Yarım yüzyıl bizimle yaşayan, ülkemizin tarihsel …Öğrenme aşkı var bir kere. Gerçek bir...

5
57 BD HAZİRAN 2017 B oğaziçi Üniversitesi’nde uzun yıllar ders ve- ren Prof. John Freely 2017 Nisan’ında dünyaya gözlerini yumdu. 91 yıllık yaşamının 1960’tan günümüze uzanan bölümünde ülkemiz için çok önemli yeri olmuştu. Öğrencilerine fizik, astronomi, Yarım yüzyıl bizimle yaşayan, ülkemizin tarihsel zenginliğini anlatan Büyük Yapıtlarımız Konur Ertop John Freely bilim tarihi okuttuğu uzun yıllar boyunca bir yandan da onu kuşatan eş dost halka- sı Aliye Berger’den Ömer Uluç’a, Yaşar Kemal’den Cevat Çapan’a, Selçuk Altun’dan Murat Belge’ye uzanarak genişlemişti. En seçkin sanatçılar, aydınlarla “John, sen İstanbul’un hafızasısın’’ Ressam Ömer Uluç

Transcript of Yarım yüzyıl bizimle yaşayan, ülkemizin tarihsel …Öğrenme aşkı var bir kere. Gerçek bir...

Page 1: Yarım yüzyıl bizimle yaşayan, ülkemizin tarihsel …Öğrenme aşkı var bir kere. Gerçek bir Rönesans adamı. Büyük İskender’de benzer bir kişilik görebilirsiniz. Mesela

57

BD HAZİRAN 2017

Boğaziçi Üniversitesi’nde uzun yıllar ders ve-

ren Prof. John Freely 2017 Nisan’ında dünyaya gözlerini yumdu. 91 yıllık yaşamının 1960’tan günümüze uzanan bölümünde ülkemiz için çok önemli yeri olmuştu.

Öğrencilerine fizik, astronomi,

Yarım yüzyıl bizimle yaşayan, ülkemizin tarihsel zenginliğini anlatan

Büyük YapıtlarımızKonur Ertop

John Freely

bilim tarihi okuttuğu uzun yıllar boyunca bir yandan da onu kuşatan eş dost halka-sı Aliye Berger’den Ömer Uluç’a, Yaşar Kemal’den Cevat Çapan’a, Selçuk

Altun’dan Murat Belge’ye uzanarak genişlemişti.

En seçkin sanatçılar, aydınlarla

“John, sen İstanbul’un hafızasısın’’

Ressam Ömer Uluç

Page 2: Yarım yüzyıl bizimle yaşayan, ülkemizin tarihsel …Öğrenme aşkı var bir kere. Gerçek bir Rönesans adamı. Büyük İskender’de benzer bir kişilik görebilirsiniz. Mesela

58

BD HAZİRAN 2017

Bir Şehzade”, “Troya Savaşından İstiklal Harbine: Anadolu’da Yu-nanlılar”, “Kayıp Mesih Sebatay Sevi’nin İzini Sürerken”…

Mesleği tarihçilik değildi. Bu konulara da gelişigüzel yönel-

memişti. Anlattığı dönemleri, devlet adamlarını hep kültür tarihi içinde değerlendiriyordu. Örneğin Fatih’i niçin ele aldığını anlatırken önce-likle onu bir kültür adamı olarak gördüğünü açıklamış:

“Bir insanın kütüphanesine bakarak onun nasıl biri olduğunu

anlayabilirsiniz bence. Fatih’in kitaplarına bakın. Bir sultanın Aristo-teles’le, St. Thomas Aquinas’la ne işi olabilir? Fatih Sultan Mehmed, muhteşem bir savaşçıyla olağa-nüstü bir entelek-tüelin birleşimi. Öğrenme aşkı var bir kere. Gerçek bir Rönesans adamı. Büyük İskender’de benzer bir kişilik görebilirsiniz.

Mesela Atina’yı fethettiğinde diyor ki ‘Tek

sorun şu: Agamemnon Truva’yı ele geçirdiğinde onu meşhur edecek bir Homeros vardı. Benim ise bir Homeros’um yok.’

Çok etkileyici değil mi?”

düşünceler, güzellikler paylaşırken ülkemiz tarihinin ayrıntılarını, sana-tımızın zenginliklerini, anıtlarımızı, arkeolojik kalıntıları incelemeye koyulmuştu. Çalışmalarının sonuç-larını 50 cilde ulaşan yapıtlarında anlattı.

