Derviş Osman

download Derviş Osman

of 223

Transcript of Derviş Osman

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    1/223

    1

    T.C.

    GAZİ ÜNİVERSİTESİ

    SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

    TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANA BİLİM DALI

    TÜRK HALK EDEBİYATI BİLİM DALI

    DERVĠġ OSMÂN‟IN EDEBÎ KĠġĠLĠĞĠ

    VE ġĠĠRLERĠ ÜZERĠNE BĠR TAHLĠL DENEMESĠ

    YÜKSEK LİSANS TEZİ

    Hazırlayan

    Aynur DÜŞÜNMEZ

    Tez Danışmanı

    Doç. Dr. Pakize AYTAÇ

    ANKARA 2003

    ÖNSÖZ

    Türkler 9. yy’dan itibaren kitleler halinde Ġslâmiyet’i kabul etmiĢtir.Türklerin Ġslâmiyet’i kabul etmesinde tasavvufun büyük bir etkisi olmuĢtur.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    2/223

    2

    Eski Türk cemiyetinde önemli bir yere sahip olan derviĢler, Türk illerini baĢtan baĢa dolaĢarak yepyeni bir medeniyetin temellerini atmıĢlardır.

    Tasavvufî fikirlerin yayılmasında Ģiirin rolü oldukça büyüktür. Akladeğil gönle hitap etmesi, vezin ve kafiyenin de yardımıyla hafızada kolaykalması sebebiyle mutasavvıf Ģairler, düĢüncelerini geniĢ halk kitlelerineaktarmak ve yaymak için Ģiiri etkili bir araç olarak görmüĢlerdir.

    Halk ile iletiĢim kurmanın en kestirme yolunun onların dilinikullanmak olduğunu bilen mutasavvıf Ģairler, içinde yaĢadığı toplumun edebîgeleneği ve estetik değerlerini esas alarak ürünler vermeye çalıĢmıĢlardır. Buitibarla bir ucu Divan Edebiyatı’na bir ucu ÂĢık Edebiyatı’na bağlanan TekkeEdebiyatı, Divan ve Halk ġiiri Ģeklini kullanarak, öz olarak da dinî-tasavvufîve fikrîmuhtevayı iĢleyerek kendine has bir bütün oluĢturmuĢtur. Böylecedinî ve millî bir edebiyat meydana gelmiĢtir.

    Tekke Edebiyatı iĢlediği konular ile halk dilini, düĢüncesini, zevkiniduygu ve inancını esas almıĢ ve halkın bütünü ile iç içe bulunarak herzümreye hitap etmek suretiyle birleĢtirici–bütünleĢtirici bir rol oynamıĢtır. Bu

    duygu ve düĢüncelerin tekke Ģairlerimizin ilâhîlerinde mükemmelleĢtiğinigörmekteyiz.

    Millî zevki yansıtan pek çok eseri bünyesinde barındıran TekkeEdebiyatı, edebiyatımızın ihmal edilemeyecek bir bölümüdür. Ancak hakettiği ilgiyi görememiĢtir. Birkaç Ģair dıĢında Tekke ġiiri’nin önemliĢahsiyetlerinin divanları ve Ģiirleri ilmî ölçüler içerisinde henüzincelenmemiĢtir. Bu sebeple dil, üslûp ve ifade tarzıyla millî zevki yansıtan

    edebî mahsüller içeren Tekke Edebiyatı Ģairlerinden “ Derviş Osmân’ın Edebî Kişiliği ve Şiirleri Üzerine Bir Tahlil Denemesi ” konusunu seçtik. Bugünekadar Ģairimizin Ģiirleri ve edebî kiĢiliği üzerine ilmî bir çalıĢmayapılmamıĢtır. DerviĢ Osmân ile ilgili verilere biyografik kaynaklardarastlanmaktadır.

    Tekke ġiiri’nde kimin kimden etkilendiğini, hangi Ģairin kimlerüzerinde ne oranda tesirler bıraktığını ilmî verilerle ortaya koymak bir hayli

    zordur. Çünkü Tekke ġiiri’nin zenginliğine rağmen üzerinde yeterli

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    3/223

    3

    çalıĢmalar yapılmamıĢtır. Biz bu çalıĢmamızda tespit edebildiğimiz kadarıylaDerviĢ Osman’ın kimlerden etkilendiğini ve Ģiirleri üzerinde bu etkileĢiminizlerini örneklerle belirtmeye çalıĢtık.

    ÇalıĢmamız üç bölümden meydana gelmiĢtir. Birinci bölüm DerviĢOsmân’ın hayatı, tarikatı, eseri ve sanatı; ikinci bölüm DerviĢ Osmân’ınĢiirlerinin Ģekil özellikleri ve tahlili; üçüncü bölüm DerviĢ Osmân’ın ilâhîmecmuasının transkripsiyonu ve Ģiir dizini ana baĢlıklarıyla ele alınmıĢtır.

    17. yy’da yaĢamıĢ olan DerviĢ Osmân’ın “Ġlâhî Mecmuası”ndan baĢkaeseri yoktur. Bu mecmua Millî Kütüphâne’de bulunmaktadır. 17. yy OsmanlıTürkçesi’nden hareketle mecmuanın transkripsiyonu yapılmıĢ ve Ģiirlerdegeçen ayet ve hadislerin me’alleri dipnotlarda verilmiĢtir .

    Bu tezi hazırlamaktaki amacımız Türk Edebiyatı’na katkıda bulunmak ve DerviĢ Osmân’ın bulunduğu yeri tespit etmektir. Bu sebepleyanlıĢlarımızın mazur görüleceğini ümit ediyoruz.

    Tez çalıĢmalarımda yardımlarını gördüğüm değerli danıĢmanımPakize AYTAÇve konu tespitinde yardımcı olan hocam Mustafa TATCI’ya

    teĢekkür ederim.

    Aynur DÜŞÜNMEZ

    Ankara 2003

    İÇİNDEKİLER

    ÖNSÖZ.......................................................................................................................IIIĠÇĠNDEKĠLER............................................................................................................V KISALTMALAR.....................................................................................................VIII

    GĠRĠġ............................................................................................................................1

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    4/223

    4

    I. BÖLÜM: DERVĠġ OSMÂN.....................................................................................4 1- Hayatı..........................................................................................................42- Tarikatı........................................................................................................5 3- Eseri.............................................................................................................64- Sanatı...........................................................................................................6

    a) Dil....................................................................................................7 b) Üslûp.............................................................................................11

    II. BÖLÜM: DERVĠġ OSMÂN’IN ġĠĠRLERĠNĠN ġEKĠL ÖZELLĠKLERĠ VETAHLĠLĠ.....................................................................................................................191- DERVĠġ OSMÂN’IN ġĠĠRLERĠNĠN ġEKĠL ÖZELLĠKLERĠ.............................19

    a) Vezin.........................................................................................................19 b) Kafiye ve Redif.........................................................................................21c) Nazım ġekilleri ve Türleri........................................................................27

    2-DERVĠġ OSMÂN’IN ġĠĠRLERĠNĠN TAHLĠLĠ....................................................32A-DĠN........................................................................................................................32

    1- Allah..........................................................................................................322- Kitaplar......................................................................................................363- Melekler....................................................................................................374- Ayet ve Hadisler........................................................................................37

    a) Ahsen-i Takvîm.............................................................................37 b) Ev Ednâ.........................................................................................37c) Fefirru............................................................................................38ç) Fergab............................................................................................38d) Ġkrâ................................................................................................38e) Ġnna Ġleyhi

    Râcièun.......................................................................38

    f) KabeKavseyn...............................................................................39

    g) KüntüKenz........................................

    ...........................................39 h) La-ilahe

    İll‟allah...........................................................................39

    ı)Levlâke.........................................................................................40i) Lî

    Ma‟allah....................................

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    5/223

    5

    ............................................

    ....40

    j) Men èAref....................................................................................40

    5- Peygamberler............................................................................................40

    a) Hz. Muhammet ............................................................................41

    - Miraç ( Leyle- i İsrâ ).....................................................42

    b) Hz. Musâ......................................................................................43

    c) Hz. Yakup, Hz. Yusuf..................................................................43

    6- Dört Halife............................................................................................... 44

    7- Diğer DinîUnsurlar................................................................................... 44

    a) Cennet-Cehennem ........................................................................44 b) MahĢer...........................................................................................45 c) Günâh............................................................................................45ç) Müslümân, Ümmet........................................................................46d) Münkir...........................................................................................46

    B- TASAVVUF..........................................................................................................471- AĢk............................................................................................................47

    2- Tevhîd, Vahdet ( Vahdet-i Vücûd) ...........................................................493- Vuslat........................................................................................................534- Mâsivâ, Kesret...........................................................................................555- Gönül.........................................................................................................576- Halvet,

    è Uzlet............................................................................................607- Ezel, Bezm-i Ezel......................................................................................638- Hakîkat......................................................................................................649- Bâtın, Zâhir...............................................................................................64 10- Nefs...........................................................................................................6511- Hayret........................................................................................................6912- Terk...........................................................................................................69

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    6/223

    6

    13- ġeyh, MürĢit, DerviĢ, Sâlik, Tâlip, Râgıp, Ârif, ÂĢık, Evliyâ, Asfiyâ......70 14- Zikr............................................................................................................7615- Sır..............................................................................................................7816- Dünya........................................................................................................8017- Öteki Dünya, Ahiret..................................................................................8318- Fenâ, Fenâfillah – Bekâ, Bekâbillah.........................................................8519- Ġlm-i Ledün................................................................................................8720- Tasavvuf....................................................................................................8721- Ġlm-i Rüyâ.................................................................................................8822- èİrfân .............................................................................................

    ........... 8923- Hidâyet......................................................................................................8924- Himmet......................................................................................................8925- Tecellâ( Tecellî ) ......................................................................................9026- Zâhit..........................................................................................................9227- Cezbe.........................................................................................................9228- Dergâh.......................................................................................................9329- Nûr.............................................................................................................9530- Dert-Dermân.............................................................................................9731- Perde DüĢmek, Perde................................................................................99 32- Tûr, Tavr-ı BeĢer.......................................................................................99 33- Âb-ı Hayat...............................................................................................10034- Deniz.......................................................................................................100

    35- Sadef, Ġnci...............................................................................................10236- Top, Çevgân............................................................................................102

    37- Mâh.........................................................................................................10338- ġarâp........................................................................................................10439- ġemè,

    Pervâne .........................................................................................105

    40- Bülbül, Gül, Gülistân,Gülizâr ................................................................106

    41- Zülf ..........................................................................................................108

    42- Arş ...........................................................................................................109

    43- Fark,Cemè ..............................................................................................109

    44- Tecrîd ......................................................................................................110

    45- Kurb,Kurbet ...........................................................................................110

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    7/223

    7

    46- Âlem ........................................................................................................111

    47- MasalUnsurları.......................................................................................112

    a) Ankâ-Kâf....................................................................................112

    b) Mecnûn........................................................................................112

    48- Hristiyanlık ile İlgiliUnsurlar.................................................................112

    a) Deyr.............................................................................................112

    b) Zünnar.........................................................................................113

    49- BazıMutasavvıflar..................................................................................113

    a) Mansûr.........................................................................................113

    b) SeyyidNizamoğlu......................................................................115

    50- Tarihî Şahsiyetler...................................................................................116

    a) Cemşîd................ .........................................................................116

    b) Keykâvus.....................................................................................116

    c) EbuCehl......................................................................................116

    ç)

    Firavun........................................

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    8/223

    8

    ...............................................

    .116

    III. BÖLÜM: DERVĠġ OSMÂN’IN ĠLÂHÎ MECMUASI’NINTRANSKRĠPSĠYONLU METNĠ.............................................................................117

    a) Transkripsiyon Sistemi...........................................................................117 b) Ġlâhî Mecmuası’nın Transkripsiyonlu Metni..........................................118

    KAYNAKÇA............................................................................................................209DĠNÎ-TASAVVUFÎ TERĠM VE KAVRAMLAR DĠZĠNĠ......................................211ÖZET........................................................................................................................218SUMMARY..............................................................................................................220

    EK: ORJĠNAL METĠN.............................................................................................222

    KISALTMALAR

    A.g.e. :Adı geçen eser. A.g.m. :Adı geçen makale. A.g.y. :Adı geçen yer. Ans. :Ansiklopedi.A.Ü. :Ankara Üniversitesi.Bkz. :Bakınız. C. :Cilt.

    MEB :Millî Eğitim Bakanlığı. OSAV :Osmanlı AraĢtırmaları Vakfı. S. :Sayı. s. :Sayfa.TDK :Türk Dil Kurumu.TDV :Türkiye Diyânet Vakfı. v.d. :Ve diğeri. Yay. :Yayınları.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    9/223

    9

    yy :Yüz yıl.

