1

BÜRO MEMUR - SEN

02-03 Şubat 2008 tarihlerinde yapılan III. Ola-ğan Genel Kurul seçimleri ile yeni bir döneme başlamış bulunuyoruz.1995’li yılların başında bir avuç yürekli insanın başlatmış olduğu bu yolculukta binlerce gönül dostumuz oldu.Memur-Sen Teşkilatı “Kavga, çatışma ve şiddete değil sevgiye sevdalıdır.” sloganıyla hedefimize ilerlemeye devam ediyoruz. Üç yıllık dönem için bizlere bu görevi tevdi eden değerli delege ve üyelerimize teşekkür ediyor, bu güvene layık olmak için çalışacağımıza söz veriyoruz.Demokrasinin gelişmesine katkı sağlayan en önemli unsurlardan birisi sivil toplum örgüt-leridir. İşte bu inanç ve heyecanla; İnsanca yaşam şartlarının oluşması için, konulan he-def, güzel düşünceler, büyük emekler, onurlu mücadele, alınan mesafe, sevinçler, hüzünler, sıkıntılar, ümitler, karamsarlıklar, aydınlık ge-lecek…Bir avuç idealist insan, bir yığın çile, her ilde her ilçede yitmeyen heyecanlar.Gece yarılarına kadar süren toplantılar. Bar-daklarda unutulan soğumuş çaylar, tehditler, soruşturmalar.12 yıl içerisinde neler yok ki!Yeni üyeler, yeni kalp çarpıntıları, genelgeler, yönetmelikler, davalar. Her birisi ayrı bir kilo-metre taşı.Yeni bir kimlik, yeni bir kartvizit.Sendikacı.Bu kartvizitlerin alınabilmesi için verilen büyük mücadeleler ve sonunda elde edilen haklar.Amacımız;Emeğin hakkını aramak,Hakça bölüşüme ulaşmaktır.Bir tek insanımız aç ve açıkta kalmayıncaya,Özgürlüğün önündeki engeller kaldırılıncaya ve Emek karşılığını buluncaya kadar,Hak mücadelemiz sürecektir. Son günlerde, Türkiye’nin gündemini oluş-turan konuların başında, Sosyal Güvenlik Reformu’nun hayata geçirilmesi hususu yer almaktadır.Sosyal Güvenlik bireysel bazda beşikten me-zara kadar bütün fertler için vazgeçilmez oldu-ğu gibi, gelişmişlik seviyesi ne olursa olsun bütün toplumun huzur içinde varlığını idame ettirmelerini sağlayan hayati öneme sahip bu-lunmaktadır.Özellikle son yirmi yıl içinde teknolojideki baş döndürücü seri değişmeler, küreselleşme sü-reci, gittikçe şiddetlenen uluslar arası rekabet ve iş organizasyonlarındaki gelişmelere bağlı olarak çalışma hayatında yaşanmakta olan

YENİ BİR DÖNEM

değişimden de öte dönüşüm hareketleri tabii olarak bütün ülkelerin sosyal güvenlik sis-temlerini de derinden etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. Belirtilen dinamiklerin yanı sıra her ülkenin kendine özgü iktisadi, siyasi, sosyal ve özellikle işgücü durumunda bu sü-reçte büyük tesirlerinin bulunduğu kuşkusuz-dur.Ülkemiz açısından bakıldığında ise özellikle 1990’lı yılların başından itibaren sosyal gü-venlik kurumlarının hazine üzerinden yarattığı yüklerin artmasına paralel olarak gerek siyasi iktidarlar gerekse toplumun diğer ilgili kesim-leri tarafından günümüze kadar gelinen süreçte ister adına “yeniden yapılanma” ister “sosyal güvenlik reformu” denilsin sürekli tartışmalar hasıl olmuştur. Mevcut sosyal güvenlik sistemlerinin mali açıdan uzun dönemde sürdürülebilir olup ol-madığını belirleyen en önemli değişkenlerden biri, nüfusun yaş gruplarına göre dağılımıdır.Türkiye şu anda genç bir nüfus yapısına sa-hiptir.Ne var ki geleceğe ilişkin projeksiyonlar, nü-fusun hızla yaşlanacağını ortaya koymaktadır. Nüfusun hızla yaşlanması sosyal güvenlik sisteminin bir yandan gelirlerinin azalması diğer yandan da giderlerin artması sonucunu doğurmaktadır. 16.05.2006 tarihli, 5502 sayılı Sosyal Gü-venlik Kurumu Kanunu 20.05.2006 tarihinde yürürlüğe girerek, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığının aynı çatı altında birleşmesini sağ-lamıştır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Ge-nel Sağlık Sigortaları kanunu da 10.06.2006 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmış an-cak, Anayasa Mahkemesinin kanunun 21 maddesini iptal etmesi nedeni ile iptal kararı 20.12.2006 tarihinde yapılan sosyal güvenlik sürecinin devamı konusunda görüş birliğine vararak iptal edilen kanun maddeleri üzerinde sosyal taraflarında görüşleri alınarak kanunun yürürlüğe girmesi için meclis genel kurulunda görüşmeler sonucunda Kanun maalesef sosyal tarafların istediği şekilde olmasa da çıkmıştır. 24.11.2006 tarihinde gerçekleştirilen ilk genel kuruluyla SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tü-

zel kişilik olarak tarihe karıştılar. Tarih olan bu kurumların mal varlıkları ile memurların SGK’ ya devri ise 3 yıl içinde tamamlanacak bu üç yıllık süreç yeterli olmazsa bu defa Bakanlar Kurulu kararıyla 2 yıl daha ek süre verilebile-ceği göz önünde bulundurularak, Genel Kuru-lun toplanmasıyla yönetim kurulu üyelerinin seçimi ve atanması, kurum başkanı, kurum başkan yardımcıları, genel müdür, genel mü-dür yardımcıları, daire başkanları ve 81 ilin il müdürlerinin ataması gerçekleştirilmiştir. Önümüzdeki süreçte de, Görevde Yükselme ve Unvan değişikliği Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesiyle birlikte, gerekli sınavlar yapılarak 3 yıllık süreç içerisinde birleşmesinin tamam-lanması sağlanacaktır. Sosyal Güvenlik Reformunun unsurları ara-sında öncelik olarak yeni kurumsal yapının oluşturulması sağlanmış olup, sigorta hak ve yükümlülüklerinin eşitlendiği mali olarak sür-dürülebilir tek bir emeklilik sigortası sistemi-nin kurulmasıdır. Dağınık bir halde yürütülen sosyal yardımların merkezi olarak izlenebildiği objektif yararlanma ölçütlerine dayalı bir sos-yal yardımlar sisteminin oluşturulması ve ha-len farklı kurum ve kuruluşlarca yürütülmekte olan primsiz ödemelerin toplulaştırılmasıdır. Bu amaçla teşkilatlanma içinde Primsiz Öde-meler Genel Müdürlüğü oluşturulmuştur.5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tek çatı al-tında birleştirilmiştir. 81 ilde göreve başlayan SGK İl Müdürleri yasa kapsamında yer alan maddeler üzerinde yaklaşık 2 aylık çalışma süresi içerisinde personelin tek çatı altında istihdam edilmesi çalışmalarına hız vererek yapılanmanın aksamadan yürümesini temin için büyük bir özveriyle çalışmaktadırlar. İşinin ehli olan, iş ahlakına sadık kalan, ay-rımcılığa müsaade etmeyen, hedefi daima ileri olan İl Müdürlerimizin gayretleri ile bir-leşmenin tamamlanacağı ve sosyal güvenlik hizmetlerinin halkımıza layıkıyla verileceği ümidiyle yeni görevlerinde ve çalışmalarında başarılar diliyorum.Bize güvenen kamu çalışanlarına teşekkür edi-yor, devlet memurunun layık olduğu yaşam standartlarına ulaşması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğimizi ve yetkinin bir ruhsat olduğunu hatırlatarak siz kıymetli arka-daşlarımızın yetkiyi sahibine vereceğini ümit ediyorum. Selam ve Saygılarımla.

Uğur Ünalan Genel Sekreter unalanugur@gmail.com

“Yetkiye bir adım” parolası ile gerçekleştirilen 3. Ola-ğan Genel Kurul toplantısının açılış konuşmasını

yapan Genel Başkan Yusuf Yazgan: “Genel Kurullar sen-dikal mücadelelerin demokrasi şölenleridir, genel kurul-lar, sendikanın üç yıllık süre ile yol haritasının belirlendiği en yüksek organlar ve delegelerin iradesinin tecelli ettiği en önemli günlerdir. Yine Genel Kurullar sendikanın ge-leceğe ilişkin projeksiyonlarının çizildiği yerlerdir.” dedi. Yusuf Yazgan ve ekibi gelecek üç yıl için, delegelerden, bir kez daha destek aldı.

BÜRO MEMUR - SEN

Yoğun ilgi ile izlenen kongre tam bir de-mokrasi şölenine dönüştü. Yapılan se-çimler neticesinde Genel Başkan Yusuf Yazgan ve ekibi güven tazeledi.

YAZGAN VE EKİBİ GÜVEN TAZELEDİ

2

2-3 Şubat’ta Esenboğa Airport Hotel’de coşkulu bir şekilde yapıldı.

Büro Memur – Sen’in3. Olağan Genel Kurulu

YAPILAN SEÇİM SONUÇLARINA GÖRE YENİ YÖNETİM ŞU İSİMLERDENOLUŞTU:

Yusuf Yazgan Genel Başkan Uğur Ünalan Genel Sekreter Kadir Çiçek Genel Mali Sekreter Murat Sipahi Genel Teşkilat Sekreteri İdris Maden Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Sait İnan Genel Mevzuat Sekreteri Abdülvahit Ergün Genel Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri

Genel Başkan Yazgan son olarak “Kongreye yoğun ilgi

gösteren kıymetli protokole, misafir ve delegelerimiz

ile Memur-Sen temsilcilerimize hassaten teşekkür ediyorum”

dedi.

