Yine, yeniden merhaba;
Eğrisiyle doğrusuyla Elim Sende’nin ikinci sayısıyla karşınızdayız.Dergimizin birinci sayısını
öğrencilerimizin o küçük ellerinde görmek beni çok mutlu etti.Öğretmen arkadaşlarımın ilgisi ve
destekleriyle hepinize ulaşmaya çalışıyoruz. Şiirler, resimler, kompozisyonlar, fıkralar,
bilmeceler ve daha niceleri…. Bu yüzden bu sayımız biraz şişmanladı.
Okuduğum bir kitapta “iyi bir şeyle karşılaştığın zaman , yapman gereken ilk şey, bulabildiğin
ilk insanla onu paylaşmaktır.(Küçük Ağacın Eğitimi-Forrest Carter)”der. İşte bizim yaptığımız da
bu; sizden gelen güzel şeyleri birbirimizle paylaşmak. O zaman ne duruyoruz ki! Bildiğimiz,
öğrendiğimiz güzel ne varsa haydi paylaşalım.Birinci dergimizden sonra sizlerle gurur duydum.
İçinizde ne şairler ne köşe yazarları, ne gazeteciler gizliymiş keşfetmiş olduk. Elim Sende ile
birbirimizi tanıma vakti…. Öğretmenlerinizin bilmediğiniz yönlerini sizlere gösterirken, sizdeki
yetenekleri de öğretmenleriniz keşfedecek. Buna aracı olabilmek gerçekten çok zevkli.
Bu arada zaman geçiyor ve tatil geliyor. Domuz gribi, yazılılar, deneme sınavları, ödevler,
performanslar derken bir de bakmışız ki karne zamanı gelmiş. Yani artık dinlenme vakti. Sevgili
çocuklar tatilde size önerebileceğim en güzel şey kitap okumak. Evet sıkıldığınızı biliyorum ama
yeni bir döneme yenilenmiş, eksiklerimizi gidermiş bir şekilde başlamanın en güzel yolu
budur.Sizleri sevdiğimizi unutmayın.Hepinize iyi tatiller…
Dilek OĞUZ
SİZDEN SEÇTİKLERİMİZ
İTİRAFLAR
ocukluğumda, ben bir arkadaşımın burnuna terlik attım. O da terliğimi alıp bir yere
atmış.(Yazan bir dost)
*Bizim mahallenin bakkalı bana vurdu. Ben de bir akşam, arabasını kahvenin önünde gördüm,
çizdim.(Bay Eşkiya)
*Fahri Amca o gün arabanın sileceğini kıran bendim.(Kayıp Balık Nemo)
*Ben din kültürü öğretmeni olmak istiyorum ama söyleyemiyorum.
*Ben 6. sınıftayken orucumu bozmuştum ama kimse bilmiyor. Cok pişmanım. Allah affetsin.(Muro)
*Hocam! Matematik dersini hiç sevmiyorum.(Gamze)
*Ben polis olmak istiyorum. Polis olup bugüne kadar beni üzenleri bir şekilde tutuklayıp hayatlarını
karatmak istiyorum.(Kabadayı)
*Anneciğim ben evden 2 TL aldım ama siz bilmiyordunuz.
*Yengeciğim senin hakkında kötü düşünmüştüm. Bunu sonradan fark ettim. Beni affet.(Mor Ötesi)
*Anne sonra söyledim ama bana ayakkabı alın diye ayakkabılarımı yırttım.(Karanfil)
*Hayatımım da tanıdığımda herkesi bırakıp gitmek istiyorum.( Su gibi)
*Bir sene öncesine kadar en iyi arkadaşım olan kişiler küsüm ve çok pişmanım.(İsimsiz)
*Sınav olurken en önde oturuyordum. Öğretmen masası önümdeydi ve sınav sorularını cevapları masanın
üstündeydi ve ben hepsi gördüm.(Evrim)
*Yolda giderken bir tane arabanın camını kırdık,
kaçtık.(Birtane)
*Kulaklığı ben bozmuş idim. Anneme suç atmış
idim.(Psikopat Polat Alemdar)
*Kardeşlerimi hiç sevmediğimi söylüyorum ama
onları çok seviyorum.(Gitarist)
*Arkadaşımın silgisini alıp geri vermemiştim.
*En büyük dileğim, gerçek aşk istiyorum.(Serseri Aşık)
*Genelde dertlerim veya sınavlarım kötü olduğunda o
dersten kopya çektim.(Kasap69)
BİR ISIRIK ELMA
Yaşama sevinci, ağaçta ulaşamadığımız bir elmaya benzer.Hatta bazen ulaşmaya çalışmaktır
yaşama sevinci .Ulaştığımızda ise tadına doyulmaz.Ama düşünür insan.Paylaşmak ister
dostlarıyla,ailesiyle…Ve öyle bir elmadır ki bitmek yerine çoğalır paylaşmakla…Gün gelir
bunalırsınız.Sıkılırsınız ve problemler boğanıza tırmanır.O zaman da dostlarınız koşar
yanınıza,elmadan bir ısırık vermeye ve ondan sonra yaşama sevinciniz yine vazgeçilmeziniz
olur.Sorunlardan kaçmak yerine yüzleşmek istersiniz.Derine indikçe aslında boğulacak derin bir
okyanus değil de yalnızca sığ bir göl olduğunu anlarsınız.Bu, yüzünüzde somurtkanlık
değil,sıcak,ince bir tebessüm bırakır
Elifcan MERDEN 7/D 918
*Ç
ENLER 8/C
En şakacı: Furkan Samet TAŞ
En ciddi:Yusuf ALKAN
En çok derse katılan:Merve
YAZICI
En dürüst:Muhammet
ALBAYRAK
En sessiz:Enes ÇELİK
En şirin:Serkan YALMAN
En dalgın:Yunus Emre
ÖZDEMİR
En yardım sever:İrem Nur
KÖMBE
En çok konuşan:Yusuf TAN
2010 AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ İSTANBUL!
Avrupa Kültür Başkenti kavramı ilk kez, 1980’lerde ortaya çıkmıştır.
Dönemin Yunanistan Kültür Bakanı Melina Mercouri’nin önerisinin Avrupa
Birliği Bakanlar Konseyi tarafından benimsenmesiyle Avrupa kültürüne değer
katan kentlere verilmeye başlanan bu ,unvana ilk kez 1985’te Atina sahip
olmuştur.
İSTANBUL NEDEN AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ OLARAK SEÇİLDİ?
İstanbul, coğrafi konumu ve binlerce yıllık kültürel mirasıyla, dünya metropolleri arasında ayrıcalıklı
bir konuma sahiptir. Genç ve dinamik nüfusu, yaratıcı bir enerji oluşturarak, Türkiye’nin bir aynası olan
İstanbul'u dünyanın en dinamik kentlerinden biri haline getirmektedir. İstanbul’da özellikle son yirmi
yılda gelişen kültür bilinci, kültür yaşamına da yansımaktadır.
