Yapı Kredi Platinumag Seyahat Şubat 2016
description
Transcript of Yapı Kredi Platinumag Seyahat Şubat 2016
İÇİNDEKİLER | ŞUBAT
3 Etkinlikler 13 Sinema
21 Yeme - İçme 39 Seyahat 49 Her Ay Bir Bavul
51 Kitap
57 Astroloji55 En Yeniler
Değerli Müşterimiz,
Yapı Kredi Platinum Bankacılık Ailesi olarak, her zaman hayatınıza değer katacak,
size özel çözüm ve hizmetler için çalışıyoruz.
Tüm hizmetlerimizde olduğu gibi, Platinumag ile de ayrıcalıklı dünyanızı
renklendirmeyi ve size standartların dışında özel bir yaşam sunmayı hedefliyoruz.
Şubat ayı ile havaların iyice soğumaya başladığı bu günlerde içinizi ısıtacak en yeni
filmleri, konser etkinliklerini ve yeni mekan bilgilerini sizler için bir araya getirdik.
Platinumag Danışmanlarının sizler için hazırladığı, şehir hayatından eğlenceye,
tatilden stil ve alışverişe, spordan sağlıklı beslenme konularındaki yazılar ile aylık
olarak hazırlanan ve düzenli olarak e-posta adresinize gönderilen Platinumag’ın,
hayatın hemen hemen her noktasına dokunan çok yönlü içeriğiyle, sizin için
vazgeçilmez bir rehber olacağını umuyoruz.
Dergimizi keyifle okumanız dileğiyle…Yapı Kredi Platinum Bankacılık
etkinlik KONSER
Bir jenerasyon Chris de Burgh şarkılarıyla romantizmi öğrendi, bu
kesin. 70'lerden günümüze hiç eskimeyen, birbirinden kıymetli
şarkılarıyla mücevher gibi bir gece yaşatacak olan Chris de Burgh
daha önce de İstanbul’da bir konser vermişti. Hasret gidermek
isteyenler için ise yeniden İstanbul’da.
BİLET FİYATLARI
Platinum Sahaiçi - 275 TL
VIP Sahaiçi - 220 TL
1. Kategori (Tribün) - 168 TL
2. Kategori (Tribün) - 134 TL
3. Kategori (Tribün) - 112 TL
4. Kategori (Tribün) - 89 TL
BİLETLER
www.biletix.com
Chris de Burgh
Kadife sesi ve benzersiz sahne
şovuyla hafızalara kazınacak bir gece
için yolunuzu Ülker Sports Arena’ya
düşürün.
Ülker Sports Arena, İstanbul,28 Şubat, 20.30
4
etkinlik KONSER
Oi Va Voi
İsimlerini Yidiş kökenli ve anlamı
"Aman Tanrım" olan bir ünlemden alan
İngiliz müzik grubu Oi Va Voi, Hayal
Kahvesi Ankara'da Ankaralılara
inanılmaz bir gece yaşatacak.
Hayal Kahvesi , Ankara,12 Şubat, 23.00
Londralı altı genç müzisyenin kimlik arayışlarının dâhiyane sonucu
olarak ortaya çıkan Oi Va Voi Digital Folklore ve Laughter Through
Tears albümleri ile Çingenelerin dünyasına bambaşka bir kapıdan
girerek dünya çapında büyük bir ün kazandı. Daha hiçbir albümleri
yayınlanmadan, BBC Radio 3 World Music Boundry Crossing ve
Listener kategorilerinde ödül alan Oi Va Voi, Yidiş konuşma dilinde
“Aman Tanrım” anlamına geliyor.
Ebeveynleri Yahudi göçmeni olan Oi Va Voi, kökenlerine bağlı kalarak
bildiklerini, hissettiklerini, modern dünyanın diliyle, yaşadıkları anın
argosuyla, şimdiki zamanı yakalayıp, geçmiş zamana yüz çevirmeden
müziklerine taşıyorlar. Grup hala bazı Yahudi düğünlerinde bile
performans sergiliyor. Grup, ‘Laughter Through Tears’ öncesi demo
Cd’leri ‘Digital Folklore’ ve verdikleri konserlerle hatırı sayılır bir
hayran kitlesine ulaştı. Müzikleri soul, ska, trip hop, drum’n bass ve
Balkan ritimlerinin hoş bir kombinasyonundan oluşuyor. Elbette, KT
Tunstall, Earl Zinger, Majer Bogdansky ve Özbek pop vokal Sevara
Nazarkhan gibi isimlerin albümlerine katkıda bulunduğunu da
belirtmek gerek.
BİLET FİYATLARI
1. Kategori - 50 TL
BİLETLER
www.biletix.com
etkinlik KONSER
Jolly Joker, Antalya,26 Şubat, 22.00
Folklorik melodilerle pop türünü harmanlayan Yeni Türkü, yerli
müzik sahnemizde istikrarlı çizgisiyle birkaç neslin birden gönlünü
çalmış nadir gruplardan. Şarkıları hep bir ağızdan söylenirken
içlenilen, dünyaya dair umudunuzu artıran bir ihtiyar delikanlılar
topluluğu Yeni Türkü.
2012 yılında çıkan son albümleri ‘Şimdi ve Sonra’ 10 "Yeni Türkü"
şarkısı içeriyor. Albümün çıkış parçası "Böyle Gitmez", Cengiz Onural
ve Derya Köroğlu imzalı...
BİLET FİYATLARI
Sahne Önü - 113 TL
VIP - 79 TL
Normal - 39.50 TL
BİLETLER
www.biletix.com
Yeni Türkü
Derya Köroğlu, Erkin Hadimoğlu, Serdar
Barçın ve Furkan Bilgi hem yepyeni
şarkılar hem de klasik Yeni Türkü
repertuarı ileJolly Joker
sahnesinde olacak.
etkinlik ŞUBAT
Şubat AyındaBaşka Neler Var?Kremerata Baltica - Martha Argerich28 Şubat 20.30 / Ülker Sports Arena, İstanbulBİLET FİYATLARI
1. Kategori: 184 TL - 2. Kategori: 128.50 TL - 3. Kategori: 88 TL - İndirimli: 78 TL
Ben Orhan Veli28 Şubat 18.30 / Ortaköy Afife Jale Sahnesi, İstanbulBİLET FİYATLARI
Tam: 45 TL - Öğrenci: 30 TL
Melis Danişmend11 Şubat 20.00 / IF Performance Hall, AnkaraBİLET FİYATLARI
1. Kategori: 27.50 TL
Kalben27 Şubat 21.00 / Container Hall, İzmirBİLET FİYATLARI
1. Kategori: 23 TL
Ceylan Ertem14 Şubat 22.30 / Ooze Venue, İzmirBİLET FİYATLARI
1. Kategori: 39.50 TL
Şubat ayında sizin için seçtiğimiz etkinlikler...
10
Gelecek AyNeler Var?
André Rieu10 Mart / Ankara Spor Salonu, Ankara12 Mart / Ülker Sports Arena, İstanbul
Mark Eliyahu11 Mart / Salon İKSV, İstanbul
GoGo Penguin30 Mart / Babylon Bomonti, İstanbul
Rachid Taha5 Şubat / Container Hall, İzmir
eğlence SİNEMA
14
Kötü KediŞerafettin
Çizgi roman ve mizah dergilerinin ağa babası sayılan Kötü
Kedi Şerafettin, nam-ı diğer Şero bu ay sinemaseverlerle
buluşmaya hazırlanıyor.
Çizgi roman serisi olarak tanıdığımız ve Bülent Üstün’ün
imzasını taşıyan Kötü Kedi Şerafettin, Şero’nun yakın
arkadaşları Martı Rıfkı ve Fare Rıza gibi renkli karakterlerin
başından geçen komik maceralarını anlatıyor. Film etkileyici
grafik kalitesinin yanında seslendirmen kadrosuyla da epey
heyecan verici. Ağzı bozuk huysuz kedimizi Uğur Yücel,
sevgilisi Misket’i Demet Evgar, babası Tonguç’u Ahmet
Mümtaz Taylan canlandırıyor. Diğer önemli karakterlere ses
veren isimler arasında Okan Yalabık, Ayşen Gruda, Güven
Kıraç, Cezmi Baskın ve Yekta Kopan yer alıyor.
Senarist: Bülent Üstün, Levent KazakYönetmen: Ayşe Ünal, Mehmet KurtuluşSeslendirenler: Uğur Yücel, Demet Evgar, Ahmet Mümtaz TaylanTür: Animasyon, Komedi Vizyon Tarihi: 5 Şubat 2016
sinema
Carol
Filmin yönetmen koltuğunda, Cate Blanchett ve Rooney
Mara’yı yönetme şansına erişen isim ‘Velvet Goldmine’ ve ‘I’m
Not There’den hatırladığımız Todd Hayness var.
Yurt dışındaki film festivallerinden kulağımıza çalınan övgüler
iştahımızı kabartmıştı, Filmekimi’nde izleme şansını elde
edenler de test etti, onayladı: Genç fotoğrafçı Therese ile evli
ve çocuklu Carol’ın aşkını anlatan film, Cate Blanchett’i En İyi
Kadın Oyuncu Oscar’ı için en büyük adaylardan biri yapan
performansını arkasına alıyor, zekice yazılmış senaryosuyla
izleyebileceğiniz en etkili aşk filmlerinden biri oluyor. ‘The
Price of Salt’ adlı romandan uyarlanmış ‘Carol’. ‘Yetenekli Bay
Ripley’ gibi sorunlu karakterlerin başrolde olduğu gerilim
romanlarından tanıdığımız Patricia Highsmith; ‘Carol’ adıyla
Türkçeye çevrilen romanda eşcinsel ilişkilerin de, sıkıcı aşk
kitaplarının da klişelerini kırıyor.
