ANTALYA TARIM MASTER PLANI...2 T. C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI Araştırma Planlama ve...

308
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI ANTALYA TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ İL TARIM KIRSAL KALKINMA MASTER PLANLARININ HAZIRLANMASINA DESTEK PROJESİ ANTALYA TARIM MASTER PLANI ARALIK 2002

Transcript of ANTALYA TARIM MASTER PLANI...2 T. C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI Araştırma Planlama ve...

Kapak TARIM VE KÖYİŞLERİ

BAKANLIĞI

ANTALYA TARIM İL

MÜDÜRLÜĞÜ

İL TARIM KIRSAL KALKINMA

MASTER PLANLARININ HAZIRLANMASINA

DESTEK PROJESİ

ANTALYA

TARIM MASTER PLANI

ARALIK 2002

2

T. C.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI

Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı

Antalya Tarım İl Müdürlüğü

Alâaddin Yüksel

Vali

Bekir Sıtkı Hanlıoğlu

Vali Yardımcısı

Bedrullah Erçin

İl Müdürü

Sefer Aydın

İl Müdür Yardımcısı

Antalya Tarım Master Plan Hazırlama Ekibi

Süleyman Kelten

Baki Karaçay

Sevcan Ünal (Sebzecilik-Süs Bitkileri)

Emine Yazgan (Meyvecilik)

Zerrin Kumlu (Hayvancılık)

Demet Yapıcı (Tarla Bitkileri)

Mehmet Sezer (Su Ürünleri, Haritalar)

Özlem Bahar Çelik (İlin Özellikleri)

Gülay Öğüt (İstatistik)

Alt Çalışma Grupları

Tülin Küçük (Sebzecilik-Süs Bitkileri)

Fazilet Sarı (Meyvecilik)

Musa Toros (Hayvancılık)

Haki Ergül (Meyvecilik)

Muharrem Karadağ (T. Destekleme)

Ahmet Bakartepe (Özel İdare Projeleri)

_________________________________

e-Mail:

[email protected]

Antalya Tarım İl Müdürlüğü Web Sitesi:

www.antalya-tarim.gov.tr

3

TEŞEKKÜR

2. Paydaş toplantımızı onurlandıran Antalya İli Vali Yardımcısı

Sayın Alev Akcura’ya ve

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı

Prof. Dr. Aziz Özmerzi’ye

Bu projenin başlangıcından itibaren Paydaş Toplantılarımızda ve Ekip çalışmalarımızda

verdikleri destekden dolayı,

Dönemin Tarım İl Müdürü

Nurettin Demirkol’a ve

Proje İstatistik Şube Müdürü

Hatice Ulukaya’ya

Antalya İl Tarım Master Planının hazırlanmasında Ekibimizle çalışmayı kabul eden ve

görüşlerini bizimle paylaşarak katkılarını esirgemeyen Akdeniz Üniversitesi öğretim

görevlilerinden,

Bu işbirliğinin kurulmasına önderlik eden

Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı

Prof. Dr. İbrahim Akıncılar ile

“Tarımsal Üretim Trendleri” bölümünü hazırlayan

Yrd. Doç. Dr. Orhan Özçatalbaş’a (Tarım Ekonomisi Bölümü);

Akademik Danışmanlar

Prof. Dr. Lami Kaynak’a (Bahçe Bölümü)

Prof. Dr. İbrahim Baktır’a (Bahçe Bölümü)

Prof. Dr. Kenan Turgut’a (Tarla Bitkileri Bölümü)

Doç. Dr. Osman Karagüzel’e (Peyzaj Mimarlığı Bölümü)

Doç. Dr. Fehmi Gürel’e (Zootekni Bölümü);

Kitabımızın son kısmında isim listesi bulunan,

1. ve 2. Paydaş Toplantılarımıza iştirak ederek, gerek verilerin derlenmesi, gerek

projelerin tamamlanması konularında eleştiri ve öneriliyle çalışmalarımıza destekte

bulunan, Bakanlığımız bünyesindeki Kuruluşlar yanısıra İldeki Kamu Kuruluşları ile Özel

Kurum ve Kuruluşların yöneticileri ve bunların atadıkları Destek Temas Personeline, 2.

Paydaş Toplantımızdaki sunumlarımızı, hazırladığı slaytlarla renklendiren

Mustafa Özkan’a,

Ekibimizle görüş alış-verişinde bulunan, çalışmalarımızda bizimle işbirliğini esirgemeyen,

dökümanımızın gerek tamamlanmasında bilgi akışı sağlayan ve gerekse metin yazımında

ve tashihinde yardımcı olan İl Müdürlüğümüzde görevli tüm mesai arkadaşlarımıza,

Ve ismini burada sayamadığımız, gerek yayınladıkları Kaynak Kitapları ve gerekse Web

Sayfalarıyla bilgi akışını kolaylaştıran;

İlimize, Ülkemize ve insanlığa, tarımsal üretimimizin ve tarımsal kalkınmamızın

gerçekleşmesi yolunda hizmet veren meslektaşlarımıza ve tüm çalışan bireylere,

TEŞEKKÜR EDERİZ.

5

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER .............................................................................................. 5

KISALTMALAR ............................................................................................11

TABLOLAR .................................................................................................13

GRAFİKLER ................................................................................................17

SUNUŞ ......................................................................................................19

ÖNSÖZ ......................................................................................................21

BÖLÜM 1. GİRİŞ .........................................................................................23

1.1. İl Tarım Master Planı Nedir .................................................................23

1.2. Master Planının Hazırlanma Nedeni ......................................................23

1.3. Master Planın Amacı ..........................................................................23

1.4. Master Planın Özellikleri .....................................................................24

1.5. Planlamanın Kapsamı .........................................................................24

1.6. Master Planın İçeriği ..........................................................................25

1.7. Master Plan Hazırlama Programı ..........................................................26

BÖLÜM 2. PLANLI KALKINMA VE TARIM .........................................................29

2.1. TARIMSAL KALKINMANIN GEREKLİLİKLERİ ...........................................29

2.1.1. Tarımsal Kalkınmanın Gerekliliği ....................................................29

2.1.2. Türkiye İçin Tarımsal Kalkınmanın Gerekliliği ...................................29

2.1.3. Antalya İlinde Tarımsal Kalkınmanın Gerekliliği ................................30

2.2. TARIMSAL PLANLAMA SÜRECİ .............................................................31

2.2.1. Tarımın Türkiye Ekonomisindeki Yeri ..............................................31

2.2.2. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında Tarım ....................................32

2.2.2.1. Mevcut Durum .......................................................................32

2.2.2.2. Amaçlar, İlkeler ve Politikalar...................................................32

2.2.2.3. Hukuki ve Kurumsal Düzenlemeler ...........................................34

2.3. TARIM POLİTİKALARI VE UYGULAMALAR ..............................................34

2.3.1. Uygulanan Tarım Politikaları ve Tarıma Olan Etkileri .........................34

2.3.2. Dünyadaki Tarım Politikaları ..........................................................35

2.3.2.1. Aşırı Müdahaleci Tarım Politikaları Uygulayan Ülkeler ..................35

2.3.2.2. Müdahaleci Tarım Politikaları Uygulayan Ülkeler .........................36

2.3.2.3. Asgari Müdahaleci Tarım Politikaları Uygulayan Ülkeler ................36

2.3.3. Uluslararası Tarım Politikasının Ulusal Tarım Politikamıza Etkileri ........36

2.3.3.1. Dünya Ticaret Örgütü Tarım Anlaşması İle İlgili Yükümlülükler .....36

2.3.3.2. Türk Tarımının Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikasına Uyumu ......37

2.3.3.3. IMF Niyet Mektubu .................................................................38

2.3.4. Türkiye’de Tarım Politikaları ..........................................................39

6

2.3.5. Türkiye’de Uygulanmakta Olan Destekleme Politika Araçları ..............41

2.3.5.1. Destekleme Alımları Yoluyla Yapılan Pazar Fiyat Desteği ..............41

2.3.5.2. Doğrudan Ödemeler (Prim Ödemesi, Doğal Afet Ödemesi) ...........41

2.3.5.3. Girdi Desteği ..........................................................................41

2.3.5.4. Diğer Teşvik ve Destekler ........................................................43

2.3.5.5. Genel Hizmetler .....................................................................44

2.3.6. Türkiye’de Tarım Politikalarında Reform ..........................................44

2.3.6.1. Doğrudan Gelir Desteği Uygulaması ..........................................45

2.3.6.2. Hububat – Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO)...................................45

2.3.6.3. Şekerpancarı – Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi (TŞFAŞ) .45

2.3.6.4. Tütün – TEKEL .......................................................................45

2.3.6.5. Yaş Çay Yaprağı (ÇAYKUR) ......................................................45

2.3.6.6. Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerine Özerklik Verilmesi ..............46

2.3.6.7. Girdi Sübvansiyonlarının Kademeli Olarak Kaldırılması .................46

2.3.6.8. Prim Uygulaması (Kütlü Pamuk, Soya, Yağlık Ayçiçeği, Kanola) ....46

2.3.6.9. Tarımsal amaçlı KİT’lerin özelleştirilmesi....................................46

2.3.7. Tarım Politikaları Doğrultusunda Uygulanan Projeler .........................47

2.3.7.1. Nadas Alanlarının Daraltılması Araştırma ve Yayım Projesi ...........47

2.3.7.2. İkinci Ürün Araştırma ve Yayım Projesi ......................................47

2.3.7.3. Çiftçi Kayıt Sistemi ve Doğrudan Gelir Desteği Projesi .................47

2.3.7.4. Alternatif Ürün Projesi .............................................................47

2.4. İLDE UYGULANAN TARIMSAL PLAN VE PROGRAMLAR .............................48

2.4.1. Bitkisel Üretimi Geliştirme Projesi ..................................................48

2.4.2. Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi ..............................48

2.4.3. Çiftçi Kayıt Sistemi ve Doğrudan Gelir Desteği Projesi .......................49

2.4.4. Çayır Mera Yem Bitkilerini Geliştirme Projesi....................................49

2.4.5. Sığır Cinsi Hayvanların Tanımlanması, Tescili ve İzlenmesi Projesi ......49

2.4.6. Hayvan Hastalık ve Zararlıları İle Mücadele Projesi ...........................49

2.4.7. Önsoykütüğü ve Soykütüğü Sistemini Geliştirme Projesi ...................50

2.4.8. Su Ürünleri Üretimini Geliştirme Projesi ..........................................50

2.4.9. Bitki Hastalık ve Zararlıları İle Mücadele Projesi ...............................51

2.4.10. Gıda Denetim Hizmetlerini Geliştirme Projesi .................................51

2.4.11. Su Ürünleri Kirlenme ve Koruma Kontrol Hizmetleri Projesi ..............52

2.4.12. Kooperatif Survey Projesi ............................................................52

2.4.13. 4342 Sayılı Mera Kanunu Kapsamında Yapılan Çalışmalar ................52

2.4.14. İl Özel İdare Destekli Yürütülen Projeler ........................................52

BÖLÜM 3. İLİN ÖZELLİKLERİ ........................................................................53

3.1. BİYO-FİZİKSEL ÖZELLİKLER ...............................................................53

7

3.1.1. İlin Coğrafik Yerleşimi ve Özellikleri ................................................53

3.1.2. Agro-Ekolojik Alt Bölgeler .............................................................54

3.1.3. İlin Topografyası ..........................................................................55

3.1.3.1. Dağlar ..................................................................................55

3.1.3.2. Ovalar ..................................................................................56

3.1.3.3. Yaylalar.................................................................................58

3.1.3.4. Göller ...................................................................................58

3.1.3.5. Akarsular ..............................................................................59

3.1.3.6. Yeraltı Su Kaynakları ..............................................................60

3.1.4. İlin İklimi ....................................................................................60

3.1.4.1. Kıyı Kesimi (I - II ve III. Agro-Ekolojik Alt Bölgeler) İklimi ...........61

3.1.4.2. İç Batı Kesimi (IV. Agro-Ekolojik Alt Bölge) İklimi .......................62

3.1.4.3. İç Doğu Kesimi (V. Agro-Ekolojik Alt Bölge) İklimi ......................63

3.1.5. Bitki Örtüsü .................................................................................66

3.1.5.1. Ormanlar ..............................................................................66

3.1.5.2. Çayır ve Meralar .....................................................................66

3.1.6. Antalya İli Arazi Dağılımı ...............................................................67

3.2. SOSYO-EKONOMİK YAPI .....................................................................69

3.2.1. Nüfus .........................................................................................69

3.2.2. Sağlık .........................................................................................74

3.2.3. Ulaşım ........................................................................................74

3.2.4. Eğitim ........................................................................................75

3.2.5. Ekonomi .....................................................................................75

3.2.5.1. Gelir ve Büyüme ....................................................................76

3.2.5.2. Kişi Başına Gelir .....................................................................76

3.2.6. Altyapı ........................................................................................77

3.2.7. Ticaret ........................................................................................78

3.2.8. Turizm ........................................................................................80

3.2.9. Mevcut Altyapı Yatırımları .............................................................80

3.2.10. İlde Tarımla İlgili Uluslararası, Ulusal ve Mahalli Faaliyetler..............82

3.3. TARIMSAL ÜRETİM SİSTEMİ ...............................................................82

3.3.1. Tarımsal İşletme Faaliyetleri ..........................................................82

3.3.2. Tarımsal Arazinin Kullanımı ...........................................................83

3.3.2.1. Tarımsal İşletme Büyüklükleri ..................................................83

3.3.2.2. Tarımsal İşletmelerde Arazinin Faaliyetlere Dağılımı ....................84

3.3.2.3. İldeki Tarım Alanlarının Dağılımı ...............................................85

3.3.2.4. Alt Bölgelerde Tarım Alanlarının Kullanım Şekli ...........................87

3.3.2.5. Tarımsal İşletmelerde Arazi Tasarruf Şekilleri .............................92

8

3.3.3. Tarımsal Girdiler ..........................................................................92

3.3.3.1. Tarımsal Mekanizasyon ...........................................................92

3.3.3.2. Gübre Kullanımı .....................................................................94

3.3.3.3. Zirai İlaç Kullanımı .................................................................96

3.3.3.4. Tarım Sigortaları ve Tabii Afet Desteklemeleri ............................97

3.3.3.5. Diğer Tarımsal Girdiler ............................................................98

3.3.4. Gıda Endüstrisi ............................................................................99

3.3.5. Tarımsal Piyasalar ...................................................................... 101

3.4. Tarımsal Pazarlama Sistemi .............................................................. 105

3.4.1.1. Sebze Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme ........................... 105

3.4.1.2. Meyvecilik Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme ..................... 108

3.4.1.3. Tarla Bitkileri Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme ................. 111

3.4.1.4. Süs Bitkileri Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme ................... 114

3.4.1.5. Hayvancılık Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme .................... 117

3.4.1.6. Su Ürünleri Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme .................... 119

3.4.2. Tarımsal Hizmetler ..................................................................... 119

3.4.2.1. İlde Tarıma Hizmet Sağlayan Kuruluşlar .................................. 119

BÖLÜM 4. DOĞAL KAYNAK ENVANTERİ ........................................................ 129

4.1. YENİLENEBİLİR KAYNAKLAR ............................................................. 129

4.2. YENİLENEMEYEN KAYNAKLAR ........................................................... 131

4.3. TARIM ALANLARININ ALT BÖLGELERE DAĞILIMI ................................. 132

4.4. TOPRAK YAPISI ............................................................................... 132

4.4.1. İl Arazilerinin Kullanma Yetenek Sınıfları ....................................... 132

4.4.2. İldeki Toprak Gruplarının Dağılımı ................................................ 135

4.5. SU POTANSİYELİ ............................................................................. 137

4.5.1. Tarım Alanlarının Sulanma Durumu .............................................. 137

4.5.2. İldeki Su Kaynakları ................................................................... 139

BÖLÜM 5. TARIMIN PERFORMANSI .............................................................. 142

5.1. TARIM SEKTÖRÜNÜN GSYİH’YA KATKISI ............................................ 142

5.1.1. Tarımın İl Ekonomisindeki Yeri ..................................................... 142

5.1.1.1. Tarımın GSYİH İçindeki Payı .................................................. 142

5.1.1.2. Tarımda Büyüme Hızı ............................................................ 144

5.1.1.3. Tarımın İstihdamdaki Yeri ...................................................... 145

5.1.1.4. Tarımsal Dış Ticaret .............................................................. 146

5.1.1.5. Tarımsal Verimlilik Göstergeleri .............................................. 147

5.2. TARIMSAL ÜRETİM .......................................................................... 149

5.2.1. Bitkisel Üretim ........................................................................... 149

5.2.1.1. Sebze Üretimi ...................................................................... 149

9

5.2.1.2. Kültür Mantarcılığı ................................................................ 168

5.2.1.3. Meyve Üretimi ..................................................................... 170

5.2.1.4. Tarla Bitkileri Üretimi ............................................................ 186

5.2.1.5. Süs Bitkileri Üretimi .............................................................. 194

5.2.1.6. Doku Kültürü Çalışmaları ....................................................... 202

5.2.1.7. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler ...................................................... 202

5.2.1.8. Organik Tarım ...................................................................... 204

5.2.2. Hayvansal Üretim ...................................................................... 207

5.2.2.1. İlin Mevcut Hayvan Varlığı ..................................................... 207

5.2.2.2. Hayvansal Ürünler ................................................................ 213

5.2.3. Su Ürünleri İstihsal ve Üretimi ..................................................... 216

5.3. TARIMDA VERİMLİLİK ...................................................................... 222

5.3.1. Bitkisel Üretimde Verimlilik ......................................................... 222

5.3.2. Hayvansal Üretimde Verimlilik ..................................................... 224

5.4. ÜRETİM TRENDLERİ ......................................................................... 225

5.5. SEBZECİLİK .................................................................................... 225

5.5.1. Tarla Sebzeciliği ......................................................................... 225

5.5.1.1. Açıkta Domates Üretimi ......................................................... 225

5.5.1.2. Açıkta Hıyar Üretimi .............................................................. 226

5.5.2. Örtü-Altı Sebzecilik .................................................................... 227

5.5.2.1. Örtü-Altı Domates Üretimi ..................................................... 227

5.5.2.2. Örtü-Altı Biber Üretimi .......................................................... 228

5.5.2.3. Örtü-Altı Hıyar Üretimi .......................................................... 228

5.6. MEYVECİLİK ................................................................................... 229

5.6.1. Portakal .................................................................................... 229

5.6.2. Muz .......................................................................................... 229

5.6.3. Ceviz ........................................................................................ 230

5.6.4. Badem ..................................................................................... 230

5.6.5. Nar .......................................................................................... 231

5.6.6. Elma ........................................................................................ 232

5.6.7. Çilek ........................................................................................ 233

5.7. TARLA BİTKİLERİ ............................................................................ 233

5.7.1. Buğday ..................................................................................... 233

5.7.2. Pamuk ...................................................................................... 234

5.7.2.1. Pamuk Alış Fiyatlarındaki Gelişmeler ....................................... 235

5.8. SÜS BİTKİLERİ ................................................................................ 236

5.8.1. Karanfil ve Gerbera .................................................................... 236

5.9. HAYVANSAL ÜRETİM ........................................................................ 237

10

5.9.1. Sığır ......................................................................................... 237

5.9.2. Koyun ve Keçi ........................................................................... 237

5.9.3. Arıcılık ve Bal Üretimi ................................................................. 238

5.10. İLDE VE ALT BÖLGELER BAZINDA ÜRETİM DEĞERLERİ ....................... 239

5.10.1. Antalya İl Geneli Toplam Üretim Değerleri ................................... 239

5.10.2. Birinci Alt Bölge Üretim Değerleri ............................................... 244

5.10.3. İkinci Alt Bölge Üretim Değerleri ................................................ 247

5.10.4. Üçüncü Alt Bölge Üretim Değerleri .............................................. 250

5.10.5. Dördüncü Alt Bölge Üretim Değerleri .......................................... 253

5.10.6. Beşinci Alt Bölge Üretim Değerleri .............................................. 256

5.11. Su Ürünleri İstihsal Değerleri .......................................................... 259

5.12. ÖNEMLİ ÜRÜNLERİN ÜRETİM DEĞERLERİ SIRALAMASI ....................... 261

BÖLÜM 6. PROBLEMLER POTANSİYELLER VE KISITLAR .................................. 263

6.1. PROBLEMLER .................................................................................. 263

6.1.1. Sosyo-Ekonomik Problemler ........................................................ 263

6.1.2. Doğal Kaynak Problemleri ........................................................... 263

6.1.3. Çevresel Problemler ................................................................... 264

6.1.4. Sektör ve Belirgin Alt Sektörlerin Problemleri ................................ 264

6.1.5. Pazarlama Problemleri ................................................................ 267

6.2. POTANSİYELLER VE KISITLAR ........................................................... 268

BÖLÜM 7. AMAÇ VE STRATEJİLERİN OLUŞTURULMASI ................................... 272

7.1. AMAÇLARIN BELİRLENMESİ .............................................................. 272

BÖLÜM 8. PROJE VE PROGRAMLARIN BELİRLENMESİ .................................... 277

8.1. İLDE YEREL İDARELER TARAFINDAN UYGULANAN PROJELER ................ 277

8.2. İLDE UYGULANAN T.K.B. KAYNAKLI ÜLKESEL PROJELER....................... 279

8.3. İLDE UYGULANAN SULAMA PROJELERİ ............................................... 281

8.3.1. Mevcut Sulama Suyu Yatırımları .................................................. 281

8.4. STRATEJİLER DOĞRULTUSUNDA PROJE ÖNERİLERİ ............................. 283

8.4.1. Birleştirilmiş Proje Önerileri Sıralaması ......................................... 283

8.4.1.1. Tarımsal Üretim Projeleri ....................................................... 283

8.4.1.2. Tarımsal Sanayi Projeleri ....................................................... 284

8.4.1.3. Tarımsal Organizasyon ve Örgütlenme Projeleri........................ 284

8.4.1.4. Tarımsal Destek Projeleri ....................................................... 285

8.4.2. Tarımsal Üretim Projeleri ............................................................ 286

8.4.3. Tarımsal Sanayi Projeleri ........................................................... 296

8.4.4. Tarımsal Organizasyon Ve Örgütlenme Projeleri ............................. 299

8.4.5. Tarımsal Destek Projeleri ............................................................ 300

11

KISALTMALAR

da: Dekar (1.000 m2)

ha: Hektar (10.000 m2)

FAO: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü

DTÖ: Dünya Ticaret Örgütü

IMF: Uluslararası Para Fonu (International Monetary Fund)

AB: Avrupa Birliği

GSYİH: Gayri Safi Yurtiçi Hasıla

BYKP: Beş Yıllık Ulusal Kalkınma Planı

DPT: Devlet Planlama Teşkilatı

EFTA: (İsviçre, Norveç, İzlanda, Liechenstein)

OTP: Ortak Tarım Politikası

GATT: Tarifelendirme ve Ticaret Anlaşması (Agreement on Tariffs and Trade)

FIVIMS (Gıda Güvencesizliği ve Hassasiyeti Bilgi ve Haritalama Sistemi),

TŞFAŞ: Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi

TSKB: Tarım Satış Kooperatifleri Birliği

FIVIMS: Gıda Güvencesizliği ve Hassasiyeti Bilgi ve Haritalama Sistemi

KGTM: Köy Grup Tarım Merkezi

IFOAM: Uluslararası Organik Tarım hareketleri Federasyonu

IUCN: Uluslararası Doğa Koruma Birliği

13

TABLOLAR

Tablo 1. Türkiye’de Uygulanan Hayvancılık Politikalarından Örnekler .......................39 Tablo 2. Antalya İlinin Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri ve İlçeleri ...................................54 Tablo 3. Antalya’daki Önemli Ovalar ve Özellikleri ................................................57 Tablo 4. Antalya İli Aylık Meteorolojik Ölçüm Ortalama Sonuçları (1998) .................61 Tablo 5. Antalya İli Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri Bazı İklim Özellikleri ........................63 Tablo 6. Antalya İli Sahil ve Yayla Kesimi Bazı Meteorolojik Ölçüm Sonuçları ............66 Tablo 7. Alt Bölgeler ve İlçelere Göre Antalya İli Genel Arazi Dağılımı (da) ...............67 Tablo 8. Antalya'da Yıllık Nüfus Artış Hızları (1935-2000) ......................................70 Tablo 9. Türkiye'de Yıllık Nüfus Artış Hızları .........................................................71 Tablo 10. Antalya İl Nüfus Tahminleri ...................................................................71 Tablo 11. Antalya İli Alt Bölgelerine Göre Nüfus ve Yoğunluk Dağılımı (2000) ............72 Tablo 12. Antalya İli Belde ve Köy Dağılımı ile Çiftçi Aile Sayısı (2000) ......................73 Tablo 13. Türkiye Karşılaştırmalı Olarak Antalya'da Gelir ve Büyüme (2000) ..............76 Tablo 14. Antalya İli GSYİH Sıralaması..................................................................76 Tablo 15. Türkiye-Antalya GSYİH Gelişme Hızı (%-Sabit Fiyatlarla) ..........................77 Tablo 16. Yıllar İtibariyle Antalya İli Dış Ticaret Verileri ...........................................78 Tablo 17. Antalya Serbest Bölgesi Ticaret Hacminin Sektörlere Dağılımı (2001-US$) ..79 Tablo 18. Antalya Organize Sanayi Bölgesindeki Tesislerin Sektörel Dağılımı .............80 Tablo 19. Antalya İlinde Geleneksel Olarak Kutlanan Tarım Günleri ..........................82 Tablo 20. Antalya İlinde Tarımsal İşletmelerin Büyüklüklerine Göre Dağılımı ..............83 Tablo 21. Antalya İlindeki Tarımsal İşletmelerin Arazi Miktarlarına Göre Dağılımı ........83 Tablo 22. Antalya İli ve Türkiye Geneli Tarım Alanları Dağılımı Karşılaştırması (2000) .86 Tablo 23. Alt Bölgeler Tarım Alanlarının Kullanım Şekline Göre Dağılımı (2000) ..........88 Tablo 24. Antalya İlinde Tarımda İşletme Büyüklüğü ve Arazi Edinim Biçimi ..............92 Tablo 25. Türkiye ve Antalya’da Tarımsal Mekanizasyon Dereceleri (1999) ................93 Tablo 26. Antalya İlinde Tarım Alet ve Makine Varlığı ..............................................93 Tablo 27. Antalya İli Alt Bölgelerinde Traktör Verileri (2001) ...................................94 Tablo 28. Antalya İlinde Gübre Kullanımı ...............................................................94 Tablo 29. Antalya ili ve Türkiye Gübre Tüketimi (2000) ...........................................95 Tablo 30. Antalya İlinde Zirai İlaç Tüketimi (kg) .....................................................96 Tablo 31. Antalya İlinde Alt Bölgelere Göre Zirai İlaç Kullanım Yüzdeleri ...................96 Tablo 32. Yıllar İtibariyle Antalya İlinde Tabii Afetlerden Görülen Zararlar ..................97 Tablo 33. Gıda İşletmelerinin Sayısal Dağılımı (2001) ........................................... 100 Tablo 34. Soğuk Hava Depolama ve Paketleme Tesisleri (2001) ............................. 100 Tablo 35. Antalya B. Şehir Belediyesi Toptancı Hali Sebze ve Meyve Satışı (ton) ...... 101 Tablo 36. Toptancı Hali Aylık Sebze Satışları (1999) ............................................. 101 Tablo 37. Toptancı Hali Aylık Meyve Satışları (1999) ............................................. 102 Tablo 38. B. Belediyesi Toptancı Hal Kompleksi İşlem Miktar ve Tutarları (2001) ...... 102 Tablo 39. Antalya İli Sebze Üretimi ve Pazarlaması (SWOT Analizi) ........................ 106 Tablo 40. Portakal Üretim ve Pazarlaması SWOT Analizi ........................................ 109 Tablo 41. Muz Üretimi ve Pazarlaması SWOT Analizi ............................................. 110 Tablo 42. Nar Üretimi ve Pazarlaması SWOT Analizi .............................................. 111 Tablo 43. Pamuk Üretimi ve Pazarlaması SWOT Analizi ......................................... 112 Tablo 44. Antalya İli Kesme Çiçek Üretim ve Pazarlaması (SWOT Analizi) ................ 116 Tablo 45. Tarımsal Organizasyonların Fonksiyonları ve Sorumlulukları .................... 119 Tablo 46. Yenilenebilir Kaynaklar ....................................................................... 129 Tablo 47. Yenilenemeyen Kaynaklar ................................................................... 131 Tablo 48. Antalya İli Arazilerinin Arazi Kullanma Yetenek Sınıfları ........................... 133 Tablo 49. Antalya İli Arazilerinin Profil Derinliğine Göre Arazi Dağılımı ..................... 133 Tablo 50. Antalya İlinde Tarım Arazilerinin Sulanma Durumu (2000) ...................... 138 Tablo 51. Antalya İlinde Su Kaynakları ................................................................ 140 Tablo 52. Antalya İli Su Yüzeyleri ....................................................................... 140 Tablo 53. İnşaatı Tamamlanmış Göletler ............................................................. 140 Tablo 54. İnşaatı Devam Eden Göletler ............................................................... 141

14

Tablo 55. Barajlar ............................................................................................ 141 Tablo 56. Tarımın GSYİH’daki Payı (%) (1987 Üretici Fiyatlarıyla) .......................... 142 Tablo 57. Tarımda Büyüme Hızı (%) (1987 Üretici Fiyatlarıyla) .............................. 144 Tablo 58. Tarımın Yıllar İtibarıyla İstihdamdaki Yeri .............................................. 145 Tablo 59. Tarımsal Dış Ticaret - Antalya/Türkiye Karşılaştırması (Milyon Dolar) ........ 147 Tablo 60. GSYİH İçinde Sektörlerin Payları –(1987 Fiyatlarıyla -%) ........................ 147 Tablo 61. Sivil İstihdam İçinde Sektörlerin Payları 1992-2001 ................................ 147 Tablo 62. Ana Sektörler İtibariyle İstihdam İndeksi 1992-2001 .............................. 148 Tablo 63. Ana Sektörler İtibariyle İşgücü Verimliliği İndeksi (1992=100) ................ 148 Tablo 64. Ana Sektörler İtibariyle Göreli Verimlilik Düzeyleri .................................. 148 Tablo 65. Dünya Sebze Üretimi (2001) ............................................................... 150 Tablo 66. Alt Bölgelerde Toplam Sebze Üretim Alanlarının Dağılımı (2000) .............. 150 Tablo 67. Antalya İli Alt Bölgelerinde Toplam Sebze Üretim Miktarları (ton) (2000) .. 151 Tablo 68. Yıllar İtibariyle Örtü-altı Alanların Antalya ve Türkiye Genelinde Dağılımı ... 153 Tablo 69. Alt Bölgelerde Örtü-altı Sebze Ekiliş Alanlarının Dağılımı (2000) ............... 155 Tablo 70. İlçeler Bazında Örtü-altı Sebze Ekiliş Alanları ve Üretimleri (2000) ........... 156 Tablo 71. Alt Bölgeler Açık Tarla Sebze Ekiliş Alanlarının Dağılımı (ha) (2000) ......... 158 Tablo 72. Açık Tarlada Yetiştirilen Sebze Üretim Miktarları (ton) (2000) .................. 158 Tablo 73. Bazı Sebzelerin Üretim Miktarları (2000) ............................................... 158 Tablo 74. Antalya İli Alt Bölgelerinde Bazı Sebzelerin Üretim Miktarları-I (2000) ...... 160 Tablo 75. Antalya İli Alt Bölgelerinde Bazı Sebzelerin Üretim Miktarları-II (2000) ..... 161 Tablo 76. Antalya’da Yıllar İtibariyle Bazı Sebzelerin Üretim Miktarları ve Alanları ..... 162 Tablo 77. Yıllar İtibariyle Türkiye Yaş Sebze İhracat Miktarları ............................... 165 Tablo 78. Ürünler itibariyle Ülkemiz Yaş Sebze İhracatı ......................................... 165 Tablo 79. Ürün Bazında İhracat Miktarları ve Değerleri.......................................... 166 Tablo 80. İşlenmiş Sebzelerin İhracat Miktarları ve Değerleri ................................. 166 Tablo 81. Türkiye Sebze İhracatı Miktarları ve Değerleri (2001) ............................. 166 Tablo 82. Alt Bölgelerde Mantar Üretim Alanları ve Üretim Miktarları ...................... 169 Tablo 83. Yıllar İtibariyle Doğal Mantar İhracat Miktarı ve Değeri ........................... 170 Tablo 84. Antalya İlinden Yapılan Mantar İhracatı (01.01.2002-12.12.2002) ............ 170 Tablo 85. Dünya Meyve Üretimi (2001) ............................................................... 171 Tablo 86. Antalya-Türkiye ve Dünyada Meyve Üretimi (2000) (ton) ........................ 173 Tablo 87. Antalya Meyve Üretiminin Alt Bölgelere Dağılımı (2000) .......................... 175 Tablo 88. Meyve Gruplarına Göre Ağaç Sayıları ve Üretim Miktarları (2000) ............. 176 Tablo 89. Antalya Alt Bölgelerinin Türkiye Meyve Üretimindeki Payları (2000) (ton) .. 179 Tablo 90. Antalya İli ve Türkiye’de Narenciye Çeşitleri Üretimi (2000) .................... 180 Tablo 91. Antalya İlinin Meyve İhracatı ve FOB Değerleri (2000) ............................ 185 Tablo 92. Narenciye İhracat Değerleri ................................................................. 186 Tablo 93. Türkiye’de, AB’nde ve Dünyada Tarla Bitkileri Ekilişi (2000) .................... 187 Tablo 94. Türkiye, AB ve Dünya Tarla Bitkileri Üretim Değerleri (2000) ................... 187 Tablo 95. Türkiye ve Antalya İli Tarla Bitkileri Ekilişi (2000) .................................. 187 Tablo 96. Tarla Bitkileri Alanlarının Oransal Dağılımı (2000) .................................. 188 Tablo 97. Antalya İli Alt Bölgelerinde Tarla Bitkileri Ekilişleri (2000) ........................ 188 Tablo 98. Türkiye ve Antalya’da Tarla Bitkileri Üretim Değerleri (ton) ..................... 189 Tablo 99. Alt Bölgelerde Bazı Tarla Bitkileri Üretim Miktarları (2000) (ton) .............. 191 Tablo 100. Türkiye ve Antalya İli Pamuk Üretim ve Ekiliş alanları Değerleri (2000) ..... 192 Tablo 101. Antalya İlinde Pamuk Üretiminin Gelişimi (1990-2000) ........................... 194 Tablo 102. Türkiye ve Antalya’da Süs bitkileri Üretim Alanları (da) ........................... 194 Tablo 103. Antalya‘nın Yıllar İtibariyle Süs Bitkileri Üretim Alanları (da) .................... 195 Tablo 104. Antalya İli Alt Bölgelerine Göre Süs Bitkileri Üretim Alanları (2001) .......... 196 Tablo 105. Antalya İlinde En fazla Üretimi Yapılan Kesme Çiçek Türleri ..................... 197 Tablo 106. Türkiye’den İhraç Edilen Süs Bitkileri Miktarları ve Değerleri .................... 199 Tablo 107. Ülkeler Bazında Antalya İlinden Yapılan Kesme Çiçek İhracatı .................. 200 Tablo 108. Türkiye İç ve Dış Mekan Süs Bitkileri Üretim Alanı (2001) ....................... 201 Tablo 109. AB ve Türkiye Organik Ürün Üretim Alanı ve İşletme Sayısı (2000) .......... 205 Tablo 110. Antalya İli Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvan Varlığı (2001) ........................ 207 Tablo 111. Antalya İlinde Büyükbaş Hayvan Varlığı (2001) ...................................... 208

15

Tablo 112. Antalya İlinde Küçükbaş Hayvan Varlığı (2001) ...................................... 210 Tablo 113. Antalya İli Kanatlı Hayvan Varlığı (2001) ............................................... 212 Tablo 114. Yıllar İtibariyle Antalya ve Alt Bölgeleri Kovan Varlığı (2001) ................... 213 Tablo 115. Alt Bölgelerde Hayvansal Ürünlerin Üretim Miktarları (2001).................... 213 Tablo 116. Antalya İli Alt Bölgelerinde Yıllar İtibariyle Süt Üretimi (kg) ..................... 213 Tablo 117. Alt Bölgeler ve Yıllara Göre Yumurta Üretimi .......................................... 215 Tablo 118. Antalya İlinde Yıllar İtibariyle Bal Üretimi .............................................. 215 Tablo 119. Antalya İlinde Üretilen Diğer Hayvansal Ürünler (2001) .......................... 216 Tablo 120. Antalya İli Alt Bölgeler Bazında Balıkçı ve Tekne Dağılımı ........................ 216 Tablo 121. Boylarına Göre Antalya ili Tekne Dağılımı .............................................. 217 Tablo 122. Alt Bölgeler Bazında Antalya İli Kültür Balıkçılığı Proje Kapasite Dağılımı ... 218 Tablo 123. Antalya İli Orkinos (Ton Balığı) ve Çipura-Levrek Üretimi SWOT Analizi..... 220 Tablo 124. Bazı Ürünlerde Antalya, Türkiye, AB ve Dünya da Verimlilik (2000) .......... 223 Tablo 125. Antalya Domates Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu .............................. 225 Tablo 126. Antalya Hıyar Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu ................................... 226 Tablo 127. Antalya’da Örtü-Altı Domates Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu ............. 227 Tablo 128. Antalya’da Örtü-Altı Biber Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu .................. 228 Tablo 129. Antalya’da Örtü-Altı Hıyar Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu .................. 228 Tablo 130. Portakal Ağaç Sayısı ve Üretim Projeksiyonu ......................................... 229 Tablo 131. Muz Dikim Alanı ve Üretim Projeksiyonu ............................................... 230 Tablo 132. Ceviz Ağaç Sayısı ve Üretim Projeksiyonu ............................................. 230 Tablo 133. Badem Ağaç Sayısı ve Üretim Projeksiyonu ........................................... 230 Tablo 134. Nar Ağaç Sayısı ve Üretim Projeksiyonu ................................................ 231 Tablo 135. Elma Ağaç Sayısı ve Üretim Projeksiyonu .............................................. 232 Tablo 136. Çilek Dikim Alanı ve Üretim Projeksiyonu .............................................. 233 Tablo 137. Buğday Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu ............................................ 234 Tablo 138. Pamuk Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu ............................................. 234 Tablo 139. Antbirlik Pamuk Alış Fiyatları (2000) ..................................................... 235 Tablo 140. Antalya İlinde Bazı Süs Bitkileri Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu .......... 236 Tablo 141. Antalya İlinde Sığır Varlığı Projeksiyonu ................................................ 237 Tablo 142. Antalya İlinde Koyun ve Keçi Varlığı Projeksiyonu .................................. 238 Tablo 143. Antalya İlinde Arı Kovanı Varlığı ve Bal Üretimi Projeksiyonu ................... 238 Tablo 144. Antalya İl Geneli Tarımsal Üretim Değerleri (2000) ................................ 239 Tablo 145. Antalya İli I. Alt Bölge Üretim Değerleri (2000) ...................................... 244 Tablo 146. Antalya İli II. Alt Bölge Üretim Değerleri (2000) ..................................... 247 Tablo 147. Antalya İli III. Alt Bölge Üretim Değerleri (2000) ................................... 250 Tablo 148. Antalya İli IV. Alt Bölge Tarımsal Üretim Değerleri (2000) ....................... 253 Tablo 149. Antalya İli V. Alt Bölge Tarımsal Üretim Değerleri (2000) ........................ 256 Tablo 150. Antalya İli Su Ürünleri İstihsal Değerleri (2001) ..................................... 259 Tablo 151. Kültür Balıkçılığı Üretimi ve Değerleri (2001) ......................................... 261 Tablo 152. Bazı Tarımsal Ürünlerin Üretiminin Alt Bölgeler Bazında Karşılaştırılması ... 272 Tablo 153. Master Plan Stratejilerinin SWOT Analizi ............................................... 273 Tablo 154. Suni Tohumlama Desteklemeleri .......................................................... 279 Tablo 155. Çayır Mera Yem Bitkileri Desteklemeleri ................................................ 280 Tablo 156. Besi Hayvanı Desteklemeleri ............................................................... 280 Tablo 157. Damızlık Hayvan Desteklemeleri .......................................................... 280 Tablo 158. Süt Teşvik Desteklemeleri ................................................................... 280 Tablo 159. Pamuk Destekleme Prim Uygulamaları .................................................. 281 Tablo 160. ÇKS ve Doğrudan Gelir Desteği Gerçekleşme Değerleri ........................... 281 Tablo 161. Büyük Su İşleri .................................................................................. 281 Tablo 162. Küçük Su İşleri .................................................................................. 282 Tablo 163. Yeraltı Sulamaları............................................................................... 282

17

GRAFİKLER

Grafik 1. Antalya İlinde Aylara Göre Sıcaklık Değerleri ...........................................62 Grafik 2. Aylara Göre Ortalama Yağış Miktarları ....................................................64 Grafik 3. Ortalama Günlük Güneşlenme Süreleri ...................................................65 Grafik 4. Ortalama Yağışlı Gün Sayısı ...................................................................65 Grafik 5. Genel Arazi Dağılımı .............................................................................68 Grafik 6. Arazi Dağılım Oranları Antalya ve Türkiye Karşılaştırması ..........................68 Grafik 7. Alt Bölgelerin Toplam Alanları ile Tarım Alanları .......................................69 Grafik 8. Alt Bölgelerde Tarım Alanlarının Payları ...................................................69 Grafik 9. Nüfus Artışının Yıllara Göre Seyri............................................................71 Grafik 10. İlin Nüfusunun Alt Bölgelere Dağılımı (2000) ...........................................72 Grafik 11. Alt Bölgelere Göre Köy Sayısı Dağılımı ....................................................74 Grafik 12. Türkiye Karşılaştırmalı Olarak Antalya'da Gelir ve Büyüme ........................76 Grafik 13. Antalya İli – Türkiye Karşılaştırmalı GSYİH Gelişme Hızları ........................77 Grafik 14. Faaliyet Alanlarına Göre Tarımsal İşletmeler ............................................83 Grafik 15. Tarımsal Faaliyetlerin Arazi Miktarlarına Göre Dağılımı ..............................85 Grafik 16. Antalya İli Tarım Alanlarının Türkiye Geneli İçerisindeki Payı......................85 Grafik 17. Türkiye Genelinde Tarım Alanlarının Dağılımı ...........................................86 Grafik 18. Antalya İlinde Tarım Alanlarının Dağılımı .................................................87 Grafik 19. Alt Bölgeler Tarım Alanlarının Kullanımı Açısından Karşılaştırması ...............87 Grafik 20. Antalya İli I. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Dağılımı ..................................88 Grafik 21. Antalya İli II. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Dağılımı .................................89 Grafik 22. Antalya İli III. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Dağılımı ................................89 Grafik 23. Antalya İli IV. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Dağılımı ................................90 Grafik 24. Antalya İli V. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Dağılımı .................................90 Grafik 25. Örtü-altı Alanların Miktar Karşılaştırması (2001-2002) ..............................91 Grafik 26. Örtü-altı Alanların Sera Yapılarına Göre Dağılımı (2001-2002) ...................91 Grafik 27. Yıllar İtibariyle Gübre Tüketim Miktarları .................................................95 Grafik 28. Pamuk Alım Fiyatlarının Yıllara Göre Seyri ............................................. 112 Grafik 29. Tarım Alanlarının Alt Bölgelere Dağılımı ................................................ 132 Grafik 30. İlin Arazilerinin Kullanım Yetenek Sınıflarına Göre Dağılımı ...................... 133 Grafik 31. İlin Arazilerinin Toprak Profil Derinliğine Göre Dağılımı ............................ 134 Grafik 32. Sulanan Alanların Alt Bölgelere Dağılımı ................................................ 138 Grafik 33. Alt Bölgelerde Sulanan Alanlar ............................................................. 139 Grafik 34. Alt Bölgelerde Sulama Şekilleri ............................................................ 139 Grafik 35. Antalya İli ve Türkiye’de Tarımın GSYİH'daki Payı .................................. 143 Grafik 36. Antalya İlinde Sektörlerin GSYİH Payları (%) ......................................... 143 Grafik 37. Ana Sektörlerin GSYİH Paylarının Gelişimi (% - Cari Fiyatlarla) ................ 144 Grafik 38. Antalya İlinde Tarımda Büyüme Hızı (%)............................................... 145 Grafik 39. Tarımın Yıllar İtibarıyla İstihdamdaki Yeri .............................................. 146 Grafik 40. Antalya İlinde Tarımın Yıllar İtibarıyla İstihdamdaki Yeri .......................... 146 Grafik 41. Sebze Üretim Alanlarının Oransal Dağılımı (2000) .................................. 151 Grafik 42. Antalya’da Üretilen Sebze Gruplarının Türkiye Üretiminde Payları (2000) .. 152 Grafik 43. Meyvesi Yenen Sebzelerin Alt Bölgelere Göre Oransal Dağılımı (2000) ...... 152 Grafik 44. Yıllar İtibariyle Üretim Yapılan Örtü-Altı Alanların Gelişimi ....................... 154 Grafik 45. Yapısına Göre İlin Örtü-altı Alanları (2000-2001) ................................... 155 Grafik 46. Alt Bölgelerde Örtü-altı Ekiliş ve Üretim Oranları (2000) ......................... 157 Grafik 47. Alt Bölgeler Örtü-altı Sebze Üretimi ...................................................... 157 Grafik 48. Bazı Sebze Türlerinin Üretim Miktarları ................................................. 159 Grafik 49. Bazı Sebzelerin Alt Bölgeler Bazında Üretim Miktarları (2000) .................. 160 Grafik 50. Bazı Sebzelerin Yıllar İtibariyle Üretim Miktarları .................................... 163 Grafik 51. Türkiye’de Meyve, Zeytin ve Bağ Alanlarının Dağılımı (2000) ................... 172 Grafik 52. Alt Bölgelerde Meyve, Zeytin ve Bağ Alanlarının Dağılımı (2000) .............. 172 Grafik 53. Antalya İlinde Üretilen ve Türkiye Üretiminde Önemli Payı Olan Meyveler .. 174 Grafik 54. Alt Bölgelerde Üretilen Meyve Gruplarının Dağılımı (2000) ....................... 176

18

Grafik 55. Meyve Veren Ağaçların Oransal Dağılımı (2000) ..................................... 177 Grafik 56. İlde Mevcut Meyve Ağacı Varlığı (2000) ................................................ 178 Grafik 57. Alt Bölgeler Bazında Meyve Veren Ağaçların Oransal Dağılımı (2001) ........ 179 Grafik 58. Antalya ve Türkiye’de Narenciye Üretimi ............................................... 181 Grafik 59. Antalya İlinde Bazı Meyvelerin Üretim Miktarlarındaki Değişimler ............. 184 Grafik 60. Antalya İlinde Bazı Meyvelerin Üretim Miktarlarındaki Değişimler ............. 185 Grafik 61. Tarla Bitkileri Ekiliş Oranları (2000) ...................................................... 189 Grafik 62. Tarla Bitkileri Üretiminin Dağılımı ......................................................... 190 Grafik 63. Buğday, Pamuk ve Mısır Üretim Değerleri (2000) ................................... 190 Grafik 64. Susam, Nohut ve Yonca Üretim Değerleri (2000) ................................... 191 Grafik 65. Tarla Bitkileri Üretiminin Oransal Dağılımı (2000) ................................... 192 Grafik 66. Antalya İli Pamuk Üretiminin Türkiye’deki Payı (2000) ............................ 193 Grafik 67. Yıllar İtibariyle Süs Bitkileri Üretim Alanları ........................................... 196 Grafik 68. Antalya İlinde Üretilen Kesme Çiçek Türlerinin Alan Dağılımı (2002) ......... 198 Grafik 69. İlin Toplam Ruminant Hayvan Varlığı (2001) ......................................... 208 Grafik 70. Alt Bölgelerde Büyükbaş Hayvan Varlığı ................................................ 209 Grafik 71. Yıllar İtibariyle İldeki Sığır Sayısı .......................................................... 210 Grafik 72. Yıllar İtibariyle İldeki Keçi Sayısı .......................................................... 211 Grafik 73. Yıllar İtibariyle İldeki Koyun Sayısı ....................................................... 212 Grafik 74. Yıllar İtibariyle Süt Üretimi .................................................................. 214 Grafik 75. Yıllara Göre Et Üretimi ........................................................................ 215 Grafik 76. Alt Bölgeler Balıkçı ve Tekne Sayıları .................................................... 217 Grafik 77. Su Ürünleri Kültür Üretimi Kapasite Dağılımı (2001) ............................... 219 Grafik 78. Su Ürünleri Mevcut Proje Kapasiteleri ................................................... 219 Grafik 79. Bazı Tarla Ürünleri Verimlilik Karşılaştırmaları (2000) ............................. 224 Grafik 80. Bazı Sebze ve Meyvelerde Verimlilik Karşılaştırmaları (2000) ................... 224 Grafik 81. Domates Ekim Alanının Yıllara Göre Artış Projeksiyonu ........................... 226 Grafik 82. Domates Üretiminin Yıllara Göre Artış Projeksiyonu ................................ 226 Grafik 83. I. ve II. Alt Bölgelerde Örtü-Altında Domates Üretim Projeksiyonu ........... 227 Grafik 84. I. ve II. Alt Bölgelerde Örtü-Altı Biber Üretimi Projeksiyonu ..................... 228 Grafik 85. Meyve Veren Nar Ağacı Sayısı Projeksiyonu ........................................... 232 Grafik 86. Yıllara Göre Elma Ağaç Sayısındaki Azalış .............................................. 233 Grafik 87. Antalya İli Pamuk Ekim Alanlarındaki Dramatik Azalış ............................. 235 Grafik 88. Antalya İlinde Pamuk Alım Fiyatlarının Yıllara Göre Seyri ......................... 236 Grafik 89. Süs Bitkileri Ekim Alanlarının Gelişimi ................................................... 237 Grafik 90. Antalya İlinde Yıllara Göre Hayvan Varlığında Azalma Projeksiyonu .......... 238 Grafik 91. Antalya İli Üretim Değerleri Payları ....................................................... 243 Grafik 92. İlin Üretim Değerleri Toplamının Alt Bölgelere Dağılımı ........................... 243 Grafik 93. I. Alt Bölge Üretim Değerleri Payları ..................................................... 246 Grafik 94. II. Alt Bölge Üretim Değerleri Payları .................................................... 250 Grafik 95. III. Alt Bölge Üretim Değerleri Payları ................................................... 253 Grafik 96. IV. Alt Bölge Üretim Değerleri Payları ................................................... 256 Grafik 97. V. Alt Bölge Üretim Değerleri Payları .................................................... 259 Grafik 98. İlde Önemli Ürünlerin Üretim Değerleri Karşılaştırması ............................ 262

19

SUNUŞ

Coğrafi konumu, doğal kaynakları ve ekolojisi ile tarımsal üretim açısından

Dünya’da önemli bir yere sahip olan Ülkemiz, iç tüketimi karşılayabilecek ve uluslararası

pazara yönelik olarak üretim yapabilecek bir potansiyele sahiptir.

İl Tarım Master Planları hazırlanmasının amacı; tarımsal kaynakların belirlenmesi

(toprak, su, ekoloji, iş gücü ve teknik bilgi düzeyi vb.), kısıtların ortaya konulması (üretim

tekniği, örgütlenme, yatırım gereksinimi, işgücü ve pazarlama problemleri gibi), tarımsal

kaynak ve potansiyelin değerlendirilerek tarımda verimliliğin ve çiftçi gelirlerinin

artırılması, ürün arzında sürekliliğin sağlanması yanında, tarımın çevre, sanayi, turizm

gibi diğer sektörlerle ilişkilerinin belirlenmesi, doğal kaynakların ve çevrenin

korunmasıdır.

Tarımsal kalkınma, planların hazırlanması ve bu planların bir disiplin içinde

uygulanması ile mümkündür. Master Planların hazırlanmasında, kamu kurum kuruluşları

ile üniversite, sivil toplum örgütleri ve özel sektör temsilcilerinin katılımları sağlanmıştır.

Bu bağlamda, planların yerel olarak hazırlanması anlamına da gelen “İl Tarım Master

Planları” ile, tarımsal ve kırsal kesimi sadece talep eden değil, aynı zamanda planlayan ve

yetki kullanan konuma getirmek hedeflenmiştir.

Yapılacak planlarla; bir yandan sınırlı kaynakların daha etkin ve verimli

kullanılması sağlanırken, diğer yandan da yöre insanının gerçek sorunlarına yönelik

çözümler daha kısa sürede üretilebilecektir.

Bölge halkının refah düzeyini artırmaya yönelik olarak hazırlanan ve bölgenin

gerçek ihtiyaçları ile bunların çözüm yollarının ortaya konulmaya çalışıldığı bu değerli

dökümanın, kamu ve özel sektör girişimcilerine yol gösterici ve faydalı olmasını temenni

ediyorum.

Prof. Dr. Sami GÜÇLÜ

Tarım ve Köyişleri Bakanı

21

ÖNSÖZ

Son yirmi yılda yayınlanmış gazeteleri taradığımızda, Türkiye nüfusunun yarısının

yaşamakta olduğu tarım kesimi ile ve özellikle bu kesimin geçim kaynağını teşkil eden

tarım sektörü ile ilgili bilgi ve haber bulmamız güçtür. Tarımla ilgili rastladığımız

haberlerin ise, daha çok büyük şehirlerde yaşayan tüketicinin günlük yaşamını etkileyici

olabildiği sürece gazete sayfalarında veya diğer medyada yeralabildiğini görmekteyiz.

Bu çarpıcı gösterge, bir anlamda, tarım kesiminin kendisini yeterince ifade

edememesinin; bununla birlikte, tarım alanında etkin planlamanın, hedeflemelerin ve de

bilginin yoğun kullanımına odaklı çalışmanın olmayışının sonucudur.

Öte yandan, ülke gündemini ne kadar farklı konular işgal ederse etsin, aynı

ekonomik ve sosyal koşulları paylaştığımız her kademedeki insanımız, Memleketimizin

sahip olduğu doğal kaynakların zenginliğinin ve güçlü tarımsal potansiyelin varlığından

haberdardır. Bu sebeple, tarımın mühendisleri ve tarımla ilgili meslek sahiplerinden,

tarımsal kalkınmamız konusunda, bugün, her zamankinden daha fazla, planlama,

program, bilgi ve hizmet beklenmektedir.

Tarımsal kaynaklarımızın zenginliği ve bunun yanısıra gelir düzeyi düşük, tarımda

istihdam edilen kalabalık nüfusumuz gözetildiğinde, ekonomik olarak güçlenmemizde,

tarımsal kalkınmamızın gözardı edilemeyeceği açıkça görülmektedir. Kalkınmış

toplumlarla entegrasyonumuzun tamamlanabilmesinin temel koşulu da, mevcut

kaynaklarımızı, sürdürülebilirliğini muhafaza ederek doğru ve etkin bir şekilde

değerlendirmeyi başarmamızdır.

Sadece üretmek ve toplamaktan, “bilgi odaklı çalışmaya” ve “planlı üretime”

geçiş, modern insanın eriştiği bir evrim ve bilinçlenme sürecidir. Planlamasız üretimle,

sadece kaynaklar tüketilerek hayatta kalma başarısı elde edilir, ancak günümüz dünya

standartlarında rekabet şansı elde edilemez ve reel anlamda kalkınma asla gerçekleşmez.

Bilgiye, bilgi üretene, bilgiyi yoğun ve etkin kullanana, bilgi merkezli üretim faaliyetine

önem ve değer veren bir süreç içerisine girmiş bulunuyoruz. Kalkınabilmemiz için,

tarımsal üretimi, bilgi ve teknoloji merkezli konuma; ayrıca, istatistik, plan, proje ve

organizasyona dayalı bir faaliyet durumuna getirmek zorundayız.

Bu bilinçle, İl Müdürlüğümüz bünyesinde oluşturulan Master Plan Hazırlama

Ekibimiz, 2002 yılı içerisinde çalışmalarını sürdürmüş ve elinizdeki bu dökümanı

hazırlamıştır. Hazırladığımız Master Plan, bu anlamda, “tarımda yerel düzeyde bilginin

yoğun kullanımına” bir ilk adımdır. Bunlar yanısıra, ortaya konan hedeflerle, Antalya

ilinde yerel düzeyde tarımsal planlamanın önemli bir kilometre taşını oluşturmaktadır.

Master Plan hazırlamada tek bir yöntem ve format sözkonusu olmadığı için, bu

çalışmamız hazırlanırken, Antalya ilinin kendine has koşulları ve özellikleri göz önünde

bulundurularak, mevcut tarımsal profilini yansıtacak ve bu koşullar üzerine geliştirilecek

tarımsal kalkınmada rehber niteliği taşıyabilecek bir veri tabanı oluşturulmasına

çalışılmıştır. Bu dökümanda, İlin tarımsal kaynakları, kısıtları ve İlde tarımın performansı

ortaya konarak, “İlin tarımsal kalkınma koşulları” belirlenmekte ve ardından, bu

kalkınma koşulları ışığında geliştirilen strateji ve amaçlar doğrultusunda öngörülen

hedeflemeler ve projeksiyonlar yeralmaktadır.

Yaptığımız çalışmanın, Antalya ili tarımının 2010 yılında oluşacak resmine katkıda

bulunmasını temenni ediyoruz.

23

BÖLÜM 1. GİRİŞ

Planlama, kalkınmanın ilk basamağıdır. Hedefe ulaşmak için planlama şarttır.

Türkiye’de 1963 yılında ulusal düzeyde planlı dönemin başlamasıyla birlikte, Beş

Yıllık Kalkınma Planları içerisinde tarımsal planlama da yer almaya başlamıştır ve böylece

tarımsal planlamada merkezi planlamanın yönlendirmesi etkinlik kazanmıştır.

Ancak, VII. Beş Yıllık Kalkınma Planında ulusal düzeyin altındaki düzeylerde

yerinden planlamaya yönelik bir strateji değişikliğinin işaretleri görülmektedir. Bu

değişiklik, il özel idarelerinin etkin hale getirilmesi ve yerel kurumların güçlendirilmesini

içine alan kapsamlı yapısal reform için genel bir altyapı oluşturmaktadır.

1.1. İL TARIM MASTER PLANI NEDİR

Tarımla ilgili mevcut durum ve yürütülen çalışmaların tespitinin yanısıra; ilin

özelliklerinin, ildeki potansiyellerin ve kısıtların analiz edilmesi suretiyle gelecek 10 yıllık

süre için hedeflemelerin ortaya konmasıdır.

1.2. MASTER PLANININ HAZIRLANMA NEDENİ

1995 yılında Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Tarım Anlaşmasının imzalanması ve

Avrupa Gümrük Birliği Anlaşması, Türk tarımının geniş ölçüde iyileştirilmesi ihtiyacını

ortaya çıkarmıştır. Tüketicilerin tarımsal ürünlere daha kolayca erişebilmeleri ve tarıma

verilen iç desteklerdeki zorunlu azalmalar karşısında Türk çiftçilerinin uluslararası

pazarlarda başarılı olabilmeleri için bu iyileştirme gereklidir.

1996-2000 yıllarını kapsayan VII. Beş Yıllık Ulusal Kalkınma Planı, kalkınma

stratejisini merkezi planlama yerine, yerinden planlama sürecine kaydırmaktadır.

Bu sürecin önemli bir özelliği yerel kurumların güçlendirilmesi ve il idaresinin

kolaylaştırılması; bir diğer özelliği ise hükümetin 81 ilin her birinde, on yıllık dilim

içerisinde 2010 yılına kadar tarımsal master planlarının hazırlanma kararıdır.

2001 – 2005 yıllarını kapsayan VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, kırsal kalkınma

projelerinin yerel tarım üreticileri tarafından belirlenmesi ve hazırlanmasında daha fazla

sorumluluklar verilmesi de dahil olmak üzere bölgesel kalkınma girişimlerine daha fazla

önem vermiştir.

İl seviyesinde entegre kalkınma planlaması Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)

tarafından halen iki ilde pilot olarak uygulanmaktadır (Düzce ve Mersin). Bu uygulama

bütün önemli ekonomik sektörleri (tarım, sanayi, madencilik, enerji ve hizmet sektörleri)

kapsamaktadır. Aynı zamanda sosyal, ekonomik ve ölçümsel boyutları ilin genel kalkınma

planı içerisinde entegre etmeyi öngörmektedir.

İl tarım master planları, bu entegre yerinden planlama sürecinin önemli bir

tamamlayıcısı durumundadır.

1.3. MASTER PLANIN AMACI

İl Tarım Master Planının amacı; kaynakların belirlenmesi (toprak, su, ekoloji,

işgücü ve teknik bilgi düzeyi), kısıtların ortaya konulması (üretim tekniği, örgütlenme,

yatırım gereksinimi, işgücü, pazarlama problemleri vb.), tarımsal kaynak ve potansiyelin

değerlendirilerek tarımda verimliliğin ve çiftçi gelirlerinin artırılması, ürün arzında

sürekliliğin sağlanması; tarımın çevre, sanayi, hizmet, turizm gibi diğer sektörlerle

ilişkilerinin belirlenmesi, doğal kaynakların ve çevrenin korunması olarak ifade edilebilir.

24

Tarımsal Master Planın İlimizde hazırlanması; tarımsal planlamanın

yöreselleştirilmesi anlamına gelmektedir. Tarımsal ve kırsal kesimi sadece talep eden

değil, aynı zamanda planlayan ve yetki kullanan konumuna getirmektedir. İlin kendi yöre

halkının kalkınma vizyonlarını, isteklerini, amaçlarını ve stratejilerini, ulusal planlara

yansıtmaları için önemli bir fırsat yaratmaktadır.

Ayrıca, hazırlanan Master Plan, yoğunlukla gündeme gelen e-tarım, e-devlet

projelerinde yerini almak üzere Antalya ilinin tarımsal potansiyeli ve durumu ile ilgili geniş

bir veritabanı sağlaması yönüyle önemli bir kaynak teşkil etmektedir.

1.4. MASTER PLANIN ÖZELLİKLERİ

İl Tarım Master Planı, tutarlı ve uygulanabilir içeriği olan, teknik anlatımları az ve

dolayısıyla farklı gruplar tarafından kolayca okunup anlaşılabilen, il ile ilgili doğru,

geçekçi ve anlaşılabilir bilgilere dayanan bir dökümandır.

İl Tarım Master Planı, kalkınma amaçlarını ve bu amaçlara ulaşma araçlarını;

bunun yanısıra, kalkınma amaçlarına bağlı olarak, projeler, programlar ve politikaları

gerçekleştirebilecek planları ortaya koyacak ve bu amaçların elde edilmesi için belirli bir

süre rehberlik edecek şekilde hazırlanmıştır.

Eldeki imkânların ve kısıtların, bunla birlikte kalkınma potansiyellerinin ve

sorunlarının anlaşılması için, İlin biyo-fiziksel ve sosyo-ekonomik koşullarının sistematik

analizine yer verilmiştir. Bunun için, master planın hazırlanması, yalnızca teknokrat-

bürokrat uygulaması olarak değil, resmi, özel sektör ve gönüllü kuruluşlar arasında ortak

bir öğrenme ve değerlendirmeye dayalı bir uygulama olarak ele alınmıştır.

İlde bulunan halkın ortak isteklerini ve geleceğe yönelik vizyonlarını göstermesi

amacıyla, çalışmalara muhtelif resmi kurumlar, özel sektör ve yerel tarım üreticilerinin

aktif katılımı sağlanmaya çalışılmıştır.

Master Plan çalışmamızda takip edilen uygulamalar şu hususları içermektedir:

Katılımcıların ve yöre halkının uyumunun sağlanması;

Kamu ve özel sektör arasında etkin bir işbirliğinin geliştirilmesi;

Diğer sektörlerle kurulacak iletişim sayesinde bir sistemler perspektifinin

belirlenmesi;

Tarım ve kırsal kalkınmada sürdürülebilirliğe önem verilmesi;

Planlamanın ilgili kalkınma faaliyetlerinin bir süreci olarak ele alınması;

Yönetim kurallarına bağlı kalınması.

gibi hususlara dikkat edilerek, açık ve net, sosyal adaleti ve kanun hakimiyetini

gözetir biçimde hazırlanmıştır.

1.5. PLANLAMANIN KAPSAMI

Planlamanın kapsamı tarım sektörü ile sınırlı olması nedeniyle, yönetim

sorumluluğu Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndadır. Bununla beraber, İlde hizmetleriyle

tarım sektörünü doğrudan veya dolaylı şekilde etkileyen diğer kuruluşlarla işbirliğine önem verilmiştir.

Master plan 2001-2010 yıllarını kapsayan on yıllık dönem için hazırlanmış olup;

kalkınma amaçları, bu amaçlara ulaşmada stratejiler ve bu stratejilerin desteğinde

muhtemel program ve projeleri içermektedir.

Master Plan hazırlık çalışmalarının başında ildeki kamu kurumları, özel sektör ve

25

sivil toplum örgütü temsilcileri ve çiftçi temsilcilerinin katılımı ile Haziran ayının son

haftasında il düzeyinde paydaşlar (stakeholder) toplantısı yapılmıştır.

Antalya ili biyo-fiziksel ve sosyo-ekonomik koşullar bakımından tekdüze bir yapıya

sahip olmayıp, farklılıklar göstermektedir. Bu durum göz önüne alınarak, il beş agro-

ekolojik alt bölgeye ayrılmıştır. Her alt bölgede yer alan ilçelerin, tarım ilçe müdürlerinin

katıldığı toplantılarda alt bölgenin problemleri, potansiyelleri, fırsatları ve kısıtları

tartışılmış ve ayrıca, ilçe müdürlükleri kendi ilçelerinde faaliyet gösteren tarımla ilgili

kurum ve kuruluşlarla birer toplantı yaparak sonuçlarını bir rapor halinde sunmuşlardır.

Master Planın ilk beş bölümünün hazırlanmasının ardından ilk yapılan paydaş toplantısına

iştirak eden kişilere ilaveten, daha geniş katılımlı İkinci Paydaş Toplantısı yapılmış ve bu

toplantıda ekibimizin yaptığı çalışmalarda tespit edilen problem, potansiyel ve bunlara

yönelik olarak önerilen muhtemel program ve alt programlar üzerinde mutabakata

varılmıştır.

1.6. MASTER PLANIN İÇERİĞİ

Master Planın hazırlanmasının tek bir doğru yolu ve hazırlanacak Master

Planın tek bir şekli bulunmamaktadır.

Master plan, kendi çerçevesi içerisinde, il ile ilgili özellikleri ve irdelenen konuları,

ilçeler bazında değil, agro-ekolojik koşulların ve idari yapının şekillendirdiği alt bölgeler

bazında ele alan bir dökümandır.

Hazırladığımız master plan şu ana hususları içermektedir.

Mevcut durum ve ilin ihtiyaçları; (kalkınma politikaları, planlar)

İmkânlar ve kısıtlar, plan oluşumundaki analitik süreçler;

Planlama dönemi için amaçlar ve kalkınma teklifleri.

Bu ana hususlara ilaveten aşağıdaki konular da Master Planın içeriğinde yer

almaktadır:

İlin kalkınma koşullarının gözden geçirilmesi;

Biyo-fiziki ve sosyo ekonomik olarak ilin ana özelliklerinin tanımlanması;

Tarımsal üretimin ve pazarlamanın gerçekleştiği koşulların tanımlanması;

Alt-bölgeler arasındaki farklılıkların ortaya konması;

Zaman içerisindeki trendlerin analiz edilmesi;

İlin yenilenebilen ve yenilenemeyen tarımsal ve diğer ana kaynaklarına önem

verilerek doğal kaynak envanterinin çıkarılması;

Alt-sektörler ve ürün gruplarına göre ilin tarım sektörü performansının

gözden geçirilmesi;

Tarımsal kalkınmada Antalya iline özgü problemler ve potansiyeller ile

imkanlar ve engellerin analiz edilmesi;

Tarımsal master plan için kalkınma hedeflerinin ve amaçlarının ortaya

konması ve bunların elde edilmesine yönelik alternatif stratejilerin

değerlendirilmesi;

Her program alanı için hazırlanan uzun ve kısa proje listeleri ile beraber

stratejik program alanlarının belirlenmesi;

Planın koordinasyonu, izlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik

düzenlemelerinin ve yöntemlerinin değerlendirilmesi.

Master planın bölüm ve konu başlıkları da mümkün olduğu ölçüde yukarıda

bahsedilen içeriğe uygun şekilde hazırlanmıştır.

26

Antalya ili tarım master planı sekiz bölümden oluşmaktadır. Master Planın

hazırlanma nedeni, amacı, kapsamı ve yönetimi birinci bölümde; tarımsal kalkınmanın

gerekliliği, tarımsal planlama süreci ve politikalar ise ikinci bölümde sunulmaktadır.

Üçüncü bölümde; ilin biyo-fiziksel, sosyo-ekonomik özellikleri, üretim sistemleri,

pazarlama sistemleri ve tarım hizmetlerini içine alan il yapısına yer verilmiştir. Dördüncü

bölümde; ilin doğal, fiziksel, insan ve kurumsal kaynak boyutunu içine alan tarımsal

kaynak envanteri tanımlanmıştır. Beşinci bölümde; tarımın performansı (yerel

ekonomiye katkısı, üretim ve verimlilik, bölgesel ve ulusal ekonomi ile bağlantılar) ele

alınmıştır. Altıncı bölümde ise; ilin kalkınmasıyla ilgili problemleri, potansiyelleri ve

sınırlılıkları incelenmiştir. Yedinci bölümde; kalkınma amaçları ve stratejiler formüle

edilmiştir. Sekizinci bölümde; program ve projeler tanımlanmış olup program ve

projeleri içeren birleştirilmiş kalkınma önerileri belirlenmiştir.

Bunlara ilaveten ayrıntılı analizler ve bulgular (tablolar ve grafikler dahil),

planlama verilerine ait dökümanlar (ve diğerleri) ile idari yapıyı bozmadan belirlenmiş

agro-ekolojik haritası, ulaşım, fiziki coğrafya (arazi yapıları, nehirler ve göller), toprak ve

toprak yapısı, bitki örtüsü ve ürün desenleri konulu haritalar ek olarak yeralmıştır.

1.7. MASTER PLAN HAZIRLAMA PROGRAMI

Uygulama Hazırlıkları: Master planın etkin biçimde uygulanabilmesi ve süratle

sonuç alınabilmesi için iyi bir planlama ve organizasyon gereklidir. Bu itibarla ilk aşamada

İl Müdürlüğümüz Proje ve İstatistik Şubesi bünyesinde yetkin ve konusunda birikim sahibi

elemanlarımızın katılımıyla Master Plan Hazırlama Ekibi teşkil edilmiştir. Ekibin

teşekkülünü müteakiben Master Plan hazırlık çalışmaları için gerekli faaliyet çizelgesi

hazırlanarak Haziran-Aralık 2002 takvimi üzerinden bir yol haritası belirlenmiştir.

Zamanlamanın bu şekilde tespit edilmesinin ardından iş bölümü ve planlama yapılmıştır.

Birinci Paydaş Toplantısı: Bu toplantıya, Bakanlık İl Müdürü başkanlığında, tüm

Şube Müdürleri, Tarım İlçe Müdürleri yanısıra, tarımla doğrudan veya dolaylı etkileşim

içinde bulunan İldeki kuruluşların tamamına yakını ile sivil toplum örgütlerinin katılımları

sağlanmıştır.

Toplantıda, İl Tarım Master Planının tanımı, önemi, içeriği ve hazırlanması

hakkında bilgi verilmiş, katılımcıların önerileri ve düşünceleri dinlenerek izlenmesi

gereken yol konusunda fikir alışverişinde bulunulmuş, ayrıca ilgili kuruluşlardan bilgi

almak için Master Plan Hazırlama Ekibine destek verecek personel belirlenmiştir.

Verilerin Toplanması: Paydaş toplantısında destek grupları belirlendikten sonra

verilerin toplanma çalışmalarına başlanmıştır. Bu çalışmalarımız sırasında ilgili kurum

yetkilileri bizzat ziyaret edilerek kaynak temin edilmiştir. Bunun yanısıra, özellikle resmi

kurumların ve paydaşların internet üzerinden sundukları web sitelerindeki kaynaklardan

azami derecede istifade edilmiştir.

Alt Bölgelerin Tespiti: Verilerin toplanması çalışmalarında, ilk adım olarak

özellikle klimatolojik veriler, topografik bilgiler, arazi yapısı ve toprak yapısı ile ilgili

veriler incelenerek, idari yapı bölünmeden, Antalya ili için beş agro-ekolojik alt bölge

tespit edilmiş ve İlçe Müdürlerinin iştiraki ile yapılan toplantıda Master Plan hazırlama

çalışmalarımızda bu bölgelerin esas alınması konusunda mutabakata varılmıştır.

Alt bölgelerin belirlenmesinden sonra İlçe Müdürlüklerimizce örnekleme usulüyle

belirlenen köylerde incelemeler ve anket çalışmaları yapılmış ve yine İlçe Müdürlüklerimiz

bünyesinde, kendi mahallerindeki tarımla ilgili kurum, kuruluş ve çiftçi temsilcilerinin

katılımıyla birer toplantı düzenlenmiştir. Bu toplantılar sonucunda İlçe bazında tespit

edilen, potansiyeller, kısıtlar, problemler ve çözüm önerileri rapor edilmiştir.

Analiz ve Değerlendirme: Tali ve asli verilerin toplanmasını müteakiben verileri

analiz ve yorumlama çalışmaları başlatılmıştır. Bu aşamada, yine İl Müdürlüğümüz

bünyesinde oluşturulan alt çalışma gruplarınca verilerin derlenmesi, değerlendirilmesi ve

taraflarla istişare çalışmalarına hız verilmiştir.

27

Tarımın performansıyla ilgili olarak, Meyvecilik, Sebzecilik, Süs bitkileri,

Hayvancılık, Su ürünleri ve Tarla bitkileri konularında geçici raporların ve ürün değerlerini

gösterir tabloların hazırlanması sonrasında; üretim trendlerinin, gelecek 10 yıllık dönemi

kapsayan arz ve talep projeksiyonlarının şekillenebilmesi ve ayrıca amaç ve stratejiler ile

hedeflemelerin belirlenebilmesi gayesiyle Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesinden

çalışmalarımıza katılan Akademik Danışman Heyeti ile toplantılar ve istişareler yapılmıştır.

Geçici Raporların Hazırlanması: Nihai rapor taslağının hazırlanması öncesinde,

ekip üyeleri, kendi sahalarında sonuçlandırdıkları çalışmalarını rapor etmişlerdir.

İkinci Paydaş Toplantısı: Hazırlanan dökümanlar üzerinden, konular bazında

yapılan çalışmalar ve tespitlerle ilgili paydaşlara bir sunum yapılmış, elde edilen veriler

dahilinde tespit edilen potansiyeller, engeller, sorunlar ve çözüm önerileri, amaçlar,

stratejiler ve hedeflemeler katılımcılara anlatılmış ve görüşleri alınarak hazırlanan Master

Planın içeriği üzerinde ilgili kişi ve kuruluşlar ile mutabakata varılmıştır.

Nihai Raporun Hazırlanması: Pilot il olan Sivas ve İzmir Master Planları örnek

alınarak Antalya ili Tarım Master Planının hazırlama çalışmalarının dokümantasyonu

sonuçlandırılmıştır.

Antalya ili Tarım Master Planının hazırlanması çalışmalarına 2001 yılı bitiminde

başlandığı için genellikle elde bulunan veya diğer kurumlardan edinilen 2001 yıl sonu

verileri kullanılmış, ancak tüm üretim alanlarıyla ilgili verilerin bir arada değerlendirildiği

kısımlarda entegrasyon ve üniformitenin sağlanabilmesi için çoğunlukla 2000 yıl sonu

verileri esas alınmıştır. Güncel verilerin her zaman ilk tercih olmasının gözardı edilemez

bir husus teşkil etmesi ile birlikte, master planın, güncel bir rapor olma niteliği

taşımaktan çok, planlamanın yapılabilmesi için ilin kalkınma koşullarını ve ilin

potansiyelleri yanısıra kısıtları ile mevcut profilini ortaya koyması bakımından

bir gösterge teşkil etmesi hususları gözetildiğinde, uyguladığımız bu yöntem bir sorun

teşkil etmemiştir.

29

BÖLÜM 2. PLANLI KALKINMA VE TARIM

Tarımda kalkınmanın gerekliliğinin yanısıra, tarımsal kalkınma planları ve

politikaları ile yürütülen çalışmalar aşağıda sıralanmıştır.

2.1. TARIMSAL KALKINMANIN GEREKLİLİKLERİ

Tarımsal kalkınmanın gerekliliği, “genel anlamda,” “ülkemizde” ve “Antalya ilinde”

olmak üzere 3 ana başlık altında incelenmektedir.

2.1.1. Tarımsal Kalkınmanın Gerekliliği

Tarımdaki yoğunlaşmaya karşılık, günümüzde dünyanın hemen her yöresinde açlık

ve beslenme bozukluğu sorunu devam etmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım

Örgütü’nün (FAO) 10 Haziran 2002 tarihli açıklamasına göre, dünyada, halen 300

milyonu çocuk olmak üzere açlık sorunu yaşayan 800 milyon insan vardır ve her gün 24

bin kişi açlıktan ölmektedir. Bu sayı her saat başında 1000 insanın açlık sebebiyle

yaşamını yitirmesi demektir. Dolayısıyla, dünya nüfusunun sekizde biri halen ciddi açlık

tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu nedenle gıda sektörü 21. yüzyılın stratejik

sektörü durumundadır. Tarım ürünlerinin, temel ihtiyaç maddeleri oluşu, bu ürünlerin

stratejik önemlerini sürdürmelerini sağlar. Bu itibarla, tarım sektörü, ekonomik, sosyal,

politik ve teknik yönleriyle diğer sektörlerden farklı özellikleri olan ve vazgeçilmez öneme

sahip bir sektördür.

Dünya nüfusunun artışına paralel olarak artan gıda ve tekstil ihtiyacının

karşılanabilmesi ve bununla birlikte yaşam standartlarının iyileştirilebilmesi, tamamen

üretim yeterliliğine ve bu da tarımsal kalkınmada başarıya bağlıdır. Gerek bol ürün elde

etmek ve gerekse gelişmiş toplumlarda hedeflenen kalite ve ürün standartlarına

ulaşabilmek, tarımsal kalkınmanın sağlanmasıyla mümkündür.

Tarımsal kalkınma en basit anlamda üretim yetersizliğinin giderilmesi olarak

algılanabileceği gibi, gelişmişlik sürecine bağlı olarak verimin ve ürün kalitesinin

iyileştirilmesi, ürün dağıtımı ve güvencesinin temini, doğal kaynakların muhafazası gibi

konuları da içerir.

İnsan ihtiyaçları karşılanırken, temel doğal kaynaklar olan toprak, su ve havanın

ekolojisinin bozulmadan korunmasının temini de yine tarımsal kalkınma düzeyinde

mümkün olabilir.

2.1.2. Türkiye İçin Tarımsal Kalkınmanın Gerekliliği

Bir ülkenin kalkınmasını tamamlayabilmesinin ve toplumun yaşam standardını

yükseltebilmesinin temel koşulu, öncelikle kendi doğal kaynaklarını etkin biçimde

değerlendirebilmeyi başarabilmesidir. Bu doğal kaynaklar, kimi coğrafya için petrol veya

diğer yeraltı zenginlikleri olabildiği gibi, kimisi için yerüstü zenginlikleri, ormanları, su

kaynakları veya turizm merkezleri, doğası, kimi için ise kalabalık nüfusu ve işgücü gibi

insan kaynakları olabilir. Önemli olan, isabetli bir stratejinin yanısıra, tutarlı bir

organizasyon ve planlama ile doğru hedeflemeler yaparak bu kaynakları etkin olarak ve

muhafazasını sağlayarak rantabl yöntemlerle değerlendirebilmeyi başarabilmektir.

Zengin toprak ve su kaynakları ile değişik ekolojik özelliklere sahip olan Ülkemizin

tarımsal potansiyeli oldukça yüksektir. Bunun bir göstergesi olarak, Türkiye, dünya

tarımında kültüre alınmış birçok bitkinin gen merkezi, birçok tarımsal ürünün de dünyada

önde gelen üreticisi konumundadır. Ancak bugün itibariyle tarımsal geliri aynı paralelliği

göstermemektedir.

Ekonomimizin sanayi toplumlarıyla yarışacak düzeyde olmaması, mevcut

30

durumda doğal kaynaklarımızı en iyi şeklide değerlendirebilmemizi daha fazla

gerekli kılmaktadır. Diğer taraftan, nüfusumuzun kalkınmış ülkelerle

karşılaştırıldığında tarımsal alanlarda yoğun olmasının, o ülkelere nispetle

tarımsal kaynaklarımızın zenginliğinin doğal sonucu olduğu hususu da göz ardı

edilmemelidir. Zira, kalkınmış bir toplum olabilmek için, tarım toplumundan

sanayi toplumuna geçişi hızlandırmak ile ülkenin tarımsal kaynaklarına duyarsız

kalmak ve hatta yanlış stratejilerle bu kaynakları kaybetmek arasındaki eşiğin

doğru tespit edilebilmesi son derece önemlidir.

Türkiye’de tarım sektörü 1999 yılı itibariyle GSYİH içindeki payı %15 olmasına

karşılık, tarımsal sivil istihdam içindeki payı %45,1’dir. Görülmektedir ki nüfusun önemli

kısmı halen geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır. Bununla birlikte, tarım sektöründe

istihdam edilenlerin gelirleri diğer sektörlere göre daha düşüktür. Bunun sonucu ortaya

çıkan kır-kent farklılığı, köyden kente yoğun göçe sebep olmuştur. Göç ile başlayan

sosyal sorunların çözümlenebilmesi de ancak tarımsal kalkınma ile mümkündür.

Türkiye’nin 1963 yılında Avrupa Topluluğu’na üyelik başvurusuyla birlikte,

günümüze kadar hızlı sanayileşmeye dayalı büyüme ve gelişme stratejileri uygulamaya

konulmuştur. Bu stratejilerde tarım iki önemli rol üstlenmiştir: Sanayileşmeye destek

olacak hammadde yaratma ve gıda üretimi.

Ancak geride kalan 40 yıla rağmen, Türkiye, tarımsal kalkınmasında önemli

sayılabilecek bir gelişme sağlayabilmiş değildir. Türkiye’nin tarımsal nüfusu, toplam

nüfusu 6 misli fazla olan Avrupa Birliği’nin tarımsal nüfusundan daha fazladır. 370 milyon

nüfuslu birliğin 15,6 milyonu, yani %5’inden daha az bir kesimi tarımda istihdam

edilirken, Türkiye‘de 68 milyon nüfusun %35’i tarım sektöründe istihdam edilmektedir.

Bu itibarla, üyelik aşamasında diğer sektörlerdeki gelişim kadar tarım sektöründe de

kalkınmanın gerçekleşebilmesi gözardı edilemez bir faktördür.

Tarım, potansiyel olarak ulusal büyüme ve gelişmeye dört tip katkıda bulunabilir:

ürün katkısı, pazar katkısı, kaynak katkısı ve döviz katkısı. Tarım sektörü, üretimindeki

girdi kullanımına bağlı olarak yan sanayi sektörlerine de hareketlilik kazandıracaktır.

Gelişen iletişim imkanlarının hızlandırdığı dünya pazarında söz sahibi

olabilmek ve bu pazarda dünya standardında ürünlerle pay alabilmek; modern

tekniklerin paralelinde üretim tekniklerinin geliştirilebilmesi ve yan sektörler ile

yeni istihdam alanlarına imkan açılması; kırsal yaşam şartlarında iyileşmenin

sağlanması; nüfus artışı ve kentlere göç gibi sosyolojik oluşumların

düzenlenebilmesi ve de sonuçta entegre bir kalkınmanın temini için tarımsal

kalkınma Ülkemiz için vazgeçilmez bir amaçtır.

2.1.3. Antalya İlinde Tarımsal Kalkınmanın Gerekliliği

Kıyı bandında Turizm sektörünün baskısını yaşamakta olan İlin sosyo-ekonomik

yapısı incelendiğinde, yoğun göç alması nedeniyle tarımsal ürünlere talebin her geçen

gün artmakta olduğu görülmektedir. Bu talep artışının getirdiği zorunluluğun yanısıra,

ekolojik koşullarının uygunluğu, üretim ve verim potansiyeli ile gıda talebinin zenginliği

gibi hususlar dikkate alındığında, ildeki kaynakların tutarlı ve rantabl bir şekilde

değerlendirilebilmesi halinde, Antalya ili kalkınmasında tarımın yerinin önde geldiği

görülecektir.

Antalya’nın toplam tarım alanı varlığı Hollanda’nın toplam tarım alanının 1/5’i

kadardır. Ancak, Hollanda’nın tarım ürünleri ihracatının 47,2 milyar Dolar olduğu dikkate

alındığında, doğal koşulları tarımsal üretim için daha uygun olan Antalya ilinin tarımsal

ihracat potansiyeli ve Antalya’nın “tarımsal üretim bakımından bir ihracat üssü”

olmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. İlde üretilen kaliteli tarım ürünlerinin ANTALYA

markasıyla sunulacak şekilde yapılandırılması için ihtiyaç duyulan çalışmaların yerine

getirilmesi ve bu yönde politikalar üretilmesi gereklidir. Bu girişim, turizm sektörüyle

tanınan Antalya’nın tarımsal potansiyelinin kullanılmasına ve en az turizm kadar il ve ülke

ekonomisine sosyal ve ekonomik katkıda bulunmasına ortam hazırlayacaktır. Dolayısıyla

31

Antalya’nın tarımsal potansiyelini olumsuz etkileyecek girişimlerin önüne geçmek (turizm,

konut vb. yapılaşma, işletme yapısı düzenlemeleri vb.) ve bir devlet politikası şeklinde

tarım potansiyelinin bir an önce değerlendirilmesi üzerinde çalışılmalıdır.

Antalya’nın agro-ekolojik koşulları, tropik ve sub-tropik iklim yapısı, ürün arzında

zenginlik ve çeşitlilik sağlamaktadır. Antalya hal kompleksinde dört mevsim boyunca 182

çeşit tarımsal ürün işlem görmektedir.

İlin alt bölgeleri düzeyinde, ürünler bazında hazırlanmış olan Tarım

Master Planı sayesinde en uygun ve karlı ürünlerin üretiminde ürün

desenlemesine gidilerek sektörde karlılığın artırılması sağlanacaktır.

Her yerde her ürünü üretmek yerine her bir bölgede belirli ve

desteklenebilir ürün desenlerinin yerleştirilmesi, yetiştirici organizasyonlarının daha

kolay kurulmasına yardımcı olacaktır. Girdi temininden, pazarlamaya kadar ürünler

bazında oluşturulacak organizasyonlar, kırsal kesimde yaşayan insanların yerinde

ikametini ve kalkınmalarını sağlayacaktır.

2.2. TARIMSAL PLANLAMA SÜRECİ

1963 yılında planlı dönemin başlamasıyla birlikte, ulusal düzeydeki tarımsal

planlama, Beş Yıllık Kalkınma Planları içinde yer almaya başlamıştır. Böylece tarımsal

planlamada merkezi planlamanın yönlendirmesi artmıştır. Bununla birlikte, VII. Beş Yıllık

Kalkınma Planı’nda ulusal düzeyin altındaki düzeylerde yerinden planlamaya yönelik bir

strateji değişikliğinin işaretleri görülmektedir. Bu değişiklik, il özel idarelerinin etkin hale

getirilmesi ve yerel kurumların güçlendirilmesini içine alan kapsamlı yapısal reform için

genel bir altyapı oluşturmaktadır.

VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda ise “İl planlama ve koordinasyon birimleri

güçlendirilecektir” ve “Tarım sektörü ile ilgili her türlü konuda, her aşamada ve

düzeyde katılımcı proje planlaması ve yönetim esas alınacaktır” ibarelerine yer

verilmiştir.

2.2.1. Tarımın Türkiye Ekonomisindeki Yeri

Tarım, Türkiye ekonomide her zaman önemli bir sektör olmuştur. Tarım, sektör

olarak 2000 yılı itibarı ile GSYİH’nın %14,3’ünü oluştururken, nüfusun %37,6’sı kırsal

alanda yaşamakta olup, çalışan nüfusun %45’i tarımda istihdam edilmektedir. Gelişmiş

ülkelerde tarımda istihdam edilen nüfusun oranı, bu ülkelerin tarımsal kaynaklarının

kısıtlılığına da bağlı olarak %5, tarımın GSYİH içerisindeki payı ise %2-4 tür.

Ülkemizin fındık, kuru incir, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı, tütün, zeytinyağı,

turunçgil gibi tarımsal ürünlerde dünya pazarında önemli bir yeri vardır.

Son yıllarda tarım ürünlerinin dış ticareti, giderek işlenmiş ürünlere doğru

kaymaktadır. Örneğin, 1960’lı yıllarda tarımın toplam ihracat içindeki payı %80’lerde iken

sanayileşme ile işlenmiş tarım ürünleri ticareti önem kazanmaya başlamış, bu oran

giderek düşmüştür. Bugün için tarımın toplam ihracatımızdaki payı %11’e kadar düşerek

azalmış ve tarım ürünlerinin ithalat oranı artmıştır. Son yıllarda tarım ürünleri ithalatının

toplam ithalat içindeki payı %6’ya kadar çıkmıştır. Türkiye bazı tarım ürünlerinde,

özellikle yağlı tohumlar, yem bitkileri, pirinç, buğdayda ithalatçı ülke durumuna

düşmüş, son yıllarda özellikle yağlı tohumlar ithalatı, parasal değer bakımından

akaryakıt ithalatından sonra 2. sırada yer almaya başlamıştır.

VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planının uzun dönem stratejilerinde, tarımsal nüfusun

%10’a düşürülmesi fakat göreceli olarak da tarımsal gelirin artırılması hedeflenmiştir.

Tarımın GSYİH içerisindeki payı 1960’lı yıllarda %38 iken, bu pay gittikçe düşerek

2000 yılında %14.3 olarak gerçekleşmiştir. Tarım sektöründeki büyüme hızı ise yıllar

itibariyle dalgalanmalar göstermektedir.

32

2.2.2. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında Tarım

Tarım konusu, VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planında mevcut durumu, amaç ilke ve

politikaları, hukuki ve kurumsal düzenlemeleri ile yer almıştır.

2.2.2.1. Mevcut Durum

Geçmişte uygulanan destekleme politikaları ile üretici gelirlerinde istikrar

sağlanamamış, dünya fiyatları üzerindeki destekleme alım fiyatları bazı ürünlerin ekim

alanlarının aşırı genişlemesine, üretim fazlası oluşmasına ve devletin fazla alım yaparak

yüksek stok maliyetine katlanmasına sebep olmuştur.

Bu olumsuzlukları kısmen gidermek üzere, yeni bir tarımsal destekleme aracı

olarak; 2000 yılında Çiftçilere Yönelik “Doğrudan Gelir Desteği” uygulaması yönünde pilot

proje uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, bu proje 2001 yılından başlamak üzere 5

yıllık süre ile ülke genelinde uygulanmaya başlanmıştır.

Dünya Ticaret Örgütü Tarım Anlaşmasının ilgili hükümleri çerçevesinde Ülkemiz

yükümlülüklerini yerine getirmeye devam etmektedir.

VII. Kalkınma Planı döneminde, 4342 sayılı Mera Kanunu çıkarılmıştır. Tarımda

Yeniden Yapılandırma ve Destekleme Kurulu oluşturulmuştur. 4487 sayılı Kanun ile Ürün

Borsalarında vadeli işlemler yapılabilmesi imkanı sağlanmıştır. Ayrıca, 552 sayılı Yaş

Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkında Kanun Hükmünde

Kararname (KHK) çıkarılmış, 4367 sayılı Kanunla söz konusu KHK’nin bazı maddeleri

değiştirilmiş ve ilgili mevzuatta düzenlemeler yapılmıştır. 4572 sayılı Tarım Satış

Kooperatifleri ve Birlikleri Hakkında Kanun 1 Haziran 2000 tarihinde TBMM Genel

Kurulunda kabul edilmiştir.

Ancak, VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı döneminde, Tarımsal Politikalar ile ilgili

Yapısal Değişim Projesi çerçevesinde öngörülen Tütün Tarımının Yeniden Düzenlenmesi,

Ürün Sigortası, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Yeniden

Organizasyonu Kanunları çıkarılamamıştır.

2.2.2.2. Amaçlar, İlkeler ve Politikalar

Türkiye, kendi tarım politikası ihtiyaçları, dünya tarımındaki gelişmeler ve Türk

tarımının Ortak Tarım Politikasına uyumu zorunluluğunu göz önünde bulundurarak VIII.

Beş Yıllık kalınma Planında aşağıdaki amaç, ilke ve politikaları belirlemiştir:

Kaynakların etkin kullanımı ilkesi çerçevesinde ekonomik, sosyal, çevresel ve

uluslararası gelişmeler boyutunu bütün olarak ele alan örgütlü, rekabet gücü

yüksek, sürdürülebilir bir tarım sektörünün oluşturulması temel amaçtır. Gıda

güvenliği ilkesi çerçevesinde artan nüfusun dengeli ve yeterli beslenmesi esas

alınacaktır.

Piyasa fiyat oluşumu üzerinde olumsuz etkileri olan ürün fiyatlarına devlet

müdahaleleri yerine, üretimin piyasa koşullarında talebe uygun olarak

yönlendirilmesini sağlayacak politika araçları devreye sokularak, üretici

gelirlerinin artırılması ve istikrarlı bir yapıya kavuşturulması esas alınacaktır.

Üretim maliyetlerini azaltıcı ve teknolojik gelişimi hızlandırıcı tedbirler

uygulamaya konulacaktır.

Tarım Politikalarının Esasları, DTÖ Tarım Anlaşmasının öngördüğü

yükümlülükler ile AB'ne tam üyelik sürecine girerken AB Ortak Tarım

Politikasında ve uluslararası ticaretteki gelişmeler çerçevesinde belirlenecektir.

İnsan kaynakları başta olmak üzere, üretim faktörlerinin daha etkin

kullanılması, verimliliğin artırılması, tarımla ilgili kuruluşlarda kurumsal

kapasitenin güçlendirilmesi, kurumsal hizmet akışında gözlenen sorunların

giderilmesi, sektör içi kaynak dağılımında etkinlik ve rasyonel kullanımın

sağlanması, üretici örgütlerinin güçlendirilmesi, tarımsal işletmelerin rekabet

33

güçlerinin artırılması ve pazarlama ağlarının geliştirilmesine ağırlık

verilecektir.

Çiftçi Kayıt Sistemi, Tapu-Kadastro Sistemi, Coğrafi Bilgi Sistemi ve Çiftlik

Muhasebe Veri Ağının geliştirilmesi sağlanacaktır. Tarımsal veri tabanını

kullanan Tarım Bilgi Sistemi kurulacaktır.

Üretici ve üretim düzeyini risklere karşı korumak amacıyla risk yönetimi

araçları geliştirilecektir. Bu çerçevede; tarım ürünlerine yönelik sigorta

sistemi, vadeli işlemler borsası, sözleşmeli tarım ve stok yönetimi araçlarının

geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve etkin şekilde uygulamaya konulması

sağlanacaktır.

Tarımsal gelişmede bölgesel nitelikli programların önemi nedeniyle Tarımda

Sorunlu ve Öncelikli Üretim Alanlarının Tespit Çalışmaları çerçevesinde

bölgesel özel programlar geliştirilecektir.

Tarım sektörü ile ilgili her türlü konuda, her aşamada ve düzeyde katılımcı

proje planlaması ve yönetimi esas alınacaktır.

Üreticilerin katılımını ve sorumluluğunu esas alan ve doğrudan üreticilere

finansman sağlayan kırsal kalkınma projelerine ilişkin çalışmalar

sürdürülecektir. Bu çerçevede, gerçekleştirilmekte olan ve kırsal kesimdeki

gelir seviyesini artırmayı amaçlayan Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon

Projesi halen 11 ilde uygulanmaktadır.

Kırsal alanda tarım-dışı sektörlere destek verilmesi ve kırsal sanayinin

yaygınlaştırılması sağlanacaktır. Tarımdan çekilecek nüfusa yeni istihdam

imkanları yaratacak projeler geliştirilecektir.

Tarımsal araştırma kurumları etkili bir yapıya kavuşturulacak, çeşitli kurum,

kuruluş ve üniversiteler tarafından yapılan araştırma faaliyetlerinde

koordinasyon sağlanacaktır.

Tarımsal araştırma önceliklerinin belirlenmesinde üretici talepleri dikkate

alınacak ve uygulamaya yönelik araştırma projelerinin geliştirilmesi ve

uygulanmasında üreticilerin katılımı ve katkısı esas alınacaktır.

Tarım-sanayi entegrasyonunun geliştirilmesi, tarımsal ürünleri işleme

sanayiinin rekabet edebilirliğini artırıcı nitelikte uygun ve kaliteli

hammaddenin temini ile tarımsal sanayiye dönük sözleşmeli üretimin

yaygınlaştırılması sağlanacaktır.

Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin kooperatifçilik ilkeleri doğrultusunda

özerkleştirilmesi sağlanırken, söz konusu kurumların yeniden yapılandırılması

durumunda sürdürülebilirliği sağlayıcı gerekli önlem ve politikalar uygulamaya

konulacaktır.

Kamu tarafından yapılmakta olan bir kısım görevler üretici organizasyonlarına

devredilecektir.

Doğal kaynak kullanımında havza bazında katılımcı proje planlaması ve

yönetimi benimsenecektir. Doğal kaynakların sürdürülebilir biçimde

kullanılması, gen kaynakların korunması ve saklanması sisteminin kurulması

sağlanacaktır.

Tarımsal politikalar doğrultusunda dengeli ve çevreyle uyumlu tarımsal

kalkınmanın sağlanmasına yönelik olarak tarımsal altyapı yatırımlarının her

aşamasında yatırımdan faydalananların her türlü katılımı sağlanacak, mevcut

altyapının etkin kullanımı ve yeni yatırımların gerçekleştirilmesinde

kaynakların rasyonel kullanımı temin edilecektir.

Detaylı toprak etütlerinin ve toprak haritalarının yapılması ile toprakların

kullanım ve korunmasına ilişkin bir Kanunun çıkarılması, kadastro

34

çalışmalarının tamamlanması ve toprak veri tabanının oluşturulması

sağlanarak Arazi Kullanım Planı hazırlanacaktır.

Bölünemeyecek en küçük parsel anlamında optimum işletme büyüklükleri

bölgelere göre tespit edilecek, belirlenecek ekonomik işletme büyüklüklerine

bağlı özendirici tedbirler geliştirilecektir.

Hayvansal ürünler üretimi geliştirilecek, toplumun hayvansal protein

bakımından dengeli ve yeterli beslenebilmesini sağlamak amacıyla hayvan

ıslahı, hayvan hastalık ve zararlılarıyla mücadele ile kaliteli kesif yem ve yem

bitkileri üretiminin artırılmasına, meraların ıslahına ve yayım hizmetlerine

ağırlık verilecektir.

Su ürünlerinde sürdürülebilir üretimin artırılması amacıyla; doğal kaynakların

rasyonel kullanımı sağlanacak, yetiştiricilik ve açık deniz balıkçılığı

geliştirilecek, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine önem verilecek ve kamuda

etkin kurumsal bir yapının oluşturulması için gerekli düzenlemeler

yapılacaktır.

Ormanlar, toplumun ormancılık sektörü ürün ve hizmetlerine olan

gereksinimlerini, sürdürülebilir ormancılık, biyolojik çeşitlilik ile yaban hayatını

koruma ve çok yönlü yararlanma ilkeleri doğrultusunda ekonomik, sosyal,

çevresel ve ergonomik kriterler çerçevesinde yönetilecek, işletilecek ve

korunacaktır.

Türkiye’de ormansızlaşma, çölleşme, toprak erozyonu, sel, heyelan ve çığ gibi

afetleri önlemek amacıyla; ağaçlandırma, erozyon kontrolü, mera ıslahı ve

sosyal ormancılık faaliyetleri geliştirilecek, gerçek ve tüzel kişilerin orman

yetiştirme etkinlikleri desteklenecektir.

2.2.2.3. Hukuki ve Kurumsal Düzenlemeler

Tarım sektörü ile ilgili konuları bir bütünlük içinde ele alan Çerçeve Tarım

Kanunu çıkarılacaktır. Ziraat Odalarının etkin olarak faaliyetlerini sürdürmeleri

ve geliştirilmeleri yönünde düzenlemeler yapılacaktır.

Kamudan bağımsız bir yapıda üreticilere üretimden pazarlamaya kadar olan

safhalarda hizmet vermek üzere kar amacı gütmeyen organizasyonlar

oluşturmaya yönelik Üretici Birliklerine ilişkin bir kanun tasarısı hazırlanmış

olup, Başbakanlığa sunulmuştur. Örgütlü çiftçi kesiminin desteklenmesi ve bu

yönde teşvik önlemlerinin uygulamaya geçirilmesi sağlanacaktır. Söz konusu

örgütlerde denetimin özerkleştirilmesi yönünde düzenlemeler yapılacaktır.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile tarımsal nitelikli Kamu İktisadi Teşebbüsleri

yeniden yapılandırılacaktır.

Tarımsal Ürün Sigortaları Kanununun ve buna ilişkin eylem planının

hazırlanmasına ilişkin çalışmalar tamamlanacaktır.

2.3. TARIM POLİTİKALARI VE UYGULAMALAR

2.3.1. Uygulanan Tarım Politikaları ve Tarıma Olan Etkileri

Tarım, tarihin ilk çağlarından itibaren insan topluluklarının yaşamlarını

sürdürebilmeleri için zorunlu bir faaliyet olmuştur. Günümüzde tarımsal ürünlerin

üretiminde kendi ihtiyacını karşılayamayan ülkeler yoksul ve geri kalmış ülkeler olup,

artan dünya nüfusunun dengeli ve yeterli beslenmesi için tarım büyük önem

taşımaktadır.

Tarımsal faaliyet, insanların besin ihtiyacını karşıladığı gibi ekonomide yarattığı

istihdam, milli gelire olan katkısı ve diğer sektörlerin hammadde ihtiyacını karşılaması ve

35

onlardan da girdi talebinde bulunması nedeniyle de ülke ekonomisi içinde büyük bir

öneme sahiptir.

Ekim 1996 tarihinde FAO tarafından Roma’da yapılan ülkelerin devlet

başkanlarının katıldığı Dünya Gıda Zirvesi sonucunda gelişmiş ve gelişmekte olan tüm

ülkelerde beslenme konusunun önemli olduğu dünyanın bazı bölgelerinde ise açlık

probleminin ciddi boyutlara ulaştığı, ilk kez bu düzeyde tespit edilmiştir. Zirvenin

ardından tüm dünya ülkelerini kapsayan dünyadaki açlığın azaltılması yönünde bir eylem

planı yapılması kararlaştırılmıştır.

Türkiye nüfusu kronik açlık tehlikesi ile karşı karşıya olmayan dünyanın az

sayıdaki, şanslı ülkelerinden biri olmasına rağmen, ülkemizde tarımsal üretimde

verimliliğin yükseltilmesi, kalitede standardizasyonun ve ürün çeşitliliğinin artırılması,

üretim planlaması yapılması, ıslah çalışmalarının yeterli seviyeye ulaştırılması konularında

karşılaşılan problemlerin çözülmesi büyük önem taşımaktadır.

Sürdürülebilir tarım, çevre ve tarımsal faaliyet ilişkisi özellikle çevrenin korunması

açısından önemli olmaktadır. Tarımsal girdi kullanımındaki fazlalık, sanayi ve evsel atıklar

ve kontrol altına alınamayan doğal olaylar (erozyon, sel, aşırı sulama nedeniyle tuzluluk)

neticesinde tarım alanlarının giderek azalması, çevre ve dünyadaki ekolojik dengelerin

korunmasını güçleştirmektedir. Tarım alanlarının tarım dışı amaçlarla kullanımı dünyadaki

ekolojik dengeyi tehdit etmektedir.

2.3.2. Dünyadaki Tarım Politikaları

Yukarıda belirtilen önemi dolayısıyla, tarım sektörü; gelişmiş ve gelişmekte olan

tüm ülkeler tarafından desteklenmektedir. Özellikle gelişmiş ülkeler tarafından (AB, ABD

gibi) tarım sektörünün uzun yıllar sürekli olarak desteklenmesi, pek çok tarım ürününde

üretim fazlası stoklarının oluşmasına neden olmuş, bu durum ekonomiye yük getirmeye

başlamıştır. Gelişmiş ülkelerde tarımda istihdam edilen nüfus oranı düşüktür ve tarımsal

işletmelerin arazi yapısı parçalı olmayıp, alanları büyüktür. Ayrıca, üreticiler güçlü bir

şekilde örgütlenmişlerdir ve tarım sanayi entegrasyonu gerçekleşmiştir.

Gelişmekte olan ülkeler için ise, tarımda istenilen verimlik artışı sağlanamamış,

girdi ve mekanizasyon uygulamaları istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Tarımda istihdam

edilen nüfus fazla ve örgütsüz olup, tarım işletmeleri küçük ve parçalı yapıdadır. Tarım

sanayi entegrasyonu gerçekleşmemiştir.

Dünyada uygulanan tarım politikalarını 3 grup altında incelemek mümkündür.

2.3.2.1. Aşırı Müdahaleci Tarım Politikaları Uygulayan Ülkeler

Bu politikanın uygulanmasına örnek olarak AB, EFTA (İsviçre, Norveç, İzlanda,

Liechtenstein), Japonya gibi ülkeler verilebilir. AB’nde uygulanan Ortak Tarım Politikası,

aşırı müdahaleci bir tarım politikasıdır.

Bu politikanın uygulanışı ülkeden ülkeye değişmekle beraber genel özellikleri

şunlardır:

Yüksek gümrük vergileriyle dışarıdan düşük fiyata tarım ürünü girişi

engellenir;

Üretimin talebi aşması durumunda üretici fiyatlarının düşmesini önlemek

amacıyla müdahale kuruluşları devreye girerek piyasadan alım yaparlar;

İhracat sübvansiyonlarla desteklenir;

Ayrıca bazı ürünlerde doğrudan gelir desteği verilerek telafi edici ödemelerle

üretici sürekli desteklenir ve korunur.

AB’nde bütçenin 1985 yılına kadar %70’i tarıma ayrılmaktaydı. Dünya Ticaret

Örgütü yaptırımları ile bu oran 1998 yılında %55’e (yaklaşık 45.5 milyar ECU) düşmüştür.

Ancak AB bütçesinin büyüklüğü düşünüldüğünde bu rakam gene de oldukça yüksektir.

36

Bugün AB, tarım sektörünün bütçeye yapmış olduğu yükü azaltmak ve DTÖ

taahhütlerine uymak amacıyla, Ajanda 2000 ile birlikte tarım sektöründe reforma

gitmiştir. Ajanda 2000 doğrultusunda AB’de 2006 yılına kadar tarımda uygulanan

desteklerde azalma söz konusu olup, desteklemenin tahıllar, sığır eti ve 2005-2006’dan

itibaren süt için doğrudan ödemeler şeklinde olması öngörülmüştür.

Hububat gibi bazı ürünlerde müdahale fiyatları düşerken, telafi edici ödemeler

artırılmıştır. Proteinli bitkiler ve yağlı tohumlarda ise telafi edici ödemeler azaltılmıştır.

Zorunlu olarak uygulanan set-aside programı için yapılan ödemelerde ise azaltmaya

gidilmiştir. Ayrıca, süt gibi bazı ürünlerde kota uygulamasına başlanılmıştır.

2.3.2.2. Müdahaleci Tarım Politikaları Uygulayan Ülkeler

ABD, Kanada gibi ülkelerde uygulanmaktadır. Bu ülkelerden ABD, her beş yılda bir

yürürlüğe konulan Tarım Kanunları ile tarım politikalarını yönlendirilmekte olup, telafi

edici ödemeler ve müdahale fiyatlarıyla tarımsal ürünleri desteklemektedir. Türkiye de bu

grup ülkeler içinde değerlendirilebilir.

2.3.2.3. Asgari Müdahaleci Tarım Politikaları Uygulayan Ülkeler

Cairns grubunu oluşturan 17 tarımsal ürün ihraç eden ülkede (Arjantin,

Avustralya, Bolivya, Brezilya, Kanada, şili, Kolombiya, Kosta Rika, Guatemala,

Endonezya, Malezya, Yeni Zelanda, Paraguay, Filipinler, Güney Afrika, Tayland ve

Uruguay) uygulanmaktadır. Bu ülkeler arasında Avustralya örnek olarak alınacak olursa,

bütçeden tarıma kaynak transferi olmayıp, tarımsal üretimi geliştirmek amacıyla yapılan

araştırmalar desteklenmektedir. Üreticilerin doğrudan desteği özel durumlarda söz

konusu olmaktadır.

2.3.3. Uluslararası Tarım Politikasının Ulusal Tarım Politikamıza Etkileri

Türkiye’de 1990’lı yılların ikinci yarısında başlatılan tarım politikalarının yeniden

şekillendirilmesine ilişkin yoğun arayışta, uluslararası kuralların yönlendirmesinin etkisi

büyüktür.

Son yıllarda ülkemiz tarım politikaları, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Tarım

Anlaşması, AB ile imzalanan 1/95 sayılı Ortaklık Konsey Kararı ile kabul edilen

Gümrük Birliği Anlaşması ve IMF ile imzalanan Stand-by Anlaşması sonucunda

yeniden gözden geçirilerek tarım sektöründeki devlet müdahalelerinin azaltılması ve

destekleme sisteminde buna yönelik değişiklikler yapılması gündeme gelmiştir.

Bu çerçevede ülkemizin üstlendiği yükümlülükler şu başlıklar altında sıralanabilir:

2.3.3.1. Dünya Ticaret Örgütü Tarım Anlaşması İle İlgili Yükümlülükler

Dünya tarım ürünleri ticaretinin serbestleşmesini hedefleyen DTÖ Tarım

Anlaşması, üzerinde yoğunlaştığı alanlar açısından üçlü bir yapıya sahiptir:

2.3.3.1.1. Tarifelendirme ve Tarife İndirimi (Pazara Giriş)

Tarifelendirme gereği Türkiye, tarife dışı engellerin tamamını tarifeli hale

getirmiştir. Hayvansal ürünleri de kapsayan koruma oranları en üst düzeye çekilmiştir.

Genelde damızlık hayvan, yumurta ve diğerleri için işlenmiş ürünlere göre daha düşük

oranlı tarifeler öngörülmüştür. Tarife indirimi yapılması, hayvancılık için önemli bir sorun

oluşturmamıştır. Hayvansal ürünler için dışalım gereksinimi nedeniyle taahhüt edilenden

daha aşağı gümrük tarifeleri uygulanmaktadır. İç tüketimin %4’ü kadar dışalım

yapılmasının zorunlu kılınması Türkiye için bir problem yaratmamıştır.

Türkiye, ekonomik liberalizasyon süreci içerisinde birçok üründe koruma yöntemi

olarak gümrük vergilerini kullandığı için, tarifelendirme konusunda fazla sorun

yaşamamıştır. Anlaşma çerçevesinde Türkiye’nin, 2004 yılına kadar gümrük tarifelerinde

ortalama %24, her bir üründe ise %10 oranında indirim gerçekleştirmesi gerekmektedir.

37

2.3.3.1.2. İhracat Sübvansiyonları

Türkiye, 1986-1990 yılları arasında verilen sübvansiyonları tavan olarak bildirmiş,

gelecekte ihracat sübvansiyonu verilmesi gerekir ise, on yıl içinde eşit taksitler halinde

kaynak tahsisinde %24, sübvansiyonlu mal miktarlarında %16 indirim yapacağını taahhüt

etmiştir. Son yıllarda bu kapsamda tarım ürünleri ihracatının da desteklenmesi

azaltılmıştır. Bu nedenle, Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatına uygulanan sübvansiyonlarla

ilgili yükümlülükleri, bu alanda ciddi politika değişikliğinin ortaya çıkmasına neden

olmayacaktır.

2.3.3.1.3. İç Destekler

Ülkelerin ulusal tarım politikaları çerçevesinde sağladıkları iç destekler de dünya

ticaretini dolaylı yoldan olumsuz etkilemektedir. Bu çerçevede, iç destekler ticaret

üzerinde yarattıkları olumsuz etkiye göre kırmızı kutu, mavi kutu ve yeşil kutu

uygulamaları olmak üzere üç kategoriye ayrılmıştır. Kategorilerin belirlenmesinde ilgili

sübvansiyonun üretimi hangi ölçüde teşvik ettiği esas alınmıştır. 1995-2004 yılları

arasında destekler, 1986-1988 yılları baz alınarak, değer olarak %24, miktar olarak ise

%14 oranında azaltılacaktır. Ancak yeşil kutu kriterleri olarak belirtilen araştırma, yayım,

kontrol, alt yapı, pazarlama sistemlerinin iyileştirilmesi, gıda güvenliği stokları, ürün

sigortaları, doğal afet yardımları, yurtiçi gıda yardımları, gelir desteği, yapısal uyum,

çevre programları, üretimden bağımsız gelir desteği uygulamaları alanlarında indirim

taahhüdünde bulunulmayacaktır.

İç desteklerin indirimi konusundaki diğer bir istisna da “de minimis”

uygulamasıdır.

Türkiye gelişmekte olan ülkeler için uygulanan asgari destek (de minimis) kuralı

uyarınca, destekleme düzeyi, üretim değerinin %10’unun altında olduğundan, iç

desteklerle ilgili herhangi bir taahhütte bulunmamıştır. Bu çerçevede, DTÖ nezdinde 2004

yılına kadar iç desteklerin indirimi ile ilgili bir taahhüdümüz bulunmamakla birlikte, bu

taahhütle gelecekte de hiç bir ürün için %10’luk desteğin üzerinde bir destek verilmemesi

taahhütü altına girilmiştir.

DTÖ Tarım Antlaşmasıyla Türkiye’nin üstlendiği yükümlülükler Türk tarım

politikalarında belli düzenlemeleri gerektirdiği gibi, bunun doğal sonucu olarak Antalya ili

tarımında da belirli etkiler yaratacaktır.

2.3.3.2. Türk Tarımının Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikasına Uyumu

Genel olarak, Türkiye’nin Ortak Tarım Politikasına uyumu, Tarım sektöründe fiyat

ve pazar mekanizmalarının yakınlaştırılması, yapısal politikaların uyumlaştırılması ve

mevzuatın yakınlaştırılması olmak üzere üç ana başlık altında değerlendirilebilir.

AB’nde fiyat desteği ağırlığının giderek azaldığı, Türkiye’de ise halen tarımsal

destekleme politikasının esas unsuru olarak fiyat desteğinin kullanıldığı görülmektedir.

Ancak, Türkiye 2000 yılı içerisinde doğrudan gelir desteği için pilot uygulamalar başlatmış

olup ve bu uygulamayı 2001 yılından itibaren 5 yıllık süreye yaygınlaştırarak uygulamaya

girilmiştir.

Türkiye’nin uyguladığı ikinci önemli destek olan girdi desteği OTP çerçevesinde hiç

kullanılmamaktadır. Türkiye’de 2000-2001 yıllarında uygulanan gübre desteği sabit

tutulup, 2002 yılında kaldırılmıştır.

Türkiye’nin yapısal uyum açısından da önemli eksikleri bulunmaktadır. AB kırsal

kalkınma adı altında bütünleştirilmiş bir yaklaşım belirleyerek, kırsal alanlarda tarım

faaliyetlerinin turizm, küçük ölçekli sanayi, el sanatları ve benzeri ekonomik faaliyetlerle

desteklenmesi için çaba göstermektedir.

Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikasına uyum amacıyla 1/95 sayılı Ortaklık Konsey

Kararının 8. Maddesi ile Türk mevzuatında ticaretin önündeki teknik engellerin 5 yıl içinde

kaldırılması öngörülmüştür. 8 Kasım 2000 yılı içinde AB ile imzalanan Katılım Ortaklığı

38

Belgesini (KOB) takiben 24 Mart 2001 yılında yürürlüğe giren Ulusal Programda Türkiye

tarımında kısa ve uzun vadede yapılması gerekenler belirlenmiştir.

