ÇUKUROVA ÜN İVERS İTES İ FEN B İLİMLER İ ENST İTÜSÜ … · Ayrıca bu birimler üzerinde...
Transcript of ÇUKUROVA ÜN İVERS İTES İ FEN B İLİMLER İ ENST İTÜSÜ … · Ayrıca bu birimler üzerinde...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Veli Emre AKKURT ALANYA İLÇESİ (ANTALYA) KATI ATIK
DEPOLAMA ALANININ JEOTEKNİK İNCELEMESİ
JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
ADANA, 2006
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ALANYA İLÇESİ (ANTALYA) KATI ATIK
DEPOLAMA ALANININ JEOTEKNİK İNCELEMESİ
Veli Emre AKKURT
YÜKSEK LİSANS TEZİ
JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
Bu tez ..../...../…... Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu İle Kabul Edilmiştir.
İmza............…………… İmza...................…. İmza.................………
Doç.Dr. Şaziye BOZDAĞ Prof. Dr. Hasan ÇETİN Doç.Dr. Ergül YAŞAR
DANIŞMAN ÜYE ÜYE
Bu tez Enstitümüz Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalında hazırlanmıştır.
Kod No Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ
Enstitü Müdürü
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
ÖZ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ALANYA İLÇESİ (ANTALYA) KATI ATIK
DEPOLAMA ALANININ JEOTEKNİK İNCELEMESİ
Veli Emre AKKURT
Çukurova Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı
Danışman : Doç.Dr. Şaziye BOZDAĞ
Yıl: 2006, Sayfa:42
Jüri : Doç. Dr. Şaziye BOZDAĞ : Prof. Dr. Hasan ÇETİN : Doç. Dr. Ergül YAŞAR
Yapılan bu çalışma, Antalya ili Alanya ilçesi Yumru dağında düzensiz olarak kullanılan deponi alanının düzenli depolama açısından uygunluk değerlendirmesinin yapılmasını amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda 20 adet sondaj kuyusu açılmış ve Lugeon deneyleri yapılmıştır. Ayrıca bu birimler üzerinde RQD ölçümleri yapılmış ve süreksizlik ölçümleri alınmıştır. Bu çalışmalara göre deponi alanının süreksizlik yapıları ve karstik boşluklar içeren çok geçirimli birimden oluştuğu belirlenmiştir. Deponi alanı ve yakın civarında akifer özellik gösterecek bir birim bulunmamakta ve yer altı suyu içermemektedir. Dolomitik kireçtaşlarının taşıma gücünün belirlenmesi için kayaç numuneleri üzerinde laboratuar deneyleri yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre birimin izin verilebilir taşıma basıncının 47,88-37,27 kg/cm2 arasında değiştiği belirlenmiştir. İncelemeler sonucunda geçirimliliğin çok yüksek olduğu inceleme alanı için sızdırmazlığın tam olarak sağlanabilmesinin mümkün olmadığı belirlenmiş ve bu alanının düzenli depolama açısından uygun olmadığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Düzenli Depolama, Katı Atık, Sızıntı Suyu, Zemin ve Kaya Mekaniği.
ABSTRAC
MSc THESIS
SOLID VASTE SANITARY LAND FILLING AREAS GEOTECHNİCAL INVESTIGATION OF ALANYA (ANTALYA)
Veli Emre AKKURT
DEPARTMENT OF GEOLOGY
INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor : Assc. Prof. Dr. Şaziye BOZDAĞ
Year: 2006, Pages:42
Jury : Assc. Prof. Dr. Şaziye BOZDAĞ : Prof. Dr. Hasan ÇETİN : Assc. Prof. Dr. Ergül YAŞAR This study aims to make the evaluation of conformance for the disorganized depot area to be reorganized properly, on Mount Yumru of Alanya, Antalya. Having this as the main purpose, 20 wells have been drilled and lugeon tests have been experimented. Also RQD and discontinuity evaluations have been made upon these units. According to these studies, it has been specified that the depot area constitutes permeable units of discontinuity frames and cavernous spaces. No aquiferous unit nor groundwater have been detected at the depot area or nearby. Lab experiments have been made on the rock samples to determine the bearing ratio of dolomite limestones. Results have shown us that the bearing pressure ratio changes between 47,88 kg/cm2 and 37,27 kg/cm2. Examinations have finally shown us that the studied area is too permeable to acquire full tightness and the area is not fit for organized storage. KeyWords: Organized Storing, Solid Waste, Leak Water, Ground And Rock Mechanics
TEŞEKKÜR
Yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışmada öncelikle beni yüksek
lisans öğrencisi olarak kabul eden ve çalışma boyunca yardımını esirgemeyen,
görüşleri ve yapıcı eleştirileri ile beni yönlendiren saygıdeğer danışmanım Doç.Dr.
Şaziye BOZDAĞ’a, tez konusunun belirlenmesinde ve yazımı aşamasında yapıcı
eleştirilerini esirgemeyen jeoloji yüksek mühendisi Dr. Serdar ÖZÜŞ’e, bu çalışmayı
hazırlamamda bana gerek arazi üzerinde gerekse deneysel çalışmalarda yardımlarını
esirgemeyen jeoloji mühendisi Süha AYKURT ve Toros Mühendislik çalışanlarına,
bilgisayar çalışmalarım sırasında bana yardımını esirgemeyen kardeşim Berşan
AKKURT’a ve benden maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen aileme teşekkür
ederim.
İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ………………………………………………………………………………….... I
ABSTRACT…………………………………………………………………….........II
TEŞEKKÜR………………………………………………………………………....III
İÇİNDEKİLER…………………………………………………..……………....….IV
ÇİZELGELER DİZİNİ………………………………………………….………......VI
ŞEKİLLER DİZİNİ…………………………………………………………...……VII
1. GİRİŞ……………………………………………………………………..………1
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR.....................................................................................3
3. MATERYAL VE METOD....................................................................................6
3.1. Büro Çalışmaları...............................................................................................6
3.2. Arazi Çalışmaları..............................................................................................6
3.2.1. Taşıma Gücünün İncelenmesi………………………………………….7
3.2.2. Geçirimliliğin İncenmesi ………………………………………………7
3.2.2.1. Basınçlı Su Deneyleri…………..………………………………..9
3.2.2.1.(a) Lugeon Yöntemi…………………………………………………9
3.3. Laboratuar Çalışmaları……………………………………………………...12
4. ARAŞTIRMA BULGULARI..............................................................................13
4.1. Bölgesel Jeoloji...............................................................................................13
4.1.1. Yumrudağ Grubu……………………...................................................13
4.1.1.1. Cebireis Formasyonu (Pc)...............................................................14
4.1.1.2. Asmaca Formasyonu (Ta)...............................................................16
4.2. Yapısal Jeoloji.................................................................................................17
4.3. Deponi Alanları İçin Yer Seçimi Fizbilitesini Kontrol Eden Parametreler....17
4.3.1. Jeolojik - Jeoteknik Özellikler………………………………………...19
4.3.2. Hidrojeolojik durum…………………………………………………..30
4.3.3. Deprem durumu……………………………………………………….33
4.3.4. İklimsel Özellikler…………………..………………………………...35
4.3.5. Şehirleşme Özellikleri……………………………………………...…36
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER…………………………………………….……37
KAYNAKLAR………………………………………………………………….…..40
ÖZGEÇMİŞ................................................................................................................42
EKLER
Ek-1 Sondaj Logları
Ek-2 Yumru Mevkii – Alanya ( Antalya) Alanya Belediyesi Kompost Ve Katı
Atık Düzenli Depolama Tesisi Mevzii İmar Planı
Ek-3 Yumru Mevkii – Alanya (Antalya) Alanya Belediyesi Kompost Ve Katı
Atık Düzenli Depolama Tesisi Jeoloji Haritası
ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa no Çizelge 4.1. Sondaj kuyularından elde edilen dolomitik kireçtaşı
numunelerine ait jeoteknik parametreler ……………………..…..25
Çizelge 4.2. Kayaçlarda izin verilebilir taşıma basıncı değerleri………………26
Çizelge 4.3. Kayaç kalitesi RQD ile J arasındaki ilişki………………………...27
Çizelge 4.4. Yüzeyden alınan dolomitik kireçtaşlarına ait jeoteknik
parametreler…………………………………………………….....28
Çizelge 4.5. Kitle faktörü J ile tabakalanma düzlemi süreksizlik aralığı
ilişkisi……………………………………………………………...28
Çizelge 4.6. Elek analizi deney sonuçları............................................................30
Çizelge 4.7. Atterberg limitleri ………………………………………………...30
Çizelge 4.8. Kayaçların Lugeon birimine göre sınıflandırılması…….…………31
Çizelge 4.9. Lugeon deneyleri ile ilgili parametreler ve deney sonuçları…...…32
Çizelge 4.10. Deprem bölgelerine göre olası maksimum yer ivmesi değerleri.....35
ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa no
Şekil 1.1. İnceleme alanı yer bulduru haritası………….………………………2
Şekil 3.1. Lugeon deneyinin yapılışı………………………………………...…10
Şekil 3.2. Lugeon deneyinde gerçek basıncın hesaplanması………………..…11
Şekil 3.3. Tij ve manşonlardaki yük kaybını gösterir abak………………...…..12
Şekil 4.1. Basitleştirilmiş Alanya naplarını gösterir bölgesel Alanya
Tektonik haritası……………………………………………….……14
Şekil 4.2. İnceleme alanını oluşturan bloklu kaya kütlesi yapısındaki
dolomitik kireçtaşları………………………………………………..15
Şekil 4.3. İnceleme alanında dolomitik kireçtaşları arasında gözlenen
şist bantları…………………………………………………………..16
Şekil 4.4. İnceleme alanı jeolojik enine kesiti…………………………............20
Şekil 4.5. Dolomitik kireçtaşları içerisinde yer alan kalsit damarları……….....21
Şekil 4.6. Dolomitik kireçtaşlarında demiroksit ile sıvanmış yüzeyler………..22
Şekil 4.7. Dolomitik kireçtaşlarındaki süreksizlik yapıları ve karstik
boşluklar……………………………..……………………...............23
Şekil 4.8. İnceleme alanındaki süreksizlik yapıları…………………………….24
Şekil 4.9. RQD oranlarının hesaplandığı karot örnekleri………………………24
Şekil 4.10. Türkiye deprem bölgeleri haritası……...……………………………35
1. GİRİŞ Veli Emre AKKURT
1
1. GİRİŞ
Dünya kenti Antalya, kentsel gelişimin yanı sıra sorunlarının artmasına da
tanık olmaktadır. Antalya ve Alanya ülke düzeyinde bir çekim merkezi haline
gelmiş, turizmin getirdiği ek nüfus ve göçün etkisi altında hızlı nüfus artışı kentsel
gelişmeyi olumsuz etkileyerek aşırı derecede tüketen ve kirleten bir yerleşim alanı
olma sürecine girmiştir.
