Okanlog Şubat 2014 Sayısı
description
Transcript of Okanlog Şubat 2014 Sayısı
1
2
5
10
24
17
11
SUNUM VE GİRİŞ
İÇİNDEKİLER
LOJİSTİK NEDİR VE LOJİSTİĞİN TARİHÇESİ
SEKTÖRDEN HABERLER
BİRAZDA EĞLENELİM
TEKNOLOJİSTİK
LOJİSTİSYENİN EL KİTABI
EKOL LOJİSTİK İLE RÖPORTAJ
TNT EXPRESS İLE RÖPORTAJ
LOJİSTİKTE KADIN
EĞİTİMLER
26
25
28
1
Değerli OkanLog Okuyucularımız;
Dergimizin ilk sayısı olması nedeniyle hepinize merhaba der ve ilgilinizden
dolayı teşekkür ederiz.
Lojistiğin her yönünü ele alan, bu işte tecrübeli kişilerle ve kurumlarla
görüşerek onların fikirlerini, bilgilerini sizlere ileten aynı zamanda tecrübelerini
paylaşan, yurtiçi ve yurtdışı lojistik haberlerini inceleyen ve siz değerli
okurlarımıza aktarmak amacıyla
OkanLog dergimizi yayınlamış bulunmaktayız.
Bizler, Okan Üniversitesi Uluslararası Lojistik öğrencileri olarak lojistik
sektörünü seven, takip eden ve bu sektöre gönül vermiş öğrencileriz.
OkanLog dergimizin ilk sayısını sizlerle paylaşmaktan kıvanç duyarız.
OkanLog Ekibi
2
Lojistik her ne kadar son
geçen 30 yılın sektörü
olsa da taşımacılık;
tekerleğin icadından bu
yana ve depolama
hizmetleri de insanlığın
yerleşik yaşama
geçişinden itibaren
insanlık tarihinde yer
almış operasyonlardır.
Depolama faaliyetleri
üretilen ürünlerin farklı
mevsimlerde de
kullanılması amacıyla
geliştirilmiş, fazla
üretimin öncelikle takas
daha sonra değerli
madenlerin alışverişte
kullanımı ile satışı
sonucunda uzak
mesafelere taşınmasına
ve yerleşimler arası
ticaretin başlamasına
neden olmuştur.
Ortaçağda gemiler ve
kervanlarla ülkeler, hatta
kıtalararası ticaret
başlamış, sömürgecilik
ile de ucuz hammadde
üretimi ve
hammaddelerin ucuz bir
şekilde taşınması söz
konusu olmuştur.
Böylece tüccar ülkeler
zenginleşmiş, yeni
kıtaların bulunması ile
deniz yolları önem
kazanmış, kara yolları
iyileştirilmiş, büyük
limanlar ve geniş depolar
inşa edilmiştir.
Türklerin Orta Asya’da
başlayıp günümüze kadar
uzanan sürecinde
varlıklarını etkin bir
şekilde devam
ettirmelerini sağlayan
aktif faktörlerden birinin
de “Lojistik” olduğu
kaçınılmaz bir gerçektir.
Göçebe yaşam tarzının
oluşturduğu kültür, İpek
ve Baharat Yolu gibi
tarihin önemli ticaret
güzergâhlarında edinilmiş
deneyimler, çağ açıp çağ
kapattıran Kavimler Göçü
ve yine tarihe yön veren
gemilerin karadan
Yürütülmesi ile
kazanılmış İstanbul’ un
fethi Türklerin hayatında
lojistiğin ne kadar da
önemli bir yer kapladığını
göstermektedir. Buhar ve
motor gücünün deniz,
kara ve demiryolu
3
taşımacılığında
kullanılması ile ticareti
yapılan ürünlerde
çeşitlenmeler başlamış,
taşınan ve depolanan
ürün miktarı artmıştı.
Lojistik ilk olarak 1905
yılında Albay Chauncey
B. Baker tarafından
“malzeme ve personelin
taşıma, tedarik, bakım ve
yenilenmesi” şeklinde
askeri bir fonksiyonu
tanımlamak amacı ile
kullanıldığı biliniyor.
Askeri anlamda lojistik,
“muharip unsurlara
strateji ve taktiğine uygun
ve gerekli olan ikmal
maddeleri ile hizmet
desteğini sağlamak için
yapılan faaliyetler”
anlamına geliyor. Bu
kapsamda “orduların
erzak ve mühimmat
desteğinin düşünülerek
hareket ettirilmesi sanatı”
olarak öngörülüyor.
Taşımanın, stoklamanın
ve dağıtımın
optimizasyonu ve
kontrolünün önem
kazanması, daha hızlı
taşıma, gerektiği kadar
depolama, ihtiyaç anında
hazır bulundurma, raf
ömrünü muhafaza etme
ve geri dönüşlerin
sağlanması olarak bilinen
lojistik yönetiminin temel
esasları 2. Dünya Savaşı
sırasında ortaya çıkmıştır.
Savaşın galibi olan
ABD’de savaş sonrasında
da lojistik hizmetler
kontrol edilmeye
başlanmış; lojistik
yönetiminin endüstride
uygulanması da ilk olarak
ABD’de ortaya çıkmıştır.
2. Dünya Savaşı
sonrasında tüm dünyayı
pazar haline getiren
ABD’de artan üretimle
birlikte malın tüketiciye
ulaştırılması sorunu
gündeme gelmiş; bunun
sonucunda lojistik ve
dağıtım üzerine
çalışmalar yapılmış;
taşıma önem kazanmış ve
hammadde girişi
artmıştır. Daha büyük
gemiler, daha büyük
uçaklar, daha uzun trenler
ve daha güçlü motorlar
yapılmış, taşıma
maliyetleri ucuzlatılmış,
üretim maliyetleri
düşürülmüş ve böylece
küresel rekabette maliyet
avantajı
sağlanmıştır.Savaşı
kazanan ülkelerin dünya
ticaretini serbestleştirme
kararlarının uygulamaya
konulması ile GATT
(General Agreement on
Tariffs and Trade) ve
WTO’nun (Dünya Ticaret
Örgütü) çalışmalarıyla
küresel ticaret
başlamıştır. Dolayısıyla
20. yüzyılın son
çeyreğinde lojistik hizmet
veren ve kontrolünü
yapan kuruluşlar
öncelikle ABD’de ortaya
çıkmıştır.Modern lojistik
anlayışının temelleri ise,
1970’li yıllarda
şirketlerin lojistik
yönetimini ele alarak,
faaliyetleri daha az
maliyetle ve daha iyi
gerçekleştirme
çalışmalarını
başlatmalarıyla atılmıştır.
Tedarik ve dağıtım
faaliyetleri artık bir arada
ele alınan faaliyetler
olarak önem kazanmış
olmakla birlikte; 1970’in
ortalarına kadar
müşteriye yönelik
organizasyon yapısı
oluşturulamamış;
fonksiyonlar arası
koordinasyon da olması
gereken düzeyde
gerçekleştirilememiştir.
Dünyada 1970’li yıllarda
ekonomik, sosyal ve
siyasal nitelikli
gelişmeler yaşanırken,
ithal ikameci sanayileşme
stratejisini takip eden
Türkiye, 1980’li yıllarda
artık bu modelin
değişiminin kaçınılmaz
olduğunu fark etmiş ve
24 Ocak 1980 Kararları
ile birlikte devlet
müdahalesinden serbest
piyasa yönüne, ithal
ikamesi sanayileşme
4
stratejisinden ihracata
dayalı büyüme modeline
geçiş yapılmıştır. Bu
model çerçevesinde
devletin ekonomik
faaliyetler içerisindeki
etkinliğinin azaltılması ve
özel sektörün
güçlendirilerek iç ve dış
piyasalarda ağırlık
kazanabilmesi için
bankacılık, faiz,kur,
kamu maliyesi ve dış
ticaret gibi alanlarda
yapısal değişimi ve
dönüşümü gerektiren yeni
düzenlemelere
gidilmiştir.Söz konusu
tedbirlerin alınması ile
birlikte 1980’li yıllarda;
dış ticaret hacmi
yükselmiş, ihracatın
bileşimi sanayi ürünleri
lehine değişmiş,
ödemeler dengesinin
görünmeyen işlemler
bölümünde önemli
artışlar yaşanmış, mal ve
hizmet fiyatlarına yönelik
resmi ve karaborsa fiyat
oluşumunun önüne
geçilebilmiş, yabancı
sermaye girişinde
hareketlenmeler olmuş ve
imalat sanayi kapasite
kullanım oranları da
yükselmiştir.Dünya
üzerindeki gelişmiş
ülkelerin tamamının
entegre olduğu günden
güne gelişen lojistik
sektörü,
Türkiye’de de 1980’lerle
1990’lı yıllar arasında
kara, hava,deniz,
demiryolu ve kombine
taşımacılık alanlarındaki
yatırımlarla alt yapısını
oluşturmuş, 1990’lı
yıllarda da atılıma
geçmiştir. Dünyadaki
benzer
uygulamalaraparalel
biçimde hizmetlerini
çeşitlendiren ve
uzmanlaştıran Türkiye’de
yerleşik lojistik sektörü,
2000 yılının başına
gelindiğinde, emekleme
devresini geride
bırakarak, yerli ve
uluslararası şirketlerde
işbirliğine giden, yurtdışı
bürolar açan
hizmetlerinin kalitesini
sürekli artıran, dinamik
bir sektör haline
gelmiştir.