Kısa vadede çiftçi kayıt sistemi, hayvan kimlik sistemleri ve bitki sertifikası

oluşturulması, pazar piyasa sistemlerinin düzenlenmesi, çevresel, yapısal ve kırsal

kalkınma önlemlerinin uygulanması konularını kapsamaktadır.

Orta vadede ise tarımsal ve kırsal kalkınma politikalarında AB müktesebatına

uyumun tamamlanması, gıda işleme tesislerinin AB normlarında modernize edilmesi,

balıkçılıkta toplam kalite ve güvenirliliğin geliştirilmesi hedeflenmiştir.

AB tarım politikalarının, Gündem 2000 doğrultusunda tahıllar, sığır eti ve

2005/2006 dan itibaren süt için doğrudan ödemeler şeklinde olması öngörülmüştür.

Kısa vadede yapılan uygulamalar çerçevesinde; Türkiye’de 2000 yılı içinde

tarımsal destekleme aracı olarak üretimden ve girdi kullanımından bağımsız şekilde,

Doğrudan Gelir Desteği pilot uygulamasına 4 il (Ankara, Antalya, Adıyaman ve

Trabzon) 7 ilçede başlanılmış ve dekar başına 5 ABD Doları verilmiştir. Ancak 2001

yılındaki uygulamada 200 dekardan büyük araziye sahip çiftçiler sadece 200 dekar için

ödemeden yararlanmıştır. 2002 yılı uygulamasında bu sınır 500 dekara çıkartılmıştır. Her

yıl dekar başına yapılan destek ödemesi hükümet programı çerçevesinde

güncelleştirilmektedir.

Üretim fazlası olan ürünlerde ise Alternatif Ürün Projesi gündeme gelmiştir. Proje

ile üretim fazlası olan ve destekleme alımları nedeniyle bütçeye büyük yük getiren fındık,

tütün ve şeker pancarı gibi ürünlerde üretim alanlarının azaltılması yoluyla kazanılan

tarım alanlarında, üretim açığı olan ürünlerin (yağlı tohumlu bitkiler ve yem bitkileri)

ekilişinin yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır.

Hayvancılık

AB‘de belirtilen düzenlemelere dönük finansa destek Tarımsal Garanti ve Yön

Verme Fonu’ndan (FEOGA) karşılanmaktadır. AB bütçesinin yaklaşık %50’si FEOGA’na

ayrılmakta ve bunun da %90’ı garanti bölümü için kullanılmaktadır. Hayvansal ürünlere

yönelik finansmanın toplam FEOGA içerisindeki payı %22,5 toplam garanti

harcamalarındaki payı ise %25’tir.

Türkiye’de AB deki gibi et ve süt ürünlerine yönelik piyasa düzenlemesi yoktur.

Desteklemeler genelde girdi ağırlıklı olup, doğrudan ödeme ve yardım yöntemi ise

oldukça yenidir. Finanssal kaynaklar çeşitli olup, aktarılan kaynaklar konusunda sağlıklı

veri bulunmamaktadır. İşletmelerde kayıt sistemi yetersiz ve ihtisaslaşma zayıftır.

Önlemler genelde kısa vadeli acil çözüm amaçlıdır. Yapısal sorunların çözümü

devam etmektedir. AB’nde üretim fazlalığı sorununu; Türkiye’de ise üretim yetersizliği

sorununu çözmeye yönelik politikalar hakimdir.

2.3.3.3. IMF Niyet Mektubu

Türkiye’nin IMF ile imzalamış olduğu Stand-by anlaşması (anti-enflasyon

programı) çerçevesinde verilmiş olan ülke taahhütleri aşağıda verilmektedir:

2.3.3.3.1. Doğrudan Gelir Desteği Uygulanması

Mevcut destekleme politikalarının kademeli olarak kaldırılması yerine yoksul

çiftçiye yönelik DGD uygulanması gerçekleştirilmiş ve bu konudaki uygulama yukarıda

açıklanmıştır. Bundan sonra da ürün bazında desteklemeye geçiş öngörülmektedir.

2.3.3.3.2. Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerine Özerklik Verilmesi

Konuyla ilgili olarak 16 Haziran 2000 tarih ve 24081 sayılı Resmi Gazetede

yayınlanan kanun ile TSKB özerk ve mali yönden bağımsız bir yapıya kavuşturulması

hedeflenerek Yeniden Yapılandırma Kurulu oluşturulmuştur.

39

2.3.3.3.3. Girdi Sübvansiyonlarının Kademeli Olarak Kaldırması

Bu konuda 2000-2001 yıllarında gübre desteği sabit tutulup, 2002 yılında tüm

girdi destekleri kaldırılmıştır. Tarımsal amaçlı kredilerde de faiz oranlarının düşürülmesi

öngörülmüştür.

2.3.3.3.4. Tarımsal Amaçlı KİT’lerin Özelleştirilmesi

Tarımsal amaçlı KİT’lerin bu doğrultuda yeniden yapılandırılması çalışmaları devam

etmektedir. TEKEL, TŞFAŞ, ÇAYKUR için özelleştirme gündemde olup, TMO’nin 2001

yılında küçülerek, stratejik ve olağanüstü hal stoku bulundurması ve 2002 yılında borsada

oluşan fiyat ile alım yapması planlanmıştır.

Türkiye’de tarım ürünleri pazarlama sistemi kamu, özel ve kooperatifler olmak

üzere üç kurumsal yapıda yer almaktadır. Pazarlama sistemi içinde kamu kurumları;

hububat (TMO), şeker pancarı (TŞFAŞ), çay (ÇAYKUR) ile tütün, tuz ve alkol (TEKEL)

ürünlerinin pazarlanmasında aktif olarak yer almakta ve fiyat oluşumunda satın aldıkları

ürün miktarının üretim miktarına oranı kadar etkili olmaktadırlar. Türkiye Hükümeti ile

IMF arasında imzalanan Stand-by anlaşmasında yer alan tarım reformu kapsamında bu

kurumların bazılarının özelleştirilmesi öngörülmektedir.

2.3.4. Türkiye’de Tarım Politikaları

Ülke ekonomisindeki önemi nedeniyle, tarım sektörü Cumhuriyetin ilk yıllarından

itibaren devlet tarafından desteklenmiştir.

Türkiye’de 1920’li yıllardan itibaren kendi kendine yeterlilik ve dış satıma dayalı

sanayileşme modeli benimsenmiştir.

1923-1950 yılları arasında Kamu İktisadi Teşekkülleri kurulmuş, 1960’lı yıllarda

liberal ekonomi benimsenerek planlı döneme geçilmiş ve tarıma yapılan destek devam

etmiştir.

1960-1970 yıllarında tarımsal girdi kullanımının teşviki ve sulama alanlarındaki

büyük yatırımlar ile tarımda verim artışı sağlanmıştır.

1980’li yıllara gelindiğinde dışa açılma politikası uygulama alanı bulmuş, ihracat

teşvik edilmiş, fiyat desteği yapılan tarım ürünü sayısı 24’e çıkarak destekleme en yüksek

seviyeye ulaşmıştır. Ancak değişmeyen ulusal politika her alanda olduğu gibi tarımda da

“kendi kendine yeterlilik” temeli üzerine oturtulmuştur.

2000’li yıllara gelindiğinde desteklenen tarım ürün sayısı dokuza indirilerek

(buğday, arpa, mısır, çavdar, yulaf, çeltik, haşhaş, tütün ve şekerpancarı) fiyat desteği

uygulaması devam etmiştir. Günümüze kadar tarımın desteklenmesi bazı ürünlerde

fiyatlara, ya doğrudan müdahale yoluyla, ya da girdi ve kredi desteği yoluyla devam

etmiştir.

Hayvancılık Politikaları

İşgücü istihdamı, doğal kaynakları değerlendirme ve özellikle insan beslenmesinde

son derece değerli besin maddelerinin üretmedeki rolü nedeniyle her ülkede olduğu gibi

Türkiye’de de hayvancılığın geliştirilmesine çalışılmıştır. Kuruluşunun ilk yıllarında özel

sektörün çok güçsüz olması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti hayvancılık alanında

yalnızca plânlama, yönlendirme gibi faaliyetleri değil, girdi üretimi ve sağlama, üretme,

ürün işleme ve pazarlama alanlarında da yoğun çaba harcamıştır. Diğer bir anlatımla

Türkiye’de devlet, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda olduğu gibi, hayvancılık sektörüne

yoğun bir şekilde müdahalede bulunmuştur.

Tablo 1. Türkiye’de Uygulanan Hayvancılık Politikalarından Örnekler

Tarih Politikalar

40

Tarih Politikalar

1926 Islahı Hayvanat Kanunu’nun yürürlüğe girmesi

1931 Tarım Bakanlığı’nın (Ziraat Vekaleti) kurulması

1933 Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün kurulması

1943 Türkiye Zirai Donatım Kurumu’nun (TZDK) kurulması

1950 Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğü’nün kurulması

1952 Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) kurulması

1956 Yem Sanayi Türk Anonim Şirketi’nin kurulması

1963 Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu’nun (TSEK) kurulması

1970 Yetiştirici inisiyatifinin geliştirilmesi (HAYGEL Projeleri’nin uygulanması)

1985 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda (TKB) yeniden yapılanma ve Özelleştirmenin başlaması / Özel sermayenin teşvik edilmesi

1987 Dışa açılım (ithalat rejimi)

1995 Kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi; TKB hizmetlerinin bedelli olması ve ıslah amaçlı yetiştirici birliklerinin kurulması

1996 İthalatın yasaklanması

1998 Mera Kanunu’nun uygulanmasına başlanması

1999 Ulusal Islah Programı’nın uygulamaya konulması

2000 Ön Soy Kütüğü Projesi’nin uygulanması; Tohumlama ve damızlık satış desteklemeleri

Kaynak:Hayvancılık Örgütleri kitabı, Prof. Dr. S. Kumlu, Ankara, 2000

Tarihsel süreç içinde sıralanmış olan örneklerden anlaşılacağı üzere, Cumhuriyet’in

kuruluşundan kısa bir süre sonra hayvan varlığının ıslah edilmesine yönelik 904 sayılı

Islahı Hayvanat Kanunu (Hayvan Islahı Yasası) adı altında bir yasa yürürlüğe

konulmuştur. Hayvancılık politikalarını geliştirme ve uygulamadan da sorumlu olan ve

Ziraat Vekaleti (bugünkü adıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı) 1931 yılında ayrı bir

bakanlık olarak kurulmuştur.

Küçük ölçekli ve güçsüz işletmelere girdi sağlamak amacıyla 1943 yılında Türkiye

Zirai Donatım Kurumu (TZDK) ve 1956 yılında Yem Sanayi Türk Anonim Şirketi

kurulmuştur. Her iki kurum, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na bağlı birer genel müdürlük

olarak hizmete girmişlerdir.

Üretilen et ve sütün alımı, işlenmesi ve pazarlanmasını düzenlemek amacıyla

1952’de Et ve Balık Kurumu ile 1963 yılında Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu ayrı birer

genel müdürlük şeklinde TKB içinde örgütlendirilmiştir.

Modern işletme örneği oluşturmak ve damızlık gereksinimini karşılamaya yardımcı

olmak amacıyla Devlet Tarım İşletmeleri kurulmuş ve bu işletmeler 1950 yılında Devlet

Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğü adı altında TKB’na bağlı işletmeler haline

dönüştürülmüştür.

Türkiye’de uygulanan tarım politikalarında amaç;

Artan nüfusun beslenme ihtiyacının karşılanması,

Üretim düzeyinin ve verimliliğin artırılması,

Tarımsal gelirin artırılması,

Tarım ürünleri ihracatının artırılması,

Kırsal kalkınma,

41

Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım, olarak özetlenebilir.

Bugün; uygulanmış olan tarım politikaları sonucunda üretim artışı sağlanırken bazı

ürünlerde üretim fazlası olmuştur. Örneğin Dünya fiyatları üzerinde yapılan destekleme

alımları bazı ürünlerde (fındık, tütün, şeker pancarı) üretim fazlasına yol açarken bazı

ürünlerde de (yağlı tohumlar ve yem bitkileri) üretim eksikliğine yol açmıştır. Özellikle

tarımsal ithalatımız içerisinde yağlı tohumların tuttuğu yer önemli bir seviyeye ulaşmıştır.

2.3.5. Türkiye’de Uygulanmakta Olan Destekleme Politika Araçları

2.3.5.1. Destekleme Alımları Yoluyla Yapılan Pazar Fiyat Desteği

Pazar fiyat desteğinin uygulandığı ürünler, stratejik öneme sahip, fazla sayıda

üreticiyi ilgilendiren, yaygın olarak üretimi yapılan ve depolanma özelliği olan ürünlerdir.

Ürün fiyatı, Bakanlar Kurulu aracılığı ile belirlenerek ürünü almakla sorumlu kuruluş

(tarımsal amaçlı KİT'ler, ÇAYKUR, TEKEL, TİGEM, TŞFAŞ, TMO gibi) görevlendirilir. Zarar

meydana gelmesi durumunda Hazine zararı karşılar.

Söz konusu desteğin tahıllar ve haşhaşta uygulanması durumunda Toprak

Mahsulleri Ofisi (TMO), şeker pancarı için TŞFAŞ, tütün ve tuz için TEKEL, çay için

ÇAYKUR alım yapan kuruluş olarak görevlendirilmiştir.

Pamuk, kuru incir, kuru üzüm, zeytin, zeytinyağı, soya, ayçiçeği,fındık, antep

fıstığı alımlarında ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bağlı olarak görev yapan Tarım Satış

Kooperatifleri Birliği (TSKB) görevlendirilmiştir. TSKB kuruluş kanununa göre üreticiler ait

özel kuruluşlardır. Ürün fiyatlarına müdahale ettikleri gibi hemen hepsinde ürün işleme

tesisleri vardır. TARİŞ, FİSKOBİRLİK, ÇUKOBİRLİK, TRAKYABİRLİK ve Antalya’da bulunan

ANTBİRLİK başta olmak üzere toplam 16 adet TSKB bulunmaktadır. Bunlar kendilerine

bağlı kooperatiflerle faaliyette bulunurlar. Örneğin, FİSKOBİRLİK, 65 kooperatifle en fazla

kooperatifin üye olduğu birliktir.

Süt üretiminde müdahale edici kuruluş olarak görev yapan SEK 1994 yılında

özelleştirilmiş olup, aynı yıl özelleştirilmesine başlanan Et ve Balık Kurumuna (EBK) ait

bazı kombinalar özelleştirilmiş, kalanların ise önümüzdeki yıllarda özelleştirilmesi

öngörülmüştür.

2.3.5.2. Doğrudan Ödemeler (Prim Ödemesi, Doğal Afet Ödemesi)

Prim uygulaması ilk olarak 1993 yılında pamukta başlamış olup, 1998 yılında kütlü

pamuk, zeytinyağı ve yaş ipek kozasında uygulanmıştır. 1999 yılında ise pamuk, ayçiçeği

ve soyada devam etmiştir. 2000 yılında prim ödemesi adı altında çiftçiye pamuk, soya ve

ayçiçeği için fark ödemesi yapılmıştır.

2001 yılında ise çiftçilerimize, kilogram başına kütlü pamuk için 0.09 ABD Doları (9

cent), soya fasulyesi ve kanola için 8 cent, zeytinyağı için 28 cent ve yağlık ayçiçeği için 6

cent doğrudan ödeme yapılmıştır.

2.3.5.3. Girdi Desteği

Tarımda uygulanan girdi destekleri aşağıda sıralanmıştır:

Gübre Desteği

Türkiye’de ürün özelliklerine göre değişmekle birlikte ürün maliyeti içinde gübre

bedeli %10-20 arasında değişen oranda pay almaktadır. Kimyevi gübrede 1961 yılından

itibaren başlayan destek, TZDK aracılığı ile yapılmıştır.

1986 tarihinden sonra TZDK görevine son verilmiş, gübre desteği çeşitlerine göre

destekleme üretici firmalara yapılmıştır. 1994 yılında bir değişikliğe gidilerek gübre

desteği fatura bedelinin belli yüzdesi alınarak doğrudan üreticiye yapılmış, ancak 1997

yılından sonra değiştirilerek üretim yapan fabrikalara, ithalatçı ve dağıtıcı kuruluşlara

42

yapılmaya başlanmıştır. 2002 yılından itibaren gübrede destekleme kaldırılmıştır.

Tohum ve Fidan Desteği

Sertifikalı tohum ve fidan desteği şeklindeki destek uygulaması 1985 yılında

başlamış ve 2001 yılına dek devam etmiştir. Bu uygulamayla, çeltik, hibrit ayçiçeği, soya,

delinte edilmiş pamuk, patates, yem bitkileri tohumları yanısıra aşılı meyve fidanları,

çelikten meyve fidanı, klon anaçlı meyve fidanları da desteklenmiştir.

İlaç Desteği

Tarımsal ilaç desteği 1987 yılından beri fatura bedelinin %20’si olarak üreticiye

yapılmaktadır. 1999 tarihinden itibaren ise ilaç desteği, içerdikleri zehirli madde çeşit ve

oranına göre fatura bedelinin %0-30 olarak üreticiye yapılmaktadır.

Sulama Yardımları

Sulama yatırımları devlet tarafından yapılmakta olup, sulanan alanlarda üretim

yapan üreticiler, bakım ve işletme masrafları dışında sulama suyu için herhangi bir ödeme

yapmamaktadırlar.

Elektrik Enerjisi Desteği

Tarımsal sulama için kullanılan elektrik fiyatı daha ucuz olup, 1997 tarihinden

itibaren kültür balıkçılığı ve kümes hayvanları yetiştiriciliğinde kullanılan elektrik

enerjisinde indirim uygulanmaktadır.

Halen, kooperatif mülkiyetindeki soğuk hava depolarının elektrik enerji masrafları

%40 indirimli tarifeden tahsil edilmektedir.

Kredi Desteği

Tarıma yönelik kredi mekanizmasında çok sayıda banka ve finans kurumu yer

almakla birlikte, kredilendirme ağırlıklı olarak T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi

Kooperatifleri aracılığı ile yapılmaktadır. Şekerbank gibi finans kuruluşları da tarıma

finansman sağlamaktadırlar. Kredi kullanımında görülen en önemli olumsuzluk,

kullandırılan toplam kredi hacminde orta ve uzun vadeli yatırım kredilerinin payının düşük

olmasıdır. Bu tip krediler tarım işletmelerinin gelişimi ve teknolojik tarım işletmelerinin

oluşturulmasına yönelik olmaları nedeniyle sektör için önem taşımaktadır.

Tarımsal faaliyetlerde bulunan üreticiye T.C. Ziraat Bankası tarafından değişik

kalemlerde ve değişik faiz oranlarında kredi verilmektedir. Normal ticari faiz oranları

%90-100 seviyesindeyken üreticiye %50-70 gibi düşük faiz oranıyla kredi

kullandırılmıştır.

Ayrıca Tarım Satış Kooperatiflerine ürünü alabilmesi için Hazine tarafından %50

basit faizli kredi kullandırılmaktadır. TSK’leri müdahale alımlarında bulunabilmek için

devletten düşük faizle kredi almaktadırlar. Tarım Satış Kooperatiflerinin toplam kredi

kullandırmadaki payı %15 tir.

Karma Yem Desteği

1985 yılından itibaren karma yem kullanan üreticilere fatura bedelinin %20’si

olarak uygulanan destek, 1989 yılında uygulamadan kaldırılmıştır.

İthal Damızlık ve Kültür Irkı Süt İneği Desteği

Damızlık ve kültür süt ineği ithalatında teşvik uygulaması, 1987 yılında başlamış

olup, 1994 yılında ithal edilen süt sığırının CIF fiyatının %25’i oranında destekleme

yapılmıştır. Bu uygulamaya 1996 yılında son verilmiştir. Türk-Anafi projesi kapsamında

yetiştirilen saf ırk sertifikalı damızlık düveler ve daha önce ithal edilmiş olan kültür ırklara

ait yavruların alımında Bakanlıkça belirlenen CIF bedelinin %35’i oranında destekleme

43

yapılmıştır. Bu uygulama da 1999 yılında son bulmuştur.

Çayır Mera Yem Bitkileri ve Hayvancılığı Geliştirme Projesi

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hali hazırda hayvancılık konusunda,

2000/467 sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı

gündemde olup, bu kanun ile hayvancılığa verilmiş olan teşvikler aşağıda belirtilmektedir:

Yem Bitkileri Desteği

o Tek yıllık yem bitkileri için gerekli olan girdi, tarımsal alet ve

ekipmanların masrafların %20’si kadar,

o Çok yıllık yem bitkileri için gerekli olan girdi, tarımsal alet ve

ekipmanların masrafının %30’u kadar destekleme ödemesi

yapılmaktadır.

Suni Tohumlama Desteği

Suni tohumlama bedelinin kalkınmada öncelikli illerde soy kütüğüne kayıtlı

işletmelerde %50’si, diğer iller ve işletmelerde ise %25’i suni tohumlama primi olarak

ödenecektir. Bu destekleme 5 yıl sürecek olup, bu süre içinde suni tohumlamadan

yararlanan inek sayısı en fazla 10 milyon Baş olacaktır.

Damızlık Teşviki

Yurt içinde çiftçi veya TİGEM tarafından yetiştirilen veya Bakanlıkça yada Bakanlık

tarafından yetki verilmiş kuruluşlarca damızlık sertifikası veya sertifika verilmiş damızlık

gebe düveleri alanlara, damızlık belgesi veya pedigriye sahip süt sığırları için her yıl ırk

bazında hayvan fiyatının %30’u, saf ırk sertifikasına sahip kültür ırkı için bu fiyatın %15’i

ödenir.

2.3.5.4. Diğer Teşvik ve Destekler

Tarım Ürünleri İhracat Desteği ve İthalattaki Korumalar

Özellikle gelişmiş ülkeler tarafından ihracatı artırmak amacıyla uygulanmakta olan

önemli bir politika aracıdır. Ülkemizin de taraf olduğu Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)

Anlaşması çerçevesinde 44 adet tarım ürünü ihracatına belli miktarda ihracat desteği

verilmektedir.

İthalatta ise gümrük vergileri ile yurtiçi üretim korunmaktadır. Ancak burada da

koruma oranları ülkemizin DTÖ Anlaşması hükümlerince belirlenmiştir.

Et Teşvik Primi Uygulaması

Et teşviki EBK kombinaları ve 2687 sayılı Kanuna göre kurulmuş özel sektör

kombinalarında kesilen hayvanlar için 1990-1994 yılları arasında uygulanmıştır.

Süt Teşvik Primi Uygulaması

Çift cidarlı kazan, pastörizatör veya UHT sistemine sahip olan işletmelere süt satan

işletmelere litre başına 5.000 TL süt teşviki verilmektedir.

Süt teşvikine ilaveten soy kütüğüne kayıtlı veya birliklere üye işletmelere ilave

olarak litre başına 5.000 TL verilmektedir.

Çayda Budama ve Tütünde Kota Tazminatı

Çay ve tütün için 1993 yılında uygulamaya konulan söz konusu tazminat

ödemeleri ile üreticinin zararı telafi edilmeye çalışılmıştır. Çayda budama tazminatı ile 5

yıl boyunca çay bahçelerinin 1/5’i budanmaktadır. Tütünde ise yeni yasa ile kota

uygulamaları devam etmekte ve Tekel’in özelleştirilmesi gündeme gelmektedir.

44

Suni Tohumlama Desteği

Hali hazırda 2000/467 sayılı yasada belirtilen hükümler doğrultusunda uygulanan

suni tohumlama desteği 1987 yılında başlamış olup, 1990 yılından sora ise özel ve tüzel

kişiler tarafından yapılan suni tohumlama da destekleme kapsamına alınmıştır.

Yatırımı Destekleyici Yardımlar

Tarım yatırımlarında uygulanan teşvikler, gümrük vergi indirimleri, tercihli krediler

ve 1995 yılında uygulamasına son verilen Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan

yapılan yardım ve destekler bu kapsamda yer almaktadır.

2.3.5.5. Genel Hizmetler

Yukarıda belirtilen tarım politikası araçlarından ayrı olarak genel hizmetler çiftçi

desteklenmesinde önemli bir araç olmaktadır. Bu amaçla tarım sektöründe uygulanmakta

olan hizmetler aşağıda verilmektedir:

Araştırma, eğitim ve yayım hizmetleri,

Denetim ve kontrol hizmetleri,

Hastalık ve zararlılara karşı koruma hizmetleri,

Altyapı ve yapısal iyileştirme hizmetleri.

2.3.6. Türkiye’de Tarım Politikalarında Reform

Tarım politikalarında birinci amaç toplumun dengeli ve yeterli beslenmesinin

sağlanmasıdır. Halihazırda ülkemizde yeterli ve dengeli beslenme konusunda düşük gelir

gruplarında ve kırsal alanda sıkıntılar söz konusudur. Ancak FAO rakamlarına göre

ülkemizde gıda güvencesi konusunda, gelişmiş ülkeler düzeyinde olup, açlık

tehlikesindeki nüfus, toplam nüfusun %2.5’u düzeyindedir.

FAO tarafından yapılan FIVIMS (Gıda Güvencesizliği ve Hassasiyeti Bilgi ve

Haritalama Sistemi), Türkiye’de hassas grupların belirlenmesi ve gıda güvencesi

konusundaki hassasiyet oluşturulması konularında KKGM ile ortak bilgilendirme

workshopları düzenlemiştir.

Buna rağmen ülkemizde gıda maddeleri talebi sürekli olarak artış göstermektedir.

Ülke nüfusunun artışı (yıllık ortalama %1,5 dolaylarında) gıdaya olan talebi artırmaktadır.

Ayrıca kentleşme, nüfus yaş piramidindeki değişme, ülkemize gelen turist sayısındaki

artış gibi faktörler de gıdaya olan talebi etkilemektedir. Önümüzdeki yıllarda tarımsal

üretimde artış sağlanamadığında yukarıda belirtilen nedenlerle oluşan talep artışının

ithalat yoluyla sağlanması gündeme gelecektir.

Ülke nüfusunun sağlıklı-dengeli beslenmesi ve gelecek nesillerin de sağlıklı olması,

çevre ve biyolojik çeşitliliğin korunarak sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmanın

sağlanması, iç ve dış piyasada rekabet gücü yüksek ürünlerin üretilmesi ile çiftçilerin

gelirinin artırılması, çevreye zarar vermeden veya en az zararla kaynakların rantabl

kullanılması ve tarımsal alt yapının iyileştirilmesi için gerekli olan politika araçlarının

belirlenerek uygulanması giderek daha fazla önem taşımaktadır.

Ayrıca Türkiye’de son yıllarda sektörel veya bölgesel düzeyde kalkınmayı

önemseyen yaklaşımlar önem kazanmaktadır. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planında (2001-

2005) öngörülen doğrultuda, Devlet Planlama Teşkilatı da, Düzce ve Mersin pilot illerinde

olduğu gibi, taşrada faaliyet gösterecek birimler şeklinde yeniden bir yapılanmaya

gitmektedir.

Daha önceki bölümlerde belirtilen ülke taahhütlerinin yerine getirilmesi için

aşağıda belirtilen konularda reform paketi hazırlanmıştır.

45

2.3.6.1. Doğrudan Gelir Desteği Uygulaması

Doğrudan Gelir Desteği uygulamasının başlangıcı ile ilgili bilgi Türk tarımının

Avrupa ortak tarım politikasına uyumu konu başlığı ile verilen kısımda verilmiştir.

Çiftçi Kayıt Sistemi ve Doğrudan Gelir Desteği ödemeleri ve ülke çapında

uygulama başlatılmasına ilişkin 21 Haziran 2001 tarihinde çıkan uygulama tebliği

doğrultusunda çiftçiye işlediği tarım arazisi dikkate alınarak, 200 dekara kadar olan tarım

arazisi için dekar başına 10 Milyon TL ödenmesi, 5 dekarın altındaki tarım işletmeleri için

toplam 50 Milyon TL ödenmesi karara bağlanmıştır. 2002 yılı uygulamasında ise, bir

dekardan 500 dekara kadar olan tarımsal işletmeler için dekar başına 13.500.000 TL

destekleme ödemesi yapılmıştır.

2003 yılından itibaren tüm çiftçilerin kayıt altına alınması ve diğer desteklerin en

aza indirilmesi hedeflenmiştir.

2.3.6.2. Hububat – Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO)

Hububat fiyatları dünya fiyatlarına endekslenecek olup, hükümet tarafından

açıklanan hububat destekleme fiyatı ile dünya fiyatı arasındaki fark 2000 yılında en fazla

%35 olacak daha sonraki yıllarda ise bu fark azaltılacaktır.

Navlun miktarı 15-18 ABD Doları/ton olması;

2001 yılında hububat fiyatları CIF fiyatının en fazla %35’i olması;

2002 yılında destekleme fiyatı açıklanmaması;

TMO’nin 2001 yılında küçülerek sadece olağanüstü hal stoku ve stratejik stok

tutması;

TMO’nun 2002 yılında borsada oluşan fiyatlardan alım yapması,

kararlaştırılmıştır.

2.3.6.3. Şekerpancarı – Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi (TŞFAŞ)

2000 yılında şekerpancarı destekleme fiyatının enflasyon oranına göre

belirlenmesi, 2000 yılı içinde TŞFAŞ’nin görev zararı 42 trilyonu aşmaması

hedeflenmiştir.

04/04/2001 tarihinde Şeker Kanunu çıkarılmıştır.

2000 yılında şeker fabrikaları envanterinin çıkarılarak 2001 yılından itibaren

özelleştirilme çalışmalarına başlanmıştır.

2.3.6.4. Tütün – TEKEL

2000 yılında açıklanacak tütün fiyatının enflasyon oranına göre artırılması;

2001 yılında 2000 yılı tütününün açık artırma ile satılması;

TEKEL fabrikalarının 2001 yılından itibaren özelleştirilmesi;

Tütün ekim alanlarında alternatif ürün projesi uygulanması, hedeflenmiştir.

2.3.6.5. Yaş Çay Yaprağı (ÇAYKUR)

2000 yılında alımın budanmış çaylıklardan yapılması ve alım miktarının

600.000 tonun üzerine çıkmaması;

2000 yılında açıklanacak çay fiyatının enflasyon oranına göre artırılması;

Gümrük ve sınır kontrolleri yoluyla ucuz çay girişinin önlenmesi ve özel

sektörün çay alımına girmesinin sağlanması;

Çay budama tazminatlarının T.C. Ziraat Bankası tarafından değil, bütçeye

konulacak ödenekle yapılmasının sağlanması;

46

2001 yılında özelleştirme çalışmalarına başlanıp, 2002 yılında tamamlanması;

2001 yılı çay budama tazminatı ödemelerinin azaltılması, hedeflenmiştir.

2.3.6.6. Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerine Özerklik Verilmesi

Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin özerkleştirilmesinin sağlanması

gayesiyle, 16 Haziran 2000 tarih ve 24081 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan

kanun ile TSKB’nin özerk ve mali yönden bağımsız bir yapıya kavuşturulması

hedeflenerek Yeniden Yapılandırma Kurulu oluşturulmuştur.

Birliklerin alım yapmış oldukları arz fazlası olan ürünler için alternatif ürün

projesi uygulamasının sağlanması hedeflenmiştir.

2.3.6.7. Girdi Sübvansiyonlarının Kademeli Olarak Kaldırılması

Bu konuda 2000-2001 yıllarında gübre desteği sabit tutulup, 2002 yılında

kaldırılmıştır. Tarımsal amaçlı kredilerde de faiz oranlarının düşürülmesi hedeflenmiştir.

2.3.6.8. Prim Uygulaması (Kütlü Pamuk, Soya, Yağlık Ayçiçeği, Kanola)

2001 yılında prim miktarının düşürülmesinin sağlanması;

Prim ödemesi yerine, orta vadede doğrudan gelir desteğine geçilmesi;

2002 yılında prim sisteminin kaldırılarak, DGD ödemelerine geçilmesi,

hedeflenmiştir.

2.3.6.9. Tarımsal amaçlı KİT’lerin özelleştirilmesi

Tarımsal amaçlı KİT’lerin bu doğrultuda yeniden yapılandırılması çalışmaları devam

etmektedir. TEKEL, TŞFAŞ, ÇAYKUR için özelleştirme gündemde olup, TMO’nun 2001

yılında küçülerek, stratejik ve olağanüstü hal stoku bulundurması ve 2002 yılında borsada

oluşan fiyat ile alım yapması hedeflenmiştir.

Türkiye’de yukarıda belirtilen tarım politikalarında değişikliğe gidilirken

yapılan yasal düzenlemeler ise şunlardır:

4342 Sayılı Mera Kanunu 1998 yılında yürürlüğe girmiştir.

Tarımda Yeniden Yapılanma ve Destekleme Kurulu oluşturulmuştur.

552 Sayılı Yaş Meyve ve Sebze Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri

hakkında Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmıştır (4367 sayılı Kanunla söz

konusu KHK’de değişiklikler yapılmıştır).

4572 Sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Özerkleştirilmesiyle ilgili

Kanun yürürlüğe girmiştir.

Şeker ve tütün üretiminde devlet müdahalelerinin kaldırılmasını amaçlayan

Şeker ve Tütün Kanunları hazırlanmış olup, Şeker Kanunu 4 Nisan 2001

tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Tütün kanunu ise 20 Haziran 2001

tarihinde çıkmıştır.

Tarımda yukarıda belirtilen yasalara ilave olarak tarım politikalarında

değişikliklerinin yapılabilmesi Ulusal Programda da yer alan aşağıda belirtilen

düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlar;

Üretici Birlikleri Yasası,

Tarım Sigorta Yasası,

Toprak Koruma Kanunu,

Tarım Çerçeve Kanunu,

Tarım Hizmetlerinin Düzenlenmesi,

47

Tarımda Yeniden Yapılanma ve Destekleme Kurulunun İşlevinin Artırılması,

Toprak Sulama ve Tarım Reform Kanunu,

Tarım Bilgi Sistemi Kurulması ile ilgili düzenlemeler.

Ayrıca, tarım politikaları belirlenirken çevresel ve doğal kaynakların korunması,

sürdürülebilir tarımın önemi dikkate alınmaktadır. Bu çerçevede ülkesel biyo-güvenlik

sisteminin kurulması gündemdedir. Transgenik kültür bitkilerinin alan denemeleri,

transgenik kültür bitkilerinin tescili ve üretilmesi, pazara sürülmesi kapsamında

çalışmalar yapılmakta olup, transgenik kültür bitkilerinin alan denemeleri konusunda

Mayıs 1998 tarihinde yönetmelik çıkmış ve mevzuat çalışmaları devam etmektedir.

2.3.7. Tarım Politikaları Doğrultusunda Uygulanan Projeler

Ülke çapında tarım politikaları doğrultusunda uygulanmış ve uygulanması

düşünülen projeler irdelendiğinde, tarımda üretim artışına yönelik olarak 1980’li yıllarda

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından ülke çapında uygulanan tarla ürünleri arzını

etkileyen projeden bahsetmek mümkündür. Bunun dışında, Çiftçi Kayıt Sistemi ve

Doğrudan Gelir Desteği ile Alternatif Ürün Projeleri önem taşımaktadır.

2.3.7.1. Nadas Alanlarının Daraltılması Araştırma ve Yayım Projesi

1982 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 33 ilde ve geçit bölgelerinde

uygulamaya konulmuş ve 8 milyon hektar civarında olan nadas alanları 1994 yılı itibari ile

5,2 milyon hektara indirilmiştir. 1994 yılında biten proje 1995 yılında revize edilerek İç

Anadolu Bölgesindeki yeni illere kaydırılmıştır. Burada nadas alanlarının yemeklik ve

yemlik baklagil ekimi ile değerlendirilmesi amaçlanmış ve proje ile mercimek, korunga,

fiğ ve nohutta büyük üretim artışları sağlanmıştır.

2.3.7.2. İkinci Ürün Araştırma ve Yayım Projesi

Bu proje ile ekolojisi uygun olan ve sulanabilir tarım alanlarında aynı tarladan

ikinci ürün alınması hedeflenmiştir. Proje ilk olarak 18 ilde uygulanmıştır. Ege, Akdeniz,

Çukurova ve GAP Bölgesinde yazlık olarak mısır, soya, ayçiçeği, yer fıstığı, susam, çeltik,

kuru fasulye ekimi ve kışlık olarak ise macar fiği, taze patates, taze bakla üretimi

önerilmiştir.

Uygulama sonucunda özellikle soya ve hibrit mısır üretiminde artış sağlanmıştır.

1994 yılında proje revize edilerek 15 ilde daha uygulamaya konulmuştur. 1999 yılı

rakamlarına göre, Türkiye çapında 140.000-145.000 hektar arazide ikinci ürün ekimi

yapılmaktadır.

2.3.7.3. Çiftçi Kayıt Sistemi ve Doğrudan Gelir Desteği Projesi

Daha önce bahsi geçen Çiftçi Kayıt Sistemi ve Doğrudan Gelir Desteği

Projesi 2001 yılından itibaren ülke çapında uygulamaya konmuştur.

2.3.7.4. Alternatif Ürün Projesi

Üretim fazlası olan ürünlerde ise Dünya Bankası desteğinde Alternatif Ürün

Projesi gündeme gelmiştir. Proje ile üretim fazlası olan ve destekleme alımları nedeniyle

bütçeye büyük yük getiren fındık, tütün yerine alternatif ürün olarak yem bitkisi ve yağlı

tohumlar üretilmesi, şeker pancarında kota uygulamasıyla üretim alanlarının azaltılması

yoluyla kazanılan tarım alanlarında üretim açığı olan yağlı tohumlu bitkiler ve yem

bitkiler ekilişinin yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır.

Tütünde kota uygulaması ile tütün ekili alanlara alternatif ürün önerilmesini

gündeme getirmektedir. Hali hazırda tütün yetiştiriciliği yapılan araziler kıraç veya taban

arazi olup, burada yetiştirilecek ürün çeşidinin belirlenmesini zorlaştırmaktadır. Ayrıca

alternatif ürün için pazarlama çalışması alt yapısı da araştırılmalıdır. Tütün kotası

48

uygulanan alanlarda çiftçinin ancak %17’sinin alternatif ürün yetiştiriciliği yapması bu

konudaki çalışmaların önemini artırmaktadır.

2.4. İLDE UYGULANAN TARIMSAL PLAN VE PROGRAMLAR

Antalya ilinde halen uygulanan ve 2001 yılına kadar yıllık yatırım programlarında

yeralan projeler aşağıda sıralanmıştır.

2.4.1. Bitkisel Üretimi Geliştirme Projesi

Bitkisel üretimi geliştirme projeleri kapsamında; hububat, mısır, yağlı tohum, bağ

bahçe, süs bitkileri, virüsten ari fidan ve çöğür üretimi yanısıra yabani ağaç aşılama,

zeytin alanlarının haritalandırılması, Bombus arı kolonisi alımı, tohum temizleme gibi

çalışmalar yürütülmektedir.

2.4.2. Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi

Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi kırsal fakirlik ve doğal

kaynakların bozulması (aşınması) sorunlarını ele almıştır. Proje, toprak aşınmasını

azaltma, toprak verimliliğini ve kırsal geliri artırma yoluyla, mikro havzalarda mera ve

ormancılık faaliyetleri ile tarımsal faaliyetleri iyileştirmeyi, sürdürebilir hale getirmeyi

amaçlamaktadır.

Dünya Bankası ile Orman Bakanlığı, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Tarım ve

Köyişleri Bakanlığının birlikte yürüttüğü bir projedir.

Projenin amacı;

Doğal kaynakların doğru biçimde kullanımı sağlamak, bu kaynakların

üzerindeki baskıyı azaltmak,

Birinci amacı gerçekleştirmek için köylülere alternatif geçim kaynakları

sunmak,

Orman, mera ve tarım alanlarında bitki örtüsünü muhafaza ederek erozyonu

önlemek,

Genç nüfusu köyde tutarak göçü önlemek ve istihdam yaratmak,

Kırsal kesimin gelirini artırmak,

Havzadaki su kaynaklarını değerlendirerek, sulu tarım ve meyveciliği

geliştirmek,

Kurslar düzenlemek suretiyle kovan dağıtılarak arıcılığı alternatif gelir kaynağı

olarak köylülere benimsetmek.

Proje 1977 yılında Doğu illerinde başlamış olup, 1998 yılında Antalya, Isparta,

İçel, Gaziantep ve Şanlıurfa illerinin katılımıyla mikro havza projesindeki il sayısı 11’e

çıkmıştır.

Proje, Antalya’nın Korkuteli ve Akseki ilçelerine bağlı 3 mikro havzada seçilen 10

köyde uygulanmıştır.

Toplam rehabilite edilecek alan 24.551 hektar olarak düşünülmüş olup, bu alanda

yaklaşık çiftçi aile sayısı 8.144 olarak tespit edilmiştir.

Yapılan çalışmalar aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

Tarla Bitkileri Çalışma ve Uygulamaları: Korkuteli-Kızılcadağ ve Akseki-

Değirmendere mikro havzasında buğday, arpa, nohut, yeşil mercimek tohumları

çiftçilerimize dağıtılarak ekim yaptırılmıştır.

Bağ Bahçe Çalışmaları: Kızılcadağ ve Değirmendere mikro havzalarında bağ,

49

badem, ceviz, kiraz, vişne, yarı bodur elma, erik, şeftali, kayısı tesisleri kurulmuş, ayrıca

tarla sınırı ağaçlandırması ile de kavak dikimi yapılmıştır.

Yem Bitkileri Tohum Dağıtımı: Kızılcadağ ve Değirmendere mikro havzalarında

korunga, yonca, silajlık mısır ve sudanotu tohumu dağıtımı yapılmıştır.

Hayvancılık Uygulamaları: Değirmendere, Aygırdere ve Kızılcadağ mikro

havzalarında toplam 50 çiftçiye 1000 adet arılı kovan dağıtımı yapılmıştır.

Projede yeralan suni tohumlama ise Antalya’da özel sektörün bu konuda ihtiyacı

karşılaması sebebiyle uygulanmamıştır.

Bu projenin 30 Eylül 2001 tarihinde bitmesi planlanmış, ancak bir kısım

çalışmaların tamamlanamaması sebebiyle süre uzatılmış olup uygulama kısmen devam

etmektedir.

2.4.3. Çiftçi Kayıt Sistemi ve Doğrudan Gelir Desteği Projesi

Tarımsal Destekleme Politikaları kapsamında "Çiftçi Kayıt Sistemi Oluşturulması ve

Doğrudan Gelir Desteği Projesi" uygulamasında, Antalya’da gerçekleştirilen 2001 yılı

uygulamaları kapsamında 0-200 dekar arasındaki tarımsal alanlara dekar başına

10.000.000 TL üzerinden ödeme yapılmış, toplam 40.629 kişiye 13.088.938.790.000.TL

ödenmiştir. 2002 yılı uygulamalarıyla ise 0-500 dekar arasındaki tarımsal alanlara dekar

başına 13.500.000 TL üzerinden toplam 42.272 kişiye 22.167.536.206.500 TL ödeme

yapılmıştır.

2.4.4. Çayır Mera Yem Bitkilerini Geliştirme Projesi

Bu proje kapsamında, yonca, korunga, fiğ, sorgun sudan otu, macar fiği, silajlık

mısır, yem pancarı üretimini geliştirme alt projeleri ile çayır mera ıslahı ve silaj yapımı

çalışmaları yürütülmektedir.

Ayrıca, 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkındaki Bakanlar Kurulu

Kararnamesi kapsamında, çok yıllık ve tek yıllık yem bitkileri üretimine ve yapay mera

tesisine yönelik öz sermayeye dayalı projeli yatırımlar devlet desteklemesinden

yararlandırılmıştır. 2002 yılı içerisinde Çayır Mera ve Yem Bitkileri Projesi

Desteklemesinden yararlanmak için Antalya ilinde toplam 133 çiftçinin projesi

hazırlanarak onaylanmış, 165.713.018.805 TL hak ediş hazırlanmıştır.

2.4.5. Sığır Cinsi Hayvanların Tanımlanması, Tescili ve İzlenmesi Projesi

2001 yılında başlamış olan bu proje, Avrupa Birliğine uyum çalışmaları

çerçevesinde yürütülmekte olup, 2002 yılı içerisinde il genelinde 27.561 işletmede

101.312 adet Büyükbaş (BB) hayvan kayıt altına alınmıştır.

2.4.6. Hayvan Hastalık ve Zararlıları İle Mücadele Projesi

Bu proje içerisinde İl genelinde Büyükbaş şap aşılaması, Brucella, Melitensis,

Kuduz ve New Castle gibi yapılan aşılamalar aşağıda sıralanmaktadır.

Şap: İlde 2001 yılında 1 mihrakta (Gazipaşa-Yeşilyurt) şap hastalığı çıkmış olup O

Tipi olduğu tespit edilmiştir. Hastalık genellikle gebelikleri nedeniyle aşılanmamış

hayvanlarda görülmüştür. Mihrakta toplam 200 adet Büyükbaş, 1200 adet Küçükbaş (KB)

hayvan sirayete maruz kalmıştır. Zamanında yapılan müdahalelerle ölümler nedeniyle bir

ekonomik kayba sebebiyet verilmeden hastalık mihraklarında söndürülmüştür. Çıkan şap

hastalığı çok sınırlı seyretmiş olup alınan fenni ve idari tedbirler sonucu yayılması

önlenerek hastalık tamamen söndürülmüştür.

Brucella Melitensis: İlde 10 mihrakta (Merkez-Çığlık, Serik-Çakallık, Elmalı-

Geçit, Elmalı-Tavullar, Korkuteli-Kızılcadağ, Korkuteli-Mamatlar, Manavgat-Çeltikçi,

50

Manavgat-Gündoğdu, Manavgat-Yeniköy, Manavgat-Doğançam) Brucella Melitensis

hastalığı çıkmış olup, 10 mihrakta hastalık tamamen söndürülmüştür.

Kuduz Hastalığı: İlde 17.08.2000 tarihinde Merkez-Ahatlı mahallesinde çıkan

kuduz hastalığı alınan idari ve fenni tedbirler sonucu 26.02.2001 tarihinde tamamen

söndürülmüştür.

Mavidil Hastalığı: İlde Çalkaya ve Yurtpınar Beldelerinde aşılanmamış ve

dışardan gelen koyunlarda hastalık 2000 yılında ortaya çıkmıştır. Hastalık iki beldede de

04.01.2001 tarihinde söndürülmüştür.

Ruam Hastalığı: İlde 2000 yılı içinde ek olarak program başlatılmış olup

mücadeleye 2001 yılında da devam edilmiştir. Toplam 8382 tek tırnaklı taramadan

geçirilmiş, hastalık tespit edilen 5 mihrakta (Merkez-Akkoç, Varsak Beldesi, Yurtpınar

Beldesi, Alanya-Kestel ve Serik-Haskızılören) 6 adet tek tırnaklı hayvan tazminatlı olarak

itlaf edilerek 1.762.500.000 TL tazminat olarak ödenmiştir.

Hayvan Hareketleri ve Karantina Çalışmaları

Pazar Denetimleri: İlde hayvan pazarı bulunmadığından pazar denetimleri

yapılmamaktadır. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere diğer belediyelerle hayvan

pazarı kurulması konusunda gerekli girişimlerde bulunulmuş, geçici olarak ANET

bünyesinde hayvan pazarı kurulması konusunda çalışma yapılmaktadır.

Yol Kontrolleri: Hayvan sağlık zabıtası komisyon kararı alınarak İl Jandarma

Komutanlığına ve Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılarak kontrollerin yapılması istenmiştir.

23 Şubat 2001 tarihinde Bakanlığımız emirleri doğrultusunda özel uygulama yapılmıştır.

2.4.7. Önsoykütüğü ve Soykütüğü Sistemini Geliştirme Projesi

İlde “Antalya İli Holstein Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği” 18 Ekim 1995

tarihinde kuruluşunu tamamlayarak faaliyetine başlamış ve Merkez Birliğinin de

kurucuları arasında yer almıştır.

Önsoykütüğü Sistemi, İlde, İl Müdürlüğümüz, İlçe Müdürlüklerimiz, Antalya

Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ile Özel Suni Tohumlama yapan Veteriner hekimlerin

ortak çalışmalarıyla yürütülmektedir.

Soykütüğü ve Önsoykütüğü faaliyetleri Birliğin kendi elemanı olan bir Zooteknist

Ziraat Mühendisi ve Tarım İl Müdürlüğünün görevlendirdiği üç Zooteknist Ziraat

Mühendisi, üç Veteriner Sağlık Teknisyeni tarafından, gene aynı Müdürlüğün bu hizmetler

için tahsis etmiş olduğu iki binek otomobil ile İl Müdürlüğü kampüsü içerisinde ki binada

yürütülmektedir.

Birliğe 5 tanesi kooperatif tüzel kişiliği olmak üzere toplam 55 işletme üyedir. Bu

İşletmelerde mevcut olan 1952 Baş dişi, 741 Baş erkek hayvan Soykütüğü sistemine

kayıtlıdır.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Merkez Birliği tarafından uygulamaya konulan

Önsoykütüğü Projesi kapsamında Antalya ili Holstein Irkı Damızlık Sığır Yetiştiricileri

Birliği ile Tarım İl Müdürlüğü arasında imzalanan protokol gereğince İl Bilgi İşlem Merkezi

(İLBİM) kurularak çalışmalara başlanmıştır. Bu proje ile Antalya ‘da 25.000 işletmede

125.000 Baş hayvanın kayıt altına alınması plânlanmıştır. Bu güne kadar 18.006 işletme

ve 13.644 Baş dişi, 3.460 Baş erkek olmak üzere 17.104 Baş hayvan Önsoykütüğü

sistemine kaydedilmiştir.

Bu proje dışında, İlde Akseki, Gündoğmuş, İbradı ilçeleri ve Merkez Üçoluk

Vadisinde Büyükbaş Islah Projesi uygulanmaktadır.

2.4.8. Su Ürünleri Üretimini Geliştirme Projesi

Bu proje çerçevesinde 1982 yılından buyana İlde su ürünleri üretimini artırmak

51

amacıyla müracaat eden üreticilerin gerekli izinleri alınmakta; iç su ve denizde kültür

balıkçılığı projeleri hazırlanıp yürütülmektedir.

Hali hazırda kurulu proje kapasitesi 765 ton/yıl olan iç su ürünleri yatırım ve

işletme projeleri ile 2350 ton/yıl olan deniz su ürünleri yatırım ve işletme projeleri

faaliyettedir. Ayrıca, gayri faal durumda 240 ton/yıl kapasiteli karides yetiştiriciliği

işletmesi mevcuttur.

2.4.9. Bitki Hastalık ve Zararlıları İle Mücadele Projesi

2002 yılı içerisinde 4 adet entegre mücadele ve 9 adet sürvey çalışmalarının

yanısıra 96 adet çeşitli hastalık ve zararlılarla yönetimli çiftçi mücadelesi, süne zaralısına

karşı devlet mücadelesi, yerli çekirgelere karşı devlet yardımı mücadelesi olmak üzere

toplam 111 konuda çalışma yapılmıştır.

Devlet Mücadelesi: Süne mücadelesi ile ilgili olarak Merkeze bağlı 3 köy ile

Korkuteli İlçesine bağlı 26 köyde toplam 269.800 dekar alanda kıymetlendirme ve

takiben parazitoit ve nimf sürveyleri yapılmış; parazitlenme oranı yüksek, nimf oranı

düşük olduğundan kimyasal mücadele yapılmamıştır.

Devlet Yardımlı Çekirge Mücadelesi: 2002 yılında yerli çekirgelere mücadelesi

yoğun olarak İbradı İlçesi Eynif Ovası ve Görenci mevkiinde toplam 2.500 dekar alanda

kimyasal mücadele, kalan kısımlarda Özel İdare bütçesinden temin edilen 5.000 adet

hindi ile biyolojik mücadele şeklinde sürdürülmüş ve 30 gün devam etmiştir. Ayrıca

Merkez - Akseki- Alanya- Gazipaşa- Gündoğmuş ve Manavgat İlçelerinde de kimyasal

mücadele yapılmıştır.

Yönetimli Çiftçi Mücadelesi: Birinci altı aylık değerlendirme 23 konuda

tamamlanan çalışmaların uygulama raporları Bakanlık Makamı ile ilgili Enstitüye

gönderilmiş olup, bu dönemde kullanılan pestisitler ve uygulama alanları aşağıda

verilmiştir. 31 Aralık 1999 tarihi itibariyle mücadelesi tamamlanan hastalık ve zararlılara

karşı ilaçlanan saha, ağaç miktarı ile kullanılan ilaç miktarları bitki guruplarına göre

aşağıdaki şekilde gerçekleşmiştir.

Elmada Karalekesi ve Elma İç Kurduna Karşı Tahmin Uyarı Projesi:

Korkuteli ilçesinde 4, Elmalı ilçesinde 5, Kaş ilçesinde 2 adet olmak üzere toplam 11 adet

bilgisayarlı Tahmin-Uyarı İstasyonu ile sürdürülmektedir.

İç Karantina Çalışmaları: 2002 Yılı içerisinde 33 adet fidan üreticisi ile 17 adet

fide üreticisine bitki yetiştirme ruhsatı verilmiş olup başlangıçtan bugüne ruhsatlandırılan

fidelik ve fidanlık sayısı 264'e ulaşmıştır. Ayrıca 2002 yılı içerisinde yapılan kontrollerde İç

Karantina Mevzuatına aykırı bulunan 9.250 adet fidan imha edilmiştir.

Zirai İlaç-Alet ve Bayi Çalışmaları: İl genelinde 2002 yılı Kasım ayı itibari ile

503 adet perakende, 52 adet toptancı Zirai İlaç Bayii, 2 adet Zirai Mücadele Aletleri

İmalathanesi ve 24 adet Zirai Mücadele Aletleri Bayii bulunmaktadır. Bunların periyodik

kontrolleri sürdürülmekte olup ilgili yönetmelik hükümlerine aykırı davranan bayilerden

2002 yılı içerisinde 32 adedine birer ay süreyle kapatma cezası uygulanmıştır.

2.4.10. Gıda Denetim Hizmetlerini Geliştirme Projesi

Gıda Denetim Hizmetleri: 560 sayılı KHK ve buna dayalı olarak çıkartılan

yönetmelikler çerçevesinde gıda ve gıda ambalajı üreten işyerlerinin denetimleri

yapılmaktadır.

Gıdaların kalite ve hijyenle ilgili özelliklerini katkı maddelerini, aroma maddelerini,

pestisit ve veteriner ilaç kalıntılarını, ambalaj ve işaretleme, depolama ve taşıma

kurallarını, numune alma, analiz metotlarını kapsayan Türk Gıda Kodeksi 16 Kasım 1997

tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin amacı üretici ve tüketici

menfaatleri ile halk sağlığını korumak, gıda maddelerini tekniğine uygun ve hijyenik

üretime hazırlama, işleme, muhafaza, depolama, taşıma ve pazarlanmasını sağlamak

52

üzere gıda maddelerinin özelliklerini belirlemektir.

Ayrıca tüketiciye güvenilir gıdanın arzı, tüketicinin daha iyi bilgilendirilmesi, gıda

endüstrisinin geliştirilmesi ve ticaretinin iyileştirilmesi ile ilgili hizmetler yürütülmektedir.

Bu kapsamda İlde faaliyet gösteren gıda ve gıda ambalajı üreten işyerleri

denetlenerek Gıda Siciline kaydolarak, imal ettikleri ürünlerin bileşiminde bulunan

maddeleri tescil ettirerek üretim izni almaları sağlanmaktadır.

Et ve et ürünleri Gayri Sıhhi Müesseselerdir. Bu işletmelerin denetim ve

ruhsatlandırma işlemleri 560 Sayılı KHK’nin 18. maddesine dayalı olarak çıkarılan 23

Haziran 1996 tarih ve 22675 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kanatlı Hayvan Eti ve Et

Üretim Tesislerinin Kuruluş, Açılış, Çalışma ve Denetleme Usul ve Esaslarına Dair

Yönetmelik” gereği denetimler ve Ruhsatlandırma İşlemleri Tarım ve Köy işleri Bakanlığı

ve Taşra teşkilatınca yapılmaktadır.

Bu kapsamda İlde çalışma ve üretim izni almaları hususunda denetim, eğitim ve

diğer hizmetler yapılmaktadır.

Yem ve Tohum Denetim Hizmetleri: 1734 Sayılı Yem Kanunu ve buna bağlı

yönetmelikler çerçevesinde hayvansal ve bitkisel kökenli yem hammaddesi üreten

kuruluşların ve yem satışı yapan yem bayilerinin kontrolleri yapılmaktadır.

308 Sayılı Tohumlukların tescil ve sertifikasyonu hakkında kanun ve bu kanuna

bağlı yönetmelikler tohum üreticisi ve dağıtıcı ve tohum satışı yapan bayilerin denetimi

yapılmakta, tohum yetiştiriciliği yapan kuruluşlara yetiştiricilik belgesi verilmektedir.

2.4.11. Su Ürünleri Kirlenme ve Koruma Kontrol Hizmetleri Projesi

Bu proje kapsamında Antalya yöresinde, su ürünlerini ve ekolojik dengeyi

korumaya yönelik olarak, denizler, iç sular ve sanayi kuruluşlarının arıtma tesisleri ile

kum-çakıl olacaklarında, düzenli olarak denetimler yapılmaktadır. Ayrıca, su ürünleri

sağlığı ile ilgili olarak kültür balıkçılığı tesislerinde rutin olarak su ürünleri sağlık

denetimleri yürütülmektedir.

2.4.12. Kooperatif Survey Projesi

Bu proje kapsamında 2002 yılı sonu itibariyle 270 adet Tarımsal kalkınma

Kooperatifinin idari, mali, hukuki yönden denetimi, projeleri genel kurulları, eğitimi,

gerekli görülenler için fesh işlemleri yapılmıştır.

2.4.13. 4342 Sayılı Mera Kanunu Kapsamında Yapılan Çalışmalar

4342 Sayılı Mera Kanunu gereğince 2002 yılı sonu itibariyle 102.660 dekar alanda

tahdit ve 12.335 dekar alanda tespit çalışmaları tamamlanmıştır.

2.4.14. İl Özel İdare Destekli Yürütülen Projeler

Bu projeler 8. Bölümde İlde Yerel İdareler tarafından uygulanan projeler başlığı

altında incelenmiştir.

53

BÖLÜM 3. İLİN ÖZELLİKLERİ

Mevcut kaynaklar tanınmadan doğru yönlendirme yapılması imkansızdır.

Dolayısıyla, bu bölümde Antalya ilinin coğrafik yapısı, topografik yapısı, doğal alanları, su

kaynakları ve iklimi gibi fiziksel özelliklerine genişçe yer verilmeye çalışılmıştır.

İlin biyo-fiziksel ve sosyo-ekonomik özelliklerinin tanınması, kalkınma

koşullarının doğru tespit edilebilmesi için gereklidir. Bu tespitler Master Planda

mevcut durumun ve ileriye yönelik hedeflerin ortaya konabilmesine alt yapı

oluşturur.

3.1. BİYO-FİZİKSEL ÖZELLİKLER

İlin biyofiziksel özellikleri içerisinde coğrafik, topografik, klimatolojik özellikleri

yanısıra, su kaynakları incelenmektedir.

3.1.1. İlin Coğrafik Yerleşimi ve Özellikleri

Antalya ili, Anadolu'nun güneybatısında Türkiye’nin Akdeniz kıyısında 29° 20' - 32°

35' doğu boylamları ile 36° 07' - 37° 2' kuzey enlemleri arasında yer alır. Yüzölçümü

2051 km2 olup, Türkiye yüzölçümünün %2.6'sını kaplar.

İl, Antalya Körfezini 20.815 km2’lik bir alanla çevreler. İlin büyük bir bölümü

(%76’sı) Toros Dağları ile kaplıdır. İlin kara sınırlarını Kuzeyde Toros Dağları

çevrelemektedir. İlin güneyinde Akdeniz, doğusunda İçel, Konya ve Karaman, kuzeyinde

Isparta ve Burdur, batısında ise Muğla illeri yer alır. İlin kıyılarının uzunluğu; girinti,

çıkıntı dahil 640 km, düz hat olarak 500 km'dir.

İl arazisinin ortalama olarak %77,8'i dağlık, %10,2'si ova, %12'si ise engebeli bir

yapıya sahiptir. İl alanının 3/4'ünü kaplayan Torosların yaklaşık 10 tepesi deniz

seviyesine göre 2500 m ve daha fazla, iki tepesi de 3000 m ve daha yüksektir.

Batıdaki Teke yöresinde geniş platolar ve havzalar yer alır. Çoğunlukla

kireçtaşlarından oluşmuş bu dağlar ve platolarda, kireçtaşlarının erimesiyle oluşmuş

mağaralar, düdenler, su çıkaranlar, dolinler, uvalalar ve daha geniş çukurluklar olan

polyeler, büyüklü-küçüklü karst şekilleri çok yaygındır.

İlin topografik yönden gösterdiği değişkenlik gerek iklim, gerek tarımsal ve

gerekse demografi ve yerleşme yönünden farklı ortamlar yaratmaktadır. Ayrı özellik

gösteren bu alanlar, sahil ve yayla bölgesi olarak tanımlanır.

Sahil kesimi ilçeleri; I, II ve III. Alt Bölgeleri teşkil eden Merkez, Gazipaşa, Alanya,

Manavgat, Serik, Kemer, Kumluca, Finike, Kale ve Kaş'tır. Bu ilçe merkezlerinin denizden

yüksekliği 5-44 m arasındadır. IV ve V. Alt Bölgeleri oluşturan yayla kesimi ilçeleri ise;

Korkuteli, Elmalı, Gündoğmuş, Akseki ve İbradı'dır. Bu ilçelerin denizden yüksekliği 900-

1000 m arasındadır.

Arazinin yaklaşık %60’ı çam ormanları ve Akdeniz bitkileri ile kaplıdır.

İlde dağlardan denize ulaşan birçok bağımsız ırmak vardır.

Ovalar alüvyonlu topraklar ile verimli tarım arazisi karakteri taşımaktadır.

640 km’lik sahil bandının 290 km’si doğal kumsallardan oluşmaktadır.

İlin güney sınırları boydan boya Akdeniz kıyı şeridini oluşturmaktadır.

İlin Doğu kesiminde dağların denize paralel uzanması, dağlarla deniz arasında

Antalya'dan başlayıp Gazipaşa yakınlarına kadar uzanan geniş bir sahil ovası oluşumunu

sağlamıştır.

54

3.1.2. Agro-Ekolojik Alt Bölgeler

Agro-ekolojik bölgelendirme; arazinin çevresel özellikleri, potansiyel verim ve

topografik uygunluğu, yerleşim bölgelerinin sosyo-kültürel ve ekonomik yapıları dikkate

alınmak suretiyle, bölgenin benzer özellikler arz eden alt alanlara bölünmesini ifade eder.

Bir agro-ekolojik alt bölge, idari bütünlük içinde, iklim, arazi formu, toprak yapısı

ve/veya bitki örtüsüne göre belirlenir. Bu kapsamda Antalya ili 5 agro-ekolojik alt bölgeye

ayrılmış ve haritalandırılmıştır. Antalya ilinde alt bölgeleri oluşturan ilçeler aşağıdaki

tabloda belirtilmektedir.

Tablo 2. Antalya İlinin Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri ve İlçeleri

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge

Finike Merkez Alanya Elmalı Akseki

Kale Kemer Gazipaşa Korkuteli Gündoğmuş

Kaş Serik İbradı

Kumluca Manavgat

I. Alt Bölge (Kaş-Kale-Finike-Kumluca Alt Bölgesi)

Arazi yapısı deniz seviyesinden başlayarak iç kesimlerde 1000 m’ye kadar yükselir.

Bu alt bölgedeki ilçe merkezleri sahil kuşağında yeralır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise

ılık ve yağışlı tipik Akdeniz iklimi hüküm sürer. Yıllık yağış toplamı 1500 kg/m2’nin

üzerindedir. Ekstrem maksimum sıcaklık yaz aylarında 40 oC’ye kadar çıkarken, yıllık

ortalama sıcaklık 20 oC civarındadır.

Sahil kesiminde narenciye bahçeleri ve seralar, yayla kesiminde ise elma bahçeleri

ve zeytinlikler, yer yer kamelya tipi bağcılık görülmektedir.

Bu bölgenin dağ köylerinde hayvancılık ve hububat tarımı yapılır. Kıyı turizminin

yaygın olduğu bir bölgedir.

II. Alt Bölge (Kemer-Merkez-Serik-Manavgat Alt Bölgesi)

Arazi, deniz seviyesinden başlayarak iç kesimlerde 800 metreye kadar yükselir.

İlçelerin tamamının idari yapılanması sahil kuşağındadır. Tipik Akdeniz ikliminin hüküm

sürdüğü II. Alt Bölgede ekstrem maksimum sıcaklık yaz aylarında 44 oC’ye kadar çıkar.

Yıllık ortalama sıcaklık ise 19 oC civarındadır.

Bu bölge, geniş ve sulanabilir ovalara sahiptir. Teknolojik tarım yaygındır. Açık

tarla ve örtü-altı sebze yetiştiriciliği yanında süs bitkileri yetiştiriciliğinin de yoğun olarak

yapıldığı bir bölgedir. İkinci ürün olarak susam ve mısır yetiştiriciliği yaygındır.

Tarımsal ürünler için pazar imkanının en iyi olduğu alt bölgedir. Yurtdışı bağlantı

noktaları (liman ve havaalanı) II. Alt Bölgede olduğu için, özellikle ihracata dönük

tarımsal üretim için avantajlı bir konumdadır. Bunun yanısıra, İlde nüfusun en yoğun

olduğu ve İlin en fazla göç alan bölgesidir. Bölgenin sahil bandı turizme tahsis edilmiştir.

Merkez ilçe ve Manavgat’ta son yıllarda tıbbi ve ıtri bitki yetiştiriciliği de önem

kazanmaktadır.

III. Alt Bölge (Alanya-Gazipaşa Alt Bölgesi)

Arazi, deniz seviyesinden başlayarak iç kesimlere doğru yükselir. Yerleşim bölgesi

yoğunlukla sahil kuşağındadır. Tipik Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bu alt bölgede

ekstrem maksimum sıcaklık yaz aylarında 40 oC, yıllık ortalama sıcaklık ise 20 oC

civarındadır.

55

Kıyıda, tropik iklim meyvesi olan muz yetiştiriciliğinin yanısıra örtü-altı sebze

yetiştiriciliği de önem arz etmektedir. Yamaç platoda ise nar ve badem yetiştirilir. Yayla

kesimlerinde yabani çiçek soğan üretimi yapılmaktadır.

Bu alt bölgenin sahil bandında turizmin baskısı hissedilmeye başlanmıştır.

IV. Alt Bölge (Elmalı-Korkuteli Alt Bölgesi)

Topografik olarak 1000 metrenin üzerinde yükseklikte Batı Toroslarda yeralan, su

kaynaklarının zengin olduğu plato özelliği taşıyan bir bölgedir. Bu alt bölgedeki yerleşim

yerleri yayla kuşağındadır ve denize sahili yoktur.

İklimsel özellikler bakımından sahilde yer alan diğer alt bölgelerden farklı olarak

daha çok karasal bir iklim hüküm sürer. Bu bölgede yıllık ortalama sıcaklık 13-14 oC

civarında olup, kış aylarında sıcaklık –17 oC civarına kadar düşebilmektedir. Bununla

birlikte, yılda 55 gün dona rastlanabilmektedir. Bu bölgede yağış, kıyı kesimine göre

oldukça azalmakta ve 500 kg/m2 civarında kalmaktadır. Yağış, genellikle kış aylarında

yağmur ve zaman zaman kar şeklinde olmakta ve ortalama olarak 30-35 gün süreyle

yerde kar örtüsü kalabilmektedir. Ancak sahil kesiminde yer alan I, II ve III. Alt

Bölgelerde görülen şiddetli yağış ve fırtınalar bu bölgede görülmez.

Toplam arazi yüzeyi içinde tarım alanı miktarı diğer alt bölgelere nispetle en

yüksek olan bölgedir. Hububat ve meyve yetiştiriciliği yaygındır. Son yıllarda yaylada

kesme çiçek yetiştiriciliği de yaygılaşmaya başlamıştır. Ayrıca, mantar ve kompost

üretiminde özellikle Korkuteli İlçesi Türkiye pazarında merkezi bir konuma gelmiştir. Çok

az miktarda olmakla birlikte, bu bölgede anason ve şekerpancarı yetiştiriciliği de

yapılmaktadır. Açık tarla sebze yetiştiriciliğinde ekolojik tarım uygulamalarına bu bölgede

başlanmıştır. İlde hayvancılığın en yoğun olarak yapıldığı bölgedir. Hayvancılığa bağlı

olarak, yem bitkileri ekiliş sahası bakımından da diğer alt bölgelerden öndedir.

V. Alt Bölge (İbradı-Akseki-Gündoğmuş Alt Bölgesi)

Torosların yüksek platosunu oluşturan ve dağlık arazi yapısına sahip bu bölge,

tarım arazisi bakımından kısıtlıdır ve ormanlık alanlarla kaplıdır. Yerleşim yerleri yayla

kuşağındadır ve denize sahili yoktur. Denizden yüksekliği 800 metreden başlayıp 1300

metreye kadar çıkar.

İklim bakımından sahilde yer alan diğer alt bölgelerden, yağışlar yönünden ise iç

ve batı bölgelerden ayrıcalıklar gösterir. Daha karasal bir iklim hüküm sürer. Bu bölgede

yaz aylarında 36-37 oC civarına çıkan sıcaklık, kış aylarında –17 oC’ye kadar düşebilmekte

ve zaman zaman bölgede şiddetli don olayları görülebilmektedir. Yıllık ortalama sıcaklık

18 oC civarında seyretmektedir. Bu bölgede yağış, kıyı kesimine göre önemli bir farklılık

göstermemekte ve 1350 kg/m2 civarında gerçekleşmektedir. Kış aylarında en fazla 15

gün süreyle yerde kar örtüsü kalabilmektedir. Şiddetli yağış ve fırtınalara rastlanmaz.

Teknik tarımın minimum düzeyde yapıldığı, sosyo-ekonomik yapı itibarı ile

değerlerin ilin ortalamalarının altında kaldığı ve tarımsal gelirin en düşük olduğu alt

bölgedir. Bununla birlikte, organik tarıma elverişli topraklara sahiptir. Bölge, tamamen

Toros dağlarının üst platosunda yerleşiktir. Bu bölgede hayvancılık ve kerestecilik yapılır.

Doğal florasında çiçek soğanları ve tıbbi bitkiler yoğun olarak bulunmaktadır.

3.1.3. İlin Topografyası

3.1.3.1. Dağlar

Antalya doğudan batıya yüksek dağlarla çevrilidir. Önemli dağları, Akdağ, Susuz

Dağları, Alacadağ, Bey Dağları, Tahtalı Dağı ve Geyik Dağlarıdır. En yüksek zirveler,

Kızlar Sivrisi (3086 metre) ve Akdağ’dır (3024 metre).

Akdağ: Elmalı Ovasının güneybatısında yeralan Akdağ, Muğla il sınırına kadar

uzanır. Yüksek ve toplu bir dağ kabarığıdır. Düzensiz bir kubbe şeklinde uzanan sivri ve

56

keskin sırtlı tepeler üzerinde verimli çayırlar, karstik ya da buzul çukurlar vardır. At

Kuyruk Sallamaz Tepesi (Uyluk) denen doruğun yüksekliği yaklaşık 3024 m'dir. Eteklerine

doğru düzgün şekilde alçalan Akdağ'ın bu kesimleri orman örtüsü ile kaplıdır.

Susuz Dağlar: İç Batı kesimde, Kıbrık Deresi'nin doğusundan başlayarak doğuda

Avlan Gölü'ne kadar uzanan bu dağlar toplu ve geniş bir dağ kütlesidir. Sivri olmayan

tepelerin arası çanak biçimindedir. Bunların birçoğunda ilkbaharda su birikir ve belirli bir

süre sonra çekilir. Bu nedenle dağın üst kısımları kuru ve susuzdur. Bitki örtüsü seyrek

otlardan oluşur. Kuzeybatı ve Güney yüzlerinin etekleri ise geniş ormanlık alanlarla

kaplıdır. Güneyinde Kohu Dağı (240 m) bulunmaktadır.

Alaca Dağ: Kohu Dağı'ndan başlayarak güneye doğru uzanıp Finike ile Kaş'ı

birbirinden ayıran dağdır. En yüksek tepesi 2336 m ile Toylak Karlığı Tepesi'dir. Alaca

Dağ'ın tüm etekleri ormanlarla kaplıdır.

Bey Dağları: Tam anlamıyla düzgün bir sıra dağ olan Bey Dağları güney -kuzey

doğrultusunda uzanmaktadır. İl Merkezinin Kuzeybatısında, Batı Toroslar serisinde Tekeli

Yaylasının doğusunda yer alır. Kıyı sıradağları ve asıl Bey Dağları adını alan birbirinden

farklı ve paralel sıra dağlardan oluşmuştur. Asıl Bey Dağları kalker oluşumludur. Düzenli

bir vadi görmek olanaksızdır. Kıyı sıradağları, Alakır Çayı ile Antalya Körfezi arasında

uzanır. Deniz kıyısından birden bire yükselen dik görünüme sahiptir. Dünyada nadir

bulunan sedir ormanları bu dağlarda yer almaktadır.

Tahtalı Dağı: Bir çadır biçiminde yükselen Tahtalı dağları kıyı sıradağlarının en

yüksek olanıdır ve Güneyde yeralır. Göynük çayının kuzeyinde yer alan Sarıçınar Dağı'nın

yüksekliği 1811 m'yi bulur. Denize dik yamaçlar halinde iner ve büyük ölçüde çam

ormanlarıyla kaplıdır.

Geyik Dağları: Antalya ilinin doğusunda Taşeli Platosu üzerinde kuzeybatı -

güneydoğu doğrultusunda uzanırlar. Kuzeye bakan kısımlarda yaz aylarında bile kar

bulunur. Bu dağlar dizi halinde Konya, Karaman ile Antalya arasında sınır çizerler.

Akdenize bakan kısımları, kar sınırının altından itibaren ovaya kadar ormanla kaplıdır.

3.1.3.2. Ovalar

Antalya ili ovalarında Akdeniz iklimine uygun Turunçgiller ve Sera tarımı yapılır.

Kıyıda Kumluca, Finike, Tekirova, Manavgat, Alanya, Gazipaşa ovaları, iç kesimlerde ise

Tekeli ve Taşeli Platoları, Elmalı, Müğren, Kızılcadağ, Korkuteli ovaları yer alır. Antalya

topraklarının %12'sini ovalar kaplamaktadır. Bunların içinde en önemli olanları Antalya

Ovası, Finike Ovası, Alanya Ovası, Kasaba Ovası, Demre Ovası ile Tekirova'dır.

Antalya Ovası: Batı Toros dağlan ile Alanya arasında kıyı boyunca uzanır ve

üçgen biçimindedir. Yapı bakımından farklı iki bölümden oluşur. Batıda Bey Dağları

dibinden Aksu'ya ve kuzeyine doğru olan bölümleri yatay kalker türden oluşmuştur.

Kıyıda 25-30 m yükseklikteki dik yarlarla başlayıp, basamak basamak üç taraça

halindedir. Kıyıdan itibaren hafif eğimli düzlükler oluşturan bu taraçalar, Toroslar'dan

kireç taşlarını eriterek gelen yeraltı sularının ve Düden Çayı'nın çökeltileri travertenlerden

oluşur. Antalya ovasının doğu bölümü ise Aksu, Köprüçay, Manavgat Irmağı gibi

akarsuların kıyıda yığdığı yer yer bataklık, alüvyal düzlükler ve bunlar arasında alçak

tepelikler halindedir. Ovanın bir bölümü İlin tarım bakımından en verimli kısmını

oluşturmaktadır.

Finike Ovası: Finike Körfezinden başlar. Büyük bir düzlük görünümündedir.

Birkaç akarsuyun kollarını birleştirerek oluşan ova, alüvyonlu, içinde taş olmayan oldukça

verimli, siyah topraklardır.

Kasaba Ovası: Yaklaşık 15 km uzunluğunda ve 4-5 km genişliğinde olan ovanın

üç tarafı dağlarla çevrilidir. Deniz iklimi egemendir. Kış ve yaz ayları genellikle sisli

geçmektedir. Su bakımından zengin değildir, ancak kış aylarında su bulunmaktadır.

Alanya Ovası: Ova 30-40 km2'lik bir alanı kapsamaktadır. Dim Çayı ve Oba Çayı

teknesi olmak üzere iki bölümden oluşmuştur. Alanya ovasının iklimi Antalya ovasına

57

oranla daha yumuşaktır.

Demre Ovası: Demre Çayının getirdiği alüvyonlarla oluşmuştur. 20 km2'lik bir

alanı kapsamaktadır. Toprak oldukça verimlidir. Demre Ovası da su bakımından pek

zengin değildir.

Tekirova: 10 km2'lik bir alanı kapsar. Tahtalı Dağlarından inen suların ve Bağırsak

deresinin getirdiği alüvyonlardan oluşmuştur.

Alara Ovası: Toprağı orta verimlilikte, Alanya-Manavgat arasında yeralan bir

ovadır. Alara Çayı ile sulanır.

Tablo 3. Antalya’daki Önemli Ovalar ve Özellikleri

OVANIN ADI Bulunduğu

Yer (İlçe)

Yüzölçümü

(km2)

İl Yüzöl-

çümüne

Oranı

(%)

Denizden Yükseklik

(m)

Özellikleri (Yetiştiricilik ve Sulama)

Boğaçayı Merkez 24,10 0,12 30 Sera-Sebze-Narenciye (Halk

Sulaması)

Döşemealtı Merkez 440,32 2,14 250 Sebze-Pamuk-Buğday-Meyve (Halk Sulaması)

Kurşunlu Merkez 61,01 0,30 100 Sebze-Pamuk-Buğday- (Halk Sulaması)

Varsak Merkez 133,21 0,65 150 Sebze- Meyve -Pamuk- (DSİ ve Halk Sulaması)

Aksu Merkez-Serik 300,71 1,46 30-120 Sera-Sebze-Tarla -Pamuk- (DSİ ve Halk Sulaması)

Sedre Alanya 107,60 0,52 30 Sera-Sebze-Narenciye -Muz-(DSİ ve Halk Sulaması)

Alara Alanya-Manavgat

61,14 0,30 60 Sera-Sebze-Meyve-Tarla -Pamuk- (DSİ ve Halk Sulaması)

Elmalı Elmalı 264,22 1,28 1.050 Hububat-Meyve-Bağ-Şeker pancarı (DSİ ve Halk Sulaması)

Finike-Kumluca

Finike-Kumluca

119,46 0,58 20 Sera-Sebze-Narenciye -(DSİ ve Halk Sulaması)

Gazipaşa Gazipaşa 39,76 0,19 30 Sera-Sebze-Meyve –Muz-Yer fıstığı (Halk Sulaması)

Eynif İbradı 20,39 0,10 1.100 Hububat

Demre Kale 18,05 0,09 20 Sera-Sebze-Narenciye -(DSİ ve Halk Sulaması)

Kasaba Kaş 36,55 0,18 250 Hububat

Kumluova Kaş 11,84 0,06 50 Sebze- Tarla -Pamuk- (DSİ Sulaması)

Ovagölü Kaş 35,77 0,17 30 Sebze- Tarla -Pamuk- (DSİ Sulaması)

Korkuteli Korkuteli 47,35 0,23 850 Meyve-Hububat –Şeker Pancarı-Patates (DSİ ve Halk Sulaması)

Beşkonak-

Belhasan-Karabük

Manavgat 13,99 0,07 400 Sebze- Tarla (Halk Sulaması)

Manavgat Manavgat 162,24 0,79 10-40 Sera-Sebze-Hububat –Pamuk (DSİ ve Halk Sulaması)

Serik Serik-Manavgat

405,07 1,97 30-100 Sera-Sebze-Hububat –Pamuk (DSİ ve Halk Sulaması)

58

OVANIN ADI Bulunduğu

Yer (İlçe)

Yüzölçümü

(km2)

İl Yüzöl-çümüne

Oranı

(%)

Denizden

Yükseklik

(m)

Özellikleri (Yetiştiricilik ve Sulama)

Bucak-Aktaş-

Karataş Serik 17,29 0,08 300

Sebze-Hububat –Pamuk (Halk

Sulaması)

Kaynak: Çevre İl Müdürlüğü, Antalya İli Çevre Durum Raporu 2000

3.1.3.3. Yaylalar

Antalya ilinde iki büyük yayla vardır. Bunlar, Batıda Tekeli, Doğuda Taşeli

yaylalarıdır. Yerel olarak isimlendirilmiş Batı’daki küçük ölçekli yaylalar Ördübek, Uçarsu,

Gömbe, Gödene, Yeşilyayla, Taşkesik adlarıyla; Doğudaki küçük ölçekli yaylalar ise

Akçaalan, Kesikbel, Avason, Gücer, İkiz, Dumanlı, Derme, Alıç, Topalceviz, Beloluk,

Güğlenpınarı, Geriş, Güzelsu, Meşat, Sülek, Dereköy, Mahmutseydi, Pınarbaşı, Gedevet

adlarıyla tanınırlar.

Tekeli Yaylası: İl topraklarının batı sınırlarıyla Antalya Körfezi ve Antalya Ovası

arasında kalan bölgedir. Yaylada güney batı - kuzey doğu doğrultusunda sıra dağlar ve

bunların arasında çukurluklar bulunmaktadır. Tekeli yaylası birdenbire yükselen, ortası

geniş, kapalı tekneleri içerir. Yayla birbirinden çok az farklı küçük coğrafik birimlere

ayrılmıştır, bu yayla Girdev Yaylasının, Korkuteli Düzlüğünü, Aksu ve Köprüçay ile

Manavgat Çayının teknelerini de içine almaktadır. Ördübek, Uçarsu, Gömbe, Gödene,

Yeşilyayla, Taşkesik yaylaları batıda yer almaktadır.

Taşeli Yaylası: Antalya Körfeziyle Mersin ili sınırı arasındaki bölgeye yayılmıştır.

Burada Akseki'nin doğusundan Mersin ili sınırlarına doğru geniş bir kıyı şeridi

bulunmaktadır. Üzerinde Yedikaza Yaylaları yayılmıştır. Bu yaylalar arasında Sülek ve

Merdiven Yaylaları ile Gevni Yaylası sayılabilir. Güney doğuda ise Gazipaşa Yaylası

bulunmaktadır. Akçaalan, Kesikbel, Avason, Gücer, İkiz, Dumanlı, Derme, Alıç,

Topalceviz, Beloluk, Güğlenpınarı, Geriş, Güzelsu, Meşat, Dereköy, Mahmutseydi,

Pınarbaşı, Gedevet doğuda yer alan diğer yaylalardır.

Saklı Yaylası: Antalya kent merkezine 50 km uzaklıkta olup rakımı 2547

metredir. Kışın kayak merkezi, yazın da yayla olarak hizmet vermektedir. Ocak, Şubat ve

Mart aylarında sürekli, Aralık ve Mayıs aylarında genellikle parçalı şekilde karla kaplıdır.

50-100 cm arası değişen kar kalınlığı yukarı kesimlerde artmaktadır.

Kemer Yaylaları: Kemer halkı yaz aylarında genellikle Gödene Yaylası gibi

yüksek kesimlere çıkmaktadır. Yeşil Yayla ve Söğütcuması Torosların (Beydağları)

üzerinde kurulmuş olup yaz aylarında sahilde ikamet eden insanların rağbet ettiği yazlık

konaklama yerleridir.

Kaş Yaylaları: Kaş ve civarı ormanlarla kaplıdır. Yüksek dağlar ve etekleri, çam,

sedir, selvi ve diğer Akdeniz bitki örtüleri ile kaplıdır. Gömbe ve Sütleğen yaylaları

bunların en bilinenleridir. Akdağ eteklerinde kurulmuş bulunan ve yaz aylarında çok

soğuk olan bu yaylaların soğuk suları ve pınarları dikkati çeker. Uçarsu ve Yeşil Göl,

soğuk su kaynaklarıdır. Buralarda birçok meyve ağaçları vardır.

Manavgat Yaylaları: Köprüçay Vadisinin ikiye ayrıldığı Torosların üzerinde birçok

yayla bulunmaktadır. En önemlileri Gülenpınar ve Beloluk Yaylaları, Dumanlı Yaylası,

Topalceviz, Alıç ve Demre Yaylaları, Dumanlı Yaylası ile Bezburun dağı eteklerindeki İkiz

Yaylasıdır. Manavgat'ın dağlık bir arazi yapısına sahip olması ve bu nedenle tarım

arazilerinin azlığı, dağ köylerinde yaşayan halkın hayvancılığa yönelmesinie sebep olmuş

ve sürüler halinde kıl keçisi yetiştiriciliği önemli geçim kaynağı durumuna gelmiştir. Bu

sebeple, köy halkının %90'ı yaz aylarında hayvanları ile birlikte yaylalara göçerler.

3.1.3.4. Göller

Antalya'da göller genellikle ilin batı bölümünde yer almaktadır. Bunlar alan olarak

küçüktür ve çoğunlukla yaz aylarında kururlar. Karagöl senenin 8-10 ayında; Avlan Gölü

59

ise senenin 6-7 ayında su dolarak göl halini alırlar. İldeki başlıca göller, Söğüt Gölü,

Karagöl Sazlığı ve Avlan Gölü'dür.

Söğüt Gölü: Söğüt Gölü İlin Kuzey batısında yeralan ve kuru olduğu dönemlerde

göl zemininde tarım yapılan geniş bir ova görünümündedir.

Karagöl: Devamlı su altında bulunup, göl durumunu koruyan saha 24,5 km2’dir.

Avlan Gölü: Göl durumunu koruyan saha 8,5 km2’dir. Bu gölün çevresi taşkın

arttığı zaman bataklık halini alır. Ancak suları çekildiği zaman tarıma elverişli hale gelir.

Kırkgöz Kaynakları Gölü: Bu alanda devamlı anlamda göl yoktur. Ancak Kırkgöz

kaynaklarının yayıldığı ve kaynak debisine bağlı olarak yayılım gösteren bataklık alanı

vardır. Göl alanının büyük kısmı sazlık ve kamışlıktır. Ekonomik değere sahip balık

yetiştiriciliğine elverişli değildir.

3.1.3.5. Akarsular

İlin akarsuları, daha çok dere ve çaydan oluşur. İlin önemli akarsuları arasında

Manavgat Irmağı, Köprü, Aksu, Düden, Dim, Kargı, Alara, Karpuz, Başgöz, Karaman ve

Korkuteli Çayları yer alır.

Yazları sıcak ve kurak geçtiği için bu akarsuların debisi çok azalır, birçoğu kurur.

Dere ve çayların sonbahar yağmurları ile su seviyesi yükselir. İlkbaharda Toros

Dağlarındaki karların erimesiyle en yüksek seviyeye ulaşır.

Dere ve çayların kaynakları Toros dağlarıdır. Bunlar denize inerken arazinin fazla

eğimli olması nedeniyle hızlı akarlar ve toprak erozyonuna neden olurlar.

Boğa Çayı: Karaman, Doyran ve Çandar isimli üç çaydan oluşmaktadır. Yaklaşık

boyu 48 km’dir. Boğa Çayı’nın suyu tuzluluk bakımından ikinci, alkalilik bakımından birinci

sınıf sulama suyu niteliğindedir.

Arapsuyu Çayları: Büyük Arapsu ve Küçük Arapsu olarak Boğa Çayı’nın birkaç

kilometre doğusundaki düzlükten çıkarlar. Kuvvetli karstik kaynaklar tarafından

beslenirler.

Düden Çayı: Kırkgöz mevkiindeki kaynaklardan çıkıp, birkaç kilometre sonra

Bıyıklı Düden’inde kaybolur. Antalya’nın kuzeyinde tekrar yüzeye çıkarak 300 m

uzunluğunda dar ve dik yamaçlı oyuk içerisinde aktıktan sonra Düden Batığı’nda tekrar

kaybolur. Antalya’nın 8 km kuzeyinde Düden Başı’nda Düden Çayı adı altında tekrar

yüzeye çıkar. Düden Çayı’nın suyu tuzluluk bakımından üçüncü, alkalilik bakımından

birinci sınıf sulama suyu niteliğindedir.

Aksu Çayı: Antalya havzasının büyük çaylarından biridir. Yaklaşık 117 km

uzunluğundadır. Suyu tuzluluk bakımından ikinci, alkalilik bakımından birinci sınıf sulama

suyu niteliğindedir.

Köprüçayı Irmağı: Eğridir Gölü’nün Güneydoğusundaki Anamas Dağları’ndan

çıkar. Bir çok pınarla birlikte yaklaşık boyu 156 km'ye ulaşır. Köprüçay Irmağının suyu

tuzluluk bakımından ikinci, alkalilik bakımından birinci sınıf sulama suyu niteliğindedir.

Manavgat Irmağı: Cevizli bucağının batısındaki pınarlarla kuzeyden gelen Şahap

Deresinin birleşmesi ile teşekkül eder. Pek çok dereyi ve kaynağı içine alır. En önemli kolu

Aygır Deresi’dir. Manavgat ilçesinin 6-7 km güneyinde Çayağzı mevkiinde denize dökülür.

Yaklaşık 82 km uzunluğundadır. Irmağın suyu tuzluluk ve alkalilik bakımından birinci sınıf

sulama suyu niteliğindedir. Çağlayanı ile bilinen Manavgat Irmağının derinliği ilçe

yakınlarında 2-7 metreyi bulur. Bu ırmak üzerinde Oymapınar Barajı kurulmuştur ve

belirli yerlerde kültür balıkçılığı (Alabalık) yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Karpuz Çayı: Yaklaşık 50 km uzunluğundadır. Çayın suyu tuzluluk bakımından

ikinci, alkalilik bakımından birinci sınıf sulama suyu niteliğindedir.

Alara Çayı: Yaklaşık 80 km uzunluğundadır. Çayın suyu tuzluluk bakımından

ikinci, alkalilik bakımından birinci sınıf sulama suyu niteliğindedir.

60

Kargı Çayı (Deliçay): Yaklaşık 43 km uzunluğundadır. Çayın suyu tuzluluk

bakımından ikinci, alkalilik bakımından birinci sınıf sulama suyu niteliğindedir.

Oba Çayı: Alakilise ve Merdiven Dereleri’nin birleşmesinden meydana gelir.

Alanya ovasında yaralan Oba köyünün Güneyinde denize dökülür. Yaklaşık boyu 14 km

uzunluğundadır.

Dim Çayı: Akdağ eteklerinden doğar, Bucak yakınlarında Uçurmak Deresi ile

birleşir. Alanya ilçesinin 5 km doğusunda denize dökülür. Yaklaşık uzunluğu 30 km’dir. Bu

çayın suyu tuzluluk ve alkalilik bakımından birinci sınıf sulama suyu niteliğindedir.

Ayrıca Sapa, Bıçkıcı, Delice, Alakır, Akçay, Derme, Eşen Çayları bölgenin önemli

yer üstü sularıdır. Bölgenin sulak alanlarından biri de, akarsu boylarında yer alan ve yılın

büyük kısmında su altında kalan ince şeritlerdir. Bu alanlar 7.513 hektar

büyüklüğündedir.

Yine sulak alanlardan alüvyal sahil bataklıkları, deniz kıyısında yer alan, deniz ve

yüzey akışların etkisi ile devamlı veya yılın büyük bir bölümünde yaş yada bataklık

durumunda olan topraklardır. Tuzlu ve sodikliğin her tür ve derecesinde olabilirler. Bu

arazinin tarımsal değeri yoktur. 519 hektar alan kaplamaktadır.

3.1.3.6. Yeraltı Su Kaynakları

Antalya, yeraltı suyu yönünden oldukça zengin bir ilimizdir. İlin su ihtiyacının

karşılanmasında ve sulamada bu yeraltı su kaynaklarından yararlanılmaktadır.

Antalya'daki yeraltı su kaynakları;

Kırkgöz Kaynakları: Toros dağlarından çıkan bir kaynaktır.

Gürkavak Kaynağı: Şehrin su temin ettiği en eski kaynaklardan biri olan

"Gürkavak Kaynağı" Antalya'nın kuzeybatısında Düzlerçamı Milli Parkı içerisinde

bulunmaktadır.

Mağara Kaynağı: Konyaaltı Plajının karşısındaki falezlerden çıkan bu kaynak,

şehre en yakın kaynak olup, şehrin içme suyu buradan karşılanmaktadır.

Duraliler Kaynağı: Duraliler Köyü'nün yerleşim ve tarım alanları içerisinde

bulunan bu kaynaktan sulamada yararlanılmaktadır.

İskele kaynağı (Mescid Alanı): Yat limanındaki mescit alanından çıkan bu

kaynaktan mahalli içme suyu ihtiyacı karşılanmaktadır.

Hurma Pınarları: Antalya'nın batısında Hurma Köyü içerisinde bulunan ve çok

kaliteli suya sahip olan bu kaynak, yakın zamana kadar şehrin içme suyu ihtiyacının

karşılanmasında kullanılmıştır. Ancak son yıllarda yaşanan kuraklığın tesiri ile şimdi

bakımsız ve terk edilmiş durumdadır.

Arapsuyu Kaynakları: Antalya'nın batısında bulunan Arapsuyu l ve II kaynakları

2 km kadar yüzeyde aktıktan sonra denize ulaşırlar.

Boğaçayı Keson Kuyuları: Boğaçayı havzasındaki alüvyonlarda bulunmakta,

içme ve kullanma suyu ihtiyacının karşılanmasında kullanılmaktadır.

Düden Şelalesi Kaynağı: Düden Şelalesinin altından çıkmaktadır.

Duraliler Kuyusu: Duraliler Köyü'nün kuzeyinde, yerleşim ve tarım alanlarının

dışında bulunan bu kuyular sulamada kullanılmaktadır.

Meydan Kuyuları: Antalya'nın Meydan semtinde bulunan bu kuyular, yerleşim

alanlarının ortasında kalmıştır. Şehir içme suyunun bir kısmı buradan sağlanmaktadır.

3.1.4. İlin İklimi

Antalya’nın sahil ve yayla kesimi arasında iklim ve dolayısıyla bitki örtüsü

bakımından önemli bir farklılık göze çarpar. Sahil kesimi Muz ve Narenciye gibi tropik ve

61

sub-tropik iklim bitkilerinin yetiştirilmesine ve sera tarımı yapılmasına uygundur. Yayla

kesimi ise soğuğa dayanıklı elma, armut, ayva gibi mutedil iklim meyve türlerinin

yetişebilmesi için elverişlidir.

Antalya ili iklimi, genelde yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olarak ifade

edilen Akdeniz iklimi içerisinde mütalaa edilmekte ise de, ilde meteorolojik eleman

değerleri yönünden oldukça farklılık gösteren üç iklim tipi görmekteyiz.

Tablo 4. Antalya İli Aylık Meteorolojik Ölçüm Ortalama Sonuçları (1998)

Aylar Ortalama Sıcaklık

(oC)

En Yüksek Sıcaklık

(oC)

En Düşük

Sıcaklık (oC)

Ortalama Oransal

Nem (%)

Günlük en çok yağış

miktarı (mm)

Ortalama yağış

miktarı (mm)

Güneşlenme

süresi (saat ve

dakika/gün)

Ort. yağışlı

gün sayısı

Ort. donlu gün

sayısı

Ocak 9,9 23,9 -4,3 68 331,5 247,5 5,09 12,9 1

Şubat 10,5 25,9 -4,6 68 232,8 170,9 6 11,1 0,5

Mart 12,6 27,7 -1,6 66 139,2 94,1 6,55 8,9 0,1

Nisan 16,2 32,8 3,3 67 124,4 43,3 8,11 6,4

Mayıs 20,4 38,7 5 68 120,4 28,5 10,04 5,2

Haziran 25 41,5 11,1 61 64,1 9,7 11,42 2,5

Temmuz 28,1 44,7 14,8 58 41,8 2,4 12,16 0,5

Ağustos 27,9 44,6 13,6 59 49,6 2,1 11,48 0,5

Eylül 24,7 42,5 10,3 58 98,7 11,5 10,18 1,6

Ekim 19,9 39,6 2,9 62 195,1 62,6 8,12 5,7

Kasım 15,1 33 0 66 220,2 123,7 6,34 7,6

Aralık 11,5 23,6 -1,9 67 290,7 256 4,58 12,5 0,2

Yıllık 18,5 44,7 -4,6 64 331,5 1052,3 8,34 75,4 1,8

Ortalama karla örtülü gün sayısı sıfırdır.

Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü

3.1.4.1. Kıyı Kesimi (I - II ve III. Agro-Ekolojik Alt Bölgeler) İklimi

Sahil kesiminde görülen ve Akdeniz ikliminin tanımına uyan, yazları sıcak ve

kurak, kışları ise ılık ve yağışlı iklimdir. Bu iklimin hüküm sürdüğü kıyı kesimi olan I, II ve

III. Agro-Ekolojik Alt Bölgelerin yüksek olmayan kesimleridir.

Ortalama Sıcaklık: Yıllık olarak 17.6 oC ile 20 oC, kış aylarında 8.5 oC ile 14.1 oC ve

yaz aylarında 24.2 oC ile 28.3 oC arasında seyretmektedir.

Ortalama Yüksek Sıcaklık: Yıllık olarak 22.4 oC ile 24.6 oC, kış aylarında 14.2 oC ile

18.3 oC ve yaz aylarında 28.2 oC ile 34.4 oC arasında bulunmaktadır.

Ortalama Düşük Sıcaklık: Yıllık olarak 11.4 oC ile 16.6 oC, kış aylarında 3.8 oC ile

11.5 oC ve yaz aylarında 17.1 oC ile 24.7 oC arasında rasat edilmektedir.

En Yüksek Sıcaklık: En yüksek sıcaklık değerleri 39.0 oC ile 44.7 oC arasında

değişmektedir.Kış aylarında bile bu kesimde 27.8 oC ulaşan sıcaklıklar görülmektedir.

En Düşük Sıcaklık: Bu kesimde şimdiye kadar rasat edilmiş en düşük sıcaklık

değerleri 0.3 oC ile –4.7 oC arasında görülmektedir. Kaş ilçesinde sıcaklık 0.0 oC’nin altına

hiç düşmemekte, diğer yörelerde ise sıcaklık ortalama olarak yılda ancak birkaç gün 0.0

oC’nin altında seyretmekte ve bu sıcaklık süresi oldukça kısa olmaktadır.

Nisbi Nem: 70 yıllık nisai nem ortalaması yörelere göre %51 ile %70 arasında

değişmekle beraber ortalama olarak %64’ tür.

Yağış: Yıllık ortalama yağış bu kesimde 792.1 mm ile 1277 mm arasında

değişmektedir. Bu alt bölgedeki ilçelerin en az yağış alan yeri Gazipaşa, en fazla yağış

alan yeri ise Kemer ve civarıdır. Bu kesimde yıllık yağışın %60-70’ i kış aylarında vuku

62

bulmakta olup, yağışlar çok şiddetli şekildedir. Antalya’da bir günde 331.5 mm ve

Kemer‘de ise 469.9 mm yağış rasat edilmiştir. Bu kesimde kar yağışlarına nadir olarak

rastlanır ve yerde uzun süreli bir kar örtüsü görülmez.

Güneşlenme Müddeti: Antalya ili kıyı kesimi Türkiye’ de güneşlenme müddetinin

en yüksek olduğu yerlerden biridir. Yıllık ortalama güneşlenme müddeti, Antalya’da 8

saat 39 dakika, Alanya ilçesinde ise 8 saat 28 dakikadır. Yaz aylarında bu süre Antalya’da

12 saat 41 dakikaya, Alanya’da ise 12 saat 28 dakikaya çıkmaktadır.

Deniz Suyu Sıcaklığı: Antalya ilinin kıyı kesimi deniz suyu sıcaklıkları yönünden

Türkiye’nin en yüksek deniz suyu sıcaklığına sahiptir. Kıyılarda ortalama deniz suyu

sıcaklığı 21.0 oC ile 21.7 oC arasında değişmekte, yaz aylarında ortalama 27 oC ile 28 oC

arasında bulunmakta, zaman zaman da 30 oC ile 31 oC’ye ulaşmaktadır.

Rüzgar: Hakim rüzgarlar kıyı kesimin batı bölümünde kuzey yönlerden, doğu

bölümünde ise güney yönlerden esmektedir. Kuvvetli rüzgarların ise bütün kesiminde ki

hakim yönü güney olmaktadır. Kuvvetli rüzgarların çok etkili olduğu bu kesimde rüzgar

hızı bilhassa kış aylarında yüksek değerlere ulaşmakta ve bu kesimde hızı 140 km/saat’ e

ulaşan rüzgarlara rastlanmaktadır.

Grafik 1. Antalya İlinde Aylara Göre Sıcaklık Değerleri

3.1.4.2. İç Batı Kesimi (IV. Agro-Ekolojik Alt Bölge) İklimi

İlin iç batı kesiminde görülen iklim tipinde, kıyı kesiminde olduğu gibi çok sıcak ve

kurak olmadığı gibi kış aylarında da ılık olmayıp oldukça soğuk geçmekte ve gene bu

kesimde çok şiddetli yağışlar görülmektedir.

Ortalama Sıcaklık: Yıllık olarak 12.2 oC ile 12.9 oC, kış aylarında 2.1 oC ile 4.4 oC ve

yaz aylarında ise 19.6 oC ile 24.1 oC arasında seyretmektedir.

Ortalama Yüksek Sıcaklık: Yıllık olarak 19.1 oC ile 19.9 oC, kış aylarında 7.1 oC ile

10.6 oC ve yaz aylarında 27.1 oC ile 31.5 oC arasında bulunmaktadır.

Ortalama Düşük Sıcaklık: Yıllık olarak 5.5 oC ile 6.3 oC, kış aylarında –2.3 oC ile 0.3 oC ve yaz aylarında ise 10.5 oC ile 15.4 oC arasında değişmektedir.

En Yüksek Sıcaklık: Bu bölgelerde şimdiye kadar yapılmış rasatlar neticesinde elde

edilmiş en yüksek sıcaklıklar yörelere göre 37.4 oC ile 40.0 oC arasında değişmektedir.

63

En Düşük Sıcaklık: Değerleri bölgelere göre –16.0 oC ile –18.6 oC arasında

görülmekte, yılda ortalama olarak 60 gün sıcaklık 0.0 oC altında seyredebilmekte ve

şiddetli don olabilmektedir. Ayrıca bu bölgelerde Mayıs ayında bile sıcaklığın 0.7 oC ‘ye

kadar düştüğü tespit edilmiştir.

Nisbi Nem: Yıllık nisai nem ortalaması %56 ile %63 arasında değişmektedir.

Yağış: Bu bölgelerde yağış, kıyı kesimine göre oldukça az olup, 392.6 mm ile

626.6 mm arasında değişmektedir. Bu kesimin en fazla yağış alan yerleri ise bölgenin kıyı

bölgelerine komşu olan yöreleri olmaktadır. Haziran aylarında olmak üzere az miktarda

da olsa yaz aylarında yağış görülmektedir. Ancak ne kış ne de yaz aylarında kısa süre de

çok yağış bırakabilen şiddetli yağışlara burada rastlanmaz. Şimdiye kadar ölçülmüş

günlük en çok yağış miktarı 80.4 mm olmuştur. Bu bölgede yılda ortalama olarak 10-12

gün kar yağışlı olarak geçer. Ortalama olarak 30-35 gün yerde kar örtüsü bulunur.

Rüzgar: Hakim rüzgarlar topografik duruma göre yer yer değişmekle beraber

genellikle kuzey veya güney yönlerden esmektedir.

3.1.4.3. İç Doğu Kesimi (V. Agro-Ekolojik Alt Bölge) İklimi

V. Agro-Ekolojik Alt Bölgenin yer aldığı İlin iç doğu kesiminin iklimi ise bütün

meteorolojik eleman değerleri bakımından kıyı kesiminden, yağışlar yönünden ise iç batı

bölgelerden ayrıcalıklar gösterir. Bu kesimde:

Ortalama Sıcaklık: Yıllık olarak 11.7 oC ile 13.2 oC, kış aylarında 1.3 oC ile 5 oC ve

yaz aylarında ise 19.3 oC ile 24.1 oC arasında seyretmektedir.

Ortalama Yüksek Sıcaklık: Yıllık olarak 18.4 oC ile 18.6 oC; kış aylarında 7.0 oC ile

9.4 oC ve yaz aylarında 26.3 oC ile 30.3 oC arasında olmaktadır.

Ortalama Düşük Sıcaklık: Yıllık olarak 5.7 oC ile 9.0 oC; kışa aylarında –2.7 oC ile

2.2 oC ve yaz aylarında ise 11.5 oC ile 19.0 oC arasında seyreder.

En Yüksek Sıcaklık: Bu bölgede şimdiye kadar rasat edilmiş en yüksek sıcaklıklar

yörelere göre 36.7oC ile 37.2 oC arasında değişmektedir.

En Düşük Sıcaklık: Şimdiye kadar yapılmış rasat sonucunda bu bölgeden elde

edilmiş en düşük sıcaklık değerleri -14.0 oC ile -17.5 oC arasında görülmektedir. İç batı

bölgede olduğu gibi bu bölgede de şiddetli don olayları olmakta ve sıcaklık Mayıs ayında

bile 0.7 oC’e kadar düşebilmektedir.

Nisbi Nem: Bu bölgenin yıllık nisai nem ortalaması %60’tır.

Yağış: Bu bölgede yağışlar, gerek şiddet, gerek miktar ve gerekse yağışlı gün

sayısı bakımından kıyı kesim ve iç batı kesimle büyük farklılık göstermektedir. Bu bölgede

yıllık ortalama yağış 1318.8 mm ile 2018.7 mm arasındadır. Bu bölgenin en fazla yağış

alan yöreleri Aydınkent ve Güzelsu çevreleri olup, bu yörelerde yıllık yağış miktarı 2000

mm’nin üzerindedir. Yaz yağışlarına az da olsa bu bölgede de rastlanır. Yağışların yoğun

olduğu aylar diğer bölgelerde olduğu gibi kış aylarıdır. Yıllık ortalama yağışlı gün sayısı

bazı yörelerde 100 günün üzerindedir.Bu bölgede de kar yağışları mevcuttur ve yağan kar

yılda ortalama olarak 10-15 gün yerde örtü bırakır.

Rüzgar: İç batı bölgede olduğu gibi bu bölgede de hakim rüzgar yönü, yörenin

topografik durumuna göre yer yer değişmekle beraber, genellikle kuzey ve güney

yönündedir.

Tablo 5. Antalya İli Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri Bazı İklim Özellikleri

İLÇELER Ortalama Sıcaklık En Yüksek Sıcaklık En Düşük Sıcaklık

Uzun Yıllar 2001 Yılı Uzun Yıllar 2001 Yılı Uzun Yıllar 2001 Yılı

I. Alt Bölge 19 20 40 40 -2 3

Finike 18,4 19,8 42,0 41,6 -2,1 4,0

64

İLÇELER Ortalama Sıcaklık En Yüksek Sıcaklık En Düşük Sıcaklık

Uzun Yıllar 2001 Yılı Uzun Yıllar 2001 Yılı Uzun Yıllar 2001 Yılı

Kale 17,8 19,0 38,0 40,0 -4,0 0,7

Kaş 19,8 19,8 40,5 38,4 0,3 3,0

Kumluca

II. Alt Bölge 18 19 44 41 -4 1

Merkez 18,3 18,9 44,7 43,3 -4,4 1,4

Kemer

Manavgat 18,5 19,5 43,6 37,9 -2,0 1,0

Serik 16,9 43,5 -4,8

III. Alt Bölge 19 20 40 35 -3 1

Alanya 20,1 20,5 41,9 34,3 -3,0 2,4

Gazipaşa 17,6 18,9 39,0 35,8 -3,2 0,0

IV. Alt Bölge 13 14 39 37 -17 -8

Elmalı 12,9 14,0 40,0 37,4 -18,4 -8,5

Korkuteli 12,3 13,6 37,4 37,5 -16,2 -7,5

V. Alt Bölge 11 17 37 39 -12 -5

Akseki 11,2 17,2 37,0 38,6 -12,0 -5,3

Gündoğmuş

İbradı

İl Ortalaması 16 18 41 38 -7 -2 Gri kapalı alanlar istasyon olmadığını veya çalışmadığını ifade eder.

Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü

Grafik 2. Aylara Göre Ortalama Yağış Miktarları

Antalya İlinde Aylara Göre Yağış Miktarları

0

50

100

150

200

250

300

350

Oca

k

Şubat

Mar

t

Nis

an

May

ıs

Haz

iran

Temm

uz

Ağust

os

Eylül

Ekim

Kas

ım

Ara

lık

(mm

)

Günlük en çok

yağış miktarı( m m )

Ortalama yağışm i k t a r ı

( m m )

Antalya ilinde Aralık ve Ocak aylarında aylık ortalama yağış miktarı 250 mm

civarındadır. Yaz aylarında ise bu miktar 50 mm’nin altına düşmektedir.

65

Grafik 3. Ortalama Günlük Güneşlenme Süreleri

Antalya İlinde Aylara Göre Ortalama Günlük Güneşlenme Süresi

0

2

4

6

8

10

12

Oca

k

Şubat

Mar

t

Nis

an

May

ıs

Haz

iran

Temm

uz

Ağust

os

Eylül

Ekim

Kas

ım

Ara

lık

(saat)

Güneşlenme süresi

(saat ve dakika/gün)

Grafik 4. Ortalama Yağışlı Gün Sayısı

Antalya ili en fazla yağışı “Aralık, Ocak ve Şubat” aylarını kapsayan kış

mevsiminde almaktadır ve çok sık olmamakla birlikte bu aylarda sel ve taşkınlar

meydana gelebilmektedir. Türkiye’de ölçülmüş en şiddetli yağışlardan bir çoğu Antalya

ilinde gerçekleşmiştir. Örneğin, 4 Kasım 1995 tarihinde 12 saatte 428 mm yağış

gerçekleşmiştir. 1998 yılından sonraki süreçteki yağışlar incelendiğinde, Merkez İlçe

Duraliler, Yeniköy, Lara-Güzeloba Beldelerinde, Kale ilçesi Beymelek beldesinde, Kumluca

ilçesi Mavikent-Beykonak Kasabaları ile Manavgat Çayı ile Eşen Çayında taşmalar olmuş,

tarım alanlarında zararlara sebebiyet vermiştir.

İl, en fazla güneş ışığını ise “Haziran, Temmuz, Ağustos” aylarını kapsayan yaz

aylarında almaktadır. Ocak ayında yağışlı gün sayısı 12’yi bulurken, Temmuz ayında

günlük güneşlenme süresi 12 saate ulaşmaktadır.

66

Tablo 6. Antalya İli Sahil ve Yayla Kesimi Bazı Meteorolojik Ölçüm Sonuçları

Ölçümler

Sahil Kesimi

(I – II ve III. Alt

Bölgeler)

Yayla Kesimi

(IV. ve V. Alt

Bölgeler)

Alanya Finike Elmalı Korkuteli

Ortalama Sıcaklık (°C) 20,5 19,8 14,0 13,6

Max. Ortalama Sıcaklık (°C) 24,2 25,4 20,8 20,9

Min. Ortalama Sıcaklık (°C) 17,2 14,7 7,6 7,2

Extrem Max. Sıcaklık (°C) 34,3 41,6 37,4 37,5

Extrem Min. Sıcaklık (°C) 2,4 4,0 -8,5 -7,5

Donlu Gün Sayısı (Gün) 0,0 0,0 54,0 57,0

Nisbi Nem Ortalaması (%) 57,2 70,2 46,6 55,9

Yıllık Yağış Toplamı (kg/m²) 1558,4 1553,0 400,3 588,8

Yağışlı Gün Sayısı (gün) 103,0 79,0 55,0 81,0

Ortalama Rüzgar Hızı (m/sn) 0,9 1,6 1,6 0,8

Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü

3.1.5. Bitki Örtüsü

Antalya ilinin bitki örtüsü ormanlar ve çayır meralar diye 2 alt başlık halinde

incelenmiştir.

3.1.5.1. Ormanlar

Antalya ilinde toplam ormanlık alan 1.135.060 hektardır. Ormanların niteliklerine

göre de yaklaşık 512.000 hektar normal koru alanı, 339.000 hektar bozuk koru alanı,

297.000 hektar bataklık orman alanı bulunmaktadır.

Antalya ilindeki ormanlık alanların dağılımında, Manavgat ilçesi yaklaşık 155.000

hektar ile ilk sırada Kaş ilçesi 140.000 hektar İle 2 sırada, merkez ilçe 139.000 hektar

alanla 3. sırada yer alır. Bu ilçeleri sırasıyla, Akseki, Alanya ve Korkuteli takip eder.

İbreli ağaç türlerine göre, Kızılçam, Karaçam, Sedir, Ardıç, Fıstık çamı ormanları;

yapraklı ağaç türlerine göre meşe, defne, okaliptüs ormanları yaygındır.

3.1.5.2. Çayır ve Meralar

Antalya ilinin toplam yüzölçümünün yaklaşık %5’ini, 102.465 hektarını çayır-

meralar oluşturmaktadır.

Geçit bölgelerindeki mera arazileri genelde kıraç arazilerdir ve bunlar 4 ve 5. sınıf

tarım arazileridir. Sahile yakın kesimlerdeki mera arazileri ise 2. ve 3. sınıf tarım

arazileridir. Taban arazilerdeki meralar üzerinde genelde polikültür tarım yapılmaktadır

veya yapılaşma suretiyle işgal edilmişlerdir.

Bölgedeki çayır ve mera arazilerinde önemli sayılabilecek alkalilik, tuzluluk veya

erozyon problemine rastlanmamaktadır.

Fiilen mera olarak kullanılan arazilerde aşırı ve düzensiz otlatma, uzun süren

kuraklık vb. nedenlerle bitki örtüsü bozulmaya başlamış ve meraların değerli bitki türleri

zamanla yok olarak yerlerini daha düşük kaliteli bitki türlerine bırakmaya başlamışlardır.

Yüksek kaliteli bitki türlerinin azalmasıyla mevcut meraların durumları iyiden, orta ve

zayıfa doğru değişmiştir.

67

3.1.6. Antalya İli Arazi Dağılımı

Antalya ilinin toplam yüzölçümü 20.591.010 dekardır. Bu alanın ancak %20,16'lik

bölümü olan 4.150.160 dekarını Tarım Alanları, %4,98 ile 1.024.650 dekarını çayır-mera,

%55,12 ile 11.350.600 dekarını Orman ve Fundalıklar, %0,25 ile 52.080 dekarını Su

Yüzeyi ve %19,49'luk oran ile 4.013.520 dekarını da Tarım Dışı Alanlar ve Yerleşim

Alanları oluşturmaktadır.

