumaşta ilmek deformasyonuna neden olmaktadır. Bu durum kondense işleminden önce giderilmezse, kumaş bu durumda fikse olacağından çok dikkatli durması gerekmektedir.

d) Reçine oluşturan buruşmazlık maddeleri örme malların kendine özgü esnekliklerini, yumuşak tutumunu ve ilmek boyutlarını olumsuz etkilemektedir.

4.2.5.Biyolojik Parlatma (Bio - Polish) Apresi

  Biyolojik parlatma apresi, pamuklu ve viskon kumaştan çıkan elyaf uçlarını yok etmeye yarayan, böylece parlaklık ve hoş bir kullanım hissi veren enzimatik yaş işlemidir. Enzimler, lif uçlarını giderirken, kumaşa zarar vermezler.

  Bu işlem; biyolojik yıkama ve anti – pilling apresi olarak da bilinmektedir. Enzimler, yaşayan tüm canlı organizmaların temelini oluşturan proteinlerdir. Enzimlerde mevcut olan proteinler, diğerleri gibi uzun peptid bağlarla birbirine bağlı amino asitler şeklindedir. Enzimatik reaksiyonlar ile pamuklu dokuma ve örmelerde; kalitenin yükseltilmesi, yumuşaklığın ve dökümlülüğün artması, pürüzsüz ve tüysüz temiz görünümlü bir yüzey eldesi, boncuklanmazlık özelliğinin gelişmesi, daha iyi su absorbe özelliği sağlanmaktadır.

4.3.Pamuklu Örme Kumaşta Mekanik (Kuru) Apreler

  Örme kumaşta uygulanan kuru apre çeşitleri, pamuk dokuma kumaşlar ile işlem kademeleri olarak benzer noktalar oluşturmakla birlikte, yapı farklılığı nedeniyle uygulama şekilleri ve amaçları açısından bazı noktalarda farklılaşırlar.

4.3.1. Dokuma Ve Örme Pamuklu Kumaşta Mekanik Aprelerdeki Farklar

a) Dokuma kalandırında örme mal kalandırılamaz,b) Örme mallarda may dönüklükleri ve ilmek sıralarının kaymasının giderilmesi için

örme ramözü veya egalize ramözü önemli bir aşamadır,c) Örme mamullere çekmezlik kazandırma tek bir kademede değil; çeşitli işlem

aşamalarında belirli koşulların sağlanması ile sağlanır,d)  Örme mallar için kullanılan makinelerin giriş kısımlarındaki enine açma donanımları,

dokuma kumaşlar için kullanılanlardan farklıdır,e) Tüp şeklinde çalışma, şardonlama işleminde çift yönlü geçiş gerektirir.

4.3.2. Pamuklu Örme Kumaşlara Uygulanan Kuru Apreler İçin İşlem Sırası

Örme mallardaki kuru apreler aşağıdaki sıra ile uygulanır.

Page 31: Fonksiyonel-bitim-lemleri

30

1. Durum; tüp formunda sevk 

Balon sıkma veya santrifuj + yaş açmadan sonra;

a) Gerilimsiz kurutma, relaksasyon,b) Kumaş ters boyanmış ise yüz çevirme,c) Balon sıkma,d) Kurutma,e) Buharlamalı kalandır/sanfor,f) Kumaş kontrol.

2. Durum; şardonlu tüp kumaş

 Balon sıkma veya santrifuj + yaş açma sonrası;

a) Gerilimsiz kurutma, relaksiyon,b) Şardonlama,c) Kumaş ters boyanmış ise yüz çevirme,d) Balon sıkma,e) Kurutma,f) Buharlamalı kalandır/sanfor,g) Kumaş kontrol.

Şardonlama işleminde, kumaş boyuna yönde önemli miktarda gerilime maruz kaldığı için, kaliteli mallarda, düşük çekmezlik değerleri için şardonlama işlemi sonrası balon sıkma ve gerilimsiz kurutma işlemi şarttır.

3. Durum; açık en terbiye

Balon sıkma veya santrifuj + yaş açmadan sonra;

a) Tüp kesme,b) Ramözde kurutma, kenar boyalama,c) Açık en sanfor,d) Kumaş kontrol.

4. Durum; açık en şardonlu kumaş

Kontinü kasar sonrası ramözde kurutma işleminden sonra;

a) Şardonlamab) Ramöz,c) Sanfor,d) Kalite kontrol.

5. Durum; açık en şardonlu baskılı kumaş

Kontinü kasar sonrası ramözde kurutma işleminden sonra;

a) Baskı,b) Fikse,c) Şardon,d) Ramöz,e) Sanfor,

Page 32: Fonksiyonel-bitim-lemleri

31

f) Kalite kontrol.

Gerilimsiz kurutma ve ramöz, aslında bir apre işlemi olmamasına rağmen, kumaşın nihai durumu üzerinde çok önemli sonuçlara neden olduğu için, burada incelenmesi yerinde olacaktır.

Pamuklu örmedeki kuru apreler aşağıdaki başlıklar altında incelenmiştir :

a) Ramöz işlemi,b) Gerilimsiz (reaksiyonlu) kurutma,c) Buharlı kalandırlama,d) Çekmezlik apresi, sanfor,e) Şardonlama,f) Zımparalama,g)  Makaslama,h) Fırçalama,i) Kalite kontrol.

4.3.3.Örme Kumaşlarda Ramöz  İşlemi

  Açık en halinde örme kumaşların kurutulması ve en egalize ramözde gerçekleştirilir. Tüp kesme işlemi sonrası kenarları kıvrılan mallar, kenar kolalama (zamklama) işlemine tabi tutulur. İki iplik, üç iplik interlok gibi kenarı dönmeyen mallarda kolalamaya gerek yoktur. Ancak, süprem gibi mallar kolalanır.

4.3.3.1. Örme Ramözleri

Örme Ramözleri dokuma mallar için kullanılabilirken, dokuma için üretilmiş ramözler örme mallar için kullanılmaz. İstenilen etkiler elde edilemez. Örme Ramözleri, dokuma ramözlerinden farklı olarak aşağıdaki donanımlara sahiptirler:

a) Örme ramözlerin may düzeltme kısmında atkı düzeltmeden daha fazla düzeltici vardır. Genellikle çift düzeltme tercih edilir,

b) Kenar kesme ve kenar zamklama düzenekleri,c) Bazılarında gramajlı örme kumaşlarda sarkma (torbalama) olmaması için konveyör,

Tüp halinden açılmış bez, enine açık şekilde kurutulur. Triko bezde esneme olduğundan, kenarları iğnelerle tutturulmuş kumaş makine içerisinde yürüyen bant üzerinde taşınır. Taşıyıcı bant sayesinde bez gerilmeden istenilen miktarda fazla beslenebilir. Besleme ve çıkış hızları ayrı olarak ayarlanarak, bez sağ ve sol kenarlarından ayrı ayrı % 40 civarında fazla beslenebilir. Bu, mayların düzeltilmesini de sağlar.

Örme ramözlerinde konveyör kullanımı, hava yastıklarında çok iyi gelişmeler elde edildiği için azalmıştır. Günümüzde, bir çok örme ramöz konveyörsüz imal edilmektedir.

Hava yastıklı ramözlerde, işçinin dikkatli kullanımı gerekir. Kumaş ağırlığına göre üflenen hava ayarı yapılır. Kumaş ağır ise; alttaki hava arttırılır, üstteki hava azaltılır. Taşıyıcı bantlı ramözlerde kullanım daha kolaydır. Bez gerilmeden istenilen miktarda fazla beslenebilir.

Örme ramözlerinde, yüksek kurutma efektinden ziyade, gerginlikler en düşük seviyede tutularak, hava yastıklı kurutmadaki gibi karşılıklı dalga oluşturacak, tumbler efektli kurutma sistemi idealdir. Örme mamuller için ramöz makinesinin fotoğrafı ve işlem akışı görülmektedir.

Page 33: Fonksiyonel-bitim-lemleri

32

Örme mamullerde sanforlama işlemi, dokuma kumaşlardaki gibi tek başına sıkıştırmalı çektirme etkili yapılamamaktadır. Bunun nedeni; örme kumaşların yaş işlemlerde ve boyuna çekmeye maruz kalması ve çekme potansiyelinin yüksek olmasıdır. Bu nedenle; örme malların çekmezliğinde, tek başına sanfor işlemi yeterli değildir. Balon sıkma, buharlı kalandırlama, ramöz çekmezlik sağlamanın kombine işlemleridir.

Sanfor konusunda bu işlemlerin etkileri ayrı ayrı değerlendirilecektir. Ramöz işleminin; örme kumaşlarda en ayarı ve çekmezlik değeri üzerindeki etkileri çok büyüktür. Ramözde çekmezlik değeri % 5’e düşürülebilmektedir. Ramöz çıkışına kalandırlama ünitesi konularak, kumaşın bu makinede nihai tutumuna erişmesi sağlanmaktadır.

Örme mamuller için ramöz giriş kısmının uzunluğunun; istenilen çekmezlik, ilmek deformasyonunun giderilmesi, en – boy ayarı üzerindeki etkisi çok büyüktür. Tüp formundaki kumaşlarda balon sıkma ilmek deformasyonunu büyük ölçüde giderirken, açık en çalışma hattında bu işlem ramözün giriş kısmında yapılır. Bu nedenle, açık en çalışmada giriş kısmının daha uzun olması gerekir. Örneğin; 6 – 8 metre.

4.3.4.Gerilimsiz (Reaksiyonlu) Kurutma

  Örme malların çekmezlik değerleri için, kurutma özel bir önem taşır. Çekmezlik apresi ve tutum açısından önemi nedeniyle, örme malların kurutulması ile ilgili bilgiler apre işlemi olmasa da burada açıklanmıştır.

  Gerilimsiz (relaksiyonlu) kurutma, örme mamullerin çekmezlik değerlerinin düşürülmesinde son derece önemli bir role sahiptir.

  Tüp örme mallar gerilimsiz olarak;

a) Taşıma bantlı gerilimsiz kurutucularda,b) Hava yastıklı gerilimsiz kurutucularda,c) Tumbler kurutucularda kurutulurlar.

Tumbler, yüzey deformasyonuna neden olabildiği için hassas kumaşlarda kullanımı sınırlıdır. Bu üç tip kurutucu açık en örmeler için de kullanılabilir.

Ramöz, açık en kumaşlarda en – boy ayarı, eğrilik – kavisleme hatalarının giderilmesi ve avanslı besleme ile kontrolü çekmezlik değerleri kazandırılması için avantajlıdır. Çoğu durumda, ara kurutmalar gerilimsiz kurutucularda yapılır. Ayarlamalar egalize ramözünde gerçekleştirilerek, ramöz gibi çok büyük bir yatırımdan tasarruf edilir.

4.3.5. Buharlı Kalandırlama, Dekatürlü Ütü

  Yuvarlak örme kumaşların kuru terbiyesi için kullanılan makineler, konfeksiyoncunun istediği özellikte bitmiş kumaşı imal edebilmek için çok yönlü ve hassas olmalıdır.

  Kalandırlar, ön hazırlık işlemlerinde ortaya çıkan yüzeysel bozulmaları önemli ölçüde ortadan kaldırıp, kumaşa düzgün bir finisaj sağlayan makinelerdir.

4.3.6. Çekmezlik Apresi, Sanfor

Örme mamullerde çekmezlik ve boyut stabilizesinin sağlanması son yıllarda geliştirilen makine konstrüksiyonlarının odak noktası olmuştur. Çekme; konfeksiyon ürünlerinin ihracatının % 70’i örme konfeksiyonu olan ülkemizde de önemli bir konudur.

Page 34: Fonksiyonel-bitim-lemleri

33

Tüketicinin bilinçlenmesi, rekabet ve uluslar arası pazarlardaki rakiplere pay kaptırmama açısından, artık, çeken ürünler devri kapanmalıdır. Örme kumaşlarda çekme oranının kabul edilebilen sınırları, dokuma kumaşlardan yüksektir. Bunun en önemli sebebi, örme kumaşların dokuma kumaşlardan örgü konstrüksiyonu bakımından çok daha esnek bir yapıya sahip olmalıdır.

4.3.7. Şardonlama

  Şardonlama; kumaştaki iplikler içindeki elyafların yüzeye çıkarılarak, tüylü bir görünüm kazandırma işlemidir. Mekanik bir apre çeşididir. Örme mamullerde şardonlama, genellikle spor giysiler için kullanılır. Özellikle üç iplik ya da iki iplik kumaşlarda şardonlama uygulanır.

  Mekanik olarak tüylendirme işlemine tabi tutulan örme kumaşlarda, liflerden oluşan bir hav yapısı meydana getirilir. Bu tip örme kumaşlar, arkadan dolaşan uzun ipliklere sahiptir, bunlara hav iplikleri denir. Hav iplikleri kalın ve az bükümlü ipliklerdir.

Tüm tüylü ve havlı kumaşlar gibi, bu materyaller de giyim yapımında tek yönlü olarak kesilmelidir. Şardonlama ile kumaş tüylü, hacimli, sıcak tutan bir yapı kazanır.

4.3.7.1. Örme Kumaşlar İçin Şardonlamanın Yeri

  Örme mamullerde şardonlama, açık en ya da tüp formunda yapılabilir. Açık en çalışmada tek pasaj ile şardonlama mümkün iken, tüp formunda çalışmada her iki yüzeyin şardonlanması için çift pasaj şardonlama gerektiği açıktır.

  Örme kumaşlarda şardonlama için işlem sırası aşağıdaki gibidir.

Tüp mallar için, tür şardon

a) Top açma, b) Ters çevirme,c) Kasar, boyama,d) Balon sıkma ya da santrifuj + yaş açma,e) Gerilimsiz kurutma,f) Şardonlama,g) Kalite kontrol,h) Balon sıkma,i) Gerilimsiz kurutma,j) Yüz çevirme,k) Ütü/sanfor.

 

Şardonlamada, örme kumaş boyuna yönde büyük bir gerilim kazandığı için, kaliteli örme kumaşlarda şardonlama sonrası balon sıkma ve kurutma yapılması şarttır.

Açık en mallar için, açık en şardon

a) Top açma, b) Ters boyanacaksa ters çevirme,c) Kasar, boyama,d) Balon sıkma ya da santrifuj + yaş açma,e) Tüp kesme,f) Ramözde kurutma, kenar kolalama,

Page 35: Fonksiyonel-bitim-lemleri

34

g) Şardonlama,h) Ramöz,i) Kalite kontrol,

Açık en mallar için, tüp şardon

Bu işlem sırası dar en şardon makinelerine sahip işletmelerde uygulanır.

a) Top açma, b) Ters boyanacaksa ters çevirme,c) Kasar, boyama,d) Balon sıkma ya da santrifuj + yaş açma,e) Gerilimsiz kurutma,f) Tüp formunda şardonlama,g) Balon sıkma,h) Gerilimsiz kurutma,i) Tüp kesme,j) Kuru ram, kenar kolalama,  k) Açık en sanfor,l) Kalite kontrol.

4.3.8. Zımparalama, Süedleme

  Zımparalama, şardonlama gibi bir çeşit tüylendirme işlemidir. Ancak; zımparalamadan sonra, şardonlamadaki gibi tüylü ve hacimli bir görünüm değil, süet benzeri bir görünüm ve tutum elde edilir.

Şardonlama ile zımparalama arasındaki farklar;

a) Çok kısa, kalın ve yüzeysel tüy,b) Görünümde yanar döner bir özellik,c) Hoş, okşama hissi veren bir tuşe,d) Kullanımdan veya sürtünmeden dolayı yüzeyin kırılmaması.

Zımparalama, 80’li yılların ikinci yarısında ortaya çıkan bir moda efekti olarak, önceleri pamuklularda (özellikle denim ve gabardinde) ve yünlülerde moda olmuştur. Son yıllarda ise, artan bir şekilde sentetikler, atkılı ve çözgülü örme mallar zımparalanmaktadır. Örme kumaşta zımparalama; Örme mallarda zımparalama, açık en kumaşlarda yapılır. Tüp örme kumaşlarda uygulanmaz.

4.3.9. Makaslama

  Makaslama, kumaş yüzeyindeki hav tüycüklerini tamamen uzaklaştırmak ya da bunların belirli bir yükseklikte, düzgün bir seviyede kesmek amacıyla yapılır.

