Download - KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

Transcript
Page 1: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

11

KARL MARX VE KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE MARKSİST GELENEKTE

İDEOLOJİ KAVRAMIİDEOLOJİ KAVRAMI

Hazırlayan: Özgür ŞAHİNHazırlayan: Özgür ŞAHİN

Page 2: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

22

““Ol mahiler ki derya Ol mahiler ki derya içredirler,içredirler,

deryayı bilmezler”.deryayı bilmezler”.

(Hayali)(Hayali)

Page 3: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

33

1.GİRİŞ1.GİRİŞ

İdeoloji kavramı sosyal bilimlerin en İdeoloji kavramı sosyal bilimlerin en belirsiz kavramlarından birisidir. Şimdiye belirsiz kavramlarından birisidir. Şimdiye kadar ideolojinin tek ve yeterli bir tanımı kadar ideolojinin tek ve yeterli bir tanımı yapılamamıştır. Kavramın bu belirsizliği ya yapılamamıştır. Kavramın bu belirsizliği ya da tanım yapılamamışlığı kavramın da tanım yapılamamışlığı kavramın kendisine dair, var olan belirsizlik ya da kendisine dair, var olan belirsizlik ya da tanım yapılamazlığından ziyade kavramı tanım yapılamazlığından ziyade kavramı kullanan insanlarla ilgili bir durumdur. kullanan insanlarla ilgili bir durumdur.

Page 4: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

44

Terry Eagleton, ‘İdeoloji’ adını taşıyan Terry Eagleton, ‘İdeoloji’ adını taşıyan kitabında; kitabında; “İnsanların, birbirlerini, “İnsanların, birbirlerini, zaman zaman, tanrı ya da böcek zaman zaman, tanrı ya da böcek katına koymalarına yol açan şey katına koymalarına yol açan şey ideolojidir…” ideolojidir…” demektedir.demektedir.

Page 5: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

55

2.İDEOLOJİ KAVRAMININ 2.İDEOLOJİ KAVRAMININ KÖKENİ VE GELİŞMESİKÖKENİ VE GELİŞMESİ

Tanım SorunuTanım Sorunu

İdeoloji teriminin, tarihsel süreci içerisinde İdeoloji teriminin, tarihsel süreci içerisinde birbiriyle çelişen, anlam olarak bir biriyle birbiriyle çelişen, anlam olarak bir biriyle kesinlikle bağdaşmayan pek çok tanımı kesinlikle bağdaşmayan pek çok tanımı yapılmıştır. yapılmıştır.

Page 6: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

66

İdeolojinin ‘ne’liğine dair bu belirsizlik bu konu İdeolojinin ‘ne’liğine dair bu belirsizlik bu konu üzerine okundukça ve gerçek hayatta kavramın üzerine okundukça ve gerçek hayatta kavramın çok çeşitli, (olumlayan ya da olumsuzlayan) çok çeşitli, (olumlayan ya da olumsuzlayan) kullanımlarını gördükçe de pekişmektedir. Nur kullanımlarını gördükçe de pekişmektedir. Nur Betül Çelik’in de çok güzel ifade ettiği şekliyle Betül Çelik’in de çok güzel ifade ettiği şekliyle “…kararsızlık, ideoloji kavramının en kararlı “…kararsızlık, ideoloji kavramının en kararlı öğesi, belirsizlikse kavramın doğasının en öğesi, belirsizlikse kavramın doğasının en belirgin niteleyeni…belirgin niteleyeni…

Page 7: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

77

Bu anlam çeşitliliğini ve belirsizliğini göstermek için Eagleton Bu anlam çeşitliliğini ve belirsizliğini göstermek için Eagleton kitabında gelişigüzel on altı ideoloji tanımını saymıştır bunlar:kitabında gelişigüzel on altı ideoloji tanımını saymıştır bunlar:

