ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
1
1 about (165 cm) (165 cm) civarı
2 about (twenty-five, forty, etc.) yirmi beş/ kırk civarı
3 above yukarı(da), bir şeyin üstünde
4 across karşıdan karşıya; çaprazlama
5 actor erkek oyuncu
6 actress bayan oyuncu
7 adult yetişkin
8 aerial (noun) anten; havayla ilgili
9 aerobics aerobik
10 afraid of (bir şeyden) korkmak
11 against -e karşı; -e zıt yönde
12 age yaş
13 agree with (someone) (biriyle) aynı fikirde olmak
14 alarm clock çalar saat
15 alive hayatta/canlı; yaşam dolu
16 along ileri(ye); oraya, orada
17 ambitious hırslı, azimli; çok istekle
18 American Amerikan, Amerikan İngilizcesi
19 ankle ayak bileği
20 answer (verb) cevaplamak
21 ant karınca
22 apple elma
23 apple pie and custard elmalı kremalı pasta
24 April Nisan ayı
25 apron (mutfak) önlük
26 architect mimar
27 arm kol
28 armchair koltuk
29 arrive at (a place) (bir yere) varmak
30 ashtray kül tablası
31 ask for (something) (bir şey) sormak
32 asleep uykuda; uyuşmuş
33 asparagus kuşkonmaz
34 at the corner of köşede (köşe başında)
35 at the end of (bir şeyin) sonunda
36 athletics atletizm
37 August Ağustos ayı
38 aunt hala; teyze
39 Australian Avustralyalı
40 autumn sonbahar
41 avalanche çığ
42 avocado avokado (Amerika armudu)
43 baby bebek
44 back arka
45 back door arka kapı
46 back garden arka bahçe
47 bacon domuz pastırması
48 bad at (bir şeyde) kötü/başarısız olmak
49 badly paid kötü/az maaşlı
50 badminton badminton (bir tür tenis)
51 bake fırında pişirmek; yemekli toplantı
52 bake a cake kek pişirmek
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
2
53 baker (job) fırıncı
54 baker's (shop) fırın
55 balcony balkon
56 bald kel
57 ball top
58 banana muz
59 bank banka
60 bar of (chocolate, soap..) bir kalıp sabun/ bir adet çikolata
61 barber (job) berber (iş)
62 barber's (shop) berber(dükkan)
63 bark (a dog barks) havlamak (köpek havlar)
64 basketball basketbol
65 bat (animal) yarasa
66 bat (cricket) kriket/beysbol sopası; vuruş, darbe
67 bath küvet; banyo yapmak
68 bath mat banyo paspası
69 bathroom banyo
70 bathroom cabinet duşa kabin
71 be born doğmak/ dünyaya gelmek
72 be buried toprağa konmak/verilmek/gömülmek
73 beans fasulye; çekirdek
74 bear (animal) ayı
75 beautiful güzel, çok iyi
76 become a grandfather büyükbaba olmak
77 bed yatak
78 bedroom yatak odası
79 bedside table komodin
80 bedspread yatak örtüsü
81 bee arı
82 beetle (kanatlı) iri bir böcek
83 beetroot pancar
84 behind arkaya, arkasında
85 Belgian Belçika(lı)
86 believe in (someone) (birine) inanmak
87 below aşağı/altta; -in altında
88 below zero sıfırın altında
89 belt kemer/kuşak
90 between arasında
91 bicycle bisiklet
92 big büyükbaba olmak
93 binoculars dürbün
94 bird-watching kuşları doğal ortamlarında izleme (hobi)
95 biscuit bisküvi; çörek/pasta
96 bite ısırmak, (arı, yılan) sokmak; ısırma/(arı,yılan) sokması
97 bitter acı, keskin/sert;üzücü
98 blackberry böğürtlen
99 blackboard (kara)tahta, yazı tahtası
100 blanket battaniye; sınırsız
101 bleat (kuzu/koyun)melemek; sızlanmak
102 blind kör; kör etmek; dikkatsiz; anlayışsız
103 blizzard kar fırtınası/ tipi
104 block of flats daire blokları, apartman blokları
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
3
105 blonde sarışın, (saçı) sarı
106 blouse bluz
107 blow esmek; üflemek
108 blow one's nose sümkürmek
109 blunt keskin olmayan
110 boil kayna(t)mak
111 boiled potatoes haşlanmış patates
112 bookcase kitaplık
113 boot bot/çizme
114 boring sıkıcı
115 borrow (sth) from (smn) (birinden) (bir şey) ödünç almak
116 bottle of (wine, milk..) (şarap/süt) şişesi
117 bottle opener tirbuşon (=corkscrew)
118 bottom dip, alt
119 bowl kase/çanak; bowling topu; bowling oynamak
120 box of (matches, chocolates) (kibrit/çikolata) kutusu
121 boxer shorts boksör şortu
122 boxing boks
123 boxing ring boks ringi
124 bra sutyen
125 brave cesur, yiğit
126 bray (eşek) anırmak
127 Brazilian Brezilyalı
128 bread ekmek
129 breeze meltem, esinti
130 bricklayer tuğla ustası
131 briefcase evrak çantası
132 brief kısa; özet; külot
133 bright parlak, aydınlık; zeki
134 brother erkek kardeş
135 brush fırçalamak; fırça; çalı
136 Brussels sprouts Brüksel lahanası/ küçük lahana
137 bucket kova
138 build (verb) inşa etmek, kurmak
139 bull boğa
140 bunch of (grapes, flowers) (üzüm)salkımı; (çiçek) demet
141 bungalow tek katlı ev
142 businessman iş adamı
