Nükleer Tıp Radyofarmasotik Radyofarmakoloji
Mehmet KEÇECİ
20.04.2011
www.mehmetkececi.com
CYCLONE-30 Siklotron-Cyclotron tipi hızlandırıcı sistemi-TAEK
Hastalıkların tanı ve tedavisinde radyoaktif maddeler niçin
gereklidir?
İnsan vücudu içindeki olayların, insana herhangi bir zarar ve/veya rahatsızlık vermeden araştırılabilmesi için vücut içinden dışarı sinyal gönderen bir aracıya gereksinim vardır. Vücut içine verilen radyoaktif elementlerin gama ve pozitron ışımaları, bunların vücut dışından saptamasına ve sayısal olarak kayıt edilebilmesine olanak sağlar: yani radyoaktif maddelerle işaretli bir molekülün vücut içinde
Ne zaman?
Nerede?
Ne düzeyde?
Ne sürede? Bulunduğu görüntülenebilir.
Radyoaktivitenin bu özelliklerinden dolayı Nükleer Tıp uygulamaları; 1) Non-invazif’tir, yani hastaya zarar ve rahatsızlık vermez, alerjisi, yan etkisi yoktur; 2) Çok duyarlı yöntemlerdir; 3) Aynı zamanda amaca özgül yöntemlerdir; 4) Başka yöntemlerle elde edilmesi mümkün olmayan fizyolojik, metabolik ve moleküler düzeyde bilgi sağlarlar; ve 5) Bilgiler sayısaldır, dolayısıyla birbiri ile kıyaslanabilir, tekrarlandıklarında aynı verilerin elde edilmesi ile normal ve anormalin saptanmasında büyük kolaylık sağlar.
Nükleer Tıp nedir?
Nükleer Tıp, radyoaktif elementlerle işaretli kimyasal moleküller ve biyolojik materyaller yardımıyla, insan hastalıklarının tanı ve tedavisi ile uğraşan bir tıp dalıdır. Yüzyılı aşkın bir süredir insanlığın yararı için kullanılmakta olan radyoaktivite, hastalıkların tanı ve tedavisinde her geçen gün artan bir oranda uygulanmakta, başka hiçbir yöntemle sağlanamayacak bilgilerin elde edilmesinin yanı sıra, bir çok hastalıkta hasta için son derece kolay ve rahat tedavi olanağı da sunmaktadır.
Klinik Nükleer Tıp uygulamaları genel olarak üçe ayrılır:
1
Radyonüklid Tedavi: İyonize radyasyonun sınırlı bir uzaklıktaki doku ve hücreleri ışınlamasına dayanan bu yöntem örneğin, hipertiroidi ve tiroid kanserlerinde, romatoid artritde, diğer yöntemlere yanıt vermeyen lenfoma olgularında, kemik metastazlarında ağrının ortadan kaldırılmasında uygulanmakta ve çok başarılı sonuçlar alınmaktadır.
2
Görüntüsüz Tanı Uygulamaları: Vücüt içerisindeki belirli bir hedefe yöneltilmiş radyoaktif maddeler kullanarak, bu maddelerin vücut dışından sayılması ile uygulanır. Örneğin, vücuda verilen radyoaktif iyot tiroid bezinde toplanır. Belli süreçlerde tiroid bezi bölgesinden yapılan ölçümlerle bezin, iyot metabolizması hakkında sayısal bilgiler elde etmek mümkündür. Öte yandan vücutta göz ile bulunması çok zor olan birçok dokunun meme kanseri, paratiroid, kolon kanseri gibi ameliyatlar sırasında radyoaktif madde ve bunu ölçebilen cihazlar yardımıyla saptanması ve cerraha yol gösterilmesi uygulamaları da son yıllarda oldukça yaygın hale gelmiştir.
3
Görüntülü Tanı Uygulamaları: Vücut içerisindeki belirli bir hedefe yöneltilmiş radyoaktif maddeler kullanarak, bu maddelerin vücut dışından görüntülenmesi işlemidir.
Kullanılan radyoaktif madde ve görüntüleme aygıtının özelliklerine göre üçe ayrılmaktadır:
1
Planar Görüntü: Çok uygulanan tiroid sintigrafisi, böbrek sintigrafisi, bütün vücut kemik sintigrafisi gibi tetkikler bu tür görüntülemeye örnektir. Planar görüntülemede gama ışını yayan radyoaktif maddelerle gama kamera adı verilen cihazlar kullanılarak iki boyutlu görüntü alınması söz konusudur ve rutin çalışmaların çoğunluğu bu niteliktedir.
