Ümraniye Belediyesi Mart Ayı Etkinlik Rehberi - 2013

1

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç{İÇİNDEKİLER}

Başkandan01

HASAN CANÜMRANİYE BELEDİYE BAŞKANI

Sevgili Ümraniyeliler,

Doğanın canlandığı ilkbahar mevsiminin habercisi olan Mart ayına merhaba diyoruz. Hazırladığımız Mart ayı programı ile güzel bir bahar geçirmenizi temenni ediyoruz.

Sevgili Hemşehrilerim;

Şubat ayını kültür ve sanatın çeşitli dallarından oluşan ve sadece Ümraniyelilerin değil çevre ilçelerden birçok vatandaşımızın da katıldığı bir programla hep birlikte geçirmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Şubat ayında psikolojiden mesneviye, tarihten tasavvufa birçok alandan oluşan konferanslarla Dursun Ali Taşçı, Mehmet Efendioğlu, M. Fatih Çıtlak, Cengiz Demirsoy, Talha Uğurluel gibi isimleri Ümraniyelilerle buluşturduk. Mine Geçili, Nurullah Muş, Fasl-ı İstanbul konserleri ve Kahraman Tazeoğlu şiir dinletisi ile müzik ve şiir severleri ağırladık. 14 Şubat sevgililer gününde grup seksendört konseriyle Ümraniyelilerin sevgililer gününü kutladık. Geçen ayki okur yazar buluşmalarının konukları ünlü yazarlar Vehbi Vakkasoğlu ile Dr. Faruk Öndağ’dı. Orhan Kural ile “ Yaşanılabilir çevre için el ele” adlı program şubat ayında da devam etti. Çocukların ufkunu geliştiren, güldüren eğlendiren ve düşündüren çocuk tiyatroları ve sinemaları ile kültür merkezlerimiz çocukların akınına uğradı.

Değerli Sanat Severler;

Mart ayında ayın ruhuna ve anlamına binaen muhtelif programlarla bir araya geleceğiz. Öğrencilerle gerçekleştirdiğimiz ve Çanakkale ruhuna vurgu yaptığımız “Okur-Yazar Buluşması”, kahraman şehitlerimizi andığımız “Bir Hilal Uğruna” ve “Kahramanlık Türküleri” adlı şiir ve Türkü dinletisi, ayın öne çıkan programları arasında. Mutad kültür programlarımız bu ay da devam ediyor. Ümraniye Belediyesi olarak hazırladığımız ve alanında bir ilk olan “Tarihe Sığmayan Destan Çanakkale Geçilmez” adlı animasyon filmi 18-22 Mart tarihleri arasında öğrenci kardeşlerimiz tarafından izlenebilecek.

Beğeninize sunduğumuz Mart ayı etkinliklerimize siz değerli Ümraniye halkını bekliyoruz.

{BAŞKANDAN}

Bir BakıştaProgram

05

SöyleşiveKonferanslar

09

Tiyatrolar21

Konserler41

KültürMerkezleri

79

Sinemalar45

İktibaslar62

3

Saygıdeğer Kültür-Sanat dostları;

Şubat ayının birbirinden kaliteli ve değerli etkinliklerle geride bıraktık. Mart ayı programımızı beğenilerinize sunuyoruz.

Bu ay konferanslar bölümünde M. Fatih Çıtlak ile “Hikmet Söyleşileri”, İ. Lütfi Çakan ile “Hadis Okumaları”, Mehmet Efendioğlu ile “Siyer Sohbetleri”, Dursun Ali Taşçı ile “Mesnevi Sohbetleri” yer alacaklar.

Bu ay çocuk izleyicilerimiz için “Benim Komik Dedişlerim”, “Menemen Seven Çocuklar”, “Çarpım Tablosu” gibi çocukların ruhsal ve kişisel gelişimlerine yardımcı olan, ders niteliği taşıyan tiyatro oyunlarının yanında Sultan 2. Abdülhamid’in hayatını tüm boyutlarıyla ele alan “Eskitilmiş Kılıç” adlı yetişkin tiyatrosu ay içinde iki kez görülebilecek.

Yazarları öğrencilerle buluşturduğumuz ve öğrencilerin çok sevdiği “Okur-Yazar buluşmaları” programının bu ayki konuğu, tarihi roman çalışmalarıyla tanınan Mehmet Niyazi. Yazar bu ay öğrencilere Türkiye tarihinin kırılma noktalarından Çanakkale savaşını etraflıca anlatacak. Renkli üslubu, derin tecrübesiyle Prof.Dr. Orhan Kural “ Yaşanabilir Çevre İçin El Ele” adlı seminer ile Mart ayında da öğrencilerle buluşmaya devam edecek.

“Efsane Beşli” ve “Çanakkale 1915” adlı sinema filmleri Mart ayında kültür merkezlerimizde sizi bekliyor olacak. Ayrıca Zekai Tunca konseri ve Serdar Tuncer’in “Bir Hilal Uğruna” şiir dinletisi de müzik ve şiir severleri bekleyen diğer etkinliklerimizden.

Huzur içerisinde kültür ve sanat dolu bir Mart ayı geçirmeniz dileklerimle, saygılar sunarım.

KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER MÜDÜRLÜĞÜwww.umraniye.bel.tr

AYLIK KÜLTÜR VE SANAT BÜLTENİMART2013

ÜMRANİYE BELEDİYESİ ADINA SAHİBİHASAN CAN / ÜMRANİYE BELEDİYE BAŞKANI

GENEL KOORDİNATÖRMESUT ÖZDEMİR / BAŞKAN YARDIMCISI

DÜZENLEME KURULUTÜRKÂN ÖZTÜRK

AHMET ŞENOL ALKILIÇALİ OSMAN AYDIN

TASARIMOZAN IŞIK

ÜMRANİYE BELEDİYESİKÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ

TANTAVİ MAHALLESİ, BOSNA BULVARI NO: 2ÜMRANİYE - İSTANBUL

TEL: 0216 443 56 00/[email protected]

twitter.com/UmraniyeKultur

facebook.com/kultur.sosyal

{TAKDİM}

MESUT ÖZDEMİRBELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI

2

KÜ

NYE

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

{BİR BAKIŞTA PROGRAM}

5

SÖYLEŞİVEKONFERANSLAR 04MART PAZARTESİ / 19:30 / HİKMET SÖYLEŞİLERİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

05MART SALI / 19:30 / SİYER OKUMALARI / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

07MART PERŞEMBE / OKUR-YAZAR BULUŞMASI (MEHMET NİYAZİ)

07MART PERŞEMBE / 19:30 / MESNEVİ SOHBETLERİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

12MART SALI / 19:30 / HADİS OKUMALARI / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

13MART ÇARŞAMBA / 19:30 / BİR HİLÂL UĞRUNA / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ


19MART SALI / 19:30 / SİYER OKUMALARI / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

19MART SALI / OKUR-YAZAR BULUŞMASI (MEHMET NİYAZİ)

21MART PERŞEMBE / 19:30 / MESNEVİ SOHBETLERİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

25MART PAZARTESİ / 19:30 / HİKMET SÖYLEŞİLERİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

26MART SALI / 19:30 / HADİS OKUMALARI / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ


09MART CUMARTESİ / 12:00 / ÇARPIM TABLOSU / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

10MART PAZAR / 12:00 / VOLKAN ABİ İLE KUKLA ARKADAŞLARI / MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ

15MART CUMA / 20:00 / ESKİTİLMİŞ KILIÇ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

16MART CUMARTESİ / 12:00 / ORMAN DELİSİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

17MART PAZAR / 12:00 / BENİM KOMİK DEDİŞLERİM / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ

23MART CUMARTESİ / 12:00 / MENEMEN SEVEN ÇOCUKLAR / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

24MART PAZAR / 12:00 / ORMANIN EFENDİSİ / MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ

29MART CUMA / 20:00 / ESKİTİLMİŞ KILIÇ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

06,07,08,09VE10MART / DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ / İBB ŞEHİR TİYATROLARI ÜMRANİYE SAHNESİ

09MART CUMARTESİ VE10MART PAZAR / ALİ BABA VE KIRK HARAMİLER / İBB ŞEHİR TİYATROLARI ÜM. SAH.