143 businesswoman iş kadını
144 busy meşgul; işlek
145 butcher (job) kasap (meslek)
146 butcher's (shop) kasap dükkanı
147 butter margarin/tereyağı
148 butterfly kelebek
149 buy satın almak
150 buzz (arı,sinek..) vızıldamak
151 by ile, vasıtasıyla; yakınında; tarafından; yoluyla
152 cabbage lahana
153 cafe kafe
154 cake kek, pasta
155 calculator hesap makinesi
156 calendar takvim
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
4
157 calf buzağı, dana
158 call aramak; seslenmek, çağırmak
159 camel deve
160 camera fotoğraf makinesi;kamera
161 camping kamp yapma
162 can of (beer, coke..) kutu (kola/bira)
163 Canadian Kanadalı
164 caravan kervan; karavan
165 card shop kartpostalcı
166 cardigan hırka
167 careful dikkatli, özenli
168 carpenter marangoz, doğramacı
169 carpet halı
170 carrot havuç
171 carry taşımak
172 carton of (orange juice,
yoghurt) (mukavva/karton) kutuda (meyve suyu, yoğurt)
173 cash kedi
174 cassette recorder teyp, kaset kayıt aygıtı
175 cat kedi
176 catch yakalamak, tutmak; birdenbire fark etmek/yakalamak
177 cauliflower karnabahar
178 ceiling tavan
179 celery kereviz
180 chair sandalye; başkanlık makamı; kürsü
181 changeable değişken, değişebilir
182 cheap ucuz
183 cheek yanak
184 cheesecake peynirli kek
185 chemist's eczane
186 cherry kiraz
187 chest göğüs/bağır, sandık, kutu
188 chest of drawers çekmece (çekmeceli komodin)
189 child çocuk
190 children çocuklar
191 chilly soğuk, serin
192 chimney baca
193 chin çene
194 Chinese Çin(ce)
195 chip küçük parça, kırıntı; cips
196 chocolate gateau çikolatalı kremalı pasta
197 chop (balta ile) kesmek/yarmak; (et) kıymak,
198 Christian name Hıristiyan ismi
199 clean (adjective) temiz
200 clean the windows camları/pencereyi silmek/temizlemek
201 cleaner temizlikçi
202 clear up bilgi vermek, açıklamak;çözümlemek; temizlemek
203 clever zeki, akıllı
204 climb tırmanmak/çıkmak
205 close (verb) kapatmak
206 closed kapalı
207 cloudy bulutlu
208 cloudy with sunny periods bulutlu fakat ara sıra güneşli
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
5
209 club kulüp, dernek
210 cluck (tavuk) gıdaklamak
211 coat palto, mont; ceket
212 coat hanger portmanto (=coat stand, hall tree)
213 cock horoz; tetik; musluk
214 coconut hindistancevizi
215 coffee table sehpa; çay masası
216 coke kola; kok kömürü; kokain
217 cold soğuk
218 comb (noun) tarak; bal peteği; horoz ibiği
219 comb (verb) (saç) taramak, (bir yeri) aramak/taramak
220 comfortable rahat, konforlu
221 computer bilgisayar
222 computer programmer bilgisayar programcısı
223 cook (job) aşçı (meslek)
224 cook (verb) yemek pişirmek
225 cooker ocak
226 cooking (hobby) yemek pişirme (hobi)
227 corkscrew tirbuşon
228 corn on the cob mısır koçanındaki mısır
229 cornflakes mısır gevreği
230 correct (yanlış) düzeltmek; doğru/yanlışsız
231 cost (verb) …değerinde olmak, mal olmak; fiyat,değer
232 cottage küçük ev, kulübe
233 cough öksürmek; öksürük
234 count (sayı) saymak; kapsamak; sayım, hesap, sayı
235 country ülke; kırsal kesim/taşra
236 cousin kuzen
237 cow inek
238 crab yengeç; eleştirmek, şikayet etmek
239 creative yaratıcı
240 cricket kriket; cırcır böceği
241 crisp gevrek;taze, yeni; cips
242 croak kurbağa sesi çıkarmak/vıraklamak; çatlak sesle konuşmak; hırıltı
243 cross çarpı/artı işareti; haç/çarmıh; kesişmek
244 crow horoz ötmek; horoz ötüşü; karga
245 cruel acımasız, zalim
246 cry ağlamak; haykırmak; çığlık, feryat; (kuş) sesi
247 cucumber salatalık
248 cue başlama işareti; ipucu; bilardo sopası(isteka)
249 cupboard (mutfak) dolap
250 cup fincan; kupa
251 curly kıvırcık, kıvrımlı
252 curtains perde
253 cushion minder; yastık
254 cut (verb) kesmek, dilimlemek
255 cycle devir, tur/dönüş; bisiklet/motosiklet ; bisiklet sürmek
256 cycling bisiklet sürme
257 dance dans etmek; dans
258 dancing dans etme
259 dangerous tehlikeli
260 dark karanlık; (koyu) renk; esmer
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
6
261 daughter kız çocuk/evlat
262 dead-end çıkmaz sokak
263 dear sevgili; değerli, pahalı
264 December Aralık ayı
265 decorate süslemek, dekore etmek; duvar kağıdıyla kaplamak
266 deep derin, koyu(renk)
267 deliver (alıcını evine/işyerine) götürmek, dağıtmak
268 dentist diş hekimi
269 department store büyük mağaza
270 describe tanımlamak/betimlemek, anlatmak
271 desk sıra; kürsü; şube; resepsiyon
272 dessert (yemeğin sonunda yenen) tatlı
273 detached house müstakil ev