5
Sabiha Gökçen’de Malezyalıların Hissesi Arttı Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yüzde 40 hisseye sahip Hintli GMR hisselerini
Malaysia Airport'a satıyor. Malaysia Airport Sabiha Gökçen Havalima'nında
yüzde 20 hisseye sahipti. Böylece Malezyalı şirket yüzde 60 payla büyük ortak
oldu.
Hindistan merkezli GMR'nin Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Yatırım ve Yapım İşletme
A.Ş'de GMR Infarstracture Limited yoluyla sahip olduğu yüzde 27,55 ve GMR Infrastructure
Overseas aracılığı ile sahip olduğu yüzde 12,45 oranındaki hisselerini, bu hisseleri öncelikli satın
alma hakkı olan Malaysia Airport'a satıyor.
Malaysia Airport, GMR'nin Sabiha Gökçen'deki hisselerini satın almak için teklifte bulunduğunu
Malezya borsasına bildirdi.
Malaysia Airport ayrıca GMR Infrastructure'ın LGM Havalimanı İşletmeleri Ticaret ve Turizm
A.Ş.'deki yüzde 40 payını da satın alacak.
Malaysia Airport, bu satın almalar için toplam 225 milyon euro nakit ödeme teklif etti.
Malaysia Airport'un Sabiha Gölçen Havalimanı'nda yüzde 20 hissesi bulunuyordu.
TAV Havalimanları Holding, GMR Infrastructure'ın Sabiha Gökçen hisselerini almak için
görüşmelerde bulunuyordu. Hindistan basına göre TAV, yüzde 40 hisse için 200-250 milyon dolar
aralığında bir bedel ödemeye hazırlanıyordu.
6
İstanbul Dünyanın Lojistik Başkenti Olacak!
İSTANBUL - Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği
(UTİKAD) Başkanı Turgut Erkeskin, lojistik ve taşımacılık sektörünün
dünya çapındaki en büyük kuruluşu olan Uluslararası Taşımacılık İşleri
Organizatörleri Dernekleri Federasyonu'nun (FIATA) 2014 Dünya Kongresi'ni
13-18 Ekim'de İstanbul'da gerçekleştirileceğini belirterek, "Tabiri caizse
İstanbul 2014'te dünyanın lojistik başkenti olacak" dedi.
Turgut Erkeskin, yaptığı değerlendirmede, taşımacılık ve lojistik sektörü firmalarının 2013
yılını başarıyla tamamladığını ve 2014 için kendilerine yine büyük hedefler belirlediklerini
ifade etti.
Avrupa pazarındaki daralma ve Ortadoğu'daki çalkantılardan etkilenen sektörün yeni
pazarlara açılma ve bu pazarlarda var olma çabasının devam edeceğini dile getiren
Erkeskin, sektör şirketlerinin yurt içi ve yurt dışında artan filo, depo, altyapı ve bilgi
teknolojileri yatırımlarının küresel lojistik pazarında Türk şirketlerinin şansını daha da
artıracağını söyledi.
Genel anlamda ciro hedeflerini gerçekleştiren sektör firmalarının önemli bir kısmının
geçen yılı yüzde 10 ile 20 bandında bir büyümeyle tamamladığını belirten Erkeskin, sektör
bazında ise yine ekonominin üzerinde büyüme oranıyla yüzde 6-7 civarında bir büyüme
gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Erkeskin, 2014 yılında sektörde demiryolu, denizyolu ve liman yatırımlarının hız
kazanacağını ve konsolidasyon sürecinin devam edeceğini öngördüklerini aktararak,
"Ayrıca firmalarımız yurt dışında şirket alımlarını sürdürürken yurt içinde de yerli yabancı
ortaklıklar ve birleşmelere tanık olacağız. Küresel ekonomideki iyimser ortamın devam
etmesi ile birlikte yatırım ve mevzuattaki gelişmelerin kazandırdığı ivmenin sektöre
olumlu yansıyacağını ve 2014 yılında da sektörün ekonomik büyümenin üzerinde bir
performans göstereceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
7
Derince Limanı İhalesinde Şok İptal Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'na (TCDD) ait Kocaeli Derince Limanı'nın 36 yıl
süreyle "işletme hakkının verilmesi" yöntemi ile özelleştirme ihalesinin nihai pazarlık
görüşmeleri yapıldı.
Özelleştirme İdaresinde, Ahmet Aksu'nun komisyon başkanlığında yapılan ihaleye 6 firma katıldı. 3
turdan sonra açık artırmaya geçildi. İhale Komisyonu açık artırma başlangıç fiyatı 516 milyon dolar
olarak belirledi. Bu aşamadan sonra tüm katılımcı firmalar ihaleden çekildi. İhale Komisyonu
Başkanı Ahmet Aksu ihalenin iptal edildiğini söyledi.
İşte ihalede yaşanan tüm gelişmeler...
Açık artırma turunda tüm katılımcılar ihaleden çekildi. İhale Komisyonu Başkanı Ahmet Aksu
ihalenin iptal edildiğini söyledi.
Açık artırma başlangıç fiyatı 516 milyon dolar oldu. İhale Komisyonu bu fiyatı belirledi.
Açık artırmaya geçildi. Açık artırmaya Safi Katı Yakıt Sanayi ve Ticaret AŞ, Kumport Liman
Hizmetleri ve Lojistik Sanayi ve Ticaret AŞ, Cengiz İnşaat Sanayi katılacak.
Üçüncü turda Yılport Holding elendi.
İkinci elemeli turda en yüksek teklif 302 milyon dolar oldu. Ceynak Lojistik ve Ticaret AŞ elendi.
İlk elemeli turda en yüksek teklif 252 milyon dolar oldu. The Peninsular and Oriental Steam
Navigation Company elendi.
Elemesiz turda en yüksek teklif 180 milyon dolar oldu.
114 YILLIK DERİNCE STRATEJİK LİMAN
Derince Limanı’nın tarihi 1900 yılına uzanıyor. Anadolu Bağdat Demiryolları Kumpanyası’na
verilen bir imtiyazla inşaatı başlayan liman 1904’te işletmeye açılıyor. 1999 depreminde zarar
gören liman 422 bin metrekare alana sahip.
8
Güney Doğu'nun İlk Lojistik Merkezi
Diyarbakır'da Kurulacak DİYARBAKIR - Çözüm süreci ve teşvik uygulaması ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hızlanan
yatırımlara paralel olarak üretilecek ürünlerin en hızlı ve ucuz şekilde pazar sunulmasını sağlamak
amacıyla Diyarbakır Valiliği, Karacadağ Kalkınma Ajansı ve Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası
(DTSO) Başkanlığı çalışma başlattı.
Merkezin Diyarbakır Ergani yolu üzerinde yer alan Leylektepe istasyonu yakınında hazineye ait bin 800 dönüm alan üzerine oluşturulması kararı alınırken, DTSO Odası tarafından konuyla ilgili Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğüne başvuru yapıldı
.
"Lojistik, ürün maliyetini yüzde 20 etkiliyor"
Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun, AA muhabirine, dünyada mal ve hizmetleri pazarlara en hızlı ve en uygun maliyetlerle ulaştıran yerlerin diğerlerine oranla bir adım öne çıktığını söyledi.
Rekabet açısından lojistik maliyetlerin büyük önem taşıdığını, bu nedenle son yıllarda lojistiğin önemli bir sektör olduğun vurgulayan Karakoyun, Diyarbakır'ın tarihi boyunca bölgenin lojistik merkezi olduğunu belirtti.
Karakoyun, çözüm süreci, teşvik uygulaması ve GAP kapsamında devam eden sulama kanallarının tamamlanmasıyla bölgede gerçekleşecek üretimlerin pazara sunumunda sıkıntı yaşanmaması için Diyarbakır Lojistik Merkezi oluşturulması kararı alındığını kaydederek, "Diyarbakır halen resmi ve özel kuruluşlarının bölge temsilciliklerinin bulunduğu bir il. Diyarbakır'daki bölgesel lojistik merkezi olacak. Merkez Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin yanı sıra İran, Irak ve Suriye için de dağıtım yapacak. Lojistik, ürün maliyetini yüzde 20 etkiliyor. Diyarbakır Lojistik merkezi sayesinde bölgede üretim yapan firmalar dünya firmalarıyla rekabet edebilecek. Rekabet edebildikleri için de bölgeye yeni yatırımlar gelecek" diye konuştu.
