Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

16
Du bakali n’olcek? Alanya’nın alternatifi kalmadı Alanya’ya 40 kilomet- re uzaklıkta bulunan Akdağ Kayak Merkezi Projesi hayata geçirili- yor.Antalya’nın Alanya ilçesinde yaklaşık 17 yıldır hayata geçirile- meyen Akdağ Kayak Merkezi’ne Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olur kararı verdi 5’te Duble yol seneye Gazipaşa Havaalanı’nın tamamlanmasının ardından Alanya ile Gazipaşa’yı birbirine bağlayan yol için başla- tılan çalışmalar sürüyor. Duble yol için istimlak konusunun yüzde 80’i tamamlandı. Yüzde 20’lik bölüm için de ça- lışmalar sürüyor. 6’da 1682 baz istasyonu! CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün baz istasyonları ile ilgili soru önergesini Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yanıtladı. Baz istasyon- larının artmasındaki temel nedenin abone sayısının artması oldu- ğunu kaydetti. 13’te En pahalı kurbanı biz keseceğiz Toroslar’da kıl keçisi azaldı, Antalyalılar bayramda kurbanlıkları pahalı alacak. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2 yıl önce ormanlık alanlarda yeni dikilen fidanlara zarar verdiği gerekçesiyle başlattığı kıl keçisini kademeli azaltma çalışması Antalya’nın ilçelerinde hissedilme- ye başlandı. 13’te 29 Eylül 2009 Salı Haſtalık Bağımsız Siyasi Gazete Fiya: 1 Lira Yıl: 1 Sayı: 5 Alın Verin Can Verin 2’de M.Fatih Yılmaz Du bakali n’olcek ? 3’te Ümit Ziya Altı İnsan Ölüme Doğar 14’de Zeyyat Şahin GAZETEMİZE REKLAM VERMEK İÇİN 243 27 21 Almanların her yıl geleneksel olarak gerçekleştirdikleri OKTOBERFEST festivali bu yıl Antalya’da da yapılacak.Almanya’nın Münih kentinde her yıl Eylül Ayında 16 gün süren OKTOBEREST festi- vali Belediye başkanının büyük bir ahşap bira fıçısına çeşme çakması ile başlıyor. Almanların geleneksel olarak yaptıkları bu festivalde kurulan çadırlar eğlencelerde ana tema bira. Oktoberfest ya da Türkçe çevirisi ile Ekim festivali bu yıl ilk kez Antalya dada düzenle- necek. Almanya’nın Münih kentinde her yıl Eylül Ayının son günleri ve Ekim ayının ilk günlerinde düzenlenen bu festival tam 16 gün sürüyor. Her yıl yaklaşık 6 milyon kişinin katıldığı bu festivalde bira su gibi giderken, Almanlar ve turistler ise eğlenceyi sonuna kadar zorluyor. Çünkü festivaldeki eğlence- lerde ana tema bira ve geçtiğimiz yıl Ekim Şenliği’nde ise 6 milyon 600 bin fıçı bira tüke- tilmiş. Festival Belediye başkanının büyük bir ahşap Bira fıçısına çeşme çakması ile başlıyor ve Bierzelt adı verilen binlerce kişinin sığabi- leceği devasa çadırlarda devam ediyor. Tabi alınan alkolünde etkisiyle festivalin renginin zaman zaman değiştiği ve ortaya bir takım tatsız görüntülerinde çıktığı gerçeğini de unutmamak gerek. Peki, festival bizde nasıl kutlanacak? Bu yıl birincisinin düzenleneceği festival Aktur Park yanındaki festival alanında gerçekleştirilecek. Antalya Büyükşe- hir Belediyesinin de destek verdiği Oktoberest festi- valinin sponsoru ise ünlü bir bira markası. Festivalin ana temasına ve etkinlik- lerine hiç dokunulmadan eğer Octoberfest Antalyada’da Alman usulü bir şekilde yapıla- caksa Antalya’da ilki gerçekleştirilecek olan bu festivalin ülkemizde de adından çok söz ettireceği ve siyasilere malzeme olacağı mu- hakkak. 12’de GİTTİ ANTKART GELDİ HALKKART Halkkart ihalesinde en düşük teklifi veren firmanın ihale tarihinden 20 gün önce kurulduğu ortaya çıktı. 15 milyon TL’lik ulaşım ihalesini alan firmanın kuruluş sermayesinin 50 bin lira olması ise dikkat çekti. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin, CHP’li Mustafa Akaydın başkan- lığındaki en büyük ihalesinin yankıları sürüyor. Dokuz firmanın dosya almasına karşın 5’inin teklif sunduğu Halk Kart ihalesini alan A-Kent Ödeme Teknolojileri A.Ş ile ilgili ayrıntılar belli olmaya başladı. A-Kent, A-Kart Akıllı Kart Bilgi Gü- venliği ve Yazılım Sanayi Ticaret Li- mited Şirketi iştiraki olarak 4 Eylül 2009 tarihinde kurulmuş. Firmanın kuruluşu, Halk Kart ihale tarihinden 20 gün önceye denk geliyor. Bu tarih, söz konusu ihalenin şartna- mesinin belli olduğu 28 Ağustos’tan sadece bir hafta sonrasına denk geliyor. Halk Kart ihalesinde en düşük teklifi veren A-Kent’in kuruluş sermayesinin anonim şirket- lerinin kuruluş alt limiti olan 50 bin lira olması da dikkatlerden kaçmadı. Kurucuları arasında Yusuf İzzet Balıkçı, Adnan Coşkun, Ahmet Acar ve Mustafa Demirbilek isimli işadamları- nın bulunduğu firmanın merkezi ise Ankara. Firmanın adresi Bilkent Cyberpark. Firma, 15 milyon muhammen bedelli Halk Kart ihalesini dün Büyükşehir Belediyesi’nde yüzde 5+KDV ile en düşük teklifi vererek almıştı. Antalya Mi- nibüsçüler Odası Başkanı Mustafa Gönenç de ihaleye katılacaklardan 5 yıllık yeterlilik belgesi istendiğini hatırlattı. Devamı 12’de K arşımızda, bir dönemin tarihine tanıklık edecek derecede bilgi ve birikime sahip, tıp alanında ise pek çok bildiri ve makalesinin yanı sıra üç tane de tıp kitabı bulunarak profesör- lük unvanını almış bir hazine durmaktaydı. Bir çok üniversitede ileri ihtisas çalışmaları ve araştırmalar yapan A.Ü. Tıp Fakültesi’nde 1952’de Doçent ve 1960’da Profesör olan Sayın Hamdi AKTAN’la “Çıralı” hakkında oldukça bilg- ilendirici ve de öğretici olacağına inandığımız tarihe geçecek bir röportaj gerçekleştirdik. Ümit Ziya Altı’nın Röportajı 8’de gazete.bizimantalya.com Bizimantalya Gazetesi artık internetten de okunabiliyor!

Transcript of Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Page 1: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Du bakali n’olcek? Alanya’nınalternatifi kalmadıAlanya’ya 40 kilomet-re uzaklıkta bulunan Akdağ Kayak Merkezi Projesi hayata geçirili-yor.Antalya’nın Alanya ilçesinde yaklaşık 17 yıldır hayata geçirile-meyen Akdağ Kayak Merkezi’ne Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olur kararı verdi 5’te Duble yol seneyeGazipaşa Havaalanı’nın tamamlanmasının ardından Alanya ile Gazipaşa’yı birbirine bağlayan yol için başla-tılan çalışmalar sürüyor. Duble yol için istimlak konusunun yüzde 80’i tamamlandı. Yüzde 20’lik bölüm için de ça-lışmalar sürüyor. 6’da 1682 baz istasyonu!CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün baz istasyonları ile ilgili soru önergesini Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yanıtladı. Baz istasyon-larının artmasındaki temel nedenin abone sayısının artması oldu-ğunu kaydetti. 13’te

En pahalı kurbanı biz keseceğiz Toroslar’da kıl keçisi azaldı, Antalyalılar bayramda kurbanlıkları pahalı alacak.Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2 yıl önce ormanlık alanlarda yeni dikilen fidanlara zarar verdiği gerekçesiyle başlattığı kıl keçisini kademeli azaltma çalışması Antalya’nın ilçelerinde hissedilme-ye başlandı. 13’te

29 Eylül 2009 Salı Haftalık Bağımsız Siyasi Gazete Fiyatı: 1 Lira Yıl: 1 Sayı: 5

Alın Verin Can Verin

2’deM.Fatih Yılmaz

Du bakali n’olcek ?

3’te Ümit Ziya Altı

İnsan Ölüme Doğar

14’deZeyyat Şahin

GAZETEMİZE REKLAM VERMEK

İÇİN

243 27 21

Almanların her yıl geleneksel olarak gerçekleştirdikleri OKTOBERFEST festivali bu yıl Antalya’da da yapılacak.Almanya’nın Münih kentinde her yıl Eylül Ayında 16 gün süren OKTOBEREST festi-vali Belediye başkanının büyük bir ahşap bira fıçısına çeşme çakması ile başlıyor. Almanların geleneksel olarak yaptıkları bu festivalde kurulan çadırlar eğlencelerde ana tema bira.

Oktoberfest ya da Türkçe çevirisi ile Ekim festivali bu yıl ilk kez Antalya dada düzenle-necek. Almanya’nın Münih kentinde her yıl Eylül Ayının son günleri ve Ekim ayının ilk günlerinde düzenlenen bu festival tam 16 gün sürüyor. Her yıl yaklaşık 6 milyon kişinin katıldığı bu festivalde bira su gibi giderken, Almanlar ve turistler ise eğlenceyi sonuna kadar zorluyor. Çünkü festivaldeki eğlence-lerde ana tema bira ve geçtiğimiz yıl Ekim Şenliği’nde ise 6 milyon 600 bin fıçı bira tüke-tilmiş. Festival Belediye başkanının büyük bir ahşap Bira fıçısına çeşme çakması ile başlıyor ve Bierzelt adı verilen binlerce kişinin sığabi-leceği devasa çadırlarda devam ediyor. Tabi alınan alkolünde etkisiyle festivalin renginin zaman zaman değiştiği ve ortaya bir takım tatsız görüntülerinde çıktığı gerçeğini de unutmamak gerek.

Peki, festival bizde nasıl kutlanacak?Bu yıl birincisinin düzenleneceği festival Aktur Park yanındaki festival alanında gerçekleştirilecek. Antalya Büyükşe-hir Belediyesinin de destek verdiği Oktoberest festi-valinin sponsoru ise ünlü bir bira markası. Festivalin ana temasına ve etkinlik-lerine hiç dokunulmadan eğer Octoberfest Antalyada’da Alman usulü bir şekilde yapıla-

caksa Antalya’da ilki gerçekleştirilecek olan bu festivalin ülkemizde de adından çok söz ettireceği ve siyasilere malzeme olacağı mu-hakkak. 12’de

GİTTİ ANTKART GELDİ HALKKARTHalkkart ihalesinde en düşük teklifi veren firmanın ihale tarihinden 20 gün önce kurulduğu ortaya çıktı. 15 milyon TL’lik ulaşım ihalesini alan firmanın kuruluş sermayesinin 50 bin lira olması ise dikkat çekti.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin, CHP’li Mustafa Akaydın başkan-lığındaki en büyük ihalesinin yankıları sürüyor. Dokuz firmanın dosya almasına karşın 5’inin teklif sunduğu Halk Kart ihalesini alan A-Kent Ödeme Teknolojileri A.Ş ile ilgili ayrıntılar belli olmaya başladı.

A-Kent, A-Kart Akıllı Kart Bilgi Gü-venliği ve Yazılım Sanayi Ticaret Li-mited Şirketi iştiraki olarak 4 Eylül

2009 tarihinde kurulmuş. Firmanın kuruluşu, Halk Kart ihale tarihinden 20 gün önceye denk geliyor. Bu tarih, söz konusu ihalenin şartna-mesinin belli olduğu 28 Ağustos’tan sadece bir hafta sonrasına denk geliyor.Halk Kart ihalesinde en düşük teklifi veren A-Kent’in kuruluş sermayesinin anonim şirket-lerinin kuruluş alt limiti olan 50 bin lira olması da dikkatlerden kaçmadı. Kurucuları arasında Yusuf İzzet Balıkçı, Adnan Coşkun, Ahmet Acar ve Mustafa Demirbilek isimli işadamları-nın bulunduğu firmanın merkezi ise Ankara. Firmanın adresi Bilkent Cyberpark. Firma, 15 milyon muhammen bedelli Halk Kart ihalesini dün Büyükşehir Belediyesi’nde yüzde 5+KDV ile en düşük teklifi vererek almıştı. Antalya Mi-nibüsçüler Odası Başkanı Mustafa Gönenç de ihaleye katılacaklardan 5 yıllık yeterlilik belgesi istendiğini hatırlattı. Devamı 12’de

Karşımızda, bir dönemin tarihine tanıklık edecek derecede bilgi ve birikime sahip, tıp

alanında ise pek çok bildiri ve makalesinin yanı sıra üç tane de tıp kitabı bulunarak profesör-lük unvanını almış bir hazine durmaktaydı. Bir çok üniversitede ileri ihtisas çalışmaları ve araştırmalar yapan A.Ü. Tıp Fakültesi’nde 1952’de Doçent ve 1960’da Profesör olan Sayın Hamdi AKTAN’la “Çıralı” hakkında oldukça bilg-ilendirici ve de öğretici olacağına inandığımız tarihe geçecek bir röportaj gerçekleştirdik. Ümit Ziya Altı’nın Röportajı 8’de

gazete.bizimantalya.comBizimantalya Gazetesi artık internetten de okunabiliyor!

Page 2: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Aktüel 29 Eylül 2009 Salı 2M. Fatih Yı[email protected]

Balıkçı Akaydın

Çinlilere ait şu ünlü sözü herkes bilir: “Bana bin balık vereceğine, bir balık tutmasını öğret”.

Sayın Akaydın da bunu örnek almış olacak ki, 100 bin kişiye iş vermek yerine onlara iş kurmayı öğret-mek istiyor bence. Malumunuz “Sıfır” azizliği ile önce 10 bine düşü-rüldü sayı. Göz ardı edilen rakam az değil. 90 bin kişi demek çekirdek aile hesabıyla 360 bin kişi demek.

Sanıyorum bu kesmemiş olacak ki Halkkart ihale-siyle bir yol daha öğrendik Sayın Akaydın’dan;

Kur bir şirket. Yap ayarlamaları. Gir ihaleye. Kap Halkkart’ı. 20 günde 15 trilyonluk iş.

Var mı bundan daha güzel bir alık pardon balık tutma metodu? Bu kış karmaşa gelecek!

Antalyalı yaylayı sevdiğinden yaz aylarında pek uğramadı şehre. Haliyle trafikte iftar vakitlerini saymazsak kısmi bir rahatlama vardı.

Büyükşehir Belediyesi, Sayın Menderes’in akıl ede-mediğini yapıp kritik yerleri trafiğe açınca kısmi bir çözüm olmuştu seçim sonrası. Takdir de toplamıştı bu hareket doğrusu. Buraya kadar her şey tamam.

