Vakif Universiteleri Arastirmasi

233
TC. MARMARA ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ SOSYOLOJİ BÖLÜMÜ “VAKIF ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNİN GÖZÜNDE TÜRKİYE YÜKSEKÖĞRETİM SİSTEMİ İÇİNDE VAKIF ÜNİVERSİTELERİNİN YERİ VE ETKİLERİ” Araştırma Raporu Araştırma Danışmanları: Prof. Dr. Ayşe DURAKBAŞA Araş. Gör. Funda Karapehlivanoğlu ŞENEL Araştırma Grubu: Burak Karatekin, Burcu Aydın, Burcu Tunakan, Gökçe Özdem, Şaban Işık

description

 

Transcript of Vakif Universiteleri Arastirmasi

Page 1: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TC. MARMARA ÜNİVERSİTESİ

FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ

SOSYOLOJİ BÖLÜMÜ

“VAKIF ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNİN GÖZÜNDE TÜRKİYE YÜKSEKÖĞRETİM SİSTEMİ İÇİNDE VAKIF ÜNİVERSİTELERİNİN YERİ VE

ETKİLERİ”

Araştırma Raporu

Araştırma Danışmanları:

Prof. Dr. Ayşe DURAKBAŞA

Araş. Gör. Funda Karapehlivanoğlu ŞENEL

Araştırma Grubu:

Burak Karatekin, Burcu Aydın, Burcu Tunakan, Gökçe Özdem, Şaban Işık

İstanbul

Güz, 2010

Page 2: Vakif Universiteleri Arastirmasi

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ.........................................................................................................................................9

1. Problem Durumu...............................................................................................................10

2.Araştırmanın Amacı...........................................................................................................13

3. Araştırmanın Önemi..........................................................................................................14

4. Araştırmada Kullanılan Tanımlar......................................................................................15

BÖLÜM I: İLGİLİ ALAN YAZIN.......................................................................................17

1.1. Konunun Kuramsal Çerçevesi........................................................................................17

1.1.1 Yükseköğretimin Önemi...........................................................................................17

1.1.2. Üniversitenin Tarihçesi............................................................................................20

1.1.3. Türk Yükseköğretiminin Tarihçesi..........................................................................21

1.1.4. Yükseköğretimin Bugünkü Durumu.......................................................................23

1.1.4.1. Küreselleşme....................................................................................................24

1.1.4.1.1. Küreselleşme ve Yükseköğretim......................................................26

1.1.4.1.2. Küreselleşme ve Yükseköğretim Kurumlarının Örgütlenmesi ve

Yönetimi............................................................................................................28

1.1.4.1.3. Türkiye’de Küreselleşmenin Yükseköğretime Etkisi.......................30

1.1.4.2 Eğitimde Neo-liberal Politikalar.......................................................................33

1.1.4.2.1. Dünyada Eğitimde Neo-liberal Politikalar.......................................33

1.1.4.2.2. Türkiye’de Eğitimde Neo-liberal Politikalar.....................................38

1.1.4.2.3. Türkiye Yükseköğretiminde Neo-liberal Politikalar.........................40

1.1.5. Özel Yükseköğretim Kurumları..............................................................................41

1.1.5.1 Dünyada Özel Yükseköğretim Kurumları........................................................42

1.1.5.2 Türkiye’de Vakıf (Özel) Yükseköğretim Kurumları........................................46

1.1.5.2.1 Vakıf Üniversitesi Öğrencileri...........................................................53

1.1.5.2.2. Vakıf Üniversitesi Öğretim Elemanları.............................................55

1.1.5.2.3. Vakıf Üniversitelerinin Finansmanı..................................................57

BÖLÜM II. : YÖNTEM.........................................................................................................62

2.1. Araştırmanın Örneklemi.................................................................................................62

2.2. Araştırmanın Veri Toplama Tekniği..............................................................................63

1

Page 3: Vakif Universiteleri Arastirmasi

2.3. Ön Araştırma..................................................................................................................64

2.4. Anket..............................................................................................................................64

2.5. Araştırmanın Sınırlılıkları ve Zorlukları........................................................................65

2.6. Araştırmanın Uyduğu Etik Kurallar...............................................................................66

BÖLÜM III. : BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TARTIŞILMASI............67

SONUÇ VE ÖNERİLER......................................................................................................127

EKLER...................................................................................................................................132

EK 1 : LİTERATÜR TARAMASI.....................................................................................132

EK 2 : ANKET FORMU.....................................................................................................136

EK 3 : İstanbul’daki Vakıf Üniversitelerinin Öğrenim Ücretleri Tablosu........................160

KAYNAKÇA.........................................................................................................................161

2

Page 4: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİKLER

GRAFİK 1. Doğum Yeri Dağılım Grafiği

GRAFİK 2. Doğduğu Yerleşim Birimi Dağılım Grafiği

GRAFİK 3. Yaş Dağılımı Grafiği

GRAFİK 4. Cinsiyet Dağılım Grafiği

GRAFİK 5. Cinsiyet-Medeni Durum Grafiği

GRAFİK 6. Yerleşim Durumu Dağılımı Grafiği

GRAFİK 7. Katılımcıların Ailelerinin Yaşadığı Şehirlerin Dağılımı Grafiği

GRAFİK 8. Katılımcıların Ailelerinin Yaşadığı Yerleşim Birimi Dağılımı Grafiği

GRAFİK 9. Annelerin Sosyal Güvencesi Grafiği

GRAFİK 10. Babaların Sosyal Güvencesi Grafiği

GRAFİK 11. Katılımcı Ebeveynlerinin Birliktelik Durumu Grafiği

GRAFİK 12. Katılımcıların Kardeş Grafiği

GRAFİK 13. Katılımcıların Ailenin Kaçıncı Çocukları Olduğu Grafiği

GRAFİK 14. Katılımcıların Kardeş Sayıları Grafiği

GRAFİK 15. Katılımcı Hanelerinin Ortalama Gelir Düzeyi Grafiği

GRAFİK 16. Hane Gelirlerine Göre Katılımcıların Burslu Eğitim Görme Durum Grafiği

GRAFİK 17. Katılımcı Hanelerine En Çok Gelir Getiren Kişi Grafiği

GRAFİK 18. Okul Öncesi Eğitim Grafiği

GRAFİK 19. Okul Öncesi Eğitimi Süresi Grafiği

GRAFİK 20. Mezun Olunan İlkokul Şehri Grafiği

GRAFİK 21. Mezun Olunan İlkokulun Türü Grafiği

GRAFİK 22. Mezun Olunan Ortaöğretim Kurumunun Bulunduğu Şehirlerin Dağılımı Grafiği

GRAFİK 23. Mezun Olunan Ortaöğretim Kurumu Türü Grafiği

GRAFİK 24. Ortaöğretimde Eğitim Alınan Alanların Dağılımı Grafiği

GRAFİK 25. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Dershaneye Gitme Grafiği

GRAFİK 26. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Dershanede Eğitim Aldıkları Sürelerin

Grafiği

GRAFİK 27. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Öğrencilerin Son Gittikleri

Dershanelerin Dağılımı Grafiği

GRAFİK 28. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Öğrencilerin Dershanelerden Burs Alma

Durum Grafiği

3

Page 5: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 29. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Öğrencilerin Dershaneye Ödedikleri

Yıllık Ortalama Ücretlerin Dağılımı Grafiği

GRAFİK 30. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Özel Ders Alma Durum Grafiği

GRAFİK 31. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Aileden ya da Akrabalardan Özel Ders

Alma Durumu Grafiği

GRAFİK 32. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Parasız Ders Yardımı Alma Durumu

Grafiği

GRAFİK 33. Son Girilen Üniversite Sınavına Ortaöğretimde Eğitim Alınan Alandan Girme

Durumu Grafiği

GRAFİK 34. Üniversite Sınavına Hazırlanma Süresi Grafiği

GRAFİK 35. Öğrencilerin Son Girdikleri Üniversite Sınavı Yılları Dağılımı Grafiği

GRAFİK 36. Son Girilen Üniversite Sınavında Alınan Puana Göre Türkiye Sıralaması Grafiği

GRAFİK 37. Üniversite Sınavına Hazırlanırken Katılımcıların Girmek İstediği Üniversitelerin

Dağılımı Grafiği

GRAFİK 38. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Katılımcıların Eğitim Görmek

İstedikleri Bölümlerin Dağılımı Grafiği

GRAFİK 39. Öğrencilerin Üniversite Tercihlerini Yaparken Etkili Olan Faktörler Grafiği

GRAFİK 40. Öğrencilerin İlk Tercihlerini Hatırlama Durum Grafiği

GRAFİK 41. Öğrencilerin İlk Tercihlerinin Üniversitelere Göre Dağılımı Grafiği

GRAFİK 42. Öğrencilerin Üniversite Tercihlerinin Tamamının Vakıf Üniversitelerinden

Oluşması Durum Grafiği

GRAFİK 43. Öğrencilerin Eğitim Gördükleri Üniversitelerin Dağılımı Grafiği

GRAFİK 44. Öğrencilerin Eğitim Gördükleri Bölümlerin Dağılım Grafiği

GRAFİK 45. Öğrencilerin Üniversitelerinde Burslu Eğitim Görme Durum Grafiği

GRAFİK 46. Öğrencilerin Üniversitelerinden Aldıkları Öğrenim Burslarının Oransal Dağılımı

Grafiği

GRAFİK 47. Öğrencilerin Üniversitelerine Ödedikleri Öğrenim Ücretlerinin Dağılımı Grafiği

GRAFİK 48. Öğrencilerin Üniversitelerine Öğrenim Ücretlerini Ödeme Şekilleri Dağılımı

Grafiği

GRAFİK 49. Öğrencilerin Üniversitelerine Ödedikleri Öğrenim Ücretlerini Karşılama

Şekilleri Grafiği

GRAFİK 50. Öğrencilerin Öğrenim Ücretlerini Ödemekte Zorluk Çekme Durumu Grafiği

GRAFİK 51. Öğrencilerin Öğrenim Ücretini Ödemek için Borçlanma Durumu Grafiği

4

Page 6: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 52. Öğrencilerin Üniversiteye Hazırlık Sürecinde Gitmek İstedikleri Üniversitelerde

Eğitim Görme Durumu Grafiği

GRAFİK 53. Öğrencilerin Üniversitelerinden Memnuniyet Dağılımı Grafiği

GRAFİK 54. Öğrencilerin Okudukları Bölümlerden Memnuniyet Dağılımı Grafiği

GRAFİK 55. Öğrencilerin Üniversitelerine Öğrenim Ücretlerini Ödeme Şekilleri Dağılımı

Grafiği

GRAFİK 56. Öğrencilerin Üniversitelerine Ödedikleri Öğrenim Ücretlerini Karşılama

Şekilleri Grafiği

GRAFİK 57. Öğrencilerin Öğrenim Ücretlerini Ödemekte Zorluk Çekme Durumu Grafiği

TABLOLAR

TABLO 1. 1992 – 1994 Yılları Arasında Türkiye’de Kurulan Üniversiteler

TABLO 2. Türkiye’de 2006 -2011 Yılları Arasında Kurulan Yükseköğretim Kurumları

TABLO 3. Kuruluş yıllarına göre İstanbul’daki vakıf üniversiteleri.

TABLO 4. Türkiye’deki vakıf üniversitelerinin öğrenci sayıları.

TABLO 5. Vakıf üniversitelerinin, öğrenci, öğretim elemanı sayı ve oranları (2005-2006)

TABLO 6. Türkiye’deki vakıf üniversitelerinin gelir dağılımı (2005-2006)

TABLO 7. Vakıf Üniversitelerinin öğrenci başına eğitim-öğretim harcamaları (2005-

2006)

TABLO 8. 2005 yılında devlet yardımı alan vakıf üniversitelerinde yardımın toplam

gelirdeki oransal değerleri.

TABLO 9. İstanbul’daki vakıf üniversitesi lisans öğrencilerinin üniversitelerinin toplam

lisans öğrencisi sayısına oranları.

TABLO 10. Katılımcıların Ebeveynlerinin Doğduğu Yerleşim Birimi Çapraz Tablosu

TABLO 11. Katılımcı Ebeveynlerinin Yaş Aralıkları Çapraz Tablosu

TABLO 12. Katılımcı Ebeveynlerinin Eğitim Durumu Çapraz Tablosu

TABLO 13. Katılımı Ebeveynlerinin Meslekleri Çapraz Tablosu

TABLO 14. Baba Mesleği “Serbest Meslek” Olan Katılımcıların Hanelerinde En Çok

Gelir Getiren Kişi

TABLO 15. Baba mesleği serbest meslek olan katılımcıların hanelerinin aylık ortalama

geliri

TABLO 16. Katılımcı Kardeşlerinin Cinsiyetleri Çapraz Tablosu

5

Page 7: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 17. Katılımcı Kardeşlerinin Medeni Durumları Çapraz Tablosu

TABLO 18. Katılımcı Kardeşlerinin Eğitim Durumu Çapraz Tablosu

TABLO 19. Katılımcıların Kardeşlerinin Mesleki Durumları Çapraz Tablosu

TABLO 20. Hane gelir kaynakları

TABLO 21. Kişisel gelir kaynakları

TABLO 22. Katılımcıların Aldıkları Burs Türleri Dağılımı Tablosu

TABLO 23. Okul Öncesi Eğitim Alan Katılımcıların Üniversitede Burslu Okuyup

Okumadığı Arasındaki İlişki

TABLO 24. Öğrencilerin Öğrenim Ücretini Ödemek için Borç Aldıkları Kişiler Tablosu

TABLO 25. Öğrencilerin Tercihlerinde Etkili Üniversite Olanaklarının Dağılımı Tablosu

TABLO 26. Eğitim Kalitesini ve Sosyal Etkinlikleri Önemli Bulan Katılımcıların, Vakıf

Üniversitelerinin Toplumsal Tabakalaşma Yol Açıp Açmadığına Dair Görüşleri

TABLO 27. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri Mezuniyet Sonrası İş Bulma Olasılığına

İlişkin Algıları Tablosu

TABLO 28. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri - Eğitimde Fırsat Eşitliği İlişkisine Bakışı

Tablosu

TABLO 29. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri - Eğitimde Fırsat Eşitliği İlişkisine Bakışı

Tablosu

TABLO 30. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri – Eğitim Harcamaları İlişkisine Bakışı

Tablosu

TABLO 31. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri ve Devlet Üniversiteleri Arasında Finansal

Kaynakların Dağılımına İlişkin Algıları Tablosu

TABLO 32. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerindeki Eğitim Niteliğine İlişkin Algıları

Tablosu

TABLO 33. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri – Eğitim Niteliğine İlişkin Algıları Tablosu

TABLO 34. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri – Öğrenci Başarısı İlişkisi Algıları Tablosu

TABLO 35. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Beyin Göçüne Etkisine İlişkin Algıları

Tablosu

TABLO 36. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Sağladığı Özgür Ortama İlişkin Algıları

Tablosu

TABLO 37. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Hizmet Sunan Şirket Niteliğinde Bir

Kurum Olarak Değerlendirilmesine İlişkin Algıları Tablosu

6

Page 8: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 38. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerindeki Yabancı Dil Eğitimine İlişkin Algıları

Tablosu

TABLO 39. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Akademisyenliği Desteklenmesine

İlişkin Algıları Tablosu

TABLO 40. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri – Akademik Kadro İlişkisi Algıları Tablosu

TABLO 41. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri – Akademik Standarta İlişkin Algıları

Tablosu

TABLO 42. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Sağladığı Teknik Olanaklara İlişkin

Algıları Tablosu

TABLO 43. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Öğrencilerine Desteğine İlişkin Algıları

Tablosu

TABLO 44. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Sağladığı Sosyal Olanaklara İlişkin

Algıları Tablosu

TABLO 45. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerindeki Yurtdışı Eğitim Olanaklarına İlişkin

Algıları Tablosu

TABLO 46. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerindeki Burs Olanaklarına İlişkin Algıları

Tablosu

TABLO 47. Katılımcıların Vakıf üniversitelerinin Ulaşım Olanaklarına İlişkin Algıları

Tablosu

TABLO 48. Öğrencilerin Burslu/Burssuz Ayrımı Üzerinden Sınıf Algısına İlişkin Çapraz

Tablosu

TABLO 49. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Bankalarla İşbirliği İle Sağladığı Kredi

ve Taksitlendirme Olanaklarına İlişkin Algıları Tablosu

TABLO 50. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri – Rekabet İlişkisine Ait Algıları Tablosu

TABLO 51. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri – Eğitim Kontenjanına İlişkin Algıları

Tablosu

7

Page 9: Vakif Universiteleri Arastirmasi

8

Page 10: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GİRİŞ

Kapitalizm, 1970’lerde girdiği yapısal krizden kurtulmak için yeni sermaye olarak

eğitimi seçmiştir. Dünya Bankası ve IMF’nin benimsediği ve uyguladığı politikalarda da

eğitim kapitalist düzenin devamlılığını sağlayacak önemli bir sektör olarak karşımıza

çıkmaktadır. 1980’li yıllara geldiğimizde, 24 Ocak kararları ile Türkiye’de uygulanmaya

başlanan neo-liberal politikalarla eğitimin özelleştirilmesi gündeme gelmiştir.

Türkiye’de yükseköğretimde özelleştirme politikaları, dünyadaki diğer örnekleri ile

paralel bir gelişim göstermemiştir. Dünyada özellikle var olan kamu üniversitelerinin kısmen

ya da tamamen özelleştirilmesi süreci yaşanırken Türkiye’de özel yükseköğretim

kurumlarının açılması söz konusu olmamıştır. Ancak 1960’larda yaşanan özel yükseköğretim

kurumu kurma girişimleri anayasaya aykırı bulunması sebebi ile gerçekleştirilememiş ve 1982

üniversite reformu ile Türkiye’de kar amacı gütmeyen vakıfların yükseköğretim kurumu

açmasına izin verilmiştir. Bu yeni düzenleme ile ilk açılan vakıf üniversitesi Ankara’daki

Bilkent Üniversitesi olmuştur.

1995 yılında imzalanan Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) ve 2001’de girilen

Bologna süreci Türkiye’de eğitimin özelleştirilmesinde önemli adımlar olarak

nitelendirilmektedir. Bu atılan adımlarla özellikle 2000’li yıllarda Türkiye’de vakıf

üniversitelerinin sayısında önemli bir artış gözlenmiştir. Başlangıçta İstanbul, Ankara ve

İzmir gibi büyük illerde kurulan bu üniversiteler son yıllarda birçok Anadolu şehrinde de

yayılma göstermiştir.

Türkiye’de kamu üniversitelerindeki yığılmayı azaltmak amacı ile kurulan vakıf

üniversitelerinin sayısında meydana gelen bu hızlı artış dikkat çekmektedir. Gelirlerinin

büyük çoğunluğunu öğrencilerden aldıkları öğrenim ücretleri ile karşılayan ve gerekli

yükümlülükleri yerine getirdikleri takdirde devlet desteği alan bu üniversiteler, bünyelerine

kattıkları kaliteli akademisyenler, eğitim için gerekli donanım ve ekipmanları fazlasıyla

sağlamaları ve geliştirdikleri başarılı pazarlama stratejileri ile yükseköğretim sistemi içinde

önemli bir yere sahip olmuşturlar.

Başlangıçta genellikle düşük puanlı öğrencilerin gerekli öğrenim ücretini ödeyerek

özellikle piyasada rağbet gören ve iyi bir kariyer olanağı sağlayan bu üniversitelerde öğrenim

gördükleri ve yüksek puanlı, donanımlı ve altyapıya sahip öğrencileri bünyelerine katmak için

9

Page 11: Vakif Universiteleri Arastirmasi

çabaladıkları gözlenirken, günümüzde birçok yüksek puanlı öğrencinin ilk tercihini vakıf

üniversiteleri oluşturmaktadır. Bunda kuşkusuz bu üniversitelerin sağladığı kaliteli eğitim ve

olanakların etkisi büyüktür.

Birçok olumlu ve olumsuz eleştiriye maruz kalan vakıf üniversitelerinin toplum

üzerindeki sosyal ve ekonomik etkileri önemli bir tartışma konusudur. Bu noktada

öğrencilerinin gözünden vakıf üniversitelerinin Türkiye yükseköğretim sistemi içindeki yerini

saptamak önemli olacak ve araştırmamızın temel sorunsalını oluşturacaktır.

1. Problem Durumu

Türkiye’nin sosyo-ekonomik ve kültürel olarak yol almakta olduğu süreç açısından

yükseköğretim sisteminin ayrı bir yeri ve önemi bulunmaktadır; çünkü ekonomik olarak daha

fazla sayıda nitelikli işgücüne ihtiyaç duyulmaktadır. İşte bu ihtiyaçları karşılamada ve

hedeflere ulaşmada rol oynayacak en etkili kurumların başında yükseköğretim kurumları

gelmektedir. Yükseköğretim sayesinde, endüstriye dayalı bir ekonomi için gerekli olan

yüksek nitelikler kazandırılabilir ve toplumda sosyal, siyasal, sivil ve entelektüel önderlik

yapacak kişilerin yetiştirilmesi sağlanabilir. Bu ve daha birçok nedenden dolayı gelişmiş bir

yükseköğretim sistemine sahip olmak, Türkiye için son derece önemlidir (Erdoğan, 2007,

s.267).

Türk yükseköğretim sisteminde dönem dönem sistemi değiştirmek ve duyulan

taleplere karşılık vermek için reformlar yapılmıştır. Örneğin 1981 reformundan önceki

yıllarda yükseköğretimin tüm düzeyleri için etkili ve koordineli bir merkezi planlamanın

olmaması, özellikle de altmışlı ve yetmişli yıllarda yükseköğretim kurumlarının sayısı, çeşidi

ve öğrenci sayılarında gözlenen hızlı artış ve bunlara ek olarak 1960-80 yılları arasında ortaya

çıkan siyasi, sosyal ve ekonomik sorunlar, yükseköğretimde bir reformu kaçınılmaz kılmış ve

sonunda 1981 reformu yürürlüğe konmuştur. (Başkan, 2001)

Yükseköğretim, 1981’de çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile akademik,

kurumsal ve idari yönden yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Bu kanunla ülkemizdeki tüm

yükseköğretim kurumları Yükseköğretim Kurulu (YÖK) çatısı altında toplanmış, akademiler

üniversitelere, eğitim enstitüleri eğitim fakültelerine dönüştürülmüş ve konservatuarlar ile

meslek yüsekokulları üniversitelere bağlanmıştır. Böylece, söz konusu kanun hükümleri ve

anayasanın 130. ve 131. Maddeleriyle kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde

10

Page 12: Vakif Universiteleri Arastirmasi

özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olan Yükseköğretim Kurulu, tüm

yükseköğretimden sorumlu tek kuruluş haline gelmiştir. Türk yükseköğretim sistemi 1982 yılı

itibariyle yirmi yedi üniversite ile bunlara bağlı fakülte, enstitü, yüksekokul, konservatuar ve

meslek yüksekokullarından oluşan birleşik bir yapıya dönüştürülmüştür (Arslan, 2005).

Kar amacı gütmeyen vakıfların özel yükseköğretim kurma ve işletmelerine imkan

sağlayan yeni yasal düzenleme ile gündeme gelen üniversitelerin en önemli öncülerinden biri

1984’te faaliyete geçen Bilkent Üniversitesi olmuştur. Buna, ODTÜ’ye bağlı olarak 1987’de

Gaziantep’de açılan fakülte ve yüksekokulların birleşmesiyle ile oluşturulan Gaziantep

Üniversitesi’nin eklenmesi ile Türkiye’deki üniversitelerin sayısı yirmi dokuza yükselmiştir.

1992’de çıkarılan bir kanunla, birçoğu çeşitli illerde önceden varolan birimlerin üniversiteye

dönüştürülmesi, 1993’te Anadolu Üniversitesi’nin ikiye ayrılmasıyla ortaya çıkan Osmangazi

Üniversitesi, İzmir ve Gebze’de kurulan iki İleri Teknoloji Enstitüsü ile bu sayı elli dörde

ulaşmıştır. (Türeyen, 2004, s.14)

1992 yılında ikinci vakıf üniversitesi olan Koç üniversitesi, 1994’te üçüncü vakıf

üniversitesi olan Başkent üniversitesi ile Fransızca eğitim veren Galatasaray Üniversitesi

kurulmuştur. 1996’da beş, 1997’de sekiz, 1998’de iki, 1999’da ise iki vakıf üniversitesinin

kurulması ile Türkiye’deki yükseköğretim kurumu sayısı yetmiş üçe yükselmiştir. Bu

kurumları 2001’de vakıflarca kurulan Yaşar, İstanbul Ticaret, İzmir Ekonomi ve 2003 yılında

TOBB-Ekonomi ve Teknoloji üniversitesi izlemiştir. Vakıf üniversitelerindeki bu artış

günümüze kadar sürmüştür. Mayıs 2007 tarihinde TBMM’de kabul edilerek yasalaşan kanun

tasarısı, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması ardından İstanbul’da “Özyeğin Üniversitesi”,

“İstanbul Aydın Üniversitesi”, “Acıbadem Üniversitesi”, “İstanbul Arel Üniversitesi”,

İzmir’de de “İzmir Üniversitesi” adıyla yeni vakıf üniversitelerinin kurulmasına izin

verilmiştir. 2008 yılında açılan altı, 2009 yılında dokuz yeni vakıf üniversitesinin açılmasıyla

birlikte Türkiye’de vakıf üniversitesi sayısı kırk beşe çıkmıştır, 2010 yılında, İstanbul’da

“Fatih Sultan Mehmet”, “Ön Asya”, “Süleyman Şah” üniversiteleri ile Samsun’da “Canik

Başarı Üniversitesi” adıyla dört yeni vakıf üniversite kurulmasına ilişkin kanun tasarısı,

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor komisyonunda kabul edilmiştir

(Çubukçu,2010).

Görüldüğü gibi son yıllarda yükseköğretim alanında şimdiye kadar girişilen devlet

destekli değişim çabalarına göre daha farklı bir nitelikte olan vakıf üniversitelerinin

yaygınlaştığı bir süreç izlenmektedir. Vakıf üniversitesi, doğrudan devlete bağlı olmayan, bir

11

Page 13: Vakif Universiteleri Arastirmasi

vakıf tarafından özerk olarak işletilen üniversitedir. Halk arasında yanlış olarak özel

üniversite diye adlandırılsalar da, Türkiye’de özel üniversite kurmak yasal olarak mümkün

değildir (YÖK, 2005).

Özel üniversitelerin beraberinde getirdikleri çeşitlilik süreci eğitim sisteminin bir

bütün olarak uyumunu ve toplum gereksinimlerine yanıt verme yeteneğini güçlendirmektedir.

Kısacası özel üniversitelerin hem eğitim sistemine hem de toplum geneline faydaları

bulunmaktadır (Geiger,1986). Bu katkılarına karşın, ilk kuruldukları yıllardan beri Türkiye’de

vakıf üniversiteleri ile ilgili tartışmalar yapılmaktadır. Bu tartışmaların kaynağında vakıf

üniversitelerinin kabul ettiği öğrencilerin puanlarının devlet üniversitelerine göre daha düşük

olması, aldıkları devlet desteği, kendi öğretim elemanlarını yetiştirmekten çok kamuda çalışan

hazır yetişmiş öğretim elemanlarını bünyelerine katmaları vardır.

İlk açıldıkları günden beri Türkiye eğitim sistemi üzerindeki etkileri tartışılmış olan

vakıf üniversitelerini destekleyenler olduğu kadar eleştiren araştırmacılar, öğretim elemanları

ve politikacılar vardır. Vakıf üniversitelerini destekleyenler, bu kurumların yükseköğretim

yükünü devletin omuzundan alarak bu yükü paylaşacağını, üniversite kapısı önünde yığılmayı

azaltacağını, Türkiye’de bilimin gelişmesine katkıda bulunacağını, devlet üniversitelerindeki

çalışma koşullarından memnun olmadığı için yurtdışına giden eğitimli kişileri vakıf

kurumlarında istihdam ederek beyin göçünü engelleyeceğini, yurtdışına okumaya giden

öğrencilerden bir kısmını ülkede tutarak bu paranın ülkede kalmasını sağlayacağını

söylemektedir. Olumsuz eleştirilerin değindikleri noktalar ise şunlardır (Yetkin ve Atabek,

2006):

Türkiye’de 1984 yılından itibaren kurulan 25 vakıf üniversitesinin yarıdan fazlası

İstanbul’da, kalanlar Ankara ve İzmir’dedir, Mersin’deki tek üniversiteyi saymazsak

Anadolu kentlerinde hiç vakıf üniversitesi yoktur. Vakıf üniversiteleri yükseköğretimi

yaygınlaştırma işlevi görmektedir.

Vakıf üniversiteleri toplam öğrencinin çok küçük bir kısmına, yüzde 6-7’sine sahiptir.

Üniversite kapısı önünde yığılmayı engelleyici bir katkı sağlayamamışlardır.

Bu üniversiteler hem öğrencilerden eğitim ücreti alırlar, hem de 2547 sayılı yasanın

56. Maddesiyle devlet üniversitelerine tanınan “mali kolaylıklardan” yararlanırlar ve

belirli şartları yerine getirdiklerinde devlet üniversitelerine öğrenci başına verilen

ödeneğin %30’una kadar ödeneği devletten alılar.

12

Page 14: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Vakıf üniversitelerinin1980’lerden itibaren yayılmaya başlaması yalnızca Türkiye’ye

özgü bir durum değildir. 1980’li yıllarda Reagen ve Thatcher ile başlayan serbest Pazar

yönelimleri, daha sonra Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Doğu Bloğunun yıkılması

sonrasında hız kazanmıştır. Bu değişiklik, yükseköğretime öğrenci başına kamu

kaynaklarından yapılan harcama miktarlarında düşüş olarak yansımıştır. Bunun başlıca

nedenlerini şu şekilde özetlemek mümkündür (YÖK, 2005a)

Artan öğrenci sayıları,

Hızla gelişen teknoloji konusunda öğrencilerin birim maliyeti daha yüksek alanlara

kayması,

Hızla gelişen teknolojinin daha pahalı araç gereç kullanımını gerekli kılması,

Kamu kaynaklarının toplumsal getirisi daha yüksek olan temel eğitim ve altyapı

yatırımlarına kaydırılması,

Devletçiliğin yerini serbest Pazar ekonomisinin almaya başlaması.

Vakıf üniversiteleri üzerine yapılan olumlu ve olumsuz tüm eleştiriler göz önüne

alındığında, vakıf üniversitelerinin Türkiye’deki üniversite sistemini gittikçe artan bir oranda

etkiledikleri görülmektedir. Tüm bu eleştirilerin farkında olarak ya da olmayarak vakıf

üniversitelerini tercih eden öğrencilerin tercih etme sebepleri incelenerek, sisteme nasıl bir

katkıda bulundukları ve olumlu etkilerinin yanı sıra Türkiye’de tartışmalı olan yükseköğretimi

olumsuz yönde nasıl etkilediğini de bakılmalı ve hem tercih dönemindeki öğrenciler

bilinçlendirilmeli hem de bu sorunları gidermek adına adımlar atılmalıdır.

2.Araştırmanın Amacı

Bu araştırmada, vakıf üniversitelerinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin, vakıf

üniversitelerini Türkiye yükseköğretim sistemi içinde nasıl konumlandırıldıkları, olumlu ve

olumsuz etkilerine karşı tutumları araştırılacaktır. Bu kapsamda, neo-liberal politikaların

eğitime etkisi, Türkiye’de bu politikaların etkisi ile yükseköğretim sisteminde meydana gelen

değişimler, vakıf üniversitelerinin Türkiye Yükseköğretim sistemine entegrasyonu, girişimci

üniversite anlayışı ile oluşan öğrenci-müşteri-şirket üçlemesi ilişkisi, Türkiye’de vakıf

üniversitesi algısı, öğrencilerin vakıf üniversitelerini tercih sebepleri ve bu sebepler içerisinde

13

Page 15: Vakif Universiteleri Arastirmasi

özellikle sosyo-ekonomik durumlarının ve meslek edinme kaygılarının ne derece etkili olduğu

incelenecektir.

3. Araştırmanın Önemi

Öğrenciler üniversite tercihlerini, ülkemizde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi

(ÖSYM) tarafından düzenlenmekte olan Yükseköğretime Giriş Sınavı (YGS) ve Lisans

Yerleştirme Sınavı (LYS) sonucu elde edilen puana göre yapmaktadır. Bu nedenle, tercih

sürecinin ilk basamağını bu sınavlardan alınan puan oluşturmaktadır. Öğrenciler aldıkları

puana uygun üniversiteler ve bölümler arasından tercih yapmaktadır.

1980’li yıllarda Türkiye Yükseköğretim Sistemi’ne dahil olan vakıf üniversiteleri ile

gün geçtikçe yetersiz kalan yükseköğretim kontenjanlarına bir alternatif oluşturulmuş ve bu

üniversitelerle öğrencilere paralı ve burslu eğitim fırsatı sunulmuştur. Son yıllarda vakıf

üniversitelerinin sayısında ciddi bir artış olmuştur, böylece vakıf üniversiteleri ülkenin

yükseköğretim sisteminde önemli bir yere sahip olmuşlardır. Bu süreçte birçok eleştiriye

maruz kalan vakıf üniversiteleri, özellikle kamu üniversitelerinde istihdam edilen öğretim

görevlilerini bünyelerine katmaları sebebi ile fazlaca eleştirilmiştir. Bu konuda yapılan

araştırmaların da çoğu öğretim görevlilerinin görüşlerini almaya yönelik olmuştur. Örneğin İ.

Deniz Erguvan’ın “Vakıf Üniversitelerinin Türkiye Yükseköğretim Sistemine Etkilerinin

İncelenmesi” konulu tezinde, son yıllarda ülkemizde sayıları hızla artmakta olan vakıf

üniversitelerinin yükseköğretim sistemindeki etkilerini inceleyip, sorunlarını saptamak,

bunların giderilmesi için önlemler almak ve bilimsel veriler ışığında yükseköğretim

kalitesinin arttırılması için geleceğe dönük öneriler ortaya koymak hedeflenmiş, ancak

görüşülen kişileri yalnızca devlet ve vakıf üniversiteleri bünyesindeki akademisyenler

oluşturmuştur.

Vakıf üniversitelerinde öğrenim hayatlarının önemli bir kısmını geçiren, yaptıkları

tercihler sonucunda bu üniversitelerde öğrenim görmekte olan öğrencilerin görüşleri de tüm

bu aksaklık ve sorunları görmekte bir başka yol olarak önümüzde durmaktadır. Böylece,

eğitim araştırmaları literatüründe yeterince yer verilmediği gözlemlenmiş bir konuyu, bu

konunun en temel öznesi olan öğrencilerin bakış açısı üzerinden irdeleme fırsatı elde

edilecektir.

14

Page 16: Vakif Universiteleri Arastirmasi

4. Araştırmada Kullanılan Tanımlar

Eğitim: Eğitimi bilimsel bir terim olarak incelediğimizde toplum yaşayışında yerlerini

almak için hazırlanan yeni kuşakların gerekli bilgi, beceri ve anlayışlar elde etmelerine ve

kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme etkinliği olarak görülmektedir. 

Eğitim, kişilerde dolaylı ya da dolaysız yolda öğrenme ile istendik davranışlar

oluşturmak veya çevreye, topluma uyumlu insanlar yetiştirmektir. (Turgut, 1995, s.1) Bununla

birlikte, insanda var olan yetenek ve güçlerin dış etkilerle iletişime sokularak bireyin kendisi

ve ortak yaşam yararına biçim ve yön kazandırılarak geliştirilmesi aynı zamanda gelişim için

benimsenecek ilke ve ereklerin uygulanmasında konulacak kural ve oluşturulacak yöntemlerin

de yine insanın kendisi ve yaşamında aranıp bulunmasıdır. (Soykan, 1997, s.9)

Akyüz eğitimi kişinin zihni, bedeni, duygusal, toplumsal yetenek ve davranışlarının

istenilen doğrultuda geliştirilmesi ya da ona bir takım amaçlara dönük yeni yetenekler,

davranışlar ve bilgiler kazandırılması yolundaki çalışmaların tümü olarak nitelerken,(1993,

s.2) Türeyen ise eğitimin devamlılığına dikkat çeker ve eğitimi tarih boyunca toplumsal ve

ekonomik gelişmenin paralelinde, gerekli bilgiyi üreten, beceriyi kazandıran ve kültürel

değerleri oluşturan bir araç olarak tanımlar. (2005, s. 7)

Öğretim: Öğretme faaliyetlerinin önceden hazırlanmış bir program çerçevesinde

amaçlı, planlı, düzenli ve kontrollü olarak yapıldığı yerler okullardır. Okullarda yapılan

öğretme faaliyetleri ise, öğretim olarak adlandırılmaktadır.

Öğretim, Akyüz’e göre teşkilatlı ve düzenli olarak genellikle bir öğretim kurumunda

öğretmenler tarafından öğrencilere araç, gereç kullanılarak bilgi aktarılması ve öğretilmesi

çalışmalarının tümüdür. (1993 s.1)

Yükseköğretim: Üniversiteleri yönetmek görevini ve sorumluluğunu taşıyan

birimlerden oluşan kuruluştur. Aynı zamanda, yükseköğretim, üniversitelerde ve

yüksekokullarda yapılan öğretimdir. Türkiye'de lise diplomasına ve üniversite giriş sınavını

kazanma şartına bağlıdır. Ülkelerin eğitim sistemine göre farklılık gösterir.

15

Page 17: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Yükseköğretim, Çağdaş eğitim – öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin

ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile ortaöğretime dayalı çeşitli

düzeylerde eğitim – öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve

insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel

özerkliğe sahip, devlet tarafından özel kanunla kurulan üniversite kurumlarında yürütülen

eğitim kademesidir (YÖK, 1981)

Üniversite: Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip yüksek düzeyde eğitim –

öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapan; fakülte, enstitü, yüksekokul ve

benzeri kuruluş ve birimlerden oluşan bir yükseköğretim kurumudur.

Yükseköğretimin sağlandığı kurum olarak üniversite ise, ileri düzeyde eğitim-öğretim

yapılan ve aynı zamanda araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü bu faaliyetler sonunda lisans ve

lisansüstü eğitimde yüksek mezuniyet dereceleri verme yetkisine sahip yükseköğretim

kurumlarıdır. (Aydın, 2001, s. 9) Aktan’a göre üniversite bilimsel bilgiyi araştırma yoluyla

üreten, öğreten ve yayan kuruluştur. (2004, s. 13)

Vakıf Üniversitesi: Doğrudan devlete bağlı olmayan, bir vakıf tarafından özerk olarak

işletilen üniversitedir. Türkiye’de, kanunlara göre vakıf üniversiteleri, Yükseköğretim

Kurulunun önerisi üzerine kanunla kurulur. Bu tür üniversitelerin kurulması, yeni bir

üniversite kurma veya kurulmuş bulunan bir yükseköğretim kurumuna üniversite adının

verilmesi şeklinde olur. Vakıf Yükseköğretim Kurumu, 2547 sayılı kanun hükümleri

uyarınca, devlet tarafından kurulmuş bulunan yükseköğretim kurumudur.

YÖK’e göre özel yükseköğretim kurumları kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile

vakıflar tarafından kurulmuş bulunan üniversite ile yüksek teknoloji enstitüsü ve bunların

bünyesinde yer alan fakülteler, enstitüler, yüksekokullar, meslek yüksekokulları

konservatuarlar, araştırma uygulama merkezleri ile bir üniversite veya yüksek teknoloji

enstitüsüne bağlı olmayan meslek yüksekokullarıdır. (YÖK Yönetmeliği, 2005)

Devlet yükseköğretim kurumları: 2547 sayılı Kanun Hükümleri uyarınca Devlet

tarafından kurulmuş bulunan üniversite ile yüksek teknoloji enstitüsü ve bunların bünyesinde

yer alan fakülteler, enstitüler, yüksekokullar, konservatuarlar, meslek yüksekokulları ve

araştırma uygulama merkezleridir. (YÖK Yönetmeliği, 2005)

16

Page 18: Vakif Universiteleri Arastirmasi

BÖLÜM I: İLGİLİ ALAN YAZIN

1.1. Konunun Kuramsal Çerçevesi

Günümüzde teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerlemektedir. Özellikle, iletişim ve

bilişim alanında ortaya çıkan yenilikler çok hızlıdır. Bilim ve teknolojideki gelişmeler, bilgi

kavramının önemini gittikçe arttırmaktadır. Eğitimin en büyük işlevi de burada ortaya

çıkmakta, insanların bu değişim ve yeniliklere en iyi şekilde uyum sağlamasına yardımcı

olmaktadır. (Erguvan 2010, s.9)

Üniversite, eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan kurum olarak

tanımlanabilir. Bu işlevleri yerine getirmek üzere kurulan yükseköğretim kurumlarından, aynı

zamanda toplumun sorunlarını da çözüme kavuşturan çalışmalar yapması beklenmektedir.

Günümüzde üniversiteler yalnızca bilimsel araştırmalarla bilgi üreten ve aktaran kurumlar

olarak görülmemekte, aynı zamanda araştırma bulgularını toplumun, sosyal ekonomik ve

siyasal geleceğinin oluşturulmasında başarıyla kullanacak toplum liderlerinin

yetiştirilmesinde önemli görevler üstlenmiş kurumlar olarak kabul edilmektedir (Kaya, 1984).

Özellikle Türkiye’de, ekonomik sorunlardan ötürü nitelikli işgücüne daha fazla

gereksinim duyulmaktadır. Hem çağdaş ve demokratik bir ülke olmak hem de ekonomik

alandaki boşlukları doldurmak için gerekli kişileri yetiştirecek olan kurum ise yükseköğretim

kurumudur. Bu sebepten, gelişmiş bir yükseköğretime sahip olmak, Türkiye için çok

önemlidir.

1.1.1 Yükseköğretimin Önemi

Yükseköğretimin gelişim süreci doğuda ve batıda eş zamanlı yaşanmamıştır.

Dolayısıyla farklı coğrafyalardaki yükseköğretim kurumları birbirinden bir şekilde

17

Page 19: Vakif Universiteleri Arastirmasi

etkilenmişlerdir. İlk olarak doğuda medreseler teşkilatlı birer kurum olarak ortaya

çıkmışlardır. Doğuda İslam uygarlığının yükselmesi ve genişlemesinde medreselerin önemli

bir payı vardır. Medreseler, kendi dönemlerinin en önemli eğitim kurumları olmuşlardır. Bu

kurumlar İslam uygarlığının yükselişine olduğu gibi, çöküşüne de önderlik etmişlerdir

(Aydın, 2001, s.22).

Yükseköğretim sistemi kuruluş yılları ve öğrenci sayıları açısından büyük çeşitlilik

gösteren ve sayıları artma eğiliminde olan devlet ve vakıf üniversiteleri başta olmak üzere,

açık öğretim, meslek yüksekokulu gibi farklı türlerden oluşan çok sayıda yükseköğretim

kurumunu bünyesinde barındıran çok kültürel ve karmaşık bir yapıya sahiptir (Başer, 2008,

s.106).

Türkiye’nin yüksek öğretim tarihinde dönüm noktası sayılabilecek olaylardan biri

belki de en önemlisi 1933 yılında gerçekleştirilen “Üniversite Reformu” ya da o zamanki

adıyla Darülfünun Reformu’dur. Bu reform dönemin en önemli yüksek öğretim kurumu olan

Darülfünun’un kapatılarak yerine İstanbul Üniversitesi’nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. Bu

süreçte Darülfünun’un öğretim üyesi kadrosu büyük oranda tasfiye edilmiş ve bir kısmı

yurtdışından getirtilmek suretiyle yeni bir çok öğretim üyesinin istihdamına gidilmiştir

(Aksoy, 2003, s.2).

Reformun sonuçlarını değerlendirecek olursak vurgulanması gereken en önemli nokta

hiç şüphesiz yapılan değişiklikler sayesinde üniversite kurumunun kısa vadede ciddi bir atılım

gerçekleştirdiği, kürsüleri, enstitüleri ve yönetim organlarıyla sağlam bir üniversite modelinin

oluşturulduğudur. Reform üniversitenin bilimsel yapısını güçlendirmiş ve bir çok bilimsel

alanın gelişiminin önünü açmıştır. Özellikle sosyal bilimler alanında reform sonrası yaşanan

gelişmelerden bugün bile övgüyle bahsedilmektedir (Yıldırım, 2003, s.14).

