3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

57
3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA 1

description

3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA. BİYOLOJİK SİSTEMLER İLE HAYAT, CANLILIK, KİMYASAL MADDE İLİŞKİSİ. Biyoloji, ”hayat bilimi” manasına gelir. Biyolojik sistem, hayatlı sistemlerdir. - PowerPoint PPT Presentation

Transcript of 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Page 1: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

1

Page 2: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

BİYOLOJİK SİSTEMLER İLE HAYAT, CANLILIK, KİMYASAL MADDE İLİŞKİSİ Biyoloji, ”hayat bilimi” manasına gelir.

Biyolojik sistem, hayatlı sistemlerdir. İlköğretim, ortaöğretim, üniversite ve

lisansüstü seviyesinde biyoloji kitapları incelendiğinde, hayatı açıklamadığı görülecektir.

Kısacası biyoloji, canlılık ve ruhun devreye girdiği hayatı açıklamakta aciz kalır.

2

Page 3: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Günümüzde “Canlılık ve hayat nedir?” sorusuna verilen cevapların, canlılık ve hayatı açıklamaktan daha çok canlılık ve hayata görünüşte sebep olan perdeleri tarif etmeye yönelik olduğu görülür.

Havayı teneffüs etmemiz, su içmemiz veyahut beslenmemiz aldığımız gıdalardaki atom, molekül ve iyonların sebep olmasıyla cereyan eder. Böyle olması, canlılığın ve ruhla irtibatlı biyolojik hayatın, perdelere bağlı olarak devam etmesi içindir.

3

Page 4: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Sözgelimi, bir bakteri veya virüsün maddi yapısını oluşturan yapı taşları en ileri laboratuvarda bir araya getirilse bile, bu bir araya getirilen maddelerin canlı ve hayat sahibi olabilmesi; sebeplerin, hatta en büyük sebep olan insanın başarabileceği bir husus değildir. Bu durumda ölü bakteri veya ölü virüs elde etmiş olacağız.

Koparılan bir çiçeğin, koparmakla hiçbir maddesi eksilmediği hâlde, çiçek ölmüş, canlılık ve hayatı kalmamıştır. Canlılık ve hayatta, maddi hiçbir sebep yoktur.

4

Page 5: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Aslında canlılık ve hayatta var gibi görünen sebepler, perde olması için zahirde sebeptir. Biraz düşünülse bunların sebep olmadığı anlaşılacaktır.

Hayat denilen sırlı durum, bir anda belirtileriyle ortaya çıkmaktadır. Bu hâl, hayatın hakikatinin açıklamasını, fenlerin ve felsefenin dışında aramağa, bizi mecbur bırakmaktadır.

Evrenin en yüksek hakikati hayattır. Kâinatın ruhu, mayası, esası, neticesi, özü hayattır.

5

Page 6: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Biyolojik sistemlerdeki bütün atom, iyon ve moleküller kendilerine düşen görevi hiç aksatmadan yerine getirmektedirler. Bu görev, biyolojik sistemin yapısına, genel düzenine uygun bir uyum ve mükemmellik içinde sürdürülmektedir. Bu uyum ve mükemmellik, milyonlarca seneden beri müthiş bir yardımlaşma zinciri içerisinde devam etmektedir.

6

Page 7: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

İNSAN VÜCUDUNDAKİ ATOMLARIN ÖMRÜBazı atomların birkaç saniyelik ömürleri vardır.

Her senede iki defa, derece derece ve yavaş yavaş; insan vücudunun atomları tazelenmektedir.

Her bir ruh kaç yıl yaşamış ise; o kadar sene, insan bedenindeki atomlar komple yenilenmektedir. 5–6 senede insanın bütün atomları değişmektedir.

7

Page 8: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

ATOMLAR CANLI MIDIR?Bitki, hayvan ve insan olmak üzere üç grup

canlı varlık vardır. Canlılıkla, atomun canlılığı arasında

doğrudan bir ilişki yoktur. Dünyadaki canlıların bünyesindeki atomlar

canlı değildir. Canlılardaki atomlara cansız olarak kabul edilebilir. Canlılığın maddeyle ilişkisi doğrudan değildir.