İstanbul’da 2010 Avrupa Kültür Sanat Başkenti ruhunu tam anlamıyla yaşatmak için yepyeni kültür
sanat merkezleri yapılmaya, festivaller düzenlenmeye, evrensel kültürel mirası canlandırmak, şehrin
kültür sanat altyapısını en geniş katılımı sağlayacak biçimde güçlendirmek, kültür ve sanat eksenli devasa
bir kentsel dönüşüm gerçekleştirmek üzere şimdiden pek çok projeye başlanmıştır.
İSTANBUL’UN 2010 YILININ AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ OLMASININ SAĞLADIĞI KATKILAR
İstanbul’un sadece tarihi birikimi ile değil, kültür sanat etkinlikleri ile de uluslararası arenada etkin
tanıtımın yapılması sayesinde, İstanbul’un tanıtımına katkıda bulunacak, hem de çeşitli ticari faaliyet
kollarında daha fazla gelir elde edilmesini sağlayacaktır.
Bu durumun sonucu olarak da İstanbul, ekonomik anlamda turizm hareketliliğinden daha fazla
yararlanabilecektir.
• Tarihi boyunca farklı kültürleri bir arada yaşatan İstanbul, sahip olduğu dünya kültür mirasını tüm
zenginliğiyle Avrupa’yla paylaşacak.
• İstanbul, kültür varlıkarımızın korunacağı ve çağdaş müzecilik anlayışıyla sergileneceği yeni müzeler
kazanacak.
• Katılımcı bir yaklaşımla oluşturulacak kentsel dönüşüm projeleri bir yandan kentin çehresini
değiştirecek, öte yandan kentlinin yaşam kalitesini yükseltecek.
İSTANBUL’DA PROJE KAPSAMINDA YAPILACAK ETKİNLİKLER
İstanbul’da “Avrupa Kültür Başkenti” projesi adı altında yıl boyunca birçok proje yapılacak.
Sahne ve Gösteri Sanatları
Görsel Sanatlar
Müzik/Opera
Edebiyat
Sinema-Belgesel-Animasyon
Kent Kültürü ve Kentsel Projeler dallarında yapılacak olan etkinliklere katılmanızı ve gönüllü olarak
faaliyette bulunmanızı öneririz. Yoğun iş ve okul temponuzun arasında kendinize vakit ayırdığınız
zamanlarda aileniz ve arkadaşlarınızla hoşça vakit geçirmeniz dileğiyle...
Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği 2-16 MAYIS 2010 2009 yılında Türkiye üniversiteleri arasında düzenlenen Tiyatro Şenliği, 2010 yılında, Avrupa’dan ve
Türkiye’den çeşitli üniversite tiyatro topluluklarının İstanbul’da buluşacakları büyük bir etkinlik olarak
hayata geçecektir. Şenlik kapsamında düzenlenecek atölye çalışmaları ve seminerlerin yanı sıra oyun
sonrası gerçekleştirilecek
tartışmalar da, sanatsal ve
kültürel alışverişe olanak
sağlayan yenilikçi ve özgün bir
platform oluşturacak.
Şenlikle eş zamanlı olarak
düzenlenecek “Uluslararası
Tiyatro Eğitimi Sempozyumu”nda,
tiyatro eğitiminde gelişmeler ve
eğitimde tiyatronun rolü üzerine
Türkiye ve Avrupa’dan
eğitimciler, tiyatro uzmanları ve
öğrencilerin katılacağı paneller
düzenlenecek. Şenlik aracılığıyla, Avrupa üniversiteleri arasında sanatsal işbirliklerinin kurulması
amaçlanmaktadır. Şenliğin, 2010 yılı sonrasında da uluslararası boyutta devam ettirilmesi
hedeflenmektedir.
Hazırlayan: Şükriye ESER
ÖZGÜRLÜK
Bir yaşam boyu özgür kalacağım. Kuşlar böceklerde benimle gelecek. Özgür kalacak bu dünya.
Her istediklerini yapsınlar. Özgürlük! Ne mutlu...Özgürlük! Mutlu olalım diye…
Yazan: Taha Samet YILMAZ
No: 1580 Sınıf: 5/C
GÖRÜŞMELER
Okulumuz Aralık ayında teftiş geçirmiştir.Eeeee müfettişleri yakalamışken bırakmak olur mu? Biraz da biz onları yoralım dedik ve sorularımızı esirgemedik. Bakalım ne ler demişler?
ükriye Eser: Merhaba Hocam. Öncelikle hoş geldiniz. İsminiz nedir acaba?
- Merhaba kızım. İsmim İlhan TUNÇAY
Ş.E: Bir okuldan bekledikleriniz, bir okula gidince görmek istedikleriniz nelerdir?
- Yaşanılır bir ortam, temiz sınıflar ve hepsinden de önemlisi yönetimin güler yüzlü olması.
İnsanların mutlu olması, bir okulda olması gereken ilk şeydir. Diğerleri de zaten bunların
peşinden gelir. Okulda samimi ve huzurlu bir ortam varsa en büyük başarı yakalanmış demektir.
Ş.E: Bir öğretmenin başarısını sınıfa ilk girdiğinizde nasıl anlarsınız?
- Öğretmen öğrencilerle iletişim kurabiliyorsa ve öğrenciler öğretmen ile konuşurken kendini rahat
ifade edebiliyorsa o öğretmen başarıyı yakalamış demektir. Ayrıca sınıfta sevgi ve saygı hakim ise
öğrencilerin ve öğretmenin yüzü gülüyor, aynı dilden konuşabiliyorlarsa daha gönül ne ister! İşte
gerçek başarı ve huzur budur.
Ş.E: Son olarak, bizlere, yeni nesle, söylemek istediğiniz bir şey var mı?
- Mutlu bir gelecek sahibi olmanın ilk şartı okulu sevmekten geçer. Bunun için öğretmenlerinizi
sevin ve onlara saygı duyun. Unutmayın ki öğretmenleriniz sizin hayatınızı şekillendirmenizde
en büyük yardımcı ve destekçilerinizdir. Derslerinize planlı ve düzenli çalışarak, çalışmayı sıkıcı
olmaktan çıkarıp aksine zevkli hale getirebilirsiniz. Şunu bilmenizi isterim ki insana eğitimin
sağladığı maddi ve manevi desteği hayatta hiçbir kaynak sağlayamaz. Çıktığınız bu zorlu ama
bir o kadar da zevkli yolda hepinize başarılar dilerim…
Ş.E: Çok teşekkürler Hocam, iyi çalışmalar.
- Rica ederim. Sizlere de iyi çalışmalar…
SAYFAYI HAZIRLAYAN: Şükriye ESER
Ş
ÖĞRETMENLERĠMĠZE SORDUK
Yaptığınız bir sınavda ilginç bir cevapla
karşılaştınız mı?
Evrim Burcu FINDIKLI
Bu olay benim değil bir
öğrencimin başına gelmiş.