Karakoyun, Diyarbakır Lojistik Merkezinde, gümrükleme, tır parkı, paketleme ve depolama üniteleri ile sosyal tesislerin de yer alacağına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Yaptığımız araştırma sonucunda en uygun yerin Leylektepe istasyonu yakınlarındaki hazineye ait bin 800 dönümlük alan olduğunu belirledik. Bu alan demiryolu, karayolu, çevreyolu ile organize sanayi bölgesine yakınlığı nedeniyle seçildi. İlk etapta 20 milyon liralık harcamayla merkez hizmete açılabilir. Şanlıurfa'dan Diyarbakır'a uzatılması planlanan demiryolu sayesinde de buradaki ürünler Mersin Limanına çok düşük bedelle ulaştırılacak. Merkez, tam faaliyete geçtiği zaman 2 bin kişiye de istihdam sağlayacak."
9
TNT Express, Hizmet Ağını Genişletiyor
TNT Express, kıtalararası ‘Ekspres Navlun Hizmet Ağı’nı Avrupa dışında 10 yeni ülkede daha
hizmete sokarak toplam hizmet verilen ülke sayısını 80’e çıkardı. Özellikle Kuzey Amerika’da
önemli ticari merkezler bu genişleme kapsamında yer alıyor. TNT Express’in ‘Express Freight’ hizmetinde 500 kg’a kadar paletli yükler 1 ila 3 gün taşıma süresiyle
alıcısına ulaşıyor. Avrupa dışında 10 yeni ülkede daha hizmet vermeye başlayan TNT Express,
müşterilerine varış gününde teslimat ve kapıya servis imkanları sunuyor. Şirketin tüm ekspres
servislerinde bulunan kesin tarih ve saatli teslimat, gümrük işlemleri, tam izlenebilirlik ve müşteriyi
düzenli bilgilendirme, TNT Express’in önemli hizmet alanları arasında yer alıyor.
TNT Express daha çok varış noktasına ulaşıyor
TNT Express Global Pazarlama ve Strateji Direktörü Jan Willem Breen, kıtalararası ‘Ekspres Navlun
Hizmet Ağı’nı Avrupa dışında 10 yeni ülkede daha hizmete girmesini şöyle özetledi: “Express Freight
hizmetimizin yeni ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi, müşterilerimize daha çok varış
noktasında daha hızlı navlun sevkiyatı sunma ve TNT Express’in tüm özelliklerinden faydalanma
imkanları sağlıyor”.
Lider ekspres taşımacılık hizmeti
TNT Express’in navlun kapasitesinin denizaşırı yaygınlaştırılması, şirketin 37 ülkede lider ekspres
taşımacılık hizmetlerini sunduğu Avrupa ile denizaşırı pazarları buluşturma gücünü arttırma stratejisinden
ileri geliyor.
Genişleme ithalat ve ihracatla ilgilenenlerin yararına
TNT Express’in bu önemli genişlemesinin tüm dikey sektörlerde çalışan ithalat ve ihracat işi ile
ilgilenenlerin yararına olacak. Özellikle Ortadoğu’daki genişleme, acil taşımacılık ihtiyaçlarını
karşılayacak uygun servis bulamayan müşteriler için cazip olmasıyla öne çıkıyor. TNT Express’in
yıllardır aktif faaliyet göstermekte olduğu Kuzey Amerika’daki genişleme ise New York, Washington
DC, Atlanta, Hartford, Chicago, Philadelphia, Portland, Toronto, Montreal ve Ottawa civarındaki iş
merkezlerini kapsıyor.
10
Gün geçtikçe daha çok sosyalleşen kadınlarımız iş
hayatına ilk olarak 1897 yılında atılmıştır. Bununla
beraber birçok sıfatı da bünyelerine taşımışlardır. Bir
defa, en önemlisi özgüvenleri yerlerine gelmiştir.
Zamanla, zorluklarla da başa çıkmayı öğrenmişlerdir.
“Sorumluluk” denilen kavramla zaten içli dışlı olan
kadın iş yaşamıyla da bunu pekiştirmiştir.
Benim de okuduğum bölüm olan ‘Lojistik’ te
kadının yeri önemli ve gereklidir. Gerek empati
kurabilmesi , gerek kolay iletişime geçebilmesi , bir
konuya yada soruna her açıdan bakabilmesi ve çözüm
bulabilmesi , düzenliliği , disiplini , bütünleştirme
gücü çalışma hayatında önemli olan faktörlerdir. Bu
Lojistikte kadının önemini Sayın Oruç Kaya şöyle
dile getirmiştir; ‘’ Lojistikçi kadınların “yuvayı
yapan dişi kuştur ‘’ sözü ile de desteklenen doğal
yetenekleri olduğunu düşünüyorum. Çocuklarını okul
ve sosyal faaliyetlere yetiştirmek için filo yönetimi ve
rota planlaması yapan, *5S ‘e taş çıkartacak şekilde
evinin düzenini ve temizliğini sağlayan , soğuk
zinciri kırmadan buzdolabındaki envanteri iyi
yöneten , tehlikeli madde kurallarına uygun şekilde
temizlik malzemelerini depolayan ve stok yönetimini
yapan , akşam eve geldiğinizde sıcacık çorba ve
pirinç pilavı , patlıcan musakka ve cacıktan oluşan
muhteşem üçlemeyi tam zamanlı masada hazır tutan
ve en önemlisi de dünyanın en iyi , en güvenli , en
kaliteli ve aynı zaman da bedava deposuna sahip olan
kadınlardır.‘’
özellikleri bünyesinde barındıran kadın , Lojistik’te
önce arka planda olmasına rağmen şu an da
operasyonda da yer almaktadır. Sektörümüzde
‘’kadın’’ zorundalık değil gerekliliktir.. Lojistik, güce
dayalı , daha çok erkeklerin yapabileceği bir meslek
olarak görülse de , kadınların rolü fazlasıyla
önemlidir.
*5S: organizasyonlarda kaliteli bir çalışma ortamı oluşturmak ve sürekliliğini sağlamak için geliştirilen bir
tekniktir.Çalışma koşullarını performans, konfor, güvenlik ve temizlik açılarından en iyiye ulaşma amacı
güder.Ayrıca temiz ve organize bir çalışma ortamı sağlayarak israfın ve değişkenliğin azalmasını sağlar.
LOJİSTİK’TE KADIN
11
10 Soruda TNT EXPRESS (Röportaj)
1-Öncelikle sizi tanımak isteriz bize kendinizden ve eğitim hayatınızdan
bahseder misiniz ? Bu mesleği seçmenizdeki etkenler nelerdir ? İsmim Erdenay GÜL , İzmir Amerikan Kız Koleji ve daha sonra Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı’
Bölümü’nden mezun oldum.
İş hayatına okuldan mezun olur olmaz Tüyap-Picasso Turizm’de başladım. Burada kongre ve şirket
organizasyonlarından sorumlu idim. 1996 yılında TNT Express’e geçtim ve 17 yıldır Pazarlama
Koordinatörlü’ ğünü yürütmekteyim. Üniversiteden mezun olurken önceliklerim arasında uluslararası bir
şirkette çalışmak yer alıyordu. Mesleği ise işin içine girdikçe çok sevdim ve yürüttüğüm projeler benim için
her zaman çok değerli oldu ve olacaktır.
12
2-Şirketiniz lojistik alanında kaç yıldır hizmet vermektedir , ve hangi
lojistik alanlarında faaliyette bulunmaktasınız ?
TNT Express, 1946 yılından beri, dünya çapında şirketlere ve tüketicilere ekspres gönderileri için çok geniş
bir yelpazede hizmet sunuyor. TNT, 200’den fazla ülkede yaklaşık 68,000 çalışanıyla faaliyet gösteriyor ve
haftada 4,7 milyon doküman, paket ve kargo taşıyor. TNT Express, 30,000 kara aracı, 51 uçağı ve 2600
operasyon merkezi ile Avrupa, Çin, Güney Amerika, Asya Pasifik ve Orta Doğu’da hava ve karayolu ağları ile
operasyonlarını gerçekleştiriyor. Sosyal sorumluluk anlayışı çerçevesinde Birleşmiş Milletler Dünya Gıda
Programı ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı’yla işbirliği yapan TNT, dünya çapında açlık ve çevre
kirliliğine karşı mücadeleye katkıda bulunuyor.
Ana işimiz uluslararası hızlı hava taşımacılığı ama hizmet yelpazemiz çok geniş; karayolu, hava kargo, özel
hizmetler gibi pek çok seçenek sunuyoruz. Dünyada hava ve kara taşımacılığında en iyi entegre şirketiz ve en
geniş hava ve kara taşımacılık ağlarına sahibiz. Türkiye'de de aynı şekilde, 1988'den beri en geniş dağıtım
ağıyla hizmet veriyoruz.
Hizmet verdiğimiz ana sektörler ise Tekstil ve hazır giyim, Otomotiv, Demir-çelik, Metal, Kimya,
Maden,Makina, Tarım ve Sağlık sektörü.
3-Şirket olarak sektörde karşılaştığınız sorunlar nelerdir ve bu sorunlara ne gibi çözümler üretiyorsunuz ?
