Yeni Hayat Gazetesi, Ekim 2011, Sayı 6

32
T ürkler İ n A mer İ kA dAk İ H ukuk ve T İ cAreT G AzeTes İ www.yenihayatgazete.com SAYI:6 - EKİM 2011 - NEW YORK Her yıl milyonlarca insanın umudu haline gelen Green Card için kura başvuruları başladı. Yetkililerin dolandırıcılara karşı uyardığı başvurular için, ABD’nin resmi internet sitesinin kullanılmasına dikkat çekildi. Green Card çekilişi için son başvuru tarihi ise, 5 Kasım olarak belirlendi. Sayfa 13 9 EYLÜL 2011’DE NE OLDU? Av. J. Cahit Akbulut ABD’De İş ArAmAnın İpuçlArı Green CArD SAhtekArlığı Boyut AtlADı: “DolAnDırDılAr, Bu DA yetmeDİ ÜStÜne İCrAyA VerDİler” eB-5 yatırımcı Vizesi Amerikan emlak Sektörünü Canlandıracak 2 trilyon Dolarlık hata AmerİkA’yA ADAlet eleştİrİSİ: 150 Bin Göçmen, Avukat Yüzü Bile Göremeden Sınırdışı Edildi Green CArD pİyAnGoSu BAşVurulArı BAşlADı, Son BAşVuru 5 kASım’DA İkİ yılDA BuSh DönemİnDen DAhA FAzlA Göçmenİ SınırDışı eDen oBAmA yönetİmİne tepkİ Obama’nın Yeni İStİhDAm plAnı 400 Milyar Dolar Getirecek Sayfa 20 Sayfa 3 - 7 Sayfa 17 Amerika’nın iş yaratmak ve ekonomiyi canlandırmak için yoğun biçimde teşvik ettiği EB 5 yatırımcı tip vizesi ile Amerika’ya iş yapmaya gelenlerin ilgilendiği sektörlerin başında emlak piyasası geliyor. Geçtiğimiz aylarda ABD’nin kredi notu S&P tarafından tarihinde ilk kez düşürülerek AAA’dan AA- seviyesine çekilmişti. Peki, bu iki aylık süreçte ABD ekonomisi bu duruma nasıl tepki gösterdi? Süreç nasıl gelişti? Sayfa 16 Ekonomik darboğazdaki Obama yönetimi, işsizlikle mücadele için 400 milyar dolarlık ek kaynak yaratabileceğini açıkladı. Peki, ABD’deki işsizliğe hangi kalemler üzerinden nasıl kaynak yaratılacak ve Cumhuriyetçiler bu duru- ma nasıl yanıt verecek? Amerikalı yetkililerin bütün uyarılarına rağmen Green Card için her yıl düzenlenen kura çekilişi dolandırıcıların bir numaralı kaynak kapısı olmaya devam ediyor. Green Card başvurusunu ABD Dışişleri Bakanlığı sitesinden yapmak yerine bir aracı kurumla iletmek isteyenlerin başvuru bilgilerini çalan uyanıklar, ellerindeki kimlik bilg- ilerini kullanarak bazı adreslere “icra mektubu” göndermeye başladılar. thy Was hington’da zirveye koşuyor Sayfa 26 Sayfa 24 Sayfa 13 Sayfa 23 Sayfa 27 Sayfa 26 Washington-İstanbul arası direkt uçuşlara 2010’da başlayan türk hava yolları, bir yıl içinde sefer sayısını 6’ya yükselterek, thy kali tesini milyonlara ulaştırdı. thy’nin Washington DC müdürü handan çörek çi yeni ha yat’ın sorularını sizler için yanıtladı. Bİr AmerİkAn kutSAlı:VerGİ Ne şekilde olursa olsun, vergi ve onu temsil eden IRS, Ameri- kan hayatının vazgeçilmez ögesidir. Gazeteniz Yeni Hayat bu sayıda vergi konusunu bütün yönleriyle ele alan bir dosya sunuyor. Dileğimiz vergi uzmanlarının bile karmaşık ve teferruatlı bulduğu vergi ko- nusunu biraz olsun herkes için anlaşılabilir hale getirmek ve gereğinde yol gösterecek bir kılavuz sunmaktır. Özellikle Amerika’da yaşayan Türklerle, sürekli oturum izni olan Green Card sahipleri ile çalışma veya yatırımcı izniyle bulunanlar açısından vergi konusunun hayati önem taşıdığını vurgula- makta yarar görüyoruz. öZEL DOSYA Obama yönetiminin samimiyeti sorgulanmaya başlandı. Gözlemciler, kaçak du- rumda olan göçmenlerin sisteme kazandırılması ve yasal olma yollarının sağlanması düşüncesini olumlu bulmakla birlikte, Başkan Obama’nın bunu gerçekten başarabileceği konusunda hayli kuşkulu.

description

Yeni Hayat Gazete, Ekim

Transcript of Yeni Hayat Gazetesi, Ekim 2011, Sayı 6

T ü r k l e r İ n A m e r İ k A ’ d A k İ H u k u k v e T İ c A r e T G A z e T e s İ

www.yenihayatgazete.com SAYI:6 - EKİM 2011 - NEW YORK

Her yıl milyonlarca insanın umudu haline

gelen Green Card için kura başvuruları

başladı. Yetkililerin dolandırıcılara karşı

uyardığı başvurular için, ABD’nin resmi internet

sitesinin kullanılmasına dikkat çekildi. Green Card çekilişi için son

başvuru tarihi ise, 5 Kasım olarak belirlendi.

Sayfa 13

9 EYLÜL 2011’DE NE OLDU?

Av. J. Cahit Akbulut

ABD’De İş ArAmAnın

İpuçlArıGreen CArD SAhtekArlığı Boyut AtlADı: “DolAnDırDılAr, Bu DA yetmeDİ ÜStÜne İCrAyA VerDİler”

eB-5 yatırımcı Vizesi Amerikan emlak Sektörünü Canlandıracak

2 trilyon Dolarlık

hata

AmerİkA’yA ADAlet

eleştİrİSİ:150 Bin Göçmen,

Avukat Yüzü Bile

Göremeden Sınırdışı Edildi

Green CArD pİyAnGoSu BAşVurulArı BAşlADı, Son BAşVuru 5 kASım’DA

İkİ yılDA BuSh DönemİnDen DAhA FAzlA Göçmenİ SınırDışı eDen oBAmA yönetİmİne tepkİ

Obama’nın Yeni “ İStİhDAm

plAnı” 400 Milyar

Dolar Getirecek

Sayfa 20

Sayfa 3 - 7

Sayfa 17

Amerika’nın iş yaratmak ve ekonomiyi canlandırmak için yoğun biçimde teşvik ettiği EB 5 yatırımcı tip vizesi ile Amerika’ya iş yapmaya gelenlerin ilgilendiği sektörlerin başında emlak piyasası geliyor.

Geçtiğimiz aylarda ABD’nin kredi notu S&P

tarafından tarihinde ilk kez düşürülerek AAA’dan AA-

seviyesine çekilmişti. Peki, bu iki aylık süreçte ABD

ekonomisi bu duruma nasıl tepki gösterdi?

Süreç nasıl gelişti?

Sayfa 16

Ekonomik darboğazdaki Obama yönetimi, işsizlikle

mücadele için 400 milyar dolarlık ek kaynak yaratabileceğini açıkladı.

Peki, ABD’deki işsizliğe hangi kalemler üzerinden

nasıl kaynak yaratılacak ve Cumhuriyetçiler bu duru-

ma nasıl yanıt verecek?

Amerikalı yetkililerin bütün uyarılarına rağmen Green Card için her yıl düzenlenen kura çekilişi dolandırıcıların bir numaralı kaynak kapısı olmaya devam ediyor. Green Card başvurusunu ABD Dışişleri Bakanlığı sitesinden yapmak yerine bir aracı kurumla iletmek isteyenlerin başvuru bilgilerini çalan uyanıklar, ellerindeki kimlik bilg-ilerini kullanarak bazı adreslere “icra mektubu” göndermeye başladılar.

thy Washington’da zirveye koşuyor

Sayfa 26

Sayfa 24

Sayfa 13

Sayfa 23

Sayfa 27

Sayfa 26

Washington-İstanbul arası direkt uçuşlara 2010’da başlayan türk hava yolları, bir yıl içinde sefer sayısını 6’ya yükselterek, thy kalitesini milyonlara ulaştırdı. thy’nin Washington DC müdürü handan çörekçi yeni hayat’ın sorularını sizler için yanıtladı.

Bİr AmerİkAn kutSAlı:VerGİNe şekilde olursa olsun, vergi ve onu temsil eden IRS, Ameri-kan hayatının vazgeçilmez ögesidir. Gazeteniz Yeni Hayat bu sayıda vergi konusunu bütün yönleriyle ele alan bir dosya sunuyor. Dileğimiz vergi uzmanlarının bile karmaşık ve teferruatlı bulduğu vergi ko-nusunu biraz olsun herkes için anlaşılabilir hale getirmek ve gereğinde yol gösterecek bir kılavuz sunmaktır. Özellikle Amerika’da yaşayan Türklerle, sürekli oturum izni olan Green Card sahipleri ile çalışma veya yatırımcı izniyle bulunanlar açısından vergi konusunun hayati önem taşıdığını vurgula-makta yarar görüyoruz.

öZEL

DOSYA

Obama yönetiminin samimiyeti sorgulanmaya başlandı. Gözlemciler, kaçak du-rumda olan göçmenlerin sisteme kazandırılması ve yasal olma yollarının sağlanması düşüncesini olumlu bulmakla birlikte, Başkan Obama’nın bunu gerçekten başarabileceği konusunda hayli kuşkulu.

Ekİm 2011 3

Ne şekilde olursa olsun, vergi ve onu temsil eden IRS, Amerikan hayatının vazgeçilmez ögesidir. Gazeteniz Yeni Hayat bu sayıda vergi konusunu bütün yönleriyle ele alan bir dosya sunuyor. Dileğimiz vergi uzmanlarının bile karmaşık ve teferruatlı bulduğu vergi konusunu biraz olsun herkes için anlaşılabilir hale getirmek ve

gereğinde yol gösterecek bir kılavuz sunmaktır. Özellikle Amerika’da yaşayan Türklerle, sürekli oturum izni olan Green Card sahipleri ile çalışma veya yatırımcı izniyle bulunanlar açısından vergi konusunun hayati önem taşıdığını vurgulamakta yarar görüyoruz.

Türkiye’den farklı olarak, ABD’de vergileme yetkisi federal devlet, eyaletler ve yerel yönetimler arasında paylaşılır. Vergi gelirleri toplamı ve kapsamı çeşitli yıllar itibariyle değişiklik arz etse de, genel çerçevede bakıldığında em-lak ve kurumlar vergisi gelirlerinin toplam vergi gelirleri içindeki payı azalırken, sosyal güvenlik vergisi gelirleri payının sürekli arttığı görülmektedir.

İşin bir diğer ilginç yanı, vergiye ilişkin düzenlemeler ve elde edilen gelirler açısından Amerika diğer ülkelere göre epey ileri bir seviyede olmakla birlikte, vergi sisteminin kusursuz olarak işlediği söylenemez. Sistemin karmaşık bürokrasisi, hem ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkilemekte, hem de vergi mükellefi ve sistem için önemli bir maliyet yükü getirmektedir. Zaten eleştirilerin çoğu bu noktada yoğunlaşmaktadır.

Sisteme yönelik tartışma ve eleştiriler doğal olarak siyasetçilerin vergiye olan ilgisini artırmış ve 1980 sonrasında işbaşına gelen yöneticiler sık sık vergi indirimlerini gündeme getirmiştir.

BİR AMERİKANKUTSALI :VERGİAmerika üzerine konuşup vergi konusuna değinmemek olmaz. Hatta vergiden bahsetmeden Amerika’yı anlamak imkansızdır.

özellikle her başkanlık seçimi döneminde vergi üzerine yeni düzenlemeler yapma sözü verilir, bunların bir

kısmı yerine getirilir, büyük bölümü ise gerçekleşmeyen seçim vaatleri olarak kalır.

New York, Yenİ HaYat

Ekİm 2011 4

ABD’de sahip olduğunuz gayrimenkullerin vergisel durumu nasıl hesaplanıyor?

ABD’deki vergi sisteminde gayrimenkul-leri inceleyen kanunlara hukuk dilinde FIRP-TA kanunları, gayrimenkullerin satış gelirleri üzerinden alınan vergiye ise FIRPTA vergisi adı verilmektedir. FIRPTA kanunları öncesinde ABD’deki gayrimenkullerin satışından elde edilen gelirler önceden vergiye tabi değildi. Ancak sonradan, FIRPTA kanunları, yabancı kişi ve firmaların sahip olduğu gayrimenkul-lerin satışından elde edilen kar ve zararların, Amerikan ticari faaliyetinden elde edilen gelirlerin vergisel durumuna tabi olduğu hükmünü getirmiştir.

Bu yapılan değişikliğe göre, gayrimenkuller-in satışından elde edilen gelirler artan oranlı vergiye tabidir; zararlar ise ticari gelirlerden düşülebilmektedir. Bir örnek vermek gerekirse, bir Türk vatandaşı Amerika’da gayrimenkul sahibi olsun. Bu gayrimenkulün satışından elde edilen gelir artan oranlı vergiye tabidir. Gayrimenkul için yapılan giderler de satış ge-lirinden düşülebilmektedir.

Gayrimenkul teriminin içerisine arsa, ev, dükkan, bina, tarla, maden ve gayrimenkullere bağlı menkul varlık gibi varlıklar girmektedir.

Peki bu anlamda oluşan vergi yükümlül-ükleri nelerdir?

FIRPTA vergisinin tahsilini sağlamak amacıyla, gayrimenkulü satın alan kişi veya kurumun satış fiyatı üzerinden %10 vergiyi kesmesi ve IRS’e iletmesi gerekmektedir. Satın alan kişi veya kurum Amerikan kişisi olabileceği gibi yabancı kişi de olabilmektedir. Yani, Amerika’da yabancı bir kişiden gayrimenkul satın alan Türk vatandaşları, satış fiyatı üzerin-den %10 oranında vergi kesmek ve IRS’e ilet-mekle yükümlüdür. Satın alan kişilerin gerekli vergiyi kesmemesi halinde, ödenmeyen vergil-erden sorumlu olacağı hükmü getirilmiştir.

FIRPTA vergi yükünü hafifletmek amacıyla, $300,000 aşağısındaki ev satışlarında, evi satın alan kişiye vergi kesintisi yükümlülüğü getirilmemiştir. Amerikalı olmayan kişi veya fir-malar, Form 1040-NR hazırlamak ve gereken vergiyi ödemekle yükümlüdürler.

Hangi vergi formları hazırlanmalıdır?

İlk etapta hazırlanması gereken vergi formu Form 1040-NR’dır. Ayrıca, gayrimenkulü satın alan kişi veya firma, %10’luk vergiyi IRS’e Form 1042-S, 1042-T ve 1042 aracılığıyla ilet-mek zorundadır.

Aşağıdaki kurallar Amerikalılar için geçer-li değildir. Ancak, yabancı adrese ve isme sahip (örneğin, Türkiye’de yaşayan bir Türk) bir Amerikalı (Amerikan vatandaşları ve green card sahipleri) geliri ödeyecek kuruma Form W-9 göndermek zorunda kalabilir. Form W-9 sizin Amerikan kişisi olduğunuzu belirttiğiniz formdur. Form W-9 hakkında daha fazla bilgi almak için vergi formu merkezimizi ziyaret ediniz.

Geliri ödeyecek kurum sizin Amerikalı olup olmadığınızı araştırmak zorunda değildir. İsminizin yabancı olduğunu veya yabancı bir ülkede yaşadığınızı gören kurum, size, en iyi şartlarda, bir mektup göndererek Form W-9 gönderilmemesi halinde %30 stopaj vergisi keseceğini belirtecektir. Bazı kurumlar yabancı isim ve adresli kişilerden otomatik olarak %30 stopaj vergisi kesmektedir. Bu yüzden, Ameri-kan kişilerinin (Amerikan vatandaşları ve green card sahipleri) Form W-9 göndererek kendile-rinin %30 stopaj vergisine tabi olmadıklarını belirtmeleri gerekmektedir.

ABD’de Stopaj vergisi nedir?

ABD’deki vergi kuralları, yabancı kişilerin yatırım gelirlerine %30 sabit oranlı vergi uygulamaktadır. Yatırım gelirinizi size ödeyecek

ABD’DEKİ VERGİ KONULARI, HEM YATIRIMCI HEM DE GöÇMEN OLARAK ÇALIŞANLARIN KAFASINDA HER ZAMAN YENİ SORULAR YARATMIŞTIR.

BİZLER DE MERAK EDİLEN SORULARIN CEVAPLARINI SİZİN İÇİN DERLEYEREK, AMERİKAN SİSTEMİNİN EN HASSAS VE EN KAFA KARIŞTIRAN KONULARINDAN ‘VERGİ’ BAŞLIĞINI İNCELEDİK.

New York, Yenİ HaYat

Am e r i k a ’ d aVe r g i

öZEL

DOSYA

Ekİm 2011 5

kişi veya kurum, vergiyi hesaplamak ve IRS’e göndermek zorundadır. Bu durumda, sizin IRS’e, genel şartlarda, herhangi bir sorumluluğunuz kalmamaktadır. Bu vergi yapısının amacı, Amerikan kişi veya firmalarının, yabancı yatırımcıların gider miktarını ve vergi oranını be-lirleme durumlarının olmamasıdır. Basit ve kullanışlı bir yöntemdir.

Stopaj vergisi olarak adlandırılabilecek bu vergiye, Amerika’da yaşamayan Türk vatandaşları, yabancı şirketler, yabancı ortaklıklar ve yabancı miras kurumları ve vakıflar dahildir.

Stopaj vergisi kar payı ve temettüler (Dividend), faizler (Interest) ,ki-ralar (Rent) lisans ücretleri ve royaltiler (Licensing&Royalty) , ücret ve maaşlar, primler ve tahviller üzerinden ödenir.

Stopaja tabi gelirler yapıları itibariyle sabit veya tahmin edilebilir miktarda, yıllık veya periyodik olarak elde edilme özellikleri taşırlar. Gelirleriniz brüt olarak hesaplanır ve giderlerin düşülmesine izin verilmez.

Stopaj vergisinin oranı aşağıdaki hallerde değişmektedir:Çifte vergi anlaşmaları Amerikan partnership’lerinden (ortaklıklar) elde edilen ticari gelirler. Vergi oranı partnership’e ortak kişinin, birey veya şirket olmasına göre değişmektedir. Yani, siz eğer birey iseniz, bireylere uygulanan maksimum vergi oranı sizin stopaj vergi oranınız olacaktır. Siz eğer şirket iseniz, şirketlere uygulanan en yüksek vergi oranı, sizin stopaj vergi oranınız olarak kabul edilecektir. Şu anda bireyler ve şirketler için uygulanan en yüksek oran %35’tir.

Stopaj vergisine tabi olmayan gelirler hangileridir?

1 - Fiilen herhangi bir Amerikan ticari faaliyetinden elde edilmiş gelirler:Bazı gelirler, örneğin, elde ettiğiniz kar payı (temettü) ve faiz ge-lirleri, Amerikan ver-gi kuralları açısından ticari gelir olarak d e ğ e r l e n d i r i l e b i l i r . Örneğin, A şirketi, ABD’deki diğer şirketlere yatırım ya-pacak B şirketini (Türk şirketi) kur-sun. B şirketinin diğer şirketlerden elde ettiği kar payları (temettü gelirleri) yatırım geliri olarak değil, ticari ge-lir olarak değerlendirilir. Çünkü, esas itibariyle, kurulan şirketin amacı başka şirketlerden kar payı elde etmektir.

B şirketinin W-8ECI hazırlayarak, temettü gelirini ödeyecek kuruma göndermesi gerekmektedir. Bu formu alacak kurum, bu gelirler üzerin-den %30 stopaj vergisi kesintisi yapmayacaktır.

2 - Yabancı partnershipler’in (ortaklıklar) ticari faaliyetlerinden elde edecekleri gelirler:Yukarıda belirttiğimiz gibi, yabancı ortakların partnership’lerin ticari faaliyetlerinden elde ettikleri gelirler, en yüksek vergi oranından vergiye tabi tutulmaktadır. Ancak, partnership’lerin yatırım gelirl-erinden yabancı ortakların payına düşen kısım ise yine %30 stopaj vergisine tabidir. Yabancı şirketlerin yabancı şirketlerle kuracakları yabancı partnership’lerin Amerikan ticari faaliyetleri de bu kurallara tabidir.

3- Gayrimenkul harici varlıkların satışından elde edilen gelirler:Varlık terimi, size ait araba, eşya, makine, hisse senedi, yatırım fonu, v.b. gayrimenkul harici varlıklardır. Bu tür varlıkların satışından elde edilen gelirler stopaj vergisine tabi değildir. Bir Amerikan şirketinin hisselerini satan Türk kişi veya şirketleri, elde ettiği gelir üzerinden %30 stopaj vergisi ödemez. A şirketinin Türkiye’de bu gelir üzeri-nden vergi ödemesi söz konusu olabilir. Patent, telif hakkı, marka, franchise gibi maddi olmayan varlıkların satışından elde edeceğiniz ge-lirler stopaja tabidir.

4- Portföy faizleri:Portföy faizi yabancı yatırımcıların Amerikan kaynaklı borç yükümlül-üklerinden elde ettikleri faiz gelirleri için kullanılmaktadır. Örneğin, Amerikan tahvillerinden elde edeceğiniz faiz gelirleri stopaja tabi değildir. Amerika’daki alacak senetlerinizden elde ettiğiniz faiz gelirl-eri de aynı şekilde stopaja tabi değildir. Ancak, hisselerinin %10’un-dan fazlasına sahip olduğunuz şirketlerden elde ettiğiniz faiz gelirleri stopaja tabidir.