Bir gün matematik sınavı
olurken sınav kağıdında
“3’er 3’er sayınız”
yazıyormuş. Öğrencim
soruyu boş bırakmış. Sınav
sonuçları açıklandığında
öğretmen “Neden bu
soruyu boş bıraktın”
dediğinde öğrenci;
“Eeee Hocam, siz buraya
sayınız demişsiniz yazınız
dememişsiniz ki” demiş.
Hüseyin SUNAR
Bir sınavımda, bir
soruya dört büyük kitabın
hangileri olduğunu
yazmalarını istemiştim
ama bazı öğrenciler soruya
ĠNCĠL yerine ĠNCĠR
yazmışlardı. Beni çok
güldürdüler.
Sayfayı hazırlayan:
Ayşegül ERĠM 8/D
Dilek OĞUZ
Türkçe dersinde atasözlerini
açıklıyorduk, “Dağ dağa
kavuşmaz insan insana
kavuşur” sözünü açıklayarak
yazmalarını istemiştim. Bir
öğrencim şöyle açıklamış; Dağ
kıbıldamadığı için kavuşmaz,
insan kıbıldadığı için kavuşur;
yazmış. Çok hoşuma gitmişti.
ANNE ÇOCUK EĞĠTĠM
KURSU
Okulumuz, Yunus Emre
Ġlköğretim Okulu sadece
öğrencilerimizi değil velilerimizi
de düşünmektedir. Onlar için
anne-çocuk eğitim kursları
hazırlamıştır. Velilerimizin
kursa katılımı bizleri çok
memnun etmektedir. Biz
Sultanbeyli Yunus Emre
Ġlköğretim Okulu öğrencileri,
öğretmenleri ve Adil Mahallesi
bireyleri olarak toplumumuzun daha bilinçli
bir toplum olması için elimizden geleni
yapıyoruz. Ayrıca okul idaremize böyle bir
kurs planladıkları için teşekkür ediyoruz.
Katılımların artması dileğiyle….
Mevlana Haftası
Aşıkların neşesi de odur,gamı
da,hizmetlerine karşılık
aldıkları ücret de!Aşık
sevgiliden başkasını seyre
dalarsa ,bu aşk değildir,aslı yok
bir sevdadır.
Gönülden sonsuz,
işaretsiz,yazısız yüz binlere
tercüman zuhur eder.
Dosta dostun zahmeti ağır
gelir mi?Zahmet
içtir,ruhtur.Dostluksa onun
derisine benzer.
Sohbet vardır, keskin bir kılıca
benzer; Bostanı, ekini kış gibi
kesip biçer. Sohbet vardır,ilk
bahar gibidir.Her tarafı
yapar,sayısız meyveler verir.
Tuğba USLU 3/A
GÜLELİM-EĞLENELİM
BABAM KIZIYOR
Ali okula yeni başlamıştı. Öğretmen,
gelenlerin ve babaların isimlerini
soruyordu. Sıra Ali’ye gelmişti.
—İsmin ne?
—Ali.
—Babanın ismi ne?
—Baba…
—Evladım babanın başka ismi yok mu?
—Öğretmenim, benim 3 kardeşim var
hepimiz baba diyoruz. Ama başkaları
Ahmet diyor.
—Ahmet desene.
—Ahmet deyince babam kızıyor,
öğretmenim…
Ali KANTAR
3/A
NİYE SAÇI YOKMUŞ
Çocuk annesine sorar:
—Babamın başında neden saç yok anne?
—Çok düşündüğü için yavrum…
—Peki, sen hiç düşünmüyor musun, anne?
Ali KANTAR
3/A
YENİ NESİL
Küçük Ali annesine seslendi.
—Anne! Hani bizim nesilden nesile geçen
bir vazomuz vardı ya?
—Eee… Ne olmuş vazoya?
—Ne yazık ki yeni nesil onu
koruyamadı…
Ali KANTAR
3/A
BEN BÜYÜYÜNCE
Babası küçük çocuğa sordu:
—Büyünce ne olcaksın?
—Traş olacağım…
Ali KANTAR
3/A
NE SUÇU VAR
—Kocacığım yarın evliliğimizin 17.
yıldönümü. Kümesteki tavuğu keselim mi?
—İyi ama, bunda onun ne suçu var?
Ali KANTAR 3/A
DAİRENİN ALANI
Songül gazetesini okumakta olan
babasına dönerek:
-Baba matematik ödevime yardım eder
misin?
Babası gazeteyi bırakarak:
-Peki sor bakalım neymiş?
-Öğretmen dairenin alanını bulmamı
söyledi.
Babası:
-Hay Allah, ben çocukken de bu soruyu
sorarlardı.Şimdiye kadar bulamadılar mı?
Ayşenur KÖMBE
5/A
HIRSIZ
Öğretmen Köksal’a sorar:
-Demir ile bakır açıkta kalınca oksitlenir
ve paslanır.Peki altınla gümüş açıkta
kalırsa ne olur?Köksal hiç tereddüt
etmeden cevap verir:
-Hırsızlar çalar öğretmenim.
Ayşenur KÖMBE
5/A
Bulmaca
EDİTÖR:Esin ÇOBAN
Sınıfım: 2-C
Sınıfım: 2-B Okulumuzun birinci katında
Adım Soyadım: Enes AĞCA bulunmaktadır. Sınıfımızın mevcudu 35
kişidir. Ben sınıfımızın temsilcisiyim.
Sınıfımızın her köşesi tertemiz ve pırıl
2-B sınıfının sınıf temsilcisiyim. pırıldır. Sınıfımızın her tarafını süsledik.
Sınıftaki arkadaşlarımızla oyun Sınıfımızı çok temiz tutarız. Asla yerlere
oynamayı ve matematik dersi çöp atmayız. Yerlerde çöp olursa bile alıp
yapmayı çok seviyoruz. çöpe atarız.
Öğretmenimiz bize her gün yeni
şeyler öğretiyor. Biz de çok mutlu
oluyoruz.
Sınıfım: 4-E Sınıfı: 6-B
Adım Soyadım: Duygu ĠSKENDER
Sınıfımızda birbirimize yardım ederiz.
Sevgili arkadaşlar! Size sınıfımı Sınıfımızı düzenli ve temiz tutarız.
tanıtmak için sizlere bu yazıyı Nöbetçiler görevlerini yapar.
yazmış bulunmaktayım. Her cuma günü son derste hikâye
Benim sınıfım; bana göre çok kitaplarımızı okuruz.
iyi, dürüst, paylaşımcı ve Öğretmenlerimizin sorduğu sorularda
yardım sever. fikirlerimizi paylaşırız.
Her sınıfta olduğu gibi, benim Her tenefüs sınıfımızı havalandırırız.
sınıfım da biraz yaramaz. Beraber ağlar, beraber güleriz.
Birbirimizle iyi anlaşırız.
Derslerde hem eğlenir hem öğreniriz.
Öğretmenimizi çok severiz.
Sosyal etkinliklere grupça katılırız.
Bazı arkadaşlarımız, bazı konuları
anlamadıklarında onlara anlatırız.