1946 yılına gelindiğinde üniversiteye özerliğinin verilmesi gerektiği konusunda görüş

birliği olmuştu. Bu amaçla Mili Eğitim Bakanlığı, üniversite öğretim üyelerinden oluşan bir

komisyona yasa tasarısı hazırlattı. Sıddık Sami Onar’ın başkanlık ettiği komisyonun

hazırladığı yasa tasarısının adı “ Üniversitelerin, Fakültelerin ve Bunlara Bağlı Diğer

Kurumların Özerklikleri Üzerine Kanun Tasarısı” idi (Baltacı, Akın, 2007, s.85).

Planlı dönem olarak ifade edilen 1961 sonrasında eğitim, genel olarak “kalkınma”

hedefi içinde değerlendirilmiş ve nitelikli insan gücü yetiştirilmesine yönelik en önemli araç

kabul edilmiştir. Bu dönemde ülkemizde DPT’nin ardından TÜBİTAK’ın kurulması ile

18

Page 20: Vakif Universiteleri Arastirmasi

birlikte yeni bir bilim politikası uygulanmaya başlanmıştır. Bu kurumlar sayesinde ilk defa

“devlet bilimsel ve teknolojik araştırmaları bir bütün olarak ele amakta ve gelişim için etkin

bir yapı oluşturmaya” çalışmaktadır (Aydın, 2001, s.81).

1962’de planlı döneme geçiş ile birlikte, ortaya çıkan yükseköğretim talebinin

karşılanması konusunda üniversitelerden daha fazla sayıda öğrenciye eğitim vermek üzere

kontenjan artırmaları istenmiş olmasına rağmen üniversiteler, özerk olduklarından bahisle bu

isteği reddetmişlerdir. Bunun üzerine 1975 yılına kadar 11 yeni üniversite daha kurularak

toplam 19 üniversiteye ulaşılmıştır. Fakat yeni kurulan “taşra üniversiteleri”nde öğretim

elemanı ihtiyacı ise uzun süre karşılanamamıştır. Bu yüzden planlı dönem eğitim politikaları

için yapılan değerlendirmelerde daha çok “ulusal devlet ve ekonomik politikalarla

(bütünleşemediği yine) planlarda belirtilen fırsat ve imkan eşitliğinin sağlanamadığı, bireysel

farklılıklar ve kişisel kapasiteler fazlaca hesaba katılmadığı” yönünde eleştiriler

yöneltilmektedir (Aydın, 2001, s.82).

1981 Üniversite reformundan önceki yıllarda, Türk yükseköğretim sistemi beş tür

kurumdan oluşmaktaydı: Üniversiteler, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı akademiler, bir kısmı

diğer bakanlıklara, çoğu Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı iki yıllık meslek yüksekokulları ile

konservatuvarlar, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı üç yıllık eğitim enstitüleri, mektupla

öğretim yapan YAYKUR. Yükseköğretimin tüm düzeyleri için etkili ve koordineli bir

merkezi plânlamanın olmaması, özellikle de altmışlı ve yetmişli yıllarda yükseköğretim

kurumlarının sayısı, çeşidi ve öğrenci sayıları ile başka bir çok hususta gözlenen hızlı artış

nedeniyle yukarıda belirtilen yükseköğretim sistemi bir süre sonra başarısızlık ve yozlaşma

işaretleri vermeye başlamıştır. Bunlara ek olarak 1960-80 arasında ortaya çıkan siyasi,

sosyalve ekonomik sorunlar, yükseköğretimdeki kötüye gidişi daha da artırmıştır. Bu nedenle

yetmişli yılların sonunda köklü bir reform kaçınılmaz hale gelmiş ve sonunda 1981 reformu

yürürlüğe konmuştur. Yükseköğretim, 1981’de çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu

ile akademik, kurumsal ve idari yönden yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Bu kanunla

ülkemizdeki tüm yükseköğretim kurumları Yükseköğretim Kurulu (YÖK) çatısı altında

toplanmış, akademiler üniversitelere, eğitim enstitüleri eğitim fakültelerine dönüştürülmüş ve

konservatuvarlar ile meslek yüksekokulları üniversitelere bağlanmıştır. Böylece, söz konusu

kanun hükümleri ve Anayasa’nın 130. ve 131. maddeleriyle kendisine verilen görev ve

yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olan Yükseköğretim

Kurulu, tüm yükseköğretimden sorumlu tek kuruluş haline gelmiştir. ( YÖK, Tarihçe)

19

Page 21: Vakif Universiteleri Arastirmasi

1.1.2. Üniversitenin Tarihçesi

Çağdaş yükseköğretimin kökenleri Eflatun’un Academia’sına (M.Ö. 400), Aristo’nun

Lyceum’una (M.Ö. 387), Çin’deki İmparatorluk Akademisi’ne (M.Ö.124) ve hatta bir

araştırma kurumu niteliği de taşıması nedeniyle, İskenderiye Müzesi’ne (M.Ö. 330-200) kadar

götürmek mümkündür. Ancak, günümüzdeki yükseköğretim sisteminin en önemli kurumunu

oluşturan üniversitenin protipleri olan Bologna Üniversitesi’nin 1088, Paris Üniversitesi’nin

1160, Oxford Üniversitesi’nin ise 1167 yılında kurulduğu göz önüne alındığında, çağdaş

yükseköğretimin yaklaşık 900 yıllık bir geçmişe sahip olduğu genellikle kabul edilen bir

husustur. (Sütlaş, 2010, s.5)

Bologna’da öğretmenlerin ücretleri öğrenciler tarafından ödenirdi ve kurum bir

öğrenci loncası niteliğindeydi. Rektör, öğrenciler tarafından kendi aralarından seçilir, ve

üniversitenin yönetimi, mali ve disiplin konuları da öğrenci rektör tarafından yürütülürdü.

Eğitim–öğretim öğretmenlerin sorumluluğundaydı ve bu durum aynı zamanda, kiliseden

bağımsız ve laik bir ortam yaratıyordu.

Öğretmen loncası niteliğindeki Paris’te ise, rektör ve fakülte dekanları öğretmenler

tarafından seçilmekte ve öğrencilerin burada da ücret ödemelerine karşın, üniversite, rektör,

dekanlar ve öğretmenlerin oluşturduğu kurumlar tarafından yönetilmekteydi. Paris’teki

öğretmen ve öğrencilerin çoğunluğu ruhban sınıfındandı; dolayısıyla, üniversite büyük ölçüde

kilise ile iç içeydi. (Erguvan, 2010, s.14)

Üniversiteler, yıllar boyunca kiliselere karşı direndiler. 16. Yüzyılda mutlak krallıklar

kiliseleri kontrol altına alınca, üniversiteler ile mutlak monarşi arasında bir işbirliği sağlandı.

Bu dönemde üniversiteler, devlet kademelerine memur yetiştiren kurumlara döndüler. Bu

işbirliği iki asır boyunca sürdü. Bu süreçte öğrenci sayılarında artış yaşansa da 17. ve 18.

yüzyılların ünlü filozof ve bilim adamlarının hemen hiçbiri bu birliklerin üyesi olmadı.

Modern bilim, üniversitelerin dışında doğdu (Karatepe, 2007).

20

Page 22: Vakif Universiteleri Arastirmasi

1.1.3. Türk Yükseköğretiminin Tarihçesi

Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda ülkemizde yükseköğretim kurumu olarak yalnızca

İstanbul Darülfunun’u vardı. 29 Mayıs 1932’de hükümete sunulan rapor esas alınarak

1933’de çıkarılan 2252 sayılı yasayla Türkiye Büyük Millet Meclisi, İstanbul Darülfünun’u

kaldırarak yerine İstanbul Üniversitesi’ni kurmuştur. 1933’de 2252 no’lu kanunla

gerçekleştirilen üniversite reformu, çağdaş üniversitenin ülkemizdeki gerçek başlangıcıdır.

1933-1946 yılları arası, yükseköğretim kurumlarının yavaş yavaş yurt düzeyine

yayılmaya başladığı yıllardır. 1946’da çok partili hayata geçişle birlikte 2252 sayılı kanun

yürürlükten kaldırılmış, çıkarılan 4936 sayılı kanunla üniversitelere özerklik verilmiştir.

Yüksek Mühendis Mektebi’nin 1944’de tekrar düzenlenmesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi

kurulmuş olup bunu Ankara’da daha önce kurulmuş olan Hukuk Fakültesi (1925), Ziraat

Fakültesi (1930), Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi (1937), Fen Fakültesi (1943), Tıp Fakültesi

(1945) ve enstitülerin birleştirilmesiyle kurulan Ankara Üniversitesi izlemiştir. (Sütlaş, 2010,

s.3) 1955-1957 yılları arasında Ege Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orta Doğu

Teknik Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi’nin kurulması ile yükseköğretimin Anadolu’ya

yayılması hız kazanmıştır. 1973-1981 yılları arası üniversitelerin tam anlamı ile Anadolu’ya

yayıldığı bir dönemdir. Türkiye’nin her bakımdan zor şartlar altında bulunduğu bu dönemde,

Diyarbakır, Eskişehir, Adana, Sivas, Malatya, Elazığ, Samsun, Konya, Bursa ve Kayseri’de

on yeni üniversite kurulmuş ve böylece üniversite sayısı on dokuza yükselmiştir(YÖK, 2007).

Üniversite sayısındaki en büyük artış 1992 yılında yaşanmış, yirmi bir yeni devlet

üniversitesi ve iki ileri teknoloji enstitüsü, bunlara ek olarak Türkiye’nin ikinci vakıf

üniversitesi olan Koç Üniversitesi kurulmuştur. 1993 yılında, Eskişehir’de Anadolu

Üniversitesi oluşturulmuş, 1994 yılında Galatasaray Üniversitesi ve üçüncü vakıf üniversitesi

olan Başkent Üniversitesi kurulmuştur. Bu gelişmeler sonucunda 1994 yılında Türkiye’deki

toplam üniversite ve ileri teknoloji enstitülerinin sayısı elli altıya ulaşmıştır. Bu tarihte 42

ilimize yayılmış olan bu yükseköğretim kuruluşlarının on yedisi üç büyük kentte, İstanbul(8),

Ankara (6) ve İzmir’de (3) toplanmıştı.

21

Page 23: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 1: 1992 – 1994 Yılları Arasında Türkiye’de Kurulan Üniversiteler

Üniversite Adı Kuruluş YılıAbant İzzet Baysal Üniversitesi(Bolu) 1992Adnan Menderes Üniversitesi(Aydın) 1992Balıkesir Üniversitesi 1992Başkent Üniversitesi (Ankara) 1994Celal Bayar Üniversitesi (Manisa) 1992Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi 1992Dumlupınar Üniversitesi (Kütahya) 1992Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 1993Galatasaray Üniversitesi 1992Gaziosmanpaşa Üniversitesi (Tokat) 1992Gebze İleri teknoloji Enstitüsü 1992Harran Üniversitesi (Şanlıurfa) 1992İstanbul Bilgi Üniversitesi 1994İstanbul Ticaret Üniversitesi 1992/2001İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 1992Kadir Has Üniversitesi 1992Kafkas Üniversitesi (Kars) 1992Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi 1992Kırıkkale Üniversitesi 1992Koç Üniversitesi 1993Mersin Üniversitesi 1992Muğla Üniversitesi 1992Mustafa Kemal Üniversitesi (Hatay) 1992Niğde Üniversitesi 1992Pamukkale Üniversitesi (Denizli) 1992Sabancı Üniversitesi 1994Süleyman Demirel Üniversitesi (Isparta) 1992Zonguldak Karaelmas Üniversitesi 1992

*Üniversitelerin kendi sitelerinden bu bilgilere ulaşılmıştır.

1994 ile 2006 yılları arasında kurulan ve faaliyete geçen yirmi iki yeni vakıf üniversitesi

(On beşi İstanbul’da, dördü Ankara’da, ikisi İzmir’de, biri Mersin’de) ile üniversite ve ileri

teknoloji enstitülerinin sayısı yetmiş sekize ulaşmıştır. 1 Mart 2006 tarih ve 5467 sayılı

yasayla onbeş yeni devlet üniversitesi kurulması ile devlet üniversiteleri sayısı altmış sekize,

toplam üniversite sayısı doksan üçe, üniversitesi bulunan il sayısı da elli yediye ulaşmıştır

(YÖK, 2006). Bu rakamlar 2010 yılı itibariyle doksan dört devlet, kırk beş vakıf olmak üzere,

toplamda 139 olarak değişmiştir (YÖGM, 2010).

1994 yılından 2006 yılına açılan yeni bir devlet üniversitesi olmamasına rağmen, açılan

üniversite sayısı vakıf üniversiteleri ile hızlı bir artış gösterdi. 2006 yılından itibaren ise devlet

üniversitelerinin sayısında yeniden bir artış görünmeye başlamış ve toplam 48 devlet

22

Page 24: Vakif Universiteleri Arastirmasi

üniversitesi açılmıştır. 2010 yılı itibariyle, Türkiye’deki toplam devlet üniversitesi sayısı

104’e ulaşmıştır. (YÖK)

TABLO 2 : Türkiye’de 2006 -2011 Yılları Arasında Kurulan Yükseköğretim Kurumları

Üniversite Adı Kuruluş Üniversite Adı Kuruluş Adıyaman Üniversitesi 2006 İstanbul Medeniyet Üniversitesi 2010Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi 2007 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi 2010Ahi Evran Üniversitesi (Kırşehir) 2006 Karabük Üniversitesi 2007Aksaray Üniversitesi 2006 Karamanoğlu Mehmetbey 2007Amasya Üniversitesi 2006 Kastamonu Üniversitesi 2006Ardahan Üniversitesi 2008 Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi 2010Artvin Çoruh Üniversitesi 2007 Kırklareli Üniversitesi 2007Bartın Üniversitesi 2007 Kilis 7 Aralık Üniversitesi 2007Batman Üniversitesi 2007 Konya Üniversitesi 2010Bayburt Üniversitesi 2007 Mardin Artuklu Üniversitesi 2007Bilecik Üniversitesi 2007 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 2006Bingöl Üniversitesi 2007 Muş Alparslan Üniversitesi 2006Bitlis Eren Üniversitesi 2007 Namık Kemal Üniversitesi 2006Bozok Üniversitesi (Yozgat) 2007 Nevşehir Üniversitesi 2007Bursa Teknik Üniversitesi 2010 Ordu Üniversitesi 2007Çankırı Karatekin Üniversitesi 2007 Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 2007Düzce Üniversitesi 2006 Rize Üniversitesi 2006Erzincan Üniversitesi 2006 Siirt Üniversitesi 2007Erzurum Teknik Üniversitesi 2010 Sinop Üniversitesi 2007Giresun Üniversitesi 2006 Şırnak Üniversitesi 2007Gümüşhane Üniversitesi 2007 Tunceli Üniversitesi 2007Hakkari Üniversitesi 2007 Uşak Üniversitesi 2006Hitit Üniversitesi (Çorum) 2006 Yalova Üniversitesi 2007Iğdır Üniversitesi 2007 Yıldırım Beyazıt Üniversitesi 2010

*Üniversitelerin kendi sitelerinden bu bilgilere ulaşılmıştır.

1.1.4. Yükseköğretimin Bugünkü Durumu

Yükseköğretimin kitlelere mal olması ve büyümesi çağ nüfusu için sağlanan

okullaşma oranı ile ölçülmektedir. Ülkemiz (1999 verilerine göre) %17.4’lük bir oranla ancak

dünya ortalamasını aşabilmektedir. Bu oran tersinden okunduğunda, her yıl yükseköğretim

olanağı tanın(a)mamaktadır. Vakıf yükseköğretim kurumları bu anlamda yükseköğretim kamu

hizmetinin bu büyük kitleye – az da olsa- ulaşılabilmesine katkı sağlamaktadır. Teknolojik

ilerlemeler ve işitsel – görsel bir takım olanaklar sayesinde yakın bir süre sonra

kurumsal/mekansal temelli eğitim yerine zaman/mekan sınırlaması olmayan eğitim teknik ve

23

Page 25: Vakif Universiteleri Arastirmasi

yöntemlerine geçilecektir. Bu yönelimlerin zamanında görülebilmesi ve yükseköğretim

kurumlarının bu dönüşüme zamanında hazır olabilmesi açısından vakıf yükseköğretim

kurumları, daha avantajlı gözükmektedir. Çünkü gerek kurumsal gerek yönetsel gerek zihinsel

olarak daha kolay adapte olabilecek bir alt yapıya sahiptirler. Örneğin esnek karar alma

mekanizmaları sayesinde eğitim – öğretim dönemi içinde yöntem değişikliğine gidebilecek,

bu konuda gerekli araç – gereç ve malzeme alım ve sarfını kamu yükseköğretim kurumlarına

göre daha kısa zamanda tamamlayabileceklerdir. Bu avantajların iyi değerlendirilmesi

gerekmektedir (Aydın, 2001, s.4).

Türkiye yükseköğretim sistemi son çeyrek yüzyılda ve özellikle son on beş yılda

dünyada eşine ender rastlanan bir genişleme ve yapısal değişim süreci yaşamaktadır. Bu

dönemde devlet üniversitelerinin sayısı 1981 yılında sadece 19 iken 1982’de 27’ye, 1992’de

büyük bir sıçrama göstererek o yıl kurulan 21 üniversite ve iki ileri teknoloji enstitüsünün

katılmasıyla 51’e Mart 2006’da kurulan 15 yeni üniversite eklenerek 68’e yükselmiştir. Bu

sayıya, en son olarak da 2007 yılında 17 yeni üniversite eklenmiş ve devlet üniversitelerinin

sayısı Haziran 2008 itibariyle 94’e ulaşmıştır. (Başer,2008, s.106) 2010 yılı, Aralık ayı itibarı

ile devlet üniversitesi sayısı 104’e ulaşmış bulunmaktadır.

Hemen hemen OECD hükümetleri son senelerde yükseköğretim sistemlerini gözden

geçirmekte veya yeniden yapılandırmaktadır. Yükseköğretim ortamı giderek daha karmaşık

bir hale gelmektedir. Bilgi toplumuna dönüşme ve ekonomik ve sosyal ihtiyaçları

karşılamadaki rolleri nedeniyle yükseköğretim kurumları hükümetlerin ilgisini daha çok

çekmektedir; ancak merkezi planlamanın bilgi üretiminde çoğunlukla verimsiz olduğu ve

Pazar koşullarının daha etkili bir düzenleme sağladığı bilinmektedir. Hükümetlerin,

üniversitelerin bağımsızlığına gölge düşürmeden ve yeni pazarlara hizmet götürebilecek

dinamizmini azaltmadan ulusal hedeflere ve evrensel normlara uygun yapılar ve çözümler

getirmeleri beklenmektedir. Bu arada yükseköğretim kurumlarının niteliklerinin ve hizmet

verdiği kitlenin hızla değişmesi, çözümleri daha da zorlaştırmaktadır (Erarı, 2002).

1.1.4.1. Küreselleşme

24

Page 26: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Küreselleşme, günümüz dünyasında tanımı ve anlaşılması basit olmayan bir

kavramdır. “Son 15-20 yıldır küreselleşme üzerine sayısız eser üretilmiş ve farklı bakış

açılarına göre de küreselleşmeden ne anlaşılması gerektiği bir o kadar farklılaşmıştır.”

(Ateş,2006). Temel olarak ‘küreselleşme’; ekonomik, sosyal, politik ve kültürel

entegrasyonun artışı ile beraber tanımlanabilmektedir. Bir yandan da kürselleşme; çelişkili ya

da birbirine zıt etkenlerin, sosyal, ekonomik, politik ve kültürel alanlarda karşılaştıkları bir

arenadır. Burada ‘karşılaşma’ süreci, sürekli olarak iletişim halinde olan küresel dinamiklerin,

büyük bir arenada devamlılık arz eden diyaloglarını anımsatır, tam da bu nedenle

küreselleşme süreçsel bir olgudur. Bir yandan küreselleşmenin artan yoğunluk ve

melezleşmeyle birlikte heterojenlik yarattığını belirten, diğer yandan homojenliği artırdığını

düşünen görüşler bulunmaktadır (Giddens, 2000). Küreselleşme kültürel alanda, yerel kültür

ve kimliklerde gerilimlere, çözülmelere ve çatışmalara sebep olmaktadır. (Yeşiltuna

2006:481-439) Appadurai’ye göre bugünkü küresel etkileşimlerin temel sorunu kültürel

homojenleşme ve kültürel heterojenleşme arasındaki gerilimdir.. Bugünün küresel kültürünün

temel özelliği aynılık ve farklılığın kendilerini güçlendirmek için karşılıklı olarak birbirlerinin

unsurlarını yok etme siyasetidir (Keyman 2000:227).

Küreselleşme üzerine yazılmış teoriler de birbirinden farklı ideolojilere ev sahipliği

yapmaktadırlar. Immanuel Wallerstein tarafından geliştirilen “Dünya Sistem Teorisi”, J.

Meyer tarafından oluşturulan “Dünya Politika Teorisi” ve son olarak da R. Robertson’ ın

yazdığı “Küreselleşme Teorisi” bunlara örnek olarak gösterilebilir. Dünya Sistem Teorisine

göre, dünya ekonomik sistemini ulus devletlerin ötesinde merkez-çevre bağlamında ele alır ve

merkez ülkeler ileri kapitalistleşmiş ülkelerdir, çevre ülkelerdeki öz kaynakları merkeze

aktarır, çevreyi bir pazar olarak kullanırlar. Teoriye göre bu kısır döngü daima devam

edecektir. O nedenle 3. dünya ülkelerinin kapalı bir ekonomik sistemle kendi üreticilerini

teşvik etmeleri, teknolojilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Wallerstein bu söylemi kurarken

tamamen Marx’tan etkilenmiştir.

Wallerstein’ın bakış açısıyla bakılacak olunursa, küreselleşmenin gerilimli yapısı

ülkelere göre farklılık gösterebilmektedir. Bu farklılıklar, özellikle, birinci dünya ülkeleri ile

çevre ve yarı-çevre ülkeler arasında belirgin bir şekilde görülmektedir. Gelişmiş ülkeler sahip

oldukları ekonomik, sosyal ve siyasal araçlarla kendi ideolojilerini; çevre ya da yarı-çevre

ülkeler üzerinde hâkim kılmaktadır. Bunun sonucunda bir aynılaştırma politikası görülebilir;

fakat bu hareket, uygulanması amaçlanan ülkede, pozitif olduğu gibi negatif sonuçlar da

doğurabilir. Negatif sonuç ile kast edilen farklılaştırma-yerelleştirme hareketidir. Bu

25

Page 27: Vakif Universiteleri Arastirmasi

bağlamda küreselleşmenin ikiliklere yol açtığını söyleyebiliriz: küreselleşmeye karşı

tekilleşme, homojenleşmeye karşı farklılaşma, bütünleşmeye karşı parçalanma gibi. (Elteren

1999, s. 288)

Dünya Politika Teorisi’nde ise Meyer’e göre, dünya kültürü modern kültürlere ev

sahipliği yapan devletlerin akılcı, modern aktörleri tarafından oluşturulur. Meyer,

küreselleşme süreçinde uluslararası hükümet-dışı organizasyonlara ve kurumlara vurgu yapar.

Yukarıdaki iki önemli teorinin kısaca açıklanmasındaki amaç, araştırmanın temelini

oluşturacak R. Robertson tarafından yazılan “Küreselleşme Teorisi” ile farklılıkları daha

somut anlamda gösterebilmektir. Robertson, özellikle Wallerstein’a gönderme yaparak,

bugüne kadar küreselleşme ile ilgili yapılan teorilerin neredeyse hepsinin ekonomik temelli

olduğunu, hepsinde ekonomiye odaklanıldığını belirtir. Bunlarla beraber, Robertson, bahsi

geçen teorilerde kültürün öneminin vurgulanmadığına dair keskin eleştirilerde bulunur. Ona

göre küreselleşmeyi tanımlamada ve anlamada kullanılacak en önemli kavram ekonomi değil

kültür olmalıdır. Küreselleşmeyle birlikte dünyada tek bir kültür oluşur ve bu dünya kültürü

diğer yerel kültürlerle olan bir harmanlama sonucunda oluşur. Robertson bunu en iyi

tanımlayacak kavramın “küyerel” (glocal) olduğunu söyler. Küyerel, küresel ve yerel olanın

karışımıdır, içiçe geçmesidir. “Küyerel” esas olarak İngilizce bir kelime olan “glocal”

sözcüğünün Türkçe’ye çevrilmiş halidir. “Glocal”, “global” ve “local” kelimelerinin karışımı

ile oluşturulmuştur. Yerel olanın özelliklerini yitirmeden global (küresel) olabilmiş şeyleri

ifade etmekte kullanılan bir terimdir.

1.1.4.1.1. Küreselleşme ve Yükseköğretim

1980’lerden beri yalnızca Türkiye’yi değil bütün dünyayı etkilemekte olan

serbestleştirme ve özelleştirme uygulamaları yükseköğretim hizmetinin sunumunda ve

finansmanında da bazı değişimlerin yaşanmasına neden olmuştur. Bu değişimleri Aktan,

Demonopolizasyon (tekelleşmenin ortadan kaldırılması), Deregülasyon (serbestleştirme)

Özelleştirme, Desantralizasyon (Yerelleştirme) olarak üç başlık altında toplar. (Aktan, 2007)

Tekelleştirmenin ortadan kalkması sürecinde devletin tekeli kaldırarak yükseköğretim

sektörü, özel sektöre de açılmıştır. Devlet ağırlıklı olarak hizmet sunumunun ve daha çok

vergiye dayalı finansmanın yerini piyasa ağırlıklı hizmet arzı ve finansmanı almıştır. Bu

süreci ‘pisayalaştırma’ olarak da tanımlamak mümkün olabilir.

26

Page 28: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Yasal-kurumsal serbestleşme olarak da adlandırılan deregülasyonun temel amacı tüm

sektörlerde rekabetin canlandırılması ve ekonomide verimliliğin arrtırılmasıdır. 1980’li

yıllarda yükseköğretim hizmetlerinde deregülasyon uygulamaları yaygınlık kazanmıştır.

Saygın üniversitelerin başka ülkelerde şubeler açması, uzaktan eğitim programlarının

yaygınlaşması, Kaplan şirketi (GRE, TOEFL ve GMAT sınavlarına hazırlık konusunda büyük

Pazar payına sahiptir.) gibi uluslararası boyutta hizmet veren eğitim kurumlarının gittikçe

yaygınlaşması ve zenginleşmesi, üniversitelerin şirketlerle işbirliği yapması gibi değişimler

hep piyasa yönelimlidir ve bu durum bazı bilim adamları tarafından ‘akademik kapitalizm’

olarak adlandırılmaktadır. (Erguvan, 2010, s. 39)

Yerelleştirme ise merkezi yönetimin bazı mal ve hizmetlerin üretimini yerel

yönetimlere devretmesidir. Yerelleştirmenin temel gerekçesi kamu hizmetlerinden

yararlananların bu hizmetlere ulaşma olanaklarını arttırmak, hizmetin miktar ve kalitesinde

iyileştirmeler sağlamaktır. Merkezi yönetimin tüm hizmetlerin sunumunu üstlenmesi

durumunda farklı yerel gereksinimlerin karşılanmasında yetersizliklerin ortaya çıkabileceği

görüşü savunulur. Burada da yine piyasalaştırma eğilimi ağır basmaktadır. (Aktan, 2007)

Sayıları hızla artan vakıf üniversiteleri, yükseköğretim kuruluşlarının etrafında oluşan

çeşitli vakıflar ve şirketler, devlet üniversiteleri içinde ikinci öğretim başta olmak üzere

sayıları giderek artan paralı programlar, öğrenci katkı payları, paralı yaz okulu ve özel öğrenci

uygulamaları, barınma, ulaşım, beslenme gibi hizmetlerin de ticarileşmesi son yıllarda

yükseköğretinde gözlenen finansman değişiminin en başta gelenlerindendir. Bu durum, diğer

eğitim kademeleriyle birlikte yükseköğretime genel bütçeden ayrılan payın yetersizliğinin ve

üniversitelerden kendi kaynaklarını kendilerinin yaratması beklentisinin ağırlık kazanmasının

kaçınılmaz bir sonucu ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların kamu hizmetlerinin

bedelinin kullanıcı tarafından ödenmesini öngören yaklaşımlarının birer yansımasıdır.

(Şenses, 2007)

Bugünkü eğilimlerin sürmesi durumunda son çeyrek yüzyılda iktisat politikası alanını

etkisi altına alan serbest piyasa ağırlıklı neo-liberal söylem ve uygulamaların, kısa sürede

yükseköğretim üzerindeki etkisini daha da arttırması beklenebilir. Üniversiteye giriş

konusundaki talep fazlası bugünkü düzeyini koruduğu sürece büyük sermaye gruplarının

yükseköğretime ilgisi artabilir ve yükseköğretim sistemi içinde yabancı sermayenin öneminin

giderek arttığı yabancılaşma sürecini beraberinde getirebilir. Bu yöndeki gelişmeler, zaman

içinde yabancı üniversitelerin Türkiye’de aynı adla kampüsler kurmasına ve daha ileri bi

27

Page 29: Vakif Universiteleri Arastirmasi

aşamada da yabancı sermaye ağırlıklı üniversitelerin yaygınlaşmasına yol açabilir. (Şenses,

2007)

1.1.4.1.2. Küreselleşme ve Yükseköğretim Kurumlarının Örgütlenmesi ve Yönetimi

Bütün dünyda yükseköğretim kurumları büyük bir değişim içindedir. Üniversiteler ve

diğer yükseköğretim kurumlarından bilgi üretmeleri ve aynı zamanda öğrenci

gereksinimlerini karşılamaları ve bunu en etkili biçimde yerine getirmeleri beklenmektedir.

Yükseköğretim kurumları en iyi öğrenciyi ve öğretim elemanını kendi bünyesine katabilmek

ve araştırma fonları elde edebilmek için birbiriyle rekabet halindedir. Bu hızlı değişim

üniversitelerin örgütlenmesini ve yönetimini de etkilemekte devletin ya da hükümetlerin

doğrudan müdahalesi artık üniversitelerin özerkliğine, bağımsızlığına ve dinamizmine engel

olarak görülmektedir. (Erguvan, 2010, s. 41)

Günümüzdeki üniversite anlayışını etkileyen en önemli değişme 19. yy. da

Almanya’da ortaya çıkan “Von Humboldt Üniversitesi” ile olmuştur. Bu modelle bireysel

bilgi üretiminden toplu bilgi üretimine geçilmiştir. Bu modele araştırma üniversitesi de

denilmektedir. Enstitüler, kütüphaneleri ve laboratuarlarıyla bir bilim adamının kendi başına

sahip olamayacağı, bilimin üretilmesi için gereken üretim araçlarını sağlamaktadır. Bu

modelde eğitim bir kamu hizmeti olarak üretilmektedir. Sanayi üretiminde destek hizmeti

sağlayan bilimsel bilgi üretimi bu üniversite çatısında gelişmiştir. Burada belirleyici olan

nokta söz konusu geleneğin özerk üniversite çatısında yükselmesidir. Humboldt

üniversitesinin Almanya için belirleyici bir gelişme sağlaması ve bilimsel bilgi üretiminde

liderlerden biri haline getirmesi modelin sıkça uygulanmasının nedenlerinden biri olmuştur.

Türkiye’de gerek 1933 gerek 1946’da üniversite yeniden düzenlenirken benimsenen model de

bu olmuştur (Tekeli, 1994: 38)

Avrupa’daki özerk üniversite ve Humboldt Üniversitesi deneylerinden tamamen farklı

bir gelişim Amerikan üniversitelerinde yaşanmıştır. Bu deneyin çarpıcılığını öncelikle Max

Weber’in gözlemlerinden yola çıkarak değerlendirmek aydınlatıcı olacaktır. Weber Amerikan

üniversitelerini her şeyin “alışveriş” esasına dayandığı kurumlar olarak nitelemektedir

(Öztürk, 2006).

28

Page 30: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Yukarıda sözü edilen Avrupa tipi (Humboltvari) üniversitelerin bilgi – iktidar

arasındaki ilişkinin küresel (ekonomik) rekabet çerçevesinde değişmesiyle şirket – üniversite

kavramıyla ifade edilen Amerikan üniversite tipi ortaya çıkmıştır. Böylece ulusal kültür

fikrinin yerini içinde; fayda sağlama, çabuk ve kolaylıkla ulaşılan bilgi (diploma ve belgeler)

ideallerini taşıyan eğitimde mükemmellik (kalite) fikri almıştır. Bu haliyle yükseköğretim

kurumları Readings’in de ifade ettiği gibi bürokratik yolla yönetilen, müşteri merkezli bir

şirket haline gelmiştir. (Öztürk, 2006)

Sonuç olarak, küreselleşme sürecine en uygun modelin Ameriken üniversitelerinin bir

bölümünde uygulanan şirket tipi üniversite modeli olduğu düşünülmektedir. Bu model Max

Weber’in şaşkınlıkla gözlemlediği öğrenci-müşteri-şirket üçlemesi içinde gelişen modeldir:

(Arslanoğlu, 2001)

1)Bu doğrultuda yeni bilgi tabanlı ekonominin gereklerine uyan üniversitelerin başarılı

olacağı dolayısıyla iş çevreleri ile ilişkilerini geliştirecekleri beklenmektedir.

2) Bu bağlamda üniversiteler arasında hiyerarşik farklılıkların oluşacağı kesindir.

3)Üniversitelerin kendi kendini yönlendiren-öğrenen örgütler

olmalarıhedeflenmektedir.

Aktan, yükseköğretim kurumlarının örgütlenmesi ve yönetiminde görülen değişimleri

şu başlıklar altında toplar: (Aktan, 2007)

1. Girişimci üniversite modeline doğru ilerleme

2. Hesap verme sorumluluğuna dayalı üniversite özerkliği

3. Paydaşlarla işbirliği ve toplumsal sorumluluk

Girişimci, genel bilinen anlamında bir iş örgütleyen, yöneten ve söz konusu bütün

riskleri üstlenen kişidir. Bir diğer yaklaşıma göre girişimcilik; risk alma, fırsatları kovalama,

hayata geçirme ve yenilik yapma süreçlerinin tümüne verilen addır. (Akgül, 2005)

Yeni ekonominin itici gücü girişimcilik olduğu için ABD’de ve AB ülkelerinde birçok

üniversitede girişimciliği teşvik eden dersler verilmekte, üniversiteler şirketlerle ortak projeler

geliştirerek küresel bilgi ekonomisinde daha etkin rol almaktadır. Üniversitelerin dünya

ekonomisinde oynamaya başladığı bu etkin rol, üniversitelerin ‘girişimci üniversite’

kimliğidir. Yeni küresel ekonomi anlayışında üniversitelerin, bölgesel bir yenilikçilik

29

Page 31: Vakif Universiteleri Arastirmasi

(inovasyon) merkezi olarak yeni girişimleri ve ekonomik atılımları destekleyecek bir ortam

yaratacak eğitim stratejileri doğurmaları beklenmektedir. (Erguvan, 2010, s. 42)

Tarihsel süreçte üniversitelerin asıl işi bilgiyi üretmek olarak görülmüştür; bu bilgiden

kar elde etmek sanayinin işidir. Ancak ürettikleri bilgiden kar elde etmek isteyen

akademisyenler, zaman içinde akademik kurumları ekonomik fayda ilkesine göre işleyen bir

işletmeye benzetmeye başlamışlardır. Böylelikle üniversiteler ve şirketler arasında ilginç bir

etkileşim yaşanmaya başlamış; üniversiteler şirketleirken şirketler de üniversiteleşmişlerdir.

Bu olguyu somutlaştırmak gerekirse, üniversitelerin açtıkları teknoloji geliştirme merkezlerini

ve pilot fabrikaları; bunun karşısında da şirketlerin kendi çalışanlarının tekbik ve entelektüel

açıdan gelişimini sağladıkları ve kendi adlarını taşıyan üniversitleri sayabiliriz. Örneğin,

üniversitelerce açılan teknoparklar ve bununkarşısında Motorola şirketinin aynı adı taşıyan

üniversitesi gibi. Böylece üç kolda – yani Üniversite, Sanayi ve Hükümet arasında- yeni

sarmal oluşturulrmuştur. (Erguvan, 2010, s. 43)

1.1.4.1.3. Türkiye’de Küreselleşmenin Yükseköğretime Etkisi

Türkiye’de yükseköğretimin yarı kamusal bir hizmet olduğundan hem devlet hem de

özel sektör tarafından finanse edilse de diğer üniversitelerdeki yapılanmalar Türkiye’de de

görülmeye başlamıştır. Yeni YÖK tasarısıyla üniversitelerin kendilerine kaynak yaratmaları,

akademik performansa göre ek ücretler alabilmeleri ve iş adamlarının da katılımıyla bir

akademik kalite denetim sistemi kurulası gibi yenilikler, girişimci üniversite anlayışının

Türkiye’de yerleşmeye başladığına işarettir. (Öztürk, 2006)

1995-2003 yılları arasında YÖK Başkanlığını yürütmüş olan Kemal Gürüz, modern

üniversitenin kamu kaynaklarına büyük ölçüde bağımlı olduğundan, özerkliğinin mümkün

olmayacağını savunur ve ‘girişimci üniversite modeli’ne geçişi destekler. Gürüz, girişimcilik

ve gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi temeline dayalı “girişimci üniversite modeli”ne

geçişin gerekçesini şu şekilde açıklamaktadır: “Günümüz üniversiteleri artık faaliyet

alanlarını sadece kendi mensuplarının değer yargılarına göre tespit etmekten ziyade,

faaliyetlerin türlerini ve alanlarını toplumun gereksinim ve beklentileri ile kendilerine tahsis

edilen kaynaklara göre belirleyen kurumlardır. Dolayısıyla, çağdaş üniversite, toplumun her

kesimi ile bütünleşmiş, faaliyetleri bakımından topluma karşı olan sorumluluğu ne ölçüde

yerine getirdiği denetlenen ve faaliyetleri bakımından topluma karşı olan sorumluluğunu ne

30

Page 32: Vakif Universiteleri Arastirmasi

ölçüde yerine getirdiği denetlenen ve faaliyetleri toplum tarafından yönlendirilen, sahip

olduğu her türlü tesis, teçhizat, bilgi birikimi ve insan gücünü, girişimci bir zihniyetle

değerlendirerek ek mali kaynak yaratan, modern işletmecilik teknikleri ile yönetilen fevkalade

karmaşık yapıya sahip bir kurumdur” (Erdem, 2006)

Girişimcilik kavramının geleneksel olarak kar amaçlı olması, çıkarları, fırsatları

gözlemeye ve değerlendirmeye odaklanması tepki çekmektedir. Bu tepkiler, “üniversitelerin

ticarileşmesi ve şirketleşmesi” ve “akademik kapitalizm” gibi tanımlamaları da beraberinde

getirmektedir. Hem Türkiye’de hem de birçok ülkede, her şeyin paraya odaklanması,

üniversitelerin geleneksel onuruna tehdit, bağımsız eleştiri yeri olmaktan çıkma, piyasaya

devlete ve öğrenciye mali olarak bağlı olma ve özerkliğin kaybolması yönünde kaygılar

doğurmaktadır. (Odabaşı&Odabaşı, 2004)

Mali konuların önem kazanmasının üniversiteler için ne demek olduğunu ve bu

durumun üniversiteleri ne şekilde etkilediğini anlamak için özerklik konusuna değinmek

gereklidir. Aktan, üniversitelerde özerkliği üç boyutta ele alır: yönetsel, akademik ve mali.

Yönetsel özerklik, üniversitelerin kendi kararlarını kendisi alması ve bu kararlar

doğrultusunda demokratik yöntemlerle oluşturulmuş kurulların üniversiteyi yönetmesi ve

denetlemesi olarak anlaşılabilir. Akademik özerklik, öğretim elemanlarının istedikleri konuda

özgürce araştırma yapabilmeleri üzerine odaklanır. Mali özerklik ise üniversitenin kendi

bütçesini hazırlaması, kendi kaynaklarını oluşturması ve bunları kullanmasıdır. (Aktan, 2003,

s. 55-56) OECD’nin hazırladığı bir raporaa göre genelde AB ülkelerindeki üniversitelerde

yüksek oranda özerklik bulunurken Türkiye’de devlet üniversiteleri özerklik sahibi

görünmemektedir. (Erguvan, 2010, s. 44)

Küreselleşmenin de etkisiyle dünya genelinde yükseköğretimin finansmanı, sunumu

ve genel anlamda yönetimi değişmiştir. Üniversitelerde yeni bir yönetişim sistemi

oluşmaktadır. Pazar gücü ve devlet gücü yeni bir dengeye oturmakta; hükümetler

üniversitelerin doğrudan yönetiminden çekilmektedir. Üniversiteler kendi doğal kaynak

akışına güvenememekte, mali kaynaklara ulaşmak için daha çok gayret göstermekte, aynı

zamanda pazarda kendi konumlarını güçlendirmek zorunda kalmaktadır. Eğitim ve öğretim

yöntemlerinde de genel bir paradigma değişikliği söz konusudur. Bu yaşanan değişimler

dünya genelinde özel yükseköğretim kurumlarının sayısının gittikçe artmasında da etkili

olmuştur.

31

Page 33: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Özellikle nitelikli insan kaynağının geliştirilmesinde belirleyici bir rol üstlenen

yükseköğretimde kalıcı ve derin değişikliklere yol açan bir dönüşüm yaşanmaktadır. Scott’a

(2002) göre yükseköğretimin değişme hızı ve yenilik temposu hiçbir zaman son onlu yıllarda

olduğu kadar hızlı olmamıştır.

Kwiek’e (2002) göre yükseköğretimin dönüşümüne katkıda bulunan başlıca küresel

etkenler üç ayrı kategoride toplanabilir:

1) Ulus-devletin yükseköğretimi ulusal bilince katkıda bulunan ulusal bir değer olarak

algılayan görüşünde değişim.

2) Devlet tarafından finanse edilen kamu sektörü faaliyetlerine yönelik yeni bir bakış

açısı ve refah devlet işlevlerinin yeniden belirlenmesi.

3) Küresel düzeyde uluslar arası sermaye dolaşım ve yatırımlarının kamu sektörü

üzerindeki etkileri.

Bu kaçınılmaz ve karşı konulmaz süreç üniversiteler için bir takım fırsatlar

sunmaktadır. Aktay üniversitelerin öğrencilere ve akademisyenlere eğitimde Internet

erişimiyle birlikte küresel imkânlar sağlamakta olduğunu belirtirken Kellner de 21. yüzyılın

eşiğindeki değişmelerin akademik çalışmalar için yeni teknolojiler (bilgisayar, bilgi,

haberleşme ve multimedya) sağlamakta olduğunu vurgulamaktadır. (Öztürk, 2006)

Ancak, küreselleşme üniversiteler için fırsatların yanı sıra birçok tehdidi de

beraberinde getirmektedir. Scott’a (2002) göre üniversiteler üç önemli hususta

küreselleşmenin meydan okumasıyla karşı karşıyadır:

1) Üniversitelerin ulusal kültürü belirleyip yayma misyonu ile küreselleşme arasında

bir uyumsuzluk gelişmektedir.

2) Gerek iletişim ve bilişim teknolojisinin etkisiyle, gerekse küresel araştırma kültürü

ağların etkisiyle öğretimini homojenleşmesi ulusal kültürler şeklinde ifade edilen

“farklılıkları” eritmektedir.

3) Kamu üniversitelerinin mali açıdan bağlı olduğu devletin sosyal yönünün

küreselleşmeyle zayıflatılması gelirinin azalmasına yol açmaktadır.

Bugün toplumlar için yüksek öğretim kurumlarının yeniden düşünülmesi ve

yeniliklere gidilmesi küreselleşme süreci ve onun toplumlar üzerindeki baskısıyla ilintilidir.

Öyle ki çağımızda yaşanan problemler (krizler) küresel olup bu problemlere küresel örgütler

(IMF, OECD, World Bank, WTO) tarafından küresel çözümler aranmaktadır. Bunların yanı

32

Page 34: Vakif Universiteleri Arastirmasi

sıra; yeni teknolojiler, yeni öğrenci profili (gittikçe çeşitlenen yaş grupları, geri dönen ve

çalışan öğrenciler, yaşam boyu öğrenme ideali), yükseköğretim kurumlarında ortaya çıkan ve

gündem kazanan vakıf üniversiteleri ile sanal üniversiteler (e-öğrenme) yüksek öğretim için

yeni bir durum oluşturmaktadır (Newman, 2000). Gittikçe artan öğrenci beklentileri ve pazar

odaklı rekabetçilik ile başarı odaklı toplumsal çevre gibi etkenler etkin olmakta ve sonuçları

tüm toplumda hissedilmektedir.