1.1. Toplumsal yaşamdaki anlam, gösterge ve değerlerin üretim süreci;Toplumsal yaşamdaki anlam, gösterge ve değerlerin üretim süreci;2.2. Belirli bir toplumsal grup veya sınıfa ait fikirler kümesi;Belirli bir toplumsal grup veya sınıfa ait fikirler kümesi;3.3. Bir egemen siyasi iktidarı meşrulaştırmaya yarayan fikirler;Bir egemen siyasi iktidarı meşrulaştırmaya yarayan fikirler;4.4. Bir egemen siyasi iktidarı meşrulaştırmaya hizmet eden yanlış fikirler;Bir egemen siyasi iktidarı meşrulaştırmaya hizmet eden yanlış fikirler;5.5. Sistemli bir şekilde çarpıtılan iletişim;Sistemli bir şekilde çarpıtılan iletişim;6.6. Özneye belirli bir konum sunan şey;Özneye belirli bir konum sunan şey;7.7. Toplumsal çıkarlar tarafından güdülenen düşünme biçimleri;Toplumsal çıkarlar tarafından güdülenen düşünme biçimleri;8.8. Özdeşlik düşüncesi;Özdeşlik düşüncesi;9.9. Toplumsal olarak zorunlu yanılsama;Toplumsal olarak zorunlu yanılsama;10.10. Söylem ve iktidar konjonktürü;Söylem ve iktidar konjonktürü;11.11. İçinde, bilinçli toplumsal aktörlerin kendi dünyalarına anlam verdikleri İçinde, bilinçli toplumsal aktörlerin kendi dünyalarına anlam verdikleri

ortam;ortam;12.12. Eylem-amaçlı inançlar kümesi;Eylem-amaçlı inançlar kümesi;13.13. Dilsel ve olgusal gerçekliğin karıştırılması;Dilsel ve olgusal gerçekliğin karıştırılması;14.14. Anlamsal (semiyotik) kapanım;Anlamsal (semiyotik) kapanım;15.15. İçinde, bireylerin, toplumsal yapıyla olan ilişkilerini yaşadıkları kaçınılmaz İçinde, bireylerin, toplumsal yapıyla olan ilişkilerini yaşadıkları kaçınılmaz

ortam;ortam;16.16. Toplumsal yaşamın doğal gerçekliğe dönüştürüldüğü süreç .Toplumsal yaşamın doğal gerçekliğe dönüştürüldüğü süreç .

Page 8: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

88

Tracy ve Napolyon’un İdeoloji Tracy ve Napolyon’un İdeoloji Kavramını KullanışlarıKavramını Kullanışları

İdeoloji teriminin ilk ortaya çıkışı Fransız İdeoloji teriminin ilk ortaya çıkışı Fransız Devriminin hemen ertesinde olmuştur. Terimi Devriminin hemen ertesinde olmuştur. Terimi 1797’de icat eden Antoine Destutt de Tracy, 1797’de icat eden Antoine Destutt de Tracy, 1801–1818 yılları arasında kaleme aldığı 1801–1818 yılları arasında kaleme aldığı Elements d’ldeologyElements d’ldeology adlı eserinde, diğer bütün adlı eserinde, diğer bütün bilimlere temel olacak yeni bir düşünceler bilimlere temel olacak yeni bir düşünceler bilimini yani ideolojiyi ortaya attı. Tracy’e göre bilimini yani ideolojiyi ortaya attı. Tracy’e göre ideoloji düşünce bilimiydi. ideoloji düşünce bilimiydi.

Page 9: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

99

İlkin ideoloji çalışmalarına destek veren Napolyon İlkin ideoloji çalışmalarına destek veren Napolyon daha sonra bu tavrından vazgeçti. (Eaglton sy:106)daha sonra bu tavrından vazgeçti. (Eaglton sy:106)

Onun gözünde bu düşünürler, aklın yasalarını Onun gözünde bu düşünürler, aklın yasalarını araştırmak için çıktıkları yolculukta hızla, kendi kapalı araştırmak için çıktıkları yolculukta hızla, kendi kapalı sistemleri içinde kalıp pratik gerçeklikten psikozlu bir sistemleri içinde kalıp pratik gerçeklikten psikozlu bir kimse gibi koparak yalnızlaştılar. İdeoloji böylece kimse gibi koparak yalnızlaştılar. İdeoloji böylece aydınlanma döneminde gerçekleştirilen birtakım aydınlanma döneminde gerçekleştirilen birtakım materyalist kuramsal araştırmalara karşılık gelmek materyalist kuramsal araştırmalara karşılık gelmek yerine, soyut, bağlantısız fikirlerden oluşan bir âlemi yerine, soyut, bağlantısız fikirlerden oluşan bir âlemi anlamlandırır olmaya başlamıştır. Daha sonra Marx ve anlamlandırır olmaya başlamıştır. Daha sonra Marx ve Engels Alman İdeolojisi’nde sözcüğün buEngels Alman İdeolojisi’nde sözcüğün bu anlamını anlamını devralmışlardır devralmışlardır