8

Page 9: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Her bir cansız atom; canlı olan insan, hayvan, hatta bitki cismine girince, orada adeta canlılık kazanır. Bu canlı bünyeler, cansız atomlar için bir nevi misafirhane, kışla ve okul gibidir. Burada bir talim ve terbiye yarışındadırlar. Bu yarış; bütün atomların hayat sahibi olduğu bir yerde bulunabilmek içindir.

9

Page 10: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

BİLİNEN TEK CANLI MOLEKÜL: FULVİC ASİT (FULVİK ASİT)Fulvik asit; bütün elementleri ihtiva eden ve

molekül kütlesi 500 ile 2000 arasında olan bir organik moleküldür.

Fulvik asit; Türkiye’de Isparta’nın kazası Keçiborlu’da, dünyada ise Himalaya dağlarında ve ABD’nin Utah (Yuta) eyaletinde vb. bazı yerlerde yer altından çıkar.

10

Page 11: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Fulvik asit; magma tabakasından gelerek yeryüzüne ulaşan suların içinde bulunan kompleks bir bileşiktir.

Fulvik asidi 2005 yılı kasım ayında U.S. FDA [United States Food & Drug Administration] (Yunaytıd Steyts Fuud end Drog Edministreyşın) (ABD Gıda & İlaç İşletimi) ilaç olarak kabul etmiştir.

Fulvik asit, genetik bozukluğu birinci jenerasyonda kalıcı olarak düzeltir.

11

Page 12: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Fulvik asit organizmaya girdiğinde, acilen vücutta ihtiyaç olan maddeler sentezlenir.

Fulvik asit; lağım suyu, ağır metal iyonu, kimyasal kalıntı, kimyasal atık madde, kimyasal artık madde ve çeşitli zehirlerin karıştığı kirlenmiş suları 2 ay içerisinde berrak hâle getirir.

Fulvik asit zamanla humik aside dönüşür. Humik asit, siyah renktedir ve molekül kütlesi 1 000 000’dur.

12

Page 13: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Sülfato adıyla bilinen sülfonamitler, fulvik asit türevidir. Gelecekte birçok ilacın yerine geçeceği tahmin edilmektedir.

Fulvik asit, ölümcül olan en ağır gıda zehirlenmelerini, birkaç dakikada ortadan kaldırabilir.

Fulvik asit; bilinen sanki canlı gibi organik bir molekül olarak literatüre geçen tek organik maddedir.

13

Page 14: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Fulvik asidin bulunduğu sıvıda, 5 grup faydalı mikroorganizmaların tamamı bulunur.

5 grup faydalı mikroorganizma; fotosentez bakterileri, laktik asit bakterileri, mayalar, küf mantarları ve aktinomiset adıyla bilinen toprak mikroorganizmalarıdır.

Bu faydalı mikroorganizmalar, yeryüzüne çıktığında ısı, ışık ve oksijenle aktif hâle gelerek eşeysiz ve eşeyli üreme ile probiyotikleri üretirler.

14

Page 15: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Probiyotikler; doğal amino asit, vitamin, nükleeik asit, enzim, hormon, esansiyel yağ asidi, antioksidan, antibiyotik, antifungal, nano gıda zerresi, keton, sterol, tanen, flavon, flavonoit vb. biyoaktif maddelerdir.

Fulvik asidin bulunduğu sıvıda bu bileşiklerin tamamı doğaldır.

15

Page 16: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

ATOMLARIN HAREKETİCesedimiz, atomlardan oluşur. Cesedimiz, ruhumuzun evidir; elbisesi

değildir. İnsan vücudundaki atomların belli bir ömrü

vardır. Organizmadaki atomlar, sürekli

değişmektedir.Vücudun değiştirilmesi ve devamı için;

yıkılan, atılan atomların yerini dolduracak, onlar gibi çalışacak yeni atomlar lazımdır.

16

Page 17: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Yeni atomların insan vücuduna gelmesi için çeşitli bileşiklere ihtiyaç vardır. Bu bileşikler, alınan gıdalarla sağlanır.

Gıdalarla alınan bileşiklerdeki atomlar, giden atomların yerine dağıtılır.

Örneğin; kalsiyum kemiklere, demir kana, flor dişe, kükürt saça, fosfor beyne gider.

Beyinde ölen bir fosfor atomunun yerine gelen fosfor atomu; topraktan bitkiye, bitkiden hayvana, hayvandan insana, yenilen gıdalar ile geçmiş ve sonunda da beyne sevk olunmuştur.

