Ekim 2008 Yıl 2 Sayı 9 Yeniden başladık 6 bine...

8
Biri 100 metreyi tam 41 adımda ge- çiyor, diğerinin ise açık kol uzunluğu kendi boyundan fazla. Günde 12 bin kalori alıyor biri, diğeri ise Real Mad- ridli futbolculara koşu eğitimi vermek üzere davet aldı. Olimpiyatların bu ünlü isimleri ve daha fazlası Toros Mutlu’nun yazısında. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geç- miş yıllarda olduğu gibi bu yıl da kon- tenjanlarının tamamı doldu. 1367 yeni öğrenci ile birlikte yedinci yılın- da toplam öğrenci sayısı 6 bini geçti. Ayrıca taban puanları da önemli oran- da arttı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Sasalı’da yapımına devam ettiği doğal yaşam par- kı açılıyor. Winner adı verilen erkek Asya fili ile 5 adet Siyah Makak cinsi maymun, 8 adet halka kuyruklu Lemur maymunu ve 4 adet Afrika mahmuzlu kaplumbağa- yı İzmir’e getirildi. Sakıp Sabancı Müzesi şimdi de Salvador Dali’ye ev sahipliği yapıyor. 20 Eylül 2008 - 20 Ocak 2009 tarihleri arasın- da, “İstanbul’da bir Sürrealist: Salvador Dali” başlığıyla gezilebilecek sergide Dali’nin tablolarının yanı sıra el yazma- ları ve fotoğraflar da yer alacak. Artık doğadalar Dali İstanbul’da 6. sayfada 4. sayfada 3. sayfada Güneş, deniz, eğlence, yaz okulu, staj, stres, seçimler, yenilikler... Herkes için farklı anlamlar taşıyan bir yaz daha ge- ride kaldı. Kimimiz üniversiteyi özledi, kimimizin biraz daha tatile ihtiyacı var, kimimiz ise kendini neler beklediğinden habersiz. Ama bu farklı beklentilere rağ- men yine hepimiz buradayız işte. Üni- versiteye ilk adımınızı attığımız andan itibaren farklı duygular içinde dolanıp duruyoruz etrafta. Üniversiteye yeni baş- layanların içinde tatlı bir heyecan, uzun Yeniden başladık bir yazın ardından okula geri dönenlerde ise farklı bir telaş, bütün bu duygulardan birazcık arınabilmiş sizlerin elinde ise Univers var. Sizler gibi, üniversitemiz de yerinde say- madı ve bazı değişikliklere uğradı. Peki neler değişti?.. Üniversitemizin arka ta- rafına kapalı otopark inşasına başlandı. Ön bahçe zemini değişti. Yurt binasında- ki dans salonunun yerine Güzel Sanatlar Fakültesi için atölye yapıldı. Oasis web sitesi yeniden yapılandırıldı. Mutfak Sa- natları ve Yönetimi Bölümü açıldı. Saydıklarımız sadece ilk bakışta göze çar- pan değişiklikler. Daha fazlasını hep bir- likte yaşayarak göreceğiz. Tabii tüm bun- lar tek bir amaç için. Rektörümüz Prof.Dr. Attila Sezgin’in dediği gibi; “Günümüz dünyasının en belirgin özelliği, küresel rekabettir. Küresel rekabetin gerektirdiği eğitim altyapısını ise ancak iyi tasarlanmış ve yapılandırılmış bir üniversite verebilir. İzmir Ekonomi Üniversitesi işte böyle bir üniversitedir.” Gelişen ve değişen dünyada “yemek” de üzerine düşen payı aldı ve artık bir sanat olarak görülür duruma geldi. Bu kapsamda birçok fakülte ve enstitüde mutfak sanat- ları ile ilgili bölümler kuruldu. Ülkemizde de popülerleşmeye başlayan bu alan İzmir Ekonomi Üniversitesi bünyesinde yerini aldı. Bu sene ilk öğrencileriyle akademik yıla merhaba diyen bölüm, iki aşamalı seç- me sistemiyle öğrencilerine kavuştu. 2008 yılı ÖSS-1’den en az 165 puan alan adaylar, önce fiziki ve psikolojik özelliklerini sunan raporlarla birinci aşamadan geçtiler. Daha sonra mesleğe olan ilgi, yaratıcılık düzeyi, analitik düşünme ve problem çözme yete- neği, çalışma disiplini, sorumluluk duygu- Ekonomi mutfağı şeflerine kavuştu su ve hijyen bilgisinin jüri tarafından öl- çüldüğü ikinci aşamanın ardından bölüme girmeye hak kazandılar. Dört senelik bir eğitimi içeren Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü’nde diğer üniversitelerdeki eğitim- den farklı olarak ilk iki yıl işletmecilik ve yönetim alanlarındaki derslere ağırlık veri- lecek. Eğitimin son iki yılını ise bütünüyle uygulamaya yönelik işbaşı eğitimi kapsa- yacak. Bölümün dersleri arasında Şarap Bilimi, Ekmek Yapımı, Avrupa Mutfakları, Muhasebe, Ekonominin İlkeleri gibi çok çeşitli dersler bulunuyor. Bölüm, kapsamlı eğitimi ile uluslararası alanda rekabet ede- bilecek, altyapısı güçlü şef ve şef adayları yetiştirmeyi planlıyor. 8. sayfada Gizem Güngör Üniversitemizde bir bölüm daha açıldı. Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksekokulu bünyesinde kurulan Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü donanımlı, uluslararası alanda çalışabilecek şefler yetiştirecek. Gizem Güngör Bir yaz daha sona erdi ve bir akademik yıl daha başladı. Mezun olanlar ve yeni gelenlerin farkıyla hepimiz yeniden buradayız. Ekim 2008 Yıl 2 Sayı 9 Bongo İEÜ Maskotu Madalya savaşları 6 bine ulaştık Fotoğraf: Yrd.Doç.Dr. Gökçen Karanfil

Transcript of Ekim 2008 Yıl 2 Sayı 9 Yeniden başladık 6 bine...

Page 1: Ekim 2008 Yıl 2 Sayı 9 Yeniden başladık 6 bine ulaştıkiletisim.ieu.edu.tr/univers/pdf/univers9.pdf · habersiz. Ama bu farklı beklentilere rağ-men yine hepimiz buradayız

Biri 100 metreyi tam 41 adımda ge-çiyor, diğerinin ise açık kol uzunluğu kendi boyundan fazla. Günde 12 bin kalori alıyor biri, diğeri ise Real Mad-ridli futbolculara koşu eğitimi vermek üzere davet aldı. Olimpiyatların bu ünlü isimleri ve daha fazlası Toros Mutlu’nun yazısında.

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geç-miş yıllarda olduğu gibi bu yıl da kon-tenjanlarının tamamı doldu. 1367 yeni öğrenci ile birlikte yedinci yılın-da toplam öğrenci sayısı 6 bini geçti. Ayrıca taban puanları da önemli oran-da arttı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Sasalı’da yapımına devam ettiği doğal yaşam par-kı açılıyor. Winner adı verilen erkek Asya fili ile 5 adet Siyah Makak cinsi maymun, 8 adet halka kuyruklu Lemur maymunu ve 4 adet Afrika mahmuzlu kaplumbağa-yı İzmir’e getirildi.

Sakıp Sabancı Müzesi şimdi de Salvador Dali’ye ev sahipliği yapıyor. 20 Eylül 2008 - 20 Ocak 2009 tarihleri arasın-da, “İstanbul’da bir Sürrealist: Salvador Dali” başlığıyla gezilebilecek sergide Dali’nin tablolarının yanı sıra el yazma-ları ve fotoğraflar da yer alacak.

