Ateroskleroz En Son

Post on 18-Dec-2014

992 views 4 download

description

 

Transcript of Ateroskleroz En Son

MATERNAL SMOKING IN PREGNANCY IS ASSOCIATED WITH CHOLESTEROL DEVELOPMENT IN THE OFFSPRING : A 27-YEAR FOLLOW-UP STUDY

Vincent W.V. Jaddoe a,b, , Maria A.J. de Ridder a, Annette P.M. van den Elzen a,∗Albert Hofmana, Cuno S.P.M. Uiterwaal c, Jacqueline C.M. Witteman a

March, 2007

Hatice KURUCU 0101060197

GEBELİK DÖNEMİNDE SİGARA TÜKETİMİNİN, ÇOCUĞUN UZUN DÖNEM KOLESTEROL DENGESi ÜZERİNE ETKİSİ: 27 YIL SÜREN BİR ÇALIŞMA

İntrauterin dönemde sigaraya maruziyetin ileri yaşlarda total, HDL ve LDL kolesterol düzeyleri ile ilişkisi

İntrauterin dönemde sigaraya maruziyetDüşük doğum tartısıSpontan abortusPlasental hastalıklarKardiyovasküler hasarPerinatal ve neonatal mortalitede

artışKonjenital malformasyonlarEntelektüel fonksiyonlarda bozulmaÇocukluk dönemi maligniteleriAni çocuk ölümü sendromu

Fetal Orijin Hipotezi

İntrauterin yaşamda fetusu etkileyen uyaranlar ve fetal ortamın özellikleri, yaşam boyu etkisini sürdürecek olan yapısal, metabolik ve fizyolojik adaptasyon mekanizmaları ile sonuçlanır; buna PROGRAMLANMA denir.

Sigara, yetersiz fetal beslenmenin yanında, metabolik yollar ile de fetusa zarar verir.

Hasarı belirlemek için doğum tartısı bir parametre olarak kullanılır.

Fetal orijin hipotezine göre düşük doğum tartısı, oluşabilecek tabloların sonunda gelir; organizma kalıcı olarak değişime uğramıştır.

Sigaranın fetusa etkileri ve yarattığı risk, sanılanın çok daha üzerinde ve daha geniş kapsamlıdır.

Annenin sigara içmesi öncelikle abdominal büyümeyi içeren periferal yapıları etkileyerek, asimetrik büyüme geriliğine neden olur.

• Abdominal çevrenin küçüklüğü; bozulmuş hepatik büyüme, gelişme ve fonksiyonu için bir gösterge olabilir ki, bu lipid metabolizmasını da etkiler.

Sigaranın çocuklar üzerinde ileri dönemlerde obezite, hipertansiyon ve diğer kardiyovasküler hastalıklarla ilişkisi yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.

Bugüne kadar bildiklerimiz sigaranın, kendisi de başka bir kardiyovasküler hastalık risk faktörü olan kan kolesterolleri üzerine olan etkilerini belirlemek için yetersizdir.

Gebelik süresince sigara kullanımının,

doğan bebekte çocukluktan erişkinlik dönemine kadar, HDL, LDL ve total kolesterol seviyeleri üzerine olan etkisinin araştırılması

AMAÇ

YÖNTEMLER 1975-1978 yılları arasında

Hollanda’nın banliyölerinden Zoetermeer kentinde yaşayan 5-19 yaş arasındaki 5670 çocuk arasından 4649’u çalışmaya dahil edilmiş;

Bu olgulardan 596’sı rastgele seçilerek EPOZ (Epidemiological Preventive Organization Zoetermeer) prospektif kohort çalışmasına alınmıştır.

YÖNTEMLER

Çocuklar araştırma merkezine 1975-1993 yılları arasında her yıl ve en son 2002 yılında, her yılın aynı ayında ve tercihen günün aynı saatinde gelmişlerdir.

Bu yıllık takibe cevap yıldan yıla, 1993 yılında %81’e (n=483); 2002 yılında %61’e (n=362) düşmüştür.