Senarist: Phyllis NagyYönetmen: Todd HaynesOyuncular: Cate Blanchett, Rooney Mara, Kyle Chandler Tür: Dram, Romantik Vizyon Tarihi: 5 Şubat 2016
sinema
16
Deadpool
‘The Girl with the Dragon Tattoo’nun girişindeki, Karen O’nun
‘Immigrant Song’u söylediği sahneyi tasarlayan Tim Miller’ın
ilk uzun metrajı. Kahramanımızı ise Ryan Reynolds
canlandırıyor.
Çizgi roman devi Marvel’ın yayınladığı en komik ve en kanlı
seri ‘Deadpool’. Hollywood yolcusu olması tesadüf değil,
espriler patlatarak düşmanlarını katleden bir anti-kahramanın
gişede prim yapmaması olanaksız. Senaryodan pek
beklentimiz olmasa da yönetmen Tim Miller ilk filminde
yaratıcı aksiyon sekansları ve temposu düşmeyen bir kurgu
tasarladıysa ‘Deadpool’u izlemek boynumuzun borcu.
Deadpool’la tanışmadıysanız kahramanımızın Moby Dick,
Sherlock Holmes, Don Kişot gibi karakterlerin peşine düştüğü
‘Deadpool – Edebiyat Kahramanlarını Öldürüyor’ cildine bir
gözatın.
Senarist: Rhett Reese, Paul WernickYönetmen: Tim MillerOyuncular: Ryan Reynolds, Morena Baccarin, Ed Skrein Tür: Aksiyon, Macera, Komedi Vizyon Tarihi: 12 Şubat 2016
sinema
Hail, Caesar /Yüce Sezar
Coen Biraderler başkalarına nasip olmayacak bir kadro
oluşturmuş.
1920’lerin Hollywood’unda geçen komik bir adam kaçırma
hikâyesi, bol yıldızlı bir kadro ve kamera arkasında Coen
Biraderler… Başka söze gerek var mı? Coen’lerin diğer
filmlerine göre daha renkli, kara mizah dozu biraz daha
düşük, komik yönleri ise daha fazla bir film bekliyoruz. ‘Hail,
Caesar / Yüce Sezar’ ilginizi çektiyse ve ‘Burn After Reading’i
henüz izlemediyseniz ayıp ediyorsunuz. Hollywood’un
parmakla gösterilen yıldızlarının Coen’lerin peşine takıldığı bu
filmi izleyip ‘Hail, Caesar / Yüce Sezar’a hazırlık yapın.
Senarist: Joel Coen, Ethan CoenYönetmen: Joel Coen, Ethan CoenOyuncular: George Clooney, Josh Brolin, Tilda Swinton Tür: Komedi, Dram Vizyon Tarihi: 19 Şubat 2016
sinema
Misconduct
Oyuncu kadrosunda birçok ünlü ismi içinde barındıran
Misconduct, genç hırslı ve tuttuğunu koparan bir avukat
olan Ben’in bir ilaç firmasına hukuksal olarak işledikleri
suçlar sebebiyle üst yönetiminde bulunan Denning ve
Abrams’a dava açıp iki yaşlı kurt ile mücadele etmesini
konu alıyor. Shintaro Shimosawa yönettiği filmin
kadrosunda Josh Duhamel‘a 1992 yılı yapımı Scent of a
Woman filmi ile En iyi Erkek Oyuncu Oscar ödüllü sahibi Al
Pacino ve Kuzuların Sessizliği (The Silence of the Lambs)
ile En iyi Erkek Oyuncu Oscar ödülü sahibi Anthony
Hopkins eşlik ediyor.
Senarist: Simon Boyes, Adam MasonYönetmen: Shintaro ShimosawaOyuncular: Josh Duhamel, Anthony Hopkins, Al Pacino Tür: Gerilim, DramVizyon Tarihi: 26 Şubat 2016
sinema
18
Başka SinemaŞubat Filmleri
Sinema keyfinin İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir
garantörü Başka Sinema salonlarında bu ay giren filmlere
bakıyoruz.
Joachim Trier'in yönetmenliğini üstlendiği ‘Louder Than Bombs
/ Sessiz Çığlık’ 12 Şubat’ta Başka Sinema Salonlarına konuk
oluyor. Tekrar ve Oslo, 31 Ağustos filmleriyle tanıdığımız
Joachim Trier’in son filmi etkileyici bir psikolojik dram. Üç yıl
önce ölen ünlü fotoğrafçı Isabelle’in büyük oğlu Jonah,
annesinin anısına düzenlenen bir sergiye katılmak için evine geri döner. Jonah, kardeşi Conrad ve babaları
Gene yıllar sonra ilk kez aynı çatı altında zaman geçirecektir. Gene oğullarıyla yeniden yakınlaşmak istese de
Isabelle’e karşı besledikleri karmaşık duygular ve farklı anıları durumu zorlaştıracaktır. Senaryosunu Trier ve
Eskil Vogt’un ortaklaşa yazdığı Sessiz Çığlık, bir ailenin hayalleri, düş kırıklıkları ve sırlarının portresini çiziyor.
Bu ay Başka Sinema salonlarına konuk olan bir başka film ise ‘Son of Saul / Saul’un Oğlu’. Film 19 Şubat’ta
izleyici ile buluşacak. Geçtiğimiz Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü kazanarak dikkatleri üzerine
çeken ‘Son of Saul / Saul’un Oğlu’ Macar yönetmen László Nemes’in ilk uzun metrajı. II. Dünya Savaşı’nın
sonlarında, Auschwitz’deki bir toplama kampında geçen bu sarsıcı Holokost dramı, ölü bedenleri yakmak
zorunda bırakılan bir adamın ümidin ve insanlığın bittiği bu kasvetli diyarda kendini yaşama adayacak bir
çıkış bulma mücadelesini anlatıyor. Toplama kampının içini tasvir eden alabildiğine sert sahneleriyle
gösterildiği festivallerde tartışma yaratan film, ses kuşağını da deneysel bir üslupla kullanıyor. İzleyiciyi
başkahramanının peşinde cehennemvari bir atmosferin göbeğine atan filmin hazmının hayli zor olduğunu
belirtmekte fayda var. Sıkı sinefiller kaçırmasın.
sinema
danışmanlar EĞLENCE
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum BankacılıkEğlence Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
22
Platinum Bankacılık Eğlence Danışmanı: Richie Varon
Benim SeçtiğimRestoranlarSPAGOSpago artık İstanbul’da, The St. Regis İstanbul otelinde… Gastronomi dünyasının
öncülerinden biri olarak lider konumunu koruyan; mutfak sanatları, servis ve stil açısından
trendleri belirleyen Spago’nun Amerika dışındaki ilk uluslararası restoranı Spago İstanbul,
ünlü şef Wolfgang Puck’ın ‘çiftlikten masaya’ felsefesini yansıtan menüsü ile şehre yepyeni
bir lezzet kültürü getirdi. Wolfgang Puck’ın mevsimin en taze ürünlerini modern bir
konseptle yorumlandığı Spago menüsü, Amerikan, Asya ve İtalyan mutfaklarından
esinlenerek yarattığı eklektik lezzetleriyle misafirlerini bekliyor. Yerel pazarlarda bulunan
ürünlere göre her mevsim değişen menü, Wolfgang Puck’ın ünlü taş fırın pizzaları, mezeleri,
el yapımı makarnaları, zengin antre seçeneklerinin yanı sıra farklı mutfaklardan esintiler
taşıyan tatlar da yer alıyor.
MÜKELLEFArda Türkmen’in Karaköy’deki The Haze otelinin terasında açtığı yeni restoranı…
Meyhaneciler, Arda Türkmen’in yeni meyhanesi, harika tarihi yarımada manzarası bir yanda,
Galata Kulesi diğer yanda; 40 adet birbirinden leziz sıcak ve soğuk meze seçeneği ile sizleri
bekliyor.
LOKANTA MAYAMevsimsel malzemelerle hazırlanan yemekleri ile çok keyifli bir menüye sahip. Sade bir
dekorasyon eşliğinde seçmiş oldukları lezzetleri tadarak, masadan çok hafif kalkıyorsunuz.
Bana göre mutlaka gidilmesi gereken restoranlar arasında. Akşam menüleriyle gündüz
menüleri tarz olarak birbirlerinden farklı, öğlen menüsü daha hafif. Mevsim malzemeleriyle
hazırlanan kokteyller çok başarılı. Ayrıca fiyatlar restoranın kalitesine göre çok cazip!
KARAKÖY LOKANTASIÖğlenleri çok leziz ev yemeklerini, akşamları farklı menüsünü denemelisiniz. Çok hoş bir mekan.
Müdavimleri tarafından kapısında kuyruklar oluşmakta. Kesinlikle uğranması gereken bir lezzet durağı.
Her yemeği çok lezzetli olduğu için tek tavsiyem yemeğinizin yanına minik çömlek kapta servis edilen
Özel Karaköy Yoğurdunu mutlaka yemeniz.
