. ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve...

13
. ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMU KURAMER .

Transcript of . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve...

Page 1: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

. ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMU

. · KURAMER .

Page 2: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

İstanpul29 Mayıs Üniversitesi Kur'an Araştımıalan Merkezi Yayınlan

KURAMER Yayınları: 41 ilmi Toplantılar Serisi: ll

ZAHiRi VE SELEFI DİN YOR:UMU

Editör Prof. Dr. Sönmez Kutlu

Yayın Koordinatörü M. 1\ıran Çalışkan

Kapak ve Sayfa Tasanmı Furkan Selçuk Ertargin

Sempozyuuı Yeri ve Tarihi: 28 Nisan 2018 İslam Araşormal an Merkezi (İSAM), Bağlar başı, Üsküdar/İstanbul

Basım ve Cild: Asya Basım Yayın San. Tic. Ltd. Şti. 15 Temmuz Malı. Gülbahar Cad. No: 62/B Güneşli-Bağcılar/İstanbul Tel: 0212 693 00 08. S ertifika No: 36150

Birinci Basım: İstanbul, Kasım 2019 ISBN 978-605-9437-35-6

© Her hakkı mabfuzdur.

Yayıncının izni olmadan hiçbir yolla çoğaltılamaz. Kaynak gösterilmek şartıyla ikti b as edilebilir.

KURAMER ElmalıkentMah. Üniversite Cad. No: 4 B Blok Kat: 3 34764 Ümraniye 1 İstanbul +90 216 474 08 60 1 2910 www.kuramer.org

Page 3: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

Giriş

Prof. Dr. H. Yunus Apaydın Erciyes Üniversitesi ilahiyat Fakültesi

Zahirci Anlayışın Fıkha ve Fıkıh Usulüne Yansıtnası

1. İlgi Nesnesi Olarak Kur' an

Kur'an'ın inananlar açısından ilgilel)ilmesi gereken bir kitap olduğunda kuşku yok. Bu ilgi esasında, inananlar açısından inanmış olmanın zorunlu bir sonucudur. Ancak bu ilginin amacı, mahiyeti ve keyfiyeti konusunda Müslüman düşünce tarihinde farklı yaklaşımlar ortaya çıkmıştır.

Hz. Peygamber sonrası dönemde özellikle farklı kültür çevrelerinin çocukları olan insanların Müslüman olmalarından sonra biraz da sahip olunan birikimlerin gizli dürtüleriyle, Kur'an farklı ilgilerin de h~defi olmuştur.

Bu tebliğde, bir önyargı veya art niyete bağlamadan bu ilgilerin, Kur'an'ın bu muhataplarına ne anlattığını, orila.rı nereye yönlendirdiğini ve kendilerinden ne istediğini anlamaya yönelik olduğu ön kabulünden hareket edilecektir . .

Kur'an'ın inann:)ayanlar açısından da ilgi konusu olduğunu biliyoruz. Ama iki ilginin mahiyet ve keyfiyederi arasında önemli farklılıklar vardır. Belirtmeye gerek olmasa da bu yazıda biz inananların ilgisini tahlil etmeye çalışacağımızı ifade edelim.

2. Anlamın Taııyıcı Kalıbı Olarak Dil: Dil Güvenliği

Metnin anlam iç~riğinin anlaşılması, anlarnın buharlaşmarnası, hazır

metin . kalıplarına dışarıdan anlam yüklenmemesi ve insanların kendi söyleyeceklerini metne (dolayısıyla, Allah'a) söyletmelerinin engellenmesi için

