turkiye tarihi

download turkiye tarihi

of 193

description

tarih, siyasi, economie

Transcript of turkiye tarihi

  • ANKARA itNiVERSTES IA.RYAT FAKLTESi YAYINLARI NO 171

    lath`,' w`IW A TASAVVUF TAR H

    Do. Dr. Hayrani ALTINTA

    ANKARA

    1986

  • ANKARA NIVERSITESI BASIMEVI - ANKARA 1986

  • IINDEKILER

    NSZ VII

    GR : Tasavvufun Douu ve Gelimesi 1

    BLM I

    SLAM DNCESNDE TASAVVUF

    13

    A) TASAVVUF/ DNCEYI TEVIK EDEN HUSUSLAR .

    1. slm Dncesindeki Tek ve Akn (Mte'l) Bir Allah nanc 14

    2. nsan Allah'a Ibadet Etmek ve Emirlerine Uymak in Yaratlmtr 16

    3. Yaratlm Herey Geicidir 17 4. Islm Dncesinde Allah nsana ok Yakndr 18 5. Rahmn ve Rahim Olmas Itibariyle de Yakndr 19 6. Allah Kalplerde Olanlar Bilir 19 7. slam Dncesinde Kur'n- Kerim'in Bir Emri Olarak

    nsan Allah' ve Kainat Dumelidir 20

    8. nsan Allah' Zikretnelidir 20

    9. Birok Ayet Allah'tan Korkmay Tavsiye Eder 20 10. eitli Ayetler Allah'tan mit Kesmemeyi Tavsiye Eder 21 11. Bir Takm Ayetler Allah Korkusu ve A lamay Ifade

    Ederler 21

    III

  • 12. Gene Baz Ayetler Sade Ya amaya Dairdir 21 13. Tasavvufta Peygamberler 23 14. Hud Suresinin 35. Ayeti Hikmet ve Hidayetle Aydn-

    lanma Konusunda Messir Olan Dier Bir Unsurdur . 24 15. Misk 24

    B) SLAM DNCES NDE TASAVVUFI HAYATA MANI OLAN HUSUSLAR 25

    1. Allah'n Aklst, Mte'al Bir Varl k Oluu 25 2. slam Kolaylk Dinidir 25 3. slam Hem Dnya Hem ASiret Dinidir 27 4. Ahlaki Hayat

    29 5. Kur'an ve Allah Sevgisi 31 6. Hz. Peygamber (s.a.$)'in Hayat 32

    BLM II

    NEFS VE MAKAMLARI

    37

    A) NEFS KELMESNN MA.NALARI 37 B) NEFSN SIFATLARI 45 C) HAL ve MAKAM

    51

    BLM III

    TASAVVUF TARIHINDE ME HUR MUTASAVVIFLAR VE FIKIRLERI 59

    1. HASAN BASRI 59

    2. NC HICRI ASIRDA TASAVVUF 65 a) Haris el-Muhasibi 67 b) Harrz 70 e) bn Kerrm 71 d) Cneyd 72

    IV

  • 3. HALLAC 73 4. TASAVVUFTA GAZZALI TES R 90 5. MUAYDDIN BN ARABI 95

    A) VAHDET- VCD 102 B) MAM-I RABBANI VE VAHDET- UHD - 106 C) MAM-I RABBANI LE MUHYDDN BN ARA- BI ARASINDA MUKAYESE 108

    6. MEVLANA CELALEDD N-1 RUMI 110 7. ERZURUMLU BRAHM HAKKI 112

    BLM IV

    TASAVVUF ISTILAHLAR 123

    BLM V

    BAZI MUTASAVVIFLAR 137

    SONU 152 BBLYORAFYA 153

    INDEKS 157

  • NSZ

    Bu kk kitap nce bir ders takririne cevap vermek iin haz rlan-m filerdeki notlar halinde idi. Zamanla teksir haline geldi. Biraz daha genileyerek bu hale dn t. Iddiasz, sadece ilhiyat Fakltesindeki Tasavvuf Tarihi dersine kaynak olabilecek nitelikte haz rland . Unumil tasavvuf hakk nda bir ka sz, nehur mutasavv flardan bir ka ama tasavvuf tarihi iinde fikirleri itibariyle en arp c ve tipik olan-lar-, tasavvufi hayat n iinde gelitii haliyle nefs, baz tasavvufi st-lahlar ve sufiler. ok yayg n vandet-i vcud nazariyesine mmkn ol-duu kadar az temasla tasavvuf ve mutasavv flar hakknda okuyucuya fikir vermek suretiyle tasavvufun ne oldu unu anlatmak bu kitapc n gayesi oldu. Gelitirilmee, dzeltilmeye ve tamamlanmaya muhta bu kck kitap, Hz. Peygamber Aleyhisselmdan sonra ferdi olarak ortaya kan, daha sonra da cemiyetin bir blmne malolan bir d nce ve hayat tarz nn ne olduunu anlatmak iin kaleme alnd .

    Kitab n haz rlanmasnda eme i geen meslekta m Ethem Cebe-ciolu'n.a ve yardm geen dier dostlaruna te ekkr bir bor bilirim.

    Gayret bizden, muvaffakiyet Allah'tand r. 25 Eyll 1986 Ankara

    Hayrani ALTINTA

    VII

  • GIRI

    TASAVVUFUN DOUU VE GELIMESI

    Burada, hakknda pek ok ey yaniara tasavvufu, herkesce bilinen ynleri yannda, deiik alardan - tarihi, felsefi ve psikolojik bir fe-nomen olarak - incelemeye al acaz.

    Mutasavvflarca, iinde bulunulan hal ve makam gere i olarak, eitli biimlerde tarif edilen tasavvuf, ilahi kaynakl bir hiknetin bu dnce sistemine kat lm olanlar tarafndan yeni gelenlere onu aktar-ma gelenedir. Biiyleee tasavvuf, hem zaman iinde srp gitme, hem kesim suz. kayna ile ilikisi nedeniyle ard arkas kesilmeden devam eden bir yenilenmedir. O, ayn zamanda, islmiyetin ie dnk, batl? (ezoterik) bir yn olarak d a dnk, tahir? (ekzoterik) Islam' dan ayr

    olarak kendini gsterir; ayni ekilde, manevi, Allahla ilgili gereklerin dorudan gzlemi, insanl n baz dneminin artlar ile uyu-an kiisel dzeyde, ilahi gerekleri yorumlayan kanunlar n uygulanma-s ndan ayrlr. Insanlar n ortak yolu, Allah' n gnderdii kitaplarda buyurulan ibdetlerle dolayl ve sembolik bir ekilde, ilahi gereklere beraberce kat lma gere i olarak eri ilebilen, lmden sonraki mutlu bir halin veya ya aym elde edilmesine ynelik olduu halde, tasavvufun amac , bizzat kendisindedir. u man.ada ki, o, sonsuzun vas tasz bilgisine girii salayabilir.

    Tasavvuf, bir manada tecrbi bir ilim ve insan n kendi ruhunu in-celemesi yntemidir; bu ynden o, her zaman bulunmas gerekli eleman-lar olarak, bir reti (doctrine), bu doktri in retimi (veya slk) ve pek tabii olarak manevi bir yntemi bnyesinde bulundurur. Doktrin, ulalmak istenen bilginin sembolik olarak nceden bildirilmesi biimi-dir ve meydana kmas annda bu bilginin bir meyvesidir. Doktrinin retilmesi veya "slk", manevi bir etkinin aktar lnasndan ibrettir;

  • bu aktarma i lemi muhakkak tarikat zincirinin temsilcilerinden biri ta-rafndan verilmi olmaldr. Manevi ynteme gelince, bu genel olarak manevi konsantrasyon yollar n reten, yntemlerini bildiren ve mri-din yetenein gre yntemi de reten bir eyh tarafmdan aktar lmak-taclr. 1

    Tasavvuf, zihnin manevi olaylara ynelmesi, bir ruh hali ve e ya= zevkle kavranmas olarak, t pk btn dier manevi yollar gibi, tabiat gerei, bilgisizliin yok edilmesini retir, yani bir tek "Gerek" olma-yan her ey hakknda "alimne cehalet" (docta ignorance) ile bilgisiz-liin yok edilmesini sal k verir. 2

    Btn phe ve bilimler hakknda deneyden sonra tasavvufta karar klan Gazzali'ye gre, tasavvuf, bir r olarak, ara a- bir teknik ve ne de, en gzel ifade ile, bir bilgi veya marifetin bir kay- na ve ilkesidir. fakat o, takip edilecek ve uygulanacak bir yn-

    _

    temdlair taahht_ etme, yerine getirilmesi gerekli ilkelerin uygu-lamasna verilen sz halidir:

    Ona iren herkes bir zhd_ hali iindedir,, faka.t__tas~-f--huzhd

    ha' de deildir;_belki zhdden daha ilerdedir. nk, zld dnyadan vazgeme halidir, tasavvuf ise Allah'tan ba ka her eyden balar kopar naktk o ekilde ki, her ey yok olur, sadece Allah x.3 Hatta Gazzalrye gre, tasavvuf kendisini meydana getiren temel ilkelerin-d e tam bifaae ile, "gerek bilgi" de deildir, onunla uy-

    gunluk da salayamaz; bu ynden o, bilimin kayna ve nedeni, "yalan" inObj ., sadece dier vastalardan daha gvenilir bir ekilde yol gsteren basit bir arat r. Onun dier yollardan daha gvenilir ol-mas, hi yamlmaz demek de ildir.4

    halde tasavvufliers_kiinin as__,_niIniy_e_t~sinin deerlendiril-

    mesi zerine kurulmu olarak, kendisine gelenleri (veya ilham edilen-

    .

    leri) aynen *isterenher uuru imtihan. eder. Ya andan hayat inceden inceye gzden geiren ok s k bir aratrmaya ; tasavvufu ve onun il-kelerini rettiklerini syleyenlerin b raktklar eserlere dayanmaks zm tasavvuf hayat nda ilerleme gerekle emez.

    Tasavvufun bu biimde anlalm olmas haline gelinceye kadar, geirdii tekml hakk nda ok ksa bilgi vermek, konunun daha iyi an-lalmas ynnden faydal

    olacaktr. 1 Bkz. Burckhardt (Titus), Introduction aux Doctrines Esoteriques de l'Islam, Paris

    1969, s. 22. 2 Schaya (Leo), La Doctrine Soufique de

    Paris 1972, s. 29. 3 Gazzali, el-Munk z men ev. A.S. Furat, Istanbul 1972, s. 59, 4 Jabre (Farid), La Nation de Certitude selon Ghazali, Paris 1968, s. 219.

    2

  • CHz.Peygamber zaman nda, her hangi bir zorlukla kar laan ina-

    nanlar topluluu problernlerini zmlemek iin, ona ba vuruyorlar- d, bylece de Islam'n gsterdii doru yolda ilerliyorlard . Hz.Peygam-ber ld zaman, kendisin inananlara, ba vurabilecekleri iki kaynak brakt : Kur'an ve snnet. Mslmanlar kar latklar zorluklar bir taraftan bu iki destek sayesinde zmlerken, di er taraftan da Hz. Peygamber'in sahabilerinin yard mlarndan faydalamyorlard . Hicri II. yzyla doru islam topluluu ierisinde baz farkl inanlar belir-meye balad . Ksa zamanda, gerekle en fetihler, ekonomik ve siyasal baz etkenler sonucunda, halk, zenginlie, paraya ve dnya mallar na yneldi. Buna kar hk, mslmanlardan baz lar kendi inandklar temiz akideyi aynen devam ettirmek ve Allah taraf ndan vahyedilmi olan n dna kmakszn Hz.Peygamberin yolunda gi' meyi stn tuttular zellikle islm'a zg bir yaay biiminde hayatlar n devam ettir-meye baladlar.5 ibn Haldun'un dedii gibi, btn banlar Peygamberin sahabileri ve ilk mslmanlar n yaaylarmda olduu gibi idi.6

    Bir hadise gre, Islam'da derece vard r: islam, man ve hsan. / Bu sonuncusu, kendisi grlmyorsa da her eyi gren Allah' gryor- mu

    gibi ibdet etmekten ibarettir. 7 ihsan derecesine ykselmi bir mii'minin ahlaki ve fiziki davran lar aynilik gsterir. nk ihsan di-

    \, erlerine gre ok yksek bir derecedir. Bu yzden inanla amel bir-birine paraleldirler. Bu inan taki sahabiler en stn derecelere eri mek isteinde idiler. nk Kur'an- Kerim, herkesin ameline gre dllen-dirileceini ve Allah'n adil olarak hkmedeceini bildiriyor. 8 Bu ekil-de dnerek hareket edenler zhd ak mnn domasna sebep oldular. 9

    g Sufiler, K ur'an'a ve snnete uygun olarak ya adklarn ve Pey- mberin hayatn yaamaya altklarn ileri sryorlard .w Gerek-, ten de vahiyden nce oldu u gibi sonra da, Hz.Peygamber basit ve

    gsterisiz bir hayat sryordu. Onun devlet ba kan olmas hi bir eyi deitirmedi. Peygamber ve devlet ba kan olarak grevlerini dnr,

    1 alak sesle konuurdu; onda en gzel ahlak n btn izleri grliird.

    L--- Kaynaklar; yzden ve yamal elbiseler giydiini kaydederler. Kendi i -

    5 Bkz. iz (Mahir), Tasavvuf, stanbul 1969, s. 21. 6 Mukaddime, Fran. ev. V. Monteil, Beyrut 1967, s. 1005; Trke ev. c. 2, s. 540;

    Massignon, Essai, s. 57. 7 Mslim, I, 1; Buhari, II, 37-1; Kr . Schaya, a.g e s, 17. 8 Zilzal, 7-8; Hucurt, 3; Nis, 40 ve 77; Mu'min, 20. 9 ubuku (t Agh), islm'da Tasavvuf, A.V. Ilahiyat Fak. Dergi. i. Makale, c.

    VII, Ankara 1961, s. 105. 10 Kueyri, Risle, ev. T. Yaz c, stanbul, s. 66.

  • lerini bizzat kendisi yapar, hizmetileriyle beraber yemek yerdi. Hi kimseye kt bir sz sylemez, has r stnde yatard . Btn hayat boyunca hareketlerinde ll idi. Sahabileri de t pk onun gibi alak gnll olup ona benzemeye al yorlard . 11

    uras bir gerek ki, Hz.Peygamber, her konuda, a r gidenlere ll olmay tlyordu. Bu konuda Mslim ve Buhari'de kaydedi-len bir hadis yeterli delildir. 12

    Bylece, davranla `nelerirna-ger-g hd", daha sonralar ise "sufi" ve " utasavvf"13 olarak adlandrlan kiiler gerek mnada bir akmn kuruularuyetemsilcikri oldular. Sufi namyla ilk olarak adlandrlan Ebl Him (.150 /767) dir. 14 Sufi kelime-sinin kayna hakknda eitli grler ileri srlm tr. 15

    t Tasavvuf, kelime ve sistem olarak Hz. Peygamber (s.a.s.) zama-nnda mevcut de ildir. Onun zaman nda insanlar zel bir nvan almyordu. Sadece Hz.Peygamber'e (s.a.s.) arkada olmalar, onunla ayni zamanda, onunla yaam olmalarmdan tr s a h a b i diye arlyorlard . Sahabilere yeti enlere ve onlarla konu anlara tabi n ,

    n tbinla konu anlara ve onlarla ayn zamanda yaayanlara da t ebe-

    u' t- t abiin erefli bir isim olarak verilmi ti.

