Rahim Recep Akdora
- şiirler -
Yayın Tarihi:
19.3.2005
Yayınlayan:
Antoloji.Com Kültür ve Sanat
Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Rahim Recep Akdora (1944 -)Kırcaali’nin Mıglene (Mancarlar) köyünde doğdu. Orta öğrenimini köyünde,liseyi Zlatograd (Derıdere) kasabasında tamamladıktan sonra Madankasabasındaki Madencilik Sanat Okulunun Değerli kazımlar Bölümünü bitirdi.22 yıl maden ocaklarında çalıştı.1984 yılında Türkiye’ye iltica etti.Bulgaristan’da “madenci şair' olarak bilinen Rahim Recep Akdora’nın şiirleribütün gazete ve dergilerde basılıyor. Şiir yarışmalarında ödüller kazanıyordu.Türkiye’ye gelince de, geçim sıkıntılarının üstesinden gelme savaşımıylabirlikte, kendini daha yoğun bir şiir uğraşına verdi. Gönlü daha açık, sesidaha özgüldü artık. Yaşadığı acılar, işkenceler ömrünün “öteki yakası”ndakalmıştı, yaşamının “beriki yakası”nda oluşan değişikler, öz saygıya ve onuradayalı,insanı insan yapan nitelikler almıştı şiirlerindeki yerini. İstanbul’dayayımladığı iki şiir kitabında,”orada” kalan insanları unutmadığını gösteriyor;köydeşlerinin ve madenci arkadaşlarının yaşantılarına da yer veriyordu.Basıma hazır üçüncü kitabında ise, çok daha derin felsefi açılımlara yöneldi,dil, imge ve insan sorunlarına yaklaşımı bakımından yeni bir şiir aşamasınaulaşma çabasında olduğu görülmektedir.ŞİİR KİTAPLARI: Beklenen Gün (İstanbul,1986) , Mesaj (1991)
Yazı Sabahattin Bayramöz’ün kültür bakanlığı yayınlarında yayınladığı“Türkçenin Sarmaşıkları” antolojisinden alınmıştır.
Eserleri:
Not:Rahim Recep Akdora 1990-1991 yıllarında “ESİNTİ” adında bir edebiyatdergisi yayınlamıştır. 2000 yılından sonra da “Ölçünme”, “Damıtıl” “Ben ŞairDeğilim” şiir kitaplarını yayımlamış. Bulgaristan’da yayımladığı şiirlerinin birkısmını “Unut Beni” kitabında toplamıştır. “Yaşım Altmış” şiir kitabınıyayınlamaya uygun zaman beklemektedir.
www.antoloji.com - kültür ve sanat
& Barış
Öldü dediler ağladılaryanıldılaröldü dediler tartıştılaryine yanıldılarardından bencilliğin acımasızlığıhep yanında gördü kendinidüzey anlayışının düzeysizliği,soyunduyanılgıların yanılgısı.
Bir yetenek yükseldiadım başı meyve veren ağaçlar bıraktıyükseldientrikalardan arınmış bir iyi niyetyükseldi evrenselliğin zirvesineuçtu erişilmezliğin bitmezliğinealkış tuttu kitlelerçiçekler yarıştı nümayiş yerindesevenlerin göz yaşlarıdüşüncenin arıtmasından geçtilertertemiz aktılar
unutulmazlığın ateşini yaktılarhep seni anımsadıkhep seni.
Neler anımsatmaz ki seni! ?
Seni anımsatır domates,biber,patlıcanya da güllerin pembelerinerede nane limon görsekveya da bir eşekbasitliğin küçümsenmezliğini anlarızseni anımsatırdüz ve uzun saçlariri taşlı yüzük taşıyan parmaklarnerede bir dağ görsek yol ararızne zaman bir aksiseda duysakseni anımsarız hep
dağlarda yankılanan yükselişindirsevgindir kardeşliğe,ulusallığa,insanlığa.
Öldü dediler ağladılaryanılgılar yanılgı doğururyanıldılaryaşamın mantığında barış özümlenirbarışıklığı öğrendik senin sesinden
Barıştı senin adın -ne büyük isabet-
sabretmek
www.antoloji.com - kültür ve sanat
bulmaktır doğrularıyere basmakbir başka el duymak elindebaşkalarına bırakmak kolaylarıolayları tarafsız yorumlamakulusal değerlerimizigeleneklerimizde aramakbir ayrıcalıktı sendeadın Barıştıadın gibi anlamlıydı barışıklığın.
Sen doruğundaydın evrenselliğinolurların bitmezliğiydi ötesive kanat açmıştı olmuşlarınveya da bir sonun yeni başlangıcı...ne acıgörebilmek çıkışın bitişinisonun sonsuzluğunu
Nedense hep büyük olmayı düşledikağzımızda küfürelimizde çamuralfabeyi çözen okumuş olduarı oldu çiçeği görennedense hep karasını kullanırız renklerinbir çığır açmıştınkuralların cömertliğinden evrenselliğeel etmiştin yediden yetmiş yediyebir çığır açmıştın ulusallığın dirilişine
ölümsüzlüğüne doğrularıngelmedik peşindenbiz kolayların kahramanlarıyızkorktuk yokuşların bel bükmezliğindenayaktaşı yaptıkentrikaları.
Sen el salladınevrenselliğin doruğundankanat oldu kollarınu ç t u nuçtun ulaşılmazlığın bitmezliğinebize bıraktın sevmeyi,sevilmeyibize bıraktın şarkılardaki duygusallığı.
Barış'tı senin adınseni hep olmazların olurunda gördükdomatesle biber evlenditanıklık yaptı patlıcannanenin elinde pembe bir gülgülmekten katlanıyordu limondağlar yükseklerden el salladı
www.antoloji.com - kültür ve sanat
kol salladıyollara düştü koca ulusalkış tuttu ellerçiçekler güllere inat yarıştılar nümayiş yerindeinci inci yaşlar döktü gözlerulaşılmazlığına ağladı
y ü r e k l e r! ..
Not: Yeni Romanımı yazmak için birkaç ay aranızdan ayerılmak zorundayım. hepinizeşiirde başarılar dilerim. saygılarımla.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
& Çiçekçi Kız
Çiçekçi kız acılarından damıttığı mutluluğu sunar güzellereGözlerindeki gülümseyiş yapaylığıdır bir ihtiyacınKıvraklığı rahatsızlığıdır acılarının çekilmezliğineİnancı yüceliğidir çiçeklerin renklerinden doğan sevdaların
Alkolün şeytaniliği edepsizleşir çiçekçi kızın gülümseyişinePis emellerin kirli elleri dolaşır zaman zaman poposundaTersiz paralar tükürükler sıçratır çiçeklerin renklerineÇiçekçi kız güzellik satar nefret toplar umut korusunda
Yine de gülümser yapay aşkların renksiz ışıklarınaKirli eller, pis amaçlar iradesinin bitmezliğinde kırılırDayanıklılığıdır dizbağlarındaki güç ekmeyi adınaO bilir köhnelik ortamında ekmek zor kazanılır
Hep gülümser çiçekçi kızAnası adınaKardeşleri adınaMesleği adına
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
& Uzay Üstüne
1
Uzay nedir sahiBir bilinmezlik miYoksa bir uzaklık sonu bulunamayanYoksa başka bir ulu mutüm ululukları bağrında barındıran
Güneş bir perdemi yoksa uzayı perdeleyenO varsa yok oluyor yıldızlarAydınlıklar görününüm değil mi yoksaYoksa karanlıklar mı büyüteçYıldızlar çocukların aşklarıÇocuklar meraklıdır yıldızları sahiplenmeyeBütün gece de uykusuz kalamazlar ki
Uzaylıların bize kadar geldikleri söylenir gençliğimden beriGördüm diyenler olduGörüştük diyenler olduKonuştuk diyenler olduResimlerini çizenlerAmerika’da hapsedilmişleri bulunduğunu iddia edenler bileGelin kardeşimevren bilimciler,UFO’cular, daha bilmem necilerÇözün şu karmaşalığı da bir nefes alsın dünyamızBıktık konuk beklemekten evlerimizde
2
Mustafa Topaloğlu uzaylı olsa“Göğüslerinde memeler Eruh dikeni gibi” diyemezdiuzaylılar Türkçe bilemezlerresimlerinden anladığıma göre onlar cinselliği atlatmışlartürküdeki o cinsel hazzı alamazlarruhları pilebeyinleri piledavranışları pile bağlıüretkenlikleri çıkmış çoktan cinselliktenbeyinleri güzel çalışıyor herhalde yaratıklarınonlarda cinsel birleşimçeliğin çeliğe kaynaşması oluyor herhaldeonlar artık ”Eruh dikeni gibi memeler’den”o hazzı alamazlarMustafa Topaloğlu uzaylıysa benim karım nereli oluyoraralıksız başka alemlerle konuşuyor
Bulgarların komünizmde “tek ulus”unBulgarlar olacağını savunduğu gibiuzaylıların Türk olduklarını savunmayalım biz de
bir sonsuzluğun bilinmezliği rahatsız etmiyor bizi
www.antoloji.com - kültür ve sanat
konuklara ise açıktır kapılarımız her zaman
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
& Kaderim
KaderimMartının gagasından denize geri düşen balıkAnlık kararların ucunda dikensaplandı neticenin beynineYine de gelişimleri bırakamadım kendi seyrineGöze aldım her hamlenin doğuracağı riski
Tatlı dilin tutarsızlığında yanmıştır güvenimGülümseyişler nice acılar tattırdı banaKaç defa yılanlar buldumbaşımı yaslamak istediğim göğüslerdekıskaca düşürüldümdostlukların kötü amaçlarındayılmadım
yılmadımdoğru bildiğim yolların yokuşlarındadikenlerde bıraktım aldanışlarımın kanınıtaşların gözyaşlarını topladım avuçlarımdayılanların soğukluklarınıyüreğimin sıcaklığına gömdümtutarsızlıklarda öldümgüç aldım sevginin cümbüşündenyaşama sevginin gücüyle döndüm
kaderimmartının gagasından geri düşen balıkanlık kararlarımın ucunda dikenbir uyarı saplanır düşüncelerimeyine deher seferinde bir umut sızar sevgidenbitmeyen yolların yorulmayan yolcusuyum ben
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
** Bizim Kızlar
Çıkagelmiş bir inancın kurbanı değildirlerSevmek onların, gülmek, neşelenmek onlarınKendi yollarını kendileri seçerlerPeşindedirler nice nice sorunların.
Ferace yaşmağı attılarÇalışmak, dediler ki, borcudur boynumuzunSaygı dürüstlük, namus gururudur soyumuzun
Kimisi hekimKimya fizik okur kimisiKimisi aktris, şarkıcıBir mesleğin peşindedir hepsiTorunları yemen harbi dullarının
Çıplak yamaçlarKızlarımızın elleriyle boyandı yeşileEllerinin nazikliğiHissedilir giysilerimizin dokusundaRuhlarının aklığını görürüzSümek sümek pamuklardaGüzellikleri halılarımızda çiçek çiçekVatan toprağı gibi sevimliVatan toprağı gibi verimlidir............................................Bizim kızlarımız! ..
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
***Tüm Günler SİZİN Olsun***
Bugün çiçekler çiçekler için koparıldı.Kelebekler yerini erkeklere terk etti.Renklerin cümbüşünde onarıldı dargınlıklarTüm istekler bugün sevmek, sevilmekti.
Tüm gülümseyişler çiçeklerde renk olduTüm kımıltılar naz oldu, ışık olduGamzeler gül açtı, bal sızdırdı dudaklarTüm istekler bugün sevmek, sevilmekti.
Mutluydular çocuklar anaların mutluluğundaerkekler onur taşıdılar çiçeklerle sarmalanmış“Tüm günler sizin olsun! ” dilekleri gözlerindeki ışıltılarbunu hakkediyor sevgide yorulmak bilmeyen kadınlar! ..08. Mart.2003.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
_ Ve _
VE
suçu suçsuza devretme suçluluğunu suçsuzlandırabilsekve görebilsek beyazla siyahın farklılığınıve hızını gözyaşındaki ışığın kavrayabilsekve anlayabilsek gülüşte sırıtan kederin dilinigeçmişiz demektir görünürlüğeve denizden bize yaklaşan gemi gibiher adımımızlaartacaktır görünürlüğümüz biraz daha
bırakalım artık ağlamayıyetmez bize yalancı memeye sürülen balnimet kokuyor elimizin her uzandığı yerkirlilikten kurtulan gönlümüz gibi zengin toprağımız
ve biz bir de çalışkan olmayı öğrenebilsekve bir de dürüstlüğüve harcamasak sahtecilik idmanlarında zamanımızıAvrupalı gelip öpmez mi elimizi, ayağımızı? ..