2
SPECT (Single Photon Emission Computed Tomography) : Vücut içerisindeki radyoaktif madde dağılımının üç boyutlu olarak, bir başka deyişle tomografik olarak görüntülenmesidir. Günümüzde çok sık olarak uygulanan myokard perfüzyon sintigrafisi (Kalb sintigrafisi), beyin perfüzyon sintigrafisi bu tip çalışmalardır. Planar görüntülemede kullanılan gama ışını yayan maddelerin ve tomografik gama kameraların kullanıldığı bu yöntemde istendiği taktirde kemik, böbrek, akciğer sintigrafilerini de tomografik olarak uygulamak mümkündür.
3
PET (Positron Emission Tomography) :
Pozitron ışıması yapan radyoaktif moleküller ve özel görüntüleme aygıtları ile yapılan tomografik görüntüleme yöntemine verilen isimdir. Günümüzde radyoaktif şekerin (FDG) vücuda verilmesinden sonra, dağılımının görüntülenmesi en sık yapılan uygulamadır.
Kanser dokularının gösterilmesinde halen mevcut en duyarlı yöntem olduğu bilinmektedir.
Radyofarmasotik
Bir radyoizotopun insan üzerinde teşhis ve tedavi amacı ile uygulanmasını sağlayan kimyasal şekillerine verilen ad.
Radyoaktif ilaçlara da kullanılır.
TAEK PROTON HIZLANDIRICISI TESİSİ-PHT
Genel Bilgi
Ülkemizin, nükleer teknolojiye sahip olarak, bu teknolojinin ürünlerinden ülke menfaatine uygun her şekilde yararlanmasını sağlamak TAEK’in en önemli stratejik hedefidir. Bu hedefe varabilmek için ülkemizin öncelikleri paralelinde nükleer teknoloji alt yapısına sahip olmak TAEK’in amaçları arasında yer almaktadır. Hızlandırıcı teknolojisi 20. yüzyılda insanlığın hizmetine girmiş en önemli üretken teknolojilerdendir. Bu özelliğiyle hızlandırıcılar, bilim ve teknolojinin pek çok alanında öncü olmuştur. Bilim ve teknolojide söz sahibi olan ülkelerin tamamında farklı amaçlarla kurulmuş hızlandırıcılar bulunmaktadır. Günümüzde hızlandırıcılar; biyolojiden sağlığa, malzeme biliminden metalürjiye, temel parçacıklardan evrene kadar bilimsel çalışmaların odağında bulunmaktadır. Dünyada değişik amaçlara hizmet eden ve farklı teknolojik özelliklere sahip 15.000 civarında hızlandırıcı bulunmaktadır.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA)’nın 2006 yılı rehber dokümanında yer alan bilgilere göre UAEA’ya üye 39 ülkede radyoizotop üretimi için kullanılan 262 adet siklotron tip hızlandırıcı bulunmaktadır. Bu tip hızlandırıcıların sayısı günümüzde yaklaşık 350’dir. UAEA veri tabanına göre 2002−2006 arasında radyoizotop üretiminde kullanılan siklotron tip hızlandırıcıların sayısında %7 artış olmuştur. Günümüzde hızlandırıcıların sayısı artmaya devam etmektedir. Siklotron tipi hızlandırıcıların en fazla olduğu ülkeler; Amerika Birleşik Devletler (70), Japonya (36) ve Almanya (23)’dır. TAEK Proton Hızlandırıcısı Tesisi (TAEK-PHT)’nin işletmeye girmesiyle ülkemizde ilk defa radyoizotop ve radyofarmasotik üretimi, kalite kontrolü ile Ar-Ge faaliyetleri için tasarlanmış bütünleşik özellikte bir hızlandırıcı teknolojisi altyapısına kavuşulacak ve başta sağlık sektörümüz olmak üzere üniversitelerimiz ve araştırma enstitülerimiz bu Tesisten yararlanır hale gelecektir.
