yaratici cocuk dergi no6

36

description

Yaratıcı Çocuklar Derneği

Transcript of yaratici cocuk dergi no6

Page 1: yaratici cocuk dergi no6
Page 2: yaratici cocuk dergi no6
Page 3: yaratici cocuk dergi no6

3

Ara tatili bitirip yeni bir döneme başladık. Umarım güzelce dinlenip, ikinci yarıyıla heyecan ve enerji dolu olarakbaşlamışsınızdır. Gerçi dergimize yolladığınız yazı ve haberlerden hepinizin çalışmaya ve üretmeye çok hevesliolduğunu görebiliyorum.

Her zaman dediğimiz gibi, dergimizi sizlerle birlikte hazırlıyor,başarılarınızla gururlanıyor, haberlerinizle heyecanlanıyoruz.Şubat sayımız yine dopdolu. Derginin sayfalarını çevirmedenönce içeriğe kısaca bir göz atalım isterseniz.

Bilim sayfalarımızda Matematik alanında tüm dünyada adındansöz ettiren bir Türk bilim insanını tanıtmaya çalıştık sizlere. Cahit Arf. Sanat sayfalarımızda İzmir’li sanatçı Ömür Tokgöz’leZeynep Payzanoğlu’nun söyleşisini okuyabilirsiniz. Tasarım sayfalarımızın konuğu Evrim Timur ise Çankırı GüzelSanatlar Lisesi’nden Serra Absarılıoğlu’nun sorularını yanıtladı.Karikatür sayfalarımıza dergimiz okuyucularının “AtıklardanOyuncak Yapımı Atölyesi” ile yakından tanıdığı İbrahim Tapakonuk oluyor. Tapa’nın sorularını daha önce Yaratıcı ÇocuklarDerneği’nin karikatür yarışmalarında birincilikler alan ve bu seneki karikatür yarışmasının afişini hazırlayan Bilal Sarıtekehazırladı. Benim Şehrim sayfalarında Damla Başak Guksu’nunvizöründen Edirne’yi tanıttık sizlere. Biliyorsunuz Yaratıcı ÇocuklarDerneği’nin düzenlediği Çocuklar ve Kentler Etkinliği bu kezEdirne’de gerçekleşecek.

Bizden Haberler ve Başarılarım sayfalarımız sizlerden gelenöyküler, çizimler, şiirler, çeşitli yarışmalarda kazandığınız başarıhaberlerinizle şekillendi.

Nisan ayında Edirne’de yapılacak Çocuklar ve Kentler etkinliğindesahne gösterileri ve sergilerde sizleri de aramızda görmekdileğiyle Nisan sayımızda yeniden buluşuncaya kadar hoşçakalın, sanatla kalın…

Zeynep Hülya Kanbay

Yollamak istediğiniz herşeyi [email protected] ya da [email protected] bize ulaştırabilirsiniz.

Sahibi:Yaratıcı Çocuklar Derneği adına:Didem ÇAPA

Yayın Yönetmeni veYazı İşleri Müdürü:Zeynep Hülya KANBAY

Yayın Kurulu (alfabetik sırayla):Aziz YAVUZDOĞANEmel ASLIBAYHavva TAPAİbrahim TAPALerzan ÖZERMelahat MERSİNLİPınarAYDEMİRTuncay BULUZZeynep Hülya KANBAY

Görsel Yönetmen:Aziz YAVUZDOĞAN

Adres:Kandilli Mah.Kandilli İskele Cad.No: 3, D: 834684 - ÜsküdarİSTANBULTel: 0216-332 78 58Faks: 0216-332 76 56e-mail:[email protected]:www.yaraticicocuklardernegi.org

MERHABA!

Şubat 2014Yıl: 2 • Sayı: 6

İkinci Dönemde Başarılar...

Page 4: yaratici cocuk dergi no6

Ülkemizde Matematiğin simgesi haline gelen vecebir konusundaki çalışmalarıyla dünyaca ünkazanan, sentetik geometri problemlerinin cetvel vepergel yardımıyla çözülebilirliği konusunda yaptığıçalışmalar, cisimlerin kuadratik formlarının

sınıflandırılmasında ortayaçıkan değişmezlere ilişkin“Arf Değişmezi” ve“Arf Halkaları” gibiliteratürde adıylaanılan çalışmaların

yanı sıra"Hasse-Arf

Teoremi" adı ile anılan teoremi matematik biliminekazandıran Cahit Arf, 1910 yılında Selanik’te doğmuştur. 1912’de Balkan Savaşı sebebiyle henüziki yaşındayken ailesi ile birlikte İstanbul’a gelmiştir.İlk okulun beşinci sınıfındayken tanıştığı bir öğretmen onun matematikle ilgilenmesini sağlamış,liseye geldiğinde arkadaşlarının çözemediği problemleri çözen Arf, ailesinin ve hocalarınındikkatini çekmiş, Milli Eğitim Bakanlığının verdiğibir bursla yüksek öğrenimini Fransa'da EcoleNormale Superieure'de 1932'de tamamlamıştır. Bir süre Galatasaray Lisesi'nde matematik öğretmenliği yaptıktan sonra İstanbul ÜniversitesiFen Fakültesi'nde doçent adayı olarak çalışmış,doktorasını yapmak için Almanya'ya gitmiş ve1938 yılında Göttingen Üniversitesi'nde doktorasınıtamamlamıştır. Daha sonra İstanbul Üniversitesi'nedönen ARF, 1943’de profesör, 1955'de

Ordinaryüs Profesörolmuş,1964-1965 yılları arasında Fransa'da bulunanPrinciton'daki Yüksek AraştırmaEnstitüsü'nde konuk öğretimüyesi olarak görev yapmıştır.Cahit Arf, cebir, sayılar teorisi,elastisite teorisi, analiz,geometri ve mühendislik matematiği gibi çok çeşitli alanlarda yaptığı çalışmalarlamatematiğe temel katkılardabulunmuş, yapısal ve kalıcısonuçlar elde etmiştir. Türk matematikçilerine dolaylıveya dolaysız bir şekilde esinkaynağı olmuş, yaptığı uyarılar

ve verdiği fikirlerle çevresindeki tüm matematikçilerin ufuklarınıgenişletmiş ve çalışmalarını

yeni bir bakış açısıyla yönlendirmelerini sağlamıştır.

Cahit ARF'ın ilk çalışması, 1939 yılındaAlmanya'nın ünlü bir matematik dergisi olan CrelleJournal Dergisi'nde yayınlanmıştır. Cahit Arf,çözülebilen cebirsel denklemlerin bir listesini yapmak amacıyla Göttingen'de ünlü matematikçiHasse'nin doktora öğrencisi olmuş, Hasse'nin önerisiyle özel haller problemini çözmüş ve buçalışmasıyla sayılar teorisinde çok özel bir yeri olanlokal cisimlerde dallanma teorisine çok önemliyapısal bir katkıda bulunmuştur. Burada bulduğusonuçlardan bir bölümü dünya matematik literatüründe "Hasse-Arf Teoremi" olarak geçmektedir.

