Ayal Yakamoz 2011

25
1

description

Ayvalık Anadolu Lisesi 2011 Yakamoz Dergisi

Transcript of Ayal Yakamoz 2011

Page 1: Ayal Yakamoz 2011

1

Page 2: Ayal Yakamoz 2011

2

İ Ç İ N D E K İ L E R

No İçeriği1 Kapak Fotoğrafı(Merve Özizol)2 İçindekiler3 Türkçem Ses Bayrağım4 Dergiyi Hazırlayanlar5 Okul Müdür V. İsmail Yavaş’ın Yazısı6 2010-2011 Okul Birincisinin Yazısı7 Bir Türkünün Düşündürdükleri (Sema Akgül)8 Çok ve Çocuklar (Tayfun Talipoğlu)9 Lanet (Melike Baltalar)10 Ekmeğe, Aşka, Ömüre (Elçin Yalçın)11 Yeşil (Özlem Özdemir)12 Palyaço (Özlem Özdemir)13 Beyaz Bayrak14-15 Ortunç’ta Ropörtaj 16 Öğretmenler Günü17 Okul - Aile Birliği Etkinliği18 AFK Bozcaada Gezisi

Yeditepe Üniversitesi Tanıtımı19 Temel Afet Bilinci Konferansı

Sivil Savunma Tatbikatı20-21 Sponsorlar

Çözüm DersanesiFoto Anıl/Zağnos Dersanesi

22-23 Ayal Resim ve Fotoğraf Sergisi24 AFK Çeyrek Altın Ödüllü Ayın Fotoğrafı

Yarışması - Atatürk Fotoğrafları Sergisi25 Körfez Şampiyonu Ayal Futsal Takımı

Almanca Yollarda26-27-28

Yazarlık Okulu

29 Yazarlık okulu - Atatürk Kitapları Sergisi30-31-32-33

12. Ayal Mezunları Gecesi

34 Kitap Tanıtımı35 Çanakkale Gezisi36 Gözlemevi Gezisi

Ayal Tiyatro “İşte Hayat”37 Gurur Tablosu “Üniversiteyi Kazananlar”

38 Gurur TablosuSponsorlar (Meis Turizm/Ümit Reklam)

39 Sponsor - Fen Bilimleri Dersanesi40 Sponsor - Uğur Dersanesi

Page 3: Ayal Yakamoz 2011

3

Page 4: Ayal Yakamoz 2011

YAKAMOZAyvalık Anadolu Lisesi Yayınıdır

2010-2011

Yıl:17

Sayı:13

OKUL ADINA SAHİBİİsmail YAVAŞ

Ayvalık Anadolu Lisesi Müdür Vekili

YAYINA HAZIRLAYAN

Aysun ERDENTürk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

İNCELEME KURULU

Sema AKGÜLCeyda TEKSİNTahsin ERDEN

YAYIN KURULU

Tahsin ERDENAysun ERDEN

KAPAK FOTOĞRAFI

Merve ÖZİZOL

SAYFA TASARIM ve BASKIÇAĞDAŞ MATBAA - REKLAM LTD.ŞTİ.

Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine

ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden,

Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi.Eğer bugün batı

teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu,

o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez

ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol...

Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK

4

Page 5: Ayal Yakamoz 2011

SEVGİLİ GENÇLER;

BU GÜN EĞİTİM HAYATINIZIN ORTAÖĞRETİM BÖLÜMÜNÜ BÜYÜK BİR ŞEVK, HEYECAN VE BAŞARIYLA TAMAMLAMANIZDAN DOLAYI DUYDUĞUNUZ GURURU VE MUTLULUĞU GÖNÜLDEN PAYLAŞIYOR VE

SİZLERİ BİR KEZ DAHA KUTLUYORUM. NE KADAR ŞANSLISINIZ Kİ ÜLKEMİZİN EN GÜZEL, CENNET KÖŞELERİNDEN BİRİ OLAN AYVALIK`TA,

MİLLİ MÜCADELE RUHUNUN CANLANDIĞI, İLK KURŞUNUN ATILDIĞI AYVALIK`TA, AYVALIK`IN SAYGIN OKULU OLAN AYAL`DA EĞİTİM ALMAK İMKANI BULDUNUZ VE;

DÖRT YIL ÖNCE KÜÇÜK HEYECANLARLA GİRDİĞİNİZ BU YUVADAN, BU GÜN DAHA BÜYÜK HEYECANLARLA VE YENİ UMUTLARLA MEZUN OLUYORSUNUZ.

SİZLER BİRER AYAL MENSUBU OLARAK; OKULUMUZDAN ALMIŞ OLDUĞUNUZ EĞİTİMLE HEM KENDİ GELECEĞİNİZİ HEM DE ÜLKE GELECEĞİNİ AYDINLATACAKSINIZ.

AYAL`DAN ALMIŞ OLDUĞUNUZ IŞIĞI BUNDAN SONRAKİ YAŞAMINIZDA ÜLKEMİZİN EN ÜCRA KÖŞELERİNE KADAR YAYIN. BİLİMSEL DÜŞÜNCE YAPISINA SAHİP, GERÇEKÇİ, AÇIK FİKİRLİ, BİLGİLİ, ÖRNEK KARAKTERLİ VE ARANAN BİR İNSAN OLUN.

İNSANLAR ARASINDA AYIRIM YAPMADAN, İNSANI İNSAN OLDUĞU İÇİN SEVİN VE HOŞGÖRÜN.ADİL OLUN, DOĞRULUKTAN AYRILMAYIN. HAKLININ YANINDA OLUN.AKILCI OLUN, ÇALIŞIN, ÜRETİN.

