AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3....

37
AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA B IR YAY IMLANIR • ÜCRETS IZDIR NASUH MAHRUKI Röportaj YERYÜZÜ CENNETI EGE Altınbaş Holding Enerji ve Lojistik Grubu Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili MUSTAFA ERGI Röportaj Futbol tarihinin ‘EN’leri... Birlikte Daha İleri !

Transcript of AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3....

Page 1: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

A Ğ U S T O S 2 0 1 5 • Y I L : 2 • S A Y I : 5 • Ü Ç A Y D A B I R Y A Y I M L A N I R • Ü C R E T S I Z D I R

NASUHMAHRUKI

Röportaj

www. a l p e t . c om . t r

YERYÜZÜ CENNETI

E G E Altınbaş Holding Enerji ve Lojistik Grubu Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili

MUSTAFA ERGI

RöportajFutbol tarihinin ‘EN’leri...

B i r l i k t eD a h aİ l e r i !

Page 2: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR
Page 3: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Hepinizin bildiği gibi, bayisiyle, dağıtıcısıyla akaryakıt sektö-rü olarak çok yoğun bir sü-

reçten geçiyoruz. Bir taraftan devam eden intifa süreci, diğer yandan yeni uygulamalar, petrol fiyatları ve döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar, sek-törün tansiyonunu sürekli yüksek tu-tan unsurlar oldu.

Biz de Alpet olarak, bu yoğun gün-demde işimize odaklanarak, piyasada yaşanan yoğun rekabette öne geçmek ve tüketici memnuniyetini en üst se-viyeye çıkarmak için siz değerli iş or-taklarımız ile birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. 2015 yılı satışlarımızın, geçen yıla göre yüzde 25 artmış olma-sı bunun en güzel göstergesi. Bunun için tüm bayilerimiz özel bir teşekkü-rü hak ediyor.

Bayilerimize sadece akaryakıtta değil, akaryakıt dışı alanlarda da yapılacak işbirlikleriyle avantaj sağlayarak diğer istasyonların bir adım önüne geçme-lerini sağlamak üzere çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.

Bu kapsamda, istasyonlarda CNG sa-tışı ile ilgili görüşmelerimiz belli bir noktaya geldi. Kısa bir süre önce de hem akaryakıt hem CNG satılan ilk is-tasyon Alpet çatısı altında Antalya’da hizmete girdi. Öte yandan perakende elektrik satışı ile ilgili çalışmalarımız da devam ediyor.

2015 sürecini başarılı şekilde geçiren sayılı şirketlerden biri olmanın mut-luluğunu yaşıyoruz. Birçok bayimiz ile sözleşmemizi yeniledik ve yenile-meye devam ediyoruz. Henüz Alpet bayrağı altında olmayan birçok bayi adayımız ile de çok yakında Alpet çatı-sı altında ailemizin birer üyesi olarak yola bizimle devam edeceğini görmek bizleri mutlu ediyor.

Yıllardır birlikte çalıştığımız ve aile-mize yeni katılan tüm bayi dostları-mız ile önümüzdeki dönemde daha nice başarıları birlikte kutlayacağı-mıza ve güzel işlere imza atacağımıza yürekten inanıyorum. Hepinize bol kazançlar diliyorum.

İzzet Çubukçu / Genel Müdür

S U N U ŞBayilerimizi rekabette bir adım öne çıkarıyoruz

AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 1

Page 4: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Editör

H. Murat Fırat

[email protected]

İletişim

[email protected]

Yeşilköy Mahallesi Atatürk Caddesi EGS

Business Park B2 Blok No:12 Kat:10

34149 Bakırköy-İstanbul

Tel: (212) 463 60 00

Fax: (212) 465 38 05 / 09

www.alpet.com.tr

Görsel Yönetmen

Kasım Halis

Tasarım

Medya Time Reklam Ajansı

Tel: (0312) 472 86 12 - 23

Basıldığı Yer

Dumat Ofset Mat. San.Tic.Ltd.Şti.

Bahçekapı Mah. 2477 Sk. No:6

Şaşmaz-Etimesgut/ANKARA

Dağıtım

Kurye / Kargo

Yayın Türü

YEREL SÜRELİ YAYIN

TÜM TÜRKİYE’DE

Basım Tarihi

30 Temmuz 2015

Dergide yer alan yazı, fotoğraf, illüstrasyon,

grafik, harita gibi malzemelerden yazılı izin

olmaksızın hiçbir şekilde alıntı yapılamaz.

içindekiler

6

22 28

24

Bayiler, geleneksel Alpet iftarlarında buluştu 4Sofu Altınbaş, kızıyla aynı gün üniversiteden mezun oldu. 7“Alpet’i ilk 3’e taşıyacağız” 8Yeryüzü Cenneti Ege 14Alpet’ten nakliyecilere % 6 indirimli yakıt fırsatı 21“Genç ve dinamik enerjimizle sahadayız” 22“Bugüne kadar 2050’nin üzerinde insan hayatı kurtardık” 24Türkiye’nin otomobil tarihi… 28Sanat 32Mavinin Büyülü Dünyasına Altınbaş ile Yolculuk 35“Samimiyet testinde başarılıyız” 36Futbolun tarihinin “En”leri 3825 İlginç Psikolojik Gerçek 42Albe istasyonlarının akaryakıtı Alpet’ten 45Alpet durakları 46Teknoloji 52Moda 54Buluş Hikayeleri 56Sağlık 57Kültür Sanat 58Ailemizin yeni üyeleri 60Alpet iletişim 62

“ALPET’İ İLK 3’E TAŞIYACAĞIZ”

“GENÇ VE DİNAMİK ENERJİMİZLE SAHADAYIZ”

Y E RY Ü Z ÜC E N N E T İ E G E 14

8

“BUGÜNE KADAR 2050’NIN ÜZERINDE INSAN HAYATI KURTARDIK”

TÜRKİYE’NİN OTOMOBİL TARİHİ…

î KÜLTÜREL MIRAS-LARIMIZIN EN GÜZEL

ÖRNEKLERINDEN BIRI OLAN EBRU SANATI, MAHARETLI

ELLERIN DOKUNUŞLARIYLA SUYUN ÜZERINDE HAYAT

BULUYOR.

RENKLERİN SUDA

DANSI

32

Page 5: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

teceğimize inanıyoruz” şeklin-de konuştu.

“Alpet yeniliklerin öncüsü”Güçlü depolama kapasitesi, sağlam insan kaynağı ve köklü Altınbaş geleneğinden neşet eden anlayışı ile Alpet’in ye-niliklerin de öncüsü olduğunu vurgulayan Mustafa Ergi, şöyle konuştu:

“Ülkemizin en önemli konu-larından birisi olan enerji ve-rimliliğinin sektörümüzdeki göstergelerinden birisi olan bi-yoenerjiyi ülkemizde ilk uygu-layan şirket olmanın onurunu yaşıyoruz. Şu an için düzenle-melerle zorunlu hale getirilen biyoyakıtları bizler 5 yıl önce uygulayan firma olduk.”

“Serbest piyasaya müdahaleyi doğru bulmuyoruz”Bayilere seslenen Alpet Genel Koordinatörü Mehmet Gülte-kin de, uzun yıllardır akarya-kıt sektöründe bulunduğuna dikkat çekerek, sektörün hiç bu kadar zor bir dönem ge-çirmediğini söyledi. Özellikle son yıllarda devletin sürekli olarak serbest piyasada oluşan fiyatlara müdahale ettiğine dikkat çeken Gültekin, “Ser-best piyasada oluşan fiyatlara

müdahale edilmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz” şeklinde konuştu.

“Piyasaya giriş şartları ağırlaş-tırılmalı”Şu anda 84 akaryakıt dağıtım fir-masının faaliyette bulunduğunu belirten Gültekin, “Bu 84 dağı-tım şirketi zaten kendi aralarında yoğun bir rekabet ortamı yarat-mış durumda. Bu kadar çok da-ğıtım şirketinin olmasını da piya-sanın sağlıklı yapısına olumsuz etkisi olduğunu düşünüyorum. Serbest piyasa ortamında şirket-lerin piyasaya girişine bir sınır-lama getirilemez tabii ama mu-hakkak piyasaya giriş şartlarının ağırlaştırılması lazım. Bir masa, bir kasa ile kurulan şirketler ile milyonlarca dolar yatırım yapan ciddi şirketlerin aynı platformda

rekabet etmesini beklemek çok yanlış. Bir masa, bir kasa ile kuru-lan şirketlerin ne Türkiye ekono-misine ne de akaryakıt sektörüne hiçbir faydası olmaz, aksine bu tür şirketler ekonomiye ve piyasaya büyük zarar verir” değerlendir-mesinde bulundu.

“İkmal gücümüz bayilerimiz için büyük avantaj”Alpet’in genel yapısı itibariyle kendi emsallerinden çok farklı bir noktada bulunduğuna işaret eden Mehmet Gültekin, şöyle konuştu: “Örneğin, depolama kapasitemiz bakımından 84 da-ğıtım şirketi içerisinde 3. sıra-dayız. Türkiye’nin 7 farklı bölge-sindeki 7 depolama tesisimizin ulaştığı yaklaşık 250 bin metre-küplük kapasitemiz, bayilerimi-ze en hızlı şekilde ve kesintisiz ikmal yapma avantajı sağlıyor. Bu çok önemli bir avantaj. Ay-rıca sektörde yetişmiş, genç, kabiliyetli, gelişmelere hızla adapte olabilen ve bayilerimiz ile çok iyi iletişim içinde olan bir personel yapımız var. Alpet’in tüm çalışanları 24 saat boyunca bayilerimizin emrinde. Tüm bun-ların yanı sıra Altınbaş Holding gibi Türkiye’deki en büyük 50 şirket içerisinde yer alan lider bir grubun bünyesinde faaliyet gös-

Bayiler, geleneksel ALPET iFTARLARINDA BULUŞTUîALPET, BU YIL DA ÇEŞITLI ŞEHIRLERDE DÜZENLEDIĞI GELENEKSEL IFTAR YEMEKLERIYLE

IŞ ORTAKLARI VE BAYILERINI BIR ARAYA GETIRDI.

ANKARASAMSUN

ISTANBUL

Izzet ÇubukçuAlpet Genel Müdürü

Alpet, Ramazan ayı ve-silesiyle 24 Haziran’da Izmir, 25 Haziran’da

Adana, 30 Haziran’da Sam-sun, 1 Temmuz’da Ankara, 7 Temmuz’da Batman ve 9 Tem-muz’da Istanbul’da düzenle-diği geleneksel iftar yemek-leriyle iş ortakları ve bayilerini buluşturdu.

Altınbaş bayileriyle cep telefonu numarasını paylaştıIstanbul’da düzenlenen iftar yemeğinde konuşma yapan Alpet Yönetim Kurulu Başka-nı Sofu Altınbaş, bayileri birer iş ortağı olarak gördüklerini belirterek, “Bu sektörde bayi-lerine en yakın dağıtım şirketi Alpet’tir. Çünkü biz bayilerimiz-le birlikte kocaman bir aileyiz. Bayilerimizin her biri bizim için çok değerli” dedi. Bayiler ile şahsi cep telefonu numarasını da paylaşan Altınbaş, “Bir aile olduğumuza göre, her türlü sı-kıntınızda beni aramaktan çe-kinmeyin. Her zaman sizin yanı-nızdayım” şeklinde konuştu.

“Her geçen gün büyüyoruz”Ankara Bilkent Otel’de ger-çekleştirilen iftar yemeğinde konuşma yapan Alpet Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Enerji ve Lojistik Grubu Başkanı Mus-tafa Ergi ise, birbirinden farklı 5 sektörde 25 marka ile faaliyet gösteren Altınbaş Holding’in Türkiye’nin lider kurumlarından biri olduğunu söyledi. Holding bünyesinde faaliyet gösteren Alpet’in de, 7 deposu ve 400 bayisi ile sektörün en büyük yerli şirketlerinden biri olduğu-na dikkat çeken Ergi, “Gerek yeni istasyon yatırımlarımız, gerekse yurtiçi ve yurtdışında enerji alanındaki yatırımlarımız

tüm hızıyla devam etmektedir. Sadece ülkemizde değil, yakın coğrafyadan başlamak üze-re yapılan ve planlanan yeni yatırımları ile Grubumuz gün-den güne büyümektedir. Işin ekonomik boyutunun dışında, gerek ülkemizde gerek ulus-lararası alanda saygın bir yer edindiğimizi gösteren bu bü-yüme trendi bizi, hem Grubu-muz hem de ülkemiz açısından mutlu etmektedir” dedi.

“Sektör 5 yılda bir yeniden ya-pılanıyor”Akaryakıt sektöründeki geliş-melerin baş döndürücü bir hız-la devam ettiğini ifade eden Ergi, “Gerek hukuki gerekse ekonomik altyapıdaki dönü-şüme sektörün intibak göster-mesi her türlü takdirin ötesin-dedir. 5 yılda bir sektörün yeni anlaşmalar sebebiyle doğal olarak yeniden yapılandırıldı-ğı bir süreci daha yaşıyoruz. Bizler 5 yıl önceki tecrübe ve sizlerden aldığımız güçle bu yıl da güçlenerek bu süreci yürü-

Alpet Yönetim Kurulu BaşkanıSofu Altınbaş

4 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015

ALPETh a b e r

HABER

AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 5

Page 6: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

termek Alpet bayilerine de çok büyük bir güç veriyor.”

“Depolama kapasitesinin önemi gittikçe artıyor”Alpet Genel Müdürü Izzet Çu-bukçu, 4 milyar doları aşan ci-rosu ile birçok sektörde faaliyet gösteren Altınbaş Grubu’nun, en önemli değerlerinden biri olan Alpet’in; Türkiye genelinde-ki 400 istasyonu ve 7 depolama tesisi ile ülkeye hizmet vermeye devam ettiğini söyledi. Depola-ma kapasitesinin öneminin her geçen gün daha da arttığına dikkat çeken Çubukçu, “Alpet, 7 depolama tesisi ile ülkenin her bölgesinde bayilerine sağladığı ikmal güvencesi ile öne çıkmak-ta ve bu anlamda 3. büyük şirket olma gururunu da yaşamaktadır. Bunlara ek olarak; mevcut tesis-lerin kapasitesinin artırılması ve yeni ikmal noktalarının oluşturul-ması için gerekli yatırım çalışma-larımıza devam ediyoruz” dedi.

“Satışlarımızı yüzde 25 arttırdık”Alpet’in, piyasada yaşanan yo-ğun rekabette öne geçmek ve tüketici memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak için iş ortakla-rı ile birlikte var gücüyle çalıştığı-

nın altını çizen Çubukçu, “2015 yılı satışlarımızın, geçen yıla göre yüzde 25 artmış olması bu-nun en güzel göstergesidir. Bu-nun için sizlere ayrıca teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

“Çok yakında birçok yeni bayi Alpet bayrağını dalgalandır-maya başlayacak”Istasyonlarda CNG satışı ile ilgili yürüttükleri görüşmelerin belli bir noktaya geldiği bilgi-sini veren Izzet Çubukçu, şöy-le devam etti: “Bu kapsamda hem akaryakıt hem CNG satı-

lan ilk istasyon Alpet çatısı al-tında hizmete girdi. Perakende elektrik satışı ile ilgili çalışma-larımız da devam ediyor. 2015 sürecini başarılı şekilde geçi-ren sayılı şirketlerden biri ol-manın mutluluğunu yaşıyoruz. Birçok bayimiz ile sözleşme-mizi yeniledik ve yenilemeye devam ediyoruz. Henüz Alpet bayrağı altında olmayan birçok bayi adayımızın da çok yakında Alpet çatısı altında ailemizin birer üyesi olarak yola bizimle devam edeceğini görmek bizi mutlu ediyor.”

SOFU ALTINBAŞ MEZUNİYET PASTASI KESTİAlpet’in İstanbul’da gerçekleştirdiği iftar yemeğinde Hukuk Fakültesi’nden

mezun olan Alpet Yönetim Kurulu Başkanı Sofu Altınbaş, mezuniyet pastasını

Alpet yöneticileri ile birlikte kesti.

IZMIRADANA

BATMAN

Altınbaş Holding Yöne-tim Kurulu Başkanve-kili ve Alpet Yönetim

Kurulu Başkanı Sofu Altınbaş, 53 yaşında üniversiteden me-zun oldu. Kuzey Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fa-kültesi’ni bitiren Sofu Altın-baş, kızı Fatma Altınbaş ile aynı gün diploma aldı.

Gaziantep’te ilk ve orta öğre-timini tamamlayan Sofu Altın-baş, liseden sonra eğitimine iş hayatındaki yoğunluk nede-niyle ara vermişti. 48 yaşında yeniden okula dönme kararı alan Altınbaş, kızı ile aynı üni-versitenin hukuk bölümüne

girmeyi başardı. Sınavlara kı-zıyla birlikte hazırlanan Sofu Altınbaş, mezuniyet sevinci-ni de kızıyla aynı gün yaşadı. Sofu Altınbaş’ı eşi Zeynep Altınbaş ve oğlu Mehmet Al-tınbaş da törende yalnız bı-rakmadı.

“Geç oldu demeden çalıştım”Mezuniyet töreninde konu-şan Sofu Altınbaş şunları söy-ledi: “Başta rektörümüz Prof. Dr. Ümit Hassan olmak üze-re, tüm öğretim kademesine teşekkür ediyorum. Velilere de gençleri topluma faydalı bireyler olarak yetiştirdikle-ri için teşekkür ederim. Ben

gençliğimde fiziki imkansızlıktan dola-yı yarıda bıraktığım tahsilimi ‘Geç oldu’ demeden tamam-lamaya çalıştım. Kendimi yetiştirmek ve tüm gençlere ör-nek olmak için yola çıktım. Kaç yaşında

olursanız olun eğitime önem verin.”

Sofu Altınbaş, 5 farklı sek-törde 21 şirket ile 7.8 milyar TL’lik ciroya sahip Altınbaş Holding’de Alpet Türkiye, Alpet Kuzey Kıbrıs, Atak Ma-deni Yağ, Akdeniz Akaryakıt, Transal Denizcilik ve Galata Denizcilik’in bulunduğu enerji ve lojistik grubunu yönetiyor.

Sofu Altınbaş, kızıyla aynı gün üniversiteden mezun oldu.îALTINBAŞ HOLDING YÖNETIM KURULU BAŞKANVEKILI SOFU ALTINBAŞ, 53 YAŞINDA ÜNIVERSITEDEN MEZUN

OLDU. HAYALINDEKI BÖLÜM OLAN HUKUKU TAMAMLAYAN ALTINBAŞ, KIZI ILE AYNI GÜN DIPLOMA ALDI.

AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 7

ALPETh a b e r

HABER

6 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015

Page 7: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Kuyumculuk, petrol, ma-deni yağ, finans, lojistik ve eğitim gibi alanlar-

da faaliyet gösteren Altınbaş Holding, Türkiye’nin en kök-lü ve saygın gruplarından. 1950’li yıllarda temeli atılan Altınbaş Holding bugün, ku-yumculukta; Altınbaş, Assos, Pera, Onsa Rafineri, Onsa Is-tanbul ve alStone, finansta; Creditwestbank Kıbrıs, Cre-ditwestbank Ukrayna, Cre-ditwest Factoring enerjide; Alpet, Atak, Akdeniz Akarya-kıt, lojistikte ise Transal De-nizcilik ve Galata Denizcilik ile faaliyet gösteriyor. Grup, Tür-kiye, Kuzey Kıbrıs ve Ukray-na’daki 21 şirketiyle büyüme-ye devam ediyor. Grup ayrıca, yaklaşık 5 bin öğrencisi bulu-nan Kemerburgaz Üniversite-si’yle de eğitim alanında fark yaratan projelere imza atıyor.

Altınbaş Holding’in enerji sektöründeki en önemli mar-kalarından biri Alpet. 1997 yı-lında KKTC’de temelleri atılan ve 2001 yılında Türkiye’de faa-liyete başlayan Alpet, şu anda yurt geneline yayılmış 400’ün üzerinde bayisiyle hizmet su-nuyor. Türkiye’nin en yüksek depolama kapasitesine sahip akaryakıt dağıtım şirketlerin-den biri olan Alpet, yıl sonun-da 500 bayi sayısına ulaşmayı hedefliyor.

Ağustos 2013’ten bu yana Alpet Yönetim Kurulu Baş-kan Vekilliği görevini yürüten Mustafa Ergi ile, kariyer ba-samaklarından, ilgi alanları ve sektördeki gelişmelere kadar pek çok konuyu konuştuk...

Kendinizden ve iş yaşamı-nızdan kısaca bahseder mi-siniz?1990 yılında Ankara Üniver-sitesi Siyasal Bilgiler Fakülte-si’nden mezun oldum. Maliye Bakanlığı’nda yaklaşık 10 yıl boyunca hesap uzmanı olarak çalıştım. Daha sonra Maliye Bakanlığı’nın özel bursuyla Amerika’da Carnegie Mellon Üniversitesi’nde Işletme Yö-netimi üzerine yüksek lisans yaptım. Döndükten sonra Tu-rizm Bakanlığı’nda 2 yıl Genel Müdür Yardımcılığı yaptım. Daha sonra Enerji Piyasası Dü-zenleme Kurumu’nda (EPDK) önce 4 yıl Finansman Dairesi Başkanlığı yaptım, akabin-de de Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı görevini yürüttüm. Daha sonra Altınbaş Hol-ding’te Mali Işler Grup Baş-kan Yardımcısı olarak çalışma-ya başladım. Yaklaşık 2 yıl bu görevi yürüttükten sonra Al-pet’in Genel Müdürü oldum. 4 yıl bu görevi yaptıktan son-ra Altınbaş Holding’in Enerji ve Lojistik Grubu Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak atandım.