Peki şimdi yaylacılar döndü. Okullar açıldı. Dillere destan Antalya yağmurları da kendini göstermeye başladı. Akıllardaki soru şu; Ne olacak bu trafiğin hali?

Çünkü önceki senelerden biliyoruz. Yapılan bü-tün çalışmalara rağmen, ilk yağmurda kavşaklar felç olacak yine. Özellikle Mevlana, Şarampol, Güllük’te iğne atsan yere düşmüyor. Hele bir de kaza oldu mu Allah korusun, seyredin gümbürtü-yü. Yazımı beni çok sevindiren bir gelişmeye olan şük-ranlarımı bildirerek sonlandırmak istiyorum.

Suriye ile aramızdaki vizenin kalkmasında emeği geçen herkesten Allah razı olsun.

Yıl:1 Sayı: 5 29 Eylül 2009 SalıİMTİYAZ SAHİBİ

BA MATBAACILIK YAYINCILIK BİLG.REKL.İLT.IŞIK VE SES SİS.ÖZ.EĞT.İNŞ.TEKS.GID.TUR.TİC. Ve SAN.LTD.ŞTİ. ADINA

Ümit Ziya ALTIM. Fatih YILMAZ

Adres:Kızılsaray Mah.Yener Ulusoy Bulvarı Kepez Apt.

No:54/8 Muratpaş[email protected]

Tel&Fax : 0 242 243 27 21

Hukuk DanışmanlarıAv. Ali AKTAŞ

Av.İsmail AKKULAKAv.Zeki HORDACI

Reklam MüdürüGülay USLU

Baskı Yeri: İhlas Gazetecilik A.Ş. Havaalanı Yolu Üzeri No:38

Antalya

HAFTALIK BAĞIMSIZ SİYASİ GAZETEGazetemiz haftada bir gün Salı günleri yayınlanır.

Köşe yazarlarının görüş ve yazılarının sorumluluğu kendilerine aittir.Gazetemiz basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.

YILLIK ABONE BEDELİ: 200 TL

Sayfa EditörüHasan Alper SÖNMEZ

Haber Müdürü Seval ÜLKER

Sorumlu Yazı İşleri Müdürüİbrahim YILMAZ

Cem Yılmaz, “Yahşi Batı” filminin setinde çalışan bir işçinin en büyük hayalini gerçekleştirdi ona son model bir otomobil hediye etti!Çekimleri geçen hafta tamam-lanan “Yahşi Batı” filminin seti, son gün Cem Yılmaz’ın herkesi duygulandıran bir jestine sahne oldu. Hafta Sonu Dergisi’nin son

sayısında yer alan habere göre, bu sürpriz şöyle gelişti: Cem Yılmaz set ekibinde dekorasyon bölümünde çalışan ’delikçi’ lakaplı bir işçinin “En

büyük hayalim bir otomo-bil sahibi olmak” dediğini duydu. Ünlü şovmen, canla başla çalışan 40-45 yaşlarındaki bu eme-kçinin dileğini gerçeğe dönüştürmek için hemen harekete geçti. Kimseye belli etmeden, sıfır kilo-metre bir otomobil alan Yılmaz, aracı süsledi ve seti tam karşıdan gören bir bölgeye park ettirdi. Tüm bunlar tamamlanınca

her şeyden habersiz olan işçiyi çağırıp, cebinden çıkardığı otomobilin anahtarını ona uzattı.

İşçi, şaşkınlıkla neler olduğunu anlamaya

çalışırken Cem Yılmaz park halindeki otomobili işaret edip “İşte o gördüğün araba artık senin” dedi. Cem Yılmaz’ın şaka yaptığını sanan işçi, uzun süre inanmadı. Gerçek

olduğunu öğrenince de ünlü ko-medyene sarılıp sevinç gözyaşları döktü. Ünlü komedyenin büyük jestine tanık olan set ekibi oldukça duygulu anlar yaşadı.

“Cem Bey çok yahşisiniz!”Cem Yılmaz son filmi “Yahşi Batı”nın setinde araba sahibi olmak istediğini söyleyen çalışanına kulak misafiri olunca son model bir otomobil alarak hediye etti.

Altın Portakal’da denizaşırı filmlerAntalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile Antalya Kültür Sanat Vakfı tarafından organize edilen 46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’na seçilen film-ler açıklandı. Altın Portakal’ın uluslararası bölümünde Avrupa ve Asya sinemalarından 12 film yarışacak. Yarışma dışı bölümde ise beş kıtadan yapıtlar yer alacak. Bulgaristan’dan İngiltere’ye, Ermenistan’dan Fransa’ya, Macaristan’dan Gürcistan’a uzanan bir coğrafyadan film seçkisinin buluştuğu yarışmada yer alan filmlerin tümü 2008 ve 2009 yapımı. Uluslararası yarışmanın 12 filmiŞark Oyunları “Eastern Plays”, Kamen Kalev, Bulgaristan, İsveç, 2009İngiliz Çilekleri “Anglicke Jahody –English Strawberries”, Vladimir Drha,Çek Cumhuriyeti, Slovak Cumhuriyeti, Ukrayna, 2008Kağıttan Asker “Bumaznyi Soldat - Paper Soldier”, Ale-xey German Jr. Rusya, 2008

Sınır “Sahman – Border”, Harutyun Khachatryan Erme-nistan, Hollanda, 2009 “11’E 10 Kala” , Pelin Esmer Türkiye, 2009“Katalin Varga”, Peter Stricklandİngiltere, Macaristan, 2009“Sıcak - Kısmet”, Abdullah Oğuz Türkiye, 2009Benim Doğum “À L’est De Moi - East Of Me”, Bojena Horackova Fransa, 2008Ambulans “Ambulance”, Goran RadovanovicSırbistan, 2009 Öteki Yaka “Gagma Napiri - The Other Bank”, Georgi Ovashvili Gürcistan, Kazakistan, 2008Tuna Operasyonu “Operation Danube “Operacja Dunai”, Jacek Glomb Polonya, Çek Cumhuriyeti 2009Özgürlük “Tuta Colpa Di Guida - Freedom” İtalya, 2009

Özden Dershaneleri, SBS başarılarına bir yenisini daha ekledi.2008-2009 Eğitim-Öğretim yılında, SBS 7. Sınıflarda Antalya Mer-kez 1.sini çıkaran Özden Dershanesi, en başarılı dershane olma gelene-ğini, bu sene de kimseye kaptırmadı.Özden Dershaneleri ku-rucusu Öner Özden, başarılarının sırrının ka-liteli eğitimden taviz ver-memelerinin olduğunu söyleyerek, “ 2007-2008 Eğitim Öğretim yılında da,

Özden Dershaneleri ola-rak 3 Türkiye 1.si çıkardık. Bu başarımızın altında ya-tan ilkeli duruşumuzdur. Bünyemizde stajyer öğ-retmenler bulunmuyor. Deneyimli bir kadroya sahibiz. Bu deneyimli öğ-retmenlerimiz, çocukları-mızın aklında hiçbir soru işareti bırakmayacak şe-kilde derslerini anlatıyor. Zaten, takıldıkları konu-ların kolaylıkla dile ge-tirilebileceği bir ortama sahibiz.”dedi.

ZAYİLise diplomamı

kaybettim. Hükümsüzdür.

Okan BAŞOĞLU

Nüfus cüzdanımı kaybettim.

Hükümsüzdür.Recai ALTAR

Sürücü lisansımı kaybettim.

Hükümsüzdür.Fadime KÜLLÜKÇÜ

Özden Dershaneleri Geleneği Bozmadı

Page 3: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

29 Eylül 2009 Salı

Ümit Ziya Altı[email protected]

Du bakali n’olcek?

Oktoberfest…

Yani, Almanların şu dünyaca meşhur Ekim şenliği. Devasa bir çadırda yapılıyor…

Festival’in ana teması ise bira.

Eğlenceler, Belediye Başkanının büyük bir ahşap bira fıçısına çeşme çakması töreni ile başlıyor.

Ve tam 16 gün sürüyor…

*

Binlerce kadın ve erkek geleneksel kıyafetlerle doluşuyor “Bierzelt” adı verilen eğlence çadırı-na, kakara kikirik, canlı müzik, fıçılar dolusunca bira, acayip kılıklı ve enteresan makyajlı gençler, herkesin önünde öpüşüp koklaşanlar, elle-rindeki bira kupalarıyla oraya buraya koşuşturan ve her biri playboy’dan fırlamışçasına o garson kızlar, alınan aşırı alkolün etkisiyle dağıtan-lar, sapıtanlar, hiç çekinmeden kameralara en mahrem yerlerini gösterenler, eğlence adı altında binlerce kişinin ortasında yapmaya cesaret ettik-leri her türlü faaliyet de kesinlikle sınır tanı-mayanlar, içenler, içenler, içenler…

Zannedersiniz ki çadırdaki insanların hemen hemen hepsi bir şekilde birbirleriyle akraba olmuş ve hiçbir kimseden çekinilmeden alenen her bir şey tam oracıkta helalinden yapılmakta (!)

Ama bu manzara karşısında eğer niyetimizi bo-zup kötü düşünüyorsak, bilin ki asıl sorun bizde. Ana fikri, fıçının dibini görene kadar bira içmek ve tozutmak olan ve Alman gelenek-lerine göre icra edilen bu masumane festivale bakış açımızda (!)

E-ee adamlar ne de olsa kupalar dolusunca bira içiyorlar efendi. Alkol bu, fıçıda durduğu gibi durmuyor ki mübarek (!)

Kafayı bulan o dakika kontrolünü kaybediyor…

Sonrasındaysa her türlü rezaleti çıkartmak serbest.

Oktoberfest…

Tam 16 gün sürüyor…

*

Şimdi ise “yerli” versiyonuyla ve de Büyükşehir Belediyesinin de desteğiyle sadece ve sadece Antalya’da (!)

Artık, bizdeki eğlencenin dozu ne olur (?)

Festivali başlatmak için bira fıçısına çeşmeyi kim çakar (?)

Oktoberfest’in yapılabilmesi için, Aktur Park yanı-na kurulacak olan o büyük çadırdaki güvenlik önlemlerini kimler alır (?)

Alınacak olan alkolün de etkisiyle zaten sapıtma-ya dünden hazır maganda ruhlu kişilerin han-gi türlü rezillikleri kameralara yansır (?)

Şimdilik bilemiyoruz.

Ama bildiğimiz tek bir gerçek varsa ki o da şudur;

Oktoberfest, zaten yeterince erozyona uğramış olan kültür ve ahlaki değerlerimizin üzerine, eğlence adı altında çaktırmadan batı kültürünü inşa etmektir.

“18 Eylül Cuma günü, , Maliye Bakanlığının bir tebliği Resmi Gazete’de yayınlandı. “Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında” ki bu tebliğ ile artık bir-inci basamak temel sağlık hizmetleri de paralı hale gelmiş ve insanlarımıza bayramını zehir etmiştir. Tebliğe göre;SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı men-subu ve yeşil kartlı hastalar, ayak-tan tedavide hekim ve diş hekimi muayenesinde; birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimliği muayenelerinde 2 TL;İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında 8 TL;Özel sağlık kurumlarında 15 TL ödemek zorunda kalacaklar.Yeşil Kart sahipleri de katılım payı uygulamasına dahil edilmiş durumdalar.Daha önce katılım payı alınmayan birinci basamak sağlık kuruluşlarında ve aile hekimliği muayenelerinde de katılım payı alınacaktır. Tebliğe göre, her bir reçete için ayrı ayrı muayene katılım payı hesaplanacaktır. Sağlıkta dönüşüm projesi ile önce sağlık harcamaları

arttırıldı. 2002 yılında 10 milyar lira olan sağlık harcamalarının bu yıl 45-50 milyar liraya yükselm-esi bekleniyor. 2004’te 69 milyon olan hasta sayısı 2006’da 260 milyona, 2009’da ise yaklaşık 300 mi-lyona yükseldi.

Sağlık sigortasının sağlık harcamalarını karşılama oranı %47’dir. Mevcut ekonomik kriz göz önüne alındığında 2010 yılı sağlıkta mali krizin yaşanacağı sistemin çöküşe gideceği aşikardır.Odamız bu tebliğe karşı hukuksal mücadel-eye başvurarak dava açacaktır. Danıştay 10. dairesinin iptal kararı örnektir.Çözüm: bu projeden

vazgeçilerek hekim- ler ve sağlık çalışanlarının temsilcileri dahil tüm taraflar bir araya gelerek halktan ve çalışandan yana yeni bir sağlık projesi yaratılmalıdır.” ANTALYA TABİP ODASI

Doktorlar’dan sert tepkiGeçen sayımızda bizim de dile getiridiğimiz Tedavi Katılım payı haberine bir tepki de Antalya Tabipler Odası’ndan geldi. İşte o açıklama:

Haftanın Sözü:Hayal kurmak, bilgiden önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıdır, ancak hayal kurma tüm dünyayı kapsar. Albert Einstein

Hava Durumu Sıcaklık (°C)29 Eylül Salı 20 3030 Eylül Çarşamba 20 2901 Ekim Perşembe 21 3002 Ekim Cuma 22 3003 Ekim Cumartesi 23 2804 Ekim Pazar 24 2905 Ekim Pazartesi 22 27

Rostov’da Başkan’a yoğun ilgiAntalya’nın Rusya’daki kardeş şehiri Rostov-Na-Donu’un 260’ncı kuruluş yıldönümü kutlamalarına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’a Rus basını ve televizyonları yoğun ilgi gösterdi.

Bir çok televizyonun röportaj yaptığı Başkan Akaydın, yazılı basında da geniş yer aldı. Rostov-Na-Donu Belediye Başkanı Mihail Çernişev’in davetlisi olarak kente giden Başkan Mustafa Akaydın’a eşi Dr. Günseli Akaydın, Belediye Meclis Üyesi Erdem Armen, Genel Sekreter Prof. Dr. Meh-met Aktekin ile Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Vedat Aksak eşlik etti. Kutlamalara Rostov-Na-Donu’nun 12 kardeş şehrinden heyetler de katıldı. Ziyarette yabancı delagasyon-lara Antalya’yı tanıtan Başkan Akaydın, Rus basınının da en çok ilgi gösterdiği başkanlar arasında yer aldı. Rus görsel ve yazılı basınına röportajlar veren Akay-

dın, Antalya, turizmi ve ticareti hak-kında bilgiler aktarırken, iş adamlarını da Antalya’ya yatırım yap-maya davet etti.