İtalyan LokantalarındanANTICA LOCANDAGeleneksel İtalyan mutfağı, Milano doğumlu deneyimli Şef Gian Carlo Talerico ve İstanbullu eşi Beldan
Erkkul tarafından, 2011’in Ocak ayında Arnavutköy’de kapılarını açtı.
Timeout İstanbul tarafından, 2011 yılı ‘En İyi Yeni Restoran’ ödülünün de sahibi Antica Locanda’nın
menüsü, İtalya’nın kuzeyinden güneyine, dağlık alanlarından deniz kıyılarına farklılaşan bölgesel
mutfaklardan seçme lezzetler içeriyor ayrıca yaz ve kış aylarında, mevsimsel olarak değişiyor. Yüksek
Mimar Turhan Kâşo yönetiminde bir yılı aşan restorasyon sürecinden sonra ortaya çıkan Antica Locanda,
giriş ve asma kattaki 50 kişilik alt salon, gruplara hizmet veren üst salon olmak üzere iki bölümden
oluşarak hem samimi sohbetlere, özel günlere, hem de iş görüşmelerine ev sahipliği yapabiliyor.
Lokantanın yaz aylarında kullanıma açtığı ve kilise bahçesine bakan küçük bir de bahçesi bulunuyor.
LA SCARPETTAİstanbul’un yeni gözdesi, Torinolu 2 İtalyan şefine emanet. İtalyan mutfağının en iyi örneklerini sunan
menüsü, zengin şarap kavı ve şehrin merkezindeki sürpriz arka bahçesi ile sizleri bekliyor, Etiler’de
İtalyan mutfağı konseptiyle açılan La Scarpetta, sadece menüsüyle değil, sunduğu ortamdan servisine,
restorandaki her detayla farklı bir İtalyan tecrübesi vadediyor. Mutfaktaki İtalyan şeflerinden yönetim
kadrosuna kadar tecrübeli bir ekibin ürünü olan La Scarpetta, yeme içme sektöründe ileriye dönük
yatırımlar planlayan KBO Group’un ilk restoran projesi olarak hayata geçti.
Odun ateşindeki fırınlardan çıkan enfes pizza seçenekleri ile çok iddialı. La Scarpetta’nın menüsünün
öne çıkan lezzetleri arasında; deniz tarağı, bonfile ve trüf mantarlı pizza La Scarpetta, dana yahni
dolgulu agnolotti, deniz levrekli ravioli, mantarlı risotto, ana yemek olarak ossobuco ve deniz levreği,
tatlı olarak ise ev yapımı sorbet ve bonet yer alıyor.
Oldukça genç ve eğitimli bir mutfak ekibine sahip olan La Scarpetta, mekanın açık alanında yer alan
'taze baharat bahçesi' ile konuklarını şehrin göbeğinde sakin, huzurlu bir arka bahçede ağırlıyor.
24
danışmanlar STİL & ALIŞVERİŞ
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum BankacılıkStil ve Alışveriş Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
26
Erkek ModasıPlatinum Bankacılık Stil ve Alışveriş Danışmanı: Tülin Kermen
Yeni seneyi beylere ithaf ederek başlamak istiyorum. Erkekler stillerine bağlılardır hem de
tuttukları takıma bağlı oldukları kadar… Biz kadınlar, onların takımlarına dokunmayız ama
stillerini değiştirmeyi severiz değil mi? Sonuç, her iki taraf içinde kârlı olduğundan bir yazı
karaladım.
Erkeği değiştirmeye çalışmayın demeden, nasıl değiştirilir onu yazmaya karar verdim.
Erkeklerin en sevmedikleri şey eleştiridir. Eleştirmeden nasıl değiştireceğiz stillerini dediğinizi
duyar gibiyim. Eleştirmenin en ince noktası sandviç modelidir. Yani, iyi şey araya gerçek yani
kritik gene kompliman. Yani senin omuzların çok geniş harika ama göbeğinde şu sıralar biraz
büyüdü. İşte onun için koyu renk üstler tercih edersen o güzel gözlerin ortaya çıkar.
Erkeklerin stilini değiştirmeye çalışırken asla onların annesi olmayın ve onlara çocuk gibi
davranmayın. Beğenmediğiniz, istemediğiniz eşyalarını atması için tutturmayın. Erkekler
oyuncudur. Ve bunu oyun olarak alıp size yenmeye çalışırlar. At dediğinizi asla atmazlar.
Bayanlar, erkeklerin alışverişe çıkmamak için stillerini değiştirmedikleri de bir başka gerçek. İşte
tam da bu yüzden bunu alırız şunu alırız sakın demeyin ilk birkaç parçayı siz ona alın ardından
buluşma yerinize yakın bir mağazada ucuzluk varken ve mağaza kesinlikle boşken alışveriş
yaptırın.
Sizin stil tavsiyelerinizle giyindiğinde birkaç arkadaşınıza onu stilini fark ettiklerini ve
onayladıklarını söylemesine izin verin.
Ünlü bir derginin yaptığı araştırmalara göre:
En stil ülkeler
Amerika %58, İngiltere %32, Meksika 2, Yeni Zelanda %2, Avustralya %2, Almanya %2, Barbados %2
En şık giyinen erkekler
Eddie Redmayne, Robbert Pattenson, Benedict Cumberbatch, David Backham, Calvin Harris, Kid
Herrington, Tom Hiddleston, Prens Harry, Kenya West, Brad Pitt, Arda Turan
danışmanlar SAĞLIKLI BESLENME
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum BankacılıkSağlıklı Beslenme Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
30
BeslenmenizleGribe Savaş Açın!Platinum Bankacılık Sağlıklı Beslenme Danışmanı: Cansu Tektunalı
Bağışıklık sisteminin boş anını yakalayıp, kış-ilkbahar aylarında hava yoluyla en çok yayılan virüs
grip virüsüdür. Üst solunum yollarına yerleşmesi çok daha kolay. Ortamdaki virüsler, nefes
yoluyla alınıp vücudun diğer organlarını etkiliyor. Kuru ve soğuk havada daha çabuk yayılıyor.
Ayrıca tokalaşma, öksürük-hapşuruk yoluyla da insandan insana geçiyor.
A, C, E vitaminleri bağışıklık sistemini güçlendiren, serbest radikallerle savaşan vitaminlerdir. Bu
dönemde beslenmenizde bu vitaminleri içeren besinlerden bol tüketin.
A vitamini; brokoli, marul, havuç, ıspanak, kabak, domates ve kayısı da vardır. Bir orta boy patates
günlük A vitamini ihtiyacının yaklaşık iki katını karşılar.
C vitamini; Turp, limon, portakal, nar, dolmalık biber, maydanoz, kivi ve greyfurtta,
E vitamini ise; kavrulmamış fındık, badem, ceviz ve fıstık türlerinde bol miktarda bulunur.
Turuncu, kırmızı, ve yeşil sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunan beta karoten de bağışıklık
sistemi hücrelerinin sayısında önemli derecede artış sağlar. Bu vitamini içeren gıdaları
tüketmekle hem bağışıklık sistemini güçlendirmiş, hem de kanserden korunmuş oluruz. Beta
kroten vücutta A vitaminine çevrilerek dolaylı yarar da sağlamaktadır. Tüm bu vitaminlerin
vücutta faydalı olması için yeterli su içmelisiniz. Ayrıca, omega-3 yağ asitleri de bağışıklık
sistemini güçlendiren bazı maddeler barındırır. Haftada 1-2 kez fırın veya ızgarada balık
tüketmeyi unutmayın. Sebze çorbaları, ara öğünde tüketeceğiniz nar-portakal gibi meyveler,
salatanıza ekleyeceğiniz turp, havuç gibi sebzelerle griple savaşabilirsiniz.
Örnek Günlük Beslenme Planı
Sabah: 1 yumurta ile bol maydonozlu menemen, ekşi mayalı tam buğday ekmeği, az yağlı beyaz
peynir, 1 mandalina
Öğlen: Sebze çorbası, ev yoğurdu, tam buğday ekmeği Ara: ½ nar ve 2-3 ceviz
Akşam: Fırın çupra, brokoli-havuç salatası Ara: 1 greyfurt 28
danışmanlar SPOR & FITNESS
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum BankacılıkSpor&Fitness Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
Çalışanlar NasılEgzersizler Yapabilir? Platinum Bankacılık Spor ve Fitness Danışmanı: Serhat Sıdal
Çalışan kişiler sabahları açık havada yürüyüş yaparak güne başlayabilirler. Kahvaltı öncesi tempolu
bir yürüyüş hem güne enerjik başlamaya hem de formda kalmaya yardımcı olur. Sadece çalışanlar
için değil dünyadaki tüm canlılar için egzersize başlama anı uyandığımız andır. Mutlaka yataktan
kalkmadan önce uyandığımızda gerinmemiz gerekir. Gerinme vücudumuza yapabileceğimiz en iyi
egzersizlerden biridir. Doğadaki canlıları da incelediğiniz zaman, günün belli zamanlarında da bu
gerinme hareketini yaptıklarını görürsünüz. Gerinme hareketi hem vücudumuzu güne hazırlar
hem de çok iyi bir kas çalışmasıdır. Gerinme hareketinden sonra eğer vaktiniz varsa daha erken
kalkıp, düzenli egzersiz yaptığı bir ortamda veya dışarıda yürüyüşler yapmanızı öneririm. Bunların
hiçbiri olmuyorsa veya hava şartları müsait değilse, evde sadece 3 m2‘lik bir alanda kendi vücut
ağırlığınızı kullanarak yüzlerce hareket yapabilirsiniz. Eğer erken uyanamıyorsanız en azından
kalkış saatinizden 15 dakika önce kalkarak, hiç olmazsa eklemlerinizi hareket ettirerek çalıştırmak
güne daha zinde ve hazır bir şekilde başlamanızı sağlayacaktır. Bunu mutlaka dişlerimizi
fırçalamak, yüzümüzü yıkamak gibi bir alışkanlık haline getirmemiz gerekir. Bunları
yapmadığımızda gecenin ve uykunun verdiği ağırlık aynı zamanda uyanan soğuk bedenimizle
direkt güne başladığımızda belki de farkına varmadan kendimizi sakatlayabiliriz.
