Biradambirbebek Dergi Şubat Sayısı
-
Upload
cesur-doruk -
Category
Documents
-
view
249 -
download
4
description
Transcript of Biradambirbebek Dergi Şubat Sayısı
Bir adam ve bebek arasındaki her şey
BiradamBirbebekŞubat 2011 Yıl:1 Sayı:5
Röportaj
Korsan Ruhlu Medya İnsanı
Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi İsmail Hakkı Polat ve kızı Banu ile keyifli bir sohbet
Okul Öncesi Eğitim
Okul öncesi eğitim kurumu nasıl seçilmeli?
Anneden; Benim Küçük Arkadaşım
Babalara Tüyolar
Bez değiştirme, biberon yıkama, aş erme:)
*SAĞLIK *MODA *EĞLENCE *ALIŞVERIŞ *BESLENME
Kristal Küp“Bebeğime Mektup”
Yarışması
İmtiyaz SahibiTurcreative adına Cesur Doruk
Genel Yayın YönetmeniCesur Doruk
Editörİrem Gürel Doruk
TasarımTurcreative
Kapak FotoğrafÖzlem Turan
Reklam ve PazarlamaCesur Doruk
Katkıda BulunanlarÖzlem Turan, İrem Gürel Doruk
Dağıtımbiradambirbebek.com / issue.com
İletiş[email protected]
sevgiyle
Merhaba,
Yine birbirinden güzel konu ve röportajlar ile Şubat sayısında sizinleyiz.
Baba adaylarına faydalı olabileceğine inandığımız ipuçları, anaokulu seçi-minde dikkat etmemiz gereken ayrıntılar ve bez değiştirmenin püf noktaları konularımızdan bazıları.
Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi ya da sosyal medyadaki adı ile Korsan Ruhlu Yeni Medya İnsanı İsmail Hakkı Polat ve tatlı kızı Banu ile keyifli bir röportaj da sayfalarımız arasında.
Bu ay bir de “Bebeğime Mektup” ismi ile bir yarışma düzenledik. Detaylar derginin sayfalarında ve biradambirbebek.com’da
Her türlü soru ve görüşünüz için bir de mail adresi verelim [email protected]
Cesur d.
editorden-
Kısaca Bu Sayıdakiler
RöportajKorsan Ruhlu Medya İnsanı
KHÜ Öğretim Üyesi İsmail Hakkı Polat ve kızı ile keyifli bir sohbet.
Bebek bezi değiştirme
SubatAnnedenBenim küçük arkadaşım
Faydalı BilgilerHamilelik süresince sizin ve eşinizin işine yarayacak tüyolar
Film5 dalda Oscar adayı Oyuncak Hikayesi 3
Kristal Küp“Bebeğime Mektup”
Yarışması
Sosyal Sorumluluk
BiradamBirbebek
Derginin tüm geçmiş sayılarınawww.biradambirbebek.com adresinden
ulaşabilirsiniz.
Anneden
Benim küçük arkadaşım
Artık alışverişlerimiz de daha keyifli, ben kıyafetlere bakarken, o da hırkaların, paltoların üzerindeki büyük düğmelerle ilgileniyor, aynaların karşısında oyunlar oynuyor. Evdeki oyunlarımız da artık değişmeye daha doğrusu gelişmeye başladı. Çay yapıyor ve bana ikram ediyor. Ya da man-dalina suyu veriyor. Bazen beni bebek yapıyor, önce ağlamamı istiyor, ardından da susmam için süt veriyor.
Son günlerde bir de saklambaç oynamaya başladık. Sobe yerine “kobeee” diyoruz ama saklanmanın ne olduğu öğrendik. Önceleri saklandığı yerde duramıyor hemen başını çıkarıyordu ama artık sessizce saklanmayı başarabiliyoruz. Biz saklanıyoruz, baba bizi arıyor.Bazen de evde top oynuyoruz. Evet, bi-raz gürültülü oluyor ama ne yapalım, çok eğleniyoruz. Bana İyeem diyerek topu atıyor. Sonra da ben ona Nazlıı diyerek atıyorum topu.