Sonuç olarak, yüksek öğretim kurumları dışında kalamayacağı bir değişim süreciyle

ve bu süreçte yeniden yapılanma ihtiyacıyla karşı karşıyadır.

1.1.4.2 Eğitimde Neo-liberal Politikalar

1.1.4.2.1. Dünyada Eğitimde Neo-liberal Politikalar

1980’li yıllarla birlikte ABD’de Reagen ve İngiltere’de Thatcher’in hem idari hem de

iktisadi bir politika olarak benimsediği neo-libaralizm, öncelikle bir ideolojinin adıdır ve

kaynağını liberalizmden almaktadır. Fakat neo-liberalizm, klasik liberalizmin yeniden

değerlendirilmesine dayalı görece gevşek fikirler bütünüdür. Neo-liberalizm, klasik

liberalizmde yer alan çeşitli anlayışları (devletin iktisadi hayata müdahelesi, sosyal devlet

anlayışı, fırsat eşitliği, toplumsal sorumluluk alma vb.) şiddetle reddetmekte ve kapitalizmin

sert bir şekilde ve sermayeden yana işletilmesini savunmaktadır. Neo-liberalizmin

liberalizmden temel farklılığını ise neo-liberallerin sermaye birikiminin ulaştığı aşama

nedeniyle artık piyasa ilişkilerinin toplumsal ilişkileri tanımlayacak ölçüde bir egemenlik

biçimine dönüştüğü inanç, yani piyasanın rüştünü kesinkes kanıtladığına ilişkin derin güven

oluşturmaktadır. Neo-liberalizmde toplumsal ve siyasal alan, iktisadi alan içinde ve iktisadi

alana göre yeniden tanımlanmakta; birey profili, bilginin niteliği ve kalkınmanın biçimi

yeniden düşünülmektedir. Siyasal ve toplumsal olanın piyasa mantığı içinde ve bu mantığa

göre yeniden yapılanması, neoliberallerce devletin birçok kuruma olduğu gibi eğitime

müdahalesini de yanlış bulmuştur. Nitekim neoliberal düşünür Milton Friedman, devletin

eğitime yaptığı müdahalenin eğitim standartlarını düşürdüğünü, öğrenimin motüvasyonunu

sağlayamadığını ve karlılık olmadan maliyetleri arttırdığını ileri sürmüştür. (İnal, 2009)

33

Page 35: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Günümüz dünyasının baskın sosyal ve ekonomik sistemi kapitalizmin 1970’lerden

itibaren dünya ölçüsünde yeni bir bunalım dönemine girmesi sonucu neo-liberal politikalar

gündeme geldi. Bu çerçevede ekonomik ilişkiler yeniden tanımlanırken sermayenin hareket

alanı da yeniden düzenlendi. Bağımlı ülke ekonomilerini yaşanan yeni sürece uydurabilmek

için yapısal gündeme geldi. Bu politikalar çerçevesinde devletin ekonomik alana

müdahalesinin, özellikle de kamusal hizmetlerin kısıtlanması neo-liberallerin temel

argümanları oldu. Bu eğitim alanında da önemli tahribatlara yol açtı. Neo-liberalizm eğitimi

bireysel yarar ve piyasa süreçlerine bağlayarak yeniden tanımladı. Eğitim, bireysel bir olgu

olarak tanımlanıp bir meta konumuna getirildi. Eğitim hizmetinin meta olarak algılanması;

‘bu hizmetten yararlananların elde edilen hizmetin maliyetini yüklenmeleri, bir kullanıcı

ücreti ödemeleri gerekir’ biçiminde temel argümana bağlandı. Bu argüman eğitimdeki neo-

liberal politikaların temek gerekçesi oldu. (Türkiye MAI ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma

Grubu, 2002)

Günümüzde ‘bilgi toplumu, bilgi ekonomisi, bilgi teknolojileri, eğitim reformu,

yönetişim, performans kriterleri, yaşam boyu öğrenme, öğrenme toplumu, e-öğrenme gibi

eğitim alanındaki dönüşümlere ilişkin küresel söylemlerin arka planında yaklaşık yirmi beş

yıldır sürdürülen “neo-liberal” ekonomi politikaları var. Küresel ticaret ve sermaye hareketleri

için devletin küçülmesini öngören bu politikaların merkezinde devletin ve kamu

harcamalarının kısıtlanması politikaları bulunuyordu. (Boratav, 1999)

Toplumsal ihtiyaçların karşılanmasında devletin düzenleyici rolünü köklü bir biçimde

değiştiren bu politikalar, toplumsal çıkarların piyasa merkezinde yeniden tanımlanmasını

getirmiş, örgütlü modernliğin temel bileşenleri olan eğitim, sağlık ve sosyal güvenliğin

özelleştirilmesini hedef almıştır. Bunun sonucunda hem eğitime yüklenen toplumsal anlamlar;

buna bağlı olarak eğitimin amacı ve işlevi, hem de toplumsal gereksinimler çerçevesinde bir

kamusal hizmet olarak örgütlenmesinin ve sunulmasının koşullarını değiştirmiştir. (Sayılan,

(2007)

Eğitimde liberalleşme politikaları tüm dünyada 1980’li yıllardan itibaren IMF ve

Dünya Bankası’nın denetiminde uygulanan yapısal uyum programları ile gündeme geldi

1980’lerin başından itibaren öncelikle her düzeydeki eğitimin amacını ve içeriğini talepleri

doğrultusunda yeniden belirlemeye yönelik reformlar gündeme gelmiştir. İkinci olarak

eğitimin ve yetiştirmenin finansmanına yönelik reformlar. Üçüncüsü ise eğitimin toplumsal

hareketlilikteki rolünü ve eşitlikçi politik işlevini yeniden düzenlemeye yönelik reformlar.

34

Page 36: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Bunlar yapısal uyum programları olarak bir paket program olarak uygulanmıştır. (Cornay,

1995)

Birinci tür reformlar eğitimin amacının ve müfredatın küresel piyasanın ihtiyaçları ile

esnekliğin gerektirdiği bilgi ve beceriler temelinde yeniden düzenlenmesini hedeflemiştir.

Eğitimin içeriği büyük ölçüde piyasanın taleplerine uyarlanmıştır. Eğitimin her düzeyinde

ekonominin ve piyasanın talepleri doğrultusunda ‘insan gücü yetiştirme’ hedeflenmektedir.

(Sayılan, 2007) Eğitimin finansmanına yönelik reformlar ise asıl olarak eğitime ayrılan kamu

harcamalarının kısıtlanmasını; ortaöğretim ve yükseköğretimin özelleştirilmesini ve eğitimin

her düzeyinde öğrenci başına maliyeti düşürmeyi hedeflemiştir. Dünya Bankası parasız temel

yararının orta ve yükseköğretimden daha yüksek olduğu gerekçesi ile orta ve yükseköğretimin

özelleştirilmesine; bu alanlara ayrılan kamu harcamalarının temel eğitime aktarılarak, devlet

tarafından yürütülen parasız temel eğitimin iyileştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına

odaklanmıştır. (Cornay, 1995)

Dünya Bankası tarafından reform olarak ifade edilen bu yeniden yapılanmalar eşitlikçi

söylemlerle meşruiyet kazanmıştır. Va rolan eğitim sistemlerinin eşitsiz ve merkezi yapılarına

yönelik eleştirileri de arkasına alan bu politikalar; parasız kamusal eğitimin yoksullardan

zenginlere kaynak aktarımı anlamına geldiğini; gelişmekte olan ülkelerde tüm nüfusun

ulaşabileceği temel eğitim olanaklarının olmadığını; bu nedenle temel bilgi ve becerileri elde

etme şansı bile bulunmayan yoksulların vergileriyle finanse edilen yükseköğretimden bu tür

ülkelerde asıl olarak zenginlerin yararlandığını vurgulayarak yükseköğretimin paralı hale

gelmesini ve yüksek öğretime ayrılan kamusal fonların temel eğitime aktarılmasını temel

politika edinmiştir. Bu liberal politikalar eğitim kurumlarında yeniden yönetim, eğitim

kaynaklarının yönetimi, öğretmen yetiştirme gibi örgütsel reformlar üzerinde odaklanmış ve

kamu/devlet okullarının tasfiyesine ve özel girişimciliğin önünün açılmasını hedef almıştır.

Eğitimin iş dünyası ve piyasanın değişen bilgi ve beceri taleplerini karşılamak için rekabet

temelinde yeniden yapılanması sonucu eğitim hakkı, fırsat eşitliği, toplumsal adalet,

yurttaşlık, ve demokrasi gibi eğitimin toplumsal işlevine yön veren nosyonlar gözden düşmüş,

rekabet ve girişimcilik kültürü başat eğitsel paradigma haline gelmiştir. (Sayılan, 2007)

GATS (Hizmet Ticareti Genel Anlaşması) 1994 yılında kurulan Dünya Ticaret

Örgütü’nün kurucu anlaşmalarından biri olarak 1995 yılında imzalanmıştır.  GATS;

uluslararası hizmet ticaretine ilişkin temel kavram, kural ve ilkeleri küresel düzeyde

belirleyen ilk çok taraflı anlaşmadır. GATS anlaşmasına imza koyan devletler hangi hizmet

35

Page 37: Vakif Universiteleri Arastirmasi

sektörlerini serbestleştireceklerini liste halinde açıklamakla yükümlü tutulmuşlardır.  Türkiye

GATS anlaşmasını 1995 yılında onaylamış ve mesleki hizmetler, haberleşme hizmetleri,

müteahhitlik, eğitim hizmetleri, çevre hizmetleri, mali hizmetler, sağlık ve turizm hizmetleri

ile bu hizmetlerin alt sektörlerinde liberalizasyona gideceğine ilişkin taahhütlerde

bulunmuştur. Neo-liberalizmin  ticaret anayasası olarak görülebilecek olan GATS uyarınca,

piyasa ekonomisi koşullarına tabi kılınarak ticarileştirilmesi öngörülen sektörlerin başında

eğitim gelmektedir “Küreselleşme” çağında eğitim artık ticareti yapılan bir hizmettir. Ancak

GATS’ın eğitimin özelleştirilmesindeki belirleyiciliği bu anlaşmanın hem özelleştirme

sürecine belirgin bir hız kazandırmasından hem de daha önce ulusal sermayeye açılan alanları

artık uluslararası tekellere açıyor olmasından kaynaklanmaktadır.  Bu doğrultuda eğitim

“ulusal” olmaktan öte “ulusaşırı” bir nitelik kazanmaktadır. (Keskin, 2003)

Yıllardır sürdürülen neo-liberal ekonomi politikalarıyla ticarileştirilen ve piyasaya

açılan eğitim gibi hizmet alanlarının GATS ( Hizmet Ticareti Genel Anlaşması) ile tamamen

piyasaya açılması için mevcut düzenlemeler genişletilmiş ve hukuki bir özellik de kazandı.

Onbir başlık altında sürdürülen GATS müzarekeleri ile eğitim alanı, öncelikle ticaretin genel

kurallarına göre düzenlenen sıradan bir hizmet alanına (otomobil, buğday gibi) dönüştürülmek

isteniyor. Eğitim alanı beş alt hizmet alanına ayrılarak ticarileştirmeye ve riyasaya açılmaya

konu ediliyor. Eğitim alanı asıl olarak dört şekilde ticarileştiriliyor. (Sayılan, 2007)

1. Sınır aşırı hizmet sunumu: Bir üye ülkede üretilen hizmetin, bir başka üye ülkede

satılması (uzaktan eğitim, e-öğrenme gibi).

2. Hizmetin yurtdışı tüketime açılması: (hizmet sunan ABD, Kanada, Avusturalya gibi

ülkelerde yabancı öğrencilerin öğrenim görmesi.)

3. Ticari bir varlık oluşturmak: Bir üye ülkenin servis sağlayıcısı tarafından, bir diğer

üye ülkede yabancı yatırım yapma olanağı. (Eğitim alanının ulus aşırı sermaye gruplarına

açılması)

4. Gerçek kişilerin varlığı: Hizmet sunan ülke vatandaşlarının hizmet alan ülkede

istihdam koşullarının sağlanması. (Yabancı öğretim kadrolarının çalıştırılması gibi)

Bugün Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olan 144 ülkeden 44’ü eğitim alanına angaje

olurken, bu ülkelerden 21’i (Türkiye dahil) yalnız yükseköğretimi müzakereye açmıştır.

GATS özellikle yükseköğretim alanındaki ticarileşmenin yönü ve biçimi üzerinde belirleyici

bir etkide bulunmaktadır. Yıllardır adım adım uygulanan eğitim alanının piyasaya açılması ve

36

Page 38: Vakif Universiteleri Arastirmasi

ticarileştirilmesi yönündeki uygulamalar GATS süreci ile yeni bir ivme ve nitelik de

kazanmıştır. GATS eğitimin piyasalaştırılmasını dayatıyor ve aynı zamanda genişletiyor ve

kolaylaştırıyor. Bu çerçevede oluşan küresel eğitim piyasasında 2005 yılında yaklaşık 5

milyon kişi uluslar arası öğreci olarak küresel standarlarda hizmet veren eğitim kurumlarının

‘müşterisi’ haline gelmiştir Tüm dünyada 50 milyondan fazla öğretmen, 1 milyon öğrenci ve

binlerce doğrudan ve dolaylı kuruluşla yaklaşık iki trilyon dolarlık bir sektör olan eğitim,

GATS aracılığıyla uluslararsı sermayenin en gözde piyasası haline gelmiştir. Dünya Ticaret

Örgütü toplumların giderek artan ve çeşitlenen eğitim talebini karşılamak için devleti değil,

piyasayı sorumlu görüyor. (Mc Burnie, 2002)

Eğitimde neo-liberal yeniden yapılanmanın içinde bulunduğumuz ikinci evresinde

Dünya Bankası’nın ‘küresel eğitim reformu’ ise daha çok yönetişim, finansman, müfredat ve

öğretmen konusunda odaklanmıştır. “Yerelleştirme ve okul temelli işletmecilik” adı altınds

sürdürülen yönetişim reforumu ve özel okulculuğun destek ve teşviki politikaları ile eğitim

alanındaki neo-liberal dönüşüme son rotüşler yapılmakta; ayrıca eğitimdeki

muhafazakarlaşmaya koşut olarak din öğretimi de eğitim reformunun içinde

değerlendirilmektedir. (Sayılan, 2007)

Neo-liberal eğitim politikaları birkaç başlık altında şöyle özetlenebilir: (İnal, 2009)

a) Araçsallaştırma: Neoliberal eğitim politikaları, üniversiteleri askeri-endüstriyel

komplekslere, ulusal ya da uluslararası teknomiliter ağlara bağlamayı bir verimlilik gereği

olarak değerlendirmektedir. Bilim, böylece piyasa ve teknomilitarizmin hizmetinde

araçsallaştırılmaktadır.

b) Yüksek nitelikli eleman yetiştirmek: Neoliberal eğitim politikaları, eğitimin,

dolayısıyla üniversitelerin asıl işlevinin klasik donanımlı bireyler yetiştirmek değil, meta

üretim ve dolaşım süreçlerinde işgörecek yüksek nitelikli elemanlar yetiştirmesi gerektiğini

ileri sürmektedir.

c) Bilginin niteliği: Bilgi, bilimsel araştırma ve projeler, bilimsel öğrenim ve çeşitli

üniversiter hizmetler bir meta olarak tanımlanmakta ve piyasaya meta olarak sunulmaktadır.

Böylece, bilginin kamusal/toplumsal niteliği yok edilmekte, bilgi bireysel/firmasal/girişimsel

bir meta haline getirilmektedir. Nitekim, neoliberal eğitim politikaları, bilginin

toplumsallaşmasını engellemekte, yani eğitimi sermayeleştirmektedir. Bilginin

toplumsallaşmasının engellenmesi, üniversitelerin ürettiği bilgilerden öncelikle geniş toplum

kesimlerinin değil, özel birey ve firmaların yararlanmasını ifade etmektedir.

37

Page 39: Vakif Universiteleri Arastirmasi

d) Paralı eğitim: 'Faydalanan öder' mantığıyla neoliberaller, eğitim hizmetlerinden

kimler yararlanıyorsa, onların aldıkları hizmetlerin karşılığını ödemesi gerektiğini öne

sürerler. Bu ilke, paralı eğitimin meşrulaştırılma mantığıdır. Sonucu ise, parası olmayan

yoksulların okuyamama tehlikesinin belirmesidir.

e) Eğitsel ölçütlerin yeniden tanımlanması: Neoliberal eğitim politikalarında eğitim

faaliyetleri kârlılık, verimlilik, bireysel fayda/getiri, performans, etkinlik gibi ölçütler

çerçevesinde yeniden tanımlanmaktadır. Bu ölçütlerin akademik değil, piyasa yönelimli

olduğunu söylemeye gerek yok herhalde.

f) Bilimin yeniden tanımlanması: Bilim, toplumsal kalkınma ve ortak yararın değil,

sanayinin ve tekniğin, yani sermayenin bir üretim girdisi olarak düşünülmektedir.

g) Devletin görevi: Neoliberal eğitim poltikalarına göre devlet, özel okulları teşvik

etmelidir. Devlet, özel okul kuracaklara bedava arsa tahsis etmeli, teşvik kredisi vermeli,

yatırım indirimlerinde bulunmalı, vergi muafiyeti tanımalı, kamu kaynağı aktarmalı, özel

okullarda okuyan öğrencilerin ücretlerinin önemli bir kısmını karşılamalıdır.

1.1.4.2.2. Türkiye’de Eğitimde Neo-liberal Politikalar

Türkiye’de eğitimdeki neo-libeal yapılanmanın arka planı 24 Ocak 1980 ve ardından

gelen askeri darbe tarafından uygulanmaya konan yapısal uyum ve istikrar programlarına

kadar uzanmaktadır. Kamu harcamalarının kısılması ve kamu sektörünün özelleştirilmesi

uygulamaları eğitim alanında ilk kez ‘kendi okulunu kendin yap’ kampanyaları ile örtülü bir

biçimde başlatılmış, 1990 yılından itibaren de küresel aktörler tarafından bu yapılanma

sistemli hale getirilmiştir. (Sayılan, 2007)

Neo-liberal politikalarının eğitim alanına taşınması ve yayılmasında uluslararası ticaret

ve yatırım anlaşmaları; IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü  gibi uluslararası

kuruluşlar ve Avrupa Birliği gibi bölgesel örgütlenmeler önemli rol oynamaktadır. Neo liberal

politika, Dünya Ticaret Örgütü’nün GATS adlı hizmet ticaretini küresel serbest ticaret konusu

haline getirmeyi amaçlayan anlaşmasıyla sağlama alınmakta, Avrupa Birliği bu doğrultuda

politikaları teşvik etmekte, OECD bunun nasıl yönetilebileceğine ilişkin reçeteler

geliştirmekte, Dünya Bankası uygulama için krediler açmaktadır. (Keskin, 2003)

Dünya Bankası ile Türkiye arasında 1950’den günümüze kadar toplam 174 kredi

anlaşması imzalanmıştır. Bu kredi anlaşmaları içinde doğrudan eğitim sektörünü konu

38

Page 40: Vakif Universiteleri Arastirmasi

alanların sayısı 8 tanedir. Dünya Bankası’nın eğitim hizmetlerine ilişkin müdahalesi 1971

yılında başlamıştır. 1971’de açılan ilk kredi  ve 80’li yıllar boyunca açılan toplam 4 kredi

doğrudan mesleki eğimi konu almıştır. Küresel sermayenin gereksinimlerine uygun işgücü

yaratmak amacıyla yürütülen 5 proje için Dünya Bankası’ndan alınan kredi toplamı 282

milyon dolardır. 1980’li yıllarda başlayan  projeler 90’lı yılların ikinci yarısına kadar devam

etmiştir. 1980’li yıllarda yürütülen mesleki eğitim projelerine rağmen, Dünya Bankası’nın

eğitim sistemine köklü müdahalesi 1990’lı yıllarda belirginlik kazanmıştır. 1990-2003

arasında 690 milyon dolar tutarında üç proje anlaşması imzalanmıştır. (Keskin, 2003)

Dünya Bankası  proje kredilerine ait  ikraz anlaşmaları incelendiğinde, bu projelerin

iki temel amaç taşıdığı ortaya çıkmaktadır: Anlaşmalarda dile getirilen ve genişçe yer verilen

açık amaç okul binaları, eğitim araç ve gereçleri ve öğretmenlerin yetiştirilmesi gibi

konularda iyileşme ve gelişme sağlayarak eğitimin kalitesini artırmak, daha önce 5 yıl olan

kesintisiz zorunlu ilköğretimi 8 yıla çıkarmak ve eğitimi yaygınlaştırmak şeklindedir.  Bu

amaca dönük olarak DB’nın belirlediği kriterler çerçevesinde danışma hizmetleri alınmakta,

uluslararası ihaleye çıkılarak araç-gereç temin edilmektedir. İkinci amaç ikraz

anlaşmalarının  satır aralarında gizlidir. Anlaşma metinlerinde ilkinden daha az yer bulmakla

birlikte daha güçlü olan bu amaç eğitimin adem-i merkezileştirilmesini, okulların özellikle

mali açıdan özerkleştirilmesini ve bağımsızlaştırılmasını, Banka’nın söylemiyle “okul

işletmeciliği”nin yaygınlaştırılmasını hedeflemektedir.  (Keskin, 2003)

Neo-liberal politikaların eğitim alanına taşınmasında Avrupa Birliği de önemli bir rol

oynamaktadır. AB’nin eğitim politikaları da liberalleşme yönünde işlemekte; piyasanın

talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda kamusal eğitimin ticarileşmesi ve özel girişimciliğin

desteklenmesi, eğitimin içeriğinin piyasa taleplerine uyarlanması, yerelleştirilerek

esnekleştirilmesi; ortak standartlara bağlanarak akışkanlığın sağlanması AB’ye uyum

sürecinin köşe taşlarını oluşturmaktadır. (Sayılan, 2007)

1980’den günümüze kadar uygulanan politikalar, Türkiye’de eğitim sisteminin

ticarileştirilmesi ve ulusal eğitimin devlet okullarında kısmen paralı hale getirilmesi

konusunda oldukça başarılı olmuştur. Devlet okullarında paralı eğitim uygulamaları 1980’li

yıllarda başlamış, 1990’dan sonra ise gerek toplanan kalemlerin çeşitlenmesi gerek

miktarların artması bakımından yepyeni bir döneme girilmiştir. Günümüzde devlet

okullarında öğrencilerden çeşitli amaçlarla yaklaşık otuz farklı başlık altında para

39

Page 41: Vakif Universiteleri Arastirmasi

toplanmaktadır. Vakıf parası, dergi parası, temizlik parası, kayıt parası, katkı parası gibi adlar

altında toplanan bu paralar, Türkiye’de eğitimin devlet eliyle ve devlet içinde

piyasalaştırıldığını göstermektedir. Milli Eğitim Vakfı eliyle toplanan bu paralar okul

‘işletmesi’ ile kamu kademeleri arasında paylaştırılmaktadır. Vakıf sistemi ve okul koruma

dernekleri üzerinden eğitim fiilen ticarileştirilip yerelleştirilmiştir. Bu uygulama eğitim

hizmetlerinin özelleştirilmesinin başlangıcını oluşturmaktadır. Bir veli, devlet okulunda

okuyançocuğu için yıllık olarak hiç küçümsenmeyecek bir para ödemektedir. Aslında eğitim

hizmetlerinin özelleştirilmesi dendiğinde aklımıza ilk olarak özel okullar ve dersaneler

gelmektedir. Ancak devlet okullarında yaşanan süreç eğitim hizmetlerinin fiilen özelleştiğini

göstermektedir. Bu uygulamalar; velileri, öğrencileri, öğretmenleri, idarecileri ve toplumu

özel okula ‘alıştırma’ yöntemidir. (Sarı, 2004)

Yükseköğretimde neo-liberal eğitim politikaların amacı; İlk olarak, üniversiteleri

kapitalizmle daha kompleks biçimde bütünleştirmek; yani üniversitenin özel bir şirket gibi

çalışması, kâr-zarar, fayda-maliyet hesaplamalarına öncelik vermesi, fonlarını borsada

değerlendirmesini sağlamak. İkinci olarak, süreç içinde üniversitelerin devletten aldığı

kamusal katkıyı azaltmak, eğitimle ilgili sosyal devlet anlayışını kaldırmak, eğitimi tümüyle

ücretli hale getirerek ve pahalılaştırarak üst sınıf kökenli öğrencilerin hizmetine sunmak.

Üçüncü olarak, öğretimle araştırmayı birbirinden ayırmak ve böylece aşırı uzmanlaşmanın

önünü açmaktır. (İnal, 2009)

Neoliberal eğitim mantığına göre, dünya küreselleşme sürecine ve bilgi çağına

girmiştir. Bu süreç ve çağda rekabet çok kızışmıştır. Rekabet edip ayakta kalabilmek için

bilgi-yoğun teknolojileri kullanabilecek yüksek vasıflı işgücüne ihtiyaç vardır. Oysa,

Türkiye'deki klasik eğitim yapan kitlesel kamu üniversiteleri bu çağdaş ihtiyacı

karşılayamamaktadır. Devlet, verimsiz ve çağın gerisinde kalmış kamu üniversitelerine değil,

özel üniversitelere finansman ayırmalıdır. Ancak, bu finansmanın bir diğer kaynağı da öğrenci

harçları olmalıdır. 'Yararlanan öder' mantığı ve 'İnsan Sermayesi' kuramı bunu

gerektirmektedir. Madem eğitim bireysel getirisi olan kârlı bir yatırımdır, o zaman bu hizmeti

alan kişi bunun karşılığını hemen ödemelidir. (İnal, 2009)

40

Page 42: Vakif Universiteleri Arastirmasi

1.1.4.2.3. Türkiye Yükseköğretiminde Neo-liberal Politikalar

Yükseköğretim düzeyinde ticarileştirme ve paralılaştırma politikaları 1992’de 2527

sayılı yasada yapılan bir değişiklikle ‘harç’ olarak başlatılmış, üniversitenin rutin işlerinin

(yemekhane, kantin, temizlik vb. ) özelleştirilmesi, bazı eğitim programlarının parçalanarak

bir kısmının paralı kurslar haline getirilmesi gibi çeşitli uygulamalarla derinleştirilmiştir.

Giderek her düzeyde paralılaştırılan ve ticarileştirilen eğitim, keskin çizgileriyle sınıfsal bir

nitelik kazanmıştır. Eğitimin uzun dönemli toplumsal getirisini tamamen bir yana bırakan bu

yaklaşımlar için eğitim ve bilim giderek değer kazanan bir meta olarak kabul edilmekte;

özellikle yükseköğretim alanı, özel girişimciliği teşvik politikalarıyla (vergi indirimleri,

hazine arazisi tahsisi gibi) büyük karlar sağlayan bir sektör olarak sermayenin yeni girişim

alanlarından biri haline gelmiştir. Özel girişimin sahibi olduğu, küresel standartları yakalamış,

özel üniversitelerle sermayenin ara insan gücü ihtiyacını karşılamak girişimin sahibi olduğu,

karşılamak için kitlesel eğitim yapan meslek yüksekokulu odaklı devlet üniversiteleri, ortak

üniversiter kalite ve standartlar açısından birbirinden tamamen ayrılmakta; egitimin sınıfsal

düzlemde yeniden biçimlenmesinin tüm görünümlerini taşıyan bu süreç, bir önceki dönemin

herkes için parasız eğitim olanağı gibi kimi kazanımlarını da ortadan kaldırmaktadır. (Sayılan,

2007)

Yaklaşık yirmi beş yıl içinde parça parça hayata geçirilen bu politikalar sonucunda

eğitim alanındaki eşitsizlikler artmış; parası olanların bilgi ve egitim tekeli genislerken,

yoksullar için eğitim ile kazanılabilecek gelecek fikirlerini belirsizleştirmiştir. Bu sürece eşlik

eden liberalizmin ideolojik ve kültürel evrenindeki dönüşümler de egitimin kamusal anlamını

ve işlevini dönüştürerek eğitim hakkını ortadan kaldırmıştır. Bugün eğitimin alt sınıflar için

toplumsal hareketlilik açısından sunduğu olanak son derece sınırlıdır. Eğitimdeki eşitsizliğin

bir başka yüzünde ise, okullar arası farklılıklar var. Bu politikalar sonucu okullar açık biçimde

sosyal sınıf sistemine yerleşmistir.

Günümüz Türkiye'sinde, neoliberal eğitim politikaları sonucu kabaca iki tip üniversite,

iki tip eğitim anlayışı ortaya çıkmıştır. Kitlesel eğitim yapan, hâlâ klasik formasyona ve

müfredata göre öğretim veren ve büyük ölçüde kamusal bir perspektif içinde hareket eden

kamu üniversiteleri ve kamucu/devletçi bir eğitim anlayışı; sermaye tarafından kurulan,

araştırma ve profesyonel eleman yetiştirme ağırlıklı ve tümüyle Anglo-Sakson modele

dayanan elit özel vakıf üniversiteleri ve piyasacı eğitim anlayışı. (İnal, 2009)

41

Page 43: Vakif Universiteleri Arastirmasi

1.1.5. Özel Yükseköğretim Kurumları

Özel yükseköğretim kurumları, kamu üniversitelerine denk, yükseköğretimde

kamunun karşılayamadığı talebi değerlendirmek amacında olan, belli bir para karşılığında

eğitim hizmeti veren, büyük ölçüde öğrencilerin ödediği öğrenim hizmetleriyle finanse edilen,

özel girişimciler ya da vakıflar tarafından açılmış özel kurumlardır. Özel üniversiteler yerine

getirdikleri işlevler açısından kamu üniversitelerine çok benzerler ancak aradaki temel fark,

kamu üniversitelerinin devlet, özel üniversitelerin ise özel girişimciler ya da vakıflar

tarafından açılıp işletilmesidir.

Özel üniversitelerin kendine özgü bazı yönleri vardır (Akdoğan ve Hasanov, 2003,

s.91):

- Özel üniversitelerde verilen eğitim hizmeti paralıdır. Bu kurumlarda öğrencilere

sunulan olanakların karşılığı olarak belli bir ücret alınır. Öğrencilere kaliteli bir eğitim

sunmanın yanında kar elde etmek de amaçlanır.

- Özel üniversiteler hem kamu hem de diğer özel üniversitelerle rekabet içindedir. Bu

rekabet üniversitelere göre uluslar arası boyutlara da çıkabilmektedir.

- Özel üniversiteler verdikleri eğitim hizmeti arzını yeni bölümlerin açılması ve

öğrenci sayısının arttırılmasını ancak özel izinlere bağlı olarak gerçekleştirebilirler.

- Hem bir eğitim kurumu hem de iktisadi birim olma niteliklerinden dolayı özel

üniversiteler üzerinde sıkı bir denetim vardır. Hem verdikleri eğitim hem de

gerçekleştirdikleri akçalı etkinlikler bakımından denetlenen özel üniversitelerin kurulması da

büyük ölçüde yasalara bağlıdır.

- Özel üniversitelerin kamu üniversitelerine göre amaçlarının çokluğu ve karmaşıklığı

(kalite+kar) zaman zaman yönetimlerini zorlaştırır.

- Özel üniversiteler hem özerk hem de bağımlıdır. Bu kurumlar hem topluma karşı

sorumluluk taşır hem de toplumdan soyutlanır. Özel üniversitelere yönetsel, mali ve bilimsel

alanlarda özerklik tanınırken, yükseköğretimin gelişimine katkıda bulunmak, ücretsiz öğrenci

okutmak gibi bazı sorumlulukları yerine getirmeleri beklenmektedir.

Özel yükseköğretim kurumlarının zaten yaygın olduğu ülkelerdeki kamusal

harcamalar küçülme, özel yatırım ise artma eğilimdedir. Günümüzde Doğu Avrupa ve Afrika

başta olmak üzere, gelişmekte olan ülkelerdeki özel üniversitelerin sayısı da artış

göstermektedir. ( Quddus ve Rashid, 2000).

42

Page 44: Vakif Universiteleri Arastirmasi

1.1.5.1 Dünyada Özel Yükseköğretim Kurumları

19. yüzyıla gelene kadar özel üniversite ve devlet üniversitesi diye bir ayrım yoktu

çünkü modern devlet yapısı tam oluşmadığından bugünkü anlamda devlet bütçesi diye bir

kavram da yoktu. Kilise açısından üniversite, toplumun bir parçasıydı. Modern devlet yapıları

oluşmaya başladığında bile, İmparator ve Kral açısından üniversite devlet yapısının bir

parçasıydı. Yerel yönetimler ve üniversiteye bağışta bulunan zenginler açısından da durum

çok farklı değildi. Özel üniversiteyi, büyük ölçüde öğrencilerin ödediği öğrenim ücretleriyle

finanse edilen kurum olarak tanımlarsak, başta Bolonya olmak üzere Ortaçağ Avrupa’sı

üniversitelerinin büyük bölümünü özel üniversite olarak sınıflandırabiliriz. Vakıf gelirleri ile

ayni ve nakdi bağışlar da bir ölçü olarak alınırsa, 19. Yüzyıldan önce kurulmuş üniversitelerin

neredeyse tamamı vakıf üniversitesi olarak nitelendirilebilir. Almanya ve Fransa’da ise, 19.yy

boyunca üniversiteler giderek devlet kurumu niteliğine bürünmüştür. Katolik kilisesi ve özel

kurumlar, Fransa’da 1875’te çıkarılan Yükseköğretim Hürriyeti Kanunu’ndan sonra,

üniversite kurmaya başlamışlardır. Hollanda ve İspanya gibi ülkelerde özel üniversiteler

1880’li yıllarda kurulmuştur. ( Gürüz, 2001, s. 148-149).

Üniversitelerin kaynak gereksinimi 18.yüzyıl başına kadar özel kaynaklardan,

çoğunlukla vakıf kaynakları ile karşılanırken, 18.yüzyıldan 2. Dünya Savaşı sonuna kadar

işlev yapan üniversitelerin kaynakları güçlü merkezi devlet kuruluşları ile kamu kaynakları

olmuş, ancak 1950’lerden sonra patlayan kitlesel eğitim, kamu kaynaklarına ek olarak,

yeniden özel kaynaklara dönme gereğini gündeme getirmiştir (Öztunalı, 2001).

1950’lerde 1,5 milyon yükseköğretim öğrencisi olan ABD’de bu sayı 1999’da 15

milyona ulaşmıştır. Vakıf öğretim kurumlarının bu sayıdaki payı %34 tür. Japonya’daki 4

milyon dolayındaki üniversite öğrencisinin %77’si vakıf – özel üniversitelerin öğrencisidir.

Dünya genelinde, özel yükseköğretim kurumlarında okuyan öğrencilerin oranı 1985’te

yaklaşık %18 iken, günümüzde %30’a yaklaşmıştır. Türkiye’de, özel yükseköğretim kurumu

bulunmamakla birlikte vakıf üniversiteleri, öğrenciden alınan ücret açısından bu statüde

değerlendirilse bile ülkemizdeki bu oran %6 civarındadır ( YÖK,2007,s.5).

OECD’nin 2007 yılı eğitim raporlarına göre, OECD ülkelerinde 1995 – 2004 yılları

arasında her düzeydeki eğitimde kamu harcamaları artış göstermiştir. Ancak özel kesim

harcamaları bu ülkelerin dörtte üçünde kamuya göre daha yüksek bir artış göstermiştir. Genel

olarak 2004 yılına ait rakamlarda her düzeydeki eğitim harcamalarının %87’si kamuca

karşılanırken, yükseköğretimde bu rakam %76’dır. OECD ülkeleri içerisinde eğitim

43

Page 45: Vakif Universiteleri Arastirmasi

harcamalarının finansmanında yaklaşık % 98-99’luk oranlarla İskandinav ülkeleri, eğitimi

kamu kaynaklarıyla en çok finanse eden ülkeler konumunda bulunmaktadırlar. 2000-2004

yılları arasındaki değerleri itibariyle bu oranlar Türkiye için %92-93 düzeylerindedir. Diğer

eğitim düzeyleriyle karşılaştırıldığında yükseköğretim kurumları özel sektör kaynakları

tarafından en çok desteklenen düzeydir. 18 OECD ülkesinde 1995-2000 ve 2001-2004 yılları

arasında yükseköğretime kamunun katılımı her sene düşüş göstermiştir (OECD Indicators,

2007).

ABD’de yükseköğretim sistemi, merkezi bir şekilde işlemektedir. Yaklaşık 3000 kadar

devlet ve özel üniversitesi vardır ve bu kurumlar, özel üniversitelerde kurumların kendilerinin

seçtiği mütevelli heyetleri, devlet kurumlarında ise üniversite yönetim kurumları tarafından

yönetilir. Alman – Amerikan Akademik Konseyi tarafından 2002 yılında hazırlanan rapora

göre şu anda Amerika’da yükseköğretimin özelleşmesi eğilimi hız kazanmakta ve

Almanya’daki gibi her kuruma eşit olarak sunma ve yüksek kalite ölçütlerine ulaşmak yerine,

seçkin eğitim kurumlarının mükemmellik ve rekabetçi düzeyinin korunması ve yükseltilmesi

hedeflenmektedir. ABD’de hem devlet hem özel üniversiteler, gereksinimlerini değişen

oranlarda kamu fonlarıyla karşılamakta, bunun yanı sıra öğrenci harçları ve özel kurumların

destek ve bağışları da gelir kaynakları arasında sayılmaktadır (Adams, 2002).

ABD eğitim sisteminin genel özellikleri küreselleşmenin yükseköğretim üzerindeki

etkisiyle oldukça örtüşmektedir. Devletin yavaş yavaş elini eğitimden çekmesi, özel sektörün

eğitim üzerindeki artan etkisi, üniversitelerin ülke politikalarından ve siyasi baskılardan

bağımsızlaşması ve piyasa beklentilerine göre karar verebilme esnekliğine sahip olması,

mütevelli heyeti tarafından yönetilmesi ABD eğitim sisteminin temel niteliklerini

oluşturmaktadır.

Üniversite kurumunu yaratan ve tüm dünyaya yayılmasını sağlayan, 20.yüzyılın

başına kadar bu alanda rakipsiz olan Avrupa Üniversiteleri, 20. yüzyılın ortalarından itibaren

bir duraklama dönemine girmiş ve üstünlüklerini ABD’ye kaptırmışlardır. 1990’lı yıllardan

itibaren, denizaşırı ülkelerdeki üniversitelerde öğrenim gören Avrupalı öğrenci sayısı,

Avrupa’da öğrenim gören yabancı öğrenci sayısının çok üzerine çıkmıştır. Amerikan

üniversitelerini tercih eden Avrupalı öğrencilerin sayısı her yıl artış göstermektedir.

Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan yükseköğretim sistemlerinin birbirine

yakınlaştırılması ve üye ülkeler arasında eğitim ve araştırma alanında işbirliğinin

arttırılmasına yönelik çalışmalar, 1998 yılında imzalanan Sorbon Deklarasyonu ve özellikle

44

Page 46: Vakif Universiteleri Arastirmasi

1999 yılında yayınlanan Bolonya Deklarasyonu sonrasında hız kazanmıştır. Bolonya

sürecinin amaçları (Aktan, 2007):

- Avrupa Yükseköğretim Alanı içerisinde verilen derece, diploma ve kredilerin bu alan

içerisinde ülkelerde sorunsuzca tanınmasını sağlamak,

- Avrupa Yükseköğretim Alanı’nı dahilinde mezun olan öğrencilerin sorunsuzca iş

bulabilmelerine yardımcı olmak,

- Öğretim üyelerinin ve öğrencilerin hareketliliğini teşvik etmek,

- Üniversitelerin küresel ölçekte rekabet gücünü arttırmak,

- Yaşam boyu öğrenmeyi teşvik etmektir.

1820 öncesinde İngiltere’de Oxford ve Cambridge olmak üzere yalnız iki üniversite

vardı. Bu üniversiteler özel sektörün bağışlarıyla destekleniyordu. Bu dönemde üniversiteler

meslek insanı yetiştiren yer olmaktan çok ‘‘ zengin beyefendilerin’’ genel kültürlerini

arttırmak için geldikleri yerlerdi. Bu nedenle 19.yüzyılda, Oxbridge’in eksiklerini kapatmak

için başka üniversiteler açılmaya başlandı. Bu üniversiteler de yerli iş adamlarının bağışları,

öğrenci harçları ve bazen yerel yönetimler tarafından destekleniyordu. Devletin

yükseköğretimi desteklemesi, Britanya ekonomisinin rakip ülkelerin üstünlüğü karşısında

sarsılmaya başlayınca devreye girdi. 1919 yılında hükümete üniversitelerin mali

gereksinimleri konusunda önerilerde bulunacak bir kurum oluşturuldu. Hükümet,

üniversitelerin mezun vermesi ve uygulama değeri bulunan araştırmalar yapması için destek

vermeye başladıysa da üniversitelerin hangi konularda etkinlikte bulunması konusunda özgür

bırakıyordu (Garrett, 2001).

Günümüzde İngiltere’de üniversitelere kamu ve özel desteği sürmektedir.

Üniversiteler gelirlerinin %60’ını kamusal kaynaklardan elde etse de para getirecek konularda

araştırma yapma, deniz aşırı ülkelerin öğrencilerini ülkeye çekme gibi yöntemlerle destek

arayışı sürmektedir. Bunun dışında hükümet İngiliz üniversitelerinin Amerikan modelini

izlemesini ve mezunlarından ve yardımseverlerden bağış toplaması gerektiğini

vurgulamaktadır (MacLeod, 2006).

OECD’nin sınıflandırmasına göre üç tür yükseköğretim kurumu vardır: devlet,

hükümete bağlı özel ve bağımsız özel. Almanya ve Fransa’daki üniversitelerin çoğu 1. Sınıfa

girmektedir. OECD’ye göre bütün Alman üniversiteleri devletindir. 1998 yılında resmi Alman

45

Page 47: Vakif Universiteleri Arastirmasi

belgelerine göre 344 yükseköğretim kurumunun 75’i ‘‘devlete bağlı olmayan’’ olarak

tanımlanmıştır ve bu kurumlarda toplam öğrenci sayısının %2’sine eğitim verilmektedir. Bu

sınıfa giren kurumlar, kiliseye bağlı dini okullar, belirli bir eğitim felsefesi güden özel

üniversiteler, devlet üniversitelerinin gelir yaratması ve daha fazla esneklik sahibi olması

amacıyla yarattığı belirli birimler ve bağışlar ve öğrenci harçlarıyla desteklenen daha çok

işletme alanında uzmanlaşmış kurumlardır (Teichler, 2003).

ABD’dekinin tersine, Almanya’daki yükseköğretim sistemi, herkesin erişmesi için

hükümetler tarafından desteklenen, kişiler arasında farklılık yaratmayı değil, herkese eşit

olanak tanımayı amaçlayan sistemdir. Bu sistem büyük oranda merkezidir. Ve üniversiteler

arasında büyük farklılık bulunmaz. Karar verme yetkisi büyük oranda üniversitelerdeki

fakültelerindir (Adams, 2002).

1.1.5.2 Türkiye’de Vakıf (Özel) Yükseköğretim Kurumları

Genç bir nüfusa sahip olan Türkiye’de, yükseköğretime olan talep her geçen gün

artmaktadır. Devlet üniversitelerinin bu talebi karşılayamaması gerekçesiyle açılan vakıf

üniversitelerinin sayısı da buna bağlı olarak her sene artış göstermektedir. İlk vakıf

üniversitesi, 1984 yılında kurulan ve 1986 - 87’de eğitime başlayan Bilkent Üniversitesidir.

Bunu, 1992 yılında kurulan Koç Üniversitesi, 1994’de kurulan Başkent Üniversitesi izlemiş

ve vakıf üniversitesi sayısı 1996’da 8’e, 2002’de 24’e ve 2010’da ise 53’e yükselmiştir. Bu

kurumların 30’u İstanbul’dadır. Bu üniversitelerin dışında, üniversite ile bağlantısı olmayan

vakıf meslek yüksek okulları da bulunmaktadır (YÖK, 2007).