4

B İ L

İ M

"Matematik de resim, müzik ve heykel gibi bir sanattır" Cahit Arf

Page 5: yaratici cocuk dergi no6

5

Bundan sonra uğraştığı problem, matematikte "kuadratik formlar" olarak bilinen konudadır. Uzaydakonisel yüzey denklemleri buna basit bir örnek olarakgösterilebilir. Bu konudaki temel problem, kuadratikformların bir takım invaryantlar, yani değişmezleryardımıyla sınıflandırılmasıdır. Bu sınıflandırma Wittadında ünlü bir Alman matematikçi tarafından karakteristiği ikiden farklı olan cisimler için 1937’deyapılmıştır. Karakteristik iki olunca problem çok dahazorlaşıyor ve Witt'in yöntemi uygulanamıyordu. Cahit ARF bu problemle uğraştı ve karakteristiği iki olancisimler üzerindeki kuadratik formları çok iyi birbiçimde sınıflandırdı. Bunların değişmezlerini inşa etti.Bu değişmezler, dünya literatüründe "Arf Invaryantlari"olarak geçmektedir. Bu çalışması 1944 yılında CrelleDergisi'nde yayınlandı ve Cahit ARF 'i dünyaya tanıttı.

1945'leregelindiğinde matematiksel bakışaçısının temel problemi olansınıflandırma prob-leminin eğrilereuygulanmasıbakımından sonderece önemli ve zorolan probleminiCahit Arf tamamiyle

çözmüş ve tek boyutlu tekil cebirsel kolların sınıflandırılması problemini kapatmıştır. Cahit Arf buproblemi çözerken önemini gözlediği ve probleminçözümünde en önemli rolü oynadığını fark ettiği bazıhalkalara "Karakteristik Halka" adını vermiş ve dahasonra gelen yabancı araştırmacılar bu halkalara "ArfHalkaları" ve bunların kapanışlarına "Arf Kapanışları"adını vermişlerdir. Cahit Arf'ın bu çalışması 1949 'da Proceedings ofLondon Matematical Society dergisinde yayınlanmıştır.Cahit Arf’ın 1940'lı yıllarda yaptığı bu çalışmalarıngünümüzde hala kullanılıyor olması, onun kalıcılığınıispatlamıştır.

Matematik dünyasının önde gelen bilim insanları arasında yer alan Cahit Arf, 1962 yılında dönemin

cumhurbaşkanı CemalGürsel’in atamasıylaTÜBİTAK’ın kuruluş çalışmalarını başlatmış ve1963-1971 yılları arasında kurumungelişmesi için çalışarakbilim kurulu başkanlığınıyürütmüştür. 1948'deİnönü Ödülü, 1974'deTÜBİTAK Bilim Ödülü,1980'de İTÜ ve KATÜOnur Doktorası, 1981'de

Page 6: yaratici cocuk dergi no6

6

de ODTÜ Onur Doktorası’nı alan Arf,Genç yaşta Mainz Akademisi MuhabirÜyeliğine seçilmiş ve Türkiye BilimlerAkademisi Onur Üyesi olmuştur.

10 Liraların arka yüzünde aritmetikdiziler, abaküs sayılar, ikili sayı sistemini ifade eden rakamlar ve ArfDeğişmezlerinden bir kesitle birlikteportresi yer alan Cahit Arf, matematikte kalıcı izler bırakarak 26Aralık 1997 'de aramızdan ayrılmıştır.

Cahit Arf’ı tanıtmaya çalıştığımız Bilimsayfalarımızı Prof. Dr. Erdal İnönü’nünsözleri ile noktalayalım: “…CahitARF'ın önemli bir özelliği, her şeyinaslını anlamaya çalışmak olmuştur.Birisi bir konuşma yaparken, anla-madığı yeri hemen sorardı. Hiçbir şeyden çekinmezdi, onun için önemliolan anlamaktı; bilime değer veren birinsan olarak anlamak, araştırıcızekasını kullanarak olayların nedenianlamak..."

Geleceğin Mucitleri yarışmasının duyuruları yapılırken, “Herkes Türkiye'nin geleceği hakkında bir şeyler söylüyor. Biz konuşmak yerine eyleme geçiyor ve

geleceğin gerçek sahibi çocuklara bir şans veriyoruz. Onların ön yargılardan uzakzihinlerinin üreteceği değerleri "Geleceğin Mucitleri" yarışması ile Türkiye'ninhizmetine sunuyoruz. Artık konuşma sırası geleceğin gerçek sahiplerinde...” diyerek dile getirmişti düşüncelerini Yaratıcı Çocuklar Derneği Yürütme Kurulu

Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan. Oflaz Medya Grup Başkan Yardımcısı EsraOflaz ise “Geçmişin söyleyecek yeni bir sözü yok. Her şey, şu anda ve gelecekte.Çocuklarımızın yaratıcılığının kapılarını açtık icatlarını bir araya getirdik. Güzelyarınlar ve çağı yakalayan bir Türkiye için” diyerek anlatmıştı Geleceğin Mucitleriyarışmasının amacını. Dernek Başkanı Didem Çapa’da “İçinde bulunduğumuzçağda rekabet avantajı kısa bir raf ömrüne sahip. Bu devirde tek sürdürülebilir rekabet avantajı hem bireyler, hem şirketler, hem de ülkeler için yaratıcılıktır.Çocuklarımızın yaratıcılıklarını kullanarak ortaya koyacakları yeni proje ve ürünlerin gelecekte insanlığa çeşitli alanlarda katkı sağlayacağına inanıyor,

geleceğin mucitlerini şimdiden kutluyorum” diyerek, böyle bir yarışmanın nedengerekli olduğunu vurgulamıştı. Biz de Edergi ekibi olarak geçen sayımızdaGeleceğin Mucitleri yarışmasında çekilmeye değer bulunan projeleri sizlere duyurmuştuk. Yarışmanın bu aşamasında Teker teker bu proje sahiplerinin

okullarına gidilerek projelerin videosu çekiliyor ve www.dailymotion.com.tr’ye yükleniyor. Önümüzdeki bir ay boyunca bu videolar izlenecek ve oylamanın yüzde20’si halk tarafından belirlenecek. Nihai aşamada, Jüri ve halk oylamasıyla seçilen5 proje sahibine ödül verilecek ve projeleri hayata geçirilmek üzere ilgili firmalarlapaylaşılacaktır. Ödül alan 5 yaratıcı proje, Kidz Tv ekranlarından yayınlanacaktır.

Geleceğin Mucitleri Yarışmasında Adım Adım Final Heyecanı

Page 7: yaratici cocuk dergi no6

7

Page 8: yaratici cocuk dergi no6

Merhaba, ben Bilal Sarıteke,2009 yılında Edirne GüzelSanatlar Lisesi'ni kazanıp dörtsenelik resim eğitimim boyuncahocalarımın destekleriyle kendimigeliştirmek için elimden geleniyaptım. Çeşitli yarışmalarakatıldım, bunlardan biride"Yaratıcı Çocuklar Derneği"nindüzenlemiş olduğu Nasrettin Hoca konulu karikatüryarışmasıydı.İki sene üst üste derneğinkarikatür yarışmalarında birincilikve birde mansiyon kazandım.Yarışma için çıkarılan albümdeödül alan karikatürlerim yayın-landı. lise eğitimi mi tamam-

ladıktan sonra 2013'teDoğuş ÜniversitesininGörsel İletişim veTasarım Bölümü’nükazandım, burada eğitimimedevametmekteyim.YaratıcıÇocuklarDerneği'ninisteği üzerine buseneki barış konulukarikatür yarışmasınınafişini hazırladım. Bu afişi hazırlarken barışı sağlamayıdüşünen insanların öncekendileriyle barışık olmalarıgerektiğini düşünerek tasarladım.Kendimi sadece bir mesleküzerinde geliştirip diğer yeteneklerimi köreltmekistemediğim için sanatın tüm dallarıyla ilgileniyorum. Karikatürde bunlardan biri. Gülebilmekveya sorunlara farklı yönlerdenbakabilmenin bir parçası olankarikatür, benim için yaşamınsadeleştirilmiş hali, hatta iyi vekötüyü yansıtabilmenin çizgibütünlüğüdür. İleriye yönelikhedeflerimin arasında otomobiltasarımcısı olmak da yer alıyor. Yaratıcı Çocuklar DerneğiKarikatür Koordinatörü ve atö-lyelerine de katıldığım Karikatürsanatçısı İbrahim Tapa’ya, banazaman ayırarak bir söyleşiyapma fırsatı verdiği için çokteşekkür ediyorum.

