Post on 03-Jan-2020
” هالقرآن غنى فال فقر بعده والغنى دون“
اللهم فهمنا أسرار القرآن والحديث كما تحب وترض ى ! ووفقنا لخدمتهما
1.HAFTA
TEFSİR USÛLÜ’NÜN KAYNAKLARI
İLAHİYAT NE DEMEKTİR?
«Zaten bu fakültelerin adının 'İlahiyyat' olması bile
bu problemi kendi içinde barındırır. 'İlahiyyat' yani
Tanrısal Bilimler. Teoloji'nin karşılığı. Tanrılar vardır ve
bu tanrılara ilişkin teolojiler vardır. İşte ilahiyatta bunlar
öğrenilir….» ????
• Öyle ise «ilahiyat» denilince ne anlamalıyız?
• Kadim dönemde ilimlerin sınıflandırılmasında
şöyle bir sıralama yapılırdı:
• Giriş olan ilimler dışında: Bunlar ne idi: Kısaca Dil
bilimleri ve Mantık bilimleri
• Nasıldı ol hiyerarşi?:
• Tabiiyyat: Fizik Bilimler
• Riyaziyyat : Matematik Bilimler
• İlahiyyat : Metafizik bilimler
Bu ayrımın dayandığı temel şey bu ilimlerin
konusunun madde ve maddi ile olan alakası idi.
Tabiiyyat: Konusu madddeden bağımsız olamaz
Riyaziyyat: Konusu maddeden akıl(vehim) yoluyla
soyutlanabilir
İlahiyyat: Konusu madde ile birlikte asla
düşünülemez
Demek ki ne imiş!. İlahiyat tanrılar değil konusu
madde ile birlikte düşünülemeyen konuların. Yani o
kadar soyut ki bu konularda maddenin maddi olanın
kokusu bile giremez. Dolayısıyla zor bir iştir!
En soyut ne olabilir: Tabi ki Tanrı
“Leyse kemislihi şeyun”
“kullü ma hatara bibalik fallahu verae zâlik”
Öyle ise aklımızdan çıkarmamalıyız ki bizim adımımızı attığımız alan aslında en soyut olan alandır. Ancak hemen ifade etmek gerekir ki Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hak bize kendisini kişi tanrı olarak, bizim anlayışımıza uygun daha somut biçimde tenezzülen anlatmıştır. İnsan için başka bir şekilde anlatılması da mümkün değildir.
Yine ilave edelim ki en soyut alanla ilgileniyoruz ancak tabiiyyat ve riyaziyyattan da nasibimiz olmazsa ilgilendiğimiz bu alanın hakkını veremeyiz.
Din anlayışımız eskilerde kalmış olur. Bugün biraz onu yaşıyoruz
İlkelerimizi değiştirmeden onları temellendirdiğimiz unsurları zamanın ruhuna uygun hale getirmek durumundayız.
Tefsir Dersinin Önemi ve Derste Kullanılacak
Kaynaklar
Bildiğiniz üzere biz müslümanız. Yani? Biz belli ilkeleri, prensipleri (amentu) kabul ederek başkalarından farklılaşıyoruz.
Bizim bu farklılaşmamızı sağlayan ana unsur kendisinin âlemlerin Rabbi olan Allah tarafından bize gönderildiğini kabul ettiğimiz Kur’an’dır.
Kur’an bizim ilkelerimizin dayandığı, dünya ve ahiret tasavvurumuzun temel kaynağıdır. Yani bizim anlam ve değer dünyamızın temel dayanağı Kur’an’dır.
Onun düzgün bir şekilde anlaşılması, doğru bir şekilde yorumlanması ile mümkün olabilir. Bize bu imkanı sağlayan ilim dalı Tefsir ilmidir.
Kadim dönemde Tefsir ilmi en son okunan ilim
dalı idi. Medreseye giren bir öğrenci dil, mantık,
kelam, felsefe, fıkıh ve hadis ilmini tahsil ettikten
sonra Tefsir ilmini elde etmeye başlardı.
«Bütün kitaplar tek bir kitabın daha iyi
anlaşılması için okunur»
Bunun nedeni dediğimiz gibi klasik dünyada
ilimler değerler üzerinden sistematize edildiği için
bizim değer dünyamızın kaynağını konu alan ilim dalı
da en üste konumlandırılmıştı..
Ama siz şanslısınız) direk bu ilimden
başlıyorsunuz.