Çalışan Kişiler Öğle Aralarında Nasıl Egzersizler Yapabilir?
Çalışan kişiler öğle tatilinde pek çok farklı egzersiz yapabilir. Öğle tatilinin bir saat olduğunu
varsayarsak bu sürede bazı egzersizler yapılabilir. Düzenli çalışma saatlerinde çalışan kişilerin öğle
tatillerinin 1 veya 1 saat 15 dakika gibi olduğunu düşünürsek; eğer imkanları varsa yanlarında
götürdükleri spor ayakkabı ile öğle ya da yemek tatilinin ilk 30 dakikasını yürüyüşle
değerlendirmesini, kalan saatte yemek yemelerini öneriyorum. Yürüyüş yemekten önce yapılmalı.
Aç karnına yapılan yürüyüşler vücutlarının forma girmesinde de faydalı olacaktır. Eğer yürüme
imkanı yoksa veya yapamıyorsa, ofis içerisinde mutlaka merdiven çıkmalı. 30
danışmanlar LEZZET
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum BankacılıkLezzet Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
Platinum Bankacılık Lezzet Danışmanı: Ceyda Baza
Güzel Cunda ve lezzet şehri Ayvalık'ın tadını çıkarabilmek için gidilebilecek en iyi aylar Mayıs
ve Haziranmış aslında. Daha kalabalıklar gelmeden Cunda'nın güzel sokaklarını, Ayvalık'ın
müthiş manzaralı güzel tepelerinin dolaşmanın tam zamanıdır diyor Cundalılar ama ben
Ocak’ta gittim ve galiba Ocak ayı daha güzel geldi bana...
Cunda'nın güzel Rum evleri, taş kaplı sokaklarından geçip otelimiz Otel Mola'ya yerleştik.
Güzel bir Otel, yapıyı bozmayan Rum evlerinin güzelliğini kaybetmemesi için çaba
harcanmış; odaları, servisi gerçekten harikaydı. Kahvaltısı hele taze peynirleri, zeytin
ağaçlarından koparılmış taze zeytinler, reçeller, kendi yaptıkları ekmekler her şey
mükemmeldi. Servis desen herkesin işini çok severek yaptığı belli oluyordu.
Otele yerleştikten sonra Cunda sokaklarında yürümeye koyuldum. Çiçekli güzel evler,
sokaklar arasında dolaşırken adeta bir Yunan tatil adasındaymışız gibi hissettim. İnsanın
huzur dolu güzel yerler bulması için çok da uzaklara gitmesine gerek yokmuş diye
düşündüm...
Cunda Ayvalık bölgesinin gerçekten de özellikli ve güzel bir parçası. Öyle ki, bayram
tatillerinde yerli turistlerin hınca hınç doldurduğu, butik otel ve bir sahilinin balık restoranı ile
dolduğu bir tatil yöresi. Ayvalık’tan daha özenli bir yapılaşma hakim. Son yıllarda Koç Ailesi de
Cunda’nın rehabilitasyonu konusuna el atmış vaziyette. Adanın girişindeki eski bir yel
değirmenini alarak restore etmişler ve babası Ayvalıklı olan Coca Cola CEO’su Muhtar Kent’in
babası eski büyükelçi Necdet Kent’in kitapları ile dolu bir kitaplık kurmuşlar. Necdet Kent
Kitaplığı’nın terasında sıcak soğuk içeceklerinizi yudumlarken gerçekten de güzel bir
manzaranın tadını çıkarıyorsunuz.
Cunda sahilindeki restoranlar, balık ve deniz ürünü sevdalıları için gerçekten de muazzam bir
lezzet şöleni sunuyorlar. Benim tavsiyem bu restoranların Cunda’nın daha az dolu olduğu
dönemlerde ziyaret edilmesi yönünde, zira ödediğiniz hesapla aldığınız hizmet kalitesinin
içinizi acıtması işten değil… Sadece deniz ürünleri mi peki? Tabi ki hayır… Cunda ege otlarıyla,
peynirlisi sebzelisi, zeytinyağlı sayısı 100’ü bulan mezesiyle sizi baştan çıkarıyor…
Cunda'da Hayat
32
Cunda’da kahvaltı için bile sabırsızlandım. Taze lor üzerine vişne reçeli lezzetliydi. Taze lorun tadı
gerçekten şahane hafif yağlı ama rahatsız etmiyor süt kokusu zaten mükemmel, rengi kar beyazı kendi
yaptıkları yazdan kalma vişne reçelini de lor peyniri ile birleşince düşünün tadını.
Komili ile birlikte yaptığımız eğitimler hatta zeytin bahçesinde ki zeytinleri hasat zamanı topladığımı
hayal etmek harikaydı ve o an şunu hissettim "Meyve suyu gibi zeytin meyvesinden elde edilen tek yağ”
toplanan zeytinler, zeytin ağacının, doğrudan meyvesinden sıkılarak; hiçbir kimyasal işlem görmeden,
katkı maddesi içermeden, doğal hali ile elde edilen, oda sıcaklığında sıvı olarak tüketilebilen, yeşilimsi,
sarımtırak renkte, sıvı bir yağ haline geldi. Ayçiçeği, soya, pamuk çekirdeği, mısırözü gibi bitkisel
yağlardan farkı da, doğal yollardan üretilmesiydi.
Zeytinyağı, zeytinin etli meyvesinin, çekirdeğiyle birlikte sıkılmasıyla elde edilen bir “meyve suyu” dur.
Zeytin ezilerek yağı dışarı çıkarılır. Taze sıkılmış portakal ya da vişne suyu gibi, çiğ ve saftır. Zeytinyağı,
rengi, kokusu, lezzeti ve hazım kolaylığı ile tüm sıvı yağların en değerlisidir.
Zeytinyağından kızartma yapılır mı sorusunu çok sorduk evet yapılır hatta çok lezzeti olduğunu da
Cunda’da tattık daha sağlıklı ve daha lezzetli, Zeytinyağının asitlik oranına göre 210 oC - 240 oC’de
değişirken, ayçiçek yağı 170 oC’de özelliğini kaybeder ve zararlı hale dönüşür. Kızartmaların genellikle
140- 180 oC‘de yapıldığını göz önünde bulundurursak, zeytinyağının diğer yağlara göre yüksek ısıya daha
dayanıklı olduğu ve bu nedenle kızartma yağı olarak daha sağlıklı olduğunu görmüş olduk.
Zeytinyağının tadımında öğrendiğim ve beni çok şaşırtan bir şeyi paylaşmak istiyorum. Taze sıkılmış
zeytinyağı, meyvenin çok yoğun tadını ve kokusunu içerir. Zeytinyağı gırtlağınızda hafif bir acılık
bırakabilir (hatta bu acılık öksürmenize bile neden olabilir). Zeytinyağı ile yeni tanışan birini şaşırtacaktır,
ama bu tür acılık (boğazı hafifçe yakan acılık) zeytinyağında istenen (olumlu) bir özelliktir. Nispeten acı
olan zeytinyağı daha fazla fenol (phenol) içerir ve daha uzun zaman beklemeye dayanır.
Yemeklik doğranmış soğanlar zeytinyağında kavrulur. Yuvarlak
doğranmış havuçlar da tencereye eklenip kavrulmaya devam edilir.
Yer elmalarının kabukları soyularak doğranır ve tencereye ilave
edilir. Tencerenin kapağı kapatılarak bir süre kısık ateşte kendi
suyuyla pişirilir. Daha sonra limon suyu, üzerine çıkacak kadar
sıcak su, tuz ve toz şeker eklenir. Üzerine yıkanmış pirinçler yayılır.
Karıştırmadan kısık ateşte pirinçler ve sebzeler yumuşayıncaya
kadar pişirilir. Üzerine kıyılmış dereotu serpilerek soğuk servis
yapılır.
Zeytinyağlı Yer Elması
1 kg. yer elması
2 adet havuç
1 adet orta boy kuru soğan
1,5 yemek kaşığı pirinç
1/2 limonun suyu
1 çay bardağına yakın zeytinyağı
1 tatlı kaşığı toz şeker
Dereotu
Tuz
Su
34
Patlıcanları yıkayıp alacalı soyup üç parçaya bölün. Kabak dolması
gibi içlerini oyun. Bu arada ayçiçek yağını kızartma tenceresine
koyun ve ısıtın. Patlıcanları ve içlerinden çıkan parçaları kızartın.