EPDK’nın ilk Petrol Piya-sası Daire Başkanı olarak petrol piyasasının regüle edilmesinde çok önemli bir rol aldınız. Sektörün bugün geldiği noktayı nasıl de-ğerlendiriyorsunuz? Sizce serbest piyasa koşullarının tesisi için hangi konularda ne gibi düzenlemeler yapıl-ması gerekiyor?Geçmişte akaryakıt piyasasın-da, piyasa taraflarının hak ve yükümlülüklerini gösteren, yaptırımla desteklenmiş özel bir mevzuat düzenlemesi yok-tu. Daha ziyade tebliğlerle, yönetmeliklerle, alt düzen-lemelerle düzenlenmiş bir yapı vardı. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nu ile petrol piyasasındaki piyasa tarafla-rının hakları, yükümlülükleri, sorumlulukları belirlendi. Pet-rol piyasasına böylesine bir yasal çerçeve çizilmesi devrim niteliğinde bir gelişme oldu. EPDK kurulduğu tarihten iti-baren bu Kanun’un arkasın-da çok ciddi ve sıkı bir şekil-de durdu. Sektör de çok kısa bir sürede bu Kanun’a uyum sağladı. Önemli bir hazırlık

îEPDK’NIN ILK PETROL PIYASASI DAIRE BAŞKANI OLARAK PETROL PIYASASININ REGÜLE EDILMESINDE ÇOK ÖNEMLI BIR MISYON ÜSTLENEN, DAHA SONRA ALTINBAŞ HOLDING’TE FARKLI POZISYONLARDA GÖREV

ALDIKTAN SONRA HOLDING’IN ENERJI VE LOJISTIK GRUBU BAŞKANI VE YÖNETIM KURULU BAŞKAN VEKILI OLARAK ATANAN MUSTAFA ERGI’NIN HEDEFI, ALPET’I PIYASADAKI ILK 3 ŞIRKET IÇERISINE SOKMAK. ERGI, “ÖNCELIKLI HEDE-FIMIZ ILK 5’E GIRMEK. ALTINBAŞ HOLDING’IN HER ALANDA ILK 3’TE OLMA FELSEFESI VE HEDEFI DOĞRULTUSUNDA ÇALIŞMALARIMIZI ARALIKSIZ SÜRDÜRÜYORUZ” DIYOR.

Mustafa Ergi:

ALPET, 200 BIN M3 KAPASITESI ILEDEPOLAMA ALANINDA

TÜRKIYE’DE ILK 3’TE

“ALPET’I İLK 3’E TAŞIYACAĞIZ”

RÖPORTAJRÖPORTAJ

8 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 9

Page 8: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Ayrıca madeni yağ alanında da çok ciddi ça-lışmalarımız var. Gerçekten bu alanda da çok önemli adımlar attık. Şu anda sektörün en çok büyüyen madeni yağ firması Atak Madeni Yağ-lar. Bunu, hem grubumuz hem de ülkemiz adı-na bir övünç kaynağı olarak görüyorum. Çünkü yakın coğrafyamızda yaşanan tüm olumsuzluk-lara rağmen, çok ciddi bir ihracat potansiye-limiz oluştu madeni yağda. Bu bizim adımıza çok sevindirici.

Petrol sektörüyle ilgili olarak Balkanlarda bir takım yeni imkanları araştırıyoruz. Hem dağı-tım zinciri olarak hem de toptan satış açısın-dan çok ciddi bir çalışma yürütüyoruz orada. Zaten bilindiği gibi yavru vatanımız Kıbrıs’ta yüzde 50’lik bir pazar payımız var. Kıbrıs’ta da çok saygın bir yer edindik. Oradaki çalışma-larımız, hem yavru vatanımız olması açısından duygusal olarak bizi mutlu ediyor, hem de tica-ri olarak orada gerçekten çok iyi bir başarı elde ettiğimizi düşünüyorum.

Bütün bunların yanı sıra yenilebilir enerji kay-nakları konusunda çok ciddi çalışmalar başlat-tık. Şu anda lisanssız güneş enerjisi konusun-daki çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca diğer yenilenebilir enerji kaynakları konusunda da yatırım yapma düşüncemiz var. Şu anda yatırım alanlarını ve fırsatları değerlendiriyoruz. Fırsat-lar oluştukça da bu alanlarda da Altınbaş Hol-ding’i göreceksiniz.

Alpet, Altınbaş Holding gibi Türkiye’nin önde gelen gruplarından birinin bünyesin-de faaliyet gösteriyor. Bu, Alpet için nasıl bir sinerji yaratıyor?Tabii Altınbaş Holding’in çok büyük bir gücü

var; ülkemizin en likit gruplarından. Çok de-ğişik alanlarda faaliyet gösteriyor. Altınbaş Holding kuyumculukla iş hayatına başlamış, Kıbrıs’ta petrol dağıtım şirketi kurarak devam etmiş. Dolayısıyla Holding’in bize çok büyük bir sinerjisi var. Ancak petrol sektöründe yerli sermayeyle geldiğimiz nokta önemli. Tabii ki biz bu noktayı kendimiz açısından yeterli gör-müyoruz. Çünkü, Altınbaş hangi alana girdiyse orada sektörde ilk üçe giriyor ya da sektör li-deri oluyor. Dolayısıyla biz de petrol alanında Alpet’i bu açıdan o podyuma çıkarmayı düşü-nüyoruz. Öncelikli hedefimiz ilk 5’e girmek. Şu anda 6’larda 7’lerde nezih bir yer edindik. Ama biraz önce de söylediğim gibi, bizim amacımız ölçülü büyümek, saygın bir yer edinmek, itiba-rımızı muhafaza etmek ve kalıcı olabilmek. Al-tınbaş Holding’in her alanda ilk 3’te olma fel-sefesi ve hedefi doğrultusunda çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.

Alpet’in 2015 yılına ilişkin hedefleri neler?Şu anda 400 bayimiz var. Biz kendimize 5 yıl-lık bir hedef belirledik, “5 yıl içinde şu noktaya geleceğiz” diye. Bu hedefe ulaşabilmemiz için bu yıl en az 80 yeni bayiyi bünyemize katma-mız gerekiyor. Zaten ilk 4 aylık dönemde 25-30 bayilik yapmış durumdayız. 2015 süreci, 2010’daki intifa sürecinin çok benzeri olmakla birlikte, mevcut şirketler yapılarını korumaya çalışacaklar. Ancak biz de agresif olmayan, öl-çülü bir büyümeyi düşünüyoruz. Dolayısıyla bu sene sonunda 500 bayiye ulaşmayı hedefliyo-ruz. Ancak önümüze koyduğumuz 5 yıllık he-defe ulaşmak için de çalışmayı sürdürüyoruz ve bu hedefi gün gün takip ediyoruz.

dönemi olmamasına rağmen, çok kısa süre-de önemli adımlar hayata geçirildi. Öncelikle piyasadaki oyuncuların hakları ve yükümlülük-leri net bir şekilde belirlendi. Birbirleriyle aynı masa etrafında ortak bir piyasa çıkarı çerçeve-sinde yapılanmaları ortaya konuldu. Ayrıca çok ciddi bir denetim mekanizması getirildi. 2007 yılı itibariyle bütün piyasa düzenlemeleri ta-mamlanarak sektör bugünkü durumunu aldı.

Tabi bu düzenlemelerinin aşırı düzenlemeler olduğu eleştirileri çok geliyor. Yeni bir yapı kurulduğu için çok detaylı düzenlemeler yapıl-ması kaçınılmaz oluyor. Öte yandan bilindiği gibi ülkemizde şu anda bir Anayasa tartışması da yapılıyor. Bu açıdan anayasanın bile gözden geçirildiği bir ortamda, hayatın akışının getir-diği bir sonuç olarak bu mevzuatın da gözden geçirilmesi gerekiyor. Zaten bunu bütün piya-sa tarafları da açık bir şekilde ortaya koyuyor. Inanıyorum ki önümüzdeki dönemde kanun revizyonu gündeme gelecektir.

2009, 2014 ve 2015 yılında 3 kez tavan fiyat uygulamasına gidildi. EPDK’nın serbest pi-yasada oluşan fiyatlara müdahale etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bilindiği gibi “Tavan Fiyat” 5015 sayılı Yasa’da öngörülmüş bir mekanizma. Nihayetinde bu konuyla ilgili olarak sektör sürekli EPDK ile görüşüyor. Bu konunun özel bir önemi oldu-ğu için ayrı bir daire oluşturuldu. “Tavan fiyat uygulamasının piyasaya bir müdahale olduğu” eleştirileri mutlaka geliyordur. Ancak rekabetle piyasa güvenliği arasında bir denge tutturul-ması çok önemli. Tabii ülkemizin kendine özgü koşulları var ve sektörümüzün ilave bir takım maliyetleri var. Ancak ben konuya her iki ta-raf açısından da bakmaya çalışıyorum. Sektör kendini doğru bir şekilde anlatabilecek meka-nizmaları işlettiği takdirde, bunun kamu tara-fından algılanacağına inanıyorum.

Altınbaş Holding’in enerji sektöründeki faa-liyetlerini çeşitlendirme gibi bir planı var mı?Zaten kendi alanımızda yerli sermayeli bir şir-ket olarak piyasada nezih bir yer elde ettik. Agresif değil, ölçülü büyümeyi her zaman ken-dimize hedef olarak seçtik. Bu büyümenin de belli bir noktasına ulaştığımıza inanıyorum. Şu anda petrol sektörü ile ilgili yeni fırsatları da değerlendiriyoruz. Bir takım organik büyüme-ler, satın almalar olabilir. Bu alternatifleri şu an için değerlendiriyoruz.

îALTINBAŞ HOLDING’IN ENERJI SEKTÖRÜNDEKI EN ÖNEMLI MARKALARINDAN BIRI ALPET. 1997 YILINDA

KKTC’DE TEMELLERI ATILAN VE 2001 YILINDA TÜRKIYE’DE FAALIYETE BAŞLAYAN ALPET, ŞU ANDA YURT GENELINE YAYIL-MIŞ 400’ÜN ÜZERINDE BAYISIYLE HIZMET SUNUYOR.

RÖPORTAJRÖPORTAJ

10 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 11

Page 9: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

cih ediyoruz. Yurt dışı seyahatlerin şu faydası oluyor. Türkiye’nin ne kadar büyük bir gelişim gösterdiğini oralarda daha net anlıyorsunuz. Biz geçmişte yurt dışına çıktığımızda Türki-ye’nin geri kalmışlığına üzülüyorduk. Ancak iki yıl önce çocuklarla bir Italya turu yaptık, çok da hoşuma gitti. Oraya gittiğimde tabiri caizse kendimi bir Amerikalı gibi hissettim. Insanların Türkiye’deki ekonomik gücün ve gelişmenin farkında olması, az gelişmiş bir ülkeden değil de gelişmiş bir ülkeden gelmişiz gibi bize iti-bar göstermeleri çok güzeldi.

Hobileriniz var mı?Küçükken mandolin ve saz çalıyordum ama sonra müzikle uğraşmaya fırsat bulamadım. Ayrıca küçükken izciydim, izciliği geliştirme-

yi çok isterdim. Ama dediğim gibi çok yoğun bir iş yaşamım oldu, çok yoğun okul yaşamım oldu. Dolayısıyla şu anda hobim var diyebile-ceğim bir uğraşım maalesef yok. Ancak bir ho-bim olması gerektiğine inanıyorum.

İş yaşamında kendinize örnek aldığınız biri var mı?Beni en çok etkileyen kişi rahmetli Turgut Özal olmuştur. Özal’ın Türkiye’yi dünyaya açması, herkesin söylediğinden çok farklı şeyler söyle-mesi beni çok etkilemiştir. Çok iyi hatırlıyorum 1984 yılında Fransa, Avrupa Kupası’nı kazandı-ğında, Turgut Özal “Inşallah bizim de bu ku-paları alacağımız günler gelecek” demişti ve herkes o zaman gülmüştü. Biliyorsunuz Türkiye yıllar sonra dünya üçüncüsü de oldu, Avrupa üçüncüsü de. Yani o vizyonu beni çok etkile-

mişti. Çok büyük bir liderdi. Hayatımda beni en çok etkileyen insan kim derseniz O’dur. Ta-bii ki babam gerçekten önemli bir insandı. O da benim için rol model olmuştur.

Futbolla aranız nasıl? Hangi takımı tutu-yorsunuz? Maçlara gider misiniz?Galatasaray aşığı olduğumu belirtmek iste-rim. Eskiden fanatik Galatasaraylıydım, şimdi daha sağduyuluyum. Takımımı çok severim, ancak iyi oynayan takım kimse onun hakkını da her zaman teslim ederim. Fırsat buldukça Galatasaray’ın tüm maçlarına gitmeye çalışıyo-rum. Çocuklarım da fanatik Galatasaraylı. Biraz benden etkileniyorlar tabii. Ama tabii ki tüm takımlara sevgiyle yaklaşıyorum. Esas olan bi-zim dünya çapında markalar çıkarabilmemiz.

Son olarak bayilere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?Altınbaş Holding ve Alpet hem kurumsal, hem yerli, hem de bayilerine çok yakın bir firma. Kı-sacası Alpet, her an her istediğinize ulaşabile-ceğiniz bir firma. Nihayetinde ben burada Yö-netim Kurulu Başkan Vekili sıfatıyla çalışıyorum. Bir profesyonelim, yani aileden birisi değilim. Ancak birçok noktada bizlere yetki verilmiş va-ziyette. Dolayısıyla hem bayilerimiz bizlere çok yakınlar, onların bir telefon kadar uzağında-yız, hem de kurumsal bir firmadan beklentileri neyse onu karşılayabiliriz. Yani iki olgunun çok güzel bir kombinasyonunu oluşturmuş durum-dayız. Işte bu yüzden ne 2010 sürecinde, ne de 2015 sürecinde bizi çok yaralayacak veya ürkü-tecek bir tablo yaşamadık. Artık 5 yılda bir şir-ketlerin piyasada varlıklarının test edildiği bir sürece giriyoruz.

2015 yılının Eylül ayında ikinci intifa dö-nemi sona erecek ve intifa süresi biten bayiler dağıtım şirketlerini değiştirebile-cekler. Bu süreçte Alpet nasıl bir stratejisi uyguluyor?Zaten 2010 yılından tecrübemiz vardı. 2015 sü-recini de gün gün takip ettik. Ancak şöyle bir şansımız var; Alpet artık bilinen bir marka. Tü-keticilerde bir marka algısı oluşmuş vaziyette. Piyasa koşullarının bizi çok zorladığı dönem-lerde bile her zaman Alpet olarak, sözümüzü tutan bir yapıda olduk. Esasında biz dağıtıcı ve bayiyi, ayrı piyasa tarafları şeklinde değil de, birer ticari ortak olarak değerlendiriyoruz. Ortaklıklarda da her iki tarafın asgari memnu-niyetinin sağlanması lazım ki belli bir noktaya gelinsin. 2015 süreci bizi hiç ürkütmüyor, tam tersine heyecan veriyor. Şu ana kadar ailemize yeni gelen bayiler de oldu, ayrılan bayiler de oldu. Bunu dürüstçe söylemek lazım ama bu anlamda ciddi bir kaybımız yok. Planlamamızı çok ince detaylara kadar çok iyi yaptık. Intifalar artık 5 yılla sınırlandırılsa da, piyasada kalıcı ol-duğunu kanıtlayan dağıtım şirketleri bayilerle uzun süreli ilişki kurabiliyor. Yani piyasaya sizin verdiğiniz güvenle alakalı bir şey bu. Dolayısıy-la şu ana kadar çok iyi tepkiler aldık.

Depolama kapasitesi açısından Alpet sek-törün önde gelen firmalarından biri. Depo-lama kapasitenizin büyüklüğü size ne gibi avantajlar sağlıyor? Yeni bir depolama te-sisi kurmayı planlıyor musunuz?Biliyorsunuz biz 200 bin m3 kapasite ile depo-lama alanında Türkiye’de ilk 3’teyiz. Çok ciddi

bir depolama kapasitemiz var. Ancak rekabetin getirdiği ortam sebebiyle ithalat eskisi kadar karlı değil. Tabii petrol fiyatlarında çok cid-di oranda düşüş olması nedeniyle bu alanda uzun vadeli yatırımlar düşünülmüyor. Şu anda 6 ilde depomuz var. Mevcut depolarımızı ge-nişletecek alanlarımız var. Bizden depoculuk hizmeti almak isteyen çok sayıda grupla son 3-4 aydır çok ciddi görüşmelerimiz oluyor. Bu görüşmelerimiz önemli ölçüde istediğimiz gibi sonuçlanırsa, depolama kapasitemizi artırma-mız gerekebilir.

İş yaşamınızda yoğun bir tempoyla çalışı-yorsunuz. Ortalama bir gününüz nasıl ge-çiyor? Bu yoğun tempoda iş-aile dengesini kurabiliyor musunuz?Maalesef iş-aile dengesini genellikle kaçırıyo-ruz. Özellikle kamu döneminde çok yoğun bir çalışma tempom vardı. Öyle ki çocuklarımın büyüdüğünü göremedim. Tabii eşim bu anlam-da bana çok büyük destek oldu. Şu anda yaşı-mın getirdiği olgunlukla da hayattaki denge-leri oturtmuş durumdayım. Hayatta benim için önemli olan üç şey var. Birincisi ve en önemlisi; sağlık. Ikincisi aile ve üçüncüsü de yakın dost-lar. Bu üçü eğer sağlam bir şekilde duruyorsa, hayattaki diğer unsurları ihmal etmek o kadar da zor değil. Son dönemde bunlara çok önem vermeye başladım.

İşten arta kalan zamanlarınızı nasıl değer-lendiriyorsunuz? Gezmeyi çok seviyorum. Eşim de çok seviyor. Son dönemde yurt dışı gezilerini daha çok ter-

ALPET’IN 2015 YILI SONU

HEDEFI 500 BAYI SAYISINA ULAŞMAK

RÖPORTAJRÖPORTAJ

12 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 13

Page 10: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Bütün Ege’de eski dokusunu koruyabilmiş az

sayıdaki sahil yerleşimlerinden biri olan Foça,

eski ve yeni Foça olarak iki bölgeye ayrılmış.

Eski Foça, masmavi denizin içindeki küçük

adacıkların süslediği muhteşem koyu ve tarihi

evlerin sıralandığı daracık taş sokaklarıyla ilk

görüşte insanı çarpan büyüleyici bir yer.

Foça’nın adı kıyılarında yaşayan fok-lardan dolayı Phokaia adını alıyor ve bu sözcük günümüze Foça olarak ge-liyor. Foçalılar kentlerini sevimli Ak-deniz fokları ile simgeleştiriyorlar.

Ege’nin köpüklü berrak sularıyla çev-rili kıyıları, hoş kokulu çam ağaçlarıyla kaplı yamaçları, büyüleyici küçük ada-ları, eski değirmenleri, denize dimdik inen yarları, tertemiz kumsallarıyla Foça adeta saklı bir cennet. Eski Fo-ça’dan Yeni Foça yönüne gidildiğin-de görülen Mersinaki ve Hanedan Plajları Foça’nın en güzel plajları. Fo-ça’da irili ufaklı birçok ada bulunuyor. Bunların en ünlüleri Incir Adası ve Orak Adası.

SİREN KAYALIKLARIDenizin ortasında bir buzdağı gibi yükselen Siren Kayalıkları, beyazdan

pembeye kadar rengarenk kayalardan oluşu-yor. Denizle kucaklaşan mağaraları, denizin ortasındaki alçak kayalıkları ile bir doğa hari-kası olan Siren Kayalıklarının en büyüğü Orak Adası kayalığı. Homeros Destanı’nda buradan ‘yolunu şaşıran gemilerin çarptıkları kayalıklar’ olarak söz ediliyor.

Çam, zeytin ağaçları ve denizin kaynaştığı ne-

fis bir manzara içindeki Ayvalık, bir zamanlar

kahraman denizcileriyle ün salmış Foça, nefis

denizi, plajları ve termal merkezleriyle Çeşme,

Halikarnas Balıkçısı ve ünlü tarihçi Heredot’un

anavatanı Bodrum, sonsuz mavi bir denizin

ve uçsuz bucaksız plajların cenneti Fethiye’yi,

şaraplarıyla nam salmış Bozcaada’yı Alpet’in Enerjisi Dergisi okuyucuları için araştırdık.

SAKLI CENNET: FOÇAFoça, Ege’nin köpüklü berrak sularıyla çev-rili kıyıları, hoş kokulu çam ağaçlarıyla kaplı yamaçları, sevimli fokları ve büyüleyici küçük adalarıyla adeta saklı bir cennet.

îDENIZI, YEŞILI, GÜNEŞI, KÖRFEZLERI, YARI-MADALARI, KOYLARI, ZEYTINI, PLAJLARI VE

MITOLOJIK TARIHIYLE ADETA BIR YERYÜZÜ CENNETI OLAN EGE, YERLI VE YABANCI TURISTLER IÇIN BIR ÇEKIM MERKEZI. egeY E R Y Ü Z Ü C E N N E T İ

GEZİGEZİ

14 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 15

Page 11: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

ZEYTİN KOKAN HUZUR: AYVALIKEge Denizi’nin kıyısında, imbat ve meltem rüz-garlarının keyifle dolaştığı, tarihi Rum evlerinin yüzlerce yıllık bir geçmişi bugüne taşıdığı bir yer Ayvalık. Bir gidenin bir daha unutamadığı, huzur dolu bir köşe...

