YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK VE OTİZM: TANI KOYMA VE...
Transcript of YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK VE OTİZM: TANI KOYMA VE...
YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK VE OTİZM: TANI KOYMA VE
DEĞERLENDİRME
HAZIRLAYAN: SUNA POLAT
UZMAN PSİKOLOG
YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK (PDD)
İlk kez 1980 yılında, bir grup bozukluğu tanımlamak
için kullanılmıştır.
YGB; tek bir bozukluk değil, birden fazla bozukluğu
içeren kategorinin genel adıdır.
YGB: ASD(Autism Spectrum Disorders) otizm
spektrum bozukluğu
Bu bozukluklarda gözlenen belirtilerin etkileri bireyin
yaşamında 3 temel alana yayılmıştır, bu nedenle
tanımda “yaygın” sözcüğü kullanılmaktadır.
YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK:ORTAK ÖZELLİKLER
Sosyal etkileşimde bozulma
Dil gelişimi ve iletişimde bozulma
Sınırlı ilgi alanı ve davranışların olması
YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR HANGİ BOZUKLUKLARI KAPSAR?
Otism
Asperger Sendromu
Çocukluk Disintegratif Bozukluk
Rett Sendromu
Yaygın Gelişimsel Bozukluk- Hiçbir Sınıflamaya
Girmeyen
OTİZM NEDİR?
Bireyin sosyal iletişimini, dil gelişimini ve dış
dünyayı algılamasını etkileyen nöro-gelişimsel
bir bozukluktur.
Otizmin belirtileri, 3 yaşından önce gözlenmeye
başlar.
3 TEMEL ALAN
Otizm; 3 temel alanda bireyin yaşamını etkiler:
1. Sosyal Etkileşim
2. İletişim (Dil Gelişimi)
3. Sınırlı İlgi
Otizm tanısı alan çocuklar; her 3 alanda, değişik
derecelerde sorun yaşarlar.
1.SOSYAL ETKİLEŞİM
Etrafındaki kişilerin farkında olmama
Sözel olmayan davranışlarda bozulma
Akranları ile gelişimine uygun ilişkiler
kuramama ve sürdürememe
Sevinç, ilgi ve başarılarını diğer insanlarla
paylaşamama
Tek başına kalmayı tercih etme
SOSYAL ETKİLEŞİM (devam)
Basit sosyal oyunlara etkin biçimde
katılamama
Sosyal kuralları anlamada zorluk
Başkalarının gereksinimlerinin ve
sıkıntılarının farkında olmama
2. DİL GELİŞİMİ VE İLETİŞİM
Konuşmada gecikme veya konuşmanın hiç
olmaması
Basit şaka, mecaz ifade, soru ve emirleri
anlayamama
Sözel iletişimi başlatma ve sürdürmede
zorluklar
Şahıs zamirlerini karıştırma (ben ve sen)
DİL GELİŞİMİ VE İLETİŞİM (devam)
Ekolalik konuşma
Tekrarlayıcı ve basmakalıp konuşma
Konuşmanın hızı, tonlaması ve ritminde
bozukluk
Amaçsız konuşma, dili işlevsel olarak
kullanmama
DİL GELİŞİMİ VE İLETİŞİMDE TEMEL BECERİLER
Sözel olmayan iletişim becerileri
Taklit becerileri
Normal gelişimde, bebekliğin ilk 2 yılında bu beceriler
doğal olarak gelişir. Ancak otizmi olan çocuklarda
her iki alanda da sorunlar yaşanır.
SÖZEL OLMAYAN İLETİŞİM
- Karşılıklı etkileşim becerileri: Başka bir kişi ile sosyal etkileşimi başlatmak ve sürdürmek için kullanılan davranışlardır.(örn:ce-e oyununda sıra alma)
- Ortak dikkat becerileri: Bir başkası ile birlikte dikkat ve ilgiyi ortak bir nesne veya aktiviteye yöneltme davranışıdır. (örn: ilgilendiği bir objeyi parmağı ile işaret ederek annenin dikkatini çekmeye çalışma)
-
TAKLİT BECERİLERİ
Sosyal öğrenme yoluyla kazanılan taklite dayalı
beceriler: bay bay yapma, öpücük gönderme, el
çırpma, ce-e oyunu vb.
