BOLU SAĞLIK TURİZMİ - bolutso.org.tr · turizmi ve medikal (tıbbi) turizmdir. Turistlerin...

63
1 BOLU SAĞLIK TURİZMİ YATIRIMCILARINI VE ZİYARETÇİLERİNİ BEKLİYOR PROJESİ TERAPATİK VE REKREASYON MODELLEME ÇALIŞMASI ARAŞTIRMA RAPORU

Transcript of BOLU SAĞLIK TURİZMİ - bolutso.org.tr · turizmi ve medikal (tıbbi) turizmdir. Turistlerin...

1

BOLU SAĞLIK TURİZMİ YATIRIMCILARINI VE

ZİYARETÇİLERİNİ BEKLİYOR PROJESİ

TERAPATİK VE REKREASYON MODELLEME ÇALIŞMASI ARAŞTIRMA RAPORU

2

BOLU SAĞLIK TURİZMİ

YATIRIMCILARINI VE ZİYARETÇİLERİNİ BEKLİYOR PROJESİ

TERAPATİK VE REKREASYON MODELLEME ÇALIŞMASI ARAŞTIRMA RAPORU

Yrd.Doç.Dr. Bilsen BİLGİLİ

www.bolutso.org.tr

BOLU TİCARET VE SANAYİ ODASI

Borazanlar Mh. D-100 Karayolu Cd. No:42 BOLU

Tel: 0 374 2151692-93

Faks: 0 374 2151694

Bu Rapor T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’nın desteklediği “2013 Yılı Doğrudan Faaliyet Destek Programı”

kapsamında hazırlanmıştır. İçerik ile ilgili tek sorumluluk yüklenici kuruluş ile Bolu Ticaret ve Sanayi Odası’na

aittir ve T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’nın görüşlerini yansıtmaz.

3

İÇİNDEKİLER

I.GİRİŞ ....................................................................................................................................... 4

II.Sağlık Turizmi ........................................................................................................................ 9

2.1.Sağlık Turizmi Çeşitleri ................................................................................................. 10

2.2.Termal Tesisler ve Özellikleri ........................................................................................ 11

III.ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ VE BULGULAR .............................................................. 12

3.1.ODAK GRUP ÇALIŞTAYI ........................................................................................... 14

3.2.BOLU HALKININ SAĞLIK TURİZM KENTİNE YÖNELİK TUTUMLARI ........... 19

3.3.YATIRIMCI ve KARAR VERİCİLERİN BOLU İLİNİN SAĞLIK KENTİ

OLMASINA YÖNELİK TUTUMLARI ............................................................................. 27

3.5.ARAŞTIRMA KAPSAMINDA SAĞLIK TURİZMİNDE MODEL KENT KARLOVY

VARY’NİN GENEL ÖZELLİKLERİ VE OTEL YÖNETİCİLERİ ÜZERİNE YAPILAN

ARAŞTIRMA SONUÇLARI .............................................................................................. 33

3.5.1.Termal Kaynakları ................................................................................................... 33

3.5.2.Hediyelik Eşyalar .................................................................................................... 34

3.5.3.Tarih ........................................................................................................................ 35

3.5.4.Mimari ..................................................................................................................... 35

3.5.5.Spor ......................................................................................................................... 36

3.5.6.Sosyal/Kültürel/Sanatsal Aktiviteler ....................................................................... 36

3.5.7.Mutfak ..................................................................................................................... 36

3.5.8.Turizm İletişim Ağı ................................................................................................. 36

3.5.9.Bolu İli Karşılaştırması ........................................................................................... 36

3.6.ARAŞTIRMA KAPSAMINDA SAĞLIK TURİZMİNDE MODEL KENT KARLOVY

VARY ZİYARETÇİLERİNİN TUTUMLARI .................................................................... 37

3.6.SPORTİF VE REKREATİF TEREPATİK REKREASYON POTANSİYELİ ............. 44

3.6.1.Yöntem .................................................................................................................... 48

3.6.2.Değerlendirme ......................................................................................................... 48

IV.GENEL SONUÇ ve DEĞERLENDİRME ......................................................................... 56

IV.KAYNAKLAR ................................................................................................................... 62

4

S U N U Ş

Bolu, birbirinden farklı onlarca güzelliği coğrafyasında buluşturan, eşsiz doğasıyla her zaman

benzerlerinden ayrı bir yerde duran şehirlerden birisi olmuştur. Dolayısıyla turizm konusu, her

dönemde kamuoyunun gündeminde, toplumsal beklenti odaklarından birisi olarak yer

almıştır. Deniz dışı alternatif turizm alanlarından birçoğunda önemli bir gelecek vaat eden,

markalaşma potansiyeli bulunan İlimizde, sahip olduğumuz doğal kaynak, güzellik ve

zenginlikleri bütün unsurlarıyla birlikte gelir ve katma değere dönüştürebilmek, ilgili her

kurumumuzun ortak amacıdır.

İlimizde turizm sektöründe içinden geçtiğimiz süreçte proaktif bir hareket tarzının

benimsendiğini, söylemin yerini sonuca dönük eylemlerin almaya başladığını görüyoruz.

Bakıldığında, alternatif turizm dalları arasında, sağlık ve termal turizminin 12 ay devam eden

karakteristiği, diğerlerine kıyasla daha uzun konaklama sürelerine sahip olması, buna karşı

Bolu’nun sahip olduğu güçlü jeotermal rezervleri ve anakentlere olan coğrafi yakınlığı, sağlık

ve termal turizminin ayrı bir başlıkta değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Kent merkezimizin yanı sıra Mudurnu gibi ilçelerimizde gerçekleşen ciddi tesis yatırımları,

sağlık turizmi alanında hayata geçirilen sivil toplum örgütlenmeleri gibi faktörler de kamuoyu

nazarında dikkatlerin bu turizm dalına yoğunlaşmasında önemli etken olmuştur. Bolu’nun,

sağlık turizminin parlayan kentlerinden, tercih edilen öncelikli destinasyonlarından birisi

olabilmesi için, kamuya ait güçlü sağlık altyapısını, özel sektör eliyle gerçekleştirilecek

termal-sağlık tesisi yatırımlarıyla birleştirebilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla konaklama ve

hizmet kapasitesi, sağlık turizminin dinamikleri ve ziyaretçi beklentilerine paralel biçimde

genişletilmelidir.

Bolu’nun iktisadi rotasının çizilmesine, çalışmalarıyla her dönemde katkıda bulunan

Odamızın, 2013 yılında başlayan yeni dönemde üzerine eğildiği öncelikli konulardan birisi

de, yükseliş trendinde bulunan hizmetler sektörünün en önemli parçası, en gelecek vaat eden

alanı olan turizm sektörüdür.

Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA)’nın doğrudan faaliyet desteği ile gerçekleştirilen

bu çalışmada, Bolu’nun sağlıklı yaşamın başkenti olması sürecine katkı sağlayabilmek için,

İlimizin sağlık turizmi alanında sahip olduğu potansiyelini, avantajlarını ve ileriye yönelik

sunduğu fırsatları, hem ziyaretçi, hem de yatırımcı gözüyle inceleyerek sunmaya çalıştık.

Terapatik ve rekreasyon modellemesi yöntemiyle hazırlanan raporun tüm detayları, rapor

metni içinde yer almaktadır.

Projenin ilk adımında, sağlık turizminin kamu, özel sektör ve sivil toplumdaki taraflarıyla bir

araya gelerek arama toplantısı gerçekleştirdik. Bu toplantıda ortaya konan görüşler, raporun

İlimizdeki bütün kurum ve kuruluşların görüş ve katkılarıyla hazırlanmasını sağladı. Söz

konusu rapora, halkımızın, yani her türlü turizm hamlesinin ev sahiplerinin görüşlerini de

azami düzeyde yansıtmaya özen gösterildi. Araştırma evresinde, halkımızın arasına karışarak

her gelir grubu, meslekten, toplam 500 kişiden anket yoluyla bilgi ve görüşlerini aldık. Zira

halkımızın katılımı ve desteği olmaksızın turizm alanında bir gelişme kaydedilmesi söz

konusu değildir. İlimizdeki yatırımcı ve karar verici otoritelerin de görüşlerini yine anket

yoluyla alarak çalışmamıza entegre ettik.

5

Bolu’nun kentsel anlamda ve termal-sağlık turizmi odağında benzeşim gösterdiği Karlovy

Vary şehrini de mercek altına alarak mukayeseli olarak mevcut durumumuzu, güçlü ve zayıf

yönlerimizi karşılaştırma olanağı bulduk.

Yapılan bu araştırmayı tamamlayıcı bir faaliyet olarak, çalışmaları tamamlanma aşamasına

gelen kapsamlı bir portalı da “www.boludasaglikliyasa.com” adresinde kamuoyunun

istifadesine sunacağız. Portalımızda, elinizde bulunan araştırma raporunun yanı sıra, İlimizde

sağlık turizmiyle ilgili tüm bilgiler, etkin görseller eşliğinde yer alacak.

Kitapçığın kurum ve kuruluşlarımıza, paydaşlarımıza, turizmde gelişmenin en önemli

aktörleri olan potansiyel yatırımcılara ve ilgililere faydalı olmasını diler, raporun hazırlanması

sürecinde emeği ve katkısı olan herkese teşekkür ederim.

Türker ATEŞ

Yönetim Kurulu Başkanı

6

I.GİRİŞ

Ürünler ve hizmetler gibi markalanabilir olması nedeniyle, mekanların da hizmetler ve

kurumlar gibi imajı vardır. Bu nedenle mekanlar için de hedef kitleler üzerinde güven ve

sadakati oluşturmak, güçlü marka yaratmak sözkonusudur. Mekan markası yaratmanın esası o

mekanın çekiciliğinin arttırılmasıdır. Mekan markası kent planlaması ve turizm pazarlaması

gibi alanları içermektedir. Şehirler kuruldukları andan itibaren isimlerinden dolayı daima

markadırlar. Birisi belirli bir şehirde yaşamadıkça veya şehir hakkında bilgiye sahip olmak

için geçerli sebepleri olmadıkça, o kişinin sözkonusu şehrin birçok nitelikleri ve özellikleri

hakkında beklenti ve hikayeleri vardır. Bu yüzden, basit bir marka öyküsü bir kişinin bir şehri

ziyaret etme kararında, onun ürün ve hizmetlerini satın almasında, orada iş yapmasında hatta

yerleşmesinde büyük bir etki yaratabilir.

Short’a göre; kent pazarlaması, kentin tanıtılması, yeniden sunumu, yeni bir imaj ve

pazarlama oluşturarak kaynaklarını cazip hale getirmek, rekabet edebilmektir. Buna göre, yeni

imaj oluşturmak, farklı kaynakları korumak ve cazip hale getirilmeye vurgu yapılmaktadır.

Van den Berg ise kentin ekonomik ve refah düzeyinin tanıtılması ve böylece kent

sakinlerinin, yatırımcıların ve ziyaretçilerin kentten tatmin olma konusunu öne çıkarmaktadır.

Böylece kentler diğer kentlerle rekabet edebilir konuma gelmektedir. Görüldüğü üzere,

kentlerin pazarlanmasında ekonomik ve sosyal fayda, değişim gibi farklı boyutlar

vurgulanmaktadır. Sadece ulusal kalkınmanın bir aracı olarak kullanılan ve bu yönde

desteklenen turizm sektörü artık yöresel, bölgesel ve şehirsel kalkınmanın da destekleyicisi

durumundadır. Böylece, her bir yörenin sahip olduğu turistik özelliklerin ortaya konularak

hedef kitleye sunulması sağlanmaktadır. Şehirlerin turistik anlamda pazarlanması bir şehirde

ekonomik, politik ve sosyal değişikliklere ve şehirlerin operasyonel çevrelerinde gelişmelere

neden olan bir faaliyettir. Bugün şehir pazarlaması sayesinde şehirler çekiciliklerini hızlı bir

şekilde arttırırlarken, mobil kaynaklarını ve şirketlerin yatırımlarını, ziyaretçilerin ve

yaşayanların faydalanacakları unsurlar haline getirmektedirler. Bu konsept ve metodlarla

şehirlerin bir marka olması söz konusu olur ve o şehrin ürettiği tüm ürün ve hizmetler hedef

kitle tarafından daha arzu edilebilir hale gelir. Turistik pazarlamada kentlerin önemi gittikçe

artmakta, bazı şehirler tek başına ait oldukları ülkeden daha fazla turist çekebilmektedir. Bu

durum turizm ve tanıtımda şehirleri ön plana çıkarmayı, şehirleri markalaştırmayı zorunlu

hale getirmektedir. Günümüzde turizm alanında ön plana çıkan şehirler incelendiğinde bu

şehirlerden bazılarının kültürel ve tarihi mirası nedeniyle, bazılarının sahip oldukları deniz,

orman, dağ gibi doğal çekim unsurlarıyla, bazılarının ise insanların kendi eli ile yaptıkları

7

özgün eserler nedeniyle tercih edildiği görülebilir. Tercih nedenleri farklılaşsa da şehirlerdeki

çekim unsurları, şehir turizminin ortaya çıkmasında etkili bir unsurdur. Bununla birlikte son

yıllarda turizm, deniz-güneş kum üçgeni klasiğinden sıyrılarak farklı şekillere ve türlere doğru

gelişmektedir. İnsanların eğitim düzeylerinin artması, yaşam standartlarının yükselmesi ve

insanlarda varolan turizm bilincinin de gelişmesi ile turistik talepte de değişim baş

göstermiştir. Kendi kişilik yapılarının ve özel ilgi alanlarının da etkisiyle turistler farklı

arayışlara girmişler ve sektör girişimcilerini de bir anlamda bu doğrultuda hareket etmeye

yönlendirmişlerdir. Böylece şehir turizmi gibi farklı turizm çeşitleri gündeme gelmiştir.

Kent imajı oluşturmada kente ait negatif imaj ile başa çıkmada uygulanacak stratejilerinden

biri de kenti ziyarete teşvik ederek basmakalıp yargıları geçersiz kılmaktır. Bu strateji, karar

vericiler, kamuoyu liderleri ve benzerlerini kente gelmeye ikna ederek, kenti kendi gözleri ile

görmelerini sağlamayı hedeflemektedir. Kenti ziyareti, festival ve kültürel aktiviteler

düzenleyerek, konferans, sergiler, seminer ve basın toplantıları düzenleyerek, kent turları

yaparak, temalı parklar, alternatif spor ve dinlenme merkezleri vb. yeni cazibe metotları

yaratarak teşvik etmek mümkündür. Karar vericilerin kentle ilgili pozitif olmayan bir imajı

varsa; etkinlik gibi pozitif bir davet aracılığıyla kente gelmesi sağlanmış olacak ve kente

ilişkin önyargıların yerinde ziyaretle giderilmesi sağlanacaktır (Altınportakal Film Festivali,

İstanbul Bienali, İstanbul Akbank Jazz Festivali, Disneyland, Universal Park Studios gibi).

Günümüzde, enformasyon bolluğunun olduğu bir dünyada yaşanmaktadır. Bu nedenle ülke ve

ürün tanıtımı bağlamında başarılı ve etkili olmak için; farklı olmaya, diğer enformasyonlardan

(diğer bir deyişle rakiplerin mesajlarından) ayırt edilir ve dikkat çekici olmaya, ayrıca değişik

iletişim kanallarının kullanılmasına gerek duyulmaktadır. Bu kapsamda; özel olaylar ülke

markalaşmasında alternatif bir yöntem ve farklılaştırıcı bir unsur olarak karsımıza

çıkmaktadır. Festivaller, kültürel/sanatsal/sportif organizasyonlar gibi özel olaylar, modern

turizmin imaj oluşturmada kullanılan en önemli araçlarından biri olarak görülmektedir. Özel

olaylar, turizm pazarında talebi artırmak, turistin ilgisini çekmek, imaj geliştirmek ve

markalaşmak için bir halkla ilişkiler aracı olarak kullanılmaktadırlar. Günümüzde özel olaylar

bir destinasyonun doğal ve fiziksel özelliklerinin önüne geçmeye başlamıştır.

İnsanların yüzyıllardır çeşitli rahatsızlıklarını gidermek için termal su kaynaklarından

yararlanma düşüncesi gelenek haline gelmiştir. Termal suların bileşimindeki madeni tuz ve

minerallerin özelliklerine göre birçok hastalığın tedavisinde, kas ve asabi yorgunlukların

tedavi edilerek vücudun eski zindelik ve gücünü kazanmasında tıbben kabul edilmektedir. Bu

nedenle termal turizm sağlık amaçlı turizm kapsamında değerlendirilmektedir.

8

Çeşitli bilim dallarındaki araştırmacılar imaj yapısının hem algısal hemde duygusal

değerlendirmeyi kapsadığında hem fikirdirler. İmajın bilişsel veya algısal öğesi bir

destinasyonla ilgili insanların sahip olduğu inançları ve bilgiyi ifade eder. Bilişsel öğe

genellikle bir yerin fiziksel özelliklerini, o yerde yaşayan insanları ve yaşanan olayları

değerlendirme sonucu ortaya çıkar. İmajın duygusal öğesi ise, insanların bir yer ile ilgili

hissettikleri duyguları ifade eder. Duygusal öğe bir yerin insanlarda uyandırdığı duyguların ve

anlamın değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkar. Bir yerin duygusal olarak değerlendirilmesinin

genel olarak o yerin bilişsel bir şekilde değerlendirilmesine bağlı olduğu kabul edilmektedir.

Daha açık bir şekilde bir yerin duygusal imajı, bir yeri sevip sevmeme, hoşlanıp hoşlanmama,

o yer ile ilgili olarak insanların sahip olduğu bilgilere, inançlara, düşüncelere yani bilişsel

imaja bağlı olduğu görüşü ağırlık kazanmaktadır. Bir destinasyonu bilişsel ve duygusal olarak

değerlendirme sonucunda o destinasyonun genel imajı oluşmaktadır. Yani bir destinasyondaki

farklı nitelikler ve özellikler etkileşim sonucunda bir genel imaj oluşturur.

Gerek Türkiye’de gerekse tüm dünyada ağırlıklı turizm türü klasik tatil turizmi anlayışına

dayanan kitlesel turizmdir. Turizme ilişkin verilere göre, Türkiye’ye gelen yabancıların

%50’den fazlası tatil-dinlenme-gezme görme amaçlı ziyaretçilerden oluşmaktadır ve diğer

amaçlar oldukça düşük yüzdelerde kalmaktadır. Belli bir pazar dilimine aşırı bağımlılık

yaratan bu durum da ülke turizminin bazı dış etkenlere karşı kırılganlığını göstermektedir

çünkü, kitle turizmi iç ve dış krizlerden çok hızlı etkilenen bir yapıdadır. Bu nedenle de

Türkiye kendi olanaklarına ve kaynaklarına uygun seçenek turizm türleri oluşturmak ve

bunları geliştirmek zorundadır. Klasik kitlesel turizmin en önemli ekonomik boyutu da

harcama düzeyinin düşük olmasıdır. Oysa ki, özel pazar dilimlerine hitap eden turizm

türlerinin bireysel harcama düzeyleri çok yüksektir çünkü bu turizm türlerine varlıklı ve

harcama potansiyeli kesimler daha fazla katılmaktadır. Bunlardan en önemlisi de sağlık

turizmi ve medikal (tıbbi) turizmdir.

Turistlerin geleneksel olarak tatil, dinlenme, eğlenme ve kültür gibi amaçlarının yanı sıra

tarihsel olarak sağlık amaçlı olarak seyahat ettikleri de bilinmektedir. Avrupa’da 18. yüzyılda

kaplıcalara gitmenin halk arasında yaygınlaşması sayesinde sağlık turizmi hareketlerinin

başlangıcına kaplıcaların öncülük ettiği söylenebilir. 19. yüzyılda Yeni Kaledonya gibi uzak

kolonilerde ve tropik iklim bölgelerinde tedavi amaçlı turizm hareketleri görülmüştür Sağlık

turizmi bugün öylesine önemli bir turizm türü durumuna gelmiştir ki, Kırgızistan gibi bazı

ülkelere seyahat edenlerin de birincil amacıdır.

9

Günümüzde dünya nüfusunun yaş ortalamasının giderek yükselmesi, endüstrileşmeye bağlı

olarak çalışma sürelerinin kısalması ve alternatif sağlık yöntemlerinin daha fazla kabul

görmesi sağlık turizmine olan talebi arttırmaktadır.

Günümüz çalışma koşulları, şehir yaşamının yoğunluğu ve yıpratıcılığı, doğal üretim-

tüketimden uzaklaşılması ve fabrikasyon üretimin-tüketimin artması bireylerin ruhsal ve

bedensel olarak rahatsızlanmasına neden olmaktadır. Bireyler bu rahatsızlıklardan kurtulmak

adına modern hastane ve kliniklerin yanı sıra günümüzde alternatif tedavi yöntemlerinin

uygulandığı merkezleri de tercih edebilmektedirler. Bu merkezlerde uygulanan tedavilerde;

deniz, kaplıca, içme-maden suyu, çamur ve sıcak su kaynaklarından faydalanılmaktadır.