~

87

Page 4: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

.. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88

metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur. Yanlış anlamaları önlemek bak.ımından sözün başmda bu noktanın altınm çizilmesinde yarar

vardır. Bu nokta dil güvenliği için, dolayısıyla din güvenliği için elzemdir. Dile olan güven sarsılırsa dine olan güven de sarsılır ve din! metin sıradanlaşmış,

ağırlığını ve belirleyiciliğini yitirmiş olur. Günümüzde bazı İlahiyar hocalarının Nisa 4/34. ayetinde geçen "VadribUhunneJ) ifadesine dışarıdan yükleme yaparak verdikleri anlamlar bunun bir örneğidir. Bu ifadeye kimisi "evden uzaklaştırmak'', kimisi "cinsel ilişkide bulunmak", kimisi "bir müddet

ayrılmak'', kimisi "rahat bırakmak" ... gibi anlamlar vermişlerdir. Bu arılamlar o sözcüğiin dil bakımından içerdiği bir şey olma~ığı gibi o sözü söyleyenin kastı içerisinde de yer almaz. Kur'an metnine dışardan bu tür yüklemeler

yapılmasına meydan vermemek açısından dil güvenliği hayati önemdedir.

Dil güvenliği, -yani anlamın tespiti ve yorumlanmas~ sürecinde dilin imkan ve kuralları içinde kalınması- Sünni çizginin, Mu'tezile'nin, hatta ezoterik/ batıni çizgi dışında kalan tüm ekallerin genel kabulleri arasmdadır. Bu sebeple

ilke olarak zahir anlama itibar fıkıh tarihinde iki temel zihniyet olan hem Ehl-i re'y hem de Ehl-i hadis çizgisinin temel kabulleri arasmdadır. ı Fakat zahir anlama iribarın ölçüsü ve sınırları konusunda aralarmda farklılıklar vardır. Bu

bakımdan Ehl-i hadis Zahirciliğe, literal anlamı esas almaya nispet edildiğinde bundan Ehl-i re'y'in zahiri dikkate almadığı sonucu çıkarılmamalıdır.

ffiema arasındaki ayrışma, anlama ve yorumlama faaliyetinin zahir anlam sınırının ötesine geçip geçmeyeceği ve geçilecekse bunun ilke ve sınırlarının ne

olduğu noktasında ortaya çıkmaktadır.

Kur'an'a İlginin Düzeyleri ya da Naslara Yaklaşım Biçimleri

Kur'an'a ilginin tarihsel tecrübede belli başlı üç temel biçiminin bulunduğundan söz edilebilir. Bu ilgi biçimleri, esas itibariyle, metnin

sahibinin (Şari') bu metne yüklediği mesajın hangi yolla anlaşılacağı, O'nun amacının nasıl bilineceği sorusuna cevap arama sürecinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

İbn Haldôn, zahirileri Ehl-i hadis ve Ehl-i re'y dışında üçüncü bir çizgi olarak görür. Kanaa­tirnce bu, Ehl-i hadis çizgisini, Z3hirilerin aşınlıklarından koruma düşüncesiyle izah edilebilir. Bk. İbn Haldun, Mııkaddinıe, çev. Ahmed Cevdet Paşa, İsr:ınbul 2008, IIJ, 48-50.

Page 5: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

Birinci Oturum .. 89

"Şari"in amacını nasıl biliriz?" sorusu, Şari''in yaratışta ve teşri'de bir

amacının bulunduğu ve bunun bilinebileceği ön kabulü üzerine kuruludur. Biz

burada daha geriye gidip Şari''e bir amaç: atfetmenin ve bunu bilmenin imkanı

tartışmasına girmeden, Şari"in amacının. nasıl bilineceği meselesi üzerinden

bu konudaki mevcut temel yaklaşımları tasvir edip, bunlardan biri olan Zahirci

düşünceyi tahlil etmeye çalışacağız.

Şari"in maksadının nasıl bilineceği konusunda üç temel yaklaşımdan söz

edilebilir.2 ·

Birinci Yakla;ım: /(Şfıd'in maksadı sadece lafiziarın .zfıbirlerinden

anla;ılabilir."

Bu yaklaşım sahiplerine göre; Şfu-i''in maksadı bizim için gizlidir.