    Daha sonralar halk baz meselelerde ihtilafa d tler. Bu insan-lardan bir ksm dini vecibeleri daha dikkatli ve daha hassasiyetle yerine getirmeye koyuldular. Bunlara zhid ve bid adlar verildi. Bid'at ekili de o zaman ortaya kmtr. Bylece kendi mezhebini hak kabul eden bir sr insan gruplar ortaya kmtr. Bunlar aras nda "her ne-feste Allah ile olma" 16 halini koruyup gafletten uzak kalmay tercih edenler, tasavvuf ad yla dierlerinden ayr ldlar. Bu ad daha hicri 2. asrdan nce me hur olmutur.

    11 Bkz. Arberry (A.J.), Le Soufisme, fran. ev. J. Gouillard, Paris 1962, s. 62. Peygam-berin sahabilerinden biri olan Ebu Ferve, her zaman Allah' anard. Bir gn O'nu anmay unu-tarak uzunca bir mddet yrd. Sonra birde.' hat rlayarak yrmee balad yere geri dnd ve Allah' anarak yeniden yrmee balad ve yle yalvard : "Ey Allah'm Eb. Ferve'yi unut-ma, nk o Seni unutmuyor".

    12 Bkz. Mslim, nikh; Tecrid-i Sarih Tercemesi, c. II. s. 253. 13 Sufi ve mutasavvf arasndaki fark iin bkz. ubuku, a.g.e., ayr ca bak. Guenon

    (Ben" Esoterisme Islamique, l'Islam et l'Occident, iinde mak. Cahier du Sud MCMXLIII Vi-yana 1967, s. 154; zhid, bid, mutasavv f vs. gibi topluluklar hakk nda ilgi ekici bilgiler iin ayrca bak. Lamil elebi, Nefehatl-Uns tercemesi, stanbul 1971, s. 29 vd.

    14 Massignon, Tasavvuf, 1A; Iz, a.g.e., s. 83; ubuku, a.g.e. 15 Aym eserler. 16 Kueyri, Risle, S. Uluda tere. st., 1981, s. 111.

  • Sufili ye tasavvuf kelimeleri konusunda ara trma yapan ilimler,

    bu kelimelerin menei konusunda e itli aklamalarda bulunurlar.

    X.a) Bunun Hz.Peygamber (s.a.s.) zaman nda Medine'de mescidin sedirinde oturan

    ehl-i suff e 'nin nisbeti syleniiktir. Bu doru olamaz; nk suffenin nisbeti suffi'dir, safi de il.

    Azi) Namazda ilk safta bulunanlara verilen ad, 's a f f - e v v e 1' den eldi'i il Bu_ da doru olamaz, nk bunun nis-beti de saffi'dir,

    Ne) BenSfa (Arabistan'da bir kabile)'dan geldi ini de ileri sren-

    ler olmutur.

    d) Sufne 'den geldii iddia edilmitir. Bu bir, eit bitkidir. (e) Bu kelimenin ensedeki hkml sa manasMa gelen s f e t '

    1 - k a f dan geldi, ilerrs'unilen ti=rder arasindad r.

    /f) Gene bu kelimenin s a f tt (safiye) " t e in iz old a " kkn-den geldii de sylenmitir. Fakat lugt ve lisai m "'kan vermemektedir.

    Bir grup ise sufi kelimesinin yn xnanas na gelen " s f "dan

    nk bu mezhebi benimseyenlerin ynden elbise giydiklerini sylemitir. Uygun grlen ve kabul edilen, kelimenin bu kkten tredii eklindeki bu grtr. bn Haldun bu gr benimseyenler aras nda-dr. 18

    h) Bir ksm da bu kelimenin Yunanca olup hakim manasma gelen s of o s 'tan geldiini iddia etmitir. Ama pek kabul grmemi tir.

    Bir eit nefs, ruh ve zihin hayat olan tasavvufun tan m , kiilere ve zamana gre

    deimektedir. 20 Mesela bunlardan biri, Muhammed b. en-Nuri (.2957907-8) tasavvufun nefse ait btn zevklerin terkedil: mesinden ibaret oldu unu sylerken Cneyd Ba dadi (.297 /908-910), onu a durmak, dnyay terketmek, ali lagelen ve hoa giden eyleri kesip atmak21 olarak tammhyordu. 22 bn Haldun da, 'onu. dnyan n

    17 Bu adla mehur olan ilk ahs cEb Him el-Kfi'dir. Mehur kimy.ager Cabir ibn Hayyn'n ayn nvanla mehur olduunu syleyenler de vard r.

    18 Bak. Mukaddime, frans. tere. Beyrut 1968, s. 1005. 19 Itikaklar konusunda bkz. Ku eyri, Risale, tere., T. Yaz c, Istanbul 1966; S. Ulu-

    da tere. 1981; Hueviri, Ke fu'l-Mahcb, S. Uluda tere. Istanbul 1982; S. Ate , Isl:am Tasav-

    vufu, Ank. 1972; Islm Ansk. Tasavvuf Maddesi. 20 Ayn

    eserler; Ku eyri, a.g.e., ss. 35, 68, 72 vs.; Arberry, a.g.e., s. 73. 21 Belki bunu dorulamak iindir ki, ok uzun mddet kuzu eti yemek isteyen Hallae

    bu isteine kar gelerek onu yemedi. Kr . Massignon, Akhbar al-Hallaj, Paris 1965, s. 144. 22 Kueyri, a.g.e., s. 68.

  • terki ile Allah'a ynelme ve halk n rabet gsterdi i hereyden uzalda ma olarak tarif ediyordu. 23

    te bylece balayan bu akm, mslman topluluunun h zla ya-ylmas ve bunun sonunda meydana gelen e itli etkiler, siyasal eki me-ler ve idarecilerin bask lar ile geliiyor, insanlar aras nda zhd ei-limi artyordu. Buna bah olarak zhd hareketinin tasavvuf tarihinde nemli bir yeri bulunur. En geni mnda, zhd hareketi, nefsi yarat l-ini her trl badan koparmaktr. Tvbe, yenilerini kurmak zere eski dncelerle kurulmu olan kt inanlar silip sprm olduundan, imdi de zhd, insan nefsini, Allah'tan ba ka her trl ba dan kopmu olarak dzeltir, iyile tirir, tabir yerinde ise, onu cilalar. Art k yeni bir hayat balamtr. Deerler, fikirler, d nceler, grler deimitir. o andan itibaren etkiye verilen tepki eskisinden farkl dr. Tek cmle ile insan yaay ve zihniyet itibariyle ba kalamtr. Hasan Basri (8.110 / 728)'den Hallac (.309 /922)'a kadar, btn sufiler zhdn lme kadar devaml olmas gereini rettiler. Madem ki, bir hadise gre, dnya Allah katnda bir sivri sinek kanad kadar bile gelmez, ondan vazge-me (zhd) sufiler iin kolayd .24 Pek oklar nca zhd bu ekilde anla-lyordu. Baz mutasavvflara gre, bu dnyadan kamak olan zhd, manevi hayat yaayanlarn ulatklar makamlar aras nda yksek bir derecedir. Btn makamlar gibi, o da bilim, hl ve amelden meydana gelir. Tasavvufun ba langc kabul edilen zhd konusunda metinlerde rastlanan rivayetler hieri 2. asra kadar kar.25 Bu tarihten itibaren, bu akm bilen birok kimse, Basra, Kufe, Hicaz ve Horasan'da sistem-lerini yayabilmek iin merkezler kurdular. Bu e ilimi ilk defa uygulad bilinen Hasan Basri (5.110 /728) sufilerin bu konuda byk bir eyhi oldu ve eilimin tasavvufa dn onunla balad . Hemen sonra zikir meclisleri ve tekkeler kuruldu. 26

    23 Mukaddime, Trke ev. Z.K. Ugan, stanbul 1970, s. 544. 24 Acluni, Ke ffl-Haff, Halep tarihsiz, 1 /490; Ku eyri, a.g.e., 233 vd. 25 Ziihd konusunda bize kadar ula an ilk eserler unlardr: Zeyn el-Abidin b. Ali b. el-

    Hseyn (. 92 /710)'in "es-Sahife f 'z-Zhd" (Bu eser Eb Ca'fer Muhammed b. Yakab b. shak el-Kulunrnin el-Kafi fi lm ed-Din" adl eserindedir; bu ki i ise mamiyye'nin nemli limlerinden saylr); bundan baka Abdullah K Mbarek (. 181 /797)'in "Kitab'z-Zhd ve' r-Rakik" i, Ahmed b. Hanbel (e. 241 /855)'in "Kitab'z-Zhd", Cluz (e. 255 /868)' n "el-Beyan ve't-Tebyin" iindeki "Kitab'z-Zhd" zikredilebilir. (Bu konuda daha geni bilgi iin bkz. Arberry, La pre niere epoque de devotion dans le mysticisme islamique, Sohbet Dergisi'nde mak. ev. H.Sibel, s. 6, 12.

    26 Massignon, ilk tekkenin Abd'l-Vhid ibn Zeyd'in rencileri tarafndan kurulduu-nu k aydeder.

    6

  • Arn.aldez'in de belirttii gibi,27 her ne kadar Islam her eyde ll bir dini hayat tlyorsa da, Kur'n- Kerim'in buyruklar na ok titiz bir ekilde uymay bir davran izgisi olarak kabul edip inananlar tasa.vvduu meydana kmasna neden oldular. Bu tr bir d ncenin karsnda Massignon ve Arberry gibi oryantalistlerin szlerini gr-yoruz. Onlara gre tasavvuf, kayna nda ve gelimesinde, tekrar tekrar okunup zerinde derin derin d nlen Kur'an- Kerim'den ileri gel-mitir.28 P. Nwyia da aym dnceyi paylaarak tasavvufun islam'a mahsus, benzersiz bir zelli e sahip olduunu syler. 29 Bu fikirleri do-rulamak ve tasavvufa d tan etkilerin oldu u yolundaki iddialar ya-lanlamak iin30 Ogan, ileri srlen etkileri kabul etmeyerek belki tasav-vuftaki zhd ve uzlet ile budizmin ve hristiyanli n baz ilkeleri aras nda, "gaybet ve ittisal" ile gene budizm ve iskenderiyye felsefesi aras nda, vandet-i vcd ile Hind dinlerinin Nirvana's arasnda benzerlik ola-bileceini, ancak bu halde bile, bu benzerli in grnte ve ekli oldu-unu, fakat asla temelde olmad n, arada derinliine ok farklar ol-duunu syler. 31

    Bu_... ekilde balayan tasavvuf! hareketin geli mesi ve yaylmas konusunda ksaca .ar sylenebilir. Hicri 2. as rda mutasavvflar l l 'tid ; inan sistemleri Allah' n birlii (tevhid) zerine bina edilmiti. Genel olarak vecd h alini gaye Hicri 3. yzy lda

    ise "vandet-i vead" 32 denilen yeni bir doktrin or-_taya kt. B lece sistemleen tasavvufla beraber mutasavv flarm sa-

    art_t. Denilebilir i tasav-vufun. temelini M sr'da atan Zu'n - Nn .245 /859)'dir.

    O sralarda artk eyhler, mridler ve bu eyh-_

    ler tarafn; retilen tasavvuf! ilke ve detler grlmeye ba lad . Mridler eyhlerine .kaytsz artsz balanmak zohndai~le ki,--Bayezit-Bistami-(6.245 /859), "eer bir kimsenin- eyin yoksa, onun yol _gstericisi eytand r"3 3 diyordu.

    27 A.g.e. 28 Essai, ss. 104, 139; Arberry, Soufism s. 21; kr . Waardenburg (J.J.) L'Islam dans le

    Miroire de l'Occident, Paris 1962, s. 164. 29 Ex4ese Coranique et Langage Mystique, Beyrut 1970, s. 13. 30 yle ki arkiyatlar yeterli delil bulamadklar halde tasavvufta d etklerin varh-

    mdan sz ediyorlard . (Bkz. Burckhardt, a.g.e., s. 17) 31 Isl'am Tasavvufunda Ecnebi Din ve Felsefelerin Tesirleri Var m dr? mak. Isltm

    Dnyas iinde, say 7, stanbul 1952, s. 6. 32 Bkz. Gardet-A awati, a.g.e., s. 125. 33 ubuku, a.g.e., s. 106; Vezzani (V.), Mystieism dans le Monde, Paris 1955, s. 144;

    Zu'n-Nn el-Msrrnin " eyhe itaat etmenin Allah'a itaat etmekten iyi oldu unu" iddia ettii sylenir, ubuku, ayn eser.

  • Mutasavvflarm bazlar, tasavvufun "slka ait ilkelerinin" nemi zerinde dururken bir k sm da "dorudan sezgi", "kiisel aba" ve "ilahi ihsan" in daha deerli olduunu savunuyorlard .34 Ilahi hakikat-lardan ilk defa bahseden Seri es-Sakati (.253 /867) idi; Yahya b. Muaz er-Razi (.258 /871) ise Allah' n birlii konularnda dersler veriyordu. Daha sonralar Ebu Hamza el-Badadi (.269 /882) insanlara tasavvufi konferanslar vermeye ba lad . Tasavvuf' kavramlar ve onlarn akla-malarn

    ilk defa ortaya koyan ise Cneyd el-Ba dadi (.298 /910) oldu. Anlatt ekilde gelien tasavvuf bilhassa Gazzalr in eserlerin-

    _

    den sonra birdenbire yayld3 5 nk Gazzali, tasavvufa islmiyet iinde me ruiyyet kazand rd . 36 Kueyri37 'den Shreverdi (6.587 /1191)' ye kadar, sosyo-kltrel topluluk olmas itibariyle mslman toplulu-una mal olan tasavvuf, art k bir bilim, bir yaay biimi, bir anlay tr ve ilahi hakikatlara eri mek iin bir yntemdir. nceleri ki isel bir ehre g_steren. tasavvuf, Illeri 2. ve 3. asra do ru, balanglar

    -

    Hz.Peygamber'(s.a.s.)e kadar kan tarikatlar yla38 kollektif bir sistem haline geldi.

