¼þleri, ilm-i hurûf, filozoflara göre bede-nin dâimî þekilde kayboluþu gibi konular ele...

4
384 YEDÂLÎ olup bölgede XII ve XIII. (XVIII ve XIX.) yüz- yýllarda yazýlan tefsirlerden günümüze ula- þan tek örnektir. 1160’ta (1747) tamam- lanan dört ciltlik eser henüz yazma halin- dedir (el-Ma‘hedü’l-Mûrîtânî li’l-bahsi’l- ilmî, IMRS, Nuakþot, nr. 149, 2176, 2791, 2836). Ancak müellifin torunlarýndan Ýs- mâil b. Râcil b. Ahmed Sâlim’in eseri neþ- re hazýrladýðý bilinmektedir. Franck Lecon- te kitap üzerine yüksek lisans tezi hazýr- lamýþtýr (bk. bibl.). 3. ƒâtimetü’t-ta½av- vuf ve þer¼uhâ (bk. bibl.). Senegal’de Mürîdiyye tarikatýnýn kurucusu Ahmedü Bamba’nýn (ö. 1927) kaleme aldýðý Mesâ- likü’l-cinân fî cemi£ mâ ferrašahu’d- Deymânî adlý esere ilham kaynaðý oldu- ðu belirtilir. 4. Æavâ£idü’l-£ašåßid. Eser- de geleneksel akaid konularý dýþýnda evli- yaya yaklaþým, Aristo’nun astrolojideki gö- rüþleri, ilm-i hurûf, filozoflara göre bede- nin dâimî þekilde kayboluþu gibi konular ele alýnmaktadýr. Eser Muhtâr b. Cencî ta- rafýndan manzum olarak özetlenmiþtir. 5. Ferâßidü’l-fevâßid. Eþ‘arî mezhebine dair bir akaid kitabýdýr. 6. ¥ulletü’s-siyerâß fî ensâbi’l-£Arab ve sîreti Åayri’l-verâß (bir nüshasý için bk. Rebstock, s. 80). 7. Þiye- mü’z-Zevâyâ. Zevâyâ ve Benî Hassân ka- bilelerinin tarihiyle Þürbübbe savaþý hak- kýndadýr. 8. Emrü’l-velî Nâ½ýrüddîn (Em- ru Þürbübbe, øazavâtü Þürbübbe, Kerâ- mâtü Nâ½ýriddîn, Menâšýb ve Me³åzî Nâ- ½ýriddîn). Þürbübbe savaþýnda Zevâyâ’nýn kumandaný olan Nâsýrüddin ed-Deylemî hakkýnda yazýlan eser Ýsmâil Hamet ta- rafýndan Þiyemü’z-Zevâyâ ile birlikte Fransýzca’ya tercüme edilmiþtir (Chroni- ques de la Mauritanie Sénégalaise: Nacer Eddine, Paris 1911). 9. Øalâtü rabbî. Mü- ellifin na‘tlarýndan meydana gelen eser üzerine yine müellif el-Mürebbî þer¼u Øa- lâti rabbî adýyla bir þerh kaleme almýþ- týr (nþr. Muhammed b. Ahmed eþ-Þýnkýtî, baský yeri yok, 2003). 10. Risâletü’l-lef£a. Hocalarýndan Minnehan’ýn oðlu Muham- med el-Emîn ile fýkha dair ortak ve tartýþ- malý görüþlerini içermektedir. 11. Fetâvâ. Yedâlî’nin daha ziyade nevâzil konusun- daki fetvalarýndan ibarettir. 12. Risâle- tü’n-na½î¼a fi’l-emri bi’l-ma£rûf. 13. Ri- sâle fî mesâliki’l-£ille. Fýkha dairdir. 14. Vâ²ý¼u’l-me×âhib fî sîreti’l-muÅtâr Åayri’l-me×âhib. Hz. Muhammed’in ne- sebi hakkýnda manzum bir eserdir. Yedâ- lî’nin diðer eserleri de þunlardýr: en-Na- ½î¼a li-ebnâßi £umûmetihî, e½-Øavâri- mü’l-Hindüvâniyye fî reddi þibhi’l-cî- mi’s-Sûdâniyye, el-Farš beyne’l-cem£ ve ismü’l-cem£ ve ismü’l-cins ve £ale- mü’l-cins (Yedâlî’nin çoðu yazma halinde olan ve Nuakþot’ta Râcil b. Ahmed Sâlim ve Muhammed Sâlim b. Mahbûbî’nin özel kütüphanelerinde bulunan eserleri için bk. Rebstock, s. 45, 52-53, 78, 80; Leconte, Un exégèse, s. 14-15, 119). Moritanyalý âlim Muhammed en-Nâbiga el-Kallâvî, Yedâlî’- nin tasavvufî yönü hakkýnda en-Necmü’¦- ¦âšýb fî ba£² mâ li’l-Yedâlî min menâ- šýb adýyla bir eser yazmýþtýr (nþr. Muham- mezün vüld Bâbbâh, Nuakþot 1995). BÝBLÝYOGRAFYA : Yedâlî, Nu½û½ mine’t-târîÅi’l-Morîtânî (nþr. Mu- hammezün vüld Bâbbâh), Beytülhikme 1990, neþ- redenin giriþi, s. 19-54; U. Rebstock, Sammlung arabischer Handschriften aus Mauretanien, Wiesbaden 1989, s. 45, 52-53, 78, 80; Franck Leconte, Un exégèse mystique du Coran au XVIII eme siècle dans le sud-ouest de la Maurita- nie (al-Gibla) (yüksek lisans tezi, 1995), Univer- sité de Marseille, tür.yer.; a.mlf., “al-Yadalý”, EI 2 (Fr.), XI, 246-247; M. Muhtâr vüld es-Sa‘d, Ýmâ- retü’t-Tirârze ve £alâšåtüha’t-ticâriyye ve’s-siyâ- siyye ma£a’l-Fransiyyîn min 1703 ilâ 1860, Ra- bat 2002, I, 94, 264, 268-269; Muhammed