Dolayısıyla Şari'den bize maksadını tanıtan bir şey gelmedikçe biz

kendiliğimizden Şari"in maksadının ne olduğunu bilemeyiz. Şari'den bize

gelecek olan şey ise ~aksadının ne olduğuna dair sözlü tasrihtir. Şari' sözlü

açıklama yaparak arnacının ne olduğunu bize bildirir. Anlama sürecinde, Şm"in açıklama yapmayı tercih ettiği dilin sadece yapısı (lügav1 vaz' ı) esas alınır. Yani

Şari' mesajını ifade etmek için kullanmadan önce bir sözden ne anlaşılıyorsa,

ifade etmesinden sonra da aynı şey anlaşılır. Şari' sözün anlamında değişiklik

yapmış ve bunu bildirmişse bu defa söz buna göre anlaşılır.

Şari''in amacını tespite çalışırken, lügav! vaz'ın aşılarak, dilin mevcut

yapısıyla ifade etmediği "anlamlar"ın (memi) araştırılmasına' gerek yoktur.3

Sözü edilen anlamların araşrırılm~sı, istikra/türrievarım yoluyla yapılır.

Bu yaklaşıma göre, -tek tek hükümlerd~n hareketle- istikraltümevarım

yoluyla yapılan anlam araştirması, dile dışarıdan müdahale yoluyla Şari' için

amaç oluşturmak anlamına gelir. Bu yüzden klasik terminolojide mevcut

hükmün, makulirasyonel bir gerekç:eye bağlanması işlemi demek olan "ta'lll",

zahirci çizgi tarafiridan reddedilmiştir. Zahiriliğin en önemli teorisyeni İbn Haım, bir hükmün konuluş gerekçesini tespit -maksadıyla · ta'l11 yapmayı

2 Bk. İbrahim b. Musa b. Muhamme'd eş-Şatıbi, el-M~tvaj'akiit, thk. Ebu Ubeyde Meşhur b. Hasan Ali Süleyman, Diru İbn Affiin, Huber, 1947/1417, m, 132-134, el-Mıtvafok.at: İslami İlimler ı\1etodolojisi, tre, Melunet Erdoğan, İz Yayıncılık, İstanbul 1993, II, 394.

3 Burada "aıılanJma'nfı" (ç.oğulu: me'ônl) derken, -lafzın dil bakımından delaletinin değil, ko­

nulmuş olan hükmün bağlanmasının makul görüldüğü gerekçenin, klasik tabirle illet ve hik­metin kastedildiği gözden k:lçırılmamalıdır.

Page 6: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

.. zahirl ve Selefi Din Yorumu 90

Allah'ı sorgulamak ve ona hesap sormak olarak tasvir ve tarif etmiştir. Ta'ül reddedilince ta'ülin bir yönüyle amacı bir yönüyle sonucu olan kıyas da daha baştan iptal edilmiş olmaktadır. İlk dönemlerde kıyasın meşruiyeti konusunda yapılan çetin tartışmalar esas itibariyle Kur'an mesajının korunması zemininde yapılmıştır ve son derece önemlidir. Başka bir ifadeyle kıyasın meşruiyeti

tartışmalarının gerisinde "Nasıl davranırsak, Şari0in amacını gerçekleştirmeye hizmet etmiş oluruz, ne yaparsak amaca ihanet etmiş oluruz?" sorusu vardır.

zahiri delaletin dışında bir anlamiamaç araştırmasına gerek bulunmadığı iddiasının tutarlılığı, Şari<'in amacına ilişkin olarak şu iki kanaatten birinin kabul edilmesiyle sağlanabilir.

Bu iddianın sahipleri ya a) "Şari' yükümlülük getirirken kulların

maslahaclarını gözermemiştir" demek, ya da b) "Şari<'in maslahata riayet ermesi gerekmez. Bazı hükümlerde. maslahata riayet ed!lıniş olsa bile biz bunun anlamını (vechini) hiç veya tam olarak bilemeyiz" demek durumundadırlar.

Bu yaklaşuru savunanlar "Naslar ve zahirler ne diyorsa Şari<'in maksadı odur", "zah.irden ne anlaşılıyorsa maksat odur; zahirin dediğinin dışında maksat l!fanmaz." diyen Zahirller'dir.

