İyileştirilmiş Zeminlerin Kontrolünü Jeofizik Mühendisliği Yapar
Y I L 1 S A Y I 1 A R A L I K 2 0 1 2 Yapı sektörü ve jeofizik · bir yeri vardır. Özellikle...
Transcript of Y I L 1 S A Y I 1 A R A L I K 2 0 1 2 Yapı sektörü ve jeofizik · bir yeri vardır. Özellikle...
“Yapı ve Jeofizik” konulu
ilk bültenimizde sektörün
Türkiye’deki konumu ve
buna bağlı olarak sektörde
jeofiziğin yeri konusunda
bilgilendirmelerde bulunul-
maktadır. Bülten daha
önce yayın ladığımız
“arkeoloji ve jeofizik” ile
jeoloji ve jeofizik” gibi öz-
gün konulardan oluşacak-
tır. Bilindiği gibi “afet riski
altındaki alanların dönüş-
türülmesi hakkında kanun”
yasalaşmış olup, bu bağ-
lamda çalışmalara başlan-
mıştır. Ancak hem bu ya-
sa kapsamında hem de
uzun yıllardan beri jeofizi-
ğin yapı sektörü içindeki
yeri tam anlamıyla belirli
değildir. Bu durum aslında
yapı sektöründe önemli
yeri olması gereken bozu-
cu etkisi olmayan jeofizik
araştırma tekniklerinin
sektörde tam anlamıyla
Türkiye dünyanın gelişen ülke-
lerinden biridir ve bu gelişme-
ye bağlı olarak yapı sektörü
de hızla gelişmektedir. Türki-
ye’nin yapı şirketleri aynı za-
manda uluslararası birçok
proje yapmakta ve dünyada
bu konuda Türkiye’yi başarılı
bir biçimde öne çıkartmakta-
dırlar. Ancak sektörün jeofizik
yöntemler ve bunların sonuç-
ları hakkında çok bilgili oldu-
ğunu söylemek olanaklı değil-
dir. Aslında sektör jeofiziği ve
kendine sağlayacağı yararları
bilmediğinden bu konuda
araştırma ve incelemeye ge-
reksinimde duymamaktadır.
Aslında yapı sektörüne kendi-
ni anlatamamanın jeofiziğin
bir sorunu olduğu ortadadır.
Çünkü son derece dinamik
olan bu sektör bilgili olduğu
konularda yatırımdan kaçın-
mamaktadır. Yapı sektöründe
sadece “zemin etüdü” olarak
bilinen olgu aslında jeofiziği yap-
tığının çok az bir kısmını kapsa-
maktadır. Bu nedenle bu bül-
ten’de jeofiziği ve yöntemlerini
genel olarak tanıtmakla aslında
bir başlangıcın temelini atacağı-
mızı düşünüyoruz. Umarız gele-
cekte sağlıklı ve verimli işbirlikle-
rini sağlarız.
Yapı sektörü ve jeofizik
B U S A Y I D A :
Yapı ve
jeofizik
2
Yapı araştır-
malarında
jeofizik yön-
temler
2
Donatı ve iç
mekan araş-
tırmalarında
jeoradar
3
Cerrahpaşa
ve Çapa Tıp
Fakülteleri
Araştırmala-
4
Türkiye yapı sektöründe jeofizik
G E O İ M
M Ü H E N D İ S L İ K ,
M Ü Ş A V İ R L İ K ,
D A N I Ş M A N L I K ,
Y A Z I L I M V E
İ N Ş A A T S A N . V E
T İ C . L T D . Ş T İ . A R A L I K 2 0 1 2 Y I L 1 S A Y I 1
olabilmesi ve sorunları en
aza indirebilme anlamında
yeniden kullanılabilirler. Do-
ğal olarak bu alanların kulla-
nımında onların yeraltı koşul-
larının ve jeolojik özellikleri-
nin ise iyi bilinmesi büyük bir
önem arz etmektedir. Günü-
müzde dünyadaki kentsel
alanların büyük çoğunluğu
jeolojik anlamda sorunlu böl-
gelerde bulunmaktadır. Böy-
lece bu alanların önemli dep-
remlere maruz kalmanın yanı
sıra heyelan, sel, zemin otur-
maları ile çökmeleri ve karst
sorunları gibi birçok jeolojik
soruna sahip olması bunların
ayrıntılı yerbilimsel çalışma-
larla araştırılmasını zorunlu
kılmaktadır. Bu nedenle jeo-
lojik araştırmalara koşut ola-
rak yapılacak jeofizik çalış-
malar zemin sondajı öncesi
yeraltının modellenmesine
olanak sağlayacaktır.
bilinmemesine neden ol-
maktadır. Oysa jeofizik bir
yapının yapılacağı alanın
araştırılmasından başlaya-
rak, yapı içindeki donatı ve
fiziksel özelliklerin belirlen-
mesine değin çok geniş bir
araştırma alanına sahiptir.