Bu aralar bir de beraber dans etmeye başladık. Ali Baba’yı söylüyoruz, la la la diyoruz ve dans ediyoruz.
2. yaşa 1 ay kaldı ve biz 2 yaş sendromunu beklerken, 2 yaşında bir arkadaş sahibi olduk galiba. Evin neşesi, tadı, tuzu, biberi her şeyi o. Ben şimdiden biraz daha büyüdüğünde yapacaklarımızın hayalini kuruyorum; sinema, tiyatro, konserler, alışveriş yapmak, bol bol dedikodu, daha neler neler. Eskiden annem ve ben böyleydik, en yakın kız arkadaşlar gibi. Şimdi benim yeni bir arkadaşım daha var; küçük kızım. İrem Gürel Doruk
Pazar sabahı sesini duyunca babası gidip alıyor ve yatağımıza getiriyor. Yastığımı biraz dikleştirip onu yorganın altına alıyorum. Sonra da televizyonu açıp zap yapıyoruz. Beğendiği kanala gelene kadar “aç, aç” diyor. Yani “bunu beğenmedim, başka kanal aç”. O, televizyonu izlerken ben, daha çok onu izliyorum. Arada Allah’a şükrediyorum ve böyle bir kızım olduğu için çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Pazar günü kızımla yatak keyfi yapıyoruz. Küçük hanım büyümüş de annesiyle keyif yaparmış.
Yarışma Duyurusu
Kristal Küp“Bebeğime Mektup”
Yarışması
Detaylar dergi sayfalarında
Röportaj
Korsan
Ruhlu
Yeni Medya
İnsanı
ismail hakkı polat
....evet, bez değiştirdim, biberonla da besledim Banu’yu ancak sürekli kızıma bir zarar veririm kaygısıyla onu kucağıma alırken bile tedirginlik yaşadım uzun bir süre...
Röportaj
10biradambirbebek
11biradambirbebek
Röportaj
Evlendikten ne kadar sonra doğdu Banu?
Banu, evlendikten 5 yıl sonra doğdu. Bunun başlıca nedenleri evliliğimizin ilk yıllarında geçirdiğimiz maddi sıkıntılar sonucu öncelikle kendi evimizi alma arzumuz ve o zamanlar kendimizi çocuk yetiştirme olayına hazır hissetmememiz. Banu doğduktan sonra ilk nedenin ne kadar makul, ikincisinin ise ne kadar boş olduğunu yaşayarak öğrendik
Hamilelik ve doğum sürecini de anlatır mısın biraz? Neler yaşandı? Aklından çıkmayan unutamadığın anlar var mı o günlerden? Sokak sokak çilek, kış günü yeşil erik falan aradın mı? Benden eşim alaska-frigo istemişti bir gece, 3 ya da 4. ayda idik galiba hamileliğin. “Ya nereden aklına geldi ne zaman yedin en son?” dedim “hiç yemedim.” demişti mesela?
Bir kadın için 30lu yaşlarda çocuk sahibi olmak oldukça zorlu bir süreç. Özellikle çalışan kadınlara bunu bir kaç kez düşünmelerini öneririm. Çocuğumuz olacağını öğrendiğimizde eşimle bir karar aldık. Onun gelişimini bakıcı ya da dadılara bırakmaktansa annesinin doğrudan ilgisini sağlamak amacıyla Arzu hamileliğinin 4. ayında işinden ayrıldı. (Bunun ne kadar isabetli bir karar olduğunu bugün hala somut örnekleriyle görmekteyiz!) Hamilelik döne-minin ilk aşamaları dikkatli ve özenli geçtiğinden hiç bir sorunla karşılaşmadık. İlginçtir, aş erme durumu neredeyse hiç olmadı ya da Arzu bana hiç belli etmedi:) Bu dönemle ilgili en önemli iki anımdan ilki, çocuğumuzun olacağını öğrendiğim gün oldu. Çünkü o gün benim doğum günümdü! Hem bir yaş daha yaşlanmanın hem de baba olacağımı öğrenmenin keyfini fazlasıyla yaşadım o gün.İkinci olay ise, Banu’nun doğumundan 1 hafta öncesinde bir gece Arzu’nun yere düşmesi ve bunun sonrasında Banu’nun annesinin karnında uzun süre hiç hareket etmeyişi ve sabaha kadar tedirgin bekleyişimiz. Sabah, önce onun hafif hafif hareketleri ve sonrasında doktorun “merak etmeyin, birşey olmaz!” sözleri, bizi adeta hayata yeniden döndürdü.