    Zu'n-Nan el-Msrrye gre, tarikat (veya tasavvuf) 39, ileri srlen-lerin aksine, eriat' kald rmak yerine, ona en olgun ve en gerek uygu-lamay

    ve tamamlanm olma sfat n veriyordu.40 Tarikata girenler tasavvufi deneylerini tarikat taraf ndan verilen psikolojik bir metod sayesinde 4 derecede tamamlarlar: a) Talib b)-Mrid, e) Salik, d) Vas 1.41

    34 Bkz. Dermenghem (E.), Vies des Saints Musulmans, Alger tarihsiz, s. 202. 35 Ona gre, mutasavv flar yarat ln hakikatine sahip bulunuyorlar; ve yle ilve edi-

    yor: "Onlarn tuttuklar yol, bana a klkla ve zorunlulukla peygamberli in hakikatini ve onun ayrdedici vas flarm gsterdi" (Munkz, s. 66). Mutasavvflann yntemini beenen ve onayla-yan Gazzali, onlar baz noktalarda beenirken, baz noktalarda da tenkit eder ve yle der: "Mutasavvflar devaml surette Allah'n zikri iinde yaarlar, akla muhalefet ederler ve dnya zevklerinden yz evirerek Allah'a giden yolda yrrler".

    36 Gardet-Anawati, a.g.e., s. 188; Rondot (P.), L'Islam, Paris, 1965, s. 73. 37 bn Haldun, tasavvufun her ne kadar daha nceleri eyhlerin aularndan retilmi

    idiyse de, Ku eyri'den sonra tefsir, hadis gibi bir ilim haline geldi ini yazar (a.g.e., s. 545; Kp-rl, Trk Edebiyat Tarihi, stanbul 1928, s. 1143.

    38 Kprl, a.g.e. Her ne kadar baz eserlerde tarikatlar Hz. Ebu Bekr ve Hz. Ali'ye kadar karlyor, onlara atfediliyorsa da, Hseyin Viz Ka ifi'ye gre, hepsi Hz. Ali'den itiba-ren yaphrlar. Iz, a.g.e., s. 118; Massignon, Essai, s. 128.

    39 apolyo'ya gre, Islam Dnyas 'nda nce 73 tarikat vard . Daha sonralar bu rakam 204'e ykseldi ki, bunlardan pek ou ncekilerin kollar idi. Nitelikleri ynnden drde aynl -yorlard : 1. Snni, 2. ii, 3. Mesleki, 4. Ihtillci. Birinciler: Yeseviyye, Mevleviyye, Nak ben-diyye vs.; ikinciler: K zlbahk, Bektailik, Tahtaellk; ncs Ah'lik ve drdncs Babailik ve Simavilik. (Bkz. Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi, stanbul 1964, s. 61). Massignon, snni ve ii 182 tarikat kaydeder. Kr . Tarikat, A., Leyden yay. 1934.

    40 Dermenghem, a.g.e., s. 131. 41 Bkz. Safa (Peyami), Mistisizm, stanbul 1961, s. 87; Massignon, a.g.mak.

    8

  • Ruhi hayatn tasvirleri ve iebaka ait zmlemeler olan yukar da sraladmz snflama ve derece s ras, tasavvuf zerine yaz lm ilk kitap "er-Rike",,in42

    sahibi Muhasibi (.f-43 /837) ile balad ve Ensari, aha sonralilere kadar devam etti. Bu sonuncular ayr ca

    menzillerden. (menazil) veya makamat'tan bahsediyorlard . Makamlarn dzen ve s ralanma listesi yazarlara gre de iir. Her ne kadar akik el-Belhi, tasavvuf hayat nda, katedilen. yoldaki "makaniat" Zu'n-Nun el-Msri tarafndan belirtilen drt 'menzil' olarak (zhd, havf, cennet istei ve muhabbet) belirtirse de Serrc (.378 /988) "Kitab el-Luma' " s nda yedi "menzil" sralar: Tvbe (yazarlar n pek ou bunu listenin bana kor), vera', zhd, fakr, sabr, tevekkl, r za.43 Her derece bir st makamn grndr ve ancak kiisel abalarla elde edilir. 44

    Hi phesiz, kiisel abalarla elde edilen bu makamlar yan nda ilahi rahmetln bir ltfu olan halleri (ahval) buluruz. Bu haller imek aks

    gibi bir anda gelir ve giderler, yani geicidirler. 45 Bir baka deyi -le, bu haller Allah' n liituflar (mevahib) olup kendisine bir hal gelen, iinde bulunduu halin stne ykselir. Kiiprl'nn eflatuncu fikirlerle benzerlik hatta aynilik buldu u "ahval", vecd halinde nefsin olabilece i hallerin ortaya kmasdr. Mistiklerin, gere in en stn sezgisini bul-duklar

    bizzat vecd hali, fena, bek vs. birer tasavvt fi hldir. Serrc bunlardan on tanesini s ralar: "murakabe, kurb, muhabbet, havf, rec, evk, ns, tma'nine, mahede ve yakin."46 Bu haller "vakt"e ba l olarak gelime gsterirler, yani hallerin dinamik bir karakteri vard r ve tasavvuf', manevi ykseli in gerek hareket ettiricileri (muharrik) dir.

    Bunun gibi, haller iinde ya ayan kimsenin bir amac vardr ve bu sonula ilgilidir: Allah' n birlii zerine d nerek, nefsi a r isteklerin zoraki basklarndan kurtarmak, O'nu zikrederek insani suland racak eilimlerden nefsi kurtarmak ve bylece kalpte sadece Allah' n yer et-mesini salamaktr. Her zaman sylenildii gibi, insanla Allah arasnda daima karhkl ilikiler vardr; Bu ilikilerin sonunda kul, gerekten inanan kii haline gelir. Kalbini temizleyerek Allah' n honutluunu kazanr. te bu haller, bu r zay

    kazanmaya doru gtren iaretlerdir.

    42 Haris b. Esad el-Muhasibrnin tasavvufla ilgili iki nemli eseri vard r: "er-Riye li-Hukkillah" ve "Kitabu'l-Vesy"; bunlar n yannda onun "Rislet'l-Mstersidin" adl eseri de nemlidir.

    43 EM Nasr es-Serrc et-Tusi, Lma', Ba dad 1960, s. 65 vd. 44 Kuseyri, a.g.e., s. 139. 45 Bkz. Arnaldez (Roger), Hallaj ou Religion de la Croix, Paris 1964, s. 61. 46 A.g.e., s. 82 vd. Ayrca bk. Arberry, a.g.e., s. 9.

    9

  • Kendilerine has bir sistemleri, "ahval ve makamat" olan sufiler, ayni zamanda, bunlar

    ifadede kullandklar zel bir "anlat m yolu" (langage) na da sahip bulunuyorIard . Bu anlatm yolu yle zel idi ki, tasavvuf" konularda konu urken 1Wdi arkadalar tarafndan anlalan br sufi, tarikatm dn a herha mse tarafndan anlainnyordu. Bunun niin oy e olduunu soranlara bn Ata (.3119 /921) yle cevap veriyordu: "Biz bunu yaln z bizim gzmzde ok kymetli olan siste-mimiz iin yapyoruz, t ki bizim mektebimiz dnda hi kimse bu ko-nuda bir ey ileri srmesin." 47 Esasen onlara gre, kelimeler, sadece, duyumla alglanan nesnelerin bir ba ka yere aktard m imajlar veya aldi kavramlarm kurulu emas olmayp, manevi gerekler ve insani kutsal. ,

    latran faziletleri belirten ok yksek ldeki "ima veya tehnih" ler-dir. Sz geen fazilet ve gereklerin bulunabilmesi, ancak, beraberce karar verilip yaanm

    hayat ilkelerinin srarl ve srekli uygulamas sayesinde, onlar

    derece derece kazanarak sa lanr. Tasavvufi kelime haznesi, rahata, bir yazardan di erine deierek, tpk btn mistik hallerin kavramlatrlmas abalar nda olduu gibi, terim olarak daha kuvvetli ve daha salam bir durum alr. Tasavvuf"' btn kavram-larn bir kelime veya varlkta tipik bir ekilde canlandrlm.asnun kaynanda Kur'n-

    Kerim bulunur. Tasavvdi anlatm biiminin ge-liip kiilik kazanmas sras nda Hz.Adem, Hz.ibrahim, ve Hz.Musa' nn davranlar ok nemli rol oynanulardr.48

    Yukarda belirtilen hllere u rayan mutasavv f bu hali aklaya-mamaktadr; nk "szle a klanamaz" olmak mistik hallerin zellik-lerindendir; a klamak isteyince sun onu bir ekle sokarak, mecaz ve st rtl szlerle anlatmaktad r. Bu da tasavvuf' anlat m tarznn (stlahlarm) k

    olmaktadr.

    Baz yzyllarda tasavvuf iddetli bir yaylma gsterdi ve baz mutasavvflar islami inanlara ve eriata zt olmakszn, d davran-lara hkmeden ulemaya ters d en zellikleri bile isteyerek aklamakta saknca grmediler. Bu toplumsal psi izmden ve zihni alkanhklardan kurtulup kama ekli idi. Sonu olarak, kalbe, ruha, nefse ve Allah' n

    47 ICelLibilzi (Ebu Bekr Muhammed ibn shak el-Buhari), Kitab't-Tearruf li Mezhebi Ehli't-Tasavvuf, 1933, s. 60; Ayr. Bk. Nwyia, a.g.e., s. 20; Kr . Massignon, Akhbar, s. 112.

    48 Gerekten mutasavv flardan kimileri, bir sufide Hz. Ismail'in teslimiyeti, Hz. Da-vud'un skntya katlanma gc, Hz. Isa'nn fakr ve Hz. Muhammed (s.a.$)'in ihltsmn bulun-mas

    gerektiini sylyorlard . (Nwyia, a.g.e., s. 78; /z, a.g.e., s. 57). Mutasavv flar, bu ekilde bir "ilk (veya ideal) rnek" kabul etmeleri sebebiyle bir e it eflatuneu kabul etmek mmkn-dr.

    10

  • ilham ettii ilme nem verenlerle resmi islm' temsil eden ve d gr-ne, zhire nem veren hukukular aras nda anlamazlk ortaya kt . Bunlardan en nemlisi, IX. yzy lda Badad'ta hanbelilerle sufiler arasnda olandr.49

    zellikle Hallc, bu anla mazlklarn kayna olan "Allah ak" (muhabbetullah) kavram konusunda ok nemli bir tar-tmay

    tahrik etti. 50 te bu ekilde anla mazlklar sonunda, Msr'da Zu'n-Nun'a zulmedildi; "murakabe" ve nefs muhasebesi stad Mu-hasibi Kffe'de yar srgn hayat yaad ; felsefeci bn Kerrm hap-sedildi ve Sehl Tsteri Basra'da srgnde ld. 51

    Psiik bir hayat tr, sosyo-kltrel bir etki unsuru olan tasavvu-fun- en uygun tabiriyle - nazariyecilerinden bahsetmek yerinde ola-caktrllu_konuda yle bir sralama yap labilir:

    Tabakt (biyorafi) ve mutasavv flarn szlerinin topland kitap- lar:

    Hicri drdnc asrn banda Ebu Said ibn el-Arabi (.341 /952) ve Tabakat'n-Nssak' , Ebu Hamid el-Huldi (.348 /959) ve Hikyt'l- Evliy's Drdnc asrm ;Onlarnda Abdurrahman Slemi (.412 /1021) ve Tabakasfixy_e'si,._

    (bu eser 123 mutasavv fn adlarn, lm tarihrerini, vatanlarn , eyh-lerini, mridlerini ve szlerini objektif olarak kaydeder).

    Eb Nuaym el-Isfehni (.430 /1038) ve Hilyetl-Evliy's , Beinci asrn sonlarnda

    v Abdullah Ensri (.481 /1088) ve Tabakt's-Si fiyye'si, Feridddin Attr (.627 /1229) ve Tezkiretii'l-Evliy's ,

    Molla Cami (.898 /1492) ve Nefehatl- -Ons'ii, bu blmde gs-terilebilir.

    _Tasavvufun uyutuunu gsteren ki iler ve retici (di- daktik) eserler:

    Eb Nasr es-Serrc (.378 /988) ve Kitab'l-Lma' fi't-Tasav-vuf'u, (bu konuda ok nemli bir eserdir),

    Eb Talib el-Mekki (6.386 /996) ve K ltl-Kultib'u, 49 Dikkat ekicidir ki, sufilerden Ensr , Herevi ve Abdlkadir Geylani hanbeli mez-

    hebi'ndendirler. 50 Bu yanl anlalmanm Hallc't daraacma kadar gtrd ok iyi bilinmektedir.

    Bkz. Massignon, Akhbar al- Hallaj ou la Iteligion de la Croix; Kprl, a.g.e.; Gardet - Anawati, a.g.e., ss. 66, 77, 80, 161, vs.

    51 Gardet, Islam, s. 235.

    11

  • Ebti Bekr el-Kelabazi (.390 /999) ve Kitab't-Tearruf li Mez-hebi Ehli't-Tasavvuf'u (ahval ve makamat ve "tasavv fi stlahlar" konusunda bilgi verir),

    Beinci asrda ikisi ok nemli drt yazar ve eserleri:

    Ebu'l-Kas m Abdl-Kerim el-Kueyri (.465-1072) ve Risle'si, >( Ebu'l-Hasan Ali el-Hucviri (.469 /1077) ve Ke ful-Mahcab li

    Erbabil-Kulab'u, Abdullah Ensari (.481 /1088) ve Kitabu Menazili's-Sairin'i, Eba Hamid Gazzali ve eserleri. Bunlardan Ku eyri ve Gazzali

    tasavvufun en nemli teorisyenleridir.

    'Bu arada nl eseriyle, ibn Abdullah Shreverdi (.563 /1166) ve Avarifl-Ma'arifi, kayda de er.

    Jiinc grupta ise Kur'an- Kerim'in tasavvuf' tesfirleri dilebilir:

    Slemrnin tefsiri (Hakaiku't-Tefsir), tefsiri (Letaiful- arat),

    Ensarrnin tefsiri (Ke fu'l-Esrar ve iddetl-Ebrar). 52 Birok dnrn dedii gibi, tasavvuf ve yntemleri, ki inin in-

    sani karakterini dzenleyerek hatta bir bak ma onu yok ederek, e itli eilimlere mtenaz r bir karakterde bir tek hedefe ynelirler.

    Gerekten tasavvuf, insan Allah'a ynelten ve onu manevi birle -meye haz rlayan belirli bir temizlenmeyi gerektirir. Bu ynden, ya am-lan cokun manevi hayat - islam' n ll bir hayat emretmesine ra-men- tasavvufun sayesinde gerekle mitir.

    52 Muhsibrnin eserleri daha nce yaz ld iin burada tekrarlanmad . (bkz. s. 11 ) Kitaplar konusunda, Massignon'un "Lex.ique", Arberry'nin "Le Soufism", GardetAnawati'nin ortak "Mystique Musulmane" ve . R. Caspar'm "Cours de Mystique Musulmane", Roma 1968 adl eserlerinde aklamal bilgiler bulmak mmkndr. Biz burada sadece tasavvufun ilk zamanlar -na mahsus nemli eserleri kaydettik yoksa benzer daha pek ok eser mevcuttur.