4.3.9.1. Örme Kumaşta Makaslamanın Amacı

  Pamuklu örme apresinde makaslama, çoğu zaman şardonlamayı izleyen bir işlemdir. Bu durumda havların üniform bir boyda kesilmesi söz konusudur. Ayrıca, kadife kumaşlarda ilmeklerin kesilmesi işlemi ile gerçekleştirilir.

  Bazı durumlarda, özellikle kasar – boyama işleminde tüylü bir yüzey kazanan kumaşlarda parlak bir görünüm vermek amacıyla tamamen makaslanabilirler. Karışımlarda bu işlem, pilling (boncuklanma) olayını önlemek amacıyla yapılır.

Page 36: Fonksiyonel-bitim-lemleri

35

4.3.10. Fırçalama

  Fırçalama kumaş yüzeyinde makaslamadan sonra kalan elyafların uzaklaştırılması için gereklidir. Makaslama makinelerinin ve zımparalama makinelerinin çıkışında ilave fırçalama ünitelerinin konulması bu işlemi çoğu kez ayrı bir adım olmaktan çıkarır.

Ancak, sentetik karışımlı havlı yüzeylerde parlaklık etkisi de isteniyorsa, ilave bir fırçalama işlemi gereklidir.

5. APRE HATALARI

Apre hataları, apreleme işleminde;

a) Reçete içeriği,b) Mamul üzerinde daha önce kalan artıklar,c) Apre maddelerindeki bozukluklar,d) İşlem koşullarına doğru ayarlanamaması gibi nedenlerden kaynaklanır.

Bu bölümde, bahsedilen nedenlerden kaynaklanan hatalar ve işlemlerin doğalarından gelen sakıncalar incelenmiştir.

a) Düzgünsüz apre,b) Apre lekeleri,c) Kırışıklık izi, kat izi, buruşukluk izi,d) Basınç izi,e) Dikiş yeri izi,f) Tahtamsı (sert) tutumlu,g) Kumaşın yazması,h) Gritüllenme, tozlanma,i) Kötü koku,j) Klor artığı,k) Kumaşta zayıflama,l) Formaldehit artığı,m) Hare,n) Buruşmazlık işlemi ile haslıklarda düşme,o) Renk değişimi.

5.1.Düzgünsüz Apre 

Kumaşın her yerinde apre etkisinin aynı derece ve karakterde olmamasıdır. Kumaşta eşitsiz ön terbiyeden, çeşitli kimyasal artıklarından, sıkma düzgünsüzlüğünden, kondense temperatüründeki farklılıklardan vb. kaynaklanır.

5.2.Apre Lekeleri

  Apre maddesinin kumaş üzerinde leke oluşturmasıdır. En fazla karşılaşılan, silikon emülsiyonun faz oluşturması, silikon apre çözeltisinin hassas bir şekilde hazırlanmaması, silikon emülsiyonun dayanım süresinin bitmesi, temperatür veya aşırı mekanik hareket nedeniyle silikon emülsiyonunun bozulması sonucu oluşur.

Silikonun doğru koşullarda depolanmaması da silikon emülsiyonunun bozulmasına ve lekelenmeye yol açar.

Page 37: Fonksiyonel-bitim-lemleri

36

  Silikonlu apre çözeltileri hazırlandıktan sonra, aynı gün tüketilmeli, ertesi gün için tekrar hazırlanmalıdır. Silikon emülsiyonların kullanımında en emin yol, baştan flotteye konulması ve flottede iyi bir dağılımın sağlanmasıdır. Maşrapa yapılan ilaveler, direkt kumaşa gelmesi halinde silikon lekeleri oluşmasına neden olabilecektir.

  Silikon lekeleri, şeffaf ve küçüktür, yaş halde kesinlikle belli olmaz. Kurutmada da hatanın yakalanması oldukça güçtür.

Kumaş kontrolde lekeler saptandığında ise, oldukça geç kalınmış olacaktır. Oluşan silikon lekesinin giderilmesi mümkün değildir.

5.3.Kırışıklık İzi, Kat İzi, Buruşukluk İzi

  Buruşukluk giderildikten sonra kumaşta kalan iz hatasıdır. Bu; kat yerinde elyafa verilen mekanik zarardan, sıkışma dolayısıyla oluşan işlem farklılığı veya kumaş yapısının bozulmasından oluşabilir. Katlama, sarma veya terbiye işlemlerinin her hangi bir safhasında da hatta dokuma işleminin bir safhasında oluşabilir.

  Dokuma işlemi sırasında buruşukluk ve kat izi, genellikle kumaş sarma tertibatında, kauçuk silindirler arasında, kumaşın hatalı olarak yerleştirilmesinden ve silindir ayarlarının iyi olmamasından kaynaklanır. Ayrıca; kat izi hatalı sarımdan, hatalı depolamadan ve kumaş topu üzerine fazla basınç uygulanmasından oluşabilir.

5.4.Basınç İzi

  Apre işlemi sırasında uygulanan basıncın, yeknesak olarak uygulanmamış olmasından meydana gelen, kumaşın üzerindeki normalden fazla parlaklıktır.

5.5.Dikiş Yeri İzi

  Dikiş yerinin kalın olması yüzünden yıkama, boyama veya apreleme işlemleri sırasında kumaşta basınçla oluşan izdir.

5.6. Tahtamsı (sert) Tutumlu

  Tuşenin çok sert, kağıdımsı, gevrek, dökümsüz ve kaba olmasıdır. Kumaş ele sert gelir ve kırılgandır. Apre maddelerinin düzgünsüz aktarımı ya da aşırı kullanımı ile oluşur. Bunu önlemek için; özellikle nişasta kullanırken, apre çözeltisine yumuşatıcı ve kayganlaştırıcı ilave edilir. Bu, diğer sertleştirici maddeler için de geçerlidir. Bunun amacı; nişastanın veya sertleştiricinin verdiği gevrek ve kırılgan sertleşmenin önlenmesidir. Bu sayede, kumaş daha kibar ve dolgun bir sertlik kazanır.

5.7.Kumaşın Yazması

  Dolgunlaştırma apresinde kaolin miktarının nişasta ve dekstrin miktarı ile orantılı olmaması durumlarında ortaya çıkar. Kaolin miktarı çok ise; liflere bağlanma iyi olmadığından kaolin, kullanma sırasında beyaz toz olarak dökülür, kumaş çizildiğinden çizgi izi kalır. Buna, kumaşın yazması denir.

5.8.Gritülleme, Tozlanma

  Reçine ile buruşmazlık ya da kalıcı ütü apresi gören kumaşlarda ortaya çıkar. Kullanım sırasında giysinin belli bir bölümünde dökülme olur ve bu durum renk değişikliği şeklinde görülür. Nişasta gibi film oluşturucu maddeler, boyamanın rengini gizleyebilir.

Page 38: Fonksiyonel-bitim-lemleri

37

5.9.Kötü Koku

  Reçine esaslı apre maddeleri içerdiği formaldehit nedeniyle mamule kötü bir koku verirler. Klor artıkları da kötü kokuya neden olur.

5.10.Klor Artığı

  Tekstillerin bilhassa selüloz esaslı hammaddelerden oluşanların, buruşmazlık işlemlerinde olduğu gibi, klorlu yıkamalarda klor tutma özelliğidir. Bunun sonucunda, malın dayanıklılığı azalır, ütüde sararma olur. Bu zarar; lifte tutunan kloraminin, ütülemede aktif hidrojen ve hidrojen klorür açığa çıkarmasından meydana gelir.

5.11.Kumaşta Zayıflama

  Olması gereken yapıda (tutumda) olmayan kumaştır. Kimyasal aprelerin aşırı ve yanlış aktarımı ile ya da işlem koşulları nedeniyle zarar görmüş ürünleridir. Örneğin; buruşmazlık işlemi görmüş kumaşın kopma ve sürtme dayanımları düşer. Bunu geliştirmek için mukavemet düşmesini önleyici apre maddeleri konulur.

  Ayrıca silikon, silikon elastomerler gibi yumuşatıcı maddeler hem mukavemet kaybını önlerler, hem de tuşeyi güzelleştirirler. Buruşmazlık işleminde migrasyon önleyici kullanımı, buruşmazlık maddesinin ipliğin dönüm yerlerinde birikimi önler. Bu, mukavemet düşmesinin önlenmesi açısından önem taşır.

5.12.Formaldehit Artığı

  Alerjik ve tahriş edici etkileri nedeniyle kumaş üzerinde apre işlemlerinden gelen formaldehit niceliğinin belli bir oranda tutulması önemlidir. Formaldehit bileşikleri, özellikle buruşmazlık ve yıka – giy aprelerinde kullanılmaktadır. Buruşmazlık maddelerinin bir çoğu formaldehit açığa çıkarırlar. Formaldehit sağlığa zararlıdır.

Ekolojik tekstil üretiminde, kumaştaki formaldehit niceliği mutlaka kontrol altında bulundurulmalıdır. Eko – tex 100 standartlarına göre kumaşta bulunabilecek maksimum formaldehit miktarı;

a) Bebek giysilerinde 20 ppm,b) Deri ile temas eden tekstillerde 75 ppm,c) Deri ile temas etmeyen tekstillerde 300 ppm’dir.

5.13.Hare

Kumaşta bir leke olarak görülen apre kalıntısıdır. Bu kalıntı, temizleme çözeltisinin dağıldığı alanın kenarlarına doğru gider.

5.14.Buruşmazlık İşlemi İle Haslıklarda Düşme

  Yaş buruşmazlık apresi, bazı direkt boyar maddeleri olumsuz yönde etkiler. Renk tonunda değişikliğe yol açar ve ışık haslığın düşmesine neden olur.

5.15. Renk Değişimi

  Apre işleminde, mamul renginin değişikliğe uğramasıdır. Örneğin; su iticilik işleminde mamullerin rengini yeşile boyar. Yaş haslığı iyi olmayan boyar maddeler kullanılması ya da iyi art işlem yapılmamış olması durumunda, yaş apre çözeltisine akan boyar madde nedeniyle mamuldeki renk tonu değişir. Sublime olan dispersiyon boyar

Page 39: Fonksiyonel-bitim-lemleri

38

maddeleri ile boyanan mamuller, kurutma sıcaklığının dikkatli ayarlanmaması sonucu renk değişimine neden olabilir. 

6.YENİ APRE ÇEŞİTLERİ

6.1. Probiyotik Apre

Probiyotik apre ile yararlı mikroorganizmalara ve cilt florasına zarar vermeden, kumaşlarda çoğalan patojen bakteriler ve alerjenler ile etkin bir mücadele ve koruma sağlanması amaçlanmıştır. Bu yöntem alerjenlere karşı etkili ve güvenli bir yöntem olarak kullanılmaktadır.

Bir çok tekstil ürünü (yatak kumaşları, halılar, filtreler vb.) kullanım sırasında toz ve kiri içinde hapsederek, istenmeyen patojen bakteriler için ideal bir çoğalma ortamı yaratır. Anti-bakteriyel ürünler temel olarak bakterileri öldürme prensibi ile çalışır. Bilindiği gibi bu yaklaşım bakterilerin dirençlerini her geçen gün daha da arttırmaktadır. Bu nedenle, patojen ve alerjenler ile ilgili problemleri çözmek için çok daha pozitif bir yaklaşıma ihtiyaç vardır.

Bu aprenin anti-bakteriyelden farkı çevreye ve canlılara zarar vermeyen probiyotik esaslı bir apre olmasıdır. Bu apre ile işlem gören kumaşlarda mantar ve bakterilerin gelişme ve çoğalma şansı yoktur. Bu sayede hem kötü koku üretiminin önüne geçiliyor hem de alerjenlere karşı koruma sağlıyor.

Anti-bakteriyel kumaşların bakterileri yok ettiği farz edilse de bir süre sonra çok daha dirençli ve güçlü bakteri ve mantarların oluşması anti-bakteriyel apreyi işlevsiz kılmaktadır. Probiyotik aprede ise mantarları yok etmek yerine onların gelişmesi ve çoğalması önlendiği için böyle bir durumun ortaya çıkması söz konusu değildir.

6.2. Çabuk Kuruma ve Nefes Alabilme Özelliği Sağlayan Bitim İşlemleri

6.2.1. Nano-dry

Nano-dry teknolojisi ile polyester liflerinin vücutta oluşan nemin kumaşa oradan daha hızlı bir şekilde dışarıya verilmesine olanak sağlamaktadır.

Nano-dry teknolojisi hem gömlek hem de pantolonlarda aynı şekilde etkisini gösterebilmektedir. Bununla birlikte, farklı iplik boyutları, dokuma ve gramajda olan kumaşlarda nem transfer hızı değişebilmektedir.

Nano-dry teknolojisi ile lif ile sürekli bir moleküler bağ kurulduğu için yıkama sonrası etkisi azalmaz.

Çoğu ticari su ve kir itici bitim işleminde kumaşın bir flotteye sevk edilip küçük konsantrasyondaki bileşimin kumaşa aplikasyonu sağlanmaktadır. Bu işlemin tutarlılığı daha az ve kumaşla oluşan bağ daha güçsüzdür. Bu nedenle, bu aprelerin performansı kullanımdan ve yıkamalardan sonra düşmektedir. Nano-dry teknolojisinde ise kumaşa moleküler bağlarla bağlandığı için giysinin performansı ömrü boyunca değişmez.

Page 40: Fonksiyonel-bitim-lemleri

39

6.2.2. Schoeller 3XDRY

Schoeller firmasının ürettiği 3XDRY kumaşlar da nano teknoloji ile üretilmiş kimyasallar kullanılarak çabuk kuruma ve nefes alabilme özelliği kazandırılmış kumaşlardır. Vücuttaki ve giysideki nemi çok hızlı bir şekilde( normalden 6-8 kat daha hızlı) içeriden dışarıya transfer eder. Yüksek nefes alabilirlik ve kirlenmeye karşı direnç özelliği de mevcuttur.

6.3. Elektromanyetik Kalkanlama Amaçlı Tekstil Yüzeyleri

Bir iletken üzerinden geçen akım şiddeti ve gerilim seviyesine bağlı olarak, bu iletkenin bulunduğu ortama elektrik alan ve manyetik alan yayılmaktadır. Ev ve işyerlerinde yasamı kolaylaştırıcı olarak kullanılan elektrikli cihazların tümü birer elektromanyetik (EM) alan kaynağıdır. EM alanlar hassas elektronik cihazlar üzerinde etki yaparak bu cihazların doğru çalışmasını engellemekte, parazit oluşturup göstergeleri bozarak hatalı değer okunmasına neden olabilmektedir Bu olumsuz etkileri

önlemek için elektrik ve manyetik alan ekranlama veya kalkanlama işleminin yapılması gerekmektedir.

Elektrik enerjisi çağımızın en önemli enerji kaynaklarından birisini oluşturmaktadır. Teknolojik gelişmeler ve ekonomik kalkınmışlık düzeyine bağlı olarak, elektrikli araç ve gereçlerden yararlanma da her gün biraz daha artmaktadır. Bu ihtiyaçların karşılanması amacı ile yasam alanlarındaki elektrik ve elektromanyetik alan yoğunlukları da artmaktadır. Elektrik alan ortamdaki voltaj farklılıklarının sonucunda ortaya çıkmakta ve voltaj yüksekliğine bağlı olarak artmaktadır. Manyetik alan ise ortamdaki elektrik akımının varlığına bağlı olarak ortaya çıkmakta ve akım değerine bağlı olarak artmaktadır. Ortamda elektrik akımı olmaksızın voltaj varlığı elektrik alan oluşumu için yeterli olup akımın varlığı ile elektrik alanın büyüklüğü değişmezken ortamdaki manyetik alanın büyüklüğü güç harcamasına bağlı olarak artmaktadır.

Şekil 3:Sıradan Kumaş İle Nano-Dry Karşılaştırması

Page 41: Fonksiyonel-bitim-lemleri

40

Şekil 4: Elektrik Alan ve Elektromanyetik Alan Karşılaştırması

Hayatımızın her alanında yaygın olarak kullanmakta olduğumuz elektrikli ve elektronik aygıtların vücudumuz üzerinde olumsuz etkilere neden olduğu değişik çevrelerce dile getirilmektedir. AC motorlar, dijital bilgisayarlar, hesap makineleri, yazıcılar, modemler, dijital devreler, cep telefonları ve yüksek gerilim hatları gibi birçok aygıt ve tesisatın neden olduğu elektrik ve elektromanyetik alanların insan vücudu üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayacak yani kalkanlama etkisi olan tekstil yüzeylerine olan ihtiyaç artmaktadır.