Bu nedenle kanalizasyon gibi alt yapı hizmetleri yanında hastane gibi sosyal
kurum yatırımlarına olan ihtiyaç sürekli artmaktadır.
Katı atıkların, çağdaş kent oluşumunda önem arz ettiği ve toplanarak güvenli
estetik bir şekilde bertaraf edilmesi, kentlerimizin en önemli ortak sorunlarından biri
haline gelmiştir (Alpaslan, 1994). Gerektiği gibi uzaklaştırılamayan katı atıkların ve
özellikle de “tehlikeli atık” sayılması gereken hastane katı atıklarının çevre
kirlenmesine neden olduğu herkesçe kabul edilen bir gerçektir (Curi, 1997).
Alanya ilçesinin (Antalya) ülke açısından önemi ve turistik değeri göz önüne
alındığında katı atıkların sistematik bir şekilde toplanıp, geri kazanılması ve imha
edilmesi önemli bir sorun olmaktan çıkarılmalıdır. Katı atık yönetimi için Alanya
belediyesince düzenli depolama yöntemi benimsenmiştir. Düzenli depolama için
halen düzensiz olarak kullanılan alanın düzenli bir tesise dönüştürülmesi
öngörülmektedir.
İnceleme alanı, Antalya ili, Alanya ilçe merkezinin 8-9 km kuzeyinde
Mahmutseydi Köyü, Yumru Dağı Mevkiinde 320.000 m² lik bir alanı kapsamaktadır
(Şekil 1.1). Çalışma alanı Türkiye’nin güneyinde Akdeniz bölgesinde yer almakta
olup, 1/1000 ölçekli (Antalya-Alanya) Yumru O28-d-16-a-1b, O28-d-16-a-2a
paftalarında yer almaktadır. Arazi çalışmaları sırasında 1/1000 ölçekli topoğrafik
harita kullanılmıştır.
Bölge Permiyen yaşlı Cebireis Formasyonuna ait dolomitik kireçtaşlarının
hakim olarak bulunduğu, engebeli bir araziden oluşmaktadır. İnceleme alanı genel
olarak yataya yakın bir topoğrafya gösterir, ortalama olarak 900 metre kotunda
bulunur.
1. GİRİŞ Veli Emre AKKURT
2
İnceleme alanında Akdeniz iklimi hüküm sürer. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar
ılık ve yağışlı geçer. Yıllık ortalama sıcaklıklar kıyı kesimde 18 oC nin üstündedir.
En soğuk ay genellikle Ocak ayıdır. Sıcaklık O oC nin altına nadiren düşer. En sıcak
ay ortalaması 28 oC dolayındadır. Yazın sıcaklık sık sık gölgede 40 oC nin üstüne
çıkar. Yıllık ortalama yağış tutarı kıyı kesimlerde metre karede yer yer 1000 mm yi
aşar. Yıllık yağış miktarının fazla olması ve kış aylarında toplanması bölgenin en
belirgin özelliğidir.
Bu çalışmada, düzenli depolama için seçilen alanın jeoteknik özellikleri
belirlenmiş ve bu alanın düzenli depolama yapılabilmesi için uygunluğu
araştırılmıştır.
Şekil 1.1 inceleme alanı yer bulduru haritası
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Veli Emre AKKURT
3
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
İnceleme alanı, Antalya ili Alanya ilçesi Yumru Dağı Mevkiinde yer
almaktadır. Alanya ilçesi ve yakın çevresi birçok araştırmacı tarafından jeolojik ve
jeoteknik açıdan incelenmiştir. Alanya deponi alanının jeoteknik incelemesi olarak
belirlenen bu tez çalışmasında önceki çalışmalar olarak inceleme alanı ve yakın
çevresini kapsayan jeolojik ve jeoteknik çalışmalar ve deponi alanlarıyla ilgili daha
önce yapılmış olan çalışmalar incelenmiştir.
Peyronnet (1965), “Alanya’nın Kuzeyindeki Torosun Jeolojisi Hakkında
Gözlemler” adlı çalışmasında Alanya küçük limanının kuzeyinde bulunan 300 km²
lik bir çevre içerisinde Alanya masifini incelemiştir. Bu masifin esas olarak Primer
arazisinden ve muhtemelen de bir parçacık Sekonderden oluştuğunu belirtmiştir.
Alanya bölgesini coğrafya bakımından yaklaşık olarak 2 km genişliğinde kıyı
ovasını oluşturan şistli seri ve 1500 - 2000 metre irtifada bulunan karbonatlı seri
olarak iki bölgeye ayırıp, karbonatlı seride boksit ceplerinin gözlemlendiğini
belirtmiştir.
Peyronnent (1967), “Alanya Bölgesinin Petrografi ve Mineralojisi ile, Alanya
Masifindeki Boksitlere Bitişik Kloritoidli Şistlerin Kökeni” adlı çalışmasında Alanya
bölgesinin etüdünü yapmış, stratigrafik bir seri vücuda getiren şistli ve karbonatlı iki
esas kayaç topluluğunun petrografik tasvirini vermiştir.
Peyronnent (1971), “Alanya Bölgesinin (Güney Toroslar) Jeolojisi,
Metamorfik Boksitin Kökeni” adlı çalışmasında Torosların en eski arazilerinin
metamorflaşmış, Primer ve Mesozoyik olup KB da göller bölgesinden başlayarak
GD da Silifkeye kadar, 40 km lik bir genişlikte, 200 km lik bir antiklinal topluluğu
halinde mostra verdiklerini belirtmiştir.
Morfolojik bakımdan Alanya bölgesinin bir kıyı ovası ve bunun bitiminde
dağlık bir kesimden oluştuğu vurgulanmıştır. Miosenden önce eski şistlerde kesilmiş
ve deniz kıyısında tecrit edilen 300 m yüksekliğindeki Alanya’nın kayalıklarının
hakim olduğu kıyı ovasının, 1300 m yükseklikteki Toroslar silsilesine yaslandığını
belirtmiştir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Veli Emre AKKURT
4
Işık ve Tekeli (1978), “Alanya Metamorfitlerinin Doğu Kesiminde Yeni
Petrografik Bulgular” adlı çalışmalarında Alanya metamorfitlerinin doğu kesiminde
yer alan yaygın kaya türlerini metapelit, metabazit, mermer ve kuvarsitlerin
oluşturduğunu belirtmişlerdir. Saha gözlemleri ve petrografik incelemeler, inceleme
alanında yer alan Alanya metamorfitlerinin metamorfizma ve deformasyon
tarihçesinin, batı kesimden oldukça farklı özellikler taşıdığı sonucunu verdiğini ifade
etmişlerdir. Mineral bileşimleri, bu kayaların Barroviyen tipi bir metamorfizmadan
etkilendiğini göstermekte olduğunu, özellikle metapelitik kayalarda stavrolit ve
disten minerallerinin varlığı Alanya metamorfitlerinde metamorfizma koşullarının
yüksek dereceli amfibolit fasiyesine kadar ulaştığı sonucuna varmışlardır.
Kansun (1993), “Alanya-Demirtaş (Antalya) Arasının Jeolojisi ve
Mineralojik-Petrografik İncelemesi” başlıklı yüksek lisans tezi çalışmasında
inceleme alanını Üst Paleozoyik ve Üst Senozoyik yaşlı kaya birimlerinin
yüzeylediğini, bunlardan Permiyen-Üst Permiyen yaşlı birimlerin Alanya birliği adı
altında tanımlandığını ve bu birliğin üzerine açılı uyumsuz olarak Orta-Üst Miyosen
yaşlı Karakocalı formasyonunun çökeldiğini. İnceleme alanının en genç birimlerinin
ise Kuvaterner yaşlı, yamaç molozu ve alüvyondan oluştuğunu belirtmiştir.
Geç Maestrihtiyen-Paleosen döneminde Alanya birliğinin kuzeye doğru
Antalya birliği üzerine itildiğini, bu olayın devamı olarak, Geç Lütesiyen-Erken
Oligosen hareketleriyle bölgede etkin olan KD-GB doğrultulu sıkışma tektoniğinin
etkisiyle, Alanya ve Antalya birlikleri kuzeye doğru itilerek Geyik Dağı birliği
üzerine bindirdiğini tanımlamıştır.
Erbay (1994), “Dereköy (Alanya) Dolayının Jeolojisi ve Petrografik
Özellikleri” başlıklı yüksek lisans çalışmasında inceleme alanında bulunan
Paleozoyikte Dereköy metamorfitleri, Çukuryurt sarı dolomitleri, belenardı
kuvarsitleri, Pınarlıkır Formasyonu, Mesozoyik’te Asmaca Formasyonu ve Küllüin
ince kristalli dolomitlerinin ayırtlandığını. Susuzdağ kristalize kireçtaşlarının bu
birimleri kuzeyden güneye ilerleyerek tektonik olarak üzerlediğini gözlemlediğini
ifade etmiştir.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Veli Emre AKKURT
5
Erten (1996), “Alanya Dolayının Jeolojisi ve Tektonik Özellikleri” başlıklı
yüksek lisans çalışmasında bölgenin stratigrafik ve tektonik gelişimini araştırmıştır.
İnceleme alanının, stratigrafi, metamorfizma ve yapı özellikleri açısından farklı
havza koşulları yansıtan ve birbiriyle tektonik dokanaklı olan çok sayıda kaya
birliklerine ayrıldığını ve Senoniyen ve Lütesiyen hareketleriyle yer değiştiren bu
toplulukların “Antalya Birliği” ve “Alanya Birliği” olarak iki gruba ayrıldığını
belirtmiştir.
Işık (1997), “Maşatdağı (Alanya) Yöresinin Petrografisi ve Yöre
Boksitlerinin Jeokimyası” başlıklı yüksek lisans tezi çalışmasında çalışma alanında
Yumrudağ Grubuna ait formasyonların yüzeylendiğini, bu formasyonların Ağzıkara
ve Ladintepe üyelerinden oluşan Permiyen yaşlı Cebireis Formasyonu ve Orta-Üst
Triyas yaşlı Asmaca formasyonları olduğunu tanımlamıştır.
Genellikle küçük mercekler halinde uzanan boksitlerin, Permiyen yaşlı
Cebireis Formasyonu ile Alt Triyas yaşlı Asmaca formasyonlarının arasında
sedimanter olarak oluşmuş bohmitik tip boksitin metamorfizmaya uğraması sonucu
ortaya çıkan diyasporitik boksitler olduğunu ifade etmiştir. Bunların köken kayacının
büyük olasılıkla şistler olup, içinde yer aldığı formasyonlarla birlikte yeşil şist
fasiyesinde metamorfizma etkisinde kalmış olduğunu vurgulamıştır.