    12

  • I. BLM

    A) SLAM P4.1PNC.ESINDE TASAVVUF

    eitli tarifleri bulunmakla birlikte, bir hl ilmi olarak da ifade edilen tasavvufun hem ilim, hem de hl olarak islrt dneesinde mevcut olmad, sonradan idhal edilen fikirlerle geli ip islmile tii sylenir. Hz.Peygamber (s.a.s.)'d-e-i. sonra hzla geliip byyenslm Devleti'riin.seitli kltr ve medenlyetlerle kar lamas sonucunda karlkl

    kltr tesirleri olmutur. Birokcimse ite bu kltr kar-lamalar srasnda tasavvufi birok hususun mslmanlar aras nda ya- yld

    kanaatindedir. Felsefi alanda byk, tesirleri grlen tercmele-rin daha sonralar tasavvuf felsefesi plan nda da etkili olduklar iddia olunur. Yunan, Bizans, Iran. ve Hind kltrlerinin tasavvufi fikriyatm olumasnda nemli rol oynadklar tasavvuf sistemi iinde, bu dnce-lerin birok unsurlar yla yaad ileri srlen hususlar arasmdad r. Bu unsurlar

    kabul edip dncelerinde olduu kadar, tavrlarmda da onlar

    izhr eden insanlarn, Islm dnce ve hayatna uygun dme-yen durumlarndan dolay snni inan taraftarlarnca kabul edilme-dikleri bu konudaki kitaplarda yer al r. Hatta bu hususun taraflar ara-snda kavgaya kadar dnt zikredilir. Kela nclar, hadisciler, f-khclar ve dierleri tarafndan reddedilen bu d nce ve hayat tarz , ancak Gazzali tarafndan kabul grdkten sonra me ruiyyet kazanm-

    tr. Mamafih tasavvufun aleyhinde bulunanlar son bulmam , bilhassa Mullyiddin ibn Arabi'nin dnceleriyle tasavvuf im ekleri zerine ekmeye devam etmitir. Bu reddi dile getiren ve mutasavvflar tenkid eden pek ok kitap kaleme ahnm tr. Buna mukabil tasavvufu ve mu-tasavvflar metheden, onlar n harikulade hallerinden bahseden bu filmin eriatla uyutuunu gsteren pek ok eser tasavvuf': edebiyat ss-lemitir. Gnmzde bile ayn tarzda faakretler lehde ve aleyhde-devam etmektedir.

    13

  • Biz, tasavvufi d nceyi te vik eden konularla, bu ekildeki bir anlaya engel te kil eden hususlardan hanlar n' belirterek yukar da zikrettiimiz hususa k tutmaya alacaz.

    nce tasavvufi d ncenin Islam'da olduunu, kuvvetlendiren hususlar grmee alalm:

    1 slam Dneesindeki Tek ve Akan (Mte'al) Bir Allah inanc :

    slam dncesinde Allah 'Bir' ve 'Tek' t__Bu teklik, sadece ken- dinden baka bir ilah olmad iin deil, fakat kendisinin e i, kfv vebenzeri olmad iindir. 53 O, hem zat itibariyle tek, hem de benzeri olmamas itibariyle tektir. Allah 'KayyM' 54 dur; tek Yarat c ve hakika-ten mevcut, tek Mutlak Varl k'tr; nk O'ndan ba ka her ey yok olucudur. 55 Allah insann aklna gelen her eyden bakadr. 56 Bu yn-den akllar O'nu idrak edemez. O, Zat' nda idrak edilemez, Samed'dir, her eyden mstani, her ey O'na muhtatr. 57 nsan dnce ve mu-hayyilesinin dndadr.

    vehile akn bir varlk olmas hasebiyle bizatihi Kendisi ile vard r. Varelmak iin dardan bir sebebe ihtiyac yoktur. Aksine, dier btn varl klar, varlk kazanmak iin O'na muh-tat r. Allah'n cinsi ve fasl

    yoktur, mahiyeti de yoktur. Tarife s maz, nk mrekkeb varlklar tarif edilir Allah' n mrekkeb olduu ise dnlemez. O, kendisine noksanl k getirebilecek her trl s fattan uzak, aksine kendisine "keml" veren btn s fatlarla donat lmtr. Doksan dokuz gzel ismi (esmau'l-hsn) O'nun kemline ve Tek ilh olduuna dellet eder. Bu s fatlar n hi birisinde, ba ka hi bir varl k O'na ortakl k etmez, nk O, Tek'tir.

    Allah'n akl st, akn bir Varlk olduunu ifade eden ayet ve ha-disler pek oktur. Bylece Allah, her trl insani idrak n dnda kalmak-tadr. Bu sebeple O, bamba ka bir Varlktr. Ancak Kur'n- Kerim' deki baz

    ayetler Allahla insan aras nda bir yaknlk-n bulunduunu ima eder. Bunlardan biri Bakara Suresi'nin 31 nci ayet-i kerimesidir.

    (... (j1 J1.9 Ii) "Hani Rabbin meleklere Ben yeryznde bir halife yarataca m...",

    demiti...".

    53 Enbiya, 22 . () 74)1 JI 54 Bakara, 255

    55 Rahmn, 26, 27 56 Kelm- kibr.

    57 Ihls, 1-4

    14

  • Bilinm.ezler veya "gayb" Allah'a aittir. Gayb asla bilinemez; ancak Allah vahyettii takdirde bilinir. Allah bu dnyada grlmez O'nu grmek isteyenleri yldrm arpar. Allah bu dnyada gzle grl-mesi mmkn olmayan bir Varlk'tr. Bu dnyadaki gzlerin O'nu gr-mee tahamml edemeyecekleri bizzat Kur'n- Kerim tarafndan bil-

    dirilmektedir. Nitekim Bakara Suresi'nin 55. yeti bunu a klar:

    jk; t.2!1 L - jA "Ya Musa! Allah'

    apak grmedike sana inanmayaca z, demitiniz de gzleriniz gre gre sizi y ldrm arpmt". Bu yet-i kerimede de ifade edildii gibi yahudiler, Allah' grmek istedikleri fakat buna muk-tedir olamadklar

    ve tahamml edemedikleri iin kendilerini y ldrm arprnt .

    Ayn ekilde, Rabbii srarla grmek isteyen Musa'ya Allah' n hitab (...j1 t.^ .,12;

    j j Li .; "...sen Ben'i gremeyeceksin, ama da a bak! Eer o yerinde kalrsa sen de Ben'i greceksin...", (A'rf /143) eklindedir. yle ise sadece alelde insan-lar deil peygamberler bile bu dnyada Allah' grme gc ve taham-mlne sahip deillerdir. Ancak sadece, Hz.Muhammed (s.a.s.) Mi'rc hadisesi ile Allah'a yakla m , O'nunla konuma imkmna sahip olmu -tu. Mamafih Kur'n-

    Kerim'de Allah' n hirette gzle grlece ine dair iaret, Ima ve telmihler vard r. Kymet Suresi 23. ve 24. yetinde

    (..6);1.; JI . ..;,1; J) "o gn, bir takm yzler Rab'lerine bak p parlayacaktr", diyerek i te bu hususa iaret eder. uras bir gerektir ki Allah'n hiret'te grl-mesi ihatas z bir tarzda olacakt r. Hasan Basri gibi mfessirler bu hu-susa zellikle dikkat ekerler. Ayr ca Hz. Peygamber'in (s.a.s.) baz hadislerinde hirette mii'minlerin zaman zaman Allah' grecekleri, bundan fevkalade byk zevk ald klar iin O'ndan ayr lmak istemeye-cekleri bildirilmektedir.

    Tasavvufi d nceyi te vik eden hususlardan bir di eri Allah' n insana ok yakn olduunun, birok yette belirtilmesidir. Nitekim bir

    yet -i Cy. Lf). 1 :)..4.)"Biz insana andamarndan

    daha ak nz"58 denilmektedir. nsana ok yakn olan Allah insan n da

    kendisine yakn olmasn ister. Bu yakla ma, ancak Allah' n istedii e-

    58 Kf, 16

    15

  • kilde kul olmak ve ziyadesi ile yap lacak ibadetle mmkn olur. Nite-kim bir hadis-i kudsrde "kulum Bana ancak ibadetle yakla r. Bana ibadet ettike yle bir an gelir ki, Ben onun gren gz, i iten kula , syleyen dili olurum" denilmektedir. Kastalanr i zikrettii bu hadis-i kudsrnin tasavvuf! hayat tevikte byk rol oynad

    inkar edilemez bir gerektir. Dier taraftan Islam inanc Allah'n baki kalaca n O'n-dan baka her eyin yok olacan

    bildirir. Rahman Suresi'nin 26, 27 nci yetlerinde ifade edilen bu hususun insanlar mecbur! olarak Allah'a daha fazla ibadete ve tasavvuf! hayata yneltti i dikkatten kamaya-cak bir husustur. Zira geici nesnelere ba lanmanm hi bir kymeti ve deeri yoktur. Ebedi hayat hazrlayan bir insann, geici nesneleri bir yana b rakp, Baki olana sarlmas

    ve O'na ulamak iin faaliyette bu-lunmas daha doru olan husustur. Ayetlerde anlat lmak istenen bu-dur. Bu ve benzeri ayetlerin tasavvuf! hayat n muharrikleri olmas el-bette mmkndr. Bu tarz bir d nce, te vik unsuru olarak tasavvuf! hayatta byk rol oynam , daha sonra ortaya kacak olan fena ve bek hallerinin haz rlaycs olmutur. Bu konuda Hz. brahim'in "ben gei-ci eylere tapmam, benim Rabbim Baki olan birisi olabilir" eklindeki ifadeleri tasavvuf tarihinde Allah'a daha ok ibdet edilmesi gerekti i hususunu vurgulanu , bu tr bir hayatn adeta kam laycs olmutur.

    Allah insana ok yak ndr, insann da kendisine yakla masm ister

    11 e-J sip.3 cs.P L5p b j)" Allah her eye Kdir'dir. O, hidayete erdirdi i gibi sapttrr.

    (s-kt: 43.!1,:j j ebl-am O, insan ve fiillerini yarat r. (Z.) j.1^.*.7 c.3t;) 61 Ancak, insann hr iradeye sahip oldu u, kesb edece i fiillere gre sorumlu olduu bilinen bir husustur.

    2. nsan Allah'a ibadet etmek ve emirlerine uymak il12.Yarat l-mtr:

    Bu konudaki baz ayetler unlardr: ( ti.,11.9 c531 dIA "Beni yaratana ne diye kulluk et-

    ? ( "...Bana ibadet ediniz... ,,62 . 59 Bakara, 186. 60 Bakara, 272. 61 Safft, 95,96. 62 Yasin, 22, 61.

    16

  • L*-21.4- j) r"Cinleri ve insanlar ancak Bana kulluk etmeleri iin yaratm mdr"63 . ( ,11 "Allah'a kulluk edin."64. (... Jli) "Ben Allah' n kuluyum, dedi..."

    (..j5. (.4.0 "G klerde ve yerde olan her ey Rahmn'a ba emi

    kul olarak gelecektir" 65 .

    Esasen bu husus ezelde kabul edilmi ve belgelenmi tir. Insan ezelde Allah'la bir "misak" imzalam , bir 'akid' de bulunmu ve bir sz vermitir. Arif Suresi'nin 172 nci iyeti bunun en a k delilidir:

    a..e ji4); :).4 1.:kh "Rabbin insan-

    olunun sulbnden soyunu al p devam ettirmi , onlara 'Ben sizin Rabbi-niz deil miyim' demi

    ve buna kendilerini ahit tutmu tu. Onlar da 'Evet, ahidiz' demilerdi. Bu, kyamet gn, 'bizim bundan haberimiz yoktu' dersiniz, diyedir". yle ise insan taahhd etti i hususu yerine getirmek mkellefiyet ve mecburiyetindedir. Zira insan andinden dolay mes'- ldr. O/3-.4 C.)l5" 44,J1 :)I) Bir defa Allah' n Rabln kabul etmi , O'na kulluk edece ine dair sz vermi tir. Artk bu szden dnmek yok-tur. Dnlmesi halinde cezay gerektiren bir durum ortaya kar.

    3. Yaratlm her ey

    Geie_i iir.

    Bu fikir, mevcud her varl n sonlu olduunu ifade ile Bitki bir varla balanmak gere ini belirtir. Ebedi bir varl a kul olmak ve m-kfat olarak sonsuz bir hayati kazanmak midini gsterir. Pek ok yet-i kerime bu fikri a klar:

    ( .54 ol:41 ) "Dnya hay...at .gkten indirdih l

    `T 1,,.01 yz 4.5 e

    ;$:,js" 63 Zriyt, 56. 64 Nh, 3. 65 Meryem, 30,93. 66 Yunus, 24.

    17

  • i));..1 ., J.1424

    ( 514 1 j t,. 11; =.1).) : "Onlara dnya hayat misalinin tpk yle olduunu anlat: Gkten indirdi imiz su ile yeryznde yeti en bitkiler birbirine kar r, ama sonunda rzgar n savuraca erpe dner. Allah her eyin -stnde bir kudrete sahip oland r. Mal ve oullar, dnya hayat nn ssdr. Ama baki kalacak yararl iler, sevab olarak da, emel olarak da Rabbinin kat nda daha hayrldr"67 .

    =1'.) 4?- 3 : C-Ai :>" J "Her ey yok olacak ve sadece yce ve cmert olan Rabbinin

    varl kalacakt r"68 . Bylece dnyadan ve andaki yarat klardan

    uzaklama ve hakiki dostu bulma fikri ortaya kar. Allah'n her ey ve insan n hi olduu, dini bir motiftir. Bu husus

    tasavvufi hayat n balangcn tekil etmektedir. Her eyi Allah zerine termerkz etmekle Kur'n, dindar ruhlar

    ve dnceleri, yok olucu dnyadan ekip, mutlak varl k Allah zerinde teksif etmekte ve O'nunla me gul olmaya davet etmektedir. Ancak nefis-lerin ve dncelerin Allah zerinde teksif edilmesi O'nunla birle meyi asla im etmez; bu mmkn de ildir. Bunu arzu edenler . lmlerdir. Bir ks m insanlar veya mutasavvflar bunu de itirerek mant ki bir yne evirmilerdir. "Eer Allah her eyse, her ey Allah't r" demilerdir. Bu, monist ve felsefi bir tasavvuf anlay dr. bn Arabi'nin anlay dr. Bir ksm

    da Gazzali gibi, konular n snrlarn aamayarak yaamlardr.

    4. islm Dneesinde Allah, nsana ok Yakndr: Allah akl st, akn (mte'l) bir varbkt r; bununla beraber uzak

    da deildir. Gcyle ve ilmiyle insana yak ndr. nsan iinde ya ad :_ bu dnyada Allah' n kudreti, kuvveti, saltanat , azameti, rahmeti vb. sfatlar nn tezahryle epeevre ku at lmtr. Allah' n doksan dokuz gzel isminin tecellileri, her an insana O'nu hat rlatmakta, O'nunla be-raber oldu unu gstermektedir. D nen insan O'ndan ve tecellilerinden kamann mmkn olmadm anlar. Zira_ her yer ve her ey O'nundur ve O'nun varlnn iretidir.