    GĠRĠġ

    Türk tasa vvufu, Türklerin İslâmiyet‟i kitlelerhalinde kabulünden sonra oluşmaya başlamıştır. Tasavvufcereyanlarının ilk merkezleri 10. yy‟da Horasan; 11.yy‟da Herat, Merv, Nişabur, Buhara ve Fergana şehirleriolmuştur. Tekke Edebiyatı‟nın kurucusu olan Hoca AhmetYesevî , 12. yy‟da Orta Asya‟da İslâm‟ı Türklerin yaşayışıve kültürü ile birleştirmiş, eğitici - öğretici şiirleriile halkı aydınlatmıştır. Onun yetiştirdiği dervişlerfarklı coğrafyalarda yaşayan Türkler arasında dolaşaraktasavvufî fikirleri yaymışlar ve yeni bir medeniyetindoğmasına öncülük etmişlerdir.

    13. yy‟da Anadolu sahasında Tekke Edebiyatı‟nınöncüleri başlangıçta Orta Asya‟dan gelen dervişlerdir. Buasırda Anadolu‟da yaşayan halk; buhranlar, isyanlar veistilalarla muzdariptir. Bu sosyal romantizmin içindekurulan tekkeler; insan gönüllerini aşka ve Allah‟akanatlandırmakla topluma bir ümit, bir huzur ve tesellikaynağı olmuştur. Böylece Anadolu‟da Türkmenler arasındatekkeler vasıtasıyla bir “ tasavvuf hayatı ” başlamıştır.Bu hayatın edebî mahsulleri gerek dil, gerek vezin, şekilve söyleyiş bakımından çok daha millî olan “Türk TekkeEdebiyatı” nı doğurmuştur. Tekke şiiri, Anadolu‟daTürkçenin en güzel bir şekilde olgunlaşarak yerleşmesinisağlamıştır. Bu edebiyatın en kuvvetli temsilcisi 13. yy Anadolusu‟nda Yunus Emre ‟dir.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    10/223

    10

    18. yy‟a kadar Tekke Edebiyatı gelişimini sürdürmüşve önemli şahsiyetler yetiştirmiştir. 1 18. yy‟da ve

    sonraki yüzyıllarda Tekke Edebiyatı genel olarak birduraklama ve gerileme dönemi içinde olduğu çeşitlikaynaklarda bel irtilir; ancak 18 . yy‟dan sonraki TekkeEdebiyatı üzerine yeterli araştırmalar yapılmamıştır.

    Orta Asya‟da Ahmet Yesevî ile başlayan Türk TasavvufŞiiri; Türkistan, Horasan ve Anadolu‟da en üstün seviyeyeYunus Emre ile ulaşmıştır. 2

    Kadrosunda Divan şair leri ile birlikte Sazşairlerini de bulunduran bu edebiyat, Halk Edebiyatı ileDivan Edebiyatı‟nı biribirine yaklaştıran bir “edebiyatköprüsü” vazifesi görmüştür. 3

    17. yy Osmanlı Devleti için duraklama dönemi olarakkabul edilir. Bu yüzyılda edebiyat, s iyasî durumdanfarklı bir gelişme göstermiş ve altın çağını yaşamıştır.Bu yüzyılın tasavvufî hayatının ve büyük bir gelişmegösteren Tekke Edebiyatı‟nın özelliklerini şu şekildeözetleyebiliriz. 4

    1- Tasavvuf tarihinde önemli bir yer işgal eden AzizMahmut Hüdâyî Efendi‟nin kurduğu Celvetiyye Tarîkatı buyüzyılda ortaya çıkmıştır.

    Mevleviyye Tarîkatı İstanbul‟da bu yüzyılda etkin veyaygın olarak temsil edilirken, idarecilerin kendilerine

    yakınlığından dolayı âdetâ bir devlet tarikatı halinegelmiştir.

    Yin e Kâdiriyye Tarîkatı bu yüzyılda İstanbul‟a girmeimkânı bulabilmiştir.

    2- Halvetiyye ve Kâdiriyye Tarikâtı‟na bağlı pek çokşubeler kurulmuştur. Kurulan bu şubeler vasıtasıylatarikâtların toplumda tesir ve yaygınlığı artmış, müridhalkaları genişlemiş ve her bir şube başkent İstanbul‟datemsil edilmek için gayret göstermiştir. Mutasavvıflarhalktan, münevver kesimden ve devlet adamlarından büyüksaygı görmüşlerdir.

    3- Bu dönemde yetişen şeyhlerin büyük bir kısmımedrese tahsili görmüş, azımsanmayacak bir bölümü

    1 Osmanlılarda tekkelerin ayrı bir önemi vardı. O dönemlerde tekkeler gönül terbiyesi mektebidir,güzel sanatlar akademisidir, bilgi ve iletiĢim merkezidir, spor alanıdır, Ģifâhânedir, siyâsî, askerî,içtimâî, ve iktisâdî ahlâkın, birlik ve beraberlik ruhunun ilmek ilmek iĢlendiği yuvalardır.( NecdetYılmaz,Osmanlı Toplumunda Tasavvuf , OSAV Yay., Ġstanbul 2001,s. 25.) 2 Abdurrahman Güzel, “Tekke ġiiri”,Türk Dili, Türk Şiiri Özel Sayısı III , TDK Yay., Ocak-Haziran1989, s. 254-2563 Nihat Sâmi Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, MEB Yay., Ġstanbul 1988, s. 216. 4 17. yy tasavvufî hayatı ve Tekke Edebiyatı’nın özellikleri için bkz. Necdet Yılmaz,OsmanlıToplumunda Tasavvuf , OSAV Yay., Ġstanbul 2001,s. 23-26; Hüseyin Akkaya, Abdülahad Nûrî ve Divanı, Kitabevi Yay., Ġstanbul 2003, s. 43-48; Abdurrahman Güzel, “Tekke ġiiri”,Türk Dili-TürkŞiiri Özel Sayısı III , TDK Yay., Ocak-Haziran 1989, s. 263.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    11/223

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    12/223

    12

    Ümmî, Geda Muslı, Derviş Himmet, Derviş Mehmed, Sunu‟llahGaybî...

    17. yy en fazla şair yetiştiren dönemlerdendir.Derviş Osman da bu dönemde yetişmiş Halvetî bestekâr birşairdir.

    I. BÖLÜM: DERVĠġ OSMÂN

    1)Hayatı (? -1684):

    17. yy‟da yaşamış olan şairimizin doğum tarihi

    bilinmemektedir. Kaynaklarda “Nefes Anbarı Şeyh Osman

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    13/223

    13

    Efendi” şeklinde anılmaktadır. 6 Derviş Osmân, Kayserilimutasavvıf bestekâr bir şairdir. Onun hakkında en geniş

    bilgiyi Şeyhî Mehmet Efendi, Vakâyièü‟l –Fuzalâ‟davermiştir.Şairimiz şerèi ilimleri tahsil ettikten sonra Abaza

    Şeyhi diye bilinen Bayramî Şeyhi Abdürrahim Efendi‟yeintisâp etmiş ve onun zâkir başısı olarak 1044(1634-35)tarihinde İstanbul‟a gelmiştir. 7 Şeyhinin IV. Murattarafından idam ettirilmesinden sonra seyr ü sülûkunutamamlamak için devrin büyük Halvetî şeyhlerinden ŞeyhAbdülahad Nûrî Efendi‟ye intisâp etmiştir 8. Şeyhininhimmetiyle Bostanzâde Yahya Efendi‟ye mülazim, dahasonrada Kırklı medresede müderris olmuştur. Buradaki

    görevinden ayrıldıktan sonra memleketi olan Kayseri‟yehilafetle halkı irşâd etmesi için gönderilmiştir. Aynızamanda buradaki Sahibiye Medresesi‟ne de müderris olarakatanmıştır. Babasından kalan evin yanına bir semâhâneyaptırmış ve irşâd faaliyetlerine devam etmiştir. Budönemde Kayseri‟de büyük bir kesim ona intisâp etmiş veonun irşâd halkasına girmiştir. 9 Bir müddet sonramüderrisliği de bırakarak tekrar İstanbul‟a dönmüş,Üsküdar‟da Şemsi Paşa Camii‟ne vaiz ve Zaviyesi‟ne post -nişîn olmuştur. Sonra da Tercüman Yunus Tekkesi (DramanTekkesi) post- nişîni, ardından Abdullah Sadi Efendi‟nin

    H. 1054/1644‟te vefatı ile boşalan tekkenin post -nişînliğini ve caminin vaizliğini üstlenmiştir. Uzun sürebu vazifeyi sürdürdükten sonra 1095/1684 senesininRebîülâhir‟inde vefat etmiştir. Vakâyièü‟l - Fuzalâ‟daşairin Şemsettin Paşa Zaviyesi‟nda Şeyh Ömer Efendi‟ninkabri civarına defnedildiği belirtilirken Mecmûa -iTevârih‟te defin yeri olarak şeyhlik yaptığı DramanZaviyesi‟nin mihrâbı gösterilmiştir. Vefâtına MuhammedNazmî Efendi tarafından tarih düşürülmüştür:

    Hasret ile Nazmiyâ târîh-i fevtini didim.

    6 Mehmet Süreyya, Sicill-i Osmanî 4, Tarih Vakfı Yurt Yay., Ġstanbul, 1996, s. 1296.; Mehmet NailTuman, Tuhfe-i Nâilî, Divan ġairlerinin Muhtasar Biyografileri, (Hazırlayanlar, Cemal Kurnaz-Mustafa Tatcı) Bizim Büro Yay., 2001, s. 650.7 Mehmet Süreyya, a.g.y.8 Kaynaklarda Ģairimizin tarikat değiĢtirdiği söylenmektedir. Ancak Ģairimiz Ģeyhi öldürülünce seyr üsülûkunu tamamlamak için baĢka bir Ģeyhe bağlanmıĢtır. Mutasavvıflarca Allah’a ulaĢmak için hangitarikatte olduğun önemli değildir. Önemli olan takip edilen yolun kiĢiyi Allah’a ulaĢtırmasıdır.9 Dr. Necdet Yılmaz,Osmanlı Toplumunda Tasavvuf , Osav Yay. , Ġstanbul 2001, s. 221; ġeyhîMehmet Efendi, Şakaik -i Numaniye ve Zeyilleri, Vekayèiü’l -Fuzalâ , C.1, NeşreHazırlayan,Doç. Dr. Abdülkadir Özcan, Çağrı Yay., s.57 9-580. MehmetSüreyya şairin Kayseri‟ye dönüşünü ve diğer bilgileri vermiyor. Bkz.

    Mehmet Süreyya, Sicill-i Osmanî , C.3, s.460; M. Fatih Köksal,Kayserili Divan Şairleri , s. 76-77 .

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    14/223

    14

    Vâh uçdı bülbül -i Tevhîd cennet bezmine(sene 1095)

    Vefatıyla boşalan tekke nin post- nişînliğini İsâMahvî Efendi üstlenmiştir. 10

    Şairin hayatı hakkında elimizdeki bilgiler bundanibarettir.

    2)Tarikatı:

    Derviş Osman, şerèi ilimleri tahsil ettikten sonraBayramî 11 şeyhi Abdürrahim Efendi‟ye intisâp etmiştir.1634-35 senesinde şeyhi ile birlikte zâkirbaşısı olarakİstanbul‟a gelmiştir. Abaza Mehmet Paşa‟yı isyana teşvikedenin Abdürrahim Efendi‟nin olduğunun ileri sürülmesiüzerine Abdürrahim Efendi IV. Murat tarafından idamettirilmiştir 12 . Bunun üzerine şairimiz seyr ü sülûkunu tamamlamak için Abdülahad Nûrî Efendi‟ye intisâpetmiştir. Şairimiz Halvetiyye tarikatının Şemsiyyeşubesinin Sivasiyye koluna mensuptur. 13 Mehmet Süreyyaşairimizin Gülşeni olduğunu söylemektedir.

    Şairimizin hangi tekkelere postnişîn olduğunu“hayatı” bölümünde değindik.