Ve....Fakirliğin nedeni haylazlık değilse ayıbı olamaz
Şu umudun kökünde aldanış var galibaBir sis mantığı ışıksız bırakan
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
++ Türkü ++
her sigara alışımda elimeellerini görürüm tütün toplayansüzüm süzüm gözlerini anımsarımsadece sana has yürüyüşün gözlerimdeelime her sigara alışımdaellerini duyarım ellerimde
sen içimin içime sığmadığı yılların aşkısınpencerenin altında tünedim nice gecelerdokunabilmem için camdan yanağınakaç geceler saklanmasını bekledim ay'ınSivri dağının arkasınauykusunu avlardım köpeklerinmert bir yürekleödlek hırsızı oynardım gece boyuduyabilmem için nefesini arkasından camınpencerenin demirine asardım korkuyu
ben artık o delikanlı değilimne de sen o her yanı cıvıl cıvıl kızunutmuşuz anlamını aşkındüşünmekteyizağrılarını kollarımızın
İlk aşka ilk göz ağrısı demiş diyennice kızlar,nice kadınlar sevdim hatırı sayılırnice aşklar yaşadım kısa,uzun ömürlüher birinde senden bir benzerlik vardısenin aşkın düğümlenmişti bir kere yüreğimehiçbir aşk eritemedi aşkınınice kızlarnice kadınlar sevdim hatırı sayılırbende yaşamakta hâlâbitmeyen sevgin.sen yıkılmış hayallerimin harabeliğindesolmayan çiçeksinsolgun taşların arasındagözümün istediği renkkolumu başına yastık yapmaknasibim değilmişnasibim değilmişseninle paylaşmak sevinçleri, kederleriyüreğim bir gün durabilirküsmüş sevgiyeseni şiirime koydumbenden sonrasana barınak olsun diye.
bir türküydün senmacar atımın sırtında söylediğim:
www.antoloji.com - kültür ve sanat
'Kazallık çeşmesinin önü bahçe bahçe şenlenir Aşkım geldikçe gönlüm kuş olur uçar bahçede Aşkım'ı gördükçe
Dere boyunda kavaklar kavaklarda kuşlar konaklar Aşkım'ı gördükçe al al olur yanaklar
Kırcalar önü sarı gayır kalbim yanıyor cayır cayır Aşkım'a dünür saldım yoktur hayır! '
hiç unutamadığım,hiç unutmayacağım bir türküsavaş açmıştım kendimekazanan,kaybeden benhâlâ kendime inat savaşmaktayım kendi kurallarımlahâlâ sevgin tutsaktırkalbimin zindanında kaderindenhâlâ zaman zaman çalmaktayımdoğayı süzen gözlerinikötülüklerin tortusunu avuçlamaktayımgözlerinin süzgecinden
bir dürtü,bir dokunuş bir bekleyiş ellerinde sabırsızbir uzaklığın en yakınında umutsuz benbir sevmeninbir sevilmenin anlamsızlığında anlayışbitmiş güzelliğin bitmiş umutlarında bekleyişbir uzaklığın bir yakınlığın köprüsündegelen ben giden benhiç unutamadığım hiç unutmayacağımbir türküdilinde akmış akan akacak suların
gözlerin süzmekte doğayıelimde yine bir sigarayine ellerini görür gibi oldumyine oynarım ödlek hırsızıyine avlarım köpeklerin uykusunuduyabilmem için nefesini cam uzaklığındankorkuyu yine kabul eder pencerenin parmaklarıhadi vakit geç oldu yat uyuparmaklarını beklemekte..................................tütünün sararmış yaprakları
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Anımsama
Şiirlerimdeki izlerinde dolaştım bu akşamGerilere, çok gerilere döndümAyıpları gördümsevgimizin derinliklerine gömülmüşYasakların kırılışını gördüm cesaretimizdeKimi bakışlarındaki istekleri yaşadımKimi mutluluklarını dinledim nefesindeEn çokta aşk şarabından cömertliğini yudumladım
Ve özleyiş bir yalazı sarmış bedenimiBana yaklaşan adımların kaldırım taşlarındaGöğüslerinden kopan rüzgar savuruyor saç telleriniGiysiler tedirgin terk edilme acısında
Şiirlerimdeki izlerinde dolaştım bu akşamYaşam dolu anılardaÖzleyişler beklenilen çiçeği açmakta
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Antoloji Dostlarıma
Yokluğum hafif sıyrıklıklarla atlattığım bir krizUzak dostlarımdan uzak kalmak bitirdi benifarkına vardım bir inceliğin kalınca sizsizyetmiyormuş dostluk için tutman ellerini
siz yüreğinizi uzattınız banaan oldu unuttum yaşımı bir çocuk olduman olduaşık oldum görmediğim bakışlardaki umutlaraan oldu kötülüklere hançerdim saplananan oldu bir demet çiçektim dalga doruğundakıyıda bekleyen kırık bir gönle koşan
sevgilerin renklerini öğrendimkanayan diken uçlarından sızanbir de neşenin ampulü gözyaşı olduğunubir de dert anası olduğunu denizinhele de saçların zırhı olduğunu gizin
sevmeyi bir başka öğrendim sayenizdekuşun sesindeki rengi seçmeye başladı gözlerimçözmeye başladım gönül dilindeki gizigurur oluyorum görünceesrik rüzgara göğüs geren sevgiyi
ölmek isteyenleri okuyunca nefret ettim ölümüyaşam kokan bir çiçek oldumgöz görüşünün bittiği yerdedepremlere dayanıklı gönlümühediye ettim kırık gönüllere
bu şiir burada bitmez yabitirdim işte
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Arka Kapılar
kötülüklerden kaçış çıkışıdır arka kapılaraçılırlarsonu bilinmez bir yolaher viraj şüpheher viraj tehditdüşünceyle uygulama çarpışırlartutarsızlıktakurtuluş saplanmış göbeğine çıkmazınşüphe sefa sürmekte bitmezde
kapatalım arka kapılarıolurların tutsağı olsun şüphe
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Arkamdan Konuşan Dost Bildiklere
* * *
arkamdan konuşan dost bildiklere
Küllerinin arasında suskun bekleyen bir közüm benDokunmayın külüme yanar umutlarınızDağ doruğunda kayaya gizlenmiş bir gözüm benDenetimimdedir çukurlarda yapacağınız hatalarınız
Kılı kırk yarmasını bilmediğimi bilirsinizGüller açar elimin her dokunduğu yerdeGörünmezliğimden sevinir gibisinizUnuttunuz parlayan yıldızları göklerde
Yağan kara sevinen bir çocukum benSoğukluğunuzun beni ürküteceğini sanmayınAyaklarınızın battığı bataklıklarda yokum benBoşuna yokluğuma sevinip bayram yapmayın
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşkın Gözlerinde
arzularda arzulanan arzusun sen gülümadını bildiğim bilmediğim tüm çiçeklerirenklerini renklere giyindirerek topladım sana getirdimayıkladım o baygın gözlerinin ışıklarında dikenleri
özlenen Şen bir Ay’sın sen gülümyılların nice yılları yuttuğu günlerde geldin dünyamaiçindeki yaşam arzuna açık gönlümgeceleri özlenen Ay, Şenliksin rüyama
dedemden öğrenmiştim gönlün hep genç kaldığınıballanan dudaklarını özlüyor dudaklarımrüzgar olup dağıtmak istiyorum saçlarınıyeni bir yaşam özlemekte yaşadıklarım
isteklerinin ateşinde hep parlayan bir yalazıyım bengözlerim gözlerinin derinliklerinde siper aramaktagençliğin aşkın ateşinde sabırsızca fokurdarkenaşkının ateşi nöbet nöbet gözlerine vurmakta
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben Ölürsem
ben ölürsem
ben ölürsem sakın tanıdıklara haber verme oğlumkimsenin omzuna yük olmak istemem.İmama biraz fazlaca ver parayıminarede hoparlörsüz okusun salâmıSesini fazla yükseltmesinbenim ölümüm umurunda olmaz. kimsenin
Cenazemin kalabalık olması önemli değil oğlum.İmama söyle kimseden beni sormasınBen yaptıklarımın bilincindeydim her zamantanıklara ihtiyacım yok önünde Tanrının
helallik istemesin kimsedenhakkımı alanlardan gayrı kimseninhakkına tecavüz etmedim benalacaklılar varsa gelsinlerhuzurunda alsınlar alacaklarını Allah’ınbenim borcum her zaman tek bildiğim Allah’ımadırönünde cezamı çekmeye hazırım.
Kefen dinsel bir simge değildir oğlumSadece bir çirkinliğin perdesidir her mevtaya gerekTabut mu istememBedenimin üzerine tahta falanda dizmeyinKarışmak isterim bir an önce hasretim toprağa.İlkin toprağın yumuşağını serdir üzerime oğlumAralık boşluk kalmasın bedenime yakınTezekleri nasıl olsa sonrakullanırsınız doldurmak için çukurumuher zaman seninle olacaksakın unutma ruhumu.
İstemesem de bir mezar taşı dikersin oğlumKısa bir yazı yazmazsan ayıptır.Kısacık yazdırıver oğlum:
www.antoloji.com - kültür ve sanat
“Parasına dostu çoktu,umursamazdı“ benim” diyenle tartışmaya girmezdi. Çok aşklar yaşamış Sevdiği hiçbir kadının adını bilmezdi.Ölüme inansa daÖlümü sevmezdi! ”
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben de mi Eğrilik Yoksa?
Eğriliğin eğriliğini ölçme sevdasına kaptırdım kendimiTopladım tüm ölçerleri masamaKarşıma dizdim tüm kurallarıKağıdıma işaretledim nokta noktaEğrinin uğradı tüm durakları
İlkin fitneyi aldım karşımaSinsilik çöreklenmişti koltukaltlarınaDili yılan gibi soğuktuPus çökmüştü gözlerindeki ışıklaraBir çekirge gibi zıpladıHer zıpladığı yere bir diken bıraktıkaçar ayakbir dedikodu astı her dikenineyaktıiyi ruhların şüpheci mumlarını yine
kendini beğenmişi aldım karşımaşişinmiş bir hindibirileri fakirdibirileri cahildiğer birileri para yemezbir başka birileri için başka bir mazeretyıkıl karşımdan hindi dedimsöndü balonburkuldu içiazara hazır değilmiş garibim
işsevmezi gördüm sokaktaçağırdım yardımımatanırım kendisinieğri oturur doğru konuşurbırak beni, dedi, gözyaşı vardı sesindesattığı katların son paralarıylaatyarışı oynamaya gidiyormuş son kezson kez umutlarına sarılmış sımsıkıtünemiş saçlarına konakladığı bodrum katın nemimidesinde açlığının hıçkırıklarıtükenmiş gözlerinin feri
baktım bir netice çıkmaz uğraşımdanölçerler görevsizliklerine ağlamaklıbaktım eğriler doğrularım sarmaşasıdüşündüm silik kalırdı doğruluk eğrilik olmasavarlık olmasaydı bilinmezdi yokluk
bende de bir eğrilik var galibauğraştığıma göre başkalarıyla
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben Deliyim
- Aşkından hastalanmış bir kızın dilinden -
Bana deli diyorlar aşkımı anlayacak yiğit neredeGençliğimi görecek gözGüzelliğimi keşfedecek keşifYüreğimi dinleyecek doktorNerede
Nerede o eski şarkılarda ki duygu Değer ilgi saygı heyecannerede o delikanlıaşkı için dağları deviren çölleri aşan dalgalara göğüs gerenben aşkım için en ağır suçlamalara hazır bir kızımhazırım tüm fedakarlıklaraaşkın acısı arının bulamadığı özsudurnefes alışımı aksettiremez hiçbir notaaşık olmak göze almaktır tüm zorluklarıaçlık susuzlukevsizlik mibaşıboş akan kaynaklardağlarda kayalıkların siperleri ne günü beklerseven üşür mü dersinizyüreğimin sıcaklığı eritir kutupların buzlarınıaşkın rengiaşkın ıtırı var mı dersinizo bir duygu tüm çirkinlikleri güzelleştirendikenden kimse hoşlanmaz bilirimya gülügülü neden seversiniz
ben içinde tüm cömertlikleri koruyanseven bir kızımben bir kızım eski şarkılardaki aşkı arzulayanyüreğim sevgiışık dolu gözlerim
bana deli diyorlar sevmeyi bilmeyenlerevet ben deliyimsevmek delilikse eğer
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben İnsanım
ben insanım
Kırılan kadehlerin çaresizliğinde yüzdüm koca bir senekum zerreciklerini aradım çaresiz boşluktayağmur tanecikleri özdeşleşmiş sırça kırıntılarıyla ışıl ışıl göz olmuşlar yokluktaduyularıma saplandı
kısır dikenleri gülüşlerinkanamakta
ben insanı düşündüm hep insanı korudum
kendime bıraktım tüm acıları.
Arıları ararken karıncaları buldumhabere ekinimi taşırlar harmanımdanminnacık yüreklerindearsızlık,utanmazlık,babalıkonlaryılanın bile korkusuhabere ekinimi taşımaktalaronlarkarıncalar ordusu.
Arının çalışkanlığıkarıncanın arsızlığıayrı inançların ayrı hırsıkarınca uykusunda rahataç kalmıştır arı
ben insanı düşündüm insanı korudum hep
kendime bıraktım acıları
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben İnsanım I
AldatıldımDuydum aldatılmanın acısınıÜzüldüm birazAma aldatmadım
SövüldümKederlendim,içerlendimAnladım sövülmenin haksızlığınıAma sövmedim
Aldatanların ayakları bataklıktaSövenlerin suratlarında utançİnsan olmanın gücünü görenlerBeniİçten gelen saygıyla sever.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben Rodop'luyum
Her Allah’ın günü kendimi sorgularımsöylemlerle söylemleri çarpar bölerimolaylar ararım olayların içinde göze görünmezölçü yaparım yorgunlukları, dinginlikleriyeni denklemleredalgalanmalarla dolu bir ömür dört yanı törpüdilsizin küfrü, topalın kovalaması, körün tanıklığıözürsüz özürlülerin tufanıyaşaya geldik günahlı günahsız bu ömrü.