Karikatüre olan ilginiz nezaman ve nasıl başladı?Yatılı bir okulda, öğretmen okulunda okudum. O yıllardaokullarda duvar gazeeteleriyazılırdı. Bir kaç arkadaşımla birmizah gazetesi hazırlardık. Öylebaşladım karikatür çizmeye.

Karikatür dışındailgilendiğinizişler veya

hobilerinizvar mı?Kaligrafi,yani modernbatı harfleriile yapılan

sanat ileilgileniyorum.Eski otomobiller

ilgimi çekiyor.Biraz ud çalmaya

çalışıyorum.

Karikatürün güzelsanatlardaki yeri ve

önemi nedir sizce?Karikatürün dili evrenseldir.Yazısız bir karikatür farklı kültürve farklı dillerdeki insanlara nedemek istediğini anlatabilir.Karikatürle bir çok şeyi çokçabuk anlatabilirsiniz. Tabii kompozisyon, anatomi, perspektiv gibi temel sanat bilgilerine ihtiyaç var, dolayısıylakarikatür bir çok sanat dalındanistifade etmek zorundadır.

İyi bir karikatürist olmakiçin neler yapmak gerekir?İyi bir karikatürcü dünyaya açık,olayları takip eden, etafındakiher şeyle ilgilenen, okuyan,izleyen ve gözlemleyen biriolmak zorundadır. Toplumdakisıkıntıları insanları incitmeden,onlara mizah yoluyla anlatmalı,bu nedenle de toplumu iyigözlemlemelidir.

Yaratıcı Çocuklar Derneği’nde gençkarikatürcü arkadaşlardan beklentileriniz nelerdir?Karikatür atölye çalışmalarıyapıyoruz, yarışmalar ve sergilerdüzenliyoruz. Amacımız iyikarikatür izleyicileri , karikatürseven gençler yetiştirmek. Amabu çalışmalara katılan yetenekligençlerden gelecekte karikatürcüolanları da görmek istiyoruz.

K A

R İ K

A T

Ü R

8

Yaratıcı Çocuklar Derneği’nin düzenlediği“İletişim” konulu 5. Karikatür yarışmasındaBilal’e birincilik kazandıran karikatürü.

İyi ve kötüyü yansıtabilmeninçizgi bütünlüğü…

Page 9: yaratici cocuk dergi no6

Bir karikatür çizerken hangiyolları izliyorsunuz?Önce espri bulup not ediyorum,sonra kurşun kalemle eskizler yapıyorum. Daha iyi, daha net nasıl anlatabilirim diye düşünüyorum. Sonra temize çekipmürekkeplendirip boyuyorum.Zaman zaman da bilgisayarlaçalışıp renklendirme yapıyorum.

Karikatür de sansür var mı?Ne yazık ki var. politikacılar pekhoşgörülü değiller.

Bir karikatürist olarak sizceTürkiye'de karikatür bekle-nilen ilgiyi görüyor mu?Türkiye’de karikatür sanatı benceçok gelişiyor. Genç arkadaşlararasında çok yetenekli olanlar var.Çok güzel çalışmalara imza atıyorlar.

Yaratıcı Çocuklar Derneği'ningenç karikatürcülere katkısınedir?Yaratıcı Çocuklar Derneğikarikatürist olmak isteyen gençlerefırsatlar yaratıyor. Sergiler, albümler

yapıyoruz. Yeni başlayanarkadaşlarımıza destek olmak veonları teknik olarak daha iyi konumlara getirmek amacındayız.

Karikatür severek yapılmasıgerekilen bir meslek mi?Bence karikatüristlik dünyanın engüzel mesleği. Doktor, mühendis,mimar, öğretmen olup da karikatürçizen arkadaşlarımız var. Amatörcebile olsa insanlar karikatürle ilgilenmeli. Karikatürle uğraşmakinsanın kendisini mutlu etmeningüzel bir yoludur.

9

Page 10: yaratici cocuk dergi no6

K A

R İ K

A T

Ü R

10

İbrahim Tapa, Yaratıcı Çocuklar Derneği tarafından düzenlenen Karikatür atölyelerindekatılımcılara önce kendi karikatürünü çizdirir.“Yuvarlak çizen her şeyi çizebilir” diyerekbaşlar çalışmalarına.

Genç-yaşlı, amatör-profesyonel arkadaşlarının çizdiği Tapa portreleri...

Page 11: yaratici cocuk dergi no6
Page 12: yaratici cocuk dergi no6

Çekmeköy Doğa Koleji 5.sınıf öğrencisiEren Çebi, Doğaya olan sevgisini,ağaçlara olan hayranlığını anlattığıkompozisyonunu yollamış dergimize,eminim sizler de onun küpeli ağacınıçok seveceksiniz.

BENİM KÜPELİ AĞACIMSonbaharın gelişi hüznü de berabergetirdi yüreğime… İşte yine ağaçlaryapraklarını dökmeye başladı birerikişer. Tıpkı buğulu gözlerden akanyaşlar gibi, terk ediyorlar ana gövdeyi.Önce yaprakların rengi değişmeyebaşlıyor; yeşilin yerini kahverengi, kırmızı ve sarı alıyor. Adeta bir renkşöleni yaşanıyor. Günler geçtikçeyaprakların düşüşü hızlanıyor. Sonragövde çırılçıplak kalıyor. Kuru dallarıylabaş başa… Yalnızlığı sevmediğimden,ilkbaharı daha yakın hissederimkendime. Yeniden yeşerir gövde, tersinebir göç başlar sanki. Ağaçlar yaprak-larıyla buluşur, çoğalır, çoğalır…

Odamın küçük penceresi düne kadarböylesi güzel bir manzaraya bakıyordu. Bugün yanımızdaki orman-lık arazide yoğun bir çalışma başladı. İşmakineleri büyük bir gürültüyle geldi vetüm karşı koymalarımıza rağmen bizidinlemeyerek ağaçları köklerindensöküp sürükledi. Sonradan öğrendim.Yüksek katlı binalardan oluşacak büyükbir site yapılacakmış. Öyle de oldu…