    17.yy‟da Anadolu‟da tarikatların tesir ve yaygınlığıartmıştır. Bu yüzyılda Osmanlı Anadolusu‟nda faaliyetgösteren tarikatların başında yaygınlık ve etkinlikbakımından Halvetiyye gelmektedir. Tasavvuf tarihinde ençok kol ve şubeye sahip olması itibarı ile Halvetiyye‟ye“tarikat fabrikası” da denilmiştir. 14

    Halvetîlik‟in temeli 14. asrın ikinciyarısındaKerîmüddin Ahî Muhammed Halvetî tarafından atılmıştır.Kurucusu ise yeğeni ve halifesi Ömer Halvetî‟dir. Ancaktarikatın tüm esaslarını tam olarak tespit eden vetarikatı daha geniş bir coğrafyaya yayan “pîr - i sânî” ve“Halvetiyye taifesinin seyyidi” olarak anılan Seyyid

    Yahyâ Şirvanî‟dir15

    . Bu tarikat ismini kurucusundanalmıştır. Ömer Halvetî Tebriz, Mısır, Hicaz gibi yerlerde

    10 Necdet Yılmaz, a.g.y.; M. Fatih Köksal, a.g.y.; Hafız Hüseyin Ayvansarayî, a.g.y.; ġeyhî MehmedEfendi, a.g.y.; Mehmet Süreyya, a.g.y.; Mehmet Nail Tuman, a.g.y.11 Safevîye, Bayramîye, Halvetîye Tarikatları aynı kökten gelmiĢ ve onların geliĢimleri farklıistikamette olmuĢtur. Safevîlik ġiî bir renkle devlet haline gelip, Sünni Osmanlının karĢısındaki en büyük güç halini alırken, Bayramîlik II. Murad Dönemi’de önemli bir teftiĢ geçirmiĢ ve daha sonraBayramîlik’in bir kolu olan Hamzavîlik müthiĢ bir Osmanlı takibatına uğramıĢ, buna karĢı HalvetîlikOsmanlı topraklarında Safevîlik’e rakip olarak desteklenmiĢtir. (Saim SavaĢ,!6. Asırda Anadolu’da

    Alevîlik , Vadi Yay., Ankara 2002,s. 146.)12 Necdet Yılmaz, a.g.e, s. 319-320.13 M. Fatih Köksal, a.g.e., s.76.; Yılmaz,a.g.e. , s.220-221.14

    Abdülbâkî Gölpınarlı,Türkiye’de Mezheplerve Tarikatler , Ġstanbul 1969, s.205. 15 Ramazan Muslu, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (18. Yüzyıl), Ġnsan Yay., Ġstanbul, 2003, s.63-65.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    15/223

    15

    irşâd faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu zât tenha yerlerdeibadet ve zikretmeyi çok sevdiği ve boş bir çınar

    ağacının içinde halvet hayatı yaşadığı için bu tarikatonun yaşamına izafe edilerek Halvetiyye diyeadlandırılmıştır.

    Halvetiyye‟de seyr ü sülûk nefis me rtebeleriniaşarak tamamlanır. Nefs - i sâfiyyeye ulaşmak için Allah‟ınyedi ismi (Lâ ilahe illallah, Allah, Hû, Hakk, Hayy,Kayyum, Kahhar) zikredilir. Tarikatın esasını kelime -itevhid zikri, açık ve gizli yedi ismi ile meşgul olma,vekâyi ilmiyle kalbi ta sfiye ve tabirle te‟vil etmeoluşturur. 16 Tarikatın virdleri, Yahya - yı Şirvanîtarafından tanzim edilen “vird - i settâr”dır. Sonradan

    Halvetiyye şubelerinin kurucuları olan şeyhler kendiiçtihatlarına göre bu virdde değişiklik yapmışlardır. 17 Halvetîlik Anado lu‟ya Seyyid Yahya - yı Şirvânî

    tarafından girmiş 18 ve dörtana kola ayrılmıştır. 19

    1- Ruşeniyye: Aydınlı Dede Ömer Rûşenî (Ö. 1504 )tarafından kurulmuştur.

    2-Cemâliyye: Cemâl- i Halvetî(Ö. 1457) tarafındankurulmuştur.

    3-Ahmediyye: Ahmed Şemseddin b. İsa Ma rmaravî (1504-1505) tarafından kurulmuştur.

    4- Şemsiyye: Şemseddin Sivasî(Ö. 1597) tarafındankurulmuştur.

    3)Eseri:

    Şairin şiirlerinin toplanmış olduğu bir ilahîmecmuası vardır. Bu yazma Milli Kütüphâne‟de şu şekildekayıtlıdır:

    “Yz. F.B. 217/2

    Şey h èOåmân Kayserilî, [.../1905 H. /1682 M.]:16 “Halvetiyye”, İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ġstanbul 1997, C. 15, s. 394. 17 Cemal Kurnaz-MustafaTatcı,Ümmî Sinan Hayatı ve Şiirleri, Akçağ Yay., Ankara 1998, s. 11-12.18 Akkoyunlular devrinde Ġran’da çok etkili oldukları anlaĢılan Halvetiyye mensupları , SafevîlerinĠran ve Azerbaycan’a hakim olmalarından sonra bu ülkede barınamayıp , Anadolu ve Mısır’a kaçmakzorunda kalmıĢlar; ilk fırsatta baĢkent Ġstanbul’a gelerek devlet büyüklerinin desteği ile tekkelerkurmuĢlardır ve bu ülkelerde ġiîliğe karĢı mücadelenin ön saflarında yer almıĢlardır.

    Osmanlı Devleti, Anadolu’da Safevî halifeleri tarafından yürütülen ġiîlik propagandasınakarĢı,Şiîlikte olduğu gibi Ehl-i Beyt sevgisini ön plana çıkaran Halvetiyye Tarikatı’nıdesteklemiĢtir. Anadolu’da ve Rumeli’de en çok yayılan Sünnî tarikatın Halvetîlik olması bu bakımdan anlamlıdır. ( Saim SavaĢ,16. As ırda Anadolu’da Alevîlik , s. 144-146.)19 Halvetiyye ve kolları için ayrıntılı bilgi için bkz. “Halvetiyye”, İslam Ansiklopedisi, C.15, TDV

    Yay. , Ġstanbul 1997, s. 393 v.d.; Enver Behnan ġapolya, Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi , TürkiyeYayınevi ,1964, s. 172 v.d.; Yılmaz, a.g.e., s.53-251.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    16/223

    16

    İlâhiyât. 38 -56 230x150-168x100mm, 17 st. ,Rika,

    Muhammed Şemsuddin 1232 R. Evvel, Cedid Avrupaszbve cetveller kırmızı siyah bez sırtlı, yeşil

    kağıt kaplı cilt.”

    Yazma Hicrî 1232‟de Seyyid Muhammed Şemsed dintarafından istinsah edilmiştir. Yazmanın ilk bölümünde(1b- 38b) Derviş Osmân‟ın intisâp ettiği Abdülahad NûrîEfendi‟nin Divanı‟nın bir nüshası vardır. İkinci bölümde(38b- 56a) ise şairimizin şiirleri bulunmaktadır. Bubölümde 84 şiir mevcuttur.

    Şairin şiirlerinin toplandığı bu mecmuadan başka –şimdilik - eseri yoktur.

    4- Sanatı:

    “Osmân, Derviş Osmân, Şeyh Osmân ve Osmân Dede”mahlasları ile şiirler yazan şairimiz, şiirlerinde dinîve tasavvufî konuları işlemiştir. Mehmet Süreyyaşairimizin mahlassız şiir ve ilahilerinin bulunduğunubelirtmiştir. Ancak bu şiirlerine rastlayamadık. 20

    Derviş Osmân‟ı bu bölümde dil ve üslûp özellikleriile ele almayı uygun gördük.

    a) Dil:

    17. yy. edebiyatımızda Arapça ve Farsça kelimelerindaha da çoğaldığı bir dönemdir. Ancak Tekke Şiiri‟ndeoldukça sade bir dil kullanılmıştır.

    İyi bir medrese eğitimi alan şairimiz diğermutasavvıf şairler gibi inanç ve düşüncelerini geniş halkkitlelerine yaymak için sade bir dil ve samimî biranlatım kullanmaya özen göstermiştir. Şiirlerinin dinî vetasavvufî mahiyette olması onu yer yer Arapça ve Farsçakelimeleri kullanmaya itmiştir. Ancak şairimiz bu husustaaşırıya kaçmamış, halk diline yerleşmiş kelimeleriseçmiştir. 17. yy‟da tekke ve dergâhlarla iç içe oluptasavvuf kültürü ile yetişen halk, mutasavvıf şairlerinşiirlerini anlamakta zorlanmamıştır.

    Derviş Osmân, diğer mutasavvıf şairler gibi dil veanlatımda Yunus Emre‟nin yolunu takip etmiştir.

    20 Mehmet Süreyya, a.g.y.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    17/223

    17

    Derviş Osman‟ın şiirlerinde Türkçe fakat şu andakullanılmayan arkaik kelime ve ekler vardır.

    Arkaik kelimeler:

    Anda: onda; anunçün: onun için. Pek çok yerde “o”kişi zamiri için “a” kullanılmıştır.

    Bugün bunda ağlayalumYarın anda gülmek içün äıdú ile bil bağlayalumViãâlini bulmak içün

    16/1Derûnî Derviş èOåmân sen ùalep úıl vaãl - ı dilde ey Anuñçün gice vü gündüz firâú u âh u zârum var

    37/5barlık: varlık

    İltifât itmez denî dünyâya hiç Yüklenüp úayd itmez añun barlıàın

    23/2birle: ile

    Defè- i keåret birle oldı çünki Óaúú’dan feth -i bâbVaódetîyem vaódetîyem vaódetîyem vaódetîKülli şeyin hâlik oldı òiùâb - ı müsteùâb Vaódetîyem vaódetîyem vaódetîyem vaódetî

    2/1

    Cürm ü èiãyân ide òâne-i úalbini ol riyâzNefsümüñ emmâresinden úıl beni yâ Rab òalâã Eyle göñlüm òânesini kendü èaşúuñ birle òâã Óaúú’a hiç itmez iùâèat nefsümüñ emmâresiYoú yere òarc oldı eyvâh èömrümüñ sermâyesi

    18/4esrük: sarhoşluk

    Zâtını fehm eyle ki sensin udâ’nun maôharı Sırrını fehm iden èârif şâd u hem esrükdedür

    60/3ıss: sahip äafâlar kisb ider cânumViãâlinden ümîdüm varBenüm lüùf ıssı S ulùânumViãâlinden ümîdüm var

    38/1içre: içerde

    udâ lütf eyleyüp úıldı óabîbi silkine sâlik Bugün bâzâr- ı èaşú içre benüm bu özge kârum var

    37/3

    irelden: öncedenBeni Mecnûn iden dâ’im tecellâ - yı cemâlindür

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    18/223

    18

    İrelden cezbe - i Mevlâ baña mahv eyledi varı39/2

    kaçan kim: ne zaman kiaçan kim lâ dise sâlik bu eşyâ cümle lâ olurÔuhûr ider Óaúú’uñ zâtı ùolup úaùre úalur deryâ

    15/2kanı: hani

    Sende ey àâfil n’eyler bu nisyân anı èahd u peymân yevmü’s -sitde

    11/1kandesin: nerdesin

    andesin ey mürşid -i kâmil meşâyiò serveriandesin ey sırr - ı Aómed baór -i zâtuñ gevheri

    81/III/1kend‟özini: kendinizi Hû sırrını idrâk iden fehm eyledi kend’özini Kend’özini fehm eyleyen maóv itdi âåâr - ı beşer

    22/3ol: o

    Râh- ı Óaúú’a varılmaz bulamayınca mürşidi Derviş èOåmân(’dan) naãîhat al iriş ol èizzete

    49/5

    od: ateş Her dem bu cânı èaşú odına yana saúlarumBir cân ki şemèa yanmaya pes ya ne saúlarum

    73/1özge: başka

    udâ óaúúı benüm èömrüm ki bir özge safâdur buSebebdür râh- ı taóúiú içre èirfâna seóer õikri

    19/7sayrı: sağ, sıhhatli, yaşayan

    Bu söze münkir olanlara sen èOåmân àam yemeSağ olanlar óâlüñ aãlâ sayrı bilmez n’idügin

    17/4şol: şu

    Ey göñül geç úamudan şâha beñzetdüm seni Şol serîr -i rifèata her zerre mâha beñzetdüm seni

    20/1şular: şunlar

    Şular kim derd -i yâri bildi dermânGürûh- ı evliyâ vü aãfiyâdur

    66/4talmak: dalmak

    Dönderelüm dergâha yüz

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    19/223

    19

    Tâ ki Óaúú’a açıla iz O deryâdan bir úaùreyüz

    Cehd idelüm talmaú içün 16/3tolup: dolup

    açan kim lâ dise sâlik bu eşyâ cümle lâ olurÔuhûr id er Óaúú’uñ zâtı ùolup úaùre úalur deryâ

    15/2

    ton: giysi, elbise, donèÂlem- i maènâda ben irmiş idüm çün vaódete Geyeli bu ten ùonun düşdük o dem keårete

    77/1

    turmak: durmakAúıt gözyaşını ùurma yanup nâr - ı firâúıyla Nuóâs- ı úalbi úâl eyle gel imdi òoş àubârum var

    37/4

    urunmak: vurunmak, giyinmekYine ister bu beden cân terkini urmaàa dilCânum ayurdum irmege ol cenâb- ı Óaøret’e

    77/2yaòşi: güzel

    Dâ’imâ õikr it dilinde Derviş èOåmân Rabbini Bulmadum hiç õikr- i Mevlâ gibi yaòşı kârın

    75/5yoòsa: yoksa

    Düşdüñ kemend - i èaşúuña uslanmadun göñül Yoòsa seni kemend ile zindâna saúlarum

    73/3

    Yine günümüzde kullanılmayan “dönemezem” ifadeşekline rastlanmaktadır.

