Post on 22-Jul-2015
1
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İLETİŞİM YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANSI
MEDYA VE TOPLUMSAL BELLEK
SOKAK VE CADDE İSİMLERİNİN TOPLUMSAL BELLEK
BAĞLAMINDA İNCELENMESİ
Ümit ÜNKER
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Remziye Köse ÖZELÇİ
2015
2
SOKAK VE CADDE İSİMLERİNİN TOPLUMSAL BELLEK
BAĞLAMINDA İNCELENMESİ
Ümit ÜNKER
Final Ödevi
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Remziye Köse ÖZELÇİ
İstanbul, 2015
T.C.
YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ
İLETİŞİM YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
3
İÇİNDEKİLER
Giriş ............................................................................................................................. 5
I. BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE
1.1.Kollektif Hafıza .................................................................................................. 6
1.2.İletişim ve Bellek ................................................................................................ 7
1.3.Kültürel Bellek ................................................................................................... 7
II. SOKAK VE CADDE İSİMLERİNİN İNCELENMESİ
2.1.Necip Fazıl Kısakürek ......................................................................................... 8
2.2.Uğur Mumcu ....................................................................................................... 9
2.3.Hrant Dink ........................................................................................................... 9
IV. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ................................................................... 12
KAYNAKÇA ............................................................................................................ 13
4
Özet
Bu çalışmada Toplumsal Belleğin Sokak ve cadde isimlerinde kullanılarak nasıl bir
hatırlatma, hatırlama sürecinde yer aldığı incelenmektedir. Bellek kavramına
disiplinler arası bir ilgi olarak bakmak gerekir. İnsan belleği birçok şeyi kalıcı
hafızasına kaydeder ve belirli tetikleyiciler sayesinde o durum, olayı hatırlar.
Yaşanılan olayların bıraktıkları izler ve kodlar hatırlanma esnasında o an neler
hissedildiyse o şekilde ortaya çıkar. Toplumlarında bellekleri vardır ve birçok olay
yaşanır, kaydedilir, hatırlanır ya da unutulur, unutturulur. Toplumsal bellek bu
noktada kültürel olarak insanların tarih boyunca yaşadıkları sevindirici ve üzücü tüm
olayları kaydeder ve belirli anlarda, belirli tetikleyiciler ile hatırlanır ya da
unutturulur. Bu noktada önemli insanların isimlerinin toplum hafızasında kodlanmış
bir takım toplumsal olaylara konu olmuş halleri mevcuttur. Bu isimler yaşatılmak
istendiğinde karşımıza bazen bir anıt, bazen bir sokak ismi, bazen de bir okul, bina
v.b. şekilde tekrar çıkar. Ancak unutturulması isteniyorsa silinmeye, belirli olayların
tekrar tetiklenmesini önlemek amacıyla gizlenmeye de çalışıldığı bilinmektedir.
Anahtar Kelimeler: Toplumsal Bellek, Hafıza Mekanları, Sokak ve Cadde İsimleri
5
Giriş
Kent, sözün, diyalogun ve farklılıkların alanıdır. Bu anlamda, kusursuz bir
uyum alanı değil, aksine bir çatışma alanıdır. Farklı düşünenlerin, farklı edimlerin
ve kimliklerin bir arada olduğu bir zenginlikler alanıdır. Kürşat Bumin’e göre
de (Bumin, 1990; 50) gerçek kenti var eden ve ayırt eden en temel nitelikler
bunlardır. Öte yandan kent, “ birbiriyle çakıştırıldığında ya da birbirine
yaklaştırıldığında en iyi şekilde görülen işlevlerin kaçınılmaz bir toplanma yeri
olur: toplantıların, buluşmaların, karşılaşmaların, tıpkı kişilerarası ilişkilerde olduğu
gibi, birbirine eklendiği, şimdi kentin çevresine yayılmış kişisel olmayan geniş ağı
insani boyutlara indiren bir yer”dir (Mumford 1996; 169). 1 Kentlerin en aktif
yaşayan mekanları sokak ve caddeleri, kültür evleri gibi önemli alanlarında hem ayırt
edilmesi hem de ismi verilen kişinin manevi şahsiyetine verilen değerin
vurgulanması için mahalle, sokak, cadde isimlendirmelerinde önemli kişilerin
adlarına sıklıkla rastlamak mümkündür.