Sınıfı: 8-B
Adı Soyadı: Servet YOSUNLUKAYA Sınıfı: 8-C
Adı Soyadı: Serhat ETĠ
8-B !... Bizim sınıf... Hem eğlenceli Erkeklerin futbolla alakası olan, kızların
hem de bilgili bir sınıf 8-B. Birlikte da voleybolla alakası olan aktif bir sınıf.
gülüp, birlikte ağladığımız, birlikte Düzenli olmasıyla birlikte, derslerle alakası
öğrendiğimiz bir sınıf. Sınıf olan öğrenciler de bulunmaktadır.Öğrenciler,
öğretmenimiz Hakime BAY. Öğretmen güvenilir, her yönden temiz ve öğretmenleri
ile sınıf bütünlenmiş durumda. 8-B fazla sinirlendirmeyen bir sınıf. Bazı özel
sınıfında olmaktan çok gurur duyuyoruz. günlerde daha da fazla temiz ve düzenli
Sınıfımızı çok seviyoruz.8-B Sınıf olmaktadır. Öğretmenin verdiği ödevlerin
temsilcisi. yarısından çoğunu yaparız. Bazen de sınav
günleri toplanır ve ders çalışırız.
Saygılarımla… Serhat ETĠ.
Sayfayı hazırlayan:
Mücahit Akın EREN
ANKET
Bazı meslek gruplarına sorduk ;Okuduğunuz kitap nedir?
Tuğba BAYRAKCI(Avukat) …………………...Sarnıç-Sait Faik ABASIYANIK
Dilek SORMAZ(Tıbbi sekreter)………………….Empati-Adam FABER
Erdal GÖÇGÜN(Bakkal)……………………….Azat KuĢları-Ahmet G.YILDIZ
Fulya KARAKUġ(HemĢire)…………………….HayatuĢ sahabe-Ahmet KANDEHLEVI
Havva AKSAMAZ(Ev hanımı)…………………Bu Çocuk Neden Böyle?-Vahdettin YASAR
Ġlknur KAÇAK(Kırtasiyeci)…………………….Mesel denizi-Mehmet AKAR
Sercan BĠBEROĞLU(Sanat Tarihi Ö,.)…………Melekler ve Ģeytanlar-Dan BROWN
Hanife AL(Emlakcı)…………………………….Cennet-V.C.ANDREWS
Özlem AYHAN(Dükkan çalıĢanı)……………....Kendisini Arayan Adam-Halit ERTUGRUL
Ahmet USLU(Makine Müh.)……………………..Amerika -F.KAFKA
Onur OĞUZ(Avukat)…………………………...Tek Adam-ġevket Süreyya AYDEMIR
Murat YILDIZ(Kimya Müh.)…………………...Olasılıksız-Adam FAWER
Gördük ki toplumumuzda okuyan birileri var. Biz de onları örnek alarak okumaya devam
ediyoruz……
SİZDEN SEÇTİKLERİMİZ
OCAK AYININ İKİNCİ HAFTASI ENERJİ TASARRUF HAFTASI
Enerji tasarrufu, gelecekte güvencedir.
Akan su geri gelmez.
Enerji, uygarlık demektir.
Üretimde süreklilik, enerjide tutumla olur.
Enerji savurganlığı, bütçemizi eritir.
En ucuz enerji, tasarruf edilen enerjidir.
Enerji, daha güçlü adımlar için birikimdir.
Gereksiz harcanan enerji, kaybedilen emektir.
Ali KANTAR 3/A
Kopya çekmek bir suç değil, sadece iyi niyetli bir yardımdır.(Ahmet DOKELl 7/E)
OKUYALIM OKUTALIM
KİTABIN ADI: GÜMÜŞ KANAT
Kemal’in babası işyerinde kaza geçiriyor ve ondan sonra Kemal çalışmaya başlıyor.
Bizans Geçitleri, gümüş kanatlı kuşlar ve kuş resimli paralar buluyor. Daha sonra ne mi
oluyor? Merak ettiyseniz okumalısınız…
Gümüş Kanat’ın ortaya çıkması dileğiyle…
Esranur KARAPINAR
7/A 103
KİTABIN ADI: VATAN YAHUT SİLİSTRE
YAZARI: NAMIK KEMAL
Arkadaşlar, bu kitabı aslında ben de bir hocamın tavsiyesiyle aldım. Kitabın konusu vatan
sevgisi ama içinde iki sevdalının öyküsü de var. Bu romanı elime aldığım zaman gerçekten
bırakmak istemedim. Mesela, orada şöyle bir şey var: çocuk savaşa çağırılıyor ama sevdalısı
istemiyor sonra kız da erkek kılığına girip savaşa gidiyor. Gerçekten bu romanın sonunu
merak ediyorsanız bir tane alıp okuyun. Size bir arkadaş tavsiyesi…
Berfin GÖK
7/F 1607
KİTABIN ADI: KELİLE VE DİMNE
Kelile ve Dimne’nin yaşadığı birçok hikâye anlatılıyor. Farklı farklı, eğlenceli hikâyeler
var içinde. Okumanızı tavsiye ederim.
Fatma FIŞKIN
7/A 157
KİTABIN ADI: CHARLİE’NİN ÇİKOLATA FABRİKASI
SAYFASI:128
Ben bu kitabı okudum ve etkilendim. Şunları anlatmakta:
-Charlie, çok yoksul bir çocuktu. Bir altın biletle çikolata fabrikasına gitti. Orada bazı
maceralar geçirdi ve çikolata fabrikasının sahibi oldu. Ben bu kitabı bütün arkadaşlarıma
tavsiye ediyorum.
Ayşenur KÖMBE
5/A 15
KİTABIN ADI:KUKLACI
YAZARI:KEMALETTİN TUĞCU
Sevgili arkadaşlar;
Bu hikayede hüzünlü ama gerçek, mutlu, evet mutlu bir hikaye anlatılıyor.Siz hem hüzünlü
hem de mutlu bir ailenin bu sırlarına yani hüzünlerine ve mutluluklarına ortak olmak istiyor
musunuz?Evet istiyorsunuz!...Sesiniz taa buraya geliyor.O zaman siz de…
Kuklacı adlı hikaye kitabını alın okuyun..Ve bu gerçeklere siz de tanık olun.Şimdiden iyi
okumalar…
Seda KARAKAYA 7/F 1481
BU SAYFAYI HAZIRLAYAN: Esin ÇOBAN 8/B
BİZDEN SİZE
Okulumuz Türkçe öğretmeni Emine Gökkız
öğretmenimizin kendi yazdığı hikayeleri sizlerle
paylaşmak istedik. Beğeneceğinize eminiz. İyi
okumalar…..
