TÜRKİYE’DE FELSEFENİN YÜZYILI: BİR KURUMSALLAŞMA...
Transcript of TÜRKİYE’DE FELSEFENİN YÜZYILI: BİR KURUMSALLAŞMA...
1
TÜRKİYE’DE FELSEFENİN YÜZYILI: BİR KURUMSALLAŞMA ÖYKÜSÜ
Betül ÇOTUKSÖKEN
Özet:
Bu yazı Türkiye’de felsefenin yüzyıllık tarihini üniversite bağlamında, Maltepe Üniversitesi
örneğinde, entellektüel soykütüğü çerçevesinde mercek altına alıyor.
Anahtar Sözcükler: Felsefe, felsefi söylem, Türkiye’de felsefe, Maltepe Üniversitesi.
THE CENTENARY OF PHILOSOPHY IN TURKEY: AN INSTITUTIONALISATION
STORY
Abstract:
This paper focuses on the centenary history of philosophy in the context of the university
through the Maltepe University example, in the framework of the intellectual genealogy.
Keywords: Philosophy, philosophical discourse, philosophy in Turkey, Maltepe University.
İnsanın genellikle varlık, özellikle de varolan karşısındaki duruşuyla; felsefenin
düşünme, bilme ve eyleme/yaşama yolu olarak varlık ve varolan karşısındaki duruşu arasında
bir koşutluk olduğunu ileri sürebiliriz. Bu ileri sürüşe ek olarak söz konusu koşutluğun,
felsefenin düşünme ve bilme yolu olarak yapılanışında varolduğunu saptayabiliriz. Çünkü
varolana antropontolojinin, 1 başka bir deyişle insan-varlıkbilgisinin ışığında bakmak, bu
bakışın eşliğinde “felsefenin gör dedikleri”ne 2 dikkati çekmek, felsefenin ya da felsefi
söylemin, eşsüremli ve artsüremli olarak, dışdünya-düşünme-dil ve/veya insan-dünya-bilgi
ilişkilerine yoğunlaştığını; burada anılan bağlamlarda ve ilişkiler ağında yapılandığını saptamak
anlamına gelmektedir.3 Arada olan insanın bir etkinliği olarak felsefe de düşünme ve bilme
çerçevesi olarak aradadır ve arada olana yöneliktir; ancak arada olana yönelen bu ilgi, sonuçları
bakımından, eylemeyle, yaşamayla olan ilişkisi bakımından da toparlayıcıdır;4 aynı zamanda
temelde5 ve tepede6 olanı imlemektedir.
Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Maltepe Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölümü. 1 Ayrıntılı bilgi için bkz.: Betül Çotuksöken, “Anthropontology as a New Kind of Ontology”, Synthesis
Philosophica, Vol. 27, No. 2, 2012, pp. 237-244. 2 Betül Çotuksöken’in İnsancıl dergisinde kaleme aldığı yazıların ortak başlığı. 3 Felsefenin Türkiye’deki yüz yıllık serüvenin neredeyse yarısına, son elli yılına tanıklık eden bu satırların yazarı,
baştan beri felsefenin asıl ilgisinin insan ve insan dolayımı olduğunu savlayarak çalışmalarını sürdürmekte;
eşsüremli ve artsüremli felsefi söylemde antropontolojik okuma-yazma ediminin öznesi olmaktadır. 4 Felsefenin logos olarak toparlayıcılığına burada dikkati çekebiliriz. 5 Niyetliliği ve ilkeleri içermesi bakımından felsefe temeldedir. 6 Amaçlılığı içermesi bakımından da tepededir.
2
Felsefece görmenin, felsefece algılamanın, felsefece düşünmenin, felsefece bilmenin
sonucunda oluşan görüşler, algılayışlar, bilgiler; eylemlerimizle, ilişkilerimizle
bağlantılandırıldığında, ilkeler olarak ya eylemlerin, ilişkilerin kalkış noktalarını oluştururlar
ya da ilişkilerin varış noktaları olarak ortaya çıkarlar.7 Öyleyse; felsefece düşünme, felsefece
bilme, felsefece eyleme/yaşama, arada olan insana her zaman eylem ve ilişkilerinde eşlik eder.
Bu betimlemeler felsefenin kuram (theoria) ve eylem (praxis) olarak değerlendirilmesi
çerçevesinde işlevsel değildir yalnızca; söz konusu betimlemeler, felsefenin bir araştırma alanı
olarak, ardından bir eğitim-öğretim bağlamı olarak değerlendirilmesinde de işlevseldirler.
Felsefenin kendi geçmişiyle, tarihiyle 8 olan ilişkilerinde de yine bu işlevselliğin kendisini
gösterdiği açıktır.
Tüm ilgisi “arada olan bir varlık” olarak insana yönelik olan felsefe, hem kendisiyle olan
ilişkisini eşzamanlı ve artzamanlı olarak göz önünde bulundurur; hem de kendisi olmayanla,
başka bilgi dallarıyla olan ilişkisini dikkate alır; hatta bu ilişkiyi hep canlı tutar. Felsefenin bir
üstdisiplin olmasının, öteki bilgi dallarıyla aynı düzeyde olmayışının nedeni tam da budur.9
Felsefe öteki bilgi dallarına kendilerini anlamalarının yolunu açar, onlara katkı sağlar; ama aynı
zamanda kimi bakımlardan da onlardan katkılanır.10
İster düşünme, ister bilme yolu olarak olsun, temelde arada olana ilişkin bir yönelme
biçiminde ortaya çıkan felsefe; görme, soruşturma, peşine düşme, araştırma, farkına varma,
bilincine varma olarak belirir. Tarihini göz önünde bulundurduğumuzda da felsefenin kimi
kültür ortamlarında, kültür ortamlarının son derece önemli bir kesiti olarak, kendi doğal serpilişi
çerçevesinde ortaya çıktığını ve bu özellikleriyle birlikte, bilgi ortamlarında, eğitimin,
öğretimin, vazgeçilmez bir parçası olduğunu saptarız. Bilgi tarihi, bilim tarihi bu saptamalara
tanıklık eder. Oldukça geç olmakla birlikte Türkiye’de de durum budur. Ancak bu noktada
haksızlık yapmamak üzere, çoğun yaşama yolu olarak; bilgelik, hatta halk bilgeliği olarak
deneyimlerden damıtılan özlü dile getirişler, Anadolu topraklarının, bu topraklarda kendini
7 Niyetlilik ve amaçlılık burada da kendini gösterir. 8 Ayrıntılı bilgi için bkz.: Betül Çotuksöken, Felsefeyi Anlamak Felsefe İle Anlamak, İstanbul: Kabalcı Yayınevi,
İstanbul, 2001, (İlk basım: 1995); Betül Çotuksöken, Kavramlara Felsefe İle Bakmak, İstanbul: İnsancıl Yayınları,
1998. Ayrıca, felsefe ve tarihi antropontolojik olanı imlediği gibi, felsefe tarihine ilişkin okumalar da
antropontolojik bir okumanın nesnesidir. Böyle bir okuma için İnsancıl dergisinde yer alan yazılara bakılabilir:
Betül Çotuksöken, “Felsefe Tarihi: Antropontolojik Okuma”, 2016 yılı Temmuz ayından beri sürüyor bu yazılar. 9 Aristoteles’ten Wittgenstein’a, Nusret Hızır’a, Nermi Uygur’a bu durum farklı dile getirişlerle de olsa, yaklaşık
olarak bu biçimde değerlendirilmiştir. 10 Felsefe yöneldiği nesne ve nesne durumlarını, varolanları kavramlaştırırken, öteki bilgi dallarının
deneyimlerinden, birikiminden içerik olarak yararlanır; bu anlamda felsefe bir biçim/form olarak ortaya çıkar;
içeriği ise yaşama dünyasının kendisi ve/veya öteki bilgi dalları sağlar. Aslında bilgi bağlamının salt biçim olduğu
da hesaba katılabilir. Daha açık olarak belirtmek gerekirse; felsefe, bilim, sanat biçimdir; içeriği, yaşamın kendisi,
olup bitenlerin bütünü sağlar..
3
açan farklı düşünme ve dil boyutlarının hep varolduğunu ve varlıklarını sürdürdüğünü;
felsefenin bu bağlamda düşünmede ve dilde/söylemde barındığını somut örnekler bize
göstermektedir. Aslında “varolmak” eylem adının olduğu her dil felsefi düşünmeye ve dile
getirmeye, felsefi söylem kurmaya elverişlidir; üstelik de dilde şiir varsa, orada, ufukta felsefe
görünüyor demektir. Önemli olan, felsefece görme, “felsefenin gör dediği”nin peşine yine
“felsefece düşme”dir.
Öyleyse felsefe bakımından “Türkiye’de durum nedir?” sorusunu bu saptamalardan
sonra burada bir kez daha sorabiliriz. Elbette bu soru çok farklı görüngelerden
(perspektiflerden) değerlendirilebilir, yanıtlanabilir. Felsefe dünyasının içinde olanlar olarak
biliyoruz ki, felsefenin kendisine yönelik ilgi ülkemizde her zaman olduğundan daha çok
artmış, “Türkiye’de Türkiye’deki felsefe”ye ilişkin çok sayıda yazı kaleme alınmıştır; üstelik
bu izlek, başlı başına araştırma konusu olmuştur.11 Burada dile getirilecek olan sav, genel felsefi
söyleme düşünme ve bilme yolu olarak eklemlenen ve Türkiye’de dile dökülen felsefenin, ilkin
öğretimde, ardından da araştırma bağlamında yer aldığına ilişkindir. Burada da canalıcı kavram,
söz konusu düşünme ve bilme yolunun “bilgi” formunda varlık kazanmasında temel rolü,
kurumsallaşmanın oynadığıdır. Çünkü bilginin tarihiyle, toplumların kamusallaşmasının 12
tarihi birlikte gitmektedir. Ne türden olursa olsun, her anlamda aslında yollar kamusaldır ve bu
yollardan, kültürün her ögesi, bu arada, bilgi de akar ve bilginin akması, devşirilmesi,
aktarılması, yaygınlaştırılması, geliştirilmesi, üretilmesi, yaratılması için kamuya, kamusal
olana, kuruma gereksinim vardır. Kamu ve kurum olmadığı sürece, bilgi “bilgiliği”ne
kavuşamaz, varlığını sürdüremez. Kültür dünyası ölçeğindeki genel felsefi söylem kamunun,
kurumların dikkatini çektiği ve özellikle okullarda öğretilmeye, alışılagelmiş bir deyimle,
okutulmaya değer görüldüğü için varlığını sürdürmüş, zaman içinde de kendine özgü
araştırmanın nesnesi olmuştur.13 Bir kez daha yineleyelim: Sözlü, bir ölçüde de yazılı kültürde
bilgece, özlü deyişler çerçevesinde yer alan felsefi yapılanma ya da felsefi duruş, ilkin eğitim-
öğretim bağlamı olarak kendini göstermiş, kültür yaşamında kendine yer bulmuş; ancak daha
sonra, araştırma çerçevesi olarak boyutlanmıştır.
Felsefenin öncelikli olarak okul-üniversite, o zamanki adıyla Darülfünun ortamında 19.
yüzyılın ikinci yarısından başlayarak yer aldığını, zaman içinde de yalnızca okul ya da
üniversite duvarları arasında (intra muros) kalmadığın, çok farklı alanlarda, ortamlarda da
11 Bu konudaki çalışmaların bir dökümü için bkz.: Ek: 1: “Türkiye’de Felsefe” Konulu Kitaplar, Yazılar: Seçme
Kaynakça 12 Topluluk-toplum farkı üzerinde durduğumuz gibi, toplum-kamu farkı üzerinde de önemle durmamız gerekiyor. 13 Ayrıntılı bilgi için bkz.: Betül Çotuksöken, Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Öğretim ve Araştırma Alanı
Olarak Felsefe. Seçilmiş Metinlerle, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, 2001.
4
kendine yer bulduğunu görüyoruz. Bu saptama bize, ne türden bilgi olursa olsun, bilgi
bağlamlarının özellikle kurumsallaşmayla yakından ilgili olduğunu bir kez daha gösteriyor;
felsefe bilgisi için de bu böyle. İlkin lisede, üniversitede yeşeren felsefe kültürü, okul ve
üniversite duvarlarının dışına taşıyor; kamuya dönüşme çabalarını sürdürülebilir kılan ya da
kılabilen, hatta bu bağlamda bir başarım (performans) gösteren toplumda, toplumsal/kamusal
yapılanışta yerini alabiliyor.
Türkiye’de felsefenin bu biçimdeki serpilişinin serüveni de oldukça uzun bir zaman
dilimini içeriyor. Öyle ki, Türkiye’de felsefenin yüz yılında ve bu yüzyıla tanıklık eden
serüveninde okul-üniversite içi (intra muros), okul-üniversite dışında da (extra muros) bir
etkileşimin olduğu açık. Bu etkileşim dışa açılma, kendini gösterme bakımından gittikçe
ivmeleniyor; yeter ki söz konusu etkileşim herhangi bir insansal-kültürel bağlamın güdümüne,
bilinçli ve/veya bilinçsiz olarak, boşsöz ortamında girmemiş olsun; bilgi dışı gerekçelerle,
“başka”yla karıştırılmasın, “başka”nın, bilgi olmayanın aracı kılınmasın! Felsefenin bilgiler
arasındaki bu farklı duruşuna, bir bakıma evrimine, ilerleyişine, kurumsallaşmasına ilişkin çok
sayıda çalışmanın yapıldığına da tanıklık ediyoruz. Ayrıca, üniversitelerde “Türkiye’de
Felsefe” başlığı altında dersler verildiğini biliyoruz. 14 Yine bu başlık altında çok sayıda
toplantının yapıldığını, sempozyum, kongre vb. düzenlendiğini biliyoruz. Bu türden çalışmalara
ek olarak, yurtiçinde ve yurtdışında toplanan kongrelerde özel olarak “Türkiye’de Felsefe”
oturumlarının düzenlendiğini de biliyoruz.15
Bütün bunlar bize gösteriyor ki, Türkiye’de, özellikle Türkçede üretilen felsefi söylem,
genel felsefi söylemin anlamlı, verimli bir parçasıdır ve her geçen gün, biraz daha
gelişmektedir, serpilmektedir. Elbette tek bir yazıda bu gelişmeyi ve serpilmeyi yansıtmak
olanaksızdır. Söz konusu gelişmede, serpilmede, hatta her türüyle bilginin ilerleme
kaydetmesinde, özgürlüğün 16 ve özerkliğin 17 payının ne denli önemli olduğu, özellikle
14 “Türkiye’de Felsefe” dersi 90’lı yılların sonlarına doğru İstanbul Üniversitesinde seçmeli olarak; Maltepe
Üniversitesinde, o zamanki adıyla Fen-Edebiyat Fakültesinde 2004 yılında kurulan Felsefe Bölümünde uzun yıllar
boyunca Betül Çotuksöken tarafından zorunlu ders olarak verilmiştir: ”FEL 408 Türkiye’de Felsefe”. 15 Söz konusu çalışmaların en kapsamlı olanlarından birni anabiliriz; 2003 yılında İstanbul’da toplanan Philosophy
Facing World Problems (Dünya Problemleri Karşısında Felsefe) ana başlıklı 21. Dünya Felsefe Kongresinin 5.
Sempozyumu, “Philosophy in Turkey” başlığını taşımaktadır: Oturum Başkanı: Betül Çotuksöken (“Some
Remarks on the Culture of Philosophy During the Republican Era in Turkey”, pp. 303-311), Konuşmacılar: Zeynep
Davran (“A Synoptic Look at Philosophy in Turkey”, pp. 313-319), Tüten Anğ (“Philosophical Anthropology in
Turkey”, pp. 321-323), Harun Tepe (“Ethics in Turkey”, pp. 325-337), Ali Karatay (“Logic in Turkey”, pp. 339-
346), Myrto Dragona-Monachou (“Ioanna Kuçuradi: Glimpses at her Views of Ethics and Human Rights”, pp.
347-358), Stelios Virvidakis (“Arda Denkel's Philosophical Vision”, pp. 359-363), The Proceedings of the Twenty-
First World Congress of Philosophy: Volume, 13, Editor: Ioanna Kuçuradi, Ankara: Philosophical Society of
Turkey, 2007. 16 İçinde bulunulan ortamın özelliği olarak “özgürlük”. 17 Kişi özelliği olarak “özerklik”.
5
Aydınlanmacı filozofların üzerinde durduğu bir noktadır. Felsefe özgür ortamlarda gelişir,
kendisi olur; aynı zamanda da ortamları, iletişim ve bilgi bağlamlarını özgürleştirir. Bu
belirlemelerin hepsinin taşıyıcı öznelerinin özerk olması da bir zorunluluktur. Yineleyelim:
Bilgi özgürlüğü ve özerkliği koşul tutar; özgürlük ve özerklik de bilgiyle varolur ve güçlenir;
bilgi özgürleştirir ve özerkleştirir.
