AĞRI MEZAR TAŞLARINDA FORM VE BEZEME …jasstudies.com/Makaleler/1302470317_7-Doç. Dr....
Transcript of AĞRI MEZAR TAŞLARINDA FORM VE BEZEME …jasstudies.com/Makaleler/1302470317_7-Doç. Dr....
The Journal of Academic Social Science Studies
International Journal of Social Science
Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3159
Number: 40 , p. 87-105, Winter I 2015
Yayın Süreci
Yayın Geliş Tarihi Yayınlanma Tarihi
11.11.2015 27.12.2015
AĞRI MEZAR TAŞLARINDA FORM VE BEZEME
UNSURLARI FORM AND ADORNMENT ELEMENTS IN THE TOMBSTONES OF AGRI
Doç. Dr. Yusuf ÇETİN
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü
Özet
Sultan Alpaslan’ın 1064’te Anadolu’ya yaptığı akınlar sonucu Büyük
Selçukluların hâkimiyetine girmeye başlayan Ağrı ve çevresinde bu tarihten itibaren
Türk sanatı ile ilgili izler görülmeye başlamıştır. İl sınırları içerisinde günümüze
ulaşabilmiş Türk-İslam dönemi tarihi mezarlıklar sayı bakımından oldukça fazladır.
Doğubayazıt ilçesinde İshak Paşa Sarayı Mezarlığı, Eski Bayezid Şehir Mezarlığı, Ah-
med-i Hani Mezarlığı, Seslitaş Köyü Mezarlığı; Patnos ilçesinde Taşkın, Köseler, Ziyaret
köyleri mezarlıkları; Tutak ilçesinde Ocakbaşı, Bintosun köylerindeki mezarlıklar ve
Eski Eleşkirt ilçe merkezi olan Toprakkale Köyü’nde yer alan mezarlıklar günümüze
ulaşabilen tarihi mezarlıklardır. Bu mezarlıklarda yer alan mezar taşları XIII ve XX.
yüzyıl arasında geniş bir zaman dilimi içerisine tarihlendirilmektedir. Bölgede derlenen
gri, krem, kahverngi, siyah tüf taşları ve mermerin kullanıldığı mezar taşları tipolojileri
ve bezeme unsurları ile zengin bir çeşitlilik göstermektedir. Birbirinden farklı ve zengin
formların kullanıldığı bölgedeki mezar taşlarında şâhideli, lahit-sandukalı mezar taşları
farklı çeşitlemeler ile kullanılmıştır. Bunların dışında Karakoyunlu-Akkoyunlu dönemi
koç, koyun ve at formlu mezar taşları, soyut insan heykeli formlu mezar taşları ile Os-
manlı dönemi sarık ve kavuk formlu başlıklara sahip mezar taşlarına da bol miktarda
rastlanılmaktadır. Bezeme unsurları olarak başta değişik karakterlere sahip yazılardan
oluşan kitabeler olmak üzere Türk sanatının geniş bezeme repertuarı içinde yer alan ge-
ometrik ve bitkisel bezemeler, silahlar, ikonografik anlamları olan damgalar ve işaretler,
kemer ve nişlerden oluşan mimari formlar, kandil, şamdan ve ibrik gibi günlük hayatta
kullanılan nesneler görülmektedir.
Selçuklu, Karakoyunlu-Akkoyunlu dönemi mezar taşları tipoloji ve bezeme un-
surları bakımından yakın bölge olan Van Gölü Havzası’ndaki Selçuklu dönemi mezar
taşları geleneklerini yansıtmaktadır. Osmanlı dönemi mezar taşlarında ise bezeme ve
form özellikleri klasik Osmanlı mezar taşları geleneklerini yansıtmakla birlikte zaman
zaman yerel uygulamalara da rastlanılmaktadır.
Anahtar kelimeler: Ağrı, Tarihi Mezarlık, Mezar Taşı, Bezeme, Form
88
Yusuf ÇETİN
Abstract
Traces of the Turkish art started to be seen in Ağrı and its surroundings when
the city fell under the domination of the Great Seljukians as a result of the invasions by
Sultan Alpaslan in Anatolia in 1064. There is a great number of historical cemeteries of
the Turkish-Islamic period within the provincial boundaries that have reached the pre-
sent day. The historical cemeteries that have reached the present day include; İshak Paşa
Palace Cemetery, Eski Bayezid City Cemetery, Ahmed-i Hani Cemetery, Seslitaş Village
Cemetery in the district of Doğubayazıt; Taşkın, Köseler and Ziyaret village cemeteries
in the district of Patnos; Ocakbaşı, Bintosun village cemeteries in the district of Tutak
and the cemeteries in Toprakkale Village in the district of Eski Eleşkirt. The tombstones
in these cemeteries date back to the XIII. and XX. centuries, which is a broad period of
time. The tombstones that are made of grey, cream, brown and black tufa rocks and
marble being collected in the region show a rich variety with their typologies and
adornment elements. Sahide and sarcophagus are used in various ways in the tomb-
stones of the region where different and rich forms are used. Apart from these, the
tombstones were also encountered as rams, sheep and horses, as well as abstract human
statues during the Karakoyunlu-Akkoyunlu period, and turbans and quilted turbans in
the Ottoman Empire. Adornment elements primarily include tablets comprising of
scripts with various characters, as well as geometric and herbal adornments, guns, icon-
ographic stamps and signals, architectural forms comprising of arches and niche, daily
objects like oil lamps, chandeliers and pitchers within the broad adornment repertoire of
the Turkish art.
The tombstones of Seljukian, Karakoyunlu-Akkoyunlu period reflect the tradi-
tions of the Seljukian tombstones in the close region of Lake Van Basin in terms of typol-
ogy and adornment elements. The Ottoman tombstones, on the other hand, reflect the
traditions of the classical Ottoman tombstones in terms of adornment and form features
here and there.
Keywords: Ağrı, Historical Cemetery, Tombstone, Adornment, Form
GİRİŞ
Anadolu’nun Asya ve Avrupa bağ-
lantılarını sağlayan çok önemli bir geçiş
güzergâhı üzerinde bulunan Ağrı ve çevre-
si Büyük Selçuklu Sultanı Alpaslan’ın
1064’te Anadolu’ya yaptığı akınlarla birlik-
te Selçuklu hâkimiyetine girmeye başlamış,
bu tarihten sonra da sırasıyla İlhanlı, Cela-
yirli, Karakoynlu ve Akkoyunluların ege-
menliğinde kalmıştır. Daha sonra Safevi
egemenliğine giren il toprakları Yavuz Sul-
tan Selim’in 1514 Çaldıran Seferi ile Osman-
lı topraklarına katılmıştır. Ağrı ve çevresi
Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra
önce Van Vilayeti’ne, daha sonra da Erzu-
rum Eyaleti’ne bağlı bir sancak olarak idari
taksimatta yerini almıştır (Çetin, 2012: 14).
Güneyde Van Gölü Havzası, doğu-
da İran, kuzeyde Kafkasya, batıda Erzurum
ile kültürel bağlara sahip olan Ağrı ve çev-
resinde etkileşimin yoğun görüldüğü bir
kültürel yapı dikkat çekmektedir. Bu yoğun
kültürel etkileşimin izlerinin en iyi gözlem-
lendiği unsurlardan birisini de mezar taşla-
rı oluşturmaktadır. Tarihi mezarlıklar ve
mezar taşları bakımından oldukça zengin
olan Ağrı ilindeki mezarlıkların birçoğu
henüz tescil edilmemiştir. Yalnızca birkaç
mezarlığın etrafında basit koruma duvarla-
rı mevcut iken çoğu tamamen korumasız
durumda olup her türlü tahribata açıktır.
Bu mezarlıklarda yer alan kültür ve sanat
tarihi açısından çok değerli birçok mezar
taşı yerinden sökülerek kırılmış ve sağa
sola dağılmış durumdadırlar.
Bu çalışmada amacımız, daha önce
çeşitli yayınlarımızda (Çetin, 2008, Çetin,
2009, Çetin, 2010, Çetin, 2012) ele aldığımız
il genelindeki tarihi mezarlıklarda yer alan
mezar taşlarını form ve bezeme özellikleri
bakımından ayrıntılı bir biçimde inceleye-
rek bilim dünyasına tanıtmak, bağlantıları-
Ağrı Mezar Taşlarında Form ve Bezeme Unsurları 89
nı tespit ederek Türk-İslam sanatı içindeki
yerlerini ve önemlerini ortaya koymaktır.
Ayrıca, son yıllarda kaçak kazılarla büyük
ölçüde tahribata uğrayan bu kültürel mira-
sa dikkat çekerek koruma altına alınmaları-
nı sağlamaktır.