Vakıf üniversitelerinin yasal dayanağı, Anayasanın 130. Maddesinde yer almıştır. Bu

maddeye göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, devletin gözetim

ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir. Vakıf yükseköğretim kurumlarının

hangi usulde kurulacağı 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun ek 3. maddesinde

gösterilmiştir. Vakıf tarafından kurulan üniversiteler devlet eliyle kurulan üniversiteler gibi

kanunla kurulmakta olup, kamu tüzel kişiliğine sahiptirler. (YÖK, 2007)

Anayasanın 130. Maddesinin son paragrafı uyarınca, vakıflar tarafından kurulan

yükseköğretim kurumları mali ve idari konular dışındaki akademik çalışmaları ve öğretim

elemanlarının sağlanması yönlerinden, devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için

Anayasada belirtilen hükümlere tabiidir. 2547 sayılı kanunun ek 8, 9 ve 10. maddelerinde

(YÖK,2007);

46

Page 48: Vakif Universiteleri Arastirmasi

- Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarındaki akademik organların, devlet

yükseköğretim kurumlarındaki akademik organlar gibi düzenleneceği ve onların görevlerini

yerine getireceği,

- Öğretim elemanlarının niteliklerinin devlet yükseköğretim kurumlarındaki öğretim

elemanlarının niteliklerinin aynısı olduğu,

- Devlet yükseköğretim kurumlarında çalışmaları yasaklanmış veya disiplin yoluyla bu

kurumlardan çıkarılmış kişilerin, vakıf yükseköğretim kurumlarında görev alamayacakları,

- Vakıf yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim esasları, öğretim süreleri ve

öğrenci hakları ile ilgili hususların 2547 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu,

- Bu kurumların mali, idari ve ekonomik konularda Yükseköğretim Kurulunun

gözetim ve denetimine tabi oldukları belirtilmektedir.

Türkiye’de ilk özel üniversite açma girişimi 1960’lı yıllarda başlamış, daha sonra bu

kurumlar Anayasa’ya aykırı oldukları gerekçesiyle kapatılmıştır. 1982’de üniversite reformu

ile kar amacı gütmeyen vakıfların yükseköğretim kurumu açmasına izin verilmiştir.

1960’lardan 1980’lerin başına kadar özel yükseköğretim olgusu üniversite sisteminde bir

gedik olarak görüldü; sağ siyasal eğilimliler bu gediği taze bir nefes borusu olarak

selamladılar, solcular ise eğitimde eşitlik ilkesini daha da zaafa uğratacak bir boşluk olarak

gördükleri bu gediği tıkamak için siyasal ve yasal mücadele yürüttüler. Özel üniversite

olgusunda ikinci perde 1984’te Bilkent Üniversitesinin fiilen kuruluşuyla açıldı ( Özuğurlu,

2003).

47

Page 49: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 3: Kuruluş yıllarına göre İstanbul’daki vakıf üniversiteleri.

ÜNİVERSİTENİN ADI KURULUŞ KOÇ ÜNİVERSİTESİ 1993FATİH ÜNİVERSİTESİ

1996 IŞIK ÜNİVERSİTESİİSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİSABANCI ÜNİVERSİTESİYEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ

1997

BEYKENT ÜNİVERSİTESİKADİR HAS ÜNİVERSİTESİDOĞUŞ ÜNİVERSİTESİİSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİMALTEPE ÜNİVERSİTESİBAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ 1998 HALİÇ ÜNİVERSİTESİ 1999OKAN ÜNİVERSİTESİ

2001İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİİSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ 2006ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ

2007İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİİSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİPİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ

2008İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİİSTANBUL ŞEHİR ÜNİVERSİTESİYENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ

 2009İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİFATİH SULTAN MEHMET VAKIF

2010İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİSÜLEYMAN ŞAH ÜNİVERSİTESİİSTANBUL SABAHATTİN ZAİM ÜNİVERSİTESİBEZM-İ ALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ

Kaynak: YOGM

İlgili yasa metinlerinde, resmi yazışmalarda ve medya organlarında bu üniversiteleri

nitelemek için ‘vakıf’ terimi kullanılmakta, daha önemlisi ‘biz özel değil vakıf

üniversitesiyiz’ şeklindeki düzeltme talepleri bizzat bu üniversite yöneticileri tarafından, yeri

geldiğinde, dile getirilmektedir. Bir tür alınganlık söz konusudur. Son yıllarda üniversitenin

başına konan nitelemelerde büyük bir çeşitlenme yaşandığı doğrudur; ‘devlet/kamu’, ‘özel’,

‘kar amaçlı’, ‘ kar amacı gütmeyen’, ‘şirket’, ‘girişimci’, ‘vakıf’ vb… Dikkat edilirse kamu ve

48

Page 50: Vakif Universiteleri Arastirmasi

özel terimleri daha üst bir soyutlama düzeyinde, kurumun toplumsal mülkiyet ilişkileri

içindeki yerini nitelemektedir. Diğerleri ise kamuya ait olmayan kurumun örgütlenme biçimi

ve işleyişi ile ilgilidir. Dolayısıyla türü itibariyle özel olan üniversite alt bir sınıflamayla, kar

amacı güden veya gütmeyen, şirket veya vakıf bünyesinde yer alan şeklinde ayrıca tasnif

edilebilir (Özuğurlu, 2003).

Genel anlamda özel öğretim kurumları hem ekonomi hemde eğitim alanında bazı

katkılar sağlar. Ülkemizdeki özel öğretim kurumları eğitimin kalitesinin arttırılmasında

öncülük etmek, ekonomide de rekabetin gereği olarak en iyi hizmeti vermek durumundalar.

Özel eğitim kurumlarının bu yönde yaptıkları etkinlikleri şöyle özetleyebiliriz ( Hesapçıoğlu

ve Özcan, 1995, s.162).

1. Eğitim hizmetinin niteliğinin yükseltilmesi amacıyla ortamın eğitim teknolojisinin

ilkelerine uygun araç-gereçle donatılması ve uygun amaçlarla kullanılması,

2. Bilgisayarın eğitimin her kademesinde kullanılması,

3. Laboratuar ve uygulama dersliklerinin araştırma ve inceleme yapmak isteyen

öğrenciler için uygun ortam sağlaması,

4. Devletin hazırladığı mevzuat dışında kendi hazırladıkları ve ilgili mercilerce

onaylanmış bir mevzuata sahip olmaları nedeniyle karşılaştıkları güçlükleri ya da uygulamak

istedikleri yöntem ve teknikleri belirleyip gerekli değişiklikleri yapabilmeleri.

R. Geiger (1986, s.216) de özel yükseköğretim kurumlarının eğitim boyutundaki

faydalarını şöyle açıklar:

1. Özel eğitimin bulunduğu tüm eğitim sistemlerinde özel üniversiteler ek kapasite

yaratan kurumlar olarak görülmüştür. Talebin fazla ancak arzın sınırlı olduğu yükseköğretim

sektöründe özel üniversiteler kısmen de olsa bu açığı kapatmada yararlı olmaktadır.

2. Özel üniversiteler genelde daha fazla, daha farklı ve daha iyi eğitim veren kurumlar

olarak düşünülmüş ya da böyle olduklarını vurgulamaya ve kanıtlamaya çalışmışlardır. Kamu

üniversitelerine bir seçenek olarak ortaya çıkış nedeni de bu üç etmene dayandırılmıştır.

Devletin bazı nedenlerden ötürü sağlayamadığı olanakları sunan özel üniversiteler daha geniş

yelpazede toplumun eğitim gereksinimlerini karşılamaktadır.

3. Ekonomik açıdan ise şu gibi yararlar söz konusudur: Özel üniversiteler istihdam

yaratan, vergi ödeyen, açıldıkları bölgenin sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlarına çözüm

üreterek kalkınmasına katkıda bulunan kurumlardır. Özel üniversiteler vergi ödeyerek devlet

bütçesine doğrudan, temelde devletin verdiği bir hizmeti üstlenerek de dolaylı katkıda

49

Page 51: Vakif Universiteleri Arastirmasi

bulunmuş olurlar. Ayrıca özel üniversitelerin yapmış oldukları yatırımlar, harcamalar ve

sağladıkları iş olanaklarının uzun vadede genel olarak ülke kalkınmasındaki katkıları

yarattıkları faydalar arasındadır.

Sonuç olarak özel üniversitelerin beraberinde getirdikleri çeşitlilik süreci eğitim

sisteminin bir bütün olarak uyumunu ve toplum gereksinimlerine yanıt verme yeteneğini

güçlendirmektedir. Kısacası özel üniversitelerin hem eğitim sistemine hem de toplum

geneline faydaları bulunmaktadır (R. Geiger, 1986).

Bu katkılarına karşın, ilk kurdukları yıldan beri Türkiye’de vakıf üniversiteleriyle ilgili

tartışmalar yapılmaktadır. Bu tartışmaların kaynağında vakıf üniversitelerinin kabul ettiği

öğrencilerin puanlarının devlet üniversitelerine göre daha düşük olması, aldıkları devlet

desteği, kendi öğretim elemanlarını yetiştirmekten çok kamuda çalışan hazır yetişmiş öğretim

elemanlarını bünyelerine katmaları vardır. Vakıf üniversitelerine yöneltilen ekonomik

boyuttaki eleştiriler arasında şu konular başta gelmektedir:

- Kar amacı gütmeme misyonunu yerine getirmemeleri,

- Kimi zaman ABD’nin bile üzerine çıkan yüksek eğitim ücretleri,

- Özellikle bazı vakıf üniversitelerinde öğrencilerden alınan ücretlerin öğrencilere

yönelik harcanmaması,

- Üniversitenin finansmanı konusunda vakfın katkısından çok, öğrenci gelirlerine

dayanan bir mali sistem kurulması,

- Üniversiteler arasında öğrenci gelirlerinin toplam gelirlere oranı, öğrenci başına

yapılan harcama gibi konularda büyük farklar bulunması.

Bazı akademisyen ve araştırmacılara göre, kar amacı gütmemek koşuluyla açılan bu

kurumlar, kar amacı güden ve adı vakıf olan, aslında kişiye bağlı kurumlar durumuna

gelmişlerdir. Özel üniversitelerde asıl yetkili tüzel kişiliğin temsilcisi rektör değil, mütevelli

heyetidir. Tüzel kişiliğin temsilcisinin ve atamalarda yetkilinin mütevelli heyeti olması

üniversite içinde rektörlük ve mütevelli heyeti olarak iki güç odağını doğurmuştur. En büyük

aksaklıklardan biri budur. Ayrıca kamu üniversitesi rektörünün unvanının profesör olması

gerekirken özel üniversite rektörü olmada yeter koşul lisans diplomasına sahip olmaktır. Aynı

durum dekanlar için de geçerlidir. Bunun dışında bilim anlayışına aykırı olarak değişik siyasal

ve dinsel ideolojilerin egemen olduğu özel üniversitelerin açılmasına yönelme başlamıştır

(Hatiboğlu, 1998, s.411).

50

Page 52: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Vakıflar tarafından kurulmuş yükseköğretim kurumlarına, kamu tüzel kişilerine ait

arazi ve tesislerin tahsis edilmesi 2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının Ek 18. maddesi ile

kurallaştırılmıştır. Kendi üniversitelerinden sakındığı ‘eğitim, öğretim ve araştırma tesisleri,

öğretim üyesi lojmanları, öğrenci yurtları, sosyal ve kültürel tesisler’ için özel vakıf

üniversitelerine oldukça cömert davranan devlet, bununla da yetinmeyip bu kurumlara ‘devlet

yardımı’ adı altında vakıf üniversitesi bütçelerinin %45 ‘ine kadar YÖK kararıyla karşılamayı

üstlenmiştir ( Altıntaş ve Hatiboğlu, 1998, s.133).

Daha sonra bu oran, vakıf üniversitelerine yapılan devlet yardımını yeni koşullara

bağlayan tasarıyla Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda değiştirilmiştir. Tasarıya göre vakıf

üniversitelerine bütçeden yapılacak devlet yardımı, devlet üniversitelerinin ödeneklerinin

yüzde 30’unu geçemeyecektir. 1996 yılındaki yasa, vakıf üniversitelerine yapılacak yardımın,

devlet üniversitelerine yapılacak yardımın %50’sine kadar olabileceğini öngörüyordu. Ancak

bu yeni yasa tasarıyla devlet desteği almak kolaylaşmış, daha önceden ilk 2000’den öğrenci

almak, bilimsel düzeyde, sıralamada bulunmuş olduğu şehirde en üst sıralarda yer almak gibi

koşullar yerini daha genel bir değerlendirme sistemine bırakmıştır (Işıklı, 2003).

Fuat Ercan da özelleştirme politikalarının bir uzantısı olarak tüm eğitim alanında özel

eğitim kurumlarının açılmasının hızla artığını, sayıları hızla artan özel eğitim kurumlarına

devlet kısıtlı kamu kaynaklarıyla önemli oranda her türlü desteği verdiğini belirtmekte ve

eğitimin ticarileştirildiği bu uygulamaların kamuya ait eğitim kurumlarında yetişmiş öğretim

kadrosunun özel eğitim kurumlarına transferini gündeme getirerek kamuya ait eğitim

kurumlarının işleyişini iyice zorlaştırdığını söylemektedir (2006).

Okçabol, vakıflara o kadar kaynak aktarmaya gerek olmadığını, yükseköğretim

kontenjanları çoğaltıldığında ve vakıflara aktarılan kaynak kamu üniversitelerine verildiğinde

sorunun çözüleceğini kestirmektir. Sorunun kontenjan baskısı olmadığını, amacın yoksul ve

dar gelirli öğrenciyi elemek ve varlıklı öğrenciye yeni olanaklar sunmak olduğunu da

sözlerine eklemektedir (2007).

Bilgi üniversitesi kurucularından Toktamış Ateş’e göre şuanda; yurtdışında eğitim

gören öğrenci sayısı elli binin üzerinde. Yani devlet, elli binin üzerinde üniversite öğrencisi

için döviz ödüyor. Bu öğrenciler dışarıya gideceğine, ülke içinde kalsınlar diye küçük ölçekli

bir eğitim kurumu oluşturulmuştur. Istanbul School for International Studies (ISIS) adındaki

bu kurum, ne YÖK, ne de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanmayınca, bir vakıf

oluşturularak İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin temeli atılmıştır (1999).

51

Page 53: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Tansel ve Güngör’e göre ise vakıf üniversiteleri verdikleri yüksek maaşlar ve

kullandıkları güncel teknoloji ile konusunda uzman yabancı ve Türk akademisyenleri

kendilerine çekerek beyin göçünü kısmen tersine çevirmişlerdir. Ancak istedikleri öğrenim

ücretleri, çoğu Türk ailesinin bütçesinin kaldırabileceğinden fazla olduğu için yükseköğretim

üzerindeki talep fazlasını azaltmakta başarılı olamamışlardır. Bu öğrenim ücretleri ödeyebilen

öğrenciler daha yüksek sosyoekonomik ailelerden geldiği için bu durum zaten var olan

eğitimde fırsat eşitliği sorununu daha da kötüleştirmektedir (2002).

Özel üniversite artık –olumlu yada olumsuz anlamda- egemen üniversite sisteminde

açılan bir gedik değil, sistemin bizzat kendisi olmuştur. Kurumsal yapısı, işleyişi ve işlevleri

bakımından hakim üniversite modeline, özel üniversite olgusunda billurlaşan yaklaşım

damgasını vurmaktadır. En nötr terimlerle ‘talep merkezli’ üniversite yaklaşımı şeklinde ifade

etmek mümkündür. Bu yaklaşımın yeni-liberalizmi eğitim sektöründeki bir varyantı olduğunu

hatırlatmaya gerek yoktur. Özel üniversite olgusu, Kesley’in ifadesi ile ‘‘küresel rekabetçi

üçüncü basamak eğitim modelinin’’ ayrılmaz bir unsurudur. Kamu üniversitelerinin

özelleştirilmesi sürecine direniş sergilenir ve bu yolda zaman kaybedilirse, üniversitelerin

hızlı, ucuz ve etkili bir şekilde uzmanlar yetiştiren bir eğitim şirketine dönüşecekleri şeklinde

uyarılar, hakim eğilimin sözcüleri tarafından sıkça yapılır. Benzer ideolojik mücadele

taktiğini ‘girişimci üniversite modelini’ Türkiye’ye yerleştirme gayreti içindeki

Yükseköğretim Kurulu’nda (YÖK) da görmek mümkündür. YÖK bir raporunda, özel

üniversitelerin gelişmiş ülkelerde kar amacı gütmeyen vakıflar tarafından kurulan yüksek

prestijli araştırma üniversiteleri niteliğine sahip olduğu, gelişmekte olan ülkelerde ise ‘daha

ziyade kar amacı güden, kısa süreli mesleki ve teknik eğitim’ veren bir nitelik sergilediğini

söylemektedir(YÖK,2003; 10). Buradaki betimlemenin geçerliliği bir yana bırakılırsa, açıkça

görüldüğü gibi hakim eğilimler bakımından özel üniversite olgusu, hem bir göz bebeği hem

de göze batan bir mertek muamelesi görebilmektedir(Özuğurlu, 2003).

Türkiye’de yükseköğretim kurumları değişikliklerden etkilenmiş ve yakın geçmişte

neo-liberal eğilimler yükseköğretim kurumlarını zorlayıcı sorunlar ortaya çıkmıştır. Öğrenci

harçlarının yükseltilmesi ve üniversitelere devlet katkısının azaltılması, sosyal etkinler gibi

girdilerin cari giderler altında öğrencilere yüklenmesi, üniversitelerin ticari anlamda ihale

almak için rekabete zorlanması yaşanan sorunlara örnektir. Yukarda vurgulananları yalnızca

küreselleşme ve neo-liberalizmin getirileri gibi algılamak yanılgı olur. Burada doğrudan Pazar

ilişkisi oluşturmuştur. Bu gelişmeler gelişmiş üniversiteler için belki yararlı görülebilir, ama

52

Page 54: Vakif Universiteleri Arastirmasi

uzun dönemde yükseköğretimin bazı alanlarının yani doğrudan piyasaya hizmet etmeyen,

arkeoloji, felsefe gibi) yok olmasına yol açacaktır (Sütlaş, 2010).

1.1.5.2.1 Vakıf Üniversitesi Öğrencileri

Özel üniversitelerde lisans ve önlisans düzeylerinde okuyan öğrenci sayısı 1986

yılında 486 ile başlamıştır ve 2005-2006 öğretim yılında 95.782’ye ulaşmıştır. Bu sayı,

açıköğretimde okuyan yaklaşık 700.000 öğrenci dışarıda tutulduğunda, toplam tam zamanlı

öğrenci sayısının %6.5’ini oluşturmaktadır. Toplam üniversite sayısının üçte birini oluşturan

vakıf üniversitelerinin barındırdığı öğrenci yüzdesinin yalnızca %5-6 düzeyinde kalması

düşündürücür. Değişik eğitim düzeylerine baktığımızda, öğrencilerin % 5’i lisans, % 2,2

önlisans, % 8.7’si yükseklisans, % 3.9’u doktora eğitimlerini vakıf üniversitelerinde

sürdürmektedir (Gürüz, 2006).

Aşağıdaki tabloda da görüldüğü gibi, tüm vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerin

yaklaşık %80’i altı vakıf üniversitesinde( Yeditepe, Bilkent, Fatih, Başkent, Bilgi, Aydın)

toplanmıştır; geri kalan vakıf üniversitelerinin lisans öğrenci sayısı genelde 2000-5000

arasındadır.

TABLO 4 : Türkiye’deki vakıf üniversitelerinin öğrenci sayıları.

ÜNİVERSİTE ADIÖNLİSANS LİSANS

LİSANS ÜSTÜ TOPLAM

Atılım Ü. 46 4420 580 5046Bahçeşehir Ü. 1607 5658 1751 9016Başkent Ü. 811 7968 265 9908Beykent Ü. 3591 4576 1121 9622Bilkent Ü. 811 10082 1227 12120Çağ Ü. 628 1682 41 2351Çankaya Ü. 152 3710 313 4175Doğuş Ü. 987 2832 169 3988Fatih Ü. 2749 6283 960 9992Gelişim Eğt.Kült.,Sağ. Ve Sos.Hiz.Vak. 191 0 0 191Haliç Ü. 0 4066 494 4560Işık Ü. 0 2457 87 2544İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı 596 0 0 596İstanbul Arel Ü. 2419 670 0 3089İstanbul Aydın Ü. 8362 1717 151 10230İstanbul Bilgi Ü. 462 7335 2466 10263İstanbul Bilim Ü. 383 691 75 1149

53

Page 55: Vakif Universiteleri Arastirmasi

İstanbul Kültür Ü. 1135 5339 545 7019İstanbul Ticaret Ü. 1254 3825 481 5560İzmir Ekonomi Ü. 147 5635 202 5984İzmir Ü. 139 387 0 526Kadir Has Ü. 1144 3336 561 5041Kavram Ü. 924 0 0 924Koç Ü. 0 3435 471 3906Maltepe Ü. 999 4324 1578 6901Okan Ü. 599 2771 219 3589Özyeğin Ü. 0 207 0 207Sabancı Ü. 0 2945 601 3546TOBB Ekon. ve Tekno. Ü. 0 1969 179 2148Türkiye Loj.Araş. Ve Eğit.Vak. 331 0 0 331Ufuk Ü. 104 1241 284 1629Yaşar Ü. 1135 2333 58 3526Yeditepe Ü. 62 14167 2251 16480TOPLAM 31768 116061 18.328 166157

Kaynak: YOGM, 2008

Bu kurumlarda okuyan öğrenciler genellikle devlet üniversitelerinde okuyan

öğrencilere göre daha düşük puanla kabul edilmektedir. Vakıf üniversitelerinin düşün puanlı

öğrenci almaları nedeniyle, iyi yetiştirilmemiş mezunlar verme olasılığı ortak kaygılar

arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra vakıf üniversitelerinin düşük puanla öğrenci almaları

ve devlet üniversitelerine giremeyen bu öğrencilerin yüksek ücretle üniversitede okuma fırsatı

bulmaları nedeniyle, bu üniversitelerin eğitimde fırsat eşitliğini zedelediği yönünde

eleştirilerde vardır. Bu düşük puanların nedeni öğrencilerin büyük çoğunluğunun düşük bir

katkı payı karşılığında devlet üniversitelerinde okumayı tercih etmesidir. Ancak ÖSS’de ilk

1000, hatta 100’e giren öğrenciler açısından durum değişmektedir. Vakıf üniversiteleri

ikramiye, aylık maaş, yüzde 100 burs, yurt dışında staj gibi tekliflerle başarılı öğrencileri

kendilerine çekmeye çalışmaktadır. Örneğin 2008 yılı yerleştirme sonuçlarına göre ilk 2

bindeki öğrencilerin 838’i vakıf üniversitelerine yönelmiş, çoğu başta Boğaziçi olmak üzere

devlet üniversitelerini seçmiş, vakıf üniversitelerinde de Bilkent, Koç ve Bahçeşehir öne

çıkmıştı(Talha, 2008). Yine 2007 yılında, ‘‘ şampiyon ’’ olarak nitelendirilen ve genelde ilk

10’a giren öğrencilerin başlıca tercihleri Sabancı, Boğaziçi ve Bilkent üniversiteleri

oluşmuştur. Bu durum, vakıf üniversitelerinde çok başarılı ve bursla okuyan az sayıda bir

54

Page 56: Vakif Universiteleri Arastirmasi

öğrenci grubuyla ÖSS’den düşük puan alan ve yüksek okul harçlarını ödemeye gücü yeten

kalabalık bir öğrenci grubunun var olduğunu göstermektedir.

1.1.5.2.2. Vakıf Üniversitesi Öğretim Elemanları

Vakıf üniversitelerinde çalışan tam zamanlı öğretim elemanı 2005-2006 öğretim

yılında 7000 civarındadır. Bu rakam, toplam 82.000 akademisyenin çalıştığı yükseköğretim

sisteminin %8.3’ünü oluşturmaktadır. Ancak eğitimde niteliği etkinleyen en önemli

etkenlerden biri olan öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı, toplam sayıdan daha

belirleyicidir. Bu sayı, vakıf üniversiteleri arasında farklılıklar göstermekte olup genel olarak

devlet üniversiteleri ortalamasından küçüktür.

TABLO 5: Vakıf üniversitelerinin, öğrenci, öğretim elemanı sayı ve oranları (2005-2006)

Öğrenci ve öğretim Vakıf üniversiteleri Tüm üniversiteler Oran (%)Öğrenci sayısı 95.782 1.646.689 5.8Öğretim üyesi 2.502 32.095 7.8Araştırma görevlisi 1.331 28.749 4.6Öğretim elemanı 7.762 82.250 9.4

Kaynak: YÖK, 2007

Öğretim elemanlarının, tüm üniversitelere göre oransal dağılımına bakıldığında, tüm

üniversitelerdeki öğretim elemanlarının %9,4’ünün vakıf üniversitelerinde istihdam edildiği

görülür. Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi bu oran araştırma görevlisi istihdamı öteki

öğretim elemanlarına göre daha düşüktür. Bu durum, vakıf üniversitelerinin öğretim üyesi

yetiştirmede yeterince istekli olmadıklarını ya da bu alana kaynak aktarmaya öncelik

vermediklerini göstermektedir (YÖK,2007,s. 18).

2008-2009 öğretim yılında devlet üniverstelerinde çalışan öğretim elemanı toplam

sayısı 87.605’tir. Bu sayının 32.876’sını, yani yaklaşık %38’ini araştırma görevlileri

oluşturmaktadır. Araştırma yapmaktan çok ders vermekle yükümlü öğretim görevlileri ise bu

rakamlar oldukça farklıdır. Geleceğin öğretim üyelerini oluşturacak olan araştırma

görevlilerinin sayısı olan 10.318’in %18’ini oluşturmaktadır. Öğretim görevlileri ise 2896 ile

en kalabalık gruptur ve toplam sayının %28’ine denk gelmektedir. Bu rakamlar da 2005-2006

öğretim yılındaki rakamların çok değişmediğini, vakıf üniversitelerinin ağırlıklı olarak

öğretim görevlisi ve okutman kadrolarına öncelik verdiği, araştırma görevlisi sayısını

tuttuğunu bir kez daha ortaya koymaktadır (YOGM, 2010).

55

Page 57: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Devlet üniversitelerinde hükümetin kararına bağlı olan akademik kadrolar, vakıf

üniversitelerinde kurum tarafından açılır ve öğretim elemanları belirli bir süre için sözleşme

ile işe alınırlar. Bu süre içinde içinde öğretim elemanlarının performansı değerlendirilerek

sürenin bitiminde sözleşmenin yenilenip yenilenmeyeceğine karar verilir. Sözleşme

yenilendikten sonra, bir sonra sözleşme dönemine kadar kişinin performansı nedeniyle işten

çıkarılması sık rastlanan bir durum değildir. Vakıf üniversiteleri öğretim elemanlarının

değerlendirilmesi konusunda kendi ölçütlerini belirlemişlerdir bu değerlendirme sonucuna

göre kişilerin terfiisine karar verilir. Değerlendirme ölçütleri arasında yayın sayısı, yapılan

araştırmaların kalitesinin yanı sıra genelde öğrenci anketleri tarafından belirlenen ders verme

becerisi de yer alır ( Doğramacı, 2005).

Vakıf üniversiteleri görevlendirecekleri öğretim elemanı sayısı konusunda devlet

üniversitelerinden farklı olarak hükümet kararlarına gerek duymadığı için istedikleri sayıda

araştırma görevlisi, okutman ve öğretim üyesi göreve alabilmektedirler. Bu sayının bazı vakıf

üniversitelerinde bazı devlet üniversitelerinden bile düşük olması bu üniversitenin bir öğretim

elemanına çok sayıda öğrencinin sorumluluğunu vererek kendi açısından ekonomik bir

kazanç sağlamak istemesinden, kısacası bu konuda yatırım yapmak istememesinden

kaynaklanmaktadır.

Altundağ’a göre, ister devlet üniversitelerinden vakıf üniversitelerine transfer deyin,

ister eğitimin özelleştirilmesi, devlet üniversitelerinin içinin boşalması veya özel eğitimin

teşvik gelinen nokta şu; sadece Marmara Üniversitesi’nden Yeditepe Üniversitesine geçen

öğretim üyesi sayısı 386’dır. Devlet üniversitelerinde yetişmiş, aynı sırada profesör, doçent

gibi unvanlar almış kıdemli hocalar, yıllarını harcadıkları eğitim kurumlarından çeşitli

sebeplerle bir bir ayrılıyorlar. Tecrübelerini ve en verimli dönemlerini bu yeni fakültelerin

hizmetine sunuyorlar. Yukarıda Marmara Üniversitesi ile ilgili verilen sayı; İstanbul

Üniversitesi, ODTÜ ve Boğaziçi gibi Türkiye’nin saygın üniversiteleri için de geçerli.

Hocaların devlet üniversitelerinden ayrılışını tek bir nedene bağlamak mümkün değil. Birçok

öğretim görevlisinin ağzından sözbirliği etmişlercesine şu gerekçe çıkıyor: ‘‘Demokratik ve

özgür ortam arayışı.’’ Akademisyen Edward Said örneğinden hareketle bu konuda şöyle bir

sonuca da varılabilir: Colombia Üniversitesi’nden dilbilimci Said, Filistinli militanlarla

beraber İsrail tanklarını taşlarken fotoğraflanır. Bunun üzerine ABD yetkilileri, üniversiteden

hoca hakkında soruşturma açılmasını ve görevine son verilmesini talep ederler. Üniversite

rektörü ise tam bir dirayet göstererek Said’in arkasında yer alır. Bizde ise iktidarla siyasi bir

hesaplaşma yoksa, özgürlüklerin korunmasıyla ilgili radikal bir mücadele görmek oldukça

56

Page 58: Vakif Universiteleri Arastirmasi

zor. Çünkü Türkiye’de öğretim görevlileri devlet yöneticileriyle değil, üniversite yönetiminin

güç gösterisiyle karşı karşıya (Altundağ, 2003).

Sessiz ama derinden geçişlerin başta gelen sebeplerinden biri de ‘‘ekonomik’’ durum.

Devlet üniversitesinde çok düşük kazanca talim eden hocalar, vakıf üniversitelerinde üç dört

kat daha fazla maaş alabiliyorlar. Ancak burada da çalışma saatleri artıyor ve daha çok

yorulabiliyorlar. Vakıf üniversitesine kademeli olarak geçişi sağlayan ‘‘part-time öğretim

görevlisi olma’’ durumu, kademeli geçişin ilk ayağı. Diğer bir sebep ise yaş haddi meselesi;

vakıf üniversitelerinin kurulması aşamasında, 67 yaşını doldurup emekli olarak kurucu

öğretim üyesi olarak vakıf üniversitelerine geçen hocaları genç ve başarılı akademisyenler

izledi. Erken emekli olanlar, akademik hayatlarında öğrencilere en yüksek katkı

sağlayabilicekleri bir dönemde müreffeh bir hayata kavuşmakla birlikte birikimlerini

‘‘özel’’in sunduğu imkanlar çerçevesinde değerlendirebilyorlar. Yukarıda zikredilen tüm bu

nedenlerden dolayı, gerek devlet sektöründen özel sektöre, gerekse ülke dışına ‘‘beyin göçü’’

yaşıyoruz. Gidenler geri gelmiyor, gelen akademisyen devlette kalmak istemiyor (Altundağ,

2003).

1.1.5.2.3. Vakıf Üniversitelerinin Finansmanı

Öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısıyla oldukça bağlantılı ve özellikle YÖK

tarafından hazırlanan Vakıf Üniversiteleri Raporu’ndan sonra basının da ilgisini çekmeye

başlamış olan bir başka konu da vakıf üniversitelerinin öğrencilerine ne kadar yatırım yaptığı,

öğrencilerin ödediği öğrenim ücretinin ne kadarının öğrencilerin eğitim ve öğretimi için

harcandığı konusudur. Bu konuda da vakıf üniversiteleri arasında büyük farklılıklar göze

çarpmaktadır. Vakıf üniversitelerinin, öğrenci başına harcamaları bakımından çok önemli bir

farklılaşma içinde olduğu kaydedilen raporda, üniversiteler arasında öğrenci başına yapılan

harcamalarda on iki kata varan bir farklılık bulunduğu, bu farklılığın öğretim kalitesinde de

bir farklılık yarattığı vurgulanmıştır.

Vakıf üniversiteleri, üç ayrı finansman kaynağına sahiptir. Bunlar:

1) Kurucu vakfın katkısı,

2) Öğrenci harçları,

3) Devlet yardımıdır.

57

Page 59: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Bu üç ayrı kaynaktan gelen gelirlerin oranları, vakıf üniversitelerine göre

değişmektedir. Vakıf üniversitelerini gelirlerinin dağılımları bakımından iki gruba ayırmak

mümkündür. İlk gruptaki vakıf üniversitelerinde güçlü bir kurucu vakıf bulunup gelirlerin

büyük oranı bu kaynak tarafından karşılanmaktadır. İkinci gruptakilerde ise, üniversite

gelirlerinin büyük oranı öğrenci harçlarından sağlanmaktadır. Vakıf üniversitelerinin sayıca

büyük bölümü ikinci gruba girmektedir (YÖK, 2007).

TABLO 6: Türkiye’deki vakıf üniversitelerinin gelir dağılımı (2005-2006)

Kaynak: YÖK, 2007

Görüldüğü gibi, üniversite gelirlerinde öğrenci katkı oranı, yaklaşık olarak % 20-90

arasında değişmektedir. Bu tablo, vakıf üniversiteleriyle ilgili olarak öne çıkan finansman

58

Page 60: Vakif Universiteleri Arastirmasi

biçimi sorununa işaret etmektedir. Bu kurumların finansmanının öğrenci gelirleri mi yoksa

kurucu vakfın yardımlarıyla mı sağlanması gerektiği Türkiye’deki vakıf üniversiteleri

konusunda en çok tartışılan konulardandır

TABLO 7: Vakıf Üniversitelerinin öğrenci başına eğitim-öğretim harcamaları

(2005-2006)

Kaynak: YÖK,2007

Tabloda da görüldüğü gibi, kimi üniversiteler öğrenciden aldıkları ücretin çok daha

üzerinde bir miktarı öğrencilere harcarken, bir kısmı da aldığı ücretin yarısını bile öğrencilere

harcamamaktadır.

59

Page 61: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Finansman yapılarının büyük kısmını öğrenci gelirleri üzerine kuran üniversitelerin bu

bütçeden öğrencilere yönelik ayırdığı kaynak, eleştirilerin başında gelmektedir. Çünkü kar

amacı gütmeme misyonuyla kurulan vakıf üniversitelerinin birçoğu, öğrenciden aldıkları

ücretin yarısını bile öğrenciye harcamamaktadır. Örneğin, öğrenciden 11 bin TL ücret alınan

bir üniversitede, öğrenci başına yapılan harcamanın 3 bin TL seviyesinde kalması ve vakıf

üniversitelerinin gelirlerini nereye harcadığı konuları en büyük eleştiri konusu olmaktadır.

Üniversitelerin ana gelir kaleminin ne olması gerektiği konusunda da fikir ayrılığına

düşen rektörlerin bir kısmı, ‘‘vakıf üniversiteleri öğrenciden minimum ücret alıp geri kalanını

kendi cebinden karşılamalı’’ derken, kimisi ise ‘üniversitelerin en büyük gelir kalemi öğrenci

ücretleridir’’ görüşündedir. Vakıf üniversitelerinin finansman yapısı ve gelir kalemlerinin

dağılımı konusunda üniversite rektörleri ile mütevelli heyeti başkanları arasında da fikir

ayrılığı yaşanmaktadır.

Kurucu vakfın katkısı ve öğrenci harçlarının yanı sıra, vakıf üniversitelerinin üçüncü

gelir kaynağını, devlet bütçesinden vakıf üniversitelerine ayrılan ödenekler oluşturmaktadır.

Yapılabilecek devlet yardımı, kamu yükseköğretim kurumlarına o yıl tahsis edilen toplam

bütçe ödeneklerinin örgün eğitimdeki öğrenci sayısıyla çarpılması sonucu bulunacak miktarın

% 30’unu geçememektedir. Gerçekleşen yardım, öngörülen %30’luk en yüksek oranın çok

altında kalmaktadır. Örneğin, 2002 yılında verilen Devlet yardımı miktarı % 6 düzeyinde

kalmıştır. 2005 yılında ise vakıf üniversitelerinden 15’i devlet katkısından yararlanmamış,

yararlanan 10 üniversitenin aldıkları ödenek, bütçelerinin yüzde 3.6’sı ile yüzde 0.9’u

arasında değişmiştir (Türkiye’nin Yükseköğretim Stratejisi, 2006, s.67).

Vakıf üniversitelerine yapılan devlet yardımından yararlanılması, bazı kriterlere

bağlanmıştır. Bu kriterler, vakıf üniversitelerinin, öğretim üyesi yetiştirmelerini, burslu

öğrenci kontenjanlarının arttırmalarını ve gelişmelerini özendirici yükümlülükler

taşımaktadır. Bir vakıf üniversitesinin hangi koşullarda devlet yardımı alabileceği, 2547 Sayılı

Yasada açıklanmıştır. Vakıf üniversitelerine yapılan devlet yardımı, kamuoyunda bilinenin

aksine büyük bir orana sahip değildir. 2005 yılı itibariyle, vakıf üniversitelerinden devlet

yardımı alanların sayısı 10 olup bu üniversitelerde, üniversitenin toplam gelirleri içinde devlet

yardımı oranı en çok %3-4 civarındadır (YÖK, 2007, s.10).

60

Page 62: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 8: 2005 yılında devlet yardımı alan vakıf üniversitelerinde yardımın toplam

gelirdeki oransal değerleri.

Kaynak:YÖK,2007

61

Page 63: Vakif Universiteleri Arastirmasi

BÖLÜM II. : YÖNTEM

2.1. Araştırmanın Örneklemi

“Vakıf Üniversitesi Öğrencilerinin Gözünde Türkiye Yükseköğretim Sistemi İçinde

Vakıf Üniversitelerinin Yeri ve Etkileri” isimli araştırma kapsamında, Kasım 2010-Ocak 2011

tarihleri arasında, İstanbul il sınırları içerisinde vakıf üniversitelerinde öğrenim görmekte olan

öğrencilerle anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Anket çalışması sonucunda, örneklemimiz

Acıbadem Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Beykent Üniversitesi, Bezm-i Alem

Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi, Fatih Üniversitesi, Haliç Üniversitesi, Işık Üniversitesi,

İstanbul Arel Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi, İstanbul

Bilim Üniversitesi, İstanbul Kültür Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Kadir Has

Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Okan Üniversitesi, Özyeğin

Üniversitesi, Piri Reis Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi’nde eğitim

görmekte olan katılımcılardan oluşmuştur. Örneklemi oluştururken öncelikli önem verdiğimiz

husus, katılımcı kitlesini olabildiğince geniş tutmak olmuştur. Bu yüzden, anket soruları

çeşitlendirilerek, farklı sosyal sınıflardan öğrencilerin ankete katılımı sağlanmıştır. Toplamda

109 katılımcıya anket uygulanmıştır.

TABLO 9: İstanbul’daki vakıf üniversitesi lisans öğrencilerinin üniversitelerinin

toplam lisans öğrencisi sayısına oranları.

 

Ankete katılan öğrenci sayısı

Toplam Katılımcılar

İçindeki Yüzdesi

Lisans Eğitimi Alan Toplam

Öğrenci SayısıAcıbadem Üniversitesi 1 0,9 203Bahçeşehir Üniversitesi 5 4,6 6514Beykent Üniversitesi 1 0,9 5265Bezm-i Alem Üniversitesi 1 0,9 105Doğuş Üniversitesi 3 2,8 3086Fatih Üniversitesi 2 1,8 6207Haliç Üniversitesi 1 0,9 3601Işık Üniversitesi 1 0,9 2217İstanbul Arel Üniversitesi 1 0,9 1129İstanbul Aydın Üniversitesi 4 3,7 2979İstanbul Bilgi Üniversitesi 10 9,2 7165İstanbul Bilim Üniversitesi 2 1,8 351İstanbul Kültür Üniversitesi 6 5,5 5345

62

Page 64: Vakif Universiteleri Arastirmasi

İstanbul Ticaret Üniversitesi 10 9,2 3888Kadir Has Üniversitesi 7 6,4 2842Koç Üniversitesi 14 12,8 3589Maltepe Üniversitesi 1 0,9 4675Okan Üniversitesi 9 8,3 3140Özyeğin Üniversitesi 5 4,6 369Piri Reis Üniversitesi 2 1,8 140Sabancı Üniversitesi 2 1,8 3008Yeditepe Üniversitesi 21 19,3 13926Toplam 109 100,0 79744

(YÖK,2010)

2.2. Araştırmanın Veri Toplama Tekniği

Geniş bir katılımcı kitlesine ulaşarak, araştırmanın güvenilirliliğini sağlamlaştırmak

amacıyla niceliksel araştırma yöntemi tercih edilmiştir. Niceliksel araştırma yöntemi, anket

tekniğinin tutarlı ve kalıcı bir yapıya sahip olması, büyük gruplara hızla uygulanabilme

olanağı sağlaması ve araştırma konusuna uygun verilerin elde edilebileceği bir yöntem olması

nedenleriyle seçilmiştir. Niceliksel araştırma yöntemi sayesinde, görüşme yapılan kişiler

arasında karşılaştırma yapılabilmesi ve elde edilen sonuçların sayısal verilerle

desteklenebilecek olmasının da avantajı düşünülmüştür. Niceliksel araştırma yönteminin

gereği sayılabilecek olan genellenebilme özelliği de, verilerin analiz edilmesi esnasında

yardımcı bir unsur olarak ön plana çıkmıştır.

Anketin uygulanması konusunda, öncelikle sahaya inerek anketin birebir uygulanması

planlanmıştır. Fakat, araştırma danışmanlarımızdan Prof. Dr. Ayşe Durakbaşa’nın araştırma

konumuz ve örneklemimiz üzerinde yaptığı değerlendirmeden sonra sunduğu, anketin internet

üzerinden yapılması halinde daha etkili sonuç alınabileceği önerisi üzerine, anketin internet

üzerinden uygulanması ve sahaya sadece gözlem amacıyla inilmesi kararlaştırılmıştır.

Yaptığımız literatür taramasının ardından, internet üzerinden anket uygulaması sunan

servisler incelenmiştir. Öncelikle “Google Documents” isimli servis incelenmiş, fakat bu

servisin gereksinimlerimizi karşılamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bunun üzerine

“Surveymonkey.com” isimli internet sitesinin anket oluşturma servisi incelenmiş ve bu

servisin kullanımına karar verilmiştir.

“Surveymonkey.com” internet sitesinin sağladığı en büyük avantajlardan biri zaman

tasarrufu olmuştur. Anketin internet üzerinden yapılması sayesinde, analiz için daha geniş bir

63

Page 65: Vakif Universiteleri Arastirmasi

zaman diliminde çalışma fırsatı doğmuştur. Ayrıca, anketlerin yazılı olarak basılı olması

gerekmediği için kağıt tasarrufu da mümkün olmuş, bu şekilde çevrenin korunmasına katkı

sağlanmıştır.

İnternet üzerinden gerçekleştirilen anketin sağladığı bir diğer avantaj ise örnekleme

ulaşma konusunda sağlanmıştır. Oluşturulan internet anketinin linki, Facebook, Twitter ve

Friendfeed gibi sosyal paylaşım sitelerinde, Ekşisözlük gibi internet portallarında ve vakıf

üniversitelerine ait mail gruplarında paylaşılmıştır. Özellikle yeni kurulan üniversitelerdeki

öğrencilere ulaşmak amacıyla Facebook kullanımı, bizim için çok yararlı olmuştur.

İnternet anketinin bu kadar fazla mecrada dağıtımının getirebileceği sıkıntılar olan

“mükerrer anket” ve “örnekleme uymayan katılımcıların anketi uygulaması” gibi sorunlar da,

anketlerin tek tek incelenmesi yoluyla bertaraf edilmiştir.

2.3. Ön Araştırma

Araştırma kapsamında oluşturulan anket, internet anketine dönüştürülmeden önce

Bahçeşehir Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi ve İstanbul Ticaret

Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan bazı katılımcılara uygulanmıştır. Manipülasyonu

engellemek amacıyla, bu çalışmalar birebir gerçekleştirilmiştir.

Yapılan ön araştırma sonucunda, vakıf üniversitesinde öğrenim görmekte olan

katılımcıların uyarıları ve önerileri doğrultusunda anket üzerinde bazı değişiklikler

yapılmıştır.

Yapılan ön araştırmanın ardından anketin nihai taslağı hazırlanmıştır. Altı bölüm ve

159 sorudan oluşan anket “Surveymonkey.com” sitesi üzerinde hazırlanarak, katılımcılara

sunulmaya hazır hale gelmiştir.

2.4. Anket

Anket ilk olarak uygulanacak kişilerin demografik bilgilerini anlamaya yönelik

“Kişisel Bilgiler” bölümüyle başlamaktadır. Bu bölümde katılımcıların ve aile bireylerinin

cinsiyeti, doğum yeri, yaşı, eğitim durumu, medeni hali ve şu an yaptığı iş öğrenilmeye

çalışılarak katılımcı hakkında daha zengin bilgiye ulaşılması amaçlanmıştır.