Felsefece düşünme ve felsefece bilme en yoğun biçimde üniversitelerde ve çoğun,
üniversitelerin öznelerinin taşıyıcılığında, başka bir tür kurumsallaşma, kamusallaşma olan sivil
toplum kuruluşlarında “kendisi” olmuştur, varolmuştur ve varolmayı da sürdürmektedir.
Darülfünun’da ilkin bir öğretim konusu olarak kendine yer bulan felsefe bilgisi, 1933 itibarıyla
İstanbul Üniversitesinin yeni kamusallığında bir yandan yoğun bir biçimde genel felsefi
söyleme eklemlenerek öğretim ve artık araştırma bağlamında varlığını sürdürmeye, gelişmeye,
serpilmeye başlamıştır. Buradan ülkemizin birçok köşesine, üniversitesine, derneğine,
kuruluşuna yayılan felsefi söylem, zaman içinde üniversitelerin yeni bir oluşumu olarak vakıf
üniversitelerinde de kendine yer bulmuştur.18
Bu yazının bundan sonraki bölümü, söz konusu gelişmenin, açılıp serpilmenin kısa bir
öyküsünü verdikten sonra, Maltepe Üniversitesinin örneğine geçecek ve felsefenin İstanbul
Üniversitesindeki “tin”inin yolculuğunun bu kez Maltepe Üniversitesinde sürmeye başladığı
savlanarak; üstelik başka üniversitelerde süren tinsel yolculuğun Maltepe’de yoğunlaştığı,
Maltepe’de toplandığı, buluştuğu, birleştiği belirtilecektir. Bir bakıma, tinselliği ağır basan,
“düşünce akrabaları”ndan19 oluşan bir soyağacı ya da soykütüğü20 burada ortaya çıkarılabilir.
İlgisi kültüre, doğrudan maddesel kültür ürünlerine değil de; düşünmede, dile dökülen
düşünmede, dilde varolan; başka bir deyişle tinsellik olarak kendini var kılan felsefe ortamında,
özneler, hatta kurucu özneler bilinçli bir biçimde kurumsallaşmayı oluştururlar; kurumları
biçimlendirirler; burada artık neredeyse hiçbir şey rastlantıya bırakılmaz. Ancak zaman içinde
farklı evrilmeler de olabilir. Söz konusu yeni-eski içerikli evrilmelerde elbette daha geniş
oylumlu çerçevelerin de payı olabilir, olmaktadır da. Her şeyin kendi elinde olmadığını en iyi
bilenler de filozoflar olsa gerek; ama öte yandan ufukaçıcı, öncü olmayı ilke edinenler de yine
onlar olsa gerek.
18 Şu sırada ülkemizde, 48’i devlet, 7’si vakıf üniversitesinde olmak üzere, 55 Felsefe Bölümü vardır; ayrıca 3
Felsefe Grubu Öğretmenliği, 2 tane de Açıköğretim Fakültesinde Felsefe Bölümü vardır. Özetle, 2017 itibarıyla,
60 Felsefe Bölümü mevcuttur. 19 Nermi Uygur’a borçlu olunan bu deyim, soyağacının öznelerinin farklılığının beraberliğidir, birlikteliğidir. 20 Geç dönem Latincesinde Eski Yunancadan türetilmiş olan genealogia, généalaogie (Fr.), genealaogy (İng.)
sözcüklerini/terimlerini çağrıştırabiliriz burada.
6
Maltepe Üniversitesinde felsefenin serüveni nasıl başladı? Bu çok genç üniversite,21
felsefenin Türkiye’deki yüzyılına nasıl tanıklık etti ve nasıl aktör oldu? Bu serüvene biraz daha
yakından bakalım ve bu noktada da kurum-kişi/kişiler ilişkisinin şu ya da bu nitelikte oluşunun,
bu ilişkilerde “değer”e, buradaki örneğe göre “güven” olarak belirleyebileceğimiz değere dayalı
oluşun öyküsel örneğine yönelelim.
Üniversiteler öteden beri kurulurken belli bir birikimi, “üniversite” 22 adıyla ya da
kavramıyla da uyumluluk içinde “kendilerinin” kılmaya çalışırlar, “kendilerine” aktarırlar.
Üniversite deneyimliler tarafından kurulur ve daha ilk anda olgunluğu, erginliği yakalar; bu
bağlamda üniversite daha ilk gününde olgundur, ergindir, deneyimlidir; çünkü deneyimli,
birikimli insan kaynağıyla kurulmuştur. Ancak deneyimli, birikimli insan kaynağını bir araya
getiren bir düzenlemeye, yasal-kamusal düzenlemeye, bu türden bir düzenlemeyi önemli ve
değerli bulan bir karar vericiler topluluğuna gereksinim vardır. Üniversiteler ancak böyle
kurulabilirler ve uzun erimli olabilirler. Üniversiteye yeni katılan öznelerin de bu uzun
erimliliği hiçbir şekilde acele etmeden dikkatlice izlemesi, ancak bu arada, emeğini hep işe
koşması; bilgisini hem bir yandan biriktirmeyi sürdürmesi, hem de deneyimini yaptığı her işe,
aldığı her karara katması, karşısındakileri ikna etmesi, iletişiminin, eşgüdümünün, işbirliğinin
ve birlikte yaşamanın, birlikte daha da büyümenin, beslenmenin, birbirine katkı vermenin ve
katkılanmanın önemini yansıtması gerekiyor.23
1933’le birlikte yeniden biçimlenen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin ilk
kuşak öğretim üyelerinin çok büyük bir bölümünün genç Cumhuriyetin, temel bilimlerde24
yetiş(tir)mek üzere yurtdışına yolladığı gençlerden oluştuğunu, bir bölümünün de yurtdışından
gelen öğretim üyelerinden oluştuğunu, pek azının da Darülfünun döneminden kaldığını
biliyoruz.25 Bu üç farklı kaynak, Felsefe Bölümünün tüm kuşakları üzerinde etkili olmuştur.
30’lu yıllarda yetişmek üzere başta Almanya olmak üzere Avrupa’ya gönderilen gençler,
21 Maltepe Üniversitesi 9 Temmuz 1997’de İstanbul Marmara Eğitim Vakfı tarafından kuruldu. Kuruluşundan beri
yapılanışında yer alan ve o yıllarda kurulması zorunlu fakülte olan Fen-Edebiyat Fakültesinde kurulan ilk bölüm
Psikoloji Bölümü oldu. Bölüm, 1997-1998’de eğitime başladı; ilk yıl yalnızca dört öğrenciyle; şimdilerde ise,
psikolojiye olan ilginin bilinçli-bilinçsiz artmasıyla, hem Maltepe Üniversitesinde hem de diğer üniversitelerde,
özellikle vakıf üniversitelerinde ne kadar çok Psikoloji Bölümü öğrencisi olduğunu biliyoruz. 22 “Üniversite” sözcüğü bütünlük anlamını taşıyan “universitas”tan geliyor. Bütünlüğü kuranlar da hocalar ve
öğrencilerdir. Ayrıntılı bilgi için bkz.: Betül Çotuksöken, Ortaçağ Yazıları, Genişletilmiş ve Gözden Geçirilmiş
Yeni Baskı, İstanbul: Notos Kitap Yayınevi, 2011. 23 Burada bir kez daha komünikasyonun (iletişimin), koordinasyonun (eşgüdümün), kooperasyonun (işbirliğinin),
koalisyonun (birlikte yaşamanın, birbirini beslemenin) önemine işaret ediyoruz; sık sık dile getirdiğimiz gibi, “4
K ilkesi”. 24 Temel bilimler (doğa bilimleri olarak ve insan-toplum bilimleri olarak): “Özgür/serbest/liberal sanatlar”
geleneğine bir bakıma eklemlenmek üzere yurtdışına gönderilenleri burada göz önünde bulunduruyoruz. 25 Ayrıntılı bilgi için bkz.: Betül Çotuksöken, Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Öğretim ve Araştırma Alanı
Olarak Felsefe. Seçilmiş Metinlerle, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, 2001.
7
sonradan, Bölümün temel yaklaşımlarını kazanmasında belirleyici oldular. Hepsinin ortak ilgi
alanı aslında, insan-dil-kültür bağlamıydı. Felsefi antropoloji çalışmaları; dile, tarihe, kültüre
yönelik çalışmalar gittikçe daha çok ağırlık noktasını oluşturmaya başlamıştı. Zaman zaman
farklı ölçütlere dayalı saptamalarla farklı sıralamalarla “kuşak” kavramının farklı şekillerde
içeriklendiğini biliyoruz. Ancak, İstanbul’dan belki de olabildiğince sıralı olarak Hacettepe’ye,
oradan Uludağ Üniversitesine uzanan felsefe tini, bu satırların yazarı olan öznesiyle doğrudan
İstanbul Üniversitesinden Maltepe Üniversitesine geçerek ve bir bakıma hiç de hızlı hareket
etmeyerek, burada kendine yer buldu. 26 Felsefe Bölümünden: Takiyettin Mengüşoğlu’nun
(1905-1908), 27 Macit Gökberk’in (1908-1993), Halil Vehbi Eralp’in (1907-1994), Bedia
Akarsu’nun (1921-2016), 28 Nermi Uygur’un (1925-2005), 29 Tüten Anğ’ın (1935), 30 Önay
Sözer’in (1936);31 Latin Dili ve Edebiyatı Bölümünden: Faruk Zeki Perek’in (1910-1999),
Müzehher Erim’in (1924-1996), Sina Kabaağaç’ın (1924-1997), Yusuf Kenan Yonarsoy’un
(1937-2009); Sosyal Antropoloji ve Etnoloji Bölümünden: Charles William Merton Hart’ın
(1905-1976), Nephan Saran’ın (1924-2008) öğrencisi olan bu satırların yazarının 2000 yılı
Ekim ayında Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümüne geçmesiyle,32
Maltepe’deki felsefi yönelim yapılanmaya başladı. Ancak çok yavaş ve sağlam adımlarla yol
alındı burada. İlkin Psikoloji Bölümünde verilen dersler, başka bölümlerin,33 başka Fakültelerin
felsefeye olan ilgisinin artmasıyla, felsefe alanında dünya çapında bir sivil toplum kuruluşu
olarak çalışmalarını sürdüren Türkiye Felsefe Kurumunun da, Betül Çotuksöken’in kurumla
26 1998 yılından itibaren basında yer alan güzel haberleriyle dikkatimi çeken bu kuruma 2000 yılının Ekim ayında
geldim ve 2000-2001 Akademik Yılı Açılış Töreninde ilk dersi, o zaman Üniversitenin içinde yer aldığı Dragos
Yerleşkesinde, 16.10.2000 tarihinde “Küreselleşme ve İnsan” (Bkz.: Betül Çotuksöken, Felsefe: Özne-Söylem, 2.
basım, İstanbul: Notos Kitap Yayınevi, 2013) başlığı altında verdim. 27 Takiyettin Mengüşoğlu Almanya’da Nicolai Hartmann’ın yanında yetişmiştir. 28 Bedia Akarsu, Ernst von Aster’in yanında başladığı doktora çalışmasını, hocasının ölümü üzerine, Joachim
Ritter’in danışmanlığında tamamlamıştır. 29 Nermi Uygur’un doktora danışmanı Heinz Heimsoeth’tür. 30 Tüten Anğ tüm akademik derecelerini İstanbul Üniversitesinden almıştır, doktora danışmanı Takiyettin
Mengüşoğlu’dur. 31 Önay Sözer’in doktora danışmanı Macit Gökberk’tir. 32 Felsefe birikimiyle varlığını oluşturan bir tek kişinin bile bir kuruma alındığı bir ortamda elbette karar vericilerin
rolü çok büyük: Mütevelli Heyeti, Rektörlük bu konuda kararlı olunca, Maltepe Üniversitesinin felsefe kültürüyle
buluşması hiç de zor olmadı. 33 O zamanki adıyla Yabancı Diller Bölümünde, Başkan Yıldız Can’ın isteği üzerine Hazırlık Sınıfı öğrencilerine
verilen Felsefe Konferansları anılabilir: “Düşünen Varlık Olarak İnsan” (02.11.2000), “Yaratan Varlık Olarak
İnsan” (07.12.2000). O zamanki adıyla Mühendislik-Mimarlık Fakültesine Dekan Prof. Erkut Özel’in isteği
üzerine verilen “Felsefe Nedir? I” (27.03.2001), “Felsefe Nedir? II” (29.03.2001) başlıklı konferanslar. Bu
çalışmalardan sonra başlatılan FEL 153 Mimarlık İçin Felsefe dersi uzun yıllar Mimarlık Fakültesinde verildi.
Emin Maltepe’nin Marmara TV2de yaptığı “Satırbaşı Programı”na katkı: “Sevgi Üzerine” (06.07.2001), “Özel
Yaşam ve Sınırları Üzerine” (20.07.2001), “Türkiye’de Üniversite Üzerine” (25.07.2001), “Küreselleşme Olgusu”
(13.09.2001), “İnsan İlişkileri Üzerine” (04.04.2002). Üç yıl süreyle düzenlenen “Köy Enstitülerinden Kent
Enstitülerine Kurultayı” (2001, 2002, 2003). Marmara Eğitim Köyüne taşınan Marmara Eğitim Kurumlarının
2002-2003 Eğitim-Öğretim Yılı Açılış Dersi (“Demokrasi ve İnsan Hakları”, 16.09.2002).
8
olan bağından dolayı Maltepe’de gün geçtikçe artan görünürlüğü, 2001 yılında başlatılan ve
halen süren “Felsefe Söyleşileri”, 34 “Felsefe Öğretmenleri İçin Felsefe”, 35 “Felsefe
Öğretmenleri İçin Psikoloji,36 2002 yılında açılan Yüksek Lisans Programı37 ders vermek üzere
Tüten Anğ’ın davet edilmesi, yapılan her çalışmada başta İoanna Kuçuradi ve Sevgi İyi olmak
üzere, İstanbul Üniversitesinden kimi adların; buradan ayrılarak başka üniversitelere geçmiş
olanların ya da öğrenciliğini, lisansüstü çalışmalarını İstanbul Üniversitesinde tamamlayıp
başka üniversitelere, Ege Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman
Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesine geçmiş olanların sık sık buluştuğu bir yer oldu
Maltepe Üniversitesi. Yapılan ortak sempozyumlar, konferanslar, 21. Dünya Felsefe Kongresi
hazırlık çalışmaları, Psikoloji Bölümü öğrencilerinin kurduğu ve halen varlığını sürdüren
34 Bu çalışmaya İstanbul Marmara Eğitim Vakfı (İMEV) her zaman destek verdi. Son yıllarda destek veren
kurumlara Kadıköy Belediyesi, Tarih, Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi de (TESAK) eklendi. Ayrıntılı bilgi için
bkz.: Ek: 2. “Felsefe Söyleşileri” aynı zamanda Maltepe Üniversitesi Yayınları arasında yayımlanıyor. Şimdiye
değin 4 cilt yayımlandı: Betül Çotuksöken (Ed.), Felsefe Söyleşileri I-II, İstanbul: Maltepe Üniversitesi Yayınları,
2003; Betül Çotuksöken (Ed.), Felsefe Söyleşileri III-IV, İstanbul: Maltepe Üniversitesi Yayınları, 2006; Betül
Çotuksöken-Ahu Tunçel (Eds.), Felsefe Söyleşileri V-VI, İstanbul: Maltepe Üniversitesi Yayınları, 2011; Betül
Çotuksöken-Dilek Arlı Çil (Eds.), Felsefe Söyleşileri VII-VIII, İstanbul: Maltepe Üniversitesi Yayınları, 2013. 35 02-07 Temmuz 2001 günleri arasında yapılan bu çalışmaya İstanbul başta olmak üzere, birçok ilden toplam 70
felsefe öğretmeni katıldı. Söz konusu çalışma İstanbul Liselerarası Felsefe Kulüpleri Platformu, İstanbul Marmara
Eğitim Vakfı (İMEV) ve Türkiye Felsefe Kurumuyla işbirliği içinde gerçekleştirildi. 36 14-15 Haziran 2002 günleri arasında yapılan bu çalışmaya felsefeciler, psikologlar, eğitimbilimciler katıldılar.
