ULUSLARARASI iMAM ~AFii SEMPOZYUMU -...
Transcript of ULUSLARARASI iMAM ~AFii SEMPOZYUMU -...
ULUSLARARASI
iMAM ~AFii SEMPOZYUMU
INTERNATIONAL
SYMPOSIUM ON AL-IMAM AL-SHAFII
7-9 Mayu;/May/y.\..o 2010
EDiTOR
MEHMET BiLEN
~ KENT l~lkl.ARI
Kent ~Iklar 46
Uluslara.ras1 imam ~afii Sempozyumu
Intemahonal Sympos1um on al-Imam al-Shafll
Editor
Mehmet Bilen
i~diizen - Kapak
Rid wan Xelil
J_,..UI ~WI ~\.o~l ~j.o
Birinci Basla: 2012
Basla-Cilt
Artus Basrm
ikitelli Organize Sanayi Bolgesi
Eskoop Sanayi Sitesi B1 Blok No: 63
Ba~alq;ehir/istanbul Tel: +90 0212 671 70 92
Fax: +90 0212 671 70 93
ISBN: 978-605-5402-40-2
Yayui Sertifika No: 16919
Kent I~lklan
Pak Ajans Yaymcillk Ltd. $ti
Biiyii.k Re~itp~a Cd.
Yiimni ~ Merkezi No: 22/29
Vezneciler-istanbul
Tel & Fax: 0 212 519 00 09
Siinni ~er'ilik Teorisinin Kurucusu Olarak imam E~-~afii Prof. Dr. Talip TURCAN°
Ozet
$er'ilik, bir kavram olarak, bir hususun ilahl hitab olmadan bilinememesi demektir. $er'i nitelemesi, bir hususun ilahl iradeye aidiyetini gostermektedir. Si.inni §er'ilik teorisi ii~ temel ilkeye dayanmaktadrr. Onlardan ilki, be§en daviaru§lara hiikiim baglama hususunda yalruzca ilahl iradenin yetkili oldugu ilkesidir. ikinci ilke, her bir davraru§a ili§kin ilahl iradede ongoriilmii§ bir hiikmiin mutlaka bulundugunu ongoriir. U~cii ilke ise, soz konusu hiikiimlere re'yle degil, ancak ilahl iradeyi temsil eden kaynaklar yoluyla ula§tlabilecegi bi<;imindedir. Elinizdeki ~ab§mada, si.inni §er'ilik teorinin kurucusunun imam e§-$affi oldugu ileri siiriilmektedir. imam e§-$affi'nin kuruculuk niteligi, ozellikle istihsan, illet ve maslahat-1 miirsele/isbslah kavramlannda ger~ekle§en doni.i§iim ile ibaha alarurun §er'iligi meselesi iizerinden gosterilmeye ~ah§tlmaktadrr.
Anahtar Kelimeler: $er'ilik, Siinni $er'ilik Teorisi, imam e§-$afii
Abstract
Imam al-Shaffi as Founder of Su:nni Theory of Shar'i~ah
Shar'iyyah is, as a concept, what cannot be known without divine addressing.or revelati9n. The shar'i as an adjectival phrase, means the attribution of a subject to the divine will. What is belonging to the divine will is qualified as shar'i. Sunni theory of shar'iyyah is based on three main principles. One of th·em is the principle that lonely the divine will has authority to prescribe the rules pertaining to human behaviours. The second principle is that in the divine will, there are rules regulating all human behaviours. In another word, there is no gap in the divine will in regulating each human behaviour. As for the third principle, it means that shar'i rules cannot be enacted by human reason (ra'y) but only derived from the sources representing the divine will. In the essay, we assert that Imam al-Sharu is the founder of Sunni theory of shar'iyyah. We try to demonstrate the foundemess quality of.Imfun al-Shafii on the transformation of consepts istihsan, illah and maslahah mursalah/istislah and shar'iyyah question of ibahah field particularly.
Keywords: Shar'iyyah, Su:nni Theory of Shar'iyyah, al-Imam al-Shatii
$er'ilik, e§-$affi (o. 204/820) soruas1 donemde flkhm genel teorisinin iizerine kuruldugu . merkezi bir kavramdrr. $er'ilik, hklu, kayna& itibariyle oteki norm gruplanndan ayrrt eden bir nitelik olarak kar§lffilZa c;tkmaktadu.
Siileyman Demirel Oniversitesi ilahiyat Fakiiltesi islam Hukuku Anabilim Dah
7141 Uluslararas1 Imam $alii Sempozyu,mu
Bir hiikmiin fl.khlligi, onun §er'ilik niteligme sahip olmastyla miimkiindiir. Bu itibarla nlah, §er'l amelf hiikiimleri bilmek1 ya da §er'! amell ltiikilmler biitiinii2 bit;iminde tarumlanmi§hr. Tarumlardaki amell nitelemesi, ki§ilerin di§Sal ve etkileri d!_§a yanstyan it;sel davraru§lan anlammda olup, hangi be§en davraru§lann bkhm diizenleme alanma girdigini belirtme i§levi gormektedir. $er'i nitelemesi ise, iradi/isnadi olaru belirtmekte, yani be§eri davraru§lara (amel) ili§kin olmas1 gerekeni ifade etmektedir. Ancak §er'ilik, kavramsal olarak, be§eri davraru§lara yonelik salt bir isnadi durumu degil, kaynagmda ilahi iradenin bulundugu bir degerlendirmeyi gostermektedir. Bir hiikiim §er'i olarak nitelendiginde, onunla hiikmiin ilahl iradeye dayandtgt kastedilmektedir. Diger bir ifadeyle §er'i hiikiim, ilahl iradenin tezahiir etmi§ halidir. 3 Buna gore §er'i alan, akll olmayan/akla dayanmayan ve ilah1 hi tab olmadan akll yoluyla bilinemeyen husus demektir. 4
1 Bkz. er-Razi, Fahruddin Muhammed b. Umer b. el-Huseyn, el-Mnhsfil fi Ilmi Usfili'l-Fikll, I-II, Daru'l-Kiiti.ibi'l-llm.iyye, Beyrut 1408/1988, I, 10; el-K(!rafi, $ihabuddin Ebu'l-Abbas Ahmed b. idrls es-Sunhaci, Mulztnsnru Teukllu'l-Fuslil fi'l-Ustil, Meam1'u Muhinin Usfiliyye i9Jtde, el-Mektebetu'lHa~miyye, Dima~k ty., 41; en-Nesefi, Ebu'l-Berakat Abdullah b. Ahmed, Keifu'l-Esriir,· I-II, ihsan Kitapevi, istanbul 1986, I, 6; Sadru~~eria, Ubeydullah b. Mes'iid b. Mahmiid, et-Tnvdill fi Hnlli Cnviimidi't-Tcnkifl, I-ll (ct-Tclvllz ile blrlikte), Mekteb-i Sanayi' Matbaast, istanbul1310, I, 32-33. 2 Ftkhm bilinenden hareketle de tarumlanabilecegi ve bununla ~er'f ameli l1iikiimler biitiiniiniin kastedildigi hususunda bkz. ibn Emiri'l-Hacc, Muhammed b. Muhammed el-Halebi, ct-Tnkrlr ve'tTnllblr, I-m (el-isneyi"'nin Ni/ziiyeh1's-Sitl'ii ile), el-Matbaatu'l-Kubra'l-Emiriyye, BuJak 1316, I, 19-20; ibn Nuceym, Zeynuddin (Zeynulabidin) b. ibrahlm b. Muhammed, e/-BaiiTu'r-RRik $erlw Ken:zi'dDekiiik, I-VII (ibn Abidin'in ha~iyesi (I-VII) ve et-Tfui'nin tekmilesi (VIII-IX) ile}, Daru'l-Kiiti.ibi'lllmiyye, Beyrut 1418/1997, I, 15-16. Aynca bkz. Ebu'l-Huseyn el-Basri, Muhammed b. Ali b. etTayyib, cl-Mu'temed fi Usz1li'l-Flkll, I-ll, Daru'l-Kiiti.i.bi'l-Ilmiyye, Beyrut ty., I, 4; el-Pezdevi, Ebu'lYusr Muhammed b. Muhammed, Kitiib1111 filii Mn'rifetu'l-Huceci'$·$er'zyye, Ne~redenler: M. Bemand ve E. Chaumont, el-Ma'hedu'l-llmi el-Fransi li'l-Asan'~-Sarklyye, Kahire 2003, 3; el-Esmendi, Muhammed b. Abdilhamid, Bezlu'u-Nn:znr fi'l-Usitl, Tah.kik: M. Zeki Abdulberr, Mektebetu ·Dari'tTuras, Kahire 1412/1992, 6. 