Şekil 5: Bazı Elektrikli Ev Aletlerinin Neden Oldukları Elektrik Alan Şiddet

Elektronik teknolojisinin geniş kapsamlı uygulamalarıyla çeşitli frekanslardaki elektromanyetik dalgalar tüm evrene yayılmaktadır. Bu dalgaların varlığı ise yüksek iletkenlik özelliğine sahip insan bedenine önemli ölçüde zarar vermektedir. Birleşmiş Milletler, elektromanyetik kirliliği, su, hava ve sesleri kirliliğinden sonra dördüncü önemli kirlilik olarak görmektedir. Elektrik dalgası ve manyetik dalgadan oluşan elektromanyetik dalga, hücre zarına isleyerek Na/K gibi iyon dağılımlarını değiştirmekte ve melatonin salgısının azalmasına neden olmaktadır. Bu durum vücut ısısının yükselmesine ve biyolojik ritmin bozulmasına sebep olmaktadır.

Elektromanyetik dalgalara maruz kalan insanlarda bas ağrısı, halsizlik, kusma, konsantrasyon bozukluğu, hafıza kaybı, reflekslerde zayıflama, kas ve eklemlerde ağrı gibi nörolojik etkiler, göğüs ağrısı, düşük veya yüksek tansiyon, kalp artısında hızlanma veya yavaşlama, nefes alma sıklığında değişim gibi kardiyolojik etkiler, sinüzit, bronşit, astım gibi

Page 42: Fonksiyonel-bitim-lemleri

41

solunum yolu sorunları, ciltte tahriş, kasıntı, yanma, yüzde kızarıklık gibi dermatolojik etkiler, göz yanması, görme bozukluğu gibi etkiler ve sindirim sorunları, ağrı, burun kanamaları, bağışıklık sisteminde zayıflama, saç dökülmesi, kulak çınlaması, koku alma duyusunda bozulma gibi olumsuzlukların ortay çıktığı ifade edilmektedir. Ayrıca uzun dönemde kanser, normal hücre bölünmesi, sinirlerde hasar, beyin hasarları ve düşüklere neden olabilecek olumsuz etkiler görülmektedir.

Elektro manyetik dalgalar hayatımızın her alanında bulunmakta ve vücudumuzu etkilemeye devam etmektedir. Bu etkilerden vücudumuzun korunabilmesi amacı ile çeşitli ürünler kullanılmaktadır. 1960 yılında kurulmuş olan Uluslararası Radyasyondan Korunma Komisyonu (ICRP) tarafından geliştirilmiş olan Anti radyasyon Standardına bağlı olarak çeşitli iletken tel ve tekstil yüzeyi; metal lif-kimyasal lif; kaplanmış kumaş, çelik lif–bitkisel lif ve diğer güncel polimer teknolojilerinin kullanımı ile oluşturulmuş tekstil yapıları geliştirilmektedir. Özel tekstil yapıları sayesinde farklı frekans aralıklarında farklı koruma etkinlik alanlarında (dB) %99’dan daha yüksek değerlerde koruma sağlanabilmektedir.

Çeşitli tekstil liflerinin metal lifler ile bir arada eğrilerek karışım iplik edildiği ve bu ipliklerden dokuma, örme veya dokusuz yüzey yüzeyler oluşturularak bu yüzeylerin ekranlama etkinliğin ölçüldüğü çok sayıda çalışma yapılmıştır. Metal lifleri ile takviye edilmiş tekstil yüzeylerinde ekranlama etkinliğinin dalga boyu, sinyal kaynağı ile aradaki mesafe, ortam nemliliğinin yanında; yüzey içindeki iletken liflerin yoğunluğu, geometrik yerleşimi, katman sayısı, kumaş kalınlığı gibi faktörlere bağlı olarak değiştiği belirlenmiştir.

Ekranlama amacıyla seçilecek malzemeler üç grupta toplanabilir:

1) Yüksek performanslı malzemeler: Çelik, bakır, paslanmaz çelik gibi malzemelerden yapılmış ve tamamen metal kaplı kutu (80-120 dB ekranlama etkinliği)

2) Standart performanslı malzemeler: İletken metal tabakalar yada metal parçacıklı plastikler (20-40 dB ekranlama etkinliği)

3) Zayıf performanslı malzemeler: Metalleştirilmiş kumaş yapılar iletken kâğıt malzemeler (iletken polimerler), (15-30 dB ekranlama etkinliği)

30 dB ekranlama etkinliği ortalama değer olarak kabul edilmektedir. Pratikte birçok sorunu 40 dB ekranlama etkinliği çözebilir. Askeri sistemlerde 100-120 dB ekranlama etkinliği istenebilmektedir. Telefon kabloları için şartnamelerde istenen değerler 80-90 dB civarındadır.

Ekranlama malzemeleri, kumaş oluşum sürecinin çeşitli aşamalarında katılarak korunma sağlayan ürünler elde edilebilmektedir. Bu aşamalar iplik oluşumu, boyama veya bitim işlemleri sırası olabilir. Yapılan bir araştırmada iletken özellikteki ticari polimerler (polyaniline, polytiophene ve polypyrrole), akrilik binder polimerlerle karıştırılarak polyester kumaşların kaplanmasında kullanılmıştır. Çalışmada yüzey iletkenliği, yüzey düzgünlük analizi, kaplama yapıştırıcısının davranışı ile ilgili detaylı incelemeler yapılmıştır.

Geleneksel tekstil liflerinin elektriksel iletkenlik özelliği oldukça düşük seviyelerdedir. Tekstil yüzeylerinin elektriksel olarak iletkenlik değerinin arttırılması için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.

İletken özellikte liflerin geleneksel tekstil lifleri ile karıştırılarak iplik ve yüzey tekstil yüzeyi yapımı,

Page 43: Fonksiyonel-bitim-lemleri

42

İletken özellikte polimerler kullanılarak elektriksel iletkenliği yüksek lif çekimi, (elektrik iletken tozlarla karışım, vakum kaplama, galvanik kaplama, kimyasal kaplama)

Anti statik yardımcı kimyasallar ile yüzeylerin empregne edilmesi, İletken bileşenler ile yüzeylerin kaplanması, (Polyaniline, Polyacetylene, Polypyrrole).

Şekil 6: Ceket Astarlarında İletken Dokusuz Yüzey Tela Kullanımı-Isıtıcılı Yatak İçince Elektromanyetik Kalkanlayıcı Yüzey Kullanımı- Hamile Giysisi ve Gömleklerde

Elektromanyetik Ekranlama Özelliği

Dünyanın önde gelen takım elbise üreticilerinden Remus Uomo, radyasyon ve elektromanyetik dalgaları geçirmeyen, dolayısıyla "dijital görünmezlik" sağlayan elbise geliştirdi. Remus Uomo, başta cep telefonu olmak üzere çeşitli mobil cihazların yaydığı radyasyondan çekinen kişilere yönelik nanoteknolojik takım elbise üretti.

Özellikle çeşitli mobil cihazların yaydığı dalgaların "kısırlığa yol açacağı" iddiasını ciddiye alan erkeklere yönelik takım elbiseler, kumaş vücuda gelen doğrudan radyasyonu yüzde 99 oranında düşürüyor. Elbise, aynı zamanda "dijital görünmezlik" de sağlıyor ve GSM telefonu, ceketin cebindeyken baz istasyonu cihazı göremiyor. Aynı zamanda bluetooth üzerinden dolandırıcılık yapanlar da cihaza ulaşamıyor. Takım elbise, yaklaşık 500 dolardan satılıyor.

3G'li cep telefonları 2100 MHz, mikro dalga fırınların ise 2450 MHz frekansla çalıştığı, 3G'li telefonla konuşmanın, mikro dalga fırın kulağa tutuluyormuş gibi beyne elektro manyetik dalga yaydığı Sakarya Üniversitesinde yapılan bir araştırma ile kanıtlanmıştır.

Modern hayatın karsımıza çıkardığı elektromanyetik kirlilik probleminin olumsuz etkilerinin azaltılması veya kontrol altına alınması için kullanımı pratik ve rahat olan tekstil yüzeylerinin kullanımı son derece uygun olacaktır. Günlük hayatta örtünme, korunma veya moda kaygıları ile kullanılan tekstil malzemelerinin aynı zamanda elektromanyetik kirliliğin etkilerine karsı koruyucu ürünler haline gelmesi tekstil sektörü için yeni pazarlar yaratacaktır.

6.4. Ultraviyole (UV) Koruyucu Bitim İşlemi

Yeryüzüne yakın güneş ışınlarının yaklaşık % 6 UV ışınları (mor ötesi ışınları, kısaca UV diye adlandırılır) içermektedir. UV ışınların hemen hemen tüm nesneler ve canlı formları üzerinde etkileri benzerlik göstermektedir. Bilindiği üzere, morötesi ışınlar, dalga boylarına göre UV-a (320-400 nanometre arası) ve UV-b (290-320 nanometre arası) olmak üzere ikiye ayrılıyor. UV-a ışınları, belirli bir dereceye kadar olumlu etkiye sahipken, UV-b ışınları hasar verici özellik gösteriyor. UV-b, DNA ve RNA yapısında değişimlere neden olmasının yanı sıra, daha birçok biyolojik molekülü de bozunmaya uğratmaktadır.

Page 44: Fonksiyonel-bitim-lemleri

43

Tekstil materyallerine U.V. özellik 3 temel faktöre göre seçim yapılarak uygulanmaktadır.

1) Dünyanın hangi bölgesinde kullanılacak2) Ne kadar süre için gerekli3) Bina içi/Bina dışı

UV absorbanlar, maddenin üzerine gelen ışığın miktarını ve yoğun radyasyon iletimini azaltırlar. Bu maddeler, lifleri ve boyarmaddeyi korumak için kullanılır. UV ısınlarına karsı koruma derecesi liflerin türüne bağlıdır. UV absorbsiyonu zayıf olan lifler, örneğin pamuklu kumaşlar gibi, yoğun absorbsiyonu olan polimerlere veya parlak olmayan pigmentler içeren liflere oranla daha risklidir. UV absorbanlar dış giyimde daha etkilidir.

Yapılan bir araştırmada ham kumaş ile ağartılmış kumaşa klasik yöntem ve ultrasonik yöntem ile UV absorban maddeler uygulanmıştır. Bu araştırma sonuçları şu bulgular elde edilmiştir:

Ham materyalden geçen radyasyon miktarı ağartılmış kumaşlardan daha düşüktür. Beyaz olarak pazarlanacak pamuklu mamuller için UV absorban kullanımının önemi açık bir şekilde ortadadır.

Beyaz örneklerde en yüksek UPF derecesi, klasik yöntemle UV absorban uygulamasında elde edilmiştir. Ultrasonik yöntemle karşılaştırıldığında bu değer%60 daha fazladır. Ultraviyole radyasyon koruma kategorisine göre malzemeye iyi bir koruma özelliği sağlanmıştır.

Ultrasonik enerjinin gücü, kimyasal etkisini kavitasyon olayı yoluyla ortaya çıkarır. Ultrasonik dalgalar sıvı ortamda kavitasyon etkisi yaratırlar. Klasik ve Ultrasonik

yöntemdeki uygulamalarda UV absorban örneklerin beyazlık derecesinin artısında olumlu etki yapmıştır.

Boyanmış örneklerde en yüksek UPF derecesi, malzemeye UV absorban uygulandıktan sonra ayrı banyoda boyama ile elde edilmiştir. Ultraviyole radyasyon koruma kategorisine göre malzemeye çok iyi koruma özelliği sağlamıştır.

Toplam renk farklılığı (ΔE*), UV absorban uygulandıktan sonra boyanmış ve boyandıktan sonra UV absorban uygulanmış deney örneklerinde kabul edilebilir değerler arasında kalmıştır.

UV absorban uygulaması kumaşların genellikle yıkama ve ter haslık özelliklerini değiştirmezken, boyamadan sonra UV absorban uygulanmış deney örneğinde bazik ter haslığında azalma belirlenmiştir.

UV absorban kullanımı örneklerin ışık haslıklarının artısında olumlu etki yaparken, ışık haslığındaki en yüksek değer, aynı banyoda UV absorban uygulama ve boyama işlemi ile elde edilmiştir.

UV korunma amacıyla nano boyutta titanyum dioksit ve zinkoksit çok tercih edilen kimyasallardır. Bilindiği üzere birim kütle ve hacim başına düşen yüzey alanı ne kadar büyük olursa UV ışınlarını bloke etme verimliliği de o kadar yüksek olur.

Sentetik liflerin düşük antistatik özelliklerini geliştirmek amacıyla nano boyuttaki titanyumdioksit, zinkoksit, nanoantimon-dopedtionoksid (ATO) ve silanenanosol gibi kimyasal maddeler kullanılırlar. Bu gelişmiş malzemeler, kötü hava şartlarına ve iş giysilerinde elektrostatik yük boşalmalarına karşı koruyucu giysi olarak kullanılırlar.

Page 45: Fonksiyonel-bitim-lemleri

44

6.5. İletken Tekstil Yüzey Oluşumu İçin Bitim İşlemi

Mikro ve nano yapılı fonksiyonel iletken polimerik yapılar; elektrik, optik, manyetik malzeme ve cihazların teknolojik uygulamalarında çok üstün elektriksel, elektrokimyasal ve optik özelliklerinden dolayı popüler hale gelmiştir. İletken polimerler çok iyi elektriksel iletkenlik ve iyi kimyasal stabilite göstermesine rağmen; kötü proses edilebilme özellikleri ve elastikiyetlerinin zayıf olmasından dolayı kullanım alanları sınırlıdır. Bu sınırlamalar, tekstil yapılarının iletken polimerler ile kompozit yapılarının oluşturulması ile giderilebilir ve bu sayede iletken tekstil yapıları oluşturmak mümkündür. İletken özelliğe sahip tekstil yüzeyleri; elektromanyetik kalkanlama ve soğurma panelleri, anti statik malzemeler, askeri uygulamalar, sensor ve Li-ion piller vb. endüstriyel alanlarda kullanılmaktadır.

Tekstil materyallerinin yalıtıcı halden elektriği ileten hale dönüştürülmesi için çeşitli metotlar bilinmektedir. Çalışmalar nihai kumaş yapısına doğrudan müdahale edilerek ve liflere herhangi bir ön modifikasyon yapılmaksızın elektriği ileten kumaşların üretimi için yapılmıştır. İletken kumaş elde etmek için kullanılan yöntemlerden bazıları şunlardır:

Kumaşlara anti statik maddelerin emdirilmesi: Üretim işleminin sonuna yaklaşan kumaşa anti statik maddeler (çoğunlukla karbon dolgulu reçineler) emdirilir. Sonuçta elektriği ileten materyaller elde edilir, ancak elektriksel özellikler kararlı değildir ve iletkenlik yeterince yüksek değildir.

Kumaşların ve dokusuz yüzeylerin iletken maddelerle kaplanması: Denemeler iletken polimerler ve çoğunlukla da polipirol (PP) kullanılarak yapılmıştır. Bu metot tatmin edici sonuçlar vermekle birlikte bu aynı zamanda birçok dezavantajlar ortaya çıkarmaktadır. Bu metodun belirtilmesi gereken olumlu yönleri; elektrik iletkenliği çok hassas olarak kontrol edilebilmesi, elektriği ileten materyallerin üretiminin çok karmaşık olmaması ve tek bir işlem safhasının ilave edilmesidir. Bazı araştırmacılar çalışmalarını mevcut elektriği ileten polimerleri kullanarak iletken lifler üretimi üzerinde odaklamıştır. Polianilin, polyamid–11 ve polivinil alkol vs. gibi materyaller ilginç elektriksel özelliklere sahiptir ve tekstil liflerinin üretiminde kullanılmaktadır. Bununla birlikte bu tür liflerin esnekliğinin sınırlı olması onların genel uygulamalarda kullanımını kısıtlamaktadır. Ara çözüm olarak iki yapı materyalinin özelliklerini birleştirmek için iletken polimerler ile yaygın tekstil liflerinden yapılmış lif harmanları önerilmektedir. Benzer bakış açısıyla iletken metalik lifler ile tipik yalıtkan tekstil liflerini karıştırmak suretiyle yapılan çalışmalar vardır. Bakır, gümüş veya paslanmaz çelik lifler bile kullanılmıştır. Bu metot tipik sentetik lifler ile ince metalik liflerin karıştırılmasını gerektirmektedir. Hem ince metalik liflerin üretimi ve hem de onların işlenmesi birçok zorluklar çıkarmaktadır. Sentetiklerden daha sert oldukları ve çekim işleminde gerekli mekanik elemanların yüzeyine problem olduğu için alışılmış eğirme makineleri metalik lifleri işleyememektedir. Üretilen materyaller çok az esnektir ve ağırlıkları fazladır.