Etkinliği; Psikoloji Bölümü, İstanbul Marmara Eğitim Vakfı, Türkiye Felsefe Kurumu Çocuklar İçin Felsefe
Birimi, İstanbul Liseleri Felsefe Kulüpleri Platformu birlikte düzenlediler. 37 Psikoloji, İnsan Bilimleri Felsefe Tezli Yüksek Lisans Programının açılması18.09.2002’de Senatoda kabul
edildi. Programda disiplinlerarası anlayışla ortak bir müfredat uygulandı. Öğrencşler tercihlerine göre tezlerini ya
Pskolojide ya da Felsefede yazdılar. Bu tezlerin bir kısmından türetilen makaleler Maltepe Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Dergisinde yayımlandılar. Bkz.: Ek:3
9
Felsefe Kulübü,38 2003 yılından beri başlayan Dünya Felsefe Günü kutlamaları,39 Fakülteye
davet edilen felsefeciler 40 Artık Felsefe Bölümü kurulmalıydı. 41 Bölümün kuruluş kararı
çıktıktan sonra Psikoloji Bölümüyle yapılan ilk ortak çalışma “İnsan Bilimleri ve Felsefe
Sempozyumu” dizisi oldu.42
Bölümün ilk mensubu, aynı zamanda kurucu başkanı Betül Çotuksöken oldu. Lisans
eğitimini Nermi Uygur’un danışmanlığında, Lucretius’un De rerum natura’sı hakkında yazdığı
Bitirme Teziyle 1972’de tamamlayan, Doktorasını da yine Nermi Uygur’un danışmanlığında
hazırlayan Çotuksöken, bu yolla Alman felsefe geleneğine ve Cumhuriyet döneminin ilk
üniversitesinin felsefedeki temsilcilerine bağlanan biriydi. Yalnızca felsefe eğitimi almayıp,
yanı sıra Sosyal Antropoloji ve Etnoloji, ayrıca Latin Dili ve Edebiyatı eğitimi görmüş olması,
özellikle de Takiyettin Mengüşoğlu’nun neredeyse beş yıl süreyle Felsefi Antropoloji derslerini
izlemiş olması, sonrasında onun “antropontoloji” ya da “insan-varlıkbilgisi” yahut da “insan-
ontolojisi” olarak adlandıracağı kavramsallaştırmayı yakalamasını sağlayacak; bu hocaların
38 2002 yılı başında kurulan Felsefe Kulübü, çok farklı başlıklarda felsefe çalışmaları düzenlemektedir. Kulüp her
yıl “Dünya Felsefe Günü” kutlamasının düzenlemenin yanı sıra, güncel konularda her yıl birkaç kez “Felsefe
Kahvesi” açar. Kahvelerin en etkili olanı 2006 yılında Caddebostan Kültür Merkezinde açılmıştır. Kulübün diğer
geleneksel çalışmaları da şöyle sıralanabilir: “Yeni Araştırmalar-Genç Araştırmacılar” (bu başlık altında, yeni
tezler tanıtılır), “Üniversite Dışında Üniversite Projesi” (öğrenci girişimini her zaman destekleyen Felsefe Bölümü
ve dolayısıyla Felsefe Kulübü, öğrencilerinden Doğukan Öztürkoğlu’ya bu başlık altında bir proje yürütme
olanağını sağlamıştır. Bu proje kapsamında, liselilere (Halit Armay Lisesi) öğrenci-öğretim üyesi işbirliğinde 14
haftadan oluşan seminerler düzenlenmiştir. Bu proje, Maltepe Üniversitesi dışında da çalışmalarını sürdürmüştür:
Pasifik Akademi çalışmaları). Bu çalışmaların dışında Felsefe Kulübü, anma toplantıları da düzenler. Felsefe
Bölümünün her zaman güçlü bir biçimde desteklediği Felsefe Kulübüne diğer bölüm ve programlardan da
öğrenciler katılırlar. Değişik etkinliklerden biri de Bedia Akarsu için “Kuşaklar Buluşması” adı altında düzenlenen
90. Doğum Günü kutlamasıdır. 21 Nisan 2011 günü yapılan kutlamaya, Felsefe Bölümü öğrencilerinin yanı sıra,
her zaman liseliler. Bedia Akarsu’nun bağışçısı olduğu Darüşşafaka Lisesinin öğrencileri ve Darüşşafaka
Cemiyetinin yöneticileri de katılmışlardır. Kuşaklar Buluşmasında “Bedia Akarsu’nun Felsefi Söylemi” başlıklı
bir oturum düzenlenmiş; oturumun başkanlığını Sevgi İyi yapmıştır. Oturumda sırasıyla, Betül Çotuksöken, Tüten
Anğ, Doğan Özlem ve Attilla Erdemli birer bildiri sunmuşlardır. Kulübün bir diğer ilginç etkinliği, Doğa
Yürüyüşleridir. 40’lı yıllarda İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü hocalarının sıklıkla yaptıkları doğa
yürüyüşlerini anımsatmak üzere yapılan bu yürüyüşler, öğrenciler tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmaktadır.
Kulübün Danışmanlığını, bir süre Kaan Özkan, bir süre Dilek Arlı Çil, uzun zamandan beri de Betül Çotuksöken
yapmaktadır. Felsefe Kulübü, iki yıldan beri. Bülent Şenver’in kurduğu Etik Değerler Merkeziyle işbirliği içinde
“Etik Lider Akademisi”nin Maltepe Üniversitesinde açılmasına katkı veriyor. “Etik Lider Akademisi” 2016 ve
2017 yıllarında üç kez açılmıştır. 39 Türkiye Felsefe Kurumunun önerisiyle UNESCO tarafından kabul edilen, ilki Haziran 2002’de Harran’da
UNESCO temsilcileriyle birlikte kutlanan Dünya Felsefe Gününü Maltepe Üniversitesi Felsefe Kulübü 2003
yılından beri düzenli olarak kutlamaktadır. Her yıl farklı bir izleğin ele alındığı kutlamalara Üniversite dışından
konuşmacılar ve konuklar katılmaktadır. Bu toplantılarda yine ağırlıklı olarak lise öprencilerine yer verilmektedir. 40 Nermi Uygur, Bedia Akarsu, Arslan Kaynardağ, Afşar Timuçin, Ahmet Arslan, Uluğ Nutku, Ahmet İnam,
Vehbi Hacıkadiroğlu, Gürol Irzık, Harun Tepe, Yaman Örs, Saffet Babür, Erkut Sezgin, Cemal Güzel, Kurtuluş
Dinçer akla ilk gelen isimlerdir. Bölümde hem Erasmus kapsamında hem de onun dışında yurtdışından da öğretim
üyeleri ders ve konferanslar verdi. Otfried Höffe, Maija Kūle, Mircea Dumitru, Winfried Hinsch, Stavroula
Tsinorema. 41 17 Aralık 2003’te Felsefe Bölümünün kurulması için Senatoda ilk adım atıldı. Bölüm, 2004-2005 Akademik
Yılında öğretime başladı. 42 2004 yılında yapılan ilk sempozyumdan sonra altı sempozyum daha düzenlendi. Sempozyumlara zaman içinde
o zamanki adıyla Fen-Edebiyat Fakültesinin, şimdiki adıyla İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesinin tüm bölümleri
katkı verdi. Sempozyuma bir süreliğine uluslararası katılım da oldu. EK: 4
10
öğrencisi olmasından dolayı, oldukça dolaylı da olsa, az ya da çok, yanında ya da karşısında
konumlanmak üzere, Aristoteles’e, Augustinus’a, Abælardus’a, Descartes’a, Bacon’a, Kant’a,
Cassirer’e, Husserl’e, Reichenbach’a, von Aster’e, Kranz’a, Scheler’e, Hartmann’a,
Heimsoeth’e, Ritter’e ve daha nicelerine bağlanacak, kurulan düşünce akrabalıkları somut
olarak bir araya getirecekti onları. Nermi Uygur daha Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat
Fakültesi Felsefe Bölümü kurulmadan önce en son konferansını 2002 yılında burada verecek43
ve Üniversitedeki herkes, yeni ve zengin bir felsefe geleneğinin kurulmasına tanıklık edecekti.
Filozoflarla, felsefe öğretmenleriyle, gerçek dostlarla sürdürülen içtenlikli çabalar, ürünlerini
vermeye başlayacaktı.
Yukarıda da belirtildiği gibi Bölüm, ilk öğrencilerini özgün bir müfredatla44 2004-2005
Eğitim-Öğretim Yılında karşıladı. Onlardan biri, Bergen Coşkun Özüaydın45 şimdi öğretim
üyesi (Yrd. Doç. Dr.) olarak aramızda. 2002 yılından itibaren “müstakbel” Felsefe Bölümüne
katılımlar başladı: Bölüme ilk katılanlar, şu anda Doçent olarak aynı zamanda hem Felsefe
Bölümüün Başkanlığını sürdüren ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü de olan Ahu Tunçel,46
antropoloji olmadan olmaz diyen Bölüm Başkanının talebi üzerine Tolunay Kolankaya, 47
Sosyoloji desteği için Sabahattin Güllülü, 48 Psikoloji desteği için Figen Karadayı. 49 2005
yılında Sevgi İyi’nin50 aramıza katılmasıyla, İstanbul’dan, Erzurum 51 üzerinden Ankara’ya
geçen felsefenin tininin Hacettepe Üniversitesindeki geleneğinin Maltepe’yi de etkilemesi ve
sonunda, Betül Çotuksöken’in baştan beri düşündüğü planın çok önemli bir boyutu olarak
İoanna Kuçuradi’nin Maltepe’de yerini alması. Yıl artık 2006 olmuştu; doktorasını Takiyettin
43 Bu metin (“Yetişim Sözleri”) Nermi Uygur’un Eşekler, İkindiler, Yetişimler başlıklı son kitabında yer aldı (ss.
201-211): “İstanbul’da Maltepe Üniversitesi’nce düzenlenen Eğitim Haftaları dolayısıyla, 25 Mayıs 2002
tarihinde, bazı eski öğrencilerim ile okurlarımın katıldığı güzel bir tanıtım, yorum ve değerlendirme sonrasında,
çağrı üzerine, yaptığım söyleşinin tam metnidir.” Nermi Uygur, Eşekler, İkindiler, Yetişimler. Üç Kitap. Deneme,
İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2004, s. 201. Nermi Uygur’un o gün yaptığı sunumun öncesinde Betül Çotuksöken,
kendisiyle ilgili bir konuşma yaptı: “Eğitim ve Kültür Filozofu Olarak Nermi Uygur” 44 Müfredatta (Öğretim Programında) yer alan “İnsan Felsefesi”, “Değer Felsefesi”, “Çocuklar İçin Felsefe”,
“Felsefi Danışmanlık”, “Kamu Yaşamında Felsefe”, “İnsan Haklarının Felsefi Temelleri” gibi dersler, bu programı
başından beri ayrıcalıklı bir duruma getirmişti. Bu dersler ve diğer klasik felsefe dersleri arasında kurulan bağ son
derece önemliydi. 45 Bergen Coşkun Özüaydın’ın Yüksek Lisans ve Doktora Tez Danışmanı: Betül Çotuksöken. 46 Ahu Tunçel’in Yüksek Lisans Danışmanı: Betül Çotuksöken, Doktora Danışmanı: Ali Vahit Turhan. 47 Tolunay Kolankaya’nın Yüksek Lisans Tezi felsefe alanındandır; tez danışmanı: Betül Çotuksöken. 48 Sabahattin Güllülü’nün lisans eğitimi İstanbul Üniversitesindendir. Atatürk Üniversitesinden emekli olduktan
sonra aramıza katılmıştır. 49 Figen Karadayı, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesinden akademik derecelerini aldıktan
sonra, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Öğretmenliği Bölümünün kadrosunda yer almış ve
2003 yılında Maltepe Üniversitesine geçmiştir. Felsefe Bölümü kurulduğunda da bir süre Bölümün kadrosunda
yer almış, daha sonra Psikoloji Bölümüne yeniden geçmiştir. 50 Sevgi İyi’nin Yüksek Lisans ve Doktora Danışmanı: İoanna Kuçuradi. 51 İoanna Kuçuradi İstanbul Üniversitesinden ayrıldıktan sonra bir süre (1965-1968) Atatürk Üniversitesinde
çalışmış, daha sonra Hacettepe Üniversitesine geçmiştir.
11
Mengüşoğlu’nun danışmanlığında tamamlayan (1965), 1965-1968 arasında Erzurum Atatürk
Üniversitesinde bulunan, 1969’da Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümünü kuran İoanna
Kuçuradi’nin de Maltepe’ye katılmasıyla, Türkiye Felsefe Kurumunun Yönetim Kurulu
üyelerinin çoğunluğu burada toplanmış oldu. Ardından Kurtul Gülenç’in52 Kaan Özkan’ın53 ve
Dilek Arlı Çil’in54 aramıza katılması; daha sonrasında da Zekiye Kutlusoy’un55 çok farklı bir
geleneğin temsilcisi olarak çeşitliliği artırmak amacıyla Bölümde yer alması, Muttalip
Özcan’ın56 Hacettepe geleneğinden gelmesi, Güncel Önkal’ın57 İstanbul Üniversitesi-ODTÜ
geleneklerini harmanlayarak bir felsefi duruş geliştirmesi, Cenk Özdağ, Utkan Atbakan, Özgür
Demirci…
Felsefe Bölümü kurulduğu 2004 yılından başlayarak, hem Fakülte içinde hem de
Üniversite içinde her zaman ya yeniliklerin başlatıcısı oldu ya da yeni bilimsel, kültürel,
kurumsal girişimlerin destekçisi oldu.58 Bunlardan da ayrıntılı olarak söz etmek gerekirse, 2001
yılından itibaren başlatılan ve 2009 yılına kadar kesintisiz bir biçimde sürdürülen “Ben
İnsanım” başlıklı insan hakları çalışmaları,59 Maltepe Üniversitesi Rektörlüğünce başlatılan
“Maltepe Toplantıları”, 60 Maltepe İlçesi İnsan Hakları Kuruluna üye olunması, 61 İstanbul
52 Kurtul Gülenç’in Yüksek Lisans Tezinin Danışmanı Zeynep Davran, Doktora Danışmanı ise Kurtuluş
Dinçer’dir. 53 Kaan Özkan’ın Yüksek Lisans Tezinin Danışmanı Sinan Özbek, Doktora Danışmanı ise Sabri
Büyükdüvenci’dir. 54 Dilek Arlı Çil’in tez danışmanı Yıldız Silier’dir. 55 Zekiye Kutlusoy’un tez danışmanı ise Teo Grünberg’dir. 56 Muttalip Özcan, yüksek lisans ve doktora tezinin danışmanı, Harun Tepe’dir. 57 Güncel Önkal, yüksek lisans danışmanı Gülnihal Küken, doktora danışmanı Ayhan Sol’dur. 58 Üniversitelerin Ortaçağın icadı olduğu savını içtenlikle benimseyen Betül Çotuksöken, AB Eğitim
Programlarının Maltepe Üniversitesinde yer almasına, Üniversitenin, o zamanki adıyla “Sokrates Genel Eğitim
Programı”na eklemlenmesine büyük katkı verdi. Bu konudaki ilk toplantı Üniversitede 21.05.2003’te yapıldı.
Maltepe Üniversitesi, AB Eğitim Programlarına katılan ilk 65 Türk üniversitesi arasında yer aldı. 59 Betül Çotuksöken, İstanbul Üniversitesinde bulunduğu yıllarda, Türkiye Felsefe Kurumunun üyesi olarak,
İoanna Kuçuradi’nin de teşvikiyle, insan hakları bağlamında çok sayıda çalışmaya katılmıştı. Bu birikimle Maltepe
Üniversitesine gelen Çotuksöken, insan hakları konusundaki çalışmalarını artırarak sürdürdü. 2001 yılının
başlarında Pendik Kaymakamlığının ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Pendik Şubesinin katkılarıyla
düzenlenen insan hakları eğitim çalışmaları başlatıldı. Bu çalışmalar zamanla iyice olgunlaştı ve 2005 yılında
Maltepe Üniversitesi Rektörlüğüyle Pendik Kaymakamlığı ve Pendik’teki Sivil Toplum Kuruluşları arasında
imzalanan bir anlaşmanın sonucunda “Ben İnsanım” başlıklı insan hakları eğitimi projesi başlatıldı. Bu çalışmalar
2009 yılına kadar sürdü. . 60 Güncel konuların ele alındığı bir dizi toplantının ortak adı. Toplumun kanaat önderlerinin konuşmacı olarak
katıldığı bu toplantılar, her zaman kamuoyunun ilgisini çekti ve Rektörlüğün düzenlediği bu toplantıları, Felsefe
Bölümü her zaman destekledi ve hep içinde yer aldı. 61 Betül Çotuksöken 2005 yılında Maltepe İlçesi İnsan Hakları Kuruluna üye oldu. Aynı yıl, Maltepe İlçesinde
görev yapan 18 muhtara toplam olarak 18 saatlik insan hakları eğitimi verdi. Maltepe İlçesinde Belediye
Zabıtasına, Emniyet Müdürlüğü mensuplarına, sağlık çalışanlarına çok sayıda eğitim semineri verildi. Ayrıca
çevredeki cezaevlerinde (Kartal, Maltepe, Ümraniye) hem insan hakları konusunda hem de felsefe konusunda
birçok çalışma yapıldı. Bunlardan en ilginç olanı, Betül Çotuksöken’in dzenlediği, İoanna Kuçuradi ve Sevgi
İyi’nin de ders verdiği Maltepe Ceza ve İnfaz Kurumu Açık Cezaevi Felsefe Atölyesi oldu (2009). 2010 yılında
Maltepe Kent Konseyi Kadın Meclisiyle ortaklaşa felsefe çalışmaları yapıldı. Aynı yılın sonlarına doğru, Maltepe
Belediyesi Yılmaz Mızrak Kültür Merkezinde “Maltepe Felsefe Atölyesi” düzenlendi (09.10.2010-25.12.2010)
12
Bilim-Sanat Merkezine, 62 Sultanbeyli İlçe Millî Eğitim Müdürlüğüne 63 yapılan katkılar,
Düşünme Eğitimi çalıştayları64 sayılabilir.