Ülkemiz sıcak su kaynakları bakımından oldukça zengindir ve bu zenginlik termal tesislerin

faaliyet gösterdiği alanların hacmini de arttırmaktadır.

Bu çerçevede sağlık turizmini; kişinin psikolojik ve bedensel rahatsızlıklarına şifa bulmak ve

bunu yaparken de doğa yöntemlerinden faydalandığı turizm türü olarak tanımlamak

mümkündür. Sağlık turizmi içerisinde en yaygın olarak kullanılan yöntem ise termal

kaynaklar ve yöntemlerdir. Bu yönüyle çoğu zaman termal turizm ile sağlık turizmi birlikte

değerlendirilmektedir.

Termalizm bir sağlık turizmi çeşididir. Termalizm; kaplıca, ılıca, içmeler gibi şifalı doğal su

kaynaklarının sağlık kurallarına uygun bir şekilde tedavi amaçlı kullanılmasıdır. Termalizmle

ilgili faaliyetlerin bütünü ise termal turizmi oluşturur. Turizmden faydalanan misafirlerin

evlerinin dışında konaklama yapmaları, sunulan hizmetleri esnekliği, soyutluğu ve

kompleksliği turizmde memnuniyet kavramını önemli hale getirmektedir.

Sağlık turizmde; misafirlerle doğrudan iletişimde bulunan çalışanların tutumları, misafir

sorunları ve şikâyetleriyle ilgilenme düzeyleri, işletme yönetiminin misafir tutumu gibi

değişkenler müşteri memnuniyetini önemli ölçüde etkilemektedir.

II.Sağlık Turizmi

Sağlık turizmi; insanların tedavi olmak maksadıyla sürekli yaşadıkları yerlerden ayrılıp sağlık

kurumlarının olduğu bölgelere veya şehirlere gitmeleriyle oluşan turizm hareketi olarak

tanımlanabilir. Dünya genelinde sağlık turizmi açısından öne çıkan ülkeler şunlardır:

Hindistan, Tayland, Singapur, ABD, Malezya, Almanya, Meksika, Güney Afrika, Brezilya ve

Kosta Rica’dır. Ülkemiz en fazla tercih edilen ülkeler arasında 17. sıradadır. İlk onda yer alan

ülkelerin sahip oldukları ortak avantajlar ise şunlardır:

-

10

- Destinasyona ulaşım kolaylığı,

-Teknoloji, altyapı ve uzmanlık göstergelerinin iyi olmasıdır.

Sağlık turizmine katılanların tercihlerini etkileyen en önemli faktörler şunlardır. Hizmetin

ödenebilirliği, hizmetin erişebilirliği, hizmetin ihtiyacıyla uyuşması, bakım kalitesi, turizm

unsuru olarak destinasyonun sundukları, mahremiyet ve diğer yararlar sağlık turizmi

katılımcılarının tercihlerini yakından etkilemektedir (Yılmaz, 2007: 29-30).

Sağlık turizminde nitelikli olan hizmetlerin sağlanması için şu standartlara uyulması

gerekmektedir.

-Etik değerler içerisinde sağlık hizmeti,

-

-

-Fiziki standartlar (sağlığa uygunluk, ulaşım ve altyapı hizmetleri, çevresel etkenler),

-

-Ulaşım ve transfer standartları,

-

Sağlık turizminde belli bir noktaya ulaşabilmek için; başta resmi ve özel sektör sağlık

kuruluşları ve turizm şirketlerinin Avrupa ülkelerindeki sosyal güvenlik şirketleri daha yakın

işbirliği yapmaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra sağlık hizmeti veren tesislerin kaliteleri

arttırılmalıdır. Ayrıca sağlık hizmetlerine ilaveten paket halinde ülkemizin diğer turizm

olanaklarının sunulması da gerekmektedir.

Sağlık turizmi organizasyonun başarılı bir şekilde oluşturulması ve yürütülmesi için şu

noktalara dikkat edilmelidir.

- ın evden çıkışından tekrar evine dönüşüne kadar geçen tüm süreçleri

kapsamalı,

-Sigorta şirketleri ile koordinasyon sağlanmalı,

-Sağlık turizmi yapan kurum ve kuruluşların belirlenmesi ve sertifikalandırılması,

-Paket programlar oluşturularak sağlık ve turizm iç içeliğin sağlanması,

-

-Organizasyon ve danışman şirketleri kurulmalı ve yardımcı firmalar bu yapılanma içinde yer

almalıdır.

2.1.Sağlık Turizmi Çeşitleri

Ruhsal ve bedensel rahatsızlıkları bulunan bireylerin evlerinden ayrılıp değişik bölgelerde

tedavi görme istekleri aşağıdaki turizm türlerinin doğmasını sağlamıştır.

11

-

istasyonlarında ve deniz kenarlarında uygulanan bir tedavi yöntemidir.

-

yöntemi ya da bu ürünlerin kullanımının, bundan hoşlananlara sunulmasıdır.

-Termalizm; kaplıca, ılıca, içmeler gibi şifalı doğal su kaynaklarının sağlık kurallarına uygun

bir biçimde tedavi aracı olarak kullanılmasıdır.

Termal turizmin kapsamına giren diğer uygulamaları ise şu şekilde açıklamak mümkündür.

Balneoterapi; doğal mineralli suların belirli bir sürede, gün boyu bölünmüş dozlarda ve

belirli miktarlarda içilmesi ile yapılan kürlerdir.

Talassoterapi; deniz suyu ve diğer deniz değerleri kullanılarak yapılan kür uygulamalarıdır.

Hidroterapi; genellikle tatlı sular vasıtasıyla ve 20 ºC seviye sıcaklıktaki sularla yapılan

kürlerdir.

Speleojerapi; mağara ortamlarından yararlanılarak yapılan tedavi türüdür.

Peloidoterapi; çamurdan faydalanılan tedavi türüdür.

Spa; Latince “Salus Per Aquam” teriminin baş harflerinden oluşuyor. "Su ile gelen iyilik"

anlamına gelen bu terim Roma döneminden beri termal ya da deniz suyunun ağırlıklı olarak

kullanıldığı vücut bakımı ve tedavileri için kullanılıyor. Spa turizminde ortalama kalış süresi

diğer turizm türlerine göre daha uzundur. Almanya’daki Spa’larda ortalama kalışlar 6 gece

iken Fransa’da 17-18 gece civarında konaklama yapıldığı görülmektedir.

2.2.Termal Tesisler ve Özellikleri

Termal tesisler sundukları hizmetler ve ürün özellikleri nedeniyle diğer turistik işletmelerden

farklıdır. Termal tesislerin özelliklerini ise şu şekilde sıralayabiliriz.

-

-

-

oluşturarak bölgesel dengeli turizmin gelişmesinin sağlanması,

- slerde insan sağlığını iyileştirici aktiviteler yanı sıra sağlıklı, zinde insan

yaratma, eğlence ve dinlenme olanaklarının da bulunması,

-Kür merkezi (tedavi) entegrasyonuna sahip tesislerin maliyetini çabuk geri ödeyen kârlı ve

rekabet gücüne sahip yatırımların olduğu görülmektedir.

Hizmet işletmelerinde özellikle de sağlık ve termal işletmelerde misafirler ödedikleri parasal

değerin karşılığında, sağlık işletmelerinden sağlıklarını ve zindeliklerini beklemektedirler. Bu

12

kadar önemli bir konuda misafirlerin isteklerinin, beklentilerinin, şikâyetlerinin ve memnun

oldukları durumların detaylı olarak değerlendirilmesi son derece önemlidir.

Bolu ilinin termal turizm potansiyeli bakımından Avrupa’da birinci sırada yer alan bir

kapasiteye sahip olduğu bilinmektedir. Doğal güzellikleri, 4 mevsim turizm potansiyeline

sahip, yayla turizmi, kış turizmi, spor turizmi gibi birçok turizm çeşitliliğine de sahiptir. Bolu

ili Dünyaca ünlü zengin mutfağı, özellikle tahta işlemeciliği hakim hediye eşyada da

ülkemizin önemli şehirlerindendir. Son yıllarda, ilin termal alt yapısını değerlendirmeye

yönelik yapılan yatırımlar, ilin sağlık kuruluşlarının Türkiye’deki üstün başarısı, fizyoterapi

başta olmak üzere birçok alanda başarılı tedavileriyle tercih edilen bir sağlık merkezi

olmuştur.

Bu çalışmada, Bolu ilinin turizm çeşitliliğini sağlıklı yaşam kenti olarak markalaşması için

izlenecek stratejilerin belirlenmesi amacıyla bir fizibilite çalışması yapılmıştır. Bolu Sanayi ve

Ticaret Odasının yürüttüğü Doğu Marmara Kalkınma Ajansının Finansal olarak desteklediği

bu raporda, Bolu’ya gelecek yatırımcılar için, hedef turist kitlesi, ilde yaşayan halkın turizme

yönelik tutumları, yatırım yapılabilecek bölgeler, uygulanacak pazarlama stratejileri, hizmetin

içeriği ve kapsamı, ürün çeşitliliğine yönelik stratejilerin sunulması amaçlanmıştır.

III.ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ VE BULGULAR

Bu fizibilite çalışmasında dört hedef kitle seçilmiş ve bu kitleler üzerine anket uygulanmıştır.

Birinci hedef kitle Bolu ilindeki yatırımcı ve karar vericilerden oluşmaktadır. Bu hedef

kitleden 100 kişi üzerine anket çalışması uygulanmıştır. İkinci hedef kitle Bolu ili halkı olup,

sağlık turizminde Bolu ilinin öne çıkmasında halkın önemli rolü bulunmaktadır. Bu nedenle,

Bolu ilinde 500 kişi ile yüzyüze anket görüşmesi yapılmıştır. Anketlerde KANO modeli

uygulanmış, hem işletmelerin hem de halkın ihtiyaç ve beklentilerinin öncelikleri de bu model

ile belirlenmeye çalışılmıştır. Üçüncü hedef kitle model kent olarak Çek Cumhuriyeti’nde

Karlovy Vary kentini gözlem ve deneyim amaçlı proje kapsamında ziyarete giden uzman 17

kişiden oluşmaktadır. Dördüncü hedef kitle ise Karlovy Vary’de hizmet sunan otel

yöneticileridir. Bu kitleden 6 kişiye ulaşılmıştır.

İstek ve ihtiyaçlarının anlaşılması ve farklılıklarının belirlenmesi, bu ihtiyaçların yönetimi için

çok önemlidir. Müşteriye odaklanma sadece müşteri isteklerinin karşılanması için değil,

bunların anlaşılması için de yapılmalıdır. Bunun için anket çalışmaları, odak gruplar gibi

klasik yöntemlerin yanı sıra gereksinimlerin sınıflandırılmasında “Kano modeli” de

kullanılmaktadır. Kano model; müşteri ihtiyaçlarını kategorize etmek için kullanılan bir

modeldir. Klasik yöntemlerde müşteri istekleri yerine getirilirse müşteride tatmin olacağı,

13

eğer bu istekler yerine getirilmezse tatminsizlik olacağı gibi basit bir mantık söz konusudur.

Oysa Kano model ile müşteri istekleri derecelendirilmiş ve tatmin boyutları belirlenmiştir.

Kano model; 1984 yılında N. Kano ve arkadaşları tarafından geliştirilen müşteri ihtiyaçlarını

kategorize etmek için kullanılan bir modeldir. Kano model ile müşteri memnuniyeti ile bir

ürünün veya bir servisin performansı arasındaki ilişki ortaya çıkarılır. Bu ilişkiler aşağıda

belirlenen kategorilerden biri ile adlandırılır. KFY literatüründe, Kano model farklı müşteri

ihtiyaçlarını ağırlıklandırmak için kullanılmıştır. Kano modeli işletmelerin müşteri

beklentilerini karşılayabilme derecesi ile tüketici tatmini arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarır. Bu

model bazı müşteri gereklerinde küçük bir gelişme sağlandığında müşteri memnuniyeti son

derece artarken, bunun aksine diğer müşteri gereklerinde büyük bir gelişme olmasına rağmen

müşteri memnuniyet derecesinin niçin sıradan bir artış gösterdiğini açıklayan bir modeldir. Bu

modele göre temelde müşterinin üründen beklediği özellikler üç şekilde tanımlanır.

Temel özellikler (M): Bu özellikler, ürün üzerinde bulunması gereken ve müşteriler

tarafından zaten ürünün üzerinde bulunacağı varsayılan ihtiyaçlardır. Bu özelliklerin olması

memnuniyeti artırmamakla birlikte, bu özelliklerin eksikliği memnuniyeti olumsuz yönde

etkilemektedir.

Beklenen özellikler (O): Bir müşteriye o üründen ne beklediği sorulduğunda alınan cevaptır.

Müşterinin üründen beklediği temel performanstır. Bu gerekler yerine getirildiğinde müşteri

memnuniyetine, yerine getirilmediklerinde ise müşteride tatminsizlik yol açar. Müşteri

memnuniyeti başarı derecesi ile birlikte doğru orantılı artmaktadır. Yani müşteri isteklerinin

yerine getirilme derecesi artıkça memnuniyet düzeyi artmaktadır.

Heyecan verici özellikler (A): Bu tür gerekler müşteriyi son derece memnun eden ürün

özellikleridir. Müşteri bu özelliklere karşı bir beklenti içinde değildir ancak bu gereklerin

yerine getirilmesi müşteriyi memnun etmektedir. Buna karşın bu özellikleri taşımayan ürün

müşteride bir tatminsizliğe neden olmaz. Müşteri memnuniyeti ile ürünün başarı durumu

arasındaki ilişki artan parabolik bir davranış gösterir. Ürünün başarısı belli bir değere kadar

artarken müşteri memnuniyeti daha dik bir ivmeyle artmaktadır. Bunun anlamı, ürün müşteri

memnuniyetini beklenilenin ötesinde sağlamıştır. Sonuç olarak, bu özellikler rakip ürünlerden

farklı olmayı sağlayan özelliklerdir. Bu özelliklere ek olarak 3 özellik ise şunlardır;

Sıradan özellikler (I): Bu özellik müşteri için bir anlam ifade etmez. Yani bu özelliğin olup

olmaması müşteri açısından önemli değildir.

Zıt özellikler (R): Bu istekler müşteri tarafından arzu edilen ürün özellikleri olmasına rağmen

bunların tam terside müşteri tarafından beklenen özelliklerdir. Müşteri sadece bu özellikleri

istemez aynı zamanda bu özelliklerin tam tersi özelliklerin de sağlanmasını bekler. Örneğin,

14

normal şartlarda, büyük pencereleri olan ev istenirken enerji tasarrufu için küçük pencereli ev

tercih edilir.

Şüpheli özellikler (Q): Bu tip de ya soru yanlış ifade edilmiş ya müşteri yanlış anlamış ya da

mantıksız bir cevap verilmiştir.

Sonuç olarak, bu özellikler rakip ürünlerden farklı olmayı sağlayan özelliklerdir. Şekilde de

görüldüğü gibi temel kalite özelliklerinin üründe bulunması tatmin düzeyinde herhangi bir

pozitif etki yaratmazken, bu özelliklerin ürün de bulunmaması büyük bir tatminsizlik

yaratmaktadır. Beklenen kalite özellikleri ne kadar karşılanırsa tatmin düzeyi de o kadar

artmaktadır. Heyecan verici kalite özelliklerinin üründe bulunmaması ise tatmin düzeyi

üzerinde herhangi bir negatif etki yaratmazken, bulunması tatmin düzeyini yüksek oran da

arttırmaktadır.

Bu çalışmada, ihtiyaçların ve beklentilerin belirlenmesinde yapılan anketlerde KANO model

yöntemi kullanılmıştır. Anketlerin diğer sorularının analizinde ortalamalar ve frekanslar

alınmıştır. Analizlerde SPSS istatistik programı kullanılmıştır.

Çalışmada öncelikli olarak yatırımcılar, yerel yönetim yöneticileri, kamu yöneticileri, sağlık

kuruluşu yöneticileri ve her kesimden akademisyenin katıldığı 08.01.2014 günü bir odak grup

toplantısı gerçekleştirilmiştir. Bu toplantıdaki bilgiler ışığında, araştırmanın anket formları

düzenlenmiştir. Çalıştay raporu aşağıda sunulmuştur.

3.1.ODAK GRUP ÇALIŞTAYI

Çalıştay Başlama Saati: 10:00

Çalıştay Bitiş Saati: 12:45

Başkan: Türker ATEŞ (BTSO Yönetim Kurulu Başkanı)

Moderatör: Yrd.Doç.Dr.Bilsen BİLGİLİ

Katılımcılar:

Ömer Eru (Bolu Vali Yardımcısı)

İhsan Ağcan (Bolu Belediye Başkan Yardımcısı)

Arzu İlçe (Abant İzzet Baysal Üniversitesi Bolu Sağlık Yüksek Okulu Müdürü)

Cavit Demir (Hastane Sahibi, Bolu Ticaret Sanayi Odası Meclis Başkan Yardımcısı)

Emrah Güney (Bolu KHB Koordinatörü)

Fırat Oktar (Tur Operatörlüğü, Turist Rehberi)

Hanifi Üzüm (Abant İzzet Baysal Üniversitesi BESYO Müdür Yardımcısı)

Harun Atay (İl Özel İdaresi, Çevre Mühendisi)

İbrahim Gündoğan (İl Özel İdaresi, Şehir Planlamacısı)

15

İnan Kalaylı (ETUR Turizm Şirket Yöneticisi)

Muhsin Karagüzel (Bolu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Şube Müdürü)

Murat Özmen (KHB Genel Sekreteri, Tıp Doktoru)

Nadir Göksügür (Abant İzzet Baysal Üniv.Tıp Fak.Dekan Yardımcısı, Doç.Dr.)

Ömer Faruk Zorlu (Marmara Kalkınma Ajansı Bolu Ofisi Koordinatör)

Serhan Balkanal (Bolu Sağlık Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi)

Ufuk Nurullah Bilgin (Çevre ve Şehircilik İl Müdürü)

Uğur Pay (KHB İdari Hizmetler Başkanı, Tıp Doktoru)

Yasemin Özalp (Şehir Planlamacısı)

Yeşim Bakar (Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fizyoterapi Yüksek Okul Müdürü)

Yusuf Volkan Topuz (Abant İzzet Baysal Üniversitesi İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi,Yrd.Doç.Dr.)

Çalıştaydan elde edilen bilgiler aşağıda sunulmuştur;

1.Çalıştay, Projenin tanımı, amaçları ve çalıştayın projedeki rolü ile ilgili BTSO Yönetim

Kurulu Başkanı Türker Ateş’in konuşması ile başlamıştır. (10 dk.)

2.Çalıştayda, Dünyada sağlık turizmi konusunda sağlık merkezi markası olan Karlovy Vary

Örneği Sunumu gerçekleştirildi. Bu sunum, çalıştay katılımcılarının Bolu ilinin Türkiye ve

dünyada sağlık merkezi markası olmaya aday bir il olarak sahip olduğu varlıkları ve yapılması

gerekenler konusunda yönlendirici yol gösterici olabilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. (20

dk.)

3.Çalıştayın odak grup görüşmesi bölümü 10:30’da başlamıştır. Odak grup görüşmesindeki

konular ve odak grup görüşmesinde ilgili konulara ilişkin belirlenen sonuçlar şu şekildedir;

-Bolu’nun Termal Varlık ve Çeşitliliği

Termal su varlıklarının zenginliği açısından Bolu Avrupa’da ve Dünya sıralamasında önemli

bir yere sahiptir. Termal varlıkların hamam, SPA veya revize kullanıma uygunluğunun

bilimsel test verileri ile ilgili bilgilendirme yapılması gerekmektedir. Termal varlık lansmanı

çalışılmış olmasına rağmen, ilgili uzmanlar ve yatırımcılar tarafından bilinmemektedir. Bu

projede seçilecek yer alternatiflerinin özellikleri açıkça belirtilmelidir.

Turizm kaynakları arasında 80lt/sn 44 derece 120lt/sn 42 derece 200lt/sn 44 derece

potansiyelinde kaynak bulunmaktadır. Yer seçiminde bu kaynaklar termal açıdan oldukça

değerlidir.

16

Bolu ilinin fay hattı üzerinde olması termal zenginlik sağlarken, aynı zamanda yapılacak

yatırımlarda ve tanıtım programlarında bir dezavantaja sahiptir. Bu durum tanıtım

stratejilerinde dikkate alınmalıdır. Yatırımcılara bina tasarımında depreme dayanıklı planlar

yapmaları yönünde bilgi verilmelidir.