    Úurbet- i dildâr iken ben àurbete düşdüm mededDün ü gün aàlarum dögemezem firúate

    77/4

    Ekler:

    -uban, -üben: -arak, -erek; -(i)p ekinin görevi ileaynıdır.

    Pervâz uruban uçalumDost iúlimine göçelüm

    Varlığumuzdan geçelümVar ile var olmaú içün

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    20/223

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    21/223

    21

    ikisinin de Halvetî bir şair olması muhtevanın da aynıolmasını doğurmuştur. Benzer ifadelerden bazıları

    şöyledir: 36. şiirin ilk dörtlüğü ile Nûrî Efendi‟nin aşağıdaverilen 115. şiirindeki dörtlük arasında benzer ifadelervardır.

    èÂşıúlaruñ sermâyesi Zikrullahèışúa sermâye

    äıdú ile õikrullah imiş Sâliküñ kalbine mâye Nûr(- ı) Hüdâ‟nuñ mâyesi Ulaşdurur ol

    Mevlâ‟ya äıdú ile õikrullah imiş Yanalum zikrullah

    ile36/1 115/4

    Derviş Osmân‟ın aşağıdaki dörtlüğü ile NûrîEfendi‟nin 4. şiirinin 2. dörtlüğü arasında benzerifadeler vardır.

    Açıldı vuãlat gülleri Açıldıvahdet gülleri

    Bülbül fiàân eyle fiàân Feryâd iderbülbülleri

    Terk eyle gel bu illeri Görindicânân illeri

    Bülbül fiàân eyle fiàân Gel gidelümHak‟dan yana 54/1

    4/2

    Derviş Osmân‟ın 58. şiirinin 4. dörtlüğü ile NûrîEfendi‟nin aşağıdaki dörtlüğü arasında benzerlik vardır.

    Óükm-i irüp ôulmet giderÕikrullah kalbi nûr ider

    Nûr- ı udâ nasîb ider èÂşıkları mesrûrider

    Göñül ãafâlar kisb ider Göñülleri mamûrider

    Mihmân- ı õikrullah ile Yanalum õikrullahile

    58/4 115/1

    16. yy Tekke Edebiyatı‟nın başarılı temsilcilerindenbiri olan Seyyid Nizamoğlu(Seyyid Seyfullah)‟nunetkileri, Derviş Osman‟ın şiirleri üzerinde olduk - ça

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    22/223

    22

    fazladır. Yaşadığı devirde ve sonraki asırlarda tesirinidevam ettiren bu mutasavvıf şair, Derviş Osman‟dan 83 yıl

    önce 1601‟de vefat etmiştir. Şairimiz onun eserlerini veşiirlerini okuyarak ondan feyz almış ve onu mürşidiolarak görmüştür. Mecmuadaki 30. şiir Seyyid Nizamoğlu‟nayazılmıştır. Bu şiirin nakarat dizesinde mutasavvıfımızınismi “Seyyid Nizamoğlu” değil de “Seyyid Nizâmî - zâde”şeklinde geçmektedir. Şiirde şairimiz, mürşidinin isminin“Seyfullah” olduğunu belirterek onun kendisinin mürşidiolmasından dolayı Allah‟a şükretmekte ve mürşidininözelliklerini dile getirerek onu övmektedir.

    Nûr- ı tevóîd ile göñlüm dâ‟imâ âzâdedür

    Dürr-i meknûn isterüm meylüm benüm deryâdadurèAşú - ı Óaúú‟a mübtelâ olalı úalbüm sâdedür Óamdü‟lillah mürşidüm Seyyid Niôâmî-zâdedür

    Mâye- i tevóîd irişdi gül gibi ben bülbüleÂsitân- ı Seyyid‟e irdi ve úıldı àulàule Lütf- ı Óaúú itdi taèalluú andan irdi silsile Óamdü‟lillah mürşidüm Seyyid Niôâmî-zâdedür

    İsmi Seyfullah ‟dur hem bâùınî seyf -i ÒudâKime ãunduysa o seyf-i òikmeti itdi edâ

    Nefsiyle úılan cihâd oldı óakîúatde fenâ Óamdü‟lillah mürşidüm Seyyid Niôâmî-zâdedür

    Mürşid -i kâmil mükemmil seyyid ü sâdât idièÂrif- i billah idi hem óaøır - ı evúât idi Óaøret- i Óaúú‟uñ muóaúúaú zâtına mirât idi Óamdü‟lillah mürşidüm Seyyid Niôâmî-zâdedür

    Himmet itdi saña èOåmân ol èazîz-i kâmrânHimmet ile irdi andan bize çün irşâd - ı cânRûz u şeb d ilinde tekrâr ile bu virdi èayânÓamdü‟lillah mürşidüm Seyyid Niôâmî-zâdedür

    30

    Derviş Osmân‟ın Seyyid Nizamoğlu‟nun şiirlerinenazireleri vardır. Seyyid Nizamoğlu‟nun,

    Hidâyet bâbının müftâó - ı tevóîd Hakikat èâleminin râó- ı tevóîd 21

    beyiti ile başlayan şiirine Derviş Osmân ,

    21 Canan Özdemir, Seyyid Nizamoğlu Divanı, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü(BasılmamıĢ) Yüksek Lisans Tezi, Anakara 1996, s. 62 (37. Ģiir).

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    23/223

    23

    Haúiúat bâbınuñ miftâóı tevóîd

    Açar yol vaódete vâllahi tevóîd65/1beyiti ile başlayan bir nazire yazmıştır.

    Yine Seyyid Nizamoğlu‟nun,

    Her cürmüme ya Rabbena İsyanına yokturaded

    Estağfirullaó el -âôîm Ey vâhîd üHay ü ebed

    Vağfirlenâ zenübenâ Âsîlere sen kılmeded

    Estağfirullaó el -âôîm22

    Estağfirullaó el -âôîm

    dörtlükleri ile başlayan şiirine Derviş Osmân,

    Sehv ile çü úıldum òaùâ Ey Úâdir ü Ferd üäamed

    Estaàfirullahi‟l -èazîm Düşmüşleresensin sened

    Raóm eyle yâ Rab úıl è aùâ İósânınayoúdur èaded

    Estaàfirullahi‟l -èazîmEstaàfirullahi‟l -èazîm

    72/1,2dörtlükleri ile başlayan bir nazire yazmıştır.

    Seyyid Nizamoğlu‟nun divanındaki 163. şiirine DervişOsmân‟ın naziresivardır:

    Seyyid Nizamoğlu, Kim ki bilmez kendüsün maèbûd bilmez nidüğün Bu cihâna gelmeden maúsûdu bilmez nidüğün 23

    Derviş Osmân, èÂlem- i ôahirde úalan àayrı bilmez n‟idügin èÂlem- i úalbinde olan sırrı bilmez n‟idügin

    17/1

    Benzer ifadeler ve “ - ân olur, n‟eyleyüm, ...” gibiortak kullanılan redifler vardır.

    Seyyid Nizamoğlu‟nun ve Derviş Osmân‟ın aşağıdakibeyitleri arasında benzer ifadeler vardır:

    22 Canan Özdemir, a.g.e., s. 198-199 (211. Ģiir).23 A.g.e, s. 158.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    24/223

    24

    Hidâyet eyle fazlıñ ben fakire Hidâyet eyle

    faôluñ biz faúîreOlınca komıyan zühdü salahı Kim anuñla bulamben toàrı râhum

    273/46/3

    Derviş Osman şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmıştır.Mecmuada hece ölçüsü ile yazmış olduğu şiirleri devardır. Aruz ölçüsünü kullandığı şiirlerin bir kısmı11‟li hece ölçüsüne benzeyen “fâèilâtün / fâèilâtün /fâèilün ” ve “mefâèîlün / mefâèîlün / feèûlün” kalıbı ile

    yazılmıştır. Musammat gazelleri dörtlükler halinegetirildiği zaman 8‟li hece ölçüsü ile yazılan semaîlereuygun hale gelmektedir. Mecmuadaki murabbalar hem aruzölçüsüne hem de 7‟li ve 8‟li hece ölçüsüne uymaktadır.

    Özellikle hece ölçüsüne yakın aruz kalıplarınınkullanılması, musammat gazellerin, hece ölçüsü ileyazılmış şiirlerin ve koşmanın uyak örgüsüne benzeyenmurabbaların bulunması, kulak için kafiyeninkullanılması, şairin halk edebiyatı geleneğindenkopmadığını göstermektedir.

    Türk Edebiyatı‟nda Hû şiirleri yazma geleneği

    vardır. 24 Derviş Osman da bu geleneğe uymuştur.Mecmuadaki 22 ve 28 numaralı gazeller Hû şiiridir.

    Hû’dur münevver eyleyen úalb -i selîmi ser-te-ser

    Hû’dur dil - i èâşıúlara èaşú - ı ilâhîden eåer

    Gel Hû ile ol âşinâ rûşen olasın gün gibièAşú ile Hû diyen alur her dem udâ senden

    òaber

    Hû sırrını idrâk iden fehm eyledi kend’özini Kend’özini fehm eyleyen maóv itdi âåâr - ı beşer

    Terk it hevâyı Hû’ya gel Hû’dur saña de lîl olanSerkeşlik itme óâôır ol gel àâfil olma úıl

    óazer

    Hû ile èOåmân Hû’ya var úalma bu illerde àarîb Vardur göñülden içerü dergâh- ı Mevlâ’ya sefer

    22

    24 Cemal Kurnaz -Mustafa Tatcı,Türk Edebiyatında Hû Şiirleri, 2. baskı, Ankara 2000, s. 1-24.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    25/223

    25

    Tekke musikisinin icrasında, bestelenen herhangi bir

    şiirin sonuna “Hû diyelüm, Hû efendim Hû, Yâ Hû” gibiilaveler yapılmaktadır. 25 Bunu Derviş Osman‟ın 35numaralı gazelinde görmekteyiz.

    Bülbül- i şûrîdeyem gülden naãîbüm var benüm (yâHû)

    äanmañuz beyhûdeyüm gülden naãîbüm var benüm35/1

    Derviş Osmân‟ın şiirlerinde nasihat ve hitap yoluylaanlatıma, doğrudan doğruya anlatıma, tahkiyeli anlatıma,delil ve ispat yoluyla anlatıma, mecazlı anlatıma ve

    deyimlere yer verilmiştir. Şairimiz şiirlerinde ayetleri, hadisleri vetasavvufî terimleri anlamlarına uygun olarakkullanmıştır. Ayet ve hadisler anlatıma güç katmak vedelil göstermek için kullanılmış ve iktibas halindeverilmiştir. Şiirlerin tahlili yapılırken ayetler,hadisler ve tasavvufî terimler incelenmiştir.