3 Ser'ilik kavrarruru Sad~~eria (o. 747/1347), "~er'ilik (~er'tyye), Sari'in hitabuun bulunmamast halinde idrak edilemeyecek ~ey (vastf)dir. Soz konusu hitab ister hi.ikmiin bizzat kendisi ile varid olsun (hi.ikmii dogrudan getirsin), isterse klyasi meselelerde oldugu gibi hiikmiin elde edilmesinde kendisine ihtiya .. duyu!an bir surette varid olsun .. Bu ti.i.r hiikiimler de ~er'idir. <;iinkti, ~ayet $ari'in mnkisr111 nleyll (asl) hakklndaki hitab1 Olmasaych mnklse (fer') ili~kin hiikiim de idrak edileme:zdi" ~eklinde ac;rklamaktachr. Bkz. et-Tnvdill fi Hnlli Cnvlimidi't-Terrklll, I, 29. Ser'i nitelemesinin tamffil hususunda aynca bkz. es-Subki, Tak!yyuddin Ali b. Abdilkafi/es-Subki, Tacuddin Abdulvahhab b. Ali, el-iblllic fi $erlli'I-Miulllic, I-m, Daru'l-Kiiti.ibi'l-llm.iyye, Beyrut 1416/1995, I, 34; el-Abbadi, ~ihabuddin Ahmed b. Kasim, $erlw'l-Abbiidi alii $erhi'I-Mnlmlli nle'l-Vnrnkiit fi'l-Usftl (el-Karafi'nin $erlw Tenklhi'l-Fusitl'iinun kenannda), el-Matbaatu'l-Hayriyye, M.tsrr _1307, 10; el-Ensari, Abdul ali Muhammed b. Nizamiddin, Fevlitilw'r-Rnlmmitt bi $erhi Musellemi's-Subat fi Usitli'J-F,klr, I-II (elMustnsftl ile), in~ratu Dari'z-Zehair, Kum 1368, I, 25. ~ Bkz. el-Balollaru, el-Kadi Ebu Bekr Muhammed b. et-Tayyib, et-Tnkrib ve'l-ir~lid (es-Snglr), I-ll, Tahkik: Abdu!hamid b. Ali Ebu Zerud, Muessesetu'r-Risrue, Beyrut 1418/1998, I, 171, 22.7; er-Razi, I, 51.
Siinni ~er'ilik Teorisinin Kwucusu Olarak imam ~-~ifii 1715
Klasik doktrinde bklun her iki tiir tarununda da yer alan ~er'i nitelemesi ile, akli olmayan ya da akla dayanmayan anlammm kastedildigi konusunda gorii§ birligi bulunmaktadii. Tarb~ma, be~eri bir davraru~a ili~kin hiikmiin belirlenmesinde aklm yetkili olup olmadlg-t meselesinde a~tga 9kmaktadir. Tarihl siire~ i~de Mu'tezile've lrak Hanefiligi bakmundan re'y ve akll ('akl) arasmda kavramsal diizeyde belli bir farkhla~ma meydana gelmi~ olmakla beraber, >.soz konusu tarb~manm kokeninde e~-$a.ffi oncesi donemdeki Eltl-i re'y (Ashab-1 re'y) ve Elil-i ltadls (Ashab-1 hadis) ayr1~masrrun bulundugu anla~llmaktadu. Re'y temsilciligini e~-$affi sonrasmda da bir donem devam ettirmi~ olan Irak Hanefiligi'ni Semer~ kand hanefilerinin Mu'tezile'ye meyletmekle su~amalan ve hatta onunla mucadeleye giri~meleri, 6 re'y ve akll kavramlan arasmdaki irtibati gosterebilir. <::iinku soz konusu ithamm yaplldlg-t donemin oncesinde Irak Hanefiligi'nde de akla mu'tezili doktrindekine benzer bir i~lev yiiklenmeye ba~lanm1~, ~er'iyyiit ve akliyynt aYliliiD tanmmi~b. 7 Bunu, re'y ve akll kavramlar1 arasmdaki-a~amalan bizim a9ffi!Zdan heniiz tatmin edici bi9mde a9khga kavu~turulamamt~ olantarihi evrilmenin bir gostergesi niteliginde degerlendiriyoruz.
Ehl-i re'y, nass yoluyla dogrudan ya da dolayh olarak diizenlenmemi~ qavraru~lara ili~kin hiikiirnlerin, nasslarda bildirilmi~ hiikiimlere aykm dii~meyecek bi~imde ki~isel gorii~le belirlenebilecegini benimsemi~tir. s Bu, gerc;ekte hiikiim olu~turmada be~eri iradeyi yetkili gormekten ba~ka bir ~~y degildir. Bir yontern olarak re'y, Mua.z hadisinde kesin ifadelerle forrniile edilmig bulunmaktadlr. Hadis'e gore, Muazm, Kitab ve Siinnerte hiikmii bulunmayan mesel~leri re'y ictihad1 ile ~oziirne kavu~turacag-tru soylernesi, Hz. Peygamber tara-
$er'ilik kavrarru hakkmda geni~ bir degerlendirme ic;in aynca bkz. Ti.ircan, Talip, "islam Hukuk Biliminde $er'ilik Kavrarru", Arayt~lnr-iusmt Bilimleri Arn$1munlnn-, Ytl: 3, Sayt: 5·6, (2001), 69-88. 5 Ftkth, nklh usUiiine katl<Ida bulunan tiim [email protected] ilm/bilme faaliyeti ya da bilinen (ahkam) olarak tarumlanrrufltlr. Mu'tezile ve lrak Hanefiligi'nin akh hakirn olarak tarumlamalan, hi.ikmi.i befleri bir irade eseri gordiikleri ic;in degil, yara~tan e~yada i9<ffi olaru ke~fedici bir arac; olarak kavramalanndan otiiri.idi.ir. Aklm belirtilen bic;imde nitelenmesi, c;oguruuga ait fler'ilik teorisinin dolayh etkisi olarak degerlendirilebilir. e~-$afii oncesi sii.re~te re'yin, sonradan kavramsallaflan al<Ildan farki.J olarak, Kitab ve Siinnet'te dogrudan ya da dolayi.J olarak (l<Iyas da dahil) di.izenlenmem~ davraru~lar haklonda be~ iradeye dayai.J hiikiim koyma anla.J'JUila daha yakm oldugu gori.ilmektedir. 6 en-Nesefi, Ebu'I-Muin Meymlln b. Muhammed, Tebsrmtu'l-Edille fi Usrlli'd-Diu alii Tnriknti'l-imiim Ebi Mmrsrir el-Miihtridi, I-II, Tahkik wi Ta'lik: Claude Salame, ei-Ma'hedu'l-llmi'l-Fransi li'dDirasati'I-Arabiyye, Dima~k 1993, II, 780-781; es-Semerkandi, AJauddin Ebu Bekr Muhammed b. Ahmed, Miziirw'l-Usrll fi Netiiici'l-Ukril (el-Mrrfltnsnr), Tahkik: Muhammed Zeki Abdulberr, Mektebetu Dari't-Turas, Kahire 1418/1997, 2-3. 7 Meseta bkz. ei-Cassas, Ebu Bekr Ahmed b. Ali er-Razi, ei-Fusrll fi'l -Usril, I-IV, Tahkik: Uceyl Casirn en-Ne~mi, Vizaretu'i-Evkaf ve'~-$uUni'l-islamiyye, Kuveyt 1414/1994, I, 149-150; ed-Debusi, Ebu Zeyd Ubeydullah b. Umer b. isa, Tnkvimu'l-Edil/e fi Usllli'l-Ftkll, Tahkik: H. Muhyiddin el-Meys, Daru'I-Ki.itiibi'l-llmiyye, Beyrut 1421/2001, 18, 19, 442-464; el-Esmendi, 10. s Bkz. el-Kadi Nu'man b. Muhammed, ilrtilli.frr Usrlli'l-Meziillib, Tahkik: M. Calib, Daru'I-Endelus, Beyrut 1983, 137-139.