64

Page 66: Vakif Universiteleri Arastirmasi

“Eğitim Bilgileri” bölümünde, katılımcının üniversite eğitiminden önceki eğitim

bilgilerinin alınması amaçlanmıştır. Böylece okul öncesi eğitim alıp almadığı, lisede hangi

alanda okuduğu ve dershaneye gidip gitmediği gibi sorular sorularak, katılımcının üniversite

öncesi eğitim yaşantısının, üniversite tercihinde ve üniversite yaşamında nasıl etkileri

olabileceği araştırılmıştır.

“Üniversite Bilgileri” bölümünde, katılımcının üniversite bilgilerinin alınması

amaçlanmıştır. Katılımcının hangi üniversitede öğrenim gördüğünü, istediği üniversitede

okuyup okumadığını, üniversite eğitimi için ücret ödeyip ödemediğii öğrenilmeye

çalışılmıştır.

“Vakıf Üniversiteleri Hakıkında Genel Yargılar” bölümünde , katılımcılara vakıf

üniversiteleri ile ilgili genel yargılar sunularak, bu yargılara katılıp katılmadıkları öğrenilmeye

çalışılmıştır. Böylece, vakıf üniversiteleri hakkında toplumun öngördüğü çeşitli yargılar

hakkında, vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerin ne düşündüğünün öğrenilmesi

amaçlanmıştır.

“Katılımcıların Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversiteler İle İlgili Yargılar”

bölümünde, katılımcılara kendi üniversiteleri hakkındaki düşüncelerini öğrenmek amacıyla

çeşitli yargılar sunulmuştur. Bu şekilde, katılımcıların kendi üniversitelerinde hangi hususlara

en çok dikkat ettiği, kendi üniversitesini hangi yargılar üzerinden tanımladığı öğrenilmeye

çalışılmıştır.

“Katılımcıların Üniversite Tercihleri İle İlgili Yargılar” bölümünde ise katılımcının

üniversite tercih sürecini irdeleyen yargılar katılımcılara sunulmuş ve katılımcının üniversite

tercihindeki temel etkenlerin öğrenilmesi amaçlanmıştır.

2.5. Araştırmanın Sınırlılıkları ve Zorlukları

Bu araştırma, 2010 – 2011 akademik yılında yalnızca İstanbul il sınırları içerisinde

bulunan vakıf üniversitelerinde öğrenim görmekte olan lisans öğrencilerinin ekteki anket

sorularının internet yoluyla cevaplamaları ile ilgili alan yazın ve anket analizleri sonucu çıkan

tablolar bağlamında değerlendirilmesi ile sınırlandırılmıştır.

Araştırma esnasında yaşanılan en önemli zorluklardan biri anketin beklenenden uzun

olmasıdır. Bunun temel sebebi, araştırma konularının geniş tutulmasıdır. Araştırma

65

Page 67: Vakif Universiteleri Arastirmasi

konularının genişlemesi nedeniyle sorular çoğalmış, dolayısıyla herhangi bir soruyu anketten

ayırabilmek zorlaşmıştır. Anketin uzun olmasının yarattığı en temel sorun, ankete katılım

gösterenlerin anketi tamamlamadan bırakması olmuştur. Ankete başlayan 319 kişiden 210’u

anketi tamamlamadan sayfadan ayrılmıştır.

Anketin uygulandığı katılımcının, o esnadaki davranışları, ruh hali ve mimikleri,

anketi uygulayan için önemli verilerdir. Karşılaştığımız bir diğer sorun da bu verilere

ulaşamamak olmuştur. Ayrıca anketin birebir uygulanmamasının yarattığı önemli bir olumsuz

etki de sorular arasındaki tutarlılığın denetlenememesi olmuş ve bunun sonucunda bazı veriler

arasında anlamlı ilişkiler kurulamamıştır.

2.6. Araştırmanın Uyduğu Etik Kurallar

Anketin uygulanması esnasında kişilerden isim bilgisi alınmamış, ayrıca kişilerin

verdikleri bilgilerin sadece anketi uygulayanlar tarafından görüleceği ve başka hiçbir mecrada

kullanılmayacağı hakkında güvence verilmiştir.

Mükerrer anketlerin önlenmesi amacıyla kişilerin IP adresleri alınmış, fakat anket

analizinin ardından bu IP adresleri silinmiştir.

Anketin internet üzerinden uygulanması anketi uygulayanların katılımcıları etkileme

ihtimalini ortadan kaldırmış böylece araştırmamızın tarafsızlık ilkesini ve güvenilirliğini

desteklemiştir.

66

Page 68: Vakif Universiteleri Arastirmasi

BÖLÜM III. : BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TARTIŞILMASI

GRAFİK 1. Doğum Yeri Dağılım Grafiği

GRAFİK 2. Doğduğu Yerleşim Birimi Dağılım Grafiği

67

Ankete katılanların;% 49.5’i (54) İstanbul% 6.4’ü (7) Adana% 5.5’i (6) İzmir% 3.7’si (4) Ankara% 3.7’si (4) Bursa% 2.8’i (3) Yurtdışı% 1.8’i (2) Çanakkale% 1.8’i (2) Denizli% 1.8’i (2) Kayseri% 1.8’i (2) Konya% 1.8’i (2) Malatya% 1.8’i (2) Bursa% 1.8’i (2) Muğla% 0.9’u (1) Adıyaman% 0.9’u (1) Ağrı% 0.9’u (1) Aydın% 0.9’u (1) Çorum% 0.9’u (1) Diyarbakır% 0.9’u (1) Aydın% 0.9’u (1) Mersin% 0.9’u (1) Kocaeli% 0.9’u (1) Mardin% 0.9’u (1) Samsun% 0.9’u (1) Siirt% 0.9’u (1) Sivas% 0.9’u (1) Tokat% 0.9’u (1) Zonguldak doğumludur.

Katılımcıların; % 79.8’i (87) il merkezi,% 15.6’sı (17) ilçe merkezi,% 2.8’i (3) köy-bucak,% 0.9’u (1) kasaba,% 0.9’u (1) ise yurtdışı doğumludur.

Page 69: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 3. Yaş Dağılımı Grafiği

GRAFİK 4. Cinsiyet Dağılım Grafiği

GRAFİK 5. Cinsiyet-Medeni Durum Grafiği

68

Katılımcıların;% 11.9’u (13) 16-19,% 71.6’sı (78) 20-23,% 14.7’si (16) 24-27% 1.8’i (2) 28 ve üzeri yaş aralığındadır.

Katılımcıların % 56’sını (61) kadınlar oluştururken % 44’ünü (48) erkekler oluşturmaktadır.

Katılımcı 60 kadının tamamı yasal olarak hiç evlenmemişken 47 erkek yasal olarak hiç evlenmemiş, 1’i yasal olarak evli ve 1’i de boşanmıştır.

Page 70: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 6. Yerleşim Durumu Dağılımı Grafiği

GRAFİK 7. Katılımcıların Ailelerinin Yaşadığı Şehirlerin Dağılımı Grafiği

% 0.9’u (1) Mardin’de, % 0.9’u (1) Muğla’da, % 0.9’u (1) Rize’de, % 0.9 ‘u (1) Sakarya’da, % 0.9 ‘u (1) Sivas’ta, % 0.9 ‘u (1) Tokat’ta, % 0.9 ‘u (1) Trabzon’da, % 0.9 ‘u (1) Uşak’ta, % 0.9 ‘u (1) Yalova’da ve % 0.9 ‘u (1) Düzce’de yaşamaktadır.

69

Katılımclıların; % 58.7’si (64) aile yanında, % 13.8’i (15) yalnız, % 9.2’si (10) özel yurt ya da pansiyonda, % 9.2’si (10) arkadaşlarıyla, % 6.4’ü (7) devlet ya da kurum yurdunda ve % 2.8’i (3) akraba yanında yaşamaktadır.

Katılımcıların ailelerinin; % 57.8’i (63) İstanbul’da,% 6.4’ü (7) Bursa’da% 4.6’sı (5) Adana’da% 4.6’sı (5) İzmir’de% 3.7’si (4) Ankara’da% 1.8’i (2) Çanakkale’de% 1.8’i (2) Konya’da% 1.8’i (2) Tekirdağ’da% 0.9’u (1) Afyon’da% 0.9’u (1) Antalya’da,% 0.9’u (1) Artvin’de,% 0.9’u (1) Balıkesir’de,% 0.9’u (1) Denizli’de,% 0.9’u (1) Edirne’de,% 0.9’u (1) Hatay’da,% 0.9’u (1) Konya’da,% 0.9’u (1) Malatya’da,

Page 71: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 8. Katılımcıların Ailelerinin Yaşadığı Yerleşim Birimi Dağılımı Grafiği

TABLO 1. Katılımcıların Ebeveynlerinin Doğduğu Yerleşim Birimi Çapraz Tablosu

Anne Baba

Frekans Yüzde Frekans Yüzdeİl merkezi 53 48.6 50 45.9İlçe merkezi 27 24.8 27 24.8Kasaba 7 6.4 5 4.6Köy-bucak 19 17.4 23 21.1Yurtdışı 3 2.8 4 3.7Toplam 109 100.00 109 100.00

Katılımcıların ebeveynlerinin doğdukları yerleşim birimleri incelendiğinde annelerinin

%48.6’sı (53) babaların ise % 45.9’u (50) il merkezinde, annlerin % 24.8’i (27) ve babaların

%24.8’i (27) ilçe merkezinde, annelerin % 6.4’ü (7) babaların ise % 4.6’sı (5) kasabada,

annelerin % 17.4’ü (19) babaların ise % 21.1’i (23) köy ya da bucakta, annelerin % 2.8’i (3)

babalar ise % 3.7’si (4) yurtdışında doğduğu saptanmıştır.

70

Katılımcıların ailelerinin;% 77.1’i (84) il merkezinde,% 20.2’si (20) ilçe merkezinde,% 1.8’i (2) kasabada,% 0.9’u (1) yurtdışında yaşamaktadırır.

Page 72: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 2. Katılımcı Ebeveynlerinin Yaş Aralıkları Çapraz Tablosu

Anne BabaFrekans Yüzde Frekans Yüzde

36-45 33 30.3 7 6.446-55 65 59.6 62 56.956-65 11 10.1 40 36.7Toplam 109 100.00 109 100.00

Katılımcıların ebeveynlerinin yaş aralıkları incelendiğinde annelerin %30.3’ü (33) ve

babaların % 6.4’ü (7) 36-45, annelerin % 59.6’sı (65) ve babaların % 56.9’u (62) 46-55,

annelerin % 10.1’i (11) ve babaların % 36.7’si (40) 56-65 yaş aralığında oldukları

belirlenmiştir.

TABLO 3. Katılımcı Ebeveynlerinin Eğitim Durumu Çapraz Tablosu

Frekans

Anne Baba

İlkokul terk 6 1

İlkokul mezunu 17 10

Ortaokul terk 2 3

Ortaokul mezunu 8 5

Lise terk 5 3

Lise mezunu 37 22

Üniversite terk 1 7

Üniversite mezunu 31 56

Okula gitmemiş, okur-yazar değil.

1 0

Okur-yazar değil. 1 0

Bilmiyorum 0 2

Toplam 109 109

71

Katılımcıların ebeveynlerinin eğitim durumu incelendiğinde ise annelerin % 5.5’i (6) ve babaların % 0.9’u (1) ilkokul terk, annelerin % 15.6 (17) ve babaların % 9.2 (10) ilkokul mezunu, annelerin % 1.8’i (2) ve babaların % 2.8 (3) ortaokul terk, annelerin % 7.3 (8) ve babaların % 4.6 (5) ortaokul mezunu, annelerin % 4.6 (5) ve babaların % 2.8 (3) lise terk, annelerin % 33.9 (37) ve babaların % 20.2 (22) lise mezunu, annelerin % 0.9 (1) ve babaların % 6.4 (7) üniversite terk, annelerin % 28.4 (31) ve babaların % 51.4 (56) üniversite mezunu, annelerin % 0.9 (1) okula gitmemiş, okur-yazar, % 0.9 (1) okur-yazar değildir.

Page 73: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 4. Katılımı Ebeveynlerinin Meslekleri Çapraz Tablosu

FrekansAnne Baba

Ünvanlı memur 15 26Ünvansız düz memur 2 1

Vasıfsız işçi 3 0Vasıflı işçi 2 2Esnaf-Zanaatkar 2 2Esnaf-Ticaret erbabı 1 11Serbest meslek 12 42Marjinal sektör 0 1Emekli 12 24İşsiz 2 0Ev hanımı 58 0Toplam 109 109

Sözlük anlamıyla serbest meslek, kişisel çalışmaya, mesleki bilgiye, uzmanlığa

dayanan ve bir işverene bağlı olmadan kendi adına kazanç sağlamak için yapılan iş anlamına

gelmektedir. Bu anlamı ile kullanarak, doktor, avukat, mimar ve mühendis gibi meslekler de

“serbest meslek” seçeneği altında değerlendirilmiştir. Fakat bu durumun bir karışıklık

yaratmaması için, bu mesleklere tabi olup da devlete bağlı çalışanlar ise “ünvanlı memur”

seçeneği altında yer almıştır. Bu iki seçenek için de açıklamalar anket içerisinde belirtilmiştir.

Tabloyu incelediğimizde, serbest meslek sahibi babaların çoğunlukta olduğu

görülmektedir. Babaları serbest meslek sahibi olan katılımcıların ailelerinin %88,1’inde

haneye en çok gelir getiren kişi baba olmuştur. Ayrıca, babaları serbest meslek sahibi olan

katılımcıların ailelerinin %69,1’inde aylık hane geliri 5.001 TL’nin üzerindedir. Sonuç olarak,

vakıf üniversitesine öğrenim görmekte olan kişilerin büyük bir çoğunluğu üst orta sınıf

ailelere mensup olduğunu görmekteyiz. Bu durum, vakıf üniversitesinde öğrenim görmekte

olan bir birey bulunduran ailelerin ekonomik durumunun belirli bir seviyenin üzerinde olması

gerektiğini göstermektedir.

72

Ankete katılanların ebeveynlerinin meslekleri incelendiğinde annelerin % 13.8’i (15) ve babaların % 23.9’u (26) ünvanlı memur, annelerin % 1.8’i (2) ve babaların % 0.9’u (1) ünvansız-düz memur, annelerin % 2.8’i (3) vasıfsız işçi, annelerin % 1.8’i (2) ve babaların % 1.8’i (2) vasıflı işçi, annelerin % 1.8’i (2) ve babaların % 1.8’i (2) esnaf-zanaatkar, annelerin % 0.9’u (1) ve babaların % 10.1’i (11) esnaf-ticaret erbabı, annelerin % 11’i (12) ve babaların % 38.5’i (42) serbest meslek, babaların % 0.9’u (1) marjinal sektör, annelerin % 11’i (12) ve babaların % 22’si (24) emekli, annelerin % 53.2’si (58) ev hanımıdır.

Page 74: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 5. Baba Mesleği “Serbest Meslek” Olan Katılımcıların Hanelerinde En Çok Gelir Getiren Kişi

      Haneye en çok gelir getiren kişi?

     Anne Baba

Kendisi

Kardeşlerinden biri

Babanızın mesleği?

Ünvanlı memur

Frekans 0 23 2 1Yüzde ,0% 88,5% 7,7% 3,8%

Esnaf-ticaret erbabı

Frekans 0 11 0 0Yüzde ,0% 100,0

%,0% ,0%

Serbest meslek

Frekans 5 37 0 0Yüzde 11,9% 88,1% ,0% ,0%

Emekli Frekans 2 19 0 3Yüzde 8,3% 79,2% ,0% 12,5%

TABLO 6. Baba mesleği serbest meslek olan katılımcıların hanelerinin aylık ortalama geliri

    Hanenizin ortalama geliri?

   1000 ve altı

1001-3000

3001-5000

5001-7000

7001-10000

10001-15000

15001-20000

20001 ve üzeri

Serbest meslek

Frekans 1 4 8 9 6 9 4 1Yüzde 2,4% 9,5% 19,0

%21,4

%14,3% 21,4% 9,5% 2,4%

GRAFİK 9. Annelerin Sosyal Güvencesi Grafiği

GRAFİK 10. Babaların Sosyal Güvencesi Grafiği

Katılımcıların annelerinin %79.8’inin (87) sosyal güvencesi varken % 20.2’sinin (22) sosyal güvencesi yoktur. Öte yandan babalarının %95.4’ünün (104) sosyal güvencesi varken %4.6’sının (5) sosyal güvencesi yoktur.

73

Page 75: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 11. Katılımcı Ebeveynlerinin Birliktelik Durumu Grafiği

GRAFİK 12. Katılımcıların Kardeş Grafiği

GRAFİK 13. Katılımcıların Ailenin Kaçıncı Çocukları Olduğu Grafiği

74

Katılımcı ebeveynlerinin; % 84.4’ü (92) evli ve birlikte, % 1.8’i (2) evli ama ayrı yaşıyor,% 9.2’si (10) boşanmış% 0.9’u (1) boşanmış ama birlikte yaşıyor,% 1.8’inin (2) annesi vefat etmiş,% 1.8’inin (2) babası vefat etmiştir.

Katılımcıların % 91.7’sinin (100) kardeşi varken %8.3’ünün (9) kardeşi yoktur.

Katılımcıların kaçıncı kardeş oldukları incelendiğinde; % 44.0’ı (48) birinci kardeş,% 30.3’ü (33) ikinci kardeş,% 12.8’i (14) üçüncü kardeş,% 2.8’i (3) dördüncü kardeş ve% 1.8’i (29 beşinci ve üzeri kardeştir.

Page 76: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 14. Katılımcıların Kardeş Sayıları Grafiği

TABLO 7. Katılımcı Kardeşlerinin Cinsiyetleri Çapraz Tablosu

Frekans Yüzde

Birinci

Kardeş

İkinci

Kardeş

Üçüncü

Kardeş

Dördüncü

Kardeş

Beşinci

Kardeş

Toplam Toplam

Kadın 53 20 3 2 1 79 51.3

Erkek 47 17 8 2 1 75 48.7

Toplam 100 37 11 4 2 154 100.00

Katılımcıların kardeşlerinin cinsiyet dağılımına baktığımızdan kadınların oranı % 51.3

(79) iken erkeklerinki % 48.7 (75)’dir.

75

Ankete katılanların; % 55’inin (60) bir, % 24.8’inin (27) iki, % 8.3’ünün (7) üç ve % 3.7’sinin (4) dört ve dörtten fazla kardeşi vardır.

Page 77: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 8. Katılımcı Kardeşlerinin Medeni Durumları Çapraz Tablosu

Frekans Yüzde

Birinci

kardeş

İkinci

kardeş

Üçüncü

kardeş

Dördüncü

kardeş

Beşinci

kardeş

Toplam Toplam

Yasal olarak hiç

evlenmemiş (bekar)

77 29 7 2 1 116 75.4

Yasal olarak evli 22 7 3 1 1 34 22.1

Bilmiyorum 1 1 1 1 0 4 2.6

Toplam 100 37 11 4 2 154 100.00

Ankete katılanların kardeşlerinin medeni durumları incelendiğinde; % 75.4’ünün (116)

yasal olarak hiç evlenmemiş, % 22.1’inin (34) yasal olarak evli ve % 2.6’sının (4)

kardeşlerinin medeni durumunu bilmedikleri belirlenmiştir.

TABLO 9. Katılımcı Kardeşlerinin Eğitim Durumu Çapraz Tablosu

Frekans YüzdeBirinci kardeş

İkinci kardeş

Üçüncü kardeş

Dördüncü kardeş

Beşinci kardeş

Toplam Toplam

İlkokul mezunu 1 1 0 0 0 2 1.3Ortaokul mezunu 2 0 0 0 0 2 1.3İlköğretime devam etmekte

10 5 3 0 0 18 11.7

Liseye devam etmekte 24 6 0 0 0 30 19.5Lise terk 2 0 1 0 0 3 1.9Lise mezunu 3 4 2 0 1 10 6.6Üniversiteye devam etmekte

21 5 0 2 0 28 18.2

Üniversite terk 0 1 0 0 0 1 0.6Üniversite mezunu 35 14 3 1 1 54 35.16 yaş altı 1 0 1 0 0 2 1.3Bilmiyorum 1 1 1 1 0 4 2.6Toplam 100 37 11 4 2 154 100

Katılımcıların kardeşlerinin eğitimi ile ilgili verdikleri bilgiler incelendiğinde; 154

katılımcı kardeşinden % 1.3’ü (2) ilkokul mezunu, % 1.3’ü (2) ortaokul mezunu, %11.7’si

(18) ilköğretime devam etmekte, % 19.5’i (30) liseye devam etmekte, % 1.9’u (3) lise terk, %

6.6’sı (10) lise mezunu, % 18.2’si (28) üniversiteye devam etmekte, % 0.6’sı (1) üniversite

76

Page 78: Vakif Universiteleri Arastirmasi

terk, % 35.1’i (54) üniversite mezunu, % 1.3’ü (2) 6 yaş altında olduğu için okula gitmiyor ve

% 2.6’sı (4) kardeşlerinin eğitim durumunu bilmiyor.

TABLO 10. Katılımcıların Kardeşlerinin Mesleki Durumları Çapraz Tablosu

Frekans YüzdeBirinci kardeş

İkinci kardeş

Üçüncü kardeş

Dördüncükardeş

Beşinci kardeş

Toplam Toplam

Ünvanlı memur 16 5 1 0 0 22 14.3Ünvansız-düz memur

3 1 0 0 0 4 2.6

Vasıflı işçi 4 1 0 0 0 5 3.2Esnaf-ticaret erbabı 3 1 0 0 0 4 2.6Serbest meslek 10 6 1 0 0 17 11.1İşçi 1 1 0 0 0 2 1.3Ev hanımı 4 2 1 1 1 9 5.8Öğrenci 55 16 4 2 0 77 50.0Bilmiyorum 4 4 4 1 1 14 9.1Toplam 100 37 11 4 2 154 100.0

Katılımcıların kardeşlerinin meslekleri ile ilgili verdikleri bilgiler incelendiğinde; 154

katılımcı kardeşinden % 14.3’ü (22) ünvanlı memur, % 2.6’sı (4) ünvansız düz memur, %

3.2’si (5) vasıflı işçi, %2.6’sı (4) esnaf ticaret erbabı, % 11.1’i (17) serbest meslek, % 1.3’ü

(2) işçi, % 5.8’i (9) ev hanımı, % 50’si (77) öğrenci ve % 9.1’i (14) ise katılımcılar tarafından

bilinmemektedir.

GRAFİK 15. Katılımcı Hanelerinin Ortalama Gelir Düzeyi Grafiği

77

Ankete katılanların ortalama hane gelirleri incelendiğinde;% 0.9’u (1) 1.000 TL ve altı,% 27.5’inin (30) 1.001-3.000 TL,% 22’sinin (24) 3.001-5.000 TL,% 18.3’ünün (20) 5.001-7.000 TL,% 9.2’sinin (10) 7.001-10.000 TL,% 11.9’u (13) 10.001-15.000 TL,% 6.4’ü (7) 15.001-20.001 TL,% 3.7’si (4) ise 20.001 TL ve üzeri gelire sahiptir.

Page 79: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 16. Hane Gelirlerine Göre Katılımcıların Burslu Eğitim Görme Durum Grafiği

Katılımcıların üniversitelerinde burslu ya da ücretli eğitim alma şekillerine göre hane

geliri dağılımları incelendiğinde Grafik 16’dan da anlaşılabileceği gibi 5.000 TL ve altı hane

gelirine sahip olanların çoğunluğunu eğitimini burslu olarak alan öğrenciler oluştururken

5.001 TL ve üzeri hane gelirine sahip öğrenciler eğitimlerini ücretli olarak almaktadır.

Katılımcılarımızın çoğunluğunun eğitim gördüğü bölüm olan psikoloji bölümü lisans eğitim

ücretlerini incelediğimiz Ek 3’te yer alan tabloda da görüldüğü gibi okullarına ödedikleri

peşin ortalama ücret 18.366 TL’dir. Bu ücret üniversitelerin sağladıkları çeşitli taksitlendirme

ya da ücretin karşılanması için öğrencilerin ya da velilerinin aldıkları banka kredileri ile artış

göstermektedir. Tüm bunlar göz önüne alındığında belli bir ekonomik gelirin altındaki haneler

çocuklarını vakıf üniversitelerinde ücretli olarak okutamamaktadır. Ayrıca hane gelir

kaynakları incelendiğinde Tablo 20’den de anlaşılacağı üzere gelirlerin % 50.6’sını (86) ücret

ve maaşlar, % 25.3’ünü (43) gayrimekul gelirleri, % 20.6’sını (35) özel işyeri gelirleri ve %

3.5’ini (6) ayni gelirler oluşturmaktadır. Vakıf üniversitesi öğrencilerinin hane gelir

kaynaklarını ücret ve maaşların yanı sıra özellikle gayrimenkul kiraları oluşturmaktadır. Tüm

bunlar, vakıf üniversitesi öğrencilerinin genelinin üst orta ya da üst sınıfa mensup ailelerden

geldiklerine işarettir.

78

Katılımcıların hane gelirleri burslu eğitim alıp almadıklarına göre incelendiğinde; 62 burslu, 47 ücretli öğrenciden “1.000TL ve altı” gelir grubunda 1 ücretli, “1.001-3.000 TL” gelir aralığında 22 burslu - 8 ücretli, “3.001-5.000 TL” gelir aralığında 17 burslu – 7 ücretli, “5.000–7.000 TL” 8 burslu – 12 ücretli, “7.001-10.000 TL” gelir aralığında 4 burslu – 6 ücretli, “10.001-15.000 TL” gelir aralığında 6 burslu – 7 ücretli, “15.000-20.001 TL” gelir aralığında 3 burslu – 4 ücretli ve “20.001 TL ve üzeri” hane gelirine sahip 2 burslu – 2 ücretli öğrenci bulunmaktadır.

Page 80: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 17. Katılımcı Hanelerine En Çok Gelir Getiren Kişi Grafiği

TABLO 11. Hane geliri kaynakları

Frekans YüzdeÜcret ve maaşlar 86 50

6Gayrimenkul gelirleri

43 25.3

Özel işyeri gelirleri 35 20.6Ayni gelirler 6 3.5Toplam 170 100.0

TABLO 12. Kişisel gelir kaynakları

Frekans Yüzde

Aile yardımı 96 62.3

Akraba yardımı 4 2.6

Ücret ya da maaş 26 16.9

Burs 28 18.2

Topla 154

100.0

TABLO 13. Katılımcıların Aldıkları Burs Türleri Dağılımı Tablosu

Frekans YüzdeÖğrenim bursu 22 44.9Öğrenim kredisi 14 28.6STK bursları 5 10.2Özel kişilerin sağladığı burslar 8 16.3Toplam 49 100.0

79

Ankete katılanlardan % 85.3’ünün (93) haneye en çok geliri babası getirirken % 8.3’ünün (9) annesi, % 4.6’sının (5) kardeşlerinden biri ve % 1.8’inin (2) kendisi getirmektedir.

Katılımcıların birden fazla şıkkı işaretleyebildikleri kişisel gelirlerini hangi kaynaklardan sağladıkları sorusuna gelen toplam 154 cevaptan % 62.3’ü (96) aile yardımı, % 18.2’si (28) burs, % 16.9’u (26) ücret ve maaş ve % 2.6’sı (4) akraba yardımı cevabını vermiştir.

Katılımcıların birden fazla şıkkı işaretleyebildikleri hane gelirlerini oluşturan kaynaklar sorusuna gelen toplam 170 cevabın % 50.6’sını (86) ücret ve maaşlar, % 25.3’ünü (43) gayrimekul gelirleri, % 20.6’sını (35) özel işyeri gelirleri ve % 3.5’ini (6) ayni gelirler oluşturmaktadır.

Anketi dolduranlardan yalnızca burs alanların cevapladığı nerelerden burs almaktasınız sorusuna gelen cevapların % 44.9’unu (22) öğrenim bursu, % 28.6’sını (14) öğrenim kredisi, % 16.3’ünü (8) özel kişilerin sağladığı burslar ve % 10.2’sini (5) sivil toplum kuruluşlarının sağladığı burslar oluşturmaktadır.

Page 81: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 18. Okul Öncesi Eğitim Grafiği

TABLO 14. Okul Öncesi Eğitim Alan Katılımcıların Üniversitede Burslu Okuyup Okumadığı Arasındaki İlişki

     Eğitiminiz burslu

mu?Toplam      Evet Hayır

Okul öncesi eğitim

aldınız mı?

Evet Frekans 36 27 63Eğitimi burslu-burssuz olanların, okul öncesi eğitim alma yüzdesi.

58,1% 57,4% 57,8%

Toplam yüzdesi 33,0% 24,8% 57,8%

Hayır Frekans 26 20 46Eğitimi burslu-burssuz olanların, okul öncesi eğitim almama yüzdesi.

41,9% 42,6% 42,2%

Toplam yüzdesi 23,9% 18,3% 42,2%

Total Frekans 62 47 109Okul öncesi eğitim alanların toplam yüzdesi

56,9% 43,1% 100,0%

Toplam yüzdesi 56,9% 43,1% 100,0%

Okul öncesi eğitim alan katılımcıların %58.1’i üniversite eğitimini burslu olarak

sürdürmektedir. Bu sonuca bakarak, okul öncesi eğitimin üniversitedeki başarıyı doğrudan

etkilediğini söyleyebiliriz. Ayrıca, katılımcıların okul öncesi eğitim aldıkları dönemde, okul

öncesi eğitimin zorunlu olmadığını da hesaba katmamız gerekmektedir. Günümüz eğitim

80

Katılımcıların %57,8’i (63) okul öncesi eğitim almışken, %42,2’si (46) okul öncesi eğitim almamıştır demiştir.

Page 82: Vakif Universiteleri Arastirmasi

sisteminde, okul öncesi eğitimin zorunlu olmasına yönelik yapılacak çalışmaların faydalı

sonuçlar doğuracağını öngörebiliriz.

Ayrıca, katılımcıların okul öncesi eğitim aldıkları dönemde, okul öncesi eğitimin

ücretli bir olması da, katılımcıların ailelerinin sosyo-ekonomik statüsünün yüksek olduğuna

dair bir gösterge olarak kabul edilebilir.

GRAFİK 19. Okul Öncesi Eğitimi Süresi Grafiği

81

Ankete katılan kişilerin %56.9’u okul öncesi eğitim almıştır. Bu kişilerin %3,7’si (4) 6 aydan az, %30.3’ü (33) 6-12 ay arası, %20,2’si (22) 1-3 yıl arası ve %2,8’i (3) 3 yıldan uzun süre okul öncesi eğitim almıştır.

Page 83: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 20. Mezun Olunan İlkokul Şehri Grafiği

Ankete katılanların,

%54,1 (59) İstanbul, %6,4’ü (7) Bursa, %5,5’i (6) Adana, %5,5’, (6) İzmir, %3,7’si (4) Ankara, %1,8’i (2) Çanakkale, %1,8’i (2) Kocaeli, %0,9’u (1) Ağrı, %0,9’u (1) Antalya, %0,9’u (1) Artvin,

GRAFİK 21. Mezun Olunan İlkokulun Türü Grafiği

82

%0,9’u (1) Rize, %0,9’u (1) Sakarya, %0,9’u (1) Samsun, %0,9’u (1) Sivas, %0,9’u (1) Tekirdağ, %0,9’u (1) Tokat, %0,9’u (1) Trabzon, %0,9’u (1)Yalova,

cevabını vermiştir.

Ankete katılanların, %74,3’ü (81) devlet okulu, %25,7’si (28) özel okul cevabını vermiştir.

%0,9’u (1) Balıkesir, %0,9’u (1) Çankırı, %0,9’u (1) Denizli, %0,9’u (1) Hatay, %0,9’u (1) Mersin, %0,9’u (1) Konya, %0,9’u (1) Malatya, %0,9’u (1) Mardin, %0,9’u (1) Muğla, %0,9’u (1) Nevşehir,

Page 84: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 22. Mezun Olunan Ortaöğretim Kurumunun Bulunduğu Şehirlerin Dağılımı Grafiği

Ankete katılanların,

%56’sı (61) İstanbul, %6,4’ü (7) Bursa, %5,5’i (6) Adana, %4,6’sı (5) İzmir, %2,8’i (3) Ankara, %1,8’i (2) Çanakkale, %1,8’i (2) Kocaeli, %1,8’i (2) Sakarya, %1,8’i (2) Trabzon, %0,9’u (1) Amasya,

cevabını vermiştir.

GRAFİK 23. Mezun Olunan Ortaöğretim Kurumu Türü Grafiği

83

%0,9’u (1) Manisa, %0,9’u (1)Muğla, %0,9’u (1) Rize, %0,9’u (1) Samsun, %0,9’u (1) Sivas %0,9’u (1) Tekirdağ %0,9’u (1) Tokat, %0,9’u (1) Yalova,

Ankete katılanların, %33’ü (36) Anadolu lisesi, %26,6’sı (29) Düz lise, %18,3’ü (20) Özel okul, %11,9’u (13) Süper lise, %5,5’i (6) Fen lisesi, %4,6’sı (5) Meslek lisesi cevabını vermiştir.

%0,9’u (1) Antalya, %0,9’u (1) Çankırı, %0,9’u (1) Denizli, %0,9’u (1) Düzce %0,9’u (1) Hatay, %0,9’u (1) Mersin, %0,9’u (1) Kayseri, %0,9’u (1) Kilis, %0,9’u (1) Konya, %0,9’u (1) Malatya,

Page 85: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 24. Ortaöğretimde Eğitim Alınan Alanların Dağılımı Grafiği

Vakıf üniversitelerinde eğitim görmekte olan katılımcıların %53’ünün eşit ağırlık

alanından gelmesi, yükseköğretimde eşit ağırlık alanında daha fazla bölüm olmasından dolayı

beklenen bir sonuç olmakla beraber; bu durumun vakıf üniversitelerine özgü bazı özellikleri

vardır. Özellikle son dönemde kurulan vakıf üniversitelerini incelediğimizde, açılan

bölümlerin daha az teknik donanım gerektiren bölümlerden oluştuğunu görmekteyiz. Bu

bölümler de, çoğunlukla sosyal bilimler odaklı eşit ağırlık alanındaki bölümlerdir.

GRAFİK 25. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Dershaneye Gitme Grafiği

GRAFİK 26. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Dershanede Eğitim Aldıkları Sürelerin Grafiği

84

Ankete katılanların %53,2’si (58) Eşit ağırlık, %37,6’sı (41) Sayısal, %6,4’ü (7) Sözel, %2,8’i (3) Yabancı dil cevabını vermiştir.

Ankete katılanların %90,8’i (99) dershaneye gitmişken, %9,2’si (10) dershaneye gitmemiştir.

Ankete katılanların %90,8’i (99) dershaneye gitmiş olup, dershaneye gidenlerin %49,5’i (54) 2 yıl, %19,3’ü (21) 1 yıl, %12,8’i (14) 3 yıl, %9,2’si (10) 4 yıl ve üzeri cevabını vermiştir.

Page 86: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 27. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Öğrencilerin Son Gittikleri Dershanelerin Dağılımı Grafiği

GRAFİK 28. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Öğrencilerin Dershanelerden Burs Alma Durum Grafiği

GRAFİK 29. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Öğrencilerin Dershaneye Ödedikleri Yıllık Ortalama Ücretlerin Dağılımı Grafiği

85

Ankete katılanların %91,7’i (100) dershaneye gitmiş, bu kişilerin %61,4’ı (67) burs almamış, %30,3’ü (33) burs almıştır.

Ankete katılanların %91,7’si (100) dershaneye gitmiştir. Bu kişilerin, %35,8’i (39) “3001 – 5000 TL”, %18,3’ü (20) “Ücretsiz”, %15,6’sı (17) “1001-3000 TL”, %11,9’u (13) “1000 TL ve altı”, %9,2’si (10) “5001 TL ve üzeri”, %0,9’u (1) da “Bilmiyorum” cevabını vermiştir.

Ankete katılanların,

%13,8’i (15) Uğur Dershanesi, %11’i (12) Fem Dershanesi, %10,1’i (11) Final Dergisi

Dershanesi, %8,3’ü (9) Fen Bilimleri Dershanesi, %8,3’ü (9) Final Dershanesi, %3,7’si (4) Kültür Dershanesi, %2,8’i (3) Kavram Dershanesi, %2,8’i (3) Sınav Dershanesi, %1,8’i (2) Artıbir Dershanesi, %1,8’i (2) Birey Dershanesi, %19,3’ü (21) Diğer, %16,5’i (18) Bilmiyorum,

cevabını vermiştir.

Page 87: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 30. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Özel Ders Alma Durum Grafiği

GRAFİK 31. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Aileden ya da Akrabalardan Özel Ders Alma Durumu Grafiği

GRAFİK 32. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Parasız Ders Yardımı Alma Durumu Grafiği

86

Ankete katılanların %52,3’ü (57) üniversite sınavına hazırlık sürecinde özel ders almamışken, %47,7’si (52) özel ders almıştır.

Ankete katılanların %94,5’i (103) üniversite sınavına hazırlık sürecinde aile ya da akrabalarından özel ders yardımı almışken %5,5’i (6) aile ya da akrabalarından özel ders yardımı almıştır.

Ankete katılanların %96,3’ü (105) üniversite sınavına hazırlık sürecinde parasız ders yardımı almamışken, %3,7’si (4) parasız ders yardımı almıştır.

Page 88: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 33. Son Girilen Üniversite Sınavına Ortaöğretimde Eğitim Alınan Alandan Girme Durumu Grafiği

GRAFİK 34. Üniversite Sınavına Hazırlanma Süresi Grafiği

GRAFİK 35. Öğrencilerin Son Girdikleri Üniversite Sınavı Yılları Dağılımı Grafiği

87

Ankete katılanların %88,1’i(96) ortaöğretimde eğitim aldıkları alandan üniversite sınavına girmişken, %11,9’u (13) ortaöğretimde eğitim aldıkları alandan üniversite sınavına girmemiştir.

Ankete katılanların %59,6’sı (65) “1 yıl”, %36,7’si (40) “2 yıl”, %3,7’si (4) “3 yıl ve üzeri” cevabını vermiştir.

Ankete katılanların %22,9’u “2006”, %17,4’ü “2008”, %15,6’sı “2007”, %13,8’i “2005”, %12,8’i “2010”, %10,1’i “2004 ve altı”, %7,3’ü “2009” cevabını vermiştir.

Page 89: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 36. Son Girilen Üniversite Sınavında Alınan Puana Göre Türkiye Sıralaması Grafiği

GRAFİK 37. Üniversite Sınavına Hazırlanırken Katılımcıların Girmek İstediği Üniversitelerin Dağılımı Grafiği

88

Ankete katılanların %11,9’u “1001-5000”, %10,1’i “50001 ve üzeri”, %9,2’si “40001-50000”, %9,2’si “10001-20000”, %8,3’ü “20001-30000”, %5,5’i “30001-40000”, %2,8’i “501-1000”, %1,8’i “101-500”, %1,8’i “5001-10000” ve %39,4’ü “Hatırlamıyorum” cevabını vermiştir.

Page 90: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Ankete katılanların,

%16,5’i İstanbul Üniversitesi %13,8’i Boğaziçi Üniversitesi %9,2’si İstanbul Ticaret Üniversitesi %8,3’ü Yeditepe Üniversitesi %4,6 İstanbul Bilgi Üniversitesi %4,6’sı Koç Üniversitesi %4,6’sı Marmara Üniversitesi %4,6’sı Mimar Sinan Üniversitesi %2,8’i Bahçeşehir Üniversitesi %2,8’i Orta Doğu Teknik Üniversitesi %1,8’i Bilkent Üniversitesi %1,8’i Ege Üniversitesi %1,8’i Galatasaray Üniversitesi

cevabını vermiştir.

GRAFİK 38. Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Katılımcıların Eğitim Görmek İstedikleri Bölümlerin Dağılımı Grafiği

Ankete katılanların,

%11,9’u Psikoloji %11’i Hukuk %7,3’ü Uluslararası İlişkiler %6,4’ü Endüstri mühendisliği %6,4’ü İşletme %4,6’sı Bilgisayar Mühendisliği %3,7’si Felsefe %3,7’si Mimarlık

89

%1,8’i Hacettepe Üniversitesi %1,8’i Osmangazi Üniversitesi %0,9’u Aydın Üniversitesi %0,9’u Dicle Üniversitesi %0,9’u Haliç Üniversitesi %0,9’u İstanbul Kültür Üniversitesi %0,9’u KaradenizTeknik

Üniversitesi %0,9’u Maltepe Üniversitesi %0,9’u Piri Reis Üniversitesi %11’i Diğer %1,8’i Bilmiyorum

%3,7’si Mütercim tercümanlık %3,7’si Tıp %1,8’i İnşaat mühendisliği %1,8’i Reklam %1,8’i Tarih %1,8’i Uluslararası Ticaret %27,5’i Diğer %2,8’i Bilmiyorum

cevabını vermiştir.

Page 91: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 39. Öğrencilerin Üniversite Tercihlerini Yaparken Etkili Olan Faktörler Tablosu

Ankete katılanların %43,1’i aile yönlendirmesi, %21,1’i dershane öğretmenleri,

%4,6’sı okul öğretmenleri, %17,4’ü arkadaşlar, %8,3’ü akrabalar, %2,8’i basındaki öss

uzmanları, %85,3’ü ise kendim cevabını vermiştir.

GRAFİK 40. Öğrencilerin İlk Tercihlerini Hatırlama Durum Grafiği

90

Ankete katılanların %89’u (97) ilk tercihini hatırlarken, %11’i (12) ise ilk tercihini hatırlamamaktadır.

Page 92: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 41. Öğrencilerin İlk Tercihlerinin Üniversitelere Göre Dağılımı Grafiği

Ankete katılanların, %11’i (12) Boğaziçi Üniversitesi %10,1’i (11) Koç Üniversitesi %8,3’ü (9) İstanbul Üniversitesi %7,3’ü (8) Yeditepe Üniversitesi %6,4’ü (7) İstanbul Teknik Üniversitesi %4,6’sı (5) Bilgi Üniversitesi %3,7’si (4) Marmara Üniversitesi %2,8’i (3) Bahçeşehir Üniversitesi %2,8’i (3) Bilkent Üniversitesi %2,8’i (3) Hacettepe Üniversitesi %1,8’i (2) Ege Üniversitesi %1,8’i (2) İstanbul Kültür Üniversitesi %1,8’i (2) İstanbul Ticaret Üniversitesi %1,8’i (2) Özyeğin Üniversitesi

cevabını vermiştir.

Katılımcıların ilk üniversite tercihlerini incelediğimizde, %51,4’ünün ilk tercihinin

devlet üniversitelerinden yana olduğunu görmekteyiz. Buna karşılık olarak, katılımcıların

%35,8’inin ilk tercihi ise vakıf üniversiteleri olmuştur.

Vakıf üniversiteleri hakkındaki yargılara verdikleri cevaplara baktığımızda,

üniversiteleri olumlu yönde savundukları gözlenen katılımcıların; üniversiteye girmeden önce

vakıf üniversiteleri hakkında net düşüncelere sahip olmadığı görülmektedir.

91

%0,9’u (1) Aydın Üniversitesi %0,9’u (1) Çankaya Üniversitesi %0,9’u (1) Doğuş Üniversitesi %0,9’u (1) Galatasaray Üniversitesi %0,9’u (1) Haliç Üniversitesi %0,9’u (1) Kocaeli Üniversitesi %0,9’u (1) Medipol Üniversitesi %0,9’u (1) Mimar Sinan Üniversitesi %0,9’u (1) Orta Doğu Teknik

Üniversitesi %0,9’u (1) Sabancı Üniversitesi %0,9’u (1) Uludağ Üniversitesi %11,9’u (13) Diğer %11’i (12) Bilmiyorum

Page 93: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 42. Öğrencilerin Üniversite Tercihlerinin Tamamının Vakıf Üniversitelerinden Oluşması Durum Grafiği

GRAFİK 43. Öğrencilerin Eğitim Gördükleri Üniversitelerin Dağılımı Grafiği

Ankete katılanların, %19,3’ü (21) Yeditepe Üniversitesi %12,8’i (14) Koç Üniversitesi %9,2’si (10) İstanbul Bilgi Üniversitesi %9,2’si (10) İstanbul Ticaret Üniversitesi %8,3’ü (9) Okan Üniversitesi %6,4’ü (7) Kadir Has Üniversitesi %5,5’i (6) İstanbul Kültür Üniversitesi %4,6’sı (5) Bahçeşehir Üniversitesi %4,6’sı (5) Özyeğin Üniversitesi %3,7’si (4) İstanbul Aydın Üniversitesi %2,8’i (3) Doğuş Üniversitesi

cevabını vermiştir.