Bu belirlemelerden sonra kısaca şunları söylemek olanaklı: Maltepe Üniversitesi İnsan
ve Toplum Bilimleri Fakültesi 65 Felsefe Bölümü, farklı felsefe geleneklerinin, felsefi
kurumsallaşmaların ortamı olarak Türkiye’deki felsefe bölümleri arasında yerini alıyor. Bölüm
insan kaynağının yanı sıra şu çerçevelere de tanıklık ediyor: İnsan Hakları Araştırma ve
Uygulama Merkezinin kurulması, 66 Nermi Uygur Kitaplığının kurulması, 67 2007 yılında
Doktora Programının açılması,68 2012 yılında da Felsefi Danışmanlık Tezsiz Yüksek Lisans
Programının açılması; ilk doktora mezunlarının 30 Aralık 2011 günü yapılan sözlü sınavda
verilmesi, Maltepe Üniversitesi için de tarihi bir gündü.69 Yapılan tezler.70 Felsefe Kulübünün
yukarıda özetlenen çalışmaları, ortak olarak yayımlanan kitaplar,71 Maltepe Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Dergisi.72 Felsefe Bölümü, baştan beri kuruluşuna öncülük ettiği İnsan
Hakları Araştırma ve Uygulama Merkeziyle çok sayıda ortak çalışma yaptı ve yapmayı da
62 İstanbul Bilim Sanat Merkezi mentörlerine çok sayıda seminer verildi. 63 Sultanbeyli İlçe Millî Eğitim Müdürlüğünün talebi üzerine, öğretmen eğitimi yapıldı. 64 2004 yılında Türkiye Felsefe Kurumunun düzenlediği “Türkiye’de Felsefe Eğitimi” konulu üç günlük
çalışmanın sonucunda, o zamanki okul sistemi uyarınca, sekiz yıllık temel eğitimin ikinci basamağına 6., 7., 8.
sınıflarına “Düşünme Eğitimi” adı altında seçmeli bir ders konulmuştu. Bu ders halen yeni sistemde de yerini almış
durumda. O yıllarda Maltepe Üniversitesi Felsefe Bölümü konuyla yakından ilgilendi ve konunun okullardaki
uygulamasına doğrudan katkı verdi, uygulama çalışmaları yaptı. Betül Çotuksöken, Sevgi İyi, Ahu Tunçel, Berna
Kayra ve Bergen Coşkun’un da içinde yer aldığı çalışmaların sonucu bir makalede yayımlandı: Betül Çotuksöken,
“Düşünme Eğitimi Üzerine”, Gençliğin İzdüşümü. Nilüfer Tapan Armağanı, Yayına Hazırlayan: Nilüfer
Kuruyazıcı, İstanbul Multilingual Yayınları, 2008, ss. 329-340. Üniversite 2006 ve 2007 yılında bu konuda iki
çalıştay düzenledi. Ayrıca bkz. Ek: 5. 65 Fakültenin adı 08.04.2016 tarihinde “İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi” olarak değiştirildi. 66 İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezinin kuruluşu için Senatoya Betül Çotuksöken öneride bulundu
ve öneri 23.11.2004’te kabul edildi. Merkezin kuruluşu, yönetmeliğin Resmî Gazete’de 09.12.2005’te
yayımlanmasıyla tamamlandı. Merkezi akademik kadro olarak Felsefe Bölümü doğrudan dopruya
desteklemektedir. Merkezin ilk müdürü Sevgi İyi’dir; İoanna Kuçuradi’nin Felsefe Bölümüne katılmasından
sonra, müdürlük görevi kendisine verilmiştir ve Sevgi İyi de Müdür Yardımcısı olarak Merkezde çalışmaya
başlamıştır. Halen, Muttalip Özcan ve Bergen Coşkun Özüaydın. Merkezde görevlendirilen felsefecilerdir. Sosyal
Bilimler Enstitüsünde İnsan Hakları Anabilim Dalının kurulmasıyla, 2006-2007 Eğitim-Öğretim yılından itibaren
tezli-tezsiz yüksek lisans programları başlatılmıştır. Programda, yukarıda adı geçen öğretim üyelerinin dışında
Betül Çotuksöken de ders vermektedir. 67 11.03.2006 günü yapılan Prof. Dr. Nermi Uygur Kitaplığının açılışında bir anma toplantısı da düzenlenmiştir.
Bu toplantıda açış konuşmasını zamanın Rektörü Prof. Dr. Aytekin Berkman yaptı. Kitaplığın açılışı vesilesiyle
düzenlenen oturumun başkanı Yusuf Çotuksöken, konuşmacılar ise Betül Çotuksöken, Ahmet İnam ve Bertan
Onaran’dı. Ayrıca, editörlüğünü Betül Çotuksöken, Yusuf Çotuksöken ve Kaan Özkan’ın yaptığı, Yaza Yaşaya.
Nermi Uygur’un Anısına başlıklı bir kitap (İstanbul: Maltepe Üniversitesi Yayınları, 2006) yayımlandı. 68 “Felsefe Anabilim Dalı Doktora Programı” Maltepe Üniversitesinde açılan ve ilk mezun veren doktora
programıdır. 69 Meriç Bilgiç, Serhat Tuna, ayrıntılı bilgi için bkz.: Ek: 6 70 Yüksek Lisans Tezlerinin, Doktora Tezlerinin ve Tezsiz Yüksek Lisans Mezuniyet Projelerinin tümü için bkz.:
Ek: 6 71 İki ortak yayın: Betül Çotuksöken-Sevgi İyi, Kimi(N)için Felsefe?, İstanbul: Heyamola Yayınları, 2006; Betül
Çotuksöken-Ahu Tunçel, Bilgi Felsefesi. İstanbul: Heyamola Yayınları, 2010. 72 2002’de yayımlanmaya başlayan Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi, kısa bir süre içinde ilkin
“Philosopher’s Index”e ardından da “Ebscohost”a girmeyi başardı. Dergiye Felsefe Bölümü mensuplarından Betül
Çotuksöken, Ahu Tunçel ve Güncel Önkal Yazı İşleri Müdürü ve Editör olarak destek verdiler.
13
sürdürüyor. Bunlardan birkaçı şöyle sıralanabilir: 2009 yılında Merkezin öncülüğünde yapılan
“İnsan Haklarında İlk Adım: Ben Yapmam” 73 İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama
Merkeziyle ortak çalışmalar halen sürüyor. Ayrıca, 2008-2010 yılları arasında yapılan İoanna
Kuçuradi Belgeseli 74 özellikle anılmaya değer; kitap fuarı çalışmaları, 75 belediyelerle
işbirlikleri, 76 Türkiye Felsefe Kurumuyla birlikte yapılan çalışmalar kapsamında yer alan
İstanbul Seminerleri,77 Felsefe Bölümünün, felsefenin pratiğini yalnızca üniversitenin duvarları
arasında tutmadığını çok iyi bir biçimde görüyoruz. Bu ileri sürüşün kanıtını bize en iyi şekilde
yansıtan göstergelerden biri de farklı sektörlerle yapılan felsefe çalışmalarıdır ya da başka bir
deyişle, farklı sektörlerle felsefe bağlamında sağlanan buluşmalardır. Burada iki farklı örneği
belirtmekle yetineceğim: UNESCO78 örneği ve Braas Çatı Sistemleri örneği.79
Ülkemizde yapılan felsefe çalışmalarının öznelerine değer vermeyi baş ödev edinen
Felsefe Bölümü, İoanna Kuçuradi’nin 80. yaşını kutladı. Kutlama sırasında değerli Hocamızla
ilgili bir oturum da düzenlendi.80
73 2001-2009 yılları arasında gerçekleştirilen “Ben İnsanım” insan hakları eğitim projesinin devamı gibiydi sanki
bu başlık: “Ben İnsanım-Ben Yapmam”. İoanna Kuçuradi’nin yürütücülüğünde yapılan projede Felsefe
Bölümünün öğrencileri de doğrudan yer aldılar. 74 Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şahin Karasar’ın yapımcılığını, Doç. Dr. Celal Oktay Yalın’ın
yönetmenliğini ve Prof. Dr. Betül Çotuksöken’in de danışmanlığını üstlendiği “Başkaldırıdan Felsefeye: İoanna
Kuçuradi Belgeseli”, felsefenin Türkiye’deki serüvenine ışık tutan ender çalışmalardan biridir. Belgeselin ilk
gösterimi, 05.07.2010 yılında Maltepe Üniversitesi Ahmet Adnan Saygun Konferans Salonunda yapıldı. 75 Felsefe Bölümü TÜYAP fuarlarında zaman zaman yer aldı: Bunlardan sonuncusunda Felsefe Bölümünün
katkısı çok büyük oldu. (35. TÜYAP Kitap Fuarı). İoanna Kuçuradi’nin “Onur Yazarı” olması ve ana izleğin
“Felsefe” olması, son derece önemliydi. Felsefe Bölümünün mensupları bu fuarda çok sayıda çalışmaya katıldılar;
Türkiye Felsef Kurumunun çalışmalarında ve uluslararası çerçevede yapılan çalışmalarda katkılı oldular. Ayrıntılı
bilgi için bkz.: 35. TÜYAP Kitap Fuarı Programı. 76 Felsefe Bölümü kamu kurumlarıyla ve özellikle belediyelerle çok sayıda ortak çalışma yapmıştır ve yapmayı
sürdürmektedir. Ek: 7 77 Bkz.: Ek: 8 78 Maltepe Üniversitesi UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü, İoanna Kuçuradi’nin katkılaryla 2009 yılında
kuruldu. Bölüm öğretim üyeleri adı geçen kürsüde çalışmalara katılmaktalar. Ayrıca UNESCO Türkiye Millî
Komisyonunun 25 Dönem çalışmalarına Maltepe Üniversitesi Felsefe Bölümünden üç öğretim üyesi katıldı
(İoanna Kuçuradi: Felsefe İhtisas Komitesi Üyesi, İnsan Hakları Komitesi Başkanı; Betül Çotuksöken: Felsefe
İhtisas Komitesi Üyesi; Sevgi İyi: İnsan Hakları Komitesi üyesi). 79 Felsefe Bölümü farklı sektörlerle yaptığı çalışmalarla da adını duyurdu. Bu kapsamda Braas Çatı Sistemleriyle
şu çalışmalar yapıldı: “İş Dünyasında Etik ve İnsan Hakları Sorunları Sempozyumu”. Bu çalışma, işbirliğine her
zaman önem veren bir anlayışla, İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkeziyle birlikte 08.12.2011 tarihinde
yapıldı. Yine Bölümle Merkez, aynı başlıkla, Braas Çatı Sistemlerinin Gebze’deki fabrikasında, üst düzey
çalışanlarına 03.10.2011-06.02.2012 tarihleri arasında 36 saatlik bir sertifika programı düzenledi. Sertifika
eğitimini İoanna Kuçuradi ve Betül Çotuksöken birlikte verdiler. Çalışma, yoğun ve kısa süreli olmak üzere Eylül
2012’de bu kez satış elemanları ve bayiler için düzenlendi. Yine aynı şirketle birlikte, aynı zamanda Mimarlık ve
Tasarım Fakültesiyle de işbirliği içinde, 23.12.2013’te Maltepe Üniversitesinde “Mimarlık ve Felsefe: Mimarlığı
Yeniden Düşünmek” başlıklı bir sempozyum düzenlendi. 80 10.12.2016 günü yapılan kutlamada Türkiye’de şu sırada felsefeyi temsil eden çok sayıda kişi yer aldı ve
felsefenin tininin gerçekten Maltepe Üniversitesinde yer aldığı, dünya felsefesine ne denli güçlü bağlarla
eklemlendiği bir kez daha gösterilmiş oldu. Özellikle Yusuf Örnek’in bu bağlamdaki konuşması, Türkiye’deki
felsefenin soyağacını bir kez daha açıkça gözler önüne seriyordu.
14
Sonuç olarak, birikimli kişilerin verdiği katkılarla oluşan kurumsallaşmalar ne kadar
hızlı bir biçimde gerçekleşiyor ve kısa zamana çok şey sığdırılabiliyor. Felsefe Bölümünün
öznelerinin, taşıyıcılarının bilgi ve deneyim birikimini bir araya getirdiğiniz zaman, ne denli
büyük zenginliğin ortaya çıktığı açıkça anlaşılıyor; bu birikim, yüzyıllara ulaşıyor, düz bir yıl
hesabıyla. Bu durum, başka bir deyişle genç kurumları birdenbire olgun, birikimli, deneyimli
kurumlar haline getiriyor. İşte Maltepe Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi
Felsefe Bölümünün serüveni kişi-kurum ilişkisinin birbirini karşılıklı olarak varkılan
yapılanışına çok iyi bir örnek oluşturduğu gibi, felsefenin Türkiye’deki serüvenine de tanıklık
ediyor. Bölüm verdiği eğitimle, yaptığı araştırmalarla, ürettiği yapıtlarla, topluma aktardığı
bilgi eksenli katkılarıyla, içinde barındırdığı çeşitlilikle, son derece değerli bir örnek
oluşturuyor. Bölümde farklı felsefe anlayışları elbette yer alıyor; ancak ortak paydayı, başta
sevgi, saygı ve güven olmak üzere, etik değerlere bağlılık, insana verilen değer, bu değere
ilişkin bilgi oluşturuyor.
15
EKLER:
Ek: 1
“TÜRKİYE’DE FELSEFE” KONULU KİTAPLAR, YAZILAR: SEÇME KAYNAKÇA
Türker Acaroğlu (1982), “Eski Harfli Türkçe Felsefe Kitapları Kaynakçası”, Yazko Felsefe
Yazıları, 4. Kitap, İstanbul: Yazko Yayınları, ss. 184-190.
Türker Acaroğlu (1982), “Eski Harfli Türkçe Felsefe Kitapları Kaynakçası”, Yazko Felsefe
Yazıları, 5. Kitap, İstanbul: Yazko Yayınları, ss. 157-168.
Bedia Akarsu (1983), “Felsefe Dili Olarak Türkçe”, Macit Gökberk Armağanı, Yazı Kurulu:
Bedia Akarsu-Tahsin Yücel, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
‘
Ümit Akca (2016), “İmal-i Fikir’ Yolunda: Tanzimat’tan Günümüze Türk Düşünürleri,
Sosyoloji Konferansları, No: 53, ss. 483-499.
O. Faruk Akyol-Sanem Yazıcıoğlu Öge (Eds) (2000), Türkiye Felsefe Yayınları Kaynakçası.
Kitaplar-Makaleler, 1928-1999.
Mehmet Alkan (1989), “Türkiye’nin İlk Felsefe Dergisi: Felsefe Mecmuası”, Tarih ve Toplum
Dergisi, Sayı: 89, İstanbul, ss. 49-56.
Mehmet Alkan (1990), “Bilinmeyen Bir Felsefe Dergisi: Ceride-i Felsefiye ve Bir Yahudi
Sosyalist Bohor İsrael”, Tarih ve Toplum Dergisi, İstanbul, ss. 50-56.
Taylan Altuğ (1989), “Türkiye’de Felsefe”, Seminer Felsefe, Özel Sayı: 6, İzmir, ss. 103-107.
Medar Atıcı (1997), “Türkiye’de Felsefe”, Cumhuriyet Bilim Teknik Eki, 12 Temmuz 1997, s.
4.
Mehmet Aydın (1987), “Turkish Contributions to Philosophical Culture”, Erdem, Sayı: 4,
İstanbul, ss. 59-85.
Selahattin Bağdatlı (1982), “Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi”, Yazko Felsefe Yazıları,
İstanbul: Yazko Yayınları, ss. 33-41.
Süleyman Hayri Bolay (2002), “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türk Düşünce Tarihi”, Ankara:
Yeni Türkiye, C. 14, ss. 515-566.