Yağları süzülürken iç malzemesini hazırlayın. Halka doğranmış
soğan, sarımsak ve doğranmış sivri biberleri zeytinyağında bir
miktar kavurun. Domatesleri ekleyin. Domatesler suyunu çekene
kadar kapağı açık biçimde pişirin. Tuzunu, karabiberini ve limon
suyunu ekleyip kapatın. Harcı bir miktar soğuttuktan sonra
patlıcanların içine doldurun. Fırın tepsisine patlıcan içlerini ve
patlıcanları yatık olarak dizip bir çay bardağı kaynamış suyu iç
harcını hazırladığınız tavaya koyup patlıcanların üzerine gezdirin.
200 oC’lik fırında 15 dakika (patlıcanların sosu kaynamaya
başladıktan sonra 5 dakika daha pişene kadar) pişirin. Ilık veya
soğuk servis yapın.
Kuş üzümlerini ayıklayarak soğuk suya koyun, 1 saat bekletin ve
süzdürün. Soğanı ince yarım halka şeklinde doğrayın.
Zeytinyağında fıstıkları pembeleştirin, soğanları ilave ederek iyice
kavurun. Pirinçleri atın, renk değiştirene kadar kavurmaya devam
edin. Süzülmüş kuş üzümlerini ilave edip tuzu ekleyin, karıştırın.
Şeker ve naneyi de sırasıyla ekleyip tekrar karıştırın. 3 bardak su
koyun, tencerenin ağzını kapatın, kaynadıktan sonra altını kısın.
Suyunu çekince altını kapatıp, tarçın, yenibahar, karabiber ilave
edin. 5 dakika sonra karıştırın ve kenara alın. 750 gr yaprağı bir
gece evvelden yıkayın ve suya koyun. Sabahtan su kaynatın, su
kaynadıktan sonra yaprakları 3 dakika kadar haşlayıp çıkartın.
Hazırladığınız dolma içine dondurulmuş vişne ekleyin.
Hazırladığınız içle sararken yaprakların damarlarını çıkartın.
Tencerenin dibine bir çorba kaşığı da sızma zeytinyağı gezdirin.
Asma yapraklarından bir taban yapın. Üzerine yaptığınız sarmaları
dizin. Kalan vişneleri aralarına serpiştirin. Üzerine sarmaların
hizasına gelecek kadar su ve vişne suyu karışımı ekleyin, isterseniz
1-2 yemek kaşığı zeytinyağı da gezdirin. Üstüne porselen bir tabak
koyup tencerenin kapağını kapatın. Çok kısık ateşte yaklaşık 35-40
dakika pişirin. Kendi tenceresinde oda sıcaklığına gelmesini
bekleyin. Ilık ya da soğuk servis edin.
Zeytinyağlı Patlıcan Dolması
4 adet patlıcan
5-6 adet sivribiber
4-5 adet domates(kuşbaşı doğranmış)
2 baş kuru soğan(halka şeklinde doğranmış)
5-6 diş doğranmış sarımsak
Kızartma için sıvıyağ
3 yemek kaşığı zeytinyağı(iç harcını kavurmak için)
Yarım limon suyu
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
Vişneli Yaprak Sarma
300 gr asma yaprağı
300 gr dondurulmuş vişne
300 gr kuru soğan
1 su bardağı pirinç
30 gr dolmalık fıstık
30 gr kuş üzümü
5 tatlı kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı kuru nane
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1/2 çay kaşığı tarçın
1/2 çay kaşığı yenibahar
1/2 çay kaşığı karabiber
danışmanlar PSİKOLOJİ
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum BankacılıkPsikolojik Rehberlik hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
Aşk Dolu İlişkiAslında Ne Demek?Platinum Bankacılık Psikoloji Rehberi: Ece Konuralp
“Aşk nedir” sorusunun son yıllarda arama motorlarında en çok araştırılan konu olduğuna dair bir
çok haber okumaktayız. Bu soruya kesin ve net cevap vermek için pek çok araştırma şirketi ve
haber kanalının harekete geçtiğini biliyoruz. Genel bir bakışla, bilim, psikoterapi, edebiyat, din ve
hatta felsefe bu konu üzerine derin teoriler barındırıyor. Aşk; bir kimya veya bir hormon
olmasından, sadece tutkulu bir bağlılık olmasına kadar geniş çerçevede inceleniyor ve psikoloji
bilimine göre de pek çok biçimi var.
Sezgisel olarak hepimiz “Tek ihtiyacımız olan şeyin aşk” olduğunu bilsek de son dönemde yapılan
araştırmalar da bu sezgilerimizi deneysel olarak da kanıtlar nitelikte. Harvard’da yapılan 75 yıl
süren araştırma sonucuna göre aşk, mutlu ve tatminkar bir hayatın en önemli anahtarı.
Ama yine de aşkın hayatımızdan bazen serbestçe geçip gitmesine izin verirken, bazen ilişkilerde
pek çok engelle karşılaşıyor ve kendimizi aşka bırakamıyoruz. Belki de tam da bu yüzden “aşka
inanmak ve inanmamak” ayrımına geliyoruz. Kendimizi aşka karşı savunmanın tüm yollarını
kullanabiliyor ve aşkı alır ya da verirken çeşitli mücadelelerle başbaşa kalıyoruz. Ona gerçekten
yakından bakabiliyor olabilmek, aşkı deneyimleyip tanımlayabilmek ve sevdiğimizle birlikte
olabilmek oldukça değerli.
Aşk dolu bir ilişki, romantik ve biraz da deneysel anlamda hangi temel özellikleri barındırıyor?
- Hem fiziksel hem de duygusal tüm sevgi ifadelerinin açıkça gösterildiği,
- Tatmin ve memnuniyetin diğerine sunulduğu,
- Birbirlerinin ihtiyaçlarına karşı hassas, merhametli ve şefkatli olunduğu,
- Ortak ilgi alanları ve aktivitelerin bulunduğu,
- Sahip olunanlara dair ortak paylaşımın mutlaka olduğu,
- Dürüstçe ve sürekli olarak duyguları ifade edebilmenin hiç zor olmadığı,
- Sevilen kişinin umutlarına, endişelerine, huzuruna ortak ve ona her konuda destek olunabilen ilişkilerin aşkla dolu olduğunu söyleyebiliyoruz. 36
Aşk, bencillik ve kişisel çıkarlardan uzak, sadece sevilen kişiye yönelik yoğun duygular içerilmesine sebep olur.
Kişiyi psikolojik olarak beslerken, bireyin özgüven gelişimini ve iyilik duygularının artışını sağlar. Aşk, hiçbir
zaman kandırma içermez. Sevilenin kırılacak olma korkusu kişinin, onu aldatmasından ve kandırmasından
uzaklaştırır.
Biz birini severken, ne kadar bu standartlara uyum gösterebiliyoruz? İlişkilerimiz hakkında düşünürken sanırım
bir kaç soruyu sormamız ve kendimize dürüstçe cevap vermemiz gerekiyor:
“İkimiz de birbirimizi duygusal olarak besleyebiliyor muyuz?”
“Diğerimiz sadece ke ndisini iyi hissetsin diye yaptıklarımız var mı?”
Çoğu zaman aşkı sadece içine düştüğümüz ve bilinçsizce yaptığımız bir seçim olarak görürüz. Böylesine pasif
olduğumuz ilişkinin içinde, kolaylıkla değer verdiğimiz kişinin hayat tarzını değiştirme, onun bireyselliğini
unutma ve saygıyı yok etme gibi durumlarda bulunabiliriz. Aynı şey kendimizde de gerçekleşebilir. Kendi
ihtiyaçlarımızı görmezden geldiğimiz, kendimizi kaybettiğimiz zamanlar olabilir. Böyle anlarda iki ayrı kişi
olduğumuzu unutup, tekmişiz ilüzyonuna kapılmak ilişkiler için yapılacak en kötü şeylerden biridir. Aradaki
sevgi dolu bağın, hayali bir birleşme bağına dönüşmesi ilişki içindeki rollerde de değişiklik oluşturur. Karşılıklı
duygusal beslenme, yeniliklere beraber heyecanlanma, karşındakini olduğu gibi kabul etme zamanla yerini, bir
ebevenynin çocuğuna gösterdiği tüm duygusal ve fiziksel bakımı gibi sadece tek kişinin ihtiyaçlarına
yönelmeye ve tek görev olarak onu memnun etmeye dönüşebilir. Böyle noktalarda, duygusal açlığı, gerçek
sevgiden ayırabilmek önemlidir.
İlişkilerdeki kilit sözcük “biz” ve “bizim” olmalıdır. Aşk, başka bir kişi üzerinde mülkiyet işaretimiz değildir. Aşk,
hiçbir zaman bir manipülasyon eylemi olmamalıdır. Aksine ayrı bir birey olarak içten takdir etme ve
bireyselliklerden vazgeçmeden ortak noktada buluşabilmektir. Değer verdiğimiz kişiye bu çerçeveden
bakabildiğimizde, onların da girdikleri hayatımıza yanlarında mutluluk getirdiklerine şahit olabiliriz.