Vatan deyince silinir tüm günahlarımToprağımla kan bağım var yedi ceddimdenSade bir ulusallık süsledi hep rüyalarımıMarksizmliğimasla engellemedi ezan sesini dinlememiHiçbir ideolojinin ardında çıkar gözetmedim ben.Hep yalan görmüşümdürfalanların filanların Vatan sahipliğiniYa Atatürkçüyümdür ya da değilimdir.Ya laiğimdir ya da değilimdirHiçbir görüş, anlayış siperim olamazAllah’la arama girecek siz kim oluyorsunuzHerkes kendi cennetini kendisi kurmakla meşgulDünyanın altı üstü beni asla oyalamazGeceleri altında, gündüzleri üstündeyimSaygı duyduğum toprağın bağrındanillaki bir gün bir gömüt bana da açılacakGündüz çalışarak geçerseSüslü rüyalarla geçer uykularım.İnsanları seversemSeversem doğayıRahat uyurum sonsuzluk uykumuİllaki bir gün ben de yatacağım toprak anamın bağrınaUyumak için huzurlu uykumu
Ben Rodopluyum aslının sahibiMert insanlar diyarıdır bizim memleketEllerden ellere akan sıcaklığıdır yüreklerinHer taşın doruğunda kahramanlık şarkısı okur rüzgarlar
Acılarımız, sevinçlerimiz paylaşımlıdırŞarkılar yankılanır dağlarındaYankılar yankıları kovalar“Turgut’un karısı ayva sarısı Turgut motordan düşmüş gece yarısı! ”Erişir taa ToroslaraErcebim, yusufum, zeynebim, haticemHer köşe başında bir aşkın öyküsü,Her çalı dibinde parmak izlerimizBağrını sevgiyle doldurmuştur Rodop köylüsü
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Arda suları köpüklerine sarmalayıpKucak kucak selamlar taşımıştır Ege’ye
En iyi dostlarımdan biriydi PolihronisEski bir Yunan komünisti çocuğuKıbrıs savaşını ikimiz dinlerdik radyodanHaberleri kendi kabuğumuza çekilirsessizce yorumlarArdınca birbirimize gülümsergidip birer içki içerdik.
Nedense suçlu aramazdım olumsuzluklardaArt niyetlerin huzursuzluklarınabırakmazdım kendimiYönüm, yöntemim başarmaya endeksliydiBaşarmaya odaklanmıştı dinginliğimBaşarmaya odaklanmıştı düşüncemle eylemim
İnancımGüvenim.Yolumun sahibiydimSuyumuzunIşığımızınİşimizin sahibiydim.Yağan karınYağan yağmurunKayan toprağınBasan selin suçunuDevlette aramadım.
Merhaba ata diyarım, Anadolu’m benimBenim, Rodoplunun sevdalısı merhabaRuhu sıkılan, bedeni sıkılan sana koşmaktaSenin sıcak kucağında aramakta huzuru
Art niyetler kişinin dirliğinde erimeli.Güveni her zaman kendimde aradımUlusumu sevdimToprağımı sevdimSuyumu sevdimTerörist avında kaybettim oğlum Mehmet’iŞehidimi sevdimBen düşmanım diyenden zarar gelmezOndan korkmayıOndan sakınmayı düşünmedim aslakötülüklerin erdemsizliğinin tanığıdır obiz yürekli ulusuz, Mehmetler bitmez
Polisimi sevdimköşe başlarındanicesi can vermiştir huzurumuz uğrunakoruyucu meleklerimizdir onlar
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Askerimi sevdimdağ doruğunda rüzgar bile selama durur önünde
Vekilimi sevdimseçtimse arkasında duracağım elbettebaşarısızsa suç onda değilsuçu kendimde aramalıyım
Afetleri sevmeliyimher afet bir uyarıdır doğruları bulmamdagözyaşıyla karılan harç eşdeğerdir çeliğe
hortumcuyu, hırsızı, kapkaççıyı ve daha bir sürütoplumumuzun dikenleri onları da sevdimonlar renkleridir günlerimizin.yüz karalarıdır onlar erdemsizliklerin
İtirafsızlığı da sevdimSuçlayan savcıyı, berat ettiren hakimi de sevdimSuçsuzluğunu içerde,suçluluğunu dışarıda geçirenleri denamussuzluklar ölçeğidir namusumuzun
hocayı, alimi sevdimorospuyu, pezevengi de sevdimen çokta ayakkabı boyayan küçük çocuğunkirli ellerini sevdimbağır bağır bağıran işportacıyıekmek arası balık satan balıkçıyısokaklarda meyve satan meyveciyi de sevdimtüm olumsuzluklar ancak sevginin potasında eriren çokta sevmeyi öğreten öğretmenleri sevdim
ben Rodopluyummerhaba Anadolu’m benim,sana geldimbizim kır çiçeklerinden sevgiyi getirdim sanayüreklerden sevmeyideğerlerimize sahip çıkmayı getirdimata diyarım Anadolu’m merhaba
ben Rahim Recep Akdora’yımsırtımda beş yüz yıllık tarihimlekötülüklere zırh yaptım sevgiyiaç koynunu Anadolu’mhuzurum adınaçalışmayıbaşarmayı aldım da geldim sanaaç koynunubas bağrına bu mert Rodopluyu12 Kasım 2001
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Beni mi Aradınız?
beni hep bulunmadığım yerde aradınız.yolumun yokuşrengimin kara olmasını istedinizben işçiyim dağları deldim hep Bulgaristan’daistanbul’da bir elimde mala bir elimde tuğlaben hep uçurumlarda yürüdüm gardaşyamaçlarda kazandım ekmeğimikandil oldum ışığın bittiği yerdemecalin bittiği yerde takat, son nefestomurcuğum beklentilerinizin kısırlığındasuskunlukları bozan ses
unuttunuz galiba benimde insan olduğumugurur duyduğumu gökleri delen minarelerlehey sen oradan Dedeefendi’den bir şarkı salkimin söylediği umurumda değilsen de kadehlerin hocası bir şiir oku Yunus’tansazın telinde Veysel’in parmağı olsun
beni hep bulunmadığım yerlerde aradınız.içkinizdeki acımsı tadım benşarkınızda biten son nameşiirinizde hala canlı olan kımıltıgüzeli hala güzel gören gözünüzde fer
beni asfalttabeyaz çizgiyi bulamayan ayakkabında aramayınmeyvesiz ağaçlarda benim ne işim varsaksağana benzeyen bir yanım mı var yoksa
hadin holan sizde
korkuları ıssızlığın karanlığına gömmüşeski bir madenciyim benölmüş eşeğin nallarını sökseniz neye yararart niyetler körlüğünün mecalsizliğinde yorgunaradığın yerde olmayanı bulamazsınızsaklambaç oyununu hiç sevmem doğrusuhiç de oynamadımbeni arıyorsanız şiir meydanındayımuyakların kalıplarını kıraraközgürlük dağıtmaktayım
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bıktım Beklemekten
Verici olmanın beklentilerinden habersizBencilliklerin unutkanlığında gözyaşıGözyaşında bulutlar ışıltılara perde renksizsevgisiz gönüller avutur zamansız ağlayışı
uzaklaştıkça sevgiden taşınmaz oluyor ateşianılar bıçak sırtı saplanır her nabız yeni bir yarakanar unutkanlıklarda boğar bekleyişiumutsuzluk bulutlarda buzlaştıbakmaz oldu gözlerim ufuklara
hadi gel eritelim buzları dudaklarımızın özleyişindedillerimiz yeni bir güneş doğursunlar karanlığımıza kollarımdaki beklentilerin sıcaklığındır dermanıbıktım bakmaktan kefenime çizdirdiğim resmine
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir Ayşe Tanırım
bir ayşe tanırım
Filiz gibidir köylü kız AyşeGün doğmadan süpürür dış kapının önünüGözünü yarı kapalı tutarDevam ettirmek için gecenin düşünü
Arka bahçede altında armudunsevdiği delikanlı ilk kere tutmuştu elinibakışmışlardı uzun uzun tüm sözcüklerden uzakansızın bir öpücük kondurmuştu sevdiğine Ayşesonra gözle-kaş arası koşmuştukaptırmamak için belini
Ayşe kız hep dış kapı önünde anımsadı düşleriniağrınca tan Ayşe kız süpürür dış kapı önünü
Omzunda çapası koşar tarlasınaYüreğinin kadifeliği ellerinde nasırZülfü dökülmüş yanağınaÇapa sallamakta elleri sevilirlik beklentilerinde
Ellerindeki hüner beklentilerindeki sabırsoframızdaki nimetlerde
Bir Ayşe tanırım makinecidir konfeksiyondaKimi başında örtüsüyle geçer evimizin önündenKimi rüzgarlar eser saçlarındaGözleri gizemli anlaşılmaz neler geçer gönlünden
Bir Ayşe var tanıdığım resimli dergilerden uzaktaBoy aynalarının kıskançlığıdır güzelliğiTüm hallerinden tüm toylukları arınmıştagülümseyiş ışımakta gözbebekleri
Bir yürüyüşü var Ayşe’nin magazin yosmalarına inatKaldırım taşlarının dilinde
Bir Ayşe tanırım sınıfının giysilerini biçmektebirleşmekte ışıyan gözlerinde renklerle rakslaraşklar kemer olmakta hasret bellereDilinde şarkılar saçlarında rüzgarlar
Tüm kör gözlere inatDürüstlüğünü ekler Ayşe kız giysilere
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir Gülümse
Bugün yine göremedim yüzünüSOS mesajı gönderdim tüm antenlereGüneşi gönderdim, bulamadı mı gönlünüHâlâ erimedi mi sarkıtlar saplanan düşünceneToyluklar uslanmazlığın kemikleşmesi değildirŞımarıklık ise kendini beğenmişliğin uslanmazlığıKendinde kendini yeneceksin ilk önceAynaların yalansızlığıdır değişkenlikler sende
Güzelliğin gençliğinin süsüdür önemsenecekGözlerindeki ışıkların pili yüreğimde olduğunu unutmaUnutma bir gün bana da gına gelirde hüzünlenecekIşıksız kalır gözlerin güzelliklerden uzakta
Kaçmak naz etmenin yolu değildirElerini ellerime verdiğinde bir gülümseÖpücüklerle doldurayım gamzeleriniKendiliğinden sızacak dudaklarındaki usare
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir Ömürdü Aşkımız
Seni sevmekle ben günahkar oldumGünahları, kuralları, dengeleri hiçe saydıkHiçe saydık aşkı, gönül birliğiniSen toyluğunun merakıyla geldin hepBengençliğini fethetmenin körlüğünde kabul ettim seniHiçe sayarak dünyayı mutlu anlar yaşadık yine deKaç defatüm güneşleri topladığını gördüm gözlerindeKirpiklerinin aralıklarından sızan ışık bir okdeliyordu düşüncelerimi
Dağlar boy ölçme sevdasına düşmemişler aslaBirinde sarplıklar diğerinde yeşilliklerAyrı güzellikleriyle azametli duruşlarındaSenin beklentilerine eşdeğerdi zarifliğimAvuçlarımın nasırları kadifeleşiyordu çıplaklığında
Benim günahlarım senin isteklerine gömüldüSen bende olgunlaştın,beni gençleştiren senin gönlündü
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Biz Buyuz
Avrupa bizi istemiyormuşHerkes özgür olduğuna göre düşüncelerindeHakkıdırBen sevilmediğim yeri istemem arkadaşSokaklarda insan varken ben köpeğimle konuşamamZaten yabancı diller özürlüyümKöpek dilinden anlamam
Bizim damatlımıza baba hakkı istiyorlar Kıbrıs’ıEğeyi kirletiyormuşuz biraz geri çekilmeliymişizBir de ayrımcılık gayrımcılık önerileri varÜrkütüyormuş onları bizim birliğimiz
Onlara saldıranlar terörist, bize saldıranlar gerillaymışOtuzbeşbin şehidimizi bilmezlikten geliyorlarGörmüyorlar yetmişikibin gözyaşı döken ana gözleriniEzanımız rahatsız ediyormuş onların turistleriniUnutuyorlar kiliselerinde tonluk kampanalarını
Baba hakkını bizim aşiretler bile kaldırdıEğede bizim olan sular bizimdir, bizim kalacakBiz Türk’üzmemleketimizde Türkçe konuşacağız bunu bilinBiz insanları kusurlarıyla sevdik hepBizi sevecekseniz kusurlarımızla sevin
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bize Kalacak
Seni beklemek bir umut gülümSen bir aysın illa kibir akşam karanlığı yırtıp geleceksinbir şenlik, bir cümbüş olacak evimbir şarkı gibi içime dolacaksın, gülümsana cennet olan gönlümü sahipleneceksin.Ben tüm ışıkları toplayıp gözlerine hediye edeceğimKuşlar susacakRüzgar buğulaşacak penceremizin camındaGizlenecek böcekler, sineklerTüm kıpırdanışlar duracak, gülümDuracak zamanDuracak ölüm.Bize kalacak tüm güzel sözlerTüm gamsızlıklarda sevişmeler bize kalacak.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Boyunlukaya
Boyunlukayaçocukluğumu anımsadım, sana geldimbeş taş oynadığımız günlerdenparmak izlerini arıyorum toprağındaGülüzar’ın şeytanlığınıHatice’nin uysallığını arıyorum anılarımdaYağmurlu günlerde korunağımızGüneşli günlerimizin gölgesiSenAnılarımda binbir masallarınla varsınKaybolmuşsun kızlarımızın diktiği çamların arasındaBir cevher gibi korumaya almışlarGökleri delen çamlarSırtında zırhlaşmış çocukluk düşüncelerinin hilesizliğiBıçak kesmeyen boynun geri tepmiştir nice şimşekleriKorumuşsundur çocukları doğanın hatalarından
Sana geldim ben boyunlukayaHasret kaldım altında dinlediğim masallaraHasret kaldım gölgende kurduğumuz dostluklaraBen seninle hep çocuk kaldımHasretim altında barındırdığın çocuklara.
Sana geldim ben boyunlu kayaO ilk gözlerden yüreğime ilk saplanan bakışı anımsamayaNe kadar hilesizdi değil miİşte o zaman hissettim ben içimdeki sevgimiO zaman anladım birileri birilerini sevebileceğiniO an anladımBirilerinin birilerine ihtiyaç duyduğunuBen hiç kaybetmedimO bakışta yakaladığım umudu.