Page 10: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

1010

Marx, Engels ve İdeoloji Marx, Engels ve İdeoloji

KuramıKuramı Bu iki düşünürün çalışmalarında da ideoloji kavramı belirli bir gelişim seyri izler. Bu gelişim nedeniyledir ki onların ölümünden sonra takipçileri ve karşıtları tarafından sayısız ideoloji anlayışı öne sürüldü ve savunuldu. Kavramın tartışılmasında kilit rolü oynayan, ideolojinin bir ‘yanılsama’ ya da ‘yanlış bilinç’ olup olmadığı, ekonomi tarafından belirlenip belirlenmediği ve buna benzer birçok tartışma ideoloji üzerine özellikle Marxist literatürde genişçe yer işgal etti.

Page 11: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

1111

Alman İdeolojisi (1844–1845) bu anlamda üzerinde en fazla tartışılan yapıtların ilkini teşkil eder. İdeoloji burada ahlak, din ve metafizik ile yan yana konularak, ona olumsuz bir anlam yüklenir. (Alman İdeolojisi sy:9-10-11-

13)

Page 12: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

1212

Alman İdeolojisini özetleyen belki de şu cümledir:“Filozoflar dünyayı yalnızca değişik biçimlerde yorumladılar, sorun onu değiştirmektir.”

Page 13: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

1313

İdeolojiye verilen olumsuz anlam daha sonra, Marx tarafından, Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı’nın Önsöz (1859) bölümünde ikinci bir anlam daha verilerek kullanılır.Bu çalışmada ideoloji; “sömürülen insanların, bu duruma karşı çatışmanın bilincine vardıkları ve onu sonuna kadar götürdükleri alan” olarak daha olumlu bir anlamda kullanılmaktadır.

Page 14: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

1414

Marx’ın ölümünden kısa bir süre sonra ideoloji kavramı başlıca iki görünüme bürünmüştür: Toplumsal bilinç biçimlerinin bütünü anlamında bir ideoloji anlayışı -ki ‘ideolojik üstyapı’ kavramı ile ifade edilir olmuştur- ve bir sınıfın çıkarları ile bağlantılı politik görüşler anlamında bir ideoloji anlayışı.

Page 15: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

1515

Alman ideolojisi 1920’li yıllara kadar yayınlanmamış ve özellikle Plehanov, Labriola, Lenin, Gramsci ve ilk yazılarında Lukacs adı geçen eserde tanımlanan ideolojinin olumsuz yorumlarından habersiz kalmışlardır. Bu yüzden de ideolojiye olumlu bir rol vermişlerdir.İdeolojinin anlamının değişmesi süreci, Lenin’le birlikte zirvesine ulaşır. Bundan böyle ideoloji çelişkileri gizleyen zorunlu bir çarpıtma değil, proleter sınıfı da içermek üzere sınıfların politik bilincine işaret eden nötr bir kavram olarak kullanılmaya başlanır.

Page 16: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

1616

Lukacs: Şeyleşme ve Lukacs: Şeyleşme ve İdeolojiİdeoloji

Lukacs’ın şeyleşme anlayışı, Marx’ın 1844 El Yazmaları’nda ele aldığı “yabancılaşma” (*1) sorununu ele alışı ve Marx’ın Kapital’de geliştirdiği “meta fetişizmi” (*2) kavramlaştırması ile yakından ilişkilidir.

Page 17: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

1717

Kapital’de Marx, meta fetişizmini ‘insanlar arası belirli bir toplumsal ilişki, kendi gözlerinde, şeyler arası gerçeksiz bir ilişki biçimine bürünmüştür’ şeklinde betimler. İnsan emeğinin ürünü olan metalar, yaratıcıları karşısında hayali bir nesnellik kazanırlar. Bu nesnellik giderek insanları ezen bir zorunluluk haline gelir. Meta üretiminin egemen olduğu bir toplumda, fetişizm olgusu ilkin, toplumsal gerçekliğin doğal gerçeklerle karıştırılmasını ve ikinci olarak da gerçeklerin bireylerin kendi ilişkilerinden ve eylemlerinden bağımsız sanılmasını ifade eder.