Koçkar ve Akgün (2001), “Ilıksu Tünelleri Boyunca Mühendislik Jeolojisi
İncelemeleri” başlıklı çalışmalarında Alanya-Antalya karayolu güzergahında bulunan
Ilıksu 1 ve Ilıksu 2 tünelleri boyunca Asmaca ve Cebireis Fm. üyesi rekristalize
kireçtaşı, kalk şist, pelitik şist, grafit şist, birimlerinin ardalanmalarından oluşan
zeminin mühendislik jeolojisi ve jeomekanik özelliklerini incelemiş. Zeminlerin
jeolojik modellerini oluşturmuşlar ve tünel tasarımı için gerekli jeomekanik
parametreleri incelemişlerdir.
Karaca (2002), “Mersin Kenti İçin Esenli Köyü ve Civarının Katı Atık
Deponi Alanı Olarak Jeolojik ve Jeoteknik Yönden Değerlendirilmesi” başlıklı
yüksek lisans çalışmasında Esenli Köyü ve civarının katı atık depolama alanı olarak
kullanılabilirliği incelenmiştir.
3. MATERYAL VE METOD Veli Emre AKKURT
6
3. MATERYAL VE METOD
Antalya ili Alanya ilçesi Yumru Dağı Mevkiinde bulunan deponi alanının
jeoteknik incelemesini kapsayan bu tez çalışması literatür ve kaynak taramasını
kapsayan büro çalışmasıyla başlamış, arazi çalışmaları ve laboratuar çalışmalarıyla
devam ederek, elde edilen sonuçların değerlendirilmesi ve tez yazımı için büro
çalışmalarıyla sonlandırılmıştır.
3.1. Büro Çalışmaları
Bu çalışmanın büro çalışmaları kısmı iki aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk
aşamada tez çalışması için gerekli olan literatür ve kaynak taraması yapılarak, katı
atık depolama üzerine yapılmış olan araştırmalar ve çalışmalar derlenmiştir.
Arazi ve laboratuar çalışmaları sonrasında ikinci aşamada elde edilen veriler
değerlendirilerek zeminin geçirimliliği ve taşıma gücü hesaplamaları yapılmıştır. Bu
hesaplamalar sonrasında deponi alanları için yer seçimi fizibilitesini kontrol eden
parametreler incelenerek inceleme alanının deponi alanı olarak kullanılabilirliği
değerlendirilmiştir.
3.2. Arazi Çalışmaları
Arazi çalışmaları sırasında inceleme alanının 1/1000 ölçekli jeolojik haritası
hazırlanarak 1/5000 ölçekli enine kesiti çıkarılmış olup jeoteknik özelliklerinin
belirlenmesi amacıyla arazi üzerinde 20 adet 10,5m derinlikli sondaj kuyusu
açılmıştır. İnceleme alanında taşıma gücünün hesaplanabilmesi için 40 adet karot
numunesi alınmış ve bu numuneler üzerinde tek eksenli basma deneyi yapılarak,
karot numunelerinin RQD değerleri ölçülmüştür. Süreksizlik yapılarının incelenmesi
ve yüzeyde zeminin taşıma gücünün belirlenmesi amacıyla ise sondaj kuyuları
yanında 20 adet süreksizlik ölçümü ve bu noktalarda yüzeyden 20 adet kaya örneği
alınarak tek eksenli basma deneyi yapılmıştır.
İnceleme alanı deniz seviyesindeki Alanya ilçesinden 900 m yükseklikte
3. MATERYAL VE METOD Veli Emre AKKURT
7
bulunan Yumru Dağının zirvesindedir. Zeminin yer altı suyu durumu incelenirken,
900 m lik bir kalınlık boyunca yol boyları gözlemlenmiştir. Geçirimliliğin
belirlenebilmesi için ise sondaj kuyularında Lugeon deneyleri yapılmıştır.
3.2.1. Taşıma Gücünün İncelenmesi
Kayaçlar genel olarak çok iyi temel birimi olarak düşünülmektedirler ancak
aşırı yüklenmelerde kayaçlarda büyük miktarda oturmalar ve ani yenilmeler meydana
gelebilir.
Genel olarak tanımlandığında kayaçlar ayrışma etkisine uğramamış tek
eksenli basınç dayanımı 900 kn/m2 (9 kg/cm2) den fazla ve süreksizlik aralıkları 1 m
den fazla ise sağlam kayaç olarak tanımlanabilirler (Şekercioğlu, 2002).
Taşıma gücü incelenirken bağıntısı kullanılmıştır
(Şekercioğlu, 2002).
qa = Kayacın izin verilebilir taşıma basıncı
j = Kitle faktörü
qun= Tek eksenli basma dayanımı
Kitle faktörü kaya kalitesi veya süreksizlik aralığına bağlı olarak değişen bir
katsayıdır. Kaya kalitesi ile süreksizlik aralıkları belirlendikten sonra çizelge 4.3 İle
çizelge 4.5 de bulunan değerlere karşılık gelen j değeri bulunarak hesaplamalar
yapılır. Kaya kalitesi (RQD) oranının belirlenebilmesi için kullanılan formül;
10 cm’den Büyük Karot Boylarının Toplamı
Toplam RQD % = x 100 dir.
Kuyu Derinliği
3.2.2. Geçirimliliğin İncelenmesi
Kayaların sıvı yada gazları iletme özellikleri geçirimlilik olarak
adlandırılmıştır. Geçirimlilik kayaçların petrografik özelliklerine, diyajenetik
gelişmelere, tektonik olaylara ve morfolojik koşullara bağlı olarak değişmektedir.
3. MATERYAL VE METOD Veli Emre AKKURT
8
Geçirimlilik arazide yerinde yapılan deneylerle ölçülebildiği gibi laboratuar
deneyleriyle de belirlenebilmektedir.
Kayaçlar geçirimlilik birimi olarak Lugeon birimi (1/m/dak) yada K (cm/s)
geçirimlilik katsayısına göre sınıflandırılmaktadırlar. Lugeon birimi 1 m lik bir
alanda 1 dakikada 10 atmosfer basınç altında 1 litrelik su iletimi olarak
tanımlanmaktadır. K geçirimlilik birimi ise birim yük kaybı altında, birim uzunluk ve
birim kesitteki prizmadan birim zamanda geçen su miktarıdır.
Kayaçlarda su hareketleri, çatlaklar ve kırıklar nedeniyle oluşur ve kırıklar
sonucu oluşan geçirimlilik arazide birtakım deneylerle ölçülmektedir. Bunlar zemine
su basma ve zeminden su çekme deneyleridir.
Su basma deneyleri
a. Basınçlı su deneyleri
- Lugeon
- K permeabilite (USBR)
- K permeabilite (Harry R. Cedergen)
b. Basınçsız su deneyleri
- K permeabilite (USBR)
- Nasberg- Terletskata deneyleri
- Matsuo deneyleri
- Lefranc- mandel deneyi
Su çekme deneyleri
- Dupuit
- Geçici akım yöntemi
- Bir deney çukurundan pompalama
- Pompalama- basma deneyleri
Su basma deneyleri sondaj kuyularında uygulanan yöntemlerdir. İnceleme
alanında su basma deneylerinden basınçlı su deneyi yapılmış ve Lugeon testi
uygulanmıştır.
3. MATERYAL VE METOD Veli Emre AKKURT
9
3.2.2.1. Basınçlı Su Deneyleri
Genellikle kaya zeminlerde açılan sondaj kuyularında yapılır. Kayaların
geçirimliliğinin belirlenmesi amacıyla kullanılırlar. Basınçlı su deneyi, deney yapılan
kayacın niteliğine göre iki şekilde yapılmaktadır.
Tek lastikli basınçlı su deneyi: Zayıf özellikli ve göçebilen kayaçlarda uygulanır.
Çift lastikli basınçlı su deneyi: İyi nitelikli ve sağlam kayalarda sondaj deliği sonuna
kadar delinir, basınçlı su deneyine delik tabanından başlanır. Deney yapılacak
kademenin alt ve üst seviyelerinden tıkaçlar tutturulur ve su basılarak deney yapılır.
Her kademede yapılan deneyden sonra basınçlı su deney takımı kademe boyu
kadar yukarı kaldırılıp sondaj deliğinin boydan boya deneyi yapılır.
3.2.2.1.(a) Lugeon Yöntemi
Kaya zeminlerde yapılan basınçlı su deney sonuçlarının değerlendirilmesinde
en çok kullanılan yötem Lugeon yöntemidir (Şekil 3.1). Lugeon, 10 atmosfer basınç
altında 1 dakikada, 1 metrelik deney zonunda litre olarak zemine verilen su
miktarıdır.
Lugeon birimi hesaplanırken gerçek basınç değeri kullanılır (Şekil 3.2.).
Gerçek basıncı (Peff) bulabilmek için manometrede okunan basınca (Pm) yer altı suyu
tablası üzerindeki statik yükü (H/10) eklemek, deney zonu başlangıcı ile manometre
arasındaki yük kaybını (Pc) (Şekil 3.3.) ise elde edilen değerden çıkartmak gerekir.
3. MATERYAL VE METOD Veli Emre AKKURT
10
Şekil 3.1. Lugeon deneyinin yapılışı (Şekercioğlu, 2002)
Lugeon deneyi düşey, yatay ve eğik kuyularda yapılabilir.
Düşey kuyularda
Deney yer altı su seviyesi üzerinde yapılıyorsa
• Peff = Pm + H’/10 - Pc formülü ile gerçek basınç değeri hesaplanır.
3. MATERYAL VE METOD Veli Emre AKKURT
11
Şekil 3.2. Lugeon deneyinde gerçek basıncın hesaplanması (Şekercioğlu, 2002)
Deney yapıldıktan sonra her deney zonu için Lugeon eğrileri çizilir, bu eğri
üzerinde 10 atmosfer hakiki basınca karşılık gelen emilme katsayısı, deney zonunun
Lugeon birimi olarak geçirimliliğidir.
Emilme katsayısı: 1 m de 1 dakikada litre olarak emilen su miktarıdır.
Çeşitli nedenlerle deney sırasında 10 atmosfer basınç uygulanamaması
durumunda deney sonuçları şu şekilde değerlendirilir.
LU = lugeon (l/dak/m) Q = Kuyuya verilen su miktarı (l/dak)
L = kademe boyu (m) P = Uygulanan gerçek basınç (kg/cm2)
3. MATERYAL VE METOD Veli Emre AKKURT
12
Şekil 3.3. Tij ve manşonlardaki yük kaybını gösterir abak (Şekercioğlu, 2002)
3.3. Laboratuar Çalışmaları
Laboratuar çalışmaları, arazi çalışmaları sonucunda sondajlardan ve yüzeyden
alınan örnekler üzerinde yapılan zemin mekaniği deneylerini kapsar. Zemin
mekaniği deneyleri olarak; Atterberg limitleri (likit limit, plastik limit ve plastisite
indisi), elek analizi ile tek eksenli basma dayanımı deneyleri yapılmıştır.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
13
4. ARAŞTIRMA BULGULARI
4.1 Bölgesel Jeoloji
İnceleme alanı, Alanya İlçesinin Kuzeyinde Toros kuşağı içerisinde,
Yumrudağı mevkiinde bulunur. Bölge stratigrafi ve metamorfizma açısından büyük
topluluk oluşturan Alanya Birliği ve bu birliği oluşturan kaya gruplarını kapsar.