GEBELİK VE DOĞUM BİLGİLERİ 1993 yılında tüm ailelere gönderilen

anketler ile hamilelikte sigara öyküsü sorgulanmıştır.

Gönderilen 448 anketten 353’ü tamamlanmıştı, bunların ise 350 ‘si (%90) sigara öykü bilgisi taşımakta ve annelerin 71 tanesi (%20.2) sigara öyküsü vermekteydi.

Takibe alınan çocuk ailelerinden 425 babanın ve 454 annenin tüm bilgilerine eksiksiz olarak ulaşılabildi.

Çocuklara her takipte doldurtulan yaşam tarzı ve alışkanlık bilgilerine dair anketler ailelere de uygulanmıştır.

ÖLÇÜMLER

HDL, LDL ve total kolesterol tayini Boy ve tartı ölçümleri BMI hesabı Sigara ve alkol kullanma alışkanlığı Yaşam tarzına ilişkin bilgiler

LABORATUAR ANALİZİ Serum total kolesterolü 1983-1993 arası otomatize

bir enzimatik metot ile; (CHOD/PAP High Performance,Boehringer Mannheim, FRG)

HDL için fosfofungstat metodu minör bir uyarlama ile, LDL için ise polivinil sülfat (boehringer Mannheim, FRG) yöntemi kullanılmıştır.

1989’dan itibaren otomatize analizler Technicon Auto Analyser-II system (Technicon Instruments, Tarrytown, NY, USA) ile, dondurulmuş serum örnekleri Kone Specific Analyzer (Kone Instruments, Espoo, Finland)

2002’de total kolesterol otomatize enzimatik bir prosedür ile Roche CHOD-PAP kiti kullanılarak ölçülmüştür.

Tüm ölçümler Epidemiology&Biostatistics at the Erasmus Medical Center, Rotterdam, the Netherlands merkezinde yapılmıştır.

VERİ ANALİZİ Temel sonuçlar tekrarlanan HDL, LDL ve

total kolesterol ölçümlere dayanmaktadır.

Yaş ve elde edilen sonuçlar arasındaki ilişki , fraksiyonel polinomiyaller kullanılarak modellendi ve yaş ve yaş-0.5 birimlerini içeren en uygun model kullanıldı.

Temel formül şu şekilde yazılabilir:

Total cholesterol = β0 + β1 × smoking in pregnancy+β2 × gender + β3 × age + β4 × age−0.5

+β5 × smoking in pregnancy × age

Sonucu anlamlı derecede etkileyebilecek diğer faktörler:Ölçüm sırasındaki ağırlıkBoyBMI Sigara ve alkol alışkanlıklarıSosyoekonomik durumDoğum tartısı

Takiplerle elde edilen sonuçlar, yukarıdaki faktörler üzerinden düzeltmeler yapılarak tekrar değerlendirilmiştir.

SONUÇLAR

Adolesan dönemden önce, sigara içen anne çocuklarında içmeyen anne çocuklarından daha düşük total kolesterol seviyesi görülürken;

Bu durum ergenlikten sonra tersine dönmüş, sigaraya maruz kalmış çocuklarda total kolesterol her 10 yılda 0,12 mmol/l daha fazla artmıştır.

Total Kolesterol

SONUÇLAR

BMI standart deviasyon skoru > 1 olan orta derecede yüksek kilolu çocuklarda ise total kolesterol artışı her 10 yılda 0.39 mmol/l daha fazla olmuştur.

Total Kolesterol

SONUÇLAR

Sigara içen anne çocuklarında HDL kolesterol konsantrasyonları daima 0,05 mmol/l daha düşük bir grafik çizmiş iken;

LDL kolesterol konsantrasyonları 0,19 mmol/l daha yüksek düzeyde izlemiştir.

HDL ve LDL Kolesterol

Bu 27 yıl süren araştırma, gebelik döneminde sigara tüketiminin, yıllar içinde Total kolesterol üzerinde önce düşük bir profil; ergenlik döneminden sonra ise daha hızlı bir yükseliş eğrisi yarattığı;

HDL kolesterolün daha düşük ; LDL kolesterolün ise daha

yüksek seyretmesine neden olduğu sonucuna varmıştır.