Yeşil zeytinliklerle sarılmış güzel kıyıları, terte-miz denizi ve eşsiz koylarıyla yeşil ile mavinin kol kola girdiği Ayvalık, tarihi ve arkeolojik değerleri de bünyesinde barındıran bir tatil merkezi. Balıkesir’e bağlı olan Ayvalık, Ege Denizi’ndeki 22 adaya ev sahipliği yapıyor. Adı Antik Çağda bir tür yabani ayva anlamına ge-len ‘’KIDONIA’’ olan Ayvalık, birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış.

Ayvalık’ın en başat özelliği zeytin. Zeytin bah-çeleri, şehrin en önemli ticaret kaynağı. Zeytin ve zeytinden yapılan ürünlerin oldukça zengin olduğu Ayvalık’ta zeytinyağı, zeytinyağı kolon-yası, zeytinyağı sabunu gibi birçok ürünü ko-laylıkla bulabiliyorsunuz.

Ayvalık’ta denize girmek için en uygun adres Sarımsaklı. Yedi kilometrelik bir kumsala sahip Sarımsaklı, soğuk suyuyla ünlü. Ayvalık’ın rüz-gârı sayesinde güneşin bunaltıcı sıcağı hisse-

dilmiyor. Güneş etkisini gösterdiğinde de sıcak havayı bu soğuk sular tamamen unutturuyor. Altınova ve Armutçuk Ayvalık’ın diğer ünlü plaj-ları. Incecik kumlarla kaplı, çam ormanlarıyla çevrili Ayvalık koylarının en ünlüleri Ortunç, Patricia, Mosko Adası koyları.

Ayvalık’ı eşsiz kılan özelliklerinden biri de ev-leri. 1800’lü yılların sonu ve 1900’lü yılların ilk yarısı yapılan evlerin inşasında Ayvalık yöresi-ne ait sarımsak taşı kullanılmış. Çok sağlam ol-masına rağmen kolay işlenebilen bir malzeme olan bu taş günümüzde çıkarılmıyor. Evlerin üst katlarında da ahşap çatkı denilen bir tek-nikten yararlanılmış. Ayvalık evlerinin her biri ayrı özelliklere sahip olsa da birlikte muhteşem bir ahenk içindeler.

EBEDİ MAVİLİKLER ÜLKESİ: BODRUM Plajları, marinası, renkli gece hayatı ve tekne tur-larıyla Türkiye’nin en fazla turist ağırlayan Ege adresi Bodrum, derinlikleriyle de dalış meraklı-larını büyülüyor.

Homeros’un “ebedi mavilikler ülkesi” diye yazdığı Bodrum, önceki adıyla Halikarnassos, tarih boyunca paylaşılamayan ve uğrunda hep mücadele edilen bir yer olmuş. Doğu ve batı limanlarının birleşmesinden oluşan yarımada; üzerinde yükselen kalesi ve iki limanın kıyıları-na dizilmiş kesmeşekeri andıran bembeyaz ev-leri, gümbetleri, denize inen daracık sokakları, mavi bayraklı koyları, şöhreti dünyaya yayılmış yatları ve tersaneleriyle ünlü bir turizm merke-

zi. Geçmişi çağlar öncesine uzanan Bodrum, tatil için olduğu kadar tarihle buluşmak adı-na da pek çok fırsat sunuyor. Antik Tiyatrosu, Kaya Mezarları, Kaleleri, Sarnıçları ile Bodrum, ziyaretçilere tarihi bir ziyafet veriyor. Bölge, oldukça ilginç dalış noktalarına sahip olmasıy-la da dalış turizminin Türkiye’de başladığı yer. Arkeolojik değerleriyle de sualtındaki tarihi yaşayabilmek için kaçırılmaz bir dalış merkezi. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde bulunan Uluburun Batığı ise 3 bin 400 yıllık geçmişiy-le dünyanın bilinen en eski batıklarından. Ha-likarnas Balıkçısı Cevat Şakir’in ‘başka yerde olup nur içinde yatılacağına burada nur içinde yaşanır’ demesi boşuna değil.

BODRUM KALESİ Halikarnassos’un ilk kurulduğu noktada Zeph-yrion adası üzerine kurulan Kale, M.S. 15. yüz-yılda Rodos Şövalyeleri tarafından St. Peter adına 99 yılda inşa ediliyor. Kale’nin yapımı sı-rasında Mausolos Anıt Mezarının taşları ve röl-yefleri kale duvarlarında kullanılıyor. Osmanlı-lar zamanında Kale içindeki kiliseye bir minare ilave edilerek bir cami haline getiriliyor.

GEZİGEZİ

16 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 17

Page 12: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Tiger” adlı kelebeklerden alıyor. Yaz kış akan küçük şelale, geniş kumsal, tertemiz deniz, pı-rıl pırıl çakıl taşları ve çevreyi süsleyen pembe zakkum çiçekleri ile küçük bir yeryüzü cenne-ti olan koya ulaşım, Ölüdeniz’den teknelerle sağlanıyor. Olağanüstü bir manzaranın hakim olduğu vadi, denizin ve bakir doğanın tadını doyasıya çıkarmak isteyenler için mükemmel bir seçim.

HOŞGÖRÜNÜN VATANI: BOZCAADADoğal ve tarihi güzellikleriyle önemli bir turizm merkezi olan Bozcaada, farklı kültürlerden in-sanların asırlardır kardeşçe bir arada yaşadığı, minarelerden yükselen ezanlarla, kiliseden ge-len çan seninin aynı gökte yankılandığı özgün bir dokuya sahip.

Serin koyları, masmavi denizi ve eski taş evle-riyle tarih boyunca hoşgörünün vatanı olarak tanınan Bozcaada, özgün dokusu ile turistler için bir cazibe merkezi. Farklı kültürlerden in-sanların asırlardır kardeşçe bir arada yaşadığı Bozcaada’da minarelerden yükselen ezanlarla, kiliseden gelen çan sesi aynı gökte yankılanı-yor.

Dünyanın en prestijli seyahat dergileri tarafın-dan yeryüzünün en güzel üç adasından biri se-çilen Bozcaada, Türkiye’nin üçüncü büyük ada-sı ve köyü olmayan tek ilçesi. Adanın en gözde kumsalları Ayazma, Sulubahçe, Habbele ve Tuzburnu olarak biliniyor. Ayazma plajı özellik-

le ince taneli, altın sarısı kumu, etrafındaki res-toran ve kafeler nedeniyle Ada’nın en gözde plajı. Ayrıca adada sörf, dalış, yelken ve tekne turları da organize ediliyor.

BOZCAADA ŞARABIŞaraplarıyla da ünlü Bozcaada›da bağcılık adanın tarihi kadar eski. Evliya Çelebi Seyahat-namesi’nde Bozcaada’dan; “Dünyanın en gü-zel çavuş üzümlerinin yetiştiği yer” olarak söz ediyor. Ada iklimi kurak olsa da, nemli rüzgarla beslenen üzümler lezzetini buluyor.

BOZCAADA KALESİTarihi antik çağlara dek uzanan Bozcaada Ka-lesi, küçük bir limanın ucunda gelenleri se-lamlıyor. Günümüzde müze işlevi gören kale, Osmanlı döneminde çeşitli değişikliklerle sa-vunma amaçlı olarak kullanılmış.

HAYATIN DENİZLE GÜZELLEŞTİĞİ YER: ÇEŞMEÇeşme, şifalı suları, altın renkli kumsalları, mas-mavi denizi, pırıl pırıl güneşiyle Ege’nin en gü-zel tatil beldelerinden biri.

Üç tarafı denizle çevrili Urla Yarımadası’nın batıya uzanan kısmı, Çeşme Yarımadası ola-rak adlandırılıyor. Çeşme’de dağların denize

AYVALIK’IN VAZGEÇİLMEZİ: CUNDAAlibey Adası olarak da bilinen Cunda Adası, Ayvalık sahilinden motorla 15 dakika mesafede. Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünü kullanarak da Cunda’ya geçmek mümkün ama denizin huzur veren sessizliğinde yolculuk etmenin keyfi başka. Adada çok sayıda kili-se ve manastır bulunuyor.

AYDINLIKLAR ÜLKESİ’NİN EL DEĞMEMİŞ BAKİRESİ: FETHİYETarihte “Aydınlıklar Ülkesi’nin el değmemiş bakiresi” olarak anılan Fethiye, birbirinden güzel adala-rı ve koyları, upuzun kumsalları, muhteşem denizi ve yeşili ile tam bir doğa harikası.

Fethiye, Ege ile Akdeniz’in birbi-riyle kavuştuğu suların kıyısında yer alan güneyin en güzel kör-fezlerinden. Tarihte “Aydınlıklar Ülkesi’nin el değmemiş bakiresi” olarak anılan Fethiye, irili ufaklı adaların serpiştiği Fethiye körfe-zinde arkası çam ormanlarıyla çev-

rili kuzeye açık bir koyda yer alıyor.

Fethiye’nin en ünlü plajları Ölüde-niz, Sarıgerme, Belcekız ve Kıd-rak. Fethiye merkezine en yakın ve en popüler plajlar ise Karagözler ve Çalış plajları. Çalış plajı iyi rüz-gar aldığı için sörfe çok uygun.

Fethiye, Türkiye’de ve Dünya’da ender bulunacak güzellikteki ya-maç paraşütü cennetlerinden de biri. Dünyanın sayılı yamaç para-şütü merkezlerinden biri olan ve zengin bir bitki örtüsü bulunan Babadağ’dan havalanan yamaç paraşütleri 30 dakika ile 1 saat arasında değişen sürelerle hava-da kalıyor ve sonunda Ölüdeniz’in sıcak kumlarına iniyor.

TANRI’NIN DÜNYAYA BAĞIŞ-LADIĞI CENNET: ÖLÜDENİZ“Tanrı’nın dünyaya bağışladığı cennet” olarak adlandırılan Ölü-deniz, 3 kilometrelik bir kumsala sahip. Açık ve koyu mavi ile açık ve koyu yeşilin iç içe girdiği bir renk armonisine sahip olan Ölüdeniz, bütün dünyada mavi cennet ola-rak bilinen bir doğa harikası. Yılın on ayı ılık ve durgun suyu ile doğal lagün görünümündeki Ölüdeniz; yerli ve yabancı turistler tarafın-dan en çok tercih edilen turizm merkezlerinden biri.

KELEBEKLER VADİSİ’NDE KE-LEBEKLERİN DANSIÖlüdeniz’den yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta, etrafı ortalama 350 met-re yükseklikte dağlarla çevrili bu ilginç kanyon, adını Temmuz-Ey-lül ayları arasında görülen “Jarsey

Şeytan Sofrası’nda gün batımıVolkanik bir yapılanma sonucu oluşan Şeytan Sofrası, Ayvalık’ın ziyaret edilmesi gereken en keyifli tepesi. Eski bir lav birikintisi olan tepe, yuvarlak bir sofraya benziyor. Demir kafes içinde şeytana ait olduğu söylenen kocaman bir ayak izi var. Çam ormanlarıyla kaplı Ayvalık adalarına hakim yüksek bir tepe olan Şeytan Sofrasından özellikle güneşin batışı izlenmeye değer. Güneşin suya yansıyan renk tonlarının eşliğinde, Ayvalık Adaları ve Midilli Adası’nın manzarası eşsiz bir görsel şölen yaratıyor.

GEZİGEZİ

18 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 19

Page 13: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

YAPMADAN DÖNME! Alaçatı’da rüzgar sörfü yapmadan, Siren Kayalıkları ve fokların mağaralarını görmeden, Bodrum Kalesini ve Sualtı Arkeoloji Müzesi’ni görmeden Şeytan Sofrası’nda günbatımı izlemeden, Ölüdeniz’de yüzmeden, Kelebekler Vadisi’ne gitmeden, Bozcaada’ya özgü şaraplardan tatmadan,

dönmeyin.

Akaryakıt sektörünün öncü şirketi Alpet, yük veren müş-terilerle yük alan nakliyecileri buluşturan ve “Yükünüze araç bulmanın en hesaplı yolu” sloganıyla yola çıkan Web-nak ile yeni bir işbirliğine imza attı. Alpet ile Webnak arasında imzalanan anlaşma-ya göre, Alpet Gold Card ile Alpet istasyonlarına giden Webnak üyesi nakliyecilere anında yüzde 6 indirim sağla-

nacak. Tüm Webnak ofislerin-de Alpet Gold Card dağıtımı-na başlandı.

Aslanoba şirketi bünyesinde kurulan Webnak, KOBI’ler ile nakliyecileri internet ve mobil ortamda güvenle buluştura-rak, taşımacılık sektörüne yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Aslanoba Grubu’nun kurucu-su Hasan Aslanoba, “Webnak ile Türkiye’nin herhangi bir noktasından dönüş yapacak

nakliyeciler talebi görerek, müşterilerine en iyi fiyatı su-nabiliyor” dedi.

Gold Card İskontolu Siste-mi kazandırıyorAlpet Gold Card Iskontolu Sistem; bireysel akaryakıt har-camalarında iskonto kazandı-ran bir sistem. Bu sistemde, pompa satış fiyatı üzerinden anında indirim yapılıyor ve ödeme iskontolu fiyat üzerin-den gerçekleştiriliyor.

îALPET VE WEBNAK IŞBIRLIĞI ILE BAŞLAYAN KAMPANYA KAP-SAMINDA ALPET GOLD CARD ILE ALPET ISTASYONLARINDAN

ALIŞVERIŞ YAPAN NAKLIYECILER ANINDA YÜZDE 6 INDIRIM KAZANACAK.

ALPET’TEN NAKLIYECILERE % 6 indirimli yakıt fırsatı

dik inmesi, görkemli doğal güzellikler yarat-mış. Sayısız koyları, berrak denizi, güneşi, ince kumları, deniz içinde kaynayan kükürtlü suları, yarımadanın kıyıları boyunca dağılmış. Izmir’in 94 km batısında yer alan Çeşme, şifalı suları, altın renkli kumsalları, masmavi denizi, pırıl pırıl güneşiyle Ege’nin en güzel tatil beldelerinden biri.

Hayatın denizle güzelleştiği Çeşme’de su altı-nın gizemli dünyası da önemli bir turistik cazi-be alanı. Çeşme, amatörden profesyonele ka-dar dalış tutkunları için eşsiz alanlar vaat eden ediyor. Fener, Yatak ve Eşek adalarının çevresi ile Ildırı Körfezi’ndeki tüplü dalış noktaları su altı mağaralarıyla da ilgi çekiyor. Bölgede her an bir Akdeniz fokuyla karşılaşmanız hiç de sürpriz değil. Bölgenin su sporları alanındaki asıl cazibesi ise Alaçatı’da rüzgâr sörfü. Dün-yanın en ünlü sörf alanlarından biri olan Çark Plajı’nda koy adeta havuz gibi.

Birbirinden güzel yirmiye yakın kumsala ev sa-hipliği yapan Çeşme’nin en ünlü plajları, Ala-

çatı, Ilıca, Dalyan, Çiftlik, Paşalimanı, Şifne, Pır-lanta, Ayayorgi, Altınkum, Sakızlı koyu ve Ildırı.

ALAÇATIÇeşme’ye 7 kilometre mesafede bulunan Ala-çatı, bozulmamış mimari dokusu, dünyanın sayılı sörf merkezlerinden biri olma özelliğiyle görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Kumsalı ve rüzgarı hem sörfe yeni başlayan-lar için, hem de bu sporda ustalaşmış olanlar için ideal. Alaçatı, arnavut kaldırımlı sokakları, ponza taşından iki katlı evleri, turkuaz denizi, doğal ve sessiz günlük yaşamıyla tatilini sakin geçirmekten hoşlananların beklentilerini fazla-sıyla karşılıyor.

SAKIZ AĞACIDamla sakızlı dondurmasıyla da büyük bir üne sahip olan Çeşme, sakız ağacının ana vatanla-rından biri. Ekonomik anlamda kaliteli sakızlar sadece Çeşme ve Sakız Adası’nda yetişiyor. Ancak Çeşme’de yıllar önce 5 ila 10 bin arasın-da sakız ağacı bulunurken, şimdi bu sayı yüz-lerle ifade ediliyor.

AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 21

ALPETh a b e r

GEZİ

20 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015

Page 14: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Alpet olarak Karadeniz Bölgesi’nde nasıl bir bayilik stratejisi uyguluyorsunuz?Hassas bir süreçten geçtiğimiz bu günlerde saha ekibi olarak sorumluluk alanımızda bulu-nan, gerek lokasyonu gerekse hizmet kalitesi ile öne çıkan istasyonları, Alpet ailesine katıl-maları için düzenli olarak ziyaret etmekte ve tekliflerimizi sunmaktayız.

Bayilerle olan iletişiminizden bahseder misiniz? Örneğin, ne sıklıkta bayi ziyaret-leri gerçekleştiriyorsunuz?Şirket kültürümüzde uyum, paylaşım ve dürüst-lük esastır. Bu çerçevede ekip olarak bayileri-mizle zaman sınırlaması olmaksızın daima iletişim halindeyiz. Güçlü alt yapımız sayesinde bayilerimizden gelen tüm taleplere en kısa sürede cevap verebilmekteyiz.

Diğer soruya gelince, bütün bayi-lerimi ayda bir muhakkak ziyaret ederim. Ana arterde bulunan bayi-lerime ise her hafta uğramaya özen gösteririm.

Hangi kriterlere göre bayilik veriyorsunuz?Hizmet kalitesi yüksek, dürüst, ilkeli ve örnek işletmeci kişiliğine sahip bayilerle yola çıkmayı hedefliyoruz.

2015 yılı için sorumluluk bölgenizde kaç bayi sayısına ulaşmayı hedefliyorsunuz? Iki mıntıkadan oluşan bölgemizde 2015 yılı so-nuna kadar 60 istasyonun üzerine çıkmayı he-defliyoruz.

Özellikle hangi şehirlerde ve/veya bölgelerde bayilik ağınızı genişleteceksiniz?

Alpet olarak mevcut istasyon sayısından çok daha fazla istasyona hizmet verebilecek alt yapımız mevcut. Buna paralel olarak bulunma-dığımız il ve ilçe merkezlerine bayilik vererek

ağımızı genişletmek istiyoruz.

Bildiğiniz üzere 2015’in Eylül ayında ikin-ci intifa dönemi sona erecek ve çok sayıda bayi dağıtım şirketini değiştirecek. Bu sü-reç için şimdiden bayilere ne gibi tavsiye-lerde bulunursunuz?Bayilerine değerli olduğunu hissettirebilen, yatırım yapmaya hazır, güçlü alt yapısı ile her türlü sorunun üstesinden gelebilecek, çözüme odaklı dağıtım şirketleri ile görüşmelerini tav-siye ederim.

Alpet olarak güçlü finansal yapımız ve 7 de-polama tesisimiz ile tüm bölgelerde hizmet

vermekteyiz. Genç ve dinamik enerjimizle sa-hadayız. Gelin bu enerjiyi birlikte paylaşalım.

Hobileriniz var mı?Futbol… Sevdalısı olduğum Trabzonspor’un maçlarını izlemekten büyük keyif alırım.

Kendinize ve ailenize yeterince zaman ayı-rabiliyor musunuz?Yoğun çalışma tempomuzun olduğu bu dö-nemde zaman konusunda sıkıntılar yaşıyoruz tabiî ki... Ama elimden geldiği kadar ailemle vakit geçirmeye çalışıyorum.

Kendinizden ve iş yaşamınızdan kısaca bahseder misiniz?1977 yılında Trabzon’da dünyaya geldim. Ka-

radeniz Teknik Üniversitesi Maden Mühendis-

liği bölümünden mezun oldum. Profesyonel

çalışma hayatıma ilaç sektöründe başladıktan

3 sene sonra akaryakıt sektörüne geçiş yaptım.

2005 yılından bu yana Alpet’te çalışmaktayım.

Evli ve bir çocuk babasıyım.

îHizmet kalitesi yüksek, dürüst, ilkeli ve örnek işlet-meci kişiliğine sahip bayilerle yola çıkmayı hedefle-

diklerinin altını çizen Alpet Karadeniz Bölge Müdürü Ali Sadıç, “Alpet olarak güçlü finansal yapımız ve 7 depolama tesisimiz ile tüm bölgelerde hizmet vermekteyiz. Genç ve dinamik enerjimizle sahadayız. Gelin bu enerjiyi birlikte paylaşalım” diyor. Sadıç ile bayilerle olan iletişimini ve Alpet’in Karadeniz Bölgesine yönelik hedeflerini konuştuk.

“Genç ve dinamik enerjimizle sahadayız”

Ali SadıçAlpet Karadeniz Bölge Müdürü

Ali SadıçAlpet Karadeniz Bölge Müdürü

22 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015

ALPETh a b e r

RÖPORTAJ

AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 23

Page 15: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Nas

uh M

ahru

kiA

KU

T B

aşka

yon, malzeme ve lojistik, dağları ve doğayı bil-meyi, iyi bir takım çalışmasını gerektirir. Yani kı-sacası dağda kurtarma yapabilmeniz için dağcı olmanız lazım. Bu faaliyetleri jandarma, köylü veya vatandaş yapamaz. Bunları alt alta koyup gelecekte dağ ve doğada meydana gelebile-cek kazalar için biz şimdiden örgütlenelim de-dik. Çünkü Türkiye’de bu alanda çok büyük bir boşluk vardı. 1995 yılında 5-6 arkadaşımla Tür-kiye’de arama kurtarma faaliyetlerinin mevcut durumu nedir diye araştırma yaptık. O zaman Türkiye’nin aslında bir doğal afetler ülkesi ol-duğunu fark ettik. 14 Mart 1996 tarihinde de resmi olarak AKUT’u kurduğumuzda hem dağ

ve doğa sporlarında meydana gelen kazalar-da hem de deprem, sel gibi doğal afetler ve kazalarda can kaybını en aza indirmeyi ve bu konular hakkında toplumu bilinçlendirmeyi gönüllü misyon seçerek kurumsal hayatımıza başladık. Toplum bizi en geniş anlamıyla 1999 depreminde tanıdı ama 1999 depremi bizim 34. arama kurtarma çalışmamızdı.