Alanya Birliği, Orta Torosların güney kesiminde, Manavgat-Alanya-Anamur
arasında yüzeylenen metamorfitlerden oluşur. Alanya Birliği, ilçe merkezinin 20 km
doğusundan başlayarak batıya doğru uzanan kesimde üst üste duran üç metamorfik
naptan oluşur. Farklı istiflenme ve metamorfizma gösteren bu naplar, yapısal
konumlarına göre alttan üste doğru Mahmutlar Formasyonu (alt nap), Sugözü
Formasyonu (orta nap), Yumrudağ Grubu (Cebireis Formasyonu, Asmaca
Formasyonu) (üst nap) olarak sıralanır.
Alanya birliğinin en alt napını oluşturan Mahmutlar Formasyonu başlıca yer
yer yeniden kristallenmiş kireçtaşı, dolomitik kireçtaşı ve kuvarsit ara katkılı pelitik
şistlerden meydana gelmiştir (Erten, 1996).
Mahmutlar formasyonunun üzerine yataya yakın konumda Sugözü
Formasyonu tektonik olarak yerleşmiş olup Alanya birliğinin orta napını oluşturan
bu birim başlıca granatlı mikaşistlerden meydana gelmiştir (Erten, 1996).
Sugözü Formasyonunun üzerine ise büyük bir bölümü yeniden kristalleşmiş
kireçtaşından oluşan Cebireis ve Asmaca Formasyonu tektonik dokanakla
yerleşmiştir. İnceleme alanını oluşturan Cebireis formasyonu jeolojik ve özellikle
jeoteknik özellikleri bakımından detaylıca incelenmiştir.
4.1.1. Yumrudağ Grubu
İnceleme alanında yapılan jeolojik çalışmalar sonucunda çalışma alanındaki
litolojik birimler Alanya Birliğinin en üst napını oluşturan Yumrudağ Grubunun
Cebireis Formasyonu olarak ayırtlanmıştır (Şekil 4.1.).
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
14
Şekil 4.1. Basitleştirilmiş Alanya naplarını gösterir bölgesel Alanya Tektonik haritası (Koçkar ve Akgün, 2001)
4.1.1.1 Cebireis Formasyonu (Pc)
Alanya katı atık depolama alanında yapıları yüzeyleyen Cebireis
formasyonunun dolomitik kireçtaşları ile yer yer kalk şist bantlarından oluştuğu ve
bu bantlar arasında kil dolgu malzemesinden meydana geldiği gözlemlenmiştir
(Şekil 4.2.). Bu formasyon inceleme alanının hemen hemen tamamını kapsamaktadır.
Şist bantları yüzeyde mostra vermemekte ancak sondaj loglarından elde edilen
örneklerde tanımlanmışlardır. Kil dolgu olarak tanımlanan birim ise kırmızı renkli
Akdeniz toprakları diye adlandırılmış ve kireç taşlarında demir oksit birikimi sonucu
oluşmuştur (Şekil 4.3.).
Cebireis Formasyonu altta kristalize olmuş kireçtaşı, dolomitik kireçtaşı ve
metakuvarsitler, üstte kloritli, serisitli, kuvarsşistli, kalkşistle, en üstte seyrek şist
arakatkılı kalın karbonatlar şeklinde gözlenir. Yukarıda belirtilen birimlerin genel
olarak sarp, dik ve derin vadileri oluşturduğu gözlenir (Erten, 1996).
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
15
Şekil 4.2. İnceleme alanını oluşturan bloklu kaya kütlesi yapısındaki dolomitik kireçtaşları.
Kloritli, serisitli birimler; açık-koyu kül renginde olup orta-kalın katmanlıdır.
Yer yer yeniden kristalleşmiştir. Üst seviyelerde seyrek olarak serisit şist, kloritşist
ara katkılıdır. Sert, dayanımlı, kırıklıdır. Kırıklar boyunca yoğun karst oluşumları
gelişmiştir.
Cebireis Formasyonu, Sugözü Formasyonu üzerine tektonik olarak
yerleşmiştir. Alt dokanak Cebireis Dağının kuzey batı kısmında gözlenmektedir.
Birimin üst dokanağı Asmaca Formasyonu tarafından tektonik bir dokanakla üstlenir.
Peyronnet (1965), ise (Alanya kuzeyi) Kargı Çayı güneyindeki karbonatlı
serinin en üst seviyesini oluşturan boksitler üzerinde yaptığı incelemelerde Mizzia
Velebitana Schub. ve Permocalculus yardımıyla boksit yataklarına bağlı karbonat
topluluğunun yaşını Permiyen olarak vermiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
16
Şekil 4.3. İnceleme alanında dolomitik kireçtaşları arasında gözlenen şist bantları
4.1.1.2. Asmaca Formasyonu (Ta)
Düzenli tabakalanmalı, gelişmiş yapraklanmalı serizit – klorit, klorit
kalkşistlerden oluşan birim, (Özgül, 1976) tarafından Asmaca Formasyonu olarak
ayırtlanmıştır. Formasyon başlıca klorit –serizit, klorit kalkşistlerden oluşur ve
kireçtaşı arakatkılarını kapsar.
Asmaca Formasyonu, Cebireis Formasyonu üzerine tektonik olarak
yerleşmiştir.
Asmaca Formasyonu’nda, sahanın bazı kesimlerinde Vermiküler fasiyese ait
Vermes izleri gözlenmiştir. Bu izler ve bölgede bulunan metamorfizma geçirmemiş
Lamellibranş içeren kayaçların Sitiyen yaşlı Toridlerde yer alan topluluklara
benzerliğinden dolayı formasyon Alt Triyas olarak yaşlandırılmıştır (Özgül, 1976).
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
17
4.2. Yapısal Jeoloji
İnceleme alanı Alanya birliği içerisinde yer almaktadır.
Toroslar kuşağı içerisinde Orta Toroslarda farklı havza koşulları yansıtan ve
birbirleriyle tektonik dokanaklı çok sayıda kaya grupları tespit edilmiştir. Fazlaca
kırıklı ve kıvrımlı yapılar gösteren bu birimler Alpin dönemi orojenez fazlarından
etkilenmişlerdir (Erbay, 1994).
Alanya birliği farklı istiflenme ve metamorfizma gösteren, birbirini tektonik
olarak üstleyen üç birimden oluşur, bunlar; Mahmutlar Formasyonu (alt nap),
Sugözü Formasyonu (orta nap), Yumrudağ Grubunu oluşturan Cebireis ve Asmaca
Formasyonlarıdır (üst nap).
Cebireis formasyonunda hakim doğrultu ve eğim K400D/350 GD ve
K800B/400 GB olarak belirlenmiştir (Erten, 1996).
Genellikle Alpin orojenez fazlarının etkilediği birimlerin çok kıvrımlı
oluşlarının nedeni KD ve GB dan gelen sıkıştırma kuvvetleriyle ilgilidir (Erbay,
1994). Cebireis senklinali, Cebireis formasyonu içerisinde yer almakta olup
güneydoğuya doğru dalımlıdır. Senklinal Cebireis dağının zirvesinden geçer.
Bölgenin kıvrımlanmasında Senoniyen-Alt Tersiyer ile Lütesiyen zaman
aralıklarındaki bindirmeler etkili olmuştur (Erten, 1996).
Bölgede büyük boyutta faylanmalar bulunmaz ancak sürüklenmeler
sonucunda yersel olarak gelişmiş çok sayıda gravite fayı mevcuttur. Faylar,
karbonatlı kayaçlarda gözlemlenir, diğer birimlerde ise ayırt edilememektedir (Erten,
1996).
4.3. Deponi Alanları Yer Seçimi Fizibilitesini Kontrol Eden Parametreler
Günümüzde katı atıkların bertaraf edilmesi için en ekonomik ve en kolay
imha seçeneği olan düzenli depolama yöntemi tercih edilmektedir. Bu depolama
yöntemi ile tüm katı atık türleri zararsız hale getirilebilmekte ve gerektiği taktirde
kolaylıkla atık kapasitesi arttırılabilmektedir. Bu yöntemle katı atıklardan geri
dönüşebilecek olanları ayrıldıktan sonra kalan kısım bertaraf edilir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
18
Düzenli depolama yöntemi şu şekilde tanımlanabilir: halk sağlığını ve
güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde mühendislik projeleri yapılan bir sahada
üretilen atıkların en küçük hacme kadar sıkıştırılarak serilmesi ve her günlük
operasyon sonunda üzerleri jeolojik malzemelerle kapatılması işlemidir.
Düzenli depolama yapılacak sahanın fizibilitesini kontrol eden parametreler
olarak şunlar verilebilir:
1) Topografik özellikler: Toprografyanın atık depolama yapılmasına uygun
özellikte olması gerekir. Eğim derecesi, yüzey sularının toplandığı
havzalar, akarsu yatakları ve taşkın alanları değerlendirilir. Örneğin çok
dik yamaçlar, vadi etekleri, taşkın alanları, bataklıklar depolama için
uygun değildir.
2) Jeolojik özellikler: Sahada yer alan formasyonların litolojik özellikleri,
özellikle stratigrafik, yapısal ve dokusal özellikleri önemlidir. Ayrıca
bölgenin tektoniği de değerlendirilebilir.
3) Jeoteknik özellikler: Yüzeyde ve yeraltında bulunan birimlerin jeoteknik
özellikleri, depremsellik durumu depolama işlemleri sırasında
kullanılacak malzemenin uygunluğunun araştırılması gibi parametreler
değerlendirilir. Düzenli depolama alanları için özellikle araştırılması
gereken diğer bir parametre ise zeminin üzerine yüklenecek yük
karşısında davranışının nasıl olacağının belirlenmesidir. Ayrıca bölgede
gelişebilecek afet olasılıkları (taşkın, kütle hareketleri vb)
detaylandırılmalıdır.
Ayrıca depolama işleminden önce, işlem sırasında ve sonrasında
kullanılacak malzemenin tipi, bölgede bu malzemelerin varlığı projeyi
yönlendiren parametrelerdendir.
4) Hidrojeolojik özellikler: Yüzey ve yer altı suyu varlığı, su tablasının
durumu, suyun akış hızı, hidrolik eğim derecesi, yüzey ve yer altı
sularının etkileşimi belirlenecek özelliklerdir.
5) İklimsel özellikler: Bölgeye düşen yağış miktarı, hakim rüzgar yönü bu
özelliklerden bazılarıdır.