13,14,15,16VE17MART / TÜRKİYE KAYASI / İBB ŞEHİR TİYATROLARI ÜMRANİYE SAHNESİ

16,23VE30MART / PIRLATAN BAL / İBB ŞEHİR TİYATROLARI ÜMRANİYE SAHNESİ

17,24VE31MART / PIRLATAN BAL / İBB ŞEHİR TİYATROLARI ÜMRANİYE SAHNESİ

20,21,22,23VE24MART / DAR AYAKKABI İLE YAŞAMAK / İBB ŞEHİR TİYATROLARI ÜMRANİYE SAHNESİ

27,28,29,30VE31MART / GÖZLERİMİ KAPARIM VAZİFEMİ YAPARIM / İBB ŞEHİR TİYATROLARI ÜMRANİYE SAHNESİ

TİYATROLAR

18MART PAZARTESİ / 20:00 / AHMET TURAN ŞAN / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

22MART CUMA / 20:00 / ZEKAİ TUNCA / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ

KONSERLER

08MART CUMA / 13:00, 16:00, 19:00 / SEVİMLİ KEDİ İŞ BAŞINDA / MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ

09MART CUMARTESİ / 13:00, 16:00, 19:00 / SEVİMLİ KEDİ İŞ BAŞINDA / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ

10MART PAZAR / 13:00, 16:00, 19:00 / SEVİMLİ KEDİ İŞ BAŞINDA / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

12MART SALI / 13:00, 16:00, 19:00 / SEVİMLİ KEDİ İŞ BAŞINDA / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ

13MART ÇARŞAMBA / 13:00, 16:00, 19:00 / SEVİMLİ KEDİ İŞ BAŞINDA / MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ

14MART PERŞEMBE / 13:00, 16:00 / SEVİMLİ KEDİ İŞ BAŞINDA / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

15MART CUMA / 13:00, 16:00, 19:00 / ÇANAKKALE 1915 / MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ

16MART CUMARTESİ / 13:00, 16:00, 19:00 / ÇANAKKALE 1915 / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ

17MART PAZAR / 13:00, 16:00, 19:00 / ÇANAKKALE 1915 / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

19MART SALI / 16:00, 19:00 / ÇANAKKALE 1915 / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ

20MART ÇARŞAMBA / 13:00, 16:00, 19:00 / ÇANAKKALE 1915 / MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ

21MART PERŞEMBE / 13:00, 16:00 / ÇANAKKALE 1915 / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

22MART CUMA / 13:00, 16:00, 19:00 / EFSANE BEŞLİ / MADENLER KÜLTÜR MERKEZİ

23MART CUMARTESİ / 13:00, 16:00, 19:00 / EFSANE BEŞLİ / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ

24MART PAZAR / 13:00, 16:00, 19:00 / EFSANE BEŞLİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

26MART SALI / 13:00, 19:00 / EFSANE BEŞLİ / CEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİ

27MART ÇARŞAMBA / 13:00, 16:00, 19:00 / EFSANE BEŞLİ / MEHMET AKİF KÜLTÜR MERKEZİ

28MART PERŞEMBE / 13:00, 16:00 / EFSANE BEŞLİ / ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

SİNEMALAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

SÖYL

EŞİV

EKO

NFE

RA

NSL

ARÜMRANİYE’DE

KADIN OLMAK

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınların dünyasını, yine kadınlara

ait bir bakışla inceliyoruz. Ticaretten sanata, eğitimden ev hanımlığına,

Ümraniye'nin farklı kesimlerinden kadın portrelerinin yer alacağı programa davetlisiniz...

8 MART 2013 CUMAÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

19:30

SÖYL

EŞİV

EKO

NFE

RA

NSL

AR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

1110

SÖYL

EŞİV

EKO

NFE

RA

NSL

AR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

05MARTSALIÜMRANİYEKÜLTÜR VESANAT MERKEZİSAAT:19:30

Câhiliye hayatı yaşayan bir toplumu, insanlık tarihine örnek olacak Asr-ı Saâdet toplumuna dönüştüren Peygamber Efendimiz ile bu dönüşümün model insanı olan ashaptan günümüze ışık tutacak örnek davranışlar, ibretli sahneler ve tavsiyeler “Siyer Sohbetleri” başlığı altında dinleyicilere sunuluyor.

YRD. DOÇ. DR. MEHMET EFENDİOĞLUSİYER OKUMALARI

04MARTPAZARTESİÜMRANİYEKÜLTÜR VESANAT MERKEZİSAAT:19:30

Türk ve acem coğrafyasında Hz. Mevlana (KS) ve Mesnevi-i Şerif ne kadar tanınmışsa Ataullah İskenderi (KS) ve nur saçan eseri Hikem-i Ataiye de Arap coğrafyasında o kadar meşhur ve önemlidir.

Mehmet Fatih Çıtlakla’la Hikmet Söyleşileri'nde, Hikem-i Ataiye rehberliğinde, sahip olduğumuz ilahi hikmetin izleri bulunacak, o hikmetler kalplerimize ve akıllarımıza nakış nakış işlenecektir.

M. FATİH ÇITLAKHİKMET SÖYLEŞİLERİ

07 MartPerşembe14 MartPerşembe19 MartSalı28 MartPerşembe

OKUR-YAZARBULUŞMASI:

Mehmet Niyazi

Okur-yazarlık insanların toplumdaki başarısının bir

göstergesi olduğu kadar, toplumların gelişmişlik

durumunu gösteren en önemli ölçütlerden biridir.

Okulda eğitimle ilişkili bütün faaliyetler okuryazarlık

temelinde işlenmektedir. Okul, bu konuyu geliştirecek

ve okuryazarlığa en çok ihtiyaç duyulan kurum

olmasına rağmen, okuryazarlık sadece okulda değil,

modern şehir hayatında günlük yaşamın her yerinde

gerekli olan temel faaliyettir. Günümüz toplumu adeta

okuryazarlara göre şekillenmiş gibidir. Dinlenmek ve

eğlenmek için kitap okunur.

Sonuç olarak; okuryazarlık, okuma ve yazma faaliyet-

inin eşliğinde kişinin yaşadığı hayatı ve bu hayat içinde

nesne ve olayları algılayışı, anlaması ve sosyal

hayatındaki bütün ilişkilere bir anlam yüklemesi

sonucunu netice verir.

Araştırmalar, çocuğun okuldaki başarısı ile okuma

becerileri arasında yüksek bir ilişkinin olduğunu

göstermektedir..

Ümraniye Belediyesi olarak; okullu gençlerin yani

bugünün ve geleceğin okuryazarlarının, yazarın

düşünce dünyasını ve hayat tecrübesini birebir

paylaşmasına imkân hazırlamak amacıyla, her ay bir

yazarı okur ile buluşturuyoruz.

*Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü ile birlikte düzenlediğimizOkur-Yazar Buluşması programımız öğrencilere yöneliktir.

SÖYL

EŞİV

EKO

NFE

RA

NSL

AR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

1514

SÖYL

EŞİV

EKO

NFE

RA

NSL

AR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç


Peygamber efendimizin örnek kul-son resulolarak evrensel çapta ortaya koyduğu İslâmyorum ve uygulamasının/sünneti'nin bilgi vebelgeleri demek olan hadîs-i şerifler, günegündeme denk düşen yönleriyle "Bir konu, üçhadis" esası çerçevesinde değerlendirelecektir.

PROF. DR. İSMAİL LÜTFİ ÇAKANHADİS OKUMALARI

07MARTPERŞEMBEÜMRANİYEKÜLTÜR VESANAT MERKEZİSAAT:19:30

Tasavvuf düşüncesinin ünlü simalarından Hz. Mevlânâ, düşünceleriyle insanlık âlemini etkilemeyi sürdürüyor. Mesnevi ve Mevlânâ hoşgörüsünün bir dalga gibi yayılan etkisi tüm dünyada revaç buluyor ve meraklılarını içine alıyor. Uzun süredir Ümraniye Kültür Merkezi'nde, ayda iki kere olmak üzere devam eden Mesnevi Sohbetleri, araştırmacı yazar Dursun Ali Taşçı tarafından dinleyicilere sunuluyor.

DURSUN ALİ TAŞÇIMESNEVİ SOHBETLERİ

SÖYL

EŞİV

EKO

NFE

RA

NSL

AR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

1716

SÖYL

EŞİV

EKO

NFE

RA

NSL

AR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç


Câhiliye hayatı yaşayan bir toplumu, insanlık tarihine örnek olacak Asr-ı Saâdet toplumuna dönüştüren Peygamber Efendimiz ile bu dönüşümün model insanı olan ashaptan günümüze ışık tutacak örnek davranışlar, ibretli sahneler ve tavsiyeler “Siyer Sohbetleri” başlığı altında dinleyicilere sunuluyor.

YRD. DOÇ. DR. MEHMET EFENDİOĞLUSİYER OKUMALARI

13MARTÇARŞAMBAÜMRANİYEKÜLTÜR VESANAT MERKEZİSAAT:19:30

Türküler: Recai AğbabaÇanakkale Zaferi'nin 98. yıldönümünde Bir hilal uğruna batan 250 bin güneşi; birliğin, inancın ve fedakarlığın destanını yazan aziz şehitlerimizi anıyoruz...

ŞİİR VE SOHBET: SERDAR TUNCERBİR HİLÂL UĞRUNA

SÖYL

EŞİV

EKO

NFE

RA

NSL

AR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

1918

SÖYL

EŞİV

EKO

NFE

RA

NSL

AR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

21MARTPERŞEMBEÜMRANİYEKÜLTÜR VESANAT MERKEZİSAAT:19:30

Tasavvuf düşüncesinin ünlü simalarından Hz. Mevlânâ, düşünceleriyle insanlık âlemini etkilemeyi sürdürüyor. Mesnevi ve Mevlânâ hoşgörüsünün bir dalga gibi yayılan etkisi tüm dünyada revaç buluyor ve meraklılarını içine alıyor. Uzun süredir Ümraniye Kültür Merkezi'nde, ayda iki kere olmak üzere devam eden Mesnevi Sohbetleri, araştırmacı yazar Dursun Ali Taşçı tarafından dinleyicilere sunuluyor.

DURSUN ALİ TAŞÇIMESNEVİ SOHBETLERİ


Türk ve acem coğrafyasında Hz. Mevlana (KS) ve Mesnevi-i Şerif ne kadar tanınmışsa Ataullah İskenderi (KS) ve nur saçan eseri Hikem-i Ataiye de Arap coğrafyasında o kadar meşhur ve önemlidir.

Mehmet Fatih Çıtlakla’la Hikmet Söyleşileri'nde, Hikem-i Ataiye rehberliğinde, sahip olduğumuz ilahi hikmetin izleri bulunacak, o hikmetler kalplerimize ve akıllarımıza nakış nakış işlenecektir.

