ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
DOKTORA TEZİ
Sadık GÖZEK
KÜMELENME VE TÜRKİYE’DE KIRSAL VE TARIMSAL KALKINMA AÇISINDAN UYGULANABİLİRLİĞİ
TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI
ADANA, 2012
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
KÜMELENME VE TÜRKİYE’DE KIRSAL VE TARIMSAL KALKINMA
AÇISINDAN UYGULANABİLİRLİĞİ
Sadık GÖZEK
DOKTORA TEZİ
TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI Bu Tez 30/07/2012 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu ile Kabul Edilmiştir. ……………………................. ………………………….. ……............................. Prof. Dr. Faruk EMEKSİZ Prof. Dr. Necat ÖREN Prof. Dr. Cuma AKBAY DANIŞMAN ÜYE ÜYE ...……………............... ...……………………………...………….. Prof. Dr. İsmet BOZ Doç. Dr. Müge KANTAR DAVRAN ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Tarım Ekonomisi Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No:
Prof. Dr. M. Rifat ULUSOY Enstitü Müdürü
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge ve fotoğrafların
kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
I
ÖZ
DOKTORA TEZİ
KÜMELENME VE TÜRKİYE’DE KIRSAL VE TARIMSAL KALKINMA AÇISINDAN UYGULANABİLİRLİĞİ
Sadık GÖZEK
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI
Danışman :Prof. Dr. Faruk EMEKSİZ Yıl: 2012, Sayfa: 220 Jüri :Prof. Dr. Faruk EMEKSİZ :Prof. Dr. Necat ÖREN :Prof. Dr. Cuma AKBAY :Prof. Dr. İsmet BOZ :Doç. Dr. Müge KANTAR DAVRAN
Türkiye’de son dönemde özellikle sektörel yoğunlaşma olan bölgelerde kümelenme yaklaşımının benimsenmesi ve uygulanması yönünde çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Söz konusu çalışmalar, Türkiye’de kümelenme potansiyeli taşıyan yerlere ve aktörler arasında kümelenmeye ciddi bir merak ve istek olduğunu göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Türkiye’de kamu politikalarına bakıldığında ise son yıllarda kümelenme kavramına önem verildiği ancak kümelenmenin net bir çerçeveye oturtulmadığı görülmektedir. Önümüzdeki süreçte kamu politikaları açısından kümelenme yaklaşımının nasıl benimseneceğine karar verilmesi beklenmektedir. Türkiye’de kümelenme yaklaşımının özellikle bölgesel ve kırsal kalkınma politikası açısından nasıl kullanılacağını araştıran yol gösterici bir çalışmaya ihtiyaç vardır.
Bu çalışmada ilk olarak kümelenme kavramının gelişimi konusunda literatür taraması yapılmış ve değişen bölgesel ve kırsal kalkınma politikaları çerçevesinde kümelenme kavramının konumuna ve yapısına değinilmiştir. Ayrıca, kümelenmelerin desteklenmesi için benimsenen modellere ve farklı ülke uygulamalarına yer verilmiştir. Mersin Tarım-Gıda, İzmir Organik Gıda ve Maraş Biberi Kümelerine anket ve SWOT analizi yapılmış ve kümelenme sonrası gelişmeleri değerlendirilmiştir. Bunun yanında, Türkiye’de kümelenmeye verilen önem ve hâlihazırda kümelenme yönünde verilen destekler değerlendirilmiştir. Çalışmanın neticesinde ise, Türkiye’de farklı politikalar arası uyum sağlanması ihtiyacına, kümelenme oluşumlarının desteklenmesi gerekliliğine ve bölgesel düzeyde işletmelerin rolü üzerine öneriler geliştirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Küme-Kümelenme, Kümelenme Politikası, Kırsal ve Bölgesel Kalkınma, Kümelenme Destekleri
II
ABSTRACT
PhD THESIS
CLUSTER AND ITS APPLICATION TO THE TERMS OF RURAL AND AGRICULTURAL DEVELOPMENT IN TURKEY
Sadık GÖZEK
ÇUKUROVA UNIVERSITY INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES DEPARTMENT OF AGRICULTURAL ECONOMICS
Supervisor :Prof. Dr. Faruk EMEKSİZ Year: 2012, Pages: 220 Jury :Prof. Dr. Faruk EMEKSİZ :Prof. Dr. Necat ÖREN :Prof. Dr. Cuma AKBAY :Prof. Dr. İsmet BOZ :Assoc. Prof. Dr. Müge KANTAR DAVRAN
Recently in Turkey, various studies are made concerning the adoption and implementation of clustering approach especially in the regions which have sectoral agglomerations. These studies draw special attention as they indicate the presence of a serious inquiry and motivation related to territories and actors with clustering potential in Turkey. When public policies in Turkey are examined, it is seen that clustering concept has recently drawn attention but it has not been elaborated in a clear-cut framework. In the forthcoming process how the clustering approach will be adopted in public policies is expected to be determined. In this study, it is aimed to point out the need for a guiding study in Turkey which explores how “the clustering approach” will be used especially in regional and rural development policy field.
In this study, at first, the literature background about development of "clustering concept" has been investigated and then it has been mentioned about the condition of clustering and the structure of clustering in view of the framework of changing regional and rural development policies. In addition, this study covers "the adopted models” -in order to support clustering- and also different countries' implementations in this field. Surveys and SWOT analysis have been applied on Mersin Agro-Food, İzmir Organic Food and Maras Pepper Clusters and their developments were evaluated after the process of clustering. Meanwhile, the importance given to the clustering in Turkey and the relevant supportive measures at present has been evaluated. As a conclusion, a model was proposed concerning, the need for integration among various policy fields, the necessity to support the clustering formations in Turkey, and the role of companies at regional level.
Keywords: Cluster-Clustering, Clustering Policy, Rural and Regional Development, Clustering Supports
III
TEŞEKKÜR
Çalışmamın gerçekleşmesinde katkı ve tavsiyelerini esirgemeyen başta
değerli danışman hocam Prof. Dr. Faruk EMEKSİZ’e, çalışmamın son halini
almasında katkı sağlayan Prof. Dr. Cuma AKBAY’a, Prof. Dr. İsmet BOZ’a,
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü öğretim üyeleri
ve çalışanlarına teşekkür ederim.
Eğitimim süresince yardımlarını ve katkılarını esirgemeyen ve her zaman
desteklerini yanımda hissettiğim aileme teşekkürü bir borç bilirim.
IV
İÇİNDEKİLER SAYFA
ÖZ ................................................................................................................................. I
ABSTRACT ................................................................................................................. II
TEŞEKKÜR ............................................................................................................... III
İÇİNDEKİLER .......................................................................................................... IV
ÇİZELGELER DİZİNİ ........................................................................................... VIII
ŞEKİLLER DİZİNİ ................................................................................................... XII
SİMGELER VE KISALTMALAR ......................................................................... XIV
1. GİRİŞ ....................................................................................................................... 1
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ........................................................................................ 5
3. MATERYAL VE METOD .................................................................................... 15
3.1. Materyal .......................................................................................................... 15
3.2. Metod ............................................................................................................. 15
4. BULGULAR VE TARTIŞMA ............................................................................. 17
4.1. Kümelenme Kavramı: Kümelenme Yaklaşımının Gerekçeleri ve Tanımı .... 17
4.1.1. Kümelenme Yaklaşımının Gerekçeleri ................................................ 20
4.1.2. Kümelenme Tanımı .............................................................................. 21
4.2. Kümelerin Yapısı, Oluşumu ve Yaşam Evreleri ............................................ 24
4.2.1 Kümelerin Yapısı .................................................................................. 24
4.2.2. Kümelerin Oluşumu ve Yaşam Evreleri ............................................ 28
4.3. Kümelerde İşbirliği ve Rekabet ...................................................................... 31
4.4. Kümelenmenin, Kümeye Dâhil Olan İşletmelere Sağlayacağı Avantajlar .... 36
4.5. Kümelenme Politikaları ve Stratejileri ........................................................... 40
4.5.1. Kümelenme Politikaları ...................................................................... 40
4.5.2. Küme Geliştirme Stratejileri .............................................................. 42
4.6. Türkiye’de ve Avrupa’da Kümelenme Politikaları ........................................ 45
4.6.1. Türkiye’de Kümelenme Politikaları ..................................................... 45
4.6.1.1. Türkiye’de Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi
Projesi ......................................................................................... 53
4.6.2. Avrupa’da Kümelenme Politikaları ..................................................... 58
V
4.6.2.1. Avrupa’da Kümelenme Politikalarına Genel Bakış .................. 58
4.6.2.2. Seçilmiş Bazı Ülkelerde Kümelenme Politikaları ...................... 62
4.6.2.2.(1). Belçika ...................................................................... 62
4.6.2.2.(2). Danimarka ................................................................. 63
4.6.2.2.(3). Almanya .................................................................... 63
4.6.2.2.(4). Yunanistan ................................................................ 64
4.6.2.2.(5). İspanya ...................................................................... 65
4.6.2.2.(6). Slovenya ................................................................... 67
4.6.2.2.(7). Macaristan ................................................................. 69
4.6.2.2.(8). Slovakya ................................................................... 71
4.6.2.2.(9). Fransa ........................................................................ 73
4.6.2.2.(10). İsveç ........................................................................ 75
4.7. Dünyada ve Türkiye’de Bazı Kümelenme Örnekleri ..................................... 77
4.7.1. Dünyada Bazı Kümelenme Örnekleri .................................................. 77
4.7.1.1. Kaliforniya Şarap Kümesi .......................................................... 77
4.7.1.2. Silikon Vadisi ............................................................................. 79
4.7.1.3. Doğu Polonya Lublin Bölgesi Kırsal Kümelenmesi .................. 81
4.7.1.4. Norveç Tarım-Gıda Kümelenmesi ............................................. 83
4.7.1.5. Norveç Deniz Kümesi ................................................................ 86
4.7.1.6. Macaristan Pannon Otomotiv Kümelenmesi (PANAC)
Girişimi ....................................................................................... 88
4.7.1.7. Macaristan Pannon Ahşap ve Mobilya Kümelenmesi
(PANFA) .................................................................................... 92
4.7.2. Türkiye’de Bazı Kümelenme Örnekleri ............................................... 95
4.7.2.1. Sultanahmet Bölgesi Turizm Sektörü Kümelenme
Çalışması .................................................................................... 96
4.7.2.2. Bartın İli Kümelenme Geliştirme Çalışması .............................. 97
4.7.2.3. OSTİM Savunma Sanayi Sektörü Kümesi Geliştirme
Projesi ......................................................................................... 98
4.7.2.4. GAP Bölgesi Kümelenme Çalışmaları-Adıyaman
Tekstil Kümesi ......................................................................... 100
VI
4.7.2.5. Konya Sanayi Odası Otomotiv Yan Sanayi Kümesi
Çalışmaları ................................................................................ 102
4.7.2.6. Mersin Tarım-Gıda Kümesi Çalışmaları .................................. 105
4.7.2.7. İzmir Organik Gıda Kümesi Çalışmaları ................................. 110
4.7.2.8. Türkiye’de Moda ve Tekstil İş Kümesi Oluşturulması
Projesi ....................................................................................... 115
4.7.2.9. Kahramanmaraş Biber Kümesi Çalışmaları ............................. 117
4.7.2.10. Ulusal KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi ....................... 120
4.8. Türkiye, Avrupa Birliği ve Uluslararası Kuruluşlar Tarafından
Kümelenme Faaliyetlerine Verilen Destekler .............................................. 124
4.8.1. Türkiye’de Kümelenme Faaliyetlerine Verilen Destekler .................. 124
4.8.1.1. Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Desteği-DTM ........ 124
4.8.1.2. İşbirliği Güç Birliği Destek Programı-KOSGEB ..................... 125
4.8.1.3. Tematik Proje Destek Programı-KOSGEB .............................. 127
4.8.1.4. Bölgesel Kalkınma Ajansları Mali Destek Programı ............... 128
4.8.1.5. TÜBİTAK-İŞBAP Destekleme Programı ................................ 129
4.8.1.6. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca Verilecek Olan
Küme Destek Programı ............................................................ 131
4.8.2. AB Tarafından Kümelenme Faaliyetlerine Verilen Destekler ........... 131
4.8.2.1. AB Katılım Öncesi Mali Yardımlar (IPA) Bölgesel
Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı .............................. 131
4.8.2.2. Yedinci Çerçeve Programı (Kapasiteler Özel Programı) ......... 136
4.8.2.3. AB Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı
2007-2013 (Girişimcilik ve Yenilik Programı (EIP)) .............. 138
4.8.2.4. Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu-(ERDF) ............................... 145
4.8.3. Uluslararası Kuruluşlar Tarafından Kümelenme Faaliyetlerine
Verilen Destekler-UNIDO-Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma
Teşkilatı ............................................................................................ 146
4.9. Türkiye’de Kırsal Kalkınma ........................................................................ 148
4.9.1. Ülkemizde Kırsal Kalkınma Politikaları ............................................ 150
4.9.2. Ülkemizde Kırsal Alanların Sorunları ve Kümelenme Alternatifi .... 153
VII
4.10. Mersin Gıda-Tarım, İzmir Organik Tarım ve Kahramanmaraş Biber
Kümesi Üyelerine Yönelik Anket Çalışmasının Bulguları ....................... 154
4.11. Mersin Gıda-Tarım Kümesi, İzmir Organik Tarım Kümesi ve
Kahramanmaraş Biber Kümesi Swot Analizi ............................................ 177
4.11.1. Mersin Gıda Tarım Kümesi ........................................................... 178
4.11.2. İzmir Organik Gıda Kümesi ........................................................... 179
4.11.3. Kahramanmaraş Biber Kümesi ...................................................... 181
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ............................................................................ 185
5.1. Sonuçlar ........................................................................................................ 185
5.2. Öneriler ......................................................................................................... 189
5.2.1. Türkiye’de Kümelenme Politikalarına Katkı Sağlayacak
Öneriler ............................................................................................... 189
5.2.2. Kümelerin Başarılı ve Sürdürülebilir Olması İçin Öneriler ............... 194
KAYNAKLAR ........................................................................................................ 201
ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................. 213
EKLER ..................................................................................................................... 215
VIII
ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA
Çizelge 4.1. Bölgesel Kalkınmanın Gelişim Süreci .................................................... 18
Çizelge 4.2. Kümelenme Politikaları Aşamaları ......................................................... 48
Çizelge 4.3. Kümelenme Yaklaşımının Diğer Politika Alanları Kesişimi .................. 50
Çizelge 4.4. Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi
Kapsamında Yol Haritaları Hazırlanan Kümeler .................................... 56
Çizelge 4.5. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı Kapsamında
Öne Çıkan İl ve Sektörler ........................................................................ 56
Çizelge 4.6. Norveç Tarım-Gıda Kümelenmesine Ar-Ge Tedariki ............................ 86
Çizelge 4.7. Mersin Tarım-Gıda İş Kümesi İçin 9 Ana Başarı Unsuru ...................... 108
Çizelge 4.8. Anket Yapılan İşletmelerin Hukuki Statüleri (%) ................................... 155
Çizelge 4.9. Anket Yapılan Kümelerin Hukuki Statüsü (%) ...................................... 156
Çizelge 4.10. Anket Yapılan İşletmelerin İş Kollarına Göre Dağılımı (%) ................. 156
Çizelge 4.11. Anket Yapılan İşletmelerin Çalışan Sayıları (Kişi) ................................ 157
Çizelge 4.12. Anket Yapılan İşletmelerin Yıllara Göre İhracat Rakamları (2006-
2008 Dönemi) ......................................................................................... 158
Çizelge 4.13. Anket Yapılan İşletmelerin Yıllara göre İhracat Rakamları (2009-
2010) ....................................................................................................... 158
Çizelge 4.14. Anket Yapılan İşletmelerin Yıllara Göre Ciro Rakamları (2006-
2007) ....................................................................................................... 159
Çizelge 4.15. Anket Yapılan İşletmelerin Yıllara göre Ciro Rakamları (2008) ........... 159
Çizelge 4.16. Anket Yapılan İşletmelerin Yıllara göre Ciro Rakamları (2009-
2010) ....................................................................................................... 159
Çizelge 4.17. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Ar-Ge
Faaliyetleri............................................................................................... 160
Çizelge 4.18. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Ürün ve
Süreç Tasarımı ........................................................................................ 161
Çizelge 4.19. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Kalite
Kontrolü .................................................................................................. 161
IX
Çizelge 4.20. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Satış ve
Pazarlama Stratejisi Durumu .................................................................. 162
Çizelge 4.21. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Tanıtım
Durumu ................................................................................................... 162
Çizelge 4.22. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Depolama
Durumu ................................................................................................... 163
Çizelge 4.23. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Satış
Merkezleri ............................................................................................... 164
Çizelge 4.24. Anket Yapılan İşletmelerin Kümeye Katılma Sebepleri ........................ 164
Çizelge 4.25. Anket Yapılan İşletmelerin Kümenin Başarısına Olan İnancı ............... 165
Çizelge 4.26. Anket Yapılan İşletmelere Kümenin Sağladığı En Önemli Getiri ......... 165
Çizelge 4.27. Anket Yapılan İşletmelere Göre Kümenin En Önemli Sorunu .............. 166
Çizelge 4.28. Anket Yapılan İşletmelerin Son 2 Yılda Faaliyet Gösterdikleri
Sektöre Sundukları Yeni Ürün Ya da Hizmet ......................................... 166
Çizelge 4.29. Anket Yapılan İşletmelerin Son 2 Yılda Faaliyet Gösterdikleri
Sektöre Sundukları Yeni Ürün Ya da Hizmet Sayısı .............................. 167
Çizelge 4.30. Anket Yapılan İşletmelerin Son 2 Yılda Faaliyet Gösterdikleri
Sektöre Sundukları Ürün Ya da Hizmetin Geliştiricisi ........................... 167
Çizelge 4.31. Anket Yapılan İşletmelerin Sahip oldukları Sertifikalar ........................ 168
Çizelge 4.32. İşletmelerin Son 2 yılda Tanıtım ve Reklam Faaliyetleri Durumu
(Broşür ve Ürün Kataloğu)...................................................................... 168
Çizelge 4.33. İşletmelerin Son 2 yılda Tanıtım ve Reklam Faaliyetleri Durumu
(Fuar Katılımı) ........................................................................................ 169
Çizelge 4.34. İşletmelerin Son 2 yılda Tanıtım ve Reklam Faaliyetleri Durumu
(Reklam Verme) ...................................................................................... 169
Çizelge 4.35. İşletmelerin Son 2 yılda Tanıtım ve Reklam Faaliyetleri Durumu.
(Yurtdışı Firmalarla Görüşme) ................................................................ 169
Çizelge 4.36. İşletmelerin Son 2 yıldaki Satışlarının Durumu ..................................... 170
Çizelge 4.37. İşletmelerin Son 2 yıldaki Müşteri Memnuniyeti ................................... 170
Çizelge 4.38. İşletmelerin Son 2 yıldaki Ürün Maliyeti ............................................... 170
Çizelge 4.39. İşletmelerin Son 2 yıldaki Ürün Çeşidi .................................................. 171
X
Çizelge 4.40. İşletmelerin Son 2 yıldaki Üretim Miktarı ............................................. 171
Çizelge 4.41. İşletmelerin Son 2 Yıldaki Müşteri Sayısı ............................................. 172
Çizelge 4.42. İşletmelerin Son 2 Yıldaki İhracat Miktarı ............................................. 172
Çizelge 4.43. İşletmelerin Son 2 Yıldaki Ürün Fiyatları .............................................. 172
Çizelge 4.44. İşletmelerin Son 2 yılda Satış Yaptıkları Ülke Sayısı ............................ 173
Çizelge 4.45. İşletmelerin Son 2 yılda Kapasite Kullanım Oranı ................................ 173
Çizelge 4.46. İşletmelerin Son 2 yılda Rekabet Gücü .................................................. 174
Çizelge 4.47. İşletmelerin Son 2 yılda Rakip Sayısı .................................................... 174
Çizelge 4.48. İşletmelerin Son 2 yılda Kârlılığı ........................................................... 174
Çizelge 4.49. İşletmelerin Rakiplerinin Yer Aldığı Bölge ........................................... 175
Çizelge 4.50. İşletmelerin Rakiplerine Göre Makine ve Teçhizat Durumu ................. 175
Çizelge 4.51. İşletmelerin Rakiplerine Göre İşgücü Durumu ...................................... 176
Çizelge 4.52. İşletmelerin Rakiplerine Göre Teknolojisi ............................................. 176
Çizelge 4.53. İşletmelerin Rakiplerine Göre Sınai Mülkiyet Hakları Durumu ............ 177
Çizelge 4.54. İşletmelerin Yeni Yatırım Durumları ..................................................... 177
XI
XII
ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA
Şekil 4.1. İtalyan Deri Modası Odağı ....................................................................... 26
Şekil 4.2. Porter Elmas Modeli ................................................................................ 35
Şekil 4.3. Kümelenmenin Yararları .......................................................................... 36
Şekil 4.4. Kümelenme Destek Modeli Önerisi ......................................................... 52
Şekil 4.5. İsveç Kümelenme Programlarının Kurumsal Yapılanmaları ................... 77
Şekil 4.6. Kaliforniya Şarapçılık Kümesi Haritası ................................................... 79
Şekil 4.7. Norveç Denizcilik Kümesi ....................................................................... 87
Şekil 4.8. Adıyaman Tekstil ve Konfeksiyon Kümelenme Haritası ...................... 101
Şekil 4.9. İzmir Organik Gıda Kümesi Organizasyon Şeması ............................... 113
Şekil 4.10. İzmir Organik Gıda Kümesinin Yapısı .................................................. 113
Şekil 4.11. BROP Kapsamında Desteklenen Bölgeler ............................................. 133
Şekil 4.12. Anket Yapılan İşletmelerin İhracat Durumu .......................................... 157
XIII
XIV
SİMGELER VE KISALTMALAR
AB
ABD
: Avrupa Birliği
: Amerika Birleşik Devletleri
ATEKS : Adıyaman Tekstil Konfeksiyoncular Derneği
BGA : Bölgesel Gelişme Anlaşmaları
BGP
BKA
: Bölgesel Gelişme Programları
: Bölge Kalkınma Ajansı
BODTO : Bodrum Ticaret Odası
BROP : Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı
BSTB : Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
CAT : Competitive Advantage of Turkey
CIP : Rekabet ve Yenilikçilik Çerçeve Programı
CFCU : AB Merkezi Finans ve İhale Birimi
ÇSGB : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
DATAR : Fransa Mekânsal Planlama Ajansı
DFİF : Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu
DNV : Det Norske Veritas
DPT : Devlet Planlama Teşkilatı
DTM : Dış Ticaret Müsteşarlığı
EBSO : Eğe Bölgesi Sanayi Odası
ECPG : European Cluster Policy Group
EIP : Girişimcilik ve Yenilik Programı
EİB : Ege İhracatçı Birlikleri
ERDF : European Regional Development Fund
ETO : Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği
GAP : Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
GİDEM : Girişimci Destek Merkezleri
GSYH : Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla
IBG : Innovative Business Groupings
ILO : Uluslararası Çalışma Örgütü
XV
IPA : AB Katılım Öncesi Mali Yardımlar
İDM : İstanbul Tekstil ve Hazır Giyim Danışmanlık Merkezi
İMA : İstanbul Moda Akademisi
İŞBAP : Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Ağları Kurma Girişimi Projeleri
İTKİB : İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri
İZKA : İzmir Kalkınma Ajansı
KGA : Küme Geliştirme Ajanı
KİGTHM
KKP
: Kahramanmaraş İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü
: Kırsal Kalkınma Planı
KOBİ : Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler
KOSGEB : Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı
KRE : Küme Rekabet Edebilirlik Programı
KSO : Konya Sanayi Odası
KSS : Küçük Sanayi Siteleri
KUL : Küme Uluslararasılaştırma Programı
KY : Küme Yenilikçilik Programı
KYTY : Küme Yönetişim ve Teknik Yardım Programı
MEB : Milli Eğitim Bakanlığı
MTK : Moda ve Tekstil İş Kümesi
NLH : Norveç Ziraat Üniversitesi
NVH : Norveç Veteriner Koleji
OECD : Organisation for Economic Cooperation and Development
OSB : Organize Sanayi Bölgesi
PANAC : Macaristan Pannon Otomotiv Kümelenmesi
PANFA : Macaristan Pannon Ahşap ve Mobilya Kümelenmesi
PHARE : Poland and Hungary Assistance for Restructuring their Economies
SASAD : Savunma Sanayicileri Derneği
SDŞ : Sektörel Dış Ticaret Şirketleri
SSS : Savunma Sanayi Sektörü
STK : Sivil Toplum Kuruluşu
XVI
TEKMER : Teknoloji Geliştirme Merkezleri
TGB : Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
TGSD
TKDK
: Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği
: Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu
TOBB : Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
TTGV : Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı
TÜBİTAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
TÜSİAD
UKKS
: Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği
: Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi
UKP : Ulusal Kalkınma Planı
UNDP : Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
UNIDO : Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı
URAK : Ulusal Rekabet Araştırmaları Kurumu Derneği
ZWVA : Zala Eyaleti Girişimciliği Destekleme Vakfı
XVII
1. GİRİŞ Sadık GÖZEK
1
1. GİRİŞ
Küçük ve orta boy imalat sanayi, hizmet ve tarım işletmelerinin (KOBİ) gelir
ve istihdam yaratmada önemli rolleri olduğu bir gerçektir. Bu tür işletmeler bunca
önemi ve avantajına rağmen, ölçek olarak küçük ve finansal açıdan yetersiz olmaları
nedeniyle zamanla bazı küçük ekonomik krizlerden bile çok çabuk
etkilenmektedirler. Bunlar ayrıca teknolojiyi takip etme, pazar araştırması yapma,
tanıtım ve markalaşma faaliyetlerinde yeteri kadar bulunamama gibi bazı temel
sorunlarla karşılaşmaktadırlar.
Ayrıca piyasalara yeni giriş yapan işletmelerin sadece % 60-70 kadarı ilk iki
yıl ayakta kalmaktadır. İlk yılları atlatan firmaların bir sonraki dönemde ayakta
kalma olasılığı artmaktadır: İlk iki yıldan sonra iş yaşamında kalan firmaların beş yıl
daha yaşama olasılığı %50 ila %80 arasındadır. Bununla birlikte, ortalama olarak
belli bir yılda giriş yapan firmaların sadece %40-50’si yedi yıldan uzun süre
yaşamaktadır (Cotis, 2005).
Bölgelerin rekabet gücü, işletmelerin performansı ile beraber yenilik yapma
kapasitesi, farklı aktörler ve oyuncular arası işbirliğinin sağlanması ve sosyal ve
entelektüel sermayenin geliştirilmesi gibi unsurlarla belirlenmeye başlanmıştır.
Bu doğrultuda, bölgesel ve kırsal kalkınma politikaları da yeniden
şekillenmeye başlamıştır. Yeni bölgesel ve kırsal kalkınma politikaları kapsamında
sürdürülebilir rekabet avantajının sağlanması için yerelin kendine özgü yönleri ön
plana çıkarılmaktadır. Ayrıca işletmelerin, kamu kurumlarının, sivil toplum
kuruluşlarının, eğitim kurumlarının ve diğer kuruluşların işbirliği anlayışı
çerçevesinde bir araya gelmesinin önemi net bir şekilde ortaya konulmaktadır. Son
dönemlerin popüler kavramı olan kümelenme yaklaşımı ile aktörler arası işbirliğinin
gelişmesinin, işletmelerin ve bölgelerin daha rekabetçi ve yenilikçi olmalarının önü
açılmaktadır. Bu itibarla, kümelenme oldukça cazip bir bölgesel ve kırsal kalkınma
politikası aracı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ulusal ve uluslararası rekabetçilik politikalarında önemli bir yaklaşım olarak
görülen kümelenme temelli sektörel ve bölgesel kalkınma stratejileri başta gelişmiş
ülkeler olmak üzere dünya genelinde yaygın bir uygulama alanı bulmaktadır.
1. GİRİŞ Sadık GÖZEK
2
Kümelenme faktörü, küreselleşme sonucu hayatı zorlaşan bu işletmelerin
başarılı olabilmeleri için; büyümekte olan pazarlarda yeni ve daha iyi ürünler
satabilmesi, kalite ve teknoloji kullanımında lider durumda olması, etkin bir işbirliği
içerisinde olması, fiyatlarını rekabetçi bir şekilde ayarlaması gibi işletmelere ağlar ve
stratejik işbirlikleri yoluyla uluslararası profil oluşturma fırsatı sağlar. Avrupa’da
farklı sektörlerdeki çoğu küçük ve orta ölçekli işletmeler küme oluşumu sayesinde
uluslararası pozisyona getirilmişlerdir (Scheer ve Zallinger, 2007).
Avrupa Birliği kümelenmedeki gelişimi yerel ekonomik kalkınma ve rekabet
edebilirlik için belirleyici bir unsur olarak kabul etmektedir. 2006 yılında, AB geniş
tabanlı bir yenilikçilik stratejisini benimsemiş ve Avrupa’da kümelenmeleri
güçlendirmeyi yeniliğin başarılı bir şekilde teşvik edilmesi için belirlenen dokuz
stratejik öncelikten biri olarak tanımlamıştır. Avrupa Kümelenme Memorandumu,
Ocak 2008 tarihinde başlatılmış ve AB Devlet Başkanları ile Kabine Üyeleri,
“geliştirilmiş bilim–endüstri bağlantıları, dünya standartlarında yenilikçilik kümeleri,
bölgesel kümelerin ve ağların geliştirilmesi de dâhil olmak üzere’’, yenilik için
çerçeve koşulların daha iyi koordine edilmesine ilişkin ihtiyacın altını çizmişlerdir
(Avrupa Konseyi, 2008).
Bugün, hem tarihin değişik dönemlerinde farklı şekil ve amaçlarda ortaya
çıkan ekonomik yoğunlaşmaların izlerini sürmek, hem de çağımızda modern işletme
öğretisi çerçevesinde yapılan çalışmaların sonucunu ileri teknolojilerle anlamak
mümkündür. Tabi bütün bunların yanında teknolojinin olağanüstü gelişimiyle
öğrenilenlerin bütün dünyada yaygınlaştırılması, iletişiminin sağlanması çok
kolaylaşmış, dünyanın dört bir yanındaki her sektörden irili ufaklı yoğunlaşmalar ve
kümeler hakkında bilgiye ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Bundan 10 yıl önce
sadece öncü teorisyenlerin dağarcığında olan küme ve kümelenme bilgisi ve
deneyimi bugün Afrika’nın ücra çöllerinden, Sibirya’nın karlar altındaki
kasabalarına, Güney Amerika’dan Avrupa’ya, Kanada’dan Hindistan’a ve
Türkiye’ye kadar her ülkede bilinmekte ve uygulanmaktadır.
Kümeler; yeniliklere ortam sağladıkları ve değişimi tetikledikleri için
ekonomi açısından önemlidirler ve günümüzde kümelerin varlıkları ve ekonomiye
olan değişik alanlardaki katkıları genel olarak tüm dünyada kabul görmektedir. Artık
1. GİRİŞ Sadık GÖZEK
3
kümelerin kendilerine has özelliklerini iyi anlayabilmek ve kümelere nasıl
yaklaşılarak gelişimlerinin sağlanacağı konusu önemli hale gelmiştir. Bu çerçeve
içerisindeki hedef ise, kümelerin ve kümelerin ana paydaşı olan KOBİ’lerin
uluslararasılaşması, istihdam artışı sağlamaları, yenilikçi bir yapıyla güçlenmeleri ve
daha rekabetçi özelliklere sahip olabilmeleridir (Kunt, 2010).
Bu bağlamda çalışmanın ana amacı, kümelenme ve Türkiye’de kırsal ve
tarımsal kalkınma açısından uygulanabilirliğini araştırmaktır. Bu temel amaç
çerçevesinde planlanan diğer amaçlar şu şekilde sıralanabilir:
• Kümelenmenin tanımı ve gelişimini araştırmak,
• Türkiye ve Avrupa’daki kümelenme politikalarını çeşitli örnekleriyle
araştırmak,
• Türkiye’de ve AB’de kümelenme çalışmalarına verilen destekleri araştırmak,
• Dünyada ve ülkemizde tarım ve gıda sektöründe yer alan farklı kümelenme
modellerini incelemek,
• Ülkemizde tarım ve gıda sektöründe mevcut bazı kümelerin yapısı,
faaliyetleri, kümelenmenin sağladığı avantajları vb. durumlarını ortaya
koymak, güçlü ve zayıf yanları ile fırsatları ve tehditlerini belirlemek,
• Türkiye’deki kümelenme politikalarına katkı sağlayacak öneriler geliştirmek,
• Türkiye’ye uygun bir kümelenme modeli için öneriler geliştirmektir.
1. GİRİŞ Sadık GÖZEK
4
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sadık GÖZEK
5
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Kümelenme konusunda yapılan çalışmalar incelendiğinde konunun çok uzun
bir geçmişe sahip olmadığı söylenebilir. Bu süreç içerisinde kümelenme yaklaşımı
için en önemli çalışmanın M. Porter tarafından yapıldığı bilinmektedir. Porter’ın
kümelenme çalışması yayınlandıktan sonra birçok araştırmacı tarafından takip
edilmiştir.
Michael Porter’ın kümelenme ile ilgili birçok çalışmasından bahsetmek
mümkündür. 1990 yılında yayınlanan ‘Ulusların Rekabet Üstünlüğü’ adlı
çalışmasında küme elemanlarını açıklayan ‘Ulusal Üstünlük Karosu’ kavramını
geliştirmiştir (Porter, 1990). 1998 yılındaki çalışmasında Porter, kümelenmeleri ve
yeni ekonomide rekabeti incelemiştir. Porter’a göre paradoksal olarak küresel bir
ekonomide devam eden rekabetçi avantajlar artan şekilde uzaktaki rakiplerin
ulaşamayacağı yerel faktörlere örneğin bilgi, ilişkiler ve motivasyona bağlı olarak
oluşmaktadır (Porter, 1998). 2003 yılındaki çalışmasında ise Porter, bölgesel
ekonomik performans hakkındaki temel unsurları incelemiştir. Porter, ABD
ekonomisinde 1990-2000 dönemi için kümelenmelerin rolünü ve bölgesel
ekonomilerin bileşimini değerlendirmiştir. Porter’ın kümelenme çalışmalarından
sonra örnek olay çalışması yöntemi kümelenme analizlerinde tüm dünyada geniş
ölçekte kullanılmaya başlanmıştır (Porter, 2003).
Humphrey ve Schmitz (1995) “Principles for Promoting Clusters & Networks
of SMEs” isimli çalışmalarında 8 ana sonuca varmışlardır. Schmitz çalışmasında
sırasıyla; gelişmekte olan ülkelerde oldukça fazla kümelenme konusunda materyal
olduğunu, gelişmekte olan ülkelerdeki kümelenme üzerine araştırmaların gelişmiş
ülkelerdeki endüstriyel bölgelerin rekabetçiliğinden ilham aldığını, Avrupa sanayi
bölgeleri kamu-özel sektör girişimlerinin ve yerel-bölgesel yönetimlerinin
tecrübelerinin katkı sağladığını ancak küçük kümelerin büyümesine politik dersler
sağlamadığını, ayrıca işbirliği ve uzmanlaşmanın kamu kurumları ve politikaları
aracılığıyla daha etkili olduğunu, bireysel işletmelere yardımdan ziyade grup
işletmelere yardım etmenin daha uygun maliyetli olduğunu, gelişmekte olan
ülkelerde KOBİ’lere yönelik kamu desteğinin aşırı tedarik odaklı olduğunu ve
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sadık GÖZEK
6
yeterince talep odaklı olmadığını, büyük işletmelerle fuarlara, ihalelere vb.
etkinliklere katılmanın daha fazla yardım sağladığını, son olarak en etkili
müdahalenin müşteri odaklı, kolektif ve kümülatif olduğunu ortaya koymuştur.
Gibbs ve Bernat (1997) “Rural Industry Clusters Raise Local Earnings-Rural
Development Perspectives” başlıklı çalışmasında kırsal sanayi kümelenmeleri
üzerine bir incelemede bulunmuşlardır. Sonuç olarak, sanayi kümelerinin henüz yerel
bölgelerdeki yararlarının tam olarak incelenmemesi ile birlikte kırsal ekonomik
kalkınma için popüler bir strateji haline geldiği, işgücü açısından kümelerin daha
verimli olması ve daha yüksek ücret vermesi beklendiği ve bu analizle küme
dışındaki çalışanlarla küme içinde çalışanların kıyaslandığı ve küme içinde ücretin
küme dışına göre %13 daha yüksek olduğu ortaya konmuştur.
Szymoniuk (2002) “Rural Clusters in the Lublin Region (Eastern Poland) -
Good Solutions for a Young Democracy” isimli çalışmasında, bölgede yer alan kırsal
üreticiler kümesi ve kırsal turizm kümesi incelemiştir. Szymoniuk, kırsal üreticilerin
kümesi ile ilgili olarak tarımsal üretici birlikleri üyelerinin ürün ve hizmetlerini
pazarlamak isteyen kooperatiflerin oluşturduğu yapıların faaliyetleri ve durumunu,
kırsal turizmde ise kümeleri oluşturan çiftlikler ve diğer organizasyonların yapısı ve
durumu hakkında bulgularını ortaya koymuştur.
Van Dijk ve ark. (2003) “Enterprise clusters in developing countries:
mechanisms of transition and stagnation” isimli çalışmasında, gelişmekte olan
ülkelerde kümelenmiş işletmelerin kurumsal gelişim dinamiklerini analiz etmiştir.
Araştırma-geliştirme ve politikanın etkileri özetlenmiş ve mevcut kümelerin fiili
durumuna uygun desteklenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Van Dijk’e göre, kümeler
her yerde bulunabilirler ve kendiliğinden oluşurlar ve kümeleme, olguların tesadüfî
dağılmamış olduğunu ancak en yakınındaki gruplar içinde düzenlenme eğilimini
belirten bir terimdir. Van Dijk, sektörel kümelenmenin sanayileşmenin
başlangıcından itibaren gözlemlenen bir süreç olduğunu ve kümeleme olgusunun
tarih boyunca dünyanın birçok yerinde gözlemlendiğini belirtmiştir. Van Dijk’e göre,
Lancashire’daki pamuk fabrikaları ile Detroit’teki otomotiv üretiminden,
Ahmadabad ve Mumbai’de yer alan tekstil fabrikaları ile Kolkata ve Arcot’da yer
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sadık GÖZEK
7
alan dericiliğe kadar bu kümeleri, sıradan bir gözlemci bile görsel olarak tespit
edebilir.
Goetz ve ark. (2004) “Agricultural and Food Industry Clusters in the
Northeast U.S: Technical Report” konulu çalışması, Amerika’nın Kuzeydoğu
bölgesinde bulunan tarım ve gıda sanayi kümelenmeleri üzerine bir teknik çalışma
olup modellerin analizi yapılmıştır. Daha önceki çalışmalardan farklı olarak tarım-
gıda ile birlikte çiftliklerin de kümelenme içerisinde görülmesi gerektiğini ortaya
koymuşlardır. İkinci olarak, coğrafi kümelenmeyi incelemek için mekânsal analitik
araçları kullanmışlar ve birçok devlet tarafından raporlar ve çalışmaları inceleyerek
bu çalışmada derlemişlerdir.
Mueller ve Summer (2005) “Clusters Of Grapes And Wine” isimli
çalışmasında, firmaların yeniliklere ve bilgi ağlarına adaptasyonunun başarı
sağladığını ve bazı durumlarda coğrafi yakınlığın bilgi akışı ve adaptasyon başarısını
artırdığını ortaya koymuşlardır. Şaraplık üzüm çiftlikleri için yerel olan doğal bilgi
ağları ve yerel iklim ve toprak barındıran yerlerin çok büyük önem taşıdığını, bilgi
ağlarına katılımın Kaliforniya şarapçılığı için oldukça önemli olduğunu ortaya
koymuşlardır.
Matopoulos ve ark. (2005) Yunanistan Makedonya Üniversitesinde yapılan
“Business networks and clusters in the Agricultural Sector” isimli çalışmalarında,
kümelenme ve tarımda kümelenme tabanlı stratejinin agri-business kümelere
potansiyel faydaları, yapıları ve ICT olarak anılan Bilgi İletişim Teknolojilerinin
kullanımının bu modelde ne derece önemli olduğunun üzerine durmuşlardır. Ayrıca
geleneksel tarımsal model ve Agri-business kümelenme modeli üzerinde şemalar
üzerinde detaylı bir karşılaştırma ve incelemede bulunmuşlardır. Business networks
ve kümeler arasındaki farkları ve ortak noktaların altını çizmişler, ayrıca agri-
business cluster modelini ortaya koymuşlardır. Matopoulos ve ark. öne sürdükleri bu
modelle ilgili sorunlar ve kurumların rolleri üzerine değinmişlerdir.
Bulu ve ark. (2005) “Elmas (Diamond) Modeli İle Ankara Bilişim
Kümelenmesi Rekabet Analizi” çalışmalarında, bilişim firmalarının yoğun olduğu
Ortadoğu Teknik Üniversitesi Teknokent’te faaliyet gösteren 26 bilişim firmasına
anket uygulamalar ve neticesinde kümelenme üzerine bir yapılanma oluşmasında
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sadık GÖZEK
8
sağlayacağı faydalarından bahsetmişlerdir. Bulu ve ark. çalışmaları ile; bilişim
kümelenmesindeki mevcut girdi koşullarının firmalar açısından oldukça avantaj
sağlamakta olduğu, parlak fikirleri olan genç girişimcilere sağlanan kuluçka merkezi
desteklerinin nitelik ve nicelik açısından geliştirilmesi gerektiği, bilişim
kümelenmesinde oyuncuların birbirleriyle olan etkileşimleri, o kümelenmeyi
mükemmele, artan verimliliğin kendini güçlendirme döngüsüne, rekabetçiliğe,
üstünlük ve değer üretimine yönlendireceğini ortaya koymuşlardır. Firmaların
ODTÜ, Bilkent ve Hacettepe Üniversitelerine coğrafi olarak yakın olmaları, onların
geniş bir kalifiye işgücü havuzuna sahip olmalarını sağladığı ve bunun yanında
fiziksel altyapı ve bilgi altyapısı alanlarında da firmaların rekabet avantajına sahip
olduğu ve girdi koşulları kapsamında firmaların büyük çoğunlukla donanımlarını
ithal etmelerinin onların zayıf yanlarını oluşturdukları sonuçlarını ortaya
koymuşlardır.
KOSGEB (2006) OECD’nin yapmış olduğu ve KOSGEB tarafından çevirisi
yapılan bir çalışmadır. Bu çalışma kapsamında, Orta ve Doğu Avrupa’da ekonomik
kalkınmada işletmelerin desteklenmesinde işletme kümelenmelerinin önemi ve
örneklerle farklı ülkelerdeki işletme kümelenmeleri, yapıları, politikaları, faaliyetleri
ile birlikte incelenmiştir.
Boschma ve Ter Wal (2007) “Knowledge Networks and Innovative
Performance in an Industrial District: The Case of a Footwear District in the South of
Italy” isimli çalışmalarında; küme analizlerinin firmalar tarafında ciddiye alınması
gerektiğini, firmaların çeşitliliğinin küme ve kümenin ekonomik performansı
açısından oldukça önemli olduğunu, çalışması yapılan kümenin bilgi kapasitesinin
yüksek olduğunu, işletmelerin yenilikçi performansının güçlü bir yerel ağ konumuna
sahip olmasında pozitif etkisi olduğu gibi bulguları ortaya koymuşlardır.
OECD (2007) OECD tarafından yapılan ve “Yenilikçi Kümelenmeler-Ulusal
Yenilikçi Sistemlerin Öncüleri” isimli çalışma ile birçok ülkede var olan yenilikçi
kümelenmelerin yapıları ve ekonomi üzerine faydaları incelenmiştir. Ayrıca
yenilikçilik ve kümelenme üzerindeki ilişki ve bunun başarısı üzerine değinilmiştir.
Sonuç olarak, yenilikçi kümelerin sürdürülebilirliğin daha fazla olduğu ortaya
konmuştur.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sadık GÖZEK
9
Scheer ve Zallinger (2007) Alman Ekonomi Bakanlığına bağlı Alman Teknik
İşbirliği Kurumu GTZ desteğiyle “Küme Yönetimi ve Kümelenmenin Ekonomi
Üzerindeki Faydaları” üzerine bir çalışma yapılmıştır. Kümelerin yönetimi ile ilgili
detaylı ve teknik bilgilerin yer aldığı kılavuz çalışmasında, kümenin oluşumu ve
sürdürülebilirliği aşamasında yer alması gereken yönetim şekli ile ilgili öneriler
verilmiştir.
Boschma ve Terwal (2007) çalışmalarında İtalya’da Barletta bölgesinde
ayakkabı sektöründe endüstriyel bölgeleri incelemiştir. Bu çalışma yerel bilgi
networkünün tamamen zayıf olduğunu ve yerel işletmeler arasında eşit olmayan bir
biçimde dağıldığını kanıtlamıştır. Ron A. Boschma, Üçüncü İtalya Bölgesinde sosyal
sermaye ile bölgesel gelişme arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Sosyal sermayenin
makro-bölgesel düzeyde ölçülmeye çalışıldığı bu araştırmada üçüncü İtalya
bölgesinin geçirdiği gelişim aşamaları boyunca belirli sosyo-kültürel özellikler tek
bir bölge olarak incelenmiştir. Birinci İtalya olarak adlandırılan Kuzey-Batı’daki
endüstriyel merkez ile İkinci İtalya olarak adlandırılan gelişmemiş Güney İtalya
karşılaştırılmış ve çalışma, sosyal sermaye ve ekonomik performans arasında pozitif
ve statik bir ilişkinin olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, sosyal sermaye ve
ekonomik büyüme arasında iki taraflı bir ilişkinin var olduğu ve sosyal sermaye
düzeyinin çok az ya da çok yüksek olmasının sosyal sermayenin ekonomik
performans üzerindeki pozitif etkisinin tersine dönmesine neden olabileceği
belirtilmiştir.
IFPRI (2007) “The Role of Clustering in Rural Industrialization: A Case of
the Footwear Industry in Wenzhou” isimli Doğu Çin’in en fakir bölgelerinden olan
Wenzhou’da yapılan çalışma ile son yıllarda bu bölgenin büyümesindeki hızlı artışa
dikkat çekilmiş ve uzun yıllardır ayakkabı imalatı yapılan bölgede doğal oluşmuş
küme yapısı incelenmiş ve 140 küme üyesine yönelik bir çalışma yapılmıştır.
Hagenauer (2008) 2008’de İstanbul’da Clustering08 Conference’da yapmış
olduğu sunum da başta otomobil olmak üzere Avusturya’da bulunan kümelenme
modelleri üzerinde incelemelerini ve bu modellerin yurtdışı ilişkilerini anlatmıştır.
Sölvell ve ark. (2008) tarafından 38 sektörün ele alındığı çalışmada, AB’ye
yeni üye olan 10 ülkede tekstili de içeren geleneksel kümelerin ABD’deki
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sadık GÖZEK
10
yoğunlaşma seviyelerinden çok daha aşağıda olduğu belirtilmektedir. Yazarlara göre,
giyim ve tekstil kümeleri tüm bölgelerde bulunmaktadır; (10.000’ den fazla çalışana
sahip) büyük giyim kümeleri Polonya’da yer almaktadır; diğer kümeler ise
Litvanya’da ve Slovakya’dadır. Litvanya’da büyük bir tekstil kümesi yer almaktadır,
AB’ye yeni üye olan 10 ülke arasında ikinci büyük tekstil kümesi Lodz’da (Polonya)
ve üçüncüsü ise Çek Cumhuriyeti’nde ki Liberc’dedir.
Eraslan ve ark. (2008) “Değer Zinciri Yöntemi İle Türk Tekstil ve Hazır
Giyim Sektörünün Değerlendirilmesi” çalışması sonucunda, küresel dinamikler
ekseninde tekstil ve hazır giyim sanayinde değer zincirinde bazı hususlar üzerinde
durmuşlardır. Öncelikle stratejik karar alma süreçlerinin imalatçıdan perakendecilere
geçtiğinin görüldüğünü, üretim operasyonlarında katma değerli ürün ve hizmetlerin
değer kazandığını, tasarım, markalaşma, pazarlama, lojistik gibi operasyonların
küresel rekabet açısından belirleyici olduğunu tespit etmişlerdir. Üretim ve hizmet
operasyonlarında teknoloji kullanımının artması ve teknoloji altyapısının
kullanılmasının rekabet gücünü doğrudan etkilediğini, bununla birlikte inovasyon ve
yenilikçi ürünlerin pazar içerisindeki paylarının sahip oldukları benzersiz yapıları
nedeniyle düşük maliyetli Asya kökenli üretim karşısında rekabet üstünlüğü
taşıdığını belirtmişlerdir.
European Commission (2008) Avrupa Komisyonu Staff Working Document
SEC 2637 “The Concept Of Clusters And Cluster Policies And Their Role For
Competitiveness And Innovation: Main Statistical Results And Lessons Learned”
isimli çalışma Avrupa Komisyonuna bağlı Europa Innova tarafından yapılmıştır.
Çalışma sonunda, Avrupa’da yer alan yenilikçi kümelenmeler ve mevcut
kümelenmelerin yapıları, Avrupa’da kümelenme politikaları ve rekabet ve yenilikle
olan bağları üzerine bilgilere yer verilmiştir.
Anonymous (2009a) “Beyaz Kitap-Türkiye’de Kümelenme Politikasının
Geliştirilmesi projesi”, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yapılan çalışma
neticesinde, proje kapsamında oluşturulan 10 adet farklı kümelenme modeli
incelenmiş gıda-tarım, makine, tekstil, ahşap vb. sektörlerde rekabet gücünü artıracak
politika önerileri ortaya sunulmuştur. Türkiye’de Kümelenme Politikasının
Geliştirilmesi projesi kapsamında, projenin amaçları doğrultusunda oluşturulan
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sadık GÖZEK
11
Beyaz Kitap, Türkiye’de kümelenme politikası için mantıksal bir çerçeve belgesi
sunmaktadır. DTM, Beyaz Kitap’ın Türk Hükümeti’nin kurumları tarafından
üstlenilecek ulusal kümelenme politikası için karar verme sürecine temel oluşturacak
teknik bir belge olduğunu ve ana konuları ve Türk ekonomisinin kümelenmeden
sağlayabileceği yararları vurgulamaktadır. Bu nedenle, Beyaz Kitap’ın amacı söz
konusu politika dâhilinde izlenecek olan stratejik vizyonu, genel hedefleri ve
öncelikli faaliyetleri netleştirmek, bundan ötürü, özel araçlar belirlememekte,
finansman tahsis etmemekte, yükümlülükler yaratmak yerine, politik hedefleri
belirlemekte ve seçilen faaliyetlerin neden önemli görüldüğüne ilişkin motivasyonu
sunmak olarak belirtilmiştir.
Ire Network (2009) “İnovasyonu Yönlendiren Bölgesel Kümelenme ve Ağ
Oluşturma Kılavuzu” çalışmasında, Innovations Regions of Europe Network
kapsamında Mersin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından geniş çaplı olarak kümelenme
üzerine literatür, küme yönetimi, gelişimi ve politikaları üzerine öneriler
geliştirilmiştir. Ayrıca ülkemizde kümelenme politikaları, bazı kümeler ve
Avrupa’da bazı ülkeler bazında kümelenme politikaları ve örnek bazı kümeler
detaylı olarak incelenmiş ve öneriler geliştirilmiştir.
Köcker (2009) “Clusters in Germany: An Empirical Based Insight View on
Emergence, Financing, Management and Competitiveness of the Most Innovative”
isimli çalışmasında, Almanya’da bulunan 75 kümenin farklı göstergelere göre analiz
çalışması yapılmıştır. Köcker tarafından kümelerin üyelik yapılarının genellikle
KOBİ’ler, Ar-Ge kurumları, küresel oyuncular, finansal kurumlar vb. kurumlardan
oluştuğu, yenilikçi kümelerin daha aktif olduğunu, Bilgi İletişim Teknolojileri (BİT)
üzerine çalışan kümelerin en yüksek paya sahip oldukları gibi önemli bulgular ortaya
konmuştur.
Kunt, (2010) “KOBİ’lerin Rekabetçi Avantaj Sağlamalarında Kümelenme
Stratejisinin Rolü ve Bir Uygulama” konulu çalışmasında, kümelerin ve
kümelenmenin tanınması hedeflenmiş ve kümelerin KOBİ’lerin gelişiminde ve
rekabetçi avantajlara sahip olmalarında oynadıkları rolün önemi farklı sektör ve
ülkelerden örnekler incelenerek ortaya konmaya çalışılmıştır. Ayrıca Kunt tarafından
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sadık GÖZEK
12
çalışmasında, Çorum ilinde yumurta üreticilerinin kümelenmesi uygulamaları
anlatılmıştır.
Timurçin (2010) “Türkiye’de KOBİ’lerin Rekabet Gücü ve Rekabet
Üstünlüğü Sağlamada Kümelenmenin Etkisi” konulu yapılan çalışmasının
sonucunda; kümelenme modelinin KOBİ’lere rekabet üstünlüğü sağlamada bir araç
olup olmadığı ekonometrik modeller kullanılarak test edilmiş ve olumlu sonuçlar
ortaya konmuştur.
Alsaç (2010) “Bölgesel Gelişme Aracı Olarak Kümelenme Yaklaşımı ve
Türkiye İçin Kümelenme Destek Modeli Önerisi” isimli çalışmasında,
kümelenmelerin desteklenmesi için benimsenen modellere ve farklı ülke
uygulamalarına yer verilmiştir. Türkiye’de kümelenme kavramına verilen önem ve
hâlihazırda kümelenme yönünde verilen desteklerin değerlendirildiği çalışmanın
neticesinde ise, Türkiye’de farklı politikalar arası uyum sağlanması ihtiyacına,
kümelenme oluşumlarının desteklenmesi gerekliliğine ve bölgesel düzeyde kalkınma
ajanslarının bu konuda neler yapabileceğine yönelik model önerisi geliştirilmiştir.
Alsaç, modeli kümelenme yaklaşımı, politika, program ve bölgesel düzeyde ele
alınmıştır.
Keskin ve Dulupçu (2010) “Kümelenmeler: Bir Literatür İncelemesi” isimli
yaptıkları çalışmada kümelenme ile ilgili bir literatür araştırması yapmış ve özellikle
2000’li yıllardan sonra kümelenme üzerine yapılan araştırmaların kısa özetlerini
sunmuşlardır. Çalışma sonunda farklı kümelenme tiplerinin, farklı yapısal, örgütsel,
kültürel ve sosyal özellikleri olduğunu, bu nedenle de her bir kümelenmenin,
dışarıdan gelen değişikliklerle ve ‘şoklarla’ basa çıkma ve tepki verme konusundaki
kapasitesinin de farklı olduğunu, dolayısıyla, kümelenme yaklaşımının, avantajları
olduğu gibi, birtakım dezavantajları da olabildiğini belirtmişlerdir. Keskin ve
Dulupçu’ya göre kümelenme yaklaşımı her ne kadar çeşitli eleştirilere maruz kalsa
da giderek öneminin arttığını, özellikle bölgesel ve kırsal kalkınma konusunda bir
araç olarak kullanım alanının arttığını ve sonuç olarak kümelenme yaklaşımının
gelişmekte olduğunu belirtmişlerdir. Keskin ve Dulupçu Dünyadaki başarılı
kümelenme örnekleri göz önüne alındığında, getirilen bazı eleştirilere rağmen
kümelenme yaklaşımının genel olarak etkin olduğu görüşünü ortaya koymuşlardır.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sadık GÖZEK
13
Europe Innova (2010) “European Cluster Organisation Directory” isimli
çalışmasında Türkiye da dâhil olmak üzere 31 Avrupa ülkesinde yer alan kümelerin
ülke ve sektörler bazında bir rehberi hazırlamıştır.
Bacak ve Altaş (2011) “Kümelenme Politikaları ve Öneriler” isimli
çalışmalarında, kümelerin yaşam döngüsüne göre desteklenmesi gerektiğini ve
politika yapıcıların işbirliği içinde çalışması gerektiğini, bu bakımdan politika
tasarlama sürecinde kümede oluşan sistemik kusurların bertaraf edilebilmesi için
kamunun eşgüdüm halinde stratejik bilgiye ulaşmasının gerektiğini ortaya
koymuşlardır. Bunun için kümelenme politikasını şekillendirecek ve her bir kümenin
farklı bir ihtiyacına cevap verebilecek bir modelin tasarımının gerekli olduğunu,
kümelerin farklı ihtiyaçlarına odaklanması için kaynak tahsisinde kamunun
etkinliğini artırılması gerektiğini ortaya koymuşlardır.
Akarsoy (2011) “Küme ve Kümeleşme” isimli çalışmasında, kümelerin
dinamik yapıları gereği zaman içinde gösterdikleri evrim (kendiliğinden veya
müdahale ile ortaya çıkan dönüşüm) sonucu durumun daha da karmaşıklaşmakta
olduğunu ve her küme girişimi için kendine özgü politikaların geliştirilmesi ve
politika katkısının ölçülmesine varan özellikli yaklaşımlar gerektiğini ortaya
koymuştur. Ayrıca, kümelenme politikaları ve ilgili aktörlerin yoğun çabasının söz
konusu uygulama aracının performansında kritik rollere sahip olduğunu ve AB’nin
bölgesindeki kümeleri, kümeler arası karşılıklı öğrenme ve işbirlikleri aracılığıyla
mükemmeliyet kümeleri üssüne dönüştürmenin politikalarını aramakta olduğunu
ortaya koymuştur.
Önceki çalışmalardan da görüldüğü üzere, 1990’lı yıllardan sonra artan
kümelenme çalışmaları özellikle 2000’li yıllardan sonra tüm bilimsel çevrelerce ilgi
odağı olmuş ve bu konu ile ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Aynı zamanda
kümelenme konusunun bazı ülkelerde politika olarak benimsenmesi, farklı kümelerin
kurulması, sürdürülebilirlikleri ve yapıları ile çıktıları da bu konu ile yapılan
araştırmaların sayısının artmasına neden olmuştur.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sadık GÖZEK
14
3.MATERYAL VE METOD Sadık GÖZEK
15
3. MATERYAL VE METOD
3. 1. Materyal
Çalışmanın ana materyalini Türkiye’de şu anda faal olan ve kurulmuş ama
faaliyete geçmemiş olan 20 civarında kümelenme modeli içerisinden özellikle tarım
ve gıda sektöründen seçilen örneklerden anket yoluyla alınan birincil veriler
oluşturmaktadır. Bunlar 1-İzmir Organik Gıda Kümelenmesi, 2-Kahramanmaraş
Biber Kümesi ve 3-Mersin Gıda-Tarım Kümesidir. Bu kümelerle tam sayım olarak
yönetimleri ile birebir görüşme yapılmıştır.
Bunların dışında konu ile ilgili var olan ulusal ve uluslararası yayınlar, daha
önce yapılan benzer çalışmalar, araştırma raporları, istatistiksel veriler vb. bilgiler
kullanılmıştır.
3.2. Metod
Anket formlarının hazırlanmasında küme yöneticileri, kümelenme
çalışmalarında yer alan danışmanlar ve daha önce yapılan çalışmalardan
faydalanılmıştır. İzmir Organik Gıda Kümesinin 60, Mersin Gıda-Tarım Kümesinin
36, Kahramanmaraş Biber Kümesinin 8 üyesi vardır. Bu kümelerin toplam 104
üyesine küme yöneticileri ve çalışanları aracılığıyla anketler gönderilmiştir. Geri
dönüş yapanlardan gelen 30 anketin 6’sı eksik ve hatalı bilgiler içerdiğinden
değerlendirilmemiş ve İzmir Organik Gıda Kümesi 8, Mersin Gıda-Tarım Kümesi 8
ve Kahramanmaraş Biber Kümesinin tamamı yani 8’i olmak üzere geri kalan toplam
24 ankete ait veriler değerlendirilmeye alınmıştır. Anketler SPSS programı ile
değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır.
SWOT analizi için Mersin Gıda-Tarım Kümesi, İzmir Organik Tarım Kümesi
ve Kahramanmaraş Biber Kümesi üye anketleri dışında, küme yöneticileri ile birebir
yapılan görüşmeler, Meslek Kuruluşları, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Kamu
kurumları ile birebir yapılan görüşmelerden faydalanılmıştır.
3.MATERYAL VE METOD Sadık GÖZEK
16
Wikipedia’ya göre SWOT Analizi, bir projede ya da bir ticari girişimde
kurumun, tekniğin, sürecin, durumun veya kişinin güçlü (Strengths) ve zayıf
(Weaknesses) yönlerini belirlemek, iç ve dış çevreden kaynaklanan fırsat
(Opportunities) ve tehditleri (Threats) saptamak için kullanılan stratejik bir tekniktir.
Bu teknik projenin ya da ticari girişimin hedeflerini belirlemeyi ve amaca ulaşmak
için olumlu ya da olumsuz olan iç ve dış faktörleri tanımlamayı gerektirir. Bu
yöntem 1960'larda Harvard Üniversitesi'nin profesörleri olan Learned, Christensen,
Andrews ve Guth tarafından geliştirilmiştir. SWOT analizi, çevresel faktörlerin
incelenmesini, işletmenin geleceği açısından önemli olan fırsatların saptanmasını,
işletmeye tehdit unsuru oluşturabilecek faaliyetlerin (örneğin rakip firmaların
atılımları, tüketici tercihlerindeki ani değişiklikler) önceden fark edilip önlem
alınmasını, işletmenin güçlü yönlerinin ortaya çıkmasını ve bunların hangi
durumlarda, koşullarda ve ortamlarda kullanılması gerekebileceğinin saptanmasını,
işletmenin zayıf yönlerinin belirlenerek önlem alınmasını, zayıf yönlerin olası
tehditler karşısında işletmeyi düşürebileceği zor durumlarını analiz edilmesini vb.
stratejik ve planlamacı yaklaşımları kapsamaktadır (Wikipedia, 2012).
Ayrıca Mersin Gıda-Tarım Kümesi, İzmir Organik Tarım Kümesi ve
Kahramanmaraş Biber Kümelerinin yapısı, organizasyonu, amaçları, gerçekleşen ve
planlanan faaliyetleri araştırılmıştır.
Kümelenme politikaları üzerine çeşitli ülkelerin çalışmaları incelenmiştir.
Ayrıca ülkemizde yer alan politika çalışmaları incelenmiş ve ülkemize yönelik
öneriler geliştirilmiştir.
Bunun yanında ulusal ve uluslararası yapılan benzer çalışmalar derlenmiş
olup, özellikle AB içerisinde yer alan birçok ülkede, başarılı kümelenme modelleri
incelenmiştir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
17
4. BULGULAR VE TARTIŞMA
4.1. Kümelenme Kavramı: Kümelenme Yaklaşımının Gerekçeleri ve Tanımı
Dünyaya son otuz yıldır damgasını vuran küresel rekabetin yarattığı ortamda,
küçük ve orta ölçekli işletmeler rekabet güçlerini artırmak ve dünya pazarlarına
açılabilmek için çeşitli arayışlara girmişlerdir. Küreselleşme işletmeler için hayatı
zorlaştırırken, her şey daha zor kestirilebilir hale gelmektedir. Giderek karmaşık ve
çalkantılı hale gelen ortamlarda işletmeler başarılı olmak için; genellikle uzak olan
ve çok tartışılan büyümekte olan pazarlarda yeni ve daha iyi ürünler satmak, kalite ve
teknolojilerde başı çekmek ve rekabetçi fiyatlarla üretim ve satış yapmak zorunda
kalmaktadırlar. Yeni süreçlerin, ürünlerin, teşkilat ve yönetim sistemlerinin sürekli
geliştirilmesi ile tanıtılması ve yeni pazarların başarılı şekilde oluşturulması şeklinde
tanımlanabilecek olan yenilikçilik kavramı, sürdürülebilir rekabetin temeli haline
gelmektedir. Bu ise yalnızca piyasaya dair yeterli teknik bilgiye, ürün bilgisine,
öğrenme kabiliyetine ve sermayeye sahip çok esnek ve bilgiye dayalı işletmeler için
mümkün olabilmektedir. Yenilikçilik, yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün
(mal ya da hizmet), veya sürecin; yeni bir pazarlama yönteminin; ya da iş
uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir
organizasyonel yöntemin uygulanmasıdır (TÜBİTAK, 2005)
Bu bağlamda kümelenme hem ulusal hem de uluslararası rekabetçilik
politikalarında başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm ülkelerde sektörel ve bölgesel
kalkınma stratejilerinde yaygın bir uygulama alanı bulmuştur. 1970’li yıllarda ortaya
çıkan “Bölgesel Kalkınma” yaklaşımının önemli bir aracı olan kümelenme, ancak
1990’lı yılların sonuna doğru girişimcilik, iş geliştirme, alt yapının ve yerel
ortaklıkların geliştirilmesi gibi dinamik ve tüm bölgesel ekonomiyi kapsayan
stratejik yaklaşımlar ile birlikte benimsenmeye başlamıştır. Bu stratejilerin
farklılaşmasında gelir dağılımlarındaki dengesizlikler ile bölgeler arasında hızla artan
eşitsizlikler gibi birçok faktör etken olmuştur. Bununla beraber küreselleşme süreci
ile ekonomilerin homojen ve bütünleşik bir yapı sergilemesi bölgesel ekonomik
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
18
kalkınma yaklaşımlarında kümelenme gibi farklı bakış açılarının ortaya çıkmasına
neden olmuştur (Scheer ve Zallinger, 2007).