Bu yapıtlardan bir bölümü bizim tarihimizin, kültürümüzün evreleri-ni, ülkemiz halkını, tarihsel kişilik-leri konu edinir:

“Işık Doğu’dan Yükselir: İslam Biliminin Batı Dünyasının Şekillenmesine Katkıları”, “At Üstünde Fırtına: Anadolu Sel-

çukluları”, “Osmanlı Sarayı: Bir Hanedanlığın Öyküsü”, “Büyük Türk: İki Denizin Hakimi Fatih Sultan Mehmet, “Cem Sultan: Rönesans Avrupa’sında Tutsak

John Freely'in kitaplarından bazıları

Page 3: Yarım yüzyıl bizimle yaşayan, ülkemizin tarihsel …Öğrenme aşkı var bir kere. Gerçek bir Rönesans adamı. Büyük İskender’de benzer bir kişilik görebilirsiniz. Mesela

59

BD HAZİRAN 2017

Freeley’nin dikkati çeken bir dizi yapıtının konusu ise Türki-ye’nin kentleri, eski yapıtları, arkeo-loji buluntularıdır:

“Türkiye Uygarlıklar rehberi, 5 c”, “Saltanat Şehri İstanbul”, “Evliyâ Çelebi'nin İstanbul'u”,

“Prens Adala-rı”…

“Galata, Pera, Beyoğlu: Bir Bi-yografi” adlı kitabı oğlu Brendan Freely ile birlikte yazmıştı.

“Eğlence Bitti”, “Aydınlanma”, “Bizansa Yolcu-luk” romanlarının yazarı olan kızı Ma-ureen Freely ise Sait Faik, Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Pamuk gibi yazarların yapıtlarını İngilizceye çevirdi.

John Freely’nin yakınlık duyduğu insanlar en çok halktan kimseler-

miş. “Yoksul bir aileden gelen bir köylüyüm ben. Bu yüzden her zaman so-kaktaki insanlarla kendi-mi daha rahat hissettim. Aydınlarla aram o kadar iyi olmadı. İstanbul’da en iyi arkadaşlarım taksi şoförleri oldu.” demiş. Bunu anlatırken taksi şoförü Şevket Derviş’ten, Galatasaraylı amigo Karınca eğmez

Şevki’den söz etmiş!..Kendisi de NewYork’ta, yoksul

halkın arasından yetişmiş. Baba-sı tramvay biletçiliği, mezarcılık yapmış. Annesinin ailesi İrlandalıy-mış. Büyükbabası Kırım Savaşı’na

katılmış, yaralanıp İstanbul’da Haydarpaşa Hastanesi’nde tedavi görmüş. Anneannesi, küçük John’a resimli bir kitaptan o savaşla ilgili bölümler okurmuş…

Annesi de oku-maya düşkünmüş. Rockefeller iş merke-zinde temizlikçi olarak çalışıyor, geceleri ana oğul geç saatlere değin John’un Brooklyn Halk Kitaplığı’nın Hopkin-son Avenue şubesinden

“Yoksul bir aileden gelen bir köylüyüm ben. Bu yüzden her zaman sokaktaki insanlarla kendimi daha rahat hissettim.”

John Freely'in oğlu Brendan ile birlikte hazıradıkları Galata, Pera, Beyoğlu: Bir Biyografi adlı kitap

Page 4: Yarım yüzyıl bizimle yaşayan, ülkemizin tarihsel …Öğrenme aşkı var bir kere. Gerçek bir Rönesans adamı. Büyük İskender’de benzer bir kişilik görebilirsiniz. Mesela

60

BD HAZİRAN 2017

College’da okutulan Büyük Kitaplar kursuna ait bir katalog verdi.

Savaştan sonra 26 Mayıs 1946’da Deniz Kuvvetlerinden terhis olunca, 20. yaş günümden tam tamına bir ay önce, Homeros’la başlayıp James Joyce’la biten Büyük Kitaplar programına göre okumaya başladım. Kitapların ço-ğunu New York Halk Kitaplığı’ndan alıyordum. Ders programımı bir yılda bitirdim, bundan sonra dışar-dan lise bitirme sınavına girdim ve geçtim, bu da bana ortaokul diplo-ması olmadan üniversiteye girme

olanağını sağladı. Bir emekli asker olarak, okul taksitlerim G. I. yasasına göre Birle-şik Devletler hükü-metince ödeniyordu. Fizik’ten B. S. derece-siyle mezun olduktan sonra, emekliler için bir başka hükümet bursuyla New York Üniversitesi’ne de-vam ettim.”

1960 Haziranında üniversitesinden Ph. D. derecesini almış, üç ay sonra da eşi ve üç çocu-ğuyla birlikte, Robert Kolej Yüksek Okulu’nda fizik okutmak üzere İstanbul’a gelmiş.

Onun uzun öğretim üyeliği ve yazarlık yaşamı kadar, o çok genç-ken ödünç aldığı iki kitabın serüveni de ilginç. Kitaplığa çok uzun yıllar sonra ancak 1998’de uğrayabilmiş:

“Orada okuyan genç insanların tümü İspanyolca konuşan zencilerdi,

getirdiği kitapları okuyorlarmış. o günleri, “Okumanın kurtarıcı se-vincini uykuya yeğliyorduk,” diye anlatıyor. Annesi roman seviyor, John’un gözdesi tarih, bilim, gezi kitapları…

17 yaşında, Deniz Kuvvetlerine katılmak üzere liseden ayrılmış. Torbasında kitaplıktan ödünç aldığı iki kitap varmış. Biri bir şiir kitabı, ötekiyse Homeros’un destanı: Odysseus’un Troya savaşından ülkesi İthaka’ya dönmek için Ege Denizindeki 10 yıllık serüven dolu yolculuğunun öyküsü.