İkinci Yakltıjım: ((Şôd 'in maksadı lafiziann zôhirinden anltıjılmaz."

Ş3.ri0in maksadının lafiziardan hareketle aniaşılamayacağını savunanlar genel olarak iki grupta toplanabilir.

Birinci grupta yer alanlara göre şeriatın zahirinde Şan<' in maksadını arayıp bulmaya yarayacak hiçbir şey yoktur. Şari0in maksadı lafiziarın zahirinde olmadığı gibi lafiın anlamından -yani hükmün konuluş gerekçe ve amacından­da anlaşılmaz. Maksat bunların ötesindedir. Bu durum inanç, ibadet ve hukuk ayruru olmaksızın şeriatın tamamı için geçerlidir.

Bu görüşün savunucuları genel olarak Batınller'dir. Masum imam inancına sahip olan Batınller'in bu inançlarının korunması ve sürdürülmesi ancak Kur'an metninin yani nasların önemsizleştirilmesi yoluyla mümkün olabilmektedir. Nasların zahirieri değersizleştirUince Masum İmama . ihtiyaç yolu açılmış olmaktadır. Şatıbi bu yaklaşurun varacağı noktanın küfür olacağıru .söyler.

Nasların zahirierini tamamen devre dışı bırakan bu anlayış, ilk yaklaşım . kapsamındaki "Lafızların zahirieri ne diyorsa Şirtin rnaksadı odur." diyen ve bunu "Yükümlülüklerde kulların maslahatı hiçbir şekilde gözetUmemiştir." temel kabulüne dayandıran anlayışa karşılik gelir.

Page 7: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

Birinci Oturum .. 91

Şari''in maksadı lafızların zahirierinden anlaşılmaz diyen yaklaşım

kapsamında yer alan diğer grubun yaklaşımı ise şöyle özetlenebilir:

"Şari''in amacı, ancak lafiziarın anlatn.ları (me'aru), -yani hangi arnacı

gerçekleştirmeyi hedefledikleri- üzerinde düşünmek suretiyle bulunabilir.

Naslara ve zahiriere itibar etmenin -alelıtlak- sebebi de esasen bu "anlamlar" dır.

Bundan dolayı nassın zahirinin, buzahir üzerinde düşünmek suretiyle bulunan

anlama muhalif düşmesi durumunda bu anlam önedenir ve nas terk edilir.

Bu görüş tutarlı olabilmek için şu iki temel kabUlden birine dayanmak

durumundadır:

a) Mesalihe riayet -alelıtlak- zorunludur.

b) Mesalihe riayet zorunlu olmamakla birlikte (mesalih konusunda)

mananın hakemliğine başvurmak gerekir.

Şer! Iafızları, düşünmek suretiyle bulunan anlamlara tabi kılan bu

yaklaşımın sahipleri kıyasa çok fazla cialan ve onu naslara takdim eden

kimselerdir. Bu grup, "Lafizların zahirieri ne diyorsa Şari"in maksadı odur."

diyen ve bunu "Şari"in maslahata riayet etmesi gerekmez; bazı hükümlerde

maslahata riayet edilmiş olsa b~e biz bunun anlamını (vechini) ya hiç bilemeyiz

veya tam olarak bilemeyiz" yaklaşımını benimseyenlerin karşısında yer alır.

Şatıbi bu yaklaşım sahipleri için bir ad vermiyor ama "bunların kıyası

naslara takdim eden kimseler olduğu" nitdendirmesi hafiften Hanefiler'i ima

ediyor gibi gözükse de bunlar muhtemelen hikmet ve maslahada ta'üli kabul

edenler ve maslahatı nassın zahirin~ öneeleyen Necmeddin et-TUfi gibi kişiler olmalıdır. Yine bu yaklaşım Fazl~ahman ve onu izleyen Türk tarihselcilerin

yaklaşırnlarını da çağrıştırmaktadır. ·

Üçüncü Yaklajım: "Ş~d'in amacı lafiziann z~hirleri ve anlamlan birlikte

değerlendirilmek suretiyle bilinir."