    ( 4:n)1 Ji d3A Ari Ijii; \',?. 1; .31 .) .. "Dou da, Bat da Allah'ndr. Nereye dnerseniz Allah' n yn

    orasdr. Dorusu Allah her yeri kaplar ve her eyi bilir"69 . 67 Kehf, 45-46. 68 Rahman, 26-27. 69 Bakara, 115.

    18

  • 5. 'Rahman ve Rahim Olmas itibariyle de Yakndr:

    ( 4:1; -3 C-'=).auIJl .) ...Kalbi ile kii arasna gi- rer... .

    ( jj .541 :t.! b tA "Allah onlarn gizlediklerini ve aa vurduklarn bilir,", "Yeryznde

    yaayan btn canllarn rzk O'na aittir". (:).";- ,5 r n )

    (... eA j, "Yoksa kendilerini, gizli a k konumalarn duy-

    maz myz sanrlar, hayr yle de il ..."72 ) "...Allah konumann iitir..."73 Ayrca ayn surenin yedinci yeti

    ( . e e, 19se 411 C" j

  • Allah nsanlar n kendine yakla malarm ister:

    ( A 5(.5*. ) "Ey doru yolda olan! Sakn ona uyma, sen secde et. Rabbine yakla "78 .

    7. Gene slam dncesinde Kur'an'n bir emri olarak, insan Allah'

    ve Kinat dnmelidir:

    5141 ) &

    L; J _ "Bu insanlar devenin nas l yaratldma, gn nasl ykseltil-

    diine, dalarn nas l dikildiine, yerin nas l yayldna bir bakmaz-lar m ?"79

    11) "Gn boluunda Allah'n buyruuna boyun eerek uan ku -

    lara bakmyorlar

    (bj;21. ;*, ).>( "Dnen kimse iin bunda ders vard r" 81 .

    J'J jlt;11 j cJI j-) Yerin ve gklerin yarat lmasnda, "gece ile gndzn birbiri ar-

    dnca gelmesinde dnenler iin ibret vard r"82 .

    8. nsan Allah' Zikretmelidir:

    Kur'an- Kerim bunu emretmektedir.

    ( 5p!:".. J . "Rabbinin adn an, her eyi brakp yaln z O'na ynel" 83 .

    9. Nitekim birok yet Allah'tan korkmay tavsiye eder:

    j ...)

  • Ayrca, Burc, 12; Hild, 102-106; kl-i nrn, 28; Abese, 34-37; Hacc, 1-2; Rahmn,46; Tr, 25-28, yetleri hep Allah'tan korkmaya tevik ederler.

    10. Baz:ayetler Allah'taniinlkkema..eneyitavsiye ederler:

    Zp.) jp

    J.,1 ji "De ki, ey nefislerine kar haddi am kullar m. Allah'n rahme-

    tinden midi kes nevin" 85 .

    (. te bylece, inkrlar ndan tr onlar cezaland rdk. "Biz nan-

    krlkte ve kfrde ileri gidenden ba kasn cezaland rr m yz ?"86

    (... "...Rahmetim her eyi kuat ntr... " 87 . Ayrca Yusuf /87; A'rf /167 vd. Allah' n rahmetini bildirirler.

    11. Bir takm ayetler Allah korkusu +e alamay ifade ederim_

    j ) "Alyarak yz st kapamrlar, bu onlar n huunu artrr" 88 .

    LA ) \

    "Siz bu Kur'an'a m taaccb ediyorsunuz, ona m glyorsunuz?" 89

    12. Gene baz ayetler sade yaamaya dairdirle,r:

    ljo4.?1 j ;ii...a./1 I jPl,...; n L:g1;,i) *4-1 u-t. j,F, L? t;

    "Onlardan sonra yerlerine tygunsuzlar geldi de namaz braktlar. Nefsani arzularma uydular. Bunlar azg nlklarmn cezasn bulacaklar. Ancak teybe eden, iman edip hay rl ve yararl iler yapanlar mstesna, bunlar cennete girerler ve hi zulme u ramazlar" 0 .

    85 Zmer, 53. 86 Sebe', 17. 87 A'rff, 156. 88 tsr, 109. 89 Necm, 59-60. 90 Meryem, 59,60.

    21

  • yym tarzda, Kasas, 79, 80; Tekasr,; 8, isra, 18, ay-etleri dnya ni-metlerinin geicili ini syleyerek insana ahiret hayat na dnmeyi tav-siye ederler.

    1.3. Tasavvuf'ta Peygamberler:

    Tasavvuf' dncenin gelimesinde Kur'an'da ismi geen peygam-berlerin de rol oynad , Allah'n onlara hitab nn messir olduu bir gerektir. Mutasavv flar, birok konuda peygamberleri nmne kabul etmiler ve onlar gibi olmaya al m slardr. Bylece birbirinden farkl zelliklerle gnderilen peygamberler, kendilerine has bu halleriyle mu-tasavvflar iin adeta prototip olmu lardr. Allah'Ia insan aras nda bir yaknlk ve dostluk bulunduunu gsteren, bunun gerekle mesi iin o peygamber gibi olmak gerekti ini ifade edenler, dostluk iin Hz. b-rahim'i timsal gstermi lerdir.

    :e Lf. 5 )

    t 415

    "Iyilik eden bir kimse olarak kendini tam bir hulsla Allah'a tes-lim eden ve brahim'in tevhid dinine uymu kimseden daha gzel din sahibi kimdir? Allah brahim (a.s.)'i dost edinnitir"91 .

    s-a) brahim (a.s.) HaBlullah s fat yla tasavvuf' dnceye tesir etmitir. Tasavvi ftaki h u 11 e konusu buradan kaynaklamr.

    b) Masa (a.s.) Kelimullah olarak tesir eder.

    e ..2412; j j+.:1; 41P eib 441 j

    "Gnderdiiniz yle peygamberler vard r ki, onlar bundan nce >sana beyan ettik. yle peygamberler vard r ki sana onlar n kssalarn bildirmedik; ve Allah Musa'ya (vas tasz) hitap etti"92. Tasavvuf' d-ncede mevcut m n a c 'at konusu buradan kaynaklan r.

    c) Isa (a.s.) tasavvuf' d nceye en ok tesir eden Peygamberler-den biridir. Hz. Isa (a.s.) azizli i, temizlii, Allah'n kendisine verdii

    ( mucizeler ve bahsetti i imkanlar sebebiyle birok me hur nutasavvfn zellikle de vandet-i vcud'a inananlarca "hateml-velaye" olarak ka-bul edilmitir.

    91 Nisa, 125. 92 Nisa, 164.

    22

  • Ad) Hz.Meryem de tasavvufi d ncenin olumas nda ve gelimesin-de milessir olan ahsiyetlerdendir. Kur'an- Kerim'de zikredilen fevkala-de halleri dolaysyla misal olarak kabul edilen Hz.Meryem, tasavvufta teslimiyetin timsali olmu tur. Kendisine yap lan her trl alalt c dav-raalara kar Allah'a snan Hz.Meryem'in bu teslimiyet anlay , mutasavv fta bulunmas gereken bir husus olarak telakki edilmi tir. Al-i imrn suresinin 37., Meryem suresinin 23. yeti Allah'a teslimiyet sonunda Hz. Meryem'in kazand fevkalade halleri dile getirir.

    'e) Mutasavvflar Hz. smail'in teslimiyet anlaynn da sufide bu-lunmas

    gereken bir s fat olarak de erlendirirler. Hz.ismail'in, bu vasf-n Meryem suresinin 54. yeti dile getirir. Ayr ca Safft suresinin. 100 106. yetleri, bu teslimiyeti a ka belirtir.

    X f) Hz.Yahya (a.s.) da tasavvufi d ncede i f f et sembol olarak kabul edilir

    "Ey Yahy! Kitab kuvvetle tut. Bir de, daha ocukken ona hik-met verdik"93 .

    te onun iffetli oldu unu ifade eden nr a suresinin 39. yeti:

    ) jIyi.~- j

    "Mabedde namaz k larken melekler ona seslendiler: 'Allah sana Kendisinin emriyle (vdid bulan sa'y) tasdik eden, efendi, iffetli, iyilerden bir peygamber olarak Yahya'y mjdeler"94 .

    g) Sadece Allah inanc n muhafaza iin toplumdan kaan ve ma-arada ya amay tercih eden 'Ashb- K e h f' (Maara Ehli) de Kur'an'da belirtilen hususiyetleri dolay syla tasavvufi d ncenin ge-limesinde son derece messir olmu bir unsurdur.

    h) Tasavv fi dncenin gelimesinde elbette Hz.Peygamber'in byk rol,. olmutur. Kur'an- Kerim'de ondan sz eden yetler ve bizzat onun hayat mutasavvflarn kabul ettikleri ilk rnek ve kaide-lerdir. Kur'an emirlerii aynen yaamak iddias nda olan mutasavv f-larn, onun teblicisi Hz. Muhanuned aleyhisselm taklid etmeleri

    93 Meryem, 12. 94 AM mran, 39.

    23

  • tabii idi. Mutasacv flarca kabul edilen pek ok hususiyetleri yan nda, Hz.Muhammed (s.a.s.)'in gs alarak (inirh) hikmet yerle tiril-miti.

    L,J41; varil L.S2 Ji J *"v,, .4-3J-L C1'i"5 ))

    1.)1:9 I ja. 11 4:)I d 1 -9

    "Ey Muhammed! senin gsn amadk in ? Belini bken ykn zerinden almad k m ? Senin ann yceltmedik mi? Elbette glkle beraber, phesiz bir kolayl k vardr. Gerekten glkle beraber bir kolaylk vardr. yleyse bir ii bitirince di erine giri ve (her i inde) ancak Rabbine sar l"95 .

    Necm suresinin 1 il 18. yetleri ve isr suresinin 1. yetinde be-lirtilen Mi'rac olay , tasavvufi dnceye tesir etmi fevkalade nemi haiz hususlardand r. phesiz Hz.Muhammed (s.a.s.) en gzel ahlkm timsali olmas

    ynnden de tasavvufi d nceye tesir etmi tir. Pek ok mutasavv f hayat tarz

    ve davran btnl asndan onu rnek almtr. Onun azndan ifade edilen pek ok hadis tasavvuf kitapla-r n

    doldurur.

    14. Hild suresinin 35. yeti hikmet ve hidayetle ayd nlanma konu-_

    sunda messir olan dier bir unsurdur:

    J*

    "Ey Muhammed! Sana, Kur'an.' kendiliinden uydurdu derler. De ki: Uydurdumsa suu bana aittir. Oysa ben sizin i lediiniz gnah-lardan uza m".

    Bu yetlerin Allah' n nuruna ula ma konusunda, mutasavvfn haya-t nda motor vazifesi grd bilinen bir husustur.

    15. ...11fisak:

    Misak da, tasavvuf felsefe ve d ncesinin tekmlnde messir olmu bir

    mefhumdur. Ezelde insanlarla Allah aras nda akdedilen bu anlama daha insanlar yeryznde var olmadan nce vuk bulmu tur. Bu_anlama ile--insanlar Allah' Rab olarak kabul etmi ler ve O'na kul-luk edeceklerine sz vermi lerdir. Bu, bir taahhttr. Moncteiz nin s-

    95 el-n i ih, 1-8.

    24

  • zn veren insanlara bir hat rlatnadr. Bu sz tutanlara Allah yard m n

    esirgemeyecektir. yle ise mutasavv f bu am tekrar yaamak veya yaamak iin gerekeni yapmand r. Yani Allah'a verdii sz tutan kul olmaldr.

    j :).4 Le

    1.1A. Tu , It; "Rabbin insanolunun sulbnden soyunu alp devam ettirmi ,

    onlara 'Ben. sizin Rabbiniz de il miyim?' demi ve buna kendilerini hid tutmu tu, onlar da: 'Evet ahidiz' demilerdi. Bu, kyamet gn 'bizim bundan haberimiz yoktu' dersiniz diyedir" 96 .

    Eflatuncu diiiin.celerden etkilenen monist mutasavv flar, bu an-layla "Allah'da ideal varclu" fikrini bulmu lardr. Bu dneeden

    4:,11 4.11

    "...Biz Allah'n z ve elbette O'na dnecegiz" 97

    yani, "O'ndan gelip O'na dnmek" fikri geli mitir. Ancak, Allah'tan gelip O'na dn fikri, isl bir husustur. Bu konuda birok yetler vardr.

    Buraya kadar tasavv di dnceyi kolaylatran hususlardan ba- zlarm gstermeye altk. imdi de islam Dncesi iinde tasavvuf' bir hayat tarz na engel te kil edebilecek meseleleri belirtmeye ah ahm.

    B) ISLAS D SNCES 'NDE TASAVVUFIt HAYATA MANI OLAN HUSUSLAR:

    1- Allah' n akliist, akn mtel bir varlk olu u, nflz edile-mez bir husustur. Is m ni'nde iman sadece ahdet ke imesindedir. rasavvurta sz edilen Allah'la insan aras ndaki ' A k 'n. snrlar , kendisiyle asla birle emeyecek Allah'n yakmlndan ( k i r b) teye geemez.

    islm kolaylk dinidir Ve insana takatinden fazla bir sex_y_lik-lenez ve byle bir h

    insan tevik de etmez. islm' n kolaylk (y u s r) dini olduunu belirten yetler unlardr:

    96 A'raf, 172. 97 Bakara, 156.

    25

  • (... LIA ...)>f "Allah, size kolaylk ister, zorluk istemez" 98 .

    (t4' (.; 51 )

    "Hayr; Rabb'ine and olsun ki. aralar nda ekitikleri eylerde seni hakem tayin edip, sonra senin verdi in hkm ilerinde bir s -knt

    duymadan tamamen kabul etmedike inanm olmazlar"99.

    (. .C__>"" F:1P 43A t" ) "...Allah, sizi zorlamak istemez..." 100 .

    cj :01 u.; iki jpY,, jp

    "Gszlere, hastalara ve sarfedecek bir eyi bulunmayanlara, Allah ve Peygamberi iin t verdikleri mddete sorumluluk yoktur..." 101 .

    "...Allah dinde sizin iin bir zorluk klmamtr..."102 .

    1.4 Ft.`,....01 L. ) "De ki, buna kar hk sizden bir cret istemiyorum. Kendili im-

    den bir ey iddia eden kimselerden de de ilim" 103 .

    )

    "Sonra yolu ona kolayla trmtr"104.

    "Kolay olan yapmay sana kolayla trrz" 105 .

    ( 3.).:0) "Ona (iini) kolaylatrnz"106. 98 Bakara, 185. 99 Nisa, 65. 100 Mide, 6. 101 Teybe, 91. 102 Hac; 78. 103 Sd, 86. 104 Abese, 20. 105 A'l, 8. 106 Leyl, 7.