Bu bülten ile ilgili konuların
ayrıntılı tartışılması ve konu
hakkında genel bilgi veril-
mesi düşünülmektedir. Gü-
nümüzde kentsel yapı stok-
larının kentlerin nüfus artış-
larını yeterince karşılayama-
ması nedeniyle birçok
önemli alan ya çarpık yapı-
laşmaya uğramakta ve böy-
lece kullanılabilir alan azal-
makta ya da kentsel yerle-
şim alanlarının yetersizliği
dolayısıyla çok katlı yapılan-
maya doğru bir yönelimi
sağlamaktadır. Aslında çar-
pık yerleşime sahip olan bu
alanlar uygun projelerle
kentlerin daha düzenli
YAPI VE JEOFİZİK
S A Y F A 2
Jeofizik yapı
sektörü için
aslında vaz
geçilmez bir
araştırma
teknikleri
bütünlüğüdür.
Y A P I V E J E O F İ Z İ K
Yapı ile jeofizik arasındaki ilişkileri ortaya
koyacak bu ilk bültenden başlayarak yapı
sektörü ile jeofizik birlikteliğini ve jeofizik
yöntemlerin bu sektörde doğru kullanımının
yapı-yer olgusu yorumunun sektöre kazan-
dıracağı etkenleri güncel bilgiler doğrultu-
sunda tartışacağız. Ayrıca yapı donatıları-
nın konum ve özelliklerinin belirlenmesinin
yapı güçlendirmelerdeki önemini ve özellik-
le depremselliği yüksek alanlardaki yapı
stokunun incelenmesinin yararını ortaya
koymaya çalışacağız. Bilmekteyiz ki yapılar
hakkında yararlı ve doğru sonuçlara ancak
bu iki dalın birlikteliği sonucunda ulaşılabi-
leceğiz. İnşaat olgusu insan yaşamında
tarihin başlangıcından beri var olan, ama
son yüzyılda mühendislik karakteri iyice
arttığından dolayı önemli bir sektör haline
gelen bir mühendislik uygulamasıdır. Gü-
nümüzde bu sektör konut alanlarının yanı
sıra, kamusal ya da halkın doğrudan kul-
lanımındaki birçok alanda etkinlik göster-
mektedir. Bunlar çok katlı yapılar, otoyol,
demiryolu, baraj, havaalanı, tünel, metro,
köprüler, su yolları ve boru hatları gibi çok
geniş bir alanı kapsamaktadır. Günümü-
zün gelişen teknolojisinde jeofizik, mühen-
dislik yapılarda oluşan sorunların birçoğu-
nun saptanmasında ve yapıların inşa edi-
leceği yeraltı koşullarının belirlenmesinde
yaygın olarak kullanılan, sektördeki sorunları
bozucu bir etki yaratmadan en aza indirgeyici
bir teknik olarak sektörde yerini almakta-
dır.
verebilmektedir. Yapıların oturacağı ze-
minlerin araştırılmasında ise alçak fre-
kanslı jeoradar antenleri ile yapılan çalış-
malar ile ERT ve SRT yöntemlerinin tüm-
leşik kullanımı yeraltındaki özelliklerin sap-
tanmasında çok etkili olmaktadır. Böylece
hem yapının oturacağı zemin 2 ve 3 bo-
yutlu olarak görüntülendirilmekte hem de
yapılacak zemin sondajları için uygun yer-
ler belirlenebilmektedir. Böylece bu çalış-
malar ve zemin sondajları sonucunda en
doğru yer altı modeline ulaşmak ve jeoloji-
yi ortaya koymak olanaklı olabilmektedir.