Bölgesel ekonomik kalkınma süreci 1970’li yıllardan başlayarak üç önemli
aşamada gerçekleşmiştir. Bu aşamanın her kademesinde kalkınma uzmanları başarılı
ya da başarısız programlardan yola çıkarak her aşamada farklı yaklaşımlar ortaya
koymuşlardır. Çizelge 4.1’de görüldüğü gibi kümelenme yaklaşımı 1990 yılından
günümüze kadar uzanan süreç içerisinde bölgesel kalkınmanın bir aracı olarak tüm
ülkelerde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamıştır (Aluftekin, 2007).
Çizelge 4.1. Bölgesel Kalkınmanın Gelişim Süreci AŞAMALAR ODAK NOKTALARI ARAÇLAR Birinci Aşama (1960-1980)
• Geçici üretim yatırımları, • Yabancı sermaye
yatırımlarının özendirilmesi,
• Yüksek maliyetli altyapı yatırımları.
• Hibeler ve Vergi indirimleri, • Daha çok yerel üretim
yatırımlarına yönelik sübvansiyonlu krediler,
• Sübvansiyonlu ağır altyapı yatırımları,
• Pahalı endüstriyel istihdam teknikleri.
İkinci Aşama (1980-1990)
• Mevcut yerel işletmelerin geliştirilmesi,
• Yerel yatırımların belirli sektörler dahilinde özendirilmesi.
• Bireysel üreticilere yapılan direk ödemeler,
• İş geliştirme konusunda danışmanlık hizmetleri,
• KOBİ’lere yönelik eğitim programları.
Üçüncü Aşama (1990-)
• Düşük maliyetli altyapı yatırımları,
• Kamu yatırımlarına destek olması için özel sektörün teşvik edilmesi,
• Yerel alanların rekabet üstünlüğü sağlayabileceği alanları için yoğun yatırımların yapılması.
• Yerel firmaların çoğalması • Rekabet edebilir yerel
yatırım ortamlarının sağlanması,
• İşbirliği ağlarının oluşturulmasının teşviki ve desteklenmesi,
• İş kümelerinin geliştirilmesi için teşviklerin uygulanması,
• Yerel yatırımların kümeleme gelişimi ile desteklenmesi,
Kaynak: Idea, 2000
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
19
Bölgesel kalkınmanın gelişim sürecinde kullanılan çok sayıda araç
bulunmaktadır. Kümelenme gibi bu araçların kullanılmasında yerel yönetimlerin,
özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının (STK) ve yerel toplulukların işbirliği içinde
hareket ederek ekonomik kalkınma sürecini gerçekleştirmeleri önem taşımaktadır.
Ayrıca sürdürülebilir kalkınmanın ve gelişimin her alanda sağlanması için rekabet
ortamının oluşturulması da ayrı bir önem taşımaktadır. Bu noktada ise kümelenme
yaklaşımı diğer bölgesel kalkınma araçlarından farklı olarak öne çıkmaktadır.
Kümelenme yaklaşımında temel felsefe, “sektörel değer zincirinde yer alan
ve sektörde birbirleriyle girdi ve çıktı ilişkisinde bulunan tüm mal ve hizmet üreten
kurum ve kuruluşların belli bir coğrafi mekânda toplanması ve böylece toplam katma
değerin söz konusu mekânda oluşumuna katkı sağlamalarının temin edilmesidir.”
Coğrafi mekan kavramı ve bir kümelenmenin ne kadar uzağa genişleyebileceği bir
tartışma konusudur, ancak bireysel kümelenme mantığına göre, bir kümelenme yerel
bir kapsamda kökleşmiş de olabilir veya gerçekten uluslar arası bağlarıyla birlikte
tüm bölgeye ve ülkeye de yayılabilir.
Küreselleşmenin, işletmeleri çekirdek yeterliliklerine daha fazla konsantre
olmaları ve hammaddeden nihai ürüne kadar olan bütün katma değer zincirinden
yalnızca küçük bir bölümün sorumluluğunu almaya zorlamasının sebebi budur. Yeni
küreselleşme daha fazla iş bölümü ve daha fazla karşılıklı ekonomik ilişkiye sebep
olmaktadır (Scheer ve Zallinger, 2007).
Yaşanılan rekabetin boyutları küçük ve orta ölçekli işletmelerin tek başına
başarılı olabilmelerini güçleştirdiği için, bu tür işletmelerin işbirlikleri, stratejik
ortaklıkları, ağlarda ve kümelerde yer almaları sağlayacağı avantajlar nedeniyle
önem kazanmıştır.
Bir sanayide ya da tedarik zinciri etrafında stratejik işbirlikleri kuran çok
sayıda işletmenin olduğu ve mühendisler, teknik bürolar, avukatlar, profesyonel
muhasebeciler ve vergi danışmanları, yönetim danışmanları ve Ar-Ge kurumları,
üniversiteler ve gelişmiş eğitim kurumları gibi uygun hizmet sağlayıcılarının olduğu
bölgelerde ekonominin geliştiği rahatlıkla gözlemlenebilmektedir (Scheer ve
Zallinger, 2007).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
20
Ekonominin benzer veya birbirine bağımlı dallarında faaliyet gösteren
işletmelerin yer aldığı kümeler, küçük ve orta ölçekli işletmelere avantajlar
sağlamaktadır. Kümelenmenin oluşması aşağıdaki avantajları sağlar;
• Yeni ve tamamlayıcı teknolojiye ulaşabilmek,
• Birlikte iş yapmanın sinerjisini yakalamak ve karşılıklı güven,
• Riski dağıtmak,
• Ortak araştırma geliştirme çalışmaları yapabilmek,
• İşbirliği ile rekabeti azaltmak,
• Ortak bilgi ve varlıkların birlikte kullanımı ile karşılıklı fayda sağlamak,
• Öğrenme sürecini hızlandırmak,
• İşlem maliyetlerini düşürmek (insan kaynağı, ortak tedarik vb.),
• Pazara giriş engellerini oluşturmak ya da bu engellerin üstesinden
gelmek.
4.1.1. Kümelenme Yaklaşımının Gerekçeleri
Sanayilerin coğrafi yoğunlaşmasının bölgesel kalkınma modeli ile birlikte
kümelenme yaklaşımına geçişinin gerekçesi, bir çok yazar tarafından incelenmiştir.
Bu incelemeler kendine has doğal kaynaklar ile birlikte üretimde ölçek
ekonomilerinin, pazarlara yakınlığın, işçi havuzu oluşturmanın, yerel girdi ve
teçhizat tedarikçilerinin, ortak altyapının, azaltılmış işlem maliyetlerine bağlı olarak
kümelenmenin yarattığı olumlu sonuçlardan bahsetmektedir (Timurçin, 2010). Bu
faktörlerden doğal kaynaklar ve üretimde ölçek ekonomileri, kümelenme için en
önemli gerekçelerden birisini oluşturmaktadır. Nitekim Suudi Arabistan sahip olduğu
petrol rezervlerinden dolayı petrol ve temel Petro-kimyada güçlü doğal kümelere
sahiptir. Yine, pazara yakınlık Prato ve Kyoto’da tekstil sanayinin, New Jersey’de
ilaç sanayinin, Londra’da mezat ve sigorta sanayinin ve Avrupa ve Kuzey
Amerika’da moda sanayinin kurulmasına yardımcı olan faktör olmuştur. İşçi havuzu
oluşturma, yerel girdi veya teçhizat tedarikçilerinin aynı bölge içerisinde varlığı daha
yüksek düzeyde uzmanlaşmaya, verimliliğin artmasına ve dolayısıyla rekabet
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
21
avantajı yaratmaya imkân veren bir güç olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin Los
Angeles Bölgesi’ndeki film sanayisiyle ilgili büyük işçi havuzları yapımcılara her
film için ayrı bir iş gücünü bir araya getirme imkânı vermektedir. Yerel tedarikçilerin
varlığı ise küme içinde bulunan işletmelere daha hızlı ve etkin tedarik girişi
sağlayabilmektedir. Ortak altyapı ise tek bir işletmenin sağlayabileceğinden çok daha
fazla destek sağlamaktadır. Örneğin, Nelson’daki (Yeni Zelanda) balıkçılık sanayisi,
Hong Kong ve Singapur’daki kargo hizmet sanayileri, ABD körfezindeki kimya
sanayisi, Hollanda’daki çiçek ve gıda sanayisi ve birçok turizm merkezi ortak
altyapıdan faydalanmaktadır. Kümelenme aynı zamanda işlem maliyetlerini de
azaltabilmektedir. Tedarikçiler ve bu tedarikçilerden girdi sağlayan işletmeler
fiziksel bakımdan yakın olduklarında görüşme ve girdilerin takibi daha az maliyetli
olmaktadır. Yine işletmeler arasında aktarılan bilgi, kişisel temas ile aktarılıyorsa
veya artan mesafe ile iletişim azalıyorsa, iletişim maliyetlerinin artmasına neden
olmaktadır. Buna ilaveten bazı yerel sanayiler, görüşme maliyetlerini azaltan standart
kontrat ve işlem mekanizmaları ile ortak bir dil geliştirmektedirler. Bu sadece finans
merkezlerinde değil, İtalya ve Japonya’daki tekstil kümeleri, Hong Kong ticari
kümeleri ve Yeni Zelanda’daki ziraat kümelerinde yaygın bir şekilde
kullanılmaktadır.
Kümelenmenin gerekçeleri içerisinde tartışılan diğer bir görüş ise sosyolojiye
dayalı bir yaklaşım olarak yerel ekonomik aktörlerin birbirlerine güveni bağlamında
ortaya çıkmaktadır. Bu görüşte kültürel benzerlikler, toplumsal bağlılık, yerel
şirketler arasında karşılıklı bağımlılık ve tanınmışlık kümelerin ortaya çıkmasında ve
sürdürülebilir olmasında önemli etkenler olarak görülmektedir. Nitekim kümelenme
örnekleri ve uygulamaları incelendiğinde yukarıda bahsedilen gerekçelerin mevcut
olmadığı durumlarda devlet eliyle gruplaştırma çabalarının başarısızlığı getirdiğini
göstermektedir (Timurçin, 2010).
4.1.2. Kümelenme Tanımı
Bölgesel kalkınma modelinde kümelenme yaklaşımının uygulanması
işletmeler arasında işbirliğinin ve buna bağlı olarak kurumsal gelişmenin sağlanması
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
22
ve teşvik edilmesi amacına yöneliktir. Kümelenme diğer bir deyiş ile aynı coğrafi
alanda sektörel olarak yoğunlaşmış işletmelerin bir araya toplanmaları olarak
tanımlanabilir. Bu sektörel yoğunluk tipik olarak birbirleri ile ilgili ve birbirlerini
destekleyen işletmelerin güçlü altyapı varlığı ve teknolojik bilgi kaynakları olarak
işlev gösteren üniversiteler ve araştırma merkezlerinin bu işletmeleri destekleme
mekanizmaları ile ilgilidir. Diğer bir tanım ise kümelenmeyi birbirine katma değer
ekleyen üretim zinciri ile bağlı, bir ürün ya da hizmetin üretilmesi konusunda
doğrudan veya dolaylı olarak etkin olan ya da olma potansiyeli olan birbiriyle ilişkili
ve karşılıklı bağımlı oyuncuların (üreticiler, tedarikçiler, müşteriler, bilgi üreten
kurumlar, araştırma merkezleri, sivil toplum kuruluşları, danışmanlık şirketleri, kamu
kurum ve/veya kuruluşları, yerel yönetim kurum ve/veya kuruluşları, medya, finansal
kurumlar) ortak bir coğrafyada yoğunlaşmaları şeklinde açıklamaktadır (Porter,
1998; Bulu ve Eraslan, 2004).
Michael Porter’a göre ise kümelenme; Aynı iş kolunda faaliyet gösteren,
aralarında ilişkiler olan ama aynı zamanda rekabette bulunan çok sayıdaki
işletmenin, onlara mal satan tedarikçilerin ve hizmet satanların, ilgili kurumların
(üniversiteler, meslek kuruluşları, iş koluyla ilgili standartları belirleyen ve kontrol
eden kurumlar, vb.) aynı coğrafi bölgede yoğunlaşmalarıdır (Porter, 1998). Bu
kümeler modern küresel ekonomilerin temel rekabet birimleri olan “değer
zincirlerini” oluşturmakta, zaman içinde gelişmekte ve o bölgedeki temel ekonomik
yapıları oluşturan şirketlerden ve yerel bazdaki ürün ve hizmet taleplerinden
meydana gelmektedirler. İş kümeleri aynı zamanda yerel halkın dokusundan ortaya
çıkmakta ve bölgenin ekonomik gelişiminin önderleri olmaktadırlar (Humphrey ve
Schmitz, 1996).
Sektörel kümelerin geliştirilmesi konusunda Avusturya, Belçika, İspanya,
Finlandiya, Yunanistan, Almanya, Fransa, İrlanda, İtalya, Hollanda, Portekiz, İsveç,
İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde ileri düzeyde politikalar uygulanmaktadır. Bu
politikaların temelinde bölgesel endüstri kümelerini oluşturan şirketlerin kendi
aralarındaki işbirliğini geliştirmek ve aynı zamanda bu şirketler ile bölgesel
destekleyici kurum ve kuruluşlar (bölgedeki üniversiteler, bilgi/beceri geliştirici
diğer kurumlar, Ar-Ge kurumları, bölgesel inkübatörler ve teknoloji ve bilim parkları
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
23
gibi) arasındaki uyum ve işbirliğini en üst düzeye çıkarma hedefi vardır. Bu hedefler
doğrultusunda, bölgesel başlangıç sermayesi finansmanı olanakları, bölgenin fiziksel
ulaşımı, bilgi ve iletişim altyapısı, bölgesel vergi ve düzenleme koşulları ve
bölgedeki yaşam kalitesi de gelişmektedir (Idea, 2000).
Kümelenmeler işletmelerin giderek küreselleşen rekabet şartları altında başarı
sağlamalarına imkân vermektedir. İster kırsal olsun ister bölgesel olsun işletmeler
birlikte kümelenerek ölçek ve kapsam ekonomilerine ulaşabilir, coğrafi yakınlık ve
sıklıkla güvene dayalı olarak artırılmış karşılıklı etkileşimler sayesinde, iş görme
maliyetlerini azaltabilirler. Sanayi yoğunlaşmaları, uzmanlaşmış işçi ve iş hizmetleri,
özel sanayi ihtiyaçlarını karşılama hedefindeki kamu sektörü yatırımları olduğu
kadar, kümelenmedeki işletmelerin taleplerini karşılamaya yönelik hız kazanmış mali
piyasalar yoluyla da maliyetleri düşürerek ekonomilerin yerelleşmesi görünümüne
doğru gidebilirler. Yeni teknolojilerin arzı, rekabet öğesi ile olduğu kadar
kümelenme üyeleri arasında maliyeti paylaşma imkânı ile de desteklenmektedir.
Genelde kümelenme ile birlikte gelen rekabet avantajı kümelenmeye katılan
işletmelerle kendini sınırlamamakta, aynı zamanda bir kümelenmenin olduğu tüm
bölgesel ekonomiye katkıda bulunmaktadır.
Genel anlamda kümelenme, bir nihai ürünün, malın veya hizmetin, üretilmesi
aşamasında, bu ürüne katma değer katan üretim zinciri ile bağlı; işletmeler (mal veya
hizmet üreticileri, tedarikçiler, dağıtım kanalları vb.), bilgi üreten kurumlar
(üniversiteler, araştırma kurumları, vb.), destekleyici kurumlar (acenteler,
danışmanlık hizmetleri, bankalar, sigorta şirketleri, vb.) ve müşteriler tarafından
oluşturulmuş ağ olarak tanımlanabilir.
Bir kümelenme küçük ya da büyük kuruluşları olduğu kadar farklı orandaki
işletmeleri de içerebilmektedir. Kümelenmeler katılımcıların sayısı ve örgütlenme
derecesine göre büyük ölçüde çeşitlilik gösterirler. Örneğin; işbirliği, gelişen duruma
göre hareket etme temelinde yürütülse de, kümelenmeler birbirlerine karşı rekabet
eden işletmelerden oluşurlar. Bazı durumlarda, işletmeler arası ağ, sosyal kurumlar
tarafından desteklenen işletmeler arasında güçlü yatay bağların oluşturulmasına yol
açmakta, diğerlerinde ise çok az karşılıklı etkileşime sahip yatay bağlantılar ortaya
çıkabilmekte veya hiçbir örgütsel kümelenme altyapısı ortaya çıkmayabilmektedir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
24
Kümelenme, her bir kümelenmenin zaman ve mekân içerisinde tek bir gruplaşma
olduğu yüksek teknoloji veya geleneksel sanayilerden tutun da, tarım veya hizmet
sektörüne kadar sanayinin tüm dallarında meydana gelmektedir (KOSGEB, 2006).
Sonuç olarak, kümelenme politikaları ve girişimleri yıllar boyunca
yayılmıştır. Kümelenmelerin sadece kendiliğinden oluşup oluşmamaları, kümelenme
oluşumunun teşvik edilip edilmediği, bunlardan birinde kamu kurumlarının rolünün
olduğu varsayımı gibi konular sadece güncel olarak tartışılan sorulardan bir kaçını
oluşturur. Kümelenmelerdeki şekil, düzenleme, işletmeler arasındaki bağların doğası
ve onları alttan destekleyen kurumların çeşitliliği; pasif stratejilerden inisiyatifi ele
alan stratejilere doğru yayılan ulusal ve yerel kümelenme destekleme
politikalarındaki çeşitliliğe yansıtılmıştır. Kümelenme politikaları ağ oluşturma
ilişkileri yoluyla, işletmelerin hayatta kalma yeteneklerini kuvvetlendirme araçları
veya kalkınmaya tahsis edilmiş kamu fonlarını daha etkin şekilde kullanma
stratejileri olarak, bölgesel endüstrinin yeniden organize olmasını kolaylaştıran, yerel
ekonomileri dinamik kılmaya yönelik yollar olarak farklı formlarda görülmektedirler.
4.2. Kümelerin Yapısı, Oluşumu ve Yaşam Evreleri
4.2.1. Kümelerin Yapısı
Bölgesel kalkınmanın ve rekabet gücünü artırmanın önemli araçlarından birisi
olan kümelerde kurulan bağlar; alıcı–satıcı ilişkisi, ortak pazarlama, eğitim ya da
araştırma girişimleri, dernekleşme ve lobicilik şeklinde oluşabilmektedir. Bir küme
içinde yer alan şirketler, aralarındaki etkileşimle ortak yetkinlikler yaratarak, katma
değeri sektör ortalamasına göre daha yüksek ürünleri pazara sunabilmektedirler.
AB ülkelerinde 1990’lı yıllardan itibaren özellikle Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmelerin (KOBİ) rekabet güçlerinin artırılmasında etkin bir araç olarak
kullanılabilecek farklı kümelenme yaklaşımları uygulanmaktadır. Bu süreçte gerekli
yenilik, ticaret ve yatırım ilişkilerinin geliştirilmesi ile “yükselen” sektörlerin
yaratılması önem taşımaktadır. Diğer bir ifade ile nihai hedef sürdürülebilir ve
rekabetçi sektörlerin oluşturulmasıdır. Kısaca kümeler işbirliği ve rekabetin karmaşık
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
25
ilişkisi içindeki KOBİ’lerin birbirlerini daha iyi tanımaları ile dikey ve yatay
entegrasyonun sağlanmasından oluşmaktadır.
Kümeleri sanayi sitelerinden ayıran iki önemli özellikten bahsetmek
mümkündür. Birincisi yerel düzeyde gerçekleşen üretimin uluslararası piyasalara
yönelimi ve rekabet gücüne erişmesi, ikincisi ise inovasyon (yenilikçilik) ve
yaratıcılık kapasitesidir. Bu bölgelerde üretimin ana nitelikleri; belirli sektörlerde
uzmanlaşma, işletmeler arası dayanışma, kaliteye dayalı bir rekabet ortamı ve bu
yolla ulaşılan ortak verimlilik artışıdır. Öte yandan üretim örgütlenmesi, ortak
öğrenme ve dayanışma yolu ile inovasyonu desteklemekte ve bu durum işletmelere
olduğu kadar, o bölgenin bir bütün olarak gelişmesine imkân sağlamaktadır
(Timurçin, 2010).
Daha önce belirtildiği gibi, kümeler belirli bir alanda birbirleri ile bağlantılı
işletmeler ve kurumların coğrafi yoğunluğudur. Kümeler rekabet için parça, makine
ve hizmet gibi özel girdilerin tedarikçilerini ve özel altyapı hizmeti sunan bir takım
bağlantılı sanayileri ve diğer birimleri kapsar. Kümeler aynı zamanda, müşterilere ve
tamamlayıcı ürünleri üretenlere ve ustalık, teknoloji veya genel girdiler ile ilgili
sanayilerdeki işletmelere doğru büyüme gösterirler. Ayrıca kümelere üniversiteler,
standart koyucu kurumlar, beyin takımı, mesleki eğitim sunan işletmeler, araştırma
kurumları ve sendikalar gibi özel öğretim, eğitim, bilgi, araştırma ve teknik destek
sağlayan devlet kurumları ile diğer kurum ve kuruluşlar da dâhildir.
Bu bağlamda, kırsal kesiminde dahil olduğu tipik küme örneği olarak
Kaliforniya şarap kümesi örnek verilebilir. Kaliforniya şarap kümesi 680 ticari
şaraphane, binlerce bağımsız üzüm üreticisi, aşı, sulama, fıçı, etiket ve hasat teçhizatı
gibi girdi sağlayan tedarikçi işletmeler, halkla ilişkiler, tanıtım ve reklam işletmeleri
gibi hem şarap yapımını hem de üzüm yetiştiriciliğini destekleyen geniş çaplı
tamamlayıcı sanayiden oluşmuştur. Ayrıca Davis’deki Kaliforniya Üniversitesi’nin
dünyaca ünlü bağcılık ve şarapçılık programı, Şarap Enstitüsü ile Kaliforniya
senatosundaki özel şarap komiteleri gibi yerel kurumlarda bu kümeye dâhildir.
Kümenin aynı zamanda ziraat, gıda ve restoran ve şarap turizmi ile ilgili diğer
kümeler ile de bağlantıları vardır. Kaliforniya şarap kümesi ile Fransız şarapları
arasındaki en önemli unsur, yerel yönetim Kaliforniya için rekabet avantajı alanını
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
26
keşfetmekle kalmamış, her biri özel sektör kuruluşu olmasına rağmen Kaliforniya'da
şarapçılığın gelişmesi için tüm düzenlemelere ön ayak olmuştur. Kırsal kalkınma için
iyi bir başarı hikayesidir.
Şekil 4.1’de görüldüğü gibi, İtalya Deri ve Ayakkabı Kümesi ise dünyada
ayakkabı parçaları, makine, kalıp, tasarım hizmetleri ve tabaklanmış derinin özel
tedarikçileri olarak Ferragamo ve Gucci gibi tanınmış ayakkabı şirketlerini içinde
barındıran bir kümedir.
Kaynak: Timurçin, 2010
Tabaklam
Deri
Plastik
Bilgisayar destekli ayakkabı tasarımı
Özel makine
Ağaç işleme
Deri kemer
Deri giyim
Deri çanta
Deri eldiven
Spor ayakkabı
Sentetik ayakkabı
Deri ayakkabı
Yürüyüş botu
Kayak botu
Apre - kayak botu
Ayakkabı makinesi
İşlenmiş deri
Nihai işlem
Tasarım -
Kalıp- enjeksiyon
Kalıp
Model Tekstil – moda odağı
Tabaklama donanımı
Şekil 4.1. İtalyan Deri Modası Odağı
İtalyan deri ve ayakkabı kümesi farklı türlerdeki deri ürünleri ve deri
ayakkabı üreten işletmelerin yer aldığı birbiriyle ilgili bir dizi sanayiden
oluşmaktadır. Bu sanayiler, ortak pazarlama araçları kullanmakta ve benzer müşteri
alanlarında benzer imajlarla rekabet etmektedir. İtalyan deri ve ayakkabı kümesinin
olağan üstü gücü ise katılımcı İtalyan işletmelerinin kullandıkları çok sayıdaki
bağlantılar ve sinerjiye bağlıdır (Porter, 1998).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
27
Örneğin, bir mobilya kümelenmesinden bahsedilirse, ağın içine almamız
gerekenler arasında şu oyuncular sıralanabilir: mobilya üreticileri, kereste üreticileri,
kırsalda yer alan ormancılık faaliyetleri, makine üreticileri, tasarımcılar, yazılımcılar
ve lojistikle ilgili oyuncular, yerli ve yabancı toptancılar/perakendeciler. Bunların
yanında aynı mobilya kümelenmesine, eğer marangoz veya tasarımcı yetiştiriyorsa o
bölgedeki meslek yüksek okulunu, üniversitenin ilgili araştırma birimlerini, firmalar
arası diyalogu sağlayan ticaret ve sanayi odasını, bankaları ve sektör derneklerini de
ekleyebiliriz. Bir kümelenmenin sınırları bazen bir ilin dışına taşmakta, birden fazla
ile yayılabilmekte, hatta ulusal sınırların ötesine de geçebilmektedir.
Sonuç olarak bölgesel kalkınma aracı olarak sayısız kümelenme örnekleri,
rekabetin ve ekonomik etkinliğin küreselleştiği günümüzde rekabet avantajının
küreselleşmenin aksine bölgeselleştirilebildiğini kanıtlamıştır. Dolayısıyla, rekabet
teorisinde pazarlara daha hızlı ulaşımın ve hızlı iletişimin rekabet avantajı yaratmada
işletmelerin lokasyonlarının önemini azaltacağı inanışı kümelenme yaklaşımı ile
ortadan kalkmıştır. Diğer bir deyiş ile küresel pazar içinde yer alan işletmelerin
kurulan ağlar vasıtasıyla uzak mesafelerden ulaşılabilen her şeyi elde edebileceği ve
lokasyonun bir rekabet avantajı olarak geçerliliğini yitirdiği inanışı başarılı
kümelenme örneklerden sonra yeniden irdelenmelidir. Bu noktada Boston’da dünya
çapında bir şirket kurma olasılığının diğer yerlere göre daha yüksek olması, aynı
tekstil sektörü ile ilgili işletmeler için Kuzey ve Güney Carolina; yüksek
performanslı otomobiller için Güney Almanya veya ayakkabı için Kuzey İtalya’nın
akla gelmesi ya da Türkiye için biber deyince Kahramanmaraş ilinin akla gelmesi
örnek olarak verilebilir.
Kümelenmelerin oluşmasındaki genel yapı ile birlikte kümelerin kendi iç
yapıları da kümelerin başarılı olması açısından son derece önemlidir. Örneğin,
Mersin Gıda-Tarım, İzmir Organik Gıda ve Kahramanmaraş Biber Kümesi başta
olmak üzere ülkemizdeki diğer kümelerin incelenmesi ile kümelenme
organizasyonları ülkemizde genel olarak Dernek veya Vakıf çatıları altında
yürütüldüğü görülmektedir. Bu derneğe bağlı olarak genellikle;
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
28
• Küme Yürütme Kurulu: Kümelerin kurulması aşamasında çalışmaların
başlatılması nedeniyle gönüllülük esası ile firmalar, kamu-sivil toplum
kuruluşları, üniversiteler, ve diğer paydaşlardan oluşmaktadır.
• Küme Yönetim Kurulu: Kümelenme faaliyetini yürütmekte (kaynakların
sağlanması, Küme koordinatörü ve ekibine destek ve kılavuzluk
yapılması ile Küme ekibi ve alt çalışma gruplarının sorumluluklarının
yerine getirilmesinin sağlanması), firmalar ve paydaşlardan oluşmaktadır.
• Küme Danışma ve Çalışma Grupları: Hedeflerin belirlenmesi, stratejilerin
oluşturulması için bilgi, deneyim ve uzmanlıkların sağlanması görevine
sahiptir. Konusunda uzman kişilerden oluşur (Üniv. Öğret. Üyeleri, Kamu
kurumları, özel danışmanlar, vb.).
• Küme Koordinasyon ve Geliştirme Ekibi: İş planının hazırlanması,
uygulanması, koordinasyonu, yönetim kurulu tarafından verilen
görevlerin ve küme ile ilgili diğer aktivitelerin gerçekleştirilmesinden
sorumludur.
• Küme Denetleme Kurulu: Küme yönetim kurulu ve yönetim birimi
faaliyetleri için mali ve idari denetimi sağlamaktan sorumludur.
Kümeler rekabeti üç ana yoldan etkilemektedir:
• Kümelenme içinde kurulmuş olan işletmelerin verimliliğini artırarak,
• Gelecekte verimliliği yükseltecek ve yeni ürünlerin oluşmasını sağlayacak
yenilikçiliği yönlendirerek,
• Kümelenmenin kendisini genişleten ve güçlendiren yeni iş alanlarının
ortaya çıkmasını teşvik ederek.
4.2.2. Kümelerin Oluşumu ve Yaşam Evreleri
Kümeler farklı şartlar, faktörler ve çevresel etkenlerden oluşmakta ve canlı
bir yapı olarak farklı safhalar geçirmektedir. Porter (1998) bu konuda üç safha
tanımlamıştır: “doğum”, “evrim” ve “gerileme”. Timurçin (2010) tarafından da
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
29
benzer şekilde kümelerin üç ana safhada şekilleneceği ifade edilmiştir. Bu çalışmaya
göre başlangıç safhası olarak “oluşum”, “gelişme” safhası ve büyüme safhası olarak
da “olgunlaşma” söz konusudur.
Kümenin ortaya çıkması yani “doğum veya oluşum” evresi geleneksel yapıya
ve doğal gelişime bağlı olarak olabildiği gibi, herhangi bir işletmenin izlemiş olduğu
yolu diğer işletmelerin takip etmesi ile de olabilir. Kümelenmenin doğal gelişime
bağlı olarak ortaya çıkması bölgesel yoğunlaşmanın olduğu ve elbise ya da yiyecek
üretimi gibi pazara yakınlıktan veya piyasa şartlarından dolayı olabilir. Örneğin,
Denizli’de yapılan pamuklu tekstil üretiminde olduğu gibi kumaş, elbise ardından
müşteri ve onun yerel istekleri doğrultusunda üretim, düğme, etiket işgücü, okul,
laboratuvar, Ar-Ge ve daha birçok gereksinim için onları üretecek fabrika
gereksinimi ve bunların bir araya gelmesi doğal kümeyi oluşturmuştur. Yine,
Hollywood’un film endüstrisi ve (Çin yakınlarında nemli iklimi içeren) Batı
Japonya’nın ipek endüstrisi, taş işçiliği endüstrisi Carrara’nın (İtalya) erkenden
gelişiminde özel doğal koşullar önemli rol oynamıştır. Basel boya sanayi suyun elde
edildiği Rhinde şehir yerleşiminden, Boston ve San Francisco körfezi civarında bio
teknoloji endüstrisi ve elektronik kuruluşları da yerin özel konumundan
yararlanmaktadır (Timurçin, 2010).
Öncü olarak adlandırılan işletmenin diğer işletmeler tarafından takip edilmesi
ise işletmelerin daha önceki faaliyetlerinden tamamen farklı olan bir şeyi deneme
riskinden çok, mevcut faaliyetlerin sistematik bir şekilde ve rekabet avantajı
kazandıracak şekilde takip edilmesi şeklinde olmaktadır. Kümelenmenin ilk aşaması
işletmelerin birbirlerini gözlemlemesinden oluştuğu için bu aşamada başarısızlık söz
konusu değildir. Bu sayede, yani işletmelerin birbirlerini gözlemlemesi ve bazı
faaliyetleri takip etmesi aşamasından ortaya çıkan “yerel konsensüs” den
bahsedilebilir. Bu aşamada kümeye dahil olan grup içerisinde başarılması gereken
temel şey pasif gruplaşma avantajından aktif gruplaşma avantajına doğru hareket
etmektir. Pasif gruplaşma avantajları, uzmanlaşmış tedarikçilerin, hizmet
işletmelerinin ve uzman işgücünün bulunmasını gerektirir. Aktif avantajlar ise
uzmanlaşmış tedarikçilerden dış kaynak temini ve taşeronluk hizmetleri almak, bu
bağlantıları en üst düzeye çıkarmak, işletmeler arası yakın işbirliğinin yararları ile
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
30
yoğun bilgi akışının önemini anlamak ve üniversite gibi özel destekleme
kurumlarının katkılarını karşılıklı etkileşimle öğrenmek suretiyle, temel
yetkinliklerin güçlendirilmesini kapsamaktadır (Stamer, 1998). Nitekim, ileri
teknoloji kümelerinden olan Silikon Vadisinde üniversite ile sanayinin birlikteliği
vadide kümelenme nedenlerinin başında gelmektedir. Silikon Vadisi ve Stanford
Üniversitesi arasındaki, 1950’lere uzanan yakın bağların nedeni olarak Silikon
Vadisi’nin başlangıcının, büyük oranda Stanford Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
Dekanı Frederick Terman’a ait bir düşüncenin ürünü olduğuna inanılmaktadır.
Terman, bölgede yer alan uzman kişilerin birikimden faydalanarak Stanford
civarında ileri teknoloji merkezi tasarlamış ve bu sayede bölgesel ekonominin
zenginleşmesine yardımcı olarak Stanford ve yerel endüstri arasındaki işbirlikçi
ilişkileri geliştirecek bağlar kurmuştur. 1975 itibariyle, Silikon Vadisi’ndeki ileri
teknoloji işletmeleri 100 binin üzerinde işçi istihdam etmişler ve Vadi ulusun
elektronik icat ve üretim merkezi olarak lider konuma gelmiştir. 1996 itibariyle,
Silikon Vadisi’ndeki 100 kadar yeni Stanford işletmesi 65 milyar dolardan fazla
ekonomik gelir sağlamıştır. Her ne kadar Silikon Vadisi işletmeleri ülke çapında
birçok üniversite kampüsüne kamp kurmuş olsa da, California Üniversitesi’nin
coğrafi yakınlığı, farklı işletmeleri kampüse çekmeyi ve ileri teknoloji işçi
pazarındaki son gelişmelere yakın olmayı kolaylaştırmıştır (Huffman ve Quigley,
2002).
Bölgesel olarak yoğunlaşmaya duyulan yoğun ilginin bir sebebi de kümede
öncü olan işletmenin o bölgede faaliyet göstermesine bağlıdır. Çeşitli yazarlar birçok
sanayide önde gelen şirketlerin aynı milletten, bölgeden ve hatta şehirden olduklarını
vurgulamışlardır. Bölgesel kümeler hemen hemen her gelişmiş ekonomide ve
gelişmekte olan ülkelerde bulunmaktadır. Aynı zamanda bölgesel kümeler geniş bir
sanayi yelpazesinde bulunabilirler. Silikon Vadisi, Route 128, M4 bölgesi, Tokyo ve
Sophia Antipolis gibi iyi tanınmış ileri teknoloji bölgeleri ile Austın, Nort Sydney,
Minneapolis ve Hsinchu gibi daha az tanınan ileri teknoloji merkezleri bunlara örnek
olarak verilebilir. Venedik cam sanayi, Pakistan’daki tıbbı araçlar sanayi, Cenevre
lüks saat sanayisi ve Japonya bıçak sanayisi gibi yüksek düzeyde zanaatkârlık isteyen
sanayilerde bulunmaktadır. Paris, Milano ve New York merkezli moda sanayisi, Los
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
31
Angeles, Hollywood ve Londra gibi yaratıcı sanayiler, ABD, Fransa ve İngiltere’nin
hava yolu sanayisi, Japonya, Almanya ve İsveç otomobil sanayisi ve Japonya, Kore
ve ABD elektronik sanayisi gibi büyük ölçekli sanayileri yine örnek olarak
verilebilir.
Bir diğer küme oluşumu ise bölgede yer alan hammadde, tedarikçi ve ilgili
sanayilerin varlığı ile ortaya çıkabilmektedir.
Gelişme ve büyüme safhası, kümenin gelişimini açıklamaktadır. Kümelerin
oluşumundan itibaren özellikle yerel kurumların rekabeti güçlendirici desteklerinin
olması kümelerin büyümesinde önemli bir etkendir. Karşılıklı bir etkileşim olarak
küme büyüdükçe devletin, resmi kurumların ve destek veren diğer kurum ve
kuruluşların da etkisi büyümektedir. Büyüyen bir küme pazarlar için bir çok fırsatı da
beraberinde getirir ve bu durum küme içerisine en iyileri çekmeye yardımcı olur.
Özellikle bölgeden ya da bölge dışından girişimciler bu büyümeyi fark ederek küme
oluşumunun içine dahil olurlar. Bu süreç içerisinde uzmanlaşmış tedarikçiler ortaya
çıkar, yerel kurumlar, özel eğitim kurumları ile araştırma ve geliştirme kuruluşları ile
bilgi birikimi sağlanır. Aynı zamanda altyapılar geliştirir ve kümenin gücü ve ünü
artar. Sonunda küme ilgili sanayileri içine almak suretiyle genişler. Kümenin bu
gelişim süreci bir çok faktöre bağlı olmakla birlikte yapılan bir çok araştırma
kümenin tam olarak gelişip gerçek rekabet üstünlüğü elde etmesi için en az bir 10
yılı gerektirdiğini ileri sürmektedir. Bu nedenle küme uzun vadeli ekonomik ve
sosyal planlamaya ihtiyaç duymaktadır.
4.3. Kümelerde İşbirliği ve Rekabet
Kümelenme, gerek küçük gerekse büyük işletmeler ve bölgeler düzeyinde
rekabetçi yapılar oluşturulmasını sağlayan ve çağdaş kavramları içeren bir yaklaşım
olması noktasında yerel yönetimleri, kamu otoritelerini, özel kuruluşları, araştırma
kurumlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve toplumun diğer ilgili kesimlerinde yer alan
oyuncuları bir araya getirmektedir. Böylece planlamalar ve uygulamalar,
merkeziyetçilikten çıkıp yerel oyuncuların katılımı ile gerçekleştirilmektedir. Bu
süreçte, rekabet gücü yüksek sektör ve/veya sektörlerin seçilip, eksik oyuncularının
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
32
tamamlanıp, aralarındaki iletişimin sağlanması amaçlanmakta, nihai hedef olarak
sektörün uluslararası rekabet gücünün artırılmasına ve sürekli hale getirilmesine
yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Kümelenme yaklaşımı ile kurulan iletişim, alıcı-
satıcı ilişkisi, ortak pazarlama, Ar-Ge, eğitim ve kullanım, dernekleşme vs. ile güçlü
bir sinerji ortaya çıkaran oyuncular işlem maliyetlerini düşürmekte ve yenilikçiliği
tetiklemektedirler.
Kümelenmelerin hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde rekabet
gücünü artırıcı etkilere sahip olduğu kabul edilmektedir. Son zamanlarda yapılan
araştırmalar ve bulgular, oldukça geniş bir gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ve sektör
yelpazesinde, kümelenme anlayışının uygulanmaya başladığını göstermektedirler.
Günümüzde kümelenmeler ülkelerinin rekabet gücünün artırılması konusunda
ana gündem maddelerinden birisi haline gelmiştir. Bu çerçevede, dünyanın dört bir
yanında kümelenmelerin oluşturulması, analizlerinin yapılması ve geliştirilmeleri
konusunda birçok proje yürütülmektedir. Ülkelerin rekabet gücünü artırmanın yanı
sıra, kümelenme çalışmalarının KOBİ’lerin de rekabet gücünü artırdığına ilişkin
gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşanmış birçok örnek bulunmaktadır.
Avrupa’da oluşturulan endüstriyel bölgeler sayesinde, kalite, tasarım, inovasyon hızı
ve değişimlere yanıt verme hızı ile niş marketlerdeki müşterilere uygun mal ve
hizmetler sunularak rekabet üstünlüğü sağlanmıştır. Tekstil ve hazır giyim
sektöründe İtalya’nın yakaladığı başarı bir örnek oluşturmuş; İtalya örneğinde de
olduğu gibi sektörel kümelenmelerin oluşturulması ile kümelenmeler içerisinde yer
alan işletmelerin üretim olanakları sürekli günün şartlarına yanıt verecek şekilde
iyileştirilmiş, yeni teknolojilerden yararlanma olanakları artırılmış ve pazarda rekabet
edebilme yetenekleri geliştirilmiştir. Rekabet üstünlüğü sağlamış endüstriyel
bölgelerin hepsinin başarısındaki ortak nokta, müşteri gereksinimleri merkezli
(müşteri odaklı – talep odaklı) olarak aynı değer zinciri üzerinde yer alan işletmeler
arasında oluşturulmuş kümelenmelerin varlığıdır (Humphrey ve Schmitz, 1995).
Schmitz, birçok gelişmekte olan ülkede bulunan büyük işgücü fazlalığının,
inovasyon ve kalite geliştirme yöntemiyle rekabet üstünlüğü sağlama anlayışı yerine,
düşük ücretler ile rekabetçiliği teşvik ettiğini söylemiştir. Buna rağmen, bazı karşıt
görüşler, Schmitz’in söylevinin gelişmekte olan ülkelerde yaşanan kümelenmeleri
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
33
tam olarak yansıtamadığını ve gelişmekte olan ülkelerdeki kümelenmelerden bir
kısmının düşük yol özelliğini gösterirken diğer bazılarının ise her iki yolun
özelliklerine uyumlu bir yapıda geliştiklerini belirtmişlerdir. Bazen inovasyon ve
ucuz işgücü aynı işletmeler içerisinde bir arada görülmektedirler. Bazen de yüksek
ve düşük inovasyon işletmeleri yan yana aynı kümelenmede yer alabilmekte ancak
farklı pazarlara hizmet sunmaktadırlar.
Bütün sanayiler gelişmiş teknoloji kullanabilir ve bilgi yoğunluğuna sahip
olabilir. Ancak şirketlerin belirli bir yerde rekabet ettikleri karmaşıklık yerel iş
çevresinin kalitesinden etkilenmektedir. Şirketler örneğin yüksek kaliteli nakliye
altyapısı olmadan gelişmiş lojistik teknolojilerini kullanamazlar. Yine şirketler iyi
eğitimli işçiler olmadan sofistike hizmet konusunda etkin bir şekilde rekabet
edemezler. İşletmeler zahmetli bürokrasi altında ya da çatışmaları hızlı ve adil bir
şekilde çözemeyen bir yasal sistem altında etkin bir şekilde çalışamazlar. Ancak
gelişmiş ekonomilerde iş çevresinin daha karar yönlü öğeleri genellikle kümeye
bağlıdır; bunlar ise rekabet için en önemli mikro ekonomik temelleri oluşturmaktadır
(Timurçin, 2010).
Michael Porter küme yaklaşımını günümüzdeki popüler konumuna ve
uygulamalarına yönlendiren, rekabetçi avantaj teorisinin “elmas modeline”
dayandırmıştır (Porter, 1990). Bütün bir küme, gerçek bir işletme (girişim) biçimidir.
Bir grubun bazı bileşenleri, sık sık çeşitli endüstrilere hizmet verecektir ve bunlar
bazı grupların üyeleri olabilirler. Sözgelimi, ekran teknolojisi işindeki şirketler bir
elektronik grubunun, bir savunma sanayi grubunun ve bir eğlence grubunun parçası
olabilir. Rekabetçi avantaj içindeki bir faktör olarak, grup kavramının teorik temeli
Porter tarafından ileri sürülmüştür. Porter, bir grubun gücünün birbiriyle etkileşim
halinde olan dört ana grup halinde toplanabilen çeşitli faktörlere bağlı olduğunu iddia
etmiştir. Bunlar:
• İşletme stratejisi, yapısı ve rekabetçiliği,
• Talep koşulları,
• İlgili ve destekleyici endüstriler,
• Girdi koşullarıdır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
34
Porter, kümelerdeki ekonomik aktivitelerin yoğunlaşmasını, firmaların
rekabet edebilmek için yeni ve daha iyi yöntemler bulmaya çalışmalarına ve
yenilikçiliği piyasaya daha hızlı getirebilmelerine bağlı olarak açıklamıştır (Porter,
1990).
O güne kadar rekabetçilik incelemelerinde genellikle gelinen nokta “maliyet
avantajı”, özellikle ucuz işgücü avantajı ve bazı ülkelerin uyguladığı düşük kurun
yarattığı avantaj fırsatlarına odaklanmaktayken; Porter, çalışmalarında belli
bölgelerde yer alan firmaları yenilik yapmaya ve daha gelişmiş stratejiler
oluşturmaya yönlendiren mikro ekonomik temel özellikleri araştırmış ve anlamaya
çalışmıştır.
Porter bunun yanı sıra, ülkelerin rekabetçi avantaja sahip olmalarını saldırgan
sanayi politikaları, yönetimde kültürel özellikler (özellikle Japon Yönetim Modeli)
gibi o güne kadar benimsenmiş modellerin dışında aramaya başlamıştır. Porter, bu
modellerin yerine; rekabetçi avantajı yönlendiren dört ana unsurdan oluşan Şekil
4.2’de görülen “elmas modelini” geliştirmiştir. Bu yaklaşımda rekabetçilik; üretim
faktörleri, özellikli talep, yoğun rekabet ve firmalar arasında değişen stratejiler ve
son olarak da tedarikçi firmalar ve ilgili sanayiler arasındaki gelişmiş seviyedeki
fonksiyonel ilişkiler yumağı olarak tanımlanmaktadır, yani kısaca küme tanımıdır
(Porter, 1990).
Porter’ın Ülkelerin Rekabetçi Avantajları (Porter, 1998) kitabının başlığı her
ne kadar ülkelerden bahsetse de aslında kitap hiç bir ülkenin her konuda rekabetçi
olamayacağını açıklamaktadır. Aslında her ülke bir dizi rekabetçi gücü olan ve
olmayan sanayilere sahiptir. Örneğin 1990’lı yıllarda Japonya’nın rekabetçi gücü
tüketici elektroniği, otomotiv, bilgisayar, kamera sanayileri veya kümelenmeleri
çevresinde yönlenirken; kimya, uzay ve havacılık, işlenmiş gıda, yazılım ve hizmet
endüstrilerinde rekabetçi avantaj yaratamamış olması bu konuda güzel bir açıklama
getirmektedir. Porter, sadece endüstriler arasındaki farklılığa dikkat çekmekle
kalmamış aynı zamanda ülkelerin bazı bölgelerindeki ortak bazı özelliklere de dikkat
çekmiştir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
35
Bu noktada, coğrafi yakınlık, elmas modelinin gücünü pekiştirirken bir
yandan da kümeleri rekabetçilik konusunda öne çıkarmış ve ilgi odağı haline
getirmeye başlamıştır.
Kaynak: Porter,1990
Şekil 4.2. Porter Elmas Modeli
İŞLETME STRATEJİSİ VE
REKABET YAPISI Yerel çevre- yerel rekabet avantajı
yaratılmasını uyarır
GİRDİ KOŞULLARI Maliyet, kalite, ve üretim faktörlerinin etkinliği İnsan kaynakları Sermaye kaynakları Yönetim ve Bilgi altyapısı Bilimsel ve teknolojik altyapı Doğal kaynaklar
TALEP KOŞULLARI Seçici yerel müşteriler
Geleneksel olmayan yerel
talep
İLGİLİ VE DESTEKLEYİCİ KURULUŞLAR
Kritik üretim, Tamamlayan yerel bayiler, yan sanayi vb. Soyutlanmış işletmeler yerine kümeler
Rekabet avantajı
yaratılmasında uyarıcı yerel çevre Yerel
rekabet
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
36
Porter’in düşüncesinde özellikle verimli sektörler ülkede isteğe göre
dağılmamalı aksine coğrafi olarak yoğunlaşmalıdırlar. Çünkü belli faktörlerin etkisi
elmas adını verdiği bir yapı içinde coğrafi yakınlaşma sayesinde birbirlerini
etkilemeleri ile ülkeyi kalkındıracaktır. Satıcı, müşteri ve rekabetin bir noktada
toplanması potansiyeli ve uzmanlaşmayı ilerletecektir. Burada küme içindeki en
önemli itici gücü küme içindeki rekabet temsil eder.
4.4. Kümelenmenin, Kümeye Dahil Olan İşletmelere Sağlayacağı Avantajlar
Kümelerde işletmelerin bilinçli veya bilinçsiz bir araya gelişi; ortak proje
geliştirme, ortak Ar-Ge faaliyetlerinde bulunma vb. yatay ilişkiler yoluyla veya
taşeronluk, tedarikçilik faaliyetleri gibi dikey ilişkiler yoluyla olmaktadır. Böylece bu
ilişkiler kanalıyla gömülü/örtük bilgi dâhil her türlü bilginin yayılması
sağlanmaktadır. Bilgi yayılımının doğal sonucu olarak da tasarım yetkinliğinin,
yaratıcılığın ve yenileşim faaliyetlerinin gelişmesi, giderek bölgedeki teknoloji
seviyesinin yükselmesi, bilgiye dayalı katma değerin artması ve refahın güçlenmesi
oluşur. Kümeler, bilgi yayılımında olduğu kadar, bilginin kritik noktaya ulaşması ve
kaynakların daha etkin kullanımı açısından da etkin araçlardır; firmaların
performanslarını bilgi akışının yanı sıra kurumsallaşma, altyapı ve yetkinliğin
yerelleştirilmesi bağlamında da güçlendirirler (Akarsoy, 2011).
Kaynak: Akarsoy, 2011
Şekil 4.3. Kümelenmenin Yararları
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
37
Bir kümelenmenin üyesi olmak, girdilere sahip olmada; bilgiye, teknolojiye
ve gerekli kurumlara erişmede; ilişkili işletmeleri koordine etmede ve gelişimi
ölçmede ve teşvik etmede küme oyuncularının daha verimli çalışmalarını
sağlamaktadır. Hem kümenin verimliliğine hem de kümedeki işletmelere katkı yapan
birçok etmenden bahsedilebilir. Bunlar;
1. İşçi ve Tedarikçilere Erişim: Çalışan kümelerde işletmeler mevcut bir
uzmanlaşmaya ulaşmış ve deneyimli işçiler havuzuna ulaşabilir, böylece işe
alımlardaki maliyetleri azaltabilir. Kümeler, iş fırsatları verdiği ve işçilerin yer
değiştirme riskleri azaldığı için başka yerdeki uzman insanları daha kolay çeker, bu
da bazı sanayiler için önemli bir avantajdır (Porter, 1998).
İşverenle çalışanlar arasındaki güven ortamını sağlayan sosyo-kültürel kimlik
ve etkili yerel kuruluşlar gelişmeye katkı sağlayan unsurlardır. Bu bölgelerde
üretimde yeniliklere kolayca uyum sağlayan ve birlikte çalışmaya hazır iş gücünün
bulunabilirliği doğal olarak öne çıkmaktadır.
Gelişmiş kümeler içinde bulunan işletmeler uzmanlaşmış ve deneyimli bir
işçi havuzu içinde bulunurlar. Bu imkan işletmelerin işe alımlardaki arama ve işlem
maliyetlerini düşürür ve zamanı kısaltır. Kümelenme çeşitli fırsatlar sunar ve
çalışanların farklı yerlerde istihdam riskini düşürür, hatta diğer bölgelerdeki
yetenekli çalışanları kendine çeker. Kümeler ayrıca yarattıkları toplam istihdamla
ülke ekonomisine de katkı sağlar.
Küme hazır bir tedarikçi tabanına sahiptir. Uzaktaki bir tedarikçiden kaynak
sağlamak yerine yerel tedarikçileri kullanmak işlem maliyetlerini düşürecektir.
İyi geliştirilmiş bir küme, başka önemli girdiler elde etmek için etkili bir araç
sağlamaktadır. Böyle bir küme derin ve uzmanlaşmış bir tedarik temeli sunmaktadır.
Uzak mesafedeki tedarikçiler yerine yerel tedarikçilerden yararlanmak nakliye
masraflarını azaltır. Envanter ihtiyacını azaltır, ithalat masrafını ve gecikmeleri
ortadan kaldırır. Yakınlık iletişimi geliştirir tedarikçilere destek sağlamayı
kolaylaştırır. O zaman yerel kaynak, özellikle de ilgili teknoloji, bilgi ve hizmet
memnuniyetini kapsayan gelişmiş ve özelleşmiş girdiler için uzak mesafeli
kaynaklardan daha iyi bir çözümdür.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
38
2. Bilgiye Erişim: Diğer yandan pazar, teknik ve rekabet bilgilerinin tamamı
kümelenme içinde birikir, üyeler bu bilgileri kullanabilirler. Ayrıca, kişisel ilişkiler
ve topluluk bağları güveni tesis eder ve bilgi akışını hızlandırır. Bu koşullar bilgiyi
daha akıcı bir hale getirir. Bu şartlar bilginin transferini ve paylaşımını mümkün kılar
(Porter, 1998). Böylece yeni bir model geliştirmede sektördeki işletmeler ve
teknoloji yakından izlenir. Yeni ve özgün talepler işletmelerin birlikte hareket etmesi
sayesinde kolay ve sürekli yerine getirilir (Kavrakoğlu ve ark., 2002). Ayrıca
kümede yer alan finansal kurumlar küme üyelerine yönelik performansı takip etmede
kullanılacak bilgilere rahatça sahip olabilirler.
3. Tamamlayıcılar: Topluluk, üyeleri arasındaki karmaşık parçaların bir araya
gelmesinden çok daha büyük sonuç elde eder. Örneğin tipik bir turizm topluluğunda
bir turistin deneyim kalitesi sadece öncelikli çekiciliğe değil otel, restoran, alışveriş
ve ulaşım imkânları gibi tamamlayıcı işletmelerin kalitesi ve etkinliğine bağlıdır.
Topluluğun üyeleri karşılıklı olarak bağımlı olduklarından birinin iyi performansı
diğerlerinin başarılarını da etkileyebilir (Porter, 1998). Yani müşteri bir işletmenin
ürününe diğer işletmenin ürünü ile birlikte iken tek başına olduğundan daha fazla
değer veriyorsa ikinci işletme ilk işletmenin tamamlayıcısıdır. Tersi durumda ise
ikinci işletme ilk işletmenin rakibidir. Bu durumda ilk işletme ikinci işletme ile
işbirliğine gitmek durumundadır. Diğer bir deyiş ile her iki işletmenin varlığı
birbirlerinin var olması ile anlamlı olacaktır. İşletmelerin varlığını anlamlı kılan bir
diğer etmen de rakiplerdir. Çünkü rakiplerin varlığı işletmeler için itici güç olacaktır.
Bir arada bulunan işletmeler birbirlerini tamamlama özellikleri sayesinde
zamanında üretimi başarılı bir şekilde uygulayabilirler. Siparişten sevkiyata süreçler
hızlanır. Destek faaliyetlerini yakından temin ederler. Nakliye, stoklama gibi
fonksiyonlar ekonomik şekilde gerçekleşir (Kavrakoğlu ve ark., 2002).
Tamamlayıcıların birçok şekli vardır. En bariz olanı turizm örneğinde
açıklandığı gibi müşteri ihtiyacını giderme yolunda ürünlerin birbirlerini
tamamlamalarıdır. Bir başka şekli kolektif verimliliği optimize etmek için şirketler
arasında etkinliklerin koordine edilmesidir. Örneğin ahşap ürünlerinde hızar
atölyelerinin etkinliği, yüksek kaliteli kerestelerin arzına ve de bütün keresteyi-
mobilyada (en iyi kalite), palet ve kutularda (daha düşük kalite) ve talaşta (en düşük
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
39
kalite)- kullanabilmeye bağlıdır. Aynı zamanda bir küme genellikle belirli bir alanda
bir yerin ününü artırır ve alıcıların orada bir satıcıya yönelmesini mümkün kılar.
Örneğin Ankara Siteler doğal kümesi veya İtalya’nın moda ve tasarım ünü, deri
ürünleri, ayakkabılar, giysi ve aksesuar alanında uğraşan şirketlere fayda sağlamıştır.
Ünün ötesinde küme üyeleri, ticari fuarlar, ticari dergiler ve pazarlama
delegasyonları gibi birçok ortak pazarlama mekanizmalarından faydalanmaktadırlar.
Son olarak tamamlayıcılar bir topluluktan satın almayı müşteri için daha cazip hale
getirebilir. Alıcıların ziyareti bir seferde birçok satıcıyla bağlantı kurması demektir.
Satın alma riskleri de daha düşük olabilir çünkü bir mekân birçok alternatif
tedarikçiyi bir araya getirebilir. Bu ise birçok kaynağa erişimi ve ihtiyaç arttığında
başka satıcıları devreye sokmayı mümkün kılabilir (Porter, 1998).
Kümelenmeler işletmelerin yenilikçilik becerilerinde de önemli bir rol oynar.
Kümelenme içindeki diğer şirketler ve kurumlarla olan ilişkiler, şirketlerin, teknoloji
geliştirme, parça ve makine erişimi, hizmet ve pazar kavramları gibi konuları erken
öğrenmelerine yardımcı olur. Yenilikçi ve rekabet avantajı yüksek ürün ve
hizmetlerin üretilmesine teşvik eder ve teknoloji transferi kabiliyeti kazandırır.
4. Kurumlara ve Kamu Hizmetlerine Erişim: Özel altyapı ya da eğitim
programları için devlet ya da kamu kurumları tarafından yapılan yatırımlar, bir
işletmenin verimliliğini artırabilir. Örneğin, yerel eğitim programlarından eğitim
almış işçiler işletmelerin eğitim maliyetlerini azaltır. Kümenin bilgi ve teknoloji
havuzları ve diğer kamu malları, rekabetin doğal yan ürünleri olarak ortaya
çıkmaktadır. Özel sektörde verimliliği artırmakta olan kamu mallarını sadece devlet
sağlamamaktadır. İşletmelerin yatırımları da eğitim programları, altyapı, kalite
merkezleri, test laboratuvarları vs. artan verimliliğe katkıda bulunmaktadır. Bu tür
özel yatırımlar, genellikle küme üyeleri ile birlikte yapılmaktadır. Çünkü küme
katılımcıları kolektif yararların potansiyelini zaman içerisinde görmektedirler
(Porter, 1998). Bunun yanında küme içinde yer alan işletmelerle ilgili politikaların
takibinde ve yönlendirilmesinde birlikte hareketler daha etkin sonuç verir
(Kavrakoğlu ve ark., 2002).
Sonuç olarak kümeler; işletmelere bir çok avantaj sağlamaktadır, birçok
nedenden dolayı yeni iş kaynakları oluşturmaktadır. Kümelenme içinde bulunan
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
40
girişimciler, ürün veya hizmetlerdeki boşlukları kolayca tespit edebilirler. Yeni
yatırım taleplerini değerlendirebilirler. Ayrıca, kümelenmenin kendisi genellikle
önemli bir iç pazar oluşturur, girişimciler zaten kurulu olan ilişkilerden kolayca
faydalanabilir. Tüm bu faktörler şirketlerin başarısız olmalarına neden olan riskleri
azaltacaktır.
4.5. Kümelenme Politikaları ve Stratejileri
4.5.1. Kümelenme Politikaları
Boekholt ve Thuriaux (1999)’a göre, kümelenme politikası, kamu-özel
diyalogları, ortak araştırma ihtiyaçlarının tanımlanması, yükleniciler ile tedarikçiler
arasındaki ortak gelişim çalışmaları, vb. yoluyla, yerel iş ortamı ile bağlantıların
teşvik edilmesi ile ilgilidir.
Ketels ve ark. (2006)’ya göre ise küme geliştirme politikaları iş kümelerini
güçlendirmeyi amaçlayan kamu icraatlarıdır.
Kümelenme politikası, yerel küme yapılanmalarını teşvik ederek ekonomik
kalkınmayı destekleyen bir politika yaklaşımıdır.
Sönmez (2008)’e göre, Kümelenme Politikasının Temel Unsurları:
• Şirketler ve kurumların ortak faaliyetlerini destekler, şirketleri doğrudan
değil dolaylı olarak destekleyen faaliyetleri kapsar. Örneğin ortak tanıtım
ve marka çalışmaları, ortak yatırım, ortak fuarlara katılım gibi vb. ortak
diğer faaliyetler. Burada KOSGEB’in ortak yatırım çalışmalarına vermiş
olduğu İşbirliği Güçbirliği Destek Programının olduğunu da hatırlatmak
gerekir.
• KOBİ’lere odaklanır (büyük ölçekli şirketler de kümelenme
faaliyetlerinde yer alabilir). Genel olarak birçok kümeye büyük işletmeler
hakimdir, ancak kümenin büyümesi ve sürdürülebilirliği için kesinlikle
kümelerde çok sayıda KOBİ mevcut olması şarttır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
41
• Diğer politikalarla entegrasyonunu öngörür. 4 temel politika alanıyla
yakından ilgilidir:
i) Bilim ve teknoloji/Ar-Ge ve yenilikçilik politikaları
ii) Girişimcilik
iii) Sanayi politikası
iv) Bölgesel/kırsal kalkınma politikaları
Kümelenme politikaları oluşturulurken mevcut kümelerin yapısına (sektörün
bölgede olması ve geçmişi, işletmelerin büyüklüğü, mevcut ve harekete geçebilecek
bölgesel güç vs.) göre farklı politikalar geliştirilmelidir. Geliştirilecek olan bölgesel
politikalarda öncelikle başka bölgelerin taklit edilmemesi gerekmektedir. Aksi halde
oluşturulan politika bölgenin gelenek, yapı ve problemleri ile tutarlı olmayacaktır.
Bölgenin dışındaki örnekler değerli birer teşvik unsuru olsalar da bölgenin kendi özel
durumu daha önemlidir. Bölgenin profilinde oluşan kümenin potansiyelinden
yaralanmak için özel yapısal şartlara da ihtiyaç vardır. Ancak bunların hepsinin
başlangıçta olmasına gerek yoktur.
Anonymous (2009a)’ya göre kümelenme politikasının hedefi uzun vadede
kümelerin ve kümelenmenin üretime, rekabet edebilirliğe ve büyümeye katkıda
bulunmasıdır. Fakat tarihsel olarak, kümelenme politikaları daha dar kapsamlı
öncelikler setine doğru yönlendirilmiştir ve bu da hem dikkate alınabilecek politika
araçlarının alanını hem de işbirliği faaliyetlerinin kapsamını sınırlandırmıştır.
Uluslararası tecrübeler, bu olası önceliklerden bazılarının aşağıdaki hususları
kapsadığını ortaya koymaktadır:
• Girişimcilik, KOBİ gelişimi, istihdam,
• Bölgesel bütünlük ve bölgesel kalkınma
• Uluslararası rekabet edebilirlik, ihracata dayalı büyüme, KOBİ`lerin
uluslararasılaştırılması,
• Doğrudan yabancı yatırımın çekilmesi,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
42
• Yenilikçilik, bilim ve teknoloji, yeni teknolojiye dayalı şirketler ve yeni
kurulmuş şirketler,
• Sürdürülebilir kalkınma,
• Kırsal kalkınma.
Fakat zaman geçtikçe, kümelenme politikaları KOBİ`lere dayalı
programlardan uluslararası rekabet edebilirliği ve yenilikçiliği amaçlayan
programlara doğru bir değişim gösterme eğilimindedir.
Ulusal veya bölgesel düzeyde devletin görevi, küme işletmeleri arasındaki ağ
bağlantılarını kolaylaştırmak, dinamik mukayeseli avantajı yaratmak ve etkin ulusal
ve bölgesel politikaların uygulanmasında uygulayıcı bir kurum olarak görev
almaktır. Devlet aynı zamanda teknolojik gelişimleri de uyguladığı politikalara
taşımak durumundadır. Devlet tarafından uygulanan sanayi politikalarının belirli
aşamalarının şematik olması bir politikadan diğerine geçişlerde keskin çizgiler
olmasını engellemektedir. Bu nedenle ulusal boyutta süregelen bazı politikaların ve
bu politikalara karşı oluşan reflekslerin belirli bir süre devam etmesi kaçınılmazdır.
Bunun için eski sanayi politikalarının yeni küme politikaları içinde yer alması
şaşırtıcı değildir. Nitekim küme yaklaşımı son yıllarda yeni bir kavram olarak ortaya
çıkmasına rağmen, birçok ülkede önceden uygulanan sanayi politikaları farklı bir
şekilde yorumlanarak küme politikası olarak uygulanmaya koyulabilmektedir.
4.5.2. Küme Geliştirme Stratejileri
Kümelenmeye dayalı rekabet gücü yaklaşımının etkin olarak harekete
geçirilebilmesi için küme geliştirme stratejilerine gereksinim vardır. Bu stratejilerin
belirlenmesinde de öncelikli olarak iki önkoşulun yerine getirilmesi gereklidir.