Memur Sendikaları Konfederasyo-nu (Memur-Sen) 3. Olağan Genel Kurulu 26-27 Nisan tarihlerinde

Karayolları Genel Müdürlüğü Salonu’nda yapıldı. Divan Başkanlığı’nı Hak-İş Konfe-derasyonu Genel Başkanı Salim Uslu’nun yaptığı ve bir demokrasi şöleni şeklinde geçen genel kurulda Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkanı Ahmet Gündoğ-du yeni genel başkan seçildi. Konfede-rasyon Genel Başkanı Ahmet Aksu’nun aday olmadığı genel kurulda Gündoğdu 376 geçerli oyun 251’ini aldı. Diğer genel başkan adayı ise Bem-Bir-Sen Genel Baş-kanı Mürsel Turbay idi. Genel Başkanımız Yusuf Yazgan ise Memur-Sen Genel Mali Sekreterliği görevine seçildi. Sendikamız Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sek-reteri Sait İnan ise Memur-Sen Disiplin Kurulu üyeliğine seçildi.Listelerde yer alan ve bağımsız olarak se-çime giren tüm adayların el ele tutuşarak birlik mesajı verdiği genel kurulda, teşek-kür konuşması yapan Memur-Sen’in yeni Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen’in güçlü bir aile olduğunu, daha da güçlendireceklerini söyledi. Genel kurulda yitirenin olmadığı, kazanın Memur-Sen olduğu bir seçim yaşadıklarını belirten Gündoğdu, bundan sonraki hedeflerinin tüm hizmet kollarında yetki almak oldu-

ğunu ifade etti. Memur -Sen ’ i n sadece üyelerinin temsilcisi olmadı-ğını kaydederek, “ Milletin sözcüsü, kamu çalışanının öncüsü olma-yı hedefliyoruz” dedi. B e m - B i r - S e n Genel Başkanı Mürsel Turbay da yaptığı konuşma-da “Zaman birlik zamanıdır”, şek-linde konuştu.Genel kurula siyasetçilerin de ilgisi büyük-tü. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Murat Başes-gioğlu, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, BBP Genel Baş-kanı Muhsin Yazıcıoğlu, DSP Genel Baş-kan Yardımcısı Osman Kılıç ve MÜSİAD Ankara Şube Başkanı Hüdaverdi Çakır’ın katılarak birer konuşma yaptığı kongreye çok sayıda milletvekili, sivil toplum örgütü yöneticileri ve bürokratlar katıldı.

Konfederasyonun yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Genel Başkan: Ahmet Gündoğdu,Genel Sekreter: Mahmut Kaçar, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri:Ahmet Yıldız, Genel Mali Sekreter: Yusuf Yazgan, Genel Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri: Halit Ortaköy, Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekre-teri: Hacı Tombul, Genel Eğitim ve Dış ilişkiler Sekreteri:Ahmet Kaytan

33

BÜRO MEMUR - SEN

MEMUR-SEN’DE YENİ DÖNEM

BÜRO MEMUR - SEN

4

İÇİŞLERİ BAKANLIĞIİçin Yeni Bir Umut

Kıymetli İçişleri Bakanlığı çalışanları ar-kadaşlarım; Bu yazımın başlığını yazar-ken inanın ben bile sıkıla sıkıla yazdım.

İlk kez 2004 yılının Mart ayında yurt genelinde topladığımız 960 imzalı yazımızı TBMM’ne sunarak bu kurumdaki ücret dengesizliğini dile getirdiğimiz o günler geldi aklıma ve yine Ankara Valiliği önünde gerçekleştirdiğimiz ilk eylem ve tam dört yıldır yaptığımız mücadele geldi aklıma. Dört yılda sıcak soğuk demeden sekiz tane eylem, yurt genelinde yapılan basın açıklamaları, Başbakanlık ve İçişleri Bakan-lığına çekilen binlerce faks. Sıkıntımızı Ba-kan, Müsteşar, Personel Genel Müdürü kime ulaştıysak anlatmaya çalıştık. Hep aynı söz-leri duyduk uğraşıyoruz, çıkacak, sabredin !!! Hepsi yalan çıktı. Bu yüzden yazımın başlığını yazarken zorlandım. Artık yalanları dinlemek istemiyoruz, inanmak istiyoruz, icraat istiyo-ruz. Şimdi yeni bir sayfa açıldı. İçişleri Bakanı, Müsteşar ve Personel Genel Müdürü değişti. Yeni bir umutla yeniden kolları sıvadık. Genel Başkanımız Yusuf Yazgan ve İçişleri Bakan-lığı çalışanı olarak bendeniz 25 Eylül 2007 tarihinde göreve yeni başlayan Sayın İçişleri Bakanı Beşir ATALAY beyi makamında ziyaret ettik. Yapılan görüşmede sayın bakanımıza İçişleri Bakanlığı çalışanlarının diğer kurum-larda çalışanlara oranla maaşlarının sürekli gerilediğini, bu nedenle kurumdan başka ku-rumlara geçişlerin arttığını, 25.000 olan per-sonel sayısının 15.000’in altına düştüğünü, kurumun KPSS sınavlarında tercih edilmeyen kurum haline geldiğini kendilerine ifade ettik şayet inanmıyorsalar Ankara’nın 20.km dışın-da Akyurt Kaymakamlığına gidildiğinde, Yazı işleri müdürünün hizmetli olmadığından oda-sını kendisinin temizlediğini, yeterli personel bulunmadığından memurun izinli olduğu günlerde yazışmaların kendisinin yaptığını ve bir çok ilçede de durumun bu minval üzere ol-duğunu, personelin isyan durumuna geldiğini söyledim ve son olarak Asgari ücret seviyesi-

ne yanaşan bakanlık çalışanlarının ücretlerinin iyileştirilmesi için ek ödemenin bir an önce çıkartılması” gerektiği kendilerine ifade ettim. Bu görüşmede daha önce kurumla ilgili hazır-ladığımız raporu da kendilerine takdim ettim. Sağ olsunlar ilgilenmişler. Biz gittikten sonra Müsteşar Şehabettin Harputlu’yu çağırarak anlatılanların doğru olup olmadığını sormuş ve neden bu sorunun çözülmediğini sormuş müsteşar bey bir şeyler söylemiş. Müsteşar bey şuanda Bursa Valisi oldu. Şimdiye kadar bize anlattıkları masallardan dolayı buradan kendisine teşekkür ediyorum. Aynı Teşekkürü şuanda Tunceli Valisi olan eski Personel Genel Müdürü Mustafa Yaman beye de sunuyorum oda yıllardır bizi iyi uyuttu. Teşekkürün bü-yüğünü de eski İçişleri Bakanımız Abdülkadir AKSU’ya sunuyorum. Bize inanmadılar, rol yaptığımızı sandılar. Personel perişan, kredi kartı mağduru dedik, evine arka bahçeden gi-ren memurlarımız var dedik inandıramadık. Bu dört yıllık süreçte sadece benim saçlarımda aklar çoğaldı o kadar. Sayın bakanımızı ziya-retimizden bir süre sonra yeni müsteşarımız Osman Güneş beyi makamında ziyaret ettik. Aynı sorunları kendisiyle paylaştık hatta gö-revde yükselme sınavına giren personelden alınan 120.YTL’nin çok olduğunu, her konuda kurum personelinin darbe yediğini, personelin ruh halinin bozulduğunu ifade ettim. Kendisi bizlere hak verdi hatta Vali olduğu dönemde kaliteli üç personelinin bulunduğunu ve kendisinin yıllık izine ayrıldı-ğında izin dönüşünde bu üç personelin kurum değiştir-diğini ifade ettiler. Hoş bir sohbetten sonra kendisine latife olarak bu iyileştirme-nin gerçekleşmesi halinde sendikanın önüne heykelinizi dikeceğiz dedik. Kendileri bize bu sorunun 2008 yılı içinde çözü-leceğini ifade ettiler.

Bu ziyaretleri Personel Genel Müdürü Dr.Yusuf Mayda ile noktaladık kendisine yeni görevinin hayırlı olmasını diledik ve sorunu yakından bildiği için fazla konuşma lüzumu hissetme-dik, kendiside sorunun çözüleceğine inandı-ğını ifade etti. Bizde sendika olarak bize ne düşüyorsa yapacağımızı ifade ettik. Bu gö-rüşmelerden sonra sayın bakanımızın konuyla ilgili üç Mülkiye Başmüfettişini görevlendir-diğini öğrendik. Bu ekibin başında bulunan Mülkiye Başmüfettişi Mithat Dumanlı bey sağ olsun bizleri çağırdılar uzun uzun konuştuk 22 ilde anket yaptıklarını anket sonucunu bek-lediklerini ifade ettiler. Bu 22 ilden biri olan Çorum’dan bu anketin faksını gönderdiler. Uşak Valiliğini ziyaret ettiğimde orada çalışan personele de anket yaptırıldığını öğrendim. Yine Antalya da Valilik, Nüfus Müdürlüğü ve Dernekler Müdürlüğünü ziyaret ettim orada çalışan personel de bu üç kişilik ekibin Antal-ya da bire bir personelle görüştüklerini ifade ettiler. Sendika olarak Türkiye genelinde Va-lilikler, Kaymakamlıklar, Nüfus Müdürlükleri ve Sivil Savunma çalışanları arasında bir anket çalışması yaptığımızı, bu anket sonuçlarına göre kurum çalışanlarının geçim sıkıntısı için-de olduğu, çoğunun banka kredisi kullandığı, bütün memurların ücreti daha iyi olan kurum-lara gitmek istediğinin ortaya çıktığını heyete arz ettim. Gördüğümüz kadarıyla çalışmalar devam ediyor.

İşte bu nedenle yazımız başlığını İçiş-

leri Bakanlığı için yeni bir umut

diye attım. İnşaallah diyoruz.

Bekliyoruz hep birlikte gö-

receğiz. Bu adaletsizliğin

bir an çözülmesi ümidiyle

bütün İçişleri Bakanlığı

çalışanlarına biraz daha

sabır diyor sağlık ve mutlu-

luk dolu günler diliyorum.

Murat Sipahi Genel Teşkilat Sekreteri

55

BÜRO MEMUR - SEN

Büro Memur-Sen Genel Baş-kanı Yusuf Yazgan, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üye-

lerimiz ve çok sayıdaki katılımcı, kabulünün 87. yıldönümünde, İstik-lal Marşımızın kabul edildiği ve ilk okunduğu yerde, ilk Meclis önünde hepbirlikte İstiklal Marşımızı söy-ledi.

Yazgan yaptığı basın açıklamasın-da; her kurtuluş mücadelesinde in-sanları etkileyecek, moral verecek dinamiklere ihtiyaç bulunduğunu ve istiklal mücadelemizin en saf-hasında milletin duygularını anla-

tacak ve hislerine tercüman olacak marşımızın da aynı duygu ile yazıl-dığını söyledi.

İstiklal Marşı için açılan yarışmayı ve safhalarını anlatan Yazgan: “12 Mart günü okunacak diğer şiirlerle beraber Akif’in şiiri de gündeme alındı. Hamdullah Suphi, gür sesiy-le, işte burada 87 yıl önce bu gün, Meclis kürsüsünde İstiklâl Marşı’nı okudu.” dedi ve gündemee dair de şunları söyledi: “

Bu gün birilerinin çıkıp İstiklal Mar-şını beğenmemezlik etme cüretini göstermesi, içinde geçen kelime-

lerden rahatsızlık duyduğunu ifade etmesi; bu milleti rahatsız etmekte Akif’in ve şehitlerin ruhunu da kan terletmektedir. Hâlbuki o yalnız istiklalimizin değil aynı zamanda istikbalimizin de marşıdır. Ve Türk milletini var eden ruh, İstiklal mar-şındadır.”

Dünyanın kan ve gözyaşı ile ıs-landığını belirten Yazgan sözlerini Akif’in duası ile bitirdi: “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yaz-dırmasın.” dedi.