Başkanı Mustafa Akaydın ile Rostov-Na-Donu Belediye Başkanı Mihail Çernişev, yaptıkları ikili görüşmelerde iki şehir arasında işbirliği, ticaretin ge-liştirilmesi, gençlik değişim program-ları yapılması, sivil toplum örgütlerinin ortak sosyal, kültürel projeler geliştirmesi, sergiler, konferans-lar düzenlemesi, kentler arasında

bilimsel, teknolojik iş birliği sağlanması ve uluslararası etkinliklere ortak katılım konularında görüş birliği-ne vardı. Mihail Çernişev, Rostovluların tatil için en çok tercih ettikleri kentin Antalya olduğunu söyledi. Başkan Akaydın, meslektaşı Çernişev’i Antalya Uluslar arası Altın Portakal Film Festivali’ne davet etti.Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Rostov-Na-Donu Belediye Başkanı Mihail Çernişev’e Antalya halkı adına Rostov’un 260’ıncı yıldö-nümü anısına kutlama plaketi ile el işi Kütahya Seramik vazo hediye etti. Çernişev de Akaydın’a şehrin gümüş armasını, şehir manzaralı seramik tabak ile yıldönümü anısına madalya armağan etti.

Çernişev, Akaydın’a şehrin gümüş armasını ve üzerinde şehrin fotoğrafı seramik bir tabak hediye etti.

Page 4: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Yerel Yönetimler ve Siyaset 29 Eylül 2009 Salı 4

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Volkan Konak’ın, geçtiğimiz Pazartesi günü Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu’ndaki konserinde tanıştığı bedensel engelli Faruk Özgür Özbek’e (23) ver-diği ziyaret sözünü tuttu. Tütüncü, Özbek’i, Antalya Bedensel Engelliler Dayanışma Derneği’nde ziyaret etti. Faruk Özgür Özbek de ziyaret sözünü tuttuğu için teşekkür et-tiği Başkan Tütüncü’den, hayata tutunabilmek ve üretime katkı sağlamak için iş talebinde bulundu. Tütüncü de bu talebe, “Sen zaten sevgi üretiyor-sun. Uygun bir iş buldu-ğumuzda sana yardımcı olacağız.” yanıtını verdi.Ziyarette Bedensel Engel-liler Dayanışma Derneği Antalya Şube Başkanı Se-vinç Aktuğ da derneğin

çalışmalarıyla ilgili Başkan Tütüncü’ye bilgi verdi.

Tütüncü de ellerinden ge-len desteği sağlayacakla-rını belirtti. Başkan Hakan Tütüncü, Antalya Beden-sel Engelliler Dayanışma Derneği’ni ziyaretinde Kepez’e, engelliler lokali

ve engellilerin kullanımı-na yönelik temalı parklar

yapacaklarını da açıkladı.Bedensel ve zihinsel engellilerin sosyal yaşam alanlarını kullanmasına, sosyalleşmesine büyük önem verdiklerini kay-deden Tütüncü, şunları

söyledi: “41 projemizden biri de ilçemizde engelli-ler lokali oluşturmaktı. Bu projemizi programımıza aldık. Engelliler lokaline 2010 yılının ortalarından başlayacağız. Yine engelli vatandaşlarımıza yönelik temalı parklar yapacağız. Bedensel engelli vatan-daşlarımızın da diğer sağlam arkadaşları gibi, parklara giderek eğlen-melerinin, dinlenmele-rinin hakları olduğunu düşünüyorum. Engelli vatandaşlarımızın kullanı-mına yönelik parkları da 2010 yılı içerisinde başla-yacağız. Yerel yönetimler, engellilere sosyal yaşam alanı oluşturulması konu-sunda çok etkin ve aktif değiller. Antalya’ya örnek olacak şekilde Kepez’de, bu iki çalışmayı başlat-mak istiyoruz.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kepez’de engeller kalkıyor Muratpaşa Belediyesi Türkan Saylan Toplum Merkezi’nde kadınlara yönelik meslek edindirme kursları ile yabancı dil ve çocuklara yönelik eğitici kurslar verilecek.

Kadınlar, Muratpaşa Belediyesi’nin, Ermenek Mahallesi’nde inşa ederek Antalya’nın hizmetine sunduğu Prof. Dr. Türkan Saylan Toplum Merkezi’nde farklı branşlarda öğrenim görmeye hazırlanıyor. Kadınların yanısıra, yetişkinler ve çocuklara yönelik kurslar da, yeni dönemde bu merkezde verilecek.Prof. Dr. Türkan Saylan Toplum Merkezi’nde Azize Kahraman Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü işbirliği ile kurdela nakışı, mefruşat, kırkyama, yetişkinler için haftaiçi akşam İngilizce, Rusça ve çocuklar için hafta-sonu bağlama-satranç kursları gerçekleştirecek. Ka-dınlar, Azize Kahraman Halk Eğitim Merkezi’nin usta öğreticilerinden alacakları eğitimle aile ekonomileri-ne de katkı sağlayacak. Kurslara kayıtlar, Muratpaşa Belediyesi Halkla İlişkiler Servisi’nde devam ediyor.

Bayanlar için meslek kursları

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, ilçede bedensel ve zihinsel engellileri için lokal ve temalı parkların yapımına 2010 yılı içerisinde başlayacaklarını söyledi.

Tütüncü, Faruk Özbek’e Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu’nda verdiği ziyaret sözünü tuttu.

2009-2010 Eğitim Öğretim yılında Ilıca Beldesi’ndeki okullarda coşkuyla karşılandı. Ilıca Belediyesi tarafından dağıtılan Anasınıfı ve ilköğretim yardımcı defter, kitap ve kırtasiye malzeme paketleri öğrenci velile-rinin yüzünü güldürdü.Sağlıklı nesiller yetiştirmek ve temelleri sağlam atmak için eğitime verilen desteğin önemini belirten Başkan Vekili Bekir ÇA-KAR Belediye olarak eğitim ve öğrenime yönelik hertürlü destek ve öneriye açık olduklarını belirtti. Anasınıflarıda dahil olmak üzere 8. sınıflara kadar toplamda yaklaşık 1000 adet kırtasiye paketinde içerik olarak Kalem,silgi,yapıştırıcı,makas,SBS yardımcı kitaplar ve Nutuk(6,7,8.

Sınıflar), Kuru ve Pastel Boya, A4 ve A5 defterler,Resim ve Müzik defterleri, Okuma yazma yardımcı kitapları ve İlgili sınıf yardımcı kitaplarıyla birlikte soru bankaları bulunduğu belirtildi.

Ilıca Belediyesi çocukları sevindirdi

Page 5: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Turizm 29 Eylül 2009 Salı 5

Alanya’nın alternatifi kalmadıAlanya’ya 40 kilometre uzaklıkta bulunan Akdağ Kayak Merkezi Projesi hayata geçiriliyor.Antalya’nın Alanya ilçesinde yaklaşık 17 yıldır hayata geçirilemeyen Akdağ Kayak Merkezi’ne Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olur kararı verdi. Turizmciler, merkez sayesinde otellerin 12 ay açık kalacağına inanıyor.

Alanya’ya 40 kilometre uzaklıkta bulunan Akdağ Kayak Merkezi Projesi’nin hayata geçirileceği alanın

Yaban Hayatı Koruma Kurulu Sahası olduğunu ger-ekçe gösteren Çevre ve Orman Bakanlığı, söz konusu projeyi uzun süredir onaylamıyordu. Alanya’da belediye başkanları, işadamları, Ticaret ve Sanayi Odası tem-silcileri ve turizmcilerin çabaları da 17 yıldır projenin bürokratik engelleri aşmasını sağlayamamıştı. AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, proje için bir süre önce Çevre ve Orman Bakanlığı’na müracaatta bu-lundu. Yapılan başvuru sonunda ilgili genel müdürlük söz konusu bölgeyi ‘Kayak Merkezi Rekreasyon Alanı’ olarak karara bağladı. Kararın alınmasının ardından harekete geçen Milletvekili Çavuşoğlu ile Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çevre Orman Bakanlığı’na yazı yazarak kayak merkezi planlama çalışmalarının bir an önce başlatılmasını talep etti. Merkezin faaliyete girmesiyle Alanya sadece yaz aylarında değil, kış turizmiyle de adından söz ettireceği belirtildi.

Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün projeye sıcak baktığını söyledi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan karar yazısında Antalya’nın turizm po-tansiyelinin değerlendirildiğini aktaran Sipahioğlu, yazıda Antalya ve bölge ekonomisine yüksek katkısı olan turizmin bölgede sadece yaz dönemlerinde

gerçekleştiğinin ifade edildiğini kaydetti. Kararda özellikle bölgeye olan talepler ve turizmin tüm yıla yayılmasına ihtiyaç olduğundan bahsedildiğini anlatan Sipahioğlu, “Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yapmış olduğu değerlendirmeler sonunda Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın kuzeyindeki Akdağ’ın Alpin zonda kalan kısmı ile ilgili daha önce yapılmış olan talepleri dik-kate almış. Müdürlük, böylece sadece bölgeleme haritasında gösterilen alanın kış sporları için uygun olabileceği kanaatine varmıştır. Bölgede yapacağımız her faaliyetimizi yaban hayatına zarar vermeyecek şekilde planlayacağız. İdarenin koyacağı kurallara uy-

arak Kayak Merkezi’ni ilçeye kazandıracağız.” dedi.

Kleopatra Otelciler Birliği Başkanı Mustafa Kahya, merkez sayes-inde ilçe genelinde bulunan otellerin 12 ay hizmet vereceğini söyledi. Çoğu otelin kış aylarında kapandığını dile getiren Kahya, deniz, kum, güneş ve doğasının yanında

Alanya’nın kayak merkezinin de olmasının tur-ist sayısında patlama yaşanmasına vesile olacağını vurguladı.

Oba Otelciler Birliği Başkanı Hızır Bozdoğan, projenin bölge turizmine büyük hareketlilik getireceğini söyledi. “Kışın kapanan otellerde çalışan işçiler böylece işsiz kalmaktan kurtulacaklar.” diyen Bozdoğan, şöyle devam etti: “Otellerin yanı sıra kışın kapanan dükkanlar da artık kapanmayacak. Yani hem turizmci hem de esnaf kazanacak. Akdağ Kayak Merkezi yaz turizmine alter-natif olacak. Kayak yapmak için başka bölgelere giden turistlerin tercihi artık Alanya olacak.

Moskova Lipetsk Puglishing Gazetesi turizm muhabiri Olga Beliakova, Side’yi Moskova’da açacağı fotoğraf sergisiyle Rusya’nın gündemine taşıyacağını söyledi.

Moskova’da değişik meslek gruplarına ait 13 Rus tu-ristle Manavgat Kızılağaç Turizm Bölgesi(KTB)’ne

8 günlüğüne tatile geldiklerini belirten Olga Beliakova, Side Antik Kent’te çektiği fotoğraflarla Moskova ve St. Petersburg’da turizm beldesinin tanıtımı için fotoğraf sergisi açacağını söyledi. 2008 yılında Antalya’ya gelen 9 milyon turistin 2 milyon 900 binin Rus turistler oldu-ğunu ifade eden Beliakova, turistlerin tatillerini Kemer,

Kundu, Belek, Alanya, Side ve KTB’nde yaptığını ifade etti.Kültür ve arkeoloji turizmini seven Rusların tatillerini Çek Cumhuriyeti ile Türkiye’de Antalya’nın Side, Letoon, Xanthos, Myra, Tlos, Termessos, Patara, Selge, Seleukeia ve Perge Antik Kent’e yaptığını belirten Belialova, Mos-kova ve St. Petersburglu turistlerin dünyada yeni gözde tatil yerinin Side olduğunu kaydetti.Beliakova, “Moskova ve St. Petersburg’ta açacağım fotoğraf sergisi için Side Antik Kent’teki çekimleri tamamladık. Çekimlerin büyük kısmını Side Müzesi, Side Antik Tiyatro, tarihi çarşı, Devlet Agorası ve Anıtsal Kütüphane, Men, Baküs ve Apollon Tapınağı’nda yap-tık. Kültür ve arkeoloji turizmi tutkunu Rus turistler için Side’nin önemli bir şehir olduğuna inanıyoruz. Geçen

yıl Moskova Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde Kaş’ın tanıtımı için Xant-hos, Letoon ve Patara’da çektiğim kaya mezarları fotoğraf sergisi açmıştım. 15 Ekim’de açacağım fo-toğraf sergisiyle de Side’yi Rusya’ya tanıtacağız.” diye konuştu.Beliakova, 20 gün sonra açacağı fotoğraf sergi-sinde Side’yi tanıtan 48 fotoğrafın yer alacağını kaydetti.

Side Rusya’nın gündeminde

Page 6: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Hayatın İçinden 29 Eylül 2009 Salı 6

Gazipaşa Havaalanı’nın tamamlanmasının ardından Alanya ile Gazipaşa’yı birbiri-ne bağlayan yol için başlatılan çalışmalar sürüyor. Duble yol için istimlak ko-nusunun yüzde 80’i tamamlandı. Yüzde 20’lik bölüm için de çalışmalar sürüyor. 14 kilometrelik yol için 15 milyon TL ödenek aktarıldığı öğrenilirken, yetkililer, kamulaştırma sorunlarının çözülmesi ve ödenek sıkıntısı yaşanmaması durumunda duble yolun gelecek yıl bitirileceğini belirtti.Yoldaki kamulaştırmada çok büyük mesafe-ler kat ettiklerini anlatan Güney, istimlak konusunun 2009 yılı içinde tamamen çözüleceğinin altını çizdi. Yolun geçece-ği güzergahın neredeyse yüzde 60’ının ormanlık alanda yer aldığını vurgulayan Güney, bu alanın tahsisinin yapıldığını ve herhangi bir sorun yaşanmadığını dile getirdi. Yolun yüzde 40’lık bölümü-nün şahıs arazisinden geçtiğini aktaran Güney, “Bu kısmın büyük bir bölümü ile anlaşıldığı belirtildi. Yaklaşık 50 kişi ile

dava devam ediyor. Sorunlu bölümün yüzölçümü, yolun geçeceği alanın yüzde 15’ine tekabül ediyor. Yolun yüzde 85’lik kısmı şu anda açılmaya

hazır durumda. Bunun bir kısmı Alanya, bir kısmı da Gazipaşa sınırları içerisinde kalıyor. Yol belirlenen tarihte inşallah hiz-

mete açılacaktır.” dedi.Alanya-Gazipaşa duble yolu yapımını Enkaya İnşaat

ile birlikte yüklenici Aslanlar İnşaat’ın üstlendi-ğini aktaran Güney, kamulaştırma sorunu

ortadan kalktığı takdirde firmanın daha rahat çalışacağına işaret etti. Gazipaşa Havaalanı’nın bitmesiyle bu yolun Alanya turizmine büyük katkı sağ-layacağına inanan Güney, “Turistler havaalanına indikten sonra duble yol sayesinde güvenli bir şekilde Alanya’ya ulaşacak. Gazipaşa Havaa-lanı pistinin uzamasıyla bu yol hem Alanya hem de Türk turizmine büyük katkı sağlayacak.” dedi.

Alanya ve Gazipaşa’yı birbirine bağlayan ve bölge turizmi açısından büyük önem taşıyan duble yol, 2010 yılı sonunda hizmete açılacak.Duble yol seneye hazır

Page 7: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

29 Eylül 2009 Salı 7

Page 8: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Röportaj 29 Eylül 2009 Salı 8

Dßrt bin yèl ßnce Tanrèönèn gazabè i le taşa dönen günahkarlar şehri Sodom gibi turizmin gazabèyla gelecekte betonlaş èp taşa mè dßnäşecek ±èralè öda acaba?