Evcilik gibi daha karmaşık ve taklit yoluyla kazanılan
sembolik oyun becerileri
Normal gelişim gösteren çocuklar bu becerileri çok
erken yaşlarda kendiliğinden kazanmaya
başlarlar.Otizmi olan çocuklar bu alanda önemli
zorluklar yaşarlar.
3. SINIRLI VE YİNELEYİCİ DAVRANIŞ VE İLGİLER
Değişikliğe aşırı tepki
Aynılığın korunması için aşırı ısrar
Bazı eşyaların parçaları ile aşırı uğraşma
Çoğu zaman tek veya sınırlı bir ilgiye sahip
olma
Sallanma, dönme, el çırpma gibi tekrarlayıcı
beden hareketleri
SINIRLI VE YİNELEYİCİ DAVRANIŞ VE İLGİLER(devam)
Belirli nesneleri ısrarlı bir biçimde aynı şekilde kullanma
Hayal gücünün olmaması
Hayal gücü gerektiren oyunlar oynayamama
Dönen objelere ve bazı nesnelere aşırı bağlanma
Olağandışı beden duruşu (parmak ucunda yürüme gibi)
OTİZM/YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK TANISI NASIL KONUR?
Aile görüşmesi ve gözlem (oyun,karşılıklı etkileşim,
iletişim, akademik, ince-kaba motor becerilerin
gözlendiği en az 2 değerlendirme görüşmesi)
Gelişimsel değerlendirme (Gelişim Değerlendirme
Ölçeklerinin uygulanması ve çocuğun gelişiminin
akranları ile karşılaştırılarak değerlendirilmesi)
DSM-IV (Diagnostic Statistical Manual)
Diğer tanı koyma ölçekleri (CARS,ADI,ADOS)
İşitme testi,nörolojik değerlendirme
TANI KONDUKTAN SONRAKİ AŞAMA
Ailenin bilgilendirilmesi
Aileye psikolojik destek
Çocuğun ve ailenin ihtiyaçlarının belirlenmesi
Çocuğun ihtiyaçlarına göre eğitim
programının belirlenmesi ve aile ile
paylaşılması
Aile eğitimi; “Aile Eğitim Semineri”
OTİZM TANISI EN ERKEN HANGİ YAŞTA KONABİLİR?
Ortalama tanı koyma yaşı 36 aydır.Ancak otizm belirtileri 18 aydan önce ortaya çıkar.
Bazı çocuklar 12-18 ay arası normal gelişim gösterirler, daha sonra gerilemeye başlarlar.
Otizm tanısı 18. ay ve daha önce konulabilir.Otizmin fiziksel bulguları olmadığı için, tanı koyma ve değerlendirme gözlem ve ölçeklerin verdikleri bilgilere dayalıdır.
Erken tanı için erken ipuçlarını bilmek ve gözlemlemek çok önemlidir.
ERKEN İPUÇLARI
Ortak Dikkat: Sağlıklı bebeklerde 9. aydan itibaren gelişmeye başlar.
“Mış gibi oyun”:1 yaşından itibaren gözlenir.
CHAT (Checklist for Autism in Toddlers)18 aylık bebeklerde “ortak dikkat “ ve “mış gibi oyun” becerilerinin gelişimini değerlendiren bir otizm tarama ölçeğidir.
DİĞER ÖNEMLİ İPUÇLARI
Konuşmanın gelişmemesi
Adı ile seslenildiğinde bakmama
Uygun zamanlarda göz kontağı kurmama
Oyuncak dışındaki eşyalarla ve aktivitelerle takıntılı uğraş,oyuncakla ilgilenmeme
Baş baş yapma gibi taklit ile öğrenilen sosyal davranışları göstermeme
YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR
Otizm dışındaki bozukluklar:
Asperger Sendromu
Çocukluk Disintegratif Bozukluk
Rett Sendromu
Yaygın Gelişimsel Bozukluk- Hiçbir
Sınıflamaya Girmeyen
ASPERGER SENDROMU
İlk kez Asperger tarafından 1944 yılında
tanımlanmıştır.
Otizm ile ortak özellikleri vardır:
- İletişim kurmada zorluk
- Sosyal etkileşimde zorluk
- Hayali ve yaratıcı oyunun olmaması
Otizmden farkı; dil gelişiminin normal
düzeyde olmasıdır.