17

Page 18: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Fosfor atomu bu yolculuğunda hangi şeye girmiş ise; görüyormuşçasına, duyuyormuşçasına, biliyormuşçasına muntazam hareket edip ve sonuçta gerekli olduğu yerine ve hedefine giderek, örneğin; beyne girmiş, oturmuş ve çalışmasına başlamıştır.

Bu bize, başlangıçta, o fosfor elementinin; hangi kişinin beyni içinse, o kişi için planlı olduğunu gösterir. “Her adamın alnında rızkı yazılıdır.” bilimsel bir gerçektir.

18

Page 19: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Atomların hareketi boşu boşuna değildir. Kendilerine uygun bir yükselme içindedirler: Elementteki atomlar maden derecesine, madendeki atomlar bitki hayat tabakasına, bitkideki atomlar hayvanın otlanması sonucu hayvan mertebesine, hayvandaki atomlar insanın beslenmesiyle insan hayatı makamına, insanın vücudundaki atomlar da süzüle süzüle saflaşarak beynin ve kalbin en ince ve kritik yerine çıkarlar.

19

Page 20: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Canlıların çekirdek ve tohumlarındaki atomlar, ağaca bir ruh hükmüne geçer. Ağacın bütün atomları içinde bir kısım atomların bu düzeye çıkmaları, o ağacın hayata sahip olması ve hayata hizmet etmesi gibi önemli görevleri yerine getirmesiyle anlaşılır.

20

Page 21: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Evrendeki atomların her birisi, her tür özelliğinde, her şey olabilme ihtimalinde iken, o atom sonsuz yollar içinde yalnız tek bir yola yönlenir, sınırsız durumlara girebilme alternatifinde sıyrılarak bir vaziyete girer, sayısız sıfatlardan bir sıfatla sıfatlanır. Doğru bir kanun üzerine programdaki hedefe doğru harekete başlar ve görev aldığı herhangi bir gerekliliği derhal yerine getirir. O faydalı hâllerin ortaya çıkması ancak o atomun o çeşit hareketiyle olabilir.

21

Page 22: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

SOLUNUM

C + O2 → CO2 + 94 kcal

22

Page 23: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

FOTOSENTEZ

6CO2 + 6H2O + güneş enerjisi + klorofil → C6H12O6 + 6O2

23

Page 24: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

ŞEKER PANCARININ ESAS MADDESİ OLAN SAKKAROZUN BİTKİDE OLUŞUMUNA AİT REAKSİYON DENKLEMİ

6CO2 + 6H2O + güneş enerjisi + klorofil → C6H12O6 + 6O2

C6H12O6 + C6H12O6 → C12H22O11 + H2O Glikoz Fruktoz Sakkaroz

24

Page 25: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

DİSAKKARİTLERİN SİNDİRİMİNİN REAKSİYON DENKLEMLERİ C12H22O11+ H2O + Sakkaraz → C6H12O6 + C6H12O6

Sakkaroz Glikoz Fruktoz

C12H22O11 + H2O + Maltaz → C6H12O6 + C6H12O6

Maltoz Glikoz Glikoz

C12H22O11 + H2O + Laktaz → C6H12O6 + C6H12O6

Laktoz Glikoz Galaktoz

25

Page 26: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

POLİSAKKARİTLERİN (NİŞASTA, SELÜLOZ VE GLİKOJEN) OLUŞUMUNA AİT REAKSİYON DENKLEMİ 6CO2 + 6H2O + güneş enerjisi + klorofil →

C6H12O6 + 6O2

nC6H12O6 → (C6H10O5)n H2O + (n–1)H2O Polisakkarit

26

Page 27: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

MİDE EKŞİMESİNDE KULLANILAN MİDE PASTİLLERİNİN GÖREVİNİN REAKSİYON DENKLEMİYLE GÖSTERİLMESİ

Mg(OH)2 + 2HCl → MgCl2 + 2H2O

Al(OH)3 + 3HCl → AlCl3 + 3H2O

27

Page 28: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

MİDE EKŞİMESİNDE KULLANILAN KARBONATIN GÖREVİNİN REAKSİYON DENKLEMİYLE GÖSTERİLMESİNaHCO3 + HCl → NaCl + H2O + CO2

28

Page 29: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

MİDE EKŞİMESİNDE İÇİLEN MADEN SODASININ GÖREVİNİN REAKSİYON DENKLEMİYLE GÖSTERİLMESİ

(HCO3)– + H+ → H2O + CO2

29

Page 30: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

YAŞAMIMIZDAKİ DOĞAL KARBOKSİLİK ASİTLERBütirik asit (Tereyağı asidi): Tereyağında