HEP BİRLİKTEİSTİKLAL MARŞI OKUDUK

YAZDIRMASIN.” İSTİKLAL MARŞI“ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA

BÜRO MEMUR - SEN

6

BÜRO MEMUR - SEN

6

Sendikal hareketler gücünü, üyelerinin gösterecekleri samimi, içten ve vefalı bağlılıktan alırlar ve büyürler. Bundan

birkaç yıl önce sendikamızın ismi bile bilin-mezken, hep birlikte yaptığımız onurlu ve gay-retli mücadelemiz neticesinde, sendikamız son yıllarda kamu çalışanları arasında saygın bir yere gelmiş bulunmaktadır. Memur-Sen ve bağlı sendikaların kamu çalışanları nezdinde itibar görmesi karşısında, sözüm ona sivil geçinen bazı kesimler ciddi anlamda tedirgin olmaya başladılar. Öyle tedirgin oldular ki, çeşitli senaryolar kurgulayarak bazı toplantı-lar tertiplediler. Bazı memur arkadaşlarımızın adreslerine, tehditler içeren isimsiz mektuplar gönderdiler. Ama siz değerli kamu çalışanları-nın duyarlılıkları karşısında, bu senaryolar işe yaramadı, güneş balçıkla sıvanmadı ve geri adım atmak zorunda kaldılar. Büro Memur-sen olarak bütün olumsuz koşullara rağmen, tüm gücümüzle çölde dahi gül yetiştirmeye çalış-tık ancak bazı çöl farelerinin bundan rahatsız olabileceklerini hesaba katmadık. Ama hiçbir engel bizi gül yetiştirmekten alıkoyamadı, alı-koyamayacaktır.

Değerli arkadaşlar, sendikal mücadele gö-nüllülük esasına dayanan bir hizmet yarışıdır. Amacımız bu yarışta Büro Memur-Sen bayra-ğını bir adım daha ileriye taşımaktır. Üyeleri-mizin gücünü ve desteğini hizmete dönüştür-me gayretindeyiz. Başkalarının yanlışlarından medet ummaktan çok, kendi doğrularımızı arttırmaya çalışmak suretiyle hizmete talip olduk.

Sivil toplum örgütleri olumsuz gelişmeleri önlemeli, olumlu gördükleri oluşumları başa-rılı kılmak bilinci ve sorumluluğu ile hareket etmelidir. Dar anlayışla hareket eden klasik ücret sendikacılığından hizmet sendikacılığına giden yolda yılmadan ve yorulmadan çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz.

Değerli arkadaşlar,İnsan olmamız nedeniyle farklı duygu, düşün-ce ve siyasi tercihlere sahip olmamız kadar doğal bir şey olamaz. Sendikacılık, siyasi bir görüş olmaktan çıkmalı ve gerçek anlamına kavuşmalıdır. Bilindiği gibi sendika, üyeleri-nin ortak hak ve menfaatlerini koruyan bir sivil toplum kuruluşudur. Siyaset yapma yeri değil ve olmamalıdır. Yılda bir kez yapılan üye tespit

toplantıları sonucu, bizleri temsil yetkisi alan sendikaları belirlerken bu tür tercihlerimizi bir kenara bırakıp, bizlere hizmet veren sendika-ları belirlemediğimiz sürece, sendikaların da kendilerinden beklenen fonksiyonları yerine getirmeleri asla mümkün olmayacaktır. Israrla diyorum ki, lütfen sendikal mücadelede siyasi tercihi değil, hizmet anlayışını ve yarışını ön plana çıkarın. Eğer birileri ısrarla siyasetin arka bahçesi olarak bizleri görüyorlarsa onlara diyelim ki gidin istediğiniz sayıda parti var, onlardan birisine hizmet edin. Lütfen sendika-ya siyaseti bulaştırmayın, eğer mevcut partile-ri beğenmiyorsanız yenisini kurabilirsiniz.

Sendikalara üye olmak yasal bir haktır. Bizler bu hakkımızı kullanırken asla haksızlık yap-mamalıyız. Unutmayalım ki, hiçbir hak bize başkalarına hakaret etme hakkı vermez. Hak ararken, haksızlık yapmamalı, devletin ma-lına zarar vermemeli, özel mülkiyete el uzat-mamalı, görev yapan güvenlik görevlilerine zorluk çıkarmamalıyız. Bizler hangi sendikaya üye olursak olalım, öncelikle hepimiz kamu görevlisiyiz. Kamu görevlisine yakışır hal ve hareket içerinde olmalı, kamu görevlisine ya-raşır davranışlar içerinde bulunmalıyız. Büro Memur-Sen ailesinin tüm bireyleri olarak hiç-bir zaman yapmadığımız faaliyetleri yaptık di-yemeyiz, yalana girer. Başkalarının yapmadığı şeyleri de yaptılar diyemeyiz, iftiraya girer. Biz diyoruz ki, aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz.

Değerli arkadaşlar, birer kamu görevlisi olarak her şeyden önce yasal haklarımızı ve sorum-luluklarımızı bilmek durumundayız. Birçok kamu görevlisi ne yazık ki, sendikacılıktan habersiz, birçoğu da sendikalardan nefret eder duruma gelmiştir. Bunun birinci sebebi elbette ki sendikalardır. Üye yaparken her türlü kolaylığı gösterirken, üyelikten ayrılmak iste-yen kamu görevlisine her türlü zorluk çıkarıl-maktadır. Biz elbette ki, en kötü sendikacılığın bile sendikasızlıktan iyi olduğunu, hatta başka sendikadan ayrılıp ta, başka bir sendikaya üye olmak istemeyen çalışanlara bunu her zaman ve zeminde anlatmışızdır. Nasıl üye olmak her kamu çalışanının yasal hakkı ise, ayrılmak ta aynı şekilde yasal bir haktır. Öyle sanıyorum ki, üyelikten ayrılma formunu web sayfasına koyan tek sendika da Büro Memur-Sen’dir. Bugüne kadar, hiçbir zaman ve zeminde, aman ha bize üye olmazsanız şunlar gelir demedik,

demeyiz de. Kamu çalışanlarının tercihlerine saygılı, onlara yapacağımız hizmet neticesin-de de teveccühlerine talibiz. İstediğiniz kadar karanlığa küfredin, ama bir mum yakmadıktan sonra aydınlık gelmez. Hiç kimse, başkasının üzerinden sendikacılık yaparak bizleri kandıra-maz, kandırmamalıdır da.

Değerli arkadaşlar, bu millet kamplaşmalardan çok çekti. Meydana gelen siyasi ve ekonomik krizler bizleri şucu-bucu diye ayırmazken, bizlerin birtakım yapay nedenlerle ve gün-demlerle ayrışmamız birilerinin ekmeğine yağ çalmaktadır. “Memleketimiz ne zaman düze çıkacak olsa, bazı insan bozmalarının ortalıkta arz-ı endam ederek ve de bazı söylemleri dille-rine dolayarak, ortalığı karıştırmaya çalıştıkları hepimizin malumu.” Genelde sağduyulu tüm kamu çalışanları, özelde Memur-Sen ailesinin tüm bireyleri bu gibi oyunlara gelmemeli, bu oyunları tezgâhlayanların oyunlarını bozma gayretinde olmalıdırlar. Bir bilge adamın de-yimiyle bizler hayra motor, şere fren olmalıyız. Kamu çalışanlarının aleyhine olabilecek her olayın, antidemokratik her oluşum ve söylem-lerin karşısında en gür seda Büro Memur-Sen den çıktı. Bu süreçleri de hep beraber yaşa-dık.

Değinmekte yarar gördüğüm diğer bir konu Mayıs ayı sendikacılığı. Bilindiği gibi, bazıları 11 ay yatar, Nisan ve Mayıs ayı gelince piyasa-ya çıkarlar ve üye toplamaya çalışırlar. Bunları siz değerli çalışanlar çok iyi tanıyorsunuz. 1 ay değil, 365 gün sendikacılık ve hizmet anlayı-şında olan Büro Memur-Sen’i de tanıyorsunuz ve takdir ediyorsunuz, sonsuz teşekkürler.

Teşekkür,Şubat 2008 tarihinde yapılan Sendikamızın 3. Olağan Genel Kurulunda değerli delegelerimi-zin teveccühleri sonucu yeniden Genel Mali Sekreterlik görevine seçildik. Geçen 3 yıllık sürede üstlendiğimiz görevi hakkıyla yapmaya gayret ettik. Görev süresince sorumluluğumu-zu ve Büro Memur-Sen camiasını temsil et-menin heyecanını hiçbir zaman kaybetmedik. O heyecan ve coşkuyla, durmadan ve yorul-madan bu günlere geldik. Sonsuz teşekkürler, selamlar ve saygılarımla.

Kadir Çiçek Genel Mali Sekreter kcicek@buromemursen.org.tr

SAYGIDEĞER BÜRO MEMUR-SEN ÜYELERİ,

DEĞERLİ ÇALIŞANLAR…

77

BÜRO MEMUR - SEN

Mezarda emekliliğe hayır!...Nihayet yılan hikayesine dönen Sosyal Gü-venlik yasası çıktı. Önceki yıllardaki sorum-suzluğun, pervasızca oy uğruna yapılan kıyak emekliliklerin cezasını çekiyoruz. Bu Soysal Güvenlik yasası etrafındaki tartışmalarda hep dillendirilen mesele şu oldu ki, 65 yaş ve 9000 gün prim geri çekilsin, vatandaşın tedavi durumu vb. gibi. Bu taleplere karşılık siyasi irade de belki en fazla 1-2 geri adım atmış gibi yaparak (7200 güne çekmek vb. gibi) Avrupa standartları vs. diyerek mesele-yi kapatmaya çalıştı. Tabii kapatma vs. gibi gündemi işgal eden diğer meselelerde işin tuzu biberi oldu. Yasa aslında tam anlamıyla da tartışılmadan geldi çıktı. Oysa tartışma-larda şu durum herhalde hiç kimsenin aklına gelmiyor olmalı ki (yoksa işlerine gelmiyor olmasın) hep atlanıldı. Evet atlanılan bölüm şudur ki Avrupa da başka standartlar da var. Örneğin kaliteli, belli bir seviyede ki yaşam standardı gibi, insanca bir hayat, sporuyla, sinemasıyla, sosyal yaşam alanları ve stan-dartlarıyla ve de en önemlisi şu her şeyimizi uydurmaya çalıştığımız Avrupa Standartları-nın “maaş” standartlarını niye hiç telaffuz edenimiz yok. Verin Avrupa’daki maaş stan-dartlarını bu millet değil şimdiki yaş ve ça-lışma gün sayısını daha fazlada çalışır. Yaşa gelince Avrupa Standartları, paraya sıra gelince Afrika Standartları, öyle yağma yok beyler. Mezarda emekliliğe hayır dediğimiz gibi, sefalet ücretine de hayır diyoruz.