6) Şehirleşme özellikleri: Yerleşim alanlarına olan yakınlık, trafik, ulaşım
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
19
gibi özelliklerdir.
7) Ekonomik özellikler
Yukarıda verilen özelliklerden bazıları bir başlık altında toplanarak
açıklanacaktır.
Atık depolama bölgeleri için temel problem yağış miktarı, yer altı suyu
varlığına bağlı olarak oluşacak sızıntı suyu miktarı ve hareketidir. Bu nedenle
depolama yapılacak alanın sızdırmazlık durumu oldukça önemlidir. Katı Atıkların
Kontrolu Yönetmeliği Madde 26 da belirtildiği gibi deponi tabanı en az 60cm
kalınlığında kil zemin serilerek sıkıştırılmalıdır veya doğal killi zemin seçilmelidir.
Sıkıştırılmış malzemenin permeabilitesi 10-8 m/ sn den küçük olmalıdır. Bu malzeme
üzerine 2mm kalınlığında jeomembran madde ve 30cm kalınlığında drenaj
malzemesi yerleştirilmelidir.
Bu malzeme üzerine katı atıklar dökülüp sıkıştırıldıktan sonra 30cm dolgu
malzemesi üzerine 60cm kil tabakası, kil tabakasının üzerine 30cm drenaj tabakası
ve en üste de 50-80cm kalınlığında tarım toprağı yerleştirilerek katı atıkların
gömülmesi sağlanacaktır.
Ayrıca geçirimsizlik amacıyla kullanılacak kil malzemenin özgül ağırlığının
2,60 gr/cm3 ten büyük, likit limitinin % 40-50 ve plastisite indisinin % 14- % 20
arasında olması gerekmektedir (Şekercioğlu, 1993; Peker ve ark. 1996’dan).
4.3.1. Jeolojik – Jeoteknik Özellikler
İnceleme alanında yapılan jeolojik ve jeoteknik çalışmalar sonucunda
inceleme alanının 1/1000 ölçekli jeoloji haritası (Ek-3) hazırlanmış ve 1/5000
ölçekli enine kesiti (Şekil 4.4.) çıkarılmıştır.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
20
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
21
Şekil 4.4 de verilen jeolojik enine kesitten de görüleceği üzere çalışma
alanında hakim litoloji dolomitik kireçtaşlarından meydana gelmiştir. Bu birimin
yapısal ve dokusal değerlendirmeleri sonucunda gri, açık gri renkli, dayanımlı ve
pürüzlü, az ayrışmış, kalsit damarlı yer yer demiroksit ile sıvanmış yüzeylere sahip
olduğu saptanmıştır (Şekil 4.5 ve Şekil 4.6). Ayrıca birim içerisinde birkaç
santimetre boyutuna ulaşan karstik boşluklar bulunmaktadır (Şekil 4.7).
Şekil 4.5. Dolomitik kireçtaşları içerisinde yer alan kalsit damarları
Dolomitik kireçtaşları içerisinde yer yer ince kalk şist bantlarına
rastlanılmıştır. Kalk şistler inceleme alanında yüzeyde mostra vermemelerine karşılık
sondaj çalışmaları sırasında yer yer ince bantlar halinde gözlemlenmişlerdir. Açık gri
renkli nadiren boz renktedir, hemen hemen tüm yüzeylerinde kalsit damarları
içerirler.
İnceleme alanındaki birimlerde yapılan jeoteknik incelemelerde süreksizlik
yapıları ölçülmüş, kaya kalitesi saptanmış ve kayanın taşıma gücü belirlenmiştir.
Şekil 4.7 de dolomitik kireçtaşlarının içermiş oldukları karstik boşluklar ve
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
22
süreksizlik yapıları görülmektedir.
Şekil 4.6. Dolomitik kireçtaşlarında demiroksit ile sıvanmış yüzeyler
Dolomitik kireçtaşının kaya kalitesi bakımından iyi ile çok zayıf kaya özelliği
arasında değişim gösterdikleri saptanmıştır. Yapılan RQD oranları hesaplamaları
sonucunda değerler 15,71 ile 87 arasında değişmektedir.
Süreksizlik yüzeyleri sondaj kuyuları yanlarında, yüzey örnekleri alınan
yerlerde incelenmiştir. Bu amaç kapsamında arazi üzerinde 20 adet süreksizlik
düzlemi incelenmiştir (Şekil 4.8.). Yapılan çalışmalar sonucunda eklemli çatlakların
süreksizlik aralıkları 60-600mm arasında değiştiği, süreksizlik açıklıklarının 0-40
mm arasında olduğu, eklem sıklığının ise 1 m de ortalama olarak 4-20 arasında
olduğu belirlenmiştir.
Birim az-orta derecede ayrışmıştır, dayanımlı orta dayanımlıdır. Kalk şist
bantları inceleme alanında çok ince bantlar halinde bulunduğundan RQD ölçümü
elde edilememiş ve kalk şist bantlarından kaliteli karot alınamamıştır.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
23
Şekil 4.7. Dolomitik kireçtaşlarındaki süreksizlik yapıları ve karstik boşluklar
Depolama alanında zeminin taşıma gücünü belirlemek için 10,5m
derinliğinde 20 adet karotlu sondaj kuyusu açılarak Şekil 4.9 da görüldüğü gibi karot
numuneleri alınmış ve tek eksenli basma dayanımı deneyi sonuçları ile RQD
değerleri kullanılarak zeminin 10,5m derinlik boyunca taşıma gücü taranmıştır.
Sondaj yerleri 1/1000 ölçekli Ek-3 te verilen jeoloji haritasında gösterilmiş olup kuyu
logları da Ek-1 de verilmiştir. Sondajlardan elde edilen örnekler üzerinde yapılan
jeoteknik değerlendirme sonuçları ise Çizelge 4.1 de verilmiştir. Ayrıca yüzeyden
alınan numuneler üzerinde de tek eksenli basma dayanımı deneyi yapılarak ve
süreksizlik aralıkları ölçülerek yüzeydeki taşıma gücü incelenmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
24
Şekil 4.8. İnceleme alanındaki süreksizlik yapıları
Şekil 4.9. RQD oranlarının hesaplandığı karot örnekleri
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
25
Çizelge 4.1. Sondaj kuyularından elde edilen dolomitik kireçtaşı numunelerine ait jeoteknik parametreler Sondaj No Örnek Derinliği (m) RQD(%)
γn (gr/cm3) qu(kgf/cm2) Birim
Sk1 1,50 87 2,682 854,70 Dol. Kçt.
Sk 1 3,00 87 2,659 593,41 Dol. Kçt.
Sk 2 3,00 58,28 2,646 412,93 Dol. Kçt.
Sk 2 4,50 58,28 2,662 358,80 Dol. Kçt.
Sk 3 4,50 45,28 2,637 351,78 Dol. Kçt.
Sk 3 6,00 45,28 2,620 412,22 Dol. Kçt.
Sk 4 3,00 48,57 2,653 372,92 Dol. Kçt.
Sk 4 4,50 48,57 2,664 381,09 Dol. Kçt.
Sk 5 3,00 45,14 2,687 313,40 Dol. Kçt.
Sk 5 4,50 45,14 2,675 385,28 Dol. Kçt.
Sk 6 1,50 16,57 2,613 285,93 Dol. Kçt.
Sk 6 3,00 16,57 2,620 316,84 Dol. Kçt.
Sk 7 1,50 55,42 2,709 314,40 Dol. Kçt.
Sk 7 4,50 55,42 2,649 438,28 Dol. Kçt.
Sk 8 1,50 45,28 2,637 488,77 Dol. Kçt.
Sk 8 7,5 45,28 2,671 486,15 Dol. Kçt.
Sk 9 1,50 49 2,655 387,55 Dol. Kçt.
Sk 9 3,00 49 2,634 472,83 Dol. Kçt.
Sk 10 4,50 15,71 2,628 352,21 Dol. Kçt.
Sk 10 6,00 15,71 2,682 350,14 Dol. Kçt.
Sk 11 1,50 44,71 2,672 307,70 Dol. Kçt.
Sk 11 3,00 44,71 2,624 251,98 Dol. Kçt.
Sk 12 4,50 44,57 2,659 340,06 Dol. Kçt.
Sk 12 6,00 44,57 2,636 527,40 Dol. Kçt.
Sk 13 3,00 52,57 2,619 480,03 Dol. Kçt.
Sk 13 4,50 52,57 2,677 458,91 Dol. Kçt.
Sk 14 1,50 50,14 2,615 330,21 Dol. Kçt.
Sk 14 3,00 50,14 2,644 346,07 Dol. Kçt.
Sk 15 3,00 24,28 2,668 396,36 Dol. Kçt.
Sk 15 4,50 24,28 2,665 337,71 Dol. Kçt.
Sk 16 4,50 26,14 2,713 453,73 Dol. Kçt.
Sk 16 7,50 26,14 2,641 465,06 Dol. Kçt.
Sk 17 1,50 59,42 2,698 617,98 Dol. Kçt.
Sk 17 4,50 59,42 2,650 511,33 Dol. Kçt.
Sk 18 1,50 45,71 2,661 278,63 Dol. Kçt.
Sk 18 3,00 45,71 2,624 429,71 Dol. Kçt.
Sk 19 1,50 32,85 2,678 326,91 Dol. Kçt.
Sk 19 4,50 32,85 2,649 404,40 Dol. Kçt.
Sk 20 3,00 39,28 2,666 546,99 Dol. Kçt.
Sk 20 4,50 39,28 2,651 430,33 Dol. Kçt.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
26
İnceleme alanında açılan sondaj kuyularından elde edilen karotlardan elde
edilen RQD oranları ve tek eksenli basma dayanımı sonuçları kullanılarak arazi için
minimum taşıma gücü hesaplanmıştır. İncelemede kullanılan değerler Çizelge 4.1 de
verilmiştir. Kayaçların taşıma gücü hesaplamasında kayacın izin verilebilir taşıma
basıncını (Çizelge 4.2.) direkt bir ampirik katsayı (kitle faktörü J) ve tek eksenli
basınç dayanımının (qun) fonksiyonu olarak tanımlamış olan Şekercioğlu (2002)’nin
bağıntısı kullanılmıştır.