274 diary günlük, anı defteri
275 die ölmek
276 different from/to (-den) farklı
277 difficult zor, güç; huysuz, geçinmesi zor
278 dig kazmak
279 dining-room yemek odası
280 dirty kirli; terbiyesiz; (hava) bozuk; kirletmek
281 dishwasher bulaşık makinesi
282 do the cooking yemek pişirme
283 do the dusting toz alma
284 do the gardening bahçeyle uğraşmak
285 do the hovering (elektrikli) süpürgeyle temizleme
286 do the ironing ütü yapma
287 do the polishing yerleri silme
288 do the washing çamaşır yıkama
289 do the washing-up bulaşık yıkama
290 doctor doktor
291 dog köpek
292 dolphin yunus balığı
293 donkey eşek
294 down aşağı(ya), aşağıda; güneyde
295 dozen düzine
296 draw (resmini)çizmek
297 drawer çekmece
298 drawing pin resim çivisi, raptiye
299 dream (verb) rüya görmek; hayal kurmak
300 dress (noun) giysi; elbise
301 dressing-gown sabahlık
302 dressing-table makyaj masası
303 dressmaking terzilik, kadın terzilik
304 drill (matkapla) delmek; alıştırmak/eğitmek; matkap; alıştırma
305 drink (verb) içmek
306 drive (araba) sürmek
307 drizzle (yağmur) çiselemek
308 drought kuraklık
309 drunk sarhoş/ içkili
310 dry kuru
311 dry cleaner's kuru temizlemeci
312 duck ördek
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
7
313 duck with orange sauce portakal soslu ördek (yemek)
314 dull and overcast (hava) kapalı ve bulutlu
315 dustman çöpçü
316 Dutch Hollanda(ca), Hollandalı
317 duvet yorgan
318 ear kulak
319 earn (para) kazanmak
320 earthquake deprem
321 easy kolay
322 eat yemek yemek
323 egg yumurta
324 elbow dirsek
325 elderly yaşlı, yaşını başını almış
326 electric iron (elektrikli) ütü
327 electric razor tıraş makinesi
328 electrician elektrikçi
329 elephant fil
330 empty boş
331 English İngiliz(ce)
332 estate agent emlakçı
333 exciting heyecan verici, heyecanlı
334 expensive pahalı
335 explain açıklamak
336 eye göz
337 eyebrow kaş
338 eyelashes kirpik
339 fail başaramamak, yetersiz kalmak; (sınıfta) kalmak; başarısızlık
340 fair dürüst, adil; (hava) açık; sarışın,kumral
341 fall asleep uykuya dalmak
342 fall in love aşık olmak
343 famous ünlü, meşhur
344 famous for (bir şeyle) ünlü
345 farm çiftlik, çiftlik evi
346 farmer çiftçi
347 fast hızlı, çabuk; süratle
348 fat şişman, tombul
349 father baba
350 fax machine faks (makinesi)
351 February Şubat ayı
352 fence çit, parmaklık
353 field tarla, alan/açık arazi
354 fight dövüşmek, savaşmak; -e karşı savaş vermek; kavga, savaş
355 file dosya/klasör; dosyalamak
356 filing cabinet dosya dolabı
357 fillet of plaice kılçıksız balık eti ( Yaldızlı Pisibalığı)
358 find bulmak
359 find out bulup çıkarmak
360 finger parmak
361 finish bitirmek
362 fire ateş
363 fireman itfaiyeci
364 fireplace şömine, ocak
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
8
365 fish balık
366 fishing (sport) balık tutma
367 fishing rod olta
368 fishmonger's balıkçı (dükkanı)
369 flat (adjective) düz, yassı
370 flat (noun) apartman dairesi, kat
371 flood sel baskını; sel basmak
372 floor zemin, (bina) kat
373 florist's çiçekçi dükkanı
374 flower bed çiçeklik
375 fly (noun) sinek
376 fly (verb) uçmak, uçakla gitmek
377 fog and mist patches (hava) yer yer sisli
378 foggy sisli, dumanlı
379 foot ayak
380 football pitch futbol sahası
381 footpath patika; yaya kaldırımı
382 for için; süresince; -dır(zaman) ; -den dolayı
383 forehead alın
384 foreign yabancı; dış
385 forest fire orman yangını
386 forget unutmak
387 fork çatal
388 fox tilki
389 free özgür; serbest, boş;bedava
390 freezer soğutucu, buzluk
391 French Fransız(ca)
392 fresh taze, körpe; temiz; kullanılmamış
393 fridge buzdolabı
394 frog kurbağa
395 from -den/dan, -den ötürü
396 front door ön kapı
397 front garden ön bahçe
398 frosty soğuk/dondurucu; içten olmayan
399 fruit cocktail meyve kokteyli
400 fruit trees meyve ağaçları
401 fry (yağda) kızartmak
402 frying pan kızartma tavası
403 full dolu, maksimum
404 funny komik, gülünç; acayip, tuhaf
405 furniture shop mobilya dükkanı
406 gale bora/sert rüzgar; ani kahkaha
407 garage garaj
408 garden shed bahçe kulübesi
409 gardening (hobby) bahçe ile uğraşma
410 garlic sarımsak
411 gate kapı, giriş yeri/kapısı; hasılat
412 generous cömert
413 German Alman(ca)
414 get dressed giyinmek
415 get home eve gitmek/varmak
416 get up uyanmak/(sabah) kalkmak
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
9
417 get a new job yeni bir işe başlamak