Çok kısa zamanda inşaat tamamlandı.Artık odamdan sadece beton yığınlarıgözükür olmuştu.Derken bir gün onu fark ettim. Kış gelmek üzereydi. Havalar iyicesoğumuş, sağanak yağmurlarbaşlamıştı. Ağaç kesilmeden kalabilmiş,arkadaşlarına yapılan haksızlığadirenircesine kökleriyle toprağa sıkıcatutunmuştu. Binaların arasında tek başına kalakalmıştı. Şimdiye kadarnasıl olmuşsa olmuş gözümden kaçmıştıişte… Tüm yaprakları dökülmüştü;ancak dallarında, dikenli küçük topçuklar vardı. Bunlar bana küpeyiçağrıştırdığından, bu ağacın ismini“küpeli ağaç” koymuştum. Sonradançınar ağacı olduğunu öğrenmiş olmam,bir şeyi değiştirmemişti. O benim küpeliağacımdı ve her zaman öyle kalacaktı.O da ne, kuru dalların arasında bir dekuş yuvası vardı. Demek ki ağaç aynızamanda bir kuşa da ev sahipliği yap-mıştı. Artık her gün küpeli ağacı izlerolmuştum. Günler günleri kovaladı.Havaların ısınmaya başlaması ile birlikte ağacın gövdesi yeşerdi,yaprakları yeniden çıkmaya başladı,minicik yaprakları giderek irileşti,çoğaldı. Gönlüme baharlar geldi.Yıllardır penceremden koca bir ormanabakmış, ama görmemiştim. Ağaç dacanlıydı, tıpkı bizim gibi. Her yılyeniden yeşeriyor, yaşamımızı renklendiriyor, havamızı temizliyor,

başka canlılara kucak açıyor, iyice yaşlandığında ise bize kalem, kağıt,kitap olarak geri dönüyor, bazense biziısıtmak için yakacak oluyordu. Öyleyse,biz neden onunla dost olamıyorduk,neden? İşte başka canlılara yaşamhakkı tanıdığımız gün, onları yok etmekyerine birlikte yaşamayı başarabildiğimiz gün dünyamız dahagüzel olacak, benim sevgili küpeliağacım.

B İ Z

D E

N

H A

B E

R L

E R

12

Güzelce Doğa Koleji 5. Sınıf öğrencisi. Beril Çetinkaya, Engelleri aşmakla ilgili bir kompozisyon yazmak için kağıdı kalemi eline almış ve önce kendinin bir engelliolduğunu düşünmüş. Neler yapabilirdim, nasıl aşabilirdim sorularını sormuş kendine vesonra da yazmış. Biz de bu güzel yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.

Engelli Olsak da Başarabiliriz!Ben Beril. Beş yıldan beri görme engelliyim. Ailem beni göz doktoruna götürdüğündegöz numaram çok ilerlemişti. Yürürken annemin elini bıraktığımda zar zor yürüyordum.Birden ortaya çıkan bu olayı anlamıyordum. Tedaviye başladık. Önce zorlandım, çokzor alıştım. Verilen eğitimler sayesinde artık eskisi gibi değilim. Şimdi tek başıma yürüyebiliyorum. Yalnızca eskisi gibi okula gidemiyorum. Bu benim canımı çok sıkıyor.Belki annemin de… Artık bir görme engelli olarak bir şeyler yapmayı başarmamgerekiyor diye düşünmeye başladım. Böylece bütün engelli insanlara güven verebilirimve örnek olabilirim diye düşündüm. Annem hep anlatıyordu benim durumumdaki insanların başardıklarını. Ben de yapabilirim dedim ve piyano çalmaya başladım. Nasıl çalıyorum diye merak ediyorsanız açıklayayım: Notaları duyarak ezberliyorum.Öğretmenim çok güzel öğretiyor. Okuma yazmam ise kabartma alfabeyle oluyor. Her şeyi yeni baştan öğreniyorum. Öğrenmem gereken çok şey var. Tedavim de sürüyor. İyileşeceğime inanıyorum.

Beril Çetinkaya

Eren Çebi

Page 13: yaratici cocuk dergi no6

13

“Merhaba, ben İmranBÜYÜKÖZER Malatya DoğaKoleji 5. Sınıf öğrencisiyim 2.Sınıftan beri yazdığım şiirlerimiTürkçe Öğretmenim YelizGündoğan derginize yollamamıönerdi ben de sizin aracılığınızlaarkadaşlarımla paylaşmak içinyolluyorum. Umarımbeğenirsiniz” Demiş İmran,elbette beğendik ve hemen birkaç tanesini sizlerle paylaşıyor, sizlerin şiir, öykü, deneme,karikatür ve fotoğraflarınızı dabekliyoruz.

TATLI KARDEŞİMDoğdun 26 Mayıs,Sevgi saçtın ailemize.Saçımı çekiyordun ama, senisevdim Hanzade.Sevgi çiçeğimiz oldun,Bir tanecik oldun.Seni sevdik ailece,Benim kız kardeşim oldun.

EN İYİ ARKADAŞIM ALKIM1'de geldin sınıfımıza,Kars'tan gelmişsin, taa buraya.Adın çok değişikti,Söyleyemedik bir anda.

MALATYA’YA BEKLERİZEKMEKMalatya’nın kayısısıÖnce çiftçi eker buğdayı,Kayısının yarısıSonra çıkar başağı.Yeşillik dolu Malatya’ya,Biraz daha büyürBir gün sizi de bekleriz.Sofraların sultanı.

Gezin, görün,eğlenin… Soğuk suyundan için,Temiz havayı çekinMalatya’ya bekleriz.

SAĞLIKLI YAŞAMSeviyorsan kendini,Bedenine iyi bak!Portakal suyunu iç,Sporunu yap.

Dengeli beslen, Zamanında yat.Planlı çalışÖdülünü al.

İmranBüyüközer

Page 14: yaratici cocuk dergi no6

Yaratıcı Çocuklar Derneği10.yılını kutlarken, yaptığıyarışmaların afişleri, biliminsanları afişleri, yarışmaalbüm, katalog ve kitapları,Çocuklar ve Kentler EtkinliğiKataloğu ile Dernek 10.yılKataloğu’nu içeren birkoliyi 2013-2014 EğitimÖğretim yılı başında ülke genelinde 600 okulagönderdi. Kolileri alanokullar öğrencilerin yarışmalara katılmasınısağlamak için afişlerihemen asmışlar ve sonrada fotoğraflayıp bizlerlepaylaşmışlar.

Biz de okuyucularımızlapaylaşıyor, sizlerinokullarında da derneğimizle ilgili yapılançalışmaların fotoğraflarınıbekliyoruz.

B İ Z

D E

N

H A

B E

R L

E R Okullarınızdan kareler...

14

İzmir Büyükçiğli Özel Türk Koleji

İzmir Anadolu Öğretmen Lisesi.

Page 15: yaratici cocuk dergi no6

15

Bahçeşehir Koleji, Alanya.

Sakarya Bilim veSanat Merkezi

İzmir AnadoluÖğretmen Lisesi

Page 16: yaratici cocuk dergi no6

Merhabalar, ben SerraAbsarılıoğlu. Çankırı Selahattin İnalGüzel Sanatlar Lisesi'nde 10. sınıföğrencisiyim. Alanım resim.Karakalem, yağlı boya, suluboyave heykel dersi görüyorum.Kitap okumayı ve belgesel izlemeyi çok seviyorum ayrıcafotoğrafçılıkla uğraşıyorum. İleride fotoğrafçı olmak istiyorum.Resim çizmek aileden gelen birsevdadır. Hayatımın her anınısanatla bağdaştırmaya çalışıyorum. E-dergi okuyucularıiçin sizin gibi önemli bir modelistlebir söyleşi yapabilecek olmaktanmutluluk duyuyorum ve banazaman ayırdığınız için teşekkürediyorum.

