Evde kullanilan ağız hi̇jyen ürünleri̇

38
EVDE KULLANILAN AĞIZ HİJYEN ÜRÜNLERİ : AĞIZ ÇALKALAMA SOLÜSYONLARI

Transcript of Evde kullanilan ağız hi̇jyen ürünleri̇

EVDE KULLANILAN AĞIZ HİJYEN ÜRÜNLERİ :

AĞIZ ÇALKALAMA SOLÜSYONLARI

Ağız çalkalama solüsyonları 2000 yıldır kullanılmaktadır,bununla beraber supragingival plak ve gingivitisin kontrolü için formüle edilmiş ağız çalkalama solüsyonları 30 yıl kadar önce geliştirilmiştir.

Klorhexidin kimyasal anti plak ajanlarda istenilen kimyasal karakteristik özelliklere sahip olmasına rağmen sert ve yumuşak dokularda renklenmeye sebep olabilir.

Uzun yıllardır klorhexidine alternatif yüksek etkiye sahip kimyasal ürünlerin bulunamaması şaşırtıcıdır. Bu nedenle klorhexidin altın standart antiplak ajanı olarak isimlendirilmektedir.

DENTAL PLAK VE GİNGİVİTİSİN KONTROLÜ İÇİN GARGARALARIN KULLANIMINA DAİR GENEL GÖRÜŞLER

Supragingial plak ile gingivitisin başlaması arasında kuvvetli bir ilişki vardır .Oral hijyen ihmali kolaylıkla gingivitisi başlatabilir ve bazı kişilerde bu durum periodontitise ilerleyebilir.

Teröpotik bir noktadan bakıldığında gargara kullanımın en belirgin yararı insanlarda özellikle gingival sağlığını optimal seviyede tutamayan çocuklarda potansiyel plak ve gingivitis oluşumunu geriletmesidir. Bundan dolayı diş fırçalamaya ilaveten kimyasal plağı inhibe eden gargara kullanımı kişisel oral sağlığın iyileştirilmesinde büyük bir etkiye sahiptir.

Klorhexidine plak olmadığında etkileri belirgin değildir;fakat kişide gingivitis oluşmuşsa,oral hijyen yoksa veya profesyonel temizlik bulunmuyorsa etkileri daha açık bir şekilde görülür.

Plak ve gingivitis kontrolünde dikkat edilmesi gereken ağız çalkalama solusyonlarının ağzın ulaşılması zor bölgelerine ulaşıp ulaşmamasıdır ki bu da kişilerin etkili bir çalkalama yapabilmelerine bağlıdır.

Genel olarak nefesin daha ferah olmasını sağlamak ve ağız kokusunu yatıştırmak için de ağız çalkalama solüsyonlarının ideal bir araç olduğu bilinmektedir.

Ayrıca ağız çalkalama solüsyonlarının subgingival çevreye penetrasyonu azdır fakat interproksimal alanlara ulaşabildiği tahmin edilmektedir.

GARGARA KULLANIMININ SAĞLIĞA FAYDALARI

Daha önceden de belirtildiği üzere,ağız çalkalama solüsyonları sıklıkla nefes ve ağız kokusunun iyileştirilmesi gibi sosyal nedenlerden dolayı da kullanılmaktadır.ayrıca diş çürükleri gibi oral problemleri,plak oluşumu ve kronik gingivitisi önlemeye de odaklıdır.

Spesifik ağız çalkalama solüsyonlarından klorhexidin, delmopinal ve cetyl pyridinium chloride bir araya getirilerek plak önleme ve gingival sağlığın devamında faydaları görülmüştür.

Plağı; böylece de gingivitisi engelleyen kimyasallar,periodontal hastalığın kontrolü ve önlenmesinde de değer taşır çünkü kronik periodontitis hemen her zaman gingivitis yoluyla başlamaktadır.