GRAFİK 44. Öğrencilerin Eğitim Gördükleri Bölümlerin Dağılım Grafiği

92

Ankete katılanların %81,7’si (89) üniversite tercihlerinin tamamını vakıf üniversiteleri oluştururken, %18,3’ü (20) üniversite tercihlerinin tamamını vakıf üniversiteleri oluşturmamaktadır.

%1,8’i (2) Fatih Üniversitesi %1,8’i (2) İstanbul Bilim Üniversitesi %1,8’i (2) Piri Reis Üniversitesi %1,8’i (2) Sabancı Üniversitesi %0,9’u (1) Acıbadem Üniversitesi %0,9’u (1) Beykent Üniversitesi %0,9’u (1) Bezm-i Alem Üniversitesi %0,9’u (1) Haliç Üniversitesi %0,9’u (1) Işık Üniversitesi %0,9’u (1) İstanbul Arel Üniversitesi %0,9’u (1) Maltepe Üniversitesi

Page 94: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Ankete katılanların, %12,8’i (14) İşletme, %8,3’ü (9) Mütercim Tercümanlık, %7,3’ü (8) Psikoloji, %5,5’i (6) Bilgisayar mühendisliği, %5,5’i (6) Endüstri mühendisliği, %5,5’i (6) Hukuk, %5,5’i (6) Uluslararası İlişkiler, %4,6’sı (5) Matematik, %3,7’si (4) Reklamcılık, %2,8’i (3) Felsefe,

cevabını vermiştir.

GRAFİK 45. Öğrencilerin Üniversitelerinde Burslu Eğitim Görme Durum Grafiği

GRAFİK 46. Öğrencilerin Üniversitelerinden Aldıkları Öğrenim Burslarının Oransal Dağılımı Grafiği

93

%2,8’i (3) Sosyoloji, %1,8’i (2) Elektrik-elektronik mühendisliği, %1,8’i (2) İç mamırlık, %1,8’i (2) İktisat, %1,8’i (2) İletişim, %1,8’i (2) Kimya veBiyoloji Mühendisliği, %1,8’i (2) Uluslararası Ticaret ve İşletme, %0,9’u (1) Tıp, %23,9’u (26) Diğer,

Ankete katılanların; %56,9’u (62) eğitimlerini burslu alırken, %43,1’i (47) eğitimlerini ücretli olarak almaktadır.

Ankete katılanların %56,9’u (62) burs almaktadır. Burs alan katılımcıların %48,4’i (30) %100, %32,3’ü (20) % 74 - % 50 aralığını, %9,7’si (6) % 99 - % 75 aralığını, %8,1’i (5) % 49 - % 25 aralığını,

Page 95: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 47. Öğrencilerin Üniversitelerine Ödedikleri Öğrenim Ücretlerinin Dağılımı Grafiği

GRAFİK 48. Öğrencilerin Üniversitelerine Öğrenim Ücretlerini Ödeme Şekilleri Dağılımı Grafiği

94

Ankete katılanların %56,9’u (62) burs almaktadır. Burs alan katılımcıların %48,4’i (30) %100, %32,3’ü (20) % 74 - % 50 aralığını, %9,7’si (6) % 99 - % 75 aralığını, %8,1’i (5) % 49 - % 25 aralığını,

Ankete katılanların %70,6’sı (77) “Ücret ödemiyorum”, %17,4’ü (19) “5.001 - 10.000 TL”, %6,4’ü (7) “10.001 - 20.000 TL”, %4,6’sı (5) “5.000 ve altı”, %0,9’u (1) “20.001-30.000 TL” cevabını vermiştir.

Page 96: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Vakıf üniversitelerinin öğrenci çekmek amacıyla uyguladığı yöntemlerden biri de

taksitlendirme yöntemidir. Vakıf üniversiteleri, peşin olarak 15.000-20.000 TL aralığındaki

bir ücreti karşılayamayacak durumda olan bir aile için, çeşitli taksitlendirme seçenekleri

sunarak, onları kendi üniversitelerine yönlendirmektedir.

GRAFİK 49. Öğrencilerin Üniversitelerine Ödedikleri Öğrenim Ücretlerini Karşılama Şekilleri Tablosu

Ankete katılanların %28,4’ü “Ailem tarafından karşılıksız karşılanıyor”, %3,7’si

“Kendim karşılıyorum”, ve %2,8’i “Diğer” cevabını vermiştir.

95

Ankete katılanların %29,4’ü (32) ücret ödemektedir. Bu kişilerin % 62,5’i (20) öğrenim ücretini taksitle, %34,4’ü (11) peşin, %3,1’i (1) de diğer bir yolla ödediğini belirtmiştir.

Page 97: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 50. Öğrencilerin Öğrenim Ücretlerini Ödemekte Zorluk Çekme Durumu Grafiği

GRAFİK 51. Öğrencilerin Öğrenim Ücretini Ödemek için Borçlanma Durumu Grafiği

TABLO 24. Öğrencilerin Öğrenim Ücretini Ödemek için Borç Aldıkları Kişiler Tablosu

FrekansAilemden 1Akrabalarımdan 2Arkadaşlarımdan 0Aile dostlarımdan 0Bankalardan 2

96

Ankete katılanların %30,3’ü (33) öğrenim ücreti ödemektedir. Ücret ödeyen katılımcıların yüzde %57,6’sı (19) bu ücreti öderken zorlanmadığını belirtirken, %42,4’ü (14) ise ücreti öderken zorlandığını ifade etmiştir.

Ankete katılanların %30,3’ü (33) ücret ödemektedir. Katılımcıların %87,9’u (29) herhangi bir borç almadığını ifade ederken, %12,1’i de öğrenim ücretini ödemek için borç aldığını belirtmiştir

Borç alanların %20’si ailesinden borç aldığını belirtirken, %40’ı akrabalarından ve %40’ı da bankalardan borç aldığını ifade etmiştir.

Page 98: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 52. Öğrencilerin Üniversiteye Hazırlık Sürecinde Gitmek İstedikleri Üniversitelerde Eğitim Görme Durumu Grafiği

Katılımcıların büyük bir çoğunluğu, istedikleri üniversitede eğitim görmediğini

belirtmiştir. Grafik 41’i incelediğimizde, katılımcıların büyük bir çoğunluğunun ilk tercihinin

devlet üniversitesi olduğu sonucuna varmıştık. İlk tercihini devlet üniversitesi olarak

belirlemiş katılımcıların %36’sı, şu anda öğrenim aldıkları vakıf üniversitesinin girmek

istediği üniversite olmadığını belirtmiştir. Bu durumu, istedikleri üniversiteleri kazanamayan

katılımcıların bir diğer yol olarak vakıf üniversitelerine yönelmesi olarak görebiliriz. Devlet

üniversitelerinde eğitim görmek için yeterli gereksinimleri sağlayamayan katılımcılar, “boşta

kalmamak” adına, öğrenim ücreti ödemeyi de göze alarak vakıf üniversitelerini tercih

etmektedirler.

97

Ankete katılanların %66,1’i (72) üniversiteye hazırlık sürecinde gitmek istedikleri üniversitede eğitim görmezken, %31,2’si (34) üniversiteye hazırlık sürecinde gitmek istedikleri üniversitede eğitim görmekteyken, %2,8’i (3) ise gitmek istediğim bir üniversite yoktu cevabını vermiştir.

Page 99: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 25. Öğrencilerin Tercihlerinde Etkili Üniversite Olanaklarının Dağılımı Tablosu

FrekansBaşarı ve ihtiyaca yönelik çeşitli burslar sunması 40Öğretim üyesi başına düşen yayın sayısının fazla olması 27Son teknoloji ile donatılmış derslikler, laboatuvarlar, yurtlar ve spor salonlarına sahip olması

44

Yurtdışı öğrenci değişim programları ile yurtdışı akademik deneyim fırsatı sunması

40

Geniş bir öğretim kadrosuna sahip olması 52Mezunlarına iyi bir kariyer için olanak sağlaması 53Eve yakın olması 3İlgi duyduğum bölüme sahip olması 2Başörtülü okuyabilme imkanı sunması 2İyi bir dil eğitimi vermesi 3Puanımın bu üniversiteye yetmesi 3İstanbul’da olması 3Diğer üniversitelere nazaran ucuz olması 3

Anketimizde yarı açık uçlu ve çoktan seçmeli olarak yer alan bu soruya katılımcıların;

%36,7’si başarı ve ihtiyaca yönelik çeşitli burslar sunması, %24,8’i öğretim üyesi başına

düşen yayın sayısının fazla olması, %40,4’ü son teknoloji ile donatılmış derslikler,

laboatuvarlar, yurtlar ve spor salonlarına sahip olması, %36,7’si yurtdışı öğrenci değişim

programları ile yurtdışı akademik deneyim fırsatı sunması, %47,7’si geniş bir öğretim

kadrosuna sahip olması, %48,6’sı mezunlarına iyi bir kariyer için olanak sağlaması, %3,7’si

eve yakın olması, %2,8’i ilgi duyduğum bölüme sahip olması, %2,8’i başörtülü okuyabilme

imkanı sunması, %3,7’si iyi bir dil eğitimi vermesi, %3,7’si puanımın bu üniversiteye

yetmesi, %3,7’si İstanbul’da olması, %3,7’si diğer üniversitelere nazaran ucuz olması

cevabını vermiştir.

98

Page 100: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 53. Öğrencilerin Üniversitelerinden Memnuniyet Dağılımı Grafiği

Grafik 52’de, vakıf üniversitelerinde öğrenim görmekte olan katılımcıların %66,1’inin

istedikleri üniversitede eğitim görmedikleri sonucuna varmıştık. Fakat, üniversitede öğrenim

görmeye başladıktan sonra katılımcıların kendi üniversiteleri hakkında fikirleri değişim

göstermiş; katılımcıların %73,4’ü öğrenim gördükleri üniversiteden memnun olduğunu

belirtmiştir. Katılımcılar, istedikleri üniversitede öğrenim görmeseler bile, adapte olmayı

tercih etmiş ve zaman ilerledikçe üniversitenin kendilerine sunduğu imkanlara daha olumlu

bakmaya başlamıştır.

GRAFİK 54. Öğrencilerin Okudukları Bölümlerden Memnuniyet Dağılımı Grafiği

99

Ankete katılanların %49,5’i (54) “Memnunum”, %23,9’u (26) “Kesinlikle memnunum”, %11,9’u (13) “Memnun değilim”, %8,3’ü (9) “Kararsızım”, %6,4’ü (7) “Kesinlikle memnun değilim” cevabını vermiştir.

Ankete katılanların %40,4’ü (44) kesinlikle memnunum, %33’ü (36) memnunum, %11’i (12) kararsızım, %11’i (12) memnun değilim, %4,6’sı (5) kesinlikle memnun değilim cevabını vermiştir.

Page 101: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 55. Öğrencilerin Üniversitelerinin Sağladığı Olanakların Dağılımı Grafiği

Vakıf üniversitelerinde eğitim almakta olan katılımcıların kendi üniversitelerinde bir

avantaj olarak gördüğü noktaları sorduğumuzda, cevap verenlerin %25’i belirli bir neden

belirtmemiştir. Bu veriyi, vakıf üniversitelerinin yetersiz bir kurum olarak görülmesi şeklinde

yorumlamak yerine, eğitim alan katılımcıların böyle bir ayrıma gitmeyi tercih etmemesi

olarak yorumlamak daha doğru olabilir.

Kendi üniversitelerindeki avantajlara değinen katılımcıların belirttiği hususların

başında, üniversitelerindeki yüksek eğitim kalitesi gelmektedir. Katılımcıların yaklaşık

%20’si, üniversitelerinde yüksek kalitede eğitim verildiğini söylemiştir. Daha sonra birçok

kez değineceğimiz gibi, “yüksek eğitim kalitesi” vakıf üniversitesinde okuyan öğrencilerin en

çok memnun olduğu noktalardan biridir. Bunun dışında, katılımcıların %11’i de bir vakıf

üniversitesinde burslu eğitim almanın önemli bir husus olduğuna dikkat çekmiştir. Burssuz

eğitim alanların yaklaşık 5.000 TL – 20.000 TL aralığında ücret ödediği bir ortamda, para

vermeden veya indirimli eğitim almak, katılımcılar için bir avantaj olarak görülmüştür.

100

Ankete katılanların; %19,3’ü (21) yüksek eğitim

kalitesi, %11’i (12) burs, %11’i (12) iyi bir kariyer fırsatı

sunması, %10,1’i (11) iyi bir öğretim

kadrosu, %9,2’si (10) gerekli tüm

donanımlara sahip olması, %8,3’ü (9) sosyal etkinliklerin

fazla olması, %3,7’si (4) yurtdışı öğrenci

değişim programları, %1,8’i (2) iyi bir yabancı dil

eğitimi, %24,8’i (27) yok, %0,9’u (1) bilmiyorumcevabını vermiştir.

Page 102: Vakif Universiteleri Arastirmasi

GRAFİK 56. Öğrencilerin Üniversitelerini Diğer Vakıf Üniversitelerinden Ayıran Özelliklerin Dağılımı Grafiği

Vakıf üniversitelerinde eğitim almakta olan katılımcılara, kendi üniversitelerini diğer

vakıf üniversitelerinden ayıran özellikleri sorduğumuzda, aldığımız cevapların çoğunluğu

kendi üniversitelerindeki eğitim kalitesinin yüksekliğini vurgulamaktadır. Ankete katılanların

%21,1’i kendi üniversitelerindeki öğretim kadrosunun diğer üniversitelerden daha kaliteli

olduğunu belirtirken, %20,2’si de üniversitelerinde verilen eğitimin diğer üniversitelerden

daha kaliteli olduğunu belirtmiştir. Ayrıca eğitim kalitesini öngörebileceğimiz bir diğer husus

olan, üniversitenin gerekli tüm olanaklara sahip olması da katılımcıların %9,2’sinin dikkat

çektiği bir noktadır.

Sonuç olarak, vakıf üniversitelerinde eğitim almakta olan katılımcıların, kendi

üniversitelerinde avantaj olarak gördüğü “eğitim kalitesi”, diğer vakıf üniversiteleri ile

yapılan karşılaştırmalarda da ön plana çıkmaktadır. Bunun dışında, katılımcıların %16,5’i

kendi üniversitelerini vakıf üniversitelerinden ayıran belirgin bir özellik olmadığını

belirtmiştir. Bu yüzdenin bir önceki soruya göre düşük olmasının sebebi, kendi üniversiteleri

101

Ankete katılanların, %21,1’i (23) kaliteli

öğretim kadrosu, %20,2’si (22) eğitim

kalitesi, %9,2’si (10) gerekli tüm

olanaklara sahip olması, %9,2’si (10) iyi bir kariyer

olanağı sağlaması, %6,4’ü (7) burs olanakları

sağlaması, %3,7’si (4) iyi bir yabancı

dil eğitimi, %3,7’si (4) öğrenim

ücretinin fazla olması, %3,7’si (4) üniversitenin

isminin bir marka niteliği taşıması,

%3,7’si (4) öğrenim ücretinin ucuz olması,

%0,9’u (1) yurtdışı bağlantıları,

%0,9’u (1) öğrenci-hoca ilişkisi,

%0,9’u (1) bilmiyorum, %16,5’i (18) yok,

cevabını vermiştir.

Page 103: Vakif Universiteleri Arastirmasi

ile ilgili soru sorulduğunda bir özelliği ön plana çıkarmayan katılımcıların, kendi

üniversitelerini diğer vakıf üniversiteleri ile karşılaştırdığında, daha sağlıklı değerlendirme

yapabilmesi olarak yorumlanabilir.

GRAFİK 57. Öğrencilerin Üniversitelerini Devlet Üniversitelerinden Ayıran Özelliklerin Dağılımı Grafiği

Vakıf üniversitelerinde eğitim almakta olan katılımcılara, kendi üniversitelerini devlet

üniversitelerinden ayıran özelliklerini sorduğumuzda, bir kez daha “eğitim kalitesi” cevabı

almaktayız. Soruya cevap veren katılımcıların %25’i vakıf üniversitelerinde verilen eğitimin,

devlet üniversitelerinden daha kaliteli olduğu sonucun varmıştır. Bu sonuç, bir önceki soruya

göre, görece daha yüksek olmasına rağmen, beklenen değer artışı olmadığı için, vakıf

üniversitelerinde eğitim almakta olan katılımcıların, devlet üniversitelerine daha yukarıdan

baktığını söyleyemeyiz. Vakıf üniversitelerinin toplumda tabakalaşmaya yol açıp açmadığını

sorduğumuz soruya verilen cevaplarda da bunu görmekteyiz. Eğitim kalitesinin daha yüksek

olduğunu belirten katılımcıların yaklaşık %60’ı vakıf üniversitelerinin toplumda tabakalaşma

yaratmadığını belirtmiştir.

102

Ankete katılanların, %24,8’i (27) eğitim kalitesi, %11’i (12) sosyal etkinlikler, %11,9’u (13) iyi bir öğretim

kadrosuna sahip olması, %11,9’u (13) öğrenci hoca

ilişkilerinin rahat olması, %9,2’si (10) yüksek öğretim

ücreti ödemesi, %4,6’sı (5) iyi bir kariyer olanağı

sağlaması, %3,7’si (4) iyi bir yabancı dil

eğitimi sağlaması, %1,8’i (2) yurtdışı

bağlantılarının olması, %0,9’u (1) kampüs olanakları, %0,9’u (1) başörtülü eğitim alma

imkanı sunması, %5,5’i (6) bilmiyorum, %13,8’i (15) yok,

cevabını vermiştir.

Page 104: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Fakat devlet üniversitelerindeki eğitim kalitesi ile ilgili diğer sorulara baktığımızda;

katılımcıların, devlet üniversitesindeki eğitim durumu ile ilgili görüşlerine net olarak

ulaşabiliriz. Ankete katılanların yaklaşık %12’si vakıf üniversitelerinde öğrenci-hoca

ilişkisinin daha rahat olduğunu belirtmiştir. Bu sonuçtan yola çıkarak, vakıf üniversitelerinde

eğitim almakta olan katılımcıların, devlet üniversitelerindeki akademisyen-öğrenci ilişkisini

bir ast-üst ilişkisi olarak gördüğünü öngörebiliriz. Ayrıca, sosyal etkinliklerin fazla olması da,

katılımcıların bu soruda daha çok dikkat ettiği noktalardan biri olmuştur. Katılımcıların

%11’i, vakıf üniversitelerindeki sosyal etkinliklerin devlet üniversitelerine nazaran daha

kaliteli ve çok sayıda olduğunu dile getirmişlerdir. Bunun sonucu olarak, vakıf

üniversitelerinde eğitim almakta olan katılımcıların, kendilerini kampüs içerisine daha rahat

hissettikleri sonucuna ulaşabiliriz.

TABLO 26. Eğitim Kalitesini ve Sosyal Etkinlikleri Önemli Bulan Katılımcıların, Vakıf Üniversitelerinin Toplumsal Tabakalaşma Yol Açıp Açmadığına Dair Görüşleri

     Eğitim kalitesi

İyi bir öğretim

kadrosuna sahip olması

Öğrenci-hoca ilişkilerinin daha

rahat olmasıSosyal

etkinliklerToplumsal

tabakalaşmaya yol açar

Kesinlikle katılmıyorum

Frekans 4 4 2 3Yüzde 14,8% 30,8% 15,4% 25,0%

Toplama oranlı yüzde

3,7% 3,7% 1,8% 2,8%

Katılmıyorum

Frekans 12 5 8 4Yüzde 44,4% 38,5% 61,5% 33,3%Toplama oranlı yüzde

11,0% 4,6% 7,3% 3,7%

Kararsızım Frekans 4 2 1 2

Yüzde 14,8% 15,4% 7,7% 16,7%Toplama oranlı yüzde

3,7% 1,8% ,9% 1,8%

Katılıyorum Frekans 5 2 2 1

Yüzde 18,5% 15,4% 15,4% 8,3%

Toplama oranlı yüzde

4,6% 1,8% 1,8% ,9%

Kesinlikle katılıyorum

Frekans 2 0 0 2Yüzde 7,4% ,0% ,0% 16,7%

Toplama oranlı yüzde

1,8% ,0% ,0% 1,8%

103

Page 105: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 27. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri Mezuniyet Sonrası İş Bulma Olasılığına İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 8 7,3 9 8,3

Katılmıyorum 18 16,5 14 12,8

Kararsızım 18 16,5 28 25,7

Katılıyorum 53 48,6 38 34,9

Kesinlikle katılıyorum 12 11,0 20 18,3

Toplam 109 100,0 109 100.0

Araştırmada kurulan hipotezlerden biri “Vakıf üniversiteleri gerek açtığı popüler ve iş

bulma olasılığı yüksek programlarla, gerekse ismi ve prestiji ile öğrenci çekmektedir”

yargısıdır. Vakıf üniversiteleri öğrencilerinin bu konuya dair olumlu ve olumsuz yargılara

likert ölçekte verdikleri cevaplar incelenerek bu konudaki algıları ölçülmeye çalışılmıştır.

Çoğu vakıf üniversitesinin tanıtım sloganları bu aşamada dikkatimizi çekmiştir. Örneğin,

Okan Üniversitesi, “İş yaşamına en yakın üniversite”; Piri Reis Üniversitesi, “Geleceğiniz

güvence altında” ve Süleyman Şah Üniversitesi, “Parlak bir geleceğe kanat açın”

sloganlarıyla kendilerini ifade etmektedirler. Bu bağlamda, Tablo 27’de görüldüğü üzere, 109

anket katılımcısından 99.önerme ve 130.önermede aldığımız cevapların %50’den fazla bir

104

Mezuniyet sonrası iş bulma olasılığı yüksek programlar açmaktadır.

İsmi ve prestiji ile öğrencilerine avantaj sağlar.

99.önerme olan “Vakıf üniversiteleri bölüm/fakülte açarken öğrenci çekebilmek için öncelikle popüler, mezuniyet sonrası iş bulma olasılığı yüksek programlar açmaktadır” yargısına ankete katılanların,

% 48,6’ sı katılıyorum, % 16,5’ i katılmıyorum, % 16,5’ i kararsızım, % 11’ i kesinlikle katılıyorum, % 7,3’ ü kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

130.önerme olan ‘’Üniversitem, mezun olduktan sonra ismi ve prestiji ile öğrencilerine avantaj sağlar’’ yargısına ankete katılanların,

% 34,9’ u katılıyorum, % 25,7’ si kararsızım, % 18,3’ ü kesinlikle katılıyorum, % 12,8’ i katılmıyorum, % 8,3’ ü kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 106: Vakif Universiteleri Arastirmasi

oranı her iki önerme içinde hipotezimizi destekler niteliktedirler. Fakat diğer bir taraftan,

vakıf üniversiteleri yeni bölümler açarken yahut kontenjan arttırmaya giderken günün

ekonomik koşullarını ön planda tutmaktadır. Bu yüzden günümüzde rağbet görmeyen ve az

sayıda uzmanı olan bilim dallarına kendi bünyelerinde yer vermemektedirler.

TABLO 28. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri - Eğitimde Fırsat Eşitliğine İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 14 12,8 13 11,9

Katılmıyorum 27 24,8 19 17,4

Kararsızım 23 21,1 22 20,2

Katılıyorum 29 26,6 34 31,2

Kesinlikle katılıyorum 16 14,7 21 19,3

Toplam 109 100,0 109 100,0

105

87. “Vakıf üniversiteleri akademik başarı düzeyi düşük ancak gelir düzeyi yüksek öğrencilere yükseköğretim kapısını açarak toplumda fırsat eşitliği algısını zedelemektedir” önermesine ankete katılanların;

%26,6’sı katılıyorum, % 24,8’i katılmıyorum, %21,1’ i kararsızım, % 14,7’si kesinlikle katılıyorum, % 12,8’ i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir

95. “Vakıf üniversiteleri herkesin karşılayamayacağı yükseköğretim ücretleri nedeni ile eğitimde eşitlik ilkesine aykırı hareket etmektedir.” önermesine ankete katılanların;

%31,2’ si katılıyorum, %20,2’ si kararsızım, %19,3’ ü kesinlikle katılıyorum, %17,4’ ü katılmıyorum, %11,9’ u kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Toplumda fırsat eşitliği algısını zedelemektedir.

Ücretleri nedeni eğitimde eşitlik ilkesine aykırı hareket etmektedir.

Page 107: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 29. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Burs Vermesi ile Sosyoekonomik Statü Çeşitliliğine İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 10 9,2 6 5,5

Katılmıyorum 35 32,1 7 6,4

Kararsızım 25 22,9 17 15,6

Katılıyorum 32 29,4 48 44,0

Kesinlikle katılıyorum 7 6,4 31 28,4

Toplam 109 100 109 100,0

Araştırmada kurulan hipotezlerden biri ‘‘Vakıf üniversiteleri, yüksek öğretim ücretleri

sebebi ile eğitimde fırsat eşitliği ilkesini zedeler’’dir. Tablo 28’de bu konu ile ilgili olumsuz

önermelerimiz yer almaktadır. Ankette bulunan 87. önermeye ankete katılan 109 vakıf

üniversitesi öğrencisinden 29’u katılıyorum, 27’si katılmıyorum, 23’ ü kararsızım, 16’sı

kesinlikle katılıyorum, 14’ü kesinlikle katılmıyorum cevabını verirken çok benzer bir önerme

olan 95. önermeye katılımcıların 34’ü katılıyorum, 22’si kararsızım, 21’i kesinlikle

katılıyorum,19’u katılmıyorum, 13’ü kesinlikle katılmıyorum cevabını vermiştir. Cevaplardan

anlaşılacağı üzere öğrencilerin vakıf üniversitelerinin eğitimde fırsat eşitliği algısını

zedelediğine ilişkin kesin bir tavrı yoktur; ancak genel eğilimleri eğitimde fırsat eşitliği

algısının zedelendiği yönündedir. Tablo 29’da ise bu konu ile ilgili olumlu önermelerimiz yer

106

Burs olarak dağıtarak toplumsal adaleti sağlamaktadır.

Farklı sosyoekonomik statülerdeki öğrencileri bünyesinde barındırır.

93. “Vakıf üniversiteleri gelir düzeyi yüksek öğrenciden ücret alıp bunu düşük gelirli öğrencilere burs olarak dağıtarak toplumsal adaleti sağlamaktadır.” önermesine ankete katılanların;

%32,1’ i katılmıyorum, %29,4’ ü katılıyorum, %22,9’ u kararsızım, %9,2’si kesinlikle katılmıyorum, %6,4’ ü kesinlikle katılıyorum

cevabını vermiştir.

125. “Üniversitem, öğrencilerine başarı ve ihtiyaca yönelik çeşitli burslar sunarak farklı sosyoekonomik statülerdeki öğrencileri bünyesinde barındırır.” önermesine ankete katılanların;

%44 ‘ ü katılıyorum, %28,4’ü kesinlikle katılıyorum, %15,6’sı kararsızım, % 6,4’ ü katılmıyorum, %5,5’i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 108: Vakif Universiteleri Arastirmasi

almaktadır. Anketimizdeki 93.önerme ‘‘Vakıf üniversiteleri gelir düzeyi yüksek öğrenciden

ücret alıp bunu düşük gelirli öğrencilere burs olarak dağıtarak toplumsal adaleti

sağlamaktadır’’ ve 125. önerme ise ‘‘Üniversitem, öğrencilerine başarı ve ihtiyaca yönelik

çeşitli burslar sunarak farklı sosyoekonomik statülerdeki öğrencileri bünyesinde barındırır’’

dır. 93.önermeye anketimize katılan 109 vakıf üniversitesi öğrencisinden 35’ i katılmıyorum,

32’si katılıyorum, 25’i kararsızım, 10’u kesinlikle katılmıyorum, 7’si kesinlikle katılıyorum

cevabını verirken; 125.önermeye 48’i katılıyorum, 31’i kesinlikle katılıyorum, 17’si

kararsızım, 7’si katılmıyorum, 6’sı kesinlikle katılmıyorum cevabını vermiştir. Özellikle 125.

önermeye verilen cevapların yarısından fazlasının yargıyı destekler nitelikte olması

öğrencilerinin gözünde vakıf üniversitelerinin fırsat eşitliğini destekleyici bir politika

izlediğinin göstergesidir. Dört farklı önermeyle olumlu ve olumsuz yargılar vererek

incelemeye çalıştığımız bu konuda yargılarımıza aldığımız cevaplar arasında bir tutarsızlık

mevcuttur, bu sebeple öğrencilerin genel eğilimine ulaşmamız mümkün olmamıştır.

TABLO 30. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri ve Eğitim Harcamalarına İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 14 12,8

Katılmıyorum 17 15,6

Kararsızım 38 34,9

Katılıyorum 31 28,4

Kesinlikle katılıyorum 9 8,3

Toplam 109 100,0

Araştırmada kurulan hipotezlerden biri ‘‘Toplumda vakıf üniversitelerinin kar amacı

gütmeme misyonu ile kurulan eğitim kurumları olmalarına rağmen gelirlerinin büyük bir

kısmını eğitim harcamaları için kullanmadıklarına dair bir algı vardır’’dır. Ankette hipotezi

destekler nitelikteki 76. önerme verilmiştir. Bu yargıya verilen cevapların 38’i kararsızım,

31’’i katılıyorum, 17’si katılmıyorum, 14’ü kesinlikle katılmıyorum, 9’u kesinlikle

107

76. Vakıf üniversiteleri öğrencilerden aldığı öğretim harçlarını yine öğrencilere harcayarak eğitime yapılan yatırımı artırmaktadır.

Ankete katılanların;

%34,9’u kararsızım, %28,4’ü katılıyorum, %15,6’sı katılmıyorum, %12,8’i kesinlikle

katılmıyorum, %8,3’ü kesinlikle

katılıyorum cevabını vermiştir.

Page 109: Vakif Universiteleri Arastirmasi

katılıyorum şeklindedir. Bu konu vakıf üniversitelerinin karşılaştığı ekonomik boyuttaki en

büyük eleştirilerden biridir. Tablo 7’de görüldüğü üzere vakıf üniversitelerinin birçoğu,

öğrenciden aldıkları ücretin yarısını bile öğrencilerine harcamamaktadır. Bu bağlamda

aldığımız cevaplardan 40’ının hipotezimizi destekler nitelikte olduğu görülmektedir.

TABLO 31. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri ve Devlet Üniversiteleri Arasında Finansal Kaynakların Dağılımına İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 16 14,7

Katılmıyorum 38 34,9

Kararsızım 29 26,6

Katılıyorum 17 15,6

Kesinlikle katılıyorum 9 8,3

Toplam 109 100,0

TABLO 32. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerindeki Eğitim Niteliğine İlişkin Algıları

Tablosu

Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 25 22,9

Katılmıyorum 31 28,4

Kararsızım 19 17,4

Katılıyorum 24 22,0

Kesinlikle katılıyorum 10 9,2

Toplam 109 100,0

108

Vakıf üniversiteleri devletten aldıkları maddi destekle aslında devlet üniversitelerine gitmesi gereken kaynakların azalmasına neden olmaktadır.

Ankete katılanların;

%34,9’u katılmıyorum, %26,6’sı kararsızım, %15,6’sı katılıyorum, %14,7’si kesinlikle

katılmıyorum, %8,3’ü kesinlikle katılıyorum

cevabını vermiştir.

80. Vakıf üniversitelerinin öğrenci çekebilmek amacıyla, büyük altyapı ve donanım gerektiren, mezunları büyük sorumluluk alacak fakülte ve bölümler (hukuk,tıp gibi) açması toplumda kaygı yaratmaktadır.

Ankete katılanların;

%28,4’ü katılmıyorum, %22,9’u kesinlikle katılmıyorum, %22’si katılıyorum, %17,4’ü kararsızım, %9,2’si kesinlikle katılıyorum

cevabını vermiştir.

Page 110: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 33. Öğrencilerin Düşük Puanlı Öğrenciler ve Nitelik Farklılaşmasına İlişkin

Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 19 17,4 22 20,2

Katılmıyorum 38 34,9 29 26,6

Kararsızım 19 17,4 18 16,5

Katılıyorum 21 19,3 28 25,7

Kesinlikle katılıyorum 12 11,0 12 11,0

Toplam 109 100,0 109 100.0

Araştırmada kurulan diğer bir hipotez ‘‘Bünyesinde barındırdığı düşük puanlı-yüksek

ücretli, yüksek puanlı-burslu yada düşük ücretli öğrencilerin altyapı ve donanımlarındaki

farklılık vakıf üniversitelerinin mezunları arasında bir nitelik farklılaşmasına neden

olmaktadır’’dır. Bu hipotez bağlamında 80. önermede Tablo 32’de görüldüğü gibi

katılımcıların yaklaşık yarısı yargıyı desteklememektedir ve yine 81.ve 94.önermeyi de Tablo

33’de görüldüğü gibi katılımcıların yaklaşık %50’si desteklememektedir. Sonuç olarak farklı

sosyo-ekonomik statülere ile farklı altyapı ve donanımlara sahip vakıf üniversitesi öğrencileri

bu durumun eğitimde bir nitelik farklılığına yol açmadığını düşünmektedir. Bu konuda

fazlaca eleştiriye maruz kalan vakıf üniversitelerinden yola çıkarak kurduğumuz hipotez

öğrencilerinin görüşlerinin bu yönde olmaması sebebi ile çürütülmüştür.

109

Düşük puanlı öğrencileri kabul ettiği için öğretim niteliğinin düşmesine neden olmaktadır.

Mezunlar arasında nitelik farklılaşmasına neden olmaktadır.

81. “Vakıf üniversiteleri genelde devlet üniversitelerine göre daha düşük puanlı öğrencileri kabul ettiği için öğretim niteliğinin düşmesine neden olmaktadır.” önermesine ankete katılanların;

%34,9’u katılmıyorum, %19,3’ü katılıyorum, %17,4’ü kesinlikle katılmıyorum, %17,4’ü kararsızım, %11’i kesinlikle katılıyorum

cevabını vermiştir.

94. “Vakıf üniversitelerinde yüksek puanlı burslu öğrencilerle düşük puanlı ücret ödeyen öğrencilerin birlikte öğretim görmesi, mezunlar arasında nitelik farklılaşmasına neden olmaktadır.” önermesine ankete katılanların;

%26,6’sı katılmıyorum, %25,7’si katılıyorum, %20,2’si kesinlikle katılmıyorum, %16,5’i kararsızım, %11’ i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 111: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 34. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri ve Öğrenci Başarısına İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 10 9,2 14 12,8

Katılmıyorum 22 20,2 23 21,1

Kararsızım 15 13,8 23 21,1

Katılıyorum 41 37,6 37 33,9

Kesinlikle katılıyorum 21 19,3 12 11,0

Toplam 109 100,0 109 100.0

110

Mezun olmak konusunda sorumluluk geliştirmelerine katkıda bulunmaktadır.

Öğrencilerin akademik başarısına katkıda bulunmaktadır.

Vakıf üniversiteleri ücret karşılığı eğitim verdiği için öğrencilerin yıl/dönem kaybetmeden mezun olmak konusunda sorumluluk geliştirmelerine katkıda bulunmaktadır önermesine ankete katılanların;

%37,6’sı katılıyorum, %20,2’si katılmıyorum, %19,3’ü kesinlikle katılıyorum, %13,8’i kararsızım, %9,2’si kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Vakıf üniversiteleri öğrencilere puan kaygısına kapılmadan istediği bölümde okuma olanağı sunarak öğrencilerin akademik başarısına katkıda bulunmaktadır önermesine ankete katılanların;

%33,9’u katılıyorum, %21,1’i katılmıyorum, %21,1’i kararsızım, %12,8’i kesinlikle katılmıyorum, %11’i kesinlikle katılıyorum

cevabını vermiştir.

Page 112: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 35. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Beyin Göçüne Etkisine İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 7 6,4

Katılmıyorum 20 18,3

Kararsızım 28 25,7

Katılıyorum 39 35,8

Kesinlikle katılıyorum 15 13,8

Toplam 109 100,0

Vakıf üniversitelerinin olumlu algılanan etkileri düşünüldüğünde ilk akla gelen

konulardan biri vakıf üniversitelerin beyin göçünü yavaşlatmasıdır. Anketimizde ‘‘Vakıf

üniversiteleri yurtdışında çalışan Türk bilim insanlarını bünyesine katarak beyin göçünü

yavaşlatmaktadır’’ önermesine alınan cevaplardan, Tablo 35’de görüldüğü gibi, yaklaşık

%50’si (54) destekler niteliktedir.

111

Vakıf üniversiteleri yurtdışında çalışan Türk bilim insanlarını bünyesine katarak beyin göçünü yavaşlatmaktadır.

Ankete katılanların;

%35,8’i katılıyorum, %25,7’si kararsızım, %18,3’ü katılmıyorum, %13,8’i kesinlikle katılıyorum, %6,4’ü kesinlikle

katılmıyorum cevabını vermiştir.

Page 113: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 36. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Sağladığı Özgür Ortama İlişkin

Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 11 10,1 7 6,4

Katılmıyorum 20 18,3 11 10,1

Kararsızım 14 12,8 12 11,0

Katılıyorum 30 27,5 47 43,1

Kesinlikle katılıyorum 34 31,2 32 29,4

Toplam 109 100,0 109100,0

Vakıf üniversitelerinin devlet üniversitelerine göre öğrencilerine daha özgür ortam

sağlaması birçok mecrada dile getirilen bir görüştür. Ankete katılan öğrencilerin 103.

önermeye ve 124. önermeye verdiği cevaplar göz önüne alındığında açık bir şekilde

görülmektedir ki bu görüş desteklenmektedir.

112

Özgür bir düşünce ortamı sağlamaktadır.

Devlet üniversitesine göre daha özgür bir ortam sağlar.

Özgür bir düşünce ortamı sağlar önermesine ankete katılanların;

%31,2’si kesinlikle katılıyorum, %27,5’i katılıyorum, %18,3’ü katılmıyorum, %12,8’i kararsızım, %10,1’i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Devlet üniversitesine göre daha özgür bir ortam sağlar önermesine ankete katılanların;

%43,1’i katılıyorum, %29,4’ü kesinlike katılıyorum, %11’i karasızım, %10,1’i katılmıyorum, %6,4’ü kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 114: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 37. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Hizmet Sunan Şirket Niteliğinde Bir Kurum Olarak Değerlendirilmesi Durumuna İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 22 20,2 6 5,5

Katılmıyorum 23 21,1 15 13,8

Kararsızım 20 18,3 27 24,8

Katılıyorum 33 30,3 34 31,2

Kesinlikle katılıyorum 11 10,1 27 24,8

Toplam 109 100,0 109 100,0

Vakıf üniversitelerinin aldıkları en önemli eleştirilerden biri de kendilerini, üniversite

olarak görmekten ve bu kurumun en önemli vasıflarından biri olan bilimsel düşünceye katkı

sağlamaktan çok bir şirket olarak konumlandırmalarıdır. Katılımcı vakıf üniversitesi

öğrencileri de Tablo 37’de görüldüğü üzere 97. önermeye %30,3 katılıyorum, %21,1

katılmıyorum, %20,2 kesinlikle katılmıyorum, %18,3 kararsızım, %10,1 kesinlikle

katılıyorum şeklinde cevap vermiştir. 88. önermeye ise, %31,2 katılıyorum, %24,8 kesinlikle

katılıyorum, %24,8 kararsızım, %13,8 katılmıyorum, %5,5 kesinlikle katılmıyorum şeklinde

olmak üzere, vakıf üniversitelerinin bilim üretmemesiyle ilgili net bir tavır belli etmemiş

113

Eğitim-öğretim hizmeti sunan kurumlar olarak işlev görmektedirler.

Kendi şirketleri gibi görme eğilimi.

97. “Vakıf üniversiteleri bilim üreten olmaktan çok, eğitim-öğretim hizmeti sunan kurumlar olarak işlev görmektedir.” önermesine, ankete katılanların;

%30,3’ü katılıyorum, %21,1’i katılmıyorum, %20,2’si kesinlikle katılmıyorum, %18,3’ü kararsızım, %10,1’i kesinlikle katılıyorum,

cevabını vermiştir.

88. “Vakıf üniversitesi kurucularının bu üniversiteleri, bir kamu kurumundan çok kendi şirketleri gibi görme eğilimi, kurumsallaşma sürecini olumsuz etkilemektedir.” önermesine ankete katılanların;

%31,2’si katılıyorum, %24,8’i kesinlikle katılıyorum, %24,8’i kararsızım, %13,8’i katılmıyorum, %5,5’i kesinlikle katılmıyorum,

cevabını vermiştir.

Page 115: Vakif Universiteleri Arastirmasi

olsalar bile, bu üniversitelerin şirket politikasına sahip olmalarının ‘üniversite olma’

vasıflarına olumsuz etkide bulunduğu görüşünü açık bir şekilde desteklemişlerdir.

TABLO 38. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerindeki Yabancı Dil Eğitimine İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 11 10,1

Katılmıyorum 14 12,8

Kararsızım 17 15,6

Katılıyorum 40 36,7

Kesinlikle katılıyorum 27 24,8

Toplam 109 100,0

114

Üniversitem, eğitimde yabancı dili etkin bir şekilde kullanarak yüksek öğretim sistemi içinde farklılık yaratır.

Ankete katılanların,

%36,7’si katılıyorum, %24,8’i kesinlikle katılıyorum, %15,6’sı kararsızım, %12,8’i katılmıyorum, %10,1’i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 116: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 39. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Akademisyenliği Desteklenmesi

Durumuna İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 6 5,5 2 1,8

Katılmıyorum 15 13,8 8 7,3

Kararsızım 24 22,0 24 22

Katılıyorum 42 38,5 56 51,4

Kesinlikle katılıyorum 22 20,2 19 17,4

Toplam 109 100,0 109 100.0

115

Yüksek ücret vererek akademisyenliğe özendirmektedir.

Emekli olmuş akademisyenlerin eğitime katkılarının sürmesi için bir olanak sağlamaktadır.

Vakıf üniversiteleri öğretim elemanlarına daha yüksek ücret vererek akademisyenliğe özendirmektedir önermesine ankete katılanların,

%38,5’i katılıyorum,

%22’si kararsızım,

%20,2’si kesinlikle katılıyorum,

%13,8’i katılmıyorum,

%5,5’i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Vakıf üniversiteleri yaş haddinden emekli olmuş akademisyenlerin eğitime katkılarının sürmesi için bir ortam ve olanak sağlamaktadır önermesine ankete katılanların,

%51,4’ü katılıyorum, %22’si kararsızım, %17,4’ü kesinlikle katılıyorum, %7,3’ü katılmıyorum, %1,8’i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 117: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 40. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri – Akademik Kadro Kalitesine İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 7 6,4 3 2,8

Katılmıyorum 37 33,9 11 10,1

Kararsızım 19 17,4 12 11,0

Katılıyorum 35 32,1 61 56,0

Kesinlikle katılıyorum 11 10,1 22 20,2

Toplam 109 100,0 109 100,0

Araştırmada kurulan hipotezlerden biri de, “Vakıf üniversiteleri devlet

üniversitelerinin akademik kadrolarının zayıflamasına neden olur” idi. Bu hipotezden yola

çıkarak sorduğumuz 90. önermeye katılımcıların verdiği cevaplar Tablo 40’da görüldüğü

üzere %33,9 katılmıyorum, %32,1 katılıyorum, %17,4 kararsızım, %10,1 kesinlikle

katılıyorum, %6,4’ü kesinlikle katılmıyorum şeklindedir. 102. önermeye anket

katılımcılarının verdiği cevaplar ise %56 katılıyorum, %20,2 kesinlikle katılıyorum, %11’i

kararsızım, %10,1’i katılmıyorum, %2,8’i kesinlikle katılmıyorum şeklindedir. Bu

116

Öğretim elemanlarını kendi bünyesine katarak devlet üniversitelerinin kadrosunu zayıflatmaktadır.

Akademik kadrolarını güçlendirmekte ve eğitim kalitesini arttırmaktadır.