Sana geldim ben boyunlu kayaTopladığım tüm günahlarımı rüzgarda savurmayaArtık rüzgarların da eskisi gibi özgür değilÇamların dallarıEngelliyor eski özgür esen rüzgarları.Benim günahlarım okkalıdırCılız rüzgarlar savuramaz okkalı günahları.
Yine de sana geldim ben boyunlukayaTövbekarım artıkSana geldim günahsızlığımı aramaya
1975'Unut Beni' şiir kitabımdan
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bu Vatan
Baharın yeşilindekuşların nameleriKarışmış çiçeklerin ıtırıtürkülerimizin rengineDosttur Vatantoprağışarkı söyler dağları,umut akar derelericimriliğimizin engeline dolaşmışDoğa cömertliğiKişilerin kişiliksizlikleriÇamurdur yüzümüze sıçrayanAnlayışı ölmüş adamınGörüşü ölmüşÖlmüş içindeki insanBaharın yeşili bizimBizimdir kuşların nameleriMeriç bizimKızılırmak bizimbizimdir Fıratsiz heyyy insan olun insantüm güzellikler bizim bilinbilin sahipsiz değildir bu Vatan
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Çekip Vurayım mı
Her güzellik bir çirkinliği kamufle ederKöpeklerin dilini bir öğrenebilsek biter merhabalarBir çözebilseydikkuşların şarkılarında anlamı ne iyi olurdubir bilebilseydikpenceremizi zorlayan rüzgarın amacınıböceklerin arsızlığını anlayamamamız başka bir dert,bir de şu erkeklikbacak arasında mı yoksa sözde mi bilemememiz nafilekadınlık bile bacak arası gerçeğiyledaha erkek erkekliktenorospuluk biledaha mert bir zanaat pezevenklikten
Derdimiz çek vur mantığıSahiden çekip vurayım mı?24. Şub.2003
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Deprem
Doğanın bilinmezliğinde bir hışımsalladı sokağımı,semtimi,şehrimievler birden kavgalı oldular,çarpıştılarinsanlar eşyalarının kudurukluğuna kaçtılarmahcupluğundan tuz-buz oldu betonkoptu demir,betonun tutarsızlığındankorku seli oldu sokaklar
kaçıyordu gözler gözlerdenkimi yerler göçük oldukimi yerler harabeağlasak ağlayamıyordukgülsek neşemiz gırtlağımızda düğüm düğümbir hışım geldi geçtiadı yaşamla ölüm
Nice hayallerbuz oldu korkunun soğukluğundael bile veremedi sevenler sevdiklerinekucaklayamadı yavrusunu anaaralarında ölüm gibi soğukbir betongırtlaklarında kaldı çığlıklarıağlayışürktü doğanın acımasızlığındankirpiklerde kaldı gözyaşıcanavarımız oldu barınaklarımızölümle yaşamsır yüklü koca yığın enkazaltında umutların iniltisikimisi betonun suskunluğundannefes beklerinsaf bekler harabelikten kimisi.
Suçumuz neydi ya Rabeksiğimiz,kusurumuz neydigönlümüz cömert,elimiz açıkyalnızca sevmeyi bilen bu ulusabunca düşmanlık niye.
Tek yumruk oluruzzulmün pençesinde bizortaktır tek lokmamız bileyıkılmaz,kırılmaz,imanlıdır direnişimizhiçbir olay ürkütemez bizi ölümle
Acıları göğsümüze gömmüşüz biz hepelimizdeki taşlar ekmeğe dönüşürher bakışımız bir güneşher sözümüz bir umutinsancıldır her davranışımızbize acı verenler
www.antoloji.com - kültür ve sanat
sevinç almışlardır hephavaekmek,sualmışlardırişte bunlardır ulusumun doğrusu.
Hiçbir yılgınlık yıldıramaz bizitonlarca harabeyegünlerce göğüs gerdiSakaryalı bebekbetonun sağırlıkulak verdi bebeğin gülüşünekırılan demirgözyaşı döktü bebeğin mertliğinealkış tutu bir dedeana açtı kollarını yavrusuna,betonlaştıbir hemşire aldı bebeği koştuhizmettekişiler kişilerle yarıştı.
Yakarışlar yükselmekte Yalova'danGölcük'ten yakarışlar yükselmekteteller kopmuş beklentilerin gerilimindendili tutulmuş uyduların, susmaktaantenler çaresizantenler SOS haykırmakta.kulaklar inanmadılar duyduklarınainanmak istemedilerinanmak...zorduvaroluşun yok oluşunainanmak zorduellerimizle yoğurdumuz betonunacımasızlığınabeton bizim betonumuzdemir bizim demirimizusta bizim ustamızenkaz olmuş varlığımızın altındabizim insanımızinanmak zordu.İnanmak zordoğanın bu denli acımasızlığına
bir sinsilik var doğadabir sinsiliktirkendi kuyumuzu kendimiz kazmamız
Büyük rüyalarla büyük olunmazmış meğerulusal bir sınavdır doğanın gece baskınıkişilerin vicdan ölçeği yıkılan binalarbeyin jimnastiğidirenkazın altından kopan feryatlara koşmak
www.antoloji.com - kültür ve sanat
ulusal bir sınavdır doğanın gece baskını
Çok kurban verdikişini bilmeyenlerin basiretsizliğineçok acı çektiksarsıldıksilkindiyıllardır uykuda olan genimizuyandı uykusundansel olmuş gözyaşlarına bedeluyandıgelinliklerini giyememiş kızlarımıza bedeluyandıana sütüne doyamamış bebelerimize bedelölen analar,kalan anaların ağıtlarındaölen babalar,kalan babaların isyanındave boynu bükük çocuklarımızana sevgileri,baba,kardeş sevgileriyüreklerinde kaldıdillerinde kaldı son sözleridoğanın gaddarlığı tutuağlar halimize kuşlardüşünce boğuldu gözyaşındaisyanlar suskunkişiler kişisizliklerinde yargılanmaktaadaletsizliğin adaletienkazın altında uyanmaktasuçsuzlar can verdi suçlunun suçunda
Bu yaralar da sarılacakonarılmadan kusurlarımızellerimiz hep ayaklardan tutmaya alışıkinsanlık paslanmış çıkarcının beynindeiniltiler müziğidir yoz görüşlerinyeni oyunlar düşünülecek lambada misalikalçalar kalçalara çarpacakyıkılan evlerimiz misalicesetlerimiz getiri olacakpaslı kafaların şakrak çıkarlarına
ben düşündüklerimi söyledimdoğru çıkmazsaözür dilerim.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dönüşlerim
Dönüşlerim gidişlerimin tedirginliğindenarayışlarım varoluşlarından aradıklarımınparmaklarım köklemekte sevgisizliğiuçları çakıl taşlarında kaldı parmaklarımınçakıl taşlarında hâlâ kan izleri.
Gidişlerim dönüşlerimin tedirginliğindenarayışlarım inancımdır insan yüceliğineyücelikleri göklerde aramayın sakıninsanın içindeinsanlığın derinliklerinde yücelik.
Dönüşlerim gidişlerimin tedirginliğindenhırsım yapaylıkların sırıtkanlığını kırmakateş yine yakmalı,su yine yıkmalıtoplayarak gözyaşlarınıgüllersabahlara yine açmalı.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Düşünüyorum I
İçimdeki boşluk dünyaya küskünlüğüm mü acabaYoksa uzak duruşum mu çıkarcı dostlardanSevdiğim kızları adreslerinde bulamayışım mıYoksa söylemlerimin kısırlığı mı
Ben hiçbir övgüden etkilenmem,beni övenler de yok yaYanılgılarıma özür dilemesini bilmem bana yeterAdını bilemediğim çalıkuşlarının şarkıları var yaOnları dinledikçe uzaklaşır içimde tüm dertler
Tüm güzelliklerin güzelidir kadınlarOnların kimi sevdiği umurumda olmazSevinirim onların güzelliklerine bu kadarBu güzelliğe olan hayranlığım asla solmaz
Erkeğin yakışıklısı ciddi olanıdır benceHakaretlerden, küfürlerden uzak olanıBir de giyimine özen gösterince tamamKadınların hangilerini beğendiği umurumda değil
Deniz dediğin hırçın olacakdalga üstüne dalga gönderecek kıyılaraSakin denizleri liderlerin parmakçılarına benzetirimdev dalgalara göğüs geren kıyı taşlarınıgöğsüme benzetirimnice dalgalar kırıldı göğsümdegöğüsüm nice boralara duvar oldukıyı taşları gibi sert ve suskunum benOnların tek eksiği yüreğimkayalara bir de yürek takabilseydim
Tek bildiğim göğsümün kıllı olması,yürekli olmasıGerisi meçhul
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Düşünüyorum II
Dağ başında rüzgar yoksaSaçlarımın telleri dört bucak dağılmıyorsaO dağ doruğu şarkısız düğün yeridir benceKederlidir gelinin gözyaşıRüzgar açar ağaçların kollarınıÖzleyiş sızar açılan kollardanAçılan kollar anımsatır bana özleyişi
Şu içki kadehleri var ya doğrulara gebedir hepDüşündüğü gibi konuşurKonuştuğu gibi düşünürHer yudum gizli bir düşünceyi yumurtlarSarhoştan zarar gelmez mantığıKadehlerin sır tutmazlığı
Bilmediğin adresirasgele birine sorma uzaklaşırsın hedefindenHer güzel göze inanma çoğu gözler fırdöndüdürKirpikleri en açılmaz kilitlerdirKapanırlar en umutlu olduğun anındaBen yine de güzel gözlerin hastasıyımUmurumda değil kirpikleriBen doğruların adamıyımSeverim içki dolu kadehleri
İçim gibi boş olmasın diye bencüzdan edinmedim hiçDelik ceplerim, geniş parmaklarım var benimBir de geniş kalbim var ki hiç eksik olmaz sevinçO zaman eksik olan neyim? !İçim neden bunca boşBen bunu düşünmekteyim
Gerisi yalan!
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Efsane
Yandı yananın ateşinde yananBir nine ağıt yaktı sevda üstüneBir kız karalara büründü suskunKoparılmadan kalan çiçek üzgünBir dalga koşarayak gözyaşı bıraktı kıyı taşı bağrınaRüzgarlar ağladı çarparak dağ doruğu kayalarınaBir pencere açıldı tırnaklarıyla sevdanınAyşe kızın mezarından çoban Ahmet mezarınaÜzgün kız gözlerini akıtarakbir gül dikti çoban Ahmet mezarına suskunluğundanöldü sevda sevdada sevdaya sevdalanarakbir ağıt kaldı dağlarda yankılanan
öldü çoban Ahmet vah iki sevda arası
kan oldu aktı eyvah köylümün aşk yarası
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Evet Hanım Ağacığım
Evet hanım ağacığımGüzeli istemek, temizi istemek hakkındırİşverenin en vazgeçilmez kuralıdır imalatının kalitesiİmalatın kalitesi alın teridiryüz akıdır emekçinin.İmalatın kalitesi gururudur işvereninAmabilinmesi gerekeni isteklerimizin dışında tutmakBilinmesi gerekeni bilmezlikten gelmekHiçbir ahlaka yakışmaz
İşte burada noksanlığımızBizim oralardaİki ata sözü söylenir:Güzel kızdan güzel gelin olurmuş!Diğeri de:Cami ne kadar büyük olursa olsunimam bildiğini okurmuş.Bizim ne kızımız güzel,Ne de camideki imamımız camimize göre bilgiliİki arada ne olursa bu garip şaire oluyor.Kalmışım iki aradaPatronum koca karılardan güzel gelin isterMakyajcılarda beceriksiz gençleştirme alanında
Sana bir çift sözüm daha var hanım ağacığımÇalışana zamanında ödeyecek paran olmayabilirÇalışıyorsakBir gün güçlükleri yeneceğimize inanıyorsakGüveniyorsak birbirimizeOlumsuzlukları eritiriz avuçlarımızdaNe var ki işçiye verdiğin ekmeğin arasına katığını yarım koyduruyorsanİşinden çıkan işçiniyirmi kilometrede evine yaya gönderiyorsanBu ayıbın mazereti hırçınlık değildirKalite bekleyemezsinevde aç bıraktığı çocuğunu düşünen işçidenKalite bekleyemezsinhasta bile olamayan sosyal güvensizliktenKalite bekleyemezsinekmeğinden katığını çaldığın işçiden
Fincanı taştan oyan ustalar vardı buradaAğızları vardı dilleri yoktuEmirlerinize bir nefer amadeydilerKaçtılar değerlerinin önemsenmezliğindenKaçtılar çocuklarının aç kalışlarının ayıbındanKaçtılar hırçınlıkların yersizliğinden
Bana gelince ben usta değilim patroniçemİyi pres yaparım, iyi delerim dosya kapaklarını
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir de şu yumuşak yüreğimden dolayıHarçlık veririm senin aç kalmış işçilerineBir de şiirler yazarımişe gelip giderken gördüğüm güzel kadınlaragüzel kadınlarıngüzel gözlerindeki hayallerin hırsızıyım benbir aşk denizi kurmaktayım çaldığım hayallerlehırçın dalgalara dönüştürürüm aşkızaman zaman saldırırımyüreksiz kıyı taşlarınaNideyim şairlik bu sana...15 Temmuz 2002
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ezan Sesi
Burası İstanbul babaNereye baksanNöbet tutan askerin süngüsü gibiMinarelerGökleri delerGünde beş kezBeş kez gündeTürklüğümü okşayan ezan sesiGünde beş kez seni anımsatır bana, babacığımÇekicinin ucuyla bize nafaka kazananAkşamları imanından bize iman aşılayan babacığımSen altmışbeşlikAllah’ını sevenGünde beş kez aptesinde, namazında MüslümanÇehrenMısır tarlalarınca karık karıkAsırlık onurumuzun törpülenen izleriUmutların kırıkBelin bükük mü bükükBudanmışsınYıldırım vurmuş ağaçlarca garipsin
Biliyorum babacığımGünde beşkez ağlıyorGünde beş kez dua ediyorsun Allah’a________“Allah’ım al şu benim çaresiz canımı_________kurtar ben_________çektirme bana_________şu kitapsız kafirin eziyetini! ”
Evet kan çanağına döndüGünde beş kezDinin uğruna yaşlar döken gözlerinEvet babacığımAcıların benim de acılarımBen de ağlarım günde beş kezAnımsattıkça seni ezan sesleri banaYanardağlarca kükrerYakarım uzanan o pis eli sana
Müsterih ol sen babacığımBiliyorsun bizim dağdaHa yıkıldım, ha yıkılacağım“Topalkaya”yıdurmasına rağmen tek ayağının üstünde yıllardırdimdik göğüs gerdi nice olumsuzluklarayıkamadı onune yağmur, ne rüzgarne de boraşimdi Türklük “Topalkaya” örneğidir oradasiz “Topalkaya”ca güçlüsünüz babakasırga bile kopsa
www.antoloji.com - kültür ve sanat
yıkamaz Türklüğümüzükoparamazlar tek zerre bile benliğinizden
hadi otur pencerenin kenarınayine geldi ezan vaktiufkundan sana geliyorumeğilip elini öpeceğimyaşını sileceğim ihtiyar gözlerinin
üzülme sen babacığımbiliyorum ateşler içinde kalmış bir ağaçsınben dalın budağınım seninköküm ana vatandanem vereceğimgüç vereceğim
ANAVATANDAN
Not: Bu şiir 1985 de yazıldı TRT de kendi sesimden defarca okundu ve çok sayıdagazete ve dergilerde yayınlandı. ayni zamanda yurt dışında türkçe yayın yapanyayınlarda da yayınlandı. şu anda mübarek ramazanın başlamasıından dolayı antolojidostlarımın ramazan ayını kutlamak için yayınlıyorum. tutacağınız oruçları Allah kabuletsin. sevgi ve saygılarımla
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Garipseme
Koparılmamış gülün garipliğiydi gözyaşını ağlatanporsumuşluğun hazinliği sabah ıslaklığında damla damlagörevini yitirmiş korumalardı gülün dikenlerine bir el vardı artık güle uzananne de dikenlerde ısırma azmisahipsiz cenaze suskunlu gülün etrafıbir güzelliğin bitişine damıtılıyordugülden sızan göz yaşıçimenden fışkıran gözyaşı gülün garipliğine ağlıyordugülün garipliğine ağlıyordu giderayak insanların bakışı
Nice güzellikler resimlerde kalmışciltbezlerinde ışıyan ışıklarlailk kez anladım nedendir aynalardan kaçışımdargınım artık anımsamak istediğim anılarımla
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Garipti Kadın
Bakımsızdı, garipti, sevimliydiÖnemsedi ustabaşı, el uzattı, sevgi verdiUzaktı adam art niyetlerdenuzaktı kendinde olmayan çıkarcılıktan
horlanmaya alışmıştı kadınerkek nazikliği ilk evlilik günlerine gömülmüşyıllar yılı içkici, kumarbaz kocaya dayanmışiçinde sevgi telleri paslanmış, hisleri ölmüş!