Bu çalışmada Necip Fazıl Kısakürek, Uğur Mumcu ve Hrant Dink gibi yakın
zamanın topluma mal olmuş önemli isimlerinin isimlerinin sokak ve caddelere
verilmesi ya da verilmemesi, niçin verilmediğinin gerekçeleri anlatılmaya
çalışılmıştır. Çalışmada zaten bilinen ancak daha da dikkatle incelendiğinde görülen
mahalle ve cadde isimlerinin verilişinde o bölge halkının yaşayış şekline uyumlu,
genelde de söz sahibi iktidar otoritenin siyasi görüşüne yakın olan isimlerin verildiği
ya da bu görüş ve duruşlara uzak olan isimlerin ise verilmediği hatta tüm çabalara
rağmen ret edilerek kabul edilmediği görülmüştür.
1 Yrd. Doç. Dr. Ayyıldız Esengül, Yrd. Doç. Dr. Taşbaşı Kaan (2014) ‘’Kentsel, Kamusal mekanlarda
Toplumsal Hareketler ve Eylem Pratikleri: İletişim Bilimleri açısından otorite alanlarına müdehale
olarak Hrant Dink eylemleri’’ Galatasaray Üniversitesi, İletişim Dergisi Sayı:21, S: 82
6
I.BÖLÜM
KAVRAMSAL ÇERÇEVE
1.1 KOLLEKTİF HAFIZA
Birden çok insanın birbiriyle deneyimlediği herhangi bir olayın belleklerinde
bıraktığı farklı izler, kolektif bir hafızanın oluştuğunun göstergesidir. Aynı olayı
deneyimleyen iki kişi, olayı farklı açılarıyla anımsayabilir, ancak anımsanan olay
tektir. Sosyal grupların herhangi bir olayı eşzamanlı yaşamalarına gerek yoktur.
Geçmiş bilgisinin paylaşımı ve aktarımı, kolektif hafızanın oluşumu için yeterlidir.
Aile, sosyal gruplar, kitle iletişim araçları bu bilgi akışının farklı kaynakları olabilir.
Bu kaynaklardan akan bilgi, bir süre sonra grubun sosyal hafızasını oluşturmaya
başlar.2 Bu noktada tarih boyunca yaşanan birçok önemli olayı bireyler birebir
yaşamamasına rağmen nesilden nesile aktırılan anlatım ortak bir hafıza oluşturur.
Devletler millet bütününü sağlamak amacıyla geçmişte kazanılmış zaferleri,
atalarının güçlerini ve vatanın bütünlüğünü nasıl sağladıklarını sürekli canlı tutarak,
okutulması, anlatılmasını sağlarlar. Bu şekilde bir savaşa katılmamış birey dahi o
savaşta çekilen acıları, savaşta kazanılan başarıları yaşamışçasına uyum sağlar.
Kollektif hafızada yaşanan bir suikast üzerinden zaman geçse de ve olaya tanıklık
edilmese de, eşzamanlı olay yaşanmamış olsa da geçmiş bilginin paylaşımı ve
aktarımdan dolayı bir ortak hafıza oluşur. Özellikle isimlerin gündemde tutulması
için sokak ve cadde isimleri olarak konulması, bir televizyon dizisi, sinema filmi
olarak çekilmesi, hakkında kitaplar yazılması da buna bir örnektir.
2 İnce Başaran Gökçe ‘’Medya ve Toplumsal Hafıza’’ Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2010 S. 11
7
1.2 İletişim ve Bellek
Halbwachs: Bireysel olarak kabul edilen hafızanın, toplumsal bir yanı olduğu üzerine
yazan, kolektif hafızadan söz eden ilk kişi olmuştur. Birey kaçınılmaz olarak bir
toplumun üyesidir ve bellek toplumsal bir olgudur, bireysel hafızanın birikimli olarak
oluşabilmesi için (geçmiş, şimdi, gelecek sürekliliği, anılar birikimi) bir toplumsal
bağlam ve üyelik (aidiyet-iyelik) gerekir. Mutlak bir yalnızlık içinde yaşayan kişinin
sosyal hafızası olmaz. Kendi tarihini/biyografisini oluşturan kişi bunu ancak diğer
kişileriyle olan iletişiminden, bağından hareketle yapar.3
Bellek iki ana noktada incelenir;
• İletişimsel Bellek
• Kültürel Bellek
1.2.1 İletişim Bellek
• Yaşayan bellektir. Genel olarak insanın yaşam süresi kadar kabul edilir.