90. “Vakıf üniversiteleri devlet üniversitelerinin yetiştirdiği öğretim elemanlarını kendi bünyesine katarak devlet üniversitelerinin kadrosunu zayıflatmaktadır.” önermesine ankete katılanların;

%33,9’u katılmıyorum, %32,1’i katılıyorum, %17,4’ü kararsızım, %10,1’i kesinlikle katılıyorum, %6,4’ü kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir

102. “Vakıf üniversiteleri, devlet üniversitelerinin akademisyenlerini verdikleri yüksek ücretlerle kendi bünyelerine çekerek akademik kadrolarını güçlendirmekte ve eğitim kalitesini arttırmaktadır.” önermesine ankete katılanların;

%56’sı katılıyorum, %20,2’si kesinlikle katılıyorum, %11’i kararsızım, %10,1’i katılmıyorum, %2,8’i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 118: Vakif Universiteleri Arastirmasi

cevaplardan yola çıkacak olursak; ankete katılan öğrencilerin, vakıf üniversitelerinin devlet

üniversitelerinin kadrolarını zayıflattığı yönünde net bir tavır sergilemedikleri

gözlemlenmekle birlikte, bu üniversitelerin kadrolarını devlet üniversitelerinden

akademisyenlerle güçlendirdiği ve bu durumun eğitim kalitelerini arttırdığı yönünde bir

görüşe sahip oldukları görülmektedir.

TABLO 41. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri ve Akademik Standartlara İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 7 6,4 5 4,6

Katılmıyorum 7 6,4 3 2,8

Kararsızım 11 10,1 8 7,3

Katılıyorum 49 45,0 41 37,6

Kesinlikle katılıyorum 35 32,1 52 47,7

Toplam 109 100,0 109 100.0

117

Zengin akademik kadrosu ile eğitim kalitesinde fark yaratır.

Akademisyenlerle daha etkin ve rahat bir iletişim kurabilmektedir.

Üniversitem, zengin akademik kadrosu ile eğitim kalitesinde fark yaratır önermesine ankete katılanların;

%45’i katılıyorum, %32,1’i kesinlikle katılıyorum, %10,1’i kararsızım, %6,4’ü katılmıyorum, %6,4’ü kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Üniversitemde öğrenciler devlet üniversitelere nazaran akademisyenlerle daha etkin ve rahat bir iletişim kurabilmektedir önermesine ankete katılanların;

%47,7’si kesinlikle katılıyorum, %37,6’sı katılıyorum, %7,3’ü kararsızım, %4,6’sı kesinlikle katılmıyorum, %2,8’i katılmıyorum cevabını

vermiştir.

Page 119: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 42. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Sağladığı Teknik Olanaklara İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 7 6,4 10 9,2

Katılmıyorum 7 6,4 12 11

Kararsızım 10 9,2 15 13,8

Katılıyorum 49 45,0 42 38,5

Kesinlikle katılıyorum 36 33,0 30 27,5

Toplam 109 100,0 109 100.0

Vakıf üniversiteleri sahip oldukları ileri düzeyde teknik olanaklarla öğrencilerine daha

üst düzey bir eğitim ortamı sağladıkları iddiasındadırlar. Buradan yola çıkarak Tablo 42’de

görüldüğü üzere 123. önermeye ve 135. önermeye verilen yanıtlar, 123. önermeye %68, 135.

önermeye %66 oranında olmak üzere, bu iddiayı destekler niteliktedirler.

118

Gerekli teknolojik ekipmanları sağlar.

Yayın ve kitap çeşitliliği ile farklılık yaratır.

Üniversitem, zengin akademik kadrosu ile eğitim kalitesinde fark yaratır önermesine ankete katılanların;

%45’i katılıyorum, %33’ü kesinlikle katılıyorum, %9,2’si kararsızım, %6,4’ü katılmıyorum, %6,4’ü kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Üniversitem, kütüphane bünyesinde barındırdığı zengin yayın ve kitap çeşitliliği ile farklılık yaratır önermesine ankete katılanların;

%38,5’i katılıyorum, %27,5’i kesinlikle katılıyorum, %13,8’i kararsızım, %11’i katılmıyorum, %9,2’i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir

Page 120: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 43. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Öğrencilerine Desteğine İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 9 8,3 8,3 7,3

Katılmıyorum 16 14,7 14,7 9,2

Kararsızım 20 18,3 18,3 32,1

Katılıyorum 41 37,6 37,6 35,8

Kesinlikle katılıyorum 23 21,1 21,1 15,6

Toplam 109 100,0 100,0 100,0

119

Her türlü etkinliğe maddi ve manevi destek sunmaktadır.

Proje ve araştırmalara yüksek bütçe olanakları ile destek sağlar.

Üniversitem, akademik proje ve araştırmalara yüksek bütçe olanakları ile destek sağlar önermesine ankete katılanların;

%35,8’i katılıyorum, %32,1’i kararsızım %15,6’sı kesinlikle katılıyorum, %9,2’si katılmıyorum, %7,3’ü kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Üniversitem, öğrencilerinin okul içinde düzenlediği her türlü etkinliğe maddi ve manevi destek sunmaktadır önermesine ankete katılanların;

%37,6’sı katılıyorum, %21,1’i kesinlikle katılıyorum, %18,3’ü kararsızım, %14,7’si katılmıyorum, %8,3’ü kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 121: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 44. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Sağladığı Sosyal Olanaklara İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 8 7,3 13 11,9

Katılmıyorum 11 10,1 18 16,5

Kararsızım 10 9,2 18 16,5

Katılıyorum 45 41,3 41 37,6

Kesinlikle katılıyorum 35 32,1 19 17,4

Toplam 109 100,0 109 100,0

120

Öğrenciler arasındaki iletişimin gelişmesine ve sosyalleşmelerine katkıda bulunur.

Öğrencilerine kaliteli barınma ve yeme içme olanakları sunar.

Üniversitem, bünyesinde barındırdığı öğrenci kulüp, topluluk ve organizasyonlarını destekleyerek öğrenciler arasındaki iletişimin gelişmesine ve sosyalleşmelerine katkıda bulunur önermesine ankete katılanların;

%41,3’ü katılıyorum, %32,1’i kesinlikle katılıyorum, %10,1’i katılmıyorum, %9,2’si kararsızım, %7,3’ü kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Üniversitem, bünyesindeki yurt, kantin ve yemekhanelerle öğrencilerine kaliteli barınma ve yeme içme olanakları sunar önermesine ankete katılanlar;

%37,6’sı katılıyorum, %17,4’ü kesinlikle katılıyorum, %16,5’i kararsızım, %16,5’i katılmıyorum, %11,9’u kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 122: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 45. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerindeki Yurtdışı Eğitim Olanaklarına İlişkin Algıları Tablosu

ta

Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 3 2,8

Katılmıyorum 7 6,4

Kararsızım 14 12,8

Katılıyorum 41 37,6

Kesinlikle katılıyorum 44 40,4

Toplam 109 100,0

TABLO 46. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerindeki Burs Olanaklarına İlişkin Algıları

Tablosu

Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum

10 9,2

Katılmıyorum 17 15,6

Kararsızım 14 12,8

Katılıyorum 38 34,9

Kesinlikle katılıyorum 30 27,5

Toplam 109 100,0

121

Üniversitem, öğrencilerine anlaşmalı olduğu öğrenci değişim programları ile yurtdışında eğitim olanakları sunar.

Ankete katılanların;

%40,4’ü kesinlikle katılıyorum, %37,6’sı katılıyorum, %12,8’i kararsızım, %6,4’ü katılmıyorum, %2,8’, kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Benim için tercih yaparken üniversitenin çeşitli burslar sağlaması etkili olmuştur.

Ankete katılanların;

%34,9’u katılıyorum, %27,5’i kesinlikle katılıyorum, %15,6’sı katılmıyorum, %12,8’i kararsızım, %9,2’si kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 123: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 47. Katılımcıların Vakıf üniversitelerinin Ulaşım Olanaklarına İlişkin Algıları Tablosu

131

Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 18 16,5

Katılmıyorum 15 13,8

Kararsızım 14 12,8

Katılıyorum 38 34,9

Kesinlikle katılıyorum 24 22,0

Toplam 109 100,0

TABLO 48. Öğrencilerin Burslu/Burssuz Ayrımı Üzerinden Sınıf Algısına İlişkin

Çapraz Tablosu

Diğer bir hipotez ‘‘Vakıf üniversiteleri toplumsal tabakalaşmaya yol açmaktadır’’ dır.

Bu hipotezi doğrulamak adına 98.önerme ile 58.sorunun çapraz tablosunu aldığımızda Tablo

48’de görüldüğü üzere, eğitimini burslu görenler beklenilenin aksine 62 burslu anket

katılımcısından %58’i önermeyi desteklememektedir. Yine 47 burssuz öğrencinin %65,9’u da

önermeyi desteklememektedir. Bu durumda vakıf üniversitelerinin kendi öğrencileri

tarafından hipotez çürütülmüştür.

122

Üniversitem, öğrencilerine ücretli/ücretsiz servis olanakları ile şehrin her yerine ulaşım kolaylığı sağlar.

Ankete katılanların;

%34,9’u katılıyorum, %22’si kesinlikle katılıyorum, %16,5’i kesinlikle katılmıyorum, %13,8’i katılmıyorum, %12,8’i karasızım

cevabını vermiştir.

Vakıf Üniversiteleri toplumda elit bir sınıf oluşturarak Eğitiminiz

burslu mu?

ToplamEvet Hayır

Kesinlikle katılmıyorum 11 12 23

Katılmıyorum 25 19 44

Kararsızım 10 7 17

Katılıyorum 11 7 18

Kesinlikle katılıyorum 5 2 7

Toplam 62 47 109

98. Vakıf üniversiteleri toplumda elit bir sınıf oluşturarak toplumsal tabakalaşmaya yol açmaktadır.

Page 124: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 49. Öğrencilerin Vakıf Üniversitelerinin Bankalarla İşbirliği İle Sağladığı Kredi

ve Taksitlendirme Olanaklarına İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 5 4,6

Katılmıyorum 5 4,6

Kararsızım 21 19,3

Katılıyorum 49 45,0

Kesinlikle katılıyorum 29 26,6

Toplam 109 100,0

Ankette bulunan 128. önermeye Tablo 49’da görüldüğü gibi, 109 anket

katılımcısından 49’u katılıyorum, 29’u kesinlikle katılıyorum, 21’i kararsızım, 5’i

katılmıyorum, 5’i kesinlikle katılmıyorum cevabını vermiştir. Bu yargıyı vermemizin sebebi

ise son dönemde iki ayrı bankanın eğitim kredisi reklamlarıdır. Bu bankalardan birinin sloganı

‘‘Ekonomik nedenlerden istemediğiniz bir bölümde okumak zorunda kalmayın!’’ iken diğer

banka ‘‘Kredin bankadan, yüksek lisans diploman Bilgi’den!’’ sloganını kullanmıştır. Bu

durum, bir yönü ile fırsat oluştururken diğer yönüyle de eğitimin ne kadar ticarileştiğinin

göstergesidir.

123

128. Üniversitem, öğrencilerine eğitim- öğretim ücretlerini ödemek için bankalarla yaptığı işbirliği ile kredi ve taksitlendirme olanakları sağlamaktadır.

Ankete katılanların;

%45’i katılıyorum, %26,6’sı kesinlikle katılıyorum, %19,3’ü kararsızım, %4,6’sı katılmıyorum, %4,6’sı kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 125: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 50. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri ve Öğrencilerin Rekabetçi Yapısına İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 8 7,3 2 1,8

Katılmıyorum 6 5,5 12 11,0

Kararsızım 10 9,2 19 17,4

Katılıyorum 64 58,7 58 53,2

Kesinlikle katılıyorum 21 19,3 18 16,5

Toplam 109 100,0 109 100,0

124

İyi öğrenciyi elde etme konusunda rekabeti arttırmaktadır.

Dinamik ve girişimci bir ortamın yaratılmasına katkıda bulunmaktadır.

Vakıf üniversiteleri burslar ve benzeri ödüllerle başarılı öğrencileri kendisine çekerek iyi öğrenciyi elde etme konusunda rekabeti arttırmaktadır önermesine ankete katılanların;

%58,7’si katılıyorum, %19,3’ü kesinlikle katılıyorum, %9,2’si kararsızım, %7,3’ü kesinlikle katılmıyorum, %5,5’i katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Vakıf üniversiteleri Türkiye’deki yükseköğretimde rekabete dayalı, dinamik ve girişimci bir ortamın yaratılmasına katkıda bulunmaktadır önermesine ankete katılanların;

%53,2’si katılıyorum, %17,4’ü kararsızım, %16,5’i kesinlikle katılıyorum, %11’i katılmıyorum, %1,8’i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 126: Vakif Universiteleri Arastirmasi

TABLO 51. Öğrencilerin Vakıf Üniversiteleri ve Eğitim Kontenjanlarının Sayısına İlişkin Algıları Tablosu

Frekans Yüzde Frekans Yüzde

Kesinlikle katılmıyorum 6 5,5 3 2,8

Katılmıyorum 18 16,5 5 4,6

Kararsızım 26 23,9 16 14,7

Katılıyorum 48 44,0 70 64,2

Kesinlikle katılıyorum 11 10,1 15 13,8

Toplam 109 100,0 109 100,0

Vakıf üniversitelerinin olumlu yönde aldığı eleştirilerden önemli bir kısmını oluşturan

toplumsal boyuttaki konular, vakıf üniversitelerinin devletin eğitim yükünü azaltması ve

okullaşma oranının yükselmesine katkı sağlamasıdır. Bu bağlamda kurulan diğer bir hipotez

‘‘Vakıf üniversitelerinin yükseköğretim düzeyindeki okullaşma oranını yükseltmesi ve buna

bağlı olarak devlet üniversitelerindeki yığılmayı azaltarak devletin eğitim yükünü

hafifletmesi’’ yönündedir. Anketteki 86.önermeye ve 89.önermeye aldığımız cevaplar, Tablo

51’de görüldüğü üzere, 109 anket katılımcısı tarafından 86.önermeye %54,1 (54) oranında ve

89.önermeye %78 (85) oranında olmak üzere her ikisinide destekler niteliktedir. Bu durumda,

hipotezimiz vakıf üniversitelerinin kendi öğrencileri tarafından desteklenmiştir; fakat burada

125

Yığılmayı azaltarak devletin eğitim yükünü hafifletmektedir.

Yükseköğretim düzeyindeki okullaşma oranının yükselmesine katkı sağlamaktadır.

Vakıf üniversiteleri devlet üniversitelerindeki yığılmayı azaltarak devletin eğitim yükünü hafifletmektedir önermesine ankete katılanların;

%44’ü katılıyorum, %23,9’u kararsızım, %16,5’i katılmıyorum, %10,1’i kesinlikle katılıyorum, %5,5’i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Vakıf üniversiteleri toplumda yükseköğretim düzeyindeki okullaşma oranının yükselmesine katkı sağlamaktadır önermesine ankete katılanların;

%64,2’si katılıyorum, %14,7’si kararsızım, %13,8’i kesinlikle katılıyorum, %4,6’sı katılmıyorum, %2,8’i kesinlikle katılmıyorum

cevabını vermiştir.

Page 127: Vakif Universiteleri Arastirmasi

da yükseköğretim öğrencilerinin ne kadar nitelikli oldukları, bu kadar fazla üniversite

mezununa ülkenin gerçekten ihtiyacı var mı ve bu üniversiteler bilim insanı yetiştirmekten

çok piyasaya eleman mı yetiştiriyor gibi soruları akıllara getirmektedir.

126

Page 128: Vakif Universiteleri Arastirmasi

SONUÇ VE ÖNERİLER

Araştırmamızın temelinde, Neo-liberal politikaların yaygınlaşmasından sonra, düzene

ayak uydurabilmek adına değişim gösteren Türk eğitim sisteminin en önemli araçlarından biri

olan vakıf üniversitelerini incelemeye ve bu üniversitelerde öğrenim görmekte olan

öğrencilerin eğitim sistemi ve vakıf üniversitesi hakkındaki algılarını öğrenmeye çalıştık.

Türkiye’nin 2001 yılında dahil olduğu Bologna sürecinin en önemli sonuçlarından biri olan ve

son yıllarda hızla artmakta olan vakıf üniversiteleri hakkındaki tüm öngörüleri ve yargıları

ortaya koymaya çalışarak, Türkiye’de vakıf üniversiteleri gerçeğini olumlu ve olumsuz

yanlarıyla irdelemeye önem gösterdik.

Öğrencilerin vakıf üniversitelerini tercih sebeplerini incelediğimizde, öğrencilerin

önemli bir çoğunluğu bu tercihi kendilerinin yaptığını söylemiştir. Bununla birlikte, ailenin

telkinlerinin de, vakıf üniversitesi tercihi konusunda önemli bir etmen olduğunu

söyleyebiliriz. Üniversite öncesi dönemde, öğrencilerin vakıf üniversiteleri hakkında kesin bir

fikre sahip olmadığı görülmektedir. Hatta öğrencilerin yaklaşık yarısı ilk tercih olarak vakıf

üniversitesini düşünmediğini belirtmiştir. Bu durumu iki şekilde açıklayabiliriz. Üniversiteye

giriş sınavlarında başarılı bir sonuç elde eden öğrenciler için, önemli devlet üniversitelerinin

bölümleri ile vakıf üniversitelerinin burslu eğitim imkanı sağlayan bölümleri arasında çok

ciddi bir fark görmemektedir. Dolayısıyla, tercih konusunda istediği üniversiteden ziyade

istediği bölüme yönelmektedir. Bunun yanında, üniversiteye giriş sınavlarında başarılı bir

sonuç alamadığı için devlet üniversitelerine yerleşmekte sıkıntı çeken veya istediği bölüme

girecek kadar başarılı bir sonuç alamayan öğrenciler için, vakıf üniversitelerinin burssuz

bölümleri cazip bir seçenek olmuştur. Anne-babaların çoğunluğu da, evlatlarının görece

“isimsiz” bir devlet üniversitesinde öğrenim görmesindense, bir vakıf üniversitesinde burssuz

okumasını yeğlemektedir.

Öğrencilerin vakıf üniversiteleri hakkındaki fikirlerini, üniversitede öğrenim görmeye

başladıktan sonra edindiğini belirtmiştik. Öğrencilere fikirlerini almak için sorduğumuz

sorularda, öne çıkan olgu vakıf üniversitelerindeki yüksek eğitim kalitesiydi. Özellikle diğer

vakıf üniversiteleri ve devlet üniversiteleri ile karşılaştırma beklediğimiz sorularda,

öğrencilerin büyük bir çoğunluğu, kendi üniversitelerindeki eğitim kalitesinin diğerlerinden

daha yüksek olduğunu belirtmiştir.

Eğitim kalitesiyle paralel olarak, öğrenciler üniversitelerindeki akademik kadronun da

oldukça geniş ve kaliteli olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, vakıf üniversitelerindeki öğretmen-

127

Page 129: Vakif Universiteleri Arastirmasi

öğrenci ilişkisinin, devlet üniversitelerinde nazaran daha rahat olduğunu düşündüklerini

belirtmişlerdir. Vakıf üniversiteleri için bu durum şaşırtıcı değildir. Vakıf üniversiteleri,

kendilerini olumlu tanıtabilmek ve öğrencileri bu yolla üniversitelerine yönlendirmek için,

alanında çok ciddi bir üne ve uzmanlığa sahip olan akademisyenleri bünyelerine katmaktadır.

Ayrıca, akademisyenlerin aldığı yüksek ücretler öğrencilerin gözünden kaçmamış, birçok

öğrenci bu durumun vakıf üniversitesinde akademisyen olmayı özendirdiğini belirtmiştir. Bu

konuda getirilebilecek olumsuz görüşlerden biri ise, vakıf üniversitelerinin akademisyen

yetiştirmek yerine, genellikle devlet üniversitelerinde uzmanlaşmış akademisyenleri yüksek

ücretlerle bünyelerine katması yönündedir. Bu durumun, devlet üniversitelerinin akademik

kadrolarında kalite düşüklüğü yaşatacağı öngörülmektedir.

Vakıf üniversitelerinin içeriği ile ilgili bir diğer olgu da, mezunlarına önemli bir

kariyer olanağı sağladığı yönündedir. Devlet üniversitelerinin de dahil olduğu Erasmus

sisteminin yanında, çeşitli vakıf üniversiteleri bazı bölümlerde okuyan öğrencilere de

yurtdışında yabancı dil ağırlıklı hazırlık eğitimi görme veya öğrenim süresi içerisinde 1 yıl

yurtdışında öğrenim görme şansı tanımaktadır. Ayrıca, öğrencilerin staj yapabilmeleri için de

yurtdışı olanakları mevcuttur.

Vakıf üniversitelerini ekonomik açıdan incelediğimizde, teorik olarak bir fırsat

eşitsizliği söz konusudur. Çünkü vakıf üniversiteleri öğrenim sağlayabilmek için

öğrencilerden yıllık belirli bir ücret almaktadır. Doğal olarak bu ücreti karşılayamayan ve burs

alabilecek kadar da başarılı olamayan öğrenciler vakıf üniversitesinden mahrum kalmaktadır.

Fakat öğrencilere bu soruyu sorduğumuzda, öğrenciler bu durumu kabul etmemişlerdir.

Çünkü günümüz koşullarında, bu ücreti ödeyemeyecek olan aileler için çeşitli seçenekler

ortaya sürülmüştür. Bunların en önde geleni, taksitle ödeme kolaylığı sunan öğrenim

kredileridir.

Vakıf üniversitelerinin gelirlerini, vakıflara yapılan bağışlar, öğrencilerden alınan

öğrenim kredileri ve gerekli koşulları yerine getirdikleri takdirde devletten aldıkları yardım ile

sağlamaktadır. Dolayısıyla vakıf üniversitelerinin bütçesi, devlet üniversitelerinden daha

fazladır. Bütçenin fazla olması, vakıf üniversitelerinin daha modern ve teknolojik bir eğitim-

öğretim alanı yaratması açısından önemlidir. Fakat toplumun bazı kesimlerinde, vakıf

üniversitelerindeki bütçenin tamamının eğitime aktarılmadığına dair yargılar vardır.

Ek-3’te de görebileceğiniz gibi vakıf üniversitelerinin en çok rağbet gören bölümü

olan işletme bölümünde, bir öğrenci ortalama yıllık 18.366 TL ödemektedir.

128

Page 130: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Vakıf üniversitelerinde lisans bölümlerinin fazlalığı göze çarparken, lisansüstü

programların sayısı oldukça azdır. Lisans bölümleri ise, çoğunlukla piyasada rağbet gören ve

iyi bir kariyer sağlayan mesleklere yönelik oluşturulmuştur. Bu durum, vakıf üniversitelerine

bilimsel eğitim yerine mesleki eğitim verme konusunda eleştiri getirmiştir. Özellikle son

dönemde açılan üniversitelerin sloganlarını incelediğimizde bunu daha açık görmekteyiz.

Örneğin, Okan Üniversitesi “İş yaşamına en yakın üniversite” sloganını kullanırken;

Süleyman Şah Üniversitesi ise “Parlak bir geleceğe kanat açın” sloganını kullanmaktadır.

Bu noktada, anketimizde elde ettiğimiz verileri de göz önüne alarak, Türkiye

yükseköğretim sistemi hakkında bazı önerilerde bulunmanın yararlı olacağını düşünmekteyiz.

Türkiye yükseköğretim sistemi özellikle 1980 sonrası serbest piyasanın gittikçe artan

etkisine girmiştir. Bu etki, üniversiteleri neo-liberal küreselleşme süreci içinde ticarileşme,

yönetimde işletme anlayışının yaygınlaşması ve özelleştirme gibi gelişmelerle karşı karşıya

bırakmıştır. Yükseköğretim sistemimiz üniversite kavramını zedeleyen ve üniversite

eğitiminin niteliğini düşüren ölçülerde çok hızlı kitleselleşme sürecine girmiştir. Bu durumu

YÖK Başkanı Özcan, yaptığı bir açıklamada şöyle dile getirmiştir: ‘ Öncelikli amacımız 860

bin öğrenciyi eritmektir. O yolda da fena gitmiyoruz. Biraz belki kaliteden de ödün vermek

pahasına üniversitelerimize daha fazla öğrenci almaya karar verdik. Kontenjanlarda neredeyse

200 binden fazla artış oldu ki, gayet iyi bir artış.’ (Özcan,2009). Okullaşma oranının

arttırılması hedefinin yükseköğretimin önündeki yığılmanın azaltılması gibi nedenleri olsa da,

bunu gerekli ön koşullar sağlanmadan gerçekleştirmeye çalışmak, yükseköğretimde

okullaşma oranını değil, yalnızca okul sayısını arttırmakla kalabilir. Bu nedenle okullaşma

oranındaki artış hedefinin zamana yayılması ve mevcut akademik yapının kalite konusunda

ulusal ve uluslar arası düzeyde belirli bir atılım yapma sürecini izlemesi gereklidir. Kaliteden

ödün vererek okullaşma oranının yükseltilmesi bir başarı olarak sunulmamalıdır. Bu konudaki

kararların kamuoyunda ve ilgili kurumlar tarafından tartışılıp ve yeterli akademik ve fiziksel

altyapı gerçekleştirip verilmesinde büyük yarar vardır.

Okullaşma oranını ya da özellikle vakıf üniversitelerinin sayısını arttırırken plansız

davranıldığı da ortadadır çünkü yukarıda belirttiğimiz konuşmasında YÖK Başkanı Özcan,

bugün sevinerek açtıkları vakıf üniversitelerinden bazılarının öğrenci azlığı ve rekabet

nedeniyle 3-5 yıl içinde kapanma noktasına gelebileceğini söylemiştir. Şu anda bile öğrenci

bulma sıkıntısı yaşayan, kontenjan dolulukları bazı bölümlerde % 50’yi geçmeyen vakıf

129

Page 131: Vakif Universiteleri Arastirmasi

üniversitelerini bir yandan açıp bir yandan kapanabileceklerini söylemek geleceğe dönük

kestirimlerin yapılmadığını, günü kurtarmaya yönelik, kısa vadeli planlarla kararlar verildiğini

göstermektedir. En azından bugünden itibaren yeni vakıf üniversitesi açma önerisiyle gelen

vakıfları geri çevirmek ya da çok seçici davranarak gerçekten nitelikli bir altyapı

sağlayabilecek bir ya da iki vakıf üniversitesinin açılmasına izin vermek gereklidir.

Vakıf üniversitelerinin devlet üniversitelerinin akademik kadrolarını kendi bünyesine

alarak devlet üniversitelerini zayıflattığı herkesçe kabul edilen bir gerçek haline gelmiştir.

Önümüzdeki yıllarda sayılarının daha da artacağını göz önünde bulundurursak, bu durum hem

devlet hem de vakıf üniversitelerinin özellikle doktora yapmış ve belli bir alanda uzmanlaşmış

akademisyen bulmakta zorlanacakları anlamına gelmektedir. Bu eksikliği gidermek için

doktora eğitimi özendirilmeli, öğretim elemanlarına yüksek lisans ve doktora yaparken

kolaylıklar sağlanmalıdır. Devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin istifa etmeden

vakıf üniversitelerinde çalışmaları kolaylaştırılmalı, vakıf üniversiteleri akademisyen

yetiştirme sürecini hızlandırmalı, devlet üniversitelerinin içinin boşaltılması istenmiyorsa

ücret politikası vakıf üniversiteleri ile rekabet edebilecek düzeyde olmalı, akademisyenlere de

üst düzey devlet memurlarına ödenen düzeyde maaşlar ödenmelidir.

Sıkça dile getirilen bi diğer kaygı da vakıf üniversitelerinin kendi içlerinde çeşitli

sınıflara ayrıldığı, bazılarının akademik kaygılardan çok ticari kaygılar güttüğü yönündedir.

Özellikle mezunların niteliği konusunda şüpheler yaratan bu durumun önlenmesi için vakıf

üniversiteleri arasındaki bu ikilik giderilmelidir. Bunu önlemenin yolu YÖK’ün ya da ilgili

kurumların yapacağı denetimle sağlanacaktır. Vakıf üniversiteleri kendi içlerinde bir birlik

kurarak çeşitli standartlar belirleyip birlik üyelerinin bu standartlara uymasını da talep

edebilir. Hem YÖK, hem bağımsız denetleyici kurumlar hem de içsel denetimler bu

kurumların evrensel anlamda birer üniversite olmalarını sağlamaya yardımcı olacaktır.

Vakıf üniversiteleri, bundan böyle yükseköğretim sistemimizin bir parçası olacak ve

çeşitli eleştiriler almaya devam edecektir. Ancak her şeye rağmen vakıf üniversiteleri içinde

yaşadıklaro topluma yabancılaşmadan ve öncelikle toplumun gereksinim ve önceliklerini göz

önünde bulundurarark, kaynaklarının önemli bir kısmını devletten ve devlete vergisini ödeyen

halktan sağladığını unutmadan yollarına devam etmelidir. Vakıf üniversitelerindeki

ayrıcalıklarını ve çıkarlarını yükseltmek isteyenler, bu kurumların niteliğini yükseltmeye

yönelik çalışmada ‘biz devlet üniversitesi değiliz’ söylemi ile yola çıkarken daha fazla

ayrıcalık istediklerinde ‘bizi devlet üniversitelerindenayrı bir konuma koyuyorsunuz’

130

Page 132: Vakif Universiteleri Arastirmasi

suçlamasına girişmemelidir. Ülkenin gereksinim duyduğu yükseköğretim kurumları; vakıf,

özel ya da devlet üniversitesi diye bir ayrım gütmeksizin, evrensel değerler ışığında gerçek

anlamda üniversite olmayı, bilgi üretmeyi ve bunu yeni kuşaklara aktarmayı asli görevi sayan,

aklın ve bilimin önündeki tüm engelleri aşmış kurumlardır.

131

Page 133: Vakif Universiteleri Arastirmasi

EKLER

EK 1 : LİTERATÜR TARAMASI

Abacıoğlu, Nurettin (2005) Eğitim Sorunsalının Önündeki Açmaz: Kapitalizm 18.10.2010 tarihinde http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=241 adresinden alınmıştır.

Akdeniz, Sabri (1990) Eğitim Sosyolojisi Toplumumuz-Eğitimimiz Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, İstanbul

Aktan, Coşkun Can (2004) Nasıl Bir Üniversite? Değişim Yayınları, İstanbul

Akyüz, Hüseyin (1991) Eğitim Sosyolojisinin Temel Kavram ve Alanları Üzerine Bir Araştırma Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul

Akyüz, Yahya (1993) Türk Eğitim Tarihi (Başlangıçtan 1993’e) Kültür Kolaji Yayınları İstanbul.

Altundağ, Şule (2003) Devlet Aklını Kaçırdı 14.10.2010 tarihinde http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/newsDetail_getNewsById.action?sectionId=26&newsId=10436 adresinden erişildi.

Apple, Micheal W. & Kenway, Jane & Singh, Michael Globalizing Education – Policies, Pedagogies and Politics Peter Long, Vol 280

Ateş, Toktamış (1999) Üniversiteler: Bitmeyen Şarkı Ümit Yayıncılık, Ankara

Aydın, Vahdettin (2001) Vakıf Yükseköğretim Kurumlarının Hukuki Statüsü Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul

Başer, Ayşegül (2008) Hizmet Konumlandırılması: Üniversite Markalarının Konumlandırılmasına Yönelik Bir Çalışma Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, İstnabul

Bilgiseven, Amiran Kurtkan (1987) Eğitim Sosyoloisi Kavramlar-Teoriler-Eğitim Yolu

ile Kalkınmanın Esasları Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları, İstanbul

Bircan, İsmail (2008) Türkiye’nin 2023 Vizyonunda Vakıf Üniversiteleri Atılım Üniversitesi Yayınları, Ankara

Bok, Derek (2007) Piyasa Ortamında Üniversiteler-Yükseköğretimin Ticarileşmesi İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları İstanbul

Demirer, Temel&Özbudun, Sibel (2006) Eğitim, Üniversite, YÖK ve Aydınlar Ütopya Yayınevi; Ankara

Ercan, Fuat (1998) Eğitim ve Kapitalizm Bilim Yayınları; Ankara

132

Page 134: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Ercan, Fuat (2006) Neo-Liberal Eğitim Politikalarının Anatomisi İçin Alternatif Bir Çerçeve 19.10.2010 tarihinde http://fuatercan.wordpress.com/2006/07/23/neo-liberal-edhitim-politikalarynyn-anotomisi-ycin-alternatif-bir-cerceve-2/ adresinden erişilmiştir.

Ercan, Fuat (2009) Kredi ile Eğitim 19.10.10 tarihinde http://fuatercan.wordpress.com/2009/04/06/kredi-ile-edhitim/ adresinden erişilmiştir.

Erdem, Ali Rıza (2004) Türkiye’de Yükseköğretim ve Değişimi 18.10.10 tarihinde http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=190 adresinden erişilmiştir.

Erguvan, Deniz İ. (2010) Vakıf Üniversitelerinin Türkiye Yükseköğretim Sistemine Etkilerinin İncelenmesi Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul

Geiger ,R(1986). Finance and function:voluntary support and diversity in american private higher education. Private education: studies in choise and public policy (Ed.Daniel Levy). Oxford University Press, New York.

GfK Araştırma Şirketi (2010) Üniversiteler Tercih ve Algı Araştırması Basın Bülteni Özet Değerlendirmeler 14.10.2010 tarihinde http://www.gelecekbenim.com/tercih/images/universite_tercih_ve_algi_arastirmasi.pdf adresinden erişilmiştir.

Gürbüz, Kemal (1994) Türkiye’de ve Dünyada Yükseköğretim, Bilim ve Teknoloji TÜSİAD Yayınları Yayın no: TÜSİAD-T194, 6-167 İstanbul

Güroz, Kemal (1994) Türkiye’de ve Dünyada Yükseköğretim, Bilim ve Teknoloji TÜSİAD Yayınları Yayın no: TÜSİAD-T194, 6-167 İstanbul

Hatiboğlu, M. Tahir (1998) Türkiye Üniversite Tarihi 1845-1997 Selvi Yayınevi, Ankara

Hesapçıoğlu, M. ve Özcan, H. (1995). Türkiye’de eğitimin finansmanı ve özel okullar sorunu. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi. Yıl: 1995, Sayı: 7, sayfa: 149-167.

İkinci Ulusal Eğitim Kurultayı (2006) Küreselleşme ve Eğitim Ankara Üniversitesi Basımevi

İnal, Kemal (2009) Neoliberal Eğitim ve Üniversiteler 21.10.2010 tarihinde http://asistangirisimi.blogspot.com/2009/02/neoliberalizm-ve-universitelerkemal.html adresinden erişilmiştir.

İstanbul Ticaret Odası (1992) Türkiye’de ve Dünyada Özel Eğitim Kurumlarının Yeri- Seminer,Yayın No: 1993-2

Küreselleşme Bağlamında Yükseköğretimin Yeniden Yapılanması 20.10.2010 tarihinde http:/www.universite-toplum.org/text.php3?id=287 adresinden erişilmiştir.

Oğuz, Ebru & Yakar, Ayfer (2007) Küreselleşme ve Eğitim Dipnot Yayınları, Ankara

133

Page 135: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Onaran, Özlem (1990) Özel Bir Üniversite: Toplum ve İnsan Modeli Olarak Bilkent İşleyecek mi? Birikim, 19. Sayı, sayfa 66-70, İstanbul

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi 2009-2010 Yükseköğretim İstatistikleri 15.10.2010 tarihinde http://www.osym.gov.tr/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF8DF7C92FCA5B4D05367EEC3328026340 adresinden erişilmiştir.

Özdoğan, Feride Bahar&Tüzün Kalemci, İpek (2007) Öğrencilerin Üniversitelerine Duydukları Güven Üzerine Bir Araştırma 14.10.2010 tarihinde http://www.kefdergi.com/pdf/Cilt-15-No2-2007Ekim/fbahar.pdf adresinden erişilmiştir.

Öztürk, Sevim (2006) Üniversitelerin Yapısal ve İşlevsel Değişiminde Üniversite Özerkliğinin Yeniden Tanımlanması Veya Özerklik Kavramı ve Üniversite Özerkliği 17.10.2010 tarihinde http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=287 adresinden erişilmiştir.

Özuğurlu, Metin (2003) Özel Üniversite: Üniversite Sistemindeki Gedikten Sistemin Kendisine Toplum ve Bilim, İstanbul

Sarı, Savaş (2004) Eğitimde Özelleştirme Eşit, Parasız Eğitim Hakkının Gaspıdır 14.10.2010 tarihinde http://www.ikkistanbul.org/olcu/2004/2/16.pdf adresinden erişildi.

Sayılan, Fevziye (2007) Küresel Aktörler (DB ve GATS) ve Egitimde Neo-Liberal Dönüsüm 22.10.2010 tarihinde http://www.jmo.org.tr/resimler/ekler/1e03cc77d4bbd6b_ek.pdf?dergi=HABER%20B%DCLTEN%DD adresinden erişilmiştir.

Soykan, Ömer Naci (1997) Eğip Bükmeyen Bir Eğitim Nasıl Olanaklıdır? Türkiye II. Eğitim Felsefesi Kongresi 100. Yıl Eğitim Fakültesi Yayınları, Van

Sütlaş, Nurhan (2010) Eğitim Hizmetleri Pazarlaması: Türkiye’deki Üniversitelerin Pazarlama Stratejileri Konusunda Ampirik Bir Araştırma Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul

T.C. Yükseköğretim Kurumu, Tarihçe 28.10.2010 tarihinde http://www.yok.gov.tr/content/blogcategory/204/40/ adresinden erişilmiştir.

TC. Yükseköğretim Kurumu (2007) Türkiye’nin Yükseköğretim Stratejisi Yayın no: 2007-1

T.C. Yükseköğretim Kurumu, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği 15.10.2010 tarihinde http://www.yok.gov.tr/content/view/490/ adresinden erişilmiştir..

Turgut, İhsan (1995) Eğitim Sistemimizde Eksik Olan Şey: Felsefe Türkiye I. Eğitim Felsefesi Kongresi 100. Yıl Eğitim Fakültesi Yayınları, Van

Türeyen, Mehmet N. (2004) Yükseköğretim Kurumları-Kampüsler Tasarım Yayın Grubu İstanbul

Vakıf Üniversiteleri-Kamu Üniversiteleri Entegrasyonu (1997) Başbakanlık Basımevi, Ankara

134

Page 136: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Yamaç, Kadri (2009) Bilgi Toplumu ve Üniversiteler Eflatun Yayınevi, Ankara

Yayımlar Dairesi Başkanlığı (1991) Dünden Bugüne Özel Öğretim Kurumları I Özel Okullar Ankara

Yıldırım, Ali (1998) Türk Üniversite Tarihi- Darülfünun Dönemi Öteki Yayınevi; Ankara

YÖK Vakıf Üniversiteleri Raporu (2007) 15.10.2010 tarihinde http://www.setav.org/ups/dosya/10379.pdf adresinden erişilmiştir.

EK 2 : ANKET FORMU

135

Page 137: Vakif Universiteleri Arastirmasi

VAKIF ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Ben,…………………… . Marmara Üniversitesi sosyoloji bölümü öğrencisiyim. Bölüm dersi için bir araştırma ödevi hazırlıyorum. Araştırmamın konusu, Vakıf üniversitesi öğrencilerinin bu üniversiteleri tercih nedenleri üzerinedir. Verdiğiniz cevaplar yalnızca ödevimde kullanılacak ve tarafımdan muhafaza edilecektir. Araştırmama katıldığınız için teşekkür ederim.

I. Kişisel Bilgiler

1. Doğduğunuz şehir hangisidir ? (cevap plaka kodları ile şıklanmıştır)

…………………………………………………………

2. Aşağıdakilerden hangi yerleşim biriminde doğdunuz ?

1. İl merkezi

2. İlçe merkezi

3. Kasaba

4. Bucak-Köy

5. Yurtdışı

3. Kaç yaşındasınız?

1. 16-19

2. 20-23

3. 24-27

4. 28+

4. Cinsiyetiniz nedir?

1. Kadın

136

Page 138: Vakif Universiteleri Arastirmasi

2. Erkek

3. Diğer……………………………………………………………………………..

5. Medeni durumunuz nedir?

1. Yasal olarak hiç evlenmemiş (bekar)

2. Yasal olarak evli

3. Ayrılmış ancak yasal olarak hala evli

4. Boşanmış

5. Eşi ölmüş (dul)

6. Şu anki yerleşim durumunuz nedir?

1. Aile yanında

2. Akraba yanında

3. Arkadaşlarımla

4. Tek başına

5. Devlet ya da kurum yurdunda

6. Özel yurt ya da pansiyonda

7. Diğer …………………………………………………………………………….

7. Aileniz hangi şehirde yaşamaktadır?

…………………………………………………………………………………………..

8. Aileniz aşağıdakilerden hangi yerleşim biriminde yaşamaktadır?

1. İl merkezi

2. İlçe m erkezi

3. Kasaba

4. Köy-Bucak

5. Bilmiyorum

9. Annenizin doğduğu şehir hangisidir?

…………………………………………………………………………………………….

137

Page 139: Vakif Universiteleri Arastirmasi

10. Annenizin hangi yerleşim biriminde doğmuştur?

1. İl merkezi

2. İlçe merkezi

3. Kasaba

4. Köy-Bucak

5. Bilmiyorum

11. Anneniz kaç yaşındadır?

1. 35 ve altı

2. 36-45

3. 46-55

4. 56-65

5. 66 ve üzeri

6. Bilmiyorum

12. Annenizin eğitim durumu nedir?

1. İlkokul terk

2. İlkokul mezunu

3. Ortaokul terk

4. Ortaokul mezunu

5. Lise terk

6. Lise mezunu

7. Üniversite terk

8. Üniversite mezunu

9. Okula gitmemiş, okur-yazar

10. Okur-yazar değil

11. Bilmiyorum

13. Annenizin mesleği nedir?

138

Page 140: Vakif Universiteleri Arastirmasi

1. Ünvanlı memur (öğretmen, polis, subay, mühendis, doktor, hemşire, şef,

müdür     v.b.)

2. Ünvansız / düz memur (ilk-orta-lise mezunu ve hizmetliler dahil)

3. Vasıfsız işçi

4. Vasıflı işçi

5. Esnaf / zenaatkar (üretici, fırıncı, demirci, tamirci v.b.)

6. Esnaf / ticaret erbabı (alıp-satan, bakkal v.b.)

7. Serbest meslek ( doktor / avukat / mimar / mühendis-müteahhit, muhasebeci

v.b.)

8. Marjinal sektör (sokak satıcıları, ayakkabı boyacısı v.b. geçici işler)

9. Emekli

10. İşsiz

11. Ev hanımı

12. Diğer…………………………………………………………………………......

14. Annenizin sosyal güvencesi var mı?

1. Var

2. Yok

3. Diğer……………………………………………………………………………..

15. Babanızın doğduğu şehir hangisidir?(plaka kodu)

…………………………………………………………………………………………….

16. Babanız hangi yerleşim biriminde doğmuştur?

1. İl merkezi

2. İlçe merkezi

3. Kasaba

4. Köy-Bucak

5. Bilmiyorum

17. Babanız kaç yaşındadır?

139

Page 141: Vakif Universiteleri Arastirmasi

1. 35 ve altı

2. 35-45

3. 46-55

4. 56-65

5. 66 ve üzeri

6. Bilmiyorurm

18. Babanızın eğitim durumu nedir?

1. İlkokul terk

2. İlkokul mezunu

3. Ortaokul terk

4. Ortaokul mezunu

5. Lise terk

6. Lise mezunu

7. Üniversite terk

8. Üniversite mezunu

9. Okula gitmemiş okur-yazar

10. Okur-yazar değil

11. Bilmiyorum

19. Babanızın mesleği nedir?

140

Page 142: Vakif Universiteleri Arastirmasi

1. Ünvanlı memur (öğretmen, polis, subay, mühendis, doktor, hemşire, şef,

müdür     v.b.)

2. Ünvansız / düz memur (ilk-orta-lise mezunu ve hizmetliler dahil)

3. Vasıfsız işçi

4. Vasıflı işçi

5. Esnaf / zenaatkar (üretici, fırıncı, demirci, tamirci v.b.)

6. Esnaf / ticaret erbabı (alıp-satan, bakkal v.b.)

7. Serbest meslek ( doktor / avukat / mimar / mühendis-müteahhit, muhasebeci

v.b.)

8. Marjinal sektör (sokak satıcıları, ayakkabı boyacısı v.b. geçici işler)

9. Emekli

10. İşsiz

11. Diğer......................................................................................................................