-Sağlık Hizmetleri Donanımı

Fizik tedavi, ortopedi, estetik, rehabilitasyon bölümleri öne çıkmaktadır. Ancak, onkoloji gibi

daha spesifik bir alanda sağlık hizmetinin öne çıkması, bu tip hastalar ve yakınlarının

hayatlarının sıkıntılı dönemlerinde Bolu’da daha rahat bir dönem geçirmeleri sağlanarak, bir

farkındalık oluşturulabilir.

Kamusal ve özel sağlık merkezlerinde yatak kapasitesinin yeterliliği gözden geçirilmeli ve

arza göre potansiyel tüketici talebi oluşturulması önerilmektedir. Bu oldukça önemli bir

konudur.

Yaşlı bakımı ile ilgili de bir yatırım avantajı görünmektedir. Özellikle termal bölge olması

nedeniyle, yaşlılara özel bakım merkezleri oluşturulabileceği önerisi gelmiştir.

-Arazi Yerleşim Alanı

En çok tekrar edilen yer Karacasu mevkisidir.

-Sezon ve İklim

4 mevsim turizme elverişli bir il konumundadır. Yazın yayla turizmi, spor turizmi, yöreye

özgü sağlıklı gıda varlığı, gelen turistlerin özgün hediyelik eşya ihtiyacının karşılanabilmesi

gibi birçok avantaja sahiptir. Kışın ise kayak turizminin de olması 4 mevsim sağlık turizmini

destekleyecek yan donanıma sahip olduğu görülmektedir.

-İşgücü

Bolu ilinde üniversitenin olması ve üniversite öğrencilerinin büyük bir kısmı Bolu ilinden

olduğu için, kalıcı işgücü bulma şansı bulunmaktadır.

İş gücü tüm katılımcıların en büyük endişe olarak dile getirdiği bir konudur. Bu proje

kapsamında en önemli ağırlık verilmesi gereken konulardan biri de nitelikli istihdam için

üniversite eğitimi sonrası hem sağlık hem de turizm ile ilgili diğer alanlarda nitelik

kazandırıcı kurs vb.odaklı projelere yönlendirici öneriler geliştirilmelidir.

17

Nitelikli işgücü ihtiyacını karşılayacak bir veri tabanı oluşturulmalı ve bu veri tabanının

profesyonelce yöneten bir ağ oluşturulmalıdır. Bu ağ, bu proje kapsamında kurulacak olan ağa

eklenmelidir.

Turizm endüstrisi için önem arzeden, yabancı dil bilgisi (hedef kitleler göz önünde

bulundurularak, İngilizce, Arapça vb.) eğitimi ile eleman yetiştirilebilecek çeşitli merkezler ve

ihtiyaç duyacak girişimciler ile network içerisinde çalışabilecek bir yapılanma

düşünülmelidir.

-Üniversite İşbirliği

Katılımcıların en çok değindikleri konulardan biri de üniversite işbirliğidir. Bu durum,

üniversitenin desteğinin yeteri kadar bilinmediği ya da beklenen desteğin tam olarak

sağlanmadığı kanısını oluşturmaktadır. Proje kapsamında kurulacak olan network üzerinde

üniversiteden uzmanların da katılabileceği bir bölüm oluşturulmalıdır.

-Devlet Desteği ve Teşvikler

Üniversite işbirliğinin ardından en çok değinilen konulardan biri de devlet desteği ve

teşviklerdir. Eğer, Valilik tarafından yapılan başvuru olumlu sonuçlanırsa yatırımcı için

oldukça cazip bir tanıtım aracı olabilecektir.

-Hedef Tüketiciler

Sağlık kenti markası olarak öne çıkarken, hasta insanlardan ziyade sağlıklı yaşamın ön plana

çıkarılması çok daha avantajlı görünmektedir. Dolayısıyla, yaşlılar köyü, hasta bakım

merkezleri, hasta yakınlarının konaklama hizmetleri vb. hastalara yönelik tüm hizmetler

hizmet çeşitliliği olarak kullanılmalıdır. Aksi halde, hastalık vurgusunun öne çıkarıldığı bir

sağlık kenti markası olumsuzluk olarak görülmektedir. Sağlıklı yaşam merkezi algısında,

hastaların da uygun ortam bulabildiğinden hareketle, hizmet çeşitliliği olarak öne

çıkarılabilecektir.

-Yan Sektörler

Sağlık kenti olarak farklılığın oluşturulabilmesi için, tüm yan hizmetlerin olduğu bir yapı

düşünülmelidir. Aksi takdirde diğer iller ve bölgelerden farklı olarak yapılanması ya da öne

çıkması söz konusu olamayacaktır.

18

Rekreasyon alanları, sağlığa zarar vermeyecek turistik aktiviteler, sağlığa yararlı sportif

aktiviteler, sağlıklı beslenmeye katkı sağlayacak gıda çeşitliliği, ruh sağlığı açısından katkı

sağlayacak sakinleştirici ve dinlendirici aktiviteler vb. donanım da göz önünde

bulundurulmalıdır.

-Ulaşım

Hava (yapım aşamasında), karayolu ile ulaşım çeşitliliğine sahip olduğu söylenebilir. Ancak,

seçilecek yerlerin de yakın olması dikkate alınmalıdır.

-Altyapı

Yol, su, elektrik, doğalgaz, sağlık merkezlerine yakınlık, gibi konuların da dikkate alınması

gerekmektedir.

-Rekabet

Rekabet konusunda avantaj elde edilebilmesinin tek yolu, farklılık ile öne çıkabilmektir. Bu

yüzden tam donanımlı bir yapılanma gerekmektedir.

-Başarıya Etki Eden Faktörlere İlişkin Deneyimler

En önemli konu katılımcılar tarafından, tanıtım ile ilgili olarak gelmiştir. Bunun da temelinde

hedef kitle seçimi ve konsept oluşturma, farklılık noktasında çözüm geliştirilebilecektir.

Tüketici anketlerine bağlı sonuçlar oldukça önemlidir.

-Ürün/Hizmet Çeşitliliği

Ürün ve hizmet çeşitliliği konusunda, çok az katılımcıdan farklı fikirler gelmiştir. Genellikle,

her katılımcı kendi alanı ile ilgili konulara ağırlık verilmesi üzerinde durmuştur. Örneğin,

sağlıkçılar tamamen hastaneler üzerinde durmuşlardır. Bu da sağlık turizmi kenti markası

kavramının özellikle sağlık mensupları tarafından farklı algılandığını göstermektedir. Bu

konuda ciddi bir bilgilendirme yapılmalıdır. Kitapçıkta da sağlık turizminin kapsamı

tanımlanmalıdır.

-Kapsam

Sağlık merkezinin kurulumu konusunda en önemli konulardan biri kapsamda nelerin yer

alacağıdır. Bu kapsam ile ilgili olarak, yurtdışına gidecek olan ekip ile tüketicilere yapılacak

olan anketler önemlidir. Bolu halkına yönelik anketler, tüm yaş gruplarına uygulanacaktır.

Böylece, her yaş grubunun sağlık turizmi markası olmaya aday bir merkezden beklentileri

19

tespit edilebilecektir. Bu anket kapsamında dünyanın sağlık turizminde önemli merkezi

konumunda olan yerlerin donanımındaki ürün ve hizmet çeşitleri halka sorulmuştur.

3.2.BOLU HALKININ SAĞLIK TURİZM KENTİNE YÖNELİK TUTUMLARI

Bolu halkına üzerine yapılan 505 anket, nüfus sayısı dikkate alınarak Karacasu, Mudurnu,

Taşkesti ve Bolu merkez olmak üzere 4 noktada uygulanmıştır. Ankete katılan halkın

demografik özellikleri Tablo.1.’de gösterilmiştir.

Tablo.1. Demografik Özellikler

Sayı/Oran

Demografik Özellikler

Sayı Yüzde

Cinsiyet Kadın 221 43,8

Erkek 284 56,2

Yaş 18-27 177 35,04

28-37 120 23,76

48-57 95 18,81

58+ 39 7,72

Egitim Lise ve altı 240 47,5

Lisans 248 49,1

Lisans üstü 17 3,4

Bolu ili halkından ankete katılanların %43,8’i kadın, %56,2’si erkektir. Katılımcıların yaş

gruplarına göre dağılımları incelendiğinde; %35,04 18-27 yaş grubu, %23,76 28,37 yaş grubu,

%18,81’i 48-57 yaş grubu, %7,2’si ise 58 ve üzeri yaş grubundadır. Katılımcıların %47,5’i

lise ve altı, %49,1’i üniversite, %3,4’ü ise lisansüstü eğitim düzeyindedirler.

Bolu halkının turizm kentinin gerektirdiği değişim ve gelişimlere yönelik tutumlarını

belirlemek üzere Tablo.2’de yeralan değişkenlere yönelik 1:Kesinlikle Katılmıyorum,

5:Kesinlikle Katılıyorum olmak üzere 5’li bir ölçekte tutumları belirlenmeye çalışılmıştır.

Tablo.2.Bolu Halkının Bolu’nun Turizm Kenti Olması Durumunda Gerçekleşecek Değişim

ve Gelişime Yönelik Tutum Ortalamaları

Ortalama Standart

Sapma

1 Bolu’da da farklı bir mimari uygulanmalıdır 3,8297 1,0033 2 Bolu’ya yerli turist gelmesi beni memnun

eder

4,0515 0,9222

3 Bolu’ya yurtdışından turist gelmesi beni 4,0594 3,9902

20

memnun eder 4 Turizm kenti olmasında Bolu ilinin doğal

termal kaynaklarının yeterli olduğunu

düşünüyorum

3,1347 1,1842

5 Tarihi ve kültürel değerlerimiz açısından

Bolu’nun zengin olduğunu düşünüyorum

3,3545 1,0797

6 Bolu’ya çok fazla turist gelmesi durumunda

toplumun ahlaki yapısının bozulacağını

düşünüyorum

2,2871 1,1350

7 Bolu iline çok sayıda turist gelmesi

durumunda ihtiyaç olduğunda ücret

karşılığında kendi evime bile turist kabul

edebilirim

2,5564 1,2073

8 Turistik kentlerde gençlerin ahlaki yapısının

bozulduğunu düşünüyorum

2,2673 1,0772

9 Turistik kentlerde, doğal çevrenin

bozulduğunu düşünüyorum

2,7485 1,1760

10 Bolu ilinin turizm merkezi olması durumunda

gençlere iş imkanı olacağını düşünüyorum

3,9604 1,2764

11 Bolu ilinin turizm merkezi olması durumunda

Bolu’luların değil başka şehirlerden gelen

kişilere iş verileceğini düşünüyorum

3,0792 1,0972

12 Bolu ilinin turizm merkezi olmasının bana bir

faydası olmayacağını düşünüyorum

2,5406 1,1729

13 Bolu ilinin turizm merkezi olması durumunda

fiyatların yükseleceğini ve beni olumsuz

etkileyeceğini düşünüyorum

2,9644 1,1263

14 Bolu ilinin turizm merkezi olması durumunda

şehirdeki huzurlu ve sakin yaşamın

bozulacağını düşünüyorum

2,6554 1,0672

15 Bolu ilinin turizm merkezi olması, ekonomik

olarak gelişmesini olumlu etkileyeceğini

düşünüyorum

3,8416 0,9463

16 Bolu ilinin turizm merkezi olması durumunda

ailece iş yeri açarak kazanç elde edeceğimizi

düşünüyorum

3,1267 1,0946

17 Bolu ilinin turizm merkezi olması

durumunda, yabancı turistlerle anlaşmak için

yabancı dilimi geliştiririm.

3,5149 1,1092

18 Bolu ilinin turizm merkezi olması

durumunda, il dışından yatırımcıların gelerek

yatırım yapması Bolu’yu geliştirir.

4,0257 1,0299

19 Bolu’da halkın katılacağı festival ve

etkinlikler düzenlenmelidir.

4,2059 0,9413

Tablodaki değişkenler incelendiğinde, Bolu halkının turizmin kente getireceği olumsuz

önyargılardan uzak oldukları, gelişime ve değişime açık oldukları görülmektedir. Özelikle

21

turizmin getireceği sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelere yönelik oldukça olumlu

düşünmektedirler.

Bolu halkının Bolu ilinin sağlık turizminde marka kent olabilmesi için yapılması gerektiğini

düşündükleri yatırımlar konusundaki beklentileri 1:Hiç önemli değil, 5: Çok önemli şeklinde

5’li skalada belirlenmeye çalışılmış ve ortalamalar Tablo. 3’de gösterilmiştir.

Tablo.3.Bolu Halkının Sağlık Turizmi Kenti Olabilmesi İçin Bolu’ya Öncelikli Olarak

Yapılması Gerektiğini Düşündükleri Yatırımlara Yönelik Tutum Ortalamaları

Ortalama Standart

Sapma

1 Spa Merkezi 3,5386 1,1577

2 Masaj Salonları 3,6040 1,0106

3 Spor Tesisleri 4,0436 0,8763

4 Gezinti Alanları 4,2178 0,7559

5 Yüzme Havuzları 4,1703 0,7550

6 Termal Tedavi Merkezleri 4,3010 0,7213

7 Sağlık Kuruluşlarına Yakınlık 4,1972 0,9323

8 Ekolojik Gıda Ürünlerinin Sunumu 3,9861 0,8851

9 Yöresel Mutfak Restoranları 4,0614 0,8250

10 Yöresel Hediyelik Eşya 3,9525 0,9788

11 Eğlence Mekanları 3,9545 0,8974

12 Boş Zaman Değerlendirmek İçin Her Türlü

Aktivite Alanları (Müzik, dans, seminer,

panel vb.)

4,0356 0,9034

13 Halka açık ve kapalı Kafe, restoran vb.

tesisler

4,0713 0,7604

14 Sinema, Tiyatro gibi sanatsal etkinlik alanları 4,0970 0,8776

15 Merkeze özgün spesiyaller (yiyecek, içecek

vb.)

3,9822 0,9006

16 Bungalovların olması 3,7525 1,0965

17 Standart otelin olması 3,8416 0,9546

18 Kendine özgün festival veya şenliğin olması 4,0594 0,9303

19 Bir kasaba gibi kendi yerleşim alanı olmalıdır 3,7683 1,0652

20 Kendi içinde ulaşım olanakları olmalıdır

(Ring’ler)

4,1168 0,9678

Tablodan görüldüğü üzere, halkın turizm faaliyetlerine yönelik beklentilerinin yüksek olduğu,

Bolu ilindeki turizmi ilgilendiren tüm donanımlara yönelik yatırımların önemliliğini

vurguladıkları görülmektedir. Yatırım yapılması gereken alanlardan öne çıkan ilk 5 özellik,

termal tedavi merkezlerinin oluşturulması, bu bölgelerde gezinti alanlarının yapılması, sağlık

kuruluşlarına yakın bir yerde olması, termal yüzme havuzlarının yapılması, kurulacak

merkezin kendi içinde ulaşım olanağı sunan servis ringlerinin olması konularıdır. Bu

22

öncelikler, esasında bir sağlık kenti yerleşim alanının zorunlu alt yapı gereklilikleri olarak,

Bolu halkının konu hakkında farkındalıklarının yüksek olduğunu da göstermektedir.

Halkın, Bolu ilinin sağlık turizminde marka şehir olmasına yönelik beklentilerinin hangi

gereksinim grubunda yeraldığını belirlemek üzere frekans analizi yapılmıştır. Her bir

gereksinim için en çok tekrarlanan 3 gereksinim grubu Tablo.4 de gösterilmiştir.

Tablo.4. Bolu Halkının Sağlık Turizminde Marka Şehir Olmasına Yönelik Beklentilerinin

Kano Modele Göre Sınıflandırılması.

Frekans

1 2 3

1 Geleneksel Özellikleri Yansıtan Özgün

Mimari

A (172) I (144) O (113)

2 Yalnızca Hastalara Hitap Eden Bir Sağlık

Kenti

R (197) I (178) O (88)

3 Karacasu’yun Merkez Olarak Seçilmesi M (218) O (126) A (87)

4 Mudurnu’nun Merkez Olarak Seçilmesi I (292) A (87) R (51)

5 Taşkesti’nin Merkez Olarak Seçilmesi I (299) A (74) R (55)

Bolu halkının Bolu ilinin sağlık turizminde Dünya’da bilinen bir kent markası olarak öne

çıkmasına yönelik beklenti ve algıları değerlendirilmiş ve şu sonuçlar elde edilmiştir. Ankete

katılanlar Bolu ilinin güçlü termal alt yapısı dolayısıyla sağlık turizminde öne çıkması

yönünde olumlu algıya sahiptirler. Her ne kadar Bolu ilinin alt yapısının sağlık turizminde

kent markası olarak öne çıkmasının çok zor olduğunu düşünseler de bu potansiyelin

muhakkak surette değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Bolu ilinin sağlık turizminde

marka kent olması durumunda sosyal, kültürel ve ekonomik olarak kendilerine olumlu

yansıyacağını düşünmektedirler. Halkın %90’ı turizm ile ilgili olarak kendilerinin de gelişim

ve değişim için her türlü organizasyona gönüllü ve aktif olarak katılacaklarını ifade

etmişlerdir. Bolu ilinin turizminin gelişimine katkı sağlayacak doğal güzelliklere ve kültürel

değerlere sahip olduğuna, 4 mevsim aktif turizm potansiyelinin olduğuna özellikle vurgu

yapmışlardır. Bu bağlamda Bolu halkının turizm konusunda farkındalığının yüksek olduğunu

ve turizm faaliyetlerine halk olarak olumlu tutuma sahip olmaları oldukça büyük bir avantaj

olarak değerlendirilebilir.

Bolu ilinde, Dünya’daki sağlık turizminde öne çıkmış kentlerde olduğu gibi kültürel

özellikleri yansıtan özgün bir mimari ile ayrı bir kent oluşumuna yönelik halkın beklentileri

ve algıları araştırılmıştır. Elde edilen verilere göre, halk özgün bir mimari ile kentin

tasarlanmasının bir zorunluluk olmadığını ancak, böyle bir yapılanmanın kendileri açısından

oldukça çekici olacağını vurgulamışlardır. Böyle bir mimari yapılanmanın Bolu iline termal

23

turizmin öne çıktığı Türkiye’deki diğer turizm kentlerinden ayırıcı bir özellik katacağını

belirtmişlerdir. Öncelik olarak, sağlık turizmine yönelik bir yatırımın yapılmasını bu planlama

içerisinde özgün bir mimari ile tasarlanmasının da Bolu ilinde yaşayan halk olarak hem

kendilerini heyecanlandırdığını hem de yerli ve yabancı turistlerin de Bolu’ya çekilmesinde

etkili olacağını belirtmişlerdir. Bolu halkı üzerine yapılan anket çalışmasında en çekici

özelliğin özgün mimari tasarım olduğu ortaya çıkmıştır.

Bolu ilinin sağlık turizminde marka kent olarak öne çıkmasında, yalnızca hastaların tedavi

edildiği bir yer olarak algılanması konusunda halkın tereddütleri olduğu görülmüştür. Sağlık

turizminde tanınan bir kent olması bakımından çekici bulmuşlar ancak, yalnızca hasta

turistlerin Bolu’ya gelmesini de olumsuz değerlendirmişlerdir. Bu noktada halkın Bolu ilinin

sağlık turizminde marka kent olarak öne çıkmasında her kitleye hitap edilmesini, sağlıklı

yaşam kenti olarak öne çıkmasını arzu ettikleri görülmüştür. Yaşam kalitesini yükseltmek

amacıyla, sağlıklı insanların da turistik amaçlı ile gelmelerini, kentin termal hizmetlerinin

yanısıra diğer turistik değerlerinden de yararlanan, sağlıklı yaşamı önemseyen turistlerin

geldiği dinamik bir turizm kenti arzu ettikleri belirlenmiştir. Bu anlamda, Bolu halkı

Dünyanın modern sağlık turizm merkezlerinde olduğu gibi, hastaların tedavi amaçlı geldiği

ancak turist potansiyelinin büyük bir bölümünün sağlıklı yaşam kalitesini arttırmak, çeşitli

turizm deneyimlerini yaşamak amacıyla gittikleri bir kent olmayı istemektedirler. Bu durum

da Bolu halkının bilinç düzeyinin yüksek, sağlık turizmini tam anlamıyla algılayabilen bir

kitle olduğunu söylemek mümkündür. Bu algı ve tutum oldukça avantajlı bir kaynak olarak

yorumlanabilir.

