Farklı fikir ve düşünceleri temsil eden İslam aydınları insanlık
âlemine tıptan, felsefeye, musikiden, mimariye astronomiden
fiziğe her ilim dalında insanlık tarihine katkılarda bulunmuştur.
Fakat ne olmuştur da, İslam medeniyetinin mensupları olan İslam
âlemi günümüz de bu hale düşmüştür? Dünyanın en çok doğal
kaynak rezervlerine ve doğal güzelliklerine sahip olmasına rağmen
neden İslam ülkelerinde insanlar yüksek hayat standartlarına sahip
değiller? Neden dünyada en çok yolsuzluk, çocuk ölümleri, rüşvet,
çevre kirliliği, sağlık problemleri ve dünyada en kısa ömür oranı
İslam âlemindedir?
*Bugün Türk toplumunda gelinen noktaartık adi suçların artmasıyadırganmazken, yolsuzluk,usulsüzlük, kayırmacılık, kadrolaşmagibi bir milletin geleceğini hatta birülkeyi haritadan sildirebilecekahlaksızlık türleri Türk toplumu içindeçılgınca artmaktadır.
AHLAKSIZLIK
DERİNLEŞİYOR. BUNA
ORANTILI OLARAK
DİNDARLIK VE CAMİ
SAYISIDA ARTIYOR !!!!
Japonya'daki KEK BİLİM ŞEHRİ bilimin her alanında özellikle fizik ve uygulamalı stratejik alanlarda çalışmalar yapılmaktadır.
CERN dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarıdır. Kendi bünyesinde çalıştırdığı Fizikçilere ek olarak dünyanın 80 ülkesinden 8000 kadar fizikçi ve mühendis CERN‟de yer almaktadır.
İslam Milletinin Rehberi Kuran Ne Diyor;
* Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak
olanlar için ayetler vardır. (Zariyat/20)
* İşte biz, aklını işletecek bir topluluk
için ayetleri böyle ayrıntılı olarak-
fasıllara ayrılmış olarak sıralıyoruz.
(Rum/28)
* Derin derin düşünen bir topluluk için
ayetleri böyle ayrıntılı olarak veriyoruz.
(Yunus/24)
Türk tarihi sadece fetihlerden
oluşmuyor. Sürekli olarak eski
fetihlerden bahis edilip ve sürekli
atalarının yaptıklarıyla övünen ama
400-500 yıldır, ne bilimde, sanat ‟da,
mimaride ve diğer insanlığın ortak
alanlarında bu milletin ürettiği bir şey
yoktur.
*Bilgi ve bilim toplumu olmak
Bilgi ile donanmış bir toplum için, ayetleri, Arapça bir kuran halinde ayrıntılı kılınmış bir kitaptır bu. (Fussilet/3-4)
*Sorgulayan, düşünen ve şahıslara tapmayan bir toplum
İşte biz, aklını işletecek bir topluluk için ayetleri böyle ayrıntılı olarak-fasıllara ayrılmış olarak sıralıyoruz. (Rum/28)
*Dünyadan elini eteğini çekmek değil, dünyayı cennete çevirmeye çalışmak
Sizi yeryüzünde yaratıp orayı imar etmenizi dileyen O'dur". (Hûd/61)
Resulullah Diyor ki "Kim yolcuların ve hayvanların gölgelendiği bir ağacı boşuna ve haksız olarak keserse, Allah onu baş aşağı cehenneme atar." (Ebu Davud. 2/650)
Ve burada yazamayacağımız bilim, araştırma ve düşünme üzerine 600 den fazla ayet .
Türk milletinin İtikadi mezhebi olan Maturidi
mezhebinin kurucusu Muhammed Maturidi ‟de
Akılcı yön ağır basar. Amel-iman İlişkisi ve Din-
Siyaset ayrımı öne çıkan görüşleridir.
Ebu Mansur Muhammed Maturidi
Türk Tasavvuf Anlayışının Önderi
Maturidi medreselerinde yetişen, her millet kendi dilinde Kuranı anlayabilmeli ve ibadet edebilmeli esasına göre yaşamış ve Kurandan anladıklarını hikmetler şeklinde halka açık ve anlayabileceği bir dilde şiirlerle izah etmeye çalışmıştır.