Tabii ki, bahsedilen şekilde bir ilişkiyi ararken ve aşık olduğumuz kişiyle ilişkiye başlarken de zorluklarla
karşılaşılabiliriz. Sevgiden daha azının bulunduğu ilişkiler içinde olmamızın nedenlerinden biri de çoğu zaman
geçmişimiz içine kodlanan, eskiye ait bilgiler. Yeni ilişkimizde fark ettiğimiz reddedilme ya da zorlanma gibi
olgular, kendi aile dinamiklerimizle karşılaştırdığımızda tanıdık gelebilir. Kısacası, çocukken içinde
bulunduğumuz o saf dinamikleri yetişkin ilişkilerimiz içine saklayarak, bir şekilde yeniden inşaa etmeye
çalışıyoruz. Bu sebeple seçtiğimiz kişi babamızı veya annemizi andırıyor. Zaman zaman acı verici olan o
geçmişi, yeni ilişkimizde nasıl yeniden yapılandırabilir ve dolayısıyla düzeltebiliriz?
Yeniden yaşayarak, yeniden öğrenerek, sadece sevgimize değil, kendimize ait olumsuz duygu ve düşüncelerin
farkına varıp onlara da sahip çıkarak. Kendimizi ve özsaygımızı hissetmedikçe, bir başkasına yönelik aşkımızı
ifade etmek zordur. Kısacası, aşk dolu bir ilişki için, kendimize ait bütün olumlu ve olumsuz
özdüşüncelerimizin ve eleştirel iç sesimizin farkına varmalıyız.
dosya SEYAHAT
40
Paris & DisneylandGeçmişi M.Ö. 4000’lere kadar dayanan Paris; Sen Nehri’nin kıyısında, tarihin her döneminde
önemli bir yerleşim bölgesi olarak yer almıştır. Bu yıllarda Chasséen (tarih öncesi Fransa)
kültürünün en eski temsilcilerinin Sen Nehri’nin sağ yakasında yaşamış oldukları bilinmektedir. 3.
yüzyıla kadar hüküm süren Roma döneminde kasaba, sağ yakaya doğru genişletilmiştir;
sonrasında ise Hunlar ve Franklar, Galyalıları tahttan indirerek bölgenin adını Paris olarak
değiştirmiştir. 5. yüzyıl sonlarında ise Paris, Hun hükümdarı Attila’nın işgalinden kurtulmayı
başarmıştır. Frank Kralı Birinci Clovis’in tahta geçmesiyle de bölgede Orta Çağ boyunca hüküm
sürecek Frank hükümdarlığının temelleri atılmıştır. Paris ve Fransa, İngilizlerin de dikkatini her
zaman çekmiştir. 1420 yılında İngilizler Paris’i ele geçirmişlerdir. Erken modern döneme kadar
İngiliz ve Fransızlar arasında el değiştiren şehir, daha modern zamanlarda demokratikleşme
sürecine girmiş ve Amerikan Bağımsızlık ilanı, Fransız Devrimi gibi olayların ardından Paris ve
Fransa’nın yeni yönetim şekli ortaya çıkmaya başlamıştır. Böylesine kozmopolit bir tarihe sahip
olan Paris’in; bunun doğal bir sonucu olarak çeşitli kalelere, kiliselere, köprülere, müzelere ev
sahipliği yapıyor olması kaçınılmazdır. Paris’te dolaşmak, her sokakta, her dönemeçte, her bir taşın
altında Avrupa geçmişinin izlerini sürmek gibidir.
Gezilecek & Görülecek YerlerSen Nehri, Paris’i Sağ (kuzey) Yaka ve Sol (güney) Yaka olarak ikiye böler. İki yakada da gezilecek
yerler olmakla beraber nehir ortasında bulunan Île de la Cité ve St-Louis Adaları’da keşfetmeye
değerdir. Gelişmiş metro sistemi sayesinde Paris’te dolaşmak oldukça kolaydır. Şehir içi otobüsler
de mümkün olabildiğince dakiktir. Şehir dışında bulunan bazı önemli noktalara ise RER adı verilen
banliyö trenleri ile ulaşılabilir. Arrondissements adı verilen sistem ile Paris’i anlamak aslında
oldukça kolaydır. Halka anlamına gelen Arrondissement ile Paris bir yuvarlak gibi hayal edilmiş ve
20 halkaya ayrılmıştır. Gezinizi en iyi şekilde tamamlayabilmeniz için gazetecilerden "Paris
Pratique par Arrondissement" adı verilen haritalardan edinin.
Sömestir ile birlikte, kış tatili planları hız kazandı. Bu ay rotamızParis & Disneyland...
• Île de la Cité • Paris Opéra (Opéra-Garnier)
• Notre Dame • Montmartre
• Île Saint-Louis • Place des Vosges
• Avenue des Champs-Élysées • Jardins du Luxemburg
• Place de la Concorde • Eiffel Kulesi
• Place Charles de Gaulle (l’Étoile) • Grande Arche
• Palais du Louvre • Musée d’Orsay
• Palais-Royal • Musée National du Moyen Age – Musée de Cluny
• Centre Georges Pompidou • Château de Versailles
DisneylandÇocuğunuz varsa yolunuzu bir gün mutlaka Disneyland Paris’e düşürmelisiniz. Çocuğunuz şatoları gezip,
prenseslerin dünyasında kendini kaybederken, kovboylara “merhaba” derken ve uzayı keşfederken çok
eğlenecek. Tabii siz de!
Başta Mickey Mouse olmak üzere Disney kahramanlarının oyuncakları, binaları ve şovlarıyla dolu olan
Disneyland’dan ve Disney filmlerinin nasıl yapıldığının görülebileceği Walt Disney Studios’dan oluşuyor. Tabii
ki çocukların aslen Disneyland bölümünden etkileneceği çok açık.
Disneyland’ın Fantasyland bölümünde peri masalları diyarına yolculuk yapılıyor. Peter Pan, Uyuyan Güzel,
Alice, Uçan Fil Dumbo, Pinokyo gibi kahramanlar burada. Birinin peşine takılınca harikalar diyarına yolculuk
yapabilir, bir başkasının peşine takılınca şatoların en yüksek kulesine çıkabilirsiniz. 1900’lü yılların Amerikan
kasabalarına uygun olarak tasarlanmış Park Frontierland bölümünde Vahşi Batı’ya gidebilir, kovboylarla
karşılaşabilir, kasaba barı dekorlu restoranlarda karnınızı doyurabilir veya Disneyland’ı çepeçevre dolaşan
trene binebilirsiniz. Pocahontas’ın köyüne doğru bir yolculuğa çıkmak da mümkün burada.
Çocuklarınız biraz büyükse Indiana Jones’lu, Karayip Korsanlı, Alaaddinli, Kaptan Hook’lu macera dolu
bölüm Advertureland’a uğrayabilirsiniz. Özellikle Kaptan Hook’un gemisi ve yeraltı dehlizleri heyecan dolu.
Robinson Ailesi’yle ağaçlara tırmanmak da öyle.
Zaman ve uzayda yolculuk fikrinden hoşlananlar ise Discoveryland’a doğru yol almalı. Burası yine yaşça
büyük çocuklar ve yetişkinler için. Uzay Dağı: Görev 2, aktiviteler içinde en çarpıcı olanlardan biri. Ancak bir
miktar korku verici olduğu da gerçek. Bir tür uzay simülasyonu olan aktivite kapsamında küçük araçlara
biniyor, sıkıca bağlanıyor ve füze gibi fırlatılıyorsunuz. Buzz Lightyear Laser Saldırısı, Naitulius’un Gizemi,
Yıldız Turu bu bölümün diğer aktiviteleri arasında yer alıyor.
Yeme & İçme Ününü bütün dünyaya duyurmuş olan Fransız mutfağı, sizi birbirinden lezzetli tatları denemeye davet eder.
Bu tatları, isterseniz ünlü caddelerde daha çok turistlere hitap eden restoranlarda, isterseniz daha üst
sokaklarda kalmış ve genellikle Fransızların gitmeyi tercih ettiği yerlerde deneyin; hepsi sizi memnun edecek
bir şeyler sunacaktır. Fakat, yine de en iyisini arıyorsanız Paris’in daha dış bölümlerinde kalmış, çiftliklere
yakın olan bölgelerde hizmet veren restoranları denemelisiniz. Buralarda her şey dalından yeni koparılmış
ürünlerle pişirilir, taptazedir ve daha sağlıklıdır. Bir not: Amacınız Paris’te iyi bir restoranda yemek ise,
önceden rezervasyon yaptırdığınızdan emin olmalısınız. Aylar öncesinden olmasa bile en az bir hafta
öncesinden yerinizi ayırtın ki daha sonra herhangi bir problem yaşanmasın.
AlışverişParis, özellikle moda tutkunlarının sadece alışveriş yapmak için gittiği şehirler arasındadır. Paris’te alışveriş;
zengin seçenekler, şirin butikler, büyük alışveriş merkezleri ve alternatif dükkânlar sayesinde oldukça zevkli
bir tecrübeye dönüşecektir.
42
KİŞİYE ÖZEL PARİSDISNEYLAND TURU
4 Gece 5 Gün, Kişi Başı 959 Euro’dan itibaren.
Sömestir’de Paris & Disneyland’ı kişiye özel “Paris & Disneyland”Programlarına katılarak keşfedebilirsiniz...