Artık doğadalar

Dali İstanbul’da

6. sayfada

4. sayfada

3. sayfada

Güneş, deniz, eğlence, yaz okulu, staj, stres, seçimler, yenilikler... Herkes için farklı anlamlar taşıyan bir yaz daha ge-ride kaldı. Kimimiz üniversiteyi özledi, kimimizin biraz daha tatile ihtiyacı var, kimimiz ise kendini neler beklediğinden habersiz. Ama bu farklı beklentilere rağ-men yine hepimiz buradayız işte. Üni-versiteye ilk adımınızı attığımız andan itibaren farklı duygular içinde dolanıp duruyoruz etrafta. Üniversiteye yeni baş-layanların içinde tatlı bir heyecan, uzun

Yeniden başladık

bir yazın ardından okula geri dönenlerde ise farklı bir telaş, bütün bu duygulardan birazcık arınabilmiş sizlerin elinde ise Univers var.Sizler gibi, üniversitemiz de yerinde say-madı ve bazı değişikliklere uğradı. Peki neler değişti?.. Üniversitemizin arka ta-rafına kapalı otopark inşasına başlandı. Ön bahçe zemini değişti. Yurt binasında-ki dans salonunun yerine Güzel Sanatlar Fakültesi için atölye yapıldı. Oasis web sitesi yeniden yapılandırıldı. Mutfak Sa-

natları ve Yönetimi Bölümü açıldı. Saydıklarımız sadece ilk bakışta göze çar-pan değişiklikler. Daha fazlasını hep bir-likte yaşayarak göreceğiz. Tabii tüm bun-lar tek bir amaç için. Rektörümüz Prof.Dr. Attila Sezgin’in dediği gibi; “Günümüz dünyasının en belirgin özelliği, küresel rekabettir. Küresel rekabetin gerektirdiği eğitim altyapısını ise ancak iyi tasarlanmış ve yapılandırılmış bir üniversite verebilir. İzmir Ekonomi Üniversitesi işte böyle bir üniversitedir.”

Gelişen ve değişen dünyada “yemek” de üzerine düşen payı aldı ve artık bir sanat olarak görülür duruma geldi. Bu kapsamda birçok fakülte ve enstitüde mutfak sanat-ları ile ilgili bölümler kuruldu. Ülkemizde de popülerleşmeye başlayan bu alan İzmir Ekonomi Üniversitesi bünyesinde yerini aldı. Bu sene ilk öğrencileriyle akademik yıla merhaba diyen bölüm, iki aşamalı seç-me sistemiyle öğrencilerine kavuştu. 2008 yılı ÖSS-1’den en az 165 puan alan adaylar, önce fiziki ve psikolojik özelliklerini sunan raporlarla birinci aşamadan geçtiler. Daha sonra mesleğe olan ilgi, yaratıcılık düzeyi, analitik düşünme ve problem çözme yete-neği, çalışma disiplini, sorumluluk duygu-

Ekonomi mutfağı şeflerine kavuştu

su ve hijyen bilgisinin jüri tarafından öl-çüldüğü ikinci aşamanın ardından bölüme girmeye hak kazandılar. Dört senelik bir eğitimi içeren Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü’nde diğer üniversitelerdeki eğitim-den farklı olarak ilk iki yıl işletmecilik ve yönetim alanlarındaki derslere ağırlık veri-lecek. Eğitimin son iki yılını ise bütünüyle uygulamaya yönelik işbaşı eğitimi kapsa-yacak. Bölümün dersleri arasında Şarap Bilimi, Ekmek Yapımı, Avrupa Mutfakları, Muhasebe, Ekonominin İlkeleri gibi çok çeşitli dersler bulunuyor. Bölüm, kapsamlı eğitimi ile uluslararası alanda rekabet ede-bilecek, altyapısı güçlü şef ve şef adayları yetiştirmeyi planlıyor. 8. sayfada

Gizem Güngör

Üniversitemizde bir bölüm daha açıldı. Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksekokulu bünyesinde kurulan Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü donanımlı, uluslararası alanda çalışabilecek şefler yetiştirecek.

Gizem Güngör

Bir yaz daha sona erdi ve bir akademik yıl daha başladı. Mezun olanlar ve yeni gelenlerin farkıyla hepimiz yeniden buradayız.

Ekim 2008Yıl 2 Sayı 9

BongoİEÜ Maskotu

Madalya savaşları

6 bine ulaştık

Fotoğraf: Yrd.Doç.Dr. Gökçen Karanfil

Page 2: Ekim 2008 Yıl 2 Sayı 9 Yeniden başladık 6 bine ulaştıkiletisim.ieu.edu.tr/univers/pdf/univers9.pdf · habersiz. Ama bu farklı beklentilere rağ-men yine hepimiz buradayız

Kısa kısa...

2

YEREL

• Kruvaziyer turizmiSon yıllarda İzmir’e gelen kruvaziyerle-rin sayısında ciddi bir artış var. Bu da kent ekonomisi için önemli ve iyi bir gelişme. Gelen gemilerin sayısındaki ar-tışta şüphesiz liman hizmet tarifelerinin düşürülmesi ve meslek odalarının giri-şimleri etkili oldu. Geçen yıl kruvaziyer gemilerle İzmir’e 288 bin turist geldi. Bu yıl rakamın 400 bine ulaşması bekleni-yor. Gemiler limana yanaştıktan sonra turistler ya turlara katılıyor ya da taksi

ÜniversSayfa Editörü: Uğur Çalışkan

Son aylarda İzmir’in su sıkıntısı gündemi epey işgal etti. Hatta su sıkıntısıyla ilgili haberlerden ziyade İzmir’in suyundaki arsenik miktarı gündemden hiç düşmedi. Küresel ısınmanın neden olduğu kuraklık sorunu nedeniyle İzmir’in kuyularındaki arsenik miktarının arttığı ve bazı kuyuların kullanıma kapandığı açıklandı. Daha son-ra barajlardaki su seviyesinin düşük olması ve talebi karşılayamaması nedeniyle Göksu ve Sarıkız kuyuları yeniden devreye alındı. Artık İzmir’de musluk sularının kesinlikle içilmemesi ve yemeklerde kullanılmaması gerektiği söylendi. Musluk suyunun içil-memesi gerektiğiyle ilgili duyurular üni-versitemizin gerekli noktalarında da kar-

şımıza çıkıyor. Ayrıca yemekhanemizde hazırlanan yemeklerin hiçbirinde musluk suyu kullanılmıyor. Peki, nedir bu arsenik? Arsenik, kokusuz, renksiz ve zehirli bir ametaldir. Acaba bu ametalin tehlikesi ne boyutta? ABD’nin Rice Üniversitesi’nde sudaki arseniği yok etmek üzere geliştiri-len “Kır Mıknatısı” projesinde bulunan ODTÜ mezunu kimyacı Dr. Cafer Yavuz Hürriyet Gazetesi’nde yer alan bir haber-de, “Günde bir litre su içiyorsanız, en aşağı 77 yıl bu sudan içmeniz gerekli ki arsenik sizi öldürebilecek duruma gelsin” diyor ve ekliyor; “Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü sudaki arsenik için maksimum se-viyeyi belirliyor ve buna içme suyu üreten

Dersimiz: Arsenik

İEÜ Yazılım Mühendisliği Bölümü öğ-rencisi Kağan Eröz, 7134 metrelik Peak Lenin Dağı’na tırmanarak üniversitemizin bayrağını zirveye dikti. Ünlü dağcı Nasuh Mahruki’nin 1994 yılında Rusya’nın en yüksek beş dağına tırmanarak aldığı “Kar Leoparı” unvanı peşinde olan Eröz, ilk etabı başarıyla tamamladı. Dağcılık spo-runa on iki yaşında başlayan ve yedi yıldır bu sporla uğraşan Eröz, 29 Temmuz-23 Ağustos tarihleri arasında dört arkadaşıy-la gerçekleştirdiği tırmanışla 7000 metre üzerine tırmanan en genç Türk dağcı un-vanını elde etti. Eröz, “Dağlarda olmayı, zirvede olmayı seviyorum. Peak Lenin’e 7000 metreye tırmanan en genç Türk dağcı oldum. Şimdi sponsorlar ve yeterli desteği bulursam kalan dört dağa da tır-manacağım. Çıktığım her zirveye hem Türk Bayrağı’nı, hem de İzmir Ekonomi Üniversitesi Bayrağı’nı dikiyorum. Seri-yi tamamladığımda dünyanın en yüksek zirvelerinde üniversitemin de bayrağı dal-galanıyor olacak” dedi. Diğer dört dağ, Communism (7495m), Korjenevskaya (7105m), Khan-Tengri (7010m) ve Peak Pobeda (7439m) Kırgızistan ve Tacikistan sınırları içinde yer alıyor.