20. Babanızın sosyal güvencesi var mı?

1. Var

2. Yok

3. Diğer……………………………………………………………………………..

21. Anne ve babanız birlikte mi?

1. Evli ve birlikte

2. Evli ama ayrı

3. Boşanmış

4. Boşanmış ama birlikte

5. Anne vefat etmiş

6. Baba vefat etmiş

7. Diğer…………………………………………………………………………….

141

Page 143: Vakif Universiteleri Arastirmasi

22. Kardeşiniz var mı?

1. Var

2. Yok (26. Soruya geçiniz)

3. Diğer…………………………………………………………………………….

23. Siz ailenin kaçıncı çocuğusunuz?

1. Birinci

2. İkinci

3. Üçüncü

4. Dördüncü

5. Beşinci ve üzeri

24. Kaç kardeşiniz var?

1. 1

2. 2

3. 3

4. 4’ten fazla

25. Kardeşlerinizle ilgili aşağıdaki bilgileri verebilir misiniz? (Beşten fazla kardeşi olanlar için en büyük beş kardeşin bilgisi alınacaktır)

Cinsiyeti Yaşı Medeni Doğum Yeri Eğitim Mesleği12345

142

Page 144: Vakif Universiteleri Arastirmasi

26. Hanenizin aylık ortalama geliri nedir?

1. 1.000 ve altı

2. 1.001 – 3.000 TL

3. 3.001 – 5.000 TL

4. 5.001 – 7.000 TL

5. 7.001 – 10.000 TL

6. 10.001 – 15.000 TL

7. 15.001 – 20.000 TL

8. 20.001 ve üzeri

27. Haneye en çok gelir getiren kişi kim?

1. Anne

2. Baba

3. Kendisi

4. Kardeşlerinden biri

5. Diğer……………………………………………………………………………

28. Hane geliri hangi kaynaklardan sağlanmaktadır? (birden fazla seçilebilir.)

1. Ücret ve maaşlar

2. Gayrimenkul kira gelirleri

3. Özel işyeri geliri

4. Köyden ya da başka yerden gelen ayni gelirler

5. Diğer………………………………………………………………………….

29. Kişisel gelirinizi aşağıdakilerden hangisi/hangileri oluşturmaktadır? (birden fazla

seçilebilir)

1. Aile yardımı

2. Akraba yardımı

3. Burs

4. Çalışıyorum

5. Diğer……………………………………………………………………………

143

Page 145: Vakif Universiteleri Arastirmasi

30. Burs alıyor iseniz, nerelerden burs almaktasınız? (birden fazla seçilebilir)

1. Öğrenim bursu

2. Öğrenim kredisi

3. Sivil toplum kuruluşları (Vakıflar, dernekler, odalar)

4. Özel kişilerin sağladığı burslar

5. Burs almıyorum

6. Diğer……………………………………………………………………………..

II. Eğitim Bilgileri

31. Okul öncesi eğitim aldınız mı?

1. Evet

2. Hayır (29. Soruya geçiniz)

3. Diğer…………………………………………………………………………

32. Okul öncesi eğitimi ne kadar süre ile aldınız?

1. 6 aydan az

2. 6-12 ay

3. 1-3 yıl arası

4. 3 yıldan fazla

33. Mezun olduğunuz ilkokulu hangi şehirde okudunuz? …………………………………….……………………………………………………..

34. Okulunuz türü neydi?

1. Devlet okulu

2. Özel okul

3. Diğer …………………………………………………………………………..

35. Mezun olduğunuz ortaöğretim kurumu hangi şehirdedir?

…………………………………………………………………………………………...

144

Page 146: Vakif Universiteleri Arastirmasi

36. Mezun olduğunuz ortaöğretim kurumunun türü nedir?

1. Düz lise

2. Süper lise

3. Anadolu lisesi

4. Fen lisesi

5. Meslek lisesi

6. Özel okul

7. Diğer…………………………………………………………………………...

37. Ortaöğretimde hangi alanda eğitim gördünüz?

1. Sayısal

2. Sözel

3. Eşit ağırlık

4. Yabancı dil

5. Diğer…………………………………………………………………………

38. Üniversite sınavına hazırlık sürecinde dershane gittiniz mi?

1. Evet

2. Hayır ( 43. Soruya geçiniz)

3. Diğer………………………………………………………………………….

39. Kaç yıl dershaneye gittiniz?

1. 1 yıl

2. 2 yıl

3. 3 yıl

4. 4 yıl ve üzeri

40. En son gittiğiniz dershanenin adı nedir?

…………………………………………………………………………………………...

145

Page 147: Vakif Universiteleri Arastirmasi

41. Dersaneden burs aldınız mı?

1. Evet

2. Hayır

3. Diğer…………………………………………………………………………...

42. Dershanenize yıllık ortalama ne kadar ücret ödediniz?

1. Hatırlamıyorum

2. Ücretsiz

3. 1000 TL ve altı

4. 1001 TL – 3000 TL

5. 3001 TL – 5000 .TL

6. 5001 TL ve üzeri

43. Üniversite sınavına hazırlık sürecinde özel ders aldınız mı?

1. Evet

2. Hayır

3. Diğer…………………………………………………………………………...

44. Üniversite sınavına hazırlık sürecinde ailenizden ya da akrabalarınızdan özel ders aldınız mı?

1. Evet

2. Hayır

3. Diğer…………………………………………………………………………...

45. Üniversite sınavına hazırlık sürecinde parasız ders yardımı aldınız mı? (belediye kursları, Sivil Toplum Kuruluşları kursları)

1. Evet

2. Hayır

3. Diğer…………………………………………………………………………

146

Page 148: Vakif Universiteleri Arastirmasi

III. Üniversite Bilgileri

46. Son girdiğiniz üniversite sınavına ortaöğretimde eğitim aldığınız alandan mı girdiniz?

1. Evet

2. Hayır

3. Diğer…………………………………………………………………………...

47. Üniversite sınavına kaç yıl hazırlandınız?

1. 1 yıl

2. 2 yıl

3. 3 yıl ve üzeri

48. Son girdiğiniz üniversite sınavının yılı nedir?

1. 2010

2. 2009

3. 2008

4. 2007

5. 2006

6. 2005

7. 2004 ve altı

147

Page 149: Vakif Universiteleri Arastirmasi

49. Son girdiğiniz üniveriste sınavında aldığınız puana göre Türkiye sıralamanız nedir?

1. Hatırlamıyorum.

2. 100 ve altı

3. 101 – 500

4. 501 -1000

5. 1001 – 5000

6. 5001 – 10.000

7. 10.001 – 20.000

8. 20.001 – 30.000

9. 30.001 – 40.000

10. 40.001 – 50.000

11. 50.001 ve üzeri

50. Üniversiteye hazırlanırken girmek istediğiniz üniversite hangisiydi?

…………………………………………………………………………………………..

51. Üniversiteye hazırlık sürecinde hangi bölümde okumak istiyordunuz?

…………………………………………………………………………………………..

52. Tercihlerinizi yaparken etkili olan faktörler aşağıdakilerden hangileridir?( Birden fazla seçilebilir)

1. Aile yönlendirmesi

2. Dershane öğretmenlerim

3. Okul öğretmenlerim

4. Arkadaşlarım

5. Akrabalar

6. Basındaki ÖSS uzmanları

7. Kendim

8. Diğer………………………………………………………………………

148

Page 150: Vakif Universiteleri Arastirmasi

53. İlk tercihinizi hatırlıyor musunuz?(Cevap hayır ise 51. soruya geçiniz)

1. Evet

2. Hayır

3. Diğer……………………………………………………………………………..

54. İlk tercihiniz neydi?

………………………………………………………………………………………..

55. Üniversite tercihlerinizin tamamı vakıf üniversiteleri miydi?

1. Evet

2. Hayır

3. Diğer…………………………………………………………………………..

56. Hangi üniversitede eğitim görmektesiniz?

1. Acıbadem Üniversitesi

2. Bahçeşehir Üniversitesi

3. Beykent Üniversitesi

4. Bezm-i Alem Üniversitesi

5. Doğuş Üniversitesi

6. Fatih Üniversitesi

7. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

8. Haliç Üniversitesi

9. Işık Üniversitesi

10. İstanbul Arel Üniversitesi

11. İstanbul Aydın Üniversitesi

12. İstanbul Bilgi Üniversitesi

13. İstanbul Bilim Üniversitesi

149

Page 151: Vakif Universiteleri Arastirmasi

14. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi

15. İstanbul Kültür Üniversitesi

16. İstanbul Medipol Üniversitesi

17. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi

18. İstanbul Şehir Üniversitesi

19. İstanbul Ticaret Üniversitesi

20. İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi

21. Kadir Has Üniversitesi

22. Koç Üniversitesi

23. Maltepe Üniversitesi

24. Okan Üniversitesi

25. Özyeğin Üniversitesi

26. Piri Reis Üniversitesi

27. Sabancı Üniversitesi

28. Süleyman Şah Üniversitesi

29. Yeditepe Üniversitesi

30. Yeni Yüzyıl Üniversitesi

57. Hangi bölümde eğitim görmektesiniz?

…………………………………………………………………………………………….

58. Eğitiminizi burslu olarak mı görmektesiniz? (Cevap hayır ise 56. soruya geçiniz)

1. Evet

2. Hayır

3. Diğer……………………………………………………………………………...

150

Page 152: Vakif Universiteleri Arastirmasi

59. Eğitiminizi burslu olarak görmekteyseniz yüzde kaç burs almaktasınız?

1. % 100

2. % 99 - % 75

3. % 74 - % 50

4. % 49 - %25

5. % 24 ve altı

60. Eğitiminizi için üniversiteye ne kadar öğrenim ücreti ödemektesiniz?

1. Ücret ödemiyorum

2. 5000 tl ve altı

3. 5001 tl – 10.000 tl

4. 10.001 tl – 20.000 tl

5. 20.001 tl – 30.000 tl

6. 30.001 tl ve üzeri

61. Eğitiminiz için üniversitenize öğrenim ücretini hangi şekilde ödemektesiniz?

1. Peşin

2. Taksitle

3. Diğer .....................................................................................................................

62. Eğitiminiz için üniversitenize ödediğiniz öğrenim ücretini nasıl karşılamaktasınız?

1. Ailem tarafından karşılıksız karşılanıyor

2. Akrabalarım tarafından karşılıksız karşılanıyor

3. Kendim karşılıyorum

151

Page 153: Vakif Universiteleri Arastirmasi

4. Özel kişi ya da kurumlar tarafından karşılıksız karşılanıyor

5. Banka kredisi kullanarak karşılanıyor

6. Diğer .....................................................................................................................

63. Eğitiminiz için üniversitenize ödediğiniz öğrenim ücretini ödemekte hiç zorluk çektiniz mi?

1. Evet

2. Hayır

3. Diğer .....................................................................................................................

64. Öğrenim ücretini ödemek için hiç borç para aldınız mı?

1. Evet

2. Hayır

3. Diğer......................................................................................................................

65. Öğrenim ücretini ödemek için kimlerden nerelerden borç aldınız?

1. Ailemden

2. Akrabalarımdan

3. Arkadaşlarımdan

4. Aile dostlarımızdan

5. Bankalardan

6. Diğer .....................................................................................................................

66. Üniversite hazırlık sürecinde gitmek istediğiniz üniversitede mi eğitim görmektesiniz?

1. Evet

2. Hayır

3. Diğer…………………………………………………………………………...

152

Page 154: Vakif Universiteleri Arastirmasi

67. Üniversitenizin hangi olanakları, bu üniversiteyi tercih etmenizde etkili oldu? (birden fazla seçilebilir)

1. Başarı ve ihtiyaca yönelik çeşitli burslar sunması

2. Öğretim üyesi başına düşen yayın sayısının fazla olması

3. Son teknoloji ile donatılmış derslikler, laboatuvarlar, yurtlar ve spor salonlarına sahip olması.

4. Yurtdışı öğrenci değişim programları ile yurtdışı akademik deneyim fırsatı sunması.

5. Geniş bir öğretim kadrosuna sahip olması

6. Mezunlarına iyi bir kariyer için olanak sağlaması

7. Diğer……………………………………………………………………………

68. Üniversitenizde öğrenim görmekten memnun musunuz?

1. Kesinlikle memnunum

2. Memnunum

3. Kararsızım

4. Memnun değilim

5. Kesinlikle memnun değilim

69. Üniversitenizin, bu bölümünde öğrenim görmekten memnun musunuz?

1. Kesinlikle memnunum

2. Memnunum

3. Kararsızım

4. Memnun değilim

153

Page 155: Vakif Universiteleri Arastirmasi

5. Kesinlikle memnun değilim

70. Öğrenim görmekte olduğunuz üniversitenin size sağladığı olanaklar nelerdir?

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

71. Öğrenim gördüğünüz üniversiteyi diğer vakıf üniversitelerinden ayıran özellikler nelerdir?

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

72. Öğrenim gördüğünüz üniversiteyi devlet üniversitelerinden ayıran özellikler nelerdir?

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

154

Page 156: Vakif Universiteleri Arastirmasi

IV. Vakıf Üniversiteleri Hakıkında Genel Yargılar

Aşağıda vakıf üniversitelerinin Türkiye’deki yüksek öğretim sistemine etkileriyle ilgili çeşitli önermeler yer almaktadır. Lütfen bu önermelerin her birini dikkatle okuduktan sonra katılma durumunuza denk düşen seçeneği tabloda işaretleyiniz.

1- Kesinlikle katılmıyorum2- Katılmıyorum3- Kararsızım4- Katılıyorum5- Kesinlikle Katılıyorum

Soru No

Önermeler 1 2 3 4 5

73 Vakıf üniversiteleri yeni iş olanakları yaratarak istihdam artırılmasına katkıda bulunmaktadır.

74 Vakıf üniversiteleri, gerekli akademik birikim ve geleneklerini oluşturmadan lisansüstü eğitimde akademik standartları düşürmektedir

75 Vakıf üniversiteleri ülkeye teknolojik gelişmelere ayak uydurabilen iş gücü kazandırmaya katkıda bulunmaktadır.

76 Vakıf üniversiteleri öğrencilerden aldığı öğretim harçlarını yine öğrencilere harcayarak eğitime yapılan yatırımı artırmaktadır.

77 Vakıf üniversiteleri yurtdışında çalışan Türk bilim insanlarını bünyesine katarak beyin göçünü yavaşlatmaktadır.

78 Vakıf üniversiteleri burslar ve benzeri ödüllerle başarılı öğrencileri kendisine çekerek iyi öğrenciyi elde etme konusunda rekabeti

79 Vakıf üniversiteleri devletten aldıkları maddi destekle aslında devlet üniversitelerine gitmesi gereken kaynakların azalmasına neden

80 Vakıf üniversitelerinin öğrenci çekebilmek amacıyla, büyük altyapı ve donanım gerektiren, mezunları büyük sorumluluk alacak fakülte ve

81 Vakıf üniversiteleri genelde devlet üniversitelerine göre daha düşük puanlı öğrencileri kabul ettiği için öğretim niteliğinin düşmesine neden

82 Vakıf üniversiteleri öğretim elemanlarına daha yüksek ücret vererek akademisyenliğe özendirmektedir.

83 Vakıf üniversiteleri yaş haddinden emekli olmuş akademisyenlerin eğitime katkılarının sürmesi için bir ortam ve olanak sağlamaktadır.

84 Vakıf üniversiteleri öğretim elemanlarının projelerine sağladıkları maddi destekle araştırma yapmaya özendirmektedir.

85 Vakıf üniversiteleri Türkiye’deki yükseköğretimde rekabete dayalı, dinamik ve girişimci bir ortamın yaratılmasına katkıda bulunmaktadır.

155

Page 157: Vakif Universiteleri Arastirmasi

86 Vakıf üniversiteleri devlet üniversitelerindeki yığılmayı azaltarak devletin eğitim yükünü hafifletmektedir.

87 Vakıf üniversiteleri akademik başarı düzeyi düşük ancak gelir düzeyi yüksek öğrencilere yükseköğretim kapısını açarak toplumda fırsat eşitliği

88 Vakıf üniversitesi kurucularının bu üniversiteleri, bir kamu kurumundan çok kendi şirketleri gibi görme eğilimi, kurumsallaşma sürecini olumsuz

89 Vakıf üniversiteleri toplumda yükseköğretim düzeyindeki okullaşma oranının yükselmesine katkı sağlamaktadır.

90 Vakıf üniversiteleri devlet üniversitelerinin yetiştirdiği öğretim elemanlarını kendi bünyesine katarak devlet üniversitelerinin kadrosunu

91 Vakıf üniversiteleri ücret karşılığı eğitim verdiği için öğrencilerin yıl/dönem kaybetmeden mezun olmak konusunda sorumluluk

92 Vakıf üniversitelerinin büyük kısmının 3 büyük kentte açılması yükseköğretimi ülke genelinde dengeli bir biçimde yayma amacına hizmet

93 Vakıf üniversiteleri gelir düzeyi yüksek öğrenciden ücret alıp bunu düşük gelirli öğrencilere burs olarak dağıtarak toplumsal adaleti sağlamaktadır.

94 Vakıf üniveristelerinde yüksek puanlı burslu öğrencilerle düşük puanlı ücret ödeyen öğrencilerin birlikte öğretim görmesi, mezunlar arasında

95 Vakıf üniversiteleri herkesin karşılayamayacağı yükseköğretim ücretleri nedeni ile eğitimde eşitlik ilkesine aykırı hareket etmektedir.

96 Vakıf üniversiteleri öğrencilere puan kaygısına kapılmadan istediği bölümde okuma olanağı sunarak öğrencilerin akademik başarısına katkıda

97 Vakıf üniversiteleri bilim üreten olmaktan çok, eğitim-öğretim hizmeti sunan kurumlar olarak işlev görmektedir.

98 Vakıf üniversiteleri toplumda elit bir sınıf oluşturarak toplumsal tabakalaşmaya yol açmaktadır.

99 Vakıf üniversiteleri bölüm/fakülte açarken öğrenci çekebilmek için öncelikle popüler, mezuniyet sonrası iş bulma olasılığı yüksek programlar

100 Vakıf üniversiteleri istediği bölümde okuyabilmek için yurtdışındaki üniversitelere gidecek öğrencileri ülkede tutarak yurtdışına çıkacak parayı

101 Vakıf üniversiteleri, gerekli akademik birikim ve geleneklerini oluşturmadan lisansüstü eğitimde akademik standartları arttırmaktadır.

102 Vakıf üniversiteleri, devlet üniversitelerinin akademisyenlerini verdikleri yüksek ücretlerle kendi bünyelerine çekerek akademik kadrolarını

103 Vakıf üniversiteleri devlet üniversitelerine nazaran öğrencilerine daha özgür bir düşünce ortamı sağlamaktadır.

V. Katılımcıların Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversiteler İle İlgili Yargılar

Aşağıda öğrencisi olduğunuz üniversite ile ilgili çeşitli önermeler yer almaktadır. Lütfen bu önermelerin her birini dikkatle okuduktan sonra katılma durumunuza denk düşen seçeneği tabloda uygun yere işaretleyiniz.

1- Kesinlikle katılmıyorum2- Katılmıyorum3- Kararsızım4- Katılıyorum5- Kesinlikle Katılıyorum

156

Page 158: Vakif Universiteleri Arastirmasi

Soru No

Önermeler 1 2 3 4 5

104 Üniversitem, bir problemim olduğunda benimle ilgilenir.

105 Üniversiteme itimat ederim.

106 Üniversitem, öğrencilerine karşı her zaman naziktir.

107 Üniversitem, bazen güvenilmez olabilir.

108 Üniversitem, öğrencileriyle işbirlikçidir.

109 Üniversitem, öğrenciler üzerinde olumsuz etki bırakacak şeyleri hiçbir zaman saklamaz.

110 Üniversitem, öğrencilerine verdiği sözleri tutar.

111 Üniversitemin öğrencileri oldukça yeterlidir.

112 Üniversitem, bir problem oluştuğunda beni bilgilendirir.

113 Üniversitem, öğrencilerini çok az dikkate alır.

114 Üniversitem, öğrencinin yardımına her zaman hazırdır.

115 Üniversitem, öğrencilerine nadiren iyi tavsiyede bulunur.

116 Üniversitem, öğrencilerine iyiliksever davranır.

117 Üniversitem, öğrencilerin önerilerini fazlasıyla dikkate alır.

118 Üniversitem, öğrencilerine iyi karşılık verir.

119 Üniversitem, öğrencilerine her zaman istediği bilgileri sağlar.

120 Üniversitem, öğrencilerine nadiren iyiliksever davranır.

121 Üniversitem, eğitimde yabancı dili etkin bir şekilde kullanarak yüksek öğretim sistemi içinde farklılık yaratır.

122 Üniversitem, zengin akademik kadrosu ile eğitim kalitesinde fark yaratır.

123 Üniversitem, öğrencilerine tüksek kalitede eğitim sunmak amacıyla gerekli teknolojik ekipmanları sağlar.

124 Üniversitem, sunduğu sosyal olanaklarla devlet üniversitelerine nazaran öğrencilerine daha özgür bir ortam sağlar.

125 Üniversitem, öğrencilerine başarı ve ihtiyaca yönelik çeşitli burslar sunarak farklı sosyoekonomik statülerdeki öğrencileri bünyesinde

157

Page 159: Vakif Universiteleri Arastirmasi

126 Üniversitemde öğrenciler devlet üniversitelere nazaran akademisyenlerle daha etkin ve rahat bir iletişim kurabilmektedir.

127 Üniversitem, öğrencilerinin okul içinde düzenlediği her türlü etkinliğe maddi ve manevi destek sunmaktadır.

128 Üniversitem, öğrencilerine eğitim- öğretim ücretlerini ödemek için bankalarla yaptığı işbirliği ile kredi ve taksitlendirme olanakları

129 Üniversitem, bünyesinde barındırdığı öğrenci kulüp, topluluk ve organizasyonlarını destekleyerek öğrenciler arasındaki iletişimin

130 Üniversitem, mezun olduktan sonra ismi ve prestiji ile öğrencilerine avantaj sağlar.

131 Üniversitem, öğrencilerine ücretli/ücretsiz servis olanakları ile şehrin her yerine ulaşım kolaylığı sağlar.

132 Üniversitem, bünyesindeki yurt, kantin ve yemekhanelerle öğrencilerine kaliteli barınma ve yeme içme olanakları sunar.

133 Üniversitem, akademik proje ve araştırmalara yüksek bütçe olanakları ile destek sağlar.

134 Üniversitem, öğrencilerine anlaşmalı olduğu öğrenci değişim programları ile yurtdışında eğitim olanakları sunar.

135 Üniversitem, kütüphane bünyesinde barındırdığı zengin yayın ve kitap çeşitliliği ile farklılık yaratır.

136 Üniversitem, sağladığı ön lisans ve lisans programlarıyla piyasaya nitelikli eleman yetiştirir.

VI. Katılımcıların Üniversite Tercihleri İle İlgili Yargılar

Aşağıda üniversite tercih sürecinizle ilgili çeşitli önermeler yer almaktadır. Lütfen bu önermelerin her birini dikkatle okuduktan sonra katılma durumunuza denk düşen seçeneği tabloda uygun yere işaretleyiniz.

1- Kesinlikle katılmıyorum2- Katılmıyorum3- Kararsızım4- Katılıyorum5- Kesinlikle Katılıyorum

Soru No

Önermeler 1 2 3 4 5

137 Benim için tercih yaparken bölüm önemlidir.

138 Benim için tercihimi yaparken Üniversitemin ismi/prestiji önemlidir.

139 Benim için tercih yaparken puanım yettiği yere yerleşmek önemlidir.

140 Benim için tercih yaparken ailemin düşünceleri önemlidir.

141 Benim için tercih yaparken öğretmenlerimin görüşleri önemlidir.

158

Page 160: Vakif Universiteleri Arastirmasi

142 Benim için tercih yaparken arkadaşlarımın görüşleri önemlidir.

143 Benim için tercih yaparken tercih ettiğim üniversitede okuyan kişilerin görüşleri önemlidir.

144 Benim için tercih yaparken tercih ettiğim üniversiteden mezun kişilerin görüşleri önemlidir.

145 Benim için tercih yaparken akrabalarımın görüşleri önemlidir.

146 Benim için tercih yaparken basındaki ÖSS uzmanlarının görüşleri önemlidir.

147 Benim için tercih yaparken tercih ettiğim üniversitede bulunan yetkili kişilerin görüşleri önemlidir.

148 Benim için tercih yaparken gelecek planlarım ve hayallerim etkili olmuştur.

149 Benim için tercih yaparken tercih ettiğim üniversitenin akademik kadrosu etkili olmuştur.

150 Benim için tercih yaparken üniversitenin sağladığı sosyal olanaklar önemlidir.

151 Benim için tercih yaparken üniversitenin sağladığı teknik olanaklar etkili olmuştur.

152 Benim için tercih yaparken üniversitenin mezun olunca sağladığı iş olanakları etkili olmuştur.

153 Benim için tercih yaparken üniversitenin mezun olunca sağladığı lisans üstü programlar etkili olmuştur.

154 Benim için tercih yaparken üniversitenin sağladığı yurtdışı eğitim olanakları etkili olmuştur.

155 Benim için tercih yaparken tercih ettiğim üniversitenin lisans programı içinde diğer üniversitelerin yüksek lisans derslerini

156 Benim için tercih yaparken üniversitenin çeşitli burslar sağlaması etkili olmuştur.

157 Benim için tercih yaparken üniversitenin talep ettiği eğitim ücreti etkili olmuştur.

158 Benim için tercih yaparken öss puanım etkili olmuştur.

159 Benim için tercih yaparken istediğim bölümün yalnızca vakıf üniversitelerinde yer alması etkili olmuştur.

159

Page 161: Vakif Universiteleri Arastirmasi

EK 3 : İstanbul’daki Vakıf Üniversitelerinin Öğrenim Ücretleri Tablosu

Üniversite Adı ÜcretBahçeşehir Üniversitesi 21.755 TLBeykent Üniversitesi 14.345 TLDoğuş Üniversitesi 18.180 TLFatih Üniversitesi 14.108 TLIşık Üniversitesi 18.900 TLİstanbul Arel Üniversitesi 16.329 TLİstanbul Aydın Üniversitesi 17.280 TLİstanbul Bilgi Üniversitesi 21.060 TLİstanbul Kültür Üniversitesi 18.500 TLİstanbul Şehir Üniversitesi 20.000 TLİstanbul Ticaret Üniversitesi 12.000 TLKadir Has Üniversitesi 18.000 TLKoç Üniversitesi 25.000 TLMaltepe Üniversitesi 18.645 TLOkan Üniversitesi 18.500 TLÖzyeğin Üniversitesi 26.000 TLYeditepe Üniversitesi 16.000 TLYeni Yüzyıl Üniversitesi 16.000 TLOrtalama 18.366 TL

*Katılımcıların çoğunluğunun eğitim gördükleri işletme bölümlerinin peşin ücretleri dikkate alınmıştır.

160

Page 162: Vakif Universiteleri Arastirmasi

KAYNAKÇA

1. Adams, McC, R. (2002). Trends in American and German Higher Education

14.11.2010 tarihinde http://www.amacad.org/publications/ga_summary.pdf adresinden

erişilmiştir.

2. Akdoğan, A.A. ve Hasanov, N. (2003). Vakıf üniversitelerinin yönetimi: Türkiye ve

Azerbeycan örneği. Amme İdaresi Dergisi, cilt 36, sayı 3, s.89 – 115.

3. Akgül, S (2005) Yeni Ekonomi Işığında Türkiye'de ve Dünyada Girişimci Üniversite

Olgusu 22.10.2010 tarihinde

http://www1.akdeniz.edu.tr/web/duyurular/stratejik/sunum.htm adresinden erişilmiştir.

4. Akgün, S. (1998). Çağdaş Üniversite Anlayışı. Türkiye’de Yükseköğretim. M.E.B.

Yayınları. s. 168 – 169, Ankara.

5. Aktan, C.C. (2003). Özlenen Üniversite/Yaşanan Üniversite. Yeni Türkiye Yayınları,

Ankara.

6. Aktan, Coşkun Can (2004) Nasıl Bir Üniversite? Değişim Yayınları, İstanbul

7. Aktan, Coşkun Can (2007) Yükseköğretimde Değişim: Global Trendlerve Yeni

Paradigmalar Yaşar Üniversitesi Yayını, İzmir

8. Akyüz, Yahya (1993) Türk Eğitim Tarihi (Başlangıçtan 1993’e) Kültür Kolaji

Yayınları, İstanbul.

9. Altıntaş, M. ve Hatiboğlu, M. T. (1988). Üniversite Yazıları. Tüm Öğretim Üyeleri

Derneği Yayını, No: 2, Ankara.

10. Altundağ, Şule (2003) Devlet Aklını Kaçırdı 14.10.2010 tarihinde

http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/newsDetail_getNewsById.action?

sectionId=26&newsId=10436 adresinden erişildi.

161

Page 163: Vakif Universiteleri Arastirmasi

11. Arslan, M. (2005). Cumhuriyet dönemi üniversite reformları bağlamında

üniversitelerimizde demokratiklik tartışmaları, Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Enstitüsü Dergisi, Sayı:18, Yıl:2005/1.

12. Arslanoğlu, Rana (2001) Küreselleşme ve Üniversite, Olaylar ve İnsanlar 15.12.2010

tarihinde http://topatan.blogspot.com/2008/06/kreselleme-ve-niversite.html adresinden

erişilmiştir.

13. Ateş, Davut (2006), Küreselleşme: Ne Kadar Tek Boyutlu? Doğuş Üniversitesi

Dergisi, 7(1)

14. Ateş, Toktamış (1999) Üniversiteler: Bitmeyen Şarkı Ümit Yayıncılık, Ankara.

15. Aydın, Vahdettin (2001) Vakıf Yükseköğretim Kurumlarının Hukuki Statüsü Doktora

Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul.

16. Baltacı, Cemal - Akın, Fehmi (2007) 1946 Üniversite Reformu, Süleyman Demirel

Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Isparta.

17. Başer, Ayşegül (2008) Hizmet Konumlandırılması: Üniversite Markalarının

Konumlandırılmasına Yönelik Bir Çalışma Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi,

İstanbul.

18. Başkan, G.A. (2001). Türkiye’de yükseköğretimin gelişimi. G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi

Dergisi. Cilt 21, Sayı 1, s. 21-32.

19. Boratav, Korkut (1999) Yapısal Uyum ve Bölüşüm: Uluslararası Bir Bilanço Türk İş

Yıllığı 97.

20. Cornay, Martin (1995) Eğitimin Değişen Yüzü 12.12.2010 tarihinde

http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=287 adresinden erişilmiştir.

21. Çolakoğlu, Jale (2002) Yaşam Boyu Öğrenmede Motivasyonun Önemi 25.12.2010

tarihinde http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/155-156/colakoglu.htm adresinden

erişilmiştir.

22. Çubukçu, N. (2010). 4 yeni vakıf üniversitesi kuruluyor 12.11.2010 tarihinde

http://www.haberler.com/4-yeni-vakif-universitesi-kuruluyor-haberi adresinden

erişilmiştir.

23. Doğramacı, İ. (2005). Private versus public universities: the Turkish experience. 18th

Internation Conference on Higher Education. Ankara, Turkey.

24. Durakan, H. (2004) Ülkemizin Kalkınmasında Çağdaş Üniversitelerin Yeri Erzincan

Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt:6, Sayı 2.

162

Page 164: Vakif Universiteleri Arastirmasi

25. Elteren, M. V. (1999). N. Güngör (Dü.) içinde, Amerikan Popüler Kültürünün Etkisinin

Global Bir Yaklaşım İçinde Değerlendirilmesi (E. Aslan, Çev., s. 285-312). Ankara:

Vadi Yayınları.

26. Erarı, F. (2002). Küreselleşme sürecinde eğitimin kalkınmadaki önemi, açıköğretimin

yeri ile açıköğretim öğrencileri ile ailelerinin sosyo-ekonomik durumu ve beklentileri.

Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu, 23 – 25 Mayıs 2002, Eskişehir 14.11.2010

tarihinde http://aof20.anadolu.edu.tr adresinden erişilmiştir.

27. Ercan, F. (2006). Neo-liberal Eğitim Politikalarının Anatomisi için Alternatif Bir

Çerçeve 11.11.2010 tarihinde http://fuatercan.wordpress.com/2006/07/23/neo-liberal-

edhitim-politikalarynyn-anotomisi-ycin-alternatif-bir-cerceve-2/ adresinden

erişilmiştir.

28. Erdem, Ali Rıza (2006) Dünyada Yükseköğretimin Değişimi 20.11.2010 tarihinde

http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/makaleler/Ali%20R%C4%B1za

%20ERDEM/ERDEM,%20Ali%20R%C4%B1za.pdf adresinden erişilmiştir.

29. Erdoğan, İ. (2007). 200’li yıllarda Türk yükseköğretim sistemi içinde özel vakıf

üniversitelerinin rolü. Değişim Çağında Yükseköğretim. (Ed. Coşkun Can Aktan).

Yaşar Üniversitesi, İzmir.

30. Erguvan, Deniz İ. (2010) Vakıf Üniversitelerinin Türkiye Yükseköğretim Sistemine

Etkilerinin İncelenmesi Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul

31. Garrett, R. (2001). The coming challenge: private competition in English higher

education 14.10.2010 tarihinde

http://springerlink.com/index/MR3U6Q6225H25736.pdf adresinden erişildi.

32. Geiger ,R(1986). Finance and function:voluntary support and diversity in american

private higher education. Private education: studies in choise and public policy

(Ed.Daniel Levy). Oxford University Press, New York.

33. Geiger, R. (2001). Finance and Function: voluntary support and diversity in American

private higher education. Private Education: studies in choice and public policy (Ed.

Daniel Levy). Oxford University Press, New York.

34. Giddens, A. (2000) Elimizden Kaçıp Giden Dünya / Küreselleşme Hayatımızı Nasıl

Yeniden Şekillendiriyor? Alfa Basım Yayın; Sosyoloji.

163

Page 165: Vakif Universiteleri Arastirmasi

35. Güneş, İsmail (2000) Kamusal Mallar 17.12.2010 tarihinde

http://idari.cu.edu.tr/igunes/kamu/kamusalmal.htm adresinden erişilmiştir.

36. Gürbüz, Kemal (1994) Türkiye’de ve Dünyada Yükseköğretim, Bilim ve Teknoloji

TÜSİAD Yayınları Yayın no: TÜSİAD-T194, 6-167 İstanbul.

37. Güroz, Kemal (1994) Türkiye’de ve Dünyada Yükseköğretim, Bilim ve Teknoloji

TÜSİAD Yayınları Yayın no: TÜSİAD-T194, 6-167 İstanbul.

38. Gürüz, K. (2001). Dünyada ve Türkiye’de Yükseköğretim (Tarihçe ve Bugünkü Sevk

ve İdare Sistemleri), ÖSYM Yayınları 4, Ankara.

39. Gürüz, K. (2006). The development of private higher education in Turkey.

International Higher Education, Number 45, Fall 2006.

40. Hatiboğlu, M. Tahir (1998) Türkiye Üniversite Tarihi 1845-1997 Selvi Yayınevi,

Ankara.

41. Hesapçıoğlu, M. Ve Özcan, H. (1995). Türkiye’de Eğitimin finansmanı ve Özel

Okullar Sorunu. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri

Dergisi. Yıl: 1995, Sayı: 7, sayfa:149-167.

42. Hesapçıoğlu, Muhsin (1994) İnsan Kaynakları Yönetimi ve Ekonomisi Beta Basım

Yayım Dağıtım, İstanbul.

43. Işıklı, A. (2003). Üniversite Sisteminde Yol Ayrımı: Demokratik mi Piyasacı mı?

14.11.2010 tarihinde http://www.mulkiyedergi.org/index.php?

option=com_rokdownloads&view=file&Itemid=63&id=998:ueniversite-sisteminde-

yol-ayrm-demokratik-mi-piyasac-m-prof-dr adresinden erişilmiştir.

44. İnal, Kemal (2009) Neoliberal Eğitim ve Üniversiteler 11.11.2010 tarihinde

http://asistangirisimi.blogspot.com/2009/02/neoliberalizm-ve-universitelerkemal.html

adresinden erişilmiştir.

45. Karakütük, Kasım (2006) Yükseköğretimin Finansmanı Milli Eğitim Dergisi , Yaz

2006, Sayı 171. 11.10.2010 tarihinde http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/171/171/18.pdf

adresinden erişilmiştir.

46. Karatepe, İ. D. (2007). Türkiye’de üniversitelerin yeniden yapılanması 14.11.2010

tarihinde http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=13167 adresinden erişilmiştir.

47. Kaya, Y.K. (1984). İnsan Yetiştirme Düzenimiz. Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari

Bilimler Yayını, Ankara.

164

Page 166: Vakif Universiteleri Arastirmasi

48. Kesin, E. Nuray (2003) Eğitimde Reform 11.11.2010 tarihinde

http://www.antimai.org/gr/nurayegitref.htm adresinden erişilmiştir

49. Keyman, F. (2000) Globalleşme Söylemleri ve Kimlik Talepleri: Türban Sorununu Anlamak, Global Yerel Eksende Türkiye, Alfa Yay., İstanbul

50. Kısakürek, M.A. (1976). Üniversitelerimizde yenileşme: programlar ve öğretim

açısından. Ankara: A.Ü. Eğitim Fakültesi Yayınları, 54.

51. Kwiek, M. (2002). Yükseköğretimi Yeniden Düşünürken Yeni BirParadigma Olarak

Küreselleşme Gelecek İçin Göstergeler, (Çeviren: Emrah Akbaş), Kuram ve

Uygulamada Eğitim Bilimleri (2).

52. Macleod, D. (2006). Universities urged to seek private funding 15.11.2010 tarihinde

http://education.guardian.co.uk/universityfunding/story/0,,1732304,00.html adresinden

erişilmiştir.

53. Mc Burnie, Grant (2002) Küreselleşme, GATS ve Ulus-aşırı Eğitim Kuram ve

Uygulamada Eğitim Bilimleri 2 (1) Mayıs 2002.

54. Odabaşı, Ferhan & Odabaşı (2004) Yavuz Girişimci Üniversitelere Doğru Cumhuriyet

Bilim Teknik Dergisi, 18 Eylül, Sayı 913, s. 20-21.

55. OECD (2007). Education at a glance. 15.10.2010 tarihinde

http://www.oecd.org/dataoecd/4/55/39313286.pdf adresinden erişilmiştir.

56. Okçabol, R. (2007). YÖK'te bir sayfa kapanıyor 15.11.2010 tarihinde

http://www.sol.org.tr/arsiv/index.php?yazino=26638 adresinden ulaşılmıştır.

57. Öztunalı, Ö. (2001). Üniversiteler Tarihi ve Vakıf Üniversiteleri 11.11.2010 tarihinde

http://www.dogrutercih.com/dosyalar/ozel-dosya-08.pdf adresinden erişilmiştir.

58. Öztürk, Sevim (2006) Küreselleşme Bağlamında Yükseköğretimin Yeniden

Yapılanması 20.10.2010 tarihinde http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=287

adresinden erişilmiştir.

59. Özuğurlu, Metin (2003) Özel Üniversite: Üniversite Sistemindeki Gedikten Sistemin

Kendisine Toplum ve Bilim, İstanbul.

60. Quddus, M. ve Rashid, S. (2000). The worldwide movement in private üniversities.

American Journal of Economics and Sociology.

61. Sarı, Savaş (2004) Eğitimde Özelleştirme Eşit, Parasız Eğitim Hakkının Gaspıdır

14.10.2010 tarihinde http://www.ikkistanbul.org/olcu/2004/2/16.pdf adresinden

erişildi.

165

Page 167: Vakif Universiteleri Arastirmasi

62. Sayılan, Fevziye (2007) Küresel Aktörler, Eğitimde Neo-Liberal Dönüşüm 11.11.2010.

tarihinde http://www.jmo.org.tr/resimler/ekler/1e03cc77d4bbd6b_ek.pdf?

dergi=HABER%20B%DCLTEN%DD adresinden erişilmiştir

63. Scott, P. (2002). Küreselleşme ve Üniversite: 21. Yüzyılın Önündeki Meydan Okumalar

(Çeviren: Seda Çiftçi), Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri (2).

64. Soykan, Ömer Naci (1997) Eğip Bükmeyen Bir Eğitim Nasıl Olanaklıdır? Türkiye II.

Eğitim Felsefesi Kongresi 100. Yıl Eğitim Fakültesi Yayınları, Van.

65. Sütlaş, Nurhan (2010) Eğitim Hizmetleri Pazarlaması: Türkiye’deki Üniversitelerin

Pazarlama Stratejileri Konusunda Ampirik Bir Araştırma Doktora Tezi, Marmara

Üniversitesi, İstanbul.

66. Şensen, Fikret (2007) Uluslararası Gelişmeler Işığında Türkiye Yükseköğretim Sistemi:

Temel Eğilimler, Sorunlar, Çelişkiler ve Öneriler 28.11.2010 tarihinde

http://www.erc.metu.edu.tr/menu/series07/0705.pdf adresinden erişilmiştir.

67. T.C. Yükseköğretim Kurumu, Tarihçe 28.10.2010 tarihinde

http://www.yok.gov.tr/content/blogcategory/204/40/ adresinden erişilmiştir.

68. Talha, M. (2008). Şampiyonlar Devleti Tercih Ettiler 14.11.2010 tarihinde

http://eğitim.haber.pro/haber-Sampiyonlar-devleti-tercih-ettiler-2188.html adresinden

erişilmiştir.

69. Tansel, A. ve Güngör, N.D. (2002). Brain Drain From Turkey: survey evidence of

student non-return. Economic Research Forum Working Papers. Working Paper 0307.

70. Teichler, U. (2003). German higher education in a Europen context. International

Higher Education 15.11.2010 tarihinde

http://www.bc.edu_org/avp/soe/cihe/newsletter/News30/text011.htm adresinden

erişilmiştir.

71. Tekeli, Hasan (1994) Bilgi Çağı Simavi Yayınları, İstanbul

72. The Economist, (2005). Yükseköğretim Sistemi. (özet çeviri F. Selda Bozkurt)

11.11.2010 tarihinde

http://www.portall.sgb.org.tr/calismalar/diger_raporlar/sayi_15.pdf tarihinde

erişilmiştir.

73. Tural, Nejla Kurul (2002) Eğitimin Finansmanı Anı Yayıncılık, İstanbul.

74. Turgut, İhsan (1995) Eğitim Sistemimizde Eksik Olan Şey: Felsefe Türkiye I. Eğitim

Felsefesi Kongresi 100. Yıl Eğitim Fakültesi Yayınları, Van.

166

Page 168: Vakif Universiteleri Arastirmasi

75. Türeyen, Mehmet N. (2004) Yükseköğretim Kurumları-Kampüsler Tasarım Yayın

Grubu İstanbul.

76. Türkiye MAI ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma Grubu’nun hazırladığı “GATS

Müzakereleri ön raporu’ndan (2002) Dünyada ve Türkiye’de neo-liberal eğitim

politikaları 11.11.2010 tarihinde http://www.kizilbayrak.org/ekimgencligi/2002/EG-

51/sayfa_08.html adresinden erişilmiştir.

77. Yeşiltuna, D. Ç. (2006). Kültürel Alanda Küresel- Yerel İlişkisi Türk Dünyası

İncelemeleri Dergisi , 6.

78. Yetkin, Ç. Ve Atabek, Ü. (2006, Eylül 15). Vakıf üniversiteleri gerçeği. Cumhuriyet

Gazetesi.

79. Yıldırım, Gözde (2003) 1933 Üniversite Reformu, Eğitimde Reform Dersi Ödevi, A.Ü.

Eğitim Bilimleri Fakültesi, Ankara.

80. YOGM (2008). 2008-2009 Öğretim Yılı Vakıf Üniversitelerinde Okuyan Öğrenci

Sayılarına İlişkin Bilgiler. Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim Genel Müdürlüğü,

Ankara.

81. YOGM (2010). Kuruluş Yıllarına Göre Vakıf Üniversitelerimiz. Milli Eğitim Bakanlığı

Yükseköğretim Genel Müdürlüğü, Ankara.

82. YÖK (1981). Yükseköğretim Kanunu 2547. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı,

Ankara.

83. YÖK (2003). Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği. Yükseköğretim Kurulu

Başkanlığı, Ankara.

84. YÖK (2005a). Türk Yükseköğretiminin bugünkü durumu 11.11.2010 tarihinde

http://www.yok.gov.tr/egitim/raporlar/kasim_2005/kasim_2005.doc adresinden

erişilmiştir.

85. YÖK (2005b). Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği. Yükseköğretim Kurulu

Başkanlığı, Ankara.

86. YÖK (2006). Türkiye’nin Yükseköğretim Stratejisi. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı,

Ankara.

87. YÖK, Vakıf Üniversiteleri Raporu (2007) 15.10.2010 tarihinde

http://www.setav.org/ups/dosya/10379.pdf adresinden erişilmiştir.

167

Page 169: Vakif Universiteleri Arastirmasi

88. YÖK Yönetmeliği, (2005). Türk Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Ankara.

168