Araştırma yapılırken mezar taşları
ile ilgili bir katalog çalışmasına gidilmemiş,
il sınırları içinde yer alan tarihi mezarlık-
larda yer alan mezar taşları dönemlerine
göre sınıflandırılarak form ve bezeme özel-
likleri ayrıntılı bir biçimde incelenmiştir.
Her bir grubun mezar taşları örneklerle
tespit edilmiş, ancak sayı çokluğundan
dolayı ön plana çıkan örnekler detaylı fo-
toğraf ve çizimlerle ortaya konulmuştur.
Değerlendirme ve karşılaştırma yapılırken
öncelikle yakın çevre örnekleri üzerinde
durulmuş, Türk sanatı içinde dönemsel
özellikleri ile yakınlık gösteren diğer bölge-
lerdeki örneklerle de karşılaştırmalara gi-
dilmiştir.
1. Form Bakımından Ağrı
Mezar Taşları
1.a. Selçuklu ve Karakoyunlu-
Akkoyunlu Dönemi Mezar Taşları
İl sınırları içindeki Selçuklu ve Ka-
rakoyunlu-Akkoyunlu dönemi mezar taşla-
rı daha çok ilin güneyinde, Van Gölü Hav-
zası’na yakın olan Tutak ilçesi Ocakbaşı ve
Bintosun köyleri ile Patnos ilçesi Taşkın,
Köseler ve Ziyaret köylerindeki mezarlık-
larda yer almaktadır. Bölgede derlenen gri,
krem, kahverengi ve siyah tüf taşlarının
kullanıldığı bu mezar taşları tipolojileri
bakımından dört sınıfa ayrılmaktadır.
1.a.1. Lahit-Sanduka Formunda
Mezar Taşları: Boyutları ve formları birbi-
rinden farklı olan bu mezar taşları doğu-
batı doğrultusunda yatay olarak mezarların
üzerine yerleştirilmişlerdir. Başucundan
ayakucuna doğru giderek daralan bu mezar
sandukaları çoğu zaman tamamen bezeme-
siz olup bazılarında oldukça arkaik karak-
terli Arapça yazılara veya çeşitli işaretlere
rastlanılmaktadır. Yekpare taştan kademeli
prizma şeklindeki bu sandukalar yukarı
doğru giderek daralmakta olup üst kade-
meleri prizma üçgen veya yarım silindir
şeklinde sonlanmaktadır. Bu gruba giren
mezarların en güzel örnekleri Tutak ilçesi
Ocakbaşı ve Bintosun köyleri ile Patnos
ilçesi Köseler ve Ziyaret köylerindeki me-
zarlıklarda bulunmaktadır (Foto. 1).
Bu grupta farklı sanduka örnekleri-
ne de rastlamak mümkündür. Bunlardan
ilki daha çok Tutak Ocakbaşı Köyü ve Pat-
nos Taşkın Köyü mezarlıklarında görülen,
sandukaların iki ucunda sanduka ile birle-
şik birer başucu ve ayakucu şâhidelerinin
bulunduğu tiptir (Foto. 2). Selçuklu ve Bey-
likler dönemi mezar formlarında pek gö-
rülmeyen bu uygulama yerel bir özellik
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Diğer bir tip ise Tutak Atabindi
Köyü mezarlığında bulunan bir grup san-
duka üzerinde kabartma olarak başı ve
gövdesi belirgin insan siluetlerinin işlendiği
formdur (Foto. 2). İslam öncesi Türk kültü-
ründe balbal geleneğinin (İskenderzade,
2010: 255-269) bir yansıması olan bu form
anlayışı burada daha farklı bir biçimde
yerel bir uygulama olarak karşımıza çık-
maktadır.
Bu grupta yekpare taştan sanduka-
ların yanında örme sandukalara da bol
miktarda rastlanmaktadır.
1.a.2. Dikey Formda Şâhideli Me-
zar Taşları: Bu formdaki mezar taşları farklı
boy ve enlerde, çeşitli taşlardan yontularak
meydana getirilmiş ve mezarın başucu ile
ayakucuna yerleştirilmiştir. Bu tip mezar-
larda mezarın gövdesi açık sanduka şeklin-
de olabileceği gibi sanduka formunda da
olabilmektedir. Bezeme kompozisyonları
bakımından en zengin grubu oluşturan bu
mezar taşlarının en güzel örnekleri Patnos
Ziyaret Köyü ve Tutak Ocakbaşı Köyü me-
zarlıklarında bulunmaktadır. Şâhidelerin
bazen her iki yüzeyi bazen de ziyaretçilerin
90
Yusuf ÇETİN
cepheden görebileceği şekilde dış yüzeyleri
yazı ve çeşitli bezeme unsurları ile bezen-
miştir (Foto. 3).
1.a.3. Koç-Koyun Formlu Mezar
Taşları: Türk sanatının yayıldığı geniş bir
coğrafyada XII-XIII. yüzyıllardan itibaren
koç-koyun ve at heykeli formunda mezar
taşlarına rastlanılmaktadır. Ancak, bunların
XIV ve XV. yüzyıllarda Azerbaycan, İran,
Irak ve Doğu Anadolu’da kurulan Karako-
yunlular ve Akkoyunlular zamanında daha
da yaygınlaştığı ve hatta onlara ad olduğu
da bilinmektedir (Sevgen, 1950: 333-336,
Çay, 1983, Danık, 1990: 29-89, Kırzioğlu,
1993: 133-160, Gündoğdu, 2006: 49-57, Ak-
temur, 2008: 400-408).
Azerbaycan coğrafyasında ve Doğu
Anadolu’nun birçok ilinde sıklıkla görülen
bu tür mezar taşlarının benzerlerine Ağrı
ve çevresinde de rastlanılmaktadır (Akte-
mur, 2007: 568-577). İlde bir müze bulun-
madığı için çoğu resmi devlet dairelerin
bahçelerine veya parklara süs unsuru ola-
rak alınan bu mezar taşları sayı bakımından
oldukça fazladır. Diğer bölgelerdeki aynı
tür mezar taşlarına göre oldukça sade olan
ve kitlesel formları ile dikkat çeken bu me-
zar taşlarının baş kısımlarında iki yanda
kabartma olarak yer alan helezonik boy-
nuzlar bulunmaktadır. Bazılarının gövdele-
ri üzerinde koşum takımlarını hatırlatan
kabartma kuşaklar ve kılıç, hançer motifleri
bulunmaktadır. Bu mezar taşlarından bir
kısmının üzeri sonradan boyanmış, bir
kısmı da korumasız olduğu için tahribata
uğramıştır (Foto. 4).
1.b. Osmanlı Dönemi Mezar Taş-
ları
İl sınırları içinde yer alan tarihi me-
zarlıklarda Osmanlı dönemi mezar taşları
form özellikleri ile iki ayrı gruba ayrılmak-
tadır.
1.b.1. Lahit-Sanduka Formunda
Mezar Taşları: Osmanlı mezar taşı gelene-
ğinde fazla yaygın olmayan lahit sanduka
formunda mezar taşları il sınırları içerisin-
de sadece İshak Paşa Sarayı Mezarlığı’nda
karşımıza çıkmaktadır. Üzerlerinde yazılı
hiçbir belgenin bulunmadığı bu mezarlar
çocuk mezarları olup form ve bezeme özel-
likleri incelendiğinde muhtemelen aynı
döneme ait oldukları anlaşılmaktadır (Çe-
tin, 2012: 123). Gri ve krem rengi tüf taşlar-
dan tek parça olarak yapılan bu mezarlar
dikdörtgen taş platformlar üzerine otur-
tulmuşlardır. Bu tip mezarlar kendi içinde
dört farklı gruba ayrılmaktadır.
Birinci gruptan tek örnek günümü-
ze ulaşmış olup üst bölümü kısmen kırıl-
mıştır. Dikdörtgen bir platform üzerinde
yer alan sanduka krem rengi tüf taşından
tek parça blok halinde kesilmiş olup, ze-
minde dikdörtgen prizma şeklinde başlayıp
iki dış, bir iç bükey kalın profille yukarı
doğru küçülerek sonlanmaktadır (Foto. 5).
İkinci gruptan iki örnek mevcuttur.
Krem rengi tek parça taştan oyulan sandu-
kalar prizmal sanduka tipinde olup düzgün
kesme taşlardan oluşturulan dikdörtgen
birer platform üzerine oturtulmuştur. Dışa
doğru genişleyen profilli dikdörtgen bir
kaide üzerinde yer alan dikdörtgen prizmal
bir gövde, üçgen alınlıklı kırma çatı formlu
bir üstlükle sonuçlanmaktadırlar (Foto. 6).