b. Sîdî Muhammed b. Mevlây, et-Tefsîr ve’l-müfessirûn bi-bilâdi Þinš¢¹, Kiffa / Moritanya 2008, s. 230- 276; T. Cleaveland, “Islam and the Construction of Social Identity in the Nineteenth-Century Sa- hara”, JAfr.H, XXXIX/3 (1998), s. 365-388; Kota Kariya, “Khatima (fý) al-Tasawwuf: An Arabic Work of a Western Saharan Muslim Intellectu- al”, JAAS, LXXXI (2011), s. 133-146. ÿAhmet Kavas YEDÝ ADA CUMHURÝYETÝ Ýyonya denizinde eski Venedik adalarýndan oluþturulan özerk idare (1800-1864). ˜ Osmanlý ve Rusya himayesinde 1800 yý- lýnda kurulan Yedi Ada Cumhuriyeti (Cum- huru) (The Republic of The Seven United Islands), Korfu (Corfu), Kefalonya (Kefalo- nia), Zanta (Zante), Ayamavra (Lefkas), Çu- ka (Cerigo), Ýtaki (Ithika) ve Pakso (Paxos) adalarýndan oluþmaktaydý. Adalarýn top- lam yüzölçümü yaklaþýk 2.307 km² idi. Os- manlýlar’ýn Cezâyir-i Seb‘a-i Müctemia Cum- huru olarak adlandýrdýðý bu siyasal yapý, Mora yarýmadasýnýn kuzeybatýsýnda, Arna- vutluk’un güneyinde ve Adriyatik deniziyle Akdeniz’in kesiþtiði, eskiden Venedik de- nizi denilen bölgede yer alýyordu. Yedi Ada grubu Ortaçað’da Roma ve Bi- zans dönemlerini yaþadý. Ýstanbul’un La- tinler’in eline geçtiði (1204) IV. Haçlý Sefe- ri sonunda adalarýn çoðu Venedik Cumhu- riyeti hâkimiyetine girdi. Korfu ve Pakso 1386’da kesin biçimde Venedikliler’in ida- resine girdi (Jervis, s. 77-117). Fâtih Sultan Mehmed zamanýnda Ýtalya’nýn fethi için çý- YEDÂLÎ ( א א) Muhammed b. Muhtâr b. Muhammed el-Yedâlî (ö. 1166/1753) Moritanyalý âlim. ˜ 1096’da (1685) Moritanya’nýn güneyin- deki tarihî Þinkýt bölgesinde Trârze’deki Kýble’nin merkezi Tendegsem’de doðdu. Soyu, Berberîler’in Sanhâce kolundan Ze- vâyâ’nýn Ýdevdây kabilesinin kurucusu Yid- dâc’a kadar ulaþýr. Nisbesindeki Yedâl keli- mesinin aslý “ceddü Alî”dir ve Yeddâl diye de söylenir. Bazý eserlerde zikredilen Dey- mânî nisbesi, annesi Umbaylulla (Fâtýma) bint Sîdî el-Emîn’in Deymâniyyûn’a men- subiyetinden kaynaklanmaktadýr. Yetim olarak büyüyen Yedâlî ilk eðitimini aile or- tamýnda, Kur’an eðitimini Eþfað Ebû Mu- hammed Abdullah b. Ömer et-Tunkelî’den aldý. Diðer hocalarý arasýnda þeyhi Minne- han b. Mûd b. Mâlik, Muhtâr b. Mustafa el-Yedâlî, Ahmed b. Eþfâk el-Muhtâr Bâ- bû ve Muhtâr b. Fâð Mûsâ yer alýr. Erken yaþlarda üstün zekâsýyla öne çýkan Yedâ- lî’nin biri Agadîr-Dûm arasýnda, diðeri ya- þadýðý bölge sýnýrlarý içinde gerçekleþen iki seyahatinden söz edilmektedir. 1677’de bölgede yerleþik hayat süren Zevâyâ ile yaþamlarýný göçmen olarak sürdüren Benî Süleym Araplarý’nýn soyundan gelen Benî Hassân kabilesi arasýnda cereyan eden Þür- bübbe savaþýnda çok sayýda asker, âlim ve þairin yaný sýra halktan da birçok kiþi öl- müþ, bu arada pek çok kitap yok olmuþ- tur. Yedâlî üzerinde büyük etkisi olan bu savaþ onun eserlerine de yansýmýþ, bir ba- kýma Zevâyâ’nýn resmî tarihçiliðini üstle- nerek eserlerinde deðerli bilgiler aktar- mýþtýr. Moritanya’nýn Ýcîdî bölgesinde ve- fat eden Yedâlî tefsir, fýkýh, usul ve siyer gibi alanlar dýþýnda þairlik yönüyle de ta- nýnmaktadýr. Onun Þâzeliyye’ye intisabýna Muhtâr b. Mustafa el-Yedâlî vesile olmuþ- tur. Esasen tarikatýn Nâsýriyye kolunu Kýb- le bölgesine ilk yayan kiþi bu hocasýdýr; Ye- dâlî de Þinkýt’te sûfîliðin yayýlmasýna ön- cülük etmiþtir. Eserleri. 1. Dîvânü þi£ri Mu¼ammed el-Yedâlî ed-Deymânî. Zühde dair þiir- leriyle medih ve mersiye aðýrlýklý þiirleri- nin bir araya getirilmesiyle oluþan 1000 beyit hacminde bir eserdir (nþr. Âmir b. Akkâh, Rabat 1989). 2. e×-¬ehebü’l-ib- rîz fî tefsîri Kitâbillâhi’l-£azîz. Moritan- ya’da hem genel anlamda hem de iþârî açýdan kaleme alýnan ilk tefsir çalýþmasý