Nasıl işleneceği ve İmtihanlar
Dersimiz birleştirilmiş bir şekilde Tefsir usulü ve tarihi
şeklinde haftada üç saat ve bir dönem/bir yarı yıl olacak. Eski
programda haftada ikişer saat ve iki yarı yıl idi. Bologna süreciyle
birlikte böyle bir uygulama oldu.
Dolayısıyla biraz sıkıştırılmış ve yoğun bir ders yılı olacak.
Bundan sonraki derslerde tefsir metinleriyle, Ana Konular
ve Tefsir Problemleri dersleri ile karşılaşacaksınız.
Derslerde esas sorumluluk öğrenciye aittir. Artık siz
üniversite öğrencisisiniz. Sizi kimse arkanızdan itmeye
kalkmayacaktır…
KİTAPLAR
Sorumluluk Alanları ve İmtihanlar
* Kitap ve anlatılanlar
* Okunan kitaplar
İmtihanlar:
• 1 vize: 8. Hafta sonunda: %40
• 1 final: %60
Tefsir ne demektir?
• Tefsir[تفسير] kelimesi bildiğiniz üzere tefil babından türemiş bir kelimedir: “bir şeyi açıklamak ortaya çıkarmak kapalı bir şeyi açmak, parçalara ayırmak gibi kök anlamlarına gelir. Kur’an-ı Kerim de de tek bir yerde ve bu anlamda geçer: Furkan 25/33
وال يأتونك بمثل اال جاناك بالحق وأحسن تفسيرا•
• “Onlar sana bir mesel(örnek, kıyas) getirmeye görsünler[müşrikler seni böyle itirazlarla şüpheye düşürmek için ne söylerse söylesinler ] biz sana [işin gerçeğini ve en güzel açıklamasını] hakkı ve en güzel açıklamayı getiririz”
• Dolayısıyla Kur’an’daki anlamıyla bir ilim dalı olarak ıstılahî anlamı birbirine yakındır.
•
• NOT: Kelimelerin lügat anlamlarıyla ıstılahî terimsel anlamları arasındaki farkı gözetmek gerekir.
• Öyle ise Tefsir bir ilim olarak nasıl tarif edilmiştir:
• Pek çok tarif arasında bilmenizi ve ezberlemenizi
istediğim tarif şudur:
ى بقدر علم يبحث فيه عن القرآن الكريم من حيث داللته على مراد هللا تعال•الطاقة البشرية
• Tefsir: Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın muradına delalet
etmesi bakımından beşerin gücü yettiği ölçüde
araştırıldığı bir ilimdir.
Burada birkaç nokta var:
Konusu: Kur’an’ı Kerim
Hangi bakımdan: Allah’ın muradına delaleti bakımından
Delalet: Dil
Murad: Muktezayı hal
Bütün bunlar: Beşerin takati ölçüsünde…
Gayesi: Kur’an’da yer alan murad-ı ilahîyi ortaya çıkarmaktır
Tefsir: Kur’an’ın âyetlerinin indiği dönemde kasttettikleri
anlamları açıklayan bir ilimdir. Dolayısıyla Kur’an’ın tefsiri
tarihi anlama, indiği andaki anlama ulaşma çabasıdır. Murad-ı
ilahi ancak bu şekilde ortaya çıkabilir.
Aslında en çok siyer ve hadisle bağlantılı bir ilimdir.
NOT: Bir yazma tefsirin mukadddimesinden tefsir ilminin
gayesini insanda bulunan kuvveleri kemale erdirerek iki
dünyada da saadete ulaştırmak olduğunu ifade etmektedir ki
bu felsefe/ahlakı nin tarifi ve gayesidir.
Tefsir’le yakın anlamlı bir kelimemiz daha var:
TEVİL
• Tevil kelimesi netameli kelimelerden biridir. O da tefsir
gibi tefil babındandandır. Aslı ولا dir ki kök anlamı
itibariyle aslına dönmek demektir. Kur’an’da 15 yerde
geçer ve çoğunluk itibariyle akibet, sonuş bir şeyin ortaya
çıkması, bir şeyin hakikati mahiyeti gibi anlamlara gelir. Bir
sözün anlamı, açıklaması gibi anlamlara Kur’an’da gelmez.