Selam Serra, ben de tanıştığımıza çokmemnun oldum. Heyecanın ve sanata olantutkun çok etkileyici. Vazgeçmemeni diliyo-rum. Öncelikle bir karışıklığı düzeltelim. Ben“Modelist” değil “Moda Tasarımcısı” yım ☺Moda tasarımcısını mimara, modelisti isemühendise benzetebiliriz. Moda tasarımcısıürünü tüm unsurlarıyla tasarlar, realizasyonnoktasında ise modelist devreye girer.

Şimdi gelelim sorularına.

Akademi İstanbul'un size kattığışeyler nelerdir?Akademi İstanbul bana mesleğimdeedindiğim tecrübe ve birikimi, bu mesleğeyeni adım atacak kişilerle paylaşma fırsatıverdi. Aynı zamanda mesleğimin eğitselsürecinin derinliklerini anlama şansı getirdi.

Moda Tasarımcısıolmasaydınız hangimesleği seçerdiniz?Kendimi bildim bileli modatasarımcısı olmayı hayal ettim.Sanırım başka bir meslekyapamazdım.

Neden Galatasaray formasını tasarlarkenmor rengini kullandınız?Amacınız neydi ?Mor formayı anlatmak birkaçcümleyle mümkün değil amaelimden geldiğince kısa anlatmaya çalışayım. BenGalatasaray Lises’inde okudumayrıca Galatasaray Kulübü’nünlisanslı sporcusuydum. Yani sarıkırmızı formayı ben de terlettim.O formayı taşımanın değerinive sorumluluğunu iyi bilirim.Sonraları ise koyu birGalatasaray taraftarı olarakhayatıma devam ettim. Kulüpbeni göreve davet ettiğinde,aynı sezon için 4 ayrı formayapılması gerekiyordu (Büyüktakımlarda genel uygulama

böyle) bir ev forması yani kendi stadımızda oynadığımızda giyilmeküzere (home jersey), bir deplasmanforması (away jersey), UEFA yadaŞampiyonlar Ligi forması (Europe jersey), bir de UEFA regülasyonugereği karşı takımla renklerin ben-zeşmesi halinde misafir takımsakgiyilmesi gereken harici renk forma(stand by jersey). Home jerseykulüp kurucumuz Ali SamiYen’den bize miras kalan sarı- kırmızı parçalı formadır vehiç değişmez. Diğer formalardaise karşılaşmalarda diskalifiyeolmayacağımız doğru renkleribulmak gerekir. Zor iştir. O yılparçalı forma, beyaz forma,kırmızı forma ve meşhurmor formayı tasarladım.Benim için parçalı forma“gelenekleri”, beyazforma “fair play i”, kırmızı forma “cesareti”mor forma ise “enerji veasaleti” temsil ediyordu.Mor enerjinin rengidir vetarih boyunca asaletisimgelemiştir. Hakkında en çokhaber yapılan, en çok satan vehala giyilen forma ünvanını halakoruyor.

Her genç kız modayla ilgili birşey yapabilir mi sizce?Giyinmek anlamında evet, meslek olarakise hayır

Yaptığınız mesleği nasıl seçtiniz?Size hedef belirleme konusundadestek olan yakınlarınız varmıydı? Siz gençlere destek olmakadına bir çalışma yapıyormusunuz?İlk okulu Fransa’da okudum. Sanata vetasarıma olan yeteneğim ve ilgim oradaortaya çıktı. Sanat eğitmenim beni ChristianDior defilesine götürdü. 11 yaşımdaydım.Büyülendim. Sonra başka hiçbir meslek

T A

S A

R I M Evrim Timur mesleğine olan aşkını

“Kendimi bildim bileli moda tasarımcısı olmayı hayal ettim.Sanırım başka bir meslek yapamazdım.” diye anlatıyor.

16

Page 17: yaratici cocuk dergi no6

17

Page 18: yaratici cocuk dergi no6

T A

S A

R I M

18

düşünmedim.

Şimdiye kadar yaptığınız enbüyük iş ya da sizi en çok etk-ileyen proje neydi ?Aslında bu şekilde bir birinci tayin etmekzor. Bir çok uluslar arası defile yaptım,ödüller aldım, bir çok ülkede Türkiye’yi temsil ettim. Sanırım Milano ModaHaftası’nda yaptığım defile veGalatasaray’ın tüm ürünlerini tasarlamakbiraz daha farklı bir yere sahip.

Dünyada tasarımlarını çokbeğendiğiniz biri var mı ?Aslında yazamayacağım kadar çok. Amason zamanlarda Zadig Voltaire’i çokbeğeniyorum.

Mesleğiniz dışında herhangi bir

sanat dalına ilginiz var mı ?Resim ☺

Tasarımlarınızı yaparken sizeilham veren şeyler nedir ?Sosyal yaşam ve insan ihtiyaçları

Moda Tasarımcısı olmak isteyengençlere ne önerirsiniz?Moda tasarımcısı olmak isteyenlere kararlı,tutkulu ve saygılı olmalarını öneririm.

Mesleğinizin en güzel ve en zoryanı sizce nedir?Zor ama heyecanlı yanı çok kısa aralıklarlaçok sayıda yeni tasarımlar yapmak. Güzelyanı ise dünyaya kafa tutabilmek.

Page 19: yaratici cocuk dergi no6

B A

Ş A

R I L A

R I M

19

Üsküdar Atatürk Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Hatice Betül EYREKÇİ Öğretmenkonulu bir kompozisyon yarışmasındaİstanbul birincisi olmuş. Ona birincilikkazandıran bu güzel çalışmasını sizlerin deokuması için dergimize yollamış.Arkadaşımızı tebrik ediyor, “öğretmen” inne ifade ettiğini anlatan bu güzel yazıyısizlerle paylaşıyoruz.

CANIM ÖĞRETMENİMDumanlı dağlara baharlar getirir benimöğretmenim. O ruhumuzun tarlasında umutlar yeşertir. Bir yolcudur. Bazen yolu birbozkıra, bazen kuş uçmaz kervan geçmezbir dağa, bazen göl kenarındaki şirin birkasabaya düşer. O sessiz yolcu, bu şaşırtıcıyolculukta nice soylu anılar biriktiriryüreğinde. En içten duygularla sıcacıkkalbinde yer açar merhamete, saygıya vesevgiye. Eşit verir sevgisini Ali’ye, Ahmet’e,Ayşe’ye... Onun en büyük emeli iyi insanyetiştirmektir.Benim öğretmenim muazzam bir ağaç...Onun dallarına konan kuşlar ise ışığa aç...Öğretmendir onlara kimsenin öğretemediklerini öğreten. Kimseninveremediği şeylerin tümünü sıcacıkgülümsemesiyle ve içtenliğiyle verebilen...Serin ile sıcağın, gündüz ile gecenin, Bulanık