    Tekke Edebiyatı‟nda musiki çok önemlidir. Özelliklekıyamî zikir uygulayan tarikatlarda (Halvetîlik,....)musiki ibadetin bir parçasıdır. Devrân ve zikirde besteliilâhî ve nefeslerin okunması, genel olarak Türk müziğinin

    gelişmesine de vesile olmuştur. 26 Tekke ve dergâhlar aynızamanda tasavvuf müziği eğitimi veren mer kezlerdurumundadır. 17. yy‟a baktığımızda Tekke Edebiyatı,gittikçe çoğalan tekkelerden Türk musikisi ile ahenklicoşkun ve raksan ilâhîlerin yayıldığı bir hava içindegelişmiştir. Yunus Emre‟den beri süre gelen ilâhîlerTekke Şiiri‟ni daha geniş sahalara yaymış vesevdirmiştir. 27 Derviş Osman‟ın elimizdeki bütünşiirleri ilâhîdir. Onun ilâhîleri bestelenmiş vetekkelerde terennüm edilmiştir. 28 Bu durum şiirlerinahenginde de kendini göstermektedir. Şair, ilahîlerininbestelenme ihtimalini düşünerek nakarat dizelerine ayrıbir önem vermiştir. Kendisinin musikiye aşina olmasısebebiyle Necdet Yılmaz, eserinde Derviş Osman‟ı bestekârbir şair olarak tanıtmaktadır. 29 Kendisi de ilâhîlerinisöylemiş ve Dâvûdî bir sese sahip olması ve güzel ilâhî

    25 A.g.e, s.24.26 A.g.y.27 Abdurrahman Güzel, “Tekke ġiiri” , s.263. 28

    Emine Yeniterzi, Divan Şiiri’nde Na’t , Diyanet Vakfı Yay., Ankara 1993.29 Necdet Yılmaz,Osmanlı Toplumunda Tasavvuf , s.522.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    26/223

    26

    terennüm etmesi nden dolayı “Nefes Anbarı” diye meşhurolmuştur. 30

    Şeyhî, şairin kişiliğini şu övücü sıfatlarlaanlatır: “ şeyh -i merkûm, hissmend-i maârif ü ulûm,va‟zında letâfet, nefsinde halâvet, hoş sohbet ve germülfet, sahib- i şecâat, meclis -i tevhîdîn bülbül-i gûy âsı,tarîk- ı Hakk‟ın binası, Dâvûdî -i bülend-i nefsine havâs uâvâm müştâk, taksîm ü ilâhîsine ehl - i tevhîd uşşâk, tavrıhûb ve nâdir...” 31

    Mehmet Süreyya ise onu “nefesinde tatlılık oluptaksim veilahisine herkes meftundu.” şeklindetanıtmaktadır.

    Deyimlerimiz ve atasözlerimiz kültürümüzün birer

    parçası ve taşıyıcısıdır, ayrıca zenginliğini gösterenönemli unsurlardır. Bir bakıma bunları kullananlarkültürünün rengine ve derinliğine, kültürünü yaşatmagücüne işaret etmektedir. Şairin, dili kullanış şekline ve kullandığı deyimlere bakarak onun kültürüne verdiğiönemi görebiliriz. Derviş Osman‟ın şiirlerinde biratasözüne rastlayabildik.

    Dünyada eken ahirette biçer.

    Ekme göñül mezraèta gel úabayiò toòmını Kim saèâdet toòmuñ ekse òoş saèâdetler biçer

    27/4

    Şair, deyimleri pek çok yerde kullanmıştır. Bunlarıbirer örnekle vermeyi uygun gördük:

    “aklını dirmek (toplamak)” Õikr- i òaãla òavâããü’l -òâs ol yüriSerkeş olup úalma menzilden geri èAúlını dir olma ãaúın serseri Ùâlib ol dergâh- ı Şeyò èOsmân’a gel

    1/3“ etek tutmak”

    Ùut dâmen- i èaşúı ãaúın elden úoma zâhidÇalış yüri başdan başa envâr olasın sen

    79/2“bel bağlamak”

    Bugün bunda ağlayalumYarın anda gülmek içün äıdú ile bil bağlayalum

    30 ġeyhî, a.g.e., s.579.31 ġeyhî, a.g.y.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    27/223

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    28/223

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    29/223

    29

    II. BÖLÜM: DERVİŞ OSMÂN’IN ŞİİRLERİNİN ŞEKİL ÖZELLİKLERİ VE TAHLİLİ

    1- DERVİŞ OSMAN’IN ŞİİRLERİNİN ŞEKİL ÖZELLİKLERİ

    a) VezinTekke Ģairleri mensup oldukları tarikatın fikir ve inançlarını geniĢkitlelere

    yaymak için, kendilerini halk zevkine hitap eden hece vezniyle Ģiirler yazmayamecbur hissetmelerine rağmen, aldıkları eğitim ve devrin edebî temayülü sebebiyledaha çok aruz veznini kullanmıĢlardır.

    Ġyi bir medrese eğitimi gören DerviĢ Osman diğer pek çok tekke Ģairi gibielimizdeki ilâhî mecmuasında genellikle aruz veznini kullanmıĢtır. Özellikle dearuzun hece ölçüsüne uygun kalıplarını tercih etmiĢtir. Musammat gazeller dörtlüklerhaline getirilerek sekizli hece ölçüsüne uygun hale gelmektedir. Semaî olduğunudüĢündüğümüz sekizli hece ölçüsü ile yazılmıĢ bir Ģiiri ( 3. Ģiir ) vardır. 11. Ģiir ise10’lu hece ölçüsüyle yazılmıĢtır. 34, 71 ve 83 numaralı Ģiirlerin vezni ise bellideğildir, bu Ģiirler müsvedde halindedir, manzum dua gibi düĢünülebilir. Mecmuadatoplam 84 Ģiir bulunmaktadır ve bunların hepsi ilâhîdir. ġiirlerinde kullandığı aruzvezinlerini Ģöyle gösterebiliriz:

    1-Bahr-i Remel:Feèilâtün (fâèilâtün) / Feèilâtün / Feèilün

    (fâèlün): 7. şiir bu kalıpla yazılmıştır. Fâèilâtün / Fâèilâtün / Fâèilün : 1, 9, 23, 31, 53,

    67 ve 70. şiir.6 şiirde kullanılmıştır.

    Fâèilâtün / Fâèilâtün / Fâèilâtün / Fâèilün: 2, 10, 12,17, 18, 20, 21, 24, 25, 26, 27, 30, 33, 35, 43, 45, 49,50, 51, 52, 55, 57, 60, 64, 74, 75, 77, 78 ve 81. şii r.

    28 şiirde kullanılmıştır. Derviş Osman‟ın en çokkullandığı aruz kalıplarından biridir.

    2- Bahr-i Hezec:

    Mefâèîlün / Mefâèîlün : 8, 14, 38, 47. Dört Ģiir bu kalıpla yazılmıĢtır.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    30/223

    30

    Mefâèîlün / Mefâèîlün / Mefâèîlün / Mefâèîlün: 13,15, 19, 28, 32, 37, 39, 46, 48, 61, 68, 69, 76 ve 82.

    şiir. 14 şiir bu kalıpla yazılmıştır. Şiarimizin en çokkullandığı ikinci kalıptır.

    Mefâèîlün / Mefâèîlün /Feèûlün : 5, 6, 29, 40, 65ve 66. şiir.

    6 şiir bu kalıpla yazılmıştır. Mefèûlü / Mefâèîlü / Mefâèîlü / Feèûlün: 44, 63,

    79 ve 84. şiir.4 şiir bu kalıpla yazılmıştır.

    Mefèûlü / Mefâèîlün / Mefèûlü / Mefâèîlün : 42.şiir bu kalıpla yazılmıştır.

    Mefèûlü / Mefâèîlün : 59. şiir bu kalıplayazılmıştır.

    3- Bahr-i Recez:

    Müstefèilün / Müstefèilün : 36, 41 v e 72. şiir bu

    kalıpla yazılmıştır.

    Müstefèilün / Müstefèilün / Müstefèilün / Müstefèilün : 16, 22, 54, 58 ve 80. şiir.

    4 şiir bu kalıpla yazılmıştır.

    4- Bahr-i Muzâriè:

    Mefèûlü / fâèilâtü / mefâèîlü / fâèilün : 56, 62 ve73. şiir bu kalıpla yazılmıştır.

    Mefèûlü / fâèilâtün / mefèûlü / fâèilâtün: 4. şiirbu kalıpla yazılmıştır.

    Derviş Osmân‟ın şiirlerini incelediğimizde onunaruzu kullanırken yer yer zihaflar ve imaleleryaptığını görmekteyiz. Gerçi imaleler bazıdurumlarda ahengi sağlayan unsu rlar olarak dagörülmektedir. Beyitlerde ve dörtlüklerde eksikhecelere ve kelimelere rastlanmaktadır. Ancak budurumun müstensih hatalarından dakaynaklanabileceğini düşünmekteyiz. Aruzu hatalıkullandığı bazı beyit ve dörtlükleri veriyoruz:

    Fâèilâtün / fâèilâtün / fâèilünèÂşıúlar ãâdıúlar gelüñ gidelüm Dünyâ fenâdur açun âhir n’idelümFenâ olanların yoluñ görelüm Lâ-mekân illeri göründi baña

    53/4

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    31/223

    31

    Mefâèîlün / mefâèîlün / mefâèîlün / mefâèîlün

    Yüri var terk-i tecrîd ol göñül zühd ü hevâdangeç

    Gedâlıú iòtiyâr eyle bu tâç u fenâdan geç68/1

    Murâd- ı nefsi terk eyle Óaúú’uñ emrine meşgûlol

    Cefâ vü cevri çok bu çarò- ı bî -vefâdan geç68/4

    Mefèûlü / fâèilâtün / mefèûlü / fâèilâtün

    äaòn- ı ãafâda açıl ey gonçe deh ânumGülzârı ùutsun bülbül -i fiàânum

    Laèl- i lebinden ãun teşnene kerem úılanmaz irişmeyince tâ soóbetine cânum

    Şemè - i rûhına yârüñ pervâne gibi yanup âkister olsa òoşdur daòi nâm - ı nişânum

    Cigerciğüm kebâba döndü firâúın ile Gökler yü zin boyadı bu şimdiki duòânum

    Zât- ı Hüdâya èOåmân vuãlat değülse mümkin Döksün gözüm revâdur yaşlar yerine úanum

    4. şiir ...

    b) Kafiye ve RedifGerek Divan Şiiri‟nde gerek Halk Şiiri‟nde kafiye

    vezinle beraber şiirin dış ahengini sağlayan en öne mliunsurlardan biridir. Divan Şiiri‟nde kafiye sıkı kuralarabağlıdır. Halk Şiiri‟nde ise kafiye daha serbest olupyarım kafiyeler ve kulak için kafiyeler yaygındır. TekkeŞiiri, hem Divan hem Halk Şiiri‟nden etkilertaşımaktadır. Bu bakımda Derviş Osmân‟ın şiirlerinde heriki şiir anlayışının izlerini görmek mümkündür. Halkşairleri gibi kafiyelerde esnek davrandığını görmekteyiz.

    Kulak için kafiyeyi pek çok yerde kullanmıştır. “e” ile

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    32/223

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    33/223

    33

    èAşúını zevúini dilerüm Hû deyü müdâm

    İrsün muhabbetüñ úoòusı sünbül it beni

    aldur dilinden niúâbı Derviş èOåmân bulsuncilâ

    Her demde tâze tâze açılmış gül it beni56. Ģiir

    Uzun ünlüleri kullanarak da tam kafiyeoluşturmuştur.

    İsmi seyfullahdur hem bâùinî seyf -i ÒudâKime ãunduysa o seyf-i òikmeti itdi edâNefsiyle úılan cihâd oldı óakîúatde fenâ Óamdullah mürşidüm Seyyid Niôâmî -zâdedür

    30/3.dörtlük

    Senüñ õikrüñ úamu derde devâdurAnuñçün nièmet- i rûóa àıdâdur

    Òulûã- ı úalb ile irdüm òulûãa Ki nûr ile göñül şehri øiyâdur

    Olaldan mâye- i tevóîde me’zûn Bi-óamdillah derûnem pür-ãafâdur

    Gelüñ ãıdú ile tevóîd - i udâ’durKi duydur èâleme bugün ãalâdur

    Yüri èOåmân bu óüúmi eyle icrâSaña emr olunan emr- i udâ’dur

    40.şiir

    3-Zengin Kafiye: Şairin en çok kullandığı kafiyeçeşididir. Genellikle bir uzun ünlü bir sessizdenoluşturulmuştur.