Üçüncü gruptan da iki örneğin gü-
nümüze ulaştığı bu mezarlar da çocuk me-
zarları olup yine mezarlığın doğu duvarı
dibinde diğer sandukalı mezarların yanın-
da bulunmaktadırlar. Gri tüf taşından tek
parça oyulan ve üzerleri semer dam formlu
bu sandukalar tamamen bezemesizdir (Fo-
to. 7).
Dördüncü grubu oluşturan iki adet
mezar sandukası krem rengi tüf taşında
kademeli profilli olarak düzenlenmiştir.
Dip, karın ve üst kısımlardaki derin profil-
lerle belirlenen sandukalar tamamen sade
olup yüzeylerinde bezemeye yer verilme-
miştir (Foto. 8)
1.b.2. Dikey Formda Şâhideli Me-
zar Taşları: Bölgede sayı bakımından çok
fazla örneği olan bu gruba giren mezar
taşları Osmanlı coğrafyasında sıklıkla kar-
şımıza çıkan dikey formda başucu ve aya-
Ağrı Mezar Taşlarında Form ve Bezeme Unsurları 91
kucuna dikilmiş iki şâhide, açık sanduka-
dan meydana gelmektedirler. Bu gruba
giren bazı mezarların açık sandukaları ya
toprak altında kalmış veya tahrip olmuş
durumdadır. Bazı örneklerde şâhideler
oldukça yüksek tutulmuştur. İshak Paşa
Sarayı Mezarlığı, Ahmed-i Hani Mezarlığı,
Patnos Ziyaret Köyü Mezarlığı, Toprakkale
Köyü Camii Haziresi ve Toprakkale Köyü
Mezarlığı bu gruba giren mezar taşı örnek-
lerinin çok görüldüğü mezarlıklardır (Foto.
9). Yerel bir uygulama olarak Ahmed-i
Hani Mezarlığı’nda kadın mezarlarında baş
şâhidelerin üst kısmı üç dilimli hotoz şek-
linde sonlanmaktadır (Foto. 10).
2. Bezeme Unsurları Bakımından
Ağrı Mezar Taşları
2.1. Selçuklu ve Karakoyunlu-
Akkoyunlu Dönemi Mezar Taşlarında
Bezeme
2.1.a. Geometrik Bezemeler: İl sı-
nırları içinde yer alan Selçuklu ve Karako-
yunlu-Akkoyunlu dönemi tarihi mezarlık-
lardaki şâhidelerde rastlanılan geometrik
bezemeler çok kollu yıldızlar, basit hasır
örgü motifleri ve çarkıfelek motiflerinden
meydana gelmektedir. Türk-İslam sanatının
hemen hemen her döneminde her tür yapı-
da karşımıza çıkabilen geometrik bezeme-
ler sembolik olarak sonsuzluk ve süreklilik
göstererek Allah fikrini hatırlatır. Bu beze-
melerin benzerlerine yakın bölgelerdeki
Selçuklu dönemi mimari eserlerde, Bitlis,
Ahlat, Güroymak, Erciş-Çelebibağ, ve Er-
zurum Selçuklu dönemi mezar taşlarında
görmek mümkündür (Karamağaralı, 1992,
Uluçam, 2000, Uluçam, 2002, Pektaş, 2001).
Bu bezemelerden Tutak Ocakbaşı
Köyü Mezarlığı’nda bulunan iki şâhide taşı
parçası üzerinde çapraz eksenlere uygun
gelişen sade kırık şeritlerin kesilmesiyle
zeminde altı köşeli yıldız ve düzgün altı-
genlerden oluşan kompozisyon dikkat çeki-
cidir (Foto. 11). İlk örneklerini XI. yüzyıl
Büyük Selçuklu tuğla bezemelerinde gör-
düğümüz bu kompozisyonun benzer ör-
nekleri Siirt Ulu Camii minaresinde (1124),
Kızıltepe Ulu Camii (1204)’nin iç mihrabı-
nın dış sütuncelerinde görülmektedir. Os-
manlı döneminde özellikle şebeke bezeme-
lerinde geniş bir kullanım alanı bulan bu
kompozisyon Diyarbakır Safa Camii
(1478)’nin son cemaat yerinde, Diyarbakır
Ali Paşa Camii (1537) minberinde de kar-
şımıza çıkmaktadır (Mülayim, 1982: 84, 85).
İncelediğimiz Selçuklu ve Karako-
yunlu-Akkoyunlu dönemi mezar taşları
üzerinde dikkat çeken bir diğer geometrik
bezeme örgü motifleridir. Plastik şeritlerin
diyagonal biçimde birer kaydırmalı olarak
alttan ve üstten geçirilmesiyle elde edilen
ve Türk sanatının hemen her döneminde,
daha çok sütun altıklarında ve çerçeve
kompozisyonlarda görülen bu örgü motif-
leri, Patnos Taşkın Köyü Camii duvarında
yer alan şâhide parçalarında, Patnos Ziya-
ret Köyü ve Tutak Ocakbaşı Köyü mezar
taşlarında sıklıkla görülmektedir (Foto. 12).
Şâhidelerin üzerinde görülen bir
diğer geometrik bezeme çarkıfelek motifle-
ridir. Türk sanat tarihi içerisinde her alanda
sıkça rastlanılabilen, dünyanın gelip geçici-
liğini ve devingenliğini simgeleyen bir be-
zeme olan çarkıfelek motifindeki dairesel
dönüşüm hayatın, yani dünyanın sembolü-
dür. Çarkıfelek motifi aynı zamanda öbür
dünyaya geçerek orada teşekkül eden, olu-
şum şeklindeki düşünceyi kapsar (Gümüş-
tekin, 2011: 108). En güzel örneklerden biri-
si Patnos Ziyaret Köyü Mezarlığı’nda yer
alan bir mezar taşında görülen bu motifin
benzer örnekleri Van-Gevaş ve Bitlis’teki
Selçuklu dönemi mezar taşlarında sıklıkla
karşımıza çıkmaktadır (Karamağaralı, 1992:
Foto. 124, Pektaş, 2001: 207).
2.1.b. Bitkisel Bezemeler: Bölge-
deki Selçuklu ve Karakoyunlu-Akkoyunlu
dönemi mezar taşları bitkisel bezeme konu-
sunda oldukça zayıftır. Stilize çiçek for-
mundaki gülbezek motifleri dışında bitkisel
92
Yusuf ÇETİN
bezemelerin görüldüğü en önemli mezarlık
Patnos Ziyaret Köyü Mezarlığı’dır. Kırık
halde üç şahide parçası üzerinde bulunan
bitkisel bezemeler oldukça ince bir işçilikle
işlenmiştir (Foto. 13). Işık-gölge etkilerinin
son derece başarılı bir biçimde uygulandığı
bu bezemeler Ahlat Meydanlık Mezarlı-
ğı’nda bulunan XVI. yüzyıl başlarından
kalan maniyerist etkiler taşıyan mezar taşı
bezemeleri ile benzerlik göstermektedir
(Karamağaralı, 1992: 73-74).
2.1.c. Mimari Form Şeklinde Be-
zemeler: Bölgedeki Selçuklu ve Karakoyun-
lu-Akkoyunlu mezarlarında yaygın görülen
bir diğer bezeme grubu ise mimari form
şeklindeki bezemelerdir. Bu bezemeler
sandukaların ya da şâhidelerin üzerinde
sıralı kemerler, yüzeysel nişler, silme ve
mukarnaslar olarak görülmektedir. Tutak
Ocakbaşı Köyü Mezarlığı’nda bulunan bazı
sandukaların yan yüzeylerine işlenmiş yü-
zeysel yuvarlak kemerli nişler, Tutak Binto-
sun Köyü ve Patnos Ziyaret Köyü mezarlık-
larında bulunan bazı mezar taşlarında sivri
veya dilimli kemerli yüzeysel nişler bu
bezemelerin önemli örneklerini oluştur-
maktadır (Foto. 14).
Bölge mezar taşlarında görülen bir
diğer mimari form ise mukarnaslardır. Ah-
lat geleneğindeki şâhideli mezar taşlarının
üst bölümlerinde gövde bölümü ile üst
kısımdaki başlık arasında geçişi sağlayan
mukarnaslar bazı örneklerde yüzeysel tek
sıra, bazı örneklerde iki sıralı ve oldukça
plastiktir (Foto. 15). Mukarnaslar işçilik
bakımından basit olmakla birlikte karakter
olarak Van Gölü Havzası’nda bulunan Ah-
lat geleneğindeki XIV-XV. yüzyıl mezarları
ile benzerlik göstermektedir (Karamağaralı,
1992, Pektaş, 2001: 218, 234, 236, 241, 264).