TOPLUMSAL SORUNLARA KARŞI DUYARLI OLUN.BEN SİZLERİ SEVİYOR VE YARINLARIMIZI SİZLERE EMANET EDECEK KADAR GÜVENİYORUM. SİZLERE EMANET EDİLEN EN

BÜYÜK ESER OLAN CUMHURİYETİN VE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN, BIKMADAN USANMADAN VE HİÇ KİMSEDEN KORKMADAN YILMAZ BİRER SAVUNUCUSU OLUN VE YAŞATIN.

ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA ÜLKEMİZİN ÇEŞİTLİ ÇALIŞMA KADROLARINI TEŞKİL EDECEK OLAN SİZLERİN, BUGÜNKÜ HEYECANINIZIN DEVAMLI OLMASINI, İÇİNİZDEKİ VATAN, MİLLET VE İNSAN SEVGİSİNİN HİÇ EKSİLMEMESİNİ,

ÇALIŞMA AZMİNİZİN ARTARAK HER BİRİNİZİN DEVLET, MİLLET VE VATAN İÇİN ÖLÇÜLMEYECEK DEĞERLERE ULAŞMASINI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE TEMENNİ EDİYOR,

HEPİNİZE SAĞLIK, MUTLULUK VE BAŞARI DOLU GÜNLER DİLİYORUM.İSMAİL YAVAŞ

OKUL MÜDÜR VEKİLİ

5

Page 6: Ayal Yakamoz 2011

G İ D E R K E N . . . Muratcan UZTEMUR

(12 FEN A) (2010 - 2011 Eğitim Öğretim Yılı Okul Birincisi) Sayın müdürüm, değerli öğretmenlerim, kıymetli veliler ve sevgili arkadaşlarım; Bugün lisedeki dört yıllık eğitim hayatımızın sonuna geldik.Okulumu iyi bir şekilde bitirmenin sevincini yaşarken aynı zamanda buradan,arkadaşlarımdan ve değerli öğretmenlerimden ayrılmanın üzüntüsünü de yaşıyorum. Bu dört yıllık eğitim öğretim sürecimiz içerisinde çok iyi arkadaşlıklar edin-dik, birbirimize iyi davranmayı, saygılı, olgun ve anlayışlı olmayı kısacası hayatı birlikte paylaşmayı öğrendik.Zor zamanlarımızda birbirimize destek olduğumuz gibi mutluluklarımızı da paylaştık.Gerek ders anlamında gerekse kişilik ve davranışlarımız konusunda bu okuldan çok şeyler öğrendik.Okulumuz ve öğretmenlerimiz bizleri çok iyi yetiştirdi... Bizlere en iyi şekilde eğitim veren,hatalarımızı düzeltmemize yardımcı olan, istemeyerek yaptığımız yanlışları hoşgören,bizleri hayata hazırlamak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan;bizlere iyiyi, doğruyu,paylaşmayı,insanlığı öğreten,bizleri vatana ve millete faydalı bireyler olarak yetiştiren değerli öğretmenlerimize çok teşekkür ediyorum.Onların bizlere verdiği emekleri hiçbir zaman unutmayacak her zaman hatırlayacağız. Bana her zaman destek olan ve beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan aileme de huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Değerli arkadaşlarım! Bizler bu okuldan mezun olsak da birbirimizi hiçbir zaman unutmayacağız.Mutluluklarımızı paylaşmaya ve zor zamanlarımızda birbirimize destek olmaya devam edeceğiz,okulumuzdan aldığımız eğitimle de inanıyorum ki hepimiz hayatta başarılı olacak, hedeflerimize ulaşacağız... Tüm arkadaşlarıma ve bizler mezun olduktan sonra burada okuyacak kardeşlerime hayatlarında başarılar diler, saygılar sunarım...

6

Page 7: Ayal Yakamoz 2011

BİR türkünün düşündürdükleri...

“ Söylesem tesiri yok; sussam gönül razı değil. ” / Fuzûlî

“ Sevgili… gül desenli elbise giymişsin… Korkarım, ‘gülün dik-eninin gölgesi’ seni incitir! ”… Nezakete ve zerafete bakar mısınız? Sevdiğine kavuşma ümidi olmayan Fuzûlî de şöyle sesleniyor : “ Dest bûs-ı arzusiyle ölürsem ger dostlar ; Kûze eylen toprağım, sunun anınla yâre su!” … Sevgilinin elini öpme arzusuyla, bu arzuya kavuşamadan ölürse, mezar toprağından testi yapılmasını, onunla yâre su sunulmasını vasiyet ediyor… sevgili-nin eli ve dudağı testiye değecek, arzusu yerine gelecek… maddesel hiçbir yanı olmayan, başka bir boyutta sevgi…başka bir asrın sevgisi… Öte yanda… başka bir yüreği yanık, bir tatyanda sesleniyor : “ Dün gece yâr hanesinde/ Yastığım bir taş idi / Altım çamur, üstüm yağmur / Yine gönlüm hoş idi… Ben yandım seni bilmem! ” … Sevgilinin kapısının önünde sabahlamış, başını yastık diye taşa dayamış, yağmur altında, çamur içinde… yüreğinin yangınıyla, üşümeyi aklına bile getirmiyor… Sevgiliden sürekli şikayet eden, ilk rüzgârda yüreği üşüyenlere cevap olsun bu sözler de… Gelelim günümüze… şimdiki müteşairler de “yazıyor” : “ Seni gidi fındıkkıraaan!” ( Ne dediğini biliyor mu acaba? ) … “ Yakararsam! Hıııı!! ” Müsaadenizle burayı yorumlamayacağım … Öteki tamamlıyor : “ Günahın boynuma, gel koynuma! ” …Başkası laf altında kalır mı : “ Sana bir ihanet borcum vardı, sonunda ödedim ağlayarak! ”… Vee… gençler; eller havada, avâzeyi bu âleme bilmem ki kim gibi salarak… eşlik ediyorlar “ …sonunda ödediiiiiimmm!…” Evet, ödenen bir fatura var… o faturayı toplumca ödüyoruz… en evrensel, en kutsal duygunun da içini boşalttık… Aferin bize!