Bireyin vefatı onun topluma katılımını, katkılarını da ortadan kaldırır.
• İki uç kuşağın (En yaşlı ve en genç kuşak) arasındaki kültürel, tarihsel v.b.
bilgi aktarımının gerçekleştiği süreç.
• Yaklaşık 80 yıllık bir sürede ortalama 4 kuşağı kapsadığı bir zamandır.
1.2.2 Kültürel Bellek Bellek
İnsanlar doğar, büyür ve yaşamlarını yitirirler. Bu süreç zarfında yaptıkları tüm
çalışmalar, katıldıkları olaylar vb. süreçler yaşamı boyunca onunla anılır ancak
kültürel bellekte birey yaşamını yitirse dahi yaptıklarının kaldığı bir bellek vardır.
Yaptığı özel çalışmalar, ardında bıraktıkları kültürel bellekle yaşar.
• Topluluğun ortaklaştığı değerlerdir. Ahlaki değerler, genel kabul görmüş
değerler, dil, vatan, din vs. ortaklıkları kurarlar.
• İnsan ömründen çok daha uzun yaşayan kök salarak tarihselleşen kültürel
kimliklerdir.
• Yasaklama, engelleme, yok sayma, bastırma gibi engellerle karşılaşan
kültürel belleğin “kültürel kimlik” bileşenleri zedelenir.
3 Depeli Gülsüm (2011) ‘’Kültürel Bellek: Hatırlayış ve Unutuluş’’ Hacettepe Üniversitesi İletişim
Fakültesi, Hafıza Çalıştayı, Nesin Matematik Köyü
8
II. BÖLÜM
SOKAK VE CADDE İSİMLERİNİN İNCELENMESİ
2.1. Necip Fazıl Sokağı
Ahmet Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs, 1904 yılında İstanbul doğmuş, 25 Mayıs
1983 yılında ise yine aynı şehirde vefat etmiştir. Türk ve İslamcı şair, yazar ve fikir
adamıdır. Necip Fazıl, 24 yaşındayken yayımladığı ikinci şiir kitabı Kaldırımlar ile
tanınmıştır. 1934 yılına kadar sadece şair olarak tanınmış ve o devirde Türk basınının
merkezi olan Bab-ı Ali’nin önde gelen isimleri arasında yer almıştır. 1934 yılında
Abdülhakim Arvasi ile tanıştıktan sonra büyük bir değişim yaşayan Kısakürek, 1943-
1978 arasında 512 sayı yayımlanan Büyük Doğu Dergisi yoluyla İslamcı görüşlerini
kamuoyuna duyuran ve Büyük Doğu Hareketi’ne önderlik eden bir siyasi eylemcidir.
Yaşar Nabi tarafından, “Bir mısrası Türk milletini ihya etmeye yeter” denilerek
övülmüştür.4
Necip Fazıl Kısakürek’in "Büyük Doğu" fikriyatından etkilenerek 15 Kasım 1975
tarihinde ortaya çıktığı iddia edilen, Osmanlı Devleti modelinde federatif yapılı bir
İslam Devleti kurulması amacını güden ve bu amaç doğrultusunda silahlı mücadele
yöntemini benimseyen bir dernek oluşmuştur. Necip Fazıl Sokağı İstanbul’un
Üsküdar İlçesinin Yavuztürk Mahallesinde bulunmaktadır. Ayrıca çok fazla sayıda
Türkiye’de Bulvar, Sokak ve cadde isimlerinde de Necip Fazıl ismi yer almaktadır.
İlköğretim okullarında ve İmam Hatip Liselerine de ismi verilmiştir. Necip Fazıl
Kısakürek toplumsal bellek’te İslamcı şair, yazar ve fikir adamı olarak kabul edilir ve
Müslüman Türk toplumu için önemli bir yere sahip olduğundan birçok sokak ve
caddeye ismi verilerek yaşatılmaya ve sürekli hatırlanmasına olanak sağlanmıştır.