    Defè- i keåret birle oldı çünki Óaúú’dan feth -ibâb

    Vaódetîyem vaódetîyem vaódetîyem vaódetîKülli şeyin hâlik oldı òiùâb - ı müsteùâb Vaódetîyem vaódetîyem vaódetîyem vaódetî

    Kisb- i óâl oldı baña çünki beúâ baède’l -fenâİrişür dâ’im tecellîden fenâ -ender-fenâ

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    34/223

    34

    Her nefes her dem iderüm Rabbüme óamd ü åenâVaódetîyem vaódetîyem vaódetîyem vaódetî

    2/1. ve 3.dörtlükTıfl - ı maèna nutú idelden zevú - i îmân bulmuşamSırr - ı ev ednâya irüp lüùf ü ihsân bulmuşam

    Men èaref dersin alaldan mekteb-i èirfânda benÚurb- ı Óaúú’a irişüp cân içre cânân bulmuşam

    Çünki tevóîd- i Ene’l -Óaúú göñlüme virdi ãafâZülfe ber- dâr olmaàa kendümi èüryân bulmuşam

    Dutmuşum dâmân - ı èaşúı úomazam elden müdâm Başımı top itmege yolunda çevgân bulmuşam

    Varını yaàmaya vir èOåmân bu yolda merd iseñ Óamdülillah vâdî- yi èaşú içre meydân bulmuşam

    50.şiir

    Kulak için kafiye:Ùâlib- i Óaúú’a gerek menzil merâtib úatè ideèAşú - ı Óaúú ola delîli dost iline èazm ide

    Baúmaya bu keårete vaòdetden ala leõõetiVird-i óüsn-i yâre bülbül oluban her dem öte

    èÂşıúuñ nâz u niyâõı òoş gelür maèşûúaDâ’imâ nâz u niyâz it irişesin èizzete

    Gel berü àaflet gözin aç nice bir àafletdesinNefse nâôır ol bugün gel vuãlata ir vuãlata

    Râh- i Óaúú’a varılmaz bulamayınca mürşidi Derviş èOåmân naãîhat al iriş ol èizzete

    49. şiir

    Şiire ahenk katan ve konu bütünlüğünü sağlamadaşaire yardımcı olan redif şairin şiirlerinde önemli yertutar. Şiirlerin ilâhî olması rediflerin ayrı bir önemesahip olduğunu göstermektedir. Ahengi sağlamada önemlivazife gören rediflerin bir çok çeşidini şiirlerdegörebiliyoruz:

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    35/223

    35

    1. Ek Redif: 4, 5, 6, 9, 23, 26, 30, 39, 40, 42,53/5, 55/4, 60, 61, 63, 66, 70, 75, 77, 80 ve 84 numaralı

    şiirlerde ek redifler kullanılmıştır. Nûr- ı zâtuñ maôharı oldun Ebu’l - ervâó’sın Óaøret-i maúbûl- ı Mevlâ vâãıl - ı dergâhsın Enbiyânuñ ekmeli úıldı Óabîbüllah’sınEy Resûl-i faòr-i èâlem ey Óabîb-i muóterem

    55/4.dörtlük

    İçdüm şarâb - ı èaşúunı mestâneyem mestâneyem Yitürdüm èaúl u bilümi divâneyem divâneyem

    Vaódet deñizinde bugün àarú oldı cismüm úatres i

    Baùn- ı ãadefde òâã olan dürdâneyem dürdâneyem

    Bütün ùılsımuñ òurd idüp künc -i nihâna ireliTerk eyledüm varum úamu vîrâneyem vîrâneyem

    Çevgân- ı èaşúa başımı top eyledüm buldum safâ Meydân- ı Óaú’da zâhidâ merdâneyem merdâneyem

    èOåmân cihândan külliyen úaùè- ı èalâúa ideliEfèâl- i bâùıldan geçüp Óaúyâneyem Óaúyâneyem

    80.

    şiir

    2. Kelime Redif: 24, 28, 31, 32, 33, 48, 50, 52, 65,71 ve 81 numaralı şiirlerde kelime halinde redifkullanılmıştır.

    Âşinâsın ey göñül dostdan bizi âgâh úıl Al bizi bizden ulaşdur Óaôret’e nâ - gâh úıl

    Kâr- ı dünyâdan elem çek Óaúú ile úıl âşinâ Düşürüp èaşú ateşine kârumuzı âh úıl

    almayum ôulmetde hergiz rûşen olam gün gibiNûr- ı tevóîdi dile göñülde ùoàdur mâh úıl

    Dost ilinden bu ile düşdüm àarîbem düşkünem Al elüm lütf it ulaşdır dost ilinden şâh úıl

    Derviş èOåmân èaşú - ı Óaúú’ı dâ’imâ eyle ùaleb Feyô- i Mevlâ saña úonsun sen seni dergâh úıl

    24.şiir

    İlâhî èaşúını yâr it baña aàyârı yâr itme Yüzüm aà eyle õikrin le işüm efàân u zâr itme

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    36/223

    36

    Göñül levóüñ mücellâ úıl tecellâ - yı cemâlüñle

    Bi-külli mahv olam yâ Rab giriftâr- ı àubâritme

    Viãâlüñ gülsitânında göñül bir bülbül - i şeydâ Müşerref úıl viãâlüñle anuñ kârını òâr itme

    Şikâr - ı murà - ı cânuñ dâ’imâ tev óîd- i zât oldı Dilerüm senden ey Mevlâ baña àayr- ı şikâr itme

    Baña benlik óicâb oldı beni benden óalâã eyle Sevindir Derviş èOåmân’ı aña benliği nâr itme

    48.şiir

    3. Ek + Kelime (kelime grubu) Redif: 12, 16, 19, 20,25, 35, 37, 43, 45, 46, 57, 67, 68, 73 ve 78 numaralışiirde kullanılmıştır.

    Düşmüşem bu derde ki dermânı bilmem n’eyleyümYûsuf’ı yitirmişem Kenèân’ı bilmem n’eyleyüm

    Mâhîler gibi deñiz içinde idüm her zamânPerde düşdi araya èummânı bilmem n’eyleyüm

    Zât- ı Óaúú’a vâãıl idüm ben ezelden dem -be-dem

    Şimdi düşdüm àurbete ol kânı bilmem n’eyleyüm

    Bî- hurûf u lafô u ãavt işidürin n’idem kelâm ulağı şimdi işitmez anı bilmem n’eyleyüm

    Aradan èOsmân maóv it úoma benlik billahÇâr ü nâ- çârem meded cânânı bilmem n’eyleyüm

    12.şiir

    4. Kelime Grubu: Kafiyenin olmadığı sadece kelimegrubu halinde redifler de vardır. 14, 17, 34, 36, 38, 41,51, 54, 56, 58, 59, 72 ve 79. şiirde kullanılmıştır.

    èÂlem- i ôahirde úalan àayrı bilmez n‟idügin èÂlem-i úa lbinde olan sırrı bilmez n‟idügin

    Gerçi øâhirde müselmânum deyü daèvâ ider ol

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    37/223

    37

    Lîk şol bâùında olan diri bilmez n‟idügin

    Evliyâ nuùúuyla kim ki pâk ider dil mülkiniİkilikden úurtılur ol ayrı bilmez n‟idügin

    Bu söze münkir olanlara sen èOåmân àam yemeSağ olanlar óâlüñ aãlâ sayrı bilmez n‟idügin

    17

    Ana kafiyeden sonra gelen kelime gurubu halindekirediflerin biraz daha genişletilmiş şekli mısranıntamamını kapsamakta ve nakarat adını almaktadır. Nakarat

    birinci dörtlüğün ikinci mısrasının veya yalnız dördüncümısrasının diğer dörtlüklerin sonunda aynen tekrarlanmasıile yapılır.

    Önemli bir ahenk unsuru olan nakaratı Derviş Osmânözellikle bestelenmesi için yazdığı ilâhîlerinde ihmaletmemiştir.

    c) Nazım ġekilleri ve Türleri:

    Derviş Osman‟ın ilâhî mecmuasında 84 şiir vardır.Şiirlerin transkripsiyonu yapılırken orijinal metindekisıralama esas alınmıştır. Tekke Edebiyatı‟nda hem Divanhem Halk Şiiri‟nin nazım şekilleri kullanılmıştır. Şair,Divan Edebiyatı‟ndaki nazım şekillerini ağırlıktakullanmıştır. Derviş Osman‟ın mecmuasında kullanmışolduğu nazım şekilleri şöyledir:

    1-Gazel:

    Mecmuada 71 gazel bulunmaktadır. Bunlardan 9 tanesi

    musammat gazeldir. Musammat gazeller iki eş parçayabölündüklerinde sekizli hece ölçüsüne uygun hale gelereksemaî nazım şekli özelliği kazanmaktadırlar. Gazel olanşiirlerin numarası şöyledir:

    34, 71, 4, 5, 6, 8, 10, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 19,20, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 31, 32, 33, 35, 36,37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50,51, 52, 54, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66,67, 68, 69, 70, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 82 ve84 numaralı şiirler.

    Musammat gazeller: 16, 58 ve 59 numaralı şiirler.

    Gazellerin beyit sayıları aşağıdaki gibidir .

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    38/223

    38

    4 beyitten oluĢanlar: 6,17 numaralı gazellerdir. 2gazel dört beyitlidir.

    5 beyitten oluĢanlar: 4, 5, 12, 14, 15, 22, 23, 24,25, 26, 27, 28, 29, 31, 32, 33, 34, 35, 37, 39, 40, 42,43, 44, 46, 48, 49, 50, 52, 54, 56, 57, 60, 61, 62, 63,66, 67, 68, 69, 70, 71, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80,82 ve 84 numaralı gazellerdir. 56 gazel beş beyittenoluşmaktadır.

    6 beyitten oluĢanlar: 10, 20, 45, 51, 64 ve 65numaralı gazellerdir. 6 gazel altı beyitten oluşmaktadır.

    7 beyitten oluĢanlar: 13, 58 ve 59 numaral ıgazellerdir. 4 gazel yedi beyitten oluşmaktadır.

    8 beyitten oluĢanlar: 19 numaralı gazel 8 beyitten

    oluşmaktadır. Görüldüğü gibi şairimiz en çok gazel nazım şeklinikullanmış ve 5 beyitten oluşan gazeller çoğunluktadır.

    2-Murabba:

    Mecmuada 16 tane murab ba vardır. 1, 2, 7, 8, 9, 14,21, 30, 36, 38, 41, 47, 53, 55, 58 ve 72 numaralışiirler murabbadır. 58. murabba hariç diğerleri murabbaè -ı mütekerrirdir.

    Murabbalarda ilk kıta kendi arasında kafiyelidir.Diğer kıtaların ilk 3 mısrası kendi arasında 4. mısra 1.kıta ile kafiyelidir. Kafiye şeması şöyledir: aaaa ,bbba , ccca , ......

    2. şiir murabbaè - ı mütekerrirdir. Ancak ilkkıtasının kafiyelenişi murabbanın kafiyelenişineuymamaktadır. İlk kıta abab şeklinde kafiyelenmiştir.Murabbanın bu şekil de kafiyelenen, bestelenen ya dabestelenmek için yazılmış bu şekline murabba - şarkıdenilmektedir. 32

    Defè- i keåret birle oldı çünki Óaúú’dan feth -i

    bâbVaódetîyem vaódetîyem vaódetîyem vaódetîKülli şeyin hâlik oldı òiùâb - ı müsteùâb Vaódetîyem vaódetîyem vaódetîyem vaódetî

    2/121. şiir de murabbaè - ı mütekerrirdir. Ancak bu

    murabbada eksik kıtalar ve mısralar vardır.

    3- Terciè-i Bent:

    32 Hüseyin Akkaya, Abdülahad Nûrî ve Divanı, Kitabevi Yay., Ġstanbul 2003, s. 109-111.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    39/223

    39

    11. ve 81. Ģiirler terciè -i benttir. 11. Ģiir 3 bentten, her bent de 3 beyittenoluĢmaktadır. Bu Ģiirterciè-i bent ol masına karşın 10’lu hece ölçüsüile yazılmıĢtır. 81. Ģiir Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet’e yazılmıĢ birmersiyedir. Bu Ģiir 5 bentten, her bent de 3’er beyitten oluĢmuĢtur.

    4-Muhammes:

    18. şiir muhammes -i mütekerrirdir.

    Sekizli hece ölçüsüyle yazılan 3. şiirin belli birkafiye düzeni yoktur. Ancak ölçüsünden yola çıkarak buşiirin semaî nazım şekli ile yazıldığını düşünüyoruz.83. şiirin ise nazım şekli belli değildir. Müsvedde

    halindedir, tamamlanmamıştır.

    5- Ġlâhî:

    Mecmuadaki şiirlerin hepsinin ilâhî türünde olmasısebebiyle “ilâhî” hakkında bilgi vermeyi uygun gördük.Kelime anlamı Allah‟a mensup, Tanrı ile ilgilidir.Kaynaklarda ilâhînin tanımı şöyle verilmiştir:

    Mutasavvıf şairler tarafından söylenen dinî ve ilâhîfikirleri ihtiva eden manzumelerdir. 33

    Edebiyatta mutasavvıf şairler tarafından dinîkonularda ve Tanrı‟yı övmek, O‟na yalvarmak için yazılanşiirlere denir. 34

    Besteli tasavvuf şiiri. 35 Genellikle sûfî şairler tarafından dinî ve ilâhî

    fikirleri taşımak üzere yazılmış olan şiirler . 36 Türk Edebiyatı‟nda nazım türleri belirginleşmeden

    önce dinî muhteva taşıyan her türlü şiire ilâhî denirkendaha sonra tasavvufî temaları işleyen ve Türk DinMusiki‟nin makam ve usülleriyle bestelenerek dinîtoplantılarda okunan şiirlere ilâhî adı verilmiştir. 37

    Bu tanımlardan hareketle ilâhî dinî -tasavvufîmuhteva taşıyan bestelenmiş şiirlerin genel adıdır.