7161 U1uslararas1 imam $afii Sempozyu~u
fmdan, yontemin dogrulugu sebebiyle duyulan memnuniyet de belirtilerek tasvip edilmektedir. Hadiste re'ye ili~kin en onemli vurgu, ~a~da gelecegi iizere, klasik ~er'ilik anla}'l~mdan farkh olarak, onun Kitab ve Siinnet nasslarinm anl~Ilma~1 baglammda bir fikir yi.iri.itme degil, nassla diizenlenmi~ hi.ikmiin bulunmadl~ yerde bir 'bagrmslZ hiiki.im olu~tu.n:na faaliyeti' olarak ifade edilmi~ olm_as1du. 9 Aslmda ozellikle Sahabe'nin nassla diizenlenmi~ olan kimi hiiki.imlerin uygulanmasmda da amac;sal yorumu esas almak suretiyle onlarm bi9Jru;el yaruru ferk etmesi, lO re'yle hiiki.im olu~turma faaliyetinin yaln!Zca nassla diizenlenmeyen alana ozgii olmadl~ soylememizi gerektirmektedir. u Buna gore iki ti.ir re'yden soz edilebilir ki, onlardan birincisi nassla diizenlenmeyen alanda kendisine ba~vurulan bagrmsiZ akli c;U<anm faaliyeti ve digeri de nassla diizenlenm.i§ hi.ikmiin bi9Jru;el yap1suu terk etmeye kadar gidebilen yorum faaliyetidir. 12 Irak ve Hicaz &klurun gi.iniimiize kadar varh~ koruyabilmi~ iki biiyiik temsilcisi Kille ve Medine ekollerine ait doktrinlerin, e~-$afii sonras1 siirec;te fikih usilliiniin tedvinine paralel olarak geriye doni.ik bir gerekc;elendirme i~lemine tabi tutulmu~ olduklar1 bilinmekle birlikte, ilk te~ekkiil ~amasmda re'y nitelikli ictihad faaliyetine .. onemli ol~de dayandlklan bir gerc;ektir. ~e~itli formlarda a9ga c;U<an klyas,:U re'y kapsarnmda degerlendirilip degerlendirilemeyecegine ili~kin tarh~ma bir yana brrakllsa bile, Kille .hldurun ayma niteligi olarak istihsan ve Medine &klurun ayma niteligi olarak da maslahat-I miirsele/ishslah tarh~maslZ bic;imde re'ye dayali iki somut yontem olarak kar~ImlZa c;tkmaktadu. istihsan tabirinin e~-$afi1 oncesi siirec;te, birisi 'daha giic;lii/ozel ~er'i·delil sebebiyle genel kurahn (loyas) terk edilmesi' ve digeri de 'bagmtslZ re'ye ba~vurma' olmak iizere iki ayn anlamda kullaruldl~ goriilmektedir. Genel kurala salt re'ye dayali olarak istisna getirilmesinin de ba~ms1z re'y kapsammda degerlendirilmesi gerektigi anl~1lmaktadrr. $u kadar ki,- elCassas (6. 370/981) ve es-Serahsi (6. 483/1090) istihsanm bagmtslZ re'y (ictihad/galib re'y) anlammda kullanrmmm kimi n:Uktarlann takdir edilmesi ile
9 -Hadis iQ.n bkz. Ebu Daviid, Akdiye 11; et-Ti.rmizl, Ahkfun 3; ed-Dari.ml, Mukaddime 20; ibn Hanbel, V, 230, 236, 242. 10 Bit ~ye kar~ilik birden fazla kirnsenin klsas edilmesi, diyetin deveden paraya ~evirilmesi, te'li£i kulub, ganimetlerin daF;Ihnu, ii~ talak, iimmii veled, ehl-i kitabdan kadmlada evlenme yasaf;J, emanetlerde ispat kiilfeti ve lukata meseleleri omek verilebilir. Sahabe'nin (Kitab, Siinnet veya ianadan) bit asu bulunsun ya da bulurunasm re'yin tiim yontemlerine ba~vurdugu hususunda bkz. es-Sem'aru, Ebu'l-Muzaffer MansCir b. Muhammed b. Abciilcebbar, Knviitiu'l~Edille fi'l -Usm, I-II, Tahkik: M. H. Muhammed Hasen ismail e~-~afii, Daru'lKiitiibi'l-llmiyye, Beyrut 1418/1997, II, 260. 11 I<r~. Ahmad Hasan, TI1e Early DerJelopmeut of Islamic Jurisprudence, Islamic Research Institute, Islamabad 1988, 121-122. 12 I<r~. Hallaq, Wael B., A History of Islamic Legal Titeories-An Introduction to Suuui Uslil al-Fiqh-, Cambridge University Press, Cambridge 1997, 19.
Siinni ~er'ilik Teorisinin Kurucusu Olarak imam ~-~ilii 1717
ilgili oldugunu belirtmektedirler. 13 istihsarun baguns12 re'y anlarrurun bir klsrm miktarlann belirlenmesine indirgenmesinin, a§a~da gelecegi iiz~re, e§-~afii ile birlikte tarurruna kavu§an §er'ilik ilkesi kar§!smda hanefi usilliiniin daha c;ok bir savunma refleksinden kaynaklandi~ anla~tlmaktadu. <;tinki.i kiini miktarlann re'yle belirlenebilecegi hususunda kimsenin ihtilaf etmedigi ozellikle vurgulanmaktadu. 14 Buna kar§11Ik daha erken bir donemde imam el-Maturidi (6. 333/944) istihsaru, "bir hadise ile ilgili olarak klyas yapmaya ve hiikmii tespit etmeye imkan veren bir asll bulunmaru~da giic; yetirebileceginin en iyisini sec;me hususunda aJ.imin gerc;ekle§tirdigi ictihad"ts bic;iminde ba~lZ bir re'y y6ntemi olarak tarumlamaktadu. 0 is.tihsarun miictehidin kalbine dogan zann-1 galib oldugunu vurgulamakta ve onu, temsll niteligmde olan klyastan a9kc;a ayurnaktadir. 16 Medine ekoliiniin imanu Malik (6. 179/795)'e nispet edilen maslahat-1 miirselenin de, onun yakla§lllUilda, mutlak (lehinde ya da aleyhinde §er'i bir delil bulunmayan) maslahahn hiikiim koymada bir y6ntem olarak .kullarulmasl anlanuna geldigi bi.li.nffiektedir. 17 DolaylSlyla maslahat-1 miirselenin maJikl b.klurun olu§umunda baguns12 bir re'y yontemi olarak i§lev gordiigiirtii kabul etmemiz gerekmektedir.