Bolu ili halkının ilin termal potansiyeli, konumları, terapatik özellikleri bakımından termal

turizm bölgesi olmaya aday ilk üç içerisinde yer alan Karacasu, Mudurnu ve Taşkesti

bölgelerine yönelik tutumları araştırılmıştır. Karacasu termal bölgesi’ne yönelik olarak halkın

kesinlikle termal turizm bölgesi olması gerektiği yönünde bir tutum ve algıya sahip olduğu

görülmüştür. Halk, Karacasu’nun termal turistik bölge olarak seçilmemesinin çok büyük bir

kayıp olacağını, böyle bir potansiyelin değerlendirilmesinin kaçınılmaz olduğu yönünde bir

tutum sergilemişlerdir. Mudurnu ve Taşkesti için halkın tutumu incelendiğinde, Karacasu

kadar öncelikli olarak algılamadıkları, olsa da olur olmasa da olur şeklinde nötr bir tutuma

sahip oldukları görülmüştür. Bu tutumun Karacasu ile karşılaştırıldığı için oluştuğunu

söylemek mümkündür. Öncelikli olarak Karacasu’yu algıladıkları için Mudurnu’yu ve

Taşkesti’yi daha geri planda algıladıkları tahmin edilmektedir.

24

En sık tekrarlanan cevaplara göre yapılan ilk sınıflandırma sonrası, değişkenlerin memnuniyet

katsayıları hesaplanmıştır. Memnuniyet katsayılarının hesaplanmasına ilişkin formüller

Tablo.5 ve Tablo.6 da gösterilmiştir.

Tablo.5.Olması Gereken Beklentilere Yakın Beklentiler

Memnuniyet

MIOA

OA

Memnuniyetsizlik

)(*)1( MIOA

MO

Tablo.6 Toplam Tüketici Memnuniyet Katsayısı (CSC)

Toplam Memnuniyet CSC

MIOA

OA

+

)(*)1( MIOA

MO

=

)( MIOA

MA

Memnuniyet katsayılarından yola çıkarak, Bolu halkının sağlık turizmine yönelik ana

faktörlere yönelik beklentilerdeki önceliklerin sınıflandırması Tablo.7’de sunulmuştur.

Tablo.7.Heyecan Verici Beklentiler

Frekans Memnuniyet

Boyutu

Memnuniyetsizlik

Boyutu

Toplam

Memnuniyet

1 Geleneksel Özellikleri

Yansıtan Özgün Mimari

A (172) 0,82 -0,54 0.28

2 Yalnızca Hastalara Hitap

Eden Bir Sağlık Kenti

R (197) 0.21 -0.18 0.03

3 Karacasu’yun Merkez

Olarak Seçilmesi

M (218) 0.37 -0.33 0.04

4 Mudurnu’nun Merkez

Olarak Seçilmesi

I (292) 0.23 -0.27 -0.04

5 Taşkesti’nin Merkez

Olarak Seçilmesi

I (299) 0.22 -0,25 -0.03

Tablo incelendiğinde, en yüksek memnuniyet katsayısının Bolu ilinde oluşturulacak olan

merkezin özgün bir mimariye sahip olması Bolu halkı üzerinde en yüksek memnuniyeti

sağlayan değişken olarak ortaya çıkmıştır. Karacasu ise seçilmesi en öncelikli bölge

kategorisinde yer almıştır. Mudurnu ve Taşkesti ise turizm merkezi olma da ikinci planda

kalmışlardır.

Kano dönüşüm tablosuna göre yapılan dönüştürme işlemi sonucunda elde edilen x ve y

değerlerini elde etmek için uygulanan dönüştürme işlemleri Tablo 8’de gösterilmiştir.

Gereksinimler için dönüştürme işlemi yapılmıştır.

25

Tablo.8. Dönüştürme Tablosu

Çok

Hoşuma

Gider

Öyle

Olmasını

Beklerim

Fark etmez Hoşlanmam

Ama

Katlanabilirim

Hiç

Hoşuma

Gitmez

İşlevsel 4 2 0 -1 -2

İşlevsel

Olmayan

-2 -1 0 2 4

Değerlerin dönüşümü yapılarak, gereksinimlerin grafikteki dağılımını belirlemek üzere analiz

yapılmıştır. Bolu ilinde yaşayan halkın kentin sağlık turizminde öne çıkmasına yönelik

tutumlarının dağılımı hesaplanmış, Tablo.9’da gösterilmiştir.

Tablo 9. Bolu Halkının Beklentilerinin Dağılımı

X Değeri Y

Değeri

Önem

Düzeyi

Standart

Sapma

1 Geleneksel Özellikleri Yansıtan Özgün

Mimari

1,1624 3,4218 3,8040 1,1781

2 Yalnızca Hastalara Hitap Eden Bir

Sağlık Kenti

2,0535 -1,1386 3,9861 1,0511

3 Karacasu’yun Merkez Olarak Seçilmesi 2,6832 1,1109 3,2198 1,2619

4 Mudurnu’nun Merkez Olarak Seçilmesi 1,0752 0,5248 2,9941 1,1382

5 Taşkesti’nin Merkez Olarak Seçilmesi 0,8119 0,4337 2,5545 1,1380

Dönüştürme işlemi sonrası elde edilen x ve y değerlerinden hareketle Bolu halkının

tutumlarına yönelik dağılımlarını gösteren şekil aşağıda sunulmuştur.

26

4ÇEKİCİ OLMASI BEKLENEN

A

3

2

C

1

FARK YARATMAYAN ZORUNLU

E

1 D

1 2 3 4

B (Çelişki/Zıtlık)

A Geleneksel Özellikleri Yansıtan Özgün Mimari

B Yalnızca Hastalara Hitap Eden Bir Sağlık

Kenti

C Karacasu’yun Merkez Olarak Seçilmesi

D Mudurnu’nun Merkez Olarak Seçilmesi

E Taşkesti’nin Merkez Olarak Seçilmesi

Şekil.1.Bolu Halkının Beklentilerinin Dağılımı

Şekilden de görüldüğü üzere, Bolu’nun geleneksel özelliklerini yansıtan özgün bir mimari ile

yapılanmış bir merkez en çekici beklentiler arasında yer almıştır. Bu nitelik ayrıcalığı ve

farklılığı gösteren bir özelliktir. Halkın aynı zamanda potansiyel turist oldukları

düşünüldüğünde bu konunun turist beklentisi olarak dikkate alınmasında yarar vardır. Burada

önemli belirgin değişkenlerden biri de Bolu halkının Bolu’nun yalnızca hastalara hitap eden

bir sağlık kenti olarak öne çıkması konusundaki çelişkileridir. Bu noktada halkın, Bolu ilinin

sağlıklı yaşam kenti olarak konumlandırılması konusunda beklentileri olduğu görülmektedir.

27

3.3.YATIRIMCI ve KARAR VERİCİLERİN BOLU İLİNİN SAĞLIK KENTİ

OLMASINA YÖNELİK TUTUMLARI

Bolu ilinde çeşitli yönetim kademelerindeki karar vericiler ve yatırımcıların kapsama alındığı

çalışmaya 25 kişi katılmıştır. Uzman grup olan bu kitle ile Bolu ilinde yatırımcıyı teşvik

edebilmek ve çekebilmek bağlamında geliştirilmesi gereken konular ve ihtiyaçlar

belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmaya katılanların demografik özellikleri Tablo.10’da

gösterilmiştir.

Tablo.10. Demografik Özellikler

Sayı/Oran

Demografik Özellikler

Sayı Yüzde

Cinsiyet Kadın 4 16

Erkek 21 84

Yaş 30-40 11 44

41-51 10 40

52+ 4 16

Egitim Lise ve altı 3 12

Lisans 17 68

Lisans üstü 5 20

Ankete katılanların %16’sı kadın, %84’ü erkektir. %44’ü 30-40 yaş grubunda, %10’u 41-51

yaş grubunda, %16’sı ise 52 ve üzeri yaş grubunda yer almaktadırlar. Katılımcıların eğitim

düzeylerinin dağılımı ise, %12 lise ve altı, %68’i lisans ve %20’si ise lisansüstü eğitim

düzeyindedirler.

Yatırımcı ve karar vericilerin Bolu ilinin sağlık turizmi kenti olmasına yönelik değişim ve

gelişimindeki beklentilerinin hangi gereksinim grubunda yeraldığını belirlemek üzere frekans

analizi yapılmıştır. Her bir gereksinim için en çok tekrarlanan 3 gereksinim grubu

Tablo.11’de gösterilmiştir.

28

Tablo.11. Bolu İlinin Yatırımcı ve Karar Vericilerinin Bolu’nun Sağlık Turizminde Marka

Şehir Olmasına Yönelik Beklentilerinin Kano Modele Göre Sınıflandırılması.

.

Frekans

1 2 3

1 Alt Yapı Hizmetlerinin Yeterliliği M (17) O (4) A (3)

2 Bolu’nun Sağlık Turizmi Kenti Olması O (8) M (4) A (2)

3 Hedef Kitlenin Yaşlı ve Hastalar Olması R (15) O (7) M (2)

4 Spor Turizminin Ön Plana Çıkması R (13) O (8) M (3)

5 İşgücü Sağlayabilecek Bir Merkez A (15) O (5) M (3)

6 Üniversite-Sektör İşbirliği Sistemi A (17) O (6) M (2)

7 Bolu’nun Coğrafik Konumu R (15) O (4) M (4)

8 Bolu’ya Özgü Sosyo-Kültürel, Tarihi

Değerlerin Zenginliği

A (20) O (3) M (2)

9 Bolu’da Yatırım Teşvikleri ve Desteklerinde

Öncelik

A (21) O (3) M (1)

10 Sağlık Turizmi Kentinde Alternatif Turizm

Yatırımlarına Yönelik Tutum

O (14) A (5) M (3)

11 Çok Katlı Standart Otel Yatırımına Yönelik

Tutum

I (10) O (9) A (2)

12 Termal Yatırım İçin Karacasu M (17) O (6) A (1)

13 Termal Yatırım İçin Mudurnu I (14) A (6) O (2)

14 Termal Yatırım İçin Taşkesti I (14) A (4) O (3)

Bolu ilindeki yatırımcı ve karar vericilerin beklentilerinin en sık tekrar eden özelliğine göre

sınıflandırılması incelendiğinde; Bolu’nun alt yapı hizmetlerinin tamamlanması ile ilgili

yatırımcıların ve karar vericilerin bakış açısı, olmazsa olmaz şeklindedir. Diğer bir ifadeyle,

Bolu’nun sağlık turizm yatırımı olsun ya da olmasın, alt yapı hizmetlerinin tamamlanması bir

yatırımcının yatırım kararı için zorunlu bir gereksinim olarak görülmektedir. Bu bağlamda,

Bolu ilinin alt yapı eksikliklerinin giderilmesi yatırımcıların ile çekilmesinde olmazsa

olmazlar arasında yer almaktadır. Yatırımcılar, Bolu ilinin sağlık turizmi için elverişliliği

konusunda, olması gereken bir yatırım olduğu, kaynakları bakımından Bolu’nun öne

çıkmasında termal kaynak potansiyelinin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

Sağlık turizminde, yaşlı ve hastaların ön planda hedef kitle olarak seçilmesi konusunda

yatırımcıların çelişkileri olduğu görülmüştür. Bolu halkına yapılan araştırmada da paralel bir

sonuç olduğu görülmüştür. Yatırımcılar da Bolu’nun hasta ve yaşlı kişilere hitap eden ancak,

sağlıklı yaşam için kente turist çekmenin daha önemli olduğu görüşündedirler. Bu bakımdan

tutundurma ve konumlandırma stratejilerinde, Bolu ilinin hastalıkları tedavi eden bir kent

değil, sağlıklı yaşam kalitesini arttırmak için uygun turizm hizmetleri sunan bir kent olarak

öne çıkarılması gerektiği söylenebilir. Yatırımcıların, Bolu’nun spor turizminde öne çıkması

29

konusunda da çelişkili oldukları görülmüştür. Buradan hareketle, spor turizmini de sağlıklı

yaşam kapsamında konumlandırmak daha doğru bir strateji olacağı söylenebilir. Yatırımcılar,

işgücü bulmada rehberlik hizmeti sunacak bir birim kurulması ve bu birim aracılığıyla

yatırımcıların işletmelerine eleman yönlendirme hizmeti sağlanması oldukça çekici ve cazip

algılamıştır. Bunun için, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla işletme

sahipleri ve iş arayan nitelikli elemanları buluşturacak bir platformun kurulması yararlı

olacaktır. Aynı şekilde, üniversite ve sektör işbirliğinin de yüksek olması yatırımcılar

tarafından çekici fırsat olarak algılanmıştır. Bu konuda Bolu Üniversitesinin sektörle

işbirliğini arttırmak üzere ortak mutabakat anlaşmaları yapılması yararlı olabilecektir.

Bolu’nun coğrafik konumu, yatırımcılar tarafından çelişkili olarak algılanmıştır. Büyük

şehirlerin orta noktasında olmanın hem avantaj hem de dezavantajları bakımından çelişkili

buldukları düşünülmektedir. Bolu’nun tarihi, kültürel özelliklerinin zenginliği ve yatırım

teşvikleri, destekler, hibeler konusunda öncelikli olması konuları ise yine yatırımcılar için

cazip ve çekici bulunmuştur. Sağlık turizminde Bolu’nun öne çıkması durumunda

yatırımcıların termal, konaklama ve sağlık hizmetleri dışındaki diğer alternatif turizm

yatırımları için de gönüllü oldukları görülmüştür. Sağlık turizminde marka olma yolundaki

kentteki mimari yapılanmada yatırımcılar için mimari farklılıklar ya da otellerin çok katlı

yada bungalov gibi çeşitlendirmesi konusunun tutumlarını olumlu ya da olumsuz yönde

etkilemediği görülmüştür. Bölgedeki üç alternatif yer konusundaki yatırımcı ve karar

vericilerin tutumları incelendiğinde, halkın görüşlerine paralel bir tutuma sahip oldukları

görülmüştür. Karacasu bölgesinin kesinlikle değerlendirilmesi gerektiği, Mudurnu ve

Taşkesti’nin ikinci planda algılandığı görülmektedir.

En sık tekrarlanan cevaplara göre yapılan ilk sınıflandırma sonrası, değişkenlerin memnuniyet

katsayıları hesaplanmıştır. Memnuniyet katsayılarının hesaplanmasına ilişkin formüller

Tablo.12 ve Tablo.13’ de gösterilmiştir.

Tablo.12.Olması Gerekenlere Yakın Beklentiler

Memnuniyet

MIOA

OA

Memnuniyetsizlik

)(*)1( MIOA

MO

Tablo.13 Toplam Memnuniyet Katsayısı

Toplam Memnuniyet CSC

MIOA

OA

+

)(*)1( MIOA

MO

=

)( MIOA

MA

30

Yapılan memnuniyet katsayısı hesaplamaları doğrultusunda yatırımcı ve karar vericilerin

önceliklerinin sıralamasını gösteren veriler Tablo.14’te gösterilmiştir.

Tablo.14.Heyecan Verici Beklentiler

Frekans Memnuniyet

Boyutu

Memnuniyetsizlik

Boyutu

Toplam

Memnuniyet

1 Alt Yapı Hizmetlerinin

Yeterliliği

M (17) 0,25 -0,22 0,03

2 Bolu’nun Sağlık Turizmi

Kenti Olması

O (8) 0,32 -0,28 0.04

3 Hedef Kitlenin Yaşlı ve

Hastalar Olması

R (15) 0,18 -0,19 -0,01

4 Spor Turizminin Ön Plana

Çıkması

R (13) 0,21 -0,22 -0,01

5 İşgücü Sağlayabilecek Bir

Merkez

A (15) 0,42 -0,36 0,06

6 Üniversite-Sektör İşbirliği

Sistemi

A (17) 0,40 -0,35 0,05

7 Bolu’nun Coğrafik

Konumu

R (15) 0,15 -0,14 0,01

8 Bolu’ya Özgü Sosyo-

Kültürel, Tarihi Değerlerin

Zenginliği

A (20) 0,25 -0,19 0,06

9 Bolu’da Yatırım Teşvikleri

ve Desteklerinde Öncelik

A (21) 0,35 -0,28 0,07

10 Sağlık Turizmi Kentinde

Alternatif Turizm

Yatırımlarına Yönelik

Tutum

O (14) 0,15 -0,12 0,03

11 Çok Katlı Standart Otel

Yatırımına Yönelik Tutum

I (10) 0,19 -0,20 -0,01

12 Termal Yatırım İçin

Karacasu

M (17) 0,32 -0,29 0,03

13 Termal Yatırım İçin

Mudurnu

I (14) 0,21 -0,20 -0,01

14 Termal Yatırım İçin

Taşkesti

I (14) 0,19 -0,18 0,01

Tablodaki dağılım incelendiğinde, yatırımcıların memnuniyet katsayısı bakımından öne çıkan

özelliklerin, Bolu’nun kültürel zenginliği, üniversite sektör işbirliği, istihdam sağlanabilecek

bir platformun olması, yatırım teşvik ve destekleri şeklinde olduğu görülmektedir.

Kano dönüşüm tablosuna göre yapılan dönüştürme işlemi sonucunda elde edilen x ve y

değerlerini elde etmek için uygulanan dönüştürme işlemleri Tablo 15’te gösterilmiştir.

Gereksinimler için dönüştürme işlemi yapılmıştır.

31

Tablo.15. Dönüştürme Tablosu

Çok

Hoşuma

Gider

Öyle

Olmasını

Beklerim

Fark etmez Hoşlanmam

Ama

Katlanabilirim

Hiç

Hoşuma

Gitmez

İşlevsel 4 2 0 -1 -2

İşlevsel

Olmayan

-2 -1 0 2 4

Değerlerin dönüşümü yapılarak, gereksinimlerin grafikteki dağılımını belirlemek üzere analiz

yapılmıştır. Yatırımcı ve karar vericilerin Bolu ilinin sağlık turizminde öne çıkmasına yönelik

tutumlarının dağılımı hesaplanmış, Tablo.16’da gösterilmiştir.

Tablo.16. Yatırımcıların Beklentilerinin Dağılımı

X Değeri Y

Değeri

Önem

Düzeyi

Standart

Sapma

1 Alt Yapı Hizmetlerinin Yeterliliği 3,6000 1,5200 4,7200 0,73711

2 Bolu’nun Sağlık Turizmi Kenti

Olması

3,8400 2,3200 4,5600 0,65064

3 Hedef Kitlenin Yaşlı ve Hastalar

Olması

-0,7600 -0,3200 1,9200 0,95394

4 Spor Turizminin Ön Plana

Çıkması

-,5200 -1,4000 4,2800 1,02144

5 İşgücü Sağlayabilecek Bir Merkez 1,0000 3,6800 3,8400 0,94340

6 Üniversite-Sektör İşbirliği Sistemi 1,6400 3,7600 4,4000 1,04083

7 Bolu’nun Coğrafik Konumu -0,1600 -1,7200 2,6000 1,38444

8 Bolu’ya Özgü Sosyo-Kültürel,

Tarihi Değerlerin Zenginliği

1,2000 2,6800 3,6000 1,50000

9 Bolu’da Yatırım Teşvikleri ve

Desteklerinde Öncelik

1,6800 2,8400 3,8800 1,45258

10 Sağlık Turizmi Kentinde Alternatif

Turizm Yatırımlarına Yönelik

Tutum

2,1200 2,6000 3,4400 1,22746

11 Çok Katlı Standart Otel Yatırımına

Yönelik Tutum

1,1600 1,1600 1,5600 0,86987

12 Termal Yatırım İçin Karacasu 2,3600 1,6400 3,6000 1,22474

13 Termal Yatırım İçin Mudurnu 1,0400 1,8800 3,5600 1,15758

14 Termal Yatırım İçin Taşkesti 1,7200 1,6800 3,0800 1,49778

Dönüştürme işlemi sonrası x ve y değerlerinden yola çıkarak yatırımcıların beklenti ve

algılarının dağılımı aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.