    İlâhîlerin makamla söylenmesi ve nazım şekillerionların hafızada kolay tutulmasını sağlamıştır. Buözelliğinden dolayı nesilden nesile sözlü olar akaktarıldığı görülmüştür. Özellikle Yunus Emre‟ninilâhîleri yüz yıllar boyunca söylenegelmiştir.

    33 Abdurrahman Güzel, “Tekke ġiiri”,Türk Dili Türk Şiiri Özel Sayısı III(Halk Şiiri), TDK Yay,s.284.34 Ġskender Pala, “Ġlâhî”, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, L&M Yay.,Ġstanbul 2003. 35 Süleyman Uludağ,Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, Kabalcı Yay., Ġstanbul 2001, s. 182. 36

    Ethem Cebecioğlu, Tasavuf Terimleri ve Deyimleri Sözlüğü, Rehber Yay., Ankara 1997, s. 391.37 Ġslâm Ansiklopedisi,“İlâhî” , Türkiye Diyanet Vakfı Yay., C.12, 64-68.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    40/223

    40

    Tarikatlara göre ilâhî çeşitleri farklı isimleralmaktadır: 38

    a)Âyin: Mevlevî tekkelerinde okunur. b)Tapuğ: Gülşenî tekkelerinde okunur. c)Nefes, deme, de yiĢ: 39 Alevî- Bektaşî tekkelerindeokunur. Melâmîlerde

    “vahdet - i vücûd” telkinleri nefesle yapılır. Nefeslerdaha çok “ayn - ı cem”lerde saz eşliğinde makamla okunur.

    ç)Duraklar: Ekseriya Halvetî tekkelerinde ve zikriniki fasıl arasında bir yahut iki zâkir tarafından okunur.

    d)Cumhurlar: Mevlevî ve Bektaşî dergâhından başkatekkelerde herkes tarafından okunurdu.

    İlâhîler okundukları yer ve zamana göre de çeşitli

    adlar alır. Tekke, cami, mektep, mevlit, Ramazan,Muharrem, Kadir Gecesi ve Mekke ilâhîleri yaygı n ilâhîçeşitlerinin bazı örnekleridir.

    Meydan ilâhîleri de denilen tekke ilâhîleri zikrinçeşitli yerlerinde okunuşuna göre ayrı isimlerleanılmıştır. Zikrin ayakta devamı esnasında okunanlarakıyam ilâhîleri, oturarak zikredildiğinde okunanlara kuûdilâ hîleri, dönerek yapılan zikir esnasında okunanlaradevran ilâhîleri denilmiştir. Ayrıca zikrin usulünübelirlemeye yarayan ilâhîlere de usul veya zikirilâhîleri adı verilmiştir. 40

    İlâhîyi Halk Edebiyatı‟na bağlı bir nazım şekliolarak inceleyenler olduğu gibi Tekkve Tasavvuf Şiiri‟neait bir nazım biçimi kabul edenler de vardır. İlâhîninhem halk Edebiyatı hem de Divan Edebiyatı nazım şekilleriile yazılması onun bir nazım türü olduğunu gösterir.Hem hece ölçüsü ile hem de aruz ölçüsü ile yazılabilir.7, 8, 11, 14 ve 16‟lı hece ölçüsü ile yazılırlar. 7 ve 8heceliler dörtlük; 11,14 ve 16 heceliler beyit birimi ileyazılmışlardır. Dörtlük birimi ile yazılanların kafiyedüzeni koşma, beyit birimi ile yazılanların kafiye düzenigazel gibidir. Buradan hareketle ilâhî türünde en çokkoşma ve gazel nazım şekli kullanılmaktadır. Şiirlerinintahlilini yaptığımız Derviş Osmân ilâhîlerinde semaî,gazel, murabba, muhammes ve terciè- bent nazım şekillerinikullanmış; bunlardan da özellikle gazele daha çok ağırlıkvermi ştir.

    Dinî- tasavvufî Türk Musikisi‟nde en çok kullanılanilahî, Zemin/Nakarat/Miyan/Nakarat şemasına görebestelenir. 41 İlâhîlerin çoğunda tüm kıtalar ilk kıtanın

    38 Abdurrahman Güzel, a.g.m., s.284-285.

    40Ġslâm Ansiklopedisi, a.g.y.41 “Ġlâhî”,Türk Dili ve Edebiyatı Ans., s. 357.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    41/223

    41

    ezgisi ile okunur. İlk kıtanın ilk dizesi zemin(başlangıç) bölümüdür. İkinci dize nakarattır ve üçüncü

    dizeden sonra yinelenir. Üçüncü dize miyan (orta)bölümüdür. Beyitlerden kurulu ilâhîlerde miyan bölümübulunmayabilir. Böyle ilâhîlerin tüm beyitleri, ilkbeytin müziği ile okunur. 42

    Tekke Edebiyatı‟nın en önemli ürünlerinden biri olanilâhî, he men hemen bütün mutasavvıf şairler tarafındanyzaılıp söylenmiştir. Anadolu sahasında ilâhînin ilk vebüyük üstâdı Yunus Emre‟dir.

    İlâhîlerin toplandığı mecmualara “ilâhî mecmuası,mecmua- yı ilâhîyât” denir. Bu eserler edebiyatımızın vemûsikî tarihimizin değerli kaynakları arasındadır. Derviş

    Osmân‟ın “İlâhî Mecmuası” bu bakımdan oldukça önemlidir.Geniş manasıyla ilâhî türünde değerlendirdiğimizDerviş Osmân‟ın şiirleri içerisinde daha dar manada naatve mersiye türünde şiirler de bulunmaktadır.

    2- DERVĠġ OSMÂN‟IN ġĠĠRLERĠNĠN TAHLĠLĠ

    Mecmuadaki şiirler baştan sona, dinî ve tasavvufîmahiyettedir. Hz. Muhammet‟in örnek vasıfları, ona karşı

    duyulan sevgi ve bağlılık hisleri, ilahî aşk ve insandauyandırdığı tezahürler, âşıkların hâli, Allah sevgisi,Allah‟ı zikretmenin önemi, dünyanın faniliği vegeçiciliği, vahdet - i vücûd ve ene‟l - Hak sırrı, nefsinzikirle ve halvetle terbiye edilmesi, Allah‟a yönelmek veO‟na ulaşmak için bir mürşide ihtiyaç duyulması.... gibihususlar Derviş Osmân‟ın şiirlerinde teferruatlı şekildeele alınmıştır. Şiirlerin tahlilini din ve tasavvufolmak üzere iki ayrı başlık altında ele aldık.

    A-DİN 1-Allah:

    Derviş Osman Allah‟ın isim ve sıfatlarınıilâhîlerinde sıkça zikretmiştir. Bunları doğrudankullandığı gibi teşbih unsurları ile de kullanmıştır.Şiirlerinde Allah; Allah, Ahad, Bâkî, Cenâb - ı Hakk,Celâl, Celîl, Cemâl, Cemîl, Ferd, Hakk, Hallak, Hayy,Hazret, Hû, Hudâ, İlâh, İlâhî, Kâdir, Kayyum, Kerîm,Kudret, Mevlâ, Mutlak, Rab, Rahmân, Sâmed, Settâr,Sübhân, Vahdet i sim ve sıfatları ile anılmaktadır.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    42/223

    42

    Allah

    Õikr iden cân u dilden Allah’ıBulur elbet ol yüce dergâhı Derviş èOåmân gel imdi her - gâhı Diyelüm lâ ilahe illâllah

    9/7

    AhadFeyø bil Aómed Ahad’den aldı ey úalb -i ãafâAómed’in kendünden aldı feyø cümle enbiyâ

    64/1Şânına levlâke nazil itdi ol yüce Ahad

    Mim- i Aómed’den alanlar feyø oldı evliyâ 64/2

    Bâkî ...... gör Óaúú ile göñül mülkini ãaà eyleyü

    görTâ tecellî ide úalbine o dem Hayy u Bâúî

    82/4

    Cenâb- ı HakkCenâb- ı Óaúú’a teveccüh eyle èOåmân ãıdú ile

    Yum gözin geç mâ- sivâdan èaşú iline úıl sefer 27/5

    CelîlèOåmân sözüni ùut delîl èiãyânı ile olma zelîl Õikri bize virdi Celîl yüzümüz ağ olmaú içün

    16/7

    CemîlGeh úalender meşrebüm bu òân -úâh- ı dilde benGeh beni óayrân u mest eyler ol esrâr- ı Cemîl

    10/4

    Ferd, Samed, KâdirEy Úâdir ü Ferd ü äamedDüşmüşlere sensin sened İósânına yoúdur èadedEstaàfirullahi’l -èazîm

    72/2

    HakkGöñülden Óaúú’a yol vardur udâ’ya Visâlüñ isteyen buldı o râhı

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    43/223

    43

    5/2èOåmân yüri maóv eyle bu âåâr- ı vücûdı

    Cân içre Óaúú’un birliğine tâ bulasın râh 44/5

    HallâkVarını âteş -i tevóîd ile yandur èOåmânAçıla cân gözi tâ kim göre allâú’ı

    82/5

    Hayy, KayyumFenâ it varlıàuñ cümle göresin Óayy u ayyumDilersen irmege õevú u ãafâya ol yüri vîrân

    76/2

    HazretÒalvete girsem beni eyletir odumda keåreteBu nice mânièyle bu dil nice varur Óaøret‟e Olmaz efkâre düşüp mâniè olupdur vaódeteÓaúú‟a hiç itmez iùâèat nefsümüñ emmâresiYoú yere òarc oldı eyvâh èömrümüñ sermâyesi

    18/2

    èAşúını zevúini dilerüm Hû deyü müdâm İrsün muhabbetüñ úoòusı sünbül it beni

    56/4Gice gündüz Hû diyüp zâr ile efàân idübenTerk idüp cânı o dem cân içre cânı bulmuşam

    78/2

    ÒudâZât- ı udâ’ya èOåmân vuãlat değüls e mümkinDöksün gözüm revâdur yaşlar yerine úanum

    4/5Yüri èOåmân bu óüúmi eyle icrâSaña emr olunan emr- i udâ’dur

    40/5

    İlahBilmedüm saña lâyıú bir èibâdet ben yâ İlah Bilürüm ki eylemişüm her nefesde bir günâh Rûz- ı maóşer nice olusar bilemem ó âlümi âhÓaúú’a hiç itmez iùâèat nefsümüñ emmâresiYoú yere òarc oldı eyvâh èömrümüñ sermâyesi

    18/3Õikrüñle rûşen eyle göñül şehrin it òalâã

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    44/223

    44

    Feyøüñ tecellîsine İlahî yol it beni 56/2

    İlâh’ı seven èâşıú cânını fedâ eyler Mansûr gibi taóúîúâ boyun virür uràana42/4

    İlahî èaşúını yâr it baña aàyârı yâr itme Yüzüm aà eyle õikrinle işüm efàân u zâr itme

    48/1

    KerîmCânâna olmadum úâniè ki zîrâ vuãlata mânièKerîm’sin raómetüñ vasiè viãâlinden ümîdüm var

    38/2

    KudretVaódet- i Óaúú’a ir enler zîr u bâlâdan geçerDâ’imâ èaşúı(n) şarâbın dest - i udret’den içer

    27/1

    Mevlâäıfâtı ile eşyâya naøar ideyidi ol Mevlâ Naøar eyledi zâtıyla yanardı cümle eşyâya

    15/1

    İrişdi semè -i câna bir òaber ilhâm- ı Mevlâ’danKi vâúıf eyledi esrâr - ı Sulùân’a seóer õikri

    19/4

    Mutlak, VahdetYerleri göñülleri eyleyen bünyâd- ı Óayy u Kayyum

    u Vaódet u Muùlaú Teşne - dildür èaùâ úıl èOåmân ãun aña âb - ı

    kevåer ey Mevlâ 34/5

    Rab Rücûè itdüm òaùâlardan beni redd eyleme yâ RabÜmîdüm var èaùalardan beni redd eyleme yâ Rab

    46/1Göñül levóüñ mücellâ úıl tecellâ - yı cemâlüñleBi-külli mahv olam yâ Rab giriftâr- ı àubâr

    itme48/2

    Rahmân

    Ceõbe- i Raómânîden irişdi úalbüme sürûr

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    45/223

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    46/223

    46

    İmanın şartlarından birisi de Allah‟ın gönderdiğikitaplara inanmaktır. Derviş Osman‟ın şiirlerinde semavî

    kitaplardan Kur‟an - ı Kerim‟e yer verildiğini görmekteyiz.