Etkili plak önleyici ajan kullanımı supragingival plaktan veya dil dorsumu gibi diğer ağız alanlarından kaynaklanan periodontopatojenlerin daha önceden tedavi edilmiş alanlara tekrar yerleşmesini önlemeye yardımcı olur.

Uzun süre ağız gargarası kullanımına dair(aylar ve yıllardan daha fazla) hastalarda antiplak ağız solüsyonlarının nasıl bir etki yaptığı hakkında bir fikir birliği yoktur.

kimyasalların ağızda nasıl kullanıldığı çeşitli fikirleri gündeme getirebilir. diş fırçalama ile kontrol altına alındıktan sonra plağın tekrar kolayca ortaya çıkmasını engellemeye yardımda gargaraların haftada sadece birkaç gün düzenli kullanımı, uygulamadan önce interdental fırçaların clorhexidine batırılması ve sadece hastalığın alevlenme dönemlerinde kullanılması bu fikirlerden birkaçıdır.

PLAK VE GİNGİVİTİS KONTOLUNDE KULLANILAN BELİRLİ AĞIZ ÇALKALAMA SİSTEMLERİNİN ETKİLERİ Clorhexidin üzerine yapılan ve tek çalkalama sonrası

ağızda 12 saat kadar kaldığını gösteren çalışmalara dayanarak günde 2 kere sabah akşam ağız çalkalamanın plak kontrolünde ideal olduğu söylenebilir.

Günde 1den 2ye sıklık artışının plak kontrolünde daha etkili olduğu görülürken,sıklığın günde 2 kereden 3 kereye artışıyla plak engellemede daha etkin sonuçlanma görülmemektedir.sonuç olarak,%0.2lik klorhexidin solüsyonunun 10mlsinin günde 2 kere kullanımının optimum etkinliğe neden olduğu söylenebilir.

Günde 4 kere Cetyl pyridinium chloride ile çalkalamanın da klorhexidin ile eşit etkiye sahip olduğu söylenebilir. Gargara kullanım periodlarının gingival veya periodontal hastalığın şiddetiyle ilişkisi de tartışmalıdır. Klorhexidin hafif gingvitiste kısa ve keskin (5-7 günlük gibi) periodlarda kullanılırken, kronik periodontitislerde 31 gün süresince devam edilebilir. Bu durum da hastalığın şiddetiyle gargara kullanım süresinin ilişkisinin kanıtıdır.

Birçok ağız solüsyonunun günlük uzun periodlarda kullanımı kabul edilebilirken, klorhexidin böyle kullanılamaz çünkü uzun period kullanımı birtakım yan etkilere(renklenme gibi) sebebiyet vermektedir.%0.06lık klorhexidin kullanımıyla renklenme gibi yan etkiler azaltılmış olurken plak önleyici etkisininde azaldığı görülür,günde 5-6 mgdan fazla %0.1lik klorhex kullanımında ise yan etkiler artarken buna rağmen plak inhibe edilmesinde önemli avantaj sağlanamaz.

Kullanılan bir gargaranın etkinliği kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.Bu durum antiseptiklerin diş,pelikıl ve oral mukoza tarafından soğurulma süresi ile ilişkili olabilir.

Daha düşük konsantrasyonlarda daha fazla hacimde klorhexidin kullanımı lekelenmeyi azaltsa ve etkinliğin devam etmesini sağlasa da henüz tam olarak kabuledilmemiştir.

KİMYASAL PLAK İNHİBİTÖR AJANLARININ ETKİNLİĞİ

Ağız çalkalama solüsyonları üreticileri arasındaki rekabet sonucu bu ajanların etkinliğini arttırmak için yeni teknikler geliştirilerek yeni terimler tanımlandı.

Bu kimyasal ajanlar;Etkinliğine göre antiplak ya da plak inhibitörü olarak isimlendirildi.

Bazı özelliklerine göre; Grup A, Grup B, Grup C olarak 3’e ayrılır.