Çizelge 4.2. Kayaçlarda izin verilebilir taşıma basıncı değerleri (Şekercioğlu, 2002)
Kayaç Türü
Serbest Basınç
Dayanımı,
qun
İzin Verilebilir Taşıma
Basıncı
kN/m2 kg/cm2
* Masif, mağmatik ve metamorfik kayaçlar
(granit, diorit, bazalt, gnays)
Yüksek –
Çok Yüksek
10000 100
* Yapraklanmalı metamorfik kayaçlar
(kayrak, şist)
* Tortul kayaçlar
- Sert kumtaşı ve sert kireçtaşı
- Sert şeyl, sert çamurtaşı ve yumuşak
kumtaşı
- Çok zayıf çimentolu kumtaşı
- Yumuşak şeyl ve yumuşak çamurtaşı
- Sert sağlam tebeşir, yumuşak kireçtaşı
Orta – Yüksek
Orta – Yüksek
Orta – Yüksek
Orta – Yüksek
Düşük – Orta
Düşük – Orta
3000
4000
2000
1000
600-1000
600
30
40
20
10
6-10
6
* Orta derecede yakın aralıklı süreksizliklere
(<3,0 m) parçalanmış bütün kayaçlar (şeyl
gibi killi kayaçlar hariç)
- 1000 10
* İnce tabakalı kireçtaşı, kumtaşı, şeyl -
* Aşırı derecede parçalı ve ayrışmış kayaçlar -
İzin verilebilir taşıma
basıncı arazide gözlemler
ve yükleme deneyi ile
belirlenir
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
27
Çizelge 4.1 de verilen RQD yüzdeleri incelendiğinde değerlerin 15,71 ile 87
arasında değiştiği görülmüş ve kayaç kalite sınıflaması çizelgesinde (Çizelge 4.3)
15,71 değeri için karşılık gelen J değeri (0,19) hesaplamada kullanılmış, qun değeri
için ise en düşük tek eksenli basınç değeri alınmış (251,98) ve en düşük qa değeri
hesaplanmıştır.
olarak hesaplanmıştır.
Çizelge 4.3. Kayaç kalitesi RQD ile J arasındaki ilişki (Şekercioğlu, 2002)
Kayaç Kalite Sınıflaması
RQD %
Kitle Faktörü J
Çok Zayıf 0-25 <0,2
Zayıf 25-50 0,2
Orta 50-75 0,2-0,5
İyi 75-90 0,5-0,8
Çok İyi 90-100 0,8-1,0
İnceleme alanında yüzeydeki taşıma gücünün incelenmesi amacıyla yüzeyden
kayaç örnekleri alınmış bu örnekler üzerinde tek eksenli basma dayanımı deneyi
yapılmış ve örnek alınan yerlerde süreksizlik aralıkları ölçülerek yüzeyde minimum
taşıma gücü hesaplanmıştır. İncelemede kullanılan yüzeyden alınan dolomitik
kireçtaşlarına ait jeoteknik değerler Çizelge 4.4. de belirtilmiştir. Çizelge 4.5 de ise
kitle faktörü (J) ile tabakalanma düzlemi süreksizlik aralığı arasındaki ilişki
verilmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
28
Çizelge 4.4. Yüzeyden alınan dolomitik kireçtaşlarına ait jeoteknik parametreler
Kuyu no Örnek derinliği
(m)
γn
gr/cm3
qu
kgf/cm2
Birim
N 1 Yüzey 2.674 326,54 Dol. Kçt
N 2 Yüzey 2.693
386,92 Dol. Kçt
N 3 Yüzey 2.736
562,34 Dol. Kçt
N 4 Yüzey 2.695
418,12 Dol. Kçt
N 5 Yüzey 2.604
196,21 Dol. Kçt
N 6 Yüzey 2.618
223,67 Dol. Kçt
N 7 Yüzey 2.613
248,18 Dol. Kçt
N 8 Yüzey 2.648
313,39 Dol. Kçt
N 9 Yüzey 2.661
568,72 Dol. Kçt
N 10 Yüzey 2.714
496,25 Dol. Kçt
N 11 Yüzey 2.716
395,63 Dol. Kçt
N 12 Yüzey 2.722
461,50 Dol. Kçt
N 13 Yüzey 2.693
433,44 Dol. Kçt
N 14 Yüzey 2.634
321,54 Dol. Kçt
N 15 Yüzey 2.748
506,53 Dol. Kçt
N 16 Yüzey 2.684
454,33 Dol. Kçt
N 17 Yüzey 2.606
224,31 Dol. Kçt
N 18 Yüzey 2.638
326,49 Dol. Kçt
N 19 Yüzey 2.632
300,08 Dol. Kçt
N 20 Yüzey 2.618
206,32 Dol. Kçt
Çizelge 4.5. Kitle faktörü J ile tabakalanma düzlemi süreksizlik aralığı ilişkisi
(Şekercioğlu, 2002) Tanımlama Süreksizlik Aralığı (m) Kitle Faktörü J
Çok Kalın Tabakalı >2 0,8-1,0
Kalın Tabakalı 0,6-2,0 0,5-0,8
Orta Tabakalı 0,2-0,6 0,2-0,5
İnce Tabakalı 0,06-0,02 0,1-0,2
Çok İnce Tabakalı 0,02-0,06 0,1
Laminalı 0,006-0,02 -
İnce Laminalı <0,006 -
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
29
Süreksizlik aralıkları incelendiğinde 60 ile 600 mm arasında değiştiği
gözlenmiş ve en düşük değer olan 60 mm için karşılık gelen J değeri çizelge 4.5. den
0,1 olarak elde edilmiş, qun değeri için ise en düşük tek eksenli basınç değeri olan
196,21 kullanılmış,
0,1 . 196,21
37,27 kg/cm2 olarak hesaplanmıştır.
Depolanacak katı atığın yoğunluğu ve toplam yükün az olması ile dolomitik
kireçtaşlarının taşıma gücü gözönüne alındığında inceleme alanında temel yükünden
kaynaklanacak bir sorun beklenmemektedir.
Depolama sahasının üzerine binecek yükler karşısında stabilitenin korunması
ve sahada oluşabilecek kayma, göçme ve çökme gibi kütle hareketlerinin sonucunda
geçirimsizliği sağlamak amacıyla yerleştirilen bariyerlerin ve drenaj tabakalarının
deformasyona uğrayıp işlevlerini yerine getiremez hale gelmesi büyük problemlere
yol açabilir.
Deponi alanlarında yer seçimi yapılırken sızdırmazlık amacıyla kullanılacak
olan kil malzeme, toprak dolgu malzemesi ve drenaj malzemesi olarak kullanılacak
olan çakıl malzemenin depolama alanına yakın olması depolama tesisinin ekonomik
bir işletme olabilmesi için önemlidir.
Drenaj için kullanılacak olan çakıl malzeme inceleme alanında bulunan kireç
taşlarından kırılarak kullanılabilir. Toprak ve kil malzeme için ise deponi alanından
yaklaşık olarak 35km uzaklıktaki Saburlar - Karamanlı yolunun iki yanında bulunan
tarım alanlarındaki kil malzemeden karşılanabilir. Çolak ve diğ, 2000’e göre kil
malzeme ocağında 2 tip malzeme mevcuttur: birincisi permeabilitesi 2,50x10-7 cm/sn
olan birim örtü malzemesi olarak, ikincisi CL grubu ve geçirimsiz kil dolgu
malzemesi olarak kullanılabilir
Birimlere ait elek analizi sonuçları Çizelge 4.6. da, Atterberg limitleri Çizelge
4.7. de belirtilmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
30
Çizelge 4.6. Elek analizi deney sonuçları
Numuneler Elekten geçen toplam %
Numune no 38,1
mm
19,1
mm
9,52
mm
4,76
mm
2,38
mm
0.840
mm
0.420
mm
0.250
mm
0.150
mm
0.075
mm
A1 100 100 95,7 93,5 91,3 88,9 86,3 83,8 78,4 64,0
A2 100 97,1 91,3 87,7 85,3 83,1 80,8 78,5 73,6 60,8
B1 100 100 97,4 91,5 87,6 84,9 82,6 79,9 75,1 65,8
B2 100 100 94,5 85,5 80,8 77,8 75,6 72,2 68,0 60,3
Çizelge 4.7. Atterberg limitleri
Atterberg limitleri
Numune no Likit limit Plastik limit Plastisite indisi
A1 - - -
A2 - - -
B1 35,0 16,4 18,6
B2 35,1 16,3 18,8
4.3.2. Hidrojeolojik Durum
Düzenli depolama yapılacak sahanın, zemin özellikleri bakımından uygun olup
olmadığını belirlemeye yarayacak en önemli parametre zeminin geçirimliliğidir.
İncelenen deponi alanı süreksizlik yapıları ve karstik boşluklar içermesi nedeniyle
çok geçirimli bir zeminde bulunmaktadır. Çok geçirimli sahaların düzenli depolama
alanı olarak kullanılabilmesi için gerekli yalıtım işlemlerinin yapılması
gerekmektedir. Deponi alanı olarak kullanılacak sahalarda zemin geçirimliliğinin en
az 1x10 – 8 m/sn olması gerekmektedir (Katı Atıkların Kontrolu Yönetmeliği, 1991).
İnceleme alanı deniz seviyesindeki Alanya ilçesinden 900 m yükseklikte
bulunan Yumru Dağının zirvesindedir. Zeminin yer altı suyu durumu incelenirken,
900 m lik bir kalınlık boyunca yol boyları gözlemlendiğinde kireçtaşı şist
ardalanması gözlemlenmiştir. Bunun sonucunda incelenen bölgenin süreksizlik
yapıları ve karstik boşluklar içeren bir arazi üzerinde bulunduğu ve bu geçirimli
birimlerin altında hazne kayaç oluşturacak geçirimsiz bir birim bulunmadığından
dolayı akifer özellik göstermemekte ve yer altı suyu içermemektedir. Çalışma alanı
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
31
yakın çevresinde herhangi bir yüzey suyuna da rastlanmamıştır. Karstik zeminlerde
yer altı suyu hızları çok geniş aralıkta değişmektedir ve bu birimler içerisinde yer altı
suyu hızlarının yüksek olması sebebiyle deponi alanından zemine sızabilecek suların
zemin içerisinde doğal olarak arıtılması mümkün olmamaktadır.
İnceleme alanının geçirimliliği Lugeon deneyi yapılarak incelendiğinde;
çalışma sırasında zemine basınçlı su verirken birimin çok geçirimli olması nedeniyle
ancak 2 atmosferlik bir basınç elde edilebilmiştir ve hesaplamalar bu doğrultuda
yapılmıştır.
Ölçümler sırasında kil bantları içerisinde deneyler yapılırken yüzeyden su
çıkışı gözlemlenmiş ve bu nedenle kil birimler içerisindeki ölçümlerde de yüksek
geçirimlilik değerleri elde edilmiştir. Deney açılmış olan 20 sondaj kuyusunda da her
iki metrede tekrarlanarak yapılmıştır. Deney sırasında kuyulara 10 dakika süreyle 2
atmosfer basınç altında su pompalanmıştır. Bu işlem sonucunda zeminin bir dakikada
emdiği su miktarı bulunmuştur. Tüm bu işlemler sonrasında (Peff = Pm + H’/10 - Pc)
bağıntısı kullanılarak gerçek basınç değeri bulunmuş ve (LU= Q . 10 / P . L)
bağıntısından Lugeon değerleri hesaplanmıştır.