ile berrağın farkını öğretebilen... İnsan beynialev alevdir. Yeni şeyler öğrenmek uğrunauçuruma dalacak kadar gözü karadır belkide. Öğretmen onları tehlikeli yanlardan kurtarır ve ilkyazla birlikte yeşerenolağanüstü bir doğa yaratır. Adım attığı her yer Barış ve huzurla dolar. Benim öğretmenim çocuklarının dört biryanını kötülüklerden arındırır. Onlarısevgiyle sarar O ki soylu bir topraktır. Ayrık otları, ısırganlar onun içinde fulyalara,güllere, müge çiçeklerine dönüşür. Yoluaydınlık, yolu aktır.O bir orkestra şefidir. Farklı kültürlerdeninsanların çocuklarını çatısının altında birleştirir. Yönettiği korodan harikulade birses çıkar. O ses birlik beraberliğin,kardeşliğin, dostluğun, Barışın sesidir. Onunorkestrasında zengin fakir, güçlü güçsüz, senben ayrımı yoktur. Onun muazzam çatısıaltında herkes eşittir. Kar kristalleri gibi farklıfarklıdır çocukları ve her biri bir deryadır.Kimi koşarak ilerler, kimi ürkek gözlerle hayatı izler. Öğretmenimin gönlü sabır taşından, ruhu ay ışığındandır. O gemilerinyalçın kayalara çarpıp paramparça olmasınıengelleyen deniz fenerleri gibidir. Hepimizesevgisiyle ve şefkatiyle yön verir. Öğret-menim olmasa ben ne yapardım? Rotasınıkaybetmiş bir gemi gibi okyanuslarda

kaybolurdum. Öğretmen bilgi öğretmeklekalmaz ki... Öğrencilerine topluma karışmayı, dünyayla kaynaşmayı öğretir.Hayatı öğretir. Öğrenme ömür boyu süren bir serüvendir.O binlerce gün süren serüvende daimayanımızda olansa öğretmendir. En büyük fazileti sessizce döktüğü emektir.O acımasız karanlıkları görünce alıp başınıgitmemiştir. Dün, bugün ve yarın emeğini azgörenlere aslında çok büyük bir hazinebırakmıştır. Topluma saygılı ve ülkesini sevennesiller yetiştirmiştir. Bir çocuğunyetişmesinde başyardımcı olmak her nekadar kulağa kolaymış gibi gelse de aslında zor bir iştir. Yürüdüğü yolda elinisımsıkı tutmak, yolunu ışıklandırmak, zamanakarken hazla, onun çocuk olduğunu, gençolduğunu görmek ne büyük bir mucizedir vebu mucizeye dünyanın bütün gülleri layıktır. Bütün bunlar onun bilgisinin ve özverisinineseridir. Ak akçe, her kapıyı açmaz amaeğitim her kapıyı açar. O kapının altınanahtarı ise benim canım öğretmeniminelindedir. Memleket çiçeklerini yetiştiren azizöğretmenim, sana selam olsun.

O güçlü, o pırıl pırıl ışığınla bizi aydınlattın.Sizi hiç unutmayacağım. Şükranla vesaygıyla daima kalbimde yaşatacağım.

Betül Eyrekçi’nin Kaleminden “Öğretmen”

Page 20: yaratici cocuk dergi no6

B A

Ş A

R I L A

R I M

20

Mehmet Mesut Uygun, Zeytinburnu Atatürk İlköğretim Okulu4.Sınıf öğrencisi. İlgi alanı Arabalar ve Araba Çizimleri,hayali ise büyüdüğünde ünlü bir Türk araba tasarımcısıolmak.Şimdiye kadar dünyaca ünlü yabancı ve yerli arabatasarımcılarından çeşitli takdir dolu mektuplar almış. Ayrıca, bunlardan şu anda Kia ve Hyundai markasınıntasarım merkezi direktörü olan Peter Schreyer ve BMW eskitasarım şefi Chris Bangle Mesut'a kendi imzalı arabatasarımı kitaplarını göndermişler. Geçen Aralık sonundaMesut, Ford Otosan Design Studio tarafından Gölcük'tekifabrikaya davet edilip, kendisinin orada çizdiği araba res-imlerine istinaden de övgü dolu bir mektup almış. AutocarDergisi editörü Koray Muratoğlu ve Autoshow DergisiEditörü Hırant Kasapoğlu da Mesut’u yayın merkezlerinedavet ederek kendisiyle bir görüşme yapmışlar. Mesut yinedavet edilerek gittiği Mehmet Arsay Otomobil Müzesindeçekilen resimleri ile son çizdiği diğer araba resimlerini sizlerle de paylaşmak istemiş. Kendisini kutluyor, geleceksayılarımızda başarıları çalışmalarıyla onu yeniden sayfalarımızda konuk etmek istiyoruz.

Gelecekte Arabalarımızı Mesut Tasarlayacak…

Page 21: yaratici cocuk dergi no6

21

Page 22: yaratici cocuk dergi no6

S A

N A

T

22

Yaptığı porselenler kadar ince, zarif,özel ve güzel bir sanatçı

Ömür Tokgöz

Page 23: yaratici cocuk dergi no6

23

Merhaba, Ben Zeynep Payzanoğlu. İzmir Atakent Ortaokulu 8. sınıf öğrencisiyim. Çizim yapmayı ve yeni şeyler tasarlamayı seviyorum. Yaratıcı Çocuklar Derneği İzmir temsilciliğinin son iki yıldırdüzenlediği etkinliklerde logo tasarımlarını yaptım. Kendimi bildim bilelihep elimde çizim yapacak kalem ve kağıdım vardır. Ayrıca 5 yıldır gitar çalıyorum. Konserlere gitmekten, sergi ve müzegezmekten hoşlanıyorum. Yelken sporu ve voleybol ile ilgileniyorum.Ömür Tokgöz Hanım'la yaptığım sohbeti beğeneceğinizi umarım. Ben o atölyede olmaktan, incecik porselenlere dokunmaktan, ve eserlerinhikayelerini yaratıcısının ağzından dinlemekten çok mutlu oldum...

Sanatla ne zaman ilgilenmeyebaşladınız?Çok çalışkan bir öğrenciydim. Ya doktorolacaktım ya da mühendis. Tekstilmühendisliğini kazandım. İkinci sınıftansonra orada olmak istemediğimi biliyordum. Ancak memur bir ailenin kızıydım ve bunca hazırlık ve harcananparanın üzerine vazgeçme şansım yoktu.Bu yüzden başarılı bir şekilde okulu

Page 24: yaratici cocuk dergi no6

S A

N A

T

24

bitirdim. 3 yıl kadar tekstil sektöründekendi firmamızda çalıştım. Daha öncehiç seramik çalışmam olmamıştı.2003 de Tüzüm Kızılcan’ın seramikatölyesinde haftada bir gün kursakatıldım. Ama bu bana yetmemeyebaşladı. 3 yıl boyunca her gün atölyeye gitmeye başladım.Çalışmalarım böylelikle başladı.

Seramik sanatçısı olmanızınnedeni nedir?Hep kendim bir şeyler üretmek isted-im. Bu aynı zamanda bir öğrenmesüreci benim için. Malzemeninseramik olmasından öte üretme isteği.

Meslek hayatınızın başındave bu süreçte size kimler nasıldestek oldu?Tüzüm Hoca atölyesini bana açarakdestek oldu. Bu konuda çok şanslı

idim. Okul gibi bir atölyede istediğimkadar çalışma fırsatı buldum. 3 Yılboyunca sabah erken saatlerden geçsaatlere kadar çalışıyordum.