Acaba kapatılmak istenen milletin ge-leceğimi?Aslında bütün bunları tartışmak, yazmak, çizmek beyhude ey halkım. Siyasi partiler-miş, sendikalarmış, sivil toplum kuruluşla-

rıymış, seçimmiş, halkmış boşverin bunları siz, kapatın hepsini olsun bitsin işte. Hem öyle dememişmiydi yine aynı zihniyetin bir maarif vekili “şu öğrenciler olmasaydı nede güzel yönetilirdi bu okullar”. Aynı kafa tam gaz devam, Memlekete Ergenekonomik yargısal bir CHİP takalım son sürat muasır medeniyetler seviyesine ulaşalım.

Şaka bir yana, şu gayet iyi bilinmelidir ki, kimsenin yok rejim tehlikedeymiş (yoksa tehlikede olan sizin ve sizin ağababaları-nızın, sam amcalarınızın cepleri olmasın) yok kânunmuş vs. imiş diye bir şeylerin arkasına gizlenip, milleti, milletin değerle-rini, milletin ekmeğini, aşını, özgürlüğünü hedef almaya, bunları yok etmeye, kısacası milletin geleceğiyle oynamaya hakkı yoktur, olmamalıdır da. Şu gayet iyi bilinsin ki bu necip millete layık olan kanun devleti değil, hukuk devletidir. Büro Memur-Sen’de duru-şunu ve tavrını bugüne kadar hep hukuktan, hukukun üstünlüğünden yana koymuştur, bundan sonrada bu böyle olacaktır. Türkiye artık bir yol ayrımındadır. Ya çetelerle de-vam diyecektir, ya da ucu nereye dayanırsa dayansın Ergenekon’un kökünü kazıyıp, mu-asır medeniyetler seviyesindeki ilerleyişini devam ettirecektir.

Yalancının mumu söndü!…Kıymetli mesai arkadaşlarım, sizlerin tam altı yıl boyunca verdiğiniz yetkilerin kurum idari kurullarında, kurum yetkilileriyle birer çay içilip, elle tutulur, somut hiçbir hak alınmadan hoyratça harcanmasının sebebi, çözülemeyen ve dağ gibi biriken memur-ların sorunları aldığımız yeni mahkeme kararıyla daha iyi anlaşılmış oldu. Hiçbir

emekleri, gayretleri olmadan, yalanla dolan-

la hile ile kazanılmış sahte yetkinin sonucu

bundan başka olamazdı herhalde. Aktık bu

sahtekârlardan kurtulmanın zamanı gelmedi

mi?

Meyveli ağacı taşlarlar…

Büro Memur-Sen’in, dahası Memur-Sen

camiasının ana gayesi, memura ve mille-

timize hizmettir. Bizler bu hizmet aşkıyla

görevlerimizin başındayız. Kıymetli delege-

mizin 02-03 Şubat 2008 tarihlerinde verdiği

yetkiyle siz değerli kamu çalışanlarına üç yıl

daha hizmet etme görevine memur kılındık.

Buna layık olmaya çalışacağız. Cümlelerimi

tekil olarak değil, çoğul kuruyorum. Çünkü,

bu hizmet yarışı bir takım ruhuyla olacak

iştir. Tek başına bu yükün altından hem

kalkılmaz, hem de tek başına hareket etmek

bu güce zarar verir. Bir elin nesi var iki elin

sesi var atasözünün bilincindeyiz ve bu bi-

linçle hareket ediyoruz. Zaten bu sebeple

değimlidir ki, ortalıkta sendika diye dolaşan

diğer zevat, bulduğunu zannettiği her fırsatta

Memur-Sen’e ve Büro Memur-Sen’e saldır-

maktalar. Maalesef hizmet adına bir şey üret/

ememekteler. Oysa artık pazu sendikacılığı

bitmiştir. İdeolojik sendikacılık da bitmiştir.

Çünkü artık Büro Memur-Sen vardır. İlkemiz

“Halka hizmet, Hakka hizmet”tir. Bizlere ya-

pılan tüm saldırı, iftira ve haksızlıklar bizleri

bu düsturdan vazgeçiremeyecektir. Bizim

görevimiz sağa sola çamur atmak değil,

sizler için çalışmaktır. Bizler her zaman bu

bilinçle hareket ediyoruz ve etmeye de de-

vam edeceğiz.

Abdülvahit ERGUN Genel Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri

Artık Yetkili ve Etkili SendikaOLMA ZAMANI

avahitergun@gmail.com

BÜRO MEMUR - SEN

8

BÜRO MEMUR - SEN

8

Teşkilat çalışmalarında önemli bir yer ifa eden ve artık geleneksel hale gelen bölge toplantılarının

yeni sezondaki ilki Mersin’de yapıl-dı. Yapılan toplantıya Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Nevşe-hir, Aksaray, Karaman il temsilcileri yönetim kurullarıyla birlikte katıldı. Bölge toplantıları birer eğitim semineri niteliği taşımakta olup, illerin sorunları teker teker tartışıldı.

Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri sunumlarını yaptıktan sonra il temsil-cileri söz aldılar. İllerde yapılan örnek çalışmalar ve karşılaşılan sorunlar ile Genel Merkezden talepler dile getiril-di. Daha sonra il yönetim kurullarının sorunları ve talepleri dinlendi. Gayet verimli geçen toplantı İkinci gün de di-lek ve temennilerle sona erdi.

BÖLGE TOPLANTILARANA MERSİNLE START VERİLDİ

UŞAK BÖLGE TOPLANTISI HEDEFİNE ULAŞTI

99

BÜRO MEMUR - SEN

Teşkilat çalışmalarında önemli bir yeri olan ve artık geleneksel hale gelen bölge toplantılarının

3.olağan kongreden sonraki ikincisi Uşak’ta yapıldı. Yapılan toplantıya Aydın, Muğla, Kütahya, Afyon, Bur-sa, Eskişehir, Denizli, İzmir, Bilecik, Balıkesir, Antalya, Isparta, Burdur Şube Başkanları ve İl temsilcileri yöne-tim kurullarıyla birlikte katıldı. Bölge toplantıları birer eğitim semineri ni-teliği taşımakta olup, illerin sorunları teker teker tartışıldı.

Uşak İl temsilcisi Osman Savaş’ın açı-lış konuşmasıyla başlayan toplantıda, Memur-Sen İl Başkanı Hamza Kale ve il yöneticisi Halil Uçar’ın konuşmala-rıyla devam etti. Ardından Genel Baş-kan Yusuf Yazgan ülke gündemine, sendikal konular ile bu hassas günler-de sendikaların alacakları demokratik duruşlarına dair değerlendirmeleri içeren bir konuşma yaptı.

Ayrıca toplantıya Ak Parti Uşak mil-letvekili Nuri Uslu’da iştirak etti ve bir değerlendirme konuşması yaptı.

Uslu konuşmasında Uşak ilinda ya-pılan böyle geniş kapsamlı bir bölge toplantısından duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri sunumlarını yaptıktan sonra il temsil-cileri söz aldılar. İllerde yapılan örnek çalışmalar ve karşılaşılan sorunlar ile Genel Merkezden talepler dile getiril-di. Daha sonra il yönetim kurullarının sorunları ve talepleri dinlendi.

Genel Başkanın değerlendirme ve ka-panış konuşması ve katılımcılara birer “Katılım Belgesi” verilmesiyle ikinci günde sona eren toplantı gayet verim-li geçeti.

Toplantı sonrası Uşak’ın Ulubey ilçesin-deki ABD’deki Grand Kanyonu’ndan sonra uzunluk bakımından dünyanın en büyük 2. kanyonu olma özelliğine sahip Ulubey Kanyonu’na bir gezi dü-zenlendi.

BÜRO MEMUR - SEN

10

BÜRO MEMUR - SEN

10

Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskân Ba-kanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü

ve İçişleri Bakanlığına bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğünden oluşan kurumların birleşmesi ile Başbakanlık bünyesinde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı kuruluyor. Başkanlığın Teşkilat ve Görev-leri hakkında Kanun tasarısı Bakanlar Ku-rulu tarafından TBMM ne sevk edildi. Birleşme Afet yönetiminin tek elde top-lanmasını sağlanacak, birçok yetki karga-şasını ortadan kaldıracaktır. Sivil Toplum Kuruluşlarının da afet için oluşturduğu birimleri de organize edecek olan kurum afet anında koordinasyonu sağlayacak. Bu kurumların birleşmesi ile oluşacak yeni kurum iş kolumuza bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü çalışanlarını yakından ilgilendiriyor. Kanun tasarısını inceledi-ğimizde bazı maddelerin eksik ve belirsiz kaldığı görülmektedir. Bu belirsizlikler per-soneli bazı konularda tedirgin etmektedir. Bu birleşmenin çalışanları ilçeler dışında fazla etkilemeyeceği görünüyor. Çünkü kurum lüzum olmadıkça ilçe birimlerini oluşturmayı düşünmüyor. Sendika olarak bizim amacımız bu birleşmede çalışan-ların sosyal ve özlük hakları ile ilgili bazı

düzenlemelerin önünün açılması ve per-sonelin görev tanımının açıkça yapılma-sıdır. Bize en çok sorulan sorulardan biri de Özel idarenin bünyesinde mi olacağız? sorusu. Taslak incelendiğinde her ilde va-linin emrinde İl Müdürlüklerinin kurulması öngörülüyor, personel idari anlamda Vali-liğe bağlı bu il müdürlüğünün bünyesinde olacak. Mali konularda ise kurumun talep-leri Özel İdare Bütçesinden karşılanacak. Yine taslakta Sivil Savunma Genel Müdür-lüğü bünyesinde çalışan ve kurumun kal-bi olan Arama Kurtarma teknisyenlerinin mali haklarıyla ilgili bir gelişme olmadığı görünmektedir. Taslağın 23.maddenin b) bendinde zam ve tazminatlar ibaresinde ve yine aynı maddenin c) bendinde yer alan ek gösterge cetvelinde Arama Kurtarma teknisyenlerinin yer almaması manidardır. Sivil savunma Genel Müdürlüğü bünye-sinde çalışan K-9 (Köpekli arama) NBC, Dalgıçlık ve Dağcılık gibi uzmanlık ve özel ekipman kullanımı gerektiren branşlar-da görev yapan personelin çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi için gerekli hükümlerinde Kanun tasarısında bulun-maması bir çok sıkıntıya sebep olacaktır. Yine birçok uygulamada sıkıntıya sebep olan taslağın 17.maddesinin i) bendinde

B a ş k a n ve Valinin v e r d i ğ i diğer gö-revleri yerine getirir ifadesi var. Bu tanım eksiktir. Bu tanım uygulamada daha öncesinde birçok yanlış anlamalara neden oldu. Açıklama-nın yeterli olmaması, personelin kendi-siyle ilgili olmayan bazı görevlerin yerine getirilmesinde birçok sıkıntılar meydana getireceği görülmektedir. Personel gö-reve giderken acaba bu görevi yapmam yasal mı ? diye tereddütte kalacaktır. Bu nedenle görev tanımının açıklanması ge-rekir. Yine İl Müdürlerinin atanmasında kurum içi müracaatların öncelikle değer-lendirilmesi gerekiyor aksi halde kurumda huzursuzluklara neden olacaktır. Atama-larda kurum içi tercih öncelikli olmalıdır.Sendika olarak tasarıyla ilgili bize ulaşan birçok görüş ve öneriler üzerinde de-ğerlendirmelerimiz devam etmektedir. Sendikamız tarafından hazırlanacak talep-lerimiz, görüş ve önerilerimiz bir rapor ha-linde Meclis Plan ve Bütçe komisyonu ile İçişleri Komisyonuna takdim edilecektir.

TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN TASARISI TBMM YE SUNULDUAFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞININ

1111

BÜRO MEMUR - SEN

İdris Maden Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri madenidris@hotmail.com

Ülkemizin en önemli kurumlarından biri Adalet Bakanlığıdır. Ancak ba-kanlığın bünyesinde bulundurdu-ğu

Adliyelerde çalışan personelin sorunları had safhaya ulaşmış bulunmaktadır. Adalet Bakanlığı merkez ve taşra birimlerinde gö-rev yapan Müdür, Yazı işleri Müdürü, İcra Müdürü ve yardımcısı, Zabıt Katibi, Müba-şir, Seçim Kurulu çalışanları, Hizmetli, Tek-nisyen, Şoför, Santral Memuru, Adli Tıp Ku-rumu personeli ve diğer personel genelde fiziki ortamı müsait olmayan yerlerde çalış-makta bazı odalarda iki mahkeme kalemi bir arada veya ilçelerde kaymakamlıkların giriş kısımlarında müsait olmayan ortamlarda hizmet vermeye çalışmaktadırlar. Oysa bu çalışanlar yüce adaletin tecelli etmesi için cansiperane çalışmaktadırlar. Bu personel Cumhuriyet Savcılarının ve Hâkimlerin ade-ta sağ kolu mesabesinde yardımcılarıdır. Çalışma şartları zamana ve mekâna bağlı olmadan gece, gündüz, hafta ve bayram tatili demeden devam etmekte, işlerin günü gününe yetişmesi için yoğun çaba sarf et-mektedirler. Bu olumsuz şartlara rağmen işin yetiştirilememesi ve bitirilememesi mazereti de söz konusu değildir.Adliyelerde açılan tüm dava dosyalarının yasal koruma sorumluluğu ilgili birimlerde çalışan perso-nele aittir. Personelin “Nöbet tutmuyorum”, “otopsiye gitmiyorum” deme şansları da yoktur. Ancak tüm bunlara rağ-men ne hikmetse adalet çalışanlarına insan onuruna yakışır bir ücret verilmediği gibi verilen haklar da ellerinden alınmaktadır. Başka kurumlarda çalışanlara verilen mesai ücretleri yüksek tutulmasına rağmen adalet Çalışanlarında bu rakam 1/3 oranındadır. Diğer kurumlarda nöbet tutanlar ertesi gün izinli sayıldığı halde adalet çalışanlarına izin verilmediği gibi aldıkları nöbet ücretle-ri de ellerinden alınmış durumdadır. Yargı çalışanlarının çalışma koşullarının ve özlük haklarının acilen iyileştirilmesi için YARGI

ÇALIŞANLARI SINIFININ oluşturulması ge-rekmektedir. Yargı çalışanları çok çalışan az ücret alan ve sağlıksız ortamda çalışma yapanlar konumuna düşürülmüştür. En kısa sürede adalet çalışanlarının çalışma saat-lerinin sorumluluklarına ve yaptıkları işin ciddiyetine uygun insan onuruna yakışık bir ücret ve çalışma ortamına kavuşturulması gerekmektedir. Büro Memur- Sen olarak bu yöndeki çalışmalarımız çalışanların le-hine sonuç alana kadar devam edecektir. Buradan yetkililere “SESİMİZİ DUYUN” diyoruz. Adalet çalışanlarının çalışma or-tamını iyileştirin, ücretlerini insan onuru-na yaraşır hale getirin, mesai ücretlerini artırın, ellerinden alınan nöbet ücretlerini geri verin. Havuz paralarına dokunmayın, geciktirmeden Merkez ve Taşra teşkilatı ara-sında dengeli dağıtım sistemini oluşturun, Anayasa Mahkemesinin İptal etmiş olduğu karar 21.11.2008 tarihinde yürürlüğe giri-yor, bu tarihin beklenmesine gerek yoktur. Belirsizliğinin adil bir şekilde halledilmesi ve gerekli düzenleme yapılmalıdır. Sendika olarak, personelin görev tanımları-nın yeniden yapılması ve hiç kimsenin göre-vi dışında ça-lıştırılmaması gerekir diyoruz. Adalet teşkilatında çalışan tüm personelin 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu hükümlerine tabii kılınması, mümkün değil-se yargılama açısından 4483 Sayılı Kanun hükümlerine tabi tutulması ayrıca Hâkim ve Savcılara yapılan iyileştirmelerden bütünlük açısından diğer personelinde yararlanması gerekir diyoruz. Personel yetersizliği hu-susunda acilen önlem alınması, görevde yükselme ve hizmet içi eğitimlerde yeni kriterlere bağlanması ve güncelleştirilme-si talebimizdir. Adalet komisyonların-da alınan kararlarda sendikaların temsilci bu-lundurması ayrıca başarısı ile övünülen UYAP ve SECSIZ in altyapısının hızlandırıl-ması güçlendirilmesi ve bu programlarda görev yapan personele tazminat verilmesi

gerekmektedir. Adalet çalışanları her yö-nüyle ihmal edilmiştir, servisleri olmayan, lojmanlardan ve sosyal tesislerden istifade edemeyen, çoğu Adliyelerde yemek yardı-mı dahi alamayan konumdadırlar. Bunların düzeltilmesi gerekmektedir. Servislerden, sosyal tesislerden sadece üst düzey bü-rokratlar istifade etmektedir. Bu tesislerden diğer çalışanlarımız da istifade etmelidir. Adalet Bakanlığı tarafından çalışanlarımızla ilgili başlatılan hizmet içi eğitim program-larını ve bunu Büyükşehirlerde yapmasını da takdirle karşılıyoruz. Ba-kanlığımızın ça-lışanlarımızın dört yıllık eğitim programları-nı da bitirmeleri için çalışma başlatmasını bekli-yoruz. Hizmet içi eğitimlerin tüm ça-lışanları kapsayacak şekilde yeniden düzen-lenmelidir. Başka kurumlarda çalışan Şube müdürleri 3000 ek gösterge alırken, Adli-yelerde çalışan Müdürlere yıllardır 2200 ek gösterge verilmesini de anlamış değiliz. Bu haksızlığında bir an önce giderilmesi gerek-mektedir.Sendikamız laf değil hizmet sendikacılığı yapmaktadır. Bunu birçok kurumun sorunla-rının çözü-münde gösterdiği gibi adalet ca-miasının da sorunlarının çözümü noktasında gayret göstermektedir. Adalet Bakanlığı ça-lışanları olarak bizlere göstermiş olduğunuz teveccühten dolayı teşekkür ediyoruz. Siz-lere daha güzel hizmet sunmanın telaşında olan sendikamız bu kurumda yetkiye yürü-mektedir. Vereceğiniz yetkiyle daha güç-lenecek olan sendikamız bu kurumda hiz-mete taliptir. Geciken adalet adalet değildir deniyorsa, çalışanları mağdur eden adalet sistemine ne demeli? Haklarımızı alana kadar mücadelemizin devam edeceği-nin bilinmesini istiyoruz. Sorunları biliyoruz. Sorunların çözümü için mücadele ediyoruz. Yetki sizden so-runlarımızı çözmek için yo-rulmadan çalışmak bizden.

AdaletÇalışanlarının FERYADI

BÜRO MEMUR - SEN

12

BÜRO MEMUR - SEN

12

İL ZİYARETLERİ

SGK ANKARA İL MÜDÜRÜNE “HAYIRLI OLSUN” ZİYARETİ

Genel Başkan Yusuf Yazgan, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Abdulvahit Ergün ile An-

kara Sosyal Güvenlik Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Bülbül, Satıl-mış Çelik ile işyeri temsilcileri Levent Altınoluk, Zafer Yılmaz; Sosyal Güven-lik Ankara İl Müdürü Ali Pekten’i ma-kamında ziyaret etti.Ali Pekten’e “Hayırlı olsun” dileklerini ileten heyet; sosyal güvenlikteki ya-pılanma ve bu yapılanma esnasında özellikle personelle ilgili oluşabilecek sorunlarla ilgili fikir alış verişinde bu-lundu.

UŞAK ZİYARETİ SES GETİRDİ

Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Si-pahi, Abdülvahit Ergün, İdris Maden, Sait İnan, Uşak İl Temsilcisi Osman Savaş ve işyeri tem-

silcilerimiz ile Büro Hizmet koluna bağlı işyerleri ça-lışanları ziyaret edildi. Valilik, Sivil Savunma, Gençlik Spor, Meteoroloji, Gümrükler, Sosyal Güvenlik İl Mü-dürlüğü, Adliye, Defterdarlık, Vergi Dairesi Başkanlığı birimleri çalışanları yerlerinde sendika yetkilileri tara-fından dinlenildi, sorunlar ve çözüm önerileri tartışıl-dı. Sendikamıza katılımlar gerçekleşti.

Ziyarette memurların sorunları yerlerinde bizzat kendilerinden dinlendi. Çözüm önerileri tartışıldı. Çalışanlar dilek ve temennilerini Genel Merkez yö-neticilerine ilettiler. Genel Merkez yöneticileri ise ça-lışanlara Ankara’da oturarak değil, yerelde üyelerini ve tüm çalışanları dinleyerek sorunlarını yetkililere ileteceklerini söylediler.

1313

BÜRO MEMUR - SEN

İL ZİYARETLERİ

MERSİN TEK BAŞINA ŞUBE

İl ziyaretleri kapsamında Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Sipahi, Abdülvahit Ergün, İdris Maden, Uğur Ünalan ve Sait İnan, Mersin Şubesi Yönetim Kurulu Üyele-

ri Kemal Duran, Vecdi Yanbaz, Kerem Özen, İzzet Atacan ve Tarsus ilçe temsilcisi Suat Turanlı, işyeri temsilcilerimiz Nihat Kurşun, Ali Taşan ile Tarsus ve Erdemli ilçeleri ile birlikte Büro Hizmet koluna bağlı işyerleri çalışanları ziyaret edildi. Valilik, Gümrükler, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü, Adliye, Defterdarlık, Vergi Dairesi Başkanlığı birimleri çalışanları yerlerinde sendi-ka yetkilileri tarafından tek tek dinlenildi, sorunları ve çözüm önerileri tartışıldı.Çalışanlar dilek ve temennilerini Genel Merkez yöneticilerine ilettiler. Genel Merkez yöneticileri ise çalışanlara Ankara’da oturarak değil, yerelde üyelerini ve tüm çalışanları dinleyerek sorunlarını yetkililere ileteceklerini söylediler.Görevlerine Yeni Atanan Sosyal Güvenlik İl Müdürü Mükremin Sürücü ve Gelir İdaresi Başkanı Fehmi Günay makamlarında ziyaret edilip yeni görevlerinde başarı dilekleri iletildi.