AKUT’un şu anda kaç ekibi ve kaç gönüllü-sü var? Bugüne kadar kaç insan hayatını kurtardınız?Bugüne kadar 1900’ün üzerinde arama kur-tarma çalışması yaptık. Yurtiçi ve yurtdışında

AKUT’un kurucularındansınız. Türkiye AKUT’u 1999 depreminde tanıdı. AKUT na-sıl ve niçin kuruldu?1994 yılı Kasım ayında Bolkar Dağlarında bir kaza yaşandı. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Dağcılık Kulübü’ndeki 20-21 yaşındaki 5 genç Medetsiz Dağı’na tırmanışa gidiyorlar ve ora-da bir fırtınaya yakalanıyorlar. 3’ü bir şekilde aşağı inebiliyor ama ikisi kayboluyor. Bu haber bir anda yayıldı tüm Türkiye’de. Çünkü 1994 yılında iki kişinin dağda kaybolması büyük bir olaydı. O yıllarda Türkiye’de dağda kurtarma yapacak bir ekip yoktu. O zaman böyle olaylar olduğunda gönüllü dağcılar olayı haber alır al-maz malzemelerini toplayıp, olay yerine gider ve bölgeye başka kimler geldiyse doğaçlama bir biçimde gerekli çalışma yapılırdı. Bu olayı haber alır almaz da hepimiz işimizi gücümüzü bırakıp bölgeye gittik. Yaklaşık 100 dağcı bu faaliyete katıldı. 2 grup halinde 14 gün aradık kaybolan gençleri. Bu olaydan sonra araların-

da benim de bulunduğum bir grup dağcı arkadaş otu-rup Türkiye’de dağ ve doğa sporlarının geleceğine ilişkin öngörülerde bulunduk. Her şeyden önce 90’lı yılların ba-şından itibaren Türkiye’de dağcılık ve doğa sporlarına ilgi hızla artmaya başladı. Birçok üniversitenin bünyesinde dağcılık, mağaracılık, aletli dalış, yamaç paraşütü, rafting gibi alanlarda çok sa-yıda kulüp kurulmaya başlamıştı. Bunun sonu-cunda daha çok insan doğaya çıkmaya başla-mış ve dolayısıyla da daha çok kaza yaşanmaya başlanmıştı. Bu birinci saptamamız oldu. Ikinci saptamamız ise, bir dağcı dağda herhangi bir kaza geçirirse, Türkiye’de organize bir kurtar-ma ekibi olmadığı için kaza geçiren dağcıya ancak diğer dağcılar yardımcı olabilir şeklinde oldu. Çünkü bu sporun kendi doğası gereği, bu tür faaliyetler çok ciddi bir fiziksel kondis-

ARAMA KURTARMA DERNEĞI (AKUT) BAŞKANI, KAR LEOPARI, YÜKSEK IRTIFA DAĞCISI, DALGIÇ, FOTOĞRAFÇI, MODERN BIR SEYYAH, YAZAR... ALPET’IN ENERJISI’NIN BU

SAYIDAKI KONUĞU NASUH MAHRUKI OLDU. BUGÜNE KADAR YURTIÇI VE YURTDIŞINDA 1900’ÜN ÜZERINDE ARAMA KURTARMA FAALIYETINE KATILDIKLARINI ANLATAN MAHRUKI, AKUT’UN BUGÜNE KADAR 2050’NIN ÜZERINDE INSAN HAYATI, 900’ÜN ÜZERINDE DE HAY-VAN HAYATI KURTARDIĞINI ANLATIYOR.

“Bugüne kadar 2050’nin üzerinde insan hayatı kurtardık”

SÖYLEŞİSÖYLEŞİ

24 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 25

Page 16: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

yanın en pahalı benzinini kullanmak gerçekten akıl almaz bir durum. Biz de sonuçta AKUT ola-rak doğrudan ulaşıma bağımlı bir organizasyo-nuz. Bir operasyon ihbarı geldiğinde birilerinin o araca binip operasyon bölgesine gitmesi gerek. Bu, onlarca kilometreden yüzlerce ki-lometreye çıkabilen bir mesafe. Bu mesafeleri kat edebilmek için de sürekli olarak yakıt har-camanız gerekiyor.

AKUT faaliyetleri ne kadar zamanınızı alı-yor? Çok yönlü bir insan olduğunu biliyo-ruz, birçok hobiniz var. AKUT dışında neler yapıyorsunuz? Her şeyden önemlisi AKUT’ta çok iyi bir takım ruhu var. Çok iyi bir yönetim kurulumuz ve or-ganizasyon sistemimiz var. Zaten biz bu işi hep birlikte ortaya koyduğumuz sinerji ile yürütüyor ve birbirimizin boşluğunu tamamlıyoruz. Me-sela yönetim kurulumuz 7 kişiden oluşur. Her bir yönetim kurulu üyemizin sorumluluk alanı farklıdır ve birbirimizin alanlarına müdahale etmeyiz. Tabii ki AKUT hepimizin hayatında çok çok önemli bir yer teşkil ediyor. Ama her zaman birbirimize “AKUT hiçbirimizin birinci önceliği olmamalı” telkininde de bulunuyoruz. Önce kendi özel hayatımız, iş hayatımız gelme-li. Bu alanlarda sağlıklı bir sistem kurabildikten sonra ancak AKUT’a verimli olabiliriz.

AKUT dışında, dağcılık denince akla gelen ilk isimlerden birisiniz. Dağcılıkla nasıl tanıştınız? Bugüne kadar Dünyanın han-gi zirvelerine tırmandınız? Bugüne kadar tırmanma fırsatını bulamadığınız ama tır-manmak istediğiniz bir zirve var mı? Ben dağcılığa 20 yaşında başladım. Bilkent Üniversitesi’nde okurken okulda bir el ilanında üniversitenin dağcılık kulübünün kurulduğunu öğrendim. Ilgimi çekti, ben de dağcılığı öğren-mek istiyorum dedim ve kayıt yaptırdım. Çok sıkı biçimde teorik eğitimlere başladık. Ben çok iyi bir teorik eğitim aldım. En alt basamakla-rından başlayıp dağcılığın en ileri seviyelerine kadar ulaştım yıllar içerisinde. Milli sporcuyum, profesyonel dağcıyım. Çok yüksek irtifalarda çok yüksek performansım vardı. “Vardı” diyo-rum, çünkü şu anda 47 yaşındayım. Dağcılık-

la ilgili yapmak istediklerimin hepsini 20’li ve 30’lu yaşlarımda yaptım. Everest’e çıkan ilk Türk ve dünyadaki ilk Müslüman dağcıyım aynı zamanda. K2 zirvesine tırmandım ki, Türki-ye’nin en yüksek oksijen desteksiz tırmanışıdır. K2 dünyanın en zor ve tehlikeli dağı kabul edi-lir. Zirvesine çıkmak isteyen her 3 dağcıdan 1’i hayatını kaybeder. Benim tırmandığım dönem-de zirvesine ulaşmayı başaran her 8 dağcıdan 1’inin geri dönemediği şeklinde bir istatistiği vardı. Türkiye’nin en yüksek solo tırmanışını yaptım. Türkiye’de, birçok dağa tırmandım. Sovyet Asya’da ki beş tane 7000 metrelik dağ-lara, iki defa Everest’e, K2’ye, Lhotse’ye ve Cho Oyu’ya oksijen desteği olmadan tırman-dım. Daha doğrusu, Everest dışındaki tüm dağlara, oksijen desteksiz tırmandım. Her kıta-nın en yüksek dağına tırmanarak, yedi zirveleri tamamladım. Yedi zirveleri tamamladığımda, dünyanın en genç dağcısı olmuştum. 28 yaşın-daydım. Elbruz ve Demavend dağları da dahil olmak üzere pek çok dağa, hem yazın hem de kışın tırmandım. Dağcılıkta yapmak istediğim her şeyi yaptım.

katıldığımız arama kurtarma faaliyetlerinde (ki bunların 8 tanesi yurtdışı görevidir) 2050’nin üzerinde insan hayatı kurtardık. Ayrıca 900’ün üzerinde de hayvan kurtardık. Şu anda Türkiye sathına yayılmış 35 ekibimiz var. Şu anda 2-3 yeni ekip daha ekip organize etmek için çalış-malarımız devam ediyor. Toplamda 1600’ün üzerinde gönüllümüz var. Bütün AKUT yapı-lanmasında derneğimizde sadece 3 maaşlı personelimiz var. Onlar da sekretaryadaki ar-kadaşlarımız. Onların dışındaki bütün eğitim-ler, tatbikatlar, operasyonların hepsi gönüllü olarak yapılıyor.

Arama kurtarma çalışmalarında kullandı-ğınız ekipmanların, olay yerine ulaşmanın ve bu çalışmayı yürütmenin ciddi bir mali-yeti var. Bu yüksek maliyetleri nasıl karşı-lıyorsunuz? Toplumdan yeterli desteği gö-rüyor musunuz? Bizim tamamen bağışlarla yürüyen bir yapımız var. Ayrıca AKUT’un bir enstitüsü var. Enstitü-

müz vasıtasıyla dış kurumlara acil durum konu-larında eğitim ve danışmanlık hizmeti veriyo-ruz. Bu faaliyetlerden elde ettiğimiz gelirlerle finanse ediyoruz AKUT’u. Ama tabii ki bizim için asıl önemli olan husus halkımızın ayni ve nakdi bağışları. Ancak maalesef bizim toplu-mumuzda düzenli bağış yapma alışkanlığı yok. Ne zaman büyük bir afet olursa o zaman he-men bağış yapmaya başlıyorlar. Önemli olan bu bağışları belli bir rutine bağlayabilmek. Çünkü biz şu anda ne bütçemizi ne de önü-müzdeki yıl hangi operasyonlara çıkmamız gerekeceğini bilebiliyoruz. Acil durumların ne zaman ve nerede olacağını asla bilemezsiniz ama bu duruma her zaman hazır olmak zorun-dasınız.

Bizim en önemli gider kalemlerimizden birini akaryakıt oluşturuyor. Çünkü akaryakıt üzerin-de çok büyük bir vergi yükü var ve dünyanın en pahalı akaryakıtını biz kullanıyoruz. Asgari ücretin 1000 lira bile olmadığı bir ülkede dün-

“Bizim en önemli gider kalemlerimizden birini akaryakıt oluş-turuyor. Çünkü akaryakıt üzerinde çok büyük bir vergi yükü var ve dünyanın en pahalı akaryakıtını biz kullanıyoruz. Asgari ücretin 1000 lira bile olmadığı bir ülkede dünyanın en pahalı benzinini kullanmak gerçekten akıl almaz bir durum”

SÖYLEŞİSÖYLEŞİ

26 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 27

Page 17: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Avrupa’da otomobil üretiminin endüstri haline gelmeye başla-dığı 19’uncu yüzyılın sonlarında, Osmanlı Imparatorluğu’nun Ar-navut kaldırımlı sokakları, henüz otomobil denen araçla tanışma-mıştı. Türkiye’de otomobil ve oto-motivle ilgili gelişmeler, Osmanlı Imparatorluğu’nun son dönem-lerinde başladı. Yeniliklere açık olmayan padişah II. Abdülhamit, suikasta uğrama korkusu yaşıyor-du. Bu nedenle de suikast aracı olarak kullanılabileceğini düşün-düğü otomobile sıcak bakmıyor-du. Hatta sadrazamının kendisine

otomobil alma isteğini de geri çevirmişti. Padişahın tüm karşı koymalarına rağmen, ilk otomo-bilin ülkeye girişi de yine onun döneminde (1876 – 1909) oldu. Osmanlı arşivlerinde; II. Abdül-hamit’in Londra Elçiliği’ne emir vererek, Ingiltere’den Robert Davidson tarafından imal edilen bir elektrikli araba sipariş ettiğine dair belgeler bulundu. Deniz yo-luyla 1895 yılında gümrüğe geti-rilen otomobiller, büyük şaşkınlık yarattı. Gümrük memurları tarife-lerde henüz yer almayan bu araca kendiliğinden hareket eden anla-

îDünyadaki en önemli tek-noloji ürünlerinden biri

otomobillerdir şüphesiz. Icat edildik-leri zamandan bu yana teknolojinin gelişmesiyle birlikte hep daha yeni, daha farklı şekillerle karşımıza çıkan otomobillerle Türkiye ne zaman ta-nıştı hiç merak ettiniz mi? Işte size Türkiye’de otomobilin tarihi gelişimi…

Türkiye’nin OTOMOBiL TARiHi…

II. ABDÜLHAMİT YASAKLADISultan, sayıları az da olsa otomobillerin yurt içine sokulmasında herhangi bir sakınca görmese de dönemin yolları araçların kullanımına pek de hazır değildi. Özellikle Ocak 1904’te Istanbul’daki Alman Konsolosluğu’nda çalışan bir memurun Almanya’dan elektrikli otomobil getirmeye çalışması ortalığı birbirine kattı. Alman elçisine gönülsüzce verilen iznin ardından bir yıl sonra bu kez de Izmir’deki Fransız Konsolosluğu, Marsilya’dan 3 adet araç istetti. Ancak bu talebe de “Bu araçlar şehir ve kasaba dışında kullanılacak” şartıyla olumlu yaklaşıldı. Klasik at arabalarına alışmış, daha önce böyle bir taşıtla tanışmamış olan halk, önlerine hızla çıkan bu otomobilleri görünce büyük bir şaşkınlık ve korku yaşıyor, bu da sıklıkla kazaların yaşanmasına yol açı-yordu. 1905 yılında Osmanlı’da otomobil kullanımının önünü tıkayacak bir gelişme yaşandı. Yıldız Hamidiye Camii çıkışında bombayla öldürülmeye çalışılan II. Abdülhamid, bu olaydan sonra  trafiğe motorlu araçların girme-sini yasakladı. 1909 yılında kendi saltanatının sonuna kadar araçlara izin vermedi.

mında, ‘zatü’l-hareke’ adını verdi. Istanbul’da Istiklâl Caddesi’nde, yani zamanın Cadde-i Ke-bir’inde bir dükkânın içinde sergilenen ilk oto-mobil, aylar boyunca Istanbul halkının meraklı bakışlarına hedef oldu.

II. Abdülhamid’in arabayı Yıldız Sarayı’nda biz-zat kendisinin denediği ve elektrikli arabayla küçük bir kaza yaptığı da rivayetler arasında. Istanbul trafiğine ilk benzinle çalışan otomo-bili sokan, Galata rıhtımının açıldığı 1895 yılın-da Basra eşrafından Züheyrzâde Ahmed Paşa oldu. Ilk otomobil halk arasında Fenerbahçe semtinde görücüye çıktı.

DEVLET ERKANI İLGİ GÖSTERDİKısa bir zaman sonra, eline para geçen genç-lerin ilk işi, Avrupa’dan bir otomobil getirtmek olmaya başladı. Londra’ya yahut Paris’e sipariş edilen bu araçlar, o ülkelerin yollarına uygun yapıldıkları için, Istanbul’un dar ve bakımsız yollarında sık sık tekerleklerini yahut akslarını bırakarak arızalandı.

Bir dönem sonra da, devlet erkanı da oto-mobile binmeye başladı. Sadrazam ve devlet adamlarına otomobiller tahsis edildi. Ameri-kan Ford’u, Fransız Renault’u ve Alman Merce-des’i sokaklarda daha sık dolaşır oldu.

HAREKETLİLİK 1952 BAŞLADI Cumhuriyet ile birlikte ise Türkiye’de dövizle

ilintili baskılan ve karar sonucunda otomobil üretimine başlandı ve bu alana yönelik teş-vikler verildi. Ilk olarak 1929 yılında Ford Mo-tor Company ile hükümet arasında bir anlaş-ma imzalandı. 25 yıllık bu anlaşma uyarınca bir montaj fabrikası kurulmasına karar verildi. Ihracat şartı da getirilen anlaşma uyarınca tesi-si kuran Ford, burada 450 işçiyle günde 55 oto-mobil ve 15 kamyon üretebilecekti. Söz konu-su fabrikadaki üretim adetleri ancak günde 48 otomobile kadar çıkabildi. Üretilen kamyonlar, ‘Türkiye ve Türk işçiliğiyle üretilmiştir’ ibarele-riyle lanse edildi. Ancak ihracat sınırlı yapılabil-di. 1930 krizi sonrasındaki ekonomik gelişme-ler nedeniyle otomobil üretimi durduruldu. 15 bin adetlik üretim yapan fabrika 1934 yılında kapatıldı, 1944 yılında ise tesis tamamen yıkıl-dı.

1952 yılına gelindiğinde bu alandan yeniden bir hareketlenme başladı. Yabancı sanayiciler, yerli sanayiciler ile ortaklık sözleşmeler yapmak üzere Türkiye’ye gelmeye başladılar. Ford’un çekilmesinin ardından, üretim ve montaj ça-lışmaları, daha çok traktör hatta uçak üzerine yoğunlaşmışken, 1950’lerden sonra özellikle de kırsal kesimde düzgün yolları bulunmayan Türkiye’de bir Jeep furyası başlamıştı.

YERLİ PAYI ARTTIII. Dünya Savaşı Sonrası’nda hibe olarak Türki-ye’ye girmeye başlayan Jeep’ler, tarım alanın-

İstanbul’da ilk trafik kazası 28 Mart 1910 tarihinde Beşiktaş’ta, ilk ölümlü otomobil kazası ise 1912’de yaşandı.

OTOMOBİLOTOMOBİL

28 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 29

Page 18: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

29 Ekim günü ikisi krem biri siyah renkli üç dev-rim otomobili Meclis’in önüne getirilir. Anıtka-bir’e gitmek için Gürsel benzini henüz konmamış Devrim 2’ye biner. Araba benzini bittiği için yol-da kalınca, Cemal Paşa’nın “Ne oluyor?” soru-suna, direksiyondaki mühendis Rıfat Serdaroğlu, “Paşam, benzin bitti!” der. Paşa’dan 1 numaralı devrime binmesi istenir, Cemal Paşa Anıtkabir’e bu ikinci arabayla gider.

Cemal Paşa Anıtkabir’de araçtan inerken “Garp kafasıyla araba yapıyorsunuz, ama Şarklı oldu-ğunuz için benzin koymayı unutuyorsunuz” di-yerek hışımla aracı terk eder. Ve yerli otomobil Devrim’in macerası da burada son bulur. Dev-rim otomobillerinin, seri üretimine geçilmese de özel sektörde otomobil imali fikrini körükle-diği ve onlara cesaret verdiği bir gerçek.

KUŞ SERİSİ YAPILDI1968 yılına gelindiğinde ise, Koç Grubu ikinci otomotiv yatırımını Italyan Fiat ile ortak oldu-ğu Tofaş olarak gerçekleştirdi. 1971 yılında sac karoser ve arkadan itişli Murat 124 üretimine başlandı. Bursa fabrikasında üretilen otomobil, Türkiye’de yabancı lisansla üretilen ilk otomo-bil olma özelliğini taşıyor. 1971-1977 yılları ara-sında 134 bin 876 adet üretilen Murat 124’ün, ‘kuş’ serisinin üretimine başlanmasıyla birlikte 1977 yılında üretimi durduruldu.

1984 yılında ‘Tofaş Serçe’ adıyla yeniden üre-tilse de 1995 yılından sonra üretimi tamamen durduruldu. 2002 yılında çıkarılan Özel Tüke-tim Vergisi (ÖTV) indirimi ile yollardaki Murat 124’ler azalmaya başladı.

Tofaş’ın üretimi 1976 yılında Murat 131 ile de-vam etti. Sonrasında ise ‘kuş serisi’ Şahin, Kar-tal, Doğan markalarıyla devam etti.

1969 yılında ise Oyak, Fransız Renault ile bir or-taklık anlaşması yaparak Oyak- Renault olarak sac karoserli ve önden çekişli ‘Renault 12’ ile 1971’de üretime başladı. Renault 12 Toros is-miyle 2000 yılına kadar üretildi. 1990’lı yıllardan günümüze kadar geçen süre zarfında da Tür-kiye’de üretim yapan yabancı ortaklı otomobil şirketleri, ürettikleri iddialı modelleri dünyaya ihraç eder hale geldi.

335 BİN ADET ÜRETİLDİ2015 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye’de toplam 335 bin adet taşıt aracı üretildi. 2015 yılı Ocak-Mart döneminde toplam üretim, 2014 yılı aynı ayına göre yüzde 31 oranında art-tı. Bu dönemde, üretimin yüzde 73 ünü oluştu-ran 254 bin taşıt aracı ihracatı gerçekleştirildi. 2014 yılına göre, yük ve yolcu taşıyan ticari araç üretimi, 2015 yılı ilk üç ayında: 2015 yılı Ocak-Mart döneminde otomobil üretimi, 2014 yılı aynı ayına göre yüzde 19 oranında artarak 198 bin adet düzeyinde gerçekleşti. 2015 yılı Ocak-Mart döneminde traktör üretimi yüzde 9 ora-nında artarak 1 bin 612 adet oldu.