32

4ÇEKİCİ OLMASI BEKLENEN

E F

3

I

H

B

J

2

M

N L A

K

1

FARK YARATMAYAN ZORUNLU

1

1 2 3 4

C

(Çelişki/Zıtlık)

D

G

A Alt Yapı Hizmetlerinin Yeterliliği

B Bolu’nun Sağlık Turizmi Kenti Olması

C Hedef Kitlenin Yaşlı ve Hastalar Olması

D Spor Turizminin Ön Plana Çıkması

E İşgücü Sağlayabilecek Bir Merkez

F Üniversite-Sektör İşbirliği Sistemi

G Bolu’nun Coğrafik Konumu

H Bolu’ya Özgü Sosyo-Kültürel, Tarihi Değerlerin Zenginliği

I Bolu’da Yatırım Teşvikleri ve Desteklerinde Öncelik

J Sağlık Turizmi Kentinde Alternatif Turizm Yatırımlarına Yönelik Tutum

K Çok Katlı Standart Otel Yatırımına Yönelik Tutum

L Termal Yatırım İçin Karacasu

M Termal Yatırım İçin Mudurnu

N Termal Yatırım İçin Taşkesti

Şekil.2.Bolu İlindeki Yatırımcıların Tutum ve Beklenti Dağılımları

Şekilden de görüldüğü üzere, yatırımcılar için en cazip faktörler, işgücü sağlayabilecek bir

merkez, üniversite-sektör işbirliği, Bolu’nun kültürel ve tarihi değerlerinin zenginliği, Bolu’da

turizm için devlet tarafından sağlanacak teşvik ve desteklerdir. Yatırımcılarda çelişkiye neden

33

olan, turizmde hedef kitlenin yalnızca yaşlı ve hastalarla sınırlı kalması, spor turizminin sağlık

turizminin önüne geçmesi, Bolu’nun coğrafik konumudur. Buradan hareketle yinelemek

gerekirse, hedef kitle olarak sağlıklı yaşam kalitesine önem verenler seçilebilir. Bolu’nun

büyük şehirlere yakınlığı ulaşım açısından avantaj olsa da günübirlik turist oranı daha fazla

olacağından, ürün çeşitliliği dikkate alınarak daha uzun süre kalmaları sağlanabilir. Spor

turizmi ise sağlık turizmi çatısı altında çeşitlendirilerek bu çelişkiler ortadan

kaldırılabilecektir.

3.5.ARAŞTIRMA KAPSAMINDA SAĞLIK TURİZMİNDE MODEL KENT

KARLOVY VARY’NİN GENEL ÖZELLİKLERİ VE OTEL YÖNETİCİLERİ

ÜZERİNE YAPILAN ARAŞTIRMA SONUÇLARI

Araştırma kapsamında, Bolu’nun sağlık turizminde ulusal ve uluslar arası kent markası

olabilmesi için değişim ve gelişiminde izlenecek stratejileri belirlemek amacıyla, Dünyanın

önemli sağlık turizmi kentlerinden biri olan Çek Cumhuriyeti’ndeki Karlovy Vary kenti

model olarak seçilmiştir. Kent ile ilgili olarak yapılan teorik araştırma sonuçları ve 6 otel

yöneticisine gönderilen anket formlarından elde edilen bilgiler aşağıda sunulmuştur.

3.5.1.Termal Kaynakları

Farklı mineral özelliklerine ve farklı sıcaklıklara, farklı CO2’ye sahip 12 ana su kaynağı ve

300 küçük su kaynağı bulunmaktadır. Su sıcaklıkları 30 derece ile 73,6 derece arasında

değişmektedir. Kolonatlı bir mimariye sahiptir. Nedeni, sağlık hizmeti almak için gelen

turistlere hava koşullarından en az etkilenecekleri, en uygun şartları sağlamaktır. En büyük

olan Mill Kolonatıdır. Burada 6 farklı su kaynağı bulunmaktadır. Şehrin en güçlü su kaynağı

da buradadır. Bu kaynak, 72 derece sıcaklıkta, 12 metre yüksekliğe çıkabilen, dakikada 2000

mt. su kapasitesine sahip, 5000 litre CO2 açığa çıkarabilecek özelliktedir. Suyun kullanım

üzerindeki sıcaklığı binaların ısınmasında kullanılmakta, kullanıma açık havuzlarda ise 30

derecede sabit tutulmaktadır.

Termal sular çeşmeler aracılığıyla halka sunulmaktadır. Genel olarak 12 farklı özellikteki

suyu temsilen 12 tane çeşme bulunmaktadır. Farklılık bile çeşme sayısı ile sembolik olarak

turistlere sunulmaktadır. Turistlerin bu sulardan tatması sağlanmakta ve bu da şehre özel

üretilmiş seramik, kristal kaplar ile sunulmaktadır. (Bu taslar hediyelik eşya olarak

satılmaktadır). Her bir suyun tadı da farklılık göstermektedir. Genellikle tuzlu olan suların

34

bileşimindeki minerallerin, CO2 oranı nedeniyle birbirinden ayırt edilebilecek kadar farklılık

göstermektedir.

Avrupalı ve özellikle Rusların SPA için tercih ettikleri bir merkezdir. SPA ile öne çıkmıştır.

Her bir kaynağın faydalı olduğu hastalıklara göre sınıflandırılmış tanımlanmıştır.

Kategorilerine göre, sindirim sistemi hastalıkları, romatizmal, siyatik hastalıklar, böbrek ve

idrar yolları hastalıkları, cilt hastalıkları gibi birçok hastalığın tedavisi için farklı uygulamalar

gerçekleştirilmektedir. Bazılarında ağız yoluyla, bazılarında ise vücut yüzeyine terapi yoluyla

tavsiye edilmektedir. Terapiler masaj ile desteklenmektedir. Burada uygulanan tedavilerde,

yalnızca sıcak su terapisi değil, bunun yanında diyet ile ilgili uygulamalar da birlikte

gerçekleştirilerek, tedavinin verimliliği yükseltilmektedir. Çeşitli spor aktiviteleriyle de

desteklenen bu tedavi ile gelen turistin sağlık sorununu gidermek ya da sağlıklı yaşam

kalitesini arttırmak üzere, kişiye özel kapsamlı uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Kür

tedavilerine katılan turistlere özel sağlık testleri ve kontrollerde gerçekleştirilmekte,

isteyenlere check-up uygulamaları da gerçekleştirilmektedir. Özetlenecek olursa; Bu şehirde

bulunan oteller tedavi amaçlı yoğun hizmet vermektedirler. Özellikle Balneoterapi alanında

uzman doktorlar kontrolünde, günlük içeceğiniz termal su miktarı ve çeşitleri, günlük besin

ihtiyacı ve egzersiz programları hastalığa ve hastaya uygun olarak düzenlenmektedir. Sağlığın

ön planda olduğu şehirde, açık alanlar da dahil olmak üzere özellikle termal su kaynaklarının

yoğunlaştığı bazı yerlerde sigara içmek yasaklanmıştır.

3.5.2.Hediyelik Eşyalar

Yöreye özgü yiyecekler; Karlovy’de en önemli sağlıklı ürün olarak öne çıkan ürün çeşidi

baldır. Akasya, çam ve çiçek balları ile ünlüdür. Her şey sağlığı çağrıştırdığı gibi bal da

sağlıklı bir ürün olarak Karlovy’yi temsilde kullanılmaktadır.

Şehrin kendine has yiyecekten süs eşyasına kadar birçok hediyelik eşya bulunmaktadır. Kağıt

helvası meşhur olan şehrin her türlü meyveden yumurtalı likörlüsüne kadar kağıt helvası en

çok rağbet gören ürünüdür.

Termal çeşmelerden su içmek için sağlık için tavsiye edildiği gibi yudum yudum su

içilebilecek seramik maşrapa ve su tasları hem su içme esnasında satın alınan ve kullanılan,

hem de turistlerin hediyelik eşya olarak satın alıp ülkelerine götürdükleri önemli

eşyalardandır.

35

Dünyaca ünlü Moser kristalleri ve geleneksel çek içkisi olan Becherovka’ nın üretim yeridir.

Her yıl bu ürünler Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen turistlerin ülkelerine götürdüğü önemli

hediyelik eşyalarındandır.

Ülke genelinde kristal eşya üretimi oldukça yaygındır. Özellikle Bohemya bölgesinin kristal

eşyaları çok önemli ve çok kişi tarafından talep edilmektedir. Moser kristalleri ise en kaliteli

olanıdır, üretim yeri Karlovy Vary’dır. Gerçek Bohemya kristali %24 oranında kurşun içerir.

Kristale minik bir vuruş yaptığınızda güçlü bir ses duyulmaktadır.

Ünlü baharatlı Çek likörü 19.yy başlarında kimyager Josef Becher tarafından öksürük ilacı

olarak üretilmiştir. Zaman içerisinde tadının sevilmesi ve likör haline getirilmesiyle şimdiki

halini almıştır. Becherovka’nın üretimi babadan oğula geçmektedir. Kullanılan malzemeler ve

oranları günümüzde sadece 2 kişi tarafından bilinmektedir. Bu 2 kişi Karlovy Vary’ de

haftada bir gün malzemeleri özenle karıştırır ve içkiyi hazırlarlar. İki haftalık bekleme

süresinin ardından içki şişelenir ve satışa sunulur. Bazılarına ise fazla baharatlı gelen bu

içkinin geçmişten günümüze detaylarını öğrenmek ve biraz da tatmak için turistler şehirde

bulunan Jan Becher Müzesini ziyaret etmektedirler.

Şehirde tarihi bir ahşap Pazar alanı da bulunmaktadır. Burada, şehrin tarihini ve çeşitli tarihi

olayları anlatan kabartma tahta tablolar hediyelik eşya olarak turistler tarafından rağbet

görmektedirler.

3.5.3.Tarih

Karlovy’de her binanın, her yapının bir öyküsü bulunmaktadır. Her yiyeceğin ve her hediyelik

eşyanın da tarihe dayalı bir sembolü ve hikayesi bulunmaktadır. Dünyaca ünlü siyasetçi, sanat

adamı, devlet yöneticisi, edebiyatçı birçok kişinin geldiğini gösteren imgeler kullanılmaktadır.

Örneğin, Rus Çarı Petro, Mozart, Atatürk gibi önemli tarihi karakterlerin kullanılması şehri

daha da çekici hale getirmektedir.

3.5.4.Mimari

Binalarda modern bir konforun yanında tarihi Avrupa dokusu korunmaktadır. Bu da şehrin

mimarisini benzer yerlerden ayırmaktadır. Şehir merkezi 19.yy da etkili olan ‘Art Nouveau’

yani ‘ Yeni Sanat’ anlamına gelen sanat akımıyla şekillenmiştir. Bu sanat akımı mimari ile

bütünleşirken, binada zariflik, kıvrımlar ve bitkisel süslemeler göze çarpmaktadır. Abartılı

barok stili benzeri dekoratif bezeme ve süslemeler şehrin maket şehir görüntüsüne

bürünmesini sağlamıştır. Yeni mimaride de bu doku korunmuştur.

36

Şehrin ulaşım avantajları oldukça fazla olup, hem Praq ile bağlantısı bulunmakta hem de

şehrin içinde ulaşım imkanları bulunmaktadır.

3.5.5.Spor

Şehirdeki otellerde termal kür alan turistler için sağlık koşullarına uygun spor aktiviteleri

sağlık uzmanları ve spor uzmanları tarafından yaptırılmaktadır. Özellikle kas ve iskelet

sistemi ile ilgili sağlık hizmetleri kapsamında kapsamlı spor uygulamaları

gerçekleştirilmektedir. Bunun yanısıra şehrin en önemli spor aktivitesi olarak trekking öne

çıkmaktadır. Şehrin kurulumundaki taraçalı yapılanmada, binaların aralarında trekkinge

elverişli yollar planlı olarak turistlerin hizmetine sunulmuştur.

3.5.6.Sosyal/Kültürel/Sanatsal Aktiviteler

Her sene gerçekleşen Uluslar Arası Karlovy Vary Film Festivali bu şehirde düzenlenmektedir.

Temmuz ayında Karlovy Vary'de birçok ünlü oyuncu ve yönetmen şehre gelmekte ve

festivalde yer alan filmleri gösterime girmektedir. Ayrıca Karlovy Vary birçok ünlü film'e de

doğal plato olmuş bir şehirdir.

3.5.7.Mutfak

Karlovy Vary mutfağında en önde gelen bilinen yemek geyik etinden yapılan yemektir.

3.5.8.Turizm İletişim Ağı

Karlovy Vary’nin turizm iletişim ağı ile ilgili en önemli özelliği, ulusal ve uluslar arası tur

operatörleri ve seyahat acenteleri ile olan planlı ve sistematik yapı olarak ifade edilmiştir.

Otellerin kendi aralarında da iletişim ağları güçlü olup, işbirliği içerisinde hareket

etmektedirler.

3.5.9.Bolu İli Karşılaştırması

Bolu’daki termal su kapasitesi ve çeşitliliği Karlovy Vary’den daha yüksek olup, termal

varlıklarının yanında, özellikle yemek, hediyelik eşya, doğal yiyecekler, doğal güzellikleri ile

çok daha ön plandadır. Bolu ilinin merkezinin termal kaynaklara yakınlığı Karlovy’den daha

avantajlı olup, yalnızca altyapı ve planlama ile ilgili eksiklikleri olduğunu söylemek

mümkündür. Bolu’nun zengin mutfağı da Karlovy Vary’den daha ön plana çıkarabilecek

ciddi bir potansiyeldir. Hediyelik eşya, tahta işlemecilik vb.nin dünya geneline uyarlanarak

geliştirilebilme imkanı göz önünde bulundurulduğunda babadan oğula geçen bir sanat olarak

ön plana çıkarılabilecektir. Öte yandan, sağlık hizmetleri sunan kurum ve kuruluşların da

mevcut durumu ile başlangıç için yeterli olduğu söylenebilir. Bolu ilinde belli bir tema, belli

37

bir öykü sağlık turizmine uyarlanmalı ve dünyaya bu şekilde açılmak, Karlovy Vary’nin

başarısını yakalamak için bir yol olarak kullanılabilecektir.

Mimaride belli bir stil belirlenmeli ve bu stil korunmalıdır. Karlovy Vary’nin eşsiz oluşunun

önemli özelliklerinden biri de budur. Karlovy Vary’de olduğu gibi termal sulardan içmeye

elverişli olanların şişelenmesi ve sunulması da gözden kaçırılmaması gereken bir ayrıntıdır.

Ayrıca, kurulacak termal merkezin, şehir ile bağlantıları ayrıntılı olarak düşünülmelidir.

Şehirle dış bağlantılardansa şehrin içindeki bağlantılar ve alt yapının daha önemli olduğu

Karlovy Vary örneğinde görülmektedir. Ayrıca, Karlovy Vary’deki gibi gözlem kuleleri,

Bolu’nun eşsiz manzarasının turistlere sunulacak bir şölen gibi değerlendirilmesi de oldukça

önemli bir ayrıntıdır.

3.6.ARAŞTIRMA KAPSAMINDA SAĞLIK TURİZMİNDE MODEL KENT

KARLOVY VARY ZİYARETÇİLERİNİN TUTUMLARI

Uzman bir grup bu kentte gözlemlerde ve deneyimde bulunmak üzere 4 günlüğüne kenti

ziyaret etmişlerdir. Ziyaretçilerin kente yönelik tutumları ve Bolu ili için beklentileri

araştırılmıştır. Ziyarete katılanların demografik özellikleri Tablo.17.’de gösterilmiştir.

Tablo.17. Demografik Özellikler

Sayı/Oran

Demografik Özellikler

Sayı Yüzde

Cinsiyet Kadın 8 47,1

Erkek 9 52,9

Yaş 30-40 4 23,6

41-51 10 58.8

52+ 3 17,6

Egitim Lise ve altı 9 52,9

Lisans 7 41.2

Lisans üstü 1 5.8

Ziyarete toplam 17 kişi katılmıştır. Katılımcılardan biri de Doğu Marmara Kalkınma Ajansı

adına katılmıştır. Katılanların %47.1’i kadın, %52,9’u erkektir. Katılımcıların %23,6’sı 30-40

yaş grubunda, %58.8’i 51-51 yaş grubunda, %17.6’sı ise 52 yaş ve üzerindeki yaş grubunda

olup, %52.9’u lise ve altı, %41.2’si lisans, %5.8’i ise lisansüstü eğitime sahiptirler.

Ziyaretçilere Karlovy Vary’deki gözlemlerinden yola çıkarak Bolu’nun kent olarak turizm

faaliyetlerine yönelik tutumları Tablo.18.’de gösterilmiştir.

38

Tablo.18.Bolu’nun Turizmine Yönelik Tutumlar Ortalama Standart

Sapma

1 Bolu’da da farklı bir mimari uygulanmalıdır 4,3529 0,7859

2 Bolu halkı Karlovy Vary gibi bir merkez

olmaya hazırdır

3,5294 1,0675

3 Bolu ilinin doğal yapısı, Karlovy Vary’den

daha elverişlidir.

4,3529 1,2718

4 Tarihi ve kültürel değerlerin öne çıkarılacağı

bir yapılanma olmalıdır.

4,1176 1,3173

5 Bolu yalnızca yaşlı ve hastaların tedavi

edildiği bir il olarak öne çıkmalıdır.

2,5294 1,4627

6 Bolu sağlıklı yaşama elverişli bir il olarak öne

çıkmalıdır.

4,5294 0,8744

Tablodan görüldüğü üzere, en yüksek ortalama Bolu ilinin sağlıklı yaşama elverişli bir il

olarak öne çıkması yönündeki beklentilerdir. Aynı paralelde, Bolu ilinin yaşlı ve hastaların

tedavi edildiği bir il olarak öne çıkmasından çok hoşnut olmadıkları da bu sonucu destekler

niteliktedir. Bolu ilinin doğal yapısının Karlovy Vary’den daha elverişli olduğu ve Karlovy

Vary’de olduğu gibi farklı özgün bir mimari ile planlama yapılması yönünde beklenti

hakimdir. Öte yandan, sağlık turizminin yanısıra Bolu’nun kültürel ve tarihi değerlerinin de

öne çıkarılacağı, doğal kaynaklarının elverişli olduğu tüm turizm faaliyetlerinin sağlık turizmi

ile bütünleştirilmesi yönünde bir tutumun ortaya çıktığını söylemek mümkündür. Bolu ilinin

Karlovy Vary gibi bir merkez olmaya hazır olduğu görüşündedirler.

Ziyaretçilere Bolu ilinin bu yapıya ulaşabilmesi için yatırım yapılması gereken alanlara

yönelik tutumları araştırılmış ve sonuçlar Tablo.19’da gösterilmiştir.

Tablo.19.Ziyaretçilerin Sağlık Turizmi Kenti Olabilmesi İçin Bolu’ya Öncelikli Olarak

Yapılması Gerektiğini Düşündükleri Yatırımlara Yönelik Tutum Ortalamaları

Ortalama Standart

Sapma

1 Spa Merkezi 4,4706 0,7998

2 Masaj Salonları 4,3529 0,6063

3 Spor Tesisleri 4,5882 0,5073

4 Gezinti Alanları 4,5882 0,5073

5 Yüzme Havuzları 4,5882 0,5073

6 Termal Tedavi Merkezleri 4,8235 0,3929

7 Sağlık Kuruluşlarına Yakınlık 4,2353 0,8313

8 Ekolojik Gıda Ürünlerinin Sunumu 4,4706 0,5145

9 Yöresel Mutfak Restoranları 4,5882 0,6183

10 Yöresel Hediyelik Eşya 4,4118 0,6183

11 Eğlence Mekanları 4,1176 0,8574

12 Boş Zaman Değerlendirmek İçin Her Türlü

Aktivite Alanları (Müzik, dans, seminer,

4,2353 0,8313

39

panel vb.)

13 Halka açık ve kapalı Kafe, restoran vb.

tesisler

4,5294 0,5145

14 Sinema, Tiyatro gibi sanatsal etkinlik alanları 4,4118 0,7952

15 Merkeze özgün spesiyaller (yiyecek, içecek

vb.)

4,2353 0,6642

16 Bungalovların olması 3,6471 0,9314

17 Standart otelin olması 4,1765 0,6359

18 Kendine özgün festival veya şenliğin olması 4,4706 0,7998

19 Bir kasaba gibi kendi yerleşim alanı olmalıdır 4,1765 0,6359

20 Kendi içinde ulaşım olanakları olmalıdır

(Ring’ler)

4,1765 0,9510

Araştırmanın kapsamındaki hedef kitlelerden biri olan Karlovy Vary ziyaretçilerinin Bolu

iline yapılması gereken yatırımların önceliklerine yönelik tutumları incelendiğinde, tüm

parametrelerin önemliliğine yönelik bir tutum sergilemişlerdir. Yalnızca tedavi amaçlı termal

turizm değil, kapsamlı bir sağlık turizmi bakış açısına sahip oldukları görülmektedir. Bolu

ilini kapsamlı bir turizm kenti olması gerekliliği yönünde yorumlamışlardır. Tıpkı, Karlovy

Vary’de olduğu gibi, sağlıklı yaşam kalitesinin öne çıktığı, tüm sağlık hizmetleri donanımına

sahip, doğal güzellikleri, sosyal, kültürel, tarihi değerleri, hediyelik eşya, sportif faaliyetler,

ulaşım, alt yapı hizmetleri, organizasyonlar, dinlenme, her türlü konaklama işletmesi çeşidi,

yeme içmeye yönelik ürün çeşitliliğine kadar her konuda tam donanımlı bir turizm kenti

beklentisini yansıtmışlardır. Bu sonuçları, halka yapılan anketler ile karşılaştırdığımızda

aradaki farklılığın geziye katılan hedef kitlenin eğitim ve kültür düzeyi ile Karlovy Vary’ye

yapılan seyahatin de etkisiyle tam donanımlı bir turizm kenti beklentisi içerisine girdikleri

düşünülmektedir.