“OLYMPOS & ” ACABA HAYAL Mİ, GERÇEK Mİ?

RöportajÜMİT ZİYA ALTI

Karşımızda, bir dönemin tarihine tanıklık edecek derecede bilgi ve birikime sahip, tıp alanında ise pek çok bildiri ve makale-sinin yanı sıra üç tane de tıp kitabı buluna-rak profesörlük unvanını almış bir hazine durmaktaydı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni tamamladıktan sonra (1943), Ankara Üniversitesi Tıp fakültesi’nde ihtisas(1946,1950);Manchester(GB,1951),Kansas(USA,1956-57),Pennsylvania(USA,1957-58) Üniversitelerinde ileri ihtisas çalışmaları ve araştırma yapan, 1946 da çalışmaya başladığı A.Ü.Tıp Fakültesi’nde 1952’de Doçent ve 1960’da Profesör olan Sayın Hamdi AKTAN’la Doğa, arkeoloji ve tarihe karşı eskiden be-ridir duyduğu ilgi nedeniyle “Çıralı” hakkında oldukça bilgilendirici ve de öğretici olacağına inandığımız tarihe geçecek bir röportaj gerçekleştirdik.

Sayın Hocam, gören herkesi kendisine hayran bırakan bu eşsiz coğraf-yayı yalnızca gezmekle kalmayıp, aynı zamanda burada yaşayan bir tıp profesörü olarak da sizinle sohbet etme şerefine nail olmuşken, Çıralı ile ilgili olarak biraz tarih-coğrafya, biraz da buralarda yaşayarak edindiğiniz izlenim ve gözlemlerinizden yüksek

müsaadelerinizle faydalanmak istiyoruz. Bize Çıralı’yı anlatır mısınız? Çıralı adı nereden gelmektedir?

Çıralı’ya Antalya-Kumluca karayolunun 72.km sinden, deniz yönüne doğru sapan, 7 km lik bir yolla ulaşı-lır. Yolun kavşaktan Ulupınar çayı-Alderesi birleşme yerindeki köprüye kadar olan kısmı dönemeçli ve bazı yerlerde oldukça meyilli bir iniştir. İlk dönemeçlerden sonra soldaki evler Ulupınar’ın Alasinni Mahallesidir. Çıralı Ulupınar köyünün en önemli mahallesi ve köyün denizden irtibatını sağlayan bir iskelesidir. Adını ise mahallenin doğu-kuzeyindeki vadide bulunan alevden yani Çıra’dan alır. Fakat bazılarına göre de, reçineli çamların çevrede bol oluşundan dolayı Çıralı ismini aldığı söylenmektedir. Osmanlı kayıtlarında ise Ulupınar köyünün adı Çıralı ile beraber “Ulupınar maa Çıralı” şeklinde geçer.

Osmanlı kayıtlarında Ulupınar köyünün adının “Ulu-pınar maa Çıralı” şeklinde geçtiğini söylediniz, peki bu takdire şayan tarih bilginizi bizlerle biraz daha detaylı olarak paylaşmanızı rica etsek acaba Ulupınar köyünden sahile olan göç’ün ne zaman başladığını ve köyün ağırlık merkezinin ise zamanla neden Çıralı’ya kaydığını bize söyleyebilir misiniz?

Ulupınar köyünden sahile olan göç 1960’lardan iti-baren başlamıştır. 1970’lerden sonra ise köyün ağırlık merkezi Çıralı olmuştur. Çıralı mahallesinde 1960 yılından önce üç ev varken bugün hane adedi yüzün üzerindedir.

Yani bir zamanlar negatif olan köydeki nüfus artış hızı bugün tamamen tersine dönmüş bir durumda.

Evet. Harpler, kıtlık, ulaşım ve diğer hastalıklar yüzün-den o zamanlar nüfus artışı eksilerdeymiş. Bugün ise Ulupınarlıların yerli kökenlileri ile sonradan gelenler, evlilik bağları ile tamamen kaynaşmış durumdalar. Yaşlılardan derlediğim bilgilere göre 3-4 kuşak önce Ulupınar yerlileri başlıca üç haneden gelen insanlar-dan oluşuyormuş. Karakuş’lar, Akkelle’ler ve Emek’ler . Yaklaşık 20.yüzyıl başlarında göçebelikten yerleşik yaşama dönmek isteyen Yörüklerden Kumluca, Adra-san ve Yazır’da olduğu gibi Ulupınar’a da yerleşenler olmuş. Fakat bu yeni gelenleri yerliler canı-gönülden ve güler yüzle karşılamamışlar, lakin arada herhangi bir sıcak çatışma da olmamış.

Olmamasının nedeni sizce de Yörüklerin insan ilişki-lerindeki izledikleri yapıcı yol ile siyaset deneyimlerin-deki becerilerinden ötürü değil midir?

Elbette. Sürüleri ile devamlı bir hareketle göç halinde olup geçtikleri, vardıkları yerlerdeki halkla iyi ilişki kurmaya zorunlu olarak alışmış ve istenmeyen bir yere nasıl varılacağını deneyimle öğrenmiş olan Yörüklerin, Ulupınar kolonizasyonunda da, eski deyimle “musliha-ne hulul” siyaseti güttükleri anlaşılıyor.

“Muslihane hulul” dediniz. Bu ne demek bunu biraz açar mısınız? Yani barışçı yaklaşımla sokulma siyaseti. Yüzyıllardır izlenen göçebe hayatın ruhlarına sinmesiyle, o zaman-lar, Yörüklerin hiçbir engele boyun eğmeyen, güç-lüklere meydan okuyan, pervasız ve haşin karakterli oldukları söylenmekte. Yine bir rivayete göre, sabah namazı sonunda Yörükler Tanrıya dileklerini şu dua ile iletirlermiş: “ Ya Rabbi! Bana tükenmez yol, bitmez dava ver! Tek gelen belayı nedeyim, çift bela ver! “

Böyle bir yakarış sizce mümkün olabilir mi?

Bunu bilemiyorum ama Yörüklerin karakterinin başarılı bir tasviri olduğu kesin.

Sayın hocam özellikle karadan ulaşımında kolaylaş-ması neticesinde bugün Çıralı, turizm açısından çok önemli bir gelir kaynağı olmaya başlamıştır. Yerli ve yabancı turistlerin yılın belli dönemlerinde özellikle daha fazla rağbet ettiği bu cennet sahilin doğallığı sizce tam anlamıyla korunabiliyor mu? Yoksa yakın bir gelecekte bu doğa harikası yeri de betonlaşmaya kurban mı vereceğiz?

Çıralı ve Olympos sahili, orman, Milli Park, tarihi ve doğal sit alanı olmasından dolayı bir takım kısıtlama-lar ile korunmaktadır ve dahası Güney Akdeniz Proje bölgesine dâhil olduğundan dolayı da her türlü yapı izni Atlantik ötesinden gelecek izne bağlanmıştır. Bu yüzden Kemer ve benzeri yerlerdeki gibi bir betonlaş-ma tehlikesi de yakın ufukta görünmemekte.

Peki ya pansiyonlar?

Çıralı’nın yerli halkının dışındaki kimselerin pansiyon-larının çoğunun zaten tapusu bulunmamaktadır bu yüzden de bu kişiler genellikle Çıralı’da doğaya ve çevreye zararı daha az olan ağaç evlerle ev pansiyon-culuğu yapmaktadırlar.

Çıralı’nın özellikle turistlerin ilgi odağı haline gel-mesinde Yanartaş’ın yani Khimaira’nın da bu bölgede olmasının önemi oldukça büyük. Peki sayın hocam nedir bu sönmeden yanan alevin sırrı?

En az 2500 yıldan beridir sönmeden yanan Alev, yöre halkının Yanar, Yanartaş adını verdiği bir doğal gaz sızıntısıdır. Efsaneye göre ise her nefes alışta ağız ve burnundan alevler çıkan ve Likya’da yaşadığı kabul edilen mitolojik yaratık Khimaira’dır.Yaklaşık olarak 2200-2300 yıl önceleri, Likya dağlarındaki bu ezeli, sönmeyen alev, Bellerophontes tarafından öldürülen bu canavarın yer altından gelen alevli soluğu, nefesi sayılmış ve böylece Khimaira ve Bellerophontes efsa-nesi ile Yanartaş özdeşleşmiş, dağdaki bu sönmeyen aleve de Khimaira denilmeye başlanmıştır. Ama tabi bu bir efsane. Olaya bilimsel açıdan bakacak olursak da Khimaira’daki bu gazın basitçe Hidrokarbon’dan ibaret olduğu bilinmektedir. Alev kokusuz ve renksiz-dir. Gaz, parlak bir alevle yandığı halde gündüz, gü-neşli saatlerde görüntüsü etkileyici değildir. Gece sahil ve denizden ise çok uzaklardan bile net olarak seçilir.

Page 9: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Röportaj 29 Eylül 2009 Salı 9

Sayın Hocam biraz da Çıralı ile özdeşleşen Olympos Dağı’ndan bahsedelim istiyorum. Yerli ve yabancı turistlerin akın ettiği Çıralı ve Olympos’a çok yakın ve aynı adı taşıyan “Olympos Dağı”na halk arasında Musa Dağı da denilmektedir. Bu dağın esas ismi sizce nedir?

Olympos dağına Türklerin neden Musa dağı adını taktığına ilişkin çeşitli söylentiler vardır. Çıralı ve Ulupınar yaşlıları bu dağda kışlayan, Töngüçlü aşiretinden Musa adlı bir Yörük nedeni ile dağa bu adın verildiğini söylüyor-lar. 1811’de buraları gezmiş olan Beaufort, Musa peygamberin Mısırdan kaçışında bu dağ yakınına sığındığından Musa adı veril-diği söylentisini naklettikten sonra dağdan 5 km ötedeki çalılar arasında yanan ateş ile Horeb dağındaki “Burning bush”un karıştırı-larak bunun yanlış bir yakıştırma olabilece-ğini söylüyor. Ayrıca bu civarda yaşamış ve Elmalı’nın Tekke köyünde meftun, Horasan erlerinden ünlü Abdal Musa’nın adının bir vesile ile dağa verilmiş olması da uzak bir ihtimal değildir. Ama Musa dağı-nın Strabon,Plinius ve Stradiasmus’un eserlerinde adı geçen, Olympos kentine yakın ve aynı ismi taşıyan Olympos Dağı olduğuna, Akşit ve Kiepert’e katılarak, bizde inanıyoruz.

Çıralı koyunun hemen güney ucunda Olympos plajına bakan ve içerisinden erişkin bir insanın rahatlıkla ge-çebileceği delikli bir de taş varmış ve çıralı halkı yazın o kavurucu sıcaklarda bu delikli taşın sayesinde esen rüzgârla rahat bir nefes aldıklarını söylüyorlar.

Doğrudur. Çıralı köyünde yaz mevsimi ikindi vakti esen güney rüzgarına, Deliktaş’tan koptuğu için Delikli denilir. Yazın öğleden sonra çıkıp, günbatımında kaybolan kuv-vetli bir güney rüzgarıdır bu. Hatta Ondokuzuncu yüzyıl gezginlerinin anılarında ve haritalarında bu sözcüğe sık

olarak ve Olympos’un Türkçe mevki adı gibi rastlanılır.

Tarih kitaplarında bir-de Olympos’un belirli bir dönem korsanların kalesi ve üssü olduğu yazar, Çıralı ve Olympos’un tarihi ile alakalı olarak çok geniş çapta bir araştırma yapan ve hatta gelecek kuşaklara ışık tutması adına da bu bölge ile alakalı olarak bir de kitap yazan birisi olarak bu konu-da neler söyleyeceksiniz?

M.Ö. İkinci yüzyıl sonları ile birinci yüzyıl ilk yarısında Olympos kenti korsanla-ra yataklık yapmış hatta korsanların önemli bir elebaşısı olan Zeniketes adlı bir korsan reisinin kalesi olmuştur. Mamafih Akdeniz kor-sanları ile gönüllü veya zoraki olarak bir süre iş birliği yapmanın Olympos kenti için faturası ağır olmuştur.

Romanın korsanlara karşı savaşında Oly-mpos, Zeneketes’in üssü ve kalesi olarak Roma’nın boy hedefi olmuş, korsanların kaleleri ile birlikte kent tahrip edilmiş ve topraklarına da el konulmuştur.

Sayın hocam Çıralı ve Olympos ile ala-kalı olarak bilgi ve birikimlerinizi bizlerle

paylaştığınız için size sonsuz şükranlarımızı iletiyoruz. Engin bilgi ve tecrübeleriyle tarihe ışık tutan bir değer olarak bize ve bundan sonraki gele-cek kuşaklara bu eşsiz tabiat harikası olan Çıralı ve Olympos’la alakalı olarak neler söyleyeceksiniz?

Çıralı Koyu’na bir gün gelecek yazları beşbin, belki kırkbin kişi dolacak veya Çıralı gün gelecek 15.000- 20.000

nüfuslu turistik bir yer olacak. Köye elektriğin geldiği 1984 yılı, mantarın açılıp şişeden “Cin”in salıverildiği bir yıl oldu. Neon lambalarının çirkin ışığından, karanlık gecelerde gök yüzünü süsleyen Samanyolu, Süreyya,

ursa major görünmez oldu. Ağustos böcek-leri, gece kuşları ve ağaçlar altında gezinen kirpinin hışırtısından başka ses duyulma-yan sakin geceler, araç motorları, sarhoş şamataları, eğlence yerlerinden taşan gürültü ile kirlendi. Paki gelecekte daha neler mi olacak? Yeşil bir çarşafa bürünmüş Olympos’un renkli örtüsü açılıp, bilim adına karnı deşilecek, antik kent bin yıllık sakin uykusundan uyandırılacak.Bir zamanlar korsan-kral Zeniketes’in, kaptan Zosimas’ın gemilerini demirledikleri liman, dünyanın dört bir yanından gelen şımarık zenginlerin yatları ile dolacak.Ekolojik denge karada ve denizde bozulacak.Dilerim bunlardan daha kötüleri, turizm selinin sürükleyip getirdiği kumar, fuhuş, uyuşturucu, Aids ve kaçakçı-lık gibi pisliklerde gelmez Çıralı’nın başına ve dört bin yıl önce Tanrının gazabı ile taşa dönen günahkarlar şehri Sodom gibi turiz-min gazabıyla gelecekte betonlaşıp taşa dönüşecek mi acaba Çıralı’da?...