Dünya’da yapı sektöründe jeofiziğin önemli
bir yeri vardır. Özellikle zarar verici özelliği-
nin olmaması (non-destructive) yönteme
önem katmaktadır. Uluslararası sektörde
jeofizik, yapıların yapılacağı alanların ayrın-
tılı olarak incelenmesi ve görüntülendirilme-
sinin yanı sıra, yapılardaki donatılarının
belirlenmesi ve oluşan sorunların ortaya
çıkarılması amacıyla da etkin olarak kutla-
nılmaktadır. Bu araştırmalarda yaygın ola-
rak jeoradar, elektrik resistivite tomografisi
(ERT), sismik kırılma tomografisi (SRT) ve
ultrasonik yöntemler kullanılmaktadır. Bun-
ların içinde iç mekan araştırmalarında jeo-
radar hiç kuşkusuz ki birincil öneme sahip-
tir. Özellikle günümüzde çok yüksek fre-
kanslı antenlerin üretilebilir olması bu tür
mekanlardaki sorunların daha yüksek ay-
rımlıkta incelenmesine olanak sağlamakta-
dır. Özellikle günümüzde 3GHz mertebesi-
ne ulaşan antenlerle yapıların donatıları ve
fiziksel özellikleri çok ayrıntılı biçimde belir-
lenebilmektedir. Ayrıca ERT donatılardaki
korozyonun saptanmasında etkili sonuçlar
Yapı araştırmalarında jeofizik yöntemler
Y I L 1 S A Y I 1
Yapı ve jeofizik
S A Y F A 3 Y I L 1 S A Y I 1
Jeoradar yapı
donatılarını ve
ortaya çıkan
sorunları
belirlemede
başarılı bir
tekniktir.
Y A P I V E J E O F İ Z İ K
Jeoradar yapıların iç mekan ve donatı araş-tırmalarında son yirmi yıldan beri kullanılan ve yaygınlığı yeni jenerasyon cihazlarla bir-likte artan bir araştırma tekniğidir. Bu teknik-te ölçüme olanaklı binaların bodrumlarında orta frekans (250-500 MHz) antenler kullanı-larak binanın altındaki temelin donatıları ve buradaki yapısal öğelerin durumu araştırılır. Özellikte temeli bilinmeyen binalarda radye mütemadi ve benzeri temel özellikleri ortaya çıkarılmaya çalışılır. Belirlenen yapıların da-ha ayrıntılı araştırmaları yüksek frekans an-tenler kullanılarak (1 ile 3 GHz arası) da ya-pılabilir. Ancak bu antenler çok sığ sorunları incelediğinden, hedef yapıların uygun derin-liklerde bulunmaları gerekmektedir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda bina temel özellikleri ile ilgili üç boyutlu görüntüler elde edilebilmektedir. Yöntemin yaygın uygulamalarından biri de kolon ve kirişlerdeki donatılar ile buradaki betonun özelliklerinin saptanmasıdır. Bu araştırmalarda özel gridli ölçüm gereçlerin-den yararlanılarak yüksek frekanslı antenler yoluyla ölçümler alınır. Bu çalışmalar kolon ve kirişlerin ölçülen bölümlerinin üç boyutlu olarak görüntülendirilmesine olanak sağlarlar (Bkz. İkinci sayfa sağ alttaki görüntü). Böyle-ce kullanılan antenin frekansına bağlı olarak istenilen duyarlıkta görüntüler elde edilebilir. Bu tür ölçümler kolon ve kirişlerdeki demir donatıların çaplarını ve bunlar üzerindeki korozyon etkilerini ortaya çıkarmaya yarar. Ayrıca örgünün sıklığı, örgü düzgünlüğü, bu donatılardaki hatalar gibi birçok özellikte bu ölçümler sırasında ortaya çıkarılabilir. Aynı yolla etriye yerlerinin özellikleri de belirlene-bilir. Böylece donatının uygun koşullarda yapılıp-yapılmadığı, korozyon içerip-içerme– diği ve betonun özellikleri saptanmaya çalışı-lır.