Hied birinci asrm sonlanndan itibaren ba§layan hadis tedvin siireci, siinnet ve re'y kavramlanrun algllanma bi9ffiinde farklilik ~eydana getirmi§tir. Hicri ikinci asnn sonlarma gelindigmde, artlk siinnet, biiyiik 6lc;iide, Sahabe ve Tabiful nesli ile·onu takip eden neslin uygulamalaruu da i9Jle ·al;m normati.f bir yap1 olmaktan c;ticrru§, Hz. Peygam.ber' e isnad edilen tek tek rivayetler biitiinii ol~ak tarumlanan bir kavram haline donii§mii§tiir. Elimizdeki kaynaklar dikkate almru~da, s6z konusu doni.i§iimiin ilk somut etkilerini en a91<· bic;imde e§-~eybaru (6. 189/805)'nin flkhl iizerinden takip etme imkanmuz bulunmakta-
u el-Cassas, IV, 233; es-Serah.si, Ebii Bekr Muhammed b. Ahmed b. Ebi Sehl, Uslilu's-Semflsi, I-ll, Eda Ne¥iyat, istanbu11990, II, 200. 14 es-Serahsi'nin, istihsaru bagunsiZ bir re'y yontemi olarak baz1 miktarlann belirlenmesinden ibaret sayarken el-Cassas kadar keskin bir tutum taktnmadtgma i~aret etmemiz gerekir. Bkz. el-Cassas, IV, 233 vd.; Serahsi, II, 200 vd. 1s el-Maturidl, EbCt Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud es-Semerkandi, Te.fsiru'lKur'fini'l-Azlin (Te'vilfitu Ehl-i's-Swme), I-V, Tahkik: Fatune Yusuf ·el-Ha~, Muessesetu'r-RisaJe, Beyrut 1425/2004, ill, 156.
""! ~.J ~ ~~.t-J.-oi 4i~I:>JJ .J.._ ~ lj! ~ J~ 1.o .;r-i J~l J ~WI~~~~ w! .Jl....>.;...'JI"
16 el-Ma~dl, V, 302. el-Maturidl, vasiyetin klyasa aykm bir kurum olmasma ragmen nassla diizenlenmi~ olmasuu omek vennek suretiyle istihsarun diger anlairuru da ba~ka bir yerde ifade etmektedir. Bkz. Te.fsim'l-Kur'fini'I-Azim (Te'vilfiht Ehl· i's-Swme), I, 366. 17 Bkz. el-Cuveyru, irl)funu'l-Harameyn Ebu'l-Meali Abdulmelik b. Abdillah b. YCtsuf, el-Burhfin ft Usrili'I-Frkl!, I-ll, Ta'lik ve Tahric: Salah b. Muhammed b. Uveyda, Daru'l-Kiitiibi'l-llmiyye, Beyrut 1418/1997, II, 161, 205, 206-207; el-Gcili,· EbCt Hamid Muhammed b. Muhammed, $ijfiu'l-Cnlil ft Beytiui'~·$ebeh ve'l-Muftil ve Mestiliki't-Ta'lil, Tahkik: liamd el-Kubeysi, Matbaatu'l-~ad, Bagdat 1390/1971, 207, 225, 228-234 a. rnlf., Esfisu'l-Kryfis, Tahkik: Fehd b. Muhammed es-Sudhan, Mektebe
. tu'l-Abikan, Riyad 1413/1993, 98-101; es-Sem'aru, II, 2,59.
718 I Uluslarar:lSI imam .$alii Sempozyu~t~u
du. IS Siinnet'in Hz. Peygamber'e isnad edilen muttas!l rivayetler bi.itilni.i olarak tarurnlanmas1, 19 el}-$afi1 ile kesin formuna kavu§mul} ve si.ire<; niha1 a§amasma ula§nu§hr. 20 Hadis tedvin si.ireci, be§eri davraru§lann hi.ikmi.i hususunda Kitab ve Si.irmet nasslanna ba§vurma <h§mda ba§ka hi<;bir yontemi me§ru saymayan, k6keni Sahabe d6nemine kadar giden bir egilimin gii<;Ienmesini saglarm§br. <;ok saytda :rjvayetin ula§!labilir olmast, toplumsal yap1daki degi§im hlzmm da imkan vermesi s~yesinde, Ehl-i hadls'in re'ye kar§l ti.imden olumsuz tutum takmmasrm kolayla§hrnu§, nasslar i.izerinde yorum yontemlerinin kullanllmasma dahl razt olmayan bir yakla§lffiiD gi.i<;lenmesine imkan vermi§tir. Klyas da re'ye dahl! bir yontem olarak gori.ildi.igu i<;in reddeclilrni§tir. Esasen o d6nemde layas yontemi heni.iz teknik tanlffiiDa kavu§ma<hgt i<;in, layas tabirinin re'y kavramrm belirtmek amactyla kullaruld1gt, re'yin bir ktslffi formlarmm layas olarak nitelendigi bilinmektedir.
Hem Irak hem de Hicaz nkhrm tahsil etmi§ olan e§-$afi1~nin geli§tircligi. §er'ilik teorisini kavramak i<;in, Ehl-i hadis'in (Ashab-1 haclis) oim, Ehl-i re'y'e kar§l Siinnet'in savunucusu (nas1ru's-sunne) nitelemesinde bulunacak 6l<;i.ide kendilerinden saydtklan ve onun ashabmdan da ashab-1 hadls olarak s6z eclildigi21 hususunu 6ncelikle vurgulamarmz gerekmektedir. e§-$afii, teoris~ re'y kar§lthgt fikri i.izerine kurmu§tur. ~6yle ki, e§-~afii'nin bagtmsiZ re'yi §er'i hi.iki.imlerin belirlenmesinde me§ru bir yontem olarak gormemesi, ayn1 zamanda onun §er'ilik teorisini tanimlamaktadJ.r. 0, 6ncelikle hi<;bir be§eri davraru§tn Allah'm hi.ikmi.i dl§mda kalmayacaguu22 ifade etmektedir ki, bu, re'yin bir yontern olarak savt.inulmasmda ba§vurulan bir argi.imarun23 reddedilmesi yarunda,
18 Bu hususta bir degerlendirme i9n bkz. Tiircan, "Siinni ve Mu'tezili Ftklh Uswiiniin Tarumlanmasmda Bir Kriter Olarak ~er'ilik Algtst ve ibaha Alarurun ~er'iligi Sorunu Baglammda Bir Oll"!ekleme", Marife, Ytl: 5, Sayt: 3, Kt~ 2005 (Ehl-i Siinnet), 196-197. t9 Bkz. ~-~aru, Ebil Abdillah Muhammed b. idris, er-Ristile, Tahkik ve ~erh: A. Muhammed $akir, Daru'l-Kiitiibi'l-llmiyye, Beyrut ty., 25,·330, 369-382, 453-471. :w Belirtilen siired Hallaq, "Ebil Hanife'nin ogrendsi Ebil Yil~uf (o. 182/798)'un doktrini, her ne kadar hocastrun doktrinine gore bir ilerlemeyi temsil ediyor idiyse de, bir hukuk normunun baglayta bir nassa-ki bununla o, Kur'an't ve nebevi hadisi kastetmekteydi- dayanmadtk~a ge~erli olamayacagt iizerinde tsrarla duran ilk kimse Ahmed (Muhammed) b. Hasen e~-$eybaru (o. 189/804[805}) idi. Ne var ki, Sahabe'ye "nispet edilen rivayetler onun doktrininde hiila bir rniktar rol oynuyordu. Sahabe'ye ait sozlerin hukuk yaptmmdaki roliiniin ortadan kaldmlmast(na ili~kin
siiret;], Kur'an ve Peygamber'in siinnetinin hukukun yegane maddi kaynaklan oldugu hususunu siirekli ve sistematik olarak vurgulayan Muhammed b. idris e~-~affi (o. 204/820) taraftndan tarnamJanmt~br'' bit;irninde ifade etmektedir. Bkz. A HistonJ of Islamic Legal111eories, 18. 21 en-Nevevi, Ebil Zekeriyya Muhyiddin b. ~eref, Tellzilm'I-Esmfi vc'l-Lugtit, I-IV, Daru'l-Fikr, Beyrut ty., I, 51. 22 e~-$afii, er-Risti/e, 20, 25; 477; a. mlf., Mevsliahl'l-imtimi'$·$ajii el-Kittibu'I-Umm, I-XV, Tevsik ve Tahric: A. Bedrudam Hassiln, Daru Kuteybe, by. 1416/1996, XITI, XV, 120 (Kittibu ibttili'l-istilzstiu). 13 Allah'm hiikmii dt~mda kalan (hiikumden hali) davrarit~lar meselesi, e~-$aru sonrasmda_zamanla taraftan kalmayan bir fi.kir haline gelmi~tir.