Ülkemizin bulunduğu coğrafyaya, dünyadaki yeni ekonomik ve siyasi düzene bakıldığı zaman bu sektör için
son derece olumlu şartların oluştuğunu görebiliriz. Fakat bu konjektörde doğru alt yapı ve yasal
düzenlemelerdeki eksiklikler gibi engel yaratan noktalarda da hızla iyileştirilmelidir.
Birkaç örnek verecek olursak:
Altyapı ve yasal düzenlemelerdeki uygulama eksiklikleri hızla iyileştirilmelidir. Bu kapsamda 2006 yılında
hayata geçen Karayolu Taşımacılık kanununun uygulanması adına daha kararlı adımlar atılmalıdır. Bu hem
sektöre hem de ekonomiye pozitif yansımalar yaratacaktır. Örneğin belirtilen maksimum yük sınırları,
yollara zarar vermemesi için etkili bir şekilde uygulanmalıdır. Yine bu kanunda belirtilen yaş haddindeki
eski kamyonların trafikten gerçekten çekilebilmesi trafik kazalarını da önleyecektir.
Bununla birlikte yeni yatırımlara da ihtiyaç vardır. Demiryolu ağının bugünkü uzunluğunun en az 5 katına
çıkarılması ve güvenli olması, karayollarının iyileştirilmesi ve otoyol uzunluğunun normal yollara göre
oranının Avrupa standartlarına getirilmesi taşımacılık için önemli adımlar olacaktır. Gümrük ve antrepo
konularında AB standartları oluşturulması ve bürokratik engellerin azaltılmalıdır. Türkiye’ye karayolu ile
gelen gönderilerin tamamından gümrük vergisi alınmaktadır. Halbuki Avrupa’da düşük değerli gönderiler
numune niteliğinde olduğu için gümrükten muaftır. Bu durum ticareti de olumsuz etkilemektedir.
Gelişen Türkiye’nin giderek sorunları artan Dünya ekonomisinde ihracat silahını iyi kullanması gerekir.
2023 yılında hedeflenen 500 milyar USD ihracat rakamı için eksiksiz ve doğru işleyen bir dış ticaret rejimi
olması gerekir. Hızlı Kargo sektörü ihracatın başlangıç noktası ve Türk ihracatçısının rekabet üstünlüğünü
yaratan bir sektördür. Buradaki aksaklık asıl ihracatın sekteye uğraması anlamına gelir. Bu nedenle sektöre,
sorunlarına ve çözümlerine öncelik verilmelidir.
13
4-Sektörde en büyük rekabet hangi alanda yaşanıyor? Şirketinizin diğer şirketlerden bir adım önde olduğunu düşündüğünüz alanlar hangileridir ? Lojistik sektöründe rekabete, kimin daha hızlı ve daha güvenilir olduğunu belirleyen bir yarış olarak bakılmaktadır. Fakat artık bu yavaş yavaş değişmeye başladı. Daha hızlı ve daha güvenilir olma şartları yerine getirildikten sonra rekabeti bilgi teknolojileri, iş yapma biçimlerini sürekli yenileyerek uzmanlaşma ve müşteriye daha özel hizmetler sunmak-müşteri memnuniyeti belirliyor. Fiyata dayanan bir rekabeti de söylemeden geçmek mümkün değil. Önümüzdeki dönemde belki, fiyat rekabeti, müşterilerin uzun süre ilişkiler kurmak istemesi ve çalışan kalitesi ile kırılabilir. Bir adım önde olmanın ilk şartı sanırım gelişime açık olmak ve daima çalışmak, yenilikler getirmek ve en
önemli kaynak olan insana/çalışana, blunduğunuz topluma, çevreye ve dünyaya değer vermektir.
Biz TNT Express olarak bu konularda daima çalışan, yeniliklere açık bir şirketiz ama bu süreç hiç bitmeyecek
ve devam edecektir. Bazılarını saymak gerekirse; Ürün yelpazemizin genişliği,
Kalite çalışmalarımız; TAPA A Güvenlik Sertifikası , ISO 9001:2000 2005, ISO 14001 Çevre Yönetim
Standardı 2006, OHSAS 18001 İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği Yönetim Sistemleri Standardı, Ulusal Kalite Başarı
Ödülü 2006, Personel Yönetimi Derneği İnsan Yönetimi Ödülü-İK, Kariyer.net 8. İnsana Saygı Ödülü,
Teknolojiye ve gelişmelere verdiğimiz önem,
Sürdürülebilir kalkınma için yapılan sosyal sorumluluk çalışmalarımız; Kitap Kampanyası, İşte Benim
Öyküm Yarışması, Dünya Gıda Programı ortaklığı, Gezegen benim-Planet me; Küresel Isınma çalışmaları.
14
5-Lojistik bölümleri açılmadan önce eleman alımları hangi kriterlere göre yapılıyordu ? İşe alacağımız kişilerde; yaratıcı, iletişimi kuvvetli, enerji ve motivasyonu yüksek, takım içerisinde
aktif görev almak isteyecek ve takım çalışması içerisinde uyumlu, gelişime açık olması başlıca
özellikler arasında yer alıyor. Ancak elbette her göreve özel yetkinlik ve tecrübe beklentilerimiz
bulunmaktadır.
21. yüzyılın en fazla gelişme göstermesi beklenen üç önemli iş kolundan biri olan ve ülkemizde de
hızla gelişen lojistik sektöründe; taşımacılık yönetiminin temel ilkelerine, stratejilerine,
tekniklerine ve tüm fonksiyonlarına hakim, bilgi teknolojileri sistemlerini kullanmasını bilen, global
düşünen, yetişmiş insan kaynağı, sektör ve şirketimiz için çok önemli. Bu nedenle bu bölümdeki
öğrencilerle her platformda ilişki kurmaya çalışıyoruz.
6-Ekonomik krizler sizi ne ölçüde etkiliyor ve bu dönemlerde ne gibi politikalar izliyorsunuz ?
Taşımacılık ve lojistik sektörü her zaman ekonomiye öncülük yapan, gelişmesinin ülke
ekonomisiyle ilişkisi çok yakın olan bir sektördür. Ekonomik kriz dönemlerinde özellikle
uluslararası taşımacılık, ihracat ve ithalat anlamında artış göstererek yurtiçi durgunluğunu
kapatmıştır.Bu nedenle biz ekonomik krizin olduğu dönemlerde daha çok çalışarak,
müşterilerimize daha farklı seçenekler sunarak onlara daha fazla yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu
dönemde Economy Express gibi hizmetlerimizin iletişimini daha fazla yapıyoruz ve müşterilerimizi
tüm gelişmeler ile ilgili bilgilendiriyoruz.
7-Şirket olarak lojistiğin Türkiye’deki gelişimini nasıl değerlendirirsiniz, sizce gelecekte lojistik ülkemiz için hangi konumda olacaktır ?
Lojistik sektörünün son yıllardaki büyüme hızı dikkat çekici. Dünya özellikle son 25 – 30 yıldır büyük bir
hızla değişiyor, gelişiyor. Bu değişim globalleşme, yani küreselleşme denilen olguyu ortaya çıkartıyor. Bu
sebeple pazarlar hızlı bir şekilde bütünleşiyor, ekonomiler arasındaki engeller ortadan kalkıyor, ülkeler
birbirlerine yaklaşıyor. Bu anlamda, Türkiye’nin karayolları, demiryolları, üç tarafını çevreleyen denizleri,
havaalanları ve dağıtım merkezleriyle Avrasya ticaretinin kalbinde olması; Avrupa, Balkanlar, Karadeniz,
Kafkasya, Orta Asya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun da bağlantı merkezi konumunda olması nedeniyle bizi
avantajlı bir hale getiriyor. Türkiye’nin stratejik konumu ve olanaklarıyla, yer aldığı coğrafyanın önemi ve
değeri bakımından da lojistik üssü olma potansiyeline sahip bir ülke. Ayrıca, taşımacılık sektörünün SWOT
analizine bakıldığında ve bu verileri global sürdürülebilir rekabet koşulları içinde değişen tüketici
alışkanlıklarını göz önüne alarak değerlendirdiğimizde, gelecek 10 yıl Türkiye ticaretinin önemli ölçüde
gelişeceği ve Avrupa’ nın Kafkasya, Asya ve Ortadoğu pazarlarına erişim sağlama konusunda önemli bir rol
üstlenerek, “ lojistik merkez” olacağı öngörülmektedir.
15
8-Sektörün gelişimi için faal olan şirketler ve devlet tarafından atılması gereken adımlar nelerdir ?
Sektörün eşik atlaması için devlet, özel sektör birlikte ortak hareket etmelidir.
Ancak sektördeki şirketlerde sektörü ileriye taşımak için dürüst ve şeffaf olup kaliteyi ön planda tutmasını
bilmelidir. Özellikle uluslararası pazarda kalite çalışmaları çok önemlidir. Kalite her konuda önelikli
olmalıdır.
Sürdürülebilir kalkınma için ekonomik gelişmenin yanında toplumsal ve çevresel etkileri ve kalkınmayı da
dikkate almalı , çalışmalar yapmalıdır.