ÇOCUKLUK DİSİNTEGRATİF BOZUKLUK
Aynı zamanda Heller hastalığı olarak da bilinir.
Otizmden daha az rastlanan bir bozukluktur.
Otizmden en önemli farkı; dil,sosyal etkileşim ve
diğer alanlarda normal geçen en az 2-3 yıllık bir
sürenin olmasıdır.
ÇOCUKLUK DİSİNTEGRATİF BOZUKLUK (devam)
10 yaşına gelmeden aşağıdaki alanlarda
gerilemeler görülür:
- Dil gelişimi, sosyal etkileşim
- Sosyal beceri ve uyum becerileri
- Çiş ve kaka kontrolü
- Oyun
- Motor beceriler
RETT SENDROMU
Kız çocuklarında görülür.
En az 5 ay normal gelişim. Ardından 5.-48. aylar arasında baş büyümesinde gerilik
Daha önce kazanılmış el becerilerinde bozulma
El oğuşturma, el yıkama gibi istemsiz hareketler
Sosyal etkileşim ve dil alanlarında ağır bozulmalar
Rett Sendromunun MECP 2 geninin sebep olduğu bulunmuştur.
YGB-HİÇBİR SINIFLAMAYA GİRMEYEN (PDD-NOS)
PDD kategorisinde bulunan bozuklukları tanımlayan kriterlerden hiçbirine uymayan çocuklar
Sosyal etkileşim alanında belirgin gerilik gösterirler.
Dil gelişiminde (sözel ve sözel olmayan dil) gerilik gözlenir.
Bazı uzmanlar “atipik otizm” veya “yüksek fonksiyonlu otizm” sözcüklerini PDD-NOS ile eşanlamlı kullanırlar.
OTİZMİN GÖRÜLME SIKLIĞI
Çocuklukta gözlenen bozukluklarda zeka geriliği ve serebral paralizi’den sonra 3. sırada yer alır.
Kanner (1944) 10/10.000
Wing & Gould (1979) 22/10.000,
(1996) 58/10.000
NAS 91/10.000
Son yıllarda yapılan çalışmalar:1/250
KIZ / ERKEK ORANI
Erkek çocuklarında kız çocuklarından 3-4 kat daha fazla
görülür.
Kız çocuklarında bozukluğun belirtilerinin daha ağır
olduğunu bildiren araştırmalar vardır.
Diğer gelişimsel gerilikler (motor-mental retardasyon),
öğrenme bozukluğu, hiperaktivite, konuşma gecikmesi
ve konuşma ile ilgili sorunlar erkeklerde daha yaygındır.
OTİZM İLE BİRLİKTE GÖRÜLEN DİĞER DURUMLAR
Mental Retardasyon % 75
Epilepsi %25-50 (Özellikle complex-partial type)
Hiperaktivite
Öğrenme Bozukluğu (Çoğunda görülür)
Psikiyatrik bozukluklar
Davranış bozuklukları
Fragile X sendromu
ETİOLOJİ
Kesin neden bilinmemektedir.
Daha önceki inanışların tersine, otizmin
ortaya çıkmasında psikolojik nedenlerin ya da
anne-baba tutumlarının rol oynamadığı
araştırmalarla kanıtlanmıştır.
ETİOLOJİ
Genetik Nedenler:
1. Birden fazla genin etkisi
2. Kardeşlerde görülme riski%2-5
3. İkiz çalışmaları: MZ ikizler: %90’a kadar ulaşan sonuçlar.
4. Otizmin etiolojisinde genetik faktörlerin, şizofreni ve duygulanım bozuklukları ile karşılaştırıldığında daha etkin olduğu düşünülmektedir.
ETİOLOJİ
Yapısal Nedenler:
Araştırma sonuçları: medial-temporal lobe,cerebral cortex bölgelerinde farklılıklar bazı çalışmalarda bulunmuş ancak sonuçlar tutarlı değil.
Anormal beyin gelişimi: 2002 yılında Jn of American Academy of Neurology ‘de yayınlanan bir makalede beyin gelişimini karşılaştırmak amacı ile MRI kullanılmış ve otizmi olan çocukların beyin gelişimlerinin kontrol grubundan farklı olduğu bildirilmiştir.