KURUM ZİYARETLERİMİZ HIZ KESMEDEN

DEVAM EDİYOR

Kurum ziyaretlerimiz hız kesmeden devam ediyor. Kurum çalışanları yerlerinde ziyaret edilip sorunları yerlerinde tesbit ediliyor.

Bu kapsamda Karaman İlimizdeki Büro hizmet koluna bağlı kurumlar ziyaret edilmiştir.Ziyarete Genel Merkezi temsilen; Murat Sipahi, Abdulvahit Ergün, Sait İnan ve İdris Maden katıldı. Ziyaret esnasında İl Temsilcimiz Cavit Bardak ve eski İl Temsilcimiz Veysel Göktekin de hazır bulundular. Ziyarette Karaman Sosyal Güvenlik çalışnalarının sorunları dile getirilp çözüm öneri-leri hakkında fikir alış verişlerinde bulunuldu. Yeni Sosyal Güvenlik İl Müdürü Reşit Coşkun da makamında ziyaret edilip “Hayırlı Olsun” dilekleri iletildi.

BÜRO MEMUR - SEN

14

Üç kurumun birleşmesiyle oluşan Sosyal Güvenlik Kurumun-da İl müdürlüklerine atamalar yapıldı. Türkiye’nin en güzide kurumlarından biri olan Sosyal Güvenlik Kurumunun yak-

laşık dört bakanlığın bütçesine eşit bütçesi bulunuyor. Vatandaş-ların doğumdan ölüme kadar her safhada bağlantısın bulunduğu kurumun kalbi olan İstanbul da SGK birimleri ziyaret edildi. Kurum Ziyaretlerine Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri Uğur Ünalan, Abdülvahit Ergün ve Murat Sipahi katılarak personel bi-rimleri tek tek gezildi. Birimlerde personelin sorunlarını dinleyen heyet, kendilerine iletilen bu sorunların çözümünün takipçisi ola-caklarını ifade ettiler. İstanbul da gerçekleştirilen 5 günlük programda Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı birimler ziyaret edildi. Sağlık İşleri İl Müdürlüğü, İstanbul Sigorta İl Müdürlüğü, Beyoğlu Sigorta Müdürlüğü, Fa-tih Sigorta Müdürlüğü, İhtiyarlık Sigorta Müdürlüğü, Sağlık İşleri (Cibali ek bina), İstanbul Sigorta müdürlüğü, Bakırköy Sigorta Müdürlüğü, Kadıköy Sigorta Müdürlüğü ve Pendik Sigorta Müdür-lüğü ziyaret edildi. Bununla beraber Osmanlı Arşivleri Personeli de kurumda ziyaret edildi.Ziyaretler esnasında öncelikli talepler arasında tayin taleplerinin yoğunluğu dikkati çekti. Bu sorunun devamında ise kurumlarda personel yetersizliği, servis ve kreş sorunların olduğu gözlendi. Bakırköy Sigorta Müdürlüğü başta olmak üzere kurumların fiziki şartlarının yetersiz olduğu gözlendi. Yapılan bu çalışmada orta-ya çıkan sorunlar İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne yeni atanan Mustafa Kuruca ile yapılan görüşmede kendisine aktarıldı. Bu kurumlarda çalışan personelin huzurlu ve verimli çalışması için yapılacak çalışmaların başında kuruma verilen % 30 ilave ek ödemenin acilen artırılması. Tayin hususunda ise adil kıstasların belirlenmesi gerekiyor.

Sendikamız hizmet sendikacılığı mantığıyla, kurumlarımızda oluşan bu problemlerin çözümü hususunda başta Çalışma Bakanı Faruk Çelik ve SGK Başkanı olmak üzere hazırlanan raporu yetkililere takdim ederek sorunların çözümü hususunda sonuna kadar takip edecektir.

BÜRO MEMUR - SEN

14

İL ZİYARETLERİ

İSTANBUL SGK KURUMLARI ZİYARET EDİLDİ

Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz, İl ve İşyeri Temsilcilerimizle birlikte görevlerine yeni atanan Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlerini ziyaret et-

meye devam ediyor. Bu ziyaretler kapsamında Burdur Sos-yal Güvenlik İl Müdürü Şeref Akça da makamında ziyaret edildi.Ziyarete Genel Merkezi temsilen; Murat Sipahi, Abdulva-hit Ergün, Uğur Ünalan, Sait İnan ve İdris Maden katıldı. Ziyaret esnasında İşyeri Temsilcileri Halit Etiler, Necati Akyaz ve Mehmet Ali Onay da hazır bulundular. Ziyarette Burdur Sosyal Güvenlik çalışnalarının sorunları dile getirilp çöözüm önerileri hakkında fikir alış verişlerinde bulunuldu. Yeni İl Müdürü Akça’ya da “Hayırlı Olsun” dilekleri iletildi. Ayrıca ameliyat olan İl Temsilcimiz Gültekin Altındal da evinde ziyaret edilerek kendisine geçmiş olsun dilekleri iletildi.

SGK İL MÜDÜRLERİ ZİYARET EDİLMEYE DEVAM EDİYOR

1515

BÜRO MEMUR - SEN

İL ZİYARETLERİ

ESKİŞEHİR ŞUBE OLMA YOLUNDA

Sendikamız iş kolunda bulunan kurumlarda çalışan personeli ziyaret etmeye devam ediyor. Eskişehir ilinde gerçekleştirilen iki günlük programda sendikamız memurların büyük teveccühü ile karşılandı.

Ziyaret Programına Genel Merkez yöneticileri Murat Sipahi, Uğur Ünalan, Kadir Çiçek, İdris Maden ve Sait İnan’ın yanı sıra Eskişehir İl Başkanı Bü-lent Arslankaya, Yönetim Kurulu üyeleri Cemil Akasya, Oğuzhan Demircan, Mustafa Başkaya, Levent Arslankaya, Sinan Özler, Abdurrahman Usta veYıl-dırım Dabanlı iştirak ettiler.Sendikamız il ziyaretlerine ara vermeden devam ediyor. Bu çerçevede Eski-şehir ilinde gerçekleştirilen iki günlük ziyaret programında İl Defterdarlığı, Vergi Daireleri, Adliye, Eskişehir Valiliği, Dernekler İl Müdürlüğü, SGK İl Müdürlüğü, Sağlık İşleri İl Müdürlüğü, Bağ-Kur İl Müdürlüğü, İş-Kur İl Mü-dürlüğü, Çalışma Bölge Müdürlüğü, Sivil Savunma İl Müdürlüğü, Meteoro-loji Bölge Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü kurumlarında çalışan personel ziyaret edildi.Yapılan ziyaretlerde kurum personellerinin sorunları dinlendi, sendikamız tarafından yapılan çalışmalar personele aktarıldı. Genel Merkez yönetim kurulu üyeleri ile birlikte yapılan bu ziyaretten son derece memnun kalan çalışanlar arasında sendikamıza yoğun bir şekilde katılım gerçekleştirildi. Sendikamıza üye olarak büyük teveccüh gösteren memurlarımıza teşekkür ediyor onlara layık olabilmek için çalışmalara aralıksız devam edilecektir.

Sendikamız iş kolunda bulunan kurumlarda çalışan personele daha kaliteli hizmet vermek amacıyla yetki mücadelesine devam ediyor. Bu çerçevede Antalya ilinde üç günlük program gerçekleştiril-

di. Ziyaret Programına Genel Merkez yöneticileri Murat Sipahi, Uğur Ünalan, Abdülvahit Ergün, İdris Maden ve Sait İnan’ın yanı sıra Antalya Şube Başkanı Ercan Çetinkaya Şube Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Arar, Şahap Işık, Ünal Hisarkaya ve Melek Korkmaz Sunar da iştirak ettiler. Sendikamız tara-fından Antalya ilinde gerçekleştirilen üç günlük ziyaret programında İl Defterdarlığı, Vergi Daireleri, Adliye, Antalya Valiliği, Dernekler İl Müdürlüğü, Gümrükler Başmüdürlüğü, SGK İl Müdürlüğü, Sağlık İşleri İl Müdürlüğü, Bağ-Kur İl Müdürlüğü, İş-Kur İl Müdürlüğü, Çalışma Bölge Müdürlüğü, Sivil Savunma İl Müdürlüğü, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü, Havalimanı Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü kurumları gezilerek çalışan personel ziyaret edildi. Yapılan ziyaret-lerde kurum personellerinin sorunları dinlendi, sendikamız tarafından yapılan çalışmalar personele aktarıldı. Ziyaretten memnun kalan çalışanlar bu tür ziyaretlerin devam etmesini istediler. Bu kurum ziyaretlerinin yanı sıra Alanya, Manavgat, Gazipaşa ve Elmalı ilçelerinde işkolumuza bağlı kurumlar tek tek ziyaret edildi. Bu ziyarette bizleri samimi bir şekilde karşılayan, çay ikramında bulunan değerli memur arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz Afyon SGK İl Müdürü Kerim Aslan’ı makamında ziyaret edip yeni görevinde kendilerine başarılar dileyerek “Hayırlı

Olsun” dediler.Sendikamız yeni atanan SGK İl Müdürlerini ziyaret etmeye devam ediyor. Genel Merkez yöneticileri Murat Sipahi, Uğur Ünalan, Abdülvahit Ergün, İdris Maden, Sait İnan ve Afyon il temsilcimiz Mehmet Karaca Afyon il Müdürlüğüne atanan Kerim Aslan’ın makamında ziyaret etti.Aslan’a yeni görevinde başarılar dileyen yönetim kurulu üyelerimiz Sosyal Güven-likle ve gündemde öne çıkan başlıklarla ilgili fikir alış verişlerinde bulundular.

ANTALYA’DA BÜRO MEMUR-SEN RÜZGÂRI

AFYON SGK İL MÜDÜRÜNE “HAYIRLI OLSUN” ZİYARETİ

BÜRO MEMUR - SEN

16

MALİYE BAKANLIĞI

GENÇLİK SPOR ÜVEY EVLATMI?