Siinni ~er'ilik Teorisinin Kurucusu Olarak imam E~-~afii 1719
hiikiim koymada yalruzca ilahl iradenin yetkili oldugu anlammdad1r. Re'yi reddetmesi, onun KiHib ve Si.innet nasslanrun dogrudan ya da delalet yoluyla her bir be~eri davraru~m hiikmiinu ic;erecek nitelikte oldugunu kabul etmesini gerektinni~tir. Buna uygun olarak o, be§en davraru~a ili~kin bit' hiikmiin yal~zca Allah' dan· gelen bir nass ya da delaletle bilinebileceguu benimsemi~tir. 24
Nitekim e~-$afi1 eserlerinin muhtelif yerlerinde, bir kimsenin K.itab, Siinnet, icma ya da klyasa dayanmakslZm hic;bir §ey hakkmda .helal veya haram diy"emeyecegini ac;tkc;a belirtmekte ve bunu kendisiyle tarh~an muhatabma kar~t savunmaktadrr. 25 Ona gore, icma ancak Kitab, Siinnet veya klyas yoluyla elde edilen bir hi.iki.im uzerinde gerc;ekle~ebilir. Yani, icmam senedi §er'1 olmak zorundadu. 26 Nasslarm alarum geni~letmenin yegane gec;erli yontemi, klyashr. Bu itibarla e~-$afi1 ictihad dedigmde sadece klyast kastetmektedir. 27 <;iinkii ictihad ancak haber-i lazim niteligindeki delillere (delail) vaklf alan kimse i¢n mi.imkiindi.ir. Haber-i lazim ise, Kitab, Si.innet ya da icmadtr. ictihad, bunlar i.izerine yaptlan klyas demektir. 28
2~ er$afii, el-Umm, XV, 120 (Kittibu ibttili'l-istiflsiin). e~-$afii, Ki_tab ve Si.innet'in yaru stra icma1 da nass kapsammda ielakki etmektedir [bkz. ei-Umm,
XV, 24 (Kittib11 Cimti.i'l-'llm)]. Aynca e~-$afii her bir be~eri davraru~m hi.ikmi.ine Kit§b'm nnssnn ya da cum/eteu deJa let ettigi.ni de ifade etrnektedir ki, nnss tabiriyle burada dogrudan Kitab't; cumle tabiriyle de Si.innet ve klyasm onda it;kin olu~unu kastetrnektedir. Bkz. el-Umm, XV, 120 vd. (Kittilm Ci1!1iii'l-'flm). Ona gore, AJlah'm insanlar i~in ongordi.igu hi.ikiirnlerin Kitab'da beynm da c;e~itli bic;imlerde olmaktad.ir: -Nass bi9minde ac;Ildanan hi.iki.irnJer. Namaz, zekat, oruc; ve haccm farz; zina, ic;ki (hamr), le~.
kan ve domuz etinin haram k.Jhnmasma ili~kin hiiki.imler Kitab'da nass bi9£ninde beyan edilmi~tir.
-Kitab'da belirlilen, fakat keyfiyeti Peygamber'in a~1klamasma btraktlan hi.iki.imler. Namazm ka~ rek'at ve vaktinin ne zaman oldugu, zekabn naSI! verilecegi gibi hi.iki.imler Si.innet yoluyla beyan edilmi~tir.
-Kitab'da belirlilmeyen, yalruzca Peygamber tarafmdan konulan hi.iki.imler. Bu ti.ir hi.iki.imlerin Kitab'da olam beyan etrne bi9mi, AJJah'm Peygamber'e itaati emretmi~ ve. onun koydugu hi.iki.imlerin kendi aiitna gec;erliligini bildi.rrrt4; olmast yoni.iyledir. -ictihad (istidlal/delalet) yoluyla uJa~tlan hi.iki.imler. ictihada dayah hi.iki.irnlerin Kitab' da olaru
beyan bic;imi ise, Allah'm ictihad.i insanlara emretmi~ olmast itibariyledir. Bkz. er-Risnte, 21-25, 501-503. :IS e~·$afii, cr-Ristile, 39; a. rnlf., el-Umm, XV, 119, 125-~26 (Kittibu ibttlli'l-istilrsiiu). Aynca bkz. a. rnlf., iflliltiju'I-Hndis, Tahkik: M. A. AbduJaztz, Daru'l-Ki.itiibi'l-llmiyye, Beyrut 1406/1986, 91. ~. e~-$afii, er-Ristile, 471476. l1 e~-$afii, er-Ristile, 477. ~s e~-$afii, ei-Umm, XV, 24-25, 29 (Kittibu Cimiii'l-'flm), 119 (Kittibu ibttili'l-istihsnu). e~-$afii, ktyas yaptlacak as1llar olarak kimi.yerde yalruzca Kitab ve Si.innet'ten soz etmekte (mesela bkz ei-Umm, Xlll, 19) ve kimi yerde de yukanda zikredilenlere tisnn eklemektedir (mesela bkz. erRisnle, 508).
720 1 Uluslararasi imam $afii Sempozyumu .
e~-$affi'nin icti.hadt klyasla suurlamast-ki ona da ancak zaruret durumunda ba~vurulacag-t kanaatindedir-29 klyast re'ye bagh bir yontem olarak degil, Allah' dan gelen deialet olarak degerlendirmesinden kaynaklanmaktadtr. Ondaki l<Iyas, sonraki _donemde soo ~artlara baglanan b.khi l<Iyasa indirgenemese bile, tamamen Kitab ve Siinnet'e bagh bir yontem olarak kar~uruza 9kmaktadrr. 30
Diger bir ifadeyle, e~-$affi'ye gore k1yas, re'y icti.hadllUn bir tiirii degil, nassa bagh, onun · mefhumuna/ma'killiine dahil ve onu beyan edici bir yontemden ibarettir. Bu itibarla o, Muaz hadisinde zikredilen re'y icti.haduu mutlak olarak anlamayt reddebni~tir. Jt e§-$affi'nin belirttigimiz nitelikteki kiyas1, a§agtda izah edecegimiz iizere, klasik donemin mutlak re'yi ti.imiiyle dt~layan icti.had kavramma denk dii~mektedir. Nitekim onun isti.hsaru reddetme gerek~esi de, nassla hi~bir irtibah bulunmayan, yalruzca re'ye dayah bir yontem niteligi ta~rmasmdan oti.iriidiir. 32 e§-$affi isti.hsaru, tam da el-M~turidi'n1? tarumladtgt bi~mde kavramaktadrr. 33 el-Maturidi, isti.hsaru klyas yapmaya elveri~li bir asu bulunmadtgmda ba~vurulan bir yon tern olarak tanmuamaktadrr. e~-$atu ise, herhangi bir asia dayanmayan icti.hadt · ilke olarak kabul etmemektedir. J.l Dolaytstyla e~$affi'nin isti.hsaru reddetmesi, kendi teorisi a_9smdan dogal, hatta zorunludur.
. . e§-$affi, benimsedigi ~er'ilik teorisi.nin bir geregi olarak Siinnet'i, _miisned
muttastl rivayetlere· indirgemek suretiyle nass kavramma objektif bir- tarum kazandtrdtgt gibi, ictihadt da nassm beyant olarak·gordiigu kl.yasl_a suurlamak suretiyle re'yi tiimden reddebni~tir. Bu itibarla e~-$affi'nin klyasm me~ruiyetini tarumasuu, Ehl-i re'y ile Ehl-i hadis'in arasuu bulan orta yolcu bir yakla§rmdan ziyade, re'y alarurun Ehl-i hadis lehine ti.imden reddedilmesi olarak degerlendiriyoruz. <;iinkii klyas, ona gore, re'y icti.haduun bir tiirii de gil, Allah' dan gelen bir delalet olup, ancak zaruret nedeniyle ba§vurulan bir yontemdir. Nitekim e~$affi oncesi re'y ekolii varhguu koruyamadtgt halde, Ehl-{hadis'in kl.yas1 dahi reddeden re'y kar§ttbgt fikri klasik donem fOOh dii§iincesinde kendisine kimi zaman dindarhk stgmagt olarak kolayca yer bulabilmi§tir.