* Edebiyatın kökünün “ edep” olduğunu unutmayalım… Şarkı sözlerine “ güfte ” denir; güftelerde nezaket vardır… müziğin üstüne uydurmalara şarkı sözü demesek? Ve… kulağımıza misafir et-tiklerimizde seçici olsak? Şairle müteşairi ( şair geçineni ) birbirinden ayırsak? … iyi olur… çok iyi… ** Bazı paylaşımlarda “ Lâ edri ” yazıyor yazan veya söyleyen yerine… Lâ edri, kimin olduğu belli olmayan, anonim demektir… Lütfen, “ Lâ edri ne güzel söylemiş. ” demeyelim bir daha…Ha, sev-gilisini elbisesindeki desenden sakınan, Lâ edri değil, Nedim… *** Ticarette bir kural vardır : “ Arz- talep ”…Neye talep varsa o arz edilir… siz talep etmezseniz, es-tetik kaygıdan uzak, içi boş, sadece satma amacı olan ve size duygu sunmadan paranıza göz koyan tüccarlar, sözüne söz, müziğine müzik demeyeceğimiz şeyleri arz etmeyecek, sunmayacaklardır… kolay alıcı olmayın! Müzik kulağınızı okşasın, sözler de ya beyninize ya da kalbinize değsin…

Sema AKGÜL

7

Page 8: Ayal Yakamoz 2011

Çok ve Çocuklar… Hiç göze gelmedilerGözdesi de olmadılar kimseninKimse farkına varmadı yalansız gözlerininGöz göz olduğunu yüreklerininHiç anlamadılarOysa ne çoktularNe kadar çocuktularÇözülemedi bakışlarındakiTarifsiz sevdalarKin miydi, sevgi miBüyüyünceye kadarCevapsızdılarOysa ne çoktularNe kadar çocuktularSarıydılar ya da soluk benizliÇoğunlukla daKaraya yakın bir esmerVe onlar genellikleHiç burunlarını silmezlerDerin iç çekişleri bundandırDünyanın kahrından değilÇünkü umurlarında değilOnların farkında olmayanlarOysa ne çoktularNe kadar çocuktular Onlar çok ve çocuklarBüyüyecekAdam olacaklarÖnceleri öğretmenEbe sonra doktor olmak isteyeceklerBildiklerinden değilEn yakınlarında hep onları gördülerHep onlar olmak istedilerÇalınmış geleceklerinden habersizYarım yamalak düşlerde eridilerOysa ne çoktularNe kadar çocuktular

O güzelim yürekleriDelikanlılık edebiyatıyla körelttilerOkumanın erdemindenİnsan gibi yaşamanınBilimden geçtiğinden haberleri olsun istemedilerNe kadar parlarsa parlasınHep suskun kaldı o gözlerOysa ne çoktularNe kadar çocuktular

Ahmet Arif’ten bu yanaYolunu gözleyenlerin adı değiştiHepsi o kadar“Kuş palazı, boğmaca, kara çiçek, sıtma”Belki azaldı amaYeni nedenleriyle “yürek efarktı, kanser filan” hala pusudaÇaresizlik dağlar aşmaktaYer yurt terkedildiGurbet artık sılaÇalansa bildik değil başka bir havaKırıldılar farkında olmasanız daOysa ne çoktularNe kadar çocuktular Onlar çok ve çocuklarGözlerinden dillerine dökülürseBir gün sorularSürdürebilecek miyiz aynı yalanıYoksa yineSusturacak mıyız onlarıKüçüldü dünyaÇoğu gitti azı kaldı çünküGeçici demişlerdi körlüğümüzeBiraz uzadıOysa ne çoktularNe kadar çocuktular Onlar çok ve çocuklarSessiz de kalsalar bizi bağışlamayacaklarMazeretlerimize inanmayacaklarYaşamımızda görünmedikleri her kareninHesabını soracaklarHazırlıklı olmak gerekÇünkü onlar şimdilik çok ve çocuklar…