İzmir Ekonomi’nin bayrağı zirvedeKırgızistan’da bulunan Pamir Sıra Dağları’ndaki Peak Lenin Dağı’nda İzmir Ekonomi Üniversitesi bayrağı dalgalanıyor.

veya İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tahsis ettiği ücretsiz şehir içi otobüsler ile geziyorlar. Turistlerin büyük bir bö-lümü Efes ve Bergama turlarına katıl-mayı tercih ediyorlar. İzmir’de gezmeyi tercih edenler ise Agora, Kemeraltı ve Kadifekale gibi tarihi mekânları seçiyor. Ayrıca konuyla ilgili olarak mevcut li-man talebi karşılamakta zorlandığı için Üçkuyular’a kruvaziyer limanı yapılma-sı öngörülüyor.

• Türkçe öğrendilerİzmir Ekonomi Üniversitesi ve Ame-rikan Araştırma Enstitüsü’nün işbir-

liğiyle İzmir’e gelen dokuz Amerikalı öğrenciye Türkçe dersleri verildi. İEÜ Fen Edebiyat Fakültesi Mütercim Ter-cümanlık Bölümü bünyesindeki Türk Dili ve Kültürü Yaz Okulu’na katılan öğrenciler, iki aylık kurs süresince 180 saat Türkçe dersi aldılar. Türkçe dersi-nin yanı sıra seminerlerle ve atölye ça-lışmalarıyla Türk Tarihi, Türk Mutfağı ve Türk Folkloru gibi konular hakkın-da bilgi sahibi oldular. İzmir’de kaldık-ları süre boyunca şehir içindeki ve Ege Bölgesi’ndeki önemli tarihi ve turistik yerleri gezdiler. Yaz okulunu başarıyla bitiren Amerikalı öğrencilere düzenle-

nen veda yemeğinde Türkçe Dil Serti-fikaları verildi.

• Amerika yolcusuİzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Bö-lümü öğretim üyesi Yard.Doç.Dr. Deniz Atik, Amerika Birleşik Devletleri’nin Texas şehrinde bulunan The University of Texas Pan-American’da ders vermeye hazırlanıyor. Atik, 17 bin öğrencinin eğitim gördüğü üniversitede misafir öğretim üyesi olarak görev yapacak. 2008-2009 akademik yılı boyunca 200 öğrenciye “Pazarlama İlkeleri” ve “Ulus-lararası İşletme” derslerini verecek.

şehir ve şirketlerin uyması gerekiyor. Eski-den bu rakam litrede 50 mikrogram idi ve birkaç yıl önce 10 mikrograma çekildi. Bu geçiş, mesela ABD’de Ocak 2006’da oldu. Yeni limit uygulaması, beraberinde yatırım gerekliliği getiriyor. Geçiş oluncaya kadar içildiğinde sorun çıkmamış iken bir anda kıyamet koparılması da çok akla yatmıyor. Dünyada çoğu ülkenin hala 50 mikrogra-mı limit kabul etmesi de onun altındaki miktarların hala bir sorun olmadığı şeklin-de algılanabilir.” Yapılan tartışmalar her ne yönde olursa olsun, bir dönem gündemi böylesine meşgul eden arsenik konusunda sağlığın siyaset ile ne derece iç içe geçtiğini bir kez daha farketmiş oluyoruz.

»

Page 3: Ekim 2008 Yıl 2 Sayı 9 Yeniden başladık 6 bine ulaştıkiletisim.ieu.edu.tr/univers/pdf/univers9.pdf · habersiz. Ama bu farklı beklentilere rağ-men yine hepimiz buradayız

Fotoğraf: Uğur Çalışkan

3

KAMPÜSÜnivers

Şüphesiz bir ülkenin kal-kınmasında eğitimin çok büyük bir rolü vardır. He-

pimizin bildiği klasik bir sözdür; “Eğitim, ailede başlar ve okulda devam eder.” Ger-çekten de öyle. Aile ve öğretmenler, çocuk için pusula görevi görürler. Çocuğun ise gerçekleştirmek istediği hayalleri vardır. Bu doğrultuda kendisinden yaşça büyük, aile-sindeki ve çevresindeki insanları model ola-rak görür, onları kendisine örnek alır. Dola-yısıyla ailenin eğitim düzeyi çok önemlidir. Eğitim düzeyi ailenin hayat standardını, sosyal yaşantısını ve sosyal çevresini ciddi öl-çüde belirler. Çocuk, bu etkenlere göre ha-yatını şekillendirmeye başlar. Ailede almaya başladığı eğitime okulda devam eder. Artık eğitim hayatının yanı sıra öğretim hayatı da başlamıştır. Öğretmenlerin önemi yadsına-maz. Çocuğa hayata dair bilgileri öğretenler-dir onlar. Onların bilgi ve görgü birikimleri çocuğun hayatına zenginlik katar. Ailelerin bir zamana kadar verdikleri eğitimin üstüne onlar da bir şeyler koymaya başlarlar. Öğ-retilenler bilgi sermayesini oluşturmada bü-yük bir role sahiptir. Elbette öğrendiği bazı dersleri ve gördüğü bazı konuları sevmeye-cektir öğrenci. Sevdiği alanlara yönelmek isteyecektir. İlerleyeyen yıllarda üniversite-de okumak istediği bölümü bu doğrultuda seçmek isteyecektir. Üniversitede eğitim almaya başladığında üniversitelerin sadece ders veren kurumlar olmadığını görecektir. Derslerde öğrendiklerinin yanı sıra kendisi-ni bilgi ve kültür bakımından geliştirmenin önemini anlayacaktır. Üniversiteden aldığı eğitimin ardından, çocukluğunda çevre-sindeki model aldığı insanlara ve dünyaya daha farklı bir gözle bakmaya başlayacak-tır. O zaman bilecektir aklı ve bilimi reh-ber alan eğitimin önemini. O zaman daha iyi anlayacaktır bilgili ve kültürlü olmanın önemini. Daha sonra çocuklarının da en az kendisi kadar eğitimli, görgülü ve bilgili olmasını isteyecektir. Çocuklarının daha iyi bir hayat sürmesini isteyecektir ve bunun için de çalışacaktır. Elbette kolay değildir bir insanı eğitmek.

Eğitimin çocuğun hayatına etkisi üzerine

Uğur ÇalışkanMedya ve İletişim Blm. Öğr.

Tanışalım kaynaşalımÜniversitemizce “IEU 100 Akademik ve Sosyal Oryantasyon” adı verilen prog-ram; üniversiteyi, kampüsü, akademik birimleri, İzmir’i tanıtmak; öğrencileri akademik, sosyal ve kültürel konular-da bilgilendirmek ve öğrencilerin kay-naşmasını sağlamak amacıyla her yıl düzenleniyor. Bu yıl 6-8 ve 11 Ekim’de gerçekleştirilen programın ders şeklinde işlenmesinin tek sebebi ise öğrencilerin katılımını sağlamak.Üniversiteye yeni gelen ve bölüme geçen her öğrencinin katılmasının zorunlu ol-duğu bu program, kredi edinmenin ve ortalamayı yükseltmenin en kolay yolu aslında. Oryantasyon programı dahilinde

amaçlanan, yeni öğrencilere not sistemi açıklanması, üniversitemizin tanıtılması ve öğretim süresi boyunca öğrencilerin üniversiteden maksimum düzeyde nasıl faydalanabileceklerinin ayrıntılı olarak anlatılmasıdır. Bir anlamda amaç, öğ-renciye artık üniversitede bulunduğunu, üniversiteli olduğunu hissettirmektir.Çoğu öğrenci oryantasyon programını gereksiz ve sıkıcı bulur çünkü hazırlık yılı boyunca zaten üniversiteyi tanımış, uyum sağlamıştır. Nitekim, hazırlık okumadan bölüme geçen öğrenciler için çok daha verimli olarak görülebilir bu program. Eğer kafanızı çok karıştırmış, iki ayağınızı da bir pabuca sokmuş ise,