12biradambirbebek
Ne kadar yardımcı oldun eşine ilk zamanlar, bez değiştirdin mi, biberonla miniği besledin mi?Arzu’nun işi bırakması ve benim de Turkcell’deki çok yoğun yöneticilik sorumluluklarım nedeniyle, Banu’nun doğumunu izleyen günlerde ilk zamanlar bir hayli sıkıntılı geçti. Her yeni anne-baba gibi, bir bebeğe nasıl davranılır bilemiyor-duk ikimiz de. Özellikle benim dışa dönük ve risk almak-tan korkmayan kişiliğim, söz konusu Banu olunca son derece hassas ve çekingen bir babalığa dönüştü. Bilemiyorum belki de yukarıda anlattığım Arzu’nun düşmesi so-nucu yaşadığımız tramva kaynaklı bir şeydi bu. Evet, bez değiştirdim, biberonla da besledim Banu’yu ancak sürekli kızıma bir zarar veririm kaygısıyla onu kucağıma alırken bile tedirginlik yaşadım uzun bir süre. Sanırım anneliğin de verdiği ilahi bir güçle Arzu benden daha cesur davrandı ve onun hemen hemen her sorumluluğunu (yardımcı falan da istemeden) üstlendi. Bu zor dönemi aşmamızda Arzu’nun büyük payı vardır. Onun hakkını hiç bir zaman ödeyemem!
Genelde evde nasılsındır iş ko-nusunda? Yemek, ortalığı topla-ma vs. Ya da ”Aman sen dağıtma yeter“ denenlerden misin?
Hayatımın üniversite ve ilk çalışma yıllarını tek başıma evde geçirmeme karşın, evli çiftlerin ev işlerini bölüşmesi konusun-da maalesef çoğu zaman hakkaniyetli davranamıyorum. Evet, derli toplu olmaya dikkat ediyorum ve dağıttımı çoğu zaman topluyorum ancak yemek, masa toplama vs. konularında hiç yardımcı değilim. (Belki bu röpotaj sonrası buna daha dikkat ederim.) Bunun altında, oğullarını kuş sütünü eksik etmeden yetiştiren annelerin (kuşkusuz benimki de!) iyi niyetli “çabalarının” yattığını düşünüyorum.
Banu’nun tüm ihtiyaçları konusunda (Banu da dahil) hep birlikte karar veririz. Okul ya da kurs seçimi gibi temel konularda karar önceliği Banu’nun. Onu dinleriz ve aklımıza yatarsa biz de bu kararına katılırız. Eğer karşıysak, bunu birlikte tartışıp onu ikna etmeye çalışırız. Onun bizi dinlediği zamanlar da olur, bizim onun kararını desteklemek “zorunda kaldığımız” zamanlar da;)
Bunun dışında disiplin gerektiren konuların sorumluluğu annede, eğlenceli işler sorumluluğu da babadadır. Bu yüzden sürpriz dağarcığım tükendi artık:)
...yemek, masa toplama vs. konularında hiç yardımcı değilim. (Belki bu röpotaj sonrası buna daha dikkat ederim.)
Röportaj
Banu’yu yetiştirme konusunda nasıl bir iş bölümü var aranızda Arzu Hanım ile? Anaokulu, okul seçimi, ders çalışma, sosyal aktiviteler vs?