Fetal yaşamda sigaraya maruz bırakılmış çocuklar, gerek kolesterol dengesinin bozulması, gerekse diğer kardiyovasküler faktörler sebebiyle erişkin dönemlerinde daha yüksek ateroskleroz riski ile karşı karşıyadır.

TÜTÜN TÜKETİMİNİN ORTAYA ÇIKARDIĞI ETKİ 11-YAŞINDAKİ SAĞLIKLI ÇOCUKLARDA ZAYIFLATILMIŞ ENDOTEL FONKSİYONUYLA BİRLİKTE İNCELENDİ.

CANSIN MEDİN

0101060025

GİRİŞ Sigara dumanına maruz kalmak

arteryel disfonksiyon, trombosit aktivasyonu, inflamasyon, oksidatif stres ve azalmış antioksidan savunma, olumsuz lipid profili, insülin direnci ve ateroskleroza neden olur.

Sigara dumanında bulunan toksinlerle etkileşime bağlı olarak mekanizması açıklanmıştır.

Beklenen şaşırtıcı bir şekilde, pasif sigara içmenin kardiyovasküler sistem üzerine zararları aktif sigara içimine göre daha kapsamlıdır.

AMAÇ

Arterial endotel

fonksiyonunu, sigara dumanının rastgele seçilmiş okul çocuklarında ateroskleroza olan etkisini göstermek ve önlemek için çalışma yapmak.

YÖNTEM

8 ile 11 yaşlarındaki rastgele seçilmiş olan çocuklarda serum kotinin konsantrasyonu yıllık olarak ölçüldü.

Bu çocuklar serum kotinin konsantrasyonlarına göre 3 gruba ayrıldı.kotinin içermeyen grup (tespit edilemeyen kotinine göre, n = 229), düşük kotinin içeren grup (0.2 ve 1.6 arasında kotinin ng / ml, n = 134) ve yüksek kotinin grup. (1.7 ng / ml = 39 N kotinin)

Şekil 1. Serum kotinin konsantrasyon değerlerinin dağılımı. Hem kotinin hemde ultrason verileri ile 11 yaşındaki çocuklarda ölçüldü. Ölçülebilir kotinin konsantrasyonları ile Çocuklar 2 gruba ayrıldı: yüksek kotinin grup (10th percentile üzerinde olan kotinin konsantrasyonu serum kotinin 1.7 - 6.8 ng/mL, n=39) ve düşük kotinin grup (serum kotinini 0.2 -1.6 ng/mL, n=134). Dikey çizgi yüksek kotinin konsantrasyonun cutoff noktasını gösterir.

Çocuk serum kotinin konsantrasyonları 8 ve 11 yaşları arasındaki çocuklardan her alınan kan örneğinde belirlenmiştir. Tüm yaş çocuklarında serum kotinin değerleri 441 çocuk için mümkündü.

Çocukların hiçbirinde takip sırasında, ama aktif sigara rapor edilmedi fakat aktif sigara için önerilen serum kotinin cut off değeri 15 ng / ml olması nedeniyle biz 10 yaşındaki bir çocuğun 100,8 ng/ ml olan serum kotinin konsantrasyon değerini dışladık.

11 yaşındaki çocuklarda kotinin ölçümleri 418 çocukta yapılan ultrason çalışmaları ve 402 çocukta yapılan brakiyal arter ölçümleri ile değerlendirildi.

Ultrason çalışmaları katılım oranları müdahale ve kontrol gruplarında benzerdi. Çalışmaya katılmamak için gösterilen ana nedenler, çocukların isteksizliği zaman eksikliği, korku ve ulaşım problemleriydi.

Akıma bağımlı vazodilatör yanıt 402 tane 11 yaşındaki çocuğun brakiyal arterlerinde yüksek çözünürlüklü ultrason ile incelendi.