Süleyman Hayri Bolay (Ed.) (2015), Tanzimat’tan Günümüze Türk Düşüncesi, 7 Cilt-8 Kitap,
İstanbul: NOBEL Akademik Yayıncılık.
F. Pınar Canevi (1990), “Felsefeye Var mıyız?”, Millî Kültür, Sayı: 73, Ankara, ss. 19-20.
Betül Çotuksöken (1994), "État actuel du discours philosophique en Turquie", Philosophy in
Balkan Countries Today, ed. by Myrto Dragona Monachu INSTITOYTO TOY BIBLIOY-M.
KAPDAMITSA, AYHNA, pp. 87-95.
16
Betül Çotuksöken (1994), “Üniversitelerimizde Felsefe Bölümleri, İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe Kurumu Bülteni, Sayı: 1, Ankara: Türkiye
Felsefe Kurumu Yayınları, ss. 2-3.
Betül Çotuksöken (1995), “Üniversitelerimizde Felsefe Bölümleri, Ankara Üniversitesi Dil ve
Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe Kurumu Bülteni, Sayı: 2, Ankara:
Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, ss. 2-3 ve 18.
Betül Çotuksöken (1995), “Üniversitelerimizde Felsefe Bölümleri, Hacettepe Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe Kurumu Bülteni, Sayı: 3, Ankara: Türkiye
Felsefe Kurumu Yayınları, ss. 2-3.
Betül Çotuksöken (1995), “Üniversitelerimizde Felsefe Bölümleri, Orta Doğu Teknik
Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe Kurumu Bülteni, Sayı:
4, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, ss. 2-3.
Betül Çotuksöken (1995), "État actuel de la philosophie en Turquie", Dodoni-Yearbook,
Ioannina, pp. 35-50.
Betül Çotuksöken (Ed.) (1996), Felsefe Açısından Eğitim ve Türkiye’de Eğitim, Ankara:
Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları.
Betül Çotuksöken (1996), “Üniversitelerimizde Felsefe Bölümleri, Atatürk Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe Kurumu Bülteni, Sayı: 5, Ankara: Türkiye
Felsefe Kurumu Yayınları, ss. 2-3.
Betül Çotuksöken (1996), “Üniversitelerimizde Felsefe Bölümleri, Ege Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe Kurumu Bülteni, Sayı: 6, Ankara: Türkiye Felsefe
Kurumu Yayınları, s. 2 ve 12.
Betül Çotuksöken (1996), “Üniversitelerimizde Felsefe Bölümleri, Boğaziçi Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe Kurumu Bülteni, Sayı: 7, Ankara: Türkiye
Felsefe Kurumu Yayınları, s. 2.
Betül Çotuksöken (1996), “Türkiye’de Felsefede Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri
Kaynakçası, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe
Kurumu Bülteni, Sayı: 5, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, ss. 12-15.
Betül Çotuksöken (1996), “Türkiye’de Felsefede Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri
Kaynakçası, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe
Kurumu Bülteni, Sayı: 6, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, ss. 11-12.
Betül Çotuksöken (1996), “Türkiye’de Felsefede Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri
Kaynakçası, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye
Felsefe Kurumu Bülteni, Sayı: 7, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, ss. 15-16.
Betül Çotuksöken (1997), “Üniversitelerimizde Felsefe Bölümleri, Çukurova Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Eğitimi Bölümü”, Türkiye Felsefe Kurumu Bülteni, Sayı: 8,
Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, s. 2 ve 9.
17
Betül Çotuksöken (1997), “Türkiye’de Felsefede Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri
Kaynakçası, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe Kurumu
Bülteni, Sayı: 8, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, s. 18.
Betül Çotuksöken (1998), “Üniversitelerimizde Felsefe Bölümleri, Uludağ Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe Kurumu Bülteni, Sayı: 9, Ankara: Türkiye
Felsefe Kurumu Yayınları, s. 2.
Betül Çotuksöken (1998), “Türkiye’de Felsefede Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri
Kaynakçası, Boğaziçi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe
Kurumu Bülteni, Sayı: 9, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, s. 12.
Betül Çotuksöken (1999), “Üniversitelerimizde Felsefe Bölümleri, Gazi Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe Kurumu Bülteni, Sayı: 10, Ankara:
Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, s. 2.
Betül Çotuksöken (1999), “Türkiye’de Felsefede Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri
Kaynakçası, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü”, Türkiye Felsefe
Kurumu Bülteni, Sayı: 10, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları, s. 21.
Betül Çotuksöken (2001), Felsefeyi Anlamak Felsefe İle Anlamak, (İlk basım: 1995), İstanbul:
İnkılâp Kitabevi.
Betül Çotuksöken (2001), Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Öğretim ve Araştırma Alanı
Olarak Felsefe. Seçilmiş Metinlerle, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları.
Betül Çotuksöken (2002), "Philosophy in Turkey", Jahrbuch für Bildungs-und
Erziehungsphilosophie. 4, herausgegeben von Walter Bauer, Schneider Verlag Hohengehren
GmbH, pp. 177-192.
Betül Çotuksöken (Ed.) (2003), Felsefe Söyleşileri I-II, İstanbul: Maltepe Üniversitesi
Yayınları.
Betül Çotuksöken (2005), “L’odierno discorso filosofico in Turchia”, Traduzione dal turco a
cura di Rıza Tunç Özben, StudidiEstetica, Bologna, pp. 237-247.
Betül Çotuksöken-Sevgi İyi (Eds.) (2006), Kimi(N)için Felsefe?, İstanbul: Heyamola Yayınları.
Betül Çotuksöken (2007), “Philosophy in Turkey”, in Philosophy Worldwide: Current
Situation, Ed. Maija Küle, Riga: FISP, pp. 140-152.
Betül Çotuksöken (2007), “Some Remarks on the Culture of Philosophy During the Republican
Period in Turkey” The Proceedings of the Twenty-First World Congress of Philosophy, Volume
13, Ed. İoanna Kuçuradi, Ankara: Philosophical Society of Turkey, pp. 303-311.
Betül Çotuksöken (2010), Felsefi Söylem Nedir?, (İlk basım: 1991), İstanbul: İnkılâp Kitabevi.
Betül Çotuksöken (2013), Felsefe: Özne-Söylem, (İlk basım: 2002), İstanbul: Notos Kitap
Yayınevi.
18
Betül Çotuksöken-Harun Tepe (2013), Çocuklar İçin Felsefe Eğitimi, Ankara: Türkiye Felsefe
Kurumu Yayınları.
İbrahim Agâh Çubukçu (1983), Türk Düşünce Tarihinde Felsefe Hareketleri, Ankara: Ankara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları.
İbrahim Agâh Çubukçu (1989), Türk-İslam Düşünürleri, Ankara: Türk Tarih Kurumu
Basımevi.
Ömer Demircan-Aybars Erözden (1990), “Bir Dil-Felsefe Kaynakçası”, Türk Dili Dergisi,
Sayı: 18, Ankara, ss. 38-44.
Arda Denkel (1988), “Geleceğe Doğru Türk Felsefesi”, Argos, Sayı: 1, İstanbul, ss. 72-74.
Arda Denkel (1997), Düşünceler ve Gerekçeler. Felsefe Yazıları I, İstanbul: Göçebe Yayınları.
Sadettin Elibol (1991), Felsefe Konuşmaları, Ankara: Akçağ Yayınları.
Macit Gökberk (1960), “Batı Anadolu’nun Yetiştirdiği Antik Filozoflar”, Felsefe Arkivi, Cilt:
5, Sayı: 1, İstanbul, ss. 74-90.
Macit Gökberk (1973), “Türkiye’de Felsefe Dilinin Gelişmesi”, Türk Dili, Sayı: 260, Ankara,
ss. 73-85.
Mustafa Günay (2005), Cumhuriyet Döneminde Felsefe Tarihçiliği, Ankara: Kültür ve Turizm
Bakanlığı Yayınları.
Mustafa Günay (Ed.) (2006), Arslan Kaynardağ’a Armağan, Türkiye’de Felsefenin
Kurumlaşması, İzmir: İlya Yayınevi.
Ahmet İnam (1992), “Türk Felsefi Düşüncesinin Sorunlarının Saptanabilmesi İçin Bir Model
Önerisi”, Felsefe Dünyası, Sayı: 3, Ankara, ss. 6-10.
Sevgi İyi (2006), Cumhuriyet Döneminde Aydınlanma ve İnsan Felsefesi Çalışmaları, İstanbul:
Toroslu Kitaplığı.
Osman Kafadar (2000), Türkiye’de Kültürel Dönüşümler ve Felsefe Eğitimi, İstanbul: İz
Yayıncılık.
İbrahim Kafesoğlu (1960), “Ortaçağ Türk İlmi ve Batı’ya Tesirleri”, Türk Yurdu, Sayı: 50, ss.
17. 21.
Rahmi Karakuş (1995), 1908-1933 Türkiye’de Felsefenin Kavranışı ve Bu Kavranışta Dinin
Konumu: Felsefe Serüvenimiz, İstanbul: Seyran Kitap.
Cüneyt Kaya (Ed.) (2009), Türkiye’de Türkçede Felsefe Üzerine Konuşmalar, İstanbul: Küre
Yayınları.
Abdullah Kaygı (1992), Türk Düşüncesinde Çağdaşlaşma, Ankara: Gündoğan Yayınları.
19
Abdullah Kaygı (1993), “Avrupa Fikri Bakımından Türk Düşünürlerinin Batı Kültürüne ve
Bugünkü Batının Başka Kültürlere Bakışı”, Varlık, Sayı: 1027, İstanbul, ss. 22-27.
Abdullah Kaygı (1998), “Hasan Ali Yücel ve Bugünkü Türkiye”, Doğumunun 100.
Yıldönümünde Hasan Ali Yücel Sempozyumu, Bildiriler, İzmir: İzmir Üniversiteleri Öğretim
Elemanları Derneği Yayını, ss 301-308.
Arslan Kaynardağ (1982), “Türkiye’de Felsefenin Öyküsü”, Yazko Felsefe Yazıları, 1. Kitap,
İstanbul: Yazko Yayınları, ss. 73-90.
Arslan Kaynardağ (1986), Felsefecilerle Söyleşiler, İstanbul: Elif Yayınları.
Arslan Kaynardağ (1986), “Türkiye’de Felsefe/Üniversitelerimizde Ders Veren Alman Felsefe
Profesörleri”, Felsefe Dergisi, 86/1, İstanbul, ss. 7-32.
Arslan Kaynardağ (1988), “Türkiye’de İlk Felsefe Dergisi ve Baha Tevfik”, Felsefe
Tartışmaları, 4. Kitap, İstanbul, ss. 93-98.
Arslan Kaynardağ (1992), “Türkiye’de Başlangıcından Günümüze Düşünce ve Kimi Felsefe
Geleneklerine Kısa Bir Bakış”, Varlık, Sayı: 1020, İstanbul, ss. 42-45.
Arslan Kaynardağ (1994), Bizde Felsefenin Kurumlaşması ve Türkiye Felsefe Kurumu’nun
Tarihi, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları.
Arslan Kaynardağ (1999), Kadın Felsefecilerimiz. İnceleme ve Antoloji, Ankara: Türkiye
Felsefe Kurumu Yayınları.
Arslan Kaynardağ (2002), Türkiye’de Cumhuriyet Döneminde Felsefe: Düşünceler, Etkinlikler,
Filozoflar, Söyleşiler, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yayımlar Dairesi Başkanlığı,
Cumhuriyet Kitaplığı.
Nihat Keklik (1984), “Türk-İslam Filozoflarının Avrupa Kültürüne Etkileri”, Felsefe Arkivi,
Sayı: 24, İstanbul, ss. 1-25.
Nihat Keklik (1987), “Türk-İslam Filozoflarının Avrupa Filozoflarına Etkileri Konusunda Yeni
Örnekler, Felsefe Arkivi, Sayı: 26, ss. 1-18.
Hasan S. Keseroğlu (1986), “Açıklamalı Felsefe Yayınları Kaynakçası 1928-1984”, Felsefe
Dergisi, 86/1, İstanbul, ss. 152-177.
Hasan S. Keseroğlu (1986), “Açıklamalı Felsefe Yayınları Kaynakçası 1928-1984”, Felsefe
Dergisi, 86/2, İstanbul, ss. 155-169.
Hasan S. Keseroğlu (1987), “Açıklamalı Felsefe Yayınları Kaynakçası”, Felsefe Dergisi, Sayı:
3, İstanbul, ss. 165-173.
Hasan S. Keseroğlu (1989), “Felsefe Yayınları Kaynakçası”, Felsefe Dergisi, Sayı: 27, İstanbul,
ss. 189-191.
20
Nalan Keseroğlu (1982), “Tercüme Dergisi Açıklamalı Felsefe Yazıları Kaynakçası”, Yazko
Felsefe Yazıları, İstanbul: Yazko Yayınları, ss. 143-162.
Taşkıner Ketenci-Cengiz Mesut Tosun (Eds.) (2014), Yükseköğretimde Felsefe Eğitimi,
Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları.
İoanna Kuçuradi (Ed.) (1986), Türk Felsefe Araştırmalarında ve Üniversite Öğretiminde
Alman Filozofları, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları.
İoanna Kuçuradi (1986), “Teaching and Research in Philosophy in Turkey”, Teaching and
Research in Philosophy. Asia and Pacific, UNESCO, pp. 298-322.
İoanna Kuçuradi (1993), “Turquie”, La philosophie en Europe, Paris: Gallimard/UNESCO, pp.
467-483.
İoanna Kuçuradi-Bülent Peker (Eds.) (1999), Elli Yıllık Deneyimlerin Işığında Türkiye’de ve
Dünyada İnsan Hakları, Ankara: Hacettepe Üniversitesi insan Hakları ve Felsefesi Araştırma
ve Uygulama Merkezi, UNESCO İnsan Hakları İçin Felsefe Kürsüsü, Türkiye Felsefe Kurumu.
Mübahat Türker Küyel (1976), Türkiye’de Cumhuriyet Döneminde Felsefe Eylemi, Ankara:
Ankara Üniversitesi Basımevi.
Necati Öner (1956), “Tanzimattan Sonra Türkiye’de İlim ve Mantık Anlayışı”, Ankara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 5, Ankara, ss. 100-135.
Necati Öner (1967), Tanzimattan Sonra Türkiye’de İlim ve Mantık Anlayışı, Ankara: Ankara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları.
Sinan Özbek (Ed.), (1998), Felsefelogos: Cumhuriyet Türkiyesi’nde Felsefe, İstanbul: Bulut
Yayınları.
Ömer Naci Soykan (1993), Türkiye’den Felsefe Manzaraları, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Önay Sözer (1980), “Türk Felsefesi ve Felsefenin Kaynakları Sorunu”, Somut, İstanbul, ss. 1-
4.
Harun Tepe (1999), “Türkiye’de Etik Çalışmaları”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakütesi
Dergisi, Cilt: 16, Sayı: 1, ss. 1-12.
İsmail Tunalı (1973), “Cumhuriyetin 50. Yılı İçinde Estetik”, Cumhuriyetin 50. Yılına
Armağan, İstanbul. Edebiyat Fakültesi Basımevi, ss. 223-270.
İhsan Turgut (1976), “Türkiye’de Felsefe Eğitimi”, Eğitim Hareketleri, Sayı: 250/251, Ankara,
ss. 8-10.
Şafak Ural-Arzu İbişi Temelli-Filiz Didem Çoban Sarı-Nurten Öztanrıkulu Özel (Eds.) (2012),
Türkiye’de Felsefenin Geleneği ve Geleceği, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları.
Nermi Uygur (1974), “Türk Felsefesinin Boyutları”, Türk Dili, Sayı: 305, Ankara, ss. 1006-
1008.
21
Nermi Uygur (2016), Türk Felsefesinin Boyutları, Bütün Eserleri I, Önsöz: Betül Çotuksöken,
(İlk basım: 1974), İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Hilmi Ziya Ülken (1935), Türk Feylesofları Antolojisi, İstanbul: Yeni Kitabcı.
Hilmi Ziya Ülken (1946), İslam Düşüncesi: Türk Tefekkürü Tarihi Araştırmalarına Giriş,
İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları.
Hilmi Ziya Ülken (1947), “Türk Felsefe Dilinin Gelişmesi”, Felsefe Tercümeleri Dergisi, Cilt:
1, Sayı: 1, İstanbul, ss. 135-143.
Hilmi Ziya Ülken (2013), Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi, 2 cilt, (İlk baskı 1966), İstanbul:
İş Bankası Kültür Yayınları.
Hilmi Ziya Ülken (2017), Türk Tefekkürü Tarihi, 2 cilt (İlk basım: 1933-1934), İstanbul: Yapı
Kredi Yayınları.