KANGURU MESON
Gün yeni başlıyordu, minik Kanguru Meson annesinin
kesesinden gökyüzünü izlemeye başladı.Bir yaşını
doldurmuş olmasına rağmen hala annesinin kesesinde
yaşıyordu.Bu durum en çok annesini üzüyordu ama
kanguruya bunu bir türlü anlatmıyordu.Annesi her gün
ona keseden çıkmasını söylüyordu .Bizim ufaklığın
umurunda bile değildi.Hayat ne güzeldi, annesi nereye
giderse o da gidiyordu. Hem de yorulmadan .Günler geçip
giderken bir gün, küçük kanguru annesinin kesesinden çıkmış arkadaşlarını gördü.Zıplayıp
duruyorlardı,sağ sola koşturuyorlar,yarış yapıyorlardı.Kanguruların kahkahaları taa ona kadar
geliyordu.En sevdiği arkadaşı minik Gamgam da onlarla beraberdi.Ona el salladı ve gözden
kayboldu.Minik kanguruların oynadığı yer taşlık ve uçurumların çok olduğu bir yerdi.Annesi,
Gamgam‟ın annesiyle koyu bir sohbete dalmıştı.O sohbeti tiz bir çığlık böldü.Herkes ne olduğunu
anlamaya çalışırken annesi o yöne koşmaya başladı.Uçurumun kenarına geldiklerinde gördükleri
manzara korkunçtu. Gamgam bir kayaya son anda tutunmuş, nefes bile almadan korkudan tir tir
titriyordu.Aşağısı uçurumdu.Düşerse parçalanacaktı.
Kanguru Meson manzara karşısında donup kalmıştı, birden kendine geldi. İçinden keseden
çıkmak ve Gamgam‟a yardım etmek geliyordu ama korkuyordu. Kesenin içine saklandı. Kanguru
Meson onun uçuruma düşmesini görmek istemiyordu .Herkes yardım için bir şeyler yapmaya
çalışıyordu.Ama kanguru sayısı yeterli değildi.Annesine seslendiler “Hadi “diyordu.Gamgam‟ın
annesi “Lütfen yardım et!!! Oğlum ölecek .” diye yalvarıyordu.Ancak Kanguru Meson „un annesi
yalnız değildi. Karnında yavrusu vardı. Başkasının oğlu için kendi oğlunu tehlikeye
atamazdı.Kesesine baktı. Kanguru Meson „la göz göze geldi.Korkunun ecele faydası yoktu.Sırf
onun korkaklığı yüzünden en sevdiği arkadaşı ölüme doğru gidiyordu.Nasıl olduğunu annesi de
anlamadan Kanguru Meson keseden fırladı.Güçlü kuyruğuyla gözüne kestirdiği dala
tutundu.Ayakları yere bastığında, yanında Gamgam da vardı.Herkes şaşkınlıktan küçük dilini
yutmuştu ama Kanguru Meson „la Gamgam gözyaşlarıyla birbirlerine sarılmış ağlıyordu.O günden
sonra Gamgam annesinin kesesine bir daha hiç girmedi.Artık onun daha zevkli bir uğraşı vardı.
Meson‟la zıplamak. Kırlarda dolaşmak.Gün batımında Meson‟un gizli otlağındaki taze otları yemek
gibi…
Dostlukları daha da güçlenmişti.Artık her zorluğa birlikte çare buluyorlardı.Annesi her zaman
söylemiyor muydu? “Birlikte aşılmayacak dağ yoktur.
Emine GÖKKIZ
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
PATATES BÖCEĞĠ
Sırtında 10 siyah Ģerit vardır.Patates ,
domates, patlıcan gibi bitkilere zarar
verir.Bitkinin yapraklarını yay biçiminde
kemirir.Kuzey Amerika'dan Avrupa'ya, ordan
da Asya'ya yayılmıĢtır.
DENĠZLER VE OKYANUSLAR NEDEN
MAVĠDĠR?
Denizler ve okyanusların rengi, ıĢığı yansıtma
ve emme özelliklerine göre belirlenir.Suda
bulunan moleküller, bunlardan yalnızca küçük
dalga boyuna sahip mavi renkli ıĢığın
yansımasına neden olur.Böylece su mavi renkte
görünür.(Bilim Çocuk)
BOK BÖCEĞĠ
Sıcak ve güneĢli havalarda çok hareketlidir.At,
inek gibi hayvanların taze dıĢkısıyla
beslenir.BaĢının keskin uç kısmıyla dıĢkıdan top
oluĢturup, onu güvenli bir yere yuvarlar.
KARINCALAR NEDEN SIRA HALĠNDE
ĠLERLER?
Karıncalar bir besin kaynağı buldukları zaman,
diğerlerinin de yerini bulması için geçtikleri
yollarda özel bir koku bırakırlar.Böylece diğer
karıncalar sıra halinde bu kokuyu izleyerek
besin kaynağına ulaĢabilirler.Her karınca,
yalnızca önündeki karıncayı izler.Böylece ip gibi
uzun ve ince sıralar oluĢtururlar.(Bilim Çocuk)
GÖZYAġI NEDEN TUZLUDUR?
Vücudumuzdaki tüm sıvılar az da olsa çözünmüĢ
halde tuz içerir.Vücudumuz idrar, gözyaĢı ya da
ter yoluyla her gün bir miktar tuz kaybeder.
Kaybettiğimiz tuzu tekrar vücudumuza
alabilmemiz gerekir.Bunu da her gün yediğimiz
besin yoluyla alırız. (Bilim Çocuk)
DENĠZ SUYU NEDEN TUZLUDUR?
Nehirlerin suları tatlı ise de içlerinde bir
miktar da erimiĢ mineral vardır.Yataklarındaki
bu mineralleri ve içlerinde tuz bulunan kayaları
erozyona uğratarak okyanuslara taĢırlar.Bu
minerallar içinde en çok olanı kimya dilinde
sodyum klorür diye adlandırılan bildiğimiz sofra
tuzudur ve bir daha kayaya geri gönmez...
AYġENUR KÖMBE
5/A
MISIR NASIL PATLAR?
Mısır tohumunun içinde bir miktar su
bulunur.DıĢ kabuğu da çok serttir. Bu mısır
tohumu ısıtıldığında, içindeki su buharlaĢmaya
baĢlar.Buhar tohum içinde basınç
oluĢturur.Basıncın artması, kabuğa içten bir
baskı yapar.Bir süre sonra kabuk patlar.Böylece
içerideki buhar serbest kalır.DıĢarı çıkan
beyazlık, köpüksü kısım da, tohumun içindeki
niĢastadır.(Bilim Çocuk)
ELĠMĠZ EDEN BUZA YAPIġIR?
Elimizle buz arasında büyük bir sıcaklık farkı
vardır.Elimizin buza değen yüzeyi hızla ısı
kaybeder.Hatta donar.Metallere de
yapıĢır.Ancak bunun için metalin sıcaklığının
0ºC'nin altında olması gerekir.(Bilim Çocuk)
MARS KEġĠF ARACI
Mars'ın fotoğraflarını çekmek, su olup
olmadığını araĢtırmak ve taĢlarla ilgili deneyler
yapmak üzere tasarlanmıĢ bir uzay aracı.GüneĢ
enerjisiyle çalıĢıyor.Araç, 24 saat,
37dakikadan oluĢan bir Mars gününde ancak
yaklaĢık 100 m yol alıyor.Nedeni, 10 saniye yol
alıp 20 saniye çevreyi incelemesi.Ağırlığı: 1062
kg Uzunluğu:1,6 mHızı: 5 cm/ saniye(Bilim
Çocuk)
ATEġ BÖCEĞĠ
Karnındaki ıĢık organı sayesinde, sürekli ya da
belirli aralıklarla ıĢık çıkarır.Erkeği iyi uçar,
diĢisi uçamaz.Larvası, salyangoz yemeği
sever.Erginken beslenmez.Enerjisini vücudunda
birikmiĢ yağ dokusundan alır.