TAEK-PHT’nin Kurulma Amacı TAEK-PHT; kanser, nörolojik hastalıklar, beyin fizyolojisi ve patolojisi ile koroner arter hastalığı gibi pek çok hastalıkta teşhise yönelik olarak kullanılan iyot-123, flor-18 (FDG), indiyum-111, galyum-67, talyum-201 ve bu radyoizotoplardan radyofarmasotiklerin üretilmesi, radyofarmasotiklerin kalite kontrolü ve hasta dozu olarak dağıtımı ve ayrıca nükleer alanda araştırma ve eğitim faaliyetlerinde bulunmak üzere kurulmaktadır.
Proton Hızlandırıcısının Teknik Özellikleri TAEK-PHT’deki siklotron tipi hızlandırıcı sistemi (CYCLONE-30) türünün en yeni teknolojik özelliklerine sahiptir. Hızlandırıcının sağlayacağı proton demeti enerjisi değişkendir ve en yüksek proton demeti enerjisi 30 MeV’dir. Hedef sistemleri üzerine yönlendirilecek toplam proton demet akımı da değişken olup, en yüksek akım değeri 1200 µA’dir. Bu seviyedeki bir proton demeti akımı IBA tarafından tasarlanan bu özelliğe sahip dünyadaki ilk ticari hızlandırıcı olma özelliğindedir. Hızlandırıcı sistemi dört adet ışınlama odasına açılan dört ana demet hattı ile bağlantılı olup, bu demet hatlarından üçünde radyoizotop üretimi yapılacak, birinde ise araştırma faaliyetleri yürütülecektir.
PET Nedir?
Bir nükleer tıp tanı yöntemidir. Hastaya düşük dozda radyoaktif ( pozitron yayan) madde verilerek, vücuttan yayılan gama ışınlarının tespiti için hazırlanmış özel kameralarda çekimler yapılır. Çeşitli kantitatif analizleri yapılarak nükleer tıp hekimi tarafından yorumlanır.
PET’in özelliği nedir?
En önemli özelliği fonksiyonel (işlevi hakkında) bilgi vermesi ve tüm vücut görüntülerinin üç boyutlu olarak alınmasıdır.
Vücutta metabolik değişiklikler her zaman için gözle görülebilir değişikliklerden önce meydana gelir. PET çalışmaları da metabolik değişiklikleri gösterdiği için lezyon hakkında, diğer görüntüleme yöntemlerinden daha erken bilgi verebilmektedir.
PET nerelerde kullanılır?
En sık kullanım alanı onkolojik çalışmalardır. ( % 85 oranında ) Ayrıca kalp ( % 10 ) ve beyin ( % 5 ) içinde PET çekimleri yapılabilir.
1-Onkoloji çalışmalarda tüm vücut görüntüsü alınır. Şüpheli lezyonun kanser dokusu içerip içermediği, vücuda yayılımının olup olmadığı, yapılan tedavilerin etkinliği, tedavi sonrası nüksler hakkında bilgi verir.
2-Kardiak PET; sadece kalbe ait görüntüler alınır. Kalp kasının canlılığının tespitinde kullanılan en güvenilir yöntemdir.
3-Beyin PET; özellikle medikal tedaviye dirençli ve cerrahi tedavi düşünülen epileptik odakların yerleşiminin tespit edilmesinde, Alzheimer hastalığının erken tanı ve diğer tip demanslardan ayrımının yapılmasında kullanılır.
Radyofarmosotik Laboratuvarı
PET’in onkolojik vakalardaki endikasyonu nelerdir.?
1 - Diğer görüntüleme yöntemleri ile tespit edilen kitlenin malignite olasılığının araştırılmasında;
Akciğer kanseri
Ösefagus kanseri
Kolorektal kanseri
Lenfoma
Melanoma
Over-serviks kanserleri
Baş-boyun kanserlerinde kullanılabilir.
2 - Bilinen tümöral kitlenin tedavi öncesi ilk evrelendirilmesi ve tedavi sonrası evrelendirilmesinde;
Akciğer kanseri
Ösefagus kanseri
Kolorektal kanseri
Lenfoma
Melanoma
Over-serviks kanserleri
Baş-boyun kanserlerinde kullanılabilir.
3 - Tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde; hastanın aldığı kemoterapinin etkinliğinin yetersizliği erken dönemlerde tespit edilirse tedavi şeması değişebilir.