Güneş Görece ve Tanışman tepeleri ardına çekilip ufkun bir yangım kızıllığına boyandığı akşam saatlerinde hep güneye döner, Musa dağı eteklerine bakarım: Servilius Isaurius Vatia’nın Olympos limanını kuşatan filosu gelir gözlerimin önüne. Düşman eline düşmemek için, eşi ve çocukları ile beraber, alevler arasına kendini atan Zeniketes’in korkunç korsan narası yankılanır Musa dağı sırtlarında. Sonrasında Yanartaş vadisinde birden önce parlak bir alev belirir. Ruhu yıkayan,içimizdeki kötülükleri yakan, yok eden kutsal bir ışık… Hayal mi gerçek mi ayıramadığınız bir alemde bulursunuz kendinizi. Gökyüzünde kanatlı ata, Pegasoz’a binmiş elinde kargısı ile Bellerophontes görünür ve dağlar ardında kaybolur. Sonra Solyma doruğunda elinde üç dişli çatalı ile Poseidon belirir. Poseidon! Ey ölümsüz Tanrı! Sakin bırak ne olur bu sessiz akşamda denizleri… Sakin bırak ki gemiler salimen ulaşsın limanlara… Öteki denizcilerin de, Penelope gibi, yolunu bekliyenler var yuvalarında…

Çıralı Koyu’na bir gün gelecek bir zamanlar korsan-kral Zeniketes’in, kaptan Zosimas’ın gemilerini demirledik-leri limanı, dünyanın dört bir yanından gelen şımarık zenginlerin yatları dolduracak. Dilerim bunlardan daha kötüleri, turizm selinin sürükleyip getirdiği kumar, fuhuş, uyuşturucu, Aids ve kaçakçılık gibi pisliklerde gelmez Çıralı’nın başına ve dört bin yıl önce Tanrının gazabı ile taşa dönen günahkarlar şehri Sodom gibi turizmin gazabıyla gelecekte betonlaşıp taşa dönüşecek mi acaba Çıralı’da? Prof. Dr. Hamdi Aktan

Page 10: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Antalya İş Dünyası Rehberi 29 Eylül 2009 Salı 10AHŞAP PARKE LAMİNANT BOSTANCI ORMAN ÜRÜNLERİ 345 35 62ORHAN ERDOĞAN 325 08 91GSG GÜRTAŞ AHŞAP 25815 80MOBİART 221 57 11ÇANDIRLIOĞLU 221 15 03AKDENİZ PARKE 243 95 00ŞADAN PARKE 321 84 52GENCERLER 244 85 10ÖZGÜNEŞ MOBİLYA 417 86 34AMBALAJ SANAYİ ÖZBEK OTEL ÜRÜNLERİ 339 54 57PLASTİKÇİ MEHMET KAYA 339 22 74BASIN YAYIN MATBAA KUTLU AVCI OFSET 346 85 85BİTKİSEL TEDAVİ AKTARLAR TAŞKIN BAHARAT 421 30 72ŞİFA KURUYEMİŞ BAHARAT 345 08 42CEMRE BİTKİSEL ÜRÜNLER 324 78 76BİLGİSAYAR BİLİŞİM UÇANSU BİLGİSAYAR 248 24 34SOYLU 345 00 66MERVE ELEKTRONİK 243 30 02TERMİNAL BİLGİSAYAR 247 23 59RENKLİ BİLGİSAYAR 331 25 56BOYA SANAYİ EKMEL-İŞ 346 43 41CAM AYNA AKKAYA CAM 339 99 04YETKİN CAM 258 18 70ELİT CAM 247 56 57CENAZE HİZMETLERİ SON GÖREV 334 24 55ÇİÇEK BAHÇE PEYZAJ ANTALYA ÇİÇEK 345 6 345ATEŞLER PEYZAJ 311 16 70UYSALLAR ÇİÇEKÇİLİK 322 16 63ŞAHİKA FİDANCILIK TARIM 242 61 42BAY ÇİÇEKÇİ 311 39 61DEMET ÇİÇEK DÜNYASI 247 31 31LABELLA ÇİÇEK 228 25 74ÇELİK KAPI FALEZ ÇELİK KAPI 424 83 27ÇEVRE SU ARITMA EWS SU ARITMA SİSTEMLERİ 244 93 07ÇANTA DERİ AYAKKABI ARAT AYAKKABI 321 07 66YÜKSELLER AYAKKABI 241 47 69İZZET AYAKKABI 243 30 76DERNEKLER GAZİANTEPLİLER D. FED. 506 302 28 62EĞİTİM GENÇ BAŞARAN 248 35 99ÖZEL PLAN DERSANESİ 247 25 32ARTI EĞİTİM DERSANESİ 243 57 99MEZUN DERSHANESİ 322 55 30CENAP DÜZGÜN DERSANELERİ 244 36 26CÜNEYT SÖNMEZ DERSANESİ 248 85 35METOD DERSANESİ 243 54 00AÇI DERSANESİ 247 77 99TÜRK AMERİKAN D. DİL KURSU 248 48 19EĞLENCE AKTUR LUNAPARK 229 19 84ELEKTRİK-ELEKTRONİK HAKSAT 346 92 80

YAVUZCAN ELEKTRİK 332 93 26DOLANAY ELEKTRİK 248 40 04ANADOLU ELEKTRİK 344 27 77MERVE ELEKTRONİK 321 67 67EMLAK ALDEMİR EMLAK 443 20 11DEMBAHİR EMLAK 443 11 13YEŞİL AKDENİZ 443 16 48KAŞLILAR EMLAK 312 09 19VARSAK EMLAK 339 57 57100.YIL EMLAK 243 77 00TALİP YÖRÜKOĞLU EMLAK 316 42 00KADIOĞLU EMLAK 321 30 15TURUNÇ EMLAK 312 62 10ARGIN İNŞAAT 326 03 60ÖZACAR EMLAK 243 91 77ALKAYA EMLAK 243 11 01AZİZOĞLU EMLAK 326 26 15GARİPLİOĞLU 417 53 15ÖZGÜNEŞ EMLAK 417 50 01ALPEREN EMLAK 313 14 24İSTEK EMLAK 311 52 57EMNİYET EMLAK 227 94 14KUZAN EMLAK 417 78 60HASAN KAPLAN EMLAK 326 51 18ALEY 243 41 00ÖZDEMİR EMLAK 313 06 28AKSOY EMLAK 334 38 00AVŞAROĞLU EMLAK 344 73 93BUZKIRAN İNŞAAT 326 82 85REALTY WORLD REAL ESTATE 324 64 84ÖZ-EMLAK 421 32 05ÖZ KAYA EMLAK 421 22 73AY-GO EMLAK 354 03 99LABİRENT EMLAK 229 92 22BKA İNŞAAT EMLAK 227 50 56FİTNESS LOTİS SPORT 312 26 57FUAR ORGANİZASYON DEHA FUARCILIK 321 09 90AFTUR TURİZM ORGANİZASYON 312 36 76GIDA ŞARKÜTERİ ULU ŞALGAMLARI 325 80 04PERLA MİDYECİLİK 221 27 71TOKGÖZ MARKET 344 85 87ACARLAR EKMEK 241 50 07TEKSTİL RAL TEKSTİL 258 14 80SUDE GİYİM 339 34 90PAYAMLAR TEKSTİL 247 54 56ÇAMAŞIR DÜNYASI 244 39 39KOZAN TEK STİL 247 18 82GÜNEŞLER TEKSTİL 247 64 67TEKBİR 243 38 60YAŞAM STİLİNİZ KİP 247 32 86ISMARLAMA GÖMLEKÇİ ALİ HAS 323 59 69GÜVENLİK ALARM KLAS ÖZEL GÜVENLİK 243 11 83DONDURAN ÖZEL GÜVENLİK 312 66 16CRE GÜVENLİK VE KORUMA 247 37 72KUAFÖR MASAJ SAUNA KUAFÖR MUSTAFA 312 56 51SEVİLAY KUAFÖR 311 58 20ANGEL MASAJ SAUNA 229 51 86

VETERİNER PET SHOP AKDENİZ HAYVAN HASTANESİ 321 98 99LABELLA PET GARDEN 228 25 74INTERNATIONAL VET. HOSPİTAL 324 60 92ANİMALES HAYVAN SAĞLIK MRK. 243 21 10BARIŞ VETERİNER KLİNİĞİ 248 65 51PETLAND PETSHOP 248 45 49TUĞÇEM PET SHOP 248 81 72ANTALYA HAYVAN HASTANESİ 247 61 40TERAPİ VETERİNER KLİNİĞİ 311 11 44SEMPATİ VETERİNER KLİNİĞİ 316 53 57LARA VETERİNER KLİNİĞİ 323 94 84ALBİNO VETERİNER KLİNİĞİ 324 45 86HEDİYELİK ÜRÜNLER MEDİNE PAZARI 243 04 87HİZMET SEKTÖRÜ KAPTAN İLAÇLAMA TEMİZLİK 316 98 10İSTEK İLAÇLAMA 311 24 66ÇEVİK ANAHTAR 238 08 31SIHHİ TESİSAT ÜNTES TESİSAT 247 65 59İYİOL SIHHİ TESİSAT 243 69 26AKIN TESİSAT 345 62 70SOYLU SIHHİ TESİSAT 335 52 29İNŞAAT MALZEME DEKORASYON ASTAŞ 228 80 84UZUNER HIRDAVAT 335 42 90AKDENİZ TEKNİK İZOLASYON 346 70 34ANTALYA İSKELE 345 48 67ÖZER YAPI MALZEMELERİ 312 24 27UYSALOĞLU 344 68 67İŞLER YAPI 345 85 75TEKNİK TASARIM 334 30 06OĞUZ İNŞAAT 325 53 06İNAN İSKELE 326 81 87DİVYAPI 326 00 14HACIOĞULLARI 322 86 87EG YAPI 326 26 99SARILAR YAPI MARKET 259 56 66KUZEYKENT YAPI MARKET 421 33 40TOSUN TİCARET 226 50 59NİĞDELİ 345 54 54BAKNER 326 21 81SİMPAŞ ANTALYA 345 91 91ERKAL SARIKULE DEKORASYON 311 40 97ISITMA SOĞUTMA GÜN ISI OCAKLAR KLİMA 243 53 08KARAMÜRSELLER 312 06 76ULUÇAY GÜN ISI 344 11 32EZİNÇ YILMAZ GÜN ISI 243 92 06TEKNİK TASARIM 334 20 06NAKLİYAT KARGO KURYE AKDENİZ STAR NAKLİYAT 346 69 36NAKLİYECİ RAMAZAN 537 5471777SUNTAŞ NAKLİYAT 417 50 12GAZİANTEP NAKLİYAT 221 40 21ANTALYA EXPRESS (EVDEN EVE) 335 35 41MARMARA NAKLİYAT 241 37 67KIRTASİYE KİTABEVİ GEMİCİ GENÇLİK KIRTASİYE 313 15 33ATALAY KIRTASİYE 242 57 39

Page 11: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Antalya İş Dünyası Rehberi 29 Eylül 2009 Salı 11MEDİNE PAZARI 243 04 87BAHAR KIRTASİYE 321 81 23ASIRHAN KIRTASİYE 244 37 16TEKNOLAND OFİS MARKET 229 12 20TEKNOMAK 24 4 1 244KREŞ ANAOKULU YEŞEREN DÜŞLER KREŞ 324 41 44ÖZEL LİDER SEVGİ ANAOKULU 241 76 73MAKİNA ASANSÖR TEKKANAT TİCARET 345 03 86ÇESA ASANSÖR 344 08 87MÜTEFERRİK İLK MUCİT MARKA PATENT 243 08 05AKARYAKIT BAYİLERİ ŞAHALİ İNCE PETROL 229 53 53SEZAŞ PETROL 815 32 30KARDEŞLER OPET PETROL 421 20 30METAL SANAYİ ALİMİNYUM VİZYON METAL ALİMİNYUM 346 00 16YANIKOĞLU ALİMİNYUM 340 15 13TEKNİK ALİMİNYUM 221 58 88MOBİLYA SANAYİ ÖZKAYALAR BEKO MOBİLYA 421 33 10BÜROSAN KOÇYİĞİT 242 23 07İVGENLER OTOMOTİV MOBİLYA 221 60 09H.AKIN BÜROSER 247 91 48ŞANOĞLU MOBİLYA 322 87 74ÖZTÜRKLER MOBİLYA 248 32 60GAYSAN MOBİLYA 321 79 21ÖZBEN MOBİLYA 221 31 55MOBİ-ART MİMARLIK MOBİLYA 221 57 11DORA MOBİLYA 340 59 53İNŞAAT MÜTEAHHİTLERİ COŞKUN İNŞAAT 0532 775 68 09SARGINLAR İNŞAAT 321 69 69ŞEVKİ İNŞAAT 5338131050ANDELİP İNŞAAT MİMARLIK 248 89 68ARGIN İNŞAAT 326 03 60EV-YAP İNŞAAT SANAYİ 227 29 72AHENK İÇ VE DIŞ TİCARET 334 61 87ZORBAZ’S İNŞAAT 259 50 01TEKNİK TASARIM 334 20 06REİSOĞULLARI İNŞAAT 417 68 00KAYNAKOĞULLARI 322 27 57İRENOĞULLARI İNŞAAT 325 65 71TOPUZ İNŞAAT 0532 298 16 52POLAT MİMARLIK 243 40 21YAZ KARDEŞLER 326 66 45BUZKIRAN İNŞAAT 326 82 85ÖMÜR İNŞAAT 321 29 27OKUTAN İNŞAAT 311 12 16ANADOLUM İNŞAAT 335 00 12DİNGİLOĞLU 325 12 90ATEŞHAN İNŞAAT 311 16 70MASTOLAR İNŞAAT 344 49 01GÜR-BAY İNŞAAT 227 43 58SARILAR İNŞAAT 243 82 52POLAT İNŞAAT 241 69 44PERDE MEFRUŞAT YÜCELER TİCARET 421 20 71MERMERCİLİK İLAYHAN GRANİT MERMER 326 70 75BARIŞ MERMER 338 31 75SİMETRİ MERMER GRANİT 316 85 08