Aşağıda solda bir köprünün üzerinde cihazın kullanımı görülmektedir. Fotoğraftan da görü-lebildiği gibi, hızlı ve kısa sürede yanıt veren bir uygulamadır. Aşağıda bu köprünün ayak-larından birinden elde edilen değişik derinlik-lere ilişkin radar kesmeleri verilmektedir. Bu-rada siyah ile gösterilen kısımlar metal dona-tıları göstermektedir. Bunların beyaza doğru kayması ise burada korozyon bulunduğunu göstermektedir. Özellikle buradaki örgülerin
düzgün olmayışı ya köprünün imalatından ya da köprüdeki oturmaların etkisi ile oluşmuş olmalıdır. Aşağıda verilen radargram ise bir kolon için-deki metal barları göstermektedir. Burada dört adet bar vardır ve hemen hemen birbiri-ne yakın derinliklerde ve eşit aralıklarda bu-lunmaktadır. Barların altındaki yüksek genlikli düz çizgi ise beton plak’ı göstermektedir. Aşağıdaki üç boyutlu görüntüde ise bir radye temelin radar sonuçları verilmektedir. Bültende kullanılan tüm resim ve görseller GEOİM’in bu konudaki çalışmalarından seçil-miştir.
Donatı ve iç mekȃn araştırmalarında jeoradar
Proje İstanbul Üniversiteleri Çapa ve Cerrahpaşa
yerleşkelerinde yer alan binaların yeniden yapılandırma
çalışması ile ilgilidir ve Proger Spa firması tarafından
yapılmıştır. Projenin zemin araştırmaları ve arkeolojik
amaçlı jeoradar çalışmaları ile iç mekan incelemeleri
Geoim Ltd. tarafından yapılmıştır. Proje kapsamında
yapılması planlanan yeni binaların zemin özelliklerinin
belirlenmesi amacıyla her iki yerleşke sahasında da
100 MHz jeoradar, elektrik resistivite tomografi (ERT),
sismik kırılma tomografisi (SRT) ve zemin sondajları ile
gerekli laboratuar çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar
sonucunda yeraltı 50 metreye kadar incelenmiş ve sığ
jeolojik özellikler görüntülendirilmiştir. Bu araştırmaların
sonucunda jeofizik ile sondaj çalışmaları çok uyumlu
sonuçlar ortaya koymuştur. Böylece çalışma alanları ve
hatları için yeraltındaki jeoloji tanımlanmış ve zeminde
sorun oluşturacak birimler ve özellikler ortaya çıkarıl-
mıştır. Bu bağlamda uygulanan metodoloji Türkiye’de
bir yeniliktir ve yöntemlerin tümleşik kullanımı ve yoru-
mun geliştirilmesi anlamında çok önemli sonuçlar
ortay koymuştur. Çalışma alanlarının arkeolojik öne-
me sahip suriçinde bulunması nedeniy-
le inşa çalışmalarında karşılaşılacak
sorunları en aza indirmek amacıyla
yerleşkelerin ölçüme uygun alanlarında
270 ve 400 MHz antenlerle jeoradar
çalışmaları sürdürülmüştür. Ayrıca ça-
lışmalar binaların bodrumlarında ölçü-
me elverişli kısımlarda da yapılmıştır.
Sonuçta arkeolojik yapıların bulunması
olası bölümler ve zonlar haritalanmış ve
gerekli mimari planlar ve çizimler bu
çalışmalar doğrultusunda yapılmıştır.
Proje bu anlamda bilindiği kadarıyla
dünyada özgün projelerden biridir. Proje
hakkında daha ayrıntılı bilgiler edinmek
ve görseller ulaşabilmek için aşağıdaki
web adresinden yararlanılabilir.
www.yenicapacerrahpasa.org
Karacaoğlan Mahallesi 6253 Sokak
Deligöz İş Merkezi No: 8/19 35070
Bornova /İzmir
Telefon: (232) 4595258-59
(530) 263 68 58
E-posta: [email protected]
URL: www.geoim.net
Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Fakülteleri araştırmaları
GEOİM MÜHENDİSLİK, MÜŞAVİRLİK,
DANIŞMANLIK, YAZILIM VE İNŞAAT
Y I L 1 S A Y I 1 S A Y F A 4
Y A P I V E J E O F İ Z İ K
Türkiye’de bir
ilk: Cerrahpaşa
ve Çapa Tıp
Fakülteleri
Araştırmaları.
Bültende kullanılan tüm fotoğraflar ve görseller GEOİM LTD’ye aittir. Bu nedenle buradaki görsel materyaller ile
yazılardan GEOİM LTD’in izni olmadan alıntılanma yapılamaz.