M. FATİH ÇITLAKHİKMET SÖYLEŞİLERİ

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

TİYA

TRO

LAR

20

SÖYL

EŞİV

EKO

NFE

RA

NSL

AR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç


Peygamber efendimizin örnek kul-son resul olarak evrensel çapta ortaya koyduğu İslâm yorum ve uygulamasının/sünneti'nin bilgi ve belgeleri demek olan hadîs-i şerifler, güne gündeme denk düşen yönleriyle "Bir konu, üç hadis" esası çerçevesinde değerlendirelecektir.

PROF. DR. İSMAİL LÜTFİ ÇAKANHADİS OKUMALARI

22

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

23

ÇOCUK TİYATROSUÇARPIM TABLOSU

09MARTCUMARTESİÜMRANİYE KÜLÜR VE SANATMERKEZİSAAT:12:00TİYATROKÜLLİYEN

İlköğretim ikinci sınıftan itibaren çocuklarımızın ezberlemekte güçlük çektiği Çarpım Tablosu sorunu çözülüyor. Artık rakamların birbiri ardına düştüğü hesaplamaları herkes kolayca yapabilecek, çünkü Çarpım Tablosunu ezberleme derdi ortadan kalkıyor... Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨3

ÇOCUK TİYATROSUVOLKAN ABİ İLE KUKLA ARKADAŞLARI

10MARTPAZARMADENLERKÜLTÜR MERKEZİSAAT:12:00VOLKAN YÜRÜK

Türkiye’de pek gelişmeyen ve görmeye de alışık olmadığımız bir alandır vantrilokluk. Karnından konuşma diye bilinen,el kuklalarını konuşturma ve oynatma sanatıdır. Wolki ve arkadaşı maymun Tolki, ve diğer kukla arkadaşları ile sohbetleriyle hem öğretiyor hemde güldürüyor. Komik ilginç karekterleri ile harika,eğlenceli ve öğretici bir program. Yaptığı farklı interaktif programı ile (güzel,öğretici ve eğlenceli yarışmalar) çocuklarımıza özgüven aşılıyor)... Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨3

YETİŞKİN TİYATROSUESKİTİLMİŞ KILIÇ

15-29MARTCUMAÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİSAAT:20:00YAZAN:MUSTAFA AKİF EKŞİ

Tarihte yErini almış değil, tarih yazmış bir hükümdarın milleti uğruna katlandığı zorlukları konu edinen Eskitilmiş Kılıç, yanlış anlaşılan tarihi gözler önüne sermeyi görev edinmiş bir tiyatro oyunudur...Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨3

24

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

25

ÇOCUK TİYATROSUMENEMEN SEVEN ÇOCUKLAR

23MARTCUMARTESİÜMRANİYE KÜLÜR VE SANATMERKEZİSAAT:12:00GONCAGÜLTİYATROSU

Tek perdelik, müzikli, interaktif, kahkaha dolu oyunda seyircilerin de katılımıyla oluşan yemek konusu üzerine planlanmış iştah dolu bir oyun... Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨3

ÇOCUK TİYATROSUORMANIN EFENDİSİ

24MARTPAZARMEHMET AKİFKÜLTÜR MERKEZİSAAT:12:00TİYATRO DÜŞ'ÜM

Orman yangınından kaçan ayı, aslan ve çocuğun yolları kesişir. Küresel ısınma ve orman yangınlarının hayvanlara ve insanlara ne tür zararlar verebileceği sevimli dostlarımızın dünyasından bize sunulu... Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨3

ÇOCUK TİYATROSUORMAN DELİSİ

16MARTCUMARTESİÜMRANİYE KÜLÜR VE SANATMERKEZİSAAT:12:00A4 SANAT

Erozyon yüzünden evini, eşini ve kızını kaybeden bir delinin başından geçen olayları traji komik bir biçimde sahneye aktardık. Ormana zarar veren cücenin yaptıklarına şahit olan sevgi ağacının bilgeliği sayesinde yaptıklarından pişman olması ve ağustos böceğinin ilginç hikayesini anlattık. Orman, ağaç ve doğa sevgisinin de işlendiği oyunumuzu izlerken hem duygulanacak hem de doyasıya eğleneceksiniz...Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨3

ÇOCUK TİYATROSUBENİM KOMİK DEDİŞLERİM

17MARTPAZARCEMİL MERİÇKÜLTÜR MERKEZİSAAT:12:00MAVİ UÇURTMAKOMEDİ TİYATROSU

Kamile adındaki, küçük kız çocuğunun, iki tane, tatlı, yaramaz, sevimli dedesi vardır ve Kamile, Anadolu'nun güzel bir köyünde yaşayan bu dedişlerini, her yaz ziyarete gitmektedir, yalnız, bu yaz, köylerinde dedelerinden biri olan Kamil dedesi ile, köyün muhtarının arasında bir yarışma vardır, fakat bu yarışma yüzünden, köyün ormanı zarar görmek üzeredir, işte burada kamileye çok iş düşer ve kamile bu göreve hazırdır, görevi; ormanı kurtarmaktır...Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨3

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

İSTANBULBÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

ŞEHİR TİYATROLARIÜMRANİYEHALDUN ALAGAŞ SAHNESİ

06MARTÇARŞAMBAİBB ŞEHİRTİYATROLARIÜMRANİYESAHNESİ

07MARTPERŞEMBEİBB ŞEHİRTİYATROLARIÜMRANİYESAHNESİ

08MARTCUMAİBB ŞEHİRTİYATROLARIÜMRANİYESAHNESİ

09MARTCUMARTESİİBB ŞEHİRTİYATROLARIÜMRANİYESAHNESİ

Yazan: Harold Pinter Yöneten: Yıldıray Şahinler Çeviren: Memet FuatOYUNCULAR:Cem Davran, Bahtiyar Engin, Jülide Kural, Özge Borak, Mert Tanık, Yıldıray Şahinler KONUSU:Nobel ödüllü Harold Pinter’ın başyapıtı. Bir sahil kasabasında yaşayan karı-koca ve pansiyonlarının tek müşterisi olan bir genç adam… Dışarıdan gelen iki adam ve orada yaşayan bir genç kız. O gün doğum günü olmayan genç adam için, bir doğum günü partisi düzenlerler. Ve korkunç eğlence başlar...

28

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

29

YETİŞKİN TİYATROSUDOĞUM GÜNÜ PARTİSİ

YETİŞKİN TİYATROSUDOĞUM GÜNÜ PARTİSİYazan: Harold Pinter Yöneten: Yıldıray Şahinler Çeviren: Memet FuatOYUNCULAR:Cem Davran, Bahtiyar Engin, Jülide Kural, Özge Borak, Mert Tanık, Yıldıray Şahinler KONUSU:Nobel ödüllü Harold Pinter’ın başyapıtı. Bir sahil kasabasında yaşayan karı-koca ve pansiyonlarının tek müşterisi olan bir genç adam… Dışarıdan gelen iki adam ve orada yaşayan bir genç kız...

10MARTPAZARİBB ŞEHİRTİYATROLARIÜMRANİYESAHNESİ

BİLET FİYATLARI: Müzikal Tam Bilet: ¨ 14

İndirimli Bilet: ¨ 10 Oyunlar ve Müzikli Oyunlar Tam Bilet: ¨ 11

İndirimli Bilet: ¨ 7.5Çocuk Oyunları Tam Bilet: ¨ 3

OYUN SAATLERİ: Çarşamba: 20:00 Perşembe: 20:00

Cuma: 20:00 Cumartesi: 12:00 (Ç.O.) -15:30-20:00 Pazar: 12:00 (Ç.O.) - 15:30

30

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

31

ÇOCUK TİYATROSU (+3)ALİ BABA VE KIRK HARAMİLER

ÇOCUK TİYATROSU (+3)ALİ BABA VE KIRK HARAMİLERYazan-Yöneten: Can Doğan OYUNCULAR:Can Ertuğrul, Cem Uras, Defne Gürmen Üstün, Deniz Evrenol, Doğan Şirin, Erhan Özçelik, İbrahim Gündoğan, Melisa Demirhan, Ömer Barış Bakova, Özgür Atkın, Selin İşcan, Tuğçe Açıkgöz, Uğur Dilbaz, Yasemin GezginKONUSU:Ali Baba, Yıldız Ana ve oğluyla yaşayan yoksul bir oduncudur. Bir gün ormanda dolaşırken, bir mağaraya gizlice girip çıkan haramileri görür...







Yazan-Yöneten: Can Doğan OYUNCULAR:Can Ertuğrul, Cem Uras, Defne Gürmen Üstün, Deniz Evrenol, Doğan Şirin, Erhan Özçelik, İbrahim Gündoğan, Melisa Demirhan, Ömer Barış Bakova, Özgür Atkın, Selin İşcan, Tuğçe Açıkgöz, Uğur Dilbaz, Yasemin GezginKONUSU:Ali Baba, Yıldız Ana ve oğluyla yaşayan yoksul bir oduncudur. Bir gün ormanda dolaşırken, bir mağaraya gizlice girip çıkan haramileri görür. Haramiler hırsızlık yaparak elde ettikleri hazineleri bu mağaranın içinde saklarlar...






Yazan: Fehime Seven Yöneten: Şükrü Türen OYUNCULAR:Hikmet Körmükçü, Nevzat Çankara, Sevtap Çapan, Selim Can Yalçın, Hakan Yavaş, Kubilay PenbeklioğluKONUSU:Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan bir ailenin öyküsünü anlatıyor. Geçmişlerini, anılarını ve hayallerini yaşadıkları yerde bırakıp yeni ümitlerle yola çıkan aileyi, Türkiye sınırında kötü bir sürpriz beklemektedir...