Page 18: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

1818

İnsan faaliyetinin pazaryerinden alınıp satılan bir metaya dönüşmesi, kişinin kendi eylemini bir başkasının boyunduruğuna sokması, eylemi ile benliği arasında bütünleşmeyi kaybetmesi demektir. Bu yabancılaşma sonucu, insan kendi faaliyetine, nesnel kanunların zorunluluğu altında güdülen bir şeymiş gibi bakar. Şeyleşme nesneler dünyasının özerkliğe kavuşması, insanların ise özerkliklerini kaybetmesi ile sonuçlanır

Page 19: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

1919

Lucaks, bu durumun ‘insanların tüm bilincine damgasını vurduğu’nu belirtir. Bu duruma son verecek olansa ‘proletaryanın pratikleşmiş sınıf bilinci’ olacaktır.

Page 20: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

2020

Antonio Gramsci ve Antonio Gramsci ve İdeolojiİdeoloji

Antonio Gramsci (1891–1937) yirminci Antonio Gramsci (1891–1937) yirminci yüzyılın en özgün Marxist yüzyılın en özgün Marxist teorisyenlerinden biridir. Gramsci’nin teorisyenlerinden biridir. Gramsci’nin çalışması kültür konusu ile tahakküm çalışması kültür konusu ile tahakküm ilişkilerine verdiği özel önemle ayırt edilir. ilişkilerine verdiği özel önemle ayırt edilir. Mouffe, Gramsci’nin Marxizm içinde Mouffe, Gramsci’nin Marxizm içinde ekonomik indirgemecilik ile mücadele ekonomik indirgemecilik ile mücadele ettiğini ve indirgemeci olmayan bir Marxist ettiğini ve indirgemeci olmayan bir Marxist yorum sunmaya çalıştığını ifade eder yorum sunmaya çalıştığını ifade eder

Page 21: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

2121

Hegemonya ve İdeolojiHegemonya ve İdeoloji

Gramsci’de ideoloji anlayışını ortaya Gramsci’de ideoloji anlayışını ortaya koyabilmek için kendisinin, ‘sivil toplum’ koyabilmek için kendisinin, ‘sivil toplum’ terimini kullanışını ve ‘hegemonya’ terimini kullanışını ve ‘hegemonya’ kavramını anlamak önemlidir.kavramını anlamak önemlidir.

Sivil toplum, Gramsci’de yalnızca siyasal Sivil toplum, Gramsci’de yalnızca siyasal partiler ya da basın gibi kurum ve örgütleri partiler ya da basın gibi kurum ve örgütleri değil, aynı zamanda ideolojik ve ekonomik değil, aynı zamanda ideolojik ve ekonomik kurumları birleştiren aileyi de içerir. kurumları birleştiren aileyi de içerir. “Ekonomik yapı ile devlet arasında yer alır.”“Ekonomik yapı ile devlet arasında yer alır.”

Page 22: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

2222

Gramsci’ye göre; Hâkim toplumsal sınıf, Gramsci’ye göre; Hâkim toplumsal sınıf, fraksiyonları yalnızca yönetmekle kalmayıp fraksiyonları yalnızca yönetmekle kalmayıp yönlendirdikleri -önderlik ettikleri- zaman yönlendirdikleri -önderlik ettikleri- zaman hegemonya işler hale gelir. Yalnızca zor hegemonya işler hale gelir. Yalnızca zor kullandıkları zaman değil, aynı zamanda kullandıkları zaman değil, aynı zamanda sürüp giden yönetimlerine tabi sınıfların sürüp giden yönetimlerine tabi sınıfların rızasını kazanacak ve bu rızaya hâkim rızasını kazanacak ve bu rızaya hâkim olacak şekilde aktif olarak örgütlendikleri olacak şekilde aktif olarak örgütlendikleri vakit hegemonya işler hale gelir. vakit hegemonya işler hale gelir.