Mahalle, bulvar, cadde, sokak, kültür evleri isimlerinin belirlenmesinde toplumun
hassasiyetlerinin göz önünde bulundurulması ve bu tür yerlerin isimleri
değiştirilirken o yörede yaşayan halkın ne düşündüğünün öğrenilmesi önemlidir.
Toplumsal hafızada yer eden önemli sanatçıların isimleri, birçok zaman yerel
yönetimlerin değişmesi ile siyasi görüşe yakın olan o dönemki otoritelerin isimleri ile
kaldırılmış ya da yeniden konulmuştur. 1993 yılında İstanbul İli, Bahçelievler
İlçesinde Bakırköy Belediyesi tarafından Rıfat Ilgaz Kültür merkezini açılmıştır.
Kısa bir süre sonra yerel yönetimin değişmesi ile Rıfat Ilgaz Kültür merkezi adı
Necip Fazıl Kültür Merkezi olarak değiştirilmiştir. Necip Fazıl Kısakürek’in ailesi de
bu değişikliği itiraz etmiştir ancak buna rağmen Rıfat Ilgaz ismi kaldırılmış ve Necip
Fazıl Kısakürek ismi konulmuştur.5
4 Üsküdar Belediyesi Sokak İsimleri Tarihçesi 13.1.2015 Erişim: http://www.uskudar.bel.tr/tr-
TR/hizmet/Yayinlar/Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI.pdf 5 25.1.2015 Kanın Teklifi Metni: Türkiye Büyük Millet Meclisi Erişim:
http://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-1536.pdf
9
2.2. Uğur Mumcu Sokağı
Türk gazeteci, araştırmacı ve yazar olan Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da
Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması
sonucu suikaste kurban giderek yaşamını yitirmiştir. Mumcu'nun eşi Güldal
Mumcu'yu ziyaretleri sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Cinayeti çözmenin, devletin
namus borcu olduğu"nu belirtmişlerdir. Ölümünün ardından 22 yıl geçmesine
rağmen suikastin failleri hala yakalanamamıştır. Bu durum toplumsal belleğin her yıl
Uğur Mumcu’yu anma törenleri ile artan bir baskı yaratmış ve kendi ismini taşıyan
sokakta anma törenleri yapılarak Uğur Mumcu unutturulmamaya çalışılmıştır. Evinin
hemen karşısına anıt yaptırılmıştır.
24 Ocak 2015 tarihinde ölümünün 22. Yılında adını taşıyan sokağında, evinin tam
karşısında yaptırılan anıta binlerce kişi katılmış ve Uğur Mumcu gibi faili meçhul
cinayetlerle hayatını kaybeden birçok gazeteci ve aydını da aynı anda anmışlardır.
İstanbul İlinin Şişli İlçesinde de anıtı bulunan Mumcu için anma törenleri yapılmıştır.
Ülkenin birçok ilinde ve İlçesinde hatırlanmış ve anılmıştır. Toplumsal Bellek’te
Uğur Mumcu bir simge olmuş ve her yıl bu cinayet hatırlanmış ve katillerinin
bulunması için duyurular, bildiriler yayınlanmıştır. Ana akım bir kısım medyada yer
alan Uğur Mumcu ölüm yıldönümü, diğer medya guruplarında haber dahi
yapılmamıştır. Ancak tüm iletişim kanallarının yoğun olarak kullanılmaya başlandığı
günümüzde özellikle sosyal medyada bu konuya fazlaca dikkat çekilmiştir.
Hafıza mekanları olarak toplum kamusal alanlarda kendilerini, düşüncülerini ifade
etmek ve burada olayla ilgili kişileri sembolleştirmek ister. Bu nedenle sokak, cadde,
ve mekanlara verilen isimlerin toplumsal hafıza açısından önemi büyüktür.
2.3. Hrant Dink Sokağı
Türkiye’li Ermeni gazeteci-entelektüel yazar Hrant Dink 19 Ocak 2007 tarihinde
Şişli Halaskargazi caddesinde, genel yayın yönetmenliğini yaptığı Agos gazetesi
önünde öldürülmüştür. Bu olayın hemen sonrasında yüzlerce insan kentin otorite
mekanlarından olan Taksim meydanında toplanmış ve oradan da Agos gazetesi
binasının önüne kadar yürümüştür. Tansiyonun epey yüksek olduğu bu günde
insanlar tepkilerini belirtmek adına otoriteye karşı bir duruş sergilemişlerdir. Hrant
Dink’in katilinin yakalanması için bekleyiş sadece Televizyonlardan değil, bizzat
sokaklarda Agos gazetesinin önünde nöbet tutarcasına gerçekleşmiştir. İletişim
araçlarının tamamı kullanılarak katilin bulunması sürecinde halk yoğun baskı
kurmaya başlamıştır. Sosyal medya, cep telefonları, sms, mail vb. tüm iletişim
araçları ile olay gündemde tutulmuştur. Halkın yoğun tepkisi tansiyonu yüksek bir
iletişim ortamı yaratmıştır.