32

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

33

YETİŞKİN TİYATROSUTÜRKİYE KAYASI

YETİŞKİN TİYATROSUTÜRKİYE KAYASIYazan: Fehime Seven Yöneten: Şükrü Türen OYUNCULAR:Hikmet Körmükçü, Nevzat Çankara, Sevtap Çapan, Selim Can Yalçın, Hakan Yavaş, Kubilay PenbeklioğluKONUSU:Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan bir ailenin öyküsünü anlatıyor. Geçmişlerini, anılarını ve hayallerini yaşadıkları yerde bırakıp yeni ümitlerle yola çıkan aileyi, Türkiye sınırında kötü bir sürpriz beklemektedir...







16, 23 VE 30MARTCUMARTESİİBB ŞEHİR TİYATROLARI ÜMRANİYE SAHNESİ

Yazan: Aziz Nesin Yöneten: Haşmet Zeybek OYUNCULAR:Mert Aykul, Nur Saçbüker, M. Soner Dinç, Derya Keykubat, Serkan Bacak, Murat Üzen, Zeynep Göktay Dilbaz, Mana Alkoy, Hamit Erentürk, Şeyda Arslan, Cihan Kurtaran, Murat GüreçKONUSU:Türk ve Dünya Edebiyatı’nın önemli isimlerinden Aziz Nesin’in yazdığı “Pırtlatan Bal”, çocuk klasikleri arasında hâlâ vazgeçilmez bir yerde duruyor. Hastalanan torununa bal bulabilmek için uğraşan Nine’nin çaldığı tüm kapılar yüzüne kapanmıştır. Yoksullara faizle borç veren Paracı’nın uşağı Şakşak’la Nine pazarda karşılaşırlar...

34

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

ÇOCUK TİYATROSU (+7)PIRLATAN BAL





Cuma: 20:00 Cumartesi: 12:00 (Ç.O.) -15:30-20:00 Pazar: 12:00 (Ç.O.) - 15:30 Tİ

YATR

OLA

RM

AR

TİKİ

BİN

ON

ÜÇ

35

17, 24 VE 31MARTPAZARİBB ŞEHİRTİYATROLARIÜMRANİYESAHNESİ

ÇOCUK TİYATROSU (+7)PIRLATAN BALYazan: Aziz Nesin Yöneten: Haşmet Zeybek OYUNCULAR:Mert Aykul, Nur Saçbüker, M. Soner Dinç, Derya Keykubat, Serkan Bacak, Murat Üzen, Zeynep Göktay Dilbaz, Mana Alkoy, Hamit Erentürk, Şeyda Arslan, Cihan Kurtaran, Murat GüreçKONUSU:Türk ve Dünya Edebiyatı’nın önemli isimlerinden Aziz Nesin’in yazdığı “Pırtlatan Bal”, çocuk klasikleri arasında hâlâ vazgeçilmez bir yerde duruyor...





Yazan: Duşan Kovaçeviç Yöneten: M. Nurullah Tuncer Çeviren: Bilge Emin OYUNCULAR:Bora Seçkin, Müge Akyamaç, İbrahim Can, Nihat Alpteki, Yeliz Gerçek, Bennu Yıldırımlar, Tankut Yıldız, Volkan Ayhan, Çağrı Hün, Uskan Çelebi KONUSU:Oyun, özelleştirme yapılarak kapatılan bir ayakkabı fabrikasında, 5 işçinin haklarını almak için başlattığı açlık grevi ve sonrasında medyanın bu direnişi bir tür ölüm-kalım oyununa dönüştürmesini anlatıyor...

36

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

37

YETİŞKİN TİYATROSUDAR AYAKKABI İLE YAŞAMAK

YETİŞKİN TİYATROSUDAR AYAKKABI İLE YAŞAMAKYazan: Duşan Kovaçeviç Yöneten: M. Nurullah Tuncer Çeviren: Bilge Emin OYUNCULAR:Bora Seçkin, Müge Akyamaç, İbrahim Can, Nihat Alpteki, Yeliz Gerçek, Bennu Yıldırımlar, Tankut Yıldız, Volkan Ayhan, Çağrı Hün, Uskan Çelebi KONUSU:Oyun, özelleştirme yapılarak kapatılan bir ayakkabı fabrikasında, 5 işçinin haklarını almak için başlattığı açlık grevi ve sonrasında medyanın bu direnişi bir tür ölüm-kalım oyununa dönüştürmesini anlatıyor...











Yazan: Haldun Taner Yöneten: Can Doğan Müzik: Selim Atakan OYUNCULAR:Can Alibeyoğlu, Şeyda Arslan, Özgür Atkın, İrem Arslan Aydın, Mert Aykul, Barış Çağatay Çakıroğlu, Uğur Dilbaz, İrem Erkaya, Can Ertuğrul, Elyesa Çağlar Evkaya, Yasemin Gezgin, Eftal Gülbudak, Ümran İnceoğlu, Yılmaz Meydaneri, Neslihan Öztürk, Sibel Topaloğlu, Ersin Umulu, Derya Keykubat, Zeynep Göktay Dilbaz, Pınar Demiral KONUSU:31 Mart Olayı ile başlayan ve 1960 yılının ortalarına kadar devam eden süreçte, ülkemizin siyasal ve toplumsal durumu tüm gerçekliğiyle yansıtılıyor...

38

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

TİYA

TRO

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

39

MÜZİKAL TİYATROGÖZLERİMİ KAPARIM VAZİFEMİ YAPARIM

MÜZİKAL TİYATROGÖZLERİMİ KAPARIM VAZİFEMİ YAPARIMYazan: Haldun Taner Yöneten: Can Doğan Müzik: Selim Atakan OYUNCULAR:Can Alibeyoğlu, Şeyda Arslan, Özgür Atkın, İrem Arslan Aydın, Mert Aykul, Barış Çağatay Çakıroğlu, Uğur Dilbaz, İrem Erkaya, Can Ertuğrul, Elyesa Çağlar Evkaya, Yasemin Gezgin, Eftal Gülbudak, Ümran İnceoğlu, Yılmaz Meydaneri, Neslihan Öztürk, Sibel Topaloğlu, Ersin Umulu, Derya Keykubat, Zeynep Göktay Dilbaz, Pınar Demiral KONUSU:31 Mart Olayı ile başlayan ve 1960 yılının ortalarına kadar devam eden süreçte, ülkemizin siyasal ve toplumsal durumu tüm gerçekliğiyle yansıtılıyor...







MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

KO

NSE

RLE

R

42

KO

NSE

RLE

RM

AR

TİKİ

BİN

ON

ÜÇ

KO

NSE

RLE

RM

AR

TİKİ

BİN

ON

ÜÇ

43

AHMET TURAN ŞANKAHRAMANLIK TÜRKÜLERİ


Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü'nde kahraman şehitlerimizi ve Çanakkale destanını halk müziğinin unutulmaz eserleriyle anıyoruz...

KONSERZEKAİ TUNCA

22MARTCUMAÜMRANİYEKÜLTÜR VESANAT MERKEZİSAAT:20:00

Ankara Radyosu yayınlarındandan kulak dolgunluğuyla, bulunduğu her ortamda şarkı söyletilerek süren müzik ilişkisi 1960 yılında merhum Hikmet Taşan vasıtasıyla katıldığı Dr. Recai Özdil Topluluğu'nda notalı ve sistemli çalışmaya döndü... 1996 yılında kendi isteği ile, TRT'den Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Klasik Türk Müziği Korosu solistliğine atandı...

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

SİN

EMA

LAR

46

SİN

EMA

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

SİN

EMA

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

47

ANİMASYON FİLMSEVİMLİ KEDİ İŞ BAŞINDA

08MARTCUMAMADENLER KÜLTÜR MERKEZİSEANSLAR:13:0016:0019:00

Top Cat ve çetesi karşılarında dişli yeni bir polis memurunu bulurlar. Zira polis merkezi, memur Dibble'nin çeteyle adamakıllı savaşamadığına kanaat getirmiş ve yanına dişli bir polis daha atamıştır. Strickland adındaki yeni polis şefi Dibble ile çeteye kök söktürmekte kararlıdır. Fakat Top Cat ve çetesi evlerini korumak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır...Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨3


09MARTCUMARTESİCEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİSEANSLAR:13:0016:0019:00



10MARTPAZARÜMRANİYEKÜLTÜR VESANAT MERKEZİSEANSLAR:13:0016:0019:00


48

SİN

EMA

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

SİN

EMA

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

49


12MARTSALICEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİSEANSLAR:13:0016:0019:00



13MARTÇARŞAMBAMEHMET AKİFKÜLTÜR MERKEZİSEANSLAR:13:0016:0019:00



14MARTPERŞEMBEÜMRANİYEKÜLTÜR VESANAT MERKEZİSEANSLAR:13:0016:00


SİNEMA FİLMİÇANAKKALE 1915


Rus Harbi, Balkan Savaşları, elden çıkan topraklar ve verilen ağır yenilgilerle 20. yüzyılın başları Osmanlı Devleti için çok büyük maddi ve manevi kayıplarla gelir. Rumeli toprakları kaybedilmiş, eziyet gören Osmanlı tebaası Anadolu'ya göç etmeye başlamış, Osmanlı orduda büyük kayıplar yaşamıştır...Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨3

50

SİN

EMA

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

SİN

EMA

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

51





19MARTSALICEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİSEANSLAR:16:0019:00





52

SİN

EMA

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

SİN

EMA

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

53


21MARTPERŞEMBEÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİSEANSLAR:13:0016:00





ANİMASYON FİLMEFSANE BEŞLİ


'Kara' adıyla tanınan kötü bir ruh insanlığın umutlarını ve inandığı değerleri yok ederek dünyaya hakim olmak için harekete geçince, Kuzey (Noel Baba), Diş Perisi, Uyku Perisi, Paskalya Tavşanı ve Jack Froust'tan oluşan ölümsüz bekçiler de ona karşı güçlerini birleştirme kararı alırlar. Kara, dünyamızı çepeçevre sarıp insanlığa korku yaymaya başladığında, dünyadaki tüm çocukların umutları, inançları ve hayalleri Efsane Beşli'ye bağlıdır...Not: Bilet Ücreti Öğrenci: ¨1 ve Yetişkin: ¨3

54

SİN

EMA

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

SİN

EMA

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

55








26MARTSALICEMİL MERİÇ KÜLTÜR MERKEZİSEANSLAR:13:0016:00





56

SİN

EMA

LAR

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç


28MARTPERŞEMBEÜMRANİYEKÜLTÜR VESANAT MERKEZİSEANSLAR:13:0016:00


Çanakkale Savaşları'nın yıl dönümünde

Çanakkale Destanı'nı hafızalara kazıyan

ilk animasyon Çanakkale Geçilmez,

ilköğretim öğrencileri ile buluşuyor...