Bunlardan birincisi, ulusal düzeyde kapasite inşasıdır. Kapasite inşasının özünü ise
ülke içerisinde hangi kümelenmelerin var olduğu, bu kümelenmelerin dünyadaki
konularının hangi boyutta olduğu sorularının cevabı oluşturmaktadır. Bu soruların
cevabı objektif bir şekilde belirlendikten sonra öncelikle devletin yerel bir
kümelenme ile rekabet gücünü artırabilmek için kümeye sağlayacağı desteği
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
43
tanımlaması, elindeki politika araçlarını buna yönelik olarak hareketlendirebilmesi
gerekmektedir (örneğin liman, yol, ihtisas organize sanayi bölgesi, meslek yüksek
okulu, araştırma laboratuvarı vb.).
İkinci olarak ise, yerel kümelenmelerin kendilerini güçlendirmek ve rekabet
üstünlüğü sağlayabilmeleri için yerel gündemlerini belirleyebilir olmalarıdır. Yerel
ortamda kümelenmenin kapsamı tanımlandıktan sonra, kümelenmedeki değer
zincirinin zayıflıkları, bunların nerelerden kaynaklandığı, önündeki fırsatlar, fırsatları
değerlendirmek için neler yapılabileceği ayrıntılı ve bilimsel biçimde ortaya
çıkarılmalı, bu çalışmalar sonunda ise yapılacak işler ve öncelikli tedbirler listesi,
kümelenmenin yol haritası ve vizyonu hazırlanmalıdır. Başarılı ülke örnekleri, işin
büyük bir bölümünün özel sektör-kamu ortaklığında ve yerel düzeyde
yapılabileceğini göstermektedir.
Bu önkoşullar oluştuktan sonra yerel kümeyi güçlendirmeye yönelik bir
sürecin başlamasıyla beraber yerel paydaşların diyaloglarını belirli gündemler
üzerinden geliştirmeleri önem kazanmaktadır. Bu süreçte, gündemlerin içeriğinin
doldurulabilmesi ve yerel önceliklerin en etkin biçimde saptanabilmesi için bir dizi
teknik çalışmanın yapılması gerekmektedir. Bu çalışmalar içinde ilk aşamada arama
konferansları ve SWOT (güçlü/zayıf yönler, tehditler/fırsatlar) analizleri
olabilmektedir. Daha sonraki aşamalardaysa, değer zinciri analizleri gibi daha teknik
ve daha somut politika önerilerinin geliştirilmesine katkı yapacak çalışmalar
yapılmalıdır.
Bu bağlamda, yerel paydaşların, bölgelerindeki kümelenmeleri
güçlendirmeye yönelik girişimleri başlatırken dikkat etmeleri gereken önemli
noktalar şunlardır;
• Gerçekçi olunmalıdır; güçlendirilecek kümelenmeyi seçerken, yerel ve
küresel pazarda rekabet edebilecek nitelikte işletmelerden ve
tedarikçilerinden oluşan kritik bir kitle olmalıdır,
• Kümelenmeyi özel kılacak, diğer bölgedeki benzer kümelenmelerden
ayıracak bir avantaj olmalıdır (özel talep, özel beceriler, özel hammadde),
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
44
• Eğer bunlardan birinde eksiklik varsa, bölgeye yabancı yatırımcı veya
büyük ölçekli ulusal bir işletmenin çekilmesi de, kümelenmenin
güçlenmesi için çok önemli bir fırsat sunabilir.
Kümelenmenin seçiminin ardından, diğer bir deyiş ile süreç başladıktan sonra
dikkat edilmesi gereken hususlar ise;
• Kümelenmeyi güçlendirme projesinin kapsamı ve hedefleri iyi
belirlenmelidir; sürdürülebilir ve eylem odaklı bir strateji planı
oluşturulmalıdır,
• İlgili tüm paydaşlar ortak bir vizyonda birleşebilmelidir; kendi
bölgelerinin diğer bölgelerden nasıl farklılaşacağını ve küresel ekonomide
nasıl konumlanacağını tespit edebilmelidir,
• Tüm bu strateji geliştirme ve uygulama sürecine özel sektör temsilcileri
liderlik etmeli, nitelikli ve vizyon sahibi bir proje ekibi oluşturulmalıdır.
• Aşamalı bir büyüme süreci hedeflenmeli, önce merkezdeki üreticiler
kümelenme sürecine dahil edilmeli, daha sonra başarı sağlandıkça kapsam
genişletilmeli, ilgili endüstrilerden illerden de üreticiler, paydaşlar
eklenmelidir,
• Proje kapsamındaki faaliyetlerin görünürlüğü sağlanmalı, ulusal ve
uluslararası düzeyde halkla ilişkiler kampanyası yürütülmelidir (Çağlar,
2008).
Ayrıca Anonymous (2009a)’ya göre, küme politika sürecinin stratejik
aşamaları 4 değişik aşamayla ifade edilebilir:
• Analiz: Bir problemin ilk analizi, ihtiyaçların tespit edilmesi ve bu
ihtiyaçlara hitap eden mevcut politikaların incelenmesi.
• Geliştirme: Söz konusu ihtiyaçlara bir politika cevabının geliştirilmesi ve
anahtar politika hedeflerinin tanımlanması, kaynakların gözden
geçirilmesi ve politika araçlarının araştırılması.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
45
• Uygulama: Programın uygulanması için prosedürlerin, seçim sürecinin,
bütçelerin ve zaman tablolarının hazırlanması.
• Değerlendirme: Uygun bir faaliyet sürecinden sonra program
performansının ve politikanın etkinliği ile verimliliğinin
değerlendirilmesi.
4.6. Türkiye’de ve Avrupa’da Kümelenme Politikaları
4.6.1. Türkiye’de Kümelenme Politikaları
Kümeler ve kümelenme, Türkiye’de politika gündeminde yeni yer almaya
başlayan kavramlardır. Bu bağlamda, henüz kümelenmelere özel bir yasal çerçeve
bulunmadığı gibi kümelenme politikalarının ve faaliyetlerinin düzenlendiği belli bir
politika alanı da bulunmamaktadır. Ulusal düzeyde herhangi bir politika girişiminde
bulunulmamış olmasıyla birlikte, Türkiye’de politika belgeleri ve tartışmalarında
kümelenme kavramına sıklıkla değinilmektedir. Şu an faaliyette olan bir çok küme
yasal statüsü olmadan faaliyetlerini dernek, platform, vakıf vb. çatılar altında devam
ettirmektedirler.
Türkiye’de politika geliştirme süreci, öncelikle Kalkınma Planları
kapsamında politikanın ana hatlarının oluşturulduğu ve akabinde, bu ana hatların orta
vadeli ve yıllık programlarla detaylandırıldığı bir döngü olarak özetlenebilir. Bunlar,
ilgili kurumlar tarafından oluşturulan uygulamaya yönelik politika önerileri (eylem
planları ve yürütme süreci için ayrıntılı işbirliği programları) ile desteklenmektedir.
DPT tarafından hazırlanan 9. Ulusal Kalkınma Planı (UKP), 2007–2013
yılları arasında Türkiye’de ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda gerçekleştirilmesi
beklenen dönüşümlerin belirlendiği temel politika belgesidir. 9. UKP aynı zamanda,
AB katılım sürecinde gerekli belgeler (Katılım Öncesi Yardım Aracı-IPA, Stratejik
Uyum Çerçevesi, Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı-BROP vb.)
için temel teşkil etmektedir. 9. UKP ve mevcut politika belgeleri incelendiğinde
kümelenmenin;
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
46
• Ulusal ekonominin rekabet edebilirliğinin artırılması,
• Sanayi ve hizmetlerde teknolojik ve teknolojik olmayan yenilikçilik
yoluyla katma değeri yüksek üretimin geliştirilmesi,
• Eğitimin iş gücü talebine cevap verebilirliğinin artırılması ve
• Bölgesel kalkınmanın teşvik edilmesi için bir araç olarak algılandığı
görülmektedir (DPT, 2006).
Türkiye’de bugüne kadar kümelenme politikası üzerine yapılan tek çalışma
olan AB ve DTM destekli “Türkiye’de Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi
Projesi” kapsamında kümelenme politikası altında tasarlanmak ve uygulanmak üzere
4 adet program tanımlanmıştır. Bunlar politikanın belirlediği ana hedef ve öncelikleri
gösteren eşgüdümlü müdahale alanları ve Operasyonel sistemlerin yapılanmasını
amaçlamaktadır. Söz konusu programlar sayesinde ve politika çerçevesinin
temelinde, kümelerin gelişimini desteklemek için gerekli olan değişik önlemler ve
araçlar ile koordineli bir şekilde politikaya atıfta bulunulmaktadır (Anonymous,
2009a).
Bu 4 program:
1- Küme Yönetişim ve Teknik Yardım (KYTY) Programı: Amacı,
Kümelenme politikasının ulusal ve yerel düzeyde sorunsuz uygulanmasını sağlamak.
Kümelenme politikasının bir parçası olarak, KYTY’nin ana görevleri şunlardır:
• Küme gelişim yöntembiliminin ve politika aracının belirlenmesi,
• Kapasite geliştirme (ulusal ve bölgesel),
• Öğrenme süreçleri (inceleme ve araştırmalar),
• Küme politikasına ilişkin bilgi ve iletişim,
• Politika için gözlem ve değerlendirme sistemi,
• Kurumsal yapıyı yönetmek için politikaya destek,
2- Küme Rekabet Edebilirlik (KRE) Programı: Amacı, Küme işletmeleri ve
ilgili kurumlar arasındaki işbirliğini ve ağ oluşturmayı teşvik etmek ve güçlendirmek.
KRE’nin temel görevleri şunlardır:
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
47
• Küme öncesi faaliyetler,
• Şirketler arası işbirliği,
• Küme girişimine destek,
• Yerel Rekabet Edebilirlik Faaliyet Planları,
• Küme düzeyinde öğrenme süreçleri,
• Program için teknik destek (yönetim, izleme ve değerlendirme, bilgi ve
iletişim),
3- Küme Uluslararasılaştırma (KUL) Programı: Amacı, kümelerin
uluslararası performansını geliştirerek, küresel rekabet düzeyinin artırılması.
KUL’un anahtar görevleri şunlardır:
• Kümelenmeyi ve işbirliğini teşvik etmek,
• Küme gelişimi ve kapasite gelişimini sağlamak,
• Kümelerin uluslararasılaşmasını sağlamak,
• Program için teknik destek (yönetim, izleme ve değerlendirme, bilgi ve
iletişim) temin etmek,
4- Küme Yenilikçilik (KY) Programı: Amacı, yenilikçilik faaliyetlerini
desteklemek ve kümelerdeki üçlü sarmalı güçlendirmek.
KY Programının kilit görevleri şunlardır:
• Ortak KOBİ – bilim projeleri,
• Kümelenme için ortak bilim altyapısı,
• Teknoloji gelişim ağı,
• Enerji verimliliği,
• Çevresel yenilikçilik,
• Teknik destek (yönetim, izleme ve değerlendirme, bilgi- iletişim).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
48
Kümelerin yaşam döngülerine göre politika öncelikleri belirlenebilir. Bunlar
(CLUNET, 2011):
1-Başlangıç Aşamasında Kümelenme Politikası (Yığınlardan Kümelere):
Kümelenme sürecinin küme yaşam döngüsüne göre desteklenmesi gerektiği
politika oluşturulurken göz önünde bulundurulmalıdır. Bu çerçevede
yığınlaşmalardan kümelere geçiş döneminde oluşan kümelerin farklı ihtiyaçları
olabilmektedir. Söz konusu dönemde küme içerisinde yer alan aktörler arasında
işbirliği ağları oluşturulmamış ve ticari ilişkilerden başka ilişkiler geliştirilmemiştir.
Bundan dolayı politik önceliklerin de buna göre şekillendirilmesi gerekmektedir.
Aşağıdaki Çizelge 4.2, başlangıç aşamasında olan kümelenme sürecinde politik
tedbirleri sunmaktadır.
Çizelge 4.2. Kümelenme Politikaları Aşamaları Başlangıç Aşaması Kümelenme Politikaları
Politika 1 Potansiyel kümelerin belirlenmesi
Politika 2 Küme ihtiyaçlarının belirlenmesi
Politika 3 Rekabetçi üstünlüklerin desteklenmesi
Politika 4 KOBİ’lerin katılımı
Politika 5 Politikanın diğer politikalarla birleştirilmesi
Gelişen Kümeler için Politikalar
Politika 6 Altyapısı oluşmuş kümelerin geliştirilmesi
Politika 7 Küme ihtiyaçlarının belirlenmesi
Politika 8 Rekabetçi üstünlüklerin desteklenmesi
Olgun Kümeler için Politikalar
Politika 9 Kümelerin uluslararasılaştırılması
Politika 10 Uluslarüstü işbirliklerinin geliştirilmesi
Politika 11 Rekabetçi üstünlüklerin desteklenmesi
(CLUNET, 2011)
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
49
2-Küme Politikalarının Güçlendirilmesi (Gelişen Kümelere Yaklaşım):
Söz konusu evrede aktörler arasındaki etkileşim yüksektir ancak istenilen
seviyede değildir. Kümeler geliştikçe ihtiyaçları farklılaşmakta ve politikaların
güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan politika daha çok yenilik odaklı
faaliyetlere kayacaktır. Çizelge 4.2’de gelişen kümeler için alınacak politika
tedbirlerini sunulmaktadır.
3-Olgun Küme Politikaları
Kümeler olgunlaştıkça hem ulusal hem uluslararası stratejik işbirliklerine
yönelecektir. Kümelerin uluslararasılaşması faaliyetleri neticesinde kümenin
uluslararası pazarlarda tanınırlığı artacak ve markalaşma sürecinin önemli bir
aşamasına gelinecektir. Bu bakımdan oluşturulacak politikalar uluslararası işbirliği
faaliyetlerini teşvik eden yapıda olacaktır. Yukarıdaki Çizelge 4.2 olgunlaşan
kümelerin ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına oluşturulacak politika önerilerini
içermektedir.
Kümelerin örtüşen kavramsal tanımları nedeniyle, çeşitli politika alanları
olası kümelenme politikalarını etkilemektedir. Kümeler, başlıca beş politika alanının
kesişim noktalarında bulunmaktadır: Çizelge 4.3’de görülen bölgesel kalkınma
politikaları, sanayi politikaları, bilim ve teknoloji politikaları, KOBİ gelişim
politikaları, dış ticaret politikaları. Ayrıca, Çizelge 4.3’de görülen tarım politikaları,
çalışma politikaları, insan kaynakları ve eğitim politikaları (mesleki eğitim,
üniversite düzeyleri, teknik ve iş) ile turizm politikaları da kümelenme ile belli
seviyelerde ilişkili politika alanlarıdır. Yenilikçilik, Ar-Ge ve tasarım alanlarında,
girişimciliğe ve becerilerin oluşturulmasına doğrudan etki yaptığı için eğitim özel bir
önem taşımaktadır (Anonymous, 2009a).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
50
Çizelge 4.3. Kümelenme Yaklaşımının Diğer Politika Alanları Kesişimi Politika Alanı Kümelenme Politikaları ile
Bağlantısı Politika Kavramında Yansımaları
Bölgesel Kalkınma Politikaları
Bölgesel sanayi yoğunlaşmalarından ‘’değer yaratılması’’. Yerel dinamiklere ve iç potansiyele bağlı gelişim
• 9. Kalkınma Planı, DPT • DPT Orta Vadeli Program 2009-2011 • DPT tarafından hazırlanan Bölgesel Kalkınma
Ajansları Kanunu • GAP BKA tarafından hazırlanan GAP Eylem
Planı (2007) • Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından
hazırlanan BROP (2007) • 2008-2009 Yılı Programı, DPT
Sanayi Politikaları
Değer zincirinde kuruluşlar arası işbirliğini güçlendirmek için bir araç olarak ‘’kümelenme’’
• DPT tarafından hazırlanan ve San. ve Tic. Bak. tarafından revize edilen ‘Türkiye için Sanayi Politikası-2008
• DPT Orta Vadeli Prog. 2009-2011 • Ön Ulusal Kalkınma Programı (2004-2006) • “Teknoloji Gelişim Alanları” Kanunu No. 4691,
2001 • OSB Kanunu No. 4562, 2000, ve San. ve Tic.
Bak. tarafından hazırlanan “Sanayi Bölgeleri” Kanunu No. 4737, 2002
Bilim ve Teknoloji Politikaları
İşbirlikçi etkileşimler ve ‘’bölgesel yenilik sistemleri’’ yoluyla teknolojik yenilik
• TÜBITAK tarafından 2006’da yayımlanan İŞBAP ve Teknolojik Platformlar, Bölg. İnov. Strateji Planı “Ar-Ge Faal. Destek. Hak. Kanun” (2008), Kanun No. 5746
KOBİ Gelişim Politikaları
KOBİ’ler arasında bağlantıları ve işbirliğini güçlendirmek ve KOBİ’lerin girişimcilik düzeyinde rekabet edebilirliğini geliştirmek
• KOSGEB Kanunu No. 3624, 1990 • DTM 9. Kalkınma Planı • KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı, Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı (2007) Dış Ticaret Politikaları
Yüksek katma değerli üretim yapısına geçerek ekonominin rekabet edebilirliğini arttırmak için ihracat odaklı politikaların gerekliliği
• 9. Kalkınma Planı, DPT • DPT Orta Vadeli Prog. 2009-2011 • Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve
Görevleri Hak. Kanun No. 4059, 1994 • DTM İhracat Stratejisi (2004-2006) • KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı, Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı (2007) Tarım Politikaları
Sürdürülebilirlik çerçevesi dahilinde, rekabet edebilirliğe atıfta bulunan bir kümelenme yaklaşımının kabul edilebilmesi için Tarım Üreticileri Birlikleri’nin kurulması
• 2006-2010 yılları için Tarım Stratejisi • 9. Kalkınma Planı, DPT • KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı, Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı (2007)
Turizm Politikaları
Altyapı Birlikleri’nin kurulması, sektördeki Ar-Ge’yi kamu, özel sektör ve üniversiteler arasındaki işbirliği ile desteklemek
• Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘’Türk Turizm Stratejisi 2023: 2007 – 2013 yılları için Eylem Planı’’
• 9. Kalkınma Planı, DPT Çalışma Politikaları
Kayıtlı istihdamı ve işgücünün kalitesini arttırmak, ekonominin ihtiyacı olan vasıflı işgücünün oluşturulması
• ÇSGB’nin Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun No: 3146, 1985,
• İşgücü Piyasası Strateji Raporu - 9. Kalkınma Planı, DPT
Eğitim Mesleki eğitimi arttırmak ve böylece, bir küme dahilinde bulunan KOBİ’ler için işgücünün kalitesini ve vasfını arttırmak
• MEB tarafından hazırlanan Mesleki Eğitim ve Çıraklık Kanunu No: 3308,1986
(Anonymous, 2009a)
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
51
Türkiye’de kümelenmelerin bölgesel ve kırsal kalkınma açısından etkin bir
şekilde desteklenmesi amacı doğrultusunda Şekil 4.4’de yer alan kümelenme destek
modeli geliştirilmiştir. Mali desteğin kamu ve özel sektör kaynaklarından
karşılanacağı bu modelde kümelenme destek modeli üç temel ayak üzerinde
kurulmuştur (Alsaç, 2010);
• Program düzeyinde; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve KOSGEB tarafından
kalkınma ajansları ile işbirliği halinde uygulanacak olan Kümelenme
Destek Programı ile kümelenme projelerinin desteklenmesi;
• Politika düzeyinde; Sektörel ve bölgesel politikalar arası uyumun
sağlanacağı merkezi bir platform olan ve ilgili Bakanlıklar, KOSGEB,
İŞKUR, DPT ve Meslek Kuruluşlarını içeren Kümelenme Destek
Programı Danışma Komitesi oluşturulması;
• Bölgesel düzeyde; KOSGEB ve Kalkınma Ajanslarının daha aktif olarak
kümelenme bilincinin oluşturulması ve yerel bilginin ve kapasitenin bu
modelle bütünleşmesinin sağlanması, olarak özetlenebilir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
52
Kaynak: Alsaç, 2010
Şekil 4.4. Kümelenme Destek Modeli Önerisi
Ülkemizde kümelenme politikaları üzerine çok yoğun çabalar sarf
edilmemesine rağmen, Dış Ticaret Müsteşarlığı (Ekonomi Bakanlığı), Devlet
Planlama Teşkilatı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gibi kurumlar aracılığıyla
bazı çalışmalar yapılmıştır. Ancak halen oluşturulmuş bir kümelenme politikamız
bulunmamaktadır. KOSGEB, AB fonları gibi bazı başlıklar altında desteklemeler
yapılmakta olup, bunlar belirli bir politika çerçevesi dahilinde yapılmamaktadır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
53
4.6.1.1. Türkiye’de Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi
“Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirmesi” Projesi Mart 2007 tarihinde
Avrupa Komisyonu’nun finansal desteği ile Türkiye’yi ulusal kümelenme
politikasına sahip birkaç ülkeden biri haline getirme amacı ile başlatılmıştır. Bu ana
hedef çerçevesinde bu politikanın özünü teşkil edecek bir kümelenme stratejisi
geliştirilmesi planlanmıştır. Bu strateji ile kümelenme politikalarının etkin olarak
uygulanması ve ulusal bazda yönetsel ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesi
planlanmıştır. Projenin tamamlanması ile iş kümelerine yol gösterici olacak ulusal bir
stratejinin yanı sıra, bu stratejiyi uygulamak için gerekli kurumsal kapasite ve ulusal
ekonominin rekabetçilik kapasitesinin arttırılması da planlanmıştır (Anonymous,
2009a).
Proje kapsamında ulusal kümelenme politikasının geliştirilmesi ve
uygulanmasında aktif rol alabilecek çok sayıda kurum ve kuruluş ile ilgili kapsamlı
analizler yapılmıştır. Bu analizler neticesinde bu kurum ve kuruluşlar için
kümelenme politikaları ve mevcut uygulamaları da içeren benzer programlar
hakkında “küme eğitim programları” düzenlenmiştir. Bu eğitim programlarına ek
olarak, Türkiye’de 20 farklı lokasyonda bilgilendirme seminerleri düzenlenmiştir.
Türkiye'de Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi ile, Türkiye'nin
uluslararası piyasalarda rekabet edebilirliğini arttırarak, sürdürülebilir sosyal,
çevresel ve ekonomik kalkınmayı destekleyecek nitelikte, kapsamlı ve ileriye dönük
bir ulusal kümelenme politikası oluşturulması hedeflenmiştir. Avrupa Birliği
tarafından finanse edilmiş olan proje çerçevesinde, bütünsel bir kümelenme politikası
geliştirilmesi ve uygulanması için ulusal kapasitenin arttırılmasına yönelik
faaliyetlerin yanı sıra Türkiye'nin kümelenme haritasının oluşturulması ve stratejik
öneme sahip kümelenmelerin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılmıştır.
Türkiye'de Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi'nin yararlanıcı kuruluşu
T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) olmuştur. T.C. Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı, T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı (DPT), T.C.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Küçük ve Orta
Ölçekli Sanayi Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türkiye Bilimsel ve
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
54
Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), T.C. Başbakanlık Güneydoğu Anadolu
Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (GAP İdaresi), Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB), TÜSİAD, Sabancı Üniversitesi, Müstakil Sanayici ve
İşadamları Derneği (MÜSİAD), Sanayi Odaları Ticaret Odaları ve İhracatçı Birlikleri
ise diğer paydaşlar olarak öne çıkmaktadır (DTM, 2010).
İhracata dayalı kalkınma modelini ve sanayileşme stratejisini benimseyen
ülkemizde, uluslararası rekabet gücümüzün artırılması için yüksek teknolojiye, Ar-
Ge ve yenilikçilik kaynaklı verimliliğe dayanan, sermaye ve bilgi yoğun üretim
yapısının geliştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Kümelenme, başta KOBİ’lerimiz
olmak üzere üretim süreçlerinin tüm unsurları arasında sinerji oluşturarak rekabet
gücünün geliştirilmesine destek bir model olarak ele alınmış ve GAP-GİDEM ve
Moda ve Tekstil İş Kümesi projelerinde elde edilen başarıların verdiği güven ile Dış
Ticaret Müsteşarlığı’nın yararlanıcısı olduğu ve Avrupa Birliği tarafından kaynak
sağlanan Türkiye’de Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi uygulamaya
geçmiştir. Proje kapsamında, ulusal kümelenme politikası uygulaması için kapasite
geliştirilmesi, ulusal kümelenme politikasının oluşturulması ve küme haritası ile
analizi çalışmaları yürütülmüştür. Proje Mart 2007-Mart 2009 tarihleri arasında
faaliyetlerini gerçekleştirmiştir.
Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi Sonucu Bilgi Notuna
göre Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi Kapsamında Yapılan
Faaliyetler (BODTO, 2011):
• 2007 yılı Mart ayında resmi olarak uygulama konulan ve 2009 yılı Mart
ayında tamamlanan Proje, “Ulusal Kümelenme Politikasının
Oluşturulması ve Uygulanması için Kapasite Geliştirilmesi”, “Ulusal
Kümelenme Politikasının Oluşturulması” ve “Küme Haritası ve
Analizinin Yapılması” bileşenleri üzerinde yürütülmüştür.
• Projenin birinci bileşeninde, paydaş analizleri yapılmış ve DTM ile
birlikte ilgili ana paydaşların kurumsal kapasitesini geliştirmek amacıyla,
eğitim programları, uluslararası çalışma turları gerçekleştirilmiştir.
Ayrıca, haritaları hazırlanan ve analizleri yapılan kümelerin temsilcileri
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
55
için de Almanya ve Fransa’da bulunan çeşitli kümelerin ziyareti amacıyla
uluslararası çalışma turları düzenlenmiştir.
• Projenin ikinci bileşeninde, Ulusal kümelenme politikasına temel teşkil
etmek üzere Kümelenme Strateji Belgesi hazırlanmış, ayrıca, 3-4 Aralık
2008 tarihlerinde İstanbul’da Üçüncü Uluslararası Kümelenme
Konferansı düzenlenmiştir. Söz konusu konferansa, kümelenme alanında
deneyimli yerli ve yabancı uzmanlar ile birlikte kamu ve özel sektörden
yaklaşık 400 kişi katılım sağlamıştır.
• Üçüncü bileşende ise, “Ulusal Seviyede Makro Küme Haritasının
Oluşturulması” çalışması gerçekleştirilmiştir. Küme kategorisi ampirik
olarak bir arada faaliyet gösterdiği tespit edilen iktisadi faaliyet kolları
olarak tanımlanarak, yürütülen istatistiksel çalışma sonucunda Türkiye
için geçerli 32 küme kategorisi belirlenmiştir.
• İstatistiksel çalışmayı takip eden ve saha bulguları ile bu çalışmayı
destekleyen vaka çalışmalarını takiben, tüm paydaşlarla koordinasyon ve
işbirliğinin sağlanmasına yönelik Küme Haritalandırma Çalışma Ekibi
kurulmuştur. Dış Ticaret Müsteşarlığı koordinasyonunda; Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm
Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB), TÜBİTAK, KOSGEB ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin temsil
edildiği Küme Haritalama Çalışma Ekibi küme seçim sürecinde aktif rol
almıştır.
• Bu bağlamda, Küme Haritalandırma Çalışma Ekibi ile birlikte uluslararası
genel kabul görmüş temalar çerçevesinde belirlenen 10 pilot iş kümesi
için yol haritaları (Çizelge 4.4.) hazırlanmıştır. Yol haritalarında, pilot
kümelerin gelişimi için gerekli olan hususlar, yapılması gereken
çalışmalar, başarı faktörleri detaylı olarak incelenmiştir. Yol haritaları
hazırlanan kümeler aşağıda gösterilmektedir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
56
Çizelge 4.4. Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi Kapsamında Yol Haritaları Hazırlanan Kümeler
Yol Haritaları Hazırlanan Pilot Kümeler Yenilikçilik ve Girişimcilik
Aktörler Arası Network Oluşturulması
Küme Oluşumu
Küme Tabanının Geliştirilmesi
Faktör Şartları
Mersin İşlenmiş Gıda İş Kümesi
Ankara Makine İş Kümesi
Konya Otomotiv Yan Sanayii Kümesi
Eskişehir-Bilecik-Kütahya Seramik İş Kümesi
Manisa Elektrik Elektronik Aletler İş Kümesi
Ankara Yazılım İş Kümesi
Denizli-Uşak Ev Tekstili İş Kümesi
Muğla Yat Üretimi ve Yat Turizmi İş Kümesi
İzmir Organik Gıda İş Kümesi
Marmara Otomotiv İş Kümesi
(BODTO, 2011)
Ayrıca, Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı (BROP)
kapsamındaki 11 pilot küme (Çizelge 4.5.) için de kümelenme analizleri yapılmış ve
11 pilot kümenin mevcut durumu ile kümelenme alanında ihtiyaç duyduğu temel
hususlar ortaya konulmuştur.
Çizelge 4.5. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı Kapsamında Öne Çıkan İl ve Sektörler
Pilot Kümeler İl Sektör 1-Kayseri Mobilya 2-Gaziantep Makine Halısı 3- Kahramanmaraş Tekstil 4- Sivas Doğal Taşlar 5- Yozgat Mobilya 6- Trabzon Ağaç İşlemeciliği 7- Samsun Dış Ticaret İşlemleri 8- Malatya Kayısı 9- Erzurum-Kars Kış Turizmi 10- Mardin Turizm 11 -Çorum Makine
(BODTO, 2011)
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
57
Bu çerçevede kümelenme modeli, klasik anlamda bir teşvik sistemi olmayıp,
doğrudan firmaların desteklenmesini amaçlamamaktadır. Temel olarak, kamu
sektörü, özel sektör, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içerisinde
çalışılması öngörülmektedir. Yeni Teşvik Sistemi ile hayata geçirilecek düzenlemeler
içerisinde sektörel kümelenmelerin desteklenmesine de yer verilmiş olup, böylece
uygulanacak teşvik sisteminde kamu sektörü, özel sektör, üniversiteler ve sivil
toplum kuruluşlarının işbirliğini arttırmaya yönelik sektörel kümelerin desteklenmesi
imkanı olacaktır (BODTO, 2011).
Sonuç olarak,
• Kümelenme projesi, Türkiye için kümelenme konusunda temel bir
çerçeve oluşturacaktır. Dolayısıyla, kümelenme konusunda bundan
sonraki çalışmaların etkinliği de artacaktır.
• Kümelenme Strateji Belgesi, ülkemiz için oluşturulacak kümelenme
politikasına temel oluşturacaktır.
• Bünyesinde bir çok pilot çalışmayı bulundurması nedeniyle proje, farklı
sektörler ya da benzer sektörlerdeki yeni iş kümeleri için model olacaktır.
• Oluşturulan kümelenme portalı, ülkemiz genelinde yürütülecek
kümelenme çalışmalarında önemli bir buluşma noktası olacaktır.
• Ar-Ge ve yenilikçiliğin geliştirilmesi, KOBİ’ler önündeki engellerin
ortadan kaldırılmasında işbirliğinin önemi açıkça ortaya konulmuştur.
• Dış Ticaret Müsteşarlığı Kümelenme Programının temelini teşkil edecek,
böylece Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın sahip olduğu araçlar kümelenme
yaklaşımı ile daha etkin bir şekilde kullanılabilecektir.
• Ülkemizin Avrupa Küme Ağları’na (European Cluster Alliance) üyeliği
sağlanmıştır. Küme içerisindeki ağlar kadar uluslararası bağlantıların da
önemli başarı faktörleri arasında yer aldığı göz önünde
bulundurulduğunda, Avrupa’daki kümelerle işbirliği imkanlarını
genişletmemiz gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda örneğin, İzmir
ve Mersin’deki gıda kümeleri ile İngiltere’deki gıda kümesi veya
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
58
Ankara’daki yazılım kümesi ile Finlandiya’daki yazılım kümeleri
arasında işbirliği sağlanabilecektir.
• Yeni Teşvik Sistemi kapsamında sektörel kümelenmeler de desteklenecek
olup, proje ile kümelerin oluşturulmasında önemli bir platform ve
farkındalık oluşturulmuştur.
• Kapasite geliştirme çalışmaları ile kümelenme alanındaki altyapının
oluşturulmasına katkı sağlanmıştır.
4.6.2. Avrupa’da Kümelenme Politikaları
4.6.2.1. Avrupa’da Kümelenme Politikalarına Genel Bakış
Avrupa on yıllar boyunca gerçekleşen en ağır ekonomik krizden yavaş yavaş
çıkmaktadır. Bununla birlikte halen Birliğin pek çok parçası krizden halen olumsuz
etkilenmektedir. Kısa vadeli ağır etkileri yanında ekonomik kriz yeni ekonomik
ortamın gerçeklerine adapte olma gereğiyle Avrupa’nın pek çok daha derin yapısal
mücadelesini de ortaya çıkarmıştır. Yenilikçiliğin yapısı daha kullanıcı yönlü, daha
küresel, daha fazla hizmet odaklı ve farklı ortaklar arasında daha fazla interaktif hale
gelerek değişmektedir. Küresel ekonominin yapısı da ekonomik faaliyetin Asya ve
diğer yükselen ekonomilere kaymasıyla değişmektedir.
Avrupa krize farklı seviyelerde tepkide bulunmuştur: GSYH’nin azalmasının
kısa vadeli sonuçlarıyla baş etmek üzere agresif parasal ve mali politikalar
benimsenmiştir. Bununla birlikte her geçen gün politika odağı, politikaların uzun
dönemli istikrarına doğru kaymaktadır. Avrupa seviyesinde ise Avrupa 2020
stratejisi, AB üye devletlerinin karşı karşıya kaldıkları yapısal zorluklara cevap
olarak Avrupa Konseyi tarafından belirlenmiştir.
European Cluster Policy Group (ECPG) (2011) raporuna göre, kümeler
Avrupa 2020 stratejisinin başarılı olması için yeni küresel ortamda artan öneme
sahiptir. Avrupalı politika yapıcılar kümelerin rollerini görmezden gelme lüksüne
sahip değillerdir ve ekonomi politikalarını modernize etmede ve geliştirmede
kümelerin potansiyellerini aktif bir biçimde araştırmalıdırlar.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
59
Observatory of European SMEs (2002) raporuna göre kümelenme politikası
için çok çeşitli ulusal yaklaşımlar vardır. İki ana neden çeşitliliği açıklayabilir. İlki,
ulusal ve bölgesel bağlamlar farklılık ve politikaları farklı bağlamlarda adapte
edilmelidir. Politikalar, farklı yönetim sistemlerinin yanı sıra, farklı iş ortamlarında,
kültürel ve kurumsal çerçevelere gömülü olmak zorundadır. İkinci olarak,
kümelenme kavramı çok esnek ve bu nedenle politikaların tasarlanması ve
uygulanması çabalarında politika yapıcılar için yararlı bir kılavuz sağlamaz. Küme
sınırları eksikliği açık bir eksikliktir. Porter kümeleri birbiriyle bağlantılı şirketler ve
ilgili kuruluşların coğrafi olarak birbirine yakın gruplar olarak tanımlamış olmasına
rağmen, herhangi bir hassasiyet ile kümelerin sınırları veya mekânsal aralığı tanımlı
değildir. Gerçekten de, Porter kümelerin mekânsal yığılışının hemen hemen her
düzeyde ölçülebilir olduğunu düşünmektedir.
Kümelenme üzerine ileri seviyede olan birçok ülkenin birer kümelenme
politikasına sahip olduğu görülmektedir. Avrupa’daki ve diğer yerlerdeki politika
yapıcılar son on yılda giderek küme temelli ekonomi politikasının potansiyeline ilgi
duymaya başladılar. Bir yandan, rekabet edebilirliği güçlendirmek için hükümetler,
özel sektörü ve diğerlerini diyalog ve eylemde bir araya getirecek yeni bir yol
bulmalıdır. Kümeler, böylesi ortak çabalar için doğal bir platformdur. Diğer yandan,
hükümetler kırsal ve bölgesel kalkınma ve yatırım çekmeden becerilerin
geliştirilmesi ve yenilikçiliğe kadar alanlarda kendi politikalarının etkinliğini
arttırmalıdır. Bu da kümelerin ihtiyaçlarıyla politika çabalarını bağdaştırarak
başarılabilir. Avrupa Komisyonu ve pek çok AB üye devleti her iki tip program
konusunda da önemli düzeyde deneyim kazanmışlardır.
Avrupa Birliği Asya’dan ve Amerika’dan gelen rekabete karşı koyabilmek
amacıyla kümelere ve kümelenme politikasına ayrı bir önem vermektedir (DG
Enterprise and Industry Report, 2007). Kümelenmelerin kendiliğinden başlaması
seçeneğine karşıt olarak gelişimlerinin devlet tarafından desteklenmesi Avrupa
Birliği’nde genel kabul görmektedir. Bu bakımdan 31 Avrupa ülkesinden 26’sı
kümelerin gelişimini hızlandırmak amacıyla ulusal küme destek programları
uygulamaktadır (Europe Innova, 2008). Yenilikçilik amacı AB’nin Lizbon
Gündeminde de önemle vurgulanmaktadır. Rekabetçilik ve yenilikçiliğin yerel
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
60
boyutları olduğu bunun yanı sıra, kümelerdeki mevcut ortamın bilginin yaratılmasını
ve kullanımını kolaylaştırdığı da kabul edilmektedir.
ECPG (2011) raporuna göre, ECPG 22 Ekim 2008 tarihli Komisyon
kararıyla, Avrupa’daki küme programlarının kalitesini arttırma arayışı yolunda
önemli bir unsuru oluşturmaktadır. 20 bağımsız uzmandan oluşan gruba “kümelerin
mükemmeliyetinin desteklenmesinde Komisyonun ve Üye Ülkelerin modern politika
cevapları bulma anlayışının geliştirilmesi” ve “Topluluk içerisinde küme
politikalarının nasıl daha iyi tasarlanabileceği hakkında önerilerde bulunulması”
görevleri verilmiştir. ECPG, akademik dünyadan, iş dünyasından ve hükümetlerden
gelen üyelerinin derin ve geniş deneyimlerinden yararlanmanın yanında dış
uzmanlardan da yararlanmış, AB yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirmiş ve
Japonya’ya bir çalışma gezisi düzenlemiştir.
ECPG'nin hedefleri şunlardır:
• Topluluk içinde daha iyi tasarım kümelenme politikalarının nasıl
yapılacağı tavsiyelerinde bulunmak,
• Küme geliştirmede uluslararası trendleri değerlendirmek,
• Küreselleşmeye tepki olarak kümelenme politikaları için gelecek
zorlukları tanımlamak,
• Uluslar üstü küme işbirliği için mevcut engellerin kaldırılması için araçlar
keşfetmek,
• Kümeleri destekleyen finansal araçların ve Topluluk düzeyinde ana
politikalar arasında tamamlayıcılık analizi yapmak.
ECPG öncelikle, Komisyon’un ve üye devletlerin küme programları ve daha
geniş ekonomik politika gündemi için üç prensip ortaya koymaktadır. İkinci
olaraksa, bu üç prensibi pratiğe dönüştürecek olan sekiz eylem önermektedir. Bütün
önerileri Avrupa 2020 stratejisi ile tamamen uyum içerisinde olup ve onun stratejik
içeriği üzerine kurulmuştur. Özellikle, AB’nin yeni sanayi politikası yaklaşımının
yapısal bir unsuru olarak yeni AB küme politika gündemine katkıda bulunmaları
amaçlanmaktadır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
61
ECPG (2011)’e göre bu 3 prensip şunlardır:
• Küme programları özellikle çerçeve koşulları iyileştirme çabalarıyla
olmak üzere, ekonomi politikasının daha geniş bir bağlamına entegre
edilmelidir. Daha güçlü çerçeve koşullar kümelerin ortaya çıkmasını ve
büyümesini destekler ve böylece küme programlarının getirilerinin
artmasını sağlar.
• Küme programları için kamu desteği, küresel rekabete göğüs germede
kümenin daha iyi olma yeteneği ve isteği temeline oturtulmalıdır.
• Küme programları Komisyon ve AB üye devletleri arasında roller ve
sorumlulukların açık bir biçimde tahsis edilmesiyle entegre bir politika
çerçevesinde oluşturulmalıdır.
ECPG (2011)’ e göre 8 eylem önerisi şunlardır:
• AB bütçesindeki fon önceliklerinin rekabet edebilirlikle uyumlu hale
getirilmesi,
• Kümelerle ilgili çerçeve koşulların iyileştirilmesi,
• AB ve üye devlet seviyelerinde fon yararlanıcılarının mevcut profilinin
gözden geçirilmesi,
• AB üye devlet seviyesinde daha iyi küme programlarının desteklenmesi,
• Tek bir idari prosedür seti oluşturarak kümeler için AB fonlarını daha
verimli hale getirmek,
• Genel Müdürlükler arasında küme programları eşgüdümünün arttırılması,
• Küme bilgi/veri tabanının hazırlanmasının kurumsallaştırılması,
• Küme işbirliği için Avrupa Platformlarının iyileştirilmesi.
Ayrıca Avrupa Komisyonu tarafından küme politikaları geliştirilmesine
destek olan farklı organizasyonlar mevcuttur. Avrupa Küme Birliği (European
Cluster Alliance), küme politikası geliştirmekten ve ülkelerinde küme programlarını
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
62
yönetmekten sorumlu ulusal ve bölgesel kamu otoriteleri arasında, AB düzeyinde
sürekli bir politika diyalogunu sürdürmek için kurulmuş katılıma açık bir
platformdur, küme politikası yapıcılarına destek veren ve ulus ötesi işbirliği ve pilot
girişimleri teşvik eden Avrupa Küme Gözlemevi (European Cluster Observatory) ve
Küme Mükemmeliyeti Girişimi’nin (Cluster Excellence Initiative) dâhil olduğu, çok
sayıda program ve girişim geliştiren Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Programı'nın
(Competitiveness and Innovation Programme-CIP) altında fonlanan ‘PRO INNO
Europe’ girişiminin bir parçasını oluşturmaktadır.
4.6.2.2. Seçilmiş Bazı Ülkelerde Kümelenme Politikaları
4.6.2.2.(1). Belçika
Federal Belçika Devletinin üç bölgesi olan Flaman, Valon ve Brüksel,
ekonomik kalkınma ve teknolojik politikalar alanında yaklaşım ve araç geliştirmeye
yönelik özerk sorumluluklara sahiptir. Flaman ve Valon’da yakın geçmişte,
kümelenme ve ağların resmi bir şekilde desteklenmesi için politikalar geliştirilmiştir.
Ancak Brüksel bölgesinde hiçbir kümelenme ve kümelenme politikası
görülmemektedir. Bunun nedeni olarak Brüksel’in daha çok bürokrasi ve AB ile
ilgili kurumların yoğunluğundan kaynaklandığı düşünülmektedir.
Flaman’da halihazırdaki resmi kümelenme kavramını VIS (İnovasyona
Yönelik Flaman İşbirliği Ağları) oluşturmaktadır. VIS’ler toplu araştırma, teknoloji
önerileri, tematik inovasyonun teşvik edilmesi ve alt bölgesel inovasyonun teşvik
edilmesinden oluşan dört alanda faaliyet gösteren ve daha çok işletmelerin ancak
gerektiğinde diğer türden kuruluşların da katılımıyla oluşturulan yapılandırılmış
gruplardır.
Valondaki kümelenme politikası henüz pilot aşamasındadır. Ekonomik
kümelenmeler ve teknolojik kümelenmeler adında iki kavram üzerinde
çalışılmaktadır. Bunlar arasındaki en önemli fark, ikinci kavram da kilit teknolojilere
ve yenilikçi Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık verilmesidir (IRE Network, 2009).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
63
4.6.2.2.(2). Danimarka
Ulusal düzeyde kümelenme politikalarından sorumlu 3 ana bakanlık vardır.
Bunlar; Danimarka Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Bakanlığı; Danimarka Çevre
Bakanlığı ve Danimarka Ekonomik ve Ticari İşler Bakanlığıdır. Bakanlıkların her
biri çok sayıda ajanslardan oluşur. Bu ajanslar Kümelenme politikaları ve
girişimlerinden sorumludur (Europe Innova, 2007a).
Danimarka’nın mega kümelenme projesi 1990’lı yılların başlarında
başlatılmış ve 1999 yılında yenilenmiştir. Bölgesel düzeyde, Ekonomi ve Ticari İşler
Bakanlığı Danimarka ilçeleri ve belediyeleri ile işbirliği içinde, batı Danimarka,
Justland yarım adası ve Funen adasının bölgesel kalkınmasını hedefleyen bir süreç
başlatılmıştır. Justland ve Funen’de bulunan yetkinlik kümelenmelerinin ticari
koşullarının geliştirilmesi, gelecekte yürütülecek çalışmaların hedefleyeceği önemli
bir önceliği oluşturmaktadır (IRE Network, 2009).
4.6.2.2.(3). Almanya
Kümelenme politikalarının yerine getirilmesinden sorumlu 3 ana bakanlık
vardır. Bunlar; Federal Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı, Federal Eğitim ve
Araştırma Bakanlığı, Federal Ulaşım, İnşaat ve Kentsel İşler Bakanlığıdır. Ayrıca,
Alman Rekabetçilik Ağları, German Research and Project Management Agency,
German Research Society, German Science Council gibi ulusal seviyede Ajanslar
olmakla beraber, eyaletler seviyesinde de Bayern Cluster Management Agencies,
Cluster Secretariat of the State of North Rhine-Westphalia, Regional/Local
Economic Development Agencies gibi başka kurumlarda mevcuttur.
Almanya’nın teknoloji politikasına yaklaşımı nadiren bölgesellik içermiştir.
Bölgesel politika genellikle, uluslararası rekabet amacıyla mevcut kümelenmelerin
güçlendirilmesinden çok bölgesel farklılıkların telafi edilmesine yönelik olmuştur.
Zamanla bu durum Alman hükümetinin yaklaşım değiştirmesine neden olmuştur.
2006 yılında federal hükümet bütün bakanlıkları içeren kapsamlı bir “ileri teknoloji
stratejisi” belirlemiş ve kümelenme yaklaşımı da bu stratejinin parçası olmuştur
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
64
(Köcker, 2009). Yaklaşık 20 yıldır kümelenme politikası hem ulusal hem bölgesel
düzeyde stratejik önem kazanmıştır. Bu çerçevede Almanya’da kümeler ve bölgesel
ağ yapıları hızla artmış ve politika bu yapıları desteklemeye odaklanmıştır. Söz
konusu destekler merkezi ve yerel düzeyde olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
Almanya’nın kümelenmeye finansal destek sağlama sürecinde ikili bir yapı
benimsediği ve bahsettiğimiz bakanlıklar ve federal ve bölgesel ajanslar aracılığıyla
desteklemektedir. Genel olarak, eyalet düzeyinde oluşturulan küme destek
programları küme oluşumlarına ve yönetimine odaklanmıştır. Federal düzeyde ise
finansal destekler kümeler arası yarışma neticesinde en rekabetçi kümelere
verilmektedir. Federal düzeyde kümeleri doğrudan destekleyen ilk program
BioRegio Yarışması 1996 yılında uygulamaya konulmuştur. Bu programın temel
amacı, biyoteknoloji alanında Amerikan ve İngiliz firmalarının ticari başarısına karşı
bir strateji oluşturulmak suretiyle özellikle Alman endüstrisinin geleneksel gücü olan
ilaç ve kimya sektöründe rekabet gücünü artırmaktır (IRE Network, 2009).
4.6.2.2.(4). Yunanistan
Kümelenme politikalarının yerine getirilmesinden sorumlu Kalkınma
Bakanlığıdır. Bu bakanlığa bağlı Araştırma ve Teknoloji Genel Sekreterliği
Politikaların yerine getirilmesinden sorumludur (Europe Innova, 2007b).
Kalkınma Bakanlığı, ilk defa 1997 yılında KOBİ’lerin kümelenme
oluşturulmak üzere gruplandırılması fikrini ileri sürmüştür. Oluşturulan
kümelenmeler KOBİ ulusal girişimi çerçevesinde, ihale dokümanında belirlenen
şartnameye göre finanse edilmişlerdir. Bakanlık işletmelerin, imalat, pazarlama ve
teknoloji transferi alanlarında rekabetçiliğini desteklemeyi amaçlamıştır. Katılanlar
daha çok çeşitli iş ortamlarından küçük ve orta ölçekli işletmeler ve eğitim ile
araştırma enstitüleri olmuştur (IRE Network, 2009).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
65
4.6.2.2.(5). İspanya
IRE Network (2009)’a göre, kümelenme politikalarının yerine
getirilmesinden Sanayi Ticaret ve Turizm Bakanlığı’na bağlı KOBİ Politikası Genel
Müdürlüğü sorumlu olarak görevlendirilmiştir. 2006 yılına kadar kümelenme
politikası bölgesel hükümetlerin inisiyatifindeydi ve her bölge kendi faaliyetlerini
planlanmaktaydı.
Bask Bölgesi Sanayi, Ticaret ve Turizm Bölümü ana stratejileri şunlardır:
• Sanayi Politikası Rekabetçilik Programı Planları
• Yenilik Planları
• Küme Sözleşmeleri
• Rekabet Gücü Planı
• Bölge Kalkınma Ajansı Ana stratejiler şunlardır:
• Küme Eylem Planları
• Ulaştırma Bakanlığı ve kamu işleri
Katalonya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Ticaret ve Turizm ana stratejileri şunlardır:
• Mikro-kümeleri takviye programı
CIDEM (BKA) ana stratejileri şunlardır:
• Yenilik Planı, COPCA ve Küme Takviye Girişimleri
Endüstriyel Tahmin Gözlemevi ana stratejileri şunlardır:
• Endüstriyel Küme Haritalama ve Önceliklendirme
• Rekabet Güçlendirilmesi KOBİ Planı
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
66
22 @ Yenilik Bölgesi ana stratejileri şunlardır:
• Küme oluşumu ve Küme Takviye Girişimleri
Galicia Sanayi ve Ticaret Bölümü IGAPE (BKA) ana stratejileri şunlardır:
• Teknolojik yatırımlar ve İşbirliği projeleri
Navarra CEIN (BKA) ana stratejileri şunlardır:
• Navarran Teknolojik Planı
Madrid IMADE (BKA) Ana stratejiler şunlardır:
• Rekabet Takviye Girişimleri
Valencia Bölgesi Ekonomi Bölümü Ana stratejiler şunlardır:
• İstihdam 1996-2000 Valencian Anlaşması
• Büyüme ve İstihdam 2001-2006 Valencian Anlaşması
• Rekabet Takviye Girişimleri
• Valencian İş Rekabet Planı
• Sanayi İş Rekabet Planı
Ulusal Cluster Programları
• National Cluster Mapping
• Innovative Business Groupings (IBG) identification and registration
Bölgesel Cluster Programları
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
67
• Basque Competitiveness Programs
• Cluster Mapping
• Micro-clusters reinforcement programme
• Competitiveness Strengthening SME Plan
• Services Cluster Competitiveness Reinforcement Initiative
• Competitiveness Reinforcement Initiatives
4.6.2.2.(6). Slovenya
1999 yılında Ekonomi Bakanlığı, kümelenmelerin geliştirilmesinde sistemli
bir yaklaşım belirlemeyi amaçlayan “Bir Kümelenme Sistemi Çerçevesinde İşletme
Bağlantılarının Üretim Zincirlerinde Uzmanlaşmanın ve Uluslararası Piyasaların
Ortak Gelişiminin Desteklenmesi” projesini başlatmıştır (IRE Network, 2009).
Buradaki ana fikir, Slovenya için stratejik öneme sahip kümelerin tespit edilmesidir.
Harita hazırlama uygulamasında Slovenya’da kümelenme gelişiminin
ilerideki sürecini etkileyecek sonuçlar elde edilmiştir. Projenin sonucunda, potansiyel
kümelenme katılımcıları arasındaki bağlantıların zayıf olduğu ve kümelenme
gelişiminin erken aşamasında bulunulması sebebiyle Slovenya’da aslında gerçek
anlamda hiçbir kümelenme bulunmadığı tespit edilmiştir. Ekonomi Bakanlığı
işbirliği ve ağ oluşturmayı desteklemek amacıyla, tek bir program yerine, daha geniş
kapsamlı bir tedbirler paketini benimsemeye karar vermiştir. Slovenya kümelenme
geliştirme politikasının 3 hedefi vardır. Bunlardan ilki, farklı iş alanlarındaki
ortaklıkları geliştirecek bireysel ve ortak kabiliyetlerin güçlendirilmesi amacıyla
işbirliği ve ağ oluşturma faaliyetlerinin desteklenmesidir. Bu amaçla Slovenya
Ekonomi Bakanlığı, teknik gelişmeler, ürün geliştirme, uzmanlaşma, tedarik
zincirleri, ortak üretim ve pazarlamayı da içeren 6 farklı alanda en az 3 işletme ve en
az bir Ar-Ge kurumu tarafından yürütülen projelerin finansmanına ortak olmuştur.
İkinci hedef, destek altyapısına yapılacak yatırımların arttırılması suretiyle
kümelenme gelişiminin teşvik edilmesi, üçüncüsü ise kümelenme gelişimi
uygulamasının başlatılmasıdır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
68
2000 yılında bu hedeflere bir yanıt olarak, Slovenya Ekonomi Bakanlığı,
kümelenme geliştirme alanında somut deneyimler, bilgi ve araçlar bulunmaksızın bir
kümelenme geliştirme programı başlatmıştır. Pilot programın amacı, kümelenme
geliştirmeye sistemli bir yaklaşım getirmek, kümelenme politikasını desteklemek,
güçlendirmek ve deneyim kazanmak olmuştur. Başvuran 6 katılımcı arasından bir
otomotiv, bir ulaşım ve lojistik bir de makine aletleri kümelenmesi projesi olmak
üzere 3 kümelenme projesi seçilmiştir. 2001 yılında, bu 3 kümeden her biri,
kümelenme stratejilerini yeniden tanımlamış ve /veya geliştirmiş ve gelecek iki yıla
yönelik eylem planları hazırlamıştır. Otomotiv ve makine aletleri imalatı
kümelenmeleri, yerel tedarikçi ağları da dahil olmak üzere inovasyon ve teknolojik
ilerlemelere yönelirken, ulaşım kümelenmesi farklı bir yaklaşım izlemiştir. Katılan
işletmeler arasındaki yüksek rekabet nedeniyle, ilk evrede, varlıklara, bilgi ve
beceriye dayanarak ortak bir vizyon ve pazarlama stratejisi oluşturulması
amaçlanmıştır. İlk sonuçlar, hem katılımcıların artırılması hem de ortak faaliyetlerin
yoğunlaştırılması açısından önemli bir büyüme olduğunu ortaya çıkarmıştır. Pilot
projeler 2003 yılında tamamlanmıştır ve bu projelerden Slovenya kümelenme
sistemlerine uluslararası bir boyut kazandırılmasının desteklenmesinde Bakanlığa
rehberlik edecek kılavuz kuralları oluşturmuştur (Kroslin ve Bradac, 2007).
Bakanlık, pilot programdan elde edilen deneyimlere dayanarak, bir
kümelenme geliştirme sürecinin (Slovenya modeli) ana hatlarını ve bunun ardından
sürecin çeşitli aşamalarına yönelik tedbir ve araçları belirlemiştir. Kümelenme
geliştirme süreci üç evrede tasarlanabilir. Kümelenme girişimleri ilk evrede başlatılır
ve bunu ilk gelişmeler ve dinamik bir büyüme izler. Başlangıç evresinde , katılan
işletmeler, kurumlar ve kuruluşlar ortak bir vizyon oluştururlar ve bunun
uygulanması için bir eylem planı hazırlarlar. İlk gelişme dönemi, daha çok ortak bilgi
ve dinamik büyüme evresi için ihtiyaç duyulan teknolojik ve kurumsal platformlara
yönelik eylem planının uygulanmasını kapsar. Bu son evrede faaliyetler yenilikçi bir
ortam oluşturulması üzerinde yoğunlaşır ve kümelenmenin uluslararası bir değer
sistemi içinde yer edinmesi için çalışmalar gerçekleştirilir. Sadece en çok umut
vadeden ve yenilikçi kümelenmelerin dinamik büyüme evresine girecekleri açıktır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
69
Sonuç olarak 2000 yılında, ilk ihale aşamasında, başvuran altı proje içinde 3
tanesi seçilmiştir. 2002 yılındaki ikinci ihaleye 15 proje başvurmuş ve 8 teklif,
başlangıç evresinde devlet desteği almak üzere seçilmiştir. 2003 yılındaki 3. ihalede
ise, 30 başvuru sahibinden 9 proje başlangıç, 5 proje ise ilk gelişme evreleri için
seçilmiştir. Alet imalatçılığı, otomotiv sanayi, plastik, klima, ısıtma-soğutma ile
ulaşım ve lojistik kümelenmelerinin hepsi dinamik büyüme evresine hazırdır. Bir
tanesi çevre teknolojisi konusunda olmak üzere çeşitli kümelenme girişimleri ilk
gelişme aşamasındadır. Halihazırda başlangıç aşamasında bulunan ahşap işleme,
enerji ve turizm alanlarında umut vadeden bazı girişimler bulunmaktadır. 350’den
fazla kurum ve işletme ile yaklaşık 55.000 personel pilot projelere ve yeni girişimlere
katılmaktadır. En yenilikçi kümelenmeler (alet imalatçılığı, otomotiv sanayisi,
plastik, klima, ısıtma ve soğutma) teknolojik kabiliyetlerini büyük ölçüde
geliştirmişler ve en gelişmiş uluslararası sanayilerin gelişme ortağı olabilme
potansiyelini kazanmışlardır. Kuşkusuz, fırsatlar uluslararası işbirliğinin ve
kümelenmeler ve diğer ağ yapıcıları aracılığıyla bağlantıların oluşturulmasında
yatmaktadır. İtalyan, Avusturya ve Alman kümelenmeleri ile güçlü bağlantılar,
kısmen AB Çerçeve programlarına ortak katılım yoluyla sağlanmış durumdadır (IRE
Network, 2009).
Şu anda Kümelenme Politikası Slovenya Cumhuriyetinin stratejik
dokümanlarında da yer aldığı için oldukça önemlidir. Bu stratejik dokümanlar;
Girişimcilik ve Rekabet Teşvik Tedbirleri Programı (2007-2013, Ulusal Araştırma
ve Geliştirme Programı (2006-2010), AB Lizbon Stratejisi için Ulusal Faaliyet
Planıdır (Kroslin ve Bradac, 2007).
4.6.2.2.(7). Macaristan
Kümelenme kavramı, 1990’lı yılların sonlarından bu yana Macar resmi
ekonomi politikasının bir parçasını oluşturmaktadır. Ocak 2001’de uygulaması
başlatılan ve Macar ekonomisini desteklemeyi amaçlayan Széchenyi Planı
çerçevesinde, yerel girişimciliğin desteklenmesi amacıyla Macar Kümelenmelerine
finansman sağlanmıştır. İşletme guruplarının mali desteğe hak kazanmaları,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
70
kümelenme tanımına uymaları ve Kümelenme Geliştirme Programı (RE-1)
çerçevesinde diğer birkaç koşulu yerine getirebilmeleri halinde mümkün olmuştur.
2002 yılında Orban yönetimi, 19’uncu yüzyılda yaşamış ünlü Macar kontu ve
ekonomik reformcusunun adının verildiği Széchenyi Planını hazırlamıştır. Bu plan,
ticari sektörü ve bölgeleri harekete geçirerek Avrupa Birliği ile uyumu geliştirmek
amacıyla ekonomik kalkınma önceliklerinin belirlendiği bir strateji belgesidir.
Devletin kalkınma projelerinin uygulanmasına finansman sağlamada temel alacağı
bu plan, ekonominin tüm alanlarını kapsamamış, etkinliğin sağlanması amacıyla kilit
öncelikler üzerinde yoğunlaşmıştır. Söz konusu plan işletme desteğini, bölgesel
kalkınmayı, konut inşaatlarını, turizmi, araştırma ve geliştirmeyi, karayolu
inşaatlarını ve altyapı gelişimini desteklemiştir. Macar GSYH’nin % 2-3’ünü
belirlenen hedeflere yönlendirmek suretiyle, özellikle yerel girişimcilik topluluğunun
seferber edilmesi ile Macar ekonomisini harekete geçirmeyi amaçlamıştır. Ancak,
Széchenyi planının ana kısmı açık bir şekilde kümelenme gelişimine
odaklanmamıştır. Buna karşın, planın Macaristan‘daki bölgesel eşitsizlikle mücadele
etmeyi amaçlayan Bölgesel Ekonomik Kalkınma Alt Programı, bölgesel düzeyde
KOBİ gelişimini konusuna yoğun bir şekilde odaklanmaktadır. Bu çerçevede
uygulanan bölgesel kalkınma programlarından bir tanesi de Kümelenme Geliştirme
Programıdır (RE-1).
Politika, yukarıdan aşağıya doğru bir yaklaşım izlemekte ve
• İşletmelerin rekabetçiliğini arttırmayı,
• İşbirliğine dayanan bir üretim sistemi ve ağ oluşturma süreci geliştirmeyi
• Mevcut çok uluslu işletmelerin alt yüklenicilerinin inovasyon
kabiliyetlerini güçlendirmeyi ve
• Bilgi paylaşımını ve farkındalığı arttırmayı amaçlamaktadır.
Kümelenmeler üzerinde yapılan çalışmalar, kümelenmelerin yoktan var
edilmesini amaçlayan yukarıdan aşağıya doğru politikaların çoğunlukla başarısız
olduğunu göstermiştir. Ancak, devlet müdahalesi filizlenmekte olan kümelenmelerin
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
71
desteklenmesinde katalizör işlevi görmüştür. Bu açıdan bakıldığında, Kümelenme
Geliştirme Programı, Macaristan için uygun bir kümelenme oluşturma modeli olarak
kabul edilebilir. Kuşkusuz bu kümelenmelerin resmi destek olmaksızın ortaya
çıkmayacakları anlamına gelmemektedir. Ancak Kümelenme Geliştirme Programı bu
süreci önemli ölçüde hızlandırmayı planlamıştır. Programın yürütüldüğü 1 Ocak
2001’den 2 Ağustos 2002’ye kadar olan dönemde, toplam on üç projeye yaklaşık 1,2
milyon Euro tahsis edilmiştir. Bu resmi olarak desteklenen kümelenmelerin oluşumu
dışında elde edilen en önemli sonuçlar şunlardır,
• Ağ oluşturma türünde işbirliğine yönelik yerleşik düşüncelerin değişmesi,
• KOBİ’lere birlikte çalışma konusunda yardımcı olunması,
• Sosyal sermayenin temelden başlayarak oluşturulmasıdır.
2002 yılında hükümet değişikliği ile birlikte Széchenyi Planı resmi olarak
sona erdiğinde, Ekonomi ve Ulaştırma Bakanlığının Teknoloji gelişimi ve İnovasyon
Planı çerçevesinde kümelenmelerin desteklenmesine devam edilmiştir. AB’nin
genişlemesi ve Macaristan’ın AB finansmanına hak kazanması da Macaristan’da ki
kümelenme gelişimini şekillendiren etkenler arasında yer almaktadır (IRE Network,
2009).
4.6.2.2.(8). Slovakya
1990’lı yıllarda AB’deki benzer kuruluşların modelleri örnek alınarak pek
çok Slovak destek kurumu kurulmuş, bunlardan çoğu ulusal hükümet kurumları
tarafından yönetilmiştir. Özellikle AB PHARE programı, politika gündemlerini
oluşturmak ve ihtiyaç duyulan mali destek ve politika danışmanlarını sağlamak çok
etkili olmuştur. Bu politikalar hem KOBİ gelişimini hem de Slovak kümelenmesine
yabancı yatırımların çekilmesini desteklemiştir. Ayrıca, bir dizi bölgesel kalkınma
programı da yürütülmüştür. Genel olarak, bu programlar kümelenmeleri özellikle
hedeflememekle birlikte, gelişimlerini desteklemektedir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
72
1993 yılında Slovakya’nın 38 bölgesinin tümünde Bölgesel Danışmanlık ve
Bilgi Merkezlerinin kurulmasına öncülük edilmiştir. Slovakya’da bu merkezlerden
yaklaşık 12 tanesi ve 5 iş ve inovasyon merkezi faaliyet göstermektedir. Ayrıca,
KOBİ’lerin desteklenmesi amacıyla finansmana ve araştırmaya erişim, eğitim ve
öğretim ve uluslar arası arenaya açılma alanlarında bazı önemli politika girişimleri
bulunmaktadır. Uluslararası faaliyetlere yönelik politika, iş temasları ve işbirliği
olanakları konusunda bilgileri de içermektedir (Peritus, 2007).
2001 yılında sonra bölgeler, bölgesel kalkınma politikasının uygulanmasında
giderek daha fazla merkezi rol oynamaya başlamıştır. her bölge, bölgesel kalkınma
stratejisini somut eylemlere dönüştürmekten sorumludur. Özelikle 2000-2006
döneminde öncelikli alanlara yönelik dört program bulunmaktadır. Bu programlar,
yeni işletmelerin kurulmasına ve girişimciliğe, ayrıca bölgenin mevcut işletmelerinin
geliştirilmesine odaklanmaktadır. Kuzey Batı Slovakya’daki program, Slovakya’da
Bölgesel İşletimsel Programa örnek olarak gösterilebilir. Bu program girişimciliğe ve
bölgede yerleşik mevcut işletmelerin geliştirilmesine önem vermekte ve bağımsız
girişimleri içermektedir. En önemli kalkınma hedeflerini ahşap işleme ve ilgili
sanayiler oluşturmaktadır. Ayrıca bu programda know-how, inovasyon ve altyapı
gelişimini de oldukça fazla önem verilmektedir (IRE Network, 2009).