Vakumla metal serme: Bu metot alüminyum gibi metal partiküllerinin fiziksel işlemler kullanılarak liflere konulmasını hedefler. Partiküller lifin gövdesine kuvvetli bir şekilde bağlanmamıştır ve düşük adhezyon zayıf sonuçlara sebep olur. Bu metot yalnızca çok ince bir metal tabakası istendiğinde uygulanır. Daha fazla elektrik iletkenliği gibi daha iyi elektriksel özellikler kolayca elde edilemeyen daha kalın metal kaplama gerektirir.

Galvanik kaplama: Lifler bir galvanik işleme tabi tutulur ve bir metal film ile kaplanır. Teorik olarak kontrol edilebilir sonuçlar verebilmesine rağmen, bu metodun

Page 46: Fonksiyonel-bitim-lemleri

45

zaten elektriği ileten liflere ihtiyaç duyması asıl dezavantajıdır. Böylece onun uygulaması esas olarak karbon ve grafit lifleri ile sınırlıdır.

Kimyasal kaplama: Bu metot iyi elektriksel özelliklere sahip elektriği ileten tekstil liflerinin üretimi için en uygun metotlardan biridir. Bu kimyasal işlem liflerin metal tuzlarını aldığı ve daha sonra indirgenmesiyle iletken metallerin liflerin üzerinde kaldığı bir banyo içerisinde liflerin işlenmesi esasına dayanmaktadır. Kimyasal kaplamadan sonra lifler gerekli elektriksel iletkenliğe ve onların üzerinde homojen metal dağılımına sahip olduğu için ilave galvanik metalizasyon işlemine tabi tutulabilir. Lifler başlangıçtaki mekanik özelliklerin çoğunu muhafaza eder ve eğirme prosesinde değişiklikler ve modifikasyonlar olmaksızın alışılmış tekstil lifleri gibi işlenebilirler. Metodun teknik karmaşıklığı esas dezavantajıdır. Çok aşamalı işlem gerektirmesi iletken liflerin maliyetinin nispeten yüksek olmasına yol açar. Her bir aşamadan sonra liflerin dikkatli bir şekilde yıkanması gerektiği için üretim maliyetini artıran diğer bir faktör atık suyun işlenmesidir.

Yapısında konjuge polimer içeren polimer çözeltilerinden film oluşumu ile kompozit yüzeyler oluşturulabilmektedir. Kompozit yapıda iletken polimer varlığında gözlemlenen yüzey yapısı, iletken polimerin olmadığı durumda elde edilen yüzey yapısından farklıdır ve bu yüzey yapısının nano düzeyde ölçüm alan cihazlar ile karakterize edilmesi; iletkenlik özelliğinin tespit edilmesi ve yorumlanması açısından önemlidir.

Çeşitli polimer matriksleri üzerinde konjuge monomerlerin polimerizasyonu ile iletken özellikte kompozit tekstil yüzeyleri oluşturmak ve bu kompozitlerin spektroskopik, morfolojik, termal ve elektriksel özellikleri tespit edilebilir.

6.6. Kirli Havayı Emen Anti-Bakteriyel Bitim İşlemi ile Üretilen Kumaştan Elde Edilen Elbise

Kıyafet tasarımı öğretim üyesi Van Dyke Lewis ve tasarım öğrencisi Olivia Ong, Cornell Üniversitesi’nde elyaf bilim adamları Juan Hinestroza ve Hong Dong’un da desteğiyle, “fonksiyonel giyim” kavramını yeni bir seviyeye taşıdılar. Ong’un “Glitterati” isimli özel koleksiyonunun parçası olan elbise ve ceket ilk bakışta gayet normal görünüyor. Fakat mikroskopla yakından incelendiğinde, elbisenin üst kısmında, ceketin başlığında, kol uçlarında ve ceplerinde yer alan pamuk elyafının etrafında koruyucu kalkan görevi üstlenen, elekstrotatik nano-parçacıklardan oluşan bir ordu görünmektedir. Bu kumaşlar, içinde nano-partiküller bulunan solüsyonlara daldırmak suretiyle üretilmektedir. Ortaya çıkan renkler boyaların değil, nano-partikül boyutu ve diziliminin bir yansımasıdır.

Elbisenin üst kısmı, gümüş nano-parçacıkları ile kaplanmış pamuk içermektedir. İlk önce amonyum ve epoksi bazlı reaksiyonlarla pozitif iyonizasyon oluşturularak pozitif yüklü pamuk lifleri elde edilir. 10-20 nanometre çapındaki gümüş parçacıkları sitrik asit içinde sentezlenerek kümeleşmenin önüne geçilir. Pozitif yüklü pamuk liflerinin negatif yüklü gümüş nano-parçacığı çözeltisine daldırılmasıyla, parçacıklar pamuk elyafına tutunur. Gümüşün nano-ölçekte daha da belirginleşen doğal anti bakteriyel özelliği vardır ve bu Ong’un elbisesinin birçok zararlı bakteri ve virüsü etkisiz hale getirmesine imkan vermektedir. Bu gümüş kaplama işlemi ile bakteriler yok edildiği için ve nanoparçacıklar, küçük boyutlu olması dolayısıyla, kirlenmeyi ve lekelenmeyi engellediği için giysiyi yıkama ihtiyacı azalmaktadır.

Page 47: Fonksiyonel-bitim-lemleri

46

Denim ceketin başlık, kol uçları ve ceplerinde 5-10 nanometre uzunluğunda paladyum parçacıklarıyla kaplanmış yumuşak tüvit kumaş yer almaktadır. Dong, bu kumaşı üretmek için negatif yüklü paladyum kristallerini pozitif yüklü pamuk elyafı üzerine yerleştirdi. Ong aslında bir tasarımcı olmasına rağmen özellikle dumandan koruyucu ceketin arkasındaki bilime hayran kalmış ve havayı kirleten maddeleri okside etme yeteneği olan bu paladyum yüklü pamuk liflerini cekete entegre etmiş. Bu özellik, kalabalık ve hava kirliliği olan şehirlerde kendini havadaki zararlı gazlardan korumak isteyen veya alerjik kişiler için kullanışlı olacak gibi görünüyor.

6.7. Kil Nano Partikülleri İle Uygulanan Bitim İşlemi

Kil temelde düşük yoğunlukta yapısında hidroalüminyum silikat bulunduran bir maddedir. Nano boyutlu kil partikülleri yüksek elektriğe sahip parçacıklar ısı, kimyasal maddeler ve UV ışınlarına karşı mükemmel dayanım gösterirler. Nano parçacıklı kil partikülleri nano kilin ısıya karşı dayanımından dolayı alev almasını önleyerek karışım liflerde mükemmel bir etki gösterirler. Nano kil lif içerisinde hareket etmeyerek güçlü UV ışınlarını engeller ve aşındırıcı kimyasalları lif içerisinde katmerleştirerek istifler.

Mekaniksel koşullarda bir naylon altı kil bileşiği ile kil yığının % 5 kısmı % 40 oranında yüksek gerilme gücüne % 68’ den büyük bir kısmı gerilim miktarını % 60’ dan büyük kısmı da mukavemeti % 26’ dan büyük bir kısmı da miktarı gösterir.

Bunun gibi önemli bir ilerlemede kuvvetli bileşiklerde bile kurşunlar askerlerin kafalarına taktıkları kasklardan geçememişlerdir. Bunun sebebi nano killerin arası koruyucu bir madde ile doldurulmuştur.

Dört kez modifiye edilmiş amonyum tozu ve nanokil lifler polipropilen lifleri içinde tanıtılmış. Bilindiği gibi pp boyanmayan bir liftir çünkü gerekli olan yapısal yoğunluk ve boyama bölgelerine sahip değildir. Ağırlıkça % 5 ten daha küçük nano parçacıkları birleştirildikten sonra, pp asid ve dispers boyar maddelerle % 4 oranında boyana bilir. Modifiye edilmiş nano kilin boyanabilirlik alanları tanıtılarak pp lifi ve lif içerisinde oluşturulmuş geçersiz alanlar ile boyar maddeler yakalanarak alçaltılmaksızın yararlı bir poliproplen haline dönüştürülmüştür.

6.8.Metal Oksit Nano Partikülleri İle Bitim İşlemi

Nano parçacıklı partiküller TiO2 Al2O3 ZnO ve MgO bir grup metal oksit fotokatalik yeteneğe, elektriksel iletkenliğe, UV absorbsiyonuna ve foto oksitlenme kapasitesine, kimyasal ve biyolojiksel türe sahip olur.

Yoğun ilgili araştırmalarda metal oksitli nano partiküller antimikrobiyel özellikte, kendi kendine dezenfekte eden ve UV ışınlarını bloklayan askeri koruma ve sağlık alanındaki ürünlerde gerçekleştirilmiştir.

Naylon lifinin ZnO ile doldurulması sonucu nano partiküller UV ışınlarının koruyucu özelliğini sağlayabilir ve aynı zamanda naylon lifinin statik elektriklenme özelliğini de azaltır. TiO2 ve MgO nano partikülleri ise karışım liflerde kendi kendine sterilize edilebilmeyi sağlar.

Page 48: Fonksiyonel-bitim-lemleri

47

6.9. Nanolayer Kaplama Ve Kendi Kendini Onarma İşlemi

Nanolayer kaplama tekstil içerisinde gelenekselden farklı olarak tamamen yeni bir kaplama teknolojisidir. Nanolayer kaplama anlayışı kendi kendine birleşmiş tek katlı tabakaların kimyasal moleküler formülü içerisinde alt tabaka üzerinde bir nanometre derinliği kadar tek bir kat olumu esasına dayanır. İlave edilen katmanlar bundan başka bir nanometre derinliği içinde eklenebilirler. Ayrıca kaplama kalınlığı, düzgünlük ve yoğunluk nanolayer kaplamanın önemli karakteristik özelliğidir.

Kumaş üzerinde devamlı olarak ince, eşit düzeyde aynı yoğunlukta bir katman meydana getirerek kaplama esasına dayanır. Plazma, iyon kümesi ve kimyasal uygulamalarla yararlı teknikler üretiliyor elekrolitler ve nano partiküller kimyasal çökeltme için bir üst nanolayerin farklı, gerekli işlevselliğine aday olabilirler.

Tekstildeki nanolayer kaplama aynı zamanda kendi kendini onarabilir niteliktedir. Üst katman içindeki kimyasal molekül kazayla bir yer yırtıldığın da ve söküldüğünde boş yerlere gelerek moleküllerin üstünü örtecek şekilde dizayn edilmiştir. Moleküller bulundukları katmandan nanolayer katmanları içerisin de gerektiğinde elektrostatik nötrleşmeyi sağlarlar. Bu kendi kendini yenileme işlemi nanolayer katmanları boyunca elektrostatik efekt olarak meydana gelir

6.10. Mikrokapsül İşlemi

Mikrokapsülleme yasayan hücrenin yaratılmasıyla başlamıştır. Mikrokapsülleme bir katı partikülün, sıvı damlasının veya gaz kabarcığının bir film tabaka oluşturacak maddeyle ufak parçacıklar seklinde kaplanmasıdır. Mikrokapsülleme, iç malzemenin kaplanıp iyi muhafaza edilerek çevreden korunmasını sağlayan özel bir paketleme seklidir. İçteki malzemenin kısa süreli etkili olması durumunda mikrokapsül büyük önem taşır. Tarihsel olarak mikrokapsülleme çalışmaları 1930’ların sonunda Dayton, Ohio’da bir laboratuvar da Baret Green adlı kimyacının çalışmalarıyla başlamıştır. Mikrokapsülleme teknikleri gıda, ilaç ve matbaa sektöründe kullanılmaya başlanarak geliştirilmiştir.

Mikrokapsül, mikroskobik ölçüde parçacıkların bir kabukla(kapsül) sarılıp, gerekli olduğunda kontrollü bir şekilde açığa çıkarılması olarak tanımlanır. Kapsülün içeriği, kırılmayla birlikte açığa çıkar. Bu etki basınçla değil, sürtünme kuvvetiyle gerçekleşir.

Mikrokapsüller çok küçük olup, çapı insan saçının 1/20’si kadardır. Uygulama sonrasında 1 santimetrekare alan 1 milyon mikrokapsül ile kaplanabilmektedir.

Mikrokapsül teknolojisi üretilirken şu yöntemler ile kullanılır:

Fiziksel Yöntemler Kimyasal YöntemlerSprey Kaplama KoaservasyonHalka Jet Ara Yüz PolimerizasyonuEğirme DiskiSprey SoğutmaSprey KurutmaSprey Sertleştirme

Mikrokapsüller tekstil yüzeylerine şu yöntemler ile aktarılır:

Page 49: Fonksiyonel-bitim-lemleri

48

Aktarma Silindiri Rakle İle Kaplama Gravür Kaplama Rotasyon Şablonuyla Kaplama

Şekil 7: Mikrokapsüllerin elektron mikroskopundaki görüntüleri

Mikrokapsülün içine çeşitli kimyasallar yerleştirilip ve bu mikrokapsüller tekstil materyaline, çektirme, emdirme, püskürtme, köpük, sprey ve baskı yöntemlerinden birisiyle uygulanabilir. Uygulama sonucunda kapsülün içeriğine göre tekstil materyaline farklı özellikler kazandırılabilir. Bu özellikler, kötü koku gideren, sinek kovucu olan, güzel koku veren, uyarıcı özelliğe sahip olan vs. kimyasalların mikrokapsüller içerisine yerleştirilip, tekstillere uygulanmasıyla kazandırılabilir. Unutulmamalıdır ki; mikrokapsülün içeriği, kırılmayla birlikte açığa çıkmaktadır. Yani tekstil materyalinin kazandırılmak istenen etkiyi göstermesi için mikrokapsüllerin kırılıp, kimyasalın ortaya çıkması gerekmektedir.

Mikrokapsül uygulanmış ürünlerin avantajları şöyle sayılabilir:

Ilıman yıkamalara karşı dayanıklıdırlar, Temas edildiğinde etkileri daha da fazladır, Temas edilmediği durumlarda bile mikrokapsüller sürekli salınım sağlar, Uygulamadan uzun süreler sonra bile aynı etki alınır, Çok çeşitli ürün grubu ve uygulama alanı vardır

Page 50: Fonksiyonel-bitim-lemleri

49

Şekil 8: Mikrokapsüller

Kötü koku gideren, güzel koku yayan tekstillerin üretim tekniğinin temelini oluşturan mikrokapsüller içerisine, kokular hapsedilmekte ve daha sonra kumaşa aplike edilmektedir. İçerisine koku hapsedilmiş mikrokapsül ile kumaşın muamelesi emdirme ve çektirme prensibine göre yapılabilmektedir. Kumaş daha sonra sıkılıp, kurutma işlemine tabi tutulmaktadır.

Tekstil ürünlerinin albenisini arttırmak için üretim sırasında kumaş üzerine parfüm aplike edilebilir. Parfüm; uçucu yağ içerisinde bulunan bir üründür. Uçucu yağ, melamin veya poliüretan yapısındaki kapsül ile kaplıdır. Kullanım sırasında kapsül, suyun içinde dispersiyon halinde polimerler şeklinde bulunabilir.

Şekil 9: Fularda(Emdirme Prensibine Göre) CyclofreshTM ile Kumaşın Muamelesi

Cognis firmasının üretmiş olduğu CyclofreshTM kötü kokuları daha oluşmadan önlemektedir. Bunu da deride kötü kokuya neden olan teri önleme özelliği ile yapmaktadır. Buradaki mekanizma nişastadan alınan dairesel glikoz molekülleri olan cyclodekstrine dayanmaktadır. Bu depolama özelliğini optimum şekilde kullanabilmek için CyclofreshTM

cyclodekstrini iki amaçla kullanır: Birincisi güzel kokuları daha sonra açığa vermek için depolamak, ikincisi ise terin rahatsız edici koku salgılamasına neden olan organik molekülleri alıkoymaktır.