Transcript of ¼þleri, ilm-i hurûf, filozoflara göre bede-nin dâimî þekilde kayboluþu gibi konular ele...

Page 1: ¼þleri, ilm-i hurûf, filozoflara göre bede-nin dâimî þekilde kayboluþu gibi konular ele alýnmaktadýr. ... JAfr.H, XXXIX/3 (1998), s. 365-388; Kota

384

YEDÂLÎ

olup bölgede XII ve XIII. (XVIII ve XIX.) yüz-yýllarda yazýlan tefsirlerden günümüze ula-þan tek örnektir. 1160’ta (1747) tamam-lanan dört ciltlik eser henüz yazma halin-dedir (el-Ma‘hedü’l-Mûrîtânî li’l-bahsi’l-ilmî, IMRS, Nuakþot, nr. 149, 2176, 2791,2836). Ancak müellifin torunlarýndan Ýs-mâil b. Râcil b. Ahmed Sâlim’in eseri neþ-re hazýrladýðý bilinmektedir. Franck Lecon-te kitap üzerine yüksek lisans tezi hazýr-lamýþtýr (bk. bibl.). 3. ƒâtimetü’t-ta½av-vuf ve þer¼uhâ (bk. bibl.). Senegal’deMürîdiyye tarikatýnýn kurucusu AhmedüBamba’nýn (ö. 1927) kaleme aldýðý Mesâ-likü’l-cinân fî cemi£ mâ ferrašahu’d-Deymânî adlý esere ilham kaynaðý oldu-ðu belirtilir. 4. Æavâ£idü’l-£ašåßid. Eser-de geleneksel akaid konularý dýþýnda evli-yaya yaklaþým, Aristo’nun astrolojideki gö-rüþleri, ilm-i hurûf, filozoflara göre bede-nin dâimî þekilde kayboluþu gibi konularele alýnmaktadýr. Eser Muhtâr b. Cencî ta-rafýndan manzum olarak özetlenmiþtir. 5.Ferâßidü’l-fevâßid. Eþ‘arî mezhebine dairbir akaid kitabýdýr. 6. ¥ulletü’s-siyerâß fîensâbi’l-£Arab ve sîreti Åayri’l-verâß (birnüshasý için bk. Rebstock, s. 80). 7. Þiye-mü’z-Zevâyâ. Zevâyâ ve Benî Hassân ka-bilelerinin tarihiyle Þürbübbe savaþý hak-kýndadýr. 8. Emrü’l-velî Nâ½ýrüddîn (Em-ru Þürbübbe, øazavâtü Þürbübbe, Kerâ-mâtü Nâ½ýriddîn, Menâšýb ve Me³åzî Nâ-½ýriddîn). Þürbübbe savaþýnda Zevâyâ’nýnkumandaný olan Nâsýrüddin ed-Deylemîhakkýnda yazýlan eser Ýsmâil Hamet ta-rafýndan Þiyemü’z-Zevâyâ ile birlikteFransýzca’ya tercüme edilmiþtir (Chroni-ques de la Mauritanie Sénégalaise: NacerEddine, Paris 1911). 9. Øalâtü rabbî. Mü-ellifin na‘tlarýndan meydana gelen eserüzerine yine müellif el-Mürebbî þer¼u Øa-lâti rabbî adýyla bir þerh kaleme almýþ-týr (nþr. Muhammed b. Ahmed eþ-Þýnkýtî,baský yeri yok, 2003). 10. Risâletü’l-lef£a.Hocalarýndan Minnehan’ýn oðlu Muham-med el-Emîn ile fýkha dair ortak ve tartýþ-malý görüþlerini içermektedir. 11. Fetâvâ.Yedâlî’nin daha ziyade nevâzil konusun-daki fetvalarýndan ibarettir. 12. Risâle-tü’n-na½î¼a fi’l-emri bi’l-ma£rûf. 13. Ri-sâle fî mesâliki’l-£ille. Fýkha dairdir. 14.Vâ²ý¼u’l-me×âhib fî sîreti’l-muÅtârÅayri’l-me×âhib. Hz. Muhammed’in ne-sebi hakkýnda manzum bir eserdir. Yedâ-lî’nin diðer eserleri de þunlardýr: en-Na-½î¼a li-ebnâßi £umûmetihî, e½-Øavâri-mü’l-Hindüvâniyye fî reddi þibhi’l-cî-mi’s-Sûdâniyye, el-Farš beyne’l-cem£ve ismü’l-cem£ ve ismü’l-cins ve £ale-mü’l-cins (Yedâlî’nin çoðu yazma halinde

olan ve Nuakþot’ta Râcil b. Ahmed Sâlimve Muhammed Sâlim b. Mahbûbî’nin özelkütüphanelerinde bulunan eserleri için bk.Rebstock, s. 45, 52-53, 78, 80; Leconte, Unexégèse, s. 14-15, 119). Moritanyalý âlimMuhammed en-Nâbiga el-Kallâvî, Yedâlî’-nin tasavvufî yönü hakkýnda en-Necmü’¦-¦âšýb fî ba£² mâ li’l-Yedâlî min menâ-šýb adýyla bir eser yazmýþtýr (nþr. Muham-mezün vüld Bâbbâh, Nuakþot 1995).

BÝBLÝYOGRAFYA :

Yedâlî, Nu½û½ mine’t-târîÅi’l-Morîtânî (nþr. Mu-hammezün vüld Bâbbâh), Beytülhikme 1990, neþ-redenin giriþi, s. 19-54; U. Rebstock, Sammlungarabischer Handschriften aus Mauretanien,Wiesbaden 1989, s. 45, 52-53, 78, 80; FranckLeconte, Un exégèse mystique du Coran auXVIII eme siècle dans le sud-ouest de la Maurita-nie (al-Gibla) (yüksek lisans tezi, 1995), Univer-sité de Marseille, tür.yer.; a.mlf., “al-Yadalý”, EI 2

(Fr.), XI, 246-247; M. Muhtâr vüld es-Sa‘d, Ýmâ-retü’t-Tirârze ve £alâšåtüha’t-ticâriyye ve’s-siyâ-siyye ma£a’l-Fransiyyîn min 1703 ilâ 1860, Ra-bat 2002, I, 94, 264, 268-269; Muhammed b. SîdîMuhammed b. Mevlây, et-Tefsîr ve’l-müfessirûnbi-bilâdi Þinš¢¹, Kiffa / Moritanya 2008, s. 230-276; T. Cleaveland, “Islam and the Constructionof Social Identity in the Nineteenth-Century Sa-hara”, JAfr.H, XXXIX/3 (1998), s. 365-388; KotaKariya, “Khatima (fý) al-Tasawwuf: An ArabicWork of a Western Saharan Muslim Intellectu-al”, JAAS, LXXXI (2011), s. 133-146.

ÿAhmet Kavas

– —YEDÝ ADA CUMHURÝYETÝ

Ýyonya denizindeeski Venedik adalarýndanoluþturulan özerk idare

(1800-1864).˜ ™

Osmanlý ve Rusya himayesinde 1800 yý-lýnda kurulan Yedi Ada Cumhuriyeti (Cum-huru) (The Republic of The Seven UnitedIslands), Korfu (Corfu), Kefalonya (Kefalo-nia), Zanta (Zante), Ayamavra (Lefkas), Çu-ka (Cerigo), Ýtaki (Ithika) ve Pakso (Paxos)adalarýndan oluþmaktaydý. Adalarýn top-lam yüzölçümü yaklaþýk 2.307 km² idi. Os-manlýlar’ýn Cezâyir-i Seb‘a-i Müctemia Cum-huru olarak adlandýrdýðý bu siyasal yapý,Mora yarýmadasýnýn kuzeybatýsýnda, Arna-vutluk’un güneyinde ve Adriyatik deniziyleAkdeniz’in kesiþtiði, eskiden Venedik de-nizi denilen bölgede yer alýyordu.

Yedi Ada grubu Ortaçað’da Roma ve Bi-zans dönemlerini yaþadý. Ýstanbul’un La-tinler’in eline geçtiði (1204) IV. Haçlý Sefe-ri sonunda adalarýn çoðu Venedik Cumhu-riyeti hâkimiyetine girdi. Korfu ve Pakso1386’da kesin biçimde Venedikliler’in ida-resine girdi (Jervis, s. 77-117). Fâtih SultanMehmed zamanýnda Ýtalya’nýn fethi için çý-

– —YEDÂLÎא,+�א,3 ) )

Muhammed b. Muhtârb. Muhammed el-Yedâlî

(ö. 1166/1753)