4 - Tedavi sonrası takiplerde, nükslerin veya rezidü dokunun değerlendirilmesinde
5 - Primer tümörün evrelendirilmesi ve prognos tayininde ( özellikle biline bir baş-boyun tümörü veya gliomada )
6 - Biline bir kitlede biopsi yerinin tespitinde; uptake’in yoğun olduğu yerden alınan biopsi doğru teşhisi saktır.
PET çekimi için kullanılan maddeler nelerdir?
Günümüzde en çok (%95 oranında) glikoz metabolizmasını gösteren f-18 ile bağlanmış FDG ( 2 – Florodeoksi-D-glikoz) kullanılmaktadır. Ayrıca C-11, N-13, O-15 gibi pozitron yayıcı radyonüklidler çeşitli ajanlarla bağlanarak perfüzyon ( kanlanması ), metabolizma ve reseptörler hakkında bilgi sağlamak için kullanılmaktadır. ( bunların çoğu rutinde kullanılmaktadır).
PET çekimi için hasta hazırlığı nelerdir? Hastanın;
En az 4 saattir aç,
İnsülin ve oral antidiabetik ilaçlarını almamış
Kan ve glukoz seviyesi 60-150 mg/dl arasında olmalıdır. Gerekiyorsa hastaya barsak temizliği önerilir (lavman). Hastanın çekim saatine kadar yaklaşık 1lt su içmesi istenir (hidrasyonun iyi olması için).
PET çekimi nasıl yapılır?
Öncelikle hastanın kan şekerine bakılır. 60-150 mg / dl arasında ise hasta için hazırlanmış odada damardan radyoaktif madde verildikten sonra ilacın vücuda yayılması için 45 dk sakin şekilde yatırılır. İlaç verilmeden önce hastanın kas aktivitesini mümkün olduğunca azaltmak için sedatize edici bir madde verilir. Hasta bu yatma süresini mümkün olduğunca hareketsiz ve konuşmadan geçirir. Bekleme süresi sonunda mesanesi boşaltılan hasta çekim odasına alınır. Çekimde 45 ile 60 dk kadar sürede tamamlanır. Çekimi biten hasta 30 dk kadar bir bekleme odasında dinlendirilir. O esnada da ek görüntü gerekip gerekmediğine bakılır. Ek çekim gerekmiyorsa hasta bir şeyler yiyip içebilir ve evine gönderilir.
PET çekimi esnasında hastanın aldığı radyasyon dozu yüksek midir?
Hayır tomografi çekilen bir hastadan daha yüksek değildir. Yalnız radyoaktif madde hastaya verildiği için enjeksiyondan 4-5 saat sonrasına kadar hamile bayanlar ve küçük çocuklardan uzak durmaları istenir.
Radyofarmasotik Ürünler TAEK, Moltek (Özsu Grup), Monrol Medikal (Eczacıbaşı) FLOR-18
Yarılanma Ömrü 110 dakika
Pozitron enerjisi 0,63 MeV (en fazla)
Bozunum Şekli b+
Nükleer Tepkime 18O (p,n) 18F
Proton Demeti Enerjisi 18 MeV
Proton Demeti Akımı 40 μA
Işınlama Süresi 1−2 saat
Hedef Sistemi Sıvı hedef sistemi
Hedef Malzemesi H218O (%95’den daha fazla zenginleştirilmiş)
Işınlanmış Hedef Taşıyıcısı Pünomatik
Ayırma Kimyasal
Üretim Prosesi K18F ile şeker molekülü arasındaki nükleofilik florinasyon reaksiyonun sonucunda elde edilen ürün NaOH ile hidrolizin ardından saflaştırma ve sterilizasyon için bir seri reçine ve kolondan geçirilir.
Dağıtım Aktivitesi 2,5 Ci
Radyofarmasötik Türü Floro-deoksi-glikoz (FDG)
Moltek tarafından Gebze'de üretilmektedir. Kullanım Şekli: Hasta PET-CT’ye girmeden önce damardan veriliyor. Özünde şeker olduğundan kanserli hücreler kolaylıkla tespit edilebiliyor. Yarılanma ömrü 110 dakika olduğundan günlük ve bölgesel üretim ve çalışma gerekir.