İlk okulda tanışılıyor artık teknoloji ile ve dolayısıyla sosyal medya ile, benim ilk okula giden kuzenlerimin Facebook hesapları var. Senin olduğun bir evde durum nasıl?Biz Banu’nun gelişminin ilk yıllarında onun fiziksel öğelerle gelişimini ön planda tutmaya çalıştık. Arkadaşlarla ve oyuncakla oyun, masal ve kendi başına vakit geçirme gibi odaklan-ma ve fiziksel çaba gerektiren konularında olabildiğince gelişim sağlamasına özen gösterdik. Bunun sonucunda Banu, ilk okula gidene kadar bilgisayarla çok kısıtlı tanışma zamanı buldu. Küçük çocukların beyin gelişimindeki riskleri düşünerek cep telefonundan da uzak tuttuk. Bu yıldan itibaren Banu, ödevlerini yaptığı takdirde, bir ödül olarak bilgisayarda oyun oynayabili-yor ve Facebook hesabında arkadaşlarıyla sohbet edebiliyor. Okulda da bilgisayar derslerinde ofis uygulamaları öğreniyorlar. İçinde yaşadığım çağda anne-babalara önerim, çocuklarına bilgisayar ve internet konusunda yasak getirmekten ziyade bunu bir ödüle bağlamaları ve çocuklarının içine girdikleri tüm ortamı tanımaya çalışmaları. Biraz daha ileriye giderek onlarla oynamaları da çok yararlı. Böylece neyin zararlı neyin yararlı olduğuna ebeveyn olarak daha iyi karar verebilir ve çocuğunuzu gerekirse zararlı olabilecek oyun ya da ortamlardan daha faydalı alternatiflere yöneltebilirsiniz. Bugünlerde kızımla iPad üzerinde el hareketleriyle seramik vazo yapılan bir oyun oynuyoruz. Bu oyundan sonra sanırım onunla birlikte bir seramik kursuna yazılacağız.
Röportaj
14biradambirbebek
Aslında burada Banu’ya da sormak lazım. Nasıl bir baba İsmail hocam, mem-nun musun?
Çok memnunum. Çok seviyorum babamı. Benim babam, teknoloji ile ilgili çok şey bilen, iPhone ile çok uğraşan, çok maç izleyen, her konuda çok hızlı hareket eden, çok iyi ve çok eğlenceli biridir.
Neler yapıyorsunuz beraber? Evde ya da dışarıda?
Benimle oyun oynuyor. Bana kitap okuyor. Pazar günleri de dışarıya çıkıp geziyoruz. Ama benimle daha fazla oynamasını istiyorum.
Bırak şu bilgisayarı benimle ilgilen biraz dediğin oluyor mu yoksa güzel bir denge var mı?
Karar veremiyorum. Babam bazen bilgisayarın önünden kalkmıyor, ama bazen de birlikte saatlerce oyun oynuyoruz.
Facebook, Friendfeed ve Twitter‘ı aktif olarak kullanıyorsun. İnternette çok fazla insan ile iletişim içinde olmak (ki çoğu ile yüz yüze tanışmıyorsun) nasıl bir duygu? Fayda ya da zararları neler?
Tüm ailen ile mutlu zamanlar geçirmen dileği ile hocam, teşekkürler.
Sanal ya da fiziksel, içinde bulunduğunuz her ortamda kendi insiyatif ve iradenizle hareket edebildiğiniz sürece her şey yararlı. Ancak bu bir bağımlılığa doğru gidiyorsa işte zarar riski o noktada başlıyor. Facebook, Twitter ya da Friendfeed bu ortamlarda (aynen sokaklarda, caddelerde, kent ve köylerde olduğu gibi) her türden insan var. Ancak sosyal medya, onu kullanan insanları görmeseniz de yazdıklarından, yaklaşımlarından ya da çevrenizdekilere sorarak hatta arayarak öğrenebilme olanaklarını da sunan bir ortam. Tabii yanılsamaya müsait bir ortam içinde bulunduğunuzu ve buradaki kimlikleri/kişilikleri işte böyle bir “sanal gerçeklik” kavramı içinde değerlendirmek gerektiğini de gözönünde tutarak oradaki ilişkilerde belli bir mesafeyi hep korumak gerektiği kanısındayım. Benim özellikle FriendFeed’den çok sayıda tanıştığım insan var. Hemen hepsiyle çok iyi ilişkiler kurduk ve devam ediyoruz.