Öğrenci İşleri’nin masasından edinmiş olduğunuz bir oryantasyon kitapçığı yapmanız gerekenler hakkında ayrıntılı bilgi vermiş ve sizi bir nebze olsun rahat-latmış olacaktır.Oryantasyonun hemen hemen hiç bir öğrencinin önemsemediği, sıkıcı bul-duğu bir program olduğu inkar edile-mez. Evet, bu programda çok şeyi ilk defa duymuş olmayacaksınız, fakat şöy-le düşünülmelidir; oryantasyon prog-ramı, eğitimimizin bir parçasıdır ve zorunlu etkinliklerin hepsine katılmak ve önem vermek, zaman içerisinde hem öğrencinin hem de transkriptin yüzünü güldürür. Serra Sezgin

Sürekli büyüyoruz

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da konten-janlarının tamamı doldu. Bu yıl eğitim öğretim yılına başlayacak 1367 yeni öğrenci ile birlikte yedinci yılında top-lam öğrenci sayısı 6 bini geçti. Ayrıca taban puanları da önemli oranda arttı. 1367 kişinin aramıza katılmasıyla be-raber, Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem

Demirtaş, “İzmir Ekonomi Üniversitesi Türkiye’nin ihtiyacı olan nitelikli insan gücü yetiştirme yolunda emin adımlarla yürüyor. Mezunlarımızın sektörün önde gelen kuruluşlarında iş hayatına baş-laması ve öğrencilerimizin uluslararası alandaki başarıları ile gurur duyuyoruz. Bize güvenerek tercih yapan tüm öğren-cilerimize teşekkür ediyoruz” dedi. Üni-

versitenin yüksek öğrenimde çok kısa sayılabilecek bir sürede Türkiye’nin en çok tercih edilen üniversitelerinden biri haline geldiğini belirten Rektör Prof.Dr. Attila Sezgin, “Üniversitemizin modern alt yapısı, kaliteli eğitim kadrosu ve bu yıl yeni gelen öğrencileriyle başarılarına yenilerini eklemeye devam edeceğine inanıyorum” dedi.

BAŞ SAĞLIĞI

Üniversitemizin Halkla İlişkiler ve Rek-lamcılık Bölümü birinci sınıf öğrencisi Hasan Murat Tüfekçioğlu ile İşletme Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Rasih Azbazdar’ı kaybettik. Kaybettiğimiz sevgili arkadaşlarımızın ailelerine ve se-venlerine başsağlığı diliyor, üzüntülerini paylaşıyoruz.

Yeni akademik yılın ilk gününde yaşanan yoğunluğu üniversitemizin girişindeki alanda gözlemek mümkün.

Page 4: Ekim 2008 Yıl 2 Sayı 9 Yeniden başladık 6 bine ulaştıkiletisim.ieu.edu.tr/univers/pdf/univers9.pdf · habersiz. Ama bu farklı beklentilere rağ-men yine hepimiz buradayız

4

YEREL Ünivers

Erkin Araz

Dünyaya Ne Yaptık?

Bu yıl Küresel Isınma ve İklim Değişik-liği ana temasıyla yola çıkan İEF’ de su ve enerji tasarrufu, yeşil enerji ve yeşil sanayi ürünlerini esas alan firma ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütlerine öncelik verilirken, düzenlenen toplantı, panel ve forumlarda küresel ısınmayla mücadele yöntemleri üze-

rinde duruldu. “Yaşam Yok Mu Oluyor?”, “Dünyaya Ne Yaptık?”, “Tehlikeli İlişkiler” ve “Birlikte Kurtaralım” başlığını taşıyan et-kinliklerde, küresel ısınma konusunda öncü ve uzman isimler İzmir’e gelerek görüşlerini paylaştı. Kamu kurumlarından sanayi tesis-lerinin yapımında alınacak tedbirlerin yanı sıra bireysel mücadele ve koruma yöntemle-ri üzerinde düşünüldü.

77. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın ardından

Atatürk Büstü

Küba Dış Ticaret Bakan Yardımcısı An-tonio Carricarte, 77’inci İEF’ de Onur Konuğu ülke olarak bulundukları için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve İzmirli yetkililere teşekkür etti. 1923’den bu za-mana değin Türkiye’nin bağımsızlık ön-deri Kemal Atatürk’ün bizzat teşvik ettiği

İzmir Enternasyonal Fuarı, “Küresel Isınma ve İklim Değişikliği” ana temasıyla 77. kez kapılarını açtı. 58 ülkenin katıldığı İEF’ de bu yıl onur konuğu ülke Küba’ydı. Açılışa üst düzey yöneticilerin yanı sıra halkın da yoğun katılımı oldu.

16 Ağustos’tan itibaren kapılarını zi-yaret girişine kapatan Fuar Hayvanat Bahçesi’nde hummalı çalışmalar devam ediyor. Sasalı Doğal Yaşam Parkı’na ta-şınacak olan hayvanat bahçesinde geri sayım başladı. Günümüzün doğal yaşam içinde olma anlayışı ve ekolojik dengeler göz önünde tutularak kurulduğunu ifa-de eden Çevre ve İzmir Fuar Hayvanat Bahçesi Müdürü Çağlayan İnanlı, şöyle konuştu; “Burada 4 dönümlük alanda Türkiye’nin ilk tropik merkezi oluşturu-lacak. Büyükşehir Belediyesi, İsrail’deki Hayvanat Bahçesi ile yapılan anlaşma sonucu Winner adı verilen erkek Asya fili ile 5 adet Siyah Makak cinsi maymun, 8 adet halka kuyruklu Lemur maymunu ve 4 adet Afrika mahmuzlu kaplumbağayı İzmir’e getirdi. İzmir Büyükşehir Beledi-

yesi ile Ortak Hizmet Projesi protokolü kapsamında İzmir’de bulunan Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi İç Has-talıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ ve ekibiyle birlikte, Sasalı’nın yeni üyelerini İzmir Hayvanat Bahçesi’ndeki geçici yuvalarına yerleş-tirme çalışmalarını gerçekleştirdi.” Proje kapsamında, alan içinde bulunan mevcut dört adet bina, kafeterya, idari bina, sergi-konferans-eğitim salonu ve giriş binası olarak dönüştürüldü.

Cazibe Merkezi

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, doğal yasam parkında bütün hayvanların özgürce dolaşabileceğini be-lirterek, “Yırtıcı olanlar hariç kendi me-

Sasalı Doğal Yaşam Parkı için geri sayım başladı

kanlarında insanlar, çocuklar hayvanlara temas edebilecek. Bölge cazibe merkezi olacak. Hem turizm açısından hem de mesire yeri özelliğiyle İzmir’in kuzey ak-sinin ihtiyaçlarını karşılayacak. Mevcut Kültürpark Hayvanat Bahçesi’nin 18.000 m2 büyüklüğünde olduğu düşünüldü-ğünde, burada sadece filler için 14 bin 500 m2 alan ayrılacak. Avrupa ölçeğinde bir merkez yapıyoruz” dedi.

Kuş Gribi

2006 yılı içinde yapılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantılarında iki ciddi iddia ortaya atıldı. Birincisi kuş gribi riski, ikincisi ise mevcut doğal ortamın ko-runamayacak olması. Sasalı Belediyesi’nde görev yapan veteriner Yekta Ünsal, hayva-

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Sasalı’da yapımına devam ettiği doğal yaşam parkı yakın zamanda açılıyor.

İzmir Enternasyonal Fuarı’nın, kültürel ve insani değerlerin uluslararası alanda öne çıkarılmasında ve dünya ülkeleriy-le ticaretin geliştirilmesinde çok önemli bir rol oynadığını söyleyen Carricarte, Ağustos ayı içinde Havana’nın en merke-zi bulvarlarından birinde Mustafa Kemal Atatürk’ün büstünün açılışının gerçekleş-tirildiğini sözlerine ekledi.