Tablo 7. Alt Bölgeler ve İlçelere Göre Antalya İli Genel Arazi Dağılımı (da)

İLÇELER Tarım Alanı

Çayır-Mera Alanı

Orman ve Fundalık

Su Yüzeyi

Tarım Dışı Alan

Toplam Yüzey

I. Alt Bölge 519.870 108.280 2.488.200 8.550 1.014.100 4.139.000

Finike 71.010 10.520 506.380 1.720 65.370 655.000

Kale 53.500 500 320.420 1.200 97.600 473.220

Kaş 225.360 19.500 1.088.500 490 423.930 1.757.780

Kumluca 170.000 77.760 572.900 5.140 427.200 1.253.000

II. Alt Bölge 1.355.340 146.690 3.308.700 28.490 1.211.780 6.051.000

Merkez 448.940 30.440 683.480 3.370 796.360 1.962.590

Kemer 29.680 0 309.100 0 113.630 452.410

Manavgat 423.360 106.950 1.658.480 20.370 73.840 2.283.000

Serik 453.360 9.300 657.640 4.750 227.950 1.353.000

III. Alt Bölge 409.370 213.360 1.627.680 6.570 250.450 2.507.430

Alanya 244.220 98.600 1.036.390 5.090 192.130 1.576.430

Gazipaşa 165.150 114.760 591.290 1.480 58.320 931.000

IV. Alt Bölge 1.608.000 298.000 1.648.860 3.470 506.670 4.065.000

Elmalı 593.350 240.000 645.490 350 114.810 1.594.000

Korkuteli 1.014.650 58.000 1.003.370 3.120 391.860 2.471.000

V. Alt Bölge 257.581 258.320 2.277.160 5.000 1.030.520 3.828.581

Akseki 114.060 176.500 1.309.020 5.000 478.420 2.083.000

Gündoğmuş 129.890 64.620 661.440 0 435.630 1.291.580

İbradı 13.630 17.200 306.700 0 116.470 454.000

İl Toplamı 4.150.160 1.024.650 11.350.600 52.080 4.013.520 20.591.010

Kaynak: TKB Antalya İl Müdürlüğü İstatistikleri

68

Grafik 5. Genel Arazi Dağılımı

Antalya İli Genel Arazi Dağılımı

Çayır-Mera Alanı5 %

Orman ve Fundalık5 6 %

Tarım Dışı A l a n

1 9 % Su Yüzeyi

0,3%

Tarım A l a n ı

2 0 %

Antalya ili genel arazi dağılımında %56’lık oranla Orman ve Fundalık alanlar birinci

sırada, %20’lik oranlar Tarım Alanları 2. sırada, %19’luk oranla Tarım Dışı Alanlar 3.

sırada ve %5’lik oranla Çayır ve Mera alanları 4. sırada yer almaktadır. Su Yüzeyi ise

%0.3’lük bir orana sahiptir.

Grafik 6. Arazi Dağılım Oranları Antalya ve Türkiye Karşılaştırması

Tüm Türkiye ve Antalya İli Genel Arazi Dağılım Oranları

Karşılaştırması

0%

10%

20%

30%

40%

50%

60%

Tarım

Alanı

Çayır-Mera Alanı Orman ve

Fundalık

Su Yüzeyi Tarım Dışı

Alan

Antalya

TÜRKİYE

İlin arazi dağılım oranları Türkiye genelindeki oranlarla karşılaştırıldığında, Antalya

ilinde Orman ve Fundalık alanlar ile Tarım Dışı Alanların Türkiye ortalamasının önemli

düzeyde üzerinde, bunun yanısıra ildeki Tarım Alanlarının ve Çayır Mera alanlarının ise

Türkiye ortalamasının altında olduğu görülmektedir.

69

Grafik 7. Alt Bölgelerin Toplam Alanları ile Tarım Alanları

Antalya İli Alt Bölgelerinde Tarım Alanları ve Toplam Yüzeyler

Karşılaştırmalı Miktarları

0

1.000.000

2.000.000

3.000.000

4.000.000

5.000.000

6.000.000

7.000.000

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge

(da)

Tarım

Alanı

Toplam

Yüzey

Alt bölgeler bazında tarım alanı miktarları sıralandığında, IV. Alt Bölge 1. sırada

yer almaktadır. Bunu sırasıyla, II, I, III ve en son V. Alt Bölge takip etmektedir.

Grafik 8. Alt Bölgelerde Tarım Alanlarının Payları

Antalya İli Alt Bölgelerinde Tarım Alanlarının Alt Bölge

Toplam Yüzeyine Oranları (%)

39,56%

6,73%

12,56%

22,40%

16,33%

I. Alt Bölge

II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

Alt bölgeler bazında tarım alanlarının, alt bölge toplam yüzeylerine oranları dikkate

alındığında, IV. Alt Bölge 1. sırada yer almakta, bu bölgeyi sırasıyla, II, III, I ve en son V.

Alt Bölge takip etmektedir.

3.2. SOSYO-EKONOMİK YAPI

İlin sosyo-ekonomik yapısı konusu içerisinde; Nüfus, Sağlık, Ulaşım, Eğitim, İlin

Genel Ekonomisi, Altyapı, Ticaret, İlde Yürütülen Yatırımlar gibi konular incelenmiştir.

3.2.1. Nüfus

2000 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre Antalya ilinin toplam nüfusunun (bulunulan

yere göre) 1.719.751 olduğu tespit edilmiştir. Nüfusun 936.330'u şehirlerde, 783.421'i

70

köylerde yaşamaktadır.

Antalya ilinde, Merkez ilçe dahil 15 ilçe, 103 belde, 545 köy mevcuttur. Antalya'da

son yıllarda nüfus artışı hızlanmış yıllık artış oranı %41,79 olmuştur. Bu oran şehir

nüfusunda %44,13, köy nüfusunda ise %39,07 olarak gerçekleşmiştir.

Toplam nüfusun %54,44'u şehirlerde, %45,55'i köylerde yaşamaktadır ve ilde km²

başına 83 kişi düşmektedir.

Yıllık Nüfus Artış Hızları

Antalya’da İl ve ilçeler bazında nüfusla ilgi veriler aşağıdaki tablolarda

görülmektedir.

Tablo 8. Antalya'da Yıllık Nüfus Artış Hızları (1935-2000)

Yıllar Nüfus

Yıllık Nüfus

Artış Hızı

Dönemi

Yıllık

Nüfus

Artış Hızı

(%0)

Yıllık Şehir

Nüfus Artış

Hızı

(%0)

Yıllık Köy

Nüfus Artış

Hızı

(%0)

1935 242.609 1927-1935 20,28

1945 278.178 1940-1945 16,33

1960 416.130 1955-1960 30,33

1970 577.334 1965-1970 34,07

1980 748.706 1975-1980 22,41

1985 891.149 1980-1985 34,83

1990 1.132.211 1985-1990 47,88

1997 1.509.616 1990-1997 40,46

2000 1.719.751 1990-2000 41,79 44,13 39,07

Kaynak: DİE, 2001

En yüksek yıllık nüfus artışı %47,88’lik düzey ile 1985-1990 yılları arsında

gerçekleşmiş, takip eden yıllarda ise bu oranda düşüş görülmesine rağmen, yine de

%40’ın üzerinde seyretmeye devam etmiştir.

Türkiye’de yıllık nüfus artışı 2000 yılı nüfus sayımına göre binde 18,28

iken Antalya’da bu oran binde 41,79 düzeyinde gerçekleşerek Türkiye

ortalamasının 2 katından fazla bir değere ulaşmıştır.

71

Grafik 9. Nüfus Artışının Yıllara Göre Seyri

Antalya İli Yıllık Nüfus Artışları

0

200.000

400.000

600.000

800.000

1.000.000

1.200.000

1.400.000

1.600.000

1.800.000

2.000.000

1935 1940 1945 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1997 2000

(kiş

i sayıs

ı)

Antalya’da 1985 yılından sonra nüfus artışında belirgin düzeyde hızlanma

meydana gelmiştir. Bu artışın önde gelen sebepleri arasında, turizm yatırımlarının 80’li

yıllarda bölgede artmasıyla birlikte sektörde çalışanların bu bölgeye göçü, ilin elverişli

iklimi nedeniyle emekliler tarafından yerleşim bölgesi olarak tercih edilmesi ve

Anadolu’nun çeşitli yerlerinden ve özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinden göç alması

sayılabilir. Bunların dışında, son yıllarda ÖSYM sınav sonuçlarına göre Türkiye

sıralamasında il olarak 1. sıraya yerleşmiş olan Antalya, çocuklarının daha iyi eğitim

almasını amaçlayan ailelerin göçüne maruz kalmıştır.

Tablo 9. Türkiye'de Yıllık Nüfus Artış Hızları

Yıllar Nüfus

Yıllık Nüfus

Artış Hızı

(%0)

Yıllık Şehir

Nüfus Artış

Hızı

(%0)

Yıllık Köy

Nüfus Artış

Hızı

(%0)

1990 56.473.035 21.71

2000 67.803.927 18,28 26,81 4,21

Antalya İl Nüfusundaki Gelişmeler

Antalya ili en fazla göç alan illerin başında yer almaktadır.

Özellikle 1990 sonrasında göçün etkisi belirgin olarak yıllık nüfus artış hızına

yansımıştır.

1935-2000 döneminde Antalya ili nüfusu 7,6 kat artmıştır.

Antalya ilinin 2000 yılı nüfusu esas alındığında 2005 yılında 2 milyon 704 bine

ulaşması beklenmektedir.

Tablo 10. Antalya İl Nüfus Tahminleri

Yıllar 1997 2000 2005 2010

Nüfus (kişi) 1.509.616 1.884.939 2.704.815 3.881.306

P = Po (1 + r)e (Po = Başlangıç yılı; r = Yıllık nüfus artış hızı (%); n = Yıl sayısı)

72

Aynı nüfus artış hızı devam ettiği takdirde 2010 yılında nüfusun 3 milyon 881 bine

ulaşması tahmin edilmektedir.

Nüfusun Alt Bölgeler İle Köy ve Şehirlere Dağılımı

Grafik 10. İlin Nüfusunun Alt Bölgelere Dağılımı (2000)

Antalya İli ve Alt Bölgeleri Köy ve Şehir Nüfus Dağılımı

0

200.000

400.000

600.000

800.000

1.000.000

1.200.000

1.400.000

1.600.000

1.800.000

2.000.000

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge İl Toplamı

(kiş

i)

Şehir Nüfusu

Köy Nüfusu

Toplam

Grafikten görüldüğü üzere, nüfus, daha çok sahil kesimine yeralan I, II ve III. Alt

Bölgelerde yoğunlaşmış olup, bu bölgeler, diğer illerden ve IV ve V. Alt Bölgelerden göç

alan bir durum arzetmektedir.

Tablo 11. Antalya İli Alt Bölgelerine Göre Nüfus ve Yoğunluk Dağılımı (2000)

Alt Bölgeler Şehir

Nüfusu Köy

Nüfusu Toplam Nüfus

Yüzölçümü (km2)

Şehir Nüfus

Yoğunluğu (kişi/km2)

Köy Nüfus Yoğunluğu

(kişi/km2)

I. Alt Bölge 55.088 118.058 173.146 4.114 13 29

Finike 9.746 32.341 42.087 653 15 50

Kale 13.900 8.270 22.170 374 37 22

Kaş 6.361 41.158 47.519 1.867 3 22

Kumluca 25.081 36.289 61.370 1.220 21 30

II. Alt Bölge 722.703 355.263 1.077.966 6.059 120 58

Merkez 603.190 110.939 714.129 2.020 300 54

Kemer 17.255 37.837 55.092 468 37 81

Manavgat 71.679 127.706 199.385 2.237 32 56

Serik 30.579 78.781 109.360 1.334 23 59

III. Alt Bölge 104.882 197.330 302.212 2.519 42 78

Alanya 88.346 169.325 257.671 1.598 55 106

Gazipaşa 16.536 28.005 44.541 921 18 30

IV. Alt Bölge 31.082 60.539 91.621 4.161 7 15

Elmalı 14.561 25.480 40.041 1.630 9 16

73

Alt Bölgeler Şehir Nüfusu

Köy Nüfusu

Toplam Nüfus

Yüzölçümü (km2)

Şehir Nüfus

Yoğunluğu (kişi/km2)

Köy Nüfus Yoğunluğu

(kişi/km2) Korkuteli 16.521 35.059 51.580 2.531 7 14

V. Alt Bölge 22.575 52.231 74.806 3.870 6 13

Akseki 10.563 31.904 42.467 1.285 8 25

Gündoğmuş 5.021 16.492 21.513 1.343 4 12

İbradı 6.991 3.835 10.826 1.242 6 3

İl Toplamı 936.330 783.421 1.719.751 20.723 45 38

Kaynak: DİE, 2000 Genel Nüfus Sayımı

Türkiye’de km2 başına 88 kişi düşmekte iken Antalya ilinde nüfus yoğunluğu km2

başına 83 kişi (şehirde km2 başına 45, köyde 38 kişi) olarak tespit edilmiştir.

Türkiye’de 67.803.927 olan toplam nüfusun 44.006.274’ü (%64,9) şehir,

23.797.653’ü (%35,1) köy nüfusudur. Antalya’da ise 1.719.751 olan toplam nüfusunun

936.330’u (%54,4) şehirde (ilçe merkezlerinde), 783.421’i (%45,6) köylerde

yaşamaktadır. Antalya’daki köy nüfusunun toplam nüfusa oranı, Türkiye ortalamasın %1

oranında üzerindedir.

Tablo 12. Antalya İli Belde ve Köy Dağılımı ile Çiftçi Aile Sayısı (2000)

Alt Bölgeler Belde Sayısı Köy Sayısı Çiftçi Aile

Sayısı

I. Alt Bölge 17 94 31.208

Finike 5 14 5.250

Kale 2 9 5.500

Kaş 6 47 7.958

Kumluca 4 24 12.500

II. Alt Bölge 44 180 39.648

Merkez 19 47 14.000

Kemer 5 4 1.610

Manavgat 10 77 12.848

Serik 10 52 11.190

III. Alt Bölge 19 110 18.546

Alanya 17 69 12.346

Gazipaşa 2 41 6.200

IV. Alt Bölge 10 94 11.273

Elmalı 3 49 6.500

Korkuteli 7 45 4.773

V. Alt Bölge 13 67 6.859

Akseki 7 41 2.374

Gündoğmuş 4 23 3.700

İbradı 2 3 785

İl Toplamı 103 545 107.534

Kaynak: DİE

Antalya ilinde toplam 103 belde, 545 köy yerleşim birimi mevcuttur ve buralarda

107.534 çiftçi ailesi ikamet etmektedir.

74

Grafik 11. Alt Bölgelere Göre Köy Sayısı Dağılımı

Antalya İli Alt Bölgelerinde Köy Sayısı Dağılımı (2000)

I. Alt Bölge

17%

II. Alt Bölge

34%

III. Alt Bölge

20%

IV. Alt Bölge

17%

V. Alt Bölge

12%

Köylerin büyük bölümü %34’lük oranla II. Alt Bölgede yeralmakta, onu III. Alt

Bölge takip etmektedir. I. ve IV. Alt Bölgelerde çiftçi sayısı yaklaşık, V. Alt Bölgede ise en

azdır.

3.2.2. Sağlık

İlde sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığına bağlı 24 Hastane, 3 Sağlık Merkezi, 146

Sağlık Ocağı, 730 Sağlık Evi, 8 Dispanseri ile yürütülmektedir. İl genelinde yataklı tedavi

kurumlarındaki toplam yatak sayısı 2.513 iken yatak başına düşen kişi sayısı 505’tir. İlde

toplam hekim sayısı 1.754 ve hekim başına düşen hasta sayısı 1.114’dür. İl genelinde

1.461 hemşire, 1.251 ebe ve 537 eczane bulunmaktadır. İl Merkezinde ikinci bir Devlet

Hastanesine, Çocuk Hastalıkları Hastanesine, Doğumevi Hastanesine ve Sağlık Müdürlüğü

Hizmet Binasına ihtiyaç vardır.

3.2.3. Ulaşım

Antalya’da ulaşım karayolları yanısıra deniz taşımacılığı ve hava yolları tarafından

sağlanır.

Karayolları

Antalya’nın diğer illeriyle bağlantısı hava, kara ve deniz yolları ile sağlanmaktadır.

Burdur-Afyon-Ankara karayolu (E-24) kenti ülkeye bağlayan en önemli karayoludur.

Önem bakımından ikinci sırada Isparta yolu gelmektedir. Bunlar yanısıra, ilin Doğu ve

Batı ile bağlantısını sağlayan Antalya-Mersin ve Antalya-Kaş-Muğla karayolları

bulunmaktadır. İl merkezini yakın çevreye bağlayan Varsak, Çakırlar ve Lara karayolları

da işlek yollar arasında yeralmaktadır.

Şehirlerarası otobüs terminali Ankara karayolunun Dumlupınar ve Sakarya Bulvarı

ile kesiştiği kavşağın batı tarafında yer almaktadır. Bu alanda, bazı kent içi minibüs ve

otobüs hatları da terminal yapmaktadır.

75

Demiryolları

Antalya’da tren istasyonu yoktur. Raylı sistem olarak sadece 1999 yılında hizmete

giren ve 5 km uzunluğunda şehiriçi tek hatta çalışmakta olan tramvay mevcuttur.

İlin çevreyle demiryolu bağlantısının olmayışı, yatırımlar ve ucuz taşımacılık

açısından en büyük eksiğidir.

Deniz Taşımacılığı

Antalya’da deniz taşımacılığı konusunda hizmet veren Alanya, Antalya ve Finike’de

üç liman mevcuttur. Bunlar dışında marina türü turizm amaçlı kullanılan küçük çaplı

birkaç liman bulunmaktadır.

Antalya Limanı 2974 gemi/yıl gemi kabul ve toplam 3.001.600 ton/yıl elleçleme

kapasitelidir (üç vardiya çalışma varsayımına göre). Ayrıca 46.666 ton/yıl kapalı, 7.777

ton/yıl yanıcı, 4.666.666 ton/yıl açık, 10.000.000 ton/yıl soğuk hava deposu depolama

kapasitesine sahiptir.

Manavgat ırmağı, yatak olarak düz akışlı olduğundan denizle ilçe merkezi arasında

mavna türü teknelerle taşımacılık yapmaya müsaittir.

Havayolları

Kentin doğusunda Antalya-Alanya karayolu üzerinde Antalya hava limanı yeralır.

Antalya hava limanı 1960 yılında hava trafiğine, 1985 yılında da uluslararası trafiğe

açılmış I. sınıf bir hava limanıdır. Yılda üç milyon yolcu kapasiteli iç ve dış hatlar, terminal

binası, 3.400 m uzunluğunda bir pist, 450-225 boyutlarında takriben 101.000 m2 alanlı

bir apron bulunmaktadır. Bu alanın yetersiz kalması nedeniyle 400 hektara yakın bir alan

daha ilave edilmiştir. 01.04.1998 yılında yeni dış hatlar terminali hizmete açılmıştır.

Böylece havalimanı yaklaşık olarak iç hatlar için 3 milyon yolcu/yıl, dış hatlar için 5

milyon yolcu/yıl kapasiteye ulaşmıştır.

3.2.4. Eğitim

2000-2001 öğretim yılında Antalya ili sınırları içinde ana sınıfından her türlü

liselere kadar özel okullar dahil toplam okul sayısı 1.387'dir. Bu okullardaki derslik sayısı

8.924, okuyan öğrenci sayısı 275.177 ve öğretmen sayısı da şehirlerde 8.754 ve köylerde

3.302 olmak üzere toplam 12.056 dır. 20 okul, öğrenci azlığı nedeniyle kapalıdır. İlde

ilköğretim kurumlarında derslik başına düşen öğrenci sayısı 34, genel liselerde 32 ve

meslek-teknik liselerde 26’dır. Taşımalı öğretim nedeniyle 2000-2001 yılı öğretim

döneminde taşımalı kapalı okul sayısı 346, derslik sayısı 1.219 dur.

3.2.5. Ekonomi

Tarımsal potansiyelinin zenginliği ve ekolojik koşulların uygunluğu sebebiyle tarım

Antalya ekonomisinin temel sektörü olma niteliğini taşımaktadır. Özellikle son yirmi yılda

yaşanan hızlı gelişmelere paralel olarak tarımda kendi yapısında önemli değişimlere ve

gelişimlere sahne olmuştur. Antalya turizm sektöründeki gelişme ve hızlı kentleşme

sonucu özellikle son yıllarda tarımsal ürün talebinde önemli artışlar gerçekleşmiştir. Gerek

Antalya ilindeki gayri safi hasıla payı, gerek aktif nüfus içersinde tarımda istihdam edilen

nüfusun yeri ve gerekse Antalya ili dış ticaretindeki ağırlığı nedenleriyle, tarım, Antalya’da

önemli bir sektör olarak yerini korumaktadır. Bu gelişmeler tarım sektöründe gerek

üretim biçimleri ve gerekse kültür paternleri üzerinde önemli değişimlere sebep olmuştur.

Bunun sonucu olarak tarımsal üretimde entansif yöntemlerin kullanımı hızlanmış ve talep

yapısındaki gelişmelere bağlı olarak ürün desenlerinde çeşitlilik artmıştır.

İlin ekonomik yapısı hakkında büyüme ile kişi başına gelir miktarları açısından

veriler aşağıda incelenmiştir.

76

3.2.5.1. Gelir ve Büyüme

Antalya’da 1999 yılında cari fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 2 katrilyon TL ve

gelişme hızı %41,7; sabit fiyatlarla (1987 yılı) Gayri Safi Yurtiçi Hasılası 2,8 katrilyon TL

ve gelişme hızı %-6,7 olarak tespit edilmiştir.

Tablo 13. Türkiye Karşılaştırmalı Olarak Antalya'da Gelir ve Büyüme (2000)

Cari fiyatlarla (1999) Sabit Fiyatlarla (1987)

GSYİH (katrilyon TL) Gelişme Hızı %

GSYİH (katrilyon TL) Gelişme Hızı %

TÜRKİYE 124,6 118,7 7,4

Antalya 3,1 2,9 4,4

Kaynak: Temel Ekonomik Göstergeler, DİE

Aynı yılda Türkiye’de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla cari fiyatlarla 77,4 katrilyon TL, cari

fiyatlarla gelişme hızı %48,2, sabit fiyatlarla (1987 yılı) Türkiye Gayri Safi Yurtiçi Hasıla

110,6 katrilyon TL, sabit fiyatlarla gelişme hızı %-4,7 olmuştur.

Grafik 12. Türkiye Karşılaştırmalı Olarak Antalya'da Gelir ve Büyüme

Türkiye Karşılaştırmalı Olarak Antalya'da Gelir ve Büyüme (1987 Üretici

ve 1999 Cari Fiyatlarıyla)

0,0

20,0

40,0

60,0

80,0

100,0

120,0

GSYİH (katrilyon TL) Gelişme Hızı % GSYİH (katrilyon TL) Gelişme Hızı %

TÜRKİYE

ANTALYA

3.2.5.2. Kişi Başına Gelir

Türkiye genelinde 1999 yılı Cari Fiyatlarla Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla

2.847 Dolar ve gelişme hızı %46,2 olarak gerçekleşmiştir.

Antalya’da cari fiyatlarla Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla 1999 yılında 2.972

Dolar ve gelişme hızı %36,7 olarak gerçekleşmiştir.

Antalya %4 oranındaki artışla Türkiye ortalamasının (2.847 ABD Doları) üzerindeki

düzeyini korumuştur. Ancak Türkiye sıralamasında 22. sıraya düşmüştür.

Tablo 14. Antalya İli GSYİH Sıralaması

1997 1998 1999 2000 Kişi

Başına GSYİH ($)

Türkiye Sıralaması

Kişi Başına

GSYİH ($)

Türkiye Sıralaması

Kişi Başına

GSYİH ($)

Türkiye Sıralaması

Kişi Başına

GSYİH ($)

Türkiye Sıralaması

3.422 17 3.547 19 2.972 22 2.911 22

77

Kaynak: ATSO, 2001 Ekonomik Rapor

1995 yılından itibaren, Antalya'nın Türkiye sıralamasındaki yerinde düşüş

gözlenmiştir. Sıralamada Marmara illeri ilk sıralara yerleşirken, Kocaeli'nin 6.236 Dolarla

başta olduğu sıralamada Antalya; İstanbul, Yalova, İzmir, Muğla ve Ankara gibi illerin

gerisinde kalmıştır.

Tablo 15. Türkiye-Antalya GSYİH Gelişme Hızı (%-Sabit Fiyatlarla)

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000

Antalya 3,6 0,5 9,4 5,9 6,6 8,2 7,1 8,1 2,4 -6,7 4,4

Türkiye 9,3 0,9 6 8 -5,5 7,2 7 7,5 3,1 -5 7,4

Akdeniz 8,8 -3 6,3 9,5 -4,4 7 4,6 9 2,3 -3,9 3,8

Kaynak: DİE

Antalya GSYİH gelişme hızının, 1994 yılı ekonomik krizi sırasında da seviyesini

koruyabildiği, ancak 1999 yılında yaşanan ekonomik kriz sırasında Türkiye ortalamasının

altına düştüğü gözlenmektedir.

Grafik 13. Antalya İli – Türkiye Karşılaştırmalı GSYİH Gelişme Hızları

Antalya-Türkiye GSYİH Gelişme Hızı

-8

-6

-4

-2

0

24

6

8

10

12

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

(%)

Antalya

Türkiye

Kaynak: ATSO 2001 Ekonomik Rapor

3.2.6. Altyapı

Karayoları

30.06.2001 tarihi itibarıyla İl sınırları içindeki 868 km’si devlet ve 821 km’si il yolu

olmak üzere toplam karayolu ağı 1.689 km’dir. İl yolunun 744 km’si asfalt, 35 km’si

stabilize, 34 km’si toprak ve 8 km’si de geçit vermez niteliktedir. Devlet yollarının tamamı

asfalttır.

Köy Yolları

2001 yılı itibarıyla İl sınırları içindeki toplam köy yolu ağı 8.245 km olup 3.281

km’si asfalt (%39,8), 3.268 km’si tesviye aşamasında (%39,6), 1.402 km’si stabilize

78

(%17) ve 294 km’si de ham yol (%3,6) niteliğindedir.

Köy İçme suyu

İlde 2001 yılı itibarıyla suyu olmayan 38 köy bulunmaktadır. Buralarda su kaynağı

veya yer altı suyu bulunmamaktadır. Bu köylere su temini çalışmaları sürdürülmektedir.

Elektrik

İlde, 1987 yılı sonu itibariyle elektriksiz köy kalmamıştır. Ancak köy yerleşim

yerlerinden uzakta bulunan mahalle ve küçük yerleşim yerlerinin elektrifikasyon

çalışmaları imkanlar ölçüsünde devam etmektedir.

Haberleşme - İletişim

Antalya ilinde telefonsuz köy bulunmamakla beraber 545 köyden 5 adedi otomatik

telefondan yararlanamamaktadır. 355 adet santralın çalışan abone sayısı 537.745’dir.

Telefon yoğunluğu otomatikleşme oranı ise %98’dir. 2001 yılında 70.000 kablo TV

kapasitesinin 31.528 abonesi bulunmaktadır.

3.2.7. Ticaret

Ticaret kesiminde en önemli sektör turizmdir. Ulaştırma sektöründe çalışanların

payı genelde ilin temel ekonomik faaliyetlerinden olan meyvecilik, çiçekçilik ve

sebzeciliğin yarattığı canlılığın yanısıra, yine turizme bağlı taşımacılığın sağladığı iş

olanaklarından etkilenmektedir.

Antalya'da sanayi mamulleri ile tarım ürünlerinin ve küçük el sanatları ürünlerinin

pazarlaması her geçen gün gelişmektedir. İlin çok zengin bir tarım potansiyeline ve

hareketli bir ticari boyuta sahip olması kentin diğer illerle ticari münasebetlerinin

gelişmesine neden olmuştur. Kent bölge ölçeğinde idari ve teknik hizmetler, sağlık ve

eğitim, toptan ve perakende ticaret hizmetleri gibi işlevleri yüklenmiştir. Serbest Bölge ve

Organize Sanayi Bölgesinin faaliyete geçmesi ile kentte ticari faaliyetler önemli ölçüde

artmıştır.

İhracat - İthalat

Antalya gümrüklerinden 2000 yılında 273.663.700 Dolar ihracat ve 380.581.135

Dolar ithalat gerçekleştirilmiştir. Dış ticaret hacmi 654.244.835 Dolar olup, dış ticaret

dengesi 106.917.435 Dolar ithalat lehine gelişmiştir.

İldeki gümrük kapılarından yapılan ihracat ve ithalatın Türkiye karşılaştırması

aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo 16. Yıllar İtibariyle Antalya İli Dış Ticaret Verileri

Yıllar İhracat

(bin $)

İthalat

(bin $)

Dış

Ticaret

Hacmi

(bin $)

Dış Ticaret Dengesi

(bin $)

1997 121.032 138.700 259.732 - 17.668

1998 119.587 190.399 309.986 - 70.812

1999 137.273 205.930 343.203 - 68.657

2000 273.664 380.581 654.245 - 106.917

Kaynak: ATSO, Rakamlarla Antalya Ekonomisi, 2000

79

Antalya Serbest Bölgesi

3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu ile kurulmuş olan Antalya Serbest Bölgesi,

535.512 m2 alana sahip olup, 14 Kasım 1987 tarihinde resmen açılmış ve alt yapı

çalışmaları tamamlanarak kullanıcı firmaların hizmetine sunulmuştur.

Net olarak 371.025 m2'lik kiralanabilir alana sahip Antalya Serbest Bölgesi'nin

%65'i kiralanmış, %35'i kiraya verilebilir durumdadır.

Bölgede 30.06.2001 tarihi itibarıyla kiraya verilen alanda faaliyet gösteren firma

sayısı 112'dir. Bu firmaların 87'si yerli 13'ü yabancı ve 12'si de yabancı ortaklı firmalardır.

Bu firmaların 28'i üretim, 48'i alım satım, 18'i kiralama, 5'i de bankacılık - sigortacılık ve

13'ü de diğer (depolama, montaj-demontaj, bakım - onarım, makine parkı vb.) konularla

ilgilidir. 2001 yılı Ocak - Haziran dönemi ticaret hacmi 90,4 milyon Dolardır.

Antalya Serbest Bölgesi Ocak-Haziran 2001 Yılı Ticaret Hacminin Sektörlere Göre

Dağılımı (ABD Doları) aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 17. Antalya Serbest Bölgesi Ticaret Hacminin Sektörlere Dağılımı (2001-

US$)

Sektörler Yurt içinden

Bölgeye Bölgeden Yurtiçine

Yurt Dışından

Bölgeye

Bölgeden Yurt Dışına

Toplam

TARIM 27.566 4.001.626 4.750.329 237.352 9.016.873

Maden ve Taşocakçılığı

4.211.297 1.404 1.295 4.730.724 8.944.720

Sanayi 12.613.701 23.252.075 25.760.091 10.798.743 72.424.610

Toplam 16.852.564 27.255.105 30.511.715 15.766.819 90.386.203

Kaynak: ATSO, Rakamlarla Antalya Ekonomisi, 2000

Organize Sanayi Bölgesi (OSB)

1976 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile 370 hektar alanda kurulmasına karar

verilen Antalya Organize Sanayi Bölgesi, 1998 yılında 3.837.002 m2 alana çıkarılmıştır.

OSB, kurulacak sanayi yapılarına alt yapısı hazır sanayi arsaları oluşturmak,

sanayinin cinsinin, yerinin, işletmesinin kontrollü olarak gelişmesini sağlamak, birbirini

tamamlayan organize sanayi topluluğu oluşturmak, imalat maliyetini düşürmek ve

çevreyi korumak gibi amaçları taşımaktadır. Antalya’da 1975 yılında ATSO'nun

önderliğinde başlanan OSB 1. kısımda 1997 yılından itibaren %85'i tahsis edilmiştir. 129

adet sanayi arsası 81 adet işletmeye tahsis edilmiştir. Bunlardan 57 adet tesis yapılıp

üretime geçmiş, inşaatı devam eden 17 adet tesis ve 7 adet tesis de proje

aşamasındadır.

DİE Genel İşyeri Sayımlarına göre, Antalya imalat sanayiine ilişkin olarak DİE

1992 ve 1994 verileri dışında ATSO kapasite raporlarından edinilen bilgiler özellikle küçük

işletmeler için son derece sınırlı ve güncelleştirmeye muhtaç kalmaktadır. 1-9 işçi

çalıştıran işyerlerine ilişkin DİE 1992 sayısı Antalya genelindeki yaklaşık 3 bin işyerinin

temel olarak metal eşya, makine-teçhizat, mobilya, tekstil ve gıda sektörlerine dağıldığını

göstermektedir. 1990 yılı verilerine göre istihdamın %6.3'ünü temsil eden imalat sanayi,

Antalya GSYİH içerisinde 1995 yılı itibariyle %4.3 gibi düşük bir paya sahiptir.

İmalat sanayiinde (10+işçi) ölçeğindeki firma sayısı DİE 1994 verilerine göre

61'dir. OSB’de sektörlerin dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir.

80

Tablo 18. Antalya Organize Sanayi Bölgesindeki Tesislerin Sektörel Dağılımı

Sektörü Adet

ET 3

Tekstil 9

GIDA 10

Ahşap 6

Plastik 4

Kimya 12

Metal 8

Mermer ve Diğer 12

Tablo, firmaların gıda ve taş, toprağa dayalı sanayinde yoğunlaştığını, ancak

katma değerin yaklaşık %60'ını az sayıdaki tekstil firmasının ürettiğini ortaya

koymaktadır. Ayrıca, DİE verilerine göre Antalya imalat sanayi işyeri sayısı bakımından 1-

9 işçi ölçeğinde Türkiye toplamının %1.5'ini, oysa 10+işçi ölçeğinde %0.6'sını

oluşturmaktadır. Türkiye toplamındaki istihdam payı her iki ölçekte sırasıyla %1.2 ve

%0.6 oranlarındadır.

Bankalar

2000 yılı sonu itibarıyla Türkiye genelinde 68,4 katrilyon TL olan mevduatın 1

katrilyon TL kısmı (%1.6) Antalya ilindeki bankalarda bulunmaktadır.

Ayrıca 31.12.2000 tarihi itibarıyla Türkiye genelinde 34,2 katrilyon TL bankalarca

çeşitli krediler şeklinde kullandırılmış ve bunun 470,1 trilyon TL (%1.4) İldeki

bankalardan kullanılmıştır. Antalya’da 2000 yılında faaliyet gösteren 200 adet banka

şubesi mevcuttur.

3.2.8. Turizm

Güneşlenme süresinin uzunluğu ve diğer doğa koşullarının elverişliliği, Antalya

ilinin kıyılarını yıl boyunca turizm açısından önemli bir merkez haline getirmiştir. Turizm

sektörü çalışanı ve misafiriyle birlikte düşünüldüğünde, tüketici potansiyeli olarak tarım

sektörüne artı değer kazandırmak gibi bir etkiye sahiptir. Bunun yanında, tarımda atıl

kalan iş gücünün değerlendirilmesi açısından da önem arzeder.

Ancak, turizm tesislerinin ilde yaygınlaşmasıyla gelişen bu sektöre işgücü talebi,

zaman zaman tarım sektöründe işgücü temini noktasında zorluklarla karşılaşılmasına da

sebep olmaktadır.

Başka bir açıdan bakıldığında, kırsaldan turizme geçen işgücünün nitelikli işgücü

olmaması durumu, sosyal yapıda bazı problemlerin oluşmasına neden olmaktadır.

3.2.9. Mevcut Altyapı Yatırımları

2001 yılı yatırım programında yer alan önemli yatırımlar aşağıda verilmiştir:

Aşağı Aksu II. Merhale Projesi:

Toplam 12.411 hektar sulama sahası bulunan projenin 11.504 hektarlık bölümü

tamamlanarak işin %87’si hizmete açılmıştır. Proje bedeli 82,8 trilyon TL olan yatırımın

2001 yılı ödeneği 1,8 trilyon TL'dir.

Projenin başlangıcından 2000 yılı sonuna kadar 66,8 trilyon TL ve 30.06.2001

tarihi itibarıyla 616,1 trilyon TL harcama yapılmıştır.

81

Çayboğazı Projesi:

Bu proje ile 55 hm3 su depolayarak, 13,593 hektar arazinin sulanması

öngörülmektedir. Proje iki üniteden oluşmaktadır.

Çayboğazı Barajı

9.325.000 m3 dolgusu olan baraj 1985 yılında ihale edilmiş ve keşif artışı ile ihale

bedeli 25,5 milyar TL olarak belirlenmiştir. 2001 yılı içerisinde baraj dolgusu

tamamlanmış olup, barajda su tutulmaya başlanmıştır.

Elmalı Ovası Sulaması

13,593 hektar arazinin mansap kontrollü sistemle sulanması amacıyla 1997 yılında

2.041 trilyon TL’na ihale edilmiştir. İşin %8’i gerçekleştirilmiştir. 2001 yılı ödeneği

1,122 trilyon TL dır.

Projede genel olarak 2000 yılı sonuna kadar 54,4 trilyon TL ve 2001 Haziran ayı

sonu itibarıyla projede toplam 1,7 trilyon TL harcama yapılmıştır.

Alanya II. Merhale Projesi ve Dim Barajı ve HES

Proje ile 123 GWh/yıl enerji üretilmesi, 5.312 hektar sahanın sulanması ve Alanya

İlçesine yılda 47,5 hm3/yıl içme suyu sağlanması ve Dim Çayı taşkınlarının önlenmesi

öngörülmektedir.

2000 yılı sonu itibarıyla derivasyon tüneli, ulaşım tüneli, memba batardosu ve

ulaşım yolları işleri tamamlanmış olup ve gövde sıyırma kazısı, enerji tüneli ve dolu savak

çalışmaları devam etmektedir. 2000 yılı sonu itibariyle genel fiziksel gerçekleşme oranı

%29 seviyesindedir. 2001 yılı ödeneği 14,8 trilyon TL dir.

Projenin başlangıcından 2000 yılı sonuna kadar 20,4 trilyon TL ve 30.06.2001

tarihi itibarıyla 5,1 trilyon TL harcama yapılmıştır.

Antalya-Alanya Karayolu

1993 yılında programa giren proje, Alanya Çevre Yolu (Alanya Geçişi) dahil

yaklaşık 142 km olup proje tutarı 188,8 Trilyon liradır. Projenin başlangıcından 2000 yılı

sonuna kadar 57,5 trilyon TL harcanmıştır.

2001 yılı için dış kredi dahil olmak üzere 19,7 trilyon TL ödenek öngörülmüş olup,

30.06.2001 tarihi itibariyle yıl içinde 5,1 trilyon TL ve 6,5 milyon Dolar harcanmıştır.

Manavgat Irmak Ağzı Düzenlemesi ve Yat Limanı İnşaatı

1994 yılında yapımına başlanan ve 3,4 trilyon TL proje bedeli olan yatırımın, 2001

yıl sonuna kadar bitirilmesi planlanmıştır. 2001 yılı için 200 milyar TL ödenek

öngörülmüştür.

Köy Yolları Yapım Çalışmaları

2001 yılı yatırım programında katma bütçeden 1.085 km ve İl Özel İdaresince de

511 km olmak üzere toplam 1.596 km tesviye, onarım, stabilize ve asfalt yapımı

programlanmış ve 30 Haziran 2001 tarihi itibarıyla köy yolları için Katma bütçeden 896,5

milyar TL ve Özel İdare bütçesinden 495,4 milyar TL harcanmış olup, 403 km uygulama

yapılmıştır.

Köy İçme Suyu Temin Çalışmaları

Köy Hizmetleri 2001 yılı yatırım programında 50 ünite içme suyu, 14 adet terfi

makinası, 49 adet sondaj hizmeti için, İl özel İdaresinden 2 trilyon 25 milyar TL, Katma

Bütçeden 474 milyar TL olmak üzere, toplam 2 trilyon 499 milyar TL ödeneğin 606,7

milyar TL’lik kısmı İl Özel İdaresinden, 302 milyar TL’sı da Katma Bütçeden olmak üzere

82

toplam 908,7 milyar TL harcama yapılmıştır.

3.2.10. İlde Tarımla İlgili Uluslararası, Ulusal ve Mahalli Faaliyetler

Antalya ilinde geleneksel olarak yapılan tarımla ilgili toplantı, konuşma, sergi,

gösteri, yarışma gibi mahalli faaliyetlerinin düzenlendiği belirli yöresel kutlama günleri

aşağıda sıralanmıştır. Bunların yanısıra, geleneksel olmayan fuar ve kongre aktiviteleri de

yapılmaktadır.

Tablo 19. Antalya İlinde Geleneksel Olarak Kutlanan Tarım Günleri

Mahalli Kutlama Adı Kutlamanın Yapıldığı

Yer Başladığı

Tarih Kutlama Tarihi Süre

Uluslararası Sera Tarım Ekipmanları ve Çiçek Fuarı

Antalya Merkez Fuar Alanı

1988 Mart – Nisan aylarında 1 hafta

Altın Kiraz Yağlı Güreşleri Korkuteli 1983 Eylül ilk Haftası 2 gün

Elmalı Yeşilyayla Güreşleri Elmalı 13. yy. 4, 5, 6 Eylül 3 gün

Ibradı Üzüm Bayramı İbradı 1987 Eylül Sonu (Bağbozumu) 3 gün

Altın Nar Kemer Festivali Kemer 1994 30 Haziran - 5 Temmuz 6 gün

Finike Tarım Festivali Finike 1989 29 Haziran - 1 Temmuz 3 gün

Hasyurt Tarım Festivali Finike- Hasyurt Nisan Ayında 1 gün

Cevizli Ayran Festivali Akseki 1974 Ağustos ilk Haftası 2 gün

Döşemealtı Halı Festivali Yeniköy 1998 Mayıs'ın 3. Hafta Sonu 2 gün

Söbüce Yayla Şenlikleri Söbüce Yaylası 1994 Temmuz ayında 2 gün

Akpınar Yayla Şenlikleri Akpınar-Taşkesiği Köyü 1995 Temmuz ayında 2 gün

Karpuz Festivali Manavgat– Belenobası 2001 5 Haziran 1 gün

Buzağı ve Altın Sebze Yarışması

Serik 2002 14 Mayıs 1 gün

Kekik Festivali Manavgat- Beşkonak 2002 Ekim ayında 1 gün

3.3. TARIMSAL ÜRETİM SİSTEMİ

Tarımsal üretim sistemleri konusu içerisinde, tarımsal işletmeler, faaliyet

alanlarına göre, arazi kullanım durumlarına göre, işletme büyüklüklerine göre ve arazi

tasarruf şekillerine göre irdelenmiştir.

3.3.1. Tarımsal İşletme Faaliyetleri

Antalya ilinde tarım işletmelerinin büyük bir kısmı bitkisel ve hayvansal üretimi

birlikte yapan işletmelerdir.

İlde, işletmelerin %72.7'si bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yapmakta iken,

yalnız bitkisel üretim yapan işletmelerin oranı %26.4 ve yalnız hayvansal üretim yapan

işletmelerin oranı da %0.9'dur.

83

Grafik 14. Faaliyet Alanlarına Göre Tarımsal İşletmeler

77.529

28.147

911

0

20.000

40.000

60.000

80.000

Bitkisel ve

Hayvansal

Üretim

Yalnız Bitkisel

Üretim

Yalnız

Hayvansal

Üretim

Antalya İlinde Faaliyet Alanlarına Göre Tarımsal İşletmelerin

Sayısal Dağılımı

3.3.2. Tarımsal Arazinin Kullanımı

Tarımsal işletmelerin arazi büyüklükleri gün geçtikçe azalmaktadır. Halen mevcut

tarımsal işletmelerin %39’u 50 dekardan küçük, %69’u ise 100 dekardan küçük

işletmelerdir.

Tablo 20. Antalya İlinde Tarımsal İşletmelerin Büyüklüklerine Göre Dağılımı

İşletme Büyüklüğü

(da)

İşletme Sayısı

Sayısal Oranı (%)

İşletmelerin Toplam Arazi

Miktarı (da)

Toplam Araziye Oranı (%)

Ortalama İşletme

Büyüklüğü (da)

1-50 da 80.938 76,6 1.448.059 38,6 17,9

50-100 da 16.666 15,8 1.139.588 30,3 68,4

100-200 da 6.944 6,6 899.539 24,0 129,5

200-500 da 1.127 1,1 262.679 7 233,1

500+ da 1 0 6.035 0,2 6.035,0

Toplam 106.587 100 3.755.900 100 35,5

Kaynak: TOBB-BAGEV Antalya-Burdur-Isparta Bölgesel Gelişim Projesi, 2001

3.3.2.1. Tarımsal İşletme Büyüklükleri

1991 tarım sayımı sonuçlarına göre Antalya ilinde toplam işletme sayısı 106.587

adet, bu işletmelerde işlenen arazi miktarı ise 3.755.900 dekardır. İşletmelerin üretim

faaliyetlerine göre dağılımı ile arazi büyüklükleri arasındaki ilişki aşağıdaki tablodan

irdelenebilir.

Tablo 21. Antalya İlindeki Tarımsal İşletmelerin Arazi Miktarlarına Göre Dağılımı

Arazi Büyüklüğü

Toplam

Bitkisel ve

Hayvansal Üretim Yapan

Yalnız Bitkisel Üretim Yapan

Yalnız

Hayvansal Üretim Yapan

İşletme Sayısı

Arazi

Miktarı (da)

İşletme Sayısı

Arazi

Miktarı (da)

İşletme Sayısı

Arazi

Miktarı (da)

İşletme Sayısı

Arazi (da)

84

Arazi

Büyüklüğü

Toplam Bitkisel ve

Hayvansal Üretim

Yapan

Yalnız Bitkisel

Üretim Yapan

Yalnız Hayvansal

Üretim Yapan

İşletme Sayısı

Arazi Miktarı

(da)

İşletme Sayısı

Arazi Miktarı

(da)

İşletme Sayısı

Arazi Miktarı

(da)

İşletme Sayısı

Arazi (da)

Arazisi Olmayan 911 0 0 0 0 0 911 0

< 5 da 13.526 36.473 5.687 18.691 7.839 17.782 0 0

5 - 9 14.614 103.959 11.157 81.042 3.457 22.917 0 0

10 - 19 19.219 265.418 14.632 206.427 4.587 58.991 0 0

20 - 49 33.579 1.042.209 24.814 783.755 8.765 258.454 0 0

50 - 99 16.666 1.139.588 14.315 987.226 2.351 152.362 0 0

100 - 199 6.944 899.539 6.013 780.370 931 119.169 0 0

200 - 499 1.127 262.679 910 202.419 217 60.260 0 0

500 - 999 0 0 0 0 0 0 0 0

1000 - 2499 0 0 0 0 0 0 0 0

2500 – 4999 0 0 0 0 0 0 0 0

> 5000 1 6.035 1 6.035 0 0 0 0

Toplam 106.587 3.755.900 77.529 3.065.965 28.147 689.935 911 0

Kaynak: TOBB-BAGEV Antalya-Burdur-Isparta Bölgesel Gelişim Projesi, 2001

İşletme sayıları ve bunların işledikleri alan karşılaştırıldığında, işletmeler

büyüdükçe işletme sayılarının mutlak ve oransal olarak azaldığı görülmektedir.

Nitekim, ilde 5-9 dekar genişliğindeki işletmeler sayısal olarak toplam işletmelerin

%12.7'sini oluşturdukları halde, toplam işlenen alanın ancak %2,8'ini işlemekte, buna

karşılık 200-499 dekar genişliğindeki işletmelerin sayısal oranı sadece %11 iken, bu

gruptaki işletmeler toplam işlenen alanın %7'sini işlemektedir.

3.3.2.2. Tarımsal İşletmelerde Arazinin Faaliyetlere Dağılımı

Antalya ili, Türkiye'de işlenen arazi varlığının %1,6'sına sahiptir. İlde kendi

arazisini işleten işletmelerin 3.755.900 dekar olan toplam arazi varlığının %95,7'si

işlenebilmektedir.

85

Grafik 15. Tarımsal Faaliyetlerin Arazi Miktarlarına Göre Dağılımı

Antalya İlinde Tarımsal Faaliyetlerin Arazi Miktarlarına Göre

Dağılımı

Yalnız Bitkisel Üretim

18,37%

Yalnız Hayvansal

Üretim

0,00%

Bitkisel ve

Hayvansal Üretim

81,63%

İlde hayvansal üretim yapan işletmelerin aynı zamanda bitkisel üretim de

yapmaları sebebiyle, tek başına hayvansal üretim yapan işletmelerin oranının sıfır

düzeyinde olduğu görülmektedir.

3.3.2.3. İldeki Tarım Alanlarının Dağılımı

Antalya ilindeki tarım alanları Türkiye geneli içerisinde önemli bir yer tutmaktadır.

Özellikle %4,30’luk yer tutan sebzelik alanlar ile %3’lük yer tutan meyve alanları, ilin

tarımsal potansiyelinin belirleyici bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.

Grafik 16. Antalya İli Tarım Alanlarının Türkiye Geneli İçerisindeki Payı

1,13%

4,30%

0,42%

3,00%

1,44% 1,49%

0,00%

0,50%

1,00%

1,50%

2,00%

2,50%

3,00%

3,50%

4,00%

4,50%

Nadas Sebzelik

Alan

Bağlar Meyvelik Zeytinlik Tarla

Antalya İli Tarım Alanlarının Türkiye Geneli İçerisindeki Payı

Türkiye geneli yanında Antalya ilindeki tarım alanlarının kullanım şekline göre

karşılaştırılabilmesi ve farklılıkların gözlenebilmesi için, mevcut durum, tablo ve

grafiklerden izlenebilmektedir.

86

Tablo 22. Antalya İli ve Türkiye Geneli Tarım Alanları Dağılımı Karşılaştırması

(2000)

Tarım Alanlarının Kullanım Şekli Antalya

(ha) TÜRKİYE

(ha)

Antalya İlinin Türkiye

İçerisindeki Payı

(%)

Tarla Bitkileri Alanı 265.679 17.837.600 1,49

Sebze-Süs Bitkileri Alanı 46.486 793.000 5,86

Bağ Alanı 2.226 535.000 0,42

Meyve-Narenciye Alanı 34.626 1.418.000 2,44

Zeytinlik Alanı 8.621 600.000 1,44

Diğer (Kavaklık-Nadas-Nadas-Boş) Alan 54.364 4.826.000 1,13

Toplam Tarım Alanı 4.151.160 26.009.600 15,96

Grafik 17. Türkiye Genelinde Tarım Alanlarının Dağılımı

Türkiye Geneli Tarım Alanlarının Kullanım Şekline Göre Dağılımı

69%

3%

2%

5%

2%

19%

Tarla Bitkileri Alanı

Sebze-Süs Bitkileri Alanı

Bağ Alanı

Meyve-Narenciye Alanı

Zeytinlik Alanı

Nadas ve Diğer Alanlar

Türkiye geneli ile Antalya ilindeki durum karşılaştırıldığında, oransal olarak

Antalya’da tarla bitkilerine tahsis edilmiş alanların azlığı, bunun yanısıra meyve,

sebze ve süs bitkileri yetiştirilen alanların fazlalığı göze çarpmaktadır. Türkiye

geneli ile Antalya ili karşılaştırıldığında, en önemli farklılığın, sebze ve süs bitkileri

alanlarındaki %8’lik fark olduğu görülmektedir.

87

Grafik 18. Antalya İlinde Tarım Alanlarının Dağılımı

Antalya İli Tarım Alanlarının Kullanım Şekline Göre Dağılımı

65%11%

1%

8%

2%

13%

Tarla Bitkileri Alanı

Sebze-Süs Bitkileri Alanı

Bağ Alanı

Meyve-Narenciye Alanı

Zeytinlik Alanı

Nadas ve Diğer Alanlar

3.3.2.4. Alt Bölgelerde Tarım Alanlarının Kullanım Şekli

Antalya ili agro-ekolojik alt bölgeleri arasındaki tarım alanlarının kullanımı

bakımından bir karşılaştırma yapılabilmesi, bölgelerin farklı kalkınma koşullarının tespiti

için gereklidir.

İldeki tarım alanlarının alt bölgelere dağılımı ve bunun yanısıra her bir bölgedeki

tarım alanının ne şekilde kullanıldığı aşağıdaki grafikten incelenebilir.

İldeki tarım alanları içerisinde en fazla yeri tarla bitkileri, en az yeri ise bağ ve

zeytinlik alanların tuttuğu gözlenmektedir. Zeytinlik alanların hemen tamamı I. ve II. Alt

Bölgede yeralmaktadır.

Grafik 19. Alt Bölgeler Tarım Alanlarının Kullanımı Açısından Karşılaştırması

Antalya İli Alt Bölgelerinde Tarım Alanlarının Dağılımı

0

20.000

40.000

60.000

80.000

100.000

120.000

140.000

160.000

180.000

I. Alt

Bölge

II. Alt

Bölge

III. Alt

Bölge

IV. Alt

Bölge

V. Alt

Bölge

(hekta

r)

Diğer (Kavaklık-Nadas-Boş) Alan

Zeytinlik Alanı

Meyve-Narenciye Alanı

Bağ Alanı

Sebze-Süs BitkileriAlanı

Tarla Bitkileri Alanı

Tarım alanlarının kullanımı bakımından İlin alt bölgeleri karşılaştırıldığında, tarla

88

bitkileri alanlarının, en fazla tarım alanına sahip olan IV. ve II. Alt Bölgelerde önemli yer

tuttuğu, bunun yanısıra I. ve III. Alt Bölgelerde hem alan olarak ve hem de oransal

olarak daha az yer tuttuğu görülmektedir.

II. Alt Bölge sebze ve süs bitkileri alanının, IV. Alt Bölge meyvelik alanların en

geniş yer tuttuğu bölgelerdir. I. ve III. Alt Bölgeler ise oransal olarak en fazla meyve ve

sebze alanlarının bulunduğu bölgelerdir.

Tablo 23. Alt Bölgeler Tarım Alanlarının Kullanım Şekline Göre Dağılımı (2000)

Tarım Alanlarının Kullanım Şekli

Alt Bölgeler (ha) Antalya İl

Toplamı (ha)

I. Alt Bölge

II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

Tarla Bitkileri 23.217 87.573 22.280 120.853 11.756 265.679

Sebze-Süs Bitkileri 9.012 25.797 7.596 3.635 446 46.486

Bağ 565 233 97 668 663 2.226

Meyve-Narenciye 8.874 5.861 5.262 14.285 344 34.626

Zeytinlik Alanı 3.627 4.294 636 30 34 8.621

Diğer (Nadas-Boş) 4.502 12.245 5.581 21.333 10.703 54.364 Toplam Tarım Alanı 519.870 1.355.340 409.370 1.608.000 257.581 4.151.160

Grafik 20. Antalya İli I. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Dağılımı

I. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Kullanım Şekline Göre Dağılımı

47%

18%

1%

18%

7%

9%

Tarla Bitkileri Alanı

Sebze-Süs Bitkileri Alanı

Bağ Alanı

Meyve-Narenciye Alanı

Zeytinlik Alanı

Nadas ve Diğer Alanlar

Diğer alt bölgelerle karşılaştırıldığında I. Alt Bölgenin özellikle sebze ve süs bitkileri

ile meyve ve narenciye alanları bakımından oransal olarak daha zengin olduğu

gözlenmektedir. Bu oranların Türkiye geneli ile karşılaştırıldığında, sebze ve süs

bitkilerinde 5, meyve ve narenciye alanlarında 3 misli yüksek olması, bu bölgenin

tarımsal potansiyelinin bu yönden zenginliğine dikkat çekmektedir.

I. Alt Bölge oransal olarak tarla alanlarının en düşük olduğu ilçeleri içine

almaktadır.

89

Grafik 21. Antalya İli II. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Dağılımı

II. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Kullanım Şekline Göre Dağılımı

65%

19%

0%4%

3%

9%

Tarla Bitkileri Alanı

Sebze-Süs Bitkileri Alanı

Bağ Alanı

Meyve-Narenciye Alanı

Zeytinlik Alanı

Nadas ve Diğer Alanlar

II. Alt Bölge sebze ve süs bitkileri alanlarında oransal olarak diğer sahil

bölgeleriyle paralellik arzetmekte ise de, meyve alanları bakımından oransal olarak sahil

bölgelerinin gerisindedir.

Grafik 22. Antalya İli III. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Dağılımı

III. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Kullanım Şekline Göre Dağılımı

54%

18%

0%

13%

2%

13%

Tarla Bitkileri Alanı

Sebze-Süs Bitkileri Alanı

Bağ Alanı

Meyve-Narenciye Alanı

Zeytinlik Alanı

Nadas ve Diğer Alanlar

Sahil kesiminde yeralan I, II ve III. Alt Bölgelerde sebze ve süs bitkileri alanlarının

oransal dağılımı birbirlerine paralellik gösterirken, bu alanların oransal dağılımı iç ve

dağlık kesimleri kapsayan IV. ve V. Alt Bölgelerde önemli düzeyde düşmektedir.

90

Grafik 23. Antalya İli IV. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Dağılımı

IV. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Kullanım Şekline Göre Dağılımı

76%

9%

0%

13%

2%

0%

Tarla Bitkileri Alanı

Sebze-Süs Bitkileri Alanı

Bağ Alanı

Meyve-Narenciye Alanı

Zeytinlik Alanı

Nadas ve Diğer Alanlar

Tarla alanlarının genişliğiyle dikkat çeken IV. Alt Bölge, aynı zamanda yumuşak

çekirdekli meyve yetiştiriciliğini en yoğun olduğu Korkuteli ve Elmalı ilçelerini içine

almaktadır.

Grafik 24. Antalya İli V. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Dağılımı

V. Alt Bölgede Tarım Alanlarının Kullanım Şekline Göre Dağılımı

49%

1%

45%

3% 2%

0%

Tarla Bitkileri Alanı

Sebze-Süs Bitkileri Alanı

Bağ Alanı

Meyve-Narenciye Alanı

Zeytinlik Alanı

Nadas ve Diğer Alanlar

Tarım alanlarının son derece sınırlı olduğu V. Alt Bölgede, bu alanların çok önemli

bir kısmını nadas alanları, diğer önemli kısmını ise tarla alanları teşkil etmektedir. Mevcut

durumda bunların dışındaki alanlar il geneli içerisinde kayda değer bir yer tutmamaktadır.

Örtü-Altı Alanları

Antalya’da işlenen araziler içerisinde örtü-altı alanlar önemli bir yer kaplamakta ve

bu alanlar her geçen gün daha da artmaktadır. Örtülü alanların %27'lik bölümünde, yılda

iki defa ekiliş yapılmaktadır.

Örtü-altı alanların önemine binaen bu bölümde ayrıca irdelenmiştir.

Antalya ili, Türkiye’de örtü-altı yetiştiriciliğinin hem miktar olarak ve hem

de oransal olarak en fazla yapıldığı ildir. 2001-2002 üretim sezonu itibariyle Antalya

91

ilindeki 154.980 dekar olan örtü-altı alanların miktarı, Türkiye’deki toplam

466.815 dekar olan örtü-altı alanlarının %33’ünü teşkil etmektedir.

Antalya ili, aynı zamanda Türkiye’de en fazla plastik ve cam seranın

bulunduğu ildir. Türkiye’deki cam sera alanının %83,54‘ü, plastik sera alanının

%35,90’ı Antalya’da bulunmaktadır. Antalya’da Örtü-altı alanların %49’unu

Plastik Seralar oluştururken, bu oranı %34 ile Cam Seralar takip etmektedir.

Grafik 25. Örtü-altı Alanların Miktar Karşılaştırması (2001-2002)

Türkiye ve Antalya İli Örtü Altı Alanları Miktar Karşılaştırması (2001-2002)

210.094

159.971

53.058

15.38011.122

75.420

33.236

63.513

0

50.000

100.000

150.000

200.000

250.000

Cam Sera Alanı Plastik Sera

Alanı

Yüksek Plastik

Tünel Alanı

Alçak Plastik

Tünel Alanı

(da) Antalya

TÜRKİYE

Grafik 26. Örtü-altı Alanların Sera Yapılarına Göre Dağılımı (2001-2002)

Antalya İlinde Örtü Altı Alanları Dağılımı (2001-2002)

Yüksek Plastik

Tünel Alanı (da)

7%

Alçak Plastik

Tünel Alanı (da)

10%

Plastik Sera

Alanı

49%

Cam Sera Alanı

34%

92

3.3.2.5. Tarımsal İşletmelerde Arazi Tasarruf Şekilleri

Türkiye genelinde olduğu gibi Antalya ilinde de işletmelerin büyük bir çoğunluğu

kendi mülk arazilerini işlemektedirler. Buna karşılık kira ve ortakçılıkla arazi işleyen

işletmelerin sayısı oldukça düşüktür. Son tarım sayımı sonuçlarına göre, Antalya'da

bulunan 105.676 adet tarım işletmesinin 588.2'si kendi mülk arazisini işlemektedir. Mülk

araziler ise toplam arazinin %84,6'sını oluşturmaktadır.

Tablo 24. Antalya İlinde Tarımda İşletme Büyüklüğü ve Arazi Edinim Biçimi

İşletme Büyüklüğü

Toplam

İşletme Sayısı

Toplam

Arazi (da)

Yalnız Kendi Arazisini İşletenler

Başkasından Arazi Tutup Başkasına

Arazi Vermeyenler

Yalnız Kira ile Arazi İşletenler

İşletme

Sayısı

Arazi

Miktarı

(da)

İşletme

Sayısı

Arazi

Miktarı

(da)

İşletme

Sayısı

Arazi

Miktarı

(da)

< 5da 13.526 36.473 12.755 33.719 0 0 911 0

5 -9 14.614 103.959 12.352 86.675 1.337 10.945 827 5.457

10 -19 19.219 265.418 17.574 243.236 1.462 18.705 183 3.477

20 - 49 33.579 1.042.209 29.772 908.268 2.862 101.930 542 17.187

50 - 99 16.666 1.139.588 14.326 974.393 2.174 156.895 166 8.300

100 - 199 6.944 899.539 5.530 725.496 1.414 174.043 0 0

200 - 499 1.127 262.679 860 199.419 267 63.260 0 0

500 - 999 0 0 0 0 0 0 0 0

1000-2499 0 0 0 0 0 0 0 0

2500-4999 0 0 0 0 0 0 0 0

>5000 1 6.035 1 6.035 0 0 0 0

Toplam 106.587* 3.755.900 93.170 3.177.241 9.516 525.778 2,629 34.421

* 911 işletme kendi toprağına sahip değildir, ancak toplam işletme sayılarına dahil edilmiştir.

Kaynak: DİE

Antalya ilinde toplam 106.587 adet tarımsal işletmenin 93.170 adedi sadece kendi

arazisini, 9.516 adeti kendi arazisi yanında ek olarak kiralama yoluyla başkasının arazisini

ve 2.629 adedi de yalnızca kiraladığı araziyi kullanarak tarımsal faaliyetini yürütmektedir.

Bunlardan başka (Tabloda yer almadığı halde), 14.824 dekar arazi üzerinde 403

işletme ortakçılık ile işletmecilik yapmakta ve bunların tamamının işletme büyüklükleri 20

ilâ 50 dekar arasında kalmaktadır. 5 dekar altında büyüklüğe sahip 771 işletme ise

toplam 2.754 dekar arazi üzerinde, 5-10 dekar işletme büyüklüğü aralığında 98 işletme

toplam 882 dekar arazi üzerinde diğer şekillerde arazi edinim biçimiyle işletmecilik

yapmaktadırlar.

3.3.3. Tarımsal Girdiler

Tarımsal girdilerin yoğunluğu, tarımsal üretim performansını belirleyen temel

etkenlerdendir. Antalya tarımında girdi kullanımındaki hızlı gelişmeler, üretim biçimlerinin

ve tarımsal üretimin yapısının değişimini sağlayarak üretimi sürekli artırıcı bir rol

oynamıştır. Kullanılan temel girdiler bakımından Antalya ilinin Türkiye geneli içerisinde

özel bir konumu vardır.

3.3.3.1. Tarımsal Mekanizasyon

Tarımda mekanizasyona geçilmesiyle birlikte tarımsal nüfusun toplam nüfustaki

93

payı giderek azalmakta, bununla birlikte, iş gücünden sağlanan tasarrufla üretim

maliyetleri azalmaktadır. Makineleşme düzeyleri tespit edilirken, sahip olunan traktör

parkları belirleyici olmaktadır. Özellikle son otuz yıl içerisinde tarımda makine

kullanımının artması teknolojik tarıma geçişi hızlandırırken, traktör bunda temel rol

oynamıştır.

İlde kültür desenlerindeki değişim ve çeşitlenmeler sonucunda 1999 yılında,

yağmurlama tesislerinde %12,4; derin kuyu pompalarında ise %10 artış gerçekleşmiştir.

Kimyevi gübre dağıtıcılarında %2,3’lük bir artış olmuştur. Bunların yanısıra pancar

sökme, mısır silaj makineleri. Mibzer,tırmık, toprak frezesi, balya makinesi ve zirai

mücadele aletlerinde hızlı bir artış gözlenmiştir.

Bir bölgenin mekanizasyon düzeyini belirlemede üç gösterge kullanılmaktadır.

Bunlar, hektara düşen Motor Beygir Gücü, bin hektara düşen traktör sayısı ve traktör

başına düşen işlenen alan miktarıdır. Bu kriterlerden hareketle Antalya ilinde tarımsal

mekanizasyon düzeyinin Türkiye ortalamasının %54 oranında üzerinde bulunduğu ve

tarımsal üretimin son derece mekanize olduğu söylenebilir.

Tablo 25. Türkiye ve Antalya’da Tarımsal Mekanizasyon Dereceleri (1999)

Traktör/1000 ha ha/Traktör BG/ha

DÜNYA 19 5,2 0,86

TÜRKİYE 40 25,0 1,78

Antalya 67 15,0 2,75

Not: Traktör parkı güç ortalaması Türkiye ve dünya için 45 BG, Antalya için 42 BG olarak alınmıştır.

Kaynak: DİE

Antalya’daki tarımsal işletmelerde kullanılan alet ve makine mevcudu aşağıdaki

tabloda çıkarılmıştır.

Tablo 26. Antalya İlinde Tarım Alet ve Makine Varlığı

Alet ve Makine Cinsi Miktarı

1999 2000 2001

Karasaban 6.574 6.114 5.864

Hayvan pulluğu 11.223 10.982 11.498

Traktör pulluğu 27.524 29.345 29.658

Kültivatör 5.567 5.717 5.778

Ot yolucu 0 0

Tırmık 1.079 13.260 13.409

Toprak frezesi 1.126 1.437 1.477

Merdane (yuvar) 882 1.142 1.155

Sürgü 0 0

Çapa makinesi 8.800 9.704 9.617

Ekim makinesi 7.212 7.536 7.644

Gübre dağıtıcısı 7.971 8.070 8.155

Pulvarizatör 44.817 45.174 47.511

Tozlayıcı 1.478 1.498 1.623

Atamizör 8.914 8.836 8.886

Zirai mücadele helikopteri 0 0

Zirai mücadele uçağı 7 7 7

Motopomp 17.874 18.425 18.988

Yağmurlayıcı 4.028 3.991 4.006

Orak makinesi 1.278 1.307 1.314

Biçerbağlar 9 9 9

Döven 227 244 211

Harman makinesi 1.928 1.967 1.995

94

Alet ve Makine Cinsi Miktarı

1999 2000 2001

Sap döver 996 944 944

Çim biçme makinesi 0 0

Balya makinesi 30 30 42

Selektör 38 35 33

Tarım arabası (römork) 24.602 24.726 24.866

Traktör 26.607 28.476 28.508

Kaynak: DİE

Tablodan görüleceği üzere, yıllar itibariyle Antalya’da teknik tarım uygulamalarının

yoğunlaşmasına bağlı olarak, tarım alet ve makine parkı büyümektedir.

Aşağıdaki Tablo’da Antalya ili Alt Bölgelerinde mevcut traktör sayıları ile traktör

başına düzen tarım alanı miktarları verilmektedir.

Tablo 27. Antalya İli Alt Bölgelerinde Traktör Verileri (2001)

Alt Bölgeler Traktör Sayısı

ha Başına Düşen Traktör Sayısı

Traktör Başına Düşen Ortalama

Tarım Alanı (ha)

Tarım

Alanı (ha)

Tarım Alanı

Dağılımı (%)

I. Alt Bölge 6746 0,130 7,7 51.987 13

II. Alt Bölge 15.235 0,112 8,9 135534 33

III. Alt Bölge 726 0,018 56,4 40937 10

IV. Alt Bölge 5665 0,035 28,4 160800 39

V. Alt Bölge 136 0,005 189,4 25758 6

İl Toplamı 28.508 0,300 14,6 415.016 100

Kaynak: TKB İl Müdürlüğü

Alt bölgeler bazında traktör varlığı incelendiğinde, sayısal olarak Merkez İlçenin

yeraldığı II. Alt Bölgenin birinci sırada olduğu; traktör başına düşen ortalama tarım alanı

dikkate alındığında ise I. Alt Bölgenin en yoğun traktör kullanılan bölge olduğu

anlaşılmaktadır. V. Alt Bölge tarımsal mekanizasyonun en az seviyede kaldığı

anlaşılmaktadır.

3.3.3.2. Gübre Kullanımı

Gübre, bitki-toprak-su unsurlarının bileşke potansiyelinin tetikleyici elementidir.

Konvansiyonel tarım uygulamalarının çok daha etkin ve yaygın olmasına rağmen Antalya

gübre tüketimi Türkiye gübre tüketiminden önemli ölçüde farklı değildir.

Tablo 28. Antalya İlinde Gübre Kullanımı

Kullanılan

Gübre

Kullanılan Gübrelerin Fiziki Toplamı (kg/yıl) 1998-2001

Yılları

Arasındaki Fark (%)

1998 1999 2000 2001

Kimyasal Gübreler 155.998.175 122.025.600 118.957.225 89.658.515 -43,17

Çiftlik Gübreleri 535.456.000 640.715.000 649.839.200 628.274.000 +17,83

95

Kullanılan

Gübre

Kullanılan Gübrelerin Fiziki Toplamı (kg/yıl) 1998-2001 Yılları

Arasındaki Fark (%)

1998 1999 2000 2001

Ekili -Dikili Arazi

(da) 3.509.887 3.445.317 3.457.813 3.457.813 -1,48

Tarım Arazisi (da) 4.150.160 4.150.160 4.150.160 4.150.160 -

Ekili-Dikili Alanın Tarım Arazisine Oranı (%)

84,57 83,02 83,88 80,96 -

2000 yılı verilerine göre fiziki toplamda gübre tüketimi Antalya için 34.4 kg/da

iken Türkiye için 28.75 kg/da etkili madde (NPK) bazında gübre tüketimi Antalya için

13.75 kg/da Türkiye için 11.35 kg/da olarak gerçekleşmiştir.

Tablo 29. Antalya ili ve Türkiye Gübre Tüketimi (2000)

Tüketilen Gübre Miktarı Fiziki Toplam NPK (kg)

Tüketilen Gübre Miktarı Toplam Saf Madde

(kg/NPK)

Birim Alana Tüketilen Gübre

Miktarı (kg/da.Fiziki )

Birim Alana Tüketilen Gübre

Miktarı (kg/da.NPK)

Antalya Türkiye Antalya Türkiye Antalya Türkiye Antalya Türkiye

118.957.805 5.294.202.000 47.540.805 2.089.468.000 34.40 28.75 13.75 11.35

2001 yılı Tarım Sayımı sonuçlarına göre Türkiye Ekili-Dikili alan Toplamı

184.096.153 da, Antalya İl Müdürlüğü verilerine göre 2000 yılı Antalya ili Ekili-Dikili alan

Toplamı 3.457.813 dekardır.

Antalya ilinin yıllara göre ekili-dikili alanları ve gübre tüketimindeki değişmeler

Tabloda verilmiştir. 1998’de 155.998.175 kg olan Antalya gübre tüketimi 3 yıl içinde

%43,17 oranında azalarak 2001 yılında 89.658.515 kg olmuştur. Gübre tüketimindeki

düşüş etkili madde ölçeğinde de devam etmiştir. Bu azalmanın nedeni, gübredeki

desteklemenin giderek azalması ve 2001 yılı 9. ayında tamamen kalkması, bununla

birlikte gübre fiyatlarında hızlı artış olmasıdır.

Antalya ilinde özellikle sera alanlarında damlama ve yaprak gübresi

tüketilmektedir. 2001 yılında 5.000.000 kg civarında katı, 140.000 litre civarında sıvı

gübre, damlama ve yaprak gübresi olarak kullanılmıştır.

Grafik 27. Yıllar İtibariyle Gübre Tüketim Miktarları

1998-2001 Yılları Arasında Antalya İli Gübre Tüketimi

0

5.000

10.000

15.000

20.000

25.000

30.000

35.000

40.000

45.000

1998 1999 2000 2001

(to

n)

N

P2O5

K20

96

Gübre tüketimindeki bu düşüşün, verimliliğe, üretime ve kaliteye yansıması

kaçınılmazdır. Gerek yurtiçi gerekse yurtdışı piyasaların taleplerinin karşılanması,

verimliliğin artırılarak yurtdışı piyasalarda rekabetin sürdürülmesi ve uluslararası

rekabetin önemli kriterleri olan gıda kalitesi, gıda sağlığı tercihlerinin karşılanabilmesi için

toprak ve yaprak analizlerine dayalı bitki istemlerine göre yeterli ve zamanında

gübrelemenin yapılması önem arz etmektedir. Bu bağlamda Antalya gübre tüketiminin

artırılmasına ihtiyaç vardır.

3.3.3.3. Zirai İlaç Kullanımı

Tarımsal üretimde zararlılarla mücadeleye yönelik ilaç kullanımı ülkemizde olduğu

gibi Antalya’da da gerekli düzeye ulaşamamıştır. 1999 yılında Türkiye’de 43.324 ton olan

zirai ilaç tüketimi hektar başına sadece 2,3 kg’dır. Aynı yıl Türkiye toplam tüketiminin

%5,6’sını oluşturan Antalya tarımında ise hektar başına kullanılan tarımsal ilaç miktarı 7

kg kadar olmuş ve tüketim bir önceki yıla göre %15 azalmıştır.

İlde 2001 yılı sonu itibariyle 469 adet zirai ilaç bayii, 47 adet Zirai Mücadele

İlaçları Toptancısı 21 adet Zirai Mücadele Alet Bayisi ve 2 adet Zirai Mücadele Alet-Makine

İmalathanesi vardır.

2001 yılında 14 Zirai İlaç Bayisi Yönetmeliğimizin değişik hükümlerine

muhalefetten 1 ay süre ile geçici olarak kapatılmıştır. Ruhsatsız imalat yapan işletmeden

6 adet Zirai Mücadele aleti müsadere edilmiştir. Bayilerimizde ruhsatsız satılan bazı

pestisitler müsadere edilerek imha edilmiştir.

2001 yılında Methyl-Bromide’in (MeBr) tarımda kullanımının azaltılması

çalışmalarına önem verilmiş, 184 adet MeBr Satış Belgesi ve 60 adet MeBr Uygulama

Belgesi hak sahiplerine verilmiştir. Firma Toptancı ve Bayii denetimleri sıkı bir şekilde

yapılmış, MeBr kullanımı bir önceki yıla oranla % 65-70 oranında azalmıştır. Belgesiz

MeBr satışı ve uygulaması yaptırılmamıştır.

Yaş Sebze ve Meyvelerde rezidü ile ilgili teknik ve yayım çalışmaları devam

etmektedir.

Tablo 30. Antalya İlinde Zirai İlaç Tüketimi (kg)

İlaçlar 1998 1999 2000 2001

İnsektisitler 270.350 476.674 674.184 329.344

Fungusitler 684.048 640.376 958.906 522.201

Akarisitler 132.753 68.270 106.311 73.528

Nematosit ve Fugimantlar 1.083.913 722.372 1.415.240 523.165

Rodendist ve Molisidler 101 9.000 11.580 4.910

Herbisitler 75.850 130.391 206.098 103.332

Kışlık ve Yazlık Yağlar 359.400 335.800 592.610 401.900

Bitki Gelişim

Düzenleyicileri 37.620 31.196 93.059 40.129

Diğerler 8.721 22.331 28.836

TOPLAM 2.652.756 2.436.410 4.086.824 1.998.509

Kaynak: TKB İl Müdürlüğü Bitki Koruma Şubesi

Tablo 31. Antalya İlinde Alt Bölgelere Göre Zirai İlaç Kullanım Yüzdeleri

Alt Bölgeler % Alt Bölgeler %

I. Alt Bölge 37,5 III. Alt Bölge 20

Finike 10 Alanya 10

97

Kale 10 Gazipaşa 10

Kaş 2,5 IV. Alt Bölge 5

Kumluca 15 Elmalı 2,5

II. Alt Bölge 37,5 Korkuteli 2,5

Merkez 15 V. Alt Bölge 0

Kemer 2,5 Akseki 0

Manavgat 5 Gündoğmuş 0

Serik 15 İbradı 0

Zirai ilaç kullanım yüzdesinin I. ve II. Alt Bölgelerde yoğunlaştığı, V. Alt Bölgede

kullanım miktarının ise istatistiksel olarak önemsiz olduğu görülmektedir.

3.3.3.4. Tarım Sigortaları ve Tabii Afet Desteklemeleri

Antalya ili afet riski yüksek bir bölge olduğu için ve sigorta primlerinin yüksek

olması nedeniyle tarımsal sigorta düzeyi son derece düşüktür.

Tabii Afetler

Antalya ili tarım alanları, yılın her döneminde iklimsel faktörlerden kaynaklanan

dolu, don, kar, aşırı yağış, fırtına, hortum, taşkın, sel, kuraklık, yangın gibi afetlerden

önemli ölçüde zarar görmektedir.

İlde 1998-2002 yılları arasında meydana gelen tabii afetler 03.07.2001 tarihine

kadar 5254 ve 2090 sayılı Kanun, bu tarihten sonrada sadece 2090 sayılı Kanun

kapsamında değerlendirilerek 1998-2002 tarihleri arasında tarımsal varlıklardaki zararın

boyutları Tabloda verilmiştir.

Tablo 32. Yıllar İtibariyle Antalya İlinde Tabii Afetlerden Görülen Zararlar

Zarar Gören 1998 1999 2000 2001 2002

Aile Sayısı 2.3940 5.386 1.917 4.292 2.707

Tarım Alanı (da) 13.677 82.081 67.528 49.877 15.273

Bitkisel Ürünün Parasal Değeri (Milyon TL)

6.467.063 5.958.183 6.615.346 30.062.091 9.965.623

Canlı Hayvanın Parasal Değeri

(Milyon TL)

110.034 43.741 17.960 333.215 26.068

Tarımsal Tesisin Parasal Değeri (Milyon TL)

634.423 1.048.593 451.700 2.324.905 4.149.296

Diğerlerinin Parasal

Değeri (Milyon TL) 15.973 0 801 16.242 746

Varlıkların Toplam Parasal Değeri (Milyon TL)

7.227.494 7.132.600 7.085.808 32.736.455 14.141.733

Örtü-altı Zararının Toplam Zarara Oranı (% Parasal Değer)

82.06 53.58 42.53 86.80 64.38

Toplam Zararın Parasal Değeri ($)

31.628.422 20.209.445 12.365.380 35.952.989 10.503.110

5 yıl içinde en düşük zarar 2002 yılında gerçekleşmesine rağmen bunun ekonomik

kaybı 10.503.100.00 Dolardır. Afetten dolayı en yüksek zarar 2001 yılında meydana

98

gelmiş ve bunun ekonomik kaybı 35.952.989 Dolar olmuştur.

Beş yıl içindeki ekonomik kayıplar büyük oranda örtü-altı üretimde meydana

gelmiş, örtü-altı üretimindeki zararın toplam zarara oranı en düşük 2000 yılında %42,53

ve en yüksek 1998 yılında %86,80 olarak gerçekleşmiştir.

Antalya’da her yıl ortalama 3.500.000 dekar alanda aktif tarım yapılmakta ve

2002 yılı verilerine göre bu alan içindeki örtü-altı alanın miktarı 157.982 dekardır.

Bu verilerle ilde her yıl aktif tarım yapılan alanların yaklaşık %4,5’inde örtü-altı

tarımı yapılmasına rağmen tabii afetlerdeki parasal zararlarda tam tersi bir durum

yaşanmakta ve bu oran bazı yıllarda %86,80 olarak gerçekleşmektedir.

Tabii afetler nedeniyle meydana gelen zararın büyük oranda örtü altı üretime ait

olması, örtü-altı üretimin afet etkilerine çok daha açık olduğu anlamına gelmektedir.

Elbette tabii afetler tarımsal üretimin tamamı için risk oluşturmaktadır. Ancak, Antalya

ilinde mevcut örtü-altı alanlarının çoğunluğunun teknik özelliklerinin ve alt yapılarının

yetersiz oluşu bu alanlardaki afet riskini daha da artırmaktadır.

Antalya ilinde aşağıda belirtilen beşeri hata ve yetersizlikler tabii afet çarpanlarının

etkisini artırarak afet zararının daha fazla olmasına yol açmaktadır.

1. Tarım alanlarının amaç dışı kullanımının yaygınlaşması ve imara açılması

nedeniyle özellikle örtü altı alanları ile yerleşim yerlerinin iç içe girmesi.

2. Doğal drenlerin kapatılması, sulama kanallarının ve derelerin bakımının

zamanında yapılmaması.

3. Örtü altı alanlarının yapımından önce etüd çalışmasının yapılmaması.

4. Örtü altı alanların teknolojik özelliklerinin yetersiz oluşu.

- Sera ve yüksek tünellerin çatı yüksekliğinin, havalandırma elamanlarının yetersiz

olması,

- Sera camlarının ince (2 mm), darbeye dayanımı düşük olması,

- Örtü olarak kullanılan plastik malzemenin direncinin düşük olması ve uzun süre

kullanılması,

- Seralarda ısıtma işleminin sera atmosferine yönelik ve yetersiz yapılması hatta

bazı seralarda ısıtmanın yapılmayışı,

- Sera zemininde kod farkının olmaması,

- Yüksek tünellerin çoğunda çevre betonunun olmaması.

İlde tarımsal üretimi güvence altına almak, afet nedeniyle çiftçinin refah kaybına

uğramasını engellemek, piyasada fiyat istikrarını sağlayarak hem üreticinin hem de

tüketicinin mağdur olmasını önlemek için öncelikle örtü-altı üretiminde yeterli teknik

özellikleri sahip seralarda devlet destekli “Ürün Sigortası” uygulamasına ihtiyaç vardır.

Teknik kriterlere uygun seraların sigorta priminin bir kısmının devletçe

karşılanması halinde yukarıda belirtilen sorunların çözümü ile beraber verimliliği artırıcı

önlemler kendiliğinden sağlanmış olacaktır.

Sigorta hizmetleri özel sektör tarafından Hayvan Sağlık Teknisyeni, Ziraat

Teknisyeni, Veteriner, Ziraat Mühendisleri aracılığıyla yürütmeli, Tarım ve Köyişleri

Bakanlığı (Devletçe yapılan katkının karşılığında) bu hizmetlerin denetimini

yapabilmelidir.

3.3.3.5. Diğer Tarımsal Girdiler

Tohum, yem, ilaç, kredi, işgücü, diğer tarımsal girdileri içerisinde mütalaa

edilmiştir.

99

Tohum ve Fidan

İl genelinde faaliyet gösteren 298 adet ruhsatlı tohum bayisi ve 13 adet özel

sektör araştırma kuruluşu, 9 adet tohumluk yetiştirici belgesi sahibi kuruluş

bulunmaktadır.

Özel sektör araştırma kuruluşları, sebze tohumluğu konusunda ıslah çalışmaları

yapmakta ve bölgeye adapte olan yüksek verimli çeşitler geliştirmektedirler. Tamamı

İthalat ve ihracat yetkisine sahiptirler. İlin sebze tohumluğu ihtiyacı bu kuruluşlar

tarafından karşılanmaktadır.

Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Boztepe TİM tarafından ilin buğday,

pamuk, mısır, susam, soya vb. tarla bitkileri tohumluk ihtiyacı sertifikalı kademede

üretilerek karşılanmaktadır.

Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü ve Boztepe TİM ve Alanya Meyvecilik

Üretme Birimi tarafından virüsten ari narenciye fidanı üretilmektedir.

Ayrıca, Tarım İl Müdürlüğü Döner Sermaye işletmesi, Özel İdare bütçesi katkılı ve

direkt ücretli satış noktasında çiftçilerin tohumluk ve fidan taleplerini karşılamaktadır.

Konsantre Yem

İlde tek vardiye 5 ton/saat kapasiteli Organize Sanayi Bölgesinde Selçuklu Yem

Fabrikası, 10 ton/saat kapasiteli Korkuteli Yem Fabrikası ile 8 ton/saat kapasiteli Elmalı

Yem Fabrikaları olmak üzere 3 adet faal yem fabrikası mevcuttur. Bunların dışında

kuruluş aşamasında olan Merkez ilçe sınırları içerisinde bir yem fabrikası bulunmaktadır.

Ayrıca, bir adet bitkisel kökenli yem hammaddesi (küspe) üreten Antbirlik yağ Kombinası,

kuruluş aşamasında olan Organize Sanayi Bölgesi içerisinde Aylin Yağ Fabrikası ve

hayvansal kökenli yem hammaddesi (kan unu ve et-kemik unu) üreten ANET (Antalya

Entegre Et Sanayi) bulunmaktadır.

İlde toplam ruhsatlı 327 adet yem bayisi bulunmaktadır. Yem ihtiyacı ilde bulunan

yem fabrikalarından ve civar illerden temin edilmektedir.

Ayrıca T.K.B. İl Müdürlüğünce çiftçiye silaj makinesi temin edilmekte, bu suretle

mısır silajı üretimi teşvik edilmektedir.

Kredi

İlde bulanan tarımsal kredi kuruluşları T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi

Kooperatifleridir. Ayrıca Antbirlik de kendi üyelerine değişik kalemlerde kredi

kullandırmaktadır.

2001 yılı itibariyle Ziraat Bankasının kullandırdığı tarımsal kredi miktarı

17.988.479.000.000 lira olarak gerçekleşmiştir. Tarım Kredi Kooperatiflerince

kullandırılan kredi miktarı ise 53.522.945.000.000 liradır. Antbirlik tarafından kendi

üyelerine değişik kalemlerde kullandırılan kredi miktarının toplamı ise 7.782.541.000.000

liradır.

İşgücü

Antalya’da turizmin gelişmiş olması, buradaki işgücü talebi tarımı olumsuz yönde

etkilemektedir. Tarımsal faaliyetler sırasında belli dönemlerde artan işgücü talebi çevre

illerden karşılanmaktadır.

Özellikle sera işletmelerinde işgücü kullanımı İç Anadolu illerinden gelen ailelerin

istihdamıyla karşılanmaktadır. Pamuk toplama döneminde Güneydoğu Anadolu illerinden

getirilen işgücü kullanılmaktadır.

3.3.4. Gıda Endüstrisi

Antalya ili, sahip olduğu tarımsal potansiyeli ve üretimine rağmen, gıda

100

endüstrisini istenen düzeye geliştirememiştir. Oysa bu bölge güçlü bir gıda endüstrisinin

oluşması için gerekli tüm koşullara sahiptir. İlde tarımsal üretimin yoğunlaşmış olduğu

alanların gün geçtikçe belirgin hale gelmesi ve bunun yanında kültür paternlerinin

zamanla istikrarlı bir profil çizmesi, gıda endüstrisinin geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Örneğin, ilin domates üretimi anlamlı bir örnek oluşturmaktadır.

İlde mevcut gıda endüstrisi tesisleri aşağıdaki tabloda görülmektedir.

Tablo 33. Gıda İşletmelerinin Sayısal Dağılımı (2001)

İşletmeler

İlçeler

Merkez

Akseki

Ala

nya

Elm

alı

Fin

ike

Gazip

aşa

nd

mu

ş

İb

rad

ı

Kale

Kaş

Kem

er

Ko

rku

teli

Ku

mlu

ca

Man

avg

at

Serik

To

pla

m

Un ve Unlu

Mamüller 136 0 0 1 1 0 0 0 0 0 0 2 0 0 0 140

Ekmek Fabrikası 97 4 35 11 11 6 3 2 8 1 6 7 7 16 19 233

Bitkisel Yağ ve Margarin

2 0 0 0 0 1 0 0 0 5 0 0 0 4 1 13

Süt ve Süt Ürünleri Fabrikası

20 0 8 10 0 0 0 0 0 0 2 11 0 9 5 65

Et ve Et Ürünleri 29 1 5 1 1 1 0 0 0 2 2 1 1 4 1 49

Sebze ve Meyve İşleme

21 0 0 2 0 0 0 0 0 0 0 4 0 0 1 28

Şekerli Mamüller 35 0 0 7 1 0 0 0 0 0 1 3 0 6 2 55

Alkolsüz İçecekler 2 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 2

Gıda Ambalajı Üretimi

1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 2

Tasnif Dışı Gıda

İşletmeleri* 15 0 3 7 0 1 0 0 0 0 0 1 0 0 0 27

Toplam 358 5 51 39 14 9 3 2 8 8 11 30 8 39 29 614

*Sebze ve Meyve işleme (zeytin salamurahaneleri, konserve, turşu, meyve suyu konsantresi, konsantreli içecek, yemek fabrikaları)

*Şekerli Mamüller (tahin, tahin helva, lokum, meyve özlü toz içecek, küp şeker)

*Süt ve süt ürünleri (beyaz, eritme, kaşar, tulum, dil peynirleri, yoğurt, tereyağı, krema, lor, ayran, süt toplama merkezleri)

*Un ve unlu mamüller (un fabrikaları, pastaneler, yufka)

*Tasnif dışı gıda işletmeleri (sirke, sirke ruhu, salata sosu, bitkisel çay, bakliyat paketleyicileri, baharat, kuruyemiş)

İlde bulunan gıda muhafaza tesisleri aşağıdaki tabloda çıkarılmıştır.

Tablo 34. Soğuk Hava Depolama ve Paketleme Tesisleri (2001)

İlçeler

Soğuk Hava Depoları Paketleme Tesisi

Meyve Et ve Et Ürünleri Peynir- Mandıra Miktar (adet)

Kapasite (ton/yıl)

Miktar (adet)

Kapasite (ton/yıl)

Miktar (adet)

Kapasite (ton/yıl)

Miktar (adet)

Kapasite (ton/gün)

Merkez 2 8.000 18 1.253 8 200

Alanya 1 191

101

İlçeler

Soğuk Hava Depoları Paketleme Tesisi

Meyve Et ve Et Ürünleri Peynir- Mandıra Miktar (adet)

Kapasite (ton/yıl)

Miktar (adet)

Kapasite (ton/yıl)

Miktar (adet)

Kapasite (ton/yıl)

Miktar (adet)

Kapasite (ton/gün)

Elmalı 46 27.535 14 700

Finike 12 2.400 33 58

Kaş 20 6.690

Kemer 3 400 1 375 1 120

Korkuteli 26 57.455

Kumluca 2 400 4 400

Manavgat 1 500 1 250

Serik 1 15

İl Toplamı 112 103.380 21 2.069 14 700 47 793

Gazipaşa İlçesinde 1 adet Muz Sarartma ve Soğuk Hava Deposu olarak kullanılan

bir ünite mevcut olup, 5.000 dal/yıl kapasiteye sahiptir.

Antalya’da özellikle bitkisel ürünlerin korunması ve pazarlanmasında önemli rol

oynayan soğuk zincir ve paketleme tesisleri hızla artmaktadır. Soğuk hava depolarının

%50’den fazlası Elmalı ve Korkuteli ilçelerinde yer alırken, paketleme tesislerinin %70’i

Finike’de bulunmaktadır.

3.3.5. Tarımsal Piyasalar

Antalya’da devletçe desteklenen ve belirli kurumlarca alım satımı yapılan birkaç

ürün dışında özellikle sebze ve meyve pazarlamasında temel kuruluş Antalya Büyükşehir

Belediyesi Toptancı Halidir. 1996 yılında hizmete açılan Antalya Toptancı Hal Kompleksi

49 hektar arazi üzerine kurulmuş bir tüketici halidir. Bu kompleks içerisinde değişik

ölçeklerde 319 tüccar ardiyesi, 144 komisyoncu yazıhanesi ve 98 adet tarımsal ilaç bayi

bulunmaktadır. Toplam işyeri sayısı 682’yi bulan Büyük Şehir Belediyesi Toptancı Hali

Türkiye’nin en büyük üretici hallerinden birisidir.

Tablo 35. Antalya B. Şehir Belediyesi Toptancı Hali Sebze ve Meyve Satışı (ton)

Yıllar Sebze Meyve Toplam Tutar (Bin TL) 1997 324.748 60.449 385.197 20.867.948.747 1998 369.272 71.316 440.588 35.803.286.830 1999 431.254 85.910 517.164 49.013.722.030 2000 2001

FARK (1998-1999) 61.982 14.594 76.576 13.210.435.200 % (1998-1999) 16,8 20,5 17,4 36,9

Kaynak: Antalya B. Şehir Belediyesi Toptancı Hal Müdürlüğü Web Sitesi ( http://www.antalya-bld.gov.tr/)

Toptancı Halinin 1999 yılına ait ürün satış miktarının %83‘ünü sebzeler, %17‘sini

ise meyveler oluşturmaktadır. Sebze ve meyve satışları bir önceki yıla göre sırasıyla %17

ve %20’ye yakın oranlarda artmış, toplam satışlardaki artış ise %17,5’e yükselmiştir.

Satış cirosu toplamında ise %40’lık bir artış kaydedilmiştir.

Tablo 36. Toptancı Hali Aylık Sebze Satışları (1999)

Aylar Satış Miktarı (ton) Satış Değeri (Bin TL)

1998 1999 % 1998 1999 % Ocak 12.184 24.026 97,6 1.759.034.501 2.726.813.967 55,0

102

Aylar Satış Miktarı (ton) Satış Değeri (Bin TL)

1998 1999 % 1998 1999 % Şubat 12.977 27.686 113,3 1.624.261.702 2.348.758.214 44,6 Mart 20.474 35.157 71,7 2.782.614.591 3.786.213.992 36,0 Nisan 34.969 39.107 11,8 4.631.932.842 5.502.191.299 18,8 Mayıs 56.952 68.595 20,4 4.904.475 5.516.450.905 12,5 Haziran 100.469 98.272 -2,2 3.672.656.968 4.829.034.077 31,5 Temmuz 35.218 28.263 -19,7 1.323.441.558 1.903.538.355 43,8 Ağustos 7.890 8.926 13,1 421.752.219 606.801.257 43,9 Eylül 7.879 9.109 15,6 424.182.138 746.180.267 75,9 Ekim 14.942 20.687 38,4 1.333.960.181 2.270.551.114 70,3 Kasım 32.868 39.133 19,0 3.777.922.116 4.471.580.708 18,4 Aralık 32.443 32.290 -0,5 3.811.066.660 5.555.195.881 45,6 TOPLAM 369.272 431.254 16,8 30.467.301.156 40.263.310.041 32,2

Halde tüm sebze satışlarının %68’ini tek başına domates sağlamakta, onu sırasıyla

hıyar (%8,8), patlıcan (%6,4), Biber (%3,9) ve maydanoz (%2) izlemektedir. Satışın,

daha çok Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında yoğunlaştığı ve 180’in üzerinde sebze

çeşidinin işlem gördüğü tespit edilmiştir. Bu sebzelerden önem sırasına göre ilk 5’i toplam

satışların %90’ını, ilk 10’u ise %95’ini teşkil etmiştir.

1999 yılında halde 83 meyve çeşidi işlem görmüş ve satışlar Haziran, Temmuz ve

Ağustos aylarında yoğunlaşmıştır. En çok işlem gören ilk 10 meyve, satışların %83’ünü

teşkil etmiştir.

Tablo 37. Toptancı Hali Aylık Meyve Satışları (1999)

Aylar Satış Miktarı (ton) Satış Değeri (Bin TL)

1998 1999 % 1998 1999 % Ocak 3.119 4.303 38,0 198.933.292 368.142.768 85,0 Şubat 2.656 3.790 42,7 209.662.673 384.083.858 83,7 Mart 2.600 3.588 38,0 242.929.531 473.757.414 95,0 Nisan 2.640 3.510 32,9 268.676.029 609.940.257 127,0 Mayıs 4.005 5.558 38,8 417.902.962 926.965.661 122,0 Haziran 7.151 14.297 100,0 563.651.928 1.172.892.432 108,2 Temmuz 17.483 16.890 -3,4 817.100.013 977.569.794 19,6 Ağustos 11.805 8.185 -30,7 619.210.253 874.511.837 41,2 Eylül 5.719 6.151 7,5 544.066.540 722.361.357 32,7 Ekim 4.630 6.186 33,6 512.129.158 750.177.551 46,5 Kasım 4.114 5.731 39,3 446.209.469 694.192.186 55,6 Aralık 5.388 7.720 43,3 495.513.825 795.816.866 60,6 TOPLAM 71.316 85.910 20,5 5.335.985.679 8.750.411.988 64,0

Toptancı Hal Kompleksinde 2001 yılında sebze ve meyvede toplam işlem hacmi bir

önceki yıla göre %62 düzeyinde artış göstermiştir.

Tablo 38. B. Belediyesi Toptancı Hal Kompleksi İşlem Miktar ve Tutarları (2001)

Aylar

Miktar

(Sebze) (kg)

Miktar

(Meyve) (kg)

Tutar

(Sebze) (Milyon TL)

Tutar

(Meyve) (Milyon TL)

Ocak 34.074.698 5.225.758 5.230.937 1.197.034

Şubat 29.572.447 4.737.867 5.900.389 1.219.041

Mart 47.606.170 4.589.912 9.552.193 1.382.809

103

Aylar

Miktar

(Sebze) (kg)

Miktar

(Meyve) (kg)

Tutar

(Sebze) (Milyon TL)

Tutar

(Meyve) (Milyon TL)

Nisan 53.688.584 4.240.128 15.688.869 1.409.901

Mayıs 90.774.533 9.078.529 18.441.426 3.155.235

Haziran 83.275.580 12.241.453 15.899.097 3.661.676

Temmuz 31.282.738 20.072.597 4.840.918 3.585.594

Ağustos 11.917.119 12.696.531 1.920.815 2.573.494

Eylül 11.010.592 7.281.763 2.045.999 2.122.536

Ekim 22.444.246 7.351.699 5.828.379 2.073.725

Kasım 37.170.667 5.768.223 13.167.544 1.464.999

Aralık 25.383.755 6.392.946 13.060.848 1.526.154

Toplam 478.201.129 99.678.406 111.575.420 25.372.204

Kaynak: http://www.antalya-bld.gov.tr/

105

3.4. TARIMSAL PAZARLAMA SİSTEMİ

Günümüz Türkiye’sinde serbest pazar ekonomisi gün geçtikçe daha fazla

yaygınlaşmakta ve önemini hissettirmektedir. Bu nedenle pazarlama ülkenin önemli asli

sektörlerinden birini oluşturmaktadır. Çünkü üreticinin arazi, emek, sermaye ve

girişimcilik gibi üretim faktörlerini kullanarak ürettiği ürün ancak iyi bir pazarlama

sistemiyle tüketiciye ulaştığında gerçek ekonomik değerini bulabilmektedir. Böylece hem

üreticisine ve hem de tüketicisine yarar sağlamaktadır.

Antalya ilindeki tarımsal pazarlama sistemleri, bazı ürünlerde alt başlıklar halinde

incelenmiştir.

3.4.1.1. Sebze Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme

İlde sebze üretimi örtü-altı ve açık alanlarda yapılmaktadır. Örtü-altında üretim

genellikle 3-5 dekar olan seralarda aile işletmeciliği şeklindedir.

Üretilen sebzenin %95’i yurtiçinde tüketilirken %5’i yurtdışına pazarlanmaktadır.

Üreticiler yeni hal yasası ile ürettikleri ürünlerin büyük bir bölümünü belediye

sınırları ve mücavir alanlar içindeki toptancı hallerine getirmektedirler. Ürünler hallerdeki

komisyonculara verilirken üreticiden ortalama %15 kesinti yapılmaktadır. Küçük üretici

bu kesintiden olumsuz etkilenmektedir. Komisyoncular ürünleri yurtiçi perakendecilere ve

ihracatçılara vermektedirler.

Ayrıca İlde sebze üretiminde hem üretici hem ihracatçı olan firma sayısı gün

geçtikçe artmaktadır. Bu firmalar ürünlerini kendi tesislerinde paketleyip tasnifleyerek

ihraç etmektedirler. İhraç edilen ürünün büyük bir bölümü yurtdışındaki toptancılara

verilmektedir. Çok az bir bölümü de direk süper marketlere gönderilmektedir.

Üreticiler ürettikleri ürünün bir bölümünü de il dışından gelip peşin ödeme yapan

tüccarlara vermektedirler.

İlde sebze üreticilerine teknik ve ekonomik yönden rehberlik edebilecek, ucuz girdi

teminini sağlayacak, ürünlerini daha iyi fiyattan pazarlayabilecek ve tarım politikalarının

oluşturulmasına önderlik edebilecek tabandan gelen üretici birlikleri halen kurulmamıştır.

İhracatçılar Birliği bünyesinde Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ve Akdeniz Yaş

Meyve Sebze İşletmecileri Derneği faaliyet göstermektedir.

106

Antalya’da Sebze Pazarlama Zinciri

Tablo 39. Antalya İli Sebze Üretimi ve Pazarlaması (SWOT Analizi)

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Tehditler

İhracatçı Üretici Üretici

Toptancı Hal (Komisyoncu)

Toptancı Tüccar

Tüketici

Yurtdışı Toptancı

Perakendeci Süper Market

Toptancı Haldeki İhracatçı

Yurtiçi Perakendeci

107

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Tehditler S

EB

ZE

Ü

RE

M V

E P

AZ

AR

LA

MA

SI

- Sebze üretimi

örtü-altı ve açık

tarlada yapılmaktadır.

- Örtü-altı üretimi

tek ürün ve çift

ürün yetiştiriciliği

şeklindedir.

- Sebze üretimi

ortalama 3-5

dekarda aile

işletmeciliği

şeklinde yapılmaktadır,

- Son yıllarda

ihracatçı firmalar

sebze üretimi

yapmaktadırlar.

- İlde Yaş Meyve

Sebze İhracatçıları

Birliği ve Akdeniz

Yaş Meyve Sebze

İşletmecileri

Derneği faaliyet

göstermektedir.

- Üreticilerin eğitim

düzeyinin düşük

olması,

- Üretici birliklerinin bulunmaması,

- Miras hukukundan

dolayı tarım

arazileri

parçalanmakta

olup, küçük

arazilerde üretim

yapılarak maliyet

artışına neden olması,

- Sebze üretiminde

kullanılan F1 hibrit

tohumlarının ithal

edilmesi,

- Üretim alanlarında

paketleme ve soğuk

hava tesislerinin

olmaması,

- Rezidü

laboratuarlarının

yetersiz olması

dolayısıyla kalıntı

analizlerinin

standartlara uygun yapılamaması,

- Üretim planlaması

olmaması

dolayısıyla pazarda

standart ve

süreklilik sağlanamaması,

- Geleneksel üretim

yapılması ile ürün

çeşitliliğine

girilmemekte,

bunun da pazar

taleplerini karşılamaması,

- Bilinçsiz olarak

pestisit ve gübre

kullanımı.

- Ekolojik koşulların

her türlü sebze

üretimine çok uygun olması,

- Örtü altı tarımın

iklim koşullarının

uygun olmasından

dolayı gelişmesi,

- Narenciye ve

Seracılık Araştırma

Kuruluşunun ve

Akdeniz

Üniversitesinin bulunması.

- Tarım alanlarının

imara açılarak

yapılaşmanın artması,

- Sebze üretim

alanlarında yoğun

olarak kullanılan

pestisit, insan ve

çevre sağlığına

zarar verirken

ihracatı da

etkilemektedir.

– Yoğun gübre

kullanımı toprak

kirliliğine neden

olmaktadır.

- Sözleşmeli üretim

modelinin

uygulanmaması

pazarlamada sıkıntı

yaratmaktadır.

108

3.4.1.2. Meyvecilik Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme

Bahçe bitkilerinin üretiminden çok pazarlanması sorundur. Sorunu çözmek için

ürün kalitesinin artırılması, üründe standardizasyona gidilmesi, uygun ambalaj

materyallerinin kullanılması, hasat öncesi ve sonrası ürün kayıplarını azaltacak önlemlerin

alınması, uygun taşıma sistemlerinin kullanılması, pazarlamada aracıların ortadan

kaldırılarak üretici birlikleri ve ürün borsalarının yaygınlaştırılması yoluna gidilmelidir.

Üretim dış pazara yönlendirilmeli, değişen pazar istekleri doğrultusunda standartlara

uygun kalite geliştirilmelidir. AB’ye girilmesi durumunda bazı meyve türlerinin üretiminde

sınırlamaya gidileceği düşünülerek, bu pazarlarda ümit vadeden tür ve çeşitlere

yönelinmesi gerekmektedir.

Antalya’da Portakal Pazarlama Zinciri

Ülkemizde meyve ve sebzelerin derim sonrasında genel olarak oluşan ve %30-

40’lara varan kayıplar “soğuk zincirin” çeşitli evrelerindeki (derim öncesi-derim-depolama

öncesi işlemler-depolama-taşıma-ambalajlama-pazara sunma) kayıpların tümünü

kapsamaktadır. Bu açıdan yaklaşıldığında 2.5 milyon ton olan elma üretiminde bu

kayıplar nedeniyle 750 bin ton elmanın sofralarımıza gelmediği düşünülebilir. Bu

kayıpların en aza indirilmesi amacıyla alınması gereken önlemlere bahçede üretim

aşamasına başlanmalıdır. Ayrıca derimde çeşide ve yöreye özgü en uygun hasat

zamanının saptanmasında elma üreticisine başta araştırma kuruluşları ile Bakanlığımızın

ilgili örgütlerince yardımcı olunmalı ve böylece maksimum depolama süresinden

faydalanılmalıdır.

Ülkemizde üretilen elmanın bir kısmı hasattan hemen sonra pazara arz edilirken,

bir kısmı da depolanarak değişik dönemlerde piyasaya sürülmektedir. Her iki durumda da

Üretici

Narenciye Birlik Özel Alıcı Yaş Sebze–Meyve

Hali

Semt Pazarı

Antalya İhracatçı

Birliği

Reçel-Meyve

Suyu Fabrikası

Tüketici

İhracatçı

Dış Pazar Market

109

pazarlama aşamasında değişik kanallar devreye girmekte ve üreticiden tüketici sofrasına

gelinceye kadar pazarlama marjları nedeniyle fiyatlar artmaktadır.

Tablo 40. Portakal Üretim ve Pazarlaması SWOT Analizi

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Tehditler

PO

RT

AK

AL

Ü

RE

M V

E P

AZ

AR

LA

MA

SI

- Pazarlama

problemleri yaşanmaktadır.

- İhracat potansiyeli

yüksek.

- Antbirlik

bünyesinde

Narenciye Birliği

sayesinde üretici

ihracatçı bağlantısı

sağlanmaktadır.

- Marka tescili

olmadığı için İlde

üretilen yerli

çeşitlerin pazarda

hak ettiği değeri bulmaması,

- Mevcut depolama

kapasitesinin

yetersizliği

nedeniyle derim

mevsiminde pazara

ihtiyaçtan fazla ürün çıkması,

- İhracatta zaman

zaman kalite

problemi

yaşanması,

- Bazı yıllarda

rastlanan dolu

yağışının portakal

kalitesinde düşüşe

sebep olması.

- Portakal

ticaretinde önemli

rakiplerimiz olan

ülkelerde (İspanya,

İtalya ve

Yunanistan) üretim

limitlerine

varılmıştır.

Ülkemizde ise iyi bir

planlama yapılması

halinde hala önemli

bir potansiyel mevcuttur.

- Marka yaratılarak

dünyaya Antalya

Portakalı tanıtılabilir.

- İşlenmiş ürün

olarak portakal

suyu üretilerek

tüketimini artırıcı

yayım

kampanyalarıyla

yurt çapına yaygınlaştırılabilir.

- Turizm

yatırımlarının

artarak devam

etmesi ve arazi

rantının yüksek olması

- Organizasyon ve

örgütlenme eksikliği

sebebiyle, üreticinin

eline geçen fiyatın

düşmesi ve

üretimden vazgeçmesi

- İhracat sırasında

uygulanan

bürokratik işlemler

gereğinden fazla

uzayarak zaman

zaman meyvenin

bozulmasına neden

olmaktadır.

Turunçgil meyveleri genel olarak ağaç üzerinde tüccara yada ihracatçıya

satılmaktadır. Hasat edilen meyveler tüketiciye ulaşıncaya kadar değişik pazarlama

kanallarından geçmektedir. Türkiye’de üretim genel olarak Ekim-Ocak ayları arasında

sıkışmış durumdadır. Üretimi zamana yaymada gerekli olan erkenci ve geççi çeşitler

henüz devreye tam olarak sokulamamıştır. Bunun sonucu olarak da depolama sorunu

ortaya çıkmaktadır. Bu konu ile ilgili bir çok araştırma yapılmış olmakla birlikte ürünün

bol olduğu dönemde depolanıp daha sonra piyasaya sürülmesi durumu özellikle Turunçgil

yetiştiricileri arasında yaygınlaşmamıştır. Bu sorun üreticinin ürününü bir an önce elinden

çıkarmak zorunda kalması ve depolamanın yararına inanmamasıdır.

Nar, muz ve avokado pazarlaması büyük ölçüde üretici–toptancı hali kanalıyla

yapılmaktadır. Ancak narda son yıllarda ihracatçı doğrudan bahçede meyveyi satın

almakta depolayarak birkaç ay içerisinde dış satımı gerçekleşmektedir. Muzlar derim

olumunda yeşil olarak pazarlanmakta, büyük toptancı hallerinde yada bazı toptancıların

tesislerinde olgunlaştırılarak perakende satışa sunulmaktadır.

110

Tablo 41. Muz Üretimi ve Pazarlaması SWOT Analizi

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Tehditler

MU

Z

ÜR

ET

İM

V

E

PA

ZA

RL

AM

AS

I

- Mevcut üretim, iç

piyasa talebini dahi karşılamamaktadır.

- Muz sahalarında

mülkiyet sorunu,

- Bu alanların

çoğunluğu orman

veya hazine ile davalı olması,

- İhracatın üretime

oranı çok düşük olması,

- Muz üretim

alanlarının

bulunduğu yerlerde

sulama

olanaklarının sınırlı

olması.

- Örtü-altı

yetiştiriciliğinin

yaygınlaştırılması

buna bağlı olarak

üretim ve kalitenin

artırılması,

- Üreticilerimiz İlde

bulunan doku

kültürü

laboratuarlarından

muz fidesi sağlanabilmesi,

- Ayrıca

Üniversitenin

bünyesinde de bir

doku kültürü

laboratuarının bulunması,

- Üretim artışıyla

ithalatın azaltılabilmesi,

- Üretimde dikilen

fidanların aynı yıl meyveye yatması.

- Yetişme koşulları

sebebiyle, uygun

üretim alanlarının çok sınırlı olması,

- Üretim alanlarının

turizm ile iç içe

olması nedeniyle giderek azalması,

- Örtü altı

yetiştiriciliğinin

tekniğine

uyulmadan sebze

üretimi yapılan

seralardan bozulan

yerlerde yapılmaya

çalışılması.

111

Tablo 42. Nar Üretimi ve Pazarlaması SWOT Analizi

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Tehditler

NA

R Ü

RE

TİM

VE

PA

ZA

RL

AM

AS

I

- Nar üretim alanları

ve miktarları yakın

geçmişte artış göstermiştir.

- İhracat potansiyeli

mevcuttur.

- İşleme sanayi

merkezinin

Antalya’da kurulmamış olması,

- Dış pazarın

istediği çeşitlerin

üretiminin henüz

İlde

yaygınlaşmamış

olması.

- Meyve tüketiminin

gelişmiş olmasına

rağmen Kuzey

Yarım Kürede

subtropik iklim

meyvelerinin yetişmemesi,

- Sub-tropik

meyvelerin, hem

arz eksikliği hem de

egzotik görünümleri

sonucu yüksek talep görmesi,

- Nar suyu ve

konsantresi

sanayilerinde

önemli gelişmelerin görülmesi,

- Üretime paralel

olarak tüketim, dış

ticaret ve sanayi

gibi alanlarda

ekonomiye daha

fazla katkı sağlanabilir.

- Nar suyu

tüketimini artırıcı

yayım kampanyaları

yaratılabilir.

- Arz şoku ve

fiyatların düşmesi

- Dış pazarda

tıkanma

3.4.1.3. Tarla Bitkileri Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme

Antalya’da üretilen tarla ürünlerinden pamuk, tek alıcısı olan Antbirlik’e, hububat

ise Toprak Mahsülleri Ofisi’ne, anason Tekel’e, şeker pancarı ise Türkiye Şeker Fabrikaları

Anonim Şirketi’ne pazarlanmaktadır.

Yağ sanayi sektörünün yeterince gelişmemesi yağlı tohumlu bitkilerin

pazarlamasında sıkıntılar yaşanmasına neden olmaktadır. Yağlı tohumlu bitkilerin ekimi

de yaşanan pazarlama sorunu nedeniyle istenen düzeye gelememiştir.

Bunlar dışındaki diğer tarla bitkileri üretimi genelde aile içi tüketime yönelik olup,

çok azı da tüccarlar aracılığıyla iç piyasaya sunulmaktadır.

Tarla bitkileri üretiminde pazar istekleri doğrultusunda standartlara uygun kalite

geliştirilmesi ve pazarlamada aracıların ortadan kaldırılarak Üretici Birlikleri ve Ürün

Borsalarının yaygınlaştırılması yoluna gidilmesi pazarlama imkanlarının iyileşmesini

sağlayacaktır.

112

3.4.1.3.1. Pamuk Fiyatları ve Pazarlaması

Pamuk üreticisi olan her ülkenin farklı pamuk fiyatı oluşturmasına rağmen,

Liverpool (CIF) A- Endeks pamuk fiyatı dünya pamuk fiyatı olarak kabul edilir. Bu endeks,

uluslararası fiyatların rekabet seviyesini belirten bir gösterge olarak kullanılır.

İlde pamuk üreticilerinin büyük bir kısmı pamuklarını ortağı oldukları Antbirlik’e

satmaktadırlar. Antbirlik 2000/2001 sezonunda bölge rekoltesi olan 37.000 ton pamuk

üretiminin 35.743 tonunu alarak %96,60 oran ile tek alıcı olduğunu göstermektedir.

Grafik 28. Pamuk Alım Fiyatlarının Yıllara Göre Seyri

1982-2001 Yılları arasında Pamuk Alım Fiyatlarındaki Değişim

0

100.000

200.000

300.000

400.000

500.000

600.000

700.000

800.000

1982

/83

1984

/85

1986

/87

1988

/89

1990

/91

1992

/93

1994

/95

1996

/97

1998

/99

2000

/01

TL

/kg

Reel fiyatlar

Antalya ilinde Antbirlik, 6 adet pamuk satış kooperatifi, 5 adet rollergin, 1 adet

sawgin olmak üzere toplam 6 adet çırçır işletmesi, 1 adet yağ kombinası, 1 adet iplik

fabrikası (100.044 iğlik), 1 adet toprak ve bitki analiz laboratuarı ve 1 adet tohum

hazırlama ünitesi ile faaliyetini sürdürmektedir.

Antalya Ticaret Borsası pamuk işlemlerinde istenilen düzeye henüz gelememiştir.

Antbirlik pamuk alım fiyatlarını belirlerken İzmir Ticaret Borsasının fiyatlarını baz

almaktadır.

Tablo 43. Pamuk Üretimi ve Pazarlaması SWOT Analizi

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Tehditler

113

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Tehditler P

AM

UK

Ü

RE

M

VE

P

AZ

AR

LA

MA

SI

- Pamuk Üretimi düşük.

- Pamuk ekimi İlde

istihdam yaratıyor.

- Üretimde

verimlilik yüksek.

- Pamuk elle

toplandığı için maliyeti artırıyor.

- Tarım arazileri parçalı.

- Pamuk primi

üreticilere geç

ödeniyor.

- Pamuk

üreticilerine yönelik

hükümet

politikalarının

olumsuzluğu,

fiyatların

istikrarsızlığı,

- Pamukta girdi

fiyatlarının artması,

buna karşılık son

yıllarda narenciye,

seracılık ve mısır

gibi pamuğa rakip

ürünlerin getirisinin

artması,

- GAP’ın doğal

sonucu Güney Doğu

Anadolu pamuk

üretim alanlarının

artmasına bağlı olarak işçi sıkıntısı,

- Pamuğa dayalı

sektörlerde yaşanan

sıkıntılar.

- Pamuk veriminin

dünya ülkelerine

göre yüksek olması,

- Ekolojinin pamuk

tarımına uygun olması,

- Makineli hasada

geçilerek, işçi

probleminin

azaltılabilecek olması,

- Tekstil sanayinin

krizi aşarak

güçlenmesi.

- Dünya fiyatlarının

çok büyük

dalgalanma göstermesi,

- Dünya ekonomisi

ve Tekstil

sektöründe

yaşanacak krizlerin

iç pazarda fiyatları

düşürmesi.