BÜRO MEMUR - SEN

Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile Gelir İdaresi Başkan-

lığının merkez ve taşra teşkilatlarında KPSS ile uzman yardımcıları alınırken, özel sınavlarla da çalışan memurlar arasından uzman kadrolarına atamalar gerçekleştirildi. Yıllarını çalıştıkları kuruma veren, her türlü iş ve işlemi neredeyse gözleri kapalı yapabilen, memur, şef, müdür yardımcısı ve hatta mü-dürlerle bu kadrolara atananlar arasında gerek ücret, gerekse çalışma koşullarına dair bek-lentiler nedeniyle ciddi sorunlar yaşanmakta-dır. Uzman yardımcısı olarak başlayan perso-nel, statülerini, birlikte mezun olup aynı KPSS sınavından sonra farklı kurumlara ve unvanlara atanan arkadaşları ile karşılaştırmakta, özel uz-manlık sınavıyla atananlar, aynı serviste, aynı

dosyalarla öncekinden hiçbir farklı yanı olma-yan işlerle uğraşmaktan şikayet etmekte iken; aynı nedenlerle bu defa uzmanlık sınavına gir-mek için şartları uymayan ya da sınavı kazana-madığı için atanamayanlar da bu kişilere daha fazla ücret ödendiğinden yakınmaktadırlar. Kamu personelinin, kurumlar arası farklılık-lardan dolayı yaşadığı ücret adaletsizlikleri bu defa kurumun içine, servislere ve bitişik masa-lara kadar ilerlemiş bulunmaktadır. Hatta sicil ve disiplin yönetmeliklerine göre üst durumda olanlar astlarından daha az ücret alır duruma getirilmiştir. Bu durum o kadar tatsız bir hal al-mıştır ki; karar alma merciindekilerin ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranma şansları kalmamıştır. İşyerlerinde, bürolarda, sosyal alanlarda çalı-şanlar arasında yaşanan bu gerilimi, huzursuz-luğu, kavgayı bitirecek, çalışma barışını tesis

edecek, verimi arttıracak, çalışanların mutlulu-ğunu sağlayacak formül bulunmalıdır. Bu durumdan kurtulmanın tek bir yolu kal-mıştır; acilen kamu personel reform tasarısı, kaldırıldığı derin dondurucudan çıkarılmalı, kamu çalışanlarının milli gelirden aldığı pay artırılmalıdır.Kamu personel reformu gerçek bir reform ol-malıdır. Göz boyamaya değil, kalıcı çözümler üretmeye yönelik olmalıdır. Kamu personel re-formu; sosyal adaletin gerçekleşmesine katkı-da bulunacak, herkesin insanca yaşayabileceği bir geliri elde etmesini sağlayacak, kurumlara, etiketlere, unvanlara göre değil, ürettiği işe ve performansına göre ücret belirlenmesini ve ödenmesini sağlayacak bir kurallar bütünü olmalıdır.

Büro Memur-Sen 3. Olağan Kongresi 2-3 Mart 2008 tarihinde yapıldı. Başta Genel Başkanımız Sayın Yusuf YAZGAN ve yeni

seçilen yönetim kurulu üyeleri arkadaşlarıma yeni görevlerinde başarılar diliyorum.Büro Memur-Sen 3 nolu kurucu üyesi olarak bundan sonra Gençlik ve Spor Genel Müdürlü-ğünden sorumlu Genel Başkan Danışmanı olarak kamu çalışanlarına ve Büro Memur-Sen camiası-na hizmet etmekten büyük mutluluk duyacağım.Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünde çalışan bir kardeşiniz olarak çalışanların sorunlarını ve beklentilerini dile getirmeden edemeyece-ğim. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Merkez ve Taşra çalışanlarının sorunları daima Büro Memur-Sen’in gündeminde ve takibinde. Şöyle ki Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Merkez ve Taşra çalışanlarının en büyük beklentisi Baş-bakanlık Tazminatı. Sendika olarak bu konunun başta sayın bakanımıza ve genel müdürümüze

iletilmesi, sayın bakanımız tarafından gerekenin yapılacağı sözünün alınmasından sonra çalışan-lara sevinçli bir haber verebilmek için konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Genel Müdür-lük merkez ve taşra çalışanları Başbakanlık taz-minatının bir an önce çıkması için büyük umut içerisinde beklemekte. Çalışanlarımızın diğer bir beklentisi de görevde yükselme sınavlarının ne zaman yapılacağı? Sendikamız Görevde yüksel-me ve unvan değişikliği Sınavlarının Eylül ayında yapılması için gayret göstermektedir. Sınav tarihi netleştiğinde bütün ilgililere duyuru yapılacaktır.Değerli dostlar,Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü asli görevle-rinin yanında bazı önemli ve güzel faaliyetleri de yapmaktadır. Şöyle ki Genel Müdürlüğümüz sos-yal faaliyetler dâhilinde kuzey Irak da şehit düşen Mehmetçikler anısına Ankara’da fidan dikildi. Bu çok anlamlı ve duygu dolu çalışmadan dolayı başta Genel müdürümüz Sayın Mehmet Atalay

ve Personel Dairesi Başkanı Sayın Mehmet Kocatepe’ye sendikamız adına teşekkür ediyoruz. Yine emekli olan arkadaşlar kurumumuz tarafın-dan unutulmadı, yıllardır Gençlik Spor teşkilatına emeği geçen emeklerinin anısına hepsine plaket verildi. Kurumumuz ayrıca sanatsal faaliyetler çerçevesinde Türk sanat müziği konseri organize edilmiştir.Her yıl teşkilatımızın kuruluş yıldönümü nedeni ile piknik düzenlenmekte bu ve benzeri sosyal faaliyetler teşkilat çalışanlarına moral ve moti-vasyon vermektedir. Bütün bu güzel faaliyetleri taçlandıracak başbakanlık tazminatının da çık-ması için başta sayın bakanımız olmak üzere tüm kurum yetkililerinin bu duyarlılığı göstermelerini bekliyor, sendika olarak da her türlü katkıyı şim-diye kadar verdiğimiz gibi bundan sonra da ver-meye devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.

Sait İNAN - Genel Mevzuat, Toplu Görüşme ve Dış İlişkiler Sekreteri saitinan65@gmail.com

Eşref GÜNEŞ - G.S.G.M. Şube Müdürü / Genel Başkan Danışmanı

1717

BÜRO MEMUR - SEN

Hayatı ODABAŞI Büro Memur-Sen Ankara 3 Nolu Şube Başkanı

METEOROLOJİDE BÜRO MEMUR-SEN ÇALIŞMALARI

Meteoroloji Genel Müdürlüğün-de aktif olarak Haziran-2002 yılında örgütlenmeye başla-

yan Büro Memur-Sen hızlı bir geliş-me göstererek 2006 Yılında Kurumda yetkili sendika olmuştur. Yetkinin ça-lışanlarımızca Sendikamıza verilmesi bir tesadüf sonucu değil tamamen sendikamızın burada altında imzası bulunan büyük kazanımlar sonucu ol-muştur. Bunların en önemlisi 2005 yı-lında gerçekleşen Havacılık Tazminatı olarak da bilinen ek ödemelerin TBMM de kanunlaşmasıdır. Ancak ek ödeme-ler bugün itibariyle denge tazminatının çalışanlarımıza yansımaması sebebiy-le cazibesini yitirme noktasına gelmiş-tir. Bu konuda Sayın Bakanımız Prof. Dr. Veysel EROĞLU Bey’e kısada olsa bir bilgi sunumu yapılmış uygun or-tam ve zeminde ek ödeme oranlarının artırılması yönünde görüş beyan edil-miş, Sayın Bakanımız konunun değer-lendirilmeye alınacağını ifade etmiştir. Ayrıca yine fazla mesai alan personel kapsamı sendikamızın çalışmaları so-nucu dar bir alandan çıkartılarak taba-na yaygınlaştırılmıştır. Burada üyeleri-mizce şikayet konusu olan fazla mesai aylık saat oranlarındaki sayısal azlık ise sendikamızın gündeminde ve takibin-dedir. Yine 2006 yılı içerisinde TBMM Plan Bütçe Komisyonunda kabul edi-lerek Genel Kurula sevk edilen Tayin Bedeli ise Genel Kurulda görüşülmek üzere prosedür gereği sıra beklemek-tedir. Kanunlaşmasına kesin gözüy-

le baktığımız bu paranın bir an önce çıkması için Sendikamızca TBMM de siyasi çalışmalar devam etmektedir. 2007 yılı içerisinde Meteoroloji Genel Müdürlüğünde sosyal haklar nokta-sında çalışanlarımız adına yapılan en büyük çalışma ise KİK toplantısında gündemin önemli maddesi olan pro-mosyon paralarının çalışanlarımıza verilmesi konusu idi. Bu konuda KİK toplantı kararları çerçevesinde pro-mosyon komisyonunda sendikamızca belirlenen bir temsilcimiz yer almış ve diğer komisyon üyeleri ile yapılan uyumlu bir çalışma sonucunda Ankara da bugüne kadar Kurum çalışan sayı-sı ve ortalama maaş oranları dikkate alındığında en yüksek paraya anlaşma yapılmıştır. Bu para 3 yıllığına kişi başı 1450 Ytl.dir. Normal olarak paranın 1/3 nün kurumda kalması gerekirken sendikamızın talebi doğrultusunda Sa-yın Genel Müdürümüz ve Kurum bü-rokratlarımızın ortak kararı ile paranın tamamının çalışanlarımıza ödenmesi hususunda anlaşılmıştır. Kendilerine buradan bir kez daha teşekkür ediyo-ruz.2008 yılı başlangıcında Sendikamızca Kurumumuzda bulunan yaklaşık 300 kişilik 4/B kapsamındaki personelin sorunlarını ele alan geniş kapsam-lı bir toplantı yapılmış, bu toplantıda sorunlar ana başlıklarla belirlenmiştir. Çözümü noktasında ise 5 kişilik bir ko-misyon oluşturulmuştur. Bu komisyon Kurumumuzda çözülebilecek sorunlar

noktasın-da kendile-ri çalışma-lara başlamış, TBMM de yasa ile çözülecek so-runlar içinse Sendika üst düzey yöneticilerimiz siya-si çalışmalar içerisine girmişlerdir. İlk etapta TBMM’de Plan Bütçe Komisyon Başkan Yardımcısı İstanbul Milletveki-li Altan KARAPAŞAOĞLU, Komisyon Üyesi Balıkesir Milletvekili Ali Osman SALİ, Kahramanmaraş Milletvekili Ca-fer TATLIBAL ve İstanbul Milletvekili Bayram MERAL ile görüşülerek sorun-lar kendilerine arz edilmiştir.Kurumumuzda şu anda 3254 Sayılı Teşkilat kanununda yeniden yapılan-maya gidilmektedir. Komisyonda yine Sendika temsilcimiz yer almış bulun-makta ve burada çalışanlarımızın özlük hakları noktasında görüş ve öneriler ortaya koymaktadır. Sendika olarak burada en büyük talebimiz kadro kar-şılığı sözleşmeyi düzenleyen 32/B maddesinin yeniden şekillendirilerek kadro karşılığı sözleşmenin tabana yaygınlaştırılması ve yine ek ödeme-leri düzenleyen 32/D maddesindeki oranların artırılarak aynı zamanda 4/B li personeli de kapsamasıdır.Büro Memur-Sen olarak gücünü üye-lerinden alan Sendikamız her zaman, her alanda, her ortamda çalışanlarımı-zın hakkını savunmaya devam edecek, sessiz çoğunluğun sesi olacaktır.