Sandukaların kademe geçişlerini sağlayan
profiller ise oldukça yalındır.
2.1.d. Yazı: Bölgedeki Selçuklu, Ka-
rakoyunlu ve Akkoyunlu mezar taşlarında
görülen bir diğer bezeme grubunu yazı
oluşturmaktadır. Bu döneme ait mezar
taşlarında görülen en eski yazı Patnos Ziya-
ret Köyü Mezarlığı’nda bulunan çiçekli kûfi
yazılı taş parçasıdır. Muhtemelen mezar
taşı parçası olduğunu düşündüğümüz kırık
haldeki bu küçük parçanın üzerinde son
derece plastik bir biçimde işlenmiş çiçekli
kûfi aynı özelliklere sahip Ahlat mezar
taşları ile karşılaştırılarak XIII. yüzyılın
ortalarına tarihlendirmek mümkündür
(Foto. 16). Bölgedeki bu döneme ait diğer
mezar taşlarında ve sandukalar üzerindeki
yazıların karakterleri bozuk ve işçiliklerinin
de oldukça düşük olduğu görülmektedir.
2.1.e. Diğer Bezemeler
2.1.e.1. Kandiller: Bölgede incele-
diğimiz Selçuklu ve Karakoyunlu-
Akkoyunlu dönemlerine ait mezarlıklar
içerisinde Tutak ve Patnos bölgesindeki
mezarlarda kandil motifleri şâhidelerin ana
bezeme unsuru olarak karşımıza çıkmakta-
dır. Başlangıçta insanların aydınlatma aracı
olarak kullandıkları kandil, zamanla kulla-
nım alanından çıkıp, sembolik bir bezeme
ögesi olarak varlığını mimari ve sanatsal
etkinliklerde sürdürmüştür (Kalafatzade-
Ertuğrul, 1989: 23-34, Özkurt, 2007: 133).
İslam inancında “Allah’ın nurunu temsil
eden ve sonsuz yolculuğun başlangıcı olan
karanlık mezar çukurlarını aydınlatan ışık
kaynağının sembolü durumundaki kandil
motifleri şâhidelerde küçük farklılıklarla
hemen hemen aynı tarzda işlenmiştir. Ze-
minden kabartılarak işlenen kandil motifle-
ri genellikle ağızları ve altlıkları üçgen for-
munda olup dairesel bir gövdeye sahiptir-
ler. Yanlardan ve ortadan kollarla üste bağ-
lanan kandillerin gövdeleri üzerinde gülçe,
içi içe yerleştirilmiş dairelerden meydana
gelen madalyonlar ve beş kollu yıldız gibi
motifler bulunmaktadır (Bkz. Foto. 3).
Tutak ve Patnos bölgesindeki me-
zar taşlarını süsleyen bu kandil motifleri
tipolojik olarak Van Gölü Havzası’ndaki
mezarlarda görülen kandil motifleri ile
benzerlik göstermektedir (Özkurt, 2007:
131-142).
2.1.e.2. Sembolik İşaretler ve
Damgalar: Bölgede incelediğimiz bu dö-
Ağrı Mezar Taşlarında Form ve Bezeme Unsurları 93
nemlere ait mezar taşlarında dikkati çeken
bir diğer bezeme ise çeşitli sembolik anlam-
ları olan işaretler ve damgalardır. Hamur
Beklemez Köyü’nde bulunan bir mezar
sandukası üzerinde oyma ve kabartma
tekniği ile yapılmış çeşitli geometrik işaret-
ler dikkat çekmektedir. Benzer geometrik
işaretleri Tutak Bintosun Köyü ve Patnos
Ziyaret Köyü mezarlıklarındaki sandukala-
rın üzerinde de görmek mümkündür. Ana-
dolu coğrafyasında birçok bölgedeki mezar
taşlarında rastladığımız bu işaretler ölen
kişinin mensup olduğu boy veya aşireti
temsil ediyor olmalıdır (Foto. 17). Bir diğer
işaret ise altı kollu yıldız motifidir. Bu motif
İslam dünyasında Hz. Süleyman’ın mührü
veya Mühr-i Süleyman adı verilen yüzüğü-
nü temsil etmektedir. Güç, iktidar ve salta-
nat simgesi olarak Mühr-i Süleyman, gizli
güçleri temsil ettiği gibi, mezar taşlarında
şeytanı uzaklaştırmak için kullanılmıştır
(Çam, 1993: 207-230, Pala, 2006: 524-526).
Bu motifin en güzel örneklerinden birisi
Patnos Ziyaret Köyü Mezarlığı’nda bir
şâhide üzerinde kazıma tekniği ile bir dai-
renin ortasına yerleştirilmiştir (Bkz. Foto.
12).
2.2. Osmanlı Dönemi Mezar Taşla-
rında Bezeme
2.2.a. Geometrik Bezemeler: İl sı-
nırları içinde yer alan Osmanlı dönemi
mezar taşlarında en az rastlanılan bezeme
grubunu geometrik bezemeler oluşturmak-
tadır. Çarkıfelek, eşkenar dörtgen ve çok
kollu yıldız motifi gibi bezemeler sanduka-
ların yanlarında veya şâhidelerin tepelikle-
rinde karşımıza çıkmaktadır. Ahmed-i Hani
Mezarlığı ve Eski Bayezid Mezarlığı’nda
bulunan bazı mezar taşları üzerinde bu
bezeme örneklerini görmek mümkündür
(Foto. 18).
2.2.b. Bitkisel Bezemeler: Bu gruba
giren bezemelerin en yoğun görüldüğü
mezarlık Doğubayazıt İshak Paşa Sarayı
Mezarlığı’dır. Buradaki mezar taşları ve
sandukalar üzerinde ağırlıklı olarak stilize
bitkisel bezemeler bulunmaktadır. Stilize
bitki motiflerin yanı sıra natüralist çiçek,
yaprak ve meyve motiflerine de rastlan-
maktadır. Bu bezemeler yapıldıkları döne-
min sanat anlayışına tamamen uygun bir
gelişme göstermekle birlikte bölgesel özel-
likleri de taşıdıkları görülmektedir. Bu tür
bezemeler başta İshak Paşa Sarayı Mezarlı-
ğı’nda bulunan bir grup sandukaları beze-
meli olan açık sandukalı, şâhideli mezarlar
olmak üzere, Toprakkale Köyü Camii Hazi-
resi’ndeki mezar taşlarında, Hamur Küm-
beti içerisinde bulunan kırık mezar taşı
parçalarında karşımıza çıkmaktadır. Bu
bezeme kompozisyonlarının genel olarak
İshak Paşa Sarayı’nın bezeme programı ile
yakın bir benzerlik içerisinde olduğu gö-
rülmektedir (Foto. 19).
Bitkisel bezemeler içinde Osmanlı
dönemine ait incelediğimiz hemen hemen
her mezarlıkta karşımıza çıkan “servi ağa-
cı” motifi oldukça önemli bir yer tutmakta-
dır (Foto. 20). Ölümsüzlüğü temsil ettiğine
inanılan ağaçlar arasında sayılan servi ile
insan ruhunun Allah’a kavuşması semboli-
ze edilmektedir (Karamağaralı, 1992: 17,
Ersoy, 2002: 90-95). Servinin uç kısmının
eğri durması yitirilenin ardından ve Yarda-
nın karşısında boynu bükük kalmayı ve
sabretmek gerektiğini de hatırlatır (Kutlu,
2005: 29). Sembolik ifadesinin çok olduğu
“hayat ağacı” anlayışı ile de bağlantısı ku-
rulan “servi ağacı” Osmanlı dönemi mezar
taşlarında en çok kullanılan bitkisel motif-
lerden birisidir (Çulpan, 1961). Özellikle
İshak Paşa Sarayı Mezarlığı’ndaki mezar
taşları üzerinde oldukça plastik bir biçimde
işlenen servi motifleri ile İshak Paşa Sarayı
II. avlu taç kapısınınım iki yan yüzeyinde
ve harem taç kapısının iki iç yüzeyinde yer
alan servi motifleri büyük benzerlik gös-
termektedir (Çetin, 2012: 78, 94).
Bitkisel bezeme kompozisyonları
içerisinde İshak Paşa Sarayı Mezarlı-
94
Yusuf ÇETİN
ğı’ndaki bazı mezar taşlarında zaman za-
man görülen meyve motifleri dallar, hayat,
bereket ve bolluk sembolü sayılmaktadır
(Çetin-Şahin, 2010: 135). Bununla birlikte
meyveli ağaç insan-ı kâmili temsil etmekte-
dir (Kutlu, 2005: 29). Meyve sembol olarak
Allah’a dönüşü de ifade eder. Zira meyve
geleceğin tohumunu içinde taşır. Tekrar
dirilmeyi temsil eder.