114

Antalya’da Pamuk Pazarlama Kanalları

3.4.1.4. Süs Bitkileri Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme

Kesme çiçek üretiminin %95’i ihraç edilmekte, %5’i iç piyasada

değerlendirilmektedir. Çiçekler iç piyasada kooperatiflerin bünyesinde olan mezatlarda

satılmaktadır. İhracatı hem üretici hem de ihracatçı konumunda olan firmalar

yapmaktadırlar. Ayrıca ilde bulunan çiçek kooperatifleri de ihracat yapmaya

başlamışlardır. Küçük üreticiler firmalara sözleşmeli olarak bağlıdır, üretimin başından

itibaren firma denetiminde çiçeklerini yetiştirirler. Hasat zamanı olan Ekim ile Mayıs ayları

arasında üreticilerin bağlı oldukları firmalar ihracatı gerçekleştirir.

İç ve dış mekan bitkilerinde üretim iç piyasa içindir, ihracat yapılmamaktadır. Son

Üretici

Kooperatif

(Antbirlik) Tüccar

Çırçırlama

(Lif Pamuk)

Kumaş

İplik Fabrikası

İhracat

Çiğit Yağ

Fabrikası

Özel Sektör

Çırçır Fabrikaları

Borsa

(Lif Pamuk) İplik

Konfeksiyon

Tüketici

115

yıllarda dış mekan bitkilerinde ihracat yapılmaya başlanmıştır. Turizm sektörünün de

gelişmesiyle bu bitkilere olan talep gün geçtikçe artmaktadır.

Antalya’da Kesme Çiçek Pazarlama Kanalları

Ülkemizde Doğal çiçek soğanları ile ilgilenen 4 firma bulunmaktadır. İlde ise 2

firma kotaya bağlı kalmak kaydıyla doğadan ve üretim tarlalarından sökülen soğanları

ihraç etmektedirler. Firmalar bölge sökücülerine; bölge sökücüleri köylülere ücret

karşılığında soğanları söktürür. Sökülen soğanlar ön depoda işlem gördükten sonra ana

depodan ihraç edilir.

İç ve dış mekan süs bitkileri pazarlaması, genelde üreticiden toptancıya ve oradan

Yurtiçi perakendeciye (çiçekçi dükkanları ile pazar ve sokak satıcıları), bazen de direkt

Yurtiçi perakendeciye yapılmaktadır.

Küçük Üretici İhracatçı Üretici

Kooperatif Mezatı Yurtdışı Toptancısı

Yurtdışı Mezat Bölge Toptancısı Yurtdışı Acenta

Çiçekçi Perakendeci Süper Marketler Zinciri

Tüketici

116

Antalya’da Çiçek Soğanları Pazarlama Zinciri

Kesme Çiçek Üretim ve Pazarlaması (SWOT Analizi)

Tablo 44. Antalya İli Kesme Çiçek Üretim ve Pazarlaması (SWOT Analizi)

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Tehditler

Üretici (Doğadan söküm)

Üretici

(Büyütme ve Üretim

Tarlalarından Söküm)

Bölge Sökücüleri

İhracatçı

Yurtdışı Toptancı

Perakendeci

Tüketici

117

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Tehditler K

ES

ME

Ç

İÇ

EK

Ü

RE

M V

E P

AZ

AR

LA

MA

SI

- Kesme çiçek

üretiminin %70’i

karanfildir.

Yetiştirilen

karanfilin % 95’i ihraç edilmektedir.

- Üretici–ihracatçı-

tüketici bağlantısını

kuran 2 adet özel

pazarlama kuruluşu bulunmaktadır.

- Ayrıca Antalya

Kesme Çiçek

İhracatçıları

Derneği ve Kesme

Çiçek İhracatçıları Birliği kurulmuştur.

- Merkezleri

İstanbul’da olan

S.S.Çiçek Üretim ve

Satış Kooperatifi ve

S.S. Flora Çiçekçilik

Üretim ve

Pazarlama

Kooperatifi

mevcuttur.

- Üretim

materyalinde dışa

bağımlı olunması,

- İhracatta zaman

zaman kalite

problemi yaşanması,

- Yoğun olarak

İngiltere pazarına

ihracat yapılması

nedeniyle tek türe bağımlı kalınması,

- Uluslararası bir

mezatın kurulu olmaması,

- İhracatın tam

olarak kayıt altına alınamaması,

- Uçak ile nakliye

bedelinin yüksek ve yetersiz oluşu,

- Tır taşımacılığına

yönelimin zorunlu

olarak artması ve

bunun kalite

kaybına neden

olarak ihracatı

olumsuz etkilemesi.

- Ekolojik koşulların uygun olması,

- Üretici

İhracatçıların iyi örgütlenmiş olması,

- İşçilik

maliyetlerinin ucuz olması,

- İhracatçı

firmaların üretimle iç içe olmaları,

- İsrail ve

İspanya’da

maliyetlerin yüksek

olmasından dolayı

Türk çiçeğine talebin artması,

- Rusya ve

Romanya gibi

ülkelerinin bavul

ticareti şeklindeki

ithalat taleplerinin

çiçek çeşitliliğine

katkıda bulunması,

-Devletin sektörü

teşvik amaçlı

desteklemesi,

- Üretim

materyalindeki dışa

bağımlılık ve bunun

kalitesiz fide ile

üretime neden olması,

- Üretici ve ihracatçı

firmaların birbirleri

ile olumsuz rekabeti

sonucunda Türk

çiçeği imajının

zedelenmesi,

- Taşımacılıkta

yaşanan

problemlerin

ihracatı düşürme riskini doğurması,

- Diğer ülkeler ile

rekabet şansını

artırıcı tedbirlerin

alınmaması,

- Uluslararası

mezatın bulunmaması.

3.4.1.5. Hayvancılık Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme

Hayvan ve hayvansal ürünlerin çağın değişen koşullarına uygun bir biçimde üretim

ve kalitesinin artırılması, İlin ekonomisi açısından büyük önem taşımaktadır. Bunun

başarılabilmesi ise, büyük ölçüde pazarlama organizasyon ve fonksiyonlarının etkin bir

biçimde yerine getirilmesine bağlıdır.

Hayvansal üretimin yapıldığı işletmelerde; örneğin yetiştirme ve besi

faaliyetlerinde başarıya ulaşılsa dahi, pazarlamada ortaya çıkan problemler çözülmedikçe,

üretim ve kaliteyi yükseltmek çoğu zaman güç ve bazen de imkansızdır. Hayvansal

ürünlerin pazarlanması, ürünlerin ham maddeden mamul halini alıp, tüketim aşamasına

geçme anına kadar devam eder. Bu bakımdan pazarlama, hayvansal ürünlerin imalat

safhalarını da kapsamaktadır.

3.4.1.5.1. Et ve et ürünleri Pazarlaması

Antalya ilindeki et pazarlama kanalı aşağıdaki şemadan incelenebilir.

Antalya’da Et ve Et Ürünleri Pazarlama Kanalları

118

3.4.1.5.2. Süt ve Süt Ürünleri Pazarlaması

Antalya ilindeki süt ve süt ürünleri pazarlama kanalları aşağı şemadan

incelenebilir.

Antalya’da Süt ve Süt Ürünleri Pazarlama Kanalları

Üretici

Hayvan Tüccarı Hayvan Pazarı

Tüketici

Mezbahane

Öz tüketim

İmalathane

Market

Kasap

Üretici

Toplayıcı Tüccar Yerel Pazar

(süt ürünleri)

Süt Fabrikası

Tüketici

Süt Toplama Merkezleri

Öz tüketim

Perakende Satış Noktası

119

3.4.1.6. Su Ürünleri Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme

İlde, kültür balıkçılığı üretim miktarının hemen hemen tamamının yine İl içindeki

otel, lokanta, piknik, vb. iç tüketim ile eritildiği, 2002 yılında faaliyete geçmiş bulunan

Orkinos işletmelerinin ise ihracata yönelik üretim yaptığından tamamen dış satım

gerçekleştirdiği görülmektedir.

Deniz ürünlerinde pazarlama kanalları incelendiğinde ülke geneli ile paralellik

göstermekte olup balık satışının %90’a yakını komisyoncular (kabzımal, tüccar)

tarafından yapılmaktadır. Kalan %10’luk kısmı ise kooperatif ve birliklere, konserve

fabrikalarına, direk tüketiciye ulaşmaktadır.

3.4.2. Tarımsal Hizmetler

Tarımsal üretimi destekleme hizmetleri (tarımsal teknoloji, hayvan sağlığı, tohum

ve damızlık gibi girdi dağıtımı ve pazarlaması) büyük ölçüde devlet kuruluşları,

kooperatifler, sivil toplum örgütleri ve özel sektör kuruluşları tarafından sağlanmaktadır.

Antalya’da tarıma destek veren kuruluşlar ve sağladığı hizmetler tabloda

gösterilmiştir.

Tablo 45. Tarımsal Organizasyonların Fonksiyonları ve Sorumlulukları

Verilen Hizmetler İlgili Kurum

Yayım – Eğitim Tarım İl Müdürlüğü

Araştırma

Köy Hizmetleri, Narenciye ve Seracılık Araştırma

Enstitüsü, Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve T. K. B.

Araştırma Enstitüleri (Ankara)

Sulama DSİ (Büyük ölçekli), Köy Hizmetleri (Küçük ölçekli)

Orman Köylerini Kalkındırma Orman Bakanlığı

Veteriner Hizmetleri Tarım İl Müdürlüğü ve Özel Veteriner Hekimler,

Yetiştirici Birliği

Suni Tohumlama Tarım İlçe Müdürlüğü Veterineri, Özel Veterinerler,

Yetiştirici Birliği

Damızlık Tarım İlçe Müdürlüğü Veterinerleri, Yetiştirici Birliği ve

diğer çiftçiler

Tarımsal Girdiler (tohum, gübre,

zirai mücadele ilaçları) Özel Şirketler, Tarım İlçe Müdürlükleri, diğer çiftçiler

Tarımsal Kredi T.C. Ziraat Bankası

Ürün Pazarı TMO, Tüccarlar

Canlı Hayvan Pazarı Canlı hayvan pazarları

Süt Toplama ve Pazarlama Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri, Özel Sektör

Et İşleme Özel firmalar

Para Kaynakları T. K. B. Genel Bütçesi, İl Özel İdaresi, Sosyal

Yardımlaşma Dayanışma Vakfı, Orman Bakanlığı Orköy

3.4.2.1. İlde Tarıma Hizmet Sağlayan Kuruluşlar

Antalya ilinde tarıma hizmet sağlayan, doğrudan ve dolaylı olarak tarımla etkileşim

içerisinde olan kurum ve kuruluşlar aşağıya sıralanmıştır.

RESMİ KURULUŞLAR

T. K. B. İl ve İlçe Müdürlükleri

Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca hazırlanan plan ve projelerin il ve ilçeler düzeyinde

yürütülmesi ve takibi, yeni teknolojilerin hayata geçirilmesi için eğitim, yayım,

120

demonstrasyon gibi çalışmaların yapılması, alternatif ürünlerin bölgeye adaptasyonu ile

ilgili yeni projelerin hazırlanarak uygulamaya geçirilmesi, ilin arazi envanterinin tutulması,

ilin bitkisel ve hayvansal üretimlerinin kontrol edilmesi, hastalıklarla mücadele

hizmetlerinin yürütülmesi, pazarlama ve gümrük hizmetlerinin denetlenmesi, çayır mera

ve hayvancılığı geliştirme projelerinin uygulanması, tarımsal kooperatifleşmenin

yaygınlaştırılması, sivil toplum örgütlerinin desteklenmesi (Damızlık Sığır Yetiştiricileri

Birliği, Arı Yetiştiricileri Birliği) gıda sanayi, yem sanayi, mezbaha gibi tesislerin denetimi,

izin ve ruhsatların verilmesi gibi işlevleri yerine getirir.

Zirai Karantina Müdürlüğü

Ülkemizin tarımsal kaynaklarının korunması için tarımsal ürünlerle (fide, fidan, aşı

gözü, tohum ve gıda gibi) ilgili Antalya gümrüklerinden gerçekleşen ithalat ve ihracatın

bitki sağlığı açısından denetlenmesi görevini yerine getirir.

Kepez Su Ürünleri Üretme İstasyonu

Türkiye akarsuları ve tatlı su rezervuarlarının balıklandırılması projesi

çerçevesinde, üretim ünitelerinde yetiştirdiği balık yavrularının balıklandırma amacıyla

anılan rezervuarlara nakli, özel sektör taleplerine karşı yavru satışı, ayrıca iç sularda

zaman zaman limnolojik etüd uygulamalarını gerçekleştirir.

Beymelek Su Ürünleri Üretme ve Geliştirme Merkezi Müdürlüğü

Denizde kültür balıkçılığı uygulamalarına ait araştırma geliştirme çalışmaları yapar.

Mevcut kuluçkahanesinde çipura, levrek yavruları üretimi yaparak denizde kültür

balıkçılığı yapan işletmelere satar.

İl Kontrol Laboratuar Müdürlüğü

Tarım ürünlerinin yasalarda belirlenen kalite ve standarda uygun olarak üretimini,

işlenmesini, muhafaza edilmesini, pazarlanmasını ve değerlendirilmesini sağlamak

amacıyla gerekli kontrolleri; su kirliliği ve su ürünlerinin muayenelerini; gıda maddelerinin

muayene ve analizlerini; tohumluk numunelerin analizlerini; ithalat ve ihracatta gıda

maddeleri, yem ve bunlarda bulunan katkı maddeleri ile zirai ilaç kalıntılarının analizlerini

yapar ve hayvanların salgın, bulaşıcı ve paraziter hastalıklarını teşhis eder.

Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü

Modern çağın getirdiği tarımsal gelişmeleri takip etmek, gerekli bilimsel

araştırmalar yapmak ve bu bilgileri yerinde uygulayarak, araştırma sonuçlarını ilgili tüm

kesime sunmak için kurulmuştur. Enstitü, bilimsel toplantılar, kongre, sempozyum, panel,

konferans gibi etkinliklerde bulunmaktadır. Ayrıca, benzer konularda çalışan bilim

kuruluşları ile bilgi alışverişinde bulunmaktadır. Enstitü, bugüne kadar bir çok kurs,

seminer, staj gibi eğitim programlarını periyodik dönemlerde düzenlemiş ve halen

düzenlemektedir. Yapılan faaliyetler ve araştırma sonuçlarından elde edilen bilgi ve

bulguların, tarla günleri, kitap, dergi, bülten, radyo, televizyon gibi yayım araçlarıyla

kullanıcılara aktarılması sağlanmaktadır. Narenciye Seracılık Araştırma Enstitüsü Bahçe

Bitkileri genel başlığı altında toplanabilecek meyveler, sebzeler ve süs bitkileri alanlarında

araştırma, eğitim, yayım ve üretim faaliyetlerinde bulunmaktadır. Kuruluş bu üç bitki

grubunun şu anabilim dallarında araştırma faaliyetlerinde bulunmaktadır.

Bitki Islahı (seleksiyon, kombinasyon, introdüksiyon, yapay mutasyon); Yetiştirme

Tekniği (sulama, budama, örtü-altı yetiştiriciliği, topraksız kültür, çoğaltma, çeşitli

fizyolojik olayların takibi ve kontrolü, doku kültürü vb.); Bitki Koruma (fitopatoloji,

entomoloji, yabancı otlar, biyolojik mücadele, entegre mücadele); Bitki Besleme (toprak,

beslenme fizyolojisi, gübreleme); Tarım Ekonomisi (işletme analizi, pazarlama, yayım,

istatistik); Gıda Teknolojisi (meyve suyu, konsantre, reçel, marmelat, esans, dondurma,

kurutma, meyve tozu); Derim Sonu Fizyolojisi (soğukta ve farklı paketleme tipleriyle

depolama koşulları); Moleküler Biyoloji (Moleküler marker oluşturma, hastalıkların

121

teşhisi).

Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü

Tarım ve Köyişleri Bakanlığının teşkilat ve görevleri hakkındaki 3161 sayılı yasa

çerçevesinde 9 Nisan 1987 günlü yazısı ile yeniden düzenlenmesi sonucunda kurulmuş

olan bir havza araştırma enstitüsüdür. Enstitünün amacı, bitki yetiştiriciliği, tarla bitkileri

ve tohum geliştirme ARGE faaliyet alanlarında, bölgenin belli ekonomik özellikleri olan

ürün veya ürün gruplarında üretimi sınırlayan problemleri belirleyerek bunlara çözüm

getirecek araştırmaları yapmak, gelecekte bölgenin bitkisel üretim desenine girebilecek

ürünler üzerinde araştırma yapmak, üzerinde çalışılan ürünlerde yeni çeşitler ve üretim

teknikleri belirlemek, yapılan tüm çalışmalarda ve yeniliklerin çiftçiye intikalinde

üniversiteler, diğer araştırma kuruluşları ve yayım teşkilatı ile işbirliği yaparak bölge

çiftçisine ve ülkeye etkili bir fayda sağlamak, geliştirilen tohumlukların elit ve orijinal

kademede çoğaltılması ve üretici kuruluşlara ulaştırılmasını sağlamak ve araştırma

sonuçlarını yayınlamaktır. Bunun dışında, tohumluk üretimi (bölgeye uyumlu ve yüksek

verimli buğday, pamuk ve mısır tohumu) ve üreticiye pazarlaması ile teknik eleman ve

çiftçi eğitimi, pamuk çırçırlama hizmeti yerine getirir.

Devlet İstatistik Enstitüsü Antalya Bölge Müdürlüğü

Tarımla ilgili sayımların yapılmasını ve istatistiki verilerin teminini sağlar.

Devlet Planlama Teşkilatı Antalya Bölge Müdürlüğü

Kalkınma planlarını hazırlar ve bu planlarla ilgili komisyon raporlarını inceler,

uygulamaları takip eder.

Meteoroloji Bölge Müdürlüğü

Tarımsal üretimi direkt etkileyen iklim koşullarının takibi ve tahmini noktasında

sıcaklık, yağış, vejetasyon süresi, don tarihleri ve gün sayıları, yağış türüne göre yağışlı

günlerin sayıları, açık gün sayıları gibi klimatolojik verileri temin eder.

Devlet Su İşleri 13. Bölge Müdürlüğü

6200 sayılı kanunla, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na bağlı kuruluş olarak

1953 yılında kurulmuş olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), Ülkemizde tüm su

kaynaklarının planlanması, yönetimi, geliştirilmesi ve işletilmesinden sorumlu, katma

bütçeli ve tüzel kişiliği haiz en yetkili kuruluştur.

DSİ, İlde barajların, hidroelektrik santrallerin, içme-kullanma suyu temini ve

sulama şebekelerinin planlanması, projelendirilmesi, inşa edilmesi ve işletilmesinden

sorumludur. İldeki toprak ve su kaynaklarını geliştirme yönündeki amacı kapsamında

tarım için sulama suyu temini, hidroelektrik enerji üretimi, büyük şehirler için içme ve

endüstri suyu sağlama, su kalitesini iyileştirme, taşkın kontrolü, arazi ıslahı, nehir

düzenleme ve kontrolü, rekreasyon, su ile ilgili yapıların dizaynı ve yapı malzemeleri

üzerine araştırmalar yapmak gibi görevleri yerine getirir. Su kaynaklarının geliştirilmesi

için proje, master plan ve fizibilite raporları hazırlar; yapılan havza etüdleriyle, akım ve

meteoroloji, toprak sınıflaması, tarımsal ekonomi, erozyon, haritalama, jeolojik koşullar

gibi çeşitli konularda gerekli ana verileri toplar.

Köy Hizmetleri 15. Bölge Müdürlüğü ve Antalya İl Müdürlüğü

Devlet ve il yolları ağı dışında kalan köyler ve bağlı yerleşim birimlerinin köy yolu

ağını tespit etmek, bu yollarla köy içi yollarını ve bu yollar üzerindeki sanat yapılarını

yapmak, mevcutlarını geliştirmek; kalkınma plan ve programlarında yer alan ilke ve

politikalara uygun bir şekilde, toprak ve su kaynaklarının verimli kullanılması, korunması

ve geliştirilmesini sağlamak; baraj, havaalanı, fabrika ve savunma ile ilgili tesislerin

yapımı, tarih ve tabiat kıymetlerinin korunması gibi amaçlarla yapılacak kamulaştırmalar

nedeniyle, geçim imkanlarını kısmen veya tamamen kaybedecek nüfus ile göçmen ve

122

göçebeleri, bulunduğu yerde geliştirilmesi mümkün olmayan orman içi köyleri, mahalle,

kom, mezra gibi dağınık yerleşme yerlerini yeni bir yerleşme yerinde toplamak, tarım içi

ve tarım dışı sahalarda iskan etmek; köy ve bağlı yerleşim birimlerinin yol, su ve

kanalizasyon tesisleri ile askeri garnizonların içme ve kullanma suyu tesislerini yapmak;

tarım alanlarının gayesine uygun kullanımını sağlamak, devlet sulama şebekelerinde arazi

tesviyesi, tarla başı kanalları, tarla grup yolları ve tarla içi drenaj tesislerini yapmak;

kasaba ve köylerin imar planlarını hazırlamak, kendi evini yapana tip proje ve gerekli

kredileri vermek ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazinin tespit, tayin ve hazine

adına tescil işlemlerini yapmakla görevlidir.

Orman İşletmesi Müdürlüğü

Ülkemizdeki ormancılık hizmetlerinin yerine getirilmesi görevi 31.10.1985 tarih ve

3234 sayılı yasa ile Orman Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir. Katma Bütçeli Tüzel Kişiliği

haiz bir kuruluş olup 07.08.1991 tarihinden beri Orman Bakanlığı’na bağlı olarak görev

yapmaktadır.

Ormanların geliştirilmesini, usulsüz ve kanunsuz müdahalelere, tabii afetlere,

yangınlara, muhtelif zararlılara karşı korunmasını ve gerekli kontrolleri sağlamak;

ormanları, devamlılığını sağlayacak şekilde, teknik ve ekonomik icaplara göre idare etmek

ve işletmek, asli ve tali orman ürünlerinin üretim, taşıma, depolama, iş ve işlemlerini

yapmak ve yaptırmak, bu ürünleri yurtiçinde ve dışında pazarlamak, ormancılık hizmetleri

ile ilgili gerekli araç ve gereçleri temin ve tedarik etmek; ormanları imar ve ıslah etmek;

orman kadastrosu ve mülkiyetiyle ilgili işlerle, ormanlardaki izin, intifa ve irtifak

işlemlerini özel mevzuatına göre yürütmek; hizmetleri ile ilgili her türlü araştırma,

envanter, basım, yayım ve tanıtma işleri ile projeleri yapmak, yaptırmak ve tasvip

edilenleri uygulamak; üretim, ağaçlandırma yolları ve yangın şeritleri ile ilgili orman ve

orman yolları ağını tespit etmek ve etüd proje çalışmalarını yapmak; Bakanlık

Makamı'nca tespit edilecek usul ve esaslar dahilinde üretim, ağaçlandırma ve yangın

sahalarıyla ilgili ve bu sahalara ulaşılmasını sağlayan işleri yaptırmak görevlerini yerine

getirir.

Orman ve Köyişleri Genel Müdürlüğü (ORKÖY)

Ormanların korunması, geliştirilmesi ve genişletilmesi hedeflerine ulaşılmasını

sağlamak amacıyla; 1970 yılında Orman Bakanlığı'na bağlı olarak kurulmuştur. Ormanlar

içinde ve bitişiğinde yaşayan köy halkının; ekonomik, sosyal ve kültürel yönden

kalkınmalarına katkı sağlayarak ormanlar üzerindeki olumsuz baskılarını en aza indirmek,

birinci derecedeki ilgilerini başka gelişim sektörlerine yöneltmek amaçlarıyla, orman

köylüsünün, sosyo-ekonomik ve kültürel kalkınmalarına yardımcı olmak, kalkınma

havzalarında, etüt ve araştırmaya dayalı kırsal kalkınma plan ve projelerini hazırlamak,

her türlü kredi ve yardımları orman köylüsüne yönlendirmek, 2924 ve 4706 sayılı yasalar

ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek, Bakanlıkça verilecek diğer görevleri yapmak görevlerini

yerine getirir.

Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü

1958 yılında kurulmuş olan Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü’nün

görevleri, ormancılığın çalışma alanına giren çalışmaların yürütülmesinde karşılaşılan

sorunların çözülmesi, daha verimli ve ekonomik ormancılık için yörelere uygun ağaç tür

ve orijinlerinin bulunması, en verimli ormancılık tekniklerinin saptanması amacıyla

bilimsel yöntemlerle araştırmalar yapmak, elde edilen bilgileri uygulayıcının ve bilimin

hizmetine sunmaktır. Kuruluşun çalışma alanı, Antalya ve Isparta Orman Bölge

Müdürlüklerini kapsamaktadır. Yöredeki göller dahil toplam yüzölçümü 38.466 km2 olan

bu alan içinde Antalya, Burdur ve Isparta illerinin tamamı ile Afyon’un Dinar, Dazkırı,

Evciler ve Başmakçı ilçeleri bulunmaktadır. 1993 yılından itibaren doğrudan Orman

Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş olarak görev yapmaktadır.

123

Ziraat Bankası

Çiftçilere tarımsal yatırım ve işletme kredileri kullandırır.

Üniversiteler

İlin tarımsal ve sosyo–ekonomik yapısıyla ilgili çalışmaları, Master Plan konusunda

yapılmış hazırlık ve çalışmalar.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal Daire Başkanlığı

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Toptancı Hal Kompleksinde faaliyeti yürüten

Toptancı Hal Daire Başkanlığı; 552 sayılı Yaş Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi

ve Toptancı Halleri Hakkındaki yasal hükümler çerçevesinde, belediye sınırları ve mücavir

alanlar içerisinde yaş sebze ve meyvenin toptan alım ve satımlarının münhasıran Toptancı

Hallerde yapılmasını sağlamak amacıyla her türlü önlemi almakla görevli, yükümlü ve

yetkilidir.

Toptancı Halleri; Büyükşehir Belediyesi, Büyükşehir Belediye teşkilatı bulunmayan

şehirlerde Belediyeler ve/veya gerçek ve tüzel kişiler tarafından müzayede, depolama,

tasnifleme, ambalajlama, standart ve kalite denetim laboratuarı bölümlerini içeren tip

projeler çerçevesinde, İçişleri Bakanlığının görüşü üzerine, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının

izni ile kurulur.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Toptancı Hallerin kurulmasına izin verirken; fiyatların

serbest rekabet şartlarına göre oluşması, tüketicinin ve üreticinin korunması, toptancı hal

sayısı, tüketici piyasasının büyüklüğü, ulaşım imkanları ve o yerin coğrafi konumları gibi

hususları göz önünde bulundurur.

30 Temmuz 1996 günü yeni yerinde hizmete açılan Antalya Toptancı Hal

Kompleksi yaklaşık 480 dönüm arazi üzerine kurulmuş olup 24 saat açık

bulundurulmaktadır.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal Kompleksi işlem hacmi itibarı ile

Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ticaretinin %60'ını karşılayan bir üretici halidir.

Antalya Çevre İl Müdürlüğü

2872 Sayılı Çevre Kanunu'nun "çevrenin korunması, iyileştirilmesi, kırsal ve

kentsel arazinin ve doğal kaynakların en uygun şekilde kullanılması ve korunması, su,

toprak, hava ve gürültü kirliliğinin önlenmesi, ülkenin bitki ve hayvan varlığı, doğal ve

tarihsel zenginliklerinin korunarak bugün ve gelecek kuşaklara sağlıklı ve dengeli bir

çevre bırakmaya özen gösterilerek, ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerinin bu ilkelere

göre hukuki esaslarla düzenlenmesini sağlamak" amacına istinaden Çevre Bakanlığı’na

bağlı olarak kurulmuştur. Yönetmelikler ve Genelgeler (Su Kirliliği Kontrolü, Hava

Kalitesinin Korunması, Çevresel Etki Değerlendirmesi, Tehlikeli Atıkların Kontrolü, Katı

Atıkların Kontrolü, Tıbbi Atıkların Kontrolü, Gürültü Kontrol) doğrultusunda, İl dahilinde

turistik tesisler, sanayi tesisleri ve işletmelerden kaynaklanan, karasal kökenli kirlenmeye

maruz kalan dere, göl, baraj ve denize kirlilik veren etkenlerin denetlenerek çevreye

zarar verici etkilerinin önüne geçmeye çalışmak yanısıra, korunması gereken doğal

zenginliklerimizin ormanlar, çeşitli hayvan-bitki toplulukları (endemik ve koruma altında

olan) ve sulak alanların korunmasına yönelik çalışmaları da yürütmektedir.

Çevre İl Müdürlüğü, çevre kirliliği ile ilgili olarak mahallinde ölçüm ve tespit

yapmak, kurulacak tesisler için Bakanlık ve Valilik makamınca istendiğinde alıcı ortam

özelliklerine göre çevre kirliliği yönünden görüş vermek, izlemek ve gerektiğinde

müdahale etmek, atıklar ve kimyasallarla ilgili olarak belirlenen esaslara göre verilen

görevleri yapmak, kara kökenli kirleticilerin neden olduğu kirliliği önlemek ve azaltmak

için alınan önlemleri uygulamak, deniz ve diğer su kaynaklarının ekolojisini bozacak,

kirlenmeye neden olacak her türlü faaliyetin kuruluş aşamasından itibaren denetimini

yapmak, kuruluşlarca yapılan ve yerel yönetimler tarafından izin verilen tesisler ile yerel

yönetimlerce yapılan atık toplama ve deşarj sistemlerinin kontrolünü yapmak, çevreye

124

olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti izlemek, denetlemek ve tehlikeli hallerde ya da

gerekli durumlarda faaliyetleri durdurmak için gerekli işlemleri başlatmak, Ulusal mevzuat

ve uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınan canlı türleri ve alanların korunması

için alınan tedbirler doğrultusunda çalışmalar yapmak, İlin doğal zenginliklerinin

korunması gerekli görülen alan ve kaynakları tespit etmek görevlerini yürütür.

Nüfus İl Müdürlüğü

İlin nüfusu, kırsal alanda ve şehirlerde oturan nüfus, tarımda çalışan erkek, kadın,

çocuk nüfus oranları, iç ve dış göç durumları hakkında bilgi (15 yıllık).

Milli Eğitim İl Müdürlüğü

Toprak Mahsülleri Ofisi Antalya Bölge Müdürlüğü

Yurtta hububat fiyatlarının üreticiler yönünden normalin altına düşmesini ve

tüketici halk aleyhine anormal derecede yükselmesini önlemek, bu ürünlerin piyasasını

düzenleyici tedbirler almak ve gerektiğinde Bakanlar Kurulu Kararı ile hububat dışında

bakliyat ve yağlı tohumlarla ilgili verilecek görevi yürütmek, afyon ve uyuşturucu

maddelere konulan Devlet tekelini işletmek, bu ürünlerin alım-satımını yapmak, gerekli

stokların tesisini ve muhafazasını sağlamak amacıyla kurulmuş olup; kuruluş amacının

gerçekleşmesi için;

Faaliyet alanına giren ürünlerin, her yıl cins, nevi ve mahallerine göre tespit

olunacak fiyatlarla, alım ve satışını yapmak, gerekli stok tesisini ve muhafazasını

sağlamak suretiyle, bu ürünlerin piyasalarında istikrar sağlamak, gerek görülen

durumlarda faaliyet konularına giren ürünleri ve bu ürünlerin mamullerini dış

piyasalardan satın almak, Yurt içinden satın aldığı ürünlerin ve bunların mamullerinin dış

piyasalarda sürümünü sağlamak için her türlü işlemleri yapmak ve gerekirse bunları

yurtdışına satmak, buğdayı Bakanlar Kurulu tarafından verilen görev çerçevesinde,

önceden belirlenmiş olan kalite gruplarına göre ilan edilecek fiyatlarla satın almak,

faaliyet konusuna giren ürünlerin muhafaza, kurutma, temizleme, ilaçlama ve kalibrasyon

işlerini yapmak, silo veya diğer depolama tesislerini işletmek, faaliyet konuları ile ilgili

yatırım, etüd, araştırma, fizibilite ve projeler ile gerektiğinde mühendislik ve müşavirlik

hizmetlerini yapmak ve/veya yaptırmak, depolama tesisleri kurmak, bakım ve onarımı

yürütmek, faaliyet konuları ile ilgili olmak üzere, yurtiçinde ve yurtdışında her türlü alım,

satım, nakliyat, imalat, depolama ve muhafaza işleri için şirket ve kooperatifler kurmak

veya bu amaçla kurulan ortaklıklara katılmak, dünya hububat üretimi hareketlerini ve

fiyatlarını izlemek, değerlendirmek, faaliyet konuları ile ilgili her türlü yayınları yapmak,

yurtiçinde ve yurtdışında teşkilat ve tesisler kurmak, işletmek, satın almak, satmak,

kiraya vermek veya kiralamak, her yıl Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan yerlerde, haşhaş

ekimi yapacak olanlara izin belgesi vermek, haşhaş ekimi, afyon ve kapsül üretimini

kontrol etmek ve Bakanlar Kurulu’nun tespit edeceği fiyattan bu ürünleri satın almak,

haşhaş kapsülü, afyon ve tıbbi bitkilerden alkaloidler ve uyuşturucu maddeler ile

türevlerini imal edecek fabrikalar ve bunlarla ilgili entegre tesisler kurmak ve kurulmuş

olan fabrikaları işletmek, uyuşturucu maddelerin yurtiçi ve yurtdışı pazarlamasını

yapmak, bilimsel ve tıbbi amaçlı uyuşturucuları ithal etmek, şeklinde sıralanabilecek

görevleri yürütür.

İl Özel İdaresi

İl Özel İdareleri; İl halkının mahalli ve müşterek mahiyetteki ihtiyaçlarını

karşılamakla görevli Kamu Tüzel Kişileridir.

İlin eğitim, kültür, sağlık, tarım, yol, içme suyu gibi ortak genel ihtiyaçlarını

karşılamak üzere kurulan

İlde sosyo ekonomik konularda çalışmalar yapar, tarıma sağladığı projeler bazında

kaynaklar, köylere hizmet götürme birliklerinin çalışmaları ile ilgili bilgiler

125

İller Bankası

Banka Kuruluş Kanununun 1.maddesinde de belirtildiği üzere özel hukuk

hükümlerine tabi olarak, ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulmuş, tüzel

kişiliği haiz özel bütçeli bir kuruluştur.

Ortak idarelerin kredi Kanunları gereğince yapmaya yetkili bulundukları mahalli

kamu hizmetleriyle ilgili tesisler alt ve üst yapılar ve diğer işlerin yapılmasını

kolaylaştırmak, şehir, kasaba ve köylerin kuruluş ve imarı yolundaki plan ve programların

gerçekleştirilmesini desteklemek amacıyla bu idarelere, Bankanın yönetmeliğinde yazılı

esas ve usullere göre kredi sağlamak,bu konularda kurulmuş ve kurulacak olan fonlardan

tahsis yapmak, ortak idarelerin istemleri halinde harita, proje, keşif ve etüdleri yapmak

veya yaptırmak, bu idarelerin vücuda getirecekleri tesis ve yapılardan mahallince

yaptırılmasına imkan olmayan veya Banka tarafından toplu olarak yaptırılmasında fayda

bulunan içme suyu, kanalizasyon, kalkınma planları esas alınarak hazırlanan Banka yıllık

yatırım programlarına girenleri yapmak veya yaptırmak, ortak idarelerin ve diğer kamu

kurum kuruluşlarının program dışı işlerini istemleri halinde ve finansmanı bu idarelerce

karşılanmak üzere yapmak veya yaptırmak, Bankadan alınacak kredilerle yapılacak

işlerden yapım ve denetlemeleri Bakanlığa verilmiş olanlar dışında kalanların, isteme ve

imkana göre teknik kontrol ve denetlemesini üzerine almak, ortak idareler için gerekli

olan her türlü makine araç, gereç malzeme ve eşyadan temin edebileceklerini bu

idarelere istemleri halinde satmak veya kiralamak, ortak idarelerin Banka aracılığıyla

sigorta ettirmek isteyecekleri her türlü araç, gereç ve diğer menkuller ile gayrimenkul

mallarını sigorta ettirmek, gerekli tesisleri doğrudan doğruya kurmak veya kurulmuş

kurulacak olan ortaklıklara gerekirse iştirak etmek, ortak idarelerin ve diğer kurum ve

kuruluşların istemleri halinde bunların ve ayrıca kanunlarla kurulmuş fonlardan Bankaya

aktarılacak olanların veznedarlık hizmetlerini yapmak, görevlerini yerine getirir.

Ziraat Odası

1969 yılında kurulmuş kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliğe sahip bir meslek

kuruluşudur. Kuruluşun amacı tarımın geliştirilmesi ve çiftçi refahının artırılabilmesi için

üyelerinin menfaatini savunarak baskı gurubu işlevi yapmak ve bu amaçla gerekli

faaliyetlerde bulunmaktır. 2000 yılına kadar Antalya ilindeki çiftçilerin % 13’ü odaya üye

iken 2001 yılında başlatılan Doğrudan Gelir Desteği ve Çiftçi Kayıt Sistemi uygulamasına

dahil edilmesiyle 2002 yılı sonunda üye sayısı yaklaşık 50.000’e ulaşmıştır.

TARIMSAL KOOPERATİFLER VE BİRLİKLER

Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği Antalya Bölge Müdürlüğü

Bilindiği üzere kooperatifçilik; ortak ekonomik zorluklan yenebilmek için işbirliği

yapılması, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma ilkesine dayanır. Tarım Kredi

Kooperatifleri de bu ilke üzerine kurulmuştur. Nitekim, 1581 sayılı Tarım Kredi

Kooperatifleri ve Birlikleri Kanununun, Kuruluş ve Kapsam başlığını taşıyan 1.

maddesinde de "Bu konuda yazılı hükümlerden faydalanılmak suretiyle üreticiler,

aralarında ekonomik menfaatlerini korumak ve özellikle meslek ve geçimleriyle ilgili

ihtiyaçlarını sağlamak amacıyla karşılıklı yardım ilkesine dayanan ve tüzel kişiliği olan ve

değişir ortaklı, değişir sermayeli Tarım Kredi Kooperatifleri kurabilirler” denilmektedir.

Memleketimizde bu amaçla kurulan kooperatiflerin çalışma alanları, genellikle köy ve

kalkınmasını tamamlamamış ilçeleri kapsamakta olup bu bölgelerin ortak özelliği tarıma

dayalı ekonomik faaliyetlerdir. Tarıma dayalı ekonomik faaliyetlere yardımcı olmak üzere;

Üreticiler, 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu ile bu Kanunun bazı

maddelerini tadil eden 3223 sayılı Kanun esasları dahilinde, kendi aralarında birleşerek

Tarım Kredi Kooperatiflerini, Tarım Kredi Kooperatifleri de birleşerek Bölge Birliklerini;

Bölge Birlikleri de en üst kuruluş olan Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğini

kurmak suretiyle teşkilatlanarak amaçlarının tahakkuku için bir kredi kuruluşu meydana

getirmişlerdir.

Üreticilerin bu şekilde teşkilatlanmaları ile ortaklar, ihtiyacı olan krediyi, herhangi

126

bir kredi kuruluşuna müracaat etmeden kendi kuruluşlarından alma imkanına

kavuşmuşlardır. Ortaklar kendilerine tespit edilen kredinin %10'u oranında sermaye

taahhüdünde bulunarak bunun ¼ ünü peşin, geri kalanını da 3 eşit taksitte kooperatife

ödemektedirler. Kooperatifler, ortaklardan tahsil ettikleri sermayenin ¼’ünü, Bölge

Birliklerine; Bölge Birlikleri de,Kooperatiflerinden tahsil ettikleri sermayenin ¼’ünü

Merkez Birliğine sermaye payı olarak ödemektedirler. Teşkilatın yıl sonlarında da gelir-

gider müspet farkından ana sözleşme uyarınca muayyen oranlarda yedek akçe ve fonlara

aktarma yapılmaktadır. Teşkilat; sermaye, yedek akçe ve fonlarda bu şekilde teraküm

eden paralarla, tarıma finansman kaynağı temin etmiş olmaktadır. Bu yolla, tarımda

kullanılan modern teknoloji vasıtaları olan tarımsal mekanizasyon araçları, zirai mücadele

ilaçlan, suni gübre, tohumluk, damızlık, suni hayvan yemi, yedek parça, sera örtüsü gibi

tarımsal girdiler dahilden ve hariçten uygun şartlarla, teknik ve fiziki evsafının kontrolü ve

analizi yapılmak suretiyle kaliteli ve vasıflı olarak tedarik edilerek ortaklara ve

gerektiğinde diğer üreticilere zamanında ulaştırılmaktadır.

Modern teknolojinin gerektirdiği biçimde tarım yapmalarını temin maksadıyla,

ortak çiftçilerin mesleki ve teknik yönden bilgi ve görgülerinin arttırılması yolunda önemli

çalışmalar yapılmaktadır.

Antalya ilinde 6. Bölge Birliğine bağlı 49 adet T.K.K. bulunmaktadır. Ziraat

Bankasına aracı olarak üyesi olan çiftçilere değişik kalemlerde işletme kredisi kullandırır.

Antbirlik

1952 yılında kurulmuş olan Antalya Pamuk ve Narenciye Tarım Satış Kooperatifleri

Birliğine bağlı Antalya, Manavgat, Serik, Yeniköy, Kınık ve Alanya pamuk ve narenciye

tarım satış kooperatifi olmak üzere 6 kooperatif ile faaliyetini sürdüren ve bir üst örgüt

olan Antbirliğe bağlı toplam 30.000 pamuk ve narenciye üreticisi ortağı bulunmaktadır.

Birliğin çalışma alanı pamuk ve narenciyede limon üzerine yoğunlaşmıştır. Birliğin

Aksu’da 15.000 ton/yıl kapasiteli bir iplik fabrikası, 5.600 ton/yıl kapasiteli ham pamuk

yağı üretebilen bir pamuk yağı kombinası, toplam kapasiteleri 75.000 ton olan 4 adet

çırçır ve prese fabrikası, 75 ton/gün kapasiteli narenciye sınıflama-paketleme, sarartma

tesisi ve 8 adet zirai ilaçlama uçağı bulunan bir zirai mücadele işletmesi bulunmaktadır.

Antbirlik işletmeler fabrikalarından elde ettiği ürünleri iç ve dış piyasalara

pazarlamaktadır.

SS Yeşil Antalya Su Ürünleri Kooperatifi

Denizde avcılık yoluyla su ürünleri istihsal eden üyelerinin girdilerini temin ederek

ürünlerini pazarlamalarını organize eder.

MESLEK ÖRGÜTLERİ

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO)

Misyonu, 5590 sayılı kanunun 1. maddesi uyarınca üyelerinin müşterek

ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetleri kolaylaştırmak ve mesleğin genel

menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarımızın birbiriyle ve halk ile

olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini, ahlak ve

tesanütünü korumak ve Kanunda yazılı hizmetleri yerine getirmek olan Antalya Ticaret ve

Sanayi Odası'nın amacı, bireysel girişimciliğin ve pazar ekonomisinin gelişmesine katkı

yapmak, kentimizin ticari ve ekonomik hayatını yönlendirmek, kamu yararını ön planda

tutarak üyelerinin menfaatlerini korumaktır.

Bu bağlamda, ilin tarımsal sanayi tesisleri, kapasiteleri, ekonomik ve sosyal

göstergelerle ilgili bilgiler ve ilgili çalışmalarıyla tarıma enformasyon sağlar.

ÜRETİCİ BİRLİKLERİ

Üretici Birlikleri yasası henüz mecliste yasa tasarısı şeklindedir. Her ürün için

üreticiden tüketim ve pazarlamaya kadar çiftçilerin bir araya gelerek güçlenmesi

127

hedeflenmiştir.

Antalya İli Holstein Damızlık Süt Sığırı Yetiştiricileri Birliği

İlde “Antalya İli Holstein Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği” 18 Ekim 1995 tarihinde

kuruluşunu tamamlayarak faaliyetine başlamış ve Merkez Birliğinin de kurucuları arasında

yer almıştır.

Soykütüğü ve Önsoykütüğü faaliyetleri Birliğin kendi elemanı olan bir Zooteknist-

Ziraat Mühendisi ve Tarım İl Müdürlüğünün görevlendirdiği üç Zooteknist-Ziraat

Mühendisi, üç Veteriner Sağlık Teknisyeni tarafından, gene aynı Müdürlüğün bu hizmetler

için tahsis etmiş olduğu iki binek otomobil ile İl Müdürlüğü kampüsü içerisinde ki binada

yürütülmektedir.

Birliğe 5 tanesi kooperatif tüzel kişiliği olmak üzere toplam 55 işletme üyedir. Bu

İşletmelerde mevcut olan 1952 Baş dişi, 741 Baş erkek hayvan Soykütüğü sistemine

kayıtlıdır.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Merkez Birliği tarafından uygulamaya konulan

Önsoykütüğü Projesi kapsamında Antalya İli Holstein Irkı Damızlık Sığır Yetiştiricileri

Birliği ile Tarım İl Müdürlüğü arasında imzalanan protokol gereğince İl Bilgi İşlem Merkezi

(İLBİM) kurularak çalışmalara başlanmıştır. Bu proje ile Antalya ‘da 25.000 işletmede

125.000 Baş hayvanın kayıt altına alınması plânlanmıştır. Bu güne kadar 18.006 işletme

ve 13.644 Baş dişi, 3.460 Baş erkek olmak üzere 17.104 Baş hayvan Önsoykütüğü

sistemine kaydedilmiştir.

Antalya İhracatçılar Birliği

Narenciye Birliği

Arı Yetiştiricileri Birliği

Özel İdare, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu, Köylere Hizmet

Götürme Birlikleri

Tarımın geliştirilmesi yönünde bitkisel ve hayvansal projelere önemli derecede

maddi kaynak sağlayarak destekleme hizmeti vermektedirler.

Kesme Çiçek İhracatçıları Derneği

SS Çiçek Kooperatifi Başkanlığı

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

Ziraat Mühendislerinin örgütü olup, ülke tarımın gelişimi için politikalar üretir.

Veteriner Hekimler Odası

Veteriner Hekimlerin örgütü olup, hayvan sağlığının iyileştirilmesi için politikalar

üretir.

Türk Ziraat Mühendisler Birliği

Ziraat Mühendislerinin örgütü olup, ülke tarımın gelişimi için politikalar üretir.

Türkiye Ziraatçılar Derneği

Tarım Tekniker ve Teknisyenlerinin örgütü olup ülke tarımın gelişimi için politikalar

üretir.

128

TEMA

Amacı erozyonla mücadele, ağaçlandırma ve doğal varlıkları korumadır.

129

BÖLÜM 4. DOĞAL KAYNAK ENVANTERİ

İlin doğal kaynaklarının bilinmesi tarımsal ve kırsal kalkınma potansiyellerinin ve

kısıtlarının tanımlanması bakımından önemlidir. Doğal kaynaklar yenilenebilir ve

yenilenemez kaynaklardan oluşmaktadır. Her ikisi de sürdürülebilir biçimde kullanılmalı,

tarım ve tarım dışı kullanımlara uygunluğu ve kayıplarıyla ilgili tehlikeler açısından

dikkatli olunmalıdır. Bu bölümde Antalya’da bulunan ana doğal kaynakların kısa

tanımlamaları, mevcut durumları ve kullanımlarıyla ilişkili potansiyel tehlikeler

verilmektedir.

4.1. YENİLENEBİLİR KAYNAKLAR

Güneş ve rüzgar enerjisi gibi enerji kaynakları sürekli ve koşulsuz olarak

kullanılabilen yenilenebilir kaynaklardır. Tarım ekolojisinde bulunan toprak, bitki

örtüsü/ormanlar, flora ve fauna/yaban hayatı ve su eko-sistemleri gibi diğer kaynaklar

uygun kullanım koşullarında yenilenebilen, uygun olmayan kullanımlarla tüketilebilirler.

Bu önemli kaynakların oluşumları ve büyüklükleri ile ilgili niceliksel ve niteliksel

tanımlamalar aşağıda verilmiştir:

Tablo 46. Yenilenebilir Kaynaklar

Kaynak Tanımlama

a) Güneş Yağış ve Rüzgar: Mevcut verilere göre Antalya merkezde yılda 300 gün

güneşli geçmektedir. Güneş enerjisinden sera ve su

ısıtılmasında faydalanılmaktadır. Yıllık tüketilen güneş

enerjisi hakkında her hangi bir çalışma mevcut değildir.

Ortalama güneşlenme süresi 8.35 sn/dekardır.

İlde en yüksek ortalama sıcaklıklar 18-20 C ile I. ve II. Alt

Bölgelerde görülmesine karşın, IV. ve V. Alt Bölgelerde

sıcaklıklar (12-13 C) daha düşük seviyelerdedir. Antalya

meteorolojik verilere göre ortalama rüzgar hızı 3,1

m/sn’dir. Antalya’da genel olarak rüzgarlar çoğunlukla

Kuzey ve Güney yönlerden esmektedir. Hakim rüzgar ve

yönü Kuzey Batı Karayel, en şiddetli rüzgar ve yönü ise

Güney Doğu Keşişleme’dir.

Yıllık ortalama yağış İl toplamında 1064.8 mm/y iken, IV.

Alt Bölgede bu rakam Korkuteli’nde 437 mm/yıl’a

düşmektedir. Uzun yıllar ölçümlerinde (1929/1991)

Maksimum yağış 1914.3 (1969), minimum yağış 611.2

(1990) olarak gerçekleşmiştir.

Ortalama nisbi nem %64 civarındadır.

İlde pek sık olmamakla beraber Kasım – Aralık aylarında

yer yer sel olayları ile karşılaşılmaktadır.

b) Tarım Toprakları ve

Ekilebilir Arazi

Tarımsal Topraklar: Antalya havzasında en geniş sahayı

574.332 hektarlık alan ile kırmızı Akdeniz toprakları kaplar.

İkinci sırada 326.246 hektar ile kahverengi orman

toprakları mevcuttur. 294.291 hektarlık alanda kırmızı-

kahverengi Akdeniz toprakları görülmektedir.Bu toprakların

büyük kısmı orman, geri kalan kısmı fundalık olarak ve

kuru ve sulu tarım mera bağ bahçe olarak kullanılmaktadır.

130

Kaynak Tanımlama

Antalya’da bulunan arazilerin; 89.900 hektar ile il

yüzeyinin %4,3’ünü 1. sınıf, 121.766 hektar ile il yüzeyinin

%5,9’unu 2. sınıf, 76.982 hektar İle il yüzeyinin %3,7’sini

3. sınıf tarım arazileri meydana getirmektedir. Antalya’da

toplam 415.016 hektar alanda tarım yapılmaktadır.

c) Su Kaynakları ve Sulama Antalya havzası sulak alanlar bakımından Ülkemizin en

zengin bölgelerinden biridir.

Bölgenin önemli akarsuları Boğaçayı (48 km), Düden Çayı

(14 km), Aksu Çayı (117 km), Köprü Çayı (156 km),

Manavgat Irmağı (82 km), Alara Çayı (80 km), Kargı Çayı

(43km), Dim Çayı (30 km), Karpuz Çayı (50 km)’dir. Bu

akarsuların hepsi, tuzluluk ve alkalilik bakımından 1ç. ve 2.

sınıf sulama suyu niteliğindedir.

Gölet yüzeyleri ise toplam 126.9 hektar olup, bu göletler

Ekşili, Dikenli, Kozağacı, Baranda, Yelten göletleridir.

Bunların yanında pek çok yer altı su kaynağı ile içme suyu

kaynakları mevcuttur.

2002 yılı için sulanabilir toplam alan

212522hektardır.Bunun 73.579 hektarı halk sulaması,

124.370 hektarı DSİ,14.573 hektarı KHGM sulamalarıdır.

Hidrolik enerji den yararlanmak amacıyla Oymapınar,

Kepez-1, Kepez-2, Manavgat, Karacaören–2 santralleri

kurulmuştur.

c) Su ve Balıkçılık

Kaynakları

İlde yüksek debili Manavgat ve Aksu çayları

bulunmaktadır. Aksu çayının düzensiz debisi ve su ısısı

nedeniyle ancak çevresindeki arazilerde Aynalı Sazan

yetiştiriciliğine uygundur. Merkez İlçe Karaöz Beldesinde

biri kurulu, biri proje aşamasında toplam 40 ton/yıl

kapasiteli 2 alabalık tesisi mevcuttur.

Manavgat Çayında ise 6 adet ağ kafeste alabalık

yetiştiricilik tesisimiz verimli olarak çalışmaktadır.

İlde bir kurutulmuş doğal gölde (Avlan) yeniden su tutma

çalışmaları devam etmektedir.

Sulama ve enerji amaçlı 2 baraj gölü ve göletlerde her yıl

düzenli balıklandırma yapılmakta ve su ürünleri sirküleri

çerçevesinde amatör balık avcılığına açılmaktadır.

İl, 640 km kıyı şeridine sahip olmasına rağmen deniz

balıkçılığı çoğu 5-15 m boyunda olan teknelerle “kıyı

balıkçılığı” şeklinde devam etmektedir. Toplam 5.208

hektar su yüzeyine sahip İldeki tatlı su kaynaklarının büyük

bölümü kültür balıkçılığı işletmelerince değerlendirilmiştir.

d) Ormanlar ve Muhafaza Antalya ilinde toplam orman alanı 1.135.060 hektardır.

Ormanlarda ibreli ağaç türlerine göre; kızılçam, karaçam

sedir, ardıç, fıstık çamı, yapraklı ağaç türlerine göre; meşe,

defne, okaliptüs yaygındır.

131

Kaynak Tanımlama

Antalya ilindeki ormanlık alanların dağılımında Manavgat

İlçesi yaklaşık 155 bin hektar ile ilk sırada, Kaş İlçesi 140

bin hektar ile 2. sırada, Merkez İlçe 139 bin hektar alanla

3. sırada yeralır. Bu ilçeleri sırasıyla, Akseki, Alanya ve

Korkuteli izlemektedir.

Orman içi ve civarındaki köyler orman köyleri olarak kabul

edilmiş, buralara muhafaza amaçlı özel yardımlar

sağlanmıştır. Ancak sık çıkan yangınlar nedeniyle ormanlar

tehlike altındadır.

e) Diğer Flora ve Fauna Gerek orman arazileri gerekse açık otlaklar ve meralar

flora ve fauna bakımından zengindir. Adaçayı, kapari,

biberiye, oğulotu, fesleğen, defne, kekik yörede bulunan

aromatik bitkilerdir. Yayla balı bu yerel floradan elde edilir.

Demre Sivrisi (biber), Alanya Dilimlisi (portakal), Finike

Portakalı, Gazipaşa Muzu, Bey Narı yöreye has çeşitlerdir.

Doğal çiçek soğanlarından Galanthus elwesii (kardelen),

Anemone blanda (yoğurt çiçeği), Eranthis hyemalis (sarı

kar çiçeği), Cyclamen cilium bulunmaktadır.

Antalya ve çevresinde yaşayan ve halen geleneklerini

sürdürmekte olan pek çok Yörük kolu bulunmaktadır. Bu

Yörük kollarından birisi olan Honamlı Yörükleri ellerinde

mevcut olan keçi ırkını ıslah ederek Honamlı keçisi olarak

bulundurmaktadır.

4.2. YENİLENEMEYEN KAYNAKLAR

Yenilenemeyen kaynaklar arasında madenler, fosil yakıtlar (gaz/petrol) ve yerel

turistik, tarihi ve kültürel yerler bulunmaktadır. Yenilenemeyen kaynaklar tarımda

doğrudan kullanılmamalarına rağmen kırsal ekonomi üzerinde bir bütün olarak olumlu ve

olumsuz etkileri olmaktadır. Bu kaynaklarla bağlantılı ekonomik faaliyetler tarım

gelirlerinin arttırılmasına yardımcı olur ve gerek tarım gerekse tarım dışı kırsal kesimin

yararlanabileceği yerel altyapı ve sosyal yapı yatırımlarına katkıda bulunurlar. Ancak bu

çalışmalar arazi, su ve tarım işgücü unsurlarıyla rekabet ederek tarım fiyatlarının

yükselmesine ve işgücünün tarımdan uzaklaşmasına neden olabilir. Antalya’daki

yenilenemeyen kaynaklar (madenler, tarihi/turistik mekânlar) aşağıda belirtildiği gibi

muhtelif yerel alanlarda bulunurlar:

Tablo 47. Yenilenemeyen Kaynaklar

Kaynak Tanımlama

Madenler Alanya ve Gazipaşa’da Barit, Alanya ve Kaş civarında

alüminyum, Gazipaşa’da kurşun-çinko, Merkez, Alanya,

Korkuteli, Kumluca, Serik ve Gazipaşa’da Manganez,

Gazipaşa’da gümüş, Manavgat’ta çimento, Aksu-Serik ve

Manavgat’ta kum çakıl yatakları bulunmaktadır.

Tarihi ve turistik yerler Antalya tarihi ve turistik mekanlar bakımından yurdumuzun

zengin yerlerindendir.

Aspendos, Üçağız, Batıkşehir, Simena, Kalkan, Patara,

Faselis, Olimpus (Çıralı yanartaş), Side, Seleukia, Etenna,

Perge gibibölge tarihine ışık tutan antik kentler, Alanya

132

Kaynak Tanımlama

kalesi, Kızıl kule, Yivli Minare, Saat Kulesi, Hadrianus

Kapısı, Gilevşan Harabaleri, Aziz Nikola Kilisesi, Alara Han

ve Kalesi gişbi tarihi yerler ile Düden, Kurşunlu, Manavgat

şelaleleri, Köprülü kanyon, Termessos Milli Parkları,

Damalataç ve Karain Mağaraları ve Saklıkent kayak merkezi

gibi turistik yerler Bölgemiz için önemlidir.

4.3. TARIM ALANLARININ ALT BÖLGELERE DAĞILIMI

Antalya ili tarım arazilerinin alt bölgelere dağılımı incelendiğinde, tarım alanlarının

%38’lik kısmı Korkuteli ve Elmalı İlçelerini içeren IV. Alt Bölgede, %33’lük kısmı ise

Merkez İlçe ile, Manavgat ve Serik ilçelerini içine alan II. Alt Bölgede bulunmaktadır.

Dolayısıyla, bu iki alt bölge tarım arazilerinin yoğunluğu bakımından en önde gelen

coğrafyayı içine almaktadır. %13’lük payla I. Alt Bölge ve %10’luk payla III. Alt Bölge

bunları takibetmektedir. V. Alt Bölgede ise İlin tarım arazilerinin %6’lık çok küçük bir

kısmı bulunmaktadır.

Grafik 29. Tarım Alanlarının Alt Bölgelere Dağılımı

Antalya İli Tarım Alanlarının Alt Bölgelere Dağılımı

I. Alt Bölge

13%

II. Alt Bölge

33%

III. Alt Bölge

10%

IV. Alt Bölge

38%

V. Alt Bölge

6%

4.4. TOPRAK YAPISI

4.4.1. İl Arazilerinin Kullanma Yetenek Sınıfları

Antalya ili oldukça dağlık bir coğrafyada yer alması nedeniyle toplam arazinin

ancak %20,8’inde tarım yapılabilmektedir. Bu engebeli topografya içinde etkin ve

sürdürülebilir tarımsal üretimin gerçekleştirilmesi, verimliliğin artırılması, mevcut tarım

arazilerinin Arazi Kullanma Yetenek Sınıfları’na (AKYS) göre değerlendirilmesi ile mümkün

olabilecektir.

Topraklarımız tarımsal üretimin temel aracı olduğundan kullanım yeteneklerine

göre işlenmesi ve bu toprakların özürlerine uygun bitkisel üretim yapılması bizim için

olduğu kadar gelecek kuşaklarımız için de önemlidir.

133

Tablo 48. Antalya İli Arazilerinin Arazi Kullanma Yetenek Sınıfları

Arazi Yetenek Ordoları

Arazi

Yetenek Sınıfları

Toplam Alan (da)

Tarım Alanı (da)

Tarımda Kullanma Yüzdesi

(%)

İşlemeli Tarıma Elverişli

I 933.312 920.000 98,6

II 1.094.870 1.055.000 96,4

III 760.880 671.000 88,2

IV 545.200 379.000 69,2

İşlemeli Tarıma Elverişli Arazi Toplamı

3.334.262 3.025.000 90,7

İşlemeli Tarıma Elverişli Olmayan

V 309.580 62.160 20,1

VI 1.663.250 953.000 57,3

VII 11.468.800 110.000 1,0

Tarım Dışı Arazi VIII 3.789.700 - -

İşlemeli Tarıma Elverişli

Olmayan Arazi Toplamı 17.231.330 1.125.160 6,5

Toplam (İlde) 20.557.592 4.150.160 20,2

Grafik 30. İlin Arazilerinin Kullanım Yetenek Sınıflarına Göre Dağılımı

Antalya İli Arazisinin Arazi Kullanma Yetenek Sınıflarına Göre Dağılımı

VIII. Sınıf

18,43%

VI. Sınıf

8,09%

V. Sınıf

1,51%I. Sınıf

4,54%II. Sınıf

5,32%III. Sınıf

3,70%

IV. Sınıf

2,65%

VII. Sınıf

55,77%

İlin tarım yapılan arazisi 4.150.160 dekar olmasına rağmen, işlemeli tarıma uygun

arazi toplamı 3.025.000 dekardır. İşlemeli tarıma uygun olmayan toplam 1.125.160

dekar arazide işlemeli tarım yapılmaktadır.

Özürleri giderilebildiği takdirde büyük çoğunluğu I. ve II. sınıf arazi niteliği

kazanabilecek 247.420 dekar V. sınıf arazi, halen tarım dışıdır.

Tablo 49. Antalya İli Arazilerinin Profil Derinliğine Göre Arazi Dağılımı

Derinlik Sınıfı Derinlik (cm) Alanı (da)

Çok Sığ 0-20 12.180.740

Sığ 20-50 1.897.710

134

Derinlik Sınıfı Derinlik (cm) Alanı (da)

Orta Derin 50-90 724.890

Derin >90 1.154.870

Diğer Arazi Çeşitleri 3.802.190

Su Yüzeyi 30.270

Toplam 20.590.670

İlde, Profil Derinliği (PD) bağlamında sıkıntı yaratmayacak arazi miktarı 1.954.870

dekardır. Tarım yapılan arazinin 2.195.290 dekarında yetersiz PD nedeni ile ciddi

sıkıntıların yaşanması muhtemeldir.

Tarımda kullanılan arazilerin AKYS ve toprakların profil derinliğine baktığımızda

Antalya tarımını uzun vadede tehdit edecek en önemli tehdit unsurlarından birinin

erozyon olduğunu söylemek mümkündür.

Grafik 31. İlin Arazilerinin Toprak Profil Derinliğine Göre Dağılımı

Antalya İli Arazisinin Toprak Profil Derinliğine Göre Dağılımı (%)

Orta Derin (50-90

cm)

4,54%

Çok Sığ (0-20 cm)

76,33%

Sığ (20-50 cm)

11,89%Derin (>90 cm)

7,24%

İlin tarım arazilerinin her yıl yaklaşık %14,45-19,74’ü nadasa bırakılmaktadır.

Nadasa bırakılan bu alanlar muhtemelen yetersiz profil derinliğine sahip arazilerdir.

Yetersiz profil derinliğine sahip tarım arazileri kendilerinden beklenen yağışları yeterince

depolama potansiyeline sahip olmadıkları gibi nadasa bırakıldıklarında su ve rüzgar

erozyonuna karşı daha da açık hale gelmektedirler.

AKYS ve PD değerlerine göre yapılan değerlendirmeler ışığında Antalya’da tarım

yapılan arazinin yarıdan fazlası, başta hızlandırılmış erozyon olmak üzere, su baskını, sel,

yetersiz drenaj, hatalı toprak işleme vs. gibi etkenlerin tehdidi altındadır. Gerekli önlemler

alınmadığı takdirde, bu tehditlerin şiddeti daha da artacak ve hedeflenen tarımsal

verimlilik gerçekleşmediği gibi tarım alanlarının tarım dışı kalma süreci hızlanarak devam

edecektir

İklim, topografya, ana madde, bitki örtüsü ve zamanın etkisiyle Antalya ilinde

çeşitli büyük toprak grupları oluşmuştur. Büyük toprak gruplarının yanısıra toprak

örtüsünden ve profil gelişmesinden yoksun bazı arazi tipleri de görülmektedir.

135

4.4.2. İldeki Toprak Gruplarının Dağılımı

Antalya ilindeki toprak grupları ve dağılımı şöyledir:

Kırmızı Akdeniz Toprakları

Antalya havzasında en geniş sahayı 574.332 hektarlık alan ile kırmızı Akdeniz

toprakları kaplar. Havzanın bilhassa Güney ve ortalarında yaygın olup, Kuzeyde Eğirdir

gölünün güneyine kadar uzanır.Özellikle orta havzada geniş yayılım gösteren kırmızı-

kahverengi Akdeniz toprakları ile birlik teşkil eder. Bu topraklar yer yer alüviyal ve

kolüviyallerle kesilir.

Kırmızı Akdeniz topraklarının bulunduğu yerlerde yıllık ortalama yağış 800-1250

mm’dir. Bu sebeple profilde bir yıkanma mevcuttur.

Bu toprakların ekseriyeti orman ve fundalık, çok az kısmı ise kuru ve sulu tarım,

mera veya bağ-bahçe olarak kullanılmaktadır.

Kırmızı-Kahverengi Akdeniz Toprakları

Antalya ilinde 294.291 hektarlık alanı kaplayan bu topraklar özellikle orta havzada

Eğirdir gölüne kadar toplu bir görünüm arzeder. Başta kahverengi orman toprakları

olmak üzere birçok alüviyal ve koliviyallerle kesildiği gibi, kırmızı Akdeniz toprakları ile

birlik teşkil eder. Bu toprakların bulunduğu yerlerde yıllık ortalama yağış 750-900 mm

olup, kırmızı Akdeniz topraklarına nazaran biraz daha düşüktür. Buna rağmen, profilde

yıkanmayı sağlayacak derecededir.

Kırmızı kahverengi Akdeniz topraklarının büyük kısmı orman, geri kalan az bir

kısmı da fundalık olarak ve kuru tarımda kullanılmaktadır.

Kahverengi Orman Toprakları

Antalya havzasında ikinci olarak en büyük sahayı kapsarlar. Kapladığı 326.246

hektar alan ile büyük toprak grubudur. Havzanın Güney doğusunda Alanya’dan

başlayarak Kuzey Bat’ya doğru Akdeniz toprakları ile rendzinalar arasında yeralmaktadır.

Bu toprakların bulunduğu yerlerde ortalama yağış bazen 1000 mm’ye erişmekte ise de

esas olarak 600 mm civarındadır.

BU toprakların tabii bitki örtüsü orman ağaç ve ağaççıklarıdır. Büyük çoğunluğu iyi

kapalılıkta olan orman ve fundalık, geri kalan kısmı kuru tarım ve mera alanlarını teşkil

eder.

Kestane Rengi Topraklar

Antalya havzasının önemli topraklarından biri olup 71.883 hektar alanı

kaplamaktadır. Havzanın Batısındaki Korkuteli ile Kuzeyindeki Isparta ve Yalvaç civarında

bulunan ondüleli ve hafif dalgalı coğrafyada geniş yayılım gösterir. Daha ziyade kolüviyal

topraklarla birlikte bulunur. BU toprakların tabii bitki örtüsü esas olarak yıllık çeşitli otlar,

ot-çalı karışığı, seyrek fundalıklar ve kısmen seyrek orman alanlarıdır.

Rendzina Toprakları

Antalya havzası sahil kuşağının önemli topraklarındandır. İlde 51.458 hektarlık

alanı kaplamaktadır. Antalya-Manavgat arasında ovanın yüksek meyilli araziye birleştiği

yerlerdeki dalgalı ve ondüleli topografyada bilhassa kahverengi orman topraklarıyla

birlikte bulunur. Tabii bitki örtüsü maki otsu ve kültürleridir. Çoğunlukla fundalık olan u

topraklar kısmen kuru tarımda az olarak diğer şekillerde kullanılır.

Regosal Topraklar

Bu topraklar havzada pek az saha kaplayan topraklardır. 7.071 hektarlık bir alanı

kaplarlar. Tabii bitki örtüsü yıllık ot türleri şeklindedir.

136

Yüksek Dağ – Çayır Toprakları

Antalya ilinde 957 hektarlık alanı kaplamaktadır. Havzanın bilhassa Güney-

Doğusunda uzanan Akdağ silsilesinin 2.000 metreden daha yüksek olan bölgelerinde

yeralır. Bu toprakların bulunduğu yerler orman hududunun daha yukarıları olduğundan

tabii bitki örtüsü orman ve funda, sık çayır otları ve yer yer sazlıklardır.

Tuzlu – Alkali Topraklar

Antalya havzasında çok az bir yer kaplayan bu grup 876 hektarlık bir alanı

kaplamakta, Antalya ovasında Serik ilçesinin denize yakın kısımlarında bulunmaktadır.

Tuzluluk ve alkalilik kültür bitkisi yetiştirilmesine elvermeyecek derecede yüksektir. Bu

sebeple saha yer yer koyu renkli çıplak alanlar arzeder. Bu topraklar üzerindeki meralar

çok zayıf ve kalitesizdir.

Alüviyal Topraklar

Antalya havzasında büyük bir saha kaplamamakla beraber havza tarımında çok

önemli yeri olan topraklar grubudur. 119.558 hektarlık alanı kaplamaktadır. Havzada

esas olarak akarsular, kısmen de göllerin oluşturduğu bu topraklar zonaliteye sahip

olmadığından havzanın her tarafında bulunur. Özel bir iklime ve tabii bitki örtüsüne sahip

değildirler. Akarsuların oluşturduğu alüviyal topraklara havzanın ana drenaj ağını teşkil

eden Aksu, Manavagat, Köprüçayı, Doyran, Alara, Korkuteli deresi, Onaç çayı, Kocaçay,

Yalvaç çayı, Hoyran çayı ve Senirkent çayı ile bunların yan kolları boyunca uzanan ince

uzun şeritler veya geniş ovalar halinde rastlanır. Bunlar havzayı esas olarak Kuzey-

Güney, kısmen de Batı-Doğu yönünde katederler. Göllerin oluşturduğu alüviyaller ise

havzanın Kuzeyindeki Eğirdir, Hoyran, Kovada ile Batısındaki Ketsel Gölünün eski

yatakları halinde bulunur.

Antalya havzası alüvyonlarının büyük bir kısmı tuzsuzdur. Fazla olmamakla

beraber tuzluluk ve alkalilik arzeden topraklara da rastlanır. Tuzluluk ve alkalilik

genellikle bozuk drenaj arzeden sahalarda görülür.

Havzanın esas olarak sahil bölgesi ve yukarı kısımdaki ovalık ünitesinde yeralan

alüviyal topraklarda topografya düz veya düze yakındır.

Bu toprakların hemen hemen yarısında sulu tarım, diğer yarısında kuru tarım

yapılmaktadır. Bu arada çok az da olsa funda, mera, çayır, bağ-bahçe gibi kullanma

şekilleri de mevcuttur.

Hidromorfik – Alüviyal Topraklar

Antalya havzasında kötü drenaj şartlarının olduğu bölgelerde oluşan bu topraklar

1336 hektarlık alanı kaplamaktadır. Akarsular veya göller tarafından oluşturulmuşlardır.

Bu toprakların en önemli karakteri, isminden de anlaşılacağı gibi her zaman yaş

olmalarıdır. Bu nedenle, genel olarak sürüm yoluyla tarıma elverişli değillerdir. Ancak

dikkatli ve entansif tedbirlerle toprak yer yer işlenebilir. Taban suyu yüksektir ve yılın

büyük kısmında toprak yüzeyinde göllenme hakimdir. Antalya havzasındaki bu toprakların

üçte biri tuzluluk arzeder. Tabii meylin yetersizliği, iç bükey topografya, tuzlu taban

sularının yükselmesi, taşkınlar veya buharlaşma sebebiyle ortaya çıkmaktadır.

Kolüviyal Topraklar

Antalya havzasında çok büyük saha kaplamamasına rağmen, havza tarımında

önemli yeri olan diğer toprak grubudur. İlde 51.339 hektarlık alanı kaplamaktadır. Bu

toprakların ekseriyetinde sürülerek tarım yapılmaktadır. Kuru tarım, sulu tarım ve bağ-

bahçe şeklinde kullanılmaktadırlar. Az miktarda çayır-mera, orman ve funda gibi diğer

kullanma şekilleri de bulunur.

Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları

Üzerinde zayıf orman ve çalı örtüsü bulunan bu topraklar ileri derecede

137

katmanlaşmış topraklardır. Antalya ilinde 220.078 hektarlık alanı kaplamaktadırlar.

Organik Topraklar

Organik topraklar Antalya 3078 hektarlık alanı kaplamaktadırlar. Rengi koyu gri,

mavi veya yeşil olup, yaştır. Hava ile temas ettiğinde kahverengiye dönüşür.

Sahil Kumulu

Kıyı kumulları sahil şeridinde bulunur. Üzerinde çok az sayıda çalı ve ağaç

barındırır. Antalya ili 4.491 hektarlık sahil kumuluna sahiptir.

Irmak Yatakları

Akarsu boylarında yeralan, yılın büyük kısmında su altında kalan taşlı-çakıllı ince

şeritler olup 7.513 hektarlık bir alanı kaplamaktadır.

Alüviyal Sahil Bataklıkları

Deniz kıyısında yeralırlar. Deniz ve yüzey taşkınlarının etkisiyle devamlı yaş ya da

bataklık durumunda olan topraklardır. Tarımsal değeri olmayan bu araziler Antalya ilinde

519 hektarlık bir alanı kaplamaktadır.

Çıplak Kaya ve Molozlar

Çıplak kayalıklarda toprak örtüsü bulunmaz. Antalya ilinde 338.843 hektarlık

oldukça büyük bir alanı kaplamaktadır.

4.5. SU POTANSİYELİ

Antalya havzası sulak alanlar bakımından memleketimizin en zengin bölgelerinden

biridir. Bölgenin mevcut sulak alanlarının toplamı 175.000 hektar kadardır.

İlin su kaynakları ve kullanımı açısından bölgesindeki diğer illere oranla zengin

olduğu görülür. Antalya ilinde bulunan akarsular, rejimleri düzensiz dere ve çaylardan

meydana gelmiştir.Akarsuların debileri mevsimlere bağlı olarak büyük değişiklikler

gösterir.

Manavgat Irmağı, Köprüçay, Düden Çayı, Eşen ve Dim Çayları önemli akarsulardır.

Ayrıca Oymapınar, Manavgat, Karacaören, Alakır ve Korkuteli Barajları, Korkuteli-

Kozağacı Göleti, Korkuteli-Yelten Göleti, Akseki-Cevizli Göleti, Elmalı-Baranda Göleti,

Karacaören II Barajı önemli su kaynaklarıdır.

4.5.1. Tarım Alanlarının Sulanma Durumu

DSİ tarafından etüd edilmiş alanlar içinde 201,162 hektar ekonomik sulanabilir

alan tespit edilmiş olup, bunun %62’si olan 123,614 hektarlık bölümü fiilen sulamaya

açılmıştır.

415.016 hektarlık tarım alanının 14.757 hektarı (%3,5) Köy Hizmetleri, 123.334

hektarı (%29,7) DSİ tarafından sulanmakta olup 73.930 hektar (%17,8) alan ise çiftçiler

tarafından kendi olanakları ile olmak üzere toplam 212.021 hektar sulanmaktadır.

İlde sebze ve çiçek yetiştiriciliğine tahsis edilmiş alanların tamamına yakınının

sulanabilen alanlar olduğu, bunun yanısıra tarla ürünleri yetiştiriciliği yapılan arazilerde

sulanma oranın 1/5 düzeyinde kaldığı görülmektedir.

138

Tablo 50. Antalya İlinde Tarım Arazilerinin Sulanma Durumu (2000)

Bölgeler

Toplam Tarım Alanı

(ha)

KHGM Sulaması

(ha)

DSİ Sulaması

(ha)

DSİ ve KHGM

Sulaması Toplamı

(ha)

Halk Sulaması

(ha)

Toplam Sulanan

Alan

(ha)

Toplam Tarım Alanı

İçinde

Sulanan Alan (%)

I. Alt Bölge 51.987 2.663 14.030 16.693 16.710 33.403 67,44

Finike 7.101 892 4.794 5.686 1.000 6.686 94

Kale 5.350 110 1.860 1.970 810 2.780 52

Kaş 22.536 1.145 1.247 2.392 9.500 11.892 53

Kumluca 17.000 516 6.129 6.645 5.400 12.045 71

II. Alt Bölge 135.534 5.402 90.955 96.357 16.690 113.047 83,62

Merkez 44.894 2.989 34.143 37.132 3.500 40.632 91

Kemer 2.968 820 1.432 2.252 290 2.542 86

Manavgat 45.336 690 33.880 34.570 8.400 42.970 95

Serik 42.336 903 21.500 22.403 4.500 26.903 64

III. Alt Böl. 40.937 2.901 6.035 8.936 14.850 23.786 57,53

Alanya 24.422 1.530 3.950 5.480 9.300 14.780 61

Gazipaşa 16.515 1.371 2.085 3.456 5.550 9.006 55

IV. Alt Böl. 160.800 3.224 12.314 15.538 24.650 40.188 26,21

Elmalı 59.335 1.590 3.380 4.970 13.350 18.320 31

Korkuteli 101.465 1.634 8.934 10.568 11.300 21.868 22

V. Alt Bölge 25.758 567 0 567 1.030 1.597 12,11

Akseki 11.406 166 0 166 400 566 5

Gündoğmuş 12.989 294 0 294 380 674 5

İbradı 1.363 107 0 107 250 357 26

İl Toplamı 415.016 14.757 123.334 138.091 73.930 212.021 49,38

Sulama şekilleri dikkate alındığında, Antalya ilindeki 415.016 hektar olan toplam

tarım alanının %49’38’i (212.021 ha) sulanabilir olduğu, bu alanların %66’sının devlet

tarafından %34’ünün ise halk tarafından sulanan alanlar olduğu görülmektedir.

Grafik 32. Sulanan Alanların Alt Bölgelere Dağılımı

Antalya İlinde Sulanan Alanların Alt Bölgelere Dağılımı

I. Alt Bölge

16%

II. Alt Bölge

53%

III. Alt Bölge

11%

IV. Alt Bölge

19%

V. Alt Bölge

1%

Antalya ilinde mevcut sulanan 212.021 hektar tarım alanının yarıdan fazlası (%53)

II. Alt Bölgede yeralmaktadır. Bununla birlikte, V. Alt Bölgede ise İldeki sulanan arazilerin

yalnızca %1’lik kısmı yeralmaktadır.

139

Grafik 33. Alt Bölgelerde Sulanan Alanlar

Antalya İli Alt Bölgeleri Tarım Alanları İçerisinde Sulanan Alanlar

0

20.000

40.000

60.000

80.000

100.000

120.000

140.000

160.000

180.000

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge

(ha)

Toplam Tarım Alanı(ha)

Toplam Sulanan Alan(ha)

Alt bölgelerin kendi içinde sulanan alanları irdelendiğinde, %83,62’lik oranla II. Alt

Bölgenin ilk sırada yeraldığı ve bunu sırasıyla %67,44 oranıyla I. Alt Bölgenin ve %57,53

oranıyla da III. Alt Bölgenin takip ettiği görülmektedir.

II. Alt Bölgede sulanan alanların büyük bir kısmı devlet tarafından sulanan

alanlardır. Bu bölgede devlet sulamalarının miktarı, halk sulamalarının yaklaşık 5 katı

büyüklüğündedir. Diğer bölgelerde ise devlet sulamalarının miktarı, halk sulamalarının

altında kalmaktadır.

Grafik 34. Alt Bölgelerde Sulama Şekilleri

Antalya İli Alt Bölgelerinde Devlet ve Halk Sulamaları

Karşılaştırması

0

10.000

20.000

30.000

40.000

50.000

60.000

70.000

80.000

90.000

100.000

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge

Su

lan

an

Ala

n (

ha)

DSİ ve KHGMS u l a m a l a r ı T o p l a m ı

( h a )

Halk Sulamaları( h a )

4.5.2. İldeki Su Kaynakları

Antalya ili, 365 milyon m³'ü yer altı suyu olmak üzere toplam 16,2 milyar

m³/yıl’lık su potansiyeli ile Türkiye su potansiyelinin %9'unu teşkil etmektedir.

140

Halen inşaatı devam eden ve yatırım programında bulunan saha 26.253 hektar,

planlaması tamamlanıp kesin proje aşamasına gelen saha 29.175 hektar ve etüdleri

devam eden ve etüd edilecek saha ise toplam 22.120 hektardır.

Tablo 51. Antalya İlinde Su Kaynakları

Sıra No Yerüstü Su Kaynakları (hm3/yıl)

1 Eşen-Karaçay 631

2 Demre Deresi 207

3 Finike-Karasu 203

4 Finike-Başgöz Çayı 171

5 Finike-Tekke Pınarı 213

6 Finike-Alakır Çayı 317

7 Finike-Salur Pınarı 110

8 Kırkgözler Çayı 634

9 Düden Çayı 651

10 Aksu Çayı 1.299

11 Köprüçay 3.090

12 Manavgat Çayı 4.748

13 Karpuz Çayı 171

14 Alara Çayı 990

15 Kargı Çayı 246

16 Dim Çayı 509

17 Sedre Çayı 135

18 Bıçkıcı Çayı 171

19 Diğerleri 1.350

Toplam 15.846

Yeraltı su kaynakları 365

Genel Toplam 16.211

Tablo 52. Antalya İli Su Yüzeyleri

Sıra No Su Yüzeyleri (ha)

1 Baraj Göl Alanı Su Yüzeyleri Toplamı 2.054

2 Gölet Göl Alanı Su Yüzeyleri Toplamı 126,9

3 Akarsu Su Yüzeyleri Toplamı 3.027

Toplam Su Yüzeyleri 5.207,9

Göller, Göletler ve Rezervuarlar

Elmalı, Akçay ve Derme Ovaları: Genellikle senenin 8-10 ayında göl halini alan

Karagöl ile gene senenin 6-7 ayında göl halini alan Avlan Gölü vardır. Bu göllerin çevresi

taşkın arttığı zaman bataklık halini alır. Ancak suları çekildiği zaman da ziraata müsaade

eder.

Tablo 53. İnşaatı Tamamlanmış Göletler

Gölet Adı Yeri Sulama Alanı (ha)

Cevizli Akseki

Kozağacı Korkuteli 555

Dikenli Korkuteli 300

Ekşili Merkez(Ekşili) 127

Yelten Korkuteli 160

141

Gölet Adı Yeri Sulama Alanı (ha)

Baranda Elmalı 500

Tablo 54. İnşaatı Devam Eden Göletler

Gölet Adı Yeri Sulama Alanı (ha)

Hatipler Merkez 148

Osmankalfalar Korkuteli 842

Yeşilyayla Korkuteli 505

Doyran Merkez 170

Hacıbekar Korkuteli 202

Tablo 55. Barajlar

Baraj Adı Yeri Sulama Alanı (ha)

Alakır Barajı Kumluca 3.900

Korkuteli Barajı Korkuteli 5.986

Oymapınar Barajı Manavgat

Çayboğazı Barajı Elmalı 13.593

Dim Barajı Alanya 5.312

Hali hazırda DSİ sulamaları olarak işletmeye açılmış sulama projelerinin, toplam

123.614 hektara hizmet verdiği görülmektedir.

İnşaatı devam eden ve etüd – planlama çalışmaları devam eden sulama projeleri

8. Bölümde verilmiştir.

142

BÖLÜM 5. TARIMIN PERFORMANSI

Bu bölümde Tarım Sektörünün GSYİH’ya katkısı, Tarımsal Üretim ve Verimlilik,

Antalya ili Tarımsal Üretim Değerleri ve Üretim Trendleri incelenmiştir.

5.1. TARIM SEKTÖRÜNÜN GSYİH’YA KATKISI

Antalya ilinde tarım Sektörünün il ekonomisi içerisindeki yeri, payı, istihdamdaki

payı, diğer sektörlerle mukayesesi ve tarımsal verimlilik konuları irdelenmiştir.

5.1.1. Tarımın İl Ekonomisindeki Yeri

Antalya ili ekolojik şartların uygunluğu nedeniyle Türkiye'nin önde gelen tarım

merkezleri arasında yer almaktadır.

Tarımsal potansiyelinin zenginliği ve ekolojik koşulların uygunluğu sebebiyle tarım,

Antalya ekonomisinin temel sektörü olma niteliğini taşımaktadır. Özellikle son yirmi yılda

yaşanan hızlı gelişmelere paralel olarak, tarımda kendi yapısında önemli değişimlere ve

gelişimlere sahne olmuştur. Turizm sektöründeki gelişme ve hızlı kentleşme sonucu

özellikle son yıllarda İlde tarımsal ürün talebinde önemli artışlar oluşmuştur. Gayri safi

hasıla payı, gerek tarımda istihdam edilen nüfusun yeri ve gerekse Antalya ili dış

ticaretindeki ağırlığı nedenleriyle tarım Antalya’da önemli sektör olarak yerini

korumaktadır. Bu gelişmeler tarım sektöründe üretim biçimleri ve kültür paternleri

üzerinde önemli değişimlere sebep olmuştur. Bunun sonucu olarak tarımsal üretimde

entansif yöntemlerin kullanımı hızlanmış ve talep yapısındaki gelişmelere bağlı olarak

ürün desenlerinde çeşitlilik artmıştır.

İlin, Türkiye'deki toplu ekilebilir-dikilebilir alanların %1,6'sına sahip olmasıyla

birlikte, tarımsal üretim değeri bakımından ülkeye yaptığı katkı %4,3’tür.

Kentin son 15 yıl içindeki hızlı gelişmesine paralel bir süreç yaşayan tarım sektörü

kendi yapısında da derin değişimlere uğramıştır. 1997 yılı değerleriyle ilin GSYİH'sına

ticaretin katkısı %33,2, tarımın %19, sanayi sektörünün %5,6'dır. Entansif tarımın

uygulandığı yörede, üretim gelirinin yanında istihdam yaratılması da çok önemlidir. İlin

tarımsal üretim yapısı; üretimdeki çeşitlilik ve pazara yönelik üretim açısından dikkat

çekicidir.

Dış piyasaya yönelik kesme çiçek üretiminden aldığı %90 payla Antalya ili merkez

durumundadır.

Antalya yöresi tarımsal üretim deseninde yıllardır buğday ve pamuk ürünleri ağırlık

taşımıştır. Ancak son yıllarda özellikle pamuk üretim alanında önemli azalışlar

yaşanmaktadır. İlde geçmiş yıllarda 40.000 hektar civarında alana sahip olan pamuk

ekilişi, 1998'de 15.000 hektara kadar düşmüştür. Bu durumun büyük ölçüde pamuktan

elde edilen net karın geçmiş yıllara göre azalması ile örtü-altı tarımı ve turunçgil

üretiminin pamuğa göre çok daha karlı olmasından kaynaklanmaktadır.

5.1.1.1. Tarımın GSYİH İçindeki Payı

Tarımın GSYİH içindeki payı 1987 yılı üretici fiyatları baz alındığında; Türkiye

genelinde 1990 yılında %16,3’lük olan payı, 2000 yılında %13,9’a gerilemiştir.

Tablo 56. Tarımın GSYİH’daki Payı (%) (1987 Üretici Fiyatlarıyla)

Yıllar 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000

TÜRKİYE 16,3 16,1 15,8 14,5 15,3 14,4 14,0 13,3 13,5 13,9 13,9

ANTALYA 21,3 22,1 22,6 22,7 23,1 21,8 21,2 18,6 19,1 20,7 19,1

143

Kaynak: Temel Ekonomik Göstergeler, DPT

Grafik 35. Antalya İli ve Türkiye’de Tarımın GSYİH'daki Payı

Tarımın GSYİH' daki Payı (%) (1987 Üretici Fiyatlarıyla)

0,0

5,0

10,0

15,0

20,0

25,0

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000

TÜRKİYE

ANTALYA

Aynı değerlendirme Tablo ve Grafikten görüleceği üzere, Antalya il ekonomisi

içerisinde yapıldığında, 1990 yılında %21,3’lük katkı sağlayan Tarım Sektörü, Türkiye

genelinde görülen gerilemeye oranla daha az bir kayıpla 2000 yılında %19,1’lik pay ile

Antalya il ekonomisine (GSH) katkıya devam etmektedir.

Antalya’da cari fiyatlarla ana sektörlerin GSYİH paylarının gelişimi incelendiğinde,

Tarım Sektörü yaklaşık %20’lik oranlarda seyrederken 1999 yılı sonunda yaşanan

ekonomik krizle beraber 2000 yılında sanayi ve inşaat sektörlerinde de görüldüğü gibi

GSYİH payları gerilemiştir.

Grafik 36. Antalya İlinde Sektörlerin GSYİH Payları (%)

Antalya İlinde Sektörlerin GSYİH Payları (%)

0,0

5,0

10,0

15,0

20,0

25,0

30,0

35,0

40,0

Tarım

Sanay

i

İnşa

at

Ticar

et

Topta

n

Ote

l-Res

t. Hizm

etleri

Ulaştırm

a - H

aber

leşm

e

Mali K

uruluş

lar

Konut

Sah

ipliğ

i

Dev

let H

izm

etleri

Cari Fiyatlarla

Sabit Fiyatlarla

Antalya’da turizmin gelişmesine paralel olarak ticaret ve ulaştırma sektörlerinin

1999 yılındaki ekonomik krizden daha az etkilenerek paylarını muhafaza ettikleri ve hatta

bir miktar artırdıkları gözlenmektedir.

144

Grafik 37. Ana Sektörlerin GSYİH Paylarının Gelişimi (% - Cari Fiyatlarla)

Antalya İlinde Ana Sektörlerin GSYİH Paylarının Yıllara Göre Gelişimi ( % - C a r i F i y a t l a r l a )

0,0

5,0

10,0

15,0

20,0

25,0

30,0

35,0

40,0

1995 1996 1997 1998 1999 2000

Tarım

Sanayi

Ticaret

İnşaat

Ulaştırma

5.1.1.2. Tarımda Büyüme Hızı

Tarımda büyüme hızı 1987 yılı baz alınarak üretici fiyatlarıyla değerlendirildiğinde

Türkiye’de Tarım Sektörünün 1990-2000 yılları arasında zaman zaman %7 ilâ %-6,1

arasında değişim yaşadığı görülmektedir.

Tablo 57. Tarımda Büyüme Hızı (%) (1987 Üretici Fiyatlarıyla)

Yıllar 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000

TÜRKİYE 7,0 -0,9 4,3 -2,2 -0,7 2 4,4 -2,3 7,6 -5 -6,1

ANTALYA -10,6 4,4 11,9 6,2 8,5 1,9 3,9 -4,9 4,9 1,1 -3,7

Kaynak: DPT, Temel Ekonomik Göstergeler, Mayıs 1992, Nisan 1997, Haziran 1999

Antalya ili için aynı değerlendirme yapıldığında 1991-1997 yılları arasında tarımda

büyüme (+) değerler almışken, 1997-2000 yıları arasında ise (+) ve (-) değerler arasında

değişim yaşamakta olduğu görülmektedir.

145

Grafik 38. Antalya İlinde Tarımda Büyüme Hızı (%)

Grafik X. Tarımda Büyüme Hızı (%) (1987 Üretici Fiyatlarıyla)

-15

-10

-5

0

5

10

15

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

ANTALYA

TÜRKİYE

Kaynak: DPT, Temel Ekonomik Göstergeler, Mayıs 1992, Nisan 1997, Haziran 1999

5.1.1.3. Tarımın İstihdamdaki Yeri

Antalya ilinde 1980-2000 döneminde toplam istihdam içinde en yüksek paya sahip

olan Tarım Sektöründe istihdam edilenlerin payı sürekli olarak azalmaktadır.

1998 yılında, tarım tek başına Antalya ili istihdamının %57'sini oluşturmaktadır.

Bu oran 1970'den bu yana hızlı bir düşüş eğilimi izlemişse de halen Türkiye ortalamasının

(%42,5) çok üzerindedir. Üstelik tarımsal aktif nüfus göreceli olarak düşmesine karşın

mutlak olarak artmaktadır.

Tarım sektöründen sonra toplam istihdam içinde en yüksek paya sahip olan

hizmet sektörünün payı 1980-2000 döneminde sürekli bir artış göstermiştir. Sanayi

sektöründe artış ve azalış olurken inşaat sektöründe istihdam edilenlerin oranında son 10

yılda azalma gözlenmiştir. 1980-2000 döneminde hizmet, inşaat, sanayi ve tarım

sektörlerinde istihdam edilen nüfus sırasıyla %355,3, %175,3, %103,1, %51,7 oranında

artmıştır.

Tablo 58. Tarımın Yıllar İtibarıyla İstihdamdaki Yeri

Yıllar

ANTALYA TÜRKİYE

Genel

Toplam Tarım (%)

Genel

Toplam Tarım (%)

1970 273.646 217.347 79,4 14.051.209 9.285.224 66,1

1980 351.596 248.913 70,8 17.219.571 9.972.361 57,9

1990 555.859 316.658 57,0 18.047.000 8.845.000 49,0

1999 792.892 451.833 57,0 21.860.000 9.184.000 42,0

2000 760.514 377.654 49.7

Kaynak: DİE

146

Grafik 39. Tarımın Yıllar İtibarıyla İstihdamdaki Yeri

Antalya İlinde ve Türkiye'de Tarımın Yıllar İtibarıyla İstihdamdaki Yeri ( % )

0,0

10,0

20,0

30,0

40,0

50,0

60,0

70,0

80,0

90,0

1970 1980 1990 1999

ANTALYA

TÜRKİYE

Yıllar itibariyle tarımın istihdamdaki yeri irdelendiğinde, 1970-2000 yılları arasında

Türkiye genelinde %66’dan başlayan oranın gittikçe düştüğü ve %42 düzeyine indiği

görülmektedir.

Antalya ilinde 1970 yılında çalışan nüfusun %80’e yakını tarımda istihdam

edilmekteydi. Bu oran 1990 yılına kadar Türkiye geneline paralel şekilde bir düşüş

göstererek %57 düzeyine inmiş ve 1990-2000 yılları arasında sabit bir düzeyde kalmıştır.

Dolayısıyla Antalya ilinde son 10 yılda çalışan nüfus artarken, tarımda istihdam edilenlerin

oranında düşüş olmamıştır.

Grafik 40. Antalya İlinde Tarımın Yıllar İtibarıyla İstihdamdaki Yeri

Antalya İlinde Tarımın Yıllar İtibarıyla İstihdamdaki Yeri

0

100.000

200.000

300.000

400.000

500.000

600.000

700.000

800.000

900.000

1970 1980 1990 1999

(Çalışan

Sayıs

ı)

Genel Toplam

Tarım

5.1.1.4. Tarımsal Dış Ticaret

Tarım yanısıra diğer sektörler itibariyle Antalya ili ihracat ve ithalat verileri Türkiye

değerleri ile karşılaştırmalı olarak aşağıdaki Tablo’da irdelenmiştir.

147

Tablo 59. Tarımsal Dış Ticaret - Antalya/Türkiye Karşılaştırması (Milyon Dolar)

SEKTÖRLER

2000 2001

İhracat İthalat İhracat İthalat

Miktar % Miktar % Miktar % Miktar %

Tarım 39,7 14,5 12,9 3,4 60,8 36,6 15,2 11,8

Sanayi 226,4 82,7 358,3 94,1 92,8 56 111,1 86,2

Madencilik 7,6 2,8 9,4 2,5 12,3 7,4 2,6 2

Toplam 273,7 100 380,6 100 165,9 100 128,9 100

Türkiye (Tarım) 1 965,4 2 123,6 2 264,0 1 413,2

Antalya/Türkiye 0,02 0,006 2,7 0,8

Kaynak: DPT, Temel Ekonomik Göstergeler, DİE

5.1.1.5. Tarımsal Verimlilik Göstergeleri

1992-2001 döneminde tarım sektörünün GSYİH içindeki payı %16,4’ten %13,6’ya

düşüş gösterirken, sanayi ve hizmet sektörlerinin payları artmıştır.

Sektörel Verimlilik Göstergeleri

Tablo 60. GSYİH İçinde Sektörlerin Payları –(1987 Fiyatlarıyla -%)

Sektörler 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

Tarım 16,4 15,0 15,7 15,0 14,6 13,2 13,9 13,9 13,4 13,6

Sanayi 27,1 27,2 27,1 28,3 28,4 29,2 28,9 28,8 28,4 28,4

Hizmetler 56,5 57,8 57,2 56,7 57,0 57,6 57,2 57,3 58,2 58,0

Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0

Kaynak: DİE

Sivil istihdamın sektörel dağılımı açısından da benzer bir gelişmenin yaşandığı; son

on yıllık dönemde, tarımın istihdamdaki payının azalırken, diğer iki sektörün paylarının

arttığı görülmüştür.

Tablo 61. Sivil İstihdam İçinde Sektörlerin Payları 1992-2001

1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

Tarım 44,4 45,4 45,7 43,4 42,8 40,8 40,6 41,4 34,9 36,1

Sanayi 16,8 15,7 16,3 16,2 16,7 17,8 17,4 16,7 18,2 18,1

Hizmetler 38,8 38,9 38,0 40,4 40,5 41,7 42,0 41,9 46,9 45,8

Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0

Kaynak: DİE

1992 yılı baz alınarak oluşturulan indeksler, son on yılda tarım sektöründe

yaratılan katma değerde kayda değer artışlar görülmediğine dikkati çekmektedir. Dönem

sonu (2001) itibariye tarımsal katma değerde, dönem başına (1992) oranla, yalnızca

%2,3’lük bir artış sağlanabilmiştir. Sanayi ve hizmet sektörlerinde bu artış, sırayla %28,5

ve %26,4 olarak gerçekleşmiştir.

Aynı dönemde, tarım sektöründe çalışanların %15,6 oranında azaldığı, sanayi ve

hizmet kısmında çalışanların ise sırasıyla %11,4 ve %22,4 oranlarında arttığı

görülmüştür. Sonuçta, on yıllık dönem boyunca ülkede sağlanan toplam istihdam artışı

148

%3,7 düzeyinde kalmıştır.

Tablo 62. Ana Sektörler İtibariyle İstihdam İndeksi 1992-2001

1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

Tarım 100,0 102,6 106,10 98,4 99,6 94,6 96,5 101,1 81,8 84,4

Sanayi 100,0 93,6 99,5 96,8 102,2 109,0 109,4 107,6 112,2 111,4

Hizmetler 100,0 100,3 100,9 104,9 107,6 110,0 114,4 116,8 125,8 122,4

Toplam 100,0 100,2 103,0 100,6 103,1 103,0 105,6 108,3 104,0 103,7

Kaynak: DİE

Tarım Sektöründe Verimlilik Gelişmeleri

1992-2001 döneminde dönem sonu itibariyle baz yılına göre, işgücü verimliliğinin

tarım sektöründe %21,3, sanayi sektöründe %15,4 ve hizmetler sektöründe %3,3

oranında arttığı hesaplanmıştır. İşgücü verimliliğindeki artış, ekonominin genelinde,

%18,7 olarak gerçekleşmiştir.

Tablo 63. Ana Sektörler İtibariyle İşgücü Verimliliği İndeksi (1992=100)

Sektörler 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

Tarım 100,0 96,2 92,4 101,6 104,8 107,7 114,5 103,7 133,2 121,3

Sanayi 100,0 115,7 102,6 118,3 119,9 124,2 123,7 121,8 123,9 115,4

Hizmetler 100,0 110,3 102,5 104,8 110,0 116,8 115,1 107,6 108,8 103,3

Genel Ekonomi

100,0 107,8 99,2 108,8 113,6 122,3 123,0 114,2 127,8 118,7

Kaynak: DİE

Tarım kesiminde, önemli bir üretim artışı gerçekleşmediği halde, çalışan

sayısındaki büyük azalma nedeniyle, özellikle son iki yılda işgücü verimliliğinin arttığı

anlaşılmaktadır.

Tarım sektöründe çalışan kişi başına yaratılan katma değer Türkiye’de 3000 Dolar

civarında seyrederken, bu rakamın bazı AB ülkelerinde 30-40.000 Dolar düzeyinde olduğu

görülmektedir. 1998 yılı itibariyle tarım sektöründe işgücü verimliliğinin, Türkiye’ye

oranla, Avusturya ve Portekiz’de 2, Yunanistan’da 3, İtalya’da 7, Hollanda’da 10 kat fazla

olduğu hesaplanabilmektedir.

Sektörler Arası Verimlilik Karşılaştırmaları

Tablo 64. Ana Sektörler İtibariyle Göreli Verimlilik Düzeyleri

Sektörler 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

Tarım 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00

Sanayi 4,37 5,25 4,85 5,09 5,00 5,04 4,81 5,13 4,07 4,16

Hizmetler 3,94 4,52 4,37 4,07 4,14 4,27 3,96 4,09 3,22 3,36

Genel

Ekonomi 2,71 3,03 2,91 2,90 2,94 3,07 2,91 2,98 2,60 2,65

Kaynak: DİE (Tarımsal İşgücü Verimliliği=100)

Tarım sektörü verimlilik düzeyleri 1,00 kabul edilerek yapılan hesaplama,

geçtiğimiz son on yılın özellikle son iki yılında, göreli verimlik düzeylerinde tarım sektörü

lehine bir iyileştirme olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak yine de, tarım sektöründe

149

işgücü verimliliği diğer sektörlerin çok gerisinde bulunmaktadır. Dönem boyunca işgücü

verimliliği, tarıma oranla; sanayide 5 katı, hizmetlerde 4 katı, ulusal düzeylerde ise 3 katı

civarında seyretmiştir. Dönem sonu itibariyle işgücü verimliliği tarıma oranla sanayide 4

katı, hizmetlerde 3,5 katı, ekonominin genelinde 2,5 katı düzeylerine yaklaşmıştır. Bugün

için, çalışan kişi başına yaratılan katma değer, tarım sektöründekinin, sanayide 4,2,

hizmetler sektöründe ise 3,4 katı düzeyindedir. Ayrıca sanayi ve hizmet sektörlerinin

verimlilik düzeyleri arasında da, sanayi sektörü lehine 1,2 katlık bir fark bulunmaktadır.

Tarım sektörü ile diğer sektörler arasındaki işgücü verimliliği düzeylerinin çok

farklı olması, genelde az gelişmiş ekonomilerin bir özelliği olarak bilinmektedir. Bunun

başlıca nedeni de, tarım sektöründe istihdam edilen, daha doğrusu, barınan nüfusun

fazlalığıdır. Gelişmiş ülkelerde aktif nüfusun %5 kadarı tarımda istihdam edilirken,

Türkiye’de bu oran %36’dır. Ama aslında bu oranın yüksekliği, üretime yeterince

katılamayan büyük bir kitlenin (gizli işsizler) tarım kesiminde barınmasının bir sonucudur.

Çünkü araştırmalar, ülkedeki tarımsal üretim etkinliklerinin, mevcut işgücünün %57’siyle

aksamadan sürdürülebileceğini ortaya koymuştur. Dolayısıyla, tarımdaki nüfus fazlalığının

ve düşük işgücü verimliliğinin asıl nedeni, tarım dışı kesimlerde yeterince istihdam

olanağı yaratılmamasıdır. Bu nedenle tarım sektöründe verimliliği arttırıcı teşvikler özel

bir önem taşımaktadır.

Hizmet sektöründe ise yeni katılan işgücünün ancak kayıt dışı alanlarda çalışma

olanağı bulabilmesi nedeniyle, son yıllarda işgücü verimliliği düşme eğilimine girmiş

durumdadır.

Ülkelerin gelişmişlik düzeyi yükseldikçe, sektörler arasındaki verimlilik farkları

azalmaktadır. Nitekim AB ülkelerinde, sanayi ve hizmet sektörlerinde işgücü verimliliğinin

hemen hemen aynı düzeyde olduğu; hatta bazı ülkelerde (örneğin, Lüksemburg ve

İrlanda) hizmetler sektörünün verimlilik açısından sanayinin önüne geçtiği görülmektedir.

Tarım sektöründeki verimlilik düzeyi ise ortalama olarak, diğer iki sektörün %50’si

düzeyindedir. Türkiye’de ise tarım ile sanayi arasındaki verimlilik farklı AB’ye göre çok

fazladır.

5.2. TARIMSAL ÜRETİM

Antalya ili tarımsal üretimi Bitkisel ve Hayvansal Üretim başlıkları altında

irdelenmeye alınmıştır.

5.2.1. Bitkisel Üretim

Kendi içerisinde sebze, meyve, tarla bitkileri, süs bitkileri üretimleri irdelenmiştir.

5.2.1.1. Sebze Üretimi

Beslenme ve sağlık üzerinde önemli yeri olan sebzelerin her geçen gün artan

dünya nüfusuna paralel olarak ihtiyacı karşılayacak miktar ve kalitede üretilmesi

gerekmektedir.

Bir taraftan insanların mükemmel besin maddelerinden bütün yıl yararlanmaları

için gerekli kültürel tedbirler alınırken, diğer taraftan da üstün nitelikli çeşitli

tohumlukların geliştirilmeleri çalışmaları sürdürülmektedir.

Tarım sektörü toplam nüfusun %35’ni, ulusal gelirimizin yaklaşık %15’ini

istihdamın ise %45’ni oluşturmaktadır. Sektör ülke nüfusunun zorunlu gıda maddeleri

ihtiyacını karşılaması, sanayi sektörüne ham madde sağlaması, sanayi ürünlerine talep

yaratması, ulusal gelir ve ihracata katkıları ile büyük öneme sahiptir.

Dünya sebze üretimi 680 milyon ton civarında olup; ülkemizin dünya sebze

üretimi içindeki payı %3,3’dür. Çin’in ise dünya sebze üretiminde en büyük paya sahip

olduğu görülmektedir. Dünya sebze ihracatı 12 milyar Dolar civarında olup, ülkemiz

sebze ihracatı dünya sebze ihracatının %1,2’sini oluşturmaktadır.

150

Tablo 65. Dünya Sebze Üretimi (2001)

Ülkeler Miktar (ton) Pay (%)

Çin 286.770.875 42,3

Hindistan 61.021.500 9,0

A.B.D. 37.697.800 5,6

Türkiye 22.099.012 3,3

İtalya 15.299.071 2,3

Mısır 14.118.529 2,1

Japonya 12.662.989 1,9

Rusya 12.533.800 1,8

Kore 12.156.206 1,8

İspanya 11.998.514 1,8

Diğerleri 191.698.196 28,3

Toplam üretim 678.056.492 100,0

Kaynak:FAO

Ekolojik yapısının uygunluğu nedeniyle önemli bir tarımsal potansiyele sahip olan

ülkemizde 27,7 milyon hektarlık tarım alanının %6,3‘ünde meyvecilik, zeytincilik ve

bağcılık yapılırken, %1,2’sinde sebzecilik faaliyeti sürdürülmekte olup; yılda yaklaşık 35

milyon ton yaş meyve ve sebze üretilmektedir.

Sebze üretimi Türkiye’nin hemen her bölgesine yayılmakla birlikte, her bölgenin

ekolojik yapısına ve büyüklüğüne bağlı olarak toplam üretim içindeki oranı değişmektedir.

Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgeleri üretimin en fazla yapıldığı, tür ve çeşit yönünden en

zengin bölgeleri oluşturmaktadır. Akdeniz Bölgesi Örtü-altı Sebze Yetiştiriciliği yönünden;

Ege ve Marmara bölgeleri ise açıkta sebze yetiştiriciliği açısından önemlidir.

5.2.1.1.1. İlin Mevcut Durumu

Antalya‘da sebze ekilişi 2000 yılı verilerine göre; 24.093 hektar açık tarlada,

19.429 hektar örtü-altında olmak üzere toplam 43.522,2 hektar alanda yapılmaktadır.

Antalya ve Antalya alt bölgelerinde sebze gruplarına göre toplam sebze (örtü-altı

+ açık tarla) üretim alanlarının dağılımı tablo ve grafikte gösterilmektedir.

Tablo 66. Alt Bölgelerde Toplam Sebze Üretim Alanlarının Dağılımı (2000)

Sebze Grupları I. Alt Bölge

II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

İl Toplamı

Meyvesi Yenen Sebzeler

8573,5 19725,7 5788,5 2935 201,6 37224

Baklagil Sebzeler

387 1802,4 1630 475 177 4471,4

Yaprağı Yenen Sebzeler

23 1051,5 95 160 10 1339,5

Soğansı, Yumru ve Kök Sebzeler

1 290 0 60 34 385

Diğer Sebzeler 2 95 0 5 0 102

TOPLAM 8986,5 22965 7513,5 3635 422,6 43522

Antalya genelinde sebze ekiliş alanının %52,7’si II. Alt Bölgede, %20,6’sı I. Alt

Bölgede, %17,2’si III. Alt Bölgede ve %8,3’ü IV. ve %0,97’si V. Alt Bölgede

bulunmaktadır. Antalya ili sebze ekilişinin %85,5’ini meyvesi yenen sebzeler grubu

oluşturmaktadır.

151

Grafik 41. Sebze Üretim Alanlarının Oransal Dağılımı (2000)

Antalya İli Sebze Grupları Ekiliş Alanlarının Dağılımı

Soğansı, Yumru

ve Kök Sebzeler

0,9%Baklagil

Sebzeler

10,3%

Yaprağı Yenen

Sebzeler

3,1%

Diğer Sebzeler

0,2%

Meyvesi Yenen

Sebzeler

85,5%

Antalya genelinde sebzeler içerisinde meyvesi yenen sebzeler grubunun (domates,

hıyar, biber, patlıcan, kavun, karpuz vb.) ekiliş alanının %85,5’i baklagil sebzelerinin

(taze fasulye, bezelye, bakla vb.) %10,3 yaprağı yenen sebzelerin (lahana, ıspanak,

marul, pırasa vb.) %3,1 soğansı yumru ve kök sebzelerin (sarımsak, soğan, turp vb.)

%0,9 ve diğer sebzelerin (karnabahar) %0,23 oranında olduğu görülmektedir.

Tablo 67. Antalya İli Alt Bölgelerinde Toplam Sebze Üretim Miktarları (ton)

(2000)

Sebze Üretimi

Alt Bölgeler

Antalya Türkiye I. Alt Bölge

II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

Meyvesi Yenen Sebzeler

710.739 1.157.895 471.782 113.280 6.541 2.460.237 19.283.500

Baklagil Sebzeler

3.151 17.590 18.750 7.625 1.165 48.281 660.000

Yaprağı Yenen Sebzeler

335 19.180 1.635 3.615 27 24.792 1.670.650

Soğansı, Yumru ve Kök Sebzeler

30 5.158 0 1.800 98 7.086 653.450

Diğer Sebzeler 60 1.095 0 200 0 1.355 90.012

TOPLAM 714.315 1.200.918 492.167 126.520 7.831 2.541.751 22.357.612

İl toplam sebze üretiminin %47,2’si II. Alt Bölgede; %28,!’i I. Alt Bölgede;

%19,3’ü III. Alt Bölgede; %4,9’u IV. Alt Bölgede; %0,3’ü V. Alt Bölgede üretilmektedir.

Üretimde 1. sırada olan II. Alt Bölgede üretilen sebzenin %96,4’ünü meyvesi yenen

sebzeler grubu oluşturmaktadır.

152

Grafik 42. Antalya’da Üretilen Sebze Gruplarının Türkiye Üretiminde Payları

(2000)

Antalya'da Üretilen Sebzelerin Türkiye Üretimindeki Payı

7,3%

1,5%1,1%

1,5%

11,3 %12,8%

Meyvesi Yenen

Sebzeler

Baklagil

Sebzeler

Yaprağı Yenen

Sebzeler

Soğansı,

Yumru ve Kök

Sebzeler

Diğer Sebzeler TOPLAM

Türkiye toplam sebze üretiminin %11,36’sı Antalya ilinde üretilmektedir.

Türkiye’deki sebze gruplarıyla karşılaştırıldığında meyvesi yenen sebzelerin %12,8'i,

baklagil sebzelerinin %7,3’ü, yaprağı yenen sebzelerin %1,5’i, soğansı yumru ve kök

sebzelerinin %1,08’i, diğer sebzelerin ise (karnabahar) %1,5’i Antalya'da üretilmektedir.

Grafik 43. Meyvesi Yenen Sebzelerin Alt Bölgelere Göre Oransal Dağılımı (2000)

Üretim Miktarına Göre Meyvesi Yenen Sebzelerin Antalya İli Alt

Bölgelerine Dağılımı

I. Alt Bölge

28,9%

II. Alt Bölge

47,1%

III. Alt Bölge

19,2%

IV. Alt Bölge

4,6% V. Alt Bölge

0,3%

İlde yoğun olarak üretimi yapılan meyvesi yenen sebzeler grubu irdelendiğinde

ise; %47’sinin II. Alt Bölgede, %29’unun I. Alt Bölgede, %19’unun III. Alt Bölgede,

%4,6’sının IV. ve %0,26’sının V. Alt Bölgelerde üretildiği görülmektedir.

153

5.2.1.1.2. Örtü-altı Sebze Üretimi

Antalya’da seracılık ilk kez 1940 yılından sonra Merkez İlçenin doğu mahallelerinde

kent halkının sebze ihtiyacını karşılamak amacıyla cam seraların kurulması ile başlamıştır.

1950 yılından sonra Merkez ilçeye bağlı yakın köylerde, Serik ve Alanya ilçelerine bağlı

köylerde seracılık yaygınlaşmıştır.

Demir konstrüksiyonlu cam örtülü seralar pahalı olması nedeni ile sınırlı sayıda

artarken, ahşap konstrüksiyonlu plastik örtülü seralar hızla çoğalmıştır. 1980’li yıllara

kadar tekli, küçük ebatlı cam seralar yapılırken; sonraki yıllarda bir dekarın üzerinde

büyük hacimli blok, poliblok cam seralar yapılmıştır.

Tarım Bakanlığınca 1984-1986 yıllarında uygulanan II. Meyve Sebze İhracatını

Geliştirme Projesi, 1989-1995 yılları arasında uygulanan Kaynak Kullanımı Destekleme

Fonu Projesi ve T.C. Ziraat Bankası’nca uygun faiz oranlarında kullandırılan Sera Yatırım

ve İşletme kredileri seracılığın gelişmesinde olumlu etki yapan Devlet destekleridir.

Bugün İlde cam seralar tekli veya bloklar halinde yapılmaktadır. Cam seralarda

iskelet demir, örtü malzemesi camdır. Plastik seralarda ise iskelet boru veya profil demir,

örtü malzemesi plastiktir. Yöremizde UV, UV+IR, UV+IR+Antifok+Antibak. katkılı

plastiklerin kullanımı da yaygınlaşmıştır.

İlde tohum ve fide üretimi yapan firmaların bir kısmı ithal seralar ile işletmelerini

kurmuşlardır. Seraların iskelet malzemesi galvanizli boru, örtü malzemesi ise

policarbondur. İthal edilen seralar Hollanda, Fransa, İspanya ve İsrail orjinlidir. Örtü-altı

yetiştiriciliğin yoğun olarak yapıldığı İlde ithal sera benzeri sera imal eden atölyelerin

kurulması dövizimizin yurtiçinde kalmasını sağlayacaktır. Tarteks, İnser, Camser gibi

büyük firmalar ithal sera benzeri imalat yapmaktadırlar.

İlde örtü-altı yetiştiriciliği tek ürün ve çift ürün olmak üzere iki şekilde

yapılmaktadır. Çift ürün yetiştiriciliği ilkbahar ve sonbahar yetiştiriciliği şeklindedir.

Örtü-altı sebze üretimi genel olarak küçük aile işletmeleri tarafından

yapılmaktadır. Bu işletmeler bu güne kadar mevcut ekolojik koşullardan yararlanarak

minimum masraf ile üretim yapmaktadırlar. Seralarda ısıtma maliyetlerinin yüksek oluşu

nedeni ile çift ürün yetiştirme sistemi bir noktada zorunlu olarak ortaya çıkmıştır. Bu

sistemde yetiştiricilik büyük oranda dış koşullara bağlı kalmakta ve bitkiler oldukça

değişken bir ortamda gelişme göstermektedirler. Ayrıca ürün fiyatlarının yüksek olduğu

dönemlerde pazar boş kalmakta ve karlılık azalmaktadır.