418 get divorced boşanmak
419 get engaged nişanlanmak
420 get married evlenmek
421 giraffe zürafa
422 glasses gözlük
423 gloves (bir çift) eldiven
424 go to university üniversiteye gitmek
425 go off çıkmak; (bomba) patlamak; çürümek
426 go to (somewhere) (bir yere) gitmek
427 go to bed yatağa/uyumaya gitmek
428 goat keçi
429 goggles koruyucu gözlük ( goggle=hayretle bakmak)
430 golf course golf kursu/dersi
431 good at (bir şeyde) iyi olmak
432 goose kaz
433 grandchildren torunlar
434 granddaughter kız torun
435 grandfather büyükbaba/dede
436 grandmother büyükanne/nine
437 grandparents büyükanne ve büyükbaba
438 grandson erkek torun
439 grapefruit greyfurt
440 grape üzüm
441 grate rendelemek; gıcırda(t)mak; ocak ızgarası
442 grater rende
443 Greek Yunan(ca)
444 green peppers kırmızı biber
445 greengrocer's manav (dükkanı)
446 greenhouse sera; limonluk
447 grey gri, kül rengi; (saç)kır; (yüz)soluk
448 grill (noun) ızgara
449 grill (verb) ızgarada pişirmek
450 grunt (hayvan) hırlamak; (insan) homurdanmak
451 gumshield dişlik (boks)
452 gun ateşli silah, tüfek, tabanca
453 gymnastics jimnastik
454 hair saç, kıl; tüy
455 hair dryer saç kurutma makinesi
456 hairdresser (job) kuaför (meslek)
457 hairdresser's (shop) kuaför (dükkan)
458 hall toplantı salonu; koridor/hol;
459 hammer çekiç
460 hamster hamster, sıçan
461 hand el
462 handbag el çantası
463 handsome yakışıklı, hoş; iyi görünümlü
464 happy mutlu
465 hard sert/katı; zor/kuvvet isteyen
466 hard-working çok çalışan, çalışkan
467 hat şapka
468 hate nefret etmek; hoşlanmamak
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
10
469 have a break ara vermek/ teneffüs yapmak
470 have a shower duş almak
471 have breakfast kahvaltı yapmak
472 have dinner akşam yemeği yemek
473 have lunch öğle yemeği yemek
474 have children çocukları olmak/çocuklara sahip olmak
475 have a good figure boyu posu yerinde olmak; hoş bir endamı olmak
476 have freckles (yüz) çilleri olmak
477 head baş/kafa; lider/başkan
478 hear işitmek, duymak; haber almak
479 heavy snow yoğun kar
480 hedge çit; çalı
481 hedgehog kirpi
482 heel topuk, ökçe
483 height yükseklik
484 help yardım etmek; yardım
485 hen tavuk; dişi kuş
486 high yüksek; yüce
487 high winds and showers (hava) sert rüzgarlı ve sağanak yağışlı
488 hills tepecikler
489 hiss (yılan) tıslamak; ıslıklamak, yuhalamak
490 hockey hokey
491 hold tutmak; sahip olmak/elinde tutmak
492 hole punch zımba
493 hollow çukur, oyuk, içi boş; oymak, çukur açmak
494 horse at
495 horse-racing at yarışı
496 hot sıcak
497 hotel otel
498 house boat yüzen ev (ev gibi kullanılan tekne)
499 howl ulumak, inlemek; uluma,inilti
500 hungry aç
501 hurricane kasırga, fırtına
502 husband koca/eş
503 ice rink buz pateni pisti
504 ice skating buz pateni yapma
505 ill hasta; kötü, fena ( ill-will=kötü niyet X goodwill=iyi niyet)
506 imaginative hayal gücü kuvvetli, yaratıcı
507 impatient sabırsız
508 important önemli
509 in front of -in önünde
510 in his twenties, fifties.. etc. yirmisinde, ellisinde; yirmili/ellili yaşlarda
511 inside iç, içteki, içerisi(nde); gizli
512 intelligent zeki, akıllı
513 interested in (bir şeye) ilgili, meraklı
514 into içine, -e/-a
515 introduce (smn) to (smn else) (birini) (biriyle) tanıştırmak, (birini) (birine) tanıtmak
516 ironmonger's hırdavatçı (dükkan)
517 Italian İtalyan(ca)
518 jacket ceket, mont
519 jacket potatoes patates kabuğu
520 January Ocak ayı
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
11
521 Japanese Japon(ca)
522 jar of (jam, marmalade) (reçel, marmelat) kavanozu
523 jaw çene
524 jealous kıskanç
525 jeans kot pantolon
526 jeweller's kuyumcu (dükkan)
527 job iş/meslek
528 jogging yavaş koşu
529 join birleştirmek; üye olmak/katılmak
530 joint of (meat) et parçası
531 journalist gazeteci
532 jug testi, sürahi
533 July Temmuz ayı
534 jump atlamak, zıplamak
535 jumper kazak, süveter
536 June Haziran ayı
537 kangaroo kanguru
538 keep saklamak; korumak/elde tutmak; (belli bir durumda) engellemek
539 kettle çaydanlık
540 key anahtar; (piyano, daktilo) tuş; çok önemli/başarı için gerekli
541 kilo of (apples, potatoes..) kilo (elma, patates)
542 kind (adjectives) tür, çeşit;nazik, kibar; iyi kalpli, candan
543 kiss (verb) öpmek
544 kitchen mutfak
545 kitten kedi yavrusu
546 knee diz; (giyside) diz yeri
547 knickers bayan külotu
548 knitting (hobby) örgü örme (hobi)
549 knives bıçaklar (tekili 'knife' )