Moritanyalý âlim.˜ ™

1096’da (1685) Moritanya’nýn güneyin-deki tarihî Þinkýt bölgesinde Trârze’dekiKýble’nin merkezi Tendegsem’de doðdu.Soyu, Berberîler’in Sanhâce kolundan Ze-vâyâ’nýn Ýdevdây kabilesinin kurucusu Yid-dâc’a kadar ulaþýr. Nisbesindeki Yedâl keli-mesinin aslý “ceddü Alî”dir ve Yeddâl diyede söylenir. Bazý eserlerde zikredilen Dey-mânî nisbesi, annesi Umbaylulla (Fâtýma)bint Sîdî el-Emîn’in Deymâniyyûn’a men-subiyetinden kaynaklanmaktadýr. Yetimolarak büyüyen Yedâlî ilk eðitimini aile or-tamýnda, Kur’an eðitimini Eþfað Ebû Mu-hammed Abdullah b. Ömer et-Tunkelî’denaldý. Diðer hocalarý arasýnda þeyhi Minne-han b. Mûd b. Mâlik, Muhtâr b. Mustafael-Yedâlî, Ahmed b. Eþfâk el-Muhtâr Bâ-bû ve Muhtâr b. Fâð Mûsâ yer alýr. Erkenyaþlarda üstün zekâsýyla öne çýkan Yedâ-lî’nin biri Agadîr-Dûm arasýnda, diðeri ya-þadýðý bölge sýnýrlarý içinde gerçekleþen ikiseyahatinden söz edilmektedir. 1677’debölgede yerleþik hayat süren Zevâyâ ileyaþamlarýný göçmen olarak sürdüren BenîSüleym Araplarý’nýn soyundan gelen BenîHassân kabilesi arasýnda cereyan eden Þür-bübbe savaþýnda çok sayýda asker, âlimve þairin yaný sýra halktan da birçok kiþi öl-müþ, bu arada pek çok kitap yok olmuþ-tur. Yedâlî üzerinde büyük etkisi olan busavaþ onun eserlerine de yansýmýþ, bir ba-kýma Zevâyâ’nýn resmî tarihçiliðini üstle-nerek eserlerinde deðerli bilgiler aktar-mýþtýr. Moritanya’nýn Ýcîdî bölgesinde ve-fat eden Yedâlî tefsir, fýkýh, usul ve siyergibi alanlar dýþýnda þairlik yönüyle de ta-nýnmaktadýr. Onun Þâzeliyye’ye intisabýnaMuhtâr b. Mustafa el-Yedâlî vesile olmuþ-tur. Esasen tarikatýn Nâsýriyye kolunu Kýb-le bölgesine ilk yayan kiþi bu hocasýdýr; Ye-dâlî de Þinkýt’te sûfîliðin yayýlmasýna ön-cülük etmiþtir.

Eserleri. 1. Dîvânü þi£ri Mu¼ammedel-Yedâlî ed-Deymânî. Zühde dair þiir-leriyle medih ve mersiye aðýrlýklý þiirleri-nin bir araya getirilmesiyle oluþan 1000beyit hacminde bir eserdir (nþr. Âmir b.Akkâh, Rabat 1989). 2. e×-¬ehebü’l-ib-rîz fî tefsîri Kitâbillâhi’l-£azîz. Moritan-ya’da hem genel anlamda hem de iþârîaçýdan kaleme alýnan ilk tefsir çalýþmasý

Page 2: ¼þleri, ilm-i hurûf, filozoflara göre bede-nin dâimî þekilde kayboluþu gibi konular ele alýnmaktadýr. ... JAfr.H, XXXIX/3 (1998), s. 365-388; Kota

385

navutluk ahalisini Osmanlý aleyhinde kýþ-kýrtmaya baþladýlar.

Ahalisinin çoðunluðu Rumlar’dan mey-dana gelen Yedi Ada’nýn statüsü Fransa’-nýn Temmuz 1798’de Mýsýr’ý iþgal etmesiy-le tekrar deðiþti. Doðu Akdeniz’deki güç-ler dengesini altüst eden bu saldýrý, Avru-pa’da Fransa’ya karþý mücadele eden Ýngil-tere ve Rusya’yý Osmanlýlar’ýn müttefiki ha-line getirdi. Osmanlý-Rus müttefik donan-malarý Fransýzlar’a karþý Adriyatik denizinehareket etti. Bu arada bölgenin önemliidarecilerinden Yanya Valisi Tepedelenli AliPaþa da devreye sokuldu. Müttefik donan-ma, Fransa denetimindeki adalarý ele ge-çirirken Ali Paþa da Arnavutluk sahilindekiliman ve iskeleleri denetim altýna alacak-tý. Tepedelenli’nin emrindeki paralý Arna-vut askerleri Korfu’nun karþýsýndaki But-rinto Kalesi’ne yerleþti. Kýsa sürede sahil-ler tamamen zaptedildi. Buralardaki Fran-sýz askerleri Korfu’ya sýðýndý. Müttefik do-nanma ise ilk olarak 1799’da Zanta’yý elegeçirdi. Bunun üzerine Ayamavra halkýmüttefiklere itaatini bildirdi. Bu baþarýla-rýn ardýndan Korfu’ya hareket edildi. Os-manlýlar için Korfu’nun fethi Rumeli’ninBatý kýsmýnýn emniyet altýna alýnmasý ba-kýmýndan önem arzediyordu. Bu sebeplemüstahkem Korfu Kalesi dört bir yandankuþatýldý ve þiddetli saldýrýlar gerçekleþti-rildi. Kalenin direnmesi üzerine Yanya va-lisi ile diðer Rumeli paþalarýndan asker is-tendi. Nihayet kale 5 Mart 1799’da zapte-dildi. Kalelerde Fransýzlar’a ait çok sayýdamühimmat ele geçirildi. Böylece Yedi Ada’-nýn denetimi tamamen müttefiklerin yö-netimine geçmiþ oldu. Fethin ardýndan sa-vaþýn maliyeti hesaplandý. Buna göre Rusaskerleri için yapýlan sarfiyat dahil YediAda seferine hazineden toplam 78.342,5kuruþ harcandýðý görüldü. Gelir olarak iseRus generali vasýtasýyla Zenta ve Kefalon-ya’daki Fransýzlar’dan elde edilen 18.879,5kuruþ kayýtlara geçti (BA, C. HR, nr. 1988,7531). Adalardaki 3036 esir Fransýz askerikiralanan tüccar gemileriyle tahliye edildi(BA, C. HR, nr. 1277, 7531). Osmanlý Dev-leti adalarýn savunmasý için bir süre aske-

rini bölgede tuttu. Daha sonra Yedi Ada’dageçici olarak 3000 Rus askerinin konuþ-landýrýlmasý kararlaþtýrýldý. Bu sayý zaman-la 600’e kadar indi. Rusya’nýn bölgeyi ter-ketmeme politikalarý sebebiyle bu askerîgarnizon bölgede devamlý kalmayý sürdür-dü (BA, HAT, nr. 5763-A, 7666-A; Uzunçar-þýlýoðlu, I/3-4 [1937], s. 628-632).