Grup A ajanlar antiplak olarak tanımlanmıştır. Bu kimyasallar arasında klorhexidin,asitlendirilmiş sodyum klorat,saliflor ve delmopinol bulunmaktadır.

Grup B ajanlar;bunlar diş macun yapısına katılarak mekanik plak kontrolüne ek olarak kullanılmaktadır.(setil pridinium kloride,esansiyel yağ ve triklosan)

Grup C ajanlar ise daha çok ferah nefes sağlama gibi kozmetik etkiye sahiptir.(sanguinarine, oksijenli ajanlar ve pirimidin,hexetidin ile doyurulmuş kimyasallar içermektedirler)

Kimyasalları bu şekilde sınıflandırmak her ne kadar kullanım kolaylığı oluştursa da,bu ajanların hangi pozisyonda bulundukları tam olarak belli değildir.

AĞIZ GARGARALARININ GENEL ULAŞILABİLİRLİĞİ

Batı dünyasında halk ağız gargaralarına reçetesiz olarak çeşitli satış noktalarından ulaşabilmektedir. Bu durum büyük bir avantaj sağlamakla birlikte insanları daha yüksek fiyatlarla karşı karşıya bırakmıştır.

AĞIZ GARGARALARINDA YENİ TREND

KİMYASAL KOMBİNASYON VE ÇOKLU KULLANIM ÜRÜNLERİ

Şu anda ağız gargaraları, ağız rahatlatıcıları içeren ağza yararlı diğer değişlikler dental çürükleri önlemek, diş taşlarının kontrolü, ağız kokusunu azaltmak, dentin hassasiyetini önlemek ve oral ülserasyon gibi oral patolojileri azaltmak için formüle edilmiştir . Bugün; ağız yıkama formülleri ve antibakteriyel kimyasalların kombinasyonlarına yeniden ilgi uyanmıştır.Aslında bu fikir yeni değildir.

Daha önce ki yılarda da çinkonun; songuinarine, hexetidine ve triclosan gibi diğer antimikrobiyallerle karıştırılması yıllar önce yayınlanmıştır. . Son yıllarda ise klorhexidinin setil piridinyum klorit ile triklosan amin florit ile ve stannous floridin amin flourid ile kombinasyonları değerlendirilmektedir.

. Klorhexidin için düşünülen değişiklikler karakteristik tadının değiştirilmesi ve boyama eğiliminin azaltılmasını içerebilir. Doğada antibakteriyel olup olmadığı belli olmayan kimyasalların gargaraya katılması gargaraların karakterlerini ve spesifik etkilerini değiştirebilir. Örneğin boya azaltıcı kimyasallar,taş azaltıcı kimyasallar, dentin hassasiyetini giderici kimyasallar ve tabiî ki flourit içermektedir.

Gargaralara ilave edilen floridin (stannous fluorid ve amin fluorit hariç) gingivitis ve plağı önlemede tek başına etkisi olmayabilir.Ancak diğer plak önleyici ajanlarla kullanımı hem plak ve gingivitisi azaltma potansiyeli olduğundan hem de dekalsifikasyon yoluyla çürük remineralizasyonuna sebep olduğundan yararlıdır.

Uzun yıllar boyunca bir diş macunu ve ya gargara da fluorid ve klorhexidinin bir arada kulanılıp kullanılamayacağı tartışılmıştır. 1980lerdeki ilk invitro çalışmalarda klorhexidinin ve flourid tozu, sodyum monoflourafosfatın birbirleri ile uyumsuz oldukları gösterilmiş.Daha önce ki yıllarda bu kombinasyonun antiplak etkiyi azalttığına dair klinik araştırmalar olmadığından, bu durumu bu uyumsuzluk anlayışı üstlenmiştir.