Tüm çalışmalar, deneyimli bir damar sonographer ile 13,0 MHz lineer dönüştürücü (Acuson, Mountain View, Calif) Acuson Sequoia ve 512 anabilgisayar kullanılarak yapıldı.

Brakiyal arter çapı B mod ultrasonla reaktif hiperemi sırasında istirahat, ve dil altı nitrat yönetim sonucunda tespit edildi.

istirahat değerleri incelendi ve arteriyel akım Doppler sinyali ile ölçüldü.

Ergenlere uygun boyutları manşon ön kola 250mm basınçla 4 dk boyunca uygulandı ve bu şişmeyi takiben gelişen gevşeme sırasında akım azalması gözlendi.

İkinci inceleme 40-180 saniye boyunca sürekli uygulanan deflasyon manşonu ile yapılmıştır.

Dilatasyon sonrası genişleme yüzdesi 10 saniyelik aralıklarla değerlendirildi. Bu veri, bölge olarak 40 ile 180 saniye arasında hiperemi (AUC) sonrasındaki dilatasyon yanıt-zaman eğrisi altında tanımlanmıştır.

40 ve 180 saniyelik hiperemi sonrasında gelişen yanıtların zamansal gelişimi kotinin gruplarında benzerdir, ancak yanıtı yüksek kotinin değerleri düşürmüştür( grup P = 0,054).

Brakiyal arter dilatasyon yanıtına neden olan esas olarak arteryel endotel hücrelerinden serbestleşen nitik oksittir (NO) Damar düz kas yanıtının neden olduğu (endotel-bağımsız) dilatasyonu hesaplamak için 2 dil altı (50 mg +200 mg) verilmesinden 5 dk sonra maksimum arter çapı ölçülmüştür.

Dışarıdan uygulanan nitratlarla oluşan dilatasyon yanıtı endotelden bağımsız olan damar düz kas yanıtını düşündürdü.

Arka planda;11 yaş olarak, kilo 0,1 kg ve boy 0.1 cm’e yakın ölçüm yapan Harpenden stadiometer elektronik bir skala ile ölçüldü vücut kitle indeksi hesaplandı.

Çocuk cinsel olgunlaşma Tanner evrelemesine göre evrelendirildi.

Kan basıncı standart bir Tansiyon aleti ile sağ koldan 3 kez ölçüldü ortalama analizleri kullanılmıştır.

Yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterol ve trigliserid konsantrasyonları standart metodlar ile tespit edildi.serum düşük yoğunluklu lipoprotein değerleri Friedewald formülü ile hesaplandı.

serum yüksek duyarlıklı C-reaktif protein (hsCRP) değerleri bir immunoturbidimetric yöntem ile hesaplandı.

11 yaşındaki her çocuğun ziyareti sırasında aileler kendi sigara içme alışkanlığı doğrultusunda yöneltilen soruları cevapladı. (331 anne ve 239 baba)

Kotinin gruplarında ergenlik çocuklarına oranla VKİ, kan basıncı, serum lipid, veya hsCRP değerlerinde anlamlı farklar yoktur.

Ayrıca, kol taban çapı, manşon uygulamasından sonra oluşan kan akımında artış, ve endotel-bağımsız (maksimal nitrat aracılı) dilatasyon kotinin gruplarında benzerdi.

Diğer geleneksel kardiyovasküler risk faktörleri, ana sonuçlarını etkilemedi, çünkü risk faktörleri ve serum kotinin seviyeleri arasında hiçbir eğilim bulunmamıştır .

SONUÇçevresel sigara dumanına

maruz kalmanın doza bağımlı etkisi gösterilmiştir. yüksek kotinin konsantrasyonu tespit edilen çocuklarda diğer gruplara göre endotel fonksiyonu, daha fazla zayıflamıştır.

pasif sigaranın çocukluk çağında endotel fonksiyonu değiştirir böylece erken ateroskleroz gelişiminde önemli bir rolü vardır.

Endotel disfonksiyonu koroner arter hastalarında yaşanabilecek olayları önceden bildirmektedir.