550 knock (kapı) çalmak, vurmak; vurma sesi, darbe
551 know bilmek; tanımak
552 ladybird uğurböceği
553 lake göl
554 lamb kuzu, kuzu eti
555 lamb chops kuzu (eti) pirzola
556 lamp lamba
557 lampshade abajur
558 landing (uçak) iniş; karaya çıkma/çıkarma
559 large geniş, bol; büyük, iri
560 late geç, gecikmiş ( I'm late= Geç kaldım); -ın sonlarına doğru
561 laugh (verb) kahkahayla gülmek
562 launderette çamaşırhane
563 lava lav
564 lawn çim, çimenlik
565 lawyer avukat
566 lay the table masayı kurmak/hazırlamak
567 lazy tembel; ağır, uyuşuk
568 learn öğrenmek
569 leave home (bir yere gitmek için) evden çıkmak/ayrılmak
570 leek pırasa
571 leg bacak; (hayvanlarda) but; (eşya) ayak
572 lemon limon
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
12
573 leotard (streç)dansçı giysisi
574 let izin vermek/bırakmak;
575 lettuce marul; salata
576 librarian kütüphaneci
577 lie yatmak/uzanmak; yer almak/bulunmak; yalan söylemek
578 light (adjective) parlak, aydınlık; hafif, yumuşak
579 light (verb) aydınlatmak; parlamak
580 lion aslan
581 lip dudak
582 listen to (something/someone) (bir şeyi/birini) dinlemek
583 litre of (milk) litre (süt)
584 live by the seaside deniz kenarında yaşamak/oturmak
585 live in (a place) (bir yerde) yaşamak/oturmak
586 live with (smn) (biriyle) yaşamak/oturmak
587 living-room oturma odası
588 loaf of (bread) somun (ekmek)
589 long uzun; uzun süre
590 look after (smn) (birine) bakmak; ilgilenmek
591 look at (something) (bir şeye) bakmak
592 look for (something) (bir şey) aramak; bulmaya çalışmak; ummak
593 lorry driver kamyon şoförü
594 lose kaybetmek
595 loud yüksek sesli, gürültülü
596 low alçak/yüksek olmayan; düşük, zayıf, az(ses)
597 mac yağmurluk (=macintosh, raincoat)
598 magnifying glass büyüteç
599 main course ana ders, ana yemek/öğün ?????
600 main road anayol, ana cadde
601 make yapmak, hazırlamak
602 make the bed yatak yapmak/düzeltmek
603 mantelpiece şömine rafı
604 March Mart ayı
605 married evli
606 married to (biriyle) evli
607 mash patates püresi, ezme
608 mattress döşek
609 May Mayıs ayı
610 meadow çayır, otlak
611 mean (adjective) cimri, huysuz, acımasız
612 meat et
613 mechanic makinist, tamirci
614 meet rastlamak; tanışmak; (bir ihtiyacı) karşılamak
615 meet his future wife gelecekteki karısıyla/eşiyle karşılaşmak, evleneceği bayanla tanışmak
616 melon kavun
617 miaow miyavlamak
618 microwave mikrodalga
619 middle-aged orta yaşlı
620 milk süt
621 mineral water maden suyu, soda
622 mirror ayna
623 miserable mutsuz, perişan, üzgün
624 misty sisli, puslu
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
13
625 modern modern
626 monkey maymun
627 mosquito sivrisinek
628 moth güve
629 mother anne, ana; kaynak, köken
630 motor racing otomobil yarışı, motorlu araç yarışı
631 mountain dağ
632 mouse fare
633 mouth ağız
634 mouthful ağız dolusu
635 move hareket et(tir)mek, kımıldamak, ilerlemek, taşınmak
636 mushroom mantar
637 musical instrument müzik aleti
638 musician müzisyen
639 narrow dar, sınırlı; kıt kanaat, ancak yeten
640 nationality ulus, uyruk; milliyet
641 near yakın, yakınında
642 neck boyun, (giysi) yaka
643 need -e ihtiyacı olmak, -mesi gerekmek, gereksinim duymak
644 needle dikiş iğnesi, şırınga iğnesi, şiş/tığ
645 neigh (at) kişnemek
646 nephew erkek yeğen
647 new yeni, acemi, taze
648 newsagent's dergi/gazete satıcısı (dükkan)
649 next to -e bitişik, -nın yanında; bir sonraki, önümüzdeki
650 niece kız yeğen
651 nightdress gece elbisesi/kıyafeti
652 nose burun, bir şeyin ön/uç kısmı
653 notebook defter
654 November Kasım ayı
655 nurse hemşire, dadı
656 nuts deli, kaçık, çatlak ( nut=fındık, ceviz)
657 October Ekim
658 octopus ahtapot
659 of average height ortalama/orta yükseklikte
660 off-licence içki satma ruhsatı, içki satılan dükkan
661 old yaşlı, eski
662 on fire tutuşmuş, yanmakta; gayretli, coşmuş
663 on top of zirvesinde, (bir şeyin) en üstünde
664 onion soğan
665 open (adjective) açık, dürüst
666 opposite karşıt, zıt, ters
667 optician gözlükçü
668 orange (noun) portakal, turuncu
669 out of dışında
670 outside dış, dış taraf, dışarı(da/ya)
671 oven fırın
672 oven glove (fırın) eldiven
673 over -in üzerinden, öbür tarafa, üstünde; bitmiş, sona ermiş
674 overcast (hava) kapalı, bulutlu
675 packet of (biscuits, cigarettes..) (bisküvi, sigara) paket
676 paint (verb) boyamak, (boya ile) resim yapmak