7’den 70’e Kısa Kısa

İEF’de 23-29 Ağustos tarihleri arasın-da Fuar Göl Gazinosu’nda gerçekleşen Nostaljik Fuar Gazinosu’nun assolis-ti bu yıl Neşe Karaböcek oldu. Fatih Mühürdar’ın sunuculuğu üstlendiği Fuar Gazinosu’nda Ümit Besen, Seyyal Taner, Mustafa Keser ve Nurhan Dam-cıoğlu sahne aldı. Ünlü sanatçılar fuar ziyaretçilerini şarkı, türkü ve eğlenceye doyurduİEF kapsamındaki 8. Sinema Burada Fes-tivali gerçekleştirildi. 27-31 Ağustos 2008 tarihleri arasında düzenlenen festival kap-samında, sinemanın isyan filmlerinden oluşturulmuş bir seçki gösterildi. Yılmaz Güney’in Sürü ve Umut filmleriyle açılı-şı gerçekleşen festivalde, Türk ve yabancı filmlerin gösterimi yapıldı. Festivalin bu yılki onur konukları İzzet Günay ile Hale Soygazi oldu.Ayrıca Okan Bayülgen’in 77’nci İzmir Enternasyonal Fuarı’na ünlü-ünsüz kadınların günlük hallerini yansıttığı ‘Çünkü Gördüğüm En Güzel Kız Sen-sin’ fotoğraf sergisi ziyaretçilerin beğeni-sine sunuldu.

nat bahçesi projesine, kuş gribi riski nede-niyle karşı çıktı. Ünsal, “Hayvanat bahçesi kurulmak istenen yer, Kuş Cenneti’ne çok yakın. Zaten, göçmen kuşlar belirlenen alanda da sıkça görünüyor. Hastalığın bulaşma riskinin bu kadar çok olduğu bir ortamda, hayvanat bahçesi kurulmak is-tenmesi anlamlı gelmiyor” diye konuştu. Yapılan iddialara karşın İzmir 1 Numa-ralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koru-ma Kurulu’nca, alanın İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü tarafından hazırlanan 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı, 11.03.2005 tarih ve 425 sayılı kararı ile, 1/1000 ölçekli Koruma amaçlı İmar Planı ise 10.03.2006 tarih ve 1233 sa-yılı kararı ile uygun bulundu. Sasalı Doğal Yaşam Parkı’nın Kasım’da açılması hedef-leniyor.

Erkin Araz

Page 5: Ekim 2008 Yıl 2 Sayı 9 Yeniden başladık 6 bine ulaştıkiletisim.ieu.edu.tr/univers/pdf/univers9.pdf · habersiz. Ama bu farklı beklentilere rağ-men yine hepimiz buradayız

In short...

5

• The amount of arsenic in the water worriesIn these months water shortage in İzmir remained on the agenda. In fact the amount of arsenic in the water is being discussed more than the water shortage. It is declared that due to drought caused by global warming, the amount of arse-nic in the wells of İzmir had increased and some of the wells were out of use. Later, since the amount of water in the dams were low and could not meet the demands Göksu and Sarıkız wells put into use again. It is said that the tap water in İzmir must not be drunk and used for cooking. Our university also prepared some warnings about not drinking the tap water. Besides, tap water is not used in the foods prepared in the university’s restaurant.

• Cruise tourismIn recent years, there is a huge increase in the cruises coming to İzmir. It is an im-portant development for the economy of the city. Doubtlessly the decrease in port service fares and the attempts of trade as-sociations had an effect on the increase in the number of cruises coming to İzmir. Last year 288 tourists came to İzmir by cruises. This year it is expected to be-come 400 thousand. When the ships come into port the tourists either join to a tour or wander in the city by taxi or the shuttle buses allocated by İzmir Metro-politan Municipality. Besides, since the present port does not meet the demand it is planned to make a cruise port in Üçkuyular.

• They learned Turkish9 American students came to İzmir and learned Turkish with the collabo-ration of İzmir University of Econom-ics and Research Institute of America. The American students that attended 2-month Turkish Language and Cul-ture Summer School within IUE Facul-ty of Arts and Sciences, Department of Translation and Interpretation received 180 hours Turkish course in basic level. They also had the chance to learn our culture by seminars and workshops on Turkish History, Turkish Cuisine, and Turkish Folklore. Throughout the time they spent in İzmir, they visited some important historical and tourist attrac-tions in the city and in the Aegean Re-gion. The students that completed the summer school successfully received their Turkish Language Certificates from the instructors in the testimonial dinner.

• On her way to the USAIUE Department of Business Adminis-tration lecturer Asst. Prof. Deniz Atik is giving lecture in The University of Texas Pan-American in Texas, United States of America. Asst. Prof. Deniz Atik will be a visiting faculty member in the university with 17 thousand students.

ENGLISHTranslation: Nükhet Tuncay

»

Final countdown for Sasalı Natural Life Park

The works continue in Fair Zoo that is closed for visiting since August 16. Count-down started for the zoo that will move to Sasalı Natural Life Park. Environment and İzmir Fair Zoo Manager Çağlayan İnanlı stated that it was built by taking the con-cept of natural life and ecological balance into consideration, and the first tropical center of Turkey would be formed in 4-acre area. In the scope of the project the four

chance to touch the animals. The area will be a center of attraction. It will satisfy the need for the northern part of İzmir both in terms of tourism and recreation spot. The garden of the former Zoo was 18.000 m2; however in this park, only the elephants will have an area of 14 thousand 500 m2. We are building a center in the style of si-milar European venues.”

buildings in the area are turned into cafe-teria, administrative building, exhibition-conference hall and entrance.

Center of Attraction

İzmir Municipality Mayor Aziz Kocaoğlu stated that all the animals in natural life park would wander around freely, and said “The people and the children will have the

The natural life park being built by İzmir Metropolitan Municipality will open soon.

Gizem Güngör

Erkin Araz

In the evolving and changing world, “food” got its share and began to be ac-cepted as an art. In this scope, lots of universities and institutions established departments on culinary arts. This field that became popular in our country fo-und its place in İzmir University of Eco-nomics. The department that started its first academic year met its students with

a two phased selection system. The candi-dates that achieved 165 points from 2008 OSS-1 went through the first phase in which they presented reports about their physical and psychological characteristics. Later they went through the second phase interest of the candidates to the profes-sion, their creativity, ability of analytical thinking and problem solving, their wor-

The kitchen of Economics

king discipline, sense of responsibility and hygiene knowledge are evaluated by the jury. After this second phase they had the chance to get education in this department. Different from other univer-sities, the first two years of the four-year program are reserved for business admi-nistration and management-oriented co-urses. The last two years of the education will cover application oriented on-the-job training. Among the courses of the de-partment are Onelogy, Bread Baking, Eu-ropean Cuisine, Accounting and Princip-les of Economics. Rector Prof. Dr Attila Sezgin stated that as in each department, the medium of education in Culinary Arts and Management was English and the students would learn a second foreign language. He also said “The students that will be graduated by having learned two foreign languages will satisfy the need of the sector for chefs equipped with theore-tical and practical knowledge”. With this comprehensive education, the depart-ment plans to raise chefs and chef candi-dates with a strong infrastructure that will be able to compete on international level.

A new department is offered in our university. Culinary Arts and Management Program within School of Applied Management Sciences will raise well equipped chefs that can work on international platform.

After his visit to Mexico, Dali has said: “I will never come back again to this country which is more surrealist than my pain-tings.” Who knows what he would have said if he had seen Turkey especially in these days. Sakıp Sabancı Museum satisfi-ed the expectations and brought Salvador Dali to Turkey with its 270 works. In the exhibition entitled “A Surrealist in İstan-bul: Salvador Dali” that can be visited from September 20, 2008 to January 20, 2009 the oil paintings, drawings, manuscripts

and photographs of Dali will take place. Today, when we cannot distinguish rea-lism and when our visual perceptions have been polluted, it will be a great chance to examine and experience a person that suc-ceeded in making revolutions about these subjects in times when the visual percepti-on of the humanity was much plainer and based on realism. The exhibition of Dali must be visited by the ones who have this chance. Not only for the sake of art, but also for the sake of history...

A historic exhibition: Salvador Dali in İstanbul!

After Picasso and Rodin Sakıp Sabancı Museum is now hosting Salvador Dali. The exhibition with 270 works of art will be open until January 20, 2009.

İzmir University of Economics Software Engineering Student Kağan Eröz climbed up to “Peak Lenin” mountain which rises to a height of 7134m in Pamir Mountain Ranges in Kyrgyzstan and placed İzmir University of Economics flag to the peak. Kağan Eröz is after the title “Snow Leopard” which Nasuh Mahruki received in 1994 by climbing up to the highest five mountains of Russia. Kağan Eröz started mountaineering in the age of 12 and has been doing it for 7 years. With this climb that took place in July 29 – August 23, 2008 with 4 of his friends, Kağan Eröz received the title “Youngest Turkish Mountaineer” who climbed up to more than 7 thousand meters.