Ustabaşı iteleyip azarlamalıydı garibi herhaldeHakaretler, dayaklar ona iltifat olmuş yıllar yılıDuymamış ki kadın:“bacım şu işi yapar mısın şu işi yapıver olur mu? ”gibi yumuşak sözleremirler almış tek sözlüyap, et; yat, kalkbazı iki yumruk, bir tekme yemiş kahvaltılık
kahverengi gözleri ışıksız odaya benziyorlardı fakatçöküktü hafiften omuz uçları horlanmanın yükündengülüşünde hıçkırık iniltisi vardıgözyaşı sızıyordu gamzelerindengaripti kadın
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gerek Yok Tasaya
En güzel şiirini yazdı şairtasalıbıktı kendi yazdığını okumaktandüşündüşiir mi inceliğini yitirdiinsanlar mı kabalaştıyoksa gazete patronlarışiir okutmaktansaİtalyan tabağı vermeyi mi yeğlediler! ?doğruşairefendi patron tanımazsevinir sevenlere, sevilenlereüzülür, ezilir, biter haksızlıktaşahlanır,haykırır gücü yettiğincekorku bilmez, taraf tutmazher sözübir balyozdur haksızlığın başında.yaz yağmurudur şairin şiiriumutlara nem verir, can verirdoğacak güzelliklerin habercisidirkaranlıkları yırtar, ufuk açar gönüllere
Devir kirli amaçlar devrişairkirli amaçların bulanık sularındasözlerden süzgeç örmektesüzgeç örmekte gönlüncegöğüs germektebulanık suların azgınlığına
Şair en güzel şiirini yazdıkapalı kapıları açacakkaranlıklara ışık saçacakŞair belki de en güzel şiirini yazdıbulanık suların bilinmezliğinegöğüs gererektasaya gerek yokşairin şiiri bir gün ille okunacak.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Güneşe Dönelim
Güneşin cömertliğiözgürlüğü kuşlarınbizim olmalı.İyiliklerin güncelliğigüllerrenklersabahlarkapısında bitmeli günün
Güneşe dönelimözentisiyle üşüyen ellerimizin.yeni günümüzün habercisigüneşe dönelimtoprağın şakaklarındanbulutların gözyaşını silen
Umutlar kucaklasıncömertliğini güneşinyeni bir kapı açılsınyeni iyimserliklere
Güneşe dönelim
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hadi Gel
her nefes alışım seni özleyişimi fısıldarözleyişlerim bile beni seninle yaşatmaktaçalılıklarda sırtıma döktüğün damlalarcacan veriyor, ritim veriyor seni getiriyor banaseni özlüyorum Kartanembarların loş aydınlığında gözlerinin ışıltılarıbana yaklaşarak kalbur ediyordu olumsuzluklarımıotel odaları anılarının lükslerinidere boyu anılarının karanlığıyla kovalıyorum bi tanemseni sen yokken yaşamak da güzelyanıyorumsakin denizden dalga bekleyen kıyı kumlarıncaanlamıyorum gizlemekte isteklerinineden inatçısın buncauydulardan gönderdiğin sesinde özleminin titreşimiyüreğinin zıplayışı uykusuzluğum duyularımda
nice taşları deldik yol açtık aşkımızanice zamanlar çaldık zamanlardangizlerin gizine zırh yaptık rüzgarlarıkadehlerin gözyaşıyla yıkadık izlerimizigizlerin gizinde gizledik gizimizi şaşırttık mezarlarıgizlerin gizinde yaşadık sevgimizi
uydulardan aldığım sesinde titreşimi özleyişinintaşların erime korkusu tozu dumanı rüzgarınadın bende, yüreğin bende önemi var mı bedenindudakların söz kesmez, çiçek açmaz yanaklarıngözlerin sönükgözyaşı damıtır rüzgarsız kalmış saçların
mezarların bile bir anlamı var suskunluklarındatüm ayıplar onların suskunluğuna yuvalanmışgizler onların suskunluğunda özgürbiz bizim aşkımızla varız onunla yaşıyoruzhadi durma gel, o engin gönlünü güldür
adın erir nem olur gönlümde gül gönlünedudakların ballanır, güller açar yanaklarıngizimiz özgür kalır yinesuskunluğunda mezarların
hadi gel!
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hayalimdeki Kadın
...........................................................N.’ye
I
Açılan kapımdan düş gibi dalan kadınmavi gözleri imgesiydi özgürlüğünsarı saçları omuzlarındaendamı şaheseriydi yaratanınbana yürüdü bende yaşarcasınabeni benden alan kadın.
II
Anımsarımanımsayacağım hep o ilk günübeklentilerimizin sevinçlerinibakışlarımızın suskunluğunda paylaştıkelleri umut aradıumudu yitiren ellerimdebirleşen ellerimiz ezdi umutsuzluğu
bir ışık yolu uzandı mavi denizeuzaklaşan dalgalarda seyrettim ayak izlerimiya gerçek,ya yalan kadın
III
gelişi güç oldu kollarımdabitti dizbağlarımın tükenmezliğisevgi topladım sana sarp kayalıklardangüller kopardım dikenler arasındanrenk verdim kanayan ellerimdenmut alıyordumgözlerindeki ışıktan.iyi niyet yetmiyor güzellikleresevgi sevilmeye yetmiyoryetmiyor düşlerle yaşamakayak direyemezsin gerçekleregerçeklerin engelinde ayrıldıkayrıldıkbakışlarımızın suskunluğunda.
IV
Mümkün mü unutmak seniher mevsimde bir benzerin varbir benzerin var seni anımsatanbaharın filizleri endamınyazın sıcaklığı içtenliğinkıskançlığından döker sonbahar yapraklarınıtül yapmak için sarı saçlarınıisyanların kışın tufanında
www.antoloji.com - kültür ve sanat
denizufuk gözlerinkuşların şarkılarında sözlerinmümkün mü unutmak seniyaşadıkça.düşlerimde kalan kadın
V
Telefon tellerine sarıldı ellerimkulaklarım sesini fısıltılarda aramaktaellerimin üzgüsünden sızarakumut taşıyordu fısıltılar kulaklarımaSustu telefon tellerine kar yağmıştıne de kalmıştı izinkaldırım taşlarına soracaktımesen rüzgara soracaktımkorktummutludur kaldırımlarayağının altında ezilmektenmutludur rüzgarsaçlarında gezinmekten
Sustu telefon telleri!
Yollardayımaramaktayım seni.
VI
Yine buldum işte senigözlerinin mavisinde sarp yamaçlaryüreğinde yaralarbeklentilerim düşlerinden uzaksenin kırıklığın benim tasamyaşamın kamburlarında buldum seni hepkaderimizi düşünmekteyim sabah,akşamgözlerine ışık vermekgülüş vermek dudaklarınagönül borcumgözlerine gülmek yaraşır,gülümgüllerin derdi olmalı dudakların
yine buldum seni kırık umutlarlagözlerine güneşi indireceğimsevgi vereceğim yüreğinehep beraber göğüs gereceğizbizi ayıran yaşamın gelgitlerine
Biliyorum zorkırılmış yüreğinle anlaman beni
www.antoloji.com - kültür ve sanat
sen mutlu ol yeterben beklerimbir gün bulacak mutluluğu avuçlarında ellerim! ..Düşlerime düş düş gelip dolan kadınhem gerçek hem yalan kadın
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İnsanları Sevdim
Ben insanları sevdim pişmanlığım yoktur sevgimdeKimisi yarasadır, gözleri görmez karanlığı severKimisi köpek huyludur yoksundur utanmaktanKimileri eşektir hep yükün altında memnundurlarKimileri fitnedir, iftiraları taş çatlatırKimileri kıskançtırçok görür sofranda bir yudum ekmeğiniYine de ben insanları sevdim
Ben insanları sevdim bile bile kusurlarınıİçinden kötümser de olsa gülümser sanaBir çimdik tuz için satar seniTarlasına tecavüz edenlere susarkavga eder bir yumurta içinyine de ben insanları sevdim
ben insanları sevdim bilsem de çok renkliliklerinibirileri verdır haram yemek için namaz kılansarhoşlar tanırım bir yudumunu paylaşmaya hazır
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İtfayeci
Sen keşke hiç çalışmadan kazansanEvlerimiz yanmasa, yanmasa çocuklarımızİş yerlerimiz, ormanlarımız yanmasaYanmasa arabalarında insanlarımız
Kimi kere kişisel hataKimi kere bilgisizliğin acı sonuAçgözlülüğün mantıksızlığı kimi kereKimi kere hainlikler sonucuYanarHektarlarla ölçülen ormanlarYanar yılların emeği evimiz
Sirenin yırtar sokaklardaki kargaşayıBilinçsizliğin engellerine tutsak sokaklarKulaklar sağırSaptırır hedefine uçan okuSiz yetişinceye dek evler yanar cayır cayırYanar ormanlarBir çocuk uğruna canına kıyarsın çoğu kereCanına kıyarsınhektarların kül oluşunun alevlerindeSuskun kalır sokakların bilinçsizliğiSuskun kalır gözlerimizin kara görüşleriPüskürttüğün sular suskun kalırSuskun kalır arabalarınızın kırmızı ışıklarıKurtarılmış varlıklar suskun kalırSuskun kalır açgözlülğün yarım kalmış hırsları.Ve gölgelermesleğin uğruna gösterdiğin kahramanlıklarıamaçlı ithamların kara bulutları
Kül olmuş ormandan artakalmışDimdik çam ağacıAyakta kalışını sana borçluSana borçluyarı yanık sağ kalmış çocuğun anasısana borçluişçinin kurtarılmış fabrikasıörseleyemez seniuyduruk ithamların fırtınası.