Yedi Ada harekâtý sona erince sýra bu-ralarýn idaresine dair düzenlemelere gel-di. Osmanlý ve Rus yetkililerinin Ýstanbul’-da yaptýklarý müzakereler neticesinde 21Mart 1800 tarihli on iki maddelik bir kuru-luþ sözleþmesi imzalandý. Buna göre da-ha önce Venedik’e ait olan Korfu, Kefalon-ya, Ayamavra, Zanta, Ýtaki, Pakso ve Çu-ka adalarý ile Mora yarýmadasý ve Arnavut-luk sahillerindeki bütün adalar Cezâyir-iSeb‘a-i Müctemia Cumhuru adýyla özerkbir siyasî yapý bünyesinde toplanýyordu (BA,C. DH, nr. 1480; Cevdet, VII, 51). Þeklende olsa Yedi Ada’nýn sýnýrlarýna VenedikCumhuriyeti’nin Arnavutluk tarafýndakitopraklarýndan Parga, Preveze, Voniça (Vo-nitza) ve Butrinto dahil edildi. Yeni oluþumiç iþlerinde serbest, dýþ iþlerinde Osman-lý Devleti’ne baðlý olacak, vergi verecek veRusya’nýn kefaleti altýnda bulunacaktý. An-laþmayý Osmanlýlar adýna Rumeli Kazas-keri Ýbrâhim Ýsmet Bey ile ReîsülküttâbAhmed Âtýf Efendi, Rusya adýna Ýstanbulortaelçisi Basili Tamara imzaladý. Yedi Ada’-nýn dâhilî ve hâricî idaresi, Osmanlýlar’a bað-lý Dubrovnik (Raguza) Cumhuru’nda olduðugibi halkýn ileri gelenlerinden oluþacak birsenato vasýtasýyla yürütülecek, yönetimi-ne dair Osmanlý Devleti ve Rusya tarafýn-dan daha sonra ayrýntýlý bir nizamnâmedüzenlenecekti. Osmanlý Devleti, Dubrov-nik’e tanýnan ticarî ayrýcalýklarýn aynýsýný Ye-di Ada Cumhuriyeti ahalisine vermeyi ka-bul ediyordu. Cumhuriyetin tüccar ve kap-tanlarý eskisi gibi Karadeniz’deki ticaret-lerini kendilerine ait bandýra ile yapabile-ceklerdi; ahalisinden Osmanlý ülkesinde ika-met edenlerle ticaret yapanlarýn muame-lelerini yürütmek için konsolos tayin ede-cekti. Her üç yýlda bir olmak üzere devlete75.000 kuruþ cizye verilecekti. Parga, Pre-veze, Voniça ve Butrinto, Osmanlý egemen-liðinde kalacak, halký anlaþmanýn imzalan-masýndan itibaren iki yýl vergiden muaf tu-tulacaktý. Özerk statüsünden ötürü bura-lardaki kiliselerin tamirine ve yeni kilise ya-pýmýna izin veriliyordu. Kuruluþ anlaþma-sý en geç iki buçuk ay içinde onaylanacak-tý (BA, C. HR, nr. 1383, 1988, 4554, 4602,4672, 4691, 5178; Cevdet, VII, 51).

Anlaþmanýn imzalanmasýnýn hemen ar-dýndan Osmanlý Devleti bütün ilgili daire

kýlan Otranto seferi esnasýnda Gedik Ah-med Paþa kumandasýndaki Osmanlý donan-masý bölgenin önemli adalarý Ayamavra,Kefalonya ve Zanta’yý fethetti (884/1479).Fâtih’in ölümü üzerine bu hâkimiyet sonbuldu. Korfu’nun alýnmasý için Kanûnî Sul-tan Süleyman’ýn emriyle Barbaros Hayred-din Paþa komutasýndaki kuvvetler Korfu’-yu kuþattý (18 Aðustos 1537). Ertesi yýl Pre-veze zaferinin ardýndan Çuka dahil bölge-deki adalarýn büyük bölümünde egemen-lik saðlandý; ancak bu egemenlik kalýcý ola-madý. II. Selim döneminde Kýbrýs Venedik’-ten alýnýnca (1571) Doðu Akdeniz’in tamdenetimi için Yedi Ada’nýn fethine teþeb-büs edildiyse de yine baþarý saðlanamadý.Bu tarihten itibaren adalara yönelik müs-lüman korsan saldýrýlarý sürdü. Adalar Os-manlýlar ile Venedikliler arasýnda el deðiþ-tirdi. Venedik idaresi döneminde Osmanlýtopraðý Mora’dan ve bazý adalardan Rum-lar Yedi Ada’ya yerleþmeye baþladý. Osman-lýlar’ýn Kutsal Ýttifak ülkelerine karþý yenil-mesiyle imzalanan 1699 Karlofça Antlaþ-masý hükümlerine göre Korfu, Zanta, Ke-falonya ve Ayamavra ile Mora’nýn Vene-dik’e býrakýlmasý kabul edildi. Mora yarý-madasýnýn 1715’te Venedik’ten geri alýn-masý esnasýnda baþta Korfu olmak üzereadalarýn fethine çalýþýldýysa da 1718 tarih-li Pasarofça Antlaþmasý’yla yine eski duru-ma dönüldü. Yedi Adalar grubuna dair hâ-kimiyet mücadelesinde en önemli dönem-lerden biri Fransa’nýn Dalmaçya denizinekadar indiði Ýtalya harekâtýnýn ardýndanyaþandý. 1797 seferinde Napolyon Bona-part burasýný kolayca zaptetti. Bu geliþmeüzerine bölgede etkin güç olan Avusturya,Fransa ile 17 Ekim 1797’de Campo-FormioAntlaþmasý’ný imzaladý. Bölgeyi yeni baþ-tan þekillendiren ve Venedik Cumhuriye-ti’ni tarih sahnesinden silen bu antlaþma-nýn 5. maddesi Venedik’e ait Ýyonya adala-rýnýn Fransa’ya býrakýlmasýný öngörüyordu.Bu geliþmeler neticesinde Osmanlý Devletiile Fransa sýnýr komþusu oldu. Fransýzlar,Korfu’yu ileride Akdeniz’de yapacaklarý as-kerî harekât için bir üs haline getirdiler. Birtaraftan da Mora, Akdeniz adalarý ve Ar-

YEDÝ ADA CUMHURÝYETÝ

43. CÝLT 5. FASÝKÜL (268) 1. Forma / 2. Kontrol13 Aralýk 2012

Yedi Ada

bandýrasý(BA, Hatt-ý Hümâyun,nr. 175/7610A)ve Yedi Ada

Ýstanbul

konsolosunun

mührü(BA, Cevdet-Hariciye,nr. 3480)

Page 3: ¼þleri, ilm-i hurûf, filozoflara göre bede-nin dâimî þekilde kayboluþu gibi konular ele alýnmaktadýr. ... JAfr.H, XXXIX/3 (1998), s. 365-388; Kota

386

YEDÝ ADA CUMHURÝYETÝ

dan oluþturulan ilk senatonun baþkanlýðý-na George Theotakis getirildi. Osmanlý Dev-leti, Yedi Ada yönetimi kurulunca ileri ge-lenlerine rütbelerine göre çeþitli hediye veniþanlar gönderdi (BA, C. HR, nr. 3387).