Sosyal medya ilişkileri, sanal ortamdan fiziksel ortama geçildiğinde çok daha keyifli oluyor ancak bu geçiş öncesinde karşınızdaki kimlikleri çok iyi analiz etmeniz gerektiğini ve belli bir risk payının her zaman göz önünde tutulmasını öneririm.
Röportaj
15biradambirbebek
Sosyal Sorumluluk
16biradambirbebek
Anaokulu seçimi
Ayın Konusu
Ayın Konusu
Bebeğin yaşamının ilk altı yılının birey olma yönünde çok önemli bir zaman olduğunu ve bu süreçte miniğin okul öncesi eğitim kurumu ile tanışmasının çok faydalı olduğunu daha önceki yazılarımızda belirtmiştik. Nasıl anaokulu seçileceği, seçim yaparken nelere dikkat edileceği ebeveynlerin endişe duyduğu konuların başındadır. Bu yazımızda size bu konuda yardımcı olmaya çalışacağız.
Fiziksel koşullar
Binanın şekli şemali, bahçesinin genişliği, içeriye yeterince güneş ışığının girip girmediği, mobilyaların miniklerin fizik-sel özelliklerine uygun olması (rafların, masaların vs.) dikkat edilmesi gereken özelliklerden. Ayrıca oyun alanları, uyku odaları ve yemek alanının ayrı olması yine öne çıkan fiziksel unsurlardan bir kaçı.
18biradambirbebek
Okulun yeri ve gidiş-geliş
Evinize yakın olan okullar ilk tercih edilenlerden olmalı. Yaşı küçük olan çocuğunuzun uzak mesafedeki okula gidebilmek için erken kalkmak zorun-da kalması ve dolayısıyla uykusunu tam alamaması, eve geç dönmesi, okula gidiş gelişte yolda fazla vakit geçirmesi karşılaşılmak istenmeyen sorunlar olmalı.
Öğretmen/Öğrenci
Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı önemli faktörlerden biri. 2-3 yaş aralığındaki minikler için bir öğretmene en fazla 5 öğrenci düşmeli. Daha büyük yaşlar için ise sekiz - dokuz öğrenci ka-bul edilebilir. Ayrıca okulda sürekli bir pedagog ya da psikolog bulunması önemli.
Ayın Konusu
GüvenlikGüvenlik belki de en önemli seçim etkenlerinin başında geliyor. Binanın çevre güvenliği kadar bina içi unsurların (mobilyalar, kullanılan malzemeler vs.) çocuklar için güvenli olup olmaması da önemli. Ayrıca acil durumlar için binada gerekli önlemlerin alınmış olup olmadığı da kontrol edilmeli.
Aktivite
Okuldaki ders programının içeriği ve aktivite çeşitliliğine dikkat edilmeli. Ders programı, fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak gelişimlerini desteklemeli ve değişik ilgi alanlarına hitap edebilmeli. Bunun yanında programın kültürel ve sanatsal aktiviteler ile desteklenmesi önemli.
Tüm kriterlerinizi belirledikten sonra bunları listeleyin, bu listeniz ile okula gidin ve şartlarınıza uyup uymadığını kontrol edin. Okulun tüm şartlarınıza uygun olması miniğin okula başladıktan sonra hiçbir sorunla karşılaşmayacağı anlamına gelmiyor tabiî ki:)
Rahat olun ve oluşacak küçük problemler ile ilk defa sizin çocuğunuzun karşılaşmadığını bilin ve ufak tefek yardımlar ile bunların üstesinden gelin.
Ayın Konusu
20biradambirbebek
Yarışma Duyurusu
“Bebeğime Mektup”Kristal Küp“Bebeğime Mektup”
Yarışması
Ey babalar ve baba adayları! Çocuğuma olan duygularımı en güzel ben ifade ederim diyorsanız işte size ödüllü bir fırsat:)
Altın gümüş hayvancıklar, cam platin meyvacıklar, eh bizim ödül de küp şeklinde olunca yarışmanın adı da dahiyane bir yaratıcılık ile “Kristal Küp Bebeğime Mektup Yarışması” oldu. Kristal küp dışında birinci olacak baba Lansinoh’tan süpriz bir hediye seti de kazanacak.