Tablo 68. Yıllar İtibariyle Örtü-altı Alanların Antalya ve Türkiye Genelinde

Dağılımı

Yıllar

Toplam Kapalı Alan

Cam Sera Alanı

Plastik Sera Alanı

Yüksek Plastik

Tünel Alanı

Alçak Plastik

Tünel Alanı

(da) % (da) % (da) % (da) % (da) %

1988-1989 Antalya 64.556 25 13.176 83 39.201 56 12.179 6

Türkiye 259.995 15.859 69.523 210.613

1989-1990 Antalya 65.773 19 14.348 83 39.483 65 11.942 6

Türkiye 343.946 17.223 60.998 270.990

1990-1991 Antalya 74.167 21 17.714 86 43.989 69 12.464 5

Türkiye 341.408 30.601 63.916 256.891

1991-1992 Antalya 82.593 23 19.695 83 50.305 59 12.593 5

Türkiye 355.664 23.649 84.793 247.222

1992-1993 Antalya 88.683 30 21.965 82 54.328 58 12.390 7

Türkiye 300.253 29.919 94.250 176.084

1993-1994 Antalya 94.657 31 23.759 76 55.518 76 15.380 9

154

Yıllar

Toplam

Kapalı

Alan

Cam Sera

Alanı

Plastik Sera

Alanı

Yüksek

Plastik

Tünel Alanı

Alçak

Plastik

Tünel Alanı

(da) % (da) % (da) % (da) % (da) %

Türkiye 301.876 31.215 99.549 171.112

1994-1995 Antalya 100.427 29 25.733 80 56.599 52 18.095 9

Türkiye 347.965 32.085 113.119 202.761

1995-1996 Antalya 104.468 28 28.822 80 54.350 50 5.536 15.760 7

Türkiye 368.839 35.972 118.624 214.243

1996-1997 Antalya 107.953 30 31.657 80 54.941 42 5.645 15.710

Türkiye 364.511 39.512 131.676 193.322

1997-1998 Antalya 119.503 28 37.873 80 58.280 48 8.010 19 15.340 7

Türkiye 427.386 47.102 121.129 41.783 217.372

1998-1999 Antalya 133.566 33 43.064 81 66.766 47 8.219 20 15.517 9

Türkiye 410.616 52.989 140.561 41.553 175.514

1999-2000 Antalya 141.763 34 47.068 83 70.104 47 9.485 21 15.106 9

Türkiye 421.973 56.814 148.089 44.380 172.690

2000-2001 Antalya 147.457 34 50.563 83 72.685 47 8.679 16 15.530 9

Türkiye 434.472 60.876 153.610 52.899 167.088

2001-2002 Antalya 155.001 33 53.058 84 75.440 36 11.122 7 15.380 46

Türkiye 466.815 63.513 210.094 159.971 33.236

İlde 1988-1989 üretim döneminden 2001-2002 dönemine kadar toplam

örtü-altı alanlarda %140 oranında bir artış gerçekleşmiştir.

Grafik 44. Yıllar İtibariyle Üretim Yapılan Örtü-Altı Alanların Gelişimi

Örtü Altı Alanların Antalya ve Türkiye Genelinde Yıllar İtibariyle Artışı

0

50.000

100.000

150.000

200.000

250.000

300.000

350.000

400.000

450.000

500.000

1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

Türkiye

Antalya

Türkiye örtü-altı alanlarında 1988-1991 yılları arasında yükselme görülürken,

1991-1992 üretim döneminde alçak tünel alanlarının azalması dolayısıyla toplam alanda

ani bir düşüş görülmektedir. 2000 yılından itibaren alanlardaki artış belirli bir seyir

izlemektedir. Son yıllarda Türkiye’deki alçak plastik tünel alanları, yüksek plastik tünel ve

plastik sera alanlarına kaymıştır. Antalya ilinde ise 1988 yılından itibaren örtü-altı

155

alanlarında belirli bir artış görülmektedir.

Grafik 45. Yapısına Göre İlin Örtü-altı Alanları (2000-2001)

Türkiye ve Antalya Örtü Altı Alanların Karşılaştırması

0

50.000

100.000

150.000

200.000

250.000

Cam Sera Plastik Sera Yüksek Plastik Alçak Plastik

(da

)

Antalya

Türkiye

İlde 1999-2000 yılı itibariyle örtü-altı alanı 141.763 dekar iken 2001-

2002 döneminde 155.001 dekara yükselmiştir. 2001-2002 yılında Türkiye cam

sera alanlarının %84’ü, plastik sera alanlarının %36’sı, yüksek plastik tünelin

%7’si, alçak plastik tünelin ise %46’sıyla birlikte; toplam Türkiye örtü-altı

alanlarının %33’ü Antalya’da bulunmaktadır.

İlde 2001-2002 üretim döneminde toplam 155.001 dekar örtü-altı

alanının %95,85 sebze, % 2,23 meyve, % 1,92 inde süs bitkisi

yetiştirilmektedir.

Tablo 69. Alt Bölgelerde Örtü-altı Sebze Ekiliş Alanlarının Dağılımı (2000)

Alt Bölgeler Ekiliş (da)

Meyvesi

Yenen Sebzeler

Baklagil Sebzeleri

Yaprağı

Yenen Sebzeler

Soğansı, Yumru ve Kök

Sebzeler

Diğer Sebzeler

Toplam

I. Alt Bölge

Cam Sera 15.714 0 0 0 0 15.714

Plastik Sera 59.666 535 0 0 0 60.201

Plastik Tünel 3.645 25 0 0 0 3.670

Toplam 79.025 560 0 0 0 79.585

II. Alt Bölge

Cam Sera 32.490 235 12 0 0 32.737

Plastik Sera 21.585 105 3 0 0 21.693

Plastik Tünel 4.332 14 0 0 0 4.346

Toplam 58.407 354 15 0 0 58.776

III. Alt Bölge

Cam Sera 15.596 1.300 0 0 0 16.896

Plastik Sera 20.614 1.100 0 0 0 21.714

Plastik Tünel 15.935 1.050 0 0 0 16.985

Toplam 52.145 3.450 0 0 0 55.595

V. Alt Bölge

Cam Sera 20 0 0 0 0 20

Plastik Sera 316 0 0 0 0 316

Plastik Tünel 0 0 0 0 0 0

Toplam 336 0 0 0 0 336

İl Toplamı

Cam Sera 63.820 1.535 12 0 0 65.367

Plastik Sera 102.181 1.740 3 0 0 103.924

Plastik Tünel 23.912 1.089 0 0 0 25.001

156

Alt Bölgeler Ekiliş (da)

Meyvesi

Yenen Sebzeler

Baklagil

Sebzeleri

Yaprağı

Yenen Sebzeler

Soğansı, Yumru

ve Kök Sebzeler

Diğer

Sebzeler Toplam

Toplam 189.913 4.364 15 0 0 194.292

İlin I., II., III. Alt Bölgelerinde yoğun olarak, V. Alt Bölgede de çok az miktarda

örtü-altında sebze yetiştiriciliği yapılmaktadır. IV. Alt Bölgede (Elmalı, Korkuteli

ilçelerinde) seracılık ısıtma probleminden dolayı yaygınlaşmamıştır. Bu bölgemizde 2002

yılında bazı büyük firmalar yaz üretimi için örtü altında kesme çiçek yetiştiriciliğine

başlamışlardır.

I. Alt Bölgede en fazla üretim alanı plastik serada, II. Alt Bölgede cam serada, III.

Alt Bölgede ise yine plastik seradadır.

Örtü-altında toplam alanın %97,7’sini meyvesi yenen sebzeler grubu

oluşturmaktadır. Meyvesi yenen sebzeler grubundan özellikle domates, biber, patlıcan,

hıyar ve sakız kabağı İlde en fazla yetiştirilen sebzelerdir. Soğansı yumru ve kök sebzeler

ile diğer sebzeler grubu örtü-altında yetiştirilmemektedir.

I. Alt Bölgede plastik sera alanlarının oranı %75,6 iken, cam sera alanının oranı

%19,7 dır. II. Alt Bölgede cam sera alanını oranı %55,6 iken plastik sera alanının oranı %

36,9; III. Alt Bölgede ise plastik sera alanlarının oranı % 39, cam sera alanını oranı %30

dur. İldeki örtü-altı ekiliş alanlarının %41, I. Alt Bölgede, %30, II. Alt Bölgede, % 28,6

III. Alt Bölgede ve % 0,17 si V. Alt Bölgede bulunmaktadır.

Tablo 70. İlçeler Bazında Örtü-altı Sebze Ekiliş Alanları ve Üretimleri (2000)

İlçeler

Meyvesi Yenen Sebzeler

Yaprağı Yenen

Sebzeler

Baklagil Sebzeleri

İl Toplamı

Ekiliş Alan (da)

Üretim (ton)

Ekiliş Alan (da)

Üretim (ton)

Ekiliş Alan (da)

Üretim (ton)

Ekiliş Alan (da)

Üretim (ton)

I. Alt Bölge 79.025 686.071 0 0 560 908 79.585 686.979

Finike 10.110 135.285 0 0 40 120 10.150 135.405

Kale 8.840 84.588 0 0 20 38 8.860 84.626

Kaş 10.450 101.400 0 0 0 0 10.450 101.400

Kumluca 49.625 364.798 0 0 500 750 50.125 365.548

II. Alt Bölge 58.407 612.230 15 1.870 354 1.160 58.776 615.260

Merkez 42.146 441.258 15 1.870 350 1.156 42.511 444.284

Kemer 201 1.326 0 0 4 4 205 1.330

Manavgat 6.610 52.560 0 0 0 0 6.610 52.560

Serik 9.450 117.086 0 0 0 0 9.450 117.086

III. Alt Bölge 52.145 454.537 0 0 3.450 8.150 55.595 462.687

Alanya 36.800 289.325 0 0 1.600 4.050 38.400 293.375

Gazipaşa 15.345 165.212 0 0 1.850 4.100 17.195 169.312

V. Alt Bölge 336 2.938 0 0 0 0 336 2.938

Gündoğmuş 334 2.923 0 0 0 0 334 2.923

İbradı 2 15 0 0 0 0 2 15

Toplam 189.913 1.755.776 15 1.870 4.364 10.218 194.292 1.767.864

İlde en fazla örtü-altında sebze yetiştiriciliği I. Alt Bölgede yapılmaktadır. Bu bölge

içerisinde Kumluca birinci sıradadır. I. Alt Bölgeyi II. ve III. Alt Bölgeler izlemektedir. II.

Alt Bölgede Merkez ilçe, III. Alt Bölgede ise Alanya birinci sıradadır.

157

Grafik 46. Alt Bölgelerde Örtü-altı Ekiliş ve Üretim Oranları (2000)

Antalya İli Alt Bölgelerinde Örtü Altı Sebze Ekiliş Ve Üretim Oranları

0

0,05

0,1

0,15

0,2

0,25

0,3

0,35

0,4

0,45

I. A

lt B

ölg

e

Fin

ike

Kale

Kaş

Ku

mlu

ca

II. A

lt B

ölg

e

Merk

ez

Kem

er

Man

avg

at

Seri

k

III. A

lt B

ölg

e

Ala

nya

Gazip

aşa

Ekiliş %

Üretim %

Örtü-altı ekiliş ve üretim miktarına ait grafiği incelediğimizde I. Alt Bölgedeki

toplam ekiliş alanının %63 ve üretim miktarının da %53’ü Kumluca ilçesinin, II. Alt

Bölgedeki ekiliş alanının ve üretim miktarının %72 Merkez ilçenin, III. Alt Bölgedeki ekiliş

alanının %69 ve üretim miktarının %63’ü Alanya ilçesine ait olduğu görülmektedir.

Grafik 47. Alt Bölgeler Örtü-altı Sebze Üretimi

Antalya İli Alt Bölgelerinde Sebze Üretim Miktarları

0

200.000

400.000

600.000

800.000

1.000.000

1.200.000

1.400.000

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge

(to

n)

Meyvesi Yenen Sebzeler

Baklagil Sebzeler

Yaprağı Yenen Sebzeler

Soğansı, Yumru ve Kök Sebzeler

Diğer Sebzeler

TOPLAM

Grafik incelendiğinde örtü-altı üretiminin genellikle meyvesi yenen sebzeler

grubundan oluştuğu görülmektedir.

5.2.1.1.3. Açık Tarla Sebze Üretimi

Antalya ilinde 2000 yılı verilerine göre toplam 24.093 hektar açık alanda sebze

ekilişi yapılmıştır. Bu alan içerisinde en fazla II. Alt Bölgede üretim yapılmaktadır.

Özellikle domates, biber, kavun, karpuz, taze fasulye ve patlıcan yoğun olarak

yetiştirilmektedir. II. Alt Bölgeyi IV. Alt Bölge izlemektedir. Bu bölgede de en fazla

158

domates, karpuz, taze fasulye, kavun, sakız kabağı yetiştirilmektedir. Açık tarlada sebze

üretimi yapılan üçüncü yoğun bölgemiz III. Alt Bölgedir. Burada da taze fasulye,

domates, bezelye, bakla ve hıyar üretimi yoğunluktadır.

Yaz sebzeleri yanında; beyaz lahana, ıspanak, marul, pırasa, kırmızı lahana, soğan

en fazla yetiştirilen kış sebzeleridir.

Açık tarla sebze yetiştiriciliğinde üretimde standart tohum kullanımı yanında hibrit

tohum kullanımı da gün geçtikçe artmaktadır. Ayrıca açık tarla üretiminde örtü-altı

tarımıyla devreye giren sulama sistemleri yaygınlaşmıştır.

Tablo 71. Alt Bölgeler Açık Tarla Sebze Ekiliş Alanlarının Dağılımı (ha) (2000)

Sebze üretimi I. Alt

Bölge II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

İl Toplamı

Meyvesi yenen sebzeler 671 13.885 574 2.935 168 18.233

Baklagil sebzeleri 331 1.767 1.285 475 177 4.035

Yaprağı yenen sebzeler 23 1.050 95 160 10 1.338

Soğansı yumru ve kök sebzeler

1 290 0 60 34 385

Diğer sebzeler 2 95 0 5 0 102

Toplam 1.028 17.087 1.954 3.635 389 24.093

Açık tarlada yetiştirilen toplam sebze ekilişlerinin %70,92'i II. Alt Bölgemizdedir.

Bunu %15'lik oranla IV. Alt Bölge izlemektedir. Toplam ekilen alan içerisinde meyvesi

yenen sebzelerin oranı % 75,6, baklagil sebzelerinin oranı %16,7, yaprağı yenen

sebzelerin oranı %5,5, soğansı yumru ve kök sebzelerinin oranı %1,59, diğer sebzelerin

(karnabahar) oranı ise %0,4'tür.

Tablo 72. Açık Tarlada Yetiştirilen Sebze Üretim Miktarları (ton) (2000)

Sebze üretimi I. Alt

Bölge II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge İl Toplamı

Meyvesi yenen sebzeler 24.668 545.665 17.245 113.280 3.603 704.461

Baklagil sebzeleri 2.243 16.430 10.600 7.625 1.165 38.063

Yaprağı yenen sebzeler 335 17.310 1.635 3.615 27 22.922

Soğansı yumru ve kök sebzeler 30 5.158 0 1.800 98 7.086

Diğer sebzeler 60 1.095 0 200 0 1.355

Toplam 27.336 585.658 29.480 126.520 4.893 773.887

Açık tarlada yetiştirilen toplam sebze üretim miktarına bakıldığında %75,7 oranla

II. Alt Bölgenin birinci sırada olduğu görülmektedir. Bunu %16,34’lük oranla IV. Alt Bölge

izlemektedir.

Meyvesi yenen sebzeler grubu, Antalya’da üretimi yapılan açık tarla sebze

üretim miktarının % 91’ini oluşturmaktadır. Bunu %5 ile Baklagil sebzeleri, %3 ile

yaprağı yenen sebzeler izlemektedir.

5.2.1.1.4. İlde En Fazla Üretimi Yapılan Bazı Sebzelerin İrdelenmesi

İlde üretilen bazı sebzelerin üretim miktarları ve alt bölgeler göre dağılımı

aşağıdaki tablodan incelenebilir.

Tablo 73. Bazı Sebzelerin Üretim Miktarları (2000)

Sebzeler Alt Bölgeler Antalya TÜRKİYE

159

I. Alt Bölge

II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

Domates 339.643 844.189 149.280 66.250 4.015 1.403.377 8.890.000

Patlıcan 83.330 50.991 14.652 500 341 149.814 924.000

Hıyar 81.250 103.528 303.900 3.300 1.784 493.762 1.825.000

Biber 141.931 55.961 1.925 5.125 313 205.255 1.480.000

Kavun 26.600 42.048 50 5.900 0 74.598 5.805.000

Karpuz 12.010 48.350 0 28.000 0 88.360

Kabak (sakız) 25.930 12.308 1.975 3.750 64 44.027 260.000

Fasulye (taze) 2.331 12.810 15.690 7.250 791 38.872 514.000

Bezelye 190 60 1.200 0 25 1.475 48.000

Marul 0 5.465 800 75 10 6.350 333.000

Bakla (taze) 630 4.600 1.860 0 348 7.438 45.000

Lahana (beyaz) 15 6.650 0 2.500 0 9.165 622.000

Pırasa 240 3.840 625 350 5 5.060 308.000

Ispanak 80 2.100 160 60 11 2.411 205.000

Soğan 0 4.450 0 0 96 4.546 228.000

Havuç 0 0 0 1.800 0 1.800 235.000

Karnabahar 60 1.095 0 200 0 1.355 90.000

Türkiye domates üretiminin %15,7’si, hıyar üretiminin %27’si, sakız

kabağı üretiminin %16,9’u, bakla üretiminin %16,5’u, patlıcan üretiminin

%16,sı, biber üretiminin %13,8’i, taze fasulye üretiminin %7,5’u, bezelye

üretiminin %3’ü, kavun-karpuz üretiminin %2,8’i,marul üretiminin %1,9’u, lahana

üretiminin %1,5’i Antalya ilinde yapılmaktadır.

Grafik 48. Bazı Sebze Türlerinin Üretim Miktarları

Bazı Sebzelerin Antalya ve Türkiye Üretim Miktarları (2000)

0

1.000.000

2.000.000

3.000.000

4.000.000

5.000.000

6.000.000

7.000.000

8.000.000

9.000.000

10.000.000

DOMATES PATLICAN HIYAR BİBER

(to

n)

Antalya

Türkiye

Türkiye sebze üretiminde önemli bire yere sahip olan Antalya’daki domates

üretiminin ¾’ü I. ve II. Alt Bölgelerde yapılmaktadır.

160

Grafik 49. Bazı Sebzelerin Alt Bölgeler Bazında Üretim Miktarları (2000)

Antalya İli Alt Bölgelerinde Bazı Sebzelerin Üretim Miktarları

0

100.000

200.000

300.000

400.000

500.000

600.000

700.000

800.000

900.000

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge

ALT BÖLGELER

(to

n)

Domates

Patlıcan

Hıyar

Biber

Toplam il üretimi içinde I. Alt Bölge %69’luk payla biber üretiminde, II. Alt Bölge

%60’lık payla domates üretiminde, III. Alt Bölge %61,5’u payla hıyar üretiminde birinci

sırayı almaktadır. Ancak I. Alt Bölge kendi içinde irdelendiğinde ise domates birinci sırayı

almaktadır.

Tablo 74. Antalya İli Alt Bölgelerinde Bazı Sebzelerin Üretim Miktarları-I (2000)

İLÇELER

Domates Biber Hıyar

Ekilen Alan (ha)

Üretim (ton)

Verim (kg/ha)

Ekilen Alan (ha)

Üretim (ton)

Verim (kg/ha)

Ekilen Alan (ha)

Üretim (ton)

Verim (kg/ha)

I. Alt Bölge 3.593 339.643 94.540 1.862 141.931 76.209 781 81.250 104.033

Kumluca 1.755 104.350 59.459 1.088 106.448 97.883 525 38.850 74.000

Finike 695 106.280 152.921 42 1.595 38.434 107 17.350 162.150

Kaş 884 94.000 106.335 267 11.000 41.199 4 400 100.000

Kale 259 35.013 135.394 466 22.888 49.074 145 24.650 170.000

II. Alt Bölge 10.516 844.189 80.277 2.613 55.961 21.420 775 103.528 133.550

Kemer 9 733 82.360 3 149 43.824 1 47 58.750

Merkez 4.272 413.536 96.799 514 18.187 35.370 378 50.021 132.191

Serik 3.010 227.420 75.555 1.845 29.125 15.786 200 29.850 149.250

Manavgat 3.225 202.500 62.791 250 8.500 34.000 196 23.610 120.459

III. Alt Bölge 2.249 149.280 66.388 124 1.925 15.524 3.107 303.900 97.827

Alanya 1.747 112.440 64.362 97 1.770 18.247 2.045 174.200 85.183

Gazipaşa 502 36.840 73.445 27 155 5.741 1.062 129.700 122.186

IV. Alt Bölge 1.500 66.250 44.167 215 5.125 23.837 130 3.300 25.385

Elmalı 1.250 56.250 45.000 160 3.600 22.500 80 1.800 22.500

Korkuteli 250 10.000 40.000 55 1.525 27.727 50 1.500 30.000

V. Alt Bölge 118 4.015 34.141 31 313 10.229 21 1.784 83.364

Akseki 5 75 15.000 3 12 4.000 1 5 5.000

Gündoğmuş 107 3.920 36.499 27 299 11.241 20 1.779 87.206

İbradı 5 20 3.846 1 2 2.000 0 0 0

İL TOPLAMI 17.975 1.403.377 78.075 4.845 205.255 42.368 4.814 493.762 102.566

I. Alt Bölge kendi içinde irdelendiğinde, örtü-altı alanlarının en yoğun olduğu

161

Kumluca ilçesinde domates ekiliş alanı fazla olmasına rağmen, hektara verim Finike, Kaş,

Kale ilçelerine kıyasla düşüktür. Biberde ise Kumluca ilçesi ön plana çıkmaktadır. Bunun

nedenlerinden birisi, yetiştiricilik dönemlerinin farklı olmasıdır. Hıyarda, Kale ve Finike

ilçelerinde Kumluca’ya göre hektara verim oldukça yüksektir.

II. Alt Bölgede Merkez ilçede domates üretim alanı 1. sırayı almaktadır. Ancak açık

tarla sebze üretimi yoğun olduğu için hektara verimler düşük olmaktadır. III. Alt Bölgede

ise hektara verim açısından domates ve biber üretiminde Alanya, hıyar üretiminde ise

Gazipaşa’daki yetiştiriciliğin daha verimli olduğu görülmektedir. IV. ve V. Alt

Bölgelerimizde özellikle açık tarla sebzeciliği yapılmaktadır.

Tablo 75. Antalya İli Alt Bölgelerinde Bazı Sebzelerin Üretim Miktarları-II

(2000)

İLÇELER

Patlıcan Karpuz

Ekilen Alan (ha)

Üretim (ton)

Verim (kg/ha)

Ekilen Alan (ha)

Üretim (ton)

Verim (kg/ha)

I. Alt Bölge 1.071 83.330 77.806 301 12.010 39.900

Kumluca 940 74.400 79.149 0 0 0

Finike 91 6.430 70.659 0 0 0

Kaş 30 1.200 40.000 300 12.000 40.000

Kale 10 1.300 130.000 1 10 10.000

II. Alt Bölge 1.349 50.991 37.805 1.810 48.350 26.713

Kemer 1 38 47.500 0 0 0

Merkez 576 32.440 56.368 620 18.600 30.000

Serik 553 11.513 20.838 560 17.000 30.357

Manavgat 220 7.000 31.818 630 12.750 20.238

III. Alt Bölge 1.953 14.652 7.501 0 0 0

Alanya 1.900 13.650 7.184 0 0 0

Gazipaşa 53 1.002 18.764 0 0 0

IV. Alt Bölge 20 500 25.000 700 28.000 40.000

Elmalı 10 150 15.000 550 22.000 40.000

Korkuteli 10 350 35.000 150 6.000 40.000

V. Alt Bölge 20 341 17.050 0 0 0

Akseki 4 40 10.000 0 0 0

Gündoğmuş 15 300 20.000 0 0 0

İbradı 1 1 1.000 0 0 0

İL TOPLAMI 4.413 149.814 33.947 2.811 88.360 31.434

Toplam sebze ekiliş alanı olarak; I. Alt Bölgede bulunan Kumluca‘da meyvesi

yenen sebzeler grubundan domates ilk sırayı almakta; bunu biber (Sivri ve Çarliston),

patlıcan ve hıyar izlemektedir. II. Alt Bölgede bulunan Merkez ilçe de ise domates,

karpuz, patlıcan, biber ve hıyar yetiştirilmektedir. Ayrıca Merkez ilçe örtü-altında kesme

çiçek yetiştiriciliği konusunda birinci sıradadır. III. Alt Bölgede yer alan Alanya ilçesinde

en fazla yetiştirilen sebzeler arasında hıyar, patlıcan, biber ve domates yer almaktadır.

Patlıcan ekiliş alanı olarak Alanya 1. sırada olmasına rağmen hektara verim

oldukça düşüktür. Verim açısından Kale 1. sırayı alırken bunu Kumluca, Finike ve Merkez

ilçe izlemektedir.

Karpuz üretiminde ise Manavgat, Merkez ilçe, Serik ve Elmalı ekim alanında

sıralamaya girerken hektara verim açısından Elmalı, Korkuteli ve Kaş ön plana

çıkmaktadır.

162

Tablo 76. Antalya’da Yıllar İtibariyle Bazı Sebzelerin Üretim Miktarları ve

Alanları Y

ılla

r

Üretim Şekli

Domates Biber Hıyar

Alan (ha) Üretim (ton) Alan (ha) Üretim (ton) Alan (ha) Üretim (ton)

19

90

Tarla 6.519,0 337.757 2.526,0 62.686 407,0 8.096

Örtü-altı 2.939,0 201.179 1.178,7 45.843 1.635,1 172.163

Toplam 9.458,0 538.936 3.704,7 108.529 2.042,1 180.259

19

91

Tarla 6.593,0 341.735 1.858,0 43.168 309,0 4.970

Örtü-altı 3.529,1 299.347 1.197,9 47.936 1.972,5 236.438

Toplam 10.122,1 641.082 3.055,9 91.104 2.281,5 241.408

19

92

Tarla 7.641,0 378.575 2.041,0 48.536 305,0 5.315

Örtü-altı 4.171,8 305.420 1.382,5 54.315 1.991,4 238.143

Toplam 11.812,8 683.995 3.423,5 102.851 2.296,4 243.458

19

93

Tarla 7.243,0 359.375 2.255,0 50.018 311,0 5.215

Örtü-altı 4.818,9 410.233 1.258,5 53.379 2.089,2 252.025

Toplam 12.061,9 769.608 3.513,5 103.397 2.400,2 257.240

19

94

Tarla 7.225,0 358.206 2.309,0 51.605 268,0 4.315

Örtü-altı 4.998,5 425.373 1.220,4 55.621 2.654,4 324.273

Toplam 12.223,5 783.579 3.529,4 107.226 2.922,4 328.588

19

95

Tarla 8.151,0 397.465 2.146,0 49.555 259,0 3.775

Örtü-altı 5.569,5 515.020 1.178,1 59.976 2.784,6 340.974

Toplam 13.720,5 912.485 3.324,1 109.531 3.043,6 344.749

19

96

Tarla 7.380,0 360.745 2.235,0 52.647 289,0 4.225

Örtü-altı 6.013,1 567.988 1.246,6 54.932 2.832,1 335.688

Toplam 13.393,1 928.733 3.481,6 107.579 3.121,1 339.913

19

97

Tarla 8.307,0 477.958 2.343,0 55.959 276,0 4.180

Örtü-altı 6.758,9 647.772 1.325,2 67.276 2.676,7 318.400

Toplam 15.065,9 1.125.730 3.668,2 123.235 2.952,7 322.580

19

98

Tarla 8.087,0 463.574 2.182,0 50.690 271,0 3.730

Örtü-altı 8.214,2 827.957 1.721,3 82.602 3.654,1 377.801

Toplam 16.301,2 1.291.531 3.903,3 133.292 3.925,1 381.531

19

99

Tarla 8.406,0 480.024 2.445,0 57.422 350,0 5.650

Örtü-altı 9.253,9 895.412 1.683,4 129.876 4.188,9 446.598

Toplam 17.659,9 1.375.436 4.128,4 185.703 4.538,9 452.248

20

00

Tarla 8.392,0 465.835 2.826,0 56.437 276,0 2.980

Örtü-altı 9.582,8 937.542 2.018,6 148.818 4.538,1 487.482

Toplam 17.974,8 1.403.377 4.844,6 205.255 4.814,1 490.462

1990-2000 yılları arasında önemli ürünlerde yapılan inceleme sonucu en fazla

artışın örtü-altı domates üretim alanlarında 226 kat olduğu görülmüştür. Bunu örtü-

altında hıyar 177,5 kat ve örtü-altında biber %71,2 oranla izlemektedir. Açık tarlada

domates üretim alanlarında %28,7, biber üretim alanlarında %11,8 artışın, hıyar üretim

alanında ise %32,1 oranında düşüşün olduğu görülmektedir.

163

Grafik 50. Bazı Sebzelerin Yıllar İtibariyle Üretim Miktarları

Antalya İlinde Yıllar İtibariyle Bazı Sebzelerin Üretim

Miktarlarındaki Değişimler

0

200.000

400.000

600.000

800.000

1.000.000

1.200.000

1.400.000

1.600.000

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000

(to

n)

Domates

Biber

Hıyar

1990-2000 yılları arasında domates, biber ve hıyar üretim miktarları üzerindeki

değerlendirmede domates üretim miktarının %160, biber üretim miktarının %89 oranında

arttığı görülmüştür. Açık tarladaki hıyar ekim alanlarının %32,1 oranında azalmasına

karşılık örtü-altı ekim alanlarının artışıyla birlikte hıyar üretim miktarında da %172’lik

artış olduğu görülmektedir.

5.2.1.1.5. Sebze Tohumluk Çalışmaları

Bir bitkinin ortaya koyduğu verim veya ürün kalitesi o bitkiyi yetiştirmede

kullanılan tohumun taşıdığı potansiyel ile yakından ilgilidir. Gübreleme, çapalama,

sulama, ilaçlama vb. gibi bitki yetiştirme uygulamalarından hiç birisi üretimi artırmada

tohum tarafından belirlenen genetik limitin ötesinde bir katkıda bulunmaz.

1980’li yılların başına kadar Türkiye’de uygulanan tohumluk politikaları çoğunlukla

kamu ağırlıklı ve ülke tohumluk ihtiyacının yurtiçi üretimlerle karşılanması yönünde

olmuştur. 1980’li yıllardan sonra uygulanmaya başlanılan serbest piyasa ekonomisi, 1983

yılında tohumluk fiyatlarının ve 1984’de de tohumluk ithalatının serbest bırakılması

suretiyle tohumculuk sektörü üzerinde etkisini hissettirmiş ve izleyen yıllarda özel sektör

tohumculuğu hızlı bir gelişme imkanı bulmuştur.

İlde de sebze üretimde kullanılan tohumluk çalışmalarına 1984 yılında hız

verilmiştir. Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü’ nün tohumluk çalışmalarının

yanında özel sektör kuruluşları da modern bilgisayar donanımlı araştırma seraları

kurmuş, ıslah ve adaptasyon çalışmalarına başlamışlardır.

Sebze üretiminde ağırlıklı olarak hibrit tohum kullanılmakta olup; açık tarla

üretiminde ise bir miktar standart tohum da kullanılmaktadır. Kullanılan hibrit sebze

tohumluklarının çok önemli bir kısmı ithal yoluyla karşılanmaktadır. Bu sektörde çeşit

yenileme veya çeşit değiştirme sürelerinin son derece kısa, yatırım masraflarının çok

yüksek olması ve ıslah çalışmalarının uzun yıllar sürmesi özel sektör kuruluşlarının yurtiçi

üretimini kısıtlamaktadır. Ayrıca ülkemizde ıslahçı haklarını garanti altına alan Çeşit

Koruma Kanunu’nun olmayışı, çeşit sahibi yurtdışı kuruluşlarının özellikle hibrit çeşitlerde

üretim lisansı verme yerine daha çok her yıl F1 hibrit tohum satmayı tercih etmelerine

fırsat vermektedir.

İlde sebze tohumluk üretimi, ithalatı ve ihracatı ile uğraşan 21 özel kuruluş

mevcuttur. Bu kuruluşlar 284 dekar örtü-altı ve 523 dekar açık tarlada ıslah ve deneme

çalışmaları yaparak tohumluk üretimini gerçekleştirmektedirler. Bunun ikisi Hollanda’nın

büyük tohum kuruluşlarıdır. Serik İlçesinde modern seralar kurarak, ıslah çalışmalarına

164

başlamışlardır.

2000 yılından itibaren İlde sebze tohumu üretim çalışmaları yapan firmalar

ürettikleri tohumluklardan ihracatta yapmaktadırlar.

5.2.1.1.6. Hazır Fide Yetiştiriciliği

Antalya’da hazır fide yetiştiriciliğinin geçmişi eski değildir. İlk çalışmalar 1994-

1995 yıllarına dayanmaktadır. Başlangıçta bir adet olan firma sayısı 2002-2003 yılı

itibariyle 16 ya yükselmiştir. Çiftçilerimiz; otomatik, modern makinelerle uzman personel

nezaretinde sağlıklı, kalite kontrollü olarak yetiştirilen hazır fideyi tercih etmeye

başlamışlardır.

İlde bu sektörde faaliyet gösteren firmalar 2002 yılı toplam yıllık kapasiteleri

558.000.000 adet fidedir. Firmalar aynı yıl % 66’lık kapasite ile çalışarak 368.000.000

adet fide üretmişlerdir. Üretilen fidelerin büyük çoğunluğu il içinde tüketilmekle birlikte

bir kısmı ise Ege, Marmara Bölgesi ve çevre illerdeki talepleri karşılamıştır.

İlde 1999 yılından beri aşılı fide çalışmaları da başlamıştır. Kök sistemi güçlü,

toprak kaynaklı hastalıklara ve nematoda dayanıklı anaçlar üzerine üreticinin yetiştirmeyi

arzu ettiği çeşidin mekanik olarak aşılanması ile elde edilen aşılı fide üretimde önemli

avantajlar sağlamaktadır.

5.2.1.1.7. Topraksız Kültürde Üretim

Dünya nüfusunun hızla arttığı ve tarım alanlarının da aynı hızla azaldığı

günümüzde üreticiler yeni üretim teknikleri arayışı içerisine girmişlerdir.

Topraksız tarım; su kültürü, perlit, torf, rock vool (kaya yünü), volkanik tüf vs.

gibi organik yada inorganik materyallerin ayrı ayrı ya da belirli oranlarda karıştırılması ile

elde edilen ortamlarda kontrollu bir şekilde yapılan yetiştiriciliktir.

Topraksız tarımda üretimin bilinçli ve kontrollü yapılması her ne kadar üretim

aşamasında birim alana harcanan maliyetin yüksekliğini beraberinde getiriyorsa da;

verimden elde edilen artış bu yetiştiriciliği karlı kılmaktadır.

Özellikle polikültür tarımın yoğun olduğu İlde topraksız tarım üzerine ilk çalışmalar

Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü’nde başlamıştır. Ayrıca İlde 5 adet özel sektör

kuruluşu toplam 220 dekar örtü-altında topraksız ortamda sebze ve kesme çiçek

üretimini yapmaktadırlar. Materyal olarak en fazla torf + perlit karışımı, rock vool (kaya

yünü), ponza taşı ve volkanik tüf tercih edilmiştir. Topraksız tarımda yetiştiricilik sebze

türlerinden salkım domatesi ve renkli dolmalık biber (California wonder) ile başlamıştır.

Daha sonra da diğer sebze türleri ve süs bitkilerinden gül, karanfil, gerbera ve

anthurinum yetiştiriciliğinde uygulanmıştır.

5.2.1.1.8. Seralarda Bombus Arısı Kullanımı

Antalya ilinde geçmiş yıllarda polinasyon amacıyla yoğun olarak hormon kullanımı

söz konusuydu. Son yıllarda üreticilerin bilinç düzeyinin yükselmesi ile Bombus arılarının

kullanımı hızla artmıştır. Bombus arısı ekonomik olarak bal yapmayan, vücudunda sarı

halkalar bulunan iri, tüylü bir yabani koleptel çeşididir, ancak arı diye isimlendirilmesi

yerleşmiştir. Seralarda kullanılan bu koleptel türün adı Bombus terrestris’tir.

Örtü-altında en çok yetiştirilen ve erselik çiçek yapısına sahip olan domates, biber

ve patlıcan gibi sebzeler büyük oranda kendine tozlanırlar. Ancak sera içindeki yüksek

oransal hava nemi ve sirkülasyonun yetersiz oluşu tozlamada sorun yaratmaktadır.

Kabak, kavun gibi monoik çiçekli olan ve arı, böcek gibi tozlayıcılara gereksinim duyan

sebze türlerinde ise sera içinde böcek faaliyetinin olmaması yine tozlanma yetersizliğine

neden olmaktadır. Bu nedenle yeterli polinasyonu sağlamak, meyve verim ve kalitesini

artırmak için hormon yerine Bombus arısı kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle tek mahsul

ve sonbahar yetiştiriciliğinde tercih edilmektedir.

165

İlde seracılığın yoğun olarak yapıldığı I., II., III. Alt Bölgelerde Bombus arısı

kullanımı gittikçe artmaktadır. Merkez İlçede 2 adet firma Bombus arısı üretimi, ithalatı

ve ihracatı ile ilgilenmektedir. Firmalardan biri sadece ana arı ithalatını yapmakta, koloni

üretimini İlde gerçekleştirmektedir. Ayrıca bu firma koloni ihracatına da başlamıştır.

5.2.1.1.9. Sebze İhracatı

Tabloda 1997-2001 yılları arasında ülkemizden ihraç edilen yaş sebze miktarları ve

elde edilen gelir görülmektedir.

Tablo 77. Yıllar İtibariyle Türkiye Yaş Sebze İhracat Miktarları

Yıllar

Yaş Sebze

Miktar

(ton)

Değer

(1000

Dolar)

1997 564.733 179.934

1998 416.451 139.646

1999 369.373 93.046

2000 422.520 112.020

2001 575.577 121.700

Kaynak:DTM

2001 yılı toplam sebze ihracatımız 575.577 ton olarak gerçekleşmiş; değeri ise

yaklaşık 122 milyon Dolar olmuştur. 2001 yılı toplam sebze ihracatımız 2000 yılı verileri

ile karşılaştırıldığında sebze ihracatımızda miktarda %26,5’luk bir artış görülürken, değer

olarak da %8’lik bir artış olmuştur.

Tablo 78. Ürünler itibariyle Ülkemiz Yaş Sebze İhracatı

Ürün Çeşidi 2000 yılı 2001 Yılı

Miktar (ton) Değer FOB ($) Miktar (ton) Değer FOB ($)

Domates 119.899 37.502 190.762 48.911

Soğan 85.712 11.666 161.147 16.399

Biber 32.093 20314 40.201 19.652

Havuç 17.852 3.184 30.321 4.162

Hıyar-Kornişon 8.072 3.597 19.966 7.046

Pırasa 5.502 1.239 11.774 2.869

Mantar 337 3.817 373 3.245

Diğer sebzeler 153.053 30.701 121.033 19.416

Toplam 422.520 112.020 575.577 121.700

Kaynak: DTM

2001 yılında yaş sebze ihracatında en önemli ihraç ürünlerimiz sırasıyla domates,

soğan, biber, havuç, hıyar-kornişon olmuştur.

2001 yılı yaş sebze üretim miktarımız 22 milyon ton olmasına rağmen, ihraç edilen

yaş sebze miktarı 575.577 ton olarak gerçekleşmiştir. Bu da toplam üretim miktarının

sadece %2,6 sının ihraç edildiğini göstermektedir.

Antalya yaş meyve sebze ihracatçıları birliklerinden alınan yıllık ihracat raporlarına

göre; ihracat verileri aşağıdaki tabloya çıkarılmıştır.

166

Tablo 79. Ürün Bazında İhracat Miktarları ve Değerleri

Ürün Çeşidi 2000 yılı 2001 Yılı

Miktar (kg) Değer FOB ($) Miktar (kg) Değer FOB ($)

Domates 27.623.251 12.943.422 57.008.834 19.149.555

Biber 12.366.545 10.160.996 19.938.085 12.490.400

Hıyar-Kornişon 2.020.673 1.026.387 5.194.191 2.203.860

Patlıcan 1.608.427 1.059.345 3.720.409 1.861.941

Diğer sebzeler 5.535.516 2.283.856 7.789.337 2.787.251

Toplam 49.154.412 27.474.006 93.650.856 38.493.007

Kaynak:Antalya İhracatçı Birlikleri

İlden 2001 yılında 93.650 ton yaş sebze ihracatı yapılmıştır. Bu miktar, toplam

ihracat içinde %16,3’lük bir pay oluşturmaktadır.

Tablo 80. İşlenmiş Sebzelerin İhracat Miktarları ve Değerleri

İşlenmiş Sebzeler

2000 yılı 2001 yılı

Miktar (kg)

Değer FOB ($)

Miktar (kg)

Değer FOB ($)

Dondurulmuş Sebzeler

0 0 9.791 15.342

Geçici konserve Edilmiş sebze

0 0 187.775 53.805

Domates Salçası

683.670 419.196 175.417 87.971

Kurutulmuş

Sebzeler 255.817 805.358 53.766 221.595

Toplam 939.487 1.224.554 426.749 1.098.713

Kaynak: Antalya İhracatçı Birlikleri

İlde tarımsal sanayi kuruluşlarının yetersiz oluşundan dolayı işlenmiş sebzeihracat

değerleri düşük kalmıştır. Oysaki Avrupa ve Doğu Bloğu ülkelerinin işlenmiş ürünlere olan

talebi her geçen gün artmaktadır.

Antalya İhracatçı Birliklerinden alınan verilere göre 2001 yılı itibariyle yaş sebze

ihracatı yaptığımız ülkeler aşağıya çıkarılmıştır.

Tablo 81. Türkiye Sebze İhracatı Miktarları ve Değerleri (2001)

Ülkeler Miktar (kg) FOB ($)

Rusya 20.316.136,000 6.427.224,0700

Almanya 19.538.808,500 12.269.828,6719

Romanya 16.391.217,000 4.546.316,7600

Yunanistan 8.073.173,000 3.950.805,4839

Sırbistan 5.808.024,000 1.583.985,0830

Hollanda 3.563.402,500 2.273.798,7106

Makedonya 2.913.707,000 868.179,7700

Avusturya 2.493.012,000 1.227.866,4147

Bosna hersek 2.433.125,000 473.550,1400

Fransa 2.158.993,000 1.530.867,4130

Diğerleri 9.961.257,500 3.340.584,9383

Toplam 93.650.855,500 38.493.007,4554

167

Kaynak: Antalya İhracatçılar Birliği

Yaş sebze ürünlerinin belli başlı pazarları Avrupa Birliği ve Ortadoğu ülkeleridir. Bu

ülkelerden Rusya Federasyonu, Almanya, Romanya, Yunanistan, Sırbistan,

Hollanda, Makedonya ve Avusturya en fazla yaş sebze ihracatı yaptığımız

ülkelerdir.

İldeki üretimde çoğunlukla geleneksel çeşitlere bağlı kalınmaktadır. Bu nedenle

üretilen domates çeşitleri sadece Rusya ve Romanya’nın talebini karşılamaktadır. Oysa

dünya pazar talepleri sık sık değişmektedir. Son yıllarda Avrupa ülkelerinden gelen

taleplere göre domates, biber, patlıcan, hıyar çeşitleri farklılaşmıştır. Domateste salkım

(kokteyl ve çeri) çeşitleri, biberde macar biberi, yeşil ve kırmızı kapya biberi, california

wonder çeşitleri, patlıcanda oval çeşitler, hıyarda kornişon çeşitlerini tercih etmektedirler.

Bu çeşitlerin yanında İlde üretimi çok az olan açık tarlada Aysberg Marul, Brokoli, Brüksel

Lahanası, Kuşkonmaz ve Enginar gibi sebzelere talep gün geçtikçe artmaktadır.

Antalya İhracatçı Birliklerinden alınan bilgilere göre 2001 ve 2002 yıllarında en

fazla domates ihracatı Rusya ve Romanya’ya, en fazla biber ihracatı Almanya ve

Hollanda’ya, en fazla hıyar-kornişon ihracatı Almanya ve Rusya’ya, en fazla patlıcan

ihracatının ise Almanya ve Yunanistan’a yapıldığı görülmektedir.

Eurepgap Protokolü

Ülkemiz, son yıllarda bahçe ürünleri ihracatında özellikle tarımsal ilaç kalıntıları

bakımından önemli sorunlar ile karşılaşmaktadır. AB ülkelerindeki büyük perakendeci

kuruluşlar (süper ve hiper marketler) kendi toplumlarının sağlıklı tarımsal ürünler

tüketimini temin için bu ülkelerde yetiştirilen ve dışarıdan ithal edilen tarımsal ürünlerde

aranan minimum standartları yeni bir düzenleme yaparak belirlemişlerdir. Eurepgap adı

verilen bu protokol Avrupa Gıda Perakendecileri tarafından 1999 yılında hazırlanmıştır. Bu

protokol bugün belli-başlı süper ve hiper market zincirleri tarafından kabul edilmekte ve

istenmekte olup, yakın gelecekte özellikle AB ülkelerine ithal edilecek tüm bahçe

ürünlerinde uyulması gerekli bir ön koşul haline getirilecektir. Bu protokolün hızlı bir

şekilde üreticilerimiz ve ihracatçılarımız tarafından benimsenerek gerekli önlemlerin acilen

alınması gerekmektedir. Bütün yetiştiriciler ulusal ve uluslararası yasalara uyduklarını

kanıtlayabilmelidirler.

Ülkemizde yaş meyve sebze ihracatında büyük paya sahip olan bölgemiz üretici ve

ihracatçısının önemli sorunlarına çözüm olabilecek ve bölgemizin Avrupa ülkelerine daha

fazla ürün satabilmesine olanak verecek bu protokolün üretici ve ihracatçı tarafından

benimsenmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

Eurepgap kuralları risk önlenmesi, risk analizi, zararlılarla entegre savaş (IPM) ve

entegre ürün yetiştiriciliği (ICM) sayesinde tarımsal üretimin sürdürülmesi ve üretim

sistemlerinin geliştirilmesi için mevcut teknolojiyi kullanma esaslarına dayanmaktadır.

Eurepgap Protokolü Esaslarına Dayanan Sözleşmeli Üretim Modeli

168

5.2.1.2. Kültür Mantarcılığı

Doğadaki bazı mantarların besin maddesi olarak değerlendirilmesi çok eski yıllara

dayanmaktadır. Doğadaki mantarların bir çoğu zehirsiz olup, yöre halkı tarafından

tanınan türler toplanarak beslenmede kullanılmakta, taze, kurutulmuş, dondurulmuş veya

konserve vb. gibi işlemlere tabi tutularak yurtdışına ihraç edilmektedir.

Yemeklik mantarların kültür bitkisi olarak yetiştiriciliği ise oldukça yenidir.

Mantarlar klorofil içermedikleri için özümleme yapamazlar. Kendisi için gerekli olan tüm

besinleri bulunduğu ortamdan hazır olarak alır. Uygun koşullar sağlandığı takdirde yıl

boyu kapalı ortamlarda mantar üretimi yapmak mümkündür.

Ülkemizde ilk yetiştiricilik çalışmaları 1960 yılında İstanbul’da bir doktor,

Ankara’da da bir ziraat mühendisi tarafından gerçekleştirilmiştir. Bilimsel yönden mantar

üretim çalışmaları da aynı yıllarda başlamıştır.

Arz talebe bağlı olarak ülkemizde en çok yetiştirilen mantar Agaricus bisporus ve

Pleurotus ostreatus türleridir. Kapalı alanlarda ve kontrollü koşullarda yapıldığı takdirde

bütün yıl boyu mantar üretimi mümkündür. Üretim döneminin kısa olması nedeniyle yılda

4-6 kez ürün alınmaktadır. Üretim odalarında 4-5 katlı ranzalarda üretim yapıldığı için

birim alandan en iyi şekilde yararlanılmakta olup, yoğun iş gücü gerektirdiği için istihdam

yaratmaktadır.

İlde, 1990 yılında 1700 ton olan üretim 2001 yılı itibarı ile 17.000 tona çıkmıştır.

1990 yılında kişi başına tüketimimiz 30 gr civarında iken, bugün kişi başına 250 gr

tüketilmektedir. Mantarcılık sektörü son 10 yılda 10 kat büyümüştür. Avrupa ve gelişmiş

Dünya Ülkelerinin kişi başına tüketimleri 2,5 kg/yıl seviyesindedir. Yani Ülkemizde

mantarcılık sektörü 8–10 kat daha büyüyebilir.

İlde 1989 yılında Korkuteli’nde başlayan üretim çalışmaları artarak devam

Ürün Bazında Üretici Birlikleri

5 dekardan küçük olan üreticiler

5-10 da arası olan üreticiler

10-100 da arası olan üreticiler

100 ve üzeri da olan üreticiler

Danışma Büroları

Uzman Ziraat

Mühendisleri

Sertifikalandırılmış Üretim

Markalandırılırmış Ürün

Rezidü Analiz Laboratuarı

Toptancı Hali (Soğuk Hava Deposu, Paketleme Tesisi, Komisyoncu, İhracatçı)

Yabancı Alıcı Yurtiçi Tüketim

169

etmektedir. 1998 yılından itibaren istatistiki veriler toplanmaya başlanmıştır. Aşağıdaki

tabloda İlin yıllar itibariyle mantar üretim alanları görülmektedir.

Tablo 82. Alt Bölgelerde Mantar Üretim Alanları ve Üretim Miktarları

Yıl

lar

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge Antalya İl Toplamı

Ala

n

(m

2)

Üreti

m

(to

n)

Ala

n

(m

2)

Üreti

m

(to

n)

Ala

n

(m

2)

Üreti

m

(to

n)

Ala

n

(m

2)

Üreti

m

(to

n)

Ala

n

(m

2)

Üreti

m

(to

n)

Ala

n

(m

2)

Üreti

m

(to

n)

1998 210 20 3.481 140 360 12 120.500 5.415 980 75 125.531 5.662

1999 150 16 6.691 268 360 10 120.500 5.415 980 100 128.681 5.809

2000 2.800 8 8.920 530 360 20 130.400 7.036 2.210 216 144.690 7.810

2001 2.750 32 10.260 362 360 22 136.590 7.326 1.820 109 151.780 7.851

1998 yılında 125.531 m2 olan toplam alan, 2001 yılında 151.780 m2 ye çıkmıştır.

2001 yılı itibariyle mantar alanın %90’nı IV. Alt Bölgede (Korkuteli ilçesinde), %6,75’i II.

Alt Bölgede, %1,81’i I. Alt Bölgede, %1,19’u V. Alt Bölgede ve %0,23’ü III. Alt Bölgede

bulunmaktadır.

Tablo üretim miktarı açısından incelendiğinde toplam üretimin %93’ü IV. Alt

Bölgede, %7’sinin de diğer bölgelerde olduğu görülmektedir. IV. Alt Bölgede 1998–2001

yılları arasındaki üretim alanı %13,4 artarken, üretim miktarı ise %35,2 oranında artış

göstermiştir. Bunun nedeni ise bu bölgede yalıtım ve iklimlendirme sistemlerinin daha

yaygın olarak kullanılmasıdır.

Kültür mantarı üretiminde kullanılan kompostlar Korkuteli’nde 9, Akseki’de 1

olmak üzere toplam 10 işletmede üretilmektedir. Bu firmalar Ülke genelinde üretilen

73.000 ton kompostun 41.000 tonunu üretmektedir. Üretilen 41.000 ton kompostun

6.000 tonu diğer İllere pazarlanmakta, kalan ise İl genelindeki 151.780 m2lik üretim

odalarında kullanılmaktadır.

2000 yılı rakamlarına göre 7.810 ton olan taze üretim 900.000 TL/kg bedelle

satılarak Gayri Safi Milli Hasılaya 7.029.000.000.000 TL ve üretilen kompost 70.000

TL/kg dan satılarak 2.870.000.000.000 TL kazandırılmıştır. Kültür mantarı üretiminin

toplam İl bitkisel üretimine 9.899.000.000.000 TL katkısı bulunmaktadır.

Üretilen mantarın %95‘i taze olarak tüketilmekte kalan %5‘lik kısmı konserve

yapılmaktadır. İlde konserve yapan 3, inşaat halinde de 1 firma vardır. Bu firmaların ülke

pazarındaki payı %10 civarındadır. Taze üretiminin %45’lik bölümünü gerçekleştiren

Antalya ili bu pazardan daha fazla pay almalıdır.

Ülkemizdeki büyük konserve firmaları ihtiyacı olan konserve mantarı fiyatı düşük

olduğu için yurtdışından ithal etmektedir. Yerli ürünün maliyetinin yarısına ithal edilen bu

ürünlerle yerli üretimin rekabet etmesi mümkün değildir. Gelen bu konserve mantarın

menşei Çin’dir. Çin’de 500.000 insan ayda 10 Dolar ücret ile çalışmaktadır. Ayrıca mantar

üretiminde kullanılan tarımsal atıklar (çeltik sapı, domuz gübresi, tavuk gübresi, at

gübresi) bol miktarda bulun-maktadır. Çin’in iklimi de mantar üretimine son derece

uygundur. Isıtma, soğutma yatırımları dahi yapılmadan barakalarda üretim

yapılabilmektedir.

Ayrıca Çin’den ithal edilen konserve mantarların kalibrasyonu iyi, tatları kötüdür.

İthalat için istenen laboratuar tahlil sonuçlarının çok iyi gözden geçirilmesi gerekmektedir.

İthalata belli sınırlamaların getirilmesi ile yerli üretimin artması ve daha çok

istihdam sağlanması mümkündür. Sadece Antalya ilinde mantar üretiminde 3000 kişilik

istihdam yaratılmıştır. Bu rakama konserve, kompost, pazarlama, toprak, nakliye, sap,

tavuk gübresi, at gübresi teminin de çalışanların yevmiyeleri dahildir. Bu rakamların 8-10

kat büyümesi mümkündür.

170

Mantar üretiminin ham maddesi tavuk gübresi, at gübresi, buğday sapı gibi

tarımsal atıklarımızdır. Bunlardan hazırlanan komposttan %18 KDV değeri

yaratılmaktadır. (1 kg buğday sapından 2 kg kompost elde edilmekte, bundan da 30.000

TL’lik KDV geliri sağlanmaktadır.)

5.2.1.2.1. Mantar İhracatı

Yıllar itibarıyla mantar ihracatı ve değerleri aşağıdaki tabloda görülmektedir.

Tablo 83. Yıllar İtibariyle Doğal Mantar İhracat Miktarı ve Değeri

1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002

Miktar (kg) 68.978 77.725 44.797 13.135 10.098 0 10.665

FOB Değer ($) 524.260 2.017.942 1.541.757 78.852 29.220 0 22.322

Tablo 84. Antalya İlinden Yapılan Mantar İhracatı (01.01.2002-12.12.2002)

Ülkeler Miktar (kg) Değer - FOB

($)

K.K.T.C. 3.677 2.646

İSVİÇRE 2.660 7.420

FRANSA 1.950 5.304

A.B.D. 1.524 4.692

ALMANYA 504 1.325

İNGİLTERE 350 935

TOPLAM 10.665 22.322

Kaynak:Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği

Tabloda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine ihraç edilen mantar kültür mantarı, diğer

ülkelere ihraç edilenler ise doğal mantarlardır.

Yurtdışına ihraç edilen doğa mantarlarımızın, doğadaki populasyonlarının

belirlenmesi ve toplamaların doğa populasyonlarına zarar vermemesi için gerekli

önlemlerin alınması, gerekirse ihracat miktarına sınırlamalar getirilmesi gerekmektedir

Ülkemizde kültür mantarının daha iyi tanıtılması, üretiminin yaygınlaştırılması ve

gıda değerinin daha iyi anlaşılmasından sonra gıda sanayinde mantar konservesi ve hazır

mantar çorbası için kurutulmuş mantara olan talep her geçen gün artmaktadır. Gıda

sanayi kendilerine gerekli olan taze ve kurutulmuş mantarı ihtiyaçları olduğu zaman

periyodu içerisinde yeterli miktarda yurtiçinden karşılayamadıkları zaman yurtdışından

ithal ederek sağlamaktadırlar. Bu nedenle Korkuteli İlçesinde mantar üretim tesislerinin

yanında mantar işleme tesislerinin de kurulması gerekmektedir.

Türkiye’de aile tipi işletmeler şeklindeki yapılar nedeniyle üretici birlikleri veya

sektörde hizmet veren kişi veya kuruluşlar arasında ortak amaçlar veya hedeflere yönelik

örgütlenmeler henüz oluşmamıştır. Mantarcılık sektörünün de diğer tarım sektörlerine

yapılan desteklerden yararlandırılması sağlanmalıdır.

Sektörün en büyük problemlerinden biri de yetişmiş eleman yetersizliğidir. Sayı

olarak mantarcılık yüksek okulundan mezun olmuş çok fazla gencimiz olmasına rağmen

kendini yetiştirmiş ve bu sektörde çalışanların sayısı çok azdır.

Her dört yılda bir yapılan yemeklik mantar kongresi 2004 yılında Antalya’da

yapılacaktır.

5.2.1.3. Meyve Üretimi

Türkiye birçok meyve türünün ana vatanı ve meyvecilik kültürünün beşiğidir.

171

Bugün meyvecilikte önem kazanmış birçok tür (elma, armut, ayva, erik, kiraz, vişne,

fındık, antep fıstığı, badem, ceviz, kestane, zeytin, incir, nar, üzüm vb.) hep bu

topraklarda ortaya çıkmış ve evrimini burada tamamlamıştır.

Ayrıca, Yurdumuzun gerek göç yollarının üzerinde bulunması, gerek tarih boyunca

bir çok medeniyetin yaşadığı bir ülke olması ve gerekse sahip olduğu iklim koşulları

nedeniyle bugün dünyadaki bahçe bitkileri üreticisi ülkeler içerisinde önemli bir konuma

sahiptir. Söz konusu bu husus, ülkemizde yetişen 66 farklı meyve türünün varlığı ile de

doğrulanmaktadır.

Dünya meyve üretimi yaklaşık 460 milyon ton olup, ilk on ülke toplam

üretimin yarıdan fazlasını gerçekleştirmektedir. Ülkemiz söz konusu üretimin

%2,3’ünü karşılamakta olup, 9. sırada bulunmaktadır. En fazla üretilen meyveleri

üzüm, narenciye, elma, armut, şeftali ve erik olarak sıralamak mümkündür.

Tablo 85. Dünya Meyve Üretimi (2001)

Ülkeler Ton Pay

Çin 67.823.373 14,7

Hindistan 44.298.300 9,6

Brezilya 31.260.991 6,8

ABD 30.301.644 6,6

İtalya 18.496.666 4,0

İspanya 15.082.400 3,3

Meksika 13.733.195 3,0

Fransa 11.169.250 2,4

Türkiye 10.609.845 2,3

İran 10.467.100 2,3

Diğer 208.211.984 45,1

TOPLAM 461.454.748 100,0

Kaynak: FAO

Ülkemizin uluslararası meyve üretimindeki önemli konumuna rağmen üretilen pek

çok meyve ve sebzenin ne yazık ki sadece az bir bölümü (%1-2) dış ticaret gelirlerimize

katkıda bulunmaktadır. Cumhuriyet Döneminden başlayıp 1970 yılına kadar olan süre

içerisinde ülkemizden Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine çeşitli sebze ve meyve

ihracatı yapılmıştır. Ancak söz konusu bu ihracat sınırlı türlerde ve çok az miktarlarda

gerçekleşebilmiştir. Meyve-sebze ihracatındaki ciddi anlamdaki artışlar ise 1980 yılından

sonra olmuştur. 1999 yılındaki verilere göre ihracı yapılan bahçe ürünleri içerisinde ilk

sırayı üzümün almakta olduğu bunu limon, portakal ve fındık dışsatımının izlediği

anlaşılmaktadır. Dış satıma sunulan ürünlerden elde edilen gelire bakıldığında ise

443.904.000 Dolarlık gelirle fındık ilk sırayı almakta bunu 228.268.000 Dolarla üzüm,

103.784.000 Dolarla limon, 76.635.000 Dolarla incir ve 57.715.000 Dolarla da portakal

izlemektedir.

Uluslararası ticari veriler incelendiğinde, tarımsal üretim potansiyeli son derece

yüksek olan ülkemizin ihracatta hala arzu edilen düzeylere ulaşamadığı gerçeği ortaya

çıkmaktadır. Söz konusu bu olumsuz sonuçların alınmasında pek çok faktör etken olup

bunların arasında ülkemizde üretilen ürünlerin ithalatçı ülkelerin isteklerine uygun kalite

ve miktarda üretilememesi ve üretimde belli standartların yakalanamamış olması ilk

sıraları almaktadır. Son yıllarda ambalajlama konusunda önemli gelişmeler olmasına

rağmen hala özellikle standardizasyonda olması gereken düzeylere ve sürekliliğe

ulaşılamadığı açık bir gerçektir. Diğer taraftan ulaşım olanaklarındaki çeşitli sıkıntıların

varlığı ve ayrıca fiyatların ve taleplerin üst düzeyde olduğu dönemlerde uluslararası

pazarlara girmekte gecikilmesi gibi sebeplerden dolayı da ihracat miktarlarında ve

172

gelirlerinde beklenilen düzeylere ulaşılamamaktadır. Halbuki yukarıda da ifade edildiği

gibi ülkemizin meyve üretimi yönünden büyük potansiyellere sahip olduğu bilinen bir

gerçektir. Nitekim ülkemiz özellikle kuru fındık, kuru üzüm, kuru incir, kuru kaysı ve

antep fıstığı gibi bahçe ürünlerinde ciddi ihracat değerlerine ulaşabilecek ender ülkeler

arasında yer almaktadır.

Grafik 51. Türkiye’de Meyve, Zeytin ve Bağ Alanlarının Dağılımı (2000)

Türkiye Geneli Meyve, Zeytin ve Bağ Alanlarının Dağılımı

535.000

1.418.000

600.000

0

200.000

400.000

600.000

800.000

1.000.000

1.200.000

1.400.000

1.600.000

Bağ Alanı Meyve-Narenciye Alanı Zeytinlik Alanı

(ha)

Yukarıda yapılan açıklamalar ve yeralan tablolardaki veriler toplu olarak

değerlendirildiğinde, ülkemizin cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadarki süreç

içerisinde bahçe bitkileri yetiştiriciliği yönünden önemli atılımlar yaptığı sonucu ortaya

çıkmakta ancak pek çok ülkede bulunmayan ekolojik koşullara sahip olmamıza rağmen

bu avantajdan yeteri kadar yararlanamadığımız da anlaşılmaktadır.

Grafik 52. Alt Bölgelerde Meyve, Zeytin ve Bağ Alanlarının Dağılımı (2000)

Antalya İli Meyve, Zeytin ve Bağ Alanlarının Alt Bölgelere Dağılımı

0

5.000

10.000

15.000

20.000

25.000

30.000

35.000

40.000

Bağ Alanı Meyve-Narenciye

Alanı

Zeytinlik Alanı

(ha)

V. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

III. Alt Bölge

II. Alt Bölge

I. Alt Bölge

İlde, zeytin ile kaplı alanların yoğun olmasına rağmen, zeytin üretimi buna paralel

bir seviyede değildir. Bunun sebeplerinden en önemlisi, üreticilerin, daha küçük bir

alanda sebze üretimiyle daha yüksek gelir elde etmesi ve bu sebeple zeytin

173

yetiştiriciliğine öncelik vermemesidir.

Tablo 86. Antalya-Türkiye ve Dünyada Meyve Üretimi (2000) (ton)

Ürün Antalya Türkiye Dünya Antalya

/Türkiye

Türkiye

/Dünya

Elma 130.351 2.400.000 59.963.060 0,05 0,04

Armut 32.092 380.000 16.626.473 0,08 0,02

Ayva 4.978 105.000 377.132 0,05 0,28

Kayısı 3.508 530.000 2.742.100 0,01 0,19

Kiraz 2.554 230.000 1.769.197 0,01 0,13

Erik 4.996 195.000 8.222.955 0,03 0,02

Şeftali 10.726 430.000 13.456.924 0,02 0,03

Badem 4.535 47.000 1.452.465 0,10 0,03

Fındık 45 470.000 788.604 0,00 0,60

Antep Fıstığı 9 75.000 411.662 0,00 0,18

Ceviz 3.219 116.000 1.182.113 0,03 0,10

Muz 26.900 64.000 58.687.215 0,42 0,00

İncir 4.290 240.000 1.143.890 0,02 0,21

Üzüm 22.648 3.600.000 62.312.769 0,01 0,06

Çilek 5.000 130.000 3.110.186 0,04 0,04

Zeytin 29.175 1.800.000 13.741.161 0,02 0,13

Portakal 274.133 1.070.000 66.054.079 0,26 0,02

Mandarin 19.786 560.000 18.636.610 0,04 0,03

Limon 37.047 460.000 9.972.298 0,08 0,05

Greyfurt 3.540 130.000 5.088.454 0,03 0,03

Muşmula 8 4.600 0,00

Yeni dünya 7.340 11.500 0,64

İğde 35 5.300 0,01

Kızılcık 168 12.000 0,01

Vişne 1.254 106.000 0,01

Zerdali 20 49.000 0,00

Avokado 154 300 0,51

Turunç 125 2.200 0,06

Kestane 49 50.000 0,00

Dut 654 60.000 0,01

Keçiboynuzu 5.165 14.000 0,37

Nar 7.632 59.000 0,13

T.Hurması 67 12.000 0,01

Tabloda görüldüğü üzere, Dünya’da üretilen tüm meyvelerin Antalya ilinde

yetiştiriciliği yapılmaktadır.

174

Grafik 53. Antalya İlinde Üretilen ve Türkiye Üretiminde Önemli Payı Olan

Meyveler

Antalya İlinde Üretilen Önemli Meyve Türlerinin Türkiye Üretimindeki

Payları

Nar

Portakal

Keçiboynuzu

Muz

Avokado

Yenidünya

Bad

em

Man

darin

Çile

kAyv

aElm

a

Turunç

Limon

Arm

ut

0,00

0,10

0,20

0,30

0,40

0,50

0,60

0,70

1.1.1.1.1. Antalya İlinde Meyvecilik

Antalya ili, jeolojik ve jeomorfolojik yapı birimleri ve bu birimlerin üzerinde

gelişmiş topraklarının özellikleri ile birlikte su kaynaklarının kalite ve kantitesi yanısıra

iklimsel özelliklerindeki çeşitliliği nedeniyle çok sayıda meyvenin kaliteli olarak

yetişmesine olanak sağlayacak son derece uygun farklı ekosistemlere sahip bir konumda

bulunmaktadır. Bu nedenle subtropik ve hatta bazı tropik ve soğuklanma ihtiyacı düşük

olan ılıman iklim meyveleri dahil pek çok meyvenin büyük bir rahatlıkla ve kaliteli bir

şekilde yetiştirildiği İlin, meyvecilik açısından sayılamayacak kadar fazla avantajları

bulunmaktadır. Söz konusu avantajlar şu şekilde özetlenebilir;

Dağların denize yakın olduğu yörelerdeki Finike ve Demre gibi kısmen küçük

ovalarda kış aylarında en düşük sıcaklık 0oC’nin altına düşmediğinden, meyve

ağaçlarının kış ve ilkbahar geç donlarından zarar görmeleri sözkonusu değildir.

Genelde Toros Dağları Akdeniz’e paralel bir şekilde uzanması, bölgeye iç

kısımlardan gelebilecek soğuk hava akımlarına karşı bir duvar görevi yaparak

özel iklim adacıklarının ve mikro klimaların oluşmasına neden olmaktadır.

Bölgedeki kimi küçük ovalarda muz gibi tropik karakterli meyveler kolayca

yetiştirilebilmektedir.

Toroslardan inen büyüklü küçüklü çeşitli akarsular, meyvecilik açısından önemli

bir değere sahip olan Aksu, Manavgat ve Köprüçayı gibi isimlerle anılan aluviyal

arazileri oluşturmuştur. Diğer taraftan yayla kesiminde geçmiş jeolojik devirlerde

yaşanmış olan tektonik-karstik olaylar neticesinde yine meyvecilik açısından son

derece önemli Elmalı, Korkuteli platoları oluşmuştur.

Aynı akarsular ve bu akarsuların bazıları üzerinde kurulan ve kurulmakta olan

barajlar, ilin arazilerinin büyük bir bölümünde sulu tarım yapma olanağı

sağlamakta, havanın oransal nemini artırmakta ve gece-gündüz arasındaki

sıcaklık farklarını azaltmaktadır.

Akdeniz bölgesi İspanya, Fransa ve İtalya gibi Akdeniz Ülkelerine göre biraz

daha güneyde kaldığından sıcaklık ve güneşlenme gibi iklimsel faktörlerden daha

fazla yararlanabilmektedir. Bu durum ise bir yandan fazla miktarda toplam

sıcaklık gereksinimi bulunan tropik ve subtropik karakterli meyvelerin bu

175

bölgede yetişebilmelerini sağlamakta ve diğer yandan da hemen hemen tüm

meyvelerde pazar açısından son derece önemli olan erkenciliğe neden

olmaktadır.

Toros dağlarının güney yamaçları ve etekleri ise badem gibi soğuklama ihtiyacı

kısmen düşük olan ve çok erken çiçek açtığı için ilkbahar geç donlarından büyük ölçüde

zarar gören meyveler rahatlıkla yetişebilmektedir.

5.2.1.3.1. Antalya İli Alt Bölgeler Bazında Meyvecilik

Hemen her grup meyve üretiminin gerçekleştirildiği Antalya ilinin meyvecilik ile

ilgili halihazır durumu altı meyve grubu ve beş alt bölge esas alınarak incelenmiş ve 2000

yılı verilerine göre meyve ağaç sayıları ve meyve üretim miktarları, Türkiye toplam

üretim değerleri de dikkate alınarak karşılaştırmalı olarak aşağıdaki tablo ve grafiklerde

verilmiştir.

Tablo 87. Antalya Meyve Üretiminin Alt Bölgelere Dağılımı (2000)

İLÇELER

Yu

mu

şak

Çekir

dekli

ler

Taş

Çekir

dekli

ler

Üzü

msü

Meyvele

r

Sert

Kab

uklu

lar

Tu

ru

nçg

ille

r

Tro

pik

-

Su

btr

op

ik

Meyvele

r

To

pla

m

(to

n)

I. Alt Bölge 9.851 6.146 6.757 388 199.952 971 224.065

Finike 560 586 478 30 91.920 220 93.794

Kale 48 1.360 393 40 13.1190 680 15.711

Kaş 5.811 3.755 5.145 189 269 71 15.310

Kumluca 3.362 445 741 129 94.573 0 99.250

II. Alt Bölge 6.081 25.038 13.070 2.814 97.239 467 144.709

Merkez 4.007 9.859 8.984 2.035 48.830 31 73.746

Kemer 427 612 436 25 23.768 73 25.341

Manavgat 1.497 10.231 2.146 694 10.436 113 25.117

Serik 150 4.336 1.504 60 14.205 250 20.505

III. Alt Bölge 8.475 5.947 5.359 3.469 37.375 31.405 92.030

Alanya 6.990 3.461 665 850 34.940 18.505 65.411

Gazipaşa 1.485 2.486 4.694 2.619 2.435 12.900 26.619

IV. Alt Bölge 149.475 14.108 10.139 660 0 0 174.382

Elmalı 75.985 2.046 3.550 330 0 0 81.911

Korkuteli 73.490 12.062 6.589 330 0 0 92.471

V. Alt Bölge 954 1.077 5.941 526 65 36 8.599

Akseki 371 619 1.983 136 2 0 3.111

Gündoğmuş 441 373 2.684 224 63 36 3.821

İbradı 142 85 1.274 166 0 0 1.667

İL TOPLAMI 174.836 52.316 41.266 7.857 334.631 32.879 643.785

Antalya ilinde en fazla üretilen meyve grubu turunçgiller olup, bunu sırasıyla

yumuşak çekirdekliler, taş çekirdekliler ve üzümsü meyveler takip etmektedir.

Turunçgiller içerisinde en fazla payı portakal, yumuşak çekirdekliler içerisinde

elma, taş çekirdeklilerde zeytin, üzümsü meyvelerde ise üzüm almaktadır.

176

Grafik 54. Alt Bölgelerde Üretilen Meyve Gruplarının Dağılımı (2000)

Antalya Meyve Üretiminin Meyve Gruplarına Göre Alt Bölgelere Dağılımı

0

50.000

100.000

150.000

200.000

250.000

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge

(ton)

Tropik-SubtropikMeyveler

Turunçgiller

Sert Kabuklular

Üzümsü Meyveler

Taş Çekirdekliler

YumuşakÇekirdekliler

2000 yılı verileri esas alınarak Antalya ili alt bölgelerine göre meyve ağaç sayıları

ve meyve üretim miktarları, Türkiye toplam üretimi karşılaştırmalı olarak aşağıdaki

tabloda verilmiştir.

Tablo 88. Meyve Gruplarına Göre Ağaç Sayıları ve Üretim Miktarları (2000)

Meyve Grupları

Alt Bölgeler

Antalya TÜRKİYE I. Alt Bölge

II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

Yu

mu

şak

çekir

dekli

meyvele

r

Meyve Veren Yaşta Ağaç Sayısı

254.500 76.175 173.000 2.335.500 35.625 2.874.800 47.239.000

Meyve Vermeyen Yaşta Ağaç Sayısı

6.730 15.170 29.600 276.805 21.895 350.200 8.814.000

Üretim (ton) 9.851 6.014 8.475 149.475 954 174.769 2.913.100

Taş ç

ekir

dekli

meyvele

r

Meyve Veren Yaşta Ağaç Sayısı

925.165 936.893 230.312 433.300 61.070 2.586.740 134.606.000

Meyve Vermeyen Yaşta Ağaç Sayısı

19.340 51.858 37.738 197.825 36.362 343.123 19.693.000

Üretim (ton) 6.146 25.152 5.947 14.108 1.077 52.430 3.357.300

Üzü

msü

meyvele

r Meyve Veren Yaşta Ağaç Sayısı

59.700 219.070 47.750 1.350 78.850 406.720 13.933

Meyve Vermeyen Yaşta Ağaç Sayısı

16.650 123.015 2.850 1.100 16.074 159.689 2.216

Üretim Alanı (ha) 565 28.512 294 669 663 30.703 544.465

Üretim (ton) 6.757 13.070 5.359 10.139 5.961 41.286 4.090.400

Sert

kab

uklu

meyvele

r

Meyve Veren Yaşta Ağaç Sayısı

61.120 51.785 123.800 25.000 39.900 301.605 317.330

Meyve Vermeyen Yaşta Ağaç Sayısı

15.750 2.675 14.000 4.650 13.250 50.325 29.326

Üretim (ton) 388 2.814 3.469 660 526 7.857 758.000

Tu

ru

nçg

il

Meyve Veren Yaşta Ağaç Sayısı

2.019.510 924.975 517.075 - 1.050 3.462.610 26.333.000

177

Meyve Grupları

Alt Bölgeler

Antalya TÜRKİYE I. Alt Bölge

II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

Meyve Vermeyen Yaşta Ağaç Sayısı

79.060 186.010 44.925 - 695 310.690 2.306.000

Üretim (ton) 199.952 97.239 37.375 - 65 334.631 2.222.200

Tro

pik

Su

ptr

op

ik

Meyvele

r

Meyve Veren Yaşta Ağaç Sayısı

30.410 8.733 63.800 - 500 103.443 315.043

Meyve Vermeyen Yaşta Ağaç Sayısı

2.200 700 16.800 - 850 20.550 53.050

Üretim Alanı (ha) - - 1.063 - - 1.063 1.725

Üretim (ton) 971 467 31.405 - 36 32.879 74.264

Not: Üzümsü meyveler grubunda çilek ve üzüm üretim alanları hektar olarak hesaplanarak ayrı bir satırda gösterilmiştir. Yine aynı şekilde tropik-subtropik meyveler grubunda muz üretim alanı da hektar olarak farklı bir satıra işlenmiştir.

Not: Bu tabloda yumuşak çekirdekli meyveler grubunda, armut, elma, Trabzon hurması, muşmula ve yenidünya; taş çekirdekli meyveler grubunda, erik, iğde, kayısı, zerdali, kiraz, kızılcık, şeftali, vişne ve zeytin; üzümsü meyveler grubunda, dut, incir, nar, kivi, üzüm ve çilek; sert kabuklu meyveler grubunda badem, ceviz, kestane, antep fıstığı ve fındık; turunçgiller grubunda limon, portakal, mandarin ve turunç; tropik-subtropik meyveler grubunda keçiboynuzu, avokado ve muz yer almaktadır.

Grafik 55. Meyve Veren Ağaçların Oransal Dağılımı (2000)

Türkiye ve Antalya'da Meyve Veren Yaştaki Ağaçların Oransal

Dağılımı

0

0,1

0,2

0,3

0,4

0,5

0,6

Yumuşak

çekirdekli

meyveler

Taş

çekirdekli

meyveler

Üzümsü

meyveler

Sert

kabuklu

meyveler

Turunçgil Tropik

suptropik

meyveler

Antalya

Türkiye

Antalya ve Türkiye’deki toplam meyve ağacı sayıları ile meyve veren ağaç

sayılarının kıyaslaması yapıldığında; hali hazırda meyve veren yumuşak çekirdekli meyve

ağaçlarının oranının Türkiye’de %18 iken, Antalya’da %30; taş çekirdekli meyve

ağaçlarının oranının Türkiye’de %53 iken Antalya’da %27; üzümsü meyve ağaçlarının

oranının Türkiye’de %5 iken Antalya’da %4; sert kabuklu meyve ağaçlarının oranının

Türkiye’de %12 iken Antalya’da %3; turunçgil ağaçlarının oranının Türkiye’de %10 iken

Antalya’da %35 ve tropik-subtropik meyve ağaçlarının oranının Türkiye’de %0.01 iken

Antalya’da %1 olduğu görülmektedir. Bu haliyle Antalya ilinin, özellikle yumuşak

çekirdekli meyveler, turunçgiller ve tropik-subtropik meyveler açısından ülke ekonomisi

içerisinde özel bir yere sahip olduğu ve yine İlin bu üretim modelleri yönünden

vazgeçilemez bir önceliğinin olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, Antalya ilindeki

turunçgiller ve tropik-subtropik meyveler dışındaki diğer bütün meyve gruplarının ağaç

sayılarının, ülke geneli ile kıyaslaması yapıldığında, İlin uygun ekolojik özelliklerine

178

rağmen meyve ağacı sayısı yönünden son derece düşük değerlere sahip olduğu

görülmektedir. Dolayısıyla Antalya ilindeki söz konusu bu meyve gruplarından özellikle

taş çekirdekli ve sert kabuklu meyvelerin, ülkemizin yakın gelecekteki üretimine önemli

bir katkısının olamayacağı da açıktır.

Grafik 56. İlde Mevcut Meyve Ağacı Varlığı (2000)

Antalya İlinde Türlerine Göre Meyve Veren ve Vermeyen Ağaç Sayıları

0

500.000

1.000.000

1.500.000

2.000.000

2.500.000

3.000.000

3.500.000

4.000.000

Meyve

Vere

n

Yaşta

Meyve

Verm

eyen

Yaşta

Meyve

Vere

n

Yaşta

Meyve

Verm

eyen

Yaşta

Meyve

Vere

n

Yaşta

Meyve

Verm

eyen

Yaşta

Meyve

Vere

n

Yaşta

Meyve

Verm

eyen

Yaşta

Meyve

Vere

n

Yaşta

Meyve

Verm

eyen

Yaşta

Meyve

Vere

n

Yaşta

Meyve

Verm

eyen

Yaşta

YUMUŞAK

ÇEKİRDEKLİ

MEYVELER

TAŞ

ÇEKİRDEKLİ

MEYVELER

ÜZÜMSÜ

MEYVELER

SERT

KABUKLU

MEYVELER

TURUNÇGİL TROPİK

SUPTROPİK

MEYVELER

Yine yukarıda verilen ve Antalya ilindeki meyve türlerinin meyve verenleri ile

vermeyenleri arasında bir değerlendirme yapıldığında; hemen hemen bütün meyve

türlerinin meyve vermeyecek yaşta olan ağaç sayıları, meyve verenlere oranla son derece

az olduğu ve bu haliyle de söz konusu meyve gruplarının yakın bir gelecekte gerek bölge

ve gerekse ülke üretimine ve dolayısıyla ülke ekonomisine katkılarının olamayacağı

anlaşılacaktır. Nitekim meyve vermeye başladıklarında bölge ve ülke ekonomisine katkı

sağlaması beklenen meyve vermeyen ağaçların il düzeyindeki oranı yumuşak çekirdekli

meyvelerde %11, taş çekirdekli meyvelerde %12, üzümsü meyvelerde %28, sert kabuklu

meyvelerde %14, turunçgillerde %8 ve tropik-subtropik meyvelerde de %16’dır. Grafikte

görüleceği üzere, özellikle ildeki turunçgil üretiminin yakın bir gelecekte anlamlı bir artış

sağlayamayacağı açıktır. Bu husus diğer meyve türlerinde de benzer bir durum

arzetmektedir.

179

Grafik 57. Alt Bölgeler Bazında Meyve Veren Ağaçların Oransal Dağılımı (2001)

Antalya İlinde Meyve Veren Yaştaki Ağaç Sayılarının Alt Bölgelere

Oransal Dağılımı

0,00

0,10

0,20

0,30

0,40

0,50

0,60

0,70

0,80

0,90

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge

Yumuşak Çekirdekli meyveler

Taş çekirdekli meyveler

Üzümsü meyveler

Sert kabuklu meyveler

Turunçgil

Tropik suptropik meyveler

İldeki meyveciliğin alt bölgeler bazında meyve veren yaştaki ağaçlar yönünden

incelenmesi neticesinde ise; Finike, Kale, Kaş ve Kumluca ilçelerinden oluşan I. Alt

Bölgede hakim üretim modelinin başta turunçgiller olmak üzere taş çekirdekli meyveler

ile tropik-subtropik meyveler yönünde ağırlık kazandığı dikkati çekmektedir. Antalya

merkez, Kemer, Manavgat ve Serik ilçelerinden oluşan II. Alt Bölgedeki bu sıralama

üzümsü meyveler başta olmak üzere taş çekirdekli meyveler ve turunçgiller şeklinde,

Alanya ve Gazipaşa ilçelerinden oluşan III. Alt Bölgede tropik-subtropik meyveler başta

olmak üzere sert kabuklu meyveler ve turunçgiller şeklinde, Elmalı ve Korkuteli

ilçelerinden oluşan IV. Alt Bölgede yumuşak çekirdekli meyveler ve sert kabuklu meyveler

şeklinde ve Akseki, Gündoğmuş ve İbradı ilçelerinden oluşan V. Alt Bölgede ise üzümsü

meyveler ve sert kabuklu meyveler şeklinde bir dağılım göstermektedir.

Tablo 89. Antalya Alt Bölgelerinin Türkiye Meyve Üretimindeki Payları (2000)

(ton)

Meyveler I. Alt Bölge

II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

ANTALYA TÜRKİYE Ant./TR

Oranı

Elma 8.846 4.576 1.700 114.520 709 130.351 2.400.000 0,05

Armut 323 634 475 30.495 165 32.092 380.000 0,08

Ayva 104 148 186 4.460 80 4.978 105.000 0,05

Tr. Hurması - 67 - - - 67 12.000 0,01

İğde - - - 35 - 35 5.300 0,01

Kayısı 181 182 41 3.102 2 3.508 530.000 0,01

Kiraz 98 60 308 1.895 193 2.554 230.000 0,01

Yenidünya 578 648 6.114 - - 7.340 11.500 0,64

Erik 438 464 969 2.771 354 4.996 195.000 0,03

Şeftali 152 4.336 1.155 4.980 103 10.726 430.000 0,02

Zeytin 5.257 20.103 3.463 43 309 29.175 1.800.000 0,02

Nar 1.197 5.519 754 - 162 7.632 59.000 0,13

İncir 172 2.287 224 - 1.607 4.290 240.000 0,02

Dut 5 582 15 14 38 654 60.000 0,01

Çilek - 2.472 3.565 25 - 6.062 130.000 0,05

Üzüm 5.383 2.210 801 10.100 4.154 22.648 3.600.000 0,01

180

Meyveler I. Alt Bölge

II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

ANTALYA TÜRKİYE Ant./TR

Oranı

Ceviz 220 1.761 459 483 296 3.219 116.000 0,03

Badem 162 1.053 3.010 177 133 4.535 47.000 0,10

Portakal 184.847 69.376 19.860 - 50 274.133 1.070.000 0,26

Limon 6.379 14.262 16.391 - 15 37.047 460.000 0,08

Mandarin 5.806 12.966 1.014 - - 19.786 560.000 0,04

Altıntop 2.820 610 110 - - 3.540 130.000 0,03

Turunç 100 25 - - - 125 2.200 0,06

Avokado 20 39 95 - - 154 264 0,58

Keçiboynuzu 951 428 3.750 - 36 5.165 14.000 0,37

Muz - - 27.560 - - 27.560 64.000 0,43

Yukarıda verilen tablodan yararlanılarak Türkiye, Antalya ve Antalya alt

bölgelerinde bazı meyvelerin üretim miktarları incelendiğinde;

Türkiye’de üretilen portakalın %26’sı, muzun %43’ü, avokadonun %58’i,

narın %12’si, elmanın %5’i, keçi boynuzunun %37’si ve yeni dünyanın da

%63’ünün Antalya ilinde üretilmekte olduğu görülecektir.

Alt bölgelere göre, I. ve II. Alt Bölgelerde portakal üretiminin, III. Alt Bölgede muz

üretiminin, IV. Alt Bölgede elma üretiminin ve V. Alt Bölgede de üzüm üretiminin yaygın

olduğu görülmektedir.

5.2.1.3.2. Antalya’da En Fazla Üretimi Yapılan Meyvelerin İncelenmesi

Antalya ilinin, Türkiye’de narenciye üretimi yönünden önemli bir ayrıcalığının ve

vazgeçilemezliğinin olduğu bilinmektedir. Bu nedenle ildeki narenciye üretiminin biraz

daha detaylı olarak incelenmesine gereksinim bulunmaktadır.

Turunçgiller

Türkiye’de Turunçgil yetiştiriciliği 16 ilde yapılmaktadır. Yapılan üretimin yaklaşık

%87’si Adana, İçel, Antalya ve Hatay illerinin içinde bulunduğu Akdeniz Bölgesinden

karşılanmaktadır. Antalya ilinin bölge içerisindeki oranı %16,5’dur. İl içerisinde I. Alt

Bölgede Kumluca ve Finike’de üretim miktarı açısından ilk sırada yer almaktadır.

Sıralamada daha sonra Merkez ve Alanya gelmektedir. Turunçgiller içerisinde portakal

üretimi 1. sırada yer almaktadır. Finike yerlisi, Alanya dilimlisi gibi yöresel portakal

çeşitlerimizi zaman içerisinde korunması gerekmektedir.

Turunçgillerde taze tüketim yanında meyve suyu tüketiminin artırılması

gerekmektedir.

Turunçgillerle ilgili uluslararası kuruluşlardan en önemlisi Akdeniz Ülkeleri

Narenciye İşbirliği Komitesi (Commite de Liaison en Agrumicultere Mediterranean) dır.

Ülkemizinde üye olduğu bu kuruluşun faaliyetleri, Akdeniz havzasında konu ile ilgili

kuruluşlar arasında her konuda koordinasyon oluşturmak, pazarda haksız rekabeti

önlemek amacıyla araştırma yapmak ve önerilerde bulunmak, araştırmaları teşvik etmek,

desteklemek, koordine etmek, turunçgil tüketimini artırıcı çabalar harcamak gibi

amaçlara yönelik çalışmalardır.

Antalya ili Türkiye toplam narenciye üretiminin %16,5’ini karşılamaktadır. Yine

Türkiye toplam portakal üretiminin yaklaşık %26’sını ise 274.133 tonluk bir üretim

miktarı ile tek başına Antalya ili karşılamaktadır. Bu haliyle portakalın gerek iç ve gerekse

dış pazarlar açısından ne denli büyük bir öneme sahip olduğu açıktır.

Tablo 90. Antalya İli ve Türkiye’de Narenciye Çeşitleri Üretimi (2000)

Narenciye I. Alt Bölge

II.Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

Antalya Türkiye Ant./TR

Oranı

Portakal 184.847 69.376 19.860 - 50 274.133 1.070.000 0,256

181

Narenciye I. Alt Bölge

II.Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

Antalya Türkiye Ant./TR

Oranı

Limon 6.379 14.262 16.391 - 15 37.047 460.000 0,081

Mandarin 5.806 12.966 1.014 - - 19.786 560.000 0,035

Altıntop 2.820 610 110 - - 3.540 130.000 0,027

Turunç 100 25 - - - 125 2.200 0,057

İldeki portakal üretiminin ülke genelinde sağladığı avantajı, diğer narenciye

türlerinden olan limon, mandarin, altıntop ve turunç üretiminde görmek mümkün

değildir. Antalya ili, Türkiye toplam limon üretiminin sadece %0.81’ini, mandarin

üretiminin %0.35’ini, altıntop üretiminin %0.27’sini ve turunç üretiminin de %0.57’sini

ancak gerçekleştirebilmektedir.

Grafik 58. Antalya ve Türkiye’de Narenciye Üretimi

Antalya İlinde Üretilen Narenciyenin Türkiye Üretimiyle

Karşılaştırması

0

200.000

400.000

600.000

800.000

1.000.000

1.200.000

Portakal Limon Mandarin Altıntop Turunç

(kg

)

Antalya

Türkiye

İlde çok önemli bir potansiyel olan Turunçgil tarımını, özellikle de portakal

üretimini geliştirmek zorunludur.

Avokado

Avokado üretiminde Meksika, ABD, Brezilya, Dominik Cumhuriyeti gibi Amerika

kıtasındaki ülkeler ilk sıralarda yer almaktadır. Bazı Asya ülkeleri, Güney ve kısmen

Kuzey Afrika ülkeleri ile Avustralya ve Akdeniz’e kıyısı bulunan İsrail ile son yıllarda

üretiminde artış görülen İspanya önemli üretici ülkeler arasında bulunmaktadır. Avokado

ithal eden ülkelerin başında Batı Avrupa ülkeleri gelmektedir. Diğer ithalatçı ülkeler

arasında Japonya, ABD ve Suudi Arabistan bulunmaktadır. Avokado ihraç eden ülkeler,

başta İsrail olmak üzere Güney Afrika Cumhuriyeti, İspanya, ABD, Meksika ile bazı Afrika

ve Güney Amerika ülkeleridir.

Son yılların en fazla prim yapan meyvesi olan Avokado üretiminin %58’inin

Antalya ilinde yapılmakta olduğu görülmektedir. İlde en fazla Avokado üretimi III. Alt

Bölgede Alanya’da yapılmaktadır.

Muz

Dünyadaki muz üretimi en fazla Asya kıtası ülkelerinde yapılmakta, bu kıtayı

sırasıyla Güney Amerika, Orta Kuzey Amerika, Afrika, Okyanusya ve Avrupa ülkeleri

izlemektedir. Ülkemizde Anamur, Bozyazı, Alanya, Gazipaşa ve çevresinde, Toros

dağlarının koruduğu mikro klimalarla, çok sınırlı olarak yetiştirilmektedir. Bu nedenle

üretim miktarı azdır. Yıllık muz tüketimimiz 400.000 ton olup, üretim 80.000 ton

civarındadır. Bu eksiklik ithalatla giderilmektedir. Üretim örtü-altı yetiştiricilikle

arttırılabilir.

182

Yine Türkiye muz üretiminin %43’ü gibi büyük bir oranı Antalya’dan

karşılanmakta olduğu görülmektedir. Muz üretimi son zamanlarda örtü-altı yetiştiriciliği

şekline de dönüşmeye başlamış olup söz konusu bu uygulama hızla yaygınlaşmaktadır.

Böylece hem üretimde kalite ve kantite artırılmakta ve hem de bitkinin olumsuz çevre

koşullarından zarar görmeleri engellenmiş olmaktadır.

Keçiboynuzu

Akdeniz Bölgesi’nin doğal bitkisi olan keçiboynuzu son yıllarda bir hayli talep

görmeye başlamıştır. Özellikle meyvelerinin çocuk maması ve çikolata yapımında kakao

yerine kullanılması, bu meyvenin ihracatını artırmıştır. Toplam 14.000 ton olan Türkiye

üretiminin 5.165 tonu Antalya ilinden karşılanmaktadır. En fazla III. Alt Bölgede Alanya

İlçesinde üretilmektedir. Diğer taraftan keçiboynuzu, hemen hemen her türlü olumsuz

çevre koşullarına oldukça dayanıklı bir meyve ağacıdır.

Nar

Dünyada en fazla nar üreten ülke Türkiye’dir. İran, Afganistan, Türk

Cumhuriyetleri, Irak, Suriye, Mısır, İsrail gibi yakın doğu ülkeleri ve Pakistan, Hindistan,

Çin gibi Asya ülkeleri diğer nar üretici ülkeleridir. Daha az miktarlarda Uzakdoğu, Kuzey

Afrika, Güney Avrupa ve bazı Amerika ülkelerinde nar üretilmektedir. Türkiye ile birlikte

İran, Afganistan, Azerbaycan, İsrail ve Mısır, nar ihraç eden ülkelerdir. En önemli

ithalatçılar Arap ülkeleri Orta ve Kuzey Avrupa ülkeleri ve sonra yıllarda Japonya ve bazı

Uzakdoğu ülkeleridir. Nar uzun yıllar üretici ülkelerde tüketilirken son 15-20 yılda ve

giderek artan ölçüde uluslararası pazara girmiştir. Antalya Antalya ilinde en fazla nar

üretimi II. Alt Bölge Merkez ilçede yapılmaktadır. Ayrıca Gazipaşa İlçesinde yöreye özgü

çekirdeksiz tatlı nar üretimi yapılmaktadır. Son yıllarda yapılan yayım çalışmalarıyla nar

üretimi hızlı bir ivme kazanmıştır. Bu konuda yapılacak çalışmalarla üretim artışı

sağlanacaktır. Özellikle nar suyu ve konsantresi ihracatında önemli gelişmeler

görülmektedir.

Yenidünya

Özellikle yenidünyanın sıcaklık isteğinin fazla olması nedeniyle bu üretim modelinin

daha ziyade Alanya’da ağırlık kazandığı anlaşılmakta ve ayrıca erkenciliği nedeniyle de

pazarda iyi fiyatlar bulabilmektedir.

Elma

Elmalı ve Korkuteli ilçelerinin son derece uygun ekolojik özellikleri gereğince elma

ve armut üretimi bu ilçelerde yoğunlaşmış durumdadır. Dünya üzerinde çok geniş yayılma

alanı gösteren ve değişik ekolojilerde üretimi yapılabilen bir türdür.Bu nedenle Dünya

elma üretimi yaklaşık 57 milyon ton civarında gerçekleşmektedir.En fazla üretim 19.5

milyon ton ile Çin’de gerçekleştirilmekte, A.B.D 5.1 milyon ton ile ikinci sırada, Türkiye

2.5 milyon ton elma üretimi ile Dünyada üçüncü sırada yer almaktadır.Ülkemizde Isparta

ili elma üretiminde ilk sırada olup, Antalya ili 4. sırada yer almaktadır. IV. Alt Bölgede yer

alan Elmalı ve Korkuteli ilçelerinde toplam 114.520 ton elma üretimi yapılmış olup, bu

değer il toplamının % 87’sini oluşturmaktadır.

Dünya elma ihracatında Fransa ilk sırayı alırken, bu ülkeyi ABD, Şili ve İtalya

İzlemektedir.Ülkemiz üretim bakımından üçüncü sırada olmakla birlikte ihracatta dünya

ülkeleri arasında 21. sırada yer almaktadır.

Elma üretimini artırmak ve özellikle dünya elma ticaretinde söz sahibi olabilmek

için, birim alandan bol ve kaliteli ürün almak gerekmektedir.Bunun için, son yıllarda

olumlu sonuçlar veren ve pratiğe de yansıyan bodur-yarı bodur klon anaçları ile kurulan

sık dikim bahçelerinin daha da yaygınlaştırılması gerekmektedir. Dolayısıyla önümüzdeki

plan döneminde modern meyvecilik gereklerine tam uygunluk gösteren erken yaşta fazla

ve kaliteli ürün veren, dekara maliyeti önemli derecede azaltan kültürel uygulamaları

daha kolay ve ucuz olduğu, hastalık ve zararlıların daha etkili kontrol edildiği

183

pazarlanabilir yüksek kaliteli meyve oranında artma görüldüğü, dekara 6-8 ton elma

alınan sık dikim uygulamalarının hızla yaygınlaştırılması ve klasik elma üretim

sistemlerinin tamamen terk edilmesi gerekmektedir. İlde elma üretiminin yoğun olduğu

IV. Alt Bölge ve I. Alt Bölge içerisinde Kaş ilçesinde elma yetiştiriciliği önemli bir

potansiyele sahiptir.

Üzüm

Özellikle V. Alt Bölgede baskın bir üretim modeli haline gelmeye başlamış olan

üzüm yetiştiriciliğinde önemli gelişmelerin sağlanmış olduğu ve özellikle ilin hemen her alt

bölgesinde erkenci üzüm yetiştiriciliği için de büyük atılımlar yapılmaya başlanmış

durumdadır.

Sonuç olarak Antalya ilindeki meyve üretimi genel bir değerlendirmeye tabi

tutulduğunda; yenidünya, nar, portakal, avakado, keçiboynuzu, muz ve kısmen de

badem üretimi yönünden ilin ülke çapında büyük bir öneme sahip olduğu görülecektir.

Ancak yukarıda verilen söz konusu bu meyvelerin dışındaki meyvelerde ise ilin ciddi bir

üretim eksiğine sahip olduğu görülecektir. Bu hususlar yukarıdaki tablonun ve aşağıdaki

grafiğin incelenmesi neticesinde de açıkça görülecektir.

Badem

Badem yeşil kabuklu çağla devresinden itibaren tüketilen bir meyve türüdür. Bu

haliyle Şubat sonu- Mart başında piyasaya çıkan erken yazlık meyve türü olan badem,

daha sonra içinin tam gelişmiş ve sertleşmiş olduğu devredeki tüketimi ile de önem

kazanır. Kendisi ve yan ürünlerinin gıda, şekerleme, sanayi ve kozmetik sektöründe

kullanılması önemini artıran ve sorunlarına çözüm getirilmesini zorunlu kılan özelliği

olmaktadır.

İlde badem ağaç sayısı fazla olmasına rağmen üretim düşüktür ve çiftçimiz için

önemli bir gelir kaynağı değildir. En fazla badem üretimi III. Alt Bölgede Gazipaşa

ilçesinde yapılmaktadır. İl genelinde badem üretiminin artırılması amacıyla, iç randımanı

yüksek, bölgemiz ekolojisine uygun kaliteli standart çeşitlerle yeni bahçelerin

oluşturulmasına önem verilmelidir.Ayrıca mevcut bahçelerdeki ağaçların verimlerini

artırmak için İl Müdürlüğümüzce yapılan çeşit değiştirme aşıları devam ettirilmelidir.

Bademde ihraç potansiyelimizi artırmak için dış pazara yönelik çalışmalara önem

verilmelidir.

Çilek

Diğer bir çok meyve türünün henüz pazara sürülmediği aylarda pazarda

bulunabilmesi, albenisi ve C vitamini içeriğinin oldukça yüksek oluşu bu meyvenin

dünyada çok tutulmasına ve yüksek fiyatlarla satılmasına neden olmuştur.Lezzetli,

vitamin ve mineral maddece zengin, taze tüketimi yanında işlenerek ya da dondurularak

kullanılan ve gün geçtikçe aranılan bir meyve olması nedeniyle son yıllarda geniş bir

tüketiciye hitap eder olmuştur.Ara ziraat olarak yetiştirildiği gibi, diğer ürünlerin sınırlı

yetiştiği yamaç ve dağ köylerindeki arazide de yetiştirilebilmektedir.Değişik iklim ve

toprak karakterleri yönünden ülkemiz çilek yetiştiriciliğinde önemli bir potansiyele

sahiptir.Çilek ülkemiz için son yıllarda iyi bir ihraç ürünü haline gelmiştir.

Antalya’da çilek üretimi açık tarla ve örtü-altında yapılmakta olup, en fazla çilek

üretilen ilçe Gazipaşa’dır. İlin ekolojik yapısı çilek yetiştiriciliğinde önemli bir erkencilik

sağlamaktadır. Bu potansiyelin değerlendirilmesi ve tekniğine uygun yetiştiriciliğin hızla

yayılması gerekmektedir.

5.2.1.3.3. Antalya’daki Meyveciliğin Son On Yıllık Gelişimi ve Değişimi

Çok çeşitli meyve türlerinin yetiştirilmesinde büyük ekolojik avantajlara sahip olan

Antalya ili aynı zamanda gelişen pazarlama, ulaşım, depolama ve ambalajlama sektörleri

ile de diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi meyvecilik sektöründe de ticari anlamda büyük

184

atılımlar gerçekleştirmiştir. Ancak yukarıda sözü edilen ticari konularda 1990-2000 yılları

arasındaki zaman diliminde sağlanan başarılar, ne yazık ki doğrudan meyve üretiminde

sağlanamamıştır. Nitekim bu husus aşağıda verilen ve Antalya ilindeki bazı meyvelerin

1990-2000 yılları arasındaki üretim miktarı değişimlerini içeren grafiklerden de açıkça

görülmektedir. Aşağıdaki grafiğe göre portakal üretimi, on yıllık süreçte üretimdeki küçük

sapmalar dikkate alınmaz ise sabit kalmıştır. Elma üretimi 1990-1995 yılları arasında hızlı

bir artış göstermiş olmasına rağmen 1995-1999 yılları arasında bu üretim küçük sapmalar

dışında sabitlenmiş ve grafik verilerine göre de 1999-2000 yılları arasındaki elma

üretiminde ciddi bir azalma yaşanarak 1992 yılındaki seviyelere kadar gerilemiştir. Yine

aşağıdaki grafik değerlerine göre muz, üzüm ve zeytin üretim miktarlarında da 1990 ile

2000 yılları arasında herhangi bir artış yaşanmamıştır.

Grafik 59. Antalya İlinde Bazı Meyvelerin Üretim Miktarlarındaki Değişimler

Antalya İlinde Bazı Meyvelerin Üretim Miktarlarındaki Değişimler

0

50.000

100.000

150.000

200.000

250.000

300.000

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000

(to

n)

Portakal

Elma

Muz

Üzüm

Zeytin

Antalya ilinde üretimi yapılan çilek, nar, ceviz ve badem ile ilgili üretim

miktarlarına ilişkin olarak yukarıda yapılan değerlendirmelere benzer şekilde bir

değerlendirme yapıldığında; çilek üretiminin 1990 yılından itibaren 1997 yılına kadar az

da olsa belli üretim artışlarının gerçekleştiği ancak 1997-1998 yılları arasında hızlı bir

üretim düşüşü, 1998-1999 yılları arasında söz konusu bu düşük üretim miktarlarının

devam ettiği ve nihayet 1999-2000 yılları arasında ise ortalamaların üzerinde bir üretim

artışı sağlandığı görülmektedir. Nar üretiminde ise 1997 yılına kadar küçük artışlar

olmaklar birlikte hemen hemen sabit bir değerde süregiden üretim miktarı 1997 yılından

sonra sürekli artan bir üretim miktarına dönüşmüştür. Nar üretimine benzer şekilde ceviz

üretim miktarı da 1997 yılından sonra ciddi bir artış yaşamış ancak üretim miktarı 1998

yılından itibaren nar üretim miktarından farklı olarak stabil hale gelmiştir. İldeki badem

üretimi ise 1999-2000 yılları arasında küçük üretim miktarı sapmaları yaşamış olmakla

birlikte ne ciddi bir artış ve ne de ciddi bir azalış göstermemiştir.

185

Grafik 60. Antalya İlinde Bazı Meyvelerin Üretim Miktarlarındaki Değişimler

Antalya İlinde Bazı Meyvelerin Üretim Miktarlarındaki Değişimler

0

1.000

2.000

3.000

4.000

5.000

6.000

7.000

8.000

9.000

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000

(to

n)

Çilek

Nar

Ceviz

Badem

5.2.1.3.4. Meyve İhracatı

Ülkemiz yaş meyve üretimi 4 ana grup altında incelenmektedir. 2000 yılı itibariyle

yaklaşık 11 milyon ton meyve üretimi içinde üzümsü meyveler %38 ile en önemli paya

sahiptir. Sofralık üzüm bu grubun ticari önemi en fazla olan meyvesidir. İncir bu grubun

gerek üretim gerekse ihracat açısından ikinci önemli ürünüdür.Yumuşak çekirdekli

meyveler yaş meyve üretimimizin %27’sini oluştururken elma bu grubun en önemli

meyvesidir. Turunçgil meyveleri, yaş meyve üretiminden %20 pay almaktadır. Taş

çekirdekli meyve grubunun meyve üretimi içindeki payı %14 olup kayısı, kiraz,erik ve

şeftali bu grubu temsil eden meyveler olarak dikkat çekmektedir.

Tablo 91. Antalya İlinin Meyve İhracatı ve FOB Değerleri (2000)

Mal grubu

1999 yılı 2000 yılı

Miktar

(kg)

Değer

FOB/ USA $

Miktar

(kg)

Değer

FOB/ USA $

Hurma 0 0 0 0

İncir 2.690 3.634 47.228 58.300

Üzüm 1.497.470 693.339 3.485.883 1.602.984

Karpuz 825.682 144.154 893.417 146.931

Kavun 657.730 264.308 794.814 307.393

Elma 233.300 92.636 1.280 410

Armut 125.995 122.113 202.178 137.763

Ayva 988.700 637.487 1.253.838 775.510

Kayısı 35.494 37.321 94.860 67.911

Kiraz-vişne 4.198.806 5.525.727 2.081.365 3.690.961

Şeftali 6.350 7.275 73.369 38.482

Erik 392.088 659.688 435.251 534.719

Kestane 413.973 438.482 207.805 276.338

Diğer taze meyveler 1.365.389 950.756 1.174.613 743.372

Yaş meyve toplamı 10.741.667 9.576.920 10.745.901 8.381.074

Portakal 1.790.805 862.752 1.098.319 381.724

Mandarin 3.789.131 1.626.814 4.704.201 1.608.213

Limon 10.511.680 4.250.881 5.937.564 2.257.764

Greyfurt 1.239.556 451.729 722.102 209.710

Turunçgil toplamı 17.331.172 7.192.176 12.512.186 4.457.411

186

Antalya İhracatçılar Birliği

Avrupa Birliği ülkelerinin, taze meyve ithalatının %90-95’ini tropik-suptropik

meyveler teşkil etmektedir.

Türkiye’de turunçgil meyveleri üretici ve ihracatçı geliri yönünden oldukça

önemlidir. Yaş meyve üretiminde üzüm ve elmadan sonra 3.’cü sırada yer alan

turunçgiller ortalama %20 ihracat üretim oranı ile yıllardır 1.’ci sırada yer almaktadır.

Turunçgil ticaretinde önemli rakiplerimizden olan İspanya, İtalya ve Yunanistan’da

üretimin marjinal sınırlarına varılmıştır. Ülkemiz ise dış pazarın talep ettiği çeşitlerle

Turunçgil tarımına uygun alanlar yönünden önemli bir potansiyele sahiptir.

Türkiye yaş meyve ihracatının üretime oranı en iyimser yaklaşımla %5

civarındadır. Oysa Turunçgil meyvelerinin ihracat üretim oranı son yılların ortalaması

üzerinden yaklaşık %20’dir. Bu durum Turunçgil meyvelerinin önemini ortaya

koymaktadır. Bu meyveler önemli oranda taze olarak ihraç edilmektedir. Turunçgil

ihracatında düzenli bir artış görülmemektedir. Düzenli bir pazarlama organizasyonunun

olmayışı pazarın istediği çeşitlerin istenilen kalite ve miktarda temin edilmeyişi gibi bir

çok faktörün yanısıra iklimsel değişiklikler sonucu üretim miktarında görülen

dalgalanmalardan da olumsuz yönde etkilenmektedir.

Türkiye’de taze Turunçgil ihracatı yanında azda olsa işlenmiş Turunçgil meyveleri

ihracatı yapılmaktadır. İhracatta standardizasyona kesinlikle uyulmalı, boylama,

ambalajlama ve paketleme işlemleri ile numune alma, muayene değerlendirme ve

muayene raporunun hazırlanması gibi hususlara uygun hareket edilmelidir.

Türkiye stratejik konumu nedeniyle Turunçgil meyveleri ihracatını artırma

açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Bir yönden yüksek gelir seviyesine sahip Batı

Avrupa ülkeleri, Arap ülkeleri,diğer yanda komşu ülkeler, Türk Cumhuriyetleri potansiyel

pazarlardır. AB ülkelerinde yaşayan insanlar belirli bir miktarda meyve yeme yada meyve

suyu içme alışkanlığına sahiptir. Dolayısıyla sürekli bir aktif talepten söz etmek

mümkündür.

2000 yılı verilerine göre Antalya’nın toplam Narenciye ihracatı 12.512 ton olup,

bunun karşılığı olarak 4.457.411 ABD Doları gelir elde edilmiştir.

Tablo 92. Narenciye İhracat Değerleri

Ülke 1999 Miktar(kg) 1999 FOB ($) 2000 Miktar

(kg) 2000 FOB ($)

Fransa 55.128,000 19.436,2900

Belçika 18.599,000 11.344,7400 78.674,000 27.465,7100

Norveç 64.830,000 30.201,5900 32.452,000 12.642,6500

Hollanda 495.454,000 192.210,2700 422.202,000 146.096,8100

İsveç 10.100,000 5.800,0800 34.880,000 16.093,5000

Avusturya 4.035.538,000 1.720.521,5300 1.553.826,000 522.561,4700

Almanya 3.035.701,000 1.366.971,7022 3.215.309,400 1.184.755,1194

İtalya 39.000,000 16.020,1000

İngiltere 91.889,600 51.371,4000 39.602,000 18.115,8200

Polonya 511.081,000 189.946,9662 541.411,000 187.322,9300

Kaynak: Antalya İhracatçılar Birliği

5.2.1.4. Tarla Bitkileri Üretimi

İnsanların gereksinim duyduğu gıda maddeleri ile hayvan yemleri ve endüstri

hammadde ve ihracat mallarını geniş ölçüde tarla bitkileri tarımı sağlamaktadır. Tarla

bitkileri tarımı ülkemiz tarımının belkemiği, tarım işletmelerinin çekirdeği ve

zenginliğimizin kaynağıdır.

187

Ülkemizde tarla bitkileri tarımı oldukça geniş değişik bir biyolojik yapıya sahiptir.

Her ülkede bu kadar geniş çeşitlilik gösteren tarla kültürünü bulabilmek mümkün değildir.

Tablo 93. Türkiye’de, AB’nde ve Dünyada Tarla Bitkileri Ekilişi (2000)

Tarla Bitkileri Ekilişleri TÜRKİYE

(ha) AB Dünya

Tahıllar 13.884.600 36.380.320 419.979.917

Baklagiller 1.700.400 4.694.587 166.590.028

Endüstri bitkileri 1.304.000 323.912 43.847.402

Yumrulu bitkiler 316.350 1.495.695 23.647.907

Toplam 17.205.350 42.894.514 654.065.254

Kaynak: DİE

Tablo 94. Türkiye, AB ve Dünya Tarla Bitkileri Üretim Değerleri (2000)

Üretim Değerleri (ton) Türkiye AB Dünya

Tahıllar 31.874.000 206.816.422 1.348.232.685

Endüstri Bitkileri 21.942.339 121.027.242 518.691.733

Baklagiller 1.168.000 482.577 33.983.209

Yumrulu Bitkiler 7.651.000 54.132.501 384.647.224

Tarla Bitkileri 62.635.339 382.458.742 2.285.554.851

Kaynak: DİE, Antalya Tarım İl Müdürlüğü

5.2.1.4.1. Türkiye ve Antalya İli Tarla Bitkileri Üretimi

Tarımın önemli bir kolu olan tarla bitkileri üretimi; ekolojik, sosyal ve ekonomik

faktörlerden ileri gelen bazı sorunlardan dolayı arzulanan düzeye ulaşamamıştır. Bitkisel

üretim yapan işletmelerin büyük bir kısmı küçük işletmeler olup, işletmeler dağınık ve

parçalanmış durumdadır.

Tarım işletmelerinin giderek küçülmesi sonucu; tarımda makine alet ve ekipman

kullanılmadığı gibi, modern teknolojilerin ve tarımsal girdilerin uygulaması da

zorlaşmaktadır. Küçük işletmelerde sermeye yok denilecek kadar az olup, bu işletmelerde

ekonomik bir üretim gerçekleştirilememektedir. Tarımda iş gücünün pahalı ve zamanında

bulunamaması, mekanizasyonun ve teknolojik gelişmelerin yaygınlaştırılamaması sonucu

tarla bitkileri üretiminde verim düşmekte birim alan maliyeti yükselmektedir.

Ortakçılık ve kiralama yoluyla işletilen tarım topraklarında toprak işleme ve

yetiştirme tekniklerine önem verilmemekte, toprak verimliliği korunamamaktadır.

Uygulanan fiyat politikaları, arazi konumu ve ekolojik faktörler sonucu tarla bitkileri

Üretiminde çeşitlilik azalmakta, ekim nöbeti uygulamaları ihmal edilmektedir.

Tüm bunların yanısıra; özellikle son yıllarda bölgemizde narenciye ve seracılık gibi

rakip ürünlerin getirisinin artması da tarla bitkileri üretiminin düşme trendine girmesine

neden olmuştur.

Tablo 95. Türkiye ve Antalya İli Tarla Bitkileri Ekilişi (2000)

Tarla Bitkileri Ekilişleri ANTALYA (ha) TÜRKİYE (ha)

Tahıllar 200.602 13.887.600

Baklagiller 30.380 1.307.000

Endüstri bitkileri 27.973 1.736.400

Yumrulu bitkiler 3.672 316.350

188

Tarla Bitkileri Ekilişleri ANTALYA (ha) TÜRKİYE (ha)

Yem bitkileri 3.052 590.250

Toplam 265.679 17.837.600

Kaynak: DİE, Antalya Tarım İl Müdürlüğü

Tahıl alanları, hem Türkiye’de hem de Antalya’da en yüksek paya sahiptir.

Tablo 96. Tarla Bitkileri Alanlarının Oransal Dağılımı (2000)

Türkiye ve Antalya' da Tarla Bitkisi Alanlarının

Oransal Dağılımı (%)

0,0

10,0

20,0

30,0

40,0

50,0

60,0

70,0

80,0

90,0

TAHILLAR BAKLAGİLLER ENDÜSTRİ

BİTKİLERİ

YUMRULU

BİTKİLER

YEM BİTKİLERİ

Türkiye

Antalya

Türkiye'de tarla bitkileri alanları içerisinde tahıl alanlarının oranı %77,9 iken,

Antalya'da bu oran %75,5’dir. Türkiye'de endüstri bitkileri %9,7 oranla ikinci sırada yer

almakta iken Antalya’da % 10,5 oranla üçüncü sırada yer almaktadır.

Buna karşın baklagillerin Antalya’da oranı %11,4 iken Türkiye'de %7,3’dir.

Antalya’da tarla bitkileri içerisinde yumrulu bitkiler ve yem bitkileri alanlarının oranının

Türkiye geneline göre düşük olduğu görülmektedir.