Çizelge 4.8 de Lugeon deneyine göre kayaçların geçirimlilik değerlerinin
sınıflandırılması verilmiştir. İnceleme alanında yerinde yapılan Lugeon basınçlı su
deney sonuçları da çizelge 4.9. da belirtilmiştir. Çizelgeye göre lugeon değerlerinin
25 lugeondan çok daha yüksek olması dolomitik kireçtaşının oldukça geçirimli bir
birim olduğunu göstermiştir. Bu sonucun en önemli etkeni dolomitik kireçtaşlarının
yoğun olarak kırıklı-çatlaklı yapıları, erime boşlukları içermeleri ve gözenekli
olmalarıdır. Zeminin süreksizlik yapıları incelendiğinde süreksizlik yüzeylerinin
kuru olduğu, ancak su aktığını gösteren demir oksit izlerinin bulunduğu
gözlemlenmiştir.
Çizelge 4.8. Kayaçların lugeon birimine göre sınıflandırılması (Şekercioğlu, 2002)
Lugeon değeri Geçirimlilik durumu
<1 Geçirimsiz
1-5 Az geçirimli
5-25 Geçirimli
>25 Çok geçirimli
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
32
Çizelge 4.9. Lugeon deneyleri ile ilgili parametreler ve deney sonuçları
Sondaj
no
Derinlik
(m)
Basılan su m.
( l/ dak)
Lugeon
(lug /dak)
Sondaj
no
Derinlik
(m)
Basılan su m.
( l/ dak)
Lugeon
(lug /dak)
Sk 1 0-2 15 38,26 Sk 9 0-2 18 45,91
2-4 18 45,68 2-4 9 22,84
4-6 21 54,68 4-6 16 41,66
6-8 18 47,36 6-8 19 50
8-10 22 58,51 8-10 20 53,19
Sk 2 0-2 17 43,36 Sk 10 0-2 9 22,95
2-4 23 58,37 2-4 18 45,68
4-6 18 46,87 4-6 23 59,89
6-8 16 42,10 6-8 20 52,63
8-10 19 50,53 8-10 21 55,85
Sk 3 0-2 22 52,12 Sk 11 0-2 18 45,91
2-4 19 48,22 2-4 20 50,76
4-6 20 52,08 4-6 22 57,29
6-8 18 47,36 6-8 20 52,63
8-10 21 55,85 8-10 21 55,85
Sk 4 0-2 13 33,16 Sk 12 0-2 6 15,30
2-4 25 63,45 2-4 8 20,30
4-6 23 59,89 4-6 18 46,87
6-8 21 55,26 6-8 20 52,63
8-10 22 58,51 8-10 22 58,51
Sk 5 0-2 15 38,26 Sk 13 0-2 21 53,57
2-4 24 60,91 2-4 23 58,37
4-6 23 59,89 4-6 19 49,47
6-8 25 65,78 6-8 22 57,89
8-10 21 55,85 8-10 18 47,87
Sk 6 0-2 9 22,95 Sk 14 0-2 17 43,36
2-4 18 45,68 2-4 23 58,37
4-6 20 52,08 4-6 26 67,70
6-8 30 78,94 6-8 21 55,26
8-10 30 79,78 8-10 20 53,19
Sk 7 0-2 16 40,81 Sk 15 0-2 19 48,46
2-4 18 45,68 2-4 18 45,68
4-6 20 52,08 4-6 20 52,08
6-8 18 47,36 6-8 21 55,26
8-10 22 58,51 8-10 18 47,87
Sk 8 0-2 18 45,91 Sk 16 0-2 20 51,02
2-4 16 40,60 2-4 21 53,29
4-6 15 39,06 4-6 19 49,47
6-8 14 36,84 6-8 19 50
8-10 16 42,55 8-10 21 55,85
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
33
Çizelge 4.9 un devamı
Sondaj
no
Derinlik
(m)
Basılan su m.
( l/ dak)
Lugeon
(lug /dak)
Sondaj
no
Derinlik
(m)
Basılan su m.
( l/ dak)
Lugeon
(lug /dak)
Sk 17 0-2 18 45,91 Sk 19 0-2 18 45,91
2-4 16 40,60 2-4 19 48,22
4-6 19 49,47 4-6 21 54,68
6-8 15 39,47 6-8 24 63,15
8-10 18 47,87 8-10 16 42,55
Sk 18 0-2 18 45,91 Sk 20 0-2 18 45,91
2-4 18 45,68 2-4 22 55,83
4-6 22 57,29 4-6 24 62,5
6-8 20 52,63 6-8 17 44,73
8-10 18 47,87 8-10 19 50,53
4.3.3. Deprem Durumu
23.12.1972 tarihinden beri yürürlükte bulunan Türkiye Deprem Bölgeleri
Haritası (Şekil 10), mevcut bilgilerin ışığı altında günümüz koşullarına göre T.C.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma
Dairesi tarafından yeniden hazırlanmış ve Bakanlar Kurulu’nun 18.4.1996 tarih ve
96/8109 sayılı kararıyla yürürlüğe girmiştir. Bu haritaya göre inceleme alanı 4.
derece deprem bölgesinde yer almaktadır.
Hissedilen ve beklenen en yüksek şiddet değerlerine göre deterministik esasa
dayanan önceki haritalardan farklı olarak yeni harita olasılık hesaplarına göre
hazırlanmıştır. Yeni harita için şiddet konturları yerine, 475 yıl dönüşüm süresine
haiz eş ivme kontur haritası ve %90 güvenirlik seviyesi esas olarak alınmıştır. Buna
göre 475 yılda bir meydana gelecek depreme göre hesabı yapılan yapı, 50 yıllık
ekonomik ömrü içinde %90 ihtimal ile bu yüklenmeye maruz kalmayacak, diğer bir
ifadeyle 50 yıllık bir süre içinde %10 aşılma ihtimaline sahip olacaktır.
Deprem bölgelerine göre olası maksimum yer ivmesi değerleri Çizelge 4.10.
da verilmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
34
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
35
Çizelge 4.10. Deprem bölgelerine göre olası maksimum yer ivmesi değerleri
DEPREM BÖLGESİ DERECESİ MAKSİMUM YER İVMESİ (amax)
1. Derece Deprem Bölgeleri amax ≥ 0.40g
2. Derece Deprem Bölgeleri 0.30g ≤ amax<0.40g
3. Derece Deprem Bölgeleri 0.20g ≤ amax<0.30g
4. Derece Deprem Bölgeleri 0.10g ≤ amax<0.20g
5. Derece Deprem Bölgeleri amax< 0.10g
4.3.4. İklimsel Özellikler
Alanya’da tipik bir Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. Kışlar yağışlı ve
nemli, yazın kurak ve sıcaktır. Alanya meteoroloji istasyonun gözlemlerine göre en
soğuk ay ortalaması 10oCnin altına düşmez. Bu güne kadar kaydedilen en düşük
sıcaklık – 4,6oCdir (05.12.1950). Don olayı yılda ortalama 1,5 gündür. İlçede yazlar
uzun ve çok sıcaktır. En sıcak yaz ortalaması 28oCdir. Yazın sıcaklık gölgede sık sık
40oCnin üstüne çıkar.
İlçede yağışlar mevsimlere göre büyük farklılıklar gösterir. Yağışlar
güneyden kuzeye doğru gidildikçe azalır. En çok yağış kış ve ilkbahar
mevsimlerinde, en az yağış ise yaz mevsiminde görülür. Sahilde ortalama 1000mm
olan yıllık yağış, kuzeyde 600mm ye kadar düşer.
Alanya’da yıllık ortalama nısbi nem oranı % 65dir. Yaz aylarında daha düşük
nısbi nem oranları görülmektedir.
İlçede hakim rüzgar yönü doğu-kuzey-doğu dur. Alanya’da rüzgar hızı
ortalama 1 m/sn dir. Poyraz denilen kara rüzgarı kış ve ilkbaharda kuru ve soğuk, yaz
ve sonbahar aylarında sıcak ve kavurucudur. Alanya düzenli katı atık depolama
sahasına en yakın yerleşim birimleri sahanın güneyinde ve batısında bulunmaktadır.
Depolama sahasında rüzgarla oluşabilecek olumsuz etkiler yerleşim merkezlerini
etkilemeyecektir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Veli Emre AKKURT
36
4.3.5. Şehirleşme Özellikleri
Deponi alanları bulundukları bölgelerde yoğun bir şekilde koku ve hava
kirliliklerine neden olduklarından dolayı yerleşim alanlarından uzak yerlere
yapılmalıdır ancak ekonomik bir işletme olabilmesi için şehir merkezinden çok
uzakta olmaması gerekir.
Katı atıkların kontrolü yönetmeliğine göre depolama alanları ile yerleşim
alanları arasında en az 1000m lik bir mesafe bulunmalıdır. İnceleme alanının 1000m
çevresinde herhangi bir yerleşim alanı bulunmamaktadır. Ormanlık arazide
bulunmasından dolayı yoğun ağaç örtüsü ve çevrede bulunan tepeler doğal bariyer
oluşturmaktadır.
Deponi alanı olarak seçilen bölge şehir merkezinden kuş uçuşu 8-9 km,
mevcut imar yolu ile ise yaklaşık olarak 15km lik bir uzaklıkta bulunmaktadır. Bu
imar yolu kamyon trafiği için pek uygun olmayan dar, bol virajlı bir yoldur. Ancak
Alanya ilçesinin morfolojik yapısı ve sosyo-ekonomik durumu göz önünde
bulundurulduğunda deponi alanı için seçilecek en yakın ve ulaşımı en kolay
alanlardan biri olarak düşünülebilir.
Hava alanlarına yakın yerlerde de deponi alanları üzerinde kuş popülasyonu
yüksek olacağından bu bölgelerin yakınlarında deponi alanları yapılmamalıdır
(Karaca, 2002).
İnceleme alanına en yakın hava limanı Antalya hava limanıdır. Antalya hava
limanının inceleme alanına uzaklığı yaklaşık olarak 140km dir.
İnceleme alanı mülkiyeti Orman Genel Müdürlüğü’ne ait olan arazi Alanya
belediyesine deponi alanı olarak tahsis edilmiştir. Deponi alanı ormanlık bir arazide
bulunmaktadır ve yakın çevresinde tarım arazisi yada turistik değeri bulunan ve
ekonomik açıdan bölgeye önemli etki yapacak bir yerde bulunmamaktadır.
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Veli Emre AKKURT
37
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
1. Çalışma alanında yapılan jeolojik incelemeler sonucunda alanın
dolomitik kireçtaşlarından ve yer yer şist bantlarından oluştuğu belirlenmiştir.