Beyin bağışıklık sisteminin aktivasyonu ile ilgili çalışmalar bildirilmiştir. Sonuçlar tutarlı değildir.
ETİOLOJİ
Gebelik ve Doğum Komplikasyonları
Bulgular tutarlı değil.
Otistik çocuklarda genel olarak doğum
komplikasyonları yüksek bulunmuştur.
Hangi tür komplikasyonların etkili olduğu
henüz bilinmemektedir.
NÖROKİMYASAL ÇALIŞMALAR
Otistik bireylerin kan değerlerindeki serotonin
düzeyi %30 yüksek bulunmuştur.
Bazı akrabalarda benzer değerler gözlenmiştir.
Diğer nörotransmiter sistemlerinde herhangi bir
farklılık yoktur.
Serotonin düzeyinin yüksek olması otizme spesifik
bir bulgu değildir.
AYIRICI TANI
MENTAL
RETARDASYON
Gelişimde gerilik
Her alanda yetersizlik
OTİZM
Gelişimde gerilik+sapma
Belirgin alanlarda
yetersizlik
AYIRICI TANI
ŞİZOFRENİ
Başlangıç:ergenlik
Temel Belirtiler:
Halusinasyon, deluzyon
Mental retardasyon görülmez
Epilepsi görülmez
Episodik olabilir
Antipsikotik ilaçlar etkili
OTİZM
Başlangıç:1-3 yaş
Üçlü belirti grubu:
sosyal,dil,ilgi alanı
Mental retardasyon sık görülür
Epilepsi sık görülür
Yaşam boyu sürer
Antipsikotik ilaçların etkisi spesifiktir.
AYIRICI TANI
Diğer Bozukluklar
Semantik-pragmatik dil bozukluğu gibi dil bozuklukları
ADHD
Landau-Kleffner Sendromu : (Aqcuired Aphasia with Epilepsy) dil gelişiminde sorunlar yaşanır ve epileptik nöbetler görülür.
İşitme Engeli
Uyaran yoksunluğuna bağlı otistik belirtiler: “Kral TV” sendromu
Obsessif-kompulsif bozukluk
PROGNOZ
Zeka düzeyi
Ek belirtilerin(epileptik nöbetler gibi)
olmaması
Konuşma gelişimi
İlgi alanı ve takıntılar
OTİZMİN TEDAVİSİ
Otizm yaşam boyu süren bir bozukluktur.
Kesin tedavisi henüz bulunmamıştır.
Ancak erken tanı konması ve erken tedaviye
başlanması, bireyin olumlu yönde gelişmesini,
topluma uyum sağlamasını kolaylaştırır.
OTİZMİN TEDAVİSİ: ERKEN VE YOĞUN EĞİTİM
EĞİTİMDE TEMEL İLKELER
Ailenin de eğitime katılması
Bireyselleştirilmiş olması
Otistik çocuklara özgü bir program olması
Sistematik, planlı, yapılandırılmış bir eğitim olması
Yoğun ve sürekli olması
Çocuğun gelişim düzeyine uygun olması
Akranları ile bir arada olduğu bir sürecin olması
EĞİTİMDE TEMEL İLKELER (devam)
Baştan belirlenen net hedeflerin olması
Sonuçların değerlendirilebilir olması
Belirli aralıklarla hedeflerin gözden geçirilmesi
ve gereksinimlere göre uyarlanabilir olması
NEDEN ANNE-BABA EĞİTİMİ?
Öğrenmenin gerçekleştiği en önemli ortam ev ortamıdır.
Çocuğun genelleme yapabilmesi açısından aile eğitimi önemlidir.
Çocuğu en yakından tanıyan, özelliklerini en iyi bilen ailedir.
Çocuğun gelişimini ve gereksinimlerini aile daha yakından takip eder.
Yoğun özel eğitim; pahalı, zor, zaman isteyen bir süreçtir.
EĞİTİMİN AMACI
Öğrenmeye hazırlık becerilerini kazandırmak
Temel beceriler geliştirmelerine yardımcı olmak
Davranış problemlerini azaltmak
Konuşma gelişimine katkıda bulunmak
Günlük yaşama uyumu kolaylaştırmak
Bağımsız yaşam becerilerini geliştirmelerini
desteklemek
Çocuk ve ailenin yaşam kalitesini arttırmak
EĞİTİM SÜRECİ
İlk basamak; öğrenmeye hazırlık becerilerini kazandırmaktır (dinleme ve göz teması kurma, oturma, emirlere/komutlara uyma).