Türkiye-ABD çifte vergi anlaşması ve %30 stopaj vergisi niçin var?

Çifte vergi anlaşmaları stopaj vergisi oranını düşürmede en çok başvurulan araçtır. Çifte vergi anlaşmaları vergi oranını, ancak şirketin anlaşmaya taraf diğer ülkede işyerinin bulunmaması halinde azaltmaktadır.

%30’luk vergi oranını düşürmek için öncelikle geliri ödeyecek kuruma Form W-8BEN hazırlaması ve göndermesi gerekmektedir. Form W-8BEN sizin yabancı bir yatırımcı olduğunuz göstermenin yanı sıra, Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasından yararlanma hakkınız olduğunu belirttiğiniz vergi formudur. Ayrıca Form W-8BEN aracılığıyla Türkiye-ABD çifte vergi anlaşması gereği ödemeniz gereken vergi oranını belirtirsiniz. Geliri ödeyecek firma sizin belirttiğiniz oran üzerinden stopaj verginizi kesecektir.

Aslında, ABD’nin imzaladığı birçok çifte vergi anlaşması, Tür-kiye-ABD çifte vergi anlaşmasından çok daha düşük oranlar getirmektedir. Örneğin, çoğu anlaşma faiz gelirleri için %0 oranı getirmiştir. Türki-ye-ABD çifte vergi anlaşmasına göre, kar payı ödeyen şirketin %10’undan fazlasına sahip ortaklarının kar payı gelirleri %15 stopaj oranına tabidir. Diğer yatırımcılar %20 stopaj oranına tabidir. Faiz gelirleri %15 stopaj vergisine tabidir. Eğer patent, telif hakkı, sanatsal eser, bilgi birikimi gibi gayri mad-di varlıkların kullanım hakkından bir gelir elde edilmişse, bu gelir %5 stopaj

vergisine tabidir. Sınai, ticari veya bilimsel bir teçhizatın kullanım hakkı karşılığında elde edilen gelirler, %10 stopaj vergisine tabidir.

Vergi iadesi nasıl alınır?

Normal koşullar altında stopaj verginizin doğru oranda kesilmiş olması ve herhangi bir ek ödeme yapma veya vergi iadesi alma hakkınızın olmaması gerekmektedir. Çünkü, Form W-8BEN aracılığıyla belirttiğiniz vergi oranında kesilen vergi rakamının doğru olması beklenir. Ancak, bazı durumlarda ödediğiniz vergi eksik ya da fazla olabilir. Bu durum-larda bireyler için Form 1040-NR hazırlamak ve göndermek suretiyle vergi iadesini IRS’den geri isteyebilir. Aynı formu kullanarak, eksik öde-menizi tamamlayabilirsiniz. Şirketler için ise, Form 1120-F hazırlamak ve göndermek suretiyle vergi iadesini IRS’den geri alabilir veya eksik ödemelerini tamamlayabilirler. Şu an için e-filing merkezleri ancak Form 1042 ile ödemiş olduğunuz yatırım gelirleri (dividend, interest, royalty, v.b.) için hizmet verebilme-ktedir. IRS’in şu anki sistemi ancak buna izin verebilmektedir. Ancak, IRS 2012 yılı içerisinde Form 1120-F (Türk şirketlerinin elde ettikleri Amerikan gelirleri için göndermek zorunda oldukları vergi formu) için e-filing hizmeti verileceğini açıklanmıştır.

Amerika’da work and travel programına katılan öğrenciler için ise şu an için e-filing hizmeti IRS sisteminden dolayı verilememektedir.

Ekİm 2011 6

Sanatçılar İçin Hangi Vergi Kuralları Geçerlidir?

Her yıl pek çok Türk sanatçı konser vermek veya film çekmek için Amerika’yı ziyaret ediyorlar. Bu kişilerin ileride IRS veya Home-land Security ile sorun yaşamalarının önüne geçmek amacıyla, vergisel yönden ne yapmaları gerektiğini ve tabi oldukları kuralları önceden araştırmaları önemlidir.

Amerika’da gelir elde eden her yabancı, kazandığı gelir üzerinden vergisini ödemeli ve vergi formu göndermelidir. 2007 yılından itibar-en IRS, yabancı sanatçıların ödemeleri gereken vergiyi ödemediklerini açıklayarak, bu kişileri takip edecek ve kuralların uygulamasını kontrol edecek bir birim oluşturdu. Böylece, yabancı sanatçıların Amerikan ver-gisi açısından durumları oldukça güncel ve önemli bir konu haline geldi. Aşağıda Amerikan kişisi sayılmayan Türk sanatçıları ve menajerlerini ilgilendiren Amerikan vergisi kurallarını kısaca görebilirsiniz. Aşağıda açıkladığımız kurallar çok genel kurallardır. Her sanatçının, her kişinin veya firmanın durumu kendisine özgüdür.

Sanatçı terimi ve kapsamı nedir?

Sanatçı terimi, Amerika’da konser veren müzik sanatçılarını, Amerika’da çekilen filmlerde veya sahnelenen tiyatro oyunlarında çalışan aktör-leri, aktrisleri, yönetmenleri, Amerika’da sahne alan dans gruplarını, orkestraları, müzik gruplarını, Amerika’da çeşitli organizasyonlarda (özel gün, sponsorluk, yardım, balo, v.b.) yer alıp gelir elde eden tüm sanatçıları kapsamaktadır. Ayrıca, Amerika’da sanatçılara yardım eden ve onlar için çalışan set ekipleri, menajerler gibi kişi ve firmalar da Amerika’da çalışmış ka-bul edilir ve burada açıklanan kurallar onlar için de geçerlidir.

Amerika’da $3,000’dan fazla gelir elde eden her sanatçı, bu gelirinden dolayı Amerika’ya vergi ödemek zorundadır. Vergi oranı %30’dur ve brüt gelir üzerinden alınır. Yabancı sanatçılara hizmetleri dolayısıyla ödemeyi yapan kişi veya firma, bu ücretin %30’unu kesmek ve IRS’e göndermek zorundadır. Ödemeyi yapan kişi veya firma, konseri düzen-leyen, organize eden, menajer veya menajer ile organizasyon sa-hibi arasındaki bir kişi veya firma olabilir. Sanatçılar ayrıca yıl sonunda Form 1040-NR göndermek zorundadır.

%30’luk vergi kes-intisi, ödemeyi ya-pan kişi veya firmanın bulunduğu yer, sözleşmenin nerede yapıldığı veya ödemenin nerede yapıldığına bakılmaksızın geçerlidir.

Sanatçılar $3,000’dan daha yüksek gelir elde eder-se, Amerikan kişileri gibi artan oranlı ver-giye tabi olur. Böyl-ece, gelir elde etmek

için yaptıkları giderleri gelirlerinden düşme olanağına sahip olurlar. Bu durumda da gerçekte hesaplanacak vergi, önceden kesilen %30’luk vergi miktarından çok daha düşük olacaktır. Yıl sonunda Form 1040-NR gönderen sanatçılar, %30’luk vergi miktarı ile gerçekte ödemeleri gereken vergi miktarı arasındaki farkı, yani vergi iadesini, IRS’den geri alacaklardır.

Eğer sanatçı vergi formu göndermez ve vergisini ödemezse veya öde-meyi yapan kişi, firma %30’luk vergi miktarını sanatçının ücretinden kes-mezse, aradaki her kişi (ödemeyi yapan kişi, organizatör, menajer, firma, v.b.) ve sanatçı bu ödemeden, ceza ve faizlerinden sorumlu hale gelir.

Sanatçılar, ayrıca, eyalet vergilerine de muhatap olabilirler. Her eya-letin kendi vergi kanunları ve formları bulunmaktadır. Eyalet vergi yükümlülükleri, federal bir vergi yükümlülüğü bulunmasa dahi geçerli olabilir. Ayrıca, Türkiye-ABD vergi anlaşmasındaki kolaylıklar, eyaletler için geçerli değildir.

Amerikan vergi kanunları, sanatçılara yapılan tüm ödemeleri ver-gi kesintisine tabi tutmuş ve ücretlerin dışında sağlanan otel, uçak, yemek masrafları ve menajer komisyonlarından da %30’luk vergi kes-intisi yapılmasını düzenlemiştir. Ayrıca bu masraflar, Form 1040-NR’da sanatçının elde ettiği ücretlerden düşülecektir.

Sanatçıların şirketlerine yapılan ödemeler nasıl gerçekleşir?

IRS gelirin gerçek sahibinin kim olduğuna bakmaktadır. Örneğin, üç sanatçıdan oluşan bir müzik grubu ve bu grubun Türkiye’de kurulmuş bir şirketi olsun. Amerika’daki konser gelirleri bu şirkete ödensin ve Amerika’da yapılan masrafları da bu şirket ödesin. Eğer, elde edilen kar, bu 3 kişi arasında paylaşılırsa, Amerikan vergi kuralları bu üç kişiyi bir şirket olarak değil, birey olarak görmektedir. Ancak, bu sanatçılar kurdukları şirketten maaş tarzı sabit bir ücret tarzı alıyorlarsa ve bu rakam elde edi-len kardan etkilenmiyorsa, bu grup bir şirket olarak görülmektedir.

Her sanatçı, şirket, grup veya orkestranın durumu kendisine özgüdür. Bu yüzden, bazı gruplar birey olarak görülebileceği gibi, bazı gruplar da şirket olarak görülebilir.

Sanatçılar bir şirket olarak kabul edilirse, elde edilen gelir, ticari gelir sayılmaktadır. Amerika’da işyeri, ofis, şube veya yönetim yeri bulunmaz ise, Türkiye-ABD çifte vergi anlaşması uyarınca vergiden muaf olunabil-ir. Ancak, ver- giden muaf olmak, vergi formu göndermekten de muaf olmak anlamına gelmez. Form 8833 hazırlayarak, IRS’i ver- giden muaf olduğunuza ikna etmeniz gerekir.

Central Withholding Agreement (Vergi Kesintisi Anlaşması) nasıl yapılır?

Central withholding agreement, IRS ile sanatçı veya sanatçının vergi

temsilcisi arasında olabilir. Ver-gi temsilcisi sanatçının

menajeri olabileceği gibi, organizasyonu düzenleyen kişi,

bir CPA veya vergi avukatı olabilir.

IRS bu anlaşmayı yapan sanatçının ödemesi gereken gerçek

vergi miktarını ve oranını hesaplayacak; ve %30 vergi kesintisi yerine bu oran

geliri ödeyen kişiler tarafından sanatçının ücretinden kesilecek-tir. Bunun için IRS’e birtakım bel-geler göndermek gerekmektedir. IRS bu bilgileri kullanarak o sanatçının

ödemesi gereken gerçek vergi rakamını hesaplayacaktır. IRS ile bu

anlaşmayı yapmak isteyen sanatçıların, Amerika’ya daha önceden vergi borcu

olmaması gerekir.

Sanatçılar IRS ile bu anlaşmayı yapsalar dahi, vergi formu

göndermek zorundadırlar. Bu anlaşma vergi formu yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır.

Sanatçı terimi, Amerika’da konser veren müzik sanatçılarını, Amerika’da çekilen filmlerde veya sahnelenen tiyatro oyunlarında çalışan aktör-leri, aktrisleri, yönetmenleri, Amerika’da sahne alan dans gruplarını, orkestraları, müzik gruplarını, Amerika’da çeşitli organizasyonlarda (özel gün, sponsorluk, yardım, balo, v.b.) yer alıp gelir elde eden tüm sanatçıları kapsamaktadır. Ayrıca, Amerika’da sanatçılara yardım eden ve onlar için çalışan set ekipleri, menajerler gibi kişi ve firmalar da Amerika’da çalışmış ka-bul edilir ve burada açıklanan kurallar onlar için de geçerlidir.

Amerika’da $3,000’dan fazla gelir elde eden her sanatçı, bu gelirinden dolayı Amerika’ya vergi ödemek zorundadır. Vergi oranı %30’dur ve brüt gelir üzerinden alınır. Yabancı sanatçılara hizmetleri dolayısıyla ödemeyi yapan kişi veya firma, bu ücretin %30’unu kesmek ve IRS’e göndermek zorundadır. Ödemeyi yapan kişi veya firma, konseri düzen-leyen, organize eden, menajer veya menajer ile organizasyon sa-hibi arasındaki bir kişi veya firma olabilir. Sanatçılar ayrıca yıl sonunda Form 1040-NR göndermek

%30’luk vergi kes-intisi, ödemeyi ya-pan kişi veya firmanın bulunduğu yer, sözleşmenin nerede yapıldığı veya ödemenin nerede yapıldığına bakılmaksızın

Sanatçılar $3,000’dan daha yüksek gelir elde eder-se, Amerikan kişileri gibi artan oranlı ver-giye tabi olur. Böyl-ece, gelir elde etmek

ise, Türkiye-ABD çifte vergi anlaşması uyarınca vergiden muaf olunabil-ir. Ancak, ver- giden muaf olmak, vergi formu göndermekten de muaf olmak anlamına gelmez. Form 8833 hazırlayarak, IRS’i ver- giden muaf olduğunuza ikna etmeniz gerekir.

Central Withholding Agreement (Vergi Kesintisi Anlaşması) nasıl yapılır?

Central withholding agreement, IRS ile sanatçı veya sanatçının vergi

temsilcisi arasında olabilir. Ver-gi temsilcisi sanatçının

menajeri olabileceği gibi, organizasyonu düzenleyen kişi,

bir CPA veya vergi avukatı olabilir.

IRS bu anlaşmayı yapan sanatçının ödemesi gereken gerçek

vergi miktarını ve oranını hesaplayacak; ve %30 vergi kesintisi yerine bu oran

geliri ödeyen kişiler tarafından sanatçının ücretinden kesilecek-tir. Bunun için IRS’e birtakım bel-geler göndermek gerekmektedir. IRS bu bilgileri kullanarak o sanatçının

ödemesi gereken gerçek vergi rakamını hesaplayacaktır. IRS ile bu

anlaşmayı yapmak isteyen sanatçıların, Amerika’ya daha önceden vergi borcu

olmaması gerekir.

Sanatçılar IRS ile bu anlaşmayı yapsalar dahi, vergi formu

göndermek zorundadırlar. Bu anlaşma vergi formu yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır.

Ekİm 2011 7

Konseri düzenleyenlerin ve menajerlerin vergisel durumu önemli midir?

Genel kuralı hatırlatalım: Konseri düzenleyen kişi ve firmalar, sanatçının gelirinden %30’u kes-mek ve IRS’e göndermek zorundadır. Bu miktarı IRS’e göndermeyen kişi ve firmalar, sanatçı ile birlikte vergi, ceza ve faizlerden sorumludur.

IRS gelirin gerçek sahibine bakmaktadır. Sanatçıların konser anlaşmaları ücretin sanatçının menajerine ödenmesini öngörebilir. Ücreti alan kişi gelirin gerçek sahibi değildir. Menajerlere ödenen komisyonlar da %30’luk vergi kesintisine tabidir. Bu masrafı sanatçılar gelirlerinden düşerler.

Konseri düzenleyen Amerikalı kişi ve firmalarına sanatçılar tarafından çeşitli formlar (Form 8233, W-8BEN, W-8IMY, v.b.) gönderilerek, Türkiye-ABD çifte vergi anlaşmasından yararlanılabilir.

Sanatçılar Vergi Kimlik Numarası(Individual Taxpayer Identifica-tion Number) nasıl alabilir?

Amerika’da IRS’e gönderilen tüm formlarda ya sosyal güvenlik numarası (Social Security Number; SSN) ya da vergi kimlik numarası (In-dividual Taxpayer Identification Number; ITIN) olması gerekir. Yabancı sanatçılar istedikleri vergi iadesini elde edebilmek için bu iki nu-maradan birine sahip olmak zorundadır. Vergi kimlik numarasına bir kez başvurulur ve yaşam boyu geçerlidir.

Hazırlanması gereken vergi formları

Yabancı sanatçılar Amerika’ya hiç vergi ödemesel-er dahi, Amerika’da elde ettikleri gelirlerinden dolayı vergi formu göndermek zorundadır.

Form 1040-NR: Sanatçıların elde ettiği Ameri-kan gelirlerini belirttikleri, ilgili masrafları düştükleri ve vergi iadesini IRS’ten istedikleri formdur.

Form 8233: Türkiye-ABD çifte ver-gi anlaşmasından yararlanmak amacıyla hazırlanan formdur.

Form 1120-F: Sanatçıların şirketlerinin hazırlaması gereken formdur.

Form W-8BEN: Sanatçıların şirketlerinin Türki-ye-ABD çifte vergi anlaşmasından yararlanması amacıyla hazırlanan formdur.

Form SS-5: Sosyal güvenlik numarası (Social Security Number; SSN) başvuru formu

Form W-7: Vergi kimlik numarası (Individual Taxpayer Identification Number; ITIN) başvuru formu.

Form SS-4: Sanatçıların şirketlerinin vergi kim-lik numarası (Employer Identification Number; EIN) başvuru formu

Form 1042-S, 1042, 1042-T: Sanatçılara ödeme yapan kişi veya firmalar tarafından IRS’e vergi kesintisi yapmasa dahi gönderilmesi gereken formdur. Her sanatçı için ayrı form gönderilm-esi gerekir.

Vergi iadeleriniz ne zaman elinize geçer?

Normal şartlar altında vergi iadelerinizin:Amerikan banka hesap numaranızı vermişseniz 2-3 hafta içerisinde banka hesabınızda olmasını beklemelisiniz.Çek’i tercih etmişseniz, Türkiye adresine çekinizin gelmesi 2 ayı bulabilir. Ayrıca, kullandığınız bankaya göre de kendi hesabınıza bu paranın yatması 1 ayı bulabilir.

Eyalet vergi formları

Amerikan Vergisi her eyaletin vergi formlarını hazırlayabilir ve varsa vergi iadenizi isteyebil-ir. Ancak, eyalet vergi iadeleri eyaletine göre değişmekle birlikte, 2-3 ay içerisinde teslim alınabilmektedir. Bu formlar için de Amerikan bankalarını kullanmanız size büyük avantaj sağlayacaktır.

E-filingE-filing vergi iadelerinde 8-10 gün içerisinde Amerikan banka hesaplarına havale olanağı sağlamaktadır. IRS henüz Form 1040-NR için e-file seçeneği geliştirmemiştir. Her ne kadar biz IRS’in Form 1040-NR’ı da e-file yapılabilecek formlar arasına almasını beklesek de, IRS modernized e-file programında dahi, 2012 yılı içinde e-file’a açılacak vergi formları listesine Form 1040-NR’ı almamıştır.

Gönderilmemiş vergi formları

Vergi formlarınızı gelecek yıl 15 Nisan itibariyle göndermeniz gerekiyor. Ancak, geçmiş yıllara ait vergi iadelerinizi almak için 3 yıl içerisinde başvurmalısınız. Yani, 2010 yılında Amerika’da çalışmış bir öğrenci, 2011 yılı 15 Nisan itibari-yle vergi formunu göndermemiş ve vergi iade-sini (eğer varsa) almamış ise, söz konusu vergi iadesini 15 Nisan 2014’e kadar normal şartlar altında başvurup alabilmesi mümkündür.

Gelirlerimden düşebileceğim harcamalar nelerdir?

Amerikan vergi kanunları, Form 1040-NR dol-duran kişilerin gelirlerinden düşebileceği har-camalara sınırlamalar getirmiştir. Bu giderlerin özelliği işveren tarafından size geri ödenmemiş olması, ancak işinizin gereği sizin bunları yap-mak zorunda olmanızdır.

Pek çok danışman firma yaptığınız masrafları düşebileceğinizi ve en yüksek vergi iade miktarını elde edeceklerini söylemektedirler. Bu firmalara ve açıklamalara lütfen aldanmayın. Bu harcamaları gelirinizden düşmeleri yüzün-den, sizin fazladan aldığınız vergi iadelerini IRS sizden geri isteyecektir.

Uçak masraflarınız ancak, full-time(tam zamanlı) bir işe girmeniz, ABD’de kalış sürenizin 39 haftadan fazla olması ve belirli koşulları sağlaması durumunda düşülebilmektedir. Ayı şekilde otel, kira ve yemek harcamalarınızla il-gili masraflarınızdaki vergi ödemelerinin de ia-desi yoktur.

Copyright © 2010 Amerikan Vergisi. Bütün hakları saklıdır.

Bu dosyada açıklanan bilgiler çağrı Kılınç’ın sahip olduğu Amerikan Vergisi websitesinden alınmıştır. Bu konu çerçevesinde yayımlanan tüm yazı, görüş ve makalelerin çağrı Kılınc’tan izin alınmadan kopyalanması, yayımlanması, dağıtımı, veya benzer tüm faaliyetler veya şekillerde kullanılması yasak olup, çağrı Kılınc, ABD ve Türkiye kanunları tarafından kendisine tanınan tüm haklarını saklı tutmaktadır.

IRS Circular 230 kurallarına tam uyumun sağlanması amacıyla, buradaki iletişim yöntem-ini kullanarak sunulan herhangi bir Amerika Birleşik Devletleri federal vergi görüşü, görüş verilen kişi ve/veya kurum ve/veya herhangi bir başka vergi mükellefi tarafından (i) görüş verilen kişi ve/veya kurum ve/veya herhangi bir başka vergi mükellefine kesilebilecek vergi cezalarının önlenmesi amacıyla, veya (ii) başka bir kişi ve/veya kurum, bir ortaklık veya başka bir firma veya kuruma yönelik yatırım planı, anlaşma, sözleşme veya bu belgede bahsedilen diğer işlemlerde promosyon, tesis, teşvik, paz-arlama veya tavsiye etme amacıyla kullanılmak üzere hazırlanmamış, bu şekilde kullanılmak için yazılmamış ve bu şekilde kullanılamaz.