Mezar taşlarının başlık kısımların-
da sıklıkla karşımıza çıkan bir bitkisel be-
zeme de içinde çok yapraklı çiçeklerin yer
aldığı gül veya gülçelerdir. Türk bezeme
sanatında en çok kullanılan bitkisel motif-
lerden birisi olan gül (Demiriz, 1986: 348),
XVIII. yüzyıldan sonra çeşitli şekillerde
karşımıza çıkmaktadır (İşcan, 1980: 33). Bu
motif natüralist olarak işlendiği gibi stilize
olarak da uygulanmıştır. Hz. Muhammed
(S.A.V.)’in sembolü olduğuna inanılan güle
dini konulu kitaplarda ve mezar taşlarında
sıkça yer verilmiştir (Arslan, 2007: 461).
Ölen kişinin mezar taşına işlenen gül motifi
Peygamberimize diğer dünyada da yakın
olabilmek için işlenirdi. Mezar taşlarının
başlık kısmında demet halinde, ayak kıs-
mında vazodan çıkan gül ağacı, yaprak ve
dalları ile beraber ele alınmıştır. Gül motifi
bazen gonca bazen de açmış bir şekilde
verilmiştir. Gonca şeklindeki gül motifi,
kişinin genç yaşta öldüğünü ifade etmekte-
dir (Bakırcı, 2006: 105-106). Başta İshak Paşa
Sarayı Mezarlığı’ndaki mezar taşlarında
olmak üzere Osmanlı dönemine ait bölge-
deki diğer mezar taşlarının en çok sevilen
motifidir (Bkz. Foto. 20). Gül motifi bazı
mezar taşlarında ise gülçe şeklinde işlen-
miştir (Bkz. Foto. 7).
Bitkisel bezeme olarak bu dönem
mezar taşları ve sandukalarında görülen bir
diğer motif grubu kıvrık dal, rumi ve pal-
met motifleridir. Türk sanatının yayıldığı
geniş coğrafyada, hemen hemen her dö-
nemde karşımıza çıkan bu motif grubu
özellikle İshak Paşa Sarayı Mezarlığı ve
Hamur Kümbedi mezar taşlarında XIX.
yüzyıl Batılılaşma dönemi Osmanlı bezeme
sanatı programına uygun olarak oldukça
plastik bir biçimde işlenmiştir (Bkz. Foto.
19).
Osmanlı dönemi bezeme progra-
mının yaygın motiflerinden birisi olan lale
bölgedeki Osmanlı dönemi mezar taşlarının
da en çok sevilen motiflerinden birisini
oluşturmaktadır. Osmanlı sanat eserlerinde
özellikle XVII. yüzyıldan itibaren laleye ilgi
giderek artmıştır (Ayverdi, 1993: 3). Kelime
olarak ele alındığında Arapça "Allah" lafzı-
na ait harfleri taşıyan "Lale", tasavvufta
Allah'ın birliğini temsil etmektedir (Kutlu,
2005: 29). Lale motifinin en güzel işlendiği
örneklerden birisi Sarıtaş Köyü Mezarlı-
ğı’nda bulunan Hüseyin Bey’e ait 1805 ta-
rihli mezarda karşımıza çıkmaktadır. Mezar
sandukasının her iki yan taşının ortasına
yerleştirilen şemse motiflerinin uç kısımları
zarif birer lale motifi ile sonlanmaktadır
(Foto. 21).
XVIII. yüzyıldan sonra Osmanlı ül-
kesine girmeye başlayan Barok sanat bütün
alanlardaki bezeme programlarını etkiledi-
ği gibi mezar taşı bezemelerini de etkilemiş-
tir. XIX. yüzyıldan sonra Rokoko ve Ampir
ile birleşen ve yüzyılın sonunda Eklektik
bir karaktere dönüşen bir bezeme programı
bölgede başta İshak Paşa Sarayı Mezarlı-
ğı’nda yer alan mezar taşları olmak üzere
Ahmed-i Hani Mezarlığı ve diğer mezarlık-
lardaki mezar taşlarında etkisini göstermiş-
tir. “S” ve “C” biçimli kıvrımlar, stilize yap-
raklar, hasır örgü dolgular bu grup beze-
melerin başında gelmektedir (Bkz. Foto. 5).
Stilize hurma dalları Osmanlı dö-
nemi bölge mezar taşlarında karşımıza
çıkan diğer bitkisel bezemeleri oluşturmak-
tadır. Cennet nimeti olarak bilinen hurma
mezar taşlarında cenneti sembolize etmek-
tedir. Seslitaş Köyü Mezarlığı’nda bulunan
Hüseyin Bey’e ait 1805 tarihli mezarın ba-
şucu şâhidesinin iki yanında hurma dalları
son derece plastik bir biçimde işlenmiştir
(Foto. 22). İshak Paşa Sarayı Mezarlığı ve
İshak Paşa Sarayı camisinin haziresine ait
mezar taşları üzerinde yer alan servi motif-
Ağrı Mezar Taşlarında Form ve Bezeme Unsurları 95
lerinin yanlarında ve üst kısımlarında da
stilize hurma dalları bol miktarda işlenmiş-
tir (Bkz. Foto. 20).
2.2.c. Yazı: İncelediğimiz Osmanlı
dönemi mezar taşları yazı bakımından ol-
dukça zengindir. Taşkın Köyü’nde bulunan
1604 tarihli şâhidede, Patnos Ziyaret Kö-
yü’nde bulunan XVII. ve XIX. yüzyıl Os-
manlı dönemi mezarlarında, Toprakkale
Köyü mezarlıklarında, Doğubayazıt ve
çevresindeki mezarlıklarda bulunan mezar
taşlarında temiz işçilikli yazılar görülmek-
tedir. Yazı karakteri olarak sülüs yazının
öncelikli olduğu mezar taşlarında Eski Ba-
yezid Mezarlığı’nda bulunan bir örnekte
talik yazıya da rastlanılmaktadır (Foto. 23).
Zarif kartuşlar içerisine yazılan is-
tifli sülüs yazılar özellikle İshak Paşa Sarayı
Mezarlığı’nda oldukça kaliteli bir işçilik
göstermektedir. Eski Bayezit Mezarlığı’na
ait bir şâhide parçası üzerinde görülen ay-
nalı sülüs yazısı ise başkent mezarlarında
karşımıza çıkan yazılarla yarışacak nitelik-
tedir.
2.3. Diğer Bezemeler
2.3.a. Kandil Motifi: Bölgedeki
Osmanlı dönemi mezar taşlarında çok yay-
gın görülmeyen bu motifin ilginç bir örneği
Doğubayazıt Seslitaş Köyü Mezarlığı’nda
bulunan 1805 tarihli Hüseyin Bey’e ait me-
zarın başucu şâhidesinin üst kısmında bu-
lunmakatadır. Daha çok bölgedeki Selçuklu
dönemi mezar taşlarında görülen kandil
motiflerinden farklı olarak burada yuvarlak
kemerli bir nişin içerisinde, kaidesi üçgen
formundaki bir şamdan üzerine oturtulmuş
bir mum olarak betimlenmiştir (Bkz. Foto.
22).
2.3.b. Sembolik İşaretler: Bölgede-
ki Osmanlı dönemi mezar taşları çeşitli
ikonografik anlamlar taşıyan sembol ve
işaretlerle de bezenmiştir.
2.3.b.1. Ay-Yıldız ve Hilal Motifi:
Osmanlı dönemi mezar taşlarındaki sembol
ve işaretlerin başında ay-yıldız ve hilal
motifleri gelmektedir.
Türk kültüründe astral bir simge
olarak ortaya çıkan daha sonra pigtogram
ve damga olarak kullanılan ay-yıldız (Esin,
2004: 59- 107; Arda, 2008: 21-32) motifi
Osmanlı dönemi mezar taşlarında da çok
sık kullanılmıştır. Ay-yıldız motifi mezarda
yatan kişinin şehit ya da asker olabileceği
fikrini de vermektedir. Seslitaş Köyü Me-
zarlığı’nda bulunan isimsiz bir mezarın
ayak taşının iç yüzeyinde iki hilalin arasına
yerleştirilen yıldız motifi de aynı anlayışı
temsil eder.