bulunur.Katı yağ asitleri (Palmitik asit, stearik

asit): Katı yağlarda bulunur.Sıvı yağ asitleri (Oleik asit, linoleik asit,

linolenik asit): Sıvı yağlarda bulunur.Sitrik asit (Limon asidi): Limonda

bulunur.Malik asit (Elma asidi): Elmada bulunur.

30

Page 31: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Asetik asit (Sirke asidi): Sirkedebulunur.

Okzalik asit: Kuzu kulağı bitkisindebulunur.

Laktik asit (Süt asidi): Yoğurtta, ekşimiş sütte ve yorulunca kaslarda bulunur.

Formik asit (Karınca asidi): Karınca salgısında ve ısırgan otunda bulunur.

Askorbik asit (C vitamini): Kuşburnu,limon, portakal vb. meyvelerde bulunur.

22 amino asit: Proteinlerin yapı taşıdır.

31

Page 32: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

4. ÇEVRE KİMYASI32

Page 33: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

ASİT YAĞMURUSO2 + ½O2 → SO3

SO3 + H2O ⇌ H2SO4

Filtresi olmayan fabrika bacalarından çıkan SO2 gazı; havadaki O2 ile birleşir, SO3 gazı oluşur. SO3 gazı; yağmur yağdığında H2O ile birleşir. Asit yağmuru adıyla bilinen H2SO4 meydana gelir.

33

Page 34: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

SULARIN ACILAŞMAMASI N2 + 3H2 ⇌ 2NH3 + 22 kcal

NH3 + H2O ⇌ NH4OH

Havada N2 ve H2 bulunduğu ve tepkime ekzotermik olduğu hâlde NH3 oluşmaz.

Oluşsaydı sular acılaşacaktı. NH3 , suları acılaştıran bir maddedir.

34

Page 35: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Asit Yağmurunun Çinko Olukları Aşındırması

Zn + H2SO4 → ZnSO4 + H2

35

Page 36: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

KÜRESEL ISINMAYA BAĞLI KURAKLIKTAN SÖZ ETMEK HATTA BUNA DAİR SOMUT VERİ BULMAYA ÇALIŞMAK BİLİMSEL SKANDALDIR Türkiye son senelerde kuraklık yaşıyor. Dünyada yağışlar azalmadı. Yağışlar yer değiştirdi.

36

Page 37: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Dünyanın bazı bölgeleri çok yağış alırken bazı bölgelerinin daha az yağış aldığını görüyoruz.

Örneğin; Türkiye’de yağışlar azaldı, Amerika’da yağışlar arttı.

Sorun da buradan çıkıyor.

37

Page 38: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

SİYANÜR YÖNTEMİYLE ALTIN ÇIKARTMAKBergama’da altının çıkartılmaması için, uzun

zaman yürüyüş yapıldı. Necip Hablemitoğlu ölümünden az önce siyanür yürüyüşünün bahane olduğunu açıklamıştı.

Bergama’da altın çıkarılmaya başlandı. Senede 100 ton siyanür kullanılıyor, tamamı yok ediliyor. Bu sebeple çevreye zararı olmuyor.

Ülkemizde çevreye atılan 265 000 ton siyanür vardır.

38

Page 39: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

NÜKLEER SANTRAL ATIKLARIYanmış yakıt, 10 sene yüksek sıcaklık ve basınca dayanıklı havuzda muhafaza edilir. Bu suretle radyoaktivitenin % 99’u ölmüş olur.

Kalan % 1’i plütonyumdur. Plütonyumun yarı ömrü 24 000 yıldır. Yenilse bile zararı olmaz. Plütonyum çeşitli şekillerde değerlendirilebilir veya depolanabilir.

Plütonyum atığı, tekrar yakıt olarak kullanılabiliyor; yapay elementtir.