Ekİm 2011 8

HAKAN KAYA – KAYA TAX

Bu sorunun cevabı kişilere göre değişmekte. Genel olarak ABD ye yeni gelmiş(3-5 yıllık) ve kendi işini kurmuş vatandaşlarımızda fazla vergi ödememek gibi bir alışkanlık durumu olmasına rağmen, hiç öde-memektense az da olsa birşeyler göstermek istemektedirler. Yaptıkları işlerde zarar bile etseler devlete biraz vergi ödemek isteyenler çoğunlukta olmakta. Bununla birlikte ABD de uzun zamandır yaşamış, kanunlardan haberdar olan vatandaşlarımız bu konularda genellikle daha hassas davranarak vergi ve diğer konularda daha dikkatli olmaktalar ve bizimle

çalışarak muhasebe, vergi ve bunlardan doğabilecek audit riskleri-ni azaltmaya çalışmaktadırlar. Cezai Yaptırım konusu çok önemli. Biz buna Audit veya Collection diyoruz. Genel olarak devlet eğer vergi beyanlarında prob-lem görürse ve/veya yanlış beyan olduğuna inanırsa vatandaşlara ayrı bir fatura gönderbiliyor veya defterlerini inceleme altına alarak faturası olmayan giderleri gider olarak kabul etmeyer-ek cezalı bir şekilde ödeme isteyebiliyor. Vergi borçlarına ilave olarak gecikmeden ötürü faiz ve cezaları da ekleyip yüksek bir meblağ çıkartabiliyorlar. Bizim verdiğimiz servislerden biri de bu durumlarda vatadaşları devlet kurumlarına karşı savunarak du-ruma göre borçların tamamını veya bir kısmını sildirebiliyoruz. Eğer gerçekten ödenmesi gereken bir borç varsa iş ve devlet vatandaş veya kuruluşun banka hesaplarına,

gayri menkullerini el koymuş ise bu durumu ortadan kaldırtarak bu borcu aylık ödemelere böldürerek vatandaşa büyük kolaylık sağlanmasına yardımcı oluyoruz. Özellikle ABD’de iş kurmak istey-en Türk girişimcilerin bu konuda ABD’ye gelmeden ve iş açmadan önce bilinçlenmesi çok önemli. Bu sebeple bizler Kaya Tax olarak CONNECTA networking etkinliklerinde olduğu gibi birçok farklı kurum ve kuruluşların eğitimlerine konuşmacı olarak katılarak ABD’de yatırım yapmak isteyen girişimcileri eğitiyor, sorularını cevaplıyor ve ücretsiz danışmanlık veriyoruz. Bu girişimcilere ku-rulum aşamasından muhasebe, maaş bondrolleri, satış vergisi, şirket gelir vergileri, devlet ile ilgili vergi problemlerinin çözümü, business planların oluşturulması gibi hizmetler sunuyoruz.

ABD de Türkler en çok şu alanlarda vergi ödüyor demek yanlış olur çünkü ABD topraklarında yaşayıp para kazanan herkes öncelikle gelir vergisi ödemekle mükellef olur. Eğer kişi bir şirkette çalışıyor ve maaş alıyorsa bu durumda vergi ödemek zorundadır. Bu şekilde çalışan pek çok Türk vatandaşımız düzenli bir şekilde vergilerini ödemekte ve ayrıca devletin tanıdığı ve yaptığı ver-gi reformlarından, kredilerden faydalanmaktadırlar. Kişiler dışında Türk şirketleri de ayrıca şirket olmaları sebebiyle bir takım gelir vergileri ödemektedirler. Bazen zarar bile etseler bulundukları state lerin kurallarına göre minimum yıllık vergi öderler. Mesela California da minimum yıllık şirket vergisi $800. Bazı statelerde state vergisi olmasa bile, yıllık olarak bir beyan masrafı vardır ve bu ödenmesi gereken rakamlar da aslında state bazında bir vergi-dir. Aslında bu konu üzerinde uzun uzun konuşulabilir ancak ge-nel olarak, Türk vatandaşları da aynı diğer ABD vatandaşları gibi, kişisel gelir vergileri, şirket gelir vergileri, alım/satım vergileri, şirketler ayrıca çalıştırdıkları işçiler için ödediklari maaş vergileri gibi vergileri ödemekle mükelleftirler.

Sizce ABD’de Türklerin vergi ödeme alışkanlıkları nasıldır? Zamanında öderler mi? Cezai yaptırımlarla çok karşılaşır mısınız? Türkiye’deki alışkanlıklarla kıyasladığınızda farklı

yada benzer taraf neler görüyorsunuz?

En çok hangi alanlarda Türkler vergi ödüyor ?

TÜRKLER’İN ABD’DEKİ VERGİ KARNESİ NASIL?

Türkiye ve ABD’deki vergi kanunlarının ve yaptırımlarının birbirinden fazlasıyla farklı olduğu bilinen bir gerçek. Cezalar, borç durumları, en yüksek vergi alanları Tür-kiye ve ABD arasında farklılıkalr gösterebiliyor İşte bizde Yeni Hayat olarak Türk’lerin bu iki ülkedeki vergi ödeme alışkanlıklarına dair farklılıkları uzman görüşleriyle mercek altına aldık ve en merak edilen soruları sorduk:

Ekİm 2011 9

ÇAĞRI KILINÇ - AMERİKAN VERGİSİ

Türklerin Amerika’ya getirdikleri en önemli özelliklerden bir tane-si vergi kültürünün bulunmaması. Biz maalesef halen vergi kül-türünün yerleşmediği bir toplumuz. Ortalama bir Amerikalının rahatlıkla cevaplayacağı vergi konularını pek bilmiyoruz. Biz Ameri-kan Vergisi olarak, öncelikli misyonumuzu bu temel üzerine kur-duk. İnsanları bilgilendirmek bizim en temel amacımız. Amerika’da veya Türkiye’de yaşayan, aynı zamanda Amerikan vatandaşı veya green card sahibi olan Türkleri vergisel açıdan bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Uymak zorunda oldukları kuralları öğrenerek, ileride problem yaşamalarının önüne geçmek istiyoruz.

Amerika’da uzun süre yaşayan veya maaşla çalışan eğitimli kesimin vergi formlarını düzenli olarak gönderdiğini görüyoruz. Ancak, geri kalanımız başlarına herhangi bir sorun geldiğinde vergi konusunu hatırlıyor. Sürekli olarak bana bir şey olmaz mantığı ile hareket ediyor veya tanıdığımız, duyduğumuz kişilerin durumunu örnek alıyoruz. IRS’in ne kadar ciddi bir kurum olduğunu ceza yediğimiz zaman öğreniyoruz.

Vergi kültürü yerleşmediği için profesyonel bir görüş alma ihtiyacını ise hiç hissetmiyoruz. Hala kulaktan dolma bilgilerle şirketler kuruy-or veya green card alıyoruz. Örneğin green card alırken Türkiye’deki gelirlerin de vergilendirileceğini veya Türkiye’deki şirketlerimiz için bilgi formları göndermemiz gerektiğini hiç bilmiyoruz. Green card’ın vergisel açıdan nasıl bir sorumluluk getirdiğini araştırma gereği dahi duymuyoruz. Amerika’da kulaktan dolma bilgilerle kurulan şirketlerin kişilerin hedeflerine veya amaçlarına hiç hi-tap etmediğini de gözlemliyoruz. Örneğin tanıdığımız kişilerden gördüğümüz için S-corp kuruyoruz. Daha sonra S-corp’un aslında ne tarz vergisel yükümlülükler getirdiğini öğreniyor ve işin içinden çıkmaya çalışıyoruz. Halbuki ortalama bir Amerikalının yaptığı gibi vergi konularında uzman kişilere önceden danışmalı ve kanunlara sürekli uymalıyız.

Uzman olmadığı veya IRS tarafından lisans verilmediği halde vergi formu hazırlayan kişiler yüzünden insanların mağdur olduklarını da görüyoruz. Vergi iadelerini alamayan kişilerin başvurularına baktığımızda, vergi formlarının hiç gönderilmediğini anlıyoruz. İstanbul’da bazı firmaların work and travel gibi öğrenci değişim programları aracılığıyla ABD’ye gelen öğrencilerin bilgilerini kul-lanarak, IRS’ten yasal olmayan yollardan vergi iadeleri aldığını öğrendik. IRS öğrencilerden bu paraları geri istemeye başladı. IRS fazladan ödenen vergi iadelerini alamadığında bu öğrencilerin Amerika hayatlarına nasıl başlayacakları ortada.

Türkiye’den herkesin bileceği gibi, yanımızda çalıştırdığımız kişileri, özellikle gençleri, hiç çalışmıyormuş gibi gösteriyoruz. Bunu kim-lerin yaptığına inanamazsınız. Kurum ismi vermek istemiyorum; ancak, öyle örnekler geliyor ki insanın dili tutuluyor. Bunun sonu-cunda bu kişiler pek çok vergi avantajından yararlanamıyor. Özel-likle gençlere kendilerine en azından Form W-2 verecek işlerde çalışmalarını tavsiye ederim.

Belirli gelir limitlerinin altındaki kişilerin ücret ödemeden vergi formlarını hazırlama şansı varken, kulaktan dolma bilgilerle vergi konusuna bakıyor ve tanıdığımız kişilerden öğrendiğimiz uzman olmayan veya lisansı bulunmayan kişilere yüksek ücretler ödey-erek vergi formlarımızı hazırlatıyoruz. Ayrıca çoğu zaman da nasıl olsa bir şey olmaz diyerek tam ve doğru bilgileri vermiyoruz. Belirli bir limitin altında geliri olan kişilerin vergi formlarının hazırlanması için ücret ödemesi gerekmez. Bu kişiler bize başvururlarsa ken-dilerini en doğru ve güvenilir kuruma yönlendirebiliriz. Bu ku-rumlar aracılığıyla vergi formlarını ücretsiz ve çok kısa bir sürede hazırlayabilirler.

Ayrıca, bir başkası tarafından hazırlanan vergi formlarında bu kişilerin imzalarını ve lisans numaralarını görmeliyiz. İmza atmayacağını veya lisans numarasını veremeyeceğini söyleyen kişilerle çalışmamalıyız. Bu nedenler bu kişilerin uzman olmadığının veya IRS tarafından lisans verilmediğinin en büyük kanıtıdır. Cezai yaptırımlarla bu tür sebeplerden dolayı sürekli karşılaşıyoruz. En çok vergi formlarını yanlış gönderme veya hiç göndermeme nedenleriyle cezai yaptırımlara maruz kalıyoruz. Ayrıca, ver-gi iadeleri yasal olmayan şekilde yüksek alınmış kişilerden bu paraların geri ödenmesi isteniyor.

Türkler genellikle maaşlı olarak çalışıyor. O yüzden en çok bireysel vergi formlarını gönderiyor ve maaşları üzerinden kesilen vergileri

ödüyor. Amerika’da şirket veya iş sahibi Türklerin yüzdesi halen çok düşük. Ancak bu sayının gün geçtikçe arttığını gözlemliyor-uz. Bunun sebeplerinden en önemlisi şirket kuruluş prosedürünün çok basit ve zahmetsiz olması. Ayrıca, ABD’deki ekonomik kri-zin bir yansıması olarak, Amerika’da yatırım yapmak isteyen çok fazla Türk yatırımcı var. Dolayısıyla Türklerin sahip olduğu Amerikan şirketlerinin sayısının son iki üç yılda giderek arttığını söyleyebiliriz.

ALİ C. KURTMER - KURTMER CPA

ABD’de vergiler genel olarak beyan etme düzenine göre kurulmuştur. Yani birey ya da kurum kayıtlarını takip ed-ilebilir, açıklanabilir ve gerektiğinde ispatlanabilir bir biçimde tutmakla yükümlüdür. Ancak şekil konusunda çok fazla bir zorlama yoktur. Genel-likle “ öz şekilden üstündür “ pren-sibi geçerlidir. Hatta kanunlara göre şahıs veya kurum en fazla vergiyi vermekle yükümlü değil, kanunların elverdiği ölçüde en az vergiyi verme-kle yükümlüdür.

Amerikalılar vergi konusunu çok ciddiye alırlar.Vergi beyanının yanlış olmasından, veya kurallara uyulmamamasından doğacak vergi cezası bir Amerikalı için en büyük kabuslardan biridir.

Bu noktada, ABD’ye göçmen olarak Türkiye gibi vergi düzeninin çok şekilci olduğu bir ülkeden gelen bazı Türkler, Amerikan ver-gi düzeninin çalışmasını garipserler. Alışılagelen şekilcilik yerine daha esnek olan ABD vergi düzeni zayıflık olarak algılanabilir. Bu zayıf gibi gözüken esnekliği denemek isteyenler er veya geç siste-mi zor ve pahalı yoldan öğrenirler : “Vergi Denetimi”.

Olayın ciddiyetini mizahı bir şekilde özetleyen gerçek bir örnek, meşhur ganster, Al Capone’un gangsterlik suçlarından değil de devle-tin vergi denetimi sonucu, vergi kaçırma suçundan hapse atılmasıdır.

ABD’de oto kontrol sistemi oldukça yaygındır. Maaşlar, serbest gelirler, faiz gelirleri ve sermaye piyasası gelirleri vs., veren kişiler ve kurumlar tarafından devlete bildirilir. Kişiler ve kurumlar her yıl için gelir vergi bey-annamesi doldurmak zorundadır. Beyan edilen bilgiler ile rapor edilen bilgiler otomatik olarak karşılaştırılır. Gösterilmeyen gelirler takibe alınırlar.

Bazı Türk işletmecileri, sınırlı imkanlarla yatırım yaptıklarından dolayı vergi yükümlükleri için ayırmaları gereken fonları işletme kapitali olarak görürler. Vergi dairesine borçlanmayı bir finans yöntemi olarak kullanırlar. Biz, vergilerin zamanında ödenmesini öneririz. Zira vergi dairesine bor-çlanma (vergi tutarı, faiz ve cezaları ile birlikte) tefeciden borç almaktan sonra en kötü finans yöntemidir.

Özet olarak, geç ödemeden dolayı ortaya çıkacak cezai yaptırımlar veya sistemi zayıf sanarak doğru beyanda bulunmayıp denetime uğrama ris-kine girilmesini hiçbir zaman tavsiye etmeyiz. Bu nedenle, ABD’de iş yapan kişi ve kurumların işin en başından itibaren yetkili, sorumlu ve ko-nusunda uzman bir vergi danışmanı ile çalışması tavsiye edilir.

ABD’ye gelen, Türklerin en önemli özelliklerinden biri müteşebbis olmalarıdır. Dolayısıyla, işyeri kurma, işveren olma konusunda oldukça istekli ve başarılıdırlar.

Kendi işini kuran Türkler, Amerikan ekonomisine istihdam sağlayarak ve çeşitli vergiler ödeyerek önemli katkıda bulunurlar. Kendi adına iş yapan şahıslar ve kurumlar, gelir vergilerine ek olarak istihdamla (maaşlarla) il-gili vergi ve vergi kesintilerini ve satış esnasında devlet adına topladıkları satış vergilerini öderler. Yukarıda sıraladığımız ana vergi kalemleri dışında bulundukları iş koluna göre federal, eyelet ve yöresel düzeyde değişik vergiler ödemekle yükümlü olabilirler.

Bütün göçmenlik sorunlarınıziçin tek adres:

www.akbulutlaw.com

212-387-0600

Ekİm 2011 10

Amerikan ‘Vergi Ordusu’, Irak’taki ‘Askeri Ordu’dan daha büyük

ABD’de gelir vergisi o kadar kompkles bir sisteme sahiptir ki, sırf bu konuyla ilgilenen 1.2 milyon meslek mensubu bulunmaktadır. Bu rakam ABD’nin Irak’ta sahip olduğu asker sayısından 6 kat daha büyüktür. Bu meslek grubunun içinde spesifik gelir vergisi ko-nusunda uzman muhasebeciler, avukatlar ve bilgisayar uzmanları vardır ve bir çoğu ABD’nin en parlak beyinleri l istesindedir. Ama ne yazık ki Amerikan yaşam standardının artırı lmasına çok az faydaları vardır.

Her çalışma ve ilgi grubunun farklı bir vergi formu var

ABD’de 1990 yılında 402 çeşit olan vergi formları günümüzde 526 çeşide kadar çıkmış ve bu sayı sürekli artmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi, yeni bir özel gelir vergisi grubu oluşturduğu ya da bir konuya dair vergi cezası uyguladığı vakit muhasebecilere milyonlarca yeni müşteriyi altın tepside sunar.

Çif te Vergileme Problemi 60 yıldır devam ediyor

60 sene önce ABD Hazinesi’nin, şirket karındaki çifte vergilendir-menin kurumların gelir vergisi ödemesinde problem yarattığına dair şikayeti halen gündemdedir ve çözülememiştir. Kongre’nin vergi kodlarına dayanarak yaptığı uygulamalarla ayrımcılığın önünü açtığı iddia ediliyor

Ev sahipleri mortgage faizlerini gelir vergilerinden düşebilirken, kiracılar için aynı derece bir imkan söz konusu değildir. Yine aynı şekilde yüksek gelirdeki ev sahipleri araba kredisi faizlerini ver-gi ödemlerinde farklı yöntemlerle geri alabilirken kiracılar için bu düzeyde ayrıcalıklar bulunmamaktadır.

155 vergi kaçakçısı için oluşturulan vergi muafiyetinden 36 milyon kişi yararlanıyor

Alternatif Asgari Vergilendirme sistemi, 1969’da Kongre’nin 155 zengin şahsın devletin daha önce sunduğu indirimlerden dolayı neredeyse hiç vergi ödemediğini anlamasıyla ortaya çıktı. Fakat yıllar içinde ABD’de baş belası olan bu asgari vergilendirme muafiy-etinden yararlananların sayısı 36 milyonu buldu.

Gönüllülük orduya katılmak için var ama gelir vergisi için yok

Hazinenin her sene verdiği ortalama 32 milyon dolarlık vergi cezası ve her vergi ödeyene yansıttığı ortalama 10 bin dolarlık vergi eklenti-

si kişilerin gönüllü olarak borçlarını ödemesini baltalayan en önemli faktörlerden biri durumunda.

Kongre ‘gelir’ seviyesini nasıl ölçeceğini halen tam olarak bilemiyor

Gelir vergisi, 90 senelik bir geçmişe dayanmasına rağmen, Kon-gre halen gelirlerin tam olarak ölçemiyor. Bazı gelirler, gelir olarak sayılmazken, bazı kalemler ise, iki defa vergilendiril iyor. 1922 yılından beri 25 büyük değişiklik yapılmış olmasına rağmen, halen tutarsızlık ve tartışma yaratacak konular varlığını sürdürüyor.

Vergi Rehberi bile 105 sayfa

Amerikan Maliye İdaresi (IRS)’nin eğitim ve emeklil ik birikimi gibi konuların kurallarını anlattığı rehberdeki açıklamalar gereksiz yere uzun ve yüzlerce kuralı kapsayacak derecede ayrıntıl ı. 401(k)s, Keoghs, Education IRAs, Roth IRAs, SIMPLEs, SEPs, MSAs gibi konuların açıklamalarını yer aldığı rehber tam 105 sayfa. Oysaki eğitim ve emeklil ik gibi önemli konularda yapılacak başvuruların anlaşılır olması ve bankaya para yatırmak kadar kolay yapılabilmesi gerekiyor.

Gelir Vergisi: Kötü bir fikir nasıl daha da kötüye dönüşür?

Gelir vergisi, iyi bir fikrin nasıl kötü bir fikre dönüştüğü değil, za-ten başlangıçta kötü olan bir fikrin iyice nasıl daha da kötüye dönüştüğünün örneğidir. Gelir vergisi, f inansal planlama ve işletme yatırımlarının önünü keserken, vergi muafiyetlerinin ve azaltımlarının önünü de açıyor. Gelirler vergisi sistemi, halen çözülememiş ‘gelir’ terimi üzerine kurulmuş olduğu için kanunlar sürekli değişiyor. Bu da bize vergi reformu yapılmasını ve vergi sisteminin çok daha ba-sit ve anlaşılabilir bir düzeye indirgenerek bu yolla güçlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.

ABD’DE GELiRLER

VERGiSi HAKKINDA

BiLMENiZ GEREKEN

10 TUHAFLIK

ABD’de vergi beyannameleri hazırlarken çektiğiniz baş ağrısını yaşayan tek siz değilsiniz. Gelirler Vergisi sisteminin içeriği, detayları ve kendi içinde düştüğü çelişkiler, mükellefleri şaşırtmaya ve yormaya de-vam ediyor. İşte Amerikan vergi sisteminin gariplikleri ve bunların rakamsal ayrıntıları:

New York, Yenİ HaYat

Bütün göçmenlik sorunlarınıziçin tek adres:

www.akbulutlaw.com

212-387-0600

Ekİm 2011 11

Türkiye’de yaşayan green card sahipleri aşağıdaki formları her sene Amerikan Ver-gi Dairesi IRS’e göndermek zorundadır.

1 - Form 1040: Bir yıllık süre içinde (bu yazıda 2011 olarak geçecektir) bekar olanlar için 9 bin 350, evliler için 18 bin 700 dolar gelir elde edenlerin Form 1040 doldurması zo-runludur. Bu gelirleri sadece Türkiye’de elde etmiş olmanız önemli değildir. Ayrıca, 2011 yılı içerisinde ABD’de bulunmanız da önem-li değildir. 2011 yılı içerisinde Amerika’da bir gün dahi bulunmasanız da, Form 1040 gönder-mek zorundasınız. Ayrıca, bu gelirlerin altında kazanmış olsanız bile vergi formunu yine de göndermeniz tavsiye edilir. Vergi formunu gön-dermek mutlaka vergi ödemek anlamına gel-mez, ancak IRS kayıtlarında olmanızı sağlar.