Lafiziarın zahirierinin ve anlamlarının birlikte değerlendirilmesini

savunan bu yaklaşıma göre anlarndan hareketle metin/ n as ihlal · edilmediği

gibi metinden hareketle anlam da ihlal edilmemelidir. Bu yaklaşım sahiplerine

göre şeriatın rasyonel düzeyde algılanması, sistemleştirilmesi ve ihtilafsız ve

çelişkisiz bir şekilde b~ nizarn üzerinde/düzgünce uygulanması buna bağlıdır.

Şatıbi, doğru olan yaklaşımın bu olduğunu belirtir ve bunu "rasih ilimierin

çoğunluğu"na nisbet eder.'

Page 8: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

.. lahiri ve Selefi Din Yorumu 92

Bu üçlü rasnife göre naslara yaklaşırken sadece "Şari"in ne dediğini bulmaya! anlamaya odaklarup bununla yetinen ve "Şari', ne demek istedi?" sorusunu. tehlikeli bulan, daha doğrusu Şari<'in amacının tam da denilen şey olduğunu savunan yaklaşımın sahipleri, -yerinde bir ifade ile- zahirciler olmaktadır. Zahirci anlayış, anlam (iller) ve hikmet (maslahat) arayışına baştan beri mesafeli durmuş, daha doğrusu, amacın metnin Zahirinin dışmda aranmasına sıcak bakmamışlar ve amacın sadece zahirden anlaşılan olduğunda ısrar etmişlerdir.

Şimdi zahirci tutumun bazı temel özelliklerini görmeye başlayabiliriz.

Zahirci Anlayış

1. Taııım

zahirilik/zahircilik, genel olarak Kur'an ve Sünnet lafizlarırun ıahir

anlamlarına riayecle yerinen ve ayrıca bir anlam ve amaç sorusu sormayan zihniyetin adıdır.

Zdhir kelimesi bu bağlamda daha çok "hükmün konuluş -gerekçesi" anlamın_a gelen ma'na ve illet karşm bir içerikle kullanılmakta olup genelde ta'ül, re'y ve kıyas karşıtlığını ifade eder. Bu kı.illanımda manaların hakikaderi ve hükümlerin konuluş gerekçeleri üzerinde düşünmeden, ayetleri sadece ilk bakışta anlaşılan zahir anlamlarına göre anlayan kişilere zahir ehli denilir. Buna karşılık mananın tespit ve tatbikinde Şari"l.n amacını dikkate alanlara ehl-i re'y tabiri kullanılır. Eh!-i hadis ve Ehl-i re'y ayrıı:riı da esasen bu temelde ortaya çıkan -bir ayrışmadır . . Ehl-i re'y nasların mana ve maksadarına daha fazla başvururken Ehl-i hadis onları yüzeysel olarak anlama konusunda ısrar etmekte, gerçekleştirmek istedikleri hedefi tanunlamaya dönük sorular sormayı reddetmektedir. Bu yaklaşımıyla biJhassa ilk Ehl-i hadis hareketinin Zahiri düşüncenin oluşumuna katkı verdiği hatta buna yol açtığı söylenebilir.4

Zahircilik, genel olarak Ehl-i hadis zihniyetinin bir devarnı ve onun aşırı versiyonudur. Hepsini aynı çizgiye hapsetmek mümkün olmasa_da Ehl-i hadis zihniyetinjn, ıahirci anlayış ve Selefi düşünce ile de kesiştiği noktalar vardır. Hatta özellikle her daim metne yeniden dönme düşüncesi itibariyle Ehl-i hadis zihniyeti ile günümüzdeki tarihseki anlayışın benıeşdği bile öne sürülebilir. Temel kabulleri dikkate alındığında Zahirciliğin bir mezhep olarak nitelendirilmesi doğru olmaz.

