Türk kadınının kahramanlık sembolüdür nene hatun

1
Türk kadınının kahramanlık sembolüdür Nene Hatun. 93 harbinde Ruslar Erzurum’a kadar gelmiştir. Şehrin savunulmasında, Erzurumlu kadın ve erkeklerin yaptığı mücadele, tarihin şanlı sayfalarında yer almıştır. Rusların Aziziye tabyalarına dayandığı gün, çiçeği burnunda 20 yaşında yeni bir gelindir, Nene Hatun. Erzurum’a bu kötü haber ulaşınca, şehrin kadınlarını toplayarak ellerine geçirdikleri kazmalar, baltalar, satırlar, oraklar ile düşmana saldırırlar. Değme erkeklere taş çıkartacak bir kahramanlıkla, çirkin Rus’u püskürtmüşlerdir. Şöyle anlatır Nene Hatun; “Silah gürültüleri ile uyandık. Kocam baltasını kaptığı gibi dışarı fırladı. Biraz sonra dönerek; Hatun Ruslar tabyalara girmişler, sen çocuğa bak arkamdan gelme. Biz Rus’u durdururuz. Eğer düşman şehre girerse, siz kendinizi boğun!”diyerek gitti. Daha önce Pasinler’deki Rus işgali nedeniyle Erzurum’a gelen aile yine Rus’la karşılaşmıştı. Devam eder. Nene Hatun; “Bütün memleketin boşaldığı, herkesin Rus’u karşılamaya, vatanı kurtarmaya gittiği bugün, ben evde nasıl kalabilirim. Ufak yavrumu Allah’a emanet ederek, evde bulunan satırı aldım ve sel gibi akan kalabalığa karışarak tabyalara doğru koşmaya başladım. Mecidiye tabyalarını aşıp, alçağa indiğimizde düşmanın, kulaklarımızı sağır eden tüfek atışları altında, yaralananlara, ölenlere bakmadan ileri atıldık; bazen satırla, bazen taşla vuruyor, önümüze çıkan her Rus’u devirerek tabyalara doğru ilerliyorduk. Asker kardeşlerimiz bir taraftan, biz, bir taraftan tabyalara girdik. Bu tabyaların bir tarafında yaralı kardeşim Hasan’ı gördüm. Ağlayarak üzerine atıldım.” Kardeşim Hasan, “Ağlama abla! Anamız bizi bugün için doğurmuştur. Ben de dedem gibi şehitlik mertebesine yükselmeyi her zaman istemiştim. Rus’u kovduk ya, gayrısına gam yemem”dedi ve gözlerini yumdu. Nene Hatun o gün evde bıraktığı oğlu Nazım ve daha sonra doğan üç oğlundan sonuncusu hariç, diğerlerini Birinci Dünya Harbinde şehit vermişti. 1857 yılında Erzurum’da doğan bu kutsal ana 98 yaşında vefat etti. Kurtuluş savaşı kadın kahramanlarına her zaman ilham kaynağı oldu. * * *

Transcript of Türk kadınının kahramanlık sembolüdür nene hatun

Page 1: Türk kadınının kahramanlık sembolüdür nene hatun

Türk kadınının kahramanlık sembolüdür Nene Hatun. 93 harbinde Ruslar

Erzurum’a kadar gelmiştir. Şehrin savunulmasında, Erzurumlu kadın ve

erkeklerin yaptığı mücadele, tarihin şanlı sayfalarında yer almıştır.

Rusların Aziziye tabyalarına dayandığı gün, çiçeği burnunda 20 yaşında yeni

bir gelindir, Nene Hatun. Erzurum’a bu kötü haber ulaşınca, şehrin

kadınlarını toplayarak ellerine geçirdikleri kazmalar, baltalar, satırlar,

oraklar ile düşmana saldırırlar.

Değme erkeklere taş çıkartacak bir kahramanlıkla, çirkin Rus’u

püskürtmüşlerdir.

Şöyle anlatır Nene Hatun;

“Silah gürültüleri ile uyandık. Kocam baltasını kaptığı gibi dışarı fırladı.

Biraz sonra dönerek; Hatun Ruslar tabyalara girmişler, sen çocuğa bak

arkamdan gelme. Biz Rus’u durdururuz. Eğer düşman şehre girerse, siz

kendinizi boğun!”diyerek gitti.

Daha önce Pasinler’deki Rus işgali nedeniyle Erzurum’a gelen aile yine Rus’la

karşılaşmıştı.

Devam eder. Nene Hatun;

“Bütün memleketin boşaldığı, herkesin Rus’u karşılamaya, vatanı kurtarmaya

gittiği bugün, ben evde nasıl kalabilirim. Ufak yavrumu Allah’a emanet

ederek, evde bulunan satırı aldım ve sel gibi akan kalabalığa karışarak

tabyalara doğru koşmaya başladım.

Mecidiye tabyalarını aşıp, alçağa indiğimizde düşmanın, kulaklarımızı sağır

eden tüfek atışları altında, yaralananlara, ölenlere bakmadan ileri atıldık;

bazen satırla, bazen taşla vuruyor, önümüze çıkan her Rus’u devirerek

tabyalara doğru ilerliyorduk. Asker kardeşlerimiz bir taraftan, biz, bir

taraftan tabyalara girdik. Bu tabyaların bir tarafında yaralı kardeşim Hasan’ı

gördüm. Ağlayarak üzerine atıldım.”

Kardeşim Hasan, “Ağlama abla! Anamız bizi bugün için doğurmuştur. Ben de

dedem gibi şehitlik mertebesine yükselmeyi her zaman istemiştim. Rus’u

kovduk ya, gayrısına gam yemem”dedi ve gözlerini yumdu.

Nene Hatun o gün evde bıraktığı oğlu Nazım ve daha sonra doğan üç oğlundan

sonuncusu hariç, diğerlerini Birinci Dünya Harbinde şehit vermişti.

1857 yılında Erzurum’da doğan bu kutsal ana 98 yaşında vefat etti. Kurtuluş

savaşı kadın kahramanlarına her zaman ilham kaynağı oldu.

* * *