IUE flag is on the peak

Page 6: Ekim 2008 Yıl 2 Sayı 9 Yeniden başladık 6 bine ulaştıkiletisim.ieu.edu.tr/univers/pdf/univers9.pdf · habersiz. Ama bu farklı beklentilere rağ-men yine hepimiz buradayız

İşin içinde biraz Katalan mayası olunca sanki her şey daha bir güzelleşiyor. Futbol bir başka oynanıyor, res-samlar bir başka çiziyor, müzisyenler daha bir içten çalı-yor sanki. İşte buna bir örnek de yarı Katalan, yarı Fran-sız kontrbasçı Renaud Garcia-Fons ve albümü Arcoluz. Kontrbas çalımına farklı bir yorum getiren; flamenko, caz, Balkan ve doğu müziklerini bu teknikle aynı potada

eritmeyi ustaca başarabilen bir virtüöz Renaud Garcia-Fons. Daha önce ülkemizden dünyaca ünlü neyzen Kudsi Ergüner’le de çalışmaları olmuş sanatçıya bu al-bümünde flamenko gitarda Kiko Ruiz ve vurmalılarda Negrito Trasante eşlik ediyor. Altı stüdyo albümünün ardından ilk canlı kayıt olan Arcoluz fikrimce Renaud Garcia-Fons’u daha önce hiç dinlememiş olanlar için en iyi başlangıç olacaktır. Bu sayede hem önceki albüm-lerden şarkıları şöyle bir gözden geçirmiş olacak, hem de tadı canlı çıkacak bir müziği yerinde olmasa bile, ol-muş haliyle dinleme şansınız olacak. Bu albümün tadı her yerde, her anda, her şekilde ve her nasılsanız çıkar. Gerçek dünya müziği diye sanırım buna deniyor; her dünya vatandaşından bir şeyler barındıran ve hepsine de verecek bir şeyleri olan. Sadece bir müzik türü, hat-ta sadece müzik değil, başlı başına bir anlayış Renaud Garcia-Fons.

Ayın AlbümüRenaud Garcia-Fons Trio Arcoluz

Tür: DramaYönetmen: Paul Thomas AndersonOyuncular: Daniel Day-Lewis, Martin Stringer, M. Braden Stringer, Jacos StringerSüre: 158 dk.

Hem bir dram hem de ma-cera ile karşılaştığımız film, Upton Sinclair’in Petrol-Oil! adlı romanından uyarlanmış. Bir petrol babasının hayat hikayesini sunuyor izleyiciye. Yönetmenin epik ve çarpıcı sahnelerini de unutmamak gerek. Daniel Day-Lewis’i en-düstri devriminin doğurduğu kötü adam olarak görüyoruz filmde. Daniel Plainview ve oğlu, 20. yüzyılın başında Ca-lifornia toprakları altında zen-ginlik arayan serbest işçilerdir.

Topraklarında petrol çıkarma izni alarak zenginliklerini katlamaya başlayan baba oğul arasında yaşananları da gözler önüne seriyor. Sevgisizlikten, zenginliğin getir-diği yozlaşmaya kadar endüstri devriminin yarattığı so-nuçlarla karşı karşıya bırakılıyor izleyici. 30 seneyi 152 dakikaya sığdırmaya çalışan filmin bu ko-nuda başarısız olduğu söylenemez. Daniel Day-Lewis’in Oscar ödüllerinde en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı-ğı film Paul Thomas Anderson tarafından yönetilmiş. Paul Dano, Mary Elisabeth Barrett ve Dillon Freasier de Lewis’e filmde eşlik edenlerden birkaç isim. Film müziklerini sevenler için, Radiohead’den tanıdığımız Johnny Greenwood’un yaptığı müzikler de filmi gü-zelleştiren diğer öğelerden biri. Richard Schiekel, Time dergisinde film için “Şu ana kadar yapılmış en özgün Amerikan filmlerinden biri” yorumunu kullanmış. Pet-role, maceraya, drama, paranın getirdiklerine ve götür-düklerine doyacağınız, neredeyse her oyuncunun ayrı ayrı oyunculuk resitali verdiği, izleyenin ruhunda da yer edecek bir film olmuş.

KÜLTÜR

6

Ayın KitabıHep Genç KalacağımSabahattin Ali

Ayın FilmiThere Will Be Blood (Kan Dökülecek)

N. Toros MutluA. Pelin İnan

“İhtiyarlığımda çekilmez bir adam olacağım hakkındaki iltifatına teşekkür ederim. Ama bu tahminin doğru çık-mayacak sanırım. Çünkü ihtiyarlayacağımı kim söyledi. Hep genç kalacağım.” Evet, işte Sabahattin Ali mek-tuplarından birinde böyle yazmış. Şu birkaç satır bile devamını okuma isteğini uyandırdıysa içinizde, merak etmeyin; bu mektubu ve daha pek çok şey öğrenebilece-ğiniz Sabahattin Ali mektuplarını Yapı Kredi Yayınları bir kitap halinde sundu okurlara.

Tabii sadece Sa-bahattin Ali’nin yazdığı mektupla-rı değil, kendisine yazılan mektupları da bulabileceğiniz bir kaynak bu ki-tap. Marko Paşa ve Yeni Dünya’nın kuruluş yıllarında yazılan mektup-ları ve resmi ya-zışmaları bulma olanağına sahip olmanın yanında, Sabahattin Ali’nin okudukları, yaz-

dıkları ve o dönemde yazacakları hakkında da bilgi sa-hibi olabileceğimiz mektuplar... Yayınevi kitabı basmış ama bu mektupların derlenip top-lanmasında hangi isme teşekkür etmeli derseniz, şüphesiz, ilk isim yazarın kızı Filiz Ali olacaktır. Bu konuda da Sa-bahattin Ali eserlerini bugüne değin taşımış, sürekli genç nesile Sabahattin Ali’nin edebiyatını aktarmış kızı Filiz Ali’ye teşekkür etmek gerekir bu güzel eser için. Nazım Hikmet’ten Aziz Nesin’e, Cemal Kutay’dan Mehmet Ali Aybar’a kadar pek çok ismin Sabahattin Ali’ye yazdıkları, Cumhuriyet’in ilk yıllarında özellikle Ankara’da yaşam, İkinci Dünya Savaşı’nın yarattığı ortam gibi konular da bir solukta okunası mektupların buluştuğu kitapta bula-bilecekleriniz arasında.

A. Pelin İnan

Ünivers

N. Toros Mutlu

Tarihi bir sergi: Salvador Dali İstanbul’da!Dali bir Meksika ziyaretinden sonra şöyle demiş: “Ken-di resimlerimden daha sürrealist olan bu ülkeye bir daha geri gelmeyeceğim.” Kim bilir kendisi Türkiye’yi, bir de şu haliyle, görse ne derdi? Ne derdi bilinmez ama Sakıp Sabancı Müzesi sonunda beklenen hamleyi yaptı ve Salvador Dali’yi Türkiye’ye, hem de 270 eseriyle ge-tirmeyi başardı. 20 Eylül 2008 - 20 Ocak 2009 tarihleri arasında “İstanbul’da bir Sürrealist: Salvador Dali” baş-lığıyla gezilebilecek sergide Dali’nin yağlıboya tablo ve çizimlerinin yanı sıra el yazmaları, fotoğraflar ve bunun gibi dökümanlar da yer alacak. İnsanlık olarak, görsel algılarımızın çok daha sade ve gerçekçiliğe dayandığı zamanlarda, bu alanda devrimler yaratmayı başarmış birini; yine insanlık olarak, görsel algılarımızın olduk-ça kirlendiği ve gerçekliği ayırt edemediğimiz günlerde tekrar ve tekrar incelemek, deneyimlemek gerçekten büyük bir şans olacak. Dali sergisi, şansı olanların ke-sinlikle kaçırmaması gereken bir sergi. Sadece sanat adı-na değil, tarih adına da...