ÖZ YEŞİLBÜKLÜLER MERMER 229 88 14BOGEM MERMER 313 12 00YAPI DENETİM FİRMALARI SAĞLAM YAPI DENETİM 322 68 31EMİN ÖZEN YAPI DENETİM 311 95 95UĞUR YAPI DENETİM 248 32 50KESKİN YAPI DENETİM 248 10 00DENEY İNŞAAT YAPI LAB. 322 92 72OTO ELEKTRİK AKSESUAR AKDOĞAN OTO AKSESUAR 346 89 07BOZTEPE FULDA LASTİK 335 56 84YILDIZ OTO CAM 335 00 94İVGENLER OTOMOTİV MOBİLYA 221 60 09TEKELİOĞLU ROT BALANS 345 53 01GÜN OTO ELEKTİRİK 221 22 76PRESTİGE SEÇKİN AK SAN SİT 221 20 21PRESTİGE SEÇKİN GAZİ BUL 339 99 13ÖZEL YILDIZ FİAT SERVİS 334 81 99ÖZ ANKARALILAR OTOMOTİV 221 09 56RENT A CAR - OTO KİRALAMA CARETTA CAR OTO KİRALAMA 311 29 09GAYE RENT A CAR 247 10 00HİLAL OTO KİRALAMA 247 74 61OTO GAZ SİSTEMLERİ NURSAN OTOGAZ 344 03 03ELİF OTOGAZ 221 42 06OTOMOTİV SATIŞ AYDIN GALERİ 323 25 52ISUZU SEYYİDOĞLU 462 15 48MAZDA MEPAZ 340 22 37IKCO AKBAŞ OTOMOTİV 325 77 81SUZUKİ DURMAZLAR 340 55 75ERTAN OTOMOTİV 311 24 11SİGORTA FİRMALARI NASUH BOZTEPE SİGORTA 322 24 43ORSİS SİGORTA 247 31 66YEŞİL SİGORTA 313 09 14ANTALYA ACAR SİGORTA 241 02 90TAKDİR SİGORTA 321 30 15AKYOL SİGORTA 244 27 90ASLAN SÜLE SİGORTA 243 16 62SARILAR SİGORTA 243 82 52KONYAALTI SİGORTA 229 32 32OĞUL SİGORTA 311 28 44SPOR SPORTS HALI SAHA 248 97 06ALTESPOR 241 71 10SÜRÜCÜ KURSLARI FALEZ SÜRÜCÜ KURSU 242 50 81UZMAN SÜRÜCÜ KURSU 243 85 15DÖŞEMEALTI SÜRÜCÜ KURSU 421 44 43TAKI MÜCEVHERAT KUYUMCULAR BEYZA KUYUMCULUK 312 52 62ÇETİN KUYUMCULUK 242 78 88CEVHER DÖVİZ 242 47 05GÖKLER KUYUMCULUK 247 81 82GÜVENÇOĞLU GOLD GALERİA 243 18 35İHYA KUYUMCULUK 247 79 65ILGIN KUYUMCULUK 335 48 28ÖZTÜRKLER KUYUMCULUK 241 40 37TALHA KUYUMCU 344 16 26UĞURLU KUYUMCU 241 12 99ÇELİK KUYUMCU 242 69 15PİŞİRİCİLER KUYUMCU 241 60 79

KÖSEOĞULLARI DÖVİZ 243 22 16PINARBAŞI KUYUMCULUK 247 71 94TEKİN KUYUMCULUK 344 42 58DÖŞEMEALTI KUYUMCULUK 421 26 12PVC KAPI PENCERE KARATAŞ GROUP 344 81 81RAF VİTRİN ANTALYA RAF 345 29 50REKLAM TANITIM REKSANANT 344 61 91LAZERTURK 326 90 01ORHAN REKLAM 247 77 09Group Art 316 95 35PAŞA GÖRSEL TANITIM 326 68 89EMİN REKLAM 243 18 32SAĞLIK HİZMETLERİ TALYA GÖZ 228 78 78ÖZEL DENİZ TIP MERKEZİ 312 02 52DİETBAND 324 22 34Ö. KONYAALTI MEYDAN TIP MRK. 226 03 03ÖZEL ANTALYA MEYDAN TIP MRK 311 10 03ÖZEL ÇALLI MEYDAN TIP MRK 344 09 09HİLAL TERMAL ANT İRTİBAT 230 32 20ANDEVA TIP MERKEZLERİ 322 60 60MURATPAŞA TIP MERKEZİ 244 73 44MEDİTALYA TIP MERKEZİ 229 37 82ÖZEL DORUK DİŞ LABARATUVARI 244 79 99İLEV DENT SES İŞİTME CİHAZLARI 243 29 92UĞUR İŞİTME MERKEZİ 238 63 63RİTM KONUŞMA MERKEZİ 244 97 77KEKEMELODİ 311 88 87TELEFON BAYİLERİ İHYA VODAFONE 248 89 92KADİR ÇEVİK VODAFONE 244 09 44ORSİS İLETİŞİM SİSTEMLERİ 244 11 12BORAN İLETİŞİM 247 70 32TEMİZLİK HALI TEMİZLEME AKDENİZ HALI TEMİZLEME 247 05 10TRAFİK TAPU TAKİP OSMAN BULUT TRAFİK TAKİP 335 21 17TÜRKER TAPU TAKİP 421 44 43TURİZM SEYAHAT AZOR TOUR TURİZM TAŞIMACILIK 324 09 40MEDRAFT 312 57 70ATAY TURİZM 243 47 94MOZAİK TOURS 243 60 57NİYAZİ ŞAHİN TUR 334 87 77METRO LİMAN ŞUBE 259 21 68RESTAURANT - CAFE SULTANYAR KEBAPÇISI 323 88 63MİNA RESTAURANT 243 28 06ÖZ GÜNEYLİLER 241 11 17SULTAN KEBAP 242 45 5501 GÜNEYLİLER RESTAURANT 238 38 01URFA SİNİ KEBAP PLAZA 244 46 82GELİNCİK RESTAURANT KAFE 248 40 41KAYRAM RESTAURANT 248 08 00ANTALYA’LI PİYAZCI MUSTAFA 243 82 24ÇAKIL CAFE RESTAURANT 326 66 44GÖKKUŞAĞI 2 242 67 66MEVLANA LOKANTASI 321 40 46HAMİT BEY 227 27 33OTEL PANSİYON KAYALAR OTEL 247 17 47

Page 12: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Gündem 29 Eylül 2009 Salı 12

Her yıl yaklaşık 6 milyon kişinin katıldığı bu festi-valde bira su gibi giderken, Almanlar ve turistler

ise eğlenceyi sonuna kadar zorluyor. Ekim Şenliği’nin tarihi 1810 yılına kadar dayanıyor. Dönemin kralı Ludwig, evlenme teklif ettiği Therese von Sachsen-Hild-burghausen kendisine ‘evet’ yanıtı verince, bunu büyük bir şenlikle kutlamaya karar verir. Münih kent merkez-inde dev bir kutlama organize edilir. Kutlamanın son bölümünde ise at yarışı düzenlenir. Yarışın düzenlendiği çayıra da gelinin adı verilir. O günden bu yana da festivalin düzenlendiği yerin adı ‘Therese çayırı’ olarak adlandırılıyor.Bu yıl 176.sı düzenlenecek ve 4 Ekim’e kadar sürecek olan festivali altı milyon kişinin ziyaret etmesi bekleni-yor. Dünyanın en büyük festivallerinden biri olan Ekim Şenliği’nde geçen yıl 6 milyon 600 bin fıçı bira tüketilmişti.Milyonlarca ziyaretçi çeken festivalde bira su gibi giderken Almanlar ve turistler “eğlence” sonrası komik görüntülere yol açıyor.

Octoberfest ya da Türkçe çevirisi ile Ekim festivali, Almanya’nın Bavyera eyaletinin Münih kentinde her yıl Eylül ayının son günleri ve Ekim ayının ilk günler-inde düzenlenegelen 2 hafta süren bir festivaldir. Her yıl yaklaşık 6 milyon kişinin katıldığı bu festival Münih şehrindeki en ünlü olaydır.Festival, geleneksel olarak, Ekim ayının ilk Pazar gününü de içine alacak şekilde 16 gün sürer. Almanyaların birleşmesinden sonra festivalin programı değiştirilmiş ve eğer Ekim ayının ilk Pazarı ayın 1’ine ya da 2’sine denk geliyorsa festivalin süresi ayın 3’üne yani Almanya Birleşme Günü kutlamalarına uzatılmaktadır. Festival, genellikle Almanlarca kısaca “d’ Wiesn” ya da “d’Waasn” olarak söylenen Theresienwiese ( Therese Alanı) isimli yerde yapılmaktadır. Festivalin en önemli özelliğibiradır ve her sene festival kutlaması, Münih Belediye Başkanının büyük bir ahşap bira fıçısına çeşme çakması töreni ile başlar, Almanlar bu eylemi “O’zapft ist!” (Bavyeraca: “Çeşmelendi!”) biçiminde seslendirirler. Bu kutlamalar için özel olarak bir Okto-berfest birası mayalanır ki bu bira hem tat hem de alkol

bakımından biraz koyu renkli ve serttir. Bu bira Maß denen bir litrelik özel bardaklarda sunulur ve ilk mass Bavyera Başkanına ikram edilir. Sadece Münih’li bira üreticilerinin bu özel birayı sunmalarına izin verilir ve bu sunum adı Bierzelt olan binlerce kişinin sığabileceği devasa çadırlarda yapılır.Ayrıca dünyanın diğer ülkelerinde de Oktober-fest kutlamaları adı altında çeşitli kutlamalar da yapılmaktadır.

İlk kez bu yıl Antalya’da da düzenlenecek

Antalya’da bir ilk yaşanıyor ve Yaz’ı uğurlarken Sonbaharı karşılamak için Aktur Park yanındaki

alanda Almanlar’ın onlarca festivalinden biri olan Okto-berfest başlıyor. İlki organize edilen festivale katılımın büyük olması beklenirken Migros Alışveriş Merkezi karşısındaki Aktur Lunapark’a ait yerli yabancı bir çok grubun sahne alacağı festival alanında gençlere yönelik standlar kurulacak. Önümüzdeki yıllarda festivalin de-vam edip etmeyeceğine ilişkin bilgi verilmedi.

Yerli OktoberfestOktoberfest ya da Türkçe çevirisi ile Ekim festivali bu yıl ilk kez Antalya’da da düzenlenecek. Almanya’nın Münih kentinde her yıl Eylül Ayının son günleri ve Ekim ayının ilk günlerinde düzenlenen bu festival tam 16 gün sürüyor.

Antalya Halk Kart ihalesinde en düşük teklifi veren firmanın ihale tarihinden 20 gün önce ku-rulduğu ortaya çıktı. 15 milyon TL’lik ulaşım ihalesini alan firmanın kuruluş sermayesinin 50 bin lira olması ise dikkat çekti.Antalya Büyük-şehir Belediyesi’nin, CHP’li Mustafa Akay-dın başkanlığındaki en büyük ihalesinin yankıları sürüyor. Dokuz firmanın dosya almasına karşın 5’inin teklif sunduğu Halk Kart ihalesini alan A-Kent Ödeme Teknolojileri A.Ş ile ilgili ayrıntılar belli olmaya başladı.A-Kent, A-Kart Akıllı Kart Bilgi Güvenliği ve Yazılım Sanayi Ticaret Limited Şirketi

iştiraki olarak 4 Eylül 2009 tarihinde kurulmuş. Firmanın kuruluşu, Halk Kart ihale tarihinden 20 gün önceye denk ge-liyor. Bu tarih, söz konusu ihalenin şart-namesinin belli olduğu 28 Ağustos’tan sadece bir hafta sonrasına denk geliyor.Halk Kart ihalesinde en düşük teklifi veren A-Kent’in kuruluş sermayesinin anonim şirketlerinin kuruluş alt limiti olan 50 bin lira olması da dikkatlerden

kaçmadı. Kurucuları arasında Yusuf İzzet Balıkçı, Adnan Coşkun, Ahmet Acar ve Mustafa Demirbilek isimli işadamlarının bulunduğu firmanın merkezi ise Ankara. Firmanın adresi Bilkent Cyberpark. Firma, 15 milyon muhammen bedelli Halk Kart ihalesini dün Büyükşehir Belediyesi’nde yüzde 5+KDV ile en düşük teklifi vererek

almıştı.‘İHALE ADRESE TESLİM YAPILDI’ İDDİASIYargı kararı gerekçe gösterilerek söz-leşmesi iptal edilen Antkart firmasının

yöneticisi Yiğit Tuncel, A-Kent’in ihale ta-rihinden 20 gün önce kurulmuş olmasına dikkat çekerek, ‘Bizim şirketimiz, kazandı-ğımız ihaleden 1,5 sene önce kurulmuş-tu. Buna rağmen şirketimizin bu iş için kurulduğu, adrese teslim ihale yapıldığı iddia edilmişti. Şimdi ihaleden 20 gün önce ve şartnameden 1 hafta sonra ku-rulan bir şirket var ortada. Bilmiyorum ne

demek bu. Bu saate kadar belediyenin bir açıklama yapmasını beklerdim. Ortada açıklama yok.’ dedi.Antalya Minibüsçüler Odası Başkanı Mus-tafa Gönenç de ihaleye katılacaklardan 5 yıllık yeterlilik belgesi istendiğini hatır-lattı. Gönenç, ‘20 günlük bir firmanın bu ihaleyi almamış olması gerekir. Hukuken iptal olur.’ diye konuştu.Halk Kart ihalesine Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Rıfkı Aktekin başkanlık etmişti. 11 kişilik ihale ko-misyonunun başkanı Aktekin, Akdeniz Üniversitesi’nde de Mustafa Akaydın’ın en yakınındaki isimdi. Aktekin, ihale-nin şaibeden uzak ve şeffaf yapıldığını göstermek için büyük gayret sarf etmişti. 3,5 saat süren ve Antalya halkı için çok önemli olduğu söylenen ihale devam ederken içeri giren Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, içeride basın mensuplarını görünce, ‘İhale gizli olur. Hayatımda ilk defa böyle ihale görüyo-rum.’ demişti.

Adrese teslim ihale kuşkusuAntalya Halk Kart ihalesinde en düşük teklifi veren firmanın ihale tarihinden 20 gün önce kurulduğu ortaya çıktı.15 milyon TL’lik ulaşım ihalesini alan firmanın kuruluş sermayesinin 50 bin lira olması akıllarda soru işaretleri oluşturdu.

Page 13: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Gündem 29 Eylül 2009 Salı 13

Sadık Badak, Antalya’nın en önemli pro-jelerinden sayılan 100. Yıl projesi’nin AK Partili Büyükşehir eski Belediye Başkanı Menderes Türel tarafından şekillendi-rildiğini, CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın tarafından ise iptal edildiğini söyledi. Bu durumu içlerine sindiremediklerini ifade eden Badak, projenin takipçisi olacaklarını ve şartları oluşturup, proje-nin yeniden hayata geçirilerek, Kepez’e yapılabileceğini ifade etti. Badak, şöyle devam etti: ‘’30 bin kişilik stadyum, 10 bin kişilik spor salonu, 2 bin 500’er kişilik kapalı yüzme havuzu ve spor salonlarının yapılacağı bir proje Akaydın göreve gelir gelmez iptal ettirilmiştir. Böyle prestijli bir proje AK Parti döneminde olgunlaştırılmış, CHP tarafından iptal edilerek Antalya bu projeden mahrum bırakılmıştır. Şimdiki süreçte Kepez Belediye Başkanımız Hakan Tütüncü ile birlikte hareket ederek Ankara’da ge-rekli görüşmeler yapılarak, bu projenin Kepez’de yapılması düşünülmüştür. Biz Antalya’ya hizmet aşkı ile çalışıyoruz ve bazı kesimlerin hayali olan (Büyük-şehir AK partiden gitti, artık Antalya’ya

hizmet gelmez) düşüncesinin aksini yapıyoruz. Hizmetlerimizi sürdürerek bunu kanıtlayacağız’’ Kepez’in sporun cenneti haline getir-meye hazır olduklarını ifade eden Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de, Türk sporunun gelişmesi için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini söyledi. Tütüncü, şunları kaydetti: ’CHP’li Belediye Başkanı Akaydın’ın göreve gelmesinin ardından, proje iptal ettirilmiş, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’ndan Antalya mahrum kalmıştır. Biz Kepez Belediyesi olarak spora büyük önem veriyoruz. Modern tesislerimizde açtığımız spor branşla-rıyla her yıl yüzlerce gencimiz Kepez’de sporla buluşmaktadır. Ankara ile gerekli girişimlerde bulunulmuştur. Milletvekil-lerimiz ve teşkilatımızın desteğiyle bu projenin Kepez’de yapılması en büyük isteğimizdir.’’ AK Parti Kepez İlçe Başkanı Bahattin Bayraktar da teşkilat olarak ilçeye yeni spor tesisleri kazandırılması için gere-ken tüm siyasi desteği sağlayacaklarını söyledi. Bayraktar, ilçeye yapılacak her türlü yatırımın arkasında olduklarını vurguladı.

CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün baz istasyonları ile ilgili soru önergesini Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yanıtladı.

Baz istasyonlarının artmasındaki temel nedenin abone sayısının artması olduğunu kaydeden Yıldırım, kullanıcı sayısının yük-sek olduğu bölgelerde kullanıcı sayısının arttırılabilmesi için yeni baz istasyonlarının kurulduğu-nu söyledi. Türkiye genelinde Haziran 2009 itibariyle 40 bin civarında, Antalya’da ise 1682 adet baz istasyonu bulunduğu-nu kaydeden Yıldırım, abone sa-yısının da 63.6 milyon olduğunu belirtti.

153 BAZ İSTASYONU KAPATILDIYıldırım, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafın-dan bu alanda sınır değer-leri belirleyen ve denetimi öngören iki yönetmeliğin uygulamaya konulduğunu söyledi. Bu kapsamda, yeni

kurulacak olan her bir elektronik haber-leşme cihazı için verilen elektrik alan limit değerinin, AB ülkeleri ve çoğu dün-ya ülkesinin kabul ettiği Uluslar arası İyonlaştırmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu’nun sınır değerlerinin dörtte birine karşılık geldiğini kaydeden Yıldı-rım “Bugüne kadar yapılan ölçümlerde sınır değerleri aştığı tespit edilen 44 baz istasyonu BTK’ca, 109 adet baz istasyo-nu ise mahkeme kararı ile kapatılmıştır” dedi.

İNSAN’A ETKİSİ ARAŞTIRILIYORAvrupa ülkeleri başta olmak üzere bir çok ülke tarafından çalışmalar yürütül-düğünü ve bu çalışmaların yakından izlendiğini kaydeden Yıldırım, “Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda baz istasyon-larının olumsuz bir etki oluşturduğuna dair bilimsel bir kanıt bulunamadığını WHO yayımlamış olduğu bültenlerde Dünya kamuoyuna açıklamıştır. Dünya-nın çoğu ülkesinde izin verilen değerle-rinin, ihtiyati tedbir açısından ülkemizde dörtte birinin uygulanması, vatandaşla-rımızın daha yüksek oranda korunduğu anlamına gelmektedir” dedi.

Ak Parti’den 100. Yıl atağı1682 baz istasyonu!AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ve AK Parti Kepez İlçe Başkanı Bahattin Bayraktar, 100. Yıl Projesinin yeniden hayata geçirilmesi için çalışmalara başladı.

Hüsnü Çöllü, baz istasyonlarının insan sağlığı üzerindeki etkileri ve Antalya’daki baz istasyonlarını TBMM gündemine taşırken, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Antalya’da 3 operatöre ait 1682 baz istasyonu olduğunu açıkladı.

Toroslar’da kıl keçisi azaldı, Antalyalılar bayramda kurbanlıkları pahalı alacak.Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2 yıl önce ormanlık alanlarda yeni dikilen fidan-lara zarar verdiği gerekçesiyle başlattığı kıl keçisini kademeli azaltma çalışması Antalya’nın ilçelerinde hissedilmeye başlandı.Bakanlığın, 3 yıl içinde yurt genelinden 6 milyon 200 bin kıl keçisi sayısını 2 milyona düşürme hedefi Antalya’nın Ma-navgat, Akseki, İbradı, Gündoğmuş, Al-anya, Gazipaşa, Serik, Kaş, Elmalı, Demre ve Korkuteli ilçelerinde etkisini gösterdi. İbradı Kıl Keçi Yetiştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Kemal Uysal, 2 yıl içinde

Toroslar’da kıl keçi yetiştiriciliğinin yüzde 50 oranında azalarak 1 milyon 500’den 750 bine düştüğünü söyledi. Antalya’nın en fazla kıl keçisi yetiştiren ilçelerinin Akseki, İbradı, Korkuteli, Manavgat, Al-anya ve Gündoğmuş olduğunu belirten Uysal, bölgede keçi üretimi düştüğü için bu yıl Kurban Bayramı’nda Antalyalıların kurbanlıkları geçen seneye göre yüzde 20 pahalı alacağını hatırlattı.Antalya’nın 5 doğu ilçesinde bir yıl içinde kıl keçisi sayısının 285 binden 140 bine düştüğünü belirten Uysal, kurbanlık kıl keçisi satıcıların 2 aylık besi için mal bulmada zorlandığını söyledi. Uysal, “Bakanlık,2 yıl önce kıl

keçisinin azaltılması üz-erine yaptığı çalışmada Toroslar’da çok başarılı oldu. Kıl keçisi üreticisi, her geçen gün yetişme alanı daraldığı için üre-time yönelmiyor. Bölgenin coğrafi ve iklim şartları bakanlığın tavsiye ettiği Sanaen keçisi yetiştirilmesine uygun değil. Keçi az olduğu için bu bayram 500 TL altında kurbanlık bulmak zor. Fiyatlarda geçen yıla göre en az 100 TL fark olacağına inanıyorum.” dedi.Manavgat Taşağıl Orman İşletme

Müdürü Zeki Tuncer, kıl keçisinin yediği bir fidanın bir daha kendini yenileye-meyerek 20 gün içinde kuruduğunu

kaydetti. (CİHAN)

En pahalı kurbanı biz keseceğiz!Bakanlığın, kıl keçilerini azaltma projesi kapsamında 1,5 milyondan 750 bin’e düşen kıl keçisi sayısı kurbanlık fiyatlarını yükseltiyor.

Page 14: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

Kültür ve Sanat 29 Eylül 2009 Salı 14Zeyyat Ş[email protected]

İNSAN ÖLÜME DOĞAR

İnsan ölmek için doğar. Her doğum ölüm yolcu-luğunun başlangıcıdır. Mutantan şenliklerle kut-ladığımız doğum ve yürek burkan ağıtlarla kar-şıladığımız ölüm birbirinin ikiz kardeşidir. Bir sır değildir;ama bir sır gibi saklarız hiç söylemeyiz bunu. Çünkü hepimizin bildiği bu sırrı söylemek büyüyü bozacaktır. Oysa, yaşamak Tarancı’nın da söylediği gibi bir büyüdür.

“Öldük ölümden bir şey umarak Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.” derken, bunu anlatır şair “Ölümden Sonra” şiirin-de. Doğu ve Batı arasındaki en büyük fark da bu sırda gizlidir. Doğu bu sırra vakıftır ve büyük bir sükunetle karşılar bunu. Batı ise bu sırrı öğren-diğinden beri panik içerisindedir. Yaşamak, onun için sonlu bir şeydir ve onu sonsuzlaştırmak sev-dasına düşmüştür. Bütün o klonlama, insan öm-rünü uzatma uğraşları bilim aşkından değil, sefil ömürleri uzatmak kaygısındandır. Doğu ise ölüme Yunus’un gözünden bakmayı öğrenmiştir.

“Korkma ölümden niye korkarsın Çünkü sen ebediyen varsın.”

Aslında Batı düşüncesinin temellerini atan Montaigne’de de buna benzer bir yaklaşım var-dır. Ölüm denemesinden kimden olduğunu hatır-lamadığım bir söz aktarır. “Ölümden niye korkayım; ölüm varken ben yokum, ben varken ölüm yok.” Yine de bu söz Yunus’un dizelerinden farklıdır. Yunus, ebedi bir hayat fikrinden yola çıkarken, Montaigne sonu olan bir süreçten bahseder. Bu çıkış noktası, bugünkü dünyayı anlamak ve anlamlandırmak için son derece önemlidir. Batı, hayatı sonu olan bir süreç olarak tanımladığı için ölmeden önce her şeye sahip olmak ister. Emper-yalizmin dünyanın başına bela olması bundandır. Ve bundandır; Filistin’de bir çocuğun babasının kucağında kurşunlanması; Bosna’da, Irak’ta, Çeçenistan’da gözlerine sürme çekilmiş kızların yavuklularına hiç kavuşamayışları. Oysa doğu, ölmek için değil ebedi bir hayata doğmaya ina-nır. Yunus’ta ebedi hayatta bir nokta olan ölüm; Mevlana’da Şeb-i Arus yani sevgiliye kavuşma günü’dür. Yahya Kemal’de ise; “Ölüm asude bir bahar ülkesidir.” İnsan ölmek için doğar; ama nasıl bir hayat sü-receğimiz, ölümü nasıl tanımladığımızla ilgilidir. Ölüm, Yunus’ça tanımlanırsa, her doğum günü bir şenliktir. Batılı gözüyle tanımlarsak ölümü; kutladığımız her doğum günü gizli bir yastır. Çün-kü ölüme daha da yaklaşmışız demektir. Galiba en iyisi Yahya Kemal gibi orta yol bulmak-tır.Şöyle diyor şair: “Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor Lakin vatandan ayrılışın ızdırabı zor.”

TAD gazetecilere İngilizce öğretecek

Murathan Mungan’ın yaşama dair derin ve incelikli gözlemlerle zen-ginleştirdiği bu öyküler, kadınlar hakkında, erkek-ler hakkında, ilişkilerin gerilimi hakkında, ebe-veynler hakkında, zama-nın geçiciliği ve bazen de “oturup kalıcılığı” hakkın-da, tesadüfler hakkında kısaca hayat hakkında...

Eldivenler, hikâyeler 10 öyküden oluşuyor. Herkes tarafından çok beğeni-len şiirlere de imza atan Mungan’ın kitabında yer alan diğer öyküler;

Eldivenler, Ansızın her şey, Kaset, Yaz gibisi var mı?, Kötü adamla kötü ka-dının aşkı üzerine küçük bir film, Krepen’in duvarı, Islık, Çarpışma, Tabut ve Geçici kesinlikler.

Murathan Mungan168 SayfaMetis Yayıncılık • 2009

11’ E 10 KALAEn büyük tutkusu

koleksiyon yapmak olan Mithat Bey ile kapıcısı

Ali arasında gelişen garip dayanışmanın

hikayesi...Mithat Bey, Emniyet Apartmanı sakinlerin-den, emekli bir memur-dur. En büyük tutkusu

koleksiyon yapmaktır. Ali ise aynı apartmanın kapıcısıdır. Dünyaları çok farklı olan bu iki insan bir gün aynı amaç uğruna bir araya gelir: deprem korkusuyla, eskimiş binayı yıktırmak isteyen apartman sakin-lerini vazgeçirmek.Başta Mithat Bey’in koleksiyonunu devam ettirebilmesi ve Ali’nin işini kaybetmemesi amacıyla başlayan ilişkileri, fark etmeden birbirinin kaderlerini değiştirdikleri sırada sona erer. Ünlü yönet-men Altın Koza’da En İyi Film Ödülü ‘nü Köprü-dekiler ile paylaşmıştı.Yönetmen: Pelin Esmer Süre: 110 dk

Türk Amerikan Derneği (TAD) Antalya Yabancı Dil Kursu ile Antal-ya Gazeteciler Cemiyeti Arasında yapılan anlaşma gereği, cemi-yet üyelerine TAD Dil Kursu yabancı dil öğretecek. 1951 yılından bu yana Ankara’da geçtiğimiz Aralık ayından itibaren de Antalya’da dil eğitimi vermeye başla-yan 58 yıllık deneyime sahip Türk Ame-rikan Derneği (TAD) Antalya Yabancı Dil Kursu, TAD Merkez tarafından atanan uzman eğitim kadrosu ile; - Konuşma Odaklı, - İnteraktif Sistemli, - İletişimsel Metod Uygulaması - Profosyenel Dil eğitimi vermek-tedir. Bu eğitimde Kursiyerlerin; 1.Dinlediğini anlama becerisi, 2.Okuduğunu anlama becerisi, 3.Gramer, dil bilgisi becerisi 4.Yazma becerisi ve 5.Konuşma becerisinin kazan-dırılıp geliştirilmesinin hedeflendiği yetkililer tarafından belirtilmiştir.

Ayrıca TAD Antalya Yabancı Dil Kursu Kuru-cusu Ahmet Yabel Yurtman, yukarıda bahsedilen dil eğitim uygulama ve metod-larına ilave olarak, dün-yanın birçok ülkesinden yabancı öğrenci getirdikle-rini ifade ederek, bu öğrencileri kendi öğrencilerinin evlerinde konuk olarak

ağırlamalarını sağladıklarını belitti. Bunun faydalarını ise; - Öğrencilerin yabancı bir ülke-deymiş hissi yaşamasını sağlamak, - Birlikte derslere girerek konuş-ma pratiğinizi geliştirmek, - Yabancı öğrencilerle kaynaşıp yabancı kültürleri tanımak, - Ülkemizi tanıtmak, - Ülkemizden yurtdışına giderek aileler yanında kalıp büyük paralar harcayan öğrencilerin bu taleplerini ülkemizde karşılamak, - Ülkemizin de aile yanında kalarak dil öğreten ülkeler kategorisine girmesini sağlamak, - Türkçeyi bu öğrencilere öğre-terek dilimizin kısmen de olsa bütün ülkelerde konuşulmasını sağlamak olduğunu sözlerine ekledi. Yurtman; Artık Dünya Evinizde! Adlı bu projeye

Antalya-lılardan da destek beklediğini belirterek, ayrıntılı bil-gilere www.taa-antalya.com veya 248 48 19 numaralı telefondan ulaşılabilece-ğini, Antalya Gazeteciler

Cemiyeti üye-lerini de bu projelerini desteklemeye davet etti.

Page 15: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

29 Eylül 2009 Salı 15

Burdur`un Tefenni ilçesine bağlı Hasan-paşa beldesinde 750 yıllık geçmişe sahip ve iki gün devam eden Yünüm Böğet geleneği, Hasanpaşa Belediyesinin giri-şimleriyle düzenlenen şenlikle yaşatıl-maya çalışılıyor.Hasanpaşa Belediye Başkanı Bayram Yıldız, `Yünüm Böğet Şenlikleri`nde yaptığı konuşmada, geçmişi Selçuklular dönemine uzanan Böğet şenliklerini sürdürdüklerini söyledi. Yıldız, `Gelenek, görenek ve adetlerimize sahip çıkmak, gelecek nesillere aktarmak için koyun

yıkama şenliklerini düzenlemeye devam edeceğiz. Aynı zamanda beldemizin tanıtımını yapmak, yaşadığımız yerde sosyal ve kültürel hayata renk katmak gayreti içerisindeyiz` dedi.