5.2.1.4.2. Antalya İli ve Alt Bölgelerinde Tarla Bitkileri Üretimi

Tablo 97. Antalya İli Alt Bölgelerinde Tarla Bitkileri Ekilişleri (2000)

Tarla Bitkileri Alt Bölgeler

Antalya Türkiye I.

Alt Bölge

II.

Alt Böl.

III.

Alt Bölge

IV.

Alt Böl.

V.

Alt Bölge

Tahıllar 17.895 67.562 21.000 83.100 11.045 200.602 13.887.600

Baklagiller 1.350 425 150 28.070 385 30.380 1.307.000

Endüstri bitkileri 2.355 18.055 425 7.028 110 27.973 1.736.400

Yumrulu bitkiler 195 1.200 705 1.475 97 3.672 316.350

Yem bitkileri 1.422 331 0 1.180 119 3.052 590.250

Toplam 23.217 87.573 22.280 120.853 11.756 265.679 17.837.600

Antalya ilinde toplam tarla bitkisi alanlarının en fazla olduğu bölge (%45,49) IV.

Alt Bölgedir.

189

Bunu sırasıyla II, I, III ve V. Alt Bölgeler izlemektedir. Tahıl (%75,5), baklagil

(%11,4) ve endüstri bitkisi (%10,5) alanla diğer alanlara göre daha fazla orandadır.

Tahıl ve baklagiller IV. Alt Bölgede, endüstri bitkisi ise diğer alt bölgelere göre II.

Alt Bölgede daha yüksek orandadır.

Grafik 61. Tarla Bitkileri Ekiliş Oranları (2000)

Antalya Alt Bölgelerinde Tarla Bitkilerinin

Ekiliş Oranları (%)

0,00

5,00

10,00

15,00

20,00

25,00

30,00

35,00

40,00

45,00

50,00

TAHILLAR BAKLAGİLLER ENDÜSTRİ

BİTKİLERİ

YUMRULU

BİTKİLER

YEM BİTKİLERİ TOPLAM

I. Alt Bölge

II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

5.2.1.4.3. Türkiye ve Antalya’da Bazı Tarla Bitkileri Üretim Değerleri

Tablo 98. Türkiye ve Antalya’da Tarla Bitkileri Üretim Değerleri (ton)

Ürünler 1995 1996 1997 1998 1999 2000

Buğday

Antalya 388.161 384.040 411.509 442.674 382.334 408.299

Türkiye 18.000.000 18.500.000 18.650.000 21.000.000 18.000.000 21.000.000

Pamuk

Antalya 99.388 86.805 61.845 44.560 58.030 40.445

Türkiye 2.139.014 2.003.626 2.024.958 2.216.932 1.948.881 2.175.006

Mısır (Hasıl)

Antalya 21.600 34.620 54.240 45.200 75.375 118.660

Türkiye 551.000 565.000 576.000 680.000 640.000 700.000

Nohut

Antalya 23.125 15.447 23.262 21.122 20.908 17.638

Türkiye 730.000 732.000 720.000 625.000 560.000 548.000

Susam

Antalya 5.180 6.190 6.140 5.724 6.132 6.009

Türkiye 30.000 30.000 28.000 34.000 28.000 23.800

Yonca (Kuru ot)

Antalya 4.284 2.760 4.660 4.200 2.925 2.910

Türkiye 1.399.341 1.444.466 1.364.200 1.550.000 1.641.000 1.540.000

Kaynak: DİE ve Antalya Tarım İl Müdürlüğü

Tabloda yer alan ürünler ekiliş alanlarına göre Antalya’da üst sıralarda bulunmakta

olup, her biri kendi ürün guruplarını temsil etmektedirler. Bu nedenle değerlendirmeye

alınmışlardır.

Tablo incelendiğinde tarla bitkileri ürünlerinin Türkiye üretiminde büyük bir yer

kaplamadığı görülmektedir.

190

Grafik 62. Tarla Bitkileri Üretiminin Dağılımı

Antalya İlinde Bazı Tarla Bitkileri Üretimlerinin Dağılımı

Buğday

0,69

Susam

0,01

Nohut

0,03 Kuru Yonca

0,00

Hasıl Mısır

0,20

Pamuk

0,07

Antalya ili pamuk üretiminde yıllar itibariyle düşüş olmuş, Türkiye genelinde ise,

GAP bölgesinin devreye girmesiyle üretimde artış sağlanmıştır.

Buğday üretimi Türkiye’ de ve Antalya’da yıllar itibariyle iklim koşullarına bağlı

olarak dalgalanmalar göstermektedir. Tahıllar içerisinde en büyük payı buğday almaktadır

Hasıl mısır değerleri incelendiğinde, hem Türkiye hem Antalya’da doğrusal bir artış

gözlenmektedir. Mısır üretim artışında en büyük pay, pamuk ekim alanlarının

daralmasının mısıra kaymasından kaynaklanmaktadır.

Pamuk üretiminde bariz düşüş olmasına rağmen buğday ve mısır (hasıl)

üretiminde artış söz konusudur.

Grafik 63. Buğday, Pamuk ve Mısır Üretim Değerleri (2000)

Antalya' da Yıllar İtibarıyla Buğday, Pamuk ve Mısır (Hasıl) Üretim

Değerleri

0

50.000

100.000

150.000

200.000

250.000

300.000

350.000

400.000

450.000

500.000

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000

Buğday

Pamuk

Mısır(Hasıl)

Hayvancılığın, İlde üreticiler tarafından ikinci geçim kaynağı olarak görülmesi

nedeniyle yem bitkileri ekilişlerinin yok denecek kadar az olduğu görülmektedir. Son

191

yıllarda hayvancılığın geliştirilmesi kapsamında uygulanan projelerle yem bitkileri ekilişleri

desteklenerek arttırılmaya çalışılmaktadır.

İlde nohut üretimi, aile işgücüne dayalı olarak, üreticiler tarafından kendi

ihtiyaçlarını karşılamak ve sulanmayan alanları değerlendirilmek amacıyla yapılmaktadır.

Bu nedenle nohut üretimi dalgalanmalarla birlikte değişen olumsuz koşullardan

etkilenmemektedir.

Nohut, susam ve yonca (kuru ot) ürünlerinin yıllara göre üretim değerleri fazla bir

değişiklik göstermemiştir. Nohuttaki dalgalanmalar ekolojik şartlara bağlı olarak

gerçekleşmiştir.

Susam fiyatlarında meydana gelen dalgalanmalar Türkiye susam ekiliş alanlarının,

dolayısıyla üretiminin de düşüş trendine girmesine neden olmuştur. Antalya ilinde ise

pamuk ekimlerinin riske girdiği durumlarda, alternatif bitki olarak kullanılmaktadır. Yıllar

itibariyle üretimi dalgalanmalar göstermekle birlikte, yerini korumuştur.

Grafik 64. Susam, Nohut ve Yonca Üretim Değerleri (2000)

Antalya' da Yıllar İtibarıyla Susam, Nohut ve Yonca Üretim Değerleri

0

5.000

10.000

15.000

20.000

25.000

30.000

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000

Nohut

Susam

Yonca(Kuru ot)

Tabloda, Türkiye, Antalya ve Antalya alt bölgelerinde bazı tarla bitkilerinin üretim

miktarları verilmiş olup, bu ürünler stratejik önemleri ve diğer tarla bitkilerine göre

Antalya’da daha fazla üretilmesi nedeniyle seçilmişlerdir.

Türkiye' de üretilen susamın %25’i, hasıl mısırın %17’si, pamuğun %2’si,

buğdayın %2’si, nohutun %3’ü ve kuru yoncanın %0,2’si Antalya’da üretilmektedir.

Tablo 99. Alt Bölgelerde Bazı Tarla Bitkileri Üretim Miktarları (2000) (ton)

Bölgeler Buğday Hasıl

Mısır Pamuk Susam Nohut

Kuru

Yonca

I. Alt Bölge 34.115 4.900 540 1.723 1.050 0

II. Alt Bölge 239.928 93.420 39.900 4.153 345 350

III. Alt Bölge 45.050 1.250 0 53 0 0

IV. Alt Bölge 76.200 19.000 0 0 15.800 2.500

V. Alt Bölge 13.006 90 5 80 443 60

Antalya İl Toplamı

408.299 118.660 40.445 6.009 17.638 2.910

TÜRKİYE 21.000.000 700.000 2.175.006 23.800 548.000 1.540.000

Kaynak: DİE. - Antalya Tarım İl Müdürlüğü

192

Grafik 65. Tarla Bitkileri Üretiminin Oransal Dağılımı (2000)

Antalya Alt Bölgelerinde Üretilen Bazı Tarla Bitkileri Üretimlerinin

Oransal Dağılımı (%)

0,00

20,00

40,00

60,00

80,00

100,00

120,00

Buğday Hasıl Mısır Pamuk Susam Nohut Kuru Yonca

I. Bölge

II. Bölge

III. Bölge

IV. Bölge

V. Bölge

Pamuk, hasıl mısır, susam, buğday üretimi II. Alt Bölgede daha fazladır. Özellikle

pamuğun %99’u, hasıl mısırın %79’u, susamın %69'u ve buğdayın %59'u II. Alt Bölgede

üretilmektedir. Yayla kesiminde bulunan IV. Alt Bölgede, nohutun %90'ı ve kuru

yoncanın%86'sı üretilmektedir.

5.2.1.4.4. Antalya İlinde Pamuk Üretimi

Dünyada en önemli lif bitkilerinden olan pamuk, lifiyle tekstil sanayinin, tohumuyla

yağ sanayinin ve küspesiyle de yem sanayinin önemli ham maddesini oluşturmaktadır.

Dünyada yaklaşık 32.3 milyon hektar alanda ekilişi yapılmakta ve 18.9 milyon ton lif

pamuk üretimi elde edilmektedir. Türkiye’de ise 719.294 hektar alanda ekim yapılmakta

ve 791.298 ton lif pamuk üretilmektedir. Lif verimi yönünde ise Türkiye önemli pamuk

üreticisi ülkeler arasında yer almaktadır (Daimi Pamuk Çalışma Gurubu Toplantıları

Raporları 1999 – 2000 sezonu verilerine göre).

Tablo 100. Türkiye ve Antalya İli Pamuk Üretim ve Ekiliş alanları Değerleri

(2000)

Yıllar

Antalya Türkiye

Ekim Alanı (ha)

Üretim (kütlü ton)

Ekim Alanı (ha)

Üretim (kütlü ton)

1990 32.004 97.461 641.253 129.465

1991 27.596 73.192 598.620 100.788

1992 29.036 77.536 637.478 106.572

1993 26.010 69.888 567.852 95.898

1994 16.000 50.529 581.491 66.529

1995 30.000 99.388 756.694 129.388

1996 28.005 86.805 743.775 114.810

1997 19.788 61.845 721.723 81.633

1998 14.935 44.560 756.566 59.495

1999 18.310 58.030 719.294 76.340

2000 12.685 40.445 654.177 53.130

Kaynak: DİE, Antalya Tarım İl Müdürlüğü İstatistikleri

193

Antalya Bölgesinde pamuk tarımının ne zaman başladığı bilinmemekle beraber,

bölge çiftçisinin çok eskiden beri kendi ihtiyaçlarının karşılamak amacıyla yerli pamuk

yetiştirdikleri bilinmektedir. Antalya’da pamuğun ekonomik önem taşıyan bir ürün haline

gelmesinin başlangıcı 1940 yılına rastlar. Bu yıllarda bölge çiftçilerine parasız tohum

dağıtılması ve yeni çeşitlerin bölgeye getirilmesiyle pamuk ekimine büyük önem

verilmeye başlanmış, hatta pamuk en önemli ürün olmuştur.

Antalya Bölgesi pamuk üretimi açısından Türkiye toplam üretimi içinde küçük bir

paya sahip olmakla beraber, rakip ürünlerin fazlalığına rağmen ekim alanı ve üretim

olarak uzun yıllar Türkiye toplumunun %4’ünü oluşturmuştur.

Grafik 66. Antalya İli Pamuk Üretiminin Türkiye’deki Payı (2000)

Türkiye Pamuk Üretiminde Antalya İlinin Payı (%)

0,00

1,00

2,00

3,00

4,00

5,00

6,00

7,00

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000

Üretim maliyetinin yüksek olması, GAP’ın doğal sonucu Güneydoğu Anadolu

pamuk üretim alanlarının hızla artmasına bağlı olarak, işçi sıkıntısı gündeme gelmiş, bu

nedenle de pamuk üretim alanları, işgücü yerine makine gücü, çok işgücü yerine az

işgücüyle yapılabilecek daha karlı ürünlere kaymasına yol açmıştır.

Son yıllarda bölgemizde fiyatların istikrarsızlığı, çiftçilere yönelik hükümet

politikalarının olumsuzluğu ve narenciye, mısır ve seracılık gibi rakip ürünlerin getirisinin

artmasıyla düşme trendine girmiştir. Grafikten de izlenildiği gibi Antalya ilinin pamuk

üretimindeki payı yıllara göre değişiklik göstermiş olup, 2000 yılında üretim 1990 yılına

göre %41 düzeyinde azalmıştır.

194

Tablo 101. Antalya İlinde Pamuk Üretiminin Gelişimi (1990-2000)

Pamuk Üretimindeki Gelişme Eğilimi

0

20.000

40.000

60.000

80.000

100.000

120.000

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000

(to

n)

5.2.1.5. Süs Bitkileri Üretimi

Dünyanın bazı ülkelerinde ve Türkiye’de bitkisel üretimler arasında süs bitkileri

önemli bir yer almaktadır. Pek çok ülkede ekonomiye katkı sağlayan etkili bir sektör

olarak kabul edilmektedir.

Dünyada 145 ülkede 218.105 hektar alanda süs bitkileri üretimi yapılmaktadır.

Dünyadaki süs bitkileri ticaretinin değeri yaklaşik 50 milyar Dolardır. Bunun içerisinde

kesme çiçek 25 milyar Dolar, iç mekan bitkileri 14,3 milyar Dolar, dış mekan süs bitkileri

10 milyar Dolar ve doğal çiçek soğanları 1 milyar Dolar ticaret hacmine sahiptir.

Ülkemiz iklim ve toprak özellikleri bakımından süs bitkileri yetiştiriciliğine uygun,

aynı zamanda bir çok süs bitkisinin gen kaynağıdır.

Kırsal alanlardan kentlere olan göçler sonucu betonlaşmanın artması, eğitim

seviyesinin yükselmesi ve çevre bilincinin artmasına paralel olarak süs bitkilerine olan

talep artış göstermiştir. Gittikçe artan talep, birim alandan fazla ürün alınarak gelir

seviyesinin yükselmesi ve ihracat olanaklarının doğması bir çok ülkede olduğu gibi

ülkemizde de bu sektörün hızla gelişmesine neden olmuştur.

Süs bitkileri; genel anlamda kesme çiçek, iç ve dış mekan süs bitkileri, yabani

soğanlı, yumrulu, rizomlu bitkiler olarak gruplandırılabilir. Süs bitkileri içinde en önemli

yere sahip olan kesme çiçekler buket, sepet, çelenk yapımında kullanılmak üzere kesilmiş

taze çiçekler olarak tanımlanabilir .

5.2.1.5.1. Türkiye’de ve Antalya’da Mevcut Durum

Yapmış olduğu istatistiki çalışmada, 2001 yılı itibariyle en fazla süs bitkileri üretimi

yapılan 26 il içerisinde sırasıyla İzmir, Yalova, Antalya, İstanbul, Eskişehir ve Bursa yer

almakta olduu görülmüştür. Bu iller toplam üretim alanı içerisinde %83 paya sahiptir. Söz

konusu illerin dağılımında ise; %25 İzmir, %20 Yalova, %17 Antalya, %11 İstanbul, %5

Eskişehir ve %4,8 ile Bursa yer almaktadır.

Türkiye ve Antalya ilinin 1999, 2000 ve 2001 yılı toplam süs bitkileri üretim

alanları tabloda verilmektedir.

Tablo 102. Türkiye ve Antalya’da Süs bitkileri Üretim Alanları (da)

Süs Bitkisi 1999 2000 2001

195

Türkiye Antalya Türkiye Antalya Türkiye Antalya

Kesme Çiçek 8.544 2.804 7.587 2.515 10.364 2.643

İç ve Dış Mekan Bitkiler 6.456 330 6.223 367 8.027 387

Yabani Soğanlı Yumrulu, Rizomlu Bitkiler

129 57 118 81 193 94

Toplam 15.131 3.192 13.929 2.963 18.584 3.124

Antalya ilinin, Türkiye toplam süs bitkileri alanları içerisindeki payı 1999 yılında

%21, 2000 yılında %21,3 ve 2001 yılında ise %16’dır. Ancak ihracat amaçlı üretilen

kesme çiçek yetiştiriciliğinde 1999 yılında %28, 2000 yılında %33 ve 2001 yılında ise

%25,5 paya sahip olduğu görülmekle birlikte kesme çiçek ihracatında Antalya birinci

sıradadır.

Tablo 103. Antalya‘nın Yıllar İtibariyle Süs Bitkileri Üretim Alanları (da)

Üretim Dönemi

Kesme Çiçek İç ve Dış

Mekan Süs Bitkileri

Soğanlı,

Yumrulu Rizomlu Bitkiler

TOPLAM

1985-1986 70 - - 70

1986-1987 394 11 236 641

1987-1988 638 16 281 935

1988-1989 1256 56 151 1463

1989-1990 1218 89 232 1539

1990-1991 1200 164 154 1518

1991-1992 1469 152 34 1655

1992-1993 1527 152 22 1701

1993-1994 1590 160 34 1784

1994-1995 1650 236 48 1934

1995-1996 1915 249 49 2213

1996-1997 2148 302 49 2499

1997-1998 2172 373 52 2597

1998-1999 2804 330 58 3192

1999-2000 2515 367 81 2963

2000-2001 2643 387 94 3124

2001-2002 2858 667 108 3634

2002-2003 3.369 814 140 4.323

Antalya ilinde ihracaat amaçlı kesme çiçek üretimine 1985 yılında 70 dekar örtü-

altında başlanmış olup; 2002-2003 üretim döneminde bu alan 3.369 dekara yükselmiştir.

Toplam süs bitkileri ekiliş alanı da 70 dekardan 4323 dekara çıkmıştır. Bu da gün geçtikçe

İlde süs bitkilerinin önemli bir üretim kolu haline geldiğinin göstergesidir.

196

Grafik 67. Yıllar İtibariyle Süs Bitkileri Üretim Alanları

Yıllar İtibariyle Antalya İlinde Süs Bitkileri Üretim Alanlarının Gelişimi

0

500

1000

1500

2000

2500

3000

3500

4000

4500

5000

1985

1986

1987

1988

1989

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

2002

(da)

Kesme Çiçek

İç ve Dış Mekan Süs Bitkileri

Yabani Soğanlı-Yumrulu-Rizomlu Bitkiler

Toplam

Kesme çiçek üretiminde 1998-1999 yıllarında üretim alanlarındaki artış ile beraber

satış fiyatlarının düşmesi bir sonraki yılın üretim alanlarının düşmesine, 2000’li yıllardan

sonra ise bilinçli üretim ve pazarlama ağının gelişmesiyle elde edilen net karın yüksekliği

üretim alanlarını artırmıştır. İç ve dış mekan süs bitkileri üretim alanlarında 1994 yılından

itibaren yavaş bir gelişme, 2000 yılından sonra daha hızlı bir gelişme görülmektedir.

Doğal çiçek soğanlarının büyük bir bölümü doğadan sökülmektedir. Sadece üretim ve

büyütme tarlaları ekim alanı olarak kayıt altına alınabilmektedir. Bu da doğal çiçek

soğanları ekim alanlarının toplam süs bitkileri üretim alanları içerisinde küçük bir paya

(%3) sahip olmasına nedendir.

Tablo 104. Antalya İli Alt Bölgelerine Göre Süs Bitkileri Üretim Alanları (2001)

Süs Bitkileri

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge V. Alt Bölge İl Toplamı

Cam

Sera

Pla

sti

k

Sera

Açık

Tarla

Cam

Sera

Pla

sti

k

Sera

Açık

Tarla

Cam

Sera

Pla

sti

k

Sera

Açık

Tarla

Cam

Sera

Pla

sti

k

Sera

Açık

Tarla

Cam

Sera

Pla

sti

k

Sera

Açık

Tarla

Gen

el

To

pla

m

Kesme Çiçekler

25 206 2.370 37 4 1 210 2.396 37 2.643

İç ve dış Mekan Bitkileri

5 12 30 76 238 3 14 9 33 95 259 387

Yabani Soğanlı, Yum. Riz. Bitkiler

23 56 15 0 0 94 94

Genel Toplam

30 12 236 2.446 298 7 15 65 15 243 2.491 390 3.124

Antalya ili alt bölgelerine göre süs bitkileri üretim alanları tabloya çıkarılmıştır.

Toplam süs bitkileri üretiminin %84’nü kesme çiçek oluşturmaktadır. Özellikle kesme

çiçek üretimi plastik serada yapılmaktadır. Bunu %12 ile iç ve dış mekan süs bitkileri, %3

197

ile doğal çiçek soğanları oluşturmaktadır. Toplam üretimin %95’i II. Alt Bölgede yer

almaktadır. 2001-2002 üretim döneminde IV. Alt Bölgede bulunan Korkuteli İlçesinde

yaklaşık 80 dekar alanda yaz yetiştiriciliği başlamış olup; tüm yıl boyunca ihracatta

süreklilik sağlanması amaçlanmıştır.

5.2.1.5.2. Kesme Çiçek Üretimi

Kesme çiçek yetiştiriciliği süs bitkileri sektörü içinde yer alan ve bu sektör

içerisinde tüm Dünyada hem üretim hacmi hem de ekonomik değer olarak en geniş paya

sahip olan faaliyet alanıdır. Kesme çiçek kavramı bu amaçla yetiştirilen bitkilerin çiçek

veya goncalarının taze, kurutulmuş, boyanmış, ağartılmış, dolgu maddeleri ile

desteklenmiş veya başka bir biçimde kullanıma sunulmuş durumlarını ifade etmektedir.

Dünyada kesme çiçek üretimi en fazla Hollanda’da yapılmaktadır. Hollanda

üretiminin yanısıra reexport yaptığından Dünya sıralamasında ihracatta da lider ülke

konumunda bulunmaktadır. Hollanda ekolojik dezavantajlarına karşın geliştirdiği yüksek

teknolojiler ile büyük ilerleme kaydetmiştir. Kolombiya’da örtü-altında dünyanın en

kaliteli karanfilleri yetişmekte ve yılın on ayında rahatlıkla karanfil hasat edilmektedir.

Kenya’da büyük arazilerde açıkta kesme çiçek yetiştiriciliği yapılmaktadır. İşçilik

ücretlerinin ve sabit tesis yatırımlarının düşük olması nedeniyle pazarda oldukça avantajlı

durumdadır. İsrail’de ise son yıllarda işçilik maliyetlerinin yükselmesi, su ve nakliye

problemlerinin artması kesme çiçek üretiminin azalmasına; bunun yerine yoğun teknoloji

kullanımına uygun üretim kollarına geçişe neden olmuştur. Dünya kesme çiçek pazarında

önemli konumda bulunan diğer ülkeler ise İspanya, Ekvador, İtalya, Japonya, Almanya ve

Tayland’dır.

İklim özellikleri açısından büyük avantajlara sahip olan ülkemizde ticari anlamda

kesme çiçek üretimi 1940’lı yıllarda İstanbul ve Yalova çevresinde başlamış daha sonra

Ege ve Akdeniz Bölgelerine yayılmıştır. Kesme çiçek üretim alanı bakımından İstanbul ve

İzmir uzun yıllar önde gelmiş olup, sektörün ihracata yönelik olarak hızla gelişmesi ile

Antalya ili en önemli üretim merkezi haline gelmiştir. Ülkemiz bugün kesme çiçek

üretiminde miktar ve kalite açısından yukarıda saydığımız ülkeler ile rekabet edebilecek

düzeye gelmiştir.

Tablo 105. Antalya İlinde En fazla Üretimi Yapılan Kesme Çiçek Türleri

KESME ÇİÇEKLER

2000 2001 2002

Üretim Alanı (da) Üretim Alanı (da) Üretim Alanı (da)

Karanfil 1845,7 1835,7 2006,5 Gerbera 357,2 435,2 476,5 Solidago 72,45 82,4 91,4 Gypsophilla 65,05 49 76 Gül 56 71 67 Gladiol 34,3 34,3 10,2 Krizantem 14 31,5 19 Diğerleri 70,3 103,9 111,9 TOPLAM 2515 2643 2858,5

İlde kesme çiçek türlerinden en fazla Sprey ve Standart Karanfil, Gerbera,

Solidago, Gypsophilla, Gül, Krizantem ve Gladiol üretilmektedir. Ayrıca son yıllarda

Lisianthus, Frezia, Lilium, Statice, Şebboy gibi türler yanında arajmanlarda kullanılmak

üzere Okaliptus, Hypericum, Casuarina gibi türler de yetiştirilmeye başlanmıştır.

198

Grafik 68. Antalya İlinde Üretilen Kesme Çiçek Türlerinin Alan Dağılımı (2002)

Önemli Kesme Çiçek Türlerinin Üretim Alanları

Karanfil

70,2%

Gül

2,3%

Gerbera

16,7%

Solidago

3,2%

Gypsophilla

2,7%

Gladiol

0,4%

Krizantem

0,7%

Diğerleri

3,9%

İlde 2002 yılı kesme çiçek üretim alanında %70’2’lik bir payla karanfil 1. sırayı

almakta ve üretilen karanfilin %95'i ihraç edilmektedir. Bunu %16,7 ile Gerbera, %3,2 ile

Solidago,%2,7 ile Gypsophilla, %2,3 ile Gül, %0,7 ile Krizantem, %0,4 ile Gladiol gibi

türler takip etmektedir.

İlde 2000 yılından itibaren büyük firmalar topraksız tarım uygulamalarına geçerek;

Gerbera, Gül, Anthirinum, Karanfil ve Gypsophilla gibi kesme çiçek türlerini volkanik tüf,

kaya yünü gibi topraksız ortamlarda yetiştirmeye başlamışlardır. Bu üretim şeklinde

modern tekniklerle daha kaliteli ürünler elde edilmekte bu da ihracat olanaklarını

arttırmaktadır.

Üretim Sistemi

Antalya ilinde 2002-2003 üretim döneminde kesme çiçek üretimi, ithalatı ve

ihracatı ile uğraşan 43 firma mevcuttur. 1985’li yıllarda üretim sözleşmeli üretici modeli

ile başlamış, daha sonra ortakçılık sistemi gelişmiş, 1998-2000 yılları arasında ise

sektördeki karlılığın ve verimliliğin düşmesinden dolayı daha verimli bir model olan dal

başı sistemine geçilmiştir. Dal başı sistemine göre ihracatçı firmalar tüm girdileri

karşılamakta ve işçi ailesi kaliteli ürettiği dal başına ücret almaktadır. Bu sistem ile kalite

ve verimlilik artarak birim alandan ihracata giden dal sayısı yükselmiştir.

Ekonomik Önemi

Kesme çiçek sektörünün İl için ekonomik önemi büyüktür. Burada örtü-altı ve açık

tarlada dekara yıl boyunca 1,5 işçi istihdam edilmektedir. Sektörde yan sanayi kollarıyla

beraber ortalama 10.000 işçi çalışmakta olup; en son üretim teknikleri kullanılmaktadır.

Sektörün geçmişi 15 yıl olmasına rağmen; özellikle damlama, yağmurlama ve sisleme

teknikleri, yaprak ve sıvı gübre uygulamaları, toprak ilaçlamaları, toprak ve yaprak

tahlilleri ve son yıllardaki topraksız tarım uygulamaları gibi modern tarım tekniklerine

öncülük etmiş, bu tekniklerin diğer tarım kollarına da yayılmasına yardımcı olmuştur.

İlde kesme çiçek genellikle örtü-altında plastik seralarda yetiştirilmektedir. Bundan

dolayı sera yapımında kullanılan demir, boya, plastik malzemelere talep her geçen gün

artmaktadır. Bunun sonucunda da imalat ve montaj sanayi kolları gelişmiştir. Ayrıca

elektrik, makina yan sanayi (hidrofor, dalgıç pompa, soğutucular, jeneratör, sulama,

ilaçlama, gübreleme, iklim sistemleri otomasyon aletleri, bilgisayar v.s) ambalajlama,

199

paketleme ve nakliye sektörünün de gelişmesine neden olmuştur. Bu sektörlerin

gelişmesi ile de iş hacmi artmış ve işçi istihdamı çoğalmıştır.

Kesme Çiçek İhracatı

Antalya ilinde 1985 yılında 6,5 milyon dal ile başlayan kesme çiçek ihracatı 2001

yılı itibariyle 117 milyon adedi bulmuştur. Kesme çiçek ihracatı 1990’lı yıllara kadar gerek

miktar gerekse değer açısından önemli artışlar göstermiştir. Ancak daha sonraki yıllarda

miktar ve değer artışları mutlak olarak artmaya devam etmişse de değer artış oranlarında

düşme olmuş ve son yıllarda daha fazla ürüne karşılık daha az ihracat geliri elde edilmeye

başlanmıştır. Bu durum 1990-2000 yılları arasında üretim ve pazarlama sorunlarının

ortaya çıktığının göstergesidir. Bunun birçok nedeni olmakla birlikte en önemlilerinden

birisi ihracatın tek türe bağımlı olması ve ürün çeşitlendirmenin bugüne kadar

yapılamamasıdır. En fazla ihraç edilen kesme çiçek türleri Sprey ve Standart Karanfil,

Gerbera, Gül, Gypsophilla, Solidago, Krizantem ve Gladiol’dür.

Tablo 106. Türkiye’den İhraç Edilen Süs Bitkileri Miktarları ve Değerleri

Süs Bitkileri

2000 2001

Miktar (dal - adet)

Değer FOB (USD)

Miktar (dal - adet)

Değer FOB (USD)

Doğal çiçek soğanları 25.418.097 2.010.338 24.505.762 1.248.599

Diğer çiçek, yumru, kök vb. sürgün başı, rizomlar

2.968.130 219.044 9.498.117 583.978

Çiçek Soğanları Toplamı

28.386.227 2.229.382 34.003.879 1.832.577

Karanfil 106.151.094 6.631.694 128.435.978 7.525.271

Gül 255.750 14.622 1.417.738 146.803

Krizantem 46.533 6.625 51.823 5.442

Orkide 0 0 220 421

Gladiol 35.705 5.851 77.010 5.178

Lilium 93.944 6.323 173.303 9.769

Begonvil 6.050 711 3.025 175

Gerbera 1.579.286 221.739 1.387.031 204.063

Anthurium 310.897 35.889 39.513 3.887

Viola 35.020 7.003 10 3

Gypsophilla 104.393 17.734 419.119 69.324

Statice 6.020 213 14.227 919

Solidago 348.264 34.399 263.782 25.498

Diğer taze çiçekler 286.094 34.603 128.614 14.606

Diğer taze olmayan - Kurutulmuş vb. çiçekler

257.339 261.636 588.455 136.815

Kesme Çiçek Toplamı 109.516.389 7.279.042 132.999.848 8.148.174

Çelik ve Fideler 8.839.128 2.123.808 11.856.453 2.044.575

Yosun ve Ağaç Dalları 4.065.482 1.328.323 2.989.860 2.861.607

Türkiye Genel Toplamı 150.807.226 12.960.555 181.850.040 14.886.933

Antalya Kesme Çiçek İhracatı

104.875.628 6.667.003 117.359.803 7.256.089

Kaynak: Antalya Kesme Çiçek İhracatçıları Birliği

200

2001 yılı Türkiye kesme çiçek ihracatı 132.999.848 dal olup, karanfil 1. sıradadır.

İhraç edilen karanfil 128.435.928 dal ile %96,5 paya sahiptir. Bunu %1,065 ile gül,

%1,042’lik payla gerbera izlemektedir. 2001 yılı kesme çiçek ihracatında 117.359.803 dal

ile Antalya (%88,3 ) 1. sıradadır.

Aşağıdaki tabloda ülkeler bazında yapılan kesme çiçek ihracat miktarları, elde

edilen gelir ve ülkelerin payı verilmektedir.

Tablo 107. Ülkeler Bazında Antalya İlinden Yapılan Kesme Çiçek İhracatı

Ülkeler 2000 2001 Pay

(%) Miktar (Dal) Değer (US $) Miktar (Dal) Değer (US $)

İngiltere 73.996.399 4.151.768 85.363.162 4.788.229 64,1

Hollanda 16.032.337 963.797 18.999.584 1.004.588 14,2

Romanya 325.500 35.962 8.130.300 501.934 6,1

Rusya 7.970.100 587.593 6.628.070 591.535 4,9

Yunanistan 745.960 59.160 4.825.230 134.905 3,6

Japonya 5.832.256 864.303 3.934.970 650.200 2,9

Almanya 419.125 203.823 1.140.094 119.393 0,85

Bulgaristan 35.000 3.874 923.848 56.590 0,69

İsveç 733.800 54.500 823.840 51.788 0,6

Diğerleri 3.425.912 354.262 2.230.750 249.013 2,06

Toplam 109.516.389 7.279.042 132.999.848 8.148.175 100

Kaynak: Antalya Kesme Çiçek İhracatçıları Birliği

Kesme çiçek ihracatında en önemli pazarlarımız sırasıyla İngiltere, Hollanda,

Romanya, Rusya, Yunanistan ve Japonya’dır. Ayrıca İlden bavul ticareti şeklinde yapılan

ihracat ile özellikle Standart Karanfil ve Gerbera türleri Rusya, Romanya ve Ukrayna

pazarlarına gönderilmektedir. Bavul ticareti kayıt altına alınamadığı için kesme çiçek

ihracatından elde edilen gelir de düşük görülmektedir.

Antalya ilinde üretilen kesme çiçek türlerinden özellikle karanfilin ek ısıtma ve

aydınlatma istemeden yetiştirilebilmesi, tüketiminin İngiltere’de yoğun olması ve

pazarlama ağının bu hat üzerinde daha düzenli olmasından dolayı ihracatımızın büyük bir

bölümü İngiltere’ye yapılmaktadır.

İlde ihracatçı firmaların birbiriyle rekabetini önlemek ve Türk çiçeği imajının

kuvvetlendirilmesi, nakliye ve girdi masraflarının azaltılması, üreticilerin ve ihracatçı

firmaların örgütlenmesi amacıyla iki şirket kurulmuş olup; SDŞ (Sektorel Dış Ticaret A.Ş)

ve UFE (Uluslararası Çiçek İhracatçıları Birliği) çalışmalarına devam etmektedirler.

İlde ayrıca, merkezleri İstanbul’da olan 2 adet çiçek kooperatifi bulunmakta olup,

özellikle iç piyasa taleplerini karşılamaktadırlar. Son yıllarda her iki kooperatif de ihracat

yapmaya başlamıştır.

Bölgemizin ekonomik hayatında üretim, tüketim, iç piyasa ve ihracatta büyük

önem taşıyan ve alternatif üretim niteliğinde olan süs bitkileri alım satımlarının organize

ve disipline edilmesi, üreticilerin ihracata yönelik ürünlerini rahatlıkla satabilmesi, iyi ve

kaliteli ürüne yüksek fiyatın ödenmesi, alıcıların firma firma dolaşarak ürün temin etme

yerine, ürünlerin bir merkezde kalite kontrollerinden geçerek ve alıcı rekabeti sağlanarak

satılmasına imkan veren bir ortam olan MEZAT ile mümkündür. Bu nedenle Antalya ilinde

uluslararası mezat kurulması için çalışmalar devam etmektedir.

5.2.1.5.3. İç ve Dış Mekân Süs Bitkileri

Antalya ilinde üretilen iç ve dış mekan süs bitkileri 1986-1987 yıllarında 11 dekar

201

alan ile başlamış 2002-2003 üretim döneminde ise 162 dekarı örtü-altında, 652 dekarı

açık alanda olmak üzere toplam 814 dekara çıkmıştır.

Tablo 108. Türkiye İç ve Dış Mekan Süs Bitkileri Üretim Alanı (2001)

İller Alan (da)

Yalova 1.650

İzmir 1.625

Eskişehir 953

Sakarya 752

İstanbul 654

Ankara 481

Antalya 387

Kocaeli 369

Bursa 352

Diğer iller 801

Toplam 8.027

İç ve dış mekan süs bitkileri üretim alanlarında Yalova birinci sırayı alırken Antalya

yedinci sırada yer almaktadır. Ancak 2002-2003 üretim döneminde turizm sektörünün iç

ve dış mekan bitkilerine olan talebi dolayısıyla firmaların bu sektöre yatırım yapmalarını

sağlamış bu nedenlede üretim alanı artmıştır.

İç ve dış mekan süs bitkilerinde istatistiksel çalışmalar yeterince

yapılamamaktadır. Ancak iç mekan süs bitkileri üretimi yapan özel kuruluşlardan alınan

bilgilere göre; üretimin %80’i yaprağı güzel saksı bitkileri, %15’i çiçekli saksı bitkileri,

%5’nin de kaktüs ve etli yapraklı bitkilerin oluşturduğunu belirtmişlerdir. İlde yaprağı

güzel saksı bitkilerinden en fazla Ficus, Dieffenbahia, Codiaeum(kroton), Schefflera ve

Yucca çeşitleri yetiştirilmektedir.

Dış mekan süs bitkilerinde ise; üretimin %40’ı yer örtücüler ve mevsimlik

çiçekler, %40’ı çalılar ve ağaççıklar, %20’sini de büyük ağaçlar oluşturmaktadır. İlde en

fazla pazar payı olan mevsimlik çiçekler, çalı formunda olan çiçekli bitkiler (begonvil,

yasemin, zakkum ) ve iğne yapraklı ağaçcıklardır.

5.2.1.5.4. Doğal Çiçek Soğanları

Ülkemiz sahip olduğu iklim ve toprak özellikleri nedeniyle, çok zengin bitki

örtüsüne sahiptir. Bu bitki örtüsü içinde doğal çiçek soğanlarının özel bir yeri vardır.

Soğanlı bitkiler; deniz seviyesinden oldukça yüksek yaylalar, yamaçlar, kayalıklar,

kaya çatlakları, orman altları ve yarı nemli çayırlıklarda yetişebilmektedir.

Manavgat, Alanya, Gazipaşa, Akseki, Gündoğmuş ve İbradı İlçelerinin dağ

köylerinde, yaylalarında doğal olarak yetişen ve ekonomik önemi olan birçok soğanlı,

rizomlu, yumrulu bitki çeşidi mevcuttur. Bu bitkilerden ekolojimizde yoğun olarak

bulunan özellikle Galanthus elwesii (kardelen), Eranthis hyemalis (sarı karçiçeği),

Anemone blanda (yoğurt çiçeği), Cyclamen cilicium ihracatta en büyük paya sahiptir.

Antalya İhracatçı Birlikleri'nden alınan ihracat kayıtlarına göre; Ülkemizden 2001

yılında 24.505.762 adet doğal çiçek soğanı ihraç edilmiş ve 1.248.599 Dolar gelir elde

edilmiştir. Diğer çiçek soğanı, kök, sürgün başı ve rizomlarında ihraç edilmesiyle birlikte

toplam çiçek soğanı 34.003.879 adet ve elde edilen gelir de 1.832.577 Dolardır.

Doğal çiçek soğanları ile ilgili olarak; Ülkemiz florasının korunması amacıyla,

doğada bulunan soğanlı çiçek neslinin tahrip edilmeden ve tüketilmeden, tohum, soğan

ve diğer aksamlarının üretilmesi, büyütülmesi ve depolanması ile ihracatına ait esasları

düzenlemek için yayınlanan yönetmelik çerçevesinde işlemler yürütülmektedir.

Yönetmelik gereği; Tarım Bakanlığının çağrısı üzerine Danışma Kurulu ve Teknik Komite

202

toplantıları yapılarak, çiçek soğanlarının cins, tür, miktar, doğa, büyütme ve üretim

kontenjanları, söküm takvimi belirlenmekte ve hazırlanan Doğal Çiçek Soğanı İhracat

Listesi her yıl Ekim-Kasım aylarında Resmi Gazetede tebliğ edilmektedir. Bu listenin

dışında Teknik Komitenin izni olmadan doğadan ticari amaçlarla çiçek soğanı toplayıp

ihraç etmek yasaktır.

Doğal çiçek Soğanları Yönetmeliğinde belirtildiği gibi; doğa, büyütme ve üretim

tarlalarındaki soğan populasyonunun durumunu tespit etmek amacıyla alt komiteler

oluşturulmuştur. Alt Komite temsilcileri soğanların ekim, dikim, büyüme ve hasat

zamanlarında teknik geziler düzenleyerek, soğan populasyonları hakkında ilgili makama

inceleme ve tespit raporlarını sunmaktadırlar.

Serik ilçesi Kayaburnu Mevkii'nde Doğal Çiçek Soğancıları Derneği tarafından

yaptırılan bir ön depo mevcuttur. Firmalar kontenjanları oranında doğadan ve üretim

tarlalarından söküm yaptırmaktadırlar. Firmalara bağlı olan bölge sökücüleri ve bölge

sökücülerine bağlı köylüler, tespit edilen söküm zamanında hasada başlamaktadırlar.

Doğa, büyütme ve üretim tarlalarından söktükleri soğanların cins, tür, miktar, menşei ve

çevre ölçüleri gibi kayıtları tutularak; ayıklama, yıkama, eleklerde ve tahta kasalarda

kurutma işlemlerinden geçirilmektedir. Antalya ilinde ana depo bulunmadığından

soğanlar; doğadan alınan ürünler için Orman Bölge Müdürlüklerinden Menşei Belgesi,

büyütme ve üretim sahalarından alınan ürünler için İl Müdürlüklerinden alınan Hasat

Belgesi ile beraber ihracatın yapılacağı ildeki ana depolara sevk edilir. Doğal çiçek

soğanlarına ihraç izni verme yetkisi Tarım Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel

Müdürlüğü'ne aittir.

Doğal çiçek soğanlarının sökümü ne kadar kontrollü yapılırsa yapılsın, ihraç

büyüklüğü altında kalan bir miktar elek altı materyalin sökülmesi kaçınılmazdır. Ancak

söküm aşamasında bilinçli kişilerin söküm yapmasıyla bu oran düşürülebilir. İhraç artığı

soğanlar (elek altı soğanlar) tekrar ekolojilerine götürülerek, büyütme tarlalarına

ekilmekte, materyalin ihraç boyuna gelmesi sağlanmaktadır.

5.2.1.6. Doku Kültürü Çalışmaları

Doku kültürü steril ve kontrollü şartlar altında yapılan doku ve organ

çalışmalarıdır. Doku kültürü dalları içerisinde pratikte en yaygın olarak kullanılan teknik

Meristem kültürü ve sürgün ucu tekniğidir. Meristem kültürü tekniği ile uzun yıllardan beri

virüsten ari bitki elde edilmeye başlanmıştır..

Ülkemizde Özel Firmalar, Araştırma Enstitüleri ve Fakülteler bünyesinde faaliyet

gösteren bir çok doku kültürü laboratuarı mevcuttur.

Antalya ili Serbest Bölgesinde 1998 yılında yaklaşık 2,5 dekar alanda, kapasitesi

20.000.000 adet/yıl olan Hollanda ortaklı bir doku kültürü laboratuarı kurulmuş olup, hem

yurtiçi hem yurtdışına fide göndermektedir. Başta Gerbera, Hosta, Syngonium,

Tradescantia, Hemerocallis, Pulmonaria, Geranium, Kivi, Muz, Krizantem, Enginar gibi

olmak üzere yaklaşık 800 türde doku kültürü çalışmaları devam etmektedir.

İlde süs bitkileri fide ithalatının yoğun olarak yapılması üretim maliyetini

artırmaktadır. Doku kültürü laboratuarlarının desteklenmesi ve kapasitelerinin artırılması

ile ithalat azaltılacak ve fide ihracatı yapılabilecektir.

5.2.1.7. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler

Dünya nüfusunun hızla artması, endüstrileşme, her ne kadar, sentetik ilaçların

kullanımını ön plana çıkarmaktaysa da, bugün bütün gelişmiş toplumlarda tekrar doğaya

dönüş başlamıştır.

Doğaya dönüşümün bir slogan haline geldiği günümüz dünyasında tıbbi ve

aromatik bitkiler Türkiye’de de önemli bir yere gelmiştir. Türkiye pek çok bitkinin gen

merkezi olmasının yanında, bazı endemik türlerin de bulunduğu coğrafik bölgeleri

içermektedir.

203

Türkiye florasında bulunan bitki sayısı yaklaşık olarak 10 bin civarında olup, bunun

en az 1.000 kadarı, tıbbi özellik taşımaktadır. Avrupa florasında 11 bin, Türkiye’nin

yaklaşık 12 katı bir yüzölçüme sahip ABD’de 15.344 türün bulunduğu dikkate alınırsa bu

sayının önemi çok daha iyi anlaşılır.

Dünyada yaşam standardı yükseldikçe tüketim de artmaktadır. Bu artış, tıbbi ve

aromatik bitkiler için de geçerlidir. Bu bitkilerin tüketim alanı çok geniştir.

Tıbbi bitkilerin tüketim alanları çok olduğu gibi tüketim şekilleri de farklıdır. Bazı

tüketim alanlarında doğrudan kullanılırken, bazılarında etken maddesi kullanılmaktadır.

Tıbbi bitkiler terapide, gıdada, kozmetik ve parfümeride, çay - meşrubat ve boya maddesi

olarak kullanılmaktadır.

Tıbbi bitkilerin drog denilen kurutulmuş, belirli ölçüde hazırlanmış bitki

kısımlarından (kök, kök-sap, yumru, gövde veya odunsu yapı, kabuk, yaprak, çiçek,

meyve, tohum ve herba) yararlanılmaktadır.

Aromatik bitkiler, daha çok sıcak iklimli bölgelerde yetişmektedir. Tropik ve

subtropik bölgelerle, ılıman iklim kuşağının sıcak bölgelerinde de aromatik bitkiler

bulunmaktadır. Akdeniz bölgesi, kokulu bitkiler açısından çok zengin bir bölgedir.

Aromatik bitkiler, uçucu yağ (eterik yağ) taşıyan bitkilerdir. Doğada yetişen 300 ‘e

yakın bitki familyasından yaklaşık 1/3 uçucu yağ içermektedir. Uçucu yağ taşıyan bitkiler

( Nane, kekik, lavanta, anason vb.) koku kaynağı olup, daha çok sıcak bölgelerde

yetişmektedirler. Eczacılık ve sanayide kullanılan uçucu yağların çoğu Akdeniz bölgesi

bitkilerinden elde edilmektedir.

Tıbbi ve aromatik bitkiler toplama yanında yerleşim yerlerinin genişlemesi, aşırı

otlatma, tarla açma, sulak alanların kurutulması, herbisit kullanımının artması, orman

yangınları, orman amenajmanı, yeni karayollarının açılması, sanayileşme, baraj ve gölet

inşaatları, maden ve taş ocaklarının faaliyetleri doğal bitkilerimizi tehdit etmekte, bir

kısmının yok olmasına neden olmaktadır. Tüm dünyada doğal yöntemlerle tedaviye ilgi

giderek artmaktadır. Artan bu ilgiye paralel olarak doğal tedavide kullanılan bitkilere talep

de yükselmekte hammadde sıkıntısı ile karşılaşılmaktadır. Ayrıca doğadan toplanarak

ihraç edilen tıbbi ve aromatik bitkilerin standardizasyonunun sağlanamaması ihracatı

olumsuz etkilemektedir. Bu nedenlerden dolayı tıbbi ve aromatik bitkilerin kültüre

alınması zorunlu hale gelmiştir.

Kültüre alınan tıbbi ve aromatik bitkiler içerisinde kekik başta gelmektedir. Çok

değişik kekik türleri bulunmakla birlikte kültüre alınabilen ve en fazla ihracatı yapılan

kekik türü halk arasında İzmir kekiği olarak bilinen Origanum Unites (Beyaz çiçekli

kekik)’tir. Dünyada en çok kekik ihracatı yapan ülke Türkiye’dir. 2001 yılı itibari ile

ortalama 8000 ton kekik ihraç edilmiş ve yaklaşık 15 milyon Dolar döviz girdisi

sağlanmıştır. Kekik ihracatında Türkiye’den sonra Meksika, Yunanistan, İsrail ve Fas

gelmektedir.

Giderek artan kekik ihracatı yurtiçi üretimini de teşvik etmesi dolayısıyla; İlde Özel

İdare Fonundan, 2001 yılında 1250 dekar ve 2002 yılında ise 1300 dekar alanda kekik

yetiştiriciliği uygulaması başlatılmıştır. Ekim alanındaki artışlar İlde bu dalda sanayi

kuruluşlarının (kekik yağı fabrikası) gelişmesine neden olmuştur.

Tıbbi ve aromatik bitkiler grubunda kültüre alınan kekikten sonra kapari (Capparis

Spp.) yetiştiriciliği konusunda da İlde çalışmalar başlamıştır. İlin ekolojik yapısında kapari

bitkisinin iki çeşidi de yoğundur. Boylu kapari (Capparis spinosa) 2,5 m kadar boylanan,

çalı formunda, daha çok deniz seviyesinde ve 200-300 m rakıma kadar olan

yüksekliklerde yetişmektedir. Bodur kapari ise (Capparis ovata) fazla boylanmayan, yatay

olarak kümeler halinde gelişmektedir. Sürgünleri bazen 20-30 cm kadar

boylanabilmektedir. Bölgemizin iç kesimlerinde 300 – 1600 m yüksekliklerde

yetişebilmektedir.

Kapari bitkisinin dal uçları, çiçek tomurcukları, meyveleri gıda sanayinde;

yaprakları, sertleşmiş dalları ve kökleri ilaç, boya ve kozmetik sanayinde kullanılmaktadır.

204

Gerek salamura gerekse konserve olarak işlenen tomurcuklar ihraç edilmektedir.

Özellikle kapari bitkisinin kurağa dayanıklı olması, çok derinlere kök salması,

toprak yüzeyini kaplayan aksamı ile kurak ve eğimli yerlerde ağaçlandırma ve erozyon

kontrolü çalışmalarında kullanılmasından dolayı 1996 yılından itibaren İlde Orman

Fidanlığında fidan üretimine geçilmiştir.

İhracat olanakları açık olan kapari bitkisinin standartlara uygun ve taleplere

zamanında ve yeterli miktarda cevap verebilmesi için kültüre alınması gerekliliği

doğmuştur. Bu nedenle İlde üretim çalışmaları başlamıştır.

Doğal olarak yetişen kaparinin ihracatı Ülkemizden 1990 yılından itibaren

yapılmaktadır. 2002 yılında ihraç edilen kapari tomurcuklarının kilogramı 3-4 Amerikan

Dolarıdır. Yılda 3-6 bin ton ihracat yapılmakta bu da Ülkemize her yıl ortalama 10-12

milyon Dolarlık döviz girdisi sağlamaktadır. Antalya İhracatçı Birliklerinden alınan verilere

göre 1997 yılında 140 kg konserve kapari, 1998 yılında 4282 kg geçici konserve kapari

ihraç edilmiştir. 1999 yılından itibaren ise kapari ihracatının diğer İllerdeki gümrüklerden

yapıldığı belirtilmiştir.

Kaparinin dünya dış ticaret hacmi 10 bin ton kadar tahmin edilmektedir. Geçmiş

yıllarda kapari pazarına İspanya, İtalya ve Yunanistan hakim iken bu ülkelerde işgücü

maliyetinin artması sonucu kapari pazarında Türkiye söz sahibi olmuş, ancak son yıllarda

Fas devreye girmiştir.

Ülkemizde şu anda kullanılan tıbbi ve aromatik bitkilerden koruma–kullanma

dengesi içerisinde yararlanmaya özen gösterilmeli, doğadan yapılan toplamalarda

sürdürülebilir ilkesine dikkat edilmelidir.

Tıbbi ve aromatik bitkilerden üretim yapacak üreticilerin pazar problemi

yaşamamaları için alıcı firmalar ile görüşerek sözleşmeli üretim modeli çerçevesinde

üretimlerini gerçekleştirmeleri gerekmektedir.

Tıbbi ve aromatik bitkilerden elde edilen döviz, doğal çiçek soğanlarından

elde edilenden yaklaşık 20 kat daha fazla olmasına rağmen bu bitkilerin toplanması,

üretilmesi ve ihracatı konusunda doğal çiçek soğanlarında olduğu gibi yasal bir

yönetmenlik mevcut değildir.

5.2.1.8. Organik Tarım

Organik tarım, ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal

dengeyi yeniden kurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içermekte

olup, esas itibariyle sentetik ilaçlar ve gübrelerin kullanımının yasaklanmasının yanında

organik ve yeşil gübreleme, münavebe, toprağın muhafazası, bitkinin direncini artırma,

parazit ve predatörlerden yararlanmayı tavsiye eden, bütün bu olanakların kapsamlı bir

sistemde oluşturulmasını talep eden, üretimde miktar artışını değil ürünün kalitesinin

yükselmesini amaçlayan bir üretim şeklidir.

Organik ürün pazarı tüm dünyada hızla artarak önemli bir sektör durumuna

gelmiştir. Yıllık %20-30’luk büyüme hızı ile önümüzdeki 10 yıl içinde dünya ticaret

hacminin 11 milyardan 100 milyar Dolara yükseleceği tahmin edilmektedir. Halen Avrupa

Birliği ülkeleri, ABD. ve Japonya ana pazarlar konumundadır. Günümüzde birçok önemli

uluslararası kuruluş organik ürün pazarına girmiş durumundadır.

Uluslararası Organik Tarım hareketleri Federasyonu (IFOAM) tüm dünyada organik

tarım faaliyetlerinin liderliğini yürütmektedir. Ayrıca Birleşmiş Milletler Gıda- Tarım örgütü

(FAO), Dünya Ticaret Organizasyonu (WTO), Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) gibi

uluslararası kuruluşlarla da ekolojik üretimle ilgili sıkı bir işbirliği yapmaktadır.

Avrupa’da organik tarım 1900’lü yılların başlarında başlamıştır. Bir çok işletme

organik tarım faaliyetine 1960’larda başlamış ve bu faaliyet devlet yardımları ile

desteklenmiştir. Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya’da Organik ürün talebinin artması

nedeniyle Türkiye gibi bir çok ülke bu gelişmelerden etkilenmiştir. Organik tarım tüm

Avrupa ülkelerinde 1990’lardan itibaren çok hızlı bir gelişme göstermiştir.

205

Aşağıdaki tabloda AB Ülkelerinin ve Türkiye’nin organik ürün üretim alanları ve

işletme sayısı verilmektedir.

Tablo 109. AB ve Türkiye Organik Ürün Üretim Alanı ve İşletme Sayısı (2000)

Ülke Adı

Üretim Alanı İşletme Alanı

Miktar

(ha) Oran (%) Adet

Oran

(%)

İtalya 1.230.000 27,7 56.440 39,97

İngiltere 679.631 15,31 5.270 3,73

Almanya 632.165 14,24 14.703 10,41

İspanya 485.079 10,93 15.607 11,05

Fransa 420.000 9,46 10.400 7,36

Avusturya 285.500 6,43 18.292 12,95

İsveç 193.611 4,36 3.589 2,54

Danimarka 174.600 3,93 3.525 2,50

Finlandiya 150.000 3,38 5.225 3,7

Portekiz 70.857 1,60 917 0,65

Hollanda 38.000 0,86 1.510 1,07

İrlanda 32.355 0,73 1.014 0,72

Yunanistan 24.800 0,56 3.981 2,82

Belçika 22.410 0,50 694 0,49

Lüksemburg 1.030 0,02 51 0,04

Toplam AB-15 4.440.038 100 141.218 100

Türkiye 59.649 1,32 18.385 13,02

Kaynak: AB ve Türkiye’de Ekolojik Tarım Danışmanlık Hiz., Orhan ÖZÇATALBAŞ Akdeniz Üniv. Ziraat Fak.

AB Ülkeleri içinde en fazla organik ürün ekiliş alanına sahip ülkeler İtalya,

İngiltere, Almanya, İspanya ve Fransa olup, bu 5 ülke AB ülkelerindeki toplam ekiliş

alanının %77,6’sına sahiptir.

Türkiye’de organik ürün üretimi Avrupa ülkelerinin tersine üretici ve tüketici

talepleri doğrultusunda tabandan değil, özellikle yabancı firmaların isteği doğrultusunda

yukarıdan aşağıya doğru gelişmiştir. Buna göre yerli ve yabancı firmalar gelen talebe

bağlı olarak üreticilerle sözleşmeli üretim yapmaktadırlar. 1992 yılında Organik Tarım

Organizasyon Derneğinin kurulmasıyla ilk resmi organik tarım hareketi başlamıştır. Daha

sonra Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde ‘Bitkisel ve

Hayvansal Ürünlerin Organik Metotlarla Üretilmesine İlişkin Yönetmeliği’ hazırlamış ve

ilgili yönetmelik 24 Aralık 1994 tarihinde 22145 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak

yürürlüğe girmiştir. Adı geçen yönetmeliğin bazı maddelerinde uygulamada rastlanılan

aksaklıkları gidermek amacıyla değişiklik yapılmıştır. Düzeltme metni 29 Haziran 1995

gün 22328 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Avrupa Birliğine

uyum çerçevesi de dikkate alınarak hazırlanan “Organik Tarımın Esasları ve

Uygulamasına İlişkin Yeni Yönetmelik” 11 Temmuz 2002 tarih ve 24812 sayılı Resmi

Gazete’ de yayımlanmıştır.

Türkiye’de TKB –APK Kurul Başkanlığının başkanlığında ve Bakanlığın Ana Hizmet

birimleri ile Dış İlişkiler ve Avrupa Topluluğu Koordinasyon Dairesi Başkanlığı

temsilcilerinden oluşan Organik Tarım Komitesi (ETK) tarafından tarım faaliyetlerinin

kontrol ve denetimleri yapılmaktadır. Yine Avrupa Birliğindeki yapılanmaya uygun olarak

çeşitli kurum ve kuruluş temsilcilerinin yer aldığı Ulusal Yönlendirme Komitesi teşkil

edilmiştir. Bu komite Ulusal ve Uluslararası Organik Tarım stratejilerimizi belirlemekte ve

aldığı kararları ETK ne iletmektedir. Ayrıca Organik Tarım Ulusal Ticaret Komitesi; organik

ürünün yurtiçi ve yurtdışında pazarlanması, organik tarıma girdi temini, uygulamalardaki

aksaklık ve kolaylıkların tespiti ve ticaretin geliştirilmesi ile ilgili stratejileri belirler.

Organik Tarım Proje ve Araştırmaları Ulusal Komitesi ise; organik tarım konusunda proje

206

teklifleri hazırlar ve yapılacak araştırmaları organize ederek sonuçlarını Komiteye ulaştırır.

Organik tarım faaliyetlerinin kontrol ve sertifikasyon işlemleri Bakanlığımızdan

yetki almış özel sektör kuruluşları tarafından yapılmaktadır. Bakanlığımızda bu kuruluşları

denetlemektedir. Bugüne kadar Bakanlığımız adına Türkiye’de organik tarımı kontrol

etme ve sertifikalandırma yetkisi yedisi İzmir’de, biri Mersin’de olmak üzere toplam 8

firmaya verilmiştir.

Organik tarım faaliyetlerinin Ülkemizde ilk olarak Ege Bölgesinde İzmir’de başlamış

olması, ürün işleme tesislerinin büyük kısmının İzmir’de bulunması ve üretilen ürünlerin

büyük kısmının İzmir Limanından ihraç edilmesi nedenleri ile organizasyon kuruluşları,

kontrol ve sertifikasyon kuruluşları gibi organik tarım sektörünün hemen tüm

kuruluşlarının merkez büroları İzmir’de yer almaktadır.

Ülkemiz iklim, toprak, su kaynakları, ürün çeşitliliği ve iş gücü bakımından organik

tarım için elverişli koşullara sahiptir. Ancak Ülkemizdeki mevcut potansiyelin çok az bir

bölümü kullanılmaktadır.

1990 yılında toplam 313 çiftçi tarafından 8 üründe 1.037 hektar alanda üretim

yapılmakta iken; 2001 yılında 18.385 çiftçi 95 üründe,59.649 hektar alanda, 237.210 ton

üretim gerçekleştirilmiştir. Organik tarım konusunda son 10 yıl içerisinde çok önemli ve

hızlı gelişmeler olmuş, kuru meyvelerle başlayan üretim bitkisel ürünler, işlenmiş gıda

ürünleri ve diğer tarım ve gıda ürünleri olarak sınıflandırabileceğimiz sektörel yelpazeye

ulaşmıştır.

1999 yılı itibarıyla Türkiye’nin organik ürün üretimine bakıldığında; %61’i kuru-

kurutulmuş meyveler, %21’i tarla bitkileri, %5’i üzümsü meyveler, %2’si sebze, %2’si

yaş meyve,%2’si tıbbi bitki, %7’si diğer ürünlerdir.

Organik tarım ürünleri ihracatının yapıldığı ülke sayısı 20 civarında olduğu ayrıca

AB Ülkelerinin de bu ihracatta en önemli pazarlarımızı oluşturduğu görülmektedir.1996

yılında 3.678 ton ürün ihraç edilerek 8.032.358 Dolar gelir elde edilmiştir. 2000 yılında

ise 12.047 ton ürün ihraç edilerek 20.837.244 Dolar gelir sağlanmıştır. Bu rakamlara

göre ekolojik tarım ürünleri ihracatındaki artış hem tutar hem de miktar olarak %150

olmuştur. Bu da organik ürün ihracatının hızla geliştiğini göstermektedir.

Antalya’da Organik Tarım

Konvansiyonel tarımın yoğun olarak yapıldığı İlde son yıllarda organik tarım

felsefesi hızla yayılmaya başlamıştır. İlde girdi kullanımının yoğunlaşması insan ve çevre

sağlığını tehdit eder duruma gelmiştir. Başta örtü-altı yetiştiriciliği olmak üzere tüm

bitkisel üretimde yoğun girdinin kontrol altına alınabilmesi önem taşımaktadır. Organik

tarımsal üretimin talep ettiği çevre dostu girdilerin belli yörelere girmesi konvansiyonel

tarım sistemini sürdüren üreticilerinde o girdileri kullanmasına katkı yapacak, böylece

sürdürülebilirlik sağlanmış olacaktır. Organik tarımın yaygınlaştırılması amacıyla Antalya

ilinde 2000-2002 yıllarında çeşitli panel ve sempozyumlar düzenlenmiştir.

Alanya İlçesinde özel bir firma üreticilerine sözleşmeli üretim sistemi ile organik

üretim yaptırmakta, Özellikle de kekik yağı, Gül yağı, Gül suyu v.s. İhracatı yapmaktadır.

DEFNE ESSENCIA markası ile muhtelif şifalı uçucu yağlar pazarlamaktadır.

Bir başka özel firma, maydanoz, fesleğen, nane, kimyon, anason vb. ürünleri

sözleşmeli olarak üreticilere ürettirmekte ve bu ürünleri kurutarak ihraç etmektedir.

Narenciye ve Seracılık Araştırması bünyesinde 40 dekar alanda starruby çeşidi

altıntop ve 20 dekar alanda Washington Navel portakal yetiştiriciliğinde “Ekolojik Tarımın

Temel Parametrelerinin Saptanması Projesi” ile üretim yapılmış ve ürünler pazarlanmıştır.

Antalya ilinde ekolojik ürünler satan bir Gıda Şirketi bu konudaki talepleri

karşılamaktadır. Bu amaçla doğal ortamlardan (yaklaşık 500 dekar alandan) bitki çayları

ve şifalı bitkiler toplatmakta, kurutarak pazarlamaktadır. Ayrıca markette kurutulmuş

domates, kereviz, biber gibi ürünler sertifikasız olarak satılmaktadır.

207

Korkuteli ve Elmalı İlçelerinde özellikle açık tarla sebze yetiştiriciliği ve elma

üretimi organik yetiştiricilik için bir potansiyel oluşturmaktadır.

Kemer İlçesi Ulupınar Köyü Çıralı Mahallesinde 30 üretici bir araya gelerek

Ulupınar Çevre Koruma, Geliştirme ve İşletme Kooperatifi kurulmuş ve bu kooperatifin 12

üyesi organik tarımsal üretim gerçekleştirmektedir. 15 dekar örtü-altında kabak, biber,

hıyar, domates, marul, patlıcan, maydanoz, nane gibi sebzelerin yetiştiriliciliği yanında

doğal ortamdan da kekik toplanmaktadır. 22 dekar alanda ise organik portakal, nar,

avokado, limon, mandarin yetiştiriciliği yapılmaktadır. 2002 yılında ürünler BCS firması

tarafından sertifikalandırılmıştır. Elde edilen ürünlerin pazarlanmasında bir çeşit “adrese

teslim” pazarlama kanalı kullanılmaktadır. Değişik çeşitlerden ürünler belirli miktarlarda

bir kutuya konularak İstanbul’da ki toptancıya gönderilmekte oradan da tüketiciye

dağıtılmaktadır. Bu bölgedeki organik tarımın bir bölümü de eko-turizme hizmet etmeyi

amaçlamaktadır.

Organik ürünlerin ticari olarak önem kazanmalarından dolayı çiftçi gelirlerinin

arttırılması amacıyla Korkuteli ve Gündoğmuş ilçelerinde organik meyveciliğin

geliştirilmesi teşvik edilmelidir. Bu maksatla seçilecek köylerde organik nar, kayısı ve

vişne yetiştiriciliği yaygınlaştırılmalıdır.

5.2.2. Hayvansal Üretim

5.2.2.1. İlin Mevcut Hayvan Varlığı

Antalya ilinde yerli sığır cinsi olarak Yerli Kara ve kültür ırkı olarak Holstein

yaygındır. Koyunculukta Batı geçit Bölgesinde Dağlıç ve Merinos melezleri, keçi cinsi

olarak ta Kıl Keçisi en yaygın ırktır.

Tablo 110. Antalya İli Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvan Varlığı (2001)

Alt Bölgeler

Sığır Koyun Keçi

Kültür Melez Yerli Toplam Merinos Yerli Toplam Kıl

keçisi Tiftik keçisi

Toplam

I. Alt Böl. 1.250 7.993 2.020 11.263 0 19.975 19.975 112.480 0 112.480

Finike 92 1.438 470 2.000 3.000 3.000 35.000 35.000

Kale 18 755 50 823 2.000 2.000 25.700 25.700

Kaş 800 3.100 1.100 5.000 12.500 12.500 32.000 32.000

Kumluca 340 2.700 400 3.440 2.475 2.475 19.780 19.780

II. Alt Böl. 5.079 68.631 5.266 78.976 163 71.320 71.483 178.705 15 178.720

Merkez 5 650 255 910 25 810 835 2.100 15 2.115

Kemer 2.670 11.786 2.086 16.542 33.810 33.810 82.000 82.000

Manavgat 2.254 41.045 2.725 46.024 138 23.800 23.938 70.205 70.205

Serik 150 15.150 200 15.500 12.900 12.900 24.400 24.400

III. Alt Böl 2.000 17.750 5.562 25.312 0 17.655 17.655 41.540 0 41.540

Alanya 2.000 10.750 2.337 15.087 8.155 8.155 27.640 27.640

Gazipaşa 0 7.000 3.225 10.225 9.500 9.500 13.900 13.900

IV. Alt Böl 18.250 3.690 1.000 22.940 0 114.750 114.750 180.650 0 180.650

Elmalı 5.000 2.130 220 7.350 29.500 29.500 68.000 68.000

Korkuteli 13.250 1.560 780 15.590 85.250 85.250 112.650 112.650

V. Alt Böl. 671 2.890 2.607 6.168 0 7.967 7.967 72.501 0 72.501

Akseki 450 665 1.410 2.525 655 655 44.025 44.025

208

Alt Bölgeler

Sığır Koyun Keçi

Kültür Melez Yerli Toplam Merinos Yerli Toplam Kıl

keçisi Tiftik keçisi

Toplam

Gündoğmuş 0 1.500 450 1.950 1.100 1.100 19.000 19.000

İbradı 221 725 747 1.693 6.212 6.212 9.476 9.476

İl Toplamı 27.250 100.954 16.455 144.659 163 231.667 231.830 585.876 15 585.891

İlde rakımı yüksek bölgelerde Büyükbaş ve Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ağırlık

kazanmaktadır. Sahil kesimlerine doğru inildikçe ve rakım düştükçe hayvan yetiştiriciliği

azalmakta bitkisel üretim ağırlık kazanmaktadır. İklimsel çevrenin etkisiyle yüksek

yerlerdeki hayvan yetiştiriciliğinde başarı ve karlılık atmaktadır.

Grafik 69. İlin Toplam Ruminant Hayvan Varlığı (2001)

Antala İlinde Alt Bölgelere Göre Toplam Ruminant Hayvan Varlığı

0

20.000

40.000

60.000

80.000

100.000

120.000

140.000

160.000

180.000

200.000

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge

Sığır

Koyun

Keçi

İlde en fazla sayıda kıl keçisi yetiştiriciliği yaygındır ve kıl keçisi populasyonu

özellikle nüfus yoğunluğu nispeten yüksek olan II. ve IV. Alt Bölgelerde yoğunlaşmıştır.

5.2.2.1.1. Büyükbaş Hayvan Varlığı

Tüm alt bölgelerde sığır yetiştiriciliği yapılmasına rağmen, Kültür ırkı veya melezi

şeklindeki yetiştiricilik alt bölgeler içerisinde farklılıklar göstermektedir.

Tablo 111. Antalya İlinde Büyükbaş Hayvan Varlığı (2001)

Kültür Irkı Melez Yerli Toplam

I. Alt Bölge 1.250 7.993 2.020 11.263

Finike 92 1.438 470 2.000

Kale 18 755 50 823

Kaş 800 3.100 1.100 5.000

Kumluca 340 2.700 400 3.440

II. Alt Bölge 5.079 68.631 5.266 78.976

Merkez 2.254 41.045 2.725 46.024

209

Kültür Irkı Melez Yerli Toplam

Kemer 5 650 255 910

Manavgat 2.670 11.786 2.086 16.542

Serik 150 15.150 200 15.500

III. Alt Bölge 2.000 17.750 5.562 25.312

Alanya 2.000 10.750 2.337 15.087

Gazipaşa 0 7.000 3.225 10.225

IV. Alt Bölge 18.250 3.690 1.000 22.940

Elmalı 5.000 2.130 220 7.350

Korkuteli 13.250 1.560 780 15.590

V. Alt Bölge 671 2.890 2.607 6.168

Akseki 450 665 1.410 2.525

Gündoğmuş 0 1.500 450 1.950

İbradı 221 725 747 1.693

İl Toplamı 27.250 100.954 16.455 144.659

İldeki toplam Büyükbaş hayvan varlığının %19’unu kültür ırkı, %70’ini melez,

%11’ini de yerli ırklar teşkil etmektedir.

Grafik 70. Alt Bölgelerde Büyükbaş Hayvan Varlığı

Antalya İlinde Alt Bölgeler Bazında Büyükbaş

Hayvan Varlığı (2001)

4.Alt Bölge

16%

5.Alt Bölge

4%

3.Alt Bölge

17% 2.Alt Bölge

55%

1.Alt Bölge

8%

İlde Büyükbaş hayvan varlığının yarından fazlası Merkez ilçeyi içine alan II. Alt

Bölgededir. İlin Batı kesimini içine alan ve sahildeki I. Alt Bölge ile İç Doğu kesimindeki

İbradı, Akseki ve Gündoğmuş ilçelerini içine alan V. Alt Bölgede sığır sayısı nüfusa oranla

daha azdır ve bu yörelerde hayvancılık, aile işletmeciliği şeklinde yapılmaktadır.

II. ve III. Alt Bölgelerde, kültür ırkı ve melezi Büyükbaş sayısının diğer bölgelere

nispeten daha fazla olmasının nedeni, bu bölgelerdeki pazarlama olanaklarının daha geniş

olmasıdır. Nüfus yoğunluğu yanısıra, bu bölgelerde sanayi ve turistik tesislerinin

210

bulunması, özellikle de yaz aylarındaki talep artışı, üretimi olumlu yönde etkilemektedir.

Grafik 71. Yıllar İtibariyle İldeki Sığır Sayısı

Antalya İlinde Yıllar İtibariyle Sığır Varlığı

0

20.000

40.000

60.000

80.000

100.000

120.000

140.000

160.000

180.000

200.000

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

Yıllar itibariyle Antalya ilindeki sığır sayısı incelendiğinde, özellikle 1996 yılından

sonra belirgin bir düşüş gözlenmektedir. Bunun başlıca nedeni, girdi fiyatlarının

yükselmesine karşın, ürün fiyatlarında çok az bir yükselme olmasıdır. Gerek et ve gerek

süt üretiminde maliyetler satış fiyatının üstüne çıktığından bu duruma dayanamayan

üreticiler ellerindeki hayvanları kasaba göndermişlerdir.

İlde 1989 yılında başlayan ithal damızlık gebe düve girişi 1996 yılında

sonlandırılmıştır.

5.2.2.1.2. Küçükbaş Hayvan Varlığı

İlde kıl keçisi populasyonu diğer illerimize nispetle oldukça yüksektir.

Tablo 112. Antalya İlinde Küçükbaş Hayvan Varlığı (2001)

Alt Bölgeler

Koyun Keçi

Merinos Yerli Toplam Kıl Keçisi Tiftik Keçisi

Toplam

I. Alt Böl. 0 19.975 19.975 112.480 0 112.480

Finike 3.000 3.000 35.000 35.000

Kale 2.000 2.000 25.700 25.700

Kaş 12.500 12.500 32.000 32.000

Kumluca 2.475 2.475 19.780 19.780

II. Alt Böl. 163 71.320 71.483 178.705 15 178.720

Merkez 25 810 835 2.100 15 2.115

Kemer 33.810 33.810 82.000 82.000

Manavgat 138 23.800 23.938 70.205 70.205

Serik 12.900 12.900 24.400 24.400

III. Alt Böl 0 17.655 17.655 41.540 0 41.540

Alanya 8.155 8.155 27.640 27.640

Gazipaşa 9.500 9.500 13.900 13.900

211

Alt Bölgeler

Koyun Keçi

Merinos Yerli Toplam Kıl Keçisi Tiftik Keçisi

Toplam

IV. Alt Böl 0 114.750 114.750 180.650 0 180.650

Elmalı 29.500 29.500 68.000 68.000

Korkuteli 85.250 85.250 112.650 112.650

V. Alt Böl. 0 7.967 7.967 72.501 0 72.501

Akseki 655 655 44.025 44.025

Gündoğmuş 1.100 1.100 19.000 19.000

İbradı 6.212 6.212 9.476 9.476

İl Toplamı 163 231.667 231.830 585.876 15 585.891

Ancak, yine aynı şekilde benzer bir düşüş kıl keçisi varlığında da gözlenmektedir

ve bu düşüşün de aynı ekonomik sebeplerden dolayı 1996 yılından sonra hızlandığı

gözlenmektedir.

Grafik 72. Yıllar İtibariyle İldeki Keçi Sayısı

Antalya İlinde Yıllar İtibariyle Keçi varlığı

0

100.000

200.000

300.000

400.000

500.000

600.000

700.000

800.000

900.000

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

1990 yılında 800.000 civarında olan İlin keçi sayısının, 2001 yılı rakamlarına

bakıldığında 585 bine düştüğü görülmektedir.

212

Grafik 73. Yıllar İtibariyle İldeki Koyun Sayısı

Antalya İlinde Yıllar İtibariyle Koyun Varlığı

0

50.000

100.000

150.000

200.000

250.000

300.000

350.000

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

Koyun varlığı da yine aynı ekonomik sebeplerden dolayı düşme eğilimi

göstermektedir. 1990’lı yıllarda 300.000 civarında olan koyun varlığı, 2001 yılı itibariyle

230.000 civarına inmiştir.

5.2.2.1.3. Kanatlı Varlığı

Antalya ilinde kanatlı hayvan varlığı, tamamen aile içi üretim ve genellikle de aile

içi tüketim şeklindedir.

Tablo 113. Antalya İli Kanatlı Hayvan Varlığı (2001)

İLÇELER Tavuk

Toplam tavuk (adet)

Hindi (adet)

Ördek (adet) Kaz (adet) Toplam kanatlı (adet) Broiler (adet) Yumurtacı (adet)

Finike 10.000 20.000 30.000 30.000

Kale 13.000 13.000 300 200 180 13.680

Kaş 40.000 40.000 200 100 50 40.350

Kumluca 26.000 26.000 1.000 1.200 300 28.500

I. Alt Bölge 10.000 99.000 109.000 1.500 1.500 530 112.530

Kemer 1.500 2.500 4.000 400 200 100 4.700

Manavgat 29.500 10.500 40.000 500 40.500

Merkez 2.000 185.170 187.170 8.000 11.500 500 207.170

Serik 115.000 115.000 170 400 115.570

II. Alt Böl. 33.000 313.170 346.170 8.570 12.100 1.100 367.940

Alanya 31.700 31.700 31.700

Gazipaşa 60.000 60.000 60.000

III. Alt Böl. 0 91.700 91.700 0 0 0 91.700

Elmalı 3.000 22.000 25.000 12.000 250 350 37.600

Korkuteli 21.584 34.080 55.664 1.136 56.800

IV. Alt Böl. 24.584 56.080 80.664 13.136 250 350 94.400

Akseki 40.750 40.750 850 350 41.950

Gündoğmuş 2.700 2.700 2.700

İbradı 2.100 2.100 2.100

V. Alt Böl. 0 45.550 45.550 850 350 0 46.750

İl Toplamı 67.584 605.500 673.084 24.056 14.200 1.980 713.320

213

İlde tüketilen beyaz et ve yumurta Türkiye’deki tanınmış firmalardan

karşılanmaktadır.

5.2.2.1.4. Arı ve Kovan Varlığı

Arı yetiştiriciliği tüm bölgelerimizde iklim koşulları ve bitki örtüsünün uygunluğu

nedeniyle yayla ve sahil kesimi arasında gezginci arıcılık yapılmaktadır.

Tablo 114. Yıllar İtibariyle Antalya ve Alt Bölgeleri Kovan Varlığı (2001)

Yılar I. Alt Bölge II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge İl Toplamı

1997 41.903 28.551 13.850 27.600 19.261 131.165

1998 39.933 22.771 14.940 23.388 19.311 120.343

1999 40.943 25.445 1.600 23.718 19.731 124.437

2000 41550 26.243 15.100 26.310 19.931 129.134

2001 41.490 28.810 16.760 25.305 11.918 124.283

1997 ile 2001 yılları arasında ilin kovan varlığının 125.000 civarında oldğu

gözlenmektedir.

5.2.2.2. Hayvansal Ürünler

III. Alt Bölgede üretilen yaş koza dışındaki tüm ürünler İlin bütün bölgelerinde

üretilebilmektedir.

Tablo 115. Alt Bölgelerde Hayvansal Ürünlerin Üretim Miktarları (2001)

Ürün

Üretim (kg)

I.Alt Bölge II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

TOPLAM

Kırmızı Et 511.786 7.498.137 733.115 77.025 113.628 8.973.691

Beyaz Et 113.688 370.846 91.700 98.908 46.440 721.592

Süt 16.234.247 96.174.038 27.245.033 38.251.423 8.065.677 185.970.418

Yaş Koza 0 0 18,5 0 0 18,5

Yapağı 29.963 107.223 26.483 172.121 11.951 347.745

Keçi Kılı 89.984 142.976 33.232 144.520 58.001 468.713

Bal 528.050 553.900 255.052 503.900 231.160 2.072.062

Balmumu 31.064 26.758 12.097 30.114 37.837 137.870

Yumurta (ad) 12.912.000 43.582.000 11.165.000 7.863.000 7.260.000 82.782.000

Kırmızı et, beyaz et, süt ve yumurta üretimi II. Alt Bölgede, yapağı üretimi IV. Alt

Bölgede, keçi kılı üretimi II ve IV. Alt Bölgelerde, bal ve balmumu üretimi I, II ve IV. Alt

Bölgelerde en çok yapılmaktadır.

5.2.2.2.1. Süt Üretimi

Hayvan varlığındaki azalmaya paralel olarak süt üretiminde de düşüş meydana

gelmiştir.

Tablo 116. Antalya İli Alt Bölgelerinde Yıllar İtibariyle Süt Üretimi (kg)

Yıllar I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge İL TOPLAMI

214

Yıllar I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge İL TOPLAMI

1997 32.268.000 140.367.000 45.900.000 92.908.000 12.176.000 323.619.000

1998 20.681.000 119.841.000 39.259.000 58.569.000 12.124.000 250.474.000

1999 23.785.402 143.577.777 39.251.005 57.650.936 17.244.419 281.509.539

2000 22.769.000 151.504.519 38.239.580 65.707.913 12.316.963 290.537.975

2001 16.234.247 96.174.038 27.245.033 38.251.423 8.065.677 185.970.418

Girdi fiyatlarının yüksekliği, yem bitkisi ekim alanlarının sınırlığı, işletme

büyüklüklerinin yeterli olmaması, sütünü etkin kanallardan pazarlanamaması, süt alımı

yapan firmaların ilde azlığı, iklim koşullarının ve süt toplama yönteminin kaliteli süt elde

edilmesini zorlaştırması gibi nedenlerden dolayı süt üretiminde azalma görülmektedir.

Grafik 74. Yıllar İtibariyle Süt Üretimi

Antalya İli ve Alt Bölgelerinde Yıllar İtibariyle Süt Üretimi (kg)

0

50.000.000

100.000.000

150.000.000

200.000.000

250.000.000

300.000.000

350.000.000

1.alt bölge 2. Alt bölge 3. Alt bölge 4. Alt bölge 5. Alt bölge İL TOPLAMI

1997

1998

1999

2000

2001

Grafik bölgelere göre süt üretiminin 1997-2001 yılları arasındaki seyrini

göstermektedir.

5.2.2.2.2. Et Üretimi

Girdi maliyetinin yüksek olması et üretimini de olumsuz yönde etkilemiştir.

215

Grafik 75. Yıllara Göre Et Üretimi

Yıllar İtibariyle Antalya İlinde BB ve KB Et Üretimi Seyri

0

1.000.000

2.000.000

3.000.000

4.000.000

5.000.000

6.000.000

7.000.000

1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

(kg

)B.BAŞ

K.BAŞ

1999 yılına kadar süren düşüşün ardından, Büyükbaş besiciliğin ülke genelinde

desteklenmesiyle birlikte bir artış trendine geçilmiştir.

5.2.2.2.3. Yumurta Üretimi

Aile işletmesi içinde yapılan üretim yine aile içinde tüketilmektedir ve pazara arzı

yok denecek kadar azdır.

Tablo 117. Alt Bölgeler ve Yıllara Göre Yumurta Üretimi

Yıllar I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge İl Toplamı

1997 13.436.000 24.456.000 10.267.000 11.540.000 2.935.000 62.634.000

1998 12.664.000 42.320.000 9.312.000 4.328.640 3.350.000 71.974.640

1999 12.340.000 42.392.000 10.501.000 11.650.000 3.290.000 80.173.000

2000 12.912.000 41.867.000 11.320.000 8.568.000 8.075.000 82.742.000

2001 12.912.000 43.582.000 11.165.000 7.863.000 7.260.000 82.782.000

5.2.2.2.4. Bal Üretimi

Bölgenin coğrafi yapısın ve bitki florasının uygunluğu nedeniyle bölge

ekonomisinde önemli bir gelir kaynağıdır.

Tablo 118. Antalya İlinde Yıllar İtibariyle Bal Üretimi

Yıllar I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge İl Toplamı

1997 735.060 385.650 167.000 518.500 369.180 2.175.390

1998 790.360 382.550 201.300 520.360 366.620 2.261.190

1999 827.860 437.700 195.000 530.360 391.620 2.382.540

2000 417.850 454.960 202.000 523.200 391.750 1.989.760

2001 528.050 553.900 255.052 503.900 231.160 2.072.062

216

5.2.2.2.5. Diğer Hayvansal Ürünler

Diğer hayvansal ürünler içerisinde yaş koza, yapağı, keçi kılı ve balmumu

üretimiyle ilgili veriler aşağıdaki Tabloda görülmektedir.

Tablo 119. Antalya İlinde Üretilen Diğer Hayvansal Ürünler (2001)

Ürün

Üretim (ton)

I. Alt Bölge II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

IV. Alt Bölge

V. Alt Bölge

İl Toplamı

Yaş Koza 0 0 18,5 0 0 18,5

Yapağı 29.963 107.223 26.483 172.121 11.951 347.745

Keçi Kılı 89.984 142.976 33.232 144.520 58.001 468.713

Balmumu 31.064 26.758 12.097 30.114 37.837 137.870

Pazara arz edilebilen yapağı, keçi kılı ve balmumu bölge ekonomisine katkıda

bulunmaktadır.

5.2.3. Su Ürünleri İstihsal ve Üretimi

Antalya ili, balık yetiştiriciliğinde ülkemize kazandırdığı katma değer açısından

önemli bir yere sahiptir.Gelecekte bu önemin daha da artması beklenmektedir.

1999 yılı itibariyle Türkiye’de toplam su ürünleri üretimi 636.824 ton olup, bunun

%80’i (510.000) deniz balıklarından, %2’si (13.634) diğer deniz ürünleri (Yumuşakça ve

kabuklular), %8’i (50.190) iç su ürünlerinden %10’u da (63.000) yetiştiricilik yoluyla elde

edilen ürünlerden oluşmaktadır.

Akdeniz’de üretilen deniz balıklarının Türkiye toplamı içindeki payı 17.001 ton ile

%3’tür.

Antalya’da 1999 yılında üretilen su ürünleri üretimi içerisinde; avcılık yoluyla deniz

balıklarının üretimi oranı %84, kültür balıklarının oranı % 16 dır. Üretim değerlerinin

toplam değer içindeki payına bakılacak olursa; %80’i avcılık üretiminden, %20 si kültür

balıkçılığından gelmektedir.

İlde bulunan Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı iki kuruluş olan Beymelek Su

Ürünleri Araştırma ve Geliştirme Müdürlüğü ve Kepez Su Ürünleri Üretme İstasyonu

Müdürlükleri su ürünleri stoklarının korunmasına ve su ürünleri üretiminde üreticiye

kılavuz olmaya yönelik faaliyetlerini sürdürmektedir. 1995 yılında üretime başlayan

Beymelek Su Ürünleri Araştırma ve Geliştirme Merkez Müdürlüğü 2002 yılında 1,5 milyon

Çipura-Levrek yavrusu üreterek yetiştiricilerimize satmış bulunmaktadır. Kepez Su

Ürünleri Üretme İstasyonu Müdürlüğü ise 2002 yılında ürettiği 6.053.332 adet Aynalı

Sazan yavrusu ile ülke genelindeki iç sularda balıklandırma faaliyetinde bulunmuş,

343.750 adet Alabalık yavrusunu yetiştiricilerimize satmıştır.

İlde ağırlıklı olarak, iç sularda kültür üretimi yapılmakta olup, işletme kapasiteleri

3 ile 40 ton arasında değişmektedir. Denizde kültür balıkçılığına yönelik 6 işletme ruhsatlı

olarak faaliyetini sürdürmektedir.

Tablo 120. Antalya İli Alt Bölgeler Bazında Balıkçı ve Tekne Dağılımı

İLÇELER Balıkçı Sayısı Tekne Sayısı

I. Alt Bölge 327 199

Finike 90 50

Kale 92 58

Kaş 116 69

217

İLÇELER Balıkçı Sayısı Tekne Sayısı

Kumluca 29 22

II. Alt Bölge 558 117

Merkez 402 209

Kemer 25 19

Manavgat 69 61

Serik 62 48

III. Alt Bölge 184 149

Alanya 132 117

Gazipaşa 52 32

İl Toplamı 1069 685

Tablo 121. Boylarına Göre Antalya ili Tekne Dağılımı

Tekne Boyu Adedi

0-5 m 4

5-15 m 676

15- < 5

Grafik 76. Alt Bölgeler Balıkçı ve Tekne Sayıları

0

100

200

300

400

500

600

Balıkçı Sayısı Tekne Sayısı

Antalya İli Alt Bölgelere Göre Balıkçı ve Tekne Sayıları

I. Alt Bölge

II. Alt Bölge

III. Alt Bölge

Antalya ili batıda Eşen Çayı ile Doğuda Kaladran hudutları arasında 640

kilometrelik bir sahil uzunluğuna sahiptir. İl, bu uzunlukta deniz kıyısına sahip olmakla

birlikte, balıkçı teknelerinin kapasitelerinin açık deniz balıkçılığına uygun olmaması (685

adet teknenin 676 adedi 5-15 m uzunluktadır), Akdeniz’de yaşayan balık türlerinin

çeşitliliğine rağmen populasyonun az, ancak ekonomik değeri yüksek balıklardan

oluşması istihsal payının beklenenin altında kalmasına neden olmaktadır. Antalya ili için,

Çevre Yerleşim Düzeni Haritalarının yapılamamış olması, denizde kültür balıkçılığını son

derece kısıtlamakta, sektörler arası yaşanan çatışmalar bürokratik engelleri aşılamaz

kılmaktadır. Antalya ilinde karada faaliyet gösteren kültür balıkçılığı işletmeleri, Orman

teşkilatınca yapılan arazi kiralamaları ile Maliye teşkilatınca uygulanan yüksek su kira

miktarları nedeniyle karlılıklarını yitirmekte, kapanma tehlikesi ile karşı karşıya

kalabilmektedirler. Deniz Kültür Balıkçılığı işletmelerinde, Turizm Bakanlığı’nın izin

218

konusundaki engellemeleri nedeniyle kiralama yapamayarak faaliyete geçememekte; faal

olan işletmeler ise, gerek yüksek su kiraları, gerekse ormandan yapılan karada arazi

kiralama taleplerinin karşılanamaması nedeniyle büyük zorluklar içinde faaliyetlerini

sürdürmektedirler. Karada arazi kiralamasında ayrı bir engel de Kültür Tabiat Varlıklarını

Koruma Kurulu’ndan izin alamamalarından da kaynaklanmaktadır. Yine kamuoyu

tarafından konunun tam olarak bilinmemesi, tesislere çevre kirletici gözüyle bakılmasına,

turizm sektörüyle birlikte tesislerin kaldırılması yönünde baskı unsuru oluşmasına neden

olmaktadır. Halbuki, tesisler çevre kirliliği yaratmış olsalardı, en önce oldukça hassas olan

balıkların ölümüne sebep olmaları gerekirdi. Kültür balıkçılığı faaliyetleri incelendiğinde

ekolojinin korunmasına olumlu etkileri olduğu rahatça görülebilir.

Tablo 122. Alt Bölgeler Bazında Antalya İli Kültür Balıkçılığı Proje Kapasite

Dağılımı

İLÇELER Alabalık Orkinos Çipura-Levrek Karides

I. Alt Bölge 86.000 0 305.000 0

Finike 33.000 0 125.000 0

Kale 0 0 0 0

Kaş 39.000 0 30.000 0

Kumluca 14.000 0 150.000 0

II. Alt Bölge 384.500 1.000.000 190.000 240.000

Merkez 123.900 0 100.000

Kemer 80.500 1.000.000 90.000 0

Manavgat 130.000 0 0 240.000

Serik 50.100 0 0 0

III. Alt Bölge 75.300 840.000 0 0

Alanya 75.300 0 0 0

Gazipaşa 0 840.000 0 0

IV. Alt Bölge 52.450 0 0 0

Elmalı 15.000 0 0 0

Korkuteli 37.450 0 0 0

V. Alt Bölge 156.400 0 0 0

Akseki 57.000 0 0 0

Gündoğmuş 57.400 0 0 0

İbradı 42.000 0 0 0

İl Toplamı 754.650 1.840.000 495.000 240.000

Yukarıda belirtilen, su ürünler üretimini olumsuz etkileyen faktörler çözüldüğü

takdirde, kültür balıkçılığı üretiminde, Antalya ili için 2010 yılında 1.500 ton/yıl alabalık,

10.000 ton/yıl orkinos (ton), 7.500 ton/yıl çipura-levrek, 1.000 ton/yıl karides üretimi

hedeflenebilir.

219

Grafik 77. Su Ürünleri Kültür Üretimi Kapasite Dağılımı (2001)

Antalya İli Su Ürünleri Kültür Üretimi Kapasite Dağılımı

22,6%

0,3%

14,8%

55,1%

7,2%

Alabalık

A.Sazan

Çip.Lev.

Orkinos

Karides

İlde 1995 yılında kurulmuş bulunan 240 ton/yıl kapasiteli bir adet karides

yetiştiricilik tesisi faaliyetini durdurmuştur. Denize yakın bataklık ve tarıma elverişsiz

arazilerin (koruma alanı içinde olsalar dahi) karides üretim tesisleri için değerlendirilmesi

dış satım değeri yüksek olan bu ürünün yetiştirilmesinin yanında, bu bölgelerde sivrisinek

mücadelesine de büyük katkıda bulunulacaktır. (Örneğin, Serik-Manavgat arası sahil

şeridindeki bataklık araziler).

Grafik 78. Su Ürünleri Mevcut Proje Kapasiteleri

Antalya İlinde Su Ürünleri Mevcut Proje Kapasitelerinin Alt Bölgelere

Dağılımı

0

200

400

600

800

1000

1200

1400

1600

1800

2000

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge Antalya İl

Toplamı

(to

n)

Alabalık

Çipura-Levrek

Orkinos

Karides

Antalya ilinde halen 2 adet off-shore (açık denizde) orkinos yetiştiricilik tesisi

bulunmaktadır.

Kemer ilçesi, Beldibi sınırları içerisinde, Akyarlar Tüneli açıklarında 1000 ton/yıl

kapasiteli bir tesis 2002 yılında faaliyete geçmiş; Gazipaşa İlçesi sınırları içerisinde,

Domuz Burnu – Kömürlük Burnu açıklarında 840 ton/yıl kapasiteli bir tesis 2002 yılında

faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Alanya İlçesi, Uğrak Köyü sınırlarında, Aydap Mevkii

açıklarında 500 ton/yıl kapasiteli bir tesis kurulmak üzere müracaatı yapılmış olup, ICCAD

tarafından konulan kota nedeniyle projesi Bakanlıkça henüz onaylanamamıştır.

İlde, 79 adet su ürünleri kültür yetiştiriciliği işletmesi projesi olup, bunların 60

adedi karada alabalık, 3 adedi alabalık yavru, 6 adedi ağ kafeslerde alabalık, 2 adedi

220

aynalı sazan, 5 Adedi denizde ağ kafeslerde çipura-levrek, 2 adedi denizde off-shore

orkinos, 1 adedi karada karides yetiştiricilik işletmesidir. Alabalık işletmelerinin bir kısmı

inşaat halinde olmasına rağmen, faal tesislerin verimli çalışıyor olmaları nedeniyle İlin

yıllık proje kapasitesi şimdiden aşılmıştır.

Denizde ağ kafeslerde çipura-levrek işletmelerinden 4 adedi faal ve yarı faal olup,

özellikle turizm baskısı ve kiralama problemleri nedeniyle istenen kapasiteye

ulaşılamamaktadır. 2 adet orkinos tesisi ise 2002 yılı içerisinde faaliyete başlamış olup, yıl

sonu itibariyle, ihracat kotası nedeniyle ancak kapasiteleri dahilinde yetiştirdikleri balıkları

Japonya’ya ihraç etmişlerdir.

Tablo 123. Antalya İli Orkinos (Ton Balığı) ve Çipura-Levrek Üretimi SWOT

Analizi

Tür

2010 Yılında

Hedeflenen Üretim Miktarı (ton)

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Kısıtlar

Orkinos 10.000 İlde halen 2 adet off-shore Orkinos yetiştiricilik tesisi bulunmaktadır.

- Kemer ilçesi, Beldibi sınırları içerisinde, Akyarlar Tüneli açıklarında 1000 ton/yıl kapasiteli bir tesis 2002 yılında faaliyete geçmiş;

- Gazipaşa İlçesi sınırları içerisinde, Domuz Burnu – Kömürlük Burnu

açıklarında 840 ton/yıl kapasiteli bir tesis 2002 yılında faaliyete geçmiş bulunmaktadır.

- Ülkemizde, deniz kültür balıkçılığı konusunda kamuoyu yeterince bilgiye sahip değildir. Bu konuda ilk faaliyete geçen tesislerin, ilk başta

yaptıkları hatalı uygulamalar nedeniyle, tesislerin çevreye zarar verecekleri yönünde yanlış bir kanı hasıl olmuştur.

- Kurulan her deniz kültür balıkçılığı işletmesi için, özellikle turizm sektörünce adeta düşmanca tavır takınılarak, bu tesislerin kaldırılması için

faaliyette bulunulmakta ve kamuoyu yanlış yönlendirilmektedir.

- Kültür balıkçılığı tesisleri için, daha kuruluş aşamasında bir çok kurum ve kuruluştan izin alınmakta, bu izinler bazen bir yılı aşkın sürede tamamlanmaktadır.Bu bürokrasinin tek elden çözülmesi gerekmektedir.

- Orkinos (Ton), özellikle Japonya başta olmak üzere ihraç değeri yüksek bir balıktır.

Açık denizden avlanarak kafeslere 50-100 kg ağırlıkta konulan balıklar, taze dondurulmuş balık ile yapılan

besleme sonucu %20-25 canlı ağırlık artışı ve dış pazarın istediği et kalitesine ulaştırılarak ihraç edilmektedir.

- Antalya ilinde, yetiştiriciliğe uygun alanların bulunmasının yanısıra, Antalya Limanı ve Antalya Atatürk Havaalanı, ihracatı kolaylaştıracak faktörlerdir.

- İhracat fazlası ürünleri değerlendirebilece

k, konserve fabrikaları, ayrı bir avantaj konumunda olup, ülke protein açığının kapanmasında katkı

- Uluslararası Orkinos Koruma Komisyonu (ICCAT) dünyadaki Orkinos stoklarını korumak amacıyla kota koymakta ve bunu yetiştiricilik yapan

ülkelere paylaştırmaktadır. Ülkemize 2002 yılı için 2291 ton/yıl kota verilmiş bulunmaktadır. Bu kota İlin 2010 yılı hedefinin 1/5’idir.

- Antalya ilinde, Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarınca ilan edilen koruma alanları tesis kurulmasında değerlendirilecek

alanları kısıtlamaktadır. İlgili kurullarca bu alanların yeniden gözden geçirilmesi faydalı olacaktır.

- Çevre yerleşim düzeni haritalarının henüz yapılamamış olması, uygun alanların değerlendirilmesine engel olmaktadır.

221

Tür

2010 Yılında

Hedeflenen Üretim Miktarı (ton)

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Kısıtlar

- Faaliyete geçen tesisler için, Maliye teşkilatınca talep edilen deniz yüzeyi kira miktarı karlılığı çok etkileyecek kadar yüksektir. Orkinos Yetiştiriciliğindeki

ülkemizin rakipleri durumunda olan Yunanistan ve İspanya’da bürokrasi, kiralama kolaylıkları yanında, devlet teşviki uygulanmaktadır.

sağlayacaktır.

- Ülkemizde özellikle kış aylarında çok avlanan balıklar, Orkinos yetiştiricilik tesislerinde yem olarak değerlendirilerek israfın önlenmesinin yanısıra, sektöre

daha ucuz yerli yem sağlanmış olacaktır.

Çipura-Levrek

7.500 İlde 5 adet onaylı Çipura-Levrek yetiştiricilik tesisi projesi bulunmaktadır.

- İşletmelerin proje kapasiteleri toplamı 495 ton/yıldır.

- İşletmelerden 3 adedi tam faal, 1 adedi yarı faal, 1

adedi kiralama yapamadığından gayri faaldir.

- Faal 3 işletmenin

proje kapasiteleri toplamı 220 ton/yıl 2001 yılı üretimleri 30.550 kg Çipura + 86.102 kg Levrek = 116.652 kg’dır.

- 2002 yılı üretimlerinin proje kapasiteleri toplamını aşması beklenmektedir.

- Ülkemizde, deniz kültür balıkçılığı konusunda kamuoyu yeterince

bilgiye sahip değildir. Bu konuda ilk faaliyete geçen tesislerin, diğer illerde ilk başta yaptıkları hatalı uygulamalar nedeniyle, tesislerin çevreye zarar verecekleri yönünde yanlış bir kanı hasıl olmuştur.

- Kurulan her deniz kültür balıkçılığı işletmesi için,

özellikle turizm sektörünce adeta düşmanca tavır takınılarak, bu tesislerin kaldırılması için faaliyette bulunulmakta ve kamuoyu yanlış yönlendirilmektedir.

- Kültür balıkçılığı tesisleri için, daha kuruluş aşamasında bir çok kurum ve kuruluştan izin alınmakta, bu izinler

bazen bir yılı aşkın sürede tamamlanmaktadır.Bu bürokrasinin tek elden çözülmesi

- Çipura-Levrek, lezzet ve porsiyonlama kolaylığı nedeniyle

özellikle lokantalar ve turizm sektörünce yoğun talep edilen türlerdir.

- Turizm faaliyeti, başta sahil ilçeleri olmak üzere, tüm ile yayılmış bulunmaktadır. Bu nedenle 2010 yılı için hedeflenen 7.500 kg/yıl kapasite il içerisinde faaliyet

gösteren lokanta ve turizm tesislerinde rahatça pazarlanabilecek bir miktardır.

- Antalya ilinde, yetiştiriciliğe uygun alanların bulunmasının yanısıra, Antalya Limanı ve Antalya Atatürk Havaalanı, ihracatı kolaylaştıracak faktörlerdir.

- Antalya ilinde, Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarınca ilan

edilen koruma alanları tesis kurulmasında değerlendirilecek alanları kısıtlamaktadır. İlgili kurullarca bu alanların yeniden gözden geçirilmesi faydalı olacaktır.

- Çevre yerleşim düzeni haritalarının henüz yapılamamış olması, uygun alanların

değerlendirilmesine engel olmaktadır.

222

Tür

2010 Yılında

Hedeflenen Üretim Miktarı (ton)

Mevcut Durum Problemler Fırsatlar Kısıtlar

gerekmektedir.

- Faaliyete geçen tesisler için, Maliye teşkilatınca talep edilen deniz yüzeyi kira miktarı karlılığı çok etkileyecek kadar yüksektir.

- Bu problemler nedeniyle son 6-7 yıl içerisinde, bazı projeler, faaliyete geçemeden iptal edilmişlerdir.

5.3. TARIMSAL VERİMLİLİK

5.3.1. Bitkisel Üretimde Verimlilik

İlin ekonomisinde önemli yer tutan başlıca tarımsal ürünlerde ilk sırayı örtü-altı

sebze yetiştiriciliği, ikinci sırayı narenciye ve daha sonra da tarla bitkileri almaktadır.

Örtü-altı sebze yetiştiriciliğinde önde gelen ürünler domates, hıyar, biber ve

patlıcandır. Bu ürünlerle ilgili 1995-2000 yılları arasındaki dönemi kapsayan verilere

göre, seraların 1995’te 108.724 da olan toplam alanı 2000 yılında %64 artışla 178.557

dekara, üretim miktarı 927.743 tondan yaklaşık %72’lik artışla 1.594.028 tona çıkmıştır.

Ekilen alan ürün bazında ele alındığında, en büyük artış %72 ile domateste gerçekleşmiş

ve bunu %71 oranla biber, %62 ile hıyar, %28’le patlıcan izlemiştir.

Ürün miktarında ise biber 2,5 kat artışla başta olup, onu %82 ile domates, %71’lik

artışla patlıcan ve %43’lük oranla hıyar takip etmektedir.

Akdeniz Üniversitesinde yapılan bir çalışmaya göre, 2000 yılı fiyatları üzerinden

dekar başına net gelir, domateste 1.246.400.000 TL, hıyarda 488.900.000 TL, patlıcanda

449.300.000 TL, biberde 296.400.000 TL olarak gerçekleşmiştir. Bu değerler domatesin

diğer örtü-altı ürünlerden çok daha kazançlı olduğunu göstermektedir. Bunu yaratan da

hem birim alandan daha fazla ürün elde edilmesi hem de talebin yüksek olmasıdır.

Tarımın diğer önemli bir kolu olan narenciye üretiminde 1995-2000 yılları

arasındaki verilere göre ürün miktarında %4-7 düzeyinde bir artış olmakla beraber, ağaç

sayılarında çok ciddi (portakalda %10, limonda %14, mandarinde %6) azalma olduğunu

ortaya koymaktadır. Narenciye alanlarındaki daralmanın, bahçelerin sökülerek seralar

kurulmasından, kıyı kuşağındaki aşırı ve çarpık yapılaşma ile düzensiz kentleşmeden

kaynaklandığı söylenebilir.

Ekonomik değerleri bakımından karşılaştırıldığında, narenciye ürünleri içerisinde

en yüksek geliri dekar başına 251.200.000 lirayla portakalın sağladığı ve onu 52.300.000

TL ile mandarinin, 42.400.000 lirayla da limonun izlediği görülmektedir.

Tarla bitkilerinden Antalya için önem taşıyan buğday ekim alanlarında %5,

pamukta %58’lik küçülme görülmektedir. Bunda temel etken yeterince karlı olmayışıdır.

Nitekim 2000 yılında dekar başına net gelir buğdayda 5.536.173 TL, pamukta 2.929.925

TL olarak gerçekleşmiş olup, bunlar çiftçilerin kendi emek ve işgüçlerini karşılayabilecek

223

düzeydedir.

Buraya kadar sunulan veriler Antalya’da en karlı üretim kolunun örtü-altı

yetiştiriciliği olduğunu, bunu narenciye ürünlerinin izlediğini göstermektedir. Ayrıca, bu

veriler, sera alanları artarken, pamuk ekim alanlarının hızla azaldığını ortaya

koymaktadır.

Son ekonomik krizlerin tarım sektörü üzerinde gerçekten büyük tahribat yaptığı

görülmektedir. Ekonomik kriz ve bununla gelişen döviz fiyatlarındaki artışlar, gübre ve

ilaç fiyatlarını arttırmış ve bunların kullanımını düşürmüş olup, bu da maliyetleri yükseltip

üretimi olumsuz yönde etkilemiştir. Bu durumda satış fiyatlarının artması beklenirken,

ekonomik krizin tüketicilerin alım gücünü kırması sonucu, fiyatlar da düşük kalmıştır.

Bunlara dayanarak 2001 yılında üreticilerin gelirlerini önemli şekilde azaldığını söylemek

doğrudur.

Antalya’da tarımın, özellikle son yıllardaki durumunun iç açıcı olmadığı, aksine

ciddi sorunlar bulunduğu söylenebilir.

Gelecek 10 yıl için, önemli bazı ürünler bazında Antalya ilindeki üretim trendleri,

bir sonraki bölümde genişçe incelenmiştir.

Bitkisel verim değerleri incelendiğinde, Antalya ili değerlerinin genelde Türkiye

ortalamasının üzerinde olduğu görülmektedir. İlde yetiştirilen tarla ürünlerinden nohutun

verimi, Dünya, AB ve Türkiye ortalamasının altındadır.

Aşağıdaki tabloda bazı seçilmiş bitkisel ürünlerde 2000 yılı içinde Antalya, Türkiye,

AB ve Dünya verimlerinin karşılaştırılması yer almaktadır.

Tablo 124. Bazı Ürünlerde Antalya, Türkiye, AB ve Dünya’da Verim Değerleri

(2000)

Ürünler Verim (kg/ha)

Antalya Türkiye AB Dünya

Buğday 2.981 2.234 5.753 2.733

Pamuk (çiğit) 1.977 1.980 2.877 1.581

Mısır 6.098 4.144 8.897 4.255

Nohut 602 862 725 796

Susam 845 468 695 392

Soya 2.500 2.967 3.270 2.176

Portakal 20.000 27.510 19.271 17.406

Limon 18.000 25.869 18.208 14.862

Muz 26.000 37.101 41.893 16.253

Elma 15.000 23.020 30.695 10.885

Üzüm 12.500 6.729 7.782 8.591

Domates 60.000 39.511 59.558 27.226

Zeytin 4.000 3.030 2.255 1.946

Yenidünya 10.000 8.000

Nar 25.000 16.600

Avokado 5.600 8.400

Kaynak: DİE, FAO, Antalya Tarım İl Müdürlüğü İstatistikleri

Antalya ili mısır, buğday, soya ve pamuk, verim yönünden Dünya ortalamasının

üzerinde, AB ortalamasının altındadır. Susamda ise Dünya, Türkiye ve AB ortalamasının

üzerindedir.

224

Grafik 79. Bazı Tarla Ürünleri Verimlilik Karşılaştırmaları (2000)

Antalya İlinde Bazı Tarla Ürünlerde Verimlilik (kg/ha)

0

1.000

2.000

3.000

4.000

5.000

6.000

7.000

8.000

9.000

10.000

Buğday Pamuk (çiğit) Mısır Nohut Susam Soya

Antalya

Türkiye

AB

Dünya

Grafik 80. Bazı Sebze ve Meyvelerde Verimlilik Karşılaştırmaları (2000)

Antalya İlinde Bazı Sebze ve Meyvelerde Verimlilik (kg/ha)

0

10.000

20.000

30.000

40.000

50.000

60.000

70.000

Portakal Limon Muz Elma Üzüm Domates Zeytin

Antalya

Türkiye

AB

Dünya

İlde yetiştirilen meyvelerin birçoğunda verim değerleri Dünya ortalamasının

üzerinde olmasına rağmen, AB ülkeleri ile Türkiye ortalamasının altındadır.

Domates veriminde ise Antalya ili değerleri, Dünya, AB ve Türkiye ortalamasının

üzerindedir.

5.3.2. Hayvansal Üretimde Verimlilik

Türkiye genelinde kültür ırkı sığırlarda ortalama süt verimi 4.080 kg/baş,

melezlerde 2.448 kg/baş ve yerli sığırlarda 816 kg/baş’tır.

225

Antalya’da ise süt üretimi ortalama olarak 2.9 ton/yıl düzeyindedir. Bu oran

toplamda 2 ton/yıl olan Türkiye geneli ortalamasının üzerindedir, ancak 5.2 ton/yıl olan

AB ülkeleri ortalamasının önemli düzeyde altındadır.

Karkas ağırlığı Antalya ilinde 200 kg olup, 175 kg olan Türkiye ortalamasının

üzerinde, ancak 312 kg olan AB ülkeleri ortalamasının oldukça altındadır.

5.4. ÜRETİM TRENDLERİ

Bu bölümde Antalya ilinde ve Türkiye’de seçilmiş bazı ürünlerde ekim alanı ve

üretim tahminleri (projeksiyonları) irdelenmiştir.

5.5. SEBZECİLİK

5.5.1. Tarla Sebzeciliği

Antalya ili sebze yetiştiriciliği tarla sebzeciliği (açıkta) ve örtü-altı üretim olmak

üzere incelenmiştir. Ekim alanı ve üretim projeksiyonu 1990-2000 dönemi verileri

kullanılarak yapılmış ve sonuçlar aşağıda verilmiştir.

5.5.1.1. Açıkta Domates Üretimi

Antalya ili açıkta domates ekim alanı ve üretimi incelenmiştir. Yapılan regresyon

analizinde doğrusal model kullanılmıştır. Modelin %95 önem düzeyinde anlamlı olduğu

ortaya konulmuştur.

Çalışmada, ekiliş alanı tahmin edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması

kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 125. Antalya Domates Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl Antalya Tarla Domates (1)

Alan (ha) Üretim (ton)

2002 1.646 79.927

2003 1.739 84.473

2004 1.833 89.019

2005 1.926 93.565

2006 2.020 98.111

2007 2.114 102.658

2008 2.207 107.204

2009 2.301 111.750

2010 2.394 116.296

2011 2.488 120.842

(1) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,844 F= 55,148

226

Grafik 81. Domates Ekim Alanının Yıllara Göre Artış Projeksiyonu

Antalya İlinde Domates Ekim Alanı Projeksiyonu

0

500

1.000

1.500

2.000

2.500

3.000

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011

(ha)

Grafik 82. Domates Üretiminin Yıllara Göre Artış Projeksiyonu

Antalya İlinde Domates Üretimi Projeksiyonu

0

20.000

40.000

60.000

80.000

100.000

120.000

140.000

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011

(to

n)

5.5.1.2. Açıkta Hıyar Üretimi

Antalya ili açıkta hıyar ekim alanı ve üretimi incelenmiştir. Yapılan regresyon

analizinde doğrusal model kullanılmıştır Modelin %95 önem düzeyinde anlamlı olduğu

ortaya konulmuştur.

Çalışmada, ekiliş alanı tahmin edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması

kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 126. Antalya Hıyar Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl Antalya Tarla (1)

Alan (ha) Üretim (ton)

2002 273 6 223

2003 279 6 341

2004 284 6 460

2005 289 6 578

2006 294 6 697

2007 299 6 815

2008 305 6 933

227

Yıl Antalya Tarla (1)

Alan (ha) Üretim (ton)

2009 310 7 052

2010 315 7 170

2011 320 7 289

(1) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,942 F= 81,690

5.5.2. Örtü-Altı Sebzecilik

Antalya ilinde örtü-altı sebzeciliği domates, biber ve hıyar ekim alanı ve üretimi

bakımından incelenmiştir. Projeksiyon 1990-2000 dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve

sonuçlar aşağıda verilmiştir.

5.5.2.1. Örtü-Altı Domates Üretimi

Antalya ili örtü-altı domates ekim alanı ve üretimi I. ve II. Alt Bölge itibariyle

incelenmiştir. Yapılan regresyon analizinde doğrusal model kullanılmıştır. Modelin %95

önem düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur.

Çalışmada, ekiliş alanı tahmin edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması

kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 127. Antalya’da Örtü-Altı Domates Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl I. Alt Bölge (1) II. Alt Bölge (2)

Alan (ha) Üretim (ton) Alan (ha) Üretim (ton)

2002 3.901 367.692 4.475 504.716

2003 4.149 391.048 4.721 532.472

2004 4.396 414.404 4.967 560.227

2005 4.644 437.759 5.214 587.982

2006 4.892 461.115 5.460 615.737

2007 5.140 484.471 5.706 643.492

2008 5.388 507.827 5.952 671.247

2009 5.635 531.182 6.198 699.003

2010 5.883 554.538 6.444 726.758

2011 6.131 577.894 6.690 754.513

(1) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,929 F=66,314 (2) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,885 F=39,47

Grafik 83. I. ve II. Alt Bölgelerde Örtü-Altında Domates Üretim Projeksiyonu

Antalya İli Alt Bölgelerinde Örtü-Altı Domates Üretimi Projeksiyonu

0

100.000

200.000

300.000

400.000

500.000

600.000

700.000

800.000

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011

(to

n)

1. Alt Bölge

2. Alt Bölge

228

5.5.2.2. Örtü-Altı Biber Üretimi

Antalya ili örtü-altı biber ekim alanı ve üretimi I. ve II. Alt Bölge itibarıyla

incelenmiştir. Yapılan regresyon analizinde kuadratik model kullanılmıştır. Modelin %95

önem düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur. Çalışmada ekiliş alanı tahmin

edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 128. Antalya’da Örtü-Altı Biber Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl I. Alt Bölge (1) II. Alt Bölge (2)

Alan (ha) Üretim (ton) Alan (ha) Üretim (ton)

2002 2.167 132.204 693 25.475

2003 2.410 147.017 770 28.328

2004 2.678 163.371 852 31.340

2005 2.971 181.267 938 34.511

2006 3.290 200.703 1.029 37.842

2007 3.634 221.681 1.124 41.333

2008 4.003 244.200 1.223 44.983

2009 4.397 268.260 1.327 48.793

2010 4.817 293.861 1.435 52.763

2011 5.261 321.003 1.547 56.892

(1) Y = bo + b1 t + b2 t2 Ř2 = 0,802 F= 21,265 (2) Y = bo + b1 t + b2 t2 Ř2 = 0,746 F= 15,706

Grafik 84. I. ve II. Alt Bölgelerde Örtü-Altı Biber Üretimi Projeksiyonu

Antalya İli Alt Bölgelerinde Örtü-Altında Biber Üretimi Projeksiyonu

0

50.000

100.000

150.000

200.000

250.000

300.000

350.000

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011

(to

n)

1. Alt Bölge

2. Alt Bölge

5.5.2.3. Örtü-Altı Hıyar Üretimi

Antalya ili örtü-altı hıyar ekim alanı ve üretimi III. Alt Bölge itibarıyla incelenmiştir

Yapılan regresyon analizinde doğrusal model kullanılmıştır. Modelin %95 önem düzeyinde

anlamlı olduğu ortaya konulmuştur.