Evlerimiz yanmasa, yanmasa çocuklarımızİş yerlerimiz, ormanlarımız yanmasaYanmasa arabalarında insanlarİyi temennilerde umutlar yanmasa
Sen keşke hiç çalışmadan kazansan
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İzdüşüm
Gönlün gönlümde çiçek açıyor her güne ayrı bir renkDudakların merhem kolların sargıAnılar zincir halkaları bir birini kovalar karelerleSırlarda suç çözümünde tanıksızlıkla mecalsiz yargı
Her kare bir ömür yaşanmışlığın mutluluğu akarAnımsayışlarda yeni özentilere yeni ışıklar yakar
Sen ne aysın ne de yıldızlara benzersinSen bir izdüşümsün ufkumda güzellikler sergileyencoşkun akan bir ırmaksınköpüklerine sarmalanmış sevdanDamıtılmış bir özlemsin güzelliklerdenOluk oluk özleyişime dolan
Suların şarkıları zırhı fısıltılarımızınDoyumsuzluklarda filiz güzelliklerNefesimizin durduğu andaKuşlar aşkımızı heceler
Anılarımızdan sızan mutluluklarla yaşıyorum artıkAşkımızın giz olması suskunlumuzun ayarıHaykırmak istiyorumDelmek istiyorum sağırlığını taşlarınDalgaların azgınlığına nice göğüs germişimÇalmışım seni kaçırmışım,öpmüşüm okşamışım sevmişim gözlerindeki ışıltılarısessizliğinde gecelerinYürüyüşünü sevmişim kaldırımların kıskançlığındaKaranlıklara aydınlık gülümseyişini sevmişimAyrılık gözyaşlarını içmişim defalarca kadehlerdenNefesini sevmişim duyularımın bitmeyen şarkısıEn çokta sevmeni sevmişim senin aşktan doğan yorgunluklarıSevmek suçsa sevmekten suçlanıyorsa insanYüklenmek istiyorum bütün günahlarıSeni sevdiğim için yanayım cehennemde yanacaksam
Aşk nice ateşlerden süzme bir yalazıCehennem ateşini eritir iki nefes arasıBen yanarsam senin aşkından yanarım yineSenin için, sana yanmak olsun alnımın yazgısı
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kıskançlık
ben hiçbir olguda kıskançlık değilimumutsuzluklarabir avuç umut göndermek isterim hepbir kucak güzellik giderim çirkinliklereağlayan gözlere mendilgülümseyen dudaklarda gamzesevi olurum yüreklereben hiçbir olguya kıskançlık olmadımsevindim her olguda göveren güzelliklere
ben hiçbir kıskançlığı hor görmemyanılgılarına ikna olmaya da çalışmamaldanmalarda deneyimliyimdir oldukçavarlıklıyı varlığıyla,yoksulu yoksulluğuyla severimben kendime olan saygımlakendi düşüncelerimle yaşar giderim
umursamazlıklar kıskançlığın sancılı evladıdırkıskançlık bir bittir büyüklüklerde gezinen
benden olsa olsa koca öküz olureş-dostun kaprislerini çeken
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kumun Marifeti
Kumun marifeticamın cam oluşundaya da sarı renginde altınınAğacın kabalığıerimekte kâğıdın inceliğindeDeğişimler bir oluşumdeğişkenliklerin olurundaduyarsızlığımızarıtmaların süzgecinde kalmaktaGözlerin gülüşündeentrika cambazlığıdüşüncenin mantığında sözlerin rengisevgidilimizin ezberinde kısır bir tekrargünün aydınlığındaboy göstermektekaranlıklar
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kuşçu
Adın Ferhatadın gibi mert birisincıvıl cıvıl canlısözünün erisin
Ferhat ismidağları anımsatır banadağlarıyirmi iki sene delik deşik ettiğimdağı kemiren burgununucundansıçrayan suçamura dönüştürür taşın tozunuçamurun şap diye konmasınısuratımda istediği noktaya
Adın Ferhatmertlik simgesikendin güvercin delisibir tutku olmuş kuşçuluk sendekişilerin tutkuları kişilere aittirkişilerin tutkularına kişiler söz edemezkurallara aykırıdırgıpta ettim güvercinlerinegıpta ettim güvercin sevgine
kusura bakmaşikayetçiyim senden Panter Emel'eGüvercinler barış simgesidirsevimlidirler,saygıya değerdirlersen hapsetmişsinbarışın simgesinikilit takarak kümesinin kapısınakümes kapısındaki kilidişikayet ediyorum Panter Emel'ebu bir uyarıdır güvercincilere
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Merhaba Yirmibirinci Asır
Oturdum asrın doruğunaNasipmiş bugünleri görmekUzattım elimi yeni bir asrın kapısınaDüşünsel dönüş yaptım taa gerilereTerazisini kurdum kederlerin,sevinçlerin
Bin dokuz yüz kırk dört deHitler'in uçakları gürültüsüne doğmuşumHatırlarım hayal meyyalBabamın izinli gelişini askerdenHatırlarım bir yüksekten atlayışımıHatırlarım anamın sırtındaDoktorlara varıp gelişimiHastalığımdan kurtuluşumu anımsarımTavsiyesiyle bir babo’nun*
Ve güreş tuttuğumukendimden büyük çocuklarlave dünyamın ilk yıkılışını anımsarımanamın gittiği hastaneden tabutla dönüşündeanımsarım dersimi ondan çok çalıştığıma ödülhendese öğretmenimden ilk ve son yediğimgözlerimden ateşler sıçratan şamarıanımsarımçocukluk aşkım Halime’yive hiç unutamadığım gençlik aşkım Asiye’yianımsarımazman hocanın muskasınımaden ocaklarına giderken bana taktığı
bir garipliktir geçmişin gözü yaşlıyarım kalmış düşlerin uyku ötesibir garipliktir anlamını bile anlamadığınsevdaların bitişidaha büyük bir garipliksözlüğünden dilini tam öğrenmeden“ANA” sözcüğünün düşmesibir başka garipliktirsevdiklerine inatsevmediğin bir kadına kucak açman
senin terkedişinle öldü ANAtüm çocuksu hayallerimsözcüklerin en kutsalı bir iğnehep battı yüreğimearkadaşlarımın “Ana “deyişleridonakaldı kirpiklerimin tellerindeellerine hasret saçlarımyaşam boyu hep ağladıbayramlarda öpemediğim elinyüreğimi dağladı.
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sen olsaydınBen de arkadaşlarımla liseye giderdim ANABeni terkettiğinde yaşım onduDöküldü tüm sevgiler yüreğimdenAkan gözyaşlarımın seliUmutlarıma balçık oldu.Saçlarım ellerine hasretYarı söküktü elbiselerimin yamalarıYaşım onduAcılara büktüğüm gün boynumu
Tüm olumsuzluklara inat gürbüzdümGüçlüydüm tüm güçlükleri yenecek kadarOkuduklarım yol açıyordu okuyacaklarımaArayışlarım çareler üretiyorduÇareler üretiyordumTank ayakkabılarımdanYamalı pantolonlarımdan kurtulmaya
Sensizliğin yarasıydı ANA kavuşamamamSevdiğim kızaSensizliğin yarasıydı okuyamamam
Ucunda ölüm kokan bir meslek seçtimYa adam olacaktımtaşlarla yumruk yumruğa dövüşerekya da beklentilerim için ölecektim.
Riski göze alamayan ulaşamaz hedefeBen hep yamaçların yolcusuydumUçurumlar vardı her adımım altındaTorbamda kefenim yürüdüm zirvelere
Madenci oldum başıma buyrukGöğüs gerdim göçecek taşlaraOlası hastalıklaraYirmi iki yılımı verdim hep gecelerle doluGecelerin gebeliğiUmutlarla dolu beklentilerimi doğurdu.
Anamın ölümüne inatBabamın vurdumduymazlığınaSevdiğim kızların tutarsızlığına inatSevmediğimsevdiklerimden güzelBir kadın aldım kendime eşKapanan kapılar el uzattı açılan kapılaraDeğişkenlikler renk oldu çiçeklerin yapraklarında
Bir kız çocuğu verdi banaSevmediğim kadınYıllardan dokuz yüz altmış dokuz
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Günlerden haziranın onuAdı Altınaydünyaya bedel kendisiSevdim sevmediğim kadınıDuyunca kızımın Ana deyişiniSevdim sevmediğim kadınıGörünce kızımı okşayışınıSevdim sevmediğim kadını
Bir ucu hastalıkBir ucu ölümdür madenciliğinBol kazanç uğrunabir tutam özgürlük uğrunanasılda yükleniyor insanOmuzlarına ölümüNasılda inanıyor insankazdığı tünelin ötesinde bulacağına aydınlığınasıl inanıyor madencikopardığı her taşın para oluşunadidinmekle mutluluğu bulacağına karanlıklardahastalıkla ölüm arasında huzurhuzuru ayıklamakta madenci maden ocaklarında
sözlüğümden yoku da sildim ölümü göze alarakinanmadığım Azman hocanın muskasıgüven oldu belleğimdeölümle her geçişişimizdeazman hocayı anımsadım rahmetle
madenciliğimin nimetiydi gece okuluyirmi yaşımda sevinçliydim bir çocuk gibiher gece karışık çizgilerin dilini çözdümkimi tarih olmuş savaşlarda buldum kendimikimi maddelerde bir zerreydimkimi kere deyimlerde kendimi aşan anlam
yaşamla ölüm arasıydı yaşam yolculuğumdört mevsim dimdikti başımuçurumlar bile bel vermiştir emin adımlarımaderkençattı geldi bin dokuz yüz yetmiş beşMarksistlerin sahteleri zehir yaptı şovenliğiinançlarım öldüdöküldü tüm beklentilerimsaygı duyduklarımın canavar oluşunu gördümokuduklarım öldüyaşadıklarım öldüben bende öldüm
seksen dördün kasımın sonu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Edirne’degözlerimde Selimiye minarelerinin ışıltısıdirildim ölümün içinde ölümü yenerekbaktım önümde yeni savaşlarkazanmalar kaybetmeleruğraşmaları bilirlik kanımda kaynadısürdüm arabamıyeni uğraşların cenk meydanına
yeni yepyeni bir dünyaydı İstanbulkavgayla barış yumruk yumruğakıskançlık bir meslekçıkarcılık hedefine saplanmaya hazır mermiyuvarlanmak gerek dikenlikte akıtmadan kanını
Marksist düşünceye aykırılıklar bir bir saplandı beynimekanadı yardan gayrı her şey ortak anlayışıezmeyi öğrenmeliydik ezilmek istemeyenlerimadenci saflığımadenci mertliği birleştiuğraş verdik kaybetmemek namınahep kaybederekbaşardık ayakta kalmayımerhaba yirmibirinci asırmerhaba yeni şiirlermerhaba param için benimle dost geçinenlermerhabamerhaba yirmibirinci asırtüm şikayetlerimi eski bir çağa gömdümtüm olumsuzlukları unutaraközür dileyerek tüm tutarsızlıklarımasana geldimyeni yepyenitemiz tertemiz şiirler yazmayamerhaba.01.01.2001
*babo- yaşlı Bulgar kadını,Nine
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mutluluk
Nereden geldiyse aklıma,Aramaya çıktım mutluluğu bucak bucak.İlkin gözlerini dolaştım insanların;Bakışlar yalan söylemez derler hep.Sonra yürüyüşlerini, adım atışlarını izledimÇıkartamadım.Soracağım, dedim, soracağım insanlara bir bir.Yürüdüm deniz kenarındanDalgalarına daldım düşünceliUsul usul yaklaşan.Aldatmaca oluyordu dalgalarSelam verip benden kaçıyorlardıSelamımı almadan.BirdenKurtuldu düşlerim denizin dalgalarından.Bir kadın yaklaşıyordu pırıl pırıl,Boncuk boncuk mavi gözleriyle gülümsüyordu.Yakaladım sandım mutluluğu o anKaldırımın titreyişini görünce adım atışlarından.Sordum:Sende mi, dedim, mutluluk?Bulutsuz gökyüzü gibi iki göz'Ne gezer! ' dercesine ıslandı.Salkım salkım sarı saçlarında ürpertiDudakların yakınından bir kuşu ürkütmek korkusuFısıldadı:'Güzellikler mutsuzluğun eseridir! 'Yanılgının üzgüsüyle sürdürdükMutsuzluğun güzel eseriyle aramaya mutluluğu.Dalgalar yine geliyor, yine kaçıyorlardı bizdenKıyıdan birşeyler götürürcesine.Kaldırımlar yine titriyordu sarışın güzelin yürüyüşünden.Mutluluğu çok yakın görüyordumElimi uzatsam, tutacağım.Oluk oluk dolacak içime masmavi gülümseyen gözlerdenMutluluk.İşte orada, dedik, mutluluk.Deniz kıyısında içiçe iki genci gösteriyordu.Gittik.Gördük ki gözleri renksizleşmişti ağlamaktan.Kaçan bir dalgaya takıldı gözlerim:Kabarmıştı, çaldığı gözyaşlarından.Hep birlikte yürüdük deniz kıyısınca.Bir ev gördük tanrıları barındırırmış gibi onurluİşte buradadır mutluluk, dediGözyaşlarını kurulayan siyah saçlı genç kadın.İçeri girdik.Şık bir erkek, defterlere rakamlar yazıyorduBir kadın ipekli giysiler içindeMutluluğu arıyordu köpeğinin tüylerini okşarken.Kaçtık oradan. Umutsuzluğun fırtınasıUzaklaştırıyordu bizi kıyısından denizin.
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Çamurlu bir sokaktan geçerken bir araGevrek bir gülüş yükseldi boyasız bir evden.Başka bir evden bir şarkı,Bir başkasından iki çocuk uğradı sokağaKovalamaca oynayan.Sormadık mutluluğuMutluluk bir adım daha öteye kaçabilir korkusundan.Yürüdük usulcacıkMutsuzluğun utancından.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Oluşumlar
Oluşumlarevrenselliğin ötesindeolaylardüşüncenin hızındaisteklerimizyanıtsız kaldı boşlukta.
Bakışlarımızyolcudüşünce hızında olaylarınçağçağlığından tedirgingörüntüsünde bitişin.
Ve ben yolcuyum düşünce hızındamemleketler yakınımdayakınımda uzay
Amerika'dazencinin zenginliğigözyaşında
Moskova'dahırsızın elicebinde dilencinin
İstanbul'dabir otel çöpçatanıkadına ezdiriyordukadın onurunu.