• Kur’an’da kelam ile alakalı olarak bir sözde ileride olacağı
dile getirilen bir olayın zamanı geldiğinde ortaya çıkması
anlamına gelir.[Tahakkuk]
• Tevil kelimesi Tefsir kelimesiyle eş ve yakın anlamlı
olarak kullanılmıştır.
• En bilinen ıstılahî tanımı ki Fıkıh Usulü’ndeki tanımıdır: Bir sözü zahiri anlamı dışında ihtimali bulunduğu anlamlardan birine bu manayı destekleyen geçerli bir delil ve nedenle hamletmektir.”
• Bir sözü zahiri anlamı dışında başka anlamlara hamletmenin ise nedenleri olmalıdır:
• a. Lafız mecaz yoluyla da olsa bu manaya delalet edebilecek
• b. Tevil anlamı açık bir nassa ters düşmeyecek
• c. Şerî bir delile dayanmak
• Mesela Allah’a nisbet edilen vech (yüz) zât anlamında, ayn(göz) koruma, gözetme, meci(gelme) emrinin gelmesi gibi
• Tefsir ve Tevil arasındaki anlam farkını göz önündebulundurmakla beraber aslında bugün için yaptığımız şeybiraz tefsir biraz da tevildir.
DİKKAT EDİLECEK HUSUS:
• Tevil: Tefsirle ortaya çıkan anlamı bugünkü zemine taşıma çabasıdır.
Usul ne demektir?
• Asl kelimesinin çoğulu olup kelime olarak temel, esas,
dayanak, delil anlamlarına gelir.
• Terim anlamıyla: Bir ilim dalıyla ilgili bilgilerin
düzenli ve sistematik bir şekilde yerleştirilmesi ve
kullanılmasında esas alınan prensipler ve metodlar
demektir.
• Usul’e niye ihtiyaç duyarız?
Tefsir Usulü deyince ne anlıyoruz? Ne
anlamalıyız?“VUSULSÜZLÜĞÜMÜZ USULSÜZLÜĞÜMÜZDENDİR”
«Tefsir Usulü» değince aklımıza gelecek iki şey var:
1. Kur’an’ın ne dediğini anlama çabamızda uymamız gereken belli esas ve prensipler:
Özellikle dil ve bağlamla ilgili olanlar
2. Yine Kur’an’ın anlaşılması ve yorumlanması esnasında bilinmesi gereken alt yapı, zemin hazırlayıcı bilgiler. Kur’an tarihi ve Kur’an ilimleri denilen bilgiler bu alanı oluşturmaktadır.
Bugün Tefsir Usulü eserleri daha çok bu ikinci kısımda yer alan bilgilerden oluşmaktadır.
NOT: Bizim yani İslamî İlimler içerisinde anlama ve
yorumla usulü, daha çok Fıkıh Usul’ünde yoğunlaşmıştır.
Bu bakımdan Tefsir Usulü’nün bugün yeniden bir
metnin özellikle de dinî bir metnin nasıl anlaşılması ve
yorumlanması gerektiği hususunda eldeki birikim ve
mevcut birikimin harmanlanmasıyla yeniden bir usul
geliştirebilmeyi becermeliyiz.
vesselam
TEFSİR USULÜ KAYNAKLARI
A. Müstakil Eserler
B. Mukaddimeler
Müstakil Eserler
1. el-Camî Ulûme’l-Kur’an, Abdullah b. Vehb (ö.197/812)
Etbatu’t-tabiînin son halkasındandır. İmamMalik’(ö.179/795) öğrencilerindendir. En fazla fıkıh ve hadislemeşgul olmuştur. Malikî mezhebinin teşekkülünde büyük yeriolanlardan biridir. Başta Taberî (ö.310/923) olmak üzere pek çokmüfessirin de kaynakları arasındadır.
Eser Kur’an Tarihi ve Ulumu’l-Kur’an alanında çeşitlirivayetlerin toplandığı eserde yedi başlıkta beş ana konu hakkındarivayetler vardır. Eseri bu alandaki rivayetlerin yazıya geçirildiği ilkkaynaklardan olup Ulumu’l-Kur’an alanındaki en eski eserdir. Bueserde konular üzerinde herhangi bir yorumdan bahsetmekmümkün değildir.
Eserler\el_Cami_Abdullah b. Vehb.pdf
2. el-Akl ve Fehmu’l-Kur’an, Haris el-Muhasibî (ö.243/857)
Bağdat sûfî ekolünün öncülerinden birisidir. Eseri henüz sistemleşmemiş usule dair ilk kitaplardan olup gelecekte ortaya çıkacak daha teşekküllü kitapların oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu açıdan Tefsir usulü sahasında yazılmış ilk eser olarak kabul edilebilir.