HİBRİT ARAÇLARA DESTEKTürkiye bugüne kadar pek çok araç üreten Türkiye, yerli üretime ise bir türlü geçemedi. Hükümet, özellikle son üç yıldır ‘yerli otomobil üretin’ çağrısı yapıyor. Bilim Sanayi ve Tekno-loji Bakanlığı, TÜBITAK aracılığıyla içten yan-malı motorlu araçların performansını artıracak, elektrikli ve hibrit araçların pil teknolojilerini geliştirecek ve bu araçlarda emisyon azaltıl-masını sağlayacak sistemleri üretecek yenilikçi girişimcilere 2.5 milyon liraya kadar destek ve-receğini her fırsatta vurguluyor. Bakanlık, özel sektör-kamu işbirliği sonucu farklı yatırımcıları bir araya getirerek, 2020 öncesinde yerli marka otomobilimizi Türkiye ve dünya yollarında gör-meyi hedefliyor.

da kullanılmaya çok uygundu. Nejat Verdi ve Ferruh Verdi kardeşler bu araçları Türkiye’de üretmek istedi. Onların girişimleriyle 1954’te Amerikalılar bu araçların Türkiye’de montajına izin verdi. Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu’n-dan yararlanılarak Tuzla’da Jeep fabrikası ku-ruldu. Sermayesinin yüzde 25’i Amerikalılar’a ait olan bu fabrikada üretim 1956 Şubat ayında başladı. Zamanla Büssing markaları kamyonla-rın yapımına da başlayan fabrika, daha sonra askeriyeye devredildi.

‘NOBEL 200’ ÜRETİLDİ1955 yılında ise Türkiye’de ticareti kamyonet üretimine başlandı. O yıl kurulan Federal Türk Kamyonları A.Ş şirketi, tamamı Türk olan kad-rosu ile Çayırova’daki tesisinde ‘Federal mar-kası ile kamyon montaj ve imalatına başladı. Tarımsal sanayinin desteklendiği dönemde, 1956 yılında Minneapolis-Moline Türk Traktör ve Tarım Makineleri faaliyete geçti.

Türk otomotiv sektöründeki önemli geliş-melerden biri de 1958 yılında yaşandı. Üç yıl Fuldamobil lisansı ile Istanbul Şişli’de ufak bir tesiste ilk Türk otomobili ‘Nobel 200’ üretildi.

1958-1961 yılları arasında büyüklü küçüklü 2 bin 171 parçanın birleştirilmesiyle ortaya çıkarı-lar araç, 192 CC’lik ve 10,2 beygirlik iki zamanlı tek silindirli bir motora sahipti. Azami hızı sa-atte 80 kilometre olup 100 kilometredeki yakıt tüketimi 4 litreydi.

İLK SERİ ÜRETİM: ANADOL 1959 yılında Ford Motor Company ve Koç Gru-bu girişimiyle Otosan kuruldu. Otosan 1966 yılında Ingiliz Reliant firmasına prototipini ha-zırlattığı ve prensipte fiberglas gövdeli, iki ka-pılı, bütün mekanik parçaları Ford’dan alınan, adı bir yarışma sonucu belirlenen otomobilini, Anadol’u üretmeye başladı. Sac ile araba kalıbı yapmak o sıralar pahalı olduğu için, fiberglas-tan araba yapmak fikri, Anadol’un doğuşunun en önemli yanı oldu. 26 bin 800 liradan satışa sunulan otomobilden üretiminin devam ettiği 1984 yılına kadar 87 bin adet üretildi. Yan sa-nayinin kısıtlı olduğu bir dönemde geliştirilen Anadol’un üretimiyle Koç, Türkiye’de otomotiv endüstrisinin kurucusu oldu.

DÖRT ‘DEVRİM’ ARABASI 1961 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in isteği üzerine Eskişehir Devlet Demir-yolları Fabrikası’nda Türk mühendisler tarafından tamamıyla Türkiye’de tasarlanıp, geliştirilen ilk otomobil üretildi ve araca ‘Devrim’ adı verildi. . O tarihlerde toplu iğne dahi üretemeyen bir ül-kede Türk mühendisler 135 gün gibi çok kısa bir zamanda kısıtlı imkanlarla ilk yerli otomobili ge-liştirip, bundan 4 tane üretmeyi başardı.

1966 yılında 26 bin 800 liradan satışa sunulan Anadol’dan 1984 yılına kadar 87 bin adet üretildi.

Tamamı Türkiye’de tasarlanan Devrim arabalarından

4 tane üretildi.

Yerli otomobil Devrim’in macerası, yakıt unutulunca sona erdi.

OTOMOBİLOTOMOBİL

30 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 31

Page 19: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Derviş sabrı gerekiyorRenkleri ve dokunuşları suda harmanlayan Ebru sanatı, kendine özgü malzeme ve uygula-ma özelliğine sahip. Ebru sanatında kullanılan bütün malzeme ve araçlar ebrucu tarafından hazırlanıyor. Boyaların tamamı doğadan ve doğal yollarla elde ediliyor. Ebru yapımında kullanılan malzemeler; işlem yapılacak suyun

konacağı tekne olarak adlandırılan kap, kıvam artırıcı maddeler (kitre, deniz kadayıfı, salep vb.), suda erimeyen ve yağ içermeyen boyalar, sığır ödü, fırçalar, değişik kalınlıklarda iğneler-den oluşuyor. Ancak malzeme kadar Ebru ya-pılacak ortamın ısısı, havadaki nem oranı, or-tamın temizliği ve sakinliği ile Ebru teknesine atış yapacak elin sahibinin iç huzuru da önemli.

Hat, tezhip ve minyatür gibi geleneksel Türk süsleme sa-natlarından biri olan Ebru,

kendine özgü tekniğiyle bu sanatlar arasında özel bir yere sahip. Bir kağıt boyama sanatı olan Ebru, yoğunlaştı-rılmış sıvı üzerinde, renklerin birbirle-riyle kucaklaşması, kaynaşması, dans etmesi sonucunda ortaya çıkıyor ve bu desenin kağıda aktarılmasıyla hayat buluyor.

Ebru sözcüğü, Farsçada “bulut” anlamına ge-len “ebr” sözcüğünden türemiş. “bulutumsu” veya “bulut gibi” anlamına gelen “ebri” söz-cüğü, dilimizde değişime uğrayarak “Ebru” biçimini almış. Ebru sanatının ne zaman ve ne-

rede ortaya çıktığı kesin olarak bilinmese de,

batı dünyası Ebru sanatını 16. yüzyıldan sonra

Osmanlı topraklarını ziyaret ederek ülkelerine

dönen Batılı seyyahlardan öğrenmiş. Renga-

renk desenlerle bezenmiş bu egzotik kağıtlar,

Avrupalıların çok hoşuna gitmiş ve Ebru’lu ka-

ğıtlara “Türk Kağıdı” adı verilmiş.

îKÜLTÜREL MIRASLARIMIZIN EN GÜZEL ÖRNEKLERINDEN

BIRI OLAN EBRU SANATI, MAHARETLI ELLERIN DOKUNUŞLARIYLA SUYUN ÜZERINDE HAYAT BULUYOR.

RENKLERİN SUDA DANSI

EBRU ÇEŞİTLERİBoya, kitre, su, sığır ödü, kâğıt, tekne, fırça, bizler, neft, tarak ve sanatçının ruhu; zamanın içinde adeta dans ederek Ebru çeşitlemelerini yaratıyor. Battal, gelgit, serpme, şal, hafif, taraklı, akkase, kumlu-kılçıklı, çiçekli, koltuk, dalgalı, somaki, kaplangözü, bülbülyuvası gibi isimlerle bilinen Ebruların; öncelikle tekneye boyaların dökülmesi sonrasında yapılan işlem türü ve sırasına göre adlandırılması da değişiyor.

SANATSANAT

32 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 33

Page 20: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Mücevher sektörünün lider markası Al-tınbaş’ın birbirinden özel tasarımları yaz aylarında da ışıldamaya devam

ediyor. Mücevher tutkunlarının beğenisine su-nulan değerli taşlardan oluşan mücevherler yaz aylarında hem gündüz hem gece ışıldaya-rak stil sahibi kadınların vazgeçilmezi oluyor.

Mücevherlere renkleri ile ilham veren Ametist, Mavi Topaz ve Safir taşlarının öne çıktığı Al-tınbaş tasarımlarında yoğun olarak kullanılan mavi ve mor, mücevherlerin büyülü dünyası ile buluşuyor. Yaz mevsiminde stil sahibi kadın-ların imajını tamamlayacak olan mücevherler, gökyüzü ve denizin rengi olan mavi tonları ile

huzur, sonsuzluk ve hayal gücünü sembolize

ederken mor renkli ametist taşlı mücevherler

ise simgelediği lüks ve ihtişam ile sofistike bir

kimliğe bürünüyor.

Altınbaş’ın dokunuşu ile yeniden yorumlanan

farklı büyüklük ve karatlardaki pırlantalarla be-

zeli kolye, küpe ve yüzükler sade ama bir o

kadar ihtişamlı görünümleri ile yaz gecelerin-

de yıldız gibi parlamak, şıklığına şıklık katmak

isteyen kadınların beğenisine sunuluyor. Yaz

mevsiminin en güzel anlarını, mavinin en güzel

tonlarıyla karşılayan mücevherler Altınbaş ma-

ğazalarında mücevher tutkunlarını bekliyor.

Ebru sevgisi olmadan, Ebru tek-nesinin başına geçilemiyor, Ebru sanatına saygı olmadan, fırça ele alınamıyor. Derviş sabrı olmadan da Ebru teknesinden güzel eser-ler çıkamıyor.

Klasik Türk Ebru sanatında suda erimeyen, asit ve kazein içerme-yen ve ışıktan etkilenmeyen ta-mamen doğal boyar maddeler ve kimyasal ailesi metal oksitler olan toprak boyalar kullanılıyor. Boya-lar fırça veya çubuklar yardımıyla suyun üzerine damlatılıp yüzdürü-lüyor, çeşitli sivri uçlar ve taraklarla şekil verilip, motifler çiziliyor. Bo-yaların ne kadar açılacağı ve şekil-lerin son halinin ne olacağı kesin olarak bilinemiyor. Daha sonra üzerine kâğıt, seriliyor. Serilen ka-ğıt suyun üzerinden kaldırıldığın-da hazırlanan deseni tamamen alıyor. Ebru sadece kağıda değil, ayrıca kumaşa, cama, seramiğe ve ahşaba da aktarılabiliyor.

Güzel eser için uyum şartEbrucunun tekne başına oturması bir ritüel gerektiriyor. Sonrasında-ki muhabbet, Ebru teknesi ile eb-rucu arasında yaşanıyor. Su üstüne düşen damlaların açılımını, dam-

laların büyüklüğü ve küçüklüğü-nü, damlaların düştüğü noktaları, renklerin uyumu ve dağılımını, boyaların birbiriyle olan ilişkisini Ebru teknesi mi belirliyor, Ebru us-tası mı belirliyor bilinmez. Ebrucu kendi iradesini, tekne kendi ira-desini ortaya koyuyor. Eğer uyum varsa güzel eserler ortaya çıkıyor; ebrucu, sevgisinin, sabrının ve emeğinin karşılığını alıyor.

Çoğunlukla ustadan çırağa geçe-rek günümüze gelen Ebru, son yıllarda birçok farklı çalışma ve tarz yaratan sanatçılarla modern bir gelişme yakalamış. Klasik Eb-ru’dan yola çıkıp güneşin ağaçlar arasından batışını sudaki tekne-ye, oradan da kâğıda resmeden ya da mikro-makro evrenin bo-yutlarını sergileyen sanatçılarımız günümüzde Ebru’da çok sesliliği yakalamış.

Ebru sanatı, 2014 yılında UNESCO tarafından Türkiye adına “Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alındı.

Ebrunun temeli: “Battal Ebru”Türk Ebrusu’nun temel deseni “Battal Ebru”dur. Geleneksel ebrucu olmanın ilk ve son kuralı Battal Ebru’yu yapabil-mektir. Battal Ebru, boyaların koyu renk-ten başlayarak, açık renge doğru fırça yardımıyla kitreli su üzerine serpilme-siyle elde ediliyor. Boyalar daha sonra kağıda geçiriliyor. Basit bir Ebru çeşidi gibi görünse de, boyaların yüzeyde eşit miktarda ve büyüklükte dağılmasını sağlamak, özellikle Ebru yapmaya yeni başlayanlar için pek de kolay değil. Battal Ebru, kumlu Ebru dışında diğer tüm Ebru çeşitlerinin temeli. Diğer Ebru çeşitlerine geçebilmek için önce Battal Ebru’yu doğru yapmak gerekiyor.

Her Ebru tek ve biricikEbrucu, yaptığı Ebru’nun tam olarak na-sıl olacağını değil, ancak yaklaşık ola-rak neye benzeyeceğini bilir. Bu yüzden ebrucu, ortaya çıkan Ebru’nun benzerini bir daha yapamayacağının bilinciyle gönlünü ortaya koyar, fırçasını kullanır, atışını yapar, desenlerini iğneleriyle bir nakış gibi işler. Çalışmasının sonun-da suyun üzerinde oluşan benzersiz dünyayı, suyun renklerle dansını üç değişik şekilde ve farklı renklerde gö-rür. Renkler, teknedeki suyun üzerinde başkadır, tekne üzerine yerleştirilen kağıda alındıktan sonra farklıdır ve Ebru kağıdı kuruduğunda ise başka renkler-de olacaktır. Bütün Ebru eserleri tektir. Benzerine rastlanabilir ama aynısı ke-sinlikle olamaz.

Mavinin Büyülü Dünyasına Altınbaş ile Yolculuk

ALTINBAŞ; YAZ SEZONUNDA PIRLANTA VE DEĞERLI TAŞLARDAN OLUŞAN EŞSIZ MÜCEVHERLERINI MODA SEVERLERLE BULUŞTURUYOR. GECENIN IÇINDE IŞIL-

DAYAN PIRLANTALAR, EŞSIZ MAVININ EN GÜZEL TONLARINI BARINDIRAN TAŞLARLA BEZELI MÜCEVHERLER GÖZ KAMAŞTIRIYOR.

AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 35

ALPETh a b e r

SANAT

34 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015

Page 21: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Kendinizden ve iş yaşamınızdan kısaca bah-seder misiniz?1979 Adana doğumluyum, Gazi Üniversitesi I.I.B.F Maliye bölümü mezunuyum. Iş hayatına oto-motiv sektöründe başladım, Alpet’te 10. çalış-ma yılı içerisindeyim. Bu 10 yıllık süre içerisinde Akdeniz Bölgesinde 3 mıntıkada Saha Müdür-lüğü yaptıktan sonra son 2 yıldır Bölge Müdürü olarak çalışmaktayım. Evli ve 1 çocuk babasıyım.

Alpet olarak Akdeniz Bölgesi’nde nasıl bir bayilik stratejisi uyguluyorsunuz?Biz bölge olarak, bayilik görüşmesinde istasyo-nun konumundan daha çok bayi profiline önem vermekteyiz. Çünkü yeni anlaşacağımız her ba-yiyi ailenin yeni bir üyesi olarak konumlandırmak istiyoruz. Bunun yanı sıra bulunmadığımız il ve ilçe merkezlerinde yer alacak şekilde çalışma yapıyoruz.

Bayilerle olan iletişiminizden bahseder mi-siniz? Örneğin, ne sıklıkta bayi ziyaretleri gerçekleştiriyorsunuz?Sektörde sürekli olarak yeni düzenlemelerin getirilmesi bir anlamda bayi ile firması arasında samimiyet testi ortaya çıkarmakta. Bu dönemde bayilerin sürekli bilgilendirilmesi ve ziyaret edil-mesi için ekip olarak azami çaba içerisindeyiz. Bunun yanı sıra bayilerimizin düğün ve cenaze gibi özel günlerinde mutlaka yanında olmaya önem veriyoruz. Hatta hafta sonları ailece gö-rüştüğümüz çok sayıda bayimiz var. Bu anlamda samimiyet testinden başarıyla geçtiğimizi düşü-nüyoruz

Hangi kriterlere göre bayilik veriyorsunuz?Bayilik oluştururken, ticari olarak da bayinin mevcut firmasından şirketimize transferi halinde karşılıklı kazançların oluşacağı, bayinin mevcut karlılığını daha da arttırabileceği teklifler verme-ye çalışıyoruz. Hatta böyle durumlar oluşmadığı takdirde bayiye mevcut firmasında kalmasının daha iyi olacağını açık yüreklilikle söyleyebiliyo-ruz. Çünkü iki tarafın da kazanmadığı iş ortaklık-

ları mutsuzlukla sonuçlanabiliyor.

2015 yılı için sorumluluk bölgenizde kaç bayi sayısına ulaşmayı hedefliyorsunuz? Sorumluluk bölgemizde 10 il, 110 istasyon bu-lunmakta. 2015 sonu itibariyle bu sayının 130’a çıkması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Özellikle hangi şehirlerde ve/veya bölgeler-de bayilik ağınızı genişleteceksiniz?Kayseri, Konya ve Adana merkezde ilave 2’şer tane daha istasyon açarak satış ağımızı genişlet-mek istiyoruz. Bunun yanı sıra bulunmadığımız ilçe merkezleri için de çalışmalar yapmaktayız.

Bildiğiniz üzere 2015’in Eylül ayında ikinci intifa dönemi yaşanacak ve çok sayıda bayi dağıtım şirketini değiştirecek. Bu süreç için şimdiden bayilere ne gibi tavsiyelerde bulu-nursunuz?Ticarette eskiden çok kullanılan “büyük balık küçük balığı yutar” diye bir söz vardı. Şimdi ise değişen kurallarla birlikte hızlı balık yavaş balığı yutar şeklinde bir durum oluştu. Bu yüzden ba-yilerin sorularına kısa sürede yanıt alabilecekleri, gerektiğinde şirketin her kademesi ile bir araya gelebilecekleri firmalar seçmesini ve ayrıca 5 yıl boyunca sürdürülebilir karlılıklar üzerine anlaş-malar yapmalarını tavsiye ederim. Bunun yanı sıra tesisi bulunmayan şirketlerde ikmal sıkıntısı yaşamamak için anlaşmayı düşündükleri firmala-rın tesislerini mutlaka ziyaret etmelerini tavsiye ederim.

Hobileriniz var mı?Bisiklete binmeyi çok seviyorum. Bunun yanı sıra vakit buldukça yürüyüş yapıyorum.

Kendinize ve ailenize yeterince zaman ayı-rabiliyor musunuz?Hafta içi yoğun iş temposu nedeniyle aileme ye-terli zamanı ayırma şansım olmuyor. Ancak hafta sonları özellikle ailemle birlikte program yaparak onlarla birlikte vakit geçirmeye çalışıyorum.

“Samimiyet testinde başarılıyız”

ALPET AKDENIZ BÖLGE MÜDÜRÜ AYTAÇ INCEDAL ILE ALPET’IN BÖLGEYE YÖNELIK YATIRIM HEDEFLERINI KONUŞTUK. SEK-TÖRDE SÜREKLI OLARAK YENI DÜZENLEMELERIN GETIRILMESININ BAYILER ILE DAĞITIM ŞIRKETLERI ARASINDAKI SAMI-

MIYETIN TEST EDILMESINE NEDEN OLDUĞUNA DIKKAT ÇEKEN INCEDAL, “BU DÖNEMDE BAYILERIN SÜREKLI BILGILENDIRILME-SI VE ZIYARET EDILMESI IÇIN EKIP OLARAK AZAMI ÇABA IÇERISINDEYIZ. BUNUN YANI SIRA BAYILERIMIZIN DÜĞÜN VE CENAZE GIBI ÖZEL GÜNLERINDE MUTLAKA YANINDA OLMAYA ÖNEM VERIYORUZ. HATTA HAFTA SONLARI AILECE GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ ÇOK SAYIDA BAYIMIZ VAR. BU ANLAMDA SAMIMIYET TESTINDEN BAŞARIYLA GEÇTIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ” DEDI.

Ayt

aç In

ced

alA

lpet

Akd

eniz

lge

Müd

ürü

36 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015

ALPETh a b e r

RÖPORTAJ

AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 37

Page 22: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

tespiti esasına dayanan bu araştırma, dünyada dev bir endüstri haline gelen futbol endüstrisi-nin çarklarına dair önemli ipuçları da sunuyor. Futbolcu satışından elde edilen gelirlerin dahil edilmediği listede gelirler temel olarak üç ana kategoriye ayrılmış şekilde hesaplanıyor. Ta-kımların maç günü gelirleri, yıllık yayın gelirleri ve ticari gelirler. Bu şekilde hesaplanan “2014 Deloitte Futbol Para Ligi”nde 10 senedir lider

olan Real Madrid zirvedeki yerini koruyor. 2013-2014 sezonunda gelirini 30,6 milyon Euro artıran Real Madrid, 549.5 milyon Euro geliriyle dünyanın en zengin fut-bol kulübü.

En çok dünya kupası Brezilya’nınFIFA tarafından organize edilen FIFA Dünya Kupası, dört yılda bir düzenlenen bir futbol organi-zasyonu. 1930 yılında düzenlen-meye başlanan turnuva, 1942 ve 1946 yıllarında II. Dünya Savaşı nedeniyle yapılamamış. Dün-ya Kupası’na gitmek için dünya

üzerindeki 200 millî takım; iki yıl boyunca mücadele verirler. Şim-diye dek düzenlenen yirmi tur-nuvayı sekiz farklı millî takım ka-zandı. Brezilya, 1958, 1962, 1907, 1994 ve 2002 yıllarında kazandığı

5 şampiyonluk ile kupanın ‘en ba-şarılı’ takımı; ayrıca tüm finallere katılmış olan tek takım.