39

Page 40: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

NÜKLEER SANTRALİN ZARARI YOKTUREvde veya iş yerinde otururken bile bir

nükleer santralin çevreye yaydığı radyasyondan 460–470 misli daha fazla radyasyona maruz kalınır. Reaktörün yanı başına oturulsa dahi bu kadar radyasyon olmaz.

Dünyanın her tarafında uranyum vardır.

40

Page 41: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Uranyum zamanla bozunup radona dönüşür veya başka bir element uranyuma dönüşür. Radon gazı her yerden geçer. Sürekli etki hâlindeyiz. Bunlar doğal ve faydalı olaylardır.

Ayrıca doğal kozmik ışınlarla gelen radyasyon bile, bir nükleer reaktörden gelen radyasyondan 120 kat daha fazladır.

Nükleer santraller, kaza durumunda ısınınca kendi kendini kapatıp zincirleme reaksiyonu kapatacak şekilde tasarlanmıştır.

41

Page 42: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Nükleer kaza riski ve çevreye zarar konusu ve iddiaları, kasıtlı ve cahilliğe bağlı abartılardır.

Soğutma suyu nedeniyle kaybolan enerji ihmal edilebilir boyuttadır.

42

Page 43: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

SAĞLIĞIMIZA ZARARLI KİMYASAL MADDELER

43

Page 44: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

SİYAH ZEYTİNLERİN ÇOĞUNDA ZEYTİN BOYASI VARDIRSiyah zeytinleri çabuk olgunlaştırmak için

hile amacıyla FeO formülü ile yazılan demir(II)oksit kullanılır. Zeytin boyası olarak bilinir.

44

Page 45: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

NARENİYE ETİLEN GAZI ODALARINDA BEKLETİLİRErken toplanan turunçgillerin kabuğu

yeşildir. Kabuğun doğal rengini alması için hile amacıyla turunçgiller, C2H4 (etilen) gazı odalarında bekletilir. Bu suretle; portakal, mandalina ve limonun erken toplandığı ve ekşi tatta olduğu anlaşılmamış olur.

45

Page 46: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

PİYASADAKİ YEŞİL ZEYTİNLERİN TAMAMI KOSTİKLİDİRNaOH (sodyum hidroksit)’in teknikteki adı

kostiktir. Piyasadaki yeşil zeytinlerin tamamı kostiklidir. Kostik; yeşil zeytini, normal süresinden çok daha kısa sürede, yaklaşık 5–6 günde sarartır. Kostikli zeytinlerin farklı istenmeyen bir kokusu olur. Kostik, siyah zeytinlerin rengini koyulaştırmak için de az da olsa kullanılır.

46

Page 47: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

ELMAYI SOY DA YE..!Elmanın kabuğu, çok faydalı olmasına rağmen

yenmemelidir. Elma, kabuğu soyularak yenmelidir; çünkü elma ağaçları, göz taşı veya gök taşı denilen CuSO4 çözeltisiyle ilaçlanır. Bol suyla yıkansa bile, kabukta Cu+2 kalır. Zehirli Cu+2 kalıntısı, en çok elma sapında bulunur. Karaciğer, Cu+2 ’nin yıkılması ve

kanda yükselmemesi için çok çalışır, sonunda iflas eder. Cu+2 düzeyinin kanda yükselmesi neticesinde Wilson adı verilen ölümcül karaciğer hastalığı baş gösterebilir.

47

Page 48: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

KLORSUZ DOĞAL KAYNAK SUYUNUN ÖNEMİ VE SU KRİSTALLERİDr. Masaru Emoto, Japon bilim adamıdır.

1943 yılında Japonya’da doğmuştur. Alternatif tıp doktorudur. Yaptığı deneylerden elde ettiği su kristalleri fotoğraflarını ‘’Suyun Verdiği Mesajlar’’ isimli kitabında yayınlamıştır.

48

Page 49: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Dr. Masaru Emoto “Su cansız bir madde değildir. Canlı ve duyguları algılayan kristallerden oluşmaktadır. Çevresinden pozitif ve negatif bilgileri alır ve ona göre tepki verir.” demektedir.

Suyun Verdiği Mesajlar adlı kitabında suyu çeşitli yönlerden ele alan Dr. Masaru Emoto, çalışmalarının bilimsel temelini oluştururken din gerçeğini de göz ardı etmemiştir.