İYOT-123 Yarılanma Ömrü 13,2 saat Gama enerjisi 0,16 MeV Bozunum Şekli Elektron yakalama, gama
Nükleer Tepkime 124Xe (p,2n) 123Cs 123Cs(5,9 dk)→ 123Xe (2,1 sa)→ 123I (13,3 sa)
Proton Demeti Enerjisi
30 MeV
Proton Demeti Akımı
70 μA
Işınlama Süresi 10 saat Hedef Sistemi Gaz sızdırmaz hedef sistemi
Hedef Malzemesi 124 Xe gazı (%99,8’den daha fazla zenginleştirilmiş)
Işınlanmış Hedef Taşıyıcısı
Gaz yükleme ve boşaltma sistemi
Ayırma Fiziksel Üretim Prosesi 124Xe izotopunun basınç altında gaz hedef sisteminde protonlar ile ışınlamasıyla 123Cs elde
edilir. 123Cs’in tamamıyla 123Xe’e (5,9 dk) bozunması için beklenir. 123Xe 2,1 saat sonunda 123I’e dönüşür. Gaz karışımı daha sonra ışınlama odasından basınç farkı tekniği ile alınır ve bir anyonik iyon değiştiriciden geçirilerek iyot izotopları alınır. Daha sonra sıvı nitrojen tuzak ile ortamda kalan 123Xe tekrar kullanılmak üzere geri kazanılır.
Dağıtım Aktivitesi 0,25 Ci Radyofarmasötik Türü
Sodyum İyodür (NaI)
GALYUM-67 Yarılanma Ömrü 78,3 saat Gama Enerjisi 93 keV, 0,19 MeV Bozunum Şekli Elektron yakalama, gama
Nükleer Tepkime 68Zn (p,2n) 67Ga Proton Demeti Enerjisi
28,5 MeV
Proton Demeti Akımı 250 μA Işınlama Süresi 9,5 saat Hedef Sistemi Hedef taşıyıcı (düzlemsel elektrot plaka) üzerine elektrokimyasal yöntem ile 68Zn
kaplanmış katı hedef
Hedef Malzemesi 68 Zn (%98’den daha fazla zenginleştirilmiş)
Işınlanmış Hedef Taşıyıcısı
Tavşan sistemi
Ayırma Kimyasal [67Ga’den, 68Zn]
Üretim Prosesi Işınlama işleminin tamamlanmasının ardından zenginleştirilmiş 68Zn hedef, mineral asit (HCl) içerisinde çözülür. Çözelti bir iyon değiştirici kolon üzerinden geçirilir. 68Zn reçine üzerinde tutulurken 67Ga doğrudan geçer.
Dağıtım Aktivitesi 6 Ci Radyofarmasötik Türü Galyum klorür (GaCl3)
İNDİYUM-111
Yarılanma Ömrü 67,3 saat
Gama enerjisi 0,17 MeV ve 0,25 MeV
Bozunum Şekli Gama, elektron yakalama
Nükleer Tepkime 112Cd (p,2n) 111In
Proton Demeti Enerjisi 28,5 MeV
Proton Demeti Akımı 250 μA
Işınlama Süresi 9,5 saat
Hedef Sistemi Hedef taşıyıcı plaka (düzlemsel elektrot plaka) üzerine elektrokimyasal kaplama ile Cd-112 kaplanmış katı hedef
Hedef Malzemesi 112Cd (%90’dan daha fazla zenginleştirilmiş)
Işınlanmış Hedef Taşıyıcısı Tavşan sistemi
Ayırma Kimyasal [111In den 112Cd (çok zehirli)]
Üretim Prosesi Işınlama işleminin tamamlanmasından sonra zenginleştirilmiş 112Cd hedef, mineral asit (HBr) içerisinde çözülür. Elde edilen çözelti anyonik değiştirici reçine içinden geçirilir, İndiyum klorür (InCl3) olarak alınır. Bu sırada kolon üzerinde 111In, HCl ile yıkanarak (elüe edilerek) 112Cd hedeften ayrılır. Kolon içinde kalan 112Cd hedef malzeme ise tekrar kullanılmak üzere geri kazanılır.