YOLCU GEMĠSĠ: MS FREEDOM OF THE
SEAS
Dünyanın en büyük yolcu gemisi.Yatık olarak mazot
kullanıyor.Mürettabatla birlikte yolcu kapasitesi
3600. 2005 yılında denize indirilmiĢ. Ġçinde buz
pisti bile bulunan gemide her türlü rahatlık
düĢünülmüĢ
Ağırlığ:10.500 tonUzunluğu:339 m Hızı: 40
km/saat(Bilim Çocuk)
EDĠTÖR:Esin ÇOBAN
ANKET
Arkadaşlarımıza sorduk NASIL BİR OKUL İSTERSİN?
Adı: Mehmet Ali ERDEM 2-A
İyi, temiz, güvenli ve uyumlu bir
okul olmasını isterim…
Adı: Enes AGCA 2-B
Temiz ve düzenli bir okul isterim…
Adı: Alişan YENIAY 2-E
Temiz, düzenli,güzel ve çiçeklerle
donatılmış bir okul isterim…
Adı: Nurefşan AYDIN 2-F
Kurallarına uyulan, herkesin her
şeyi anlayışla karşıladığı bir okul
isterim…
Adı: Kübra ISIK 4-A
Temiz,düzenli,tuvaletlerin temiz
olması,panoların düzenli ve
sıraların özel olmasını isterim…
Adı: Gökhan ÇAMOGLU 4-B
Formalı, her sınıf bilgisayarlı,
Maç kalelerinin olduğu, çok temiz
ve camların düzeltilmesini isterim…
Ad:Fatma Nur KANSIZ 4-C
Temiz bir okul isterim…
Ad:M.Tayyip KARABAGLI 4-D
Temiz düzenli ve sıralar
karalanmamış bir okul isterim…
Ad: Duygu İSKENDER 4-E
Temiz ve düzenli okul isterim…
Ad: Beyza Nur BADUR 4-F
Temiz,hiç kavga olmayan bir okul
isterim…
Ad: Büşra ÖZKAYA 6-A
Özel bir okul isterim
Ad: Ahmet DEMIREL 6-B
Kantinin daha büyük, sosyal
faaliyetlerin daha fazla olması.
Basketbol pota filelerinin
yenilenmesi ve kantincilerin hijyene
daha çok dikkat etmesini isterim...
Ad:M. Furkan KOSEOGLU 6-C
Temiz, her sınıfta akıllı tahta,
kütüphane,masa örtüsü ve kırık
camların düzeltilmesini isterim…
Ad: Merve AKBAS 6-D
Temiz, güzel,düzenli
yarışmalar,spor odası ve büyük
bahçe olmasını isterim…
Ad: Oğuzhan EKINCI 6-E
Temiz, düzenli ve her tarafın
boyanmasını isterim…
Ad: Elif YAMAN 8-A
Boş insanların alınmadığı,
çalışkanlarla dolu,öğretmenlerin
öğrencilerle daha çok
ilgilendiği,sınıfın düzenini
bozmayanların olduğu bir okul
isterim…
Ad: Servet YOSUNLUKAYA 8-B
Teknoloji bakımından daha gelişmiş
bir okul isterim. Ama olsun
okulumuz yine de çok güzel…
Ad: Serhat ETI 8-C
Eğitimi,güzel,çevresi,temizliği,tekno
lojisi güzel ve futbol için daha geniş
bir alan isterim…
Ad:Gökhan YILDIRIM 8-E
Temiz,güzel bir okul isterim.Okul
bakımının iyi olmasını ve domuz
gribinden korunmak için okuldaki
herkese zorunlu maske verilmesini
isterim…
Ad:Tuba USLU 3-A
Temiz,düzenli ve çalışkan bir okul
isterim…
Ad:Yağmur ARZI 3-B
Temiz ve düzenli bir okul isterim…
Ad:İlayda Nur ZINCIR 3-C
Temiz,düzenli,tertipli ve öğret-
menleri güzel bir okul isterim…
Ad: Enes KIRMIZIGOZ 3-E
Sıraların hep tekli olmasını
isterim…
Adı:Mert Celal ŞENLI 3-F
Formalı bir okul isterim…
Ad:Rümeysa Funda ÜNAL 5-A
Temiz bir okul isterim…
Ad:Ebrar GURGOL 5-B
Her sınıfta dolap,formalı ve
sıraların tekli olmasını isterim...
Ad:Seda Nur NAS Sınıfı:5-C
Temiz ve düzenli bir okul isterim…
Ad:Sueda DEVECI 5-D
Özel okul,dolapların kilitli
olmasını ve teneffüslerin daha uzun
olmasını isterim…
Adı:Samet KIRKAYA 7-B
Ben okulumun, şimdikinden
daha temiz, daha teknolojik, daha
eğitim kalitesi yüksek, daha geniş
ve spor aktivitelerinin daha iyi
yapılabileceği bir okul isterim…
Adı:Alpaslan Adem KAZIK 7-C
Asansörlü, parkın yerine oturma
yerleri olmasını isterdim.Okulun
bahçesinin güzel çiçeklerle
donatılmasını isterdim...
Adı: Binnaz ŞENLİ 7-E
Sıraların değişmesini isterim…
Hazırlayan : Bedia Betül AKIN
ATATÜRK SAYFASI
BİR ASKERİN MEZARINA
Şurada, kabrin üzerinde konulmuş bir,
Beyaz taş var, onun altında bayraklar
Temevvüç ederken, kelleler uçuşurken...
Celâdeti tâbân olurken aldığı cerîhai
mevt
İle bu âlemi hîçîye vedâ etmiş bir
Asker yatıyor...
Onun hâbı istirahate çekildiği şu
Makberin üzerine rüfekası eşki teessür
döktüler.
Kadınlar dümü rizi mâtem oldular.
İhtiyarlar
Nâle eylediler, çocuklar ağladılar.
Şu söğüt ağacının nim setreylediği senin
Mezarın üzerine bir zırh başlık ile kılıç
hak,
Olunmuştur. İşte orası o kahramanı
muhteremin
Câyi istirahatidir. Ne mutlu ki, hâki pâye
vatan Ona nâilini intizar olmuş!...
MUSTAFA KEMAL · Harbiye talebesi iken yazmıştır.
HAKİKAT NEREDE?
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde, Hakikat nerede?