Gümrük dahil AB normlarını tüm sektöre uygulamak gerekir. Bütün bunlar devlet ve sektörün birlikte doğru
bir yol haritası çıkarması ve bunu uygulamasıyla gerçekleşebilir.
9-Önümüzde ki on yıl içerisinde Türkiye Lojistik Sektörü’nün gelişimi
hakkında ki düşünceleriniz nelerdir?
Taşımacılık sektörü için dünyada gelecek 10 yıl için yapılan çalışmalarda aşağıdakiler yer
almaktadir ve TNT'de tüm bu alanlarda çalışmalarına başladı ve geliştirmeye devam edecektir. Bu
çalışmaları bir kısmı Ar-Ge çalışmalarına bağlıdır ve yapılan yatırım bu açıdan bakıldığında yeterli
değildir fakat yeni trendler bu artışı da beraberinde getirebilir.
-internetin kullanımının artması ile bu alanda yeni yapılanmalar ve yatırımlar olacaktır. -sürdürülebilir enerji, hizmet ve ürünlerin iklim koşulları sonucunda öncelikli konumu güçlenecektir. Taşımacılık sektörü çevreci uygulamalarda trendleri belirleyici ve uygulayıcı ana iş kolu olacaktır ve çevre dostu ürünlerin arzı, satın alma kararında büyük bir etken olacaktır. -tüketiciler için hizmetin ulaşılabilir olması, kullanım rahatlığı ve kolaylığı sunması önem arz edecektir. -birebir iletişim müşteri memnuniyetini belirleyici önemli bir faktör olmaya devam edecektir. -taşımacılık firmaları hizmet alanlarının yanında danışman firma rolünü de üstlenecek, müşterilerine artı hizmetler sunacaklardır. Tedarik zinciri, lojistik alanı ile ilgili tüm alanlarda genişleyecektir.
16
10-Şirketinizin uzun vadeli hedefleri hakkında bilgi verir misiniz? Bu hedefleri hangi kriterlere göre belirlediğinizi açıklar mısınız? Şirketinizin en önem verdiği konu hangisidir ? Lojistik sektörü, uluslararası pazarlarda Türk ihracatçılarının rekabet gücünün artması, ürünlerin hedef
pazarlara daha hızlı ve kolay ulaşmasını sağlıyor. İhraç ürünlerinin yurtdışına güvenli ve en hızlı biçimde
pazarlanması, taşımacılık ve lojistik sektörünün önemini artırıyor. Bu anlamda, Türkiye'nin 2023 yılında
ulaşacağı 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin lokomotif sektörlerinden bir tanesi lojistik sektörü olacaktır.
Bizimde şirket olarak 2023 hazırlıklarımız, Türkiye'nin hazırlıklarıyla paralel olacak ve müşterilerimize bu
hedefe ulaşmak için yapacakları çalışmalarda daha iyi hizmet vermek için çalışacağız. Vizyonumuz, dünyanın
en beğenilen teslimat şirketi olmaktır, bu nedenle bizim için bu çalışmalar her zaman devam edecektir. Biz
TNT olarak 10 yıl sonra dünya ticaretini en etkin , verimli ve temiz yolla kolaylaştıran bir taşımacılık modeli
yaratmak için çalışıyoruz.
Daha iyi hizmet vermek için aşağıda belirtilen ve her zaman geliştirdiğimiz ana başlıkları daha da
geliştirmeye devam edeceğiz;
-daha etkin ve verimli bir operasyon, bu alanda yaptığımız çalışma olan "Global Optimisation" programı (GO)
ile 2012 Franz Edelman Ödülü’nün sahibi olduk. Bu program ile şirketin dağıtım ağını optimize etmek için
ileri operasyon araştırma metodları ile başarılı uygulamaları hayata geçiriyoruz.
-teknoloji yatırımı,
-müşteri memnuniyeti çalışmaları,
-müşteriler için kullanım rahatlığı ve kolaylığı, danışman firma olmak için çalışmalar
-internetin kullanımının artması ile bu alanda yeni yapılanmalar ve yatırımlar
-yeşil taşımacılık yatırımları (Temiz araç, elektrikli araçlar, yeşil hizmet çalışmalarımız var)
17
12 Soruda EKOL LOJİSTİK ve ÖĞRENCİLER
İçin Tavsiyeler(Röportaj)
1 - Öncelikle sizi tanımak isteriz bize kendinizden bahseder misiniz?
Adım Sadettin Küçükgirgin. Ekol Lojistik
Kontrat Lojistiği Genel Müdürüyüm. 2014 yılı
itibarıyla bu göreve getirildim. 1995 yılında
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi'nden mezun oldum. Interlab
firmasında Dış Ticaret Uzmanı olarak iş
hayatına başladım. 2004 yılına kadar Varta
Pilleri'nde Lojistik Müdürlüğü görevini
üstlendim. Aynı yıl itibarıyla Ekol Lojistik'e
katıldım ve Stratejik Müşteri İlişkileri
Yöneticisi ve İş Geliştirme Yöneticisi
pozisyonlarını sürdürdüm.
2-Ekol Lojistik sektörde öncü bir konumda, bize şirket faaliyetlerini ve
sektörde Ekol Lojistik farkını anlatımısınız?
Ekol Lojistik olarak 1990 yılından bu yana faaliyetlerimizde müşteri memnuniyetini ön planda tutarak,
Türkiye’de ve Avrupa’da sektörünün önemli markalarından biri olma hedefi ile yola koyulduk. Uluslararası
taşımacılıkta yük organizasyonu ile başlanılan noktadan, üçüncü parti entegre lojistik hizmetleri sunan
bütünleşik bir yapıya ulaşarak, bugün yarattığımız know-how, kalifiye insan kaynakları ve ileri teknoloji
uygulamalarıyla çok farklı sektörlerde bulunan yerli ve yabancı müşterilerimize entegre lojistik hizmetleri
ve tedarik zinciri çözümleri tasarlayarak sunmaya devam ediyoruz. Türkiye’de 425.000 m2’yi aşan
tesislerimiz, yurt dışında ise Almanya, İtalya, Yunanistan, Fransa, Ukrayna, Bosna, Romanya ve
Macaristan’da yer alan toplam 86.000 metrekarelik tesislerimiz ile müşterilerimize entegre lojistik
hizmetleri sunabiliyoruz.
18
3-Ülkemiz lojistik sektörünün başarılı ve zayıf yönlerinden bahseder
misiniz?
Lojistik sektörü, her geçen gün hızla büyüyerek en önemli sektörler arasındaki yerini sağlamlaştırıyor.
İthalat ve ihracat faaliyetlerinin itici gücü olan lojistik her geçen yıl daha da önem kazanıyor. Ülke olarak
muazzam bir coğrafyaya sahip olmamıza karşın fiziksel ve beşeri bazı altyapı yetersizliklerinden ötürü
sektör gelişim hızı düşük seviyelerde seyrediyor. Devletin ve bizim gibi özel sektörün önemli
oyuncularının işbirliği ile yol kat edilerek engellerin aşılacağını düşünüyoruz. Gümrük işlemlerindeki yoğun
bürokrasi işlemleri ve özel sektöre uygulanan zorunlu yasal yükümlülükler de sektörün ilerleme hızını
düşürüyor.
Sektörümüzün önemli sorunlarından biri de yetişmiş insan kaynağının eksikliği. Ekol Lojistik olarak 2012
yılında sektörümüzde ilk ve tek olan Ar-Ge Merkezi’ni hayata geçirdik. Bu çerçevede Ekol olarak
üstümüze düşeni üniversitelerle işbirliği kurarak, Ar- Ge merkezimiz ve dâhili eğitim – gelişim
programlarıyla yapıyoruz. Tüm sektör temsilcilerinin bu konuda daha fazlası için çaba gösterilmesi
gerektiğini düşünüyoruz.
4-Türkiye açısından (iç, transit, yurtdışı) en uygun taşıma şekli sizce
hangisidir? Nedenleri ile açıklar mısınız?
Kara yolu taşımacılığı, hem Türkiye’nin jeopolitik
konumu göz önüne alındığında hem de öteki
taşıma türlerine kıyasla daha hızlı olması ve de
kısa mesafeli taşımalara nispeten ucuz olması
gibi avantajlar barındırması nedeniyle ülkemizde
daha çok tercih edilmektedir. Başlangıç ve varış
noktaları arasında aktarmasız bir taşımaya
olanak sağlaması, özel sektör eliyle yürütülen
karayolu taşımacılığında hiyerarşi ve emir
komuta zincirinin hızlı işlemesi diğer bir avantaj
olarak gözükmektedir.