Dağıtım Aktivitesi 6 Ci
Radyofarmasötik Türü İndiyum klorür (InCl3)
TALYUM-201
Yarılanma Ömrü 74 saat
Gama enerjisi 0,17MeV
Bozunum Şekli X, gama
Nükleer Tepkime 203Tl (p,3n) 201Pb 201Pb(30 Saat)→ 201Tl
Proton Demeti Enerjisi 28,5 MeV
Proton Demeti Akımı 250 μA
Işınlama Süresi 9,5 saat
Hedef Sistemi Hedef taşıyıcı (düzlemsel elektrot plaka) üzerine elektrokimyasal yöntem ile 203Tl kaplanmış katı hedef
Hedef Malzemesi 203Tl (%90’dan daha fazla zenginleştirilmiş)
Işınlanmış Hedef Taşıyıcısı Tavşan sistemi
Ayırma Kimyasal [203Tl’den 201Pb, 201Pb’den 201Tl]
Üretim Prosesi Işınlama işleminden hemen sonra, zenginleştirilmiş 203Tl, seyreltik asit içinde çözülür. Çözelti içerisinde oluşan 201Pb (PbSO4) iyon değiştirici reçineler ile ayrılır. 203Tl hedef malzemenin geri kazanım işlemi için kolon üzerinde toplanır. Bundan sonra 201Pb başka bir iyon değiştirici kolon üzerinde tutularak, 201Pb in 201Tl’e (32 saat) bozunmasına izin edilir.
Dağıtım Aktivitesi 3 Ci
Radyofarmasötik Türü Talyum klorür (TlCl)
KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ
Etkin madde:
Çözeltinin 1 mL’si kalibrasyon tarih ve saatinde (t0 + 2 saat) 45 mCi (18F) Florodeoksiglukoz (1650 MBq 18F) içerir.
(18F) Florodeoksiglukoz Verileri:
Yapısal Formül: ( [18F] Florodeoksiglukoz): C6H11O518F
Radyasyon emisyon: pozitron-emisyon, 249.8 keVort, gama-emisyon 511keVort
Harici emisyon: gama-emisyon
Sudaki maksimum menzil: 0.5 mm’dir.
Radyolojik yarılanma ömrü: 109.8 dakika
Maksimum etkin doz eşdeğeri (EDE): 0.11 rem/mCi (0.019 mSv/MBq)
Yardımcı maddeler:
% 0.1-0.5 h/h etanol
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti
Berrak, renksiz veya hafif sarı renkli bir çözeltidir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Endikasyonlar
Florodeoksiglukoz (18F) vücutta anormal glukoz metabolizmasının pozitron emisyon tomografi cihazı kullanılarak görüntülenmesi amacıyla aşağıdaki endikasyonlarda kullanılır.
Onkoloji: Kanser olduğu doğrulanmış veya kanser şüphesi olan hastalarda; onkolojik tanısal süreçte lezyonların benign/malign ayrırıcı tanısında, kanser evrelemesinde, tedavi yanıtının takibinde ve yeniden evrelemede, reküren hastalığın erken dönemde tespitinde kullanılması endikedir.
Kardiyoloji: Sol ventrikül fonksiyonu bozulmuş koroner arter hastalarında revaskülarizasyon cerrahisi öncesi miyokard canlılığını ve metabolizmasını belirlemek amacıyla kullanılması endikedir.
Nöroloji: Cerrahi öncesi interiktal glukoz hipometabolizmasının gösterilmesi yoluyla epileptojenik odakların gösterilmesinde ve Alzheimer tipi demansın diğer demanslardan ayırıcı tanısında endikedir.
Enfeksiyon: Nedeni bilinmeyen ateşte ve enfeksiyon odaklarının tespitinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji:
Yetişkinler için (70 kg) önerilen florodeoksiglukoz (18F) dozu intravenöz yolla 100-400 MBq’dir (doz hastanın vücut ağırlığına ve kullanılacak pozitron emisyon tomografi cihazının özelliklerine göre ayarlanmalıdır)
18 yaşın altındaki hasta grubunda ürünün etkinliğinin ve güvenirliğinin değerlendirildiği sadece birkaç çalışma mevcuttur. Bu nedenle ürün pediatrik onkoloji hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
Çocuk ve adolesan (ergenlik çağında olan) hastalar için aktivite vücut ağırlığına göre ve yetişkin dozunun aşağıda verilen katsayılarla çarpımı ile belirlenir (Avrupa Nükleer Tıp Derneği, Pediatri Çalışma Grubu EANM):
RADYOFARMASÖTİKLER SADECE NÜKLEER TIP UZMANLARI TARAFINDAN NÜKLEER TIP MERKEZLERİNDE UYGULANMALIDIR. PET tarama endikasyonu
Bütün hastalar için radyasyon maruziyeti mümkün olan en az radyasyon dozu ile alınabilecek teşhis kalitesi açısından sorgulanmalıdır.