Ahmet Yesevi
“Nefsini bilimlerle
süslemeye ve düzeltmeye
çalış. Bilimden başka her
şeyi bırak. Bilimde her şey
vardır. İnsanın ruhu
kandil, Bilim onun
aydınlığıdır. İlahi hikmet
de kandildeki yağ gibidir.
Bu yanar ve ışık saçarsa
Sana diri denilir Yanmaz
ve karanlık kalırsa Sen ölü
sayılırsın.”
İbni Sina
Dünyada mutluluğun öz huzurun ancak bilgi ve bilim ile olacağını ifade etmiştir. Dünyayı her konuda cennete çevirmek için çalışmayanların Ahirette cennet beklemesi beyhudedir. İfade ettiği gibi bir ülkenin gerçek İslam diyarı olduğunu söyler.
Ahlak ilmini ilk kez
sistemleştiren
matematik,
astronomi, Fizik ve
felsefe üstadıdır.
Bugünkü CERN ününe
denk Ünlü Marâgâ
Rasathanesinin
kurucusudur.
Nasredini Tusi Farabi
*Bilgi ve ilime uzak duran toplumun asla faydalanamayacağı kitap
Kuranın mucize olmasının en büyük sebeplerinden biri kendini bilime
denetleten bir kitap olmasıdır. Kuran sürekli neden ve niçin sorularını
sordurur. Yani sorgulamak Allah'ın bizzat emridir
Hakkında ilim sahibi olmadığın şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz
ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır. ( İsra suresi/36)
Sizin yaratılışınızda ve türetip yaydığı canlılarda kesin bilgiyle
inanan bir kavim için ayetler vardır. ( Casiye Suresi / 4)
And olsun, biz onlara bir Kitap getirdik; iman edecek bir topluluğa
bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu
çeşitli biçimlerde açıkladık. (Araf Suresi / 52)
*Adreslerden ikincisi akıldır.
Allah, aklını işletmeyenler üzerine pislik atar.(Yûnus Suresi,/100)
Şüphesiz Biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri
açıkladık.(Hadid suresi/ 17)
Andolsun, biz akıl edebilecek bir kavim için orada apaçık bir
ayet bırakmışızdır. (Ankebut suresi / 35)
İşte bu örnekler; biz bunları insanlara vermekteyiz ancak
alimlerden başkası bunlara akıl erdirmez.(Ankebut/43)
De ki: “Hamd Allahındır.” Hayır, onların çoğu
akletmiyorlar.(Ankebut suresi / 63)
Kuranda faal akılla ( işletilen ve ürün veren
akılla) ilgili olarak birçok ayet bulunmasına
rağmen İslam toplumunda akıl ve onun eserleri
olan bilim sanat ve medeniyetle ilgili olarak
İslam toplumunun yeri ne yazık ki çok aşağılık bir
durumda bulunmaktadır.
* Göklerde ve yerde nice mucizeler var ki, yanlarından geçerler de dönüp
bakmazlar bile. (Yusuf/105)
* De ki: göklerde ve yerde neler oluyor bir bakın. O ayetler ve uyarılar iman
etmeyen bir toplumun hiçbir işine yaramaz. (Yunus/101)
* Allah ilimden nasibi olmayanların kalpleri üzerine mühür basmıştır.(Rum/59)
* Hakkında ilim sahibi olmadığın şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve
gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır. (İsra/36)
* Ey cin ve insan topluluğu. Göklerin ve yerin köşelerinden geçip gitmeye ve
yerin katmanlarına nüfuz etmeye gücünüz yeterse, hadi geçin.ilme dayanan
hüccet(deliller) dışında bir şeyle nüfuz edemezsiniz. (Rahman/33)
* Eğer doğru sözlüler iseniz bana ilimle haber verin. (Enam suresi/143)
* Şu bir gerçek ki, göklerin ve yerin yaratılışında, geceyle gündüzün birbiri
ardınca gelişinde akıllarını işletenler için çok ibretler vardır. (Ali İmran/190)
* Güneş ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir.(Rahman/5)
* Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu. (Rahman/7)
NEDEN
*Türk toplumunda kişinin amellerine bakıp onun imanını
yargılama anlayışı hâkimdir.