En değerli futbolcu MessiIspanya (La Liga), Ingiltere (Premier Lig), Al-manya (Bundesliga), Italya (Serie A) ve Fran-sa’nın (Ligue 1) en üst futbol liglerindeki oyun-cular arasında yapılan değerlendirme sonrası

Futbol, hayatımızın vazgeçilmezleri arasında. Dünyada ve Türkiye’de en çok sevilen ve izleni-len spor dallarının başında gelen futbol; kadın erkek, genç yaşlı, çoluk çocuk 7’den 77’ye her-kes tarafından yakından takip ediliyor. Doğası gereği hız, beceri, kuvvet ve mücadele gerek-tiren bir takım sporu olan futbol, milyonları peşinden sürükleyen bir takım oyunu. En çok ilgi gören bu spora gönül verenlerin sayısı da

oldukça fazla. Alpet’in Enerjisi olarak ‘Futbol ile yatıp, futbol ile kalkan’ futbol tutkunları için bu sporun ‘en’lerini toparladık.

Real Madrid, en zengin kulüpDeloitte tarafından 1996-97 sezonundan beri yapılan “Deloitte Futbol Para Ligi”nin 2013-2014 sezonu sonuçları açıklandı. 2013-2014 sezonunun en çok gelir elde eden 20 kulübün

î‘DÜNYANIN EN ZENGIN KULÜBÜ HANGISI, EN ÇOK GOLÜ ATAN

FUTBOLCU KIM, EN HIZLI GOL HANGI MAÇTA GELDI?’ GIBI SORULARIN YANITLARINI BILIYOR MUSUNUZ? CEVABINIZ ‘HAYIR’SA HABERIMIZE GÖZ ATIN. FUTBOL TARIHININ PEK ÇOK ‘EN’INI BULACAKSINIZ…

FUTBOLFUTBOL

38 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 39

Page 23: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

rid’e karşı 10. saniyede attığı gol ile bir rekora imza attı. Makaay’ın bu golü, Şampiyonlar Ligi tarihinin ‘en erken’ golü olarak kayıtlara geçti.

5 Dünya Kupası’nda forma giyerek rekor kırdıKariyerine olağanüstü enerjiye sahip bir orta saha oyuncusu olarak başlamış ve daha son-ra defansta oynayan Alman futbolcu Lothar Herbert Matthäus, her iki pozisyonda da iyi performans sergileyen bir oyuncu. Avrupa’nın önde gelen iki kulübü Bayern ve Inter’de ge-çirdiği sezonlarda çok sayıda başarı elde eden Matthäus, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu dı-şında bütün şampiyonlukları yaşamış. 5 dünya kupasında forma giyerek bir rekora imza atan oyuncu, futbol tarihine ‘Dünya Kupası’nda en çok forma giyen futbolcu’ olarak geçti.

Pele’nin rekorunu geçen olmadıAilesi tarafından ‘Pepe’ takma adıyla çağrılır-dı ama zaman içinde bu lakabı ‘Pele’ ye dö-nüştü. 11 yaşında keşfedilene kadar ayakkabı parlatıyordu. Dünya’nın gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından biri olarak kabul gören Pele, kariyerine Brezilya Ligi’nin ünlü takımlarından Santos’ta başladı, Cosmos’ta bıraktı. Üç kere

Dünya Kupası kazanan takımda yer alan ünlü futbolcu, 1281 gol atarak kırılması çok zor olan bir rekora imza attı. Dünya’nın en çok gol atan futbolcusu olarak hafızalara kazındı.

Avrupa Kupası’nı 10 kez kazandıUEFA tarafından 1955’ten beri her yıl düzen-lenen UEFA Şampiyonlar Ligi, Avrupa’nın en güçlü kulüplerinin mücadele ettiği uluslarara-sı bir futbol turnuvası. 1955’ten 1992’ye kadar ‘Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’ adıyla dü-zenlenmiş olan Şampiyonlar Ligi, Kupa 1 olarak da biliniyor. 100 milyon kişinin izlediği maç-ların oynandığı turnuva, 1990’lı yıllara kadar eleme sistemine dayalı ve yalnızca ülke şam-piyonlarının katılabildiği bir organizasyonken, ilginin artması amacıyla ülkelerin puanlarına göre lig 4.’lerinin bile katılabildiği ve maç sayı-sının daha da arttığı bir lig sistemine dönüştü. 1997’den bu yana kupaya, ülke şampiyonları ile birlikte kendi ligini 2. sırada bitiren takımlar ve ülke puan sıralamasına göre 3. ve 4. takım-lar da davet ediliyor. Şampiyonlar Ligi kupasını bugüne kadar 10 farklı ülkeden, 21 ayrı takım kazandı. Kupayı en çok kazanan takım ise, 10 kez mutlu sona ulaşan Real Madrid oldu.

piyasa değeri en yüksek futbolcu-lar belirleniyor. Yaş, sözleşmenin tamamlanmasına kalan süre, mev-ki, kulüp ve milli takımda göster-

diği performans, katıldığı turnu-vaların seviyesi ve hem kulüp hem de milli takımında kazandığı başa-rılar gibi kriterler doğrultusunda oluşturulan ekonometrik modele göre, Barcelona ve Arjantin Milli Takımı’nın forvet oyuncusu Lio-nel Messi, 220 milyon Euro piyasa değeriyle zirvede yer alıyor. Buna göre Barcelonalı Messi, dünyanın en pahalı futbolcusu.

En erken golü Şükür attıFutbol tarihinin ‘en’e giren isim-ler arasında bir Türk de yer alıyor. 249 golle Süper Lig’de en çok gol atan oyuncu ve 38 golle Avrupa kupalarında en çok gol atan Türk futbolcu unvanlarına sahip olan Hakan Şükür, 1996–97, 1997–98, 1998–99 sezonlarında sahip oldu-

ğu Süper Lig gol krallıklarıyla bir-likte, 2004 yılında son 50 yılın en fazla dikkat çeken Türk futbolcusu olarak UEFA Jübile Ödülü’nün sa-hibi oldu.

A Milli Takım formasıyla ilk maçına 1992’de Bursaspor oyuncusuyken çıkan Hakan; 1996 ve 2000 Avru-pa şampiyonaları ile 2002 Dünya Kupası’nda mücadele etti. Şükür, 2002 Dünya Kupası’nda üçüncülük maçında Güney Kore’ye 10,8. sani-yede attığı golle Dünya Kupası ta-

rihinin ‘en erken’ golünü attı. Maç 2 - 3 Türkiye’nin galibiyetiyle bitti.

Şükür; 2007’ye kadar giydiği for-mayla çıktığı 112 maçta 51 gol kaydederek Türkiye formasıyla en çok gol atan oyuncu unvanının da sahibi oldu.

Avrupa kupalarının en hızlı golü ise Hollandalı futbolcu Roy Ma-kaay’dan geldi. Bayern Münih ta-rihinin en pahalı transferi olarak tarihe geçen Makaay, 7 Mart 2007 tarihinde UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçında Real Mad-

TÜRK FUTBOL TARİHİNİN ‘EN’LERİEn Uzun Süre Ligde Yer Alan Takımlar: Hiç küme düşmeyen Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray.En Çok Küme Düşen Takım: 7 kez küme düşen Samsunspor.Lig Tarihinin En Çok Gol Atan Oyuncusu: 249 golle Hakan Şükür.En Golcü Yabancı Gol Kralı: 2010 – 11 sezonunda 28 golle gol kralı olan Alex de Souza.En Gollü Maç: 1991 – 92 sezonunda Fenerbahçe’nin Gaziantepspor’u 8-4 yendiği maç.En farklı galibiyet: 1989 -90 sezonunda Adana Demirspor’u 10 -0 mağlup eden Beşiktaş.En Uzun Süre Gol Yemeyen Kaleci: 1978- 79 sezonunda kalesinde 1112 dakika (13 maç) gol görmeyen Trabzonsporlu Şenol Güneş.En Çok Gol Kralı Çıkaran Takım: 15 kez ile Fenerbahçe ve Galatasaray.Ilk ve En Çok Gol Kralı Olan Futbolcu: 6 kez bu unvanı elde eden Metin Oktay.En Çok Şampiyonluk Gören Futbolcular: 8 kez bu sevinci yaşayan Galatasaraylı Bülent Korkmaz, Suat Kaya ve Hakan Şükür.En Çok Şampiyonluk Gören Teknik Direktör: Galatasaray’da 6 kez şampiyonluk göre Fatih Terim

Avrupa’nın ‘en pahalı’ 10 futbolcusu kim? 1. Lionel Messi 220 milyon Euro2. Cristiano Ronaldo 133 milyon Euro3. Eden Hazard  99 milyon Euro4. Diego Costa 84 milyon Euro5. Paul Pogba 72 milyon Euro6. Sergio Agüero 65 milyon Euro7. Raheem Sterling 63 milyon Euro8. Francesc Fabregas 62 milyon Euro9. Alexis Sanchez 61 milyon Euro10. Gareth Bale 60 milyon Euro

Dünya kupalarının en gollü 5 maçı1954 Avusturya Isviçre 7-5 / Toplam 12 gol 1938 Brezilya Polonya 6-5 / Toplam 11 gol 1954 Macaristan B.Almanya 8-3 / Toplam 11 gol 1982 Macaristan El Salvador 10-1 / Toplam 11 gol 1958 Fransa Paraguay 7-3 / Toplam 10 gol

FUTBOLFUTBOL

40 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 41

Page 24: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

7. Araştırmalara göre, parayı fiziksel olarak bir şeylere “sahip olmak” için değil de, “de-neyim kazanmak” için harcamak, insanı daha çok mutlu ediyor.

8. Son bulgulara göre, fobiler aslında DNA aracılığıyla nesilden nesile aktarılan hatıra-lardan ibaret.

9. Daha önce “Yürüyen Ceset Sendromu” diye bir hastalık duymuş muydunuz? Bu

ruhsal bozukluğa sahip olan hastalar; ölü olduklarını, etlerinin çürüdüğünü, organ ve kanlarının olmadığını düşünüyor.

10. Psikologların yaptığı incelemeye göre “in-ternet trolleri” narsistik, psikopat ve sadis-tik kişilik özellikleri gösteriyor.

11. Televizyonların ve popüler kültürün ha-yatımıza girmesiyle ortaya çıkan bir diğer ruhsal bozukluk da “Truman sendromu”... Bu hastalığa yakalananlar, hayatlarının her aşamasının tıpkı filmdeki gibi gizlice kame-raya kaydedilip televizyonda gösterildiğini zannediyor.

12. Bir şarkının “en sevdiğiniz şarkı” olmasının sebebi, onu hayatınızdaki “duygusal bir an” ile eşleştirmenizden ileri geliyor.

13. Yapılan araştırmalar, cahil insanların kendi-lerini mükemmel görmeye; zeki insanların ise yeteneklerini hafife almaya eğilimli ol-duğunu gösteriyor.

1. Insanın kendi kendini gıdıklayabilmesi mümkün değil. Sadece bazı şizofren hasta-ları kendi kendilerini gıdıklayabiliyor.

2. Dünyada psikologlar tarafından tanımla-nan 400’ün üzerinde fobi türü var.

3. Beyin, sıkıcı insanlardan dinlediğiniz sıkıcı konuşmaları olduğu gibi kaydetmiyor. On-ları daha ilginç hale getirerek yeniden ya-zıyor.

4. Yapılan bir araştırmaya göre, profil sayfala-rına çok sayıda “selfie” yükleyen erkek kul-lanıcıların, psikopat ve narsistik kişilik bo-zukluğuna sahip olma olasılığı çok yüksek.

5. Dinlediğiniz müzik türü, dünyayı algılayış biçiminizi de etkiliyor.

6. “Aşık olmak” ile “Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğuna sahip olmak” vücutta aynı bi-yokimyasal etkiyi yaratıyor.

Daha önce duymadığınız

îINSANLARIN FIZIKSEL AÇIDAN YORGUN OLDUĞUNDA DÜ-RÜST OLMAYA EĞILIMLI OLDUĞUNU, FOBILERIN DNA ARACI-

LIĞIYLA NESILDEN NESILE AKTARILDIĞINI, DOĞUŞTAN GÖRME ENGELLI OLANLARIN ŞIZOFREN HASTALIĞINA TUTULMADIĞINI, REDDEDILME-NIN BEYIN TARAFINDAN FIZIKSEL BIR ACI OLARAK ALGILADIĞINI BILI-YOR MUYDUNUZ? IŞTE BIRBIRINDEN ILGINÇ 25 PSIKOLOJIK GERÇEK…

25İlginç Psikolojik Gerçek

HAYATHAYAT

42 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 43

Page 25: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

14. Paris sendromu, özellikle Japonların ya-kalandığı garip bir psikolojik rahatsızlık. Paris’e gelmeden önce şehirle ilgili büyük beklentileri olan kişiler, şehrin gerçek yü-züyle karşılaşınca depresyona giriyor.

15. Kudüs sendromu da yine literatüre geçen bir başka ilginç rahatsızlık. Kudüs’ü ziyaret eden hacı ve turistlerden bazıları, buradaki kutsal atmosfere kendilerini kaptırıp, büyük bir dini lider olduklarına inanmaya başlıyor. Daha da ileri gidip kendini Mesih, Hz Isa ya da Hz Musa zannedip, Kızıldeniz’i yarmaya çalışanlar da var.

16. Doğuştan görme engelli olan kişiler, şizof-reni hastalığına yakalanmıyor.

17. Cep telefonunu kaybetmenin, artık bir fobi olarak literatürde yer aldığını biliyor muy-dunuz? Nomofobi, cep telefonu ve bağ-lantısını kaybetme korkusu demek.

18. Birisine 20 saniyeden uzun süre sarıldığı-nızda, beyinde “sosyal bağlanma”dan so-rumlu oksitosin hormonu salgılanıyor ve böylece bu kişinin size daha çok güvenme-sini sağlıyorsunuz.

19. Insanlar fiziksel açıdan yorgun olduğunda, dürüst olmaya daha eğilimliler. Bu nedenle gece geç saatte yapılan konuşmalarda iti-raflar daha sık oluyor.

20. Farklı coğrafyalarda yaşayıp farklı dilleri konuşsa da, yeryüzünde yaşayan tüm in-sanlar şu 6 duygu için aynı yüz ifadesi ve mimikleri kullanıyor: mutluluk, öfke, üzün-tü, korku, şaşırma ve iğrenme.

21. Reddedilmek, beyin tarafından fiziksel bir acı olarak algılanıyor.

22. Hedeflerinizi her zaman kendinize sakla-yın. Çünkü yapılan bir araştırmaya göre, hedeflerinizi başkalarına ilan ettiğinizde, onları gerçekleştirme ihtimaliniz düşüyor.

23. Sevdiğiniz birini gördüğünüz zaman, göz-bebekleriniz büyüyor. Anı şey, nefret ettiği-niz birini gördüğünüzde de geçerli.

24. Bugün liseye giden sıradan bir öğrenci, 1950’lerde psikiyatrik tedavi gören ortala-ma bir hasta ile aynı kaygı seviyesine sahip.

25. Günümüzde araştırmacılar arasında inter-net bağımlılığının da artık bir akıl hastalığı olarak değerlendirilip değerlendirilmeye-ceği hakkında devam eden bir tartışma var.

Türkiye’nin öncü akaryakıt dağıtım şirketi Alpet, CNG alanında faaliyet gösteren AlbeGas ile yeni bir işbirliği protokolüne imza attı. Bu kapsamda “Albe” istasyonla-rında akaryakıt “Alpet” markası ile satışa sunulacak.Alpet, CNG alanında faaliyet gösteren AlbeGas ile yeni bir işbirliği protokolüne imza attı. Işbirliği kapsamında kısa sü-rede Türkiye’nin birçok nok-tasında kurulacak Albe istas-yonlarında akaryakıt “Alpet” markası ile satışa sunulacak. Era Yatırım Holding’in oluştur-duğu Albe istasyonlarının ilki Antalya’nın Kepez ilçesinde hizmete girdi. Türkiye’de yeni nesil yakıtların yaygınlaşması amacıyla kurulan, CNG ve LPG satışının da yapıldığı istasyon-

da akaryakıt “Alpet” markası altında satışa sunuluyor.

Albe istasyonlarının akar-yakıtı Alpet’tenKonuya ilişkin değerlendir-melerde bulunan Alpet Ege Bölge Müdürü Mehmet Kara, Alpet ile AlbeGas arasında im-zalanan işbirliği protokolünün önemine dikkat çekerek, “An-talya’daki Albe istasyonu bu proje kapsamında hizmete gi-ren ilk istasyon. 4 adadan olu-şan istasyonda, 1 adada LPG, 2 adada akaryakıt ve 1 adada ise CNG satışı yapılıyor” dedi.

“Albe istasyonları tüm Tür-kiye’ye yayılacak”Önümüzdeki dönemde Ak-deniz ve Ege bölgeleri başta

olmak üzere tüm Türkiye’de Albe istasyonlarının açılma-ya başlayacağını ifade eden Kara, “Tüm Albe istasyonların-da akaryakıtı ise Alpet olarak biz tedarik edeceğiz” şeklinde konuştu.

Ulaştırma ve lojistik için büyük avantajSıkıştırılmış doğal gaz, son yıl-larda ulaştırma ve lojistik sek-törlerinde de ön plana çıkıyor. Özellikle büyük filolara sahip özel ve kamu kuruluşları, orta ve ağır sınıf araçlarını, LPG ve dizelden daha avantajlı olan ve dizel ile beraber de çalışan CNG’li araçlara dönüştürmeye başladı. CNG, bu alanda da fiyat avantajıyla dikkat çekiyor.

ALBE İSTASYONLARININ AKARYAKITI ALPET’TEN

AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 45

ALPETh a b e r

HAYAT

44 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015

Page 26: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Alpet bayrağını 10 yıldır Alanya'da dal-galandıran Haker Petrol'ün sahibi Cihat Yaylalı, "Müşterilerimiz Alpet'in yakıtını çok beğeniyor. Bugüne kadar yakıtın kali-tesi konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadım" diyor.

Antalya'nın Alanya ilçe-sinde faaliyet gösteren Haker Petrol'ün sahi-

bi Cihat Yaylalı 1983 yılında Alanya'da doğmuş. Ilk, orta ve lise eğitimini Alanya'da tamamlayan Yaylalı, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fa-kültesi işletme bölümünden mezun olmuş. 2001 yılında akaryakıt sektöründe faaliyet göstermeye başlayan Yaylalı, 2005 yılında Alpet bayisi ol-muş. Otomotiv sektöründe de faaliyet gösteren Yaylalı, ikinci el araba alım satım işini de yürütüyor.Uzun bir araştırma sürecinden sonra Alpet bayisi olmaya ka-rar verdiğini söyleyen Yayla-lı,"Yaptığımız araştırmalar so-nucunda Alpet bayisi olmaya karar verdik. Ancak Alpet'in cazip teklifi de bu kararı ver-memizde etkili oldu" diyor.

Alpet'in yakıt kalitesinin müş-teriler tarafından çok beğenil-diğini söyleyen Yaylalı, yakıt konusunda müşterilerden bu-güne kadar hiç şikayet alma-dıklarını dile getiriyor.

Alanya'nın turistik bir ilçe ol-

duğuna dikkat çeken Yaylalı, yaz aylarında satışlarının iki katına çıktığını sözlerine ekli-yor. Müşteri memnuniyeti için tuvalet, lavabo ve istasyon sa-hasının temizliğine çok önem verdiklerini söyleyen Yaylalı, "Temizlik çok önemli. Ama temizlik kadar önemli olan bir başka şey de; müşteriyi güler yüzle karşılayıp, bu anlayışla hizmet vermek" diyor.

Alanya'da arsa ve istasyon kiralarının oldukça yüksek olduğuna dikkat çeken Yay-lalı, "Istasyonumuzun arsası için mülk sahibine ödediği-miz kira çok yüksek. Bu sorun

Türkiye'nin başka illerinde de yaşanıyor. Kiralar çok arttı. Buna karşılık kar marjımız çok düşük. Kirayı ödedikten sonra elimizde bir şey kalmıyor. Bu yüzden birçok istasyon ka-pandı" diyor.

Yoğun iş temposundan fırsat buldukça seyahat ettiğini söy-leyen Yaylalı, tarihi ve doğal güzellikleri görmekten büyük keyif alıyor. Fırsat buldukça Is-tanbul'a giden Yaylalı, boğaz kıyısında yürümeyi çok sevi-yor. Yaylalı sağlıklı yaşam için her akşam 7-8 kilometre yürü-yüş yaptığını söylüyor.