Tayfun TALİPOĞLU

8

Page 9: Ayal Yakamoz 2011

9

Page 10: Ayal Yakamoz 2011

10

Page 11: Ayal Yakamoz 2011

11

YeşilKüçükken yeryüzündeki tek yeşil gözlü insanın ben olduğumu sanırdım.Öyle ki, diğer insanlar her şeyi soluk görürken ben parlak görürdüm.Çünkü benim gözlerim yeşildi.Kendimi çok özel görürdüm,Dünyada ne kadar çok insan olduğunu düşünürSonra da o kadar beden içindeBu bedene layık görüldüğüm içinVe yeşil gözlü olduğum için gülerdimBen şanslı kızdım.Ben hiç bir zaman kötü olanları yaşamazdımDuyardım, dinlerdim, bilirdimAma ben yaşamazdım.Bu yüzden ilk kez tanıdığım biri öldüğündeGözlerimi kapatmıştımTekrar açtığımda karşımda oturuyordu.Bunu kimseye söylemedimAma onu 39 gün fazla gördüm herkesten.Kapımızın önüne haftanın bir günü pazar kurulurduGünün sonunda yerdeki sebzeleri toplayanİnsanlar görürdümO sebzeleri evlerine götürüp yemek yaptıklarınıÇocuklarına yedirdiklerini anlatırdı annemSonra kendimi o insanları yerine koyardımHep o yerdeki sebzeleri toplayanlardan biri olmak isterdimSırf yerdeki domatesin tadıSevgi ve gözyaşıylaNasıl oluyormuş merak ettiğim için.Bir gün sokakta oyun oynarkenEtrafıma hiç bakmadan koşuyordumÇnükü o sırada çaydanlığa benzeyenBir bulutunağaca dönüşmesini izliyordumO gün yanlışlıkla bir arabaya çarptımNeredeyse ölecektimŞöför bana çok bağırmıştıO günden sonra hep ölmek nasıl bir şeymiş merak ettimAma gece ölmek istememÇünkü bir arkadaşımUykuda ölmek isterdim dediğimdeBana, ya çok güzel bir rüya görürken ölürsen?O zaman hiç bir zaman sonunuÖğrenemezsin dediİşte o zamandan beri daha az ölüyorum rüyamdaYine küçükken yıldızlara bakmaya korkardımEğer çok bakarsam yıldız olacağımı sanardım.Bu dünyada tek olduğumuVe yıldız olursamBana benzeyen hiç kimsenin olmayacağından korkardımVe o anda dünya kimlerin aynı şeyi düşündüğünü merak ederdimBir gün sınıfımıza bir çocuk geldi,Gözleri yeşildiBir gün düştüm,Canım acıdıBir gün ölmek istedim,Uyanıkken ölecek cesareti bulamadımVe bir gün16 yıl 1 ay ve 2 gün öncesine döndümVe 1 yıl, 2 gün önceO yıldızlara bakmaktan korkmadım.

Özlem Özdemir

Page 12: Ayal Yakamoz 2011

12

PALYAÇOBazen çok kıskanıyorum şu palyaçoları doğrusu.. Yüzlerinde gökyüzünün renginde bir

damla gözyaşı ve ona eşlik eden kocaman bir gülümseme.. Öyle bir kelebeğin kanat çırpışı kadar kısa süreli de değil hani! Koskocaman bir gülümseme! Gözünden damlayan gökyüzü mavisindeki o gözyaşına inat kocaman bir gülümseme! Evet.. Kıskanıyorum onları.. Hele o giysileri.. Gökkuşağında saklambaç oynuyorlar sanki! Neşe damlıyor her taraflarından, sanki neşe öyle hissedilebilir bir şey olmuş ve o dipsiz cepleri neşeyle doluymuş gibi.. Az sonra tüm insanlığa ceplerindeki neşeyi sunacaklarmış hissine kapılabilirsin! Kİm bilir belki de öyledir..

Kocaman burunları ve biçimsiz elleri hiç bir zaman sorun değildir onlar için.. Kimse onların ellerini beğenmeyecek korkusuyla; karanlık ceplerin sonsuz derinliğine ya da avuç içlerinin gizemine saklamaya gerek duymadan, yüzeysel beğenilere sunulmuş dünyaya inat yüzlerin-deki o kocaman gülümsemeyle biçimsiz parmaklarını gösterip, kocaman burunlarıyla övüne-bililer..

Sokaklarda dans etmeleri hiç bir zaman garip karşılanmaz.. Yerli yersiz kahkahaları, sa-kar davranışları asla sorun olmaz.. Kıskanıyorum dedim ya.. Kimse onları çok güldüğü ya

da sustuğu için yargılayamaz! İçinden geldiğini yaptığı için yadırgayamaz.. Hatta onlara sempati bile duyarlar. Onlar 40 yaşını aştıklarında sokağındaki çocuklarla ip atlayabilirler yüzlerindeki o kocaman gülümsemeyle! Ayakları kayıp merdiven-lerden düştüklerinde haline gülebilirler delicesine!

Senin benim yaptım gibi; kablumbağa misali kabuklarına saklanıp, dünyayla arlarına mesafe koymalarına gerek yoktur! Çünkü onlar; tüm dünyanındır! Çeplerinde saklı neşeyi parça parça tüm insanlığa dağıtmayı görev bilmiş, sevilesi Palyaçolar!

21. yüzyılda yaşayan kimsenin, dilinden ayrılıp uzun bir tatile çıkmaya gönlü el-vermeyen şu binbir çeşit dertler, tasalar var ya; işte tüm bunlarla dalga geçerce-sine yüzlerinde taşıyorlar o gülümsemeyi! Kıskanmamak elde mi? Söyler misiniz? Hayatın tüm renleri saçlarına dolanmış, dokundukları her köşeye pırıltılı bir mutlu-luk bırakan sakar, savruk, koca burunlu ve biçimsiz parmaklı Palyaçolar!

Hayatın içinde acının, hüznün saklı olduğunu gösteren tek şey yüzlerindeki o gökyüzünü taşıyan gözyaşı değil de ne?