Biitiin bunlardan e~-$affi'nip kendisinden sonra hakim siinni egilimin ~er'ilik algtsuu belirleyen ii~ temel 'ilkeyi kurumsalla§hrdtgt sonucuna varabiliriz. Onlardan ilki, be§eri davrant§lar bakmundan olmas1 gerekeni ifade eden hiikiimleri koymaya yalruzca ilahi iradenin yetkili oldugu ilkesidir. Hiikiim koymada be§eri iradenin hi~bir' yetkisi.nin bulunmadtgt hususunu vurgulamak,
29 e~-~afii, er-Risti/e, 599-600. ;;o e~-~affi, el-Umm, XID, 18-19, XV, 122, 128-U9 (Kittibu ibttili'l-istilrstin). JI e~~aru, el-Umm, XID, 18-19. e~-~affi'nin klyaSJ re'yden ayud.Igt hususunda aynca bkz. el-Umm, XV, 52 (Kitfibu Cimtii'l-'flm). · Jz e~-~afii, er-Ristile, 505. 33 e~-~affi, e/-Umm, XV, 24-25 (Kittibu Cimtii'/-'Ilm), 119 (Kittibu ibttili'l-istillstin). Aynca ~kz. er-Risli/e, 25. 31 e~-~affi, el-Umm, XV, 128-U9 (Kittibu ibtlili'l-istiltstin).
Siinni ~e:r'ilik Teorisinin Kurucusu Olarak imam ~-§afii 1721
ba~ta er-Risnte olmak iizere, e~-$affi'nin usille dair yazchgt eserlerinin temel amac1chr. ikincisi, hi~bir davraru~m Allah'm hiikmi.i d1~mda kalmayacagt ilkesidir. e~-$afii'ye gore, her bir davraru~ hakkmda mutlaka ilahl irade tarafmdan ongorillen bir hi.ikfun mevcuttur. U¢nci.isii ise, ilahl irade tarafmdan ongoriilen hi.ikfunlerin ya dogrudan (haber-i lazim: Kitab, Sii.nnet, icma) ya da dolayh olarak (k1yas) yalruzca Kitab ve $iinnet'ten almabilecegi ilkesidir.
Ehl-i sii.nnet gelenegine mensup usillci.ilerin c;oguru~guna gore de, bpkl e~$afii'nin yakl~munda oldugu gibi, §er'iligin tespiti ancak ilahl hitab ile miimki.indiir. Hakkinda ilahl iradenin hi.iki.im ongormedigi hi~bir davran~§ tasavvur olunamaz. 35 $er'i bir hiikme, akJlla degil, ancak nass ya da ana dayal1 istinbat yoluyla ula~uabilir. Nass tabiriyle kastedilen, kendilerine hata nisbet edilemeyecek kimselerden sachr olan sozler veya fiillerdir. Kendilerine hata nisbet edilmesi caiz olmayan kimseler de, Allah, O'nun Rasillii ve iimmetin biitiiniidi.ir. istinbat i§leminin kendisiyle yap1ld1g1 delil ise, klyashr". 36 Klyas akli (re'ye dayah) degil, tevkifi (ilahl bildirime dayal1) bir delildir. 37 DolaYJ51yla e§$afii'nin kurgulach& teori, siinnl doktrinde c;oguruuk tarafmdan ilke olarak aynen benimsenmi§, bir hi.ikiim kayna& olarak re'y/istihsan ve mutlak maslahat/isbslah (Malik'in maslahat-1 miirselesi) ti.imi.iyle reddedilmi~tir. Soz konusu teorinin etkisi, ashnda, klasik ftkJ.h usillii eserlerinin yap1sal kurgusundan ve ozellikle §er'i delillerin tasnif edilme bi~den bile kolayhkla takip edilebilmektedir. 38 Bununla birlikte biz bu tebligde e9-$afii tarafmdan geli§tirilen ~er'ilik teorisinin ~cu niteligini somut olarak ozellikle istihsan, illet ve masIa?at-1 miirsele/isbslah kavrarclannda ger~ekle§en donii§i.im ile ibaha alanirun §er'iligi meselesi i.izerinden klsaca gostermek istiyoruz.
Hadis tedvin siirecine paralel olarak gi.i9enen, re'yin me§ruiyetini reddeden ve hi.iki.imlerin ge~erliligini oruarm §er'iligine baglayan, yani her birinin Kitab
35 ~er'l hiiki.imlerin tiimi.i, I<itab ve Si.innet'te manruk, mefhfun ya da onlarda i~kin bir ma'na olarak mevcuttur. Bkz. el-Bakillaru, I, 312.
Hakkmda ~er'i hiikiim ongoriilmemi~ hi~bir b~eri davr~m bulwunad.lgt hususunda bkz. esSem'aru, ll, 260; el-Gaza.Ii, el-Meulrtil miu Ta'liktiti'/-Us(iJ, Tahkik: M. Hasen fieytu, Daru'l-Fikr, Dima~k 1400/1980, 359, 485, 487. 36 er-Razl, i, 51, 52. Bu hususu e~-~affi aynen ~oyle ifade etmektectir: " ilim iki yolla elde edilir. Biri ittiba ctigeri ise istinbatbr. ittiba, I<itab'a ittibad1r. 0 yoksa (ittiba) Si.innet'e, o da yoksa selefimi.zin geneline ait kar~1 9karuru (muhalifini) bilmedigimiz go~edir. Bunlar bulwunazsa, Allah'm I<itab'ma, yoksa Raswi.i'ni.in Siinnet'ine, o da yoksa selefimizin geneline ait kar~ 9karu olmayan go~e layas yapillr.l<lyas d.l~mda bir yontemle hiiki.im vermek caiz degildir''. Bkz. illtillifu'I-Hndls, 91. 37 el-Gaziili, Esfi.su'I-Klylis, 33 vd. 38 Siinnl ~oguruuga· ait Dklh uswii eserlerindeki ~er'l delillere ili~kin tasnif, I<itab ve Si.innet'in manhik, mefhum ve ma'kUJi.ini.i (ma'na/klyas) esas almaktad1r. ~er'i delillerin belirtilen bi9mdeki tasnifi, e.~-~affi'nin kurdugu ~er'ilik teorislne tamamen mutabJ.khr. ~r'i deliller ve onlarm tasnifinde ortaya 9kan hakim egilim ign aynca bkz. Apaycim, H. Yunus,
"Klasik FJ.klh Uswi.iniin YaplSI ve 4Ievi", islam Hukuku Arn~hnunlnn Dergisi, Sayt: 1, Yll: 2003, 7-28.