Ayrıca son yıllarda, Ulusal Stratejik Referans Çerçevesinin (2007-2013) bir
parçası olan “Slovakya Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı İnovasyon Stratejisi 2007-
2013” (http://www.economy.gov.sk/files/investicie/if/material.doc) ve “Rekabetçilik
ve Ekonomik Büyüme Operasyonel Programı”
(http://www.economy.gov.sk/index/go.php?id=2601) hedeflerine göre aşağıdaki
kurumlar kümelenme politikasının ve destek tedbirlerinin uygulanması üzerine ulusal
düzeyde görevlendirilmişlerdir.
National Agency for Development of SMEs (www.nadsme.sk)
Slovak Agency for Trade and Investments (www.sario.sk)
Slovak Energy and Innovation Agency (www.sea.gov.sk)
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
73
4.6.2.2.(9). Fransa
Fransa’da uygulanan bölgesel gelişme politikalarının temel amacı uzun süre
boyunca üretim ve istihdamın ülke genelinde dengeli dağılımını sağlamak olmuştur.
Özellikle Fransa’nın görece geri kalmış yerleri olan batı ve merkez bölgeleri ile
gelişmiş bölgeler olan başkent ve çevresi arasındaki farkın kapatılmasına
odaklanılmıştır. Bunun için teşviğe dayalı planlama yaklaşımı yerine, dezavantajlı
bölgelere altyapı yatırımı yapılması ve mali kaynakların bölgeler arası dağılımının
belirlenmesi şeklinde yönlendirici bir yaklaşım benimsenmiştir. Bölgesel planlama
ulusal planların bir parçası olmuş ve ulusal strateji 1960’lardan itibaren Fransa
Mekânsal Planlama Ajansı (DATAR) tarafından uygulanmaya başlanmıştır.
DATAR, 1960’lardan itibaren Fransa’da merkezi düzeyde bölgesel gelişme
politikalarını şekillendiren ajanstır. Ajansın farklı düzeylerdeki kurumları koordine
eden bir rolü vardır. Ekim 2005’de ismi rekabet edebilirlik terimini de içerecek
şekilde DIACT (Interministerial Delegation for Land Planning and Competitiveness
of the Territories) olarak değişmiştir. Kurulduğunda Başbakanlığa bağlı olarak
çalışan ajans, hükümet öncelikleri doğrultusunda farklı bakanlıklar ile ilişkili
çalışmış olup, 2005 yılından itibaren de İçişleri Bakanlığı bünyesinde çalışmaktadır
(OECD, 2006).
Merkezi yönetim politika kararlarını alırken yerel birimler merkezin
uygulamadaki aracısı durumunda olmuştur. Diğer taraftan, 1982’den itibaren
bölgesel ve yerel birimlerin karar almada daha etkin rol almalarını sağlayacak çeşitli
düzenlemeler yapılmıştır. Geçtiğimiz yirmi yılda bölgesel politika yaklaşımlarındaki
değişikliklerin paralelinde Fransa bölgesel gelişme politikasında da bazı değişiklikler
olmuştur. Sosyo-ekonomik koşulların 1980’lerden farklı olması ekonomik
faaliyetlerde yeni yaklaşımları beraberinde getirmiştir. Fransa’da 1999’dan ve
yoğunluklu olarak 2002’den sonra bölgesel gelişme politikasına rekabet edebilirlik
boyutu da eklenmiştir. Hazırlanan pek çok çalışmada rekabet edebilirlik faktörlerinin
yoğunlukla bölgesel düzeyde olduğu, gelişme ve istihdam için bölgesel düzeyde
önlem almanın gerekliliği vurgulanmıştır. Günümüz bölgesel gelişme politikası,
ekonomik gelişmeye odaklanarak bölgesel düzeyde projelere destek sağlamaktadır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
74
Pek çok ülkede bölgesel gelişme politikası bölgelerin potansiyellerini harekete
geçirmeyi ve rekabet güçlerini artırmayı hedeflemektedir. Fransa da bu gelişmeler
doğrultusunda stratejisini değiştirmiştir. Bu çerçevede, bölgesel rekabet edebilirliği
teşvik edecek politikalar geliştirilmiştir (Maguire ve Davies, 2007).
1990’lardan önce Fransa’da uygulanan sanayi politikalarında, bir işletmenin
uluslararası düzeyde rekabet edebilir konuma gelmesi için ulusal düzeyde öncü bir
firma (national champions) olması gerektiği düşünülmüş ve öncelik her zaman büyük
ölçekli işletmelere verilmiştir. Bu yüzden sanayi stratejileri, bölgeler arasında
dengenin sağlanması için büyük işletmelerin az gelişmiş bölgelerde kurulmasını
yönlendirmiştir (Alsaç, 2010).
Fransa’da firmalar arası ve işletme, üniversite ve araştırma enstitüleri
arasındaki işbirliğinin düşük seviyede olması nedeniyle çeşitli girişimlerle bu
ilişkilerin güçlendirilmesine çalışılmış ancak bu girişimler mekânsal ve sektörel
olarak yoğunlaşmamış olduğundan somut sonuçlar alınamamıştır. 1998’den itibaren
kümelenmelerin etkinleştirilmesi yönünde daha somut adımlar atılmış, KOBİ’ler
arası alt yapılarını ve KOBİ kümelenmelerini destekleyen bir program uygulanmaya
başlanmıştır. Bu program geleneksel sektörlerde faaliyet gösteren firmalara
odaklanmış; ulusal ve bölgesel rekabet edebilirliği sürükleyecek farklı bir
kümelenme programı ve tamamlayıcı politikalarla da desteklenmiştir. Program
başlamadan önce DATAR tarafından yaptırılan bir küme haritalama çalışması ile
ülke genelinde 144 adet mevcut bölgesel kümelenme ve 82 adet gelişmekte olan
kümelenme tanımlanmıştır. Bu kümelenmelerin tanımlanmasında KOBİ’lerin
yerelde yoğunlaşması, KOBİ’lerin bir ya da birkaç alanda faaliyet gösteriyor olması,
firmaların rekabet ve işbirliği halinde olması, yerelde iş hizmetleri ya da Ar-Ge gibi
ilgili faaliyetlerin bulunması ve aktörlerin ortak kültürü paylaşıyor olması dikkate
alınmıştır (Observatory of European SMEs, 2002).
Yerel Üretim sistemleri Programı ve Rekabet Odakları Programı olarak 2 alt
başlıkta çağrılarla Kümelenme projeleri desteklenmiştir (Maguire ve Davies, 2007).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
75
4.6.2.2.(10). İsveç
İsveç bölgesel gelişme politikasında, bölgesel gelişmişlik farklarının işsizlik,
nüfus azalması ve kırsallık gibi sorunlar ile birleşmesi sonucunda büyüdüğü kuzey
bölgelere 1960’lardan itibaren büyük önem verilmiştir. Güneyde ise bölgesel
sorunlar imalat sanayiindeki yapısal değişimlerle ilişkilidir. 1970’lerin sonu ve
1980’lerde sanayide yeniden yapılanma sonucunda güney bölgelerde ilk defa yüksek
işsizlik oranları görülmüştür. Dolayısıyla, politikalar ülkenin daha geniş kesimini
hedef almıştır. Amaç sadece kuzey bölgelerin güney bölgeleri yakalaması değil, ülke
genelinde bölgesel eşitliğin sağlanması olmuştur. Yaşanılan yerden bağımsız olarak
herkesin istihdam fırsatlarına, hizmetlere ve sağlıklı bir çevreye erişimi önem
kazanmıştır. Kamu sektörünün büyüdüğü süreçte bu fikir uygulanabilir olmuş; ancak
kamu sektörü küçülmeye başladığında kaçınılmaz olarak bu durum da sorunun bir
parçası haline gelmiştir.
Bölgesel gelişme yaklaşımlarında görülen değişimlerle beraber İsveç
Hükümeti de 1998’de yeni bir bölgesel gelişme politikası geliştirmiştir. Bu süreçte,
yeni politikanın uygulanmasını kolaylaştırmak üzere Bölgesel Gelişme Anlaşmaları
(BGA) (Regional Growth Agreements) ortaya çıkmıştır. BGA’lar yoluyla
politikaların bütünleşmesi ve sektör odaklı kamu desteklerinin bölgesel çerçevede
kullandırılması amaçlanmıştır. Aynı zamanda BGA’lar ile AB Yapısal Fonlarının
entegrasyonu sağlanarak mali kaynakların etkinliğinin artırılması ve politikalar arası
koordinasyonun sağlanması hedeflenmiştir. Ülke genelinde gelişme anlaşmalarının
ilk uygulamaları mevcut ve gelişmekte olan kümelenmelerin desteklenmesini
içerecek şekilde özel sektörün gelişmesine odaklanmıştır. Yeni politikanın amacı iş
geliştirme ve işletme oluşumunun teşvik edilmesi ile sürdürülebilir ekonomik
kalkınmanın sağlanması olarak belirlenmiştir. Sanayi politikası, bölgesel gelişme
politikası ve istihdam politikaları kapsamında mevcut kaynakların daha iyi koordine
edilmesi sağlanmaya çalışıldığından ilave mali kaynağa gerek duyulmamıştır.
Maguire ve Davies (2007)’e göre, Politikanın daha aktif ve başarılı olması
için 2004 yılından itibaren BGA’lar yerine Bölgesel Gelişme Programları (BGP)
(Regional Growth Programmes) uygulanmaya başlanmıştır. BGP’ler ile farklı
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
76
sektörlerden aktörlerin işbirliği yapmaları ve büyüme için yapısal etkileri olacak
alanların tespit edilmesi hedeflenmiştir. Belirli kılavuzlara uymak zorunda olan
BGP’leri, merkezi hükümet onaylamaktadır. Böylece fonların öncelikli alanlara
yönlendirilmesi sağlanmış olmaktadır.
BGP’ler ile ulusal fon aktarılacak alanlar şu şekilde belirlenmiştir:
• bölgesel yetkinlik ve işgücü
• kümelenme ve yenilik sistemleri
• bölgenin cazibesinin artırılması
• girişimcilik
• iş geliştirme
• iş ortamının iyileştirilmesi
• altyapı
Ayrıca bölgesel uyum hedefinden ekonomik büyüme hedefine geçişin
göstergesi olarak bölgesel politika yerine bölgesel gelişme politikası ifadesi
kullanılmaya başlanmıştır. Bölgelerin daha fazla sorumluluk alarak kendi
stratejilerini hazırlamaları ve sadece belirlenen bölgelerin desteklenmesi yerine daha
genel bir yaklaşımla tüm bölgelerin desteklenmesi hedeflenmektedir (Alsaç, 2010).
Özetle; İsveç’te ulusal düzeyde uygulanan ve farklı program amaçları olan üç
kümelenme programından bahsedilebilir. Bunlar Vinnvaxt, Visanu ve Bölgesel
Kümelenme Programlarıdır. Programlara ilişkin kurumsal yapılanma Şekil 4.5’de
görülmektedir (Maguire ve Davies, 2007).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
77
Kaynak: Maguire ve Davies, 2007
Şekil 4.5. İsveç Kümelenme Programlarının Kurumsal Yapılanmaları 4.7. Dünyada ve Türkiye’de Bazı Kümelenme Örnekleri
4.7.1. Dünyada Bazı Kümelenme Örnekleri
4.7.1.1. Kaliforniya Şarap Kümesi
Kaliforniya Şarap Kümesinde 1940 yılında 989 üretici, 1967 yılında 330
üretici ve 1990 yılında 1.300 üretici bulunmaktadır. Son dönemde yaşanan sayısal
artış bu sektörde bir Rönesans olarak görülmektedir. Kaliforniya şarap kümesi
geleneksel şarap bölgeleri olan Fransa, İtalya ve İspanya dışında özellikle farklı
kıtalarda yapılan çok başarılı bir uygulamadır (Porter ve Bond, 2008). Kaliforniya
şarap kümesinin başarısı dünyanın bir çok başka bölgesinde de benzer çalışmaların
ortaya çıkmasını tetiklemiş ve Avustralya, Şili, Güney Afrika başta olmak üzere bir
çok dünya ülkesi benzer uygulamalarla şaraplık üzüm üretimi ve şarap üretimine
başlamışlardır. Bugün bu ülkelerin hepsinde sektörel ve bölgesel bazda şarap
Kümelerinden bahsetmek doğru olacaktır. Kaliteli şarap üretiminin Fransa ve İtalya
tekelinden çıkıp dünyanın farklı coğrafyalarına yayılması ve değişik bölgelerde şarap
kümelerinin başarılı olması ile birlikte kaliteli şarap dünyanın her yerinde daha
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
78
ucuza, bol çeşitte ve yaygın şekilde bulunabilir olmuş ve bunun sonucunda da
dünyada şarap tüketimi artış göstermiş, ilgili üretim ve tarım sektörlerinde teknolojik
gelişmeler kaydedilmiş ve yine sonuç olarak şarap kümelerinde yer alan oyunular
için yeni fırsatlar ortaya çıkmıştır.
Avrupa’da önemli şarap ihracatçısı ülkeler olan Fransa, İtalya ve İspanya’nın
ihracat pazarındaki payları azalırken, Kaliforniya Dünyanın en büyük 4. Şarap
ihracatçısı konumundadır. Amerika şarap üretiminin hakimi Kaliforniya kümesidir,
ülkenin 383.000 ha olan üzüm yetiştirme alanının %87’si bu bölge içerisindedir ve
ulusal üzüm hasatının %92’si bu alandan alınır (Mueller ve Summer, 2005).
Şarap Kümesinin Kaliforniya’da oluşmasının sebebi, Kaliforniya’nın eşsiz
doğal çevresi, iklimi, toprağı, anaçları ve üzüm yetiştiriciliği için elverişli olan suya
sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Şarap kümesindeki üzüm yetiştiricileri ve
şarap üreticileri arasında sözleşmeli üretim vardır. Bazı büyük üzüm yetiştiricileri
kendi üzümlerini işlemek üzere küçük bir şaraphane de çalıştırmaktadır. Kaliforniya
üzüm yetiştiricilerine yönelik 1999 yılında yapılan bir ankette 2000’den fazla
katılımcı %80’inin yazılı, %10’unun sözlü olmak üzere %90’ının sözleşmeli üretim
yaptığını belirtmiştir. Ayrıca ortalama sözleşme süresinin 3,5 yıl olduğu ortaya
konmuştur. Açıkçası, üzüm yetiştiricileri ve şarap üreticileri risklerini azaltmak,
finansmana erişimini artırmak ve üzüm satışında daha etkili olmalarını sağlamak için
yardımcı olan kalıcı ilişkiler ağı gelişmiştir (Mueller ve Summer, 2005).
Şarap Kümesinde kırsal turizm önemli bir iş sahası olmuştur. Yaklaşık 15
milyon ziyaretçi ve 1,3 milyar dolar gelir sağlanmaktadır. Ayrıca, turistler hoş bir
doğal çevre ve kültürel etkinliklere katılırlar ve birçok şarap imalathaneleri, lokanta
ve oteller içinde avantaj sağlanmış olur. Turistler tarafından küçük şarap
imalathaneleri ziyaret edilir, etkinlikler düzenlenir, şarap yapımı anlatılır. Bu
etkinliklerin standardında Küme Yönetiminin çok büyük bir etkisi vardır. Şekil
4.6’da de görüleceği üzere Kaliforniya Şarap Kümesi neredeyse içerisinden 2. Bir
küme olarak Turizm kümesini ortaya çıkarmıştır. Kamu kurumları politikaların
oluşturulması, desteklenmesi ve izlenmesi gibi faaliyetlerinden dolayı her kümede
olduğu gibi bu kümede de olmazsa olmazlardandır. Yine şekil 4.6’da görüldüğü gibi
üzümün tarımsal girdileri ve imalat aşamasındaki tüm girdileri bu kümenin
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
79
büyüklüğünü yeterince açıklayabilmektedir. Özellikle kümenin aktif olarak tanıtımı
için sadece başlı başına Halkla İlişkiler ve Reklam birimi bulunmaktadır (Porter,
1998).
Kaynak: Porter, 1998
Şekil 4.6. Kaliforniya Şarapçılık Kümesi Haritası
4.7.1.2. Silikon Vadisi
Wikipedia’ya göre Silikon Vadisi, Güney Kaliforniya'daki San Francisco
vadisinin bir parçası olan San Jose vadisine verilen isimdir. Bu ismin sebebi ise
bölgede yoğun olarak üretim ve geliştirme faaliyetinde bulunan silikon kırmık
(yonga, İng:chip) üreticileridir. Sonradan, yüksek teknoloji ile ilgili sektörleri ifade
etmek için kullanılan isim olmuştur. Çünkü pek çok bu tip firmanın merkezi veya
çıkış yeri burasıdır. Bunlara örnek olarak; Intel, Cisco, Google, HP, Maxtor, Apple,
Microsoft, Oracle, Nvidia, ATi Facebook, Mozilla, Twitter, Facebook, Ebay
sayılabilir.
Bir çok küme ve küme geliştirme raporu, örnek çalışması, ve araştırmasında
kullanılmış ve kullanılmakta olan Silikon Vadisi Bilişim Kümesi; kümelerin ortaya
çıkması, gelişimi ve bölgesel gelişime olan katkılarının açıklanmasında önemli bir
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
80
yer edinmiştir. Silikon Vadisinin kümelenmesinin başlangıcı 1890 yıllarına, Stanford
Üniversitesinin kurulmasına, daha sonra 1920’li ve 1930’lu yıllarda üniversite ve Ar-
Ge kuruluşlarının sanayi ile aktif işbirlikleri başlatmasına ve 1970’li yıllarda girişim
sermayesinin bölgedeki gelişmesine dayanmaktadır.
Silikon Vadisi olarak nitelenen bölge, ABD’nin batısında San Francisco
şehrinin güney batısında yer almaktadır. Bölge sağladığı Üniversite ve Bilimsel
Araştırma üstünlüğüyle doğal yetenekleri bölgeye çekmiştir. Diğer yandan da
bölgenin hem iklimsel özellikleri, hem yaşam tarzı (Kaliforniya yaşam tarzı),
toleranslı düşünce yapısı ve yaratıcılığı ve girişimciliği teşvik eden düşünce tarzı
özellikle yaratıcı yeteneklerin ve girişimcilerin bölgeye gelmesini sağlamıştır.
Yaratıcı düşüncenin firmalar arası hareketi, firmalardan kopan girişimcilerin yaratıcı
fikirlerle kendi işlerini kurmalarını, özellikle büyük teknoloji firmalarının büyük
çaplı birleşmelere giderek niş alanlar ve yeni kurulacak alanlar açmaları, bölgenin
Bilgi Teknolojileri ve Telekomünikasyonda dünyanın en ileri bölgesi olmasını da
birlikte getirmiştir.
Silikon Vadisi 4.500’den fazla firmanın yer aldığı, bölgenin %8 işgücünü
oluşturan ve girişim sermayesinin de üçte birini çeken bir kümedir (Sturgeon, 2003).
Silikon Vadisi hem Bilgi Teknolojileri sektöründe dünyanın bir çok bölgesine
örnek olmuş hem de değişik sektörler için de bölgesel kalkınmada bir model ve hatta
markalama oluşturmuştur. US Baby Silicons (ABD Silikon Bebekleri) olarak da
adlandırılan kümelenmeler, ABD’nin değişik şehirlerinde yoğunlaşan yeni teknoloji,
hizmet ve sanayi sektörlerini birer bölgesel marka olarak adlandırmakta ve
uluslararası iş dünyasına tanıtmaktadır (Williams, 2007).
• “Chicago –Silicon City”, işten işe endüstriler
• “New York- Silicon Alley”, Finansal hizmetler, yeni medya hizmetleri
• “Miami- Silicon Beach”, Güney Amerika firmaları için ticari üs.
Silikon Vadisi bir çok ülkenin ve bölgenin en çok örnek almaya çalıştığı hatta
kopyaladığı bir kümelenmedir. Ancak Silikon Vadisinin kurulduğu dönemlerdeki
yerel ve özel şartların tekrarlanabilmesi oldukça zordur. Intel, Oracle, Google, Ebay,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
81
Apple, Facebook, Twitter gibi firmaların doğduğu bu bölgenin bir “Bilişim Kümesi”
olarak ortaya çıkısında bölgede mevcut güçlü havacılık ve uzay sektörü,
Kaliforniya’nın kendine has açık ve özgür yaşam şartları, Stanford Üniversitesinin
sanayi ile olan yapıcı ilişkisi ve işbirliği, doktora öğrencilerine yönelik rahat göçmen
kabul etme uygulamaları önemli bir rol oynamıştır. Benzer şartları tabi ki başka bir
bölgede oluşturabilmek, hatta Silikon Vadisi bugün kurulacak olsa baştan
oluşturabilmek belki de imkansız olacaktır. Bu çerçevede kümelerin kendi özgün
şartları içerisinde değerlendirilmeleri ve kopyalanma zorlukları da önemli bir konu
olarak öne çıkmaktadır.
4.7.1.3. Doğu Polonya Lublin Bölgesi Kırsal Kümelenmesi
Polonya’nın doğusunda Ukrayna sınırında yer alan Lublin bölgesi,
sakinlerinin %54’ünün kırsal kesimde yaşadığı ve kırsal alanların hakim olduğu bir
bölgedir. Tarımsal üretkenliği artırmanın ve çiftçilerin durumunu iyileştirmenin bir
yolu olarak kırsal kümelenmelerin gelişimi bölge için birinci derecede önem
taşımaktadır. Kırsal kümelenmeler çalışması, sektörde kümelenme bulgularının
görüldüğü tarımsal üretici birliklerine dayanmaktadır. Halihazırda bölgede iki çeşit
kümelenme benzeri form bulunmaktadır: Kırsal üreticilerin ve kırsal turizm
kümelerinin grupları (Szymoniuk, 2002):
Kırsal üreticilerin kümesi: Buradaki tarımsal üretici birlikleri üyelerinin ürün
ve hizmetlerini pazarlamak isteyen yasal ve resmi organizasyonlardır. Bölgede
yaklaşık olarak 110 birlik bulunmaktadır ve genel olarak sebze ve meyve
üreticilerinden oluşmaktadır. Müşterileri genellikle yurtiçi ve yurtdışı süpermarketler
ve toptancılardan oluşmaktadır. Kümelenme yapısının formları olan bu birlikler tek
başına çiftçinin ulaşması gereken hedef pazara, kalite ve standarda, belirli bir kar ve
başarı seviyesine daha rahat ulaşabilmektedir (KOSGEB, 2006).
Kümelenme üyeleri için, sıklıkla eğitimler, kurslar organize eder ve
üniversiteler ve diğer birliklerle işbirliğinde bulunur. Aynı zamanda ürünleri için
kalite sertifikaları almaya çalışırlar, kaliteyi koruyabilmek ve standartları
artırabilmek için kendi laboratuvarlarını kurarlar. Ayrıca soğuk hava depoları ile
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
82
depolama çalışmalarını aktif olarak kendileri yaparlar, bireysel olarak çiftçilerin
maliyet açısından yapamayacağı bu süreçler kümenin avantajlarını ortaya
koymaktadır. Bu kümeler ürünlere, üyelere ve dolayısıyla ekonomiye daha fazla
katma değer sağlayabilmek amacıyla ürünlerin işlenmesine yönelmişlerdir. Örneğin
konserve hale getirilmiş korunmuş meyve ve sebzeler, dilimlenmiş veya kabuğu
soyulmuş ürünler, dondurulmuş ürünler vb.
Kırsal turizm kümeleri: Tarım turizmi kümesi olarak da adlandırılan bu tür
kümelenmenin Polonya’da uzun bir geleneği var, Halk arasında "armut ağacının
altında tatil" adı verilen bu gelenek tatilcilerin uzun resort ve otel tatilleri yerine
doğal, sakin ve kısa süreli hafta sonu gezileri yapmalarına olanak sağlıyor. Tarım
turizmi çiftliklerinin sunduğu düşük fiyatlarla ve doğal ortamlarla bu geziler popüler
hale getiriliyor. Polonya’da yaklaşık 5.000 tarım turizmi çiftliği bulunmaktadır ve
bunların yaklaşık 2.000’i Polonya Tarım Turizmi Federasyonu “Misafirperver
Çiftlikler” üyesidir. Federasyon Tarım Turizmi kümelerinin çekirdeği olarak kabul
edilen yerel derneklerden oluşur. Lublin bölgesinde de bu tür 11 dernek
bulunmaktadır. 300 Tarım Turizmi çiftliği yılda turistler için 2.500 yatak hizmeti
sunmaktadır (Szymoniuk, 2002).
Tarım turizmi kümelenmesinin bütünleşme ihtiyacını açıklayan belirli
hedefleri vardır:
• Ortak pazarlama projeleri,
• Hizmetlerin kalitesinin denetlenmesi,
• Lobicilik,
• Sübvansiyon uygulamaları.
Tarım turizmi kümelerinin pazarlama faaliyetler şunlardır:
• Halk sanatı, ritüeller, yerel mutfak, kültürel anıtlar veya doğal harikaları
kucaklayan belirli yerel karakterlerin turistlere sunumu
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
83
• Turizm hizmetlerinin ve yerel altyapının hazırlanması (spor ekipmanları
kiralama, kamp malzemeleri, kayak asansörleri, bisiklet yolları, güzel
manzaralar, Eczane, postane ve internet erişimi).
• Yurtiçi ve yurtdışı fuarlara etkinliklere katılım sağlanarak tanıtımın
yapılması.
Turizm kümelerinin temel özelliği olarak kırsalda yaşayan kadınların iş
hayatına daha aktif olarak katılım sağladığı da görülmektedir. Turizm hizmetlerinin
verildiği çiftliklerin %75’inin kadınlara ait olduğu veya kadınlar tarafından
yönetildiği görülmektedir (Szymoniuk, 2002).
4.7.1.4. Norveç Tarım-Gıda Kümelenmesi
Norveç tarım-gıda kümelenmesi Norveç ekonomisinin baskın bir özelliğidir.
Üretimi toplam GSYH’nin yaklaşık %10’unu temsil eder ve bu pay 1990’lar
boyunca oldukça istikrarlı kalmıştır. Kümelenmedeki istihdam, toplam yurtiçi
istihdamın %10’undan fazlasını karşılar. Gıda sanayilerinin ve özellikle bu
kümelenmenin çekirdeği olan tarım-gıdanın çıktısı, ya son tüketim ürünlerinden, ya
da işleme ve sanayi faaliyetlerinde, esas olarak gıda sanayilerinde kullanılan ara
ürünlerden oluşmaktadır. Ayrıca tüketicilerin ve müşterilerin gıda kalitesi, gıda
güvenliği, besin içeriği ürün etiketleme, çeşit ve uygunluk konusunda tercihleri
değişmektedir ve bu da bu sektörün gelişimi üzerinde güçlü bir baskı
uygulamaktadır. Norveç gıda kümelenmesinde, esasen balık ve diğer deniz
ürünlerine dayanan gıda üretimi de dahil üç alt küme mevcuttur (OECD, 2007):
• Tarım-Gıda üretimi, örneğin süt ürünleri, çekilmiş ürünler, meyveler, et ve
tahıl temelli gıdalar,
• Deniz yemekleri üretimi, esasen balık ürünleri ve balık temelli gıdalar,
• İçecek üretimi
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
84
Bu 3 kümenin uzmanlaşmış bilgi tedarikçileri vardır; düzenleyici sistem ve
kamu destek sistemleri, deniz temelli ve tarım temelli sektörler arasında Bakanlık
seviyesine kadar, her bir grup için özellikle organize edilmiştir. Her bir alt
kümelenmenin etrafındaki güçlü kültürel ve sosyal gelenekler ve ağlar, yayılan
endüstriyel üretim, dağıtım ve toptan ticaret, politika sistemleri, düzenleyici
kurumlar, vb. ile nitelenir.
Üretimin dağıtımı ve mülkiyeti her alt kümelenme için farklıdır. Tarım-gıda
üretimi, süt üreticileri, mezbahalar, sebze ve meyve dağıtımından oluşan tarım
sektörünün kolektif mülkiyetine dayanırken, yakın zamana kadar tahıl dağıtımı,
devlet tekelinde olmuştur. Öte yandan, perakende ticaret ve dağıtımı geleneksel
olarak fazlasıyla ayrışmıştır. Deniz ürünleri üretimi öncelikli olarak özel mülkiyete
dayanır, ancak ortak pazarlama ve markalaşma sistemlerinin de güçlü bir etkisi
vardır.
Kümelenmeye 3 tür işletme organizasyonu ve işletme yönetişim yapısı
hakimdir (Haukness, 2001):
Çoklu ürün işletmeleri ve ortaklıkları: Üretim işletmeleri genellikle holdinge
giren işletmelerin iç denetimi ile birlikte, ulusal ve çok uluslu işletmelerin özel olarak
sahiplenilmiş bağlı işletmeleridir. Kümelenmedeki hemen hemen bütün işletmeler ve
ortaklıklar bu türdedir. Ortaklıklar genellikle güçlü Pazar yönelimleri ile, işleme,
pazarlama ve satış faaliyetlerinde dikey olarak bütünleşmişlerdir. Markalaşma ve
diğer pazarlama stratejilerinin gelişiminde öncü olmuşlardır. Bunlardan bazıları,
dışarıdan veya Norveç’ten yönetilen önemli çok uluslu işletmelerdir.
Kooperatifler ve kooperatiflerin sahibi olduğu işletmeler: Tarım-gıda
ürünlerinin kooperatif şeklinde örgütlenmiş üretimi ve dağıtımı, çoğu Avrupa
ülkesinde eski bir gelenektir. Bunlar bugün genellikle, ulusal düzeyde çalışan, çok
tesisli kendi kendini yöneten teşkilatlardır. Hala kooperatif mülkiyetine
dayanmaktadırlar. İşletmeler genellikle, tarımsal üretimin tedarikçilerine, tekelci
olacak kadar kuvvetli bağlarla bağlı olan, dikey olarak bütünleşmiş ortaklıklar
biçiminde çalışırlar. Bu rollere ek olarak, kooperatiflere, bütün ileri işleme
sanayilerine tedarik sağlama görevi ile birlikte, Pazar düzenleyicisi olarak ulusal bir
rol de verilmiştir. Kooperatiflerin ortaklık haline gelme süreci, dikey olarak
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
85
bütünleşmiş tedarik zincirlerinin hakim konumu ve gıda ürünleri pazarında ortaya
çıkan “iskandinavlaşma” ile el ele gitmektedir. Kooperatifler iç pazarlarda genellikle
büyük bir pazar payına sahiptirler.
Bağımsız üreticiler: Bunlar çoğunlukla küçük veya orta ölçekli, genelde aile
mülkiyetinde olan özerk işletmelerdir.
OECD, 2007’ye göre, Kümedeki işletmeler için amaçlar şunlardır:
• Ürün kalitesini geliştirmek: Ortak eğitimler, seminerler ve kümenin zorunlu
gördüğü standartları üyeler uygulamak durumundadırlar.
• Üretim maliyetlerini düşürmek: Ortak tedarik, insan kaynağı, pazarlama vb.
faaliyetlerle birim maliyetlerini düşürmektedirler.
• Yeni pazarlar açmak veya pazar paylarını artırmak: Ortak pazarlama ve
tanıtım faaliyetlerinde bulunarak uluslararası bilinirliğini artırmaktadırlar.
• Ortak makine ve ekipman tedariki: Makine tedarikçisi sanayiler , gelişen iş
bölümleri ve uzmanlaşmanın dinamik bir süreci olarak, gıda üretiminden
doğup gelmişlerdir. Kümelenmenin 3 büyük tedarikçisi bunu
örneklemektedir. Bu tedarikçiler , sanayi içinde kooperatif mülkiyet şeklinde
örgütlenmişlerdir. Norveç Tarımsal Alım ve Pazarlama Kooperatifi, yem
konsantreleri, gübre, makine vb.nin işlenmesini ve ticaretini düzenlemektedir.
L.O.G- bahçecilik yem ve ekipmanları birliği- yetiştiricilere ilgili girdi ve
ekipman satmaktadır. Landteknikk, gıda işleme sanayisine, işleme ekipmanı,
paketleme malzemesi, makine ve diğer işleme girdilerini sağlamaktadır.
• Ar-Ge tedariki: Kısmen kamu kurumları, kısmen bağımsız sözleşmeli
araştırma kuruluşları halinde örgütlenmiş ve kısmen sanayi birlikleri ve
kooperatiflere ait, Ar-Ge yürüten tedarik kurumlarının oluşturduğu büyük bir
ağa yansımaktadır. Çizelge 4.6’ya göre bugün gıda sanayilerine yönelik
büyük ve kapsamlı bir Ar-Ge sektörü vardır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
86
Çizelge 4.6. Norveç Tarım-Gıda Kümelenmesine Ar-Ge Tedariki Kurumsal Sektör Yüksek öğrenim
ve araştırma kurumları
Sözleşmeli Araştırma
Kurumları vb.
Endüstriyel Ar-Ge Kuruluşları
Önemli Kurumlar Norveç Veteriner Koleji (NVH) Norveç Ziraat Üniv. (NLH)
Matforsk (gıda araştırma) Jordforsk (toprak ve çevre araştırmaları) Planteforsk (ürün araştırma) Norveç Ziraat Ekonomi Araştırma Enstitüsü
TINE Norske Meierier (süt ürünleri) Çeşitli ulusal yetiştirme birlikleri Felleskjopets (tane yem) Potetindustriens Laboratorium (patates) Norsk Kjott (et ve et ürünleri)
Sübvansiyon modeli
Hükümet Kamu Ar-Ge Fonları
Vergi/Maliye Kamu Ar-Ge Fonları Sanayi
Sanayi
Mülkiyet Kamu Ağırlıklı olarak özerk kuruluşlar
Sanayi
Kaynak: OECD, 2007
4.7.1.5. Norveç Deniz Kümesi
Norveç Dünya nüfusunun %0,1’ine ve Dünya ekonomisinin %1’ine sahip
olmasına rağmen Dünya deniz ulaşımının %10’una hakimdir. Norveç Denizcilik
Kümesi Norveç’in 2. en büyük sanayisidir. Şekil 4.7’de görüldüğü üzere Norveç
Deniz kümesinde gemi sahipleri yani Armatörler kümenin çekirdeğini
oluşturmaktadırlar (Saxegaard, 2009). Kümenin bazı özellikleri aşağıda yer
almaktadır.
• Norveçli armatörler çoğu pazar segmentinde temsil edilmektedirler (tank, Ro-
Ro, yığın, kimyasal, soğuk hava deposu, açık deniz vb.).
• Küçük ve uzmanlaşmış, yüksek teknolojili üzerine odaklanmış Dünyanın 4.
Büyük tersane gruplaşması,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
87
• Det Norske Veritas (DNV) Norveç denizcilik kümesinde ve dünyanın dört
büyük gemi sınıflandırma şirketleri arasında en eski ve en önemli
aktörlerinden biridir. DNV’nin pazar payı geçen yıl önemli ölçüde büyüdü ve
%17 üzerinde oldu.
• Son derece uzmanlaşmış ve yüksek teknolojili, dünya pazarının %7’sini
temsil eden gemi araç-gereç üreticileri,
• Norveçli gemi sigorta sektörü yüzde 20 oranında bir dünya pazar payına
sahiptir, ayrıca Denizcilik sigortacılığında iyi bir bilgiye sahiptir, Skuld ve
Gard isimli Oslo ve Arendal'dan işletilen tüm dünyada ofisleri olan büyük
oyuncular vardır.
• Norveçli banka DnB NOR ve İskandinav bankası Nordea Dünyanın en büyük
iki gemi ve teçhizat finansörleridir.
• Şekil 4.7’de kümenin içerisine denizcilik sektöründe faaliyet gösteren
neredeyse bütün oyuncular dahil edilmiştir. Bu durum kümede yer alan
oyuncuların konusunda daha da uzmanlaşmasını sağlayarak kümeye daha
fazla değer sağlamaktadır.
(Kolat, 2011)
Şekil 4.7. Norveç Denizcilik Kümesi
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
88
4.7.1.6. Macaristan Pannon Otomotiv Kümelenmesi (PANAC) Girişimi
Pilot bir kümelenme projesi olarak PANAC, 2000 yılının Aralık ayında
kurulmuştur. Kurucu belge mahiyetindeki İşbirliği Niyet Mektubu, Macaristan’ın en
prestijli beş otomotiv işletmesi ( Audi Macaristan Ltd., Opel Macaristan Ldt., Suzuki
Macaristan, Luk Savaria Ltd., Ruba Otomotiv Holding Plc ), finans ve danışmanlık
hizmeti sağlayan işletmelerin temsilcileri ve Batı Transdanubiya Bölgesel Kalkınma
Konseyi tarafından imzalanmıştır. PANAC Projesi Ekonomi Bakanlığı’nca
desteklenmiştir. Başlangıç aşamasında, ilk iki buçuk yıllık çalışma dönemine de
katkıda bulunan yaklaşık 125,000 Avro destek alınmıştır. Aynı dönemde Batı
Transdanubiya Bölgesel Kalkınma Konseyi’nin de maliyetlere yaklaşık 48 milyon
Avro katkısı olmuştur.
Kümelenme resmi olarak, üyelik başvurularının ilk turunu kabul ettiği 2001
yılının Haziran ayında çalışmaya başlamıştır. İlk andan itibaren işletmeler bu yeni
işbirliği şekline büyük ilgi göstermişlerdir. İşletmeler PANAC’ı küresel sanayi
nezdinde önemli bir lobi aracı olarak görmektedirler. Bu sayede koşulları
öğrenebilirler, kümelenmede temsil edilen önemli alıcılar tarafından fark edilebilirler
ve yeni iş anlaşmaları yapmak için konuşmaları gereken doğru insanla tanışabilirler.
Öte yandan bu gelişme alıcıları da ilgilendirmiştir, çünkü bu sayede eskiden
bildiklerinden çok daha geniş bir tedarikçi havuzu üzerine kontrollü bilgi alabilirler.
Her ne kadar Macaristan otomotiv sektörü ile ilgilenen işletmeler daha önce çeşitli
dernekler ve başka tür örgütler kurmuşlarsa da, bunlar farklı işletmeler arasında
gereken iletişim düzeyini sağlayamamıştır. PANAC bu boşluğu doldurmakla ve
taraflar arasında işbirliğine yönelik bir rol üstlenmekte kararlıdır.
PANAC bunu, Macaristan otomotiv sanayisini güçlendirmede önemli bir
görev olarak benimsemektedir. Otomotiv sanayisi şimdiden Macar ekonomisinin en
önemli sektörlerinden biri olup toplam sanayi üretiminin % 13’ ünü temsil
etmektedir. GSYH’nin %10’unu temsil etmektedir. Bu sektörün yaklaşık %90’nı
ihracata yöneliktir. Bu oranın, yalnızca son ürünler veya büyük çok uluslu işletmeler
tarafından üretilen daha karmaşık modüller için değil, aynı zamanda otomotiv
parçaları yan sanayisi için de geçerli oluşu, bu sektörün esas probleminin ne
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
89
olduğunu vurgular; aktörler arasında yerel taşeronluk ve/veya işbirliği bağlantıları
hemen hemen yok gibidir. PANAC’ın Çalışma Şekli, Çalışmaları ve Üyeliği,
(KOSGEB, 2006):
PANAC’ın koordinasyon ofisi, Batı Transdanubiya Bölgesel Kalkınma
Teşkilatı’nın kar amacı gütmeyen bir birimi gibi çalışır, iki kişiden oluşur;
kümelenme yöneticisi ve yardımcısı Ofisleri, Györ Endüstriyel Park’taki INNONET
ve Teknoloji Merkezi’ndedir.
PANAC’ın işletilmesi faaliyetleri bir icra kurulunca takip edilir. Bu kurul oy
hakları olan kurucu örgüt ve Macaristan Ekonomi İşleri Bakanlığı temsilcileri ile
danışmanlık hakları olan kümelenme çekirdeğindeki işletmelerin temsilcilerinden
oluşur. PANAC üyeleri arasında ayırt edilebilen dört grup vardır. Bunlar, kurucu
işletme ve örgütler, kümelenme çekirdeğine katılmış işletmeler, ortak üyeler ve
kayıtlı hizmet sağlayıcılardır. Bütün bu işletmeler, haklarında derinlemesine bilgi
içeren kümelenme veri tabanına dâhildirler. Kuruculara ek olarak, her işletme
PANAC Birimi ile karşılıklı sözleşme imzalar. Kayıt esnasında bir defalık katılım
ücreti ödenmesi zorunludur. Bu tutar küçük ve orta ölçekli işletmeler için ortalama
120 Avro, büyük işletmeler için 240 Avro ve hizmet sağlayıcılar için 380 Avrodur.
Üyeliğin ikinci yılından itibaren yıllık 120 Avro hizmet ücreti ödenir.
Her ne kadar PANAC esasen bölgesel bir girişim olarak kurulmuşsa da, Batı
Transdanubiya’nın sınırlarını çoktan aşmıştır. Şu an ulusal bir odaklanma ile
çalışmakta ve Macar otomotiv sanayisinde eşgüdüm sağlayan bir güç olmayı
hedeflemektedir. PANAC’ın 73 üyesi vardır.
Kuzey Batı Macaristan’daki önemli otomotiv yoğunlaşmasının sonucu olarak,
PANAC üyelerinin önemli bir çoğunluğu (%76), çekirdek alan olarak anılan bu
bölgeyi temsil etmektedir. Kümelenme çekirdeğindeki işletmelere çok önemli bir ek
olarak, Györ’ deki Szchenyi Istvan Üniversitesi, 2001 yılında kümelenmeye
katılmıştır.
PANAC’ın ortakları oldukça heterojen bir dağılıma sahiptirler. Ortaklık
içerisinde küçük işletmelerden, birkaç bin çalışanı olan büyük işletmelere kadar her
ölçekte işletme temsil edilmektedir. Ağın içinde en tipik otomotiv teknolojileri ve
faaliyetleri de mevcuttur. Ayrıca üyelik de, otomotiv tedarik zincirinin farklı
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
90
seviyeleri açısından iyi dengelenmiştir. Bütün bu farklı işletme türlerini ortak bir
platformda toplayarak ve ortaklar arasında yoğun iletişimi arttıran kümelenme
faaliyetleri aracılığıyla, PANAC, geniş bir alanda tecrübe sahibi olan işletmeler
arasında köprü oluşturmak ve bilgi ve know-how aktarımı sağlamak adına temel
görevlerinden birini yerine getirmektedir.
PANAC’ın Amaçları ve Görevleri:
PANAC’ın açıklanmış misyonu, yerel ekonomi ile etkileşimlerinin düzeyini
arttırarak, Macaristan’ da küresel sermaye ile çalışan işletmeleri, ulusun (hatta Orta
Doğu Avrupa bölgesinin ) ekonomik yapısına yerleştirmektir. Bunu başarabilmek
için, son teknolojiden yararlanan hizmetler sağlanarak, Macar işletmelerinin, onlara
daha karmaşık ürünler sağlama kabiliyeti ve ekonomik çevreleri geliştirilmelidir. Söz
konusu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için PANAC aşağıda belirtilen faaliyetlerde
bulunur (KOSGEB, 2006):
• Tedarikçiler için otomotiv ihtiyaçlarının tespit edilmesi, özetlenmesi ve
sürekli olarak izlenmesi
• İşletmelerin gereken düzeye ulaşabilme kabiliyetlerini ölçmek için
kullanılabilecek bir değerlendirme aracı geliştirilmesi.
• Küresel eğilimlerin sürekli izlenmesi ve yerel sanayiye etkilerinin
değerlendirilmesi.
• Ağ üyeleri arasında koşullar ve eğilimleri konusunda iletişim sağlanması
• Konferanslar ve profesyonel forumlar düzenlenmesi.
• İnternet üzerinde bir bilgi ve iletişim portalı (www.panac.hu)
oluşturulması, aylık e-posta bültenler ve üç aylık profesyonel yayınlar
hazırlanması.
• Gerekli standartlara ulaşmalarını sağlamak için KOBİ’lerin geliştirilmesi.
• Uzmanlaşmış eğitim ve hizmetler tanıtılması.
• Eğitim kurumlar, üniversiteler ve Ar- Ge kuruluşlarına yakın çalışılması
ve bunların üyelerle etkileşiminin desteklenmesi.
• Üyeler arasında, ihtiyaçları ve becerileri doğrultusunda, güvenilir
bilgilerin paylaşılmasının sağlanması ( ortak eşleştirme)
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
91
• Birebir toplantılarda bulunmak, iş forumları düzenlemek ve uluslararası
fuarlarda işletmeleri temsil etmek.
• İşletmelere, işbirliği projeleri ve ortak iş faaliyetlerine girmeleri
konusunda yardım edilmesi.
• Sinerjilerden yararlanabilmek için ortak iş faaliyetlerine girmeleri
konusunda yardım edilmesi.
• Sinerjilerden yararlanabilmek için ortak satın alma, satış pazarlama vb.
faaliyetlerin desteklenmesi ve bu konularda yardımcı olunması.
• İşletmelere, Avrupa çağında işbirliği projelerine katılımlarında yardımcı
olunması.
• Uluslararası kümelenme örgütleri ile ortaklıklar kurulması.
• Avrupa ağ projelerine katılmak.
• Yukarıda bahsedilen faaliyetler sonucu oluşan bilgi birikimine dayanarak,
PANAC’ın resmi üyesi olan 73 işletmenin ötesinde, 100 kadar işletmeden
oluşan daha büyük bir grup da kurulmuştur. Bu işletmeler PANAC faaliyetleri
hakkında düzenli olarak bilgilendirilmektedirler. PANAC şimdi Macar otomotiv
sanayisi için saygın bir bilgi merkezi olarak tanınmaktadır.
Geçen iki yıl boyunca, PANAC üyesi işletmelerde çalışan 800 kişi,
kümelenme tarafından düzenlenen toplam 78 günlük eğitim programlarına
katılmıştır. PANAC ayrıca işletmeler arası öğrenme süreçlerini desteklemek
amacıyla Otomotiv Hedef Kulübü’ nü koordine etmektedir. Kulübün çok uluslu
işletmelerden çok küçük işletmelere kadar her ölçekte üyesi vardır. Organize etmiş
olduğu beş otomotiv konferansı ve teknoloji forumuyla ( 150 işletme, 290 katılımcı)
ve üç uluslararası iş forumuyla (47 Macar, 35 Alman ve Avusturya şirketi) Pannon
otomotiv kümelenmesi katılımcılar arasında doğrudan iş ilişkileri kurulmasını
sağlamıştır. Bundan başka PANAC üyelerini dört adet uluslararası fuarla,
uluslararası platformda temsil etmiştir (KOSGEB, 2006).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
92
4.7.1.7. Macaristan Pannon Ahşap ve Mobilya Kümelenmesi (PANFA)
Ahşap, Batı Transdanubiya bölgesindeki en değerli ve temel kaynaktır ve
ekonomik yapısı bölgede faaliyet gösteren yaklaşık 700 ahşap ve mobilya sanayi
işletmesiyle ahşap sanayi ağırlıklıdır. Zala Eyaleti Girişimciliği Destekleme Vakfı (
ZWVA) kurulmuş ve 15 kurucu üyesi en sonunda Ekonomik İlişkiler Bakanlığı ile
birlikte bir işbirliği anlaşması yaratmaya karar vermişlerdir. Bu Pannon Ahşap ve
Mobilya Sanayisinde bir işbirliği ağı kurmuştur. Bu resmi anlaşmayla Pannon Ahşap
ve Mobilya Sanayi kümelenmesi 2001 yılı Haziran ayında kurulmuştur (KOSGEB,
2006).
Kümelemenin çalışma esaslarına göre, Pannon Ahşap ve Mobilya Sanayi
kümelenmesinin stratejik kümelenme komitesinin 15 üyesi tarafından yönetilmelidir.
Ayrıca, daha büyük üç alt komite kümelenme komitesinin çalışmasını desteklemek
amacıyla kurulmuştur. Bunlar; pazarlama, inovasyon ve teknoloji komiteleridir.
Tedarikçi ve küçük işletmelerin de altışar kişiden oluşan alt komisyonları mevcuttur.
Kümelenmenin “ZMVA” olarak adlandırılan ve kar amacı gütmeyen yönetim
organizasyonu, iki kişilik idari kadro ve kuruluşun diğer çalışanları ile kümenin
hedeflerine ulaşmak için gereken profesyonel görevleri yerine getirirler. Yeni
üyelerin kümelenme komitesince tanınması gerekir ve üyelik ücretsizdir.
Pannon Bölgesi’nin en büyük ve en önemli doğal kaynağı çevrenin özelliği
olan ağaçtır. Uzun süren bir durgunluk döneminden sonra ahşap ve mobilya sanayi
bölgenin en önemli sanayi sektörü haline gelmiştir. Bölgede faaliyet gösteren
işletmelerin iki önemli avantajı vardır; bol hammadde ve sınıra yakın bir bölgede
bulunmak. Yıllık % 4-5 oranında büyümekte olan Macar ekonomisinde, konut inşaatı
sektöründe yaşanan canlanma ve yerel tüketimin artma eğilimi içine girmesi,
mobilya sanayinin gelişimine yardımcı olmuştur. Dış ticaret dinamik bir artış içine
girmiş ve yabancı yatırımcıların da katkılarıyla inovasyon, kalite ve dizayn
konularında sağlanan gelişmeler ile beraber sektörün uluslararası ekonomilere
adaptasyonu da hızla olmuştur.
Faaliyet gösteren kuruluşların çalışmalarının ortaya koyduğu olumlu sonuçlar
sayesinde kümelenmeler oluşmaya başlamıştır. Söz konusu kümelenme,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
93
örgütlenmenin etkili bir biçimi olarak kabul edilir ve bölgedeki ahşap ve mobilya
sanayicisinin hizmet ihtiyaçlarını belirler. Kümelenme faaliyetlerinin finansmanı için
kaynak bulmak en önemli önceliktir. Yasal bir kuruluş olan ZMVA, bunun için
bölgesel, yerel ve Phare yönetsel rakipleriyle birlikte çalışarak öncelikle bu finansal
durumları oluşturmayı hedeflemektedir. Bu kaynaklar ise girişimcilerin katkıları ve
ZMVA tarafından sağlanan hizmetlerden elde edilen gelirlerle yaratılmaktadır.
Günümüzde Pannon Ahşap ve Mobilya sanayi kümelenmesinin 81 üyesi
bulunmaktadır. Batı Transdanubiya Bölgesi’ nin üç eyaleti; Györ- Moson- Sopron
Eyaleti, Vas ve Zala Eyaleti ile Veszprem ve Somogy Eyaleti; teşvikçi
rekabetçiliğini, inovasyonu ve yerli ahşap malzemelerinin uygulanabilirliğini
sağlamak amacıyla, söz konusu işbirliği ağını bölgedeki 700 ahşap ve mobilya
işletmesinin tamamı arasında yaygınlaştırmayı amaçlamaktadırlar. Ahşap ve mobilya
sanayi kümelenmesi, işletmelerin talepleri ve kuruluşun Operasyonel ihtiyaçlarını
dikkate alarak aşağıdaki hedefleri benimsemiştir (KOSGEB, 2006);
• Bölgeye uyumlu bir ahşap sanayi ekonomik gelişim modeli oluşturmak,
• KOBİ’ler arasında bir işbirliği ağı geliştirmek,
• Bölgenin doğal kaynaklarından üst seviyede yararlanmanın sağlanması
• Ar- Ge, kalite, ürün sertifikasyonu ve pazarlama hizmetlerini geliştirme,
• Sunulan hizmetlerin çeşitliliğini artırmak amacıyla kümelenme büyük bir
ortak yatırım planlamaktadır. Kümelenme ilk etapta, Zalaegerszeg
kentinde bir Endüstriyel-Ahşap İnovasyon ve Teknoloji Merkezi
kurulmasını planlamaktadır. Bu merkez ve çevresindeki sanayi parkının
enerji ihtiyacını, artan odun parçalarının ısıtılmasıyla çalışan bir biokütle
elektrik santralinin karşılaması planlanmaktadır. Bir sonraki plan,
“Pannon Mobilya” olarak ortak bir kümelenme ürünü yaratmak ve
pazarda ortak bir şekilde pazarlanmaktadır. Bu plan yerel geleneklere
uygundur.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
94
Ahşap ve mobilya sanayi kümelenmesi görevleri (KOSGEB, 2006):
• Sanayi- bilim bağlantıları: Kümelenmenin en önemli görevlerinden birisi
de sanayi ve bilim çevreleri arasında iletişim ağı kurmaktır. Bu
çalışmanın temelini iki ana beklenti oluşturmaktadır. Verimliliğin
arttırılması ve rekabette ileri teknoloji yöntemlerinin kullanılması. Ağ
kurulumu ahşap ve mobilya işletmelerinin talebi doğrultusunda hizmetler
sağlayarak rekabet tehditleriyle başa çıkmak için stratejik çözümler sunar.
• Toplantı, ziyaret ve fuarlar: İş toplantıları üye işletmelerin Avusturyalı,
Sloven, İtalyan ve Macar işletme temsilcileri arasında iletişim kurmaya
yardımcı olur. Uzmanlar ve profesyoneller konferanslar boyunca son
konuları tartışma ve sanayiyle ilgili yeni bilgileri paylaşıma imkânı bulur.
Kümelenme, ayrıca Avusturyalı, İtalyan ve Slovenyan atölye
çalışmalarını organize eder. Kümelenme üyeleri en iyi uygulama
projelerinin yanında inovasyon ve araştırma merkezlerini ziyaret
edebilirler. Kümelenme, buna ek olarak üye kuruluşların ulusal ve
uluslararası fuarları ziyaret etmelerine veya sergi sahibi olarak
katılmalarına yardımcı olur. Bu, üyelerin pazarlama çalışmalarını
destekler.
• Ortak bilgi sistemi: modern ve hızlı bilgi değişiminin sayesinde
kümelenme yerel belediye ve Zala Eyaleti Sanayi ve Ticaret Odası
desteğiyle kendi web sitesini hizmete açmıştır. Kümelenme üyeleri web
sitesinde görünme imkanını kazanmışlardır. Kümelenmenin kendi web
sitesine erişim, www.panfu.hu adresinden de mümkündür. Bundan başka
bu üyeler son gelişmeleri özetleyen aylık bir elektronik haber bülteni de
almaktadır.
• Ortak yayınlar: Pannon Ahşap ve Mobilya Sanayi kümelenmesinin yayını
yılda üç defa yayımlanır. Bu yayında genellikle yeni üyeler kendilerini
tanıtırlar. Kümelenme ortak mobilya kataloğu bölgenin mobilya arzını
tanımlayarak işletmelerin tamamına ulaşır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
95
İş birliği ağının kurulması süreci boyunda ki bu dönem kümelenmenin
oluşumunda sonraki iki yılı kapsamıştır, 81 üye girişimci kümelenme çatısı altında
yer almış ve etkin olarak birlikte çalışmışlardır. İşletmelerin uluslararası
bağlantılarını geliştirme olanaklarına sahip oldukları bir çok toplantı ve konferans
düzenlenmiştir. Kümelenme üyelerinin uluslararası fuar ve sergilere düzenli
katılımını teşvik amacıyla finansal ve profesyonel yardımlarda bulunmuştur. Buna
ilaveten kümelenme, Avusturya ve İtalya’ ya profesyonel eğitim turları
düzenlenmektedir. Kısaca, yalnızca iki yıl içinde Pannon Ahşap ve Mobilya Sanayi
kümelenmesinin önemli başarılar elde ettiğini ifade etmek mümkündür (KOSGEB,
2006).
4.7.2. Türkiye’de Bazı Kümelenme Örnekleri
Dünya genelinde ilk örneklerine Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de
rastlanan kümelenme temelli bölgesel ekonomik kalkınma uygulamaları Harvard
Üniversitesi Rekabet Enstitüsü profesörlerinden Michael Porter ve ekibi tarafından
başlatılmıştır. Türkiye ise Avrupa devletleri arasında bu tecrübe ve bilgiyi (know-
how) transfer eden ilk ülkeler arasında yer almaktadır. Tüm dünyada uygulama alanı
bulan kümelenmenin Türkiye’deki yansıması ise sınırlı değildir.
Kümelenme yaklaşımının Türkiye’de uygulanmasına yönelik olarak ilk
önemli faaliyet; kümelenme yaklaşımını geliştiren Michael Porter’ın ekibi
liderliğinde 1999 yılında başlatılan Türkiye’nin Rekabet Avantajı (Competitive
Advantage of Turkey – CAT) platformudur. Platforma olan desteğin hem kamu hem
de özel sektörde giderek artmasıyla birlikte, platformun kurumsallaştırılması fikri
ortaya çıkmış ve 2004 yılında Ulusal Rekabet Araştırmaları Kurumu Derneği
(URAK) kurulmuştur. Bunlara ek olarak, Dış Ticaret Müsteşarlığı da “Türkiye’de
Kümelenme Politikalarının Geliştirilmesi” adı altında bir proje yürütmüştür. Türkiye
için kümelenme politikasının geliştirilmesi projesi, DTM’nin yararlanıcı kuruluş
olduğu, AB tarafından finanse edilen bir proje olmuştur. Ulusal literatür de uygulama
ve teorideki popülerleşmeye paralel genişlemiştir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
96
Türkiye’de coğrafyaya bağlı olarak doğal kaynaklara bağlılık sonucunda,
kümeler dağınıktır; birkaç bölge dışında genel olarak her bölgede bazı sektörlerde
uzmanlaşmış bir küme yer almaktadır; Türkiye genelinde, yaygın olan kümeler
tekstil, mühendislik ve paketlenmiş yiyecek ve içecek kümeleridir. Bu kümelerin
bazılarında biraz tarihten gelen biraz da kendiliğinden olarak ortaya çıkan benzer
kümeleşme eğilimleri mevcuttur. Örneğin, eskiden ipekli dokuma merkezi olan
Bursa’da ipeğe benzerliği nedeniyle floş, sentetik iplik ve kumaş; Denizli’de havlu,
bornoz ve ev tekstili; Uşak’ta battaniye; Adana’da pamuklu dokuma;
Kahramanmaraş’ta pamuk ipliği; Gaziantep’te küçük makine halıcılığı; İstanbul’da
örme ve konfeksiyon kümeleri oluşmuştur.
Gerek ekonomik kriz gerekse 1999 depremi etkilerinin yaralarının sarılmaya
başlandığı dönemlerde kümelenme çalışmalarına başlanmıştır. Bu bağlamda teşekkül
edilen ilk inisiyatif olan Competitive Advantage of Turkey (CAT) grubu, özellikle
Türkiye’nin uluslararası rekabetçilik gücünün artırılmasına yönelik çalışmalara
öncülük etmiş, paralelinde, kümelenme pilot çalışmaları başlatmıştır. Kümelenme
çalışmalarını kendi inisiyatifinde gönüllü bir teşekkül olarak yürüten CAT grubu
daha sonra Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu (URAK) altında bir sivil
toplum kuruluşlu hüviyeti kazanmıştır. Bu bağlamda Türkiye’de URAK tarafından
ve diğer kurum/kuruluşlar tarafından yürütülen kümelenme çalışmaları şunlardır;
4.7.2.1. Sultanahmet Bölgesi Turizm Sektörü Kümelenme Çalışması
Türkiye’nin Rekabet Avantajı (CAT) Projesi kapsamında Sultanahmet turizm
kümelenme geliştirme projesi 2000 senesinde başlamış ve 2005 yılına kadar devam
etmiştir. Proje rekabetçilik analizi, kümelenme analizi ve kümelenme geliştirme
aşamaları olmak üzere üç ana kısmın bitirilmesi ile tamamlanmıştır. Kümelenme
geliştirme çalışmaları yerel inisiyatif tarafından kurulan sistemle devam etmektedir.
Sultanahmet turizm sektörünün rekabetçilik seviyesinin analizi için Prof. Dr.
Porter tarafından geliştirilen Elmas (Diamond) Modeli kullanılmıştır. Analiz
aşamasında bazı önemli bulgular ve değişkenler tespit edilmiş olup, kümelenme
analizi aşamasında adı geçen faktörler göz önüne alınmıştır. Kümelenme analizi için
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
97
anket tasarlanmış ve uygulanmıştır. Uygulanan anketlerin özel yazılım programı ile
değerlendirilerek ağ yöntemine göre kümelenme analizi yapılmıştır. Kümelenme
analizi sonucu, merkez oyuncular, çevre oyuncular vs. gibi bulguların yanı sıra,
kümelenme geliştirmeye öncülük edecek oyunculara da ulaşılmıştır. Uygulanan
anketler sonucunda liderlik özelliklerine sahip kümelenme oyuncularından bir Yerel
Komitenin oluşturulmasıyla başlanmış; Yerel Komite toplantılarının yanı sıra bu
toplantılarda belirlenen projelere ait eylem planlarının gözden geçirilmesi amacıyla
daha sıklıkla biraya gelen alt proje grupları oluşturulmuş ve kümelenme geliştirme
teknikleri ile küme geliştirilmeye başlamıştır. Kümelenme bünyesindeki oyuncular
arasında iletişimin geliştirilmesi ve nitelikli işgücünün artırılması başlıklarında
yürüyen projelerin yanı sıra Sultanahmet’teki tarihi yerlerin onarımı, cadde ve yön
işaretlerinin yenilenmesi ve kamusal alanların iyileştirilmesi gibi kümelenmenin
fiziki yapısının geliştirilmesi konusunda da birçok proje Yerel Komite tarafından
hayata geçirilmiştir (URAK, 2011).
Kümelenme üyeleri arasındaki güven ana problemdi, URAK kümelenme
üyelerini bir araya getirdi ve güven artırıcı projeleri hayata geçirdi. 3 yıl içerisinde
kümelenme bağlantıları 6 kat arttı, 1,000 yeni iş pozisyonu açıldı, Otel oda ücretleri
ortalama %50 arttı, Turistlerin ortalama Sultanahmet’te geçirdiği gün 2’den 2.4’e
çıktı (URAK, 2011).
4.7.2.2. Bartın İli Kümelenme Geliştirme Çalışması
Bartın ilinde, küresel arenada rekabet potansiyeline sahip sektörlerin, yerel
potansiyel harekete geçirilerek rekabet güçlerinin artırılması ve sürdürülebilir
ekonomik büyüme ve buna bağlı yüksek yaşam standardı sağlanabilmesi için DPT
liderliğinde, KOSGEB, Hazine Müsteşarlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve
Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu (URAK) işbirliği ile 23 Aralık 2003
tarihinde Bartın Bölgesel Kalkınma Projesi başlatılmıştır. Bu proje Türkiye’de ilk
kümelenme temelli bölgesel kalkınma projesi örneğidir. Projede 3 aşamalı bir
yaklaşım benimsenmiş ve uygulamaya konulmuştur. İlk 2 aşaması URAK ve
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
98
KOSGEB tarafından gerçekleştirilen ve diğer kurumlar tarafından desteklenen
projenin 3. Aşamasının tasarımı yapılarak yerel oyunculara devredilmiştir.
Yapılan analizler sonucunda, Bartın ili kapsamında (ilçeler ile birlikte), yat ve
tekne, mobilya ve orman ürünleri, turizm ve organik tarım sektörlerinin rekabet
potansiyeline sahip oldukları saptanmış ve kümelenme analizine tabi tutulmaları
öngörülmüştür. Bartın Bölgesel Kalkınma Projesi kapsamında tespit edilen ve
öngörülen sektörlerin kümelenme analizleri yapılmıştır. Proje kapsamında, Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Hazine Müsteşarlığı ve KOSGEB
arasındaki işbirliği protokolü ve KOSGEB – URAK arasındaki işbirliği protokolü
çerçevesinde Bartın ili kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversite, orta
dereceli okullar, Bartın ili işadamı dernekleri, KOBİ’ler, odalar, dernekler ve
kooperatifler ile işbirliği kurulmuş, kümelenme geliştirme aşaması tasarlanarak yerel
oyunculara devredilmiştir. Proje kapsamında seçilen her sektör için bir Kümelenme
Kurulu oluşturulmuştur (URAK, 2011).