BÜRO MEMUR - SEN

18

BÜRO MEMUR - SEN

EĞİTİMÖZGÜRLÜĞÜNE TAM DESTEK

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu önderliğinde 100 haf-tayı aşkın bir süredir devam eden Başörtüsü Özgürlüğü Basın Açıklamalarının 16 Şubat 2008 tarihindeki bölü-

mü sivil toplum örgütlerinin üst düzey yöneticilerinin de iş-tiraki ile gerçekleşti. Büro Memur-Sen de açıklamaya: Genel Başkan Yusuf Yazgan ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte katıldı. Yapılan açıklamada özgürlüklerin önünün kesilmemesi iste-nirken; istenilen özgürlüğün yalnızca başörtüsü mağdurları için değil toplumun tüm kesimleri için olduğuna dikkat çe-kildi. Bu güne kadar süren hak mücadelesinin bundan sonra da süreceği ifade edilirken başörtüsü özgürlüğünde hizmet alan/ veren ayrımının yapılmasının da mantıklı ve adil olma-dığı söylenildi.Basın açıklamasına İnanç Platformu üyeleri, Mazlum-Der üyeleri, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu, Büro Memur–Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve çok sayıda özgürlük yanlısı vatandaş katıldı.

1919

BÜRO MEMUR - SEN

Seçiş hürriyetimizin sınırsız olduğu tek dünya kitaplar dünyası

Bu sayıda sizlere kitapça sayfasında 3 kitap tanıtmayı amaçladık. Birinci kitabımız; İstiklal Marşı şa-irimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Safahat” adlı kitabı, orijinal ve yeni Türkçe bir arada. Beyan Yayınları tarafından yayımlandı.

İkinci kitabımız Timaş yayınlarından çıkan Prof. Dr. Mehmet Tahran’ın “Psikolojik Savaş” adlı kitabı. Son kitabımız Dr. Mustafa Merter’in yazmış olduğu tasavvuf ve Benötesi psikolojisini (Transpersonal Psi-koloji) anlatan “Dokuz Yüz Katlı İnsan” adlı kitabı.

İstiklal Marşımızın yazarı, Şair ve düşünce adamı Mehmet Akif Ersoy’un ölümsüz eseri Safahat, yeni kuşakların anlayabileceği bir tarzda yayımlandı. Son

yıllarda artan bir ilgiyle takip edilen Mehmet Akif Er-soy ve Safahat, bu yoğun ilgiye rağmen yeni kuşaklar üzerinde yeterli etkiyi uyandıramıyordu. Bunun temel nedenlerinden biri olarak Safahat’ın dilinin günümüz-de kullanılan ve konuşulan Türkçeye göre oldukça ağır olması gösteriliyordu. Mehmet Akif’in kişiliğine duyu-lan saygıdan dolayı kültür dünyamızın bu önemli eseri alınıyor fakat saygıdan dolayı kültür dünyamızın bu önemli eseri alınıyor fakat anlaşılamadığı için okun-madan bir kenara konuluyordu.Beyan Yayınları, Safahat’ı, bu sorunun çözümüne katkı sağlayabilecek yeni bir düzenlemeyle yayımladı.Günümüzün önemli edebiyatçılarından biri olan A.Vahap Akbaş tarafından hazırlanan bu yeni düzenle-mede, Safahat’ın hem orijinali hem de günümüz Türk-çesi bir arada, karşılıklı sayfalarda yer alıyor. Böylece hem Safahat’ın Latin harfleriyle yayınlanmış orijinali hem de aynı metnin yine şiir formatında anlaşılır ha-linin okunması mümkün oluyor. Bu büyük Şairimizin kendi sağlığında ayrı ayrı kitapçıklar halinde basılan şiirlerin tamamı ölümünden sonra Safahat adıyla ya-yımlanır. Aradan geçen yıllar boyunca Safahat’a ilgi-miz azalmaz fakat toplumun dili, Safahat’ın dilinden uzaklaşır ve onu anlamayan yeni kuşaklar yetişir. Bu ölümsüz eserin orijinali ve günümüz Türkçesiyle bir arada yayınlanmış olması, büyük bir boşluğu doldu-racak ve Safahat’ın yeni kuşaklarca da anlaşılmasını sağlayacaktır.

Psikolojik savaş; klasik anlamdaki savaşın kazanılması ve kaybedilme-sinde, savaştan sonra da üstünlüğün

devam etmesinde yahut sorunların çözülme-sinde insanların ruh haline etki ederek sonuç almak olarak tanımlanır.Düşmanını tanımayan, savaşta yenilir. Hem kendisini hem düşmanını tanımayan savaşta yenildiği gibi savaştan sonrada toparlana-maz. Düşmanını tanımayıp kendisini tanı-yan, savaştan sonra başarıya ulaşabilir. Hem kendisini hem düşmanını tanıyan gücün ise, yenik düşme ihtimali yok gibidir. Psikolojik savaşta yenilen taraf, bilgi gücü zayıf olan taraftır. Doğru insanların, ayakta kalmak, toplumun geleceğinde söz sahibi olarak gibi bir kaygıları varsa bu kitabı oku-maları gerekir.

Her yükseliş ve bir üst kata çıkış, terk edilen kattaki alt kişiliğimizin “ölü-münü” temsil eder. O zaman usulca o

kata inip o rolü oynayan oyuncunun kulağına sevgi, anlayış ve muhabbetle “Evet sen ben-sin ama ben sadece sen değilim!” diyerek hayatımızda o rolün hükmüne son verebili-riz. Hem onu aslında nefret ettiği bir varoluş tarzından kurtarmış hem de kendimize bir yükseliş imkânı sunmuş oluruz! Rolün yani alt kat kişiliğin terk edilmesindeki en büyük engel bir üst katın varlığını bilememek, yani rol giderse “boşluğa düşerim” kaygısıdır hali hazırda öğretilen psikoloji, içimizde varolan potansiyele işaret etmediği için, ne yazık ki bizler rollere ve hallere kilitlenip kalırız. Bir üst katın varlığından habersiz olan modern psikoloji bilimi, bir bakıma bu kaygıyı tasdik etmiş olur.(…)

Orijinal ve Günümüz TürkçesiMehmet Akif ErsoyBeyan YayınlarıSayfası:1088

Gri PropagandaProf. Dr. Nevzat TahranTimaş yayınları216 Sayfa 8.Baskı

SAFAHAT PSİKOLİ J İK SAVAŞ

DOKUZ YÜZKATLIİNSAN

Dr. Mustafa MerterTasavvuf ve Benötesi Psikoloji(Transpersonal Psikoloji)450 Sayfa

KİTAPÇAHazırlayan: Süleyman ALTINTAŞ

BÜRO MEMUR - SEN

20

BÜRO MEMUR - SEN

VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emekli Subaylar Derneği’ne Sızan Örgütlenmenin SırlarıZihni Çakır

Türk tarihinin en çarpıcı çeteleşmelerinden biri, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi ve uzantılarının yasadışı faaliyetleri tüm boyutla-rıyla karşınızda... Dolandırılan şehit eşlerinden, Danıştay’a yapılan kanlı saldırıya, Ümraniye’deki cephanelik gecekondulardan, türlü yolsuzluklara adı karışmış olan bu oluşumun üzerindeki sis perdesi aralanıyor... “Vatansever”lerin kirli ilişki-leri, karanlıkta kalan yönleri günışığına çıkıyor.

Ne ile suçlanıyorlar? “Suç işlemek için örgüt kurmak.”“Dolandırıcılık.”“Yağma.” “İhaleye fesat karıştırma.” “Zimmet.” “Tarihi eser kaçakçılığı.” Devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birli-ğini bozmaya, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye yönelik pro-vokatif eylemler düzenlemek.”

Girdap Operasyonu da dahil olmak üzere çeşitli hamlelerle deşifre olan Ergenekon’un kuruluşu-nu ve çöküş operasyonunu bu çalışmada okuya-cak, derin devletin açılımları karşısında hayrete düşeceksiniz.

KURTULUŞ SAVAŞIMIZIN ZORLU YILLARIOsmanlı imparatorluğu Birinci Dün-ya Savaşı’nda yenilince, imzaladığı Sevr Anlaşması’yla iki milyon kilometre karelik topraklarının yüzde 90’ı galip devletler ta-ralından işga! edilmiş, elinde ancak iki yüz bin kilometre karelik dar bir alan, -o da şartlı olarak- kalmıştı.8 yıl 6 devletle savaşan ordumuz ve mille-timiz yorulmuş, tükenmiş olmasına rağmen Sevr Anlaşması’nı kabullenememişti.19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa, Amasya Bildirisiyle yurdumu-zun içinde bulunduğu “Vaziyeti Umumiye-i” anlatınca milletimizle bütünleşti ve Kurtuluş Savaşımızın ilk adımı atılmış oldu.Ardından 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi ve Ankara Hükümeti’nin kurulmasıy-la Meclisin iradesinde Kurtuluş Savaşı fiilen başladı.3.5 yıl süren Kurtuluş Savaşı’nın en zorlu yılları aşıldı. 29 Ekim 1923’te kurulan Türki-ye Cumhuriyeti, tarihteki ayrıcalıktı ve şerefli yerini aldı.Türk’ün yeniden doğuşunu sağlayan bu ba-şarılar, bağımlı devletlerin kurtuluşuna da öncü oldu.Elinizdeki bu kitap; TBMM Başkanı ve Başko-mutan Mustafa Kemal Paşa’nın 1920-1923 yıllarında yaptığı 25 gizli oturum konuşma-sının tamamından oluşuyor.

Cia Türkiye Masası eski şefi Graham E. Fuller’dan, 2002 seçimleri sonrasında ortadoğu bölgesinde adeta bir lider ülke haline gelen Türkiye üzerine kapsamlı bir değerlendirme:

YENİ TÜRKIYE CUMHURİYETİ!

Türkiye artık o eski, bildik Türkiye de-ğil. Klasik sadık ABD müttefiki rolünden vazgeçmiş, dış politika kartlarını daha akıllıca oynamaya başış bir Türkiye, Ortadoğu’daki güç dengesinin kurucula-rından biri…

Geleneksel tek odaklı Batıcı dış politika anlayışının terk edilmesi; Batı dünyası ve özellikle AB ile ilişkiler askıya alınmaksı-zın vizyoner bir bakışla İran, Suriye, İsra-il, Rusya ve diğer ülkelerle münasebetler geliştirilmesi, Türkiye’ye eskiye nispetle oldukça geniş bir hareket alanı getirdi. Fuller dış politika kartlarını giderek daha akıllıca kullanan bu yeni güç odağının, “Yeni Türkiye Cumhuriyeti”nin bölge için de büyük bir şans olduğunu söylüyor:

Zihni Çakır Ömer Dedeoğlu KASTAŞ YAYINLARI

ERGENEKON’UN ÇÖKÜŞÜ

MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN GİZLİ OTU-RUM KONUŞMALARI

YENİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ

CIA Türkiye masası eski şefi Gra-ham Fuller’dan kapsamlı Türkiye analizi

KİTAPÇA

YeniŞafak