Alpet’in yakıtı çok beğeniliyor”

Antakya merkezde faaliyet gösteren Eskiocaklar Pet-rol’ün sahibi Ali Eskiocak,

1966 yılında Antakya’da doğ-muş. Ilk, orta ve lise eğitimini Antakya’da tamamlayan Eskio-cak, ticaret hayatına 1987 yılında Dubai’de başlamış. Dubai’de açtığı avize mağazasını 1992 yılına kadar işleten Eskiocaklar, daha sonra yine Dubai’de Paşa-bahçe ürünleri ve hediyelik cam eşya işine girmiş. 2001 yılına kadar bu işi sürdüren Eskiocak bir yıllığına Türkiye’ye dönmüş. 2002 yılında tekrar Dubai’ye gi-den Eskiocak, 2012 yılına kadar orada züccaciye işine devam et-miş. 2012 yılında Türkiye’ye ke-sin dönüş yapan Eskiocak aynı yıl Alpet bayisi olarak akaryakıt sektörüne girmiş. Alpet’in bir aile şirketi olması-nın ve bayilere aile sıcaklığıyla yaklaşmasının bayilerde bir ai-diyet duygusu yarattığını vur-gulayan Eskiocak, “Alpet yö-neticilerinin bayilere yakın ve samimi davranmaları bizlerde bu ailenin bir ferdi olduğumuz hissini uyandırıyor. Ayrıca yöne-ticilerinin geniş ufuklu olması ve geleceğe yönelik ciddi pro-jelerinin bulunması bizde gü-ven duygusu yaratıyor” diyor. Akaryakıt sektöründe yoğun bir rekabet olduğunun altını çizen Eskiocak, Alpet’in özellik-le televizyon reklamına ağırlık

vermesi gerektiğini düşünüyor. Hatay’da yoğun bir fiyat reka-beti yaşandığına dikkat çeken Eskiocak, “Keşke tüm bayiler hizmette rekabet etse” diyor. Müşteri memnuniyetini sağla-mak için güler yüzlü hizmete ve temizliğe önem verdiklerini söyleyen Eskiocak, çalışanların kişisel bakımlarına dikkat ettik-lerini vurguluyor. Sadık müşterilerine özel indi-rimler yaptıklarını belirten Es-kiocak, anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, kadınlar günü gibi özel günlerde de müşterilere çeşitli sürprizler yaptıklarını söylüyor, “Kadınlar gününde istasyonumuza gelen tüm kadınlara çiçek dağıttık. Sevgililer gününde de müşteri-

lerimize çeşitli sürprizler yaptık. Bu tür jestler müşterilerin hoşu-na gidiyor.” Yoğun iş temposuna rağmen haftada en az 3 kez spor yap-tığını söyleyen Eskiocak, sağlık ve kilo kontrolü açısından tüm meslektaşlarına spor yapmala-rını tavsiye ediyor. Gezmeyi de çok seven Eskiocak başta Du-bai olmak üzere yılda en az bir ya da iki kez yurt dışı seyahati yapıyor. Koyu bir Beşiktaş taraf-tarı olan Eskiocak, yurt dışında yaşarken Türkiye’ye gelişlerini Beşiktaş maçlarına göre ayarlı-yormuş. Inönü Stadını hasretle andığını belirten Eskiocak, Vo-dafone Arena’nın açılışını dört gözle beklediğini sözlerine ek-liyor.

“Keşke tüm bayiler hizmette rekabet etse”Alpet’in başarılı bayilerinden Antakya merkezde faaliyet gösteren Eskiocaklar Petrol’ün sahibi Ali Eskiocak, bayiler arasında yaşanan yoğun fiyat rekabetine dikkat çekerek, “Keşke tüm ba-yiler hizmette rekabet etse” diyor.

ALPET DURAKLARIALPET DURAKLARI

46 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 47

Page 27: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Alpet ailesinin yeni üyelerinden Yılmaz Petrol’ün sahibi Berat Yılmaz, “Alpet’in arkasında Altınbaş Holding gibi dev bir gücün olması, çözüm odaklı yaklaşımları, bu işin bayisiz yapılamayacağının bilincin-de olmaları, maddi ve manevi her konuda bayinin yanında bulunmaları nedeniyle Alpet’i tercih ettik” diyor.

Yılmaz Petrol Izmit Yalova Yolu’nun ilk yapımı sıra-sında 1964 yılında Kara-

mürsel Ereğli’de kurulmuş olup 1969 yılında Yılmaz ailesi tarafın-dan satın alınmıştır. 1997 yılına kadar ailemiz tarafından işletil-miş ve müşterilerinin güvenini kazanarak başarıyla faaliyet gös-termiştir. Ailemiz aynı zamanda 1990 yılından itibaren otomo-tiv sektöründe yatırım yaparak Nissan Otomobillerinin Kocaeli bayiliğini almış ve halen devam ettirmektedir. 1997-2008 yılları arasında ailemiz otomotiv sek-töründe büyümek amacıyla pet-rol tesisini kiraya vermiştir. 2009 yılından itibaren Yılmaz ailesi olarak istasyonumuzu yenileyip Çağ’ın gereklerine uygun dona-nım ve anlayışla akaryakıt ve oto-gaz bayiliğine tekrar başlamış bulunmaktayız. Ilk göz ağrımız olan akaryakıt istasyonumuz-da eski ve yeni müşterilerimize başarıyla ve bize göstermiş ol-dukları güvenle hizmet verme-nin mutluluğunu yaşamaktayız. Türkiye’nin lider gruplarından olan Altınbaş Holding’in bün-yesinde yer alması, ikili görüş-melerde yetkililerin sıcak yakla-şımları ve büyümeye dönük bir şirket olması nedeniyle Alpet’i tercih ettiklerini belirten Yılmaz

sözlerini şöyle sürdürüyor, “Al-pet’in arkasında Altınbaş Hol-ding gibi dev bir gücün olması, çözüm odaklı yaklaşımları, bu işin bayisiz yapılamayacağının bilincinde olmaları, maddi ve manevi her konuda bayinin ya-nında bulunmaları nedeniyle Alpet’i tercih ettik.”Yılmaz, orta vadede Alpet’in ilk 5 şirket arasında yer alacağını düşünüyor. Istasyonda çalışan personelin kılık kıyafetinin düz-gün olmasına, müşterilere gü-ler yüzlü hizmet vermesine ve herhangi bir sorun karşısında anında çözüm üretebilmesine çok önem verdiklerini belirten Yılmaz, personele bu konularda sürekli eğitim verdiklerini söy-lüyor. Yılmaz, personel eğitimi kadar tuvaletlerin ve istasyon sahasının temizliğine, mekan-ların aydınlığına kadar pek çok unsura da çok dikkat ettiklerini vurguluyor. Sektörde yarım asra ulaşan ticari geçmişleri nede-niyle müşterileriyle aralarında bir gönül bağı oluştuğunu ifa-de eden Yılmaz, “Insanlar bizi bu sektörde eski olduğumuz için tanıyor ve güveniyorlar. Ti-cari olarak bugüne kadar kim-seyi mağdur etmedik. Insanlar bize gönülden güveniyor. Ölçü ve tartı konusunda çok hassa-

sız. Bizden gitsin de müşteri-den gitmesin” diyor. Yoğun iş temposundan fırsat buldukça dostlarıyla birlikte olmaktan büyük keyif aldığını söyleyen Yılmaz, yüzmeyi çok seviyor. Vakit buldukça fitness yapan Yılmaz, yurt dışına seya-hat etmekten hoşlanıyor. Dün-yanın bütün enlerinin Dubai’de olduğunu söyleyen Yılmaz, “Her insan hayatında en az bir kere Dubai’ye gitmeli” önerisin-de bulunuyor. Eskiden amatör olarak futbol oynadığını söyle-yen Yılmaz, işlerinin yoğunluğu nedeniyle futbolu bırakmak zo-runda kalmış. Sıkı bir Galatasa-ray taraftarı olan Yılmaz, Gala-tasaray maçlarını yakından takip ediyor. Kitap okumayı da seven Yılmaz, siyasi ve askeri içerikli ki-tapları tercih ediyor.

“Alpet her zaman bayisinin yanında ”Alpet bayrağını Şebinkarahisar ve Bay-burt’ta başarıyla dalgalandıran Metinerler Petrol’ün sahibi Tekin Teker, Alpet bayisi olmaktan gurur duyduğunu belirterek “Bir istasyonum daha olsa, yine Alpet’le anlaşı-rım. Tüm bayilere Alpet’i öneriyorum” diyor.

Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinde faaliyet göste-ren Metinerler Petrol’ün

işletme sahibi Tekin Teker, 1963 yılında Şebinkarahisar’da doğ-muş. Ilk, orta ve lise eğitimini Şebinkarahisar’da tamamlayan Teker, ticaret hayatına çok küçük yaşlarda atılmış. Tuhafiye, züc-caciye, kırtasiye ve konfeksiyon alanlarında iş yapan Teker, 1997 yılında akaryakıt sektöründe fa-aliyet göstermeye başlamış. 2008 yılında Alpet bayisi olan Tekin Teker, Alpet bayisi olma-sında o dönem Alpet Satış Mü-dürü olan Ömer Lütfi Şensoy’un büyük katkıları olduğunu söylü-yor. Alpet bayisi olmaktan çok memnun olduğunu dile getiren Teker, biri Şebinkarahisar’da, di-ğeri de Bayburt’ta olan iki istas-yonunda Alpet’in bayrağını gu-rurla dalgalandırdığını söyleyip ekliyor, “Bir istasyonum daha olsa yine Alpet’le anlaşırım. Tüm bayilere Alpet’i öneriyorum.” Alpet’in bayilerine karşı son derece sıcak yaklaştığını vur-gulayan Teker, “Bir sıkıntımız olduğunda, genel müdürümü-ze, bölge müdürümüze ve saha müdürümüze kolaylıkla ulaşıyo-ruz. Yöneticilerimizin bu sıcak ve sağduyulu yaklaşımları bizim için çok önemli. Bence Alpet’i diğer dağıtım şirketlerinden ayıran en önemli özelliği de bu” diyor.

Alpet’in mavi ve yeşilden olu-şan kurumsal renginin çok iç açıcı ve doğayla uyumlu bul-duğunu söyleyen Teker, istas-yonların kurumsal kimliğine çok önem vermesi gerektiğinin altını çiziyor, “Görünümü kötü olan istasyonlar atıl istasyon görüntüsü veriyor. Bu tür istas-yonların markaya zarar verdiği-ni düşünüyorum. Bu tür istas-yonlar ya kapatılmalı, ya da pırıl pırıl hale getirilmeli.” Aynı zamanda beyaz eşya ve mobilya bayilikleri de olan Te-kin Teker, bu sektörlerdeki pe-rakendecilik deneyiminin ken-disine çok şey kattığını söylüyor, “Bizim ana işimiz beyaz eşya ve mobilya bayiliği. Biz bayilik ne-dir çok iyi biliriz. Dürüst olan, hizmet veren, disiplinli çalışan iş yerleri kazanıyor. Başarı için çok çalışmak gerekiyor.”

Müşteri memnuniyeti sağlamak için özellikle tuvalet ve lavabo temizliğine çok önem verdikle-rini söyleyen Teker, Türkiye’de tuvaletlerin kapısının içeri açıldı-ğı ilk istasyon olduklarını belir-tiyor. Istasyondaki tankların te-mizliğini 6 ayda bir yaptırdığını söyleyen Teker, pompa sayaçla-rının doğruluğunu da her hafta kontrol ettiklerinin altını çiziyor.Istasyonun içinde bulunan bo-tanik bahçesindeki çiçeklerin ve yörük çadırının müşterilerin ilgisini çektiğini söyleyen Te-ker, en büyük hobisinin dostla-rıyla sohbet etmek ve gezmek olduğunu söylüyor. Yurt dışına sık sık iş seyahatleri yapan Te-ker’in, Amerika dışında git-mediği ülke kalmamış. Teker gezdiği yerler arasında en çok Tayland’daki Pattaya Plajı’ndan etkilenmiş.

“Alpet bayisi olmaktan gurur duyuyorum”

ALPET DURAKLARIALPET DURAKLARI

48 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 49

Page 28: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Alpet ailesinin yeni üyelerinden Keleşoğul-ları Petrol’ün sahibi Metin Ünlü, Alpet bay-rağını Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde dalgalandırıyor. Alpet’in müşterilere güven veren bir marka olduğunun altını çizen Ünlü, “Alpet’in yakıtı müşteriler tarafından çok beğeniliyor. Müşterilerden hiç şikayet almıyorum. Alpet müşterilere güven veren bir marka” diyor.

Ankara’nın Kızılcaha-mam ilçesinde faaliyet gösteren Keleşoğulları

Petrol’ün sahibi Metin Ünlü, 1966 yılında Kızılcahamam’da doğmuş. İlköğretimini Kızılca-hamam Yıldırımören Köyü’n-de tamamlayan Ünlü, 1979 yı-lında ticaret hayatına atılmış. Oto yedek parça, oto lastik tamiri, oto market işlerini yü-rüten Ünlü, 2009 yılında akar-yakıt sektörüne girmiş. Alpet bayisi olmaya Kırıkkale Alpet Bayisi Elvan Çakır’ın tavsiye-siyle karar verdiğini söyleyen Ünlü, “2014 yılında Alpet ba-yisi oldum. Alpet bayrağını ta-şımaktan gurur duyuyorum” diyor. Alpet’in müşterilere güven veren bir marka olduğunun altını çizen Ünlü, “Alpet’in ya-kıtı müşteriler tarafından çok beğeniliyor. Müşterilerden hiç şikayet almıyorum. Alpet müşterilere güven veren bir marka. Altınbaş Holding’in gücü de bayilerine güven veriyor. Alpet’in bir marka değeri oluştu. Orta vadede Alpet’in ilk 5’e gireceğini dü-şünüyorum” diyor.

Müşteri memnuniyetini sağ-lamak için hizmette kusur et-memeye çalıştıklarını belirten Ünlü, yeni müşteriler kazanmak için Bilboardlara, yerel gazete-lerin internet sitelerine ve Kızıl-cahamam’ın yerel radyosuna reklam verdiklerini söylüyor. Ünlü, müşterilerle birebir te-mas için düzenli olarak esnaf ziyaretlerinde bulunuyor. Ticari faaliyetlerini nedeniyle 30 yılı aşkın bir süredir kam-yoncular ve taksicilerle iç içe olduğunu söyleyen Ünlü’nün istasyonunda kamyon aksesu-arı, yedek parça marketi, teyp ve televizyon tamircisi, elekt-rikçi ve lastikçi bulunuyor. Ün-lü’ye göre istasyonda bulu-

nan lokantanın kavurması ve kellepaçası ise dillere destan. Yoğun iş temposuna rağmen hayır işlerine de zaman ayıran Ünlü, Merkez Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derne-ği’nin Başkanlığı görevini yü-rütüyor. Kızılcahamam’ın Ankara’nın akciğeri olduğunu söyleyen Ünlü, herkesi Kızılcahamam’a davet ediyor; “Kızılcahamam çok turistik bir yer. Ankara’nın akciğeri. İlçemizde çok güzel oteller var. İlçemize haftada 100 bin araç giriş çıkış yapıyor. Turistleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Herkes Kızılcahamam’ı en az bir kez görmeli.”

“Alpet güven veren bir marka”Alpet’in Bitlis’teki başarılı bayilerinden Tatlı-sular Petrol’ün sahibi Nebi Tatlısu, Alpet’in sektörde çok iyi bir konumda olduğunu vurgulayarak, “Özellikle yeniden yapılanma sürecinden sonra Alpet çok güzel işlere imza atmaya başladı” diyor.

Bitlis’in Ahlat ilçesinde faaliyet gösteren Tat-lısular Petrol’ün sahibi

Nebi Tatlısu, 1961 yılında Ah-lat’ta doğmuş. İlk, orta ve lise eğitimini Ahlat’ta tamamlayan Tatlısu, 1983 yılında polis olarak iş yaşamına adım atmış. Polislik görevini sürdürürken üniversite eğitimine devam eden Tatlısu, 1994 yılında Anadolu Üniver-sitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden mezun olmuş. 2007 yılında emekli olan Tatlısu, 2008 yılın-da Alpet bayisi olarak akaryakıt sektörüne adım atmış.

Bayi arkadaşlarının yoğun tav-siyeleri ve Alpet saha persone-linin kurduğu sıcak diyalog ne-ticesinde Alpet bayisi olmaya karar verdiğini söyleyen Tatlı-su, “Bayi arkadaşlarımın tav-siyeleri ve o dönemdeki saha müdürü ve Alpet çalışanlarının Alpet bayisi olmamda büyük katkıları var. Bunun yanı sıra Alpet’in çalışma prensipleri ve arkasında Altınbaş Holding gibi Türkiye’nin önde gelen gruplarından biri olması da bu kararımda etkili oldu” diyor.

Alpet’in prensiplerine bağlı bir şekilde çalıştığını ve halk arasında güvenilir bir firma olarak yer ettiğine dikkat çe-ken Tatlısu, “Tüketiciler nez-dinde Alpet güvenilir bir mar-ka. Alpet’in şu anda sektörde çok iyi bir konumda olduğunu düşünüyorum. Özellikle yeni-den yapılanma sürecinden sonra Alpet çok güzel işlere imza atmaya başladı” diyor.

Müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmak için perso-nele sürekli eğitim verdikleri-ni belirten Tatlısu, istasyon sa-hasının, tuvalet ve lavaboların temizliğine de önem verdikle-rini söyleyerek şunları ekliyor, ”İşimizi doğru yapmaya çalı-şıyoruz ve prensiplerimizden ödün vermiyoruz. Bunun so-nucunda başarı da kendiliğin-den geliyor” diyor.

İş yaşamının stresini istasyonun bitişiğindeki bahçede attığını söyleyen Tatlısu, “Bahçemde

meyve ağaçları ve gül yetiştiri-yorum. Kümes hayvanları bes-liyorum. İstasyonculuk stresli ve yorucu bir iş. Bahçe benim tüm yorgunluğumu ve stresimi alıyor. İstasyonumuz Van Gölü’nün kar-şısında. Zaman zaman Göl kena-rında yürüyüş yapmak, Göl’ün güzelliğine bakarak çay içmek de beni çok mutlu ediyor” diyor.

Tarih, siyasi tarih ve felsefe kitaplarını okumaktan büyük keyif alan Tatlısu, meslek-taşlarına şu mesajı veriyor; “Meslektaşlarım işini severek yaptıkları ve istasyonlarını sa-hiplendikleri takdirde, başarı kendiliğinden gelir.”

“Alpet çok güzel işlere imza atıyor”

ALPET DURAKLARIALPET DURAKLARI

50 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 51

Page 29: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

2016’ya Teknolojinin hızla büyüyerek hayatımızın her alanına girdiği bir yıla tanıklık ettik. 2016 yılında bu hız belli ki giderek artacak... 2016 yılına damgasını vurması bekle-nen teknolojiler iş yapış biçimlerimizi de dönüştürecek. 2016 giyilebilir teknolojile-rin ve 3D dünyasının yılı olacak! Işte 2016’ya damgasını vuracak teknolojiler…

d a m g a v u r a c a k

T E K N O L O J I L E R

3D YAZICILAR GELECEĞİ İNŞA EDECEK3D yazıcı satışları, malzemeleri ve ilgili servisleri ile piyasa hacmi, 2013’de global olarak 2,5 milyar do-lara ulaşmıştı. Araştırma şirketleri bunun 2014’ün sonunda 3,8 milyar dolara yükseldiğini, pazarın hız-lı büyümeye devam etmesi ile 2018’de 16,2 milyar dolara yükseleceğini öngörüyor. Henüz Türkiye’de yeterince iyi anlaşılamasa da 3 boyutlu yazıcılar dün-yayı kasıp kavuruyor. Boyutları ve fiyatları giderek dü-şen, aynı zamanda kabiliyetleri de artan bu cihazlar hemen her türlü nesnesin basılmasını sağlıyor.

BÜYÜK VERİYE DAHA YENİ BAŞLADIKBüyük veri; toplumsal med-ya paylaşımları, ağ günlük-leri, bloglar, fotoğraf, video, log dosyaları vb. gibi değişik kaynaklardan toparlanan tüm verinin, anlamlı ve işlenebilir

biçime dönüştürülmüş biçimi-ne deniyor. Büyük veri, bilgiye erişim ve en önemlisi bunla-rın analizi 2016 yılında da en önemli rekabet avantajların-dan olacak. Sadece şirketler

değil, devletler arası rekabet açısından da en büyük güç “anında ve doğru bilgiye” erişim ve anlamlı analiz ve yo-rumlar çıkararak, fayda ve de-ğere çevirebilmek olacak.

HER YER EKRAN HER YER DOKUNMATİK!Ekransız gösterim iletişim teknolojileri, cihaz-ları küçülttükçe daha çok gündeme gelme-ye başladı. Minik dokunmatik ekranlardan kurtulmanın tek yolunun herhangi bir yüzeyi ekrana çevirmek olabileceğinden yola çıkan şirketler bu alanda Ar-Ge’yi sürdürüyor. Sanal gerçeklik gözlükleri ve biyonik kontakt lensler gibi ekransız gösterim teknolojileri ve üç bo-yutlu hologramlar hızla gelişiyor. Öyle ki 2014 yılında görüntüyü doğrudan retinaya veren bir teknoloji geliştirildi bile… 2016 yılı ise bu konuda yatırımları izleyeceğimiz bir yıl olacak.

GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİ SAVAŞLARI!Geçtiğimiz yıl gündemimize daha çok giren giyilebilir cihazların 2016’da patlama yapması bekleniyor. Sadece sağlık ve spor değil, diğer birçok farklı alanda da karşı-mıza çıkacak olan bu cihazlarla yeni bir dönemin kapıları da aralanıyor. Bu teknolojinin 2018’de pazarlama hacmi-nin 5,8 milyar dolar olacağı hesaplanıyor. Öte yandan Intel, giyilebilir teknolojiler alanında yenilikçiliği teşvik etmek için toplam nakit ödülü 1,3 milyon dolardan fazla olan “Make It Wearable” adlı bir yarışma bile başlattı.

AKILLI CİHAZLAR ÇIĞ GİBİ BÜYÜYECEK2013’te 8.7 milyar olan akıllı cihaz sayısının, 2020’de 50 milyara çıkması bekleniyor. 2016’da popülerliği-nin artması beklenen nesnelerin interneti ile kendi kendine haberleşen cihazların sayısı artacak. Birçok konuda birbiriyle iletişimde olan cihazlar insan ha-yatının emrine sunulacak. Cihazlarımızın zekası da artmaya devam edecek. 2016’da sadece teknolojik cihazlar değil, otomobiller, çamaşır makineleri, buz-dolapları ve hatta elektrik süpürgeleri de akıllanacak.