Page 51: Fonksiyonel-bitim-lemleri

50

CyclofreshTM ile işlem görmüş kumaş yıkandığında üzerindeki nemi kullanılan yıkama deterjanı ve yumuşatıcının kokusu ile değiştirir. Bunun nedeni cyclodekstrinin güzel koku molekülleri ile doğal bir reaksiyona girmesidir. Böylece her yıkama sonrası kumaş yenilenmiş güzel bir kokuya sahip olmaktadır.

Şekil 10: Cyclodekstrin Molekülünün Ter Kokusunu Giderme Mekanizması

Şekil 11: Cyclodekstrin Molekülünün Güzel Koku Yayma Mekanizması

Güzel kokular yayması istenen her türlü tekstilde kullanılabilir olmasıyla birlikte daha çok perdelerde ve yatak örtüleri gibi çok sık yıkanma gereksinimi duyulmayan ev tekstilinde kullanım alanı bulmaktadırlar. Bunun nedeni ise, CyclofreshTM’nin 4 - 5 yıkmaya kadar dayanıklı olup, daha sonra bu özelliğini yitirmesidir.

Mikrokapsüller, parfümler dışında çeşitli tıbbi alanlarda da kullanılabilmektedir. Bunun en yeni kullanım alanı doping testidir. Mikrokapsüllerin içine doping tespiti için kullanılan maddeler konulur. Belirli sıcaklık, nem, basınç altında bu kapsüller patlar ve sporcunun vücut sıvısı ile reaksiyona girer. Herhangi bir yasaklı madde kullanılıp kullanılmadığı reaksiyon olmasına bağlı olarak anlaşılabilir. Tıbbi alanda pek çok hastalık tespiti için özel mikrokapsüller geliştirilebilir ve daha ucuz, daha çabuk, daha pratik bir şekilde tanı konulabilir.

Çocuklar için içinde çeşitli vitamin ve minareller bulunan mikrokapsüller üretilebilir ve bunların tekstil ürünlerine uygulanması sonucu çocukların gerekli vitamin ve minarellerin bir kısmını deri yoluyla alması sağlanabilir. Yeşim Tekstil tarafından üretilen “Hybrid” adındaki kumaşlar E vitamini içermekle beraber leke ve su tutmamak, ütü istememek, saman nezlesine karşı korumak gibi birçok özelliği de bünyesinde barındırmaktadır.

Anti-stres özelliği taşıyan kumaşlarda son dönemlerde insanların içinde bulunduğu ruhsal bunalımların önüne geçmek için üretilmeye başlanmamıştır. Denizli’de Tan Tekstil tarafından üretilmeye başlanan kumaşların temel üretim prensibi aleo veralı kimyasallar ile

Page 52: Fonksiyonel-bitim-lemleri

51

bitim işlemi yapmaktan meydana gelmektedir. Bu sayede insan vücudunda kan akışı hızlanmakta ve beyne giden oksijen miktarı artmaktadır. Ayrıca bu kumaşlar kolay ütülenebilir, ütü gerektirmeyen su itici yapılar olarak öne çıkmaktadır.

Vücut sıcaklığını düzenleyen kumaşlar için de mikrokapsül teknolojisinden yararlanılmaktadır. İlk başlarda astronotların uzaydaki ani sıcaklık değişimlerinden etkilenmemeleri için üretilen bu teknoloji şimdilerde Outlast isimli bir firma tarafından günlük yaşamda kullanılmak üzere değiştirilmiştir.

Vücut sıcaklığını düzenleyen giysilerin üretim tekniğinin altında, faz değiştiren materyaller yer almaktadır. Faz değiştiren materyallerin ısınma ve soğuma davranışı incelendiğinde sıcaklık artışı ile birlikte malzemenin ısı absorbe ettiği, aksi durumda ise absorbe ettiği ısıyı dış ortama verdiği görülür. Faz değiştiren materyallerin erime ile donma/kristalleşme sırasında sıcaklıkları sabittir. Bu prensipten hareketle bir faz değiştiren materyal, diğer malzemelere nazaran daha fazla ısı absorbe eder.

Outlast teknolojisinde az miktarda faz değiştiren materyal küre şeklindeki bir kabuk içerisine hapsedilir. Böylelikle faz değiştiren materyal bir form kazanmış olmakta ve kaplanmaktadır. Bu mikrokapsüller; Thermocules™ olarak adlandırılmaktadır. Bu işlemden sonra mikrokapsüller bitim işlemi sayesinde tekstil ürününe aplike edilmektedir.

Şekil 12: Thermocules aplike edilmiş kumaşın mikroskop altında görüntüsü

Thermocules’lerin tekstile aplikasyonu sonucunda vücut sıcaklığını düzenleyen bir akıllı tekstil elde edilmiş olur. Ve giysi içerisine yerleştirilen faz değiştiren materyal mikrokapsülleri, vücuttan yayılan veya emilen ısı enerjisini aktif bir şekilde dengeleyerek dış ortam ile insan vücudu arasında yalıtkan bir tabaka oluştururlar.

Şekil 13: Thermocules kapsüllerinin çalışma prensibi

Page 53: Fonksiyonel-bitim-lemleri

52

Şekil 14: Outlast teknolojisinin çalışma prensibi

Elektronik parçaların su ile temastan korunmasında da kapsül teknolojisinden yararlanılabilmektedir. Fakat şu ana kadar yapılan çalışmalarda uzun süreli koruma sağlayan kapsül teknolojisi geliştirilememiştir.

Çalışma mekanizması; kapsülün melamin veya poliüretan oluşuna göre değişir:

Melamin kapsül kullanım sırasında sürtünme veya su ile etkileştiğinde hemen kırılır ve parfüm uçucu hale geçer. Melamin kapsül kolay parçalanır bir yapıda olduğu için parfümün etkisi hızlı ve yoğun bir şekilde elde edilir.

Poliüretan kapsülün üzerinde mikro gözenekler vardır. Bu kanallar sayesinde sürekli dışarıya parfüm çıkışı olur. Poliüretan çok yumuşak ve esnek yapıdadır, yavaş yavaş parfüm çıkışını sağlar. Poliüretan kapsüller daha uzun ömürlü ürünlerdir.

6.10.1. Skintex

Vücudun her zaman, en rahat ve iyi şekilde kalmasını temin eden yeni bir teknoloji olan Skintex yorgun ayakları dinlendiren, vücudu günlük yorgunluklardan kurtaran, canlandırıcı aromalar yayan maddelerdir. İlaveten, vücudumuzu ısıran sinek veya böcekleride

Page 54: Fonksiyonel-bitim-lemleri

53

uzaklaştırabilmektedir. Skintex, aynı zamanda yıkanabilir özelliğe sahiptir. Yüksek teknolojiye sahip mikrokapsüller, verilen her yükten sonra tekrar faaliyete geçerler.

Skintex Calming, biyolojik olarak yetiştirilen bitkilerden elde edilen temel yağların mikrokapsüllenmiş kombinasyonu esaslı bir bitim işlemi sistemidir. Bu bitkiler: lavendula augustifolia yağı (lavanta), pelargonium graveolen çiçeği yağı (sardunya), jatamansi yağıdır (kediotu). Dördüncü bileşen ise cildi iyileştirmede iyi bir role sahip olan styrax benzoin reçine özüdür. Aromaterapisinde lavanta yağı, sinir sistemi ve ağrıyı hafifletici klasik bir düzenleyicidir. Kediotu yağı en güçlü yatıştırıcı maddelerden birisidir.

Sistemin çalışma prensibi şu şekildedir: Mikrokapsüller kumaşın içine gömülürler. Bunlar, yüksek vasıfta maddelerle doludurlar. Zaman içinde, deri üzerinde serbest kalırlar. Karides kabuklarından yapılan kitosan koruyucu tabakası, her kapsülü, sıcaktan, kurumadan, soğuktan ve günlük hayatın aşındırmasından korur. Skintex ile işlem gören kumaşlardan yapılan giysileri giyince içindeki maddeler iki mekanizma neticesinde serbest kalırlar. Öncelikle, giysileri giyince yaratılan hafif sürtünme, sonra da, vücudun çıkardığı enzimler neticesinde, kitosan katmanı yavaşça azalır ve içlerindeki maddeleri harekete geçirip, kumaşlardan deriye geçmesini temin eder.

Şekil 15: Polyester ve Pamuk Üzerindeki Skintex’in Görüntüsü

6.11. Çevresel Faktörlere Bağlı Olarak Renk Değiştiren Akıllı Tekstillere Uygulanan Bitim İşlemi

Uzun yıllardan beri yapılan araştırma, geliştirme ve tüketici taleplerine daha iyi cevap verebilmek adına ortamın sıcaklığına ve çevresel faktörlere bağlı olarak renk değiştiren tekstiller üretilmiştir. İşte bu değişim kromik malzemeler sayesinde elde edilmektedir. Kromik materyaller, dış etkenler sonucu renk değiştiren, rengi yok olan ve renk yayan materyallerdir. Bu grupta değerlendirilen akıllı yapıların reaksiyona başlangıç etkilerine göre aldıkları isimler aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:

Termokromik materyaller; ısı etkisiyle, Fotokromik materyaller; ışık (ultraviyole ışınlar dahil) etkisiyle, İyonokromik materyaller; pH değerinin etkisiyle, Elektrokromik materyaller; elektrik enerjisinin etkisiyle, Piezokromik materyaller; basınç etkisiyle, Solventkromik materyaller; sıvı etkisiyle, Carsolkromik materyaller; elektrik ışınlarının etkisiyle renk değiştirmektedir.

Page 55: Fonksiyonel-bitim-lemleri

54

Şekil 16: Ultraviyole Işınların Etkisine Bağlı Olarak Renk Değiştiren Giysiler

Şekil 17: Ultraviyole Işınların Etkisine Bağlı Olarak Renk Değiştiren Giysiler

Bu tür kumaşlar mikrokapsulasyon yöntemi ile üretilmekte olup, bu sistemlerin gelişmesi ile daha geniş kullanma alanına sahip olacağı düşünülmektedir. Gerek termokromik gerekse fotokromik sistemlerde mikrokapsüllenen boyarmaddelerin yıkama ömürleri sınırlı olup genelde 20 yıkamanın üstündedir. Ancak aşırı yıkama ve çok yüksek sıcaklıklarda bu yıkama sayısı daha da düşmektedir.

Kullanılan mikrokapsüller camdan yapılmış, 3-4 mm çapında olup zarf şeklindedir. Ortamın sıcaklığına duyarlı boyarmaddeler ile homojen olarak, permanent ( kalıcı) yapıştırıcılar ile ya da reçineler ile kumaş yüzeyine aplike edilir. Camdan yapılmış bu mikrokapsüllerin içine boyar madde, kromofor grup ( elektron alıcı ) ve renk nötrleyici ( alkol vb.) gruplar bulunur. Tüm bu maddelerin etkisi ile materyalin hangi tepkimeye gireceği, ortaya çıkacak renk ve ortamın sıcaklığına bağlı olarak değişir. Örneğin; çok renkli SWAY kumaşlar basit 4 renk ve 64 renk kombinasyonundan meydana gelmektedir. Renk değiştiren tekstiller beyazdan maviye doğru ultraviyole dalga boyunda 350–400 nm aralığındadır.

Page 56: Fonksiyonel-bitim-lemleri

55

Özellikle fotokromik maddeler esas alınarak üretilen tekstillerin, spiropiren tipli organik bileşenleri, fotokromik maddelerin ultraviyole ışınlarının etkisi ile gösterdikleri fotoliz ve bundan yararlanılarak renk değiştirilmesi esasına göre yapılır. Tüm bunların yanında renk değişimi ile birlikte bu tekstiller sıcaklığı ısı şeklinde absorbladığından aynı zamanda vücuda serinlik hissi de verirler.

6.12. Eğilmeye Karşı Dayanıklı Kumaş Kaplaması

Eğilmeye ve burulmaya karşı direnç gösteren kumaşlardır. Üzerine uygulanan kuvvette karşı kumaş da bir kuvvet uygulamaktadır ve bu sayede şeklini koruyabilmektedir.

Bu teknoloji özellikle oyuncakların, eğilmeye ve bükülmeye karşı tepki vermeleri istendiğinde veya bilgisayar oyunları için kullanılan kumanda kolu olarak kullanılabilmektedir.

Bu tekstil yapısı; bir kauçuk yapı üzerine iletken ve esnek şeritleri bünyesinde barındıran bir kumaşın kaplanmasıyla elde edilmektedir. İletken ve esnek şeritleri üzerinde barındıran kumaş, kauçuk yapının dört bir kenarını sarmaktadır. Sistemin temelini oluşturan esnek ve iletken şeritlerin boyunun uzaması veya kısalmasıyla değişken dirençler meydana gelmekte ve bu da değişken voltaj değerlerini ortaya çıkarmaktadır. Voltaj değişiminin seviyesi, iletken şeridin uzama veya kısalma miktarıyla orantılı olarak değişmekte ve bunun karşılığında tepki direk olarak gerekli yerlere aynı seviyede aktarılmaktadır.

Şekil 18: Eğilmeye ve burulmaya karşı duyarlı kumaşlar

Page 57: Fonksiyonel-bitim-lemleri

56

Şekil 19: Eğilmeye, Burulmaya Karşı Duyarlı Kumaş Yapısının Ve Zorlanma Karşısındaki Davranışının Şematik Gösterimi

6.13. Tehlikeli Maddelerden Korunma Amacıyla Uygulanan Kaplama İşlemleri

En yaygın giysi tipi Tyvek birleştirilmiş olefinden yapılır ve sade veya kaplanmıştır. Kaplanmamış şekilde, belli korunma ve buna bağlı olarak düşük seviyeli, tehlikesiz kimyasal korunma alanları için kullanılır. Yüksek seviyeler için ise; polietilen ile kaplanmış Tyvek, laminasyonlar, polietilen kaplanmış olefinler ve çok çeşitli sızma ve yayılmadan korunma sağlayan ekzotik kopolimerlere kadar çeşitlilik gösterirler. Kaplanmış gramaj, istenilen kullanıma ve dayanıklılığa dayanarak 150-335 g/m2 arasında değişir. Gaz veya buhardan korunmak için. mühürlenmiş dikiş yeri yapılır.

Dayanıklı giysiler için butil, EDMP, Viton (Dupont) ve benzeri kimyasal dirençli polimerlerle kaplanmış naylon veya polyester alt tabakalar (zemin) kullanılır. Bunlar mühürlenmiş, A seviyesinde, kendi bünyesinde solunum donatımı bulunan bazen de soğutma cihazına sahip giysilerdir.

Şekil 20: TYVEK "C" Kimyasallara Karşı Koruyucu Giysi Şekilleri

Page 58: Fonksiyonel-bitim-lemleri

57

TYVEK "C" kimyasallara karşı koruyucu giyim eşyalarında kullanılmak üzere geliştirilen bir maddedir. Bu madde TYVEK 1431N kumaşının polimerle kaplanmasından elde edilir. Polimer TYVEK içindeki boşlukları kapatarak kumaşı sıkıştırır ve oldukça yüksek basınç altında bile birçok sıvının girişini önler.

TYVEK"C" aşağıda söz edilen maddelere karşı üstün bir koruma sağlar:

Zararlı toz ve pudralar İnorganik asit ve bazlar Aerosol veya sprey halinde bazı kimyasallar Su bazlı tuz eriyikleri.

TYVEK "F" Kimyasallara karşı koruyucu giyim eşyalarında kullanılmak üzere geliştirilen yüksek performanslı bir bariyer maddedir. Bu madde TYVEK 1431N kumaşının, polimer ile kaplı bariyer filme yapıştırılan polietilen TYVEK' in haddelenmesi ile elde edilir. Film ve polimer bileşimi TYVEK içindeki boşlukları kapatarak kumaşı sıkıştırır ve oldukça yüksek basınç altında bile birçok sıvının ve gazın geçmesine dayanıklı, çok sıkı bir materyal oluşmasını sağlar.

TYVEK "F" aşağıda sözü edilen maddelere karşı üstün bir koruma sağlar:

Aerosol veya sprey halinde bazı kimyasallar, Organik ve İnorganik asit ve bazlar, Zararlı toz ve pudralar, Organik çözücülerin çoğu, Kan ve kan kaynaklı patojenler ve Sanayide yaygın olarak kullanılan zararlı ve zehirli birçok gaz ve buharlar

6.14. Güneş Enerjisinden Faydalanarak Enerji Üreten Tekstil Ürünlerinde Kullanılan Kaplama İşlemi

Zorlu Grubu şirketlerinden Korteks polyester ipliğe nano boyutta kaplama yaparak güneş enerjisinden elektrik üreten kumaş hazırlamak için çeşitli çalışmalar yapmaya başlamıştır. Bu proje ile özel kumaşları yanınızda taşıyarak haberleşmeden ısınmaya kadar her türlü elektronik aracı çalıştırmak mümkün olacak.