    26

  • c.i s.u) tj L.

    o.ar, stub. (. ,!.41 3 1:15"37 Zfi .JJ

    "brahim ve onunla beraber olanlarda, sizin iin uyulacak gzel bir rnek vard r. Onlar milletlerine yle demilerdi: 'Biz sizden ve Allah' tan baka taptklarmzdan uzaz; sizin dininizi inkr ediyoruz; bizimle sizin aranzda yalnz Allah'a inanmanza kadar ebedi dmanlk ve fke bagstermitir.' Yalnz brahim'in babas na "andolsun ki senin iin mafiret dileyeceim, fakat sana Allah'tan gelecek her hangi bir eyi saymaya gcilm yetmez." sz bu rne in dndadr. Ey inananlar de-yin ki "Rabbimiz Sana gvenlik, Sana yneldik, dn Sanadn' "17 .

    ,',3-1,51 ._hem dnya hem 'ahiret dinidir:

    slam vahyinin ba langcnda mekki yetler hireti kazanmak iin dnya nimetlerinden faydalanmay tavsiye eder.

    cj..11,1 L5,4 ji (3_3)1 AA41 ., o .5

    cp i L911 43.A ) j21 I 1:3-l I

    "Ey Muhammed! De ki; Allah' n kullar iin yaratt ziynet ve te-miz rzklar haram klan kimdir? Bunlar, dnya hayat nda inananla-rndr, kyamet gnnde de yaln z onlar iindir. Bilen kimseler iin yetlerimizi bylece uzun uzun a khyoruz"108 .

    Arz, m'minlere verilmitir. Kur'an- Kerim'deki yetler inananlar n daha ncekiler gibi yer yznde halef k hnacam bildirir.

    rZ,i1;4-21 j )

    t' "Allah, iinizden inanp yararli i ileyenlere, onlardan nciekiler

    halef kld gibi, onlar da yeryzne halef kalaca na, onlar iin been-

    diim dini temeli yerle tireceine ..."109 . 107 Mmtahine, 4. 108 A'ritf, 32. 109 N0r, 55.

    27

  • ( jjb 0-pj U-.0 (.5.1:fi ) "Onlar, bize verdi i szde duran ve bizi bu yere varis k lan Allah'a

    hamdolsun derler..."Ho.

    M'min, hem hiret hayat nn bu dnyadaki gereklerini yapmal hem de dnya nimetlerinden faydalanmal dr.

    ,) 1 J UJI 4'111 koit J )

    "Allah'n sana verdii eylerden, hiret y rdunu da gzet. Dn- yadaki pay n

    da unutma..." 111 .

    Ayrca nii'minin iman ona her iki dnya nimetini de kazand ra-

    bilir. u ayethususu ifade eder.

    4., J; '11 1 ,:y4 tr,4 439.; )

    (C): j't,,J "...Kim dnya ni'metini isterse ona ondan veririz; ve kim hiret

    nimetini isterse ona ondan veririz. kredenlerin mkafat n verece- iz"112.

    Yine u yet de bunun destekleyici mahiyettedir:

    5.*' I ulj; L...,11; 4111 ( 7U)

    "Bu yzden Allah onlara dnya nimetini de hiret nimetini de faz-las yla verdi. Allah i lerini iyi yapanlar sever" 113 .

    Nihayet, me hur yet-i kerine, m'minlerin orta bir mmet k ln-dklarm, onlarn ifrat ve tefritten uzak olduklar n bildirir.

    ( J.;_9 z1 ,7tA ,Wi,S"- J )

    "Bylece sizi insanlara ahid ve rnek olmanz iin, tam ortada bulunan bir mmet kldk... "114 .

    Ayrca, Hz.Peyganber' (s.a.s.) in Sa'd ibn Ebi Vakkas'a sadaka konusundaki tavsiyesi te birdir (1 /3). Varisleri zengin b rakmak on-lar bakalarna muhta b rakmakdan iyidir.

    110 Zmer, 74. 111 Kasas, 77. 112 kl-i mran, 145. 113 )11-i mran, 148. 114 Bakara, 143.

    28

  • slam, hem dnya, hem de hiret dinidir Dnya i leri ayn zaman-da dini eylerdir. Islm sadece din i leriyle uramay deil, biri bitince dierini yapmak gerekti ini bildirir.

    j .11 j j1.411 LiA

    "Namaz bitince yeryzne yay hn; Allah' n ltfundan r zk iste-yin, Allah' ok ann ki sadete (felha) eri esiniz" 115 .

    Pek ok ayet-i kerime (Tfir, 17-18; Rahman, 78; Vak a, 10-40; Nebe', 31-37; Mutaffifin, 22-28 vs.) bir cennet hayat ndan sz ederek insanlar

    o gzel hayatta ya amak iin bu dnyada iyi ya amaya davet eder. Rabiatl-Adeviyye'den sonra btn mutasavv flar bu arzudan vazgernilerdir.

    Medeni ayetler cihad zerinde dururlar; bu, siyasi ve dini otoriteyi temin etme hedefine yneliktir. Bu cihadm fakirlik ve dnyadan yaz-gemekle mnasebeti yoktur. Mutasavv flar bu cihad manevi plana ekmeyi tecrbe etmi lerdir.

    (. 5k.N.0 "Rabb mn adm sabah, akam an!" 116 . . .

    .

    "Arnm olan Rabbinin ad n anp namaz klan saadete erecek-

    tir" 117 .

    4- Ahlk~t:

    M'minin ahlki hayat Hz.Peygamber (s.a.s.)'in hayat dr. Emir-

    lere uymak, yasaklardan ka nmaktr. hsan derecesine eri mektir. ve d hayat birbirine uymakt r Hz.Peygamber (s.a.s.) dnya hayat n ve hirete mteallik i leri beraberce yrtm tr.

    Ahlki gereklilik, insann irade ve ahsi mes'liyeti zerine kurul-mu tur. nk o, hirette en kk hesab nn farknda olacakt r.

    115 Cumu'a, 10. 116 nsan, 25. 117 A'Itt, 14, 15.

    29

  • Jui.5 ut:;.s fj .) J12.A

    "O gn insanlar ilerinin kendilerine gsterilmesi iin blk blk dnerler. Kim zerre kadar iyilik yapm sa onu grr Kim zerre kadar ktlk yapmsa onu grr" 1 ".

    slam ahlaki, her kademeden insana kar itimal vazifeler ihtiva eder. u ayetler bunlardan baz larn ifade eder:

    5k. "yleyse sakin ksze kt muamele etme; ve sak n bir ey iste-

    yeni azarlama"n 9 .

    Bunun yamnda ibadet de vard r, ancak ibadette esas olan i 111 s ' tr.

    eAC;;::1 f`

    m y j.:11 Lkji) "Vay o namaz k lanlarm haline ki, onlar kldklar namazdan ga-

    fildirler, onlar gsteri yaparlar, onlar basit eyleri dahi vermezler" 120 .

    Allah'a 'ula an, sadece amel ve ibadettir:

    (s;cil I/431,4 111 LiLf j) -

    "Bu hayvanlarn ne etleri ne de kanlar Allah'a ulaacakt r. Allah'a ulaacak olan sizin O'nun iin gsteriten uzak olarak yapt nz amel ve ibdettir... "121 .

    Teheccd namaz klmak, Allah' n Kur'an'da Hz. Peygamber'e emrettii snnet olan bir ibadet,tir:

    J..); jrri ..g 051.A!I e91), , 4,) Zil;

    "Gnein batya ynelmesinden, gecenin kararmas na kadar na-maz kl, zira sabah namaz na n.elekler hid olurlar. Ey Muhammed' Geceleyin uyamp, yalnz sana mahsus olarak fazladan namaz k l. Belki de Rabbn seni vnlecek bir makama ykseltir"122.

    118 Zilzl, 6-8. 119 Duh. 9-10. 120 Mafn, 4-7. 121 Hacc, 37. 122 Isr, 78-79.

    30

  • Akam ve sabah namazlan u klmak, geceleyin uyanp namaz kl-mak Kur'an'n emridir:

    .5U 4:- 4,La; . 5 1.; yi c}A It:t

    "Ey elbisesine brnp yatan, gece kalk; biraz mstesna gecenin yarsnda kalk, yahut bu yandan biraz eksik; yahut o yar nn zerine ilave et. Kur'an' da yava ve ak olarak gzelce oku" 123 .

    5. Kur'an ve Allah sesi: _

    Kur'an'da Allahla insan aras ndaki sevgiyi belirten birok yet-i kerime vardr. Bunlardan bir o u dnya ile alkand r. nsan dnya ve nimetlerini sever, alt n, gm, mal, mlk, ocuklar sever. Ay-rca Allah kar-koca aras na sevgi koymutur. nsan Allah' da sever.

    "...M'rniierin Allah' sevmesi ise hepsinden kuvvetlidir..." 124.

    "Ey Muhammed de ki: Allah' seviyorsanz bana uyun, Allah da sizi sevsin ve sizin giinahlar nz balasm..." 125 .

    ...)"...Allah, sevdii ve onlarn O'nu sevdii... "126.

    ki defa Allah'tan V e d d alarak (Hd /90; Runic /14) sz edili- yor.

    Allah daha ok iyi i ler ileyenleri sever, ktlk yapanlar sev-mez. 'Allah iyilii ister, ktl istemez' eklinde Kur'an'da 45 defa zikrolunrru

    ifadeler bulunmaktad r. Tercih sevgisi ise sadece u yette yer almtr:

    "Ey Musa! Gzmn nnde yeti esin,diye, seri sevimli kldm" 127 . 123 Mzzemmil, 1-4. 124 Bakara, 165. 125 Al-i mran, 31. 126 Maide, 54. 127 Tah, 39.

    31

  • Insanla Allah aras ndaki sevgiyi belirten iki yet vard r:

    c*JI .(1J1 ..es 4.549rb c!.,U ji

    ( jl;t.Jto.n... (.5.4 (ii dU l "Bunun zerine Rabbi Meryem'i gzel bir kabul ile kabul buyur-

    du. Ve onu iyi bir ekilde yetitirdi. Zekeriyya peygamberi de ona kefil kld . Zekeriyya ne zaman Meryem'in bulundu u mihraba girdiyse, onun yannda bir yiyecek buldu. 'Ey Meryem! Bu sana nereden geliyor' dedi. O da 'bu Allah taraf ndan. phe yok ki Allah dilediini hesaps z olarak rzklandrr' dedi" 128 . '

    ry713. ;kW jit vy 4k:a 411 5.31.1 :i3:)1

    4.73?. :t4

    "Ey iman edenler, aran zda dinden kim dnerse bilsin ki, Allah, sevdii ve onlarn da O'nu sevdii insanlara kar alak gnll, kar

    gl, Allah yolunda cihad eden, yerenin yermesinden korkmayan inkarclara bir millet getirir. Bu Allah' n diledi ine verii bol nimeti-dir. Allah hereyi kaplar ve bilir" 129 .

    6. Hz. Peygamber'in Hayalw

    Onun hayat tasavvull hayat te vik edici olarak grlmtr. O, insan- kmirdir. Mutasavvflarm aksine onda dnyadaki baz eyle-re kar arya kamayan ballk vardr. Me hur hadis bunu te'yid eder:

    "Dnyanzdan bana ey sevdirildi: Kad nlar, kokular ve benim gzmde en tatl , en kymetli ey olan namaz".

    Her eyden nce Hz.Peygarber (s.a.s.), Kur'an- Kerim'in belirtti-i vechile ideal bir m'min (u s v e t u n h a s e n e t u n) dir.

    ( .0 Ji, ) C.)T "Sizin iin Allah'n Resl'nde en gzel bir rnek vard r..." 130 .

    yle ise onun hayat ndan daha gzel, model bir hayat tarz dn.le- 128 AM mran, 37. 129 Maide, 54. 130 Ahzb, 21.

    32

  • mez. Onun hayat uygulanacak model olarak kabul edilince tasavvuf" hayat a sndan bir takm zorluklarla kar lal r. Buna bal olarak "slm'da ruhbaniyet yoktur" (L rahbaniyyete fi'l-Islm) d ncesi Kur'an": bir vas f tamaktadr. Nitekim bu hususa u yet temas eder:

    j bi 45)1 ...)

    sd% vT "...fizerlerine bizim gerekli k lmadmz fakat kendilerinin gya

    Allah'n rzasn kazanmak iin ortaya att klar rahbaniyete bile gere i gibi riyet etmediler ilerinden inanm olan kimselere ecirleri i ver-dik; ama o u yoldan kmlardr" 13 1.

    Dier ynden slm, hem dnyada yaamay, hem de hireti dn-meyi tavsiye eder. Dnya i lerini hirete gre ayarlamal dr. Nitekim u yet bunu mirdir:

    "Allah'n sana verdii eylerden hiret yurdunu da gzet, dnya-daki payn da unutmal..." 132 .

    Yine, u yetler de ayn m.ny ihtiva etmektedir:

    Lnfl Zr-J71 55k,2.1J lt: 1

    55,1.:LI n (*JI

    "Ey inananlar! Gum'a gn namaz iin ezan okundu u zaman Al-lah'

    aramaya koun. Alim-sat m brakn. Bilseniz bu sizin iin daha ha-yrldr. Namaz bitince yeryzne da hn, Allah'n ltfundan r zk is-teyin..." 133 .

    . Bu konudaki Hz.Peygamber'in hadisi de manidard r:

    , "Sizin en iyiniz, ne dnyas iin hiretini feda eden; ne de hireti iin dnyas n feda edendir; fakat her ikisinden de nasibini aland r".

    Hz. Peygamber'in ibdetle ve hayatla ilgili bu konudaki hadisleri, tasa.vvufi dncede s k sk tavsiye edilen oru veya al a kar bir vaziyeti sergilemektedir. Bu konuda o, yle buyurnaktadr:

    131 Hadid, 27. 132 Kasas, 77. 133 Cumu'a, 9-10.

    33

  • "Vcudunun senin zerinde bir hakk vardr; hammuun senin ze-rinde bir hakk vardr ve ev sahibinin senin zerinde bir hakk vardr".

    "Devaml olarak oru tutan, oru tutmu saylmaz".

    "M'min aznda tad her lokma iin bir sevap kazan r".

    "Allah, bedeni kuvvetli bir mslman' zayf olana tercih eder".

    krederek beslenen, dnyadan yz evirerek oru tutan-dan daha de erlidir".

    Hz. Peygamber (s.a.s.) sade ya am , fakat fakirlii tavsiye etmemi -tir. Dier ynden o, bekarh da yermitir:

    =."Bizim snnetimiz evlenmektir".

    "Evlenmek imann yar sdr".

    Hz. Peygamber (s.a.s.) evlenmeyen bir kimseye de yle demitir: "Bu halinle sen eytamn oullarmdan olduunu gsteriyorsun.