4 Bk H. Yunus Apaydın, "Zihiriyye", DlA, İsranbul2013, XXXXIV/93- 101.

Page 9: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

2. Temel Özellikleri

Birinci Oturum ~ 93

Bu casvire göre ıahirci anlayışın şu temel niteliklerinden söı edilebilir: literal nasçılık (dogrnatiım), rasyonalite karşıdığı ve taklit karşıtlığı.

2.1. Literal Nasçılık (Dogmatizm)

zahirci anlayışın belki de en temel niteliği, zahir anlamları yeterli görerek nasların zahirine tutunma ve zahir anlamı hiçbir şekilde aşmama düşüncesidir.

Özü itibariyle anlamimana ekseninde ve anlamimana üzerinden yürüyen ictihad faaliyetinin istidlale, yani lafZın Zahirinin delaletine indirgenmesi de bu düşüncenin doğal sonucudur.

Esasında zahirci anlayışın diğer iki temel özdliği olan rasyonalite karşıdığı ve taklit karşıtlığı, Kitap ve Sünnetin otoritesinin muclaklaştınlması ve zahir anlamlarının yeterli görülmesinin doğal birer sonucudur.

2.2. Rasyonalite KarJıtlığı

Rasyonalite terimini, genel olarak, "reyin etkili bir şekilde kullanılması ·ve

nasların ta'lil edilmesi, yani 'Şari' bu hükümle neyi amaçlamıştır?' sorusunun sorularak mevcut hükmün daha üst ahiakl-hukuki ilkeye bağlanması,

kısaca nassın makul düzeye çekilerek yorumlanıp uygulanması" anlamında kullanıyorum.

Zahiri anlayış; anlamı ve amacı nassın zmirine indirgediği ve onunla özdeşleştirdiği için bir rasyonali te ., arama ihtiyacı d uymamış, şartlar ne olursa olsun nassın zahirinin olduğu gibi uygulanması gerektiğini savunmuştur.

Bunun sonucu olarakümmet arasında yaygın kabul gören, hatta meşruluğu konusunda icma bulunduğu söylenen kıyas yanında, kimi meıheplerce kabul edilen istihsan ve ıstıslah da zahirci anlayış tarafindan reddedilmiştir.

Rasyonalite karşıdığının sebepleri arasında re'yin, metnin otoritesinin kaybolmasına yol açabileceği, nassın zahirinin te'viline kapı aralayabileceği ve haberleri kısmen veya büyük ölçü.de ikinci plana icebileceği endiŞesi vardır.

Sebebi ne olursa olsun rasyonaliteden kaçış, kişinin kendini at gözlüğüyle bakmaya mahkfun etrnesiyle sonuçlanır. ·

Page 10: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

H zahiri ve Selefi Din Yorumu 94

2.3. Taklit Karşıtlığı

Taklit karşıtlığı da yine esas itibariyle Kur'an ve Sünnet dışında b~ka bir otorite tanımama düşüncesiyle irtibatlıdır. Taklit karşıtlığı, Sahabilere ve Tibi'ilere ait sözlerin kaynak olarak kullanılmasını reddettiği gibi, bir mezhebe bağlanmayı da daha kesin ve keskin bir şekilde reddeder. Bu yönüyle zahirl düşünce açısından ümmetin değişen zaman ve zemine göre yaptıkları düzenlemeler ve bir anlamda sosyal gerçeklik reddedilınektedir. Sosyal gerçekliği ve değişimi dikkate almamaları yönüyle zmircilerin "non-realisder" olarak isimlendirilmesi mümkündür.

Bir Söz Daha Sonraki Zamanlarda Farklı Anlaşılabilir mi?

Değişik disiplinlerden birçok ilahiyatç~ arkadaşu_nız Kur'an'ın değişik zaman ve zeminlerde farklı anlaşılınaya müsait anlam katmanlı bir metin olduğunu ileri sürmektedir. Kimisi bunun bir tür mucize olduğunu, kimisi de bunun Kur'an'ın evrenselliğini sağlamanın bir yolu olduğunu düşünmektedir. Ben bu anlayışın genel olarak doğru olmadığı ve Ehl-i hadis zihniyetinin sürekli İnetni sahaya süren tutumunun bir devarnı olduğu düşüncesindeyim.