ARTIRILMIŞ GERÇEKLİĞİMİZ DERİNLEŞECEKIlk olarak askerlerin eğitiminde aktif olarak kullanılan artırılmış gerçeklik çözümleri, günümüz-de pazarlama faaliyetlerinin bir parçası haline gelmiş du-rumda. Özellikle de eğlence

sektöründe dikkatleri çekecek çalışmalarıyla günlük yaşamın bir parçası olmaya başlayan kavramın doğrudan markalara etkisi olması bekleniyor. Araş-tırma şirketi Gartner’ın rapo-

runa göre, artırılmış gerçeklik

teknolojisi kurumların iş akışı,

çalışan eğitimleri, iş süreçleri-

nin düzenlemesi gibi konular-

da doğrudan kullanılabilecek.

TEKNOLOJİTEKNOLOJİ

52 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 53

Page 30: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Günümüzün vazgeçilmez aksesuarı haline gelen güneş gözlükleri yüzlerce farklı marka tarafından üretilse de, tasarı-mı ve kalitesiyle bazı markalar ön plana çıkıyor. Işte dünyanın en iyi güneş gözlüğü markaları...

Ray-BanItalya gözlük markası Ray-Ban güneş gözlüğü endüstrisinin akla gelen ilk markalarından biri. Ku-rulduğu günden bu yana tarzıyla pek çok ünlünün ve moda ikonunun tercihi olan Ray-Ban moda ve ünlüler dünyasında önemli bir yere sahip. PradaÇanta ve ayakkabı modelleriyle ünlü bir marka ol-masına karşın Prada’nın güneş gözlükleri özellikle Hollywood ünlüleri tarafından en çok tercih edilen güneş gözlüğü markalarından biri. Prada, en iyi 10 güneş gözlüğü markası arasında kendisine ilk sı-ralarda yer buluyor.DKNYKot pantolon ve gömlek gibi tekstil ürünlerini de üreten bir moda markası olan DKNY güneş gözlü-ğü de üretiyor. Marie Claire dergisine göre DKNY güneş gözlükleri havalı stilleri ile en iyi 5 güneş gözlüğü markası arasında yer alıyor.

CartierCartier normal gözlükler ile başlayan üretimini daha sonra güneş gözlükleriyle genişletmiş. Mo-dası geçmeyen klasik stilleri ile Cartier güneş göz-lükleri Esquire.com ve Ophthalmetry.com’a göre en iyi 10 güneş gözlüğü markasından biri.DiorDior güneş gözlükleri Marie Claire ve Ophthal-metr.com’a göre en iyi 10 güneş gözlüğü markası arasında yer alıyor. Her yıl koleksiyonunda farklı tasarımlara yer veren marka, narin ve kadınsı çiz-gileri ön plana çıkaran güneş gözlükleriyle özellikle kadınlar arasında en çok rağbet gören gözlük mar-kalarından birisi.ChanelHer kadının içinde bulunan Diva’yı ortaya çıkarmak amacıyla tasarladığı stillerle Chanel moda ve tasa-rım dergilerinin her yıl yayınladığı “en iyi 10 güneş gözlüğü” listelerinin daimi üyesi. Chanel, genellikle

klasik ve zarif stillerde güneş gözlükleri üretiyor.GucciGüneş gözlükleri dışında çanta başta olmak üzere pek çok aksesuar üreten marka her yıl moda renk-lerin ve tasarımların belirlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Gözlük modelleri, gençlerin verdiği oylar-la belirlenen Top Teens web sitesinin “en iyi güneş gözlüğü” listesinin her yıl ilk 3 sırasında yer alıyor.Dolce & GabbanaDolce & Gabbana veya D&G olarak da bilinen bu marka özellikle erkekler için ürettikleri şık ve mo-dern güneş gözlükleriyle en iyi 10 güneş gözlüğü markası arasında yer almaktadır.FendiFendi güneş gözlükleri aktörler, şarkıcılar ve spor yıldızları tarafından en çok kullanılan gözlükler arasında yer alıyor. Yüzlerce konuda en iyileri sıra-layan Top Tens web sitesi erkek güneş gözlükleri üreticileri arasında bir numaraya Fendi’yi koyuyor.

Dünyanın en iyi güneş gözlüğü markaları

Ünlü tarih yazarı Plinius’un “Nero, gladyatör dövüşlerini bir zümrütten bakarak izliyor” sözleri M.S. 37-68 yılları arasın-da yaşayan 5. Roma impara-toru Nero’nun güneş gözlüğü kullandığı fikrini doğursa da antik dönemde henüz gözlük icat edilmemişti. Nero’nun güneş ışınlarından korunmak için kullandığı şeffaf yeşil renkli mineralin bir çeşit güneş göz-lüğü camı olduğu düşünü-lürse, Nero’nun ancak güneş gözlüğünün bir ön keşfini yap-tığı söylenebilir.

Tarihte ilk güneş gözlüğü-nü bin yıl kadar önce Çinliler

icat ediyor. An-cak renkli doğal camdan yapılan bu gözlükler güneşten ko-runmak için değil, sorgu esnasında dü-şünceleri göz

ifadelerinden belli olmasın

diye yargıçlar tara-fından kullanılıyor.Güneşten korunmak için yapı-lan ilk gözlük ise 1752’de In-giltere’de güneş ışığından ra-hatsız olan frengi hastaları için üretiliyor. Sarı ve kahverengi camları olan bu güneş gözlü-ğünün mucidi James Ayscou-gh. Daha sonra Edwin H. Land, ilk selofenli polarize edilmiş camlı güneş gözlüklerini üre-terek güneş gözlüklerinde yeni bir dönem açıyor.1930’da Amerikan Hava Kuv-vetleri’nin güneş gözlüğü kul-lanma kararı alması, güneş gözlüğünün yaygınlaşmasını sağlıyor. Ikinci Dünya Savaşı’n-dan sonra güneş gözlüğü kul-

lanımı hızla yayılıyor.

1960’lı yıllarda ise Hollywood yıldızlarının güneş gözlüğü kul-lanması, güneş gözlüğünün bir moda ikonu haline gelmesini sağlıyor.

Modacılar için çok önemli bir aksesuar haline gelen güneş gözlüğü, zamanla gözlük tak-ma alışkanlığını da değiştiriyor. Sadece güneşli havalarda gü-neşten korunmak için değil, iç mekanlarda da gözlük kullanıl-ması güneş gözlüğünü popü-ler bir hale getiriyor. Bunun so-nucunda da eskiden optik ve güneş sezonu diye ikiye ayrılan gözlük sezonu ortadan kalkı-yor ve güneş gözlükleri sadece yaz aylarında değil, on iki ay satılmaya başlıyor.

Bugün güneş gözlüğünün en fazla satın alındığı ülkeler sıra-sıyla ABD, Ingiltere, Avustral-ya, Almanya ve Kanada. Yaşa-yan kişi sayısına göre en fazla güneş gözlüğü satın alınan ül-kelerin başında Avustralya ge-liyor. Avustralya’yı Ingiltere, ABD ve Kanada izliyor.

Başlangıçta sadece güneş ışınlarından korunmak amacıyla kullanılan güneş gözlüğü, moda olgusuyla birlikte özellikle yaz aylarının vazgeçil-mez bir aksesuarı haline geldi. Bugün moda ikonlarından biri haline gelen güneş gözlüğünün hikayesi de bir hayli ilginç.

VAZGEÇILMEZ AKSESUAR: Güneş Gözlüğü

MODAMODA

54 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 55

Page 31: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

Fazla su alımı tehlikeliUluslararası Egzersizle Ilişkili Hiponatremi Fikirbirliği Geliş-tirme Konferansı’nda uzman-lar, egzersiz sırasında aşırı su tüketiminin son derece teh-likeli olduğunu ve sağlık so-runlarına yol açtığını söylüyor. Fazla su alımının, böbreklerin fazla suyu atamamasından ötürü vücuttaki sodyum yo-ğunluğunu azalttığını göster-di. Bunun da hücrelerde teh-likeli bir şişmeye ve egzersiz ile ilişkili hiponatremiye (kan sodyumu düşüklüğü) yol açtı-ğını gözler önüne serdi.

Hiponatremiye dikkatABD’nin Oakland Üniversi-tesi Egzersiz Bilimleri’nden

Dr. Tamara Hew-Butler, bu yıl üçüncüsü düzenlenen Ulusla-rarası Egzersiz ile Ilişkili Hipo-natremi Fikirbirliği Geliştirme Konferansı’nda fazla su tüke-timiyle ilgili önemli tavsiye-lerde bulunuyor. Hew-Butler, “Aşırı su kaybını önlemek için sıvı alımı yapıyoruz. Sıvı tüke-timimize yol göstermek üze-re tabiatımızda olan susama mekanizmasından yararlan-manın zararları da bulunuyor. Bu durum, aşırı su tüketerek hiponatremi ile karşı karşıya kalmamamızı sağlayabilecek bir stratejidir” diyor.

Böbrek fonksiyon bozuk-lukları görülüyorEge Üniversitesi Tıp Fakültesi

Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin

Ergün ise şöyle konuşuyor:

“Egzersize bağlı hiponatremi,

kan sodyum düzeyinin <135

mmol/L’nin altına düşmesi

olarak ifade edilir. Özellikle

maraton, triathlon gibi uzun

süreli spor aktivitelerinden

sonra ortaya çıkabilmekte-

dir. Bu spor türlerinin giderek

daha popüler hale gelmesiyle

de görülme sıklığı artmakta-

dır. Nedenleri arasında aşırı su

tüketiminin yanı sıra böbrek

fonksiyon bozuklukları ve bazı

hormonal mekanizmalarında

olduğu ileri sürülmektedir.”

KURŞUNA DAYANIKLI MATERYAL ARARKEN JAPON YAPIŞTIRICISINI BULDUIcat : Japon yapıştırıcısıMucit : Harry CooverTarih : 1943Harry Coover, Kodak’ta çalışan bir kimya-gerdi. II. Dünya Savaşı’nın ortasıydı ve Dr. Coover, şeffaf ve kurşuna dayanıklı bir ma-teryal üzerinde çalışıyordu. Üzerinde çalış-tığı materyal cyanoacrylate yapış yapış bir malzemeydi ve Coover çalışmalarını çöpe attı. Yıllar sonra, çöpe attığı şişe hala çöp kutusunun dibine yapışık duruyordu. Coo-ver’ın jetonu düştüğünde tarih 1958’i gös-teriyordu.

BAŞ AĞRISI ILACINDAN DÜNYANIN EN POPÜLER IÇECEĞINEIcat: Coca ColaMucit: John PembertonTarih: 1885Atlantalı eczacı John Pem-berton, baş ağrısı için bir ilaç hazırlama telaşı içindeydi.

Içeriğini halen bilmediğimiz karışımı 8 yıl boyunca ecza-nelerde satışa sundu. Fakat sonrasında tüm zamanların en popüler içeceği marketlerde şişeler halinde yerini aldı.

SOKAKTA OYNAYAN ÇOCUKLAR STETESKOPUN ICADINDA ESIN KAYNAĞI OLDUIcat: SteteskopMucit: Rene LaennecTarih: 18161816’da Fransız doktor Rene Laennec, Paris sokaklarında dolaşır-ken, oynayan iki çocuk gördü. Çocuklardan biri elindeki tahta sopanın bir ucuna kulağını daya-

mıştı, öbürü ise tahtanın öteki ucuna iğneyle vuruyordu. Vu-ruş sesleri tahtanın içinden ile-tiliyordu. Daha sonra Laennec bir sayfa kağıdı rulo yaparak iple bağladı. Bunu hastanın göğsüne dayadığında kalp atışlarını dinleyebiliyordu. Bu alete Yunanca göğüs anlamın-daki stethos sözcüğünden ge-len steteskop adı verildi

FAZLA SU HÜCRELERİ ŞİŞİRİYOR

Yeni yapılan çalışmalar birçok insanın egzersiz sırasında veya sonrasında çok fazla su tükettiğini ortaya koyuyor. Egzersiz sırasında alınan fazla su, böbreklerde birikiyor. Biriken su, hücrelerde şişmeye yol açıyor.

SAĞLIKBULUŞ HİKAYELERİ

56 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 57

Page 32: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

SEZEN AKSU BODRUM’DA SEVENLERİNE MÜTHİŞ BİR GECE YAŞATACAK29 AĞUSTOS 2015BODRUM ANTIK TIYATRO, BODRUM MUĞLASon kırk yıldır hayatımızın fo-nunda hep onun sesi ve müziği vardı. Olağanüstü sesi, unutul-maz besteleri, şarkılarında insa-nın iç dünyasındaki serüvenine

dair gözlemleri, Türkiye’nin siyasi ve kültürel iklimin de-ğişiminin birinci elden ta-nıklığının da yer aldığı müt-hiş şarkılarıyla Sezen Aksu Bodrum’da sevenlerine müthiş bir gece yaşatacak.

16 EYLÜL 2015 21:00 HARBIYE CEMIL TOPUZLU AÇIKHAVA SAHNESI, ISTANBUL

2001 yılında çıkardığı “Ba-Ba” albümü ile müzik piyasasına hızlı bir giriş yapan ve aradan geçen sürede elde ettiği başa-rılarla müzikseverlerin gönlüne taht kuran Ziynet Sali, en sevilen şarkılarıyla 16 Eylül akşamı Har-biye Açıkhava Tiyatrosu’nda.

SELAMI ŞAHIN UNUTULMAZ ŞARKILARIYLA MERSIN’DE22 AĞUSTOS 2015 22:00

HAYAL KAHVESI MERSIN , MERSIN Türk müziğinin sevilen sesi Selami Şa-hin, 22 Ağustos’ta Hayal Kahvesi Mer-sin’de sahne alıyor. Yıllara meydan okuyan Selami Şahin, unutulmaz şarkı-ları ve keyifli şovuyla sahnede doyum-suz bir eğlence yaşatacak.

GÜLDÜR GÜLDÜR YINE GÜLDÜRECEK14 EYLÜL 2015 21:00 HARBIYE CEMIL TOPUZLU AÇIKHAVA SAHNESI, ISTANBUL Ekranların beğenilen gösterisi Güldür Güldür, eylül ayında Harbiye Cemil Topuzlu Sahnesi’n-de sevenleriyle buluşmaya devam ediyor. Güldür Güldür birbirinden eğlenceli skeçleri ve sürprizle-riyle izleyenlere unutulmaz bir akşam yaşatacak. Günlük hayatın sıradan konularına farklı bir bakış açısı ile yaklaşan Güldür Güldür, aileden aşka, şöhretten teknolojiye, futboldan arkadaşlığa, bir-çok konuya yine kendi mizah anlayışları ile yeni yaklaşımlar ve çözümler getirecek.

CEM ADRIAN ANKARA’DAKI HAYRANLARIYLA BULUŞMAYA HAZIRLNIYOR

19 EYLÜL 2015 20:00

MEB ŞURA SALONU, ANKARA

Farklı ses rengiyle dikkatleri üzerine çeken Cem Adrian, “Sana Bunları Hiç Bilmediğin Bir Yerden Yazıyorum” adlı albümü ile 19 Eylül’de Anka-

ra’da hayranlarıyla buluşma-ya hazırlanıyor. 10 yıllık müzik kariyeri boyunca dinleyenleri-nin karşısına hep “başka” çı-kan Cem Adrian, yeni albüm ve en yer etmiş şarkılarıyla “bir performans sanatçısı” ol-mayı sürdürüyor.

A R T I N T E R N A T I O N A L

ZİYNET SALİ MÜZİKSEVERLERLE BULUŞUYOR

05 EYLÜL - 06 EYLÜL

HALIÇ KONGRE MERKEZI- ISTANBUL

Yılın en beklenen sanat olay-larından ARTINTERNATIO-NAL, çağdaş ve modern sanat fuarı bu yıl 5-6 Eylül tarihlerin-de Haliç Kongre Merkezi’n-de gerçekleşiyor. Dünyanın önde gelen galerilerini Istan-

bul’da ağırlayacak olan fuar, üçüncü yı-lında yine dünyaca ünlü sanatçıların çok konuşulacak işlerini bir araya getirecek. Sanatseverler bu yıl da Andy Warhol’dan Jan Fabre’e, Bank-sy’den Damien Hirst’e, dün-

yaca ünlü isimlerin eserlerini Istanbul’da, Haliç Kongre Mer-kezi’nin büyülü atmosferinde görme şansı yakalayacak.

KÜLTÜR SANATKÜLTÜR SANAT

58 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 59

Page 33: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

ERDEMLİ PETROLTEKİRDAĞ

KELEŞOĞULLARI PETROLANKARA

BAYBURT PETROLBAYBURT MERKEZ

YILMAZ PETROLKOCAELİ

ŞİRİN PETROLKOCAELİ

EDA PETROLDÜZCE

KURT PETROLGAZİANTEP

A I L E M I Z I N Y E N I Ü Y E L E R I

60 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 61

Page 34: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

ORTA ANADOLU BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

Bölge Müdürü: Bahadır Ahlatçı

Telefon: 0534 887 07 76 • 0318 266 93 27Mail: [email protected]

Saha Müdürü (ANKARA- ÇANKIRI - KASTAMONU - KIRIKKALE):TOLGA ÇOLAKOĞLU: 0533 965 18 28 - [email protected]

Saha Müdürü (KIRŞEHİR - YOZGAT - SİVAS - ÇORUM):ÖMER AKER: 0533 476 40 57 - [email protected]

KARADENIZ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜBölge Müdürü: Ali SadıçTelefon: 0533 687 73 82 • 0362 266 74 00Mail: [email protected]

Saha Müdürü (SİNOP - SAMSUN - AMASYA - TOKAT- ORDU - GİRESUN - TRABZON - ERZİNCAN - GÜMÜŞHANE - BAYBURT -AĞRI - ERZURUM - RİZE - ARTVİN - ARDAHAN - KARS - IĞDIR)ALİCAN ALİOĞLU: 0534 270 23 93 - [email protected]

DOĞU VE G.ANADOLU BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜBölge Müdürü: Adnan RençberTelefon: 0533 705 03 92 • 0488 213 81 04Mail: [email protected]

Saha Müdürü (KİLİS - GAZİANTEP - ŞANLIURFA- KAHRAMANMARAŞ - MALATYA - ADIYAMAN- BİTLİS - SİİRT - ŞIRNAK - HAKKARİ - MUŞ - VAN -ELAZIĞ - BATMAN - DİYARBAKIR - BİNGÖL - TUNCELİ - MARDİN)RECEP FATİH KÜTÜK: 0534 270 21 71- [email protected]

GENEL MÜDÜRLÜKSatış Müdürü: Muhsin AlbayrakTelefon: 0533 309 64 34Mail: [email protected]

Bayilik İşleri Yönetmeni: Cenk YamanTelefon: 0530 834 62 88Mail: [email protected]

Yeşilköy Mahallesi Atatürk Caddesi EGS Business Park B2 Blok No:12 Kat:10 34149 Bakırköy-İstanbul

Tel: (212) 463 60 00 • Fax: (212) 465 38 05 / 09

Bize ulaşın...Bize ulaşın...Bize ulaşın...

Bize ulaşın...AKDENIZ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

Bölge Müdürü: Aytaç İncedal Telefon: 0533 209 35 13 • 0324 451 29 60Mail: [email protected]

Saha Müdürü (MERSİN-NİĞDE-KAYSERİ-NEVŞEHİR-KARAMAN-KONYA-AKSARAY):AYHAN GÜZEL: 0533 476 40 62- [email protected]

Saha Müdürü: (ADANA-OSMANİYE-HATAY):AYŞEGÜL KÖROĞLU: 0532 139 82 25- [email protected]

MARMARA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜBölge Müdürü: Kemal UludağTelefon: 0533 687 73 81 • 0262 526 81 85Mail: [email protected]

Saha Müdürü (İSTANBUL ANADOLU-KOCAELİ-SAKARYA-DÜZCE-BOLU-ZONGULDAK-BARTIN-KARABÜK):MURAT BATMAZ: 0530 834 62 87 - [email protected]

Saha Müdürü (İSTANBUL AVRUPA-TEKİRDAĞ-KIRKLARELİ-EDİRNE):SERHAT KENAR: 0530 413 54 81 - [email protected]

Saha Müdürü (ESKİŞEHİR-KÜTAHYA-BİLECİK-YALOVA-BURSA):ALİ KIHTIR : 0533 476 40 55 - [email protected]

EGE BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜBölge Müdürü: Mehmet KaraTelefon: 0533 201 46 45 • 0232 618 20 20 / 0 242 249 96 51Mail: [email protected]

Saha Müdürü (ÇANAKKALE-BALIKESİR-MANİSA-UŞAK):ALPER ÖZBEN: 0530 499 32 34- [email protected]

Saha Müdürü (İZMİR-AYDIN-DENİZLİ-MUĞLA):Z. EYÜP EZGİN: 0530 954 29 19- [email protected]

Saha Müdürü (ANTALYA-BURDUR-ISPARTA-AFYONKARAHİSAR):FURKAN BÜYÜKÇIKRIKCI: 0 530 370 32 26 - [email protected]

ALPET İLETİŞİMALPET İLETİŞİM

62 ALPET’İN ENERJİSİ • AĞUSTOS 2015 AĞUSTOS 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ 63

Page 35: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR
Page 36: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR
Page 37: AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • … Dergi... · 2017. 3. 28. · AĞUSTOS 2015 • YIL: 2 • SAYI: 5 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSIZDIR

A Ğ U S T O S 2 0 1 5 • Y I L : 2 • S A Y I : 5 • Ü Ç A Y D A B I R Y A Y I M L A N I R • Ü C R E T S I Z D I R

NASUHMAHRUKI

Röportaj

www. a l p e t . c om . t r

YERYÜZÜ CENNETI

E G E Altınbaş Holding Enerji ve Lojistik Grubu Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili

MUSTAFA ERGI

RöportajFutbol tarihinin ‘EN’leri...

B i r l i k t eD a h aİ l e r i !