    Eer Hristiyan bir ke i olmak istiyorsan, git onlarla beraber ol. E er

    bizden biri olmak istiyorsan, bizim snnetimizi takip et".

    Hz. mer zaman nda, bir kimse yolda ok yava yryen ve ok hafif sesle konu an sofular

    grd ve yle dedi: "mer konu tuu za-man iittirir. vurduu zaman da ac tr, ama o, hakiki bir sofu (nsik)- dur."

    Hz. Peygamber yn elbise deil, beyaz ve pamuk elbise giyerdi.

    Hz. Peygamber rnek insan, ideal m'n indir (Usvetun Hasene-tun):

    (... .1511J '...o j 423) "Sizin iin Allah' n Rastil'nde ok gzel bir rnek vard r" 134 .

    O, rnek insan olarak daima itidlle ya am ve mmetine de bunu tav-siye etmi tir. nk Kur'an-

    Kerim,

    Lb..1 lA Ak>) "Th. Sana Kur'an' , s kntya uraman iin indirmedik" 135 ,

    demektedir. Bu uurda olan Hz. Peygamber (s.a.s.) elbette a rhklardan uzak bir hayat srecek, bu hayatta m' ninler iin takibedilecek biri ola-cakt .

    134 Ahzb, 21. 135 Tb, 1-2.

    34

  • Nitekim, Hz. Aie (r.a.) nin yannda otururken Hz. Peygamber'in ieri girmesi zerine kendisine takdim edilen ve ok namaz k ld sy-lenen bir kad nla ilgili olarak Hz. Peygamber:

    "Uzatma, gcnzn yetti ini yap n. Allah'a yemin ederim ki, siz usanmadka Allah usanmaz. O'nun en sevdi i ibadet az da olsa de-vamh olan ibadettir" 136, buyurmutur.

    Iller frsatta ifrat ve tefritten uzak bir hayat tavsiye eder. Hz. Peygamber'in davran m ifade eden bir hadis yledir: "Peygamber aleyhisselm, yanma gelmiti, o srada odamda bulunan bir kad na ia-retle: 'bu kad n kimdir' dedi. Hz.Aie: 'Bu kadn filancadr, kld na-mazlar

    anlatyor' cevab n vermi . Peygamber aleyhisselm.: 'Uzatma, yapabilece iniz amellerle uranz. Allah'a yemin ederim ki Allah- Teal usanmaz, fakat siz usamrsnuz. O'nun en sevdi i ibadet, az da olsa devaml yap lan ibdettir', buyurdu" 137 .

    Peygamber aleyhisselarn' n ailelerine kimse gelip Peygamberi-mizin ibadetini sordular, kendilerine haber verilince bu ibdeti az gr-m

    oldular. Peygamberin yan nda biz neyiz ? O'nun gemi teki ve ge-lecekteki gnahlar balanmtr, dediler. Bunlardan birisi: "Ben yaadm srece btn gece namaz k lacam" dedi. Dieri de "btn nrmde oru tutaca m, iftar etmiyece im" dedi. ncs ise "kad n-lardan uzak kalaca m ve hi bir zaman evlenmiyece im" dedi. Sonra Peygamber aleyhisselm bunlar n yanna geldi: yle, yle diyenler sizler misiniz? Dikkat ediniz, Allah'a yemin ederim ki, Allah'tan en ziyade korkannz ve O'ndan en ziyade' sak nammz benim. Byle iken bazen oru tutuyorum, bazen de tutmuyorum. Namaz k hyorum, uyu-yorum ve kadnlarla evleniyorum; e er bir kimse benim snnetimden yz evirirse; o kimse benden de ildir" 138 .

    Peygamber aleyhisselam yle demitir: "Bu din kolayd r, bir kim-se amellerim eksik olmas n diye kendisini zorlarsa din ona galebe alar. u halde ortalama gidin, size devaml mjde olsun, az da olsa, devaml amelle sevaba eri irsiniz. Sabah ve ak am gecenin serin bir vaktinden istifade ediniz" 139 .

    "Peygamber aleyhisselm camiye girdi ve iki direk aras na ekil-mi bir ip grd. Ve bu ip nedir, diye sordu. Zeyneb'indir, yoruldu u

    136 Riyaz's-Salikin ve Tercemesi c.I., H. 142, Ankara 1964. 137 Ayn eser, H. 143. 138 Ayn eser, H. 145. 139 Ayn

    eser, H. 146.

    35

  • zaman ona tutumu, dediler. Bunun zerine Peygamber (a.s.), o ipi znz. Sizin herhangi biriniz ne at devam. ettike namaz Uslu, gev-erse yats n ve uyusun, buyurdu"140 .

    Bir baka hadisinde de:

    "Dini ilerde a r inceleyip, s k dokuyanlar, helk oldu" 141 . Bu

    konuda Hz. Peygamber'in daha pek ok hadisi vardr.

    "Ashabtan (r.a.) bir seyabata kt ve bir sene sonra dnd.

    Ya Resulallah, beni tandn m, dedi. Peygamber (a.s.), sen kimsin diye sordu. Geen huzurunuza gelen Bhilryim, dedi. Neden bu kadar deitin halbuki klk kyafetin dzgndii.. Ya Resulallah senden ayr l-dnm gnden beri yemek yemedim. Yalnz geceleri yedim cevab n ver-di. Bunun zerine Resulullah (a.s.), kendi kendine i kence yapnusn, sabr aynda (Ramazan) tamamiyle di er aylarn her birinden birer gn oru tut, buyurdu. Ya Resulallah gnn say sn art r, zira bundan fazla tutmaya gcm yeter, dedi. Resul-i Ekrem o halde her aydan iki er gn oru tut, dedi. Biraz daha art r ya Resulallah dedi. Her aydan gn dedi. Daha art r ya Resulallah deyince recep, zilkade, zilhicce, muhar-rem aylarmda er gn oru tut, kalan gnleri de iftar et, emrini defa tekrarlad ve parma yla iaret etti. Onlar yumdu sonra b rak-tj ."142.

    140 Aym eser, H. 146. 141 Ayn eser, H. 144. 142 Aym eser, s. 1277.

    36

  • II. BLM

    NEFS VE MAKAMLARI

    A) NEFS KEL MESN N MANALARI

    Nefs kelimesinin tasavvuf edebiyat nda kullanlmasna ve bu mana ile ilgili olarak geirdii istihaleye gemeden nce, kullan ld yere gre bu kelimenin ifade etti i manalar mtehassslarca da belirtildii ekilde ksaca a klamaya alal m.

    Birincisi: N e fs kelim Kerim'de baz a etleri ,

    let ettii vehile "Zatullah" manasma gelir, Mesela

    LalL Suresi'nin 41. ayetinde

    ) seni kendim iin ayrdm .

    mran Suresi'nin 28. ayetinde

    (..7% QLI di l I Allah sizi kendisiyle korkutur

    En'n Suresi' ain 12. ayetinde ( .4*..-) 1 a (jP k-7,4 ji). O, rahmet etmeyi kendi zerine alm tr,

    Ayn Sure'nin 54. ayetinde

    4J4; (%3 '' t:` ; k b :>1.3) (Ey Muhammed! yetlerimize inananlar sana gelince "size selam ol-

    sun" de - .- ona rahmet etmeyi kendi zerine alm tr).

    37

  • Mide Su.resi'nin 116. yetinde

    ( '11 j eise; )

    ( ,=-1,;Li LitA li' (Sen benim iimde olan bilirsin, ben Senin iinde olan

    bilemem...) , geen nefs kelimeleri Allah' n zaten ifade ederler. kincisi: ,N e f s kelimesi baz etlerde de belirtildi i vehilejnsan

    ruhu manasna lir. Buna dair en gzel misal,

    Feci' Suresi'nin 21, Ayetinde geen nefs

    :L:,-*='b Ey huzur iinde olan can, O, senden, sen de O'ndan ho nud olarak Rabbine dn.

    , .

    Ayrca En'm Suresi'nin 9.1, yetindeki (... e>,aj 1 ...canlarmz verin... nefs kelimesi ile

    Zmer Suresi'nin 42. ayetindeki

    Cjv- vMniyl (p.. ) 14.4 L*4 .n j tly; ..3,3 Allah leceklerin lmleri an nda,

    lmeyeceklerin de uykular esnasnda ruhlar n alr..., nefs ibresi, nefs kelimesinin insan ruhunu ifade etti ini gsteren misallerdir.

    "Nncsz Nefs kelimesi Allah' n zat n ve insan ruhunu ifade kalb, sadr ve benzeri manalar da ifade eder. Nitekim Al-i

    mran Suresi'nin 154. yetindeki j1;;, )114 e-4,a;I

    (eri Sana amad klarm ilerinde gizliyorlar , nefs kelimesi ile . ,

    'rf Suresi'nin 205. yetindeki 4:-14J

    (... R > j l f w RalA_311.__n gnlden ve korkarak iinden hafif bir

    >ad.ah. ak am an , nefs kelimesi;

    Suresi'nin 77. yetindeki j 4.-,;1; J L:A... J:: ( , tAh-L. Yusuf bunu iinde saklad , onlara amad, nefs kelimesi;

    Bakara yetindeki ict.

  • ( A+1 t. -bx.: Kitab ehlinin ou, Hak kendilerine apak belli olduktan sonra, ilerindeki ekememezlikten tr sizi, inandktan sonra kfre dndrmeyi isterler enfusihim kelimesi;

    Ayn surenin 235. yetindeki ;1J1 4:)1 1 9 1 j ...)

    ...iinizde olan Allah'n bildiini bilin..., enfusikum

    kelimesi;

    Ve Nisa Suresi'nin 113. yetindeki )

    ( ts: ti ...halbuki onlar kendilerinden bakasn saptramazlar, sana da bir zarar veremezler..., 'enfusehum' kelimesi;

    En'm Suresi'nin 158. yetindeki ,Q.;20u. ry, . ) 14A1 j j..; C; L:2; 1

    ...Rabbnn birtakm mucizeleri geldii gn, bir kimse daha nce inan-mamsa veya imanyla bir iyilik kazanamam sa , iman ona fayda vermez ..., 'nefsen' kelimesi;

    Ynus Suresi'nin 100. yetindeki ,: rt 3; (*.II

    (... 4341 ... Allah'n izni olmadan, hi kimse inanamaz ... `nefsin' kelimesi;

    Hd Suresi'nin 31. yetindeki .a31 e

    ...ilerinde olan Allah daha iyi bilir...; enfusihim kelimesi;

    Enbiy Suresi'nin 64. yetindeki )

    ( C.) Lai ...Kendi vicdanlarna bavurup (ilerinden) "Do rusu siz haks zs nz dediler", ; enfusihim keli-mesi;

    - Neml Suresi'nin 14. yetindeki

    (... Vi; (4."- ;1 J) gnlleri kesin olarak kabul etti i halde, hakszlk ve byk- lerunelerinden tr onlar bile inkar ettiler..., 'enfusuhum' kelimesi;

    39

  • Fuss let Suresi'nin 53. yetindeki c3 i (31.111 I Ait e 43 J 4...9
  • En'm Suresi'nin 152. yetindeki ( 1.-=; .411 -:.3.1JY )

    Biz kiiye ancak gcnn yetecei kadar yklefiz..., 'nefsen' kelimesi,

    Ynus Suresi'nin 23. yetindeki e..;;u. Lrit:11 1"i

    ( ... ey insanlar! Geici dnya hayat nda yaptnz taknlk aleyhinizedir... , 'enfusikum' kelimesi;

    Ayn surenin 30. yetindeki L..i hI 131;.:)

    ( tA ite orada herkes dnyada yap- m

    olduuyla imtihan verir ve gerek mevlalar olan Allah'a dndr-lr... , 'nefsin' kelimesi,

    Bu surenin 49. yetindeki

    (.1511 o.t..!:,L4 'VI de ki, Allah' n dilemesi dnda ben kendime bir fayda ve zarar verecek durumda de ilim... , nefsi' kelimesi,

    Gene Yunus Suresi'nin 44. yetindeki .4531 l.. hakszhk etmi olan her kii yeryznde olan hereye sahip olsa, onu azab n fidyesi olarak verirdi..., n.efsin' kelimesi;

    Ra'd Suresi'nin 11. yetindeki

    bir millet kendini bozmadka, Allah onlarn

    durumlarn deitirmez... , 'enfusihim' kelimesi;

    Ayn surenin. 42 . yetindeki (... v i j5 )

    ...Allah herkesin yapt n bilir... , nefsin' kelimesi;

    Isr Suresi'nin 7. yetindeki

    n41i, (...)j, ... iyilik ederseniz kendinize iyilik etmi olursu- nuz, ktlk ederseniz o da kendinizedir... , 'enfusikum' kelimesi;

    41

  • Th Suresi'nin 15. yetindeki ISI J1

    L5'4'"3 k4-3. L ..' ; (. Y ilediinin kar- ln

    grsn diye, zaman n gizli tuttuum k yamet mutlaka gelecek-tir... , 'nefsid

    Ankebt Suresi'nin 6. yetindeki . .)

    (... (...Hak uruna cihad eden, ancak kendisi iin cihad etmi

    olur...) , 'nefsihi.' kelimeleri hep ruhun bedenle birlikte bir btn kabul edildi ini ve kelimenin buna dellet ettiini gsteren misal-lerdir.

    Zmer Suresi'nin 70. yetindeki t4 Q.".23

    jn ;., j ... her kiiye iledii denir, esasen

    Allah onlarn yapmakta olduklar n en iyi bilendir , 'nefsin' kelimesi;

    M'min Suresi'nin 17. yetindeki v.. Js4.5 j>, ) ( (... bugn herkese kazand nn karl verilir, bugn haks zlk yoktur ...) , 'nefsin' kelimesi,

    Csiye Suresi'ndeki 15. yetteki 1>11.4, j4P

    ( (.5A9 kim yararl i ilerse kendinedir. Kim ktlk yaparsa aleyhinedir 'nefsihr kelimeleri de ayn mnya delalet ederler.

    Altmes : 1\jet:Lkelimesinin kltrmzde 1.~:,vehtiva et-tii ve "nefs" deyince anlad mz mn.dr. Yani bu nefs insan pinde bulunan bir cevherdir ki, insana ktlk ve fesad emreder. Bir kuvvettir ki, insan fenala sevkeder, bu hususta telyikte bulunur, ona uyan iyi amellerden vazgeip erre ynelir. Bu sebeple _de bu nefs, ktlenen eydir. Ahlak kitaplar ve tasavvufi dnce bu nefse muhalefet etmeyi emrederler. Byk sava bu Te-fTsl-e-7aPilan

    Hz.Peygamber'in ifadesiyle griin--"'-. .n----------".ey7F1-------d1.1 .---T unanamc- dele, "c ihd-

    e k b e r "dir. Tasa v -vufun insan tasallutundan kur-iari vadnefis, bu nefistir. Bu nefis insan Allah'tan gayri (msiva) eylere sevkeder.