Ek: 2
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ: Maltepe Üniversitesinin kurucu vakfı olan İstanbul Marmara
Eğitim Vakfıyla (İMEV) işbirliği içinde sürdürülen bu etkinlik, 2017 yılında 17. yılını
tamamladı. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda şu konular yer aldı:
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 1: TEMEL YAKLAŞIMLAR-KAVRAMLAR-SORUNLAR
(03.04.2001-29.05.2001)
Betül Çotuksöken: “Yapı ve İşlev Kavramları Açısından Felsefe”
Betül Çotuksöken: “Eskiçağda (Antikçağ) Felsefe”
Betül Çotuksöken: “Akıl ve İnanç, Felsefe ve Tanrıbilim”
Tüten Anğ: “İnsan felsefesi”
İoanna Kuçuradi: “Etik ve Etikler”
İsmail Tunalı: “Estetik”
Tüten Anğ: “Ontoloji”
Afşar Timuçin: “Modern Düşünceye Giriş”
Gürol Irzık: “Bilim Felsefesi Nereye Gidiyor?”
Betül Çotuksöken: “Dil Felsefesine Giriş”
Betül Çotuksöken: “Bilgi Üzerine Birkaç Söz”
Betül Çotuksöken: “Türkiye’de Felsefe”
22
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 2: EĞİTİM VE KÜLTÜR FELSEFESİ, 2003’E DOĞRU81
(06.04.2002-25.05.2002)
Betül Çotuksöken: “Felsefe Açısından Eğitim ve Kültür Kavramları”
Betül Çotuksöken: “Ütopyalar ve Eğitim”
Sevgi İyi: “Çağdaş Açılımlarıyla Kültür Kavramı ve İoanna Kuçuradi”
İsmail Demirdöven: “Çağdaş Açılımlarıyla Eğitim Kavramı”
Tüten Anğ: “Felsefi Antropoloji Açısından Eğitim ve Kültür”
Betül Çotuksöken: “Küreselleşme ve Kültür”
Mücella Uluğ: “Barış Kültürü”
Betül Çotuksöken: “Eğitim ve Kültür Filozofu Olarak Nermi Uygur”
Nermi Uygur: “Yetişim Sözleri”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 3: ETİK (05.04.2003-31.05.2003)
Betül Çotuksöken: “Etik Nedir?”
Betül Çotuksöken: “Felsefe Tarihinde Etik”
Şefik Görkey: “Günümüzde Tıp Etiğinin Gelişimi”
Sevgi İyi: “İoanna Kuçuradi’nin Felsefi Söyleminde Değer Problemi ve Etik”
Harun Tepe: “Meslek ‘Etikler’i: Temelleri ve Sorunları”
Doğan Özlem: “Ahlakta, Hukukta ve Siyasette Özgürlük Kavramı Üstüne”
Kaan H. Ökten: “Günümüzde Siyasetbilim-Etik İlişkisinin Ana Hatlarına Bakış
Mücella Uluğ: “Psikoloji ve Etik”
Betül Çotuksöken: “Dünya Sorunları Karşısında Etik”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 4: İNSAN HAKLARI (03.04.2004-29.05.2004)
İbrahim Ö. Kaboğlu: “Eksen Kavramlar”
İoanna Kuçuradi: “Etik İlkeler ve Hukukun Temel İlkeleri Olarak İnsan Hakları
Betül Çotuksöken: “İnsan Haklarının Korunmasının Önündeki Engel: Ayırımcılık”
Zeynep Direk: “Cinsel/Cinsiyetli Hakların Felsefi Temelleri”
Güney Haştemoğlu: “Çocuk Hakları Nedir, Nasıl Korunur?”
Sinan Özbek: “Yeni Irkçılık”
Ahu Tunçel: “İnsan Hakları ve Yurttaş Hakları”
Abdullah Dinçkol: “İnsan Hakları ve Küreselleşme”
81 21. Dünya Felsefe Kongresiyle bağlantılı kılmak üzere, hazırlanan afişte “2003’e doğru” logosuna da yer verildi.
23
Betül Çotuksöken: “İnsan Haklarının Korunmasında En Önemli Boyut: Eğitim”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 5: SİYASET FELSEFESİ (02.04.2005-28.05.2005)
Betül Çotuksöken: “Siyaset Felsefesi: Kavramlar, Sorunlar, Sorular”
Ahu Tunçel: “Özgürlüğün Üç Yüzü: ‘Siyasal Özgürlük” Sorununa Çağdaş Yaklaşımlar”
Kurtul Gülenç: “Bir Mit Olarak Aydınlanma: Aklın Diyalektiğine Negatif Bir Bakış”
Tüten Anğ: “Siyaset ve Etik”
Örsan K. Öymen: “Karl Marx ve Sosyal Demokrasi”
Ali Vahit Turhan: “Bir Pratik Felsefe Olarak Siyaset Felsefesi”
Mustafa Günay: “Değerler Bağlamında Siyaset Mümkün müdür?”
Erdal İnönü: “Gelecek İçin Umutluyum”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 6: HUKUK FELSEFESİ (01.04.2006-27.05.2006)
Betül Çotuksöken: “Hukuk Felsefesi: Kavramlar, Sorunlar, Sorular”
Ahu Tunçel: “Terazinin İki Kefesi: Devlet Hukuku-Hukuk Devleti”
Gülriz Uygur: “Hukuk Kavramı: Normların Türetilmesi ve Geçerliliği Ayrı Sorunlar mıdır?
İnsan Hakları Bakımından Bir Değerlendirme”
Niyazi Öktem: “Hukuk Felsefesinin Önemi”
Ahmet Ulvi Türkbağ: “Hart-Dworkin Tartışmasının Ana Hatları”
Ömer Yörükoğlu: “Hukuk Felsefesi ve Felsefe”
Mehmet Moğultay: “Hukuk-Demokrasi İlişkisi”
Hayrettin Ökçesiz: “Sivil İtaatsizlik”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 7: İNSAN FELSEFESİ (07.04.2007-26.05.2007)
Betül Çotuksöken: “İnsan Felsefesi: Kavramlar-Sorunlar”
Tolunay Kolankaya: “Antropoloji”
Sevgi İyi: “Dünden Bugüne İnsan ve İnsan Felsefesi”
Kurtul Gülenç: “Marx ve İnsan Doğası”
Uluğ Nutku: “İnsan Varlığı ve Çelişkileri”
Tüten Anğ: “İnsan Felsefesi Felsefenin Temel Disiplini Olabilir mi?”
Mustafa Günay: “Tarihsel Bir Özne Olarak İnsan”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 8: BİLGİ VE BİLİM FELSEFESİ (03.04.2008-21.05.2008)
Betül Çotuksöken: “Bilgi Felsefesi Nedir? Neden Önemlidir?”
24
Kaan Özkan: “Hegel’de Fenomenal Bilgi ve Felsefe”
Kurtul Gülenç: “Marx’ta Bilim ve İdeoloji”
Erkut Sezgin: “Bilim İdeolojisi’nin Çözümlemesi Olarak ‘Bilgi’ Kavramı ve Bilim
Felsefesi”
Bahattin Akşit: “Kuhn’dan Lakatos’a 'Bilimsel Araştırma Programı' Kavramı”
Cemal Güzel: “Postmodern Bilim Anlayışının Olumsuz Sonuçları”
Tüten Anğ: “Bilim Felsefesi ve Felsefi Antropoloji”
Dilek Arlı Çil: “Bilgide Kesinlik Arayışı”
Meral Erdoğan: “Mimarlıkta Bilgi ve Bilim Felsefesi”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 9: VARLIK FELSEFESİ (04.04.2009-30.05.2009)
Betül Çotuksöken: “Varlık Felsefesinde Yeni Bir Açılım: Antropontoloji
Tüten Anğ: “Varlık Felsefesinin Temel Sorunları”
İoanna Kuçuradi: “Varlık ve Çeşitleri”
Sevgi İyi: “Ontoloji ve Öz Ontolojisi”
Kurtul Gülenç: “Gadamer ve Felsefi Hermeneutik”
Kaan Özkan: “Yaşam Dünyasında Yönelimsel Bir Varlık”
Abdullah Kaygı: “Ontolojik Olanak Kavramı ve İnsan Dünyası”
Ahu Tunçel: “Zoon Politikon’un Ontolojisi”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 10: TARİH FELSEFESİ ( 03.04.2010-29.05.2010)
Betül Çotuksöken: “Tarih Felsefesi: Kavramlar, Sorular, Sorunlar”
Kurtul Gülenç: “Tarih, Şiddet ve Politika”
Mustafa Günay: “Cumhuriyet Döneminde Tarih Kavramına Yönelik Felsefi Tartışmalar”
Ahu Tunçel : “Siyasetin Yöntemi Olarak Tarih: Colligwood’tan Cambridge Okuluna”
Kubilay Aysevener: “Tarihsel Bilgi Sorunu”
Doğan Özlem: “Tarih Felsefesi”
Kurtuluş Dinçer: “Tarihe Bakmanın Yolları”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 11: DİL FELSEFESİ (02.04.2011-28.05.2011)
Betül Çotuksöken: “Dil Felsefesi: Temel Kavramlar, Sorunlar”
Dilek Arlı Çil: “Varlığın Evi Dil”
Dilek Arlı Çil: “Tasarımdan Dil Oyunlarına Wittgenstein”
Serhat Tuna: “Söz Edimleri Kuramları: J. L. Austin-J. R. Searle”
25
Veysel Kılıç: “Dilin İşlevleri”
Kurtul Gülenç: “Adorno’da Dil ve Sanat”
Betül Çotuksöken: “Nermi Uygur ve Dil Felsefesi”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 12: SANAT FELSEFESİ (07.04.2012-26.05.2012)
Betül Çotuksöken: “Sanat Felsefesi: Temel Kavramlar, Sorunlar, Sorular”
Kurtul Gülenç: “Büyüsü Bozulan Dünyada Sanat ve Teori”
Kaan Özkan: “Anayurt Oteli’nde Yıkılan Özne”
Güncel Önkal: “Estetik ve Özgürlük”
Dilek Arlı Çil: “Heidegger’de Sanat ve Hakikat”
Sevgi İyi: “Heidegger ve Şiir Sanatının Önemi”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 13: METAFİZİK NEDİR? NE DEĞİLDİR? (06.04.2013-
25.05.2013)
Betül Çotuksöken: “Metafizik ve Kavramları”
Kaan H. Ökten: “Heidegger ve Metafizik”
Uğur Ekren: “Brentano ve Meinong’da Metafiziğin Yeri”
Kaan Özkan: “Beden Metafiziği”
Zekiye Kutlusoy: “Analitik Felsefe Geleneğinin Metafizik Karşıtlığı”
Güncel Önkal: “Metafizik ve Evrim”
Sevgi İyi: “Çağımızda Metafizik Sorunu”
Muttalip Özcan: “Aristoteles ve Metafizik”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 14: “Aydınlanma ve Akıl” (05.04.2014-31.05.2014)
İoanna Kuçuradi: “Modernite, Aydınlanma ve Bir Dünya Görüşü Olarak Bilim”
Muttalip Özcan: “Yeni Bir Aydınlanma Fikri”
Besim Dellaloğlu: “Eleştirel Açıdan Aydınlanma”
Güncel Önkal: “Tragedya ve Akıl”
Ahu Tunçel: “Eleştiri Ekseninde Aydınlanma ve Demokrasi”
Mustafa Günay: “Cumhuriyet Döneminde Aydınlanma Kavramı ve Aydınlanmacı Felsefe
Geleneği”
Taşkıner Ketenci: “Aydınlanmanın Aklı Kimin Aklı?”
Betül Çotuksöken: “Aydınlanma Yeniden: Antropontolojik Aydınlanma”
26
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 15: MODERNİTE-POSTMODERNİTE (04.04.2015-30.05.2015)
Betül Çotuksöken: “Modernite ve Postmodernite Nedir? Ne Değildir?”
Güncel Önkal: “Post-modern Doğum, Postmodern Ölüm”
Kurtul Gülenç: “Postmodernizmin Gözüyle ‘Aydınlanmanın Diyalektiği’ni Okumak”
İoanna Kuçuradi: “Modernizm-Postmodernizm Tartışması Çerçevesi İçinde Rasyonalite ve
Rasyonaliteler”
Dilek Arlı Çil: “Heidegger’in Modern Sanat Eleştirisi”
Bergen Coşkun: “Modern mi? Postmodern mi? Duyguların Fenomenolojisi”
Ahu Tunçel: “Postmodern Zamanlarda Siyaset”
Muttalip Özcan: “Nietzsche ve Derrida: Hakikat ve Değer(ler)”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 16: FENOMENOLOJİ: “ŞİMDİ VE BURADA” (02.02.2016-
28.05.2016)
Betül Çotuksöken: “Fenomenoloji Üzerine”
Mesut Keskin: “Fenomenolojide Güncel Sorunlar”
Erkut Sezgin “’Arke-Yazım’ Olarak Fenomenoloji”
Kaan Özkan: “Nöroplastisite ve Varoluşçu Fenomenoloji”
Berrak Coşkun: “Nermi Uygur’da ‘Başkasının Ben’i Sorunu’ ve Husserl”
Güncel Önkal: “Kültürün Fenomenolojisi”
Uğur Ekren: “Husserl’in Erken Dönem Fenomenolojisi”
Harun Tepe: “’Yönelimsellik’ten ‘Yaşam Dünyası’na E. Husserl Fenomenolojisi Üzerine
Düşünmek”
FELSEFE SÖYLEŞİLERİ 17: TEKNOLOJİ VE FELSEFE (01.04.2017-27.05.2017)
Betül Çotuksöken: “Antropontolojik Açıdan Teknik ve Teknoloji”
Durmuş Günay: “Teknikten Teknolojiye, Teknolojinin Neliği”
Kurtul Gülenç: “'Tek Boyutlu İnsan'dan 'Alternatif Modernite'ye: Eleştirel Teori'de Teknoloji
Soruşturması ve Özgürleşim Problemi”
Sevgi İyi: “Teknik ve Teknoloji”
Güncel Önkal: “Özne 3.0”
Kozan Demircan: “Teknoloji Felsefesi: Üstün İnsandan Aşkın İnsana Tekillik Serüveni”
Zekiye Kutlusoy: “Bilim Felsefesi Açısından Teknoloji”
Dilek Arlı Çil: “Teknolojinin Ürünü Hız Çağında İnsan”
27
Muttalip Özcan: “’Tekhne’den Teknolojiye İnsanın Eseriyle İmtihanı”
EK: 3
MALTEPE ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
FELSEFE ANABİLİM DALI
TEZLERDEN/MEZUNİYET PROJELERİNDEN ÜRETİLEN MAKALELER VE
KİTAPLAR
Yüksek Lisans:
1- Ali Bulunmaz (2005), “Albert Camus’nün İnsan Anlayışı”, Maltepe Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Dergisi, ss. 5-42.
2- Ferzan Durul (2005), “İnsan Hakları Nedir?”, Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Dergisi, ss. 43-70.
3- Mefaret Naz Öyken (2005), “Küresel Toplumda Sosyal Bilimlerin Yeniden Yapılandırılması
Süreci”, Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi, ss. 71-88.
4- Yasemin Çelik (2005), “Ernst Cassirer’in Aydınlanma Felsefesi”, Maltepe Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Dergisi, ss. 89-118.
5- Sinem Aksun Kılıç (2006), “Kültürel Psikolojinin Felsefi Temelleri”, Maltepe Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi, ss. 5-38.
6- Eda Ülgen Kaya (2006), “Basın Etiği”, Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Dergisi, ss. 39-60.
7- Serhat Tuna (2006), “Vygotsky ve Piaget’nin Düşünme ve Dil İlişkisi Bağlamında
Karşılaştırılması”, Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi, ss. 61-75.
8- Mehmet Akkaya (2006), “Nermi Uygur’un Felsefe Anlayışı: Bölük-Pörçük
Felsefe”, Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi, 79-102.
9- Ferzan Durul (2008), Küreselleşme ve İnsan Hakları, İstanbul: Toroslu Kitaplığı.
10- Mehmet Akkaya (2008): “Dil ve Kültür Bağlamında Nermi Uygur’un Felsefe
Anlayışı”, İnsancıl, Sayı: 210, Ocak 2008, ss. 15-23; Sayı: 211, Şubat 2008, ss. 15-24; Sayı:
213, Nisan 2008, ss. 21-27; Sayı: 215, Haziran 2008, ss. 27-33; Sayı: 217, Ağustos 2008, ss.
17-21; Sayı: 218, Eylül 2008, ss. 38-43; Sayı: 219, Ekim 2008, ss. 32-37; Sayı: 221, Aralık
2008, ss. 38-42.
11- Mehmet Akkaya (2011), “II. Bölüm: Dil ve Kültür Bağlamında Nermi Uygur’un Felsefe
Anlayışı”, Filozofça. Dil Felsefesi, İstanbul: Belge Yayınları, ss. 95-187.