Son zamanlarda sodyumflourid içeren düşük konsantrasyonlu (%0.06) klorhexidinin flourid içermeyen %0.06lık klourhexidinli ağız gargaraları ile karşılaştırıldığında plak ve gingivitisi engelleyeceği gösterilmiştir. Benzer bir kombinasyonda %0.55lik sodyumflourid içeren %0.2lik klourhexidin gargaralarıdır.

ALTERNATİFLER VE GÜNCEL GARGARA FORMÜLLERİ Yatırımdan yoksun yeni ürünlerin alışılmadık içeriklerini

tanıtmaya çalışmak ağız gargaraları için en son yenilik olarak sayılabilir.

Aslında yıllar önce formüle edilen ağız çalkalama solüsyonları klorheksidinle karşılaştırıldığında boyama özellikleri daha az ve daha güvenlidirler.Son 10 yılda yapılan ise gargaralardaki plak ve gingivitisi önleyen yeni aktive kimyasalların tanıtılması olmuştur.

Güncel olarak delmopinol içeren solüsyonlarda ilgi uyandırmaktadır.

Bir başka alternatif kısa dönem çalışmalarında klorheksidinle eşdeğer yararlılığı gösterilen asitlendirilmiş sodyum klorit gargaralarıdır.Ancak bu solüsyonlarda diş erezyonuna etyolojik zemin hazırlayacağından sürekli kullanılmaması önerilmektedir.

. Uzun yıllardır ilaçların içerisinde kullanılan ticari olarak herhangi bir ağız gargarasında kullanılmamış olan polyhexamethylene biquanid ümit vaat etmektedir.

plak ve gingivitis üzerine etkileri şüpheli olan çay ağacı yağı ve yeşil çay içeren solüsyonlar da araştırılmış ve ticari olarak sunulmuştur.

ayrıca solüsyonlara tuz ilavesi faydalı olabilir.

CHLORHEXİDİNE VE DİĞER KATYONİK ANTİSEPTİKLERİN ANTİPLAK ETKİLERİNİ BOZAN OLASILIKLAR

Katyonik antiseptikler ağız içinde anyonik kimyasallarla etkileşerek inaktive hale gelebilirler. Bu etkileşim sadece chlorhexidine ile sınırlı değildir,bütün katyonik antiseptik içeren gargaralar için geçerlidir. Katyonik antiseptiklerin diş macunu hatta daha fazla oranla anyonik dişmacunlarının içindeki deterjanla (örn: sodyum lauryl sülfat)etkileşmesi söz konusu olabilir.

Bu nedenle son zamanlarda kullanılan gargaraların etkinliğinin diş macunu kullanmayla azaldığı görülmüş ve gargara kullanılacağı zaman noniyonik diş macunu kullanılması veya hiç macun kullanılmaması önerilmiştir. Başka bir alternatif yaklaşım ise diş macunu kullanma ile gargara arasında geçen zamanın uygun olmasıdır.Diş fırçalama ve diş ipi kullanma işlemlerinden sonra chlorhexidin uygulamasının incelemesi göstermiştir ki; iki işlem arasında geçen zaman min. 30 dk olmalıdır fakat en uygun zaman aralığı 2 saattir.

AĞIZ GARGARALARI İÇERİKLERİNİN OLASI YAN ETKİLERİ

Hemen hemen bütün kimyasal plak kontrol ajanları (örn:chlorhexidine,esansiyel yağlar,delmopinol,cetyl pirimidinium chloride,triclosan)ağız içerisinde kommensal olarak yaşayan bakteriler üzerinde çeşit ve sayı bakımından büyük değişiklikler yapmazlar.