Dolomitik kireçtaşları gri, açık gri renkli dayanımlı ve pürüzlü, az ayrışmış, kalsit
damarlı, yer yer demiroksit ile sıvanmış yüzeylere sahiptir. Dolomitik kireçtaşları
kaya kalitesi bakımından iyi ile çok zayıf arasında değişmektedir. Birim içerisinde
karstik boşluklar bulunmaktadır. Karstik boşluklar birkaç cm boyutundadır.
Dolomitik kireçtaşları içerisinde yer yer ince kalk şist bantlarına rastlanılmıştır. Kalk
şistler inceleme alanında yüzeyde mostra vermemelerine karşılık sondaj çalışmaları
sırasında yer yer ince bantlar halinde gözlemlenmişlerdir. Açık gri renkli nadiren boz
renktedir, hemen hemen tüm yüzeylerinde kalsit damarları içerirler.
2. İnceleme alanının jeoteknik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 20
ayrı noktada 10,5m derinliğinde karotlu sondaj kuyuları açılmıştır. İnceleme alanında
taşıma gücünün hesaplanması için 40 adet karot numunesi alınmış ve bu numuneler
üzerinde tek eksenli basma deneyi yapılarak, karot numunelerinin RQD değerleri
ölçülmüştür. Bu veriler içerisinde elde edilen en düşük değerler kullanılarak 10,5m
lik derinlik için bulunan taşıma gücü değeri 47,88 kg/cm2, süreksizlik yapılarının
incelenmesi ve yüzeyde zeminin taşıma gücünün belirlenebilmesi için sondaj
kuyuları yanında 20 adet süreksizlik ölçümü ve bu noktalarda yüzeyden 20 adet
kayaç örneği alınarak tek eksenli basma deneyi yapılmıştır. Bu veriler içerisinde elde
edilen en düşük değerler kullanıldığında yüzey için en düşük taşıma gücü değeri
37,27 kg/cm2 olarak hesaplanmıştır.
3. İnceleme alanı kaya zeminde yer almaktadır ve belirlenen taşıma gücü
aşılmadığı taktirde zeminde herhangi bir oturma beklenmemektedir.
4. İnceleme alanı deniz seviyesindeki Alanya ilçesinden 900 m.
yükseklikte bulunan Yumru Dağının zirvesindedir. Zeminin yer altı suyu durumu
incelenirken 900 m. lik bir kalınlık boyunca yol boyları gözlemlendiğinde akifer
oluşturacak birimlere rastlanamamıştır. İnceleme alanı ve yakın civarında yer altı
suyu, akarsu ve kaynak bulunmamaktadır.
5. İnceleme alanında geçirimlilik Lugeon yöntemiyle incelenmiştir.
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Veli Emre AKKURT
38
Lugeon deneyi sonucunda zeminin çok geçirimli olduğu belirlenmiştir. Zeminin çok
geçirimli olmasının en büyük nedeni inceleme alanının tamamına yakınını oluşturan
dolomitik kireçtaşlarının yoğun olarak kırıklı-çatlaklı yapıları, erime boşlukları
içermeleri ve gözenekli olmalarıdır.
6. İnceleme alanında sızdırmazlığın sağlanması amacıyla kil malzeme,
toprak dolgu ve drenaj malzemeleri kullanılacaktır.
Drenaj malzemesi olarak kullanılacak olan çakıl malzeme inceleme alanında
bulunan kireç taşlarından kırılarak kullanılabilir. Toprak ve kil malzeme için ise
deponi alanından yaklaşık olarak 35km uzakta bulunan Saburlar - Karamanlı
yolunun iki yanında bulunan tarım alanlarındaki kil malzemeden karşılanabilir.
7. İnceleme alanı Türkiye deprem bölgeleri haritası içerisinde 4. derece
deprem bölgesinde yer almaktadır.
8. Çalışma alanı depolama kapasitesi açısından uzun yıllar boyunca
Alanya ilçesinin katı atıklarını depolayacak kapasiteye sahiptir.
9. İnceleme alanında yamaç duraysızlığına neden olabilecek olumsuz
koşullar bulunmamaktadır, arazi yapısı nedeniyle taşkınlara maruz kalması söz
konusu değildir.
10. Alanya ilçesinde hakim rüzgar yönü doğu-kuzey-doğu dur. Alanya’da
rüzgar hızı ortalama olarak 1 m/sn dir. Alanya düzenli katı atık depolama sahasına
en yakın yerleşim birimleri sahanın güneyinde ve batısında bulunmaktadır.
Depolama sahasında rüzgarla oluşabilecek olumsuz etkiler yerleşim merkezlerini
etkilemeyecektir.
11. Deponi alanları için en büyük sorunlardan birisi olan yağışlar
incelendiğinde yıllık yağış ortalaması 1000 mm civarındadır bu nedenle drenaj
önlemleri uygulanmalıdır.
12. Çalışma alanına en yakın yerleşim merkezi katı atık depolama alanına
bir kilometreden uzaktır. Bu açıdan depolama yapılması uygundur.
13. İnceleme alanı Alanya ilçesinin Kuzeyinde, mevcut imar yolu ile
yaklaşık olarak 15 km lik bir mesafede yer alır ve ekonomik taşıma menzili
içerisinde bulunmaktadır. Bu imar yolu özellikle kamyon trafiği için uygun olmayan
dar, bol virajlı ve yer yer 30o ye kadar varan eğime sahiptir. Bu olumsuzluk yol
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Veli Emre AKKURT
39
genişletme çalışmalarıyla giderilmeye çalışılmaktadır.
14. İnceleme alanı katı atık deponi alanı olarak incelendiğinde iki
olumsuz koşulla karşılaşılmıştır. Birincisi bu alanın karstik boşluklar ve süreksizlik
yapıları içeren bir arazide bulunması nedeniyle geçirimliliğinin çok yüksek
olmasıdır. İkinci problem ise bölgenin yoğun bir şekilde yağış alması nedeniyle yağış
sularının katı atıklarla teması ve olası kirleticilerle birlikte yer altına sızma
ihtimalidir.
İnceleme alanı ve yakın çevresi karstik bir bölgede yer almaktadır ve
geçirimliliği çok yüksektir. Düzenli depolama yapılacak bölgelerde sızdırmazlığın
sağlanabilmesinin en önemli gereklilik olduğu bilinmektedir. Depolama alanının
uzun yıllar boyunca kullanılacağı da düşünüldüğünde sızdırmazlığı sağlamak için
gerekli tüm önlemlerin alınması durumunda dahi yerleştirilen bu bariyerlerin zaman
içerisinde deformasyona uğrama ve olası kirleticileri yer altına sızdırma ihtimalleri
bulunmaktadır. Bu nedenle bölgede yapılan jeoteknik çalışmalar sonucunda alanın
düzenli depolama açısından uygun olmadığına karar verilmiştir.
40
KAYNAKLAR
ALPASLAN, S., 1994. Ankara- Tuzlu Çayır Eski Deponi Zemininin Konsolidasyon
Özellikleri. Gazi Üniversitesi , Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 119s.
CURİ, K., 1997. Türkiye’de Katı Atıkların Geri Kazanılması ve Uzaklaştırılması
Sorunu. Katı Atık ve Çevre, 1(Ekim), 13-17.
ÇOLAK, G., GÜNAYDIN, O., ALTIN, Y., 2000. Alanya Katı Atık Düzenli
Depolama Tesisi Çed Raporu. 145s.
ERBAY, G., 1994. Dereköy (Alanya) Dolayının Jeolojisi Ve Petrografik Özellikleri.
Süleyman Demirel Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Isparta, 44s.
ERTEN, N., 1996. Alanya Dolayının Jeolojisi Ve Tektonik Özellikleri. Süleyman
Demirel Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Isparta, 70s.
IŞIK, A., 1997. Maşatdağı (Alanya) Yöresinin Petrografisi Ve Yöre Boksitlerinin
Kökeni. Selçuk Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Konya, 48s.
IŞIK, V., TEKELİ, O., 1978. Alanya Metamorfitlerinin Doğu Kesiminde Yeni
Petrografik Bulgular. M.T.A. dergisi, sayı 117, sayfa 105-113.
KANSUN, G., 1993. Alanya-Demirtaş (Antalya) Arasının Jeolojisi ve Mineralojik-
Petrografik İncelemesi. Selçuk Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Konya,
135s.
KARACA, C., 2002. Mersin Kenti İçin Esenli Köyü Ve Civarının Katı Atık Deponi
Alanı Olarak Jeolojik Ve Jeoteknik Yönden Değerlendirilmesi. Mersin
Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Mersin, 45s.
KATI ATIKLARIN KONTROLU YÖNETMELİĞİ, 1991. Resmi Gazete 20814,
15s.
KOÇKAR. M.K., AKGÜN. H., 2001. Ilıksu Tünellerinin Jeoteknik Değerlendirmesi.
İMO Teknik Dergi, Yazı 214, sayfa 3191-3214.
ÖZGÜL, N., 1976. Torosların Bazı Temel Özellikleri. Türkiye Jeoloji Kurultayı
Bülteni, 19, sayfa 65-78.
ÖZMEN. B., NURLU. M., GÜLER. H., 1997. Coğrafi Bilgi Sistemi İle Deprem
Bölgelerinin İncelenmesi. T.C. Bayındırlık Ve İskan Bakanlığı Afet İşleri
Genel Müdürlüğü.
41
PEKER, İ., ALTIN, S., KARAGÖZOĞLU, B., 1998. Sivas Kentinin Atıksu, Kartı
Atık Ve İçme Suyu Durumuna Genel Bakış. Katı Atık Ve Çevre, Ocak, 15-
23.
PEYRONNET P., 1965. Alanya’nın Kuzeyindeki Torosun Jeolojisi Hakkında
Gözlemler. M.T.A. dergisi, sayı 65, sayfa 21-26.
PEYRONNET P., 1967 Alanya Bölgesinin Petrografi Ve Mineralojisi İle, Alanya
Masifindeki Boksitlere Bitişik Kloritoidli Şistlerin Kökeni. M.T.A. dergisi,
sayı 68, sayfa 144-154.
PEYRONNET P., 1971. Alanya Bölgesinin (Güney Toroslar) Jeolojisi, Metamorfik
Boksitin Kökeni. M.T.A. dergisi, sayı 76, sayfa 80-98.
ŞEKERCİOĞLU, E., 2002. Yapıların Projelendirilmesinde Mühendislik Jeolojisi.
Jeoloji Mühendisleri Odası Yayınları: 28, Ankara, 280s.
42
ÖZGEÇMİŞ
1981 yılında Ankara’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Antalya’da
tamamladım. 1999 yılında Çukurova Üniversitesi Mühendislik - Mimarlık Fakültesi
Jeoloji Mühendisliği bölümünü kazandım. 2004 yılında Çukurova Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim dalında Doç. Dr. Şaziye
BOZDAĞ yönetiminde yüksek lisans öğrenimine başladım halen aynı fakültede
öğrenimime devam etmekteyim.