Böbrek fonksiyonu azalmış hastalarda radyasyon maruziyeti artmış olacağından tarama endikasyonu çok dikkatli konulmalıdır.
Çocuklarda radyasyon dozu başına (MBq) efektif dozun yetişkinlerden daha yüksek olduğu göz önünde bulundurulmalıdır (bakınız 5.4 bölüm, dozimetri)
Onkoloji ve nöroloji
Görüntüleme ajanının kasta aşırı tutulumunu engellemek için tarama öncesi hasta ağır egzersizden kaçınması hususunda uyarılmalıdır. Hasta enjeksiyondan tarama işlemine kadar ve tarama işlemi ile görüntülerin elde edilmesine kadar geçen sürede istirahat halinde olmalıdır (konuşmaksızın yatar pozisyonda)
Beyin glukoz metabolizması beyin aktivitesine bağlıdır. Bu nedenle nörolojik taramalar belirli bir istirahat periyodundan sonra karanlık ve gürültüsüz bir ortamda gerçekleştirilmelidir.
Yüksek kan glukoz düzeyleri (özellikle 8 mmol/L ve üzeri) MOLTEK FDG enjeksiyonluk çözeltinin hassasiyetinin azalmasına neden olacağı için kan glukoz düzeyleri tarama öncesi kontrol edilmelidir. Benzer şekilde kan glukoz düzeyleri kontrol altında olmayan (glisemik kontrolün sağlanamadığı) diyabetli hastalarda (18F) FDG-PET taramasından kaçınılmalıdır.
FDG PET görüntülerinin yorumlanması İnflamasyon ve/veya enfeksiyon ile operasyon sonrası iyileşme dönemi
(18F) FDG’nin tutulumunu arttırabilir ve dolayısıyla yanlış pozitif sonuçlara yol açabilir.
Radyoterapiden sonra ilk 2-4 ay içerisinde alınan yanlış pozitif veya yanlış negatif (18F) FDG-PET sonuçları konusunda dikkatli olunmalıdır. Eğer hastanın klinik tablosu erken bir (18F)FDG-PET taramasını gerektiriyorsa bu erken taramanın nedenleri detaylı bir şekilde dökümante edilmelidir.
Yanlış negatif sonuçların önlenmesi açısından (18F) FDG-PET taraması için en uygun zaman kemoterapinin sonladırılmasından sonraki 4-6 haftalık dönemdir. Erken bir (18F) FDG-PET taraması için klinik bir endikasyon var ise bu erken taramanın nedeni detaylı bir şekilde belgelendirilmelidir. Kemoterapi rejiminin 4 haftalık sikluslardan daha az olduğu durumlarda (18F) FDG-PET taraması yeni bir siklusa başlamadan hemen önce yapılmalıdır.
(18F) FDG beyin metastazlarının belirlenmesinde kullanılmaz.
Tavsiye edilen (18F)FDG-PET görüntülemelerinin tomografik görüntüleme yöntemleriyle (S, ultrasonografi, MRG gibi) birleştirilmesidir. Fonksiyonel (18F)FDG-PET görüntülemesinin morfolojik görüntülemeye imkân veren sistemler ile birleştirilmesi (PET-CT gibi) hassasiyeti ve seçiciliği arttırır. Bu nedenle pankreas, baş-boyun, lenf, akciğer kanserlerinde ve tekrarlayan kolorektal kanserlerde bu kombine sistemler önerilmektedir.
Genel uyarılar
Radyofarmasotikler hem radyasyon güvenliği hem de farmasotik kalite gereklilikleri yerine getirilecek şekilde hazırlanmalıdır.
Hastaları ve hastane personelini azami ölçüde korumak için FDG enjeksiyonluk çözelti zırhlı kap içinde saklanmalı ve taşınmalıdır. Özellikle ilacın şişeden enjektöre alınması ve enjeksiyon sırasında ß+ radyasyon ve anihilasyon foton etkilerinden korunmak için uygun zırhlama yapılması önerilir.
Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
Kan glukoz düzeylerine etki eden bütün ilaçlar (kortikosteroidler, sodium valproat, karbamezapin, fenitoin, fenobarbital ve katekolaminler gibi) taramanın hassasiyetini etkileyebilir.