İlk aşama olarak fotovoltaik malzemenin kumaşa kaplanıp kaplanmayacağı yönünde çalışmalar yapılacak. Bu madde organik esaslı bir madde olacak. Bu madde sayesinde kumaş bir güneş paneli gibi davranacak. Elde edilen enerji ile cep telefonları ve dizüstü bilgisayarlar şarj edilebilecek, her türlü düşük enerji ile çalışan cihazla çalıştırabilecek. Ayrıca askeri kıyafet ve kamuflajlara uygulanabilecek olan bu teknoloji ile zor koşullar altında elektrik ihtiyacı karşılanabilecektir.

6.15. Biyolojik ve Kimyasal Maddelere Karşı Korunma Sağlayan Kaplama İşlemi

Günümüzde kullanılan koruyucu giysi sistemlerinde, tekstil malzemesi üzerinde karbon kullanılarak zehirli maddelerin emilmesi sağlanır. Aktif hale getirilen karbon ince toz, kaplama, küçük tanecikler veya karbon elyaf, kumaş formunda kullanılabilir. Bu formdaki karbon çok geniş bir spektrumdaki zehirli gazları emmeyi sağlayan, çok iyi geliştirilmiş gözenek yapısına ve yüzey alanına sahiptir. 60 ºC’ den daha yüksek kaynama noktasına sahip

Page 59: Fonksiyonel-bitim-lemleri

58

olan maddeler fiziksel olarak aktif karbon üzerine kolaylıkla emilirken daha düşük sıcaklıkta kaynayan maddeler karbon üzerindeki impregnantlar tarafından kimyasal olarak giderilmektedir. Pratikte tüm uluslar hava geçirgen köpük tabanlı tekstiller üzerinde tülbent esaslı dokuma olmayan kumaş destek üzerinde aktif karbon veya iki tekstil kumaş arasında bir karbon tabakasından oluşan laminant kullanılır. İngiltere ise taşıyıcı üzerine, aktif karbon püskürtülmüş tülbent esaslı dokuma olmayan kumaş ve multifiber kumaş kullanmaktadır. Bu kumaş yağ ve su itici terbiye işlemi görmüştür. Aktif karbon tabakası, su geçirmez apre taşıyan naylon çözgü ve modakrilik atkıdan oluşan dokuma dimi kumaşlarla birlikte kullanılır. Bu tabaka zehirli maddeyi, altındaki aktif karbon tabakaya transfer etmeden önce mümkün olduğunca buharlaştırmaya çalışmaktadır.

6.16. Otomotiv Sektöründe Kullanılan Kaplamalar

Her bir araç 20 kg kadar teknik tekstil malzemesi içermektedir. Bunların içerisinde laminasyon ürünleri de vardır. Koltuk kaplama, kapı panelleri, baslıklar, kemerler, lastikler vs. özellikle 1990’ lardan sonra araba iç döşemeleri önem kazandı, estetik, konfor ve dayanım için. Düşük fiyat, hafif ağırlık(enerji kazancı), verimli geniş yelpazede üretim tekniklerine uygunluğu önemlidir. Üreticiler geri dönüşebilir ve doğal liflere yönelmiş durumdadırlar.

Koltuk kumaşının 90%’ı polyesterdir, çünkü yüksek performansı düşük ücrete karşılar. Camdan gelen UV radyasyona karşı dayanıklıdır. Yün ya da yün/polyester de kullanılır. Tüm kumaşlar poliüretan köpükle kaba kumaşa lamine edilmişlerdir. Bu üç kat lamine kumaş, yumuşak bir tuşeye sahiptir ve kırışıklığı önler. Alttaki kaba kumaş örmelerde esnekliği sağlarken, hafif dokumalarda önemli olan dikiş mukavemetini de artırır. Kaba kumaş genellikle örme naylon ve ya polyesterdir.

Koltuk kumaşında; pile dokuma kumaşlar ile velur örme kumaşlar en çok tercih edilenlerken, deri ve sentetik deri kullanımı da gittikçe artmaktadır.

Koltuk kaplama malzemeleri aşınmaya dayanımlı, ışığa ve UV radyasyonuna dayanım önemli. Alevle laminasyon ile üretilmektedir. Poliüretan köpük kullanarak, tek proseste, hızlı ve ekonomik olarak. 30m/dak gibi bir hızla yapılır. Ancak dumanın kontrol edilmesi gerekir çevresel etkileri için, bu yüzden alternatif üretim metotlarının kullanılması gerekmektedir.

Araba başlıkları, astarları yedi ve daha çok bileşenin lamine edilerek biraraya gelmesiyle oluşur. Her bir tabakanın farklı bir özelliği vardır, başlıca ses ve titreşim olmak üzere. Kumaş olarak nonwovenlar örmenin yerini almaktadır; düşük ücret, düşük çekme, ama yüzeyi derin çiziklere izin verir.

Hava yastıkları da kişinin hayatını kurtarmak açısından önemli işler yapabilmektedir. Bu tekstil ürünlerinin içlerindeki ani basınç değişimine dayanıklı olabilmeleri için kaplama tekniğinden faydalanabilir. Bunun için içte mukavemeti yüksek bir kumaş kullanılırken dışarıda insan cildini tahriş etmeyecek yapıda bir kumaş kullanılabilir.

6.17. Rahatlatıcı Yataklarda Kullanılan Bitim İşlemleri

Derin uyku vücudumuzdaki stresi, toksinleri azaltmanın ve düzenli biçimde derin (NREM) ve Hızlı Göz Hareketli (REM) döngüler elde etmek uzun, sağlıklı ömrün kilit noktalarıdır.

Page 60: Fonksiyonel-bitim-lemleri

59

Ortalama olarak 75 yıl yaşadığımız düşünüldüğünde yaklaşık 219.000 saatimiz uykuda geçmektedir. Bu 25 yıl yapmaktadır! Yaşamınızın 25 yılında sağlığınıza dikkat ederek elde edeceğiniz farklılık çok önemlidir.

Healthy Mat isimli bu yatak, negatif iyonlar üreterek, uzun kızıl ötesi ışınlar meydana getirerek ve zararlı elektromanyetik dalgaları tamamen nötralize eder.

Şekil 21: Healty Mat’ te yapısı ve kullanılan malzemeler

Kullanılan ürünler sayesinde yatak, insanlar üzerindeki negatif elektriği uzaklaştırarak daha rahat ve derin bir uyku sağlamaktadır. Elektromanyetik geçirmezlik ve emicilik özellikleri sayesinde vücut için çok zararlı olan bu dalgalar ortadan kaldırılabilmektedir. Bakır ve kömür alaşımlı kaplama kumaş bunun gerçekleşmesinde çok önemli bir yerde bulunmaktadır.

Nano gümüş kaplamalı kumaş sayesinde aktif iletkenlik sağlanmakta ve böylece insan üzerinde bulunan negatif elektrik doğaya aktarılmaktadır. Ayrıca bu yapı sayesinde uzun kızılötesi ışınlar daha kolay insan vücuduna etki edebilmektedir.

7. Nano Teknolojinin Tekstilde ve Bitim İşlemlerinde Kullanımı

Nano teknoloji tekstil sektörüne de girmiş ve pek çok alanda, bununla ilgili olarak çalışmalar yoğunlaşmıştır.

Nano materyaller bir, iki veya üç boyutlu olabilmektedirler. Tek boyutlu nanomateryaller, çok ince yüzey filmleri veya kaplamaları (2-3 nm - < 100nm arasında değişebilmektedir) alanında kullanılabilmektedir. İki boyutlu nanomateryaller, nanolif veya

İpek kumaşYeni "100 Yıllık Taş"PVCNano gümüş kaplamalı kumaşTurmalin kaplamalı kumaşBakır plakaBakır ve kömür karışımlı kaplama kumaşBimetal, sıcaklık sensörü, manyetik olmayan alanlı ısıDokumasız yalıtımFiberglasÜretan köpük kaplamaPVCSu geçirmez sünger kaplama

Page 61: Fonksiyonel-bitim-lemleri

60

karbon nanotüpleri kapsamaktadır. Havacılık, uzay gemileri, otomobil endüstrisi ve balistik tekstillerde kullanımı için son derece yüksek mukavemete sahip nanokompozit üretiminde kullanılmaktadır. Üç boyutlu yapıdaki nano materyaller yumuşatma, antimikrobiyel, yağ ve kir iticilik bitim işlemleri, güç tutuşurluk gibi çok geniş bir yelpazede kullanılmaktadır. Ayrıca, polimer içinde mikrokapsül olarak da farklı uygulamalarda kullanılabilmektedir.

Titanyumdioksit, aliminyum oksit, çinko oksit ve magnezyum oksitin sentetik lifler içine ilave edilmesiyle fotokatalitik etki, UV absorblama, elektriksel iletkenlik ve fotooksidasyon etkilerine sahiptirler. Fotooksidasyon özelliği özellikle kimyasal veya biyolojik maddelere karşı koruyucu kumaşlarda dekontaminasyon amaçlı kullanım açısından son derece uygundur. Metal oksitlerin nanopartiküllerine ilişkin yapılan yoğun çalışmalar askeri alanda ve insan sağlığı alanında kullanımları üzerinde yoğunlaşmıştır. Bunlar arasında antimikrobiyel özellik, kendi kendini temizleyebilme ve UV koruma sayılabilmektedir.

Örneğin, titanyum dioksidin bu şekilde lifler içerisine ilave edilmesiyle güneş ışığı veya UV ışık altında lekeleri uzaklaştırma amaçlı da kullanılabilmektedir. Dolgu materyali olarak ZnO kullanılan naylon liflerinin etkili bir UV koruma yanında antistatik özellik de kazandığı ifade edilmektedir. Bu durum kir iticilik işlemlerinde de avantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. TiO2/MgO nano partikülleri ile üretilen kompozit lifler kendi kendini sterilize etme özeliğine sahiptir.

Nano partiküller aynı zamanda daha büyük boyuttaki partiküllere göre daha büyük yüzey alanı kazandırmaktadırlar. TiO2 ve MgO gibi nano partiküller, lif çekimi sırasında, life elektrostatik yöntem veya spreyleme yöntemine göre uygulanmaktadır.

Nano teknolojinin tekstilde diğer bir uygulama alanı da güç tutuşurluktur. Nano partikül formundaki güç tutuşurluk maddeleri naylon 6.6. liflerine uygulandığında güç tutuşurluğu nemli ölçüde arttırdığı ifade edilmektedir. Örneğin naylon 6.6 filmlerine fonksiyonel nanokil ilave edildiğinde, ısı açığa çıkarma oranının düştüğü ve kömür oluşumunu desteklediği görülmüştür. Fosfor esaslı bileşiklerle kombinasyon halinde uygulandığında ise, yine kömür oluşumunun desteklendiği görülmüştür.

Nanopartiküller, tekstiller üzerindeki koku, antifungal ve biyosidlerin kontrollü salınımı amacıyla da kullanılmaktadır. Ciba Specialty Chemicals (CSC) bu amaçla antimikrobiyel nanokapsülleri ile lifleri modifiye ederek bakteri gelişimini önlediğini ifade etmektedir. Benzer teknoloji, kokuları absorblamada da kullanılmaktadır.

Kore’de “Mipan Nano-Magic Silver” lifi adı altında üretilen yeni antibiyotik life, gümüş metali nanopartikül formunda polimerizasyon işlemi sırasında ilave edilmektedir. Bu lif antibiyotik açıdan son derece iyi sonuçlar vermektedir.

Zylon (poly(p-phenylene-2,6-benzobisoxazole) (PBO) bilinen en güçlü liftir. Bu liflerin yapılarına % 10 karbon nanotüplerin ilave edilmesiyle mukavemetlerinin % 50 oranında daha arttırılabildiği belirtilmektedir.

Japon Kanebo Spinning Corp. Firması, normal polyesterden 30 kat daha fazla nem absorblama kapasitesine sahip polyester ipliği üretmiştir. İplik özellikle iç çamaşırları yapımında kullanılmaktadır. PES iplik toplam 20 katmandan oluşmakta olup, tabakaların toplam kalınlığı 50 nm civarındadır. Yine Japon firması Toray Industries, Inc. ultra tarafından üretilen nano incelikte naylon iplikleri de üstün nem absorblama özelliğine sahiptir.

Page 62: Fonksiyonel-bitim-lemleri

61

Japon Teijin Fibres Ltd parlak polyester üretimi için çalışmalarını sürdürmektedir. Poliester substratı farklı refraktif indekslere sahip yaklaşık 60 kat polyester ve naylon ile kaplanmıştır. Kalınlığı sadece 69 nm olan tabakalar, ışığı kırarak gözlemcinin bakış açısına ve ışığın kumaşa geliş açısına göre ‘mistik’ bir yansıma oluşturmaktadır.

Nanoteknoloji sadece çeşitli liflerin yapımında değil aynı zamanda kimyasal bitim işlemlerinde de kullanılmaktadır. Nano boyutta üretilen emülgatörler sayesinde daha düzgün ve hassas bir şekilde aplikasyon yapılabilmektedir. Kir iticilik, hidrofillik, antistatik özellik, buruşmazlık ve çekmezlik gibi çok çeşitli gelişmiş performans özellikleri kazandırılabilmektedir.

Nanoteknolojinin buruşmazlık bitim işlemlerinde kullanımı ile kumaşlar 10 nm boyutundaki küçük partiküllerle işleme sokulmakta, bu küçük partiküller selüloza bağlanmakta böylece sıvıların içeri girişine izin vermemektedir. Bu kavram lotus efektine de benzemektedir. Lotus-etkisi, birçok bitkide görülebilmekte ve mikro yapıdaki hidrofob yüzeylere bağlı olmaktadır. Pürüzsüz yüzeylerde temas açısı 110° iken, mikron çapındaki pürüzlülük 170° temas açısı ile süper hidofobluğa ulaşmaktadır. Bu tür durumlarda suyun adhezyonu için gerekli alan minimize olmakta ve damla ile her bir mum kristali arasında hava hapsolmaktadır. Bu durum partiküller için de geçerlidir. Partikül ve pürüzlü yüzey arasındaki temas alanı minimize olmakta ve yaprak yüzeyi üzerinde yuvarlanan su damlasına partiküller tutunabilmektedir. Büyüklük ve kimyasal yapıdan bağımsız olarak partiküller süper hidrofob yüzey üzerinden az miktardaki yağmur ile uzaklaştırılabilmektedir. Yüzey bu işlem sayesinde nanopartiküllerle çok küçük düzeyde pürüzlü hale gelmektedir. Nanopartiküllerle işlem sonrası uygulanan kondenzasyon ile bu etkinin daha kalıcı olduğu belirtilmektedir.

Şekil 22: Lotus Efekti

Silikon esaslı yumuşatıcılar, makro ve mikro emülsiyon halinde kumaşlara uzun yıllardır uygulanmaktadır. Makroemülsiyonlar 150 nm ve altındaki, mikro emülsiyonlar ise 50-150 nm aralığındaki partiküllerden oluşmaktadır. Yeni jenerasyon nanopartikül boyutundaki silikon yumuşatıcılar da günümüzde pazara sunulmuştur. Sandoperm SE1 maddesi (Clariant) kendi kendisini emülsiye etme özelliğindedir. Emülsiye edici madde

Page 63: Fonksiyonel-bitim-lemleri

62

yumuşatıcının polisiloksan zincirine kovalent bağla bağlanmaktadır. Ayrıca kumaşın iç kısımlarına kadar nüfuz edebilmekte ve çok daha iyi yumuşaklık hissi vermektedir.

Nano boyuttaki kristalin piezoseramik partiküller ile işleme tabi tutulan kumaşlar bir materyal sensör haline dönüştürülebilmektedir. Piezoseramik partiküller mekanik kuvvetleri elektriksel sinyallere dönüştürmektedir. Eğer bu tür kumaşlar cilde yakın giysi yapımında kullanılırsa kullanıcının kalp ritmi ve atışları gibi vücut fonksiyonları rahatlıkla gözlemlenebilecektir.