18-22 MART

Ev Sinemasında Bu Ay

Japon animasyon üstadı HayaoMiyazaki’nin en değerli yapıtlarından

olan film, küçük Chihiro ve ailesinin yeni bir kasabaya taşınmalarıyla

açılır. Yolculuk esnasında yolda gördükleri bir tünele dikkat eden aile,

tünelin içerisinden geçtiklerinde karşılaştıkları fantastik dünyanın içerisinde

büyülenirler. Ancak bu kasabada yolunda gitmeyen bir şeyler vardır, bu

büyü kısa bir zaman sonra bozulacaktır. Ailesini kaybeden küçük Chihiro,

babasını kurtarmak için korku dolu bir maceraya atılacaktır.

Animasyon türünün en önemli örneklerinden biri olan film, 75. Akademi

Ödülleri’nde En İyi Animasyon dalında Oscar’a; 52. Berlin Film Festivali’nde

ise Altın Ayı ödülüne layık görülmüştür. İMDB puanı 8,6 film, Japon sinema

tarihinin en başarılı filmi olarak da kırılması güç bir rekoru elinde tutuyor...

Yönetmen: Hayao Miyazaki

Oyuncular: Rumi Hiiragi, MiyuIrino, Yasuko Sawaguchi

Tür: Animasyon , Macera , Fantastik

Senaryo: HayaoMiyazaki, Cindy Davis Hewitt

Ülke: Japonya 2001

Usta Samurai Kambei’nin cesareti ve fedakârlığına şahit bir grup köylü

ondan sürekli olarak haydutlardan köylerini korumasını isterler.

Kambei bu isteği herhangi bir çıkarı olmamasına rağmen kabul eder ve ilk

olarak kısa süre sonra müridi olan genç samuraiKatsushiro’yu, ardından da

güç kullanmaya meraklı bir samurai olarak görünen, fakat sonradan bir

çiftçinin oğlu olduğu ortaya çıkan Kikuchiyo’yu yanına alır.Takımına dört

yeni samurai daha ekleyerek köyü savunmaya girişen Kambei köylüler

tarafından heyacanla karşılanır,herkesin sevgisini kazanır; bir süre sonra

onlara kendilerini savunmayı öğretmeye başlar. Bu arada haydutlar köyün

sınırlarında dolaşmakta ve yeni saldırıları için uygun bir zaman

kollamaktadırlar...

Akira Kurosawa’nın kariyerinin doruk noktası olarak görülen Yedi Samuray

üç saati geçen uzunluğuna rağmen özellikle zamanında kaliteli örneklerine

rastlamanın zor olduğu savaş ve 'aksiyon' sahneleri en dikkatsiz seyircinin

bile ilgisini ayakta tutacak pek çok detay içeriyor. İMDB de 8,8 puan

alanfilm anlattığı hikayenin bütünlüğünden ve sinematografik kaliteden

ödün vermeyenbir başyapıt.

Yönetmen: Akira Kurosawa

Oyuncular: Toshirô Mifune, Takashi Shimura, Yoshio Inaba, Seiji

Miyaguchi, Chiaki Minoru, Daisuke Kato, Isao Kimura, Kamatari

Fujiwara

Tür: Macera, Dram , Aksiyon

Ülke : Japonya 1954

RUHLARIN KAÇIŞI YEDİ SAMURAY

Savaş sonrası yaşanan iki senelik işsizlik döneminin ardından nihayet iş

bulabilen Antonio mutluluktan havalara uçmaktadır. İşi için kendisine lazım

olan bisikleti almak için yataklarını satmaları gerekmiştir; ancak Antonio en

sonunda para kazanabileceği için mutludur. Yeni işinin ilk gününde bisikleti

çalınan Antonio neye uğradığını şaşırır. Yaşadığı ailevi ve dünyevi problemleri

çözebilmesi için acilen bisikletine yeniden kavuşması gerekmektedir.

İtalyan Yeni Gerçekçiliği’nin mimarlarından Vittorio De Sica’nın imzasını taşıyan

Bisiklet Hırsızları, bir savaş sonrası toplumunun portresini oldukça geniş bir

perspektiften çiziyor. İMDB puanı 8,4.

Tür: Dram

Süre: 93 dakika

Yönetmen: Vittorio De Sica

Oyuncular: Lamberto Maggioran, Enzo Staiola, Lianella Carell, Elena Altieri

Senaryo: Cesare Zavattini

Ülke: İtalya 1948

Chuck Noland, filmde hem kişisel hayatını hem de iş hayatını saatin

tik-taklarına göre yaşayan bir FedEx sistem mühendisini canlandırıyor.

Hırslı kişiliği yüzünden her şeyini kariyerine adamış olan Noland günlerini,

maksimum kontrol sayesinde maksimum başarıyı getirecek şekilde önceden

planlayarak yaşamaktadır.İşinde her şeyi halledebilen Chuck özel hayatında

aynı derecede başarılı değildir çünkü işiyle ilgili sorumlulukları, uzun

zamandır birlikte olduğu sevgilisi Kelly'ye çok az zaman ayırmasına neden

olmaktadır. Filmde Kelly'yi yine bir Oskar sahibi aktrist Helen

Huntcanlandırıyor.Fakat Chuck'ın bu manik varlığı, uzak bir adada yalnız

kaldıktan - hayal edilebilecek en ıssız yere savrulduktan - sonra sona

erecektir. Yaşam mücadelesi vermeye başladığı andan itibaren, günlük

hayatın rahatlığından uzakta, ve hiç kimseyle konuşamayan Chuck hem

fiziksel hem ruhsal açıdan bir değişime de başlamış olacaktır. Ve günlük

hayatın boş işleri ve baskılarını çok uzaklarda bırakan Chuck'ın 'başarı' ya ve

kendisine bakışı düşünebileceğinden çok daha fazla değişecektir.

Tür: Dram, Macera, Romantik

Süre: 143 dakika

Yönetmen: Robert Zemeckis

Oyuncular: TomHanks, Helen Hunt, ChrisNoth, , Michael Forest

Senaryo: William BroylesJr 2000

YENİ HAYAT BİSİKLET HIRSIZLARI

çok, merkeze doğru namütenahi toplu ve tek bir şahsiyet muvazenesinin ne eşsiz örgüsüdür.

İnsan oğlu dünyaya ayak batığı günden beri ağaç onun gözünde çözülmez bir bilmecedir. Kışın her tarafı dökülür. Garip istikametleri gösteren dallar ile çırılçıplak ve kupkuru bekler. O zaman o bir çekmece gibi kapalıdır. Çok geçmeden bu çekmecenin kapağı aralanır. İçinde sakladığı sır tütmeye başlar. İğne ucu kadar ince mesamelerinden yeşil yapraklar fışkırır. Tabiatın en girift nakışlarını çerçeveleyen çiçeklerle donanır. Fakat o, henüz eserini vermiş değildir. Bütün bunlar gelmek üzere bulunan bir eserin şenliği… Nitekim biraz sonra çiçekler dökülmüş, yapraklar eskimiş ve dallarında bir kandil gibi yemişler belirmiştir. Bu yemişler, her biri bir ağaçtan gelen ve her biri içinde birer ağaç taşıyan bu yemişler, açlık ve susuzluğa göklerin indirdiği çarelerdir. Açlık ve susuzluğu dindirmekse fanteziden çıkmak, ezeli ve edebi derde ilaç olmak değil midir ?

Biraz sonra o gene yapraklarını dökecek, gene kaba bir çekmece gibi kupkuru kalacak, korkunç istikametleri gösteren kemik parmaklar halindeki dallar ile kaskatı donacak ve bu gizli rüya içinde yeni verimi, rahimde bir çocuk gibi gelişecektir.

Böyle her mevsimde devrini tekrarlayan ağaç, dipsiz gökleri dolduran alemlerin ahenkli ve inzibatlı devirleri altında, büyük varlık orkestrosunun vahdet ve sonsuzluğu hikaye eden, derin ve sıcak birinci kemanını andırır.

Ağaç insanlara neler söylemedi?