Çalışmada, ekiliş alanı tahmin edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması

kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 129. Antalya’da Örtü-Altı Hıyar Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl III. Alt Bölge (1)

Alan (ha) Üretim (ton)

2002 3 347 358 103

229

Yıl III. Alt Bölge (1)

Alan (ha) Üretim (ton)

2003 3 532 377 931

2004 3 717 397 760

2005 3 903 417 588

2006 4 088 437 416

2007 4 273 457 244

2008 4 459 477 072

2009 4 644 496 901

2010 4 829 516 729

2011 5 015 536 557

(1) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,878 F=37,093

5.6. MEYVECİLİK

Antalya ili meyve üretiminde önemli yeri olan cinsler üzerinden üretim

projeksiyonları irdelenmiştir.

5.6.1. Portakal

Gelecek 10 yıl için Antalya ili ve Türkiye geneli için portakal ağaç sayısı ve üretim

projeksiyonu 1980-2000 dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tabloda

verilmiştir.

Yapılan regresyon analizinde doğrusal logaritmik ve doğrusal (linear) model esas

alınmıştır. Modelin %95 önem düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur.

Çalışmada, ekiliş alanı tahmin edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması

kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 130. Portakal Ağaç Sayısı ve Üretim Projeksiyonu

Yıllar

Antalya (1) Türkiye (2)

Meyve Veren Ağaç Sayısı

Üretim (ton) Meyve Veren Ağaç Sayısı

Üretim (ton)

2002 2 607 440 232 558 11 375 318 950 180

2003 2 613 069 233 060 11 533 669 963 407

2004 2 618 469 233 541 11 692 020 976 634

2005 2 623 657 234 004 11 850 371 989 861

2006 2 628 649 234 449 12 008 722 1 003 089

2007 2 633 460 234 878 12 167 073 1 016 316

2008 2 638 102 235 292 12 325 424 1 029 543

2009 2 642 586 235 692 12 483 775 1 042 770

2010 2 646 924 236 079 12 642 126 1 055 997

2011 2 651 123 236 454 12 800 477 1 069 224

(1) Y = bo + b1 ln (t) Ř2 =0,516 F= 22,32 (2) Y = bo + b1 t Ř

2 =0,963 F=263,511

5.6.2. Muz

Gelecek 10 yıl için Antalya ili ve Türkiye geneli için muz ekim alanı ve üretim

projeksiyonu 1980-2000 dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tablo 2’de

verilmiştir.

Yapılan regresyon analizinde doğrusal logaritmik model kullanılmıştır. Modelin

%95 önem düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur. Çalışmada, ekiliş alanı tahmin

edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

230

Tablo 131. Muz Dikim Alanı ve Üretim Projeksiyonu

Yıllar Antalya (1) Türkiye (2)

Alan (ha) Üretim (ton) Alan (ha) Üretim (ton)

2002 1 090 26 366 1 464 41 902

2003 1 088 26 327 1 461 41 825

2004 1 086 26 289 1 458 41 752

2005 1 085 26 252 1 456 41 681

2006 1 083 26 217 1 453 41 613

2007 1 082 26 183 1 451 41 547

2008 1 081 26 150 1 449 41 484

2009 1 079 26 119 1 447 41 423

2010 1 078 26 088 1 445 41 364

2011 1 077 26 059 1 443 41 307

(1) Y = bo + b1 ln (t) Ř2 =0,538 F=24,32 (2) Y = bo + b1 ln (t) Ř2 =0,422 F=13,88

5.6.3. Ceviz

Gelecek 10 yıl için Antalya ili ve Türkiye geneli için ceviz ağacı sayısı ve üretim

projeksiyonu 1980-2000 dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tablo’da

verilmiştir.

Yapılan regresyon analizinde doğrusal (linear) model kullanılmıştır. Modelin %95

önem düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur. Çalışmada ekiliş alanı tahmin

edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 132. Ceviz Ağaç Sayısı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl

Antalya (1) Türkiye (2)

Meyve Veren Ağaç Sayısı

Üretim (ton) Meyve Veren Ağaç Sayısı

Üretim (ton)

2002 68.379 3.315.677 3 560 030 119 510

2003 69.302 3.360.466 3 578 608 120 134

2004 70.226 3.405.254 3 597 186 120 758

2005 71.150 3.450.042 3 615 764 121 381

2006 72.073 3.494.830 3 634 341 122 005

2007 72.997 3.539.619 3 652 919 122 629

2008 73.921 3.584.407 3 671 497 123 252

2009 74.844 3.629.195 3 690 075 123 876

2010 75.768 3.673.984 3 708 653 124 499

2011 76.692 3.718.772 3 727 231 125 123

(1) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,585 F=15,071 (2) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,915 F= 216,501

5.6.4. Badem

Gelecek 10 yıl için badem ağaç sayısı ve üretim projeksiyonu Antalya ve Türkiye

geneli için 1987-2000 dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tablo’da

verilmiştir.

Yapılan regresyon analizinde kuadratik ve doğrusal model kullanılmıştır. Modelin

%95 önem düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur. Çalışmada ekiliş alanı tahmin

edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 133. Badem Ağaç Sayısı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl Antalya (1) Türkiye (2)

231

Meyve Veren Ağaç Sayısı

Üretim (ton) Meyve Veren Ağaç Sayısı

Üretim (ton)

2002 201.973 3.795 3.592.769 39.916

2003 202.147 3.798 3.552.736 39.471

2004 202.661 3.808 3.512.703 39.026

2005 203.515 3.824 3.472.670 38.581

2006 204.709 3.846 3.432.637 38.137

2007 206.243 3.875 3.392.604 37.692

2008 208.117 3.911 3.352.571 37.247

2009 210.331 3.952 3.312.538 36.802

2010 212.885 4.000 3.272.505 36.358

2011 215.779 4.054 3.232.472 35.913

(1) Y = bo + b1 t + b2 t2 Ř2 =0,616 F=10,644 (2) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,930 F= 159,659

5.6.5. Nar

Gelecek 10 yıl için Antalya ili ve Türkiye geneli için nar ağaç sayısı ve üretim

projeksiyonu 1987-2000 dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve sonuçlar aşağıdaki

Tablo’da verilmiştir.

Tablo 134. Nar Ağaç Sayısı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl

Antalya (1) Türkiye (2)

Meyve Veren Ağaç Sayısı

Üretim (ton) Meyve Veren Ağaç Sayısı

Üretim (ton)

2002 303.883 8.490 2.514.962 59.605

2003 326.260 9.116 2.552.121 60.485

2004 348.638 9.741 2.589.280 61.366

2005 371.015 10.366 2.626.440 62.247

2006 393.393 10.991 2.663.599 63.127

2007 415.770 11.617 2.700.758 64.008

2008 438.148 12.242 2.737.918 64.889

2009 460.525 12.867 2.775.077 65.769

2010 482.903 13.492 2.812.236 66.650

2011 505.280 14.118 2.849.396 67.531

(1) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,873 F= 35,524

(2) Y = bo + b1 t Ř 2 = 0,924 F= 148,169

Yapılan regresyon analizinde doğrusal model kullanılmıştır. Modelin %95 önem

düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur.

232

Grafik 85. Meyve Veren Nar Ağacı Sayısı Projeksiyonu

Antalya İlinde Meyve Veren Nar Ağaç Sayısı Projeksiyonu

0

100.000

200.000

300.000

400.000

500.000

600.000

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011

Çalışmada ekiliş alanı tahmin edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması

kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

5.6.6. Elma

Gelecek 10 yıl için Antalya ili ve Türkiye geneli için elma ağaç sayısı ve üretim

projeksiyonu 1980-2000 dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tablo’da

verilmiştir.

Yapılan regresyon analizinde kuadratik ve linear model kullanılmıştır. Modelin %95

önem düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur. Çalışmada ekiliş alanı tahmin

edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 135. Elma Ağaç Sayısı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl

Antalya (1) Türkiye (2)

Meyve Veren Ağaç Sayısı

Üretim (ton) Meyve Veren Ağaç Sayısı

Üretim (ton)

2002 2.429.458 236.216 33.450.334 2.520.148

2003 2.393.463 232.716 33.666.973 2.536.470

2004 2.350.459 228.535 33.883.612 2.552.791

2005 2.300.447 223.673 34.100.251 2.569.113

2006 2.243.427 218.128 34.316.890 2.585.434

2007 2.179.399 211.903 34.533.529 2.601.756

2008 2.108.363 204.996 34.750.168 2.618.078

2009 2.030.318 197.408 34.966.807 2.634.399

2010 1.945.265 189.138 35.183.446 2.650.721

2011 1.853.204 180.187 35.400.085 2.667.042

(1) Y = bo + b1 t + b2 t2 Ř2 =0,800 F=41,034 (2) Y = bo + b1 t Ř2 =0,839 F=105,401

233

Grafik 86. Yıllara Göre Elma Ağaç Sayısındaki Azalış

Antalya İlinde Meyve Veren Elma Ağaç Sayısı Projeksiyonu

0

500.000

1.000.000

1.500.000

2.000.000

2.500.000

3.000.000

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011

5.6.7. Çilek

Gelecek 10 yıl için Antalya ili ve Türkiye geneli için çilek ekim alanı ve üretim

projeksiyonu 1980-2000 dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tablo’da

verilmiştir.

Yapılan regresyon analizinde doğrusal (linear) model kullanılmıştır. Modelin %95

önem düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur. Çalışmada ekiliş alanı tahmin

edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 136. Çilek Dikim Alanı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl Antalya (1) Türkiye (2)

Alan (ha) Üretim (ton) Alan (ha) Üretim (ton)

2002 157 4 018 9 428 122 845

2003 163 4 163 9 693 126 296

2004 169 4 308 9 957 129 746

2005 174 4 453 10 222 133 196

2006 180 4 598 10 487 136 647

2007 186 4 743 10 752 140 097

2008 191 4 888 11 017 143 547

2009 197 5 033 11 281 146 998

2010 203 5 179 11 546 150 448

2011 209 5 324 11 811 153 899

(1) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,735 F=56,456

(2) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,803 F=82,470

5.7. TARLA BİTKİLERİ

5.7.1. Buğday

Buğday, ekiliş alanı itibariyle Antalya’da tüm ürünler içerisinde birinci sırada yer

almaktadır. Üretici için hep sigorta olarak görülmektedir. Tarla bitkileri içerisinde en

önemli ürünlerden birisi olması nedeniyle bu üretim projeksiyonu hazırlanmıştır.

Gelecek 10 yıl için Antalya ili ve Türkiye geneli için buğday ekim alanı ve üretim

projeksiyonu 1980-2000 dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tablo’da

verilmiştir.

234

Yapılan regresyon analizinde kuadratik model kullanılmıştır. Modelin %95 önem

düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur. Çalışmada ekiliş alanı tahmin edildikten

sonra, son 5 yıllık verim ortalaması (Antalya 2428,4 kg/ha, Türkiye 2098,4 kg/ha)

kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 137. Buğday Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl Antalya (1) Türkiye (2)

Alan (ha) Üretim (ton) Alan (ha) Üretim (ton)

2003 141.892 421.534 9.053.011 18.996.838

2004 141.277 419.706 8.973.903 18.830.838

2005 140.516 417.443 8.887.732 18.650.017

2006 139.607 414.745 8.794.497 18.454.373

2007 138.552 411.611 8.694.200 18.243.908

2008 137.351 408.048 8.586.838 18.018.621

2009 136.003 404.037 8.472.414 17.778.512

2010 134.508 399.596 8.350.925 17.523.582

2011 132.867 394.720 8.222.374 17.253.829

(1) Y = bo + b1 t + b2 t2 Ř2 = 0,546 F= 13,028

(2) Y = bo + b1 t + b2 t2 Ř2 = 0,510 F= 11,413

Ekiliş alanıyla Antalya’da tüm ürünler içerisinde birinci sırada yeralan buğday,

gelecek on yıllık dönem içerisinde de dalgalanmalar göstererek yerini koruyacaktır.

5.7.2. Pamuk

Tarla bitkileri içerisinde pamuk, uzun yıllar Antalya’da ilk sıralarda yer almış, İlde

büyük ölçüde istihdam sağlamış ve ekonomik getirisi yüksek olmuştur. Son yıllarda dünya

tekstil sanayinde yaşanan sıkıntılar ve ülke ekonomisinde yaşanan olumsuzluklar, pamuk

üretim maliyetini yükseltmiş; bu da Antalya’nın Türkiye pamuk üretimindeki payını

küçültmüştür. Bu nedenlerden dolayı pamuk üretim projeksiyonuna gerek duyulmuştur.

Gelecek 10 yıl için Antalya ili ve Türkiye geneli için pamuk ekim alanı ve üretim

projeksiyonu Antalya için 1980-2002 ve Türkiye için 1980-2000 dönemi verileri

kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tablo’da verilmiştir. Yapılan regresyon analizinde

doğrusal model kullanılmıştır. Modelin %95 önem düzeyinde anlamlı olduğu ortaya

konulmuştur.

Çalışmada ekiliş alanı tahmin edildikten sonra, son 5 yıllık verim ortalaması

kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 138. Pamuk Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl Antalya (1) Türkiye (2)

Alan (ha) Üretim (ton) Alan (ha) Üretim (ton)

2003 7.604 22.511 767.664 2.348.822

2004 6.231 18.444 769.487 2.354.399

2005 4.857 14.377 771.310 2.359.977

2006 3.483 10.310 773.133 2.365.554

2007 2.109 6.244 774.955 2.371.131

2008 735 2.177 776.778 2.376.708

2009 - - 778.601 2.382.285

2010 - - 780.424 2.387.863

2011 - - 782.247 2.393.440

(1) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,749 F= 33,823 (2) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,613 F= 16,812

235

Grafik 87. Antalya İli Pamuk Ekim Alanlarındaki Dramatik Azalış

Antalya İlinde Pamuk Ekim Alanları Projeksiyonu

0

1.000

2.000

3.000

4.000

5.000

6.000

7.000

8.000

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011

(ha)

Antalya pamuk ekim alanı ve üretim projeksiyonu incelendiğinde gelecek on yıllık

dönem içerisinde pamuk ekim alanlarının daralarak 2009 yılından sonra ekonomik olarak

ekilemeyeceği, üretiminin de olmayacağı görülmektedir.

5.7.2.1. Pamuk Alış Fiyatlarındaki Gelişmeler

Antbirlik pamuk satın alış fiyatları TEFE deflatörü kullanılarak reel fiyatlara

dönüştürülmüştür. Buna göre reel fiyatlar serisindeki ilk (533.778,5 TL) ve son üç yılın

ortalaması (484.013,3 TL.) esas alındığında 30 yıl öncesine göre pamuk alım fiyatının

%9.3 oranında gerilediği görülmektedir. Kısaca reel olarak Antbirlik, dönem başına göre

pamuk için % 9.3 daha az fiyat vermektedir.

Tablo 139. Antbirlik Pamuk Alış Fiyatları (2000)

Yıllar Cari Fiyatlar Reel fiyatlar

Önceki Yılın Alım

Fiyatına Göre Fark (%)

Son Üç Yılın Alım

Fiyatı Ortalamasına

Göre Fark (%)

1972 4,02 381.383,6 101.7 -21.2

1973 9,77 769.388,4 -41.4 59.0

1974 7,43 450.563,4 -3.6 -6.9

1975 7,88 434.132,4 16.6 -10.3

1976 10,62 506.308,3 -19.0 4.6

1977 10,67 409.972,1 -5.3 -15.3

1978 15,41 388.080,3 -3.2 -19.8

1979 24,44 375.484,7 -2,1 -22.4

1981 67,82 367.599,2 -3.5 -24.1

1982 83,09 354.618,9 31.4 -26.7

1983 142,43 465.903,3 -3.4 -3.7

1984 206,89 450.176,2 -13.2 -7.0

1985 257,09 390.550,4 -10.5 -19.3

1986 298,28 349.717,2 59.3 -27.7

1987 627,53 557.233,0 -14.8 15.1

1988 911,97 474.961,6 14.9 -1.9

1989 1.718,08 545.838,1 -9.6 12.8

1990 2.366,83 493.702,9 2.8 2.0

1991 3.779,23 507.389,4 3.7 4.8

1992 6.353,00 526.243,0 -6.9 8.7

1993 9.372,43 490.136,2 50.1 1.3

1994 31.033,33 735.458,9 -23.9 52.0

1995 43..950,00 559.984,4 -4.3 15.7

236

Yıllar Cari Fiyatlar Reel fiyatlar

Önceki Yılın Alım

Fiyatına Göre

Fark (%)

Son Üç Yılın Alım Fiyatı

Ortalamasına Göre Fark (%)

1996 74.018,00 535.946,4 3.2 10.7

1997 138.910,15 553.282,6 -4.3 14.3

1998 228.507,00 529.674,0 -7.4 9.4

1999 323.800,00 490.365,9 -11.9 1.3

2000 432.000,00 432.000,0 - -10.7

Grafik 88. Antalya İlinde Pamuk Alım Fiyatlarının Yıllara Göre Seyri

Antbirlik Reel Pamuk Alım Fiyatlarının İzlenmesi

0

100.000

200.000

300.000

400.000

500.000

600.000

700.000

800.000

900.000

1972

1974

1976

1978

1981

1983

1985

1987

1989

1991

1993

1995

1997

1999

(TL

)

5.8. SÜS BİTKİLERİ

5.8.1. Karanfil ve Gerbera

Antalya ili karanfil ve Gerbera ekim alanı ve üretimi incelenmiştir. Ekim alanı ve

üretim projeksiyonu 1989-2001 dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tabloda

verilmiştir.

Yapılan regresyon analizinde doğrusal model kullanılmıştır. Modelin %95 önem

düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur. Çalışmada, ekiliş alanı tahmin edildikten

sonra, son 5 yıllık verim ortalaması kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 140. Antalya İlinde Bazı Süs Bitkileri Ekim Alanı ve Üretim Projeksiyonu

Yıl Karanfil (1) Gerbera (2)

Alan (da) Üretim (dal) Alan (da) Üretim (dal)

2002 2.412 289.437.600 530 74.152.400

2003 2.513 301.574.400 579 81.048.800

2004 2.614 313.711.200 628 87.945.200

2005 2.715 325.848.000 677 94.841.600

2006 2.817 337.984.800 727 101.738.000

2007 2.918 350.121.600 776 108.634.400

2008 3.019 362.258.400 825 115.530.800

2009 3.120 374.395.200 874 122.427.200

2010 3.221 386.532.000 924 129.323.600

2011 3.322 398.668.800 973 136.220.000

237

(1) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,810 F= 52,174

(2) Y = bo + b1 t Ř2 = 0,841 F= 64,452

Grafik 89. Süs Bitkileri Ekim Alanlarının Gelişimi

Antalya İlinde Süs Bitkileri Ekim Alanları Projeksiyonu

0

500

1.000

1.500

2.000

2.500

3.000

3.500

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011

(da)

Karanfil

Gerbera

5.9. HAYVANSAL ÜRETİM

Hayvansal üretim trendleri 3 alt başlık halinde irdelenmiştir.

5.9.1. Sığır

Gelecek 10 yıl için Antalya ili sığır varlığı projeksiyonu 1980-2000 dönemi verileri

kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tablo’da verilmiştir.

Yapılan regresyon analizinde doğrusal model kullanılmıştır. Modelin %95 önem

düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur.

Tablo 141. Antalya İlinde Sığır Varlığı Projeksiyonu

Yıllar Yerli Sığır

(BB) (1)

Kültür Irkı

(BB) (2) Toplam (3)

2002 13.015 37.709 123.446

2003 8.852 41.406 119.191

2004 4.690 45.102 114.935

2005 528 48.798 110.679

2006 - 52.495 106.424

2007 - 56.191 102.168

2008 - 59.888 97.913

2009 - 63.584 93.657

2010 - 67.280 89.401

2011 - 70.977 85.146

(1) Y = bo + b1 t Ř2 =0,864 F=32,755 (2) Y = bo + b1 t Ř2 =0,872 F= 35,177 (3) Y = bo + b1 t Ř2 =0,527 F= 6,565

5.9.2. Koyun ve Keçi

Gelecek 10 yıl için Antalya ili koyun ve keçi varlığı projeksiyonu 1980-2000

dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tabloda verilmiştir.

238

Yapılan regresyon analizinde doğrusal model kullanılmıştır. Modelin %95 önem

düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur.

Tablo 142. Antalya İlinde Koyun ve Keçi Varlığı Projeksiyonu

Yıllar Koyun KB (1) Keçi KB (2)

2002 622.594 240.635

2003 606.994 235.037

2004 591.394 229.440

2005 575.794 223.843

2006 560.193 218.246

2007 544.593 212.649

2008 528.993 207.052

2009 513.393 201.455

2010 497.793 195.858

2011 482.192 190.261

(1) Y = bo + b1 t Ř2 =0,510 F=11,417

(2) Y = bo + b1 t Ř2 =0,595 F= 15,731

Grafik 90. Antalya İlinde Yıllara Göre Hayvan Varlığında Azalma Projeksiyonu

Antalya İlinde Hayvan Sayıları Projeksiyonu

0

100.000

200.000

300.000

400.000

500.000

600.000

700.000

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011

Koyun Keçi Yerli Sığır Kültür Irkı Sığır

5.9.3. Arıcılık ve Bal Üretimi

Gelecek 10 yıl için Antalya ili için kovan sayısı ve bal üretim projeksiyonu 1980-

2000 dönemi verileri kullanılarak yapılmış ve sonuçlar Tablo 18’de verilmiştir.

Yapılan regresyon analizinde doğrusal model kullanılmıştır. Modelin %95 önem

düzeyinde anlamlı olduğu ortaya konulmuştur. Çalışmada, kovan sayısı tahmin edildikten

sonra, son 5 yıllık bal verim ortalaması kullanılarak üretim tahmini yapılmıştır.

Tablo 143. Antalya İlinde Arı Kovanı Varlığı ve Bal Üretimi Projeksiyonu

Yıllar Kovan Sayısı (1) Bal Üretimi (kg)

2002 131.855 2.256.037

2003 133.369 2.281.935

2004 134.882 2.307.833

2005 136.396 2.333.730

239

Yıllar Kovan Sayısı (1) Bal Üretimi (kg)

2006 137.909 2.359.628

2007 139.423 2.385.526

2008 140.937 2.411.424

2009 142.450 2.437.321

2010 143.964 2.463.219

2011 145.477 2.489.117

(1) Y = bo + b1 t Ř2 =0,518 F=11,766

5.10. İLDE VE ALT BÖLGELER BAZINDA ÜRETİM DEĞERLERİ

5.10.1. Antalya İl Geneli Toplam Üretim Değerleri

Tablo 144. Antalya İl Geneli Tarımsal Üretim Değerleri (2000)

ANTALYA İLİ

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki

Payı

Üretim Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki

Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki Payı

MEYVELER 148.760.265.000 100,00% 15,97%

Yumuşak Çekirdekliler 37.060.060.000 100,00% 24,91% 3,98%

Armut 8.023.000.000 21,65% 5,39% 0,86%

Ayva 896.040.000 2,42% 0,60% 0,10%

Elma 26.070.200.000 70,35% 17,52% 2,80%

Trabzon Hurması 14.740.000 0,04% 0,01% 0,00%

Muşmula 880.000 0,00% 0,00% 0,00%

Yeni Dünya 2.055.200.000 5,55% 1,38% 0,22%

Taş Çekirdekliler 14.481.930.000 100,00% 9,74% 1,55%

Erik 1.149.080.000 7,93% 0,77% 0,12%

iğde 7.000.000 0,05% 0,00% 0,00%

Kayısı 964.700.000 6,66% 0,65% 0,10%

Zerdali 2.500.000 0,02% 0,00% 0,00%

Kiraz 1.660.100.000 11,46% 1,12% 0,18%

Kızılcık 33.600.000 0,23% 0,02% 0,00%

Şeftali 2.681.500.000 18,52% 1,80% 0,29%

Vişne 689.700.000 4,76% 0,46% 0,07%

Zeytin 7.293.750.000 50,36% 4,90% 0,78%

Üzümsü Meyveler 11.233.020.000 100,00% 7,55% 1,21%

Dut 117.720.000 1,05% 0,08% 0,01%

İncir 1.501.500.000 13,37% 1,01% 0,16%

Nar 1.373.760.000 12,23% 0,92% 0,15%

Üzüm (ha) 5.209.040.000 46,37% 3,50% 0,56%

Çilek (ha) 3.031.000.000 26,98% 2,04% 0,33%

Sert Kabuklular 6.821.600.000 100,00% 4,59% 0,73%

Badem 2.721.000.000 39,89% 1,83% 0,29%

Ceviz 4.023.750.000 58,99% 2,70% 0,43%

Antep Fıstığı 22.500.000 0,33% 0,02% 0,00%

Fındık 22.500.000 0,33% 0,02% 0,00%

Kestane 31.850.000 0,47% 0,02% 0,00%

240

ANTALYA İLİ

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Turunçgiller 63.335.155.000 100,00% 42,58% 6,80%

Limon 7.409.400.000 11,70% 4,98% 0,80%

Portakal 45.231.945.000 71,42% 30,41% 4,86%

Mandarin 3.561.480.000 5,62% 2,39% 0,38%

Altıntop 318.600.000 0,50% 0,21% 0,03%

Turunç 6.813.730.000 10,76% 4,58% 0,73%

Tropik-Suptropik Mey. 15.828.500.000 100,00% 10,64% 1,70%

Avokado 154.000.000 0,97% 0,10% 0,02%

Keçiboynuzu 516.500.000 3,26% 0,35% 0,06%

Muz (ha) 15.158.000.000 95,76% 10,19% 1,63%

SEBZELER 552.010.780.000 100,00% 59,25%

Meyvesi Yenen Sebzeler 522.789.695.000 100,00% 94,71% 56,12%

Domates 280.675.400.000 53,69% 50,85% 30,13%

Patlıcan 41.947.920.000 8,02% 7,60% 4,50%

Hıyar 98.752.400.000 18,89% 17,89% 10,60%

Sakız kabağı 5.723.510.000 1,09% 1,04% 0,61%

Biber (dolma) 10.425.450.000 1,99% 1,89% 1,12%

Biber (sivri-çarli) 56.807.725.000 10,87% 10,29% 6,10%

Biber (salçalık) 101.250.000 0,02% 0,02% 0,01%

Kavun 20.887.440.000 4,00% 3,78% 2,24%

Karpuz 7.068.800.000 1,35% 1,28% 0,76%

Balkabağı 87.500.000 0,02% 0,02% 0,01%

Bamya 312.300.000 0,06% 0,06% 0,03%

Yaprağı Yenen Sebzeler 2.746.285.000 100,00% 0,50% 0,29%

Lahana (beyaz) 824.850.000 30,04% 0,15% 0,09%

Lahana (kırmızı) 142.425.000 5,19% 0,03% 0,02%

Enginar 1.740.000 0,06% 0,00% 0,00%

Kereviz 69.700.000 2,54% 0,01% 0,01%

Marul(göbekli) 682.500.000 24,85% 0,12% 0,07%

Marul (kıvırcık) 162.250.000 5,91% 0,03% 0,02%

Ispanak 337.540.000 12,29% 0,06% 0,04%

Pırasa 506.000.000 18,42% 0,09% 0,05%

Tere 1.600.000 0,06% 0,00% 0,00%

Nane 13.520.000 0,49% 0,00% 0,00%

Maydanoz 3.480.000 0,13% 0,00% 0,00%

Roka 480.000 0,02% 0,00% 0,00%

Dereotu 200.000 0,01% 0,00% 0,00%

Baklagil Sebzeleri 15.283.080.000 100,00% 2,77% 1,64%

Taze fasülye 13.605.200.000 89,02% 2,46% 1,46%

Taze bakla 1.115.700.000 7,30% 0,20% 0,12%

Taze bezelye 351.750.000 2,30% 0,06% 0,04%

Barbunyafasülye 187.000.000 1,22% 0,03% 0,02%

Börülce 23.430.000 0,15% 0,00% 0,00%

Soğansı seb. 1.075.920.000 100,00% 0,19% 0,12%

Sarımsak(taze) 33.880.000 3,15% 0,01% 0,00%

Soğan(taze) 818.280.000 76,05% 0,15% 0,09%

241

ANTALYA İLİ

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Havuç 180.000.000 16,73% 0,03% 0,02%

Turp (bayır) 19.600.000 1,82% 0,00% 0,00%

Turp (kırmızı) 24.160.000 2,25% 0,00% 0,00%

Diğer seb. 216.800.000 100,00% 0,04% 0,02%

Karnabahar 216.800.000 100,00% 0,04% 0,02%

Mantar+Kompost 9.899.000.000 100,00% 1,79% 1,06%

SÜS BİTKİLERİ 25.395.950.000 100,00% 2,73%

Kesme Çiçek 25.395.950.000 100,00% 100,00% 2,73%

Karanfil 17.550.000.000 69,11% 69,11% 1,88%

Gül 980.000.000 3,86% 3,86% 0,11%

Gladiöl 58.500.000 0,23% 0,23% 0,01%

Gypsophilla 502.500.000 1,98% 1,98% 0,05%

Gerbera 3.178.000.000 12,51% 12,51% 0,34%

Krizantem 225.600.000 0,89% 0,89% 0,02%

Solidago 2.187.000.000 8,61% 8,61% 0,23%

Nergiz 300.000.000 1,18% 1,18% 0,03%

Frezia 105.000.000 0,41% 0,41% 0,01%

Statice 24.000.000 0,09% 0,09% 0,00%

Lilium 24.750.000 0,10% 0,10% 0,00%

Şebboy 12.600.000 0,05% 0,05% 0,00%

Aster 45.000.000 0,18% 0,18% 0,00%

Diğer kesme çiçekler 203.000.000 0,80% 0,80% 0,02%

TARLA BİTKİLERİ 126.553.415.000 100,00% 13,58%

Tahıllar 76.123.440.000 100,00% 60,15% 8,17%

Buğday 48.995.880.000 64,36% 38,72% 5,26%

Arpa 10.516.800.000 13,82% 8,31% 1,13%

Yulaf 1.134.000.000 1,49% 0,90% 0,12%

Çavdar 19.360.000 0,03% 0,02% 0,00%

Mısır (Dane) 3.585.500.000 4,71% 2,83% 0,38%

Mısır (Hasıl) 11.866.000.000 15,59% 9,38% 1,27%

Darı 5.900.000 0,01% 0,00% 0,00%

Endüstri Bitkileri 28.300.700.000 100,00% 22,36% 3,04%

Pamuk 16.178.000.000 57,16% 12,78% 1,74%

Anason 2.210.000.000 7,81% 1,75% 0,24%

Susam 4.206.300.000 14,86% 3,32% 0,45%

Yerfıstığı 1.385.000.000 4,89% 1,09% 0,15%

Ayçiçeği 17.550.000 0,06% 0,01% 0,00%

Şekerpancarı 4.296.250.000 15,18% 3,39% 0,46%

Soya 7.600.000 0,03% 0,01% 0,00%

Baklagiller 8.480.200.000 100,00% 6,70% 0,91%

Bakla (Kuru) 175.000.000 2,06% 0,14% 0,02%

Börülce (Kuru) 19.800.000 0,23% 0,02% 0,00%

Nohut (Kuru) 7.496.150.000 88,40% 5,92% 0,80%

Fasülye (Kuru) 786.750.000 9,28% 0,62% 0,08%

Mercimek(Kır.) 1.000.000 0,01% 0,00% 0,00%

Mercimek(Yeş.) 1.500.000 0,02% 0,00% 0,00%

242

ANTALYA İLİ

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Yumrulu Bitkiler 9.575.800.000 100,00% 7,57% 1,03%

Patates 4.257.425.000 44,46% 3,36% 0,46%

Soğan (Kuru) 3.553.475.000 37,11% 2,81% 0,38%

Sarımsak (Kuru) 1.764.900.000 18,43% 1,39% 0,19%

Yem Bitkileri 4.073.275.000 100,00% 3,22% 0,44%

Fiğ (Yeşil Ot) 786.000.000 19,30% 0,62% 0,08%

Fiğ (Kuru Ot) 335.000.000 8,22% 0,26% 0,04%

Fiğ (Dane) 199.600.000 4,90% 0,16% 0,02%

Yonca (Yeşil Ot) 1.225.500.000 30,09% 0,97% 0,13%

Yonca (Kuru Ot) 602.000.000 14,78% 0,48% 0,06%

Korunga(Kuru Ot) 7.000.000 0,17% 0,01% 0,00%

Korunga (Yeşil Ot) 135.000.000 3,31% 0,11% 0,01%

Sudan Otu 620.000.000 15,22% 0,49% 0,07%

Burçak 147.175.000 3,61% 0,12% 0,02%

Hayvan Pancarı 16.000.000 0,39% 0,01% 0,00%

SU ÜRÜNLÜERİ 9.788.891.000 100,00% 1,05%

Deniz Balıkları 6.451.187.500 100,00% 65,90% 0,69%

Diğer Deniz Ürünleri 771.577.500 100,00% 7,88% 0,08%

Tatlısu Balıkları 142.227.000 100,00% 1,45% 0,02%

Kültür Balıkları 2.423.899.000 100,00% 24,76% 0,26%

Alabalık 2.053.329.000 84,71% 20,98% 0,22%

Çipura-Levrek 370.570.000 15,29% 3,79% 0,04%

HAYVANCILIK 69.130.161.221 100,00% 7,42%

BB ve KB Hayvan 59.551.019.606 100,00% 86,14% 6,39%

Kırmızı Et 17.336.134.186 29,11% 25,08% 1,86%

Süt 40.971.582.972 68,80% 59,27% 4,40%

Deri 532.065.938 0,89% 0,77% 0,06%

Yapağı 295.306.275 0,50% 0,43% 0,03%

Keçi Kılı 397.584.000 0,67% 0,58% 0,04%

Gübre 18.346.235 0,03% 0,03% 0,00%

Kanatlı 3.032.674.983 100,00% 4,39% 0,33%

Beyaz et 581.155.483 19,16% 0,84% 0,06%

Yumurta 2.587.477.500 85,32% 3,74% 0,28%

Arıcılık 4.209.078.632 100,00% 6,09% 0,45%

Bal 6.106.744.833 145,09% 8,83% 0,66%

Balmumu 258.088.799 6,13% 0,37% 0,03%

Yaş Koza 45.675.000 1,09% 0,07% 0,00%

İL TOPLAMI 931.639.462.221 100,00%

243

Grafik 91. Antalya İli Üretim Değerleri Payları

Antalya İli Tarımsal Üretim Değerleri Oranları

SEBZELER

59,25%

TARLA BİTKİLERİ

13,58%

SÜS BİTKİLERİ

2,73%

HAYVANCILIK

7,42%SU ÜRÜNLERİ

1% MEYVELER

15,97%

Grafik 92. İlin Üretim Değerleri Toplamının Alt Bölgelere Dağılımı

0

50.000.000

100.000.000

150.000.000

200.000.000

250.000.000

300.000.000

350.000.000

400.000.000

450.000.000

(Milyo

n T

L)

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge

Antalya İli Tarımsal Üretim Değerlerinin Alt Bölgelere Dağılımı

244

5.10.2. Birinci Alt Bölge Üretim Değerleri

Tablo 145. Antalya İli I. Alt Bölge Üretim Değerleri (2000)

I. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI Ürün Grupları

Ürünler

Üretim Değeri

(1000 TL)

Üretim Değerinin

Kendi

Grubu İçindeki

Payı

Üretim Değerinin

Kendi

Üretim Dalı İçindeki

Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki Payı

MEYVELER 38.697.860.000 100,00% 17,46%

Yumuşak Çekirdekliler 2.030.510.000 100,00% 5,25% 0,92%

Armut 80.750.000 3,98% 0,21% 0,04%

Ayva 18.720.000 0,92% 0,05% 0,01%

Elma 1.769.200.000 87,13% 4,57% 0,80%

Yeni Dünya 161.840.000 7,97% 0,42% 0,07%

Taş Çekirdekliler 1.568.965.000 100,00% 4,05% 0,71%

Erik 100.740.000 6,42% 0,26% 0,05%

Kayısı 49.775.000 3,17% 0,13% 0,02%

Zerdali 2.500.000 0,16% 0,01% 0,00%

Kiraz 63.700.000 4,06% 0,16% 0,03%

Şeftali 38.000.000 2,42% 0,10% 0,02%

Zeytin 1.314.250.000 83,77% 3,40% 0,59%

Üzümsü Meyveler 1.514.650.000 100,00% 3,91% 0,68%

Dut 900.000 0,06% 0,00% 0,00%

İncir 60.200.000 3,97% 0,16% 0,03%

Nar 215.460.000 14,23% 0,56% 0,10%

Üzüm (ha) 1.238.090.000 81,74% 3,20% 0,56%

Sert Kabuklular 387.200.000 100,00% 1,00% 0,17%

Badem 97.200.000 25,10% 0,25% 0,04%

Ceviz 275.000.000 71,02% 0,71% 0,12%

Antep Fıstığı 15.000.000 3,87% 0,04% 0,01%

Turunçgiller 33.081.435.000 100,00% 85,49% 14,92%

Limon 1.275.800.000 3,86% 3,30% 0,58%

Portakal 30.499.755.000 92,20% 78,82% 13,76%

Mandarin 1.045.080.000 3,16% 2,70% 0,47%

Altıntop 253.800.000 0,77% 0,66% 0,11%

Turunç 7.000.000 0,02% 0,02% 0,00%

Tropik-Suptropik Mey. 115.100.000 100,00% 0,30% 0,05%

Avokado 20.000.000 17,38% 0,05% 0,01%

Keçiboynuzu 95.100.000 82,62% 0,25% 0,04%

SEBZELER 166.826.525.000 100,00% 75,26%

Meyvesi Yenen Sebzeler 165.822.025.000 100,00% 99,40% 74,80%

Domates 67.928.600.000 40,96% 40,72% 30,64%

Patlıcan 23.332.400.000 14,07% 13,99% 10,53%

Hıyar 16.250.000.000 9,80% 9,74% 7,33%

Sakız kabağı 3.370.900.000 2,03% 2,02% 1,52%

Biber (dolma) 5.453.000.000 3,29% 3,27% 2,46%

Biber (sivri-çarli) 41.064.075.000 24,76% 24,61% 18,52%

Kavun 7.448.000.000 4,49% 4,46% 3,36%

Karpuz 960.800.000 0,58% 0,58% 0,43%

Balkabağı 7.500.000 0,00% 0,00% 0,00%

245

I. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Bamya 6.750.000 0,00% 0,00% 0,00%

Yaprağı Yenen Sebzeler 36.550.000 100,00% 0,02% 0,02%

Lahana (beyaz) 1.350.000 3,69% 0,00% 0,00%

Ispanak 11.200.000 30,64% 0,01% 0,01%

Pırasa 24.000.000 65,66% 0,01% 0,01%

Baklagil Sebzeleri 955.950.000 100,00% 0,57% 0,43%

Taze fasülye 815.850.000 85,34% 0,49% 0,37%

Taze bakla 94.500.000 9,89% 0,06% 0,04%

Taze bezelye 45.600.000 4,77% 0,03% 0,02%

Soğansı seb. 2.400.000 100,00% 0,00% 0,00%

Turp (kırmızı) 2.400.000 100,00% 0,00% 0,00%

Diğer seb. 9.600.000 100,00% 0,01% 0,00%

Karnabahar 9.600.000 100,00% 0,01% 0,00%

TARLA BİTKİLERİ 8.351.700.000 100,00% 3,77%

Tahıllar 5.346.300.000 100,00% 64,01% 2,41%

Buğday 4.093.800.000 76,57% 49,02% 1,85%

Arpa 598.500.000 11,19% 7,17% 0,27%

Mısır (Dane) 164.000.000 3,07% 1,96% 0,07%

Mısır (Hasıl) 490.000.000 9,17% 5,87% 0,22%

Endüstri Bitkileri 1.422.100.000 100,00% 17,03% 0,64%

Pamuk 216.000.000 15,19% 2,59% 0,10%

Susam 1.206.100.000 84,81% 14,44% 0,54%

Baklagiller 671.250.000 100,00% 8,04% 0,30%

Bakla (Kuru) 37.500.000 5,59% 0,45% 0,02%

Nohut (Kuru) 446.250.000 66,48% 5,34% 0,20%

Fasülye (Kuru) 187.500.000 27,93% 2,25% 0,08%

Yumrulu Bitkiler 217.550.000 100,00% 2,60% 0,10%

Patates 66.500.000 30,57% 0,80% 0,03%

Soğan (Kuru) 151.050.000 69,43% 1,81% 0,07%

Yem Bitkileri 694.500.000 100,00% 8,32% 0,31%

Fiğ (Yeşil Ot) 106.000.000 15,26% 1,27% 0,05%

Fiğ (Kuru Ot) 200.000.000 28,80% 2,39% 0,09%

Fiğ (Dane) 180.000.000 25,92% 2,16% 0,08%

Yonca (Yeşil Ot) 1.500.000 0,22% 0,02% 0,00%

Korunga(Kuru Ot) 7.000.000 1,01% 0,08% 0,00%

Sudan Otu 60.000.000 8,64% 0,72% 0,03%

Burçak 140.000.000 20,16% 1,68% 0,06%

SU ÜRÜNLÜERİ 441.685.500 100,00% 0,20%

Deniz Balıkları 180.519.500 100,00% 40,87% 0,08%

Diğer Deniz Ürünleri 6.457.000 100,00% 1,46% 0,00%

Kültür Balıkları 254.709.000 100,00% 57,67% 0,11%

Alabalık 167.209.000 65,65% 37,86% 0,08%

Çipura-Levrek 87.500.000 34,35% 19,81% 0,04%

HAYVANCILIK 7.358.058.529 100,00% 3,32%

BB ve KB Hayvan 5.545.236.696 100,00% 75,36% 2,50%

Kırmızı et 1.076.528.800 19,41% 14,63% 0,49%

246

I. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Süt 4.326.110.000 78,01% 58,79% 1,95%

Deri 46.584.000 0,84% 0,63% 0,02%

Yapağı 32.400.000 0,58% 0,44% 0,01%

Keçi Kılı 61.204.000 1,10% 0,83% 0,03%

Gübre 2.409.896 0,04% 0,03% 0,00%

Kanatlı 590.299.333 100,00% 8,02% 0,27%

Beyaz et 106.099.333 17,97% 1,44% 0,05%

Yumurta 484.200.000 82,03% 6,58% 0,22%

Arıcılık 1.222.522.500 100,00% 16,61% 0,55%

Bal 1.149.087.500 93,99% 15,62% 0,52%

Balmumu 73.435.000 6,01% 1,00% 0,03%

ALT BÖLGE TOPLAMI 221.675.829.029 100,00%

Grafik 93. I. Alt Bölge Üretim Değerleri Payları

Antalya I. At Bölge Tarımsal Üretim Değerleri Payları

SEBZELER

75,3%

TARLA BİTKİLERİ

3,8%

SÜS BİTKİLERİ

0,0%

HAYVANCILIK

3,3%

SU ÜRÜNLÜERİ

0,2%

MEYVELER

17,5%

247

5.10.3. İkinci Alt Bölge Üretim Değerleri

Tablo 146. Antalya İli II. Alt Bölge Üretim Değerleri (2000)

II. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI Ürün Grupları

Ürünler

Üretim Değeri

(1000 TL)

Üretim Değerinin

Kendi

Grubu İçindeki

Payı

Üretim Değerinin

Kendi

Üretim Dalı İçindeki

Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki Payı

MEYVELER 37.660.700.000 100,00% 8,83%

Yumuşak Çekirdekliler 1.297.400.000 100,00% 3,44% 0,30%

Armut 158.500.000 12,22% 0,42% 0,04%

Ayva 26.640.000 2,05% 0,07% 0,01%

Elma 915.200.000 70,54% 2,43% 0,21%

Trabzon Hurması 14.740.000 1,14% 0,04% 0,00%

Muşmula 880.000 0,07% 0,00% 0,00%

Yeni Dünya 181.440.000 13,98% 0,48% 0,04%

Taş Çekirdekliler 6.310.570.000 100,00% 16,76% 1,48%

Erik 106.720.000 1,69% 0,28% 0,03%

Kayısı 50.050.000 0,79% 0,13% 0,01%

Kiraz 39.000.000 0,62% 0,10% 0,01%

Kızılcık 1.200.000 0,02% 0,00% 0,00%

Şeftali 1.084.000.000 17,18% 2,88% 0,25%

Vişne 3.850.000 0,06% 0,01% 0,00%

Zeytin 5.025.750.000 79,64% 13,34% 1,18%

Üzümsü Meyveler 3.642.930.000 100,00% 9,67% 0,85%

Dut 104.760.000 2,88% 0,28% 0,02%

İncir 800.450.000 21,97% 2,13% 0,19%

Nar 993.420.000 27,27% 2,64% 0,23%

Üzüm (ha) 508.300.000 13,95% 1,35% 0,12%

Çilek (ha) 1.236.000.000 33,93% 3,28% 0,29%

Sert Kabuklular 2.833.050.000 100,00% 7,52% 0,66%

Badem 631.800.000 22,30% 1,68% 0,15%

Ceviz 2.201.250.000 77,70% 5,84% 0,52%

Turunçgiller 23.494.950.000 100,00% 62,39% 5,51%

Limon 2.852.400.000 12,14% 7,57% 0,67%

Portakal 11.447.040.000 48,72% 30,40% 2,69%

Mandarin 2.333.880.000 9,93% 6,20% 0,55%

Altıntop 54.900.000 0,23% 0,15% 0,01%

Turunç 6.806.730.000 28,97% 18,07% 1,60%

Tropik-Suptropik Mey. 81.800.000 100,00% 0,22% 0,02%

Avokado 39.000.000 47,68% 0,10% 0,01%

Keçiboynuzu 42.800.000 52,32% 0,11% 0,01%

SEBZELER 248.081.960.000 100,00% 58,20%

Meyvesi Yenen Sebzeler 239.659.135.000 100,00% 96,60% 56,22%

Domates 168.837.800.000 70,45% 68,06% 39,61%

Patlıcan 14.277.480.000 5,96% 5,76% 3,35%

Hıyar 20.705.600.000 8,64% 8,35% 4,86%

Sakız kabağı 1.600.040.000 0,67% 0,64% 0,38%

Biber (dolma) 4.110.050.000 1,71% 1,66% 0,96%

Biber (sivri-çarli) 14.151.475.000 5,90% 5,70% 3,32%

248

II. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Biber (salçalık) 101.250.000 0,04% 0,04% 0,02%

Kavun 11.773.440.000 4,91% 4,75% 2,76%

Karpuz 3.868.000.000 1,61% 1,56% 0,91%

Bamya 234.000.000 0,10% 0,09% 0,05%

Yaprağı Yenen Sebzeler 2.138.665.000 100,00% 0,86% 0,50%

Lahana (beyaz) 598.500.000 27,98% 0,24% 0,14%

Lahana (kırmızı) 77.625.000 3,63% 0,03% 0,02%

Enginar 1.740.000 0,08% 0,00% 0,00%

Kereviz 44.200.000 2,07% 0,02% 0,01%

Marul(göbekli) 558.600.000 26,12% 0,23% 0,13%

Marul (kıvırcık) 162.250.000 7,59% 0,07% 0,04%

Ispanak 294.000.000 13,75% 0,12% 0,07%

Pırasa 384.000.000 17,96% 0,15% 0,09%

Tere 1.600.000 0,07% 0,00% 0,00%

Nane 13.520.000 0,63% 0,01% 0,00%

Maydanoz 1.950.000 0,09% 0,00% 0,00%

Roka 480.000 0,02% 0,00% 0,00%

Dereotu 200.000 0,01% 0,00% 0,00%

Baklagil Sebzeleri 5.233.000.000 100,00% 2,11% 1,23%

Taze fasülye 4.483.500.000 85,68% 1,81% 1,05%

Taze bakla 690.000.000 13,19% 0,28% 0,16%

Taze bezelye 14.400.000 0,28% 0,01% 0,00%

Barbunyafasülye 22.000.000 0,42% 0,01% 0,01%

Börülce 23.100.000 0,44% 0,01% 0,01%

Soğansı seb. 875.960.000 100,00% 0,35% 0,21%

Sarımsak(taze) 33.600.000 3,84% 0,01% 0,01%

Soğan(taze) 801.000.000 91,44% 0,32% 0,19%

Turp (bayır) 19.600.000 2,24% 0,01% 0,00%

Turp (kırmızı) 21.760.000 2,48% 0,01% 0,01%

Diğer seb. 175.200.000 100,00% 0,07% 0,04%

Karnabahar 175.200.000 100,00% 0,07% 0,04%

SÜS BİTKİLERİ 25.395.950.000 100,00% 5,96%

Kesme Çiçek 25.395.950.000 100,00% 100,00% 5,96%

Karanfil 17.550.000.000 69,11% 69,11% 4,12%

Gül 980.000.000 3,86% 3,86% 0,23%

Gladiöl 58.500.000 0,23% 0,23% 0,01%

Gypsophilla 502.500.000 1,98% 1,98% 0,12%

Gerbera 3.178.000.000 12,51% 12,51% 0,75%

Krizantem 225.600.000 0,89% 0,89% 0,05%

Solidago 2.187.000.000 8,61% 8,61% 0,51%

Nergiz 300.000.000 1,18% 1,18% 0,07%

Frezia 105.000.000 0,41% 0,41% 0,02%

Statice 24.000.000 0,09% 0,09% 0,01%

Lilium 24.750.000 0,10% 0,10% 0,01%

Şebboy 12.600.000 0,05% 0,05% 0,00%

Aster 45.000.000 0,18% 0,18% 0,01%

249

II. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Diğer kesme çiçekler 203.000.000 0,80% 0,80% 0,05%

TARLA BİTKİLERİ 68.764.835.000 100,00% 16,13%

Tahıllar 44.825.760.000 100,00% 65,19% 10,52%

Buğday 28.791.360.000 64,23% 41,87% 6,75%

Arpa 2.472.540.000 5,52% 3,60% 0,58%

Yulaf 981.000.000 2,19% 1,43% 0,23%

Çavdar 7.360.000 0,02% 0,01% 0,00%

Mısır (Dane) 3.231.500.000 7,21% 4,70% 0,76%

Mısır (Hasıl) 9.342.000.000 20,84% 13,59% 2,19%

Endüstri Bitkileri 20.009.700.000 100,00% 29,10% 4,69%

Pamuk 15.960.000.000 79,76% 23,21% 3,74%

Susam 2.907.100.000 14,53% 4,23% 0,68%

Yerfıstığı 1.135.000.000 5,67% 1,65% 0,27%

Soya 7.600.000 0,04% 0,01% 0,00%

Baklagiller 205.875.000 100,00% 0,30% 0,05%

Bakla (Kuru) 10.500.000 5,10% 0,02% 0,00%

Nohut (Kuru) 146.625.000 71,22% 0,21% 0,03%

Fasülye (Kuru) 48.750.000 23,68% 0,07% 0,01%

Yumrulu Bitkiler 2.578.500.000 100,00% 3,75% 0,60%

Patates 399.000.000 15,47% 0,58% 0,09%

Soğan (Kuru) 1.909.500.000 74,05% 2,78% 0,45%

Sarımsak (Kuru) 270.000.000 10,47% 0,39% 0,06%

Yem Bitkileri 1.145.000.000 100,00% 1,67% 0,27%

Fiğ (Yeşil Ot) 360.000.000 31,44% 0,52% 0,08%

Fiğ (Kuru Ot) 135.000.000 11,79% 0,20% 0,03%

Yonca (Kuru Ot) 90.000.000 7,86% 0,13% 0,02%

Sudan Otu 560.000.000 48,91% 0,81% 0,13%

SU ÜRÜNLÜERİ 5.434.773.000 100,00% 1,27%

Deniz Balıkları 3.636.785.000 100,00% 66,92% 0,85%

Diğer Deniz Ürünleri 758.058.500 100,00% 13,95% 0,18%

Tatlısu Balıkları 122.202.000 100,00% 2,25% 0,03%

Kültür Balıkları 917.727.500 100,00% 16,89% 0,22%

Alabalık 634.657.500 69,16% 11,68% 0,15%

Çipura-Levrek 283.070.000 30,84% 5,21% 0,07%

HAYVANCILIK 40.934.414.828 100,00% 9,60%

BB ve KB Hayvan 38.087.638.512 100,00% 93,05% 8,94%

Kırmızı Et 13.682.222.700 35,92% 33,42% 3,21%

Süt 23.735.707.976 62,32% 57,98% 5,57%

Deri 437.095.900 1,15% 1,07% 0,10%

Yapağı 80.597.775 0,21% 0,20% 0,02%

Keçi Kılı 140.484.000 0,37% 0,34% 0,03%

Gübre 11.530.161 0,03% 0,03% 0,00%

Kanatlı 1.557.242.350 100,00% 3,80% 0,37%

Beyaz et - Broiler 301.232.350 19,34% 0,74% 0,07%

Yumurta 1.256.010.000 80,66% 3,07% 0,29%

Arıcılık 1.289.533.966 100,00% 3,15% 0,30%

250

II. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Bal 1.243.557.333 96,43% 3,04% 0,29%

Balmumu 45.976.633 3,57% 0,11% 0,01%

ALT BÖLGE TOPLAMI 426.272.632.828 100,00%

Grafik 94. II. Alt Bölge Üretim Değerleri Payları

Antalya II. Alt Bölge Tarımsal Üretim Değerleri Payları

MEYVELER

8,8%

SEBZELER

58,2%

SU ÜRÜNLÜERİ

1,3%HAYVANCILIK

9,6%

SÜS BİTKİLERİ

6,0%

TARLA BİTKİLERİ

16,1%

5.10.4. Üçüncü Alt Bölge Üretim Değerleri

Tablo 147. Antalya İli III. Alt Bölge Üretim Değerleri (2000)

III. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI Ürün Grupları

Ürünler

Üretim Değeri

(1000 TL)

Üretim Değerinin

Kendi

Grubu İçindeki

Payı

Üretim Değerinin

Kendi

Üretim Dalı İçindeki

Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki Payı

MEYVELER 30.737.865.000 100,00% 20,39%

Yumuşak Çekirdekliler 2.204.150.000 100,00% 7,17% 1,46%

Armut 118.750.000 5,39% 0,39% 0,08%

Ayva 33.480.000 1,52% 0,11% 0,02%

Elma 340.000.000 15,43% 1,11% 0,23%

Yeni Dünya 1.711.920.000 77,67% 5,57% 1,14%

Taş Çekirdekliler 1.594.895.000 100,00% 5,19% 1,06%

Erik 222.870.000 13,97% 0,73% 0,15%

251

III. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Kayısı 11.275.000 0,71% 0,04% 0,01%

Kiraz 200.200.000 12,55% 0,65% 0,13%

Şeftali 288.750.000 18,10% 0,94% 0,19%

Vişne 6.050.000 0,38% 0,02% 0,00%

Zeytin 865.750.000 54,28% 2,82% 0,57%

Üzümsü Meyveler 2.183.550.000 100,00% 7,10% 1,45%

Dut 2.700.000 0,12% 0,01% 0,00%

İncir 78.400.000 3,59% 0,26% 0,05%

Nar 135.720.000 6,22% 0,44% 0,09%

Üzüm (ha) 184.230.000 8,44% 0,60% 0,12%

Çilek (ha) 1.782.500.000 81,63% 5,80% 1,18%

Sert Kabuklular 2.379.750.000 100,00% 7,74% 1,58%

Badem 1.806.000.000 75,89% 5,88% 1,20%

Ceviz 573.750.000 24,11% 1,87% 0,38%

Turunçgiller 6.747.520.000 100,00% 21,95% 4,48%

Limon 3.278.200.000 48,58% 10,67% 2,17%

Portakal 3.276.900.000 48,56% 10,66% 2,17%

Mandarin 182.520.000 2,70% 0,59% 0,12%

Altıntop 9.900.000 0,15% 0,03% 0,01%

Tropik-Suptropik Mey. 15.628.000.000 100,00% 50,84% 10,37%

Avokado 95.000.000 0,61% 0,31% 0,06%

Keçiboynuzu 375.000.000 2,40% 1,22% 0,25%

Muz (ha) 15.158.000.000 96,99% 49,31% 10,05%

SEBZELER 101.892.710.000 100,00% 67,59%

Meyvesi Yenen Sebzeler 95.635.810.000 100,00% 93,86% 63,44%

Domates 29.856.000.000 31,22% 29,30% 19,80%

Patlıcan 4.102.560.000 4,29% 4,03% 2,72%

Hıyar 60.780.000.000 63,55% 59,65% 40,32%

Sakız kabağı 256.750.000 0,27% 0,25% 0,17%

Biber (dolma) 12.250.000 0,01% 0,01% 0,01%

Biber (sivri-çarli) 614.250.000 0,64% 0,60% 0,41%

Kavun 14.000.000 0,01% 0,01% 0,01%

Yaprağı Yenen Sebzeler 198.400.000 100,00% 0,19% 0,13%

Marul(göbekli) 112.000.000 56,45% 0,11% 0,07%

Ispanak 22.400.000 11,29% 0,02% 0,01%

Pırasa 62.500.000 31,50% 0,06% 0,04%

Maydanoz 1.500.000 0,76% 0,00% 0,00%

Baklagil Sebzeleri 6.058.500.000 100,00% 5,95% 4,02%

Taze fasülye 5.491.500.000 90,64% 5,39% 3,64%

Taze bakla 279.000.000 4,61% 0,27% 0,19%

Taze bezelye 288.000.000 4,75% 0,28% 0,19%

TARLA BİTKİLERİ 7.858.400.000 100,00% 5,21%

Tahıllar 6.224.300.000 100,00% 79,21% 4,13%

Buğday 5.406.000.000 86,85% 68,79% 3,59%

Arpa 573.300.000 9,21% 7,30% 0,38%

Mısır (Dane) 120.000.000 1,93% 1,53% 0,08%

252

III. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Mısır (Hasıl) 125.000.000 2,01% 1,59% 0,08%

Endüstri Bitkileri 287.100.000 100,00% 3,65% 0,19%

Susam 37.100.000 12,92% 0,47% 0,02%

Yerfıstığı 250.000.000 87,08% 3,18% 0,17%

Baklagiller 112.500.000 100,00% 1,43% 0,07%

Bakla (Kuru) 112.500.000 100,00% 1,43% 0,07%

Yumrulu Bitkiler 1.234.500.000 100,00% 15,71% 0,82%

Patates 142.500.000 11,54% 1,81% 0,09%

Soğan (Kuru) 1.083.000.000 87,73% 13,78% 0,72%

Sarımsak (Kuru) 9.000.000 0,73% 0,11% 0,01%

SU ÜRÜNLÜERİ 3.558.672.500 100,00% 2,36%

Deniz Balıkları 2.633.883.000 100,00% 74,01% 1,75%

Diğer Deniz Ürünleri 7.062.000 100,00% 0,20% 0,00%

Kültür Balıkları 917.727.500 100,00% 25,79% 0,61%

Alabalık 917.727.500 100,00% 25,79% 0,61%

HAYVANCILIK 6.703.406.185 100,00% 4,45%

BB ve KB Hayvan 5.555.881.185 100,00% 82,88% 3,69%

Kırmızı Et 1.481.963.525 26,67% 22,11% 0,98%

Süt 4.015.155.900 72,27% 59,90% 2,66%

Deri 14.394.800 0,26% 0,21% 0,01%

Yapağı 18.112.500 0,33% 0,27% 0,01%

Keçi Kılı 23.960.000 0,43% 0,36% 0,02%

Gübre 2.294.460 0,04% 0,03% 0,00%

Kanatlı 372.050.000 100,00% 5,55% 0,25%

Beyaz et 60.750.000 16,33% 0,91% 0,04%

Yumurta 311.300.000 83,67% 4,64% 0,21%

Arıcılık 775.475.000 100,00% 11,57% 0,51%

Bal 707.000.000 91,17% 10,55% 0,47%

Balmumu 22.800.000 2,94% 0,34% 0,02%

Yaş Koza 45.675.000 5,89% 0,68% 0,03%

ALT BÖLGE TOPLAMI 150.751.053.685 100,00%

253

Grafik 95. III. Alt Bölge Üretim Değerleri Payları

Antalya III. Alt Bölge Tarımsal Üretim Değerleri Payları

MEYVELER

20,4%

SEBZELER

67,6%

SU ÜRÜNLÜERİ

2,4%HAYVANCILIK

4,4%

SÜS BİTKİLERİ

0,0%

TARLA BİTKİLERİ

5,2%

5.10.5. Dördüncü Alt Bölge Üretim Değerleri

Tablo 148. Antalya İli IV. Alt Bölge Tarımsal Üretim Değerleri (2000)

IV. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI Ürün Grupları

Ürünler

Üretim Değeri

(1000 TL)

Üretim Değerinin

Kendi

Grubu İçindeki

Payı

Üretim Değerinin

Kendi

Üretim Dalı İçindeki

Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam

Üretim Değeri

İçindeki

Payı

MEYVELER 39.051.700.000 100,00% 31,93%

Yumuşak Çekirdekliler 31.330.550.000 100,00% 80,23% 25,62%

Armut 7.623.750.000 24,33% 19,52% 6,23%

Ayva 802.800.000 2,56% 2,06% 0,66%

Elma 22.904.000.000 73,10% 58,65% 18,73%

Taş Çekirdekliler 4.673.180.000 100,00% 11,97% 3,82%

Erik 637.330.000 13,64% 1,63% 0,52%

iğde 7.000.000 0,15% 0,02% 0,01%

Kayısı 853.050.000 18,25% 2,18% 0,70%

Kiraz 1.231.750.000 26,36% 3,15% 1,01%

Kızılcık 9.600.000 0,21% 0,02% 0,01%

Şeftali 1.245.000.000 26,64% 3,19% 1,02%

Vişne 678.700.000 14,52% 1,74% 0,55%

Zeytin 10.750.000 0,23% 0,03% 0,01%

Üzümsü Meyveler 2.338.020.000 100,00% 5,99% 1,91%

Dut 2.520.000 0,11% 0,01% 0,00%

Üzüm (ha) 2.323.000.000 99,36% 5,95% 1,90%

Çilek (ha) 12.500.000 0,53% 0,03% 0,01%

Sert Kabuklular 709.950.000 100,00% 1,82% 0,58%

254

IV. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Badem 106.200.000 14,96% 0,27% 0,09%

Ceviz 603.750.000 85,04% 1,55% 0,49%

SEBZELER 33.483.200.000 100,00% 27,38%

Meyvesi Yenen Sebzeler 20.300.500.000 100,00% 60,63% 16,60%

Domates 13.250.000.000 65,27% 39,57% 10,83%

Patlıcan 140.000.000 0,69% 0,42% 0,11%

Hıyar 660.000.000 3,25% 1,97% 0,54%

Sakız kabağı 487.500.000 2,40% 1,46% 0,40%

Biber (dolma) 848.750.000 4,18% 2,53% 0,69%

Biber (sivri-çarli) 877.500.000 4,32% 2,62% 0,72%

Kavun 1.652.000.000 8,14% 4,93% 1,35%

Karpuz 2.240.000.000 11,03% 6,69% 1,83%

Balkabağı 75.000.000 0,37% 0,22% 0,06%

Bamya 69.750.000 0,34% 0,21% 0,06%

Yaprağı Yenen Sebzeler 369.200.000 100,00% 1,10% 0,30%

Lahana (beyaz) 225.000.000 60,94% 0,67% 0,18%

Lahana (kırmızı) 64.800.000 17,55% 0,19% 0,05%

Kereviz 25.500.000 6,91% 0,08% 0,02%

Marul(göbekli) 10.500.000 2,84% 0,03% 0,01%

Ispanak 8.400.000 2,28% 0,03% 0,01%

Pırasa 35.000.000 9,48% 0,10% 0,03%

Baklagil Sebzeleri 2.702.500.000 100,00% 8,07% 2,21%

Taze fasülye 2.537.500.000 93,89% 7,58% 2,07%

Barbunyafasülye 165.000.000 6,11% 0,49% 0,13%

Soğansı seb. 180.000.000 100,00% 0,54% 0,15%

Havuç 180.000.000 100,00% 0,54% 0,15%

Diğer seb. 32.000.000 100,00% 0,10% 0,03%

Karnabahar 32.000.000 100,00% 0,10% 0,03%

Mantar+Kompost 9.899.000.000 100,00% 29,56% 8,09%

TARLA BİTKİLERİ 39.450.525.000 100,00% 32,26%

Tahıllar 18.025.250.000 100,00% 45,69% 14,74%

Buğday 9.144.000.000 50,73% 23,18% 7,48%

Arpa 6.746.250.000 37,43% 17,10% 5,52%

Yulaf 153.000.000 0,85% 0,39% 0,13%

Çavdar 12.000.000 0,07% 0,03% 0,01%

Mısır (Dane) 70.000.000 0,39% 0,18% 0,06%

Mısır (Hasıl) 1.900.000.000 10,54% 4,82% 1,55%

Endüstri Bitkileri 6.522.675.000 100,00% 16,53% 5,33%

Anason 2.210.000.000 33,88% 5,60% 1,81%

Ayçiçeği 16.425.000 0,25% 0,04% 0,01%

Şekerpancarı 4.296.250.000 65,87% 10,89% 3,51%

Baklagiller 7.255.000.000 100,00% 18,39% 5,93%

Nohut (Kuru) 6.715.000.000 92,56% 17,02% 5,49%

Fasülye (Kuru) 540.000.000 7,44% 1,37% 0,44%

Yumrulu Bitkiler 5.475.000.000 100,00% 13,88% 4,48%

Patates 3.610.000.000 65,94% 9,15% 2,95%

255

IV. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Soğan (Kuru) 380.000.000 6,94% 0,96% 0,31%

Sarımsak (Kuru) 1.485.000.000 27,12% 3,76% 1,21%

Yem Bitkileri 2.172.600.000 100,00% 5,51% 1,78%

Fiğ (Yeşil Ot) 320.000.000 14,73% 0,81% 0,26%

Fiğ (Dane) 1.600.000 0,07% 0,00% 0,00%

Yonca (Yeşil Ot) 1.200.000.000 55,23% 3,04% 0,98%

Yonca (Kuru Ot) 500.000.000 23,01% 1,27% 0,41%

Korunga (Yeşil Ot) 135.000.000 6,21% 0,34% 0,11%

Hayvan Pancarı 16.000.000 0,74% 0,04% 0,01%

SU ÜRÜNLÜERİ 127.875.000 100,00% 0,10%

Tatlısu Balıkları 20.025.000 100,00% 15,66% 0,02%

Kültür Balıkları 107.850.000 100,00% 84,34% 0,09%

Alabalık 107.850.000 100,00% 84,34% 0,09%

HAYVANCILIK 10.179.038.382 100,00% 8,32%

BB ve KB Hayvan 7.646.312.382 100,00% 75,12% 6,25%

Kırmızı Et 709.664.311 9,28% 6,97% 0,58%

Süt 6.636.499.213 86,79% 65,20% 5,43%

Deri 15.293.600 0,20% 0,15% 0,01%

Yapağı 157.200.000 2,06% 1,54% 0,13%

Keçi Kılı 126.080.000 1,65% 1,24% 0,10%

Gübre 1.575.258 0,02% 0,02% 0,00%

Kanatlı 262.038.000

Beyaz et 69.258.000 26,43% 0,68% 0,06%

Yumurta 192.780.000 73,57% 1,89% 0,16%

Arıcılık 2.270.688.000 100,00% 22,31% 1,86%

Bal 2.223.600.000 97,93% 21,84% 1,82%

Balmumu 47.088.000 2,07% 0,46% 0,04%

ALT BÖLGE TOPLAMI 122.292.338.382 100,00%

256

Grafik 96. IV. Alt Bölge Üretim Değerleri Payları

Antalya IV. Alt Bölge Tarımsal Üretim Değerleri Payları

MEYVELER

31,9%

SEBZELER

27,4%

SU ÜRÜNLÜERİ

0,1%

HAYVANCILIK

8,3%

SÜS BİTKİLERİ

0,0%

TARLA BİTKİLERİ

32,3%

5.10.6. Beşinci Alt Bölge Üretim Değerleri

Tablo 149. Antalya İli V. Alt Bölge Tarımsal Üretim Değerleri (2000)

V. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki Payı

MEYVELER 2.612.140.000 100,00% 24,53%

Yumuşak Çekirdekliler 197.450.000 100,00% 7,56% 1,85%

Armut 41.250.000 20,89% 1,58% 0,39%

Ayva 14.400.000 7,29% 0,55% 0,14%

Elma 141.800.000 71,82% 5,43% 1,33%

Taş Çekirdekliler 334.320.000 100,00% 12,80% 3,14%

Erik 81.420.000 24,35% 3,12% 0,76%

Kayısı 550.000 0,16% 0,02% 0,01%

Kiraz 125.450.000 37,52% 4,80% 1,18%

Kızılcık 22.800.000 6,82% 0,87% 0,21%

Şeftali 25.750.000 7,70% 0,99% 0,24%

Vişne 1.100.000 0,33% 0,04% 0,01%

Zeytin 77.250.000 23,11% 2,96% 0,73%

Üzümsü Meyveler 1.553.870.000 100,00% 59,49% 14,59%

Dut 6.840.000 0,44% 0,26% 0,06%

İncir 562.450.000 36,20% 21,53% 5,28%

Nar 29.160.000 1,88% 1,12% 0,27%

Üzüm (ha) 955.420.000 61,49% 36,58% 8,97%

257

V. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Sert Kabuklular 511.650.000 100,00% 19,59% 4,81%

Badem 79.800.000 15,60% 3,05% 0,75%

Ceviz 370.000.000 72,32% 14,16% 3,47%

Antep Fıstığı 7.500.000 1,47% 0,29% 0,07%

Fındık 22.500.000 4,40% 0,86% 0,21%

Kestane 31.850.000 6,22% 1,22% 0,30%

Turunçgiller 11.250.000 100,00% 0,43% 0,11%

Limon 3.000.000 26,67% 0,11% 0,03%

Portakal 8.250.000 73,33% 0,32% 0,08%

Tropik-Suptropik Mey. 3.600.000 100,00% 0,14% 0,03%

Keçiboynuzu 3.600.000 100,00% 0,14% 0,03%

SEBZELER 1.726.385.000 100,00% 16,21%

Meyvesi Yenen Sebzeler 1.372.225.000 100,00% 79,49% 12,89%

Domates 803.000.000 58,52% 46,51% 7,54%

Patlıcan 95.480.000 6,96% 5,53% 0,90%

Hıyar 356.800.000 26,00% 20,67% 3,35%

Sakız kabağı 8.320.000 0,61% 0,48% 0,08%

Biber (dolma) 1.400.000 0,10% 0,08% 0,01%

Biber (sivri-çarli) 100.425.000 7,32% 5,82% 0,94%

Balkabağı 5.000.000 0,36% 0,29% 0,05%

Bamya 1.800.000 0,13% 0,10% 0,02%

Yaprağı Yenen Sebzeler 3.470.000 100,00% 0,20% 0,03%

Marul(göbekli) 1.400.000 40,35% 0,08% 0,01%

Ispanak 1.540.000 44,38% 0,09% 0,01%

Pırasa 500.000 14,41% 0,03% 0,00%

Maydanoz 30.000 0,86% 0,00% 0,00%

Baklagil Sebzeleri 333.130.000 100,00% 19,30% 3,13%

Taze fasülye 276.850.000 83,11% 16,04% 2,60%

Taze bakla 52.200.000 15,67% 3,02% 0,49%

Taze bezelye 3.750.000 1,13% 0,22% 0,04%

Börülce 330.000 0,10% 0,02% 0,00%

Soğansı seb. 17.560.000 100,00% 1,02% 0,16%

Sarımsak(taze) 280.000 1,59% 0,02% 0,00%

Soğan(taze) 17.280.000 98,41% 1,00% 0,16%

TARLA BİTKİLERİ 2.127.955.000 100,00% 19,99%

Tahıllar 1.701.830.000 100,00% 79,97% 15,98%

Buğday 1.560.720.000 91,71% 73,34% 14,66%

Arpa 126.210.000 7,42% 5,93% 1,19%

Mısır (Hasıl) 9.000.000 0,53% 0,42% 0,08%

Darı 5.900.000 0,35% 0,28% 0,06%

Endüstri Bitkileri 59.125.000 100,00% 2,78% 0,56%

Pamuk 2.000.000 3,38% 0,09% 0,02%

Susam 56.000.000 94,71% 2,63% 0,53%

Ayçiçeği 1.125.000 1,90% 0,05% 0,01%

Baklagiller 235.575.000 100,00% 11,07% 2,21%

Bakla (Kuru) 14.500.000 6,16% 0,68% 0,14%

258

V. Alt BÖLGE

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri (1000 TL)

Üretim

Değerinin

Kendi Grubu

İçindeki Payı

Üretim

Değerinin

Kendi Üretim Dalı

İçindeki Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim Değeri

İçindeki

Payı

Börülce (Kuru) 19.800.000 8,40% 0,93% 0,19%

Nohut (Kuru) 188.275.000 79,92% 8,85% 1,77%

Fasülye (Kuru) 10.500.000 4,46% 0,49% 0,10%

Mercimek(Kır.) 1.000.000 0,42% 0,05% 0,01%

Mercimek(Yeş.) 1.500.000 0,64% 0,07% 0,01%

Yumrulu Bitkiler 70.250.000 100,00% 3,30% 0,66%

Patates 39.425.000 56,12% 1,85% 0,37%

Soğan (Kuru) 29.925.000 42,60% 1,41% 0,28%

Sarımsak (Kuru) 900.000 1,28% 0,04% 0,01%

Yem Bitkileri 61.175.000 100,00% 2,87% 0,57%

Fiğ (Dane) 18.000.000 29,42% 0,85% 0,17%

Yonca (Yeşil Ot) 24.000.000 39,23% 1,13% 0,23%

Yonca (Kuru Ot) 12.000.000 19,62% 0,56% 0,11%

Burçak 7.175.000 11,73% 0,34% 0,07%

SU ÜRÜNLÜERİ 225.885.000 100,00% 2,12%

Kültür Balıkları 225.885.000 100,00% 100,00% 2,12%

Alabalık 225.885.000 100,00% 100,00% 2,12%

HAYVANCILIK 3.955.243.297 100,00% 37,15%

BB ve KB Hayvan 2.715.950.831 100,00% 68,67% 25,51%

Kırmızı Et 385.754.850 14,20% 9,75% 3,62%

Süt 2.258.109.883 83,14% 57,09% 21,21%

Deri 18.697.638 0,69% 0,47% 0,18%

Yapağı 6.996.000 0,26% 0,18% 0,07%

Keçi Kılı 45.856.000 1,69% 1,16% 0,43%

Gübre 536.460 0,02% 0,01% 0,01%

Kanatlı 387.003.300 100,00% 9,78% 3,63%

Beyaz et 43.815.800 11,32% 1,11% 0,41%

Yumurta 343.187.500 88,68% 8,68% 3,22%

Arıcılık 852.289.166 100,00% 21,55% 8,00%

Bal 783.500.000 91,93% 19,81% 7,36%

Balmumu 68.789.166 8,07% 1,74% 0,65%

ALT BÖLGE TOPLAMI 10.647.608.297 100,00%

259

Grafik 97. V. Alt Bölge Üretim Değerleri Payları

Antalya V. Alt Bölge Tarımsal Üretim Değerleri Payları

SU ÜRÜNLÜERİ

2,1%

HAYVANCILIK

37,1%

SÜS BİTKİLERİ

0,0%

TARLA BİTKİLERİ

20,0%

SEBZELER

16,2%

MEYVELER

24,5%

5.11. SU ÜRÜNLERİ İSTİHSAL DEĞERLERİ

Tablo 150. Antalya İli Su Ürünleri İstihsal Değerleri (2001)

Deniz balıkları İstihsal

(kg)

Ortalama Satış

Fiyatı (Bin TL/kg)

İstihsal Değeri

(Bin TL)

Akya 119.690 3.749 448.752.200

Avcı 12.200 2.415 29.460.000

Bakalorya 45.070 2.853 128.580.000

Barbunya 117.080 3.782 442.751.300

Berlam 800 4.000 3.200.000

Çipura 15.519 5.102 79.177.500

Dil-pisi 8.700 5.385 46.850.000

Dülger 7.200 2.333 16.800.000

Fangri 20.370 8.641 176.013.700

Gümüş 2.400 1.313 3.150.000

Hani 9.800 1.184 11.600.000

İskarmoz 109.610 1.789 196.090.000

İskorpit 9.066 2.014 18.259.000

İsparoz 17.070 1.884 32.155.000

İstavrit-kr 89.810 1.770 158.949.300

İstavrit-ka 81.450 1.670 136.004.800

İşkine 6.040 2.929 17.690.000

İzmarit 172.310 883 152.205.000

Karagöz 8.575 3.668 31.455.600

Kayabalığı 13.100 4.671 61.195.000

Kefal 79.870 2.822 225.398.500

Keler 4.900 1.806 8.850.000

Kılıç 94.270 5.242 494.191.800

Kırlangıç 28.350 1.814 51.415.000

Kolyoz 307.065 1.387 425.931.100

260

Deniz balıkları İstihsal

(kg) Ortalama Satış

Fiyatı (Bin TL/kg) İstihsal Değeri

(Bin TL)

Köpek 33.200 1.282 42.550.000

Kupez 275.200 1.279 351.975.000

Levrek 17.990 11.659 209.750.000

Lipsöz 5.250 1.243 6.525.000

Lüfer 2.400 4.417 10.600.000

Melanurya 12.490 3.202 39.988.400

Mercan 107.600 5.461 587.575.000

Mezgit 8.850 2.989 26.450.000

Mırmır 115.735 3.472 401.889.300

Minekop 10.110 3.916 39.590.000

Orfoz 17.020 8.564 145.759.800

Orkinoz 129.600 1.995 258.500.000

Palamut 95.460 1.800 171.789.200

Sardalya 318.580 1.065 339.330.000

Sarıağız 3.840 2.854 10.957.500

Sarıgöz 23.900 5.011 119.752.100

Sarpa 14.490 2.471 35.810.000

Sinagrit 18.920 9.049 171.211.300

Tekir 49.360 5.866 289.550.000

Tirsi 249.900 910 227.300.000

Trança 8.545 8.472 72.395.000

Torik 26.350 1.719 45.300.000

Turna 70.680 3.792 268.043.900

Vatoz 6.450 372 2.400.000

Zargana 5.710 4.019 22.950.000

Zurna 150 2.000 300.000

Diğerleri 111.080 1.849 205.390.000

Toplam 3.119.175 7.501.256.300

Diğer deniz

Ürünleri

İstihsal

(kg)

Ortalama satış

Fiyatı (bin TL/kg)

İstihsal değeri

(Bin TL)

Ahtapot 30.814 1.567 48.290.000

Böcek 3.200 8.125 26.000.000

İstakoz 2.200 12.045 26.500.000

Kalamerye 26.569 2.501 66.453.000

Karides 94.054 5.713 537.364.000

Mürekkep bal. 52.022 1.309 68.105.000

Pavurya 2.260 987 2.230.000

Yengeç 4.500 0 0

Diğerleri 900 500 450.000

Toplam 216.519 775.392.000

İçsu balıkları İstihsal

(kg) Ortalama satış

Fiyatı (bin TL/kg) İstihsal değeri

(Bin TL)

Akbalık 100 2.500 250.000

Alabalık 1.400 2.839 3.975.000

Karabalık 8.750 934 8.175.000

T.su kefali 24.300 2.938 71.400.000

T.s.levreği 17.700 5.366 94.980.000

Sazan 42.500 2.125 90.325.000

Siraz 5.100 1.000 5.100.000

Yılan 7.900 2.994 23.650.000

Toplam 107.750 297.855.000

261

Tablo 151. Kültür Balıkçılığı Üretimi ve Değerleri (2001)

Kültür balıkları Üretim (kg)

Ortalama satış Fiyatı (bin TL/kg)

İstihsal değeri (Bin TL)

Sazan 11.200 1.518 17.000.000

Alabalık 778.111 2.563 1.993.971.500

Çipura 30.550 3.274 100.010.000

Levrek 86.102 3.752 323.035.500

Toplam 905.963 2.434.017.000

Genel toplam 4.349.407 11.008.520.300

5.12. ÖNEMLİ ÜRÜNLERİN ÜRETİM DEĞERLERİ SIRALAMASI

ANTALYA İLİ

ÜRETİM DALLARI

Ürün Grupları Ürünler

Üretim Değeri

(1000 TL)

Üretim Değerinin

Kendi Ürün

Grubu İçindeki

Payı

Üretim Değerinin

Kendi

Üretim Dalı İçindeki

Payı

Üretim Değerinin İl

Toplam Üretim

Değeri İçindeki

Payı

Domates 280.675.400.000 53,69% 50,85% 30,13%

Hıyar 98.752.400.000 18,89% 17,89% 10,60%

Biber (sivri-çarli) 56.807.725.000 10,87% 10,29% 6,10%

Buğday 48.995.880.000 64,36% 38,72% 5,26%

Portakal 45.231.945.000 71,42% 30,41% 4,86%

Patlıcan 41.947.920.000 8,02% 7,60% 4,50%

Süt 40.971.582.972 68,80% 59,27% 4,40%

Elma 26.070.200.000 70,35% 17,52% 2,80%

Kavun 20.887.440.000 4,00% 3,78% 2,24%

Karanfil 17.550.000.000 69,11% 69,11% 1,88%

Kırmızı Et 17.336.134.186 29,11% 25,08% 1,86%

Pamuk 16.178.000.000 57,16% 12,78% 1,74%

Muz (ha) 15.158.000.000 95,76% 10,19% 1,63%

Taze fasülye 13.605.200.000 89,02% 2,46% 1,46%

Mısır (Hasıl) 11.866.000.000 15,59% 9,38% 1,27%

Arpa 10.516.800.000 13,82% 8,31% 1,13%

Biber (dolma) 10.425.450.000 1,99% 1,89% 1,12%

Mantar+Kompost 9.899.000.000 100,00% 1,79% 1,06%

Armut 8.023.000.000 21,65% 5,39% 0,86%

Nohut (Kuru) 7.496.150.000 88,40% 5,92% 0,80%

Limon 7.409.400.000 11,70% 4,98% 0,80%

Zeytin 7.293.750.000 50,36% 4,90% 0,78%

262

Grafik 98. İlde Önemli Ürünlerin Üretim Değerleri Karşılaştırması

Antalya İlinde Üretim Değerlerine Göre Ürün Karşılaştırması

0

50.000.000.000

100.000.000.000

150.000.000.000

200.000.000.000

250.000.000.000

300.000.000.000

Dom

ates

Hıy

ar

Bib

er (s

ivri-

çarli)

Buğ

day

Por

taka

l

Pat

lıcan S

üt

Elm

a

Kav

un

Kar

anfil

Kırm

ızı E

t

Pam

uk

Muz

(ha)

Taze

fasü

lye

Mıs

ır (H

asıl)

Arp

a

Bib

er (d

olm

a)

Man

tar+

Kom

post

Arm

ut

Noh

ut (K

uru)

Lim

on

Zeytin

(Bin

TL

)

263

BÖLÜM 6. PROBLEMLER POTANSİYELLER VE KISITLAR

6.1. PROBLEMLER

Antalya ilinin problemleri aşağıdaki belirtilen başlıklar altında özetlenmektedir.

6.1.1. Sosyo-Ekonomik Problemler

Antalya’da hızlı gelişen turizm ve sanayileşme nedeniyle arazi rantı yüksektir.

Tarım arazilerinin önemli bir kısmı tarım alanı olarak görünmesine rağmen, turizm

sektörüne iyi fiyattan satıldığından tarım alanları bu şekilde el değiştirmektedir.

Antalya ili 1950’lere kadar göç veren bir il iken 1960’lardan sonra göç almaya

başlamıştır.

DPT tarafından yapılan araştırmalarda göç edenlerde ücretli oranının yüksek

olduğu tarım sektöründe istihdam edildiği, bunu hizmetler sektörünün izlediğini

göstermektedir.

İlde turizmin gelişmiş olması göç eden nüfus için bu alanda tarım kesimine eşit bir

istihdam olanağı sağlamaktadır.

İl nüfusundaki artışın, doğal nüfus artışından çok ülke içi göç hareketinden

kaynaklandığı ve Antalya’nın, Türkiye’nin en çok göç alan illerinden biri olduğu

bilinmektedir. Diğer yandan da Antalya giderek dış göç alan bir kent olma özelliği

kazanmaktadır.İldeki nüfus artışına paralel olarak yoğun konut talebi yüzünden ilde

sağlıksız bir yapılaşma ortaya çıkmakta, yeşil alanlar ve tarım alanları azalmaktadır.

Antalya’da temel tarımsal faaliyetlerin hasat aşamasında sürat ve yoğun emek

gereksinimleri mevsimlik işçi talebini yükseltmektedir. Bu talebi dağ köylerinin nüfusu

kısmen karşılamakta, talep fazlası ise çevre illerden karşılanmaktadır.

Türkiye’de olduğu gibi Antalya’da da veraset yolu ile araziler parçalanmaktadır.

Tarım arazilerinin küçük ve parçalı olması üretimde verim düşüklüğüne ve maliyetlerin

yükselmesine neden olmaktadır. Mevcut işletmelerin miras hukuku yolu ile

parçalanmasına engel olunmalıdır.

Özellikle V. Alt Bölgede bulunan Akseki, Gündoğmuş ve İbradı ilçelerinde istihdam

problemi vardır. Bu nedenle bu ilçelerden II. ve III. Alt Bölgelere veya diğer kentlere göç

söz konusudur.

Genç nüfusun göç etmesiyle köylerde işgücü açığı meydana gelmektedir. Bu da

tarımsal faaliyetleri olumsuz etkilemektedir.

İl bazında turizm ve tarım her ne kadar yoğun olarak yapılıyorsa da hala dağ

köylerine sağlık, eğitim vb. hizmetlerin yeterince götürülemediği görülmektedir.

Hayvancılık işletmeleri, ülkemizde genel olarak çok küçük işletmelerdir. Ülkenin

genel ekonomik yapısı göz önüne alındığında, yapı, üretim, pazarlama, destekleme,

işletme kredileri ve tüketim alanlarında problemler yaşanmaktadır.

Bölgemiz de ise; tarımsal üretimin yoğunluğunu bitkisel üretim oluşturmaktadır.

Dolayısıyla hayvancılık işletmeleri getirisinden çok tüketimi karşılamaya yönelik olarak

faaliyet göstermektedir.

6.1.2. Doğal Kaynak Problemleri

İlde son yıllardaki aşırı yağışlar alt yapı yetersizliği ve derelerin ıslah edilmemiş

olması nedeniyle sel felaketlerine yol açmaktadır. Tarım alanları sel felaketleri nedeniyle

çok büyük zararlar görmektedir. Ayrıca yoğun rüzgar ve şiddetli fırtınalar sera gibi

264

tarımsal yapılara zarar vermektedir.

V. Alt Bölge engebeli arazi yapısına sahiptir. Sulu tarımın yapılamadığı gibi, kuru

tarımın da toprak verimsizliği ve toprak işleme zorlukları nedeniyle arazilerinin büyük bir

kısmı yeteri kadar değerlendirilememektedir.

Finike’de hayvancılık küçükbaş ağırlıklı yapı arz etmekte, çayır ve mera varlığının

çok kıt oluşundan dolayı, hayvancılığın en önemli girdisi olan kaba yem ihtiyacı yeterince

karşılanamadığı için gelişme potansiyeli çok sınırlıdır.

Mera ve yaylaların azalması, hayvan ve yem kredi faizlerinin artması ile diğer

etkenler sonucunda besicilik giderek azalmakta, hayvancılık da giderek yok olmaktadır.

Hayvansal ürünlerin daha verimli değerlendirilmesi için, mamül haline getirilerek

pazarlanması gerekmektedir.

İldeki orman alanlarının mülkiyetinin devlete ait olması nedeniyle orman köylüleri

bu kaynaklardan yeterince yararlanamamaktadır. Orman yangınları ve kaçak orman

kesimleri bu kaynakların günden güne azalmasına neden olmaktadır.

Zeytin alanlarının bir kısmının hiç değerlendirilmiyor olması, bir kısmının etkin

kullanılmaması nedeniyle önümüzdeki yıllarda tahrip olmasına sebep olacaktır.

6.1.3. Çevresel Problemler

Tarım sektöründe yapılan bazı yanlış uygulamalar ile tarım alanları ve yer altı

sularına verilen zararlar sonucu, son yıllarda önemli bir çevre sorunu gündeme gelmiştir.

Özellikle örtü altı yetiştiriciliğinde, gerektiği şekilde toprak ve yaprak analizleri

yapılmadan bilinçsizce ve aşırı miktarda uygulanan kimyasal gübrelerin yüzey ve yer altı

sularına karışması, tüm canlıların sağlığını tehdit etmektedir.

Toprak fümigasyonu amacıyla kullanılan Metil Bromid bir çok ülkede yasaklanmış

olmasına rağmen halen ülkemizde kullanılmaktadır. Tarımsal mücadele amacıyla

kullanılan kimyasal maddeler ve artıkları da benzer biçimde çevre kirliliğine, dolayısıyla

insan sağlığı ve doğal dengenin bozulmasına neden olmaktadır. Bundan dolayı

sürdürülebilir tarım tekniklerinin artan oranda sektöre kazandırılması yanında, önemli

oranda kimyasal ilaç tasarrufu da sağlanabilecek ve daha verimli, kaliteli üretim mümkün

olabilecektir.

Genellikle her yıl değiştirilmek zorunda kalınan örtü materyali ve fide kapları

olarak kullanılan plastiğin gerçek anlamda geri dönüşümsüz oluşu da önemli bir çevre

sorunu doğurmaktadır.

Bugüne kadar seralarda üretilen ürünün, don zararından korunması ve bir miktar

ısıtma için odunun yakıt olarak kullanılması, birçok bölgede orman alanlarının aşırı

derecede tahribine neden olmuştur. Bu konu özellikle basit yapıların yaygınlaştırıldığı yeni

bölgeler için tehlike oluşturmaktadır.

Antalya merkezde bulunan Boğaçayı Havzasında, mevcut kum-çakıl ve taş ocakları

nedeni ile şiddetli yağışlarda denize kadar toprak ve malzeme taşınımı olmakta bu da

deniz kirliliğine yol açmaktadır. Ayrıca bazı ocak işletmelerinin gerekli duyarlılığı

göstermemeleri nedeniyle dere kenarında bulunun narenciye bahçeleri kamyonların

malzeme taşıması sırasında zarar görmektedir. Aynı problemler kum çakıl ocaklarının

çoğalmaya başladığı Aksu İlçesinde bulunan ve gelecekte Antalya’nın içme suyunun temin

edileceği Aksu Çayı içinde geçerlidir.

Alanya İlçesinde bulunan Alara Çayı ve Dim Çayı kenarında kurulmuş olan tesisler

nedeniyle çevre sorunları yaşanmaktadır. Bu tesislerin bir kısmı gerek atık suları gerekse

de katı atıkları ile çevreyi kirletmektedir.

6.1.4. Sektör ve Belirgin Alt Sektörlerin Problemleri

Bitkisel Üretim: Arazilerin miras yoluyla bölünmesi üretim alanlarını küçültmekte

265

bu da verimliliği olumsuz etkilemektedir. Sebze ve meyve üretiminin küçük ve dağınık

birimlerde gerçekleşmesi nedeniyle finansman sıkıntısı içerisinde olan üreticiler yeni

teknolojilerden yararlanamamaktadır.

Sera ürünlerinin tüm girdileri yurt dışından dövizle ithal edildiğinden dövize paralel

olarak girdi fiyatları artmaktadır. Üreticiler girdilerin yüksekliği ve ürün fiyatlarının

düşüklüğü nedeniyle kaliteli ve standartlara uygun üretime yönelememekte ve biyolojik

üretim metotlarını kullanamamaktadır. Bu sebeple ihracatçılar dış talepler doğrultusunda

standartlara uygun, istenilen çeşit ve miktarda ürün temin edememektedir.

Üreticilerin bilinçli olmamasından dolayı üretici birlikleri kurulamamıştır. Ürün

bazında üretici birliklerinin bir an önce kurularak üretimden pazarlamaya kadar olan

organik bağın kesintisiz akışı sağlanmalıdır. Birliklerin kurulması devlet politikası ile

desteklenmelidir.

Sebze üretiminde ağırlıklı olarak hibrit tohum kullanılmaktadır. Kullanılan hibrit

tohumluklarının büyük bir bölümü ithal yoluyla karşılanmaktadır. Ülkemizde ıslahçı

haklarını garanti altına alan Çeşit Koruma Kanunu’nun olmayışı çeşit sahibi yurt dışı

kuruluşlarının özellikle hibrit çeşitlerde üretim lisansı verme yerine her yıl F1 hibrit tohum

satmayı tercih etmelerine neden olmaktadır. Bu nedenle yerli F1 üretimimizi arttıracak

ıslah çalışmaları teşvik edilmelidir.

Örtü altı yetiştiriciliğinde verim ve kaliteyi etkileyen önemli faktörlerden biri

ısıtmadır. Isıtma maliyetlerinin çok yüksek olması pazardaki sürekliliği azaltmaktadır. Bu

nedenle ucuz enerjinin seralara götürülmesi, doğal gaz ile ısıtma sisteminin bir an önce

devreye girmesi gerekmektedir.

Tarım sigorta sisteminin yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Verimliliğin ve kalitenin arttırılması, planlı üretim ve pazarlamada sürekliliğin

sağlanması için sözleşmeli üretim modeli hem üreticiler hem de ihracatçılar tarafından

benimsenmelidir. Bu model ile ürünün üretim aşamasından tüketiciye ulaşıncaya kadar ki

zincirinin kontrol altında tutulması mümkün olmalıdır.

Üretimde gübre ve zirai ilaçların bilinçsiz kullanımı ihracatımızı olumsuz

etkilemektedir. İl de kurulmuş olan rezidü laboratuarının kapasitesi artırılarak, daha fazla

ürünün analiz edilmesi sağlanmalıdır. Seracılığın yaygın olduğu bölgelerde yeni

laboratuarlar kurulmalıdır.

Avrupa Gıda Perakendecileri tarafından 1999 yılında EUREPGAP Protokolü

hazırlanmış olup, bugün belli başlı süper ve hiper market zincirleri tarafından kabul

edilmekte ve istenmektedir. Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edeceğimiz tüm ürünlerde

uyulması gerekli bir ön koşul haline getirilerek önlemlerin alınması gerekmektedir. Aksi

takdirde bu protokole uyum gösteremeyen üreticilerimiz ve ihracatçılarımız ihraç

ürünlerinin ihracatında zorluklarla karşılaşılacak ve ihracat payı büyük oranda azalacaktır.

Uluslar arası standartlara ve tüketici tercihlerine uygun üretim

yapılmaması,rekabette zorlanmaya neden olmaktadır.

Tüketicinin yaş meyve ve sebzeye ödediği ürün bedelinin ancak 1/3’ü üreticinin

eline geçmektedir.

Meyvecilikle ilgili tarımsal sanayi işletmeleri ilde yetersizdir.

Fidan üretimi yapan büyük kapasiteli özel sektör ya da kamu kuruluşunun

olmaması, Şekerpancarı üretim kotalarının daraltılmasıyla IV. Alt Bölgedeki üreticilerimiz

mağdur olmaktadır. Üreticilerimizin mağduriyetinin telafi edilmesi ve kotaların

daraltılmasıyla açılan alanlarda Ülkemizin açığı bulunan ürünlerin (mısır, soya fasulyesi,

ayçiçeği, yem bitkisi) ekilişine yöneltmek amacıyla telafi edici önlemlere hız verilmesi

gerekmektedir.

İlde pamuk üretimi 1995 yılında 99.388 ton iken 2000 yılında 40.445 tona

gerilemiştir. Özellikle pamuğa yapılan desteklerin yetersiz olması, prim fiyatlarının geç

açıklanması, girdi fiyatlarının (mazot-gübre-ilaç-işçilik) yükselmesi ve işçi temininde

266

yaşanan güçlükler pamuk ekiliş alanlarını daraltmıştır.

Kesme çiçek sektöründe ana üretim materyali olan fide ithal yolu ile temin

edilmektedir. Bu da ürün programlama, maliyet ve kayıplarla ilgili bir çok problemleri de

beraberinde getirmektedir. Üretim materyalinde dışa bağımlılığı azaltmak için bu konuda

çalışacak kuruluşlar (anaçlık ve köklendirme tesisi, doku kültürü laboratuvarı vb.)

desteklenmelidir.

Yıllardır sprey karanfil dışında yeterli miktarda ürün çeşitleri yetiştirilmemiş ve

bunun sonucunda da çoğunlukla İngiltere pazarına ürün gönderilmiştir. Araştırma

geliştirme projeleri oluşturularak geleneksel ürün çeşitlerinin yanında, yurt dışı pazarlarda

talep gören yeni çeşitlerin ülkemizde denenmesi ve araştırılması sağlanmalıdır.

İlde kesme çiçek ihracatı 8 ay ile sınırlı kalmakta, bu da yıl boyu olan talepleri

karşılayamamaktadır. Ancak son yıllarda İldeki firmalar ihracatın kesintisiz olabilmesi için

Korkuteli ilçemizde ve komşu illerde yayla çiçekçiliğine başlamışlardır.

Ülkemizde ekolojik koşulların oldukça elverişli olmasına karşın dış mekan

bitkilerinde ithalat oldukça yoğun yapılmaktadır. İlde büyük otellerin peyzaj

çalışmalarında ithalat yoluyla temin ettikleri ve ekolojimizde de yetişebilen palmiye,

hurma gibi tropik bitkilerin üretim alanları arttırılmalıdır.

Ayrıca mevsimlik çiçek tohumları ve çim tohumları da ıslah çalışmalarının yeterli

olmaması nedeniyle ithal yoluyla karşılanmaktadır. Araştırma Geliştirme fonları

oluşturularak ekolojimize uygun çeşitler üretilmeli, ıslah çalışmalarına ağırlık verilmelidir.

Ayrıca çim alanları oluşturulmasında büyük kolaylık sağlamak amacıyla çim parçalarıyla,

çim kalıplarıyla ve çim rulolarıyla dikim yöntemleri geliştirilmelidir.

İç mekan süs bitkilerinin üretiminde modern teknolojiye ihtiyaç duyulması

nedeniyle büyük yatırımlar gerekmekte bu da sektörün gelişmesini sınırlandırmaktadır. İç

mekan bitkilerinde kaliteli üretim için mutlaka teknolojiden yararlanmak gerekmektedir.

Ancak; ısıtma maliyeti toplam maliyet içerisinde yüksek değer taşıdığı için örtü altındaki

üretim için ucuz enerjinin sağlanması gerekmektedir.

İç ve dış mekan süs bitkilerin üretimininde ekolojiye uygun çeşitlerin seçilmesinin

yanında, ürün bazında ihtisaslaşmaya özen gösterilmelidir. Ayrıca, iç ve dış mekan süs

bitkileri üreticilerinin örgütlenmesi gerekmektedir.

Doğal ekolojimizde bulunan çiçek soğanları dışında ticari değeri yüksek olan çiçek

soğanlarından lale, sümbül, nergiz, lilium, gladiöl, zambak, galla, canna gibi çeşitlerin

üretimine önem verilmelidir. Avrupa ülkelerinin soğanlı bitkilere olan talebi gün geçtikçe

artmaktadır.

İlde örtü-altı sebze ve süs bitkileri yetiştiriciliği yaygın olmasına rağmen sera

sabit yatırım malzemelerinin bir standardizasyonunun olmaması, teknoloji gerektiren

yatırımların ithal edilmesine neden olmaktadır. Üretim yerlerinde sera konstrüksiyon

atölyelerin kurulması gerekmektedir.

Hayvansal Üretim: Hayvancılık işletmeleri, ülkemizde genel olarak çok küçük

işletmelerdir. Ülkenin genel ekonomik yapısı göz önüne alındığında, yapı, üretim,

pazarlama, destekleme işletme kredileri ve tüketim alanlarında problemler

yaşanmaktadır.

Bölgemizde ise; tarımsal üretimin yoğunluğunu bitkisel üretim oluşturmaktadır.

Dolayısıyla hayvancılık işletmeleri getirisinden çok tüketimi karşılamaya yönelik olarak

faaliyet göstermektedir.

Tarımsal işletmelerde hayvan sayısı azdır. Yem Bitkileri üretim alanları bitkisel

üretimde kullanılmaktadır. Hayvansal ürünlerin pazarlanmasında sorunlarla

karşılaşılmaktadır. Ürünlerin pazarlanmasında karşılaşılan sorunların aşılmasında gerekli

örgütlenmeler zayıftır ve ürün pazarlama koşulları yeterince desteklenmemektedir.

İşletme kredileri çok pahalıdır. Yem ve yem bitkileri konusunda destekleme yetersizdir.

Üretim ve sanayi entegrasyonunun sağlanmasında problemler vardır. Pazarlamadaki aracı

267

sayısının azaltılması ve üretici-tüketici dengesinin korunması gerekmektedir.

Su Ürünleri:

Kültür Balıkçılığı: Kültür balıkçılığı tesislerinin kullandıkları balık yemleri, hayvan

yemi imal eden fabrikalarca üretilmekte ve bu üretimde kalite standardına

ulaşılamamaktadır. Özellikle yem muhteviyatı içinde yer alan balık unu vb. hammaddeler

ithal edildiğinden ya fiyat istikrarı oluşamamakta ya da fiyat rekabeti oluşturmak için yem

kalitesinden ödün verilmektedir.Ülkemizde belli dönemlerde yaşanan ekonomik krizlerde,

yem fiyatlarının yükselmesi karşısında balık fiyatları düşük kalmakta, bu da karlılığı çok

düşürmekte , hatta yok etmektedir.

Avcılık: İlin 640 km. kıyı uzunluğuna rağmen, avlanan balık miktarının yeterli

olmadığı rahatça görülebilir. Her ne kadar Akdeniz balık populasyonu yönünden en fakir

denizimiz olmasına rağmen, faaliyet gösteren balıkçı teknelerinin büyük bölümü 5-10

m.lik, kıyı balıkçılığına uygun küçük teknelerden oluşması istihsali düşürmektedir.

Yakınımızdaki Yunanistan, İtalya gibi ülkelerin balıkçı tekneleri açık denize dayanıklı

teknelerden oluşmakta ve açık denizdeki pelajik balıkları rahatça avlamaktadırlar. Bu

istihsalden yeterli payı alabilmemiz için, avcılık sektörümüz teşvik ve uygun faizli

kredilerle desteklenerek, açık denize uygun tekne sayısı artırılmalıdır

6.1.5. Pazarlama Problemleri

Yaş meyve ve sebzenin çabuk bozulabilir ürünler olması ihracatında bazı zorluları

da beraberinde getirmektedir. Ürünlerin ihracatında alt yapı eksiklikleri mevcuttur.

Özellikle hasat sonrası ürünlerin muhafazası, paketleme tesislerinin ve soğuk hava

depolarının yetersizliği üründe kayıplara yol açmaktadır. Üretim yerlerinde ön paketleme

ve soğuk hava tesisleri yapılarak kalite kayıpları önlenmelidir. Paketleme tesislerinde

standardizasyonu sağlamak için modern makinaların (ayıklama, tasnifleme, ambalajlama

ve vb.) bulundurulması gerekmektedir. Bu tesislerin yapımı teşvik edilmelidir.

Ürünlerin pazarlanmasında örgütlenme çok zayıf. Ürün değerlendirilmesi

yönünden, özellikle örtü altı bortlarının devreye sokulması için yeni yasalara gereksinim

duyulmaktadır. Üretici birlikleri vasıtasıyla kurulacak ve fiyatın üreticinin gözünün önünde

oluşacağı MEZAT sisteminin işlerlik kazanması sağlanmalıdır.

Yaş meyve ve sebzenin çabuk bozulabilir olması, tüketici taleplerinin işlenmiş

ürünlere kayması ve bu ürünlerin katma değerinin yüksek olması dolayısıyla tarımsal

sanayinin hızla gelişmesi gerekmektedir.

İhracat iadeleri sezonluk kısa vade sorunlarını çözmekte ancak yeni türlerin

geliştirilmesi yönünde uzun vadeli planların uygulamaya konulmasını engellemektedir. Bu

çerçevede değişik ürünlerin üretilmesi yönünde çalışmaların yapılması zorunludur. Diğer

taraftan, alınan ürünlerde başlıca pazarlarımızda tüketici tercihinde yaşanan değişimlere

paralel olarak üretim planlaması, sektörün geleceği açısından önem arz etmektedir.

Nakliyede soğutma tertibatlı ve hızlı hareket eden (RO-RO) tipi taşımacılık

yapacak gemilere ihtiyaç vardır. İhracatın daha ucuza mal olacak şekilde deniz yoluyla

yapılması gerekmektedir. Ayrıca ürünlerin kısa zamanda yurt dışındaki pazarlara sevk

edilmesi için ucuz tarifeli kargo uçaklarının devreye girmesi çok önemlidir.

İlde merkezleri İstanbul’da olan iki kooperatifin sahip olduğu mezatların yetersiz

oluşu, büyük oranda iç piyasa taleplerini karşılaması, ihracat açısından büyük bir mezatın

bulunmayışı diğer ülkelerle olan rekabeti azaltmaktadır. Üretilen üründen daha yüksek

kazanç elde edilmesi, fiyat istikrarının sağlanması, alım satımların organize edilmesi ve

kalite kontrollerinin yapılması için büyük bir organizasyona ihtiyaç vardır. Bu nedenle ilde

bu sektör ile uğraşan kurumlar uluslararası mezat organizasyonu için çalışmalara

başlamışlardır. Bu çalışmaların desteklenmesi gerekmektedir.

Hava yolu ile yapılan taşımacılıkta nakliye bedelinin çok yüksek oluşu, üreticileri tır

taşımacılığına yöneltmiştir. Ancak kara yolu taşımacılığının süresinin uzun olması ve

268

tırlarda teknolojinin yetersiz oluşu kalite ve zaman kaybına neden olmaktadır. İhracatta

büyüme hızının sürdürülmesi özellikle hava yolu taşımacılığında sağlanacak teşvik ve

katkılarla olacaktır. Sektöre kargo uçaklarının tahsisi veya nakliye bedelinin düşürülmesi

sağlanmalıdır.

Pazardaki talepleri karşılayacak standardizasyona ve ambalajlama sistemlerinin

geliştirilmesi gerekmektedir.

İhracat yapan şirketlerimiz ürettikleri veya dahili/harici işleme rejimi kapsamında

ürünlerde KDV muafiyeti sağlanmalıdır.

Türkiye örtü-altı tarımının %33’ü İlde yapılmasına rağmen Organize Tarım

Bölgesi oluşmamıştır. Antalya Tarım İşletmesi Müdürlüğünün 500 dekar veya daha fazla

hazine arazisini yatırımcıya açarak organize tarım bölgesi oluşturulması, ilin tarımsal

potansiyelinin değerlendirilmesine önemli bir katkı sağlayacaktır. Kendi içinde üretim

planlaması ve mezatın oluşturulacağı alanda amaç, üretimin tamamının ihracata yönelik

olması ve Ülkemize iş istihdamını sağlamasıdır.

İlde yağ bitkileri üretimi geçmişte yaşanan pazarlama sorunları ile istenilen düzeye

gelememiştir (soya ve kanola).

Yağ bitkilerini işleyen sanayi en kısa sürede kurulmalıdır. Özellikle şeker

pancarında uygulanan kota nedeniyle açılan alanlarda üretilecek yağ bitkilerinin

değerlendirilmesine yönelik çalışmalara hız verilmelidir.

Mısır üretimi yıllara göre artış göstermektedir. İlerde meydana gelebilecek

pazarlama problemlerini aşmak için mısır kurutma tesislerinin arttırılması, mevcutların

rantabl çalıştırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

6.2. POTANSİYELLER VE KISITLAR

Örtü-Altı Üretim Alanları

İlde örtü-altı yetiştiriciliği tek ürün ve çift ürün olmak üzere iki şekilde

yapılmaktadır.

İlde 1999-2000 yılı itibariyle örtü-altı alanı 141.763 dekar iken 2001-2002

döneminde 155.001 dekara yükselmiştir. 2001-2002 yılında Türkiye cam sera alanlarının

%84’ü, plastik sera alanlarının %36’sı, yüksek plastik tünelin %7’si, alçak plastik tünelin

ise %46’sıyla birlikte; toplam Türkiye örtü-altı alanlarının %33’ü Antalya’da

bulunmaktadır.

İlde 2001-2002 üretim döneminde toplam 155.001 dekar örtü-altı alanının

%95,85 sebze, % 2,23 meyve, % 1,92 inde süs bitkisi yetiştirilmektedir.

İlde en fazla örtü-altında sebze yetiştiriciliği I. Alt Bölgede yapılmaktadır. Bu bölge

içerisinde Kumluca birinci sıradadır. I. Alt Bölgeyi II. ve III. Alt Bölgeler izlemektedir. II.

Alt Bölgede Merkez ilçe, III. Alt Bölgede ise Alanya birinci sıradadır.

Sebze Üretimi

Türkiye domates üretiminin %15,7’si, hıyar üretiminin %27’si, sakız kabağı

üretiminin %16,9’u, bakla üretiminin %16,5’u, patlıcan üretiminin %16,sı, biber

üretiminin %13,8’i, taze fasulye üretiminin %7,5’u, bezelye üretiminin %3’ü, kavun-

karpuz üretiminin %2,8’i,marul üretiminin %1,9’u, lahana üretiminin %1,5’i Antalya

ilinde yapılmaktadır.

Antalya’daki domates üretiminin ¾’ü I. ve II. Alt Bölgelerde yapılmaktadır.

İlin toplam sebze üretimi içinde I. Alt Bölge %69’luk payla biber üretiminde, II. Alt

Bölge %60’lık payla domates üretiminde, III. Alt Bölge %61,5’u payla hıyar üretiminde

birinci sırayı almaktadır. Ancak I. Alt Bölge kendi içinde irdelendiğinde ise domates birinci

269

sırayı almaktadır.

1990-2000 yılları arasında önemli ürünlerde yapılan inceleme sonucu en fazla

artışın örtü-altı domates üretim alanlarında 226 kat olduğu görülmüştür. Bunu örtü-

altında hıyar 177,5 kat ve örtü-altında biber %71,2 oranla izlemektedir.

Meyve Üretimi

Dünya meyve üretimi yaklaşık 460 milyon ton olup, ilk on ülke toplam üretimin

yarıdan fazlasını gerçekleştirmektedir. Ülkemiz söz konusu üretimin %2,3’ünü

karşılamakta olup, 9. sırada bulunmaktadır. En fazla üretilen meyveleri üzüm, narenciye,

elma, armut, şeftali ve erik olarak sıralamak mümkündür.

Antalya ili özellikle tropik ve sub-tropik meyvelerin üretiminin yapıldığı nadir

illerimizden birisidir. Narenciye yanısıra muz ve avokado üretiminde önemli bir yere

sahiptir.

Türkiye’de üretilen portakalın %26’sı, muzun %43’ü, avokadonun %58’i, narın

%12’si, elmanın %5’i, keçi boynuzunun %37’si ve yeni dünyanın da %63’ünün Antalya

ilinde üretilmektedir.

Mantar Üretimi

İlde, 1990 yılında 1700 ton olan üretim 2001 yılı itibarı ile 17.000 tona çıkmıştır.

1990 yılında kişi başına tüketimimiz 30 gr civarında iken, bugün kişi başına 250 gr

tüketilmektedir. Mantarcılık sektörü son 10 yılda 10 kat büyümüştür. Avrupa ve gelişmiş

Dünya Ülkelerinin kişi başına tüketimleri 2,5 kg/yıl seviyesindedir. Yani Ülkemizde

mantarcılık sektörü 8–10 kat daha büyüyebilir.

İlde 1989 yılında Korkuteli’nde başlayan üretim çalışmaları artarak devam

etmektedir. 1998 yılından itibaren istatistiki veriler toplanmaya başlanmıştır. Aşağıdaki

tabloda İlin yıllar itibariyle mantar üretim alanları görülmektedir.

Kültür mantarı üretiminde kullanılan kompostlar Korkuteli’nde 9, Akseki’de 1

olmak üzere toplam 10 işletmede üretilmektedir. Bu firmalar Ülke genelinde üretilen

73.000 ton kompostun 41.000 tonunu üretmektedir. Üretilen 41.000 ton kompostun

6.000 tonu diğer İllere pazarlanmakta, kalan ise İl genelindeki 151.780 m2lik üretim

odalarında kullanılmaktadır.

Süs Bitkileri Üretimi

İlde ihracaat amaçlı kesme çiçek üretimine 1985 yılında 70 dekar örtü-altında

başlanmış olup; 2002-2003 üretim döneminde bu alan 3.369 dekara yükselmiştir. Toplam

süs bitkileri ekiliş alanı da 70 dekardan 4323 dekara çıkmıştır.

Antalya ilinin, Türkiye toplam süs bitkileri alanları içerisindeki payı 1999 yılında

%21, 2000 yılında %21,3 ve 2001 yılında ise %16’dır. Ancak ihracat amaçlı üretilen

kesme çiçek yetiştiriciliğinde 1999 yılında %28, 2000 yılında %33 ve 2001 yılında ise

%25,5 paya sahip olduğu görülmekle birlikte kesme çiçek ihracatında Antalya birinci

sıradadır.

Kesme çiçek üretiminde 1998-1999 yıllarında üretim alanlarındaki artış ile beraber

satış fiyatlarının düşmesi bir sonraki yılın üretim alanlarının düşmesine, 2000’li yıllardan

sonra ise bilinçli üretim ve pazarlama ağının gelişmesiyle elde edilen net karın yüksekliği

üretim alanlarını artırmıştır. İç ve dış mekan süs bitkileri üretim alanlarında 1994 yılından

itibaren yavaş bir gelişme, 2000 yılından sonra daha hızlı bir gelişme görülmektedir.

Doğal çiçek soğanlarının büyük bir bölümü doğadan sökülmektedir. Sadece üretim ve

büyütme tarlaları ekim alanı olarak kayıt altına alınabilmektedir. Bu da doğal çiçek

soğanları ekim alanlarının toplam süs bitkileri üretim alanları içerisinde küçük bir paya

(%3) sahip olmasına nedendir.

İlde 2002 yılı kesme çiçek üretim alanında %70’2’lik bir payla karanfil 1. sırayı

almakta ve üretilen karanfilin %95'i ihraç edilmektedir. Bunu %16,7 ile Gerbera, %3,2 ile

270

Solidago,%2,7 ile Gypsophilla, %2,3 ile Gül, %0,7 ile Krizantem, %0,4 ile Gladiol gibi

türler takip etmektedir.

İlde 2002-2003 üretim döneminde kesme çiçek üretimi, ithalatı ve ihracatı ile

uğraşan 43 firma mevcuttur.

Uygun İklim Koşulları

Dağların denize yakın olduğu yörelerdeki Finike ve Demre gibi kısmen küçük

ovalarda kış aylarında en düşük sıcaklık 0oC’nin altına düşmediğinden, meyve ağaçlarının

kış ve ilkbahar geç donlarından zarar görmeleri sözkonusu değildir.

Genelde Toros Dağları Akdeniz’e paralel bir şekilde uzanması, bölgeye iç

kısımlardan gelebilecek soğuk hava akımlarına karşı bir duvar görevi yaparak özel iklim

adacıklarının ve mikro klimaların oluşmasına neden olmaktadır.

Bölgedeki kimi küçük ovalarda muz gibi tropik karakterli meyveler kolayca

yetiştirilebilmektedir.