12- Hâle Seval (2013), “Bir Dizi Anlamsız Kartpostal. Şavkar Altınel’in Mavi Defter’inde
Yazının Sorgulanması”, Sözcükler, Sayı: 42, ss. 121-126.
28
13- Hâle Seval (2013), “Kırılgan Bir Çerçevede Öykü ve Şiir. Füruzan ve Haydar
Ergülen”, Dünyanın Öyküsü, Sayı: 6, ss. 151-155.
14- Hâle Seval (2013), “Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı Adlı Romanında İnsan-Varlık
Bilgisi Çözümlemesi”, Frankofoni, No: 25, ss. 303-318.
15- Berrak Coşkun (2013), Hannah Arendt’te “Radikal Kötülük” Problemi, İstanbul: Ayrıntı
Yayınları.
16- Nazım Onat (2014), Kamusal Alan ve Sınırları - Hannah Arendt ve Jürgen Habermas’ın
Yaklaşımları, İstanbul: Durak İstanbul Yayınları.
17- Daniş Navar (2014), Kariyer ve Varoluş, Ankara: Elma Yayınevi.
18- Hâle Seval (2015), Orhan Pamuk ve Nakkaşlar, İstanbul: Ürün Yayınları, 2015.
19- Ender Gündüzlü (Güncel Önkal ile birlikte) (2015), “Teknoloji Düşün(e)mez: Sosyal
Medyada İhtiyaçlar-Değerler Çatışmasının Felsefi Analizi”, İletişimde Sosyal Medya, Sosyal
Medyada Etkileşim, (Ed.) Özlem Oğuzhan, İstanbul: Kalkedon Yayınevi. Ss. 37-53.
Doktora:
1- Meriç Bilgiç (2012), “Varlık ve Yokluk Arasında Universitas’ın Tarihüstü Sentezi”, Kocaeli
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 23, ss. 163-184.
2- Meriç Bilgiç (2016), Bilim, Felsefe ve Üniversite, Kocaeli: Umuttepe Yayınları.
3- Ali Timuçin (2016), Spinoza’nın Özgürlük Kavrayışı, İstanbul: Bulut Yayınları.
4. Daniş Navaro (2017), İnsan Dünyasında Yabancılaştırıcı Akıl ve Etik Akıl, İstanbul: Sosyal
Yayınları.
5. Ahmet Umut Hacıfevzioğlu, Platon’dan Salisburyli John’a Devlet Adamı, İstanbul: Sosyal
Yayınları, 2017.
EK: 4
İNSAN BİLİMLERİ VE FELSEFE SEMPOZYUMLARI:
İnsan Bilimleri ve Felsefe Sempozyumu: 1
“Değişen Dünyada İnsan ve Sorunları” (04-05.06.2004)
İnsan Bilimleri ve Felsefe Sempozyumu: 2
“Felsefenin Kavşağında Teknik Ve Teknoloji” (03-04.06.2005)
İnsan Bilimleri ve Felsefe Sempozyumu: 3
“İnsan, Toplum ve Değerler” (02-03.06.2006)
İnsan Bilimleri ve Felsefe Sempozyumu: 4
“Değerlendirme ve Değerler” /01-02.06.2007)
29
İnsan Bilimleri ve Felsefe Sempozyumu: 5
“Araştırma ve Yöntem Sorunları (06-07.06.2008)
İnsan-Toplum Bilimleri ve Felsefe Sempozyumu: 6
“Ekonomik Kriz Toplum ve Birey” (05.06.2009)
İnsan-Toplum Bilimleri ve Felsefe Sempozyumu: 7
“Aydınlanma ve Toplumsal/Kentsel Bağlamı” (23.12.2010)
EK: 5 DÜŞÜNME EĞİTİMİ ÇALIŞTAYLARI:
MALTEPE ÜNİVERSİTESİ
FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ
FELSEFE BÖLÜMÜ
DÜŞÜNME EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI
AÇIŞ KONUŞMASI
PROF. DR. BETÜL ÇOTUKSÖKEN
(21.06.2006)
“Okul öğretiminde ‘düşünme eğitimi’ başlığına en yakın düşen ders başlığı nedir?”
sorusunu nasıl yanıtlayabiliriz? Dikkatli bir biçimde düşünenler bu başlığın “felsefe” olduğu
konusunda kolayca uzlaşacaklardır. Böyle bir uzlaşma nasıl gerekçelendirilebilir? Asıl üzerinde
durulması gereken de budur. Çünkü gerekçelendirilmemiş, bağlantıları, ilişkileri kurulmamış
düşünceler ancak “sözde” nitelemesiyle belirgin kılınabilirler. Öyleyse, “düşünme eğitimi”nin
felsefeyi imlediğini, ona işaret ettiğini gerekçelendirmeye çalışalım.
Konuyu; tarihsel, yine ona bağlı olmak üzere kurumsal, yapısal, işlevsel açılardan ele
almak, söz konusu gerekçeleri kendiliğinden ortaya koyacaktır.
1) Tarihsel olandan başlayalım. Belki böyle bir başlangıç, inandırıcılığı çoğaltabilir.
Tarihsel derken de, burada bilgi tarihini anlamanın bir gereklilik olduğunu daha baştan
söyleyebiliriz; hatta bir bilgi tarihi olarak felsefe tarihi, felsefe tarihinin büyük ustaları
böyle bir çözümlemede bizim en büyük yardımcımızdır. Örnek mi işte Platon, işte
Aristoteles. Her bir konuyu; ister i n s a n a, ister d ü n y a ya, ister b i l g i ye ilişkin
olsun, her düşünme bağlamını öylesine evire çevire, didikleye didikleye ele alıyorlar ki,
sanki o konuda düşünülmesi gereken her şey en ince ayrıntılarına kadar ortaya
konuluyor; her şey tam 360 derecelik bir bakış açısıyla inceleniyor.
2) Bir bakıma tarihsellikle birlikte giden kurumsal yapı, gözler önüne serilen saptamayı
daha da pekiştiriyor. Çünkü nerede bir düşünsel atılım varsa, nerede bilgiler yeniden
gözden geçiriliyorsa, nerede bir döküm çıkarma çalışması yapılıyorsa, orada kurumsal
bir farklılaşma da kendini gösteriyor: bilgi dalları yenileniyor, genişletiliyor ve ardından
bunların hepsi birer kurumsal çatı altında; örneğin, yeni müfredatlar, yeni çerçeveler
olarak üzerinde konuşulabilir duruma geliyor. Daha somut bir anlatımla, felsefe
çalışmaları daha da ayrıntılı bir biçimde içeriklendirildiklerinde, dilbilgisi, mantık,
hitabet gibi konuların da sınırları daha doğru bir biçimde çizilmeye başlanıyor. Bunlara
ek olarak zaten baştan beri var olan sayıların dili ya da sayısal dil, yine bir çerçeve olarak
her şeye eşlik ediyor. Okullar, üniversiteler, hatta dernekler bilgiyi kucaklayan,
koruyan, yayan, geliştiren kurumlar olarak peş peşe açılmaya başlıyor.
3) Yapısal olana gelince: “felsefe düşünme eğitiminin öteki adıdır” derken ya da bu savı
ileri sürerken; felsefenin, felsefi düşünmenin yapısal ortak payda olarak durumundan,
felsefe kültüründen söz etmek gerekecektir. F e l s e f i b i l g i ve/veya f e l s e f i d
ü ş ü n m e, daha sonra ayrıntılarıyla da üzerinde durulacağı gibi, bir ç e r ç e v e, bir k
a p, bir ç a t ı , bir t e m e l ya da bir t e p e n o k t a s ı olarak kendini var ediyor. Onun
30
yapısı gereği, doğası gereği, böyle oluşu, her şeyle eklemlenmesini sağlıyor; tam da bu
noktada felsefe en çok eğitime yaklaşıyor; klasik bir deyişle philosophia, paideia
oluveriyor.
4) İşlevsel açıdan da konuya, düşünme eğitimine yaklaştığımızda; düşünme eğitiminin
daha sonra da açıklanacağı gibi, içerdiği ya da içermesi gereken işlevler, felsefenin,
felsefi düşünmenin içerdiği işlevlerdir. Her şeye kolaylıkla eklemlenen felsefe bir
düşünme eğitimi aracı olarak, tam da isteneni vermektedir. Öyleyse burada biraz
duralım ve bu örtüşmeyi klasik anlamdaki felsefi düşünmenin özniteliklerini, işlevlerini
sıralayarak ortaya koymaya çalışalım:
4.1. Soru sorma
4.2. Soru sormayı hep etkin kılma, sürdürme; bir başka deyişle sorgulama
4.3. Gerekçelendirme
4.4. Düşünme nesnesine odaklanma
4.5. Tartışma
4.6. Eleştirme
4.7. Benzerlikleri ortaya koyma, saptama
4.8. Benzerleri bir araya getirme
4.9. Farklılıklara dikkati çekme, saptama
4.10. Farklı olanları duruma göre değerlendirme
4.11. Önemliyle önemsizi ayırt etme
4.12. Öncelikleri saptama
4.13. Anlamaya çalışma
4.14. Anlamlandırmaya çalışma
4.15. Değerlendirme
4.16. Yargıda bulunma
4.17. Yargısını tartışmaya, eleştiriye açacak biçimde açıklama.
Daha da çoğaltılabilecek bu işlevler, çok çeşitli aracı ortamlarla yerine getirilebilir. Bu
aracı ortamlar, başta mantık olmak üzere, daha başka içerikli (: belli nesnesi, konusu olan bilgi
dalları) bilgilerden de oluşturulabilir. Başka bir deyişle, düşünme eğitimi ya da felsefi düşünme
eğitimi çok farklı alan bilgisi üzerinden de verilebilir. Örneğin, bu bağlamda dış dünyayla ilgili
bilgiler (: doğa bilimlerinin, insan ve toplum bilimlerinin ürettiği bilgiler), düşünmeyle ilgili
bilgiler (: kimi yönleriyle psikoloji), dille ilgili bilgiler (: dilbilim) kullanılabilir, işlevsel
kılınabilir.
Bu konularda ülkemizde birçok çalışma yapıldığını hepimiz biliyoruz: okullarda,
üniversitelerde, konuya ilişkin çalışmalar yapan derneklerde, karar vericilerin yer aldığı
ortamlarda ya da genellikle toplumda ve/veya kamuda bu türden çalışmalar yapılıyor. Örneğin,
27-28 Haziran 2003 günlerinde yapılan, 13. Sivil Toplum Kuruluşları Sempozyumunun konusu
“Düşünen Sivil Toplum: Felsefi Yaklaşımlar-Açılımlar”dı ve konu, STK bağlamında son
derece ayrıntılı bir biçimde ele alınmıştı. Söz konusu sempozyuma ilişkin olarak kaleme
aldığım bir tanıtım yazısında şu görüşlere yer vermiştim:
“Çoğun kendi dışındakine yönelen insan, toplumsal, tarihsel, kültürel varlık olarak,
zaman zaman kendine de yönelir ya da varolana yöneliminde yaşadığı gerilimi duyumsar. İnsan
tam bir doğallık içinde kendi dışındakine yönelirken, kendisi üzerinde düşünmeye başladığı
andan
itibaren aslında bir iç gerilim yaşıyor demektir.
Varlığını ne türden olursa olsun, ‘değer’ yaratmaya borçlu olan insanın kendisine
yönelmesiyle, olup bitenlere yönelmesinin hesabını vermesiyle, yeni bir etkinlik de başlıyor
demektir. Bu etkinliğin adı, felsefedir. İnsanın kendisine ve dünyaya yönelişinin uğraklarını
anlama çabası olarak felsefe, aynı zamanda bilinçli varlığın kendi sınırsız doğasına en uygun
31
olan etkinliğin de adıdır. Felsefe yoluyla insan; toplumsallığına, kültürelliğine ve tarihselliğine
de yönelir ve bu yapıları tüm işleyişiyle anlamaya çalışır.
Anlama çabasının düşünme ve dile getirmede nesneleşen yönü, temelde bir tür sınır
çizme çabasıdır. Gerçekten de varolanı düşünme etkinliğinin konusu yapma, onu o olmayandan
ayırma ve ardından gerektiğinde dile getirme, logos’un alanına çekme, varolana sınır
çekmekten ya da sınır çizmekten başka bir şey değildir. Günlük yaşamın hızlı akışı içinde
farkına varılmayan sınırlar, bilme etkinliğiyle daha bilinçli bir biçimde fark edilmeye başlanır.
Öyleyse, varolanlar arasındaki ilişkileri anlamaya yönelik her çalışma, düşünme ve dil yoluyla,
varolanı benzer ve farklı yönleriyle belirgin kılmaya ilişkindir.
Her bilme biçimi, ama özellikle felsefe, herhangi bir oluşumu, durumu, varolanı, sorunu,
farklı düzlemlerdeki ilişkileri bakımından soru konusu yapar. Dışdünya durumlarına, düşünme
ve/veya dil açısından yönelir. Olup bitenlerdeki sorunlu yönleri bulup çıkaran keskin görüşlü
bir göz olarak felsefe, tüm dikkatini aslında ‘dünya sorunları’na yöneltir. Hemen itiraz
edebilirsiniz: “Tüm bilme etkinlikleri de böyle yapmıyor mu? Felsefenin farkı ne?” Felsefenin
farkı şu: Tüm yönelişlerin de kendisine yönelmek, yürüyüş yolunu aydınlatmak.”
Çünkü “Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi başlıklı kitabında Brian Fay’in de dediği gibi,
<<Sizi siz yapan şey (ler) üzerinde düşünerek başlayalım. Örneğin, sizi bir kapıdan, bir virüsten
ya da bir domatesten farklı kılan nedir? Bu soruya vereceğiniz yanıt, bunlardan hiçbirinin
düşünemediğini, duyumsayamadığını ya da tahayyül edemediğini ve bunların
hiçbirinin çevrelerinin bilincinde olmadığını ya da çevrelerine karşı tutum geliştiremediğini
hatırlatmakla başlayabilir. Kısacası, bunların hiçbirinin zihinsel deneyimi yoktur. Sizi
bunlardan ayıran şey, aklınızın ve bilincinizin olmasıdır. Gerçekten, sizin ne ve kim
olduğunuzun temeli, bilinç kapasitenizdir.>>82
Belli bir insan anlayışına, insanın açık-saydam ve bir o kadar da gizli varlık olduğu
anlayışına dayalı olarak, i n s a n - d ü n y a - b i l g i ekseninde düşünme eğitimi konusunu
ayrıntılarıyla ele almanın ne denli önemli olduğu açıkça görülmektedir.
Temelde hitap edilecek olan hedef kitlenin 11/12-13/14 yaş grubu olduğu dikkate
alınırsa, dersin adının “Çocuklar İçin Felsefe” olması gerektiği daha iyi anlaşılır. Çünkü bu
konuda uluslararası düzeyde oldukça geniş bir literatür oluşmuştur. Amerikalı filozof Matthew
Lipman bu konudaki sıkıntıyı en iyi biçimde keşfedenlerden biridir ve günümüzde M.
Lipman’ın konunun en iyi uzmanlarından biri olduğu bilinmektedir.
Ülkemizde de bu bağlamda son derece önemli çalışmalar var. Öncü kurum da Türkiye
Felsefe Kurumu ve Kurumun 1992 yılında kurulan Çocuklar İçin Felsefe Birimi. Sayın Prof.
Dr. İoanna Kuçuradi, Sayın Nuran Direk bu konunun ülkemizdeki öncüleri ve siz, sevgili
felsefe öğretmeni meslektaşlarım, arkadaşlarım, yıllardır büyük bir özenle, İstanbul Liseleri
Felsefe Kulüpleri Platformunda son derece ciddi bir biçimde “düşünme eğitimi”, “çocuklar için
felsefe eğitimi” ya da “gençler için felsefe eğitimi” çalışmasını gerçekleştiriyorsunuz; büyük
bir deneyiminiz var.
Ülkemizde çeşitli vesilelerle bir araya gelen felsefe öğretmenleri, felsefe profesörleri,
yaptıkları işbirliğiyle gerçekten çok anlamlı bir örnek oluşturuyorlar; onların sorumlulukları
büyük ve bunun da farkındalar. Öyleyse, bu noktada üniversiteye ve kamusal karar vericilere
düşen, bu gerçeği görüp, güçlü deneyimlerden yararlanmak. Gün boyu sürecek olan bu
çalıştayın çok başarılı geçeceği umuduyla, bize destek veren sayın Rektörümüz Prof. Dr. Mesut
Razbonyalı’nın şahsında Maltepe Üniversitesi Rektörlüğüne, İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürlüğüne ve özellikle siz çalıştay üyelerine teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.
28.06.2007 günü yapılan 2. Çalıştayda şu başlıklar altında sürdürüldü çalışmalar:
82 Brian Fay, Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi, Çokkültürlü Bir Yaklaşım, Çev. İsmail Türkmen, Ayrıntı Yayınları,
İstanbul, 2001, s. 24.