En eski dillerde fenalık, iyilik ve bilgi ağaçları birer formül oldu. En eski çağlarda geniş alınlı ve kıvırcık sakallı düşünce adamları onun altında

"Adımız"

Adımızı Ağaç koyuyoruz. Düşünüyoruz ki güzel ve sonsuz tabiatta, büyüklüğü, olgunluğu, erginliği, bir kelimeyle perfeksiyonu ondan daha iyi gösterecek bir örnek bulunamaz. Ağaç, madde ve ruh gibi, her şeyin bir dış ve iç yüzünü, toprak üstünde ve toprak altında gür ve dolaşık varlığı ile çizgi ve biçime sokmuş bir semboldür.

Yapraklarının kıldan ince damarlarını daha kalın bir sapta birleştiren, sonra bütün bu sapları birer dala bağlıyan, bütün bu dalları derece derece daha iri dallara iliştiren, daha sonra bütün bu dalları tek ve ana bir görevde de düğümliyen ağaç, en sonra toprağın içine dalıp

karanlık ve esrarlı bir kök aleminde tekrar kollara ayrılan, halattan ipe, ipten sicime, sicimden ipliğe, her kolu gittikçe daha ince başka kollara bölünen, her başka kolu gözün seçemiyeceği ve hesabın tutamıyacağı inceliklere ulaşan, muhite doğru namütenahi dağınık ve

Ağaç

6564

66

toplandılar. Zaten insan oğlunun dünyaya düşüşüne anlatan masalda, şeytan ve kadın unsurları yanında, yasak meyveyi yetiştiren ağaç nedir ?

Ağaç bize, dünyaya geldiğimiz günden bu güne

kadar içimizi dolduran anlama ve arama sıkıntısının dehşetli anatomisi halinde görünüyor. Gözlerimiz ona daldığı zaman, garip bir rontken ışığı altında ruhumuzun bin bir kollu iskeletini görmüş gibi ürküyoruz. Sanki bu fevkalade şahsiyetin hendesesindeki nizamla, içinde Allahın sırları yatan ruhumuzun hasret çektiği nizam arasında gizli bir yol meydana çıkıyor.

14 Mart 1936/Ağaç Dergisi 1. Sayı- Baş Makale

Necip Fazıl Kısakürek

67

Peyami Safa ile Romanın Yapısı ve Romanları Üzerine

Safa: Ben ilk önce romanı Fransa’nın on dokuzuncu asır realistlerinden meşkettim. Teknik olarak Muappassnt, bana ustası Flaubert’ten daha usta görünmüştü. Fakat bu benim çıraklık, hatta edebi çocukluk develerimin kanaatidir. “Güzel Dost” müellifinde muasır bir tefekkürün kalitelerini noksan olduğunu sonradan fark ettim.

Ben bu mevzudaki fikirlerimi kitaplarla bile hülasa edemem. Romanın bünyesi, kainatın yapısı kadar girift, adeta yaratmanın en büyük kanunlarını ihtiva eden geniş bir varlıktır. “Romanın tekniği olur mu ?” tarzında bir şüphe, tekniksiz hiçbir şey olmadığını bilenlerin kafasında yer alamaz. Bu teknik nedir? Bazı konferanslarımda ve makalelerde bunu hülasa etmeye çalıştım. O çerçeveler bile dar geldi. Daha kısa bir izahın içine bu fikirleri sıkıştırmaktan çekiniyorum. Umumi birkaç prensip şudur:

6968

Tahkiyede daima hayattan kanuna ve izaha, müşahhastan mücerrede, hareketten tasvire ve tahlile doğru gitmek, evvela dışarıyı, sonra içeriyi vermek: yalnız insanın dışında ve yalnız içinde kalmamak, romanın hayatına müdahale etmemek (yani mümkün olduğu kadar objektif olmak); mutlaka yaşanmış mevzular yazmak.

Sözde Kızlar, Mahşer ve Canan. Bunlar, yirmi yazıyla yaşımın etrafında doğmuşlardır. Hepsini bilhassa “Canan”-ı ele alınmayacak kadar kusurlu bulurum. İkinci devre kitapları: Şimşek,bir arkadaşımdır. Bunlarda teknikten ziyade insan ruhuna ait endişeler itibarı ile bir fark görülür. Vak’a ile beraber sahiplere nüfus etmek ihtiyacı da arttırıyor. Üçüncü devre kitaplar: dokuzuncu hariciye koğuşu fatih-harbiye, bir tereddüdün romanıdır. Bunlarla çalışma hedefine daha çok yaklaştığımı sanıyorum fakat kusurlarımı fark ettikçe her eserimi bana verdiği bir utançla kurtulamıyorum. Günün birinde kitaplarımı yeniden yazmak ve bastırmak, en esaslı kararlarımdan biridir. Yeniden yazmam için zannederim ki bir kırmızı kalem kafi gelecektir. Kusur telakki ettiğim parçaları çizip atacağım.

Safa: Biraz evvel söyledim. Onlar romanda hürmet ettiğim fikirlerim mahsulü değildirler. İçlerinde fazla ihmal ve daha fazla yalan vardır. Cingöz Recai tarzında bir tipin dünyaya geldiğine kim inanır? Cumbadan Rumbaya’daki Cemile de reel görünür, fakat değildir. Bununla beraber ben bu kızı da severim. Hoşça bir yalanımdır.

Peyami Safa ile Roman-Otobiyografi İlişkisi Üzerine

Peyami safa: Zannediyorum ki benim her romanımda ötekilere nispetle böyle bir başkanlık ve ayrılık vardır. Çünkü her birinde kendi kendimi aşmak ve çok aradığım bir “mükemmel”e ulaşmak istedim. Tek içinde kalıplanmak ve kendi kendimi tekrarlanmaktansa sayısız denemeye çalışmak benim yaratma huyumdur. Öyle ki Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nu yazan adamın, yazan adam olduğuna iki kitabın üstünde de aynı imzayı görmek lazımdır. Bunlar o kadar birbirlerinden ayrı teknik ve ifade şekilleriyle yazılmışlardır. Aralarında müşterek, taraf, şekillerin çok dibinde kalır.

Safa: Bir makalesinde tahlil romanının benimle Türk edebiyatına girdiğini söyleyen Nurullah Ataç, haklı mıdır bilmiyorum. Fakat şimşek adındaki acemice ve sathi tahlil denemelerinden sonraki romanlarımda insan ruhunun güneşsiz, hatta yıldızsız taraflarına nüfuz etmek için sarf ettiğim gayetlerin arttığı biliyorum. Böylece Roman sanatının insanın macerasını birinci plana alarak sinema sanatından ayrılabileceğini düşünüyorum. Fakat bunu önceden verilmiş bir kararla, kendi tekâmülümün bir merhalesi olarak gerçekleştirmeye çalıştım. Teknik olarak bütün dünya romancılarının içine düştükleri bazı büyük hatalardan kendimi korumaya son iki romanımda çok ehemmiyet verdim. Bunlar hem inşa hem psikoloji hatalarıdır. Kısaca izahına imkan göremiyorum.

Safa: Her romanımda kendi hayatımda parçalar vardır. Bazıları Dokuzuncu Hariciye Koğuşu gibi otobiyografik yalnız kendi hayatımdadır. Ötekilerde başka insanların hayat tecrübeleri ve maceraları vardır. Otobiyografik romanlar yaratma hürriyetimizi kısarlar orada biz sayısız imkân ve ihtimallerden bazılarını tercih hürriyetini kaybeder, bir tanesi üzerinde billurlaşmaya mecbur kalırız.

7170

Size garip gelecek fakat bana öyle geliyor ki romanda yaşanmış kısımlar, yaşanmışlardan daha gerçektirler. Çünkü roman, olağanı olmuş göstermek sanatıdır. Yoksa hatırattan farkı olmazdı. Biri yaratma, öteki hatırlatmadır.

Kendi kendimi tashihe daima çalıştım ve çalışıyorum. İnsanın kendi kendisi kalmak şartıyla değişmesi bütün eşyayı şamil bir zarurettir. Bunun için hem muhafazakâr, hem de inkılapçıyım.

Romanı Konuştular- Hazırlayan Özlem Fedai- Sütun Yayınları / 44-51

Ziya Paşa (1825 - 1885)

"Şiir ve İnşa"

Şiir her kavmde tabiidir. Ruy-ı arzda ne kadar milel ve akvam gelmiş ise, cümlesinin kendilerine mahsus şiirleri var idi. Osmanlıların şiiri nedir ? Necati, ve Baki ne Nef’i divanlarında gördüğümüz bahr-i remel ve hezecten mahbun ve kasayid ve gazaliyyat ve kıtaat ve mesneviyat mıdır ? Yoksa Hoca ve Itrı gibi musiki-şina-sanın rabt-ı makamat eyledikleri Nedim ve Vasıf şarkıları mıdır ?

Hayır, bunarlın hiç birisi Osmanlı şiiri değildir. Zira görülür ki bu nazmlarda Osmanlı şairleri şuaray-ı iran’a ve iraniler dahi Araplara taklid ile melez bir şey yapılmıştır. Ve bu taklid yalnız üslub-ı nazmda değil, belki efkar ve meaniye bile sirayet ederek, bizim şuara-ı eslaf eda-yı nazm ve ifadede ve hayalat ve manide Arap ve Acem’e mümkün mertebe taklide sa’y itmeği maarifden add itmişler ve acaba bizim mensub olduğumuz milletin bir lisanı ve şiir var mıdır ? Ve bunu islah kabil midir ? Asla burasını mülahaza etmemişlerdir.