Mezar taşlarında sıklıkla kullanılan
hilal, genel anlamda İslami bir sembol ol-
masının yanı sıra Osmanlıyı da temsil et-
mektedir. Özellikle Doğubayazıt çevresin-
deki mezarlarda hilal motifi şâhidelerin ana
bezeme unsuru olarak karşımıza çıkmakta-
dır (Foto. 24). İnceldiğimiz mezarların bü-
yük çoğunluğunda, mezar taşının başlık
kısmının iç yüzeyinde bazen bir kaide üze-
rinde bazen de dairesel bir madalyon içeri-
sine yerleştirilen tek veya iç içe iki hilal
motifi bölgedeki mezar taşların en önemli
bezeme unsurunu oluşturmaktadır. Hilal
motifinin bezeme unsuru olarak kullanıldı-
ğı diğer mezarlıklar Eleşkirt Toprakkale
Köyü mezarlıklarıdır. Burada örnekler az
olmakla birlikte karakter olarak Doğubaya-
zıt örnekleri ile yakın bir benzerlik içerisin-
dedir.
2.3.b.2. İbrik Motifi: İncelediğimiz
mezar taşlarında görülen bir diğer motif de
ibrik motifidir (Foto. 25). Anadolu’nun
hemen her bölgesindeki mezar taşlarında
yaygın olarak karşımıza çıkan ve ölen kişi-
nin abdestli-namazlı bir kişi olduğunu
sembolize eden ibrik motifinin en güzel
örneklerden birisi Seslitaş Köyü Mezarlı-
ğı’nda isimsiz bir mezar şâhidesinin dış
yüzünde görülmektedir. Benzer örneklere
yakın bölge olan Ardahan-Çıldır mezar
taşlarında bolca rastlanmaktadır (Gündoğ-
du vd, 2001: 183).
96
Yusuf ÇETİN
2.3.b.3. Hançer, Kılıç ve Kalkan
Şeklindeki Silah Motifleri: Bölgedeki Os-
manlı dönemi mezar taşlarında karşımıza
çıkan bir diğer bezeme unsuru hançer, kılıç
ve kalkan şeklindeki silahlardır. Türk-İslam
mezar geleneğinde çok sık kullanılan silah
motifleri ölen kişinin asker olmasını ifade
ettiği gibi, ölüm nedenini belirtmek amacıy-
la da kullanılmıştır. Şehit, gazi, maktul
mezarlarında sıklıkla bu motiflerin kulla-
nılması bu anlayışı doğrulamaktadır (Ço-
ruhlu, 1997: 60-70, Berkli, 2006: 174-186),
Pektaş, 2001). Benzer örnekler yakın bölge-
ler olan Ardahan, Erzurum, Bitlis, Muş
mezar taşlarında sıklıkla karşımıza çıkmak-
tadır. Seslitaş Köyü Mezarlığı’nda bulunan
Hüseyin Bey’e ait 1805 tarihli mezar san-
dukasının kuzey taşında ve defineciler tara-
fından tahrip edilmiş ismi bilinmeyen bir
başka mezar sandukasının yan taşlarında
kılıç, kalkan ve hançer şeklinde silah motif-
leri görülmektedir (Foto. 26). Aynı mezar-
lıkta isimsiz bir mezarın ayak taşı şâhidesi-
nin iç yüzünde dik duran bir hançer motifi
bulunmaktadır. Hançer motifinin üst kıs-
mına iki hilal ve bir yıldız motifi yerleşti-
rilmiştir.
2.3.b.4. Taşçı Ustası İşaretleri (Mo-
nogramlar): İshak Paşa Sarayı Mezarlı-
ğı’nda bulunan sanduka formlu çocuk me-
zarlarının düzgün kesme taştan yapılmış alt
platformları üzerinde İshak Paşa Sarayı
duvarlarında görülen taşçı ustalarının mo-
nogramlarına benzer işaretler görülmekte-
dir (Foto. 27).
2.3.b.5. Güneş (Şua) Motifi: Ağrı
mezar taşlarında çok fazla örneği olmayan
güneş (şua) motifinin bir örneği Doğuba-
yazıt Seslitaş Köyü Mezarlığı’nda bulunan
1805 tarihli Hüseyin Bey’e ait mezarın aya-
kucu şâhidesinin iç yüzeyinde, üst kısmın-
da karşımıza çıkmaktadır (Foto. 28). Orta-
daki dairesel bir merkezden çıkan bu motif,
Anadolu Türk mezar taşlarında sıkça karşı-
laştığımız motiflerden birisidir. Güneş, tek
başına ısı, ışık ve yaşam kaynağıdır; gücün
ve yenilmezliğin sembolüdür. Genellikle
kozmolojik anlamda kullanımın yaygın
olarak görüldüğü bu motifin çeşitli mistik
anlamları da vardır (Arda, 2008: 21-32).
İslam sanatında tek başına, merkez motif
yahut göbek süslemesi (şemse) olarak da
kullanılmaktadır. Bu düzenleme bir mer-
kezden yönetilen kâinat düşüncesini çağrış-
tırmaktadır (Mülayim, 1999: 182). Bu motif
Osmanlı dönemi camilerinde mihrap ve
minber süslemelerinde de rozetler formun-
da kullanılmıştır.
2.3.b.6. Serpuş (Başlık): Osmanlı
dönemi mezar taşlarını kendinden önceki
dönemlerden ayıran birçok özelliği bulun-
masına rağmen bunların başında Serpuş
(Başlık) gelmektedir. Osmanlı toplumunda
kullanılan başlıkların genel biçimlerini XV.
yüzyıldan itibaren minyatürlerden ve yazılı
kaynaklardan öğreniyoruz (Doros- Koca-
man, 1984: 48-135). Barata, börk, dolma, fes,
kalpak, kavuk, keçe, külah, sarık, serpuş,
tac, tekke, üsküf gibi isimlerle anılan bu
başlıklar mezarda yatan kişinin sosyo-
ekonomik durumu, mesleği, ailesi gibi pek
çok konuda bilgi edinmemizi sağlayan
önemli verilerdendir (Laqueuer, 1997: 159,
163). Her biri ayrı ayrı adlandırılan bu baş-
lıkların tür anlamında en zengin örneklerin
görüldüğü yer Toprakkale Köyü Camii
Haziresi’dir. Osmanlı döneminde kaza
merkezi olan bu köyde özellikle yönetici ve
ulema sınıfına ait olan, mermerden yapıl-
mış sark ve kavuk formlu başlıklar dikkat
çekmektedir (Çetin, 2008: 38-39) (Foto. 29).
Günümüze ulaşabilen bu başlıklar-
dan bir tanesi sarık formlu başlık olup (Çe-
tin, 2012: 148) Osmanlı dönemi başlıklı
mezar taşlarında “Düşey Dilimli Sarıklar”
grubuna girmektedir (Çal, 2000: 208). Taşın
üzeri aşınmış olup sarık sarılan başlığın
tepesi görünmektedir. Sarık dilimleri ol-
dukça iri ve kalındır. Hafif kavisli ve yuka-
rıdan aşağıya doğru sarılmışlardır. Daha
çok ulema sınıfı tarafından giyilen bu başlık
türünün mezar taşlarında görülen en eski
örnekleri XVI. yüzyıla ait olup, bu başlıkla-
rın XVII. yüzyılda yapıldığı bilinmektedir
Ağrı Mezar Taşlarında Form ve Bezeme Unsurları 97
(Çal, 2000: 209). Benzer iki sarık formlu
başlık Patnos Taşkın Köyü Mezarlığı’nda
karşımıza çıkmaktadır. Burada sarık formu
hem başucu hem ayakucu şâhidesinde kul-
lanılmıştır (Çetin, 2010: 42).
Toprakkale Köyü Camii Hazire-
si’nde karşımıza çıkan bir diğer başlık türü
ise kavuk formlu olanlardır. Hazirede dört
örneğini tespit edebildiğimiz bu başlıklar-
dan birincisi beyaz mermerden olup Os-
manlı dönemi başlıklı mezar taşlarında
“Çubuklu Başlıklı, Taşkın Sarıklı Kavuklar”
grubuna girmektedir (Çal, 2000: 208). Başlık
düşey çubuklar halinde süslenmiştir. Sarı-
ğın yanları oldukça büyük ölçüde dışa taş-
kındır. Bu başlığın bir başka örneğinin sa-
dece üst kısmı kırık halde günümüze ulaş-
mıştır. Bu örnekte de başlığın üst kısmında
düşey çubuklar bulunmaktadır. Bu grupta-
ki ikinci örnek birinci örneğe form olarak
benzemekle birlikte başlık kısmının biraz
daha uzun tutulduğu görülmektedir. Bura-
da malzeme olarak birinci örnekten farklı
olarak gri tüf taşı kullanılmıştır. Bu gruptan
üçüncü örnek, her iki örnekten farklı olarak
başlık kısmı düz tutulmuştur. Osmanlı
dönemi başlıklı mezar taşlarında “Düz Kaş
Sarıklı Kavuklar” grubuna girmektedir
(Çal, 2000: 208). Gri tüften yapılmış bu ör-
nekte başlık kısmı ve sarığın üzeri tama-
men sade tutulmuştur. Daha çok XVIII.
yüzyıl mezar taşlarında yaygın olarak kul-
lanılan bu başlıklar kadı, zaim, kethüda gibi
memurlarda görülmektedir (Çal, 2000: 210).