Koloni stimüle edici faktörlerin (CSF) uygulanması, (18F)FDG’nin kemik iliği ve dalak tutulumunu bir kaç gün arttırır. Bu durum PET taramasının planlanmasında göz önünde bulundurulmalıdır. CSF tedavisi ile PET taraması arasında en az 5 günlük ara olması bu girişimi azaltabilir.
Glukoz ve insulin verilmesi (18F)FDG’nin hücrelere girişini etkiler. Kan glukoz düzeylerinin normalden yüksek ve plazma insülin düzeyinin düşük olduğu durumlarda (18F)FDG’nin yüksek kan glukoz ve düşük plazma insülin düzeylerinde organ ve tümör dokusuna girişi azalır.
Gebelik ve Laktasyon
Gebelik Kategorisi: X
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Radyoaktif tıbbi ürünün verilmesinin zorunlu olduğu doğurganlık çağındaki kadınlarda gebelik mutlaka sorgulanmalıdır. Adet periyodunda gecikme olan kadınlar aksi ispat edilmedikçe gebe kabul edilmelidir. Gebelik şüphesi olan fakat kanıtlanamamış durumlarda istenilen klinik bilgiye ulaşmak için doz gerekli olan radyasyon maruziyeti minimum olacak şekilde ayarlanmalıdır. Alternatif teknikler arasında iyonize radyasyon yayan teknikler olmamalıdır.
Gebelik dönemi
FDG gebelik döneminde uygulandığı takdirde ciddi doğum kusurlarına yol açmaktadır.
FDG gebelik döneminde kontrendikedir.
Laktasyon dönemi
(18F) Florodeoksiglukoz’un süte geçtiği bilinmektedir.
Laktasyon döneminde kontrendikedir.
Emziren anneye (18F) (FDG) uygulamadan önce görüntülemenin emzirme dönemi sonuçlanana dek ertelenebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Emzirme döneminde uygulama zaruri ise, emzirme işlemine en az 12 saat ara verilmeli ve sağılan süt atılmalıdır. Uygun hallerde anne MOLTEK FDG enjeksiyonluk çözelti uygulaması öncesi emzirebilir. Ek olarak bebeğin radyasyondan korunmasını sağlamak için enjeksiyonu takiben en az 12 saat annenin bebek ile yakın temastan kaçınması önerilir.
Üreme yeteneği/Fertilite
FDG’nin hayvanlarda ve insanlarda üreme fonksiyonları üzerine etkisi ile ilgili veri mevcut değildir
Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilere ilişkin herhangi bir araştırma yapılmamıştır
İstenmeyen etkiler
Bu güne kadar (18F) FDG enjeksiyonu ile herhangi bir istenmeyen etki rapor edilmemiştir. Ürün düşük miktarlarda etkin madde içerdiği için temel risk radyasyon maruziyetidir.
İyonize edici radyasyona maruz kalma kanser veya kalıtımsal bozukluklara neden olabilir Nükleer tıpta kullanılan pek çok inceleme yöntemi için radyasyon düzeyleri (etkin doz) 20 mSv’nin altındadır. Bu nedenle bahsedilen bu etkilerin görülme ihtimali zayıftır. Tavsiye edilen maksimum (18F) FDG dozunda ürünün efektif dozu 7.6 mSv olarak saptanmıştır.
Doz aşımı ve tedavisi
Teşhis amaçlı kullanılan dozlarda farmakolojik olarak doz aşımı söz konusu değildir.
Aşırı doz (18F)FDG uygulanması durumunda radyonüklidin atılımı zorlu diürez ve sık idrara çıkma ile mümkün olduğunca arttırılarak hastanın aldığı radyasyon dozu azaltılmalıdır.
400 MBq aktiviteli FDG enjeksiyonluk çözelti için etkin doz 7.6 mSv civarındadır (70 kg bir kişi için).
400 MBq aktivite için, kritik organların aldığı radyasyon dozu mesane kalp ve beyin için sırasıyla: 64 mGy, 25 mGy and 11 mGy.
Kaynaklar:
TAEK http://www.taek.gov.tr/sanaem/30-arastirma-ve-gelistirme-bolumu/855-proton-hizlandirici-tesisi.html
Moltek http://www.moltek.com.tr/urunler.html
…
Mehmet KEÇECİ
www.mehmetkececi.com
Top Related