21biradambirbebek
İsmail Hakkı PolatKadir Has ÜniversitesiYeni Medya Bölümü Öğretim Grv.
Tüm detaylar biradambirbebek.com’da
Takvim01-28 ŞubatMektupların Gönderilmesi
1-10 MartFacebook Oylaması
12-21 MartJüri Değerlendirmesi
25 MartFinal
Katılım ve kurallar basit. Çocuğunun yaşı kaç olursa olsun baba, hatta baba adayı, miniğe duygularını ifade eden 300 kelimeyi aşmayan bir mektup yazacak ve [email protected] mail adresine mail atacak.
Mektuplar Facebook grubunda oylanacak, en yüksek like (beğen) sayısına ulaşan 5 mektup sevgili jürinin önüne koyulacak ve 1.mektubu jüri belirleyecek.
İşin bence en güzel manevi yanı ise çocuğunuza ileride okuyup duygulanacağı bir hatıra bırakmak. E haydi o zaman….
Cenk BabaerenCosmoturkGenel Yayın Yönetmeni
Murat EsenliMarkasizsiniz.com
Özlem TuranDoğum Fotoğrafçısı
Ayşen GündüzHRHouse Yönetici Ortak
Jüri (alfabetik olarak)
Mektuplar 1 Mart 2011 tarihinde aynı anda Biradambirbebek Facebook sayfasına oylama için konulacak ve 10 Mart 2011’e kadar halk oylaması devam edecek.
1.mektup sahibi Kristal Küp dışında çeşitli be-bek ürünleri içeren Lansinoh’tan bir set kazana-cak. Ayrıca mektubu Biradambirbebek Dergi Mart sayısında ve biradambirbebek.com’da yayınlanacak.
22biradambirbebek
Bez Değiştirmenin Püf Noktaları
Özellikle yeni doğan bebeklerde alt değiştirme büyük önem taşıyor. Sık aralıklarla beslenen bebeğin pişik problemi yaşamaması için yine sık aralıklarla (günde 7-8 defa) altının temizlenmesi gerekiyor. Tamam, bu işi çoğunlukla anneler yapıyor ama tutun ki bebeğinizle yalnız kaldınız ve alt değiştirmeniz gerekiyor. O zaman aşağıdaki yazıyı dikkatle okuyalım.
Öncelikle bebeğin altını değiştirdiğiniz yer düz ve güvenlikli bir alan olmalı (yeni doğanda çok sorun olmasa da hareket kabiliyeti artan be-bekler çok hızlı dönüp kazalara sebep olabilir.) Alt değiştirme örtüsü açılmış, temizliği yapacağınız ıslak bebek mendilleri, bez ve kreminiz hazır olmalı. Ayrıca poposu açıkken yaşanabilecek acil durumlar için bir kağıt havlu da bulundurmakta yarar var.
Kız bebekler ve erkek bebeklerin altını değiştirirken dikkat etmek gereken bir iki ufak ayrıntı bulunuyor.
Kız bebeklerin altını temizlerken ıslak mendil ile kasıktan başlayıp bacak araları silinir. Genital bölge yukarıdan aşağı bastırmadan temizlenir. Tekrar silmek gerekiyor ise (bazı kaka durumlarında gerekli) her defasında yeni mendil kullanmalıdır.Bebeğin poposu temizlendikten sonra krem sürülüp bez kapatılır. Enfeksiyon riskini azaltmak içinher noktayı ayrı bez ile silmek önemlidir.
Faydalı
23biradambirbebek
Erkek bebeklerde genital bölge temizliği kökten uca doğru yapılıyor. Tekrar silmek gerekiyor ise yeni bir bezle yine kökten uca silmek gereki-yor. Alt değiştirme bittikten sonra tüm bebekler için krem sürmeden önce, silme işlemi bittikten sonra popo çok ıslak kaldı ise bir kuru havlu ile ku-rulamakta fayda var.