Küçük büyük pek çok kimsenin gidip görmek, eğlenip dolaşmak isteyeceği dünya üzerindeki sayılı yerlerden biridir Disneyland Paris. Paris şehir merkezine 32 km uzaklıkta, Marnela-Vallée yakınlarında bulunur. Disneyland Paris’te yüzme havuzları, golf sahaları, oteller, restoranlar, barlar, mağazalar, toplantı salonları bulunur. Burada Mickey Mouse, Donald Duck, Pluto, Goofy gibi Disney karakterleri ile karşılaşabilir; onlarla fotoğraf çektirebilirsiniz. Disney stüdyolarını yakından inceleme fırsatı bulabileceğiniz gibi bazı sahnelerde rol bile alabilirsiniz. Disneyland’da sürekli şarkılı, danslı eğlenceler düzenlenmektedir. Bir an olsun kendinizi başka bir dünyada hissetmek, eğlencenin tadını çıkarmak ve bu neşe dolu ortamda çocuklar gibi eğlenmek isterseniz Disneyland Paris’e mutlaka yolunuz düşmeli.
444 0 446 numaralı telefonu arayarak Platinum BankacılıkSeyahat Danışmanımızla görüşebilirsiniz.
KİŞİYE ÖZEL PARİSDISNEYLAND TURU
dosya SEYAHAT
46
Londra & Warner BrosStüdyoları (Harry Potter)Thames Nehri kıyısında Romalılar tarafından yaklaşık 2000 yıl önce kurulan bu şehir; günümüzde
kendine özgü mimarisi, müzeleri, kraliyet merasimleri ile atacağınız her adımda size kozmopolit
bir dünyanın kapılarını aralar. Ünlü Roma İmparatoru Jül Sezar M.Ö. 55’te İngiltere’yi istila
ettiğinde bölgede kabileler hâlinde küçük topluluklar yaşamaktaydı. Romalılar, Thames Nehri’ni
köprüyle bağlayarak yerleşimlerini kuzey yakasına kurarlar ve buraya Londinum adını verirler. Kısa
süre sonra nehir kıyısında küçük bir liman kurarak ticaret hayatını başlatan Romalılar, İngiltere’nin
günümüze kadar uzanan tarihinin ilk adımı atmış olurlar. 3. yüzyıldan itibaren bölgenin başkenti
hâline gelen Londinium, Roma Dönemi boyunca önemli bir ticaret merkezi olur. Ortaçağ
dönemine kadar ticarette önemini koruyan topraklar, sonraları büyük veba salgını yüzünden
nüfusunun yarısını kaybeder. Yerleşim yavaş yavaş ilk kentin surları dışına yayılsa da, 17. yüzyılda
yaşanan Büyük Yangın’da yeni yerleşim yerleri de kül olur. Yangının sonrasında yerleşim yerlerinin
yeniden inşa edilmesi, bugün Eski Şehir olarak bilinen bölgenin temelini oluşturur. 18. ve 19.
yüzyıllarda ticaret ve sanayideki müthiş gelişmeler, Londra’yı dünyanın en zengin kenti hâline
getirse de I. Dünya Savaşı’ndan çıkan halk, ekonomik bunalım nedeniyle kent merkezini terk
ederek banliyölere yerleşmeye başlar. Etkileri henüz geçmekte olan savaş, yerini II. Dünya
Savaşı’na bıraktığında ise Londra’nın büyük kısmı yıkılmıştır. Normandiya’lı William’ın 1066’da taç
giyme törenlerini gelenek hâline getirmesinden bu yana İngiltere’nin kraliyet başkenti olan
Londra; Avrupa’ya seyahat etmek isteyen pek çok kişinin öncelikle gitmek istediği yerler arasında
yer alır. O zamandan beri bütün kral ve kraliçelerin iz bıraktığı bu şehir; tarihi, sosyal ve kültürel
hayatı, yemyeşil parkları ve eğlence hayatıyla da ziyaretçisine her alternatifi sunmaktadır.
Sömestir tatili için çocuk büyük demeden herkesin seveceği diğer rotamız Londra & Warner Bros Stüdyoları...
Gezilecek & Görülecek Yerlerİki bin yıllık tarihini kentin her köşesinde hissedeceğiniz, dünyanın en önemli sanat eserlerine ev sahipliği
yapan bir kültür kentidir Londra. Gecesi ve gündüzüyle capcanlı, pek çok milletin bir arada yaşadığı bu
kozmopolit şehirde; ilgi alanınız ne olursa olsun size hitap eden bir şeyler mutlaka vardır. Eğer Londra’yı ilk
defa ziyaret ediyorsanız başlangıçta her yeri gezebilmenizin imkânsız olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak şunu
unutmayın; müzeleri, yemyeşil parkları ve hareketli alışveriş merkezleriyle sizi etkileyecek tam bir festival
şehridir Londra. Metre ve gram gibi metrik ölçüleri kullanmayan, araç direksiyonlarının sağda olduğu,
Avrupa’nın başkenti tabir edilen bu hareketli ve ilginç şehrin sokaklarında, yaşamın keyfini başka türlü
çıkaracağınızdan emin olun.
• Buckingham Sarayı • Madam Tussaud’s Müzesi ve Gökevi
• Parlamento Binası • Ulusal Galeri – National Gallery
• Big Ben Çanı • Trafalgar Meydanı – Trafalgar Square
• Londra Kulesi – Tower of London • Soho Meydanı
• Kule Köprüsü - Tower Bridge • Notting Hill
• Westminster Manastır Kilisesi – Westminster Abbey • Hyde Park
• St. Paul Katedrali • Thames Nehri
• İngiltere Müzesi – British Museum
Warner Bros Stüdyoları (Harry Potter)Harry Potter film serisi 10 yılı aşkın bir süredir Leavesden’i kendine üs olarak kullanmaktadır. Warner Bros
Studios Leavesden’de, ilk zamanlar II. Dünya Savaşı için uçak üreten bir uçak fabrikası ve kullanılan bir pist
yer almaktadır. Mayıs 1994 yılında EON Productions, içinde sahipsiz uçak fabrikası olan Leavesden
Studio’larını, James Bond filmi Golden Eye’ı üretmek için, büyük boş askıları ve açık alanları kullanmak
üzere dönüştürmüştür.
31 Mart 2012 tarihinde, Warner Bros Studio Tour London açılmıştır. Tur, Harry Potter film serisinin, otantik
setleri, kostümleri ve sahnelerine sahiptir ve bu ikonik film üretiminde İngiliz film sanatı, teknolojisi ve
yeteneği sergilenmektedir.
Yeme & İçme YerlerKlasik İngiliz yemekleri kadar bütün dünya lezzetlerini bir arada bulabileceğiniz, her zevke ve bütçeye uygun
alternatifler sunan Londra’da sadece birkaç günde dünya çapında bir damak turu atabilirsiniz.
Geleneksel Pazar öğlen yemeğine hemen hemen her restoranda rastlayabilirsiniz. Ayrıca büyük restoranların
çoğunda vejetaryenler için ayrı bir menü bulunur. Sadece çok pahalı restoranlarda kravat ve ceket
zorunludur.
AlışverişDünyanın en canlı alışveriş merkezlerinden biri sayılan Londra’da, sadece birkaç dakikalık yürüyüş
mesafesinde aradığınız her türlü ürünü bulabilirsiniz.
Antika eşyalar, el işçiliği ürünler, parfüm ve sabunlar gibi hediyelik eşya arıyorsanız Londra’nın ara
sokaklarına gizlenmiş onlarca mağaza keşfedebilirsiniz. Özellikle Oxford Caddesi’nde çeşitli fiyatlarda kaliteli
ürünler satan oldukça fazla mağaza bulunur. Hediye almak için mükemmel bir yer olan Londra’da kıyafet,
özgün seramik işleri, mücevherat, kozmetik veya ev eşyalarını hemen hemen her mağazada bulabilirsiniz.
Londra özellikle kıyafet alışverişi yapacaklar için de bitmez tükenmez bir tarz, kalite ve fiyat çeşitliliği
sunuyor. Dünyanın tanınmış tasarımcılarının butikleri ve ünlü mağaza zincirlerinin şubeleri hediye seçiminizi
kıyafetten yana yapacaksanız size ummadığınız sayıda alternatif sunacaktır. El emeği, tamamen sıradışı ve
yenilikçi İngiliz örme işlerinden biri sevdikleriniz için iyi bir hediye önerisi olabilir.
48
4 Gece 5 Gün, Kişi Başı 699 Euro’dan itibaren.
Sömestir’de Londra’yı Back-Up Travel’ın kişiye özel“Londra & Harry Potter” Programına katılarak keşfedebilirsiniz...
Tüm zamanların en başarılı film serilerinde biri olarak kabul edilen Harry Potter™ büyüsünü keşfetmek için Warner Bros. Stüdyoları’na yapılacak gezide unutulmaz sahnelerin çekildiği setlerin sahne arkasını keşfedecek, film serisinde kullanılan kostümleri ve karakterleri gezimiz esnasında daha yakından görebileceğiz. Filmi bu kadar popüler yapan özel efektler ve animasyonların nasıl yapıldığına dair gerçekleri keşfederek gizemli sırları ortaya çıkaracağız.
KİŞİYE ÖZEL LONDRA & WARNER BROSSTÜDYOLARI (HARRY POTTER) TURU
KİŞİYE ÖZEL LONDRA & WARNER BROSSTÜDYOLARI (HARRY POTTER) TURU
KİŞİYE ÖZEL LONDRA & WARNER BROSSTÜDYOLARI (HARRY POTTER) TURU
KİŞİYE ÖZEL LONDRA & WARNER BROSSTÜDYOLARI (HARRY POTTER) TURU
dosya HER AY BİR BAVUL
50
Buraya giderken yanımıza neler almalıyız? Sizler için listeledik...