Toroslardan inen büyüklü küçüklü çeşitli akarsular, meyvecilik açısından önemli bir

değere sahip olan Aksu, Manavgat ve Köprüçayı gibi isimlerle anılan aluviyal arazileri

oluşturmuştur. Diğer taraftan yayla kesiminde geçmiş jeolojik devirlerde yaşanmış olan

tektonik-karstik olaylar neticesinde yine meyvecilik açısından son derece önemli Elmalı,

Korkuteli platoları oluşmuştur.

Aynı akarsular ve bu akarsuların bazıları üzerinde kurulan ve kurulmakta olan

barajlar, ilin arazilerinin büyük bir bölümünde sulu tarım yapma olanağı sağlamakta,

havanın oransal nemini artırmakta ve gece-gündüz arasındaki sıcaklık farklarını

azaltmaktadır.

Akdeniz bölgesi İspanya, Fransa ve İtalya gibi Akdeniz Ülkelerine göre biraz daha

güneyde kaldığından sıcaklık ve güneşlenme gibi iklimsel faktörlerden daha fazla

yararlanabilmektedir. Bu durum ise bir yandan fazla miktarda toplam sıcaklık gereksinimi

bulunan tropik ve subtropik karakterli meyvelerin bu bölgede yetişebilmelerini

sağlamakta ve diğer yandan da hemen hemen tüm meyvelerde pazar açısından son

derece önemli olan erkenciliğe neden olmaktadır.

Toros dağlarının güney yamaçları ve etekleri ise badem gibi soğuklama ihtiyacı

kısmen düşük olan ve çok erken çiçek açtığı için ilkbahar geç donlarından büyük ölçüde

zarar gören meyveler rahatlıkla yetişebilmektedir.

Su Kaynakları

Su ürünleri yetiştiriciliği için kıyıları ve iç sularıyla ilde zengin bir kaynak

mevcuttur.

Hazır Fide Yetiştiriciliği

Antalya’da hazır fide yetiştiriciliğinin geçmişi eski değildir. İlk çalışmalar 1994-

1995 yıllarına dayanmaktadır. Başlangıçta bir adet olan firma sayısı 2002-2003 yılı

itibariyle 16 ya yükselmiştir. Çiftçilerimiz; otomatik, modern makinelerle uzman personel

nezaretinde sağlıklı, kalite kontrollü olarak yetiştirilen hazır fideyi tercih etmeye

başlamışlardır.

İlde bu sektörde faaliyet gösteren firmalar 2002 yılı toplam yıllık kapasiteleri

558.000.000 adet fidedir. Firmalar aynı yıl % 66’lık kapasite ile çalışarak 368.000.000

adet fide üretmişlerdir. Üretilen fidelerin büyük çoğunluğu il içinde tüketilmekle birlikte

bir kısmı ise Ege, Marmara Bölgesi ve çevre illerdeki talepleri karşılamıştır.

İlde 1999 yılından beri aşılı fide çalışmaları da başlamıştır.

Doğal Çiçek Soğanları

Manavgat, Alanya, Gazipaşa, Akseki, Gündoğmuş ve İbradı İlçelerinin dağ

271

köylerinde, yaylalarında doğal olarak yetişen ve ekonomik önemi olan birçok soğanlı,

rizomlu, yumrulu bitki çeşidi mevcuttur. Bu bitkilerden ekolojimizde yoğun olarak

bulunan özellikle Galanthus elwesii (kardelen), Eranthis hyemalis (sarı karçiçeği),

Anemone blanda (yoğurt çiçeği), Cyclamen cilicium ihracatta en büyük paya sahiptir.

Antalya İhracatçı Birlikleri'nden alınan ihracat kayıtlarına göre; Ülkemizden 2001

yılında 24.505.762 adet doğal çiçek soğanı ihraç edilmiş ve 1.248.599 Dolar gelir elde

edilmiştir. Diğer çiçek soğanı, kök, sürgün başı ve rizomlarında ihraç edilmesiyle birlikte

toplam çiçek soğanı 34.003.879 adet ve elde edilen gelir de 1.832.577 Dolardır.

Doku Kültürü Çalışmaları

Doku kültürü steril ve kontrollü şartlar altında yapılan doku ve organ

çalışmalarıdır. Doku kültürü dalları içerisinde pratikte en yaygın olarak kullanılan teknik

Meristem kültürü ve sürgün ucu tekniğidir. Meristem kültürü tekniği ile uzun yıllardan beri

virüsten ari bitki elde edilmeye başlanmıştır..

Ülkemizde özel firmalar, araştırma enstitüleri ve fakülteler bünyesinde faaliyet

gösteren bir çok doku kültürü laboratuvarı mevcuttur. İlde Serbest Bölgede 1998 yılında

yaklaşık 2,5 dekar alanda, kapasitesi 20.000.000 adet/yıl olan Hollanda ortaklı bir doku

kültürü laboratuvarı kurulmuş olup hem yurt içi hem yurt dışına fide göndermektedir.

Başta Gerbera, Hosta, Syngonium, Tradescantia, Hemerocallis, Pulmonaria, Geranium,

Kivi, Muz, Krizantem, Enginar gibi olmak üzere yaklaşık 800 türde doku kültürü

çalışmaları devam etmektedir.

İlde süs bitkileri fide ithalatının yoğun olarak yapılması üretim maliyetini

artırmaktadır. Doku kültürü laboratuarlarının desteklenmesi ve kapasitelerinin artırılması

ile ithalat azaltılacak ve fide ihracatı yapılabilecektir.

Tablo 152. Tarımsal Kaynaklar, Kurumsal Yapı ve Nüfus

Tanımlama Mevcut Durum Gelişme Potansiyeli

Tablo 153. Tarımsal Ürünler, Tarımsal Yapı ve Pazarlama

Tanımlama Mevcut Durum Fark

272

BÖLÜM 7. AMAÇ VE STRATEJİLERİN OLUŞTURULMASI

7.1. AMAÇLARIN BELİRLENMESİ

Antalya ili, tarımsal üretimde üretim değeri ve verimlilik ortalaması ülke

ortalamasının üzerinde olan illerimizden biridir. Ekolojik koşulların uygunluğu sebebiyle

ürün çeşitliliği fazla olup, ilde yetiştirilen ürünlerin pazarlama şansı gerek yurtiçi gerekse

yurtdışında yüksektir. Örtü-altı sebze ve subtropik meyveler gibi katma değeri yüksek

olan ürün üretiminin fazla olması nedeniyle, tarımsal gelir ve tarımın GSYİH içerisindeki

payı da ülke ortalamasına nispetle yüksektir. İlde tarımsal pazarlama sistemleri ve

örgütlenme yeterli olmasa bile, diğer birçok ile göre daha iyi durumdadır. İlde, Antbirlik,

pamuk ve narenciye alımı yapmakta ve aldığı ürünün önemli bir kısmını kendi tesislerinde

işlemektedir.

İlde tarımın yanında turizm sektörü özellikle son yıllarda önemli gelişme

göstermiştir. Bu durum, tarımsal ürünler için bir talep ve pazarlama şansı oluştururken,

aynı zamanda tarım ile turizm sektörü arasında özellikle tarım alanlarının kaybı yönünde

bir rekabete yol açmaktadır. Ayrıca son yıllarda ilin aldığı göç de önemli boyutlara

ulaşmıştır.

İlin Alt Bölgeler bazında bazı tarım ürünleri miktarı dikkate alınarak tarımsal

potansiyelin değerlendirilmesi sonucunda aşağıda verilen matris hazırlanmıştır. Matris'te:

1=en yüksek üretim miktarı, olmak üzere sırasıyla 2,3,4,5

- : ihmal edilebilir, değerleri ifade etmektedir.

Tablo 154. Bazı Tarımsal Ürünlerin Üretiminin Alt Bölgeler Bazında

Karşılaştırılması

Ürünler I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge V. Alt Bölge

Domates 2 1 3 4 5 Hıyar 3 2 1 4 5 Biber 1 2 4 3 5 Buğday 3 1 4 2 5 Portakal 1 2 3 - - Patlıcan 1 2 3 4 5 Süt 3 1 4 2 5 Elma 2 3 4 1 5 Kavun 2 1 4 3 5 Karanfil - 1 - 2 - Kırmızı Et 3 1 4 2 5 Pamuk - 2 1 - - Muz (ha) - 2 1 - - Taze Fasülye 4 2 1 3 5 Mısır (Hasıl) 3 1 4 2 - Arpa 3 1 4 2 5 Mantar+Kompost 4 2 5 1 3 Armut 4 2 3 1 5 Nohut (Kuru) 2 4 3 1 - Limon 3 2 1 - - Zeytin 2 1 3 - 4

273

Tablo 155. Master Plan Stratejilerinin SWOT Analizi

Amaçlar Strateji Mevcut Durum Ve

Güçlü Yönü Zayıf Yönü Fırsatlar

Tehlikeler (Tehditler)

Verimlilik ve Gelir Artışı

Katma değeri yüksek ürünlere öncelik verilmesi

- İhracata dönük üretim yapılan örtü-altı alanlarda yılın her dönemi ürün elde edilmesi mümkündür. - Dış pazarın istediği çeşitler konusunda üretim yapılabilecek iklim şartları mevcuttur. - Türkiye’de çok sınırlı alanlarda

yetiştirilebilen ürünler için uygun agro-ekolojik koşullar mevcuttur.

- Zirai ilaç ve bitki gelişimini düzenleyici-lerin bilinçsiz kullanılması.

- Çiftçi eğitimi yapabilecek ve çiftçiyi bilgilendirebilecek özel ve resmi tarımsal kuruluşlar bulunması.

- Belirli ürünlerde sınırlı üretim sahalarının giderek tarım dışı kullanıma kayması

Üretimde verimlilik ve kalitenin arttırılması

- İlin iklim koşulları ve toprak yapısı 2. ve hatta 3. ürünün yetiştiriciliği için uygundur. Örtü-altında çift mahsül ürün yetiştiriciliği yapılabilmektedir. - İlde verimlilik değerleri Türkiye ortalaması üzerindedir. Belirli ürünlerde kalite standardizasyonuna erişilmiştir. - Konvansiyonel üretimde hibrit, kaliteli, hastalıklara dayanıklı ve sertifikalı tohumlar önemli ölçüde kullanılmaktadır. - Gen kaynağı Bölgemiz olan ürünler mevcuttur (Finike portakalı, Alanya dilimlisi, Gazipaşa Muzu, Honamlı Keçisi, Toroslarda tıbbi ve aromatik bitkiler,

doğal çiçek soğanları-galantus vb.). - İlin topografik yapısı daha çok küçük baş hayvan (keçi) yetiştiriciliğine uygundur. - Toroslarda göçer küçükbaş hayvancılık yaygın olarak yapılmaktadır. - İlde sebze tohumluk ıslahı, üretimi yapan kuruluşlar bulunmaktadır. - Hazır fide yetiştiriciliği yapan kuruluşlar çiftçilerin hizmetindedir.

- Yayım ve eğitim faaliyetlerinin yeterli olmaması - Özellikle Üreticide verimliliği artırıcı gayret eksikliği - Hayvancılığın ikincil üretim sektörü olarak görülmesi - Çiftçilerin alışkanlıklarından ve geleneksel yöntemlerinden kolay vazgeçmemeleri - Hayvancılık işletmelerinin küçük ölçekli ve dağınık olması sebebiyle hizmetin götürülmesinde güçlüklerle karşılaşılması - Kaliteli kaba yem üretiminin yetersizliği ve kesif yem

fiyatlarının yüksekliği - Hayvansal ürünlerde pazarlama ağının zayıflığı - Mera alanlarının yetersizliği - Damızlık üreten işletmelerin yetersizliği - Süt- yem fiyat paritesinin düzensizliği -Özel sektörde hayvancılık konusunda yeterli girişimcinin olmaması - Su ürünleri üretiminde

- İlde mevcut özel sektör tarım firmaları sayesinde verimli çeşitlerin tohum ve fide temininin kolay olması - Her tür teknoloji transferinin kullanılmaya hazır olması - İlde Ziraat Fakültesi ve Zirai Araştırma Enstitülerinin bulunması - Hayvancılıkta yatırımlar desteklenerek işletme modernizasyonunun sağlanabilmesi - Halen İlde Siyah-Alaca Süt Sığırı Yetiştiriciliği Birliğinin mevcut olması - Etkin örgütlenme ve pazarlama ağının kurulması

sayesinde üreticinin istikrarsızlıklardan zarar görmemesi. - Örtü-altında polinasyon amacıyla Bombus arısı kullanımının her geçen gün artması - Bodur anaçların kullanımıyla birim alana daha fazla bitki dikilmesinin mümkün olması ve kültürel işlemlerin kolaylaşması

Konvansiyonel üretimin yoğunlaşması sebebiyle, ürünlerde kimyasal kalıntı düzeyinin artması - Kimyasal kalıntılara bağlı olarak toprak kirliliğinin oluşması - Yem bitkileri ekilişinin azlığı sebebiyle, hayvancılık sektörünün gerilemesi - Örtü-altında ısıtma bedelinin yüksekliği ve ısıtmanın, sadece dondan korunmak

amacıyla yapılması - Pazar taleplerine uygun çeşitlerinin sınırlı düzeyde yetiştirilmesi - Eurepgap Protokolünün uygulanması için gerekli mevzuatın çıkarılmamış olması. - Sözleşmeli Üretim Modeli Mevzuatının uygulanabilir halde olmaması.

274

Amaçlar Strateji Mevcut Durum Ve

Güçlü Yönü Zayıf Yönü Fırsatlar

Tehlikeler (Tehditler)

Mevzuatın yoğunluğu ve girdi fiyatlarının yüksekliği - Sera ısıtmalarında daha ucuz maliyetle kullanılmak üzere doğalgazın İle getirilmemiş olması - Örtü-altında girdi maliyetlerinin yüksekliği - Sebze üretiminde kullanılan hibrit tohumların ithal edilmesi

Tarım-sanayi alt yapısının iyileştirilmesi ve entegrasyonunun sağlanması

-Tarımsal sanayiye hammadde temini noktasında İlde yeterli üretim vardır.

- İlde modern teknolojiyi kullanan sanayi tesislerinin azlığı

- Tarımsal sanayinde kullanılacak hammaddeler için çeşit zenginliğinin olması. - İlin turizm potansiyelinin yüksekliği sebebiyle pazarlama imkanının genişliği.

- Üretici Birliklerinin yeterli olmaması.

Pazarlama şartların iyileştirilmesi

- İlde üretilen ürünlerin büyük çoğunluğu İlçelerde mevcut hal komplekslerinde değerlendirilmektedir. - İlde yaş meyve sebze, süs bitkileri İhracatçı Birlikleri faaldir. - Sektörel dış ticaret ve uluslar arası çiçek ihracatçıları birliği kurulmuştur. - İlde üretim ve

ihracat yapan kuruluşlar bulunmaktadır. - İlde rezidü Laboratuarı bulunmaktadır.

- Pazarlama organizasyonları yetersiz. - İhracat şansı yüksek çeşitlerin (özellikle elmada) çiftçi tarafından kolay kabul görmemesi - Üretici örgütlenmesinin yeterli olmaması - Daha ucuz olan demiryolu taşımacılığı

imkanının İlde olmayışı - Markalaşmaya gidilmemiş olması - Ürün bazında Mezatların bulunmayışı

- Kurulacak olan Üretici ve Pazarlama Birlikleri ile tüm ürünlerde pazarlama ağının iyileştirilmesi. - Belirli sebze ve meyve türlerinde ihracat şansımızın yüksek olması - Hava ve denizyolu taşımacılığına işlerlik kazandırılması. - İhracatçı

firmaların yurtdışında bürolarının olması - Yeni Rezidü Laboratuarlarının kurulabilmesi

- Kesme çiçekçilikte olduğu gibi, yurtdışı pazarlarını belirli kişilerin tekeline geçmesi - Ürünlerin süper marketlere gidememesi

Yeni teknolojilerin kullanılması

- İşletme büyüklüklerinin optimal olmaması nedeniyle modern teknolojinin kullanılmasında sıkıntılar vardır.

- Modern teknoloji maliyetinin yüksek olması

- İlde Rezidü ve doku kültürü laboratuarlarının bulunması. - İlde topraksız tarım uygulamalarının yapılması. -Buharlı toprak sterilizasyonunun fideliklerde yapılabilir olması. - Aşılı fide üretiminin devreye

275

Amaçlar Strateji Mevcut Durum Ve

Güçlü Yönü Zayıf Yönü Fırsatlar

Tehlikeler (Tehditler)

girmesi ile nematoda dayalı anaçlar üzerinde üretim yapılabilmesi.

Sürdürülebilir tarım uygulamaları

Organik tarımın yaygınlaştırılması

-İlde organik tarım üretimi yapan bir ekoköy ve 11 ortaklı kooperatif mevcuttur. - Konvansiyonel tarımın yaygınlaşmadığı Alt Bölgeler mevcuttur

(IV ve V. Alt Bölgeler) - İl dışındaki Kontrol ve sertifikasyon kuruluşları ile üretici arasında güçlü iletişim kurulmamıştır.

- Pazar imkanının hali hazırda kısıtlı olması - Ürünlerin satış fiyatının pahalı olması - ülkemizde Organik ürün

tüketici alışkanlığın yeterli düzeyde olmaması - Örtü-altı yetiştiriciliğinin yaygın olduğu sahil bandındaki bölgelerde kirlenme sebebiyle organik üretim imkanının kısıtlılığı. - İlde Organik tarımla ilgili eğitim ve yayım yetersizdir. -İlde kontrol ve sertifikasyonunun bulunmaması, sertifikasyon bedelinin yüksekliği

- A.B. Ülkelerinde organik tarım ürünlerine talebin fazla olması - Meraya dayalı yapılan keçi yetiştiriciliğinin Toroslarda yaygın

oluşu - Konvansiyonel tarımın girmediği alt bölgelerin tarımsal potansiyelinin değerlendirilmesi. - Hali hazırda organik olarak üretimi yapılan ürünlerin bu etiketle pazara sunulma imkanı elde etmesi ve değer kazanması.

- Ürün miktarının düşmesi -Ürünlerin Pazar bulamama riskinin olması.

- Organik ürün tüketim alışkanlığının yerleşik olması.

Hayvan sağlığının korunması

- İlde mevcut hayvan hareketleri iyi takip edilmektedir. - Havyan aşılama programları etkin şekilde yapılmaktadır. - Soykütüğü ve kayıt sistemleri başarılı bir şekilde yürütülmektedir.

- İhbarlı hastalıklar hızlı müdahale ile söndürülmektedir.

Bitki-toprak-çevre kirliliğinin önlenmesi

- İhraç edilen ürünlerde kalıntı miktarının yüksekliği, kontrollü üretimin önemini artırmıştır.

- Pestisit atık depolama tesislerinin bulunmayışı. - Konvansiyonel tarımda yoğun ilaç ve gübre kullanımı.

Doğal kaynakların etkin kullanılması

- Araziler. kabiliyet ve sınıfları dikkate alınarak kullanılmaya çalışılmaktadır. - Yıllık güneşli gün sayısın fazlalığı günlük güneşlenme süresinin uzunluğuna bağlı olarak örtü-altı üretimi gelişmiştir. - 1. ve 2. derecede

- Kadastro işlemlerinin tamamlanmaması nedeniyle mera yönetiminin zayıf olması - Modern tarım tekniklerinin kullanılmayışına bağlı olarak ürüne uygun

- Yatırımcı resmi kuruluşların sulama projeleriyle tarıma sürekli destek vermesi - İlde yüksek debili dere ve akarsuların bulunması - Su ürünleri yetiştiriciliği için uygun deniz

- Arazi rantının yüksek olması nedeniyle tarım arazilerinin tarım dışı kullanıma kayması - Doğal kaynakların,

276

Amaçlar Strateji Mevcut Durum Ve

Güçlü Yönü Zayıf Yönü Fırsatlar

Tehlikeler (Tehditler)

kaliteli sulama suyu kaynakları mevcuttur ve sulama sularında alkalilik- tuzluluk problemi yoktur. - İl sulak alanlar bakımından zengindir

sulama sistemleri seçiminin yapılamaması - Miras Hukukundan kaynaklanan biçimde tarım topraklarının sürekli parçalanması

sahalarının bulunması

rantından dolayı tarım yerine turizm sektörüne tahsis edilmesi

İlin ekolojik yapısıyla ilişkisi

- İle özgü subtropik ürünler yetişmektedir. - Örtü-altı ve açık

alanlar, sebze ve süs bitkisi yetiştiriciliğine uygundur.

- Üretiminin artırılması ve sanayisinin geliştirilmesi

mümkün ürün çeşidinin bol olması

Kırsal kalkınma

Kırsal göçün ve kırsal işsizliğin önlenmesi

- Örtü-altı tarımın yoğun yapıldığı yöreler, ucuz işgücü temini için diğer illerden göç almaktadır. - Tarım sektöründe çalışan işçilerin kalifiye olmaması nedeniyle kalitede düşme meydana gelmektedir.

- Turizmin yaygınlaştığı kıyı bandına turizm sezonu boyunca işgücü kaçışı olması

- Yetiştirici organizasyonları ve sözleşmeli üretim modelinin uygulanması ile kırsal istihdam sağlanması. - Tarımsal gelirin artışıyla kırsal göçün önlenmesi.

Kırsal turizmin geliştirilmesi

- İlde kırsal turizm alanları bulunmaktadır.

- Turizm Bakanlığının bu konuya ilgi göstermemesi ve yeterince yatırım yapmaması

- Eko köylerin oluşturulması

Tarım topraklarının muhafazası

- Tarım arazilerinin tarım dışına kaymasının önlenmesi için tarımsal etüd çalışmaları yapılmaktadır.

- Arazi Kullanımı ve Toprak Koruma Kanunun bulunmaması - Miras hukuku ile tarım arazilerinin parçalanması - Tarım arazilerinin imara açılması - Tarım alanlarının turizm sahaları içerisinde kalması sebebiyle arazi değerlerinin çok yükselmesi - Rantın yüksek olması sebebiyle tarımsal faaliyetten vazgeçilmesi

- Tarımda verimliliğin artırılması. - Katma değeri yüksek tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi. - Yasal değişikliklerle işletmelerin ekonomik büyüklüğünün tesbit edilmesi ve toplulaştırma çalışmalarının yürütülmesi.

- Turizm sektörünün baskısı

277

BÖLÜM 8. PROJE VE PROGRAMLARIN BELİRLENMESİ

8.1. İLDE YEREL İDARELER TARAFINDAN UYGULANAN PROJELER

İl Özel İdaresi desteği ile Antalya Tarım İl Müdürlüğünce İlde yürütülen projeler

aşağıda sıralanmıştır.

Eğitim ve Yayımı Güçlendirme Projesi

Müdürlüğümüzce; Araştırma kuruluşları ve Fakülteler aracılığıyla tarımdaki

teknolojik gelişmeleri ilçeye ilçeden KGTM’ ne ve KGTM’ lerince de köylerindeki çiftçilere

anında aktarabilmek amacıyla görsel ve yazılı bilgi ve belgelerin hazırlanabilmesi için bu

malzemelerin alımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu proje kapsamında 1992-2002 yılları

arasında 22 adet Bilgisayar ve donanımı, 6 adet slayt makinası,18 adet PH ve Ec Metre,

12 adetToprak Tahlil Seti, 12 adet Higrometre ve Termometre ve 1 adet Baskı Makinası

alımı yapılarak Bölge üreticilerinin tarımsal alandaki gelişmelerden bilgilendirilmesi

sağlanmıştır.

Hayvancılığı Geliştirme Projesi

İlin özellikle yayla ilçelerinin dağ köylerinde ikamet eden arazi varlığı kısıtlı ve

ekonomik durumu iyi olmayan çiftçilerin ekonomik durumlarını iyileştirmek amacıyla

Müdürlüğümüzce açılan fenni arıcılık kursunu başarı ile bitiren çiftçilere 1995-2001 yılları

arasında toplam 5930 adet arılı kovan verilerek bölgemizde teknik arıcılığın gelişmesi

sağlanmıştır.1999-2001 yıllarında toplam 1810 adet kafkas ırkı ana arı dağıtılarak mevcut

arı ırkının ıslahına yönelik çalışma yapılmıştır.

2002 yılında İbradı İlçesinin Başlar Köyü Eynis Ovasındaki tarım arazilerinde

büyük tahribat yapan Çekirgeye karşı yapılan kimyasal mücadeleye ek olarak, Biyolojik

mücadele ile de Çekirge zararını Hindi Palazı dağıtımı ile asgariye indirmek amaçlanmış

ve 5000 adet Hindi Palazı, 6000 kg büyütme ve geliştirme yemi verilmiştir.

2002 yılında Merkez İlçe Üçoluk Vadisi, Akseki, ibradı ve Gündoğmuş İlçelerinde,

hayvancılığı geliştirme projesi kapsamında mevcut Holstein Irkı Süt sığırlarının

tohumlanması ile ilgili olarak yapılan projede kullanılmak üzere 3000 doz dondurulmuş

boğa sperması, 4.000 adet tohumlama eldiveni- Pistole kılıfı ve 2.400 litre sıvı azot gazı

alınarak ıslah çalışmalarında kullanılmaktadır. Bu Proje devam etmektedir.

2002 yılında Kuzu Semirtme Projesi kapsamında Merkez İlçeye bağlı Ahırtaş ve

Üçoluk Köylerindeki üreticilere 3000 kg koyun yemi, 500 kg kuzu başlangıç ve 1000 kg

kuzu büyütme yemi ve 9000 kg kuru yonca temin edilerek bölgedeki erken kuzu

kesiminin önlenmesi ve döl veriminin artışı sağlanmıştır.

1991-1992 tarihlerinde 69 adet damızlık teke dağıtılarak, 2001 yılında 100 adet

damızlık koç dağıtımı sağlanarak yöredeki mevcut sürü ırkının ıslahına yönelik çalışmalar

yapılmış olup bu çalışmalara devam edilmektedir.

Yabani Ağaç Aşılama Projesi

2001-2002 yıllarında Merkez, Kale, Kaş ve Serik ilçelerinin Köyleri hudutları

dahilinde mevcut bulunan zeytin ağaçlarına 165.000 adet zeytin, 2000-2002 yılları

arasında 68.750 adet antep fıstığı ekonomik değeri ve pazar değeri yüksek olan

çeşitlerden temin edilen aşı gözü ile aşılanarak üretime kazandırılmıştır. Böylece yöre

çiftçisinin ekonomik durumlarının iyileştirilmesi amacıyla, aşı ustası çalıştırılması, aşı gözü

ve aşı malzemelerinin alımı programlanıp gerçekleşmiştir.

Hayvan Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele Projesi

Merkez ve diğer ilçelerde mevcut olan 128.790 Büyükbaş hayvan ile 858.790 adet

278

Küçükbaş hayvanlarda sıkça görülen bulaşıcı hastalıkları kontrol altına almak amacıyla

yapılması gereken aşılamalarda kullanılmak üzere hijyenik malzeme, dezenfektan

maddesi Antiparaziter ilaç ve aşı alımı programlanmıştır. Ayrıca acil durumlarda ilk

müdahale ve tedaviye yönelik de hayvan hastanesi kurulması programlanmıştır.Bu proje

kapsamında hayvan sağlığında kullanılacak malzeme alınmıştır.

Yüksek Sistem Bağ Tesis Projesi

İlde 1990 yılından itibaren uygulamaya konulan bu projeli çalışma ile her yıl artan

oranda yüksek telli terbiye sistemli kapama bağ tesisleri yapılmıştır. 2002 yılı sonuna

kadar 1654 dekar yüksek sistem telli bağ tesisi kurularak bu sistemin İlde gelişimi

sağlanmıştır.

Meyve Üretimini Geliştirme Projesi

Bu başlık altında 15 ilçe, 238 köyde 8.322 da. alanda kapama bahçe tesisi için aşılı

meyve fidanı alınarak yöre üreticilerine dağıtımı yapılmıştır. Bu çalışmalarla Antalya İlçe

ve köylerinde meyveciliği teşvik ve geliştirmek amacıyla ilin meyve üretiminin artırılarak

ekonomiye önemli ölçüde katkı sağlanması amacıyla bu proje gerçekleştirilmiştir. Meyve

bahçesi tesisi projeleri yeni dönem programında da yer almaktadır.

1996-1999 yılları arasında Virüssüz portakal fidanı (Washington, Valencia,

Karalimon ve İnterdonat çeşitleri) dağıtımı yapılarak toplam 1917 da. sahada narenciye

bahçesi tesisi kurulmuştur.

Üzümsü Bitkileri Geliştirme Projesi

2001 yılında Akseki, Gündoğmuş, Gazipaşa ve Korkuteli ilçelerinde 10’ar dekar

Ahududu ve Böğürtlen bahçe tesisi kurularak küçük aile işletmelerinde fazla yatırıma

gerek kalmadan aile işgücüyle iyi bir kazanç sağlanması amaçlanmıştır.

Tıbbi ve Itri Bitkiler (Demonstrasyon) Projesi

Günümüzde sentetik ilaçların yan etkilerinin insan sağlığını olumsuz yönde

etkilemesi tıbbi ve ıtri bitkilerinden Kekik ve Kaparinin önemi günden güne arttırmaktadır.

Dünya nüfusunun hızla artması Endüstrileşme her ne kadar sentetik ilaçların kullanımını

ön plana çıkarmakta ise de, bu gün bütün gelişmiş toplumlarda doğaya dönüş

başlamıştır. Kekik ve Kapari aynı zamanda çok yıllık maki formunda olup, iyi bir örtü

bitkisi ve kazık kök sistemine sahip oldukları için de toprak Erozyonunu önlemede

kullanılan en önemli bitki türleridir. Bu bitkilerde kaparinin tomurcukları gıda sanayisinde

salamura,gerekse konserve olarak işlenerek ihraç edilmektedir.Kekik ise ilaç, boya

sanayisinde ve değişik aksamlarının ihracat materyali olarak kullanılması sonucu her yıl

doğadan bilinçsizce sökülmektedir. Bu da materyalin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

kalmasına neden olmaktadır.

Sonuç olarak; Bölgemizde yoğun bir şekilde bulunan bu bitkilerin doğadan

kaybolmasını önlemek amacıyla kültüre alınarak üretimlerinin yapılmasının uygun olacağı

düşüncesiyle 2001-2002 yıllarında 1.300 dekar kekik ve 2002 yılında 15 dekar alanda

kapari tesisi edilerek demonstrasyon çalışması yapılmıştır.

Kültür Mantarı Üretimini Geliştirme Projesi

Gündoğmuş ilçesinin köylerinde 8 Adet Mantar İşletmesi, 2001 yılında yaşanan

ekonomik krizden dolayı bankalardan işletme kredisi temin edemediklerinden, küçük

çaptaki bu aile işletmelerinin desteklenmesi için bir defaya mahsus olmak üzere Kompost

- Torf alımı yapılarak üreticiye verilmiştir.

Yem Bitkileri Üretimini Geliştirme Projesi

İlde mevcut olan Büyükbaş ve Küçükbaş hayvanların kaba yem ihtiyaçları

çiftçilerimiz tarafından üretildiği zaman daha ekonomik olacağından, ekonomik durumu iyi

279

olmayan çiftçilerimize, hayvanlarının kaba yem ihtiyaçlarını karşılamak için, bedelsiz

yonca, korunga, adi fiğ, macar fiğ, sudan otu ve silajlık mısır tohumlarının dağıtımı

yapılarak 11.762 dekar tesis kurulmuştur.

Köy Halıcılık Projesi

Merkez, Gazipaşa ve Gündoğmuş İlçelerinin kırsal kesiminde yaşayan çiftçi

ailelerinin ekonomik durumlarını iyileştirmek amacıyla 50 adet halı tezgahı ve ipi

verilmiştir.

Bitki Koruma Hizmetleri

Elmalı, Korkuteli ve Kaş İlçelerindeki meyve ağaçlarının Karaleke hastalığı ve iç

kurdu zararlısına karşı mücadelede, 15 adet Bilgisayarlı Erken Uyarı İstasyonu

kurulmuştur. Ayrıca, bitki koruma hizmetlerinde kullanılmak üzere, 2000 yılında 25 adet

Motorlu Sırt Atomizeri ve 10 adet Sırt Pülverizatörü (mekanik) ve 8 adet Binoküler

alınmıştır.

Biyolojik Mücadele Projesi

Narenciye bahçelerinde sıkça görülen Narenciye Unlu Bitine karşı, Narenciye ve

Seracılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde faydalı böcek (Parazitod ve Predatörler)

üretiminde kullanılmak üzere 2000-2002 yıllarında 47 ton patates (İlano, Granula ve

Molfano) alımı sağlanmıştır.

Tarımsal Amaçlı Destekleme ve Teşvik Müsabakaları

Merkez ve ilçelerin köylerinde projelerin yürütülmesini kolaylaştırmak ve

özendirmek için yapılan demonstrasyon çalışmalarının tanıtımı için; üzüm, bal, buzağı,

kekik, erken kuzu kesimi konularında tarla günü, sergi, fuar ve festival gibi etkinliklerde

düzenlenen müsabakalarda dereceye giren üreticilere ödül olarak çeşitli malzeme yardımı

yapılmıştır.

Makine ve Techizat Alımı

1996 yılında 1 mısır kurutma makinası, 1991-2000 yılları arasında 8 adet tohum

temizlemek için Selektör, 2000 yılında 1 kamyon, 1992-2000 yılları arasında 11 adet Silaj

Makinası, 2000 yılında 1 adet Sap Parçalama Makinası ve 3 adet Toprak Burgusu ve 2002

yılında 1 adet Rotovatör alınarak tarımsal mekanizasyon çalışmalarında kullanılmaktadır.

Sonuç olarak; 1991 yılından 2002 yılı sonuna kadar, İl Özel İdaresi kaynağından

1.676.479.000.000 TL harcama gerçekleşmiştir.

8.2. İLDE UYGULANAN T.K.B. KAYNAKLI ÜLKESEL PROJELER

Çayır Mera Yem Bitkileri ve Hayvancılığı Geliştirme Projesi

2006 yılına kadar uygulanması planlanan bu proje 1991 yılında 18 ilde başlamış ve

tüm illerde uygulanır hale getirilmiştir. Projenin amacı yem bitkileri ekilişlerinin

arttırılarak kaliteli kaba yem açığının giderilmesi ve meralar üzerindeki baskıyı azaltmak

için silaj yapımını teşvik etmektir. Ayrıca ıslah programları ile kültür ırkı hayvancılığın

teşvik edilmesi planlanmıştır.

Uygulama safhasında silaj makinası alımı, boğa barınağı yapımı, damızlık boğa

alımı, suni tohumlama uygulamaları ve yem bitkileri tohumu desteği yapılmaktadır.

Tablo 156. Suni Tohumlama Desteklemeleri

Yıllar Üretici Sayısı Hayvan Sayısı Destekleme Tutarı

(Milyon TL)

280

Yıllar Üretici Sayısı Hayvan Sayısı Destekleme Tutarı

(Milyon TL)

2001 821 1.245 4.074

2002 67 129 736

Hayvancılığın Desteklenmesi İle İlgili Bakanlar Kurulu Kararı

Gereğince Uygulanan Projeler

Bu kararnamenin amacı; Türkiye hayvancılığının geliştirilmesi ve hayvansal

üretimin artırılması maksadı ile kaliteli kaba yem açığının giderilmesi ve yem bitkileri

üretiminin teşvik edilmesi, ayrıca genetik ıslahın yaygın hale getirilmesi, soy kütüğü

kayıtlarının tutulması ve belgeli damızlık kullanımının teşvik edilmesidir.

İlde yapılan destekler aşağıdaki Tablolardan incelenebilir.

Tablo 157. Çayır Mera Yem Bitkileri Desteklemeleri

Yıllar Onaylanan Proje

Sayısı Üretim Alan (da)

Destekleme Tutarı

(Milyon TL)

2000 5 348 2.166

2001 55 3.382 51.640

2002 132 7.328 176.443

Tablo 158. Besi Hayvanı Desteklemeleri

Yıllar Üretici Sayısı Hayvan Sayısı Destekleme Tutarı

(Milyon TL)

2000 546 5.819 120.453

2001 270 4.568 91.360

Tablo 159. Damızlık Hayvan Desteklemeleri

Yıllar Üretici Sayısı Hayvan Sayısı Destekleme Tutarı

(Milyon TL)

2001 12 108 23.880

2002 55 217 26.460

Ön Soy Kütüğü Projesi

Bu proje ile tüm sığırların kayıt altına alınması ve suni tohumlama yapılan hayvanların

tümünü kayıt altına alması amaçlanmaktadır. Eylül 2000’ den itibaren suni tohumlama

işleri Holstein Damızlık Sığır Yetiştiricileri birliğine devredilmiştir Özel sektör tarafından

yapılmakta olan suni tohumlama faaliyetleri bu proje ile denetlenmektedir. 2002 yıl sonu itibariyle Antalya ilinde 18.791 işletmede 31.396 baş hayvan kayıt altına alınmıştır.

Tablo 160. Süt Teşvik Desteklemeleri

Yıllar İşletme Sayısı Süt Miktarı (lt) Destekleme Tutarı

(Milyon TL)

2000 37 63.792.000 637.920

2001 37 65.100.000 651.000

2002 37 88.356.000 1.767.120

Mera Islahı ve Amenajmanı Projeleri

Bu projelerle İllerde Mera Kanunu gereğince tespit ve tahdit işlemleri

tamamlanmış olan meraların ıslah edilmesi amaçlanmıştır. Bu projelerin bedelinin tamamı

281

Mera Fonu tarafından karşılanmakta olup Antalya İlinde 102.660 da tahdit ve 12.335 da

alanda tesbit çalışmaları tamamlanmıştır.

Pamuk Destekleme Prim Uygulamaları

Bu proje ile ilgili değerler aşağıdaki Tablodan irdelenebilir.

Tablo 161. Pamuk Destekleme Prim Uygulamaları

Yıllar Üretici Sayısı

Ekim Alanı (da)

Üretim (ton)

Prim/kg Ödenen Prim Tutarı

2000 9.019

171.532 50.342.384 12 cent 6.041.086 $

2001 7.304

118.829

35.866.621 9 cent 3.227.995 $

2002 4.358 60.071 25.152.521 70.000 TL 1.698.958.017.000 TL

ÇKS ve Doğrudan Gelir Desteği Projesi

2000 yılında Çiftçilere Yönelik “Doğrudan Gelir Desteği” uygulaması yönünde pilot

proje uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, bu proje 2001 yılından başlamak üzere 5

yıllık süre ile ülke genelinde uygulanmaya başlanmıştır ve 200 dekardan büyük araziye

sahip çiftçiler sadece 200 dekar için ödemeden yararlandırılmıştır. 2002 yılı

uygulamasında bu sınır 500 dekara çıkartılmıştır. Her yıl dekar başına yapılan destek

ödemesi hükümet programı çerçevesinde güncelleştirilmektedir.

Tablo 162. ÇKS ve Doğrudan Gelir Desteği Gerçekleşme Değerleri

Yıllar Çiftçi Sayısı Alan Toplamı

(da)

Desteğe Tabi Alan Toplamı

(da)

Destekleme Tutarı (Milyon TL)

2001 26.390 1.012.391,925 1.011.423,398 13.654.215

2002 42.272 1.644.959,674 1.642.039,719 22.167.536

8.3. İLDE UYGULANAN SULAMA PROJELERİ

8.3.1. Mevcut Sulama Suyu Yatırımları

DSİ tarafından yapılmış olan ve halen işletmede bulunan sulama suyu projeleri

aşağıya listelenmiştir.

Tablo 163. Büyük Su İşleri

Sıra no Proje Alan (ha)

1 Varsak Projesi 3.472

2 Düden Projesi 6.533

3 Korkuteli Projesi 5.986

4 Aşağı Aksu I. Merhale Projesi 15.323

5 Aşağı Aksu II. Merhale Projesi 11 904 / 12.400

6 Aşağı Köprüçay Projesi 24.420

7 Manavgat-Ulualan Projesi 1.635

8 Manavgat-Sağ Sahil Projesi 8.966

9 Alara-Sağ Sahil Projesi 1.545

10 Alara-Sol Sahil Projesi 2.600

11 Alanya-Dim Projesi 1.350

12 Finike Projesi 10.923

282

Sıra no Proje Alan (ha)

13 Köprüçay Şebeke İçi Sahası Projesi 859

14 Gazipaşa Projesi 2.085

Toplam 97.601

Tablo 164. Küçük Su İşleri

Sıra no Proje Alan (ha)

1 Manavgat Taşağıl Çardak Sulaması 300

2 Merkez-Yeniköy Sulaması 2 500

3 Elmalı Pompaj Sulaması 650

4 Manavgat-Beşkonak-Değirmenözü Sul. 115

5 Beşkonak-Karabük Sulaması 140

6 Kemer-Ağva Sulaması 1 150

7 Kemer-Tekirova Sulaması 282

8 Elmalı-Mursal Pompaj Sulaması 1 620

9 Manavgat.-Taşağıl,Sağırin Ov. Pom.Sul. 750

10 (*)Kale (Demre) Ovası Sulaması 650

11 Elmalı-Kışla Köyü. Pompaj Sulaması 300

12 Elmalı-İslamlar,Baranda Göleti ve Sulaması 500

13 Korkuteli Kozağacı Göleti ve Sulaması 555

14 Korkuteli-K.köy Dikenli Göleti ve Sulaması 300

15 Merkez-Boğaçay Sulaması 3 261

16 Kaş Palamut Köyü Pompaj Sulaması 376

17 Merkez-Ekşili Göleti ve Sulaması 127

18 Korkuteli-Yeşilyayla Köyü Sulaması 133

19 Serik-Bucak,Karataş,Akbaş Pompaj Sulaması 1 350

20 Korkuteli-Yelten Göleti Sulaması 160

21 Manavgat-Beşkonak Sulaması 339

22 Mrk. Kömürcüler, Çıplaklı, Başköy, Odabaşı, Kirişçiler Köyü Sulaması

1 465

23 Mekez.Kızıllı Köyü Pompaj Sulaması 846

24 Kaş-Cavdır Pompaj Sulaması 743

25 Kaş-Üzümlü Pompaj Sulaması 200/371

26 Manavgat-Değirmenözü Çaltepe Sulaması 200/730

Toplam 19.012

Tablo 165. Yeraltı Sulamaları

Sıra no Proje Alan (ha)

1 Merkez-Kovanlık Sulaması 1.191

2 Merkez-Karataş Sulaması 600

3 Merkez-Ilıca Sulaması 590

4 Merkez-Çakırlar Sulaması 420

5 Merkez-Çığlık Sulaması 200

6 Elmalı-Çobanisa Sulaması 110

7 Elmalı-Çukurelma Sulaması 100

8 Elmalı-Geçit Sulaması 100

9 Elmalı-Kuzköy Sulaması 100

10 Kale-Alakent Sulaması 760

11 Kale-Köşkerler Sulaması 450

12 Korkuteli-Bozova Sulaması 500

13 Korkuteli-Çomaklı Sulaması 490

14 Korkuteli Belen Sulaması 190

15 Korkuteli Garipçe Sulaması 220

16 Korkuteli Yelten Sulaması 100

17 Korkuteli Gümüşlü Sulaması 200

283

Sıra no Proje Alan (ha)

18 Korkuteli Kızılcadağ Sulaması 100

19 Manavgat-Karacalar Sulaması 510

20 Manavgat-Hacıobası Sulaması 70

Toplam 7.001

Kaynak://www.dsi.gov.tr

8.4. STRATEJİLER DOĞRULTUSUNDA PROJE ÖNERİLERİ

Öncelikli Kalkınma Amaçları (Stratejiler)

1. Verimlilik ve Gelir Artışı a) Katma değeri yüksek ürünlere öncelik verilmesi

b) Üretimde verimlilik ve kalitenin artırılması

c) Tarım-Sanayi entegrasyonunun sağlanması

d) Tarım-Sanayi altyapısının iyileştirilmesi

e) Pazarlama şartlarının iyileştirilmesi

f) Yeni teknolojilerin kullanılması

2. Sürdürülebilir Tarım Uygulamaları a) Ekolojik tarımın yaygınlaştırılması

b) Hayvan sağlığının korunması

c) Bitki-Toprak-Çevre kirliliğinin önlenmesi

d) Doğal kaynakların etkin kullanılması

e) İlin ekolojik yapısı ile ilişkisi

3. Kırsal Kalkınma a) Kırsal göçün önlenmesi

b) Kırsal işsizliğin önlenmesi

c) Kırsal turizmin geliştirilmesi

d) Tarım topraklarının muhafazası

Proje-Program – Strateji İlişkisi

0 – İlişkisiz

1 – Çok az ilişkili

2 – Az ilişkili

3 – Orta derecede ilişkili

4 – İyi derecede ilişkili

5 – Çok iyi derecede ilişkili

8.4.1. Birleştirilmiş Proje Önerileri Sıralaması

8.4.1.1. Tarımsal Üretim Projeleri

Ekonomik Ömrünü Tamamlamış Narenciye Bahçelerinin Sökülerek Virüsten Ari

284

Fidanlarla Yeni Tesislerin Kurulması Projesi

Tohumculuğu (Sebze) Geliştirme Projesi

Örtü Altında Muz Üretimi Projesi

Entegre Süt Sığırcılığı Projesi

Yem Bitkileri Üretimini Geliştirme Projesi

Bombus Arısı Yetiştiriciliği Projesi

Bodur Elma Üretimi Projesi

Off-shore Orkinos Yetiştiriciliği Projesi

Ağ Kafeste Çipura-Levrek Yetiştiriciliği Projesi

Kültür Mantarı Üretimini Geliştirme ve Yaygınlaştırma Projesi

Bodur Kiraz Üretimi Projesi

Dış Mekan Süs Bitkileri Fidan Üretim Projesi

Bal Arısı Yetiştiriciliği Projesi

Mısır Üretimini Geliştirme Projesi

Makarnalık Buğday Üretimini Artırma Projesi

Ekmeklik Buğday Üretimini Artırma Projesi

Avokado Üretimi Projesi

Alabalık Yetiştiricilik Projesi

İncir Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması Projesi

Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Üretimi Projesi

Organik Tarımın Yaygınlaştırılması Projesi

Organik Keçi Ürünleri Elde Etme Projesi

Ceviz Üretimini Geliştirme Projesi

Doğal Çiçek Soğanları Üretim Projesi

Yayla Çiçekçiliğini Geliştirme Projesi

Doğal Meraların Islahı Projesi

Tatlı Patates Üretimini Geliştirme Projesi

Ahududu, Böğürtlen Üretimini Geliştirme Projesi

Kestane Üretimini Geliştirme Projesi

Yemlik Ve Maltlık Arpa Üretimini Artırma Projesi

İpek Böceği Yetiştiriciliği Projesi Karides Üretim Projesi

8.4.1.2. Tarımsal Sanayi Projeleri

Sebze İşleme Sanayinin Kurulması Projesi

Narenciye ve Nar Suyu İşleme Tesisi Projesi

Tasnif, Paketleme Ve Soğuk Hava Tesislerinin Kurulması Projesi

Zeytin Ve Zeytinyağı İşleme Tesisi Projesi

Elmada Tasnifleme Ünitesi Tesisi Projesi

Cevizli – Bademli Tatlı Sucuk İşleme Tesisi

Kültür Mantarı İşleme Tesisi Projesi

Muz Sarartma Ve Ambalajlama Tesisi

Soğuk Hava Depolarının Modernizasyonu Projesi

Tıbbi Ve Aromatik Bitkilerin İşlenmesi Projesi Şaraplık Üzüm Üretiminin Ve Sanayisinin Geliştirme Projesi

8.4.1.3. Tarımsal Organizasyon ve Örgütlenme Projeleri

Üretici Birliklerinin Kurulmasına Destek Projesi

285

Sözleşmeli Üretim Modelinin Yaygınlaştırılması Projesi Uluslararası Süs Bitkileri Mezat Projesi

8.4.1.4. Tarımsal Destek Projeleri

EUREPGAP Protokolünün Benimsenmesi Projesi (Bakanlıkça Yönetmeliklerin

Çıkarılması ve Taşra Yapılanmasının Sağlanması) Sözleşmeli Üretimde Eğitim Ve Yayım Projesi

Rezidü Laboratuarının Geliştirilmesi Projesi

Sera Yapım Tekniklerinin Geliştirilmesi Projesi

Örtü Altında Bombus Arısı Kullanımının Yaygınlaştırılması Projesi

Ürün Ve Ekolojiye Uygun İlaçlama Tekniğinin Geliştirilmesi Projesi

Yağlı Tohumlu Bitkilerin Üretimini Teşvik Etmek Üzere Uygulanan Prim

Sisteminin Devam Etmesi Projesi

Yağlı Tohumlu Bitkilerin Üretimine Yönelik Çiftçi Eğitim Projesi

Organik Tarıma Yönelik Çiftçi Eğitimi

Büyükbaş Hayvancılık İşletmelerinin Modernizasyonu (Açıkta Besi Sığırcılığı)

Keçi Islahı Projesi

Büyükbaş Hayvan Islahı Projesi

Koyun Islahı Projesi

Örtü-Altı Kesme Çiçek Anaçlık Ve Köklendirme Tesisi Projesi

Yağlı Tohumlu Bitkilerde Araştırma Ve Çeşit Geliştirme Çalışmalarının

Desteklenmesi Projesi

Doku Kültürü Laboratuarının Kurulması Projesi

İl Balık Hali Ve Pazarı Tesisi

Süs Bitkileri Araştırma Geliştirme Projesi

Bölgemizin Ekolojisine Uygun Yüksek Verimli Pamuk Çeşitlerinin Geliştirilmesi

Projesi

Pestisit Atık Ve Ambalajlarını Depolama Projesi

Balıkçı Barınağı Yapılması

Hava Yolu Taşımacılığının Desteklenmesi Projesi

Renkli Pamuk Geliştirme İmkanlarının Araştırılması Projesi

Buharla Toprak Sterilizasyonunun Teşvik Edilmesi Projesi

Topraksız Tarım Uygulamalarının Geliştirilmesi Projesi

286

8.4.2. Tarımsal Üretim Projeleri

Ekonomik Ömrünü Tamamlamış Narenciye Bahçelerinin Sökülerek Virüsten Ari

Fidanlarla Yeni Tesislerin Kurulması Projesi

Amaç: Üretimden düşmüş yaşlı bahçelerin gençleştirilerek yeniden üretime kazandırılmasını

sağlamak.

Uygulama: Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü ile işbirliği yaparak yeni tesis

edilecek turunçgil bahçelerinde birim alana verimde önemli artışlar sağlayan yarı sık dikim ve

sık dikim teknikleri uygulamaya konulacaktır. İl Özel İdaresi kaynağından %50 çiftçi katkısı

alınarak fidan dağıtımı yapılacaktır.

Uygulama Alanı: I, II ve III. Alt Bölgeler.

Açıklama: Dünya turunçgil ticaretinde önemli rakiplerimiz olan İspanya, İtalya ve

Yunanistan’da Üretimin marjinal sınırlarına varılmıştır. Ülkemiz ise dış pazarın talep ettiği

çeşitlere yönelik yeni plantasyonlar oluşturmada hâla önemli bir potansiyele sahiptir. Bu

projeyle, İlde önemli potansiyeli olan turunçgil tarımının, özellikle portakal üretiminin

geliştirilmesi ve verimin artırılması sağlanacaktır.

Kaynak: İl Özel İdaresi, Özel sektör.

Tohumculuğu (Sebze) Geliştirme Projesi

Amaç: Sebze üretiminde ağırlıklı olarak hibrit tohum kullanılması, kullanılan bu tohumların

ithal edilmesi ve üretimin alt yapısı olması nedeniyle tohumculuk sektörünün desteklenmesi

sağlanacaktır.

Uygulama: Çıkarılacak Çeşit Koruma Kanunu kapsamında, İldeki firmalar, patent hakkını

ödeyerek, hibrit tohum ithali yerine, sadece ana-baba hatlarının ithalini yapacak ve bu

suretle tohumluk üretimi yurtiçinde gerçekleştirilecektir.

Uygulama Alanı: I, II ve III. Alt Bölgeler

Açıklama: Tohum ıslah çalışmalarının uzun süreli ve yatırım masraflarının hali hazırda çok

yüksek olması, kuruluşların yurtiçi tohum üretimini kısıtlamaktadır. Ülkemizde ıslahçı

haklarını garanti altına alan Çeşit Koruma Kanunu’nun henüz çıkmayışı, çeşit sahibi yurt dışı

kuruluşların özellikle hibrit çeşitlerde üretim lisansı verme yerine daha çok her yıl hibrit

tohum satmayı yeğlemelerine neden olmaktadır. Çeşit Koruma Kanunu’nun çıkartılması ve

patent hakkının korunması için gerekli yasal düzenlemelere hız verilmesi gerekmektedir.

Kaynak: T.K.B., Özel Sektör

Örtü Altında Muz Üretimi Projesi

Amaç: Yurt içi ve yurt dışı talebi karşılayacak verimi yüksek kaliteli muz üretiminin

yapılması.

Uygulama: III. Alt Bölgede Alanya ve Gazipaşa ile II. Alt Bölgede ekolojisi uygun olan Serik

ve Manavgat bölgelerinde teknik şartlara uygun olarak tesis edilecek muz seralarında

yapılacak üretimle verim artışı sağlanacaktır.

287

Uygulama Alanı: II ve III. Alt Bölgeler

Açıklama: Açıkta muz yetiştiriciliği Ülkemizde, İlimizin de içinde bulunduğu yalnızca 200

km2’lik alanda yapılabilmektedir. Mevcut üretim ihtiyacı karşılayamamaktadır ve muz

üretiminin yaygın olduğu bölgemizde açıkta muz yetiştiriciliği alanlarının artırılma imkanı

kalmamıştır. Alanya ve Gazipaşa’nın yanısıra örtü-altında muz üretimi için Serik ve Manavgat

önemli bir potansiyel saha olarak değerlendirilebilir. Muz fideleri elimizde mevcut doku

kültürü laboratuarında üretilmektedir. 2002 yılı içerisinde bir üretici firma Serik ilçesinde 80

da örtü-altında dekara 15 ton verim ile muz üretimini başarılı bir şekilde devam

ettirmektedir.

Kaynak: Özel Sektör

Entegre Süt Sığırcılığı Projesi

Amaç: Bölgede hedeflenen yem bitkileri üretimiyle elde edilen kaba yem, silaj ve dane

yemler değerlendirilerek, kurulacak büyük işletmeler aracılığıyla hayvansal üretimin

artırılması.

Uygulama: Bölgede mevcut süt ve süt ürünleri açığının kapatılması amacıyla IV. Alt Bölgede

Elmalı ve Korkuteli köylerinde, II. Alt Bölgede Varsak, Döşemealtı, Gebiz ve Manavgat

köylerinde minimum 100 baş kapasiteli entegre işletmelerin kurulması sağlanacaktır.

Açıklama: Yörede yaygın olarak aile işletmeciliği şeklinde yapılan hayvancılıktan daha büyük

kapasiteli entegre süt sığırcılığı işletmelerinin yapılanmasına geçilerek, bu sayede bölgenin

hayvansal ürün ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: II ve IV. Alt Bölgeler

Kaynak: Özel Sektör

Yem Bitkileri Üretimini Geliştirme Projesi

Amaç: Hayvancılığı geliştirmek için yem bitkileri üretimini artırmak.

Uygulama: Çok yıllık yem bitkilerinde 1. yıl yatırım giderleri ve uygun görülen işletme

giderlerinin işletme alanlarıyla uyumlu alet ve ekipman dahil %30, tek yıllık yem bitkilerinin

ise %’20’si doğrudan üreticiye destek olarak verilecektir. Çok yıllık yem bitkilerinde en az 10,

en çok 500 dekar, tek yıllık yem bitkilerinde en az 25, en çok 1000 da arazi desteklemeden

yararlandırılacaktır.

Uygulama Alanı: I, II, III ve IV. Alt Bölgeler

Açıklama: Sözkonusu bölgelerde yapılan hayvancık kaba yem teminine bağlı olarak gelişme

gösterdiğinden, bu projeyle elde edilecek kaba yem hayvansal ürüne dönüştürülecek ve

hayvancılığın gelişmesine katkı sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B., Özel İdare

Bombus Arısı Yetiştiriciliği Projesi

Amaç: Bitkisel üretimde kalitenin artırılması amacıyla Bombus arısı koloni üretimini

sağlamak.

Uygulama: Kraliçe arı ithal edilerek tesis edilecek işletmelerde koloni üretimi yapılacaktır.

288

Uygulama Alanı: I, II ve III. Alt Bölgeler

Açıklama: Koloni üretimi ile halen yapılmakta olan koloni ithalatının azaltılması ve

seracılığın yoğun yapıldığı bu bölgede seralarda Bombus arısının kullanımı artırılacaktır.

Kaynak: Özel Sektör

Bodur Elma Üretimi Projesi

Amaç: Yapılacak faaliyetle birim alandan daha fazla verim ve gelir elde etmek, artan ve

değişen pazar ihtiyacını karşılayarak modern meyveciliği geliştirmek.

Uygulama: Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde geliştirilen ihracat şansı yüksek

M9 anacı üzerine aşılı yeni çeşitlerle minimum 5 dekarlık bahçeler tesis edilecektir. İl Özel

İdaresi kaynağından %50 çiftçi katkısı alınarak fidan dağıtımı yapılacaktır. Tesiste

kullanılacak terbiye sistemi üretici tarafından karşılanacak olup teknik destek TKB tarafından

sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: I. Alt Bölgede Kaş ilçesi Gömbe Yaylasında, IV. Alt Bölgede Elmalı

İlçesi Karagöl ve Avlan gölü havzasındaki Çukurelma, Çalpınar, Yapraklı, Eskihisar, İslamlar

ve Yuva köyleri ile Korkuteli İlçesi Büyükköy, Küçükköy, Bozova, Garipçe, Çaykenarı, Yazır,

Yayla, Manay köyleri.

Açıklama: Dış pazarda Avrupa ve Amerika’da tüketilen elma çeşitleri ülkemizde üretildiği

zaman ihracat şansı yükselecektir.

Kaynak: Özel Sektör, İl Özel İdaresi

Off-shore Orkinos Yetiştiriciliği Projesi

Amaç: ICCAD tarafından kota verildiği takdirde çok karlı olan Orkinos yetiştiricilik

kapasitesinin ilde 10.000ton/yıl’a çıkarılması.

Uygulama: Yapılan müracaatlar Tarım İl Müdürlüğü tarafından değerlendirilerek, yeni

projelerin yapılandırılmasına teknik destek sağlanacaktır.

Açıklama: II. Alt Bölgede yetiştiricilik kapasitesi 6.000 ton/yıla, III. Alt Bölgede 4.000

ton/yıla çıkarılacaktır.

Uygulama Alanı: II ve III. Alt Bölgeler

Kaynak: Özel Sektör

Ağ Kafeste Çipura-Levrek Yetiştiriciliği Projesi

Amaç: Yetiştiricilik kapasitesinin 7.500 ton/yıl’a çıkarılması.

Uygulama: I. Alt Bölgede yetiştiricilik kapasitesi 3.000 ton/yıl’a, II. Alt Bölgede 4.000

ton/yıl’a çıkarılacaktır.

Uygulama Alanı:1 ve II. Alt Bölgelerdeki deniz kıyı şeridi

Açıklama: Yazın denizde av yasağının olduğu dönemlerde turizm sektöründe balık eti

tüketiminin, ağ kafeslerde kültür üretimi yapılan Çipura – Levrek eti ile karşılanması

mümkün olmaktadır. Ayrıca, sağlıklı beslenme için balık etine olan talep giderek artmaktadır.

Bu proje, bölgemiz için tüketici taleplerini karşılamaya katkıda bulunacaktır.

289

Kaynak: Özel Sektör

Kültür Mantarı Üretimini Geliştirme ve Yaygınlaştırma Projesi

Amaç: Kültür mantarcılığının geliştirilmesi amacıyla mantar üretim alanlarını artırmak ve

bitkisel üretimin sınırlı yapıldığı yörelerde üreticilere ekonomik katkı ve işletme

modernizasyonu için teknik destek sağlamak.

Uygulama: IV. Alt Bölgede halen mantar üretiminin yaygın yapıldığı Korkuteli ilçesinde ve

V. Alt Bölgede yeni kurulacak mantar tesislerinin geliştirilmesi ve modernizasyonu için teknik

destek sağlanacak ve çiftçi eğitim-yayım çalışmaları yapılacaktır.

Uygulama Alanı: IV ve V. Alt Bölgeler

Açıklama: Pazar talebine cevap veren kaliteli ürün elde edilmesi sağlanacaktır. Görsel ve

yazılı medya vasıtasıyla yapılacak yayım faaliyetleriyle tüketicinin tüketim alışkanlığı

artırılacaktır.

Kaynak: T.K.B., Özel İdare, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı

Bodur Kiraz Üretimi Projesi

Amaç: Uluslararası pazarda rekabet edebilmemiz için dış pazarın talepleri doğrultusunda ve

standartlarında modern fidan, materyal ve çeşitler kullanılarak Europgap prensipleri

doğrultusunda üretim uygulamaları gerçekleştirmek.

Uygulama: 0900 Ziraat (Napolyon) çeşidi kiraz fidanları uygun tozlayıcılarıyla birlikte

dağıtılacaktır. İl Özel İdaresi kaynağından %50 çiftçi katkısı alınarak fidan dağıtımı

yapılacaktır.

Uygulama Alanı: I. Alt Bölgede Kaş İlçesi Gömbe Yaylası, Finike İlçesi Yazır, Arif ve Yalnız

Köyleri ile Kumluca İlçesi yayla kesimi, IV. Alt Bölgede Elmalı İlçesi Özdemir Köyü ile

Korkuteli İlçesi Yeşilyayla, Manay, Çobanhisar, Salur, Yalnızdam ve Kışla Köyleri.

Açıklama: Kiraz, ılıman iklim meyve türleri içerisinde, meyvesini en erken olgunlaştıran

türlerden birisidir. Bu bakımdan pazarda rakibi yoktur. İç tüketim ve ihracat açısından önü

açıktır. Avrupa ülkelerinde Türk kirazına olan talep giderek artmaktadır. Kiraz hasadı,

işlenmesi, ambalajlanması ve ihracata hazırlanması çok fazla işçi emeği gerektirmektedir.

Dış ülkeler ile kıyaslandığında işçi yevmiyesinin ülkemizde düşük olması uluslararası rekabet

gücümüzü artırmaktadır.

Kaynak: İl Özel İdaresi, Özel sektör

Dış Mekan Süs Bitkileri Fidan Üretim Projesi

Amaç: İldeki dış mekan süs bitkileri üretiminin sınırlı olması dolayısıyla fidan ithalatının

azaltılarak değişik türlerde üretimin artırılması.

Uygulama: Turizm sektörünün peyzaj çalışmalarında kullanılmak üzere hazır bitki talebi

karşılanacaktır.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Açıklama: Ekolojik koşulların oldukça elverişli olmasına karşın dış mekan süs bitkilerinde

fidan üretimi çeşit ve miktarca yetersizdir. İlde mevcut Orman Fidanlık Müdürlüğü, Turizm

290

sektörünün ihtiyacını karşılayamamaktadır. Bu da Turizm sektörünün peyzaj çalışmalarında

kullanmak üzere belirli boy ve çapta bitki (palmiye, hurma vb.) taleplerini ithalat yoluyla

karşılamasını gerektirmektedir. Bu nedenle yeni oluşturulacak dış mekan süs bitkisi fidanı

üretim tesislerine ihtiyaç vardır.

Kaynak: Orman Bakanlığı, T.K.B., Özel Sektör

Bal Arısı Yetiştiriciliği Projesi

Amaç: Arı ürünleri üretimi ve bitkisel üretimde kalitenin artırılmasını sağlamak.

Uygulama: Üreticiye %30 çiftçi katkılı olarak arılı kovan ve ana arı temin edilerek, kışları

sahil bandında yazları ise yayla kesiminde gezginci arıcılık şeklinde üretim yapılması

sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: Tüm Alt Bölgeler

Açıklama: bölge ekolojisi içinde doğal floradan yararlanılacak, hayvansal ürün elde

edilecektir.

Kaynak: İl Özel İdaresi

Mısır Üretimini Geliştirme Projesi

Amaç: Dane mısır yetiştiriciliğinde üretim alanlarının genişletilerek üretim artışı sağlanması.

Uygulama: TKB tarafından günün koşullarına göre çıkarılacak maliyet analizleri sonucunda

belirlenecek oranlarda dane mısır yetiştiren üreticinin ürününe destek verilecektir.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Açıklama: İlin ekolojisine ve bölgede kullanılan yüksek teknolojiye bağlı olarak 2. ürün

olarak mısır üretiminin yaygınlaşması sağlanacaktır. Birim alandan verimi artıran teknolojinin

ve hibrit tohumluk kullanılması, en önemli sorun olan mısır kurduna dayanıklı çeşitlerin

yaygınlaştırılması sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B.

Makarnalık Buğday Üretimini Artırma Projesi

Amaç: Kaliteli makarnalık buğday üretimini artırmak.

Uygulama: TKB tarafından %50 çiftçi katkılı istenen nitelikte makarnalık buğday tohumu

dağıtımı yapılacaktır.

Uygulama Alanı: IV ve V. Alt Bölgeler

Açıklama: Batı geçit yayla bölgesinde kaliteli makarnalık buğday üretiminin artırılması

sağlanacaktır.Daha yüksek gelir getiren ürünlerin yetiştirilebilmesine tahsis edilmesi

gayesiyle arpa ekim alanlarının sahil bölgelerinden bu alt bölgeye kaydırılması sağlanacaktır.

Üretim artışı, verim artışıyla sağlanacak ve kaliteli ürün elde edilecektir.

Kaynak: T.K.B.

Ekmeklik Buğday Üretimini Artırma Projesi

291

Amaç: Kaliteli ekmeklik buğday üretimini artırmak.

Uygulama: TKB tarafından %50 çiftçi katkısı alınarak tohum dağıtımı yapılacaktır.

Uygulama Alanı: I, II ve III. Alt Bölgeler

Açıklama: Bu projeyle, ekmeklik buğday daha çok sahil kesiminde yaygınlaştırılacak,

dolayısıyla buğday ekim alanlarının daraltılması sağlanacaktır. Buğdayın çekildiği marjinal

alanlara alternatif olarak, korunga, bağ tesisi vb. kurularak üreticilerin gelirlerinin artırılması

ve bu sayede toprak erozyonunun önlenmesi hedeflenmiştir.Buğday ekim alanı, marjinal

alanlardan gerçek ekim alanlarına çekilecektir. Buğday üretimi, verim artışıyla artırılacaktır.

Kaynak: T.K.B.

Avokado Üretimi Projesi

Amaç: İlin ekolojik avantajlarını değerlendirerek dünyada ve ülkemizde sınırlı ve çok özel

şartlarda yetiştirilebilen bu subtropik meyvenin üretim alanlarını artırarak dünya pazarında

söz sahibi olmak.

Uygulama: Avokado yetiştiriciliğine uygun olduğu tesbit edilen yerlerde İl Özel İdaresi

kaynağından, üretimin yaygınlaştırılması gayesiyle %30 çiftçi katkısı alınarak fidan dağıtımı

yapılacaktır.

Uygulama Alanı: I. Alt Bölgede Finike İlçe Merkezi, II. Alt Bölgede Kemer İlçesi merkezi ve

Merkez ilçede ile III. Alt Bölge.

Açıklama: Avokado bir çok Batı Avrupa ülkesinde iyi tanınmakta ve giderek tüketimi

artmaktadır. İstenilen kalite ve miktarda üretimi yapıldığı taktirde Türkiye’nin, Batı Avrupa

ülkelerine yakınlığı ihracat için bir avantaj sağlayacaktır.

Kaynak: Özel sektör ve İl Özel İdaresi

Alabalık Yetiştiricilik Projesi

Amaç: Yetiştiricilik kapasitesinin 1.500 ton/yıl’a çıkarılması.

Uygulama: Alt Bölgede atıl kaynaklar değerlendirilecektir.

Uygulama Alanı: I. Alt Bölge (Finike İlçesi Akçay Deresi) ve V. Alt Bölge (Gündoğmuş

İlçesinde, kıyısında tarıma elverişsiz arazilerin bulunduğu yerlerde Alara Çayı).

Açıklama: Turizm sektöründe yazın denizde av yasağının olduğu dönemlerde balık eti

tüketiminin alabalık eti ile karşılanması mümkün olmaktadır. Ayrıca, sağlıklı beslenme için

balık etine olan talep giderek artmaktadır. Bu proje, bölgemiz için tüketici taleplerini

karşılamaya katkıda bulunacaktır.

Kaynak: Özel Sektör

İncir Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması Projesi

Amaç: İlin ekolojik avantajını kullanarak turfanda incir ile pazarda şans yaratmak.

Uygulama: Pazar şansı yüksek erkenci çeşitlerden İl Özel İdaresi kaynağından %50 çiftçi

katkısı alınarak fidan dağıtımı yapılacaktır.

Uygulama Alanı: I. Alt Bölge (Kaş) ve II. Alt Bölge (Manavgat)

292

Açıklama: Kaş ve Manavgat bölgelerinin ekolojik yapısı turfanda incirde önemli bir erkencilik

sağlamaktır. Bu nedenle ihracat potansiyelinin ve standardın korunması gerekmektedir..

Kaynak: İl Özel İdaresi

Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Üretimi Projesi

Amaç: Doğal dengeyi bozmadan üretimi teşvik etmek, ilin ekolojisinde mevcut olan tıbbi ve

aromatik bitkilerin kültür formlarının üretimini artırmak, bununla birlikte, tarım alanlarının

dar olduğu taşlık, kayalık yamaçlarda ve meyve bahçelerinde ara ürün olarak

yetiştirilmesiyle, gelir seviyesi düşük olan üreticilerimize ekonomik katkı sağlamak.

Uygulama: İl Özel İdaresi kaynağından %25 çiftçi katkısı alınarak Kekik tohumu, %50 çiftçi

katkısı alınarak Kapari fidesi dağıtımı yapılacaktır. Bunlar yanında Antalya İhracatçı Birlikleri

ile işbirliği yapılıp güncel yurtdışı talepleri göz önüne alınarak halen pazar şansının yüksek

olduğu çeşitler tesbit edilecek ve bunların üretimi teşvik edilecektir.

Uygulama Alanı: Tüm Alt Bölgeler

Açıklama: Kekik, Kapari Adaçayı, Defne, Lavanta gibi Bölge ekolojisine uygun Tıbbi ve

Aromatik Bitki çeşitlerinin üretimlerinin artırılarak iç piyasa tüketimlerinin yanında ihracatının

da yapılması sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B., Özel İdare

Organik Tarımın Yaygınlaştırılması Projesi

Amaç: Ekolojik sistemde hatalı uygulama sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya

yönelik insana ve çevreye dost üretim sistemlerinin yaygınlaştırılmasının sağlanması ve

organik bitkisel üretiminde Antalya markasını oluşturarak iç ve dış pazarda büyük şans

yakalamak. Organik ürünlerin ticari olarak değer kazanmalarından dolayı çiftçi gelirlerinin

artırılması amaçlanmıştır. Konvansiyonel tarımın yoğun yapılmadığı alanlarda örtü-altında ve

açık tarlada organik sebze ve meyve (muz, nar, kayısı, vişne) ve tarla (buğday, pamuk,

patates) üretimini artırmak.

Uygulama: Organik ürün üretimi yapan üreticilere, işletmelerin sürdürülebilirliğinin

sağlanması amacıyla, girdilerin ve uygulamada kullanacakları alet ekipmanın temininde

destek sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: Bölge içerisinde oluşturulacak eko-köyler.

Meyvecilik: II. Alt Bölge Kemer İlçesi Ulupınar Köyü; III, IV ve V. Alt Bölgelerde uygun

sahalar

Örtü-Altı Sebzecilik: II. Alt Bölge Kemer İlçesi Ulupınar Köyü;

Açık Tarla Sebzecilik: IV. Alt Bölge

Tarla: II ve IV. Alt Bölge

Açıklama: Özellikle büyük kentlerimizde ve Avrupa ülkelerinde son yıllarda organik tarım

ürünlerini talep eden kararlı bir tüketici kitlesi oluşmakta ve dolayısıyla bu ürünler

marketlerde daha yüksek fiyatla özel bir yer edinmektedir. Kemer ilçesinin Ulupınar köyü

Çıralı mahallesinde kurulmuş olan Ulupınar Çevre Koruma, Geliştirme ve İşletme

Kooperatifine üye 11 işletme halen organik üretim yapmakta ve pazarlamaktadırlar. Özellikle

örtü-altı sebze, narenciye, nar, avokado ve kekik gibi çeşitli ürünlerin yetiştiriciliğini yapan

üreticilerin teşvik edilmesi ile, İlin doğal kaynaklarının ve ekolojik avantajlarının farklı şekilde

293

değerlendirilmesi mümkün olacak ve bu üretim şeklinin diğer bölgelere de yaygınlaşması

sağlanacak, konvansiyonel tarımın fazla yaygınlaşmadığı yörelerde bu üretim şeklinin

yaygınlaştırılmasıyla ihracat talepleri Bölgemizden karşılanabilecektir.

Kaynak: T.K.B. ve Özel Sektör

Organik Keçi Ürünleri Elde Etme Projesi

Amaç: Getirisi daha yüksek olan organik tarım ürünlerinin elde edilmesiyle yöre çiftçisinin

gelirinin artırılması.

Uygulama: Bölge ekolojisi kirli olmadığından mevcut doğal şartlarda organik ürün elde etme

şansı yüksektir.

Uygulama Alanı: V. Alt Bölge köyleri

Açıklama: Yöre halkının elde edeceği organik keçi ürünleri uzun vadede ve ihracat

taleplerine dönük olarak yaygınlaştırılacaktır.

Kaynak: Özel İdare

Ceviz Üretimini Geliştirme Projesi

Amaç: Verimli ve kaliteli standart çeşitleri yaygınlaştırarak ceviz üretimini artırmak.

Uygulama: Kaliteli standart çeşitlerle İl Özel İdaresi kaynağından %50 çiftçi katkısı alınarak

fidan dağıtımı yapılacaktır.

Uygulama Alanı: IV. Alt Bölgede Korkuteli İlçesi Yazır, Küçükköy, Kozağacı, Çomaklı,

Bayındır, Ahatlı, Avşar, Yakaçiftlik Köyleri ve V. Alt Bölge

Açıklama: Ülkemizin ve ilimizin ceviz üretimi ve pazarlama politikasında köklü değişim

oluştuğu taktirde gerek tarım ve gerekse tarıma dayalı sanayi ürünü olarak ceviz, önemli bir

ihracat ürünü olacak ve döviz girdisinde artış sağlanacaktır.

Kaynak: Özel İdare

Doğal Çiçek Soğanları Üretim Projesi

Amaç: Doğal floranın korunması ve ihracatı yapılan belirli türlerin kültüre alınarak

üretimlerinin yapılaması.

Uygulama: İhracat talebini, üretim ve büyütme tarlalarında yetiştirilen doğal çiçek

soğanlarının pazarlanması sağlanacak ve bölgenin orijinal florası korunacaktır.

Uygulama Alanı: III ve V. Alt Bölgeler

Açıklama: İlde doğal ortamlarda bulunan endemik türlerin bilinçsizce yapılan sökümlerinin

doğurduğu dezavantajlar önlenecek ve doğadan söküm yerine kültür formlarının büyütme ve

üretim tarlalarında yetiştirilerek hasat edilmesi ve ihracatının bu alanlardan karşılanması

sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B., Özel Sektör

Yayla Çiçekçiliğini Geliştirme Projesi

294

Amaç: 2.Alt Bölgede 8 ayla sınırlı olan kesme çiçek üretiminin tüm yıla yayılarak ihracatın

devamlılığının sağlanması.

Uygulama: Bu bölgede yaz dönemi boyunca çiçek hasatı yapılabilmesi için bölge

üreticilerine çiftçi eğitim yayım çalışmaları yapılacaktır.

Uygulama Alanı: IV. Alt Bölgede Korkuteli ilçesinin köyleri

Açıklama: Yıl boyu kesintisiz kesme çiçek ihracatı için yaz aylarında üretimin devam etmesi

sağlanacaktır.

Kaynak: Özel Sektör

Doğal Meraların Islahı Projesi

Amaç: Küçükbaş hayvancılığın geçim kaynağını teşkil ettiği bu yörede hayvansal üretime

katkı sağlayacak doğal kaynakların değerlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması ve

bu sayede yöre çiftçisinin sosyo-ekomik yapısının iyileştirilmesinin temini.

Uygulama: Köylerde Mera Yönetim Birlikleri marifetiyle otlama sisteminin düzenlenmesi ve

mera amenajmanı ile yöredeki mevcut meraların ıslahı sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: V. Alt Bölge

Açıklama: İlin diğer bölgelerine nazaran geniş tarım arazilerinin bulunmadığı bu bölgede

meraya dayalı küçükbaş hayvancılık yoğun olarak yapıldığından, bu proje ile hayvansal

ürünlerin elde edilmesi daha ekonomik hale gelecektir.

Kaynak: T.K.B.

Tatlı Patates Üretimini Geliştirme Projesi

Amaç: İhracata yönelik tatlı patates üretimini artırmak.

Uygulama: %50 çiftçi katkılı tohum dağıtımı yapılacaktır.

Uygulama Alanı: III, IV ve V. Alt Bölgeler

Açıklama: İhracatçı ile üretici arasında koordinasyonun temini ile uygun çeşitleri kullanarak

istenilen özelliklerde üretim yapılması sağlanacak, bunun yanısıra üretim teknolojisinin ve

çeşitlerin geliştirilmesi sağlanacak, patates üretimine getirilen alternatif ile gelir artışı elde

edilecektir.

Kaynak: T.K.B.

Ahududu, Böğürtlen Üretimini Geliştirme Projesi

Amaç: Ekolojik yetiştiriciliğe uygun olan bu meyvenin yaygınlaştırılması ile birlikte aile

işgücünün değerlendirilmesi.

Uygulama: Bu konuda çiftçi eğitim ve yayım çalışmaları yapıldıktan sonra istekli çiftçilere İl

Özel İdaresi kaynağından %50 çiftçi katkısı alınarak fidan dağıtımı yapılacaktır.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge (böğürtlen), IV. Alt Bölge (ahududu, böğürtlen) ve V. Alt

Bölgede sulama imkânı olan yerler.

Açıklama: Kolay çoğalmaları, kısa sürede meyveye yatmaları gibi önemli avantajları

295

sebebiyle bu üzümsü meyvelerin yetiştiriciliği, özellikle gelir düzeyi düşük olan küçük aile

işletmelerine önemli ekonomik katkı sağlayabilir. Ayrıca, reçel, marmelat, dondurulmuş

meyve sanayi için tercih edilen bir hammaddedir. İç ve dış pazarda sürekli talep gören

üzümsü meyvelerin İlde üretimini artırmak gerekmektedir.

Kaynak: Özel Sektör, İl Özel İdaresi

Kestane Üretimini Geliştirme Projesi

Amaç: Kestane ağacını orman ağacı niteliğinden çıkarıp kapama bahçelerin standart ve

hastalığa dayanıklı çeşitlerle tesis edilmesi ve kalite yanısıra verim düzeyinin artırılması.

Uygulama: Yöreye uygun kestane çeşitlerinin korunarak yaygınlaştırılması amacıyla aşılama

çalışmalarına Tarım İl Müdürlüğünce başlanarak, konuyla ilgili çiftçi eğitim ve yayım

faaliyetleri artırılacaktır.

Uygulama Alanı: V. Alt Bölge (İbradı)

Açıklama: Yöreye uygun çeşidin geliştirilmesi.ile bu alt bölgede alternatif ürün olarak

kestanenin yaygınlaştırılması ve bu sayede ekonomik gücü düşük olan yöre çiftçisinin

gelirinin artırılması sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B., Üretici

Yemlik Ve Maltlık Arpa Üretimini Artırma Projesi

Amaç: Kaliteli yemlik ve maltlık arpa üretimini artırmak.

Uygulama: TKB tarafından %50 çiftçi katkılı istenen nitelikte arpa tohumu dağıtımı

yapılacaktır.

Uygulama Alanı: IV. ve V. Alt Bölgeler

Açıklama: Daha yüksek gelir getiren ürünlerin yetiştirilebilmesine tahsis edilmesi gayesiyle

arpa ekim alanlarının sahil bölgelerinden bu alt bölgeye kaydırılması sağlanacaktır. Üretim

artışı, verim artışıyla sağlanacak ve kaliteli ürün elde edilecektir.

Kaynak: T.K.B.

İpek Böceği Yetiştiriciliği Projesi

Amaç: Mevcut ipek hammaddesi üretiminin artırılması

Uygulama: Özel İdare kaynaklı ücretsiz olarak çiftçiye ipek böceği tohumu ve dut fidanı

dağıtımı yapılacaktır.

Uygulama Alanı: III. Alt Bölgede Alanya ve Gazipaşa’nın halen ipek böceği yetiştiriciliğini

yapıldığı belirli köyler

Açıklama: Yetiştiricilikte kullanılan dut ağacı plantasyonunun artırılarak mevcut üretim

potansiyelinin artırılması ve ipek hammaddesi temini ile atıl olan aile işgücünün

değerlendirilmesi sağlanacaktır.

Kaynak: Özel İdare

296

Karides Üretim Projesi

Amaç: Yetiştiricilik kapasitesinin 1.000 ton/yıl’a çıkarılarak bataklık arazilerin

değerlendirilmesi.

Uygulama: Bölgede kıyı bandında atıl su kaynakları ve bataklık arazilerin üretimde

kullanılması amacıyla geliştirilecek Karides üretim projelerine Tarım ll Müdürlüğü tarafından

teknik destek sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge (Serik ve Manavgat İlçeleri arasındaki bataklık araziler).

Açıklama: Serik-Manavgat arasındaki atıl durumdaki bataklık araziler ihraca dönük üretimde

değerlendirilecek ve sivri sinek mücadelesine katkı sağlanacaktır.

Kaynak: Özel Sektör

8.4.3. Tarımsal Sanayi Projeleri

Sebze İşleme Sanayinin Kurulması Projesi

Amaç: İşlenmiş ürünlere olan talebin artması dolayısıyla, katma değeri yüksek olan ve İlde

üretim fazlası olan ürünlerin değerlendirilmesi.

Uygulama: Üretim fazlası ürünlerin bu yönde değerlendirilmesi amacıyla Organize Sanayi

Bölgesinde sebze işleme tesislerinin kurulması ile tarımsal sanayiye katkıda bulunulacaktır.

Bu projenin uygulanmasıyla, dondurulmuş, konserve edilmiş, kurutulmuş sebzeler ve

domates salçası gibi talepler karşılanacaktır.

Uygulama Alanı: I. Alt Bölge ve II. Alt Bölge (Kurulması halinde Organize Tarım

Bölgesinde)

Açıklama: Yaş sebzenin çabuk bozulabilir olması, tüketici taleplerinin dondurulmuş,

konserve edilmiş ve kurutulmuş ürünlere kayması ve bu ürünlerin katma değerinin yüksek

olması, bu alt bölgelerde tarımsal sanayinin hızla gelişmesini gerekli kılmaktadır.

Kaynak: Özel Sektör

Narenciye ve Nar Suyu İşleme Tesisi Projesi

Amaç: İlde potansiyeli yüksek olan narenciyenin ve özellikle fazlaca üretilen narın, üretim

artışıyla birlikte pazar imkanının artmaması durumunda, bu ürünlerin işlenerek

değerlendirilmesi, bununla birlikte iç ve dış pazarda aranacak Antalya markası yaratılması.

Uygulama: Özel sektör tarafından kurulacak olan işletmelere teknik destek sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: I. ve II. Alt Bölgeler

Açıklama: Narenciyenin ve narın aynı tesiste farklı sezonlarda işleme imkanı mevcut

olduğundan, bu amaçla kurulacak tesisler yıl boyu faal olabilecektir. Dünya nar üretiminde

birinci sırayı alan Ülkemizde nar suyu ve konsantresi tüketim alışkanlığının kazandırılması

amacıyla yapılacak eğitim ve yayım faaliyetleri, yetiştiriciliğin gelişmesini sağlayacak ve bu

sektörün güçlenmesiyle birlikte oluşturulacak standart sayesinde dünya pazarlarına ihracat

imkanı doğacaktır.

Kaynak: Özel Sektör

297

Tasnif, Paketleme Ve Soğuk Hava Tesislerinin Kurulması Projesi

Amaç: Standartlara uygun tasnifleme, paketleme, ambalajlama ve tüketiciye ulaşıncaya

kadar soğuk zincirin sağlanması ve bölgede üretilen sebzelerin Antalya markasıyla yurtiçi ve

yurtdışı pazarına sunulması sağlanacaktır.

Uygulama: Üretim bölgelerindeki haller bünyesinde kurulacak olan Tasnif, Paketleme Ve

Soğuk Hava Tesislerinin makine ve teçhizat donanımı, teknik ve finansman yönünden

desteklenecektir.

Uygulama Alanı: I, II ve III. Alt Bölgeler

Açıklama: Bu projeyle, üretim bölgelerinde pazarlama ile ilgili alt yapı (soğuk hava depoları,

tasnif ve paketleme evleri) tesislerinin standartlara uygun şekilde yapımı teşvik edilecektir.

Kaynak: T.K.B., Özel İdare, Özel Sektör

Zeytin Ve Zeytinyağı İşleme Tesisi Projesi

Amaç: Bölgede diğer kültür bitkilerinin rekabeti ve turizmin baskısı altında bulunan zeytin

alanlarının, kurulacak olan teknik donanımlı zeytin işleme tesisleri sayesinde katma değer

kazanmasını ve bu sayede, bölgenin karakteristik yapısına uygun meyvesi olan zeytine,

üreticisinin sahip çıkmasını sağlamak.

Uygulama: Son yıllarda Özel İdare destekli kapama zeytin bahçeleri tesis edilmekte ve

ayrıca yabani ağaç aşılama projeleri ile zeytinciliğe önem verilmektedir. Bölgede, geçmişi de

oldukça eski olan zeytin potansiyelinin değerlendirilerek zeytinin işlenmesiyle Antalya

markasının oluşması sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge (Merkez) ve III. Alt Bölge (Alanya).

Açıklama: 10 yıldan beri her yıl Özel İdare Projeli, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı

ve çiftçi katkısıyla dikilen zeytin fidanlarının sayısı 15.000’i bulmaktadır. Gelecek 5 yıl

içerisinde Alanya’da zeytin rekoltesinin 5.000 ton olması hedeflenmiştir.

Kaynak: Özel Sektör

Elmada Tasnifleme Ünitesi Tesisi Projesi

Amaç: Tasnif ve ambalajlama ile pazar şansını yükseltmek.

Uygulama: Bölgede bu proje ile ilgili yapılacak girişimlere Tarım İL Müdürlüğünce teknik

destek sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: IV. Alt Bölge

Açıklama: Türk malı imajını korumak gayesiyle belirli standartlara sahip paketleme

evlerinde üretilen elmanın ambalajlanması sağlanacaktır.

Kaynak: Özel Sektör

Cevizli – Bademli Tatlı Sucuk İşleme Tesisi

Amaç: Yörede üretilen üzümün değerlendirilmesi ve marka yaratılması suretiyle çiftçi

gelirinin artırılması.

298

Uygulama: İbradı bölgesinde üretimi evlerde aile içi işletmecilik şeklinde yapılan cevizli-

bademli tatlı sucukların üretim tekniğinin geliştirilmesi ve standardizasyonun oluşturulması

için çiftçilere teknik destek sağlanacak ve bu ürünün iç piyasaya sunulması konusunda özel

sektör girişimcileri teşvik edilecektir.

Uygulama Alanı: V. Alt Bölge

Açıklama: İlin toplam tarımsal üretim değeri içerisinde payı oldukça düşük olan bu bölgede

yaygın bitkisel üretim faaliyeti olarak üzüm, ceviz ve badem yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu

projelyle, sözkonusu ürünün pazarda talep bulacak kalite ve standartta üretiminin

gerçekleştirilmesi, yöre halkının sosyo-ekonomik bakımdan kalkınmasına yardımcı olacaktır.

Kaynak: Özel Sektör

Kültür Mantarı İşleme Tesisi Projesi

Amaç: Pazar taleplerine uygun olarak konserve ve kurutma gibi işlenmiş mantar ürünlerinin

pazarlanması.

Uygulama: Kurulacak işletmelere teknik destek sağlanarak üretim fazlası ürünün

değerlendirilerek ve işlenmiş mantar ithalatının azaltılması mümkün olacaktır.

Uygulama Alanı: IV ve V. Alt Bölgeler

Açıklama: Gıda sanayinde mantar konservesi ve hazır mantar çorbası için kurutulmuş

mantara talep her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle de, konserve ve kurutulmuş mantar

talepleri halen ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Taze mantar üretiminin yanında pazar

isteklerine uygun olarak konserve, kurutma vb. şekilde ürünlerin pazarlanabilmesi için

gerekli alt yapıların oluşturulması ve yeni tesislerin kurulmasıyla tüketici taleplerinin

karşılanması sağlanacaktır.

Kaynak: İl Özel İdaresi, Özel Sektör

Muz Sarartma Ve Ambalajlama Tesisi

Amaç: Yerli üretimi sürekli pazara sunabilmek için gerekli altyapıyı oluşturmak, kaliteli,

standart Marka yaratmak.

Uygulama: Özel sektör tarafından kurulacak olan işletmelere teknik destek sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: III. Alt Bölgeler

Açıklama: Yaratılacak marka sayesinde Alanya ve Gazipaşa muzunun pazara arzında

sürekliliğin sağlanması.

Kaynak: Özel Sektör

Soğuk Hava Depolarının Modernizasyonu Projesi

Amaç: Mevcut depoların teknolojisinin yenilenmesi, kapasitelerinin artırılması.

Uygulama: Özel sektör tarafından kurulacak olan işletmelere teknik destek sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: IV. Alt Bölge

Açıklama: Depolanmış ürünlerin depo çıkışında kalitesinin korunması sağlanacak ve daha

yüksek fiyata pazarlama şansı artırılacaktır.

299

Kaynak: Özel Sektör

Tıbbi Ve Aromatik Bitkilerin İşlenmesi Projesi

Amaç: Tıbbi ve aromatik ürünlerin ham veya işlenmiş olarak pazarlanmasını sağlamak.

Uygulama: Kekik yağı, kekik suyu, kapari turşu ve salamura yapım tesislerinin inşası

sağlanacak ve desteklenecektir.

Uygulama Alanı: I ve V. Alt Bölgeler

Açıklama: II. ve III. Alt Bölgelerde Kekik Yağı işleme tesisleri mevcut olduğundan, I. ve V.

Alt Bölgelerde yeni tesislerin yapılmasıyla katma değeri yüksek olan ürünlerin pazarlanması

sağlanacak ve gerek yurtiçi ve gerekse yurtdışı pazarda işlenmiş ürünlere karşı her geçen

gün artan talebin karşılanması sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B., Özel sektör

Şaraplık Üzüm Üretiminin Ve Sanayisinin Geliştirme Projesi

Amaç: Çiftçinin mevcut şartlarını değerlendirerek yeni iş sahası açılması.

Uygulama: Özel sektör girişimciler tarafından yörenin bu potansiyelini değerlendirmeleri

teşvik edilecektir, bu konu eğitim ve.yayım çalışmalarına dahil edilecektir.

Uygulama Alanı: V. Alt Bölge

Açıklama: Önemli bir potansiyel olarak Gündoğmuş Senir köyünde bulunan ekonomik

ömrünü tamamlamış eski bağlar sökülerek yerine aşılı, köklü yeni tesislerin kurulması

sağlanacaktır. Bölgede pekmezlik üzüm dışında şaraplık üzüm çeşitlerinin yetiştirilerek

değerlendirilmesiyle katma değer artışı sağlanacaktır.

Kaynak: Özel Sektör

8.4.4. Tarımsal Organizasyon Ve Örgütlenme Projeleri

Üretici Birliklerinin Kurulmasına Destek Projesi

Amaç: Ürün bazında üretici birliklerinin kurulması, yaygınlaştırılması, güçlendirilmesi ve

organizasyonun sağlanması.

Uygulama: Birlikler Yasasının çıkarılması sağlanarak, I. Alt Bölgede Yaş Sebze ve Turunçgil

Üretici Birliklerinin, II. Alt Bölgede Yaş Sebze, Turunçgil ve Zeytin Üretici Birliklerinin, III. Alt

Bölgede Yaş Sebze ve Muz Üretici Birliklerinin, IV. Alt Bölgede Elma Üretici Birliklerinin

kurulmasına destek verilecek, üreticilerinin Birlik etrafında örgütlenmeleri sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: I, II, III ve IV. Alt Bölgeler

Açıklama: Bölgedeki önemli sebze ve meyve üretim alanlarının yoğunluğu dolayısıyla ve de

bölgede üretim organizasyonunun olmaması, ürün pazarlamasında sıkıntılara neden

olmaktadır. Bu sorunun giderilmesi için, ürün bazında belirli sebze ve meyve üretici

birliklerinin kurulması önemli bir çözüm teşkil edecektir.

Kaynak: T.K.B.

300

Sözleşmeli Üretim Modelinin Yaygınlaştırılması Projesi

Amaç: Üreticinin, alıcının ve ihracatçının haklarının korunması sağlanacaktır.

Uygulama: Yönetmeliğin revize edilerek, denetim ve kontrolün resmi makamlarca yapılması

ve böylece üretimde organizasyon sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: Tüm Alt Bölgeler

Açıklama: Üretimde verimliliğin ve kalitenin artırılması, standartlara uygun ürün elde

edilmesi, planlı üretim yapılması, üreticilere üretim teknikleri konusunda bilgi aktarılması ve

pazarda süreklilik sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B.

Uluslararası Süs Bitkileri Mezat Projesi

Amaç: Üretilen üründen daha yüksek kazanç elde edilmesi, fiyat istikrarının sağlanması ve

alım satımlarının organize edilmesi, ürünlerin kalite kontrollerin yapılarak pazarlanması.

Uygulama: İl Müdürlüğümüz, Antalya Ticaret Borsası ve Antalya İhracatçı Birliklerinin

ortaklaşa hazırlayacakları proje kapsamında İlde kurulması düşünülen Organize Tarım

Bölgesi içerisinde olabilecek Uluslararası Mezat aracılığı ile, ürünün, kalite kontrollerinden

geçerek ve alıcı rekabeti sağlanarak iyi fiyatla satılması gerçekleştirilecektir.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Açıklama: Ürün çeşitliliğinin sağlanması, üretilen kaliteli ürüne daha yüksek kazanç elde

edilmesi, üretici ihracatçı bağımlılığının sona ermesi, fiyat istikrarının sağlanması, alım

satımların organize ve disipline edilmesi, ürünlerin bir merkezde kalite kontrollerinden

geçerek ve alıcı rekabeti sağlanarak satılması sağlanacaktır. Ayrıca, Organize tarım

Bölgesinde yabancı yatırımcılara yer verilmesi suretiyle yeni teknolojilerin İle transferi

sözkonusu olacaktır.

Kaynak: T.K.B., İl Özel İdaresi, Özel Sektör, Ticaret Borsası, İhracatçı Birlikleri

8.4.5. Tarımsal Destek Projeleri

EUREPGAP Protokolünün Benimsenmesi Projesi (Bakanlıkça Yönetmeliklerin

Çıkarılması ve Taşra Yapılanmasının Sağlanması)

Amaç: Avrupa Gıda Perakendecilerinin tarımsal ürünlerde aradıkları minimum standartların

belirtildiği Eurepgap Protokolü esaslarına dayanan üretim sistemini benimsenmesini ve bu

suretle ihracatımızda karşılaşılacak sıkıntıların giderilmesi ve pazar kaybının önlenmesini

sağlamak.

Uygulama: 1 Ocak 2004 tarihinden sonra Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edeceğimiz tüm

ürünlerde aranacak ve ön koşul haline gelecek olan bu protokolün belirttiği esaslara uyum

için üreticilerimizin ve ihracatçılarımızın acilen gerekli önlemleri alması sağlanacaktır. Bunun

için Bakanlıkça gerekli mevzuatın vakit geçirilmeden çıkarılması ve taşra teşkilatının bu

yönde bilgilendirilerek gerekli yapılanmayı gerçekleştirmesi gerekmektedir.

301

Uygulama Alanı: Tüm Alt Bölgeler

Açıklama: Ülkemiz son yıllarda sebze ihracatında özellikle tarımsal ilaç kalıntıları

bakımından önemli sorunlar ile karşılaşmaktadır. Avrupa Birliği ülkelerindeki büyük

perakendeci kuruluşlar (süper ve hiper marketler) kendi toplumlarının sağlıklı tarımsal

ürünler tüketimini temin etmek için bu ülkelerde yetiştirilen ve dışardan ithal edilen tarımsal

ürünlerde aranan minimum standartları yeni bir düzenleme yaparak belirlemişlerdir.

EUREPGAP adı verilen bu protokol Avrupa Gıda Perakendecileri tarafından 1999 yılında

hazırlanmıştır. İyi Tarım Uygulamaları adı verilen bu sistemde Zararlılarla Entegre Savaş

(IPM), Entegre Ürün Yetiştiriciliği’nin (ICM) esasları benimsenmiştir. Entegre ürün yönetimi

ile, sertifikalı tohum, dayanıklı çeşit kullanımı, sulama, gübreleme, budama, toprak işleme

gibi kültürel önlemler alınarak bitki veya ürünlerin hastalık, zararlı ve yabancı otlardan

korunması sağlanacak, oluşacak zararların kontrol altında tutulması mümkün olacaktır.Bu

protokol bugün belli başlı süper ve hiper market zincirleri tarafından kabul edilmekte ve

istenmektedir. 1 OCAK 2004 tarihine kadar süre tanınmış olup, protokol hızlı bir şekilde

hayata geçirilmelidir. Aksi takdirde bölgemizin ihraç ürünlerinin ihracatında zorluklarla

karşılaşılacak ve ihracat payı büyük oranda azalacaktır.

Kaynak: T.K.B.

Sözleşmeli Üretimde Eğitim Ve Yayım Projesi

Amaç: Verimliliğin ve kalitenin artırılması, planlı üretim ve pazarlamada sürekliliğin

sağlanması için sözleşmeli çiftçiliği yaygınlaştırmak.

Uygulama: Sözleşmeli üretimin çiftçi tarafından benimsenmesi ve yaygınlaştırılması

amacıyla çiftçi eğitim çalışmaları yürütülecektir.

Uygulama Alanı: Tüm Alt Bölgeler

Açıklama: Yöre çiftçileri sözleşmeli üretimin maliyeti ve bu uygulama ile çiftçinin ürününe

satış garantisi elde edildiği konusunda bilgilendirilecektir. Bu projeyle, şekerpancarında

devam eden, patateste ülke genelinde olmasına rağmen İlde olmayan bu uygulamanın

yaygınlaşması sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B.

Rezidü Laboratuarının Geliştirilmesi Projesi

Amaç: Pazara gönderilecek olan ürünlerin kalıntı probleminden kaynaklanan güvesizliğin

giderilmesi için uluslar arası standartlara uygun laboratuar analizlerinin yapılması

sağlanacaktır.

Uygulama: I. Alt Bölgede hizmete girecek olan laboratuarın işlerlik kazanması konularında

destek verilecektir. II. Alt Bölgede mevcut Rezidü laboratuarının uluslararası standartlara

uygunluğu, III. Alt Bölgede ise uluslararası standartlara uygun yeni bir Rezidü laboratuarının

kurulması için gerekli destek sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: I, II ve III. Alt Bölgeler

Açıklama: Son yıllarda sebze ihracatında tarımsal ilaç kalıntıları bakımından karşılaşılan

önemli sorunların yaratığı izlenimin ve pazardaki dezavantajın ortadan kaldırılabilmesi için

ürünlerin kalıntı analizlerinin yapılması gerekmektedir.

Kaynak: T.K.B., İl Özel İdaresi, Özel Sektör

302

Sera Yapım Tekniklerinin Geliştirilmesi Projesi

Amaç: İthal sera benzeri imalat yapan atölyelerin anahtar teslimi güvencesiyle, sera sabit

yatırım tesislerinde standardizasyon sağlanması.

Uygulama: Geliştirilecek olan KKDF benzeri projelerle sera yapım tekniklerinin iyileştirilmesi

sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: I, II ve III. Alt Bölgeler

Açıklama : Sözkonusu projelerin bu bölgelerde uygulanmasıyla, seralarda modernizasyona

gidilerek, bölgenin klimatolojik koşullarını dikkate alan sera yapım tekniklerinin yerleşmesi

sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B., Özel Sektör

Örtü Altında Bombus Arısı Kullanımının Yaygınlaştırılması Projesi

Amaç: Polinasyon amacıyla büyüme düzenleyicilerin kullanılması yerine Bombus arısı

kullanımı konusunda eğitim ve yayım çalışmaları yapılarak üreticilerin bilinçlendirilmesi

sağlanacaktır.

Uygulama: Yapılacak eğitim çalışmaları yanısıra, Bombus arı desteğinin tekrar devreye

girmesiyle üreticilerin hormon kullanımı yerine arıyı tercih etmeleri sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: I, II ve III. Alt Bölgeler

Açıklama: Örtü altı sebze yetiştiriciliğinde yeterli polinasyonu sağlayarak, verim ve kaliteyi

arttırmak amacıyla büyüme düzenleyicilerin kullanılması yerine Bombus arısı kullanımının

yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Kaynak: T.K.B., Özel İdare

Ürün Ve Ekolojiye Uygun İlaçlama Tekniğinin Geliştirilmesi Projesi

Amaç: Yetiştirilen tarım ürünlerinin rezidü sorunu olmayan sağlıklı bir gıda olabilmesi için

kimyasal mücadelede optimum mekanizasyon tekniklerinin kullanılması

Uygulama Alanı: Tüm Alt Bölgeler

Uygulama: Doğru pestisit seçimi ve doğru kalibrasyon yapılmış aletlerin kullanılması ile bitki

koruma ve üretimi artırma mümkün olacaktır.

Kaynak: T.K.B., Özel İdare

Yağlı Tohumlu Bitkilerin Üretimini Teşvik Etmek Üzere Uygulanan Prim Sisteminin

Devam Etmesi Projesi

Amaç: Ülkenin yağ açığının kapatılması.

Uygulama: TKB tarafından günün koşullarına göre çıkarılacak maliyet analizleri sonucunda

belirlenecek oranlarda ayçiçeği yetiştiren üreticinin ürününe destek verilecektir. Özel İdare

tarafından %50 çiftçi katkılı tohum desteği yapılacaktır.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge (dane mısır, soya, kolza), 4 ve 5 Alt Bölgeler (ayçiçeği)

Açıklama: Bu alt bölgede ayçiçeği yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması sağlanacaktır.

303

Kaynak: T.K.B., Özel İdare

Yağlı Tohumlu Bitkilerin Üretimine Yönelik Çiftçi Eğitim Projesi

Amaç: Yağlı tohumlu bitkilerin üretimini artırmak.

Uygulama: . Düzenlenecek toplantılar, dağıtılacak ilan ve broşürlerle çiftçi bilgilendirilecek,

seçilen önder çiftçilere girdi ve teknik destek sağlanarak yetiştirilen ürünün her aşaması

(pazarlama dahil) diğer çiftçilere tarla günleriyle gösterilecektir.

Uygulama Alanı: I, II ve III. Alt Bölgeler

Açıklama : Üreticiler arasında daha önceki yıllarda 2. ürün soya üretiminde yaşanmış olan

olumsuzluklardan kalan izlenimlerin ortadan kaldırılması ve çiftçinin yeniden yağlı tohum

üretimine girmesi sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B.

Organik Tarıma Yönelik Çiftçi Eğitimi

Amaç: Organik tarımdaki gelişmeler kontrol ve sertifikasyon, toprak işleme, bitki

korumanın genel ilkeleri, ekim nöbeti, biyolojik savaş, ekolojik ürünlerin ihracatı ve

pazarlanması konularında üreticilerin bilgilendirilmesi.

Uygulama Alanı: Tüm Alt Bölgeler

Uygulama: İlde bulunan Narenciye ve Seracılık Araştırma bünyesinde çeşitli ürünlerde

organik yetiştiricilik deneme çalışmaları devam etmektedir. Bu projelerin sonuçları ve

uygulanabilirliği üreticimize aktarılacaktır.

Açıklama:

Kaynak: T.K.B.

Büyükbaş Hayvancılık İşletmelerinin Modernizasyonu (Açıkta Besi Sığırcılığı)

Amaç: İşletme büyüklüklerinin artırılarak üretimde uzmanlaşmaya gidilmesi.

Uygulama:

Uygulama Alanı: Tüm Alt Bölgeler

Açıklama: Yeni teknoloji ile yapılan barınaklar sayesinde hayvansal üretimde artış

sağlanacaktır.

Kaynak: Özel İdare

Keçi Islahı Projesi

Amaç: Genetik seviyenin yükseltilmesi.

Uygulama: Özel İdare kaynağından her 25 keçisi olan üreticiye 1 damızlık erkek hayvan

ücretsiz olarak temin edilecektir.

Uygulama Alanı: Tüm Alt Bölgeler

304

Açıklama: Genetik seviyenin yükseltilmesi ile hayvansal üretimde artış sağlanacaktır.

Kaynak: Özel İdare

Büyükbaş Hayvan Islahı Projesi

Amaç: Genetik seviyenin yükseltilmesi.

Uygulama: Kaliteli sperma temini ve hangi tohumun nerede kullanılacağı konusunda

uygulamalar organize edilerek özel veteriner hekimler aracılığıyla ıslah çalışmalarının

yapılması sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: Tüm Alt Bölgeler

Açıklama: Bölgede yaygın olan Siyah Alaca ve Yerli Kara ırkı sığırlarda verim artışı

sağlanmasına yönelik bir projedir.

Kaynak: Özel Sektör, Üreticiler

Koyun Islahı Projesi

Amaç: Genetik seviyenin yükseltilmesi.

Uygulama: Özel İdare kaynağından her 25 koyunu olan üreticiye, yöre daha evvel

denenmiş olan Acıpayam ırkı bir damızlık koç ücretsiz olarak temin edilecektir.

Uygulama Alanı: IV. Alt Bölge

Açıklama: Genetik seviyenin yükseltilmesi ile hayvansal üretimde artış sağlanacaktır.

Kaynak: Özel İdare

Örtü-Altı Kesme Çiçek Anaçlık Ve Köklendirme Tesisi Projesi

Amaç: Değişik türlerde anaçlıkların ve köklendirme tesislerinin oluşturulması.

Uygulama: Kurulması planlanan Organize Tarım Bölgesi bünyesinde değişik türlerde anaçlık

ve köklendirme tesislerinin kurulmasına teknik destek sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Açıklama: Hali hazırda kesme çiçek yetiştiriciliğinde kullanılan üretim materyali (fide) ithal

edilmektedir. Toplam üretim maliyetinin %30’nu oluşturan fide maliyetinin yüksek oluşu

kesme çiçek üreticilerinin fidelerini üretim sahalarından temin etmeye yöneltmiş bu da

kalitesiz üretimi ortaya çıkarmıştır. Bu projeyle, kesme çiçek üretiminin yaygın olarak

yapıldığı bu bölgede değişik türlerde anaçlıklar oluşturularak fide maliyetinin düşürülmesi

hedeflenmektedir.

Kaynak: TKB, Özel Sektör

Yağlı Tohumlu Bitkilerde Araştırma Ve Çeşit Geliştirme Çalışmalarının

Desteklenmesi Projesi

Amaç: Yüksek verimli, bölge ekolojisine uygun çeşitlerin elde edilmesi.

Uygulama: Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile koordineli olarak

305

çalışılacaktır.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Açıklama: Verimi az yöresel çeşitler yerine yüksek verimli yeni çeşitlerin bölgeye girmesi

sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B.

Doku Kültürü Laboratuarının Kurulması Projesi

Amaç: Steril ve kontrollü şartlar altında yapılan organ ve doku kültürü çalışmalarının

yapılabileceği laboratuarların kurularak yurtiçi ve yurtdışı fide ihtiyacının karşılanmasını

sağlamak.

Uygulama: Antalya Serbest Bölgesinde kurulu tesisin kapasitesinin artırılması ve yeni

tesislerin kurulması için teknik destek sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Açıklama: İlde süs bitkileri fide ithalatının yoğun olarak yapılması üretim maliyetini

artırmaktadır. Doku kültürü laboratuarlarının desteklenmesi ve kapasitelerinin artırılması ile

ithalat azaltılacak ve fide ihracatı yapılabilecektir. Hali hazırda İlde mevcut olan 20.000.000

adet/yıl kapasiteli Hollanda ortaklı doku kültürü laboratuvarı yurtiçine ve yurtdışına fide

göndermektedir. Başta Gerbera, Hosta, Syngonium, Tradescantia, Hemerocallis, Pulmonaria,

Geranium, Kivi, Muz, Krizantem, Enginar vb. olmak üzere yaklaşık 800 türde doku kültürü

çalışmaları devam etmektedir. Bu projeyle, İlde en fazla üretimi yapılan karanfilin ve diğer

türlerin fide ihtiyacı da karşılanabilecektir.

Kaynak: TKB, Özel Sektör

İl Balık Hali Ve Pazarı Tesisi

Amaç: Avlanan balıkların pazarlanması ve halk sağlığının korunması.

Uygulama: Antalya Büyük Şehir Belediyesince bu tesisin kurulması için teknik destek

verilecektir.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Açıklama: Antalya limanı ve Yat Limanında sabahları kurulan mezat düzenli olmayıp, İlde

istihsal edilen deniz ürünleri İl dışından gelen balıklarla beraber pazara düzensiz olarak

sunulmaktadır. Balık hali düzenli ve sağlıklı balık pazarlama zinciri için ilk ve en önemli halka

olacaktır. Bu projeyle, balıkçılar ve tüketicilerin çıkarları dengelenecek, halk sağlığı

korunacaktır.

Kaynak: Antalya Büyük Şehir Belediyesi

Süs Bitkileri Araştırma Geliştirme Projesi

Amaç: Ürün çeşitliliğini artırmak ve pazarda talep gören çeşitlerin yetiştirilmesini sağlamak.

Uygulama: Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü ile işbirliği yapılarak ticari değeri

yüksek olan kesme çiçek, soğanlı bitkiler, ekolojiye uygun dış mekan süs bitkileri, çim

tohumları ve mevsimlik çiçeklerin yeni çeşitlerinin araştırılması, denenmesi ve üreticinin

yönlendirilmesi sağlanacaktır.

306

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Açıklama: Yıllardır sprey karanfil dışında yeterli miktarda yeni ürün çeşitlerine girilmemiş;

bunun sonucunda da çoğunlukla İngiltere pazarına ürün gönderilmiştir. Araştırma Geliştirme

Fonu oluşturularak geleneksel ürün çeşitlerinin yanında, yurt dışı pazarlarda talep gören

çeşitlerin yetiştirilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca ticari değeri yüksek olan tüm süs bitkilerinin

yeni çeşitlerinin araştırılarak, denenmesi ve adaptasyon çalışmaları sonucunda üreticinin

yönlendirilmesi gerekmektedir.

Kaynak: T.K.B., Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü

Bölgemizin Ekolojisine Uygun Yüksek Verimli Pamuk Çeşitlerinin Geliştirilmesi

Projesi

Amaç: Pamuk üretimini artırmak.

Uygulama: Özellikle Antalya pamuğunun iplik olmada yaşadığı problemlerinin giderilerek

dokuma sanayinin istediği özelliklerde yüksek verimli çeşitler Akdeniz Tarımsal Araştırma

Enstitüsü Müdürlüğü ile koordineli olarak çalışılarak çiftçilere sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Açıklama: Daralan alanlarda pamuk üretimi yüksek verimli çeşitlerle sağlanacaktır.

Kaynak: T.K.B.

Pestisit Atık Ve Ambalajlarını Depolama Projesi

Amaç: Zirai mücadelede kullanılan pestisit atık ve ambalajlarının oluşturduğu çevre

kirliliğinin önlenmesi.

Uygulama: İlde zehirli atık depolama ve imha tesisi bulunmamaktadır. Bu atıkların imhası

için ivedilikle bu tesislerin kurulması zorunludur.

Uygulama Alanı: I, II, III ve IV. Alt Bölgeler

Kaynak: T.K.B., Özel İdare

Balıkçı Barınağı Yapılması

Amaç: Balıkçı teknelerinin barınması ve balıkçıların teşkilatlanması.

Uygulama: Merkez İlçede 500-750 tekne kapasiteli Balıkçı Barınağı D.L. H. ile koordinasyon

kurularak tesis edilecektir.

Açıklama: Balıkçı teknelerini düzenli barınması ve balıkçıların örgütlenmesi sağlanacaktır.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Kaynak: D.L.H.

Hava Yolu Taşımacılığının Desteklenmesi Projesi

Amaç: Ürünün tüketiciye kısa sürede ve kaliteli olarak ulaşması ve karayolu taşımacılığından

307

dolayı doğabilecek kalite kayıplarının önlenmesi ve bu suretle dış pazarda Türk çiçeği

imajının korunmasının sağlanması.

Uygulama: Kargo uçakları tahsisi veya nakliye bedelinin düşürülmesi konularında ihtiyaca

göre gerekli çalışmalar yapılacaktır.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Açıklama: II. Alt Bölgede yoğun olarak üretilen kesme çiçeğin %95’i ihraç edilmektedir.

Hava yoluyla nakliye bedelinin yüksek olmasından dolayı son yıllarda TIR taşımacılığı

gündeme gelmiştir. Bu sistemde ulaşım süresinin uzunluğu ve Gümrüklerde yaşanan

problemlerden dolayı taşınan çiçeğin kalite kaybı olmaktadır. Bu proje ile nakliyenin

hızlandırılması ve maliyetin azalması sağlanarak diğer ülkelerle pazarda rekabet şansımızın

yüksek tutulması gerçekleştirilecektir.

Kaynak: T.K.B., Özel Sektör

Renkli Pamuk Geliştirme İmkanlarının Araştırılması Projesi

Amaç: Alternatif çeşitlerin bulunması ve buna bağlı olarak çiftçi gelirinin artırılması.

Uygulama: Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünün tespitleriyle üreticiye

rehberlik edilecektir.

Uygulama Alanı: II. Alt Bölge

Açıklama: Gelişen teknolojiye uyum sağlanması ve üreticinin ürününü daha yüksek fiyatla

pazarlaması mümkün olacaktır.

Kaynak: T.K.B.

Buharla Toprak Sterilizasyonunun Teşvik Edilmesi Projesi

Amaç: Örtü-altı üretimde belirli sahalarda, toprak fümigasyonunda kullanılan Metil Bromid’e

alternatif olabilecek buharla sterilizasyon tekniğinin teşvik edilmesi

Uygulama: Buharla toprak sterilizasyonu yapacak olan firmalar, üreticilerin talepleri

doğrultusunda fideliklerde, anaçlıklarda ve belirli üretim sahalarında bu tekniği

uygulayabileceklerdir.

Uygulama Alanı: I, II ve III. Alt Bölgeler

Açıklama: Örtü-altı üretimde yeni teknolojilerin kullanılması sağlanacaktır. Metil Bromid

uygulamasının 2008 yılında yasaklanacak olması ve Eurepgap Protokolünde buharla

sterilizasyon, solarizasyon (güneş enerjisinden yararlanma) esaslarının getirilmesi ile torak

sterilizasyonunda kimyasal ilaç kullanımının sona ermesi sağlanacaktır. Maliyeti yüksek olan

bu projenin uygulanabilmesi için, girdi (LPG) fiyatlarının düşürülmesi gerekmektedir.

Kaynak: Özel Sektör

Topraksız Tarım Uygulamalarının Geliştirilmesi Projesi

Amaç: Toprağın sınırlı ve tuzluluğun arttığı bölgelerde üretim alanları kazanmak.

Uygulama: Bu tarım tekniğini uygulamak isteyen üreticilerin teknik yönden bilgilendirilmesi

sağlanacaktır.

308

Uygulama Alanı: I, II ve III. Alt Bölgeler

Açıklama: Yeni tarım tekniklerin uygulamaya konması ile birim alandan daha fazla ürün elde

edilecektir. İldeki mevcut uygulamalarda, bu teknikle gülde yaklaşık %50, domateste %200

verim artışı elde edilmektedir.

Kaynak: Özel Sektör