    Bu nefsin insan ktlklere sevkettiine dair Kur'n- Kerim-de Yusuf Suresi'nin 53. yetinde i aret vardr. Hz. Yusuf'un durumun-dan sz eden bu ayet, bu nefse "emmre" s fatn vererek

    42

  • tasavvuf" hayata kap aar: jt,4 (..) n L .,) t_Si)

    ( .L.4.) e- j 14)h Ben nefsimi temize karmam, nk nefs Rabbimi merhameti olmadka ktl emreder... .

    Ayn tarzda, bu surenin 18. yetinde de j).

    ......;131 sizi nefsiniz bir i ypmaya siirltk bana gzelce sab r gerekir,

    nefsin ktl emrettii belirtilmektedir.

    Ayrca, Taha Suresi'nin 96. yetinde ( "r"

    ( . n e fs ) ,

    Mide Suresi'nin 30. yetinde

    ( :4 41;,4'"; jlai) (Bunun zerine karde ini ldrmekle nefsine uydu ve onu ldre-

    rek hsrana urayanlardan oldu,) bu nefsin emmare s fatn tayan nefis olduunu ve daima ktlk emretti i belirtilmektedir. Bunun iindir ki, tasavvuf' dnce btn faaliyetini, bu nefsi terbiye, tezkiye ve tasfiye iin sistemle tirmitir. Riyazat ve mcahedat denilen bir sr biyolojik ve psikolojik uygulamalar bu nefsi kontrol alt na almak iin yaplmaktadr. nk, bu nefs daima dnyaya ve onda mevcut olan eyaya eiliralidir; bylece insan

    ibadetten uzaklatrmaktad r; yani insan

    ynlendirmekte, daima tesir alt nda tutarak istedi i yne sevket-mektedir. Bu durumda insana d en grev, bu nefsin tasallutundan kurtulmak, ona hakim olmakt r Bunun iin nce biyolojik tedbirler (a-lk, az yeme, veya oru gibi) al nmah, daha sonra da, psikolojik tesirler-le bu hakimiyet tesis edilmelidir. uur plannda gerekletirilecek bu hal ile yce Yarat c 'ya dnmek ve hakiki kul olmak gerekle eeektir. Btn insanlarda mevcut olan bu nefs, sadece Kur'an" emirlerle e nmare makamndan m u t m a i n n e makamna kabilir; ancak, peygamber-ler, Allah'n izin ve inayetiyle bu nefsin tasallutundan kurtulmu ola-rak hayat srm lerdir. Onlarda mevcut "ismet" s fat buna dellet etse gerektir.

    Yedncsi: Nefs kelimmgsini bu meyanda tad mana' " z t " . . kelimesiyle ifade edilmektedir. Kur'an- Kerim'de kendilerinden sz

    edilen insan, hayvan, canl ve cans z varlklar ve cinlerden sz edilirken zaman zaman bu kelimeden. istifade edilmektedir. Nitekim,

    43

  • - Bakara Suresi'nin 48. yetinde kullan lan bu kelime 1.y.:,1) 9, kimsenin kimseden fayda-

    lanamayacat.. . zt manas n ihtiva et nektedir. 144

    Ayn ekilde Lokman. Suresi'nin 28. yetinde ifade edilen )11. e.

  • ura Suresi'nin 11. yetinde

    ( 1":-b 31 size iinizden e ler

    var , 4enfusikurl' kelimesi de cins manasm ihtiva etmektedir. 145

    B) NEFSN SIFATLARI

    Tasavvuf felsefesinde insan ruhu ulvi bir alemden ya admz sehadet (grnen) veya olu

    ve dal (kevn ve fesad) alemine d m-tr. nsan, nefsinin eilimleri sebebiyle, iinde olmas gerektii makam-dan aalara dm, bylece asli hviyetini kaybetmitir. Tasavvufun ayesi insan

    nce kendisi hakk nda uur sahibi yapmak, sonra onu (ne sm TUGinlas gerektii makama ykseltmektr. Buna ilaveten, insann nn iddetli bir tarzda temaasm kolaylatrmak veya buna imkan haz rlamaktr. Derece derece ykselerek kendi i haya-tna yone en Kerim'in "cennetime gir" hitab na maz-har oluncaya kadar ahlaki mnda bir tekml geirir. Gaybi tabir edi-len tecelliler onu hem s fat, hem de hareket a smdan deitirirler. Nefis "emmarc" olarak girdikballayat n sonunda "kamile" sfatma ular. Bylece, insan n tabiat deil, fakat insann fikri, ahlak ve davran

    :_egrd . Hayatm bu yeni dnemi, nefsin kademe kademe kazand yeni sfatlarla renklenir. Hayat tarz , dnce ve davran olarak yeni bir yn takib eder. Tecelliler ve temasa, bir tak m srlarla donatt klar nefsi mu-ahhas rnek (numune-i misal) haline getirirler.

    Bylece nefiste, (dolay syla insanda) bir iyileme ve gzelleme grlr. Bu iyilik ve gzellik iten d a nfuz ve tesir ederek d ncede olduu kadar davran ta da kendisini gsterir.

    MutaSavvflarn aklamalarna gre, ktlkleri emreclici d.uru-muna olan ve

    bu yzden de "emmare" sfatyla anlan nefis bu _ilk makamda dnyaya kar eilimlerle doludur. Kibir, hrs, _hased,_ceha- let, zdam, ehvetlere esir ohra,__kti i olma gibi gerekten kt

    veya er kabul edilen s fatlar vardr. Henz ehadet (grnen) aleminde bulunan bu nefis Allah'a do ru

    gitmektedir. Yani seyri ilallah't r. Mutasavvfn gayetAllahlaiirol-mak, O'na kaksmaktz. En gzel hal olan bu ana (vuslat) ula mak iin bir mcadelenin iinde bulunur. Bu mcadeleye byk sava (ci-had- ekber) denir. Zira, nefisle yani emredici nefisle yap lan mcadele-

    145 Bkz. Ayni, (M. Ali), Nefs Kelimesinin Manflan.

    45

  • A A

    Kamile

    2 3 5 6 7

    nsan Nefsinin iyile me ve Gzelle me Eksen

    Radiye

    Insan Hayat B

    Emmare

    Tasavvufi D nce Ba lang c

    Nefs n Makamlar ve Hayat Seyri

    Mar15.ye .

    O

    den daha byk bir me gale yoktur. Bu, benlikle mcadeledir. Benli in yok edilmesi, diergamln kazanilmas gereklidir. Mutasavvf bu g-zel hasleti kazanmak iin yola kmtr. Bu konuda kendisine tavsiye edilen, snnet ehlinin esaslar na uyarak her trl a rhklardan uzak itidal sahibi olmasdr. Gzelliin ve hayrn balangc budur. Iyile mek, kt olan bilmek ve ondan uzakla ma niyetinde olmakt r. Bu uur hali emredilen birtak m uygulamalarla desteklenmelidir. ekilde gr-lecei gibi, hayat grafii yeni bir seyir takip etmektedir:

    ekilde de grld gibi tasavvufi hayat nefsi yceltir ve gzel-letirir. Bir nakamdan dier bir makama ykseliLlefse kazandm. Nitekim ikinci makama ykselen ve "levvme" s fatn _Nitekim

    kt e lerin klarn kt oldu r. Bu yz- ien kendini knar onlar a mamak ister; fakat gerekli olgu nlu a ula- sa 1'1 yapmayadev Aucak birtakm un iyileme-

    46

  • ler mevcuttur. Yce Allah'a do ru seyreden (ilallah) nefsin yeri Berzah lemidir. Sevgi halinde bulunur. Hz. Peygamberin davran larn rnek alr. Emmare, nefsin baz s fatlarm aynen tar. Iyileme, kt olan knama halidir. Kur'ni emirlere ba ll ve sevgisi artmtr. Namaz, oru, sadaka vermek, gibi salih am elleri fazIala mtr. Amellerini Allah iin yapar, fakat bunun byle oldu unu halkn da bilmesini ister.

    nc makamda nefis "mlhime" ad n alr. Bu ad iyile menin bir derecesidir. Art k nefis, seve n vP gnahini Allah' n yardmyla bilmektedir.:

    Bu sebeple Allah'tan gayri her eyden (masiva) uzakla r. Ruhlar alemine ynelen bu nefis a k hali iindedir. lmi sever, cmert-tir, kanaatkar ve mtevazidir. Sab r ve tahamml gc artm tr. M-saTn.ali-AaTdr, zahmete ve Ikence e katlamr. Kainat n srrna hayran kalr, halk terke p a a ya cla r. Gzel szl olur, hikmetli konu ur.

    eitli gzelliklere kavu an nefis, drdnc makam nda "mutma-inne" sfat alr. Bu makamda nefsin zntleri hitablason bulmu , kalb hereyden emin olmutur. Allah'a doru (ilallah) giden bu nefis sahibinin kalbi,..tam ve gerek bir inan a ;a1iiptr. eriatn baz srlarn elde etmi , cmertlik, doruluk, yumu ak gnilllk, gideryzllk, tatl dillilik gibi gzel sfatlar kazanmtr. Daima tevekkl, tefviz tes-lim, sabr ve rza halleri iindedir. Kalbi her an huzur ve skun iinde kr ve sena eder. 1(as'arlari rter, hata ar lar. eriatn emirle-

    en zerre ka-dr ayrlmaz. Hz. Peygamber Aleyhisselamm gzel ah- lkm en iyi ekilde yaamaya alr ve bundan zevk al r. Birtakm ke-

    r. iilerin ve ilhamlarm_sahibidir.

    Btnhallerinde keml derecesini kazand iin kendisine sfat veril s, erilmi beeri sfatlardan 'adeta s yrlr,

    fena haline ulasnj.3rvemi asaldar btnyle tat i eder. Gzel huy-lar kendinde ortaya kmtr. lierksteneygiye_aaygLgrl- . Allah'n fllerinin, isimlerinin ve s fatlarnn tecellisi zaman zaman onda tezahr eder. Hakkal- akn me : I . ii . Ivilikler onun alsiyetidir.

    Yce Allah' n kendisinden raz olmasndan:tr altnc makamda

    "radiye" s fatn alan nefis, be eri istekleri terk etmi gzel huylu ol-12Lutur. Kusurlar

    affeden, gzel d nen, efkatli, eli a k, insanlar srf Allah iin seven, hassas, ince d nceli, nefs muhasebesini en iyi ekilde a an., herkese nasip olmayan mezi etl o i ti . Bu nefis sahibi,_gaybn baz srlarn

    Allah izni:~. Bu bilgiler, Alla ' n in'm

    ve ihsan olan hikmetlerdir. Bu ahsta, "... Ben kulumun

    47

  • iiten kula, g.9.g"z, syleyen dili_ olurum. . ." kudsi hadisi tahakkuk

    eder. Btn vlm sfatlarla bezenmi tir. Hatta bu ahs Cenab - Ha km izniyle baka ahslara tesir edebilir.

    Nefs en yksek mertebe olan keml derecesine ula p ve manevi ol-gunluun son basamana vard iin "kamile" s fatn alr. Bu nefis k-e-sie-t-t-C-7-v-ii ta irlii) ve vandette kesreti (birlikte oklu u) idrak eder. En gzel sfatlar onundur.

    En yksek ve en stn makamda bulunur.

    utun hareketleri iyilik ve badettr. Konu malarinda hm ve hilunet..,--lezzex....._y_ctml lk, huzur ve sevin vardr. Veliler makam na ulam olduu iin her an her eyiyle ibadet halindedir.

    Ksa izgilerle belini meye al tmz nefs halleri ve s fatlar gs-termektedir ki nefs, tasavvufi hayata ba lad andan itibaren daima iyiye ve gzele giden bir ykseli katetmektedir. Bu iyile me veya g-zelleme katlman manevi hayat n sonucudur. Estetik ve ahlaki a dan deerlendirilmesi gereken bu durum, sufinin lehine kaydedilen bir hal-dir.

    Bu konu ile ilgili olarak Allahla insan arameliki mnasebete te mas etmek lazmdr.

    Kur'an'a gre insanla Allah arasndaki mnasebet u a_lardan....,de-..

    a) Ontolojik mnasebet : En yksek keml sahibi Allah ile varln O' r lu olan insan mil i . : I ani Yaratan- aratlan ti.

    b) Jis!,12e,dessne_rai~i : Allahla insann yakn ve karlkl bir mnasebeti vardr. Konuan Allah'tr. Insiyatif O'ndadr. Burada szl haberle me Allah'tan insana do' olursa vahiy, insandan Allah'a doru olurdA'Llsa r. Szsz haberle me ise bunun dnda olandr (ayetler, ibadet gibi). Bu konuda kalb-akl faaliyeti. mevcuttur.

    c) Rab-Kul mnasebeti : Bu, Allah'n Rab olmas dolaysyla izzet, celal ve kudret sahibiolmas n, insamn da kul olmas dolays la te-vzi, itaatkr ve kula yaraan^ s ser sfatlara sahip olmasn gerektirir.

    d) 4hlki mnasebet : Bu mnasebet Allah' n farkl iki cephesine dayanr. Allah bir ynden iyi, Rahim, Rahman, Gafr, dier ynden

    L gazalve_iddet sahibisanda da bunabenzer~dmRuniara

    48

  • l olarak bir takm davram4ar ortaya koyar. 146 Bu husus bir yol

    meselesini ort_a_yas karr Bu yol Ktran'Aabektilen mstakim YO-1- .,

    dur. En'am (6) 153,154 buna iaret eder.

    ( 41.?' e- ji J ^;ti k'11 o L'It (51i )

    Ayrca mran suresinin 99. yetide buna i aret eder.

    e) Allah- nsan Mnasebeti : Allah insana insann konutuu dille hi-tab etmi tir.1~ir. Vahiy Allah' n iradesidir. Insan dilinde Allah'- n iradesidir. Allah iradesinin insan dilinde ifadesini buldu u andan itiba-renislnvair. Allah' n iradesini insan diliyle insana bildirmesi sonucu vahiy ve Islam mevcut olmutur. Bu, yeryznde tek gerektir. Bun-dan baka hakikat mevcut de ildir. Hakikat ezeli ve ebedi olann ifadesi olabilir. 147

    Vahiy, Allah'n kelm dr. Teybe (9) suresinin 6. ayeti bunun ak delillerinden biridir. Ayn ekilde Bakara suresinin 70. ayeti de yledir.

    Allah insan aras ndaki konumada ontolojik bir denge yoktur. Konuma Alla insana yani aaiya

    nsan Allah aras nda ortak anla ma sistemi olarak bir lisan seil-mitir, ontolojik engel (mahiyet fark ) devam etmektedir.

    Vably'de insan daima al cdr. Allah da konu andr.

    la.f (50), 16. ayeti bunu ifade eder: (J. 4> ; 1"

    Allah'la insan aras ndaki konumadan meydana gelir. ki taraf aras nda bir e itlik gerekle medike yani konu an (el-Kti1) ve dinle-yen (es-Scimi() ili kisi