2 - Form 2555: Amerika dışında elde ettiğiniz belirli maaş ve benzeri gelirler 91 bin 500 dol-ara kadar Amerikan vergisinden istisnadır. An-cak bu avantajdan yararlanabilmek için Form 2555 göndermek zorundasınız.

3 - Form 1116: Hem Türkiye’ye ödediğiniz ver-gileri ABD vergi yükümlülüğünden düşebilmek hem de 91 bin 500 dolar limitinin üzerindeki gelirlerinizin ABD vergi yükümlülüğünü azalt-abilmek için Form 1116 göndermek gereklidir.

4 - TD F 90-22.1: Türkiye ve diğer ülkelerde bu-lunan toplamda 10 bin doların üzerindeki banka, hisse senedi, emeklilik fonu, v.b. finansal hesap bilgilerinin Hazine Bakanlığı’na bildirildiği form-dur. Tüm hesaplarınızın toplamı 10 bin doların üzerinde ise bu formu göndermek zorundasınız.

5 - Form 5471, 8858 ve 8865: Türkiye’de bulunan şirketleriniz ile ilgili bilgilerin IRS’e gönderildiği bilgi formlarıdır.

Türkiye’de yaşayan Green Card sa-hiplerini ilgilendiren vergiyle ilgili özel düzenlemeler

Süre uzatımı:Green card sahipleri Form 4868 hazırlamak suretiyle, IRS’den 6 aylık süre uzatımı alabilir. Ancak, süre uzatımı sadece Form 1040’nin gönderilmesi gereken tarihi ertel-er. Ödenmesi gereken vergi rakamı için süre uzatımı alınamaz. Süre uzatımı isteyen bir kişi, ödemesi gereken vergiyi en geç 15 Nisan iti-bariyle hesaplamalı ve IRS’e göndermelidir. Aksi halde, verginin yanı sıra, ceza ve faizlere de maruz kalacaktır. Yani, süre uzatımı sadece formun gönderilmesi gereken süreyi ertele-mekte, ödenmesi gereken vergi ise yine en geç 15 Nisan itibariyle hesaplanıp ödenmek zorundadır.

Türkiye’de yaşayan Green Card sahipleri, iki aylık otomatik süre uzatımına sahiptirler. İki aylık otomatik süre uzatımı, Türkiye’de yaşayan ve çalışan her Amerikan kişisi için geçer-lidir. Yani, Türkiye’de yaşayan Green Card sahipleri, Form 1040’lerini en geç 15 Haziran itibariyle gönderip ver-gilerini ödeyebilirler. İki aylık otoma-tik süre uzatımı için, Form 4868 gön-dermek gerekmemektedir. Yalnızca, Form 1040 ile birlikte bir ek belge hazırlayıp yurt dışında yaşadıklarını ve çalıştıklarını belirtmeleri gerekmekte-dir. Ancak, yine de 15 Haziran’da vergi formunu gönderemeyeceğini düşünen kişiler, 15 Nisan itibariyle Form 4868 göndererek 4 aylık ek süre uzatımı ta-lep edebilir. Yani, toplam süre uzatımı 6 ayı geçmemelidir.

Süre uzatımı sadece formun gönderilmesi ge-reken süreyi erteler, ödenmesi gereken ver-gi yine en geç 15 Nisan itibariyle hesaplanıp ödenmek zorundadır. Yani, 15 Haziran’da Form 1040 ve vergi ödemesini gönderen bir kişi, 2 aylık faiz ödemek zorunda kalabilir. Ver-gi ödemesi hiçbir zaman ertelenemez.

Türkiye’de elde edilen gelirlere getirilen kolaylıklar

Bunlar içinde en önemlisi “foreign income exclusion” yani ABD dışında elde edilen gelirin belli miktarına getirilen muafiyettir. Ancak foreign income exclusion yalnızca belirli gelirler için geçerlidir.

Fazlasıyla detaylı ve karmaşık bir yapıda olan vergi düzenlemesi için her durumda bir uzman desteği almanın faydası vardır.

New York, Yenİ HaYat

T ü r k i y e ’ d e Ya ş a y a n G re e n C a rd S a h i p l e r i n i n Ve rg i S o r u m l u l u k l a r ı v e Ya p m a s ı G e re k e n l e r

Ekİm 2011 12

G elir Vergisi Kanunu’muz (GVK), yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’de elde ettikleri kira, mevduat faizi, repo, Hazine bonosu ve Devlet tahvili, kar payı ve temettü gibi

gelirlerinin vergilendirilmesinde bazı avantajlar sağlıyor.

210 Seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde yapılan açıklamaya göre; uzun süredir yabancı ülkede yaşayan, kişisel ve ekonomik ilişkileri daha ziyade yaşadıkları ülkede yoğunlaşan vatandaşlarımızın, daimi ikametgahlarının bulundukları ülke olduğu kabul edilmiş, oturma veya çalışma izni alarak altı aydan fazla süre ile yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’de elde ettikleri gelirler açısından dar mükellefiyet esasına göre verg-ilendirilmeleri benimsenmiştir.

Bu yazımızda, yurtdışında oturan ve dar mükellef sayılan vatandaşlarımızın, Türkiye’de elde ettikleri stopaj yoluyla vergilendirilmiş gelirleri için bey-anname vermeleri gerekmiyor. Diğer yandan dar mükellefler tarafından elde edilen bazı gelirler için stopaj oranının sıfır olarak tespit edilmiş olması ayrı bir vergi avantajı sağlıyor. Bu gelirler için bir lira dahi vergi ödenmemiş oluyor.

Yurtdışında yaşayan ve dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilen vatandaşlarımıza beyan ve vergi avantajı sağlayan Türkiye’de elde et-tikleri bazı gelirler ile ilgili vergi durumu şöyle:

İŞYERİ KİRA GELİRİ

Türkiye’de bulunan büro, mağaza, dükkan, depo gibi işyerlerinden elde ettikleri tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş kira gelirleri, tutarı ne ol-ursa olsun beyan edilmeyecek. Kira ödemesi sırasında yapılan yüzde 20 oranındaki vergi tevkifatı nihai vergi olacak.

KAR PAYI VE TEMET TÜ GELİRLERİ

Türkiye’de ortak oldukları limited şirketlerden elde ettikleri kar payları ya da hisse senedine sahip oldukları anonim şirketten elde ettikleri temettü gelirlerinin tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek. Kar payı veya te-mettü dağıtımı sırasında yapılan yüzde 15 oranındaki vergi tevkifatı nihai vergi olacak.

MEVDUAT FAİZİ VE REPO GELİRLERİ

İster Türk Lirası, ister yabancı para cinsinden olsun, elde edilen mevduat faizi ve repo gelirleri tutarına bağlı olmaksızın beyan edilmeyecek. GVK’nın geçici 67. maddesine göre faiz veya repo gelirinin elde edildiği sırada banka tarafından yapılan yüzde 15 oranındaki vergi tevkifatı nihai vergi olacak.

TAHVİL VE BONO FAİZLERİ

Eurobond dahil olmak üzere, Devlet tahvili ve Hazine bonolarından elde edilen faiz gelirleri için beyanname verilmeyecek. Stopaj oranı dar mükellefler için sıfır olarak belirlendiğinden, elde edilen faiz gelirlerinden bir lira dahi vergi ödenmemiş oluyor.

BORSA KAZANÇLARI

GVK’nın geçici 67. maddesine göre dar mükelleflerin borsa kazançları için tevkifat oranı sıfır olarak belirlenmiş olduğundan, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız bor-sa kazançları için beyanname vermeyecekler ve bir lira dahi vergi ödemeyecekler.

YATIRIM FONU GELİRLERİ

Dar mükellefler tarafından menkul kıymet yatırım fonu katılma belgel-erinin ilgili fona iadesinden sağlanan gelirler için stopaj oranı sıfır olarak belirlenmiş olduğundan, bu gelirler için beyanname verilmeyeceği gibi bir lira dahi vergi ödemesi söz konusu olmayacak.

YAŞANILAN ÜLKEDE BEYAN

Tüm bu açıklamalardan, yurtdışında oturan vatandaşlarımızın, Türkiye’de beyan etmedikleri gelirlerini, yaşadıkları ülkede de beyan etmeyecekleri sonu-cunu çıkarmamak gerekiyor. Stopaj yoluyla vergilendirildikleri için Türkiye’de beyan etmedikleri gelirlerini, bulundukları ülkede beyan etmeleri gerekebilir.

Nasıl ki Türkiye’de yerleşmiş sayılanlar, Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri gelirlerini beyan etmek zorunda iseler, yurtdışında oturan vatandaşlarımızın da durumlarını bulundukları ülkenin vergi yasalarına göre değerlendirmeleri gerekiyor. Konu ile ilgili sorularınızı “[email protected]” e-mail adre-sine gönderebilirsiniz. Sorularınız en kısa sürede cevaplandırılacaktır.

İstaNbul, Yenİ HaYat, Hakan Yilmaz

Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’de elde ettikleri bazı gelirlere sağlanan beyan ve vergi avantajları ile il-gili bilmeleri gereken konuları, bilirkişi ve mali müşavir Hakan Yılmaz Yeni Hayat için derledi.

YURT DIŞINDA YAŞAYAN

TÜRKLERE SAĞLANAN

VERGİ AVANTAJLARI

Ekİm 2011 13

9 EYLÜL 2011’DE NE OLDU?Internal Revenue Service olarak adlandırılan ABD Federal Vergi Dairesi 9 Eylül 2011 tarihini “Offshore Gönüllü Bilgilendirme Girişimi” (Offshore Voluntary Disclosure Initiative) olarak adlandırılan af yasasının son günü olarak belirlemişti. Bu tarih, ABD’de vergi ödemekle sorumlu olanların, yurt dışında bulunan kayıt dışı para ve mülklerini ABD vergi dairesine beyan etme süresinin bitimiydi. Bu tarihe kadar beyanda bulunlar son 8 yıllık vergi iade (tax returns) formlarını değiştirip yurt dışında olan ve beyan edilmemiş mal ve gelirlerini beyan edip ve beyan edilen miktarın belli bir oranında da cezasını ödeyerek haklarında açılabilecek vergi kaçırma davasının cezai ve hukuki takipten kurtulabilecekler.

Vergi konusunda, son zamanlarda yurt dışında yaşayan ABD vatandaşlarını rahatsız eden ve ABD vatandaşı olmaya niyetli olanları ikinci kez düşünmeye iten gelişmeler yaşanmakta. Hatta IRS’nin ve ABD Kongresinin kararları kişilerin artık ABD vatandaşı olmamaya özendirdiği ve olanlarında vatandaşlıklarını terk ettiklerini gözler hale geldik.

ABD dünya çapındaki gelirleri vergilendiren tek ülke özelliğini koru-makta. Eğer ABD vatandaşı iseniz ve 10 yıldır Türkiye’de yaşıyorsanız ABD’ye vergi beyanında bulunmanız ve muhtemelen de ABD’ye vergi ödemeniz gerekmektedir. Geçmişte Japonya’nın böyle bir uygulaması vardı fakat vatandaşlarına aşırı yüklendiğini düşünerek böyle bir uygu-lamadan vazgeçerek ABD’yi bu konuda yalnız başına bıraktı.

ABD, “Offshore Voluntary Disclosure Act” adlı yasayı çıkararak vatandaşlarının en önce İsviçre bankalarında olduğu tahmin edilen büyük hesaplarını beyan etmelerini ve vergilerini ödemelerini aksi hal-de haklarında ceza takibinde bulunacağını bildirdi.

Bu durumda yurt dışında yaşayan 4-5 milyon ABD vatandaşı ka-dar ABD vatandaşı olan çifte vatandaşlar, ABD vatandaşlık statülerini tekrar gözden geçirmeye başladılar. Hatta ABD’de yaşayan yeşil kartlı vatandaşlar ABD vatandaşı olmanın avantajları yanı sıra dezavantajlarını da düşünerek tercihlerini vatandaşlığa geçmeyerek kullanmaya başladılar. Bir Türk vatandaşı olarak ABD’ye göç ettiniz ve ‘ABD size Türkiye’deki mal ve paranı bana da beyan etmezsen vergi kaçırma davası nedeniyle takip edilebileceksin’ diyor. ABD’nin mevcut ekonomik durumu, zorlaşan göçmenlik yasaları ve tepeye binen vergi yasalarıyla ABD’de yaşayan ve birikimi olan-lar durumlarını tekrar gözden geçirip sermayelerini geldikleri ülkeye taşıyorlar. Ayrıca durumu iyi olanlar ise, ABD’ye bu korku yüzünden gelmemeyi düşünüyorlar. ViZE NUMARALARI 2011 YILI iÇiN BiTTiAmerikan Dışişleri Bakanlığı’nın (US State Department) 2011 yılı için ayrılan işçi kota vizelerinin bittiğini bildirdi. Bu bildirim 15 Eylül 2011 tarihinde yapıldığından ve yeni vize yılının 1 Ekim’de başlayacağı düşünüldüğünde bu durumun vize bekleyenleri fazla üzmeyeceği düşünülmekte.

GÖÇMENLiK BÜROSUNUN HABERSiZ BiR UYGULAMASIŞimdiye kadar Göçmelik Bürosu (USCIS) başvuru yapanların oriji-nal onayını başvuranların avukatlarına ve bir kopyasını da başvuru sahibine gönderiyordu. Genelde başvuru sahipleri sık sık adres değiştirdiklerinden orijinal onayın avukatlarına gitmesi belgenin kaybını veya postanın USCIS’e geri gitmesini engelliyordu. Yeni uygulamayla orijinal belgenin direk olarak başvuru sahibine gideceğinden başvuru sahiplerin adresleri konusunda çok daha dikkatli davranmaları gerektiği belirtiliyor. Bunun içinde adres değişikliğini halinde bildirimin bir an ev-vel USCIS’e yapılması tavsiye olunur.

Av. J. Cahit [email protected]

R u l e o f l aw

G reen Card başvurusunu ABD Dışişleri Bakanlığı sitesin-den yapmak yerine bir aracı kurumla iletmek istey-enlerin başvuru bilgilerini çalan uyanıklar, ellerindeki

kimlik bilgilerini kullanarak bazı adreslere “icra mektubu” gönder-meye başladılar.

“Green Card için başvuru işlemleriniz yapılmış ancak gereken işlem bedeli ödenmemiştir” iddiasını taşıyan icra takibi yazısını alan vatandaşlar ise ne yapacağını şaşırdı.

Medya ve Tüketici Hakları Derneği aracılığıyla seslerini duyurmaya çalışan mağdurlara konunun uzmanları şu uyarıyı yapıyor: “Ortada bir haksızlık ve sahtecilik olduğu anlaşılıyor. Ancak size ulaşan bir icra takibi yazısı karşısında ‘nasıl olsa dolandırıcıların işi’ diye kayıtsız kalmayın. İcra takibatı bir resmi yazı olduğu için 7 gün içinde itiraz etmelisiniz. Aksi takdirde icra takibi işleme girer ve sonrasında başınız ağrır.”

Şimdi dolandırıcıların bu yolla kimleri ne şekilde mağdur ettiği ve bundan sonra ne gibi “yaratıcılıkların sergileneceği” merak ko-nusu oldu.

Yetkililer, bu tür sıkıntıların yaşanmaması için vize başvurusu ile ilgili tüm işlemlerin mutlaka doğrudan Amerikan Dışişleri Bakanlığı ve ABD Büyükelçiliği sitelerinden yapılması yönünde bir kez daha uyardı.

Sahtecilik Boyut Atladı: Olmayan Vizeye İcra Takibi

Amerikalı yetkililerin bütün uyarılarına rağmen Green Card için her yıl düzenle-

nen kura çekilişi dolandırıcıların bir numaralı kaynak kapısı olmaya devam ediyor. Olmayan

Green Card için Western Union aracılığıyla para gönderilmesini talep eden mesaj-

lar güncelliğini korurken, son gelişmeler, dolandırıcıların da “çağ atladığı”nı gösterdi.

New York, Yenİ HaYat

DOL ANDIRDIL AR, BU DA YETMEDİ ÜSTÜNE İCRAYA VERDİLER

Ekİm 2011 14

101. ABD’de yaşayanların vergi ödeme mecburiyeti nedir?

> Eğer ABD’de çalışma izni sağlayan vizeyle, yeşil kartlı veya ABD vatandaşı olarak yaşıyor ve çalışıyorsanız, ABD gelir vergi mevzuatı hakkında bilgi edinmeniz ve kurallarına göre hareket etmenizi öneririm. Genel kural olarak yılın 15 Nisan tarihine kadar bir önceki yılın vergi iade formunu Federal (IRS) ve yaşadığınız eyaletin vergi dairesine göndermeniz gerekmektedir. Eğer bu süre içinde iade formunuzu tamamlayamıyorsanız uzatma talep etmeniz gerekmektedir. Aksi halde ceza ve gecikme faizini ödemek durumunda kalırsınız.

2. Vergi ödemem için Sosyal Sigorta Numarasına(SSN) ihtiyacım var mı?

> Hayır. Eğer Sosyal Sigorta Numaranız yoksa “ITIN” olarak adlandırılan “Individual Taxpayer Identification Number” almanız gerekir.

3. Kimlere Nonresident denir? Ve Resident ile Nonresident arasında vergi açısından ne fark vardır?

> Nonresident, ABD vatandaşı ve yeşil kartlı olmayanlara denir. Nonresi-dentler sadece ABD kaynaklı gelirleri beyan etme mecburiyetine tabi iken Resident’lar dünya çapında elde ettikleri gelirlerini ABD vatandaşıymış gibi beyan etme yükümlülüğü altındadır.

4. ABD vatandaşıyım ve şu anda Türkiye’ye kesin dönüş yaptım ve orada yaşıyor ve çalışıyorum. Ayrıca Türkiye’de vergimi ödüyorum. ABD’de vergi iade formunu doldurmam gerekiyor mu?

> Genel kural olarak bütün ABD vatandaşlarının ve yeşil kart sahiplerinin ABD vergi iade (Tax Return) formlarını zamanında yetkili vergi dairelerine vermesi gerekmektedir. Bu bildirimde dünya çapındaki gelirlerini rapor etme mecburiyeti vardır. Hatta yaşadığınız ülkedeki kazancınızın vergisi ödemiş olsanız bile. Eğer yaşadığınız ülke ile ABD arasında vergi anlaşması varsa o ülkede ödediğiniz vergiyi gösterip indirim sağlayabilirsiniz.

5. Türkiye’de doğdum ve ailemden dolayı ABD vatandaşıyım. Fakat ABD’de hiç yaşamadım. 28 yasındayım ve Türkiye’de yaşıyorum ve bir Türk vatandaşıyla evliyim. Son zamanlarda ABD’de vergi sorum-lusu olduğumu duydum, doğru mu?

> Evet doğrudur. ABD pasaportu taşımanın maliyeti olarak düşünebilirsiniz. Genel kural olarak ABD vatandaşı olarak dünya çapında elde ettiğiniz geliri ABD’de beyan etme mecburiyeti vardır. Ancak yıllık 90 bin dolar civarında bir muafiyet vardır bu da kazanılmış gelir (earned income) olarak nitelendirilen ücret, maaş, profesyonel gelirlerdir. “Unearned Income” olarak değerlendirilen çalışmadan kazanılanlar (faiz, hisse karı, kira gibi) ise muafiyete tabi olmadığından her zaman beyan edilme durumundadır.

6. ABD vatandaşı oldum ve Türkiye’ye kesin dönüş yaptım ve Türkiye’de de birçok yatırımım var. Gelirimde iyi. ABD’ye de dön-meyi düşünmüyorum. Vergi konusunda sıkıntı yaşamak istemiyorum. Ne yapmam lazım?

> Bu durumda Türk vatandaşlığınız varsa ABD vatandaşlığından çıkmanızı öneririm. Bu şekilde ABD vatandaşı olmanın yükümlülüklerin-den kurtulmuş olursunuz. Bunu yapmayı düşünüyorsanız bulunduğunuz bölgedeki ABD konsolosluğuna başvuru yaparak “Renouncing USA Citi-zenship” başvurusunu yapmanız gerekmektedir.

7. ABD’de yeşil kartlı olarak yaşıyorum ve babamdan Türkiye’de miras kaldı. Babamın ABD ile hiç bir bağı yoktu. Miras üzerinden vergi vermem gerekecek mi?

> Genel olarak eğer ABD dışında bulunan bir mal miras olarak kalmışsa vergiye tabi değildir. Buna rağmen bildirim mecburiyetleri vardır. Bu

bildirimi yapmama halinde cezai yaptırıma tabi olabilirsiniz. Onun için bu konuda uzmanla görüşmenizi tavsiye ederim.

8. ABD’ de vergi vermemek benim ABD vatandaşlık başvurumun reddine neden olabilir mi?

> Göçmenlik bürosu ABD vatandaşlık başvurunuzu çeşitli sebeplerden dolayı reddedebilir.

Bunların başında su nedenler gelmektedir:Selective Service olarak adlandırılan Askeri Kayıt sistemine kayıt olmamış iseniz (18-26 yaş arasında yeşil kartlı erkekler için);(( Belirli ceza hükmü almışsanız;(( Yeşil kartlı iken oy kullanma kaydı yaptırmamışsanız;(( Vatandaş olmadan ABD vatandaşlığı iddiasında bulunmuş iseniz;(( Verginizi ödemediyseniz.

Görüldüğü gibi gelirinizin vergisini ödememek, ABD vatandaşlığına geçe-meme riskini taşımaktadır. Doğal olarak vergi ödemek için kazanç temin etmek gerekmektedir. Problem gelir temin edipte vergisini ödememektir ve bu da sizin moral karakteriniz için belirleyici bir unsurdur.