722 1 Uluslararast imam Safii Sempozyumu
ve Si.innet'in manruk, mefhum ya da ma'kUli.ine (ma'na/k•yas) dayanmas1 gerektigini ongoren teori, re'y hkhuun temsildsi kabul edilen hanefileri klasik usUli.in olu~um si.irecinde c;oguruuk kar~1smda si.irekli bir savunma ihtiyao ic;inde buakrru~hr. 39 0 kadar ki, usUli.in hemen bi.iti.in kurallan mutlak re'yi reddedecek bic;imde kurgularup yorumlanmaya c;ah~ilim~hr. $er'ilik teorisinin hanefi usulii iizerindeki etkisi, aymmm dtvam ettigi siirec; ic;in gec;erli olmak i.i.zere, Irak ve Semerka:nd egilimleri baktmmdan ayn ayn degerlendirilmelidir. Irak Hanefiligi'iU:n re'y geleneginin bir devam1 olarak ~er'iyyat ve akliyyat aYlnml yapti8'1 ~a~tlmaktadtr. Buna ragmen onlar kqas1 ve istihsaru, mu'tezili usillci.i!erde oldugu gibi, 40 tamamen ~er'iyyat kapsarmnda tutma hususunda mi.ittefiktirler. Hatta nass ve icmam alanm1 klyasla geni~letme hususunda, sonraki terminolojiyle soylersek garib ve miirsel miinasib vastflara, hatta millrum miirsel mi.inasib vastflara bile hiiki.im baglarnay1 reddettikleri ic;in, 41 -en azmdan teoride- c;oguruuga gore daha muhafazakar davranmt~lardu. Bunda, yukanda i~aret ettigimiz i.izere, ~er'iyyat d~mda bir akliyyat alaru taniiDlarru~ olmalarmm etkili oldugu di.i~iinillebilir. Diger bir ifadeyle, hiikiimlerin tespitinde akla yetki tarunmi~ olmast, klyas i~leminde uzak vastflara ba~vurmayt gereksiz hale getirmi~tir. 42 <;oguruugun hanefilere· doniik ele~tiriyi ozellikle istihsan iizerinden yoneltmeleri Irak Hanefiligi'ne mensup usUlcilleri bile istihsaru daha metin merkezli ve klyas kapsammda ele almaya zorlam1~ goriinmektedir. Akhn hiiki.im koyuculugunu ~er~ate gore asli kabul eden bir gelenekte, istillSanm, e~$afii tarafmda.n belirlenmi~ ola.n dort temel delile ilave olmadt8'lru gosterme konusunda gos.terilen c;abatun ba~ka bir a<;tklamasmt bilrniyoruz. el-Cassas, yukanda belirttigimiz gibi, istihsanm belli bir asia dayanmadan re'y ile hiikiim koyma anlarnmdaki ti.iri.ini.i, hem daraltmakta hem de sozi.i edilen anlarnda istihsarun hi<; kimse tarahndan reddedilemeyeceguu soylemektedir. Zaten hanefi usulciilerin re'y nitelikli istihsana e~-$afii'nin de kimi zaman ba~vurdugu yolundaki iddialarmm43 $afii usUlcillerce reddedilmesi, +~ el-Cassas'da gordu: gumiiz savunma yontemini de ba~anstz klirru~ttr ki, bu, si.ire<; ic;inde istihsarun belirtilen ti.iri.iniin unutulmaya · terk edilmesine yol a<;IDI~hr. istihsaru, klyas yapmayt miirnkiin kllacak bir aslm bulunmamast halinde mi.ictehidin hiikmil
39 Bir omegi i9n bkz. el-Ensari, D, 269 .. ~ Bkz. Ebu'l-Huseyn el-Basri, D, 295-297. 41 Bu hususta bir degerl!!ndirme i9n bkz. Tiircan, is/tim Hukuk Bilimiude Norm-Amn~ hi~kisi, Ankara Okulu Yaymlan, Ankara 2009, 130 vd. 4l Sozii edilen tespit i9n bkz. Tiircan, is/tim Hukuk Bilimiude Norm-Amnf ili$kisi, 156-157, 169-171. 43 Bkz. el-Pezdevi, Ebu'l-Usr Fahru'l-isHim Ebu'l-Hasen Ali b. Muhammed b. Huseyn, Keuw'I-VusiU ilti Mn'rifeti'I-Usiil, I-IV (Abdulaziz el-Buhari'nin Keifu'I-Esriir'l ile birlikte), Ta'lik: M. M. ei-Bagdadi, Daru'l-Kitabi'l-Arabi, Beyrut 1414/1994, IV, 24; es-Serahsi, II, 201, 207. 44 Bu hususta bkz. es-Subki (Taktyyuddin)/es-Subki (Tacudd1n), ill, 191-192; ez-Zerke~i, Bedruddin Muhammed b. Bahad1r b. Abdillah, ei-Bnhru'I-Muilit Ji Ustili'I-Frkh, I-IV, Zabt, Tahric ve Ta'lik: M. Mul1ammed Tamir, Daru'l-Kiitiibi'l-llmiyye, Beyrut 1421/iOOO, IV, 394 vd.
Siinni ~er'ilik Teorisinin Kurucusu Olarak imam E~-~aru I 723
re'yle tespit etmesi bic;iminde tarumlayan el-Maturidi'ye ragmen, Semerkand egi.liminin en 6nemli temsilcilerinden es-Semerkandi (6. 539/1144) ve el-Lami(l {6. VI. /XII. yi.izyil)'nin istihsan hakkmdaki tutumlan da olduk~a manidardu. Ozellikle Irak Hanefiligi'nin yanli~laruu gostermek amactyla yazd1gt usul eserinde es-Semerkandi istihsaru mi.istakil bir delil olarak ele almamakta, ona yalruzca illetin tahsisi meselesi baglarrunda deginmektedir. 45 el-Lami~i ise, eserinde46 istihsana hie; yer vermemektedir. Anla~uacagr i.izere e~-$afii'nin geli~tirdigi yakla~rm, Irak Hanefiligi'ni Mu'tezile'ye meyletmekle suc;layan Semerkand ekoli.ini.in gosterdigi ozel gayretin de katklsiyla, hanefi usUli.i i.izerinde de etkili olmu~tur. Si.irecin sonunda hanefi usilli.i istihsaru re'ye ili~kin i~eriginden armdunn§ ve onu yalruzca klyasa uygun alan hi.ikme bir ba~ka ~er'i delil ile yapi.lan istisna konumuna indirgemi~tir. Re'yden soyutlanm1~ anlam1yla istihsan, §er'ilik teorisine uygunluk baklnundan c;ogunlugun da onayrru alrm§hr. 47 Hanbell usilli.ini.in de istihsaru bu son anlam1yla ba~tan itibaren me~ru deli! saydlgr ozellikle vurgulanmaltdu. -IS
e~-$affi'nin SIIUrlanru oldukc;a dar tuttugu ~er'ilik kavramirun, 6nceden ortaya 9kmr~ alan flklU c;ozi.imlerin izahmda bir gii~li.ik dogurmas1 kac;uulmazc;br. S6z konusu giic;li.igi.in, hanefiler d1~mda kalan c;oguruuk doktrininde el-Cuveyni (6. 478/1085)'ye ve ozellikle el-GazaJ.l (6. 505/llll)'ye kadar devam eden si.irec;te, teorik olarak, bilhassa benimsenen illet teorisi vaSitaSiyla a§~aya; tenkit edilen re'y ve istihsfuun, garib ve rni.irsel rni.inasib vas1flar vasitas1yla rne9ru bir y6ntem olarak benimsenen klyas kapsarruna belli. 6lc;iide dahil edilmeye c;all~lldlgr anla~1lmaktadu. Fakat bu kez garib ve rni.irsel.mi.inasib vas1flara klyas yoluyla hi.iki.irn baglamanm ~er'iligi bir sorun olarak tarh~llmaya ba~lanrru§hr. <;oguniuk baklrrundan ozellikle miirsel mi.inasib vastflara hi.iki.im baglanmasmda ac;1ga c;tkan §er'ilik sorunu, maslahat-1 mi.irselenin (ishslah) el-Cuveyni
~5 Bkz. es-Semerkandi, 3-5, 632-635. ~~ el-I.ami~i. Ebu's-Sena Mahmud b. Zeyd, .Kitiibrm fi Usrili'I-Frklr, Daru'l-Carbi'l-islami, Tahkik: Abdulmecid Tiirki, Beyrut 1995. ~7 e~-~irazi, Ebu ishak ibrarum b. Ali b. Yiisuf, $er/ru'I-Lrmrn', I-II, Tahkik: Abdulmecid Turki, Daru'lCarbi'l-islami, Beyrut 1408/1988, n, 970, 973-974; ei-Cazali, el-Mustnsfii .rrrirr llmi'I-Usiil, I-U (elEnsari'nin Feviitilrrr'r-Rnlrnmiitu ile bidikte), inti!laratu Dari'z-Zehair, Kum 1368, I, 282-283; esSem'aru, II, 271; ibnu'l-Hacib, Ebii Amr Cemaludclin Usman b. Umer, Muhlnsnr, I-II (el-Baberti'nin er-Rudiid ve'rr-Nukiid'u iJe birlikte), Tahkik: Dayfulliih b. Siilih b. Avn el-Umeri ve Terhib b. Rubey'an ed-Devseri, Mektebetu'r-Ru~d Na~rim. Riyad 1426/2005, ll, 672. 45 Bkz. el-Kelvezaru, Ebu'l-Hattab Mahffiz b. Ahmed b. el-Hasen el-Hanbeli, et-Temlrld fi Usiili'lFrklr, I-IV, Dirase ve Tahkik: M. Muhammed Ebii Ame~e ve Muhammed b. Ali b. ibrarum, Muessesetu'r-Rayyan ve el-¥ektebetu'l-Mekkiyye, Beyrut/Mekke 1421/2000, IV, 87-97; ibn Kudame, Muvaffakuddin Ebu Muhammed Abdullah b. Ahmed el-Makdisi, Rnvdntu'rr-Niiztrve Cuurrelrr'/-Mumizrr ft Usrili'l-Ftklr nlii Mezlrebi'l-imiim Ahmed b. Hnubcl, Daru'l-Kiiti.ibi'l-llmiyye, Beyrut 1401/1981, 85; etTUfi, Necmuddin Ebu'r-Rebi' Suleyman b. Abdilkavi b. Abdilkerim b. Said, $er/ru Mulrlnsnri'r-Rnvdn, I-III, Tahkik: Abdullah b. Abdilmuhsin et-Turki, Muessesetu'r-RisaJe, Beyrut 1407-1410/1987-1990, III, 197-198,202,203.