Övgüler övülmenin yitişindeuçtu çiçekten arıözünün tükenişinde duyduçiçek acısını.
Oluşumlarevrenselliğin ötesinde
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Özlem
İnanmayı özledi artık insanlıkbeklenilmiyor güneşin doğuşuyıldızların ışıltısındasırıtkanlığı şüpheninİnançsızlığın ölümcüldür sakinliğikıyı taşlarında kırılırdalgaların kuduzluğukorkmayın virajlardangözlerimizperdesidir sakıncanınyaklaşan ayak seslerindebir kuşkusaplanır kulaklarımıza.
İnançsızlıkta yüzmekyuvarlanmaktır dikenlikteatınuzattığınız ellerdenyılanın soğukluğunusuyu eriten ateş olmalı içimizdederinliklerdeki cevherin rengigiz olsa dabilmeliyiz değerini.
Gülün rengi de yitirdideğerini yapaylıktakır çiçeklerinin soluşuüzgüsünden inançsızlığınkuşların şarkısınıtürküsünü derelerindondurduktutarsızlığında buzların
Çıkalım yollarayıkalımkıralım engellerini dürüstlüğünçiçek açsın inanç ağaçlarımızinanmayı özledikinançlı olsun yaşantımız.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Özür
kusursuzluğun Tanrıya aitliği rahatlık değilkişilere özen yükümlerözen olmalı kişilerin kişilik mayasıolası kusurlar minnacık olurlarkolay olur yutulması.
kusuru marifet bilenler de varbüyüttükçe büyütürleryutarız, yutarız, yutarızbilinçsiz bir balık kılçığısaplanır gırtlağımızadüşünsel küfürler savururuz denizlerekusurların en büyüğü.
bilerek bilmeyerek benim de vardır kusurlarıminsanın kusursuzluğu olanaksız yaben kusurları azaltmaktayımuzaklaşarak dostluklardanbir gün takılmaz olacak kılçıklar gırtlaklaradenizler kurtulacak küfürlerinizdengeçmiş kusurlara bir özür gerekiyorsaben bin özür dilerimbuyuruniçinizde bağışlama duygunuz varsaben sizi özürsüz bağışladım
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sen Öldün
Keserin çiviye indiği an geldi acı haberinÇivi kurtuldu darbesinden keserinAcı anılar bir mıh gibi saplandı beynimeTaşlaştı göz yaşlarımAğlayamadım.
Sen beş vaktinde bir adamdın. babaGerektiğinde buzu kırıp aptes alırdınnamaz kılardın yağmurun altındaYine de dudaklarını yaktılar,YetmediBeynini oydular. O da yetmediBir gözünü çıkarıp aldılarKoca yirmi beş yıl boyunca o pis illetRahat bırakmadı seniSen halinden utandınBiz acılarınla yandık, kavruldukGünahsızlığına bedel hep günah ödedin.
Yine de sımsıkı bağlıydın hayataSen ölüme bile aptessiz gitmedin.İlkin aptes aldın, uyuyormuş gibi sonrabizi bırakıp gittin.Taşlaştı göz yaşlarım, ağlayamadım
Kabrine ellerimle koydum seni babaRahat uyu uykunu,Eğer kıyıda bucakta kalmış günahın için her hangiSorgucular gelip seni dövmeye kalkışırlarsaBana gönder onlarıBen Türklüğüm adınabulgar polisinin nice acımasızdayaklarına göğüs germişimAllah’ımın melekleri dövsünler babam için biraz daBir de göz çıkarmak,beyin oymakNe kadar günaha bedel yazıver bana bir ara
Sen ömründekat kat ödedin günahlarını babaRahat uyu kabrinde
Sen yabancı yere gitmedin babaHenüz otuz yaşındayken gönderdiğinbir karın var orada,AnamAltı da evladınelli yıllık hasreti bitti anamınne güzel sarılmıştır sana gençliğinin bittiği yerdenbeyninin oyuğu anamın sevgisiyle dolar,düzlenirgözünün boş kalmış yuvasında sevgisi biter anamınyine eski, yakışıklı koca Ercep olursunanamın sevgisiyle görürsün
www.antoloji.com - kültür ve sanat
güzelliklerini cennetin
sen öldün bababize bıraktın tüm acılarınırahat uyuebedi uykunu3 Ağustos Salı 2004
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sen Utanma Kızım
Bir kız çocuğuyduBir rüzgar gibi daldı otobüsün kapısındanBirer kart tutuşturuyordu yolcularaGözlerini yolculara göstermedenDizime bırakılan kartı okuyorum aynen:“Muhterem büyüklerim, sizleri bir dakika rahatsız ettiğim için özür dilerim babam trafik kazasında vefat etti üç kardeşimi okutmak zorundayım. Allah rızası için bana yardımcı olun Kartın iadesini rica eder Hayırlı yolculuklar dilerim.! ”
Bir beşyüz kağıt koydum kartın üstüneYetmez dedi içimden bir sesBir milyonluk daha ekledimOtobüs çekettiArkalardan kız gelir sandımBekledimKız çoktan tüymüştü otobüstenDizimdeki kart bir kurşun gibi ağırlaştıDizim sessizce ağladıAğladı düşüncemde tüm iyiniyetlerAğır davranışım yüreğimi dağladı
Kartını acı anı olarak korumaktayım
Sana en iyi dileklerimi verdim benEn geçerli dualarım sana,güzel kızımBir baba nasihatiGözlerini gizleme insanlardanUtanma kardeşlerine okul parası toplamaktanGözlerinin içine bak insanlarınGözlerindeki yaşatma azmin ışığı olsun karanlıklarımızıngözlerini gizleyişin utanmazlığıdır utanacaklarınUtanacaksak onların utanmazlığından utanırız25 Ekim 2002
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Seni Bekledim
..................................Hayalimdeki kadın VIIAyak seslerini bekledim bütün geceha geldi ha gelecekneredeuykum kirpiklerimde tünediiçimde bir duygu erkekliğini unuttuağladıayak seslerini bekledim bütün geceha geldi ha gelecek.
Sen bir yaban gülüsün gülümsağırlar ülkesi bu şehirdeher köşe başı bir tuzakbir korkuyıktı düşlerimde tüm güzelliklerisana dokunmak isteyen ellerimdikenlerinin insafsızlığında kanamaktasen bir yaban gülüsün gülümkır çiçeklerinin en güzeli
Sevgimle kurdum bu yuvayı sanaseni sevmek,senden sevilmeksevinmek istedim hep mutluluğunasözlerle bir şiir dokumuştum sanabir şiirde eşyalardan inşa ettimismini kazıdım kalbimin duvarına
Gözlerin bahar açmakta her gelişindekalbimin pasını süpürmekte saçlarıniçtiğim rakı seni sayıklamakta kadehimdeseni anımsatır bana ıtırı yastıkların
Her gece ayak seslerini beklerimha geldi ha gelecek.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Son Üç Gün
belki dertlerimizdi bizi bir araya getirenben anlattım sen ağladınsen anlattın ben ağladımkadehlerimize dolup boşalangözyaşınesneler insanlar gibi yalan söylemezdilsizdir nesnelerçoğu kez
ben bir madenciyim şiirimiyaşamla ölümün örsünde yazmışımher öğün ekmeyim ıslakbiraz da kenarında maden tozuocakta öğrendim ayırmayıumutludan umutsuzu.burgaz'ın 'küba'sı susuyorsusuyor'briz'kadehler dilli olmasına ' dillidir ya'bizim kadehler de susuyorbeynimizde korkuçullanmıştı ensesine uyuşukluğunayılmıştıkvarnalı deli şoförün cesaretindenbeynimizde sadece yaptığımız sohbetburgaz'ın 'briz'inde
varna muhteşemdi dertsiz gönüllerin neşesindeiçkilerin dili bir başkaydıbir başkaydı mezelerin hazzıhele de o garson kızgözlerinin biri deniz biri gökyüzügöğüsleri bluzunu yırttım yırtacakbakışları okşuyor dert dolu gönlümüzüo garson kızın haberi olsaydı ölümündenduysaydı iftiralarıejder kesilirdi güzel gözleri
biri dağ dağ dalga gönderirbiri şimşek şimşek ateş püskürüro güzel dudaklarıyla haykırırdı:'o mutlu öldügülerek öldü! 'derisyan ederdi
ben bir madenciydimölümle yaşam arasındaseni okuyordum seni tanımadan
tolbuhinmutluluğunun doruğu oldu belki demehmetalisana sarılırken unutmuştu çolak elini
www.antoloji.com - kültür ve sanat
dinlerkenBulgarca şiirlerini o esmer gencin ezberindenışık taşıyordu gözlerindensığmadı büyüklüğün 'moskova'nınbasıklığınaoturduğun sandalye bile yükseldi bir arakısa boyunu unutturmuştu sanki sanabiralar ter döküyordu heyecanındanyanıyordu köfteleryüreğinin ateşinde duman dumansenin bulgarca şiirlerini dinliyorduko çingene çocuğun ezberinden
nesneler yalan söylemez insanlar gibigörünseler de susar gibinesnelerde gizlidir gerçeğin dili
burgazlı 'briz' dile gelsedile gelse varna'nın'varna'sıkonuşsa o güzel garsonungüzel gözleritolbuhin'in 'moskova'sıo günlere dönebilsehaykırırlardı:'bırakın ozanı rahat yatsın gömütünde
ölümünden de kendinize pay aramayın'
nesneler insanlar gibi yalan söylemezdilsizdir onlar dilsizsadece gülüp geçerlerfitnelerle uğraşırken siz
ben hâlâ yaşıyorum ozanımo son Kahkahalarıno'ölmek istemiyorum 'ölmek istemiyorum çocuklarımdan uzak'çocuklarıma götür beni 'boğuluyorum aç şu gömleğimin 'düğmelerini 'beni çocuklarıma götür! 'yakarışların hâlâ kulaklarımda
bana sorarlarsasen mutluluğun mutsuzluğundayaşamaktan bıkmıştınbıkmıştın ağlayan yüreğinlekahkaha savurmaktanbana sorarlarsa senyaşasaydın eğerçevrendeki itleri 'beşparaya satar'dınbir de oturup
www.antoloji.com - kültür ve sanat
kahkahalar atardın
(* tırnak içindeki sözlerrestoran isimleridir.)
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Soru
Tüm zıddiyetliklerin zıddiyetliği zıddiyetliklerindene kadar iç içedir sevgiyle nefretbiri birinin nefesidir sankiKaranlıkla aydınlık yirmi dört ayaklı bir merdivenBir kovalamacadır sürer gider mevsimlerin içindenMevsimler de öyle yahiç daha görülmemiştir biri birinin yerini aldığınısadece geçiştirilmişlerdir gibi dilerlesabah yoksa beklemeyin akşamıolmayan gözün kırptığınıolmayan dudağın gülümsediğini hiç gördünüz müher şey iç içe, her şey el ele
Biz doğanın yaratıkları değil miyiz yoksaBizim ellerimiz parmaksız mıEllerimiz neden kenetlenmez sahi bizimtoprak mı suların ana kucağıdırYoksa sular toprağın balonları mıdırboşlukta taşıyanhiç düşündünüz müHep toprak ana derizToprak anamızsa su neyimiz oluyorÇoğumuz aydınlık diye haykırırkenKimimiz neden bunca karanlıkları seviyoruz
Sahi bizim ellerimiz neden kenetlenmezNeden biz birbirimizi tamamlamaktan uzağız
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Suskunluk
suskunluk çiçeğidir şüphenintüm şüpheler çullanır suskunluğadinçleşir iftira
salla ha babam salla
susturuldu halkağızlarında yükseklerin erişilmezliğimedyanın fitneliğioyunbozanlık cambazlığındavatanperverlik yaralısuskunluğun sırtında sahipsiz
koştur atını ha babam koştur
Susmak dilsiz anlamına gelmezbir bakıma saygıdırbir bakıma uyarıkoşturanlar sallantının dalgasındayıkılır akbaba korkuluklarıfitneler yem edilirsuskunluk meydanına bir olgu doğar:Konuşan TÜRKİYE.
Suskunluk şüphelerin çiçeğiisekonuşmak süzgecidir kötü güdeklerin
Konuş Türkiye'm konuş
Konuşmağa değerdirnice namuslu sakinlerin
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiiri Aramaktayım
yollara düştüm şiiri aramaktayımşiiri aramaktayım eski kitaplarınsararmış yapraklarındayemyeşilcanlışiiri aramaktayımyaşlı kadınların renksiz gözlerindegencecikdimdik
şiiri aramaktayımyalıyarlardayeşilin duyarlığındaderelerde akan suyun güdeğine koşuşundaçimenin erinçliğindedalların doğurganlığındaher çiçekteher renkte
hele dearıların çiçeklere ziyaretindehele dearıların kanatlarındaki titreşimdeakan su şarkısını söylüyordu Emel'in'mevlâm yağdır su'dere kapmış yuvarlıyordu Emel'in gözyaşınıgözyaşında bin bir güneşbir kuş yuvasını terk etmişkoşuyordu kurtarmak için gözyaşınıalkış tutuyordu ardınca yavrusuiçim içime başkaldırmış şahlanıyorduyankılanıyordu yankılardaşiir olayların neresinde sorusu.