Kimyasalların kullanılmasına ara verildiğinde dirençli suşların hızla yok olduğu görülmüştür.Benzer şekilde toksik etkilerin ağız içinde kullanılan kimyasallarda bulunmaması ümit edilmektedir.Yinede,hemen hemen bütün bu kimyasallar sıkıntı oluşturmayacak seviyede sağlık problemlerine neden olan yan etkiler içerirler.bu nedenle chlorhexidine,cetil piridinium clorid ve stannous florid’de boyamaya dikkat çekilmiş,esansiyel yağlı gargaralar konforsuz gargaralama konusunda,delmopinol ağızda uyuşukluğa neden olması konusunda,hexetidin’in yüksek konsantrasyonda kullanılmasında oral desquamasyon üzerine olan etkisi konusunda ve diğerlerininde kötü tatları olması şeklinde yan etkilerinden söz edilmiştir.

Genellikle kabul edilen kullanılan kimyasalların ve içeriklerinin güvenilir olduklarıdır fakat zamanla zararlı etkilerinin ortaya çıktığı kabul edilir.Bu etkiler ağızda prekanseröz lökoplaki oluşma riskinin artması, esansiyel yağların düşük Ph’ları nedeniyle erozyona sebep olmaları ve diğerleri için yapılarındaki alkol nedeniyle alkolün bütün olumsuz etkilerini barındırmaları şeklindedir.

Geçtiğimiz yy. içerisinde üretilen,plak ve gingivitis kontrolü için uygulanan gargaralar yapılarında alkol içerirler.Kimyasallara alkol eklenmesinin nedenleri:

-Kolay çözünebilir antimikrobiyal içeriği nedeniyle biyolojik etkileri artar.bu özellikle yapılarında yüksek oranda alkol içeren esansiyel yağlı gargaralarda gözlenir.

-Kolay çözünebilen tat maskeleyici ajanlardır.bunlar özellikle chlorhexidine’in kötü tadını maskelemekte etkilidir.

-Raf ömrünü uzatmak ve gargaraların bazı karakteristik özelliklerini geliştirmek için bileşime katılırlar.

Son günlerde alkolsüz gargaralara karşı talep artmıştır. Öncelikli olarak sosyal ve sağlık nedenlerinden dolayı alkol içermeyen gargaraların kullanılması görüşü benimsenmiştir.(Sosyal nedenler; dini sebepler ve nefeste kokunun olması gibi nedenlerdir).İlaveden bazı deliller bazı insanların oral mukozalarının alkola duyarlı olduğunu ve bu duyarlılığın konsantrasyonla doğru orantılı olarak arttığını göstermektedir.Diğer bir olası problem ise alkollü gargaraların içerikleri estetik restorasyonların renginde yumuşama ve azalmaya sebep olmasıdır ve ağız kanseri riskinin artmasıdır.Oldukça önemli olan diğer bir nokta ise alkol içerip içermemesine bağlı olara gargara aktivitesinde görülen değişikliktir.

Bazı deliller göstermiştir ki alkol içeren gargaraların alkol içermeyen veya az içeren gargaralardan etkileri daha az değildir.Alkolün olmaması yan etki ihtimalini,oral kaşıntıları ve kötü tadı azaltmıştır.Diğer yandan alkolsüz %0,2 lik chlorhexidine gargaralarda yan etkilerin,mukoza irritasyonlarının,ağız yanmaları ve tat algı bozukluğunun arttığı rapor edilmiştir.

Şüpesiz günümüzde kimyasal plak kontrolü konusu hakkında sahip olduğumuz bilgiler mükemmel olsa bile yinede bilgi birikimimiz içinde büyük boşluklar bulunmaktadır(özellikle ağız gargaralarının faydalı etkilerinin normal ağız hijyeni prosedürüyle ilişkisi konusunda).Aynı şekilde geleceğin altın standartına erişebilecek veya daha üstün olabilecek, aynı zamanda daha az yan etkisi olan veya hiç yan etkisi olmayan chlorhexidine gibi alternatif gargaraların geliştirilememeside bir diğer hayal kırıklığıdır.

DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER…

8.Staj GrubuHÜLYA BALTACIÇAĞRI SARIBAŞELİF BİLGİRSEVDA KURTİBRAHİM ŞEVKİ BAYRAKTAR