7372

Eski inşalarda lügat-ı Arabiyye ve ibarat-ı muhayyile var ise de, bari zımnında iyi kötü bir ma’na dahi çıkardı. Şimdi ise, asr-ı naz ve gelişmiş, ve efkar ve politika incelmiş olduğundan, bazı fermanlar ve mektub-ı Samiler ve takrirlerde öyle ibareler görülüyor ki, lügatlar herkesin bildiği şeyler iken, mana-yı sahih ne olduğu anlaşılmak kabul olmuyor.

Vakı’a şiir ve inşanın bu hale girmesi bu asrın yapması değildir. Acemler kabul-ı islamiyyetten sonra, ulum-ı tahsil içün lisan-ı Arab’ın tahsiline düştükleri sırada kendi lisanlarının şiir ve inşasını dahi ana taklid ittikleri gibi biz de bidayet-i te’sis-i Devlet-i Osmaniyye’de iran ulemasını celbe muhtaç olduğumuzdan, anların terbiyesi üzere kendi lisansımızı bırakup, Acem şivesine taklid hatasına düşmüşüzdür, ki ulemayı Rumun bu hususta ittikleri ihmal ve kusur afv olunmaz bir hatadır. Zira Beni adem arasında medar teati-i efkar-ı lisandır. Bir milletin lisanı kavaid-i mazbuta altında olmayıp da, her eline kalem alan kimsenin keyfine mütabeat ider, ve hal-i tabiisinden çıkarsa, ol millet beyninde vasıta-ı muamelat bozulmuş olur.

Taaccübe şayandır değil midir ki bizde yazı bilmek başka, katib olmak yine başkadır. Halbuki, sair lisanlarda yazı ve imla bilen katib olur. Vakıa her lisanda edib olmak hayli ma’lumata tavakkuf ider ise de, adeta muradını kağıt üzerinde ifade etmek için yazı yazmak kifayet eyler. Bizde ise yazı öğrendikten ma’da bir çok şeyler daha bilmek lazım gelir.

Evvela Türkçe imla bilinmelidir; Halbuki en güç şey budur. Zira vaktiyle Türkçeye mahsus lügat kitabı yapılmamış, ve Osmanlılar milel-i saireyi daire-i hükumetlerine aldıkça her birinde gördükleri yeni şeylerin isimlerini o milletin lisansından alıp,az çok bozarak, kullanılmış, ve her katib bir lügatı sükun ve harekatının zihnince uyan bir şekil ile yazup, sairleri dahi diğer suretle zabt etmiş olduklarından, imla öğrenecek kimse, evvel emirde bunların hangisine tabi’ olduğunda mütehayyir olur.

Saniyen, Arabi ve Farisi imla bilmek lazımdır. Bu iki lisansı imlasını bilmek kavaidini tahsile mevkuf olduğunda, en az sarf ve nahvi görmeyince, doğru terkip yazmak kabil olamaz.

Hayır ! Bizim tabii olan şiir ve inşamız taşka halkı ile İstanbul ahalişinin avamı beyninde hala durmaktadır. Bizim şiirimiz, hani şairlerin na-mevzun diye beğenmedikleri avam şarkıları ve taşlarda ve çöğür şairleri arasında (deyiş) ve (uçlama) ve (kayabaşı) tabir olunan nazımlardır. Ve bizim tabii inşamız mütercim-i kamusun ittihaz ettiği şive-i kitabettir. Vakıa bu nazm ve bu kitabet matlum olan derecede beliğ ve tumturaklı görünmez ise de ümmet-i Osmaniye ilerülediği sırada bunlara rağbet edilmediğinden, oldukları halde kalmışlar, büyümemişlerdir. Hele bir kere rağbet o cihete dönsün, az vakit içinde ne şairler, ne katibler yetişir, ki akıllara hayret verir.

Her milletin şairleri ve hatta bizim Çöğür şairlerimiz bedaheten bir çok şiir söylerler. Biz ise beş beyit bir gazeli dokuz ayda doğurur gibi söyleriz. Sair milletler kübera ve hatta musannifler bizzat eline kalem olup, mektup ve te’lifat yazmazlar. Belki yanlarındaki katiplerine ağızdan söylerler, anlar dahi yazarlar. Nitekim bizde dahi köy ağaları imamları söyleyip, yazdırırlar. Bu sebebden gerek muhaberat ve gerek te’lifat anlarda süratli ve suhuletli olur. Amma biz mektup yazdığımız zaman bir kere tesvid ve tebyiz itmedikçe istediğimiz gibi olmadığından, hem muhaberelerimizde tenni ve betaet, hem de ifadelerimizde noksan ve rekabet bulunur.

Bu fenalığı def’ için tabiata ittiba’itmeli.

Türk Klasikleri Dr. Orhan Fuat KÖPRÜLÜ/ 1976 Sf. 51-56

7574

Şimdi bu tasavvuru bir de iş sahasında tecrübe edelim: bu on genç deseler ki: bu tasavvur acaba tahakkuk edemez mi? Bu ecnebi dilinde gördüğümüz manzarayı Türkçede icra ediverelim, aynı mevzular üzerinde üç ay yazı yazalım, derhal bizimde, bu ecnebi dil de olduğu gibi bir edebiyatımız olur değil mi?

Bu küçük izahla az çok beliren bu hayali şimdi tetkik edelim. Hakikate çok yakın görünen bu hayal ne kadar uzaktır. O kadar uzaktır ki tıpkı bir konser verilirken, orkestra şefinin elinden bir değneği sağa ve sola sallayarak gayet kolay bir vazife görüldüğünü zanneden bir insanın hayaline benzer. O adam bilfarz, o konserde yerinden fırlasa ve orkestra şefinin aynı değneğine eline alsa, konseri İdareye başlasa, musikinin nasıl bir maskaralığı tecelli ederse, bu hayalin tatbiki de fiyasko bir netice verir.

Bu misalin neticesini iyi tahlil etmek fikrimce bizim çözemediğimiz kördüğümü çözmek demektir. Bu noktada biraz duralım.

Mesela Fransız lisanında bugün gördüğümüz bolluktaki yazıları, okurlarına o kadar merak veren kuvvetleriyle, birdenbire Türkçeye geçirmek muhaldir ve muhal ender muhaldir. Bu işi başarmak için ayıracağımız en güzide, en bilgili, en istidatlı, en kudretli on kişi hatta yirmi, otuz kişi bir hamlede asla başaramazlar ( Çünkü… Evet, büyük çünkü ye geldik, çünkü mesela Fransızca’da, o bolluğun asıl mayası kalitedir.)

Yahya Kemal Beyatlı

Edebiyatın bugünkü kansız ve cansızlığına bakarken hatırımdan böyle bir manzara geçer. Derim ki: bu gün kendini yazıya veren gençlerden bazıları, eğer Fransızca yahut İngilizce yahut almanca yahut da Rusça hâsılı medeni lisanlardan birini bilirlerse bu dillerde çıkan edebi mecmualardan ve edebi kitaplardan on tanesini alsınlar, bir odaya kapansınlar on gün okusunlar, sonra bu mecmua ve kitaplarda okudukları mevzuları Türkçe ve Türklüğe dairmiş gibi tahayyül etsinler, buğün bile Türk edebiyatının nasıl olabileceğini tasavvur edebilirler, değil mi?

Edebıyatimiz Niçin Cansizdır?

7776

Başaramazlar dediğimiz bu anda bazıları diyebilir ki: “Evet başaramazlar, bunda bilinmeyecek ne var? Bizde okurların seviyesi on ecnebi dillerde olduğu kadar yüksek değildir; bir edebiyat ise sürüklediği meraklarının seviyesinde olur. Biz, yüksek bir edebiyatı ancak kültürün hem yükseleceği hem de yayılacağı bir devirde görebiliriz. Evet, bu düşünüş gerçektir. Yalnız yegâne mütalaa değildir. Bundan sonra iki itiraz gelir ki bence asıl meselenin sırrı onlardır. Derim ki şayet kültürümüz çok kuvvetlense bile biz birdenbire çok yüksek bir edebiyata sahip olamayız…

Bu noktaların önce birini teşdit edeyim: deminki misalde gördüğümüz gibi bil farz Fransızcada gördüğümüz o yazı bolluğunun esasın kalitedir. Daha açık bir tarifle: Buğunun Fransız Edibeleri, nesirde, o birçok çeşit ve her gün gani gani verdiklerinin eserlerini verebilmek için kaliteden kant ite ye yani keyfiyetten kemiyete geçmişlerdir. O bereketli edebiyatın arkasında vaktiyle, birçok değerli insanların, hayatları bahasına bindir zahmetle mayalandırılmış oldukları değer vardır. O değerler, tarlaya atılmış tohumlar gibi yavaş yavaş güzel bir bereket devrine girmişlerdir.

Daha yakın misaller söyleyeyim: işte biz de harbe ettik işte bizimde müzelerimiz var biz de resim sergileri açıyoruz işte bizim Edibelerimizin Hayatlarında vardır işte bizim sanat şehirlerimiz de güzeldir. Edeplerimiz çıksın da bizim harbe sahnelerimizi bizim müzelerimizi de ve resim sergilerimizdeki eserleri bizim edebilerimizin hayatlarını bizim sanat şehrimizi de güzeldir edebilerimiz çıksın da bizim harb sahnelerimizi, bizim müzelerimizde ve resim sergilerimizdeki eserleri bizim edebilerimizi, bizim sanat şehrimizi tıpkı Fransızca mecmualarda gördüğümüz gibi canlılıklara ve cazibeye canlandırı versinler hasılşı Fransa da edebiyatını bir haftasında neşredilmiş o yüz türlü yazıya bizim mevzularımız üzerinden Türkçe vücuda verebilsinler biz de öyle bir edebi hafta idrak edelim bu bir hamlede mümkün olur mu? Asla.