çiçeklerde arıların ayak izleribir kımıltıyamaçlara yuvalanmış taşlardanereye dönsem kulağımda şiirin fısıltısınereye dokunsam bir duyudağlara tırmandım şiirin izincegörmek istedim dört tarafşiirin ufkunu
görmek istedimufukların ufuklarla birleştiği yeriçirkinliklerdir güzelliklerin anasıuğraşlarıma bedel alnımdaki terikoşar ayak gelen rüzgarkaptı kaçtışiiri anımsattı banarüzgarın arsızlığı.
www.antoloji.com - kültür ve sanat
sokaklara indim sonradelikanlıların dimdik duruşlarınabasen oynatışı genç kızlarınaksakalların düşüncelerindegençlerin isyanıgökdelenlerin gölgesinde gecekondularel ele neşeyle tasaiç içe barışla kavgabiri birini doğurmaktaoyalanmakta insanlar.
yollara düştüm şiiri aramaktayımduruşlarda,yürüyüşlerde,adım atışlardaşiiri aramaktayımana memesinden gayrıhiç bir yere dokunmamışdudaklarda.
İstanbul 1998
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiirsiz Şiirlerim
.............................'Ben Şair Değilim' 2003 kitabımın
...............................'Şiirsiz Şiirlerim' bölümünden üç örnek.
bir olalım
Çıkarın inancınızdan Aleviliği, SünniliğiTürklük, Kürtlükte neymiş ayıp vallahiTarikatçılık, ayrımcılık kabul etmektir kafirliği
Bir harita var çok gördükleri adımızaFitne sokuyorlar fitneler durmadan aramızaBin nifak vızdır vatanımızı korumamıza
Kendi bayrağın varsa sen rüzgarı ol dalgalansınMinarelerimiz gibi fabrika bacalarımız da yükselsinBir olalım da çıksın gözyaşı ekmeğinden çocuklarımızın
benim adım
Ben hep aldanışın aldanmışlığında buldum kendimiBilinçsiz bir hatadır diye sakinleştirdim yüreğimiElimi uzattım bir el için boşta buldum elimi
Kendimi bileli beri anlamsız şiirler yazarımEkmeğimi taştan kazarım, dikenden dikerim giysimiKimseye olmamıştır zararım
Benim adım Rahim Recep AkdoraGönlüm kapalıdır yokluklaraKucak açtım çıkardan uzak dostluklara
kandırmaca
Yollara düşmüş çağdaşlık aramaktalarOtobüslerinden inmeden adım başı fabrika yükseltiyorlarYollar var kendileri yoklar, yoklar söz verdikleri fabrikalar
Diyelim ki inandık Demirel’in üç anahtarlarına gibiAdam Karagöz çağının Hacivat’ı anahtarlar hanidediğimizde ”dün dündü bugün bugündür! ” diyiverdi
Bir aldatmacadır sürüp gidiyor gelenler gidenler kavgasındaKarınlar büyüdükçe küçülüyor ekmek, öldü açlığın sınırıCebimizde, soframızda sabır, bir aldatmaca camların ışığında
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şimdiki Aklım Olsaydı
Şimdiki aklım olsaydıYaramaz bir çocuk olurdumEvi kırar dökerdimSokakta çocuklarla dövüşürTaşlardım evlerin damlarını
Şimdiki aklım olsaydıKötü bir öğrenci olurdumÖğretmenimin sorularını yanıtsız bırakırYazılılarımı yazmazdımKızların kıçlarına çimdik atardımİnkar ederdim şikayetlerini
Şimdiki aklım olsaydıNazım’ı okumazdım, şair de olmazdımMayakovski’yi, Tolstoy’u, Dostoyevski’yiViktor Yugo’yu, Emil Zola’yıTefik’ği, Reşat Nuri’yiVe Şili’li Neruda’yı asla okumazdım
Şimdiki aklım olsaydıBabama bile tek kuruş vermezdimKardeşlerimin varlığını bile bilmezdimDostlukları inkar eder görmezdim dostlarıİki kadeh içtim mi küfürler savururdum çevremeHiçbir siyasiye inanmazdımOy da kullanmazdım.
Şimdiki aklım olsaydıHiçbir kadını sevmezdim.Gün aşırı dayak atardım karılarımaRomanımdaki Gülperi hariçKendimi üzer üzerdim çevremiBilmezdim nedir sevinç
Ve ben şimdi çok sevilirdim!
Şimdiki aklım olsaydıHala o şimdiki aklım yok yaHala ellerim taş tutamazParmaklarım çimdik atamaz yaBana aptal diyen Aziz Nesini bile okumaktayımKadınları hala çok sevmekteyimOnlara dayak atmayı bırak azar bile söyleyememKapımı çalanlara kollarım her zaman açık
Sahi benim şimdiki aklım olacak mıDüşünmekteyimBenim sevecenliğim bir gün yorulacak mı12.04.2001
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Umut
Düşüncesöylemin avucunda gül açmaktagüzellik damla damla gözyaşıyapraklarında gülün.ışıklar engeller ışık yüklügörüşünü gözünher güzellik ayrı bir kördüğümher damla gözyaşıyuvası olur ayrı bir ışıltının
düşünceifadenin avucunda gül açmaktagözyaşıgülüşün gamzesinde birikmişışımakta! ..
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Unut Beni
Bir yol çizmiştik seninle hani, yaşam yoluYokuşları, dönemeçleri vardıBir çok sapağı olmasına rağmenAyrılmayacaktık ana yoldan haniHani bu yolda yürüyecektik ömür boyu? ! ..
Yolların çok olmuş senin artıkKoşar ayak gidiyorsun her sapağaYeni zevkler peşindeymişsinYeni zevkler için “yaşıyormuşsun? ! ”Her yanılgı bir zevk veriyormuş sanaÖyle mi? ..
Her yol değiştirişinGömücüdür bir özelliğininHer dönüşünde çehrende oyulmuş bir izGüzelliğine lekeAynalar düşmanın oluyorYumruklarının kanı aynaların kırıklarındaRenk veriyor içinde hırs olmuş zevkeYeni umutlarla dönüyorsun ana yolaBilirim ben.
Biliyorumayni yolda yürüme coşkusuyla çırpınıyorsunfarkında olmadan kaybettiğin zaman farkınınben hedefimin doruğundasen yokuşun ucunda yorgunsesini duyuyorum taa uzaklardan.....“Bekle beni, erişmek istiyorum.......kavuşmak istiyorum sana! ”.....................................................diye.
Seni beklemem dondurmam demek yaşamımıYaşamın durması ölmek demekSen çehrende zevklerinin oyduğu izlerinle kalAramızdaki bu büyük açığı sen yarattınyoka sayarak sevildiğiniBana yetişemezsin güzelimzaten bunu istemem -çoktan yitirdim sevgini-Ben temiz yolumuzda seninle yürüyemem artık........................................................................Unut beni
1965 Darıdere (Zlatograt)
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yolculuk
Hiçbir derde çare olmazoturup yakarmaknankörlüktür bulunmayan hoşgörüyü aramakdoğanın tek kuralı güçlü olmakgüçlü olmak azim istergüdeksavaşmakbaşarmak ister.
Kalkesen rüzgara aç kollarını bir andolsun kucağın boşlukta
derin bir soluk aladım atışını duy rüzgarınrüzgarın yürüyüşünde sinsiliğisezinletoparla kendini.
Kaldır başını -başın dik olsun her zaman -
derinliklerini gör ufkunince bir yol uzanacak uzaklarabitmezliğine at ilk adımını yolculuğunrüzgarı düşünsakinokşayıcıesrik, yıkıcı, parçalayıcırüzgarbir lokomotif hissiadımlarını tekrarlayacakkaldır başını -
başın dik olsun her zaman -yolun bitmezliğinde tut bakışlarını.
İlkbahar yaratıcısıdır güzelliklerinrenklerin rekabetindevaroluş savaşımınefes alışboy alışrenk alış
arıların sazında şarkı söyler kuşlardans eder çiçekler dağ-ovasuların akışında bir narinlikdallar yapraklarayapraklar yeşile gebedurbir soluk alrenklerin rekabetinde Sen bir türkü söyle: 'Yolun henüz başındayım
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Çiçek açmakta dört tarafım Yaşam ararım çalışmakta Güzelliklerin hayranıyım.
Çayırlarda çiçekler dolaşır kelebekler ben kalkıp yürüyeyim zorlu günler beni bekler'
Yürümek amaçlardır varoluşun varlığınaher adım atış yaşamın atarıdır kımıldarher girişim pekişikliğin simgesiher okuduğun bir açmazı aralarher gördüğün kapısıdır yeni bir tasarınınher girişimbir basamaktır doruğa yaklaşanbir yenisibir yenisi daha
bakmışsın anıtlaşmakta direncinbir yenisibir yenisi dahadevleşmektesin.
Durküçük bir soluk aluçurumlardan geçer yolu doruklarınazminköprü oldu geçtinaçtığın yollardakurduğun köprülerde kitlelerbir köpekbir av takmış önünesana getirmekteduygulandınbir kuş tüyü gözünün yaşını silmekte
Dur bir mola daha veryeni erekler doğururerekler.
Bakdalından koptu bir yaprakuçmaktaateşler kaymakta ufuktasavaşmakta bulutlarartık sonbahar esrik
bundan böyleesrik eser rüzgarlar.Yürü yolcum yürüsen hep erekler izindeydin
www.antoloji.com - kültür ve sanat
oturup bekleyemezsin ölümü
yürüönündesarp kayalıkların üstündebulutlarazmin bitmezliğiyle kazanılır savaşlarhadi yürübaksarp kayalıkları barınak yapmış kartallar.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yozlaşı
Tele vole kültürünü benimsedikEvlerimizi tele vole güzelleri süslüyorTelevolik şarkıcılar kanallardaKomedyenler bile televolik zibididenler
Tele vole yokken vardı Orhan BoranÇıktı mı radyoya kulak kesilirdi memleketTele volesiz sevdi millet Türkan Şoray’ıMuzaffer Sarısözen tele volesiz girdi belleklereGerek miydi, tele vole Turist Ömer’eNice güzeller tanırım eşinden gayrisine soyunmamışNice şarkıcılar, türkücüler var sanatçıyım demeyen
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yüreğimi Aramaktayım
çakır gözlüydü kadınyürüyordu kaldırımların efendisi gibifarkındaydı gözlerini aradığımıngözlerinin sahibiydisadece bir bakış yüreğimi çaldı gittihayalimin gözyaşıydıtozunda yuvarlanan kaldırım taşının
mavi gözlüydü kadın özgürlükleri anımsattı banakabarmaktaydı aşkıgözlerinin mavisinde esrik dalgalarcadalgaları gemlemişlerdi denizlerinin kıyılarırahatlık dağıtıyordu gamzeleribir dalga hırsızlığı yüreğimi o da sürükledi gittihayallerim kanat çırpışında kaldı martıların
ufak tefekti kadınbir bakış baharın yeşilini çaldı gözlerimdenbir rüzgar kımıldadı bir tutam uçuştu saçlarıbir bakış yeşili yüreğine diktibir demet çiçek açtı yanaklarıküçüklüğünün büyüklüğü yüreğimi kaptı gittigördüm... adım adım izinde mutluydu yüreğim
güzel gözler sonumun bitişi oldular hepyüreğimi birer bakış daha nice kadınlara bölüştürdümbirer bakış aldılar gittilerşimdi yollardayımgeçmiş zamanların unutulmuş aşkları peşindekadın kadın gözlerde yüreğimi aramaktayımbaktım... umutsuzdu bakışları
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yürüyelim
yürüyelim
görüngüler umarsızlıkta sıkışıp kaldıdilimiz söz üstüne söz üretmekteönümüzde bel bükmekte yollaradımlarımızkararsızlıkların bataklığında zaptlaşmakta
Onurumuz ezilmez türdenezilmemeli birkaç kişinin dengesizliğindeulusallık kişiselliğin özüdürkıralım tüm eski aynalarıbıkmadık mı kendimize tutkunluğumuzdanyanılgılarımız kırılan aynalarda kalsınöncümüz olsun çağların iyi güdekleriçoktanlığımız yaprak yaprak çoğalsınÇağımız ökse çağı değildir beyler.uzay açmış kollarını bizi beklemekte
imgelemektir boyutluğun açarıyollar adımlarımıza bel bükmekteereklere erişmenin sırrıkararlı yürümekte.
Hadi yürüyelim.
Rahim Recep Akdora
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yürüyordu Kadın
Sabahın son bahar ıslaklığına yeşeren yapraktı kadınYasaklar dikilmiş köprünün iki tarafınaSanki trafik özel durmuştu manifesto adına kadınlığınYürüyordu kadınköprüdekadınlığı sergiliyordu tek başına
Tüm kadınlar gizlenmişlerdi sanki sabahın serinliğineTek bir kadın yürüyordu galata köprüsündenTek bir kadın yürüyordu kadınlığın tüm azametiyleAdımları tane tane deliyordu bastığı yeriSular kesmişti nefesiniBalıklar dilsizlikleriyle saygı duruşundaydılarKadın kadınlığın, kadın güzelliğin ötesindeYürüyordu önümde köprünün mutluluğundaBen gizlenmiştim şairliğimin utanmalığınaKadının her adımı sözlere sığmayan bir dizeMahcupluğum gizlenmişti doğan güneşin allığına
Tüm edepsiz erkekler dizilmişlerdiPutlaşmışlardı köprünün korkuluklarındaİç çekişleri suyun kıpırtısında balık dilsizliğiHayasız düşüncelerini yelken yaparakSüzüyorlardı kadında kadınlığın muhteşemliğiniHer bakış ayrı bir canavar kadına saldırdılarSoydular kadını en hayasızcaElleri boş, kucakları boş,boştu yataklarıBir an erkek nazikliğinde yokları okşadılarBoş hayallerin hırsında adım adım uzaklaştı kadınKalplerinin vuruşu sesler çıkarıyordu köprü demirlerindeUzaklaşan adımlarla yalnız kalıyorlardı erkeklerdüşüncelerinin tutarsızlığındaKadın yürüyordu üstünden köprünün umursamadanEzercesine tüm boş hayalleriEzercesine tüm tacizleri
Rahim Recep Akdora
Top Related