Araştırmanın Karlovy Vary ziyaretçilerinin Bolu ilinin sağlık turizmi kenti olmasına yönelik

değişim ve gelişimindeki beklentilerinin hangi gereksinim grubunda yeraldığını belirlemek

üzere frekans analizi yapılmıştır. Her bir gereksinim için en çok tekrarlanan 3 gereksinim

grubu Tablo.20’de gösterilmiştir.

40

Tablo.20. Karlovy Vary Ziyaretçilerinin Bolu’nun Sağlık Turizminde Marka Şehir Olmasına

Yönelik Beklentilerinin Kano Modele Göre Sınıflandırılması.

Frekanslar

1 2 3

1 Karlovy Vary Gibi Özgün Bir Mimari A (10) O (4) I (2)

2 Yalnızca Hastalara Hitap Eden Bir Sağlık

Kenti

R (10) O (5) I (2)

3 Karlovy Vary’deki Gibi Bir Turizm Kenti

Olmak

A (6) O (5) Q (3)

4 Karacasu’yun Merkez Olarak Seçilmesi A (4) I (4) M (4)

5 Mudurnu’nun Merkez Olarak Seçilmesi I (11) Q (3) R (2)

6 Taşkesti’nin Merkez Olarak Seçilmesi I (10) R (3) Q (2)

Ziyaretçilerin beklentilerinin sınıflandırılması incelendiğinde; Bolu ilinde Karlovy Vary

kentindeki gibi bir özgün mimarinin uygulandığı bir kentin/alanın kurulması, Bolu ilinde

Karlovy Vary gibi sağlık turizmi kenti oluşturulması çekici ve cazip beklentiler sınıfında yer

almıştır. Ziyaretçilerin de Bolu halkına paralel bir beklenti sıralamasına sahip oldukları

görülmüştür. Bolu halkına Karlovy Vary’nin sahip olduğu özellikler bağlamında yöneltilen

ifadelere yönelik tutumlar ile Karlovy Vary’yi ziyaret edenlerin paralel tutuma sahip olmaları,

günümüz turizm anlayışındaki, farklılık, özgünlük, bütünlük algısının hakim olduğunu

söylemek mümkündür. Diğer bir ifadeyle, yalnızca termal hizmet, yalnızca bir otelde sunulan

hizmetler ile sınırlı kalan turizm anlayışının geçmişte kaldığı, günümüz turizm hizmetlerinden

beklentinin bütünlük arzeden, şehirle, doğayla ve tüm donanımlarla bütünleşen bir turizm

anlayışı olduğunu söylemek mümkündür. Bu sonuçlar da Bolu’daki sağlık turizmi

yapılanmasının Karlovy Vary ve dünyanın birçok bölgesindeki sağlık turizmi kentlerindekine

benzer, ancak kendine özgün bir yapılanma olmasının gerekliliği görülmektedir. Aksi takdirde

turist çekmek, yatırımcı çekmek açısından sorunların aşılamayacağı görülmektedir.

Hem yatırımcılar hem de Bolu halkının anketlerinde olduğu gibi, Ziyaretçilerin anketlerinde

de çelişkili yaklaştıkları parametre aynı çıkmıştır. Bolu ilinin hasta ve yaşlıların hedef alındığı

sağlık turizmini değil, sağlıklı yaşamın ön plana çıkarıldığı, her kitleye hitap edebilen bir kent

algısının öne çıkarılması yönünde bir tutum ortaya çıkmıştır.

Karlovy Vary benzeri bir yapılanmanın planlandığı yerin seçimi ile ilgili olarak ziyaretçilere

sunulan 3 alternatif yer ile ilgili olarak, tıpkı yatırımcı ve halkın tutumları gibi Karacasu’nun

kesinlikle birinci sırada olduğu, Mudurnu ve Taşkesti’nin daha geri planda kaldığı algısı

hakimdir. Ziyaretçilerin Karlovy Vary ile karşılaştırarak yer seçimi tercihi yaptıkları göz

41

önüne alındığında, halkın tutumunu ve yatırımcıların tutumunu destekler bir sonuç,

Karacasu’nun algıda önemli bir yere sahip olduğunu söylemek mümkündür.

En sık tekrarlanan cevaplara göre yapılan ilk sınıflandırma sonrası, değişkenlerin memnuniyet

katsayıları hesaplanmıştır. Memnuniyet katsayılarının hesaplanmasına ilişkin formüller

Tablo.21 ve Tablo.22 de gösterilmiştir.

Tablo.21. Olması Gerekene Yakın Olanlar

Memnuniyet

MIOA

OA

Memnuniyetsizlik

)(*)1( MIOA

MO

Tablo.22. Toplam Memnuniyet Katsayısı (CSC)

Toplam Memnuniyet CSC

MIOA

OA

+

)(*)1( MIOA

MO

=

)( MIOA

MA

Memnuniyet katsayılarının hesaplanmasından yola çıkarak, Karlovy Ziyaretçilerinin

beklentilerinin önceliklerinin dağılımları Tablo.23’de gösterilmiştir.

Tablo.23. Heyecan Verici Beklentiler

Frekans Memnuniyet

Boyutu

Memnuniyetsizlik

Boyutu

Toplam

Memnuniyet

1 Karlovy Vary Gibi Özgün

Bir Mimari

A (10) 0.45 -0.36 0.09

2 Yalnızca Hastalara Hitap

Eden Bir Sağlık Kenti

R (10) 0.25 -0.24 0.01

3 Karlovy Vary’deki Gibi

Bir Turizm Kenti Olmak

A (6) 0.35 -0.29 0.06

4 Karacasu’yun Merkez

Olarak Seçilmesi

A (4) 0.38 -0.31 0.07

5 Mudurnu’nun Merkez

Olarak Seçilmesi

I (11) 0.27 -0.25 0.02

6 Taşkesti’nin Merkez

Olarak Seçilmesi

I (10) 0.26 -0.25 0.01

Tablo incelendiğinde, toplam memnuniyet katsayısı özgün bir mimari ve Karlovy Vary gibi

sağlık turizminde bütünleşik hizmetlerin sunulduğu bir kent olma beklentisi öne çıkmıştır.

Yer alternatiflerinden Karacasu öne çıkmıştır. Bolu’nun sağlıklı yaşam kenti olarak öne

çıkması konusundaki çelişkilerin de giderilmesine yönelik bir beklenti ortaya çıkmıştır.

Kano dönüşüm tablosuna göre yapılan dönüştürme işlemi sonucunda elde edilen x ve y

değerlerini elde etmek için uygulanan dönüştürme işlemleri Tablo 24’de gösterilmiştir.

Gereksinimler için dönüştürme işlemi yapılmıştır.

42

Tablo.24. Dönüştürme Tablosu

Çok

Hoşuma

Gider

Öyle

Olmasını

Beklerim

fark etmez Hoşlanmam

Ama

Katlanabilirim

Hiç

Hoşuma

Gitmez

İşlevsel 4 2 0 -1 -2

İşlevsel

Olmayan

-2 -1 0 2 4

Değerlerin dönüşümü yapılarak, gereksinimlerin grafikteki dağılımını belirlemek üzere analiz

yapılmıştır. Karlovy ziyaretçilerinin Bolu ilinin sağlık turizminde öne çıkmasına yönelik

tutumlarının dağılımı hesaplanmış, Tablo.25’de gösterilmiştir.

Tablo.25. Karlovy Vary Ziyaretçilerinin Beklentilerinin Dağılımı

x Değeri y Değeri Önem

Düzeyi

Standart

Sapma

1 Karlovy Vary Gibi Özgün Bir Mimari 1,5882 2,6471 4,7059 0,58787

2 Yalnızca Hastalara Hitap Eden Bir

Sağlık Kenti

-,9412 -0,5882 4,9412 0,24254

3 Karlovy Vary’deki Gibi Bir Turizm

Kenti Olmak

1,4706 2,9412 4,0588 0,82694

4 Karacasu’yun Merkez Olarak Seçilmesi 1,2941 2,1176 4,5294 0,62426

5 Mudurnu’nun Merkez Olarak Seçilmesi 1,7647 1,5294 2,4706 1,12459

6 Taşkesti’nin Merkez Olarak Seçilmesi 1,6471 1,7059 2,2941 1,26317

Tablodaki dağılım incelendiğinde, yatırımcıların memnuniyet katsayısı bakımından öne çıkan

özelliklerin başında, yalnızca hastalara ve yaşlılara hitap eden bir sağlık kenti yerine, yaşam

kalitesi, sağlıklı yaşamın ön plana çıkarıldığı bir turizm kenti olması gelmektedir. şeklinde

olduğu görülmektedir. Karlovy Vary gibi özgün bir mimarinin uygulanması ikinci sırada

yeralmıştır. Karacasu’nun bölge olarak seçilmesi de üçüncü sırada memnuniyet yaratan bir

unsur olarak yer almıştır.

43

4ÇEKİCİ OLMASI BEKLENEN

3 C

A

D

2

F

E

1

FARK YARATMAYAN ZORUNLU

1

1 2 3 4

B

(Çelişki/Zıtlık)

A Karlovy Vary Gibi Özgün Bir Mimari

B Yalnızca Hastalara Hitap Eden Bir Sağlık Kenti

C Karlovy Vary’deki Gibi Bir Turizm Kenti Olmak

D Karacasu’yun Merkez Olarak Seçilmesi

E Mudurnu’nun Merkez Olarak Seçilmesi

F Taşkesti’nin Merkez Olarak Seçilmesi

Şekil.3.Karlovy Vary Ziyaretçilerinin Tutum ve Beklenti Dağılımları

Şekil incelendiğinde, Karlovy Vary’deki gibi bir turizm kenti olmak, Karlovy Vary’deki gibi

özgün bir mimariye sahip olmak ve Karacasu’nun bölge olarak seçilmesi çekici cazip

sınıflandırmada yer almıştır. Dikkat çekici değişkenlerden biri de Bolu’nun yalnızca hastalara

hitap eden bir sağlık kenti olarak öne çıkmasının oluşturduğu çelişkidir. Diğer bir ifadeyle,

Bolu’nun sağlıklı yaşam kenti olarak öne çıkması arzu edilmektedir.

44

3.6.SPORTİF VE REKREATİF TEREPATİK REKREASYON POTANSİYELİ

Türkiye dünya ortalamasının üzerinde bir yükseltiye ve coğrafi yapıya sahiptir. Farklı

jeolojik oluşumları ile Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili, gölleri, akarsuları, dağları ile eşsiz

bir tabiat parkı durumundadır. Bu sayede sahip olduğu doğal rezerv alanlarının sayısı ve

kullanımı gün geçtikçe artmaktadır. Doğal kaynakların rekreasyonel amaçlı kullanımı, son

yüzyılda artan kentleşme hızı, teknolojik gelişmelerdeki ilerlemeler ve kent içi çevresel

faktörlerin azalmasıyla hız kazanmıştır.Kentsel mekanların olumsuz koşulları insanların,

kent dışı açık hava sportif rekreasyonel aktivitelere yönelmelerine neden olmuştur.Bu sayede

doğal alanlar açık hava sportif ve terapatik rekreasyon aktiviteleri açısından farklı birçok

alternatif etkinliklere kaynak oluşturmuştur.Doğal kaynakların açık hava sportif ve terapatik

rekreasyon aktivitelerine yönelik kullanımında, özellikle, dağlık, ormanlık, kayalık vb.

alanların değerini ortaya koyan en önemli etken kullanıcıya sunduğu seçenekler ile sahip

olduğu doğal peyzaj değerleri oluşturmaktadır.

Genellikle bu tür alanlar da, alpin/suplapin zon, termal su kaynakları, buzul gölü, akarsu,

çağlayan, tepe, plato, yayla, vadi, yamaç, kanyon, kayalık, mağara, geçit, göl, farklı bakılar,

eğilimler, yükseltiler, engebelik ve bunun gibi jeomorfolojik unsurlar ile ormanlar, çayırlar,

tarım peyzajı, yaban hayatı, flora/fauna zenginliğini oluşturan biyolojik unsurların

gerekliliği dağların, ormanların ve bunun gibi alanların peyzaj değerlerini ortaya koyar. Bu tür

alanlar tırmanmadan yürüyüşe, kayaktan yamaç paraşütüne bir çok açık hava rekreasyon

aktivitesine olanak verir.

Özellikle doğal alanlar ve tabiat parkları açık hava rekreasyon aktiviteleri için en uygun

mekanlar olarak görülmektedir. Tabiat parkları sahip oldukları farklı doğal kaynaklarıyla

kullanıcıya bir çok seçenek sunmaktadır. Bu özelikleriyle tabiat parkları insanlara hem

fiziksel hem de ruhsal yönden de olumlu katkılar sağlamaktadır. Tabiat parklarının doğal

özelliklerine göre, katılımcılar ilgileri ve tercihleri doğrultusunda tabiat parklarında, açık

hava sportif ve terapatik rekreasyon aktivitelerini gerçekleştirme olanağına sahip

olabilmektedirler.

UNESCO’nun “ İnsan ve Biyosfer Programı” 1970 yılında 14 projeyi uygulama alanına

koymuştur. Bunlardan 8 numaralı proje dünya çapında biyosfer rezerv alanları ağı kurarak

doğal alanların korunmasına yöneliktir. Ana amaç; şimdiki ve gelecek kullanımlar için, doğal

ekosistemler içinde biyotik bitki ve hayvan topluluklarının çeşitliliğini korumaktır.

Rekreasyon faaliyetlerine katılanların en çok yararlandığı alanlardan biri de parklar ve doğal

45

termal kaynaklardır. Özellikle ülkemiz termal kaynaklar açısından oldukça zengin bir

potansiyele sahiptir.

Bu alanların temel özelliği; günümüz insanlarının sınırlı kullanımına izin verilmekle birlikte

gelecek nesillere de aktarma zorunluluğunun olmasıdır. Bu nedenle ilgili kaynakların koruma

ve kullanma dengesi gözetilerek ülke yararına sistematik bir işleyiş kazandırılması

gerekliliğidir. Bu aşamada önemli olan husus, kaynakların ptansiyelinin tespiti ve doğru

kullanım stratejisinin geliştirilmesidir.

Milli parklar;ve doğal alanlar bilimsel ve estetik bakımdan mili ve milletler arası ender

bulunan tabi ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip

tabiat parçaları olarak tarif edilmektedir.Kaynak değeri gelecek nesillerin miras olarak

devralacakları ve sahip olmaktan gurur duyacakları seviyede önemli olmalıdır.Kaynak

değerleri tahrip olmamış veya teknik ve idari müdahalelerle ıslah edilebilir durumda

olmalıdır. Saha büyüklüğü kaynak değerleri kesafeti yönünden, özel haller ve adalar dışında

en az 100 hektar olmalı ve bu alan bütünüyle koruma ve ağırlıklı zonlardan meydana

gelmelidir. İdari ve turistik amaçlı geliştirme alanları bu asgari saha büyüklüğünün

dışındadır.Bu anlamda doğal alanlar, mili parklar, kültürel ve rekreasyonel kaynakların

gelecek kuşakların bugünden gözetilerek korunduğu en etkili rekreasyon alanlarıdır.

Koruma kullanma prensibi ışığında tefrik ve tesis edilen bu sahaların kaynak değerlerinin

günümüz insanın faydalanmasına arz edilmesinden öte, bu kaynakların bozulmadan nesilden

nesile devredilecek mili bir miras olarak bırakılması gerekmektedir.

Dünyada ilk mili parkçılık hareketi 1872 yılında Yellowstone Milli Parkı’nın (ABD) ilanıyla

başlamış ve bu ülkeyi sırayla 1879 yılında Avustralya, 1885 yılında Kanada, 1894 yılında

Yeni Zelanda izlemiştir.1914 yılına kadar Arjantin, İsveç ve İsviçre’de milli parklar

oluşturulmuştur. Avustralya’da ilk milli parkçılık, 1879 yılında Sidney yakınlarındaki devlet

topraklarının milli park olarak ilanıyla başlamış ve bu alanın ismi 1955 yılında Royal Milli

Parkı olarak değiştirilmiştir. Kanada’da milli parkçılığın başlangıcı 1885’lere kadar

uzanmaktadır. Rocky Mountain’da küçük bir rezervin kurulması ve buranın daha sonra Banff

Milli Parkına dönüştürülmesiyle başlamıştır. Başlangıç yıllarında Kanada’da, doğal parklar

yaban hayatı rezervi olarak kullanmanın yanı sıra; otel, tenis kortu, golf, bowling, kayak

merkezi gibi tatil amaçlı kullanımları da benimsemişleridir. Kanada’nın Alberta şehrinde

bulunan Wood Buffalo Milli Parkı 45000 kilometre kare yüz ölçümü ile dünyanın en büyük

milli parkıdır. Bu yüz ölçüm Danimarka ve Hollanda’nın yüz ölçümlerinden daha büyüktür.

Milli parkçılığın liderlerinden olan Yeni Zelanda’da ilk milli park 1887 yılında Tongarrio

46

adıyla kurulmuştur. Günümüzde bu ülkede, yüz ölçümünün %8’ini kaplayan 12 milli park

bulunmaktadır. Kosto Rika, Batı Yarı Küre’de milli park sistemi oluşturan en son

ülkedir.Bugün Kosto Rika’da 17 milli park bulunmakta ve bu ülkenin geliştirdiği park

sistemi, güçlü devlet kontrolü ve park alanlarının devlet tarafından sahiplenmesi şeklinde

olmasına rağmen ABD milli park sisteminden farklıdır.Rekreasyon faaliyetlerinden ziyade

biyolojik çeşitliliğin korunması esas olup Kosto Rika’nın park sisteminde konaklama,

ziyaretçi hizmet birimleri, ticari hizmetler ve geniş yollar park dışında yer alır. Türkiye’de ilk

kez 1956 yılında yürürlüğe giren 6831 sayılı Orman Kanunun 25.maddesi ile yasal bir

uygulama alanı bulan milli park çalışmaları, 1983 yılında çıkarılan 2873 sayılı Milli Parklar

Kanunu ile ayrı bir hukuki statüye kavuşmuştur.

Son verilere göre: 33 Milli Parkımız, toplam 686.631 ha’lık alanı kapsamaktadır. Milli

parklarımızın 12’si dağ ekosistemlerinin egemen olduğu kaynak değerlerlerine sahip olup,

dağlarımızın adını almıştır(Uludağ, Spil Dağı, Kızıldağ, Güllük Dağı, Termessos, Beydağları,

Ilgaz Dağı, Nemrut Dağı, Kaz Dağı, Kaçkar Dağları, Honaz Dağı, Aladağlar, Küre Dağları

milli parkları gibi).Bunun yanı sıra, Tabiat Parkları sayısı 16 adet olup toplam 69.002 ha’lık

alanı kapsamaktadır. Tabiat Anıtları sayısı ise 59’a ulaşmıştır. Toplam alanları 462.05

hektardır. Sistem içinde yer alan 35 Tabiat Koruma Alanı’nın toplam yüzeyi 83.023 hektar

dır.

Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesinde 5, Akdeniz ve Ege Bölgelerinde 8, Marmara Bölgesinde

2, Karadeniz Bölgesinde 7, Güney Doğu Anadolu Bölgesinde 1, Doğu Anadolu Bölgesinde 1,

Akdeniz ve Ege Bölgeleri sınırları içerisinde yer alan 1 adet (Saklıkent Milli Parkı) olmak

üzere 33 milli park alanı mevcuttur. En küçük yüz ölçümüne sahip olan milli park, Balıkesir

İli sınırlarında yer alan ve 64 hektar büyüklüğündeki Manyas Kuş Cenneti Milli Parkıdır.En

büyük yüz ölçüme sahip olan milli park ise, Konya İli sınırları içerisinde yer alan ve 88750

hektar büyüklüğündeki Beyşehir Gölü Milli Parkıdır.

Ülkemizdeki milli parkların bir çoğunun sahip olduğu, doğal koşullar, su kaynakları,

klimatizm, peyzaj vb. değerlerin bulunması sebebiyle, bu bölgelerin sağlık ve termal turizm

açısından kullanıma açılması gerekmektedir.

Milli Parklar Kanunu 1983 yılında çıkarılan 2873 kanun ile esasa bağlanmıştır. Bu kanuna

göre; bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme

ve eğlenmesine uygun tabiat parçaları, tabiat parkı diye tanımlanmıştır. Aynı zamanda,

Orman ve Su İşleri bakanlığının 2013 yılında gerçekleştirildiği stratejik çalışmalarında bu

bölgelerin, biyoçeşitlilik fırsatları, ekoturizm ve tabiat turizmi potansiyeli, yaban hayatın

47

korunması ve halka açılması noktasındaki planlamalarda dikkate alınması gereken

hususlardır.