Çok da korkulacak bir şey değilmiş alt değiştirmek, ne dersiniz?
Faydalı
24biradambirbebek
Hamilelik normal koşullarda 9 ay süren zorlu ama ke-yifli bir bekleyiş. Bu süreci hem siz hem de eşiniz için
kolaylaştırmak elinizde.
fotoğraf:myhealthnews
Gebe kalma sürecinde beslenmenize dikkat edin, gün içinde fındık, ceviz, badem gibi ürünler tüketin. Fazla stres ve yorgunluktan kaçının. Yüksek kafeinli gıdalardan uzak durun.
Hamileliğin ilk zamanlarında eşinizin ruh halinde ani değişmeler olabilir, buna hazırlıklı olun.
Bir süreliğine kendinizi ikinci plana alın ve eşinizin önceliklerine önem verin.
Etraftan çok akıl veren çıkacaktır. Dinleyin ama fazla kulak da asmayın, herkesin babalık karakteri zaman içinde kendiliğinden oluşur.
Hamilelik süresince eşinize ve size
yardımcı olacak tüyolar.
Faydalı
25biradambirbebek
Kendinizi hazırlayın, doğum ile birlikte eşinizin gözündeki ilk sırada olan yeriniz 3. sıraya kadar gerileyecek. Anne için öncelik sırasında önce bebek gelir, sonra kendisi, ancak kalan kısım size ait, onunla yetinmeyi bilin.
Vücudunda meydana gelen değişimlerle mutsuzluğa kapılan eşinize moral verin, bu haliyle de çok güzel olduğunu söyleyin. Yalandan kim ölmüş.
Cinsiyeti belli olmadan alışveriş yapmayın ama alışveriş yapmak isteyen eşinize de engel olmayın. (arasını bulun işte:)
Aş erme döneminde akıllara ziyan isteklere hazırlıklı olun ve sabırlı davranıp talep edilen yeşil erik, çilek vs. ürünleri derhal bulun.
Depresyona girmeyin, gerekiyorsa psikolojik destek almaktan utanmayın, kaçınmayın.
Gebelik döneminde çok önemi olan yürüyüşlerde eşinize katılın, onu yalnız bırakmayın.
Gebelikte beslenme önemli, eşinizin yeme-si ve yememesi gereken besinler var. Siz de aynı şekilde beslenmeye dikkat edin. Onun canının çekeceği, yemesinin yasak olduğu şeyleri siz de yemeyin.
fotoğraf: smartparenting
Faydalı
26biradambirbebek
DVD
Andy üniversiteye gitme hazırlıkları içindeyken, Woody, Buzz, Jessie ve diğer sadık oyuncakları kendilerine ne olacağını merak etmektedirler. Ancak o karmaşanın içinde kendilerini Sunnyside Yuvasında buluverirler. Bu bir grup yeni oyuncakla tanışmak ve yepyeni ve tehlikeli maceralara atılmak demektir.
En iyi film dahil 5 dalda Oscar AdayıOyuncak Hikayesi 3
DVD
Yasal bıdı bıdılar
Dergi içeriği sadece bilgilendirme amaçlı olup hiç bir şekilde tıbbi öneride bulunma amacı taşımaz.
Derginin okuyucuları riski tamamen kendilerine ait olmak üzere dergi ve içeriğine erişmeyi kabul ederler. Derginin yazılması ve yayınlanmasında görev alan ve üçüncü kişiler erişimden ve/veya dergideki bilgilere güvenmelerinden kaynaklanan herhangi bir zarar ve/veya kayıptan sorumlu tutulamazlar.
Dergi, diğer web sitelerine linkler ve köprüler içermektedir. Biradambirbebek, söz konusu sitelerinin içeriklerinden ve bu sitelerden dolayı kaynaklanan herhangi maddi ve manevi zarar ve kayıplardan sorumlu tutulamaz.
İçerikteki yazı ve resimlerin izin alınmadan, izin alındıktan sonrada kaynak gösterilmeden yayınlanması yasaktır.
Demedi demeyin
Yasal