9. ABD’de yasal olarak yaşıyorum ve ismimi değiştirmek istiyorum. Ne yapmam gerekiyor?

> Eğer ABD vatandaşı değilseniz ve başvuru yapmayı düşünüyorsanız en kısa ve ucuz yol vatandaşlık başvurunuzu yaparken isim değişikliğini ta-lep etmenizdir. Herhangi ekstra bir ücrete tabi olmadan vatandaşlığınızla beraber yeni isminize sahip olabilirsiniz.

Eğer evlenmeden dolayı isim değişikliği söz konusu ise evlenme belgesi-yle beraber yetkili dairelere başvuru yaparak, yeşil kartta, sosyal sigorta kartında, ehliyette ve pasaportunuzda isim değişikliği yapabilirsiniz. Yeşil kartta değişiklik için I-90 formunun doldurulması gerekmektedir.

Aksi halde yaşadığınız bölgedeki mahkemeye giderek yetkililerle görüşüp başvurunuzu kendiniz yapabilirsiniz. Genellikle bu kural Eyaletlerin hu-kukuna tabidir ve gazete ile ilan gerektirmektedir.

10. Benim nüfus cüzdanımdaki doğum tarihimle pasaportumdaki doğum tarihim değişik. Ne yapmam gerekir?

> Doğum belgesi pasaporta göre önceliklidir. Doğum belgeniz resmi bel-genizdir. Pasaport ikinci derecede yurt dışı seyahatinizi sağlayacağınız yasal bir belgedir. Bunun için pasaportunuzu değiştirmeniz ve doğum belgesindeki bilgiyle uygun hale getirmeniz gerekmektedir.

SORU10 Vergive

Vatandaşlık

10 Soru 10 Cevap Av. J. Cahit Akbulut tarafından hazırlanmıştır.

CEVAP

DISCLAIMERThe materials available in this newspaper are for informational purposes only and not for the pur-pose of providing legal advice. You should contact your attorney to obtain advice with respect to any particular issue or problem. Use of any information contained within the newspaper do not create an attorney-client relationship between Akbulut Law Firm and the reader. The opinions expressed at or through this newspaper are the opinions of the individual author and may not reflect the opinions of the firm or any individual attorney.

YASAL UYARIBu gazetenin tüm içeriği bilgilendirme amaçlı olup, herhangi bir yasal tavsiye niteliği taşımaz. Somut herhangi bir konu ya da sorunla ilgili tavsiye almak için avukatınızla temasa geçmelisin-iz. Bu gazetede yeralan ve kullanılan bilgiler, okur ile Akbulut Law Firm arasında herhangi bir avukat-müvekkil ilişkisi tesis etmez. Bu gazetede yeralan veya gazete aracılığı ile ifade edilen düşünce ve görüşler, yalnızca yazarın kendisini bağlar. Akbulut Law Firm veya bir avukatın görüşleri niteliğinde değildir.

Sorularınız(için(bize(yazın:[email protected]

Ekİm 2011 15

Brooklyn’in yoksul bir mahallesinde 1899’da doğan Al Capone, 1920’de Chicago’da

yaşıyor ve dönemin en ünlü gangsterlerinin başında geliyordu. “Astığı astık, kestiği kes-tik” dedirten bir nüfuzu ve etkinliği vardı. Resmi kurumlara yerleştirdiği adamları sayesinde kendisini hapse attıracak her ciddi suçlardan kaç defa mahkeme önüne çıkarıldığı halde, tereyağından kıl çeker gibi kurtulmayı başardı. Kimsenin ona dokunamayacağı algısı iyiden iyiye pekişti. Ancak hesapta olmayan bir nokta vardı: Vergi! Hazine tarafından açılan vergi kaçırma davası Al Capone için sonun başlangıcı oldu.

Amerika deyince ilk akla gelen şeylerden biri ver-ginin taşıdığı önem ve önceliktir. Hatta sıradan bir Amerikalıdan, yeri geldiğinde “benim vergile-rimle yapılan işler” içerikli nutuk dinleyebilirsiniz. Türkiye’de bu algı ancak yeni yeni pekişmeye başladı. Eskiden vergi kaçırmanın “kabul edi-lebilir” bir şey olduğu düşüncesi varken, artık Türkiye’de de vergi vermenin yurttaşlık sorumluluğu olduğu, öte yandan ödenen vergilerin nereye harcandığının sorulması gerektiği yaygın bir kanı.

Amerika bu olguyu neredeyse kuruluşundan beri yaşıyor. Başkan Franklin Roosevelt, “Vergi ver-mek, her şeyden önce organize bir toplum içinde yaşama ayrıcalığının bir gereğidir” demişti. El-bette herkes onunla aynı kanaatte değildi. Sözge-limi, ünlü akademisyen ve düşünür Laurence J. Peter esprili bir dille şöyle demiş:“Amerika, kuruluş felsefesi olarak vergiden kaçmak isteyen ancak sonunda vergi ülkesine dönüşmüş olan bir yerdir.”

Bu eleştiride haklılık payı olduğunu söylemek abartı olmaz. Yeni Hayat olarak vergi dosyasını hazırlarken konunun ne denli çetrefilli, karmaşık ve içine girildikçe sanki daha da anlaşılmaz hale gelen bir sistem olduğunu gördük. Bu bağlamda ülkedeki tüm vergilerin kaldırılarak düz oranlı bir satış vergisi getirilmesini önerenlere, artan oranlı gelir ve kurumlar vergisi tarifelerinin düz oranlı ta-rifelere dönüştürülmesi isteklerine hak vermemek mümkün değil.

Amerika nasıl göçmen politikasında eninde so-nunda bir reform süreci yaşamak zorundaysa, hemen arkasından gelecek olan konu büyük olasılıkla vergi olacak. İktidara gelen partiler, ister Cumhuriyetçi isterse Demokrat partiden olsun, mutlaka vergiyle ilgili bir adım atıyor. Ancak bu adımlar kapsamlı değil ve yılların birikmiş sorunlarını çözebilecek derinlikten yok-sun olduğundan, bir süre sonra yeniden başa dönülüyor. Tıpkı Clinton’un iddialı vergi refor-munun ardından Bush’un bir başka düzenleme getirmesi ve hemen sonrasında Obama’nın zenginlerden daha fazla vergi almaya çalışması gibi, resmin tamamını göremeyen çözümler bir yerde tıkanıp kalıyor.

Vergi reformu, öyle görünüyor ki, daha uzun yıllar boyu Amerikan halkının tartıştığı konuların başında gelmeye devam edecek. Her şeyi açıkça konuşabilen ve hesap sorabilen bir sistem üzerinde gelişen bu tartışmanın kapsamlı sonuçları er veya geç mutlaka olacak. Galiba herkesin ortak arzusu, vergi dilimlerinin bile yeniden düzenlenmesi konusundan önce, vergiyle ilgili bürokrasinin pratik ve kolay hale getirilmesidir. Bakalım o günleri de görebil-ecek miyiz?

Haldun Armağ[email protected]

V e R g İ n İ n D aya n ı l m a z K a R m a ş a s ı

Amerika Birleşik Devletleri’nin Pennsylvania eyaleti, vize sahtekarlarına ders olacak bir ceza uygulayarak, bu ko-nuda giderek yaygınlaşan ve uluslararası boyut kazanan

dolandırıcılığın önlenmesi konusunda bir umut ışığı yarattı.

Pennsylvania eyalet savcılığı özellikle Hint uyruklulara para karşılığı Green Card ve H1 çalışma vizesi temin eden 43 yaşındaki Dynanoba Kendre’yi 21 ay hapis ve 100 bin doların üzerinde para cezasına çarptırdı. Kendre’nin çalıştığı şirkette evrak üzerinde sahtecilik yaparak, vasıfları uygun olmayanlara çalışma vizesi çıkartılmasını sağladığı, şirkette çalışmayanları maaş bordrosunda gösterip vi-zelerini uzattığı, ayrıca Green Card temin etme vaadiyle insanları dolandırdığı belirlendi. Üstelik yabancı uyrukluların bu düzmece işlemlerin her yıl yinelenmesini temin maksadıyla Kendre’ye 5 bin dolar tutarında “yıllık aidat” ödediği de saptandı.

Amerikan Çalışma Bakanlığı, Amerikan Vergi Dairesi, İç Güvenlik Bakanlığı ile Göçmenlik ve Yurttaşlık Dairesi başta olmak üzere pek çok ilgili kurum tarafından ortaklaşa yürütülen soruşturma sonunda cezanın verildiği, ayrıca sanığın da suçunu itiraf ettiği kaydedildi.

VİZE VE GREEN CARD DOLANDIRICILARI NİHAYET KANUN DUVARINA TOSLADIBaşta Tür-

kiye ol-mak üzere dünyanın

pek çok ül-kesinde özel-

likle Ameri-kan vizesi ve Green Card

üzerinden dolandırıcılık yaparak para

kazanan umut tacirler-ine sonunda birileri “dur”

dedi.

New York, Yenİ HaYat

Ekİm 2011 16

Her yıl kura yoluyla dağıtılan ve kazananları Green Card sahibi yapmayı amaçlayan Diversity Visa programı yeniden başladı.

Geçen yıl 2012 senesine ilişkin çekiliş yapılmış, an-cak bilgisayar programındaki problem yüzünden ilk sonuçlar iptal edilerek ikinci kere tekrarlanmıştı. Bu gelişmenin sonrasında 2013 senesi için çekiliş yapılıp yapılmayacağı merak konusuydu. Hatta Kongre’de Green Card piyangosundan vazgeçilm-esi yolunda bir eğilim olduğunu hatırlayanlar, yeni bir piyangonun yapılması konusunda iyimser beklentiler içinde değildi.

Ancak Amerikan Dışişleri Bakanlığı bu beklentiyi haksız çıkartarak, 2013 senesini kapsayacak olan Green Card piyangosunun her zamanki şekliyle düzenleneceğini resmen açıkladı. Program kapsamına giren Türkiye’de de ABD Büyükelçiliği resmi İnternet sitesinden bu çekilişi Türklere duyurdu.

DV-2013 Green Card programına başvurular 4 Ekim-5 Kasım 2011 arasında yapılacak. Çekilişe lise mezunu olan herkes katılabiliyor. Ailelerin 18 yaşından küçük çocukları için sadece anne veya babadan birisinin başvurusu yeterli oluyor.

Green Card piyangosuna katılmak için herhangi bir aracı kullanmaksızın ABD Dışişleri Bakanlığının www.dvlottery.state.gov adresinden işlem yapılabiliyor. Türk vatandaşları için ise en kolayı ABD Büyükelçiliğinin sitesi olan http://turkey.usem-bassy.gov adresini kullanmak. Türkçe açıklaması da olan bu siteden işlem yapılması tavsiye ediliyor.

Green Card çekilişi üzerinde en fazla sahtekarlık yapılan konuların başında geldiği için, doğrudan Amerikan resmi adreslerini kullanmak yerine aracı kurumlarla çalışmak isteyenlerin dikkatli ve uyanık davranması gerekiyor.

GREEN CARD PİYANGOSU BAŞVURULARI BAŞLADI, SON BAŞVURU 5 KASIM’DA

Her yıl milyonlarca insanın umudu haline gelen Green Card için kura başvuruları başladı. Yetkililerin dolandırıcılara karşı uyardığı başvurular için, ABD’nin resmi internet sitesinin kullanılmasına dikkat çekildi. Green Card çekilişi için son başvuru tarihi ise, 5 Kasım olarak belirlendi.

New York, Yenİ HaYat

Green Card piyangosunu kazanmayı hiç bir şahıs ya da kurumun “ga-ranti edemeyeceğini”, kura çekilişinin tamamen bilgisayar ortamında yapıldığını unutmayın. Tersini iddia edenlerin sizden menfaat beklentisi-yle yanlış bilgi verdiğini göz önünde bulundurun.

Kendiniz ve varsa ailenizle ilgili bilgileri eksiksiz tamamlayın. Temel bilg-ilerinizi not edin: İsim, doğum yeri, varsa başka ülke vatandaşlığı bilgisi, posta kodu dahil tam posta adresi ile geçerli bir elektronik posta adresi. Bir aileden örneğin sadece baba veya anne yalnızca kendi ismini bildirmekle yetindiyse, aile bireyleri sıralanmadıysa, green card kazanılması halinde hep birlikte Amerika’ya gitme hakkını kazanamayacağını unutmayın.

Bilgisayar ortamında kayıtlı ve Green Card başvurusu formatına uyan bir resim dosyasını hazır bulundurun. Başvuruyu göndermeden önce mut-laka resminizin formatlara uygun olup olmadığını kontrol edin. Bunun için ilgili web sitesi www.dvlottery.state.gov adresinde yer alan “check picture” uygulamasını kullanmak en garanti yoldur.

Başvuruyu doğrudan yapmak yerine bir kişi veya bir aracı kurumun yardımını istediyseniz, gönderilen formda kendi adresinizin bildirildiğinden emin olun. Aksi takdirde, piyangoyu kazanmanız durumunda posta bildirimi sizin adrese gelmeyecek, belki aracılara yeniden ve gereksiz paralar vermek durumunda kalacaksınız. BAŞVURU SONUNDA BU ARACI KURUMDAN “BAŞVURU TAKİP NO”YU SİZE VERMESİNİ MUTLAKA TALEP EDİN.

Başvurunun mutlaka bilgisayar ortamında ve ABD Dışişleri Bakanlığının ilgili web sitesinden yapıldığını, ayrıca başvurmak için bakanlığın her-hangi bir ücret talep etmediğini unutmayın.

Green Card piyangosunu kazanmanız durumunda, otomatikman Green Card sahibi olamayacağınızı, durumunuzun ancak ABD Büyükelçiliğindeki evrak ve mülakat sürecinden sonra kesinleşeceğini unutmayın.

Bu nedenle “ÇEKİLİŞTE KAZANDINIZ, GREEN CARD HAZIRLANMASI İÇİN PARA GÖNDERİN” şeklindeki mesajlara asla itibar etmeyin.

Başvuru yaparken bilgisayarda Türkçe karakterleri kullanmayın (Örnek: Şaşkınbakkal değil Saskinbakkal.)

Green Card piyangosunda kazanmanız durumunda, Amerika Birleşik Devletleri’nde oturum ve çalışma hakkı kazanacağınızı, an-cak bütün bunları kendi imkanlarınızla gerçekleştirmeniz gerektiğini unutmayın.

Green Card alıp, bunu yılda bir “Amerika’ya vizesiz seyahat” olanağı gibi kullanmanız halinde, bu hakkınızın elinizden alınabileceğini unutmayın.

GREEN CARD PİYANGOSUNA BAŞVURU KILAVUZU

Green Card piyangosu için başvurular 4 Ekim’den itibaren başlarken, gazeteniz Yeni Hayat üzerinde en çok spekülasyon yapılan ve çeşitli sahtekarlık yöntemleriyle insanların umudunu sömürenlere karşı, yapmanız ve bilmeniz gerekenleri bir

dosya halinde hazırladı. Unutmayın, başvurular sadece bilgisayardan yapılacak ve 5 Kasım 2011’de sona erecek.

New York, Yenİ HaYat

Green Card Başvurusu Yaparken Bilmeniz Gereken 10 Kural

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

Ekİm 2011 17

Kaçak göçmenlerle ilgili bir reform yapma vaadiyle işbaşına gelen an-cak ilerleyen süreçte Kongre’den istediği yetkiyi alamayınca “kaçak göçmenlerle ilgili dosyaların esnek bir bakışla” ele alınması fikri olan

Dream Act formülünü ortaya atan Obama yönetiminin samimiyeti sorgu-lanmaya başlandı. Gözlemciler, kaçak durumda olan göçmenlerin sisteme kazandırılması ve yasal olma yollarının sağlanması düşüncesini olumlu bul-makla birlikte, Başkan Obama’nın bunu gerçekten başarabileceği konusun-da hayli kuşkulu.

Obama’nın göreve geldiğinden bu yana geçen 2,5 yıllık süre içinde 1 mi-lyondan fazla kaçak göçmenin sınır dışı edildiğini hatırlatanlar, “Başkan Bush’un iki görev döneminde, yani toplam 8 yıl içinde sınır dışı edilenler-in sayısı 1 milyon 57 bindi. Obama ise iki yılı biraz geçerken bu rakama ulaştı. Tekrar göreve gelirse bu sayı katlanarak artabilir” diye endişelerini dile getirdi.

Amerika’da kaçak durumda olan göçmenler içinde 50,5 milyon nüfusla Hispanic denen İspanyol asıllılar en yoğun grubu oluşturuyor. Obama döneminde sınır dışı edilen kaçak göçmenlerin yüzde 46’sı bir suç işlediğinden, yüzde 54’ü ise herhangi bir suça karışmadığı halde Amerika’dan gönderildi. Başkan Bush’un toplam sekiz yıllık görev süresi içinde suç işlediği için sınır dışı edilenlerin oranı yüzde 41, diğerlerinin oranı ise yüzde 59 oranındaydı.

SUÇA KARIŞMAYANLARA SINIR DIŞI YOK

Başkan Barack Obama tarafından yayınlanan “Dream Act” isimli özel bir başkanlık emri, ulusal güvenliğe zararı tespit edilmeyen tüm kaçak göçmen-lerin sınır dışı edilme sürecini durduruyor. İç Güvenlik İşleri Bakanı Janet Na-politano, bu konudaki uygulamanın nasıl olacağını şöyle özetliyor: Ülkenin güvenliğine tehdit oluşturanların sınır dışı edilmesi süreci devam edecek, ancak herhangi bir suça karışmamış olan kaçak durumdaki göçmenlerin dosyaları bekletilecek.

Ancak bütün bu açıklamalar kaçak göçmenlerin kafasındaki kuşkuları gider-miyor. Şu anda yetkililerin elinde 300 bin kaçak göçmenin dosyası olduğu göz önüne alındığında, kafa karışıklığının nedeni ortaya çıkıyor. Bunlar arasında yapılacak olan çalışmanın ne şekilde ve hangi sürede ilerleyeceği, daha da önemlisi “ulusal güvenliğe tehdit” kavramının hangi gerekçelere dayandırılacağı net değil.

DREAM ACT NEDİR?

Uzun zamandır göçmen politikalarında reform yapılması için çaba gösteren ve ülkenin kanayan yarası haline gelmiş “kaçak göçmenlerin” sisteme kazandırılması fikrini savunan Başkan Obama, Kongre’den beklediği yet-kiyi alamayınca, kendi otoritesine dayanarak yeni bir hayalin kapısını araladı. Amerika’da kendi ekonomik sosyal düzenini kurarak burasını kendi vatanı bilen kaçak göçmenler, yeni girişimle beraber artık yasal olmaya ve vatandaşlığa giden yolun açıldığı düşünü kurmaya başladı.

Obama’nın Kaçak Göçmen Politikasındaki Samimiyeti SorgulanıyorİKİ YILDA BUSH DÖNEMİNDEN DAHA FAZLA GÖÇMENİ SINIRDIŞI EDEN OBAMA YÖNETİMİNE: “BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU?” washiNgtoN, Yenİ HaYat

Başkan Barack Obama’nın kaçak göçmenlerle ilgi-li “esnek” uygulama sözünü vermesinin ardından bunun sadece “tutulmamış bir söz” olarak

kalacağını ileri sürenleri haklı çıkartacak bir gelişme de Senato’dan geldi.

Demokrat Parti Uxbridge senatörü Richard Moore ile Cumhuriyetçi Parti Senatörü Bruce Tarr tarafından hazırlanan yasa taslağı, kaçak durumda olan göçmenler-in hayatını zorlaştırırken, bu durumda kalmalarını pratikte imkansız hale getirecek. Böylelikle en ufak bir sorunda bile yasadışı statüde olduğu gerekçesiyle, bir göçmen hakkını aramak için başvurduğu kapılardan “sınırdışı” kararıyla geri dönebilecek.

öNCE YASAL STATÜYE BAKILACAK

Kaçak göçmenler yasa tasarısı özellikle kamu sağlığı ve güvenliği, vergi düzenlemesi, motorlu araçlarla ilgili kayıtlar ve çalışma hayatına ilişkin yaptırımlar getiriyor. Örneğin, mağdur olduğu bir konuda hakkını aramak üzere mahke-meye başvuran göçmenin önce yasal statüsü araştırılacak. Yasal konumda değilse davası görülmeyebilecek veya cezai yaptırımlar uygulanacak.

Benzer şekilde bir işverenden yıllık vergi ödemesine ek olarak işyerinde çalıştırdığı tüm elemanların “yasal” olduğunu belgelemesi istenecek. Yasanın kabul edilmesi durumunda, bir göçmenin mülk edinme, ev alma veya ev kredisine başvurmasında, hatta çocuğunun eğitimi için burs istemesi süreçlerinde bile kendisine önce “yasal olduğunu belgele” denilecek.

GÖÇMENLİK REFORMU TARTIŞMALARI SÜRÜYOR

Demokrat Partili Richard Moore’un hazırladığı yasa taslağı ile kaçak göçmenler kıskaca alınıyor.

washiNgtoN, Yenİ HaYat

Başkan Obama’nın Göçmen Reformu Tersine mi İşleyecek?

Ekİm 2011 18

İşte kitapçıkta belirtildiği şekilde Green Card taşıyanların sahip olduğu haklar:

Sürekli oturum iznine sahip olan bir Green Cardlı olarak:lAmerika’nın istediğiniz herhangi bir yerinde sürekli oturuma ve çalışma izni.lGerekli koşullar tamamlandığında vatandaşlık için başvuruda bulunma.lEşiniz veya evlenmemiş çocuklarınızın Amerika’da yaşaması için vize başvurusunda bulunma.lGerekli koşulları sağlıyorsanız Sosyal Güvenlik, Sağlık ve Sosyal yardımlarından yararlanma.lAmerika’da mülk edinme.lOturduğunuz eyaletten ehliyet almak için başvuruda bulunma.lBelirli şartlara bağlı olarak ABD’den ayrılma ve geri dönme.lKamu okullarına ve liseye devam etme.lAmerikan ordusunun belirli branşlarında görev yapma.lEyalet ve ilgili diğer yasaların izin verdiği sınırlar çerçevesinde ateşli silah alma ve taşıma.