4.7.2.3. OSTİM Savunma Sanayi Sektörü Kümesi Geliştirme Projesi
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi yönetimi ve URAK işbirliği çerçevesinde
bölgede bir dizi kümelenme çalışması başlatılmıştır. Bu bağlamda, bölge genelinde
çok kapsamlı ve detaylı bir rekabetçilik analizi buna bağlı olarak da kümelenme
analizi çalışması yapılmıştır. OSTİM Organize Sanayi Bölgesinde kümelenme
konusundaki somut adımlar 2007 yılında atılmaya başlanmıştır. 2007 yılının son
çeyreğinde, URAK ile işbirliğine gidilerek kümelenme çalışmalarına altyapı
oluşturacak olan OSTİM OSB’de Faaliyet Gösteren Sektörlerin Uluslararası Rekabet
Düzeylerin Analizi çalışması yapılmıştır. OSTİM’in ekonomik gelişimini planlı ve
sürdürülebilir hale getirmek amacı ile yapılan ve toplanan verilerin Elmas Modeli
yardımı ile analiz edildiği bu çalışma, bölgede yer alan tüm sektörlerin uluslararası
rekabet gücünü ortaya koymuştur. Bu çalışmanın sonucunda OSTİM OSB’de rekabet
üstünlüğü taşıyan ve/veya taşıma potansiyeli bulunan sektörler somut olarak
belirlenmiştir. Yapılan tüm araştırma, analiz ve sentezler sonucunda, OSTİM
OSB’de yürütülecek kümelenme çalışmaları için en uygun sektörün sadece Savunma
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
99
Sanayi Sektörü (SSS) olması kararı verilmiştir. Kümelenme çalışmaları savunma
sanayisinin ihtiyacı olan nitelikli ürünlerin imalatı için gerekli çalışma modellerini
oluşturarak sektördeki yerli üretimin payını arttırmak amacıyla OSTİM OSB
Müdürlüğü tarafından 2007 yılında başlatılmış olup, Küme 01 Temmuz 2008
tarihinde kurulmuştur. Küme Ostim Organize Sanayi Bölgesi ve civarında savunma
sanayinde faaliyet gösteren KOBİ’lerden oluşmaktadır. Küme üyesi işletmelerde,
cirosunun önemli bir bölümünün savunma sanayinden gelmesi ya da Aselsan, TAI,
Roketsan, FNSS, Boeing, Sikorsky vb. ana sanayi firmalarının onaylı alt tedarikçisi
olması kriterleri aranmaktadır (Anonymous, 2009b).
Şu anda Ostim Savunma ve Havacılık Kümesi adını kullanan ve kısa adı
OSSA olan kümenin hedefleri ordunun ihtiyaçlarının karşılanmasında yerli üretimin
payını artırmak ve savunma sanayi KOBİ’lerini uluslararası pazarda rekabet edebilir
hale getirmek aynı zamanda artan işbirlikleri ve gelişen yetenekler ile tercih edilen
alt tedarikçiler haline gelmek ve nihai ürünlerle uluslararası pazarlara açılmak,
OSTİM organize sanayi bölgesi ile birlikte sektörel ihtisaslaşma ile bölgesel rekabet
avantajı oluşturmak, akademik çalışmalarla ve üniversitelerle çalışarak KOBİ’lere
teknoloji transferi yapmak ve son olarak da yetenekleri gelişen alt tedarikçilerle
yabancı rakiplere karşı rekabet avantajı oluşturmak olarak sıralanabilir (Anonymous,
2009b).
Anonymous, 2009b’ye göre Savunma Sanayi Müsteşarlığı, KOSGEB,
TTGV, Ankara Sanayi Odası, TÜBİTAK, SASAD, ODEM, OSTİM, Metutech ve
THK Üniversitesi gibi destekleyici kuruluşları ile daha da güçlü olan OSSA,
Savunma Sanayinin yerlileştirilmesine yönelik çalışmaları desteklemek ve Türk
Savunma Sanayinin uluslararası pazardaki rekabet gücünü arttırmak adına 89 üye
KOBİ ve 1727 toplam personel kapasitesi ile var gücüyle faaliyetlerine devam
etmektedir. http://www.ostimsavunma.org/Default.aspx?lng=tr web sayfasını aktif
olarak kullanan küme ortak çalışmalarına devam etmektedir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
100
4.7.2.4. GAP Bölgesi Kümelenme Çalışmaları-Adıyaman Tekstil Kümesi
Avrupa Birliği finansmanı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)
ve GAP İdaresi işbirliği ile yürütülen AB-GAP Bölgesel Kalkınma Programı
kapsamında faaliyetlerine devam eden GAP- GİDEM projesi; rekabet gücü taşıyan
sektörlerin geliştirilerek ulusal kümelenme politikasına temel teşkil etmesi ve nihai
olarak sürdürülebilir ihracat artışını sağlayacak rekabetçi yapının geliştirilmesine
katkı sağlaması amacıyla, 2 yıl süreli “Ulusal Kümelenme Politikasının
Geliştirilmesi Projesi” hazırlanmış, yerel ekonomik kalkınmaya dönük olarak bir dizi
kümelenme çalışmaları yapılmıştır. Bu bağlamda, Şanlıurfa organik tarım,
Diyarbakır mermercilik ve Adıyaman hazır giyim sektörlerinin kümelenme analizleri
yapılmıştır. Adıyaman hazır giyim sektörünün kümelenme analizlerinden sonra
kümelenme geliştirme çalışmalarına da başlanmıştır. Avrupa Birliği (AB) Katılım
Öncesi Mali Yardımları kapsamında 6 Milyon Euro kaynak tahsis edilerek
finansmanı sağlanmış olan proje, Mart 2007-Mart 2009 tarihleri arasında
faaliyetlerini gerçekleştirmiştir.
Adıyaman`da hazır giyim sektörünün geçmişi 1996 yılına uzanmaktadır.
Sektördeki kalifiye işgücüne ilişkin zorluklar sebebiyle, yerel yetkililer bir mesleki
eğitim merkezi kurmak için işbirliği yapmışlar ve 2005’de kurulan bu merkez, daha
sonra Adıyaman kümesinin çekirdeği olmuştur. Mesleki eğitim merkezi, yerel
aktörlerin arasında küme yoluyla sağlanan işbirliğinde önemli bir faktör olmuştur.
Sektör dahilindeki imalatçılar, diğer “küme aktörlerinden” çok kısa bir sürede destek
alarak birbirleriyle işbirliği yapmaya başlamışlardır. Valilik, Belediye, GAP Bölge
Kalkınma İdaresi, KOSGEB, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası, sektörün ilgili
derneği, Adıyaman Üniversitesi imalatçılarla işbirliği yaparak mesleki eğitim
merkezine katkıda bulunmuşlar ve merkezi desteklemişlerdir. Bunlara ilaveten,
İTKİB (İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri) ve TGSD (Türkiye
Giyim Sanayicileri Derneği) de merkeze ekipman ve materyal sağlayarak veya çeşitli
faaliyetler düzenleyerek destekte bulunmuştur. Daha sonra bir kümelenme analizi
yapılmış ve sektör için stratejik bir yol haritası geliştirilmiştir. Buna paralel olarak
da, yerel imalatçılar bir kümelenme derneği olan Adıyaman Tekstil
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
101
Konfeksiyoncular Derneği (ATEKS) kurup bu yol haritası yoluyla yerel kalkınmaya
katkıda bulunmuşlardır. Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen ve GAP
Bölgesel Kalkınma İdaresi ile UNDP tarafından yürütülen GAP GIDEM (Girişimci
Destek Merkezleri) Projesi güçlü bir destekleyici olarak süreci hızlandırmıştır.
Uluslararası, ulusal ve yerel küme aktörleri arasında iletişimi ve işbirliğini
geliştirerek ve yerel yönetişim ilkelerini uygulayarak başarıya ulaşılmıştır. Başarıya
ulaşmada önemli unsurlardan biri başlangıç aşamasının ilk iki yılında, İstanbul`da
yaşamalarına rağmen, her yerel komite toplantısına katılan iki yöneticinin sürece
verdikleri etkin destek ve isteklilikleriydi. Bu yöneticiler, yerel aktörleri motive
etmek ve bir araya getirmek için kamu girişimcisi olarak faaliyette bulunmuşlardır.
Vali de bölgesel yönetişimi oluşturmak için çok aktif çalışmalar yürütmüştür. Sonuç
olarak, yerel aktörler sektörün gelişimini tasavvur ettiler ve bunu uygulamak için de
küme yöneticileri ve yerel idareciler işbirliği içerisinde somut faaliyetlerde
bulundular (UNDP, 2011).
Kaynak: Bulu, 2009
Şekil 4.8. Adıyaman Tekstil ve Konfeksiyon Kümelenme Haritası
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
102
Şekil 4.8’de koyu noktalar lider oyuncuları gösteriyor, kümelenme haritası
iplik ve konfeksiyon üreticileri arasında olması gereken kumaş üreticilerinin seyrek
olduğunu gösteriyor. Sonuç: TGSD üyeleri kumaş fabrikalarını bölgeye kaydırmaya
karar verdiler. KOSGEB bölgede yapılacak kumaş üretim yatırımlarına destek
verecektir (URAK, 2011).
Proje kapsamında 1700 işçiye istihdam sağlanarak, Adıyaman’daki işsizlik
oranı erkeklerde %11, kadınlarda ise %4 oranına düştü. Bu kapsamda doğan
ihtiyaçları karşılama amacıyla Adıyaman’da 18 çırçır fabrikası, 10 iplik fabrikası ve
bir örme dokuma fabrikasının yanı sıra, bir boyahane, iki adet baskı, ve 4 adet nakış
firmasıyla bölgedeki çalışan şirket sayısı 70’e çıktı. Açılan bu fabrikalar sayesinde
ilde özel sektördeki istihdamın %70’i tekstil alanında çalışıyor ve bu fabrikalarda
GAP ve Tommy Hilfiger gibi dünyaca ünlü markalar üretiliyor (UNDP, 2011).
4.7.2.5. Konya Sanayi Odası Otomotiv Yan Sanayi Kümesi Çalışmaları
Konya Sanayi Bölgelerinde Kümeleşme Potansiyeli ve Bir Pilot Uygulama
konulu proje, AB TR-52 kapsamında 30.11.2006 tarihinde başlatılmış ve tanımlanan
süreye uygun olarak 30.11.2007 tarihinde sona ermiştir. Hazırlanan bitiş raporunda
projenin yürütülme sürecine katılmış olan işletmelerden %77,8’i sürdürülebilirlik
için katkı sağlayacağını belirtmişlerdir. Bu bağlamda otomotiv yan sanayide faaliyet
gösteren 12 işletme ile gönüllülük esasına bağlı olarak yola çıkılarak sürdürülebilirlik
süreci başlamıştır. Halen kümelenme ile ilgili çalışmalar devam etmekte olup
dernekleşme çalışmaları sürmektedir. Bu 12 firma ile birlikte sürdürülebilirlik süreci
başlamış oldu. Sürdürülebilirlik için yapılan çalışmalar ve/veya yürütülen faaliyetlere
bakıldığında bunun diğer küme adayları olan sektör temsilcileri için örnek bir model
olması amaçlanmaktadır (KSO, 2011).
Kümeleşme sonucunda oluşturulan Küme Koordinasyon Merkezi ile
işletmeler, tedarikçiler, rakipler, müşteriler ve tamamlayıcılar arasındaki ağ
ilişkilerinin kurulması sonucunda rekabet ve pazarlama güçlerinin artması, temel
yetkinliklerinin belirlenmesi, kapasite oranlarının etkinleşmesi ve göçün
engellenmesi sağlanacaktır. Konya Sanayi Odası (KSO) ve sanayiciler arasındaki
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
103
işbirliği kültürünü geliştirerek, simetrik bilgi ile sinerji yaratılarak KOBİ’lere etkin
hizmet götürülecektir.
KSO’na göre Küme Koordinasyon Merkezinin çıktıları aşağıda belirtilmeye
çalışılmıştır:
• Projenin bitirilmesinden sonraki süreçte devamlılık amacı ile projenin
sahibi olan Konya Sanayi Odası bünyesinde bir küme merkezi
oluşturuldu.
• Proje ekibinden bir çalışan ile küme merkezi yürütücüsü olarak anlaşma
sağlandı. Kümenin sekretaryası bu merkez tarafından yürütülmeye
başlandı.
• Küme üyesi olarak çalışmanın devamlılığında rol oynayacak üyeler ile bir
araya gelinerek tanışma sağlandı. Şirket ve kimlik bilgileri sağlandı.
Toplantı programı hazırlanarak ayda bir kez olağan toplantı yapılacağı
karara bağlandı.
• Küme merkezinin yönetimi belirlendi ve bir başkanın yanı sıra iki
yardımcısı oy birliği ile seçildi.
• Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yürütülen Türkiye’nin kümelenme
haritasına ilişkin Konya ve Ankara’da çeşitli toplantılar yapılarak, görüş
ve bilgi alış verişinde bulunuldu. OSTİM, Sanayi Bakanlığı ve Bakanlık
ile ilgili KOSGEB, KOBİ Geliştirme Dairesi, Hazine Müsteşarlığı vb.
kurum ve kuruluşlardan gelen temsilcilerle çeşitli başlıklar altında
toplantılar düzenlendi. Yapılan ziyaretlere bağlı olarak kümelenme
sürecindeki deneyimler ilgili ve yetkililerle paylaşılarak bilgi alış verişi
sağlandı, yaşanan birikimler paylaşıldı.
• Almanya merkezli kümeler konusunda ve Odalar düzeyinde ağ ilişkileri
bulunan, kümelenme ile ilgili çalışmalara katılmış olan danışmanlık
firmasının yetkilisi ile görüşülüp uluslar arası ağ kurabilme konusunda
görüş alış verişi sağlandı, eylem planı kararlaştırıldı. Bu konudaki bilgi
akışı ve ilişki devam ettirilmektedir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
104
• Tanımlanan çalışmalarla eş zamanlı küme merkezinin yürüttüğü
faaliyetlere göre toplantıları düzenli olarak yapılmaktadır. Ayrıca
Otomotiv Yan Sanayiine özgü eğitimler düzenlendi (Nano teknolojiler,
Otomotiv Yan Sanayiinde Trendler, Sektörde Süreç Yaklaşımı
9001:2008, 16949:2009, Teknik Resim Okuma, Pazarlama Stratejileri
vb.)
• Ortak fuarlara katılım sağlandı, ayrıca Almanya’da Volkswagen firması
ziyaret edildi, Golf ve Passat üretim süreçleri izlendi. Özellikle gezi
esnasında yan sanayinin bireysel ürünlerden grup üretime geçmeleri ve
ana sanayinin üretim sürecine dahil olmaları katılımcılar tarafından dikkat
çekmiştir.
• Açıklık politikasına bağlı olarak küme faaliyetleri planlanmaktadır. Bu
bağlamda ortak fuar katılımı amacı ile anlaşma sağlanmıştır. Bunun yanı
sıra ortak satın almaya ilişkin satın alma kalemleri belirlenmek üzere
çalışmalar sürdürülmektedir. Ayrıca ortak lojistik ve gümrükleme ile ilgili
olarak lojistik ve gümrükleme firmaları ile görüşmeler planlanan biçimde
sürdürülmektedir. Satın alınması planlanan mal ve hizmetler konusunda
fiyatlandırmalar belli bir düzeyde yapılandırılmış ve planlama belirlenmiş
durumdadır.
• Ortak laboratuvar kurulmasına yönelik faaliyet planı tamamlanmış olup,
çeşitli kaynaklardan sağlanacak fonlar ve/veya destekler ile bu alandaki
çalışmalar önemli bir yere getirilmiştir.
• Diğer potansiyel kümelerin talepleri dikkate alınarak bu kümelerle ilgili
proje, destek ve danışmanlık için çalışmalar sürdürülmektedir. Bu
bağlamda bölgesel, ulusal ve uluslar arası bütünleşmeye yatkınlıklarının
yanı sıra bu alanlardaki küme üyelerinin isteklilikleri ile yapısal durumları
çalışma planına katkı sağlayacaktır.
• Küme merkezinin yapılandırılmasına ve yürütülmesine ilişkin kılavuz
kitapçık hazırlanmakta, çalışmanın ana değerleri ve yönergeleri
üzerindeki hazırlıklar devam etmektedir. Buna ilişkin hazırlanan
dokümanların basılı hale getirilmesi ve kitap olarak yayınlanması ile ilgili
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
105
çalışmalar sürdürülmektedir. Bu çalışmaların tamamlanması ile
sağlanacak dokümantasyonların Türkiye genelindeki kümelenme
çalışmalarına yön vermesi beklenmekte ve katkı sağlaması umulmaktadır.
Bu çalışmaların içerisinde küme merkezine yeni üye kabulü ile ilgili
kriterler ve şartname de hazırlanmaktadır. Özellikle Konya Otomotiv Yan
Sanayi Kümesine bölgesel bağlamda ortaya çıkmış olan talep, kabul
süreci ile ilgili formun/kriterlerin ivedilikle hazırlanmasını zorunlu hale
getirmektedir.
• Toplantılar kayıt altına alınmakta ve yazılı rapor haline
dönüştürülmektedir. Yapılan çalışmalar yerel ve görsel medya yolu ile
kamuoyu ve hedef kitleye duyurulmaktadır.
Bunların yanı sıra kısa ve orta vadede;
• Uluslararası (Avrupa merkezli) kümelenme merkezlerine ziyarette
bulunmak, teknik ve işleyiş ile ilgili danışmanlık merkezleri ile
üniversitelerin ilgili birimlerine inceleme gezisi, konferans vb.
faaliyetlerde bulunmak,
• Avrupa merkezli küme merkezlerinden birisine üye olmak ve ağ ilişkisi
kurmak,
• Planlanmış olan laboratuvar çalışmasını sonuçlandırmak,
• Yeni projeler ile küme merkezinin yapılandırılması, gelişmesi ve
etkinliğinin arttırılmasını sağlayacak fonların tedarikinin
gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.
• Ortak tedarik, fuar ve tanıtım faaliyetlerini sürdürmek (KSO, 2011)
4.7.2.6. Mersin Tarım-Gıda Kümesi Çalışmaları
Avrupa Birliği'nin Lizbon Stratejisi ile dünyanın en rekabetçi bölgesi olma
hedefine yönelen Mersin, tarım sektöründe temelden bir değişim yapmayı
planlamaktadır. “Daha çok ve iyi istihdam imkanına, daha fazla sosyal uyuma,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
106
sürdürülebilir bir ekonomik yapıya sahip, çevreye saygılı, dünyadaki en dinamik ve
rekabet gücü yüksek bilgi tabanlı ekonomi” hedefiyle yola çıkan Avrupa Birliği ile
eşgüdümlü başlatılan projelerle tarım sektöründe bilgiye dayalı teknolojileri harekete
geçirmek isteyen Mersin'in 2006-2016 Mersin İnovasyon Stratejisi kapsamında
“Yüksek yaşam kalitesi, bilgi ve inovasyona dayalı sürdürülebilir bir ekonomiye
sahip bölge haline gelmek” olarak tanımlanan hedefi kapsamında Mersin Tarım-Gıda
Platformu kurulmuştur. Bu platform aynı zamanda Mersin Tarım-Gıda İş Kümesinin
de temelini oluşturmaktadır.
“2023 yılına gelindiğinde Mersin Tarım-Gıda İş Kümesi, yenilikçi ve yüksek
kaliteli tarım ve gıda üretimi yapan, en son teknolojilerle bunları işleyen ve geniş bir
coğrafyaya pazarlayan, üstün lojistik hizmetleri ile üretici ve tüketiciyi buluşturan
uluslararası bir üs olacaktır” hedefiyle hareket eden Mersin Tarım-Gıda Platformu
kentin tarım sektöründe önemli başarılara imza atmasını sağladı. Mersin Tarım-Gıda
Platformu Şubat 2009 tarihinde Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı kapsamında
Mersin Valiliği İl Özel İdaresi koordinatörlüğünde yürütülen AGFORISE projesini
de hak ederek projeyi birçok Kümelenme faaliyetlerini de içerecek şekilde
sonlandırmışlardır. AGFORISE projesinin toplam bütçesi 1.080.630 Avro, süresi 36
aydır. Proje kapsamında, proje ortağı bölgelerin tarım ve gıda sektöründe teknolojik
işbirliği yoluyla dünya pazarından daha çok pay alması hedeflenmektedir. Tarım-
gıda kümelenmeleri arasındaki araştırma kapasitesini ve altyapılarını ortak diyalog
platformu ve ortak eylem planı oluşturarak maksimize etmek; sürdürülebilir
kalkınma, zenginlik ve ekonomik büyüme yoluyla bölgelerin küresel rekabetine katkı
sağlamak ise diğer amaçlar arasında yer almaktadır. Projenin hedef kitlesini Mersin,
İtalya’dan Emilia Romagna ve İspanya’nın Murcia Bölgelerindeki tarım-gıda
sektörleri oluşturmaktadır.
Proje faaliyetlerinden bazıları:
• Bölgenin analizinin yapılması ve sektör haritasının çıkarılması,
• Anketler düzenlenmesi,
• Ortak Aksiyon Planı taslağının hazırlanması, bilinçlendirme ve
bilginin yaygınlaşması için aktivitelerin düzenlenmesi,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
107
• Bölgelerdeki bilgi ve tecrübe paylaşımının maksimum seviyeye
çekilmesi,
• Araştırmacılar ve ticari topluluklar arasında karşılıklı İş
birlikteliklerinin artırılması,
• Teknolojinin gelişmesini destekleyecek çalışmaların yapılması,
• Finansal olanakların harekete geçirilmesi, araştırma kurumları ve özel
sektör arasındaki çapraz iş birlikteliklerinin geliştirilmesi ve bu sayede
araştırmaların ticarileşmesinin sağlanması.
Proje kapsamında Mersin, Avrupa'da gıda sektöründe hizmet veren tüm
kamu, sivil toplum kuruluşu, özel sektör kuruluşlarını bir arada toplamak üzere
kurulmuş olan Avrupa Gıda Kümeleri Ağına (www.networkfine.net) davet
edilmiştir. Bu kapsamda Eylül 2008’de Brüksel’de gerçekleştirilen toplantıya katılım
gerçekleştirilmiştir (MTSO, 2011). Ardından Mart 2007-Mart 2009 tarihleri arasında
DTM tarafından yürütülen “Türkiye'de Kümelenme Politikalarının Geliştirilmesi”
projesi de Mersin'de Tarım-Gıda Kümesinin geliştirilmesinin gerekliliğini
destekleyen bir çalışma olmuştur. Mersin Tarım-Gıda Kümesi AB ve Dünya
seviyesinde ulaşılabilir, sürdürülebilir, rekabetçi bir uluslararası küme olmak vizyonu
ile hareket etmektedir. Şu an itibariyle yaş sebze-meyve, baklagiller, narenciye gibi
bir çok iş kolunda faaliyet gösteren 36 üye işletmesi bulunmaktadır. Kümenin
amaçları şunlardır: (MTSO, 2011);
• Yerel ve ulusal başarılı bir network yönetimi,
• Uluslararası piyasalarda tanınan güvenilir bir marka geliştirmek,
• Ortak küme kültürü yaratmak,
• AB seviyesinde başarılı bir Tarım-Gıda İnovasyon sistemi yaratmak,
• Ortak tedarik, fuarlara katılım ve ortak tanıtım,
MTG İş Kümesi için 9 ana başarı unsuru (Çizelge 4.7) belirlenmiş ve ana
başarı unsularına yönelik 6 küme faaliyeti geliştirilmiştir (Anonymous, 2009c).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
108
Çizelge 4.7. Mersin Tarım-Gıda İş Kümesi İçin Ana Başarı Unsurları ve Küme Faaliyetleri
Ana Başarı Unsurları Küme Faaliyetleri Kümenin koordinasyon ve yönetimi Küme Yönetim ve Koordinasyon
Biriminin Kurulması İşbirlikleri Üretici Birliklerinin ihracata uygun
olarak kapasitelerini arttırma Yenilikçilik ortamı ve Ar-Ge kültürü Küme Tanıtım ve Bilgilendirme
Kampanyası Kümenin tanınırlığı ve pazarlama Etkin küme içi ve dışı iletişim
Internet Portalı Doğru bilgiye ulaşım ve izlenebilirlik
Yeniliklere açık ve esnek işgücü Gıda konusunda “Tek Adım Yenilikçilik ve Girişimcilik Merkezi” kurulması
Gıda konusunda dünya standartlarına uyum
Düşük maliyetli, çeşitliliği yüksek lojistik hizmetler Lojistik hizmetleri ile ilgili süreç analizi
Kaynak: Anonymous, 2009c
MTSO’ya göre, Mersin Tarım Gıda Platformu olarak Mersin Tarım-Gıda
Kümesi çalışmaları kapsamında gerçekleşen faaliyetler 3 başlık altında aşağıda
verilmiştir:
1-İletişim Koordinasyon
• Tedarik zinciri ile etkileşim ve iletişimin kuvvetlendirilmesi için
çalışmalar yapıldı.
• Aylık Yaş Meyve Sebze (YMS) küme toplantıları ve çalışma gruplarının
koordinasyonu yapıldı.
• Ortak danışmanlık ve hizmetlerin alımı gerçekleşti. (toplu elektrik, çevre
yönetmeliği, mali müşavirlik hizmetleri, sigorta hizmetleri, vb.)
• Nisan 2008’de Mersin tarım fuarına katılım sağlandı.
• Eylül 2008’de “İzlenebilirlik ve Gıda Güvenliği Sempozyumu”
düzenlendi.
• Ulusal Ölçekte finansman araçları yönetmeliklere katkı ve farkındalık
yaratma çalışmaları yapıldı.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
109
• Ulusal ölçekte sektörün kalkınmasını sağlayacak politikalara önerilerde
bulunuldu. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Kümelenme Çalışmaları,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş ve işveren yönetmelikleri, vb.)
• 2010 Mersin İnovasyon Forumunda Tarım-Gıda İnovasyon sisteminin
Geliştirilmesinde araç olarak kümelenme temasın işlendi
2-Uluslararası Ölçekte Kümeler Arası İletişim
• Eylül 2008’de İspanya Tarım Kooperatifleri Birliği Heyeti ile Mersinde
tanıtım yapıldı ve görüşmeler gerçekleştirildi.
• Fransa’da yaş meyve ve sebze kümeleri ve Dünya’dan 15 ülkeden 26
küme ile iletişim kuruldu. Mayıs 2011’de Fransa’da kümeler arası iletişim
platformuna katılım sağlandı ve kümeler arası iş birliklerinin planlanması
çalışmasına katılım sağlandı.
3-Yurt Dışı İş Gezisi Çalışmaları
• İspanya Alicante ve Murcia’ya ikili iş görüşmeleri ve teknik gezi
KOSGEB %50 desteği ile koordine edildi.
• Almanya Fruit Logistica 2011’e 55 firma ile KOSGEB desteği ile katılım
sağlandı ve 2012 için ulusal koordinasyona destek verildi.
• 2010 Ekim’de Mersin’de uluslar arası Narenciye Festivali organizasyonu
yapıldı
• Temmuz 2011 Arjantin’de Buenos Aires ve Tucuman’a Narenciye
Teknik Gezisi koordine edildi.
• Eylül 2011 Dubai, Şubat 2012 Berlin, Ekim 2011 İtalya Yaş Meyve ve
Sebze fuarlarına KOSGEB destekli toplu katılım organizasyonları
gerçekleştirildi.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
110
4.7.2.7. İzmir Organik Gıda Kümesi Çalışmaları
İzmir Organik Gıda Kümelenme Projesi, mikro anlamda; organik gıda
sektörünün üretimden imalata, sertifikasyondan ihracata, perakende satışından nihai
tüketiciye kadar tüm tarafları kapsayacak bir çalışma ile sektörün ulusal ve
uluslararası rekabet gücünü ve yenilikçilik kapasitesini arttırmak, mikro bazlı
oluşturulacak modelin orta uzun vadede tüm Türkiye’de uygulanabilmesini
sağlamak, makro anlamda ise; Türkiye kümelenme politikasının oluşturulmasına
katkıda bulunmak amacı ile hazırlanmış olan bir projedir.
Ege İhracatçı Birlikleri ve Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği işbirliği ve
İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) desteği ile proje gerçekleştirilmektedir. Kümelenme,
İzmir’in saygın ve rekabetçi bir organik hammadde ve gıda tedarikçisi olmasını
hedeflemektedir. Bu amaçla; temel tarımsal ürün üretiminden, iç pazardaki gelişkin
tüketim eğilimine sahip tüketiciler için markalı organik gıda ürünleri tedarikine
dönüşümünü sağlamayı amaçlamaktadır
Küme Çalışma Grubu içerisinde Ege İhracatçı Birlikleri, İzmir Büyükşehir
Belediyesi, Ege Üniversitesi, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası
(EBSO), İzmir Kalkınma Ajansı ve bazı önder organik gıda üreticileri
bulunmaktadır. İzmir Organik Gıda Kümesinin kümelenme faaliyetlerini izleyen
etkinliklerine katılan ve çalışmaları ile yakından ilgilenen Ekolojik Tarım
Organizasyonu Derneği (ETO) ve Eğe İhracatçı Birlikleri üyeleri başta olmak üzere
yaklaşık 60 üyesi aktif olarak bulunmaktadır. Kümenin hukuki statüsü dernektir
(EİB, 2011).
Şekil 4.9’da görüldüğü üzere Organizasyon şemasının en üstünde Yönetim
Kurulu ve altında sırasıyla, Denetleme Kurulu, Yönetim Birimi ve Çalışma Grupları
yer almaktadır.
İzmir Organik Gıda Kümesi için dört temel başarı faktörü aşağıda
belirtilmiştir (Anonymous, 2009d):
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
111
• Üretim ve tedarik zinciri: İzmir’deki organik üretim sektörü, bilinen bir
tedarik zincirine ya da toptancı pazarına sahip değildir. Mevcut modelde,
organik çiftçiler/üreticiler, Türkiye ya da Avrupa Birliği’ndeki organik
ürün toptancılarıyla (genelde Avrupa süpermarket zincirlerinin
temsilcileri) satış sözleşmelerine sahiptir ve doğrudan tedarik söz
konusudur. Sonuç olarak, İzmir’de organik üretim talebini karşılayacak
etkili bir tedarik zinciri ve toptan pazar yapısı mevcut değildir. Doğru
mahsulün doğru zamanda, doğru miktar ve kalitede üretilmesinin
sağlanması, bu ürünlerin organik sertifikasyon gereklerini karşılaması
açısından büyük önem taşımaktadır.
• Dağıtım sistemi yönetimi: Organik üretimin etkili bir biçimde tedarikini
sağlamaya ihtiyaç olduğu gibi, Türkiye’deki organik gıdaların dağıtımına
yönelik en uygun model veya yaklaşımı anlamaya ve aynı zamanda
İzmir/Türkiye’de etkili ve verimli dağıtım yapısını kurmaya da ihtiyaç
vardır. Söz konusu dağıtım sistemi, mevcut bir gıda dağıtım sisteminin bir
parçası olabileceği gibi başlı başına organik gıda ürünleri için de
kurulabilir.
• Pazarlama iletişimi: Küme iş stratejisinin başarılı olması için Türkiye’nin,
organik hammadde ve gıdalar konusunda eğitilip bilgilendirilmesi gereği
vardır. İş kümesi analizinde belirtildiği gibi, organik kavramının ne
olduğu, yararları, organik gıdaları alma ya da almama nedenleri
konusunda oldukça fazla karmaşa söz konusudur. Pazarlama iletişimi,
organik gıda pazarını ve gerekli ürünleri anlama ihtiyacının yanı sıra
organik gıdaların imajı konusundaki karmaşayı anlama ihtiyacı olduğunu
da ortaya koyar. Pazarlama iletişimi, ayrıca gerçek ya da algılanan
organik değerleri; sağlık uzmanları, otel ve ikram, medya, tüketiciler gibi,
Türk toplumunun çeşitli katmanlarına iletme ihtiyacını gerektirmektedir.
Pazarlama iletişimi sadece organik pazarını kurmaya çalışmamakta, aynı
zamanda organik konusunda güven ve itibar oluşturulmasına da
çalışmaktadır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
112
• Küme koordinasyon biriminin kurulması: İzmir Organik Gıda Kümesinde
başarılı olmak etkili sevk, idare ve yönetim gerektirmektedir
Yapılan faaliyetler
• Ulusal ve uluslararası fuarlara katılım: BioFach 2010 milli katılımı
organize edildi. Her yıl İstanbul’da düzenlenen Ekoloji fuarı İzmir’e
taşındı ve ismi Ekoloji İzmir oldu.
• Eşleştirme programları düzenlenmesi: BioFach 2010 ve 2011 fuarlarında
ikili görüşme organizasyonları düzenlenmiştir.
• Küme üyelerine yönelik eğitim programları düzenlenmesi: 2010 yılında
ETO tarafından üretim ve pazarlama; 2011 yılında EİB tarafından da
Türkiye ve Dünya’da organik standartları hakkında sürekli eğitimler
düzenlenmiştir.
• Denetimli pazar yerinin oluşturulması: Haziran 2010 tarihinde İzmir
Karşıyaka’da Eko pazar İzmir kurulmuştur.
İzmir Organik Gıda Kümesi çalışması bu faaliyetlerle sınırlı kalmamış ve
birçok yeni projenin oluşturulmasına vesile olmuştur, Bunlar aşağıda sıralanmıştır:
İzmir Kalkınma Ajansı destekli
• “Organik Köy Karaağaç Projesi”
• “Yarımada’da Organik Tarım Projesi”
Ekonomi Bakanlığı destekli
• “Organik Ürünler İçin Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi Projesi”
AB Merkezi Finans ve İhale Birimi (CFCU) destekli
• “Avrupa Organik Gıda Kümeleri Birliğinin Geliştirilmesi Projesi”
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
113
Kaynak: EİB, 2011
Şekil 4.9. İzmir Organik Gıda Kümesi Organizasyon Şeması
Kaynak: EİB, 2011
Şekil 4.10. İzmir Organik Gıda Kümesinin Yapısı
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
114
Şekil 4.10’da da görüldüğü üzere organik gıda kümesinde sadece organik
gıda üreticileri değil, organik gübre ve zirai ilaç tedarikçileri, tarım makineleri
üreticileri ve satıcıları, organik tohum tedarikçileri, paketleme formaları, tüketiciler,
ithalatçılar, süpermarketler, otel ve restoranlar, organik gıda toptancıları, ihracatçılar,
sertifikasyon kuruluşları, kontrol laboratuvarları, Bakanlığın ilgili kurumları da
bulunmaktadır.
Planlanan faaliyetler (Anonymous, 2009d):
• Hazine arazisinin araştırılması ve tahsisi,
• Soğuk hava deposu ve toptan/perakende altyapı içeren İzmir organik gıda
dağıtım zincirinin kurulması,
• İzmir organik gıda kimliği ve marka imajının oluşturulması,
• İzmir organik gıda ve kümesi tanıtım kampanyalarının oluşturulması ve
başlatılması,
• İzmir organik gıda derneği yönetim ve idare faaliyetlerine devam
edilmesi,
• Organik gıda işleme laboratuvarı yetki ve belgelendirme sürecinin
tamamlanması,
• Mevcut çiftçiler ile organik tarıma yeni başlayacak çiftçiler için teknik
yardım programına devam edilmesi,
• Çiftçilere organik tarım için hazine arazisi tahsisinin devamı,
• Soğuk hava deposu ve toptan/perakende altyapı içeren İzmir organik gıda
dağıtım zincirinin yönetilmesi,
• İzmir organik gıda ve kümesi tanıtım kampanyalarına devam edilmesi
• Organik Gıda İhracatçılar Birliğinin kurulması ve yönetimi,
• İzmir organik gıda derneği yönetim ve idare faaliyetlerine devam
edilmesi,
• Mevcut çiftçiler ile organik tarıma yeni başlayacak çiftçiler için teknik
yardım programına devam edilmesi,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
115
• Soğuk hava deposu ve toptan/perakende altyapı içeren İzmir organik gıda
dağıtım zincirinin yönetilmeye devam edilmesi,
• İzmir organik gıda ve küme tanıtım kampanyalarına devam edilmesi.
4.7.2.8. Türkiye’de Moda ve Tekstil İş Kümesi Oluşturulması Projesi
Türkiye’ye Avrupa Topluluğu fonlarından sağlanan katılım öncesi mali
yardım çerçevesinde, 2003 yılında, tekstil ve hazır giyim sektöründe Moda ve Tekstil
İş Kümesi (MTK) Projesi başlatılmıştır. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı
Birlikleri (İTKİB) Türkiye’de Moda ve Tekstil İş Kümesi Oluşturulması Projesi
kapsamında çalışmalar yürütmektedir. 2003-2004 Avrupa Birliği Türkiye mali
işbirliği çerçevesinde finanse edilen Moda ve Tekstil İş Kümesi (MTK) projesi 2
aşamalı planlanmıştır. Birinci aşama kurumsallaşmanın inşa edilmesi ve moda–
tekstil sektörel küme yapılaşmasına verilecek teknik danışmanlıktan oluşmaktadır.
Birinci aşamanın sonuçlarına göre ikinci aşama, Avrupa Birliği Türkiye finansal
işbirliği programı 2004 - 2005 tarafından finanse edilen yatırımın desteğinden
oluşmuştur. Faydalanıcıları, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri
(İTKİB) tarafından temsil edilen Türkiye’deki tekstil ve hazır giyim sektöründe yer
alan küçük ve orta ölçekli işletmelerdir. Proje sonucunda (İTKİB, 2011):
• Tekstil ve Hazır Giyim iş Kümesi haritası oluşturulması,
• Moda enstitüsü, Ar- Ge merkezi ve danışmanlık merkezini de içine alan
moda ve tekstil kümesi ihtiyaç analizinin tamamlanması,
• Yönetim, faaliyet ve finansal planları ile birlikte Moda ve tekstil iş
kümesi modelinin tamamlanması,
• Tekstil ve Hazır Giyim ekipman ihtiyaç analizinin tamamlanması ve
tekstil ve hazır giyim KOBİ’leri için Ortak Kullanım Ekipmanı yatırımı
içeren Yatırım Destek Modelinin önerilmesi,
• Teknik özellikleri belirlenmiş, Ekipman Tedarik İhalesi dosyasının
hazırlanması,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
116
• İTKİB için güncelleştirilmiş iş planı, insan kaynakları stratejisi ve
önerilen kümeleme modeline uygun Operasyonel işleyiş planı
geliştirilerek İTKİB’in kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi, Küme
Koordinasyon Merkezi (CCA) oluşturulmasında İTKİB’e teknik destek
sağlanması,
• KOBİ’lerin eğitim ihtiyaçları analizinin tamamlanması, Moda Enstitüsü
oluşturulması için öneri geliştirilmesi, İTKİB’in enstitüyü kurması ve
eğitim programlarını tamamlanması için teknik destek verilmesi,
• KOBİ’lerin Ar-Ge ihtiyaçları analizinin tamamlanması, Tekstil ve Hazır
Giyim Ar-Ge Merkezi oluşturulması için öneri geliştirilmesi, İTKİB’e
merkezin kurulması ve pilot hizmetlerin tamamlanması için teknik destek
verilmesi,
• KOBİ’lerin danışmanlık ihtiyaçları analizinin tamamlanması, Tekstil ve
Hazır Giyim Danışmanlık Merkezi oluşturulması için öneri geliştirilmesi,
İTKİB’e merkezin kurulması ve pilot hizmetlerin tamamlanması için
teknik destek verilmesi,
• Sektörün ihtiyaçları yönünde işgücünün bilgi ve yetkinliklerinin
geliştirilmesi maksadıyla Moda Enstitüsü, Ar-Ge Merkezi ve
Danışmanlık Merkezi aracılığı ile en az 500 kişinin eğitilmesi veya
hizmet alması,
• Proje paydaşları ile en az 5 ortak proje üretilmesi ve küme ağı içinde
uygulanması ve tanıtım ve görünürlük planı oluşturulması ve Moda ve
Tekstil İş Kümesinin tanıtımı için faaliyetler yapılması gibi faaliyetlerin
tamamlanması beklenmektedir.
İTKİB’e göre, MTK projesinin genel hedefi, Türkiye tekstil ve hazır giyim
sektöründeki işletmelerin uluslararası rekabet gücünü arttırmaktır. Tekstil ve hazır
giyim sektöründeki KOBİ’lerin yararlanacağı kamu ve özel destek yapılarını
güçlendirmenin yanı sıra, Küme Koordinasyon Merkezi’nin ve sektörü destekleyecek
diğer birimlerin kurulmasıyla, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün kapasitesinin
gelişmesini sağlamak da bu projenin hedefleri arasındadır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
117
Sektörü desteklemek amacıyla proje kapsamında kurulan birimler şunlardır:
Projenin belkemiği olan Küme Koordinasyon Merkezi, İTKİB DESTEK Eğitim,
Araştırma ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. (İTKİB DESTEK) adıyla faaliyete geçmiş
olup, proje bileşenlerinden moda enstitüsü, İstanbul Moda Akademisi (İMA); Ar-Ge
Merkezi ve Danışmanlık Merkezi ise İstanbul Tekstil ve Hazır Giyim Araştırma ve
Geliştirme Merkezi (İTA) ve İstanbul Tekstil ve Hazır Giyim Danışmanlık Merkezi
(İDM) adları altında faaliyete geçmiştir (İTKİB, 2011).
Bu proje kapsamında kurulan üç birimden;
• İstanbul Tekstil Araştırma ve Geliştirme Merkezi (İTA), kalifiye iş gücü
ve ileri teknoloji ekipmanları ile yenilikçilik ve AR-GE ekseninde
yüksek katma değerin üretildiği bir mükemmeliyet merkezi olmayı,
• İstanbul'un moda merkezi Nişantaşı'nda, tarihi Sadrazam Sait Paşa
Konağı'nda hizmet vermeye başlayan İstanbul Moda Akademisi (İMA),
ülkemizde moda eğitimi anlayışını geliştirmeyi ve geleceğin moda
profesyonellerini yetiştirerek sektöre kazandırmayı,
• İstanbul Tekstil Hazır Giyim Danışmanlık Merkezi (IDM) ise diğer iki
organizasyon ile koordine biçimde satış ve pazarlama, kalite yönetimi,
ihracat geliştirme ve ürün yönetimine yönelik yenilikçi düşünce, bilgi ve
uygulama desteği sağlamayı hedeflemektedir (İTKİB, 2011).
4.7.2.9. Kahramanmaraş Biber Kümesi Çalışmaları
Kahramanmaraş Biber Kümesi, Kahramanmaraş Biber Tanıtım Grubundan
oluşmaktadır ve 8 üyesi vardır. Faaliyetlerini Biberciler Derneği altında yürütmeye
çalışmaktadır. Maraş Biberi İş Kümelenmesi projesi Kahramanmaraş ve Gaziantep
illerinde uygulanacak olup, Kahramanmaraş’ta 64, Gaziantep’te 14 adet olmak üzere
toplam 78 adet kırmızı biber işletmesi faaliyet göstermektedir. 2008 yılı itibariyle bu
işletmelerin kurulu kapasite miktarı 11.110 ton/yıldır. 1994 yılından bu yana kurulu
kapasitenin kullanılan kısmı % 50’den fazla gerileyerek yılda 2387 tona gerilemiştir
(KİGTHM, 2011).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
118
Bu durum bazı sorunlara işaret etmektedir:
• Biber imalatçılarının tamamı üretimde aynı kaliteyi yakalayamamakta ve
bu durum tüketicilerde kırmızı bibere karşı güven eksikliği
oluşturmaktadır.
• Üretilen kırmızı biberin pazarlanması yetersizdir. Maraş biberinin
bölgeye özgülüğü ve tanıtımı iç ve dış piyasada yeterince yapılamamakta
ve alıcı kitlesine ulaşmada yetersizlikler olmaktadır.
• Kurutma ünitesinin devreye girmesi yüksek enerji maliyeti getirdiğinden
dolayı imalatçılar kurutulmuş ürün satın almak zorunda kalmaktalar bu da
imalatta sürekliliği engellemektedir.
Kahramanmaraş Biber Kümesi IPA Kapsamında Koordinatörlüğünü yürüten
Kahramanmaraş İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü (KİGTHM) tarafından
IPA ulusal koordinatörü Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına sunulmuş olup,
Bakanlık ayağında projenin birebir takibini İl Tarım Müdürlüğü yürütmektedir.
Ayrıca KOSGEB, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası Sütçü İmam Üniversitesi
projede ortak olarak yer almaktadır.
Kahramanmaraş İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne göre
Kümelenme Projesinin Amacı, Maraş Biberi’nin ulusal ve uluslararası pazarda
rekabet edebilirliğine katkıda bulunmaktır. Bu amaca ulaşmak uzun vadede
gerçekleşebilecek bir durumdur. Proje tamamlandığında ulaşılmak istenen hedef ise;
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 2002 yılında tescil edilen ve
coğrafi işaret belgesi bulunan Maraş biberinin uluslararası pazarda rekabet
edebilirliğini artırmak maksadıyla Maraş Biberi İş Kümelenmesini oluşturmaktır.
Kahramanmaraş Biberi İş Kümesi ile planlanan faaliyetler aşağıda
sıralanmıştır (KİGTHM, 2011):
• Kümelenme yol haritalarının oluşturulması
• Firmaların işbirliği yapmasının sağlanması için kümenin cazibesinin
artırılması,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
119
• Çiftçiler, çiftçi birlikleri, tarımsal girdi tedarikçileri, tarım makineleri
tedarikçileri, tarım hizmetleri tedarikçileri, biber işleyenler, biber
tüccarları, biber ihracatçıları, gıda işleyenler, ürünlerinde biber
kullananlar ve biber satan bölgesel ve ulusal süper marketler vb. de dahil
olmak üzere en az 100 değer zinciri paydaşı ile görüşmeler yapılacaktır,
• Kümelenme koordinasyon ve yönetim biriminin kurulması,
• Bazı firmaların organik üretime uygun hale getirilmesi,
• Proje sonunda küme içerisinde yer alan KOBİ’lerle bazı üreticilerin
işbirliği yaparak sözleşmeli üretime geçmesinin sağlanması,
• Ulusal, yazılı ve görsel basında tanıtım reklamları yapmak, kümelenme ve
proje ile ilgili tanıtıcı afiş ve broşürler hazırlamak
• Ortak amaçlı laboratuvar kurularak üreticilerin ve imalatçıların daha
yüksek kaliteli ürünler üretmesini teşvik etmek,
• İşletmelerin verimliliğini artırmak, kalite düşüklüğüne ve afla toksine
karşı çözüm yolları üretmek,
• Kümede yer alan firmalara küme bilinci, gıda güvenliği, pazarlama,
organik tarım konusunda eğitimler verilmesi, Verilen eğitimler
neticesinde firmaların kaliteli ürün üretimi yapmasının sağlanması,
• Ulusal ve uluslar arası pazara erişimin sağlanması, uluslararası
etkinliklere ve fuarlara katılım sağlanması,
• Kümeye ait 1 adet marka oluşumunun sağlanması,
Gerçekleştirilen faaliyetler aşağıda sırlanmıştır:
• Kümelenme koordinasyon ve yönetim birimi ile Küme Danışma Kurulu
kurulmuş olup faaliyetlerine başlamıştır.
• Yurtiçi ve yurtdışı fuarlarda açılan stantlarda Biber kümesinin tanıtımı
yapılmaya başlanmıştır.
• 2010’da Birmingham’da EENAKDENİZ standında Maraş Biberi Tanıtım
olarak Maraş Biberi ve Maraş Biberi İş Kümesinin tanıtımı yapılmıştır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
120
• Maraş Biberi İş Kümesi 10-13 Şubat 2010 tarihleri arasında Antalya'da
düzenlenen Anfaş Foodproduct Uluslararası Yiyecek & İçecek Ürünleri
İhtisas Fuarı'nda stant açarak "Maraş Biberi" nin uluslararası tanıtımını
yapmıştır.
• İmalatçılara yönelik Gıda Güvenliği eğitimi verilmiştir.
• 2011 Anuga Fuarı-Almanya ziyaret edilmiş ve ikili görüşmeler
aracılığıyla Biber Kümesinin tanıtımı yapılmıştır.
4.7.2.10. Ulusal KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi
Ekonomi Bakanlığı (EB)’nın faydalanıcı kuruluş olduğu AB ve TC fonları ile
ortak finanse edilecek 5 Milyon Avro tutarında, “KOBİ İşbirliği ve Kümelenme
Projesi”, uzun adı ile; “Ağ Oluşturma ve Bölgelerarası İşbirliği için KOBİ’lerin
Güçlendirilmesine yönelik Teknik Yardım” Projesi 22 Şubat 2011 tarihinde
başlamıştır. 30 ay sürecek projenin bitiş tarihi 2013 yılının Ağustos ayı olarak
öngörülmektedir.
Bu çerçevede; proje faaliyetleri ile söz konusu illerde KOBİ’ler arası
işbirliklerinin artırılması, yerel öncü kurumlar (İhracatçı Birlikleri, Sanayi ve Ticaret
Odaları, Kalkınma Ajansları, KOSGEB vb.) tarafından sunulan destek hizmetlerinin
geliştirilmesi, teşvik edilen işbirlikleri ile firmaların verimlilik ve katma değer
artışlarının sağlanması, Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı (BROP)
bölgesindeki firmaların teknolojiye erişimlerinin kolaylaştırılması ve teknolojideki
gelişmelerden haberdar edilmesi, üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi ile bu
bölgedeki firmalarımızın uluslararası pazarlara giriş ve bu pazarlarda rekabet
edebilirliklerinin artırılmasına yönelik kapasitelerinin geliştirilmesi
amaçlanmaktadır.
Proje beş pilot ilde aşağıdaki Yerel Proje Paydaşları ile çalışacaktır:
• Gaziantep Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri
• Çorum Ticaret ve Sanayi Odası
• Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
121
• Samsun Ticaret ve Sanayi Odası
• Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası
Her biri kurumlarında ayıracağı bir ofis ve personel ile proje kapsamında
kurulacak Kümelenme Bilgi Merkezleri’ne ev sahipliği yapacak, projenin yerel
irtibat noktası vazifesini görecektir.
Proje kapsamında açılacak ofislerin sürdürülebilirliğini teminen proje
dahilinde gerçekleştirilen Tedarik İhalesi ile bu merkezlere ekipman, tefrişat ve araç
yatırımı yapılmıştır. Bu 5 Yerel Kümelenme Bilgi Merkezi’nde kurumlardan
atanacak en az 1 kişilik personel yanında proje kapsamında görevlendirilecek olan
Bilgi Merkezi Koordinatörleri görev alacak ve proje boyunca ve sonrasında projenin
yerel temsilciliği ve yerel aktivitelerin yürütülmesi görevini üstleneceklerdir.
Projenin en önemli faaliyetleri ve hedefleri aşağıdaki gibidir (Ekonomi Bakanlığı,
2012a):
• 5 pilot ilde, yerel şartları göz önüne alan, yerel paydaşlarla birlikte
kapsamlı bir şekilde hazırlanan ve yerelde yapılmış olan mevcut çalışma
ve araştırmalardan en iyi şekilde faydalanan ekonomik analiz ve sektörel
incelemeler sonrasında her il için öne çıkan sektörler saptanacak ve bu
sektörlerde pilot küme geliştirme çalışmaları yapılacaktır. Kümelenme
çalışmalarını destekleyecek tedarik zinciri ve değer zinciri çalışmalarıyla
da kümelerde yer alan firmaların ürün ve hizmetlerinde farklılık
yaratabilmeleri, dikey ve yatay entegrasyonlarda bulunabilmeleri için de
bilgileri ve deneyimleri geliştirilecektir.
• Bölge içi ve bölgeler-arası işbirliği ve bilgi ağlarını geliştirmek üzere
sektörel bazlı pilot çalışmalar yapılacak, bu çalışmalar firmaların ve
bölgelerin hedef uluslararası pazarlardaki işbirliklerini de arttırmaya
yönelik olarak pazar odaklı olarak tasarlanacak ve hedef ülkelerin sektör
uzmanlarıyla ve yurtdışında yer alan Ticaret Müşavirliklerimizce de
desteklenecektir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
122
• Tüm illerde ve daha geniş kapsamlı olarak bölgede ve Türkiye’nin diğer
illerinde yapılacak Kümelenme çalışmalarında kullanılabilecek “Küme
Geliştirme Araçları” hazırlanarak hem mevcut projede hem de ileride
yapılacak çalışmalarda bir referans ve kolaylaştırıcı yöntem olarak
kullanılması sağlanacaktır. Geçmişte yapılan çalışmaların ışığında,
kümelerin, bölge içi ve bölgeler-arası işbirliği ve bilgi ağlarının gelişmesi
için önemli unsurlar olması beklenmektedir. Öncelikle, yerel aktörlerin
rolleri, sorumlulukları ve konumları ile detaylı bir ihtiyaç değerlendirmesi
yapılacaktır. Bu değerlendirme sonucu, küme analizi, kümeyi
hareketlendirme, küme yönetimi, küme destekleri, izleme ve
değerlendirme için araçlar geliştirilecektir ve bu araçlar yerel aktörlerin
belli yetenek ve kapasiteler ile donatılmalarının yanı sıra kümelenme ile
ilgili politika ve programlara ilişkin güncel bilgileri de sağlamaya yönelik
olacaktır.
• KOBİ’lerin, Kümelerin, Destek Kurumları’nın ihtiyaç duyduğu bilgileri
toplama, bunları ihtiyaca yönelik olarak kolay kullanılabilir seklide
ayırma, sunma ve sürekli güncellemeye yönelik olarak Bilgi Yönetim
Sistemi kurulacaktır. Aynı zamanda kurulacak olan Ulusal Kıyaslama
Sistemi ile Türkiye’deki kümelerin performansını izleme, yerel kümelerin
rekabetçiliğini hızlandırma ve kümelerin uluslararası kümeler ile
kıyaslanabilmesi amaçlanmaktadır. Bu sistemin EB, BSTB, KOSGEB ve
TÜBİTAK gibi kurumların geliştirdiği veya geliştirmek üzere olduğu
destek programlarının akısını kolaylaştırması beklenmektedir.
• Proje illerinde kurulacak olan Kümelenme Bilgi Merkezleri (Cluster Info
Spots) ile; küme geliştirme çalışmalarının kurumsal bir yapı içerisinde,
bilgi ve beceriye sahip ve sahip olduğu deneyimi paylaşarak
zenginleştiren ve hem proje illerinde hem de bölgede gelecekte bir çok
sanayi ve ticaret kümelenmesinin öncülüğünü yapacak yeni ve dinamik
bir yapının oluşturulması hedeflenmektedir. Bu Merkezler; katı ve statik
bir yapıda değil; tam tersine yaratıcı insan kaynağının gelişmesini
hedefleyen, kendini sürekli geliştiren, uluslararası kümelerle sıkı bir
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
123
bağlantı içerisinde olan ve illerimizde vizyoner olarak çalışacak birimler
olacaktır.
Proje Sonuçları ve Beklenen Çıktılar (Ekonomi Bakanlığı, 2012a):
• 5 pilot ilde, KOBİ’lere eğitim, bilgi erişimi, verimlilik ve rekabet
güçlerini arttırma konusunda stratejik destek sağlayacak Kümelenme
Bilgi Merkezleri’nin kurulması, faaliyete geçmesi ve sürdürülebilirlik
planlarının hazırlanması,
• 400 KOBİ’nin proje kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerden
yararlanması,
• 200 KOBİ’nin oluşturulacak is kümelerine dahil olması,
• İş kümelerinde yer alan KOBİ’lerin, verimlilik ve benzer ölçümlerde
(üretim, karlılık, ihracat hacmi, vb.) genel olarak %20 artış sağlaması,
• KOBİ’lerin ve Destek Kurumları’nın internet üzerinden ulaşılabilecekleri
Bilgi Yönetim Sistemi (Knowledge Management System) ile değişik
sektör ve alanlarda bilgi edinme ve paylaşmasının kolaylaştırılması; bu
şekilde özellikle KOBİ’lerin uluslararası pazarlara açılımına destek
sağlanması,
• 5 pilot ilde en az 12 iş kümesinin çalışmaya başlaması ve sürdürülmesi,
• Belirlenecek 5 öncelikli küme için 5 pilot eylemin başlatılması ve
geliştirilmesi (bunların bölgede “Kümelenme” alanında yapılacak diğer
eylemlere örnek teşkil etmesi),
• 5 öncelikli kümede, verimlilikte ve benzer ölçümlerde genel olarak %20
artış sağlanması ve İş Kümeleri ‘ne, T.C. Ekonomi Bakanlığı ve diğer
ilgili kurumların hibe programlarından faydalanmaları için teknik destek
sağlanması
• En az 20 iş kümesinin Ulusal Kıyaslama Sistemi’ne (National
Benchmarking System) katılması ile kümelerin gelişimlerinin ve
değişimlerinin değerlendirilmesi,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
124
• Bilgi Yönetimi Sistemi (Knowledge Management System), küme
araçlarının kullanımı, Ulusal Küme Kıyaslama Sistemi (National
Benchmarking System) konularında eğitimler verilerek sistemlerin ve
araçların etkin kullanımının sağlanması.
4.8. Türkiye, Avrupa Birliği ve Uluslararası Kuruluşlar Tarafından
Kümelenme Faaliyetlerine Verilen Destekler
4.8.1. Türkiye’de Kümelenme Faaliyetlerine Verilen Destekler
Kümelenmenin Türkiye’nin Sanayi Politikasındaki yeri sağlamlaştıkça Bilim
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), KOSGEB, Bölgesel
Kalkınma Ajansları gibi kurumlar tarafından bölgeler arası gelişmişlik farklarının
azaltılmasına, rekabet gücü yüksek işletmelerin oluşmasına ve dolayısıyla bölge
ekonomilerinin güçlendirilmesine katkı sağlaması amacıyla projeler yürütülmeye ve
destekler sunulmaya başlanmıştır.
4.8.1.1. Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Desteği-DTM
DTM tarafından 2010 yılı sonunda yayınlanan Uluslararası Rekabetçiliğin
Geliştirilmesinin desteklenmesi Hakkında Tebliğ ile işletme topluluklarına daha önce
sunulmayan tarzda bir destek sunulmaktadır. Daha önce Türkiye’nin Kümelenme
Politikasının Belirlenmesi ’ne yönelik büyük bir proje yürüten ve bu konuda bölgesel
kümelerce kullanılabilecek know-how’ı ilk kez üreten DTM, mali destek
programıyla da ülkemizde rekabet gücü yüksek sektörlerin kümelenerek uluslararası
rekabete hazırlanmasını teşvik etmektedir.
Türkiye’de sınai ve/veya ticari faaliyette bulunan veya yazılım sektöründe
faaliyet gösteren şirketler ile Türkiye İhracatçılar Meclisi, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, İhracatçı Birlikleri, İl Ticaret
ve/veya Sanayi Odaları, Organize Sanayi Bölgeleri, Endüstri Bölgeleri, Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri, Sektörel Üretici Dernekleri, Sektörel Dış Ticaret Şirketleri
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
125
(SDŞ) ile imalatçıların kurduğu dernek, birlik ve kooperatiflere bu şirketlerin
uluslararası pazarlarda rekabet gücünü arttırmaya yönelik eğitim ve danışmanlık
giderleri ile İşbirliği Kuruluşlarının Müsteşarlıkça uygun görülen proje bazlı
giderlerini Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan (DFİF) karşılamaktır.
DTM’ye yapılan başvuruların farklı faaliyet türlerine göre destek oranları ve
üst limitleri de şöyledir Ekonomi Bakanlığı (2012b):
• Eğitim ve/veya danışmanlık faaliyet giderleri ile organizasyona yönelik
faaliyet giderleri en fazla %75 ve üst limit 400.000 ABD Doları.
• Yurt dışı pazarlama programları (ortak pazar araştırmaları, pazar
ziyaretleri, küme tanıtım faaliyetleri, ticaret heyetleri, yurtdışı fuar
ziyaretleri, eşleştirme vb. diğer organizasyonlar) kapsamında
gerçekleştirilecek her bir faaliyet. En fazla %75 ve üst limit 150.000 ABD
Doları.
• Alım heyeti programları için her bir alım heyeti faaliyeti. En fazla %75 ve
üst limit 100.000 ABD Doları.
• Bireysel danışmanlık programı kapsamında danışmanlık hizmetlerine
ilişkin giderler (ortak değildir, firmalar bireysel yararlanabileceklerdir).
En fazla %70 ve üst limit 50.000 ABD Doları.
4.8.1.2 İşbirliği Güç Birliği Destek Programı-KOSGEB
İşletmelerin küçük ve orta ölçekte olmaları çoğu zaman büyümeleri için
gerekli finansman ve bilgiye ulaşımında engel olabilmektedir. Bu nedenle KOSGEB
tarafından 2010 yılında çıkarılan bu destek programı ile işletmelerin en az 5 işletme
ile kümelenerek yeni bir işletme oluşturmalarını dolayısıyla daha önce alamadığı bir
laboratuvarı, CNC tezgâhını ve herhangi bir makine ve ekipmanı daha rahat temin
edebilmelerini ve rekabet güçlerini artırabilmelerini sağlamak amacıyla verilen bir
destektir.
Programın Amacı ve Gerekçesi (KOSGEB, 2012a):
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
126
• KOBİ’lerin işbirliği-güç birliği anlayışında bir araya gelerek “Ortak
Sorunlara Ortak Çözümler” üretilmesi,
• KOBİ’lerin tedarik, pazarlama, düşük kapasite kullanımı, rekabet gücü
zayıflığı, finansman başta olmak üzere tek başlarına çözümünde
zorlandıkları birçok soruna çözüm bulunması,
• KOBİ’lerin bir araya gelerek kapasite ve rekabet gücü yüksek işletmelere
dönüşmesi,
• Ölçek ekonomisinden yararlanılarak kaynak tasarrufu sağlanması,
• KOBİ’ler arasında ortaklık ve işbirliği kültürünün geliştirilmesi.
İşbirliği - Güç Birliği Ortaklık Modelleri:
• Proje ortağı işletmelerin mevcudiyetlerini koruyarak kurulacak olan
işletici kuruluşa ortak olmaları,
• Proje ortağı işletmelerin bir kısmının ya da tamamının kendilerini
feshederek kurulacak işletici kuruluşa ortak olmaları,
• Proje ortağı işletmelerin bir kısmının kendilerini feshederek ortaklardan
birinin bünyesinde birleşmesi,
• Her bir ortaklık modelinde en az 5 işletmenin bir araya gelmesi şartı
aranır.
Desteklenecek Proje Konuları:
• Hammadde, ara mamul, mamul, lojistik ve diğer hizmetleri daha hızlı ve
ucuz temin edebilmeleri amacıyla ortak tedarik,
• Müşteri istekleri ve pazarın talebi doğrultusunda ürün ve hizmet
geliştirmeleri, ürettikleri ürün ve hizmetleri yeni pazarlara sunmaları
amacıyla ortak tasarım,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
127
• Ürün ve hizmet kalitelerini yükseltmek ulusal ve uluslararası pazar
paylarını artırmak, marka imajı oluşturmak, uluslar arası pazarın
ihtiyaçlarına cevap vermeleri amacıyla ortak pazarlama,
• Ürün ve hizmet standartlarını geliştirmeleri amacıyla ortak laboratuvar,
• Üretim ve hizmet kapasitelerini, çeşitlerini, verimliliğini ve kalitelerini
artırmak amacıyla ortak imalat ve hizmet sunumu konularında sunacakları
projeler desteklenir.
Program ve Proje Limitleri:
• Proje Süresi 6-24 ay (+ 12 ay)
• Destek Üst Limiti 250.000 TL (Geri Ödemesiz), 500.000 TL (Geri
Ödemeli)
• Destek Oranı 1. ve 2. Bölge için %50 3. ve 4. Bölge için %60
4.8.1.3 Tematik Proje Destek Programı-KOSGEB
Çağrı Esaslı Tematik Program ve Meslek Kuruluşu Proje Destek Programı
olmak üzere 2 alt programdan oluşmaktadır.
KOBİ’lerin kendi işletmelerini geliştirmeleri ve Meslek Kuruluşları
tarafından küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesi amacıyla daha fazla proje
hazırlamalarının teşvik edilmesi, Makro strateji dokümanlarında işaret edilen
öncelikler dikkate alınarak belirlenen tematik alanlarda bölgesel ve sektörel
ihtiyaçların karşılanması, KOBİ’lerin uluslararası mevzuat ve önceliklere uyumunun
sağlanması ve Rekabet güçlerinin artırılması amacıyla desteklenmektedir.
Çağrı Esaslı Tematik Program çerçevesinde aşağıda belirtilen proje giderleri
geri ödemesiz olarak desteklenir. Personel net ücretleri (asgari geçim indirimi hariç),
seyahat giderleri, yeni makine-ekipman, yazılım ve donanım alımı veya kiralanması
giderleri (taşıt aracı satın alımı ve/veya kiralanması hariç), sarf malzemesi giderleri,
hizmet alım giderleri, genel idari giderler.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
128
Meslek Kuruluşu Proje Destek Programı Desteklenecek Proje Konuları
(KOSGEB, 2012b):
Meslek Kuruluşu tarafından, proje sonuçlarından yararlanabilecek işletme
sayısının büyüklüğü, ilin ve/veya bölgenin öncelikli geçim kaynakları, yeni girişimci
potansiyeli gibi hususlar gözetilerek, bölgede oluşturulacak istihdam ve pazara giriş
imkânlarının sunulması, insan kaynaklarının geliştirilmesi, çevre ve enerji
verimliliği, iş güvenliği, teknik mevzuat vb. konularda işletmelerin ve/veya
girişimciliğin geliştirilmesi için hazırlanmış projeler desteklenir.
Tematik Proje Destek Programı Destek Unsurları:
Destek Üst Limiti: Geri Ödemesiz limit Proje Teklif çağrısında belirlenir, geri
ödemeli ise 150.000 TL’dir.
4.8.1.4. Bölgesel Kalkınma Ajansları Mali Destek Programı
2006 yılında yürürlüğe giren “5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu,
Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun” ile Kalkınma Ajansları, önümüzdeki
dönemde ülkemizde bölgesel gelişme alanında gerçekleştirilecek uygulamaların baş
aktörleri haline gelmiştir. Bu Kanun ile ajansların kuruluş amaçları “kamu kesimi,
özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakları
yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek
suretiyle, ulusal kalkınma planı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla
uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak,
bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak” olarak ortaya konmuştur.