MUSTAFA KEMAL
Dünyadaki insanların GAZİ ATATÜRK
için söyledikleri sözlerinden bir kaçı…
''Atatürk, olağanüstü bir devlet adamı,
savaş sonrası dünya tarihinin en önemli
simalarından biri idi. Atatürk olmasa idi, yeni Türkiye var olmazdı.''
Finlandiya Basını
''Atatürk adı kadar, çağdaş hiçbir isim büyük saygı telkin edememişti.''
İngiliz Basını
“Ölümüyle, dünya büyük bir dâhi
önderini, Türk milleti en seçkin ve
kahraman evlâdını, insanlık da, ileri
görüşlü ve korkusuz bir savaşçısını kaybetmiştir.”
A.B.D'li General Mc Arthur
“ O, kalben o derece imanlı bir
barışseverdir ki, geçmişin bütün
düşmanlıklarına son verip bütün
komşularıyla dost olmuştur. Böylece
komşuları da yurdu kadar onun
çabalarından yararlanmıştır.” Amerikan Eski Elçisi Charles H. Sherril
GÖRÜŞME
Ş.K -iyi günler Handan Hocam. Öğretmenlik hayatınızda sizi derinden
etkileyen bir olayı bizimle paylaşır mısınız?
H.S-Tabi ki. Erzurum-Pasinler Çakırtaş Köyü nde öğretmenlik yapıyorum.
İlk öğretmenlik yaptığım yer. Okulda fen derslerine giriyorum. Şehirde
doğup büyüdüğüm için birçok yabani hayvanı tanımıyorum. Birçoğunu
görmedim. Aslında öğretmen olan benim. Hem de fen bilgisi
öğretmeniyim. Benim onlardan daha çok hayvan bilmem, daha çoğunu
tanımam gerekir. Bir gün derste, daha önce hiç baykuş görmediğimi
söyledim. Öğrencilerim çok şaşırdılar.
Bir cumartesi sabahı erken bir saatte kapımın hızla çalındığını duydum.
Neyse kalkıp açtım. Öğrencilerim gelmiş. Montlarının altında bir şey
saklıyorlardı. Baykuş getirmişler. :) Öylesine mutlu olmuştum ki o anda!..
O günümü hiç unutmam. O gün anlamıştım ki öğretmen olarak sadece biz
bir şeyler öğretmiyoruz. Her zaman öğrenebileceğimiz o kadar çok şey var
ki!..
-Elim Sende ekibi olarak çok teşekkür ederiz.
-Rica ederim.
Hazırlayan: Şükriye ESER
Sizden Seçtiklerimiz
Elim Sende
Elim sende arkadaşımdır.
Elim Sende arkadaşımdır.
Sevgiyi şefkati anlatır,
Sevmeyi sevilmeyi öğretir.
Bütün çocuklar onu,
Sevgi dolu yüreğiyle,
Heyecanla okur.
Bin bir çocuk eğlenir.
Sevgi ÖZKAN 5/B
Berivan’dan Bayram Hikayesi Bayramlarımızın geçmiş yıllar ve şimdiki yılların kutlanışı aynı değildir. Bu değişikliklerden biri de benim babamın bayramıdır. Babamlar çocukken ellerine poşetleri alıp önce büyüklerinin ellerini öperlermiş. Bazıları para , bazıları şeker verirlermiş. Sonra arkadaşları ile kapı kapı gezmeye başlarlarmış.Bazıları evde olmaz bazıları da kapılarını açmazlarmış, onlar şekerlerini alamayınca şu lafı söylerlermiş;” Bayramınız kutlu, şekeriniz kurtlu olsun.” deyip kaçarlarmış.Bir gün babam yine kapının açılmadığını görünce kapıya dayanıp bu tekerlemeyi söylemeye başlamış, içeride olan komşu kapıyı birden açınca, babamın üstüne
komşunun elindeki bütün şekerler dökülmüş.İşte babamın muhteşem bayram anısı böyle……… Berivan CAN 3/A
HEMŞİRE
Hemşire demek,
Emek işidir emek,
Onun bir görevi var,
Hastayı iyileştirmek.
İğne yapar acıtmaz.
Kimsenin kalbini kırmaz.
Pamuğuyla enjektörü,
Elinden eksik olmaz.
Bir meslek seç diyorlar,
Beni okutuyorlar.
Hastaya iyilik yap,
Hemşire ol diyorlar.
Yaraya pansuman yapar,
Oksijenli suyla yıkar.
Hasta ayrımı yapmaz,
Herkese iyi bakar.
Melek S. ŞİMŞEK 5/E
Atatürk seni çok seviyoruz.
Türkiye’yi kurtardın.
Atam sen ne büyüksün.
Milletimi kurtardın.
Gülnaz CAN 2/A
<KORKUNÇ ABDÜL VE GELİBOLU KATİLİ>
Çanakkale Savaşları’nın Gelibolu Cephesi, adları tarih kitaplarına geçen iki keskin nişancının (sniper) mücadelesine de tanıklık etti. Avustralyalı Billy Sing, Çanakkale Savaşları sırasında yüzlerce Osmanlı askerinin ölümüne sebep olmuştu ve bu yüzden Anzaklar ona Gelibolu Katili / Suikastçisi (Assassin of Gallipoli) lakabını vermişti. “Gelibolu Katili” lakaplı Billy Sing (William Edward Sing) Osmanlı Ordusu, yüzlerce metre öteden yaptığı nokta atışları ile Türk cephesinin korkulu rüyası haline gelen Gelibolu Katili’ni bulması ve öldürmesi için bir keskin nişancı görevlendirdi. Kimliği öğrenilemeyen
binlerce Çanakkale şehidi gibi, bu keskin nişancının da yalnızca isminin Abdül olduğu biliniyordu. Gelibolu Katili’ni öldürmek için cepheye gönderilen Abdül, kısa zamanda düşman birliklerine yaptığı öldürücü nokta atışlarıyla ün saldı. Öyle ki, onun adı tarih kitaplarına Korkunç Abdül (Abdul
The Terrible) olarak geçecekti. Her iki cephede de ün salan Korkunç Abdül, haftalarca süren sabırlı bir bekleyişin ve dikkatli bir takibin sonunda Gelibolu Katili’nin yerini tespit ederek ateş etmiş ancak hedefini vuramamıştır. Gelibolu Katili ile ikinci karşılaşmalarında ise birbirilerini aynı anda farkeden keskin nişancılardan Billy Sing, daha hızlı davranarak tek atışta Korkunç Abdül’ü şehit etmiştir. Savaştan sonra Billy Sing bir süreliğine İskoçya’ya yerleşti ve sonra ülkesine geri döndü. Devletin ilgisizliği nedeniyle hayatının geri kalanını işsizlik, yoksulluk ve hastalık içinde yaşayarak geçiren Sing, 57 yaşındayken evindeki odasında yalnız başına öldü. Hazırlayan: Şükriye ESER
William Edward (Billy) Sing 1886-1943
PADİŞAH ÖYKÜLERİ
Ağaca Asılan Zekat Parası
Fatih Sultan Mehmet Han döneminde bir Müslüman, günlerce dolaşıp yıllık zekatını verebileceği fakir birini
aramasına rağmen bulamadı. Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye koyarak Cağaloğlu
tarafında bir ağaca asıp üzerine şu notu ekledi: “Müslüman kardeşim, günlerce aramama rağmen
memleketimizde zekatımı verecek kimse bulamadım. Muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al.”