Kur'an, şayet bir hitap/diyalog sonucunda oluşan bir metin olmasaydı da Peyganiberin ölümünden sonra elimize geçe'n bir metin olsaydı, o zaman o metnin her zamana, her duruma, her ilgiye göre yeniden ve farklı şekillerde anlaşılması mümkün olab~di. 23 senelik bir süre zarfında bir peygambere inen, o peygamber tarafindan etrafındakilere anlatılan ve uygulanan, uygulama ve hayata geçirme sürecinde metnin asıl sahibi tarafından yer yer kimi değişiklikler yapılan ama esasında bir hitap olduğu için, hitap sürecinde o metnin tamamlanmış ve anlaşılmış bir anlamı vardır. Sonraki dönemlerde insanların bu metinleri algılarının ve ilgilerinin, zaman ve zeminlerinin değişmesine paralel olarak anlamalarının müıİıkün ve doğru görülmesi durumunda Hz. Peygamber tarafından beyan edilmiş olan anlam tahrif edilmiş ve Şari"in mesajına ihanet edilmiş olur. Bu söylenenler sadece Kur'an metni için değil aynı dili konuşanların anlaşmayla tamamlanan diyalogları için de geçerlidir. Düşünün; evde "Hanım bir çay demle karşılıklı içelim'~ diyorsunuz. Eşiniz çayı demliyor içiyorsunuz. Bu olup bitene çocuğunuz şahit oluyor ve daha sonra hatıratında bunları aynen yazıyor. Bu hatıran okuyanların şöyle bir hakkı var mı: Aslında adam "Hanım bir çay demle içelim" dedi ama o

Page 11: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

Birinci Oturum ~ 95

hanım senin anladığın haıllm değil, o çay senin bildiğin çay değil, içme senin

bildiğin içme değil. İyi de adam bunu dedikten sonra hanım kalktı çay yaptı

beraberce içtiler. Bu durum, metne bunun dışında bir anlam yüklenmesine

izin verir mi?5

Denilirse ki, Kur'an'daki bütün ayetlerin anlamları için böylesi bir somut

anlama ve uygulama imkanı yoktur; böyle olan ayetler de var, böyle olmayan

ayetler de var. Biz de deriz ki; O zaman söylem oluştururken bu ayrıma

dikkat çekmek ve "Kur'an çok anlam katmanı bulunan bir metin" demekten

vazgeçmek gerekir. Buna göre sözün doğrusu, "Kur'an'da yalın anlamlı ayetler

ve katmanlı anlamları bulunan ayetler birlikte yer alır" şeklinde olmalıdır.

Yine çok katmanlılıktan hareketle cümle kurulduğunda, çok katmanlılığın

hangi konuya ilişkin ayetler açısından söz konusu olduğu da belirtilmelidir.

Mesela "Allah yerin ve göğün nurudur" ayetinin anlamının çok katmanlı

olduğu söylenebilir. Bu çok katmanlılık ayetin sonradan kazandığı bir nitelik

değildir. Bu ayet ilk indiği zamanda da muhtemelen farklı idrak düzeyleri

tarafından farklı algılanmıştır. Bu bakımdan ilk söylendiğinde de çok

katmanlılık var, değişik zamanlarda ve mekanlarda ilgileri, idrak düzeyleri

farklı olan insanların okuduğu zaman da. Böyle olunca bu ve benzeri ayetler

için sabit ve mazbut bir anlam önerilmesi zordur, belki mümkün de değildir.

Bu ayete ancak ilgili diğer ayeclerle birlikte kullanıldığı düzeyin gerektirdiği

teorik çerçeve içinde bir anlam atfedilir.

Yine "İnsanların idrak kapasiteleri anlama seviyeleri eşit değil, herkes bir

şeyi aynı şekilde anlamaz." şeklindeki iddia da sadece anlamının somuclaşması

mümkün olmayan bu tür ayetler için şöz konusu olabilir.