Ajanslar, içinde bulundukları bölgenin uzmanlaşabileceği sektörler ve
önceliklerin belirlenmesinde, bölgenin hâlihazırdaki yerel potansiyelin harekete
geçirilmesinde bölgedeki yerel yönetimler, kamu kuruluşları, sivil toplum ve özel
sektörün aktif katılımını sağlayarak bölge plan ve programlarının uygulama
sürecinde etkinliği artıracaktır. Böylece bölgelerin rekabetçi üstünlüklerinin tespit
edilerek güçlendirilmesinde mahalli idarelerin, diğer kamu kuruluşlarının, sivil
toplum kuruluşlarının ve özel sektörün mevcut kaynakları ile çözüme
kavuşturamayacakları ortak sorunlarının çözülmesinde katalizör görevi
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
129
üstleneceklerdir. Bu kapsamda, kalkınma ajanslarının temel görevlerinden bazıları
şunlardır (Başbakanlık, 2012):
Kalkınma ajanslarının temel görevlerinden birisi, KOBİ’lere ve girişimcilere
üretim, yönetim, tanıtım, pazarlama gibi muhtelif konularda destek vermek olacaktır.
Bölgelerin kendi potansiyellerinin ön plana çıktığı günümüzde KOBİ’lere yönelik
desteklerin de bölgesel düzeyde koordinasyonu önem kazanmıştır. Bu çerçevede,
ajanslar; Ar-Ge ve yenilikçilik, kalite standartları, danışmanlık gibi konularda farklı
alanlarda faaliyet gösteren KOBİ’lere destek sağlayacaktır. Bu destekler doğrudan
hibe şeklinde ya da ajansların oluşturulmasında aktif rol alacakları çeşitli finansman
modelleriyle olabilecektir. Ajanslar KOBİ’lerin desteklenmesi için farklı kaynakların
tanıtımının yapılması şeklinde kolaylaştırıcı rol de üstlenecektir. Ajansların
kümelenmeye sağlayabilecekleri desteklerden bahsetmeden önce bölgesel
ekonomilerde rekabet gücü yüksek olan ve sağlanacak desteklerle azami faydanın
elde edileceği alanların tespit edilerek bu yönde stratejiler geliştirmenin önemini
tekrar hatırlatmakta yarar görülmektedir. Kümelenme çalışmalarında kamu-özel
sektör diyalog mekanizmalarına önemli roller düşmektedir. Bu noktada kalkınma
ajansları KOBİ’lere yönelik verecekleri desteklerin yanı sıra bölgesel düzeyde
kümelenme analizlerinin yapılması, bölgeye uygun kümelenme stratejilerinin
geliştirilmesi, kümelenme aktörleri arasında işbirliğinin teşvik edilmesi, kümelenme
stratejilerinin uygulanması gibi konularda önemli faaliyetler yürütecektir.
Ülkemizde hemen her bölgede faaliyette olan Kalkınma Ajansları, Mali
Destek Programı veya benzer başlık altında kümelenme projelerine geri ödemesiz
olmak üzere belli oranlarda destekler sağlamaktadırlar.
4.8.1.5. TÜBİTAK-İŞBAP Destekleme Programı
Programın amacı ulusal ve uluslararası kurum, kuruluş, birim ve gruplar
arasında temel bilimler, mühendislik, sağlık bilimleri, sosyal bilimler ve ilgili
teknoloji dallarında, özellikle ülkemizin bilim ve teknoloji öngörüleri doğrultusunda
gelişmesini sağlamak üzere, ilgili taraflar arasında işbirliğini oluşturmak, artırmak ve
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
130
bunların somut çıktılara yönelecek şekilde gelişmesini sağlamak üzere önerilecek
işbirliği ağlarının ve platformların kurulmasını desteklemektir.
Bu ağların/platformların;
• Önerilen alanda ulusal ve uluslar arası düzeyde, bilimsel ve teknolojik
gelişim sağlamak üzere politikaların geliştirilmesi ve yol haritaları
oluşturulması,
• Ülkemizin uluslar arası alanda bilim ve teknolojide görünürlüğünün ve
işbirliklerinin artırılması,
• Ulusal ve uluslar arası bilgi birikimini paylaşarak verilen/alınan
desteklerin doğru ve verimli kullanılmasının sağlanması, var olan
olanakların birleştirmesi, paylaşım için yeni mekanizmaların geliştirilmesi
ve dolaşımı arttırarak paylaşımın ve bilginin yayılmasının etkin hale
getirilmesi,
• Ulusal ve uluslar arası projeler oluşturulmasının ve bunlardan alınacak
destekler ile ilgili konuda ülkemizde ortak kullanılacak fiziksel altyapının
oluşmasının ve gelişmesinin sağlanması; yetişmiş insan gücünün kritik
kitle üzerine çıkması için gerekli eğitim faaliyetlerinin oluşturulmasının
ve uygulanmasının desteklenmesi; birikmiş/birikecek bilimsel bilginin
teknolojiye transferi için gerekli yönlendirmelerin ve somut eylemlerin
yapılmasının sağlanması,
• Kurulacak işbirlikleri ile ülkemizin uluslar arası rekabet gücünün
artmasına katkı sağlanması konularında katkıda bulunmaları
beklenmektedir.
Kimler Başvurabilir, Başvuru Dönemi, Başvuru Yeri ve Şekli (TÜBİTAK,
2012):
• Sanayi ve iş dünyasından kurum ve kuruluşlar, üniversiteler, kamu
kurum ve kuruluşları ile bunların oluşturduğu konsorsiyumlar
başvuruda bulunabilir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
131
• Başvurularda herhangi bir zaman kısıtlaması yoktur. TÜBİTAK
Araştırma Destek Programları Başkanlığı’na kargo veya posta yolu
başvuru yapılabilir.
• Proje süresi en fazla 36 ay olabilir. Destek üst limiti yıllık 250.000
TL’dir.
Destek Türü: Toplantı organizasyon, seyahat ve konaklama giderleri, büro,
makine ve teçhizat, bilgi yayma ile ilgili giderler, web sayfaları, veri bankaları ve
sanal laboratuvarlar kurmak için gerekli harcamalar (donanım, yazılım ve diğer),
fikri ve sınai hizmetler ile danışmanlık ücretleri.
4.8.1.6. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca Verilecek Olan Küme Destek
Programı:
Bakanlık tarafından 2012 ilk çeyreğinde yapılan açıklamaya göre ilk aşamada
10 adet kümeye toplam 25 milyon TL’lik bir desteğin verileceği belirtilmiştir.
Kümeler ölçeğinde herhangi bir yatırım için gerekli olan bütün girdilerin (işgücü,
hammadde, altyapı, sermaye vb.) iyileştirilmesine yönelik faaliyetler destekleneceği
bildirilmiş olup en kısa zamanda detaylarının netleştirileceği belirtilmiştir.
4.8.2. AB Tarafından Kümelenme Faaliyetlerine Verilen Destekler
4.8.2.1. AB Katılım Öncesi Mali Yardımlar (IPA) Bölgesel Rekabet Edebilirlik
Operasyonel Programı
IPA, Avrupa Birliği’nin 2007–2013 dönemi için aday (Türkiye, Hırvatistan
ve Makedonya) ve potansiyel aday (Arnavutluk, Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ
ve Kosova) ülkelere sağladığı tüm katılım öncesi mali yardımları tek bir çerçevede
topladığı programın adıdır.
2007–2013 döneminde uygulamada olacak Katılım Öncesi Mali Yardım
Aracı-IPA’nın getirdiği en önemli değişiklik mali yardımların faydalanıcı ülkeler
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
132
tarafından hazırlanacak programlar çerçevesinde belirlenen öncelik ve faaliyet
alanlarına yönelik kullandırılacak olmasıdır. Bu kapsamda, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığınca Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı, Çevre ve Orman
Bakanlığınca Çevre Operasyonel Programı, Ulaştırma Bakanlığınca Ulaştırma
Operasyonel Programı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca İnsan
Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı tarafından da Kırsal Kalkınma Operasyonel Programı hazırlanmış
bulunmaktadır. Avrupa Birliği tarafından sağlanacak mali yardımlar bu programlarda
belirlenen öncelik ve faaliyet alanlarına yönelik kullandırılacaktır (Sanayi Bakanlığı,
2011).
Yardımdan kişi bası milli gelir seviyesi ülke ortalamasının % 75'inin altında
kalan bölgelerimiz yararlanabilecektir. Bu yaklaşım çerçevesinde, aşağıda verilen 12
Düzey II Bölgemiz (43 il) Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı
kapsamında sunulan yardımdan yararlanabilecektir. (Şekil 4.11. BROP Kapsamında
Desteklenen Bölgeler):
• TR-A1 (Bayburt, Erzincan, Erzurum)
• TR-A2 (Ağrı, Ardahan, Iğdır, Kars)
• TR-B1 (Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli)
• TR-B2 (Bitlis, Hakkâri, Muş, Van)
• TR-C1 (Adıyaman, Gaziantep, Kilis)
• TR-C2 (Diyarbakır, Şanlıurfa)
• TR-C3 (Batman, Mardin, Siirt, Şırnak)
• TR–63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye)
• TR–72 (Kayseri, Sivas, Yozgat)
• TR–82 (Çankırı, Kastamonu, Sinop)
• TR–83 (Amasya, Çorum, Samsun, Tokat)
• TR–90 (Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Trabzon)
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
133
Kaynak: Sanayi Bakanlığı, 2011
Şekil 4.11. BROP Kapsamında Desteklenen Bölgeler
Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı kapsamında sunulan
yardımdan kişi bası milli gelir seviyesi ülke ortalamasının % 75'inin altında kalan
tüm bölgelerimizin (12 Düzey II Bölgesi) yararlanabilmesine karsın, uygulamada, bu
bölgelerimiz içerisinden belirlenen ve Cazibe Merkezi olarak adlandırılan 15 İl
Merkezine ağırlık verilecektir. 15 Cazibe Merkezi şunlardır: Kahramanmaraş,
Gaziantep, Samsun, Diyarbakır, Kastamonu, Şanlıurfa, Malatya, Erzurum, Elazığ,
Batman, Trabzon, Van, Kayseri, Kars.
Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı kapsamında kimler
yararlanıcı olabilir (Sanayi Bakanlığı, 2011):
• Kamu Kurumları ve Birlikleri, Belediyeler, Üniversiteler,
• Organize Sanayi Bölgeleri (OSB), Küçük Sanayi Siteleri (KSS),
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB) ve Teknoloji Geliştirme
Merkezleri (TEKMER) Yönetimleri,
• Ulusal ve Bölgesel Sanayi ve Ticaret Odaları,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
134
• Sektörel birlikler, dernekler, vakıflar ve kooperatifler, bilimsel kuruluş ve
araştırma merkezleri,
• Kar amacı gütmeyen organizasyonlar, Kalkınma Ajansları, Hizmet ve
Kalkınma Birlikleri, kredi garanti, mikro kredi ve öz finansman fonları
• Sanayi ağları ve kümelenmeler, İşletmeleri temsil eden kuruluşlar.
Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı kapsamında yapılan
yardımın amacı Avrupa Birliği ekonomisine yakınsamasını teminen Türk
ekonomisinin rekabet edebilirliğinin arttırılması ve bölgesel sosyo-ekonomik
farklılıkların azaltılmasıdır. Bu hedeflere ulaşmak amacıyla Bölgesel Rekabet
Edebilirlik Operasyonel Programı kaynaklarını, programın etkisinin ve katkısının en
yüksek düzeyde olacağı belirli sayıdaki sektör, bölge ve önceliklere
yoğunlaştırmaktadır. Program, sektörel olarak imalat sanayi ve turizm sektöründe
faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeler, bilgi toplumu, araştırma-geliştirme
ve inovasyona yoğunlaşacaktır. Diğer taraftan program coğrafi olarak kişi basına
düsen milli geliri Türkiye ortalamasının % 75’inin altında kalan bölgelere
odaklanmaktadır.
IPA kapsamında KOBİ’lerin ne tür faaliyetlerine destek sağlanacak (Sanayi
Bakanlığı, 2011):
• KOBİ’lerin ortak kullanımına yönelik laboratuvarlar, atölyeler, tasarım
merkezleri, makine, laboratuvar cihazları ve test ekipmanları, ICT ve ofis
ekipmanları (ekipman ve yazılım dahil), imalat ve depolama tesisleri,
işleme ve paketleme tesisleri, sosyal tesisler ve eğitim tesisleri kurulması
(altyapı), iyileştirilmesi ve tefrişatı (ekipman).
• OSB’ler KSS’ler, sanayi ve ticaret odaları, birlikler ve benzeri
mekânlarda tek durak ofisleri, bilgi ve danışmanlık ofislerinin kurulması,
iyileştirilmesi ve tefrişatı.
• İŞGEM’ler ve benzeri iş destek merkezleri ve ajanslarının kurulması,
iyileştirilmesi ve tefrişatı.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
135
• Ortak ticari kullanıma yönelik lojistik merkezlerinin sanayi alanlarının
içerisi veya çevresi ile havaalanlarının, limanların, ana ulaşım akslarının,
vb. çevresinde kurulması.
• Girişimcilik bilgi ve becerilerinin geliştirilmesine yönelik eğitim ve
öğretim tesislerinin kurulması.
• Kredi garanti fonları, mikro kredi fonları, çekirdek ve start-up (kuruluş
aşamasındaki işletmeler), risk sermayesi fonları dahil olmak üzere
sermaye tedariki fonları ve diğer finansman araçlarının gerektiğinde
kurulması ve/veya sermaye desteği yapılması.
• TGB’ler, TEKMER’ler, üniversiteler ve benzeri alanlarda tek durak
ofisleri, bilgi ve danışmanlık ofisleri, patent ofisleri ve diğer uygun ortak
hizmet yapılarının oluşturulması
• Turizm alanlarının canlandırılma ve peyzaj ve diğer altyapı destekleri ile
iyileştirilmesi.
• Turizm bilgi tesisleri ve merkezlerinin kurulması ve tefrişatı
• Basta yeni kurulan işletmeler olmak üzere işletmelere yatırım projelerinin
geliştirilmesi, is ve yatırım planlarının hazırlanması vb. gibi alanlarda
temel bilgi ve danışmanlık desteği sağlanması.
• Mevcut ve potansiyel kümelenmeler, ağ oluşumları, Sektörel dernekler ve
benzeri işbirliği mekanizmalarının ortak faaliyet ve yatırımlarının
finansmanına yönelik doğrudan destekler.
Dolayısıyla kümelenme faaliyetlerine yönelik destekler öncelikli alanlar
içerisinde yer alıp, Kamu kurumları, Üniversiteler, Dernekler, STK’lar vb. yukarıda
belirtilen yapılanmalar aracılığı ile kümelenme faaliyetleri için destek
alınabilmektedir. Hatta kümelenme kapsamında İl Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü
ve KOSGEB ortaklığında Kahramanmaraş Biber Kümesi ve Kahramanmaraş Ticaret
ve Sanayi Odası ve KOSGEB ortaklığında Kahramanmaraş Tekstil Kümesi projeleri
onaylanmış olup proje detaylandırılmaktadır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
136
4.8.2.2. Yedinci Çerçeve Programı (Kapasiteler Özel Programı)
Kapasiteler Özel Programı dahilinde Avrupa genelinde araştırma ve
inovasyon yeteneklerinin geliştirilmesi ve en uygun kullanımı hedeflenmektedir.
Kapasiteler Özel Programı kapsamında, araştırma altyapılarının geliştirilmesi ve en
uygun kullanımının sağlanması, Avrupa genelindeki araştırma potansiyelinin
değerlendirilmesi, KOBİ’ler yararına olan araştırmaların teşviki, toplumun ve bilimin
birbirine yakınlaştırılması, uluslararası bilim ve teknoloji işbirliklerinin oluşturulması
ve bilgi bölgelerinin geliştirilmesi gibi hususların desteklenmesi planlanmaktadır.
Komisyonun 4,217 milyar € tutarında bütçe ayırmayı öngördüğü bu özel program,
önceki çerçeve programlarındaki faaliyetlerin desteklenmesi, devamlılığının
sağlanmasına yönelik hazırlanmıştır ve dahilindeki araştırma ve yenilik alanları
aşağıdaki gibidir (TÜBİTAK, 2011):
• Araştırma Altyapıları
• KOBİ Yararına Araştırmalar
• Bilgi Bölgeleri
• Araştırma Potansiyeli
• Toplumda Bilim
• Araştırma Politikalarının Gelişimi
• Uluslararası İşbirliği Faaliyetleri
Araştırmaların etik, sosyal, yasal, geniş kültürel yönleri ve uygulamaları;
bilimsel ve teknolojik araştırmaların sosyo-ekonomik etkileri Kapasiteler Özel
Programı dahilinde gerçekleştirilmesi öngörülen diğer aktiviteler oluşturmaktadır.
Kapasiteler Özel Programında aşağıdaki hususların sağlanması suretiyle Avrupa
genelinde araştırma ve inovasyon yeteneğinin geliştirilerek etkin kullanımı
planlanmaktadır:
• Araştırma altyapılarının gelişim ve kullanımının en etkin hale getirilmesi,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
137
• KOBİ’lerin inovasyon ve araştırmadan yararlanma kapasitelerinin
güçlendirilmesi,
• Bölgesel araştırma yürüten kesimlerin gelişiminin desteklenmesi,
• AB araştırma potansiyelinin ortaya çıkarılması.
7.ÇP Kapasiteler Özel Programı, Avrupa Araştırma Alanının zayıf öğelerinin
güçlendirilmesi, böylelikle Avrupa araştırma potansiyelinden azami düzeyde
faydalanılabilmesi ilkesine dayanmaktadır. Bunun gerçekleştirilmesine yönelik
eylemleri belirleyen sosyo-ekonomik etkenler ise şunlardır:
• AB’nin genişleme süreci ve sonuçları
• Avrupa’nın değişik bölgelerinin Ar-Ge altyapıları arasında gelişmişlik
farkı bulunması
• KOBİ’lerin inovasyon, araştırma ve geliştirme alanında desteğe ihtiyaç
duymaları
• Uluslararası işbirliği gereksinimi
• Toplumun bilim konularına ilgisizliği
Bu alandaki faaliyetlerle AB politikalarının geliştirilmesine destek olunması
ve İşbirliği Özel Programının eşgüdüm aktivitelerini tamamlayıcı rol üstlenilmesi de
hedeflenmektedir. Bu çerçevede şu hususlar planlanmaktadır (TÜBİTAK, 2011):
• Avrupa bilim sisteminin iyileştirilmesi
• Sanayi stratejilerinin ve araştırmayla ilgili kamu politikalarının
değerlendirilmesi
• Araştırma politikalarının eşgüdümü
• Ayrıca 7. Çerçeve Programında farklı başlıklarda da ortaklıklar
vesilesiyle kümelenme projeleri desteklenmektedir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
138
4.8.2.3. AB Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı 2007-2013
(Girişimcilik ve Yenilik Programı (EIP))
Rekabet ve Yenilikçilik Çerçeve Programı'nın (CIP) birinci alt bileşeni olan
Girişimcilik ve Yenilik Programı (EIP) Avrupa Birliği genelinde yenilikçiliğe ve
KOBİ’lere destek vermeyi amaçlamaktadır.
2007-2013 dönemi boyunca 2,17 milyar Avro bütçe ile uygulanacak olan EIP
programı küresel gelişmeler dikkate alınarak ülkemiz ekonomisinde KOBİ’lerin
yüksek katma değer yaratmasını temin edebilecek araçları bünyesinde
barındırmaktadır. Söz konusu araçlar Mali araçlar, KOBİ destek ağları, İnovasyon
projeleri, KOBİ’lere yönelik politika tedbirleri ve projeler adları altında dört grupta
toplanmaktadır (European Commission, 2011).
1. Mali Araçlar
2007-2013 dönemi için ayrılan 1,1 milyar Avro tutarındaki toplam bütçesi ile
EIP çerçevesindeki mali araçlar, erken dönem çekirdek, kuruluş, büyüme ve iş
transferi gibi yaşam döngülerinin farklı aşamalarında bulunan şirketleri hedeflemekte
olup, KOBİ’lerin teknoloji geliştirme, inovasyon, teknoloji transferi ve sınır ötesi
ticari faaliyetlerinin genişletilmesi konularındaki yatırımlarını desteklemektedir. Bu
araçlar ve eylemler farklı üye ülkelerdeki finans kuruluşlarıyla işbirliği içerisinde
çalışan Avrupa Yatırım Fonu’nun yönetimindedir.
Bu bağlamda, EIP’nin KOBİ’lere yönelik 3 adet mali aracı bulunmaktadır.
Mali araçlardan birincisi, Yüksek Büyüme Potansiyelli ve Yenilikçi KOBİ’lere
Finansman Desteği (GIF)’dir. Erken dönem çekirdek, kuruluş aşamalarında veya
KOBİ’lerin büyüme ve genişleme dönemlerinde risk sermayesi kuruluşları aracılığı
ile KOBİ’lere destek sağlamaktadır. Girişim Sermayesi Desteğinde, Avrupa Yatırım
Fonu (AYF) kendi kriterlerine göre sözleşme imzaladığı Risk Sermayesi Fonu’na
yatırım yapmakta, bu fonlar ise daha sonra KOBİ’lere girişim sermayesi yatırımı
yapmaktadır.
EIP’nin ikinci mali aracı ise KOBİ Teminat Desteği (SME Guarantee
Facility-SMEG)’dir. Söz konusu teminat desteği finansal kuruluşlar aracılığıyla
kullandırılmaktadır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
139
2. Avrupa İşletmeler Ağı (Enterprise Europe Network- EEN)
Kendisinden önce gelen ve uzun yıllardır uygulanmış olan iki ağın (Avrupa
Bilgi Merkezleri ve Yenilik Aktarım Merkezleri) tecrübeleri üzerine inşa edilen
Avrupa İşletmeler Ağı, Avrupa ve ötesindeki KOBİ’lerin inovasyon ve iş
gereksinimlerinin tek elden karşılanması amacıyla oluşturulmuş bir iş destek ağıdır.
Bu ağ, KOBİ’leri daha rekabetçi hale getirmeye yönelik olarak tasarlanmış nitelikli
iş ve inovasyon destek hizmetlerini ücretsiz olarak KOBİ’lere ulaştırmaktadır.
Bu ağ iş desteği alanında kapasiteleri kanıtlanmış olan ve KOBİ’ler ile güçlü
bağları ve bu konuda uzmanlıkları bulunmaları sebebiyle bu ağa seçilmiş, yüksek
düzeyde uzmanlık sahibi kuruluşlardan oluşmaktır. Ülkemizde bu ağa ortak başlıca
kuruluşlar arasında KOSGEB, Ticaret Odaları, İnovasyon Ajansları, Bölgesel
Kalkınma Ajansları ve Üniversitelerin Teknoloji Merkezleri yer almaktadır. Ağ, EIP
Programı ile finanse edilmekte olup, Topluluk bütçesinden 2007-2013 dönemi için
toplam 320 milyon Avro katkı sağlanmaktadır. İş alanında işbirliğini, KOBİ’lerin
uluslararası alanlara açılımlarını, Topluluk finansman olanakları konusunda
bilinçlendirmeyi, teknik işbirliğini, teknoloji transferini ve yenilikçi teknolojileri
teşvik eden KOBİ’lerin yenilikçilik ve iş ihtiyaçları için aradıkları her konuda yardım
ve desteği bulabilecekleri; bir “tek durak ofisidir”.
Bu uygulamanın KOBİ’lere sağladığı faydalar aşağıdaki şekilde özetlenebilir
(Enterprise Europe Network, 2011);
• AB mevzuatı ve AB düzeyindeki standartlar ve önemli politikalar
hakkında bilgi edinmek;
• Finansman olanakları ve AB programları hakkında rehberlik almak;
• FP7 başta olmak üzere yürütülen AB araştırma programlarına erişim
olanağına sahip olmak;
• Tek pazar dâhilinde ve üçüncü ülkeler ile iş alanındaki işbirliği olanakları
hakkında bilgi edinmek;
• Gelişmiş teknoloji transfer hizmetleri, uluslararası teknoloji işbirliği ve
aracılık hizmetleri kanalıyla, inovasyon alanında kapsamlı destek
edinmek;
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
140
• Ağ ayrıca, Avrupa’daki KOBİ’lerin karar alma sürecinin daha en
başından itibaren seslerini duyurabilmelerini sağlamaktadır. Bunun için
özel olarak tasarlanmış geri bildirim aracı sayesinde KOBİ’ler, mevcut ve
olması öngörülen AB mevzuat ve programlarına kendi tecrübelerini
aktarabilmektedirler.
Avrupa İşletmeler Ağı, 27 AB üyesi ülke ile Avrupa Ekonomik Alanına dâhil
olan ülkeler (İzlanda ve Norveç gibi), aday ülkeler (Hırvatistan, Makedonya, Türkiye
olmak üzere), İsviçre ve (kısmen) Çin, Rusya ve ABD gibi diğer üçüncü ülkeler de
dâhil olmak üzere 48 ülkede faaliyet göstermektedir (Enterprise Europe Network,
2011).
3. İnovasyon Projeleri
AB’nin inovasyon stratejisi piyasa başarısızlıklarının üstesinden gelmeyi ve
yenilikçi işletmelerin Avrupa genelinde genişleme ve gelişmelerine engel olan
unsurları ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Bu hedefe ulaşabilmek için AB, üye
ülkeler ile ortaklıklar kurmak suretiyle, inovasyonun çerçeve şartlarını iyileştirmeye
yönelik politika tedbirlerini benimsemektedir. EIP kapsamında finanse edilen
inovasyon destek eylemleri ise; bilhassa tüketicilerin ve vatandaşların geniş
katılımıyla ortaklık kurulması ve kamu ve özel sektördeki paydaşlar arasında
işbirliğinin teşvik edilmesi yoluyla, AB’nin daha inovasyon dostu bir topluluk haline
getirilmesiyle ilgili olarak “Bilgiyi uygulamaya geçirmek: AB için geniş tabanlı
inovasyon stratejisi” başlığı altında ifade bulan Topluluk tavsiyelerini
yansıtmaktadır.
Girişimci inovasyonun desteklenmesi kapsamında Komisyon tarafından
inovasyon çalışmalarına verilen destek esas itibariyle, piyasa ihtiyaçlarına cevap
verme (market replication), ticari inovasyon faaliyetleri (mali araçlarla desteklenen),
doğrudan iş destek hizmetleri (Avrupa İşletmeler Ağı) ve potansiyel inovatörlerin ve
inovasyona destek veren iş inkübatörleri, mali aracı kuruluşları, küme yöneticileri ve
kalkınma ajansları gibi kesimlerin kapasite geliştirme çalışmalarının desteklenmesine
yönelik olarak sağlanan finansal destekleri içermektedir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
141
Bu alandaki önemli araçlardan birisi olan Europe INNOVA yenilikçi
işletmelerin yenilikleri hızla ve daha iyi şekilde geliştirebilmelerini teminen, Avrupa
genelinde yürütülen inovasyon faaliyetlerini destekler nitelikteki yeni araç ve
enstrümanların geliştirildiği ve sınandığı bir laboratuvar olmayı hedeflemektedir.
Hem sektörel hem de yanal odaklı kamu ve özel sektör ortaklıklarından
oluşan Avrupa İnovasyon Platformları ise, bu alandaki faaliyetlerle ilgili olarak
seçilen mekanizmalardır. İnovasyon Platformları günümüze kadar yüksek önceliğe
sahip şu üç alanda oluşturulmuştur: uluslararası küme işbirliği, eko inovasyon ve
bilgi yoğun hizmetler.
Eko inovasyon:
Eko inovasyon, çevre üzerindeki etkilerimizi azaltan teknoloji, ürün ve
hizmetleri geliştirmek suretiyle, tüketim ve üretim modellerinin değiştirilmesine
yardımcı olmaktadır. Bu kavram, değerli kaynakların daha iyi şekilde kullanılmasını
sağlayan ve ekonominin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini azaltan, sürdürülebilir
çözümler oluşturmak için iş ve yenilikçiliği birleştirmektedir. Daha çevreci teknoloji,
ürün ve hizmetleri geliştirerek bunları pazara sunmak için yararlanılan bir inovasyon
sürecidir.
Eko inovasyon, uygulamadaki örnekleri arasında, atık geri dönüşümü, gıda
ambalajlama, geri dönüşüm malzemelerinden yapı materyallerinin üretimi, eko-
ürünler ve yeni yönetim metotları sayılabilir.
4. KOBİ'lere Yönelik Politika Tedbirleri ve Projeler
Komisyon, özellikle somut verilere dayalı politika oluşturma çalışmalarını
kolaylaştırmaya yönelik analitik faaliyetler yürütmek, AB ve ulusal veya bölgesel
inovasyon politika ve programları arasındaki sinerjileri pekiştirmek marifetiyle ve
karşılıklı öğrenme ve iyi uygulamaların transferi yoluyla, ulusal ve bölgesel
inovasyon politikalarının gelişimini ve bunların etkilerinin arttırılmasını
desteklemektedir.
PRO INNO Europe ®:
Bu bakımdan anahtar nitelikteki araçlardan birisi de, en iyiden öğrenerek,
Avrupa’da yeni ve daha iyi inovasyon politikalarına katkı yapmak suretiyle
Avrupa’da inovasyon politika analizi, öğrenimi ve gelişimi bakımından odak noktası
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
142
olmayı amaçlayan PRO INNO Europe® inisiyatifidir. Esas amacı, Avrupalı
işletmelere Avrupa genelinde daha iyi ve daha hızlı yenilik ve var olan çeşitli
inovasyon destek tedbirleri arasında tamamlayıcı kaldıraç olmaktır. Bunu başarmak
için, PRO INNO Europe ®, ulusal ve bölgesel yenilik politika ve yenilik destek
aktörlerine önemli bir rol verir.
PRO INNO Europe ® yaklaşımı 5 yapı taşından oluşur (PRO INNO Europe,
2011):
• Yenilik Performansını Kıyaslama Benchmarking of Innovation
Performance (INNO-Metrics): Avrupa İnovasyon Skorbordu (European
Innovation Scoreboard- EIS) yıl bazında yayımlanır ve üye ülkeleri,
inovasyon liderleri, inovasyonları takip edenler, ılımlı inovatörler ya da
rakiplerine yetişmeye gayret gösteren ülkeler halinde performans
düzeylerine göre gruplandırmak suretiyle, Avrupa’nın inovasyon
performansı ve ilerleme düzeyi hakkında karşılaştırmalı bir değerlendirme
sağlar. Innobarometer, AB genelinde faaliyet gösteren firmalar arasında
rastgele yöntemle seçilen 3.500 şirket üzerinde yılda bir kez düzenlenen,
inovasyon kavramını özel yönleriyle tetkik etmek suretiyle, kümelerin
yenilikçi faaliyetlerin kolaylaştırılmasındaki rolü veya inovasyon transferi
gibi konularda Avrupa İnovasyon Skorbordunu tamamlayan bir ankettir.
• Yenilik Eğilimleri Analizi: Analysing of major innovation trends (INNO-
Policy Trendchart): Politika değerlendirme çalışmalarına katkıda
bulunmak ve iyi uygulamaları tanımlamak ve böylelikle inovasyon
politikası alanında karar verirken dayanak alınan esasları geliştirmek
fikrinden hareketle, inovasyon alanında Avrupa genelinde ulusal ve
bölgesel düzeydeki eğilimleri tarif ve tetkik eder. Bir politika izleme ağı,
Avrupa, Akdeniz bölgesi, Kuzey Amerika ve Asya’daki 39 ülkede
uygulanmakta olan inovasyon politika tedbirlerindeki gelişmeleri takip
etmektedir. Toplanan bilgiler inovasyon politikaları bilgi birikimi ve
politika tedbirlerine dair bir envanterin oluşturulması ve güncel tutulması
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
143
için kullanılırken, ayrıca yıllık ülke raporlarında ve yıllık Avrupa
Yenilikçilik İlerleme Raporu’nda da bu bilgilere yer verilmektedir.
• Pooling of world-wide knowledge and contacts with regard to innovation
policy and business innovation and facilitating a dialogue between public
authorities, industry and academia on innovation policy (INNO-GRIPS),
inovasyon politikalarının oluşturulması, iş inovasyonu konularında dünya
genelindeki mevcut çalışmaları ve akademik tartışmaları derler ve
derinlemesine tetkik eder, kamu-sanayi-akademi arasında bir diyalog
oluşturur.
• Stimulating of transnational innovation policy cooperation (INNO-Nets),
yeni inovasyon politikaları geliştirmekte ve kümeler, eko inovasyon ve
hizmetler de dâhil özel öncelik alanlarında bu kavramların verimliliğinin
arttırılması ve Avrupa genelinde uygulanmasını hızlandırmaya yardımcı
olarak, bunları sınamaktadır.
• Providing incentives for joint innovation actions (INNO-Actions), kamu
sektöründeki inovasyon ajansları ile özel sektör kuruluşları arasında
kurulan, inovasyon kavramını daha geniş bir bağlamda ele alan “ortak bir
girişimdir.”
Europa INNOVA:
Belirli sektörlerde inovasyonu destekleyen ve engel olan unsurların
tanımlanması ve analizi konusunda çalışan sektör tabanlı girişimdir. Ayrıca, bu
sektör tabanlı yaklaşım benzer veya farklı konularda faaliyet gösteren iş kümeleri
arasında ağ oluşumları yolu ile Avrupa iş kümelerinin arasındaki işbirliğini de
etkinleştirmektedir. Bu işbirlikleri yolu ile mevcut kümelerin tecrübelerin paylaşımı,
bilgilendirme ve iyi uygulamalar aracılığı ile öğrenme platformları oluşturulmaktadır
(Europe Innova, 2011).
Ayrıca, Europe INNOVA inisiyatifi kapsamında yer alan Sektörel İnovasyon
Gözlemcisi, Eko İnovasyon Gözlemcisi ve Avrupa Küme Gözlemci inisiyatifleri de
inovasyon ve küme politikalarının oluşturulması konusunda analitik kanıtlar
sağlamaktadır. Cluster Observatory tüm Dünyada politika yapıcıları, küme
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
144
uygulayıcıları ve araştırmacılara Avrupa iş kümeleri ve kümelenme politikaları ile
ilgili bilgilendirme sağlamayı amaçlamaktadır. Cluster Observatory küme
kategorilerinin uzmanlaşması ile ilgili coğrafi modeller, ulusal ve bölgesel küme
portföyleri, küme kuruluşları, ulusal ve bölgesel politikalar ve kümenin inovasyonu
ile ilgili programlar konusunda zengin bir veri altyapısı sunmaktadır. Buna ek olarak
kötü örnekleri ve kümelenme, rekabetçilik ve kümelenme politikaları hakkında
çeşitli makalelerin yer aldığı bir küme kütüphanesini de sunmaktadır (Europe Innova,
2011).
Ayrıca “daha iyi uygulamanın” önüne engel teşkil eden mevcut sorunları
ortadan kaldırmanın ve Avrupa’daki yenilikçi KOBİ’lerin ihtiyaçlarının daha iyi
karşılanabilmesi için inovasyon desteğinin daha özele ve isteğe göre uyarlanmış
şekilde sağlanmasını mümkün kılacak mali ve bütçe kurallarını benimsemenin
yollarını da araştırmaktadır.
Avrupa İnovasyon Haftaları etkinlikleri, Avrupa’nın farklı bölgelerinde
paralel şekilde düzenlenmekte ve İnovasyon kavramını vatandaşlara tanıtmakta,
bölgesel mükemmeliyetin örneklerini sergilemekte ve yerel şirketlerin İnovasyon
potansiyellerine vurgu yapmaktadır. Bu etkinlikler, güçlü bir bölgesel inovasyon
kimliğinin oluşmasına, farklı inovasyon aktörleri arasındaki diyalogun
canlandırılmasına katkıda bulunmanın yanı sıra, katılımcı bölgelerin uluslararası
alanda görünürlüklerinin arttırılmasına da yardımcı olmaktadırlar.
Küme Organizasyonlarının Mükemmeliyeti için Avrupa İnisiyatifi, küme
organizasyonlarının işletmelere sundukları hizmetlerin kalitesini arttırmak ve küme
organizasyonlarına sağlanan kamusal desteklerin verimli şekilde kullanılmasını
sağlamak için, Avrupa’daki küme yönetimlerine profesyonellik kazandırılmasına
yönelik çalışmaları desteklemektedir. Bu inisiyatif, Avrupa’daki küme yöneticilerini
kapsayan bir grup oluşturmayı ve küme yönetiminin yeni bir meslek olarak
tanınmasına destek vermeyi amaçlamaktadır (Europe Innova, 2011).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
145
4.8.2.4. Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu-(ERDF)
2007-2013 dönemi, yeni “Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (European
Regional Development Fund-ERDF)” düzenlemeleri iş ağlarına, kamu özel sektör
ortaklıklarına ve kümelere doğrudan verilen destekleri içermektedir. Lizbon Stratejisi
ile aynı çizgideki “Uyum için Topluluk Strateji Rehberi’ndeyse (Community
Strategic Guidelines on Cohesion)” küme ile ilgili eylemler için “Bilginin
Geliştirilmesinin Önceliği ve Büyümek için Yenileşim” adı altında doğrudan bazı
önerilerde bulunulmaktadır. Bu bağlamda uyum politikaları fonunun yaklaşık 86
milyar Avrosu AB27’lere yenileşim için ayrılmıştır. Söz konusu miktarla AB-
27’lerde, 2007-2013 döneminde küme girişimleri ve bunların altyapısı
desteklenecektir.
Avrupa Birliğinde bölgesel kalkınmanın finansmanı üye ülkelerde Avrupa
Bölgesel Kalkınma Fonu (ERDF) aracılığıyla yapılmaktadır. Bu fon yapısal bir
fondur. Ancak aday ülkeler bu fondan yararlanamamaktadırlar. Onun yerine bölgesel
kalkınma için aday ülkeler IPA (Katılım Öncesi Mali Yardımlar) kapsamındaki
fonlardan yararlanabilmektedirler. Amacı, Avrupa Birliği içinde sosyal ve ekonomik
uyumu destekleyerek bölgenin gelişmişlik farklılıklarını azaltmaktır. ERDF,
KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmak amacıyla geniş bir alanda eş finansman
sağlamaktadır ve bölgesel politikanın 3 hedefine müdahale edebilmektedir (ERDF,
2011):
Yakınlaştırma (Convergence) Hedefi : ERDF fonundan kaynak aktarılan bu
yöntemde; az gelişmiş bölgelere ekonomik canlılık kazandırmak için idari etkinliği
geliştirme, çevrenin korunması, ekonomik ve sosyal değişime uyumu artırma, Ar-Ge
faaliyetlerini artırma, bilgi toplumunun oluşturulması ve geliştirilmesi, insan
kaynakları ve fiziki sermayeye yatırım yaparak büyüme ve işgücü şartlarının
geliştirilmesi hedeflenmektedir.
Bölgesel Rekabet ve İşgücü (Regional Competitiveness and Employment)
Hedefi : Bu hedef kapsamında, bilgi toplumunun oluşturulması, girişimciliğin
artırılması, KOBİ’lerde yenilikçi teknolojiler ve yönetim sistemleri oluşturulması
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
146
çevrenin korunması ve risk önlenmesi yoluyla bölgesel rekabet ve canlılığı
güçlendirilmesini hedefler.
Avrupa Bölgesel İşbirliği (European Territorial Cooperation) Hedefi : Bu
hedefle, ortak programlarla sınır ötesi işbirliğini geliştirmek, uluslararası bölgeler
arasında işbirliğini geliştirmek, birlikte deneyimlerin paylaşılması için işbirliği
ağlarını ve kümeleri geliştirmek gibi şeyler amaçlanmıştır.
4.8.3. Uluslararası Kuruluşlar Tarafından Kümelenme Faaliyetlerine Verilen
Destekler-UNIDO-Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı:
Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı farklı bir çok program
kapsamında kümelenme projelerine destekler sağlamaktadır.
Küme geliştirme çalışmalarını tüm dünyada yaygın bir şekilde uygulayan çok
fazla kuruluş yoktur. Genellikle bölgesel kuruluşlar benzer bilgi ve deneyimleri ve
yaklaşımları paylaşarak bölgesel olarak çalışırlar. Bir Birleşmiş Milletler örgütü olan
UNIDO ise tüm dünyada 1990’lı yıllardan bugüne küme geliştirme çalışmaları yapan
bir kuruluştur ve küme geliştirme yaklaşımını üç ana varsayım üzerine kurmaktadır
(UNIDO, 2003);
• Firmalar arasında kümelenme ve ağ geliştirme çalışmaları firmaların
rekabetçi güçlerini arttırmaktadır.
• Kamu politikaları, kümelenme ve ağ geliştirme çalışmalarında
kolaylaştırıcı rol oynamaktadır.
• Tek tek firmalara yönelik destek programlarındansa, firma kümelerine
yönelik geliştirme programları hem daha az maliyetli hem daha verimli
olmaktadır.
Bu yaklaşım gelişmekte olan ülkelerde olduğu kadar gelişmiş ülkeler için de
doğrudur ve sürdürülebilir büyümenin sağlanabilmesi ve KOBİ gelişimi açısından
önemli bir stratejik yaklaşımdır. UNIDO Yoksulluğun Azaltılması faaliyeti
kapsamında kümelenme üzerine çalışmalara destek vermektedir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
147
Örnek: UNIDO-Avusturya Hükümeti; Senegal Küçük Ölçekli Firmalara
Destek Çalışması (UNIDO , 2003):
2001 yılında başlatılan bu çalışmada Senegal Sanayi Bakanlığı ile birlikte
Senegal’de iş ağları kurulması, profesyonel derneklerde kapasite geliştirilmesi ve
yeni politikalar geliştirilmesi yoluyla KOBİ’lerin yarar sağlaması hedeflenmiştir.
Metal, mekanik, tarım, araç ürünleri, deri ürünler ve tekstil giyim
sektörlerinde yer alan küçük firmalara odaklanılmıştır. Proje; firmalar ve paydaşlar
arası işbirliklerinin kuvvetlendirilmesini ve sosyal sermayenin oluşmasını amaçlayan
üç katmandan oluşmuştur. Bu katmanlarda yapılan çalışmalar sonucunda;
• Mikro ekonomik seviye: 120 firmayı içeren 20 yeni iş ağı kurulmuş, 25
den fazla ortak faaliyetin hayata geçirilmesi sağlanmış ve uzman ağ
yöneticilerinin yetişmesi ve modeli hayata geçirmelerine ortam
sağlanmıştır.
• Orta ekonomik seviye: İş geliştirme hizmetlerinin ortaya çıkarılması, 8
profesyonel derneğin kurulması amaçlanmıştır.
• Politika seviyesi: Firmaların özel ihtiyaçlarının belirlenmesi ve konferans,
seminer, çalıştaylar organize edilmesi amaçlanmıştır.
Birleşmiş Milletler, UNIDO ve UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma
Programı), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve İTKİB ile birlikte, Türkiye’deki
tekstil ve hazır giyim sektörünün gelişimi ve bu sektörde faaliyet gösteren
KOBİ’lerin küresel rekabet güçlerinin arttırılması, ulusal ve uluslararası pazarlardaki
çalışmalarının desteklenmesi amacıyla bir program yürütmektedir. Türkiye'de Tekstil
Sektöründe KOBİ’ler İçin Sürdürülebilir Bağlantılar BM Ortak Programı adında
2010 yılında başlayan ve 2012 sonunda bitecek olan programın odaklandığı çalışma
alanları şunlardır (UNIDO, 2011):
• Proje illerinde tekstil kümelerinin, iş ağlarının geliştirilmesi ve güçbirliği
kabiliyetinin arttırılması,
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
148
• Tekstil ve hazır giyim sektöründeki KOBİ’ler için proje illerinde
danışmanlık hizmeti vermek üzere Sürdürülebilir Rekabetçilik Merkezi
kurulması ve etkin hale getirilmesi,
• Kümelenme çalışmaları ile bağlantılı olarak belirlenecek ilkeler
çerçevesinde; gelecek vaat eden ve/veya halihazırda Kurumsal Sosyal
Sorumluluk alanında başarılı çalışmalar yürüten firmaların destek
programı kapsamında teşvik edilmesi,
• “Sürdürülebilir Kalkınma ve Bin Yıl Kalkınma” hedefleri doğrultusunda
toplumsal cinsiyet eşitliğine, çalışma standartlarına ve çevreye duyarlı
uygulamalar gerçekleştirerek Türk tekstil ve hazır giyim sektöründeki
KOBİ’lerde farkındalık yaratılmasının sağlanması, tüm bu çalışmaların
bir değerlendirme raporu halinde hazırlanarak Sanayi Ticaret Bakanlığı,
diğer ilgili kuruluşlar ve KOBİ’lere sunulması,
• Tekstil değer zincirindeki tüm firmaların erişebileceği; verimlilik arttırma
ve teknolojinin yaygınlaştırılmasını hedefleyen Değer Zinciri Yönetim
Platformu’nun hazırlanarak kullanıma açılması,
• Kurumsal Sosyal Sorumluluk, Uluslararası Çalışma Standartları, Çevreye
Duyarlı Üretim Faaliyetleri konusunda eğitim programlarının
gerçekleştirilmesi,
• KOBİ’lerin ihracata hazırlanması amacı ile Kurumsal Sosyal Sorumluluk
odaklı danışmanlık hizmetlerinin pilot firmalarda gerçekleştirilmesi,
• Tekstil ve hazır giyim sektörünün çevreye etkisi konusunda toplumsal bir
bilinç oluşmasına katkı sağlanması.
4.9. Türkiye’de Kırsal Kalkınma
Kırsal alanların dünyaca kabul edilmiş ortak bir tanımı olmamakla birlikte,
kısaca kent dışı yerler olarak algılanmaktadır. Genel özellikleri başta altyapı, yol, su,
elektrik, telefon olmak üzere, eğitim ve sağlık imkânları daha kısıtlı, istihdamı
ağırlıklı olarak tarıma dayalı, ekonomik çeşitliliğin sağlanamadığı veya nüfus
yoğunluğunun kentlere göre daha az olduğu yerlerdir (Yücer ve ark., 2009).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
149
Bütün dünya ülkelerinde kalkınmada öncelikli yerler kırsal alanlardır ve bu
alanlarda kalkınmanın sağlanması ana hedeftir (Budak, 1996). Çünkü kırsal kesim ile
kentler arasında gerek gelir düzeyi ve gerekse yaşam koşulları açısından, kentler
lehine önemli farklar vardır. Zamanla bu farkların giderek derinleşmesi, kırsal
kesimin kalkınmasını hızlandırıcı yeni model ve yaklaşımların sürekli gündemde
kalmasına neden olmaktadır (İnan ve ark., 1996).
Türkiye’de kırsal alan iki yöntemle belirlenmektedir. Bu yöntemlerden ilki
idari yapılanmayı esas almakta ve il-ilçeler “şehir”, kasaba-köyler ise “kırsal” kabul
edilmektedir. İkinci yönteme göre ise nüfus esas alınmakta ve nüfusu 20 binin
üstündeki yerler “şehir”, 20 binin altındaki yerler ise “kırsal” kabul edilmektedir.
Birinci yönteme göre kırsal nüfus 20,8 milyon, ikinci yönteme göre ise 22,9 milyon
kişidir (Yücer ve ark., 2009).
Kırsal alan kalkınması, hem bir eğitim hem de bir örgütlenme işidir. Yaşam
niteliğinin gelişmesi genellikle; bireyin gelirini artırmak, eğitim, sağlık, konut, sosyal
güvenlik, insanca yaşamak için yeterli dengeli beslenme ve yaşanabilir ortamda
soluk almak biçiminde algılanmakta ve tanımlanmaktadır. Kırsal kalkınmanın
araçlarından birisi de birçok ülkede kümelenme faaliyetleri olmuştur. Özellikle kırsal
sanayi, organik tarım ve kırsal turizm kümelenmeleri bunlar için iyi örneklerdir
(Yücer ve ark., 2009).
Kırsal kalkınma, bünyesinde tarım yanında diğer ekonomik, sosyal, kültürel
ve doğal kaynakları barındıran ve bu kaynakların geliştirilerek insan hizmetine
sunulması olarak tanımlanmaktadır. Ancak daha kısa ve somut olarak kırsal
kalkınmayı; “kırsal yaşamı kolaylaştırmak amacıyla yapılacak her türlü faaliyet”
olarak tanımlamak daha doğru olacaktır. Oysa Türkiye’de kırsal kalkınma sadece
altyapı hizmetlerinin kırsala götürülmesi veya tarım işletmelerinin geliştirilmesi
olarak anlaşılmıştır (Yücer ve ark., 2009).
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
150
4.9.1. Ülkemizde Kırsal Kalkınma Politikaları
Kırsal kalkınma uzmanları ve tarım politikası yapıcıları kırsal alanlarda var
olan sorunların çözümü için “tarımsal kalkınma”, “kırsal sanayi” ve “kırsal turizm”
gibi yaklaşımları ileri sürmektedir (Akça ve ark., 2004).
Ülkemizde uzun yıllardır kırsal kalkınma üzerine farklı kurumlar aracılığıyla
çalışmalar yapılmaktadır. Bu çerçevede Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi ile uyumlu
olarak hazırlanan Kırsal Kalkınma Planı; 2010-2013 döneminde ülkemizin kırsal
kalkınma alanındaki öncelikli tedbir ve faaliyetlerini içermektedir. Söz konusu tedbir
ve faaliyetlerin temel dayanağı Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi’nde yer alan
stratejik amaç ve önceliklerdir. Bu çerçevede, UKKS’de belirlenmiş olan 4 stratejik
amaç ve 10 öncelik alanından oluşan politika çerçevesi doğrultusunda; belirlenmiş
bulunan söz konusu tedbirler ve faaliyetler, KKP’nin temelini oluşturmaktadır.
KKP’de yer alan tedbir ve faaliyetler mekânsal olarak sadece kırsal
alanlara/yerleşimlere yöneliktir. Buna göre 30 tedbir ve 96 faaliyet bulunmaktadır.
Kümelenme faaliyetlerine uyumlu olan bazı faaliyetler şunlardır (GTHB, 2011):
• Üreticilerin örgütlenmelerinin sayısı ve bilgi düzeyinin artırılması,
• Tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgelerinin yaygınlaştırılması
• Tarım ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına yönelik
yatırımların desteklenmesi, tarımsal işletmelerin modernizasyonuna
yönelik yatırımların desteklenmesi
• Kırsal turizmin geliştirilmesi, tarım dışı gelir getirici faaliyetlerin
geliştirilmesi,
• Tarım ve gıda sektörlerinin rekabetçi bir yapıya kavuşturulması
• Tarım ve gıda sanayi işletmelerine yönelik yerel ölçekte kümelenme
analizlerinin yapılması
Ülkemizde kırsal kalkınma çalışmalarına yönelik destekler yoğun olarak AB
Katılım Öncesi Mali Yardımlar-Kırsal Kalkınma (IPARD) kapsamında
verilmektedir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
151
1085/2006 sayılı IPA Konsey Tüzüğü, AB’nin daha önceden uygulamış
olduğu PHARE, ISPA, SAPARD, Türkiye Katılım Öncesi Aracı ve CARDS
programlarının yerini almıştır. Yeni tüzükte katılım öncesi desteğin temel amaç ve
öncelikleri ortaya konulmakta ve IPA bileşenleri tanımlanmaktadır. Bu kapsamda,
desteğin çerçevesi Ülkemizde her biri farklı Bakanlıklarca faaliyetleri sürdürülen 5
bileşen ile ortaya çıkmaktadır:
I. Geçiş yardımı ve kurumsal yapılanma
II. Sınır ötesi işbirliği
III. Bölgesel kalkınma
IV. İnsan kaynakları gelişimi
V. Kırsal kalkınma
Kırsal kalkınma bileşeninin amacı, politika geliştirme ve Topluluğun Ortak
Tarım Politikasının uygulanması ve idaresi için hazırlıkların tamamlanmasını
desteklemektir. Desteğin genel amacı; aday ülkede tarım sektörünün ve kırsal
alanların sürdürülebilir adaptasyonuna katkı sağlanması ve Ortak Tarım Politikası ile
Kırsal Kalkınma Politikası kapsamındaki Topluluk mevzuatının uygulanmasına
hazırlık çalışmalarına katkı sağlamaktır (TKDK, 2012).
AB tarafından kurulması zorunlu tutulan ve IPARD ajansı olarak da bilinen
TKDK (Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) bu desteklerin
verilmesinden sorumlu kurum olarak kurulmuştur. Bu kurum aracılığıyla birçok
tedbir altında destekler verilmekte olup sektörel desteklerin yanında üretici
gruplarına yönelik destekler de mevcuttur. Pazarlarda önemli rol oynayabilen
modern üretici gruplarının gelişmesini desteklemeyi olduğu kadar bunların çiftçi
üyelerinin yeniden yapılanması ve modernizasyonunu da amaçlamaktadır. Bu
suretle, üreticilerin örgütlenmelerine, pazarda daha iyi konum sağlamalarına ve daha
güçlü pazarlama kapasiteleri geliştirmelerine yardım sağlanacaktır. Ayrıca, kırsal
gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi ihtiyacını karşılamak üzere aşağıdaki
faaliyetlere destekler sağlanmaktadır (TKDK, 2012):
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
152
• İş olanakları ve gelir yaratmakta çok iyi bir potansiyele sahip olduğu
belirlenen üç tamamlayıcı üretim niteliğinde olan arıcılık, tıbbi ve
aromatik bitki üretimi ile süs bitkileri üretimini hedefleyen tarımsal
aktivitelerin çeşitlendirilmesidir. Bu faaliyetle ekonomiyi çeşitlendirmek
için çalışan bireysel çiftçiler ve yeni ürünlerin geliştirilip pazarlanması
için gereken altyapı desteklerini kuracak üretici örgütleri
hedeflenmektedir.
• Hem tarım ve gıda ürünlerinin, hem de geleneksel el sanatları gibi yöreye
özgü ürünlerin yerel ölçüde gelişimine destek verilmektedir. Bu faaliyet
kırsal alanlarda iş olanakları için pozitif etki yaratan yerel ürünlerin ve
mikro işletmelerin geliştirilmesine yöneliktir.
• Kırsal turizmin geliştirilmesine yönelik mikro ölçekli pansiyon ve
konaklama altyapılarının geliştirilmesini, doğal çevrede ve açık alanlarda
yapılan rekreasyonel ve sportif aktivitelerini, binicilik, doğa ve çevre
keşif gezilerini, yerel miras ve turizmin teşvik edilmesini amaçlamaktadır.
• Kırsal faaliyetlerin çeşitlendirilmesi tedbiri kapsamında yer alan diğer
faaliyet ise kırsal alanlarda alternatif gelir imkânı sağlayan bir faaliyet
olarak ortaya çıkan iç sularda su ürünleri yetiştiriciliğin (kültür
balıkçılığı) desteklenmesidir.
Ülkemizde ve diğer ülkelerde kümelenme çalışmalarının incelenmesi ve
yapılan faaliyetler kırsal alanlarda kümelenmenin uygulanabileceğini göstermektedir.
Özellikle kırsal alanlarda göçün engellenmesi, sektör çeşitliliğinin artırılması,
bölünmüş arazilerin daha verimli kullanılması açısından kırsal alanlarda kümelenme
önemli bir araç olarak ortaya çıkmaktadır. Kırsal sanayi aslında kümelenmenin bir
altyapısı olabilir, kırsal sanayi politikalarla desteklenirken bunların zayıf olan
örgütlenmeler aracılığıyla daha entegre bir yapıya dönüştürülmeleri sağlanabilir. Bu
kapsamda örneğin gıda işleyicisi olan kırsal sanayici ortak laboratuvar, ortak
pazarlama, ortak tanıtım gibi faaliyetlerini örgütlerin de dahil olduğu bir kümelenme
ile daha düşük maliyetle daha hedefe yakın bir şekilde yapabilir, bu durum hem
bölge istihdamına hem de ekonomisine katma değer sağlar. Kırsal turizm tek başına
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
153
bir köyün ya da bir şahsın yapacaklarından daha fazla ve entegre olmalıdır. Bu
entegrasyonu sağlayacak olan yine kümelenme faaliyetleridir. Bu kapsam içerisine
bölgede yer alan dernekler, örgütlenmeler, yöreye özgü el sanatları ve hediyelik eşya
üreticileri, yöresel yemek üreticileri, yöresel konaklama imkanları, tarla ve
bahçelerde turistlere yönelik faaliyetler, varsa dağcılık ve sportif faaliyetler gibi
birçok bölgeye entegre olabilecek faaliyet ve kuruluş dahil edilebilir. Polonya
örneğinde yer aldığı gibi iyi bir üst örgütlenme bu tür kümelerin hem tanıtımını, hem
aktivitelerini, hem programlarını yapıp hem de verilen hizmetin kalitesini takip
edebilir.
4.9.2. Ülkemizde Kırsal Alanların Sorunları ve Kümelenme Alternatifi
Ülkemizde kırsal kesimin uzun yıllardır devam eden bazı sorunları vardır.
Bunlar bazı politikalar ekseninde çözülmeye çalışılsa da tam olarak çözülememiştir.
Eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim gibi ana sorunlar, kırsalda hala en büyük sorunlar
olarak yer almaktadır.
Özellikle az gelişmiş veya ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde kırsal
yaşam standartlarının düşük olması ve gün geçtikçe kentler lehine önemli farklar
oluşturması, köylerin itici ve buna karşın kentlerin çekici bulunan özelliklerinden,
istihdam alanının çeşitli olmamasından dolayı kırdan kente göç artmaktadır. Kırsal
da yapılacak kümelenme faaliyetleri istihdama pozitif katkı sağlayacağı ve refah
seviyesinin yükselmesini sağlayacağı için göçün büyük ölçüde yavaşlamasını
sağlayacaktır.
Tarım dışı sektörlerin çeşitliliğinin kırsal kesimde yetersiz olması da ayrı bir
sorundur. Bu durum, kırsal kesimde tarım dışı istihdam olanaklarının geliştirilmesini
zorunlu kılmaktadır. Tarım sektörünün üretmiş olduğu ürünleri izleyerek yüksek
katma değerli ürünler haline getiren tarımsal sanayi, tarım sektörünün iç
dinamiklerini harekete geçirme özelliğine sahip lokomotif sektördür.
Miras ve intikal yoluyla, hisseli satışlardan dolayı, kamu yatırımlarından
dolayı (otoyol, raylı sistem vb.) arazinin parçalanması ve verimli olarak
kullanılamaması önemli bir sorundur. Küçük parseller halinde birden fazla parçaya
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
154
bölünmüş, değişik yerlere dağılmış veya elverişsiz biçimde şekillenmiş arazileri;
modern tarım işletmeciliği esaslarına göre sulama ve işleme hizmetlerinin
getirilmesine uygun değildir. Kırsalda yapılan kümelenme faaliyetlerinde ortak
tedarik yöntemi ile parçalı arazilerin işlemesi, sulaması daha düşük maliyetlerle
yapılıyor ve buradan çıkan ürün ortak pazarlama ile katma değeri yüksek bir şekilde
pazarlanabilmektedir.
Ülkemizde çiftçilerin örgütlenme düzeyinin çok düşük olmasının yanı sıra
mevcut çiftçi örgütlerinin yapılarının zayıf olması, üreticilerin/çiftçilerin girdi
temininden pazarlamaya kadar birçok konuda güçlüklerle karşılaşmasına neden
olmaktadır. Kümelenme faaliyetleri düzgün bir örgütlenme ile olabilmektedir. Kırsal
alanda çiftçi örgütlerinin mali imkânlarının daha kısıtlı olması, düzenli gelir
kaynaklarının bulunmaması, üreticinin/çiftçinin eğitim düzeyinin düşük olması ve
toplumda birlikte hareket etme bilincinin yetersiz olması, örgütlerin kurumsal
yapısının zayıf olmasının sebepleri arasındadır. Ayrıca üst örgütlenme yetersizliği ve
kooperatifler arası işbirliğinin yeterince ve her düzeyde sağlanamaması önemli bir
sorundur (Özdemir ve ark, 2010). Bu nedenle tarımsal ürünlerin işlenmesinde
kooperatiflerin payı Türkiye’de %1 ile %10 arasındadır. Oysa bu pay AB ülkelerinde
%30 ile %100 arasında değişmektedir. Türkiye’de tarımsal ürün piyasaları genel
olarak aracıların hâkimiyetindedir. Nitekim hayvansal ürünlerde üreticiden nihai
tüketiciye kadar ürün 6-7 kez, bitkisel ürünlerde 4-5 kez el değiştirmektedir. Oysa
gelişmiş ülkelerde bu sayı 2-3’ü geçmemekte, aracı sıfatında olanlar ise genellikle
üretici örgütleri olmaktadır (Özdemir ve ark, 2010).
4.10. Mersin Gıda-Tarım, İzmir Organik Tarım ve Kahramanmaraş Biber
Kümesi Üyelerine Yönelik Anket Çalışmasının Bulguları
Bu bölümde Mersin Gıda-Tarım, İzmir Organik Tarım ve Kahramanmaraş
Biber Kümesi Üyelerine yönelik toplam 24 adet anket uygulaması sonuçları
değerlendirilmektedir. Anket yapılan illerdeki kümeleme faaliyetlerinin farklı olması
nedeniyle anket sonuçları iller bazında değerlendirilmiştir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
155
Anket yapılan işletmelerin hukuki statüleri Çizelge 4.8’de verilmiştir.
İşletmelerin %29,2’si anonim, %33,3’ü limited, %33,3’ü şahıs ve %4,1’i aile
şirketidir. Aile şirketi olarak Türk Ticaret Kanununda bir hukuki statü
bulunmamasına rağmen bazı işletmeler “Diğer” kısmına aile şirketi yazmışlardır.
İzmir kümesinde bulunan işletmelerin %87,5’i anonim, %12,5’i limited,
Kahramanmaraş kümesinde bulunan işletmelerden %12,5’i limited, %75’i şahıs ve
%12,5’i aile şirketidir. Mersin kümesindeki işletmelerden %75’i limited, %25’i şahıs
işletmesidir.
Çizelge 4.8. Anket Yapılan İşletmelerin Hukuki Statüleri (%) İşletmenin bulunduğu şehir
İşletmenin statüsü Toplam Anonim Limited Şahıs Aile Şirketi
İzmir 87,5 12,5 0,0 0,0 100,0 Kahramanmaraş 0,0 12,5 75,0 12,5 100,0 Mersin 0,0 75,0 25,0 0,0 100,0 Toplam 29,2 33,3 33,3 4,1 100,0
Anket yapılan işletmelerin bağlı oldukları kümelerin hukuki statüsü Çizelge
4.9’da verilmiştir. Ülkemizde maalesef halen kümelere yönelik bir hukuki statü
bulunmamaktadır. Ancak bununla ilgili çalışmaların sürdürüldüğü bilinmektedir.
İzmir ilinde ankete katılan işletmelerin %87,5’i bağlı oldukları kümelerin hukuki
statüsünü platform, %12,5’i ise vakıf olarak bildirmiştir. İşletmeler genellikle
bulundukları kümenin hukuki altyapısını bilmekte zorlanmaktadırlar. Bu konuda
anket süresince kendilerine bir yönlendirmede bulunulmamıştır. Ancak İzmir’de
kümelenme faaliyetleri Organik Gıda Üreticileri Derneği altında gerçekleştirilmekte
olup bir platform olarak kamu ve özel sektör işin içerisindedir. Kahramanmaraş
Biber Tanıtım Grubu, Biberciler Derneği altında kümelenme faaliyetlerini yerine
getiriyor olması sebebiyle kümenin hukuki statüsü dernektir. Biber tanıtım grubunun
sekiz üyesi vardır ve hepsi dernek altında faaliyet gösterdiklerini belirtmişlerdir.
Mersin’den ankete katılan işletmelerin bağlı oldukları kümelerin hukuki statüsü ise
%87,5’i platform ve %12,5’i vakıftır. Mersin herhangi bir dernek altında değil Gıda-
Tarım Platformu olarak kamu-özel kurumlar aracılığıyla faaliyetlerini
sürdürmektedir. Bazı kümelerde ise durum daha farklıdır. Örneğin, Çorum Yumurta
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
156
Kümesinin hukuki statüsü anonim şirket şeklinde olup, Çorumlu çok sayıda yumurta
üreticisi firmanın pazarlama ve dağıtım sorunlarını çözmek amacıyla bir araya
gelerek 1986 yılında kurduğu çok ortaklı bir şirkettir. Ortakların ürettiği yumurtaları
tesislerinden toplayarak ambalajlamakta, pazarlama ve dağıtımını yapmaktadır. 1999
yılında Sektörel Dış Ticaret Şirketi statüsünü elde eden şirket Türkiye’nin önde gelen
yumurta satıcısı ve ihracatçıları arasındadır (Kunt, 2010).