GREEN CARD SAHİPLERİNİN SORUMLULUKLARI NELER?

Sürekli oturum izni olan bir Green Card sahibi:lBütün yerel ve eyalet yasalarına uymak.lYerel, federal ve eyalet vergilerini ödemek.l18-26 yaşları arasında bir erkekse Amerikan Silahlı Kuvvetleri’ne kayıt yaptırmak.lGöçmen statüsünü korumak.lSürekli oturum iznine sahip olduğunu (kaçak olmadığını) ispat edecek belgeleri taşımak.lAdres değişliği durumunda, yeni adresini en fazla 10 gün içinde İç Güvenlik Bakanlığına (Homeland Security) yazılı olarak veya internet aracılığıyla bildirmek zorundadır.

“AMERİKA’YA HOŞGELDİNİZ!”

Amerikan Göçmen ve Vatandaşlık İşleri Dairesi, Green Card sahibi olan göçmenlerin vatandaşlığa geçiş sürecinde, bir göç-men olarak hangi haklara sahip olduğunu hatırlatan bir kitapçık hazırladı. “Amerika’ya Hoşgeldiniz” kitapçığında, göçmenlikten

vatandaşlığa giden süreç anlatılarak, yol gösteriliyor.

New York, Yenİ HaYat

Haklarınızı Biliyor Musunuz?

Ekİm 2011 19

Amerikan Göçmenlik Dairesi-USCIS ve İç Güvenlik Bakanlığı-Department of Homeland Security tarafından geliştirilen “e verify” programı, I-9 tipi çalışma vizesiyle, Amerika’da bir hayat kurmak isteyenlerin sorularına internet ortamında cevap vermeyi, aynı zaman-

da da kaçak işçi çalıştırmanın önüne geçmeyi amaçlıyor.

Kamuoyunda tartışmaya neden olan ve aralarında Kongre üyelerinin de bulunduğu pek çok kişiye göre kaçak işçileri önlemeyeceği gibi, işverenleri daha fazla oranda “kayıt dışı ekonomi-ye” yönlendireceği yönünde eleştiri konusu olan “e verify” uygulaması, internet üzerinden bir kişinin “çalışabilir statüde olduğunu resmi makamlara teyit ettirmesi” anlamına geliyor.

Göçmenlik Dairesinin www.uscis.gov adresine girip, buradan “e verify” sayfasına geçtikten sonra, başvuru sahibi genel bilgilerini veriyor ve kimlikle ilgili kayıtları bilgisayar ortamında kontrol ediliyor.

Başvuruyu yapanın ilettiği bilgilerle Sosyal Güvenlik Dairesi ve İç Güvenlik Bakanlığındaki bilgilerin birebir örtüşmediği hallerde, ek bilgiler veya düzeltme gerekebiliyor. Eğer bilgiler ve kayıtlarda bir farklılık yoksa ve başvuru sahibinin statüsü uygun ise, “çalışma hakkı” resmi ku-rumlarca doğrulanmış oluyor ve işveren nezdinde bu bir “resmi onay” muamelesi görüyor.

İŞÇİYE TEMİZ KAĞIDI VEREN

NASIL İŞLİYOR?Amerika’da bir hayat kur-

mak isteyenlerin sorularına internet ortamında cevap vermeyi, aynı zamanda da

kaçak işçi çalıştırmanın önüne geçmeyi amaçlayan “e verify” programı, önemli

bir bilgi kaynağı olarak hizmete başladı.

New York, Yenİ HaYat

Amerika’da kaçak işçi çalıştırılmasını önlemek için geliştirilen “e-verify” uygulamasını her ne kadar destekleyenler olsa da, özellikle mevsimlik işçi çalıştıran eyaletlerde yoğun tartışmalara ve endişeye neden oluy-

or. İşverenin bir göçmeni işe alırken bir bakıma resmi makamlardan “temiz belgesi” alması anlamına gelen “e-verify” uygulamasında Göçmenlik Dairesi ve İç Güvenlik Bakanlığı devreye girdiği için bazı eyaletler artık çalıştıracak eleman bulamaz hale geldi.

Florida’nın meyve ve sebze üreticileri yoğun biçimde sezonluk işçi çalıştıran eyaletlerin başında geliyor. İşe giriş için istenen bu formaliteler, kaçaklar için caydırıcı olsa da, işveren açısından istediği zaman istediği işçiyi çalıştıramama sonucunu doğuruyor. Örneğin Bedner’s Farm adlı bir aile çiftliğini işleten Marie Bedner, özellikle taze sebze ve meyve piyasasındaki sıkıntıları vurgu-layarak, ürünleri toplayıp marketlere ulaştırma konusunda zorlandıklarını be-lirtiyor. “Bizden kötü durumda olanlar da var” diyen Bedner, “Georgia eya-letinde ürün toprakta kalıp çürüdü, çünkü toplamak için yeterli sayıda işçi bulunamadı” eleştirisinde bulundu.

Halen 18 eyalette zorunlu hale getirilen ve her geçen gün artan sayıda eya-leti kapsayan e-verify uygulamasının bütün ülkede geçerli ve zorunlu olması halinde özellikle küçük ölçekli işletmelerin mağdur olacağını belirten uzman-lar, göçmenlerle ilgili konuların tek tek değil bir bütün olarak kapsamlı şekilde ele alınmasının gerekliliğine işaret ediyor.

Uygulamaya destek verenler de e-verify’dan oldukça memnun. Örneğin Tek-sas eyaletinden Cumhuriyetçi Kongre üyesi Lamar Smith şöyle diyor:“E-verify uygulamasının iş bulma konusunda sıkıntı yarattığı bir gerçek, ama bu yalnızca kaçak işçiler için geçerli bir durum. Amerikalılar ve yasal durumda olan göçmenler için böyle bir problem söz konusu değil.”

“İşçi Temiz Kağıdı” uygulamasının zorunlu olduğu yerlerden biri olan Georgia eya-letinde sırf bu uygulama nedeniyle 11 bin işçinin işini kaybettiğine dikkat çekildi. Rakamların dili e-verify uygulamasının yaratacağı potansiyel sıkıntıları ortaya çıkarırken, Florida’daki tarımcılar özellikle tarım sektöründe 150 bin işçi çalıştığını, yüzde 65’inin kaçak veya belgesi yetersiz olanlardan oluştuğunu hatırlatıyor.

“E-VERIFY”, ENDİŞELERİ DE BERABERİNDE

GETİRDİİşverenin bir göçmeni işe alırken bir

bakıma resmi makamlardan “temiz” belgesi alması anlamına gelen “e-verify” uygulamasında Göçmenlik

Dairesi ve İç Güvenlik Bakanlığı devreye girdiği için bazı eyaletler artık çalıştıracak eleman bulamaz hale geldi.

New York, Yenİ HaYat

Ekİm 2011 20

Obama yönetimin göçmenlerle ilgili reform paketini inandırıcı bulmayanların en önemli gerekçesi, Obama yönetiminin Bush yönetimine kıyasla çok kısa sürede daha fazla sayıda kaçak göçmeni sınır dışı etmesi olarak gösteriliyor.

Göçmenlerin haklarını ve özellikle ülkeden geri gönderilme süreçlerinin yasaya uygunluğunu denetleyen kuruluşlardan biri olan “Ulusal Göçmen Hukuku Merkezi” tarafından açıklanan verilere göre, Amerika’nın adaleti de sorunlu. Çünkü 2003-2010 yılları arasında gözaltına alınan göçmenlerden 150 bin kişi ne bir avukata danışabildi ne de hakim karşısına çıkartıldı. Hepsi doğrudan kendi ülkelerine geri gönderildi.

öMÜR BOYU DöNÜŞ YOK

Uzmanlara göre, belirli bir nedenle gözaltına alınan göçmen (örneğin kaçak durumda olan ama herhangi bir suça karışmamış kişi) hakkındaki yasal takibattan ve muhtemel cezadan kurtulmak için bir an önce ülkesine dönmeyi kabul ediyor. Oysa bu yöntemi seçmeyi tercih edenlerin veya bunu tavsiye edenlerin göçmen statüsündeki kişiye iyilik yapmış olmadığı savunuluyor. Esasen “işlemlerim çabuklaşsın ve hemen geri döney-im” diyen kişi, çoğu zaman bir daha ömür boyu Amerika’ya giremeyeceği gerçeğinin farkına varmıyor.

Amerikan Göçmenlik Dairesi yetkilileri ise, kendi açılarından savunma getirerek, “beni tutuklamayın, ben hemen ülkeme gitmek istiyorum” diyeni zorla tutacak halimiz yok diyor.

AMERİKA’YA ADALET ELEŞTİRİSİ:150 Bin Göçmen, Avukat Yüzü Bile Göremeden Sınırdışı Edildi

Obama yönetimin göçmenlerle ilgili reform paketini inandırıcı bulmayanların en önemli gerekçesi, Obama yönetiminin Bush yönetimine kıyasla çok kısa sürede daha fazla sayıda kaçak göç-meni sınır dışı etmesi olarak gösteriliyor.

Yaşadıkları ülkede başkalarının işlediği suçlardan ötürü mağduriyet yaşayan veya-hayati tehlike altında bulunanların genellikle Amerika Birleşik Devletleri’ni tercih ettiği ortaya çıktı.

Konuya ilişkin güncel verileri değerlendiren Amerikan Göçmenlik Dairesi yetkilileri, başta insan kaçakçılığı olmak üzere, çeşitli suçlardan dolayı mağdur duruma düşen 13 binden fazla insanın Amerika’ya gelmek için vize başvurusunda bulunduğunu açıkladı. Bunlar arasında insan kaçakçılığı veya uyuşturucu trafiği gibi suçlarla bağlantılı olan başvuru sayısı 860 ve bu rakam geçen yıla oranla yüzde 51’lik bir artışa işaret ediyor.

Söz konusu vize tipi genellikle T ve U tipi vize oluyor. Başvuran kişinin kendi ülkesindeki yetkili makamlardan konuyla ilgili belgeleri toplayıp ibraz etmesi de gerekiyor. Ancak bu işlemin bürokrasi çarkına takılması sık sık yaşanan olaylardan. Bazen yetkililerin gerekli belgeleri “ülkenin ismi kötüye çıkar ve göçmenliği teşvik eder” kaygısıyla vermek iste-memesi başka bir sorun.

SUÇ MAĞDURLARI

SOLUĞU AMERİKA’DA

ALIYOR

New York, Yenİ HaYat

washiNgtoN, Yenİ HaYat

Ekİm 2011 21

Amerika’da yaşayan yabancıların yıllık vergi beyanlarını doldururken önemli

bazı ayrıntıları bilmedikleri için yanlış formları doldurduklarını görmekteyiz. Bu da ileride ver-gi borcu ile karşılaşmalarına sebep olmaktadır.

Amerika Federal Vergi Dairesi (IRS-Internal Revenue Services) ikamet eden ile ikamet etmeyenleri fiziksel bulunma testi (Substan-tial Presence Test-SPT) adı verilen bir test ile birbirinden ayırmaktadır. Bu durumda göç-menlik ofisi (UŞÇİS) açısından göçmen olma-yan vize ile Amerika’da bulunan bir kimse IRS açısından ikamet eden olarak tanımlanabilir.

Yeşil Kartı olmayan veya IRS açısından ikamet etmeyen kapsamında olan bireyler, sadece U.S. içinde elde ettiği gelirlerin vergisini öderken, Amerikan vatandaşı olan ve Yeşil Kartlı olan-lar, yurt dışında elde ettikleri gelirler üzerin-den de vergi ödemek zorundadır. Bu sebeple IRS açısından ikamet eden ya da etmeyen kapsamına girdiğinizi vergi formlarını doldur-madan önce belirlemeniz gerekmektedir.

SPT testi çok basit bir hesaplamaya dayanmaktadır. Son üç yıl içinde 183 günden daha az Amerika’da bulunan yabancı uyruklular, vergi açısından ika-met ediyor sayılmaz. Bu durumda 183 günden daha fazla Amerika’da kalan kişiler IRS ’de vergi açısından ikamet eden kimse sayılır.

Bu hesaplamayı yaparken şu anda içinde bulunduğumuz yılda bulunduğunuz her günü saymanız, bir önceki yıldaki günlerinizin 1/3’nü ve iki yıl önceki yılda bulunduğunuz günlerin 1/6’sını saymanız ve bu üç yılın toplamındaki günleri dik-kate almanız gerekir. Ancak şu andaki yıl 30 gün-den daha az Amerika’da bulunduysanız 3 yılın toplamı 183 günü geçse de vergi dairesi açısından ikamet eden kimse kapsamına girmezsiniz.

Örneğin Amerika’da çalışma vizesi ile ika-met eden bir kimse (H1-B, L-1) göçmen ol-mayan bir vize statüsünde bulunmasına rağmen fiziksel bulunma testini(SPT) geçtiği anda IRS açısından ikamet eden kimse olarak değerlendirilir ve ona göre yıllık gelirinden farklı vergi oranına göre vergi kesilir.

Form 1040-NR EZ veya Form 1040 –NR doldur-makla yükümlü olurlar Form -8843 doldurmalarına gerek yoktur. Testi geçenler ise, Form 1040EZ veya Form 1040’larını doldurmaları gerekmek-tedir. Şunu unutmayınız ki Turbo Tax gibi soft-ware programını kullanan kişiler sadece Form 1040 EZ veya Form 1040 doldurmaktadır. Bu gibi programlar size Form 1040-NR gibi formları doldurmanıza izin vermez.

Diğer dikkate alınması gereken konu ise yabancı öğrenciler(F-1), exchange student dediğimiz değişim program ile gelenler veya staj için gel-en kişiler (J-1), M-1, Q-1 Amerika’da ilk 5 yıl için ikametgahı olmayanlar olarak vergilendiril-irler. Bu durumda Form 1040-NR EZ veya Form 8843 formlarını doldurmaları gerekir. 5 yıldan sonra öğrenciliği devam edenler ise SPT(special presence test) testine göre durumlarına karar verilir. Yabancı uyruklular elde ettikleri gelirden Socail Security / Medicare gibi emekliliğe ait vergi yükümlülüklerinden muaf tutulurlar. Eğer öğrenciyken ya da trainee program altında çalışırken W-2’nuzda bu gibi vergilerin kesildiğini fark ederseniz, hemen iş yeriniz ile temasa geçer-ek gerekli düzeltmeyi yaptırmalısınız.

ş e y ta n ı n g ö R D e D İ ğ İ

Av. H. Mine Gü[email protected]

V ize ile ilgili işlemlerde uygulanan sıkırejim, şimdi vize sahiplerini de et-kilemeye başladı. Amerikan İç Güvenlik

Bakanlığı (Homeland Security) belirlenen vize süresini geçirdiği halde Amerika Birleşik Dev-letlerinde bulunmaya devam eden veya ver-ilen vize kategorisine aykırı faaliyette bulunan (örneğin öğrenci vizesi alıp bir yerde çalışan) yabancılara göz açtırmamaya kararlı. Çünkü vize süresi geçtiği halde ABD’de kalınması ve vize statüsüne aykırı davranılmasını bir güvenlik tehlikesi olarak kabul ediyor.

TERöRLE MÜCADELE KAPSAMINDAİç Güvenlik Bakanlığı yetkilileri vize verildikten sonra-ki süreci bir terörle mücadele konsepti çerçevesinde ele alarak, kimin zamanında ülkeye girdiğini ve çıktığını veya süresini aştığını tek tek incelemeye aldı.

Halen vize ihlali kapsamında ülkede bulunan 839 bin vize sahibi tespit edilmiş durumda. Bun-lardan 757 bin kişi vize süresini aşanlar kate-gorisine giriyor. İç Güvenlik Bakanlığı, diğer il-gili kurum ve kuruluşlarla çalışarak, bu sorunu çözme yolunda adımlar atılacağını vurguluyor.

VİZE SÜRENİZ GEÇTİ VE HALA AMERİKA’DA MISINIZ? İKİ KERE DÜŞÜNÜN!

New York, Yenİ HaYat

Ü lke çapında “suçlu avına” çıkan ABD Göçmenlik ve Gümrük Dairesi (ICE) ajanları bir hafta süren op-

erasyonda 2901 kaçak göçmeni tutukladı. ICE Başkanı John Morton operasyonun bugüne kadar yapılanların en geniş çaplı olanı diye nitelendirirken, tutuklananların tümünün ciddi suçlar işlemiş kanun kaçağı yabancılar olduğunu vurguladı. Belirtilen suçlar arasında toplu cinayet, cinayete teşebbüs ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi ağır suçlar bulunuyor. Tutuklanan 2901 kaçak göçmenin işlemleri tamamlandıktan sonra sınırdışı edileceği bildirildi.

Ülke çapında düzenlenen operasyona hiçbir eksik unsur kalmaması için 50 eyaletin yanı sıra Dominik Cumhuriyeti, Nijerya, Mek-sika, Panama ve Honduras da dahil edil-di. Buralarda tutuklanan suçluların ağırlıklı olarak çete mensubu veya cinsel istismar suçlarından arandığı belirtiliyor.

Morton’a göre halen suçlu olduğu halde kanundan kaçmayı başaran insanların sayısı 1 milyonu buluyor. ICE tarafından sınırdışı edilenlerin sayısı yılda ortalama 390.000 ve bunların yarısına yakını suç işlemiş olanlar.

Gümrük ve Göçmen Dairesi İşbaşında: Bütün Amerika Tarandı ve 2901 Suçlu Kaçak Göçmen Yakalandı

New York, Yenİ HaYat

Eyalet bölgesi yargıcı Sharon Lovelace Blackburn, bir süre önce Alabama senatosunca kabul edilen ve in-

san hakları gruplarının yoğun eleştirisiyle karşılanan yeni göçmenlik yasasına yöne-lik yapılan itirazları reddederek, yasayı yürürlürlüğe sokmuştu. Yargıç Blackburn’un “Alabama’nın kaçak göçmenler problemini çözmek için etkili bir adım” olarak savunduğu yeni göçmen-lik yasası, yetkililerin Alabama’daki kamu okularında okuyan çocuklardan “kaçak olmadıklarını belgelemesini” istemesini zo-runlu hale geliyor, ayrıca polise istediği kişiyi yolda durdurup sorgulama hakkı ve yasal olduğunu kanıtlayamaması halinde tu-tuklama yetkisi veriyordu. ABD Adalet Bakanlığı, göçmenlik ve göç-menlerle ilgili politikaların yerel değil federal düzeyde ele alınan bir konu olduğunu, dolayısıyla esas yetkinin federal hükümette olduğunu vurgulayarak, yargıç Blackburn’den konuyla ilgili kararını geri çekmesini resmen istedi.

ADALET BAKANLIĞI ALABAMA

EYALETİNİN KAÇAK

GÖÇMENLER YASASINI

VETO ETTİ

New York, Yenİ HaYat

Alabama eyaletinin ülkenin en ayrımcı ve sert tedbirlerini içeren göçmenlik yasasını onaylamasının hemen ardından başkent Washington’dan veto haberi geldi.

Ekİm 2011 23

WashIngton-İstanbul arasIndaki direkt uçuşlarI politik ve turistik açIdan nasIl değerlendiriyorsunuz? Türk Hava Yolları’nın 6 Kasım 2010 tarihinde başlattığı Washington-İstanbul arası direkt uçuşlarının, iki önemli nokta arasındaki bağların güçlenmesi açısından olumlu bir katkı sağladığına inanıyoruz. Turistik, politik ve kültürel açıdan Türk-Amerikan ilişkilerine önemli katkılarda bulunacağını düşünüyoruz. Uçuşlarımızın gördüğü yoğun ilgi de bu-nun bir göstergesi olmakta.

YolcularInIzdan aldIğInIz ilk tepkiler ve doluluk oranlarInIz nasIl?Yolcularımızdan aldığımız ilk tepkiler çok olumlu oldu. Uzun süredir bu uçuşlarımızın beklendiği ve gerçekleşmesinden ne kadar memnun olduklarını dile getirdiler. Doluluk oranlarımızın oldukça yüksek oran-larda gerçekleşmesi nedeniyle, 6 Kasım 2010 tarihinde haftada 4 sefer ile başlayan uçuş sayımız şu anda 6 sefere yükselmiş durumda, 24 Mart 2012 tarihi itibariyle de haftada 7 sefer olarak planlanmıştır.

THY WashIngton ofisi olarak hangi pazarlama kanallarInI kullanIyorsunuz? THY Washington ofisi olarak, pazardaki Turizm firmaları, Sivil Toplum Örgütleri, Fuarlar, Sanal kanallar, Medya kuruluşları ile iyi ilişkiler içinde olmaya özen gösteriyoruz. THY olarak sponsor olduğumuz spor kulü-pleri ve sporcular tanıtımımız için büyük bir avantaj olmaktadır. 29-30-31 Temmuz 2011 tarihlerinde sponsor olduğumuz Manchester United ve Barcelona maçının DC’de gerçekleşmesi ve bu organizasyon’da Kobe Bryant’ın da yer alması 82 bin seyircinin yer aldığı FedEx Stadı’nda

gerçekten büyük bir tanıtım şölenine dönüştü, sanal ortamda ulaştığı boyut ise gerçekten gurur verici oldu.