Dink’in öldürülmesi yalnızca İstanbul’da değil, Türkiye genelinde yaklaşık
20 ilde protesto edilmiştir. Ortak slogan “Hepimiz Hrant Dink’iz, hepimiz
Ermeniyiz”, ortak talep ise “Saldırının ardındaki bağlantıların tüm çıplaklığıyla
ortaya çıkartılması” olmuştur. Bu talep, dava sürecinin sonuna kadar da temel
10
mesele olarak öne çıkmıştır. 19 Ocak 2007’de televizyon ekranlarında, web
sayfalarında, radyo anonslarında; ana akım medya araçlarının ve alternatif medya
kanallarının sahnelerinde duyurulan Hrant Dink’in Agos Gazetesi önünde vurulduğu
haberinin ardından, aktivistler, yurttaşlar ve sivil toplum örgütleri SMS’ler,
elektronik mesajlar, elektronik ortamdaki ağlar yoluyla, protesto etmek üzere Taksim
Meydanı’ndan Agos’a yürüyeceklerini duyurdular. Böylece haberin duyulmasıyla
kendiliğinden oluşan hareketin sahne aldığı ilk yer Taksim Meydanı’ydı. Hrant
Dink’in, genel yayın yönetmeni olduğu ve önünde öldürüldüğü Agos Gazetesi,
eylemcilerin varış noktası olurken, tüm bu süreçte gazetenin kendisi ve üzerinde
bulunduğu cadde ile gazetenin önü de son derece önemli bir temsil haline
gelmiştir.6 Bu bağlamda olayın gerçekleştiği caddenin Hrant Dink Caddesi olması
yönünde talepler başlamış, bu talepler tüm iletişim ağlarından duyurularak toplumsal
bellek’te yerini unutulmaması için alması istenmiştir. Ancak otoriteler tarafından bu
kabul görmemiş ve belirli bir gurubun bu talebinin diğer başka bir gurubu rahatsız
edebileceği ve sokak isminin değiştirilmesinin gereksiz olduğu görüşünü ortaya
koymuşlardır. Dink'in adı, Türkiye'den önce, 29 Ocak 2008'de Fransa'nın Lyon
kentinde bir sokağa verilmişti. Yine Fransa'nın Marsilya kentinde de bir sokağın adı
12 Haziran 2009'da düzenlenen törenle Hrant Dink Sokağı olarak değiştirildi.7
Ermeni vatandaşların yoğun olarak yaşadığı İstanbul, Şişli ilçesinde ‘’1925 yılında
Jacques Pervititch tarafından çizilen Pangaltı ve Kurtuluş bölgesi planlarında cadde
ve sokak isimlerinin bilinçli bir şekilde değiştirildiği görülüyor. Özellikle 1934
yılından sonra semtin gayrimüslim kimliğini yansıtan isimler bütünüyle yok ediliyor.
Örneğin “Feriköy Fırın Sokak”, 1925 haritalarında Feriköy-Ermeni Kilise ismiyle
yer alıyor. Frenk Kilise isimli sokak “Satırcı Sokak” olarak değiştiriliyor. Moskof
Kilise, “Dershane Sokak” yapılırken Papaz Köprüsü yerine “Yaya Köprüsü”, Mimar
Andre yerine “Koçyiğit”, Yanaki yerine “Can Eriği”, Aya Kiryaki yerine
“Teşrifatçı”, Papayanni yerine “Remzi Baba” isimleri veriliyor.’’8
8 yıllık bir aradan sonra tüm girişimlere rağmen kabul edilmeyen ‘’Hrant Dink
Caddesi’’ ismi belirli bir topluluk tarafından eylemle değiştirilmiştir. Ergenekon
Caddesi, tabelası üzerine Hrant Dink caddesi tabelası yerleştirilmiştir. Her yıl 19
Ocak tarihinde bu cadde de ve çeşitli diğer kamusal meydanlarda anma eylemleri
gerçekleştirilmektedir. Türkiye’de faili meçhul cinayetlerdeki rolü bilinen
‘Ergenekon’ isminin bu sokakta bulunması ismimin ‘’Hrant Dink’’ olarak
değiştirilmesini talep eden topluluğu oldukça rahatsız etmiştir.