Soru cevap formatında yazılmış olup ana konuları şöyledir:
Kur'an'ı anlamada temel şartlar (Fehmu'l-Kur'an ve hakikatu manahu),
1. Kur'an'ın faziletleri,
2. Kur'an okuyanın faziletleri,
3. Fıkhu'l-Kur'an (Kur'an'ın anlaşılması),
4. Muhkem-müteşabih,
5. Mekki-Medenî sureler,
6. Nesih,
7. Halku'l-Kur'an,
8. Kur'an'ın uslübu (takdim-tehir, izmar, zaid harfler),
9. Tilavette fasıl ve vasıl (el-mufassal ve el-mevsal),
10. Mezhepler arasındaki tartışmalar. (Allah'ın sıfatlan, ru'yetullah, ayetlerin tekran, Kur'an okuyaniann faziletleri, akıl, ilim, çeşitli kavramların anlamı, kimi mezheplerin yanlış anlayış ve yorumlan, bazı kelami konular.)
Eserler\el-Akl ve Fehmul Kuran_Muhasibi.pdf
3. el-Burhan fi Ulûmi’l-Kur’an, Ali b. İbrahim el-Hûfî (ö.430/1038)
«Ulûmu’l-Kur’an» terkibinin kullanıldığı ilk eserdir.
4. Fünûnu’l-Efnân fi Acâibi Ulumi’l-Kur’an, İbnu’l-Cevzî (597/1200)
5. el-İksir fi İlmi’t-Tefsir, Süleyman b. Abdulkavî et-Tûfî(ö.716/1316)
6. Mukaddime fi Usuli’t-Tefsir, İbn Teymiye (ö.728/1327)
7. el-Burhan fi Ulumi’l-Kur’an, Bedreddin ez-Zerkeşî (ö.794/1392)
Kurân ilimlerinin bütün konularını bir araya toplayan en câmi eserdir. 47 bölümden oluşur.
8. et-Teysir fi Kavâidi İlmi’t-Tefsir, Muhammed b. Süleyman el-Kâfiyeci(879/1478)
9. el-İtkan fî Ulûmi’l-Kur’an, Celaleddin es-Sûyûtî (ö.911/1505)
Kur’an ilimleri sahasında Zerkeşî’nin eserinden sonraki en önemli kaynaktır.
10. el-Fevzu’l-Kebir fi Usulî’t-Tefsir, Şah Veliyyullah ed-Dihlevî(ö.1176/1764)
Tefsir Mukaddimeleri
1. Taberî (ö.310/922), Câmiu’l-Beyan an Tevili Âyi’l-Kur’an
2. Rağıb el-İsfehânî (502/1108), Mukaddimetu’t-Tefsir
3. İbn Atıyye el-Endelûsî (ö.543/1148), Mukaddime [el-
Muharreru’l-Veciz]
4. Kurtubî (ö.671/1272), el-Cami li-Ahkâmi’l-Kur’an
5. Nisabûrî (ö.727/1326), Gârâibu’l-Kur’an ve Reğaibu’l-Furkan
6. İbn Cüzey el-Kelbî (ö.741/1340), et-Teshil li Ulûmi’t-Tenzil
7. Ebu Hayyan el-Endelûsî (ö.745/1344), el-Bahru’l-Muhît
8. İbn Kesir (ö. 774/1372), Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azim
9. Âlûsî (ö.1270/1853), Ruhu’l-Meânî
10. Cemaleddin el-Kasimî (ö.1332/1914), Mehâsinu’t-Tevil
Son Dönem Eselerinden
1. Muhammed Abdülazîm Zürkânî (ö. 1367/1948),Menahilu’l-İrfan
2. Ömer Nasushi Bilmen (ö.1971), Büyük Tefsir Tarihi(1.Cilt)
3. Subhi Salih (ö. 1986), Mebahis fi Ulumi’l-Kur’an
4. İsmail Cerrahoğlu, Tefsiru Usulü
Not: yukarıda söylenildiği üzere klasik «ulumul Kuran»literatürü içerisindeki bilgi malzemesi teknik anlamda birusul olmaktan ziyade Kur’an’la doğrudan ve dolaylımalumat içermektedir.