Buna karşılık, karayolu taşımacılığının birim
taşımada gerek yolcu/km, gerek ton/km
maliyeti, tükettiği enerji miktarı, kullandığı enerji
19
türü, yol açtığı çevre kirliliği, yüksek kaza riski ve
özellikle uluslararası siyasi ve ekonomik
konjonktürde meydana gelen gelişmeler
karşısında göreceli olarak hassas ve kırılgan bir
yapı arz etmesi nedeniyle, bazı dezavantajları da
bulunmaktadır. Ayrıca sektör, başta zorlu
rekabet ve yükselen petrol fiyatları nedeniyle
artan maliyet giderleri olmak üzere, kendi içinde
bazı zorluklarla karşı karşıya bulunmaktadır.
Buna rağmen, gerek batı ülkelerinde, gerek
ülkemizde demir ve havayoluna nazaran,
karayoluna yönelim oranı giderek
yükselmektedir.
kaynakça: http://www.mfa.gov.tr/turkiye_de-karayolu-tasimaciligi-.tr.mfa
5-İntermodal taşımacılık ve yeşil lojistik alanında ilkler arasında
sayılıyorsunuz, bu taşıma şekline neden öncelik veriyorsunuz?
“Daha iyi bir dünya için lojistik” sloganı ile yola çıktığımız faaliyet hayatımızda bizim için en önemli değer her zaman doğaya saygı ve sürdürülebilir yeşil lojistik projelerini hayata geçirmek olmuştur. 2008 yılında hayata geçirdiğimiz Intermodal taşımacılık sistemi ile Avrupa ülkelerine ihraç edilen ve her bir gidiş-dönüş karayolu seferinde 7.000 km'ye ulaşan mesafeler kat eden Türk mallarının, bu uzun yolculuğunun karayolu bölümünü 2.000 km'ye düşürdük. Bu uygulamayla, kaynakların hızla tükendiği günümüz dünyasında, karşılıklı her seferde araç başına 1600 litre yakıt tasarrufu sağlarken, her ay binlerce ağaç kurtarıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla Intermodal taşımacılık ağımızı genişleterek karbondioksit salınımını daha da azaltıyoruz. Her yıl yüz binlerce ağacı kurtaracak eşdeğerde karbondioksit tasarrufu yaptığımız bu projemiz ile de Avrupa Çevre Ödülü “Eco Performance Award 2012” yi almış olmaktan gurur duyuyoruz. Ekol Lojistik olarak faaliyetlerimizi her zaman çevreye karşı duyarlılık esası ile yürütüyoruz. Operasyonlarımızda gösterdiğimiz hassasiyeti ofis içerisinde de sergiliyoruz. Bu kapsamdaki projelerimizin neticesi olarak WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından verilen Green Office Diplomasını 2013 sonlarında alarak sektörde yine bir ilki gerçekleştirdik. Program çerçevesinde sağladığımız elektrik ve su tasarruflarının yanı sıra atık yönetimi ve ofis operasyonlarında yaptığımız birçok uygulama ile doğada bırakılan olumsuz etkiyi azaltmayı başardık. 2010 yılı sonlarında WWF Green Office Programı’na dâhil olarak, bu programa katılan ilk Türk markası olma özelliğini taşıyoruz.
20
6-Sektörde bu şekilde çevreci bir yaklaşım sergilemenizin size
kazandırdıkları nelerdir? Bu konuda nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Ekol olarak hayata geçirdiğimiz intermodal taşımacılık sistemi, dizel tasarruflarımız sayesinde
hem müşterilerimiz hem de kamuoyu nezdinde takdir topluyoruz. Lâyık görüldüğümüz ödüllerin
de bunun bir göstergesi olduğunu düşünüyoruz.
7-Pazardaki rakipleriniz göz önüne alındığında sizi onların önüne
geçiren uygulamalarınız nelerdir?
Sektöre girdiğimiz günden bu yana ilklere imza atmış bir firmayız. Yapmış olduğumuz atılımlar
öncü lojistik firması olduğumuzun kanıtı. Bu bağlamda; özellikle 2013 yılı bizler için oldukça
verimli bir yıl oldu. Özellikle son dönemde almaya hak kazandığımız AEO-Yetkilendirilmiş
Yükümlü Sertifikası ile bu alanda sektörde çığır açan bir atak yaptık. Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı tarafından Ocak 2013’te yayınlanan yönetmeliğe ilişkin olarak aynı ay içinde başvuruda
bulunarak, AEO (Yetkilendirilmiş Yükümlü) Sertifikası’na sahip ilk Türk lojistik firması olmaya hak
kazandık. Bu sertifikaya en geniş kapsamda sahip tek firma olduk. Bu sistem ile gümrük
işlemlerini kendi bünyemizde gerçekleştirerek ihracatçıların gümrük işlemlerinde harcanan uzun
süreleri, ortadan kaldırıyor ve ihracatçıların mallarını artık gümrükte uzun süreler bekletmemiş
oluyoruz. 2013’de Avrupa’da yaptığımız yatırımları hız kesmeden sürdürdük. 1996’da Almanya ile
başlayan, Romanya, İtalya, Yunanistan, Ukrayna, Fransa ve Bosna ile devam eden atılımlarımıza
Kasım 2013’de 1 milyon Euro yatırım ile faaliyete geçirdiğimiz Ekol Macaristan’la devam ettik.
Böylece Ekol Lojistik olarak Avrupa’nın 8 ülkesinde varlık göstermeye başladık.
Avrupa’nın en hızlı büyüyen Türk lojistik şirketi olarak, bir diğer önemli atılımımız, Hollanda’nın
öncü lojistik şirketlerinden KLG Europe’un Türkiye’deki şirketi KLG Lojistik Türkiye’yi bünyemize
katmak oldu. Bu satın alma ile Türkiye – Hollanda arası taşımaları artık daha kolay ve hızlı bir
şekilde gerçekleştirmeye başladık. Avrupa’nın en eski aile şirketi olarak yaklaşık 100 yıldır lojistik
sektöründe faaliyet gösteren KLG Europe, uluslararası operasyonlarıyla Batı Avrupa, Doğu
Avrupa ve Çin'de kilit lokasyonlarda hizmet veriyor. Hollanda’nın yanı sıra Romanya, İngiltere,
Çin ve Türkiye’de de şirketleri bulunan KLG Europe, Türkiye’deki yapılanmasını, Ekol Lojistik’e
devretti. Bu atılımlarımız ile özellikle yurt dışı arenadaki varlığımız gittikçe büyüme gösteriyor.
21
8-Şirketinizin iç uygulamalarında ve sunduğu hizmetlerde dikkat
ettiğiniz önemli konular nelerdir?
İş süreçlerimizde müşteri memnuniyetini sağlamak ilk hedefimizdir.
Gerçekleştirdiğimiz iç uygulamaları, sunduğumuz hizmetleri ve yatırımlarımızı bu
çerçevede ele alıyoruz. Örneğin gümrük işlemlerini hızlandırmak için aldığımız AEO
sertifikası ve deniz taşımacılığı çözümlerimizi taçlandıran Ro-Ro yatırımlarımızı bu
kapsamda değerlendirebiliriz. Aynı zamanda içinde yaşadığımız topluma da faydalı
olabilmek bizim en önem verdiğimiz konuların başında geliyor. Örneğin çevreyi
korumaya yönelik yaptığımız yatırımlar ön plana çıkıyor. Gösterdiğimiz hassasiyetler
sayesinde bağımsız kuruluşlar tarafından ödüllere layık görülmemiz bu konudaki
başarımızı ortaya koyuyor. Öte yandan kurduğumuz Ar-Ge merkezimiz
müşterilerimiz için en etkili çözümleri sunmak adına çalışmalar yürütürken
keşfedilen yenilikler sektörümüz için yön gösterici oluyor.
Ekol Lojistik olarak “teknolojiyi çok seven” ve “teknolojiyle farklılaşan” bir şirketiz. Bu nedenle
sunduğumuz lojistik hizmetlerimizin kalitesini her zaman teknolojik altyapıyla destekleyerek
geliştiriyoruz. Mevcut sistemlerimizin iyileştirilmesi veya sürecin tüm aşamalarına yönelik
çözümleri, tüm ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere tasarlayarak, uyguluyoruz.
9-Lojistik hizmetlerde sahada yaşanan en önemli sorunlar nelerdir?,
Lojistik sektörün gelişimi açısından özel sektör ve kamu tarafından
atılması gereken adımlar nelerdir?