Priz Dönüştürücü (Converter)Biliyorsunuz ki prizleri buradan farklı, götüreceğiniz hiçbir elektronik eşyayı o olmadan
kesinlikle kullanamazsınız.
ŞemsiyeHava yağmurluysa ufak bir şemsiye yanınızda bulundurmalısınız.
KitapUçak ve tren yolculuğunuzda yanınıza alacağınız küçük bavula bir kitap koymakta fayda var.
Fotoğraf MakinasıSeyahat esnasındaki en yakın arkadaşınız fotoğraf makinanız olacaktır.
KulaklıkYolculuğunuz boyunca etraftaki gürültüden rahatsız olmamak ya da herkesle aynı müziği
dinlememe özgürlüğü için kulaklığınız yanınıza almayı unutmayın.
Bir Masalkent,Disneyland Paris Disneyland Paris turu ile keşfedeceğiniz Disneyland Park ve Walt Disney Park Studios alanları gününüzü renklendirecek.
kültür&sanat KİTAP
BatıPenceresininMeleği20. yüzyılın ilk yılları ölmüş tanrıların ardından yas tutarak
ve aklın mutlak zaferini kutlayarak geçti. Bilim doğaya
hükmediyor, siyaset dünyayı sekülerleştiriyor, sömürgeler
Batı’ya sonsuz kaynak sağlıyordu. Bu ortamda Avrupalı
aklıselim sanatçılar içinde yaklaşmakta olan felaketi
görenlerin bir kısmı duruma doğrudan müdahale etmek
istedi, bir kısmıysa yeni düzenin maddeciliğine karşı
bilginin ulaşamadığı sisli köşelerde, doğada, okültist
hikâyelerde kendini kaybetmek istedi. Gustav Meyrink bu
iki sınıfa da girebilecek garip bir romancı. Kendisine
Kraliçe I. Elizabeth’in büyücüsü John Dee’nin günlükleri
miras bırakılan Baron Müller’in öyküsünü anlatan ‘Batı
Penceresinin Meleği’ hayatını bir yandan aklın ulaşamadığı
gizemli sanatlara bir yandan da batı kültürünün yıkıcılığına
karşı koymaya adayan Gustav Meyrink’in mutlak başyapıtı.
Kompleks, katmanlı, okumaya başladığınızda elinizden
bırakamayacağınız bir mistik gerilim romanı. Poe,
Lovecraft, Hoffmann gibi yazarlar ilginizi çekiyorsa yeni bir
cevherle karşı karşıya olduğunuzu müjdeleyebiliriz.
Gustav MeyrinkCan Yayınları
kitap
52
KolektifSel Yayıncılık
ModernizminSerüveni**Bir “Temel Metinler” Seçkisi
Ülkemizde, sanat, edebiyat ya da mimaride birbiriyle
konuşup tartışabilen kanonik akımlar, dolayısıyla büyük
tartışmalar neredeyse hiç var olmadı. Kör bir batılılaşma
sürecinden geçtik, her şey yorumun yorumundan
öğrenildi, hep ikinci el kaynaklara başvuruldu. Enis
Batur’un hazırladığı ‘Modernizmin Serüveni’ bu eksikliği
gidermek için atılmış önemli bir adımdı. Fütürizmden
dışavurumculuğa, gerçeküstücülükten mimariye birçok
önemli metinden örnekler sunan antolojinin eli yüzü
düzgün bir baskısı uzun zamandan beri piyasada yoktu.
Sel Yayıncılık isabetli bir kararla artık ancak sahaf
raflarından bulunabilen bu kıymetli derlemenin yeni bir
baskısını yaptı. İçinde Calvino’nun ‘Klasikler Neden
Okunmalı?’sına da yer var, Pierre Restany’nin ‘Pop Art’ına
da. Bir yanda Louis Kahn gibi modern mimarların
kuramları duruyor diğer yanda Lefebvre gibi filozofların
gündelik hayat üzerine tezleri. ‘Modernizmin Serüveni’
gürültüde yitip giden tartışmalara tekrar dönebilmemiz
için kullanışlı bir yol gösterici.
kitap
54
kitap
Bir FotoğrafıAnlamak John Berger resmin, siyasetin ve edebiyatın kıyısında
olmuş, bunlardan birini diğerinden ayırt edemeyeceğiniz
eserler vermiş bir isim. En tanınan eserinin ise görselliğin
tarihine dair büyük bir analiz olan ‘Görme Biçimleri’ olması
onun imajlarla ne kadar yakın bir ilişki kurduğunu kanıtlar
nitelikte. Berger şimdiye kadar birçok eserinde
fotoğraflardan ve fotoğraf sanatından söz etti, hatta ‘Bir
Fotoğrafı Anlamak’ı derleyen Geoff Dyer’ın da belirttiği
gibi belki de Roland Barthes ve Susan Sontag’la birlikte 20.
yüzyılda fotoğraf üzerine düşünmüş en önemli üç
yazardan biri. Bu derlemede Berger’in önceki kitaplarında
fotoğraf üzerine yazdığı bölümlerin yanında sergiler ve
kataloglar için kaleme aldığı fakat kitaplarına dâhil
olmamış yeni yazılar da mevcut. ‘Bir Fotoğrafı Anlamak’,
fotoğraf konusunda gerçekten orijinal fikirler üretebilmiş
iki önemli yazarın, John Berger ve Geoff Dyer’ın “Bir
fotoğraf fikrinin özü nedir?” gibi zor bir soruyu yanıtlama
çabası.
John BergerMetis Yayınları
dosya EN YENİLER
Çocuklar İçin AkıllıSaat: dokiWatch!Videolu arama, GPS gibi birçok özelliği barındıran, çocuklar içinakıllı saat dokiWatch.
6 ile 12 yaş arası için ideal şeklinde gösterilen ve çocuklar için dünyanın en gelişmiş akıllı saati
olarak tanıtılan dokiWatch, aynı zamanda telefon ve yer bulucu olarak da çalışıyor. 3G desteği ile
çocuklara videolu görüşme, sesli görüşme ve mesajlaşma kapasitesi sunan bu cihaz, ailelerin
çocuklarına alması gereken bir yardımcı olarak görülüyor.
dokiWatch özellikleri
Öncelikli olarak güvenlik sebebiyle, entegre GPS yer bulma özelliği sunulmuş. Böylece aileler
çocuklarının nerede olduğunu akıllı telefonlarından takip edebilecek. Elektronik evcil hayvan,
dokiPet ise eğlenceli bir sağlık uygulaması görevi görüyor ve çocukları spor yapmaya yöneltiyor.
Acil, SOS moduyla birlikte güvenlik iyice artırılmış. Saatin yanında bulunan SOS butonu, 3 saniye
basıldığında acil moda giriliyor ve saatin kişi listesinde ayarlı olan herkese haber gidiyor. 60
saniyeliğine çocuğun sesi ve arka plan sesi otomatik kaydediliyor. Ayrıca acil yardım çağrısı
kesilene kadar, çocuğun bulunduğu yer, her dakika bir kişiye gönderiliyor.
GSM, GPS ve WiFi kombinasyonuyla çalışan dokiWatch, çalışmak için bir micro SIM karta ihtiyaç
duyuyor. 40 mm genişliğinde ve 14 mm kalınlığında olan saat, 60 gram ağırlığında.
1.3 GHz çift çekirdek ARM Cortex A7 işlemci, Android 4.4 + doki OUI 1.0işletim sistemli, 1.22 inç
240 x 240 piksel ekranlı, 512 MB RAM’li, 600 mAH bataryalı, 2 MP kameralı dokiWatch, oyunlar,
parmak izi okuyucusu, ses komutları, müzik çalar, LED el feneri gibi özelliklere de sahip.
56
dosya ASTROLOJİ
58
Kişisel isteklerinize ve planlarınıza yoğunlaşacağınız
dönemdesiniz, ayrıntılar gözünüzden kaçmıyor.
Parlak fikirlerinizi paylaşmanız durumunda gerekli
kişilerin dikkatini çekmeniz ya da motive etmeniz
zor olmayacaktır. Ancak, altından kalkamayacağınız
sözler verme veya üstesinden gelemeyeceğiniz
görevlere talip olma riskiniz var.
Motivasyonunuzu düşürecek olaylardan uzak
durmalısınız. Kariyerinizle ilgili çok daha aktif hale
gelebilirsiniz. Gücünüzü, cesaretinizi göstermekten
kaçınmayacaksınız. Daha verimli olmak istiyorsanız
bunu gerçekleştirmeniz gerekiyor. Sizin verimsiz
olduğunuz konusunda şikayetçi olan iş
arkadaşlarınıza karşı da haklı savunmalarınız olacak.
Çok gergin olmamanızda fayda var. Ay sonuna
kadar kendinizi ele almalısınız. Biraz kitap okuyarak
müzik dinleyerek zihninizi boşaltmaya önem
vermelisiniz.
KovaKovaların
bireyselliklerini korumaya ve özgün
olmaya ihtiyaçları vardır. “Farklı” ve “orjinal” olandan
yanadırlar, gelenekselliği sevmezler ve çevresindeki
insanlar da genelde böyle bulduğu
kişilerdir.
Ayın Burcu