Çünkü kaliteleri yaratmadan önce onların bereketini idrak etmek muhaldir. Şiirde önce az ve öz şiire dönmeden önce nispeten daha gani bir şiirimiz olamaz. Diyelim ki şiirin haddi-zatında madeni nadirdir. Lakin nesirde, nesir nevilerinden aynı tasfiyeyle, yani yine nesirde, nesrin neviler aynı tasfiyeye yani, y,ine kaliteye dönmek zarureti vardır var dır dır mesela Türkçe de hala en kolay gibi görünen şair edip ve sanatkâr hayatlarını yazmak nevi olmaktan çok uzaktır. Eski tezkirelerdeki gibi kof laf bulamacı hatta herzeden ibaret şair hayatlarına sarf-ı nazar etsek yeni edebiyat devrinde, en kolay gibi görünen şair, edip ve sanatkâr hayatlarını yazmak nevi yani Frenkçe biyografi henüz belirmiş bir nevi olmaktan çok uzaktır. Eski tezkirelerdeki gibi kof laf bulamacı, hatta herzeden ibaret şair hayatlarından sarf-ı nazar etsek yeni edebiyat devrinde en meşhur şairlerimizin hayatlarını ve eserlerini sözde tasvir eden yazılara bakınız; ya tadından yenilmez şeker gibi methiyelerdir, yahut da indiyyât dan ibaret lâf kümeleridir; hiçbirinde tahlil olmadıktan başka terkip hiç yoktur.Nitekim bu eserler , az çok dedikodulu ve garazkara ne olmadıkları vakit zerre kadar uyandırmazlar. Demek ki bizde biyografi nevi henüz yoktur, çünkü bir defa ehliyetli bir edip çıkıp da bu nevin en cazibeli nümü nelerini vermemiştir hâsılı bu nevi tanı Avrupalılarda gördüğümüz değerlerde yaratmamıştır.

Biraz önce saydığımız harb sahneleri, müzeleri ve sergileri ve sanat meşherleri nevilerine bu misali tatbik edebiliriz.

Büyük harbede on cephemizde ateşinde hazır bulunmuş çok güzide ve edebiyat meraklısı bir askerimizin elinde bir gün Çanakkale destanımıza dair Fransızca maruf bir eserimizdir gördüm yine bize dair ve yine Fransızca olmak üzere benzer kitapları vardır bunu görünce kalbimde bira acı hissetim. Döktüğümüz kanın bile manzarasını Fransızca, seyretmeye mahkûmuz dedim. Bizim

78

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

KÜ

LTÜ

RM

ERKE

ZLER

İ • B

İLG

İEVL

ERİ harb cephelerimiz edebiyatımızda bin bir safhalarıyla

yokturlar, demek ki çok eski harflerimiz gibi, bunlarda, seneler geçtikçe unutulacaklardır.

Yahya Kemal Külliyatı:12 Yahya Kemal Edebiyata Dair / İstanbul Fetih Cemiyeti 145

Yolculuk"Maxime Du Camp’a"

Geniştir, kocamandır evren, iştahı kadar,Resimlere sevdalı, düş kuran bir çocuğa.

Nice büyür, yandığı zaman. gece, lambalar,Anı’nın gözlerinde nice küçüktür dünya!

Gidiyoruz, bir sabah, beyin alevle dolu,Acı arzular ile, hınçla kabarmış yürekYol alıyor gemimiz, dalgala uyumlu,Suların sınırında sonsuzla salınarak

Kimi tadında alcak yurdundan kurtulmanın;Evlerden iğreniyor kimi doğuştan beri,

Tehlike kokan zalim Circé’nin, bir kadınınGözlerinde kaybolmuş müneccim kimileri.

Baudelaire – Kötülük Çiçekleri / Varlık Şiir Sf.235

81

AHMET YÜKSEL ÖZEMRE GENÇLİK VE KÜLTÜR MERKEZİKazım Karabekir Mah. Dereboyu Cad.Tel: 0216 632 81 21

CAHİT ZARİFOĞLU KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİAtatürk Mah. Alemdağ Cad. No.: 20Tel: 0216 329 27 68

CEMİL MERİÇ GENÇLİK KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİCemil Meriç Mah. Atatürk Cad. No.: 28Tel: 0216 612 68 96

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ATAKENT KÜLTÜR MERKEZİAtakent Mah. Atakan Cad. Üstündağ Sk. No.: 2Tel: 0216 328 23 37

NECİP FAZIL KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİNecip Fazıl Mah. Alemdağ Cad. No.: 840Tel: 0216 364 36 73

ÜMRANİYE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİTantavi Mah. Bosna Bulvarı No.: 2Tel: 0216 443 56 00/196-197

ALİYA İZZETBEGOVİÇ KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİAltınşehir Mah. Doğanevler Cad. Demir Sk. No.: 64Tel: 0216 590 01 03

MEHMET AKİF KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİİstiklal Mah. Anafartalar Cad. No.: 2/1Tel: 0216 520 24 32

NİKAH SARAYI KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİSaray Mah. Küçüksu Cad. Nikah Sarayı İçiTel: 0216 632 42 52/160

NAMIK KEMAL KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİNamık Kemal Mah. Saitbey Sk. No.: 25Tel: 0216 335 84 51

SAMİHA AYVERDİ GENÇLİK VE KÜLTÜR MERKEZİElmalıkent Mah. 2.Mandıra Cad. Huzur Sk. Şehitler Parkı İçi Tel: 0216 632 90 24

NURETTİN TOPÇU GENÇLİK VE KÜLTÜR MERKEZİYamanevler Mah. Küçüksu Cad. Ayfer Sk.Tel: 0216 632 15 30

YUNUS EMRE BİLGİ EVİÇakmak Mah. İkbal Cad. No.: 17Tel: 0216 466 21 85

SABAHATTİN ZAİM GENÇLİK VE KÜLTÜR MERKEZİÇakmak Mah. Baraj Sk. Park İçiTel: 0216 313 72 17

DUMLUPINAR GENÇLİK KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİDumlupınar Mah. Malatya Cad. No.: 82Tel: 0216 630 61 77

ÜMRANİYE BELEDİYESİ ENGELLİLER KÜLTÜR VE EĞİTİM MERKEZİÇakmak Mah. Şenol Güneş BulvarıTel: 0216 533 56 56

MADENLER KÜLTÜR MERKEZİMadenler Mah. Teraziler CaddesiTel: 0216 508 20 72

FOJNİCA BELEDİYESİ ÜMRANİYE KÜLTÜR MERKEZİ

80

KÜ

LTÜ

RM

ERKE

ZLER

İM

AR

TİKİ

BİN

ON

ÜÇ

KÜ

LTÜ

RM

ERKE

ZLER

İ • B

İLG

İEVL

ERİ

MA

RTİ

KİBİ

NO

NÜ

Ç

81

ERDEM BEYAZIT BİLGİ EVİArmağan Evler Mah. 23 Nisan Cad. No.: 17 Tel: 0216 521 29 84

LOKMAN HEKİM BİLGİ EVİEsenevler Mah. Yunus Emre Cad. Bronz Sk.Tel: 0216 481 94 80

HOCA AHMET YESEVİ BİLGİ EVİHekimbaşı Küçüksu Cad. İmalat Sk. No.: 1Tel: 0216 308 74 43

ÖMER SEYFETTİN BİLGİ EVİİstiklal Mah. Mithatpaşa Cad. H. Rüstemoğlu Sk.Park İçi Tel: 0216 316 07 71

AHMET CEVDET PAŞA BİLGİ EVİAtakent Mah. Burç Cad. Orhan Veli Sk.(Gençlik Parkı)Tel: 0216 521 73 60

AKİF İNAN BİLGİ EVİSanayi Mah. Atatürk ve Sakarya Caddesi Kesişimi Mahsuni Şerif Parkı İçi Tel: 0216 466 08 47

SEYYİT ONBAŞI BİLGİ EVİParseller Mah. Karadeniz Cad. Nida Sk. Orhangazi Parkı İçi Tel: 0216 610 17 13

EVLİYA ÇELEBİ BİLGİ EVİAşağı Dudullu Mah. Menekşe Caddesi ÜzeriTel: 0216 610 17 13

ADİL AMCA BİLGİ EVİNecip Fazıl Mah. Alemdağ Cad. Günay Sokak ÜstüTel: 0216 526 55 79

82

BİL

GİE

VLER

İM

AR

TİKİ

BİN

ON

ÜÇ

Bilgi ve Başvuru İçin;Kütüphane Müdürlüğü 443 56 00/258

DilEğitimi

MeslekEdindirmeKursları

Bilgi ve Başvuru İçin;Kütüphane Müdürlüğü 443 56 00/258

88

NO

TLA

RM

AR

TİKİ

BİN

ON

ÜÇ

NO

TLA

RM

AR

TİKİ

BİN

ON

ÜÇ

89

90

NO

TLA

RM

AR

TİKİ

BİN

ON

ÜÇ

[email protected]

Tantavi Mah. Bosna Bulv. No.:2Ümraniye - İSTANBUL

Tel: (216) 443 56 00/196-197

Ümraniye Belediyesi Mart Ayı Etkinlik Rehberi - 2013

Documents

Transcript of Ümraniye Belediyesi Mart Ayı Etkinlik Rehberi - 2013