Sonuç

Genel olarak Ehl-i hadis ve Selefi zihniyet ve özel olarak Zahiri zihniyet,

herkesinuyacağı birtakım üst ilkelere ve genel kurallara bağlı ~are ket etmekten

pek hoşlanmayan, bu yönüyle daha çok minder dışinda güreşmeyi tercih eden

bir zihniyetin temsilcileri olarak nitelendirilebilir. Bu kafa yapısının · doğal

sonuçlarından biri, rasyonellmahu bir çerçeve arayışı olmaksızın "Arkadaş bak,

S Örneği basit bulanlar için-belircelim. Dil bir anlaşma, mesaj iletme vasıcasıdır ve iletim süreci aynen böyle gerçekleşir. Kur'an vahyinin iletildiği dil de herhangi bir dildir. Vahyin içeriğinin Arap diliyle insanlara iletiıffiesi o dile farklı ifiı.de potansiyeli ve kabiliyeri vermez.

Page 12: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

# Zahiri ve Selefi Din Yorumu 96

ayet ~ar, hadis var; bizim dinimiz, Allah'ınuz, Peygamberimiz böyle istiyor!"

şeklindeki bir söyleme sahip olmalarıdır. Bı,ı kafa yapısı, dünyanın sizden ve

aynı sizin gibi düşünenlerden ibaret olması durumunda varlığını ehemmiyetli

bir sorun ortaya çıkarmadan bir ölçüde belki sürdürebilir. Ama başkalarının

ve sizin gibi düşünmeyenlerirı olduğu bir dünyada, anlamak, anlarmak ve

anlaşmak için, onlarla ortak olduğumuz bir zemirıde yani rasyonel, makul bir

· zeminde söylem geliştirmek ve çözüm üreemek zarureti vardır.

Makul esnek kural koyma ve bu çerçeveye bağlı kalarak söylem üretmeye

mesafeli duruş bakımından Ehl-i hadis zihniyeti, Selefi zihniyet ve zahirci

düşünce birbirlerinden ton farkıyla ayrılırlar.

Rasyonel bir çerçevede hareket edilmediği vakit, oyun esnasında sürekli

kural değiştirmekten, kuralı kafamıza göre anlamaktan kurrulamayız ve

oyunun tadı kaçar.

Nass eksenli ve zahirle sınırlı düşünüş, nasların giderek sıradanlaşmasına ve sürekli hesaplaşılan/sorgulanan bir metne dönüşmesine yol açmıştır. Bu

sonuç bakımından genel olarak Ehl-i hadis zihniyetinin ve Seleflli~n, tıpkı

zahircilik gibi, "nasların hesap sorulan metinler" haline gelmesinde, az veya

çok katkısının bulunduğu ileri sürülebilir. ·

Page 13: . ZAHiRi VE SELEFi DiNYORUMUisamveri.org/pdfdrg/D280525/2019/2019_APAYDINHY.pdf · .. zahiri ve Selefi Din Yorumu 88 metnin zahirinin dikkate altnınası ilkesel bir zorunluluktur.Yanlış

Kaynakça

Birinci Oturum .. 97

Apaydın, H. Yunus, İbn Hazm Zahirilik Diişiincesinin Teoroyeni, İSAM Yayınları, İstanbul2017.

----," zahiriyye", DİA, İstanbul2013, 44/93-'101.

İbn Haldun, Mııkaddime, çev. Ahmed Cevdet Paşa, İstanbul2008.

eş-Şatıbi, İbrahim b. Musa b. Muhammed el-Gırnati (790/1388), el-Muvafaklit, chk. Ebu Ubeyde Meşhur b. Hasan Ali Süleyman, Daru İbn Affan, Huber, i947/1417.

----, el-Muvafakat: İslami İlimler Metodolojisi, tre. Mehmet Erdoğan, İz Yayıncılık,

İstanbul1993.