Page 23: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

2323

Frankfurt Okulu ve İdeoloji

1923’te Frankfurt Üniversitesi bünyesinde yarı 1923’te Frankfurt Üniversitesi bünyesinde yarı özerk bir araştırma kurumu olarak kurulan özerk bir araştırma kurumu olarak kurulan Toplumsal Araştırma Enstitüsü daha sonra Toplumsal Araştırma Enstitüsü daha sonra Frankfurt Okulu adıyla belirginleşir. Bir bütün Frankfurt Okulu adıyla belirginleşir. Bir bütün olarak ideoloji eleştirisi şeklinde görülebilecek olarak ideoloji eleştirisi şeklinde görülebilecek olan Frankfurt Okulu’nun çalışmalarında, bilgi olan Frankfurt Okulu’nun çalışmalarında, bilgi sosyolojisinden farklı bir analiz ve yaklaşım sosyolojisinden farklı bir analiz ve yaklaşım çerçevesi kullanılmış, ideolojinin ve bilginin çerçevesi kullanılmış, ideolojinin ve bilginin toplumsal rolü karşılaştırılmıştır. Frankfurt Okulu, toplumsal rolü karşılaştırılmıştır. Frankfurt Okulu, felsefe ve bilim tarihinde hem iç bütünlüğe sahip felsefe ve bilim tarihinde hem iç bütünlüğe sahip bir gelenek hem de içinde toplumsal bir gelenek hem de içinde toplumsal araştırmaların yapıldığı bir kurum olarak anlaşılır. araştırmaların yapıldığı bir kurum olarak anlaşılır.

Page 24: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

2424

Frankfurt Okulu dendiğinde Frankfurt Okulu dendiğinde düşünceleri ve çalışmaları ile en düşünceleri ve çalışmaları ile en belirleyici olanlar Horkheimer, belirleyici olanlar Horkheimer, Adorno ve Marcuse’dür. Jürgen Adorno ve Marcuse’dür. Jürgen Habermas, Frankfurt Okulu’nun ikinci Habermas, Frankfurt Okulu’nun ikinci kuşağında yer alır.kuşağında yer alır.

Page 25: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

2525

Herbert MarcuseHerbert Marcuse

İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi ve Nazilerin İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi ve Nazilerin Almanya’da iktidarı ele geçirmesiyle Enstitü Almanya’da iktidarı ele geçirmesiyle Enstitü üyelerinin çoğunun ABD’ye göç etmesi, Enstitü’yü üyelerinin çoğunun ABD’ye göç etmesi, Enstitü’yü sosyalizme biçimsel olarak bağlı olmayan bir sosyalizme biçimsel olarak bağlı olmayan bir yığınsal işçi sınıfı hareketinden de, sağlam bir yığınsal işçi sınıfı hareketinden de, sağlam bir Marxist gelenekten de yoksun bir pratik ortama Marxist gelenekten de yoksun bir pratik ortama götürmüştür. Bu dönemde Marcuse Amerika’da götürmüştür. Bu dönemde Marcuse Amerika’da iyimser arayışlar içinde eylemci tavrını tek başına iyimser arayışlar içinde eylemci tavrını tek başına sürdürmüştür. 1955’te yayımlanan sürdürmüştür. 1955’te yayımlanan Eros ve Uygarlık Eros ve Uygarlık Freud’la başlayan bir serüvendir. İleri sanayi Freud’la başlayan bir serüvendir. İleri sanayi toplumuna sert eleştirilerini sunduğu toplumuna sert eleştirilerini sunduğu Tek Boyutlu Tek Boyutlu İnsan İnsan adlı çalışmasında Marcuse, üniversite adlı çalışmasında Marcuse, üniversite öğrencileri üzerinde bomba etkisi yapmıştır öğrencileri üzerinde bomba etkisi yapmıştır

Page 26: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

2626

Marcuse’ün kuramsal yaklaşımının temelini Batı uygarlığına getirdiği eleştiriler oluşturur. Batı uygarlığına yönelik en sağlam suçlamanın Freud’cu kuramdan çıkan insan kavramı olduğunu söyleyen Marcuse, ileri kapitalist toplum eleştirisinde Freud’un psikanalizinden oldukça yararlanmış, kendi kuramını oluştururken Freud’un “Uygarlık insan içgüdülerinin sürekli boyun eğdirilişi üzerine dayanır” önermesini sorgusuzca kabul ettiğini açıkça ifade etmiştir. Tıpkı Freud gibi Marcuse da insanın içgüdüsel ihtiyaçlarının Özgür doyumunun ertelenmesini ya da doyuma ulaşmaktan vazgeçilmesini uygar toplumların ilerlemesi için önkoşul olarak görür. Ancak bu, Marcuse için onaylanacak bir durum değildir.