Doğal alanların ve kaynakların korunması ve kullanımı Milli Park esasları dahilinde

sürdürülmelidir. Amerikan Otomobilciler Birliğinin yapmış olduğu bir araştırmaya;

Amerikalıların hafta sonu seyahatlerinde, 1986-1996 yılları arasında %70’lik bir artış olduğu

belirtilmektedir. Yine aynı araştırmada; Amerika’daki gençlerin yaklaşık yarısının (31

milyon kişi) geçen beş yıl içerisinde macera seyahatlerine katılarak tehlikeli, oldukça zor

aktiviteleri tercih ettikleri, rafting, scuba dalışı ve dağda bisiklet sürme gibi faaliyetlere

katıldıkları belirlenmiştir. 1994-1995 yılları arasında yıllık kara tabanlı rekreasyon faaliyetleri

arasında ilk sırayı yürüyüş, kuş gözlemleme, yaban hayatı gözlemleme, bisiklete binme, ailece

bir araya gelme amaçlarının aldığı belirlenmiş ve her biri bir milyondan fazla aktivite gününü

bu faaliyetlerin oluşturduğu görülmüştür.

Bir milyon aktivite gününden fazla olan dört su tabanlı aktiviteler arasında; sahil ya da su

kenarlarını ziyaret etmek, havuz, göl, nehir ve okyanusta yüzmek ve yer almıştır. Su

aktiviteleri arasında sörf yapmak ve havuzda yüzmek, kaplıcalardan yararlanmak yer almıştır.

Kara tabanlı aktiviteler arasında en çok arzulananlar yürüme ve kuş gözlemlemesidir.

Rekreasyonel yaşam tarzının Amerikalılar için belirgin bir şekilde değişmesiyle birlikte bazı

faaliyetlere katılım (bisiklete binme, kampçılık, yüzme, kayak, vb.) hızlı bir artış göstermiştir.

26 yaş ve üzerinde olanların %75’i çeşitli ülkelerde rekreasyon faaliyetlerini tercih

etmektedir. Amerikalıların ortalama % 69’u çeşitli türlerde açık hava rekreasyonuna

katılmakta ve son bir yıl içerisinde çeşitli rekreasyon türlerinden en az birine katılanların oranı

ABD nüfusunun %95,5’ini oluşturmaktadır.

Bolu ili Yurdumuzun Batı Karadeniz Bölgesinde, 30º 32’ ve 32º 36’ doğu boylamları, 40º 06’

ve 41º 01’ kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Yüzölçümü8458 km² olan İlimizin

batısında; Sakarya ve Düzce, güneybatısında; Bilecik ve Eskişehir, güneyinde;Ankara,

doğusunda; Çankırı ve Karabük, kuzeyinde; Zonguldak illeri vardır. İlin merkez ilçe

haricinde 8 İlçesi, 4 beldesi ve 511 köyü vardır. ;İl topraklarının % 56’ sını kaplamaktadır. lin

güneybatı - kuzeydoğu istikametinde Bolu Dağları; en yüksek yeri 1980 m. ile Çele Doruğu,

ve Abant Dağları (1748 m.), Gerede'nin kuzeyinde Arkot (1877 m.) ve Göl Dağları (1112

m.)dır. En güneyde ilk iki sıradan daha yüksek olan ve genel olarak Köroğlu Dağları (en

yüksek yeri 2499 m.) adı verilen volkanik dağlar uzanır. Bolu'nun güneyindeki uzantısı

Taşkesti Dağları 1854 m. Mudurnu civarında Ardıç Dağları 1443 m. Güneydeki Çal Tepesi

ise 1640 m. yüksekliğindedir.İl Yüzölçümünün % 8’ini kaplayan ovalar genel olarak batı –

48

doğu istikametinde uzanırlar. 725 m. yükseltideki Bolu Ovası ve 1300 m. yükseltideki Gerede

Ovaları en genişleridir. Diğer ovalar ise Yeniçağa Ovası, Mudurnu Ovası ve Göynük ilçesinin

güneyinde Himmetoğlu Ovasıdır.Bolu’da en önemli akarsular Büyüksu, Mengen Çayı,

Aladağ Çayı, Mudurnu Çayı , Göynük Suyu, Çatak Suyu ve Gerede Çayıdır.Yörede

morfolojik yapının karmaşıklığı, akarsu sayısının çokluğu, yükselti farklılıkları ve eğimin

fazlalığı gibi faktörler çok sayıda gölün oluşmasına neden olmuştur. Havzaların ve çanakların

yüzölçümlerinin küçüklüğü göllerin de küçük alanlı olması sonucunu doğurmuştur. Abant

Gölü, Yeniçağa, Çubuk, Sünnet, Yedigöller, Karagöl, Sülüklügöl, Karamurat en önemli

göllerdir.Bolu genellikle Batı Karadeniz ve Karadeniz iklim tiplerinin içinde yer almaktadır.

Bunun yanında güneybatı bölümlerinde Marmara ve İç Anadolu iklim tipleri de

görülmektedir. Son 52 yıllık verilere göre ortalama günlük güneşlenme süresi 5 saat 49

dakika, yıllık yağış 536 mm. yıllık ortalama yağışlı gün sayısı ise 137 gündür.Bolu'da hakim

bitki örtüsü ormanlardır. İl topraklarının %55'i ormanlarla kaplıdır. Karadere, Taşkesti ve

Aladağ Ormanları yurdumuzun en zengin ormanlarıdır. Hakim ağaç türleri kayın, gürgen,

ıhlamur, dişbudak, meşe, kızılağaç, karaağaç, kavak, köknar ve sarıçamdır.

3.6.1.Yöntem

Çalışma, doğal bölgelerde, açık ve kapalı alan terapatik ve sportif rekreasyonel potansiyelinin

belirlenmesi amacıyla uygulanmaktadır. kırsal alanlarda yoğun olarak gerçekleştirilen

rekreasyonel sporlar ve bunların belli başlı özellikleri ile hedef bölgenin ve arazinin

incelemesinde “Çalık F., 2006 tarafından modellenen “Turizm Bölgelerinde Terapatik ve

Rekreatif Potansiyel Belirleme Ölçeği” kullanılmıştır.

3.6.2.Değerlendirme

Çalışmada, orman içi terapatik ve sportif rekreasyon potansiyelinin kolaylıkla saptanmasına

olanak veren yönteminden yararlanılmıştır.

Bu yöntem araştırma konusunun özünü oluşturan turizm alanlarının mevcut doğal kaynakların

açık hava terapatik ve sportif rekreasyon amaçlı kullanımının incelenmesinde ortak bir model

oluşturmuştur.

Bu amaçla yöntemde belirtilen ve formülize edilen “Terapatik Rekreasyonel Kolaylılar”

olarak hesaplama sisteminde yer alan sembol, araştırma konusunun özünü oluşturan ve

ağırlıklı puanlamada ilk sırada yer alacak olan Terapatik ve Sportif Rekreasyon Değeri

(TSRD) olarak modellenerek Bolu ili 3 bölgesi ( Karacasu, Mudurnu, Taşkesti) inceleme

kapsamına alınmıştır.

49

Formül: SRD+P+İ+U+OSE= % TRP*

(*Terapatik Rekreasyonel Puan)

Formülde belirtilen sembollerin ağırlıklı puanları Tablo 26’da gösterilmiştir. Bu puanlamalar,

belirtilen sembollerin alabileceği maksimum değerlerdir. Bu değerlerin toplamı en fazla 100

olacağından, formülde belirilen değerlerin toplamı yüzde(%) olarak hedef bölgenin terapatik

ve sportif rekreasyon potansiyelini verecektir.

Tablo 26. Formüldeki Öğeler ve Alabilecekleri Değerler,“TSRD”: Terapatik ve Sportif

Rekreasyon Değeri”

Bu çalışmada, Bolu ili Karacasu, Mudurnu ve Taşkesti bölgeleri pilot uygulama alanı olarak

belirlenmiştir. Sportif yönden bir alanın öncelikli, mevcut doğal kaynaklarının orman içi açık

hava sportif rekreasyon aktivitelerine uygunluğunun belirlenmesidir. Bu amaçla, 2 aşamada

potansiyel belirleme çalışması yapılmıştır. Birinci aşama, çalışma alanının genel fiziki

özellikleri ve doğal kaynak değerleri göz önüne alınarak, kırsal alanlarda yoğun olarak

gerçekleştirilen terapatik ve sportif rekreasyon aktivitelerinin uygulanabilme potansiyelinin

tespitidir.

İkinci aşamada ise, ilgili bölgelerin aktivitelerin uygulanabilme potansiyelinin tespitidir. Bu

aktiviteler; termal kaynaklar, Kampçılık, Doğa Yürüyüşü Orientring, Mağaracılık, Dağ

Bisikleti, Kanyoning, ve Dağcılık, offroad, Motocross, olta balıkçılığı, yaban hayatı gözlem

evleri, hobi bahçeleri, yaşayarak öğrenme parkurları, engelliler için alternatif park

uygulamaları, aquaterapi faaliyetleride alanın sportif rekreasyon potansiyelinin belirlenmesi

amacıyla değerlendirmeye alınmışlardır. Bu nedenle, Sportif Rekreasyon Değeri % 35’lik bir

puanlama ile tablo 27’de yer almıştır.

Semboler Anlamı Maxımum Puan

(Ögenin Ağırlık puanı)

SRD

TRD

P

İ

U

OSE

%TSRP

Sportif Rekreasyon Değeri

Terapatik Rekreasyon Değeri

Peyzaj Değeri

İklim Değeri

Ulaşılabilirlik

Olumsuz Etkenler

Terapatik Sportif-Rekreasyon

Potansiyeli

25

25

10

25

15

0 (Minimum-10)

100

50

Tablo. 27. Sportif Rekreasyon Potansiyeli

Formüldeki

Öğe Öğelerinin

Özellikleri Mak.

Puan

Açıklamalar

Karacasu Mudurnu Taşkest

i

Sportif Rekreasyon

Değeri (SPR)

Doğa

Yürüyüşü

3

Yürüyüşe uygun patika vb Arazi

durumu, Su kaynakları,Görsellik,

Mesafe

1-3

3 3 3

Kampçılık ve

Dağcılık

3

Çadırlı kamp kurabilme olanağı,

Su kaynaklarına yakınlık,

Güvenlik, Temel dağcılık bilgisi

ve tekniklerinin

uygulanabilirliği, (iple

iniş,istasyon kurma, geleneksel

tırmanışa uygun alanlar vb.)

1-3 3 3 3

Dağ Bisikleti

3

Parkur Özellikleri (çamurlu, tozlu

,taşlık vb) Yol Durumu, Mesafe,

Zorluk Derecesi vb.

1-3 3 3 3

Kaya

Tırmanışı

3

Boltlu rota (sabit hatlı) veya

geleneksel tırmanış uygun

yüzeyler vb.

1-3 1 2 2

Yaşayarak

öğrenme

parkuru

4

Çocuklar, Gençler ve yetişkinler

için doğa içinde eğlenceli ve

eğitimi, beceri koordinasyon,

özgüven ve temel motorik

özellikleri geliştirici doğal

parkur.

1-4

3 3 3

Orienteering

3

Arazi Durumu, bitki örtüsü,

topoğrafık özellikler ,Mesafe.

1-3

3 3 3

Offroad,

Motocross

3

Motor sporları ve arazi araçları

parkur potansiyeli

1-3

3 2 2

Yaban hayatı

gözlem

3

Doğal oluşumlar. Flora ve fauna

izleme

1-3

3 2 2

Genel Toplam:25 22 21 21

Tablo.28. Terapatik Rekreasyon Potansiyeli

Karacasu Mudurnu Taşkesti

TerapatikRekreasyon

Değeri (SPR)

Termal

kaynaklar

15

Arazi durumu, Su kaynakları,

Görsellik, Mesafe, Doğal

oluşumlar (şelale, kayalar,

çatlaklar, vb.) derinlik,mesafe,

su debisi.

1-5

15 15 15

Agua terapi

Su sporları

5

Çadırlı kamp kurabilme

olanağı, Su kaynaklarına

yakınlık, Güvenlik Parkur

Özellikleri (çamurlu, tozlu

,taşlık vb) Yol Durumu,

Mesafe, Zorluk Derecesi vb.

1-5

5 3 3

Tesis

Durumu

5

Konaklama ve uygulama tesis

durumu

1-5

5 3

Genel Toplam:25 25 22 21

51

“P” Peyzaj Değeri”

Bir bölgenin rekreasyonel değerinin ortaya konmasında en önemli kriterlerden birisi de,

peyzaj özellikleri oluşturmaktadır. Peyzaj Değeri %25’lik bir puanlama ile tablo 29’da ikinci

sırada yer almıştır.

Tablo.29. Peyzaj Değerleri Potansiyeli

Formüldeki

Öğe

Öğelerinin

Özellikleri

Mak.

Puan

Açıklamalar

Karacasu Mudurnu Taşke

sti

Peyzaj Değeri

(P)

Alanın Büyüklüğü 2

5-10 ha ‘dan daha büyük 0-2

1-5 ha

2 2 2

Bitki Örtüsü

2

Ağaçlık,çalılık,çayırlık 0-2

Yalnız ağaçlık ve çalılık

Çalılık, çayırlık, seyrek ağaçlık

Yalnız çayırlık ve çalılık

2 2 2

Deniz, Göl,

Akarsular

2

Deniz kıyısı

Göl kıyısı 0-2

Akarsu kıyısı

Dere kıyısı

2 0 0

Yüzeysel Durum

2

Düz alan

Kayalık veya hafif dağlık 0-2

Az eğimli, yer yer düzlük

2 1 1

Görsel Kalite

2

Panoramik görünümler

Güzel görüş ve vistalar 0-2

Alanın genel görsel estetik değeri

2 1 1

Genel Toplam: 10 6 6

“İ” İklim Değeri

İklimsel özellikler, rekreasyon aktivitelerinin gerçekleştirilmesinde büyük etkiye

sahiptir.İklim Değeri tablo 6’da %25 olarak belirlenmiştir.İklimin ana öğelerinden olan

“Sıcaklık”, “Yağış”, “Güneşlenme” ve “Rüzgarlılık” durumları, rekreasyon üzerine olan

etkilerine göre belirli ağırlıklarla iklim değeri içinde yerlerini almışlardır. Bu durumda,

iklim değerindeki en çok puanlama aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır

İklim Değeri = Sıcaklık + Yağış + Güneşlenme + Rüzgarlılık

25 = 10 + 8 + 5 + 2

Sıcaklık değeri olarak, rekreasyon etkinliklerinin daha çok yapıldığı yaz ayları

(haziran, temmuz ve ağustos) sıcaklıklarının ortalaması alınmıştır.Örneğin, bir yerin

haziran ayı sıcaklık ortalaması 20°C, Temmuz ayı ortalaması 21°C ve Ağustos ayı sıcaklık

52

ortalaması 25°C ise; bu durumda yaz ayları sıcaklık ortalaması olarak 22°C ‘nin alınması

gerekmektedir.Sıcaklık için verilen 10 puanın dağılımı Tablo 9’da görülmektedir.Tablo 9’a

göre, yaz ayları sıcaklık ortalaması 25°C’nin rekreasyon etkinlikleri için en uygun

sıcaklık olabileceği düşünülerek 10 puan, 16°C ile 34°C’ler için ise 1 puan verilmiştir

İklimin rekreasyon etkinlikleri üzerine olan etkisinde ikinci önemli öğe olan yağışın, en çok 8

puan ile değerlendirmeye alınması uygun görülmüştür.Yağışın rekreasyon üzerindeki

olumsuz etkisi göz önünde tutularak, yaz ayları toplam yağış miktarı 50 mm ve daha düşük

olan yörelere en fazla puan 8 verilmekte, daha sonra da yağış miktarı arttıkça puanlar da

düşürülmektedir İklim içinde güneşlenme öğesinin rekreasyon üzerine olan etkisi, 5 ağırlık

puanı ile değerlendirmeye alınmıştır. Bilindiği gibi, havanın açık veya kapalı olması, diğer bir

deyişle bulutluluk, 0-10 arasında bir değerle gösterilmektedir.Burada 0 açık bir havayı, 10

kapalı bir havayı, ara değerler ise çeşitli oranlarda bulutlu bir havayı simgelemektedirler.Bu

durumda, açık bir hava 5 puanla gösterilmekte, bulutluluğun arttığı yani güneşlenmenin

azaldığı oranda puanlar da düşmektedir. İklimin bir diğer öğesi olan bir yerin rüzgarlı

olup olmaması durumu, az da olsa rekreasyon etkinlikleri üzerine etken

olabilmektedir.Bunun için, yaz ayları ortalama rüzgar hızı 2-3 m/sn arası yöreler için 1 puan,

ortalama rüzgar hızı 1 m/sn’ den az olan yerler için ise 2 puan verilmiştir (Tablo 30),

Tablo.30. İklim Değerleri Potansiyeli Formüldeki

Öğe

Öğelerinin

Özellikleri

Mak.

puan

Açıklamalar Karacasu Mudurnu Taşkesti

İklim

Değerleri (İ)

Sıcaklık

10

Yaz ayları (Hz, Tm, Ağ) ortalaması

16-17-18-19-20-21-22-23-24-25

34-33-32-31-30-29-28-27-26-25

---------------------------------------

P: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10

7 6 5

Yağış

8

Yaz ayları (Hz, Tm, Ağ) ortalaması

mm-50-100-150-200-250-300-350-400

----------------------------------------

P: 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1

6 8 8

Güneşlenme

5

Yaz ayları bulutluluk ortalaması

Bulutluluk: 0-2, 2-4, 4-6, 6-8, 8-9

------------------------------------------

Puan: 5, 4, 3, 2, 1

5 4 4

Rüzgarlılık

2

Yaz ayları ortalama rüzgar hızı

1m/sec’den az

2

1-3m/sec

1

2 2 2

Genel Toplam: 21 20 19

“U” Ulaşılabilirlik

53

Bir alanın rekreasyonel potansiyelinin gelişiminde bir diğer önemli etken ise ulaşılabilirliktir

(Tablo 30). Ulaşılabilirlik tablo 31’de %15 olarak değer almıştır.

Tablo .31. Ulaşabilirlik Potansiyeli

Formüldeki

Öğe Öğelerinin

Özellikleri M.

pu

an

Açıklamalar Karacasu Mudurnu Taşkest

i

Ulaşabilirl

ik (U)

Bulunduğu

Bölgenin

Turistik

Önemi

3

Akdeniz, Ege, Marmara kıyı bandı 3

Karadeniz kıyı bandı 2

Önemli karayolu güzergahları, turizmde öncelikli 1

yöreler

3 1 1

Bulunduğu

bölgede en

az 100.000

nüfuslu

kent

olması

4

20 km’ye kadar uzaklık 4

50 km’ye kadar uzaklık 3

100 km’ye kadar uzaklık 2

200 km’ye kadar uzaklık 1

4 2 2

Ulaşılan

zaman

süresi

(yakındaki

en az 5.000

nüfuslu

kentten)

4

Yürüyerek 1saate kadar yada taşıtla 0-1/ 4

Taşıtla ½- 1 saat 3

Taşıtla 1-2 saat 2

Taşıtla 2-3 saat 1

4 3 3

Ulaşım

(taksi ve

özel oto

dışında)

2 Yürüyerek gidebilme yada her an taşıt bulabilme 2

Belirli saatlerde taşıt bulabilme 1

2 1 1

Ulaşımda

diğer

kolaylıklar

2

Şehir merkezinden, yürüyerek ve bisiklet

ile ulaşabilme 2

2 0 0

Genel Toplam: 15 7 7

“OSE” Olumsuz Etkenler

Bir yerin rekreasyon potansiyelinin saptanmasında, o yerde mevcut olumsuz etkenleri de göz

önünde tutma zorunluluğu ortadadır. En iyi durum, kuşkusuz hiç olumsuz etkenin olmaması,

yani bir yerin sıfır olumsuz puan almasıdır. Bunun yanında en çok (-10)’a kadar puan

alabilecek olumsuz etkenlerin olabileceği de var sayılmıştır.Olumsuz etkenlerin puanları

değerlendirmede eksi (-) olarak alınmakta dolayısıyla toplam puandan çıkarılmaktadır.