6 Yrd. Doç. Dr. Ayyıldız Esengül, Yrd. Doç. Dr. Taşbaşı Kaan (2014) ‘’Kentsel, Kamusal mekanlarda
Toplumsal Hareketler ve Eylem Pratikleri: İletişim Bilimleri açısından otorite alanlarına müdehale
olarak Hrant Dink eylemleri’’ Galatasaray Üniversitesi, İletişim Dergisi Sayı:21, S: 83,84,89
7 İstanbul BİA Haber Merkezi, 13 Şubat 2009 Erişim: http://bianet.org/bianet/ifade-
ozgurlugu/115813-hrant-dink-in-adi-sisli-de-bir-sokaga-verilecek 25.1.2015
8 T24 İnternet gazetesi, 21 Mayıs 2012 Erişim: http://t24.com.tr/haber/sarigul-sislide-hrant-dink-
caddesi-icin-calisma-baslatti,204449
11
Şekil 1: Hrant Dink Caddesi, İstanbul, BİA Haber Merkezi, 9 Şubat 20109
Tüm bu girişimlere karşın İstanbul’da Hrant Dink adına bir cadde veya sokağa resmi
olarak isim verilmemiş, otorite tarafından ‘’Emniyet açısından sakıncalı’’
gerekçesiyle ret edilmiştir. Şişli Belediyesi bu bölgede Hrant Dink adına küçük bir
taş dikerek anıtlaştırdı. Ölümünün ardından geçen 8 yıl sonrasında 19 Ocak 2015
tarihinde cadde isminin resmi olarak Hrant Dink Caddesi şeklinde değiştirilmesi için
imza toplanmaya başlanmıştır. Toplanan imzalar ana akım medya ve alternatif
medyada yer almış ve duyurularak toplumsal bellek tekrar canlandırılmıştır.
2013 yılında Malatya Belediyesi ise, kentte 2 bin 400 cadde ve sokak adını yeniden
belirlemiş ve Hrant Dink’in adını, Malatya’da doğduğu evin bulunduğu sokağa
vermiştir.
Hrant Dink’in bir Ermeni olması, resmi olarak kabul edilmemiş ve sözde Ermeni
soykırımı olarak kaynaklarda geçen 1915 yılında 1,5-2 Milyon kişinin öldürüldüğü
iddiasının 100. yılında belirli bir gurubun sokak ve cadde ismi olarak kabul
edilmesinin yoğun ısrarını toplumsal belleğin bu noktada hatırlatılarak canlanmasını
ve Hrant Dink’in ismi ile yaşatılmasını sağladığı görüşün yaygınlaştığı
görülmektedir.
9 Şekil 1: Hrant Dink Caddesi, İstanbul, BİA Haber Merkezi, 9 Şubat 2010 Erişim:
http://bianet.org/bianet/azinliklar/119939-hrant-dink-caddesi-akp-engeline-takildi 25.1.2015
12
IV. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Toplumsal bellek, insan ömründen çok daha uzun ve kalıcı bir bellektir. Kollektif
belleğin hatırlanış veya unutuluş için kullanıldığı ve bu sayede ortak bir bellek
oluşturulduğu, çoğu zaman bunun üzerinden bir algı yönetimi yapıldığı
bilinmektedir. İnsanlar yaşamları boyunca kalıcı eserler bırakmak isterler, çünkü
kültürel bellek kişinin yaşamı sonrasında da yaşar. Çalışmada yer alan önemli
isimlerden bazıları olan Necip Fazıl Kısakürek, Uğur Mumcu ve Hrant Dink’de
kültürel hafızalarda yerini almış ve halen ortak bellekte yaşayan hatırlanan önemli
şahsiyetlerdir.