Daha sonra yeni temel becerilerin kazandırılması hedeflenir (oyun, iletişim, dil gelişimi, öz-bakım becerileri).
Son aşama olumsuz davranışı ortadan kaldırma aşamasıdır.
ÖĞRENME DAVRANIŞI
OTİSTİK ÇOCUKLAR:
Yeni beceriler öğrenmeye dirençlidirler,
Kendilerinden ne istendiğini anlamazlar,
Taklit yolu ile öğrenemezler,
Ses tonu, beden dili, jest ve mimik yolu ile öğrenemezler,
Başkalarını memnun etmeye ilgisizdirler.
DİĞER ÇOCUKLAR:
Yeni beceriler öğrenmeye heveslidirler,
Kendilerinden istenileni anlayabilirler,
Öğrenmede taklit yolunu kullanabilirler,
Ses tonu, beden dili, jest ve mimik yolu ile öğrenirler,
Başkalarını memnun etmeye heveslidirler.
TEMEL BECERİLER KAZANDIRMA: DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME TEKNİKLERİ
Son yıllarda yapılan araştırmalara göre;
otistik çocukların eğitiminde en etkili yöntem:
davranış terapisi / davranış değiştirme
teknikleri / davranışçı yaklaşımdır
Ivar Lovaas bu tekniğin otistik çocukların
eğitiminde kullanılmasında öncülük etmiştir.
DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM
Davranışçı yaklaşım; bir davranışın öğrenilmesinde geçerli olan ilkeleri, aynı davranışın değiştirilmesinde kullanır.
Olumlu davranışların artmasını hedefler.
Olumlu davranışın sıklığı, davranışı ödüllendirilerek arttırılır.
Pekiştireç çeşitleri ve pekiştirme tarifeleri, yardım teknikleri ve çeşitleri, beceri analizi, problem davranışlar için işlevsel davranış analizi gibi teknikler
sıkça kullanılır.
ZAMAN
Uygun zaman seçimi: Hem eğitimi verecek kişinin hem de çocuğun yorgun olmadığı, rahat olduğu zamanlar seçilir.
Çocuğun çalışma sürecine uyum sağlamasını kolaylaştırmak amacı ile, çalışma süreleri önceden planlanır..
Çalışma süreleri gün içine yayılır. İlk başlarda günde 3-4 defa 2-5 dakikalık, daha sonra 4-5 defa 5-7 dakikalık sürelerde çalışma yapılır.
Çalışma süreleri çocuk ve ailenin gereksinimlerine ve koşullara göre değiştirilebilir.
YER (ORTAM)
Çalışmalarını hep aynı yerde yapılması önerilir. Böylece çocuk eğitim sürelerine daha kolay uyum gösterebilir.
Çalışma mekanı dikkati dağıtacak objelerin olmadığı, sessiz bir yer olmalıdır. Materyallerin nasıl düzenlendiği önemlidir..
Çocuğun kontrolünün kolay olduğu bir yer olmalı, örn. Çocuğun sırtı duvara verilerek odanın köşesinde çalışma
TUTARLILIK
Bu konu; otizmi olan çocukların genelleme yapabilme becerilerinde sorun olması nedeni ile çok önemlidir.
Evdeki tüm bireylerin davranışları tutarlı olmalıdır.
Eğitimi veren kişi kendi içinde tutarlı olmalı.
Öğretilmek istenen beceri aynı biçimde öğretilmelidir.
NEDEN : DAVRANIŞ : SONUÇ
Davranışı değiştirebilmek için o davranışın
neden ortaya çıktığını bilmek gerekir.
Neden: Davranışın ortaya çıkmasından
hemen önceki olay.
Davranış: Değiştirmeyi hedeflediğimiz
davranış.
Sonuç: Davranışın hemen ardından gelen
olay.