Osmanlý Devleti, Yedi Ada Cumhuriyetianayasanýn uygulanmasýnda usulsüzlükleryaþanmamasý için Korfu’da muhafýz sýfa-týyla bulundurduðu Mustafa Aða’yý bera-berinde evlâd-ý fâtihân askeri olduðu haldeÝçkale’de oturmak þartýyla yetkilendirdi (BA,C. AS, nr. 17582; BA, C. HR, nr. 1770). Ar-dýndan Korfu nâzýrý olarak bir memur veyanýnda bir tercüman istihdam edilmeyebaþlandý. Bunlarýn maaþlarý hazineden kar-þýlanýyordu. Ayný þekilde Rusya da dâhilînizamýn teftiþi için bir memurunu görev-lendirdi. Yedi Ada Cumhuriyeti tüccarýnýnOsmanlý topraklarýnda serbestçe yapacaðýticarette gümrük oranlarý belirlendi. Ada-lýlarýn ticarî faaliyet gösterecekleri önem-li liman þehirlerinde konsolos bulundura-bilmeleri saðlandý. Yedi Ada’nýn OsmanlýDevleti’ne üç yýlda bir ödeyeceði toplamvergi cumhurun bütün vatandaþlarýný kap-sadýðýndan Ýstanbul’da yaþayanlarýn da ciz-ye mükellefiyetinden muaf tutulmasý sað-landý. Bu arada Yedi Ada’nýn Osmanlý Dev-leti’ne baðlýlýðý dikkate alýnarak onun dýþpolitikalarýna uygun hareket edilmesi, me-selâ savaþ halinde bulunulan ülkelerle tica-ret yapýlmamasý gibi hususlar karara bað-landý. Osmanlý topraklarýndan Yedi Ada’-ya gelenler altý ayda bir Ýstanbul’a bildiri-lecek, buraya yerleþmek isteyenlere izinverilmeyecekti. Osmanlý Devleti ancak sa-vaþ durumunda cumhur idaresine habervermek þartýyla bölgede donanma bulun-durabilecekti.

Yedi Ada Cumhuriyeti kuruluþ sonrasýda devletler arasý dengelerin muhatabý ol-maya devam etti. 9 Temmuz 1807 tarihin-de Rusya ile Fransa arasýnda Tilsitt Ant-laþmasý imzalandýðýnda Rusya, antlaþma-nýn gizli 2. maddesinde Lehistan Krallýðý’-nýn yeniden kurulmasý ýsrarýndan vazgeç-mesi karþýlýðýnda Yedi Ada Cumhuriyetiüzerindeki haklarýný Fransa’ya devretmeyikabul etti. Fransa bu antlaþmanýn ardýn-dan 17.000 askerini yollayarak Yedi Ada’yýteslim aldý. Bu esnada çok önemli iç karý-þýklýklarla uðraþan ve 1806’dan beri Rusyaile savaþ hali devam eden Osmanlý Devle-ti, Fransa’yý karþýsýna almak istemediðin-den Yedi Ada Cumhuriyeti üzerindeki hâ-kimiyetinden vazgeçmek zorunda kaldý. An-cak Fransa’nýn bu egemenliði uzun sürme-di. Adalarýn stratejik konumu, XIX. yüz-yýldan itibaren Doðu Akdeniz’deki güç den-

gelerini yakýndan izleyen ve kontrol altýn-da tutmaya çalýþan Ýngiltere’yi hareketegeçirdi. Ýngilizler bölgede donanma bulun-durmaya baþladýlar. Ýngiliz kuvvetleri 1809’-da Zanta, Kefalonya ve Çuka’da, 1810’daAyamavra’da, 1814’te Pakso’da denetimisaðladýlar. Yedi Ada Cumhuriyeti’nin ta-mamen Ýngiliz hâkimiyetine geçmesi iseAvrupa’yý yeniden þekillendiren 1815 Viya-na Kongresi sonucunda mümkün olabildi.Osmanlý Devleti’nin katýlmadýðý kongre-nin ardýndan 5 Kasým’da Paris’te Ýngilte-re, Avusturya, Prusya ve Rusya arasýndaimzalanan bir mukavelenâme ile adalarýnÝngiltere’ye býrakýlmasý kararlaþtýrýldý. Bu-na göre Yedi Ada Cumhuriyeti Ýngilterekralýnýn himayesinde, 21 Mart 1800 tari-hinde Osmanlýlar’la Ruslar arasýnda imza-lanan antlaþmada belirlenen sýnýrlarýný mu-hafaza etmek þartýyla baðýmsýzlýðýný sür-dürecekti. Ýngiltere cumhuriyete hâkimolunca diðer sömürgelerine tayin ettiðiidareciler statüsünde yüksek komiser sý-fatýyla Sir James Campbell’i görevlendirdi.Ýki yýl sonra kapsamlý bir yeni anayasa ha-zýrlandý. Bu arada cumhuriyetin yeni bay-raðý, eski bandýrada Osmanlý Devleti’ni tem-sil eden 1214 hicrî tarihin yazýldýðý sol üstkýsma Ýngiliz kraliyet bayraðýnýn konulma-sýyla oluþturuldu.

Osmanlý Devleti, Yedi Ada kararýndanhoþnut olmadý; bu kararý devletler arasýhukuka aykýrý bulan yorumlar yapýldý. Cum-huriyetin Rumeli tarafýndaki arazisinin du-rumu Fransýzlar’la olduðu gibi Ýngilizler’lede tartýþmalara yol açýyor, öte yandan Yan-ya Valisi Tepedelenli Ali Paþa’nýn bölgedekiaðýrlýðý devam ediyordu. Meselenin çözü-mü için Ýngiltere ile Osmanlý Devleti ara-sýnda 24 Nisan 1819 tarihinde bir anlaþ-ma yapýldý. Buna göre Bâbýâli, Yedi Ada’-nýn Ýngiltere’ye devrini, Ýngiltere de Parga,Preveze, Voniça ve Butrinto’nun Osmanlýegemenliðinde kalmasýný onaylýyordu. Butarihten sonra cumhuriyet vatandaþlarý-na tanýnan ticarî imtiyazlar yerine Ýngilte-re halkýna uygulanan usullerin geçerliliðikabul edildi. Ayrýca Ýstanbul’daki Yedi AdaCumhuriyeti vatandaþlarýndan burada ka-lan ve emlâk sahibi olanlarýnýn istemeleridurumda Osmanlý tâbiiyetine geçmeleriveya en geç bir yýl zarfýnda mülklerini sa-týp ülkelerine dönmeleri kararlaþtýrýldý (BA,C. HR, nr. 742). Osmanlý Devleti, Yedi Adaile iliþkilerini Korfu’da bulundurduðu þeh-benderi vasýtasýyla sürdürdü. Yedi Ada’daÝngiliz hâkimiyeti baþladýktan sonra Os-manlý Devleti ile ilk sorun 1821 Rum isya-ný esnasýnda yaþandý. Cumhuriyet vatan-