Bu grubun yalın ve çubuksuz bir
örneği Patnos Taşkın Köyü Mezarlığı’nda,
dilimleri hafif kaba belirgin bir örnek ise
Patnos Ziyaret Köyü Mezarlığı’nın ortasın-
daki türbenin içinde yer alan bir mezar
taşında karşımıza çıkmaktadır. Burada
başlık kırıldığı için mezar taşına beton ile
tutturulmuştur (Çetin, 2012: 165).
2.3.c. Soyut İnsan Heykeli For-
munda Mezar Taşları
İslam Öncesi Türk sanatında yay-
gın olarak görülen ve İslam sonrası dö-
nemde de varlığını sürdüren insan formu
kazandırılmış mezar geleneğinin bazı ör-
neklerine Ağrı çevresinde de rastlanılmak-
tadır. Doğubayazıt Seslitaş Köyü Mezarlı-
ğı’nın kuzeydoğusunda bulunan gövdesi
moloz taşlarla belirlenmiş baş ve ayakucu
taşları gri tüf taşından yapılmış bir mezarın
başucu taşına yuvarlak başı ve gövdesi ile
insan vücudu formu kazandırılmıştır (Foto.
30). Bu taş, Orta Asya İslam Öncesi dönem-
de Göktürklerde yaygın olarak karşımıza
çıkan balbal denilen taş heykel geleneğinin
bir yansımasıdır (Mülayim, 1999: 133, İs-
kenderzade, 2010: 255-269). Taş heykellerde
görülen tüm yüz hatları ve vücut uzuvları-
nın İslami bir anlayışla tamamen soyutlaştı-
rılarak, bir baş, geniş bir omuz, inceltilen
bir bel ile insan formu vurgulanmıştır. Ben-
zer örnekler yakın bölge olan Çıldır-
Ardahan mezarlarında yaygın olarak gö-
rülmektedir (Berkli, 2006: 174-186, Akte-
mur, 2012).
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Mezar taşları bulundukları bölge-
nin tarihini aydınlatmada çok önemli ipuç-
ları sağlamalarının yanı sıra form ve beze-
me özellikleri ile yapıldıkları dönemin sa-
nat geleneklerini de en iyi yansıtan sanat
eserlerinin başında gelmektedirler. İli sınır-
ları içerisinde bulunan tarihi mezarlıklar-
daki mezar taşlarında form ve bezeme un-
surları Türk-İslam sanatının yayıldığı geniş
coğrafyada karşımıza çıkan mezar taşları ile
ortak özellikler göstermelerinin yanı sıra
yerel uygulamalara da sık sık yer verilmiş-
tir. Selçuklu, Karakoyunlu ve Akkoyunlu
dönemi mezar taşlarında daha çok Van
Gölü Havzası ve Ahlat gelenekleri ağırlıklı
olarak gözlemlenirken Osmanlı dönemi
mezar taşlarında Osmanlı coğrafyasında
karşımıza çıkan mezar taşı formları ve
bezmeleri dönemsel özellikleri ile uygu-
lanmıştır. Ancak, bu tarihi mezarlıklar içe-
98
Yusuf ÇETİN
risinde İshak Paşa Sarayı Mezarlığı’nda yer
alan mezar taşları gerek farklı formları ge-
rekse çok zengin bezeme özellikleri ile ade-
ta kendine özgü bir repertuarı sergilemek-
tedir. Bu mezarlıkta yer alan mezar taşla-
rında dikkati çeken bir diğer önemli husus
da bezemelerin İshak Paşa Sarayı bezeme
programı ile büyük ölçüde örtüşmesidir.
Ağrı’daki tarihi mezarlıkların bü-
yük bir bölümü henüz tescil edilmemiş ve
koruma altına alınmamıştır. Bu mezarlık-
larda bulunan kültür ve sanat tarihi bakı-
mından değerli mezar taşların çoğu insan
ve doğa tahribatı nedeni ile yok olma tehli-
kesi ile karşı karşıya kalmıştır. Özellikle
define avcıları bezemeli mezar taşları ve
sandukalar üzerinde yer alan sembollerden
farklı anlamlar çıkararak kırıp parçalamış-
lardır. Bazı mezar taşlarının üzerindeki
isim ve tarih bölümleri farklı amaçlarla
kasıtlı olarak kazılarak yok edilmiştir. Bu
mezar taşları bölge insanının taş işçiliğin-
deki estetik duygularını yansıtmanın ya-
nında, sosyo-kültürel işleyişi, yapıldıkları
döneme ait gelenekleri, inançları ve adetleri
de bize aktarmada önemli tanıklardır.
Bulundukları yerlerin tarihine ve
sanat geleneklerine ışık tutan, birer açık
hava müzesi konumundaki bu tarihi me-
zarlıklarda yer alan mezar taşlarının kay-
bolmadan gelecek nesillere ulaştırılmasının
sağlanması için envanterlerinin yapılması,
koruma altına alınması ve yerinde korun-
ması mümkün olmayanların da mutlaka
müzelere aktarılması gerekmektedir.
KAYNAKÇA
Aktemur, A. Murat (2007). “Ağrı ve Iğdır
Çevrelerindeki Koç-Koyun Heykeli
Formlu Mezar Taşları”, II. Uluslarara-
sı Ağrı Dağı ve Nuhun Gemisi Sem-
pozyumu Bildirileri Kitabı, İstanbul,
s. 568-577.
Aktemur, A. Murat (2008). “Nahcivan
Mümine Hatun Kümbeti Bahçesin-
deki Koç-Koyun Heykeli Formlu
Mezar Taşları”, III. Uluslararası Ağrı
Dağı ve Nuhun Gemisi Sempozyumu
Bildirileri Kitabı, Anakara, s. 400-
408.
Aktemur, A. Murat (2012), Ardahan Çevre-
sindeki Soyut İnsan Heykeli Formlu
Mezar Taşları, Erzurum: Eser Ofset
Matbaacılık.
Arda, Zuhal (2008). ”Türk Sanatı İkonogra-
fisinde Kün–Ay Motifleri ve Çağ-
daş Türk Resmine Yansıması”, Sel-
çuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eği-
tim Fakültesi Dergisi, S. 25, Konya, s.
21 -32.
Arslan, Ayşegül (2007). Edirne Üç Şerefeli
Camii Haziresi Mezar Taşları, Yayın-
lanmamış Yüksek Lisans Tezi, An-
kara: Gazi Üniversitesi Sosyal Bi-
limler Enstitüsü, Sanat Tarihi Bö-
lümü.
Ayverdi, E. Hakkı (1993). XVIII. Asırda Lale,
İstanbul.
Bakırcı, Naci (2006). Mevlevi Mezar Taşları,
Konya.
Berkli, Yunus (2006). “Ardahan-Çıldır Çev-
resinde Heykel Biçimli Mezar Taş-
larının Türk Sanatındaki Yeri ve
Önemi”, Güzel Sanatlar Fakültesi
Dergisi, S. 9, Erzurum, s. 174–186.
Çal, Halit (2000), “İstanbul Eyüp’teki Erkek
Mezar Taşlarında Başlıklar”, Tarihi,
Kültürü ve Sanatıyla III. Eyüp Sem-
pozyumu Tebliğleri (28- 30 Mayıs
1999), İstanbul, s. 206-225.
Çam, Nusret (1993). “Türk ve İslam Sanat-
larında Altı Kollu Yıldız (Mühr-i
Süleyman), Prof. Dr. Yılmaz Önge
Armağanı, Konya, s. 207-230.
Çetin, Yusuf (2008). "Eski Bir Osmanlı Kaza
Merkezi Olan Eleşkirt Toprakkale
Köyü'nde Bulunan Osmanlı Döne-
mi Mezarlıkları ve Mezar Taşları,
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar
Enstitüsü Dergisi, S. 21, Erzurum, s.
35-53.
Çetin, Yusuf (2009)."Doğubayazıt Çevre-
sinde Bulunan Tarihi Mezarlıklar
ve Mezar Taşları“, II. Uluslararası
Ağrı Mezar Taşlarında Form ve Bezeme Unsurları 99
Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempoz-
yumu Bildirileri Kitabı, İstanbul, s.