İLK GÜN

Bu yıl Ramazan Bayramına denk gelen şenliklerin ilk gününde, Yünüm Böğete katılacak koyunlar, Beydağları`ndaki bir tür taştan elde edilen kırmızı renkli boyayla boyandı.

750 yıllık koyun boyama ve yıkama geleneğini sürdürdüklerini belirten sürü

sahibi Ramazan Bayar, AA muhabirine şunları söyledi:`Beydağları`ndan getirdiğimiz taşı bir gün boyunca sadece tezekle yakarız. Ya-nan taş, ufalanıp kalburdan geçirildikten sonra boya haline gelir. Çoban, ağzına aldığı bir miktar suyu koyunun yününe püskürtüp, yünü ıslatır. Boya da ıslak yüne sürülür. Boya 12-13 ay koyunun yününden çıkmaz. İnanışımıza göre, boyanmayan koyunun gözlerinden `Beni boyamıyorsunuz` diye yaş gelir. Sürüdeki tüm koyunların boyanmasın-

dan sonra, sürü lideri koyun ve koçlar, ikinci gün düzenlenecek `Sudan geçme` yarışması için hazırlanır.`

İKİNCİ GÜNŞenliklerin ikinci gününde, Hasanpaşa beldesi ve çevre köyler olmak üzere iki kategoride koyun sürülerinin sudan geçirilmesi yarışı yapıldı. Şenliklerde toplam 18 çoban ve sürüsü yarıştı. Koyun sürüsü, başlarında çoban ve lider koyunlar olmak üzere şafak vakti böğet alanında bir tepenin ardına yerleştirildi.

Hakem heyetinin belirlediği sıraya göre,

başlarında çoban olan sürü ile kırmızı-ya boyanan lider koyun, çobanı takip ederek dereden en iyi şekilde geçmeye çalıştı.Yarışlarda dereceye girenlere Belediye Başkanı Yıldız tarafından gömlek hediye edildi. Sponsor firmalar da ilk üç derece-ye giren çobanlara birer tüfek ile hayvan hastalıkları için ilaç verdi.Şenlik kapsamında vatandaşların kat-kılarıyla yaptırılan iki çocuk parkı açılışı da yapıldı. Şenliklere Karamanlı Kayma-kamı ve Tefenni Kaymakam Vekili Ergün Baysal, CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, çevre ilçe belediye baş-kanları ve vatandaşlar katıldı.

YÜNÜM BÖĞET GELENEĞİNEDİR?

Burdur`un Tefenni ilçesine bağlı Hasan-paşa beldesiyle Bayramlar köyünün ge-leneklerinden biri olan `Yünüm Böğet` şenlikleri iki aşamada yapılıyor. Yönüm töreninde sürüdeki koyunlar boyanıyor, Böğet`te ise koyun ve koçlar, havuzdan veya dereden geçirilerek yıkanıyor. Havuz veya dereden, çobanın talimatla-

rına uyarak en iyi şekilde geçen sürünün çobanı da ödüllendiriliyor.Şenliklerden önce çobanlar, sürülerinin içinden bir koyun veya koçu ayırıp, `el-cik` olarak yetiştiriyor. Çoban, elciğe çok önem veriyor. Sürünün öncüsü olan el-ciğe, yünüm böğet şenliklerinde büyük görev düşüyor. Seçilen elciğe çobanın talimatlarına uyması amacıyla bazı alış-kanlıklar kazandırılıyor. Yünüm törenin-den önceki akşam koyunlar süsleniyor, boyanıyor, boncuklar ve çanlar takılıyor. Yünüm günü, sabahın erken saatlerinde böğetin çevresi sürülerle dolup taşıyor. Kendisine güvenen çoban, yetiştirdiği elcik koyun veya koçun önüne geçerek su dolu böğete (Havuz veya dere) doğru

bağırarak sürüsünü harekete geçiriyor. Sürünün böğete girmesi için havaya tüfekle ateş ediliyor. Çoban, elbiseleriyle birlikte suya dalıyor, sürü de çoban ve sürü lideri elciği takiben suya giriyor ve karşıya geçiyor.Yünüm şenliğinde kimi elcikler sürüyle birlikte karşıya geçmeyi başarırken, kimi elcikler geri döndüğü için sürüsü de suya girmekten vazgeçiyor ve yarış-madan eleniyor. Çobanın talimatını en iyi şekilde uygulayan sürü lideri elcik, birinci ilan ediliyor.

Yünüm böğet: 750 yıllık gelenekGeçmişi Selçuklular dönemine kadar uzanan YÜNÜM BÖĞET geleneği Hasanpaşa Beldesinde şenliklerle yaşatılmaya çalışılıyor. Belediye Başkanı Bayram Yıldız “Gelenek, görenek ve adetlerimize sahip çıkmak ve beldemizi tanıtmak adına koyun yıkama şenliklerine devam edeceğiz.” dedi.

Gezi - İnceleme

Page 16: Bizim Antalya Gazetesi Sayı #5 Yıl 1

15 Eylül 2009 Salı

Isınmak için sahaya ilk çıkan takım Antalyaspor oldu. Antalyas-porlu futbolcular sahaya ısınmak için çıkarken, ‘’26 Eylül Türk Dil Bayramı Kutlu Olsun/Türk Dil Kurumu’’, maç öncesi ikinci kez sahaya gelirken de ‘’Antalya’nın Gözbebeği Altın Portakal’’ pankar-tıyla çıktılar. Maçın biletlerinin 75, 90 ve 110 TL’den satılması hem Antalyaspor hem de Fenerbahçe taraftarları-nın tepkisini çekti. Antalyaspor taraftarları maç öncesi stadyumda bilet fiyatlarına tepki olarak yöne-timin istifasını istedi. Daha sonra maç öncesi Adopen tribünlerinde bulunan taraftarlar koltukları sökerek sahanın içine attılar. Antalyaspor-Fenerbahçe karşılaşması nedeniyle Atatürk Stadı çevresinde An-talya Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı. Bazı Antalyasporlu taraftarlar, gruplar halinde tezahüratlarla stada geldi. Fenerbahçeli taraftarlar da stada kont-rollü şekilde alındı. Fenerbahçeli taraftar-ların kale arkası misafir takım taraftarları girişi sırasında, Antalyaspor taraftarının bulunduğu gruptan yanan bir meşale atıldı. Taraftarların bulunduğu yere atılan

meşale boş alana düştü. Antalyasporlu taraftarların bulunduğu kale arkasındaki bir grup da bazı taraftar-ların içeri alınmadığını savunarak, yöne-tim aleyhine tezahüratlarda bulundu. Maçı Antalyaspor Kulübü Başkanı Hasan Akıncıoğlu ile Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın birlik-te izledi. Fenerbahçe’den Emre Belözoğ-

lu cezalı olduğu maçı şeref tribününden izledi. Nihat Özdemir dahil Fenerbahçeli bir çok yönetici de maçı şeref tribününden birlikte izledi. Antalya’da bulunan Meclissporlu milletvekili futbolcular da maçı Şeref Tribünü’nden izlediler. Maçtan önce Antalyaspor teknik Direktörü Mehmet Özdilek, Fenerbahçe yedek kulübesine giderek, Daum ile sarı-larak selamlaştı ve kısa süre sohbet etti. Stat: Atatürk Hakemler: Yunus Yıldırım, Mustafa Emre Eyisoy, Alper Ulusoy Antalyaspor: Polat, Yalçın, Batak,

Ertuğrul, Orhan, Kerim (Dk. 12 Hakan Özmert), Jedinak, Sedat, Ali Zitouni, Veysel, Necati. Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Lugano, Bilica, Wederson, Cristian, Kazım, Mehmet Topuz, Dos Santos, Alex, Guiza Goller: Dk. 10 Kazım (Fenerbahçe), Dk. 21 Ali Zitouni (Antalyaspor)

Sarı Kartlar: Dk. 18 Kazım, Dk. 33 Bilica, Dk. 38 Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Dk. 33 Yalçın (Antalyaspor)

Maçtan Dakikalar 9. dakikada Fenerbahçe’den Alex, An-talyaspor ceza alanının sağ köşesinden topa sert vurdu. Top kaleci Polat’ta kaldı. 10. dakikada Fenerbahçe’nin golü gel-di. Bu dakikada Alex’in ara pasını iyi takip

eden Kazım, Antalyaspor ceza alanının sağından topu kaleci Polat’ın solun-dan Antalyaspor kalesine gönderdi: 0-1 12. dakikada Antalyaspor’da sakatlanan Kerim’in yerine Hakan Özmert oyuna girdi. 17. dakikada gelişen Fenerbahçe atağında Guiza topu Antalyaspor ceza alanı-na gönderdi. Bilica’nın kafa vuruşunda top üstten auta çıktı. 21. dakikada Antalyas-por beraberliği sağladı. Bu

dakikada, Antalyaspor’dan Jedinak’ın sağ taraftan uzun pasını iyi takip eden Ali Zitouni, Fenerbahçe ceza alanında uçarak topa kafayla vurdu. Top Fener-bahçe kalecisi Volkan’ın solundan filelere gitti: 1-1. 24. dakikada Fenerbahçe’den Kazım, Antalyaspor’dan 3 oyuncuyu geçerek Antalyaspor cezaalanına girdi ve ceza-alanının sağ köşesinden topa çok sert vurdu. Top Antalyaspor kalesinin çatal olarak tabir edilen iki direğin birleştiği noktaya çarparak geri döndü. Dönen topu Antalyaspor defansı uzaklaştırdı. 33. dakikada Antalyaspor’dan Yalçın ve Fenerbahçe’den Bilica, 38. dakikada da Fenerbahçe’den Gökhan sarı kart gördü. 40. dakikada Fenerbahçe’den Alex, Antalyaspor defansından sıyrılarak ceza-alanı içine girdi ve topa dönerek vurdu. Top kaleci Polat’ta kaldı. 44. dakikada Mehmet Topuz, Antal-yaspor ceza alanının dışından çok sert bir şut attı. Top, Antalyaspor kalesinin üst direğinden geri döndü. 53. dakikada gelişen Antalyaspor atağında Sedat’ın uzun pasını takip eden Veysel, Fenerbahçe ceza alanına girer-ken vuruşunu yaptı, ancak kaleci Volkan dokunarak meşin yuvarlağı kornere gönderdi. 55. dakikada Fenerbahçe mutlak bir golden oldu. Alex’in uzun pasında topla Antalyaspor ceza alanında buluşan Guiza, Antalyaspor kalecisi Polat ile karşı karşıya kaldı. Guiza’nın vuruşunda kaleci Polat yatarak bacaklarıyla topu uzaklaş-tırdı. 64. dakikada Uğur Boral’ın pasında topla Antalyaspor ceza alanına giren Alex sert vurdu. Top az farkla yandan

auta çıktı. 78. dakikada Alex’in pasında, ceza alanı içinde Antalyaspor kalecisi Polat ile karşı karşıya kalan Guiza topa sert vurdu, ancak Polat topu uzaklaştırmayı başardı. 82. dakikada Bilica, Antalyaspor ceza alanında topa dönerek vurdu. Meşin yu-varlak yan direğe çarparak oyun alanına döndü. 84. dakikada Kazım Antalyaspor ceza alanının dışından topa çok sert vurdu. Kaleci Polat meşin yuvarlağı güçlükle uzaklaştırdı. 88. dakikada Ali Zitouni’nin pası ile Fenerbahçe ceza alanına giren Veysel’in sert vuruşunda, kaleci Volkan topu uzaklaştırdı. 90. dakikada Alex’in ara pasına koşan Guiza, kaleci Polat ile karşı karşıya kaldı. Guiza topu daha müsait durumdaki Semih’e aktardı. Bu futbolcu, kaleci Polat’ın solundan topu Antalyaspor filelerine gönderdi: 1-2. Bu arada, golden sonra Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, sevin-cini paylaşmak üzere Emre ve Şekip Mosturoğlu’nun bulunduğu yere geldi. Yıldırım, bu sırada Emre ve Mosturoğlu’na şeref tribününde küfür edenlerle bir süre tartıştı. Stat: Atatürk Hakemler: Yunus Yıldırım xx, Mustafa Emre Eyisoy xxx, Alper Ulusoy xxx Antalyaspor: Polat xx, Yalçın xxx, Batak xxx, Ertuğrul xx (Dk. 85 Korhan x), Orhan xxx, Kerim x (Dk. 12 Hakan Özmert xx), Jedinak xx, Sedat xx, Ali Zitouni xx, Vey-sel xx, Necati xx (Dk. 76 Balili xx) Fenerbahçe: Volkan xx, Gökhan xx (Dk. 50 Semih xx), Lugano xx, Bilica xx, Wederson xxx, Cristian xx, Kazım xxx, Mehmet Topuz xx, Dos Santos x (Dk. 46. Uğur Boral xx), Alex xxx, Guiza xx (Dk. 90 Selçuk ?) Goller: Dk. 10 Kazım, 90. Semih (Fener-bahçe), Dk. 21 Ali Zitouni (Antalyaspor) Sarı Kartlar: Dk. 18 Kazım, Dk. 33 Bilica, Dk. 38 Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Dk. 33 Yalçın, Dk. 47 Hakan Özmert, Dk. 59 Ertuğrul (Antalyaspor)

Revizyon zamanı

AZİZ YILDIRIM : “O. ÇOCUKLARI”Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım’ın, Cumar-tesi günü oynanan Antalyaspor - Fenerbahçe maçının son dakikalarında protokol tribününü terk ederken Antalyasporlu taraftarlara ağır küfürler ettiği görüldü.90. dakikada Semih Şentürk’ün attığı golden sonra protokol tribününde bulunan Fenerbahçeli idare-cilerin hoyratça davranışlarına tepki veren Antlayasporlular’ın yanına gitme cesareti gös-

teren Aziz Yıldırım, burada tartışmaya başladı.Nihat Özdemir, Abdullah Kığılı, ve Şekip Mosturoğlu ile futbolcu Emre Belezoğlu’nun yer aldığı yere adar giden Yıldırım’ın buradaki tartışmasında “Lan” ifadelerini kullandığı görüldü.Protokol tribünde yaşanan bu gergin-likten sonra stadı terk etmek için merdiven-lerden aşağı inen Aziz Yıldırım’ın numaralı tribünde bulunan Antalyasporlu taraftarlara dönerek “O. Çocukları” dediği görüldü.

Antalyaspor-Fenerbahçe maçına ilgi büyük oldu. Maç öncesi başlayan yağmura rağmen ta-raftarlar stadı doldurdu. Fenerbahçe taraftarları kale arkasında kendileri için ayrılan bölüme erken saatte yerleştiler. Fenerbahçe taraftarları 75 TL’lik pahalı biletlere rağmen kendilerine ayrılan tribünü doldurdu, ancak Antalyaspor’un 07 Gençlik grubunun bulunduğu Adopen tribü-nünde yer yer boşluklar gözlendi.