49

Page 50: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Dr. Masaru Emoto şöyle demektedir: "21. asırda en önemli olayın ilimle dinin yeniden buluşması olacağını düşünüyorum. Eğer din olmasaydı insan aptallaşacak, modern ilim de hiçbir zaman ortaya çıkmayacaktı."

Kar tanelerinden hiçbirisinin birbirine benzemediği bilinmektedir. Bunun gibi su kristalleri de birbirinden farklıdır. Zaten karın sudan meydana geldiği de malumdur.

50

Page 51: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Dr. Masaru Emoto yaptığı deneylerde; temiz kaynaklardan alınan su örneklerinin ve kendilerine sevgi dolu sözcükler söylenen su örneklerinin aynen kar tanesi kristallerine benzeyen çok parlak, yoğun motifli, simetrik, estetik, çok ince dizayn edilmiş, çok renkli ve altıgen kristallerden oluştuklarını göstermiştir.

Demek ki iyi söylenen bir söz ve doğallık su üzerinde olumlu tesir yapıyor.

51

Page 52: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Dr. Masaru Emoto klorlu çeşme sularıyla, çevre kirliliğinin çok olduğu bölgelerden aldığı su örnekleriyle ve negatif düşüncelere maruz bırakılan su örnekleriyle yaptığı deney sonucunda ise kristal yapının bozulduğunu gözlemlemiştir. Küfür sözlerinin aksettiği suyun kristal yapısı tamamen parçalanıp dağılmıştır.

Demek ki kötü söylenen söz ve yapaylık da su üzerinde olumsuz etki yapıyor.

52

Page 53: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Dr. Masaru Emoto, bu çalışmalarıyla görünmeyen bir ruh âleminin varlığına da işaret etmektedir.

Dr. Masaru Emoto, dünyanın her tarafına konferanslar vermek üzere davet edilmektedir. Japonya, Avrupa ve Amerika’da yaptığı canlı deneylerle düşünce, davranış ve duygularımızın çevre üzerinde ne derece derin etkileri olduğunu göstermiştir.

53

Page 54: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Bu konu ile ilgili olarak Amerikan Holistik Tıp Derneği (American Holistic Medical Association) Başkanı Dr. Norman Shealy şu yorumu yapmıştır: ‘’Dünyanın yarısı sularla kaplıdır ve bizim vücudumuzun dörtte üçü de sudur. Su, bizim içinde yaşadığımız dördüncü boyutla ruhumuzun beşinci boyutu arasındaki bağlantıyı temsil eder. Suyun infrared (kızıl ötesi) IR ışınlarını emmesi gibi su ile ilgili pek çok çalışma, suyun gözle görünmeyen etkilerini meydana çıkartmıştır.

54

Page 55: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

Ancak, bu çalışmaların hiçbirisi Dr. Masaru Emoto’nun zarif çalışması ile boy ölçüşemez. Düşünce ve güzelliğin etkisi bundan evvel bu kadar iyi bir şekilde bilim adamlarınca hiç anlatılmamıştı.’’

Holistik düşünde; hayatın fiziksel, mental ve ruhsal yönlerine bağlantılı, bütüncül ve dengeli bakıştır. Başka bir ifadeyle bilim ve ruhun birleşmesiyle dünyayı algılamaktır.

Naturally Well mecmuasının editörü olan Dr. Marcus Laux ise şöyle bir yorum yapmıştır: 

55

Page 56: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

‘’Galileo, Newton, Einstein gibi Dr. Masaru Emoto’nun net vizyonu da bize hem kendimizi hem de evreni farklı bir şekilde algılamayı göstermiştir. Burada bilim ve ruh birleşerek bizim dünyayı algılayışımızla ilgili inkar edilemeyecek bir kuantum sıçraması yapmış, sağlığımızı kazanarak nasıl huzur duyabileceğimizi göstermiştir.’’

56

Page 57: 3. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA

SOSYAL ALANDA KULLANILAN KİMYA KELİME VE DEYİMLERİ

Kaynağa cıva akıtmak: Kaynağı kurutmak demektir.

Zırnık: Arsenik.Zırnık bile koklatmamak: En ufak bir şey bile

vermemek demektir.Cıva gibi: Yerinde duramayan.

57