98-124.
Çetin, Yusuf (2010). “Patnos-Tutak Çevre-
sinde Türbe ve Tarihi Mezarlıklar”,
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar
Enstitüsü Dergisi, S. 24, Erzurum, s.
23-48.
Çetin, Yusuf–ŞAHİN, Kübra (2010). “Erzu-
rum Merkezde Bulunan Osmanlı
Dönemi Mezar Taşları Üzerindeki
Sembolik Motiflerin Bir Değerlen-
dirmesi”, Civilacademy Journal of So-
cial Sciences, Volume 8 Issue 2
Summer2010, İstanbul, 2010, p. 131-
151.
Çetin, Yusuf (2012). Tarihi Kalıntıları ve Kül-
türel Değerleri İle Ağrı (Genişletilmiş
2. Baskı), Ankara: İbrahim Çeçen
Üniversitesi Yayınları.
Çoruhlu, Yaşar (1997). “Orta Asya‘dan
Anadolu’ya Lahit veya Taş Sandu-
kalarda Görülen Hançer Bıçak Tas-
virlerinin Sembolizmi”, I. Eyüp Sul-
tan Sempozyumu Tebliğler, İstanbul,
s. 60-70.
Çulpan, Cevdet (1961), Serviler II, İstanbul.
Danık, Ertuğrul (1990). Koç ve At Şeklindeki
Tunceli Mezar Taşları, Ankara: Türk
Kültürünü Araştırma Enstitüsü Ya-
yınları.
Demiriz, Yıldız (1986). Osmanlı Kitap Sana-
tında Natüralist Üslupta Çiçekler, İs-
tanbul: Acar Matbaacılık Yayınları.
Esin, Emel (2004). “Kün-Ay. Ay Yıldız Mo-
tifinin Proto–Türk Devrinden Ha-
kanlara Kadar İkonografisi”, Orta
Asya’dan Osmanlıya Türk Sanatında
İkonografik Motifler, İstanbul, s. 59-
107.
Gümüştekin, Nuray (2011), Anadolu ve
Diğer Kültürlerde İşaret ve Simge-
lerde Anlam “, Balikesir University
Journal of Social Sciences Institute,
14/26. s. 103-117.
Gündoğdu, Hamza (1996). “Eski Bir Kültür
Merkezi Başköy”, Otlukbeli Paneli,
Otlukbeli-Erzincan, 1996, s. 135-142.
Gündoğdu, Hamza vd. (2001). Tarihi Kalın-
tıları İle Çıldır, Ankara: T.C. Çıldır
Kaymakamlığı Kültür Yayınları.
Gündoğdu, Hamza (2006). “Nahçıvan’dan
Figürlü Bir Mezar Taşının Düşün-
dürdükleri”, Atatürk Üniversitesi
Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi,
S.16, Erzurum, s. 49-57.
İskenderzade A., Lale (2010). “Göktürk
Dönemi İnsan Figürlü Taş Anıtlar”,
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi, S. 24, s. 255-269.
İşcan, Nejat (1980). Anadolu Mezar Taşları
Süslemeciliği, Eskişehir.
Karamağaralı, Beyhan (1992). Ahlat Mezar-
taşları, Ankara: Kültür Bakanlığı
Yayınları.
Kalfazade, Selda.-Ertuğrul, Özkan (1989).
“Kandil ve Kandilin Motif olarak
Anadolu Türk Sanatındaki Kulla-
nımı Üzerine” Sanat Tarihi Araştır-
maları Dergisi, C.II, S. 5, Ankara, s.
23-34.
Kırzioğlu, M. Fahrettin (1993), “Azerbay-
can ve Anadolu’da Türkistan’dan
Gelen Eski Milli-Gelenek: Kabirtaşı
Olarak Kullanılan Koyun ve At
Heykelleri”, X. Vakıf Haftası Kitabı,
Ankara: Vakıflar Genel Müdürlüğü
Yayınları, s. 133–160.
Kutlu, Hüseyin (2005). Kaybolan Medeniye-
timiz Hekimoğlu Ali Paşa Camii Hazi-
resi’ndeki Tarihi Mezar Taşları, İstan-
bul: Damla Yayınevi.
Laqueuer, H. Peter (1997). Hüve’l-Baki İstan-
bul’da Osmanlı Mezarlıkları ve Mezar
Taşları, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt
Yayınları.
Mülayim, Selçuk (1982). Anadolu Türk Mi-
marisinde Geometrik Süslemeler (Sel-
çuklu Çağı), Ankara: Kültür ve Tu-
rizm Bakanlığı Yayınları.
100
Yusuf ÇETİN
Mülayim, Selçuk (1999). Değişimin Tanıkları
Ortaçağ Türk Sanatında Süsleme ve
İkonografi, İstanbul: Kaknüs Yayın-
ları.
Özkurt, Kemal (2007). “ Vangölü Çevresi
Mezartaşlarında Kandil Motifi”, II.
Van Gölü Havzası Sempozyumu Bildi-
rileri Kitabı, Ankara, s. 131-142.
Pala, İskender (2006). “Mühr-i Süleyman”
TDV İslam Ansiklopedisi, C. 31, İs-
tanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Ya-
yınları, s.524-526.
Pektaş, Kadir (2001). Bitlis Tarihi Mezarlıkla-
rı ve Mezar Taşları, Ankara: Kültür
ve Turizm Bakanlığı Yayınları.
Sevgen, Nazmi (1950). “Anadolu’da Koyun
ve At Motifli Mezartaşları”, Tarih
Dünyası, C. 3, S. 8, İstanbul, s. 333–
336.
Uluçam, Abdüsselam (2000). Ortaçağ ve
Sonrasında Van Gölü Çevresi Mimar-
lığı I Van, Ankara: Kültür ve Turizm
Bakanlığı Yayınları.
Uluçam, Abdüsselam (2002). Ortaçağ ve
Sonrasında Van Gölü Çevresi Mimar-
lığı II Bitlis, Ankara: Kültür ve Tu-
rizm Bakanlığı Yayınları.
FOTOĞRAFLAR
Foto. 1. Lahit-sanduka formlu mezarlar Foto. 2. Şâhideli ve insan silueti işlenmiş
lahit-sandukalar
Foto. 3. Dikey formda şâhideli mezar taşları
Ağrı Mezar Taşlarında Form ve Bezeme Unsurları 101
Foto. 4. Koç-koyun formlu mezar taşları Foto. 5. 1. tip lahit-sanduka formlu mezar
Foto. 8. 4. tip lahit-sanduka formlu mezarlar
Foto. 9. Dikey formda şâhideli mezar taşları
Foto. 6. 2. tip lahit-sanduka formlu mezarlar Foto. 7. 3. tip lahit-sanduka formlu mezar
102
Yusuf ÇETİN
Foto. 10. Hotoz başlıklı kadın
mezar taşı Foto. 11. Mezar taşları üzerinde altı kollu yıldız motifleri
Foto. 13. Patnos Ziyaret Köyü mezarlığında bitki-
sel bezemeli mezar taşları Foto. 12. Selçuklu, Karakoyunlu ve Akkoyunlu
dönemi mezar taşlarında geometrik bezemeler
Foto. 14. Yüzeysel nişler ve sıralı kemerler Foto. 15. Şahide başlıklarında mukarnaslar
Ağrı Mezar Taşlarında Form ve Bezeme Unsurları 103
Foto. 16. Selçuklu, Karakoyunlu ve Akkoyunlu
dönemi mezar taşlarında yazı
Foto. 17. Lahit-sandukalar üzerinde Sem-
bolik işaretler ve damgalar
Foto. 18. Osmanlı dönemi mezar taşlarında
geometrik bezemeler Foto. 19. Osmanlı dönemi mezar taşlarında
bitkisel bezemeler
Foto. 20. Osmanlı dönemi mezar taşlarında
servi motifleri
Foto. 21. Osmanlı dönemi mezar taşlarında lale
motifleri
104
Yusuf ÇETİN
Foto. 23. Mezar taşında hurma ağacı motifi
Foto. 22. Osmanlı mezar taşlarında yazı
Foto. 24. Osmanlı dönemi mezar taşlarında
hilal motifi
Foto. 25.
İbrik motifi
Foto.26. Silah motifleri
Foto. 27. Taşçı ustası işaretleri
Foto. 28. Şua (Güneş) motifi
Ağrı Mezar Taşlarında Form ve Bezeme Unsurları 105
Foto. 29. Osmanlı dönemi mezar taşlarında
Sepuş (Başlık)
Foto. 30. Soyut insan heykeli formunda mezar
taşı
106
Yusuf ÇETİN