Diğer yandan nanoteknoloji uygulamaları akıllı tekstiller alanında da kendi kendini temizleyebilme ve yine kendi kendini tamir edebilme/onarabilme şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

Klasik kaplama teknolojisinden tamamen farklı yeni bir teknoloji de “Nano kaplamalar” dır. Nano kaplamalar, kimyasal moleküllerin materyal üzerinde nanometre kalınlığında ve kendi kendine bir araya gelebilen mono tabakalardan oluşmaktadır. Her biri nanometre kalınlığında olan tabakaların sayısı istenildiği kadar arttırılabilmektedir. Kaplama kalınlığı yanında düzgünlük ve yoğunlukları da önem taşımaktadır. Sonsuz bir ince tabaka oluşturmak için teknik yaklaşımlardan birisi de kumaşı bir ön işleme tabi tutmaktır. Böylece yükler düzgün bir şekilde kumaş üzerinde dağılım gösterecek ve zıt yükteki istenen kimyasal maddeler elektrostatik kuvvetlerle aplike edilebilecektir. Ön işlem olarak plazma, iyon implantasyonu ve kimyasal işlemler kullanılabilmektedir. Polielektrolitler ve nanopartiküller, farklı fonksiyonel özellikler kazandırmada en üst tabakada kullanılmaktadır. Nano kaplamalar konusunda seramik indiyum kalay oksit kullanılarak multi spektral kamuflaj materyalleri kullanımı üzerine çalışmalar devam etmektedir.

8. Nano Teknoljinin Tekstil Sektöründe Uygulamaları

8.1. Nano-Tex Firmasının Bitim İşlemi Uygulamaları

Amerikan NanoTex LLC firması, değişik tip yüzey uygulamasında (nano-bitim) öncü firma durumundadır. Firma, spor giysilikte aranan kılcallık (teri vücuttan hızla uzaklaştıracak), zor temizlenir lekelere (kahve, şarap, vb) karşı bile zor kirlenme, yüksek buruşma ve çekme dayanımı, koku giderici, kullanım esnasında vücuda masaj yapma gibi fonksiyonel özelliklerin teminine yönelik nano skalalı kimyasallar üretmiştir.]

NanoTex patentli ticari ürünler şu uygulama sahalarına ve ticari isimlere sahiplerdir:

Nano-Touch: Sentetik liflerin çevresinde pamuk benzeri selülozik bir tabakanın sarılmasını sağlar. Sentetik çekirdek ve selülozik kılıfın bir araya gelmesi sentetik liflerin higroskopik, statik elektriklenme, parlaklık gibi dezavantajlarına karşı çözüm getirmeye çalışmaktadır. İşlem yüksek yıkama dayanıklılığı gösterir ve sentetiklerin mukavemet, haslık, buruşmazlık açısından iyi mekanik özellikleriyle selülozik mamullerin tutum ve konfor özelliklerini kombine etmeyi amaçlamaktadır.

Nano-Pel: Doğal ve sentetik liflere etkili ve kalıcı su/yağ iticilik özellik kazandırmayı amaçlamaktadır. Kullanılan kimyasallar nano skalada oldukları için, bu kimyasalların kumaşların tutum, nefes alabilirlik, görünüş gibi özelliklerini değiştirmedikleri, lif çevresinde parmak gibi dizilerek sıvının penetrasyonuna izin vermeden kumaştan kaymasını sağladıkları

Page 64: Fonksiyonel-bitim-lemleri

63

ileri sürülmektedir. Nano-Pel uygulamalarını gömleklik ve takım elbiselerde, okul üniformalarında kullanılmaktadır.

Nano-Care: Kumaşlara kırışma dayanımı, çekmezlik, su ve kir iticilik özelliklerini bir arada kazandırmayı hedeflemektedir.

Nano-Dry: Polyester ve naylon gibi sentetiklere yönelik hidrofil bitim işlemidir. Sentetik liflerin çevresinde absorban bir kılıf sararak kumaşların kılcallık özelliğini arttırdığı, terin vücuttan hızla uzaklaşmasını sağladığı belirtilmektedir.

Nano-Press: İnce pamuklu kumaşların boyutsal ve eğilme stabilitesi özelliklerini geliştirmek üzere halen geliştirilen bir nano yüzey işlemidir.

Nano-Spill: Özellikle sıcak içeceklerde kaynaklanan lekelenmeler için üretilmiş özel nano üründür. Üniformalar ve gömlekliklerde kullanılır.

Aşağıda Nano-Tex patentli ticari ürünlerin örnek tekstil uygulamaları verilmiştir.

Oto döşemelikleri (Nano-Dry), Vinil esaslı kaplamalar (Nano-Dry), Çadır, branda kaplamaları (Nano-Dry), UV dayanımlı günlük giysiler (Nano-Dry), Askeri amaçlı akıllı tekstiller (Nano-Dry), Anti-mikrobiyel kaplamalar (Nano-Dry), Hidrofillik PES ve naylon kumaşlar (Nano-Dry), Doğal lif tutumuna sahip, nefes alabilen, anti-statik sentetikler (Nano-Touch), Kalıcı (en az 30 yıkama) su-kir-yağ itici nefes alabilen kumaşlar (Nano-Pel), Yüksek buruşma dayanımı, çekmez, su-kir itici pamuklu, keten kumaşlar (Nano-Care).

8.2. Fonksiyonel Aprelerin Türkiye’de Uygulamaları

Öztek Tekstil Türkiye’ de nano teknoloji uygulamaları ile özellikle askeri alanda birçok yeni fonksiyonel ürün üretmiştir. Kızılötesi sistemlere görünmeyen kumaşlar ilk defa bu firmada üretilmiştir. Nükleer, kimyasal, biyolojik silahlara karşı koruma sağlayan kumaşlar da patentli olarak bu firmada üretilmiştir.

Öztek Tekstil’ de uygulama yerlerine göre üretilen kumaşlar şunlardır:

Sağlık Spor Konfor KoruyucuElektromanyetik Dalgalara KarşıKoruma Sağlayan Kumaşlar

Termal Stabilite Sağlayan Kumaşlar

Su Geçirmez ve Ter Emici Kumaşlar

Seramik Kaplı Kumaşlar

Anti-bakteriyel Kumaşlar

Nefes Alabilen Kumaşlar

Su Geçirmez ve Ter İtici Kumaşlar

Kötü Hava Şartlarına Dayanıklı Kumaşlar

Antiodour –Kokusuz Kumaşlar

Serin Tutan Kumaşlar

Kırışmayan Kumaşlar

Sivrisinek Savar Kumaşlar

Sıcak Tutan Kumaşlar

Nefes Alabilen Kumaşlar

Anti-dust Mites Su Geçirmez ve Ter

Page 65: Fonksiyonel-bitim-lemleri

64

Kumaşlar Emici KumaşlarAnti-fungal Kumaşlar Su Geçirmez ve Ter

İtici KumaşlarNefes Alabilen Kumaşlar

Paraşüt Kumaşları

Aydın Tekstil’de uygulanan fonksiyonel apre çeşitleri bu tür tekstil uygulamalarının Türkiye’ de çok rahat bir şekilde geliştirilip uygulanabileceğini göstermektedir. Bu apre çeşitlerinden bazıları şunlardır:

Şekil 23: Aydın Tekstil’de Kullanılan Apre Çeşitleri

Thermax

Kullanım sırasında, vücut sıcaklığını dengeleyen Thermax teknolojisine sahip ürünleri, Aydın Tekstil tüketicisi ile tanıştırıyor. Mikro kapsüllerden oluşan esnek malzeme; ürün sıcaklığını aktif bir biçimde koruyor, gerektiğinde azaltarak ya da çoğaltarak gün boyunca vücut sıcaklığını 32 santigrat derecede dengeliyor. Üşümeyi veya terlemeyi önleyen ideal sıcaklık, üründe rahat bir kullanım sağlıyor. NE SICAK-NE SOĞUK ortamdaki ısı yükseldiğinde “ısı değiştiren” mikro kapsüller artan ısıyı sıvılaştırarak tutarlar. Ortamdaki ısı azaldığında ise kristalleşerek tuttukları enerjiyi bırakırlar. Termal kumaş otomatik olarak vücut ısısını dengelemek üzere gerekli miktarda sıcaklığı alıp veya bırakarak yüksek konfor sağlar.

Page 66: Fonksiyonel-bitim-lemleri

65

Sleepwell

Uçucu bir yağın içine konan parfüm, mikro kapsüllere yerleştirilir ve bunlar, tamamlanma (finishing) işlemi sırasında kumaşı oluşturan elyafların üzerine uygulanır. Kumaşa tutunan bu kokulu mikro kapsüller, kumaşı kullanırken oluşan sürtünme ve basıncın etkisiyle kırılarak, eşsiz bir koku yayar. Uçucu yağı içinde barındıran melamin kapsülcükler, malzemenin kolay kırılabilir olması sayesinde parfümü açığa çıkarır. Böylece hızlı ve yoğun bir biçimde kullanım alanını koku kaplar, etkisini uzun süre korur. Sleepwell, ürününüze değer kattığı gibi, olası rahatsız edici kokuların yerini alarak içinizi huzurla doldurur.

Sanitized

Kumaşınızın, çok kısa süreler içerisinde birkaç taneden milyonlarca adede ulaşabilen mikrop ve bakterilere karşı korunması için tasarlanmış anti bakteriyel bir üründür. Uygun şartlar altında çok hızlı çoğalabilen mikrop ve bakteriler için ideal ortamlardan biri olan kumaşınız, bu malzeme sayesinde zararlıların istilalarına karşı sürekli olarak korunur. Sanitized’ın bakteri, mantar ve ev akarlarına karşı etkili olduğu, test sonuçlarıyla şüpheye yer kalmayacak biçimde kanıtlanmıştır. Bu kumaş ayrıca, mikro organizmaların neden olduğu kötü kokuları ve çirkin görüntüleri de engeller. Hijyen ve korumada başı çeken malzemelerden olan Sanitized, kumaşın çürümesine yol açan küf ve mantarları da yok eder. Bu malzeme, OECD 404-406 Sertifikasına sahiptir.

Relaxion

İnsan vücudu çeşitli kimyasal, fiziksel ve biyolojik sebeplerden ötürü elektrostatik yüklenmeye maruz kalmaktadır. Örneğin temiz izole edilmiş bir odada bir insanın oda zemininde yürümesi esnasında taşıdığı elektrostatik Voltaj potansiyeli 1,5-35KW arasında değişmektedir. Böylesi yüksek bir elektrostatik yük potansiyeli elektrostatik elektriklenmeye duyarlı elektronik cihazların çökmesine neden olabilmektedir. İnsan vücudundaki stresin belirli bir kısmının elektrostatik yüklenmeden kaynaklandığı bilinmektedir. Metal karışımlı ipliklerden mamul kumaşlar insan vücudundaki statik elektriklenmeyi absorbe etmesi mevcut stresini azaltmaktadır. Özel olarak üretilen anti stres kumaş, gün içerisinde vücutta biriken statik elektriği bedenden atarak, sağlığı tehdit eden vücut gerginliğini ve stresi ortadan kaldırıyor. Rahatlatıcı ve stres giderici özelliği ile relaxion apreli ürünleri güvenle kullanabilirsiniz.

Nonsmell

Kumaşa üretim aşamasında uygulanan bu özellik, liflere bağlanarak bakterilere karşı bir kalkan oluşturuyor. Böylece ölen bakterilerin koku oluşturmasını engelliyor ve kumaşın uzun süre yeni yıkanmış gibi kokusuz ve yumuşak kalmasını sağlamaya yardımcı olmaktadır. İnsan sağlığı için bakterilere karşı etkili olmak üzere özenle geliştirilmiş bir malzemedir. Anti bakteriyel etkisiyle kötü koku oluşumunu engelleyen bu uygulama, ürününüzde tam bir hijyene ulaşmak için en etkin yollardan birisidir.

Mosscare

Page 67: Fonksiyonel-bitim-lemleri

66

Deniz yosununun mineralleri Mosscare ile kumaşınızda hayat buluyor. Yosunun bünyesinde barındırdığı aktif elementler çevre dostu yöntemlerle kumaşınıza uygulanır, bu sayede cildiniz vitamin ve minerallerle buluşarak karbonhidratlarla serbest radikallerden korunur. Mosscare kokuları etkisiz hale getirerek mükemmel temizlik hissi sağlamaktadır. Yosun doğal içerikli olup, işleme tabi tutulmamaktadır. Yosunun cildi taze ve yumuşak tutma özelliği vardır. Mosscare ayrıca kaşınmaya karşı korur ve aynı zamanda iyi bir görünüm sağlar. Mosscare vücudun hava sirkülasyonunu hızlandırır. Böylece vücutta bakteri oluşumu engellenmiş ve cildin daha fazla nefes alması sağlanmış olur.

Flameless Plus

Konfor ve güvenlik tekstilin temel gereksinimidir. Ürünlere kazandırılan güç tutuşurluk özelliği, kullanım yerleri ve koşulları göz önüne alınarak Flameless Plus ile daha da yüksek standartlara eriştirilmektedir. Her ülkenin kendi standartlarına göre testler uygulanıp, sonuçları onaylanmaktadır. Zor alev alma özelliği ek bir işlem gerektirmez, zararlı madde içermez.

Flameless plus ile;

Kumaşların alev almaya karşı koyması, Eğer alev almışsa hızının yavaşlatılması, Yakıcı etkenden uzaklaştırıldığında kısa bir süre sonra yanmanın kendiliğinden

durması sağlanır.

Flameless Plus’ ta uygulanan standartlar;

Döşemelik BS 5852 source 5 Crip 5 Yatak kumaşı BS 6807 source 5 crib 5

Bunların dışında Flameless Plus’ la müşteri talepleri ve ülke standartlarına göre uygulamalar yapılmaktadır.

Flameless

Tekstil sektörünün güvenlik ihtiyaçlarına cevap verebilmek için geliştirilen bu ürün sayesinde artık daha güvende olacaksınız. Güç tutuşurluk apresi uygulanan kumaşların etkinlik dereceleri, ülkelerin kendi standartlarına göre test edilip onaylanmaktadır. Flameless özelliği perde , döşemelik kumaş ve yatak kumaşına uygulanabilmektedir. Ürünlerinizde seçeceğiniz flameless özelliği ile aleve karşı dayanıklı kumaşlarla konfor ve güvenliği bir arada sağlayabilirsiniz.

Flameless apresinde uygulanan standartlar;

Döşemelik BS 5852: source 0 ‘the cigarette test’’ Döşemelik BS 5852: source 1 ‘the match test’’ Yatak kumaşı BS 6807 ( EN 597-1) source 0 Yatak kumaşı BS 6807 ( EN 597-2 ) source 1

Bunların dışında Flameless’le müşteri talepleri ve ülke standartlarına göre uygulamalar yapılmaktadır.

Page 68: Fonksiyonel-bitim-lemleri

67

Everklean

Su iticilik işleminde esas, mamuldeki lif ve ipliklerin etrafında çok ince bir hidrofobik yüzey oluşturmaktır. Everklean, uygulandığı yüzey ile kimyasal ve moleküler bağ kurar. Everklean uygulanan yüzey suyun damlacıklara dönüşmesine neden olur. Bu damlacıklar uygulanan yüzey üzerindeki suyun kolayca akıp gitmesini ve buna bağlı olarak kendi kendini temizleme etkisinin otomatik olarak artmasını sağlar. Bu şekilde kumaşın gözenekleri kapanmaz. Su iticilik özelliği olan bu kumaş sayesinde su daha derinlere ulaşamadan kumaş yüzeyinden geriye itilmektedir. Kumaş kullanıldıkça oluşabilecek ter lekelerine karşı da etkili olan bu su itici nitelik, kumaşınızın seneler boyunca ilk günkü gibi tertemiz kalmasını sağlamaktadır. Everklean özellikli kumaşlar, bu kullanışlı özelliklerinin yanında tuşeden de taviz vermez. Everklean kumaşlar, özellikle mevsimlerin sıcak ve nemli geçtiği bölgelerde yaşayanlara tavsiye edilmektedir.