Seramik size ne ifade ediyor?Herhangi bir malzeme takıntım yok. Şu anda porselen çalışıyorum. Camda çalıştım seramik de. Porselendeçanak formu ile çalışmaktan hoşlanıyorum. Çanak çok net ve yalın bir form. Ve insanoğluvaroluşundan bu yana hep çanakyapmış. Birinin eline bir parça çamurverdiğinizde ilk olarak çanak yapmaeğilimi gösteriyor. Ben de ürettiğimçanaklarda ışığı da kullanarakgeometri ile birleştiriyorum. Işık gölgebenim çalışmalarımda çok önemli.Porselen ışığı geçiriyor. Bunu kullanmaktan keyif alıyorum.Matematiği seviyorum. Geometriyi de

çok seviyorum. Geometriyi porselençanaklarımda kullanmanın yollarınıarıyorum sürekli. Ancak camda dahakütlesel çalışmayı seviyorum.

Bir eserin yapım aşaması kaçparçadan oluşuyor ve ne türzorluklarla karşılaşıyorsunuz.Bu uzun bir zaman. Önce bir fikiroluşuyor. Ama bu fikir çözmem veöğrenmem gereken birçok başkakonuyu da beraberinde getiriyor. Bu yüzden iyice anlamam ve planla-malar ve çözümlemeler yapmamgerekiyor. Bu süreç çok önemli, dahasonra deneyler yapıyorum. Bolca önçalışmalar yapıyorum. Çok ince vekırılgan bir malzeme ile çalıştığım içinönce küçük çanaklarla çalışmalaradevam ediyorum. Sonuca ulaşmaktanönce bu öğrenme ve üretim aşamasıbenim için çok önemli ve keyifli. Çok

Page 25: yaratici cocuk dergi no6

25

ince çalıştığım için kırılgan olması zor-layıcı bir unsur benim için. Ama bununlabaşa çıkmak keyif veriyor.

Çok ince porselenler üretiyorsunuz. Tekniği ile ilgilibilgi verir misiniz?Çok ince ve kırılgan olmaları çoksevdiğim bir durum. Kalıplar kullanıyorum. Mutlaka önceden yaptığımdenemeler oluyor. Oksitleri çok nadir vekurallı kullanıyorum. Genelde beyazçalıştığım için fırın içinde başka birmalzeme kullanmak konusunda titizdavranıyorum.

Açtığınız sergilerde nelerhissediyorsunuz?Sergiden öte insanların porselençanakları ellerine aldığında ki tepkilerihoşuma gidiyor. Evet bir çanak amahafifliği ve inceliğinden kaynaklanan bir

boşluk hissi ve kütlesine rağmen hafifliğikarşısında şaşırıyor insanlar.

Etkilendiğiniz sanatçılar var mı?Bir isim söyleyemem. Üretim aşamasındabir öğrenme ve araştırma süreci geçiriyorum. Bu dönemde belki birsanatçı, belki bir felsefeci beni etkileyebiliyor.

Sizinle çalışan öğrencileriniz var mı?Yok, çünkü deneysel çalışıyorum. Yaniher sefer yeni şeyler öğreniyorum, deniyorum ve üretiyorum.

Yaptığım araştırmada renkleriçok kullanmadığınızı ve dahaçok biçimler üzerinde değişimleryaptığınızı gördüm. Bununlailgili neler söylersiniz?Çanak üzerindeki çalışmalarımda

geometri ile farklı boyutlar yakalıyorum.Renkten çok bu arayışlar ve beyaz rengiseviyorum.

Eserinizi tamamen bitirdiğinizde ona bakarkenneler hissediyorsunuz?Benim için önemli olan üretim aşaması.Bitirdikten sonra aslında onunla ilişkimde bitiyor. Ama üretim aşamasındaanlamaya çalışıyorum. Eğer anlamlandıramazsam yapmak istediklerimi o zaman çalışmadan kopuyorsunuz.

Yaratıcı Çocuklar Derneği ilenasıl tanıştınız?Didem Çapa ile tanıştım önce. YaratıcıÇocuklar Derneği ile tanışmam da busayede oldu. Özveri ile çok güzel çalışmalar yapıyorlar. Ege Art ÇocukSanat günlerine de bu sayede katıldım.

Page 26: yaratici cocuk dergi no6

Damla Başak Guksu, Edirne Serhat İMKB Kız Teknik ve MeslekLisesi 10. Sınıf öğrencisi. Geçen yıl Yaratıcı Çocuklar Derneği’ninGaziantep’te düzenlediği Çocuklar ve Kentler etkinliği içinde yeralan Anadolu Medeniyetleri konulu fotoğraf sergisine “UstanınElinden” adını verdiği fotoğrafı ile katılmış. Daha sonra aynıfotoğrafla Edirne Teknik ve Endüstri Meslek Lisesinin düzenlediğifotoğraf yarışmasında birinci olmuş. Biz de E-dergide hem bu

fotoğraf ve hemde Damla’nındiğer Edirnefotoğraflarınısizlerle pay-laşarak Edirne’yionun gözündentanıtalım istedik.Bildiğiniz gibiÇocuklar veKentler etkinliğibu yıl Edirne’dedüzenleniyor.Nisan ayındaEdirne’de buluşmak üzeresizleri Edirne’dengüzel karelerlebaş başabırakıyoruz.

26

B E N

İ M

Ş E H

R İ M

Edirne...Adım adım Edirne...

Edirne ilinin cevheri l.Murat zamanında anlaşılmış vebüyük bir imparatorluk olacak Osmanlı Devletine

başkentlik yapmaya layık görülmüştür. Dönemin engözde sanatçıları bu güzel şehri yavaş yavaş

bezeyip işlemişlerdir. Edirne’ye girdiğiniz anda Türk İslam sanatının en güzel sanatsal öğelerini

yansıtan köprülerin, heybetiyle yükselen camilerininsanı etkilememesinin, tarihi yaşatmamasının

imkanı yoktur.

Ölümsüzlük...ll. Murat döneminde Rumeli Beylerbeyi SinaneddinYusuf Paşa tarafından yaptırılan Beylerbeyi Camii’ninbahçesinde olan mezar taşları Osmanlı sanatınınnedenli mükemmel olduğunun göstergesidir. Her biriincelemeye değer Türk İslam sanatının günümüzeyansımalarıdır.

Sultanların Şehri

Page 27: yaratici cocuk dergi no6

Kavuştak...Edirne’nin tarihi dokusunu engüzel yansıtan eserlerden biri de MeriçKöprüsü’dür. Sultanll.Mahmut dönemindeyapılan köprü Edirne’yiKaraağaç semtinebağlamaktadır.Köprüye yapılanboşaltma ayaklarıejder figürleriylesüslenmiştir. Bu figürler Türklerin en eski takvimi 12 hayvanlı Türk takviminedayandırılmakta, bolluk ve bereketitemsil etmektedir.

27

Ustanın elinden...

Darüşşifa...Darüşşifa Beyazıt Külliyesi, ikinci başkentkonumundaki Edirne’yihastaneye kavuşturmakiçin Sultan ll.Beyazıttarafından yaptırılmıştır.Evliya Çelebi, camii, tıpmerkezi, darüşşifa, hamamve mutfaktan oluşan buyapıtın “hastalara deva,dertlilere şifa, divanelerinruhuna gıda ve def’isevda” için çalıştığını belirtmiştir. Bu söylemOsmanlı dönemindedoğanın, su sesinin,musikinin hastalarüzerindeki olumlu etkilerinin fark edildiğiningöstergesidir.