Page 27: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

2727

Jürgen Habermas

Frankfurt Okulu’nun düşünsel mirasını sorgulayarak kuramsal yaklaşımının sınırlarını eleştirel bir bakışla belirleyen Habermas’ın en önemli çalışmaları arasında Bilgi ve İnsansal İlgiler (1971), Rasyonel Bir Topluma Doğru (1971), İletişimsel Eylem Kuramı (1984) adlı eserleri sayılabilir.

Page 28: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

2828

İdeoloji Anlayışı

Habermas, Eleştirel Kuram’ın öncüllerinin başlattığı ileri kapitalist modernliğin eleştirel teorisini canlı tutma çabasını sürdürür. Modernizmi eleştirirken onun, ilerici bulduğu öğelerini de güçlü bir şekilde savunan Habermas, 1968 ‘de yayımlanan Bilgi ve İnsansal İlgiler’de pozitivist teoriye karşı eleştirel ve özgürleştirici bir kuram geliştirme sorunsalını dile getirmiştir. Habermas’ın özgürleştirici ilgi kavramlaştırması, aynı zamanda modernizmin özgürleştirici boyutlarını keşfetme çağrısı olarak da düşünülebilir.

Page 29: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

2929

Yapısalcılık ve İdeoloji

İdeoloji çalışmalarını etkileyen yapısalcı yaklaşım birçok kaynaktan beslenmektedir. Sassurre’ün dilbilimi, Levi-Strauss’un yapısalcı antropolojisi, Roland Barthes’in semiyotiği, Lacan’ın psikanalizi yeniden yorumlayışı ve nihayet Althusser’in Marxist yapısalcılığı bunlar arasındadır.

Page 30: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

3030

Althusser, Lacan: İdeoloji, Althusser, Lacan: İdeoloji, Öznenin Oluşumu ve Dilin Öznenin Oluşumu ve Dilin

ÖnemiÖnemi

İdeoloji birçok siyasal bilimci için vazgeçilmez bir kavram olmuştur. Siyasetçiler bu terime istedikleri anlamı vermeye çalışmışlardır. Ancak onu yalnızca bir kişi çok iyi irdeleyip yerli yerine oturtmuş ya da yaşanılana uygun bir kalıp biçip, onu tanımlamıştır: Louis Althusser

Page 31: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

3131

Althusser’e göre ideoloji, toplumsal yaşantıyı farklı biçimde fakat her zaman ve her aşamada kendiliğinden etkileyen bir oluşumdur. Daha doğrusu toplumsal pratik ile ideoloji iç içedir. Tüm sisteme yayılmış, toplumsal varoluşun tüm biçimlerinde yer etmiştir. Althusser sadece siyasal bilim değil iletişim bilimleri açısından da çok önemli sonuçlar doğuracak, ideoloji ile ilgili üç ana tez ileri sürmekte ve bunları şöyle sıralamaktadır: a. İdeolojinin tarihi yoktur. b. İdeoloji bireylerin gerçek varoluş koşullarıyla aralarındaki hayali ilişkilerini temsil eder, bu ilişkilerin bir tasarımıdır. c. İdeoloji bireyleri özne olarak çağırır.

Page 32: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

3232

Althusser’in öznelerin ideoloji tarafından çağrılması ve oluşturulması tezleri Lacan’ın psikanaliz kuramından etkilenmiştir. Lacan bu anlamda dil, ideoloji ve kültür arasındaki ilişkinin çözümlenmesi açısından ideoloji kuramcılarına önemli katkılar sağlar. Bu nedenle Lacan’ın geliştirdiği kuramın, ideoloji ve söylem çözümlemelerine yaptığı katkıların ana hatlarını ortaya koymak yararlı olacaktır.