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
14
677 painting boyamak, (boya ile) resim yapmak
678 paper clip ataş, raptiye
679 parallel bars jimnastik demirleri
680 parents anne-baba
681 parsley maydanoz
683 path keçiyolu, patika
684 patient (adjective) sabırlı
685 patio bahçe avlusu, veranda
686 pay ödemek; karşılığını vermek, cesanı çekmek
688 peach şeftali
689 peak uç, doruk, zirve
690 pear armut
691 peas bezelye (taneleri)
692 penguin penguen
693 personal details kişisel detaylar
694 phone (verb) telefon etmek
695 photocopier fotokopi makinesi
696 photographer fotoğraf çeken
697 photography fotoğraf
698 pie tart, börek/çörek
699 pig domuz, pisboğaz, aynasız
700 pigeon güvercin
701 pillow yastık
702 pillowcase yastık kılıfı
703 pilot pilot; kılavuz
704 pineapple ananas
705 pint of (milk) litre (süt) (galonun sekizde biri)
706 pipes boru, çubuk; pipo; kaval, gayda
707 plane uçak
708 plant (noun) bitki
709 plates tabak, levha, plaka
710 play (oyun) oynamak, (tiyatro oyunu) sergilemek, (müzik) aleti
çalmak;oyun,piyes
711 playing cards oyun kartlarıyla oynama
712 playing chess satranç oynama
713 playing the piano piyano çalmak
714 plug (elektrik) fiş
715 plum erik
716 plumber su tesisatçısı, muslukçu
717 policeman polis memuru
718 policewoman polis memuresi
719 polite nazik, kibar
720 pond gölcük, havuz
721 poor fakir, yoksul; zavallı
722 pop into pat diye girmek
723 post postalamak; posta, nöbet, iş
724 postman postacı
725 post office postane
726 pot of (jam) (reçel) kavanoz
727 pottery çanak, çömlek; çömlekçilik
728 pound of ( apples, potatoes..) (elma, patates) gram (libre)
729 pour dökmek, akıtmak; (çay) koymak
730 prawn cocktail (büyük) karides kokteyli
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
15
731 prefer tercih etmek, yeğlemek
732 printer matbaacı, basımcı; yazıcı
733 promise söz vermek, vaat etmek
734 proud of onurlu, şerefli (proud=gururlu, kibirli)
735 puppy köpek yavrusu
736 purr (kedi) mırlamak, (motor) hırıldamak
737 put koymak, yerleştirmek
738 pyjamas pijama
739 quack (ördek) vaklamak, ördek sesi
740 quarrel (verb) tartışmak, kavga etmek; kavga, çekişme
741 rabbit tavşan
742 racket tenis raketi
743 radiator radyatör, kalorifer
744 radio radyo
745 radish turp
746 rain yağmur yağmak
747 rain (noun) yağmur
748 raincoat yağmurluk
749 rat iri fare, sıçan
750 read okumak
751 reading okuma
752 recipe yemek tarifesi; reçete/çözüm,yol
753 recognize tanımak, farkına varmak; takdir etmek
754 record shop kayıt yeri(dükkanı)
755 red peppers kırmızı biber
756 remarry tekrar evlenmek
757 remember hatırlamak, anımsamak; hatırında tutmak
758 remote control (for TV) uzaktan kumanda (aleti) (TV için)
759 reporter gazete muhabiri, muhabir
760 retire emekliye ayrılmak, (bir köşeye) çekilmek
761 rhubarb ravent (bitki)
762 rice pirinç, pilav
763 ride (at, bisiklet) sürmek
764 river nehir, ırmak
765 roar gürlemek, kükremek (aslan),; gümbürtü/gürültü
766 roast (verb) (fırında) kızartmak
767 roast beef biftek kızartmak
768 roast chicken tavuk kızartmak
769 rolling pin oklava, merdane
770 roll (noun) rulo, silindir; liste, kayıt;tekerleme, yuvarlama
771 roof çatı, dam
772 rough pürüzlü, engebeli, taşlık; kaba,sert (insan)
773 round yuvarlak, top gibi
774 rubber silgi
775 rude kaba, terbiyesiz; cahil
776 rug küçük halı, kilim; battaniye
777 rugby ragbi (spor)
778 run koşmak; koşu
779 runner beans çalı fasulyesi
780 running shoes koşu ayakkabıları
781 running track koşu yolu, koşu pisti
782 Russian Rus(ça)
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
16
783 sad üzgün, kederli, acıklı
784 saddle eyer, kemer
785 sailing deniz yolculuğu, yelkencilik, gemicilik
786 salad salata
787 saucepan kulplu tencere
788 Saudi Arabian Suudi Arabistanlı
789 sausages sucuk, sosis
790 saw (noun) bıçkı, testere; atasözü, özdeyiş
791 scale terazi, ölçek; cetvel, derece;
792 scalpel küçük bıçak, skalpel
793 scarf eşarp, atkı
794 scissors makas
795 scorpion akrep
796 Scottish İskoçyalı
797 screwdriver tornavida
798 secretary sekreter
799 selfish bencil
800 sell satmak, satılmak
801 semi-detached house bir duvarı yandaki eve bitişik ev
802 September Eylül ayı
803 set (the alarm clock) (çalar saat) ayarlamak, kurmak
804 shake hands tokalaşmak, el sıkışmak
805 shampoo şampuan
806 shark köpek balığı
807 sharp keskin, sivri; ani ve sert
808 sheep koyun ( çoğul: sheep)
809 sheet (yatak)çarşaf; kağıt yaprağı; levha