Page 28: yaratici cocuk dergi no6

28

H A

Y V

A N

L A

R I

S E

V İ Y

O R

U M Bozcaada

Köpekleri

Avcılar Doğa Koleji5. sınıf öğrencisiYankı Göksu Bulutbelli ki hayvanları veözellikle de köpekleriçok seviyor.DergimizinHayvanlarıSeviyorum sayfalarıiçin BozcaadaKöpekleri diye birsayfa hazırlamış,Yankı’nın sevgiliköpeklerini birliktetanıyalım.

Hera: Çok tatlı, sevecenve çok enerjiktir. Her kesi sever vegördüğünü takip eder.

Lokum: Aykırı köpeğim.Genellikle yan gelip

yatar; ama kendini iyihissediyorsa yerindeduramaz. Genellikle

restorantlar onunmekanıdır. Gece yarısı

eve gelir, motorlara sinirolup havlar.

Page 29: yaratici cocuk dergi no6

29

Page 30: yaratici cocuk dergi no6

30

Page 31: yaratici cocuk dergi no6

31

MAL SAHİBİ...Doktorun karşısına iki küçük çocukgelmiş. Birisi: -Bir bilye yuttum. Onuçıkarmanızı istiyorum.Doktor öteki çocuğa sordu:-Ya sen ne istiyorsun?-Onun yuttuğu bilye benim de, almaya geldim...

BAKLAVA...Babası oğluna öğüt veriyordu,-Bugünün işini yarına bırakmayacaksın.Çocuk hemen annesine seslenir.-Anne! Yarına bıraktığın baklavayıgetir de bugün yiyelim.

BESBELLİ...Küçük Mahmut derslerine çok iyiçalışıyordu, sonuç olarak daima sınıfın birincisiydi. Babasının bu işe çoksevindiğini söylemeye gerek yok. O akşam baba oğlanın getirdiği pekiyilerle dolu karneyi gözden geçirdikten sonra, hafifçe öksürerekgenzini temizledi ve “Besbelli bu çocuk zekâsını benden almış,” dedi.

Anne bunun üzerine, “Ona şüpheyok,” diye cevap verdi. “Zira benimzekâm yerinde duruyor...”

DURUM...Babası Kemale`e sorar:- Sınıfta durumun nasıl oğlum?- Kemal cevap verir:- Çok iyi babacığım, sobanın yanındaoturuyorum...

FIKRALAR

AZİZ YAVUZDOĞAN

YANIT: SALYANGOZ.

YARATICI ÇOCUKLARDERNEĞİ’NDEN

BAŞLIYOR!

Bilgi için: 0216-332 78 58

KarikatürDersleri

Karikatür sanatıyla ilgileniyor ve kendinizi geliştirmek istiyorsanız ustakarikatüristlerle tanışıp ders almak için

Yaratıcı Çocuklar Derneğini arayabilirsiniz

SİNÜZİTİ OLAN HAYVAN HANGİSİDİR?

YANIT: ESKİMOLAR.

BİT PAZARINI İLK OLARAK KİMLERİCAT ETMİŞLERDİ?

Page 32: yaratici cocuk dergi no6

32

B İ L

- B U

L -

E Ğ

L E

N

DEĞİŞTİR BAKALIM...Harflerin yerlerini değiştir ve yeni sözcük türet.

Örnek: KİLİM = İKLİM

Soru:MASAL = ..................

Tüm satır ve sütunlarda ve kalınçizgilerle çevrili herbölgede 1'den 6'yakadar rakamlarıbirer kez kullanarak diyagramı doldurun?

BOŞLUKLARI DOLDUR...

YANIT:

Page 33: yaratici cocuk dergi no6

33

• Karacaoğlan sarkıpdurur, düşerim diyekorkup durur.YANIT: Zeytin.

• Çarşıdan aldım birtane, eve geldim bintane.YANIT: Mısır, Nar.

• Ben giderim o gider,el sallarım,o da sallar.YANIT: Gölge.

• Kanatları nakışnakış, O gelince çekilirkış.YANIT: Kelebek.

• Uçar durur vızzvızz... Batırınca iğnesini, canımızyanar cızz cızz...YANIT: Arı.

• At üstünde püsküllügelin.YANIT: Mısır.

• Güneş döner, odöner; Sonunda başıdöner.YANIT: Ayçiçeği.

• Bir kutum var içidolu inci.YANIT: Ağız.

• İki dağ arasında,yunus balığı.YANIT: Dil.

• Karnı şişik kafayayapışık.YANIT: Burun.

• Yarım kaşık duvarayapışık.YANIT: Kulak.

BİLMECEBİLDİRMECE

KIRILGAN

KURBAĞANIN GÖLGESİHANGİSİ?

YANIT:B

Resimdeki çizgiler düz mü, eğik mi?

Page 34: yaratici cocuk dergi no6

O Y

U N

34

ESKİSOKAK

OYUNLARI

Mendil KapmacaOyunu...

Çocukların ve gençlerin oynadığı eğlenceli bir oyundur.Oyunu oynayacaklar önce 2 gruba ayrılırlar. İki gruparasında en az 20m. mesafe olur. Oyuna başlamadanönce bir mendilci bir de oyunu yönetecek hakem seçilir. Hakem seçilen mendilciyi ortaya alıp etrafına1,5-2 m. yarıçapında bir çember çizer, gruplardakileriise birerli sıraya sokar. Mendilci belirlenen yerde, elinserbest bir şekilde aşağıya doğru sarkıtır. Hakemindüdüğü veya komutu ile gruplardan 1'er kişi mendil-cinin elindeki mendili rakibi tarafından ebelenmedengrubuna getirmek için hızlıca koşarlar. İlk gelen mendilialıp grubuna götüremez ise, diğer bir deyişle ikisi demendilcinin yanına aynı anda gelmişlerse, rakiplerarasında bir kapışma başlar. Rakipler devamlı birbir-lerinin dalgın anlarını kollarlar. Bu nedenle birbirlerine,

dikkatlerini dağıtmak için çeşitli bakışlar atarlar,hareketler yaparlar, ilginç laflar söylerler. Çünkü, bu kapışmanın sonunda biri hızla mendilikaparak kendi grubuna doğru koşacaktır. Mendil kapılmadan mendilcinin etrafına çizilen 1,5-2 m. yarıçaplı sınırı (çemberi) aşmak yasaktır.Burada uygulanan taktiklerden biri, mendili kapıyormuşgibi yapıp almamaktır. Rakip yanılırsa sınırı hemengeçer ve grubu adına 1 puan kazanılır. Eğer oyunculardan biri mendili kapıp da grubunadoğru koşmaya başlarsa, diğeri onu grubuna ulaşmadan ebelemeye (yakalamak) çalışır. Mendili,rakip oyuncu tarafından ebelenmeden grubuna getirenoyuncu, grubuna 1 puan kazandırır, mendili kaptıktansonra ebelenirse karşı grup 1 puan kazanmış olur.

Page 35: yaratici cocuk dergi no6
Page 36: yaratici cocuk dergi no6

Tüm Öğrenci ve ÖğretmenlerimizeBaşarılı Bir Dönem

Dileriz...