Lojistik sektöründe büyüyen pazarla birlikte;
artan rekabet ve yüksek müşteri beklentileriyle
birlikte kar marjlarının düştüğünü görüyoruz. Bu
durum taşımacılık hizmet tipinde olduğu gibi,
depo yönetimi, dağıtım hizmetleri gibi diğer
hizmet türlerinde de geçerli gözüküyor. Türkiye
de pazarda konsolidasyonların sürmesi, şirket
evliliklerinin devam ediyor olması ve gelecekteki
artış beklentisi de bu durumu tetikliyor. Lojistik
firmalarının kar marjı
yaratabilmesi için ölçek ekonomisinin
avantajlarından faydalanma gayretinde
olduğunu; operasyonel verimlilik, yalın iş
süreçleri konusunda özel iş geliştirme birimleri
kurduğunu, teknolojiye yatırım trendinin artıyor
olduğunu, optimizasyon yazılımları, otomatik
depo çözümleri gibi çözüm arayışlarının arttığını,
iş birliği arayışlarının her zamandan daha fazla
arttığını gözlemliyoruz. Lojistik sektörünün
dünya standartlarında hizmet üretebilmesi büyük
oranda kamu yönetiminin ortaya koyduğu yasal
22
çerçeveden geçmektedir. Devlet tarafından
lojistik sektörüne getirilen tüm düzenlemelerin
rekabeti destekleyici ve hizmet kalitesini artırıcı
yönde olması gerekmektedir. Uluslararası
konvansiyonlarla birlikte yerel düzenlemeler,
sektörün hukuki olarak iş yapma çerçevesine
yön verirken aynı zamanda ekonomik
yükümlülükleri de belirlemektedir. Kamu
tarafından sektöre getirilen düzenlemeler;
vergiler, sosyal güvenlik kriterleri, mali
yeterlilikler, yeni girişimlerin planlanması, yatırım
planları ve nitelikli insan kaynaklarının artmasına
yönelik teşvikler gelecek açısından son derece
hayati unsurlardır.
Sektörde özellikle bürokrasinin azaltılmaya
devam edilmesi, uluslararası fiziki ve görünmez
engellerle savaşma ve çevremizdeki
coğrafyalardaki rahatsızlık ve özellikle bunun ve
dünya ekonomisindeki volatilitenin daha küçük
ölçekli işletmelerdeki etkisi, konsolidasyon gibi
başlıklar 2014’te de Ekol’ün gündeminde
olacaktır.
10-Akaryakıt fiyatlarının artması, dolar ve Euro kurunun yüksek
seviyelere çıkması ihtimali karşısında aldığınız önlemler ve yaptığınız
uygulamalar nelerdir?
Lojistik sektöründeki genel büyümenin önceki yıllarda olduğu gibi %15-20 bandı yerine, daha düşük
seyredeceği öngörülüyor. Türkiye ekonomisinin büyümesinde artan pazar çeşitliliği, lojistik sektörümüzün
de katkısıyla devam ediyor. Özellikle Rusya, CIS, Irak ve yeni gelişmelerin ışığında İran pazarı ile Kuzey
Afrika ülkelerinin oranının genel ticaretteki payının görece arttığını görüyoruz. Türkiye’deki ihracatçı ve
ithalatçı firmalarının rekabet gücünün artmasında lojistik sektörüne de büyük pay düşmektedir. Ayrıca
Türk lojistik firmalarının da yurtdışında kendi şirket, ofislerini kurarak Türkiye’den bağımsız lojistik
hareketlerde de pay almaya çalıştığını daha çok görmeyi arzu ediyoruz. Ekol olarak son üç yılda aldığımız
inisiyatiflerle Avrupa’da önemli adımlar attığımızı söyleyebiliriz.
23
11-Şirketinizin uzun vadeli yatırımlarını hangi etmenlere göre
belirliyorsunuz ve gelecek ile ilgili hedeflerinizden nelerdir?
Önümüzdeki yıllarda da daha önceki yıllarda olduğu gibi büyüme hızının ve karlılığın paralel tutulmasını
hedefliyoruz. Yakaladığımız karlılık artışını yine şirketin uzun vadeli başarıları için kullanarak çeşitli
alanlarda yatırım yapmayı amaçlıyoruz. Ekol olarak, daha önceki yıllarda olduğu gibi 2014’de de % 30’lar
gibi büyüme oranlarına yaklaşmayı planlıyoruz. Büyüme eğilimini yakaladığımız otomotiv, tekstil, sağlık,
kimya ve e-ticaret sektörlerinde büyümeye devam ederek, yatırımlarımızı, bu büyüme oranlarına paralel
olarak gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Özellikle, geçtiğimiz yıl içinde Avrupa’da 8 ülkede yatırımlar yaparak
bu bölgedeki varlığımızı sağlamlaştırdık. Yeni girilen pazarlarda büyümeyi hedeflerken, Kafkasya ve Orta
Doğu pazarlarında da servis ağımızı genişleterek büyütmeyi amaçlıyoruz. Gelecek 10 yıl içerisinde lojistik
sektöründe bölgesel en önemli oyunculardan biri olarak hızla büyümeye devam edeceğiz.
12-Lojistik eğitimi alan bizlere sektör ve gelecek hakkındaki
tavsiyeleriniz nelerdir?
Bahsetmiş olduğumuz
gibi sektörün önemli
eksikliklerinden biri,
yetişmiş insan eksikliği.
Lojistik eğitimi alan
öğrenciler sayesinde bu
açığın gün gittikçe
azalacağı kanaatindeyiz
“Lojistik” geleceğin
mesleği ve sektörleri
arasında olarak
gösteriliyor. Bilinçli tercih
yapan arkadaşlarımız sayesinde sektörün ilerilere taşınacağı görüşündeyiz. Sektörün önemli bir
oyuncusu olarak, yeni nesil meslektaşlarımızı yetiştiren meslek liselerini, lojistik meslek
yüksekokullarını ve üniversitelerdeki lojistik bölümleri ile işbirliği içerisinde çalışıyoruz. Misafir eğitmen
olarak katıldığımız ders ve seminerlerin dışında, öğrencilere teknik gezi imkânını da sunarak teori de
okuduklarını tesislerimizde gözlemleme şansını sunuyoruz. Lojistik eğitimi gören arkadaşlarımızın
eğitimlerine devam ederken bu gibi aktiviteleri yakından takip etmelerini ve bakış açılarını
genişletmelerini öneriyoruz.
24
ABC Faturalama – ABC Billing : Özel faaliyetlere yönelik olarak, faaliyet
tabanlı faturalama işlemi (Bu eylem, öncelikli olarak üçüncü parti lojistik
(3PL) şirketler için tasarlanmıştır. Faturalandırılabilir ücretlerin
hesaplanmasına olanak tanır. Örneğin, bir 3PL şirketi, depolama ve diğer
katma değerli faaliyetlerin yanısıra, her bir satış fişi/faturası için işlem ücreti
belirleyebilir.).
ABC Sınıflandırma Yöntemi – ABC Classification Method : Stokta bulunan
malzemelerin devir hızı, miktar, değer vb. ölçütlere göre sınıflandırılması.
ADR – Agreement on Dangerous Goods by Road (ADR) : Yanıcı, parlayıcı ve
patlayıcı maddelerin karayolu ile taşınması kurallarını içeren, bu maddelerin
taşınabilmesi için, araç ve sürücülerde gerekli belgelerin arandığı bir standart.
Adres – Address : Depoda yüklerin konulacağı lokasyonların konumlarını
belirlemek için kullanılan, sayı ve karakterlerden oluşan bir kombinasyon.
Adresleme – Addressing : Depo içerisinde stoklanan ürünleri belirli bir düzen
içerisinde izlemek amacıyla, malzeme konacak lokasyonların gereksinime
uygun bir düzen içerisinde kodlandırılması veya numaralandırılması işlemi.
Aktif İstif – Active Block : Üzerinde çalışılan ve gereksinime göre malzeme
konulan/kaldırılan yüklerin istifi.
Antlaşma – Agreement : Tedârik hizmetlerinde, koşulları önceden ve net
olarak tanımlamak üzere ilgili taraflar arasında varılan mutabakat metni.
Alıcının Güzergâh Belirleme Hakkı – Buyer’s Right To Route : Satıcının taşıma
ücretlerini ödemediği durumlarda, alıcının taşıma rotasını belirleme hakkı.
Alıcı Riski – Buyer’s Risk : Ücretin ödenmesine karşın, malların istenilen
koşullarda ulaşmaması riski.
Devamı gelecek sayımızda…
25
TeknoLojistik
SAP, ERP (Enterprise Resource Planning) yani Kurumsal Kaynak Planlama yazılımıdır. Ayrıca Alman bir şirketin de ismi olan SAP, Almanca "Systeme Anwendungen Produkte", İngilizce "System Application and Product" tır. 1970' lerde 5 Alman IBM çalışanı tarafından kurulan şirket, Gartner'in 2008'de 100 büyük ölçekli kurumsal şirkette yaptığı araştırma sonucunda 70%, 500 şirket içinde de 50% kullanım başarısı sağlamıştır. 1973 yılında SAP R/1 ve 1979 yılında SAP R/2 yi piyasaya sürdü. Ancak SAP’nin büyümesi 1985 yılından itibaren başlamıştır, bu teknolojik ilerlemedeki en büyük etken şirketin kurucuları veya çalışanlarından değil, Chico State adlı bir eğitim kurum ile yapılan bir ortaklıktan doğmuştur. 1985 yılında SAP R/2 ‘nin piyasaya çıkışından 6 sene sonra, SAP’nin ilerlemek adına büyük planları vardı ama ERP sistemlerini geliştirme kaynakları sınırlıydı. Aynı zamanda California Devlet Universitesi Chico’da okuyan bir öğrenci tarafından üniversitenin profesörlere ‘değerlendirme’leri için önerilen SAP program, profesörler tarafından incelendikten sonra ‘değerlendirme’den ‘geliştirme’ye geçilmiş ve projede çalışan profesörlere ortaklık teklif edilmiştir. SAP’ın sağladığı yararlar ; Dünya çapında güçlü destek ağı Güçlü raporlama araçları Şirket içinde tam entegrasyon sağlama Maliyetlerin kontrolünün eksiksiz sağlanması Planlama operasyonlarında kolaylık *KAYNAK: http://www.sapdokumanlari.com
26
Biraz Da Eğlenelim
GÜMRÜKÇÜNÜN , LOJİSTİSYENİN AŞKI
Hani pembe panjurlu 40'lık konteynerimiz olacaktı ?