810 shelf raf
811 shirt gömlek
812 shoe shop ayakkabı dükkanı
813 shoes (bir çift) ayakkabı, kundura
814 shop assistant tezgahtar
815 short kısa, az; kısa boylu, kısa süren
816 shoulder omuz
817 shout bağırmak, seslenmek
818 show-jumping gösteri atlayışı
819 shower (noun) duş
820 shower (of rain) sağanak (yağmur)
821 showers and sunny periods sağanak ve yer yer/zaman zaman güneşli
822 shut (adjective) kapalı (sıfat)
823 shy utangaç, çekingen
824 sign (verb) imzalamak, işaret vermek
825 since -den beri/bu yana; -dığı için, -den dolayı
826 sing şarkı söylemek; (kuş) ötmek
827 single tek; bekar; tek kişilik; (bilet) tek kişilik
828 sink (noun) lavabo, musluk taşı; lağım
829 sirloin steak sığır filetosu
830 sister kız kardeş
831 sit oturmak
832 skates buz pateni/tekerlekli paten ayakkabıları
833 ski slopes kayak yamaçları
834 ski sticks kayak sopaları (= ski poles)
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
17
835 skilled yetenekli, becerikli
836 skirt etek
837 sleep uyumak
838 slim ince yapılı, zayıf
839 slippers (bir çift) terlik
840 slow yavaş, ağır
841 small küçük, ufak, önemsiz
842 smell (verb) kokmak, koklamak
843 smile (verb) gülümsemek
844 smoke (verb) sigara içmek
845 smooth düz, akıcı, yumuşak; sarsıntısız; pürüzsüz
846 snail salyangoz
847 snake yılan
848 sneeze (verb) aksırmak; aksırık
849 snooker bir tür bilardo
850 snow kar yağmak; kar
851 sociable sosyal (insan), arkadaş canlısı, hoşsohbet
852 socks (bir çift) kısa çorap
853 sofa kanepe, sedir
854 soft yumuşak, rahatsız etmeyen; alkolsüz, hafif
855 soldier asker, er
856 solve çözmek, halletmek
857 son erkek çocuk/evlat
858 sorry about (bir şey için) pişman, üzgün
859 sorry for (biri için, bir şey için) üzülen, endişelenen, canını sıkan
860 soup çorba
861 spade bahçıvan beli, (iskambil) maça; (bahçe)bellemek
862 spaghetti çubuk makarna, spagetti
863 Spanish İspanyol(ca)
864 spanner somun anahtarı
865 spare room boş oda
866 speak konuşmak, konuşma yapmak
867 speak to (someone) (biriyle) konuşmak, (birine) söylemek
868 spell (verb) harf harf söylemek/yazmak; harflemek
869 spend (para, zaman) harcamak
870 spider örümcek
871 spoon kaşık
872 spring ilkbahar mevsimi; kaynak su, pınar
873 squash ezmek, sıkıştırmak; şap sesi; meşrubat; kalabalık, izdiham
874 squeak (fare) cik cik ses çıkarmak; gıcırda(t)mak, ötmek
875 squirrel sincap
876 staircase merdiven
877 stamp collecting pul koleksiyonu yapma
878 stapler tel zımba
879 start başla(t)mak; başlangıç, başlama, hareket
880 start school/work işe/okula başlamak
881 starters marş; yoğurt mayası; yarışa katılan kişi/at
882 stay (bir yerde)kalmak, durmak, geciktirmek
883 stereo stereo teyp/cihaz, müzik seti
884 stethoscope stetoskop
885 sticky yapış yapış/yapışkan; güç, zor; cimri
886 stockings uzun çorap
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
18
887 stomach mide, karın
888 storm fırtına, yüksek ses
889 stormy fırtınalı, gürültülü, şiddetli
890 stove soba; ocak
891 straight düz/dümdüz, doğru
892 strawberry çilek
893 stream akarsu, akım, akıntı
894 street cadde, sokak
895 stressful stresli, gergin, bunalımlı
896 study (room) çalışma odası
897 study (verb) çalışmak, (okulda) okumak/öğrenim görmek; incelemek
898 stupid aptal, salak
899 suit uygun olmak, uymak, yakışmak;takım elbise; dava
900 summer yaz mevsimi
901 sunny güneşli
902 sunny spells güneşli hava esintisi
903 supermarket süpermarket
904 surgeon cerrah
905 surname soyad
906 sweater kazak
907 Swedish İsveç(çe)
908 sweep the floor yeri süpürmek
909 sweet (adjective) sevimli, hoş; şirin/tatlı
910 sweets şekerlemeler, şekerler
911 swim yüzmek
912 swimming pool yüzme havuzu
913 swimming trunks erkek mayosu, şort mayo
914 swimsuit kadın mayosu
915 Swiss İsviçreli
916 switch (it) off (elektrik düğmesi/düğme) kapalı konuma getirmek
917 switch (it) on (elektrik düğmesi/düğme) açık konuma getirmek
918 T-shirt tişört
919 table tennis masa tenisi
920 take almak, götürmek, kazanmak, üstlenmek
921 talk konuşmak; görüşme; sohbet; konuşma biçimi
922 tall uzun boylu, yüksek
923 tap musluk, tapa/tıkaç
924 tape measure mazura (=tapeline)
925 tea-bags poşet çay, sallama çay
926 tea towel (bulaşıktan yıkadıktan sonra tabakları kurulamak için kullanılan)
havlu
927 teach öğretmek, ders vermek
928 teacher öğretmen
929 teenager 13-19 yaş arası genç
930 teeth dişler (tekil: tooth)
931 telephone telefon; telefon etmek