Palyaçoları kıskanıyorum.. Hem de çok.. Söyler misiniz, kıskanmayıp da ne yapayım? Biçim-siz parmaklarımı avuç içlerime saklamaktan vazgeçip, kocaman burnumu gizlemek için başım önümde yürümeyeyim mi? Yerli yersiz güldüğümde, içimde dolup taşan neşeyi paylaşmak istediğimde yadırgayan bakışlara inat yine şarkımı söyleyeyim mi dans ederken kalabalık so-kaklarda? Tüm sakarlığıma rağmen, merdivenlerden zıplayarak inebilir miyim?

Söylesene Palyaço? seni kıskanmayıp ne yapayım? Yüzüme bir maske, Biçimsiz parmaklarıma bir eldiven geçirip kaplumbağa kabuğuma saklanmaya devam mı edeyim?

Ya sen? Sen nasıl oldu da Gökkuşağında dans ettin? Kıskanıyorum seni Palyaço.. Kıskanıyorum..

Özlem Özdemir

Page 13: Ayal Yakamoz 2011

Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, okulların temizlik ve sağlık bilgisi konusunda teşvik edilmesi amacıyla yürütülen proje kapsamında Ayvalık Anadolu Lisesi, beyaz bayrakla ödüllendirilen ikinci okul oldu.Ayvalık Anadolu Lisesi, ilçede Beyaz Bayrak almaya hak kazanan ikinci okul oldu. Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında 03.08.2006 tarihinde imzalanan ‘Beyaz Bayrak İşbirliği Proto-kolü’ çerçevesinde Ayvalık’taki okulları gezen İl Milli Eğitim Müdürlüğü Strateji Geliştirme/Ar-Ge Birimi Uzmanı Sevgi Yavaş, Formatör Öğretmen, Gamze Özer ile İl Sağlık Müdürlüğü Çevre Gıda Sağlığı Şube Müdürlüğü Gıda Mühendisi Nilgün Demirel ve Teknisyen Ercan Çece’nin yaptığı değerlendirme sonrası ilçede Beyaz bayrak alan okullar belli oldu. Yapılan değerlendirmelerde Bey-az Bayrak almaya hak kazanan ikinci okul Ayvalık Anadolu Lisesi oldu. Beyaz Bayrak iki yıl süreyle okulda bulunacak.

13

O K U L U M U Z B E Y A Z B A Y R A K A L D I .

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TANITIM GEZİSİÖğrencilerimiz Yeditepe Üniversitesi’nin davetiyle, üniversite ortamını tanımak üzere

İstanbul’a gittiler.Üniversitenin düzenlemiş olduğu tanıtım etkinliklerine katıldılar; kültürel ortamları yerinde incelediler.Boğaz turu yaparak İstanbul’un güzelliklerini tanıma fırsatı buldular.

Page 14: Ayal Yakamoz 2011

14

C E N N E T T E N B İ R K Ö Ş E “ O R T U N Ç ” Havaların ısınmasıyla faaliyete geçirmeye karar verdiğimiz dönem ödevimiz, keyifli bir röportaja dönüştü.Okulumuz olan Ayvalık Anadolu Lisesi’nden Dil Anlatım dersi öğretmenimiz Ceyda Teksin eşliğinde yola çıktık,oldukça keyifli bir yolculuk bizi bekliyordu. Armutçuk’un tozlu yollarından geçip maviliğin başlangıcı olan Gönül Yolu’na girdiğimizde güneş bize tüm içtenliği ile gülümsüyor-du. Denizin de ondan aşağı kalır bir yanı yoktu.Ulaşımı kolaylaştırmak için denizi doldurmak suretiyle yapılan bu yol Ayvalık ve Lale Ada’sını birbirine bağlar.Tek başına yürüyecek olsanız deniz sizi asla yalnız bırakmaz bu yolda… Bu büyülü maviliğe kendimizi kaptırmışken önce “Lale Adası” tabelasını görüyoruz.Hemen ardından Atatürk Koruluğu ve Lale Adası ile Alibey Adası’nı birbirine bağlayan boğaz köprüsünden geçiyoruz,Bu köprü Türkiye’nin ilk boğaz köprüsüdür.1970’li yılların sonunda yapılan bu köprüyü geçtiğimizde cennet adasına adımımızı atıyoruz. Alibey Adası’nın diğer adıyla Cunda Adası’nın,eski yoluna girip yolumuza devam ediyoruz.Bu yol bize her metre karesinde muhteşem manzaralar sunuyor. Sonunda röportajımızı yöneticisiyle yapacağımız Cunda’nın elit mekanlarından Ortunç’a ulaşıyoruz. Doğayla turizmin birleştiği bu muhteşem mekan resmen ruhumuzu ele geçiriyor. Kapıdan adımımızı attığımızda Ortunç’un kurucularından Necla Tunç karşılıyor bizi ilk olarak.Eşi Orhan Tunç ile birlikte opera sanatçısı olan Necla Tunç operayı bıraktıktan sonra bu güzel yere adamış kendisini.Birkaç dakika sonra otelin şimdiki yöneticisi olan oğulları Onur Tunç da bize katılıyor.Öncelikle geliş nedenimizi kısaca açıklıyoruz.Röportajımızı okul dergimiz için yaptığımızı bu güzellikleri paylaşmak için Ortunç’u seçtiğimizi söylüyoruz.Bu seçimimizin ne kadar isabetli olduğunu sıcakkanlı davranışları ve konuşmalarından bir kez daha anlıyor ve eşsiz manzarayla birlikte keyifli bir muhabbete de başlıyoruz. İlk olarak Onur Tunç’tan bize kendisini tanıtmasını rica ediyoruz. “1980 Ankara doğumluyum,İzmir’de bir süre öğrenim gördükten sonra Fransa’da Turizm İşletme ve Otelcilik okudum.Türkiye’ye dönüp askerliğimi yaptıktan sonra aile şirketimiz olan Ortunç’un başına geçtim,halen burada çalışıyorum.”