Antrepolara sığmayacaktı çocuklarımız
Gönül kapılarımızdan sıra sıra TIR'lar geçecekti de
Özet beyanlarında , sayısız dökme sevgi yazacaktı
Hani bizi sımsıkı bağlayan tarifemiz vardı ?
Yıldızlar altında işlenecekti sevgimiz
Hani dönene, forklift çarpsın diye and içmiştik
Cevaplı raporlara kalp resimleri çizmiştik
Hani topuklara değil , yüreklere sıkılacaktı ? Kurşun mühürler
Sevgi manyağı yapacaktın beni
Ömür boyu refakat edecektin , harcırahsız yolluksuz
Anti dampingli Çin malı gibi ucuz çıktı sevgin
Düştün gözümden kalmadı kıymetin artık
Kıymet araştırması yazdım müzekkereme
241 az gelir 234 lere düşersin inşallah
Marsa geçici görev çıktı bana, hadi gülüm sana eyvallah :))
27
Euro Truck Simulator
Tır sürücüsü olmak gerçekten de zor bir meslek; durmadan ordan oraya kilometrelerce yol
katetmek, dinlenemeden saatlerce gitmek ve işin kötüsü sadece bir sürücüyseniz az para
kazanmak. Hayır, ben tır sürücüsü değilim. Tır sürücüsü olan bir yakınım veya akrabam da
yok, peki ben bunları nereden biliyorum? Çünkü ben SCS Software'in son oyunu olan Euro
Truck Simulator 2'yi oynadım ve bir tır sürücüsü olmanın nasıl bir şey olduğunu artık az çok
biliyorum. İddialı bir giriş oldu ama sizler de Euro Truck Simulator 2'yi oynayınca ne demek
istediğimi anlayacaksınız. Bir tır simülasyonundan daha fazlasını sunan Euro Truck
Simulator 2'ye hoş geldiniz.
Euro Truck Simulator 2’ye beş parasız bir şoför olarak başlıyorsunuz.Sonrasında teslimatları
tamamladıkça para ve deneyim puanı kazanıyorsunuz.Para kazandıkça kendiniz tır sahibi
olabilir hatta sizin adınıza çalışacak şoförlere sahip olabilirsiniz.Oyun oldukça detaylı ve
gerçekçi;bankadan kredi çekebilir,ADR belgeleri alarak yanıcı ve patlayıcı maddeleri
taşıyabilir,sürücü puanınızı artırdıkça özel ve acil teslimatlar yapabilirsiniz.Ülke giriş
çıkışlarında para ödemek zorundasınız.Aşırı hız ve ışık ihlalleriniz de ceza ödemek
durumunda kalıyorsunuz.Euro Truck Simulator 2 tamamen Türkçe dil desteğiyle birlikte size
gerçekçi,eğitici ve eğlenceli bir deneyim sunuyor.Euro Truck Simulator 2’nin ayrıntılı bir
açıklamasını *Facebook sayfamızda bulabilirsiniz.
*OkanLog - https://www.facebook.com/pages/Okanlog/279732488842655?fref=ts
28
EĞİTİMLER
IndEx’14 – Kayıtlar 26 Ocak – 16 Şubat’ta..!
Koç Üniversitesi IES kulübü’nün 2005 yılından beri
düzenlediği KULOG aktivitesinin yeni ismi olan
IndEx, İstanbul ve özellikle Anadolu
Üniversiteleri’nden kendini farklı alanlarda
geliştirmek ve bu alanları yöneticiler tarafından daha
yakından tanımak isteyen gençlerin katıldığı ve Koç
Üniversitesi Ana Kampüsü’nde düzenlenen, birçok
katılımcının kariyer planlarında fark yaratan bir
organizasyon olma özelliğini taşımaktadır.
Organizasyon öncesinde ve süresi boyunca
katılımcılarımızın memnuniyetini en üst düzeyde
tutabilmek için mentorlarınız size her konuda
yardımcı olmak için hazır! Katılımcı mentor oranı 6:1
olacak şekildedir.
Gün boyunca seminerler sonrasında sosyal
aktivitelerin yoğun olduğu program, mentorluk
sistemi sayesinde katılımcıların birbirleriye daha iyi
ilişkiler kurarak, kariyer eğitimlerinin yanında
gelecekte kendilerine birçok alanda faydalı olacak
arkadaşlıklar elde etmektedir
Bahçeşehir Üniversitesi Liman Yönetimi Profesyonel Sertifika Programı
Bahçeşehir Üniversitesi METGEM işbirliği ile gerçekleştirilen Liman Yönetimi Profesyonel Sertifika
Programının amacı, katılımcılara liman işletmeciliği ve yönetimi konusunda ileri akademik ve pratik bilgi ve
beceri kazandırmak, günümüz liman yönetim politikalarında etkin karar alma yeteneklerini geliştirmek maksatlı bir
eğitim müfredatı uygulanır.
Eğitim Tarihleri
15 Şubat 2014 - 06 Nisan
2014
Eğitim Süresi
2 Ay / 80 Saat
Katılım Şartları
Liman İşletmeciliği ve Yönetimi
alanına ilgi duyan, en az lise ve
dengi okul mezunu tüm
katılımcılara açıktır.
Eğitim Yeri
BAU – METGEM Salonları,
Şişli Kampüsü
Sertifika
Eğitimin sonunda sınavda başarılı
olan ve %70 devamlılık sağlamış
katılımcılar Bahçeşehir
Üniversitesi - METGEM ve Deniz
Ticaret Enstitüsü tarafından
Liman İşletmeciliği ve Yönetimi
Sertifikası / Professional
Certificate in Port Management almaya hak kazanırlar.
29
Kapsamında Taşıma İşleri II
30
“Taşıma Modları Arasındaki Temel Farklar ve Maliyet Analizi ” Bilgilendirme Semineri’’
Meltem Aslan - Eğitim Pazarlama Sorumlusu
Tarih : 04.02.2014
Yer : UND Eğitim Merkezi
Tel : + 90 212 217 57 41
Küresel rekabette öne geçmenin temel koşulu, tedarik zincirlerinin verimli yönetilmesi ve lojistik hizmetlerde
başarılı olmaktır. İş dünyası, ticari arenadaki sert rekabet koşullarıyla mücadele ederken, diğer taraftan da
maliyetlerin düşürülmesi için ilk başvurdukları adres lojistik firmalarıdır. Taşınan malın teslim süresi, teslim yeri,
nakliyenin dışında verilen hizmetler gibi unsurlar malın değerini doğrudan etkileyen unsurlardır.
Bu itibarla, iş dünyasının maliyet indirim taleplerine olumlu cevap verebilmek ve müşterinin tutunmasını sağlamak,
taşıma modlarının tamamına hakim olmaktan geçer. Şayet olaya tek bir pencereden bakar ve arzu edilen cevabı
etraflıca veremezseniz her sektörde olduğu gibi lojistik sektöründe de müşteri kaybını yaşarsınız!
Bilgi, günümüz iş dünyasının en önemli silahıdır. Bu silaha sahip olmak önce istemekten geçer. Siz isteyin biz
sizleri alanında çok büyük başarılar elde etmiş olan tecrübelerle buluşturalım.
Bu itibarla, 04 Şubat 2014 Salı günü sabah 09.30’dan 16:30’a kadar; Kara, Hava, Demir ve Denizyollarını
kullanarak yapacağınız taşımalar hakkında bilmeniz gereken temel bilgileri alarak müşterilerinizin taleplerine çok
daha farklı perspektif getirme şansına sahip olacaksınız.
ÜDY–3 Belgesi Eğitimi
İlgili Kişi:
Meltem Aslan - Eğitim Pazarlama Sorumlusu
Tarih : 22.02.2014
Saat : 09:30
Yer : UND Eğitim Merkezi
Tel : + 90 212 217 57 41
“Lojistik Sektörüne Giriş Sertifika Programı” olarak bildiğimiz Üst Düzey Yönetici Eğitim Programı
toplam 130 saatten ibaret olup, sektöre girmek isteyen ve sektörün içinde olup ta bilgisine ve donanımına
artı değer katmak isteyenler için muhteşem bir eğitimdir.
Son Başvuru Tarihi : 14 Şubat 2014 Cuma
31
Adnan Menderes Üniversitesi İnovasyon Eğitimi
32
33