THY WashIngton ofisinin başarIsInI neye bağlIyorsunuz?Pazarda kaliteli hizmeti, uygun fiyat politikası ile birleştirerek yol-cu memnuniyetini sağlamamız en büyük başarı etkenlerimizden biri. THY’nin geniş network’e sahip olması ve Washington uçuşlarının yolcu profilini oluşturan pazarda Türkiye ötesi uçuş noktalarımıza da talebin fazla olması, Orta Doğu, Hindistan, Afrika, Türki Cumhuriyetler, Bal-kan Ülkeleri’ne seyahat eden yolcuları da çekmemizi sağlamıştır. Tabii, THY’nin yolcu güvenliğine verdiği önem beraberinde, Kabin içi hizmet kalitemiz, Business Class’da ‘Uçan Aşçı’ konseptimiz, Türk lezzeti ve çeşitliliği ile sunulan zengin ikramımız, uygun bağlantılar ile seya-hat edilebilen geniş network’umuz, yeni uçaklarımız, sevgi ve özenle çalışan personelimiz bu başarıda payı bulunan önemli etkenlerdir.

Son olarak Türk-Amerikan toplumu üyelerine mesajInIz nedir?Bizler Türkiye dışında yaşayan Türk insanını Türkiye’nin olduğu kadar Türk Hava Yolları’nın da birer elçisi olarak görmekteyiz. Bu noktada tüm vatandaş ve soydaşlarımızın, bugün dünyada hiç tartışmasız en çok tanınan markamız olan ve dünyanın sayılı hava yolları arasına girmeyi başarmış Türk Hava Yolları ismini içinde bulundukları toplumlara duy-urmak suretiyle katkılarını beklediğimizi Yeni Hayat aracılığıyla ifade etmek isterim. Böyle bir katkı hem övünç kaynağımız olan Türk Hava Yolları’nın başarısına bir destek olacak hem de bir Türk markasının başarısını yabancı toplumlara gösterme imkanı verecektir.

THY WasHingTon’da

ZİrveYe KoşuYorWashington-İstanbul arası direkt uçuşlara 2010’da başlayan Türk Hava Yolları, bir yıl

içinde sefer sayısını 6’ya yükselterek, THY kalitesini milyonlara ulaştırdı. THY’nin Washington DC Müdürü Handan Çörekçi Yeni Hayat’ın sorularını sizler için yanıtladı.

washiNgtoN, Yenİ HaYat

Ekİm 2011 24

6FigureJobs.comÖzellikle orta ve üst düzey yöneticiler için iş ilanlarının bulunduğu bir site

BrainbenchÇeşitli konularda bilgi ve beceri ölçüm testleri ve sertifikasyonları sunan bir site

brassring.comÖzellikle Bilgi Teknolojileri alanında kariyer yapmak isteyen profesyonellere yönelik olarak çalışan sitede, teknoloji konularında geniş kapsamlı bir içerikten faydalanabil-ir, kariyeriniz ile ilgili tavsiyelere ulaşabilir, özgeçmişinizi oluşturabilir ve iş fırsatlarını inceleyip online olarak başvurabilirsiniz.

CampusCareerCenter.comYeni mezunlara yönelik ABD ve diğer ül-kelerdeki iş ilanlarının bulunduğu bir site

careerbuilder.comİş ilanları konusunda hızlı ve gelişmiş ar-ama seçenekleri sunan sitede, kariyeriniz için tavsiyeler, iş hayatı ile ilgili kaynaklar ve USA Today.com’dan iş dünyası ile ilgili haberlere ulaşabilirsiniz.

Career RewardsKişisel referans yöntemi ile çalışan ve üyelerinin iş ilanları için uygun olabileceğini düşündükleri kişileri tavsiye ettikleri bir site

Chain Store GuidePerakende ve gıda sektörü ile ilgili iş ilanlarının bulunduğu bir site

Dice.comBilgi teknoloji sektöründe çalışanlara yönelik bir site

eJobs.comOldukça interaktif ama sadece ABD’deki iş imkanları hakkında bilgi veren bir site

EmploymentWizard.comSadece sitedeki iş imkanları arasından değil aynı zamanda gazetelerde çıkan iş ilanlarından da arama yapılabilen bir site

FlipDog.com50 bin üzerinde şirkette, 700 bin üzerinde iş imkanının bulunduğu bir site

FutureStepKorn/Ferry International ile The Wall Street Journal ortaklığında kurulan ve yöneti-cilere yönelik bir site

ITcrunch.comBilişim sektöründe çalışanlara yönelik bir site

headhunter.netİş ilanlarını, iş alanları ve sektörler bazında arayabileceğiniz headhunter.net’te is-terseniz, ilgilendiğiniz alanlarda yayınlanan ilanlar e-mail yoluyla da posta kutunuza ulaşabiliyor. Bunun dışında sitede iş dünyasına yönelik geniş bir içerik de bulunuyor.

HireStrategy.comBilgi teknolojileri, finans, muhasebe, satış ve pazarlama alanlarında iş imkanlarının bulunduğu bir site

hotjobs.comÇok sayıda kariyer kanalının ön planda sunulduğu sitede, şirket isimleri ve anahtar kelimeler kullanarak aramalar yapabilirsiniz.

ITCareers.comBilgi teknolojileri çalışanlarına yönelik bir site

JobCircle.comSpesifik olarak sadece ABD’nin bazı ey-aletlerinde olmak üzere teknik konularda-ki iş ilanlarının bulunduğu bir site

JobDirect.comİşe giriş seviyesindeki yeni mezunlara yönelik bir site

Jobs.comAlanındaki en popülerlerden biri. Geniş kapsamlı ama sadece ABD’deki iş ilanlarının bulunabileceği bir site

Kforce.comZengin bir içerikte fakat sadece ABD’deki iş ilanlarının bulunduğu bir site

LeadersOnlineŞirketlerdeki üst düzey yöneticilere yöne-lik bir site

monster.comInternet üzerindeki en popüler iş ve eleman sitesi olan monster.com’da özgeçmişinizi oluşturabilir, uluslararası piyasalarda iş arayabilir, sitede sunulan geniş kapsamlı içerikten faydalanabilirsiniz. Sitede ayrıca çeşitli iş başlıkları altında gruplanan kaynaklara da erişebilirsiniz.

RecruitUSA.comAlanında popüler ama sadece ABD’deki geniş kapsamlı iş ilanlarının bulunduğu bir site

SalaryExpert.comABD ve Kanada’daki 45 bin değişik alanda 300 bin pozisyon için maaş se-viyeleri konusunda bilgi alabileceğiniz, ayrıca 207 ülke için geçerli maaş seviyeleri ile ilgili veriye de ulaşım imkanı sağlayan bir site

StreetJobs.comFinansal kuruluşlardaki (bankalar, sig-orta şirketleri, borsa kuruluşları vb.) iş ilanlarının bulunduğu bir site

WetFeet.comİçindeki linklerle dünyanın birçok farklı bölgesi için geniş kapsamlı iş ilanlarının bulunduğu bir site

Ekonomik krizle mücadele eden ABD’de işsizlerin sayısı her geçen gün artarken internet üzerinde iş bulmak ümidiyle harcanan zaman dagiderek artıyor. Hem ABD’ye profesyonel hayatlarını devam ettirmek için gelen kişilerin hem de Amerikalıların kriz ortamındaiş bul-mak için başvurduğu internet kaynaklarını sizler için derledik.

ABD’de İş Aramanın İpuçları

New York, Yenİ HaYat

Ekİm 2011 25

ABD’de oyunculuk eğitimi almak herkesin hayali. Hollywood starlarının gittiği okullarda okumak, ünlü hocalardan ders almak, stüdyolarda dolaşmak, film galalarına ve kırmızı halı geçiş törenlerine bizzat şahit olmak ve bu

sektörde çalışıp kısa süreli de olsa deneyim sahibi olmak, tüm oyuncu adaylarının listesinde. Peki bu okulları seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurmalı?

ŞEHİR SEÇİMİ öNEMLİİlk olarak oyunculuk eğitimini hangi şehirde almak istediğinizi seçmelisiniz. Bu konuda en popüler şehir Los Angeles olsa dahi New York da okul sayısı ve bu okulların kalitesi açısından tercih edilebilir. Los Angeles’da çok okul olması, kafa karışıklığına ve dolandırılmanıza yol açabilir. Ama okul sonrası iş deneyimi ve okul esnasında yapacağınız çalışmalara göre Los Angeles gibi sektörün daha hızlı döndüğü ve daha çok fırsatların kovalanabileceği bir şehir tercih edilebilir. Unutmayın ki, Los Angeles’da herkesin ikinci mesleği oyunculuktur. Bunun yanında New York’un Türkiye’ye coğrafi yakınlığı bir avantaj ama Los Angeles’da da iklimin yıl boyunca daha yüksek sıcaklıkta olması, bir diğer tercih kriteri. Bu iki popüler şehri üçüncü olarak San Fran-cisco takip eder.

STAJ İMKANIABD’de oyunculuk okulları, tiyatro, TV ve sinema oyunculuğu olarak ayrılmaktadır. TV ve sinema oyunculuğu acting yeteneklerinizin yanında kamera karşısındaki deneyiminizi artırmaya yöneliktir. Stüdyo deneyimi ve teknik bilgi ağırlıklı derslerde alabilirsiniz. Tiyatro oyunculuğu ise acting yeteneğinize ve sahne performansınıza yönelik daha yoğun bir eğitimi içerir. Okullar full-time olduğu gibi part-time da olabilir. Bir aylık kısa kurslar olduğu gibi iki yıllık daha detaylı oyunculuk okulları da vardır. Okula karar verirken en önemli konu ise, program sonrasında sunduğu staj imkanlarıdır. Bazı okullar daha ilk ayınızda sizi aynı okul-dan oyunculardan aynı ortamda konaklatarak, ABD’deki oyunculuk deneyiminizi başka oyuncularla artırmanızı sağlarken, bazı okullar ise, program sonunda alınan eğitim türün göre staj imkanı sunar ya da sunmazlar. Dolayısıyla bu konuyu okula kayıt yaptırmadan önce aydınlatmanız gerekir. Kimi okullar oyunculuk eğitimi almış olmanıza rağmen size prodüksiyon şirketlerinin stüdyolarında çe-kim arkası ekipte görevler vererek yabancı oyuncuları gö-zlemleme ve oyunculuk ortamını tanıma imkanı verirler. Özellikle tiyatro oyunculuğu okulları mezuniyet sonrası Amerikalı oyuncularla farklı büyüklükte oyunlarda rol almanızı sağlar. En sağlıklısı oyunculuk bölümünüzü seç-meniz ve okuldan bu konuda detay bilgi istemenizdir.

AJANS SEÇİMİOyunculuk okulları ABD’de yasal çalışma imkanı sunmaz. Sadece üniversite bünyesindeki oyunculuk okullarına başvurduysanız bu okulun kampüsü içinde okulun önereceği pozisyonlarda çalışabilirsiniz. Okul hayatınıza paralel olarak bulunduğunuz şehirdeki oyun-culuk ajanslarına da başvurabilirsiniz. New York ve Los

Angeles’da sayısı yüzleri bulan bu ajanslar genellikle 100 ile 400 dolar arasında değişen başvuru ve fotoğraf çekimi ücretinin ardından sizi oyuncu listelerine eklerler. Bu ajansları seçmeden önce de okulunuza bu konuda danışmanız en doğru hareket olacaktır. Eğer ABD’ye İngilizce ya da başka bir konuda eğitim almaya gidecekseniz ve oyunculuk eğitimini sadece hobi olarak düşünüyorsanız bu konuda haftanın belirli günleri özel ders ya da ufak grupların kısa programlarına da katılabilirsiniz.

Oyunculuk okullarının maliyetleri kursun teknik donanımı, saat ve ay uzunluğuna göre değişmekle beraber sadece okul ücretleri aylık 500 ile 2 bin 500 dolar arasında değişmektedir. Bu fiyatlara konaklama dahil değildir. Her oyunculuk okullu dil okulu gibi konaklamayı ayarlama seçeneği sunmaz. Bu sebeple okul seçerken bu hizmetin verildiğinde de emin olmalısınız.

AKICI İNGİLİZCE TEMEL ŞARTİngilizce bilgisinin üst seviyede olmasını gerektiren oyunculuk okullarına başvurmak için yeterli derecede İngilizce bilmediğinizi düşünüyorsanız, oyunculuk okulları dışındaki kurslarla bu problemi çözmelisiniz. Oyunculuk okulları, başvuru esnasında dil sınavı veya buna benzer bir kısıtlama uygu-lamaz. Bu sebeple dil eğitimi de sunmaz. Fakat okuldan alacağınız verim tam-amen İngilizce konuma yeteneğinizin ne kadar olduğuyla doğru orantılıdır. Eğer konuşma yeteneğiniz iyi ise aksan düzeltme dersleri alarak derslerden daha da fazla verim alabilirsiniz Bu sebeple düzgün bir aksan ve akıcı bir İngilizceye sahip olmak oyunculuk okulundan verim almakta ilk şarttır.

aBd’de oYunCuLuK

eĞİTİMİ HaYaLİ

gerÇeK oLaBİLİrABD’de oyunculuk eğitimi almak herkesin hayali. Peki ama

nerede ve nasıl? Oyunculuk okulları neler vaat ediyor?Hangi program sizin için doğru? Yeni Hayat olarak bu

soruların cevaplarını sizler için araştırdık. New York, Yenİ HaYat, arda SaYiner

Ekİm 2011 26

İ şsizlikle boğuşan ABD’de Başkan Barack Obama’nın açıkladığı 400 milyar dolarlık paket, sadece işsizlik maaşlarını daha uzun bir süreye yaymayı, ülkedeki

altyapı yatırımlarını artırmayı, bordro vergilerini azaltmayı, meslek eğitimlerini yaygınlaştırarak istihdamı yeniden canlandırmayı hedeflemiyor. Aynı zamanda bu yolla okul ve otoyol yapımlarına da bütçe ayrılarak, 2012 seçimlerine hazırlanan Obama’nın ekonomiyi geliştirme yeteneğine halk gözünde puan kazandırması da amaçlanıyor.

Obama’nın önerdiği fakat Cumhuriyetçilerden tepki çeken isti-hdam paketine göre, istihdam fonu yaratmak için yılda 200 bin dolardan fazla kazanan kişilerden daha fazla vergi alınacak. Bu kesimden ek vergi alınarak, yılda 400 milyar dolar ek gelir elde edilebilecek. Paket kapsamında, daha önce geniş şartlarda petrol ve doğalgaz şirketlerine verilen teşvikler kaldırılacak.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki şirketlerin özel uçaklarına vergi avantajı sağlayan amortisman kuralları tamamen değiştirilerek hazineye ek gelir yaratılacak. Bunun yanında yeni istihdam programına göre çalışanların gelir vergilerinden yüzde 2 oranında daha az kesinti yapılacak ve işsizlik maaşlarının ödeme süresi uzatılacak. Yine paket dahilinde, yeni işçi alan şirketlerden daha düşük oranlarda vergi alınacak. Sadece önümüzdeki yıl bu vergi indirimlerinin Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti’ne 200 milyar dolara mal olacağı düşünülüyor. Bu bütçeye ek olarak 100 milyar dolar otoyol, okul ve yine ekonomiyi geliştirme bünyesinde 6 aydan fazla işsiz olan kişiler için har-canacak. Obama bu planıyla otoyol, okul ve devlet binalarındaki onarım ve yeni inşaat projelerinin şu an bir milyon civarındaki işsiz inşaat işçilerinin istihdam edilmesinde de önemli rol oynayacağını düşünüyor.

CUMHURİYETÇİLER NE DİYECEK?

Obama bu yardım ve istihdam paketini ilk olarak ekonominin en çok hasar gördüğü eyaletlerde başlatmayı düşünüyor. Hem işe dönüş eğitimleri, hem de maddi yardımlarla bu eyaletlerdeki öğretmen alımına dair sıkıntıların çözülmesi, öncelikli hedef olarak gösteriliyor. Buna yine paralel olarak mortgage sistemi-nin en çok yara aldığı eyaletlerde işsiz borçluların borç faizlerinin düşürülmesi ve vade sürelerinin uzatılması gibi ek önlemler de bu paketin içinde yer alıyor.

Federal Reserve’den harcanacak bu bütçeye, Obama yönetimind-en bağımsız olan yetkililer, mortgage, yeni işletme yatırımları ve diğer uzun vadeli kredilerin faizlerinin düşmesi anlamında olumlu baktıklarını belirtiyorlar.

Obama’nın 400 milyar dolarında üzerinde kaynak yaratarak, istihdam projelerine harcanması amaçlanan bu paketin şimdi de kongreden geçmesi gerekiyor. Fakat görünen o ki, bu sefer bu sihirli pakete itiraz edenler, sadece Cumhuriyetçiler değil aynı zamanda Obama kanadındaki Demokratlar da olacak. Bazı muhalif sesler, istihdam planın çok geniş kapsamlı olduğunu ve bu boyuttaki devasa bir programın içindeki tüm önerilerin kabul edilmesinin mümkün olmadığını savunuyor. Muhali-fler ayrıca, hem işveren hem de çalışanlardan daha az bordro vergisi alınmasına da itiraz ediyor.

Cumhuriyetçilerin uygulama biçimine dair itirazlarının olduğu ancak, Obama yönetiminin halk arasındaki desteğinden dolayı tamamen karşı çıkılamayan bu paketin, sadece Cumhuriyetçilerden değil Demokratlar-dan da alınan olumsuz sinyallere göre, kongreden geçmesi için sıkıntılı bir döneme girileceği gözlemleniyor.

OBAMA’NIN YENİ “İSTİHDAM PLANI”

400 MİLYAR DOLAR GETİRECEK

New York, Yenİ HaYat

Ekonomik darboğazdaki Obama yönetimi, işsizlikle mücadele için 400 milyar dolarlık ek kaynak yaratabileceğini açıkladı. Peki, ABD’deki işsizliğe hangi kalemler üzerinden nasıl kaynak yaratılacak ve Cumhuriyetçiler bu duruma nasıl yanıt verecek?

Amerika’nın iş yaratmak ve ekonomiyi canlandırmak için yoğun biçimde teşvik ettiği EB-5 yatırımcı tip vizesi ile Amerika’ya iş yapma-ya gelenlerin ilgilendiği sektörlerin başında emlak piyasası geliyor.

Orlando’da konuyla ilgili seminerler düzenlenirken, EB-5 yatırımcılarının il-gisi karşısında sadece belli bölgelerde değil, ülke çapında yatırımı özendi-recek projeler hazırlanması önerildi. Halen seçilmiş bölgelerde yatırımcıların çalışması öngörülüyor, ancak emlak piyasası gibi geniş bir sektörün Amerika’nın her yerinde başarılı projelere imza atacağı düşünülüyor. Uz-manlar konuya sadece “konut geliştirme” olarak bakılmaması gerektiğini, EB-5 yatırımcılarının işyeri, hastane, sosyal konut gibi pek çok alana kaydırılabileceğini vurguluyor.

EB-5 VİZESİ: YENİ İŞ ALANLARI YARAT, GREEN CARD SAHİBİ OL

Amerikan hükümeti oldukça başarılı sonuçlar elde ettiği EB-5 yatırımcı vize-si programını daha çok tanıtmak ve yaygınlaştırmak istiyor. EB-5 yatırımcı vize programı bugüne dek 1.5 milyar doların üzerinde yatırımı Amerika’ya çekmeyi başardı ve böylelikle en az 31 bin yeni iş imkanı yarattı.

Yatırımcı vizesiyle ülkeye akacak finansal kaynağın daha da artmasını hedefley-en Amerikan Göçmen İşleri Dairesi, USCIS, EB-5 programını daha da cazip hale getirecek düzenlemeler ve vize sürecini kolaylaştıracak uygulamalar öngörüyor.

EN AZ 500 BİN DOLAR YATIRIM GEREKLİ

EB-5 programı sayesinde Amerika Birleşik Devletlerinde ekonomik varlığını sürdürmekte zorlanan pek çok küçük ölçekli işletme yeniden canlandı ve yeni iş imkanlarıyla sektörde büyüme gözlendi. 21 yıldan beri uygu-lanmakta olan EB-5 yatırımcı vizesi ile ülkeye yatırım getiren ve Amerikan vatandaşlarına iş olanakları sağlayanlar da Green Card sahibi oldu. Green Card avantajlı bu programa katılabilmek için bir Amerikan şirketine en az 500 bin dolar tutarında yatırım yapmak ve en az 10 iş sahasını koruma altına almayı sağlamak gerekiyor.

Programa ilişkin bürokratik süreç ve bazı işlemlerdeki karmaşıklık, zaman zaman yatırımcıların gözünü korkutabiliyordu. Bu ve buna benzer yakınmaları dikkate alan yetkililer de EB-5 yatırımcı vizesi daha kolay bir hale getirmenin arayışı içinde. Emlak sektörünün bu anlamda çok iyi bir motivasyon sağlayacağına inanılıyor.

EB-5 YATIRIMCI VİZESİ AMERİKAN EMLAK SEKTÖRÜNÜ CANLANDIRACAK

Amerika’nın iş yaratmak ve ekonomiyi canlandırmak için yoğun biçimde teşvik ettiği EB 5 yatırımcı tip vizesi ile Amerika’ya iş yapmaya gelenlerin ilgilendiği sektörlerin başında emlak piyasası geliyor. New York, Yenİ HaYat

Ekİm 2011 27

ABD’deki piyasaların kapanmasından sonra ülkenin kredi notunu tarihinde ilk kez düşürmesine kararı alan Stan-

dard and Poor (S&P)’a karşı çıkan ABD, Haz-ine Bakanlığı aracılığıyla tepkisini dile getirdi. Süreç içerisinde ABD Hazinesi’nden yapılan açıklamada, kararın ‘politik’ olduğu savu-nularak, “S&P kasten yanlış veri tabanı kul-lanarak yaptığı hesaplamada harcama kes-intisine ilişkin 2 trilyon dolar hatalı bir karara varmıştır” denildi.