54

Tablo.32. Olumsuz Etkenler Potansiyeli

Formüldeki

Öğe Öğelerinin

Özellikleri Mak.

puan

Açıklamalar Karacasu Mudurnu Taşkesti

Olumsuz

Etkenler

(OSE)

Hava kirliliği -3 Kirlilik derecesine göre -1-3 -1 -1 -1

Güvenceli

olmaması

-2

Güvence durumuna göre -1-2 0 -1 -2

Su kirliliği -1 Deniz, göl, akarsular için -1 0 0 0

Bakımsızlık -1 Alanda yeterli bakım yapılmaması -1 0 -2 0

Gürültü -1 Trafik, kalabalık vb. gürültüler -1 -1 0 0

Diğer

olumsuz

etkenler

-2

Örneğin, taş ve çakıl ocakları,

inşaat ve fabrika kalıntıları

-1-2

0 0 0

Genel Toplam: -2 -4 -3

Bu yöntem doğrultusunda ortaya çıkacak sonuçlara göre bir değerlendirme modeli

belirlenmiştir. Araştırma alanının mevcut terapatik ve sportif rekreasyon potansiyeli

değerlendirmeye alınmıştır (Tablo 33).

Tablo.33. Genel değerlendirme Tablosu

Semboler Anlamı Maxımum Puan

(Ögenin Ağırlık puanı)

Karacasu Mudurnu Taşkesti

SRD

Sportif Rekreasyon Değeri

25

22 21 21

TRD

Terapatik Rekreasyon Değeri

25

25 22 21

P Peyzaj Değeri

10 10 6 6

İ İklim Değeri

25 21 20 19

U Ulaşılabilirlik

15 15 7 7

OSE Olumsuz Etkenler

0 (Minimum-10)

-2 -4 -3

%TSRP Terapatik Sportif-

Rekreasyon Potansiyeli

100 ( %) 91 73 73

55

Tablo.34.Terapatik ve Sportif Rekreasyon Potansiyeli %(yüzde) Değerlendirmesi

Yukarıdaki tabloda belirtilen % puanlama dilimlerine göre, Bolu ili içerisinnde belirlenmiş

olan Karacasu, Mudurnu ve Taşkesti bölgelerindeki terapatik ve sportif rekreasyon potansiyeli

belirleme ölçeğine göre;

Karacasu % 91, Mudurnu % 73, Taşkesti % 73 olarak hesaplanmıştır.

Yeşil alanlardan yoksun kent yaşantısı, insanların hem ruhsal hem de bedensel

gereksinimlerini karşılamalarına engel olmaktadır. Özellikle rekreasyonel etkinliklerin en

etkilisi olan açık hava sportif ve terapatik rekreasyon aktivitelerini gerçekleştirilmesini

zorunlu hale getirmektedir.

Araştırma konusunun temelini oluşturan doğal kaynak değerlerinde gerçekleştirilebilmesi

kuvvet ve muhtemel terapatik ve sportif rekreasyon aktiviteleri belirlenmiştir.

Değerlendirmede Sportif Rekreasyon Değeri (SRD), Karacasu 22, Mudurnu 21, Taşkesti

21 olarak hesaplanmıştır. Karacasu bölgesi, termal kaynaklar, Kampçılık, Doğa Yürüyüşü

Orientring, Mağaracılık, Dağ Bisikleti, Kanyoning, ve Dağcılık, offroad, Motocross, olta

balıkçılığı, yaban hayatı gözlem evleri, hobi bahçeleri, yaşayarak öğrenme parkurları,

engelliler için alternatif park uygulamaları açısından en uygun bölge olarak tespit edilmiştir.

Diğer iki bölgeninde mevcut termal su kaynakları ve sportif rekreasyon potansiyeli açısından

yüksek bir değere sahip olduğu tespit edilmiştir. İlgili bölgelerin terapatik rekreasyon

potansiyeli açısından incelenmesi sonrasında; Terapatik Rekreasyon Değeri(TRD)

Karacasu 25, Mudurnu 22, Taşkesti 21 olarak tespit edilmiştir. Özellikle var olan kaynaklar

ve tesis durumu açısından Karacasu daha ön planda görülmektedir.Çünkü bu bölgede yerleşik

bir tesisleşme, kaynak zenginliği, orman kaynağına yakınlık öne çıkmaktadır. Peyzaj (P),

Karacasu 10, Mudurnu 6, Taşkesti 6, İklim (İ), Karacasu 21, Mudurnu 20, Taşkesti 19,

Ulaşılabilirlik (U), Karacasu 15, Mudurnu 7, Taşkesti 7 olarak tespit edilmiştir. Olumsuz

etkenler açısından değerlendirildiğinde ise, Karacasu -2, Mudurnu -4, Taşkesti -3 olarak

tespit edilmiştir.

%(yüzde) Değerlendirmesi Karacasu Mudurnu Taşkesti

1. TSRP çok düşük ( %30’dan aşağı)

2. TSRP düşük ( %30- %45 arası)

3. TSRP orta ( %46- %60 arası)

4. TSRP yüksek (%61- %75 arası) %73 %73

5. TSRP çok yüksek (%75’ten yukarı) % 91

56

IV.GENEL SONUÇ ve DEĞERLENDİRME

Bu çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Bolu ilinin sağlık turizminde

marka kent olması yönünde yapılacak olan çalışmaların stratejisini belirlemek amacıyla, Bolu

halkı, yatırımcılar ve karar vericiler, model olarak seçilen Karlovy Vary kentine gözlem ve

deneyim için gönderilen çalışma grubu ve Karlovy Vary’deki işletmelerin faaliyetlerine

ilişkin 6 işletme üzerine anket çalışmaları yapılmıştır. Araştırmanın ikinci bölümünde ise,

Bolu ili içerisinde belirlenmiş olan Karacasu, Mudurnu ve Taşkesti bölgelerindeki terapatik

ve sportif rekreasyon potansiyeli belirleme çalışması yapılmıştır. Doğal kaynak rezervlerine

en uygun sportif ve terapatik rekreasyon aktiviteleri potansiyeli araştırılmıştır. Çalışma

alanlarının termal bölge ve turizm uygulama özelliği, koruma-kullanma dengesi açısından da

önem taşımaktadır.

Bolu ilinde, her üç alanda yapılan sayısal veriler ışığında Karacasu bölgesi diğer bölgelere

nazaran ulaşılabilirlik ve peyzaj değerleri açısından ön plana çıkmaktadır. Özellikle şehir

merkezine çok yakın olması, bölge nüfus yoğunluğu, mevcut tesis ve kümelenme yoğunluğu,

Aladağlar milli parkının başlangıç bölgesine yakınlık, doğal parkurlar ve uygulama alanlarına

yakınlık açısından uygun koşullara sahiptir. Termal, terapatik ve sportif rekreasyon

potansiyeli açısından Karacasu bölgesi sağlık turizmi açısından diğer iki bölgeye nazaran

öncelik verilmesi gereken konumdadır.

Bu bölgede oluşturulacak yatırımlar sonrasında coğrafi konumu itibariyle bölgesel bir

terapatik ve sportif rekreasyon uygulama alanı oluşturulacaktır. Bu alan ülkemizin en önemli

rekreasyon merkezlerinden biri olacaktır.

Anket çalışmalarından elde edilen bilgiler doğrultusunda ulaşılan sonuçlara dayanarak

geliştirilen strateji önerileri şöyledir;

-Bolu ilinin Karlovy Vary ve Dünyadaki diğer sağlık turizmi kentlerindeki gibi özgün bir

mimari ile yapılanması ve bu mimari yapının korunması, kent markası olabilmesine hız

kazandırabilecektir. Karlovy Vary gibi bütünleşik turizm hizmetlerinin sunulabilmesine

elverişli bir yapılanma gerçekleştirilmesi faydalı olacaktır.

-Bolu ilinin sağlık turizm kenti olarak konumlandırılmasında, yalnızca hasta ve yaşlı hedef

kitlenin talep edeceği bir yer olarak değil, yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı yaşam kenti

mesajları ile algı oluşturulmalıdır.

57

-Bolu’nun temel alt yapı donanımının tamamlanması gerekmektedir. Özellikle, ulaşım, çevre,

temizlik, aydınlatma, güvenlik, iletişim, danışma birimleri, şehrin tamamında yön tabelaları,

engelliler için uygun yapılanma, gibi modern bir turizm kentinin taşıması gereken tüm alt

yapının tamamlanması gerekmektedir.

-Yüzey araştırmasında da önde çıkan Karacasu, 3 hedef kitle için de uygun yer olarak

çıkmıştır. Dolayısıyla, yer seçiminde Karacasu’ya öncelik verilmelidir.

-Bolu ili halkının turizm kentinin yaşayan halkı olarak gerekli eğitimlerinin planlanması ve

eğitimlerin sürekliliğinin sağlanması gerekmektedir.

-Bölgeye yatırımcı çekebilmenin en önemli konularından biri de yatırım teşvikleri ve hibeler

ile ilgili çekici alternatifler sunulmasıdır. Bu konuda yerel yönetimler, kamu idareleri ve

STK’lar özel girişimler yoluyla Bolu ilinin özel yapısı ve varlıkları ile ilgili olarak ayrıcalıklı

alternatifler sağlamaya yönelmelidirler.

-Üniversite, STK ve sektör arasındaki işbirliğini öne çıkaracak mutabakatlar oluşturarak,

bölgeye yatırım yapacak olanlar için uzman ve sistematik danışmanlık, iş geliştirme

hizmetleri desteği sunulmalıdır.

-Üniversitenin halk edebiyatı bölümlerinden, köylerde araştırma yapılarak, termal sulara

ilişkin öykü ve hikayeler derlenerek, kurulması planlanan bölgede ve şehrin farklı

yerlerindeki su kaynaklarında kullanılmalıdır.

-Araştırmada da değinildiği üzere, bu tip turizm yapılanmalarında en küçük alanın dahi en az

100 hektarlık yüzölçümüne sahip olması gerekmektedir. Özellikle, sağlık turizmi kenti olma

yolunda bu ölçüler tahmin edileceği üzere çok daha geniş araziler anlamına gelmektedir. Bu

tip yapıların kurulacağı bölgelerde istenen büyüklükteki arazileri elde edebilmek, özel

mülkiyette olması nedeniyle oldukça güçtür. Bu bağlamda, Bolu ilinin bu yapılanma

kapsamında araziler ile ilgili olarak devlet desteğine ihtiyacı bulunmaktadır. Dolayısıyla,

kamu yöneticileri, yerel yönetimler, STK’lar, Üniversite işbirliğinde planlı ve sistematik

çalışmalar ile sonuç odaklı eylemsel teklifler ile devletin bürokratik, prosedür desteğine

başvurulmalıdır.

-Bolu ilinde bir platform oluşturulmalı, bu platformda Bolu ilinin sağlık kenti olması

yolundaki çalışmaları için hızlı karar alabilen ve eyleme geçirilebilen, sonuç odaklı,

bürokratik prosedürler için devlet desteğinden yararlanabilen uzman kişiler yer almalıdır.

Daha öncede belirtildiği üzere, Bolu’nun şu anki mevcut durumunda araştırma yapma aşaması

tamamlanmış, eylemsel çalışmalar üzerine odaklanılması gereken aşamaya geçilmiştir.

58

-Yatırımcıların istihdam ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla, nitelikli insan kaynağı veri

bankası oluşturarak, üniversite desteği ile bu platforma kayıtlı kişiler için eğitimler verilerek,

nitelik kazandırılarak, yatırımcıların işletmelerinin insan ihtiyacı sağlanabilecektir.

-Yeni yapılanacak bölgenin kendi içinde trekking yapabilecek yolların olması, şehrin tüm

imkanlarının sunulabileceği hizmet alanlarının oluşturulması gerekmektedir. Ancak, bu bölge

ile şehir merkezi ve diğer turistik alanlara kolay ulaşım bağlantıları oluşturulmalı, turistlerin

şehrin tüm turistik hizmetlerinden yararlanması sağlanmalıdır.

-Termal suların içmeye elverişli olanları için Dünyada da markalaşabilecek bir ambalajlama

sistemi geliştirilmelidir. Bu suların uluslararası standartlara uygun olarak patentlenmesi ve

uluslararası dağıtıma uygun, slogan, sembol, mesaj içeren bir kapsamda üretiminin

gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

-Termal suların öncelikle kurulacak tesislerin elektrik, ısınma gibi enerji ihtiyaçlarının

karşılanmasında kullanılabilir tesislerin kurulması sağlanmalıdır. Araştırmada da değinildiği

üzere, termal su potansiyelinin yüksek olması nedeniyle, şehrin genel enerji ihtiyacının

karşılanmasında da atıl olabilecek suların kullanılması yararlı olacaktır.

-Termal suların ayrı ayrı özelliklere göre sınıflandırılması, her birinin ayırıcı özelliklerinin ön

plana çıkarıldığı açıklayıcı bilgiler ile kataloglar hazırlanmalıdır. Ayrıca, bu suların içilebilir

özellikte olanları için Karlovy Vary örneğinde olduğu gibi çeşmeler yapılmalı ve şehrin farklı

yerlerinde hizmete sunularak çekicilik kazandırılmalıdır. Her bir çeşmenin halk hikayeleri ile

öykülerinin tasarlanması, uzman bir sunumun gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.

-Kent merkezlerine yakın açık alanlarda, kullanıma elverişli, hijyenin sağlanması ve

kontrolünün yapılması koşuluyla faydalanılabilecek havuzlar yapılarak bu havuzlarda,

hastalıkların tedavi edilmesi, sağlıklı yaşam üzerindeki etkinlik ve verimliliğin vurgulandığı

gösteriler şovlar düzenlenmelidir.

-Sağlık turizmi kenti konseptine uygun olarak, Bolu’nun elverişli tarım arazileri üzerine

organik tarım tesislerinin kurulması, hem üretilen ürünler ile turistlere sağlıklı beslenme

imkanı sağlanmalı hem de hobi bahçeleri ile turistlerin bedenen ve ruhen rahatlamalarını,

sağlıklı yaşam kalitelerini arttıracak benzer aktiviteler planlanmalıdır. Bu organik ürün

yetiştirme alanlarında seracılıkta ısıtma için gerekli enerji ihtiyacı da termal sulardan elde

edilecek Dünyadaki benzer modeller uygulanarak, kaynakların etkin ve verimli kullanımı

sağlanmalıdır.

59

-Sondajlama ile açılacak her bir kaynak için bir isim, tarih ve ziyaretçilerin dikkatini çekecek,

merak uyandıracak öyküler araştırılmalı, yazılmalı, tarihi, anlamlı, mistik, değerler

katılmalıdır. (Örnek; EK-1: Karacasu Termal Hamamı Hakkında Roma Dönemi 2. yy.

Yazışması)

-Yöreye özgü hediyelik eşyaların ulusal ve uluslar arası kültürlere göre işlenmesi ve geniş

kitlelere hitap edecek şekilde tasarım ve pazarlama çalışmalarının gerçekleştirilmesi

gerekmektedir. Geleneksel el sanatlarının yaygınlaştırılması için kurslar açılarak, gençlerin bu

kurslara katılımı teşvik edilmeli, modern tasarımlar ile uluslar arası turistlere hitap edebilecek

ürünlerin üretimine hız kazandırılmalıdır.

-Kişisel bakım hizmetleri ile ilgili işletmeciliğe modern bir bakış açısı getirilerek, gelişim için

eğitimler planlanmalı ve katılım teşvik edilmelidir.

-Yöreye özgü saklanabilir yiyecekler için hediyelik eşya konseptinde planlamalar yapılmalı,

uluslar arası markalaşmaya elverişli şekilde pazarlama stratejileri oluşturularak turistlerin

hizmetine sunulması gerekmektedir.

-Şehirdeki kafe, restoran, dinlenme, eğlenme tesislerinin tamamında sağlıklı yaşam mesajı ön

planda tutulmalıdır. Daha önce de değinildiği üzere, Dünyadaki benzer kentlerde birçok açık

alanda dahi sigara içmek gibi sağlığa zararlı her şey yasaklanmıştır. Bolu ilinin merkezinde de

genel mimaride sağlık olgusunu vurgulayacak tasarım çalışmaları ile logolar, semboller,

mesajlar geliştirilmelidir.

-Tur operatörleri ve seyahat acenteleri ile ortaklaşa ağ kurulmalı ve profesyonelce

yönetilmelidir. Özellikle,sağlık kuruluşları, termal tesisler, konaklama işletmeleri, seyahat

acenteleri ve tur operatörleri arasında bilgi alış verişi ve networkun güçlendirilmesi

gerekmektedir.

-Projenin sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için web üzerinde bir platform kurulmalı ve bu

platformda, yatırımcılar, seyahat acenteleri, tur operatörleri, insan kaynakları havuzu, yerel

yöneticiler ve kamu yöneticilerinin bilgi alışverişinde bulunması oldukça önemlidir.

-Bolu ilinin şu ana kadar yapılan sağlık turizm potansiyeli araştırmalarının yeterli olduğu, bu

aşamadan sonra bölgeye yatırımcı çekme, bölgenin bu yapılanmaya insan kaynağı ve yaşayan

halkın bilgi ve bilinç düzeyine yönelik eğitimlerin düzenlenmesi, ulusal ve uluslar arası turist

çekebilme stratejilerinin uygulanması faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi aşaması olduğu

kanısına varılmıştır.

60

-Şehir merkezinde, restoranlar, kafeler, hediyelik eşya imalatçıları, eğlence ve dinlenme

tesisleri, sosyal amaçlı kullanılan tesislerdeki çalışanlar ve yöneticilerin de bu sistematik ve

vizyonun kazandırılması için eğitim programları düzenlenmeli ve katılımları sağlanmalıdır.

-Bolu ilinin sağlık turizmine özgü yılda en az bir kez düzenlenen, uluslar arası katılımlı

festival, şenlik gibi bir organizasyonun planlanması, gelenekselleştirme yönündeki

adımlarının atılması gerekmektedir. Bu bağlamda devlet desteği alınarak, büyük çaplı bir

organizasyonun Bolu iline tanımlanması da sağlanabilir. (Film festivali gibi).

Tüm bu sonuçlara dayanarak, Bolu ilinin tüm turizm kaynaklarının bir bütün olarak

değerlendirilerek, kente özel mimari yapılanma, termal özelliklerinin öne çıkarıldığı, sağlıklı

yaşam kenti olarak konumlandırılmasının uygun olduğu görüşüne varılmıştır.

61

EK – 1 Karacasu Termal Hamamı Hakkında Roma Dönemi 2.yy. Yazışması

62

63

IV.KAYNAKLAR

Aydın, D., “Türkiye’nin Sağlık Turizmi Potansiyeli”, T.C. Sağlık Bakanlığı Tedavi

Hizmetleri Genel Müdürlüğü (Sağlık Turizmi Koordinatörü), 25.05.2011 Antalya.

Bilgili, B. Yağmur, Ö., Yazarkan, H., (2012). A Research on the Efficiency and Productivity

of Festivals as a Touristic Product (Sample of Erzurum-Oltu Kırdağ Festival), Nobel

International Journals, 2 (2), 117-124

Çalık,F., Başar,M.A., "Tabiat Parklarında Doğal Kaynakların Açık Hava Sportif Rekreasyon

Aktiviteleri Açısından Potansiyelinin Belirlenmesi,(Ballıkayalar Vadisi Tabiat Parkı

Örneği)" ,3.Doğa Sporları ve Bilim Sempozyumu,Hacettepe Üniversitesi,3.Doğa

Sporları ve Bilim Sempozyumu,Hacettepe Üniversitesi,26-27 Kasım 2005,Ankara.,

i,26-27 Kasım 2005,Ankara.,2005,Hacettepe Üniversitesi,Ankara.

Delice, E.K., Güngör, Z., 2008, Müşteri İsteklerinin Sınıflandırılmasında Kano Model

Uygulaması”, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Akademik Bilişim, 30 Ocak-01

Şubat, 2008.

İçöz, O., (2009)Sağlık Turizmi Kapsamında Medikal (Tıbbi) Turizm Ve Türkiye’nin

Olanakları, Journal of Yasar University,4(14), 2257-2279.

İlban, M.O., Köroğlu, A., Bozok, D., Termal Turizm Amaçlı Seyahat Eden Turistlerde

Destinasyon İmajı: Gönen Örneği, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler

Dergisi Yıl:7 Sayı:13 Bahar 2008 s.105 -129

Özer, Ö., Songur, C., Türkiye’nin Dünya Sağlık Turizmindeki Yeri ve Ekonomik Boyutu,

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl:4, Sayı:7,

2012, s.69.81.

Sağlık Turizminde Süreçler ve Aracı Kuruluşlar Araştırma Raporu, 2012, T.C. Sağlık

Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı

Ünal, A., Demirel, G., “Sağlık Turizmi İşletmelerinden Yararlanan Müşterilerin

Beklentilerinin Belirlenmesine Yönelik Bolu İlinde Bir Araştırma”, Electronic

Journal of Vocational Colleges, December, 2011.