Bu kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı kaldığı rivayet edilir.
Ben de Bilirim
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı Padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri
gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin
yapılacağı ülkeyi sorunca ,Yavuz:
- Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş.
Vezir:
- Evet hünkarım bilirim, dediğinde Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Ben de bilirim!..
Karınca Huzura Varınca
Savaş esnasında Otağ-ı Hümayun’un direklerini karıncalar sarmıştı. Oradakiler telaşlandı. İlk önce
karıncaları süpürüp atmak istediler. Çadır etrafında bu telaşı fark eden Kanuni meseleyi öğrenince, derhal
durdurmalarını ve karıncalara bir daha zarar vermemelerini emretti. Ardından Şeyhülislam Ebussuud Efendi’ye
bu meseleyi şiir tadında bir soru ile sordu:
“Direkleri sarınca karınca
Zararı var mı karıncayı kırınca?”
Ebussuud Efendi aynı üslup ile cevap verdi:
“Yarın huzuru hakka varınca,
Sultan Süleyman’dan hakkını alır karınca.”
Padişah hemen çadırın yerini değiştirdi ve karıncaların yuvasına
dokunmadılar.
Kanuni Sultan Süleyman
Hazırlayan: Şükriye ESER
Yavuz Sultan Selim
Sultanbeyli Ġlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından
organize edilen Ġlköğretim okullar arası voleybol turnu-
vasında okulumuz Beden Eğitimi öğretmeni Ergin
KUBATLIOĞLU yönetimindeki erkek voleybol takımı
tüm rakiplerini geride bırakarak şampiyon oldu. Turnuva
süresince oynadığımız müsabaka ve skorlar şöyle ger-
çekleşti;
1. Tur : Turgut Reis ĠÖO 1-2 Yunus Emre ĠÖO
2. Tur : Hamit Sütmen ĠÖO 0-2 Yunus Emre ĠÖO
Ç. Final : Yunus Emre ĠÖO 2-0 Kaptanı Derya ĠÖO
Y. Final : Yunus Emre Ġ.ÖO 2-1 Akşemsettin ĠÖO
FĠNAL : T.H.K.Gazi.Ġ.ÖO 0-2 Yunus Emre ĠÖO
Final maçı ardın-
dan yapılan kupa
töreninde Sultan-
beyli Ġlçe Milli
Eğitim Müdürü
yardımcısı Bayram
KUNDAKÇI tüm
takım oyuncularını
teker teker tebrik
ederek şampiyon-
luk kupasını takım adına kaptan Deniz Kaya’ya verdi.
Takım Antrenörü ,Ergin KUBATLIOĞLU ödül töreni
sonrası yaptığı açıklamada, disiplin, çaba ve inançla ya-
pılan çalışmalar sonrasında aldığımız bu kupadan ötürü
tüm takım oyuncularıyla gurur duyduğunu söyleyerek
aynı azim ve kararlılıkla ikinci dönem yapılacak olan kız
voleybol ve erkek basketbol turnuvalarına hazırlanacak-
larını belirtti.
Kupa töreninin ardından,
büyük coşku ve tezahürat-
larla okula dönen voleybol
takımını makamında ağırla-
yan Okul Müdür Başyar-
dımcısı Serkan GÜLPOLAT
takım oyuncularını tek tek
kutlayarak almış oldukları
büyük başarıdan ötürü ken-
dileriyle gurur duyduklarını
söyledi ve başarılarının devamını diledi.
Okulumuzun töreninde erkek voleybol takımı oyuncuları-
na ödül töreni yapıldı.Okul Müdür Yardımcısı
Murat DEMĠR oyuncularını alkışlar eşliğinde teker teker
anons ederek şampiyonluk kupasını okul önünde takdim etti.
ŞAMPİYON TAKIMIMIZ
Üst sıra soldan sağa:Alican KILKIL(8-E),Yusuf ALKAN(8-C),
Akif EREN(8-D),Deniz KAYA(8-B), Hadi ÇELĠK(8-C),
Fatih ÖZLEM(8-D).
Alt sıra soldan sağa: Ahmet GÖKÇE(8-A),
Mahsum ÖCAL(8-B), Mehmet KARABOĞA(8
SPOR
KARDEŞ OKULUMUZDAN HABER VAR!!
Bu sene okul kra-
vatlarının değişmesiyle
okulumuza ait olan kulla-
nılmamış kravatlarda kar-
deş okulumuzdaki öğren-
ci kardeşlerimize gönde-
rildi. Artık Ziyaret Köyü
İlköğretim Okulu öğren-
cileri de bizim kravatları-
mızı takıyor.
Okulumuz da yapılan SBS denemesinde sınıf bazında dereceye giren öğrenciler ödüllendirildi
7.sınıflar okul 1.si 7. sınıflar okul 3.sü 7. sınıflar okul 4.sü 7.sınıflar okul 5.si
Elifcan MERDEN(7-D) Fatmanur COŞKUN(7-A) Merve ÇEKİLTAŞ(7-A) Y.İrem ÖZKAN(7-D)
Okulumuzda Aralık ayı içerisinde yapılan 1.SBS denemesinin sonuçları açıklandı. İlçe genelinde
1000’in üzerinde öğrencinin katıldığı sınavda 8.sınıflar bazında ilçe 1.si okulumuz 8-D sınıfı öğ-
rencilerinden Şükriye ESER , 7.sınıflar bazında ilçe 1.si 7-D sınıfı öğrencisi Elifcan MERDEN,
6.sınıflar bazında ilçe 1.si Rabia Kurnaz oldu kendilerini Elim Sende dergisi olarak tebrik ediyor
bu başarılarını SBS’ de de göstermelerini temenni ediyoruz.Yapılan deneme sınavı sonrasında
okul genelinde sınıf bazında dereceler aşağıdaki gibi oldu
Kardeş okulu-
muz olan Muş merkeze
bağlı Ziyaret Köyü İl-
köğretim okuluna, Okul
Öğrenci meclisi öcülü-
ğünde, Kasım ayı içeri-
sinde topladığımız kırta-
siye, hikaye kitapları,
SBS hazırlık kitapları ve giyeceklerden oluşan
yardım kolilerimiz geçtiğimiz haftalar itibari
ile oradaki kardeşlerimize ulaştı.
5.SINIFLAR 6.SINIFLAR 7.SINIFLAR 8.SINIFLAR
1. Bilge KOCABIYIK Rabia KURNAZ Elifcan MERDEN ŞÜKRİYE ESER
2. Sueda DEVECİ Mahmut KÜÇÜK Rabia ÇELİK ESAT ESEN
3. Ayşenur KÖMBE Çağla SEVİM Fatmanur
COŞKUN
SERVET
YOSUNLUKAYA
Top Related