724 I Uluslararas1 imam ~alii Sempozyu,mu
tarafmdan soruaki terminolojiye gore ifade edersek, miirsel miinfisib vaszf yerine, miilfiim miirsel miinfisib vaszf olarak yeniden tarumlanmasrm gerektirmi§tir. elGazali de, maslahat-1 miirseleyi, onun §er'iligini ternin etmek amaayla, belli bir asia dayanan maslahatm §er'i delillerin genelinden elde edilen maslahat lehine terk edilmesi bi9mffide bir tercih yonternine indirgeme ve kah §artlara (zaruri, kat'i ve kill!! alma) baglama ihtiyaa duymu§tur. 49 Ne var ki, el-Gazall'nin ongordiigu srmrlamalar da, maslahat-1 miirselenin (millairn miirsel miinasib vasfm) §er'iligi hususunda gii<;lii bir kanaat olu§turamarru§; ba§ta el-Amidi (6. 631/1233) ve ibnu'l-Hadb (6. 646/1249) olmak iizere, <;ogunluk tarafm~an hi<;bir §er'i asla dayanma~1gr gerek<;esiyle -en azmdan teorik diizeyde- redde9funi§tir. 5o Miirsel (mutlak) miinasebetin degil, millairn miirsel miinasebetin bile reddedilmesi, ger<;ekte e§-$affi'nin kurgulad1gr §er'ilik teorisinin yakla§lk dart yiiz yilllk bir siirec;te re'y, istihsan ve isbslah kar§Ismda ba§arill olup, siinnl usfi.l ~erinde tiimiiyle etkili hale gelmesi demektir. ?I , ,
Irak Hanefiligi'nin, Mu'tezile'ye paralel bi<;imde ibfiha alamnin akliligini sa-vunan yakla§lrm, 52 Semerkand hanefi usw geleneginin53 c;ogunluk gorii§iinii payla§masmm da katk!s1yla, zaman i<;inde tiimiiyle terk edilmi§ ve siinnl usill.iin geldigi son a§amada tahy!r kavrarru, ilahl· hitabm bir tiirii kabul-t_dilerek §er'i hiikmiin tanimina ittifakla dahil edilmi§tir. 5-I ibahanm tekl"Ifi hiiki.imler arasmda sayrlmas1, be§eri davraru§la ilgili .cevaz (tahlll), serbesti (1tlak) ve iznin de §er'i yolla bildirilmi§ olmasmm gerektigi kabuliine dayanmaktad.Ir. 55 .;>u halde ibaha alarunm §er'iligini bir ilke olarill< benimsemek, ilahl iradenin hiiki.im koymada t"ek yetkilj. oldugunu ve yetkisinin ku§aba niteligini tescil etmek demektir. Buna gore, be§eri davraru§larm hi.ikmii hususunda akil yoluyla diizenlenmeyi gerekli kllacak herhangi bir bo§luk mevcut degildir.
49 el-Cazali, el-Musfnsjii min llmi'I-Usat, . I, 293-296, 313. 50 el-Amidi, Seyfuddin Ebu' l-Hasen Ali" b. Ebi Ali b. Muha~ed, el-ilrkfim ft Usiili'l-Aizkfim, I-IV, Dani'l-Kiiti.ibi'l-llmiyye, Beyrut 1405/1985, IV, 394-395; hmu'l-Hadb, II, 547, 676. Aynca bkz. elEnsari, II, 266. 51 Tiircan, isliim Hukuk Biliminde Norm-Amn~ ili§kisi, 169. 52 Bkz. el-Cassas, Alrkiimu'/-Kur'ii11, l-ID," Daru'l-Fikr, Beyrut 1414/1993, I, 40; ed-Debfrsi, 458-461; esSerah:si, II, 20-21. Aynca bkz. el-Esmendi, 663-670. 53 es-Semerkandi, 198-204; el-Lami~i, 105-106. s. ibaha alarurun ~er'iligi ilkesinin hiikmiin tarumma girmesi, Mu'tezile ve Irak Hanefiligi geleneklerinin tarihl bakundan temsildlerinin kalmad1~ bir a~amaya denk dii~mektedir. <;:iinkii tahyirin kavramsal olarak ilahl hitabm/hitabm eserinin bir par~as1 sayll:mas1 olduk~a ge~ bir donemde, yani orta donemden sonrad!r. Bkz. el-Beyanuru, Muhammed Ebii'l-Feth, "Hiikiim (Fiklh)", TDviA, istanbul1998, XVIII, 466. 55 el-Bakillaru, II, 20. Aynca bkz. e~-$"'rrazi, II, 984-985; el-Cuveynl, et-Tel/zlsft Usiili'l-Fzklz, Tah.kik: M. H. Muhammed Hasen ismail, Daru'l-Kiiti.ibi'l-Ilmiyye, Beyrut 1424/2003, 61-63; a. mlf., el-Burhiin fi . Usrili'I-Fzkh, I, 108; el-Gazali, el-Mustnsjii min flmi'l-Usril, I, 63.
Siinni !}er'ilik Teorisinin Kurucusu Olarak imam E~-1}afii 1 725
Sonu~ olarak, bi.itiin bunlar, si.inni ~er'ilik teorisinin imam e~-$affi'nin be~eri davraru~lara hiiki.im baglama hususunda yalruzca ilahl iradenin yetkili oldugu, her bir davraru~a ili~kin ilahl iradede ongoriilmi.i~ bir hi.ikmiin mutlaka bulundugu ve soz konusu hiiki.imlere re'yle degil, ancak ilahl iradeyi temsil eden kaynaklar yoluyla ula~Jlabilecegi bi-;iminde belirledigi i.i~ temel ilkeye dayandi~ soylememizi gerektirmektedir. Si.inni fiklh usfrlii, geldigi nihai a~amada, re'ye dayah ti.im yontemleri reddetmek suretiyle e~-$afii'nin ~er'ilik teorisi.lli aynen benimsemekle kalmam1~, ayru zamanda doktrinin sunulmasmda erRisiile'nin Kitab, Si.innet, icma ve Klyas bi9mindeki tasnifini de ana hatlanyla alml~tu. Bu tasnif tarzt, elbette, er-Risfile'nin salt bi~sel olarak takip edilmesinden kaynaklanrm~ degildir. e~-$afii'nin kurdugu ~er'ilik teorisinin i~ manhgmm dogal bir yansrmastdrr.