Page 15: Ayal Yakamoz 2011

15

Otelle aynı yaşta olduğunu belirten Tunç, kısaca oteli de

tanıtıyor bize. “Otelimiz 1980 den bu yana aile şirketi olarak devam etmekteydi, kurumsallaşmak için bir yatırım yaptık ve otelimizi 9 yıl sonra büyük bir yenileme ile yaz kış hizmet verebilir hale getirdik. Mis-afirlerimizin çoğunu yerli müşterilerimiz oluşturuyor, ufak bir kısmı da yabancı misafirlerden oluşuyor.Amacımız kendimizi yurtdışına daha fazla duyurmak ve daha iyi bir hizmet anlayışı ile misafirlerimizi otelimizde ağırlamak.” Ortunç’a gelmeden önce dikkatimizi çeken şeylerden biri de Necla ve Orhan Tunç’un opera sanatçıları olmasıydı,Onların bu kadar farklı bir meslekleri varken neden turizmi seçtiklerini de Onur Tunç’tan öğreniyoruz.Hobi olarak başlamış her şey,Burayı keşfettiklerinde çok beğenmişler,bir süre burada yaşamışlar.20 sene önce de burasını otel yapma kararı almışlar ve işi profesyonelliğe dökmeye karar vermişler.Yaptıkları aslında tamamen gönül işi. Necla Tunç da bu arada yadsınamayacak samimilikte bize bilgiler veriyor.Heyecanlarını hiç kaybetmediklerini ve ilk günkü gibi otelle ilgilendiklerini söylüyor.Otellerinin işleriyle ilgilenmek-ten hiç vazgeçmediklerini reçellerini bile hala kendisinin yaptığını anlatıyor Necla Hanım.. Sonrasındaysa oldukça açık olmasına rağmen merakımıza yenilip “Ortunç” isminin Orhan Tunç’tan mı geldiğini soruyoruz. Onur Tunç da bunu onaylayarak espirili bir cevap daha veriyor . “Onur Tunç da yakalıyor kıyısından”. Ayvalık’taki turizmin gözdelerinden olan Ortunç’un yöneticisi Onur Tunç’a Ayvalık’ta turizmi nasıl bulduğunu sorduk. “Ayvalık’ta turizim bence eskiden daha iyiymiş,fazlasıyla gerilemiş,Yeni yeni hareketleniyor,hakkettiği yeri bulacak gibi.Sarımsaklı plajlarında otel sayılarının arttırılması gerektiğini düşünüyorum,yeni oteller açılıyor elbette ama alt yapıda eksiklikler çok, yol, kanalizasyon, ulaşım gibi pek çok sorun var.Yine de Ayvalık’ın ileride Türkiye’nin gözbebeği olacağına inanıyorum.” Hazır turizmin ilerlemesinden konu açılmışken Onur Bey’e çalışanlarıyla ilgili sorularımızı sormaya başlıyoruz. Öncelikle elemanlarını nasıl seçtiğini soruyoruz.Profesyonel kişilerle çalışmaya özen gösterdiklerinden bahsediyor,bu doğrultuda eğitim veren okulların da turizmin geleceklerini yetiştirdiğini vurguluyor. Bu arada da oteli yönetmenin en zor tarafının insan idaresi olduğuna değiniyor.Hem elemanları idare etmenin hem de müşteri memnuniyetini sağlamanın zor olduğunu söylüyor.Elemanların bilgi konusunda eksik olabildiklerini ve bu işle uğraşan herkesin kendini yetiştirmesi gerektiğini söyleyerek bağlıyor konuyu. Muhabbetimize kısa bir ara vermişken Ortunç’da küçük bir gezintiye çıkıyoruz.Yeşil ve mavinin muhteşem uyumunu en açık şekilde burada görmek mümkün.Burayı huzur ve doğanın büyük bir uyumla birleştiği yer olarak tanımlasak yanılmış olmayız.Bu güzelliği ve bu sıcak sohbeti bırakmak zor olsa da vedalaşıp şıklığın ve konforun doğa ve huzurla birleştiği Ortunç’dan ayrılıyoruz.Keyifli röportajımız aynı güzel yollardan dönerek okulumuza ulaşmamızla son buluyor.

HAZIRLAYANLAR: GİZEM ERKAYA MİNE GÜNER

Page 16: Ayal Yakamoz 2011

16

Sizi en anlamlıEn güzel sözlerin içinde görüyorum

ÖğretmenimNinemin dilinde bir Keloğlan masalı

Ağzımda annemin sütüÇiçekler içinde bir Türkmen kilimi

Ağrı eteklerinde papatya tarlası renk renkIsparta halısında Yediveren gülü

Yurdumun uğuldayan ırmakları gibi derindenAkıyor dudaklarında sevgi

Güm güm vuruyor yüreğimde Türkiye’mYüreğimde hoşgörüSözlerin bal tadında

İçimi ısıtıyor gözlerin ışıl ışılGözlerinden sözlerinden okuyorum seni

Sevdanı ve hüznünü...........