Environmental Tobacco Smoke AndCardiometabolic Risk İn Young Children: ResultsFrom a Survey in South-West Germany

Gabriele Nagel, Frank J. Arnold, Manfred Wilhelm

European Heart Journal (2009)

Pasif Sigara İçiciliğinin Çocuklarda Oluşturduğu Kardiyometabolik Risk: Güney-Batı Almanya’da Düzenlenen Bir Anket Çalışmasının Sonuçları

Gökhan Karademir0101060027

· Pasif sigara içiciliği sonucu ortaya çıkan anormal düzeydeki kardiyometabolik biyomarkerları belirlemek.

· Pasif sigara içiciliği ile kardiyometabolik biyomarkerlarların serum düzeyleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymak.

Bu Çalışmada Ne Amaçlandı?

Pasif Sigara İçiciliği Kardiyometabolik Risk Artışı

Artmış Kardiyometabolik Risk!

Biyokimyasal Markerlar Ne Anlama Geliyor?Erişkinlerde IL-6 ve özellikle C-reaktif protein

metabolik sendrom ve kardiyovasküler hastalık için önemli risk faktörleridir.

Lipit metabolizması markerları olan apolipoprotein B ve lipoprotein ile ilişkili fosfolipaz A2 (Lp-PLA2) ‘nin kardiyovasküler hastağın habercisi olduğu gösterilmiştir.

Biyokimyasal Markerlar Ne Anlama Geliyor?Leptinin iştah ve bazal metabolizmayı

düzenleyerek beden kitle indeksinin belirlemesi nedeniyle koroner kalp hastalığı riski ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Adiponektin ise insülin duyarlılığını artırır ve yağ asiti metabolizmasında rol oynar.

Kardiyometabolik Risk?

Metodlar1) Çalışma Grubu

Baden-Wurttemberg eyaletindeki rasgele seçilen 6 okuldan 934 çocuk çalışmada yer almaları için davet edildi.536 ebeveynden aydınlatılmış onam formlarları alındı ve 4. sınıf öğrencilerinden(%47 erkek, %53 kız) çalışma grubu oluşturuldu.(Ekim 2004- Mart 2005)

Metodlar2) Sigara Dumanına Maruziyet

Sigara dumanına maruziyeti belirlemek için ‘Çocuğunuzun yaşadığı evde sigara içen var mı?’ sorusu yöneltildi ve evet-hayır şeklinde cevaplanması istendi.

Metodlar3) Diğer DeğişkenlerSonuçları etkileyebilecek diğer değişkenler

de dikkate alındı:Emzirme (hiç, 1-6 ay- 6 aydan uzun), doğum ağırlığı (2500 gramın altı ve üstü), anne ve babanın eğitim düzeyleri( ilkokul, ortaokul, lise).

Metodlar4) İstatistiksel Analiz

P değerleri X² testi kullanılarak hesaplanırken kategorisel veriler için Fisher testi, sigara dumanına maruziyetin derecelerindeki farklılıkları test etmek için de Kruskal–Wallis testi kullanıldı.

SonuçlarPasif sigara içiciliğinin erkeklerde C-reaktif protein, IL-6 ve leptin düzeylerinde; kızlarda ise leptin, Apo-A1, IL-6, Lp-PLA2 düzeylerinde önemli artışlara neden olduğu görüldü.

SonuçlarGünde 1-10 kez sigara

dumanına maruz kalan çocukların %50’sinde en az bir anormal kardiyometabolik marker düzeyi saptanırken ; günde 10’dan fazla sigara dumanına maruz kalanlarda bu oranın %70’e çıktığı görüldü.

SonuçlarÇocuklarda sigara

dumanına maruziyetin , hayatın erken döneminde aterosklerozu başlatabilecek inflamatuar yanıtın ve lipit metabolizmasındaki bozukluğun habercisi olan biomarker değerlerindeki değişiklik ile ilişkili olduğu görüldü!

Siz bu sunumu dinlerken yaklaşık 100 kişi sigara ve tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti...

Bu sürede sizce kaç çocuk sigara dumanına maruz kaldı?

Pasif Sigara İçiciliğini Önlemek Elimizde…