Necip Fazıl Kısakürek’in yaşamı boyunca iz bırakan çalışmaları, eserleri, şiirleri ve
islami, muhafazakar duruşu onu kendisi ile aynı görüşü savunan ya da ona sempati
duyan insanlar için önemli kılmıştır. İsminin bir bulvara, sokağa, caddeye, kültür
evine verilişi kültürel bellekte hatırlanışı sağlamak amacıyla ve maneviyatına
duyulan saygının bir göstergesi olarak kabul görür. Bu fikre, duruşa ve savunuşa ters
düşünen insanlar içinse bazen rahatsızlık verici olabilmektedir. Aynen Uğur Mumcu
ve Hrant Dink’de olduğu gibi her ikisi de özgürlükleri savunan, aydın, gazeteci ve
yazarlardır. Duruşları ve savundukları fikirler gereği sol tabanda yoğunlaşan kültürel
bellek hatırlanışını, bu tabana zıt olan taraflarca unutturulmak istenmektedir.
Sokak ve Cadde isimleri halka en yakın ve en canlı alanlardır. Buralarda bulunan
isimlerin kültürel bellek açıcısından önemi büyüktür. Örneğin Şişli ilçesinde yıllar
önce Ermenilerin yoğun yaşadığı ve sokak isimlerinin ermeni düşünürlerden oluşan
alanları daha sonra kaldırılarak Türk ve Müslüman düşünür, sanatçı, zanaatkarların
isimleri ile değiştirilmiştir. Bu bazen de ve çoğu kez siyasi bir araç olarak kullanılan
bir şeydir ki, her seçim sonrası değişen iktidar otorite kendi fikirlerine yakın olan ya
da fikirlerini benimsedikleri kişilerin isimleri ile bir önceki yine kendilerine göre
uyumsuz duran kişilerin isimlerini değiştirirler böylece bir yandan bir isimin
hatırlanışını sağlarken, diğer yandan bir isminden unutuluşunu sağlamış olurlar.
13
KAYNAKÇA
Yrd. Doç. Dr. Ayyıldız Esengül, Yrd. Doç. Dr. Taşbaşı Kaan (2014) ‘’Kentsel,
Kamusal mekanlarda Toplumsal Hareketler ve Eylem Pratikleri: İletişim Bilimleri
açısından otorite alanlarına müdehale olarak Hrant Dink eylemleri’’ Galatasaray
Üniversitesi, İletişim Dergisi Sayı:21, S: 82
İnce Başaran Gökçe ‘’Medya ve Toplumsal Hafıza’’ Ege Üniversitesi İletişim
Fakültesi, 2010 S. 11
Depeli Gülsüm (2011) ‘’Kültürel Bellek: Hatırlayış ve Unutuluş’’ Hacettepe
Üniversitesi İletişim Fakültesi, Hafıza Çalıştayı, Nesin Matematik Köyü
Üsküdar Belediyesi Sokak İsimleri Tarihçesi 13.1.2015 Erişim:
http://www.uskudar.bel.tr/tr-TR/hizmet/Yayinlar/Uskudar-Sokak-isimleri-
TARIHCESI.pdf
25.1.2015 Kanın Teklifi Metni: Türkiye Büyük Millet Meclisi Erişim:
http://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-1536.pdf
Yrd. Doç. Dr. Ayyıldız Esengül, Yrd. Doç. Dr. Taşbaşı Kaan (2014) ‘’Kentsel,
Kamusal mekanlarda Toplumsal Hareketler ve Eylem Pratikleri: İletişim Bilimleri
açısından otorite alanlarına müdehale olarak Hrant Dink eylemleri’’ Galatasaray
Üniversitesi, İletişim Dergisi Sayı:21, S: 83,84,89
İstanbul BİA Haber Merkezi, 13 Şubat 2009 Erişim: http://bianet.org/bianet/ifade-
ozgurlugu/115813-hrant-dink-in-adi-sisli-de-bir-sokaga-verilecek 25.1.2015
T24 İnternet gazetesi, 21 Mayıs 2012 Erişim: http://t24.com.tr/haber/sarigul-sislide-
hrant-dink-caddesi-icin-calisma-baslatti,204449
Şekil 1: Hrant Dink Caddesi, İstanbul, BİA Haber Merkezi, 9 Şubat 2010 Erişim:
http://bianet.org/bianet/azinliklar/119939-hrant-dink-caddesi-akp-engeline-takildi 25.1.2015