Picasso ve Rodin derken, Sakıp Sabancı Müzesi şimdi de Salvador Dali eserlerine ev sahipliği yapıyor.

Page 7: Ekim 2008 Yıl 2 Sayı 9 Yeniden başladık 6 bine ulaştıkiletisim.ieu.edu.tr/univers/pdf/univers9.pdf · habersiz. Ama bu farklı beklentilere rağ-men yine hepimiz buradayız

7

SİNEMALAR,FİLM GÖSTERİMLERİ

Desem film gösterimleri

Wanted Yönetmen: Timur Bekmambetov Tür: Aksiyon, GerilimSeanslar :10-16 Ekim14.30-16.45-19.00-21.15

Ziyaretçiler (The Strangers)Yönetmen: Bryan BertinoTür: Korku, GerilimSeanslar: 17-23 Ekim14.30-16.45-19.00-21.15

Kesinlikle, Belki (Definitely, Maybe)Yönetmen: Adam BrooksTür: Dram, Romantik, KomediSeanslar :24-30 Ekim14.30-16.45-19.00-21.15

CashYönetmen: Eric BesnardTür: Suç, KomediSeanslar: 31 Ekim / 1-6 Kasım14.30-16.45-19.00-21.15

Ayrıntılı bilgi için;www.deu.edu.tr/desem Tel. (232) 422 29 46 (232) 412 10 85/86

TİYATRO

Şu Çılgın TürklerTarih: 16-17 EkimYer: İzmir Atatürk Kültür Merkezi

Mecazi YaklaşımlarTarih: 24 Ekim Saat: 20.00Yer: İzmir Atatürk Kültür Merkezi

Ayrıntılı bilgi için;Tel. (232) 489 04 59 (232) 483 85 20

Kız Tavlama SanatıTarih: 23-24 EkimYer: Karşıyaka Ege Sanat Merkezi

Genç bir kadın ile bir adam buluşur-

lar. Pek parlak bir ilk randevu olmasa da ikincisi gelir. Ama Theresa ikinci randevuda Tony’nin onun için uy-gun olmadığını kibar bir dille anlatır. Ya da anlattığını sanır. Çünkü Tony kendini Theresa’nın hayatına sokmak için elinden geleni yapar. Habersiz ofis ziyaretleri, susmayan telefonlar… Sonunda basit bir randevu bitmek bil-meyen bir kabusa dönüşür.

Ayrıntılı bilgi için;Web adresi: www.biletix.comTel. (232) 323 21 02

OPERA VE BALE

Romeo ile Juliette (Opera)Tarih: 14/16/21 EkimYer: İzmir Devlet Opera ve Balesi

Sınırın Aşıldığı Noktalar (Bale)Tarih: 24/27/29 EkimYer: İzmir Devlet Opera ve Balesi

Ayrıntılı bilgi için;www.izdob.gov.trTel. (232) 484 64 45

KONSER

Feridun DüzağaçTarih: 10 EkimYer: Ooze Venue

HepsiTarih: 11 EkimYer: Karşıyaka Mavişehir Spor Salonu

Ayrıntılı bilgi için;www.biletix.com

MFÖTarih: 17 EkimYer: Ooze Venue

YaşarTarih: 24 EkimYer: Ooze Venue

Hande YenerTarih: 31 EkimYer: Ooze Venue

Ayrıntılı bilgi için;www.biletix.comwww.ooze-venue.comTel. (232) 388 78 70 (232) 388 30 35

Şevval SamTarih: 30 EkimYer: İsmet İnönü Sanat Merkezi

Ayrıntılı bilgi için;Tel. (232) 489 09 26 (232) 293 17 06

Erkan Oğur-İsmail Hakkı DemircioğluTarih: 31 EkimYer: İzmir Atatürk Kültür Merkezi

Ayrıntılı bilgi için;Tel. (232) 489 04 59 (232) 483 85 20

Yeni TürküTarih: 31 EkimYer: Punta Bar

Ayrıntılı bilgi için;Tel. 0535 317 40 46

GÖSTERİ

Harlem GlobetrottersTarih: 18 EkimYer: Halkapınar Spor Salonu

1927 yılında kurulan ve o tarihten bu yana 130 farklı ülkede 20.000’den faz-la gösteri maçı yapan, spor ve eğlence dünyasını bir araya getiren Harlem Globetrotters Ekim ayında 3 farklı gösteri için ülkemizde...

FUAR

SODEXDoğalgaz, Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma, Güneş-Rüzgar-Jeotermal Enerjisi Sistemleri FuarıTarih: 9-12 Ekim

ESİDEFESİDEF İş PlatformuTarih: 16-19 Ekim

Yapı İzmirYapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri FuarıTarih: 23-26 Ekim

Pet GünleriEvcil Hayvanlar Fuarı

Tarih: 23-26 Ekim

İEFTInternational Education Fairs of TurkeyTarih: 14 EkimYer: Hilton Otel

Ayrıntılı bilgi için;Web adresi: www.ieft.com.tr

İzmir Autoshow5. Otomobil ve Hafif Ticari Araçlar FuarıTarih: 4-9 Kasım

Ayrıntılı bilgi için;www.izfas.com.trTel. (232) 479 10 00

ETKİNLİK

Mimarlık HaftasıTMMOB Mimarlar Odası İzmir Şu-besi, 13-19 Ekim 2008 tarihleri ara-sında gerçekleşecek olan Mimarlık Haftası ‘08 kapsamında Atölye eğiti-mi, Söyleşi, Sergi gibi birçok etkinlik düzenliyor.

Ayrıntılı bilgi için;www.izmimod.org.trTel. (232) 463 66 12

SERGİ

Sular ÜzerindeYannis Karanikolas24 Eylül -28 EkimFransız Kültür Merkezi

Ayrıntılı bilgi için;www.frkultur.comTel. (232) 463 69 79

KübaArzu SandalTarih: 7 EkimYer: İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği

Belgesel Fotoğraf TarihiYrd.Doc.Dr. A.Beyhan ÖzdemirTarih: 9 EkimYer: İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği

Ayrıntılı bilgi için;www.ifod.orgTel. (232) 464 32 12

»

Rehber ÜniversİEÜ Aylık Haber Bülteni» Hazırlayan: Gizem Güngör

»

» »

»

»

»

»

Page 8: Ekim 2008 Yıl 2 Sayı 9 Yeniden başladık 6 bine ulaştıkiletisim.ieu.edu.tr/univers/pdf/univers9.pdf · habersiz. Ama bu farklı beklentilere rağ-men yine hepimiz buradayız

Sahibi: Prof.Dr. Sevda AlankuşSorumlu Yazı İşleri Müdürü: Öğr.Gör. Altuğ Akın

Yayın Kurulu: Prof.Dr. Sevda Alankuş, Yrd.Doç.Dr. Gökçen Karanfil, Öğr.Gör. Burak Doğu, Öğr.Gör. Selin TürkelYazı İşleri: Serkan Şavk, Sumru Yıldırım, Rana Kuddaş, Uğur Çalışkan, N. Toros Mutlu, Gizem Güngör

Ekim Sayısı Bölüm Editörleri: Uğur Çalışkan, N. Toros Mutlu, Gizem Güngör, Erkin Araz, Doğuş SarGörsel Yönetmen: Öğr.Gör. Burak Doğu

Yer: İzmir Ekonomi Üniversitesi - Balçovahttp://univers.ieu.edu.tr

Santral 279 25 25Genel Sekreterlik 488 81 15Öğrenci İşleri 488 81 57Öğrenci Dekanlığı 488 84 20Güvenlik 488 81 11Kütüphane 488 84 01

Önemli Telefonlar

Radyomuzu dinlemek içinhttp://www.ieu.edu.tr

ON AIR butona tıklayınız.

Radyo İzmir Ekonomi Yayında

Ekim 2008

SPOR

http://comm.ieu.edu.tr/radyo/radyo_index.html

Yerel, aylık süreli yayındır.