Çizelge 4.9. Anket Yapılan Kümelerin Hukuki Statüsü (%) İşletmenin bulunduğu şehir Dernek Vakıf Platform Toplam
İzmir 0,0 12,5 87,5 100,0 Kahramanmaraş 100,0 0,0 0,0 100,0 Mersin 0,0 12,5 87,5 100,0 Toplam 33,3 8,3 58,3 100,0
Çizelge 4.10’da anket yapılan işletmelerin iş kollarına göre dağılımı
verilmiştir. İzmir kümesi işletmeleri kuru meyve, kuru yemiş, orman ürünleri ve
baharat ve hububat iş kollarında faaliyet göstermektedirler. Kahramanmaraş kümesi
işletmelerinin tamamı (%100) orman ürünleri ve baharat iş kolunda uğraşırken, aynı
zamanda bunların %25’i kuru meyve ve %12,5’i kuru yemiş iş koluyla da
uğraşmaktadır. Mersin kümesi işletmeleri zeytinyağı, yaş meyve ve sebze, kuru
meyve, kuru yemiş, orman ürünleri ve baharat iş kolunda faaliyet göstermektedir.
İşletmelerin %62,5’i yaş meyve ve sebze ile uğraşırken aynı zamanda diğer iş
kollarında da faaliyet göstermektedirler. Mersin de kurulan platform kümenin ana
faaliyet alanı da yaş meyve ve sebze sektörüdür.
Çizelge 4.10. Anket Yapılan İşletmelerin İş Kollarına Göre Dağılımı (%)* İşletmenin bulunduğu şehir
Kuru meyve
Kuru yemiş
Orman ürünleri ve baharat
Hububat Zeytinyağı Yaş meyve ve sebze
İzmir 75,0 75,0 12,5 50,0 0,0 0,0 K.Maraş 25,0 12,5 100,0 0,0 0,0 0,0 Mersin 25,0 25,0 12,5 0,0 12,5 62,5 Toplam 41,7 37,5 41,7 16,7 4,2 20,8
*İşletmeler birden çok seçenek işaretlemişlerdir
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
157
İşletmelerin çalışan sayılarının gruplar itibariyle dağılımı Çizelge 4.11’de
verilmiştir. Genel olarak bakıldığında, işletmelerin %20,8’i 1-9 arası çalışana,
%41,7’si 10-49 arası, %29,2’si 50-99 arası çalışana ve %8,3’ü 100-249 arası çalışana
sahiptir. 1-9 arası çalışanı olan işletmelerin yoğun olduğu yer Kahramanmaraş
kümesi, 10-49 arası çalışanın yoğun olduğu yer Mersin kümesi ve 50-99 arası
çalışanın yoğun olduğu yer ise İzmir kümesidir.
Çizelge 4.11. Anket Yapılan İşletmelerin Çalışan Sayıları (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
İşletmelerin çalışan sayıları Toplam
1-9 kişi 10-49 kişi 50-99 kişi 100-249
kişi İzmir 0,0 25,0 50,0 25,0 100,0 Kahramanmaraş 62,5 37,5 0,0 0,0 100,0 Mersin 0,0 62,5 37,5 0,0 100,0 Toplam 20,8 41,7 29,2 8,3 100,0
Şekil 4.12’de işletmelerin ihracat durumları verilmiştir. Anket yapılan
işletmelerden %16,7’si ihracat yapmazken, %83,3’ü ihracat yapmaktadır. Küme
içerisinde bulunan işletmelerin uluslararası piyasalarda çoğunlukla yer alan
işletmeler olduğu görülmektedir. Ayrıca kümeler dış pazarlara açılma açısından
küme üyelerine yönelik eğitim, fuar vb. etkinlikler düzenlemektedirler.
Şekil 4.12. Anket Yapılan İşletmelerin İhracat Durumu
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
158
Ankete katılan işletmelerin 2006-2008 dönemi ihracat rakamları
değişmediğinden tek tabloda gösterilmiştir. 2006-2008 yıllarına göre İzmir’den
işletmelerin çoğunlukla ihracatı 1 milyon TL ve üzerinde olup, Mersin 250 bin TL ve
1 milyon TL arasındadır. Toplam ihracatın %33,3’ü 1 milyon TL ve üzeri olup,
%33,3’ü de 50 bin TL altındadır. Kahramanmaraş’ta ise düşük seyretmekte olup en
çok 50.000 TL civarındadır (Çizelge 4.12).
Çizelge 4.12. Anket Yapılan İşletmelerin Yıllara Göre İhracat Rakamları (2006-2008 Dönemi) (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
İhracat 2006-2008 Dönemi (TL)
Toplam 0-50000 (TL)
50001-250000 (TL)
250001-500000 (TL)
500001-1000000 (TL)
1000001 (TL) +
İzmir 0,0 12,5 0,0 0,0 87,5 100,0 K.Maraş 87,5 12,5 0,0 0,0 0,0 100,0 Mersin 12,5 12,5 37,5 25,0 12,5 100,0 Toplam 33,3 12,5 12,5 8,3 33,3 100,0
Çizelge 4.13’e göre, kümelerin ihracat rakamlarında yıllara göre çok büyük
dalgalanmalar görülmemektedir. 2009-2010 yıllarında Mersin kümesinden
işletmelerin hepsi önceki yıllara göre ihracat rakamlarını artırmışlardır. Toplam
ihracatın %37,5 ‘i 1 milyon TL ve üzeri olarak gerçekleşmekte ve İzmir kümesi
işletmeleri %87,5’ini oluşturmaktadırlar.
Çizelge 4.13 Anket Yapılan İşletmelerin Yıllara göre İhracat Rakamları (2009-2010) (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
İhracat 2009-2010
Toplam 0-50000 (TL)
50001-250000
(TL)
250001-500000
(TL)
500001-1000000
(TL)
1000001 (TL) +
İzmir 0,0 0,0 12,5 0,0 87,5 100,0 K.Maraş 87,5 12,5 0,0 0,0 0,0 100,0 Mersin 0,0 12,5 12,5 50,0 25,0 100,0 Toplam 29,2 8,3 8,3 16,7 37,5 100,0
Anket yapılan işletmelerin yıllara göre ciro rakamları Çizelge 4.14, 4.15 ve
4.16’da verilmiştir. Çizelgelere göre, ciro rakamlarında Mersin ve Kahramanmaraş
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
159
kümelerinden alınan işletmelerde önceki yıllara göre artış görülmüştür. Ciro
rakamlarında son 5 yılda çok büyük dalgalanma görülmemektedir. Kümelere katılan
işletmeler genel olarak cirolarında da bir artış sağlamaktadırlar. Örneğin, Norveç
Denizcilik kümesinde kümeye dahil olanların toplam cirosunda 2002 yılından 2006
yılına kadar %70’lik bir artış olduğu tespit edilmiştir (Saxegaard, 2009).
Çizelge 4.14. Anket Yapılan İşletmelerin Yıllara Göre Ciro Rakamları (2006-2007)
(%) Ciro 2006-2007
Toplam İşletmenin bulunduğu şehir 0-50000
(TL)
50001-250000
(TL)
250001-500000
(TL)
500001-1000000
(TL) 1000001
(TL)+ İzmir 0,0 0,0 12,5 0,0 87,5 100,0 K.Maraş 12,5 37,5 25,0 25,0 0,0 100,0 Mersin 0,0 12,5 12,5 50,0 25,0 100,0 Toplam 4,2 16,7 16,7 25,0 37,5 100,0
Çizelge 4.15. Anket Yapılan İşletmelerin Yıllara Göre Ciro Rakamları (2008) (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Ciro 2008
Toplam 0-50000
(TL)
50001-250000
(TL)
250001-500000
(TL)
500001-1000000
(TL) 1000001
(TL)+ İzmir 0,0 0,0 12,5 0,0 87,5 100,0 K.Maraş 12,5 25,0 37,5 25,0 0,0 100,0 Mersin 0,0 0,0 25,0 50,0 25,0 100,0 Toplam 4,2 8,3 25,0 25,0 37,5 100,0
Çizelge 4.16. Anket Yapılan İşletmelerin Yıllara Göre Ciro Rakamları (2009-2010) (%)
Ciro 2009-2010
Toplam İşletmenin bulunduğu şehir 0-50000
TL
50001-250000
(TL)
250001-500000
(TL)
500001-1000000
(TL) 1000001
(TL)+ İzmir 0,0 0,0 12,5 0,0 87,5 100,0 Kahramanmaraş 12,5 12,5 50,0 12,5 12,5 100,0 Mersin 0,0 0,0 25,0 50,0 25,0 100,0 Toplam 4,2 4,2 29,2 20,8 41,7 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
160
Çizelge 4.17’de anket yapılan işletmelerin küme öncesi ve küme sonrası Ar-
Ge faaliyetleri verilmiştir. Küme öncesi tüm işletmelerin %58,3’ü Ar-Ge yapıyorken,
küme sonrası %75’i yapmaya başlamıştır. İzmir kümesindeki işletmeler kümeye
dahil olmadan önce tümü araştırma geliştirme faaliyetinde bulunmaktayken,
Kahramanmaraş’taki işletmelerin %62,5’i, Mersin’den işletmelerden %12,5’i
araştırma geliştirme faaliyetleri göstermektedir. Ar-Ge çalışması bazı işletmeler
tarafından laboratuvar tahlilleri olarak da algılanabilmektedir.
Küme sonrası Ar-Ge çalışmalarında ise, kümeye dâhil olan işletmelerden
İzmir kümesinden %12,5’i işletme araştırma geliştirme faaliyetlerini bırakmış, bunun
nedeni küme olarak ortaklaşa Ar-Ge çalışmaları yapılıyor olması ya da dönemsel Ar-
Ge çalışması yapmış olabilir. Mersin işletmelerinden %75’i küme sonrası araştırma
geliştirme faaliyetlerine başlamışken, Kahramanmaraş’tan işletmelerde durum
değişmemiştir. Observatory of European SMEs (2002)’ye göre, 2001 yılında 17
Avrupa ülkesinden 34 kümede yapılan ENSR Cluster Survey Spring isimli çalışmada
30 kümede küme sonrası Ar-Ge çalışması yapıldığı ortaya çıkmıştır.
Çizelge 4.17. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Ar-Ge Faaliyetleri (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Küme öncesi Ar-Ge Küme sonrası Ar-Ge Yapmıyor Yapıyor Yapmıyor Yapıyor
İzmir 0,0 100,0 12,5 87,5 Kahramanmaraş 37,5 62,5 37,5 62,5 Mersin 87,5 12,5 25,0 75,0 Toplam 41,7 58,3 25,0 75,0
Çizelge 4.18’de anket yapılan işletmelerin küme öncesi ve sonrası ürün ve
süreç tasarımları faaliyetleri verilmiştir. İşletmelerin %54,2’si küme öncesinde ürün
ve süreç tasarımları faaliyetleri yapıyorken, küme sonrasında bu oran %75’e
çıkmıştır. Küme öncesinde İzmir’den %87,5, Kahramanmaraş’tan %37,5 ve
Mersin’den %37,5 işletmede ürün ve süreç tasarımı bulunmaktadır.
İzmir ve Kahramanmaraş kümeleri oluştuktan sonra işletmelerin ürün ve
süreç tasarımında bir değişiklik olmazken, Mersin kümesinde işletmelerin %100’ü
ürün ve süreç tasarımı yapmaya başlamıştır. Burada küme yönetiminin bu konudaki
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
161
çalışmaları çok büyük önem taşımaktadır. Observatory of European SMEs (2002)’ye
göre, 2001 yılında 17 Avrupa ülkesinden 34 kümede yapılan ENSR Cluster Survey
Spring isimli çalışmada yaklaşık 30 kümede işletmeler “Ürün Geliştirme ve
Tasarımın” önemli olduğunu belirtmişlerdir.
Çizelge 4.18. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Ürün ve Süreç Tasarımı (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Küme öncesi ürün ve süreç tasarımı
Küme sonrası ürün ve süreç tasarımı
Yapmıyor Yapıyor Yapmıyor Yapıyor İzmir 12,5 87,5 12,5 87,5 Kahramanmaraş 62,5 37,5 62,5 37,5 Mersin 62,5 37,5 0,0 100,0 Toplam 45,8 54,2 25,0 75,0
Çizelge 4.19’da anket yapılan işletmelerin küme öncesi ve sonrası kalite
kontrol faaliyetleri verilmiştir. Toplamda küme öncesi kalite kontrol %87,5 iken
küme sonrasında bu oran %100’e çıkmıştır. Küme öncesi İzmir ve
Kahramanmaraş’tan işletmelerin tamamında kalite kontrol yapılırken, Mersin
işletmelerinde kalite kontrol yapan işletmelerin oranı %62,5’ten %100’e çıkmıştır.
Kalite kontrol süreci işletmelerin ihracat yapmaları ve ürün hassasiyeti ile de doğru
orantılıdır. Örneğin Kırmızıbiberde yer alan afla toksin maddesi ve coğrafi işaretin
getirmiş olduğu zorunluluk. Küme sonrasında kümeye dâhil olan bütün işletmelerde
kalite kontrol sistemi kurulmuştur.
Çizelge 4.19. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Kalite Kontrolü (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Küme öncesi kalite kontrol Küme sonrası kalite kontrol Yapmıyor Yapıyor Yapmıyor Yapıyor
İzmir 0,0 100,0 0,0 100,0 Kahramanmaraş 0,0 100,0 0,0 100,0 Mersin 37,5 62,5 0,0 100,0 Toplam 12,5 87,5 0,0 100,0
Çizelge 4.20’de anket yapılan işletmelerin küme öncesi ve sonrası satış ve
pazarlama stratejisine ilişkin faaliyetleri verilmiştir. Tüm işletmelerin %87,5’i küme
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
162
öncesinde bir satış-pazarlama stratejisine sahipken bu oran küme sonrasında %100
olmuştur. Küme öncesinde Mersin’deki işletmelerin %37,5’i satış ve pazarlama
faaliyetinde bulunmuyorken, küme sonrasında bu konuda hazırladıkları yeni
stratejilerle eksikliklerini kapatmışlardır. Observatory of European SMEs (2002)’ye
göre, 2001 yılında 17 Avrupa ülkesinden 34 kümede yapılan ENSR Cluster Survey
Spring isimli çalışmada, 20 kümede küme sonrası satış ve pazarlama faaliyetlerinde
artışlar olduğu ortaya çıkmıştır.
Çizelge 4.20. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Satış ve
Pazarlama Stratejisi Durumu (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Küme öncesi satış ve pazarlama stratejisi
Küme sonrası satış ve pazarlama stratejisi
Yok Var Yok Var İzmir 0,0 100,0 0,0 100,0 Kahramanmaraş 0,0 100,0 0,0 100,0 Mersin 37,5 62,5 0,0 100,0 Toplam 12,5 87,5 0,0 100,0
Çizelge 4.21’de göre, küme öncesinde tanıtım çalışmaları yapanların oranı
%58,3 iken küme sonrası bu oran %100 olmuştur. İzmir’de yer alan işletmelerin
%62,5’i, Kahramanmaraş’tan %62,5’i, Mersin’den işletmelerin %50’sinde tanıtım ve
reklam yapmadıkları görülürken, küme sonrasında tüm işletmelerde tanıtım ve
reklam faaliyeti görülmüştür. Bunun nedeni küme olarak ortak yürütülen tanıtım
çalışmalarıdır. Ortak tanıtım ve reklam çalışmalarının maliyeti düşürdüğü ve daha
büyük bir kitleye ulaşıldığı ortaya çıkmıştır.
Çizelge 4.21. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Tanıtım Durumu
(%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Küme öncesi tanıtım Küme sonrası tanıtım Yapmıyor Yapıyor Yapmıyor Yapıyor
İzmir 62,5 37,5 0,0 100,0 Kahramanmaraş 62,5 37,5 0,0 100,0 Mersin 50,0 50,0 0,0 100,0 Toplam 41,7 58,3 0,0 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
163
Çizelge 4.22’de anket yapılan işletmelerin küme öncesi ve sonrası depolama
faaliyetleri verilmiştir. Küme öncesinde Kahramanmaraş’ta %12,5, Mersin’de %37,5
oranındaki işletmede depolama yokken, küme sonrasında Mersinli bütün işletmelerde
depolama işlemi olurken, Kahramanmaraş’tan %12,5 işletme depolama işlemini hala
gerçekleştirmemektedir. Mersinde ağırlık yaş sebze-meyve olduğu için genellikle
yüksek maliyetli soğuk hava depolarına ihtiyaç duyulmaktadır. Kahramanmaraş’tan
işletmeler ise depolama şartları çok uygun olmadığı takdirde biberin zamanla afla
toksin oranının yükseldiğini belirtmişlerdir. İzmir işletmelerinin tamamı kümeleme
öncesi ve sonrası depolama çalışmaları yapmaktadırlar. Kümelenme üyelerine daha
düşük maliyetle ortak depolama olanakları sağlamaktadır. Kaliforniya şarap
kümesinde üreticiler arasında ortak şarap eskitme depoları kullanılmaktadır.
Çizelge 4.22. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Depolama Durumu (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Küme öncesi depolama Küme sonrası depolama Yapmıyor Yapıyor Yapmıyor Yapıyor
İzmir 0,0 100,0 0,0 100,0 Kahramanmaraş 12,5 87,5 12,5 87,5 Mersin 37,5 62,5 0,0 100,0 Toplam 16,7 83,3 4,2 95,8
Çizelge 4.23’e göre, küme öncesinde İzmir’de işletmelerin tamamında satış
merkezleri bulunurken, Kahramanmaraş’taki % 12,5 oranındaki işletmede,
Mersin’den %50,0 işletmede satış merkezi bulunmaktayken; küme sonrası
Kahramanmaraş’ta %50,0 işletme, Mersin’de ise %62,5 oranındaki işletme de satış
merkezi bulunmaktadır. Küme öncesi ve sonrası İzmir işletmelerinin satış merkezi
bulunmaktadır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
164
Çizelge 4.23. Anket Yapılan İşletmelerin Küme Öncesi ve Sonrası Satış Merkezleri (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Küme öncesi satış merkezi Küme sonrası satış merkezi Yok Var Yok Var
İzmir 0,0 100,0 0,0 100,0 Kahramanmaraş 87,5 12,5 50,0 50,0 Mersin 50,0 50,0 37,5 62,5 Toplam 45,8 54,2 29,2 70,8
Çizelge 4.24’de Anket yapılan 24 işletmenin kümeye katılma sebepleri olarak
toplam %54,2’si satışlarını artırmak, %20,8’i ortak tedarik avantajı olarak
belirtmişlerdir. İzmir kümesi işletmelerinin %62,5’i, Kahramanmaraş kümesi
işletmelerinin %75’i, Mersin kümesi işletmelerinin %25’i satışlarını artırmak için,
ayrıca İzmir’den işletmelerin %12,5’i, Mersin’den işletmelerin %50’si kümenin
getireceği ortak tedarik avantajlarından faydalanmak için kümeye dahil olduklarını,
İzmir’den işletmelerin %25’i, Mersin’den işletmelerin %25’i yaratacağı istihdamın
ve sosyal getirilerin olması nedeniyle kümeye dahil oldukları belirtmişlerdir.
Kahramanmaraş’tan diğer seçeneğini söyleyen işletme ise küme içerisinde alınan
kararların toplam ürün ve hizmet kalitesini artıracağını düşünmektedir. Ağırlıklı
olarak işletmeler kümeye dahil olurken satışlarını ve karlılığı artırmak için dahil
olmaktadırlar.
Çizelge 4.24. Anket Yapılan İşletmelerin Kümeye Katılma Sebepleri (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Kümeye katılma sebepleri
Satışları artırmak
Ortak tedarik avantajı
İstihdam ve sosyal getiri
Diğer Toplam
İzmir 62,5 12,5 25,0 0,0 100,0 Kahramanmaraş 75,0 0,0 0,0 25,0 100,0 Mersin 25,0 50,0 25,0 0,0 100,0 Toplam 54,2 20,8 16,7 8,3 100,0
Çizelge 4.28’de “Kümenin sizi amacınıza ve istediğiniz hedeflere
ulaştıracağına, dolayısıyla kümenin başarılı olacağına inanıyor musunuz” sorusuna
genel olarak %75’i evet derken, %25’i hayır demiştir. İzmir işletmelerinin %100’ü,
Kahramanmaraş işletmelerinin %37,5’i, Mersin işletmelerinin %87,5’i evet demiştir.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
165
Burada oranların düşük ve yüksekliği elbette kümelerin geçmişi ile doğru orantılı
olup, Maraş biberi kümesi henüz yeni bir küme olması sebebiyle getireceği faydalar
zamanla ortaya çıkacaktır.
Çizelge 4.25. Anket Yapılan İşletmelerin Kümenin Başarısına Olan İnancı (%) İşletmenin bulunduğu şehir
Kümenin başarısına olan inancı Hayır Evet Toplam
İzmir 0,0 100,0 100,0 Kahramanmaraş 62,5 37,5 100,0 Mersin 12,5 87,5 100,0 Toplam 25,0 75,0 100,0
Çizelge 4.26’ya göre, ankete katılan işletmelerin çok büyük bir kısmı
kümenin en önemli getirisi olarak en başta ortak fuar olmak üzere, tanıtım ve
reklamlar, yurtdışı iş gezisi organizasyonları vb. faaliyetler seçeneğini
belirtmişlerdir. Ayrıca ortak tedarik de tüm işletmelerin ortak düşüncesi olarak yer
almaktadır.
Çizelge 4.26. Anket Yapılan İşletmelere Kümenin Sağladığı En Önemli Getiri (%)
Çizelge 4.27’ye göre, anket yapılan işletmelerin çoğunluğu kümelerin en
önemli sorunu olarak küme üyelerinin bilinçli olmamasını belirtmişlerdir (%41,7).
İzmir’den ve Mersin’den işletmelerin %50’si üyelerin bilinçli olmamasını,
Kahramanmaraş’tan %37,5’i ise küme yönetiminin yetersizliğini en önemli sorun
olarak görmüşlerdir. Bunun en önemli nedeni Kahramanmaraş kümesinin yeni
olmasıdır. Kümenin getireceği faydanın bilinmemesi, ortak faaliyetin az olması ve
İşletmenin bulunduğu şehir
Kümenin en önemli getirisi Toplam Ortak
tedarik Satışlarda
artış İhracata
başlamam Marka değeri Ortak fuar
İzmir 12,5 0,0 0,0 0,0 87,5 100,0 Kahramanmaraş 12,5 12,5 12,5 0,0 62,5 100,0
Mersin 12,5 0,0 0,0 12,5 62,5 100,0 Toplam 12,5 4,2 4,2 4,2 75,0 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
166
mali yetersizlikler ise diğer önemli sorunlardır.
Çizelge 4.27. Anket Yapılan İşletmelere Göre Kümenin En Önemli Sorunu (%)
Kümenin en önemli sorunu
Toplam Şehir Yönetim
yetersiz
Ortak faaliyet azlığı
Üyelerinin bilinçli
olmaması
Getireceği faydaların
bilinmemesi
Mali yetersizlik
İzmir 12,5 0,0 50,0 25,0 12,5 100,0 K.Maraş 37,5 12,5 25,0 12,5 12,5 100,0 Mersin 12,5 25,0 50,0 12,5 0,0 100,0 Toplam 20,8 12,5 41,7 16,7 8,3 100,0
Çizelge 4.28’de işletmelerin toplamda %50’si başta olmak üzere, İzmir’den
katılan işletmelerin %62,5’i, Mersin’den katılan işletmelerin %50’si ve
Kahramanmaraş’tan katılan işletmelerin ise %37,5’i piyasaya önceki yıllara göre
yeni ürün sürdüklerini belirtmişlerdir.
Çizelge 4.28. Anket Yapılan İşletmelerin Son İki Yılda Faaliyet Gösterdikleri Sektöre Sundukları Ürün Ya da Hizmet Durumu(%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Yeni ürün sunma durumu Sunmayan işletme Sunan işletme Toplam
İzmir 37,5 62,5 100,0 Kahramanmaraş 62,5 37,5 100,0 Mersin 50,0 50,0 100,0 Toplam 50,0 50,0 100,0
Çizelge 4.29’da anket yapılan işletmelerin son iki yılda faaliyet gösterdikleri
sektöre sundukları ürün ya da hizmet sayısı verilmiştir. İşletmeler son iki yılda
piyasaya sundukları ürün sayısı açısından İzmir’de 1-3 arası ürün sunanların oranı
%50, Mersin’de %50, Kahramanmaraş’ta ise %12,5’dir. 4-6 arasında ürün sayısında
Kahramanmaraş’tan iki işletme 4-6 arasında piyasaya yeni ürün sürdüğünü
belirtmiştir. Kahramanmaraş biber üreticileri aynı zamanda değişik baharatlar
çeşitleri de üreterek ürün çeşitliğini artırmışlardır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
167
Çizelge 4.29. Anket Yapılan İşletmelerin Son İki Yılda Faaliyet Gösterdikleri Sektöre Sundukları Ürün Ya da Hizmet Sayısı (%)
Çizelge 4.30’da anket yapılan işletmelerin son 2 yılda faaliyet gösterdikleri
sektöre sundukları ürün yada hizmetin geliştiricisinin neresi olduğu sorusuna verilen
yanıtlar verilmiştir. Genel olarak ankete katılan işletmeler önceki yıllara göre yeni
ürün ya da hizmetlerin geliştiricisi olarak %50’si kendi işletmesi içerisinde, %41,7’si
küme içerisinde, %8,3’ü küme dışından işletmelerin işbirliği ile hazırlandığını
belirtmişlerdir. İzmir’den işletmelerin %37,5’i, Kahramanmaraş’tan %62,5’i,
Mersin’den ise %50’si kendi bünyesinden geliştirdiklerini belirtmişlerdir. Diğer
taraftan, İzmir’den %62,5, Kahramanmaraş’tan %37,5, Mersin’den ise işletmelerin
%25’i küme içerisinde işletmelerin işbirliği ile ürünlerini geliştirmişlerdir. Sadece
Mersin’den %25 oranında işletme küme dışından ürünlerin geliştirilmesi için destek
almıştır.
Çizelge 4.30. Anket Yapılan İşletmelerin Son İki Yılda Faaliyet Gösterdikleri Sektöre Sundukları Ürün ya da Hizmetin Geliştiricisi (%)
Çizelge 4.31‘de anket yapılan işletmelerin sahip oldukları sertifikalar
verilmiştir. Ankete katılan işletmelerin %45,8’i TSE belgesine, %70,8’i HACCP,
%54,2’si ISO9001, %66,7’si ISO2200 ve %16,7’si ise ISO14000 belgesine sahiptir.
İzmir kümesinde yer alan işletmelerin hemen hepsi TSE, HACCP, ISO9001 ve
İşletmenin bulunduğu şehir
Yeni ürün sayısı Toplam 0 1-3 Adet 4-6 adet
İzmir 37,5 50,0 12,5 100,0 Kahramanmaraş 62,5 12,5 25,0 100,0 Mersin 50,0 50,0 0,0 100,0 Toplam 50,0 37,5 12,5 100,0
İşletmenin Bulunduğu Şehir
Urun geliştiricisi Toplam Kendi
işletmesinde Küme
içerisinde Küme dışı
İzmir 37,5 62,5 0,0 100,0 Kahramanmaraş 62,5 37,5 0,0 100,0 Mersin 50,0 25,0 25,0 100,0 Toplam 50,0 41,7 8,3 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
168
ISO14000 belgelerine sahipken, Mersin bu oranda İzmir’den sonra, Kahramanmaraş
ise en son sırada gelmektedir. İşletmelerin belgelendirme sayısının yeterli olması
aslında bu konuda var olan yasal zorunluluk ve tedarikçilerin özellikle yurtdışı
tedarikçilerin belgelendirme zorunluğu koymuş olmasından kaynaklanmaktadır.
Çizelge 4.31. Anket Yapılan İşletmelerin Sahip oldukları Sertifikalar (%)* İşletmenin bulunduğu şehir TSE CE HACCP ISO9001 ISO22000 ISO14000
İzmir 75,0 12,5 75,0 75,0 100,0 25,0 Kahramanmaraş 25,0 0,0 37,5 25,0 50,0 0,0 Mersin 37,5 0,0 100,0 62,5 50,0 25,0 Toplam 45,8 4,2 70,8 54,2 66,7 16,7 *İşletmeler birden çok seçenek işaretlemişlerdir
Çizelge 4.32’de anket yapılan işletmelerin son iki yılda yaptıkları broşür ve
ürün kataloğu dağıtım ve yenileme durumları verilmiştir. Anket yapılan
işletmelerden %75’i son iki yılda broşürlerini yenilerken, %25’i eski (var olan)
broşürlerini kullanmaktadır. İzmir kümesinin tamamı broşürlerini yenilerken,
Kahramanmaraş kümesi işletmelerinin %50’si, Mersin kümesi işletmelerinin ise
%75’i broşürlerini yenilemişlerdir.
Çizelge 4.32. İşletmelerin Son İki Yılda Broşür ve Ürün Kataloğu Dağıtım ve Yenileme Durumu (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Broşür ve ürün katalogu Toplam
Yenilenmedi Yenilendi İzmir 0,0 100,0 100,0 Kahramanmaraş 50,0 50,0 100,0 Mersin 25,0 75,0 100,0 Toplam 25,0 75,0 100,0
Çizelge 4.33’de anket yapılan işletmelerin son iki yılda fuarlara katılım
durumları verilmiştir. İşletmelerin neredeyse tamamı fuarlara katılmaktayken
(%95,8), Kahramanmaraş’tan işletmelerin %12,5’i fuarlara katılmamaktadır.
Fuarlara katılım oranının yüksek olması ortak katılım sağlanmasından
kaynaklanmaktadır.
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
169
Çizelge 4.33. İşletmelerin Son İki yılda Fuarlara Katılım Durumu (%) İşletmenin bulunduğu şehir
Fuarlara katılım Toplam Katılmayanlar Katılanlar
İzmir 0,0 100,0 100,0 Kahramanmaraş 12,5 87,5 100,0 Mersin 0,0 100,0 100,0 Toplam 4,2 95,8 100,0
Çizelge 4.34’de işletmelerin son 2 yılda tanıtım ve reklam faaliyetleri durumu
verilmiştir. İşletmelerin büyük kısmı reklam vermekteyken (%70,9’u), Mersin
işletmelerinin %50’si reklam verme gereksiniminde bulunmamaktadır. Burada yine
kümenin ortak reklam çalışmalarının büyük bir etkisi vardır.
Çizelge 4.34. İşletmelerin Son İki yılda Reklam Verme Durumu (%) İşletmenin bulunduğu şehir
Reklam Verme Durumu Toplam Vermeyenler Verenler
İzmir 0,0 100,0 100,0 Kahramanmaraş 12,5 87,5 100,0 Mersin 50,0 50,0 100,0 Toplam 20,8 70,9 100,0
Çizelge 4.35’de işletmelerin son iki yılda yurtdışı tanıtım ve reklam
faaliyetleri durumu verilmiştir İşletmelerin büyük bir kısmı yurtdışı firmalarla
görüşürken (%91,7), küçük bir kısmı görüşmemektedir. Kahramanmaraş’tan
işletmelerin %25’i yurtdışı firmalarla görüşme yapmadıklarını belirtmişlerdir.
Çizelge 4.35. İşletmelerin Son İki yılda Yurtdışı Firmalarla Görüşme Durumu (%) İşletmenin Bulunduğu Şehir
Yurtdışı firmalarla görüşme Toplam
Görüşmeyenler Görüşenler İzmir 0,0 100,0 100,0 Kahramanmaraş 25,0 75,0 100,0 Mersin 0,0 100,0 100,0 Toplam 8,3 91,7 100,0
Çizelge 4.36’da işletmelerin son iki yıldaki satışlarının durumu verilmiştir.
Anket yapılan işletmelerin %75’inin satışlarının arttığı görülmektedir.
Kahramanmaraş’taki işletmelerin %37,5’i satışlarının aynı olduğunu, %50’si ise
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
170
arttığını belirtmişlerdir. Satışlarının en fazla arttığını belirten küme İzmir (%87,5) ve
Mersin (%87,5) kümesi olmuştur. Küme üyelerinin satışlarının artış eğiliminde
olması kümelerin bir başarı göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Çizelge 4.36. İşletmelerin Son İki Yıldaki Satışlarının Durumu (%)
Çizelge 4.37’de işletmelerin son iki yıldaki müşteri memnuniyeti verilmiştir.
İşletmeler son iki yılda müşteri memnuniyetinin arttığını düşünmektedirler. Bunun
nedeni olarak kurumsal bir altyapının küme ile sağlam hale gelmesi ve kalite
standartlarının uygulanması düşünülebilir.
Çizelge 4.37. İşletmelerin Son İki Yıldaki Müşteri Memnuniyeti (%)
Çizelge 4.38’de anket yapılan işletmelerin son iki yıldaki ürün maliyeti
durumları verilmiştir. İşletmelerin çoğunluğu ürün maliyetlerinin arttığını
düşünmektedirler.
Çizelge 4.38. İşletmelerin Son 2 yıldaki Ürün Maliyeti (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yıldaki Satış Durumu Toplam
Azalıyor Aynı Artıyor İzmir 0,0 12,5 87,5 100,0 Kahramanmaraş 12,5 37,5 50,0 100,0 Mersin 0,0 12,5 87,5 100,0 Toplam 4,2 20,8 75,0 100,0
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yıldaki müşteri memnuniyeti Toplam
Azalıyor Aynı Artıyor İzmir 0,0 0,0 100,0 100,0 Kahramanmaraş 0,0 12,5 87,5 100,0 Mersin 0,0 12,5 87,5 100,0 Toplam 0,0 4,2 95,8 100,0
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yıldaki ürün maliyeti Toplam
Azalıyor Aynı Artıyor İzmir 0,0 12,5 87,5 100,0 Kahramanmaraş 0,0 12,5 87,5 100,0 Mersin 25,0 0,0 75,0 100,0 Toplam 8,3 8,3 83,3 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
171
Çizelge 4.39’da işletmelerin son iki yıldaki ürün çeşitliliği durumları
verilmiştir. Kahramanmaraş’taki bazı işletmeler hariç (%37,5), işletmeler genel
olarak ürün çeşitlerinin arttırdıklarını (%70,8) belirtmişlerdir.
Çizelge 4.39. İşletmelerin Son Yıldaki Ürün Çeşidi (%)
Çizelge 4.40’da işletmelerin son 2 yıldaki üretim miktarı durumu verilmiştir.
İşletmeler genel olarak üretim miktarının arttığını (%79,2) düşünmektedirler. Aynı
olduğu ve azaldığı yönündeki görüşler ise azdır.
Çizelge 4.40. İşletmelerin Son İki Yıldaki Üretim Miktarı (%)
Çizelge 4.41’de işletmelerin son 2 yıldaki müşteri sayısı durumu verilmiştir.
İşletmelerin %50’si müşteri sayısındaki artışın aynı olduğunu, diğer %50’si ise
arttığını belirtmiştir. Kahramanmaraş kümesi işletmelerinin %75’i aynı olduğunu
belirtmişlerdir. Genel olarak bakıldığında, küme üyesi işletmelerin müşteri sayısında
bir artış olduğu gözlemlenmektedir.
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yıldaki ürün çeşidi Toplam Azalıyor Aynı Artıyor
İzmir 0.0 25,0 75,0 100,0 Kahramanmaraş 0,0 62,5 37,5 100,0 Mersin 0,0 0,0 100,0 100,0 Toplam 0,0 29,2 70,8 100,0
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yıldaki üretim miktarı Toplam Azalıyor Aynı Artıyor
İzmir 0,0 12,5 87,5 100,0 Kahramanmaraş 12,5 37,5 50,0 100,0 Mersin 0,0 0,0 100,0 100,0 Toplam 4,2 16,7 79,2 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
172
Çizelge 4.41. İşletmelerin Son İki Yıldaki Müşteri Sayısı (%)
Çizelge 4.42’de işletmelerin son iki yıldaki ihracat miktarı durumu
verilmiştir. İşletmelerin %54,2’si genel olarak ihracat miktarlarının arttığını düşünse
de aynı miktarda olduğu yönünde görüş kuvvetlidir. İzmir’den işletmelerin %87,5’i
ihracat miktarlarının arttığını belirtmişlerdir. Bu oran Mersin için %75’dir. İhracatın
zamanla artışından kümenin dış ticaret konusunda yapmış olduğu çalışmaların etkisi
oldukça fazladır.
Çizelge 4.42. İşletmelerin Son İki Yıldaki İhracat Miktarı (%)
Çizelge 4.43’de işletmelerin son iki yıldaki ürün fiyatları durumu verilmiştir.
İşletmelerin %83’ü ürün fiyatlarının arttığını, %17’si aynı seviyede olduğunu
belirtmiştir. Çizelge 4.42’de aynı zamanda ürün maliyetlerinin de arttığını belirtmiş
olan işletmeler bu maliyet artışını fiyatlarına yansıttıkları söylenebilir.
Çizelge 4.43. İşletmelerin Son iki Yıldaki Ürün Fiyatları (%)
İşletmenin Bulunduğu Şehir
Son İki Yıldaki Müşteri Sayısı Toplam Azalıyor Aynı Artıyor
İzmir 0,0 37,5 62,5 100,0 Kahramanmaraş 0,0 75,0 25,0 100,0 Mersin 0,0 37,5 62,5 100,0 Toplam 0,0 50,0 50,0 100,0
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yıldaki ihracat miktarı Toplam Azalıyor Aynı Artıyor
İzmir 0,0 12,5 87,5 100,0 Kahramanmaraş 12,5 87,5 0,0 100,0 Mersin 0,0 25,0 75,0 100,0 Toplam 4,2 41,7 54,2 100,0
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yıldaki ürün fiyatları Toplam
Azalıyor Aynı Artıyor İzmir 0,0 0,0 100,0 100,0 Kahramanmaraş 0,0 25,0 75,0 100,0 Mersin 0,0 25,0 75,0 100,0 Toplam 0,0 17,0 83,0 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
173
Çizelge 4.44’de işletmelerin son iki yıldaki satış yaptıkları ülke sayısı durumu
verilmiştir. İşletmelerin çoğunluğu son iki yılda ihracat yaptıkları ülkelerin sayısında
artış olduğunu belirtmişlerdir (%83,7), aynı diyenlerin oranı %16,7’dir.
Çizelge 4.44. İşletmelerin Son İki Yılda Satış Yaptıkları Ülke Sayısı (%)
Çizelge 4.45’de işletmelerin son iki yıldaki kapasite kullanım oranları
verilmiştir. Ankete katılan işletmeler genel olarak kapasite kullanım oranlarının
arttığını düşünmektedirler (%70,8), kapasite kullanım oranları aynı diyenler %25’tir.
Çizelge 4.45. İşletmelerin Son İki Yıldaki Kapasite Kullanım Oranı (%)
Çizelge 4.46’da işletmelerin son 2 yılda rekabet gücü durumu verilmiştir.
İşletmelerin büyük kısmı (%54,2) rakiplerine göre rekabet güçlerinin arttığını
düşünmektedirler. Rekabet gücü artışı %87,5 ile Mersin’den işletmelerde daha fazla
görülmektedir. Kahramanmaraş’tan işletmelerin %62,5’i ise aynı seviyede olduğunu
belirtmişlerdir.
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yılda satış yapılan ülke sayısı Toplam Azalıyor Aynı Artıyor
İzmir 0,0 12,5 87,5 100,0 Kahramanmaraş 0,0 50,0 50,0 100,0 Mersin 0,0 12,5 87,5 100,0 Toplam 0,0 16,7 83,7 100,0
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yıldaki kapasite kullanımı Toplam Azalıyor Aynı Artıyor
İzmir 0,0 25,0 75,0 100,0 Kahramanmaraş 12,5 37,5 50,0 100,0 Mersin 0,0 12,5 87,5 100,0 Toplam 4,2 25,0 70,8 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
174
Çizelge 4.46. İşletmelerin Son İki Yılda Rekabet Gücü (%)
Çizelge 4.47’de işletmelerin son iki yıldaki kârlılık durumu verilmiştir.
İşletmeler son iki yıldaki karlılık seviyesi ile ilgili olarak %50’si aynı seviyede
olduğunu, %20,8’i azaldığını, %29,2’si ise arttığını belirtmişlerdir. İzmir’den
işletmelerin %62,5’i, Mersin’den işletmelerin %50’si, Kahramanmaraş’tan
işletmelerin ise %37,5’i karlılığın aynı seviyede olduğunu belirtmişlerdir.
Çizelge 4.47. İşletmelerin Son İki Yılda Kârlılığı (%)
Çizelge 4.48’de işletmelerin son iki yıldaki rakip sayısı durumu verilmiştir.
Ankete katılan işletmelerin çoğunluğu (%79,2) piyasadaki rakiplerinin sayısının
arttığını düşünmektedir. Mersin’den işletmelerin hepsi rakiplerinin sayısının arttığı
konusunda hem fikirlerdir.
Çizelge 4.48. İşletmelerin Son İki Yılda Rakip Sayısı (%)
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yıldaki rekabet gücü Toplam Azalıyor Aynı Artıyor
İzmir 0,0 37,5 62,5 100,0 Kahramanmaraş 25,0 62,5 12,5 100,0 Mersin 12,5 0,0 87,5 100,0 Toplam 12,5 33,3 54,2 100,0
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yıldaki kârlılık Toplam
Azalıyor Aynı Artıyor İzmir 25,0 62,5 12,5 100,0 Kahramanmaraş 37,5 37,5 25,0 100,0 Mersin 0,0 50,0 50,0 100,0 Toplam 20,8 50,0 29,2 100,0
İşletmenin bulunduğu şehir
Son iki yıldaki rakip sayısı Toplam
Azalıyor Aynı Artıyor İzmir 0,0 37,5 62,5 100,0 Kahramanmaraş 0,0 25,0 75,0 100,0 Mersin 0,0 0,0 100,0 100,0 Toplam 0,0 20,8 79,2 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
175
Çizelge 4.49’a göre, işletmelerin %54,2’si rakiplerinin yurtiçinde ve küme
dışında olduğunu, %29,2’si ise küme içinde yer aldığını belirtmiştir.
Kahramanmaraş’tan işletmelerin %75’i, Mersin’den işletmelerin %50’si rakiplerinin
yurtiçinde ve küme dışında olduğunu belirtmişlerdir.
Çizelge 4.49. İşletmelerin Rakiplerinin Yer Aldığı Bölge (%)
Çizelge 4.50’de işletmelerin rakiplerine göre makine ve teçhizat durumu
verilmiştir. İşletmeler genellikle (%62,5) rakiplerine göre makine ve teçhizatlarının
yeterli olduğunu düşünse de %37,5’lik kısım ise kısmen yeterli olduğunu belirtmiştir.
Makine ve teçhizat konusunda İzmir’den işletmeler %75’lik oranla kendilerini daha
yeterli gördüklerini belirtmişlerdir.
Çizelge 4.50. İşletmelerin Rakiplerine Göre Makine ve Teçhizat Durumu (%)
Çizelge 4.51’de işletmelerin rakiplerine göre işgücü durumu verilmiştir.
İşletmeler çoğunlukla rakiplerine göre ellerindeki mevcut işgücünün yeterli (%83,3)
olduğunu düşünmektedirler. Observatory of European SMEs (2002)’ye göre, 2001
yılında 17 Avrupa ülkesinden 34 kümede yapılan ENSR Cluster Survey Spring isimli
çalışmada 25 kümede küme sonrası çalışan sayısında artışlar olduğu, 5 kümede
çalışan sayısının aynı kaldığı 4 kümede ise çalışan sayısının azaldığı ortaya çıkmıştır.
İşletmenin bulunduğu şehir
Rakiplerin konumu Toplam
Küme içinde Küme dışı yurt içi
Küme dışı yurt dışı
İzmir 37,5 37,5 25,0 100,0 Kahramanmaraş 12,5 75,0 12,5 100,0 Mersin 37,5 50,0 12,5 100,0 Toplam 29,2 54,2 16,7 100,0
İşletmenin bulunduğu şehir
Rakiplere göre makine ve teçhizat konumunuz Toplam
Yetersiz Kısmen yeterli Yeterli İzmir 0,0 25,0 75,0 100,0 Kahramanmaraş 0,0 37,5 62,5 100,0 Mersin 0,0 50,0 50,0 100,0 Toplam 0,0 37,5 62,5 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
176
Kümelerin işgücünü ortak tedarik etmeleri işgücüne ulaşımı artırdığını da ortaya
koymuştur.
Çizelge 4.51. İşletmelerin Rakiplerine Göre İşgücü Durumu (%)
Çizelge 4.52’de işletmelerin rakiplerine göre teknolojik durumu verilmiştir.
%58,3 oranında teknolojilerinin yeterli olduğunu düşünen olsa da %29,2‘lik kısım
kısmen yeterli olduğunu düşünmektedir. İzmir kümesi işletmeleri teknoloji
konusunda rakiplerine göre kendilerini yeterli görmektedirler. Ancak Mersin’den
işletmeler teknoloji konusunda kısmen yeterli olduğunu belirtmektedirler (%62,5).
Kahramanmaraş işletmelerinin %25’i ise yetersiz olduklarını belirtmişlerdir.
Kümeler yeni teknolojilere erişimde küme dışındaki işletmelere göre daha
avantajlıdırlar. Diğer bir çalışmada ise, Norveç Denizcilik kümesi üyesi işletmelerin
denizcilikle uğraşan diğer işletmelere göre en son teknolojik donanıma sahip
oldukları saptanmıştır.
Çizelge 4.52. İşletmelerin Rakiplerine Göre Teknolojisi (%)
Çizelge 4.53’de işletmelerin rakiplerine göre Sınai Mülki Haklar durumu
verilmiştir. İşletmelerin %50’si sınai haklar konusunda kendini yeterli görürken,
%41,7’lik kesim ise kısmen yeterli olduğunu belirtmiştir. Bu konuda kendini en
yeterli gören küme üyeleri %87,5 ile İzmir’deki işletmelerdir. Sınai Mülkiyet Hakları
olarak çoğunluk Marka Tescil Belgesi üzerine olduğu izlenmiştir.
İşletmenin bulunduğu şehir
Rakiplere göre işgücü konumunuz Toplam
Yetersiz Kısmen yeterli Yeterli İzmir 0,0 12,5 87,5 100,0 Kahramanmaraş 0,0 37,5 62,5 100,0 Mersin 0,0 0,0 100,0 100,0 Toplam 0,0 16,7 83,3 100,0
İşletmenin bulunduğu şehir
Rakiplere göre teknoloji konumunuz Toplam
Yetersiz Kısmen yeterli Yeterli İzmir 0,0 0,0 100,0 100,0 Kahramanmaraş 25,0 25,0 50,0 100,0 Mersin 12,5 62,5 25,0 100,0 Toplam 12,5 29,2 58,3 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
177
Çizelge 4.53. İşletmelerin Rakiplerine Göre Sınai Mülki Haklar Durumu (%)
Çizelge 4.54’de işletmelerin yeni yatırım durumları verilmiştir. Ankete
katılan işletmelerin %70,8’i yeni yatırımlar yapmayı düşünmektedirler. Yatırım
yapmayı düşünenler arasında önemli bir payı Mersin kümesindeki işletmeler (%87,5)
almaktadır.
Çizelge 4.54. İşletmelerin Yeni Yatırım Durumları (%) Şehir Düşünmüyoruz Düşünüyoruz Toplam İzmir 37,5 62,5 100,0 Kahramanmaraş 37,5 62,5 100,0 Mersin 12,5 87,5 100,0 Toplam 29,2 70,8 100,0
4.11. Mersin Gıda-Tarım Kümesi, İzmir Organik Tarım Kümesi ve
Kahramanmaraş Biber Kümesi Swot Analizi
S: Strength (güçlü/üstün olduğu yönlerinin tespit edilmesidir.)
W: Weakness (güçsüz/zayıf olduğu yönlerin belirlenmesidir.)
O: Opportunity (sahip olduğu fırsatların ifade edilmesidir.)
T: Threat (karşı karşıya bulunduğu tehdit ve tehlikelerin saptanmasıdır.)
SWOT analizi için Mersin Gıda-Tarım Kümesi, İzmir Organik Tarım Kümesi
ve Kahramanmaraş Biber Kümesi üye anketleri dışında, küme yöneticileri ile birebir
yapılan görüşmeler, Meslek Kuruluşları, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Kamu
kurumları ile birebir yapılan görüşmelerden faydalanılmıştır.
İşletmenin bulunduğu şehir
Rakiplere göre Sınai Mülki Haklar konumu Toplam
Yetersiz Kısmen yeterli Yeterli İzmir 0,0 12,5 87,5 100,0 Kahramanmaraş 12,5 37,5 50,0 100,0 Mersin 12,5 75,0 12,5 100,0 Toplam 8,3 41,7 50,0 100,0
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
178
4.11.1. Mersin Gıda Tarım Kümesi
Güçlü/üstün olduğu yönleri
• Küme üyelerinin hemen hepsinin aynı iş kolunda olması
• Kümelerde çalışan iş gücünün kalifiye olması
• Küme yönetiminin farklı kurum ve kuruluşlardan oluşması
• Kümenin mali yeterliliği
• Küme üyelerinin birbirine güvenmesi
• Birlikte hareket etme duygusunun yüksek olması
Güçsüz/zayıf olduğu yönleri
• Küme üyelerinin kümenin getirileri üzerinde çok bilgi sahibi olmaması
• İşletmelerin ar-ge ve inovasyon kapasitelerinin düşüklüğü
• Gıda güvenliği ve izlenebilirliği konusunda yetersizlik
• Kümenin yeni olması sebebiyle organizasyon yapısının tam oturmaması
• Kümenin hukuki bir statüsünün bulunmaması
• Küme üyelerinin hepsini bir araya getirmede sorun yaşanması.
Sahip olduğu fırsatları
• Bölgesel konumu
• Paketleme ve ambalaj sektöründe güçlü oyuncuların varlığı
• Kaliteli ve bol doğal kaynaklar
• Uluslar arası piyasalara ulaşmada liman ve gelişmiş lojistik avantajı (kara,
deniz, hava)
• Deneyimli personel ihtiyacını rahatlıkla sağlayabilmesi
• İklimi
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
179
Karşı karşıya bulunduğu tehdit ve tehlikeler
• İşgücü üzerindeki vergi yükünün fazlalığı
• Teşvik sisteminin yetersizliği
• Kümelere halen ülkemizde mali destekler ve hukuksal altyapılar
oluşturulmaması
4.11.2. İzmir Organik Gıda Kümesi
Güçlü/üstün olduğu yönleri
• Küme üyelerinin ortak hareket etmesi ve çoğunluğun kararlarına
uyulması
• Küme yönetiminde üniversite, özel sektör, kamu ve STK’ların yer alması
• Küme üyelerinin girişimcilik ruhuna sahip olması
• Birbirleri arasında güven
• Küme üyelerinin çoğunluğunun organik gıda üzerine tecrübeli olması
• Küme faaliyetlerinin Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) çatısı
altında yürütülmesi
• Kümenin iyi bir organizasyon yapısına sahip olması
Güçsüz/zayıf olduğu yönleri
• Küme içerisinde yer alan işletme sayısının fazlalığı
• Ar-Ge ve yenilikçilik kültürünün yetersizliği: KOBİ’lerin Ar-Ge ve
yenilikçilik yaklaşım ve kavramlarının farkındalıkları konusundaki genel
yetersizlikleri
• KOBİ’lerin işbirliği kültürü konusundaki eksiklikleri: Aynı sektörlerde
faaliyet gösteren birçok KOBİ, üretim veya pazarlama
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
180
yaklaşımları/stratejileri ile değil, sadece fiyat ile rekabet etmekte, bu
durumda etkin işbirliği imkânını azaltmaktadır
• Kalifiye işgücünün dışarı doğru göçü: İzmir’de bulunan KOBİ’lerin
büyük çoğunluğu aile şirketidir. Yeni kuşak aile üyeleri daha iyi bir
kariyer ve yüksek ücret fırsatı vaat ettiği için İstanbul’a ve diğer ülkelere
göç etmektedir
• KOBİ’lerin yeterli sayıda orta-düzey yönetici ve teknik elemana sahip
olmaması: İzmir’de bulunan KOBİ’lerin büyük çoğunluğundaki
finansman, pazarlama, satış ve ürün geliştirme alanlarında çalışacak orta-
düzey yönetici sayısı ile üretim sürecinden sorumlu olacak teknik
personelin sayısının yetersizliği söz konusudur
• Zaman zaman ortak kararlarda sorun
• Kümeye ait bir laboratuvarın eksikliği
Sahip olduğu fırsatları
• Sertifikasyon kuruluşlarının yakınlığı
• Kalifiye işgücü ve düşük işgücü maliyeti: Avrupa Birliği’ndeki işgücü
maliyetleri ile kıyaslandığında yeterli eğitim almış, yetenekli ve düşük
maliyetli işgücü
• Kişi başına düşen gelir: Türkiye ortalamasından daha yüksek olan kişi
başına düşen gelir, yüksek miktarda harcama yaratma kapasitesine
sahiptir
• Hatırı sayılır gıda işleme sanayisi: İzmir, sahip olduğu gıda işleme sektörü
(30’dan fazlası organik üretimine yoğunlaşmış 900’ün üzerindeki gıda
işleme tesisi) ile Türk tarımı için başlıca tarımsal üretim ve aktarma
merkezidir
• Eğitim merkezleri ve üniversiteler; İzmir ev sahipliği yaptığı 6 üniversite
(çok yakında açılacak olan yeni bir üniversite ile birlikte yedi üniversite)
ve 40 civarında mesleki eğitim okulu ile bölgeye yalnızca eğitim ve
mesleki bilgi değil, aynı zamanda Ar-Ge imkânları da sunmaktadır
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
181
• Organize sanayi bölgeleri ve serbest bölgeler: İzmir 10 adet organize
sanayi bölgesine ve 2 adet serbest bölgeye (Ege Serbest Bölgesi ve
Menemen Serbest Bölgesi) ev sahipliği yapmaktadır
• Uluslararası pazarlara kolay ulaşım imkânı
• Organik tarım için bölgenin iklim şartlarının uygunluğu
• Avrupa Birliğindeki diğer küme organizasyonlarına üyeliğinin olması ve
aktif olarak çalışmaların takip edilmesi
Karşı karşıya bulunduğu tehdit ve tehlikeleri
• İş Destekleme Örgütleri arasındaki koordinasyon eksikliği: İzmir’de
kurulu olan iş destekleme örgütleri, şehirde bulunan diğer iş destekleme
örgütlerinin faaliyetleri, fonksiyonları ve rollerine aldırmaksızın,
birbirlerinden bağımsız hareket etme eğilimindedir
• Fiziksel altyapı konusunda yatırım yetersizliği: Her ne kadar şehirde
mükemmel bir liman ve lojistik tesisler bulunsa da, bölgenin demiryolu
ve karayolu ağı ile ilgili bir dizi engel bulunmaktadır
• Ülkemizde kümelerin hukuki bir altyapısının bulunmaması
• Düşük yetenekli işgücünün bölgeye doğru göçü: Türkiye’nin az gelişmiş
diğer bölgelerinden, İzmir’e doğru işçi göçü yaşanmaktadır. Genel olarak,
bu işgücü İzmir sanayisinin gerektirdiği eğitim ve yetenek seviyesinin
altındadır
• Kamuoyunda kümeler hakkında yeterince bilinç oluşmamış olması
• Kümelenme İle ilgili bir devlet politikasının bulunmaması
4.11.3. Kahramanmaraş Biber Kümesi
Güçlü/üstün olduğu yönleri
• Küme Altyapısının Biber Tanıtım Grubuna bağlı olarak devam etmesi
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
182
• Dernek statüsünde olması
• Üye sayısının az olması sebebiyle karar alma mekanizmasının hızlılığı
• Kümenin yeni olması nedeniyle dışarıdan gelecek yeniliklere açık olması
• Maraş Biberi Coğrafi işaretinin olması ve bunun küme tarafından
kullanılması
• Üretimde yılların verdiği tecrübe
• Dünyanın en kaliteli ve aranan kırmızı biberi olma özelliği
Güçsüz/zayıf olduğu yönleri
• Küme yönetiminin çalışmalarına tam olarak başlamamış olması
• Firmaların kurumsal kapasitelerinin zayıf olması
• Üretim teknolojilerinin eski olması
• Biberin işlemesinden elde edilecek ürün çeşitliliğinin olmaması/çok az
olması (sos, salça vb.)
• Tarımdan mamul ürüne kadar olan bütün üretim süreçlerinde kalifiye
personel yetersizliği
• Tarımsal üreticilerle işleyiciler arasında sözleşmeli tarımın
yapılmaması/çok az yapılması
• Bazı küme üyelerinin ve kümeye katılacak diğer işletmelerin, kümenin
getireceği fayda konusundan çok fazla bilinçli olmaması
• Coğrafi işaretin sağladığı faydanın yeterince bilinmemesi
• Kümenin yeni ve tecrübesiz olması
• Kümeye ait bir laboratuvarın olmaması
• Dış ticaret konusunda yetersizlik
• İnovasyon ve Ar-Ge çalışmalarının yetersiz olması hatta hiç olmaması
Sahip olduğu fırsatları
• IPA (AB Katılım Öncesi Mali Yardımlar) kapsamında fonlanıyor olması
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
183
• Kümenin dolayısıyla üyelerin teşvik bölgesinde yer alması
• Bölgenin iklim şartları ve toprak yapısının biber üretimine olumlu katkısı
• Türkiye biber üretiminin çoğunluğunun bu bölgede yapılıyor olması
Karşı karşıya bulunduğu tehdit ve tehlikeleri
• İstihdam üzerindeki vergi yükünün fazla olması
• Biberdeki afla toksin sorunu
• Merdiven altı işletmelerin kalitesiz ürünlerle Maraş Biberine olan güveni
azaltması
• Sektöre yönelik devlet teşvikleri ve desteklerinin yetersiz olması
• Tarımın yetersizliği nedeniyle yıllık üretim kapasitelerinin neredeyse %50
civarında kullanılabilmesi (sezonluk)
4.BULGULAR VE TARTIŞMA Sadık GÖZEK
184
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
185
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
5.1. Sonuçlar
Küme geliştirme çalışmalarında politika ve uygulama araçlarının doğru
seçilmesi ve bölgeye uygun şekilde kullanılmaları çalışmaların başarı sağlamasında
önem arz eder. Küme geliştirme çalışmalarının başarısını gözlemleyebilmek kümenin
gelişimi açısından önem taşımaktadır. Kümelenme, Kümelenme Politikaları, Örnek
Kümelenme Modelleri ve Kırsal ve Tarımsal Kalkınmada Uygulanabilirliği hakkında
araştırmalar içeren çalışmadan elde edilen sonuçlar aşağıda özetlenmiştir.
Çalışmada ilk olarak, kümelenmenin literatürdeki yeri, bölgesel gelişme
yaklaşımlarındaki değişim süreci ve bu sürece paralel olarak kümelenme kavramının
gelişimi incelenmiştir. Genel anlamda kümelenme, bir nihai ürünün, malın veya
hizmetin, üretilmesi aşamasında, bu ürüne katma değer katan üretim zinciri ile bağlı;
işletmeler (mal veya hizmet üreticileri, tedarikçiler, dağıtım kanalları vb.), bilgi
üreten kurumlar (üniversiteler, araştırma kurumları, vb.), destekleyici kurumlar
(acenteler, danışmanlık hizmetleri, bankalar, sigorta şirketleri, vb.) ve müşteriler
tarafından oluşturulmuş ağ olarak tanımlanabilir.
Çalışmada, kümelerin yapısı, oluşumu ve yaşam evreleri incelenmiş olup,
kümelerin sanayi sitesi, çoklu şirket yapıları vb. sistemlerden olan farkı ortaya
konmuştur. Ayrıca küme oluşumları ile ilgili bilgiler verilmiş olup, genel olarak
belirli bir altyapısı olan işletmeler topluluğunun, yığınların veya platform gibi
grupların daha başarılı olmasını sağlamak amacıyla sıfırdan küme yaratmak yerine
aktif, iyi bir iş çevresine sahip, rekabet gücü yüksek veya potansiyeli olan mevcut
güçlü, iş gruplarının veya yığılmaların üzerine yoğunlaşmanın kümeleri daha başarılı
kılacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Kümelerde işbirliğinin önemi ile ilgili olarak işletmelerin, yerel yönetimlerin,
kamu otoritelerinin, özel kuruluşların, araştırma kurumlarının, sivil toplum
kuruluşlarının ve toplumun diğer ilgili kesimlerinde yer alan oyuncuların bir araya
gelmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kümelerde rekabetin önemi başarının
anahtarı olarak değerlendirilmiş ve bu süreçte, rekabetçi gücü yüksek sektör ve/veya
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
186
sektörlerin seçilip, eksik oyuncularının tamamlanıp kümenin faaliyette bulunmasının
uygun olacağı ortaya konmuştur. Ayrıca Porter’ın Elmas modeli değerlendirilmiş
olup, Porter, kümelerdeki ekonomik aktivitelerin yoğunlaşmasını, firmaların rekabet
edebilmek için yeni ve daha iyi yöntemler bulmaya çalışmalarına ve yenilikçiliği
piyasaya daha hızlı getirebilmelerine bağlı olarak açıklamıştır.
Kümelenmenin işletmelere sağladığı avantajlar detaylı bir şekilde
incelenerek, özellikle tedarikçilere, işçiye, tamamlayıcılara, bilgiye ve birçok kurum
ve kuruluşların hizmetlerine ulaşmada büyük bir araç olduğu sonucuna varılmıştır.
Kümelenme politikalarının kümelerin başarısı ve sürdürülebilirliği açısından
önemine dikkat çekilmiş olup, özellikle Avrupa Birliğinde birlik ve ülkeler bazında
yürütülen politikalar incelenmiş olup burada yer alan iyi örneklerin uygulanmasının
gerekliliği ortaya çıkmıştır. Ayrıca, kümelenme politikasının bilim ve teknoloji, Ar-
Ge ve yenilikçilik politikaları, girişimcilik politikaları, sanayi politikası,
bölgesel/kırsal kalkınma politikaları ve tarım politikaları ile birlikte
değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca politika oluşturmaya da
katkı sağlayacak küme geliştirme stratejileri üzerinde durulmuş ve konuya ilişkin
öneriler “Türkiye’de Kümelenme Politikalarına Katkı Sağlayacak Öneriler”
bölümünde verilmiştir.
Dünyada ve Türkiye’de bazı kümelenme modellerinin organizasyon yapıları,
üye sayıları, amaçları, faaliyetleri detaylı bir şekilde incelenmiş olup, küme modeli
oluşturmada fayda sağlayacak öneriler ve kurulacak kümelere sürdürülebilirlik
açısından fikir verecek öneriler “Kümelerin Başarılı ve Sürdürülebilir Olması İçin
Öneriler” bölümünde verilmiştir.
Özellikle Türkiye’de ve Avrupa’da kümelenme yönünde verilen desteklere ve
kümelenme uygulamalarına yer verilerek genel bir değerlendirme yapılmıştır.
Avrupa’da kırsal kalkınmada bir araç olarak kümelenmenin kullanılması sonucunda
oluşan kırsal turizm ve kırsal sanayi kümeleri örnekleri verilmiş ve kümelerin kırsal
kalkınmaya rahatlıkla uygulanabilir olduğu sonucuna varılmıştır. Özellikle kırsal
sanayi ve kırsal turizm içerisinde entegrasyonun sağlanması ve örgütlenmelerin daha
aktif hale gelmesi açısından kümelenmenin oldukça önemli olduğu sonucu ortaya
konmuştur. Kümelenme çalışmalarına yönelik ülkemizde net olarak kurumların
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
187
koordinasyonu kapsamında destekler sağlanmamakla birlikte konunun önemine
hâkim bazı kurumlar tarafından destekler çıkarılmış olup destekleme kapsamının
sınırlı olduğu sonucuna varılmıştır.
Kırsal kalkınma politikalarına bağlı olarak kırsal alanlarda yeni destekler ve
faaliyetlerin ortaya çıktığı, fakat bu kapsamda özellikle örgütlenme, kırsalda sektör
çeşitliliğinin az olması, altyapı problemleri gibi bazı temel sorunların olduğu
bunların giderilebilmesinde kümelenmenin bir alternatif olduğu sonucuna varılmıştır.
Mersin Gıda-Tarım Kümesi, İzmir Organik Tarım Kümesi ve
Kahramanmaraş Biber Kümesi yönetimi, proje sorumluları, temsilcileri, STK’lar,
Meslek kuruluşları ve bazı üyeleri ile yüz yüze görüşülerek SWOT analizi
yapılmıştır. Bunun sonucu; genel olarak küme üyelerinin, ortak hareket etme ve
karşılıklı güven duygusunda olduğu ve aynı sektörde olmanın birbirlerini anlama
açısından güçlü bir yan olduğu, ancak işletmeleri bir araya getirmenin zorluğunun ve
bazı laboratuvar ve teknoloji gibi eksikliklerinin zayıf bir yan olduğu belirtilmiştir.
Bölgesel konum ve iklimin ortak olarak kümelerde fırsat olarak görüldüğü,
kümelerin hukuki bir altyapısının tam olarak olmaması ve kümelenme üzerine devlet
destekleri ve politikalarının olmamasının tehdit olarak görüldüğü ortaya çıkmıştır.
Mersin Gıda-Tarım Kümesi, İzmir Organik Tarım Kümesi ve
Kahramanmaraş Biber Kümesi üyesi 24 işletme ile yapılan anket çalışmaları
değerlendirilerek başlıca sonuçlar aşağıda verilmiştir. Buna göre;
• Kümelerin yasal olarak tanımlanmış bir hukuki altyapısı olmaması
sebebiyle, platform, dernek ve vakıf çatısı altında kümeler faaliyetlerini
sürdürmektedir.