Ellerimi sana uzatıyorum öğretmenimSevecen bakışlarını gözlerimde

Acıyı umudaAydınlığa çevir karanlığı

...........Bırak kırılsın parmaklarında tebeşirler

Açıktır kapılarımız güneşeDersimiz aydınlık

İşte bak göğü kucaklayıp getirdim sanaSen içimizde katmerleşen çiçek

Umutlarımızın kozasıTarlalarımıza bahar ve tohum

Fabrikalarda akan alın teriSen susuz toprağa yağmur bulutu

...........Ben, Selanik’ten bilirim seni

Sen yetiştirdin Türk’ün yüce komutanınıSen verdin Mustafa’ya “Kemal” adını

Yol yapımında işçiydinSınıfta öğretmen

Atatürk ışığını taşırken aydın…Çağdaş uygarlığı da sen yaydın

Bilirim seni öğretmenim............

Bir desen çizmişim kalbimin doruklarına…İlmik ilmik dokuyorum

Çoğaldıkça attığım düğümlerCoşuyor büyüyor mutluluğum.

Çizdiğim desenlerde attığım düğümlerdeCan var, ruh var, şuur var

Elimin emeğinde, alnımın terindeArzu var, sevinç var, gurur var.

Çizdiğim desen, attığım düğüm,Sensin öğretmen Ayşe’m, sensin Doktor

Mehmet’imSen mutlu oldukça, sen başardıkça

Ben övünürüm.

ÖMER KURT

Page 17: Ayal Yakamoz 2011

17

AYVALIK ANADOLU LİSESİ’NDEN BAHAR EĞLENCESİ

Ayvalık Anadolu Lisesi yönetimi, okul aile birliği, öğretmen ve velileri, Liman restoranda düzenlenen Bahar eğlencesinde bir araya geldi. Sınıflardaki projeksiyon cihazı eksiğini tamamlamak için gerçekleştirilen etkinliğe yaklaşık 350 bayan katıldı. Müdür Kenan Kıvrak yönetiminde eğitim ve öğretime devam eden Ayvalık Anadolu Lisesi için okul aile birliği tarafından bahar eğlencesi düzenlendi. Pazar günü Liman Restoranda gerçekleştirilen etkinlikte Gamze ve Burak’ın canlı müzik performansı ile eğlenen bayanlar için bir de hediye çekilişi düzenlendi. Naciye Sakallı başkanlığında, Nil Kayan-dan, Nilgün Güler, Nalan Açıkel, Dilek Tek-incan, Hava Kayaalp, Ayşe Özdemir, İsmail Dündar, Emine Bakırlılar, Öztürk Turhan ve Aslı Ovalı’dan oluşan okul aile birliği, bu etkin-likle sınıflardaki eksik projeksiyon cihazlarını tamamlamayı planlıyor. Okul Aile Birliği Başkanı Naciye Sakallı, “Okulumuzun eksikliklerini gidermek için düzenlediğimiz etkinliğe destek veren Kipa, Meis Turizm, İmge Çeyiz, Sağlam Optik, Aykut Çeyiz, Komili ve Tariş ile tüm esnafa teşekkür ederiz” dedi.

Okulumuz Aile Birliğinin düzenlemiş

olduğu “BAYANLAR TANIŞMA VE KAYNAŞMA YEMEĞİ” 09/01/2011 Pazar günü saat: 13.00`da Alibey Adası Moshos Taverna`da yapıldı. Bayan öğretmenlerimiz ve velilerimiz,davetli oldukları bu yemek vesile-siyle hem eğlendiler hem de bir dönemin yorgunluğunu çıkardılar.Elde edilen gelirle eğitim - öğretime katkıda bulunuldu.

Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar, zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi,

ancak irfan ordusuyla kaimdir. (Atatürk)

Page 18: Ayal Yakamoz 2011

BOZCAADA GEZİSİ

18

Ayal Fotoğrafçılık Kulübü, Bozcaaada’ya gezi düzenledi.afk üyeleri ve öğretmenlerinin yer aldığı Bozcaada gezisinde tarihi ve kültürel mekanlarda eğitim etkinlikleri düzenlendi; çekimler yapıldı.Adadaki yapım atölyelerinde izlenimlerde bulundular.

Yeter derecede eğitime sahip olmalısın ki, çevrende insanları gereğinden büyük görmeyesin; fakat bilgeliği sağlayacak kadar da eğitimin olmalı ki, onları küçük görmeyesin.

(M.L. BOREN)

Öğretmen ve öğrenciler hoşça vakit geçirdiler. Atölyelerde yerinde incelemeler yaparak öğrendiler.

Page 19: Ayal Yakamoz 2011

AYVALIK ANADOLU LİSESİ’NDE SİVİL SAVUNMA TATBİKATI YAPILDI.

28 Şubat Sivil Savunma günü sebebiyle planlanan İkaz Alarm ve Personel Tahliye Tatbikatı Okulda sirenlerin çalmasıyla başladı. Sivil Savunma Kulübü tarafından organize edilen tatbi-kat öncesi , personel ve öğrencilere okullarımızda can ve mal kaybının en aza indirilmesi için alınacak tedbirler ile deprem ve yangın eğitimi konularında eğitim verildi.Daha sonra Okul bahçesinde yangın çıkartılarak Özge Yangın Söndürme yetkilisi tarafından, öğrencilere uygulamalı olarak, yangın tüplerinin nasıl kullanılacağı hakkında bilgi verildi.