ve eyaletlere emirler göndererek bu kuru-luþu duyurdu ve onlara ait tüccar gemile-rinin Osmanlý denizlerinde serbestçe do-laþabilecekleri bildirildi (BA, DVN. DVE, d,nr. 105/1, 1-170; BA, C. HR, nr. 2050, 2111,4691). Fransa, Mýsýr’da müttefiklere mað-lûp olunca Ýngiltere ile imzaladýðý 27 Mart1802 tarihli Amiens Antlaþmasý’nýn 9. mad-desiyle cumhuriyeti resmen tanýdý. Bu ant-laþmadan kýsa bir süre sonra Osmanlý Dev-leti ile Fransa arasýnda 25 Haziran 1802tarihli barýþ antlaþmasý ile kuruluþ resmenteyit edildi (Erim, I, 213-217). Cumhurunkuruluþu üzerine yeni devletin sembolüolacak bayraðý belirlendi. Cumhuriyet va-tandaþlarýnýn seyahat ve ticarette kulla-nacaklarý bandýranýn mavi zemin üzerineinsan yüzlü ve kanatlý bir aslanýn tuttuðu,cumhuru oluþturan adalarý temsil eden ye-di ok, bunun alt tarafýnda 1800 tarihi veonun da alt kýsmýnda haç iþaretini ihtivaetmesi kararlaþtýrýldý. Cumhuriyetin coð-rafî ve dinî yapýsýný temsil eden bu sem-boller yanýnda Osmanlý egemenliðini gös-termek için bandýranýn sol üst köþesinekuruluþ tarihine iþareten “hicrî 1214” ya-zýlmasý yeterli bulundu (BA, HAT, nr. 7600,1601-B, nr. 7662; Uzunçarþýlýoðlu, I/3-4[1937], s. 632-634).

Cumhuriyetin idarî nizamnâmesine 18Kasým 1803 tarihinde Osmanlý, Rus, Ýngi-liz ve cumhuriyet yetkililerinin müzakere-leri neticesinde son þekli verildi (BA, HAT,nr. 7601). Yedi Ada’nýn dâhilî ve hâricî iþle-yiþini düzenleyen yedi bend ve 212 madde-lik bu nizamnâme hazýrlanýrken halkýn alý-þýk olduðu eski dönem Venedik kanunla-rýndan da istifade edildi. Nizamnâmeninon yedi maddeden müteþekkil ilk kýsmýcumhuriyetin þeklî yapýsý ve dayandýðý te-mellerin izahýna ayrýldý. Burada sýnýrlarbelirlendikten sonra Katoliklik dahil diðerinançlara karþý saygýlý olmak þartýyla RumOrtodoks mezhebinin asýl kabul edildiðivurgulanmaktaydý. Ayrýca cumhuriyeti yö-netecek soylu sýnýfýnýn nitelikleri ortaya ko-nularak en geç 1803 yýlý Eylülüne kadar herbir adanýn kendi temsilcisini belirlemesi is-teniyordu (1-17. maddeler). Ýkinci benddecumhuriyetin dâhilî idaresi ele alýnmak-ta ve soylulardan meydana gelen senato-nun görevleri belirtilmekteydi. Nizamnâmemetni cumhuriyet senatosunda onaylan-dýktan sonra bir nüshasý Osmanlý Devleti’-ne olan baðlýlýklarýna iþaret eden bir yazýile birlikte Bâbýâli’ye takdim edildi (Cezâ-yir-i Seb‘a-i Müctemi‘a Cumhuru Nizamnâ-me-i Dâhilîsi, vr. 1a-28b; Muahedât Mec-muasý, IV [1298], s. 28-35). Anayasada1803 düzenlemelerinin kabulünün ardýn-

Page 4: ¼þleri, ilm-i hurûf, filozoflara göre bede-nin dâimî þekilde kayboluþu gibi konular ele alýnmaktadýr. ... JAfr.H, XXXIX/3 (1998), s. 365-388; Kota

387

1298, s. 28-35; Ýsmail Hakký Uzunçarþýlýoðlu, “Ar-þiv Vesikalarýna Göre Yedi Ada Cumhuriyeti”,TTK Belleten, I/3-4 (1937), s. 627-639; H. Tem-perley, “Documents Illustrating the Cession ofthe Ionian Islands to Greece, 1848-70”, The Jo-urnal of Modern History, IX/1, Chicago 1937, s.48-55.

ÿAli Fuat Örenç

– —YEDÝ GÖK

(bk. SEMA).˜ ™

– —YEDÝ HARF

(bk. el-AHRUFÜ’s-SEB‘A).˜ ™

– —YEDÝ KIRAAT

(bk. KIRAAT).˜ ™

– —YEDÝ MEÞ‘ALECÝLER

1928’de yedi þair ve yazarýnkurduðu edebî topluluk

(bk. MEÞ‘ALE).˜ ™

– —YEDÝKULELÝ SEYYÝD ABDULLAH

(bk. ABDULLAH EFENDÝ, Hâþimîzâde).˜ ™

– —YEGÂH( ��÷� )

Türk mûsikisindebir birleþik makam.

˜ ™

Seydî’nin el-Matla‘ýnda þubeler arasýn-da zikrettiði yegâh Türk mûsikisinin ye-gâh perdesinde karar eden, inici seyir özel-liðine sahip makamlarýndan biridir. Maka-mýn dizileri yerindeki nevâ makamý (yerin-de uþþak dörtlüsü + nevâda bûselik beþ-lisi) dizisine yegâhta rast makamý (yegâh-ta rast beþlisi + dügâhta rast veya bûselikdörtlüsü) dizisinin eklenmesiyle elde edil-miþtir. Yegâh makamý, bazan da bestele-nen formun büyük veya küçük oluþuna gö-re nevâ makamý dizisine yegâhta sadecerast beþlisinin eklenmesi ve bununla ka-rar etmesi þeklinde de kullanýlmýþtýr. Kâr,beste, aðýr ve yürük semâilerle peþrevler-de makam bütün teferruatýyla icra edilir-ken þarký gibi küçük formlarda ikinci þe-kil tercih edilir. Makamý teþkil eden ikin-ci dizi yani yegâhtaki rast dizisi, bazan veözellikle inici seyirde nîm-hicaz (do diyez)perdesinin atýlmasý sonucu acemli rast di-zisi halinde de kullanýlmýþtýr. Bu durumda

yegâhtaki rast dizisinin üst bölgesi, yanidügâh perdesi üzerindeki dörtlü bûselikdörtlüsü olacaktýr.

daþý Rumlar isyana destek verdiler. Hattaburadaki Ýngiliz askerî birliklerinde görevyapan kiþilerin Mora’ya geçerek isyancý-lara liderlik yaptýklarý öðrenildi. Bu tarih-lerde önemli miktarda zeytin ve zeytinyaðýüretilen ve toplam nüfuslarý 200.000’i bu-lan bu adalardan gelen yardýmlar Bâbýâli’-yi çok rahatsýz etti.