Page 33: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

3333

Öznenin ve kimliğin oluşmasında Lacan, ‘imgesel’, ‘simgesel’ ve ‘gerçek’ olmak üzere üç düzeyden bahseder. ‘İmgesel düzey’; hem bilinçli hem bilinçdışı imgeleri ve fantezileri kapsar. Bebeğin konuşma öncesi deneyiminin düzeyidir. ‘Simgesel düzey’; simgeleştirme ve dil alanıdır. Bu simgesel düzenin toplumsal ve kültürel süreçleriyle özne arzuyu ifade edebilir ve dolayısıyla oluşturabilir. ‘Gerçek düzeyi’; Biçimsel olarak öznenin dışında olandır.

Page 34: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

3434

Söylem ve İdeoloji

Söylemin en basit tanımı sözlü ifadedir. Söylem kavramı bir toplumsal çözümleme haline Saussure’ün dilin bireysel kullanımı olarak tanımladığı ‘söz’ kavramının, dilin toplumsal kullanımını tanımlamak üzere genişletilmesi ile başlar.

Page 35: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

3535

İdeoloji ve söylem kavramlarının birbirlerinin yerine kullanılıp kullanılmayacağı konusunda ise iki farklı bakış açısı gelişmiş durumdadır. Bu iki kavramın birlikte kullanılamayacağı ve epistemolojik kökleri itibariyle birbirini dışladığını söyleyenlerin başında Foucault ve Derrida gibi post-yapısalcı filozoflar gelir. Bu gruba post-Marxist olarak ele alınan Laclau ve Mouffe da girer.

Page 36: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

3636

Foucault: Söylem Yaklaşımı

Foucault’nun söylem kavramı onun iktidar kavramı ile yakından ilişkilidir. Foucault , “iktidar bir kurum, bir yapı değildir, bazılarının baştan sahip olduğu belirli bir güç değil, karmaşık bir stratejik duruma verilen addır” der. İktidar bağıntıları ekonomik süreçler, bilgi ilişkileri ve cinsel ilişkiler gibi ilişki türlerine ‘içkindir’. Onlara göre dışsal konumda değildir. Bu bağıntılar iktidar içinde oluşan bölüşüm, eşitsizlik ve dengesizliklerin dolaysız etkileridir. Bu yüzden bir ‘üstyapı’ konumunda değildirler ve var oldukları yerde doğrudan üretici rol oynarlar. “iktidar aşağıdan gelir” Yani toplumun bütününe yayılmış vaziyettedir ve bedenler üzerinden işler.

Page 37: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

37

4. SONUÇ4. SONUÇİdeoloji insanlara özneler olarak hitap eden İdeoloji insanlara özneler olarak hitap eden ya da Althusser’in deyişiyle, seslenen ya da Althusser’in deyişiyle, seslenen söylem olarak iş görür. Ve ideoloji insanlara söylem olarak iş görür. Ve ideoloji insanlara özneler olarak seslendiği yerde insanı özneler olarak seslendiği yerde insanı nesneleştirir de aynı zamanda. Şöyle ki; nesneleştirir de aynı zamanda. Şöyle ki; seslenilen, sesleyenin, seslediği şeye bilinçli seslenilen, sesleyenin, seslediği şeye bilinçli ya da bilinçsizce tabi olur ya da reddeder. ya da bilinçsizce tabi olur ya da reddeder.

Page 38: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

38

Hiçbir toplumsal sistem salt zor ile ayakta Hiçbir toplumsal sistem salt zor ile ayakta kalamaz. Kendini tekrar tekrar üretmek kalamaz. Kendini tekrar tekrar üretmek isteyen her toplumsal sistem, kitlelerin en isteyen her toplumsal sistem, kitlelerin en azından belirli bir bölümünü kazanmak azından belirli bir bölümünü kazanmak zorundadır. Çünkü en büyük üretici güç ve zorundadır. Çünkü en büyük üretici güç ve tarihin yapıcısı geniş kitlelerdir. tarihin yapıcısı geniş kitlelerdir.

Page 39: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

3939

“Doğru tutulursa, her araç bir silahtır”

Ani Di Franco

Page 40: KARL MARX VE MARKSİST GELENEKTE İDEOLOJİ KAVRAMI

4040

Beni Dinlediğiniz İçin Teşekkür ederimÖzgür ŞAHİN