19

Page 20: Ayal Yakamoz 2011

20

Page 21: Ayal Yakamoz 2011

21

Page 22: Ayal Yakamoz 2011

22

Okul Müdürü Kenan Kıvrak Sergimizin Açılışını Yaptı.

AY V A L I K A N A D O L U L İ S E S İ R E S İ M V E F O T O Ğ R A F S E R G İ S İ

Kuruluşundan beri her yıl en az bir sergi açan Ayal öğrencileri, resim öğretmenleri Tahsin Erden ve Şennur Akbaş rehberliğinde geleneksel hale gelen sokak sergilerinin dokuzuncusunu, fotoğraf sergilerinin yedincisini açtı.

Bir Hikayenin Resimlenmesi..2011 Ayal Resim ve Fotoğraf Sergisi Afişi

Eski Edremit Caddesi’nde Ateksan Ekmek Fırını karşısında açılan sergimiz iki gün gösterimde kaldı.35 adet yağlıboya ve akrilik tuval, 18 adet çerçeveli fotoğraf ve 10 adet 100x70 ebatında mukavva panonun (suluboya, desen guvaş ve lavi örnekleri) yer aldığı zengin içerikli bir sergi oldu.Çevre esnafı ve halk tarafından takdirle karşılandı.Sergide yer alan eserlerin çoğunluğunu özgün örnekler oluşturdu.

Page 23: Ayal Yakamoz 2011

23

Ayvalık Anadolu Lisesi Okul - Aile Birliği resim ve fotoğraf sergimize ilk gün kermes ile destek oldu.Ayal öğrencileri de sergi açan arkadaşlarını yalnız bırakmadı.

Müzik öğretmeni Lütfi Özdem yönetiminde 11 Fen/B sınıfı öğrencilerinden oluşan müzik grubu, serginin ilk gününde izleyiciler tarafından beğeniyle izlenen bir müzik ziyafeti sundular

Müzik Öğretmeni Lütfi Özdem yönetimindeki Ayal müzik grubu ile resim öğretmenleri Tahsin Erden ve Şennur Akbaş rehberliğinde resim grubu öğrencileri...

Page 24: Ayal Yakamoz 2011

3 YILDIR SÜRDÜRÜLEN ÇEYREK ALTIN ÖDÜLLÜ AYIN FOTOĞRAFI YARIŞMASINDA 15. VE

SON ÖDÜLÜ GÜLBEN KARA ALDI.

AYAL FOTOĞRAFÇILIK KULÜBÜ AYIN FOTOĞRAFI ÖDÜLÜ

Ayal Fotoğrafçılık Kulübü’nün her yıl tasarımını ve baskısını yaptığı Ayal Takvimi

24

Gülben Kara - Rastgele

Çeyrek Altın Ödülünü Meis Turizm Sahibi Öztürk Turhan verdi.

AYAL FOTOĞRAFÇILIK KULÜBÜ CUMHURİYET HAFTASI ETKİNLİKLERİ ÇERÇEVESİNDE ATATÜRK

FOTOĞRAFLARI SERGİSİ AÇTI.

Page 25: Ayal Yakamoz 2011

Gençlik Spor ve İl Müdürlüğü tarafından organize edilen FUTSAL Salon Futbolu 2010-2011 sezonu Liseler arası Genç Erkekler Körfez ligi şampiyonasına katılan Ayvalık Anadolu lisesi Körfez birincisi oldu. Burhaniye kapalı Spor salonunda yapılan karşılaşmalara ,Burhaniye Lisesi,Edremit Özel Özcan Kolejli, A.Akpınar Kız Meslek lisesi ve Ayvalık Anadolu Lisesi katıldı. A. Akpınar KM Lisesini 6-4, Burhaniye Lisesini 4-0 , yenen Ayvalık Anadolu lise son maçta Edremit Özel Özcan Kolejine 1-0 ye-nilmesine rağmen averajla şampiyon oldu. Beden Eğitimi öğretmeni ve takım

Antrenörü İhsan Murat DÖNMEZ tarafından çalıştırılan okul Futsal takımı : Berkay Gökçen,Yusuf Yurten, Mert Meriç,Gökhan Şahan ,Nihat Dönmez,C. Deniz Dağyudan, Eyüp Karagöz , Hamdi Sağ, Baran Öztürk’ten oluşmaktadır. 23-24-25 Şubat tarihlerinde Balıkesir’de yapılacak olan İl birinciliğine katılmaya hak kazanmıştır.Okul müdürü Kenan KIVRAK bu turnuvada okul takımımızı destekleyen, MEİS Turizm Şirketine,Okul Kantin İşletmecilerine ve Okul Aile Birliğine teşekkür ettiğini belirterek, İl şampiyonluğu için yapılacak maçlarda takıma başarılar diledi.

AYVALIK ANADOLU LİSESİ KÖRFEZ ŞAMPİYONU OLDU

25

ALMANCA YOLLARDAAlman Kültür Merkezi Goethe Enstitüsü tarafından hazırlanan Almanca Yollarda pilot projesiyle 3 Ekim’de yola çıkan Almanca Otobüsü Ayvalık Anadolu Lisesi Öğrencileri için ilçeye geldi.Cuma günü 08:30 - 14:00 saatleri arasında okul bahçesinde konaklay-an otobüsteki eğitmenler, okul öğrencilerine oyunlar ve yarışmalarla almanca öğretti.