932 television televizyon
933 tell anlatmak, söylemek, bildirmek
934 tennis court tenis kortu
935 tent çadır
936 terraced house teraslı/taraçalı ev
937 thank (someone) for (doing
something) (birine) (bir şey yaptığı için) teşekkür etmek
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
19
938 thigh uyluk, but
939 thin ince, zayıf, cılız
940 think düşünmek, sanmak, tahmin etmek
941 thirsty susuz, susamış
942 throat boğaz, gırtlak
943 through içinden, arasından, yoluyla/sayesinde, süresince, aktarmasız
944 throw atmak, fırlatmak
945 thumb başparmak, parmağıyla (sayfa) çevirmek
946 tidy (adjective) temiz, düzenli, derli toplu
947 tidy up çekidüzen vermek, toparlamak
948 tie (noun) kravat
949 tiger kaplan
950 tights külotlu çorap, balerin/akrobat pantolonu
951 tiles kiremitler
952 tin of (sardines, etc..) (sardalye) konserve kutusu
953 tin opener konserve açacağı
954 tired yorgun
955 tired of -den bıkmış, bezmiş
956 toaster ekmek kızartma makinesi
957 tobacconist's tütün/sigara satıcısı(dükkan), tekel bayi
958 toe ayak parmağı
959 toilet tuvalet
960 toilet paper tuvalet kağıdı
961 tomato domates
962 tomato soup domates çorbası
963 tongue dil, lisan
964 toothbrush diş fırçası
965 toothpaste diş macunu
966 torch el feneri, meşale
967 tortoise kaplumbağa
968 towards -e doğru, yönünde, -e karşı
969 towel havlu
970 town şehir, kent, kasaba
971 toy shop oyuncak dükkanı
972 tracksuit eşofman
973 tractor traktör
974 traffic warden trafik polisi
975 trainers spor ayakkabıları
976 travel (verb) seyahat etmek, yolculuk yapmak
977 travel agent seyahat acentesi
978 tray tepsi, tabla
979 trousers pantolon
980 true doğru, gerçek, tam/eksiksiz
981 tub of (margarine) (margarin) paket/plastik kap
982 Turkish Türk(çe)
983 turn (it )off (TV, radyo) kapatmak, söndürmek
984 TV TV, televizyon
985 typewriter daktilo
986 ugly çirkin, kötü, tatsız; aksi, ters
987 umbrella şemsiye
988 uncle amca, dayı
989 under altında, altından, -den az/aşağı, -in yönetiminde
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
20
990 underpants külotlu çorap, balerin/akrobat pantolonu
991 understand anlamak, öğrenmek
992 unhappy mutsuz
993 unskilled yeteneksiz, beceriksiz, (İş) vasıfsız
994 unsuitable for a man bir erkek/adam için uygun olmayan
995 unsuitable for a woman bir bayan/kadın için uygun olmayan
996 until -e kadar, -e dek, -inceye kadar
997 up yukarıya, yukarıda; kuzeyde, -e/a/de/da
998 vacuum cleaner elektrik süpürgesi
999 valley vadi
1000 vase vazo
1001 vault kubbe, (yer altı) mezarı
1002 VCR Video Kayıt Cihazı
1003 vegetables sebzeler
1004 vest atlet, fanila; yelek
1005 vet veteriner
1006 video recorder video kayıt cihazı
1007 village köy
1008 volcanic eruption volkanik patlama
1009 volcano volkan, yanardağ
1010 waist bel
1011 waistcoat yelek
1012 wait beklemek
1013 wait for (bir şeyi, birini) beklemek
1014 waiter garson
1015 waitress bayan garson
1016 wake up uyanmak
1017 walk yürümek, yürüyüşe çıkarmak, gezinmek; yürüyüş, gezinti
1018 wall duvar, sur
1019 wallpaper duvar kağıdı; duvar kağıdıyla kaplamak
1020 want istemek; ihtiyaç, lüzum
1021 wardrobe giysi dolabı
1022 wash-basin lavabo
1023 wash one's hair saçını yıkamak
1024 wasp eşekarısı
1025 waste bin çöp kutusu (=waste basket, dustbin)
1026 wastepaper basket kullanılmış kağıt sepeti
1027 watch TV televizyon izlemek
1028 waterfall şelale, çağlayan
1029 wave el sallamak, dalga, (radyo,saç) dalgası
1030 wavy dalgalı, dalgalı saç
1031 weak güçsüz, zayıf, yetersiz
1032 wear giymek, takmak
1033 weight-lifting halter sporu
1034 weight ağırlık, halter, yük, tartı
1035 well-built kaslı, hoş yapılı
1036 well-dressed hoş/iyi giyimli
1037 well-paid iyi maaşlı
1038 Wellingtons dize kadar uzanan su geçirmez lastik çizme
1039 wet ıslak, yaş, yağmurlu hava
1040 whale balina
1041 wide geniş, geniş bir alanı kaplayan; tamamen
ELEMENTARY VOCABULARY
SeyfiHoca
21
1042 wife eş/karı
1043 windsurfing rüzgar sörfü
1044 windy rüzgarlı
1045 winter kış mevsimi
1046 with ile; nedeniyle; sayesinde
1047 wolf kurt
1048 wood (material) odun, tahta, ahşap
1049 wood (trees) ağaç; küçük orman, koru
1050 wool yün
1051 word processor kelime işlemci
1052 worm kurt/solucan
1053 wrestling güreş
1054 wrist kol bileği
1055 write yazmak
1056 yawn (verb) esnemek
1057 yoghurt yoğurt
1058 young genç(ler), gençlik; taze, körpe
1059 zebra zebra
Eda Hoca’ya teşekkürler…
Top Related