Ünivers

Federer ve Serena’nın dönüşü

Kemal Şengül

Yılın son Grand Slam’i olan Amerika Açık tenis turnuva-sı, Roger Federer’in şampiyonluğuyla noktalandı. Final maçında Andy Murray’i 3–0 yenen Federer, bu turnuvayı üst üste beşinci kez kazanarak, kariyerindeki on üçüncü Grand Slam zaferine imza attı. Üst üste 247 hafta zirvede kaldıktan sonra, 18 Ağustos’ta bu koltuğu Rafael Nadal’a bırakan Federer, “13 rakamında kalmak istemiyorum” dedi. Bayanlarda ise Serena Williams, Jelena Jankovic’i 2–0 yenerek şampiyon oldu ve 6 yıl aradan sonra bir numara koltuğuna oturdu. Bir sonraki Grand Slam, 19 Ocak’taki Avust-ralya Açık.

Galiptir bu yolda mağlupBelki de bir sene içerisinde aldığı yağ-murun tamamını, maç sırasında almış-tı Basel şehri. İsviçre ve Türkiye sanki havuzda maç yapıyordu. Son dakika-lara 1–1 girildi. Fakat dakikalar 93’ü gösterdiğinde Arda Turan topu ayağına aldı, iki kişiyi çalımladı, şutunu çekti ve topu ağlarla buluşturdu. İşte bu gol, bizim için gelecek başarının anahtarı oluyordu... Bu galibiyet sadece başlan-gıçtı, Çek Cumhuriyeti’ne karşı da galip gelmeliydik. Son dakikalara 2-1 geride girdik. Dünyanın en iyi kalecilerinden birisi olan Petr Chech topu elinden kaçı-rıyor, Nihat bu fırsatı affetmiyordu. Yo-rumcu Rıdvan Dilmen teşhisi çok doğru koydu o dakikada; “Rakip demoralize oldu, penaltılara bırakmayalım, üçüncü-yü atalım.” Maçı anlatan Melih Şendil ise “Çok fazla şey istemiyor musunuz?” dedi. Son dakikada harika bir şutla ağ-ları havalandıran Nihat, tüm Türkiye’yi sevince boğdu. Bu sonuçla çeyrek finale çıktık. Tüm dünya bizi konuşuyordu ar-

tık, asla pes etmiyorduk çünkü. Sıradaki rakip Hırvatistan. Son derece dengeli gi-den maç, uzatmalara gidiyordu. Herkes penaltılara odaklanmışken, 119. dakika-da Klasnic topu ağlara gönderiyor ve biz-lere çok büyük bir şok yaşatıyordu. Böy-le bitemezdi bu turnuva. Zaten bitmedi de, bir mucizeye daha imza attık. 121. dakikada Semih topu tavana asıyor, maçı uzatmalara taşıyordu. Penaltılarda, Luka Modric ve Ivan Rakitic gibi iki genç yıl-dız topu dışarı yolluyordu, fakat Türkiye tüm penaltılarını gole çevirip yarı fina-le yükseliyordu. Bu kez rakip Almanya. Bu maça sakat ve cezalı oyuncularımızın çokluğu yüzünden, kalan oyuncuları-mızla çıktık. Fakat buna rağmen turnu-vadaki en iyi futbolumuzu oynadık. Son dakikalara yine mağlup girdik. Ancak Semih’in golü eşitliği getirdi. Kafamız-da uzatmaları kurmuşken, Lahm golü-nü attı ve Almanya’ya galibiyeti getirdi. Finali sonuna kadar hak etmiştik, ancak her zaman hak edenler kazanamıyor. İşin

ilginci, maçtan sonra Almanya değil Türkiye konuşuluyordu. Turnuva-nın en iyi takımı olan İspan-ya, finalde Almanya’ya karşı çok üstün bir oyun oynayarak, 1–0’lık galibiyetle şampiyonluğa ulaştı. Milli Takım yurda döndü-ğünde şampiyon olmuş gibi coş-kuyla karşılandı. Belki şampiyon olamadık ama “referans noktası” olduk. Bundan böyle tüm maçlarda, son dakikalara mağlup giren takım-lar, “Pes etmek yok, Türkiye gibi biz de kazanabiliriz” diyeceklerdi. Bu başarımızla, çıtayı çok yukarıya koy-duk. Bundan sonra yapmamız gereken, onu daha da yukarı-ya taşımak.

N. Toros Mutlu

Altına hücum!Biri 100 metreyi tam 41 adımda ge-çiyor, diğerinin ise açık kol uzunluğu kendi boyundan fazla. Günde 12 bin kalori alıyor biri, diğeri ise Real Mad-ridli futbolculara koşu eğitimi vermek üzere davet aldı. Bu sene olimpiyatlara yarım saatçik bile ayırdıysanız, bahsetti-ğim kişileri hemen tanımış olmalısınız. Lakin kendileri bu seneki performansla-rıyla 2008 Olimpiyatları’nın süper star-ları oldular. Bilmeyenler için isimlerini zikretmek gerekirse: Amerikalı yüzücü Michael Phelps ve Jamaikalı sprinter Usain Bolt. Bu iki isim, şüphesiz 2008 Olimpiyatları’nı en izlenilir ve takip et-meye değer kılan sporculardı. Bolt’un, 1984’ten beri kırılamayan Carl Lewis’in rekorunu, adeta işi dalgaya alarak kır-ması ve Phelps’in Mark Spitz’in 1972’de havuza kazıdığı zamanı kulaçlar ötesiyle geçmesi ve tüm yarışlarında altın kaza-nıp, yedisinde dünya, birinde de olim-piyat rekoru kırması inanılmazdı. Her olimpiyata izini bırakmış bir sporcu mutlaka olurdu, fakat böylesine üstün başarılarla bunu pekiştiren iki ismi aynı anda izlemek de bizim şansımız sanı-rım.Kişisel fikrimce ise olimpiyatların en unutulmaz anı, Bolt’un son 20 metreye girişiydi. Efsane atlet Emil Zatopek’in “Aynı anda hem koşup, hem de gülebi-lecek kadar yetenekli değilim” sözüne

sanki nispet yaparcasına ellerini açıp, zaferini metreler öncesinden kutlayan Bolt, olimpiyatların tarihine muhteşem bir görüntü de kazandırmış oldu. Peki biz neler yaptık? 1 Altın, 4 Gümüş, 3 de bronz madalya. Bu, toplamda sade-ce Michael Phelps’in aldığı madalya sa-yısına eşit bir rakam oluyor. Evet, sadece rakam terimi dahilinde madalya kazana-bildik! Bu konuda muhakkak söylenebi-lecek çok şey var, ki çoğu zaten medyada tekrar edildi durdu. Fakat hiçbir zaman görülmeyen diğer veriler tartışılmadı. Türkiye, 12 dalda, toplam 67 sporcu ile katıldı olimpiyatlara ve sonuç bu. Yakla-şık 22 milyon nüfuslu Avustralya’ya ba-kıldığında ise 26 dalda, 433 sporcu gö-rüyoruz. Kazandıklarının sayısı ise 14’ü altın olmak üzere, tam 46 madalya. Bu rakamları sizler oran-orantı hesaplarına girin diye vermedim tabii. Fakat arada-ki bu nüfus farkına karşın, 366 kişilik bu fark da gözden kaçacak gibi değil. Bu rakam, bize en büyük sorunumuzun sporcu yetiştirmekten çok, olimpiyat-larda yer alabilecek kalitede sporcu ye-tiştirmek olduğunu gösteriyor. Neyse ki bizim mutluluğumuz için sadece 11 eli ayağı tutan, iyilerinden “sporcu” yetiyor da, pek üzülmüyoruz böyle gelişmelere. Ne yapalım... Umutlar başka bir bahara, yaza, kışa ve hep de hazana.

2010 Dünya Kupası maskotu seçildi

2010 Dünya Kupası maskotu FIFA tara-fından Güney Afrika’nın 2. büyük şehri olan Johannesburg’da sunulan bir gösteri ile tanıtıldı. Maskotun isminin “Zaku-mi” olduğu söylendi. FIFA Genel Sek-reteri Jerome Valcke tarafından yapılan açıklamaya göre: “Za” Güney Afrika’nın kısaltılmışı, “Kumi” ise Afrika dilinde 10 rakamını ifade ediyor. Maskot Zaku-mi, Güney Afrika ruhunu ve coğrafyayı temsil ediyor” dedi.

Doğuş Sar