John Freely’nin de, torbasındaki kitapların da öyküsü ayrı bir

destan: “Pasifik’te, Hindistan’da, Burma’da ve Çin’de bir komando birliğinde görev yaptım. 1945’in başlarında Pasifik’i aşan askeri ge-mide, bana okuyacak kitap verebilir umuduyla Katolik papaza gittim. Değersiz birkaç şeyden başka kitabı olmadığını söyledi bana, ama benim kitap aşkımı hissettiği için Maryland, Annapolis’teki St. Johns

...o günleri, “Okumanın kurtarıcı sevincini uykuya yeğliyorduk,” diye anlatıyor.

Page 5: Yarım yüzyıl bizimle yaşayan, ülkemizin tarihsel …Öğrenme aşkı var bir kere. Gerçek bir Rönesans adamı. Büyük İskender’de benzer bir kişilik görebilirsiniz. Mesela

61

BD HAZİRAN 2017

uyarıları vardır.Çağdaş gezgin kimliğiyle, Evli-

ya Çelebi’nin büyük yapıtını da en iyi algılayan bir araştırmacıdır. “Ev-liya Çelebinin İstanbul’u” kitabını sunarken şunları vurgulamıştır:

“Bu kitabın paralel iki amacı oldu. Seyahatname’den aktarma-larla 17. yüzyıl İstanbul ruhunu hatırlatmak ve aynı zamanda, bazan ‘Stambul Sketches’ kitabımdan alınan materyalle, Evliya Çelebi’nin şehrindeki unsurların modern İstanbul’da hâlâ mevcut olduğunu göstermek. Ama şehrin Evliya Çele-bi zamanından kalan bu yadigârları kendilerini ancak İstanbul’u seven-lere gösterebilirler, çünkü şehrin ölümsüz güzelliğini saklayan ve benzersiz başeğmez ruhunu karar-tan modern çirkin maskenin altında direneni ancak onlar bilecektir.”

John Freely, “Türkiye Uygar-lıklar Rehberi” yapıtını şu sözlerle noktalamıştı: “20 km sonra artık Antakya şehir sınırına giriyoruz, antik Antiokheia’da Doğu Ana-dolu’daki son gezimiz de nihayete eriyor. Ama Anadolu’da yolculuklar asla son bulmuyor, zira bir sonraki tepenin ya da dönemecin ardında hep görülecek bir şeyler var. Önemli olan yolculuğun kendisi, zaten o da hayat devam ettiği müddetçe devam ediyor ve Anadolu’da, hem yolcu-luk, hem de önümüzde uzayıp giden yol sonsuz gibi görünüyor.”

Freely’nin uzun yolculuğu sona erdi. Artık yeni yolculara onun yapıtları kılavuzluk edecek. •

[email protected]

fakat benim gençliğimde okuduğum aynı kitapları okuyorlardı; kitaplık sorumlusu Porto Rikolu genç kadın böyle söyledi. O zaman, kitaplığın-dan aldığım ama hâlâ geri vermedi-ğim iki kitapları olduğunu söyledim ona; kitaplar yanımda değildi, Bos-ton’daki bir arkadaşın tavanarasın-daydı, ama Brooklyn’e bir dahaki gelişimde getireceğimi söyledim. Kadın kitapların iadesinin ne kadar zaman geciktiğini sordu, onları 54 yıl önce almış olduğumu söyledim. ‘Ha, o zaman şanslısınız’ dedi gülümseyerek, ‘çünkü eski kayıtları-mızı beş yıl önce ortadan kaldırdık, fazla yer tutuyordu.’ Bunların hangi kitaplar olduğunu sordu bana, bi-rinin Alfred Noyes’un toplu şiirleri, ötekininse Homeros’un Odysseia’sı olduğunu söyledim. Hoşuna gitti bu, kitapları iade ettiğimde kendi arayış serüvenimi de tamamlamış olacağı-mı söyledi”.

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesinin “kendi arayış serü-

veni” hep sürdü. Osmanlı tarihini, Osmanlı mimarisini, Bizans mima-risini Türkiye arkeolojisini üniversi-tenin ilgili bölümlerindeki meslek-taşlarının da katkısıyla uzmanlık derecesinde öğrendi. Yapıtları bu konularda derinleşmiş bilgisini yansıtmaktadır.

Günümüz kentlerine tarihin biri-kimiyle eğilen bu yapıtlarda bilgiyle bilgelik birbirini bütünler. İnsanlığa tanıttığı ülkemiz değerlerini dile getirirken, bu kültür varlıklarının sorumluluğunu taşıyan bizlere de