Cleanroot

Cleanroot apreli kumaş kullanıcıları hem temiz, hem de güvendedirler. Cleanroot apresiyle kumaşa birçok işlem bir arada tek seferde yapılmaktadır. Özel apre kumaşa su iticilik, leke tutmazlık ve güç tutuşurluk özellikleri katmaktadır. Kumaşınızda üç farklı performansı bir arada bulabilirsiniz. Cleanroot uygulanan yüzey üzerindeki kir ve suyun akıp gitmesi ve yüzeylerin emiciliğinin ortadan kalkması ile kendi kendini temizleyebilen yüzeyler oluşur. Perdeden koltuk döşemesine kadar evinizin pek çok köşesinde Cleanroot kumaşlara yer verebilirsiniz. Üstelik sadece leke tutmama özelliği kazanmakla kalmaz, aynı zamanda evinizde sağlıklı bir yaşam alanı da oluşturursunuz.

Cleangard

Teknoloji insanoğlunun zamanla yarışına hizmet edecek ürünler geliştirmekte hız kesmiyor. Cleangard kullanılan çevre dostu akıllı kumaşlarda, sıvı lekelere karşı koruma sağlanarak, kumaşın temizlenmesinde zamandan ve enerjiden tasarruf sağlanır. Su ve yağ itici sistemi sayesinde leke tutmayan tekstil, teknolojinin bir avantajı olarak karşımıza çıkıyor. Akıllı kumaşlar ile zamandan olduğu kadar enerjiden de tasarruf ediyorsunuz. Burada memnuniyet verici olan husus bu apre işlemi ile muamele edilmiş ürünlerin, cilde çoğunlukla etkili olmaması ve nötr olmasıdır. Ürün kimyasal çözeltiler içermez, su esaslıdır ve çevre dostudur.

Antimosquito

Antimosquito, özellikle sıcak iklimlerde ve yaz mevsiminde, taşıdığı yüzlerce virüsle insan sağlığı için ciddi bir tehdit olan sivrisineklere ve çeşitli haşerelere (bit, pire vb.) karşı etkili olmak üzere özenle geliştirilmiştir. Sivrisineklerin kumaşınıza yaklaşma ihtimali bu özel uygulama sayesinde minimuma inmektedir. Böylelikle sağlığınız korunur. Aynı zamanda anti-mite niteliği taşıyan bu kumaş, ev akarlarına karşı da koruma sağlar. Anti bakteriyel etkisiyle kötü koku oluşumunu engelleyen bu uygulama, kumaşta tam bir hijyen ortamı sağlar. Kullanılan ürün Öko-Tex Standart 100’e uygun bir üründür. Özellikle dışarıda veya perdelik olarak kullanılan kumaşlarda çok yaygındır.

Aloevera

Page 69: Fonksiyonel-bitim-lemleri

68

Aloe Vera bitkisi içeriğindeki enzim, vitamin, mineral, yağ ve amino asitler sayesinde uyku probleminizi minimuma indirilmesinde yardımcı olur. Aloevera anti-stres özelliği ile stres azaltıcı ve rahatlatıcıdır. Nemlendirici özelliği ile kumaşın deriye temas eden yerlerinde tahrişlenmeyi engeller, hassas deriyi korur. Kumaşa kazandırdığı extra yumuşaklığın yanı sıra deri üzerinde bıraktığı serinletici etki ile dikkat çekiyor.

Actigard

Actigard koruma maddesi, görünmez toz, bakteri ve mikroplara karşı etkin ve uzun süreli koruma sağlar. Yapılan analizler sonucunda, etkinliği ve güvenilirliği defalarca kanıtlanmıştır. Actigard logolu ürünler, özel koruma avantajları sayesinde korumasız ürünlere göre daha çok tercih edilmektedir. Kullanılan ürünün benzersiz özellikleri polenin kolayca uzaklaştırılmasını sağlar. Bu yaşadığınız ortamın kontamine olmasını engeller ve sonuç olarak saman nezlesi gibi polen, toz veya mikrop kaynaklı sağlık problemlerini de azaltır. Bu ürünle sadece evler değil, oteller ve diğer halka açık yerler de korunabilmektedir. Laboratuvarlarda yapılan analizler sonucunda, etkinliği ve güvenliği defalarca kanıtlanmış olan ACTIGARD, SANTIZED AG tarafından geliştirilmiştir.

SONUÇ

Günümüzde teknolojik gelişmelere bağlı olarak bütün sektörlerde gelişmeler ve yenileşimler meydana gelmektedir. Tekstil sektörü de dünyanın en büyük sektörlerinden biridir ve bu gelişmelere kayıtsız kalamamaktadır. Gerek şirketlerin gerekse üniversitelerin yapmış oldukları çalışmalar sektörde değişim için bulunmaz bir fırsat olarak değerlendirilmektedir.

Tekstil sektörünü tek parça olarak ele almak imkânsızdır. Sektör kendi içinde dokuma, örme, iplik, terbiye, boya, bitim işlemleri, hazır giyim vb. birçok bölümden oluşmaktadır. Her sektör kendi içinde teknolojik gelişmeleri takip etmekte ve ayak uydurmaktadır. Ayak uyduramayan firmalar doğal seleksiyona uğrayarak zaman içerisinde kaybolup gitmektedir.

Tekstil sektöründe belki tüketicinin isteklerini en çok etkileyen aşama bitim işlemleridir. Çünkü bu aşama çoğunlukla tüketici için ürünün son halinin verildiği aşamadır. Buradan çıkan kumaşlar çok fazla değişikliğe uğramadan tüketiciye ulaşır. Bu işlemler daha önce yapılan işlemlerde oluşan hataları yok etmek için de kullanılabilir. Dokumada, örmede ya da boyada meydana gelen hatalar bitim işlemleri ile kısmen ya da tamamen yok edilebilir.

Bitim işlemi rötuş işlemi olarak görünse de aslında kumaşa dokumada, ön terbiyede veya boyada kazandırılandan daha çok özellik kazandırır. Yumuşaklık, sertlik, dolgunluk, dökümlülük, tüylülük, parlak yüzey, kadife görünümü elde etme gibi pek çok özellik yıllardır bitim işlemi ile elde edilmektedir. Bu işlemlerin çoğu kumaşa yeni bir görünüm ve fonksiyon kazandırmaktadır.

Son dönemler özellikle anti mikrobiyal kumaşlar yaygın olarak uygulama alanı bulmaktadır. Hastanelerde kullanılan tekstil ürünlerinde ve yataklarda bu uygulama sıkça kullanılmaya başlamıştır. Bu sayede daha hijyenik bir ortam sağlanmaktadır.

Su iticilik, su geçirmezlik, yağ iticilik, leke tutmazlık konfeksiyon sektörü için çok büyük avantaj sağlamaktadır. Bu özellikler sayesinde leke tutmayan ürünler elde edilebilmekte ve müşteri ilgisi bu yöne doğru çekilebilmektedir. İnsanlar takım elbise gibi her

Page 70: Fonksiyonel-bitim-lemleri

69

zaman yıkanamayan veya kuru temizleme yapılamayan kıyafetlerde doğal olarak bu özellikleri sağlayan ürünleri tercih etmektedir.

Zımparalama ve krinkıl efekt eldesi özellikle kot pantolonlarda moda simgesi olarak sıkça kullanılmaktadır. İnsanlar artık tek düzen giyinme dönemini geçtikleri için bu tür uygulamalar yapılan ürünler kendini kişiye özel hissettirebilmektedir veya insanların kendini özgün hissetmeleri için altyapı hazırlayabilmektedir.

Güç tutuşurluk işlemi ile özellikle demir - çelik gibi sektörlerde çalışan ve itfaiye olarak hayatını kazanan insanların işlerini daha güvenli bir şekilde yapmasına olanak sağlamıştır. Sıradan kumaşlara kolaylıkla uygulanabilen güç tutuşurluk işlemi ile yüksek sıcaklıklara dayanıklı etkileyici ürünler elde edilebilmektedir.

Yeni geliştirilen teknolojiler sayesinde bitim işlemleri çok hızlı olarak değişmektedir. Son dönemlerde geliştirilen UV koruyuculu, radyasyonu geçirmeyen, elektro manyetik dalgalara kalkan etkisi gösteren ürünler insanların kullanımına sunulmuştur. Mikro kapsül teknolojisi ile E vitaminli, güzel koku yayan, ısı hapsedip gerektiğinde bırakabilen yüzeyler rahatlıkla elde edilebilir hale gelmiştir.

Dünyada son dönemde meydana gelen savaşlar ve felaketler insanları tedirgin etmektedir. Japonya’ daki tsunami felaketi, Kuzey Afrika’daki iç savaşlar, İsrail’in Filistin üzerindeki işgalci tutumu bunların sadece küçük bir parçasını oluşturmaktadır. Böyle bir durumda insanlar korunmaya her şekilde ihtiyaç duymaktadır. Biyolojik, nükleer, kimyasal saldırılara karşı geliştirilen kumaşlar insanların ihtiyaç duydukları korunma dürtüsünü kısmen de olsa karşılayabilmektedir.

Günlük kullanımın yanında teknik tekstillere yeni özellikler kazandırmak için de bitim işlemleri uygulanmaktadır. Daha güçlü, daha çabuk bozunan, daha dayanıklı vb. birçok özellik bitim işlemleri sonucunda elde edilebilmektedir. İnşaat tekstilleri, geotekstiller, jeotekstiller, tibbi ürünler, spor ürünleri, endüstriyel ürünler, otomobil tekstilleri, tarım tekstilleri gibi ürünlere fonksiyonel özellikler kazandırılmasında bitim işlemlerine sıkça başvurulmaktadır.

Görüldüğü üzere bitim işlemleri tekstil sektörünün vazgeçilemez ve en önemli parçalarından biridir. Geçmişte yapılan işlemler artık çok basit ve her yerde uygulanabilir halde ise bugünün teknolojileri de gelecekte daha basit ve uygulanabilir olacaktır. Bu döngü sonsuza kadar devam edecektir ve gelişmenin önünü açacaktır. Mikrokapsül teknolojisi, nano teknoloji, sol-gel, plazma, ultrason gibi teknolojiler ve daha yenileri ortaya çıktıkça bitim işlemleri gelişerek varlıklarını sürdürecektir.

Page 71: Fonksiyonel-bitim-lemleri

70

KAYNAKÇA

İnternet Siteleri

http://www.tekstilteknik.com.tr http://www.tekstilteknoloji.com.tr/tr/defaulttr.asp http://www.tekstilvekonfeksiyon.com http://www.tekstildunyasi.com.tr/index2.html http://www.selcukaslantas.com http://www.yesim.com/icerik/22/inovatif-uygulamalar http://www.belgeler.com/ http://www.teknolojikarastirmalar.com/ http://finans.samanyoluhaber.com/h_211473_e-vitaminli-akilli-kumas-uretildi.html http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=851989 http://www.migun.com.tr/defaultyeni.asp http://www.oztektekstil.com.tr/ http://www.invista.com/en/innovations/index.html http://www.zekiorme.com/tr/index.php http://www.kobipostasi.net/2010/05/25/orka-group-akilli-tekstilde-cigir-acti-takim-

elbiseler-kendi-kendini-temizleyecek/ http://www.smartgarmentpeople.com/index.php?q=CBRNprotection http://www.aydintekstil.com.tr/index.dyn?ozelApreler=2&wapp=B0715E59-E994-

4994-9463-BB232FB0D3A5 http://www.cnnturk.com/2010/bilim.teknoloji/teknoloji/

12/27/3gli.cep.telefonlari.mikro.dalga.firin.gibi/600825.0/index.html http://www.cnnturk.com/2008/bilim.teknoloji/teknoloji/08/25/

dijital.gorunmezlik.saglayan.takim.elbise/491398.0/index.html http://megep.meb.gov.tr/indextr.html http://antron.net/content/product_line/ant24_12.shtml http://www.dha.com.tr/haberdetay.asp?

tarih=18.05.2011&Newsid=133182&Categoryid=5 http://www.geldik.com/mobilya-amp-dekorasyon-amp-tasarim/10802-renk-degistiren-

kanepe-renk-degistiren-kanepe-hakkinda.html http://intertekstil.net/guncel_oku.asp?hid=9 http://www.solar-academy.com/menu_detay.asp?id=617 http://acnkimya.com/en/urun-apre-maddeleri.php

Page 72: Fonksiyonel-bitim-lemleri

71

http://www.birpabirlik.com/urunler.asp?b=kat&KokID=3&KatID=49 http://catalogs.indiamart.com/products/textile-finishing-chemicals.html http://www.deltakimya.com.tr/delsil4915.htm http://www.dengekimya.com/ http://www.eegkimya.com/index.php?page=Apre-Maddeleri http://www.kimtekskimya.com/urunler.html http://rotakimya.wordpress.com/urunlerimiz/tekstil-deri-iplik-grubu/ http://utskimya.com/default.asp?iId=KEIMI http://www.vegakimya.250x.com/katalog_apre.htm http://www.eksoy.com/urunler_apre.html http://www.basf.com/group/products-and-industries/index http://cerakimya.com.tr/tr/Posts.aspx?Code=Urunler

Yayınlar

Erhan ÇİMEN, HAZİRAN 2007, Mikrokapsülleme Yöntemiyle Dokuma Kumaşlara Yeni Özellikler Katma Olanakları, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi

Sema PALAMUTCU, Nermin DAĞ, 2009, Fonksiyonel Tekstiller I: Elektromanyetik Kalkanlama Amaçlı Tekstil Yüzeyleri, Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi Cilt: 3, No: 1

Nigar MERDAN, Kamil ACAR, 2009, Tekstilde UV Absorban Madde Uygulamaları, İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi Yıl: 8 Sayı: 16 Güz 2009/2 s. 1-12

Suat ÇETİNER, Fatma KALAOĞLU, Hale KARAKAŞ, A. Sezai SARAÇ, 2004, İletken Tekstil Yüzey Oluşumu, İstanbul Teknik Üniversitesi, Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi, Tekstil Mühendisliği Bölümü

Burçak ATAY, 2008, Nanofilm Fotokromik Kaplamalar, Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi

Osman Gazi ARMAGAN, 2007, Farklı Lif Tipleriyle Üretilen Lamine Kumaşların Performansının İncelenmesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, , Yüksek Lisans Tezi

Doç. Dr. Bikem ÖVEZ, Prof. Dr. Mithat YÜKSEL, 2002, Parfümlerin Çapraz Bağlı Mikro Kapsüllerden Yavaş Salgılanmaları, Ege Üniversitesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, Araştırma Makalesi

Melike KARATEKE, Ebru GÜNGÖR, Aslı DEMİR, 2010, Nanoteknoloji Ve Tekstil Sektöründe Uygulamaları, Emel Akın Meslek Yüksekokulu, Ege Üniversitesi, Araştırma Makalesi

Yrd. Doç. Dr. Esen ÖZDOĞAN, Ar. Gör. Aslı DEMİR, Prof. Dr. Necdet SEVENTEKİN, 2006, Nanoteknoloji Ve Tekstil Uygulamaları, Tekstil Ve Konfeksiyon Sayı:3 Yıl:2006

Kimyasal Tutum Apreleri 1, 2008, Tekstil Teknolojisi, Megep, Ankara Huriser BALCI, 2006, Akıllı (Fonksiyonel) Tekstiller, Seçilmiş Kumaşlarda Anti

Bakteriyel Apre Ve Performans Özellikleri, -Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Adana, Yüksek Lisans Tezi

Erman COŞKUN, 2007, Akıllı Tekstiller Ve Genel Özellikleri, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi

Nazime SEYREK KURBAN, 2008, Pamuklu Örme Kumaşlarda UV Işınlarının Geçirgenliğinin Ölçümü ve Değerlendirilmesi, Pamukkale Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi

Page 73: Fonksiyonel-bitim-lemleri

72

Serin MAVRUZ, R. Tuğrul OĞULATA, 2009, Biyoparlatma Uygulanmış Örme Kumaşlara Tekrarlı (Çoklu) Yıkamaların Etkisinin İncelenmesi, Çukurova Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü, Araştırma Makalesi

Serna UÇAR, 2006, Teknik/Akıllı Tekstiller Ve Tasarımda Kullanımları, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Tekstil Ve Moda Tasarımı Programı, Yüksek Lisans Tezi

Mehmet ORHAN, 2007, Pamuk, Polyamid Ve Polyester Esaslı Tekstil Materyallerinde Antimikrobiyel Bitim Uygulamaları Üzerine Bir Araştırma, Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı, Doktora Tezi

Ali BEYİT, 2006, Nükleer, Biyolojik Ve Kimyasal Korunma Amaçlı Koruyucu Tekstillerin Türkiye’de Üretilebilirliği, Marmara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tekstil Eğitimi Programı, Yüksek Lisans Tezi