100 YILDIR BU NOTA SAHİP

S&P, ülkenin kredi notunu düşürmesiyle ilgili açıklamasında, ABD’nin en az 2.1 trilyon dolar olarak belirlediği harcama kesintisinin 4 trilyon dolar olması gerektiğini belirtiyor.

ABD’nin 100 yıla yakın bir süredir sahip olduğu en yüksek notu kaybetmesi, 14.3 trilyon dolar olan borçlanma limitinin artırılması, 2.1 trilyon dolarlık harcama kesintisi ve 2.4 trilyon dolarlık borçlanma limiti artırımının gerçek bir girişim olmadığını ortaya koydu.

ABD’nin borç krizi ile patlak veren ekonomik sorunları ile ilgili tartışmaların yaşandığı son 2 aylık süreçte ülkenin tarihinde ilk kez üç kredi derecelendirme kuruluşu ABD’nin notunu in-dirme uyarısında aynı anda bulunmuştu. Tar-ihi adımı atan ilk kuruluş olan S&P, Moody’s ve Fitch “ABD’nin notunu indirme” uyarısında bulundu. Bu uyarıyı uygulamaya sokan S&P, ABD’nin notunu 1941 yılından bu yana ‘AAA’da tutuyordu. 1917 yılından bu yana Moody’s’in verdiği en yüksek not olan 3’lü A’yı taşıyan ABD’nin böylelikle ilk kez notu düşmüş oldu. Dünya ekonomisini etkileyen bu karar gerekçe olarak ülkenin büyüyen bütçe açığı ve artan borç miktarını gösterildi. En yüksek not olan AAA’ya sahip ülkeler şöyle:

“Almanya, Avusturya, Avustralya, Kanada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Guernsey Takım Adaları, Hong Kong, Liechtenstein, Man Adası, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Singa-pur, İsveç, İsviçre, İngiltere.”

S&P NEDİR? NASIL İŞLER?

ABD ekonomisinde şok etkisi yaratan S&P, 1860 yılında Henry Varnum Poor tarafından kuruldu. 1970’li yıllardaki ekonomik bunalımın getirdiği borç krizleri 1982 yılındaki Meksika’nın yaşadığı ekonomik sarsıntı, para sisteminin uluslararası işleyişinde öngörü gerektiren bir uyarı sisteminin doğmasına yol açtı. Bu uyarı sistemi S&P gibi kuruluşların varlığına anlam kattı.

S&P, şirketler gibi, ülkeleri de değerlendirmeye tabi tutuyor. Ülkelere borç vermek isteyen yatırımcılar, bu ülkelerin kredi değerliliğine göre önerilen faizleri değerlendirmeye alıyor. Bu kredi değerlendirmeleri S&P’nin verdiği ya da vereceği derecelendirme puanlarıyla be-lirleniyor. Kredi değerliliği yüksek olan ülkel-erin borçlanmalarının maliyeti göreli olarak daha düşük oluyor. Şirket, sadece ekonomik durum değil, seçim sistemi ve zamanları, dış politika gelişmeleri, demokrasinin işleyişi, siyasal partiler, ikti-dar, muhalefet ilişkileri, liderin durumu, siyasal gündemdeki riskler, koalisyonların yapısı, Merkez Bankası’nın bağımsızlık derecesi ve benzerleri gibi si-yasi durumları da göz önüne alıyor.

S&P YATIRIM DERECELERİ

AAA:En yüksek kalite, sağlam. Yalnız küçük bir yatırım riski taşırlar.

AA+, AA, AA-: En yüksek dereceden düşük bir farklılığa sahip olmakla birlikte, yine yüksek dereceli ve sağlamdır.

A+, A: Ortanın üstündedir. Sağlam ve güvenilir olmakla birlikte ekonomik şartlardan etkilenebilir.

BBB+, BBB, BBB-: Orta derecelidir. Uzun vad-ede risklidir. Spekülatif özellikler taşır.

S&P SPEKÜLATİF DERECELER

BB+, BB, BB-: Spekülatif özelliktedir. Belirsiz-likler taşırlar.

B+, B, B-: Yatırım niteliği taşımaz. Borçlanma şartlarına uymama ihtimali yüksektir.

CCC+, CCC, CCC-: Kısa dönemli riski dahi oldukça yüksektir.

CC: Tamamen spekülatiftir. Geri ödeme hemen hemen imkânsızdır.

C: En düşük kalite, En yüksek risk

2 TRİLYON DOLARLIK HATA

Yaklaşık 2 trilyon dolarlık hesap hatası olduğu iddia edilen ABD’nin kredi no-tunun düşürülmesi kararının yankıları sürüyor. Geçtiğimiz aylarda ülkenin kre-di notu S&P tarafından tarihinde ilk kez düşürülerek AAA’dan AA- seviyesine çekilmişti. Peki, bu iki aylık süreçte ABD ekonomisi bu duruma nasıl tepki gösterdi? Süreç nasıl gelişti? New York, Yenİ HaYat

E, H, L Vizelerinize Başvuru İçin Tecrübeli İsim:

www.akbulutlaw.com

212-387-0600

Ekİm 2011 29

Bireysel konut kiralama hizmeti genel olarak nedir?

Bu hizmet konutlarını işleterek kazanım elde et-mek isteyen yatırımcılara yönelik bir uygulamadır. Yurtdışında oldukça yaygın Türkiye’de ise yeni uygulanmakta olan bir hizmettir. Yatırımcıların istemiş oldukları koşullarda dairelerinin kiralamalarını gerçekleştirip takibini yaparak, daire-lerin satışını istediklerinde ise yine binanın ve daire-nin değerini düşürmeden satışını gerçekleştirmeye müsait bir uygulamadır.

Yatırımcıya ne gibi faydaları vardır?

Bireysel Konut Kiralama Hizmeti sayesinde yatırımcılar kendileri uğraşmaksızın ya da yatırımlarının değerinden daha düşük rakam-lar alıcılara sunulmaksızın satın aldıkları konu-tu gelire dönüştürebilmektedirler. Yatırımlarınız değerinde kiralanır ve yine değerini düşürmeden satışı gerçekleşir. Hem tüm bu işlemlerin prosedür yükünden uzaklaşmış hem de emlak piyasasına hakim bir ekip tarafından güncel ve profesyonel bir destek görmüş olursunuz.

Yurtdışında yaşayan Türkler bundan nasıl yararlanabilir?

Yurtdışındaki yatırımcılar Bireysel Konut Kiralama hiz-metinden yurt içindeki vatandaşlarımızla aynı derecede yararlanabileceklerdir. Telefon ve internet üzerinden bu konudaki tüm destek ve yönlendirmeler yapılmakta, süreçler takip edilmekte ve yatırımcı tüm gelişmelerden haberdar edilmektedir. Coğrafi sınırlamalar sebebiyle Bireysel Konut Kiralama hizmeti yurtdışındaki Türk vatandaşlarımız tarafından gayet rağbet görmektedir.

Siz Delmar İnşaat olarak bu süreci nasıl yöneti-yorsunuz? Ne gibi hizmetler sunuyorsunuz?

Delmar İnşaat bünyesindeki Elit Grand Palas pro-jemizde yatırımcılarımıza uzman kadromuz ve avukatlarımızla, Bireysel Konut Kiralama hizmeti-miz sayesinde yatırımlarını kazançlı hale getiriyor-uz. Ayrıca Elit Asistant Servis Hizmetimiz sayes-inde de yatırımcılarımıza gerek yurtiçi gerekse yurtdışında 7/24 yardımcı olacak ayrıcalıklı bir asistanlık hizmeti sunuyoruz. Biz tüm bu süreçleri yatırımcılarımızın memnuniyeti üzerine planlıyor ve uzman kadromuz ile yönetiyoruz.

TÜRKİYE’DEKİ KONUTUNUZA KİRACIYI NASIL BULACAKSINIZ?

Bireysel Konut Kiralama hizmeti, satın aldığınız konutu gelire dönüştürmek

ve kiracı bulmak için sunulan en gözde hizmetlerden biri. Yurtdışındaki

yatırımcıların Türkiye’de satın aldığı konutun tüm kiralama işlemlerini

yöneten bu hizmetin, Türkiye’de nasıl işlediğine dair detayları Delmar İnşaat Satış Müdür Funda Savaş Yeni Hayat

okuyucuları için anlattı.

B rooklyn ile Manhattan arasında ar-tan trafiğe ve bu trafiğin ticaret ve iş hayatını olumsuz etkilemesine

çare olmak için ihtiyaç duyulan bu köprüyü inşa etmek, tel kablonun mucidi olan John A. Roebling’in rüyasıydı. John A. Roebling, dünyanın en büyük kablo üreticisi şirketinin sahibiydi. Telgraf telleri, elektrik köprü tell-eri, gemi ve asansör telleri üreten Roebling, köprünün çizimi için 1865’ten itibaren çalıştı. Roebling, hayalini kurduğu bu köprü inşaatı projesini almayı başardı ancak, köprünün yerini tespit çalışmaları sırasında geçirdiği bir kaza sonucu ayağa ezildi ve enfeksiyon nedeniyle 2 hafta ağrılar içinde kıvrandıktan sonra 1869’da öldü.

Bunun üzerine köprünün başmühendisi olarak oğlu Washington Roebling atandı. 1872’de Washington Roebling üzerine köprünün kulelerinin inşa edileceği su altı odalarında çalışırken vurgun yedi ve yatalak

oldu. Eşi Emily Warren Roebling’in mücade-lesi sayesinde köprünün başmühendisliği görevinden alınmadı ve karısı gayri resmi olarak başmühendislik görevini sürdürdü. Oğul Roebling, köprü inşaatını yatağından seyrederek kontrol etti ve karısı aracılığıyla inşaat alanı ile arasında bağlantı sağladı. Köprünün açılış günü New York City’de ta-til ilan edildi. O gün 150 bin 300 yayanın köprüden geçerek suya 1 cent attığı söyle-nir. Gotik tarzda yapılmış bu köprü, 19. yy mühendisliğinin doruk noktası ve dünyanın 8. harikası olarak kabul edilir.

Günümüzde Manhattan ile Brooklyn’i bağlayan ve 1883 yılında hizmete açılan bu mistik köprü, inşa edildiğinde bir zamanlar dünyanın en geniş asma köprüsüydü. 600 işçi ile 16 yılda bitirilebilen köprünün inşası sırasında 20 işçi de yaşamını yitirdi. Her bir çelik kablosu 5 bin 657 m uzunluğunda rüzgar, yağmur, kar gibi doğal etmenlerden

koruyabilmek amacıyla bakırla galvanize edilmiş kablolardan oluşuyor. Süspansiyon yapı kurulmadan önce 1875 yılında Gotik tar-zda 84 m uzunluğunda her iki yakaya yapıyı taşıyacak binaları inşa etmişlerdir. Köprüyü dinamik tutan 4 çelik kablo dünyadaki en sert taşlardan biri olan Kapadokya’daki peri bacalarının strüktüründe yer alan gra-nit taşlarının içine fikse edildi. Bu özelliğiyle dünya üzerindeki en sağlam köprülerden biri olma unvanını taşır. Kopması imkansız olan taşıyıcı kablolar özel bir yöntemle sarıldı. Köprünün yaya yolu sarı bir çizgi ile ortadan ikiye bölünürken, sağ tarafı tamamen yay-alara sol tarafı da kaykaylı ve bisikletlilere hizmet veriyor.

New York’un simgelerinden olan bu gotik yapı, hem Amerikalıların hem de yabancı tur-istlerin fotoğraflarına konu olan vazgeçilmez bir güzergahı durumunda New York şehrinin simgesi haline geldi.

KAPADOKYA’DAN GETİRİLEN TAŞLARLA YAPILAN TİCARET DAMARI 128 YAŞINDA

New York, Yenİ HaYat

İnşa edildiği 1883 yılında sadece 15 milyon dolar harcanan New

York’un can damarı köprülerinden biri olan Brooklyn Bridge’e günü-

müzde paha biçilemiyor. Manhattan adasını Brooklyn’e bağlayan döne-min ticari hayatında çok önemli bir görev üstelenen Brooklyn Bridge

bugün de hem yerli halkın hem de turistlerin vazgeçilmezi durumunda.

İstaNbul, Yenİ HaYat

Ekİm 2011 30

Amerika’da Türklerin her yıl Kongre’dekiTürk dostu kongre üyelerine bağışladıkları mik-tar artıyor. Bundan beş altı öncesine kadar

organize olunamadığı için miktarlar çok cüzzi se-viyelerdeydi. Son yıllarda Türkler tarafından kuru-lan Political Action Committee(PAC)’ler aracılığıyla Ermeni soykırımı iddialarına karşı çıkan Kongre üy-elerine yapılan bağış miktarı 1 milyon doları geçti. Kongre’deki Türk dostu Kongre üyesi 125’e yüksel-di. Tahmin edeceğiniz gibi bu artış tamamen duy-gusal nedenlerle!

Ermeni soykırım iddialarını elinde bir silah olarak bulunduran politikacılar, hem Ermenilerden hem Türklerden seçim dönemi aldıkları yardımlarla kampanyalarını yürütüyorlar. Her iki yılda yeni bir seçimle karşılaşan Kongre üyeleri için finansal destek çok önemli. ABD’de kongreye girmenin mali-yetleri Senatörler ve Kongre üyeleri için değişiklik arz ediyor.

OpenSecrets.org verilerine göre 2008 yılındaki Senato seçimlerinde görevi başında olduğu halde yeniden seçilmek için çaba harcayan adaylar ortalama 8.3 milyon dolar bağış topladı. 50 eyalettin her birinden 2 kişi olmak üzere 100 kişilik Ameri-kan Senatosu’na girmek isteyen yeni adaylar ise ortalama 1.6 milyon dolar bağış aldı. Kongre’deki durum ise biraz daha farklı. 535 kişiden oluşan Kongre’ye girmek isteyen adaylar ortalama 1.2 mi-lyon dolar topladı. 2008’deki boş Kongre üyelikleri için adaylar toplam 95 milyon dolar da kendi cepler-inden harcadı.

Ülkedeki politik iklime yabancı kalmak iste-meyen ABD’de kurulu yabancı şirketlerin 2008 yılında yaptıkları toplam bağış tutarı ise 15,6 milyon dolar oldu.

Politik arenada aktif olarak faaliyet gösteren ve politikacıları etkilemek için uğraşan lobiciler ise bu endüstrinin bir diğer parçası. Obama, başkan seçil-dikten sonra politikacılar üzerinde lobi baskısını azaltmaya çalıştı. Göreve geldiği 2008 yılında 14,205 olan lobici sayısı, 2011’de 11,607’ye geriledi. 2008 yılında lobi gruplara yapılan harcamalar toplam 3.3 milyar dolardan, 2011 yılının ilk sekiz ayında 1.65 milyar dolara geriledi. Eğer Obama 2012 seçimleri-ni kaybederse, bilinmeli ki ekonomik kriz ve siyasal sorunların yanı sıra lobi gruplarına vurduğu darbe-nin bedelini ödeyecek.

Kongre’ye veya Senato’ya aday olanların kendi maddi güçleri bir yere kadar. Yani bağış toplamak-tan başka çareleri yok. Kazananlar genelde kim

parayı veriyorsa onun düdüğünü çalıyor. Vahşi kap-italizmin gereği parası olan dilediğini seçtiklerine dikte ettirebiliyor. Global yatırım bankaları, sendi-kalar, savunma sanayi şirketleri elde ettikleri tatlı karlardan olmamak için her seçim dönemi milyon dolarları adaylara akıtma gerekçesi de bu.

Nitekim 2008 seçimlerinde Goldman Sachs çalışanlarının kurduğu PAC 5 milyon dolar, Citi-group 4.2 milyon dolar, JP Morgan Chase & Co. 4.1 milyon dolar bağışta bulundu. Endüstri olarak en fazla bağış yapan da 3.2 milyon dolar ile Ulusal Per-akendeciler Birliği oldu. Perakende zincir patronları politikacılara ödemeyi iyi yaptığı içindir ki, mavi yakalılar düşük saat ücretlerine dev perakende zincirlerinde, doğru düzgün sosyal güvenceleri ol-madan paryalık yapmaya devam ediyor.

ABD’de savunma sanayiinde faaliyet gösteren 5 büyük şirket sektörün aslan payını alıyor: Lockheed Martin, Boeing, Northrop Grumman, General Dy-namics ve Raytheon. Capital IQ tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2001 yılında Amerikan hükü-metinden iş alan ABD merkezli savunma sanayi şirketlerinin cirosu 217 milyar dolarken, 2010 yılında bu rakam 386 milyar dolara çıktı.

Peki son 10 yılda 386 milyar dolar kar açıklayan bu şirketler, seçim kampanyalarında ne kadar bağışta bulundu? Öncelikle şunun altını çizmekte fayda var. Bu beş şirket kampanyalarda en fazla yardım yapan şirket sıralamasında ilk 75 içinde. 1989-2010 yılları arasında yaptıkları toplam bağış tutarı ise 63.6 milyon dolar. Şirketlerin 21 yılda yaptıkları bağış miktarları ve en fazla bağış yapanlar sıralamasındaki yerleri şöyle:36 - Lockheed Martin $16,992,15156 - Boeing $13,257,70363 - Northrop Grumman $11,654,65565 - General Dynamics $11,363,91572 - Raytheon $10,384,245

Rakamlardan da anlaşılacağı üzere, ‘’Kaz gelecek yerden, tavuğu esirgemiyorlar’’. 386 milyar dolar ciro elde edilirken, 63 milyon dolarlık bağışın lafı olmaz. Enteresandır beş şirkette hem Cumhuriy-etçilere, hem de Demokratlara nerdeyse birbirine eşit miktarlarda yardım yapıyor. Yani körü körüne Demokrat ya da Cumhuriyetçi olmuyor.

Hangi grup adaylara çok para akıtıyorsa, bilinki Kongre’de, Senato’da onun hakkı daha iyi kollanıyor. 2008’in en fazla bağış yapan grubu kim dersiniz? 98 yaşına gelmesine rağmen ehliyet hakkı elinden bir türlü alınamayan emekliler. Kazalara sebep olsalar

da araba kullanmanın bir insanlık hakkı olduğunu savunan politikacılar, aslında emeklilerden aldıkları 204.3 milyon doların bedelini ödüyorlar. İkinci grup-ta son başkanlık seçiminde 180 milyon dolar bağış yapan avukatlar var. Onları 122 milyon dolarla fi-nans sektörü izliyor. Başkanlık seçimlerinde bağış yapanların yüzde 72’si kendi iş çıkarları için bağışta bulunuyor. Geriye kalanları da ideolojik çevreler, sendikalar ve değişik gruplar oluşturuyor.

BİR DİĞER DOKUNULMAZ GRUP: SENDİKALARAmerika’daki politik arenada kuşkusuz en etkin baskı gruplarından biri de sendikalardır. Sendika sayısı ve bu sendikalara bağlı işçi sayısı çalışan nüfusa oranlandığında kapitalist bir ülke için hayli yüksektir. Amerika’da iş gücünü oluşturan 139.3 mi-lyon kişiden 16.3 milyonu bir sendikaya bağlı olarak çalışıyor. Sendikalı işçilerin haftalık kazançlarının ortalaması da 917 dolar. Bu ortalama sendikasız işçilerde 700 dolar civarında.

Doğal olarak da en fazla bağış yapan ilk 140 grup içinde milyonlarca üyesiyle 16 sendika önemli bir rol üstleniyor. Sendikaların 1989-2010 arası yaptıkları bağış tutarları ise şöyle:Service Employees International Union (36 mily-on dolar),Laborers Union (31 milyon dolar),Teamsters Union (30.6 milyon dolar),Carpenters & Joiners Union (30.5 milyon dolar),United Food & Commercial Workers Union (26.7 milyon dolar),Machinists & Aerospace Workers Union (26.4 mi-lyon dolar),Sheet Metal Workers Union (18.6 milyon dolar),Plumbers & Pipefitters Union (17.7 milyon dolar),Operating Engineers Union (17 milyon dolar),United Transportation Union (14.6 milyon dolar),Ironworkers Union (14.3 milyon dolar),American Postal Workers Union (13.5 milyon dolar),Transport Workers Union (9 milyon dolar),Seafarers International Union (8.7 milyon dolar),Painters & Allied Trades Union (8.5 milyon dolar),Amalgamated Transit Union (7.8 milyon dolar).

Twitter’dan takip etmek için @cmlzyrt

- DEVAMI öNÜMÜZDEKİ SAYI -

ABD36 East 20th Street

New York, NY 10003

Tel: 212.387.0600 - Faks: 212.420.7699

TüRKİYECinnah Caddesi No:11/5

Kavaklıdere ANKARA

Sorularınız İçin: [email protected]

Görüş ve önerileriniz: [email protected]

Abonelik: [email protected]

Website: www.yenihayatgazete.com

İdari Müdür (Managing Editor): Hasan Akbulut

İdari Koordinatör (Managing Coordinator): Av. H. Mine Gür

Reklam Müdürü (Advertising Manager): Salih Akbulut

İstanbul Temsilcisi (Istanbul Representative): Arda Sayıner

Haber Araştırma (Exclusive News Editor): Adnan Onaran

Fotoğraf Editörü (Photo Editor): Hüseyin Tuncer

Sahibi Akbulut Hukuk Bürosu Adına (Publisher): Av. J. Cahit Akbulut

Yayın Danışmanı (Publishing Advisor): Veli özdemir

Genel Yayın Yönetmeni (Editor-in-Chief): Can Kamiloğlu

Haber Koordinatörü (News Coordinator): Haldun Armağan

Yazı İşleri Müdürü (Editor): ömür üzelce

Görsel Yönetmen (Art Director): Emre Emirgil

İçerik (Content):

ANKA Haber Ajansi - ANKA News Agency

Seçmende Para, ABD’de Bu Sistem Olduğu Sürece, Çok Soykırım İddiaları İle Uğraşırız

Cemİl özYurt