HEDEF DAVRANIŞI BELİRLEME
Çocuğa hangi davranışı öğreteceğimize karar verirken şunlara dikkat etmeliyiz:
1. Çocuğun gelişim düzeyi
2. Çocuğun ihtiyaçları
3. Bu davranışı öğrenebilmesi için bir başka beceriyi öğrenmesi gerekiyor mu? Örneğin, tuvalet eğitimi için önce oturma becerisini kazanmış olmalı.
Çocuğumun Becerileri
Yardımsız
Yapabildiği
Beceriler
Yardımla
Yapabildiği
Beceriler
Henüz
Yapamadığı
Beceriler
KONUŞMA TERAPİSİ
Özel Eğitim ile birlikte devam etmelidir.
Çocuğun dil gelişimi ve iletişim kurma düzeyi ne
olursa olsun, konuşma terapisi mutlaka tedavi
programında yer almalıdır.
Konuşma terapisinde aile ile birlikte çalışılır.
Çocuğun dilin (sözel ve sözel olmayan dil) işlevini
fark etmesi ;yani, ihtiyaçlarına ulaşmak için dili bir
araç olarak kullanmasını sağlamak birinci adımdır.
KONUŞMA TERAPİSİ SÜRECİ
Ne zaman başlamalı?
Özel eğitim ile kazandırılan komut alma, komutlara
uyma ve dikkatini yoğunlaştırma becerisinin
gelişiminden sonra konuşma terapisine başlanır.
Başlangıçta taklit becerisi üzerinde çalışılır. Burada
amaç, çocuğun söyleneni anlaması değil, gördüğünü
taklit edebilmesidir.
KONUŞMA TERAPİSİ SÜRECİ
Ses çıkaran oyuncakları taklit etme
Objelerle taklit
Vücut hareketlerini taklit etme
Yüz mimkleri, ağız ve çene hareketlerini taklit
etme
Ses taklitleri (sesli sesler, hayvan sesleri,
taşıt sesleri vb.)
DUYU BÜTÜNLEMESİ YAKLAŞIMI
Duyu Bütünlemesi Nedir?
Çevreden gelen bilgiler bizlere duyular yoluyla gelir.Algılayabildiğimiz bazı uyaranlar; görüntü, ses, koku,tat, sıcaklık, basınç, acı, vücut pozisyonu, vücutparçalarımızın hareketleri ve alan içerisindekihareketi içerir.
Dünyayı bizim için anlamlı bir yer kılan ve çevremizeuygun tepkileri vermemizi sağlayan duyusaluyaranların organize edilmesine duyu bütünlemesidenir.
DUYU BÜTÜNLEME BOZUKLUĞUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Dokunmaya, harekete, görüntü ve sese aşırı hassasiyet
Dokunmaya,harekete, görüntü ve sese duyarsızlık
Kolaylıkla dikkatin dağılması
Sosyal ve/veya duygusal sorunlar
Aktivite seviyesinin normalden düşük ya da yüksek olması
Fiziksel sakarlık veya belirgin dikkatsizlik
Kendi kendini kontrol edememe
Bir durumdan diğerine geçişte problem yaşama
Kendi kendini sakinleştirmede yetersizlik
Kendi hakkındaki farkındalığın az olması
Konuşma, dil ve motor becerilerinde gerilik
Akademik becerilerde gerilik
DUYU BÜTÜNLEMESİ BOZUKLUĞU KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Otistik çocuklar
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar
Öğrenme güçlüğü olan çocuklar
İşitme ve dil problemleri olan çocuklar
Erken doğanlar
Nörolojik yaralanmalar
DUYU BÜTÜNLEMESİ TERAPİSİ NASIL YAPILIR?
Duyu Bütünlemesi terapisi çocuk merkezli bir terapi modelidir.
Çocuğun duyusal algılarının daha iyi gelişmesini, hem kendi vücudu , hem de çevresi üzerinde daha çok kontrol sahibi olmasını amaçlar.
Çocuğun kendi yaratıcılığını ortaya koyabilmesi için terapinin çocuk tarafından yönlendirilmesine ve aktiviteleri seçmesine izin verilir.
Duyu bütünleme terapisinin asıl amacı belirlenmiş becerileri geliştirmek değil, merkezi sinir sisteminin fonksiyonlarının iyileştirilmesine yardımcı olmak amacı ile duyusal ve motor aktiviteleri sağlamaktır ( bu yolla dil, motor becerileri, dikkat ve davranış vs. gelişir)