Hâlbuki Maturidi itikadında bir Müslüman büyük günah işlese
dahi imanı sorgulanamaz.
*Bağımsız akıl yürütmeyi „heva ve heves‟ olarak damgalayıp
taklidi esas alan anlayış hâkim olmuştur.
İslam da savunulması gereken en büyük hakkın, fikir
özgürlüğü olduğu, fikir özgürlüğünün maldan, candan ve
namustan önce korunması gereken en büyük değerdir.
NEDEN ?* Yanlış bir kader anlayışını sonucu olarak sorumluluğunu Allah‟a, devlete,
sisteme, çevreye, kısacası kendinden başka herkese yükleyen bir insan tipine sahip bir toplum oluşumuz.
Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder.(Şura/30)
* Yöneticilerini sorgulamayan, eleştirmeyen toplum oluşumuz.
Maturidi ‟ye göre devlet adamının dini vasfı olmamalıdır. Eğer olursa halk onu kutsallaştırır, yanlışlarını göremez olur. Hâlbuki devlet adamı doğru veya yanlış icraat yapabilir. Doğrular desteklenir. Yanlışlar eleştirilir. Dini vasfı olduğu zaman Allah‟ın kaderi‟ olarak dayatırlar ve toplum onlara yine itaat eder.
* Kuranın birinci emri ilim unutulmuş tabiiyet ve taklitçilikle bilimin önü kesilmiştir.
Hocasını taklit eden talebeler değil, okuyan, sorgulayan, hocasını geçebilen talebeler yetiştiren, bireysel özgürlüğü esas alan bir anlayışı bilimsel dünyamıza hâkim kılmalıyız.
Bu sorgulama işi tam bir Muhammedi ahlaktır
1.Türkiye Cumhuriyeti’nin tam bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğünü ilke olarak benimser.
2.Kökleri dışarıda ve içeride olan herhangi bir siyasi ve dini oluşumla bağımız ve bağlantımız yoktur.
3.Siyaset üstü anlayış ve amaçlara sahiptir. Dernek Yöneticilerinin herhangi bir siyasi faaliyette aktif olarak bulunması kabul edilemez. Herhangi bir siyasi parti ve oluşumun övgüsünde ve yergisinde bulunamaz.
4.Unutulmaması gerekir ki: Türk Milliyetçiliğinin kökenleri 5000 yıllık bir geçmişe sahiptir. Nasıl Türk milliyetçiliği herhangi bir partinin tekelinde olması kabul edilemez ise, Yüce dinimizin kutsal değerlerinin herhangi bir partinin koruması altına girmesi veya bir siyasi partinin dinimizi temsil etmesi kabul edilemez.
5.Türk dünyasındaki ırkdaşlarımız ile olan ilişkilerimizde din, mezhep konularında ayrımcılığa gitmeyiz. Türk dili, tarihi ve kültürünü kesintisiz bir bütün olarak kabul eder. Türk Gençliği için Türk dili, tarihi ve kültürü bilgisi ve bilinci oluşturmayı ilke alır.
6.Tek Amacımız Türk halkını üniversitelerimizde yer alan her alandan seçkin ilim adamlarımızla buluşturup, Halk ile ilmi buluşturmaktır. Bu şekilde: Bir bütün olarak din, mezhep, siyaset ayrımı olmadan bütün Türk dünyası ve Türk milletinin önünde aydınlanma meşalesini yakmaktır.
7.Türk toplumunda aydınlanma meşalesini yakarak, taklit eden, kopyalayan değil hakiki anlamda yeni Maturidiler, yeni İbniSinalar, yeni Farabiler, yeni Ahmet Yesevilerin yetişmesinin önünü açmaktır.
8.Bizler Maturidici değiliz. Maturidi’de bir insandır. Maturidi’deinsan olarak hata yapabilir. Amacımız: Tekrar yeni maturidileriİslam âlemine kazandırılması için, fikirleri ve düşünceleri özgür gençler yetiştirmektir.
Top Related