• Anket yapılan işletmelerin çoğunluğunun 10-49 arası çalışan sayısı ile
küçük işletme statüsü içerisinde olduğu saptanmıştır.
• Kümelerde yer alan ve anket yapılan işletmelerin yaklaşık %84’ünün
uluslararası piyasalarda yer aldığı ve ihracat yaptığı, ihracat rakamlarının
da yıldan yıla artış gösterdiği sonucu çıkmıştır.
• Anket yapılan işletmelerin son 5 yıllık ciro artışlarında büyük dalgalanma
görünmemekle birlikte artış olduğu ortaya çıkmıştır.
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
188
• İşletmelerin küme öncesi %58’i tanıtım çalışmaları yaparken, küme
sonrasında hepsinin tanıtım çalışmalarında bulunduğu ortaya çıkmıştır.
Burada elbette ortak tanıtım faaliyetlerinin etkisi oldukça büyüktür,
broşür katalog ve reklam verme gibi tanıtım faaliyetlerinde büyük
oranlarda artışlar olduğu ortaya çıkmıştır.
• Anket yapılan işletmelerin yarısından fazlası kümeye katılma sebebi
olarak satışlarını artırmayı belirtmişlerdir.
• İşletmelerin %75’i dâhil olduğu kümenin başarısına inandığını
belirtmiştir.
• Anket yapılan işletmelerin %75’i kümenin sağladığı en önemli getiri
olarak ortak fuar ve ortak tedarik faaliyetlerini belirtmiştir, yaklaşık
%96’sı fuarlara katılım sağladıklarını ve %92’si yurtdışı firmalarla
görüşme yaptıklarını belirtmişlerdir.
• %41’i bağlı bulunduğu kümede en önemli sorun olarak küme üyelerinin
küme çalışmaları konusunda bilinçli olmadıklarını belirtmişlerdir.
• Anket yapılan küme üyelerinin %75’inin satışlarının artış gösterdiği ve
%96’sında müşteri memnuniyetinin arttığı sonucu çıkmıştır.
• Anket yapılan işletmelerin üretim miktarlarının ve kapasite kullanım
oranlarının da arttığı sonucuna varılmıştır.
• Anket yapılan işletmelerin rakiplerinin çoğunlukla küme dışında yurtiçi
işletmeler olduğu ortaya çıkmıştır.
• İşletmelerin rakiplerine göre işgücü, teknoloji ve sınai mülkiyet hakları
konusunda yeterli oldukları ve yaklaşık %71’inin yeni yatırım yapmayı
düşündükleri sonucuna varılmıştır.
Yapılan çalışmalara göre işletmelerin küme içerisinde yer almasının
işletmenin büyümesi, satışlarının artması, ihracatın artması, ürün kalitesinin artması,
yeni yatırım yapmayı düşünmeleri vb. konularda kendisine avantajlar sağladığı
ortaya çıkmaktadır. Bu sonuçlardan hareketle kırsalda yer alan kırsal sanayi ve kırsal
turizm işletmelerinin gelişmesi ve yeni işletmeler ortaya çıkması açısından
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
189
kümelenme çalışmalarının ülkemizde farklı bölgeler için değerlendirilmesi hem o
bölgeler için hem de ülke ekonomisi için yararlı olacaktır.
5.2. Öneriler
5.2.1. Türkiye’de Kümelenme Politikalarına Katkı Sağlayacak Öneriler
Kümelenme kavramının çok büyük bir geçmişe sahip olmaması, bununla
ilgili oturmuş çok fazla politikanın da olmadığını göstermektedir. Avrupa’da birçok
ülkede bile deneme yanılma yöntemine göre daha uygun bir politika belirlemeye
yönelik çalışmaların devam ettiği görülmektedir. Ülkemizde AB ve diğer kurumların
desteği ve çalışmaları doğrultusunda bazı kümelenme çalışmaları yapılmıştır, ancak
Devlet politikası olarak kümelenme politikası adında herhangi bir çalışma
bulunmamaktadır.
Kümelenmelerin gelişimi ve ilerlemesi için, içsel ve dışsal bağlantılar
kombinasyonu gereklidir. Burada içsel ve dışsal, bölge içi-bölge dışı hatta yurtiçi-
yurtdışı olarak da düşünülmelidir. Bu nedenle, kümelenmeleri, politika hedefleri
olarak, bölgesel ya da ulusal idari sınırlar içine hapsetmek için herhangi bir neden
bulunmamaktadır. Avrupa Birliği ülkeleri genelinde uygulanmakta olan kümelenme
politikalarının analizi, bu politikaların sınır ötesi ve hatta Avrupa boyutunun henüz
emekleme döneminde olduğunu göstermektedir.
Ülkemizde tam bir kümelenme politikası bulunmamakla birlikte kümelerin
herhangi bir hukuki statüsü de bulunmamaktadır. Çoğu küme faaliyetlerini dernek,
vakıf, platform gibi yapılar aracılığıyla yürütmektedirler. Kümelerin daha rahat ve
daha sürdürülebilir olması için yasal altyapılarının hazırlanarak hukuki bir statü
kazanması gerekmektedir.
Kümelerin yaşam döngüsünü, kümelenme politikalarının yaşam döngüsü ile
uyumlu hale getirmek gerekmektedir. Kısa vadeli kümelenme politikaları kümelerin
ömründen daha kısa süreli olursa politikanın bir etkisi kalmamaktadır. Politikaların
ve politika önlemlerinin sürdürülebilirliği sanayinin kümelenme politikalarına
sağlam bir bağlılık sağlanması bazı çerçeve koşullarının belirli bir süre için
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
190
istikrarının korumasını gerektirir. Kümelenme destekleme programı tek bir faaliyet
içermemeli, çeşitli faaliyetlerden oluşmalı ve izlenmesi de çok iyi bir şekilde
yapılmalıdır.
Kümelerin yaşam döngülerine göre politika öncelikleri belirlenmelidir,
Başlangıç aşaması, gelişen kümeler ve olgun kümeler olmak üzere kümeler
sınıflandırılmalıdır. Her dönem için farklı politikalar belirlenerek, yeni başlayan
kümeye farklı, gelişen ve altyapısı oluşmuş kümeye farklı, olgun
uluslararasılaştırılma ihtiyacı olan kümeye farklı olmak üzere her evredeki kümeye
farklı destekleme modelleri belirlenmelidir.
Kümelenme doğası gereği bölgesel bir yapılanmadır. Bu nedenle merkezi
kümelenme politikalarının gerçek ihtiyaçlara tam olarak cevap veremeyeceği
aşikârdır. Yapılması gereken bölgelerin rekabetçilik düzeylerinin tespit edilmesi ve
kümelenme potansiyellerinin ve/veya var olan kümelenmelerin analizine dayalı
bölgesel kümelenme politikalarının geliştirilmesidir. Bu kapsamda Bölge Kalkınma
Ajanslarının faaliyetleri arasında yer alan kümelenmeye verilen desteklerin aktif bir
şekilde kullandırılması gerekmektedir.
Kırsal kalkınma için de önemli bir araç olan kümelenme IPARD kapsamında
TKDK tarafından desteklenmeli başta kırsal sanayi ve kırsal turizm ayaklarında
destekleme politikaları kümelenme ile ilişkilendirilmelidir. Özellikle Avrupa’da
örnekleri yaygın olan çalışmanın içerisinde örnek olarak da verilen kırsal sanayi ve
kırsal turizm kümeleri uygulamaları araştırılmalı ve iyi örnekler ülkemiz için de
uygulanmalıdır.
Kırsal alanlarda kümelenme faaliyetlerinin uygulanabilir olduğu Avrupa’da
kanıtlanmış olsa da ülkemizde pek fazla örneği olmadığından hala çaba istemektedir.
Ancak İzmir ve Mersin gibi kümeler içerisinde resmen olmasa da kırsal üreticiler
dolaylı olarak yer almaktadır. Kırsal alanlarda kırsal sanayi altında kırsal üretici
kümeleri kurulmalıdır. Kırsal üretici kümelerinde, faaliyetlerin birlikler altında
yapılması ve nihai müşteriye kadar çok fazla aracı bulunmaması, ürün kalitelerinin
belirli bir standartta olması, gerektiğinde daha fazla katma değer sağlamak açısından
ortak işleme tesislerinin olması gerekliliktir.
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
191
Kırsal kalkınma açısından uygulanabilir diğer başlık kırsal turizm
kümelenmeleridir. Çalışmada bahsedilen Polonya örneğinde olduğu gibi ve "armut
ağacının altında tatil" sloganı ile yürütülen kümelenme faaliyeti benzer şekilde
uygun alanlarda (köy, yayla, jeotermal vb.) yapılabilir. Küme içerisine spor
aktiviteleri, konaklama, yiyecek-içecek sunumları, ulaşım ve gezi alternatifleri,
hediyelik eşya, yöresel ürünler gibi mümkün olduğunca fazla oyuncu dâhil edilerek
uygulanmalıdır. Kaliforniya şarap kümesinde olduğu gibi, bazen kırsal sanayi
kümeleri ardından kırsal turizm kümelerini oluşturabiliyorlar, şarap imalathaneleri
gezi düzenlenen turistik alanlara dönüştürülebiliyor. Bu nedenle yenilikçi farklı
fikirler küme içerisinde yer almalıdır.
Kümelenme çalışmalarını teşvik edici AB’de yapılan örnekler gibi yarışmalar
veya ihaleler şeklinde uzun vadeli destekleme politikaları hazırlanmalıdır. AB’de
işbirliği kültürü tüm politikalar ve özellikle rekabetçilik ve inovasyona dayalı
stratejiler içerisinde büyük önem taşımaktadır. İşbirliği prensibi, fonların dağıtımında
ve daha önemlisi finansman kaynaklarının oluşturulması aşamasında sistemin en
temel dayanağı olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de tüm kamu ve özel sektör
kurum ve işletmeleri arasında, destekleyen kurumlar, yerel yönetimler, üniversiteler,
araştırma merkezleri ve sivil toplum bağlamında işbirliği ve bilgi akışının
geliştirilmesi, sürdürülebilir ve küresel rekabet gücüne sahip kümelenmelerin
oluşturulmasında büyük fayda sağlayacaktır. Bir kümelenme politikası, kümelerin
ihtiyaç duyacağı değişik şekilde, duruma özel uyarlanmış desteği sağlayabilmek için
çok çeşitli kurumsal aktörü de kapsamalıdır. Gerektiğinde birçok kurum kümeye
destek sağlayabilmelidir. DPT tarafından hazırlanan Kalkınma Planlarında
kümelenme politikaları yer almalı ve kümelenme konusunda kurumların görevleri iyi
bir şekilde tanımlanmalıdır.
Kümelenmelerin uzun vadede ayakta kalmalarını sağlayacak stratejik
destekleme politikalarından vazgeçilmeksizin, kümelerin kendi kendilerini finanse
edecek düzeyde finansmana sahip olmalarına olanak sağlayacak modeller ortaya
konulmalı ve bunlar profesyonel anlamda izlenmelidir. Elbette AB aday üyelik
sürecinin belki de en cazip yanı sağladığı mali yardım paketleri ve fon olanaklarıdır.
Ancak unutulmaması gereken husus, kümelenmelerin ulusal fon kaynaklarına ve
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
192
özellikle kırsal/bölgesel kalkınma stratejileri kapsamında hayata geçirilecek olan
bölgesel rekabetçilik analizlerine dayalı finansman paketlerine duyulan ihtiyacın AB
fonları ile karşılanmasının mümkün olamayacağıdır. AB’nin bütçe kavramlarından
biri olan ulusal katkılı finansman olanakları, Türkiye’de IPA olarak ifade edilen tam
üyelik öncesi yardım enstrümanlarında kullanılmaktadır. Hedeflenen her bölge ve
kümelenme ihtiyacına yönelik özel fon paketlerinin oluşturulması ve bu fonların
eşitlikçi, adil ve şeffaf bir şekilde bölgeye dağıtılarak, AB üye ülkelerinin uyguladığı
kümelenme stratejilerine benzer bir şekilde uyarlanmasıdır. Bu noktada AB’nin en
iyi deneyimler ve başarı hikâyeleri sağlam bir başlangıç noktası sunacaktır (Kuyucu,
2009).
Bir kümelenme politikasının başarılı bir şekilde uygulanması, karar
vericilerin ve paydaşların kümelenme ve yenilik süreçlerini çok iyi bir biçimde
anlamalarına bağlıdır. Bu nedenle karar vericilerin kümelenme konusunda yeterince
bilinçli olması, kümelerin sağlayacağı faydaların getirileri hakkında dolu olması
gerekir. Karar vericiler, Türkiye’de ve Dünya’da yer alan kümelenme modelleri,
desteklenme süreçleri, kümelerin göstergeleri hakkında yeterince bilgiye sahip
olmalılar.
Porter’ın geliştirdiği Elmas Modelinde yer alan rekabet gücünün unsurları
incelendiğinde, bölgesel rekabet gücünün artırılması için kamu desteğinin önemi net
bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Devletin sağladığı hizmetler ve yaptığı mevzuat
düzenlemeleri genel iş ortamını şekillendirmektedir. Genel iş ortamındaki
değişiklikler ise Elmas Modelinde yer alan rekabet gücünün temel unsurlarını
doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir. Kümelerin gelişmesi ve rekabet
gücünün artırılması için devletin uyguladığı farklı politikalar arasında uyum
sağlanmalıdır.
Kümelenme yaklaşımı bölgesel ve kırsal kalkınma, tarım, sanayi, bilim ve
teknoloji politikalarının kesişim kümesinde bulunmaktadır. Ancak bu politikaların
sınırları net değildir. Bu yüzden, politikalar arası uyumu sağlamak için farklı
kurumlar tarafından sağlanan desteklerin küme oluşumları etrafında birbirini
tamamlaması gereklidir. Bu durumda kümelenme, yeni bir politika olarak değil
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
193
mevcut ekonomik gelişme politikalarının bir tamamlayıcısı olarak
değerlendirilmelidir.
Çalışmada yer alan ülke örneklerinde politikalar arası uyumun sağlanması
için farklı kurumlar kümelenme programlarının uygulama sürecine dâhil edilmiştir.
Programların yönetimine bakıldığında ise, merkezi kamu kurumları; uygulanan
programların sahibi, bütçenin sahibi ve proje seçimini yapan birim olmuşlardır.
Merkezden yürütülen bu uygulamalarda, yerel birimlerin rolü, kümeleri yerinde
desteklemek ve uzun vadede sürdürülebilirliklerini sağlamak olmuştur. Bu durumda,
ülke örneklerinde uygulandığı gibi küme programlarının merkezi kurumlarla
bölgesel kurumları buluşturan bir nitelik taşıması gerekmektedir.
Politika oluşturulacak programlar sayesinde ve politika çerçevesinin
temelinde, içeriğine ilişkin bilgiler verilerek ulusal ve bölgesel bazda yayımı
yapılmalı, küme işletmeleri ve ilgili kurumlar arasındaki işbirliği ve ağ oluşturma
teşvik edilmeli, kümelerin yenilikçilik faaliyetleri ayrıca desteklenmeli, kümelerin
uluslararası performansını geliştirilerek, küresel rekabet düzeyi artırılmalıdır.
Sonuç olarak bu politikaların başarısı için tek bir reçete bulunmamaktadır.
Nasıl ki kümelenme işletmeler için yeni bir öğrenme süreci ise politika yapıcıları için
de yeni bir öğrenme ve gelişim sürecidir. Kümelerin yaşam döngüsüne göre
desteklenmesi politika yapıcıların işbirliği içinde çalışmasını gerekli kılmaktadır. Bu
bakımdan politika tasarlama sürecinde kümede oluşan sistemik kusurların bertaraf
edilebilmesi için kamunun eşgüdüm halinde stratejik bilgiye ulaşması gerekmektedir.
Bunun için kümelenme politikasını şekillendirecek ve her bir kümenin farklı bir
ihtiyacına cevap verebilecek bir modelin tasarımı gereklidir. Kümelerin farklı
ihtiyaçlarına odaklanmak kaynak tahsisinde kamunun etkinliğini artırmaktadır.
Küme ve kümelenme politikalarının yararlarına ilişkin güçlü bir bilinç oluşmalıdır.
Bir kümelenme politikasının başarılı bir şekilde uygulanması, karar vericilerin ve
paydaşların kümelenme ve yenilik süreçlerini çok iyi bir biçimde anlamalarına
bağlıdır.
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
194
5.2.2. Kümelerin Başarılı ve Sürdürülebilir Olması İçin Öneriler
Kümenin daha başarılı olmasını sağlamak amacıyla sıfırdan küme yaratmak
yerine aktif, iyi bir iş çevresine sahip, rekabet gücü yüksek veya potansiyeli olan
mevcut güçlü, iş gruplarının veya yığılmaların üzerine yoğunlaşmak en önemli
etkenlerdendir.
Kümelerin kuruluş aşamasında küme üyelerinin, kamu kurumlarının, Sivil
Toplum Kuruluşlarının (STK), Dernek ve Vakıfların bunu birer sosyal sorumluluk
çalışması olarak görmeleri ve uzun soluklu bir görev olduğunu bilmeleri
gerekmektedir. Tavandan tabana ve tabandan tavana olan girişimlerin arasında bir
denge bulmak gerekir. Kümeler tabandan tavana yapısında girişimlerdir ve
dolayısıyla yerel paydaşların katılımını ve aktif katkılarını gerektirmektedir. Özel
aktörleri mümkün olduğunca dâhil etmek ve sadece kamu sektörü tarafından
yürütülen girişimleri engellemek gerekir. Kümelerde mümkün olduğunca
katılımcılığı teşvik etmek gerekir. Kamu ve özel sektörün çıkarlarını, hedeflerini ve
politikalarını uyumlu hale getirmek, sürdürülebilirliği sağlamada yardımcı
olabilmektedir. Başta kırsal olmak üzere Örgütlenme çalışmalarının az ve yetersiz
olması kümelenme faaliyetlerinden uzak kalınmasına sebep olmaktadır. Örgütlenme
desteklenmeli ve sürdürülebilir olmalıdır.
Gerçekçi olunmalıdır; güçlendirilecek kümelenmeyi seçerken, yerel ve
küresel pazarda rekabet edebilecek nitelikte işletmelerden ve tedarikçilerinden oluşan
kritik bir kitle olmalıdır.
Küresel rekabet ortamındaki rekabet koşullarının sürekli değişimi ve uyum
sürecinin sürekli olması gerekliliği bir gerçektir. Bu duruma ayak uyduramayan pek
çok küme rekabet gücünü yitirmiş ya da kaybetmiştir. Timurçin, (2010)’a göre, bu
temel üzerinde kümelerin başarısızlık nedenleri aşağıdaki başlıklar altında
toplanabilir:
• Kümelerde üretim isteği eksikliği,
• Eski teknoloji ve teçhizat,
• Benzer kümelerdeki rekabet,
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
195
• Dayanışma etkinlikleri yeteneğinin kaybolması,
• Kemikleşme içinde iç dinamizm kaybı.
Küme içerisinde en önemli faktör küme üyelerinin birbirine karşı “Güven ve
İşbirliği” duygusuna sahip olması gerekmektedir. Küme üyelerinin yapacağı birçok
faaliyetin temelinde bunun sağlamlığı yatmaktadır. Bu konuda çoğu kümede
yapılmayan ancak yurtdışında birkaç örneği olan ve “Code of Conduct” olarak
isimlendirilen ve Türkçeye “davranış kuralları” olarak çevrilen bir sözleşmenin
imzalanması küme üyeleri açısından bir güven belgesi olabilir. Kümede işbirliği
ilişkilerinin kaybolması ve küme içinde bilgi akışının eksikliği kümeler içindeki
başarısızlığın sebeplerindendir. Örneğin Silikon Vadisinde işletmeler arasında
davaların artması küme için tehlikeler yaratmaktadır.
Kümenin organizasyon yapısının belirlenmesi ve her organizasyon da yer
alacak sorumluların isim ve kurum olarak belirlenmesi gerekmektedir. Organizasyon
şeması kümenin kuruluşu da dâhil olmak üzere hazırlanmalıdır. Aşağıdaki yapı örnek
olarak kullanılabilir
• Küme Yürütme Kurulu: Kümelerin kurulması aşamasında çalışmaların
başlatılması nedeniyle gönüllülük esası ile firmalar, kamu-sivil toplum
kuruluşları, üniversiteler ve diğer paydaşlardan oluşmaktadır.
• Küme Yönetim Kurulu: Kümelenme faaliyetini yürütmekte (kaynakların
sağlanması, küme koordinatörü ve ekibine destek ve kılavuzluk yapılması
ile küme ekibi ve alt çalışma gruplarının sorumluluklarının yerine
getirilmesinin sağlanması), işletmeler ve paydaşlardan oluşmaktadır.
• Küme Danışma ve Çalışma Grupları: Hedeflerin belirlenmesi, stratejilerin
oluşturulması için bilgi, deneyim ve uzmanlıkların sağlanması görevine
sahiptir. Konusunda uzman kişilerden oluşur. Danışma kurulu bütün
paydaşların temsil edildiği geniş katılımlı bir yapıya sahip olacak ve
düzenli toplanarak kuruluş aşamasında temsil ettikleri grupların
hassasiyetlerini ve vizyonlarını Yönetim kurulu'na taşıyacaklardır.
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
196
Üniversiteler, ilgili kamu kurumları, meslek örgütleri, üretici birlikleri ve
özel sektör temsilcileri danışma kurulunda yer alacaklardır.
• Küme Koordinasyon ve Geliştirme Ekibi: İş planının hazırlanması,
uygulanması, koordinasyonu, Yönetim kurulu tarafından verilen
görevlerin ve küme ile ilgili diğer aktivitelerin gerçekleştirilmesinden
sorumludur. Birim, bir iş kümesi yöneticisi ve destek personelinden oluşan
küçük bir ekip ile yönetilecektir, iş kümesi faaliyetlerinin günlük
yönetimini sağlamaktan sorumlu olacak, iş kümesi dinamiğini (gerekli ve
uygun ilişkilerin kurulması), çalışma gruplarının sekreterliğini yapacak ve
koordinasyon faaliyetlerini yönetecektir
• Küme Denetleme Kurulu: Küme yönetim kurulu ve yönetim birimi
faaliyetleri için mali ve idari denetimi sağlamaktan sorumludur. Danışma
kurulundan temsil edilen kurumlardan veya Yönetim kurulunda gelen
belirli sayıda kişiden oluşan denetim görevi olan kuruldur. İdeal olarak
bağımsız bir şekilde faaliyet gösterir.
Tarım ve gıda kümelenmeleri açısından kooperatiflerin yapısı ve rolleri
tekrardan gözden geçirilmelidir. Kooperatifler ve kooperatifçilik kümelenme
çalışmasında daha etkili olacak şekilde düzenleyici yapısının güçlendirilmesi,
ortaklık yapısının güçlendirilmesi, bölgesel ve ulusal pazarların dışına çıkarak
uluslararasılaştırma faaliyetlerinde bulunması, daha rekabetçi bir yapısının olması,
ortak tedarik faaliyetlerinde bulunarak kümelenme üyelerinde maliyet avantajı
sağlaması, ayrıca teknoloji transferi çalışmalarında bulunması açısından etkisinin
artırılması gerekecektir. Burada kümelenme politikası ile birlikte tarım ve kırsal
kalkınma politikaları da önemli rol oynamaktadır.
Kümelerin dinamizmini sağlamak için önemli unsurlardan birisi girişimci
enerjidir. Bilgiyi geliştirebilen ve uygulayabilen yetkin yeteneklere erişim, önemli bir
başarı faktörüdür. Girişimcilik ruhu ve enerjisi yüksek işletmelerin olduğu kümeler
daha üretken ve daha yenilikçi olabilmektedir. Bu nedenle kümenin girişimcilik ruhu
yüksek olmalıdır.
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
197
Küme geliştirme çalışmalarında üzerinde önemli durulması gereken
konulardan birisi de küme içerisindeki entelektüel sermayenin, yani bir diğer deyişle,
küme içerisinde yer alan oyuncuların ve tabi kişilerin sahip oldukları değerlerin
toplamıdır. Entelektüel sermaye; ülkeye, bölgeye, sektöre göre değişiklik mutlaka
gösterecektir. Ancak evrensel değerler göz önüne alındığında; entelektüel
sermayenin aslında, bilgiye dayalı sermaye, sosyal sermaye ve duygusal sermayenin
toplamından ortaya çıktığı da görülmektedir. Bilgiye dayalı sermayenin içerisinde iş
yapma bilgisi ve yetenekler; sosyal sermayenin içerisinde iş ağının kalitesi ve yapısı;
duygusal sermayenin içerisinde de cesaret, ısrarlı ve önyargısız olarak iş yapabilmek
özellikleri vardır. Entelektüel sermayenin gelişmişliği küme içerisinde yer alan
oyuncuların birbirlerine olan güveni ve işbirliği yapabilme özelliklerini göstermesi
açısından büyük önem tanır. Gelişmiş ekonomilerde yer alan kümelerde (örneğin
Silikon Vadisi) bu seviye genellikle oldukça yüksektir ve işbirliği ortamını mümkün
kılan başlıca faktörlerden birisidir. Küme içerisine mümkünse böyle bir değeri dâhil
etmek gerekir.
Etkileşimlerin işletmelerin performansı üzerinde anlamlı bir etkisi olabilmesi
için, yeterli sayıda ilgili aktörün katılım sağlaması için kritik kitleye ulaşmak
gerekmektedir. Küme içerisinde yer alan üye sayısı yeterli sayıda olmalı ve
sürdürülebilirliği olmalıdır. Örneğin Kahramanmaraş Biber Kümesi üye sayısı
bakımından bibercilik üzerine faaliyet gösteren işletmelerin sayısına göre
kıyaslandığında oldukça az görünmektedir. Elbette kümenin yeni olması sebebiyle
bu normal bir durumdur, ancak sürdürülebilirlik ve biber kümesinin daha da
büyümesi açısından diğer kitleyi de aynı standartlarda kümeye dâhil etmek gerekir.
Bir kümenin uluslararası pazarlarda büyüme olasılığı çok düşük olan bir
sektörde veya alanda uzmanlaşması durumunda, kümeler potansiyel olarak
‘’etkilerde kilitlenme’’ durumuna takılıp kalabilir. Bu durumda risk, bir sektör veya
alanda uzmanlaşmakta değil, kümenin daha ziyade, uluslararası pazarlarda büyüme
olanağı olan faaliyetlere yönelik çok az imkânla donatılması ve sıkışmasında
yatmaktadır. Kurulması planlanan kümenin sadece ulusal anlamda değil uluslararası
piyasalarda da faaliyet gösterebilme altyapısına sahip olması kümenin belirli bir
aşamadan sonra büyümesine daha da büyük bir katkı sağlar.
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
198
Diğer bir olumsuzluk ise, bir küme dâhilinde işbirliği uygulamaları hâkim
olduğunda ve küme kendini dünyanın geri kalanından koruduğunda
gerçekleşebilecek rekabetçi baskının azalması durumu ile bağlantılıdır. Küme
aktörleri arasındaki işbirliği ve rekabet arasındaki hassas denge korunmalıdır.
Kümelere ilişkin olası bir risk, kümelerin aşırı bir biçimde kendilerine
odaklandıkları ve bu esnada da ulusal veya uluslararası anlamda kümenin ötesinde
olan daha geniş kapsamlı fırsatlara ve tehlikelere dair görüşü kaybettikleri
durumlarda ortaya çıkan kendi kendine yetme sendromudur. Kümeler büyüdüklerini
anladıklarında içine kapanmak yerine daha da büyümeyi seçmelidir.
Diğer bir önemli risk ise bir kümenin anahtar işletmelere aşırı düzeyde
bağımlı olmasını kapsamaktadır; bu durum söz konusu anahtar şirketlerin rekabet
edebilirliğinin azalması halinde problem oluşturabilir. Kümenin ortak tedarik ve
ortak pazar çalışmalarında kullandığı havuzun daha geniş olması bu riski
azaltacaktır.
Uzmanlaşmış bir işgücünün varlığı, kümelerin sistem dışı değişikliklere hızlı
bir şekilde uyum sağlamalarını sağlar ve aynı şekilde, kümelerin evrimleşme
sürecinin sürekliliğinin garantiye alınmasına yardımcı olur. Kümelerde ortak bir
insan kaynağı havuzu kurulması ve küme üyelerinin ihtiyaçlarının bu havuzdan
karşılanması ve bu insan kaynağına ortak mesleki ve teknik eğitim ile kişisel gelişim
eğitimleri verilerek hem eğitim maliyetlerinin düşürülmesi hem de daha kalifiye
personele sahip olması sağlanabilir.
Ortak tedarik küme üyelerinin en önemli avantajlarındandır, işletmeler
üretimde veya işletme giderlerinde kullandıkları ortak makine teçhizata, ortak
hammadde ve diğer girdilere daha uygun maliyetlerle sahip olabilmektedirler. Kırsal
alanlarda üreticilerin organik tarıma yönelmesi ve desteklenmesi kalkınma planları
içerisinde yer almaktadır. Bu nedenle kurulacak kümeler ortak tedarik, makine vb.
faaliyetlerle kırsalda iyi bir iş ortamı sağlayabilirler. Örneğin Organik tarım-gıda
kümesinde yer alan işletmeler tohum giderleri, organik gübre giderleri veya
paketleme makineleri gibi ortak tedariklerine daha uygun maliyetlerle sahip
olabilirler. Ayrıca işletmeler makine ve ekipmanı ortak olarak da alabilmekte olup
daha yüksek kapasite ile kullanımını sağlayarak da maliyetlerini düşürebilmektedir.
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
199
Örneğin bir işletme bir paketleme makinesi aldığında ve %30 kapasite kullanımı ile
çalıştığında maliyetini yükselten bir makine olabilecektir, böyle bir makineyi birkaç
işletme ortak olarak aldığı takdirde hem maliyetleri düşecek hem de verimliliği
artacaktır. Bununla ilgili olarak KOSGEB’in sunmuş olduğu İşbirliği Güç Birliği
Destek Programından ve TKDK’nın kırsal sanayi desteklerinden faydalanılabilinir.
Ortak pazarlama kümelerin hem maliyetlerini düşürmesi açısından hem de
daha büyük bir alanda pazarlama çalışmaları yapabilmesi açısından en önemli
faaliyetlerinden olmalıdır. Örneğin, İşletmelerin tek başına katılım sağladığı yurtiçi
ve yurtdışı fuarlar bir işletme için yüksek maliyetler ifade edebilmektedir. Fuar
kapsamında hazırlanan tanıtım materyalleri, kataloglar, görevlendirilen insan
kaynağı, ulaşım, vb. maliyetleri eğer işletme KOBİ ise mali açıdan oldukça yüksek
gelmektedir. Ancak küme olarak katılım sağlanan fuarlara ortak hazırlanan katalog
ve tanıtım materyalleri ve ortak stant tasarımı ile katılım sağlandığından hem
maliyetler düşmekte hem de daha çok ulusal ve uluslararası fuarlara katılım
sağlanarak daha fazla kitleye ulaşılabilmektedir. Örneğin Biber Kümesi Maraş Biberi
Coğrafi işareti altında ulusal ve uluslararası fuarlara katılım sağlayarak küme üyesi
işletmelerin üretim ve satış miktarlarının artmasında etkili olmuştur.
Kümelerin yaşam döngüsünü, kümelenme politikalarının yaşam döngüsü ile
uyumlu hale getirmek gerekmektedir. Kümelerin ve aynı şekilde, kümelenme
politikalarının yaşam döngüleri vardır. Kümelenme politikalarına yönelik öneriler
bölümünde belirtildiği gibi politika seçenekleri, kümenin içinde bulunduğu özel
gelişim aşamasına göre uyarlanmalıdır. Özellikle, farklı paydaşlar ve değişik destek
araçları farklı aşamalarda harekete geçirilmelidir.
Kümelerin başarılı ve uygulanabilir olması burada bahsedilen öneriler
dışında, kümelenme politikalarına da bağlı olup bununla ilgili öneriler kümelenme
politikasına yönelik öneriler kısmında detaylı bir şekilde anlatılmıştır.
Çalışmanın en önemli kısıtları, kümelenme faaliyetlerinin ülkemizde
yeterince yapılmamış olması, bazı kümelerin yeterince işletme sayısına sahip
olmaması, var olan kümelerin farklı bölgelerde bulunması ve buna bağlı olarak da
anket yapılacak işletme sayısının düşük olmasıdır. Önümüzdeki dönemde bu konuda
çalışma yapacak araştırmacılar kümelenme politikalarının ve kümelerin hukuki
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sadık GÖZEK
200
altyapısının tam olarak oturmuş olması ile daha kapsamlı araştırmalar
yapabileceklerdir.
201
KAYNAKLAR
AKARSOY, T., 2011. Küme ve Kümeleşme, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı
(TTGV). Ankara.
AKÇA, H., ESENGÜN, K., ve SAYILI, M., 2001. Kırsal Alanların Kalkınmasında
Kırsal Turizmin Rolü. Standart Dergisi, Yıl: 40, Sayı: 470, Ankara.
ALSAÇ, F., 2010. Bölgesel Gelişme Aracı Olarak Kümelenme Yaklaşımı ve Türkiye
İçin Kümelenme Destek Modeli Önerisi. Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT), Ankara,189s.
ALUFTEKİN, N., 2007. “Yerel Düzeyde Kalkınmada Tarımsal Ürün İşleyen
KOBİ’lerin Rolü: Karaman İli Örneği”, Doktora Tezi, Ankara
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 202s. (yayınlanmamış)
ANONYMOUS, 2009a. Beyaz Kitap-Türkiye’de Kümelenme Politikasının
Geliştirilmesi Projesi. Dış Ticaret Müsteşarlığı, Ankara, 72s.
www.clusterturkey.com (Erişim Tarihi: 30 Nisan 2011)
ANONYMOUS, 2009b. OSTİM Savunma Yan Sanayi Kümesi Rehberi. OMEDYA
A.Ş., Ankara.
ANONYMOUS, 2009c. İnovasyon ve Girişimcilik için Kümelenme, Mersin Tarım
ve İşlenmiş Gıda İş Kümesi, Ulusal Kümelenme Politikasının
Geliştirilmesi Projesi- Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM),
www.clusterturkey.com (Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011)
ANONYMOUS, 2009d. İzmir Organik Gıda İş Kümesi Yol Haritası. Dış Ticaret
Müsteşarlığı (DTM), www.clusterturkey.com (Erişim tarihi: 15 Mayıs
2011)
AVRUPA KONSEYİ, 2008. Avrupa Konseyi için Başkanlık Kararları Brüksel
http://www.consilium.europa.eu/ueDocs/cms_Data/docs/pressData/en/ec/
99410.pdf (Erişim Tarihi: 30 Eylül 2011)
BACAK, Ç., ve ALTAŞ, F., 2011. Kümelenme Politikaları ve Öneriler. Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ankara, 18s.
202
BAŞBAKANLIK, 2012. Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve
Görevleri Hakkında Kanun.
http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=1.5.5449&
MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=ANAYASA (Erişim tarihi: 03 Ocak
2012)
BEDDIG, C., 2008. Cluster Development Policy rooted in the Collective Efficiency
Approach: An Effective Poverty Alleviation Tool in the Indian Handloom
Sector? Case studies: the Varanasi and Chanderi Handloom Clusters.
University of Geneva and Graduate Institute of International and
Development Studies, Geneva, Switzerland 94s.
BODTO, 2011. Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi Sonucu Bilgi
Notu. DTM,
http://www.bodto.org.tr/images/other/kumelenme_kapanis_etkinligi_basi
n_%20bilgi_%20notu.pdf (Erişim tarihi: 06 Ocak 2012)
BOEKHOLT, P., ve THURİIAUX, B., 1999. Public Policies to facilitate clusters.
Background, rationales and policy practices in international perspective.
In: Roelandt & Den Hertog, OECD Boosting Innovation The Cluster
Approach, OECD Yayınları, Paris, 418s.
BOSCHMA R., ve TER WAL, A., 2007. Knowledge Networks and Innovative
Performance in an Industrial District: The Case of a Footwear District in
the South of Italy, Industry and Innovation, Utrecht University
Department of Economic Geography Faculty of Geosciences, Vol. 14,
No. 2, Netherlands, 24 s.
BUDAK, D., 1996. Gelişmekte olan Ülkelerde Tarımsal Yayımda Kamu ve Özel
Sektör, Türkiye 2. Tarım Ekonomisi Kongresi 6 Eylül 1996, Adana.
BULU, M., ve ERASLAN, H., 2004. Kümelenme Yaklaşımı, İ, Bakan (ed.),
Çağdaş Yönetim Yaklaşımları, Beta Basım Yayım A.Ş., İstanbul, 541 s.
203
BULU, M., ERASLAN,H., ve ŞAHİN, Ö., 2005. Elmas (Diamond) Modeli İle
Ankara Bilişim Kümelenmesi Rekabet Analizi. 3.Ulusal Bilgi, Ekonomi
ve Yönetim Kongresi, 25 - 26 KASIM 2004, Eskişehir,
http://www.urak.org/URAK_Yayinlar/Bilgi%202004%20Bulu,%20Erasla
n,%20Sahin.pdf (Erişim tarihi: 22 Aralık 2011)
BULU, M., 2009. KOSGEB-Kümelenme Temelli Rekabet Stratejileri Eğitim
Programı Eğitim Notları (Sunumu). URAK-Boğaziçi Üniversitesi,
Ağustos 2009
CHRİSTENSEN, P., MCINTYRE, N., ve PIKHOLZ, L., 2002. “Bridging
Community and Economic Development, A Strategy for Using Industry
Clusters to Link Neighbourhoods to the Regional Economy”. Shorebank
Enterprise Group, 35s.
CLUNET, 2011. Policy Guidelines Report, PROINNO EUROPE,
http://observatoirepc.org/fileadmin/user_upload/Ressources/CLUNET_po
licy_Guidelines_080108.pdf (Erişim tarihi: 02 Aralık 2011)
CLUSTER EXCELLENCE INITIATIVE, 2011. European Commission, Brussels,
http://www.cluster-excellence.eu/ (Erişim Tarihi: 09 Ekim 2011)
COTIS, J., 2005. Ekonomik Büyümeyi Anlamak. OECD Lebib Yalkın Yayımları
çeviri TÜSİAD, İstanbul, 167s.
ÇAĞLAR, E., 2008. “Kümelenme ve Kümelenme Politikaları”. TOBB Ekonomik
Forum Dergisi, Mart 2008, Ankara
DG ENTERPRİSE AND INDUSTRY, 2007. Innovation Clusters in Europe: A
Statistical Analysis and Overview of Current Policy Support. Europe
Innova, PRO INNO Europe Paper No.5, Italy, 64s.
DPT, 2006. 9. Ulusal Kalkınma Planı (2007-2013). Ankara,
http://ekutup.dpt.gov.tr/plan/plan9.pdf (Erişim Tarihi: 03 Ekim 2011)
DTM, 2010. Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi. Dış Ticaret
Müsteşarlığı www.clusterturkey.com (Erişim tarihi: 15 Mayıs 2011)
DULUPÇU M., ve KESKİN H., 2010. “Kümelenmeler: Bir Literatür İncelemesi”.
Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Dergisi. Y.2010, C.15, S.(1) s.441-461.
204
EİB, 2011. Ege İhracatçılar Birliği, İzmir
http://www.egeliihracatcilar.com/Asp/Content.asp?MS=1&Id=0 (Erişim
tarihi: 06 Aralık 2011)
EKONOMİ BAKANLIĞI, 2012a. KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi-SME
Networking Project, Ekonomi Bakanlığı,
http://www.smenetworking.net/yonetici_ozeti.pdf (Erişim tarihi: 15 Ocak
2012)
EKONOMİ BAKANLIĞI, 2012b. Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Desteği,
http://www.ekonomi.gov.tr/upload/78D45D5F-19DB-2C7D-
3DEB92A25DCCD64F/Rekabetcilik.pdf (Erişim tarihi: 15 Ocak 2012)
ENTERPRISE EUROPE NETWORK, 2011. Enterprise Europe Network,
http://www.enterprise-europe-network.ec.europa.eu/index_en.htm
European Commission (Erişim tarihi: 07 Nisan 2011)
ERDF, 2011. European Regional Development Fund-ERDF
http://ec.europa.eu/regional_policy/thefunds/regional/index_en.cfm#1
European Commission (Erişim tarihi: 07 Kasım 2011)
ERASLAN H., KUYUCU, A., ve BAKAN, İ., 2008. Değer Zinciri Yöntemi İle Türk
Tekstil Ve Hazır Giyim Sektörünün Değerlendirilmesi. 26s.
http://www.urak.org/URAK_Yayinlar/C8%202008EraslanKuyucuBakan.
pdf (Erişim Tarihi: 12 Aralık 2011)
EUROPE INNOVA, 2007a. Country Report in Denmark. Europe Innova, Cluster
Mapping Project, Oxford Research AS, 28s.
EUROPE INNOVA, 2007b. Country Report in Greece. Europe Innova, Cluster
Mapping Project, Oxford Research AS, 38s.
EUROPE INNOVA, 2008. Cluster Policy in Europe A Brief Summary Of Cluster
Policies in 31 European Countries. Europe Innova Cluster Mapping
Project, Oxford Research AS, 34s.
EUROPE INNOVA, 2010. European Cluster Organisation Directory, European
Commission, Brussels
EUROPE INNOVA, 2011. European Commission, Brussels, http://www.europe-
innova.org/ (Erişim Tarihi: 09 Ekim 2011)
205
EUROPEAN CLUSTER POLICY GROUP REPORT, 2011. European Commission,
Brussels, http://www.proinno-europe.eu/ecpg (Erişim Tarihi: 05 Ekim
2011)
EUROPEAN CLUSTER OBSERVATORY, 2011. European Commission, Brussels.
http://www.clusterobservatory.eu/index.html (Erişim Tarihi: 05 Ekim
2011)
EUROPEAN CLUSTER ALLİANCE, 2011. European Commission, Brussels,
http://www.proinno-europe.eu/eca (Erişim Tarihi: 06 Ekim 2011)
EUROPEAN CLUSTER POLICY GROUP (ECPG), 2011. European Commission,
Brussels, http://www.proinno-europe.eu/ecpg (Erişim Tarihi: 08 Ekim
2011)
EUROPEAN COMMISSION, 2008. The Concept Of Clusters And Cluster Policies
And Their Role For Competitiveness And Innovation: Main Statistical
Results And Lessons Learned. Avrupa Komisyonu Staff Working
Document SEC 2637, European Commission, Brussels.
EUROPEAN COMMISSION, 2011. Competitiveness and Innovation Framework
Programme (CIP)- Entrepreneurship and Innovation Programme (EIP),
http://ec.europa.eu/cip/eip/index_en.htm European Commission, (Erişim
tarihi: 07 Nisan 2011)
GIBBS, R., ve BERNAT A., 1997. Rural Industry Clusters Raise Local Earnings,
Rural Development Perspectives, Vol. 12, No. 3, U.S.A, 8s.
GOETZ, S., SHIELDS, M., ve WANG, Q., 2004. Agricultural and Food Industry
Clusters in the Northeast U.S.: Technical Report, Regional Rural
Development Paper No. 26, College of Agricultural Sciences The
Pennsylvania State University, U.S.A, 73s.
GTHB, 2011. Kırsal Kalkınma Planı (2010-2013). Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı
http://www.tarim.gov.tr/Files/KirsalKalkinma/KirsalKalkinmaPlani.pdf
HAUKNES, J., 2001. “Innovation Styles in Agro-food Production in Norway” in
OECD, Innovative Clusters: Drivers of National Innovation Systems,
157–178s Paris, 598s.
206
HUFFMAN D., ve QUIGLEY J., 2002. “The Role of the University in Attracting
High Tech Entrepreneurship: In A Silicon Valley Tale”. Annals of
Regional Science, 36(3): 2002 s.404-407 University of California,
Berkeley, 419s.
HUMPHREY, J., ve SCHMITZ, H., 1995. “Principles for Promoting Clusters &
Networks of SMEs. UNIDO, Paper commissioned by the Small and
Medium Enterprises Branch, Institute of Development Studies, University
of Sussex, U. K., 39s.
HUMPHREY, J., ve SCHMITZ, H., 1996. “The Triple C Approach to Local
Industrial Policy”. World Development, Institute of Development
Studies, University of Sussex, U.K., 19s.
IDEA, 2000. “Cluster Based Economic Development: A Key to Regional
Competitiveness Economic Development Administration”, Information
Design Associates-IDEA, 78s.
IFPRI, 2007. International Food Policy Research Institute Discussion Paper 00705
(2007), “The Role of Clustering in Rural Industrialization: A Case of the
Footwear Industry in Wenzhou”, U.S.A, 20s.
IRE NETWORK, 2009. İnovasyonu Yönlendiren Bölgesel Kümelenme ve Ağ
Oluşturma Kılavuzu, IRE (Innovations Regions of Europe) Network,
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, 113s.
İNAN H., GÜNGÖR, H., GÜNGÖR, G., ve ERBAY, R., 1996. Kırsal Kesime
Yönelik Kamu Hizmetlerinin Organizasyonu: Tekirdağ ili Şarköy İlçesi
Tarımsal Üretimi Geliştirme Projesi. Türkiye 2. Tarım Ekonomisi
Kongresi 6 Eylül 1996, Adana.
İTKİB, 2011. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri-İTKİB,
http://www.itkibdestek.com (Erişim tarihi: 15 Ekim 2011)
KAVRAKOĞLU İ., GEDİK S., ve BALKIR M., 2002. Yeni Rekabet Stratejileri ve
Türk Sanayi. Lebib Yalkın Yayımları ve Basım İşleri A.Ş., Yayın No.
Tüsiad-T/200-07/322, İstanbul, 199s.
207
KESKİN, H., ve DULUPÇU, M., 2010. Kümelenmeler: Bir Literatür İncelemesi.�
�Süleyman Demirel Üniversitesi İ �ktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Dergisi Y.2010, C.15, S (1) s.441-461.
KETELS, C., LINDQVIST, G., VE SÖLVELL, Ö., 2006. Cluster Initiatives in
Developing and Transition Economies. Center for Strategy and
Competitiveness, Stockholm, 42s.
KİGTHM, 2011. Kahramanmaraş İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü
(KİGTHM), Kahramanmaraş.
KOLAT, A, 2011. Yazılım Sektöründe İşbirlikleri Modelleri ve Politika Üretme
Paydaşları. TBV Ankara Temsilcisi, VERİSİS A.Ş. Genel Müdürü,
http://www.sde.org.tr/userfiles/file/ayd%C4%B1n_kolat.pdf (Erişim
tarihi: 06 Ocak 2012)
KSO, 2011. http://www.konyacluster.com (Erişim tarihi: 25 Ekim 2011)
KOSGEB, 2006. İşletme Kümelenmeleri: Orta ve Doğu Avrupa’da İşletmelerin
Desteklenmesi. Hilmi Usta Matbaacılık, OECD Yayınının Çevirisi,
Ankara, 220s.
KOSGEB, 2012a. İşbirliği Güçbirliği Destek Programı-KOSGEB,
http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Destekler.aspx?ref=5 (Erişim tarihi:
08 Ocak 2012)
KOSGEB, 2012b. Tematik Proje Destek Programı-KOSGEB,
http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Destekler.aspx?ref=4 (Erişim tarihi:
08 Ocak 2012)
KÖCKER, G., 2009. Clusters in Germany: An Empirical Based Insight View on
Emergence, Financing, Management and Competitiveness of the Most
Innovative. Institute for Innovation and Technology, Berlin, 23s.
KROSLIN, T., and BRADAC B., 2007. Country Report in Slovenia, Europe Innova,
Cluster Mapping Project, Oxford Research AS, 16s.
KUNT, V., 2010. KOBİ’lerin Rekabetçi Avantaj Sağlamalarında Kümelenme
Stratejisinin Rolü ve Bir Uygulama. DEÜ Yüksek Lisans Tezi, İzmir,
137s. (yayınlanmamış).
208
KUYUCU, H., 2009. AB’nin Kümelenme Politikası ve Teşvik Stratejisi. Çerçeve
Dergisi-MÜSİAD,
MAGUIRE VE DAVIES, 2007. Competitive Regional Clusters, OECD, 8s.
MATOPOULOS, A., VLACHOPOULOU, M., ve MANTHOU, V., 2005. “Business
Networks and Clusters in the Agricultural Sector”. Department of
Applied Informatics, University of Macedonia, Selanik, 6s.
MTSO, 2011. http://www.mtso.org.tr (Erişim tarihi: 20 Eylül 2011)
MUELLER, R., VE SUMMER, D., 2005. Clusters Of Grapes And Wine. University
of California Agricultural Issues Center and Department of Agricultural
and Resource Economics, University of California, Davis, 21s.
OBSERVATORY OF EUROPEAN SMEs, 2002. Regional clusters in Europe.
2002/No:3, European Commission, s.22-24, Brussels, 60s.
OECD, 2006. Territorial Reviews. France, http://www.oecd-ilibrary.org/oecd-
territorial-reviews-france-
2006_5l9z9c0x7ljh.pdf;jsessionid=sj8u2d78b3m4.epsilon?contentType=/
ns/Book&itemId=/content/book/9789264022669-
en&containerItemId=/content/serial/19900759&accessItemIds=&mimeTy
pe=application/pdf (Erişim tarihi: 04 Aralık 2011)
OECD, 2007. Yenilikçi Kümelenmeler-Ulusal Yenilikçi Sistemin Öncüleri.
KOSGEB (çeviri), OECD, 598s.
ÖZDEMİR, G., KESKİN, G., ve ÖZÜDOĞRU, H., 2010. Türkiye’de Ekonomik
Krizlere Alternatif Bir Çözü Önerisi: Tarımda Güçlü ve Etkin Üretici
Örgütlenme Modeli. Türkiye 9. Tarım Ekonomisi Kongresi, 22-24 Eylül
2010, Şanlıurfa.
PERITUS, J., 2007. Country Report in Slovakia. Europe Innova, Cluster Mapping
Project, Oxford Research AS, 10s.
PORTER, M., 1990. “Competitive Advantage of Nations”, Harvard Business
Review, U.S.A, 21s.
PORTER, M., 1998. Clusters and The New Economics of Competition. Harward
Business Review, Harward University, U.S.A, 16s.
209
PORTER, M., 2003. “The Economic Performance of Regions”, Institute for Strategy
and Competitiveness, Carfax Publishing, Harvard Business School, 30s.
PORTER, M., ve BOND, G., 2008. California Wine Cluster. Harvard Business
Review, Harvard Business School Publications,24s.
http://cb.hbsp.harvard.edu/cb/product/799124-PDF-ENG (Erişim tarihi:
20 Kasım 2011)
PRO INNO EUROPE, 2011. European Commission, Brussels, http://www.proinno-
europe.eu/ (Erişim Tarihi: 06 Ekim 2011)
SANAYİ BAKANLIĞI, 2011. AB Katılım Öncesi Mali Yardımlar (IPA) Bölgesel
Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı, http://ipaweb.sanayi.gov.tr/
(Erişim tarihi: 06 Nisan 2011)
SAXEGAARD, T., 2009. The Norwegian maritime cluster – internationally
competitive or simply surfing on a global growth wave?, Maritime Forum
Norway http://www.european-network-of-maritime-
clusters.eu/downloads/4_55.pdf (Erişim tarihi: 06 Aralık 2011)
SCHEER, G., ve ZALLINGER, L., 2007. Deutsche Gesellschaft für Technische
Zusammenarbeit (GTZ) GmbH, KOSGEB: “Küme Yönetimi Uygulama
Kılavuzu”, Çeviri, KOSGEB ve GTZ işbirliği ile yürütülen “Anadolu’da
Ekonominin Desteklenmesi Projesi” kapsamında yayımlanmıştır, Ankara,
232s.
SÖLVELL, Ö., ve KETELS, C., 2008. Industrial specialization and regional clusters
in the 10 new EU member states. Competitiveness Review, Europe
Innova, Brussels, 76s.
SÖNMEZ T., 2008. Kümelenme‘08 Konferans Notu, Başbakanlık Diş Ticaret
Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü, 3 Aralık 2008, İstanbul.
STAMER J., 1998. “Path Dependence in Regional Development; Clusters in Santa
Catarina”. World Development, Institute for Development and Peace,
Duisberg, Germany, 17s.
STURGEON, T., 2003. What really goes on in Silicon Valley, Massachusetts: MIT
IPC Working Paper Series., 52s.
210
SZYMONIUK, B., 2002. Rural Clusters in the Lublin Region (Eastern Poland) -
Good Solutions for a Young Democracy, Technical University of Lublin,
Poland, 7s.
TİMURÇİN, D., 2010. Türkiye’de KOBİ’lerin Rekabet Gücü Ve Rekabet Üstünlüğü
Sağlamada Kümelenmenin Etkisi. İÜ Doktora Tezi, İstanbul, 314s.
(yayınlanmamış).
TKDK, 2012. www.tkdk.gov.tr (Erişim tarihi: 09 Temmuz 2012)
TÜBİTAK, 2005. Oslo Klavuzu-Yenilik Verilerinin Toplanması ve Yorumlanması
İçin İlkeler, 3. Baskı, Ankara, Türkiye, 164s.
TÜBİTAK, 2011. 7. Çerçeve Programı 2007-2013 (Kapasiteler Özel Programı),
http://www.fp7.org.tr/home.do;jsessionid=6D89EF54C4EA9F49E4F6A2
FD544015F0?ot=1&sid=3400 (Erişim tarihi: 06 Nisan 2011)
TÜBİTAK, 2012. 1301 Bilimsel Ve Teknolojik İşbirliği Ağları ve Platformları
Kurma Girişimi Projeleri (İŞBAP) Destekleme Programı.
http://www.tubitak.gov.tr/home.do?ot=5rt=1&sid=374&pid=364&cid=11
528 (Erişim tarihi: 09 Ocak 2012)
UNIDO, 2003. Cluster and Network Development, Report of and Expert Group
Meeting Report, UNIDO Publications, Vienna, 44s.
UNIDO, 2010. Cluster development for pro-poor growth: the UNIDO Approach.
UNIDO, 32s.
UNIDO, 2011. MDG-F-2067: Türkiye'de Tekstil Sektöründe Kobiler İçin
Sürdürülebilir Bağlantılar BM Ortak Programı
http://www.unido.org/index.php?id=1002074 (Erişim tarihi: 29 Kasım
2011)
UNDP, 2011. http://www.undp.org.tr/Gozlem3.aspx?WebSayfaNo=906 (Erişim
tarihi: 03 Kasım 2011)
URAK, 2011. http://www.urak.org/urak/index.php (Erişim tarihi: 01 Kasım 2011)
VAN DIJK, M., ve SVERRISSON, A., 2003. Enterprise clusters in developing
countries: mechanisms of transition and stagnation, Entrepreneurship and
Regional Development. Vol. 15, No. 3, UK, 25s.
211
YÜCER, A., TOPBAŞ, S., CAN, M., AKDAG, K., BİLİCİ, İ., ve EKİN, N., 2009.
Türkiye’de Kırsal Kalkınma. Türkiye Teknik Elemanlar Vakfı,
EPAMAT Basım Yayın, Ankara. 128s.
WIKIPEDIA, 2012. Swot Analizi. http://tr.wikipedia.org/wiki/SWOT_analizi
(Erişim tarihi: 09 Temmuz 2012)
WILLIAMS, F., 2007. Five Phases and Twelwe Steps of Cluster Development.
Presentation at Rural Clusters Conference, Akureyri Iceland,
http://www.clusternavigators.com/content/view/29/52/ (Erişim tarihi: 20
Ocak 2012)
212
213
ÖZGEÇMİŞ
Sadık GÖZEK 27.02.1976 tarihinde Gaziantep ili İslahiye ilçesinde doğdu.
İlk, orta ve lise öğrenimini İslahiye’de tamamladı. Üniversiteyi Ankara Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü’nde 2002 yılında tamamladı. Aynı yıl
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığında
(KOSGEB) Uzman Yardımcısı olarak göreve başladı. 2006 yılında Kahramanmaraş
Sütçü İmam Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim
Dalında “Girişimci Adayında Bulunması Gereken Özellikler, Girişimcilik Eğilimleri
ve Girişimci Adaylarına Sağlanan Destekler” konulu Tez çalışması ile Yüksek
Lisans öğrenimini tamamladı. 2007 yılında Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalında Doktora öğrenimine başlamıştır.
KOSGEB Kahramanmaraş Müdürlüğünde KOBİ Uzmanı olarak görevini
yürütmekte olan Sadık GÖZEK, kümelenme üzerine birçok eğitim ve konferansa
katılım sağlamış olup, AB-Avrupa İşletmeler Ağı AKDENİZ projesinde
Koordinatörlük ve Avrupa Komisyonu, Avrupa İşletmeler Ağı Clustering Working
Group üyesi görevlerini yürütmektedir. Sadık GÖZEK evli ve iki çocuk babasıdır.
214
215
EKLER
216
217
Kümelenme ve Türkiye’de Kırsal ve Tarımsal Kalkınma Açısından Uygulanabilirliği
Bu anket çalışması, Çukurova Üniversitesinde yürütülen Doktora tez çalışması kapsamında
yapılmaktadır. Bu araştırmanın amacı Mevcut Kümelenme modellerinin incelenmesi ve yeni
bir model ortaya konmasıdır. Ankette vereceğiniz cevapların doğruluğu çalışmanın amacına
ulaşmasında yardımcı olacaktır…… Teşekkürler
Sadık GÖZEK
İŞLETME BİLGİLERİ
1. İşletmenin Adı:
2. İşletmenizin hukuku statüsü:
a) Anonim b) Limited c) Kolektif d) Komandit e) Şahıs f) Diğer…..
3. Bulunduğunuz Kümenin Hukuki Statüsü
a) Dernek b) Vakıf c) Diğer……...
4. Adres:
5. Telefon& Faks:
6. E-mail& web adresi:
7. İşletmenizin kuruluş yılı:
8. İşletmenin içinde bulunduğu sektör:
a) Kuru meyve f) Taze, Konserve, dondurulmuş meyve-sebze
b) Kuru yemiş g) Hububat, Baklagil ve Yağlı tohum
c) Kuru sebze h) Zeytinyağı
d) Orman ürünleri ve baharat i) Tekstil ve Ürünleri
e) Meyve suları ve konsantre meyve j) Diğer
FAALİYET BİLGİLERİ
9. İşletmenizdeki çalışan sayısını işaretleyiniz……….kişi
a) 1-9 b) 10-49 c) 50-99 d) 100-249 e) 250 ve üzeri
10. İhracat yapıyor musunuz?
a) Evet b) Hayır (12. Soruya geçiniz)
218
11. İşletmenizin ihracat rakamlarını yıllara göre işaretleyiniz.
20060 TL- 50.000 TL
50.001 TL- 250.000 TL
250.001 TL- 500.000 TL
500.001 TL- 1.000.000 TL
1.000.001 TL- Üzeri
20070 TL- 50.000 TL
50.001 TL- 250.000 TL
250.001 TL- 500.000 TL
500.001 TL- 1.000.000 TL
1.000.001 TL- Üzeri
20080 TL- 50.000 TL
50.001 TL- 250.000 TL
250.001 TL- 500.000 TL
500.001 TL- 1.000.000 TL
1.000.001 TL- Üzeri
20090 TL- 50.000 TL
50.001 TL- 250.000 TL
250.001 TL- 500.000 TL
500.001 TL- 1.000.000 TL
1.000.001 TL- Üzeri
20100 TL- 50.000 TL
50.001 TL- 250.000 TL
250.001 TL- 500.000 TL
500.001 TL- 1.000.000 TL
1.000.001 TL- Üzeri
12. Lütfen işletmenizin cirosunu yıllara göre işaretleyiniz.
20060 TL- 50.000 TL
50.001 TL- 250.000 TL
250.001 TL- 500.000 TL
500.001 TL- 1.000.000 TL
1.000.001 TL- Üzeri
20070 TL- 50.000 TL
50.001 TL- 250.000 TL
250.001 TL- 500.000 TL
500.001 TL- 1.000.000 TL
1.000.001 TL- Üzeri
20080 TL- 50.000 TL
50.001 TL- 250.000 TL
250.001 TL- 500.000 TL
500.001 TL- 1.000.000 TL
1.000.001 TL- Üzeri
20090 TL- 50.000 TL
50.001 TL- 250.000 TL
250.001 TL- 500.000 TL
500.001 TL- 1.000.000 TL
1.000.001 TL- Üzeri
20100 TL- 50.000 TL
50.001 TL- 250.000 TL
250.001 TL- 500.000 TL
500.001 TL- 1.000.000 TL
1.000.001 TL- Üzeri
13. Aşağıda listelenmiş süreçleri kümelenme faaliyetleri öncesine ve sonrasına göre
belirtiniz.
FaaliyetlerAr-Ge/ İnovasyon Var Yok Var YokÜrün ve Süreç Tasarımı Var Yok Var YokKalite Kontrol Var Yok Var YokSatış-Pazarlama Var Yok Var YokTanıtım- Reklam Var Yok Var YokDepolama Var Yok Var YokSatış Merkezleri Var Yok Var Yok
Küme Öncesi Küme Sonrası
14. Küme içerisinde bulunma sebebiniz nedir?
a) Satışlarımı Artırmak
b) Prestij Yapmak
c) Kümenin getireceği ortak tedarik avantajından faydalanmak
d) Yaratacağı toplam faydanın, istihdamın ve Sosyal Getirilerinin olması
e) Diğer……………
219
15. Bulunduğunuz Kümenin sizi istediğiniz hedeflere ulaştıracağından dolayısıyla Kümenin
başarılı olacağına inanıyor musunuz?
a) Evet b) Hayır
16. Şu ana kadar bulunduğunuz Kümenin size sağladığı en önemli aşağıdakilerden
hangisidir?
a) Ortak Tedarik, pazarlama vb. faaliyetler nedeniyle maliyetlerin düşmesi
b) Satışlarımın artması
c) İstihdam ettiğim personel sayısında artış
d) İhracata Başlamam
e) İhracat miktarımda artış,
f) Ürünlerimin ortak tanıtım nedeniyle bilinirliğinin artması marka değerinin
yükselmesi
g) Ortak fuar, tanıtım ve reklamlar, yurtdışı iş gezisi organizasyonları vb faaliyetler
h) Diğer………………………………………….……
17. Bulunduğunuz küme içerisinde en önemli sorun aşağıdakilerden hangisidir?
a) Küme Yönetiminin yetersizliği
b) Ortak faaliyetlerin yetersizliği
c) Küme üyelerinin yeterince Küme konusunda bilinçli olmaması,
d) Kümenin getireceği faydaların çok fazla bilinmemesi,
e) Kümenin mali yetersizliği,
f) Diğer…………………………………………..
18. Son 2 yılda faaliyet gösterdiğiniz sektöre yeni bir ürün veya hizmet sundunuz mu?
a) Evet b) Hayır (21. Soruya geçiniz)
19. Son 2 yılda kaç adet yeni ürün sundunuz?
a) 1-3 b) 4-6 c) 7-10 d) 11-üzeri
20. Ürün veya hizmet kim tarafından geliştirildi?
a) Kendi işletmemiz bünyesinde
b) Küme içi işletmelerle işbirliği içinde
c) Küme dışı işletmelerle işbirliği içinde
d) Diğer
21. Son 2 yılda işletmenizin sahip olduğu kalite standartlarını işaretleyiniz.
a) TSE b) CE c) HACCP d) ISO 9001
e) ISO 22000 f) ISO14000 g) Diğer………….
220
22. Son 2 yılda yaptığınız tanıtım ve reklam faaliyetleriyle ilgili durumunuzu işaretleyiniz.
a) Broşür veya ürün katalogu ( ) Vardı hala aynı ( ) Yok…………
b) Yenilendi ( )
c) Fuarlara katılım ( ) Katılıyoruz ( ) Katılmıyoruz
d) Reklam ( ) Veriyoruz ( ) Vermiyoruz
e) Yurtdışı firmalarla görüşme ( ) Yapıyoruz ( ) Yapmıyoruz
23. İşletmenizin son 2 yılını aşağıdaki seçeneklere göre değerlendiriniz.
Artıyor Durağan AzalıyorSatışlarMüşteri memnuniyetiÜrün maliyetiÜrün çeşidiÜretim miktarıMüşteri sayısıİhracatÜrün fiyatlarıSatış yapılan ülke sayısıKapasite kullanım oranıRekabet gücüRakiplerin sayısıKarlılık
24. Firmanızı en önemli rakipleri hangi bölgelerde yer almaktadır? Lütfen işaretleyiniz.
a) Küme İçinde
b) Küme dışında ( )Yurt içi ( )Yurtdışı
25. İşletmenizin son 2 yıldaki durumunu rakiplerinize göre değerlendiriniz.
Yeterli Kısmen Yeterli YetersizRakiplerinize göre makine ve teçhizat konumunuzRakiplerinize göre işgücü niteliği bakımından konumunuz
Rakiplerinize göre teknoloji kullanım becerisi(e-ticaret, internet vb.)Rakiplerinize göre fikri mülkiyet haklarına göre konumunuz
26. İşletme olarak yeni yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?
a) Evet b) Hayır
TEŞEKKÜRLER
Top Related