Yedi Ada Cumhuriyeti’nin son hâmisi Ýn-giltere 13 Temmuz 1863’te adalarý Yuna-nistan’a devretme kararý aldý. ArdýndanViyana Kongresi’ni imzalayan devletler Ye-di Ada’nýn yeni statüsüne dair Londra’damüzakereler yaptýlar ve 14 Kasým 1863tarihli dokuz maddelik bir anlaþma imza-ladýlar. Bu karar açýkça 1815 Viyana Kong-resi hukukuna aykýrýydý. Bu sebeple, Ye-di Ada’nýn Yunanistan’a verilebilmesi içinkongre kararlarý ile uyum saðlamak içinilgili devletler 29 Mart 1864’te Londra’dabir anlaþma daha imzaladýlar. Adalar Yu-nanistan’a ileride Osmanlý Devleti aleyhi-ne zararlý faaliyetlere izin verilmemek þar-týyla devrediliyordu. Son prosedürlerin detamamlanmasýyla Yunanistan 21 Mayýs1864’te adalarý mülkiyetine geçirdi ve KontDimitrios Nikolaou Karousos’ý yöneticili-ðe tayin etti. Gelecekte büyük Yunanistanemeli (megali idea) için önemli bir destekmânasýna gelen bu karar, Osmanlýlar ta-rafýndan ertesi yýl Ýstanbul’da imzalanan8 Nisan 1865 tarihli bir anlaþma ile onay-landý. Bu tarihten sonra Osmanlý Devleti’-nin Yedi Ada ile iliþkileri Korfu’da açýlanþehbenderlik vasýtasýyla yürütüldü.

BÝBLÝYOGRAFYA :Cezâyir-i Seb‘a-i Müctemi‘a Cumhuriyeti Ni-

zâmnâme-i Dâhilîsi, Ministerio Cultura Bibliote-ca Nacional (Madrid Millî Kütüphanesi TürkçeYazmalarý), nr. 12096, vr. 1a-28b; Mahmud RâifEfendi ve Nizâm-ý Cedîd’e Dair Eseri (nþr. Ke-mal Beydilli – Ýlhan Þahin), Ankara 2001, s. 111-118; Cevdet, Târih, VII, 51, 278-291; VIII, 41-46,222-245; X, 157-165; XII, 61-100; Henry-WhiteJervis, History of the Island of Corfú and of theRepublic of the Ionian Islands, London 1852,tür.yer.; G. Noradounghian, Recueil d’actes inter-nationaux de l’Empire ottoman, Paris 1900, II, 36-40; Enver Ziya Karal, Fransa-Mýsýr ve Osmanlý Ým-paratorluðu (1797-1802), Ýstanbul 1938, s. 106vd.; a.mlf., “Yunan Adalarýnýn Fransýzlar Tara-fýndan Ýþgali ve Osmanlý-Rus Münasebatý”, Ta-rih Semineri Dergisi, sy. 1, Ýstanbul 1937, s. 100-125; a.mlf., “Ýngilterenin Akdeniz HakimiyetiHakkýnda Vesikalar, 1798-1805”, TV, I/2 (1941),s. 122-134; Nihat Erim, Devletlerarasý Hukukuve Siyasî Tarih Metinleri, Ankara 1953, I, 23-35,61-71, 205, 211, 213-217, 219-232, 255-258;Ýsmail Soysal, Fransýz Ýhtilâli ve Türk-Fransýz Dip-lomasi Münasebetleri (1789-1802), Ankara 1989,s. 161 vd.; Akdes Nimet Kurat, Türkiye ve Rusya,Ankara 1994, s. 39-52; Hüseyin Baha Öztunç,Yedi Ada Cumhuriyeti (yüksek lisans tezi, 2007),Gaziosmanpaþa Üniversitesi Sosyal Bilimler Ens-titüsü, tür.yer.; Muâhedât Mecmuasý, IV, Ýstanbul

YEGÂH

� ���� ���� �� ��

� � ��

Yerinde nevâ makamý dizisi

Yerinde uþþâk dörtlüsü

Nevâda rast beþlisi

��

� �� ��

��

�� �� ��

����( ) Dügâhta rast veya bûselik

dörtlüsü

Yegâhta rast beþlisi

Yegâhta rast veya acemli rast makamý dizisi

Yegâh makamýnýn güçlüsü nevâ maka-mýnýn da güçlüsü olan nevâ perdesidir vebu perdede rast çeþnisiyle makamýn ya-rým kararý yapýlýr. Yarým karar sýrasýndanîm-hicaz perdesi de yeden olarak kulla-nýlýr. Ýkinci mertebe güçlü ise üzerinde üçayrý çeþni bulunan dügâh perdesidir. Ma-kam iki ayrý diziden meydana geldiði içinasma kararlar bakýmýndan zengindir. Yinekullanýlan forma göre her iki makamýn as-ma kararlarý kullanýlabilir. Nevâ makamý-nýn asma kararlarý þunlardýr: Eviçte segâhçeþnisiyle tiz taraftan tiz bûselik perdesikullanýlarak inilirse ferahnâk çeþnisiyle as-ma karar yapýlabilir. Ayrýca segâh perde-sinde de segâhlý veya ferahnâklý asma ka-rar imkâný vardýr. Ayrýca çârgâhta çârgâh-lý, segâhta segâhlý ve rast perdesine dü-þülüp rastlý asma kararlar yapýlabilir.

Yegâh

makamý

dizileri

� �� ������Ferahnâk dörtlüsü Segâh

dörtlüsü

� �� ������ ��Bunlardan baþka dügâh perdesi de bu

makam için çok önemli bir asma karar per-desidir. Çünkü bu perde nevâ makamýnýndurak perdesidir ve ayný zamanda yegâh-taki rast dizisinin güçlü sesi durumunda-dýr. Bu sebeplerle dügâh perdesi üzerindeüç ayrý çeþni dörtlü halinde yer alýr. Bun-lar yerindeki nevâ dizisinin pest tarafý ola-rak dügâhta (yerinde) uþþak dörtlüsü, ye-gâhtaki rast dizisinin tiz tarafý olarak dü-gâhta rast dörtlüsü, yine yegâhtaki acem-li rast dizisinin tiz tarafý olarak dügâhtabûselik dörtlüsüdür. Bu perdede de belir-tilen çeþnilerle asma kararlar yapýlabilir.

Nevâ seyri esnasýnda rast perdesine dü-þülürse bu perdede de rastlý asma kararyapýlabilir. Yegâh perdesindeki rast dizisi-nin seyri sýrasýnda rast perdesindeki as-ma karar rast veya yukarýdan inilirken nîm-

� � �