    Esfel-i sâfilîn olma âhsen-i taúvîmsinTerk idüp nefsüñ hevâsın ayet - i Kur’ân’a baú

    43/4

    3-Melekler:

    Allah‟ın nurdan yarattığı diğer canlılara benzemeyenvarlıklardır. Allah‟a itaat edip asla isyan etmezler.

    İrüp seb è-i semâvâta o óâletden melekleramusı oldı mestâne úuruldı bezm -i sultânî

    13/2

    4-Ayet ve Hadisler:

    Derviş Osman şiirlerinde ayet ve hadislere yervermiştir. Bunlar daha çok anlatmak istediği konulardadelil olarak kullanılmıştır.

    a)Ahsen-i takvim ve Esfel-i sâfilîn: “Biz gerçekteninsanı en güzel biçimde yarattık ve onu aşağıların en

    aşağısına çevirdik.” Tîn Sûresi‟nin 4. ayetineiktibastır.

    Esfel-i sâfilîn olma âhsen-i taúvîmsinTerk idüp nefsüñ hevâsın it Kur’ân’a baú

    43/4b)Ev ednâ: “(Böyle ce peygamberlere olan mesafesi)

    iki yay aralığı kadar, yahut daha az oldu.” NecmSûresi‟nin 9. ayetine iktibastır. Ayet, Miraç gecesindeAllah ile peygamberimizin orada vasıta olmaksızıngörüşmelerini anlatır.

    Cehd idüp Tavr- ı beşerden èuzlet it Sırr - ı ev ednâ (ya) varup òalvet itBunda tahsil-i kemâle dikkât itÙâlib ol dergâh- ı Şeyò èOåmân’a gel

    1/4İrişüp úab- ı úavseyne mekânı olur ev ednâ O deryâya düşen èâşıú bu ilde baór u ber bilmez

    28/2

    Tıfl - ı maèna nutú idelden zevú - i îmân bulmuşamSırr - ı ev ednâ ya irüp lüùf ü ihsân bulmuşam

    50/1

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    47/223

    47

    Yüri Şeyò èOåmân yüri râh - ı udâ’ya sâlik ol

    Defè idüp varlıú óicâbuñ sırr - ı ev ednâ ya gel57/5

    c) Fefirru: “ O halde hemen Allah‟a kaçın (koşun).Çünkü ben size O‟ndan gelen açık bir uyarıcıyım.”Zâriyât( 51) Sûresi‟nin 50. ayetine iktibastır.

    Çözüldüm bend ü baàumdan bi-hamdullah alupmünzel

    Fefirrü sırrı feth oldı cenâbından yaña úaçdum61/4

    ç)Feràab: “ Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul veyalnız Rabbine yönel.” İnşirah(94) Sûresi‟n in 8. ayetineiktibastır. Bu ayet dünya ve ahiret arasındaki dengeyedikkat edilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

    Oúudum iúrâ ’yı çıúdum feràab eCeõbe- i Óaúú irdi oldum baş úubbe

    amu varlıàumı úılmışum hebâ Lâ-mekân illeri göründi baña

    53/1

    d)İkrâ: “Yaratan Rabbinin adıyla oku.” Alak(96)Sûresi‟nin birinci ayetine iktibastır. Alak Sûresi‟neİkrâ Sûresi de denir. Bu sûrede okumanın, öğrenmeninüstünlüğü, insanın yaradılışı, kâlemin (yazmanın)özelliği, bunların insana Allah‟ın ihsanı olduğu, insanınbunları düşünmesi, Rabbine itaat etmesi gerektiği aksihalde azâba dûçâr olacağı anlatılır.

    Oúudum İúrâ’ yı çıúdum feràabe Ceõbe- i Óaúú irdi oldum baş úubbe

    amu varlıàumı úılmışum hebâ Lâ-mekân illeri göründi baña

    53/1

    e)İnna ileyhi râ cièun: “ O sabredenler, kendilerinebir bela geldiği zaman: Biz Allah‟ın kullarıyız ve bizO‟na döneceğiz derler.” Bakara(2) Sûresi‟nin 156. ayetineiktibastır. Ölüm, korku, açlık, mal azlığı, fakirlik,hastalık bunların hepsi birer imtihandır. Bunlar düny ahayatının ayrılmaz parçalarıdır, hiç kimse bunlardanbirine yakalanmaktan kurtulamaz. En sonunda herkesölecektir, Allah‟a dönecektir.

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    48/223

    48

    Emr- i Óaúú’a râøıyuz innâ ileyhi râcièûn Bir değirmendür bu èâlem êarp eyler bizi un

    81/IV/2

    f)Kabe kavseyn: Ev edna ile birlikte kullanılır.“(Böylece peygamberlere olan mesafesi) iki yay aralığıkadar, yahut daha az oldu.” Necm Sûresi‟nin 9. ayetineiktibastır. Hak ile ittihat etme, diğer bir ifadeyleittisal halidir. Bunun üstünde ev edna makamı vardır.Bur ada farklılık ve ikililik kalkar. Salt fenâ ve tümfarklılıkların silinmesi halidir. Kab - ı kavseyn Hak ileittihat ve ittisal, ev edna ise aynu‟l cem makamıdır. 43 Hz. Muhammed‟in Miraç gecesinde Allah ile orada vasıta

    olmaksızın görüşmelerini anlatır.

    İrüşdür úâbe úavseyn eUlaşdur şâh - ı kevneyne Viãâlüñ irgürüp èaynaBeni senden cüdâ úılma

    8/4

    İrişüp úabe úavseyn e mekânı olur ev ednâ O deryâya düşen èâşıú bu ilde baór u ber bilmez

    28/2

    g)Küntü kenz: “Gizli bir hazine idim, bilinmekistedim , âlemleri yarattım.” hadis - i şerifinden kısmîiktibastır.

    Dü èâlemde idersen èuzlet èOåmânMekânuñ küntü kenzin òankâhı

    5/5

    Küntü kenzüñ maózenisin âşinâlıú sendedür Feyz- i Óaúú úonmuş saña dergâha beñzetdüm seni

    20/2

    Küntü kenz esrârını añlar bulmadum ben yârnYine kendü kendün añlar bulmadum ol dildârın

    75/1

    h)La- ilahe ill’allah: Ayettir. “Allah‟tan başkailah yoktur.” (Muhammed, 119) . 9. şiirin nakarat dizesi“Diyelüm la - ilahe ill‟allah” şeklindedir.

    43 Süleyman Uludağ, Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, Kabalcı Yay., Ġstanbul 2001, 1998

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    49/223

    49

    Naúd-i èömrüñ cihânda itmez tebâh

    Ahdüñ olmaya çü âh ile vâhAğ ola dirsen bu rûy - ı siyâh Diyelüm lâ ilahe illâllah

    9/1

    ı)Levlâke: Bir kutsî hadisten alınmıştır. Hz.Muhammed‟e hitaptır. “Levlâke levlâke lema halaktü‟l–eflâke.” (Sen olmasaydın, sen olmasaydın, yeri göğ üyaratmazdım.) Yüce Allah peygamber Efendimiz olmasaydı,bu dünyayı yaratmayacaktı.

    Şânına levlâke nâzil itdi ol yüce AhadMim- i Aómed’den alanlar feyø oldı evliyâ64/2

    i ) Lî ma’allah: “Allah ile benim öyle bir vaktimvardır ki araya ne neb iyy- i mürsel sığar ne de melek -imukarreb.” hadisine kismî iktibastır.

    Lî maèallah vaútine mahremsin ey èâlî cenâbÙâlibân- ı Óaúú’a oldı óazretinden fetó -i bâbDaèvet eyle yoluna biz de úılalum intisâb Ey Resûl-i faòr-i èâlem ey Óabîb-i muóterem

    55/5

    j)Men èaref: “Nefsini bilen Rabbini bilir.”hadisinden iktibastır. Allah‟ı bilmek men èaref sırrınıngereğince, insanın kendisini tanıması ile mümkündür.Çünkü dünyadaki her şey Allah‟ın tecellîsidir.

    Men èAref sırrından âgâh olmaú isteyen kişiÚalbini èâriflerin úalbine irsâl eyledi

    33/4

    Men èaref dersin alaldan mekteb-i èirfânda benÚurb- ı Óaúú’a irişüp cân içre cânân bulmuşam

    50/2

    5-Peygamberler:

    İmanın şartlarından birisi de Allah‟ınpeygamberlerine inanmaktır. Peygamberler Allah‟ı,ahireti, insanı ve kainatın yaradılış amacını, insanların

    nasıl hareket edeceklerini öğreten, Allah tarafındanseçilmiş ve görevlendirilmiş insanlardır. Derviş Osman‟ın

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    50/223

    50

    mecmuasında Hz. Muhammed, başta olmak üzere, Hz. Musa veHz. Yusuf‟un ismi ge çmektedir.

    a)Hz. Muhammed: Kur‟an - ı Kerim‟in gönderildiği sonpeygamberdir. Mecmuadaki şiirlerde Hz. Muhammet‟e oldukçageniş yer verilmiştir. Ahmed, Mustafa, Resûl,Resûllallah, Ebu‟l - Ervah, Habîbu‟llah, mürşid -i kâmil,mesâyiò serveri, enbiyânun ekmeli, enbiyânun efdâli,habîb- i muhterem, şefaat kânı, sultan, Resûl - ı fahr -iâlem, nûr- ı habîb, şah - ı kevneyn, nesl -i pâk- ı enbiyâ ...isim ve sıfatları ile anılmaktadır. Bu isim ve sıfatlarıngeçtiği beyitlere birer örnek verdik:

    7. şiir, 14. şiir, 45. şiir, 55. şiir, 64. şiir

    naat; 81. şiir olan terciè - i bent ise Hz. Muhammet‟invefatı üzerine yazılmış bir mersiyedir.

    Eyle èOåmân úulunı saña úarîb Kalmasun àurbet illerde garîbYâ İlâhî be - Óaúú- ı nûr - ı habîb Faøluñ ile èinâyet eyle bize

    7/6. dörtlük

    İrüşdür úâb- ı úavseyne Ulaşdur şâh - ı kevneyne

    Viãâlüñ irgürüp èaynaBeni senden cüdâ úılma

    8/4

    Risâlet taótınuñ şâhıSaèâdet burcınuñ mâhı Yola ùoğrut bu gümrâhıŞefâèat yâ Resûlallah

    14/2

    Nefs Ebû Cehl‟üñ helâk iden dilini topladı Muèciz- i Aómed‟den ilhâm oldı aña söyledi

    33/1

    Çün cihâd- ı ekber èayş -i nefs ile itmek cihâdûlunı ùutan Resûl‟uñ fièlini óâl eyledi

    33/3

    Sen şefâèat kânısın ey yüce sulùânum benümBen úulum sulùâna geldüm yâ Resûlallah meded

    45/3

    Enbiyânuñ efdalisin ey óabîb-i muóterem

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    51/223

  • 8/19/2019 Derviş Osman

    52/223

    52

    Vuãlat- ı Óaúú’ı ùaleb úıl leyle - i isrâ’ya gel 57/2

    b)Hz. Musa:

    Sina yarımadasında Eymen vadisinde Tûr Dağı‟ndaAllah‟ın lütfuna mazhar olarak kavmine “On Emir” adıalt ında ahlâk ve prensip kaidelerini bildirenpeygamberdir. Mısır‟da Firavunların İsraillerezulmettikleri sırada dünyaya gelmiş ve ölümden kurtulmasıiçin bir sepet içinde Nil Nehri‟ne atılmış, kurtarılıpbüyüdükten sonra Firavun‟a, asasını yılan şekline sok makmucizesini göstermiş ve bu suretle kavmini Mısır‟dandışarı çıkarma iznini almıştır. Kızıl Deniz kıyısınagelince asası ile denizi yararak kavmini geçirmiş vearkadan gelen Firavun ve adamları tekrar birleşen suiçinde kalmıştır. 44

    Hz. Musa Tûr Dağı‟n daki ilahî hitaba mazharolmuştur. (“Biz ona Tûr‟un sağ yanından seslenmiştik.”Meryem/80) Yüce Allah dağa tecellî edince dağ paramparçaolmuştur. Hz. Musa Edebiyatımızda güzelliği, mucizelerive Tûr‟da Allah‟ın tecellîsine mazhar olması ilekullanılmaktadır. 45

    Derviş Osman, şiirlerinde Hz. Musa‟yı anlatıma güçkatmak için kullanmıştır.

    Ger eger ruòãat virirsen nefsinüñ firèavnunaMuèciz-i Mûsâ ki óaúdur sende