32
“Düşünme Eğitimi Müfredatı Çalıştayı”
“Düşünme Eğitimi-Felsefe Müfredatı Çalıştayı”
“Düşünme Eğitimi Dersinin Diğer Derslerle İlişkisi Çalıştayı”
“Düşünme Eğitimi: İşleyiş, Araç-Gereç Çalıştayı”
EK: 6 MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE
ANABİLİM DALINDA YAPILAN FELSEFE YÜKSEK LİSANS TEZLERİ:
1. Alev Selçuk (2005), Habermas’ta Kamu Kavramı, Danışman: Prof. Dr. Betül
Çotuksöken.
2. Ferzan Durul (2005), Küreselleşme ve İnsan Hakları, Danışman: Prof. Dr. Betül
Çotuksöken .
3. Ali Bulunmaz (2005), Çağımızın Bir Tanığı Olarak Albert Camus ve Albert
Camus’nün İnsan Anlayışı, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
4. Tayfun Yeşilşerit (2005), Terör ve Küreselleşme, Danışman: Prof. Dr. Betül
Çotuksöken.
5. Yasemin Çelik (2005), Ernst Cassirer’in Aydınlanma Felsefesi, Danışman: Prof. Dr.
Betül Çotuksöken.
6. Emel Akdeniz (2005), Jean-Paul Sartre’da Yabancılaşma Fenomeni, Danışman:
Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
7. Mefharet Naz Öyken (2006), Tarihsel Bir Perspektifte Sosyal Bilimlerde
Disiplinlerarası Yaklaşımın Önemi, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
8. Sinem Aksun Kılıç (2006), Kültürel Psikolojinin Felsefi Temelleri, Danışman: Prof.
Dr. Betül Çotuksöken.
9. Eda Ülgen Kaya (2006), Basın Etiği, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
10. Serhat Tuna (2006), Vygotsky ve Piaget’de Düşünme/Düşünce-Dil İlişkisi,
Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
11. Mehmet Akkaya (2006), Dil ve Kültür Bağlamında Nermi Uygur’un Felsefe
Anlayışı, Danışman: Prof. Dr. Sevgi İyi.
12. Hülya Yaman (2009), Husserl’de Yabancıyı/Başkasını Algılama Sorunu, Prof. Dr.
Sevgi İyi.
13. Nazım Onat (2010), Kamusal Alan ve Sınırları, Danışman: Prof. Dr. Betül
Çotuksöken.
14. Gökçe Özer (2010), Takiyettin Mengüşoğlu’nun Eğitim Anlayışı, Danışman: Prof.
Dr. Betül Çotuksöken.
15. Özlem Cankaya Erdem (2010), I. Kant ve W. Dilthey’da Akıl Kavramı, Danışman:
Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
16. Bergen Coşkun (2011), Felsefi Antropoloji ve İnsan Hakları Kavramları
Bağlamında Başka İnsan, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
17. Aysun Kelleci (2011), Farabi’de Akıl Kavramı, Danışman: Prof. Dr. Betül
Çotuksöken.
18. Canan Elif Bayraktaroğlu (2011), Eğitimde Yapılandırmacılık Yaklaşımı ve Eleştirel
Bir Bakış, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
19. Mustafa Koç (2011), John Rawls’un “Gerçekçi Ütopya” İdesi Gerçekleşebilir mi?
Siyasetin Ontolojisi Açısından “Halkların Hukuku”, Danışman: Doç. Dr. Ahu
Tunçel.
20. Belma Yıldıztaş (2011), Jean-Paul Sartre ve Albert Camus’de Özgürlük Kavramı,
Danışman: Prof. Dr. İoanna Kuçuradi.
21. Zuhal Köseoğlu (2011), İoanna Kuçuradi’nin Etik Görüşü Açısından Kant’ta “İyi
İsteme” Problemi, Danışman: Prof. Dr. Sevgi İyi.
33
22. Berrak Coşkun (2012), Hannah Arendt’te “Radikal Kötülük” Problemi, Danışman:
Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
23. Hâle Seval (2012), Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı Adlı Eserindeki “Ben
Kavramını Hermeneutik Bir Yaklaşımla İnceleme, Danışman: Prof. Dr. Betül
Çotuksöken.
24. Özsel Afacan (2012), Nermi Uygur’un Eğitim Felsefesi, Danışman: Prof. Dr. Betül
Çotuksöken.
25. Feray Şaha (2012), Takiyettin Mengüşoğlu’da İnsanı ve Eylemlerini Anlama Sorunu,
Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
26. Tekin Ateş (2012), Felsefi Antropoloji Açısından Çevre Sorunları, Danışman: Prof.
Dr. Betül Çotuksöken.
27. Yılmaz Albayrak (2012), Yapılandırmacı Paradigma Bağlamında Öğretmenin
Rolünün İncelenmesi, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
28. Belde Köseoğlu (2012), Toplum Sözleşmesi Kuramcılarında “Hak” ve “Özgürlük”
Kavramları, Danışman: Doç. Dr. Ahu Tunçel.
29. Ercan Yılmaz (2012), Otfried Höffe’de Kurumsal Adalet ve Kişisel Adalet,
Danışman: Prof. Dr. İoanna Kuçuradi.
30. Tarkan Koç (2012), Friedrich Nietzsche’nin Sanat Görüşünde Müziğin Yeri,
Danışman: Prof. Dr. Sevgi İyi.
31. Pınar Güler (2012), Felsefe Açısından Anlam ve İnsan, Danışman: Prof. Dr. Sevgi
İyi.
32. Rahime Gökboğa (2013), “Başka-Ben” Sorunsalıyla “Yitirimi Olan Kişiler” İçin
Oluşturulan Sosyal Politikalar Üzerine Bir İnceleme, Danışman: Prof. Dr. Betül
Çotuksöken.
33. Iraz Yaşar (2013), Başkaldıran İnsan ve Sivil İtaatsizlik, Danışman: Prof. Dr. Betül
Çotuksöken.
34. Uğur Selçuk Güneşli (2013), Friedrich Schiller’de Estetik Algının Nesnesi Olarak
“Güzel”, Danışman: Doç. Dr. Güncel Önkal.
35. Alişan Özdemir (2015); “Diyalektik” Kavramının Tarihi, Değişimi ve Günümüzde
Diyalektik Mantığı, Danışman: Prof. Dr. Zekiye Kutlusoy.
36. Ayşe Ezgi Damgacı (2015), Marksist Felsefede Yabancılaşma Kavramı ve
Özgürlüğün Olanağı, Danışman: Doç. Dr. Ahu Tunçel.
37. Beyhan Şener (2015), Matematik Eğitimi Bağlamında Matematiksel Nesnenin
Varlıksal Niteliği Üzerine, Danışman: Prof. Dr. Zekiye Kutlusoy.
38. Derya Ölçener (2015), Öznel İdealizm Açısından Sanatta ve Sanat Felsefesinde
Yaratıcılık, Danışman: Doç. Dr. Güncel Önkal.
39. Sara Navaro (2015), Ontoloji ve Epistemoloji Açısından Kenti Yeniden Düşünmek,
Danışman: Doç. Dr. Güncel Önkal.
MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE ANABİLİM
DALINDA YAPILAN FELSEFE TEZSİZ YÜKSEK LİSANS MEZUNİYET PROJELERİ:
1. Daniş Navaro (2012), Felsefi Antropoloji Açısından Çalışma Kavramının
İncelenmesi, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
2. Mustafa Cem Çolakoğlu (2012), E-Demokrasi ve Katılımcı Yurttaşlık, Danışman:
Doç. Dr. Ahu Tunçel.
3. Ender Gündüzlü (2014), Sosyal Medyada İhtiyaçlar-Değerler Çatışmasının Felsefi
Analizi, Danışman: Güncel Önkal.
4. Hasan Çağatay Yaşmut (2016), Descartes’ın Rasyonalist Epistemolojisinde
MetafiziğinYeri, Danışman: Prof. Dr. Zekiye Kutlusoy.
34
MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE ANABİLİM
DALINDA YAPILAN FELSEFİ DANIŞMANLIK TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJELERİ:
1. Ziya Gökmen Togay (2015), Felsefi Danışmanlık Açısından Kariyer Yönetimi
ve Gelişimiyle Etiğin Gerektirdikleri Arasındaki Çatışma, Danışman: Prof. Dr.
Betül Çotuksöken.
2. Hatice ATAKAN (2015), Felsefi danışmanlıkta Değerlendirme Sorunu,
Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
3. Derya Tığlı (2015), Günlük Yaşam-Felsefe İlişkisi, Danışman: Prof. Dr. Sevgi
İyi.
4. Feruzan Lale Emiroğlu (2016), Felsefi Danışmanlıkta Bir Araç Olarak Yazınsal
Metinler, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
5. Gonca Canyurt (2016), Anne-Baba-Çocuk İlişkisinde Felsefi Danışmanlık,
Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
6. İrem Piperoğlu (2016), Felsefi Danışmanlıkta Kültürel Farklılıkların Danışan
ve Danışman Bağlamında İncelenmesi, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
7. Melek Ekşi (2016), Çalışma Yaşamındaki Sorunlara Felsefi Danışmanlık
Açısından Bakış, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE ANABİLİM
DALINDA YAPILAN DOKTORA TEZLERİ:
1. Meriç Bilgiç (2011), Universitas Kavramının Kant Felsefesindeki Yeri
ve Üniversite Kurumu İle İlişkisi, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
2. Serhat Tuna (2011), Söz Edimleri Kuramı Bağlamında Dil-Etik İlişkisi,
Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
3. Eda Ülgen Kaya (2012), Unamuno ve Scheler’de Trajik Kavramı,
Danışman: Prof. Dr. İoanna Kuçuradi.
4. Gamze Kanımdan (2012), John Rawls’ta ve Thomas Pogge’de Küresel
Adalet Düşüncesi ve İnsan Hakları, Danışman: Prof. Dr. İoanna
Kuçuradi.
5. Mehmet Özdemir (2013), Kant’ta Aritmetiğin Sentetik A Priori Olarak
Olanaklılığının Matematik Felsefesi Açısından Önemi ve Matematik,
Danışman: Prof. Dr. Zekiye Kutlusoy.
6. Bergen Coşkun (2015), Hannah Arendt’te Dünya Kavramı ve Amor
Mundi, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
7. İlker Altunbaşak (2015), Felsefi Danışmanlık ve Nermi Uygur’un Felsefi
Söylemi, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
8. Hatice Özi Huntürk (2015), Heykel Değerlendirilmesinde Estetik ve
Antiestetik Tartışması, Danışman: Prof. Dr. İoanna Kuçuradi.
9. Daniş Navaro (2016), İnsansal Dünyada Yabancılaştırıcı Akıl ve Etik
Akıl, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
10. Şehriban Cenan (2016), Antropontolojik Açıdan Eğitim Kavramı ve
Eğitimde Etik Sorunsalı, Danışman: Prof. Dr. Betül Çotuksöken.
11. Esra Gülsüm Öztürk (2016), Jean-Paul Sartre’ın Özgürlük Görüşü ve
Yol Açtığı Antropolojik-Etik Sorunlar, Danışman: Prof. Dr. Sevgi İyi.
12. Ali Mehmet Timuçin (2016), Spinoza’da Etik ve Siyaset Felsefesinin
Işığında Temsili Demokrasi Sorunu, 2016, Danışman: Doç. Dr. Ahu
Tunçel.
13. Ahmet Umut Hacıfevzioğlu (2016), Değerler Bağlamında Devlet
Adamına Etik Yaklaşım, Danışman: Doç. Dr. Ahu Tunçel.
35
EK: 7 KADIKÖY BELEDİYESİ FELSEFE SEMİNERLERİ:
2015-2016 SEMİNERLERİ: ESKİÇAĞDAN GÜNÜMÜZE İNSAN FELSEFESİ (03.10.2015-
26.03.2016, Caddebostan Kültür Merkezi)
İnsan Felsefesi Ekseninde Felsefeye Giriş I: Prof. Dr. Betül Çotuksöken
İnsan Felsefesi Ekseninde Felsefeye Giriş II: Prof. Dr. Betül Çotuksöken
İnsan Felsefesine Doğru: İnsan Olmak “Arada Olmak”: Prof. Dr. Betül Çotuksöken
İnsan Nedir? I: Prof. Dr. Sevgi İyi
İnsan Nedir? II: Prof. Dr. Sevgi İyi
Türkiye’de İnsan Felsefesi Çalışmaları: Prof. Dr. Betül Çotuksöken
Zihin-Beden Sorunu I:Dr. Kaan Özkan
Zihin-Beden Sorunu II: Dr Kaan Özkan
İnsan-Siyaset İlişkisi I: Doç. Dr. Ahu Tunçel
İnsan-Siyaset İlşikisi II: Doç. Dr. Ahu Tunçel
Aristoteles ve İnsan Felsefesi I: Doç. Dr. Muttalip Özcan
Aristoteles ve İnsan Felsefesi II: Doç. Dr. Muttalip Özcan
İnsan Felsefesi ve İnsan Hakları I: Prof. Dr. İoanna Kuçuradi
İnsan Felsefesi ve İnsan Hakları II: Prof. Dr. İoanna Kuçuradi
Marx’ın İnsan Anlayışı I: Doç. Dr. Kurtul Gülenç
Marx’ın İnsan Anlayışı II: Doç. Dr. Kurtul Gülenç
İnsan-Sanat İlişkisi I: Doç. Dr. Güncel Önkal
İnsan-Sanat İlişkisi II: Doç. Dr. Günel Önkal
Heidegger’in İnsan Anlayışı: Öğr. Gör. Dilek Arlı Çil
Arendt’te İnsan-Dünya İlişkisi: Arş. Gör. Bergen Coşkun
2016-2017 SEMİNERLERİ: FELSEFE TARİHİNDE YOLCULUK (01.10.2016-25.03.2017,
Caddebostan Kültür Merkezi)
Eskiçağda Felsefeye Yolculuk I: Doç. Dr. Ahu Tunçel
Eskiçağda Felsefeye Yolculuk II: Doç. Dr. Ahu Tunçel
Eskiçağda Felsefeye Yolculuk III: Doç. Dr. Muttalip Özcan
Eskiçağda Felsefeye Yolculuk IV: Doç. Dr. Muttalip Özcan
Ortaçağda Felsefeye Yolculuk I: Prof. Dr. Betül Çotuksöken
Ortaçağda Felsefeye Yolculuk II: Prof. Dr. Betül Çotuksöken
Rönesansta Felsefeye Yolculuk I: Prof. Dr. Betül Çotuksöken
Rönesansta Felsefeye Yolculuk II: Doç. Dr. Ahu Tunçel
17. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk I: Prof. Dr. Sevgi İyi
17. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk II: Prof. Dr. Sevgi İyi
17. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk III: Prof. Dr. Sevgi İyi
18. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk I: Öğr. Gör. Dilek Arlı Çil
18. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk II: Öğr. Gör. Dilek Arlı Çil
18. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk III: Öğr. Gör. Dilek Arlı Çil
19. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk I: Doç. Dr. Kurtul Gülenç
19. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk II: Doç. Dr. Kurtul Gülenç
19. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk III: Doç. Dr. Kurtul Gülenç
20. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk I: Doç. Dr. Güncel Önkal
20. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk II: Doç. Dr. Güncel Önkal
20. Yüzyılda Felsefeye Yolculuk III: Doç. Dr. Güncel Önkal
36
EK: 8
TÜRKİYE FELSEFE KURUMU (TFK) İSTANBUL SEMİNERLERİ: 1989 yılından beri,
İstanbul’da sonbahar aylarında yapılan bu seminerler, 2005 yılından bu yana üniversitelerle
işbirliği içinde düzenlenmeye başlanmıştır. Kurumun bu kapsamda ilk kez işbirliği yaptığı
üniversite Maltepe Üniversitesi olmuştur. İşbirliği yapılan diğer üniversiteler ise, çalışmaya
eklemlenme sırasına göre Yeditepe Üniversitesiyle Koç Üniversitesidir. Maltepe
Üniversitesinde bugüne kadar yapılan Türkiye Felsefe Kurumu İstanbul Seminerlerinin
başlıkları şöyledir:
XVII. İstanbul Semineri: “Ortaçağda Felsefe” (11-12.11.2005)
XIX. İstanbul Semineri: “Yeniçağda Felsefe II” (14-15.12.2007)
XXI. İstanbul Semineri: “Günümüzde Felsefe” (04-05.12.2009)
XXIV. İstanbul Semineri: “Etik Değerler ve Eğitimi” (29-30.11.2012)
XXVII. İstanbul Semineri: “Türkiye’de Felsefeden Kesitler: Yitirdiklerimizin Anısına” (19-
20.11.2015)